Professional Documents
Culture Documents
Anatomi 101 Kaslar Ve Kemiklerden Organlar Ve Sistemlere Kadar Nsan Vücudu Hakk Nda Bilmeniz Gereken Her Ey 5th Edition Kevin Langford
Anatomi 101 Kaslar Ve Kemiklerden Organlar Ve Sistemlere Kadar Nsan Vücudu Hakk Nda Bilmeniz Gereken Her Ey 5th Edition Kevin Langford
Anatomi 101 Kaslar Ve Kemiklerden Organlar Ve Sistemlere Kadar Nsan Vücudu Hakk Nda Bilmeniz Gereken Her Ey 5th Edition Kevin Langford
https://ebookstep.com/product/sosyalizm-101-bolsevikler-ve-karl-
marx-tan-demokratik-sosyalistlere-kadar-sosyalizm-hakkinda-
bilmeniz-gereken-her-sey-1st-edition-kathleen-sears/
https://ebookstep.com/product/dunya-tarihi-101-antik-mezopotamya-
ve-viking-fetihlerinden-nato-ve-wikileaks-e-dunya-tarihi-
hakkinda-bilmeniz-gereken-her-sey-7th-edition-tom-head/
https://ebookstep.com/product/yonetim-101-ise-alma-ve-isten-
cikarmadan-yetki-devri-ve-yol-gostericilige-yonetim-stratejileri-
hakkinda-bilmeniz-gereken-her-sey-2nd-edition-stephen-soundering/
https://ebookstep.com/product/sanat-101-leonardo-da-vinci-den-
andy-warhol-a-sanat-hakkinda-bilmeniz-gereken-her-sey-10th-
edition-eric-grzymkowski/
https://ebookstep.com/product/budizm-101-buda-ve-dort-asil-
gercekten-dharma-ve-nirvana-ya-budizm-hakkinda-bilmek-
istediginiz-her-sey-2nd-edition-arnie-kozak/
https://ebookstep.com/product/muzakere-101-strateji-olusturmadan-
ikna-tekniklerine-muzakere-hakkinda-bilmemiz-gereken-her-sey-3rd-
edition-peter-sander/
https://ebookstep.com/product/muzik-teorisi-101-bir-cirpida-
akorlar-ve-gamlar-4th-edition-brian-boone-marc-schonbrun/
https://ebookstep.com/product/osmanli-milletler-ve-diplomasi-
secme-eserler-3-5th-edition-ilber-ortayli/
HERKES İÇİN ANATOMİ
ANATOMI101
KASLAR VE KEMiKLERDEN ORGANLAR VE SiSTEMLERE KADAR
iNSAN VÜCUDU HAKKINDA BiLMENiZ GEREKEN HER �EY
KEVIN LANGFORD
Çeviren: Berna Asuman Uzun
Kevin Langford Stephen F. Austi n Devlet Üniversitesi biyoloji bölü
münde doçent olarak görev yapmaktadır. Dr. Langford son 1 2 yılda
insan biyolojisi, karşılaştırmalı anatomi, insan fizyolojisi, histoloji ve
gelişim biyolojisi gibi çeşitli dersler verdi. Kalp gelişi minin hücresel
ve moleküler yönleri üzerine yaptığı araştırmalar hem Amerikan Kalp
Birl iği hem de Ulusal Sağlık Enstitülerinden araştırma ödülleri aldı. Dr.
Langford, American Society of Anatomists ve American Society for
Cel l Biology üyesidir.
Dr. Langford, Austin EyaletindePreSağlık UzmaniiğıProgramı Di
rektörü olup yüzlerce başarı lı öğrenciye mesleki tıp eğitimine yönelik
çalışmalar yapmalarını tavsiye etti. Halen TeksasSağlık Meslekleri Da
nışmanları Derneği Başkanlığı görevini sürdürmektedir.
Berna Asuman Uzun ingi liz dili ve edebiyatı mezu nu. 1 5 yılı aşkın
bir süredir dil okullarında genel ingilizceffOEFL eğitimleri vermekte.
Aynı zamanda çeşitli edebi metin çevirileri, kitap çevirileri yapıyor ve
yayınevleri için Türkçeye çevril mesi planlanan kitapları okuyup rapor
yazıyor.
Kevin Langford
ANATOMI101
KASLAR VE KEMiKLERDEN ORGANLAR
VE SiSTEMLERE KADAR iNSAN VÜCUDU
HAKKINDA BilMENiZ GEREKEN HER �EY
ISBN 978-60S-02-0632-6
Sertifıka no: 10962
Say Yayınları
Ankara Cad. 22/12 ·TR-3411O Sirked-istanbul
Tel.: (0212) S12 21 S8 • Faks: (0212) S12 SO 80
www.sayyayincilik.com • e-posta: say@sayyayindlik.com
www.facebook.com/sayyayinlari • www.twitter.com/sayyayinlari
www.instagram.com/sayyayincilik
H ücre Yapısı................................................................................................... 11
Kimyasal Bağlar ............................................................................................ 16
Organik Bileşikler: Karbonhidratlar ve Proteinler ............................ 20
Organik Bileşikler: Lipidler ve Nükleik Asitler ................................... 24
Önemli inorganik Bileşikler ...................................................................... 28
H ücre Bileşenleri .......................................................................................... 32
Moleküler Ticaret ......................................................................................... 37
H ücre Büyümesi ve Replkasyon ............................................................. 40
DNA Replikasyonu ...................................................................................... 44
Transkripsiyon ve Translasyon ............................................................... 48
Enzimler ve Kataliz ...................................................................................... 52
Doku Kökleri ve Gelişimi ........................................................................... 56
Epitel Doku .................................................................................................... 59
Bağ Dokusu ve Kas Dokusu ..................................................................... 62
Sinir Dokusu .................................................................................................. 66
Cilt, Saç ve Tırnaklar ................................................................................... 70
Ci lt Yapıları ve Fonksiyonları ................................................................... 74
Ci lt Hastalıkları ve Bozuklukları .............................................................. 78
iskelet Sistemi: Kemiği n işlevi ................................................................. 82
Aksiyel iskelet ............................................................................................... 85
Apendiküler iskelet ve Eklemler ............................................................ 89
�emi k Büyümesi, Onarımı ve Hastalıklar ............................................ 93
Başlıca iskelet Kasları .................................................................................. 98
Sinir-Kas Kavşağı ........................................................................................ 1 03
Kas Kasılması ............................................................................................... 1 06
Kas Hastalıklan ve Bozukluklan ............................................................ 111
Sinir Sistemi, Sinyal iletimi ve Nörotransmitterleri ....................... 1 14
Beyin ve Omurili k ...................................................................................... 119
Periferik Sinir Sistemi ............................................................................... 1 22
Oto n om Sinir Sistemi ............................................................................... 1 23
Sinir Sistemi Hastalıklan ve Bozukluklan .......................................... 1 27
Duyu Sistemi Alımı ve Algılama ........................................................... 131
Görme ............................................................................................................ 1 34
işitme, Denge, Koku ve Tat .............. ...................................................... 1 37
Duyusal Sistem Hastalıklan ve Bozukluklan .................................... 141
Kardiyovasküler Sistem ve Kal p Yapısı .............................................. 1 43
Kalp Ayarlan ................................................................................................ 1 46
Kan Damarlan ............................................................................................. 1 50
Dolaşım ......................................................................................................... 1 54
Kırmızı Kan Hücreleri (KKH) ................................................................... 1 58
Beyaz Kan Hücreleri (BKH) ..................................................................... 1 62
Plazma ve Trombositler .......................................................................... 1 65
Hemostaz ..................................................................................................... 1 68
Kan Hastalıklan ve Bozukluklan ........................................................... 1 70
Lenf ve Lenfatik Dolaşım ........................................................................ 1 73
Birincil ve i kincil Lenfoid Organlar ...................................................... 1 77
Doğuştan Gelen ve Doğal Bağışıklık .................................................. 1 82
Edinilmiş Bağışıklık .................................................................................... 1 86
Bağışıklık Sistemi Hastalıklan ve Bozukluklan ................................. 1 92
Sindirim Sistemi ......................................................................................... 1 95
Üst Gastrointestinal Sistem ................................................................... 1 99
Alt Gastrointestinal Sistem .................................................................... 203
Beslenme ........................................... ........................................................... 209
Sindirim Sistemi Hastalıklan ve Bozukluklan .................................. 21 1
Solunum Sistemi ........................................................................................ 214
Nefes Alıp Verme ve Gaz Alışverişi ...................................................... 220
Solunum Hastalıklan ve Bozukluklan ................................................. 226
Endokrin Sistem ......................................................................................... 229
Endokrin Sistem Hastalıkları ve Bozuklukları .................................. 236
Boşaltım Sistemi Yapısı ........................................................................... 239
Boşaltım Sistemi Fonksiyonları, Hastalıkları ve
Bozuklukları ........................................................................................... 245
Erkek Üreme Sistemi ................................................................................ 252
Erkek Üreme Sistemi Hastalıkları ve Bozuklukları .......................... 261
Kadın Üreme Sistemi ................................................................................ 264
Kad ın Üreme Sistemi Hastalıkları ve Bozuklukları ......................... 272
9
Anatomi 7 0 7
10
H ÜCRE YAPISI
Nükleer Reaksiyonlar ve Onları Sevme Nedenimiz
11
Anatomi 1 0 1
En Önemli Elementler
Nasıl ki insa n vücudunun tek bir tane "en önemli" organı yoksa ya
şam oluşumunda da birden fazla element zaruridir. Aşağıdakiler
yeryüzünde bulunan canlıların en önemli elementleri arasındadır:
Sözcüğün Anatomisi
Molekül
Molekül birden fazla atomda oluşan bir maddenin parçasıdır. Mo
lekül, hepsi aynı element olan atomlardan da oluşabilir (oksijen
molekülü gibi) ya da molekülün bir bileşik olabileceği anlamına
gelen (hidrojen atomu ve oksijen atomunun birleşimi olan suyun
molekülü gibi) farklı atomlardan da oluşabilir.
Atomaltı Parçacıklar
Tüm atomlar üç temel atomaltı parçacıktan ( atomdan daha küçük
bir şey) oluşur:
12
Hücre Yapısı
•
protonlar (pozitif elektrik yüküne sahi p olanla r)
• nötronlar (yükü olmayanlar)
• elektronlar (negatif yüklü elektrik taşıyanlar)
13
Anatomi 1 0 1
Rakamlarla Yörüngeler
Atom numarası 6 olan (yani 6 proton ve bu yüzden de 6 elektrona
sahip) karbonun iki elektronu ilk yörüngede ve kalan 4 elektronu
da ikinci (en dıştaki) yörüngede bulunur.
14
Hücre Yapısı
15
KiMYASAL BAGLAR
AtomlarBirbirine Nasıl Yapışır?
lyonikBağ
iyonik bağ 2 atarnun en dıştaki yörüngelerini tamamlamak için
ayrılarak ya da diğer atomlardan elektron alara k molekülleri oluş
turmasıdır. Bunun klasik örneği, bileşik tuzdur (sodyum klorür,
NaCl). Na (sodyum), en dış (üçüncü) yörüngesinde tek bir elektro
na sahiptir. Bu tek yalnız elektrondur. En dış yörüngeyi doldurmak
için sodyum, diğer atomlardan 7 elektron daha alabilirdi fakat bu
çok uğraştırıcı ve elverişsiz, ayrıca birtakım başka durumlarda da
kurallara aykırı olurd u. Bu sebeple Na o tek elektronu yalnız bı
rakıp ikinci yörüngeyi sabit bir düzenleme yaparak 8 elektronla
doldu rm uştur. Ancak şimdi de bu atom un 1 O elektronu ve ll pro
ton u olmuştur. Proton ve elektronlar arasındaki bu dengesizlik bir
iyon oluşumuna sebep olur. Bu durumda 1 O elektronlu bir sod
yum iyon pozitif yüklüdür.
16
Kimyasal Bağlar
Sözcüğün Anatomisi
İyon
İyon, eşit olmayan elektron ve protanlara sahip yüklü atoma denir.
Bir iyon, protondan daha az elektrona (pozitif yüklü) ya da daha
fazla elektrona sahip olmasına (negatif yüklü) bağlı olarak pozitif
ya da negatif yüklü olabilir.
Hidrojen Bağı
Hidrojen bağları, atomlar bileşiklerde oransız elektron paylaştıkla
rında oluşur. Su, bu tür bağlanmanın klasik örneğidir. Hidrojenin
atom numarası ı olduğundan kabuğu yarı doludur. Atom numa
rası 8 olan oksijen in en dışta ki kabuğunun dolması için 2 elektronu
eksiktir. Böylece oksijen 2 hidrojen atomuyla Hp, yani suyu mey
dana getiren bu bileşiğin üç üyesinin de dış kabuklarını tamamla
yacak bir elektron paylaşır. (Hidrojen kimyasal kısaltmasındaki alt
simge olan 2 bileşikte 2 hidrojen atom u olduğunu gösterir.)
Bununla birlikte oksijen çekirdeğinde daha fazla proton olması
sebebiyle paylaşılan elektronlar o çekirdeğin etrafında hidrojen
çekirdeğinden daha fazla zaman geçirirler. B u dengesizlik oksijen
17
Anatomi 1 0 1
Kovalent Bağ
Kimyasal bağların en güçlüsü olan kovalent bağ, bir molekül veya
bileşik elektronları eşit paylaştığında gerçekleşir. Organik mole
küllerin temel atomu olan karbon, atom numarası 6 ve en dışta
ki kabuğunu doldurmak Için 4 elektrona ihtiyacı olduğundan bu
bağ oluşumuna çok uygundur. Bu nedenle karbon, diğer atomlar
la beraber 4 ayrı kovalent bağ oluşturabilir.
18
Kimyasal Bağ lar
19
ORGANiK BiLEŞi KLER:
KARBONHiDRATLAR VE PROTEi NLER
Karbon Bazlı Yaşam Biçimi Kazanç Sağlar
Karbonhidratlar
"Şekerler" olarak da bilinen karbonhidratlar (ya da sakkaritler),
enerjiyi muhafaza etmede, taşımada, aktarmada ve depolamada
önemli rol oynarlar. Bitkiler güneşten aldığı enerjiyi tutar ve kar
bon moleküllerini karbonh idratlarla birleştirmek için kullanır. Bir
bitkiyi yediğinizde bedeniniz bu karmaşık molekülleri ayrı ayrı C02
moleküllerine parçalar ve parçalanmış bağlardan üretilen enerjiyi
başka bir yerde kullanmak üzere toplar. Bedeninizde enerji, ya yağ
olarak ya da uzun zincirli karbonhidratlar (polisakkaritler) olarak
depolan ır.
Tek bir karbonhidrat molekülü genellikle tipik kimyasal bileşi
mi (CH p) " olan monosakkarit olarak adlandırılır. n burada en az
3'tür. Dolayısıyla C3 H p3 monosakkaritlerin en basitidir (gliseralde
hit olarak adlandırılır). En önemli enerji barındıran monosakkarit
lerden biri olan glikoz C 6 H 1P6'dır.
Disakkaritler 2 monosakkaritten oluşur. Metabolizma için
önemli bir diğer monosakkarit olan sakaroz, gl ikaz ve fruktozdan
oluşan bir disakkarittir. Sakkaroz halk arasında sofra şekeri olarak
da bilinir.
20
Organik Bileşikler: Karbonhidratlar ve Proteinler
Disakkaritlerin Haricinde...
Oligosakkaritler 3 ila 9 arası monasakkarit biriminden oluşur. Po
lisakkaritler, (birden fazla monosakkaritin sakkariti) muhtemelen
daha da fazla.
Proteinler
Protein molekülleri, hücrenin hem içinde hem de dışında, mevcut
hücrelere tutunması için sabit moleküller olara k, h ücrelerin be
den içinde hareket etmesini sağlayan yapışkan moleküller olarak
ve h ücrenin metabolik faaliyetine olanak sağlayan enzimler olarak
yapısal öğe görevi üstlenirler.
Aminoasitler
Aminoasitler, proteinleri oluşturmak üzere peptit bağı olarak ad
landırılan özel bir bağlanma yoluyla birleşmişlerdir. Bu nedenle
proteinler genellikle polipeptitler olarak adlandırılır. Her biri farklı
yapıda olan 20 tür aminoasit vardır. Proteinin n ihai biçim ve işlevi
aminoasitler tarafından belirlenir. Aminoasitin tek değişken bölü
mü R grubu olduğundan, burası aminoasitin proteine farklı fizik
sel ve işlevsel özellikler sunduğu kısımdır. Örneğin valin ve izole
sin gibi farklı aminoasitler, hidrokarbon (karbon ve h idrojenden
oluşa n moleküller) R gruplara sahiptir. Bu g ruplar nötr yüklüdür
ve su gibi yüklü moleküllerle (polar da denebilir) etkileşirnde bu-
21
Anatomi 101
Protein Yapısı
Aynı zamanda protei n oluşumunun başlangıç sinyalini veren
dizide (RNA'da) yer a lan metionin, her zaman bir proteindeki ilk
aminoasittir. Protein d izilimi genellikle düz bir çizgide yazılmasına
ve proteinin birincil yapısı olarak görülmesine rağmen proteinler
esnektirler ve sıklıkla geriye doğru aşağıdaki iki şekilden biri gibi
kendi üstlerine kıvrılabilirler:
22
Organik Bileşikler: Karbonhidratlar ve Proteinler
23
ORGANiK BiLEŞiKLER:
Li PiTLER VE NÜKLEi K ASiTLER
Yağ Asitleri ve Kodlu Konuşanlar
Lipitler
Lipitler hücre zarı ve enerj i depolamada kullanılan hidrokarbon
moleküllerdir. Nötr yüklü h idrokarbon zincirlerinden oluştuğu için
hidrofobiktirler.
24
Organik Bileşikler: Lipitler ve Nükleik Asitler
la ra sahiptir. Tek bir yağ asidi zincirinde birden fazla çift bağ, çoklu
doymamış yağ asidine sebep olur.
Fosfolipitler
Fosfolipit, kan sıvısı, atom, mitokondriyali (mitokondriyal, bir hüc
rede enerji üreten yapıdır) de kapsayan h ücre zarlarının ana bile
şenidir ve kabarcıklıdır (kabarcıklar depolama ve nakil için kul lanı
lan yapılardır). Esasen iki yan yana yağ asidi zinciri, gliserol male
külünün tek bir ucunda bağlan ır. Molekülün bir ucu yüklüdür, bu
da onu hidrofilik yapar ve diğer bir ucu yağ asidi zincirlerinden
oluşur, yüklü değildir ve dolayısıyla hidrofobiktir. Bu i kilik amfipa
tiktir.
Trigliseridler
Trigliseridler, enerjiyi vücutta depolama biçimidir ve genellikle
"yağ" olarak anılırlar. Bu madde adipas it denilen yağ hücrelerinde
depolanır ve vücudunuz çok fazla enerjiye ihtiyaç duyduğunda
yardıma koşar. Glikozla kıyaslandığında iki kat enerji veren trig
l iseridler bunu karbonhidratlara göre daha uzun sürede yaparlar
çünkü yağları parçalayıp kan dolaşımına geçirmek hücreler için
daha uzun zaman alır.
isminden de anlaşılabileceği üzere bu moleküller gliserol mo
lekülüne bağlı 3 (tri-) yağ asidi zincirinden oluşur.
25
Anatomi 7 0 7
Ste roller
Nükleik Asitler
Nükleik asitler vücudun her bir hücresi için· gereklidir. Nükleik
asitler iki çeşittir: deoksiribonü kleik asit (DNA) ve ribonükleik asit
(RNA). Bu doğrusal moleküller, genetik bilgi havuzu (DNA) ve o
bilgilerle geliştirilen proteinlerin (RNA) kopyasıdır.
DNA
Çift sarmallı molekül olarak tanımlanan DNA, ya DNA replikasyo
nu (hücre bölünmesi) ya da RNA sentezierne ve transkripsiyonu
(genetik bilgilerin, talimatları uygulayan proteinlere dönüşmesi)
için kolayca ayrıiabilen hidrojen bağları ile bağlı iki zincire sahiptir.
DNA zincirleri, birkaç temel öğeden oluşur. i l k olarak şeker mo
lekülü n ükleik asit zinciri temelinin bir parçasını oluşturur (DNA
için şeker deoksiribozdur, yan i DNA'nın D'sidir). Temelin diğer kıs
mı da şekerleri uzun zinciriere bağlayan fosfat grubudur.
Ayrıca şekere bağlı pürin ya da pirimidin nükleobazı vardır.
DNA pürinleri adenin (A) ya da guanin'dir (G) ve pirimidinleri tim in
(T) ve sitesin'dir (C). Nükleobazlar arasındaki hidrojen bağları, 2
DNA zincirini bir çiftli helikse bağlı tutarlar. Bazlar her zaman çift
olarak bölünürler: A-T ve G-C. Yapıları sebebiyle, A-T çifti iki oksijen
bağı ile ve G-C çifti 3 h idrojen bağı ile bir arada olur. Böylelikle, G-C
çifti ayrılmak için A-T takımından daha fazla enerjiye ihtiyaç duyar.
Bu DNA replikasyanu ve RNA sentezi için önemli bir durumdur
(daha sonraki bölümlerde anlatılacak).
26
Organik Bileşikler: Lipitler ve Nükleik Asitler
RNA
Ribonükleik asit (RNA), bazı önemli farklılıklar dışında, yapısal ola
rak DNA ile benzerdir. isminden de anlaşılacağı üzere ilk farklılık
kullanılan şekerdir. RNA için şeker ribozdur. Ayrıca, RNA çift sarmal
yerine tek sarmal olarak sentezlenir. Son olarak G,C ve A RNA'da
bulunurken, T bulunmaz. Onun yerine urasil (U) kullanılır.
27
ÖNEMLi iNORGANiK Bi LEŞi KLER
Yaşayan Ölüler Gecesi
Su
Gezegen üzerindeki yaşamın çoğu karbon bazlı olmasına rağmen
karbon bazlı olmayan su, onsuz yaşamın mümkün olmayacağı bir
bileşiktir. insan vücudunun, örneğin, yüzde SO ila 60 arası sudan
ibaret olduğu bilinmektedir.
Bu su, hücrelerinizde (su kapasitenizin yaklaşık üçte ikisi) ve
geri kalanı hücrelerin dışında dokularınııda ya da kan dolaşımınız
da bulunur. Beyninizin yaklaşık yüzde 85'i su iken kemiklerinizin
yaklaşık yüzde 1 O'u sud ur.
Birçok moleküle iyonize edebilen (örneğin, NaCl) polar male
küller içermesi sebebiyle -yük içeren moleküller- su, evrensel çö
zücüdür. Çözücü, içinde başka bir madde çözüldüğünde solüsyon
oluşturmak için kullanılır. Evrensel çözücü, çok sayıda maddeyi
çözebilendir. Limonata solüsyona bir örnektir. Tuz madeni de öyle
(NaCI'nin içinde çözüldüğü sud ur). Her iki solüsyon da çözücü ola
rak su kullanır. insan vücudunda bulunan su, klorür gibi element
ler için bir çözücü olara k kullanılır.
28
Önemli inorganik Bileşikler
Sözcüğün Anatomisi
İyonize Etmek
İyonize etmek, nötr (yüksüz) bir atomu (ya da molekülü) yüklü
hale getiren herhangi bir işlemdir.
Su, insan vücudundaki pek çok işlem için gerekli olan bir subst
rattır. Substrat, biyokimyada ya diğer önemli tepkimelerde enzim
Ierin işleyişini hızlandıran ya da sebep olan bir moleküldür. Yani
su, birçok biyolojik sürecin meydana gelmesinin kaynağıdır.
•
vücut ısısını ayarlama
• e klemleri yağlama ve dokuları nemlendirme
• atık sulama (kabızlığı önleme ve böbrek üzerindeki talebi
azaltma)
• kan dolaşımında materyaller ve gazların taşınmasına yardımcı
olma
• vücudun kullanabilmesi için molekü lleri eritme (örneğin, m i�
neraller)
Tuzların Rolü
Vücudunuz tuz formunda birtakım inorganik bileşikler kullanır.
(Aşağıda anlatılan kals iyum fosfat tuzları buna bir örnektir.) Tuz,
29
Anatomi 7 0 7
Kalsiyum Fosfatlar
Bir tür tuz olan kalsiyum fosfat, kemik ve dişlerdeki inorganik ma
teryallerin çoğunu tamamlar. Vücudun bu bölümleri destek, hare
ket ve yeme için gereklidir ama aynı zamanda kalsiyumun fosfat
olarak depolanması gibi önemli bedensel işlevler görürler.
Kalsiyum diğer aktivitelerinin arasında kas kasılması, sinir sin
yali, protein aktivasyonu için gerekli bir iyondur. Eğer kan kalsiyu
mu seviyeleri düşerse, kalsiyum, hücresel etkinlikteki özdengeyi
sağlamak için kemiklerdeki depodan yardım alabilir. Endokrin
bezleri kan kalsiyumu seviyesini dikkatle düzenleyen hormonlar
salgılar.
Asitler ve Bazlar
Vücudun uz bir dizi işlev için asit ve bazları da kullanır. Vücudunuz
midede yemeği sindirrnek için h idroklorik asit üretir. Ne var ki hid
roklorik asit, yemekle buluştuğu anda nötralize olmalı ve midenizi
terk etmelidir yoksa diğer doku la ra zarar verir, bu yüzden vücudu
n uz asiditeyi azaltmak için bir baz olan bikarbonat üretir.
Vücudunuz aynı zamanda vücut sıvılarınızın uygun pH sevi
yesinde kalmasına yardımcı olmak için maddenin bazında ya da
asiditesinde ufak değişiklikler yapabilen tamponlar ü retir.
30
Önemli i norganik Bileşikler
Mineraller
Vücudunuzun fonksiyonlarını yerine getirmesi için, mineraller for
munda başka inorganik maddelere de i htiyacı vardır. Mineraller,
vücudunuza çeşitli süreçlerde yardımcı olan doğal oluşumlu katı
lard ır. Örneğin demir, oksijeni kırmızı kan h ücrelerine bağlamaya
ve vücudunuıda dolaşması na yardımcı olur. Vücudunda yeterince
demir olmayan insan kansız olur ve yorgunluktan ve zaman za
man hayati tehlike arz eden hastalıklardan mustarip olur. Diğer
mineraller hormon üretmek ve kalp atışınızı d üzenlemek için kul
lanılır. Vücudunuzun düzgün işlemesi için ihtiyacı olan mineraller:
• magnezyum
• manganez
• iyot
• çinko
• potasyum
• florür
31
HÜCRE BiLEŞEN LERi
Hücrelerin Gizemli Yaşamı
Membranlar (Zarlar)
Hücre membranı veya plazma membranı, bir hücrenin içi ve dışı
arasındaki sınırı oluşturur. Hücre tipine bağlı olarak değişen oran
larda protein ve lipit moleküllerinden meydana gelir. Genel olarak
membra nda bulunan her bir protein için SO lipit molekülü vardır.
Ancak, proteinler lipitlerden çok daha büyük olduğundan, prote
inler membran kütlesinin yüzde SO'sini oluştururlar. Bu moleküller
iki ters levha şeklinde düzenlenerek çift katman lı bir lipit ve prote
in meydana getirirler. Katma nlardan biri diğerinin dış tarafına ya
da hücre dışı yüzeye, diğeri de iç, sitosolik yüzeye dönüktür.
Membranda bulunan başlıca lipit tipi bir baz molekülüne bağlı
(gliserol veya sfingozin) yüklü fosfat grubundan meydana gelmiş
bir molekül olan fosfolipittir. Fosfatın negatif yüklü olması nede
niyle fosfolipit katmanın bir ucu kendileri de yüklü ya da kutup
sal olan su molekülleriyle etkileşebi !ir. Diğer uç ise polar olmayan
(hidrofobik) alan oluşturan yağ asidi hidrokarbon zincirleridir. Na
sıl ki yağ ve su birbirine karışmaz, bu kısım da suyu ya da yüklü
molekülü geçirmez ve yarıgeçirgen zar olarak adlandırılan etkili
bir filtreleme bariyeri oluşturur.
32
Hücre Bileşenleri
Sitoplazma
Hücre d ışı ortamdan plazma membranı ile etkili bir biçimde ayrı
lan hücre içi, çoğu metabolik a ktivitenin lokasyonudur. Sitoplaz
ma, h ücrenin atölyesidir. Burada, birleşik madde parçalanır, yeni
proteinler oluşturulur ve yen i fosfolipitlerler üretilir.
Nükleus (Çekirdek)
Içinde DNA (hücrenin genetik kodu) bulunan nükleus, hücrenin
merkezine konumlanmıştır. N ükleus, DNA kodlarının kopyalarını
sitoplazmada protein yapmaya yarayan RNA'ya çevirir.
N ükleus zarı, plazma zarı ile aynı maddeleri içerir. Fakat çekir
dek zarı, aralarında perinükleer boşluk olan 4 fosfolipit katman (2
çift katman) içerir.
33
Anatomi 1 0 1
Sözcüğün Anatomisi
Ribozom
Ribozomlar yaşayan hücrelerde bulunan, bir organizmada oluşan
proteinin çoğunu üretmekten sorumlu yapılardır.
Endomembran Sistem
Bir hücrenin birçok membrana bağlı organelleri fiziksel ya da işlev
sel olarak veya her iki şekilde de bağlıdır ve bu nedenle endomemb
ran sistemin bir parçası olarak birlikte gruplandırılır ve şunları içerir:
Endoplazmik Retikulum
Protein ve lipit üretiminde hayati önem taşıyan endoplazmik re
tikulum (ER), sitoplazmik bölmelerin geniş alanlarını işgal eden
büyük katlanmış tabakalardan oluşur. ER iki türden oluşmaktadır:
34
Hücre Bileşenleri
Golgi Aygıtı
Düz kese şeklinde katmanlardan oluşan bir h ücre yapısı olan Gol
gi aygıtı, proteinleri sınıflandırıp belirli amaçlar doğrultusunda
paketlernek için gereklidir. Kesecikler yen i gelen tarafta birlikte
eriyerek Golginin cis yüzü olarak ifade edi len yeni bir katman oluş
tururlar. Tıpkı bir montaj hattı gibi bu katmanlar da yeni cis yüzler
eklenip golgide üst üste yığıldıkça gitgide daha yükseğe çıkar. Yı
ğınların diğer yüzü, trans yüz ya da son katma n nakliye kesecikleri
olara k ayrılır ve maddeyi hedefe taşır.
Bazı maddeler plazma membranına teslim edilirken diğerleri
mitokondriler gibi başka membran bağlı organellere giden kese
ciklere yerleştirilir.
Kesecikler
Endomembran sistemde taşıma kesecikleri n yanı sıra diğer kese
cikler de düzgün hücresel işleyiş için önem arz eder. Lizozomlar
yağlardaki proteinleri, karbonhidratları parçalayan enzimierin kat
manıdır. Peroksizomlar hidrojen peroksit içerir ve hidrojen perak
sitin etonolü detoksifiye ettiği ve yağ asitlerini parçaladığı karaci
ğer ve böbrek hücrelerinde belirgin olarak görülür.
Mitokondri
Mitokondri, hücre tarafından kullanılan enerj iyi oluşturan yapıdır.
Çekirdek membranı gibi çift membran sistemi içerir. Nükleus gibi
mitokondri de DNA'ya sahiptir. Mitokondrial genom, bileşkeleri
35
Anatomi 101
36
MOLEKÜLER TiCARET
Hücresel Gümrük ve Sınır Karakolu
Oifüzyon ve Ozmos
Basit d ifüzyon, yüksek konsantrasyon alanlarındaki moleküllerin
düşük konsantrasyon alanlarına yayılma işlemidir. Çöp tenekesi
ne biraz oda partümü püskürtürsünüz ve kısa bir süre sonra tüm
m utfağa hoş bir leylak kokusu yayılır. Bu, difüzyona bir örnektir.
Difüzyonu daha çok yokuş aşağı bisiklet sürme işlemi olarak
düşünebilirsiniz. i htiyacınız olan tek enerji yokuş yukarı çıkarken
almış olduğunuz enerjidir. Sonrasında yerçekim i sizi yokuş aşağı
kaydıracaktır. Hücresel taşınma için yokuş yukarı itme, molekül
lerin yüksek konsantrasyonunu oluşturmadır. Bu molekül oluşu
mu, örneğin, vücudunuzun ihtiyacı olan besin ierin sindirilmesi
esnasında gerçekleşir. Besin molekülleri birikir. Bu birikme işlemi
de enerji gerektirir. Ancak biriken moleküllerin dağıtılması (tabiri
caizse) yokuş aşağı yuvarlanması (ille de) fazladan enerji gerektir
mez.
Bu nedenle, yokuş un en tepesi yüksek konsantrasyon, alt tarafı
ise d üşük konsantrasyon alanıdır (yokuşun alt kısmında yığınları
nız varsa en tepedeki moleküllerin gidecek alanı olmaz ve böyle
likle d ifüzyon oluşamaz).
O ksijen ve karbondioksit, solunum esnasında membranda ser
bestçe yayılır.
37
Anatomi 101
Sözcüğü Anatomisi
Solunum
Solunum, hücrelere oksijen getirme ve karbondioksitten kurtarma
(atık madde) işlemidir.
38
Moleküler Tıcaret
39
HÜCRE BÜYÜMESi VE HEPLIKASYON
Konuşma Zamanı
Hücre Döngüsü
Tipik bir hücre, hücre döngüsünün çoğunu -büyüme ve çoğaltma
süreci- harcayarak bulunduğu dokulara ve organiara önemli bir
işlev sağlar. Hücre döngüsün ü n bu aşamasına interfaz denir. Bu
başlangıç aşamasında, h ücre n ihai büyüklüğüne ulaşır ve tekrar
bölünmeye hazırlanana kadar sabit, işlevsel durumda kalabilir. Mi
toz diye adlandırılan bu aşamada hücre, kromozomlarını ve nük
leusun u böler. Hücre döngüsü n ü n sitoplazmanın bölünmesi olan
sitokinez ile ilişkisi, tek ana hücreden üreyen özdeş iki yavru hüc
renin elde edilmesiyle sona erer. Sonuç hücreleri i nterfaz sürecini
başlatır ve yeniden hücre döngüsüne gelir.
interfaz: G 1
Mitoz ve sitokinez tamamlandığında her iki yavru hücre de inter
tazın ilk evresine girer: Gap ı (G ı ) evresi. Burada hücrelerin çoğu
büyür, gerekli organelleri kopyalar ve nükleusu hücre merkezine
daha da yaklaştırır. G ı evresinin sonunda hücre, replikasyon süre
cinin hatasız başlayıp başlamadığını emin olmak için kontrol eder.
Herhangi bir problem olması d urum unda, hücre bölünmesi dura
cak ve hücre sorunu çözmeye çalışacaktır.
40
Hücre Büyümesi ve Replikasyon
lnterfaz: S
Sentez (S) evresi, Gl evresini takip eden kromozomların, her iki
yavru hücrenin eksiksiz kromozom grubuna sahip olmasını sağla
mak için kopya edildiği aşamadır.
interfaz: G2
Gap 2 (G2) aşamasında hücre mitoz için hazırlanmaya başlar. Bu
süre içinde hücre, m itoz için gerekli olan tüm yapıları ve madde
leri ü retir ve organize eder. En önemli nokta G2-M dönüşümüd ür.
Burada hücre replikasyon sürecine devam etmeden önce, hücre
büyüklüğü, DNA replikasyonu ve DNA hasarı kontrol edilir.
Mitoz: M
M itotik (M) evrede bir ana hücre, 2 yavru h ücreye klonlanır. Her bir
ana h ücre 23 çiftten oluşan 46 kromozom a sahiptir. Ortaya çıkan
her yavru hücre, tam olara k aynı 46 kromozoma sahip ana hücre
nin klonu olacaktır.
Sözcüğün Anatomisi
Mitoz
Mitoz, bir hücredeki kromozomların kopyalanması ve kendi çekir
değine ayrılması işlemi olarak tanımlanır.
Sitokinez
Telefazın sonuna doğru, aktin olarak adlandırılan proteinler, hüc
renin ekvatoruna doğru uzanan bir kemer oluşturmaya başlar. Si
tokinez devam ettikçe, a ktin halkası gittikçe küçülür ve bölünme
çizgisi diye adlandırılan bir daralma ile sonuçlanır. Bu daralma,
ortaya çıkan iki yavru hücre birbirinden bağımsız fakat özdeş hüc
relere sıkışıncaya kadar devam eder.
Mayoz
i nsan hücrelerinin tamamı m itoz ile bölünmez. Cinsel çoğalma
sırasında sperm ve yumurta hücreleri yarıya bölünmek durumun-
42
Hücre Büyümesi ve Replikasyon
43
DNA REPLiKASYO N U
Genler, Fermuarın Açiiması
Hücre, iki yavru hücreye bölünmeden önce her bir yavru hücrenin
bir kopya ed inebilmesi için ana hücrenin tüm DNA'sı kopyalanma
lıdır. Bir h ücrenin DNA'sı organizmanın tüm genetik maddesini ve
bunun nasıl kullanılacağıyla ilgili talimatları taşır.
DNA Yapısı
DNA'nın yapısı, ters-paralel (ters yönlerde çalışan) nükleik asit di
ziliminden oluşan bir çift sarmaldır (ortak bir eksen etrafında spi
ral biçim). DNA molekülü merd iven gibi görülebilir. Merdivenin
her bir ayağı bir DNA i pl iği, basamaklar da bütün yapıyı bir arada
tutan n ükleotid bazları temsil eder. DNA'da, bir sicim üzerindeki
nükleotidler daima çok istikrarlı bir biçimde bir eş ile eşleştirilir.
DNA Nükleotidleri
Nükleotidler (DNA'nın yapıtaşları) bir şeker molekülü, bir fosfat
ve bir nükleobazdan oluşur. DNA çiftleri, bazları adenin (A), tirnin
(T), guanin (G) veya sitozin (C) olan sadece 4 farklı nükleotid içerir.
Replikasyona Hazırlanma
DNA çift sarmalı çoğaltılmadan önce, tek sarmallar halinde ayrıl
malıdır. Bu, bir pantelonun fermuarının açılmasına benzer. DNA
molekülünde bir enzim olan helikaz, nükleotid çiftlerini bağlar ve
ayırır, ipliğin birini eşinden kurtarır. Her ne kadar her iki iplik aynı
anda çoğaltılıyorsa da, sadelik için iplikler ve replikasyonları (ço
ğaltma) ayrıca değerlendirilecektir.
45
Another random document with
no related content on Scribd:
The Project Gutenberg eBook of Peter Merton's
private mint
This ebook is for the use of anyone anywhere in the United States
and most other parts of the world at no cost and with almost no
restrictions whatsoever. You may copy it, give it away or re-use it
under the terms of the Project Gutenberg License included with this
ebook or online at www.gutenberg.org. If you are not located in the
United States, you will have to check the laws of the country where
you are located before using this eBook.
Language: English
By LEE ARCHER
"I—I'm very sorry, Mr. Merton. I'm sure you'll think of something. The
police may catch him, after all."
"Thank you, Miss Simmons. I hope so," Peter said. But his voice
didn't hold much hope.
As the girl left the room, Peter absently watched the swaying of her
hips as she walked, but he was too upset to appreciate the view fully.
He had a serious problem to consider.
He thought over what she had said. So Quiggs had been jealous,
eh? That probably explained the fact that he had left a five-dollar-bill
in the safe. With his odd sense of humor, Quiggs had probably
thought it very funny to leave a five note in place of the fifty thousand
he had taken.
There was no doubt that it was Quiggs; the police were certain of the
guilty person. Quiggs had been seen coming into the office on the
Thursday night before Christmas vacation and had left only half an
hour later. He had evidently taken the money out and replaced it with
a bundle of wrapped paper. Some hours later, he had checked out of
his apartment, and all trace of him had been lost.
Peter looked up at the Watteau print which concealed the heavy
steel door of the wall safe. Five dollars lay behind it, all that was left
of fifty thousand. He got up, walked over to the safe, twisted the
combination, and pulled the door open. He reached in, took out the
bill, and looked at it. And looked again, with wide eyes.
Because it wasn't a five-dollar-bill, at all.
It was a thin sheet of paper-like plastic, folded up to about the same
size as a banknote.
Puzzled, Peter looked into the safe again. Nothing. He thrust his
hand in and felt around. Still nothing. Except for the sheet of stuff he
held in his hand, the safe was as empty as a church on Monday.
Unfolding the folded sheet, Peter saw that it was covered with print.
The characters were oddly shaped, and the phraseology was queer,
but it was unmistakably English.
Peter Merton sat on the edge of his desk and began to read.
Honorable Mister, Miss, or Missus:
To whoever you are in the Twentieth Century, we of the Thirtieth
Century send greetings. We hope this epistle will be understandable;
our knowledge of the language of English is maybe not as good as
might be. Our studies of your time are somewhat hampered by lack
of records, and it for this reason is that we contact you.
In order for the Time Transfer Field to work, it must be entirely
surrounded by thick metal. Also a piece of similar material must be in
place so that transfer can be effected, in accordance with the Vorish
Equations.
If you wish to co-operate in this history-seeking venture, please
place a note to such effect in your metal box.
Rolath Guelph
He folded it and put it in the safe. Then he sat down and watched it.
He watched it for fifteen minutes before he decided that nothing was
going to happen. Finally, he walked over and took out the paper. It
was the same as it had been when he put it in.
He looked back at the plastic sheet. Aha! It said: "In order for the
Time Transfer Field to work, it must be surrounded entirely by thick
metal."
He put the note back in, and this time he closed and locked the door.
Three minutes later, he opened it again. This time, there was another
folded sheet of plastic. It said:
Dear Mr. Merton:
Understanding Time Transfer is very simple. Of course, the science
of your time would be unable to build such a machine, but what
happens is essentially this: If you put something in your metal box,
we can pick it up and bring it to our time. However, there must be an
equivalent exchange of matter, so we have to send something to
your century, too. This must be done in accordance with the Law of
Entropy.
What we need mostly are historical documents; newspapers, books,
and magazines of your era. Please send only factual material; no
fiction. We will want fiction later, but not now.
Here is a list of things we would like to have.
Peter read down the list and blinked in amazement at some of the
things.
The letter ended with: In return for this, we will send an equal weight
of some of our old museum pieces of paper. Papers like the one we
took from you; things called "money." Will this be satisfactory? Here
is a sample.
Money? Peter looked at the bill that was enclosed. It was a five-
hundred-dollar-note! And they said they would exchange pound for
pound! That meant that for one pound of old newspapers, he would
get one pound of banknotes!
It sounded screwy, but Peter Merton was not a man to argue. If it
worked, fine; if it didn't, what could he lose?
Peter jammed his hat on his head, folded the list and the five
hundred dollars in his pocket, and strode out the door. He stopped in
the outer office at the desk of Miss Simmons, who was typing up
some letters.
"Come along, Miss Simmons," he said. "Get your hat; we have some
things to do."
Miss Simmons looked startled, but she did as she was bid. Fifteen
minutes later, they were in a second-hand book shop on Sixth
Avenue.
Peter squinted at the list in the dim light. "I want The Story of English
by Mario Pei," he said to the proprietor, "and The Story of Language
by the same author. Give me a copy of the memoirs of Winston
Churchill, the—"
He went on like that for several minutes, and the pile of books in
front of him began to grow. Then he browsed through the magazine
section, looking for back issues of Life, Time, and Scientific
American.
He told Miss Simmons to get a taxi, and they began loading the stuff
in the back seat. Then they drove to the New York Times building
and got back issues of the past year. With all this loot, they drove
back to the offices of Crabley & Co.
It was during the ride back that Peter wondered whether it was
possible that the people of the future had stolen the money that
Quiggs had been blamed for and replaced it with a bundle of paper.
But he shook his head. It couldn't be. The bundle had been made of
cut-up newspapers, and, besides, they had Quiggs' fingerprints all
over them.
Miss Simmons helped him get the stuff into his office, and then she
said: "Mr. Merton, I don't like to butt into your business, but may I ask
what all this literature is for?"
Grinning happily, Peter Merton swore the girl to secrecy, then he told
her what had happened. As he finished the story, Miss Simmons
began to edge slowly toward the door.
"—and so, I had to get these books and things. They're evidently
doing research into history. These are books they've lost, somehow.
Imagine what it would be like if our historians could get copies of the
books that were burned at the Library of Alexandria, and—Just a
minute! Where are you going, Miss Simmons?"
Miss Simmons smiled a sickly smile. "Oh, nowhere! Are you sure
you feel all right, Mr. Merton?"
"Do I feel—" Peter looked blank. "Oh! I see. You think I've gone off
my rocker. Well, we'll see. Maybe I have, but I don't think so. Look;
I'll prove it to you."
He scribbled a note to Rolath Guelph and put it inside the safe with a
couple of the books. Then he closed the safe. He waited three
minutes and opened it again.
Irene Simmons' eyes opened wide in astonishment, and her mouth
formed a crimson O. Tumbling out of the safe came sheaf after sheaf
of banknotes.
"Now do you believe me?" Peter asked triumphantly.
"Y—yes. What else can I believe? Are they real?"
He picked one of the bills up and looked at it closely. "It's real, all
right. I started out in business as a bank teller, and I know how to tell
a counterfeit. This is the real McCoy, all right."
"Well—well, my goodness!" was all Miss Simmons could say for a
moment. Then, after the shock of seeing all that money had
lessened a little, she asked: "What are you going to do with it,
Peter?"
"The first thing I'm going to do," he said, "is return that fifty thousand
dollars to Mr. Crabley. Here, help me gather this stuff up and sort it
out into piles. We'll have to count it, too."
The girl pitched in willingly and began to sort the bills. Swiftly they
separated it.
It was not until then that Peter Merton realized that the girl had called
him by his first name. Was it the sight of all the money that had done
it? Irene Simmons had never impressed him as the gold-digger type,
but—
Peter shrugged and went on stacking the money.
When they had finished, Irene said: "There's not quite enough to pay
back Mr. Crabley."
"That's easily fixed," Peter said, grinning.
He put in some more books, closed the safe, and waited. When he
opened it again, more money came tumbling out. This time, there
was enough to pay back the Old Man and more besides.
Peter sorted out a pile of the larger bills, enough to make fifty
thousand, and marched to Mr. Crabley's office.
The engraving on the door said:
J. J. CRABLEY
PRESIDENT
He rapped deferentially, and when a voice said: "Come in!" Peter did
exactly that.
Old Man Crabley looked just like his name. He was a small, wizened,
crab-faced man with yellowed skin and a totally bald head.
"Well, sir! What is it this time?" he crackled.
Peter began pulling the money out of the briefcase he had packed it
in, in order to carry it to the Old Man's office.
"I brought you the money, sir," Peter said. "You'll find it all there; fifty
thousand dollars."
The Old Man's eyes lit up with pleasure. Peter could almost see the
green glow of money in them.
"Excellent," said Mr. Crabley. "So the police caught the thief, hey?
He'll get twenty years for this."
"No, sir," Peter replied. "They haven't caught Quiggs yet, and they
haven't found the money. This is out of my—ah—my savings."
The Old Man's scraggly brows shot up. "Indeed? Savings? I didn't
know you actually had that much. Hmmm. Well. Mmmm." He rubbed
his hands together and frowned. "Well, this is really quite handsome
of you, young man. You have more brains than I credited you with.
Hmmm." He took out a letter opener and toyed with it. Finally, he
said: "Peter, my boy, I'll tell you: I really didn't mean that you should
do this; I was simply trying to throw a scare into you. I'll tell you what
I'm going to do, my boy; I'm going to place this to your account with
the firm. Henceforth, you are a junior partner of Crabley & Company,
to the tune of fifty thousand dollars.
"In addition, I'll have Mr. Twythe, the firm's lawyer, draw up a paper
which will give you all rights to whatever money is recovered from
Quiggs by the police."
Peter started to say something, but Old Man Crabley just patted the
air with a hand. "Tut, tut, my boy; think nothing of it. Any young man
who can save a sum like that at your age deserves extra
consideration. I have always admired a man who can make money."
Peter thanked Mr. Crabley as best he could and then he strolled
back to his office feeling a rosy glow.
Peter Merton was sitting in a cell with his head in his hands when he
heard the clicking of high heels down the corridor, followed by the
heavy tread of a guard's feet.
It was Irene. "I got a lawyer for you, Peter," she said breathlessly as
she came up to the cell door.
The guard leaned against the wall and inspected his fingernails. "I
don't think he needs a lawyer, lady. What he needs is a goof-doctor.
He's flipped his cookie."
Peter managed a faint grin. "I told 'em how I got the money," he said.
"They think I'm nuts."
"But, Peter," she said, "why would Rolath Guelph send counterfeit
money?"
"He didn't," Peter said. "Don't you see? He got all that money out of
a museum. There's probably bills there that were printed in every
century for the next thousand years. He just sent some bills that
won't be printed for twenty years yet."
"Well, don't you worry, I'll do something to get you out," she said.
"Couldn't we take them up to the office and show them how it
works?"
"I don't know. Maybe. But Brady said that even if I were telling the
truth they'd have to take all the money away from me."
"I don't care about the money," Irene said. "All I care about is getting
you out of this horrible place."
Suddenly, a door opened at the far end of the corridor, and there
were more footsteps. It was Brady and Brown, followed by a man
Peter had never seen before.
The stranger was saying: "—after all, it's only fair that my client be
allowed to prove his story, no matter how fantastic it is."
"He'll get a chance," Brady said sharply.
The stranger turned out to be Q. Bertram Leslie, the lawyer that
Irene had engaged.
"All right," Brown said to the guard, "let him out. We'll take over."
Then he looked at Peter. "We're going up to your office, Merton, to
give you a chance to prove this screwy story you've been telling us
about a time machine. I know it's going to be a waste of time, but
justice is justice. Come along."
It was after six o'clock when they arrived at the offices of Crabley &
Company, and the office suite was deserted. Irene let the officers in
with a key, and they went back to Peter's private office.
"Okay," said Brady, "there is your magic safe; do your stuff."
As Peter began working the combination, Brown said: "By the way,
Merton, you'll be interested to know that the Brazilian police have
picked up this guy, Quiggs, who stole the fifty thousand from you. He
claimed he opened the package and there was nothing but a bunch
of plastic in it. But the Brazilian cops think they've got a lead on it."
Peter paid no attention. He wasn't interested in Quiggs' crime right
now, he was only interested in his own. He swung open the door and
looked inside. There was a folded note from Rolath Guelph. He
opened it and looked.
"Oh, no!" he said weakly. He sat down in a chair.
Brady took the note from his hand and read:
Dear Mr. Merton,
We of the Terrestrial Bureau of Historical research want to extend to
you our warmest thanks for your co-operation. We now have most of
the information we want about your era. With the valuable
information you have given us, we will be able to do a great deal
more research, and will have much better success in pinpointing our
future contacts.
It is too bad we could not meet in person, but it is impossible to
transfer living things through time. Rest assured that your name will
go down in history books as one of our most valuable contacts.
The Transfer Field will be shut off as soon as you receive this note.
Naturally, a reversal of transfer will occur.
With our warmest wishes,
Rolath Guelph.
Brady looked up at Peter with what could well be called a jaundiced
eye. He said. "Did you think this would get you off the hook? How