PDF of Kisa Azerbaycan Tarihi 1St Edition Ramin Sadik Full Chapter Ebook

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 69

K■sa Azerbaycan Tarihi 1st Edition

Ramin Sad■k
Visit to download the full and correct content document:
https://ebookstep.com/product/kisa-azerbaycan-tarihi-1st-edition-ramin-sadik/
More products digital (pdf, epub, mobi) instant
download maybe you interests ...

Kanl■ Dört Y■l Rus ■ç Sava■ Tarihi 1917 1920 1st


Edition Ramin Sad■gov

https://ebookstep.com/product/kanli-dort-yil-rus-ic-savas-
tarihi-1917-1920-1st-edition-ramin-sadigov/

Tarihi Yapanlar Tarihi Yazanlar 1st Edition J H Elliott

https://ebookstep.com/product/tarihi-yapanlar-tarihi-
yazanlar-1st-edition-j-h-elliott/

Çin Tarihi 1st Edition Rene Grousset

https://ebookstep.com/product/cin-tarihi-1st-edition-rene-
grousset/

Feminizmler Tarihi 1st Edition Florence Rochefort

https://ebookstep.com/product/feminizmler-tarihi-1st-edition-
florence-rochefort/
Bugünün Tarihi 1st Edition Ergin Y■ld■zo■lu

https://ebookstep.com/product/bugunun-tarihi-1st-edition-ergin-
yildizoglu/

■ran Tarihi 1st Edition Richard Foltz

https://ebookstep.com/product/iran-tarihi-1st-edition-richard-
foltz/

Venedik Tarihi 1st Edition Arne Karsten

https://ebookstep.com/product/venedik-tarihi-1st-edition-arne-
karsten/

K■sa Portekiz Tarihi 1st Edition Jeremy Black

https://ebookstep.com/product/kisa-portekiz-tarihi-1st-edition-
jeremy-black/

Say■larla Dünya Tarihi 1st Edition Emma Marriott

https://ebookstep.com/product/sayilarla-dunya-tarihi-1st-edition-
emma-marriott/
KISA AZERBAYCAN
• •

TARiHi
KISA AZERBAYCAN TARİHİ

Ramin Sadık

Genel Yayın Yönetmeni

Sahure Ergüzel

Editör

Tuğba Eray Biber

©Yeditepe Yayınevi
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı
Sertifika No: 49829

ISBN: 978-625-8396-00-3
Yeditepe Yayınevi: 572
Araştırma-İnceleme: 432

1. Baskı: Mayıs 2022

Sayfa Düzeni

Deniz Tugay

Kapak Tasarımı

Sercan Arslan

Kapak Çizimi

Volkan Durak

Baskı-Cilt

Şenyıldız Yay. Matbaacılık Ltd.Şti. Gümüşsuyu Cad.


Işık Sanayi Sitesi C Blok No: 102 - Topkapı /İstanbul
Tel: 0212 483 47 91-92 (Sertifika No: 45097)

YEDİTEPE YAYINEVİ

Çatalçeşme Sok. No: 52/1 34410 Cağaloğlu-İstanbul


Tel: {0212) 528 47 53 Faks: {0212) 512 33 78
www.yeditepeyayinevi.com / bilgi@yeditepeyayinevi.com
KISA AZERBAYCAN
TARİHİ

RAMİN SADIK

YEDİTEPE *
RAMİN SADIK

1977'de Azerbaycan, Şeki'de doğdu. 1999'da İstanbul Üniversitesi


Tarih Bölümü'nden mezun oldu. 2003'de Marmara Türkiyat Araş­
tırmaları Enstitüsü'nde yüksek lisansını, yine aynı üniversitede
2009'da doktorasını tamamladı. 2010-2014 yıllarında Azerbaycan
Muallimler Enstitüsü'nde öğretim üyeliği ve Azerbaycan Bilim­
ler Akademisi'nin Şeki Bölge Merkezi'nde bilim sekreterliği gö­
revinde bulundu. 2014'te Türkiye'ye dönerek Hakkari Üniversi­
tesinde çalıştı. 2021 yılında doçent unvanını alan Sadık, Bayburt
Üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Rusça ve
İngilizce dillerine hakim olup, Kafkasya tarihi, Osmanlı-Rusya,
Rusya-Azerbaycan, Rusya-Ermenistan ve Azerbaycan-Ermenis­
tan ilişkileri üzerine, aynı zamanda Bolşevik Devrimi ile Rus­
ya'nın 20. yüzyıl başlarındaki askeri ve siyasi tarihi üzerine çalış­
malar yapmaktadır. Alanında yazdığı onlarca makalenin ve Rus
İç Savaşı'ndan bahsettiği bir kitabın müellifidir. Evli, iki çocuk
babasıdır.
İÇİNDEKİLER

ÖN SÖZ ..................................................................................................... 11

Azerbaycan Adının Menşei . . . . . .................... . . . . .................................... .... .. . .. 13

Azerbaycan'ın Tarihi Coğrafyası....... . . . . . . .............. . . . . . . . . ... . . . . . . . . . . . . . . . . .... . . . . . . . . . 14

l.BÖLÜM
AZERBAYCAN ARAZİSİNDE İLK DEVLET KURUMLARI
Azerbaycan Topraklarında İlk İnsan Meskenleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 17

Azerbaycan Topraklarını Yurt Edinen İlk Kavimler .................... . . . . . . . . .... . . . . . . . 18

Azerbaycan Topraklarında İlk Devlet Kurumlan: Aratta, Lullubi, Kuti ve Turukki

Devletleri ..... . ........... . . . . . ......... . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . ........... . . . ........ . . . . . ....... . . . . . . . 19

Manna Devleti ........................... . . . . . . . . . . . ... . . . . . . . . . . . ............. . . . .... . . . . . . . . . ..... . . . . . . 21

Azerbaycan, Med Devleti ve Ahamaniş İmparatorluğu'nun Yönetimi Altında ... 23

Atropatena Devleti . . . ........... . . ...... . . . . . . . . . . ..... . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . .... . ......... . . . . . . 24

Alban Devleti. . . . . . . . .... . . . . . . ........ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ..... . . . . . . . . . . ................... . . . .. 26

il.BÖLÜM
ORTAÇAG'DA AZERBAYCAN
Sasaniler Döneminde Azerbaycan .... . . . . . ......... . . . . . . . . . . . ....... . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . 31

Hilafet Orduları Tarafından Azerbaycan'ın Zaptı ..................... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 34

Hilafet Yönetimine Karşı Babek İsyanı .... ...... ... . ................ ...... . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . 37

Ortaçağ Azerbaycanı'nda Kurulan Bağımsız Feodal Devletler . . .................. . . . . .40

Şirvanşahlar Devleti (861- 1538) . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . ......... . . . . . . . .... . . . . . . . . .. . ........ 40

Şeddadiler Devleti (971-1088) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . ...... ....... .... . . . 42

Saciler Devleti (889-929) . . ........ . . . . . . . . . ... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ..... . . . . . . . . . ..... 43

Salariler Devleti (941-981) ....... . . . . . . . . . .......... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ........ . . . . . . . . . 44

Revvadiler Devleti (981-lll 7) .......... . . . . . . .... .......................... . . . . ...... . . . . . . . . . 45

Selçuklular ve Azerbaycan.................... . . ................ . . . . . ....... . . . . . . . . . . ...... . . . . . . . .. 46

Azerbaycan Atabeyleri (İldenizliler) Devleti... . . ......................... . . . . . . . . . ..... . . . . . . 48

Moğol Ordularının Azerbaycan'a Seferleri . . . . . ........ ..................... . . . .. ............ .50

Azerbaycan İlhanlı (Hülagü) Devleti'nin Yönetimi Altında .............. . . . ............ 53

Altınorda Hanı Toktamış ile Emir Timur'un Azerbaycan'a Seferleri . . . . ............ 56

Karakoyunlu Devleti .................... . . . ........ .......... . .......... . . . . . . . ...... . . . . . . . .. . .... . . . . 57


Akkoyunlu Devleti ...................................................................................... 60

XIIl-XV. Yüzyıllarda Azerbaycan'ın Sosyal, Ekonomik ve Kültürel Hayatı . .........65

111.BÖLÜM
AZERBAYCAN SAFEVİLER DEVLETİ
Safeviler Devleti'nin Kurulması ve Genişlemesi ................................ . . . . ........ 67

Safevi-Osmanlı Münasebetleri: Çaldıran Savaşı .................. ...... . . . . ........... . . ... 7 1

Çaldıran Savaşı'ndan Yıkılışına Kadar Safeviler Devleti ............................... ... 7 3

Safeviler Döneminde Azerbaycan'da Sosyal, Ekonomik v e Kültürel Hayat ........ 81

Rusya'nın Hazar'ın Batı Kıyılarını İşgal Etmesi .............................................. 84

Azerbaycan Osmanlı İdaresi Altında ................................................... . . . . . . . . . 87

Azerbaycan Uğrunda Safevi-Osmanlı Savaşları .


.......... .................... .............. 89

Azerbaycan Nadir Şah Afşar'ın Hükümdarlığı Döneminde . ........... .. .............. 92

iV.BÖLÜM
AZERBAYCAN HANLIKLAR DÖNEMİNDE
Azerbaycan'ın (Aras Nehri'nin) Kuzeyinde Kurulan Hanlıklar ........................ 95

Şeki Hanlığı . . . . ...................................................................................... 96

Karabağ Hanlığı.................................................................... . . . . . ........... 97

Guba Hanlığı ........................................................................................ 98

Revan Hanlığı ....................................................................... ................ 99

Nahçıvan Hanlığı ....................... .................................................. . . ..... 101

Bakü Hanlığı .
............................................................. .......... .............. 101

Gence Hanlığı..................................................................................... 102

Lenkeran Hanlığı ................................................................................ 102

Şamahı Hanlığı ... . . .............................................................................. 103

Azerbaycan'ın Güneyinde Kurulan Hanlıklar ................................... ........... 103

Urmiye Hanlığı ( 1747-1869) ................................................................. 103

Tebriz Hanlığı (1747-1802) ................................................................... 104

Hoy Hanlığı (1747-1813) ...................................... . . . . ............................ 104

Serab Hanlığı (1747-1828) ................................... ................................. 105

Karadağ Hanlığı (1748-1808) ....................... . . . . ..................................... 105

Erdebil Hanlığı ( 1747-1820) .................................................................. 106

Hanlıklar Döneminde Bölgenin Sosyal ve Ekonomik Hayatı ............ ............ 106

Hanlıklar Döneminde Eğitim, Kültür ve Sanat ............................................ 108


V.BÖLÜM
AZERBAYCAN UGRUNDA RUSYA-İKAN MÜCADELESİ
Gürcü Topraklarının Doğu Kısmının Çarlık Rusyası'na İlhakı . .............. lll
..... ..

Aras Nehri'nin Kuzeyindeki Azerbaycan Topraklarının Rusya Tarafından İşgali .. ll4

1826-1828 Rusya-İran (Kaçarlar) Savaşı ve Türkmençay Antlaşması . .......... ... ll9

Çarlık Rusyası'nın Yönetimi Altında Azerbaycan'ın Siyasi, İdari ve Ekonomik

Durumu ................................................................................................... 121

Çarlık Rusyası Yönetimi Altındaki Azerbaycan Topraklarına Ermenilerin ve

Diğer Milletlerin İskan Edilmesi ................................................................ 127

Çarlık Rusyası Döneminde Azerbaycan'da Eğitim, Bilim ve Kültür Hayatı ..... 128

XIX. Yüzyılın Sonlarında Azerbaycan'da Kaçaklar Hareketi .......................... 132

Güney Azerbaycan Türkmençay Antlaşması'ndan Sonra ............................. ı33

VI.BÖLÜM
AZERBAYCAN XX. YÜZYILIN BAŞLARINDA
XX. Yüzyılın İlk Başlarında Azerbaycan'ın Genel Durumu ............................ ı37

XX. Yüzyılın Başlarında Güney Azerbaycan: Settar Han Liderliğinde İsyan ... ı40

Taşnak Ermeni Çetelerinin Azerbaycan Halkına Karşı Saldırıları ( ı90S-ı906) .. ı43

Kuzey Azerbaycan 1. Dünya Savaşı Yıllarında ............... ............................... 145

1917 Rus Devrimlerinden Bağımsızlık İlanına Kadar Kuzey Azerbaycan ....... ı48

Bakü'deki Sovyet Hükümeti'nin Azerbaycan Halkına Karşı Baskı ve Zulmü: ı918

Mart Soykırımı ......................................................................... ................ ı s ı

Şeyh Muhammed Hiyabani Önderliğinde Güney Azerbaycan'da Bağımsızlık

Hareketi ................................................................................................... ı54

XX. Yüzyılın Başlarında Azerbaycan'da Eğitim, Kültür ve Sanat .................... ıs6

VII.BÖLÜM
KUZEY AZERBAYCAN'IN BAGIMSIZLIGI
Azerbaycan'ın Cumhuriyeti'nin İlan Edilmesi: Hükümetin İlk İcraatları . ...... 16ı

Bakü'nün İşgalden Kurtarılması . .


............................... ........ ... ............. ....... ı63

Karabağ'da Ermeni Ayrılıkçıların İsyanı ............... ... ................. .... ........... .. . 165

Azerbaycan Hükümeti'nin İç ve Dış Faaliyetleri .......................................... 168

XI. Kızıl Ordu'nun Bakü'yü İşgali ve Azerbaycan'ın Bağımsızlığına Son Vermesi . . ı 72

Azerbaycan Cumhuriyeti Döneminde Basın, Edebiyat ve Sanat .................... ı 75


VIIl.BÖLÜM

KUZEY AZERBAYCAN SOVYETLER BİRLİGİ YÖNETİMİ ALTINDA

Azerbaycan'da Sovyet Y"cinetiminin Tesis Edilmesi . . ..................................... 179

Sovyet Baskılarına Karşı Halk İsyanları ...................................................... 181

Zengezur'un Ennenistan'a Verilmesi .......................................................... 183

Nahçıvan Özerk Sovyet Cumhuriyeti ile Dağlık Karabağ Özerk Vilayeti'nin

Kurulması ....................................................................................... 185

Sovyetlerin İlk Yıllarında Azerbaycan'ın Ekonomik Durumu . . . ..................... 187

Sovyetlerin İlk Yıllarında Eğitim ve Kültür Alanındaki Gelişmeler ................ 190

Kollektifleştirme ve "Büyük Temizlik" Yıllarında Azerbaycan ....................... 194

11. Dünya Savaşı Yıllarında Azerbaycan....................................................... 197

11. Dünya Savaşı Yıllarında Güney Azerbaycan ........................................... 200

Azerbaycanlıların Ermenistan'dan Zorunlu Olarak Göç Ettirilmesi ( 1948- 1953) .... 203

11. Dünya Savaşı'ndan SSCB'nin Dağılmasına Kadar Azerbaycan................... 205

il. Dünya Savaşı'ndan Sonra Güney Azerbaycan .......................................... 211

11. Dünya Savaşı'ndan Sonra Sovyet Azerbaycanı'nda Eğitim, Kültür ve Sanat. . 214

IX.BÖLÜM

SSCB'NİN DAGILMASI VE BAGIMSIZ AZERBAYCAN CUMHURİYETİ'NİN İLANI

Sovyetlerde Merkezi Vönetimin Zayıflamasına Paralel Olarak Ennenistan'ın

Azerbaycan'a Vönelik Toprak İddialarında Bulunması ................................. 217

Karabağ'da Meydana Gelen Olaylann Azerbaycan'da Halk Hareketi'ni Tetiklemesi .. 220

Azerbaycan Halkının Bağımsızlık Talebine Sovyet Vönetiminin Yanıtı: Ocak 1990,

Bakü Katliamı............................................................................................. 224

Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Yeniden Bağımsızlığını Kazanması ................. 225

Bağımsızlığın İlk Yıllarında Azerbaycan ..................................................... 229

Halk Cephesi İktidarda: Elçibey'in Cumhurbaşkanlığı Döneminde Azerbaycan .. 235

Yeni Azerbaycan Partisi İktidarda: Haydar Aliyev'in Birinci Cumhurbaşkanlığı

Döneminde Azerbaycan ............................................. ............................... 240

Haydar Aliyev'in İkinci Cumhurbaşkanlığı Döneminde Azerbaycan ............. 249


X.BÖLÜM
XXI . YÜZY"ILIN BAŞLARINDA AZERBAYCAN: İLHAM ALİYEV'İN
CUMHURBAŞKANLIGI DÖNEMİ
İlham Aliyev'in Cumhurbaşkanı Seçilmesi ve İlk Dönemindeki İcraatları ..... 255

Ülkenin Her Alanda İstikrarlı Bir Şekilde Gelişmesi . . .............. 259


.................. . .

Azerbaycan'ın Çıkarlarına Uygun Çok Yönlü Dış Politik Faaliyet.. ... . . . . .......... 263

Ermenistan'ın Karabağ'da Provokasyonu: Nisan 2016 Savaşı .


........... ............ 267

Devlet Sisteminde Gerçekleşen Yapısal Reformlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ....... . . . . . ..... 270

Temmuz 2020: Errnenistan'ın Sınır Bölgesi Tovuz'da Azerbaycan'a Karşı Saldırısı.. 272

2020 Vatan Savaşı: İşgal Altındaki Toprakların Kurtarılması . . . . . .......... . . ........ 274

Karabağ Savaşı'ndan Sonra Azerbaycan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . .......... . ......... 280

KAYNAKÇA .............................................................................................. 285

FOTOGRAFLAR ........................................................................................ 289

HARİTALAR ........... .. ...


.......... .. .
. ......... .. ... .
. .
. ..... ........................................ 293

KRONOLOJİ .. . .
....... . .......... .................. ...... ... . .. .
. ....................................... 295
ÖN SÖZ

İlk insan topluluklarının tarihi mekanlarından birisi olan


Azerbaycan, ılımlı havası, zengin bitki örtüsü, yeşil dağları,
engin ovaları ve doğal servetleriyle tarih boyunca farklı mil­
letlerin dikkatini çekmiş, üzerinde kıyasıya mücadelelerin
yaşandığı bir bölge olmuştur. 1828 yılına kadar coğrafi bir
bütünlüğü içermiş olan Azerbaycan, Rusya ile İran arasında
meydana gelen savaşların sonunda ikiye ayrılmıştır.

Azerbaycan zengin bir tarihi geçmişe sahiptir. 350-400 bin


yıl önce yaşamış insana ait alt çene kemiğinin bulunduğu Azılı
Mağarası, kaya üstü resimleriyle gizemli Gobustan bölgesi ve
M.Ö. 4. binyıla kadar uzanan Gemikaya Petroglifleri Azerbay­
can'ın tarihi zenginliğine ışık tutan ve şimdiye dek ortaya çıka­
rılan birkaç örnektir. Kuşkusuz daha ortaya çıkarılmayan nice
zenginlikleriyle beraber, yüzyıllar boyunca savaşlar, afetler ve
ilgisizlik yüzünden kaybolup gidenleri de vardır. O nedenle
Azerbaycan, tarihi, coğrafyası, kültürü, sanatı, velhasıl bütün
her değeriyle ilgi uyandıran önemli bir bölgedir.

Türkiye'de Azerbaycan, Azerbaycan'da da Türkiye her za­


man ilgi çeken ve değer verilen ana konular arasında yer alır.
Bunu iki ayn bölgede varlığını sürdüren aynı millet mensup­
larının bir birilerine karşı olan doğal ve tarihi hassasiyetleri­
nin kaderi bir gerçeği olarak görebiliriz. Türkiye'de Azerbay­
can ile ilgili özellikle son yıllarda, akademik düzeyde bir hayli

11
çalışmalar yapılmıştır. Lakin bu çalışmalar bütün bir Azer­
baycan tarihini değil, ayrı ayrı dönemlerini yahut da bölgeyle
ilgili bazı konuları içeren çalışmalar olmuştur.

Bu gerçeklerden yola çıkarak biz bu kitapta ilk çağlardan


başlayarak 2021 yılı sonlarına kadar bütün Azerbaycan tari­
hini, kapsamlı olmakla beraber öz bir şekilde okuyucunun
faydalanacağı ölçüde kaleme almaya çalıştık. Kitabı yazarken
Azerbaycan tarihiyle ilgili akademik bilgilerden faydalandık,
ama konuları popüler bir üslupla vermeye çalışarak her ke­
simden okuyucu kitlesinin tercih etmesini amaçladık. Kitap­
ta Azerbaycan tarihinin her dönemine ait siyasi, ekonomik,
kültürel, sanatsal ve edebi konularına yer verdik. Dolayısıyla
her çeşit soruya cevap bulunabileceği umuduyla çalışmayı,
on bölümden ibaret geniş bir konular zinciri haline getirdik.
Ayrıca sadece bugünkü bağımsız Azerbaycan'da değil, aynı
zamanda Aras Nehri'nin güneyindeki kısımda da 1828 yılın­
daki bölünmeden sonra yaşanan gelişmeleri ele alarak bütün
bir bölgenin tarihini anlatma anlatmayı amaçladık.

Böyle bir çalışmayı yapmak bana nasip olduğu için pek


tabii onur duydum. Bununla beraber bu konuyu yazmam için
teklif sunan ve sabırla destek veren Yeditepe Yayınevi ailesi­
ne çok büyük özverilerinden dolayı teşekkür ederim. Kitabın
editöryel zahmetine katlanan değerli dostum Doç. Dr. Tuğba
Eray Biber Hocama içtenlikle minnettarlığımı ifade ederim.
Çalışmanın Azerbaycan ile ilgili yapılacak diğer çalışmalara
mütevazı bir katkı sağlayacağını umuyor, eksikliklerin olabi­
leceği hususundan yola çıkarak tenkit, tavsiye ve ilmi deste­
ğin şahsımı fazlasıyla memnun edeceğini belirtmek isterim.
Son olarak ilmi yolda her zaman yanımda olan değerli annem
ile sevgili aileme teşekkürümü ifade ederim.

Ramin Sadık
Bayburt 2022

12
Azerbaycan Adının Menşei

Tarihin çok eski çağlarından itibaren insanların yurt edin­


diği bir bölge olduğundan kaynaklarda Azerbaycan adının
menşei konusunda farklı görüşler ileri sürülür. İlk görüş
Azerbaycan adının Atropatena adından geldiği hususunda­
dır. Aslında antik kaynaklarda Aras Nehri'nin güneyi Atro­
patena, kuzeyi Albaniya diye adlanırdı. Atropatena adı ilk
kez Yunan tarihçi ve coğrafyacısı Strabon tarafından ifade
edilmişti. Muhtemelen söz konusu adın temeli, M.Ö. 33l'de
Gaugamela mağlubiyetinden sonra Büyük İskender'in hizme­
tine giren İranlı satrap Atropat'ın adıyla bağlıydı. Dolayısıyla
İskender'in ölümünden sonra bağımsızlığını ilan eden Atro­
pat'ın adıyla Aras Nehri'nin güneyindeki bölgenin tamamı,
onun ülkesi anlamında muhtemelen Atropatena adını aldı.
Bu isim eskiçağ kaynaklarında Aturpatakan şeklinde görülür­
ken, Süryani ve Bizans metinlerinde Adorbigan, Adarbigan,
orta Fars dönemi eserlerinde Aturpatakan ve Adarbadagan,
Arap kaynaklarında ise Adirbican, Azerbican ve Azerbaycan
şeklinde telaffuz değişikliğine uğradı.

Azerbaycan adının menşei hakkındaki ikinci rivayete göre


kelime, bölgeyi yurt edinen Türk menşeli As'ların adından
gelmiş olabilir. Tahminlere göre "As" ve "Er" kelimelerinin
birleştirilmesiyle bölgenin "Aser Yurdu" olarak adlandırılmış
olabileceği ifade ediliyor. Bir rivayete göre de Azerbaycan adı
Odlar Yurdu anlamına gelir. Nitekim bazı bilim adamları ke­
limedeki Azer kısmını eski Farsçadaki "Ateş" anlamına gelen
"Ader" yahut "Adir" sözüyle ilişkilendirir. Bölgede yaşayan
Türklerin eskiden beri ateşe itaat ettiği ve onu kutsadığı öne
sürülerek zamanla telaffuz şekli değişen kelimenin "Azer"
halına dönüştüğü ve "Ateşler Ülkesi" anlamına geldiği vurgu­
lanır.

13
Azerbaycan sözündeki "bay" kısmının günümüzdeki "bey"
sözünün anlamını içerdiğini ileri sürenler gibi, Atropatena
kelimesindeki yükseklik, yücelik anlamını veren "pat" kıs­
mından türediğini de iddia edenler vardır. "Can" bileşeninin
de Aturpatakan kelimesindeki "kan" bileşeni gibi saygın anla­
mını verdiği söylenir. Dolayısıyla Azerbaycan adının menşei
hususunda genel olarak bu rivayetlerde ileri sürülen görü şler
üzerinde daha çok durulur.

Azerbaycan'ın Tarihi Coğrafyası

Tarihi Azerbaycan toprakları çok daha geniş iken bugün


genelde 221.600 km2 yüzölçümüne sahip olduğu kabul edilir.
1828 yılında Rus-İran1 Savaşı'nın sonucuna göre tarihi top­
raklar, Aras Nehri sınır olmak üzere ikiye bölündü . Böylece
Aras Nehri'nin kuzeyindeki kısım Rusya'ya bırakılırken, gü­
neyindeki parça ise İran'da kaldı. Azerbaycan topraklarının
sınırlarına gelince, kuzeyde Dağıstan'a, güneyde Hemedan'a
kadar uzanırdı. Bölgenin batısında Gürcüler ve güneybatısın­
da Ermeniler ikamet ederken, güneybatıda Osmanlı İmpara­
torluğu'na komşuydu. Doğuda ise bölge sınırları Hazar Deni­
zi'ne dayanırdı. Azerbaycan genel olarak dağlık bir bölgeydi
ve arazisinin % 60'ı dağlıktı.

Başkenti Bakü olan bugünkü bağımsız Azerbaycan 86.6


km2 yüzölçümüne sahiptir. Ülke kuzeyde Rusya Federasyo­
nu, kuzeybatıda Gürcistan, batıda Ermenistan, güneybatıda
Nahçıvan vasıtasıyla Türkiye, güneyde Aras Nehri boyunca

1 Türkmençay Anlaşması, Rusya ile İran (Kaçar Hanedanlığı) arasında


imzalandı. Kaçar Hanedanlığı iktidardan devrildikten sonra ülke 1935'ten
itibaren bugünkü adıyla, İran ismiyle telaffuz edilmeye başlandı. Lakin
özellikle Türk ve Azerbaycan tarihi kaynaklannda bölgeden bahsederken
Kaçar Hanedanlığı yerine İran ismi kulla-nıldığı için biz de çalışmada İran
adını kullanmayı kararlaştırdık.

14
İran, doğuda ise Hazar Denizi ile sınırdır. Arazisi Büyük Kaf­
kas, Küçük Kafkas ve Talış Dağlan ile kuzeyden, batıdan ve
güneydoğudan çevrelenmiştir. Yüksek kesimlerinde kışlar
uzun, soğuk ve karlı, yazlar serindir; ovalarda ise kışlar serin
ve yağmurlu, nadiren karlı, yazları sıcak ve kuraktır. Kür ile
Aras nehirleri boyu, düz ve ovalıktır. Ülkenin deniz seviyesin­
den yüksekliği yaklaşık 657 metredir.

Azerbaycan dünyadaki on bir iklim kuşağından dokuzu­


na sahip olmakla beraber, zengin bitki çeşitliliği, oldukça
verimli toprakları ve aynı zamanda doğal servetleri bol olan
dikkat çeken bir ülkedir. Genelde ılıman iklimin hüküm sür­
düğü bölge tarıma ve hayvancılığa oldukça elverişlidir. Diğer
yandan zengin hayvan ve bitki örtüsü, tarih boyunca Azer­
baycan'ın ilk insanlara yurt olmasının nedeni olmuştur. Ta­
rihi kaynaklarda Azerbaycan'da demir, bakır, kurşun, çinko,
alüminyum, altın, gümüş gibi zengin metalik kaynakların
bulunduğu kaydedilmiştir. Bunun yanı sıra bölge bugün daha
çok petrol ve doğalgaz rezervleri ile öne çıkmaktadır.

ıs
1. BÖLÜM
AZERBAYCAN ARAZİSİNDE İLK DEVLET
KURUMLARI

Azerbaycan Topraklarında ilk İnsan Meskenleri

Güney Kafkasya, özellikle de Azerbaycan dünyanın en


eski insan meskenlerinden biridir. Zira ilk insanların yaşa­
ması için gerekli olan bol su, zengin bitki ve hayvanat alemi
ile doğal mağaralara ev sahipliği yapıyordu. O yüzdendir ki
yapılan arkeolojik çalışmalar sonucunda Azerbaycan'da ilk
insanlara ait bir takım kültür varlıkları ortaya çıkarılmıştır.
Nitekim Karabağ'da Azıh ve Tağlar, Gazah ilinde Daşsalahlı
ve Damcılı, Nahçıvan'da Gazına, Lerik'te Buzeyir adlı mağa­
ralar bu kabildendir. Özellikle Avrasya kıtasının en eski insan
meskeni sayılan Taş Devrine ait Azıh mağarası bilim adamla­
rının daha çok dikkatini çekmiştir. 1960 yılında Azerbaycanlı
arkeolog Memmedeli Hüseynov tarafından mağarada yapılan
araştırmalarda bazı araç gereçler ile hayvan kemiklerine rast­
lanmıştır. 1968 yılında ise Memmedeli Hüseynov mağarada
18-22 yaşlarında bir kadına ait alt çene kemiği parçasını bul­
muştur. Azıh mağarasında bulunduğu için bilim adamlarınca
Azıhontrop ismi verilen ilk sakine ait alt çene kemiğinin, 350-
400.000 yıl önce yaşamış bir kişiye ait olduğu tespit edilmiştir.

17
Böylece bu buluntuyla Azerbaycan'ın en eski insan meskeni
olduğu kanıtlanmıştır.

Üzerinde durulması gereken bir önemli insan meskeni de


Bakü yakınlarındaki Gobustan adlı yerde mevcut olmuştur.
Orta Taş Devri'ne ait söz konusu meskende bazı mağaralar
ortaya çıkarılmış, çakmak taşlan, kemikten hazırlanan bazı
araç gereçler ile ok uçları bulunmuştur. Gobustan sakinleri­
nin avcılık ve balıkçılıkla uğraştıkları, hatta uğraşlarını da ka­
yalar üzerine çizdikleri resimlerle bugüne miras bıraktıkları
anlaşılmıştır. Azerbaycan'da diğer kaya üstü resimlere, Kel­
becer'de ve Nahçıvan'nın Gemigaya mevkiinde rastlanmıştır.

Azerbaycan Topraklarını Yurt Edinen İlk Kavimler

Araştırmalar sonucunda M.Ö. 3 ve 2. binyılda Azerbay­


can'ın güneyinde, Urmiye Gölü çevresinde Lullubi, Kuti, Su,
Turukki, Aras Nehri'nden kuzeyde Gargar, Nahçıvan'da Nahçe
adlı kavimlerin yaşadığı belirlenmiştir. Komşu oldukları Me­
zopotamya toplumlarıyla siyasi ve kültürel ilişkiler kurabilen
güneyde yaşayan kavimler hakkındaki ilk bilgiler de doğal
olarak Sümer-Akad çivi yazılarında verilmiştir. Kuşkusuz ismi
zikredilenlerin dışında da farklı kavimlerin yaşamış olduğu
muhtemeldi. Diğer yandan kavimlerin etnik kökenlerini tes­
pit etmek oldukça zordur. Buna rağmen bazı kaynaklar Kuti,
Lullubi ve Turukki kavimlerini Türkçe konuşan kavimler ola­
rak adlandırmıştır. Özellikle Turukki isminin Türk adını çağ­
rıştırması ve hatta erken ortaçağ Hint ile Tibet kaynaklarında
Türk adıyla beraber Turukki kelimesinin geçmesi söz konusu
kavmin etnik mensubiyeti konusunda Türk olma ihtimalini
gündeme getirmiştir. Bu görüşlerden yola çıkan Azerbaycanlı
merhum tarihçi Ziya Bünyadov, Azerbaycan'ı yurt edinen ilk
sakinlerden bazılarının Ön Türkler olduğunu ve M.Ö. 3 ve 2.

18
binyıllardan itibaren Azerbaycan topraklarında yaşayarak dö­
nemin siyasi hayatına katılım sağladıklarını belirtmektedir.

Eski çağlardan itibaren Azerbaycan topraklarına dışarıdan


gelen kavimler de yerleşmiştir. Bu kavimlerden birisi Kara­
deniz'in kuzeyinden güneye inerek ilk yurtlan olarak Güney
Kafkasya'nın batısına yerleşen Kimmerler olmuştur. Kim­
merlerin daha sonra güneye de indikleri, hatta Anadolu'ya
geçtikleri tahmin edilmektedir. Muhtemelen Kimmerlerle
aynı dönemde Azerbaycan topraklarını göç eden bir diğer ka­
vim de Sakalar (İskit) idi. Orta Asya'dan batıya doğru hareket
eden Sakalar, hem Hazar'ın güneyi, hem de kuzeyini dolaşa­
rak gelmişlerdi. Onların Azerbaycan topraklarındaki varlık­
larıyla ilgili ilk bilgiyi M .Ö. V. yüzyılda yaşayan antik Yunan
tarihçisi Herodot vermiştir. Onun yazdıklarına göre Sakalar
M.Ö. 7. yüzyıldan itibaren Azerbaycan topraklarına yerleş­
mişlerdi. Herodot'un bahsettiği bir diğer kavim de Kaspiler
idi. Makedonyalı İskender ile Pers kralı Darius arasında M.Ö.
331 yılında meydana gelen Gaugamela Savaşı'na Kaspiler de
katılmıştı. Ancak onlar sonradan Albanlara karışarak kaybol­
dular.

Azerbaycan Topraklarında İlk Devlet Kurumları:


Aratta, Lullubi, Kuti ve Turukki Devletleri

M .Ö. 3. binyılda Azerbaycan'ın güneyinde ilk devlet ku­


rumlan ortaya çıkmaya başladı. Söz konusu devletler Mezo­
potamya'daki şehir devletleri ile siyasi, ekonomik ve kültürel
irtibat halinde idi. Doğal olarak zaman zaman da aralarında
savaşlar meydana gelmekteydi. Sümer kaynaklarına göre
Azerbaycan topraklarında kurulan ilk devlet, Urmiye gölü­
nün güney doğusunda varlık gösteren Aratta devletiydi. Baş­
kenti de Aratta olan devlet, Sümerler ile uzun yıllar mücadele

19
yapmıştı. Aratta ülkesini En yahut Ensi denen hükümdar yö­
netiyordu. Çoktanrılı bir inanca sahip ülkede en büyük tanrı,
bereket ve sevgi tanrısı İnanna idi.

Aratta'nın tarih sahnesinden silindiği bir sırada Urmiye


Gölü'nün güneyinde Lullubi, güney batısında da Kuti Devleti
tesis edildi. M.Ö. 3. binyılın ikinci yarısında varlık gösteren
Lullubi Devleti, Azerbaycan topraklarında kurulan ikinci dev­
letti. Devlet hakkında ilk bilgiler Akad kitabelerinde verilmiş­
tir. Genel olarak ziraat ve hayvancılıkla uğraşan Lullubi halkı,
Urartu, Mezopotamya ve Asurlular ile karşılıklı ticari ilişkiler
geliştirmişlerdi. Kaynaklar onların savaşçı bir toplum olduk­
larını zikretmiş, zaman zaman Akadlara karşı mücadele ettik­
lerini aktarmıştır. Çoktanrılı bir inanca sahip Lullubilerin en
önemli tanrıları, Gökyüzü, Güneş, Ay, sevgi ve bereket tanrı­
larıydı. M.Ö. 2. binyılda Lullubi Devleti zayıfladı, küçük bey­
liklere parçalandı ve tarih sahnesinden silindi.

Azerbaycan topraklarının güneyinde yaşayan kavimler­


den birisi de Kutiler idi. M.Ö. 3. binyılın ikinci yarısında Ur­
miye gölünün batısı ile güney batısında kendi devletlerini
kuran Kutilerin dil ve etnik mensubiyetleri konusunda hala
farklı görüşler vardır. Ancak bazı kaynaklar onları da tıpkı Tu­
rukkiler gibi Ön Türkler olarak kabul ederler. Kutiler, Sümer­
ler ile hem ticaret yapar, hem de onlara gerektiğinde askeri
yardım sağlardı. Örneğin, Akadların Nippur şehrine saldırısı
esnasında Sümerlerin yanında yer almışlardı. Sonrasında ise
Akadları mağlup ederek 100 yıl boyunca Mezopotamya'da hü­
küm sürmüşlerdi. Kutilerin yönetim anlayışı Sümer ve Akad­
larda olduğu gibiydi, devleti bir hükümdar idare ederdi. Çok­
tanrılı bir inanca sahip olduklarından Ay tanrısına, sevgi ve
bereket tanrısına inanırlardı. Kutiler de Lullubiler gibi önce
parçalandılar, ardından tarih sahnesinden silindiler.

20
Urmiye Gölü'nün güneyinde meskun Turukkiler önce Kuti
ve Lullubilere bağlı yaşasalar da sonradan bağımsızlık kazan­
dılar. Sık sık Mezopotamya'ya kadar inerek Asurlar için tehdit
oluşturdular. Hatta bir ara Asurlara ait Şuşarra şehrini işgal
ettiler. Sonralar bir kısım Turukkiler, Babil ülkesine yerleşti.

Manna Devleti

M .Ö. IX. yüzyılda Urmiye Gölü çevresinde, daha önce böl­


gede varlık göstermiş Lullubi, Kuti ve Turukkilerin varisi olan
Manna Devleti kuruldu. Devletin adına ilk defa M.Ö. 843 yılın­
da Asur hükümdarı III. Şalmanezer'in çivi yazılı kitabesinde,
Munna şeklinde rastlanmıştır. Urartu kaynaklarında devletin
adı Mana, Tevrat'ta Minni olarak kaydedilmiştir.

Manna kuruluşundan itibaren Asurlular ve Urartuların


saldırılarına uğradı. Asurluların zayıfladığı durumlarda daha
çok Urartu baskınlarına maruz kalan ülke, en önemli hüküm­
darı İranzu (740-719) döneminde Asurlularla ittifak yaparak
Urartu işgaline düşen topraklarını kurtarmayı başardı. İran­
zu bununla da kalmadı, Asurlular ile Urartular arasındaki
mücadeleyi fırsat bilerek topraklarını hayli genişletti. Böyle­
ce ülke sınırları kuzeyde Aras Nehri'ne, güney doğuda Medya
ile güneyde Kaspi ülkesine, batıda da Urartu'ya kadar uzandı.
Dolayısıyla İranzu'nun döneminde Manna, Urmiye çevresi­
nin en kuvvetli devletine dönüştü.

İranzu'nun ölümünden sonra yönetime oğlu Aza (718-716)


geçti. Ancak Aza, babasından miras kalan güçlü devleti ko­
ruyamadı. İç mücadeleler sonucu devlet parçalanma tehlike­
siyle yüzleşti. Dahası Aza, Urartu'ların casusları tarafından
suikast sonucu öldürüldü. Onun yerine Urartu Devleti'nin
desteğini alan kardeşi Ullusunu (716-680) hükümdar oldu.
Ullusunu devletin bütünlüğünü korumak adına dış siyasette

21
Asurlularla ittifaktan vazgeçti ve Urartular ile ittifak yaptı. Bu­
nun üzerine Asur hükümdarı il. Sargon M.Ö. 716'da Manna'ya
saldırdı. Urartu'dan yardım alamayan Ullusunu meydanda
tek başına kalınca başkent İzirtu'yu terk ederek dağlara kaç­
tı. Sargon başkent dahil bazı Manna şehirlerini ele geçirerek
yaktı. Çaresiz kalan Ullusunu daha sonra Sargon'dan af dile­
yerek tahtına kavuştu ve Asurlara tabi oldu. Hatta ertesi yıl
Sargon'un Urartu üzerine seferine de katıldı.

Uzun bir süre Asur ile ittifakını sürdüren Manna, ilerleyen


dönemde Kafkasya'dan güneye inen Sakalar ile ittifak yaptı.
Sakalar Asurlular için tehdit oluşturmaya başlayınca Manna
devleti de, Asurlulara bağlı kalmaktan vazgeçerek bağımsız­
lığına kavuştu. Bunun üzerine Asur hükümdarı Asurbanipal
(669-627) Manna topraklarına sokuldu. Manna başkenti ile
şehirleri bir kez daha yakıldı. Mağlubiyet Manna hükümdarı
Ahşeri'ye (675-650) karşı isyanın çıkmasıyla sonuçlandı ve o
isyancılar tarafından katledildi. Tahta oğlu Ualli (650-630) çık­
tı ve derhal Asurlular ile ittifak yaptı. Asurluların zayıfladığı
dönemde bir süre daha bağımsız varlığını sürdüren Manna,
M .Ö. 590'da bugünkü İran topraklarında kurulmuş olan Med
Devleti'ne katıldı.

Manna arazisi dağlık ama bol nehirli idi. Halkı daha çok
tarımla uğraşır, tarlalar nehirlerden açılan kanallarla sulanır­
dı. Mahsul iki ve dört tekerlekli arabalarla taşınırdı. Meyve
sebze ve üzüm üretiminin geliştiği ülkede, at yetiştiriciliği
de yaygındı. Tarım işlerinde ve taşımacılıkta develer de kul­
lanılırdı. Toprakları çeşitli maden yataklarıyla zengin ülkede
madenleri işleme sanatı da gelişmişti. Günümüzde Azerbay­
can'ın güneyinde, Hasanlı adlı antik yaşam kentinde yapılan
kazılar sonucu bulunan taş kalıpların, orak, balta, hançer, ok
uçları ve süs eşyaları hazırlanmasında kullanıldığı anlaşıl-

22
mıştır. Hasanlı antik kentinde aynca iki ve üç katlı binalar ile
mabetler de ortaya çıkarılmıştır.

Azerbaycan, Med Devleti ve Ahamaniş İmparatorluğu'nun


Yönetimi Altında

Medler, Manna'nın güney doğusunda, İran'ın merkezinde


devlet kuran bir kavimdi. Mag, bus, arizant, struhat, budi ve
paretagen adlı altı kabileden oluşan olan Medlerin kurduğu
devletin adı kaynaklarda Maday, Matay, Amaday ve Midia
şeklinde zikredilmiştir. Ancak Med ismi ilk kez Asur hüküm­
darı III. Şalmenezer'in kitabesinde, Mada diye geçmiştir. Ri­
vayete göre devletin kurucusu Deioces adlı birisiydi ve M.Ö.
VIII. yüzyılın sonlarında Medleri başına toplayarak Ekbatan'a
(bugünkü Hemedan) şehrini başkent yapmıştı. Sakaların gü­
neye inmesiyle beraber Med Devleti, Asur Devleti'ne karşı
savaşlara ağırlık verdi, Manna ve Urartularla birleşerek Aras
Nehri'ne kadar Azerbaycan topraklarını ele geçirdi.

Hükümdar Siyaksares (625-585) Med Devleti'nin kralı


olunca Sakaların gücünü kırdı. Orduyu yeniden toparladı ve
Babil hükümdarı Nabopalassar ile ittifak yaparak Asurlular­
la mücadeleye devam etti. Asurluları mağlup etmeyi başaran
müttefikler Assur, Arbela, Kalat ve başkent Ninova'yı yakıp
yıktılar. M.Ö. 604'te Asurlular tarih sahnesinden silinirken
toprakları Medler ile Habiller arasında taksim edildi. Siyaksa­
res, Manna ve Urartu topraklarını da işgal edince ülkesi Orta
Asya'nın güneyinden, Karadeniz'in güneyine kadar genişle­
miş oldu.

Siyaksares'ten sonra yerine oğlu Astyages (585-550) geçti.


Onun döneminde devlet zayıfladı. Bunun üzerine bazı devlet
yöneticileri gizlice Pers vilayeti il. Kiros'la (600-530) anlaştı.
Böylece il. Kiros önderliğinde M.Ö. 553'te Med Devleti'ne kar-

23
şı isyan başladı. Üç yıl kadar süren isyan sonucu Med Devleti
tarih sahnesinden silindi.

il. Kiros, Medleri mağlup ettikten sonra Ahamaniş Devle­


ti'ni kurdu. Medlerin tüm topraklarını kendi ülkesine katarak
Ekbatan'ı başkent yaptı. Ardından Babil ülkesi ile Anadolu'da
Lidya'yı işgal etti. M.Ö. 530'da Aras Nehri'nin kuzeyinde yaşa­
yan Sakalara saldırdı ancak Saka kraliçesi Tomris tarafından
çatışmada öldürüldü. Tahta oğlu il. Cambyses (530-522) çıktı.
Onun Mısır'ı ele geçirdiği bir sırada ülke başkentinde isyan
çıktı ve kendini Cambyses'in kardeşi olarak tanıtan Bardi­
ya adlı bir adam tahtı ele geçirdi. Bu haberi alan hükümdar
derhal ülkesine doğru yola çıktı ama bilinmeyen bir sebeple
hayatını kaybetti. Lakin sahte kral Bardiya'nın da saltanatı
uzun sürmedi, zira Ahamanişler ailesine mensup 1. Darius
(522-486) onu devirdi ve ülkenin yeni kralı oldu. Yeni kralın
döneminde Azerbaycan'da yaşayan Kaspi, Saka, Kadusi gibi
topluluklar vergiye bağlandı, savaş zamanlarında Ahamaniş
ordusuna asker gönderdi. Darius ülke sınırlarını genişleterek
devletini dönemin en kuvvetli imparatorluğuna çevirdi. An­
cak onun ölümünden sonra esaret altındaki farklı toplulukla­
rın isyanları ve iç çekişmeler devleti sarstı. Dahası Büyük İs­
kender M.Ö. 334'te başladığı Asya seferi çerçevesinde, 33l'de
Gaugamela Savaşı'nda Ahamanişler Devleti'ne ağır bir darbe
indirdi. Böylece devlet tarih sahnesinden silindi.

Atropatena Devleti

Büyük İskender'in Asya seferinde ona karşı savaşan ordu­


lar içerisinde Medler, Sakalar ve Kaspilerden oluşan asker­
lerin komutanı olan Atropat adlı Med vilayetinin yöneticisi
de vardı. İsmi ilk kez Gaugamela Savaşı'nda geçen Atropat,
yenilgiden sonra bir süre olup bitenleri izlemek üzere bekle-

24
di. Ancak çok geçmeden İskender'in gözüne girmeği başardı
ve Med topraklarının yönetimine atandı. Hatta kızını İsken­
der'in en önemli komutanına vererek ilişkileri sağlamlaştır­
dı. Büyük İskender M.Ö. 323'de öldükten sonra kurduğu dev­
let parçalandı. Bunun üzerine Atropat bağımsızlık ilan etti ve
Ürmiye Gölü'nün güney doğusunda yerleşen Gazaka şehrini
başkent olarak seçti. Onun devleti, Azerbaycan topraklarının
güneyinde kuruldu, lakin Aras Nehri'nin kuzeyindeki bazı
arazilere kadar uzandı. Yunan yazar Strabon eserinde ülkeyi
Atropat'ın adıyla Atropatena diye adlandırdı.

Kaynaklara göre yaklaşık 350 yıl varlığını sürdüren Atro­


patena'da farklı topluluklar yaşardı. Bugüne kadar isimleri
bilinenler genelde Matienler, Sakalar, Mardlar, Pantimaklar
Sagartiler, Kadusiler, Utiler, Geller, Maglar ve Kaspiler idi.
Hangi dilde konuştukları kesinlik kazanmasa da bölge halkı­
nın Türk ve Fars dillerinde konuşan topluluklardan oluştuğu
varsayılmaktadır.

M.Ö. 320 yılına kadar devleti idare eden Atropat'tan sonra


evlatları ülke sınırlarını daha da genişletti. Kral Artabazanes
döneminde sınır kuzey doğuda Hazar Denizi'ne kadar uzan­
dı. M.Ö. 223'te Seleukos Devleti kralı III. Antiokhos (241-187),
Atropatena'ya saldırdı ve topraklarını işgal etti. Ancak Roma
İmparatorluğu M .Ö. 190'da Magnesia Savaşı'nda Seleukos'ları
mağlup edince Atropatena yeniden bağımsızlığına kavuştu.
M.Ö. 2. yüzyılda Atropatena, Roma'nın doğuya genişleme
planlarına karşı çıkan Part İmparatorluğu'na destek verdi.
Hatta M.Ö. 53'te Part İmparatorluğu ile beraber Roma'yı mağ­
lup etmeyi başardı. Fakat birkaç yıl sonra Romalılar her iki
devlete karşı 100 binlik orduyla saldırdı. Buna rağmen mağ­
lup olmaktan kurtulamadı. Roma ganimetleri Part İmpara­
torluğu ile Atropatena devletini anlaşmazlığa düşürdü. M.Ö.

25
35'te Atropatena kralı 1. Artavasdes (56-30), Roma'ya yaklaştı.
Dahası Roma'dan aldığı destekle Ermenileri kendine bağladı.
Yerine geçen oğlu il. Ariobarzanes (M.Ö. 28?- M. 4) 10 yıl Ro­
ma'da yaşadı ve onun döneminde iki devlet arasındaki ilişki­
ler daha da gelişti. Ancak onun ölümünden sonra devlet, Part
İmparatorluğu'nun esareti altına düştü.

Atropatena'da tarım ve hayvancılık gelişmişti. Su kay­


naklarının bolluğunun yanı sıra yapay sulamanın bilinmesi
mahsul zenginliğine ve ticari gelişime katkı yapıyordu. Ülke­
de ayrıca balıkçılık, tuz ve petrol ticareti de yapılır, böylece
döneminin şartlarına göre halk geçimini sağlıyordu. Atropa­
tena, Doğu ile Batı arasındaki ticaretin güzergahı üzerinde
yerleştiğinden Büyük İpek Yolu'ndaki ticari aktiflik ülkeye ek
gelir sağlıyordu. Çeşitli zanaat dallarına sahip ülkede Büyük
İskender adına kesilen paralarla beraber, Seleukosların ve
Partlıların paraları da kullanılırdı.

Atropatena'da hayvancılığın en gelişmiş kolu at bakıcılığı


idi. Ancak bununla birlikte büyükbaş ve küçükbaş hayvancı­
lık ile deve yetiştiriciliği de vardı. Ülke şehirleri genel olarak
kervan yolları ve mabetlere yakın yerlerde kurulurdu. Sur­
larla çevrili olan şehirlerin binaları taşlar, tuğlalar ve ağaç­
tan inşa edilirdi. Arkeoloji kazılarda bulunan gerdanlar, bile­
zikler, yüzük ve küpeler Atropatena'da altın, gümüş ve bakır
sanatkarlığının da hayli gelişmiş olduğunu kanıtlamıştır. At­
ropatena'da halk Zerdüştlüğe inanır, ateşe tapardı. Bu inanca
ait en büyük mabetlerden biri Gazaka şehrinde idi. Mabedin
mihraplarında sürekli yanan bir ateş vardı.

Alban Devleti

Büyük İskender'in Asya seferinde Ahamanişler Devleti'nin


tarih sahnesinden silinmesinden sonra M.Ö. iV. yüzyılda bu-

26
günkü Azerbaycan Cumhuriyeti'nin yerleştiği Aras Nehri'nin
kuzeyinde, Alban Devleti ortaya çıktı. Doğuda Hazar, batıda
İberya (Doğu Gürcistan), kuzeyde Dağıstan'ın güney kısımla­
n, güneyde de Aras Nehri ile sınır olan devletin ilk başkenti
Gebele, ardından Berde oldu. Genel olarak Türkçe, Farsça ve
Kafkas dillerinde konuşan 26 farklı kavme ev sahipliği yapan
ülkenin en kalabalık kitlesi olan Albanlar, çok eskilerden beri
Azerbaycan topraklarının kuzeyinde yaşardı. İsimleri ilk kez
Gaugamela Savaşı'ndan bahseden kaynaklarda geçen Alban­
lar, Kaspi ve Sakalarla birlikte Büyük İskender'e karşı savaş­
mıştı. Strabon, Coğrafya adlı eserinde Hazar Denizi ile İberya
arasındaki topraklarda yaşayan Albanlardan söz etmişti.

M.Ö. il. yüzyılda Akdeniz'in en kudretli devletine çevrilen


Roma, doğunun ticaret yollarını ele geçirmek için Ermenile­
rin yaşadığı bölgeler ile İberya ve Alban ülkesine sahip olmak
istedi. M.Ö. 66'da dönemin meşhur generali Büyük Pompey'in
(106-48) komutasındaki Roma ordusu Ermeni kralı II. Tigra­
nes'i (140-55) mağlup ederek Güney Kafkasya'ya girdi. Ancak
kışın başlaması Roma ordusunun ilerlemesine engel oldu,
böylece Gnaeus Pompey Kür Nehri kıyısında karargah kurdu.
Bunu fırsat bilen Alban kralı Oroises, Aralık ayında büyük bir
orduyla Romalılara saldırdı. İki taraf arasında gerçekleşen
şiddetli çatışmalar Romalılar lehine sonuçlandı. Pompey, Al­
ban kralıyla barış yaptıktan sonra İberya topraklarına doğru
yürüdü. Fakat barışa rağmen Alban orduları Romalıları iz­
leyerek onlara fazlasıyla sorun çıkardılar. Hal böyle olunca
Pompey yeniden Alban ordusu üzerinde baskı kurdu. Ertesi
yıl ise taraflar arasında ikinci bir savaş daha gerçekleşti. Sa­
vaş esnasında Pompey'in hile yaparak küçük süvari birlikle­
rini öne sürmesi ve piyadeleri arkada saklaması, Alban ordu­
sunun kuşatma altına düşmesiyle sonuçlandı. Kadınların da
savaştığı Alban ordusu ağır bir yenilgi alarak dağıldı. Savaş

27
bittikten sonra Pompey, Alban kralı Oroises'i yanına davet
etti. Ancak Oroises daveti geri çevirdi. Buna rağmen taraflar
arasında barış yapıldı. Pompey barıştan sonra Hazar Denizi
kıyısına kadar ülkenin içerilerine doğru ilerlemek istedi, la­
kin Albanların vur-kaç taktiğiyle saldırıları onu vazgeçirdi.

M.Ö. 36'da Roma ordusu bir kez daha doğu seferine çıktı.
Ancak ordu komutanı Marcus Antonius, (83-30) beklenmedik
bir şekilde Part ordusu tarafından engellendi. Bunun üzeri­
ne Mısır'a gitmeye karar veren Antonius, Alban ülkesini ele
geçirmek için General Publius Canidius Crassus'u görevlen­
dirdi. İberya kralından destek alarak Alban ülkesine saldıran
Roma ordusu, kral Zober liderliğindeki Albanları mağlup et­
meyi başardı. Savaşta yenilen Zober, ülkesinin Roma'ya bağlı
kalacağını kabul etti.

İmparator Neron (37-68) 68 yılında Alban ülkesine sefer


yapmaya karar verdi. Fakat hazırlık yaptığı esnada Roma'da
çıkan bir isyan sonucu öldürüldü. 90'lı yıllarda Roma ordusu
Ermeni bölgesini işgal ederek Hazar Denizi kıyılarına sefer
yapsa da bölgede fazla kalamadı. 114'te Güney Kafkasya uğ­
runda Roma ile Part İmparatorluğu arasında savaşlar ger­
çekleşti. Roma imparatoru Hadrianus (76-138) dönemine ge­
lindiğinde ise Alban Devletiyle dostluk ilişkileri kuruldu. Bu
ilişkiler 3. yüzyılın ortalarına kadar sürdü. 226 yılında Part
İmparatorluğu'nu tarih sahnesinden silen 1. Erdeşir Babe­
kan, Sasaniler Devleti'ni kurdu. Bölgenin en güçlü devletine
çevrilen Sasaniler, bir süre sonra Alban ülkesini tamamen iş­
gal ederek kendi bünyesine kattı.

Alban halkı tarım, hayvancılık ve sanatkarlıkla meşguldü.


Yunan kaynakları tarım topraklarının kanallar vasıtasıyla su­
landığını, Strabon bir kere sürülmesine rağmen toprağın bir­
kaç defa mahsul verdiğini ve oldukça verimli olduğunu kay-

28
detmiştir. Bölgenin aynı zamanda büyük meyve ve üzüm bah­
çelerine sahip olduğu, Hazar kıyısında yaşayan toplulukların
balıkçılıkla uğraştığı kaynaklarca belirtilmiştir. Bugünkü
Azerbaycan'ın Mingeçevir, Gebele ve Şamahı gibi bölgelerin­
de yapılan kazı çalışmalarında bulunan metalden hazırlanan
silah ve el aletleri, seramik ve cam tabaklar, altın, gümüş ve
bakırdan yapılan çeşitli süs eşyaları Alban ülkesinde sanat­
karlığın bir hayli gelişmiş olduğunu ortaya koymuştur.

Önemli ticaret yollarının üzerinde yerleşen ülke, doğu-ba­


tı ve kuzey-güney arasındaki ticari irtibatı sağlıyordu. Bu
yüzden bölgede zengin bir ekonomik döngü vardı. Kazılarda
bulunan bazı ülkelere ait madeni paralar bölge ekonomisinin
oldukça gelişmiş olduğunu gösterirdi. Şehirler genelde ticari
yollar üzerinde kurulurdu. il. Yüzyılda yaşamış Yunan coğ­
rafyacı Claudius Ptolomy (100-170), Alban ülkesinde 29 şehir
ve kasabanın olduğunu kaydederdi.

Alban ülkesinde halk çoktanrılı bir inanca sahipti. Özel­


likle gökyüzündeki güneş, ay ve yıldızlara inanmak yaygın­
dı. Strabon onların Zeus (Gök), Helios (Güneş) ve Selena (Ay)
tanrılarına ibadet ettiklerini söylemiştir. Selena tanrısına
özel bir ilgi duyan Albanlar, İberya'ya yakın bir yerde onun
için mabet inşa etmişti. Söz konusu mabedin kahini kraldan
sonra ülkede en saygın kişiydi. Vilayetler ve büyük şehirlerde
de mabetler vardı. Albanlar ayrıca farklı hayvanlara da tapı­
yordu. Arkeolojik kazılarda eşyalar ve kayalar üzerindeki tas­
virlerde kertenkele ve yılan gibi sürüngenlere de itaat ettik­
leri anlaşılmıştır. Strabon'a göre Albanlarda ahiret inancı da
vardı. Ölenleri eşyaları ile gömerlerdi. O yüzden eski mezar
yerlerinde yapılan kazılarda çok sayda el aletleri, silahlar, süs
eşyaları ve hayvan kemikleri bulunmuştur.

313'te Roma imparatoru Konstantin'in, Milan Fermanı'y­


la bütün inançlara özgürlük vermesi, Hristiyanlık üzerindeki

29
baskıları kaldırdı. Mensupları takibattan kurtulan dinin mis­
yonerleri için Güney Kafkasya ilgi alanına dönüştü. Sonuçta
iV. yüzyıldan itibaren Alban topraklarında Hristiyanlık yayıl­
maya başladı. Bir süre sonra dönemin Alban lideri Urnayr da
maiyetiyle birlikte çok tanrılık inancından vazgeçerek Hris­
tiyanlığı kabul etti. Onun ölümünden sonra yeni dinin yayıl­
ması bir az yavaşladı, ancak VI. yüzyılın başlarından itibaren
halktan zorunlu olarak Hristiyanlığı kabul etmesi istendi. Ne­
ticede Azerbaycan topraklarında inanç sistemi, çok tanrılık­
tan Hristiyanlığa doğru geçen bir evreye girdi.

30
il. BÖLÜM
ORTAÇAG'DA AZERBAYCAN

Sasaniler Döneminde Azerbaycan

226 yılında Sasaniler Devleti'nin kurulmasıyla Azerbay­


can, VII. yüzyıla kadar onun egemenliği altında kaldı. Önce
Aras Nehri'nin güneyindeki Atropatena işgal edildi. Ardından
Güney Kafkasya uğrunda Roma ile Sasani Devleti arasında
mücadele başladı. Bu mücadele esnasında Alban toprakları
260'larda Sasani hakimiyetine geçti. Daha sonra Ermenilerin
yaşadığı bölgelere hükmetmek üzere iki devlet çarpıştı. Sasa­
nilerin Roma'ya karşı bazı seferlerinde Alban kralları da des­
tek sağladı. Uzun mücadele 387'de barış anlaşması ile sona
erdi. Buna göre Ermeniler ve Gürcülerin yaşadığı bölgeler
Roma ve Sasani Devleti arasında bölüştürüldü. Böylece batı
Gürcü toprakları ile Ermenilerin yaşadığı bölgeler Roma'nın,
diğer kısımlar ise Sasanilerin oldu. Dolayısıyla Güney Kafkas­
ya'nın hemen hemen tamamına Sasaniler hakim oldular.

Sasaniler Aras Nehri'nin güneyindeki Azerbaycan top­


raklarına hakim olunca bölgede Zerdüştlüğün yayılması ça­
lışmaları başlattılar. Özellikle Erdeşir'den sonra tahta çıkan
oğlu 1. Şapur'un döneminde {241-272), Hristiyanlık Roma'nın

31
devlet dini gibi görüldüğünden bir din olarak bütün ülkede
Zerdüştlüğe önem verildi. Bunun üzerine Çin ve Hindistan'a
giden ticaret yollarının üzerindeki konumu dolayısıyla diğer
vilayetlere kıyasla ekonomik olarak daha ferah bir vilayet
olan Atropatena, yeni dinin ideolojik merkezine dönüştürül­
dü. Bölgenin önemli Zerdüşt mabetlerine ev sahipliği yapma­
sı Gazaka şehrindeki baş mabedin değerini arttırdı. Nitekim
orada eğitimini tamamlayan Zerdüşt dindarlar ülkenin farklı
vilayetlerine eğitim için gönderilmeye başlandı.

Sasani hükümdarları hem doğal kaynakları hem de stra­


tejik konumundan dolayı Aras Nehri'nin kuzeyindeki Alban
topraklarını önemsemek zorunda kaldılar. Zira bölge III. yüz­
yıldan itibaren Hunlar ve diğer Türk kavimlerinin akınına
uğramaktaydı. Kuzeyden güneye inen ve bazı şehirleri yağ­
malayan bu kavimleri durdurmak için Sasani hükümdarları
Güney Kafkasya'nın geçidi sayılan Derbent yolunu kapatma­
ya karar verdiler. Böylece bölgede istihkamlar inşa edildi. Ka­
lelerin tamamlanmasıyla kuzeyden gelen tayfaların tehdidi
bir nebze olsun azaldı.

Sasaniler ele geçirdikleri bölgelerin kalıcılığını sağlam­


laştırmak üzere Azerbaycan topraklarının stratejik noktala­
rında iskan politikası izlediler. Bu kapsamda Aras Nehri'nin
güneyinden kuzeyine Fars kökenli bazı tayfaları göç ettirerek
yerleştirdiler. iV. Yüzyıl sonlarında Roma İmparatorluğu'nun
tarih sahnesinden silinmesinden sonra Güney Kafkasya'ya
hakim olmak için Sasaniler ile Bizans arasında mücadele
başladı. Sasani hükümdarı il. Yezdegerd (438-457) bölgede
Hristiyanlık üzerinden Bizans etkisinin arttığını gördüğün­
den Hristiyanlığı yasakladı. Hatta dönemin Alban vilayeti yö­
neticisi il. Vaçe'nin, zorla Zerdüştlüğü kabul etmesi sağlandı.
Ancak halkın da Zerdüştlüğe geçmesi gerektiğine karar veren

32
Sasaniler, bu amaçla ülkenin çeşitli bölgelerine Mag adı ve­
rilen kişileri gönderdiler. Maglar Zerdüştlüğe davet ettikleri
halkı, itiraz etmeleri halinde kiliselerini yakmak, kadın ve
çocukları köleye çevirmek ve erkekleri de öldürmekle tehdit
ettiler. Mag tehditleri gerçeğe dönüşünce halk ayaklandı ve
onları bulduğu yerde öldürmeye başladı. Bunun üzerine Sa­
saniler Alban topraklarına ordular sevk etti. Lakin isyancılar
ilk Sasani ordularını mağlup ederek bütün bölgeyi özgürleş­
tirmeyi başardılar. Bölgeye daha büyük bir ordu gönderildi
ve 45l'de isyancılara çok ağır darbe indirildi. Bir süre halkın
dinine karışmayan Sasaniler, Yezdegerd'in ölümünden sonra
Alban yönecisi il. Vaçe'nin, Zerdüştlüğü terk ederek yeniden
Hristiyanlığa geçmesini hazmedemedi. Bu arada isyan eden
Vaçe, başına halkı toplayarak Derbent'i işgal etti ve Dağıstan
kavimleriyle ittifak yaptı. Sasani Devleti, Hunlardan paralı
asker toplayarak bir yıl sonra güçlükle de olsa isyanı bastı­
rabildi. 463'te Alban topraklarındaki yerel yönetim kaldırıldı,
bölgeye Fars asıllı bir vali yönetici atandı. Yaklaşık 30 yıl bo­
yunca bölge Fars asıllı valilerce yönetildi, sonra yeniden bir
Alban yönetici tarafından idare edilmesi kararı çıktı. Fakat
bu karar da SlO'da feshedildi ve bölge 629 yılına kadar doğru­
ca Sasanilerin atadığı valiler tarafından idare edildi.

387'de varılan anlaşmaya rağmen Bizans-Sasani ilişkile­


rinde genel olarak gerilim devam etti. VII. yüzyılın başlarına
gelindiğinde, taraflar yeniden Güney Kafkasya'ya hakim ol­
mak için savaştılar. Özellikle 624-628 yılları İberya ve Alban
toprakları iki devletin savaş meydanına dönüştü. Bu kapsam­
da Nahçıvan Bizans ordusu tarafından işgal edilirken, Gazaka
şehrindeki Zerdüştlerin mabedi yakıldı. Ayrıca Hazar Türkle­
riyle de ittifak yapan Bizans, 628'de bütün Güney Kafkasya'ya
hakim olmayı başardı.

33
VII. yüzyılın başlarında Alban topraklarının batı kısımları
(bugünkü Azerbaycan'ın Gazah-Şemkir bölgeleri) Mehraniler
Sülalesi'nin eline geçti. Sülalenin lideri, Sasani hükümdarı il.
Hosrov'un akrabası olan Mehran idi. Sonradan Berde şehri­
ni merkez seçerek bir devlete dönüşen Mehraniler, Sasani,
Bizans ve Hazarlar üçgeninde ayakta kalmaya çalıştılar. Ku­
rulduğu bölge adına göre Girdiman Devleti diye de adlandı­
rılan Mehranilerin en kuvvetli lideri Cavanşir (638-670) oldu.
Onun döneminde devlet gelişti. Sasaniler Alban toprakların­
da bağımsız bir devletin varlığını kabul etmek istemediler. O
yüzden İslam ordularından ağır darbeler almasına rağmen
Cavanşir üzerine defalarca ordu gönderdiler. Ancak başarılı
olamadılar ve yenildiler. Böylece Cavanşir, aldığı zaferler ile
bütün Alban topraklarının tek hakimi haline geldi.

Hilafet Orduları Tarafından Azerbaycan'ın Zaptı

Müslümanların ikinci halifesi olarak göreve başlayan Hz.


Ömer, fetihlerin devamı için 634'te Sasani Devleti sınırları
içerisine ordu sevk etti. 636'da Kadisiye adlı yerde iki taraf
arasında şiddetli bir savaş meydana geldi. Alban hükümdarı
Cavanşir de destek amacıyla Sasani ordusuna katıldı ancak
sonuçta zafer İslam ordularının oldu. İslam ordusu ertesi yıl
Sasani Devleti'nin başkenti Medain'i kuşattı. Altı ay boyunca
uzayan şehrin savunmasına bir süre Cavanşir de askerleriyle
katıldı. Ancak savunma yapmanın anlamsız olduğuna karar
vererek kendi ülkesine geri döndü.

639'da Hilafet ordusu güneyden Azerbaycan topraklarına


girdi. Aras N ehri'nin güneyi tamamen ele geçti ancak kuzeyde
Alban hükümdarı Cavanşir teslim olmak istemeyerek Arap­
lara karşı mücadeleye karar verdi. Cavanşir tek başına bunu
yapamayacağını anladığı için Bizans imparatoruyla ittifak

34
yaptı. Hz. Osman dönemine gelindiğinde Hazar Türkleri'nin
Alban sınırları içerisine girmesi üzerine Hilafet ordusuyla
Hazar ordusu Belencer yakınlarında karşılaştı. 652'de taraflar
arsında meydana gelen savaş Hazarların kesin zaferiyle so­
nuçlandı. Üç yıl sonra Hazarların Alban ülkesine saldırması
üzerine Cavanşir, Hazar hakanı ile barış yaptı. Onlara her yıl
vergi vermeyi kabul etti. 661'de Emeviler Devleti'nin kurul­
ması üzerine Cavanşir, kuzeyden Hazarlar'a, güneyden de or­
dusu dağılan Sasanilerin baskısına karşı durabilmek için yeni
hilafet devletiyle diplomatik ilişki kurmayı kararlaştırdı. Bu
bağlamda 667 ve 670 yıllarında iki kez Şam'a giden Cavanşir,
Muaviye ile görüştü. Görüşme olumlu geçti, sonuçta hilafete
vergi verilmesi karşılığında Alban ülkesi iç işlerinde bağımsız
olarak kaldı.

68l'de Cavanşir Bizans yanlısı isyancı derebeyleri tarafın­


dan suikast sonucu öldürüldü. Onun yerine kardeşinin oğlu
Varaz Trdat geçti. Cavanşir'den sonra Emevi Devleti Alban
ülkesinin iç işlerine müdahale etti. Diğer yandan Hazarlar,
Cavanşir'in intikamını almak bahanesiyle Alban topraklarına
saldırdı. VIII. yüzyılın başlarında Bizans ile yeni bir mücade­
le merhalesi başlatan Emevi Hilafeti, Azerbaycan'a ordu sevk
etti. Alban ülkesinin iç bağımsızlığı fesh edildi, Cavanşir'in
varisleri ve ailesi yakalanarak Şam'a götürüldü. Böylece böl­
genin idaresi Arap bir valiye havale edildi.

Lakin Hilafet ordusunun Azerbaycan'a sahip olması Ha­


zarların tepkisine yol açtı. 730-731 yıllarında büyük bir Hazar
ordusu Derbent üzerinden Azerbaycan topraklarına saldırdı.
Hilafet orduları saldırıya engel olamayınca önce Beylegan'a,
ardından Aras Nehri'nin güneyindeki Erdebil şehrine çekil­
mek zorunda kaldı. Erdebil yakınlarında meydana gelen sa­
vaşta Hilafet ordusu büyük yenilgi aldı, Hazar askerleri Erde-

35
bil'e girdi. Emevi Devleti bölgeye yeni bir ordu gönderdi. To­
parlanan Hilafet orduları Hazarları işgal ettikleri şehirlerden
kovdu, Derbent civarında karargah kurdu. Derbent çevresin­
de meydana gelen savaşta iki oğlu öldürülen Hazar hakanı
Hilafet ordusuyla barış yaparak İslam'ı kabul etti.

Barış dönemi 750'de Emevi Devleti'nin yıkılmasıyla sona


erdi. Dahası yeni kurulan Abbasi Devleti'nin Bizans ile savaş­
ması üzerine , Hazarlar yeniden güneye inmeyi kararlaştırdı.
Nitekim Harun Reşit'in hilafeti yıllarında 100 binlik Hazar
ordusu Azerbaycan topraklarına girerek yağmacılık yaptı. İki
ay bölgede kaldıktan sonra geri döndüklerinde 100 bin kişi de
esir götürüldü. Lakin bu onların son saldırısı oldu ve sonra­
sında taraflar arasında yeniden barış yapıldı. Dolayısıyla Azer­
baycan uğrunda iki tarafın 100 yıllık savaşı böylece sona erdi.

Hilafet devleti, Azerbaycan'ı fethettikten sonra bölgeyi yö­


netmek için emirlik sistemini tesis etti. Emeviler döneminde
beş olan emirlik sayısı, Abbasiler zamanında on dörte çıka­
rıldı. Erdebil, Beylegan, Şamahı, Gebele, Tebriz, Şeki, Berde
ve Merend gibi şehirler emirlik merkezleri oldu. Emirler hem
ordunun hem de sivil yönetimin başında görev alan kişiler­
di. Emirlerin liderliğinde önemli işleri icra eden memurlar
vardı. Bölgede genel olarak Araplardan oluşan hilafet ordusu
görev yapmaktaydı. Yönetim bunun yanı sıra bölgeye Arap
aileleri iskan ederek kendisi için etnik destek sağlamak faali­
yetlerinde de bulundu.

Azerbaycan'ın ilk fethi yıllarında kısmen hafif olan vergi,


Abbasiler ile daha da ağırlaştı. Halk her yıl halifeye on bin
tonlarca buğday vergisi vermekle yükümlü oldu. Harun Reşit
döneminde 15 yaşından yukarı her bir kişiye vergi ödemesi
zorunluluğu getirildi. Zamanla Azerbaycan'dan toplanan bir
yıllık verginin miktarı sekiz milyon dirheme ulaştı. Vergi öde­
yemeyenler ağır cezalara çarptırıldı. Dolayısıyla hem vergi

36
siyaseti, hem de hilafet memurlarının halka yönelik davranış­
ları, rejime karşı isyanların çıkmasına neden oldu. Halife Ha­
run Reşit döneminde Azerbaycan ve bölge vilayetlerde on beş
büyük isyan meydana geldi. 792'de Berde'de, 794'te de Beyle­
gan'da çıkan isyanlar hilafeti hayli zorladı, akabinde Derbent'e
sıçradı. Derbent isyancılarına Hazarlar da yardım ettiler, hat­
ta Azerbaycan topraklarına sokularak yağmacılık yaptılar. La­
kin hilafet yönetimi merkezden ordular sevk ederek bütün is­
yanları şiddetle bastırmayı bildi. İsyanlar sona erdikten sonra
bölge halkına daha da ağır vergi zorunluluğu getirildi.

H ilafet Yönetimine Karşı Babek isyanı

Hilafetin bütün çabasına rağmen isyanlar Azerbaycan'ın


farklı bölgelerine yayılmaya devam etti. IX. yüzyılın başla­
rında ideolojik temele dayanan daha büyük bir isyan, Hür­
remiler Hareketi meydana geldi. Hareket kısa zamanda halk
kitlelerini çevresine toplamayı başardı ve sadece Azerbaycan
topraklarını değil, Orta Asya ile İran'ı da kapsayan büyük bir
isyana dönüştü.

Hareketin ismi konusunda kaynaklarında çeşitli değer­


lendirmeler vardır. Nitekim kaynaklarda Hürrem'in, İran'ın
eski dinlerinden olan Mezdek'in karısının isminden, Farsça
"mutlu" ve "neşeli" anlamına gelen kelimeden, Erdebil ya­
kınlarındaki bir köyün adından ya da "ateş" sözünden geldiği
gibi farklı görüşler ileri sürülmüştür. İslam'a karşı olan Hür­
remiler, kırmızı renkli elbiseler ve bayraklar kullandıkları
için onlara Muhammire de denmiştir. Mazdek'in öğretilerin­
den etkilenen Hürremilere göre dünyada "iyilik" ve "kötülük"
arasında kıyasıya bir mücadele vardı. Ruhun ölümsüzlüğü,
sosyal eşitliğin sağlanması ve nimetlerin bütün insanlar ara­
sında eşit dağıtımı bir inanç olarak kabul edilmeli, toprak

37
üzerinde özel mülkiyetin varlığı sona ermeli, köylüler feoda­
lite ile hakim unsurların baskısı altından kurtarılmalıydı.

Hürremilerin merkezi Aras Nehri'nin güneyindeki Bezz


Kalesi idi. Kalenin sahibi ve çevresinde yaşayan hareket kitle­
sinin lideri Cavidan adlı bir derebeydi. Ancak onun Ebu İm­
ran adlı güçlü bir rakibi vardı. Harekete liderlik iddiasında
olan Ebu İmran, ilkbahar ve yazda Cavidan'la çatışır, kışın
kendi işiyle meşgul olurdu. Büyük hayvan sürülerine sahip
Cavidan ise kışın genelde Zencan pazarında koyun satardı.
Bir defasında hayvanlarını satıp geri dönerken Babek adlı bir
gençle karşılaştı. Geceyi Babek'in evinde misafir olarak ge­
çirmek zorunda kaldıktan sonra annesinden izin alarak genç
delikanlıyı Bezz Kalesi'ne götürdü. Böylece ilerde Hürremi
hareketinin önderi olacak Babek, Cavidan'ın en yakınındaki
isimlerden birisi oldu.

Cavidan 816'da Ebu İmran'la bir kez daha savaştı. Çatışma


esnasında kendisi Ebu İmran'ı öldürdü, lakin aldığı kılıç yara­
sından iyileşemedi ve üç gün sonra öldü. Onun ölümü üzeri­
ne karısı, ölen Cavidan'ın ruhunun genç Babek'in vücuduna
geçtiğini iddia etti ve Hürremileri kandırdı. Böylece Babek
hareketin yeni lideri oldu. Azerbaycan'ın güneyinde, Erdebil
yakınlarındaki Bilalabad adlı bir köyde doğan Babek, hareke­
tin başına geçince adamlarını bölgelere göndererek herkesi
ayağa kaldırdı, hareketi topyekun bir isyana çağırdı. Gerçek­
ten de daha önce iki kez isyan etti ancak başarısız oldu. Hür­
remiler, Babek'in liderliğiyle beraber hilafet için daha ciddi
bir tehdide çevrildiler.

Bölge halkının kurtuluşunun yalnızca silahlı isyanla ola­


cağını söyleyen Babek, kısa zamanda başına büyük bir ordu
topladı. Öyle ki sadece süvarilerinin sayısı 20 bine ulaştı.
8 16'da da isyan başlattı. Halife ilk üç yıl isyancılara karşı böl­
gede bulunan askerlerini kullandı. Lakin başarı kazanamadı,

38
dahası isyancıların sayısının hızla artması üzerine 819'da Ba­
bek üzerine büyük bir ordu gönderdi. Ancak isyancılar Bağ­
dat'tan gelen halife ordusunu imha ettiler. Dahası 829 yılına
kadar halifenin bütün gönderdiği orduları mağlup eden Ba­
bek, Azerbaycan'ın büyük kısmını kontrol altına aldı, 830'da
ise Hemedan'ı ele geçirmeyi başardı. Şehrin düşmesi, hilafet
merkezinin doğu vilayetleri ile irtibatını kopardı, ticaret yol­
ları isyancıların kontrolüne geçti.

İsyancıların ele geçirdikleri alan genişledikçe yönetilmesi


zorlaşmaya başladı. Diğer yandan Babek'e destek veren bölge
derebeyleri isyanın kendilerini de hedef alabileceğini düşü­
nerek bir süre sonra isyancılardan uzaklaştılar. Halife Me­
mun'dan sonra 833'te Abbasi tahtına çıkan Mutasım ise isyanı
kesinlikle bastırmaya karar verdi ve derhal büyük bir ordu
hazırlayarak isyancıların üzerine gönderdi. Hemedan şehri
yakınlarında iki taraf arasında şiddetli bir savaş meydana gel-
di. İsyancılar ilk kez ağır bir yenilgi aldılar.

835'te Türk kökenli Afşin, Babek ordusuna karşı savaşan


hilafet güçlerinin komutasına getirildi. Afşin karargahını is­
yancıların kalesine yakın olan Berzent adlı bir yerde kurdu.
Hilafet merkezinden Berzent'e kadar uzanan yollar iyileştiril­
di, kaleler tahkim edildi. Geniş bir casus ağı oluşturan Afşin,
bir süre Babek güçleri hakkında bilgi topladı, fırsat bulunca
da yanındaki en güvenilir adamları ortadan kaldırttı. Afşin'in
faaliyetleri ve tehditleri Babek'in yanında olan bazı derebey­
lerini ürküttü. Dolayısıyla isyancıların sayısı azalmaya başla­
dı. Buna rağmen yaklaşık iki yıl boyunca Bezz Kalesi'ne sığı­
nan Babek, Abbasi güçleriyle savaştı.

Ağustos 837'de Afşin ordusu doğruca Bezz Kalesi'ne sal­


dırdı. Şiddetli çatışmadan sonra kale Abbasi ordusunun eli­
ne geçti. Babek Bizans'a geçerek yeniden ordu toplamayı ve
savaşı devam ettirmeyi düşündüğü için kaleden kaçtı. Ancak

39
yanına sığındığı Sünik2 vilayeti emiri Sehl b. Sumbat, Afşin' in
tehditlerinden korktuğu için onu Abbasi komutanına teslim
etti. Böylece yirmi iki yıl boyunca hilafeti uğraştıran Babek,
Ocak 838'de Samara şehrine götürülerek idam edilince isyan
sona erdi.

Ortaçağ Azerbaycanı'nda Kurulan


Bağımsız Feodal Devletler

Babek liderliğindeki Hürremiler hareketi, Abbasi hilafe­


tinin Azerbaycan topraklarındaki konumunu bir hayli sars­
tı. Bundan yararlanan yerel emirler, hilafet tahakkümünden
kurtulmak üzere harekete geçtiler. Aslında emirlerin çoğu
aslen Arap kökenli, bir zamanlar hilafet tarafından atanmış
askeri komutanlardı. Lakin zamanla bölge halkıyla karışarak
etnik mensubiyetlerini kaybetmişlerdi. Merkezi yönetimden
uzaklaşmaya çalışan emirler ilk adım olarak hilafet merkezi­
ne gönderdikleri vergi miktarını azalttılar. Bir süre sonra ise
tamamen vergi göndermekten vazgeçtiler. Emirlerin ayrılık­
çı davranışları üzerine halife onları itaate mecbur bırakmak
için ordu sevk etti. Lakin istenilen sonuç alınamadı. Bunun
üzerine Abbasi halifesi, hutbelerde adının okunması karşılı­
ğında emirlere bölgelerinde daha serbest hareket etme ola­
nağı tanıdı. Böylece IX-XI. yüzyıllar arasında Azerbaycan top­
raklarında çeşitli feodal devletleri kuruldu. Bu devletlerden
Şirvanşahlar ve Şeddadiler Aras Nehri'nin kuzeyinde, Saciler,
Salariler ve Revvadiler ise güneyinde ortaya çıktı.

Şirvanşahlar Devleti (86 1-1538)


Şirvan daha önceleri Derbent'ten Kür Nehri'ne kadar uza­
nan ve Hazar kıyılarını kapsayan, Azerbaycan'ın kuzey top­
raklarında yer alan küçük bir vilayetin adıydı. VI. yüzyılda vi-

2 Bugünkü Ermenistan'da bulunan bir bölge.

40
layet bağımsız olarak varlık gösterdi. Fakat İslam ordularının
Azerbaycan'ı fethetmesi üzerine hilafete bağlandı. Azerbay­
can topraklarında tesis edilen ilk feodal devlet Şirvanşahlar
oldu. Diğerlerine göre daha uzun yaşayan devletin kurucusu
halife Harun Reşit za:qıanında Güney Kafkasya'nın valisi aynı
zamanda Şirvan'ın hakimi olan Yezid bin Mezyed'in torunu
Heysem b. Halit idi. Daha önce halifenin valisi olarak görev
yapan Heysem, 86l'de merkezi yönetimle irtibatını keserek
şirvanşah unvanını aldı ve bağımsızlığını ilan etti. Devletin
başkenti önce Şirvan, X. yüzyıldan itibaren ise Şamahı şehri
oldu. Kuruluşunun ilk yıllarında devletin sınırları güneyde
Kür Nehri'ne, kuzeyde Derbent'e, batıda ise Şeki'ye kadar uza­
nıyordu. Ancak zaman zaman Şeki, Berde ve Beylegan gibi
önemli şehir merkezleri de Şirvanşahlar Devleti'ne tabi edil­
mişti. 988'de strateji konumundan dolayı kuzeydeki Derbent
Emirliği Şirvanşahlar Devleti'ne birleştirildi. Derbent'in kale
duvarları ve surları onların zamanında tahkim edildi.

1060'lı yıllarda Şirvanşahlar, Şeddadiler Devleti'nin bas­


kınına uğradı. Taraflar arasında cereyan eden çatışmalarda
binlerce insan hayatını kaybetti. Şeddadi hükümdarı Şavur,
bazı kaleleri ele geçirdi ve 40 bin dinar vergi aldıktan sonra
bölgeden ayrıldı. 1070'lere doğru Şirvanşahlar, Büyük Selçuk­
lu Devleti'ne tabi edildi. Ancak Selçuklu dağılınca Şirvanşah­
lar tekrar bağımsız oldu. Moğolların Azerbaycan'a seferlerine
kadar Şirvanşahlar Devleti, bağımsızca varlığını sürdürdü.
Bu sürede akrabalık ilişkilerine rağmen Şirvanşahlar toprağı
Gürcü kralı iV. David'in iki kez saldırısına uğradı.

1192'de Şamahı'da meydana gelen kuvvetli depremden


sonra devletin merkezi Bakü'ye taşındı. Bakü başkent olduk­
tan sonra Şirvanşahlar 1200'lerin başında, Moğolların akın­
larına uğradı. Bölgedeki diğer devletler gibi Şirvanşahlar da

41
Moğol Devleti'ne tabi edildi. 1260'da ise İlhanlı hükümdarı
Hülagü Han, bölgeye hakim oldu ve Şirvanşah unvanını kal­
dırarak devleti ülkesine bağladı. Kuruluşundan itibaren fark­
lı sülaleler tarafından yönetilen Şirvanşahlar Devleti, sonra­
lar zaman zaman bağımsızlık elde etse dahi sırasıyla Celayi­
riler, Timurlular, Karakoyunlular ve Safeviler'in egemenliği
altında varlığını sürdürdü. Son hükümdarı Şahruh b. Ferruh
Yaşar'ın 1538 yılında Safeviler tarafından hapsedilmesi ve öl­
dürülmesiyle devlet fiilen ortadan kalktı.

Şeddadi/er Devleti (971-1088)

X. yüzyılın ikinci yarısında Azerbaycan'ın kuzey toprakla­


rında kurulan bağımsız devletlerden birisi de, başkenti Gence
olan Şeddadiler Devleti oldu. Kür ve Aras Nehirleri arasında
kurulan devlet kuzeyde Şeki bölgesi, güneyde de Revvadiler
Devleti ile komşuydu. Ermeni bölgesinin yarısına kadar batı
sınırları uzanmaktaydı. Devletin kurucusu Muhammed b. Şed­
dad'ın oğlu Fazl, Aras Nehri üzerindeki Hudaferin Köprüsü'nü
inşa etti. Köprü güney ile kuzey arasında ekonomik, kültürel
ve siyasi ilişkilerin gelişmesinde mühim rol oynadı. Fazl b.
Muhammed aynı zamanda Gence çevresindeki küçük beylik­
leri de hükmü altına aldı. Gürcüler ile Hazarlara karşı savaştı,
Şirvanşahlar ile akrabalık ilişkisi kurdu. 47 yıl boyunca hü­
kümdar olan Fazl, Şeddadileri güçlü bir devlet haline getirdi.

Fazl'dan sonra tahta oğlu Musa geçti. Onun döneminde


Ruslar Bakü'den kovuldu. Musa'dan sonra hükümdar olan
Ebü'l Hasan Ali, Şirvanşahlarla akrabalık kurdu, Revvadiler­
le dostluk ilişkilerini geliştirdi. Onun akabinde tahta çıkan
Ebü'l Esvar Şavur'un döneminde devlet daha da güçlendi.
Şavur akınları her geçen gün artan Selçuklulara karşı önlem
almaya çalışarak Gence'nin çevresinde hendekler kazdırdı,

42
surlar yaptırdı. Ancak daha fazla dayanamayarak onların ta­
biiyetini kabul etti.

Şeddadiler Devleti'nin son hükümdarı III. Fazlun , Selçuk


sultanına itaatten vazgeçmek istedi. Bunun farkında olan
Selçuklu sultanı Melikşah , komutanı Boğa'yı Gence üzerine
gönderdi. 1088'de Boğa Gence'yi ele geçirdi. III. Fazlun esir
alınarak Bağdat'a gönderildi ve orada öldü. Böylece onun ölü­
müyle Şeddadiler Devleti tarih sahnesinden silindi.

Saciler Devleti (889-929)


Abbasi halifesi Babek isyanının bastırılmasında faal rol
oynayan ve aslen Türk olan Abbasi komutanlarından Ebu's
Sac Divdat'a Azerbaycan bölgesini mülk olarak bıraktı. Yıl­
larca bölgeyi yöneten Divdat'ın ölümünden sonra oğlu Mu­
hammed, halifenin emriyle 889 yılında Azerbaycan hakimi
olarak atandı. Muhammed aynı yıl , hilafetin zayıflamasından
faydalanarak bağımsızca hareket etmeye başladı. Böylece
Azerbaycan'ın güneyinde , başkenti Meraga olan Saciler (ya
da Sacoğulları) Devleti kuruldu.

Muhammed 893'ten itibaren birkaç kez Ermenilerin ya­


şadığı bölgeye sefer yaptı. Dvin'e girdi ve dönemin Ermeni
hakimi 1. Sumbat'ı ailesiyle beraber esir aldı. Sonra oğlu Div­
dat'ı Ermeni bölgesine vali tayin ederek Gürcistan'ı istila edip
yağmaladı. Ancak 901 yılında bölgede yayılan taun hastalığı­
na yakalanarak hayatını kaybetti. Onun ölümü üzerine tah­
ta oğlu Divdat çıksa da amcası Yusuf onu indirerek devletin
başına geçti. Yusuf döneminde başkenti Erdebil olan devlet
daha da kuvvetlendi. Ermeni ve Gürcü bölgelerine sefer ya­
pıldı, her iki bölge itaat altına alındı. Kuzeyde Derbent surla­
rı tahkim edilerek güneyde devletin sınırları Zencan'a kadar
genişletildi. Yusuf'un hilafete vergi ödemekten imtina etmesi
Abbasi ile savaşmasına neden oldu. 918'de 20 binlik bir Ab-

43
basi ordusunu mağlup etmeyi başaran Yusuf, ertesi yıl iki
taraf arasında meydana gelen savaşta yenildi ve esir düştü.
Üç yıl hapiste yatan Yusuf, her yıl hilafet hazinesine 500 bin
dinar vergi ödemesi karşılığında serbest kaldı ve Rey, Kazvin,
Zencan ve Azerbaycan valiliğine tayin edildi. Abbasi halifesi
Muktedir-Billah 926'da Karmati isyancılarına karşı mücadele
için Yusufu lrak'a çağırdı. Yusuf son olarak Karmatilere karşı
savaştı, esir düştü ve katledildi.

Yusuf'tan sonra yerine yeğeni, Muhammed'in oğlu Ebü'l


Misafirü'l Feth atandı. Ancak iki yıl görevde bulunan yeğeni
pek bir icraat yapamadı. Onun 929'da ölümüyle Saciler Dev­
leti dağıldı. Saciler Devleti'nin Azerbaycan açısından önemi,
tarihte ilk kez kuzey ve güney Azerbaycan'ı tek devlet altında
birleştirmesi ve Azerbaycan Türk halkının oluşum sürecini
hızlandırması oldu.

Salariler Devleti (94 1-98 7)


Saciler Devleti'nin zayıflamasından yararlanan Salariler
soyuna mensup Deylem hakimi Merzüban b. Muhammed,
94l'de Erdebil şehrini ele geçirerek Salariler Devleti'ni kurdu.
Ermeni ve Gürcü bölgelerini kendine tabi eden Merzüban,
Derbent'e hakim oldu ve Şirvanşahlar'ı egemenliği altına aldı.
Böylece devletin sınırları kuzeyde Derbent'e, güneyde Dicle
ve Fırat nehrine, batıda Gürcü ve Ermeni bölgelerine, doğu­
da ise Hazar'a kadar genişledi. Dolayısıyla bütün Azerbaycan
topraklan ikinci kez tek devlet çatısı altında birleştirildi. Bu
da genel olarak bölge ekonomisinin, sanatkarlık, ticaret ve
dış ilişkilerin gelişimine katkı sağladı.

Ordusunu süvari ve piyadelerden ibaret paralı askerlerden


oluşturan Merzüban, Slavların 944'teki baskınlarına engel
olamadı. Özellikle Berde'ye saldıran kuzeyden gelen Slavlar,
şehri yakıp yıktılar. Bundan faydalanan Musul hakimi Azer-

44
Another random document with
no related content on Scribd:
Inhoudsopgave

VOORWOORD. VII
GEBEZIGDE LITTERATUUR. XI
INHOUD. XIII
LIJST VAN ILLUSTRATIES. XV
VERBETERINGEN. XVI
I. INDIANEN-BEVOLKING VAN WEST-INDIË. 1
Inleidende beschouwingen. 1
Inhoud der verhalen 7
Lijst der in dezen bundel opgenomen mondelinge
overleveringen der Indianen. 14
Indianen-Vertellingen. 66
1. De sage van Haboeri (W.) 66
2. De oorsprong der eerste menschen (C.) 73
3. De oorsprong van het menschdom (W.) 75
4. De oorsprong der Caraïben. (C.) 76
5. Hoe de Caraïben gekweekte planten leerden
kennen. (C.) 77
6. De dochter van den geestenbezweerder. 79
7. Hoe lichaamspijnen, dood en ellende in de wereld
kwamen. (C.) 81
8. Het hoofd van den Boschgeest en de nachtzwaluw.
(A.) 83
9. De vrouw, die een Boschgeest nabootste. (A.) 84
10. De Geest van een schimmelplant* redt een 86
Indiaansch meisje. (C.)
11. Een jagoear, die in een vrouw veranderde. (A.) 89
12. De man met een Baboen-vrouw. (A.) 91
13. Schildpad, die Boschrat er in liet loopen. (C.) 94
14. De bedrieger bedrogen. (C.) 95
15. Tijger en Miereneter. (C.) 96
16. Hariwali en de Wonderboom. (A.) 98
17. De legende van den Ouden man’s val. 103
18. Amanna en haar praatzieke man. (C.) 105
19. De zon en zijn beide tweelingzoons. (C.) 107
20. De Legende van den Vleermuis-berg. (M.) 111
21. De Uil en zijn schoonbroeders vleermuis. (W.) 112
22. De Lichtkever en de verdwaalde Jager. (C.) 114
23. De bina, de weder in het leven geroepen vader en de
slechte vrouw. (W.) 116
24. Hoe een jong Warrau-Indiaantje uit de handen der
Caraïben ontkwam. (W.) 119
25. Sluit de oogen en doe een wensch. (C.) 121
26. De gelukspot. (W.) 122
27. De honigbij en de zoete drank. (W.) 124
28. De piaiman en de stinkvogels*. (A.) 125
29. Hoe het ongeluk over de menschen kwam. De
geschiedenis van Maconaura en Anoeannaïtoe. (A.) 131
30. De kolibri, die tabak brengt aan den eersten piaiman.
(W.) 140
31. Het ontstaan der vrouwennaties. 145
32. Het gebroken ei. 146
33. De geest van den pasgeborene. 146
34. De huid van den Reuzenslang of Hoe de vogels hun 147
tegenwoordig gevederte kregen.
35. Een waarschuwing voor de vrouwen. (A.) 148
36. Hoe een man van zijn luiheid genezen werd. (W.) 155
37. Zwarte Tijger, Wau-oeta en de gebroken boog. (W.) 157
38. De Legende van Letterhoutstomp. 162
39. De Legende van Arimoribo en Jorobodie. (C.) 165
40. Uitdrijven van een priester uit den Indiaanschen
hemel. 170
41. Uitdrijving der Indianen uit den Hemel der Paters. 174
42. Bezoek van Caraïben aan Macoesiland. (C.) 178
43. Legende van Paramaribo. 179
44. De Legende van Post Sommelsdijk. 180
45. Einde van den Indiaanschen broederoorlog. (A.) 182
46. De groote bloedzuigende vleermuis. (A.) 183
47. Legende van Mapajawari of de uitroeiing der
menscheneters. (C.) 184
48. Migratie-legende van den Kasi’hta-stam der Creek-
Indianen, 189
II. West-Indische neger-folklore. 197
Inleidende beschouwingen. 197
De Surinaamsche Anansi-tori’s en hare oorsprong. 203
LIJST DER NEGERVERTELLINGEN. 235
Inhoud der Surinaamsche Negervertellingen. 237
De anansi-tori en het bijgeloof. 246
VERTELLINGEN DER SURINAAMSCHE
STADSNEGERS. 258
1. Anansi, die een half dorp verovert. 258
2. Spin en de Prinses. 266
3. Het huwelijk van Heer Spin. 271
4. Anansi, Tijger en de doode Koe. 273
5. Anansi en zijn kinderen. 276
6. Hoe Spin zijn schuldeischers betaalt. 277
7. Een feest bij de Waternimf. 281
8. Anansi en Kat. 282
9. Spin en Krekel. 285
10. Heer Spin als Geestelijke. 286
11. Heer Spin als roeier. 287
12. Spin neemt Tijger gevangen. 289
13. Heer Spin en Hond. 291
14. Tijger’s verjaardag. 293
15. Spin voert den Dood in. 295
16. Spin wedt, Tijger te berijden. 297
17. Verhaal uit het leven van vriend Spin. 299
18. Anansi als Amerikaan verkleed. 303
19. Heer Spin en de Waternimf. 305
20. Anansi, Hert en Kikvorsch. 306
21. Heer Spin als landbouwer. 308
22. Anansi en de Bliksem. 310
23. Ieder volwassen man moet een rood zitvlak hebben. 315
24. Hoe Anansi aan schapenvleesch wist te komen. 318
25. De geschiedenis van Fini Foetoe, Bigi bere en Bigi
hede. 321
26. Legende van Leisah I. 323
27. Legende van Leisah. II. 325
28. Verhaal van het land van „Moeder Soemba”. 327
29. Boen no habi tangi. 330
30. Geschiedenis van Kopro Kanon*. 332
31. De Meermin of Watramama. 335
32. De Boa in de gedaante van een schoonen jongeling. 337
33. Het huwelijk van Aap. 339
DE ANANSI-TORI DER SURINAAMSCHE
BOSCHNEGERS. 342
Hoe Heer Spin door zijn bekwaamheid als
geneesheer de mooie dochter van den Landvoogd
wist te krijgen. 345
NEGER-VERTELLINGEN UIT HET WEST-INDISCHE
EILANDENGEBIED. 350
Curaçaosche Negervertellingen. Cuenta di Nansi. 350
Nansi en Temekóe-Temebè. 354
Creoolsche folk-lore van St.-Eustatius. 360
Braha- Nanci en Braha-Toekema. 362
Neger-vertellingen van Jamaica. Nancy-Stories. 367
1. Annancy in Krabbenland. 371
2. Reiger. 373
3. Annancy, Poes en Rat. 377
BIJVOEGSELS. 379
I. NEGER-SPREEKWOORDEN. 379
Suriname. 379
West-Afrika. 381
II. AVOND OP HET WATER in Sierra Leone 384
Spin, Olifant en Hippopotamus. 389
III. DIEREN-FABEL, 393
Wie zijn Krokodil’s verwanten? 393
VERKLAREND REGISTER. 396
A. 396
B. 397
C. 399
D. 400
E. 400
F. 400
G. 401
H. 401
I. 402
J. 402
K. 403
L. 406
M. 407
N. 408
O. 408
P. 409
R. 411
S. 411
T. 413
V. 414
W. 415
Y. 416
Z. 416
Colofon
Beschikbaarheid

Dit eBoek is voor kosteloos gebruik door iedereen overal, met vrijwel
geen beperkingen van welke soort dan ook. U mag het kopiëren,
weggeven of hergebruiken onder de voorwaarden van de Project
Gutenberg Licentie in dit eBoek of on-line op www.gutenberg.org ↗️.

Dit eBoek is geproduceerd door het on-line gedistribueerd


correctieteam op www.pgdp.net ↗️.

Van dit boek zijn on-line scans beschikbaar: exemplaar 1, 2, 3.

Metadata

Titel: Mythen en
sagen uit
West-Indië
Auteur: Herman Info https://viaf.org/viaf/45474713/
van
Cappelle
Jr. (1857–
1932)
Illustrator: Willem Info
Antonius https://viaf.org/viaf/3295167202597667930008/
Josef
Backer
(1901–
1971)
Aanmaakdatum 2023-11-14
bestand: 20:38:53
UTC
Taal: Nederlands
(Spelling
De Vries-
Te Winkel)
Oorspronkelijke 1926
uitgiftedatum:

Codering

Dit boek is weergegeven in oorspronkelijke schrijfwijze. Afgebroken


woorden aan het einde van de regel zijn stilzwijgend hersteld.
Kennelijke zetfouten in het origineel zijn verbeterd. Deze verbeteringen
zijn aangegeven in de colofon aan het einde van dit boek.

De muziek in dit boek is getranscribeerd en zowel als MP3 en


MusicXML bestanden beschikbaar gemaakt. Links naar deze
bestanden staan onder de muzieknotatie.

Documentgeschiedenis

2023-10-19 Begonnen.

Externe Referenties

Project Gutenberg plaatst geen actieve externe links in haar eboeken.


De volgende URL's worden puur ter informatie getoond. U kunt ze
desgewenst naar de adresbalk van uw browser kopiëren.

Bladzijde URL
n.v.t. https://archive.org/details/BNA-DIG-CARI-918-CAPP
n.v.t. https://hdl.handle.net/1887.1/item:948616
n.v.t. https://www.delpher.nl/nl/boeken/view?
identifier=MMKB02:000123099:00004

Verbeteringen

De volgende verbeteringen zijn aangebracht in de tekst:

Bladzijde Bron Verbetering Bewerkingsafstand


n.v.t. GEILLUSTREERD GEÏLLUSTREERD 1/0
VII symphatieke sympathieke 2
XII, 165, [Niet in bron] ) 1
243, 408
XII, 400,
407 . [Verwijderd] 1
Passim. [Niet in bron] . 1
XII Volkenkunden Volkenkunde 1
XII Smithonian Smithsonian 1
XII reports report 1
XIII, 350,
350 St. Eustachius St.-Eustatius 3
XVI wreedzaam wreedzame 2
XVI vreedzaam vreedzame 2
XVI, 26,
46, 58,
158, 203,
253, 276,
287, 328,
356, 403,
405, 406,
410, 410,
412 , . 1
2 wreedzame vreedzame 1
4, 76, 76 wêer weêr 2/0
5 hebben heb 3
7 nêergelegd neêrgelegd 2/0
7 geïdialiseerd geïdealiseerd 1
8 Mythen-cathegorie Mythen-categorie 1
9, 207 beinvloed beïnvloed 1/0
11 met [Verwijderd] 4
12 beinvloeden beïnvloeden 1/0
13 Travells Travels 1
14, 92,
119, 222,
276, 287,
329, 355 — 1
17 af komstig afkomstig 1
17 voor voort 1
20, 165,
214, 214,
243, 334 . , 1
24 lichamspijnen lichaamspijnen 1
25 Anoeannaitoe Anoeannaïtoe 1/0
28 verweringskorst verweeringskorst 1
28 Indiaaan Indiaan 1
29, 409 over dag overdag 1
29, 164,
165 Caraiben Caraïben 1/0
31 demaan de maan 1
Passim. [Niet in bron] „ 1
Passim. Penard’s Penards 1
33 Caraibische Caraïbische 1/0
33 de de de 3
33 heuvel hemel 2
33 19 20 2
34 van daan vandaan 1
39 hebben heeft 4
40, 106,
106, 122 broer broêr 1/0
Passim. [Niet in bron] ” 1
41 jaguar jagoear 2
44 ,* *, 2
45 kalabassen kalebassen 1
47 Indíaansche Indiaansche 1/0
54 Missisippi-stroom Mississippi-stroom 1
55, 189 Ogleterpe Oglethorpe 2
55 Tchikili Tchikilli 1
56 mais maïs 1/0
60 Tot In 3
61 bij hij 1
62 Natuur Natur 1
63, 72 papagaai papegaai 1
66 Pallissade-palm Palissadepalm 2
69 antwoorde antwoordde 1
72 Onmiddelijk Onmiddellijk 1
74 gopend geopend 1
76 weér weêr 1/0
78, 125,
183, 184,
229, 264,
283, 294,
313, 321,
332, 336,
354 .* *. 2
78 lotgenoten lotgenooten 1
78 Allepäntepo Allepántepo 1/0
81 Jorokas Joroka’s 1
81, 117,
128, 233,
410 , [Verwijderd] 1
84 ”. .” 2
84, 148,
314, 314 mee meê 1/0
86 broers broêrs 1/0
96 lachtte lachte 1
97 Tamanoe Tamanoea 1
112 schoonbroeder schoonbroeders 1
112 broêr broêrs 1
114 schoonbroers schoonbroêrs 1/0
117 vermoordde vermoorde 1
121 hadden had 3
122 verweringsprodukten verweeringsprodukten 1
123 çassave-gerecht cassavegerecht 2/1
124, 364,
391 „ [Verwijderd] 1
127 van een van een van een 8
128 weer weêr 1/0
131 Agouti Agoeti 1
133, 141 schreidde schreide 1
133 Anoennaïtoe Anoeannaïtoe 1
134 uw Uw 1
135 Kakoutji Kaikoutji 1
137 wraken wrake 1
139 Anoeannitoe Anoeannaïtoe 2/1
142, 142 hem hen 1
142 zij hij 1
142 zouden zou 3
150 probeerden probeerde 1
151 weefpatroon vlechtpatroon 5
157 Tobe-heroanna Tobe-horoanna 1
158, 255,
264, 269,
269, 276,
376 [Niet in bron] , 1
158 tijger Tijger 1
159 ”* *” 2
162 niet [Verwijderd] 5
163, 164 Caraibisch Caraïbisch 1/0
164 Marorwijne Marowijne 1
164 Corantyn Corantijn 2
164 Marorvijne Marowijne 2
166 slotten slotte 1
170, 340 ” [Verwijderd] 1
183 Nu nu 1
184 uitroeiïng uitroeiing 1/0
185 zijn’s zijn 2
188 vluchtten vluchten 1
189 kanibalen kannibalen 1
189 achtiende achttiende 1
189 Kanibalenstam Kannibalenstam 1
189 Kanibalen Kannibalen 1
189 Giorgia Georgia 1
196 Ogletherpe Oglethorpe 1
198 dède hóso déde-hóso 2/1
201 negervertelingen negervertellingen 1
202 - [Verwijderd] 1
207 Neger-engelsche Neger-Engelsche 1
210 [Niet in bron] in 3
212 lostte loste 1
212, 239 Jamaïca Jamaica 1/0
220 Boesi-gramman Boesi-granman 1
229 Python’s Pythons 1
229 synonym synoniem 2
230 Aequtoriaal Aequatoriaal 1
231 Rabit Rabbit 1
233 Sierre Sierra 1
236 Temekoe-Temebe Temekóe-Temebè 2/0
239 Awarì-bang Awari-bángi 3/1
240 Negerengelsch Neger-Engelsch 2
243 Je Je 0
244 von van 1
246 lachtten lachten 1
246 anansi tori’s anansi-tori’s 1
247 kreool Creool 1
247 déde hóso déde-hóso 1
251 déde-hoso déde-hóso 1/0
251 arratta aratta 1
252 wachvrouw waschvrouw 1
252 Idiaansche Indiaansche 1
253, 296,
363 neer neêr 1/0
254 abormalen abnormalen 1
256, 256,
256 u U 1
267, 268 Jou Jouw 1
268, 277, jou jouw 1
284
269 „ ” 2
269 ” ,„ 2
272 anansi’s Anansi’s 1
276 Ma’ ’Ma 2
276 julie jullie 1
278 [Niet in bron] Vos 4
282, 295 anansi Anansi 1
282 anansì Anansi 2/1
282 Pína Pina 1/0
296, 304,
310, 311,
312, 312,
314, 314 Anansí Anansi 1/0
299, 307 anansí Anansi 2/1
303 broeders Broeders 1
303 zusters Zusters 1
303 Kosi Kósi 1/0
303 [Niet in bron] ,” 2
307, 338 wordt word 1
310, 310 10.000 10,000 1
311 . : 1
311 ! ? 1
313 buikpuin buikpijn 2
314 . ? 1
319 korsten kortsten 1
320 huigelachtige huichelachtige 2
322 broertjes broêrtjes 1/0
324 moeder Moeder 1
324 Vader’s Vaders 1
324 vaders Vaders 1
326 schuim Schuim 1
329, 329 Ma ’Ma 1
331 uit uit uit 4
332 ! : 1
333, 334,
334 Minimini Mininimi 2
334 patient patiënt 1/0
334 Kapro Kopro 1
338 wij Wij 1
338 er Er 1
340 gebruike gebruikelijke 5
344 Hoevell Hoëvell 1/0
345 spin-vertelling spinvertelling 1
348 verergde verergerde 2
348 hoelanger hoe langer 1
349 Spin’s Spins 1
350 voornaamsche voornaamste 2
350 dagens dagen 1
354 papiemento papiamento 1
357 guyave guave 1
365 St. Eustatius St.-Eustatius 1
370 kamplaats kampplaats 1
370 banencultuur bananencultuur 2
373 vrienden vriend 2
376 hollandsche Hollandsche 1
379 zachtzinige zachtzinnige 1
380 Iffi iffi 1
381 Houd Houdt 1
381 okro okra 1
381, 381 houd houdt 1
383 zend zendt 1
386 melodiën melodieën 1
390 houdt houd 1
394, 394 veèren veêren 1/0
396 Neger-engelsch Neger-Engelsch 1
396 Amalavica Amalivaca 2
399 [Niet in bron] : 1
399 Eunctus Eunectus 1
399 Piaaiman Piaiman 1
400 Mrs Mrs. 1
400 Dokoen Dokóen 1/0
400 Dokoenboom Dokóenboom 1/0
401 NE. N.E. 1
401 donkerebruinen donkerbruinen 1
402 Auruba Aruba 1
402 Dominico Dominica 1
402 Onca onca 1
403 Anacardicum Anacardium 1
405 Kopra Kanon Kópro Kanón 3/1
405 ,) ), 2
405, 416 [Niet in bron] - 1
406 kankantree kankantrie 1
407 Maconoura Maconaura 1
407 waarmêe waarmeê 2/0
408 Massoewa Masoewa 1
408 Winnamoeroe Winnamoroe 1
409 Ooloekwa-toelala Oeloekwa-toelala 1
409 [Niet in bron] ( 1
409 Okro Okra 1
409 ( [Verwijderd] 1
409 ) [Verwijderd] 1
410 Ipomaea Batatas Ipomoea batatas 2
413 [Niet in bron] L. 3
414 Verweerings-korst Verweeringskorst 1
414 Zuid-America Zuid-Amerika 1
415 Blondii blondii 1
415, 416 N.-E. N.E. 1
416 Magroveboomen Mangroveboomen 1

Afkortingen
Overzicht van gebruikte afkortingen.

Afkorting Uitgeschreven
N.B. noorderbreedte
N.B. Nota bene
N.E. Neger-Engelsch
Ned.-Indië Nederlandsch-Indië
W.-I. West-Indië
Z.O. zuidoostelijke
Z.O. zuidoost
*** END OF THE PROJECT GUTENBERG EBOOK MYTHEN EN
SAGEN UIT WEST-INDIË ***

Updated editions will replace the previous one—the old editions


will be renamed.

Creating the works from print editions not protected by U.S.


copyright law means that no one owns a United States copyright
in these works, so the Foundation (and you!) can copy and
distribute it in the United States without permission and without
paying copyright royalties. Special rules, set forth in the General
Terms of Use part of this license, apply to copying and
distributing Project Gutenberg™ electronic works to protect the
PROJECT GUTENBERG™ concept and trademark. Project
Gutenberg is a registered trademark, and may not be used if
you charge for an eBook, except by following the terms of the
trademark license, including paying royalties for use of the
Project Gutenberg trademark. If you do not charge anything for
copies of this eBook, complying with the trademark license is
very easy. You may use this eBook for nearly any purpose such
as creation of derivative works, reports, performances and
research. Project Gutenberg eBooks may be modified and
printed and given away—you may do practically ANYTHING in
the United States with eBooks not protected by U.S. copyright
law. Redistribution is subject to the trademark license, especially
commercial redistribution.

START: FULL LICENSE


THE FULL PROJECT GUTENBERG LICENSE
PLEASE READ THIS BEFORE YOU DISTRIBUTE OR USE THIS WORK

To protect the Project Gutenberg™ mission of promoting the


free distribution of electronic works, by using or distributing this
work (or any other work associated in any way with the phrase
“Project Gutenberg”), you agree to comply with all the terms of
the Full Project Gutenberg™ License available with this file or
online at www.gutenberg.org/license.

Section 1. General Terms of Use and


Redistributing Project Gutenberg™
electronic works
1.A. By reading or using any part of this Project Gutenberg™
electronic work, you indicate that you have read, understand,
agree to and accept all the terms of this license and intellectual
property (trademark/copyright) agreement. If you do not agree to
abide by all the terms of this agreement, you must cease using
and return or destroy all copies of Project Gutenberg™
electronic works in your possession. If you paid a fee for
obtaining a copy of or access to a Project Gutenberg™
electronic work and you do not agree to be bound by the terms
of this agreement, you may obtain a refund from the person or
entity to whom you paid the fee as set forth in paragraph 1.E.8.

1.B. “Project Gutenberg” is a registered trademark. It may only


be used on or associated in any way with an electronic work by
people who agree to be bound by the terms of this agreement.
There are a few things that you can do with most Project
Gutenberg™ electronic works even without complying with the
full terms of this agreement. See paragraph 1.C below. There
are a lot of things you can do with Project Gutenberg™
electronic works if you follow the terms of this agreement and
help preserve free future access to Project Gutenberg™
electronic works. See paragraph 1.E below.

You might also like