Professional Documents
Culture Documents
PDF of Dusunumsel Sosyolojiye Davet 1St Edition Pierre Bourdieu Loic Wacquant Full Chapter Ebook
PDF of Dusunumsel Sosyolojiye Davet 1St Edition Pierre Bourdieu Loic Wacquant Full Chapter Ebook
https://ebookstep.com/product/kultur-uretimi-1st-edition-pierre-
bourdieu/
https://ebookstep.com/product/dunyanin-sefaleti-1st-edition-
pierre-bourdieu/
https://ebookstep.com/product/heideggerin-politik-ontolojisi-1st-
edition-pierre-bourdieu/
https://ebookstep.com/product/sosyoloji-meseleleri-2nd-edition-
pierre-bourdieu/
Eril Tahakküm 2nd Edition Pierre Bourdieu
https://ebookstep.com/product/eril-tahakkum-2nd-edition-pierre-
bourdieu/
https://ebookstep.com/product/bilimin-bilimi-ve-
dusunumsellik-1st-edition-pierre-bourdieu/
https://ebookstep.com/product/ayrim-begeni-yargisinintoplumsal-
elestirisi-1st-edition-pierre-bourdieu/
https://ebookstep.com/product/sanatin-kurallari-yazinsal-alanin-
olusumu-ve-yapisi-1st-edition-pierre-bourdieu/
https://ebookstep.com/product/akademik-aklin-elestirisi-pascalca-
dusunme-cabalari-2nd-edition-pierre-bourdieu/
PIERRE BOURDIEU - LOİC WACQUANT
Düşünümsel Sosyolojiye Davet
Bu baskı 1992 yılında University of Chicago Press ve Polity Press ortaklığında
yayımlanan An Invitation to Rejlexive Sociology'nin düzeltilmiş ve genişletilmiş bir
çevirisidir. Kısaltılmış bir versiyonu ise Fransızcada Reponses. Pour une anthropo
logie rejlexive başlığıyla yayımlanmıştır. [Türkçedeki ilk baskısı Düşünümsel Bir
Antropoloji lçin Cevaplar adıyla, Fransızca kısaltılmış versiyona dayanılarak yapıl
mıştır (lletişim Yayınları, 200 1 -20 1 6 ) . Düşünümsel Sosyolojiye Davet, kitabın
genişletilmiş versiyonunun çevirisidir. ]
Düşünümsel
Sosyolojiye Davet
Invitation a la sociologie reflexive
ÇEVİREN Nazlı Ökten
-
�,,,,,
.
iletişim
PIERRE BOURDIEU 20. yüzyılın en önemli sosyolog ve düşünürleri arasında yer
alır. Neoliberalizm karşıtı küresel hareketin öncü fikir insanlarındandır. Ecole des
Hautes Etudes en Sciences Sociales ve College de France'da dersler vermiş, Avrupa
Sosyoloji Merkezi'ni, Actes de la Recherche en Sciences Sociales dergisini ve Raisons
d'agir Yayınevi'ni yönetmiştir. Sosyoloji ve antropoloji alanında pek çok klasik
eserin yazandır. Türkçeye çevrilmiş diğer eserleri şunlardır: (Jean-Claude Passeron
ile) Les Htritiers: les etudiants et la culture, 1964 [ Varisler: Öğrenciler ve Kültür, çev.
Aslı Sümer, Levent Ünsaldı, Heretik Yayıncılık, 2014] ; (Alain Dardel ile) L'Amour
de l'art: Les musees et leur public, 1966 [ Sanat Sevdası, çev. Sertaç Canbolat, Metis
Yayınlan, 20 1 1 ] ; (Jean-Claude Passeron ile) La reproduction: Elements d'une theorie
du systeme d'enseignement, 1970 [Yeniden Üretim, çev. Aslı Sümer, Levent Ünsaldı,
Özlem Akkaya, Heretik Yayıncılık, 201 5 ] ; La Distinction. Critique sociale du juge
ment, 1979 [Aynm. Beğeni Yargısının Toplumsal Eleştirisi, çev. Ayşe Günce Berk
kurt, Derya Fırat Şannan, Heretik Yayıncılık, 20 1 5 ] ; Questions de sociologie, 1980
[Sosyoloji Meseleleri, çev. Aslı Sümer, Büşra Uçar, Filiz Öztürk, Mustafa Gültekin,
Heretik Yayıncılık, 20 16] ; Choses dites, 1987 [Seçilmiş Metinler, çev. Levent Ünsaldı,
Heretik Yayıncılık, 20 13] ; Les regles de l'art: genese et structure du champ litteraire,
1992 [Sanatın Kurallan. Yazınsal Alanın Oluşumu ve Yapısı, çev. Necmettin Kamil
Sevil, YKY, 2006] ; (Loic Wacquant ile) Reponses: Pour une anthropologie reflexive,
1 992 [Düşünümsel Bir Antropoloji lçin Cevaplar, çev. Nazlı Ökten, lletişim Yayınlan,
2003 ] ; Les raisons pratiques: sur la theorie de l'action, 1 994 [Pratik Nedenler. Eylem
Kuramı Üzerine, çev. Hülya Uğur Tannöver, Hil Yayınlan, 2006] ; Sur la television,
1 996 [ Televizyon üzerine, çev. Alper Bakım, Sel, 201 9 ] ; Les usages sociaux de la
science. Pour une sociologie clinique du champ scientifique, 1997 [Bilimin Toplumsal
Kullanım/an. Bilimsel Alanın Klinik Bir Sosyolojisi lçin, çev. Levent Ünsaldı, Heretik
Yayıncılık, 2013] ; Meditations pascaliennes, 1997 [Akademik Aklın Eleştirisi. Pascalca
Düşünme Çabalan, çev. P. Burcu Yalım, Metis Yayınlan, 20 16] ; Contre:feux, 1998
[Karşı Ateşler, çev. Sertaç Canbolat, Sel Yayıncılık, 20 17] ; La domination masculine,
1998 [Eril Tahakküm, çev. Bediz Yılmaz, Bağlam Yayınlan, 2014] ; Le Bal des celiba
taires. Crise de la societe paysanne en Beam, 2002 [Bekarlar Balosu, çev. Çağn Eroğlu,
Dost Kitabevi, 20 10] ; Esquisse pour une auto-analyse, 2004 [Bir Otoanaliz lçin Tas lak,
çev. Murat Erşen, Bağlam Yayınlan, 20 13] ; (Roger Chartier ile) Le sociologue et l'his
torien, 2010 [Sosyolog ve Tarihçi, çev. Zuhal Karaca, Açılım Kitap, 2014] .
BİRiNCİ BÖLÜM
Toplumsal Bir Prakseoloji İçin
Bourdieu Sosyolojisi n i n Yapısı ve Mantığı
Lo'ic WAcauANT ........ .... ....................................................... . ........ 33
1 . SOSYAL FİZİK VE SOSYAL FENOMENOLOJİ ÇATIŞKISINI AŞMAK .
. ........ 40
2. TOPLUMSAL VE ZİHİNSEL YAPILARIN DİYALEKTİGİNDEN
SINIFLANDIRMA MÜCADELELERİNE... . .. .. ..... ........ . . ...... .. .. . .. ...... ... .. ........... ....... 46
3. METODOLOJİK İLİŞKİSELCİLİK .
........................... ..... . . . . ...
. .... ... ..... ..... .
...... ................. ...... 50
4. PRATİK DUYUNUN BULANIK MANTIGI .................................. ............................................. .......... . 55
5. TEORİSİZME VE METODOLOJİZME KARŞI: BÜTÜNCÜL BİR SOSYAL BİLİM . . 64 . ...... .
iKİNCİ BÖLÜM
Düşünümsel Sosyolojin in Amaçları
(Chicago Semineri)
PIERRE BOURDIEU - Lo"ic WACQUANT ···················· · ... .......... .. ......... .. 1 Dl
1 . SOSYOANALİZ OLARAK SOSYOLOJİ. . .. .
. .... . ....... .................... . .... . . . 103
2. BİRİCİK VE SABİT ............................ . ... 118
3. ALANLARIN MANTIGL.................... . . .
............. ... ...... ........... ................... 140
4. ÇIKAR, HABİTUS, RASYONALİTE . ..................
... .. ................ .... 164
5. DİL, TOPLUMSAL CİNSİYET VE SİMGESEL ŞİDDET .. .. . . 196
....................... . ..... . .
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Düşünümsel Sosyolojinin Araçları
(Paris Semineri)
PIERRE BOURDIEU . ......................................................... ........................................................ ............................. 285
1 . BİR MESLEG İ AKTARMAK. ............... .............................................. ..... ....... .............. ............... 287
2. İLİŞKİSEL DÜŞÜNMEK ......... 293
3. RADİKAL BİR ŞÜPHE .... . ... ................................................................. .......... ... .............. 305
4. OOUBLE BIND VE DÖNÜŞME.. ... ......................................................... ....................... 318
5. KATILIMCI NESNELEŞTİRME .... ························· ····· ··········· ········· ········· .. . 325
. .....
13
yılında estetik ve toplumsal sınıflar, 1988 yılında edebiyat ve
simgesel iktidar, 1989 yılında da düşünümsel sosyolojinin ilke
leri ve hedefleri ile entelektüeller hakkındaki çok sayıda önem
li makaleyi doğrudan İngilizce olarak yayımlar;2 1990'da "sko
lastik paralojizmin" bir kesitini ve 1989'da Chicago'da kaçırı
lan bir randevudan sonra l 994'te N ew York'ta karşılaşacağı Ro
bert Merton'a üstü örtülü bir saygı duruşunu da unutmamak
gerekir. Kendisini gitgide bilimsel lingua franca olarak dayatan
(Amerika'da lnglizce olmayan hiçbir şey okunmamaktadır) ,
Shakespeare'in dilinde erişilebilir bu metinlerin sayısındaki ar
tış ve temalardaki çeşitlenme, Bourdieu'ye, eserlerinin o zama
na dek doğru bulmadığı disiplinlerarası bölünmeler ve günde
lik anlam kategorileri ile ilmi kategoriler arasındaki bölünme
lere göre gerçekleşen alımlanışını yenilemek için yeni bir pen
cere açar.3
Sosyolog, Amerika maceraları sırasında bu işe birçok cep
heden kişisel olarak girişir. Böylece 1986 yılının Nisan ayında
Princeton'da sanatsal yaratı muammasını çözmek için geliştir
diği eserler bilimi üzerine Gauss Lectures in Criticism'i [Gauss
Eleştiri Dersleri] verir. 1987 yılının ilkbaharında Chicago Üni
versitesi Dekanlık Sempozyumu'nda sınıflar konusundaki ni
hai konferansı verir: "Toplumsal cinsiyet, yaş, ırk ve sınıf: Ana
litik kategoriler mi, yerli kategoriler mi?" Bu, Orta Batı'nın baş
kentinde, dokuz günde altı bölüm ve enstitüde verilen sekiz
konferansın sonuncusudur. lki yıl sonra yine Chicago'da, Ja
mes Coleman'la birlikte, Gary Becker, jon Elster ve Coleman'a
özgü faydacı bireycilik ile kendi savunduğu genetik yapısalcı
lık arasındaki karşıtlığı ön plana çıkaran rakip sosyoloji kavra
yışlarının karşı karşıya geldiği büyük bir kolokyum düzenler ve
yönetir. Bourdieu, Center for Psychosocial Studies tarafından
2 Bu makalelerden bazılan günümüzde Fransızca olarak yayımlanmamış, bazı
ları ise daha sonra yapılan derlemelerde yeniden basılmıştır. Okuyucu , bu ön
sözde ve kitabın geri kalanında bahsi geçen metinlerin tam referansını eserin
sonunda yer alan kaynakçada bulacaktır.
3 Bu durumda her disiplin veya uzmanlık dalı, belli başlı eserlerden birine ve
onun ardından gelen makalelere odaklanarak Bourdieu'nün diğer çalışmaları
na dikkat göstermez.
14
çalışmaları hakkında düzenlenen disiplinlerarası bir konferan
sa ana konuşmacı olarak katılmadan önce, bu tartışmaları dün
ya ölçeğinde bilimsel mücadelede birleşmiş bir sosyolojik ala
nın tesisine yönelik çağrıyla bağlar.4
Aynı anda, Bourdieu bilimsel ilerlemesinde önemli bir viraj
alır; kitap projesini şekillendirecek olan şey de budur ve bel
ki de hayatının en üretken dönemine girer. Böylece Düşünüm
sel Sosyolojiye Davet'i önce tasarladığımız, sonra da yazdığımız
yıllar boyunca, alan kavramını ortaya koyan ve simgesel ikti
dar kavramını serimleyen geniş bir yelpazede çalışmalar yapar.
Bourdieu öncelikle, teknokratik tahakkümün kutsama meka
nizmalarını açığa çıkaran La Noblesse d'Etat nın [Devlet Soylu
'
15
rarası bir ağ oluşturur ve piyasa imparatorluğunun yayılma
sına bağlı toplumsal ıstırabın yıpratıcı etkilerinin, bütünlen
memiş biçimlerinin ve ağrılı yerlerinin dökümü niteliğinde
ki Dünyanın Sefaleti isimli ortak saha çalışmasının başını çe
ker. Öte yandan, hızla on iki ülkede ve dilde dağıtılan "Avru
pa Kitap Dergisi" Liber'i yayına sokar ve teori, ampiri ve yurt
taşlık meselelerini kaynaştırmak amacıyla 1975'ten beri çıkar
dığı Actes de la recherche en sciences sociales dergisinin yüzün
cü sayısını hazırlar. Bu önemli çalışmaların üst üste gelmesi ve
bilimsel etkileri kadar toplumsal-siyasal anlamda da ses getir
meleri nedeniyle, 1993 yılında Bourdieu, CNRS altın madal
yasını alan ilk sosyolog olacaktır. 5 Minuit Yayınları'ndan Seu
il Yayınları'na geçişiyle altı çizilen bu entelektüel dönüm nok
tası, onu, sosyolojisinin odak noktasını kategorilerin "gerçek
leşmesindeki" simyaya (grupların oluşumuna) , sınıflandırma
mercii olarak devlete ve demokratik siyasetin hal-i pür me
laline doğru kaydırmaya sevk eder. Tüm bunların doğrudan
uzantısı, Bourdieu'nün kamusal müzakereye dahlinin yoğun
laşması ve çeşitlenmesidir. "Raison d'agir" kolektifinin ve iki
yıl sonra da aynı adı taşıyan yayınevinin kurulması, ardından
1995 Aralık hareketinin çizgisinde çeşitli biçimler alan müda
haleleri de bunun tanığıdır.
Bu entelektüel anı yakalamak için çarpıtmadan basitleştirir
sek, Bourdieu'nün, 1960'ları habitus kavramını, 1970'leri alan
kavramını geliştirerek, 1980'leri de Cassirer'den esinlendiği bir
sınıflandırmayla simgesel iktidarın farklı kiplerinin (mit, din,
dil, bilim, siyaset, hukuk ve sanat) izini sürerek geçirdiğini
söyleyebiliriz. 1990'lara gelindiğinde, 1972'de Bir Pratik Teori
si için Taslak'ta ve 1980'de Le Sens p ra ti q ue te yoğunlaşan teo
'
16
il
18
logy 7 başlığı altında Bourdieu'nün çalışmalarının tamamını ele
alan, İngiliz-Amerikan okurlarının kullanımına yönelik ortak
bir kitap yazmayı önerdik.
Kitabın çok sayıda dile çevrileceğini öngörmüştük ama Fran
sa' da yayımlanmasını hiç konuşmadık -ki bu Paris'te hüküm
süren sağlıksız entelektüel iklim hakkında bir fikir verecek
tir. Yine de Bourdieu, tamamladığı elyazmasını çevresine okut
tu ve onlardan gelen coşkulu tepkiler üzerine Seuil Yayınla
rı'nın kitabı Fransızca yayımlama talebine olumlu karşılık ver
meye ikna oldu. Böylece, ilk basım biter bitmez gözden geçir
me düşüncesiyle, Sanatın Kurallan 'nın çıkışı nedeniyle değişti
remediğimiz imkansız bir teslim tarihine yetiştirmek için kayıt
cihazıyla çevirip kesip biçerek kısaltılmış bir versiyon hazırla
dık. 1997'de Almanca ve Arapça baskıların hazırlıkları sırasın
da Bourdieu ve ben, kitabın orijinal ABD baskısının tam versi
yonunu Fransızca yazmakta anlaşmıştık. Ama bunun için tüm
metni çevirmek ve devasa kaynakçasını yeniden yapmak gerek
tiği ortaya çıktı ve ne o ne de ben bunu yapma fırsatı bulabil
dik. Bu arada eser, yirmiden fazla dile çevrilmişti ve tüm dün
yada yeni okuyucular kadar deneyimli araştırmacılar için de
Bourdieu'nün eserine giriş kapısı haline gelmişti. Düzeltilmiş
ve genişletilmiş bu tam baskı, sonunda erişime açık.
Bu basım için orijinal metnin bütününü yeniden oluşturduk.
Pierre Bourdieu'nün edep duygusuyla veya bilimsel kaygıyla
geçici Fransızca baskıdan çıkardığı bölümleri yeniden yerleş
tirdik. Bunlar, Bourdieu'nün özellikle homo academicus yakla
şımına, toplumsal güzergahına, Cezayir deneyimine ve yurttaş
lık taahhütlerine dair, Fransa bağlamında polemik ve bilim dışı
amaçlarla kullanılacağından korktuğu unsurlar8 ve bu anahtar
7 Bu isim, Bourdieu'nün 1 987 Nisanı'nda Chicago Üniversitesi'nin sosyoloji
bölümündeki konferansında araştırmalarının bir panoramasını sunmak üze
re öngördüğü başlıktan geliyordu: "Reflexive Sociology: en quoi et comment
la reflexion sur la pratique sociologique change la sociologie? " [ "Düşünümsel
Sosyoloji: Sosyoloji pratiği üzerine düşünmek, sosyolojiyi neden ve nasıl de
ğiştirir? " ] (Pierre Bourdieu'nün Loic Wacquant'a 3 Nisan 1 987 tarihli iletisi) .
8 Birkaç yıl sonra Televizyon Üzerine'nin yayımlanmasına karşı yekvücut olarak
koparılan medyatik fırtına sırasında, daha sonra da ölümünün ardından bu
öngörülerin temelsiz olmadığı görüldü .
19
anları işleyen, nüansları ortaya koyan yazılarına göndermeler
di. İngilizce metni satır satır Fransızcaya çevirdik, ki bu da bi
ze 1992 versiyonunda bulanık kalan bazı kavramsal noktaları
(örneğin toplumsal uzam, alan ve iktidar alanı arasındaki ilişki
leri) aydınlığa kavuşturma ve ifadeleri netleştirme fırsatı verdi.
Bourdieu'yü dönemin tartışmaları içindeki yerine oturttukları
için ilk referansları ve notları muhafaza ettik; öte yandan, doğ
rudan Amerikalı okura hitap eden veya o bağlama özgü sap
tamaları ve çıkışları kestik. Metnin hassas noktalarına, Bour
dieu'nün Düşünümsel Sosyolojiye Dav et'inden sonra çıkan temel
kitaplarından birer alıntı yerleştirdik, ama notları ve referansla
rı ağırlaştırmamak için bu konuda ölçülü davrandık.
Orijinal baskıda üç ek vardı: Yabancı okurlara yönelik,
"Bourdieu nasıl okunmalı?" başlıklı, 199 1 yılının sonunda İn
gilizcede bulunan metinlere dayanan kısa bir rehber kaynak
ça; Actes de la recherche en sciences sociales'de çıkmış, Bour
dieu'nün teorilerinin esinlediği kolektif çalışmayı kateden bir
makale seçkisi ve kaynakçada bulunan, Bourdieu üzerine ikin
cil çözümlemelere işaret eden bir liste. Bu basım için Actes'ın
antolojisini kaldırdık, çünkü artık dergiye internet üzerin
den erişilebiliyor ve bayrağı yeni bir araştırmacı kuşağı devral
dı. Bourdieu'ye ikincil referansları esas kaynakçanın içine alır
ken güncellemedik, çünkü bunu yapsaydık ve seçici davran
saydık bile ayrı bir kitap hacmine ulaşabilirdi. tık kez Bour
dieu'nün yazılarının bütününü kateden ayrıntılı iki okuma gü
zergahı ekledik: Genetik diyebileceğimiz ilki, sosyolojisinin ge
lişimini beş evreye ayırıyor; analitik diye adlandırabileceğimiz
ikincisi ise düşüncesini temellendiren altı ana kavramı irdeli
yor (habitus, alan, sermaye, toplumsal uzam, simgesel iktidar
ve düşünümsellik) . Bourdieu'nün kırk yıllık araştırmaları bo
yunca dikkatini yoğunlaştırdığı temel ampirik nesneleri kap
sayan tematik bir üçüncü güzergah oluşturmaktan vazgeçtik.
Çünkü ortak aklı kendine dayanak alan, toplumsal veya yö
netsel bölümlemelere (eğitim, kültür, siyaset vb.) dayalı, hatalı
bir biçimde "somut" okumaları pekiştirmekten korktuk. Bour
dieu'nün yaklaşımının esas gücünün, çapraz süreçlerin ve me-
20
kanizmaların izini sürerek tam da bunları saf dışı etmek oldu
ğunu akılda tuttuk.
Eğer bu basım gerçekleşebildiyse, bu, Bourdieu külliyatına
vakıf olduğundan metnin yeniden inşasına, kaynakların sağ
lamasına ve elinizdeki eserin muradı olan eğitsel "paketin" ta
mamlayıcı parçası olan kaynakçanın oluşturulmasına önem
li bir katkı sağlayan Etienne Ollion'un sıra dışı entelektüel se
batı ve sosyolojik kavrayışı sayesindedir. Burada (metnin ilk
halinin ve notların düzeltilmesine katkıda bulunan) josephi
ne Gross'a, Frank Poupeau'ya, Louis Pinto'ya, Marie-Christi
ne Riviere'e ve ölümünden bu yana Bourdieu'nün eserini yaşa
tan, Actes de la recherche en sciences sociales ve Raison d'agir gi
bi yayınları hazırlayan tüm ekibe candan teşekkürlerimi ifade
etmek isterim.
111
22
Latin Amerika Bası mları na önsöz
RASYON ALİZM VE DÜŞÜNÜMSELLİK *
PIERRE BOURDIEU - Lo'ic WACQUANT
(*) Bu önsöz, kitabın Brezilya baskısı olan Um convite ıi sociologia rejlexiva (Rio
dejaneiro) için yazılmıştı ve genişletilmiş İspanyolca baskıda da yer aldı (Una
iııvitaciôıı a la sociologia reflexiva, Siglo 21 Editores, Buones Aires, Mexico,
Madrid, 2005) , s. 7-8.
23
leyen akademik çıkarların birbirine karışması sayılabilir. Bun
lardan en inatçısı, kuşkusuz, bu girişimin içinden çıktığı epis
temolojik geleneğin, yani Gaston Bachelard, Georges Canguil
hem, jean Cavailles ve Alexandre Koyre'nin çalışmalarıyla öz
deşleştirilen tarihsel rasyonalizmin özgüllükleriyle ilişkili ola
nıdır (bkz. Canguilhem, 1994 [ 1968] ). Kesin olarak enternas
yonalist olan ve buna rağmen (dolaylı olarak ve çok dönüşmüş
biçimiyle Foucault'nun erken dönem eserleri aracılığıyla yayıl
ması dışında) Fransa dışında pek tanınmayan bu gelenek, sos
yolojiye, başlangıcından beri üzerine gölge düşüren yapışık
ikizler olan günahsız gebelik ve araçsallık dogmalarından kur
tulmuş, Amerikan sosyal bilimlerine hakim olan araçsal pozi
tivizm ile madalyonun diğer ülkelerdeki yüzü olan yaygın yo
rumbilim arasındaki kısır döngüyü kıran, etkin ve (öz)eleştirel
bir bilim anlayışı sunmaktadır (Bourdieu, 200lc). Bunun anla
mı, burada savunulan ve örneklendirilen sosyolojik perspekti
fin, kendisine cafcaflı "postmodernizm" ismini veren ve bir za
manlar Durkheim'ın Sorbonne establishment'ıyla mücadelesin
de karşılaştığı gibi bir "toplum bilimi" olasılığının eski bir fel
sefi ve edebi reddini günümüze uyarlayan, kültürel ve ahlaki
görecilikle karışık bir tür bilimsel nihilizmle tam karşı cephe
den zıtlaşmakta olduğudur.
Dolayısıyla kitabın biçimi , bizim gözümüzde , doğrudan
amaçladığımız hedefle bağlantılıydı: Eleştirel diyalog, bilin
dik sergileme yöntemlerinin rutinine ve çerçevesine hapsetme
si zor bir araştırma girişimine bütünsel bir bakış sunarken, bir
tractatus'un [inceleme] ağırlığından kaçmanın tek değilse bi
le en iyi yolu olarak görünüyordu. Sorgulamayı başlatan Loic
Wacquant, kaynakçanın toplanması ve çözümlenmesi için yap
tığı uzun çalışmadan sonra tüm sosyal bilimlerin sözcülüğünü
üstlendi ve Pierre Bourdieu'ye, araştırmacıların, yani okurların
hepsinden gelebilecek eleştirilerin, itirazların ve sorunların ta
mamını sundu. Burada amaç, birbirinden ayrılamaz şekilde te
orik ve ampirik olan bir dizi bütünleşik araştırmanın esas so
nuçlarını, ana kavramlarım ve üretici ilkelerini hem derli toplu
hem de açık bir biçimde ortaya koyabilmektir.
24
On yıl sonra hangi noktadayız? Dünyanın her yerinde ve
özellikle de Latin Amerika' da eserin hem tanınırlığı hem kabul
görürlüğü yıllar içinde katlanarak arttı. Sadece çeviriler değil,
bu çevirilerin ekonomiden okula, sanattan spora, toplumsal
hareketlerden siyasi mücadelelere, göçten cinsiyet tahakkümü
ne, tüketimden devlete, köylülükten aydınlara kadar uzanan
çok çeşitli alanlarda ve disiplinlerde ilham verdiği yerel araş
tırmalar da çoğaldı. Öyle ki bugün, 1992'de yaptığımız gibi bu
çalışmaların uluslararası bir panoramasını sunmamız mümkün
değil, ancak başlangıçta özgül bir toplumsal dünya hakkında
oluşturulan kavramsal bir sistemin evrenselliğinin ve bulgusal
gücünün tam ölçeği de başka türlü değerlendirilemez.
Kitabın varlık sebebi ve kalbi olan düşünümselliğe gelince,
üniversite alanının içinde ve dışında yayılmalarıyla sosyal dev
letin ve -aralarında sosyal bilimlerin varlığı ve özerkliği de bu
lunan- tarihsel kazanımların yıkımına eşlik eden tüm o cicili
bicili kavramlara -"küreselleşme" ve "esneklik", "çokkültürlü
lük" ve "cemaat" , "kimlik" , "çeşitlilik", "melezlik" , "parçalan
ma" vb.- etkili bir şekilde direnmek isteyenler için kaçınılmaz
bir buyruk haline gelmiştir. Başka bir yerde göstermeye çalıştı
ğımız gibi (Bourdieu ve Wacquant, 1998 ve 200 1 ) , her toplum
sal faili kendi başarısından, ama tersinden düşünülürse ekono
mik, kültürel ve simgesel sefaletinden de sorumlu kılarak, ken
di hayatının küçük bir girişimcisi haline getirerek siyaseti eti
ğe indirgeyen dünya görüşü, entelektüellerin önemli bir kesi
minin de etkin suç ortaklığıyla, gezegenin tüm ülkelerinde, ka
çınılmaz tarihsel kaderler olarak sunulan siyasi buyrukları da
beraberinde sürükleyen gizli parolalar gibi işleyen kelimelerle
kendisini dayatmaktadır.
25
ÖN SÖZ
Lo'ic WACQUANT
28
Nihayet -ve en önemlisi de budur- diyalog, yazarın bulundu
ğu konumlara nasıl vardığını gösteren bir zihinsel yol harita
sı sunar; sosyolojik bir yöntemin in actu keşfedilmesini sağlar.
Kısacası analitik mülakat, yazarı yetkili konumundan ve okuru
da edilgen konumundan çıkararak her iki tarafın da dikkatleri
ni, bizzat araştırmanın izlediği yollara çeker ve bilimsel müba
delenin bildik biçimlerinde görülen sansürden azade bir iletişi
min araçlarını sağlar.
Dolayısıyla, elinizdeki kitap bir sentez veya özet olmaktan
ziyade, düşüncesinin cereyan etme şeklini yakından izleyerek
Bourdieu'yü (yeniden) düşünmeye bir davettir. Peter Berger'in
Sosyolojiye Çağrı (2006 [ 1963 ] ) adlı eserinin ilk cümlesin
de kullandığı formülü alırsak, "üzerinde çalışılmak için değil,
okunmak için" yazılmıştır: "Okurun davetli olduğu bir dünya
nın haritasını çıkarır; ancak okurun, bu çağrıyı ciddiye alması
halinde bu eserden çok daha ileriye gitmesi gerektiği açıktır."
Bourdieu'nün eserlerine dalmak için bir sıçrama tahtası olduğu
kadar sosyolojik soruları kendi yolunca ortaya koymak ve çöz
mek isteyenler için de (Wittgenstein'ın kullandığı anlamda) içi
dolu bir "alet kutusu" dur.
Düşünümsel Sosyolojiye Davet, birbirinden bağımsız ama bir
birini tamamlayan üç bölümden oluşmaktadır. tlki yoruma da
yalı, ikincisi analitiktir (ve ikincil olarak soybilimsel) ; üçüncü
sü ise bu iki boyutu birbirine bağlamak üzere araştırma eğiti
minin somut ikilemlerine dayanmaktadır.
tık bölüm, "Toplumsal Bir Prakseoloji İçin" , katettiği en
telektüel manzaranın ana hatlarını çizerek ve bilgi, pratik ve
toplumsal dünya teorisinin esaslarını ortaya koyarak Bour
dieu'nün çalışmalarının iç mantığının ve genel ekonomisinin
anahtarlarını sunmaktadır. Burada, Bourdieu'nün öznellik ile
nesnellik arasındaki çatışkıyı -Durkheimcılara has sosyal fiziği
ve Mead veya Merleau-Ponty usülü sosyal fenomenolojiyi- aş
mak ve (sembolik) iktidarın biçimlerinin ve mekanizmalarının
bir antropolojisini kurmak için oluşturduğu stratejiyi ayrıntıla
rıyla ele alıyorum. Bourdieu'nün bireysel ile toplumsal arasın
daki bilindik ikiliği reddedişinin altını çizerek, zihinsel yapı-
29
lar ile toplumsal yapılar arasındaki diyalektiğe yaklaşımına da
yanak sağlayan ve sosyolojik araştırma ile teori arasındaki iliş
kilere bakışını besleyen metodolojik ilişkiselliği inceliyorum.
Bourdieu'yü kendi akıl, ahlak ve siyaset kavrayışına bağlayan
yeraltı hatlarını, kısacası pratiğini harekete geçiren entelektü
el misyonun düzenleyici düşüncesini ortaya koyarak, "episte
mik düşünümsellik" mefhumunun ayırt edici niteliğini öne çı
karıyorum.
" Chicago Semineri" başlıklı ikinci bölüm, Pierre Bour
dieu'nün teorik ve ampirik araştırmalarının merkezi yöneli
mini açıklığa kavuşturduğu ve bu araştırmalar üzerine doğru
dan ve açık terimlerle düşündüğü, yapılandırılmış bir diyalog
dan oluşmaktadır. Burada, farklı kesitler, 1980'li yıllarda yaptı
ğı çalışmaların esas sonuçlarına geri dönmekte ve bu çalışma
ların gerçekleştirdikleri epistemik yer değiştirmeleri açıklığa ka
vuşturmaktadır: Üniversite mensuplarının sosyolojisinden sos
yolojik gözün sosyolojisine; yapıdan güçlerin ve mücadelele
rin örgütlenmiş uzamı olarak alana; norm ve kuraldan stra
teji ve habitusa; akılcılığın taşıyıcısı olarak çıkar mefhumun
dan pratik duyunun temeli olarak illusio'ya; kültürden çeşit
li tezahürleriyle simgesel iktidara; aşkın bir bilimsel akıl kav
rayışından sosyal bilimlerin araçlarını entelektüel özgürlük si
yasetinin hizmetine sunmayı amaçlayan tarihselci bir bilimsel
akıl kavrayışına . . . Bu diyalog, Pierre Bourdieu'yü sürekli meş
gul eden meseleleri ve sosyoloji, felsefe, ekonomi, tarih ve siya
set arasındaki ilişkilere bakış açısını açıklığa kavuşturmayı he
deflemektedir.
Eserin bu ikinci bölümü, Chicago ve Paris'te üç yıl boyun
ca Fransızca ve İngilizce olarak sürdürülen bir dizi yazılı ve
sözlü tartışmaya dayanmaktadır. Chicago Üniversitesi dokto
ra öğrencilerinden oluşan ve 1986-1987 kışları boyunca Bour
dieu'nün çalışmalarını yoğun bir biçimde inceleyen çokdisip
linli bir gruba, Graduate Workshop on Pierre Bourdieu'nün ka
tılımcılarına bizzat Pierre Bourdieu'nün verdiği cevaplar bu bö
lümün temelini oluşturmaktadır. Bu ilk cevaplar yazışmalarla
genişletilmiş, zenginleştirilmiş, tamamlanmıştır ve tarafımdan
30
bütünleşmiş bir metin haline getirilmiştir (ve kısmen yeniden
yazılmıştır) . Bu diyalog boyunca sıralanan sorulan ve temaları
birbirine eklemleyerek, hem Bourdieu sosyolojisinin kavram
sal ve teorik düğümlerini çözmeye, hem de yabancı okuyucu
larda uyandırdığı itirazlara ve eleştirilere karşılık vermeye ça
lıştım. Bu ikinci bölüm, aynı zamanda Bourdieu sosyolojisinin
ana tezlerini (dünya ölçeğinde işgal ettiği hakim konumu göz
önünde bulundurarak) , halihazırdaki Anglosakson sosyal bi
limlerinin en belirgin tartışmalarına ve konumlarına göre mev
zilendirmeyi hedeflemektedir. Dipnotlar ise, Bourdieu'nün söz
konusu savlan ileri sürdüğü ve uyarladığı ana yayınlan işaret
ederek meseleyi geliştirmeye, örneklendirmeye ve çekinceleri
ortaya koymaya yöneliktir.
"Paris Semineri" başlıklı üçüncü bölüm, Pierre Bourdieu'nün
1987 yılı Ekim ayında Ecole des Hautes Etudes en Sciences So
ciales'de verdiği araştırma seminerinin giriş kısmının gözden
geçirilmiş bir yazımıdır. Bu yıllık seminer, her yıl eğitim almak
ve Bourdieu ile çalışmak üzere Paris'e gelen yabancı katılımcı
ların da aralarında bulunduğu, farklı disiplinlerden (dilbilim ve
tarihe sık sık gönderme yapılmasının nedeni budur) otuz kadar
öğrenciyi bir araya getiren bir derstir. Seminerin eski üyeleri de
düzenli olarak araştırmalarını sunmuş ve gençlere akıl hocalığı
yapmak üzere seminere dahil olmuşlardır.
Bourdieu, bu seminerde belirli bir teori veya sınırlan belli bir
kavramlar bütünü değil, bir sosyolojik buluşa yatkınlık aşılama
ya çalışır. Bu amaçla, genel kabul gören pedagojik düzeni ter
sine çevirir: Sosyolojik nesne inşasını yöneten epistemolojik
kuralları örneklendirerek, pratikten aksiyomatiğe ve uygula
madan ilkelere doğru bir yol izler.3 Pierre Bourdieu, akademik
eğitim ortamına içkin olan skolastik katılığı bertaraf edebil
mek için (ve benimsediği anti-entelektüalist pratik felsefesine
uygun olarak) sosyolojik aklın ilkelerine söylemsel hakimiyeti
3 Bu, Le Metier de Sociologue'dakinin tersine bir harekettir (Bourdieu, Chambo
redon ve Passeron, 1968 [ 1 973 ] ) . Elinizdeki kitap, birçok açıdan o eseri ta
mamlamakta ve onu gözden geçirmektedir. (Özellikle de Bourdieu'nün Meti
er'nin Almanca baskısına yazdığı sonsözde bu minvaldeki değerlendirmelere
bakılabilir, 1 99 1 0 .
31
aşama aşama kazandırmak adına pratik kavrayıştan yola çıkar.
Teorik ve ampirik işlemleri birbirinden kopuk ve yalıtılmış et
kinlikler olarak ayrıştırmayı reddeder. Bilimsel çalışmanın bil
dik bölümlemelerini yeniden üretme eğilimi gösterecek şekilde
onları farklı sahalara ayırmaz. Bütünsel, kendine gönderme ya
pan bir pedagojiyi savunur ve oluşturur.
Editör olarak kitabın ikinci bölümünde daha etkin bir rol oy
namış olsam da, üçüncü bölümde Bourdieu'nün üslup birliğini
ve pedagojik pratiğinin içeriğini muhafaza etmek, eğitim anla
yışını ve aşılamak istediği bilimsel duruşu okura aktarabilmek
için özgün sunumda fazla değişiklik yapmadık. Retorik ağırlık
lardan kaçınmak amacıyla, çeşitli uzmanlaşmış sosyal bilim uy
gulayıcılarını tanımlamak için "sosyolog" terimini kullanmayı
tercih ettik.
Gerçekten yenilikçi, yani üretici bir düşünce tarzının ayırt
edici işaretlerinden biri, yalnızca yeni önermeler üretmek adı
na düşüncenin ilk ifade edildiği tikel ampirik sahayı ve ente
lektüel bağlamı aşma kapasitesi değil, kendi üzerine düşünme
ve hatta kendini düşüncede ve dahası eylemde aşma kapasite
sidir. Bourdieu'nün eseri, birçoğu ilerleyen sayfalarda açığa çı
karılan ve hatta kimi zaman altı çizilen kimi boşluklardan, çe
lişkilerden, gerilimlerden, bilinmezliklerden ve havada kalmış
sorulardan muaf değildir. Ancak her durumda sosyolojik prati
ği ve düşünceyi normlaştırma arzusundan uzaktır. Pierre Bour
dieu, entelektüel ortodoksluklara varan dogmalaştırmalara de
rinden karşıdır. "Simgesel tahakküme karşı savunma silahları
dağıtmak" (Bourdieu, 1980b, s. 13) arzusundaki düşünümsel
bir sosyoloji, düşüncesini kapatırsa kendi kendini imha eder.
Bourdieu ile düşünmeye davet, zorunlu olarak Bourdieu'nün
ötesinde ve gerekirse ona karşı düşünmektir. Bu kitap, okurun
somut analizlerinin ihtiyaçlarına göre benimsediği bir iş aleti
olarak ele alınırsa amacına ulaşmış olacaktır. Bu demektir ki,
Michel Foucault'nun Nietzsche düşüncesi hakkında söylediği
gibi, onu "kullanmaktan, biçimini bozmaktan, eğip bükmek
ten, bağırtmaktan" korkmamak gerekir.
32
BİRİNCİ BÖLÜM
To p l u m sa l B i r Pra kse o l oj i İ ç i n
B o u rd i e u Sosyo l oj i s i n i n Ya p ı s ı ve M a ntığı
Lo'f c WACQUANT
Zorl uğu derinden kavra m a k: Zor olan tam da budur. Çünkü eğer yü
zeysel olara k kavra n ı rsa, zorl uk aynı şeki lde ka l ı r. On u kökünden sök
mek gereki r [ . . . ] . Yeni düşü nce tarzı bir kez oluştuktan sonra , eski so
ru n l a r kaybo l u r; d a h a da iyi s i , o n l a rı yeniden ya ka l a m a k güçleşir.
Çünkü onları n yerleri , ifade ed i l m e biçimleridir. Eğer ifade ed i l m e bi
çim leri yenileriyle değişti ri l i rse, eski soru n l a r eski giysileriyle birlik
te yok olup gider.
- LUDWIG WITTGENSTEI N , Yan Değiniler
Pierre Bourdieu'nün geçtiğimiz otuz yıl boyunca gerçekleştir
diği çalışmalar, savaş sonrası dönemin en verimli ve tahayyül
gücü en yüksek sosyolojik araştırma ve teori külliyatından biri
olarak kabul görmüştür. Uzun bir kuluçka döneminden sonra
etkisi hızlıca artmış ve -antropoloji ve sosyolojiden eğitim bi
limleri ve tarihe, dilbilim, siyaset bilimi, felsefe, estetik ve ede
biyat incelemelerine kadar- disiplinler ve ulusal sınırlar bo
yunca -Fransa'ya komşu ülkelerden lskandinavya'ya, Doğu
Avrupa'dan Latin Amerika'ya, Asya'dan Kuzey Amerika'ya ka
dar-1 yayılmıştır. Bu külliyat, öncelikle disiplinler arasında
ki sınırlan aşmaktan hiç çekinmemesiyle, sonrasında katettiği
ve birbirine bağladığı araştırma sahalarının (okuldan dile, hu
kuktan bilime, dinden siyasete, spordan entelektüellere, aile
den ekonomiye, cinsiyet ilişkilerinden devlete, köylülükten sa
nata uzanan) büyük çeşitliliğiyle ve nihayet noktasal etnografik
tasvirden istatistik modellemeye, oradan en soyut teorik ve fel
sefi savlara kadar sosyolojik üslupların tamamından faydalan-
35
ma kapasitesiyle, sosyal bilimlerin halihazırdaki bölümlenme
lerine ve müesses düşünce tarzına karşı bir meydan okumadır.
Bourdieu'nün çalışmalarında insanları rahatsız eden, hatta şa
şırtan şey, sosyal bilimleri temelden bölen bildik ikilikleri, ya
ni nesnelci ile öznelci bilme tarzları arasında görünürde aşılmaz
olan antagonizmayı, simgesel ile maddi olanın çözümlemele
rindeki ayrışmayı, nihayet teori ile ampirik araştırma arasında
ki ayrımı aşmak adına inatçı bir çaba göstermesidir (Bourdieu,
1972a [2000] ; 1973a; 1 980a). Bununla birlikte, Le Sens Pra
ti que in yazarı, yakın zamanda teorik sahnede zuhur eden diğer
'
36
mış ve özümsenmiştir. Garnham ve Williams, "çok sayıda ince
leme sahasını kateden [ . . . ] bu zengin ampirik araştırma ve te
ori külliyatının kısmi ve parçalı olarak benimsenmesinin cid
di yorum hatalarına sebep olabileceği" tehlikesine karşı uyarıla
rında haklıydılar (1980, s. 209) . Bourdieu tarafından oluşturu
lan kültürel sennaye gibi kimi kavramlar, Amerika'da çeşitli uz
manlık alanlarında (okul, aile, sanat, örgütler, toplumsal sınıf
lar sosyolojisi)3 çalışan araştırmacılar tarafından yaygın bir şe
kilde kabul görmüş ve kullanılmışsa da eserinin genel ekonomi
si ve altında yatan mantık çoğu kez anlaşılamamıştır. Bu eserin
konu edildiği okumaların şaşırtıcı çeşitliliği, ona yöneltilen bir
birinden ayrı eleştiriler ve neden olduğu çelişkili tepkiler buna
tanıklık eder; tıpkı Manş-ötesine veya Atlantik-ötesine ithaline
eşlik eden parçalanma ve bozulma gibi.
Hızlıca belirtmek gerekirse, Bourdieu'nün yazılarının Ang
losakson sosyal bilimler evreninde kabul görmesi, her biri İn
gilizcede bulunan temel kitaplarına bağlanan üç düğüm nok
tasında görünür hale gelir.4 Eğitim ve tabakalaşma sorunların
da uzmanlar Yeniden Üretim'e (Fransızcada 1970'te, İngilizce
de 1977'de yayımlanmıştır) odaklanıp -hatta Bourdieu'ye rep
roduction theory peygamberi olarak bakarken- Fransız sömür
geciliğinin son çırpınışlarıyla sarsılan Cezayir toplumu konu
sundaki çalışmalarının buna tamamen karşı duran bakışı hak
kında hiçbir şey bilmezler. Antropologlar, Kabiliye konusun
daki etnografik araştırmalarını ön plana çıkarmış ve (aynı şe
kilde Fransızcada yayımlandıktan beş yıl sonra İngilizcede ye
niden ele alınarak basılan) Bir Pratik Teorisi için Taslak'ta bu
lunan simgesel sermaye ve habitus kavramlarının teorik sunu
munu baş tacı etmişlerse de aynı teorinin ilerlemiş toplumlara
uyarlanışındaki inceliklere dikkat etmemişlerdir. Kültür, tüke
tim ve sınıf sosyologlarına gelince, onlar da Bourdieu'nün (en-
3 "Kültürel sermaye" mefhumu, ABD ve Büyük Britanya'da çok sayıda araştır
macı tarafından kısa sürede kullanılmıştır. Gouldner ( 1 979) , Collins ( 1 979,
1987) , Cookson ve Persell ( 1 985 ) , Szelenyi ( 1 988) , Martin ve Szelenyi ( 1 987,
1988) , DiMaggio ( 1 982), Featherstone ( 1 987) ve Urry ( 1 990) .
4 Bu alımlamanın daha ayrıntılı ve incelikli bir tablosu için bkz. Wacquant
( 1 993) .
37
telektüeller ve dil gibi) bağlantılı konulardaki sosyolojik çalış
malarını ihmal ederek ( l 979'da çıkan ve İngilizceye l 984'te
çevrilen) Ayrım'a odaklanmışlardır. Her yorumcu grubu, diğer
lerinden ve onları birbirine bağlayan metinlerden habersizdir;
öyle ki Bourdieu'nün bu sahada olduğu gibi diğerlerindeki kap
samlı araştırmalarını da birbiriyle ilişkilendiren organik, teorik
ve ampirik bağlantıları ayırt edebilenler çok azdır.
Bunun sonucunda, son yıllarda yazılan etrafında çoğalan
ikincil literatürün bolluğuna rağmen, Bourdieu bir tür entelek
tüel muamma olarak kalmıştır. Bu eserin ilk bölümünün ama
cı, Bourdieu'nün bilgi, pratik ve toplumsal dünya teorisinin ya
pısının genel hatlarını çizerek bu muammayı çözmektir. Hazır
layıcı bilgiler babında Bourdieu'nün girişiminin bilimsel itkisi
ni ve birliğini sağlayan temel postulatları ortaya koymaya çalı
şacağım. Önden söylemek gerekirse, Bourdieu, nesne ile özne
yi, neden ile aklı, maddesellik ile temsili birbirinden ayırmayı
ve zıtlaştırmayı reddeden, Kartezyen olmayan bir ontoloji te
melinde, sosyolojinin, maddi yapıların nesnelci bir fiziğine in
dirgenmesine olduğu kadar, bilişsel biçimlerin ve pratik isti
datların inşacı bir fenomenolojisine indirgenmesini de aşmaya
uğraşır. Stricto sensu bir teoriden ziyade, ampirik nesneler inşa
etmeye ve böylece elde edilen bilgiyi bir araştırma sahasından
diğerine aktarmaya olanak sağlayan tutumlu bir kavramsal araç
lar ve usuller oyunu aracılığıyla, sorunları belli bir şekilde orta
ya koyma tarzı geliştirerek, bunların yerine her iki yaklaşımı da
kapsayabilecek bir "genetik yapısalcılık" koyar. 5 "Bu araştırma
nın tikel nesnesi, ne denli önemli olursa olsun, ona uygulan
mış ve sonsuz sayıda farklı nesneye uygulanabilecek yöntem-
5 "Sosyoloji [ . . ] olgusal olarak birbirinden son derece farklı şeyleri, yapıları ve
.
işlevleri itibariyle birbirine benzer olarak düşünme ve belirli bir nesne hak
kında, örneğin dinsel alan hakkında edinilmiş olanları bir dizi yeni nesne
ye, sanatsal alana veya siyasi alana vb. aktarma sanatıdır" (Bourdieu, l 982b,
s. 40-4 1 ) . Mary Douglas, "Bourdieu'nün çalışmasının en ilginç yanı yöntemi
dir" der ( 1 98 1 , s. 163) . Broady, Bourdieu külliyatı konusunda yaptığı titiz dö
kümü, yazarın genel bir toplum teorisi sunmaktan çok matematik ve doğa bi
limleri felsefesi uzamındaki (Bachelard, Canguilhem ve Cavailles ile anılan)
tarihsel epistemoloji geleneğinin sosyal bilimler uzanımda homoloğu olan bir
sosyolojik bilgi oluşumu teorisi sunduğunu söyleyerek bitirir ( 1 990).
38
den daha az önemli geliyor bana" der (Bourdieu ve Saint Mar
tin, 1982, s. 50) . Bunun nedeni, [yöntemin] kalıcı ve iletilebilir
bir bilimsel habitusun yapılarında kayıtlı olmasıdır. 6
lki uyarıyla başlayalım. Bunlardan ilki, Bourdieu'nün dü
şüncesi ile onu burada sunmak için benimsenen "fotoğraf' tar
zı sergileme arasında bir çelişki -hiç değilse güçlü bir gerilim
olmasıdır. Onun çalışması, sarmal bir hareket halinde, sürek
li gelişir: Bourdieu, sorulardan, nesnelerden, sahalardan oluşan
bir Gordion düğümüyle sürekli uğraşmaktan vazgeçmez, ama
her seferinde yinelemeli akıl yürütmesinin çapını, analitik za
man ve uzam boyunca genişletir.7 Bizim bu kitapta kullandığı
mız çizgisel sergileme tekniği ise, bunun tersine, Bourdieu dü
şüncesinin farklı etaplarına, dolayısıyla farklı teorik olgunluk
derecelerine karşılık gelen formülleri yapay bir biçimde eşza
manlılaştırarak bu hareketi dondurma eğilimindedir. Esas ni
yetleri ve ana eksenleri itibariyle l 960'lı yıllarda şekillenen bu
eser, teorik yapısının iç dinamizmiyle ancak yeri geldiğinde il
gileneceğimiz için en aza indirdiğimiz kaymalar, dönüm nok
taları ve kopuşlarla doludur.8
İkinci uyarı: Bourdieu ile çağdaş Anglo-Amerikan sosyal bi
limleri alanındaki en belirgin konumlar arasında zıtlıklar, para-
39
lellikler veya akrabalıklar öne sürmek, onun Amerikan sosyo
lojisine ithalini lekeleyecek aceleci ve indirgemeci türden oku
maları ister istemez teşvik edebilir (Wacquant, 1993) . Entelek
tüel ürünlerin, ulusal alanların sınırları boyunca dolaşımının
yarattığı aşina hale gelme-uzaklaşma diyalektiği ve bir zihinsel
ve kurumsal evrenden bir başkasına "tercümeleri" bu riski her
zaman taşır. Aydınlatıcı benzeşiklikler ile zorla özümseme ara
sındaki mesafe kısadır. Bir tarafta açıklık ve erişilebilirlik ile di
ğer tarafta biçim, içerik, soybilime sadakat ve kesinlik arasında
denge kurmak zordur. Okuyucunun, Bourdieu düşüncesinin
öneminin, ne denli bilgili olursa olsun bir yorumcunun suna
bileceği eşzamanlı sergilemeden ziyade bilimsel pratiğinin so
mut hareketinde yattığı düşüncesini zihninde tutacağına güve
nerek, bu iki seçeneğin ilkine ağırlık verdim.
1.
SOSYAL FİZİK VE SOSYAL FENOMENOLOJ İ
ÇATIŞKISI N I AŞMAK
40
malar halinde var olurlar. Toplumsal olgular, bizatihi gerçekli
ğin içinde bilgi nesnesi olan nesnelerdir, çünkü insanlar anlam
yaratırlar: İnsanlar dünyaya anlam verirler ve bu anlam, onları
yapan dünyayı yapmaya da katkıda bulunur. 1 0
O halde "gruplar veya sınıflar arasındaki güç ve anlam iliş
kileri sistemi" 1 1 olarak anlaşılan toplumun bilimi, kaçınılmaz
olarak ikili bir okumaya başvurmak zorundadır. Daha kesin bi
çimde söylemek gerekirse, bu iki okumanın kör noktalarından
kaçınarak her ikisinin de epistemik erdemlerini bir araya geti
ren, çift odaklı bir analitik gözlük oyunu geliştirmek zorunda
dır. tık okuma, toplumu sosyal fizik le, içindeki faillerin tem
sillerinden bağımsız bir biçimde dışarıdan kavranan, eklemle
nişleri maddi olarak, ölçülerek ve haritalandırılarak gözlemle
nebilen nesnel bir yapı şeklinde ele alır. Bu nesnelci veya "ya
pısalcı" bakış açısının gücü (ki paradigması Durkheim'ın ln
tihar'ında verilidir ve Bourdieu'nün teorisinin ilk taslaklarını
oluşturduğu sırada Fransa'da Saussurecü dilbilim ve Levi-Stra
ussçu antropolojiyle örneklenmiştir) , 12 "toplumsal dünyanın
saydamlığı yanılsamasında" gedik açmasıdır. Ortak ve kanık
sanmış algılardan kopmaya, kadın ve erkeklerin (Marx'ın ünlü
formülüyle) "toplumsal varoluşlarını üretmek için mecburen
içine girdikleri tanımlı ilişkileri" gün ışığına çıkarmaya olanak
sağlar. İstatistiğin, etnografik betimlemenin veya biçimsel mo-
41
dellemenin araçlarıyla donanmış dış gözlemci, "her biri kendi
melodisini doğaçladığını zanneden faillerin eylemlerini düzen
leyen, yazılı olmayan bir tür partisyonu" (Bourdieu, 1980b, s.
89) yeniden inşa edebilir ve itaat ettiği nesnel düzenlilikleri or
taya koyabilir.
Nesnelci bakış açısının esas tehlikesi, bu düzenliliklerin or
taya çıkışına dair bir ilke belirleyemediğinden, kolayca model
den gerçekliğe kayabilmesidir. Böylece inşa ettiği yapıları, ta
rihsel aktörler gibi düşünme ve eyleme kapasitesiyle donan
mış, özerk kendilikler olarak ele alıp onları şeyleştirmeye, hat
ta insansılaştırmaya kadar gidebilir. Nesnelcilik, pratiği ancak
negatif olarak, analistin inşa ettiği modelin basit icrası şeklin
de kavrayabildiğinden, faillerin beyinlerine, pratiklerinin, pa
radoksal bir biçimde onların deneyiminden yöntemli bir şe
kilde uzaklaştırarak elde edebildiği (skolastik) bir görüsünü
yansıtma eğilimindedir. 13 Böylece bu bakış açısı, anlamaya ça
lıştığı gerçekliğin bir kısmını, tam da onu kavramaya çalışır
ken imha eder. Sınırına dek götürüldüğünde -ki Althusser ve
Poulantzas'ın yapısalcı Marksizmi bunu çok iyi örnekler- nes
nelcilik, ancak bir özne taklidi [ ersatz] üretebilir ve bireyleri ya
da toplulukları, ancak kendi özerk mantıkları uyarınca meka
nik olarak kendilerini ortaya koyan güçlerden menkul, edilgen
dayanaklar olarak tasvir edebilir.
Maddeci bir toplum bilimi, bu indirgemeci tuzağa düşmek
istemiyorsa, faillerin yorumlarının ve genel becerilerinin, top
lumsal dünyanın bütüncül gerçekliğinin kaçınılmaz bileşeni
olduğunu kabul etmelidir. Kuşkusuz toplumun nesnel bir ya
pısı vardır, ama Schopenhauer'in ünlü deyimiyle "temsilden ve
iradeden" de (Darstellung und Wille) yapılmış olduğu bir o ka
dar doğrudur. Bireyler tabii ki dünyanın pratik bir bilgisine sa
hiptir ve bu pratik bilgiyi gündelik etkinliklerinde kullanırlar:
"Bütüncül bir antropoloji, doğa bilimlerinden farklı olarak, sa-
42
dece nesnel ilişkilerin yeniden inşasıyla yetinemez, çünkü an
lamların deneyimi, deneyimin bütüncül anlamının parçasıdır"
(Bourdieu ve diğ. , 1965, s. 20) . 1 4
Sartre'ın Varlık ve Hiçlih'inde zirvesini bulan ve günümüzde
kültüralist varyantıyla etnometodoloji ve sembolik etkileşimci
lik tarafından ve rasyonalist biçimiyle akılcı seçim teorisi tara
fından savunulan öznelci veya inşacı bakış açısı, "ikinci dere
ceden nesnelliğe" bağlıdır. Yapısalcı nesnelciliğin aksine, Ha
rold Garfinkel ile birlikte, toplumsal gerçekliğin, dünyaları
nı sürekli olarak "gündelik hayatın düzenli ve hünerli (artful)
pratikleri" aracılığıyla kuran yetkin aktörlerin "olumsal ve sü
rekli bir yapımı" olduğunu öne sürer (Garfinkel, 2007 [ 1967] ,
s. 1 1) . Toplum, bu sosyal fenomenolojinin merceğinden bakıldı
ğında, dünyanın doğrudan aşina ve anlamlı bir biçimde kendi
lerine sunulduğu bilinçli bireylerin eylemlerinin, kararlarının
ve bilme edimlerinin hareketli ve akıcı ürünü olarak görünür.
Bu yaklaşımın yararı, gündelik bilginin, öznel anlamlandırma
ların ve pratik yeterliklerin toplumun sürekli üretimine taşı
dıkları katkıyı kabul etmesinde yatar; insanların, "yaşam dün
yalarına" anlam atfetmelerini sağlayan "toplumsal olarak onay
lanmış tipleştirme ve bağlantılar sistemine" ve faile ayrıcalıklı
bir yer verir (Schutz, 1970) .
Bourdieu'ye göre bu toplumsal yaşam fenomenolojisi, bu şe
kilde ele alındığında, en az iki büyük eksiklikten muzdarip
tir. Öncelikle, toplumsal yapıları bireysel stratejilerin ve biliş
edimlerinin basit toplamından doğan ürünler olarak tasarla
ması sebebiyle, 1 5 bu stratejilerin sürdürdüğü, teğet geçtiği ve-
14 Başka bir deyişle, "Toplumsal dünyanın bilgisi, bu dünyanın daha önce var
olan pratik bilgisini hesaba katmak zorundadır ve kendisini ilk aşamada bu
pratik bilginin sagladıgı kısmi ve çıkarcı temsillere karşı oluşturmak zorunda
olsa bile, onu nesnesine dahil etmeyi ihmal etmemelidir" (Bourdieu , 1 9 79a,
s. 544).
15 Berger v e Luckmann, toplumsal yapıyı " [ toplumsal olarak onaylanmış] tip
leştirmelerin ve bunlar sayesinde oluşmuş, yinelenen etkileşim modellerinin
toplamı" olarak tanımlarlar ( 1 996 [ 1 966 ] , s. 95) . Blumer ( 1 969), Garfinkel
gibi, toplumu bir "sembolik etkileşimler" kanaviçesi olarak tanımlarken bu
na yakın bir kavrayışı savunur; tıpkı "toplumsal olarak ayarlanmış düzenek
lerin, bir eylem baglamının düzenlenme tarzının düzenlenmiş bir girişim ola-
43
ya meydan okuduğu nesnel şekillenmelerin devamlılığını da,
bunların nasıl ortadan kalktığını da anlamaz. Bu türden bir top
lumsal marjinalizm, gerçekliğin üretimi etkinliğini örgütleyen
ilkeleri de açıklayamaz.
Belirli bir mekanist eylem anlayışına karşı, toplumsal faillerin
toplumsal gerçekliği hem bireysel hem de kolektif olarak in
şa ettiğini hatırlatmak gerekse de, etkileşimcilerin ve etnome
todologların çoğu kez yaptığı gibi, bu inşa çalışması sırasında
kullandıkları kategorileri inşa etmediklerini unutmamak gere
kir (Bourdieu, 1 989a, s. 47) .
44
Another random document with
no related content on Scribd:
The Project Gutenberg eBook of Women wanted:
The story written in blood red letters on the
horizon of the Great World War
This ebook is for the use of anyone anywhere in the United
States and most other parts of the world at no cost and with
almost no restrictions whatsoever. You may copy it, give it away
or re-use it under the terms of the Project Gutenberg License
included with this ebook or online at www.gutenberg.org. If you
are not located in the United States, you will have to check the
laws of the country where you are located before using this
eBook.
Language: English
BY
Illustrated
NEW YORK
GEORGE H. DORAN COMPANY
COPYRIGHT, 1918,
BY GEORGE H. DORAN COMPANY
To My Friend
KATHERINE LECKIE
THE ILLUMINATION OF
WHOSE PERSONALITY HAS
LIGHTED MY PATHWAY TO
TRUTH, THIS BOOK IS
AFFECTIONATELY
DEDICATED
CONTENTS
CHAPTER PAGE