Güvenli Ilaç Kullanımı

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 619

İLAÇLARIN GÜVENLİ KULLANIMI

ile İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR


Doç. Dr. Merve BACANLI, E.R.T.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eczacılık Fakültesi
Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı
Hafta Konu Öğretim Üyesi
1 İlaçların Güvenli Kullanımı ile İlgili Temel Kavramlar Doç.Dr. Merve BACANLI
2 Reçetesiz İlaç Kullanımı Doç.Dr. Merve BACANLI
3 İlaç-İlaç Etkileşimleri Doç.Dr. Merve BACANLI
4 İlaç-Bitki Etkileşimleri Doç.Dr. Merve BACANLI
5 İlaç-Besin ve İlaç-Alkol Etkileşimleri Doç.Dr. Merve BACANLI
6 Hassas Gruplarda (Pediatri, Geriatri, Gebelik ve Laktasyon) Güvenli İlaç Kullanımı Doç.Dr. Merve BACANLI
7 Ağrının İlaçla Güvenli Tedavisi Doç.Dr. Merve BACANLI
12.11.2022-22.11.2022 ARA SINAVLAR
8 Beslenme, Vitaminler ve Kilo Verme Ürünlerinin Güvenli Kullanımı Doç.Dr. Merve BACANLI

9 Soğuk Algınlığı, Grip ve Alerjik Rinitte Güvenli İlaç Kullanımı Doç.Dr. Merve BACANLI

10 Artritte Güvenli İlaç Kullanımı Doç.Dr. Merve BACANLI

11 Yüksek Tansiyon Hastalarında Güvenli İlaç Kullanımı Prof.Dr. Onur ERDEM


12 Diyabette Güvenli İlaç Kullanımı Prof.Dr. Onur ERDEM

13 Epilepsi Hastalarında Güvenli İlaç Kullanımı Prof.Dr. Onur ERDEM

14 Enfeksiyonda Güvenli İlaç Kullanımı Prof.Dr. Onur ERDEM


09.01.2023-20.01.2023 YARIYIL SONU SINAVLARI
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
• İlaç keşfi
• İlaç faz çalışmaları
• Pazara sunma

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• 500 hasta ile yapılmış bir çalışmada

• İlaç kullanımı hakkında geniş bilgi sahibi olma


• %69 doktor-eczacı
• %20 eczacı
• %11 doktor

• İlaç kullanımını kim anlatmalı?


• %54 eczacı
• %41 doktor
• %5 cevapsız
Alkhawajah AM. Public Health 1992: 106; 231-237.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• 355 hasta ile yapılan bir çalışmada

• Hastaların eczacılardan beklentileri


• Yan etki konusunda bilgilendirme %60
• İlacın uygun şekilde kullanımı konusunda bilgilendirme %51
• İlaç etkileşimi konusunda bilgilendirme %25

Chewring B. Pharmaceutical Research 1996: 13; 1299-1304.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Hasta Bilgilendirmesi
• İlacın neden kullanılacağı
• Hangi amaç
• Kullanılmaması durumunda karşılaşılacak durumlar

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Hasta Bilgilendirmesi
• İlacın nasıl kullanılacağı
• Doz
• Dozlama aralığı
• Kullanım şekli
• Kullanırken dikkat edilmesi gereken noktalar

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Hasta Bilgilendirmesi
• İlacın yan etkileri
• Sıklıkla görülen yan etkiler
• Yan etkilerin nasıl fark edilebileceği
• Etkileşimler

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


İlaç Güvenliği
• Hastalıkların önlenmesi, teşhisi ve tedavisinde kullanılacak ilaçların;
keşfi, saklanması, temin edilmesi, uygulaması, uygulama sonrası
izlemine kadar her aşamada güvenli kullanımını sağlamak amacıyla
yapılan düzenlemelerdir.

• İlacın üretiminden uygulama sonrası gözlem aralığına kadar tüm


süreçleri içeren, ilacın hastaya ve çalışanlara zarar vermesini önlemek
amacıyla yapılan önleyici faaliyetler ile ilaç kullanımından dolayı
meydana gelmiş olaylarla ilgili yapılan düzeltici faaliyetlerin tamamını
ifade etmektedir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
Tedavi olmak için çok sağlıklı
olmalısınız.

Çünkü hastalığınız bir yana, ilaçlara


da dayanmanız gerekir.

Molière

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


İstenmeyen İlaç Etkisi
• İlacın amacına uygun biçimde profilaksi, tanı veya tedavi amacıyla
kullanıldığı dozlarında ortaya çıkan zararlı etkiler.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


İstenmeyen İlaç Etkisi
• Bir ilacın kullanımı ile ortaya çıkan ilaca bağlı olduğu düşünülsün
düşünülmesin her türlü yan etki, toksik etki, aşırı duyarlılık reaksiyonu
veya beklenen farmakolojik etkinin görülmemesidir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


İstenmeyen İlaç Reaksiyonları

Bir ilaca bağlı olduğundan şüphelenilen herhangi bir zararlı


değişiklik

İlacın tedavi edici dozlarında görülür.

Tedavi gerektirir veya ilaç dozunun azaltılması veya aynı ilacın


ileride kullanılması için dikkatli olunması gerektiğini gösterir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Kaza ile veya kasıtlı olarak alınan
aşırı doza bağlı gelişen durumlar
ve sağlık personeli veya hastadan
kaynaklanan uygulama hatalarına
bağlı gelişen istenmeyen etkiler
istenmeyen ilaç reaksiyonu
kapsamına girmemektedir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


İstenmeyen İlaç Olayı
• İlaç tedavisi sırasında ortaya çıkabilecek, ancak tedaviyle nedensel bir
ilişkisi olmayabilecek herhangi bir istenmeyen tıbbi olay.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


İstenmeyen ilaç
Nedensel ilişkiye gerek yok
olayları

İstenmeyen
ilaç Nedensel ilişki belirlenir
reaksiyonları

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


İstenmeyen İlaç Reaksiyonlarının Temel Nedenleri
• Doğru dozu doğru zamanda kullanmama
• Yüksek dozlama
• İlaçta yer alan içeriğe olan alerjiler
• İlaçla alkolün birlikte kullanımı
• İlaçla etkileşebilecek besin, bitki, ilaçların vb. kullanımı
• Yakın önerisiyle ilaç kullanımı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


İstenmeyen İlaç Reaksiyonlarını Etkileyen Faktörler
Hastaya bağlı faktörler İlaca bağlı faktörler

• Yaş • Doz
• Cinsiyet • Kullanım zamanı
• Genetik faktörler • Etken maddenin toksik
• Kronik hastalıklar etkileri
• Uyunçsuzluk • Farmakodinamik özellikler
• Polifarmasi • Farmakokinetik özellikler
• Diğer faktörler (sigara,
alkol, diyet, çevresel
faktörler vb.)
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
İstenmeyen İlaç Reaksiyonlarının Önlenmesi
• İlaçların gereksiz kullanımı önlenmeli
• İlaçlar uygun doz, süre ve sıklıkta kullanılmalı
• İlaçlara bağlı görülen istenmeyen etkilerin hikayesi alınmalı
• İlaç etkileşimlerine karşı dikkatli olunmalı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


İlaç
Zehirlenmeleri

İstemli İstemsiz
Zehirlenmeler Zehirlenmeler
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
İstemsiz İlaç Zehirlenmeleri
• Zehirlenme olayları, 1-3 yaş grubu arasındaki küçük çocuklar arasında
yaygındır. Bu yaş grubunda ilaçlar dahil her çeşit madde
zehirlenmelere yol açabilir.

• Büyük ölçüde daha etkin koruyucu önlemler ve toksisite risklerine


karşı bilinçlenmenin artması nedeniyle, bu kazaların çoğunda belirtiler
görülmeyebilir ya da çok az belirti gözlenir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Yanlış doz, hatalı kullanım ve ilaçların karıştırılması zehirlenmelere neden olabilir.

• Uygun dozun hesaplanmasında ve seyreltme yöntemlerindeki yanlışlıklar


nedeniyle, çocuklar bu tür hatalara özellikle yatkındır.

• İstemsiz ‘tedavi’ doz aşımı özellikle akut ağrı durumlarında yaygın bir olaydır.

• Bel ve diş ağrısı, kırık veya migren gibi nedenlerle, hastalar ağrılarını dindirmek
için çok fazla ve çok sık ağrı kesici alabilir. Bu durum, özellikle parasetamol ile sık
görülür; yan etkilerin anında görülmemesi, hastanın önceden izlenmemesine
neden olur.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


İstemli Zehirlenmeler
• İstemli ilaç zehirlenmesi;

• en yaygın olarak psikotropik ilaçlar (hipnotikler, sedatifler, antidepresanlar,


nöroleptikler, antikonvülsan ilaçlar, lityum)
• diğer yaygın ikinci grup ağrı kesiciler (örn., parasetamol, steroid olmayan
antiinflamatuvar ilaçlar, salisilatlar, opioidler).

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Kötüye kullanılan maddeler kronik toksisitelerinin yanı sıra akut toksik
belirtilere neden olabilir. Bu durum, istemli aşırı doza bağlıdır; fakat
akut doz hakkında bilgi eksikliği, maddelerin karıştırılması, ürünlerdeki
safsızlıklar ve bireysel kötüye kullanımdaki düzensizlikler toksisiteyle
ilişkili olabilmektedir.

• Suistimal amacıyla geliştirilen maddelere ek olarak, narkotik


analjezikler ile belirli hipnotik ve sedatifler gibi tedavide kullanılan
ilaçlar da yaygın olarak kötüye kullanılabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Suç oluşturan zehirlenmeler daha seyrek meydana gelir. Bununla birlikte,
küçük çocuklara ilaçların aşırı dozda bilerek verilmesi ile yapılan çocuk
sömürüsü de önemli bir örnektir.

• Münchhausen olayı olarak bilinen durumda olduğu gibi, genellikle anne-


babadan biri bu sömürüden sorumludur. Zehirlenmenin göz ardı
edilemediği belirsiz olgularda, olası nedeni fark etmek önemlidir.

• Giderek daha yaygın görülen, alkollü veya alkolsüz içeceklerle uygulanan


‘tecavüz ilaçlarının’ kullanımı, suç oluşturan zehirlenmelerin bir çeşididir.
Çoğunlukla cinsel sömürü veya soygun amacıyla kullanılan bu maddelere
örnekler, flunitrazepam, gama-hidroksibütirat (GHB) veya etanoldür.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


İlaç Zehirlenmeleri Nasıl Önlenebilir?
• İntihar amaçlı zehirlenmelerin psikososyal bir temeli vardır ve bu açıdan
değerlendirilmelidir.

• Özellikle toksik ilaçların piyasadan kaldırılması ve yerlerine daha az tehlikeli


olan seçeneklerin konulması, bu grup hastalarda istemli aşırı doz
sonrasında görülen hastalık ve ölüm oranını azaltması açısından yararlı
olabileceği tartışmalıdır.

• Bir dizi koruyucu önlem özellikle çocuklarda, kaza ile olan zehirlenmelerin,
hem şiddetini hem de sıklığını azaltmıştır. Daha küçük ilaç paketleri, blister
ambalaj, çocukların açamayacağı kapaklar, yeterli etiketleme, sistematik
bilgi ve eğitim etkinliklerinin hepsi, bu olumlu yaklaşıma katkıda
bulunmuştur.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• İlaç etkisi doza bağımlı olmalıdır.

• İlaçların farmakolojik etkileri tedavi edici dozlarında görülür.

• Kullanılan ilaç dozunun artmasıyla birlikte tedavi edici etki toksik


etkiye dönüşür.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Bazı durumlarda ise ilacın tedavi edici dozlarında bile toksik etkilerle
karşılaşılabilir.

• İlacın sağlayacağı yarar ile toksik etkilere neden olabileceği zararın


karşılaştırılması ile ilacın tedavi edici özellikleri belirlenir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Güvenli İlaç Kullanım İlkeleri
• İlaç etkisi

• Seçici
• Geçici
• Doza bağımlı olmalıdır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
Akılcı İlaç Kullanımı

• Hastanın klinik gereksinimlerine karşılık


gelen doğru tedaviyi, bireysel ihtiyacına
uygun dozda, yeterli süre için, kendisi ve
yaşadığı toplum için en düşük maliyetle
almasıdır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Tedavi başarısı için Doğru tedavi için
• Doğru teşhis • Doğru hastaya, doğru ilacın verilmesi
• Doğru tedavi • Etkin dozda yeterli süre kullanılması
• Uyunç • Doğru talimatlarla uygulanması
• Uygun ambalaj ve saklama koşullarında
saklanması

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Akılcı İlaç Kullanımında Eczacının Yeri
• İlaç sağlamak
• İlaç dağıtımı
• İlaç önerme
• İlaç izleme/hasta takibi
• Hekimle işbirliği
• Hasta uyuncu
• Hasta eğitimi
• Toplumdaki genel ilaç kullanım alışkanlıklarının belirlenmesi

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Reçete değerlendirmesi

• Reçetenin yazıldığı yer


• Reçetenin geçerliliği
• Okunaklı ve geçerli talimatlar
• Hasta hakkında bilgi
• Terapötik uygunluk
• Ekonomiklik
• Çelişkili ya da açık olmayan talimatlar söz konusuysa hekimle irtibata geçme

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Reçete değerlendirmesi

• İlaç ismi kontrolü


• İlaç dozu, uygulama yolu ve kullanım süresi kontrolü
• İlaç uygunluğu kontrolü

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
Eczacının hastayı bilgilendirmesi
İlaç İlaç kullanımı Yan etkiler Uyarılar
• İlaç neden gerekli • İlaç nasıl alınmalı • Hangi yan etkiler • Kontrendikasyonlar
• İlaç etkisinin • İlaç ne zaman • Hastanın yan etkileri • Etkileşimler
başlaması alınmalı fark etmesi • Azami doz
• İlacın alınmaması • Tedavi ne kadar süre • Yan etkilerin süresi • Doktora gidiş zamanı
veya düzensiz ile devam etmeli • Yan etkilerin ciddiliği
alınması durumunda • İlaç nasıl saklanmalı
olacaklar • Kalan ilaçların
imhası/neler
yapılabilir

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Güvenli İlaç Kullanımı İçin Ne Yapmalıyız?
• İlaç kartları
• Özel durumlar – Alerji, gebelik, pediatri, geriatri…
• Farmakovijilans
• 6 önemli kural
• Doğru hasta
• Doğru ilaç
• Doğru uygulama yolu
• Doğru doz
• Doğru zaman
• Doğru kayıt

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Eczacının Sorumlulukları
Reçete tam bir bütün olarak değerlendirilmeli (ilaçlar, dozaj formları, dozlar vs.)

Hastanın özellikleri göz önünde bulundurulmalı (yaş, kronik hastalıklar vs.)

İlaçla ilgili tereddüt yaşandığında hekimle irtibat kurulmalı

Hastaya ilaçla ilgili tüm bilgilendirmeler yapılmalı (yan etkiler, etkileşim, kullanım şekli vs.)

Hastayla etkin şekilde iletişim kurulmalı, teknik bilgiler verilmesinden kaçınılmalı

İlacın kullanım şekli ve dozu hakkında sözlü bilgilendirmeyle birlikte yazılı bilgilendirme de sunulmalı

Hastanın kullandığı ilaçların listesini taşımaları önerilmeli

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Dozaj Formlarının Kullanımları
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
Göz Damlası
• Eller yıkanmalı ve kurulanmalı
• Damlalığın içine ilaç çekilmeli
• Baş arkaya doğru eğilmeli
• İşaret parmağı ile alt göz kapağı çekilmeli
• Damlalığın ucu değdirilmeden damla
damlatılmalı
• Göz yavaşça kapatılmalı (en az 1-2 dk
kırpılmamalı), bu süre içerisinde orta
parmak gözün iç köşesine bastırılmalı
• Şişenin ağzı kapatılıp eller tekrar
yıkanmalı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Göz Merhemi
• Eller yıkanmalı ve kurulanmalı
• Tüpün kapağı açılıp baş arkaya
doğru eğilmeli ve yukarı doğru
bakılmalı
• İşaret parmağı ile alt göz kapağı
hafifçe çekilmeli
• Alt göz kapağının içine yaklaşık 1 cm
uzunluğunda merhem sürülmeli
• Göz kapatılıp birkaç kez kırpılmalı
• Gözde ve kirpikte kalan fazla
merhem temiz bir bezle silinmeli
• Merhem kapağı kapatılıp eller
tekrar yıkanmalı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Göz merhemi uygulamasından sonra bir süre bulanık görüş olabilir.

• Göz damlaları ve göz merhemleri bireysel ilaçlar olup başka kişiler


tarafından kullanılmamalıdır.

• Kontakt lens varlığında göz damlası kullanılabilir ancak göz merhemi


kullanılmamalıdır.

• Göz damlası ile göz merheminin birlikte kullanılacağı durumlarda önce göz
damlası; sonrasında en az 5 dakika sonra göz merhemi uygulaması
yapılabilir.

• Açılmış göz damlası ve göz merhemi en fazla 4 hafta süreyle kullanılabilir.


Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
Burun Damlası
• Eller yıkanmalı ve kurulanmalı
• Burun yavaşça boşaltılmalı
• Damlalığın içine ilaç çekilip baş arkaya
doğru rahatça yaslanabilecek bir
yatağa uzanılmalı
• Önerilen dozda burun damlası
damlatılmalı, daha sonra bu
pozisyonda birkaç dakika beklenmeli
• Eller tekrar yıkanmalı

• Burun damlaları mutlaka önerilen


süre boyunca kullanılmalı; uzun süre
boyunca kullanılmamalıdır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Burun Spreyi

• Burun temizlenmeli
• Dik bir konumda otururken her
bir burun deliğine bir sprey
uygulanmalı
• Uygulama sonrası beklenip birkaç
dakika sonra nazal mukusu
çıkarmak için burun silinmeli
• Konjesyonun devam etmesi
durumunda her iki burun deliğine
birden tekrar uygulama yapılmalı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Burnun sulanması için tuzlu burun spreyleri ile pasaj yapılabilir.

• Bol sıvı alımı da burnun mukus salgısını artırabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Kulak Damlası
• Kullanımdan önce damla avuç içerisinde
bir süre ısıtılarak ılık hale getirilmeli 
aksi halde orta kulak vücut dengesini
bozabilir.
• Damlalığa ilaç çekilmeli
• Damlanın damlatılacağı kulak üste
gelecek şekilde baş eğilerek yana doğru
yatılmalı
• Kulak memesi yana doğru çekilip
önerilen sayıdaki damla kulağa
damlatılmalı
• Baş birkaç dakika daha eğik pozisyonda
tutulmalı
• Baş yavaşça doğrultularak sızan ilaç
temiz bir bezle silinmeli

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Kulak damlası mutlaka önerilen doz ve süre boyunca kullanılmalıdır.
İyileşme olsa dahi ilaç kullanımına devam edilmelidir.

• Kulak damlası kullanırken kulağa su kaçırılmamaya özen


gösterilmelidir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Supozituvar
• Önce tuvalete gidip bağırsaklar
boşaltılmalı
• Eller yıkanıp kurulanmalı
• Supozituvar plastik ambalajından
çıkarılmalı
• Çömelerek veya bir ayak kıvrılarak
yana yarılmalı
• İnce ucu içeri gelecek şekilde ve tekrar
dışarı çıkmayacak şekilde rektuma ilaç
yavaşça itilmeli
• Bacaklar birleştirilerek birkaç dakika
oturulmalı
• En az 1 saat boyunca tuvalete
gidilmemelidir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Dil Altı Tablet
• Tabletler çiğnenmemeli, yutulmamalı ve bölünmemeli
• Dil altına, dudak ile diş eti arasına veya yanak ile diş eti arasına
yerleştirilebilir.
• Yiyecek ve içecek tüketilmemeli
• Sigara içilmemeli

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Bukkal Tablet
• Tabletler çiğnenmemeli, yutulmamalı ve bölünmemeli
• Üst dudak ile diş eti arasına veya yanak ile üst diş eti arasına
yerleştirilmeli
• Dil tablete değdirilmemeli ve sıcak içecek tüketilmemeli
• İlaç uygulaması sırasında uyunmamalı
• Tabletin yanlışlıkla yutulması durumunda yeni tablet alınmalı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
Transdermal Uygulama
• Sadece kullanılacağı zaman ambalajı
açılmalı
• Yapışkan kısma temas edilmemeli
• Yama (patch) yırtılmamalı veya
zedelenmemeli
• Eller yıkanmalı ve kurutulmalı
• Saçsız deri bölgeleri ve daha az hareket
eden bölgeler uygulama için tercih edilmeli
• Uygulanacak bölgeler temiz ve kuru olmalı;
yara ve yanık olmamalı
• Uygulama sonrası yaklaşık 30 saniye
bastırılmalı
• Yapışkan kısmın (özellikle de köşelerin) tam
olarak yapışması sağlanmalı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Transdermal uygulama yeri seçilirken sıcağa ve ışığa maruz
kalmayacak yerler seçilmeli  sıcağa ve ışığa maruz kalma ilaç salımını
artırır

• Farklı bir transdermal uygulamanın yapılması gerektiği durumlarda


farklı bir bölge tercih edilmeli

• Banyo yaparken transdermal yama uygulanan yer korunmalı ya da


banyo sonrasında yeni transdermal yama uygulanmalı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Kaynaklar
• Toklu, H.Z. ve Ayanoğlu Dülger, G. 2011. «Akılcı ilaç kullanımı ve
eczacının rolü», Marmara Pharmaceutical Journal, 15: 89-93.
• https://www.titck.gov.tr/faaliyetalanlari/ilac/akilci-ilac-kullanimi
• Erdem, O., Bacanlı, M., Vural, İ.M., Farmasötik Toksikoloji, 2022,
Ankara Nobel Kitabevleri, Ankara.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


BAŞARILI, SAĞLIKLI ve KEYİFLİ
BİR DÖNEM GEÇİRMENİZ
DİLEĞİYLE…
İlaç Etkileşimleri
Doç. Dr. Merve BACANLI, E.R.T.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eczacılık Fakültesi
Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı
İlaç Etkileşimi???

İlaç

İlaç etkisinde azalma


İlaç etkisinde artma
İlaç toksik etkisinde artma
İlaç toksik etkisinde
İlaç
azalma
Bitkisel Ürün
Besin
Çevresel
maruziyet

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 2


• Araştırmalar???

• Önceden üzerinde durulmuyor


• Günümüzde klinik öncesi çalışmalarda ilaç etkileşimlerinin belirlenmesi

Ölümcül etkileşimler

terfenadin ve ketokonazol
etkileşimine bağlı olarak gelişen
ölümcül aritmi

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 3


• İlaçlar piyasaya çıkmadan önce in vivo ilaç
etkileşimleri açısından değerlendirilmeli!!!

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 4


• İlaç etkileşimlerinin sıklığı ve önemi???

• Polimorfizm

• Alkol tüketimi

• Terapötik penceresi dar olan ilaçlar

• Hasta gruplarında farklı


• AIDS hastaları

• Yaşa göre farklı


• Yaşlılar
• Çocuklar

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 5


• İlaç etkileşimlerinin pek çoğu teoriktir ve hastalarda sağlık sorununa
neden olduğuna dair bir kanıt yoktur.
• Ancak hekim veya eczacının, klinik açıdan anlamlı olan etkileşimleri
gözden kaçırmaması önemlidir.
• İlaç etkileşimleri, aşırı toksisite veya terapötik aktiviteyi azaltma
potansiyeline sahip olduklarında klinik olarak anlamlı kabul
edilmektedir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 6


• İçerdiği ilaçlar veya ilaç sınıfı, mekanizması, ortaya çıkan etki (toksisite veya
etkinlik kaybı) veya etkinin klinik şiddetine göre ilaç etkileşimleri
• Hafif
• klinik sonuçları sınırlı
• tedavide herhangi bir değişiklik gerektirmez, göz ardı edilebilir
• hidralazin ve furosemid arasında meydana gelen etkileşim, furosemidin etkisi azalabilir
• Orta
• hafif etkileşime göre daha ciddi etkiler
• izlem gerektirebilir
• dozda değişiklik gerekebilir
• rifampin ve izoniazidin beraber kullanılması, hepatotoksisite sıklığında artışa yol açsa da
karaciğer enzimlerinin takibi ile hala kombinasyon halinde kullanılabilirler
• Ciddi
• ölüme kadar giden etkiler
• ciddi takip gerektirir
• ilaç kullanımının kesilmesine kadar gidebilecek riskler
• ketokonazol, sisapridinin etkisinde belirgin artışa neden olarak, ölümcül düzeyde ventriküler
aritmiye yol açabilir, bu ilaçlar birlikte kullanılmamalıdır

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 7


İlaç Etkileşimlerinin
Mekanizması

Farmakodinamik Farmakokinetik
etkileşimler etkileşimler

bir ilacın diğer bir ilacın


farmakolojik etkisini etkilenen ilacın plazma
değiştirmesi ile ortaya çıkar konsantrasyonundaki
ilacın etki mekanizması ve değişikliklerle izlenebilir
yan etkileri ile ilgili

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 8


Farmakokinetik Etkileşimler

Vücut ilaca ne İlaç vücuda ne


yapıyor? yapıyor?

Farmakodinamik Etkileşimler
İlacın fiziksel olarak İlacın farmakolojik
atılmasıyla ilgili etkisinin, artan
• Absorpsiyon toksisite veya iki
• Dağılım ajanın antagonizmi ile
• Metabolizma sonuçlanan bir
• Eliminasyon uzantısını ifade eder.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 9


Farmakodinamik Etkileşimler
• Bir ilaç diğer bir ilaç ile hedef bölgesinde etkileştiğinde veya ilacın
beklenen farmakolojik cevabını bir şekilde değiştirdiğinde ortaya çıkar.

• Bu etkileşimler, plazmadaki veya hedef bölgesindeki ilaç


konsantrasyonunda değişikliğe neden olmaz.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 10


Potansiyalizasyon

Aditif etkileşimler

Sinerjizma

Farmakodinamik
Fonksiyonel
Etkileşimler

Kimyasal

Antagonizma

Dispozisyonel

Reseptör

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 11


• Aditif etkileşimler
• İki ilacın beraber alınması durumunda ortaya çıkan etkinin, ayrı ayrı alındıkları
zaman ortaya çıkan etkinin toplamına eşit olması durumudur (2+2=4).
• Sinerjik etkide, birlikte alınan iki ilacın etkisi, ayrı ayrı etkilerinin toplamından
daha büyüktür (2+2>>4).
• Potansiyalizasyonda, normalde etkili olmayan bir ilacın, diğer bir ilaç ile
birlikte kullanılması durumunda bu kimyasalın etkisini arttırması olarak ifade
edilir (0+2>2).

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 12


İzopropanol hepatotoksik değildir, ancak
karbon tetraklorür ile birlikte
uygulandığında, potansiyalizasyon oluşması
nedeniyle karbon tetraklorürün
hepatotoksisitesi tek başına olduğundan
çok daha fazla görülür.

Dirençli bir patojene karşı sulbaktam ve ampisilinin gibi


iki antibakteriyel ajanın beraber kullanılması, tedavinin
etkinliğini (terapötik etkiyi) arttıracaktır.  tedavi
Diğer taraftan, hipertansiyon tedavisinde anjiyotensin
dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörlerinin, tiyazid türevi
diüretiklerle birleştirilmesi aşırı diürez ve hipotansiyona
neden olabilir.  toksik etki

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 13


• Antagonizma
• Bir ilacın diğer bir ilacın etkisini azaltması veya ortadan kaldırmasıdır (4+6<10).
• Zehirlenmeler veya tıbbi tedaviler için birçok antidotun temelini oluşturur.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 14


• Fonksiyonel antagonizma, iki kimyasal aynı fizyolojik fonksiyonda
karşıt etkiler üreterek birbirlerini dengeliyorlarsa görülür. Örneğin,
şiddetli barbitürat intoksikasyonu sırasında görülen kan basıncındaki
ciddi azalma, norepinefrin ya da metaraminol gibi vazopresör
maddelerin i.v. uygulaması ile etkili bir şekilde antagonize edilebilir.

• Kimyasal antagonizma, iki bileşik arasında daha az toksik bir ürün


üretimine neden olan bir kimyasal tepkimedir. Örneğin, dimerkaprol
gibi şelatörler, metal toksisitesini azaltır ve antitoksinler çeşitli hayvan
toksinlerinin etkilerini antagonize eder.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 15


• Dispozisyonel antagonizma, bir kimyasalın absorpsiyonu, dağılımı,
metabolizması veya eliminasyonu, bu kimyasalın hedef organdaki
konsantrasyonu ve/veya süresini azaltacak şekilde değiştiğinde
görülür. Örneğin ipeka şurubu ve aktif kömür, pek çok bileşiğin
absorpsiyonunu azaltarak etki gösterir.

• Reseptör antagonizması, aynı reseptöre bağlanan iki kimyasal birlikte


verildiklerinde ayrı etkilerinin toplamından daha düşük bir etki ortaya
çıkartıyorsa (Örn. 4+6=8) ya da kimyasal diğerinin etkisini antagonize
ediyorsa (Örn. 0+4=1) görülür. Reseptör antagonistleri için genellikle
blokör terimi kullanılır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 16


• Reseptör antagonizması iki tipte görülür:

• Yarışmalı (kompetitif) antagonizma: Antagonist bileşik reseptöre geri


dönüşümlü olarak bağlanır. Örneğin nalokson, reseptör antagonisti (blokörü)
olarak, morfinin ve diğer morfin benzeri narkotiklerin solunum depresif
etkilerini tedavi etmek için kullanılır.

• Yarışmasız (non-kompetitif) antagonizma: Antagonist, aynı reseptörün farklı


bir bölgesine geri dönüşsüz olarak bağlanır. Agonistin etkileşeceği reseptör
sayısı azaldığından, agonistin konsantrasyonu arttırılsa bile etkide artış olmaz.
Etkinin devamlılığı, yeni reseptörün sentezlenme hızına ve reseptör rezervinin
yerine konmasına bağlıdır. Örneğin fenoksibenzamin, kalıcı olarak α adrenerjik
reseptörlere bağlanarak adrenalin ve noradrenalinin bağlanmasını önler. Bu
nedenle geri döndürülemez bir α blokördür.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 17


Örneğin serivastatin ile gemfibrozil
arasındaki etkileşim rabdomiyolize neden
olur. Bu etki, hem gemfibrozilin
Bazı durumlarda ilaç etkileşimleri hem
metabolizmasının serivastatin tarafından
farmakokinetik hem de farmakodinamik
inhibe edilmesi (farmakokinetik
mekanizmaların kombinasyonu ile
etkileşim), hem de her iki ilacın iskelet
gerçekleşebilir.
kaslarında toksik etkiye neden olması
(farmakodinamik etkileşim) nedeniyle
gözlenir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 18


Farmakokinetik Etkileşimler
• İlacın Absorpsiyonunu Değiştiren Etkileşimler

• Absorpsiyon derecesi
• İlacın çözünürlüğü
İlacın absorpsiyonunu değiştirir
• İlacın geçiş hızı
• İlacın geçiş süresi

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 19


Gastrointestinal sistemin karmaşıklığı ve bazı
ilaçların sindirim sistemi üzerindeki fonksiyonel
etkileri, ilacın biyoyararlanımının değişmesine neden
olan ilaç etkileşimlerinin ortaya çıkmasına zemin
hazırlar.

Gastrointestinal sistemden sistemik dolaşıma


absorpsiyonu etkileyen ilaçlar arasındaki
etkileşimler, ilaç tedavisinde önemli bir sorundur.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 20


• İlacın absorpsiyonunu değiştiren etkileşimler;
• absorpsiyon oranında,
• absorpsiyon derecesinde,
• her ikisinde birden değişikliklere neden olabilir.

• Absorbsiyon oranının azalmasıyla sonuçlanan etkileşimler, absorbe


edilen toplam ilaç miktarı değişmediği sürece, uzun süreli kullanılan
ilaçlar için klinik açıdan önemli değildir.
• Genel olarak, ilaç absorpsiyonunda %20'yi aşan bir değişiklik klinik
olarak anlamlı kabul edilir.
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 21
• İlaç absorpsiyonunu değiştiren başlıca faktörler;

• mide pH'sında değişim


• bileşiklerin kompleks oluşturması
• mide hareketliliğinin değişimi
• taşıyıcı protein (p-glikoprotein vd) aktivitesindeki değişimler
• bağırsak mikroflorasındaki değişiklikler

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 22


• İlaç absorpsiyonunu değiştiren başlıca faktörler;

• mide pH'sında değişim


• Midede asit miktarını azaltan ajanlar (örn. antasitler, H2 antagonistleri ve proton pompa
inhibitörleri), mide pH'sını 5-6'ya kadar yükseltir. Bu pH aralığında zayıf bazik ilaçların
çoğunun çözünürlüğü ve dolayısıyla biyoyararlanımı azalır.
• Mide pH'sını yükselten H2 antagonistleri (örn. ranitidin), antiasitler (örn. alüminyum
hidroksit ve sodyum bikarbonat) ve proton pompa inhibitörleri (örn. omeprazol,
esomeprazol ve pantoprazol) sefpodoksimin biyoyararlanımında azalmaya yol açarken,
beta blokörlerin ve tolbutamidin absorpsiyonunu kolaylaştırırlar.
• Klorpromazin, klortetrasiklin, digoksin, izoniazid, penisilamin, tetrasiklin ve A vitamini gibi
çoğu bileşiğin absorpsiyonu, antiasitlerle birlikte alındığında önemli ölçüde azalır.
• Diğer taraftan antiasitlere bağlı olarak artan mide pH'sı, aspirin, sülfonamid, sülfadiazin
ve sülfatiyazolün absorpsiyonunu arttırmaktadır.
• İtrakonazol ve ketokonazol gibi bazı antifungaller ve atazanavir, asidik ortamda absorbe
olduğundan, bu ilaçların antiasitlerden 2 saat önce veya 1 saat sonra alınması önerilir.
• Benzer şekilde, proton pompası inhibitörleri ve H2 reseptör antagonistleri de bu ajanların
absorpsiyonunu ve plazma konsantrasyonunu önemli ölçüde azaltır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 23


• İlaç absorpsiyonunu değiştiren başlıca faktörler;

• bileşiklerin kompleks oluşturması


• Bazı ilaçların absorpsiyonu, Gİ sistemde iki ve üç değerlikli katyonlar ile oluşturdukları
çözünmez kompleksler ile sınırlanabilir. Oluşan bu kompleksler, ilaçların biyoyararlanımını
önemli ölçüde azaltabilir.
• Örneğin, kinolon türevi antibiyotikler, magnezyum, alüminyum, kalsiyum ve demir içeren
ürünlerle birlikte alındıklarında şelat oluşturmaları nedeniyle absorpsiyonları önemli ölçüde
azalır.
• Siprofloksasin absorpsiyonunun, alüminyum hidroksit veya kalsiyum karbonat tabletleri ile
birlikte alındığında, % 50-75 oranında azaldığı gösterilmiştir.
• Tetrasiklin antibiyotiklerinin, bağırsaklarda antiasitler ve demir ile kompleks oluşturduğu uzun
zamandır bilinmektedir. Bu nedenle antiasitler, katyon içeren destek ürünler ve gıda ürünleri
ile kinolon ve tetrasiklin alımı arasında en az 2 saatlik bir süre olmalıdır.
• Bazı ilaçlar çeşitli bileşikler tarafından adsorbe edilebilir. Örneğin, bir anyonik değişim reçinesi
ve adsorban olan kolestiramin, bağırsak lümenindeki kolesterol metabolitlerini ve safra
asitlerini bağlar ve bunların yeniden emilimini önleyerek kolesterolün kontrolünü sağlar.
Ancak kolestiramin, özellikle varfarin, asetil salisilik asit, sülfonamidler, fenitoin ve furosemid
gibi asidik ilaçlarla birlikte alındığında, onları da bağlayarak biyoyararlanımlarını azaltır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 24


• İlaç absorpsiyonunu değiştiren başlıca faktörler;

• mide hareketliliğinin değişimi


• Mide hareketliliği tipik olarak gıda ile ilişkili olmasına rağmen, bazı ilaçlar (örn.
metoklopramid, sisaprid ve eritromisin) mide boşalmasını ve bağırsak hareketliliğini
arttırırken, diğerleri (antikolinerjik ilaçlar, opioidler ve anestetikler) bu süreçleri
yavaşlatabilir.
• Metoklopramid, mide boşalmasını ve Gİ geçişi uyaran prokinetik bir ajandır. Propantelin
ise, peptik ülser tedavisinde kullanılan ve Gİ hareketliliği inhibe eden, gastrik asit
sekresyonunu azaltan bir ajandır. Metoklopramid ve propantelin ile ön tedavi, mide
hareketliliğinin ilaç absorpsiyonu üzerindeki etkisini değerlendirmek için model olarak
kullanılmaktadır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 25


• İlaç absorpsiyonunu değiştiren başlıca faktörler;

• taşıyıcı protein (p-glikoprotein vd) aktivitesindeki değişimler


• Çeşitli antineoplastikler, HIV proteaz inhibitörleri, immünosupresanlar, kardiyovasküler
sistem ilaçları ve antimikrobiyal ilaçlar gibi sıkça kullanılan ilaçların da bulunduğu birçok
ilaç molekülü, P-gp substratıdır.
• Günlük aldığımız gıdaların bileşenleri ve çevresel olarak maruz kaldığımız ksenobiyotikler
de P-gp substratı, aktivatörü ya da inhibitörü olabilmektedir (örn. St.John's wort
ekstraktı, rifampisin, karbamazepin, kinidin, indinavir, eritromisin ve ketokanazol). Bu
bileşikler, P-gp’nin dokulardaki aktivitesinde değişikliğe yol açabilmekte ve substratı olan
ilaç ya da bileşenlerin farmakokinetik ve toksikokinetik parametrelerinde klinik açıdan
önemli sonuçlara yol açabilecek değişiklikler (tedavi edici etkinliklerinde azalma veya
toksik etkilerinde artış) meydana getirebilmektedir.
• P-glikoprotein, antikanser ilaçların hücre içindeki hedeflerine ulaşmadan önce, hücre
zarından uzaklaştırılmasına neden olduğu keşfedildikten sonra, kemoterapide çoklu ilaç
direncinin (multi drug resistance-MDR) nedenlerinden biri olarak tanımlanmıştır. P-
glikoprotein'e ek olarak, ABCC2 (MRP2) ve ABCG2 (BCRP) de birçok ilacın taşınmasından
sorumlu taşıyıcı proteinlerdir ve benzer şekilde etkileşimleri söz konusu olabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 26


• İlaç absorpsiyonunu değiştiren başlıca faktörler;

• bağırsak mikroflorasındaki değişiklikler


• Digoksin, oral kontraseptifler ve varfarin de dahil olmak üzere çeşitli ilaçların
biyoyararlanımının, antibiyotikler ile birlikte alınması durumunda, normal bağırsak
florasındaki değişikliğe bağlı olarak değiştiği gösterilmiştir.
• Bu durum, antibiyotiklerin bağırsak mikrobiyomunun metabolik aktivitesini baskılaması
nedeniyle gerçekleşmektedir.
• Örneğin antibiyotik kullanımına bağlı olarak bağırsak florasının bozulması sonucunda oral
kontraseptiflerin hidrolizi gerçekleşemez ve absorplanan etkin ilaç miktarı azaldığından
oral kontraseptiflerin gebelikten koruyucu etkisi de azalır. Diğer taraftan bir kardiyak
glikozit olan Digoksinin inaktif metabolitine hidrolizi, bağırsak florasında bulunan
Eubacterium lentum adlı bakteri tarafından gerçekleştirilir. Bağırsak florasının bozulması
digoksin toksistesi ile sonuçlanabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 27


Farmakokinetik Etkileşimler
• İlacın Dağılımını Değiştiren Etkileşimler

• Özellikle, proteine yüksek oranda bağlanan ilaçlar, proteine bağlı diğer ilaçları
yarışmalı olarak, bağlanma alanlarından uzaklaştırarak ilaç dağılımını ve ilacın
plazmadaki konsantrasyonunu arttırabilir.
• Plazma konsantrasyonu artan ilacın terapötik indeksi dar ise bu etkileşimin
klinik sonuçları çok ciddi olabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 28


İLAÇ YARIŞMALI OLARAK BAĞLANAN KLİNİK TABLO
İLAÇ

Varfarin NSAİİ (Non-Steroidal Antiinflamatuvar İlaçlar) Serbest kumodin konsantrasyonunda artış ile birlikte
antikoagülan etki artar. K vitamini bağımlı pıhtılaşma
faktörlerinin azalması sonucunda şiddetli hipotrombinemi
gözlenir. Trombosit fonksiyonu bozulur ve kanama süresi
uzar.

Tolbutamid Fenilbutazon Hipoglisemi


Salisilatlar
Sülfonamidler
Fibratlar
Beta blokörler

Diazepam Valproik asit Diazepam serum seviyesi yaklaşık iki kat artar. Santral sinir
sistemi ve solunum depresyonu gerçekleşir.
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 29
Farmakokinetik Etkileşimler
• İlacın Metabolizmasını Değiştiren Etkileşimler

• Enzim inhibisyonu
• ilacın farmakolojik etkisi artar ve çoğunlukla toksik etki
• atorvastatin, simvastatin ve lovastatin gibi statin türevi ilaçların metabolizması,
siklosporin, makrolid türevi antibiyotikler, azol grubu antifungaller, proteaz inhibitörleri
ve kalsiyum kanal blokörleri gibi enzim inhibitörleri tarafından engellenebilir. Bunun
sonucunda statinlerin plazma konsantrasyonu artarak miyopati gelişebilir.
• ön ilaç olarak bilinen bazı ilaçlar, ancak metabolize olduktan sonra aktif formlarına
dönüşüp farmakolojik etkilerini gösterirler. Örneğin, antikanser bir ajan olan tamoksifen,
CYP2D6 enzimi ile aktif formuna dönüşür. Dolayısıyla, tamoksifen gibi ön ilaçlar, enzim
inhibitörleri ile beraber alındıklarında etkinlikleri azalır.
• enzim inhbitörlerinin, birlikte uygulanan ilacın farmakokinetiğini iyileştirmek için
kullanıldığı tıbbi durumlar da vardır. Örneğin, ritonavir, HIV enfeksiyonu olan hastalarda
mortalite ve morbiditeyi azaltmada önemli bir rol oynamaktadır. Ritonavirin CYP3A4
enzimini inhibe etmesi, eşzamanlı olarak uygulanan proteaz inhibitörlerinin (sakinavir,
lopinavir, amprenavir, nelfinavir, indinavir vb) metabolizmasını yavaşlatarak
biyoyararlanımlarını ve etkinliklerini arttırır
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 30
Farmakokinetik Etkileşimler
• İlacın Metabolizmasını Değiştiren Etkileşimler

• Enzim indüksiyonu
• ilacın serum konsantrasyonunda azalma ve muhtemelen klinik etkinlikte kayıp
• oral kontraseptiflerin fenobarbital, primidon, fenitoin ve karbamazepin gibi enzim
indükleyici antiepileptik ilaçlarla birlikte uygulanması oral kontraseptiflerin etkinliğin
azalmasına ve istenmeyen gebeliklerin oluşmasına neden olabilir.
• St John's wort da güçlü bir CYP3A4 indükleyicisi olarak, alprazolam, amitriptilin,
siklosporin, indinavir, metadon, nevirapin, simvastatin, takrolimus ve oral kontraseptifler
dahil olmak üzere bir dizi ajanın plazma konsantrasyonlarını ve farmakolojik etkisini
önemli ölçüde azaltır.
• Karaciğer enzimlerinin çok güçlü bir indükleyicisi olan rifampisinin, varfarinin
metabolizmasını ve klirensini arttırdığı ve bunun da antikoagülan aktivitesinde azalmaya
yol açtığı gösterilmiştir.
• CYP450 enzimlerinin indüksiyonu genellikle tedavi başarısızlığı ile ilişkilendirilse de
asetaminofen örneğinde olduğu gibi toksik bir metabolitin birikimini arttırarak toksisiteye
de neden olabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 31


Farmakokinetik Etkileşimler
• İlacın Eliminasyonunu Değiştiren Etkileşimler

• Bir ilaç diğer ilacın eliminasyonunu değiştirmek suretiyle etkinliğini azaltabilir veya
artırabilir.
• Eliminasyonunu azaltarak onun vücuttaki etkinliğini güçlendirebilir.
• Eliminasyonunu artırarak onun vücut sıvılarındaki konsantrasyonunu dolayısıyla etkisini
azaltabilir.

• İlaçlar ve metabolitlerin atılımında böbrekler en önemli rolü oynadığından, bu tür


etkileşimlerin büyük bölümü böbrek tübülüslerinde meydana gelen ve daha az
oranda da böbrekte kan akımının ve glomerüler filtrasyon hızının azaltılmasına bağlı
etkileşmelerdir.
• Bu tip etkileşimlerden en çok etkilenen ilaçlar, vücutta fazla metabolizmaya
uğramadan böbreklerden tamamen veya büyük ölçüde değişmeden atılan ilaçlardır.
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 32
ETKİLEŞİMLER BAKIMINDAN İLAÇ
KULLANIMDA DİKKAT EDİLMESİ
GEREKEN UNSURLAR

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 33


34

• Yaşlı hastalarda istenmeyen ilaç reaksiyonlarının ortaya çıkma riski her


zaman daha yüksektir ve çoklu hastalık durumu daha fazladır.
• Reçete sadece gerekli ise yazılmalıdır. Reçete semptoma göre değil,
teşhise göre yazılmalıdır.
• İlaç kullanımında mümkün olduğu kadar basit, anlaşılır bir plan
uygulanmalıdır. Kronik kullanılacak ilaçlar kontrol altında tutulmalı ve
hedeflenen yanıt elde edilmemişse ilaçların kullanımına devam
gerekliliği gözden geçirilmelidir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 34


35

• Dozlama ve dozlama sıklığına çok dikkat edilmelidir. İstenmeyen ilaç


reaksiyonları ve ilaç etkileşimleri konusunda başta hekim ve ilaç
uzmanı olan eczacılara büyük görev düşmektedir.
• Tüm yazılan ilaçların kayıtları tutulmalı ve ilaç etkileşim
mekanizmaları belirlenmelidir.
• İlaçların kullanım şekilleri olabildiğince kolay olmalı, hastaya
anlayacağı şekilde basite indirgeyerek açıklanmalı okunaklı bir şekilde
ilaç kutusuna yazılmalıdır.
• Hastalarda ortaya çıkan değişimlerin sadece ilaçlardan olmayacağı
dikkate alınmalıdır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 35


36

• Hasta yaşlandıkça, uygulanan dozların ve tedavi rejimlerinin hastaya


toksik hale gelebileceği unutulmamalıdır ve bu dikkate alınarak tedavi
gerektiği şekilde değiştirilmelidir.

• Özellikle birden fazla ilaç kullanılması gereken durumlarda ilaç alma


zamanı, aç veya tok karnına kullanımı eczacıdan öğrenilmelidir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 36


• Erdem, O., Bacanlı, M., Temel Toksikoloji, 2021, Ankara Nobel
Kitabevleri, Ankara.
• Erdem, O., Bacanlı, M., Vural, İ.M., Farmasötik Toksikoloji, 2022,
Ankara Nobel Kitabevleri, Ankara.
• Kayaalp S.O.: Rasyonel Tedavi Yönünden Tıbbi Farmakoloji, Hacettepe
Taş Kitapçılık Ltd. Şti., Ankara, 2000.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 37


BAŞARILAR
REÇETESİZ İLAÇ KULLANIMI
Doç. Dr. Merve BACANLI, E.R.T.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eczacılık Fakültesi
Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı
• AB Sınıflandırma Kılavuzu 2001/83/EC direktif madde 70-75’e göre
ilaçta iki sınıflandırma

• Reçeteye tabii beşeri tıbbi ürünler


• Reçeteye tabii olmayan beşeri tıbbi ürünler

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


OTC
Over the counter

Tezgah üstü ilaç

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Reçetelendirilmesine gerek olmaksızın
doğrudan eczanelerden temin edilebilen
beşeri tıbbi ürünler, reçeteye tabi olmayan
ürünler olarak tanımlanmaktadır.

Beşeri Tıbbi Ürünlerin Sınıflandırılmasına Dair Yönetmelik (T.C.


Resmi Gazete, 17 Şubat 2005, Sayı: 25730)

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Tezgah üstü ilaçlar, hekim gibi bir sağlık mesleği mensubu gözetimi
olmadan kullanılması güvenli ve uygun bulunmuş olup tüketiciler
tarafından reçetesiz satın alınabilen ilaçlar.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Beşeri tıbbi ürünler, aşağıdakilerden birisinin
mevcudiyeti halinde reçeteye tabi olurlar:

• Doğru kullanılsalar bile, tıbbi gözetim altında


kullanılmadıklarında doğrudan veya dolaylı
şekilde sağlık açısından tehlike oluşturmaları,
• Sıklıkla ve yaygın olarak yanlış kullanılmaları ve
bunun sonucunda insan sağlığı için doğrudan
veya dolaylı şekilde tehlike oluşturmaları,
• İçerdiği madde veya formülasyonun
hazırlanması açısından aktivitesi ve/veya
advers etkilerinin daha fazla araştırma
yapmayı gerektirmesi,
• Normalde parenteral olarak tatbik edilmeleri.

Beşeri Tıbbi Ürünlerin Sınıflandırılmasına Dair Yönetmelik (T.C. Resmi Gazete, 17 Şubat 2005, Sayı: 25730)

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Ciddi olmayan hastalıklar

Kişinin sağlık kurumuna başvurmadan

Hekim kontrolü dışında

Kendi inisiyatifiyle

Eczaneden temin ettiği ilaçlar


Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
Neden reçetesiz ilaç kullanımı?
• Devlet politikaları
• Nispeten güvenli ilaçlar olduğu düşüncesi
• Kolay erişilebilirlik
• Kişilerin kendi tedavilerini kendilerini düzenlediği düşüncesi
• Tavsiye

SONUÇ
Tedavi başarısızlığı
İlaç bağımlılığı ve ilaç suistimali
Ölümle sonuçlanabilen ciddi toksik
etkiler
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
• OTC kullanımının özellikle hekime ulaşım konusunda sıkıntı yaşanan
ülkelerde, sağlık ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli olduğu
düşünülmektedir.

• Ancak OTC kategorisine dönüştürülen ilaçların sağlık harcamalarına


katkısı olacağı düşünülürken, bahsedilen durumların daha fazla sağlık
harcamasına sebep olduğu da görülebilmektedir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Sağlık Etkili ilaçlara
harcamalarının erişimin
azalması kolaylaşması

Sağlık
Eczacıların klinik
Reçetesiz İlaç açıdan tedaviye
dahil edilebilmesi
kurumlarına
başvurunun
azalması
Kullanımının
Avantajları Hastanın Kişisel inisiyatif
uyuncunun kullanımını
artırılması artırması

Hastanın
tedaviye ortak
edilmesi

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Reçetesiz İlaç Kullanımının Dezavantajları

İlaç tedavisinde
Hastalık tedavisinin Yan etki görülme İlaç etkileşimi kalitenin azalması
yetersiz kalması riskinde artış riskinde artış nedeniyle morbidite
ve mortalitede artış

Ek hastalıkların
İlaç suistimali ve Antimikrobiyal
oluşma riski
bağımlılığı riskinde ilaçlara karşı oluşan
nedeniyle maliyette
artış dirençte artış
artış

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Reçetesiz İlaç Kullanımı Sırasında Dikkat
Edilmesi Gereken Terapötik Riskler
Yanlış teşhis Endikasyonlar, hastanın bildiği ve kolaylıkla tanınabilir bozukluklar veya
semptomlar olmalıdır.
Yanlış tedavi Endikasyonlar, tedavi seçiminin basit ve prognozun olumlu olduğu koşullar
olmalıdır. Durumun ağırlaşması olası olmamalıdır.
Ürün ve özellikleri hakkında Müstahzar, hastanın bildiği türden olmalı ve/veya niteliğini ve risklerini
bilgi eksikliği kolayca anlaşılabilir terimlerle açıklamaya elverişli olmalıdır; güvenli kullanımı
sağlamak için karmaşık veya olağandışı önlemler gerektirmemelidir.
Yanlış yol veya uygulama şekli İlaç, olağandışı veya karmaşık bir uygulama şekli gerektirmemelidir.
Yetersiz veya aşırı doz İlaç, geniş bir etkili dozaj aralığına ve geniş bir terapötik (etkinlik/risk) marjına
sahip olmalıdır.
Uygun tavsiyenin doğru Etiketlerde tavsiyeler yer almalıdır.
zamanda alınamaması

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Reçetesiz İlaçlarda Olması Gereken Özellikler
Toksik Risk Özellikler
Şiddetli yan etkiler Şiddetli yan etkilerin görülme sıklığı düşük
olmalıdır; daha yaygın yan etkiler geri
dönüşümlü olmalıdır.
Uzun süreli kullanım Uzun süreli kullanım için güvenli olmalıdır.
Yüksek doz İnsanda düşük toksik etki potansiyeline sahip
olmalıdır.
Bağımlılık riski Bağımlılık oluşturma potansiyeli olmamalıdır.
Besin ve ilaçlarla etkileşim riski Günlük kullanılan ilaç ve besinlerle etkileşim ya
da alerji oluşturma riski olmamalıdır.
Özel gruplarda risk Risk gruplarındaki etkileri iyi analiz edilmelidir.
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
Analjezikler
Antitüssifler
Akne ilaçları
Antiseptikler
Hangi Dekonjestanlar

İlaçlar? Antiasitler
Antifungaller
Vitaminler
Mineraller
….
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
Reçetesiz İlaç Kullanımı ve Düzenlenmesi
• Avrupa Birliği mevzuat uyumu
• Geri ödenen başka ilaçlara reçete göçünü engelleme
• Sağlık sisteminde hasta yükünü azaltma
• Devletin ilaç harcamasını önemli oranda azaltması
• …..
nedeniyle önemlidir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


En önemli kriter
Bir ilacın reçeteye tabii olup ilacın doğrudan ya
olmadığının sınıflandırılması için
bazı kriterler bulunmaktadır. da dolaylı tehlike-
güvenlik profilidir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Reçetesiz ilaçların…

• Genel toksisiteleri düşük olmalı, karsinojenik ve genotoksik potansiyelleri


bulunmamalıdır.
• Popülasyonda ciddi Tip A yan etki riski düşük olmalıdır.
• Ciddi Tip B reaksiyon riski çok düşük olmalıdır.
• Yaygın kullanılan ve ciddi yan etkileri olan ilaçlar ile etkileşimleri olmamalıdır.
• Kontrendikasyonları, ilaç etkileşimleri, uyarılar ve önlemleri hasta tarafından
anlaşılabilir olmalıdır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Reçetesiz ilacın endike olduğu durumların ve semptomların hasta
tarafından doğru olarak değerlendirilmesi ve ilacı tıbbi gözetim
olmadan kullanabiliyor olması önemlidir.
• Hasta ilacı endike olmadığı durumda ve önerilen süreden daha uzun
kullanıyorsa, tavsiye edilen dozu aşarsa ya da uyarıları,
kontrendikasyonları önemsemezse sağlığa yönelik tehlike olduğunu
dikkate almak gerekir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Reçetesiz ilaçların bilinen hatalı kullanımları ürünün kullanımının
sınırlandırılmasına ya da yeniden reçeteye tabii olacak şekilde
sınıflandırılmasına neden olabilir:

• Alkolün etkilerini artırmak amacıyla kullanım


• Suistimale kolaylıkla yol açma
•…

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Yeni farmasötik form
• Yeni doz
• Yeni uygulama yolu
• Yeni endikasyon
• Yeni yaş grubu Reçetesiz ilaç olamaz

• Maddelerin yeni kombinasyonu


• Yeni ruhsatlandırılmış bir ilaç (sınırlı deneyim olması nedeniyle)
• İki etkin maddenin kombinasyonunu içeren bir ilaç

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


«Özel Reçeteye Tabii Ürünler», «Kısıtlanmış Reçeteye
Tabii Ürünler» genel olarak reçetesiz ilaç kapsamına
alınamaz.

Ancak maksimum tek dozu, maksimum günlük


dozu, farmasötik formu, birim farmasötik
formundaki etkin madde miktarı, ambalaj
miktarları, belirli paketleme tipleri ve/veya
kullanımlarına ait diğer koşullar göz önüne
alınarak reçetesiz ürün sınıfına alınabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Reçeteli ilaçların reçetesiz ilaçlara değişikliğinde ilaçların güvenliği ve
etkinliği ile ilgili verilerde uzman raporu gerekmektedir.
• Uzman raporunda uzman belirtilen doz ve endikasyonlarda ürünün reçetesiz
olarak önerildiği şekilde alınabilmesine ilişkin detaylı bir inceleme sunmalıdır.
• Etkinlik ile ilgili verilerde özellikle etiketlerde hastanın doktor tavsiyesi
olmadan ilacın nasıl kullanacağı hakkında bilgi, hekime başvurulması geren
durumlar, kontrendikasyonlar, tedavi süresini sınırlandıran öneriler açık ve
uygun şekilde verilmelidir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Güvenlik ile ilgili verilerde;
• İlacın kullanımına bağlı genel toksisitenin düşük olduğu, genotoksik,
karsinojenik özelliklerinin ve üreme toksisitesinin olmadığını gösteren hayvan
ve insan çalışmalarının verilmesi gerekir.
• Bir etken maddenin reçetesiz temin edilmesi için beş yıldan beri reçeteli
olarak kullanılıyor olması gerekir. En az bu süre içinde hastaların ilaca maruz
kalması ile ilgili deneyimler değerlendirilmelidir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Güvenlik ile ilgili verilerde;
• Reçetesiz ilaçlar için önerilen doza ve farmasötik forma bağlı yan etkiler,
normal şartlarda az olmalı, tedavi kesildiğinde sona ermelidir.
• Başka bir ülkede tıbbi gözetim olmadan kullanma deneyimini de kapsayan
yan etkiler ile ilgili veriler sunulmalıdır.
• Tip A ve Tip B reaksiyonlarına ilişkin veriler verilmelidir.
• Yaygın olarak reçetelendirilen ilaçların ilaç etkileşim potansiyeli ve
sonuçları, kendi kendine yapılan tedavi sonucunda hastanın durumu,
semptomlarının seyri veya gecikmiş teşhisin sonuçları verilmeli ve dikkate
alınmalıdır.
• Hatalı kullanım sonuçları değerlendirilmelidir.
• Kendi durumunu veya belirtilerini yanlış değerlendiren bir hasta
tarafından ürünün kullanılmasının sonuçları dikkate alınmalıdır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Reçetesiz İlaçların Satışı
• Reçeteli ve reçetesiz ilaçların reklamlarının yapılmasına, halka açık ve
halkın erişimi olabilecek internet gibi ortamlarda tanıtılmasına izin
verilmemektedir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• İlaç reklamı sonucunda

• Yanlış ve gereksiz ilaç kullanımına yönlendirme Ölüme kadar giden


• İlaç kullanımını özendirme ciddi istenmeyen etkiler

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Reçetesiz İlaçların Satışı

Reçeteli ve reçetesiz ilaçlar sadece


eczanelerde satılır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Market
• Benzin istasyonu
• İnternet
• Sosyal medya

DENETİM???? ECZACI DENETİMİ

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


İlaç
Çok sayıda Yan
Sahte ilaç etkileşimi
ilaç etkilerde
kullanımı riskinde
kullanımı artış
artış

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Eczacılar ya da diğer eczane personeli sık sık hastaya ilaç
danışmanlığı yapmakta ve birçok ülkede reçetesiz satışına
izin verilen ilaçları önerebilmekte ve satabilmektedir.

Ülkemizde OTC ilaçlar ve sadece reçeteyle satılan ilaçlar


konusunda eczacının önerisi açısından bir ayrım maalesef
etkin biçimde uygulanmamaktadır.

Hasta hekime danışmadan her ikisini de reçetesiz


alabilmektedir.

Oysaki eczacı OTC ilaçları önerebilir, ancak reçetelenme


mecburiyeti olan ilaçları reçetesiz satmaması gerekir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Ne yapılmalı?
• Bilinçli hasta
• Eczacı yönlendirmesi
• Yasal düzenlemeler
• İlaç satışı
• Reklam
• Farmakovijilans

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Kaynaklar
• Cranz, H. (1990). Over-the-counter drugs, Drug Safety, 5(Suppl 1),
120-125.
• Kartal, N., Arısoy, S. (2017). OTC grubundaki ilaçların avantaj ve
dezavantajlarının incelenmesi, Sağlık Akademisyenleri Dergisi, 4(4),
314-321.
• Arslan Yılmaz B. (2017). Bireylerin reçetesiz –tezgah üstü- ilaçlarla ilgili
bilgi ve davranışlarının belirlenmesi, Yüksek Lisans Tezi, TOBB ETÜ
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


BAŞARILAR
İlaç-Bitki
Etkileşimleri
Doç. Dr. Merve BACANLI, E.R.T.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane
Eczacılık Fakültesi
Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı
• Bitkisel ilaç, aktif içerik olarak;

• Bitkilerin toprak üstü ve toprak altı kısımlarını,


• Bitkisel materyali veya bunların karışımlarını, ham madde veya
bitkisel preparat şeklinde taşıyan,
• Günümüz ilaç teknolojisinin kurallarına uygun olarak
hazırlanmış ve etiketlenmiş tıbbi ürünlerdir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Bitkisel ürün kullanımı yaygındır

• Halk arasında bitkisel ürünler daha ucuz ve daha kolay bulunabilir


düşüncesi
• Bitkisel ürünlerin daha güvenli ve daha az toksik olduğu inancı
• Hastaların kendi kendine tedavinin daha kolay ve zahmetsiz olduğu
düşüncesi
• Kronik hastalıkların tedavisinde bitkisel ilaçlarla tedavinin daha başarılı
olduğu kanısı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Son yıllarda ülkemizde ve diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde
bitkisel ürün kullanımı artmaktadır.

• Bitkisel ürünlere eczaneler dışında da marketler, aktarlar gibi pek çok


yerden ulaşılabilmenin kolaylığı, internetten satışlarının fazla olması bu
ürünlerin kullanımlarının kontrollerini zorlaştırmaktadır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• ‘DOĞAL OLAN VE DOĞADAN GELEN HER MADDE GÜVENLİDİR’
vurgusu devamlı karşımıza çıkmaktadır.

• Bitkisel ürünler doğal oldukları için yan etkileri yoktur düşüncesi doğru
değildir.

• Literatürde, kullanılan şifalı bitkilerin bir kısmının toksik olduğunu


kanıtlayan çeşitli çalışmalar ve zaman zaman ölümcül olduğunu
gösteren vaka sunumlarını bulmak mümkündür.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Bir maddenin ilaç olarak kabul edilebilmesi için gerekli önemli
noktalar

• aktif maddenin yapısı bilinmeli


• etki mekanizması açıklanabilmeli
• doz ayarlanabilmeli

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Avrupa Birliği sınırları içinde standardize edilmiş bitkilerle
hazırlanmış ürünlerin en az 15 yıl piyasada aynı amaçla kullanıyor
olması, veya geleneksel tıpta 30 yıllık kullanımlarının olması
istenmektedir.

• Ürünün kullanılabilmesi için istenen en önemli kriterler; kalitesi,


etkinliği ve güvenli olmalarıdır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Geleneksel kullanım bazı bitkisel ürünler için istenen ve istenmeyen
etkilerin tanımlanmasında yardımcı olabilir. Ancak bitkisel ürünlerin
kullanımında birtakım sorunlar ortaya çıkabilmektedir.

• Bitki ekstreleri çok çeşitli kimyasal yapı barındıran kompleks


karışımlardır. Etken maddeler bitkilerin toplandığı bölgeye, mevsime ve
türüne göre büyük farklılık gösterir.

• Bitkisel ürünlerin çoğu saf olarak elde edilmez.

• Aktif bileşen genellikle bilinmemektedir. Etken madde bir karışımdan


diğerine önemli farklılık gösterir.
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
• Bitkisel ilaçların çoğunun akut ve kronik toksisiteleri, standardizasyon,
stabilite ve kaliteleri hakkında yeterli bilgiler yoktur.

• Bitkisel ilaç kullanımı ile genetik yatkınlığa,


bireyin duyarlığına ve yaşına bağlı olarak gelişen, dozdan bağımsız ve
öngörülemeyen yan etkiler de ortaya çıkabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Bazı bitkilere bağlanan yan etkiler, ürün içinde belirtilmeyen bitki,
farmasötik ilaç veya ağır metal sonucu olabilir.

• Çin kökenli bitkisel ürünlerde ağır metal kirliliği yaygındır. Özellikle Çin
kaynaklı bitkisel ürünlerin; kurşun, arsenik, cıva, alüminyum ve çinko gibi
metallerle kontaminasyonu bu metalleri tüketen bireylerin kan metal
düzeylerinin artmasına ve bu metallere bağlı kronik toksik etkilerin ve
başta kurşun, cıva olmak üzere akut zehirlenme tablolarının ortaya
çıkmasına yol açmaktadır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Son yıllarda piyasaya sürülen pekçok bitkisel kökenli olduğu
iddia edilen zayıflama ürünlerine sentetik orlistat eklendiği
yapılan analizler sonucu ortaya çıkmiştır.

• Cinsel gücü artırmak için piyasada satılan bitkisel ürünlerin


pek çoğu da sibutramin etken maddesi taşımaktadır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• İSTENMEYEN ETKİLERİN yanı sıra bitkisel ürün-ilaç etkileşimleri klinikte
ciddi sorunlara yol açabilen bir konudur.

• Bitkisel ürünler sentetik farmasötik şekillerde olduğu gibi ilaç


metabolizmasında rol alan enzimleri indükleyebilirler yada inhibe
edebilirler, bu nedenle ciddi etkileşmelere yol açabilirler.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Bir bitkisel ürün, ilaç metabolizmasında görev alan bir enzimi inhibe
ediyorsa, bu enzimin metabolize ettiği ve metabolizma sonucu inaktif
metabolitine dönüşen ilaçların metabolizması azalacağından ilaca bağlı
toksik etkiler oluşabilir.

• Bitkisel ürün bir enzimi indüklüyorsa, bu enzimin metabolize ettiği ve


metabolizma sonucu inaktif metabolitlerine dönüşen ilaçların
metabolizması artacağından ilacın farmakolojik etkisinde azalma
görülebilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Sonuç olarak ;

• Bitkisel ürün-ilaç etkileşimi sonucunda toksik etkilerde artma ya da ilaç etkilerinde


azalma söz konusu olabilir.

• Bitkisel ilaçların ve sentetik ilaçların kullanım talimatlarında genellikle bu tip


etkileşimlerin yer almaması ve çoğu kez hekimin hastasının bitkisel ilaç
kullanımından haberdar olmaması istenmeyen önemli yan etkilere neden olabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• ANCAK bitkisel ürün-ilaç etkileşimleri ile ilgili raporlar eksik ve
değişkendir.
• Bulguların çoğu eksik vaka raporları sonucu elde edilmiştir ve ileri
çalışmalara gerek vardır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• 65 yaş üzeri yaşlı popülasyonun bitkisel ürün kullanımı yaygındır.

• Geriatrik grupta kronik hastalıkların sıklığı, polifarmasi uygulamaları


nedeniyle bitkisel ürün-ilaç etkileşimlerine sık rastlanabilir.

• Bu tip etkileşimler uzun-süreli tedavilerde doz ayarlanmasını zorlaştırır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Pıhtılaşma sorunları olan, operasyon
geçirecek ya da antikoagülan
tedavisi gören hastaların Ginkgo,
Danshen (Çin adaçayı), Dong quai
(Angelica sinensis, Çin melek otu),
Ginseng ve sarımsak kullanmamaları
konusunda uyarılmaları gerekir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Ginseng, Ginkgo, Angelica sinensis (Dong Quai, Çin melekotu), Salvia
miltiorhiza (Danshuan), sarımsak ve pek çok Çin kökenli bitkisel
ürünün varfarin, aspirin gibi antikoagülanlarla birlikte kullanımı
sonucu platelet işlevleri bozularak koagülasyon bozuklukları ve
kanamalar görülür.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Ginkgo biloba (Japon eriği) organik beyin
hasarlarında semptomatik rahatlamayı
sağlamak, demans ve hafıza kaybında
karşılaşılan kognitif bozuklukları tamir
etmek amacıyla ve vertigo ve kulak
çınlamasında kullanılır.
• Pekçok CYP izoenzimleri üzerine kesin
kanıtlanmamış etkileri bildirilmiştir.
• Antiepileptik ilaçların metabolizmalarını
artırarak ilaç etkinliğinin azalması
dolayısıyla nöbetlere neden olabilir.
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
• Omeprazol gibi proton pombası
ilaçların kan düzeylerinde
azalmaya neden olabilir.
• Siklosporinin yan etkilerini
artırabilir.
• Nifedipin, nikardipin gibi
kardiyovasküler ilaçların
farmakokinetiğini değiştirerek
yan etkilerin artmasına neden
olabilir.
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
• Valerian (Kedi otu), Hypericum perforatum (St.John’s Wort, sarı
kantaron) gibi antidepresan ve hipnotik etkili bitkisel ürünlerin,
barbitüratlar ve serotonin geri alım inhibitörleri gibi sedatif ve
antidepresanlar ile birlikte kullanımı sonucu SSS depresan etkilerde ve
uyku zamanında artma gözlenir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Sarı kantaron psikiyatrik bozukluklar, depresif
haller, anksiyete ve sinirsel kargaşalarda, yara
tedavisinde premenstrüel bozukluklarda
kullanılır.
• Hiperforin ve hiperisin içerir (sitokrom P450
(CYP3A4) enzimlerini etkiler).
• Uzun süre ve ışığa duyarlı kişilerde
kullanılmamalıdır, foto duyarlık reaksiyonları
oluşturabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• St. John’s wort (sarı kantaron) ile serotonin
geri alım inhibitörleri, amitriptilin,
siklosporin, digoksin, teofilin, fenprokumon,
indinavir birlikte kullanmamalıdır.
• Hafif serotonin sendromu oluşur ve bu
ilaçların plazma düzeyleri düşerek
biyoyararlanımları azalır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Oral kontraseptif ilaçlar St. John’s wort
ile birlikte alındığında menstrual siklusta
değişmeler ve kanamalar gözlenir.

• İstenmeyen gebelikler oluşabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Sarı kantaron antidiyabetik
ilaçların etkilerini değiştirebilir ve
tedavinin etkinliğini azaltır.
• Antiepileptik ilaçlarla birlikte
verildiğinde dikkatli olunmalı,
ilaç kan düzeyleri izlenmelidir.
• Siklosporinlerin kan düzeyini
azaltır, antikoagülan ilaçların
etkilerini azaltır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Kava ve valerian anestezik
ilaçların sedatif etkilerini
artırabilirler.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Meyan (Glycyrrhiza glabra) kökleri, rizomları
antispazmolitik, ekspektoran ve antiinflamatuvar
olarak peptik ve duedonal ülserlerde sıklıkla
kullanılır. Uzun süre kullanımı hipokalemi,
hiponatremi, hipertansiyon ve kardiyak rahatsızlıklara
neden olabilir.
• Meyanda glisirhizin bulunmaktadır (hepatik CYP3A ve
CYP1A2’yi indükler)
• Glisirhizin taşıyan Çin bitkisel ilaçları ve meyan pek
çok ilacın (prednizolon gibi) farmakokinetiğini
etkileyebilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Glycyrrhiza glabra (Meyan) potasyum
kaybına neden olduğundan miyokardda
potasyum kaybı sonucu bradikardiye
neden olabilir, digoksinin yan etkilerini
artırır.
• Kortikosteroidlerle birlikte kullanımı
sonucu yan etkiler artabilir.
• Antihipertansiyon ilaçların etkisini azaltır,
kan basıncını artırır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Panax ginseng (Ginseng), aşırı
yorgunluk ve güçsüzlüğe karşı, mental
ve fiziksel konsantrasyonu iyileştirmek,
diyabet, seksüel yetersizlik, yaşa bağlı
dejeneratif bozukluklarda ve stimulan
olarak kullanılmaktadır.

• Ana etkin madde glikozidlerdir ve


Ginseng ürünleri ginsenozid (CYP1A2
inhibe edebilirler) içeriğine göre
standardize edilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Kardiyovasküler rahatsızlığı olan
ve diyabetli hastalarda kullanımda
dikkatli olunmalıdır.

• Nifedipin, digoksin gibi


kardiyovasküler ilaçlarla
kullanıldığında enzim inhibisyonu
nedeniyle ilaçların plazma
konsantrasyonu artar, yan
etkilerde artış görülebilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Ginseng–antidepresan ilaçlarla ve MAO
inhibitörleri ile kullanıldığında santral sinir
sistemi etkileri artar, mani, baş ağrısı,
uykusuzluk, titremeler gözlenir.
• Antineoplastik ilaçların etkisini tersine
çevirebilir (tamoksifen).

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Ginseng-antidiyabetik ilaçlarla
kullanıldığında antidiyabetik
ilaçların etkisi dolayısıyla
hipoglisemi riski artar.

• Diüretiklerin etkisini azaltabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Linum usitatissimum (keten) tohumları bronşitte ve öksürükte
yatıştırıcı, kolesterol düzeylerinin ayarlanmasında, hormon
replansman tedavisinde gastrit ve enteritde ve kolon irritasyonunda
kullanılır.
• Fazla miktarlarda laksatif olarak kullanımı bağırsak tıkanmasına yol
açabilir. Keten tohumu birlikte kullanıldığı diğer ilaçların emilimini
engelleyebilir. Antikoagülanlarla birlikte kullanıldığında kanama riski
artar.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


İlaçlarla Etkileşen Bazı Bitkiler ve Sonuçları (I)
İlaç Bitki Oluşan Etki

K+ atılımını sağlayan ilaçlar Aloe GİK’dan potasyum kaybını


(Streoidler ve Diüretikler) (Sarısabır, Ödağacı) arttırır.
Licorice

MAO İnhibitörleri Efedra Efedrinin etkisini arttırır.

St. John’s Wort Antidepresanlarla


öngörülemeyen etkileşmeler
oluşabilir.
Ginseng Öfori ve SSS stimülasyonu

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


İlaçlarla Etkileşen Bazı Bitkiler ve Sonuçları (II)
İlaç Bitki Oluşan Etki
Fenotiyazinler Efedra Fenotiyazinler efedranın α-sitmüle edici
Evening Primrose Yağı etkisini bloke edebilirler. Hipotansiyon
ve kalp atımında artışa neden olur,
stimülasyon ve enerjiyi azaltırlar.

Hipoglisemik Ajanlar (Glibürid, Ginseng İçerdiği panoksazidler glisemi


Metformin, İnsülin) kontrolünde etkilidir. Antidiyabetiklerle
birlikte kan glukoz düzeylerini aşırı
düşürebilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


İlaçlarla Etkileşen Bazı Bitkiler ve Sonuçları (III)
İlaç Bitki Oluşan Etki
Antihipertansifler Efedra Efedrin, β- Blokörlerin etkilerini,
sempatik stimülasyon sonucunda
etkileyebilir. Potansiyel olarak kan
basıncını artırır.

Golden Seal Berberin ve hidrastinin bileşikleri


(Sarı Mühür Çiçeği) çeşitli kardiyak etkilere neden
olabilirler. Kan basıncındaki yükselme
potansiyelini artırır ya da azaltırlar.

Black cohosh Black cohosh’un bir bileşeni olan


(Düğün Çiçeği) acteina’nın hipotansif etkileri olabilir
Periferal vazodilatasyonu arttırır.
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
İlaçlarla Etkileşen Bazı Bitkiler ve Sonuçları (IV)
İlaç Bitki Oluşan Etki
Antihipertansifler Licorice NaCl ve su tutulumunu arttırabilir.
(devamı) (Meyan Kökü) Antihipertansif ilaçların etkilerini
ortadan kaldırabilir. Kan basıncındaki
yükselme potansiyelini arttırır.

Yohimbin Klonidin’in aksine α2-adrenerjik


reseptör antagonistidir. Hipertansiyon
krizine yol açabilir.

Ginkgo biloba Tiyazid diüretikleri ile birlikte


kullanıldığı zaman kan basıncını
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. artırabilir.
İlaçlarla Etkileşen Bazı Bitkiler ve Sonuçları (V)
İlaç Bitki Oluşan Etki

Kardiyak glikozidler (Digoksin) Aloe Potansiyel potasyum atılımını


Licorice artırarak toksisite riskini yükseltir.

Hawthorn, Figwort, Mistletoe, Kardiyak etkileri azaltır ya da arttırır.


Golden seal (Sarı Mühür Çiçeği)

Siberian ginseng Digoksin düzeylerini arttırır.

Lityum Yeşil çay Kafein ani kesildiği takdirde serum


lityum düzeylerini arttırır.
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
İlaçlarla Etkileşen Bazı Bitkiler ve Sonuçları (VI)
İlaç Bitki Oluşan Etki

Antiplatelet ve antikoagülan ilaçlar Black cohosh, Papatya, Balık Yağı, E Kanama riskini arttırırlar veya
(Varfarin, Aspirin, Heparin, NSAİİ, Vit., Zencefil, Golden seal, Ginkgo, antikoagülan etki potansiyelini
COX-2 İnhibitörleri) Sarımsak, Fever few, Ginseng düşürürler.

Antipsikotikler Evening Primrose Yağı, Borage Yağı Temporal lob epilepsisini arttırırlar.

Kafein Efedra -

Aspirin Ginkgo biloba Ginkgolit B platelet aktive edici


faktörü inhibe edebilir.
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
SONUÇ
• Bitkisel ürünler etkin biyoaktif bileşikler taşıyabilir ve genellikle bir
hastalığı tedavi etmek için piyasaya sürülürler, bu nedenle reçetesiz
ilaçlara benzer ciddi düzenleme ve incelemelerden sonra piyasaya
sürülmelidir.

• Bitkisel ürünlerin etkilerinin, stabilitelerinin ve biyoyararlanımlarının


ortaya konulması bu ürünlerin güvenirliği için gereklidir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Bitkisel farmakovijilans (fitovijilans) çalışmaları bitkisel ürünlere
bağlı yan etkiler, bu etkileri değiştiren faktörler ve görülme
sıklıklarının tanımlanmasına yardımcı olacaktır.
• Vijilans(vigilant) özellikle bir tehlikeye karşı «uyanık olma»
anlamına gelen dış kaynaklı bir kelimedir. Farmakovijilans
ilaçların piyasaya sürüldükten sonra bireylerde gözlenebilecek
istenmeyen etkilerini belirlemek için yapılmış geri bildirime
dayalı bir uygulamadır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


41
• Bitkisel ürün üreten firmaların otoritelere ürünleriyle ilgili
muhtemel yan etkileri bildirmesi gerekmektedir.
• Ürün kullanım kılavuz ve ambalajlarına anlaşılır şekilde olası yan
etkiler mutlaka yazılmalıdır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


42
• Bitkiselilaçların da sentetik ilaçlar gibi aktivite ve toksisite çalışmalarından
geçmesi ve sağlık otoritelerince ruhsatlandırılmaları etkinliklerini ve
güvenliklerini artıracaktır.
•Hastaların bitkisel ürünler ile birlikte diğer ilaçları kullanımları sonucu ciddi
istenmeyen etkiler olabileceği etkin bir şekilde duyurulmalıdır.
•Bitkisel ürünlerin olası toksik etkileri ve ilaç etkileşmeleri değerlendirilmeli ve
hastalara gerekli uyarılar sağlık personeli tarafından yapılmalıdır.
•Gözlenen etkileşmeler Sağlık Bakanlığı Farmakovijilans birimine bildirilmelidir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 43
• Toksik etkilerin önüne geçmek amacıyla, kontrollerine ve
farmakovijilans çalışmalarına önem verilmeli ve kişilerin bitkisel
ürünleri kullanımları hakkında hekim ve eczacılarına bilgi vermeleri
sağlanmalıdır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


BAŞARILAR
İlaç-Besin
İlaç-Alkol
Etkileşimleri
Doç. Dr. Merve BACANLI, E.R.T.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane
Eczacılık Fakültesi
Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı
İlaç-Besin Etkileşimleri

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


İlaç-besin ögesi İlaç-besin
etkileşimi etkileşimi

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• İlaç-besin ögesi etkileşmeleri bir besin ögesi ya da besin ögeleri
tarafından bir ilacın aktivitesindeki özel değişiklikleri veya ilaç
tarafından bir besin ögesinin kinetiğinin değiştirilmesini kapsar.

• Besin-ilaç etkileşmesi ilacın beslenme durumuna etkisini de içeren


daha kapsamlı bir terimdir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Farmakodinamik
İlaç-besin
etkileşimleri
Farmakokinetik

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• İlaç-besin etkileşimleri açısından daha yüksek risk altında olan kişiler

• Yetersiz beslenenler
• Ciddi sağlık sorunlarına sahip olanlar
• Büyüme çağındaki çocuklar
• Gebe kadınlar
• Yaşlılar
• Aynı anda iki veya daha fazla sayıda ilaç kullananlar
• Aynı anda reçeteli ve reçetesiz ilaçları kullananlar
• İlaç kullanım talimatlarına uymayanlar
• Uzun süre ilaç kullananlar
• Aşırı alkol ve sigara tüketimi olan bireyler

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Hastalarda bireysel olarak besinlerin ilaç etkisi ve beslenme
durumuna etkisi değerlendirilmelidir.
• Polifarmasi, beslenme durumu, genetik, altta yatan hastalık, diyet,
beslenme takviyeleri, bitkisel veya fito-besin ögeleri, alkol alımı,
istismar edilen ilaçlar, bağırsak mikrobiyomu, ilaç veya gıda katkı
maddeleri, alerjiler ve intoleranslar gibi çok sayıda hastaya özgü
değişken etkileşimlere neden olabilir veya bu etkileşimler karmaşık
olabilir.
• Hasta uyumunda zayıflık ve doktorların reçete yazma biçimleri, riski
daha da karmaşık hale getirir.
• İlaçla indüklenen malnütrisyon genellikle kronik hastalıkların uzun
süreli tedavilerinde meydana gelir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Mevcut malnütrisyon, hastaları ilaç-besin ögesi etkileşimleri açısından
daha fazla risk altına sokar.
• Protein içeriğindeki değişiklikler ve malnütrisyona bağlı olarak vücut
kompozisyonundaki değişiklikler, protein bağlama ve ilaç dağılımını
değiştirerek ilaç kullanımını etkileyebilir.
• Malnütrisyon prevalansının yüksek olması ve diyet alımının azalması
nedeniyle, önemli anoreksiya ve vücut ağırlığı kaybı yaşayan aktif
kanserli veya insan immün yetmezlik virüsü (HIV) enfeksiyonu olan
hastalar özel risk altındadır.
• Kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavi yöntemleri beslenme
bozukluklarını daha da kötüleştirebilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• İlaç dağılımı Gİ sistemdeki kusma, diyare, hipokloridit, mukozal atrofi
ve motilite değişiklikleri gibi değişikliklerden etkilenebilir.
• Kanser, çölyak hastalığı, inflamatuvar bağırsak hastalığı veya bağırsak
dokusunun çeşitli nedenlerle cerrahi olarak çıkarılmasına bağlı
bağırsak hasarından kaynaklanan malabsorpsiyon, besin-ilaç
etkileşimleri için daha büyük bir potansiyel yaratır.
• İlaç yanıtının belirlenmesinde diğer bir nokta da vücut bileşimidir.
• Obezlerde veya yaşlı hastalarda yağ dokusunun yağsız vücut ağırlığına
olan oranı artar.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


İlaçla Tedavide Besinlerin Etkisi
• Absorpsiyon

• Besin ve besin ögelerinin mide veya bağırsak kanalında bulunması bir ilacın
absorpsiyonunu değiştirebilir.
• Çeşitli mekanizmalar besin veya besin ögelerinin varlığında ilaç
absorpsiyonunun oranını veya derecesini azalmasına neden olabilir.
• Gastrik boşalma hızını öğünün veya besinin türü ve varlığı etkiler.
• Lif içeriği yüksek veya yüksek yağ içerikli besinlerin alımı gastrik boşalmayı
geciktirebilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


İlaç Besin Sonuç

osteoporoz tedavisinde kullanılan besinler absorpsiyonları önemsiz düzeyde


bisfosfanat ilaçlardan alendronat, azalır
risedronat veya ibandronat

kahve veya portakal suyu absorpsiyon %60 oranında azalır

Alendronat veya risedronat üreticilerinin talimatlarına göre bu ilaçlar suyla birlikte aç karnına başka besin,
içecek veya başka ilaç kullanmadan en az 30 dakika önce alınmalıdır. İbandronat başka besin, içecek veya ilaç
kullanmadan en az 60 dakika önce alınmalıdır.
demir portakal suyu (c vitamini) absorpsiyonu %85 artar.

kepek, yumurta, yüksek fitatlı absorpsiyonu azalır.


besinler, lif takviyeleri, çay, kahve,
süt ürünleri veya kalsiyum
takviyeleri
250 mL su ile birlikte alımında en yüksek absorpsiyon

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Şelasyon reaksiyonları, ilaçların absorpsiyonunun azaltılabileceği bazı
ilaçlar ile demir, kalsiyum, magnezyum, çinko veya alüminyum gibi iki
değerli veya üçlü katyonlar arasında oluşur.
• Şelasyon reaksiyonları genel olarak tetrasiklin ve fluorokinolon
antibiyotikleri arasında görülür.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


İlaç Besin Sonuç

parkinson hastalığında kullanılan demir şelat oluşumu


entakapon

demir ilaç alımından 1 saat önce veya 2 saat sonra kullanılmalıdır

fluorokinolon antibiyotikleri ve kalsiyum ile veya kalsiyumla Çözünmeyen kompleksler


tetrasiklin kuvvetlendirilmiş besinler ve oluşturarak ilaçların ve besinlerin
içecekler veya takviyeleri ile absorpsiyonunu önler ve azaltır
antiasitler de alüminyum
antibiyotik reçetesi süresince kritik olmayan takviyeleri durdurmak; mümkün değilse özellikle magnezyumla
veya uzun süreli antibiyotik kullanımında ilaç, mineralden en az 2 saat önce veya 6 saat sonra verilmelidir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Midede besin varlığı antibiyotik sefuroksim aksetil veya antiretroviral
ilaç sakinavir gibi bazı ilaçların absorpsiyonunu artırır.
• Bu ilaçların etkili bir seviyeye ulaşması amacıyla alınması gereken dozu
azaltmak için yemekten sonra alınması öngörülmüştür.
• Sefuroksim aksetilin biyoyararlanımı, aç karnına alma ile
karşılaştırıldığında, besinle birlikte alındığında önemli ölçüde daha
yüksektir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


İlaçla Tedavide Besinlerin Etkisi
• Metabolizma

• Enzim indüksiyonu
• Enzim inhibisyonu

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Proteinden zengin ve karbonhidrattan fakir bir diyet, astım
tedavisinde kullanılan bir ilaç olan teofilinin hepatik metabolizmasını
artırabilir; bu da dar terapötik indeksli bir ilaç olan teofilinin
toksisitesine neden olabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
Bazı durumlarda, ilacın besinle birlikte alımı ilaç düzeyini artırabilir. Besin ve
ilaç karaciğerde aynı metabolize edici enzimler için rekabet ederken, ilacın
daha fazla miktarı sistemik dolaşıma ulaşır ve doz titrasyonu açlık durumunda
gerçekleşirse bu durum da ilacın toksik etki göstermesine neden olabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


İlaçla Tedavide Besinlerin Etkisi
• Eliminasyon

• Besin ve besin ögeleri ilaçların renal tübülden geri emilimini değiştirebilir.


• Lityumun geri emilimi sodyumun geri emilimiyle doğrudan ilişkilidir.
Hiponatremik olan hastalar lityum kullandığında, benzer moleküler yapısı
nedeniyle sodyum lityumun vücuttan atılması yerine geri emilmemesi
nedeniyle toksisite açısından risk altındadır. Benzer şekilde, fazla sodyum
alındığında, böbrekler idrarda daha fazla sodyum ve daha fazla lityum atar. Bu
durum düşük lityum düzeylerine ve olası tedavi hatalarına yol açmaktadır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Besin aracılığıyla idrar pH’sının değiştirilmesi durumunda non-iyonik
formda bulunan ilacın miktarı değişir, bu da tübüler geri emilime
uğrayan ilaç miktarını artırabilir veya azaltabilir.
• Süt, meyveler (turunçgiller gibi) ve sebzeler idrarı alkalileştirir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


İlaçların Besin ve Beslenmeye Etkileri

Tetrasiklin ve siprofloksasin takviyeleri veya


İlaç tedavisi süt veya yoğurt gibi süt ürünlerinin
besin içeriğindeki kalsiyumla şelasyon oluşturur.
öğelerinin Bu durum bireysel mineral veya
multivitamin-mineral takviyelerinin
emilimini Şelasyon içeriğindeki demir, magnezyum ve çinko gibi
azaltabilir diğer 2 veya 3 değerlikli katyonlar için de
veya geçerlidir. Genel olarak öneri, minerallerin
önleyebilir. ilaç alımından sonra en az 2 ile 6 saat
arasında alınmasıdır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• İlaçlar bağırsaklardaki besin ögelerinin ve besinlerin geçiş zamanını
etkileyerek besin ögesi absorpsiyonunu azaltabilir.
• Kardiyak ajanlar ve laksatifler geçiş zamanını azaltır ve kalsiyum ve potasyum
kaybına yol açan diyareye neden olabilir.
• Sorbitol içeren furosemid, valproik asit, karbamazepin,
trimetoprim/sulfametoksazol gibi ilaçların şurup veya çözelti formları diyareye
neden olabilir.
• Mide mukozası koruyucu misoprostol veya hiperozmotik laktuloz gibi
peristaltik hareketleri arttıran ilaçlar da bu istenmeyen yan etkiye neden
olabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• İlaçlar Gİ ortam değiştirerek besin ögesi emilimini de engelleyebilir.
• Famotidin veya ranitidin gibi ilaçlar gastrik asit salgılanmasını engeller ve
gastrik pH’yı düşürür. Bu etkiler diyet kaynaklı bölünmeleri azaltarak B12
vitamini emilimini bozabilir.
• Simetidin intrinsik faktör salgılanmasını azaltan bir H2 reseptör antagonistidir
ve uzun süreli kullanımında B12 vitamini emilimini bozarak B12 vitamini
eksikliğine neden olabilir.
• PPİ’lerin kalsiyum emilimine olan etkisi, risk altındaki bireylerde osteoporoz
riskini artırabilir ve PPİ'lerin bu etkisinin H2-reseptör antagonistlerine göre
daha kuvvetli olduğu görünmektedir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Fenobarbital ve fenitoin gibi antikonvülsanlar hepatik enzimleri
indükler ve D, K vitaminleri ve folik asidin metabolizmasını artırır.
• Karbamazepinin biotin, D vitamini ve folik asitin metabolizmasını
etkileyerek olası kayıplara neden olduğu bildirilmiştir.
• Karbamazepin kullanımı sırasında D vitamini düzeylerinin düzenli
ölçümü ve desteklenmesi önerilmektedir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Tüberküloz tedavisinde kullanılan izoniazid pridoksinin (B6 vitamini)
aktif formu olan pridoksal 5-fosfata dönüşümünü engeller.
• Düşük pridoksin alımı olan ve izoniazid kullanan hastalarda pridoksin
yetersizliği ve periferal nöropati oluşabilir.
• İzoniazidle birlikte pridoksal 5-fosfat takviyesinin (25-50 mg/gün)
reçete edilmesi önerilmektedir.
• Pridoksin antagonisti gibi etki gösteren diğer ilaçlar hidralazin,
penisilamin, levodopa ve sikloserindir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Folik asit Metotreksat DNA sentezi durur; hücre ölümü

Primetamin Folik asit antagonisti

Lökovorin (folinik asit, indirgenmiş folik asit formu), çoğunlukla


yüksek doz metotreksat ile anemi ve Gİ hasarını önlemek için folik
asit antagonistleriyle birlikte kullanılır.
Lökovorin, dihidrofolat redüktaz ile indirgeme gerektirmez;
dolayısıyla, folik asidin aksine, folik asit antagonistlerinden
etkilenmez. Bu nedenle, lökovorin, aynı hücrelere taşıma
mekanizmaları için rekabet ederek normal hücreleri metotreksat
hasarından "kurtarabilir".
Günlük folik asit veya folinik asit takviyelerinin alımı ilacın etkisini
değiştirmeden toksisiteyi azaltabilir. Metotreksat kullanan
hastaların folik asit durumları değerlendirilmelidir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• İlaçlar besin ögelerinin böbreklerde geri emilimiyle etkileşerek bir
besin öğesinin atımını artırabilir.

• Furosemid ve bumetanidi içeren kıvrım diüretikleri potasyumun atımını


artırabilirken magnezyum, sodyum, klorür ve kalsiyumun atımını da arttırır.
• Hipokalemi ciddi kardiyovasküler toksisiteye neden olabileceğinden potasyum
destekleri loop diüretikleriyle birlikte rutin olarak reçetelenir.
• Ek olarak, hekim özellikle uzun süreli veya yüksek doz diüretik kullanımında
veya zayıf diyet alımında magnezyum ve kalsiyum takviyesini göz önünde
bulundurmalıdır.
• Elektrolit düzeyleri değişiklikler açısından izlenmelidir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Yüksek doz diüretiklerin özellikle düşük sodyum içeren diyetle
beslenen yaşlı hastalarda uzun süreli kullanımı sodyum atımına neden
olabilir.
• Yaşlı hastalarda hiponatremi göz ardı edilebilir, çünkü sodyum alımının
azlığı semptomatik olan zihinsel karışıklığı, organik beyin sendromu
veya demans olarak yanlış teşhis edilebilir.
• Hidroklorotiazid gibi tiazid diüretikleri potasyum ve magnezyumun
atımını artırmasına ve ancak kalsiyum renal geri emilimini artırarak
kalsiyumun atımını azaltmasına rağmen bu durum loop diüretiklerine
göre daha az önemlidir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Predizon gibi kortikosteroidler sodyum atılımını azaltarak sodyum ve
su tutulumuna neden olur.
• Tersine, potasyum ve kalsiyumun atılımının arttırılması bu ilaçlardan
kaynaklanır; bu nedenle düşük sodyum ve yüksek potasyum içerikli
beslenme önerilir.
• Osteoporozu önlemek amacıyla uzun süreli kortikosteroid
kullanımında genel olarak kalsiyum ve D vitamini takviyesi önerilir.
• Kortikosterioid kullanımında bu risk önemlidir; çünkü sadece idrarla
kalsiyum kaybedilmez, aynı zamanda bağırsaktan kalsiyum emilimi de
bozulabilir.
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
İlaç Besin Klinik sonuç
Antikoagülanlar
Varfarin Vitamin K içeren besinler (brokoli, İlacın etkinliği azalır. Tromboembolik
brüksel lahanası) komplikasyonlar gelişebilir.

Yeşil yapraklı sebzeler (maydonoz,


ıspanak, tere, roka vb)
Dikumarol Besin Safra akışı artar, gastrik boşalma gecikir. İlacın
absorpsiyonu artar.
MAO inhibitörleri
Fenelzin, Tranisipromin Tiraminden zengin besinler Tiramin, dolaylı olarak etki eden bir
(olgunlaştırılmış peynir, olgun muz, sempatomimetik ajandır. MAO tarafından
yoğurt) parçalanır. MAO inhibitörlerinn varlığında
parçalanmadığından, etkinliği artar ve hipertansif
krize yol açar.
Antibiyotikler
Florokinolonlar Süt ürünleri Kasein ve kalsiyum iyonları ile kompleks
(siprofloksazin vd.) oluşturarak biyoyararlanımını azaltır.
Makrolidler (azitromisin Greyfurt suyu Kardiyovasküler semptom riski artar. Kardiyak
vd.) ritim bozuklukları oluşabilir.

Tetrasiklinler (tertasiklin, Süt ürünleri Kalsiyum iyonları ile kompleks oluşturarak


doksisiklin vd.) biyoyararlanımını azaltır
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
İlaç Besin Klinik sonuç
Analjezikler ve Antipiretikler
Asetaminofen Pektin Absorpsiyonunu geciktirir.
NSAII ilaçlar (İbuprofen, Asitli içecekler Absorpsiyonu artar.
Naproksen vd.)

Bronkodilatörler Teofilin, Yüksek oranda yağ içeren besinler Biyoyararlanımı artar

Albuterol
Yüksek oranda karbonhidrat içeren besinler Biyoyararlanımı azalır.
Epinefrin Kafein Ksantin miktarı artar. Santral sinir sistemi stimülasyonu artar.

Greyfrut suyu Biyoyararlanımı artar.


Antihistaminikler Besin Biyoyararlanımı artar

Rupatadin, Simetidin
Antitüberküloz ilaçlar Histamin ve tiramin içeren besin ve yiyecekler Tiramin kan basıncını yükseltir. Histamin içeren besin baş ağrısı,
terleme, hızlı kalp atışı, hipotansiyon ve cilt kızarması yapabilir.
İzoniazid, Ethambutanol
Rifampin vd
Sikloserin Yüksek oranda yağ içeren besinler İlacın serum konsantrasyonu düşer.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


İlaç Besin Klinik sonuç
Antidiyabetik ilaçlar
Glimepirid Günün ilk yemeği ile birlikte Tam biyoyararlanım
Akarboz Yemeğin başında alındığında En yüksek etki gözlenir.
Antitümör ilaçlar
Merkaptopürin İnek sütü (ksantin oksidaz içeriği nedeniyle) Biyoyararlanımı düşer.

Antihipertansif ilaçlar

Propranolol Yüksek protein içeren besinler Serum seviyesi düşer.


Felodipin Greyfurt suyu Biyoyararlanımı artar.

Mide İlaçları Boş mide


Proton pompa inhibitörleri Yüksek oranda yağ içeren besinler Biyoyararlanımı azalır
(Esomeprazol)
Kolesterolü düşüren ilaçlar

Atorvastatin Greyfurt suyu İlaçların metabolizasyonu azalır ve plazma seviyesi


yükselir. Kas zararı riski ve rabdomiyoliz gelişebilir.
Simvastatin vd. Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
33

Nutrisyonel Eksikliklere Neden Olabilen İlaç veya İlaç Grupları (I)

İlaç Grupları İlaç Örnekleri Eksiklik


Antasidler Sodyum bikarbonat Folat, Fosfat, Kalsiyum, Bakır, A Vitamini
Alüminyum hidroksit
Magnezyum Hidroksit
Antikonvülsanlar Fenitoin D Vitamini ve K Vitamini
Fenobarbital
Primidon
Valproik asit
Antibiyotikler Tetrasiklin Kalsiyum,
Gentamisin Potasyum, Magnesyum, Yağ, Azot
Neomisin
Antibakteriyel ilaçlar Borik asit Riboflavin
Trimetoprim Folat
İzoniazid B6 Vit, Niasin, D Vit, K Vit.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 33


34
Nutrisyonel Eksikliklere Neden Olabilen İlaç veya İlaç Grupları
(II)
İlaç Grupları İlaç Örnekleri Eksiklik
Antieflammatuvar Ajanlar Sülfasalazin Folat
Aspirin C Vit., Folat, Demir Yağ, B12 Vit.
Kolşisin Kalsiyum
Prednizon
Antikanser İlaçlar Metotreksat Folat, Kalsiyum
Sisplatin Magnesyum
Antikoagülanlar Varfarin K Vitamini

Antihipertansifler Hidralazin B6 Vitamini

Antimalaryaller Pirimetamin Folat

Antitüberküloz İlaçlar Siloserin B6 Vitamini


İzoniazid

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 34


35

Nutrisyonel Eksikliklere Neden Olabilen İlaç veya İlaç Grupları (III)

İlaç Grupları İlaç Örnekleri Eksiklik


Diüretikler Tiazidler Potasyum, Sodyum, Magnezyum
Furosemid Potasyum, Kalsiyum, Magnezyum,
Folat
H2-reseptör Ant. Simetidin, Ranitidin B12 vitamini
Hipokolesterolemik Kolestiramin Yağ, Demir
Ajanlar Kolestipol K vitamini, A vitamini, Folat, B12
vitamini
Laksatifler Mineral yağ Karoten, Retinol, A Vitamini, D
Fenolftalein Vitamini, K Vitamini, Potasyum, Yağ,
Senna Kalsiyum Protein, Glikoz, Fosfor,
Sodyum
Oral kontraseptifler - B6 Vitamini, Folat, C Vitamini
Antipsikotik ilaçlar Klorpromazin Riboflavin
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 35
İlaç-Alkol Etkileşimleri

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Alkolün kendisi de bir ilaç

İlaçlarla birlikte alkol kullanılmamalı

Reçetesiz satılan ilaçlar alkolle etkileşme olasılığı olan pek çok etken madde
içerebilir

Her zaman için başta ürün bilgileri (prospektüs bilgileri dahil) ve ilaçla ilgili direktifler
dikkatle takip edilmeli

Olası ilaç-alkol etkileşmeleri için doktordan ve/veya eczacıdan kesinlikle bilgi alınmalı,
hastalar bu konuda başta eczacı tarafından mutlaka bilinçlendirilmeli, bilgilendirilmeli

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 37


• Akut ve kronik alkol alımı ile ilaç metabolize edici enzimler çok fazla ve
zıt olarak etkilenmektedir.

• Kronik alkol alımı  enzim indüksiyonu


• Akut alkol alımı  enzim inhibisyonu

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 38


Kronik alkol alımı antikonvülsan
ilaçlara, izoniazide, sedatiflere
gereksinimi (doz olarak) arttırdığından
dolayı alkolikler bu ilaçları büyük
dozlarda tolere ederlerken akut alkol
alımı metabolik enzimleri inhibe
ettiğinden dolayı barbitüratlar ve
narkotiklerle aynı anda kullanımı
ölümlere yol açabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 39


• Etanolün belirli ilaçlarla birlikte
kullanımı toksisitelerin artmasına neden
olabilir.
• Benzodiazepinler (örneğin
diazepam) veya barbitüratlar
(örneğin fenobarbital) gibi SSS-
depresanı ilaçlarla birlikte kullanımı
aşırı uyuşukluk, koordinasyon
bozukluğu ve ölümü de içeren SSS
depresyonunun diğer belirtilerine
neden olabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Etanol, Gİ kanalda mide mukozasını tahriş
edici bir ajandır.
• Etanolün aspirin veya diğer NSAİİ’ler
(ibuprofen) gibi diğer mukozal
irritanlarla birlikte kullanımı Gİ
ülserasyon ve kanama riskini artırabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Etanol hepatotoksisite potansiyelinin bulunması nedeniyle
asetaminofen, amiodaron veya metotreksat gibi diğer hepatotoksik
ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Etanol özellikle açlık durumunda
tüketildiğinde, glukoneojenezisi inhibe
edebilir.
• Glukoneojenezin engellenmesi, insülin
veya gliburid gibi oral hipoglisemik bir
ajanın neden olduğu bir hipoglisemik
atağı uzatır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Alkolle Etkileşen Bazı İlaç Grupları (I)

İlaç Grubu Örnek Oluşan Etki


Anestezikler Propofol Bilinç kaybı için gerekli olan
konsantrasyonu artar.
Enfluran Oluşabilecek karaciğer hasarı riski
Halotan artar.

Antibiyotikler - Bulantı, kusma, halüsinasyon görme,


migren tarzında baş ağrısı,
konvülsiyon ve tedavi etkinliğinin
azalması.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 44


Alkolle Etkileşen Bazı İlaç Grupları (II)

İlaç Grubu Örnek Oluşan Etki

Antidepresanlar Diazepam SSS depresyonu sonucu


Alprazolam solunumun yavaşlaması, durması
Flunitrazepam ve kalp yetmezliği gözlenebilir.
Koordinasyon bozukluğu
nedeniyle iş makinası veya araba
kullanımı tehlikeli hale gelir. Doz
aşımı riski oldukça artar ve koma
ve/veya ölüm gözlenebilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 45


Alkolle Etkileşen Bazı İlaç Grupları (III)

İlaç Grubu Örnek Oluşan Etki

Antihipertansifler Propranolol Akut alkol kullanımında sersemlik


hissi ve denge kaybı; kronik alkol
kullanımında ise terapötik etkide
azalma.

Antihistaminikler - Sedatif etki artar ve araba


kullanmak gibi dikkat gerektiren
işler daha tehlikeli hale gelir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 46


Alkolle Etkileşen Bazı İlaç Grupları (IV)

İlaç Grubu Örnek Oluşan Etki

Antikoagülanlar Varfarin Akut alkol kullanımında


biyoyararlanımı artar ve hastanın
hayatını riske sokacak kanamalar
gözlenebilir.
Kronik alkol kullanımında ise
biyoyararlanımı azalarak hasta
kan pıhtılaşmasıyla ilgili sorunlar
yaşamaya devam edebilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 47


Alkolle Etkileşen Bazı İlaç Grupları (V)

İlaç Grubu Örnek Oluşan Etki

Antipsikotikler - Akut alkol ile sedatif etkileri artar ve


koordinasyon bozukluğu ile fatal
sonuçlanabilen solunum güçlükleri
gözlenebilir.

Kronik alkol kullanımda ise karaciğer


hasarı oluşabilir.

Antiepileptikler Fenitoin Akut alkol alımı ile biyoyararlanımı


artarak yan etki oluşma riski artar.
Kronik kullanımda ise biyoyararlanımı
azalarak epilepsi krizlerinden korunma
azalır.
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 48
Alkolle Etkileşen Bazı İlaç Grupları (VI)

İlaç Grubu Örnek Oluşan Etki

Narkotik Morfin, Kodein, Alkolün ve ilaçların her ikisinin de


Analjezikler Propoksifen, sedatif etkileri artar; doz aşımı ve
Meperidin ölüm riski artar.

Narkotik Aspirin, Özellikle ülser hastalarında kanama


Olmayan artabilir.
Analjezikler Parasetamol Kronik kullanımda parasetamol
metabolitleri oluşumu ve ilacın
terapötik etki gözlenecek dozu artar.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 49


Alkolle Etkileşen Bazı İlaç Grupları (VII)

İlaç Grubu Örnek Oluşan Etki

Sedatif ve Hipnotik İlaçlar Flurazepam Şiddetli baş dönmesi


Lorazepam Kalp ve solunum sorunları

Stimulanlar Kokain, Amfetamin, Kalp krizi, inme, solunum yetmezliği,


Ritalin konfüzyon, anksiyete, depresyon, iştah kaybı
ve seksüel disfonksiyon gözlenebilir. Kan
basıncı ve psikolojik gerilimin artması
sonucu beyinde hasar oluşabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 50


Alkolle Etkileşen Bazı İlaç Grupları (VIII)

İlaç Grubu Örnek Oluşan Etki

Antidiyabetikler - Mide bulantısı, migren tarzında


ağrı veya ciddi ve öngörülemeyen
reaksiyonlar oluşabilir.
Oral antidiyabetiklerle akut alkol
alımı hipoglisemiye neden olur;
kronik alkol tüketiminde ise
detoksifikasyon hızlanacağından
dolayı hiperglisemi gelişir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 51


Alkolle Etkileşen Bazı İlaç Grupları (IX)
İlaç Grubu Örnek Oluşan Etki

Oral Kontraseptifler - Oral kontraseptif kullanan bayanlar kullanmayanlara


göre alkolün sedatif etkisini daha uzun süre
hissedecektir. Kusma sonucu ilacın yeterli absorbe
olmaması nedeniyle beklenmeyen bir gebelikle
karşılaşma riski artabilir.

MAO İnhibitörleri - SSS depresyonu oluşur, tiramin içeriği yüksek olan


şaraplar ve bazı biralarla hipertansif kriz oluşabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 52


Kaynaklar
• Erdem, O., Bacanlı, M., Temel Toksikoloji, 2021, Ankara Nobel
Kitabevleri, Ankara.
• Erdem, O., Bacanlı, M., Vural, İ.M., Farmasötik Toksikoloji, 2022,
Ankara Nobel Kitabevleri, Ankara.
• Bacanlı, M. ve Akbulut, G. “Besin-İlaç Etkileşmeleri”, Krauses’s
Gıda&Beslenme Bakım Süreci, Ankara Nobel Tıp Kitabevi, Ankara,
Türkiye, Editör: Gamze Akbulut, 2019, 122-138.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


BAŞARILAR
Kozmetik Ürünlerin Toksik
Etkileri
Doç. Dr. Merve BACANLI, E.R.T.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eczacılık Fakültesi
Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı
KİŞİSEL BAKIM ÜRÜNLERİ
Sağlık ve güzellik alanlarında kullanılan, kişisel hijyen ve kozmetik ürünlerini kapsayan
ürünler.

• Bebek ürünleri • Makyaj


• Banyoda kullanılan ürünler • Ağız bakımı
• Deodorant • Tırnak bakımı
• Parfüm • Cilt bakımı
• Saç bakımı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 2


Kişisel Bakım Ürünleri Hedef Kitle

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 3


Kişisel Bakım Ürünleri Hedef Kitle

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 4


Kişisel Bakım Ürünleri Hedef Kitle

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 5


Kişisel Bakım Ürünleri Hedef Kitle

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 6


Kullanım Amaçlarına Göre Kişisel Bakım Ürünleri
Temizlik Nemlendirme
• Sabun • Krem, losyon
• Şampuan
• Duş jeli, banyo köpükleri Tırnak Bakımı
• Diş macunu • Oje, oje çıkarıcı, bakım yağı, krem
• Ağız suları
Parfüm
Tıraş Ürünleri • Sprey, kolonya, deodorant
• Krem, jel köpük
Makyaj Malzemeleri
Saç Şekillendirme • Ruj, parlatıcı
• Sprey, jöle, krem • Göz kalemi, rimel, far
• Fondöten, kapatıcı, pudra, allık
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 7
5324 SAYILI KOZMETİK
KOZMETİK ÜRÜN KANUNU’NA (2005)
GÖRE

İnsan vücudunun dış kısımlarına; epiderma, tırnaklar, kıllar, saçlar, dudaklar ve dış genital organlarına veya dişler ile ağız
mukozasına uygulanmak üzere hazırlanmış, tek veya temel amacı bu kısımları temizlemek, koku vermek, görünümünü
değiştirmek, bunları korumak, iyi bir durumda tutmak veya vücut kokularını düzeltmek olan bütün madde veya karışımları
ifade eder.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 8


KOZMETİK ÜRÜN AMERİKAN KOZMETİK
YASASI’NA GÖRE,

Vücudun herhangi bir bölümünün temizlenmesi, güzelleştirilmesi ve değişik bir


görünüm kazanması için kullanılan maddelerdir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 9


ABD’de yapılan bir araştırmaya göre

Günlük ortalama maruz kalınan ürün ve


bileşen sayısı,

• Kadınlar  12 ürün ve 168 bileşen


• Erkekler  6 ürün ve 85 bileşen
• Çocuklar  61 bileşen

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 10


Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 11
Yapılan çalışmalarda bir kadının bir günde yaklaşık
13 farklı kozmetik ürünü kullandığı gösterilmiştir.

Bu ürünlerden çoğu vücuda zararı bulunan en az 20


içeriğe sahiptir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 12


İnsan cildi vücuttaki en büyük organdır.

İnsanlar günde
ortalama 9-15 İnsanlar
kişisel bakım ciltlerine 126 Toksinler
ürünü farklı kimyasal sadece 90 sn
kullanmaktadır. maddeyi içerisinde kan
uygulamaktadır. dolaşımına
geçebilir.
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 13
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 14
Vücut losyonu Yüz kremi

El kremi
Göz farı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 15


• Bitki, çiçek ve baharatlar
• Ham petrol izolatları – benzen, tolüen, naftalen,
fenol ve ksilen
• Ortam havası kirleticisi
KOKULARLA İLGİLİ
PROBLEMLER • Santral sinir sistemini etkileyebilir.
• Alerji, astım ve migrene sebep olabilir.
• Aşırı duyarlılığa neden olabilir (tekrarlı maruziyet)
• Dejeneratif hastalıklar
• Nörolojik hastalıklar

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 16


• 1/7 olasılık

MEME KANSERİ • İçeriklerindeki parabenli koruyucu


maddeler & östrojen bantları
ve • Alkol & meme kanseri
• Kokuların içeriğinde %80 oranında
KOZMETİKLER bulunur
• Doz = 30 kadeh şaraba eşdeğer

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 17


Nörotoksinler

• Santral sinir sistemi fonksiyonlarını değiştirir


• Şampuan
• Ojeler – formaldehit

• Nörolojik hastalıklar
• Otizm
• Serebral palsi
• Disleksi
• MS
• Parkinson

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 18


ÜREME SİSTEMİNE OLAN ETKİLER

• Teratojen, mutajen, endokrin bozucular

• Ftalatlar
• Genital anomaliler ve düşük

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 19


Modern atık su ve kanalizasyon
temizlik yöntemi kişisel bakım
ürünleri içeriklerini temizlemekte
yetersizdir.

DİĞER
ÇEVRESEL Hayvanlara toksik!!!

ETKİLER

Petroleum = çevresel etkiler

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 20


KULLANDIĞIM KİŞİSEL BAKIM ÜRÜNLERİ BANA ZARAR
VERİYOR MU?

• Kümülatif/kombine etkiler
• Düşük doz etkiler
• Zamanlama
• Genetik farklılık
• Biyobirikim gösteren kimyasal maddeler

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 21


22

Kozmetik Ürünlerde
Kullanılan Kimyasal
Maddeler
• Kişisel bakım ürünlerinin içeriğinde farklı amaçlarla kullanılan pek çok
kimyasal madde bulunmaktadır.
• Bir kişisel bakım ürününde kullanılan kimyasal maddelerin ürün
ambalajında yer alan ürün bileşenleri listesinde yazılmış olması
gerekmektedir.

• Ürün bileşenleri listesi;

• “ÜRÜN BİLEŞENLERİ” veya aynı anlama gelen Türkçe (İÇİNDEKİLER) veya


yabancı dildeki (INGREDIENTS) ifadenin altında, ilave edildiği andaki
ağırlıklarına göre azalan sıra ile bulunmalıdır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 23


İçerikte en fazla bulunan su
İçerikte en az bulunan Cl 15985

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 24


Kişisel Bakım Ürünlerinde Kullanılan Madde
Grupları (I)
• Koruyucu (Prezervatif) maddeler • pH düzenleyici maddeler
• Antimikrobiyal maddeler • Köpük oluştucular/penetrasyon artırıcı
• Koku verici maddeler maddeler
• Renklendirici maddeler • Antiperspirant maddeler
• Ftalatlar

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 25


Kişisel Bakım Ürünlerinde Kullanılan Madde
Grupları (II)
• Aşındırıcı maddeler • Biyolojik katkı maddeleri
• Absorban maddeler • Beyazlatıcı maddeler
• Antikorozif maddeler • Bitkisel maddeler
• Antioksidan maddeler • Bağlayıcı maddeler
• Antistatik maddeler • Denatüre edici maddeler
• Bağlayıcılar • Yumuşatıcı maddeler

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 26


Kişisel Bakım Ürünlerinde Kullanılan Madde
Grupları (III)
• Emülsifiye edici maddeler • İndirgeyici maddeler
• Emülsiyonu önleyici maddeler • Çözücüler
• Film oluşturucu maddeler • Sürfaktan maddeler
• Opaklaştırıcı maddeler • UV absorplayıcı maddeler
• Okside edici maddeler • Viskozite kontrol edici maddeler

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 27


Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 28
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 29
1378 madde

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 30


300’e yakın madde

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 31


Ambalaj/Kaplarda Kullanılan Semboller

3M  3 ay

12M 12 ay

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 32


Koruyucu (Prezervatif) Maddeler
• Kişisel bakım ürünlerinin üretim, paketleme, depolama sırasında
mikrobiyolojik saflıklarını korumak ve özellikle de kullanıcıların bu
ürünleri güvenli bir şekilde kullanabilmelerini sağlamak amacıyla
eklenen maddelerdir.
• Özellikle su bazlı ürünlerde bakterilerin üremesini engeller.
• Günümüzde çoğu marka parabenlerin kullanımına son vermiş olsa da
metil-, etil- ve bütil- türevi parabenlerin kişisel bakım ürünlerinde
koruyucu madde olarak kullanımı söz konusudur.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 33


59 madde

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 34


• Kozmetiklerde kullanılan koruyucu maddelere örnekler
• Benzoik asit ve sodyum tuzu
• Propiyonik asit ve tuzları
• Salisilik asit ve tuzları
• Formaldehit
• Klorbütanol
• …….

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 35


Antimikrobiyal Maddeler
• Bakterileri öldürür veya üremelerini engellerler.
• Antibakteriyel sabun, diş macunu, deodorant, yüz ve vücut köpükleri
ve ağız yıkama sularında bulunabilir.

• Triklosan

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 36


Koku Verici Maddeler
• Kişisel bakım ürünlerine koku vermek amacıyla kullanılır.
• Genellikle kimyasal karışımlarıdır.
• İçerikleri etikette tam belirtilmediğinden zararlı kimyasalları
saklayabilir.

• Metil benzoat (böğürtlen, çilek gibi değişik meyve kokuları)


• Mentol

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 37


Renklendirici maddeler
• Kişisel bakım ürünlerini daha
çekici hale getirmek veya
kozmetiklere renk vermek
amacıyla kullanılan maddelerdir.
• Günümüzde yaklaşık 10000 adet
kimyasal madde renklendirici
olarak kullanılmaktadır.
• Geçmişte metaller renk verici
amaçla sıklıkla kullanılırdı. Bazı
kozmetiklerde de halen
kullanımları söz konusudur.

TOKSİSİTE RİSKİ!!!
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 38
153 madde

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 39


• Kimyasal yapılarına bağlı olarak sentetik
renklendiriciler azo, triarilmetan, ksanten, indigo
ve kinolin grubu olarak sınıflandırılırlar ve bu
maddelerin suda çözünen sodyum tuzları
kullanılmaktadır.
• Renklendirici Olarak Geçmişte Sık Kullanılan
Metaller

• Mangan  Mor
• Titanyum dioksit, Çinko oksit  Beyaz
• Krom oksitler  Yeşil

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 40


pH düzenleyici maddeler

• Cilt pH’sı 7’nin altındadır ve kullanılan


temizleyici maddeler genellikle baziktir.
• Şampuan, yüz temizleyiciler, rimel, losyon
ve göz bakım ürünlerinde bulunurlar.

• Trietanolamin

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 41


Köpük Oluşturucu/Penetrasyon Artırıcı Maddeler
• Sabun, şampuan, diş macunu, tıraş kremi, cilt temizleyiciler ve banyo
köpükleri gibi su ile karıştığında köpük oluşumunu sağlayan/arttıran
ve maddelerin ciltten emilimini arttıran maddelerdir.

• Sodyum dodesil sülfat (SDS)


• Sodyum lauril sülfat (SLS)

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 42


Antiperspiran/Antitranspiran Maddeler
• Ter üretimini azaltan veya önleyen maddeler antiperspiran; ter
üretimini engellemeden, bakteri oluşumunu önleyen maddeler ise
antitranspiran maddelerdir.

• Alüminyum

TOKSİSİTE???

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 43


Güneşten Koruyucu Maddeler (UV Filtreleri)
• Cildi güneşin zararlı ışınlarından koruyan maddelerdir. Güneşin zararlı
ışınlarını absorplayarak, yansıtarak veya dağıtarak bu ışınların cilde
zarar vermesini önlerler.

• Fiziksel olarak etki gösteren UV filtreleri genellikle metal oksit (normal


boyutlarda veya nano boyutlarda) yapısındadırlar.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 44


29 madde

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 45


Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 46
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 47
• SPF numarası Avrupa ve
diğer ülkelerde ürünün UVB
korumasının belirtildiği
standardize bir numaradır.
SPF güneş koruma
ürününün UVB ışınlarını
filtreleme kabiliyetinin
göstergesidir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 48


Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 49
• Kozmetik ürünlerin UVA koruması içerdiğini belirtmek amacıyla
ambalaj üzerinde daire içinde “UVA” harfleri yer alan bir logo
kullanılır.

• Bu logo, ürünlerin bir güneş filtresi için tavsiye edilen minimum UVA
korumasına sahip olduğunu belirtir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 50


• Ojeler, pek çok farklı kimyasal maddeler içermektedirler.

• Toluen
• Ksilen
• Formaldehit
• Ftalatlar

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 51


YASAKLI VE SINIRLI KOZMETİK ÜRÜN BİLEŞENLERİ

Kozmetik üreticileri, aşağıda belirtilenleri içeren kozmetik ürünleri piyasaya arz


edemezler;

Yasaklı maddeler (Kozmetik Yönetmelik Ek II’de belirtilenler)

Sınırlı maddeler (Kozmetik Yönetmelik Ek III’de belirtilenler)

Yasaklı Boyar maddeler (Kozmetik Yönetmelik Ek IV’te belirtilenler


dışındakiler ve belirtilen koşullara uygun olarak kullanılmayan maddeler)

Koruyucu maddeler (Kozmetik Yönetmelik Ek V’te belirtilenlerin dışındakiler)

UV filtreleri (Kozmetik Yönetmelik Ek VI’da belirtilenlerin dışındakiler ve


belirtilen koşullara uygun olarak kullanılmayanlar)
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 52
53
1378 Yasaklı Madde Kozmetik Üründe Kullanılamaz

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Sınırlamalar Dışına Çıkamayacak Maddeler

287 Maddeyi Sınırlamalar Dışında İçeremez

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 54


55
İzin verilen Boyar Maddeler;153 adet

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


56
İzin verilen Koruyucu Maddeler; 59 adet

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


57
İzin verilen UV Filtreleri; 29 adet

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Kozmetik
Ürünlerin
Toksik Etkileri

58
Kozmetik Ürünlere Bağlı İstenmeyen Etkiler
Neden Meydana Gelir?
• Formülasyona giren maddeler deri reaksiyonlarına neden olabilir

• Mikrobiyolojik kirlilikler

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 59


Kozmetik Ürünlerin İstenmeyen Etkileri
• Kozmetik intolerans sendromu (Hassas deri)
• Kontakt dermatitler (İrritan kontakt dermatitler, allerjik kontakt dermatitler)
• Kontakt ürtiker
• Fotohassasiyet
• Akne
• Deri ve diğer vücut bölgelerinde renk değişiklikleri
• Uzun süre kullanıma bağlı olarak kronik toksik etkiler
• Sistemik yan etkiler
• Göz irritasyonları
• Saç ve tırnaklarda bozulmalar
• Solunum problemleri

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 60


Kozmetik İntolerans Sendromu
• Kadınların %62’sinde, erkeklerin %32’sinde
• Klinikte sızlama, yanma, batma ve gerginlik ve nadiren kaşıntı gibi
kişiye özel belirtiler ile gözlenmektedir.
• Herkeste görülen belirtiler ise deri kuruluğu, derinin pullaşıp
dökülmesi ve lekelenme şeklindedir.
• Kozmetik intolerans sendromuna en çok sabun ve şampuanlar neden
olmaktadır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 61


• Kozmetik intolerans sendromu çok çeşitli faktörlere bağlı karmaşık bir
durumdur.
• Bu hastalarda;
• gizli alerjik kontakt dermatit,
• fotoalerjik kontakt dermatit,
• kontakt ürtikeryal lezyonlar,
• seboreik dermatit,
• rozasea diyatezi,
• atopik dermatit gibi endojen hastalıklar bulunabilir.
• Ayrıca çeşitli dış faktörlerden de etkilenebilir.
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 62
• Kozmetik intolerans riski gelişmesini artıran etmenler;
• Deri tipine uygun olmayan ürünlerin, sabunların kullanımı
• Çevresel soğuk, sıcak
• Güneş
• Acı yiyecekler
• Alkol
• Stres
• Kimyasal soyucu ürünlerin uygulanması
• Lazer uygulamaları
• Yüz gerdirme ameliyatları gibi kozmetik cerrahi işlemlerin biri ya da birkaçının
biraraya gelmesi
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 63
• Kozmetik ürünün her uygulamasından sonra kozmetik intolerans
sendromu gelişebilir, değişen sürelerde devam edebilir ve bazen de
kalıcı olur.
• Kozmetik intolerans sendromunun tedavisi için belirlenmiş herhangi
bir özel yöntem yoktur.
• Öncelikle bu sendromu tetikleyen faktörler ortadan kaldırılmalıdır.
• Bununla birlikte hastanın kullandığı tüm kozmetik ürünler tek tek
gözden geçirilerek, risk açısından değerlendirilmelidir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 64


Dermatit
• Kozmetik ürünlerin neden olduğu dermatitler;

• İrritan
• Alerjik olmak üzere iki tiptir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 65


• İrritan dermatitler için yüksek dozlar gereklidir. Bu reaksiyonlara tahriş de
denilebilir, kişisel özelliklerden bağımsızdır.
• Kozmetik preparatlar deri ile temas ettiklerinde stratum corneum
tabakasında yağların uzaklaştırılması, su kaybı, hiperkeratozis ve protein
kaybı gibi etkiler sonucunda irritan dermatit gelişmesine neden olabilirler.
• antiperspiranlarda bulunun alüminyum tuzları,
• perma ürünlerinde bulunan kalsiyum glukuronat ve tiyogallatlar,
• sabun ve şampuanlardaki yüzey aktif ürünler, α-hidroksi asitler ve tretinoin içeren
kremler,
• yaşlanma karşıtı tedaviler,
• kimyasal soyucu maddeleri içeren kozmetik ürünler irritan dermatit oluşturma riski
yüksek olan maddelerdir.
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 66
• Alerjik dermatitler ise küçük dozlara bağlı, geç tip reaksiyonlarıdır.
• İrritan dermatitlerden farkı duyarlı kişilerde gelişmesidir.
• Alerjik dermatitlerin şiddeti kişiden kişiye değişir.
• Kokular ve koruyucular alerjen kontakt dermatite neden olma riski yüksek
olan maddelerdir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 67


Kontakt Ürtiker
• Lokal olarak kullanılan kozmetik ürünlere karşı ödem ve eritem (kılcal
damarlarda kan toplanması sonucu derinin kızarması) gelişmesi ile
karakterize bir tablodur.
• Kozmetik ürünlerin bileşiminde bulunan
• sorbik asit,
• benzoatlar,
• sinnamik aldehit kontakt ürtikere neden olabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 68


Fotoirritasyon (Fototoksisite)
• Kimyasal maddelerin lokal veya sistemik kullanımları sonucunda
fototoksik reaksiyonlar oluşabilir.
• Bu reaksiyonlar ağrı, eritem ve ödem ile karakterizedir.
• Eritem genellikle maruziyetten birkaç saat sonra başlar, saatler veya
günler sonra şiddeti artar, deride pullanma ve deride pigment artışı ile
devam eder.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 69


Fotoalerji

• Fotoalerjenler ultraviyole veya görünür bölge ışınlarına bağlı olarak


alerjik reaksiyonlara neden olur.
• Ekzama, eritem, kızarma, kaşınma, veziküller ve kabarcıklar ile
karakterizedir.
• Normal şartlarda birkaç gün içerisinde sonlanan fotoalerjik reaksiyonlar,
reaksiyona neden olan kimyasal madde deri tarafından tutulduysa
birkaç hafta da sürebilmektedir.
• Fotoalerjen kimyasal maddeye maruziyet sonlansa da kişinin güneşe
maruziyeti devam ettiği takdirde kronik aktinik dermatit geliştirebilir.
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 70
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 71
• Kozmetik ürünlerde ve güneş koruyucularında fotoalerjik özellikleri
bulunan koku verici ajanların kullanımı da yaygındır.
• Günümüzde, güneş koruyucularında kullanılan ürünlerin fotoalerjik
özellikleri üzerinde durulan noktalardandır.
• Fotoalerjik özellikleri düşük risk taşımasına rağmen güneşe uzun süreli
maruziyet sonucunda oluşulabilecek reaksiyonlar ciddi olabilmektedir.
• Güneş koruyucularındaki p-aminobenzoat ve türevlerinin yerini daha
az fotoalerjen bileşikler almaktadır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 72


Kozmetik Ürünlerin Formülasyonunda Yer Alan
ve Fotoduyarlılığa Neden Olan Maddeler
• Deodorant ve antiperspiran ürünler
• Hekzaklorofen
• Rujlar
• Boyalar (F.D.C. Boyaları ve Eosin)
• Parfümler
• Göz Makyaj Ürünleri
• Boyalar

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 73


• Parfüm, Kolonya ve Tıraş Sonrası Losyonları
• Esanslar

• Güneş Koruyucu Ürünler


• Benzil salisilat
• Benzil sinnamat

• Saç Tonik ve Losyonları


• Rezorsin

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 74


Akne (Akne kosmetika)
• Kozmetik ürün kullanımına bağlı olarak genellikle alt çene ve yanakta
akneiform döküntüler gelişebilmektedir.
• Bu tablo çoğunlukla kadınlarda yüz kremi kullanımına bağlı olarak
gelişmektedir.
• Kozmetik ürünlerin formülasyonunda kullanılan sıvı parafin gibi petrolden
elde edilen ürünler, izopropil miristat ve analogları, vazelin, lanolin ve
türevleri, deterjanlar, bazı boyalar akneye neden olabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 75


Deride Renk Değişiklikleri
• Kozmetik ürün kullanımına bağlı olarak bazen deri, tırnak ve saçlarda
renk değişiklikleri olabilir.
• Eritem, papül (deriden kabarık küçük döküntüler), ödem ve kaşıntı
gözlenmeksizin hiperpigmentasyonla karakterizedir.
• Kozmetik ürünlerin formülasyonunda bulunan dihidroksiaseton,
glutaraldehit, rezorsinol ile bu etki oluşabilmektedir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 76


Uzun Süreli Kullanıma Bağlı Etkiler
• Kozmetik ürünlerin bileşiminde bulunan bazı maddelerin uzun süre
kullanımının hematolojik bozukluklar ve kansere neden olabildiği
bildirilmiştir.

• Püskürtücü gaz olarak metilen klorür kullanılan deodorantlarla


yapılan hayvan deneylerinde ciddi toksik reaksiyonlar gözlenmiştir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 77


Parabenler

• Parabenler kozmetik preparatlara ve ilaçlara koruyucu olarak ilave


edilir.
• Parabenlerin östrojen benzeri yapıları ve meme kanseri dokusunda
paraben varlığının tespit edilmesi nedeniyle, parabenlerin kanser ile
ilişkili olduğu iddia edilmektedir.
• Ancak bu konuda güvenilir veriler yoktur.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 78


• Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), parabenlerin yasaklanması için
geçerli bir kanıt olmadığı ancak bu konudaki yeni verilerin
değerlendirilmeye devam edilmesi gerektiğine karar vermiştir.
• ABD, Avrupa Birliği, Kanada, Japonya, Avusturya gibi ülkelerde
parabenlerin kullanımı serbesttir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 79


Sistemik Yan Etkiler
• Kozmetik ürün kullanımına bağlı olarak gelişen sistemik yan etkiler çok
nadir gelişen ancak ciddi sonuçları olan yan etkilerdir.
• Bu etkiler arasında en bilineni, heksaklorofen, parafenilendiamin ve
zirkonyum kompleks içeren ürünlerin kullanımına bağlı olarak ortaya
çıkan toksik etkilerdir.
• Antiperspiran ürünlerde kullanılan zirkonyum kompleksinin aeresol
şeklinde kullanımı ile akciğerde granülom oluşmasına neden olduğu
bildirilmiştir ve bu nedenle bu maddenin aerosol şeklinde kullanımı
yasaklanmıştır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 80


Göz İrritasyonları
• Şampuan ve banyo köpüklerinin kullanımları sırasında göze kaçmaları
nedeniyle konjonktivit olayları görülmektedir.
• Parfümlerin formülasyonunda bulunan benzil asetat ve benzil alkol gibi
uçucu maddelerin göze toksik etkileri vardır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 81


• Ayrıca bazı yüz kremleri, saç
boyaları ve parfümlerin de göze
teması sonrasında istenmeyen
reaksiyonlar gelişebilmektedir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 82


Saç ve Tırnaklarda Bozulmalar
• Saç boyaları, saç rengini açmak için kullanılan bazı maddeler ve
kıvırcık saçları düzeltmek için kullanılan ürünler saçlarda dökülme ve
kırıklara neden olabilirler.
• Ojeler, sentetik reçinelerden yapılan takma tırnaklar ve manikür
işleminde kullanılan bazı maddeler de tırnaklarda çatlak ve kırıkların
meydana gelmesine neden olurlar.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 83


Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 84
Solunum Problemleri

• Saç spreyleri ve deodorantların iyi


havalandırılmayan yerlerde uzun süreli
kullanımı solunum problemlerine
neden olabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 85


Dövmeler
• Geçici siyah dövmeler ve geçici
kına dövmelerinin neden olduğu
egzama vakaları rapor
edilmiştir.
• Bu vakaların bir kısmı hastanede
yatmayı gerektirecek kadar ciddi
olabilmektedir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 86


• Bu reaksiyonlara dövmelerin
bileşiminde bulunan
parafenilendiaminin neden olduğu,
yapılan yama testleri ile
gösterilmiştir.
• Bazı vakalarda deride pigmentasyon
azalması, vitiligo veya vücut
kıllarında pigmentleşmeler gibi kalıcı
hasarlar da gözlenmiştir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 87


Tanı
• Kozmetik ürünlere bağlı olarak gelişebilecek istenmeyen etkilerin
tanısı için kullanılan testler;

• Yama testi
• Foto-Yama testi
• Deri içi duyarlılık testi
• Göz irritasyon testi

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 88


Yama Testi
• Kozmetik ürünlerin toksik etkilerinin değerlendirilmesinde en sık
kullanılan yöntemdir.
• Kozmetik ürünün doğrudan kendisi veya bileşimindeki maddeler teste
tabi tutulabilir.
• Genel olarak, teste tabi tutulacak madde bir parça whatman filtre
kağıdına yerleştirilerek, bir yüzü polietilen film ile kaplı alimünyum
kağıt üzerine konularak cilde uygulanır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 89


• Sırt, iç kol ve kulak arkası, yama testi
için tercih edilen bölgelerdir.
• 48 saat sonra test maddesi
kaldırılarak, test bölgesi işaretlenir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 90


• 30 dakika sonra test bölgesi eritem,
papül, ödem, vezikül ve irritasyon
açısından değerlendirilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 91


Foto-Yama Testi
• Fototoksisite ve fotoalerji riski olan maddelere yama testi
uygulandıktan sonra bölge UV ışığa maruz bırakılarak değerlendirme
yapılır.
• Değerlendirmede fototoksisite ve fotoalerjinin ayırt edilmesi
önemlidir.
• Fototoksik reaksiyonlarda eritemli, güneş yanığı tipindedir.
• Fotoalerjik reaksiyonlar ise egzamatik görünümdedir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 92


Deri İçi Duyarlılık Testi
• Daha az kullanılan bir test yöntemidir.
• Çözeltisi hazırlanan test maddesi deney hayvanlarına deri içine
enjekte edilir ve reaksiyonlar gözlenir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 93


T.C. Sağlık Bakanlığı Duyurusu (Temmuz 2015)

• Birçok kozmetik ürünün ambalajında ya da tanıtımlarında sağlık beyanı veya tüketiciyi


yanıltıcı nitelikte ifadeler kullanılarak tanıtım ve satışının yapıldığı tespit edilmiştir.

• Dolayısıyla; herhangi bir hastalığı tedavi etmek veya önlemek, tedavisine yardımcı olmak,
teşhis etmek veya bir fizyolojik fonksiyonu düzeltmek, düzenlemek veya değiştirmeye
ilişkin ibareler veya imalar, farmakolojik, immünolojik veya metabolik etkilerin
sonucunda, fizyolojik fonksiyonları yenilediğini, düzelttiğini veya değiştirdiğini iddia eden
veya ima eden beyanlar ile beşeri tıbbi ürün etkisine atıfta bulunan beyanlar ile
kozmetik ürünün tanıtımı yapılamaz ve piyasaya arz edilemez.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 94


İDDİA ÖRNEKLERİ

• Deriyi nemlendirir
• Derinin elastikliğini düzeltir
• İnce çizgileri ve kırışıklıkları azaltır
• Deriyi yumuşatır, pürüzsüzleştirir ve sıkılaştırır
• Yaşlanma belirtilerini geciktirir
• Yaşlılık lekelerini hafifletir
• Derinin doğal pH’sını korur
• Serbest radikallere karşı deriyi korur
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 95
Kozmetovijilans
• Kozmetik ürünlerin normal koşularda veya öngörülebilir koşullar
altında kullanıldığında, ortaya çıkan istenmeyen etkilerinin spontan
bildirimlerinin toplanması, değerlendirilmesi ve izlenmesi faaliyetleri.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Kasım 2006’da Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi
tarafından, Avrupa’da kozmetik ürünlerin istenmeyen
etkilerini takip etmek amacıyla kozmetovijilans sistemi
oluşturulmuştur.
• Bu sistemin amacı kozmetik ürünlere bağlı olarak
istenmeyen etkilerin ortaya çıkışını takip etmek, halk
sağlığı açısından riski değerlendirmek ve bu
istenmeyen etkileri ortadan kaldırmak için çözümler
sunmaktır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Kozmetovijilansın Amacı
• Kozmetik ürünlerin neden olduğu beklenmeyen etkilerin takip
edilmesi, değerlendirilmesi, kayıt altına alınması
• Düzeltici önlemlerin alınması
• Kullanım güvenliliği ile ilgili değerlendirilmelerin, çalışmaların
yapılması
• Tüketici sağlığı için tehlike oluşturma ihtimali olan ürünlerin ve
bileşenlerin tanımlanmasıdır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Kozmetovijilans kapsamında 2004-2005 yılları arasında yapılan pilot
çalışmanın sonucunda, kozmetik ürünlere bağlı çok ciddi istenmeyen
reaksiyonlar yaşasalar bile halkın çok az bir bölümünün (%25-36)
doktora başvurduğu ortaya çıkmıştır.
• Rapor edilmeyen istenmeyen etkiler önemli boyuttadır ve bunların
%15’i ciddi reaksiyonlardır.
• Rapor edilen istenmeyen etkilerin çok önemli kısmını alerjik kontak
dermatit oluşturmaktadır (%76.5-83.9).
• Cilt bakım ürünleri, saç boyaları ve saç bakım ürünleri istenmeyen
reaksiyon oluşturma riski en fazla olan kozmetik gruplarıdır.
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
Kozmetovijilans Birimi-13 Şubat 2012
• Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’na bağlı olarak
kurulmuş birim.

• Kozmetik ürünlerin istenmeyen etkilerine dair bildirimlerin alınması,


izlemlerinin yapılması.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.
BAŞARILAR
Hassas Gruplarda Güvenli
İlaç Kullanımı
Doç. Dr. Merve BACANLI, E.R.T.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eczacılık Fakültesi
Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı
Riskli Gruplar???
• Çocuklar
• Gebeler
• Laktasyon dönemindeki anneler
• Geriatrik popülasyon

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 2


Çocuklarda İlaç Kullanımı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 3


Çocuklar = Küçük Yetişkin

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 4


• İlaçların etkilerini değiştiren en önemli iki faktör
• Yaş
• Kilo

• Yaş ile birlikte vücut kütlesi, buna bağlı olarak da ilaçların dağılım
hacimleri farklılık gösterir.
• Yaş, ilaçların metabolizma ve eliminasyonlarında görev alan
sistemlerin çalışma hızlarını da değiştirmektedir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 5


Uluslararası Uyum Konferansı (International Conference on
Harmonization; ICH) E11 sınıflandırmasına göre pediatrik
popülasyonun sınıflandırılması

Çocukluk Çağı Yaş


Preterm yenidoğan
Yenidoğan 0-28 gün
Bebek >28 gün-12 ay
Yürümeye başlayan çocuk >12-23 ay
Okul öncesi çocuk 2-5 yaş
Okul çağındaki çocuk 6-11 yaş
Ergen 12-18 yaş

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 6


• İlaçların etki yerindeki konsantrasyonlarını değiştiren farmakokinetik
faktörler (absorpsiyon, dağılım, metabolizma ve itrah) yenidoğan ve
bebeklik döneminde farklı olabilir.

• Çocukluk döneminde farklılıklar azalır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 7


Absorpsiyon
• Oral

• Mide bağırsaktan geçiş zamanı (<6 ayda uzun)


• Mide/bağırsak pH’sı ve içerikleri (<2 yaşta mide asiditesi az)
• Aside dayanıksız ilaçlar
• Asit ortamda absorbe olanlar

Çocukluk çağındakilerde
oral ilaç absorpsiyonu
açısından önemli bir
fark yoktur.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 8


LOKAL UYGULAMALARDA SİSTEMİK

Absorpsiyon ZEHİRLENME OLASILIĞI FAZLA!!!!

• Topikal

• Yenidoğanda ve küçük bebeklerde erişkinde olanlardan daha yaygın


kullanım
• Özellikle bütünlüğü bozulmuş ciltte toksisite artabilir

Cilt inceliği nedeniyle


yenidoğan ve bebekte
Lokal uygulama ilaçların absorpsiyon hız
ve derecesi erişkinden
fazladır
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 9
Absorpsiyon
• İntramusküler

• Yenidoğan döneminden sonra kaslarda kan akışı artar.


• Kas kitlesi daha az
• Enfeksiyonlar daha ağır geçirilir

İlaç absorpsiyonu
i.m. uygulama azalmış ve
düzensiz

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 10


Absorpsiyon
• İntravenöz

• Doz ayarlaması diğer


uygulama yollarına göre daha
kolay
• Ancak i.v. setlerde
adsorpsiyon olasılığı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 11


Absorpsiyon
• Rektal

• Erişkinlerden daha çok kullanılan uygulama yolu


• Süresi geçmiş/ açıkta kalmış supozituvarlar!!!

Rektal uygulama

Absorpsiyon hızlı olduğundan kusma,


kasılma nöbetlerinde tercih edilen bir yoldur

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 12


Sulfonamidler ve aspirin Serbest bilirubin KBE’yi
Dağılım bilirubini albüminden
ayırır  2 yaştan küçük
aşar  kernikterus!!!
çocuklarda bu ilaçlar
kullanılmamalı

• Plazma proteinlerine bağlanma oranları ve toplam protein


konsantrasyonları düşük olduğundan serbest ilaç konsantrasyonları daha
fazla olur.

TOKSİSİTE RİSKİ!!!!

• İlaçların genel olarak dağılım hızı çocuklarda yüksektir!!!!


Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 13
Yağ dokusu ve iskelet kası dokusunun bağıl kitlesi yetişkinlere göre
düşüktür.

Özellikle yağda çözünürlüğü yüksek olan ilaçların dağılım hacimleri daha


fazla olduğundan daha düşük dozlarda uygulanmalıdır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 14


Kan-beyin bariyerleri
yeni doğanda henüz
gelişmediğinden santral
sinir sistemini etkileyen
ilaçlara karşı aşırı
duyarlılık söz
konusudur.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 15


• Yenidoğan ve bebeklerde erişkinlere göre
• toplam vücut sıvısı,
• ekstraselüler sıvı,
• kan hacmi daha fazla olduğundan ilaçların dağılımı farklılık gösterir.
• Suda çözünen ilaçlar için bu durum çok önemli
• Daha büyük çocuklarda aynı plazma konsantrasyonunu elde edebilmek için
yenidoğanda daha yüksek dozlara gereksinim vardır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 16


Metabolizma
• Yeni doğanda karaciğerin birim kitlesi başına ilaçları metabolize etme
kapasitesi düşüktür.
• Metabolizmada rol oynayan enzimlerin de yetersiz olduğu görülmektedir.

TOKSİSİTE RİSKİ!!!!

• İlaç metabolizmasının yavaş olması özellikle terapötik indeksi dar olan


ilaçlar için çok önemlidir.
• İlaç-besin etkileşimleri!!!

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 17


Gebelikte enzim
Konjugasyon
sistemi yetersiz
indükleyici
kullanımı

Kernikterus

Yenidoğan ilaç
<1 hafta 
kloramfenikol 
metabolizması
gri sendrom hızlanması
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 18
Eliminasyon
• Pediatrik grupta bazal metabolizma hızının daha yüksek olması
nedeniyle ilaçların klirensinde artış gözlenir.

• Böbreklerin gelişimi yetersiz


• Doğumda  eliminasyon kapasitesi sınırlı
• < 3 ay  GFH erişkinden düşük  ilaçların birikimi (gentamisin, penisilin)
• > 8 ay  ilaçların eliminasyon hızı daha fazla, erişkine yaklaşır

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 19


Çocuklardaki Farmakodinamik Farklılıklar
• Yaşla birlikte reseptör gelişiminin ilaç cevabında değişikliklere neden
olduğu bilinmektedir.
• Özellikle santral sinir sistemine etkili olan ilaçların farmakodinamik
cevapları arasında bebeklik ve çocukluk döneminde farklılıklar olabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 20


• Çocuklarda ilaç tedavisinde DOZ çok önemlidir.
• DOZ erişkin dozundan hesaplanmaz. ASLA ERİŞKİN DOZU VERİLMEZ.
• Dozlar bireyselleştirilir.

• Pediatrik ilaç doz formülleri yalnız ilaçların ilk dozlarını belirlemekte


kullanılır, idame için uygun değildir.
• Clark Formülü:
Çocuk Dozu = Çocuğun Ağırlığı / 72 x erişkin dozu

Çocuk Dozu = Vücut Yüzey Alanı (m2) / 1.8 x erişkin dozu

• Young’s Rule:

Çocuk Dozu = Yetişkin Dozu x (yaş + 12)

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 21


• Çocuklarda dozun hesaplanması; yaşa, vücut ağırlığına ya da yüzey
alanına göre hesaplanır. Genellikle mg/kg olarak hesaplanır.
• Terapötik indeksi dar olan ilaçlar için doz yüzey alanından hareketle
hesaplanır.
• Dozlama beslenme alışkanlıkları, uyku ve okul zamanına uygun yapılır.
Doz aralıkları uzatılır.
• Terapötik aralığı dar olan ilaçlar için kan düzeyi izlemesine göre ilaç
verilmelidir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 22


Altı yaş altındaki çocuklar tarafından tüketilmesi güvenli olmadığı
bildirilen içerikler

Terapötik Kategori Etken madde


Antihistaminikler (Öksürük ve soğuk algınlığı bromfeniramin maleat
ilaçlarında) klorfeniramin maleat
deksbromfeniramin maleat
difenhidramin hidroklorür
doksilamin süksinat
prometazin hidroklorür
triprolidin hidroklorür
Antitüsifler dekstrometorfan
dekstrometorfan hidrobromür
difenhidramin hidroklorür
Ekspektoranlar guaifenesin (gliseril guaiacolate)
Dekonjestanlar fenilefrin hidroklorür / sülfat
psödoefedrin hidroklorür / sülfat

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 23


Çocuklarda Kullanılacak Farmasötik Formların
Seçimi
• Oral
• Genellikle tercih
• <5 yaşta sıvı ilaçlar
• Katkı maddelerine dikkat edilmeli (diyabet  şeker???)
• Mamalara, yemeklere ilaç karıştırılmamalı
• Uzun etkili/enterik kaplı olmayan tabletler bölünerek verilebilir
• Oral dönem  toksisite!!!

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 24


Çocuklarda Kullanılacak Farmasötik Formların
Seçimi
• Rektal
• Dozlama esnek değil
• Kullanımı sınırlı

• İntramusküler
• Ağrılı

• İntravenöz
• Akış hızı ve hacmi kontrollü olmalı
• İnfüzyon hızı ne kadar yavaş olursa ilacın hastaya ulaşımı gecikir.
• Düşük doz ölçümünde sıkıntılar

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 25


Çocuklarda Kullanılacak
Farmasötik Formların Seçimi
• Pulmoner
• Aerosol inhalerlerde
koordinasyon sorunu
• Spacer inhalerin kullanımı daha
kolay olabilir

• Göz damlası
• Nazokrimal kanaldan sistemik etki

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 26


Çocuklarda İlaç Kullanımında Karşılaşılan En
Önemli Sorunlar
• Kullanım Talimatı bilgilerinin yetersizliği
• Pediatrik formülasyonların yetersizliği
• İlaç etken maddesi ile ilgili etkinlik ve güvenlik verilerinin yetersizliği
• Bireysel dozaj için uygun dozaj şekillerinin bulunmaması

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 27


• Çocuklarda ilaç tedavisinin değerlendirildiği Dünya Sağlık Örgütü
(DSÖ) tarafından hazırlanan raporda mevcut durum

• Yanlış dozaj, toksisiteye veya başarısız tedaviye neden olur.


• Uygun pediatrik formülasyonların bulunmaması, tabletleri ezerek veya
çözücüler içinde çözerek uygulamaya veya kapsül içindeki tozun
uygulanmasına yol açar. Sonuç olarak, bu formülasyonlar biyoyararlanımları,
etkinlikleri ve toksisiteleri ile ilgili herhangi bir veri olmadan uygulanmaktadır.
• Yenidoğanlar, bebekler ve küçük çocuklara uygun formülasyonların
bulunmaması nedeniyle yetişkin formülasyonlarının seyreltilmesi veya küçük
hacimlerde uygulanması gerekir. Bu, özellikle acil müdahale gerektiren
durumlarda (acil ünitelerde, prematüre ünitelerde ve pediatrik ve yenidoğan
yoğun bakım ünitelerinde olduğu gibi) uygulama hatalarına (i.v. damlaların
hızlı akması, doz hesaplama ve seyreltmede hatalar) yol açar.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 28


• Çocuklarda ilaç tedavisinin değerlendirildiği Dünya Sağlık Örgütü
(DSÖ) tarafından hazırlanan raporda mevcut durum

• İlaçların ebeveynler tarafından uygun şekilde muhafaza edilmemesi


bebeklerde ve küçük çocuklarda zehirlenmelere yol açmaktadır.
• Adolesan grup ilaçları intihar amaçlı kullanabilir veya yasadışı bağımlılık yapıcı
ilaç kullanımından dolayı sağlık sorunları yaşayabilirler.
• İlaçlar geleneksel ve bitkisel ilaçlarla etkileşime girebilir.
• İlaçların uzun süre kullanımında istenmeyen etkileri olabilir.
• Gelişmemiş ülkelerde olduğu üzere eşlik eden hastalık veya yetersiz beslenme
toksisiteyi şiddetlendirebilir.
• Oral yoldan kullanılan bazı toz formda ilaçların yutulmadan önce steril su ile
hazırlanması gerekir. Sağlık profesyonellerine suyun temiz olması ve
filtrelenmesi gerektiğini ve hazırlanan ürünlerin son kullanma tarihi olduğunu
hatırlatmak önemlidir. Bu tavsiye, özellikle gelişmekte olan ülkelerde çok
önemlidir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 29


Çocukluk Çağında İstenmeyen İlaç Reaksiyonlarını
Azaltmak İçin Öneriler
• Reçete edilen ilacın dozu çocuğun vücut ağırlığı dikkate alınarak
hesaplanmalıdır.
• En uygun dozaj formu ve rejimi seçilmelidir.
• Çocukta var olan tüm hastalıklar, kullandığı ilaçlar dikkate alınmalıdır.
• İstenmeyen etkiler izlenmelidir.
• Gerektiğinde ilaç, doz ve dozlama aralıkları değiştirilmelidir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 30


Gebelerde İlaç Kullanımı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 31


• Azalabilir veya değişmez
Absorpsiyon

• Gebeliğin ilerleyen dönemlerinde plazma hacmi ve toplam vücut hacmi


arttığından doz artışı
Dağılım • Plazma albümini azalacağından toksisite riski

• İlaç metabolizmasında artış


Metabolizma

• GFH artacağından böbrekle atılanlar daha hızlı atılabilir. Doz artışı


Eliminasyon

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 32


• Genel olarak ilaçların belirli dozları ile plazmada görülen
konsantrasyonları gebe olmayanlara kıyasla azdır.

• Bu nedenle gebelerde bazı ilaçların etki gösterebilmesi için daha


yüksek dozlara gereksinim olabilir. ANCAK BU TERCİH EDİLEN BİR
DURUM DEĞİLDİR.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 33


Doğurganlık
Döllenme ise, çağındaki kadınların
ovülasyonu izleyen ilaç kullanımında
24 saat içinde olur. dikkatli olması
gereklidir.

Kadında ovülasyon, son


menstürasyonun ilk gününden
itibaren sayıldığında 14. günde
(12.- 16. günler) olur.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 34


Bu tarihte EMBRİYO
20 günlüktür.
DOLAYISIYLA:
Döllenmenin olduğu, Gebeliğin en erken
yani kadının gebe Gebelik testleri ancak fark edilebileceği
kaldığı, ancak bir haftalık zamanda,
menstürasyonda 1 gecikmeden sonra ORGANOGENEZ
hafta gecikme ile POZİTİF çıkar. DÖNEMİNDE yani en
fark edilir. duyarlı/ kritik
dönemine
gelmektedir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 35


Bu nedenle gecikmeyi
Kadınların %30’unda sapmalara bağlayıp,
Menstürasyonda
bu sapmalar ~15 güne gebeliğin farkına çok
sapmalar doğaldır.
kadar olabilmektedir. daha geç varabilme
olasılığı yüksektir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 36


• Gebelikte ilaç kullanımı

• Gebe kalabilmeyi veya gebeliğin devamını etkileyebilir (Düşük ve prematüre


doğumlara neden olabilir).
• Büyüme ve gelişim bozukluklarına (düşük doğum ağırlığı, perinatal mortalite
ve morbidite) yol açabilir.
• Fonksiyonel, metabolik ve hematolojik bozukluklara neden olabilir .
• Teratojenik etkiye neden olarak konjenital malformasyonlar oluşturabilir.
• Gebelikte ilaç kullanımı ekstrauterin yaşama adaptasyon bozukluklarına (ani
bebek ölümleri), postnatal ilaç kesilme semptomlarına ve transplasental
kansere yol açabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 37


EN
DÜŞÜK
DOZ

EN
KISA
SÜRE

İlacın
Gebelik
İlaç dozu teratojenik SONUÇ
haftası
etkileri

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 38


• GEBELİK SIRASINDA KESİNLİKLE GEREKMEDİKÇE İLAÇ KULLANILMAMALI

• Ancak tedavi edilmediğinde fetus için zararlı olabilecek kronik hastalıklarda ilaç
kullanımı (diyabet, enfeksiyonlar, hipertansiyon, epilepsi)
• Bebekte saptanan bozukluğun giderilmesinde anneye ilaç uygulaması (aritmi)

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 39


ÜLKEMİZDE KULLANILAN FDA GEBELİK KATEGORİLERİ

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 40


GEBELİKTE SIKLIKLA KULLANILAN İLAÇLAR
A
• RDA dozlarında vitaminler, tiroid hormonları, potasyum tuzları
Kategorisi

• parasetamol, naproksen, ibuprofen, ketoprofen, penisilin G, ampisilin, sefalosporinler, eritromisin,


B famotidin, ranitidin, asetilsistein, metformin
Kategorisi

• aspirin (ilk 2 trimester), digoksin, digitoksin, propanolol, metoprolol, atenolol, flukonazol, furosemid,
C verapamil, isosorbit dinitrat, isosorbit monohidrat, nifedipin, nimodipin, omeprazol, teofilin, izoniazid
Kategorisi

D
• aspirin (3. trimester), trisiklik antidepresanlar (amitriptilin, imipramin), fenitoin, valproik asit
Kategorisi

• retinoidler (Roaccutane), ergo alkoloidleri, DES, oksitosin, östrojenler, progesteron, FSH, talidomid, canlı
X Kategorisi aşılar

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 41


• Gebelikte kesin olarak kullanılmaması gereken ilaçlar
• ACE inhibitörleri
• Danazol
• Alkol
• Dietilstilbestrol
• Tetrasiklin
• Androjen hormonları
• Etretinat
• Talidomit
• Busulfan, siklofosfamit, aminopterin
• Metotreksat
• Rubella canlı aşısı
• Karbamazepin, trimetadion, fenitoin, valproik asit
• Lityum
• Kumarin ve türevleri
• Metimazol
• Radyoaktif iyot
• Radyasyon
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 42
Analjezik
• 1. ve 2. trimesterda B kategorisi
• 3. Trimesterda duktus arteriozous erken kapanması.
NSAİİ Oligohidroamnios, perinatal ölüm ve preeklampsi riski artar.

• B kategorisi
Parasetamol • En güvenilir analjezik

• D kategorisi
• İntrauterin gelişme geriliği, erken dönemde intrakranial kanama,
Aspirin peripartum hemoraji

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 43


Antihipertansif
• C kategorisi
Nitratlar • Maternal hipotansiyona bağlı fetal hipotansif etki

• B/C kategorisi
Beta blokörler

Kalsiyum kanal
• C kategorisi
blokörleri

ACE
• D kategorisi
İnhibtörleri

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 44


Antihipertansif

Hafif HT Orta HT Ciddi HT


• Ayaktan takip • Ayaktan takip • Hastaneye yatış
• Diyet • Oral labetolol • Oral labetolol
Metildopa Metildopa
Nifedipin Nifedipin

Preeklampsi, eklampsi gelişmesi durumunda  magnezyum sülfat


Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 45
Antibiyotik
• B kategorisi
Penisilin

• B kategorisi
Sefalosporinler

• B kategorisi
Eritromisin • Penisiline alerji varsa
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 46
Gastrointestinal Sistem Şikayetleri
Mg, Al, Ca
karbonat gibi
metal tuzları
•B kategorisi
Famotidin,
simetidin,
ranitidin gibi
•B kategorisi
H2 blokörler

Esomeprazol,
lansoprazol
gibi proton
pompası
•B kategorisi
inhibitörleri

Omeprazol
•C kategorisi
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 47
Antiepileptik İlaçlar
•Fenitoin, valproik asit, karbamazepin,
D Kategorisi trimetadion, fenobarbital

•Lamotrigin, oksikarbazepin, gabapentin,


C Kategorisi topiramat

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 48


Antialerjik İlaçlar
• Klorfeniramin, siproheptadin, deksklorofeniramin  B kategorisi
• Prometazin, hidroksizin  C kategorisi
1. Kuşak
Antihistaminikler

• Setirizin, loratidn, levosetirizin  B kategorisi


• Feksofenadin, desloratidin  C kategorisi
2. Kuşak
Antihistaminikler

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 49


İlk 3 ayda en iyisi antihistaminik ilacları
almamak. Eğer gerekli ise ilk
jenerasyon antihistaminiklerden
klorfeniramin verilebilir. Eğer
enjeksiyon olacak ise difenhidramin ilk
seçenek olmalıdır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 50


Soğuk Algınlığı
• Antihistaminikler gebeliğin son 2 haftasında önerilmez
• Klorfeniramin
• Tripolidin

• Bromfeniramin

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 51


Soğuk Algınlığı
• Dekonjestanlar
• Psödoefedrin
• Fenilefrin

• Fenilpropanolamin

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 52


Soğuk Algınlığı
• Antitüssifler ve/veya ekspektoranlar
• Dekstrometorfan
• Gayafenezin

• Alkol

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 53


Antidiyabetik İlaçlar
• Diyabet tedavisinde “insülin” kullanılabilir. Gebe eğer gebelikten önce
oral antidiyabetik ilaç kullanıyorsa bu ilaçlar kesilerek insüline
geçilmeli ve insülinin dozu gebeliğin ilerleyen aylarına göre
ayarlanmalıdır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 54


Hiperemezis Gravidorum
• İlaçsız tedavi başarısız olursa ve annenin sağlığı tehlikeye girerse ilaç
tedavisi

• Meklizin (tercih, B kategorisi)


• Dimenhidrinat (alternatif, B kategorisi)

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 55


Hiperemezis Gravidorum
Metoklopramid

Kortikosteroidler Ondensatron

Hiperemezis
gravidorum

Fenotiyazinler B6 vitamini

Antihistaminikler

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 56


Laktasyonda İlaç Kullanımı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 57


• Laktasyon döneminde annenin ilaç kullanması, anne sütünün de bir
eliminasyon yolu olması nedeniyle bebekte istenmeyen etkilere
neden olabilir.

• Meme bezinin epitel dokusundan difüzyon ile


• Lipofilik ilaçlar
• Proteine bağlı olmayan moleküller
• MA<200’ün altında hidrofilik maddeler anne sütüne geçebilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 58


Anne sütü aracılığı ile bebeğe geçen ilaç
miktarını etkileyen faktörler
• Anne ile ilgili • Bebek ile ilgili
• Süt içeriği ve pH • Tüketilen süt miktarı
• Meme kan akışı • Yüksek gastrointestinal pH
• Annenin ilaç metabolizması • Gastrointestinal florada değişiklik
• İlaçla ilgili • Gİ geçiş zamanında uzama
• Molekül ağırlığı • Safra tuzu ve pankreas enzimlerinde
azalma
• pKa
• İlaçların proteinlere düşük afinitesi
• Proteinlere bağlanma
• Fazla oranda ekstraselüler sıvı hacmi
• Yağda çözünürlük
• Düşük hepatik ve renal eliminasyon
• Doz ve doz aralığı
• Formülasyon

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 59


Gebelik döneminde güvenli olan bir
ilaç, emzirme döneminde zararlı
olabilir. Çünkü bebek anneden
bağımsız olarak ilacı metabolize ve
elimine eder.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 60


• Gebelik döneminde riskli olan bir ilaç,
laktasyon döneminde güvenli olabilir.
Örn; varfarin, gebelikte X kategorisi,
laktasyonda güvenli

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 61


Laktasyonda kullanılan ilaçların risk kategorileri ve bu
kategorilerde yer alan ilaç örnekleri
Kategori Tanımı İlaç Örnekleri
L1 En güvenli ilaçlar Laktasyon döneminde çok kullanılmış ve bebek üzerinde istenmeyen etki Parasetamol, İbuprofen, Epinefrin.
gözlenmemiş; kontrollü çalışmalarda bebeğe zararlı etkinin
gösterilmediği veya bebek tarafından biyoyararlanımı olmayan ilaçlar
L2 Güvenli ilaçlar Sınırlı sayıda emziren annede yapılan çalışmalarda bebek üzerine Diklofenak, Fentanil, Setirizin, Omeprazol,
olumsuz etki saptanmamış ve/veya bebek üzerine olumsuz etki olasılığı Sefalosporinler.
çok az olan ilaçlar
L3 Orta derecede güvenli Emziren kadınlarda kontrollü çalışmalar bulunmamakla birlikte bebekte Akarboz, Asetilsalisilik asit, İndometazin, Kodein,
ilaçlar istenmeyen etki olasılığı bulunan veya kontrollü çalışmalarda az ve tehdit Morfin, Midazolam, Triazolam, Asebutalol,
oluşturmayan olumsuz etkilerin gözlendiği ilaçlar Dimetinden.
Emziren annelerde olası yararlı etkileri, bebek üzerindeki olası riskten
daha fazla ise kullanılabilir

L4 Tehlikeli ilaçlar Bebeğe veya süt üretimine olumsuz etkilerinin saptandığı ilaçlar Kolşisin, Lityum, Ergotamin.
Emziren annenin hayatını tehdit eden durumlar veya çok ciddi bir
hastalıkta kullanılabilir

L5 Kontrendike ilaçlar Bebek üzerinde belirgin olumsuz etkileri rapor edilmiş, bebekte hasarlara ACE inhibitörleri (Enalapril gibi), Antineoplastik
neden olan ilaçlar (Siklofosfamid).
Emziren annelerde kesinlikle kullanılmamalıdır

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 62


Laktasyon Döneminde Kullanımı Güvenli Olan İlaçlar
Analjezik ve antipiretikler Parasetamol, İbuprofen, Aspirin (düşük dozlarda)
Antibiyotikler Penisilinler, Sefalosporinler, Eritromisin, Azitromisin
Kardiyovasküler İlaçlar Propranolol, Digitalis, Metoprolol, Kaptopril ve Diüretikler
Antikoagülanlar Heparin (anne sütüne geçmez), Varfarin (düşük dozlarda)
Antidepresan Sertralin, Paroksetin, Amitriptilin, Fluoksetin
Bronkodilatörler Salbutamol
Laksatifler Senna, Psilliyum, Dokusat
Kortikosteroidler Prednizon
Antidiabetikler Insülin, Tolbutamid
Antihipertansifler Beta-Bloker (Oksprenolol, Dilevalol, Metaprolol, Mepindolol,
Propranolol Ve Labetalol), Ca Kanal Blokerleri (Nitrendipin ve
Nimodipin, Nifedipin ve Diltiazem), Metildopa.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 63


Laktasyon döneminde çeşitli hastalık durumlarında
kullanılabilecek ilaçlar ve alternatifleri
Kullanımı önerilen Alternatif olarak kullanılan Dikkat edilmesi gereken
Alerjik rinit ilaçları Beklometazon Setirizin
(saman nezlesi) Flutikazon Loratidin
Kromolin Sedatif antihistaminikler
Dekonjestanlar
Kardiyovasküler ilaçlar Hidroklorothiazid Nifedipin Atenolol
Metoprolol tartarat Verapamil Nadolol
Propranolol Hidralazin Sotalol
Labetolol Kaptopril Diltiazem
Enalapril
Antidepresanlar Sertralin Nortriplin Fluoksetin
Paroksetin Desipramin
Antidiyabetikler İnsülin Akarboz Metformin
Glibürid Tiazolidindion
Glipizid
Tolbutamid
Antiepilektikler Fenitoin Etosüksimid Fenobarbital
Karbamazepin Valproik sodyum
Analzejikler İbuprofen Naproksen
Morfin Meperidin
Asetaminofen
Astım ilaçları Kromolin Flutikazon
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 64
Laktasyon döneminde kontrendike olan ilaçlar

Metotreksat Amfetaminler Tetrasiklin


Amiadoron Izotretinoin Doksorubisin
Halüsinojenler (LSD ve Fensiklidin) Talidomit Bromokriptin

Antikonvülzanlar Siklofosfamid
(Valproik asit, Fenitoin, Karmamazepin)

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 65


• Süt üretimini azaltan ilaçlar • Süt üretimini artıran ilaçlar
• Sempatomimetikler • Antipsikotikler
• Nikotin • Simetidin
• Levadopa • Rezerpin
• Ergo alkalitleri • Amoksapin
• Piridoksin • Metildopa
• MAO İnhibitörleri
• Androjenler

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 66


Bununla birlikte, laktasyon döneminde alkol, sigara ve kafein
gibi alışkanlıkların da bebeğe olumsuz etkileri olabilir.

Alkol
• Lipitte çözünen bir madde olduğu için hücre membranlarından geçer. Annesi alkol
kullanan ve emzirilen bebeklerin motor gelişimlerinde gerilik gösterilmiştir.
Nikotin
• Annenin serum prolaktin konsantrasyonunu düşürerek emzirme periyodunu
kısaltır. İnsan sütünde birikir. American Academy of Pediatrics (AAP) laktasyon
döneminde sigaranın kontrendike olduğunu bildirmektedir.
Kafein
• Çok düşük miktarda anne sütüne geçer. AAP, normal sınırlar içinde alınan kafeinin
emzirme döneminde kullanılabilir olduğunu bildirmektedir.
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 67
Laktasyon Döneminde Bebeğin İlaç
Maruziyetini Azaltmak İçin Ne Yapılabilir?
• İlaç gerekli değilse kullanılmamalıdır.
• İlaç tedavisi ertelenebilir.
• Süte az geçen ilaçlar kullanılabilir.
• Alternatif uygulama yolları tercih edilebilir (lokal yollar).
• İlaç konsantrasyonlarının yüksek olduğu zamanlarda emzirmeden
kaçınılabilir.
• İlaç geçici olarak kullanılıyorsa emzirmeye ara verilebilir.
• İlaç uygulaması bebeği emzirme zamanlarına dikkat edilerek yapılabilir.
• Emzirme bırakılabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 68


Geriatride İlaç Kullanımı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 69


Geriatrik Kişiler Neden Risk Altında?
Fizyolojik
koşullardaki
değişiklikler
Polifarmasi Uyunçsuzluk

Birden fazla İstenmeyen


ilaç etkileri Denetimde
hastalık riskinde zorluk
varlığı artış

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 70


• Geriatride çok sayıda ilaç kullanılmasının nedenleri
• Farklı hastalıkların varlığı nedeniyle hekim sayısının artması
• Hekimlerin ilaç reçeteleme alışkanlıkları
• Hasta muayenesi olmadan ilaç reçetelenmesi
• Hastanın hekimden ilaç isteği
• Hastalık değil semptomların tedavisi
• Eski ilaçların kullanımını bırakmaya direnme
• Tavsiye ile ilaç kullanımı
• Reçetesiz ilaç kullanım kolaylığı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 71


• Genel olarak yaşlılarda ilaç absorpsiyonu azalır ya da gecikir.
Absorpsiyon

• Yaşlılarda plazma albumin konsantrasyonu azalır, serbest ilaç konsantrasyonlarında artma gözlenir.
Dağılım

• İlaçları metabolize eden enzim düzeyleri azalmıştır.


• Yaşlılarda hepatik kan akımı da azalmıştır.
Metabolizma • İlaçların yarı ömürleri uzar.

• Yaşlılarda eliminasyon yarı ömrü uzar, renal ve total klerens azalır.


• Böbrekler ile elimine edilen ilaçlar için doz ayarlanması yapılmalıdır.
• Özellikle terapötik aralığı dar olan digoksin, kinidin ve teofilin gibi ilaçları uygun doz ve aralıklarla vermek
Eliminasyon önerilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 72


Farmakodinamide Değişimler
• Vücutta yaşa bağlı olarak görülen değişimler sonucu bazı ilaçlara karşı
hassasiyet oluşacağından ilaçlara bağlı istenmeyen etkilerin görülme
riski artar.

• Antikoagülanların NSAİİ ile kullanılması ile kanama riskinde artış


• Antihipertansif ilaçların kullanımı ile ortostatik hipotansiyon görülme riskinde
artış

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 73


Yaşlanma ile meydana gelen farmakodinamik değişiklikler
İlaç Farmakodinamik etki Yaş ile ilişkili değişiklik
Antipsikotikler Sedasyon, ekstrapiramidal semptomlar Artmış

Benzodiazepinler Sedasyon Artmış


β-agonistler Bronkodilatasyon Azalmış
Β-blokörler Antihipertansif etki Azalmış
Vitamin K antagonistleri Antikoagülan etki Artmış
Furosemid Diüretik yanıt Azalmış
Morfin Analjezik etki, sedasyon Artmış
Propofol Anestezik etki Artmış
Verapamil Antihipertansif etki Artmış

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 74


Polifarmasi

• Polifarmasi bir günde dörtten fazla ilacın kullanılması ile tanımlanan


bir durum

Kronik hastalıklar
Bireyin kendi tercihleri

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 75


• Polifarmasi nedenleri

• Yaşa bağlı ortaya çıkan kronik hastalıklar


• Karmaşık tedaviler
• Birden fazla hekim tarafından ilaç reçetelenmesi
• Birden fazla eczane ziyareti
• Psikolojik faktörler
• İlaçlara bağlı ortaya çıkan istenmeyen etkileri ortadan kaldırma isteği

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 76


Örnek; diyabet hastası yaşlı birey
Diyabet Kan basıncı Lipitlerin düzenlenmesi Trombozis
düzenlenmesi
Sulfonilüre Diüretik Statinler Aspirin
Metformin Beta blokörler Ezetimib Klopidogrel
Glizatonlar ACE inhibitörleri Safra asidi sekestrantları Varfarin
İnsülin ACE blokörleri Nikotinik asit Heparinler
Gliptinler Kalsiyum blokörler Fibratlar
Alfa blokörler

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 77


Polifarmasi
sonucunda İstenmeyen ilaç etkilerinde artış
İlaç etkileşimleri
Uyunçsuzluk
Yaşam kalitesinde düşüş
Ekonomik kayıplar
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 78
Yaşlılarda yaygın görülen istenmeyen ilaç reaksiyonları
İlaç İstenmeyen ilaç reaksiyonu

Antikonvülsanlar Uyuşukluk

Anti-parkinsonik ilaçlar Halusinasyonlar, postural hipotansiyon

Antipsikotikler Uyuşukluk, hareket bozuklukları, düşme

Vitamin K antagonitleri Kanama

Digoksin Bulantı, bradikardi, düşme

Lityum Deliryum, bulantı, ataksi, uyuşukluk, nefrotoksisite, tiroid


bozuklukları
Opioidler Uyuşukluk, konstipasyon, düşme

Sülfonilüre antidiyabetikler Hipoglisemi, düşme

Trisiklik antidepresanlar Uyuşukluk, postural hipotansiyon, hareket bozuklukları, düşme

Verapamil, diltiazem Bradikardi, hipotansiyon, konstipasyon, düşme

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 79


• Yaşlılarda ilaç-ilaç, ilaç-besin etkileşimleri çok yaygındır.
• Yaşlılarda ilaçlar besinlerin veya besinler ilaçların kinetiğini önemli
oranlarda değiştirebilirler. Vitamin ve mineral eksiklikleri gözlenebilir.
• Bitkisel ürünler ve çaylar da yaşlılarda istenmeyen etkileşimlere neden
olabilirler.
• Yaşlılarda bitkisel ürün tüketme eğilimi fazladır ve polifarmasi de
yaygın olduğundan ciddi etkileşmeler kaçınılmazdır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 80


Yaşlılarda Görülen Önemli İlaç Etkileşimlerine
Örnekler

İlaç İlaç Sonuç


Varfarin Aspirin/NSAİİ Kanama riskinde artış
ACE inhibitörleri Potasyum takviyeleri Potasyum düzeyinde artış
Digoksin Kinidin/Diazepam Dijital toksisitesi

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 81


Yaşlılarda Görülen Önemli Hastalık-İlaç
Etkileşimlerine Örnekler

Hastalık İlaç Sonuç


Hipertansiyon Fenilefrin Kan basıncında artış
Ülser Aspirin/NSAİİ Ülserde artış
Parkinson Metoklopramid, Parkinson hastalığının
antipsikotiker şiddetinde artış
Konstipasyon Kalsiyum kanal blokörleri, Konstipasyon şiddetinde
antikolinerjik ilaçlar, artış
trisiklik antidepresanlar

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 82


Yaşlılarda Görülen Önemli Besin-İlaç
Etkileşimlerine Örnekler

İlaç Besin Sonuç


Benzodiazepin Akol SSS depresyonu
Statin Greyfurt suyu Miyopati riskinde artış,
ramdomyolizis,
hepatotoksisite
Varfarin K vitaminince zengin Antikoagülan etkisinde
besinler azalma
Digoksin Yüksek lifli diyet Tedavi edici etkinlikte azalma

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 83


• Yaşlılarda ilaç etkisinin değişmesine neden olan faktörler

• Polifarmasi, kronik ilaç kullanımı


• Self-medikasyonun ve uyunçsuzluğun yaygın olması
• Renal fonksiyonların genellikle bozulması
• Sınırlı diyet alımı ve hastalıklar nedeniyle mineral eksikliği,
• Hafıza kaybı ….

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 84


• Yaşlılarda tedavinin bireyselleştirilmesi çok önemlidir.  Kişinin yaşam
alışkanlıkları, tercihleri

• Yaşlılarda ilaç kullanım öyküsü, diyet alışkanlıkları iyice


sorgulanmalıdır.

• Dozun ayarlanması hastanın cevabına göre yapılmalı, en düşük doz ile


tedaviye başlanmalı ve doz bireyselleştirilmelidir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 85


Uyunç mutlaka sorgulanmalı!!!
• İlaçlarını kullanıyor mu?
• İlaçlarını doğru şekilde kullanıyor mu?
• Kim sorumlu? Yardımcı olan var mı?
• Ne kadar alıyor?
• Anlatım
• Fiziksel ve kognitif yetersizlik var mı?
• Tedaviye uyum gösteriyor mu?
• Ekonomik olarak zorluyor mu?

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 86


Ne yapılabilir?
• Hasta tercihleri
• Dozlama aralığı uygun hale getirilmeli
• Kullanımı kolay ilaçlar, hatırlatıcılar, ilaç kutuları
• Ekonomik olarak zorlamayacak ilaçlar
• Yardımcı olacak kişiler
• Kullanımın uygulamalı olarak gösterilmesi

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 87


• Erdem, O., Bacanlı, M., Temel Toksikoloji, 2021, Ankara Nobel
Kitabevleri, Ankara.
• Erdem, O., Bacanlı, M., Vural, İ.M., Farmasötik Toksikoloji, 2022,
Ankara Nobel Kitabevleri, Ankara.
• Kayaalp S.O.: Rasyonel Tedavi Yönünden Tıbbi Farmakoloji, Hacettepe
Taş Kitapçılık Ltd. Şti., Ankara, 2000.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


BAŞARILAR
Ağrının İlaçla Güvenli
Tedavisi
Doç. Dr. Merve BACANLI, E.R.T.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eczacılık Fakültesi
Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı
AĞRI
• Vücudun herhangi bir yerinden kaynaklanan, gerçek ya da olası bir
doku hasarı ile birlikte bulunan, insanın geçmişteki deneyimleriyle
ilgili, duysal, afektif, hoş olmayan duyu.

ÖZNEL

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 2


Hasta Öyküsü
• Ağrı yeri? Belirli yer & yaygın?
• Şişlik & kızarıklık?
• Ağrı tipi? Keskin, sancı, bıçak saplaması…? Sabit, aralıklı…?
• Daha önce bu tip ağrı ile karşılaşıldı mı? Karşılaşıldıysa nasıl tedavi
edildi?
• Analjezik kullanımı sonucu mide şikayetleri?

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 3


• Reçetesiz ilaçlara cevap veren ağrılar

• Baş ağrısı
• Nevralji
• Eklem ağrısı
• Diş ağrısı
• Dismenore
• Tendinit, burkulma, incinme

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 4


Baş Ağrısı

• En yaygın görülen ağrı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 5


Migren Tipi Baş Ağrısı
• Tek taraflı, zonklayıcı, tekrarlayan
• Fotofobi, bulantı, kusma eşliğinde
• Koku, stres, ışık, yiyecek ve ilaçlar tetikleyici olabilir.
• Atak başında alındığında etkili
• Asetilsalisilik asit
• Naproksen
• İbuprofen
• Parasetamol

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 6


Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 7
Küme Tipi Baş Ağrısı
• Keskin, zonklayıcı olmayan, göz çevresinde
tek taraflı
• Gözyaşı, nazal konjesyon, rinore ve yüzde
kızarıklık eşlik eder

• Genellikle reçetesiz ilaçlara cevap


vermeyeceğinden tıbbi muayene ihtiyacı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 8


Sinüs Kaynaklı Baş Ağrısı
• Paranazal sinüslerin tıkanması ve enfeksiyonuna bağlı
• Ağrı genellikle göz çukuru çevresinde ve alında
• Eğilme hareketi ve burun çekilmesi ağrıyı şiddetlendirir, dik
pozisyonda ağrı azalır.
• Analjezik + Dekonjestan ; sinüs enfeksiyonu söz konusuysa antibiyotik

HASTA HEKİME YÖNLENDİRİLMELİ

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 9


Göz Kaynaklı Baş Ağrısı
• Göz çukuru, alın ve şakak kaynaklı
• Uzun süre göz yoran işlerin yapılması sonucu
• Keskin oküler ağrının ve buna eşlik eden gözbebeklerindeki
dilatasyonun akut glokom semptomu olduğu unutulmamalı!!! 
Görme kaybına neden olabileceğinden dikkatli olunmalı

• ANELJEZİKLER ETKİSİZ!!!

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 10


Gerilim Tipi Baş Ağrısı
• Tek taraflı, yayılan tarzda, genellikle başın tepesinden arkaya
ve kafatasının ortasına doğru giden bir ağrı  basınç hissi

• Migren ağrısına göre kademeli olarak oluşur; bununla birlikte


zonklama tarzında değil sancı tipindedir.
• Stres ve kaygı kaynaklı olabilir.
• Birkaç gün sürebilir.

• Kronik ve sürekli olması durumunda analjezikler etkisiz. Bu


durumda psikiyatrik/fizyolojik inceleme yapılmalı.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 11


Nevralji
• Yüzde görülür. Çene, yanaklar, dudaklar
ve diş etlerinde kısa aralıklarla, ciddi
oluşan ağrı
• Trigeminal sinirin enflamasyonuna bağlı

• Reçetesiz analjeziklere cevap vermez!!!


• Diş veya sinüs kaynaklı yüz ağrılarından
iyi ayrılması için ayrıntılı değerlendirme

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 12


Kas Ağrısı
• Sistemik enfeksiyon & ağır egzersiz

• Analjezik & ısı uygulaması & masaj

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 13


Eklem Ağrısı

Eklem Çevresi Ağrılar Artralji

• Eklemi çevreleyen dokunun • Eklem sıvısının enflamasyonu


enflamasyonu • Kıkırdak yapıdaki değişiklikler
• Gece daha yaygın sonucunda dejeneratif eklem
• Omuz, diz, dirsek bölgeleri hastalıkları (osteoartrit,
• Reçetesiz analjezik &eklem romatoid artrit vs.) gelişebilir.
hareketinin kısıtlanması • NSAİİ (ağrı&enflamasyon)
• İlerleme riskine karşı hekime
yönlendirme

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 14


Diş Ağrısı
• Diş & diş etlerinde enfeksiyon sonucu

• Analjezikler etkili ancak enfeksiyon değerlendirmesi için hekime


yönlendirme yapılmalı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 15


Dismenore
Menstrüal siklusun luteal fazında endometriumdan salınan
prostoglandinlerin uterusu kasması sonucu

NSAİİ  en etkilisi ibuprofen

ovülasyonu engelleyici & prostoglandin inhibe


Oral kontraseptifler de
edici ilaçlar
etkili ancak NSAİİ tercih
edilir

OVÜL KULLANILMAMALI!!!
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 16
Dismenore
• Naproksen
Endometriozis de
• Aspirin dismenoreye neden olabilir;
bu durumda öncelikle bu
• Parasetamol durumun tedavisine
• Flurbiprofen yönelinmelidir

• Piroksikam
• Diflunisal
• Mefenamik asit

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 17


Tendinit, Burkulma, İncinme
• Tendinit  tendonların enflamasyonu
• Oral ve lokal analjezikler

• Lokal analjezikler dışında topikal olarak kullanılan karşıt irritanların da


etkili olduğu biliniyor  kafur, mentol, terebentin, kapsikum,
ökaliptol; bu maddeler kas, tendonlar ve eklemlerdeki ağrılı
lezyonlarda ve eklem dışı romatizmada karşıt irritasyon yaparak
ağrının azalmasına yardımcı olurlar.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 18


Ağrı Tedavisinde Kullanılan İlaçlar
• NSAİİ
• Parasetamol
• Analjezik adjuvanlar (kafein)
• Topikal uygulamalar (NSAİİ, karşıt irritanlar)

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 19


NSAİİ - Salisilatlar
• Aspirin en bilineni
• Dikkat edilmeli!!!
• Platelet agregasyon inhibisyonu ve hematolojik etkiler
• Ürik asit eliminasyonuna etkiler
• Gİ irritasyon ve kanama
• Aspirin intoleransı
• Gebelik ve emzirme
• Reye sendromu
• Etkileşimler

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 20


NSAİİ - Salisilatlar
• Dikkat edilmeli!!!
• Platelet agregasyon inhibisyonu ve hematolojik etkiler
• Ameliyat öncesi
• Hipoprotrombinemi
• K vitamini eksikliği
KONTRENDİKE!!!
• Hemofili
• Kanama hastalıkları
• Peptik ülser

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 21


NSAİİ - Salisilatlar
• Dikkat edilmeli!!!
• Ürik asit eliminasyonuna etkiler
• Gut
• Hiperürisemi KONTRENDİKE!!!

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 22


NSAİİ - Salisilatlar
• Dikkat edilmeli!!!
• Gİ irritasyon ve kanama
• Doza bağımlı
• Alkolle birlikte kullanımda risk artar
• Gastrointestinal ülser ve kanama öyküsü
• Alkolik karaciğer hastalığı KONTRENDİKE!!!

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 23


NSAİİ - Salisilatlar
• Dikkat edilmeli!!!
• Reye sendromu
• Akut, ölümcül
• Çocuk, genç erişkinler (< 16 yaş)
• Bu atak çoğunlukla viral enfeksiyonu takiben görülür (influenza veya Varicella zoster)
• Viral enfeksiyon başlangıcında aspirin kullanımında Reye sendromu oluşum riski artar.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 24


NSAİİ - Salisilatlar Bu
etkileşmelere
karşı
alternatif
parasetamol

Aspirin tarafından
Aspirinin etkisini Aspirin tarafından
etkisi/toksisitesi artan
artıranlar etkisi azaltılan ilaçlar
ilaçlar
• Valproik asit • Etanol • ACE inh.
• İnsülin ve bazı oral • Diklofenak
antidiyabetikler
• Metotreksat
• Antiagreganlar
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 25
NSAİİ - İbuprofen
• Aspirine kıyasla GİS’e daha az toksik etkili
• Protrombin zamanını ve kan pıhtılaşmasını önemli derecede
etkilemez.
• Renal kan akımını ve glomerüler filtrasyon hızını, renal prostoglandin
sentezi inhibisyonuna bağlı olarak azaltır. Bu nedenle böbrek
yetmezliğinde ve konjestif kalp yetmezliğinde dikkatli olunması
gerekir.

• Aspirin ve diğer NSAİİ intoleransında kontrendike!!!

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 26


NSAİİ - İbuprofen Bu
etkileşmelere
karşı
• Gebelik kategorisi D alternatif
parasetamol
• Emzirmede güvenli
İbuprofen tarafından
İbuprofen düzeyini İbuprofen tarafından
etkisi/toksisitesi artan
artıranlar etkisi azaltılan ilaçlar
ilaçlar
• Siklosporin • Moklobemid • Diüretikler
• Sülfonilüre grubu • Bazı
antidiyabetikler antihipertansifler
• Metotreksat
• Lityum
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 27
NSAİİ - Naproksen
• Migren ve gerilim tipi baş ağrılarında diğer NSAİİ’den daha etkili
• Deri reaksiyonu oluşturma ihtimali diğer NSAİİ’den daha fazla
• Aspirin ve diğer NSAİİ ile çapraz alerji riski oldukça fazla; bu durumda
kullanılmamalıdır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 28


NSAİİ - Naproksen
• Gebelik kategorisi C
• Emzirmede güvenli değil

• Bazı ilaçlarla birlikte kullanıldığında kanama eğiliminde artışa neden


olabileceğinden dikkatli olunmalı!!!
• SSRI (fluoksetin, sertralin, paroksetin vs.)
• Antiagreganlar (Heparin, klopidogrel, varfarin vs.)

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 29


Parasetamol
• Antiinflamatuvar etkisi yok
• Gebelikte ve emzirmede güvenli
• Ürik asit atılımı, platelet agregasyonu, kanama zamanı ve protrombin
sentezine etkisi yoktur.
• GİS toksisite riski az
• Aspirinle çapraz alerji riski düşük Kanama problemi olanlar
Mide hastalığı
Gut

ASPİRİNE EN İYİ ALTERNATİF

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 30


Parasetamol

Parasetamol toksisitesini Parasetamolün


artıran ilaçlar hepatotoksisitesini artıranlar
• Fenitoin • Etanol
• Karbamazepin
• Diflunisal
• İzoniazid
• Zidovudin

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 31


Analjezik Adjuvanlar - Kafein
• Gebelik risk kategorisi C  kişinin dışarıdan da kafein alma olasılığı ve
gebelikte kafein alımının sınırlı olması gerekliliği nedeniyle gebe
hastaya ilaç önerilmesi sırasında kafein içermemesine dikkat
edilmeli!!!
• Süte geçer ancak yüksek miktarda alınmadığı sürece sorun
oluşturmaz.

• Bazı antipsikotik ilaçlarla etkileşime girebilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 32


Topikal NSAİİ
• Tek başına & karşıt irritanlarla kombine

• Burkulma, incinme gibi lokal ağrılı durumlarda

• Sistemik dolaşıma geçme riski  oral kullanılan preparatlardaki


uyarılar bu preparatlar için de geçerli

Metil salisilatın topikal preparatının varfarinle etkileşerek kanama


zamanında uzamaya neden olması

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 33


Karşıt İrritanlar
• Bitkisel ekstrelerden elde edilir, topikal kullanım
• Ağrının olduğu yerde karşıt irritasyon yaparak analjezik etki
• Bu tür preparatlarda uygulama topikal olduğundan çok fazla toksisite
riski olmamasına karşılık hassas bireylerde kaşınma, kızarıklık vs.

• Ökaliptus yağı
• Mentol
• Kapsikum
• Terebentin
• Kafur

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 34


Karşıt İrritanlar
• Kazai oral kullanım sonucu sistemik toksisite
• Tamamen zararsız oldukları asla düşünülmemeli ve önerilen dozun
üzerine çıkılmamalı
• Duyarlı bireylerde alerjik reaksiyon riski

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 35


Analjezik Seçimi

Tedaviye başlamadan önce


Analjezik seçimi
değerlendirilmeli
• Ağrının kaynağı ve şekli • Peptik ülser
• Eşlik eden semptomlar • Gut veya hiperürisemi
• Astım, ürtiker veya • Pıhtılaşma problemleri
aspirin/NSAİİ intoleransı • Hipertansiyon
• Diyabet
• Hastanın kullandığı diğer ilaçlar

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 36


• Erdem, O., Bacanlı, M., Temel Toksikoloji, 2021, Ankara Nobel
Kitabevleri, Ankara.
• Erdem, O., Bacanlı, M., Vural, İ.M., Farmasötik Toksikoloji, 2022,
Ankara Nobel Kitabevleri, Ankara.
• Kayaalp S.O., Rasyonel Tedavi Yönünden Tıbbi Farmakoloji, Hacettepe
Taş Kitapçılık Ltd. Şti., Ankara, 2000.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


BAŞARILAR
Soğuk Algınlığı, Grip ve
Alerjik Rinitte İlaçların
Güvenli Kullanımı
Doç. Dr. Merve BACANLI, E.R.T.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eczacılık Fakültesi
Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı
Soğuk Algınlığı
• Soğuk algınlığı = Akut rinit = Enfekte rinit

• Semptomlar
• Akut
• Kendiliğinden iyileşir Özellikle astım, kistik fibrozis, kronik bronşit
• Şiddet zaman içerisinde farklılık gösterir veya alt solunum hastalığı olan kişiler, sigara
kullananlar ve immün sistemi baskılanmış
• Virüs veya virüsler kişilerde semptomlara dikkat edilmeli
• Rhinovirüs (%30-50)
• Coronavirüs (%10-15)
• İnfluenza (%5-10)

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 2


Soğuk Algınlığı Neden Önemli?
• En pahalı hastalık
• İş/okula devam kaybına neden olma bakımından ilk sırada olan hastalık
• Özellikle yılın bazı dönemlerinde salgın şeklinde
• Riskli gruplarda büyük sorun

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 3


Soğuk Algınlığı – Kimler Risk Altında?
• Beslenme yetersizliği olanlar
• Yorgunluk
• Duygusal bozukluklar

• Kişide enfeksiyon ve buna bağlı gelişen komplikasyonlara karşı duyarlılık

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 4


Soğuk Algınlığı – Semptomlar
• Baş ağrısı
• Hapşurma
• Üşüme ve sonrasında sıcaklık basması  ateş genellikle görülmez Semptomlar hızlı seyreder, 2-3
• Ateş varsa, viral enfeksiyondan şüphelenilmeli gün içerisinde en yüksek
seviyeye ulaşır
• Faranjit (boğaz kuruluğu/yanması)
Ortalama 7-10 gün sürer
• Burundan gelen berrak, sulu sıvı
• Burun tıkanıklığı Bazı semptomlar 3 haftadan
uzun sürer
• Boğaz kaşıntısı sonucunda kuru öksürük
• Larenjit
• Halsizlik
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 5
Soğuk Algınlığı – Komplikasyonlar
• Sinüzit
• Orta kulak iltihabı
• Bakteriyel pnömoni
• Tonsilit

• Var olan semptomlar kötüleşebilir


• Ateş

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 6


Soğuk Algınlığı – semptomlar karıştırılabilir

Alerji Kızamık Kızamıkçık Grip

• Semptomlar • Ateş • Ateş • Ani başlayan


sürekli • Rinit • Yorgunluk ateş
• Birkaç hafta • Kuru öksürük • Rinit • Kuru öksürük
süren burun • Konjuktivit • Kırmızı • Eklem ve kas
akıntısı döküntüler ağrısı
• Kırmızı
döküntüler • Genel
halsizlik

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 7


Grip (influenza) - Semptomlar
• Titreme / üşüme hissi
• Ani başlayan ateş
• Kuru öksürük (zamanla dolu)
• Boğaz ağrısı Semptomlar aniden ortaya çıkar
• Baş ağrısı 2-3 hafta kadar devam edebilir
• Eklem ve kas ağrısı
• Genel halsizlik Genellikle 7-14 günde iyileşme

• Burun tıkanıklığı
• İştah kaybı
• Deri/yüzde sıcaklık hissi

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 8


Grip (influenza) - Komplikasyonlar
• Bakteriyel enfeksiyonlar

İmmün yetmezlik
Kronik akciğer, kalp ve metabolik
hastalığı olanlar
65 yaş üstü kişilerde

grip sonrası komplikasyon gelişme riski


fazla

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 9


Soğuk Algınlığı - Tedavi
• Burun tıkanıklığı/akıntısı
• tedavide amaç bu durumu yok etmek
• burun sıvısının dışarı atılmasında aşırıya
kaçılması sonucu irritasyon; enfekte
Semptomatik tedavi Yatak istirahati Yeterli sıvı alımı olmuş burun sıvısının sinüslere gitmesi
enfeksiyon oluşmasına yol açar

• Dekonjestanlar (α-agonistler)
• topikal uygulama; burun mukozasındaki
Odanın nem oranının Dengeli beslenme
şişliği azaltır
ayarlanması
• Antihistaminikler (1. kuşak)

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 10


Soğuk • Dekonjestanlar
• Sprey & damla
Algınlığı - • 3 günden fazla kullanılmamalı
 rebound etki Koroner kalp ve arter hastalığı,
Tedavi • Ksilometazin hipertansiyon, diyabet,
• Oksimetazin hipertiroidizm ve dar açılı glokomu
• Tetrahidrozolin olan kişilerde dikkatli kullanılmalı
• Psödoefedrin

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 11


Soğuk Algınlığı - Tedavi
• Öksürük Kuru, hiperaktif ve rahatsız edici
• Bol sıvı alımı • Antitüssifler/ekspektoranlar
• Ortam neminin artırılması Dolu ve tolere edilebilir
• Yeterli sıvı alımı

Astıma bağlı olarak ortaya çıkmamışsa rahatsız edici


• Antitüssifler

Boğazda kaşıntı/irritasyon
• Ağıza şeker alımı, kötüleşirse antitüssifler

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 12


Öksürük
• Duruş değişikliği ile  kronik akciğer absesi, tüberküloz
• Yeme ile ilgili  yutma mekanizmasında bozukluk
• Egzersiz veya soğuk hava ile  astım
• Balgam çıkarma ile sonlanan sabah öksürüğü  kronik bronşit
• Rinit veya hırıltılı göğüs  alerji

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 13


Öksürük
• Balgam
• Berrak-beyazımsı renkten zaman içinde sarı-yeşil veya kahverengi 
enfeksiyon ?
• Kumlu  bronkolitiyazis ?
• Kan  pnömoni ?

Hastayı rahatsız eden durum


olmaması durumunda dolu
öksürük baskılanmamalı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 14


Öksürük -Tedavi
• 1. kuşak antihistaminik + dekonjestan

• 2. kuşak antihistaminikler kullanılmamalı

• Çinko ?

• Kombine preparat ? (eksprektoran & antihistaminik)

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 15


Öksürük -Tedavi
• Ekspektoran

• Soğuk algınlığında etkisi ?


• Tiokol + sodyum benzoat
• Gayafenezin
• Bromheksin
• Ambroksol  balgam rengini açar
• Benzoin, kafur, ökaliptus yağı, mentol, nane yağı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 16


Öksürük -Tedavi
• Antitüssifler

• Kuru ve balgamsız öksürük


• Sıklığı azaltmak amacı ile
• Kodein + dionin
• Oksolamin
• Pentoksiverin
• Butamirat
• Levodropropizin

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 17


Öksürük -Tedavi
• Boğaz kuruluğu & yanması

• Genellikle 1-3 gün içinde iyileşme


• Antiseptik + lokal anestezik (fenol, hekzilrezorsinol)
• Tükürük akışını düzenleyici etkisi nedeniyle ekşi
şekerler
• Sıcak, tuzlu su gargarası

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 18


Öksürük -Tedavi
• Larenjit

• Pastil veya gargara uygun değil


• Su buharı inhalasyonu
• Sigara (X)
• Hasta çok konuşmamalı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 19


Antiviraller

Hastalığın başlamasından 48 Amantidin Zanamivir, Oseltamivir


saat içerisinde Influenza A (+) Influenza B (X) Influenza A (+) Influenza B (+)

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 20


Grip Aşısı
• Her yıl ekim – kasım aylarında
• Aşı sonrası ateş görülebilir
• <6 yaş, yumurta alerjisi, pnömonisi, yüksek ateşi olanlar ile gebelere
önerilmez
• Risk gruplarında tercih

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 21


Alerjik Rinit
• Hemen hemen her yaşta
• Sıklıkla çocuk ve genç erişkinlerde
• İlerleyen yaşla birlikte olasılık azalır

• Semptomlar
• Mevsime bağlı, polenler tetikler
• Sürekli olanlar, toz veya hayvan tüyleri, buğday tozu, pamuk tohumu vs.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 22


Alerjik Rinit - Semptomlar
• Burun mukozasında ödem
• Sürekli devam eden hapşuruk
• Sürekli sulu burun akıntısı
• Burun tıkanıklığı
• Burun kaşıntısı
• Gözde kaşıntı/sulanma (şiddetli olması durumunda fotofobi)
• Baş ağrısı
• Uykusuzluk
• Depresyon

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 23


Periyodik

Hapşurma ile başlar, burun akıntısı ile gelişir,


sonrasında şiddetli burun tıkanıklığı
Alerjik Rinit –
Mevsime Bağlı Sabahları ve rüzgarlı günlerde polen artışına
bağlı olarak şiddetlenir, yağmurla birlikte azalır.

Genellikle yılda bir

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 24


Burun tıkanıklığı ile başlar, burun
akıntısı ile devam eder

Çoğunlukla evdeki tozlara ve hayvan


Alerjik Rinit – Sürekli tüylerine karşı
Devam Eden

Semptomların uzun süre devam etmesi,


hafif öksürük, göğüste tıkanıklık ve
hırıltı oluşursa astımdan şüphelenilmeli

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 25


Alerjik Rinit
• 4 gün / hafta veya 4 hafta

Ara sıra gözlenen

• Normal uyku uyuma

Hafif • Günlük aktivitede bozulma yok


• Normal okul ve iş yaşantısı
• Rahatsız eden semptom yok

Orta • Uyku bozukluğu


• Günlük aktivitelerde bozulma

şiddette/şiddetli • Okul ve iş yaşantısında aksama


• Rahatsız eden semptomlar

• > 4 gün / hafta veya >4 hafta

İnatçı
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 26
Kronik nazal enflamasyonu sonucu

Orta kulak iltihabı

İşitme kaybı

Alerjik Rinit -
Sinüzit
Komplikasyonlar
Koku alma duyusunda azalma

Seste değişiklik

Rinit Medicamentosa: topikal dekonjestanların fazla kullanımı sonucu


oluşan burun tıkanıklığı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 27


Alerjik Rinit - Tedavi
• Alerji yapan maddelerden uzak durulmalı
• İmmünoterapi  alerji yapan maddelerin ekstrelerinin enjekte
edilerek immün cevabın değişmesi
• İmmün cevap oluşumunun ardından semptomların kontrolüne yönelik
ilaç tedavisi
• Alerjik rinit şiddetine göre değişken

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 28


topikal kortikosteroidler > topikal antihistaminikler > kromoglikat
Alerjik Rinit - Tedavi

Hafif İnatçı Mevsimsel alerjik


• Topikal nazal • Topikal nazal rinit
kortikosteroidler kortikosteroidler • Tedaviye 2 hafta önce
• Oral antihistaminikler • Kromoglikat başlanmalı
• Sistemik nazal (pediatrik grupta ilk
dekonjestanlar seçenek)

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 29


Alerjik Rinit – Tedavi (Antihistaminikler)
• Nazal konjesyonda az etkili
• Balgam miktarı, burun akıntısı ve hapşurma azalır  antikolinerjik
etkiler
• En belirgin istenmeyen etkileri sedasyon; toksisite potansiyelleri az
• Çoğu preparatta antihistaminik ve dekonjestan kombinasyonu  sedasyon
oluşturma potansiyelleri daha az
• Uzun süreli kullananlarda etki görülmemesi durumunda başka
alternatifler

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 30


Alerjik Rinit – Tedavi (Antihistaminikler)
• Oral • Topikal

• Semptomlar ortaya çıkmadan ve • Azelastin, levokabastin, olapatadin


düzenli kullanım • Yan etkileri daha az
• Glokom, prostatik hipertrofi ve • Yanlış uygulama ile tat kaybı
karaciğer hastalığı olanlarda
kontrendike
• Loratadin  en az sedasyon yapan

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 31


Alerjik Rinit – Tedavi (Antihistaminikler)
• Yüksek dozlardaki yan etkiler

• Sedasyon
• Ağız kuruluğu
• Bulanık görme
• İdrar tutulumu (özellikle prostat sorunu olan erkeklerde)
• Düzensiz kalp atışları
• Kuruluk ve solunum yolu tıkanıklığı (astımı olanlarda kullanılmamalı)

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 32


Alerjik Rinit – Tedavi (Topikal dekonjestanlar)
• İdeali çabuk ve uzun süreli etki göstermesi
• Kullanım talimatında belirtilen kullanım süresi ve kullanım sıklığına
uyulmalı
• > 3 gün kullanım  rebound etki
• Sprey ve damlalar başkaları ile paylaşılmamalı
• Kullanıma aniden son verilmesi  rebound etki (önce tek burun
deliğine kullanım bırakılabilir, sonra ikisi birden kesilebilir)

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 33


Alerjik Rinit – Tedavi (Topikal dekonjestanlar)
• Kortikosteroidler

• Orta şiddette veya şiddetli rinitte ilk tercih + antihistaminikler


• İlk uygulamadan sonra hapşuruk, boğaz ve burunda irritasyon vs gibi yan
etkiler
• Çocuklarda kullanırken büyüme hormonuna olan etkilerine dikkat edilmeli,
periyodik kullanım tercih edilmeli

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 34


Alerjik Rinit – Tedavi (Topikal dekonjestanlar)
• Oksimetazolin & Ksilometazolin

• Uzun etkili

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 35


Alerjik Rinit – Tedavi (Topikal dekonjestanlar)
• Efedrin

• < 6 yaş çocuklar  kullanılmamalı!!!


• 7 gün sonrasında semptomlarda iyileşme olmazsa veya ileri belirtiler olursa
hekime başvurulmalı

• Fenilefrin
• Yüksek konsantrasyonlarda kullanılmamalı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 36


Alerjik Rinit – Tedavi (Topikal dekonjestanlar)
• Psödoefedrin

• Antihistaminiklerle birlikte kullanımı yan etkilerini dengeleyebilir.


• Topikal olanlara göre uzun etki süresi
• Lokal irritasyona neden olmadığından sonradan oluşan burun tıkanıklığına
neden olmaz.
• Kardiyak stimülasyona neden olarak aritmi oluşturabilirler.
• Kan glikozunu artırabileceğinden glikoz intoleransı ve tip I diyabeti olanlarda
dikkatli kullanılmalı.
• Hipertansiyon krizine neden olabileceklerinden MAOİ kullananlarda
kontrendike

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 37


Bu hastalıkların tedavisine başlamadan önce
• Semptomlar?
• Soğuk algınlığı ? Grip? Alerjik rinit?
• Komplikasyon değerlendirmesi
• Semptomların ortaya çıkış zamanı
• Semptomların şiddeti
• Semptomların oluşma olasılığı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 38


Semptom Alerjik Rinit Soğuk Algınlığı
Burun akıntısı Berrak Başlangıçta berrak, sonrası pütürlü
Hapşuruk Sık Daha az sıklıkta
Burun kaşıntısı Var Yok
Göz şikayetleri Var Yok
Süre Alerjene maruz kalındığı sürece 4-7 gün
Görülme zamanı Her sene aynı dönemde Kışın daha yaygın olmakla birlikte
her dönemde

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 39


Astımlı hastalarda
Semptomlar astımı semptomlar
işaret ediyorsa kontrol altına
alınamıyorsa

Ne zaman
hekime Gebeler < 12 yaş çocuklar
yönlendirilmeli?
Eczacının önerdiği
Enfeksiyon
tedavide 2-4
semptomları
haftada sonuç
başlamışsa
alınamadıysa
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 40
Antihistaminik kullanımında makine
kullanımından kaçınılmalı

Tedavi
Antihistaminikler ile SSS depresanlarının
Sırasındaki birlikte kullanımından kaçınılmalı
Uyarılar
Bakteriyel enfeksiyon semptomu ateşi
baskılamaları nedeniyle antipiretik/analjezik
içeren ilaçların kullanımı tercih edilmemeli

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 41


Soğuk • Tedavinin 2.-3. gününde semptomların
iyileşmemesi veya kötüleşmesi
• Ateş

algınlığı • Boğaz ağrısı


• Balgamlı öksürük
HEKİM
TAVSİYESİ
Alerjik • Öksürük
• Hırıltılı ses
• Göğüste katılık

rinit • Diş, göz, burun, kulak ağrısı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 42


• Antihistaminikler  sadece alerjik rinit tedavisinde; soğuk
algınlığında antikolinerjik kurutucu etkisi nedeniyle
• Kombine preparatlardan kaçınılmalı
• Nazal dekonjestan + oral antihistaminik kombinasyonu
sadece alerjik rinitte tercih

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 43


Tedavi süreleri
• Topikal dekonjestan  3 gün
• Oral dekonjestan  10 gün
• Daha uzun süreli kullanıma ihtiyaç duyulması halinde komplikasyon
Alerjik rinit gelişme olasılığı vardır; hekime yönlendirme yapılmalı

• Hastanın başlaması ve tedaviye karar verme zamanı


• 6. ve 7. günlerde tedavi sonlandırılabilmelidir
Soğuk • Hafif semptomlar veya öksürük birkaç gün daha devam edebilir ve
algınlığı gerektiğinde bunlar da tedavi edilmelidir

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 44


• Erdem, O., Bacanlı, M., Temel Toksikoloji, 2021, Ankara Nobel
Kitabevleri, Ankara.
• Erdem, O., Bacanlı, M., Vural, İ.M., Farmasötik Toksikoloji, 2022,
Ankara Nobel Kitabevleri, Ankara.
• Kayaalp S.O., Rasyonel Tedavi Yönünden Tıbbi Farmakoloji, Hacettepe
Taş Kitapçılık Ltd. Şti., Ankara, 2000.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


BAŞARILAR
Artritte Güvenli İlaç
Kullanımı
Doç. Dr. Merve BACANLI, E.R.T.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eczacılık Fakültesi
Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı
Artrit Tipleri ve Görülme Sıklığı
Osteoartrit Dejeneratif hasarlar %3-6
Artiküler kıkırdağın kaybı (özellikle ağırlık yüklenen eklemlerde)
Kemiklerde hipertrofi
Romatoid artrit Kronik, sistemik inflamatuvar hastalık %0,5-1
Sistemik deformatif poliartrit
Diğer artiküler olmayan belirtiler
Juvenil Kronik Artrit <16 yaş çocuklar %0,1
İnflamatuvar eklem hastalığı
Kronik sinovit
Ankilozan Spondilit Progresif, kronik, sistemik inflamatuvar romatizmal hastalık %0,1-0,3
Sakroiliak eklemler ve omurga etkilenir
Mikrobiyal enfeksiyon ve artiküler olmayan belirtiler gözlenmez

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 2


Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 3
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 4
Popülasyonun %10’u

Kronik ağrı

Artrit nedeniyle fiziksel engel durumu


ÖNEMLİ Depresyon

İş gücü kaybı

Sosyal izolasyon

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 5


Sıklık

Romatoid Artrit Osteoartrit


• Yaş ile artan sıklık • Yaş ile artan sıklık
• Kadınlarda erkeklerden • Kadınlarda daha ağır
fazla • >65 yaş üstü risk
• 40’lı yaşlarda ortaya çıkar

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 6


Etiyoloji

Romatoid Artrit Osteoartrit


• Nedeni bilinmez • İlerleyen yaşla birlikte eklemlere yük
• Travma, iklim, diyet, stres, metabolik binmesi
ya da endokrin faktörlerin etkisi • Tetikleyen faktörler kanıtlanmamış
kanıtlanamamış • Kemik ve kıkırdak yeniden
• Epstein-Barr virüsü, Parvovirüs B19 yapılanmasındaki bozukluklar, kristal
tutulması ve katabolik enzim salımı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 7


Patofizyoloji

Romatoid Artrit Osteoartrit


• Bağışıklık sisteminde oluşan cevaplar • Sinoviyal membranda enflamasyon yok
• Makrofajlar ve dentritik hücreler gibi antijen • Sinoviyal sıvıda kıkırdak, kemik fragmanları veya
sunan hücreler, yabancı protein antijenlerini T kristalleri ile inflamatuvar yanıt oluşabilir.
lenfositlerine sunar. • Hyalin kıkırdakta incelme meydana gelir ve bu da
• Hücresel immün cevabı başlatır. kıkırdağın kaybolmasına, kondrositlerde hasar
• B lenfositlerinin antikor salgılamasını artırır. oluşmasına neden olur.
• Subkondral skleroz ile kemik oluşumu ve
ostepophyte oluşumu görülür.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 8


Risk Faktörleri

Romatoid Artrit Osteoartrit


• Aile öyküsü • İlerleyen yaş
• Kadın • Aile öyküsü
• Irk • Obezite
• Depresyon (ileri) • Osteoporoz
• Aşırı sigara tüketimi • Çalışma koşulları ile tekrarlayan
yaralanma/kazalar
• Eklem operasyonu/enfeksiyonu

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 9


Genel Belirti ve • Semptom • Belirti

Semptomlar • Ağrı • Enflamasyon


• Katılık • Vücutta aşırı duyarlılık
• Şişme/ödem hissi
• Hareketlerde • Eklem stabilitesinde
zorlanma/kısıtlanma bozukluk
• Organ rahatsızlıkları

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 10


Osteoartit Romatoid Artrit

Çoğunlukla büyük eklemler etkilenir. Çoğunlukla küçük eklemler etkilenir.

Ağrı asimetrik dağılır. Ağrı simetrik dağılır.

Lokalize, hareket ile kötüleşen ağrı Gezici, hareketsizlikle kötüleşen ağrı

Sabahları <30 dk katılık Sabahları >30 dk katılık

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 11


Tedavi
• Ana amaç ağrının kontrol altına alınması
• Eklemlerdeki dejenerasyonun önlenmesi
• Eklemlerdeki hareketin korunması/geliştirilmesi
• Fiziksel engelli olma durumunun azaltılması/geciktirilmesi
• Hastanın günlük aktivitelerini sürdürebilmesinin sağlanması

Osteoartritte kesin
tedavi yok; ağrının
giderilmesi söz konusu.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 12


İlaçsız Tedavi Yaklaşımları
• Fizik tedavi
• Kas güçlendirici, düzenli
• Yürüyüş
• Günlük yaşamı kolaylaştırıcı eklem koruyucular
• Yaşam tarzı değişiklikleri (diyet, kilo kontrolü vs.)
• Operasyon
• Eğitim/bilgilendirme

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 13


Osteoartritte Tedavi Yaklaşımları

Eklem aspirasyonu +
İlaçsız tedavi Parasetamol NSAİİ / COX
i.a. kortikosteroid

Topikal NSAİİ /
i.a. hyaluronat Artroskopi/operasyon
kapsaisin

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 14


NSAİİ
• Tek başına veya kombinasyon halinde
• Parasetamol ilk tercih
• Hastalığın ilerlemesini durdurmaya etkisi yok

• Romatoid artritte NSAİİ devamlı kullanımı analjezik ve


antiinflamatuvar etki nedeniyle

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 15


NSAİİ
• Güvenlilik sıralaması;

ibuprofen>diklofenak>naproksen>indometazin>piroksikam>azapropazon

• Düşük dozda başlanıp gerektiğinde doz artırılmalı


• Aynı zamanda iki veya daha fazla NSAİİ kullanılmamalı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 16


NSAİİ
• Gİ yan etkileri oluşma riski

• >65 yaş
• Peptik ülser
• Oral kortikosteroidler ve antikoagülanlar ile birlikte kullanım

• Misoprostol, PPI ve H2 antagonistleri peptik ülser riskini


azaltmalarından dolayı NSAİİ ile birlikte kullanılabilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 17


Kortikosteroid
• i.a. kullanım
• Akut diz ağrısı
• Eklem efüzyonu ile birlikte lokal enflamasyon belirtileri

• Eklem ağrılı ve şiş ise


• Eklem sıvısı aspire edilir
• i.a. steroid
• Hafif şiddette sinovit alevlenmesi
• Analjezik ve soğuk kompres uygulaması

• Tek başına veya sistemik analjezik ek olarak tedavide kullanılabilir.


Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 18
Romatoid Artritte Tedavi Yaklaşımları
Hasta eğitimi Salisilatlar NSAİİ/altın/Antimalaryal
Yeni ilaçlar
ve
biyolojik
ilaçlar
Leflunomid

Penisilamin/Sulfasalazin Sitotoksikler Steroidler

İntraartiküler Anti-TNFα
tedavi?? antikorları

Operasyon?? Çözünür
TNF
reseptörleri

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 19


Romatoid Artrit İlaç Tedavisi…
• Hastalığı modifiye edici ilaçlar
• Sülfasalazin
• Hidroksiklorokin
• Penisilamin
• Altın preparatları
• Kortikosteroidler hastalık modifiye edici antiromatizmal ilaçlar
• Sitotoksikler (DMARDs)
• Metotreksat
• Azatioprin
• Siklofosfamid
• Siklosporin

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 20


Romatoid Artrit İlaç Tedavisi…
• Yeni ilaçlar (TNF-α blokörleri)
• Adalimumab
• Etanercept
• Infliximab Biyolojik ajanlar
• Golimumab
• Certolizumab pegol

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 21


DMARDs
• Semptomları azaltır
• «İyi olma» hissi
• Eklem aşınması/deformasyonu azaltır
• İnflamasyon biyogöstergelerinde düzelme

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 22


İlk tercih metotreksat veya sulfasalazin
• DMARDs seçimi?

• Hasta & hekim seçimi


• Hastalık şiddeti
• Önceden kullanılan ilaçlar

Auranofin ve hidroksiklorokin az etkili olduklarından hafif olgularda


kullanılır.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 23


• Yan etkiler
• Kemik iliği
• Böbrekler Hipertansiyon
• Karaciğer hastalarında
• Gastrointestinal sistem DMARDs ilk tercih
• Solunum sistemi olmamalıdır!!!
• Deri
• Göz

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 24


• Düşük doz ile başlanıp zamanla doz artırılmalı.
• Nedeni açıklanamayan kanama, morarma, boğaz ağrısı, ateş, depresyon
durumlarında hekime haber verilmeli
Sülfasalazin • Gebelerde kontrendike!! Gebelik öncesi de kullanılmamalı.

• Karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olanlarda dikkatli kullanılmalı


• En önemli yan etkisi doza bağımlı oküler toksisite
Hidroksiklorokin • Gebelikte kullanılabilir ancak laktasyonda tercih edilmemeli.

• Zamanla artan dozda tedavi


• Oral yolla kullanılan demir ve antiasit preparatları absorpsiyonu etkiler; 2 saat
önce veya sonra kullanılmalı.
Penisilamin • 1 yıl içerisinde tedaviye cevap yoksa ilaç kullanımı kesilmeli.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 25


Biyolojik Ajanlar
• Metotreksat veya diğer DMARDs ile kombine halde

• Sürekli izlem yapılmalı

• Etkinlik açısından birbirlerinden farkları yok

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 26


2
7

GUT

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


• Ürat metabolizmasındaki bozukluk nedeniyle sinovial sıvıda ve
yumuşak dokularda monosodyum ürat monohidrat kristallerinin
birikmesi sonucu oluşan inflamatuvar cevapla birlikte gözlenen,
kronik, metabolik hastalık

• Hiperglisemi
• Düşük HDL kolesterol
• İnsülin rezistansı – metabolik sendrom
• Obezite
• Hipertansiyon

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 28


Gut Hiperürisemi
Farklı hastalık gruplarının hiperürisemi Ürik asit sentezindeki artış ve böbreklerden
ile birlikte eşlik ettiği hastalık atılımındaki azalma nedeniyle
Klinik durum Biyokimyasal durum
İnflamatuvar cevap İnflamasyon yok

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 29


• Hiperürisemi derecesi ve süresine bağlı oluşum
• Erkeklerde daha sık
• Nadir olarak enzim eksikliğine bağlı, idiyopatik nedenlerle
• İkincil hiperürisemi
• Artan ürik asit üretimi
• Yüksek pürin içerikli beslenme
• Asidozis
• Aşırı egzersiz
• Psöriyazis
• Azalmış ürik asit atılımı
• Böbrek yetmezliği
• Diüretikler, aspirin, siklosporin, etambutol, pirazinamid
• Alkol
• Kurşun intoksikasyonu
• Down sendromu

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 30


Gut - Belirtiler
• Gece, aniden başlayan ataklar
• Özellikle ayak baş parmağı ekleminde şiddetli ağrı
• Etkilenen eklem kırmızı, şiş, sıcak ve hassas
• Bir sonraki atak aynı eklemi etkiler
• Tedavi edilmemesi durumunda poliartiküler ataklar

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 31


Gut - Tedavi
• Akut atakların ortadan kaldırılması
• Atağa neden olan faktörlerin ortadan kaldırılması
• İlaçlar ile serum ürik asit düzeylerinin azaltılması

• Kilo kontrolü
• Alkol alımı azaltılmalı
• Yüksek pürin içerikli yiyecek tüketiminden kaçınılmalı
• Sıvı alımı artırılmalı
• Tiazid diüretikleri gibi ilaçların kullanımı sonlandırılmalı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 32


Gut - Tedavi
Aspirin ve türevleri atılımı sırasında ürik asit ile yarışıp
atakları kötüleştirebileceğinden akut ataklarda
• Akut ataklar kullanılmamalı.
• İstirahat
• NSAİİ
• Oral Atağın uzamasına ve gut benzeri artrit atağına
dönüşmesine neden olacağından allopürinol ve
• İndometazin
ürikozürikler kullanılmamalı.
• Diklofenak Na
• Naproksen Na
• Kolşisin
Hasta akut atak başladığında allopurinolde stabilize
• Prednizon halde ise kullanımına devam edilebilir ya da akut atak
• i.m. geçtikten 3 hafta sonra başlayabilir.
• triamsolon

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 33


Gut - Tedavi
• NSAİİ

• Akut ataklarda
• Ağrı geçene kadar veya ilk 1-3 gün boyunca yüksek dozda
• Tüm semptomlar geçince düşük dozda devam
• Naproksen, piroksikam, sulindak, ketoprofen, diklofenak, etodolak,
flurbiprofen

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 34


Gut - Tedavi
• Kolşisin

• Akut ataklarda zamanla oluşan etki


• Yan etki potansiyeli yüksek
• Bulantı, kusma vs.
• Dehidratasyon
• Uzun süreli kullanımda kemik iliği depresyonu
• Gİ hastalıklar, kalp, karaciğer ve böbrek hastalıklarında dikkatli olunmalı

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 35


Gut - Tedavi
• Steroidler

• i.a. uygulama  en büyük risk küçük eklemlerde inflamasyon


• NSAİİ’den fayda görülmediyse etkili
• Akut gutta prednizolon sistemik uygulanabilir.
• i.v.
• i.m.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 36


Gut - Tedavi
• Tekrarlayan ataklarda
• Ksantin oksidaz inhibitörleri
• Allopurinol  tekrarlayan gut atakları ve hiperürisemide tek tercih, böbrek fonksiyon
bozukluğuna doz ayarlanmalı, tekrar atak geçirildiğinde NSAİİ kombine
• Oksipurinol
• Febuxostat

• Ürikozürik ajanlar
• Probenesid
• Sülfinpirazon
• Benzbromaron

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 37


Gut - Tedavi
• Tekrarlayan ataklarda ksantin oksidaz inhibitörleri ve ürikozürik ajanlar
• Tedaviye atak geçtikten 2-3 hafta sonra başlanır.
• Tedaviye düşük dozla başlanıp 1-2 hafta içerisinde istenen serum ürat
konsantrasyonuna ulaşılana kadar doz artırılmalıdır.
• Tedavinin başlaması ile akut nöbet tetiklenebilir. Bu nedenle profilaksi
amacıyla birkaç hafta öncesinde düşük doz kolşisin/NSAİİ başlanıp bu tedavi 3
ay sürdürülebilir.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 38


Allopurinol Böbrek taşı varlığı ve hiperürisemide tercih

En yaygın yan etkisi kaşıntılı döküntüler

Kemik iliği baskılanması, hepatotoksisite ve hipersensitivite reaksiyonları riski

Atak sırasında kullanımında akut atağın süresi uzayabilir ya da ürik asit seviyesini
değiştirdiğinden gut atağını tetikleyebilir (1 yıl süre ile profilaktik amaçla kolşisin kullanılmalı)

İlaç etkileşimleri Varfarin


(düzeylerini artırr) Teofilin
Azatioprin
6-merkaptopürin
Siklofosfamid
Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 39
Ürikozürik Kullanılmamalı Böbrek yetmezliği
Ürat nefropatisi
ajanlar Ürik asit atılımı fazla olanlar
Akut ataktan sonraki 3 hafta içerisinde
Akut ataklara karşı 3 ay süreyle NSAİİ veya kolşisin ile birlikte profilaktik olarak

Tedavi sırasında idrarda ürat kristalleri birikimi olabilir, bu da böbrek fonksiyonlarının


bozulmasına yol açabilir.

Tedavi sırasında yeterli su alımına özellikle dikkat edilmeli.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 40


Aspirin ve NSAİİ’lere hassasiyeti olan bireylerde kolşisin
tercih edilmelidir.

Kolşisini tolere edemeyen hastalarda sulindak


kullanılabilir.

Oral yolla ilaç kullanamayan hastalarda supozituvar

Diyette yoğun protein alımından kaçınılmalı

C vitamini serum ürik asit seviyesini azaltacağından


dikkat edilmeli

Kuşkonmaz, kuru fasulye, mercimek, bezelye, mantar,


karbıbahar, ıspanak gibi sebzeler daha az tüketilmeli

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır. 41


• Erdem, O., Bacanlı, M., Temel Toksikoloji, 2021, Ankara Nobel
Kitabevleri, Ankara.
• Erdem, O., Bacanlı, M., Vural, İ.M., Farmasötik Toksikoloji, 2022,
Ankara Nobel Kitabevleri, Ankara.
• Kayaalp S.O., Rasyonel Tedavi Yönünden Tıbbi Farmakoloji, Hacettepe
Taş Kitapçılık Ltd. Şti., Ankara, 2000.

Bu slaytlar eğitim amaçlıdır.


BAŞARILAR
DİYABETTE GÜVENLİ İLAÇ
KULLANIMI

(13.Hafta)

Prof.Dr. Onur ERDEM


Sağlık Bilimleri Üniversitesi
Gülhane Eczacılık Fakültesi
F. Toksikoloji ABD.
Diyabet….Kan Glikoz Regülasyonu Nasıl Gerçekleşir?

Rehani PR. et al. Safety and Mode of Action of Diabetes Medications in comparison with 5-Aminolevulinic Acid (5-ALA). J Diabetes Res. 2019; 2019: 4267357.
Diyabet Nedir?

Diyabet/Diabetes mellitus; genetik ve immün yapı kaynaklı


patolojik gelişmeler ile ortaya çıkan;

• Pankreas β-hücrelerinin insülin hormonunun salgılanmasında


kısmi eksilme ya da tamamen ortadan kalkma,
• Yağ, protein ve karbonhidrat metabolizmalarında bozukluk,
• Kronik hiperglisemi,
• Tüm endojen sistemlerde olumsuz etkiler,
• Kökeninde çoklu etiyoloji bulunan metabolik bir hastalık.
Diyabet Nedir?

Tip 1 Diabetes Mellitus (Jüvenil diyabet)


Pankreasın çok az insülin üretmesi veya hiç
insülin üretmemesi nedeniyle oluşur. Hastalıkta
insülin desteği şarttır, eksojen bir insülin
kaynağı gerektirir.
Diyabet

Tip 2 Diabetes Mellitus


Obezite ve fiziksel aktivite eksikliği nedeniyle
gelişir, insülin direnciyle sonuçlanır ve hastalık
ilerledikçe endojen insülin üretiminin
azalması/insülin direnci söz konusudur.
Rehani PR. et al. Safety and Mode of Action of Diabetes Medications in comparison with 5-Aminolevulinic Acid (5-ALA). J
Diabetes Res. 2019; 2019: 4267357.
Gestasyonel Diyabet (GD) Nedir?

❑ Gebelikte saptanan glukoz tolerans bozukluğudur.


Gestasyonel diyabet, kan şekeri değerlerinin normalin
üzerinde, ancak diyabet için teşhis edilen değerlerin altında
olduğu hiperglisemi halidir.

❑ Artan komplikasyon riski yaratır. GD taşıyan kadınlar ve


muhtemelen çocukları da gelecekte tip 2 diyabet riski
altındadır.

❑ GD, doğum öncesi tarama ile gebeliğin 24-28. haftalarında


50 gram glukoz kullanılarak yapılan OGTT testi ile teşhis
edilir.
Diyabet Bulguları Nelerdir?

ABD Diyabet Derneği tarafından Diyabet tanısına işaret eden bulgular;

❑ Açlık glikozun venöz plazmada en az iki ardışık ölçümde 126 mg/dl


(7mmol/L) ve üzerinde olması,

❑ Randomize venöz plazma glikoz seviyesinin 200 mg/dl (11.1 mmol/L) ve


üzerinde olması,

❑ 75 gr glikozla yapılan standart oral glikoz tolerans testinde (OGTT)


2. saat plazma glikozunun 200 mg/dl (11.1 mmol/L) ve üzerinde olması,

❑ Standardize yöntemler ile ölçülmüş olan HbA1c değerinin % 65 (48


mmol / L ) ve üzerinde olması.
Diyabet Belirtileri Nelerdir?

Yorgunluk

Susuzluk Açlık

Sık
İdrara Ağrı
Çıkma Karıncalanma
Hissi

Kilo Deri
kaybı Enfeksiyonu

Rehani PR. et al. Safety and Mode of Action of Diabetes Medications in comparison with 5-Aminolevulinic Acid (5-ALA). J Diabetes Res. 2019; 2019: 4267357.
Diyabet Önemli Bir Hastalıktır !!!

Diyabet progresif bir hastalıktır. Kan glikoz yüksekliği kontrol altına


alınmadığı zaman ciddi ve spesifik komplikasyonlara neden olabilir.

Yüksek kan glikoz düzeyleri

Geri dönüşümüz organ hasarı riskinde artış

Periferal Diyabetik Nöropati Felç


nöropati nefropati

Aterosikleroz
Deri Koroner arter Retinopatiler
enfeksiyonları hastalıkları

Rehani PR. et al. Safety and Mode of Action of Diabetes Medications in comparison with 5-Aminolevulinic Acid (5-ALA). J Diabetes Res. 2019; 2019: 4267357.
Diyabet Önemli Bir Hastalıktır !!!

1980'de 108 milyon olan diyabetli sayısı 2014'te 422 milyona


yükseldi. Bu sayıların 2030’da 600 milyon, 2045’de 700 milyon
olacağı belirtiliyor.

Hastalık prevalansı düşük ve orta gelirli ülkelerde yüksek gelirli


ülkelere göre daha hızlı artmakta.

Diyabet görme kaybı, böbrek yetmezliği, kalp krizi, inme ve alt


ekstremite amputasyonlarında ana nedendir.

2019 yılında diyabet ve diyabete bağlı böbrek hastalıklarının


 2 milyon ölüme neden olduğu bildirilmektedir.
https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/diabetes
Diyabet Önemli Bir Hastalıktır !!!

Ülkemizde;

Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) verileri 20-79 yaş


aralığında yaklaşık 7 milyon diyabet hastası olduğunu ve bu rakamın
toplam yetişkin nüfusun yaklaşık %15’ine denk geldiğini gösteriyor.
https://sggm.saglik.gov.tr/TR-76887/dunya-diyabet-gunu-2020.html

Diyabet bir halk sağlığı olmakla birlikte en sık karşılaşılan


tip 2 diyabet büyük oranda önlenebilir bir hastalıktır.
Diyabet için risk faktörleri nelerdir?

İmmün aracılı reaksiyondan kaynaklandığı belirtiliyor


(organizmanın kendisiyle savaşı). Risk faktörleri
prediyabet ve tip 2 diyabet kadar net değildir;
Tip 1 Diyabet
Aile öyküsü: Tip 1 diyabetli bir ebeveyn, erkek veya kız
kardeş.
Yaş: Tip 1 diyabet her yaşta olabilir, ancak çocuklar,
gençler veya genç erişkinlerde risk daha fazladır.

Prediyabet varlığı, kilo fazlalığı,  45 yaş, ailede tip 2


Tip 2 Diyabet diyabetli birey, haftada üç defadan daha az fiziksel
aktivite, karaciğer yağlanması.

Önceki hamileliğinde gebelik diyabeti hikayesi, 9 kilo


Gestasyonel
ağırlığında bebek doğumu, kilo fazlalığı,  25 yaş, ailede
Diyabet tip 2 diyabet öyküsü, polikistik over sendromu.
Diyabet kontrolünde hangi önlemlere dikkat
edilmelidir?
Yaşam tarzı önlemlerinin tip 2 diyabetin başlamasını önlemede veya
geciktirmede etkili olduğu bilinmektedir.
• Sağlıklı bir vücut kütle indeksini hedeflemek ve korumak,
• Fiziksel aktivite; günde en az 30 dakika düzenli, orta yoğunlukta
aktivite, kilo probleminde daha fazla aktivite,
• Şeker ve doymuş yağlardan korunan sağlıklı bir diyet,
• Tütün kullanımından kaçınmak.

❑ Tip 1 diyabet için kan şekeri kontrolü. Tip 1


Maliyet açısından tasarruf diyabette insülin kullanımı gerekir, tip 2 diyabet
için oral alınan ilaçlar ama bazen insülin de
yanında uygulanabilir
gerekebilir.
müdahaleler
❑ Kan basıncı kontrolü,
❑ Ayak bakımı (ayak hijyenini korumak, uygun
ayakkabı giyimi, ayakların sağlık personeli
tarafından düzenli kontrolüne önem verilmeli).
Diyabet Tedavisinde Temel Amaç Nedir?

Diyabete bağlı kronik ve akut komplikasyonların


önlenmesi/geciktirilmesi ve yaşam kalitesinin arttırılması ve
semptomların giderilmesidir.

Diyabet
Tedavisi

Diyet
Egzersiz
İnsülin
Oral Antidiyabetikler
Diyabet Tedavisinde Kullanılan İlaçlar

İnsülin

❖ Genellikle Tip 1 diyabette, bazen Tip 2’de kullanılır.

Tip 2 ❖ Oral antihiperglisemik ilaçlarla metabolik kontrolde başarısızlık,


Endikasyonları ❖ Ağır hiperglisemik semptomlar,
❖ Aşırı kilo kaybı,
❖ Hiperglisemik acil vakaları,
❖ Major cerrahi operasyonlar,
❖ Gebelik ve laktasyon,
❖ Ağır karaciğer ve böbrek yetersizliği,
❖ İnsülin dışı antihiperglisemik ilaçlara alerji ve ağır yan etkiler,
❖ Ciddi insülin direnci,
❖ Uzun süreli yüksek doz steroid kullanımı.
Diyabet Tedavisinde Kullanılan İlaçlar

İnsülin
• İnsülin enjektörü Hızlı etkili; yemekten 5-15 dakika önce
• İnsülin kalemi Kısa etkili; yemekten 30 dakika önce
• İnsülin pompası

Dikkat !
❑ Sıcakta insülin absorpsiyonu daha çabuk, soğukta daha yavaştır.
❑ Egzersiz, sistemik ateş veya injeksiyon bölgesine masaj uygulanması
insülinin emilim hızını artırır.

Hızlı Etki….. Abdomen  Kol  Uyluk  Kalça


Diyabet Tedavisinde Kullanılan İlaçlar

İnsülin Komplikasyonları

Hipoglisemi
➢ En önemli ve en sık görülen komplikasyondur.
➢ Tip 1 diyabetlilerde daha sık görülür.
➢ İnsülin analoglarının hipoglisemi riski, insan insülinlerinden daha azdır.

Kilo artışı
✓ Tedavi başlangıcında kaybedilmiş yağ ve kas dokusunun yeniden kazanılması.
✓ Su ve tuz tutulumu olması, glukozürinin azalması.
✓ Hipoglisemi korkusu ve dengesiz beslenme.
Diyabet Tedavisinde Kullanılan İlaçlar

Oral Antidiyabetikler

❖ Genellikle insülin salgısını ve insüline duyarlılığı arttırırlar ya da karbohidrat


absorpsiyonunu azaltarak etki ederler.

❖ İnsülin bağımlı olmayan diyabetlilerde, diyet ile kan şekerlerinin kontrol


edilemediği durumlarda kullanılırlar.

Çubuk G, İnce S. Oral Antidiyabetik İlaçlar. Kocatepe Vet J (2015) 8(1): 95-102
Diyabet Tedavisinde Kullanılan İlaçlar

Oral Antidiyabetikler

Biguanidler

Sülfonilüreler

Meglitinidler

Tiazolidindionlar
Tip-2 Diyabet

GLP Agonistleri

DPP4 İnhibitörleri

Sodyum Glukoz Ko-


Transporter-2 İnhibitörleri

-Glikozidaz İnhibitörleri

Orlistat (Lipaz İnhibitörü)

Çubuk G, İnce S. Oral Antidiyabetik İlaçlar. Kocatepe Vet J (2015) 8(1): 95-102
Diyabet Tedavisinde Kullanılan İlaçlar

Biguanidler
* Metformin, Tip 2 diyabet için reçete edilen en yaygın başlangıç
ilacıdır.

* Antihiperglisemik etkisini anerobik glikolizde uyarım, glukoz kullanımını


arttırma ve emilimini azaltma ile periferik glikoz alımı ve kullanımını
teşvik etme şeklinde gösterir.

* Sülfonilüre grubu oral antidiyabetiklerden farklı olarak insülin


salınımını uyarıcı etkisi yoktur. Hipoglisemi oluşturmazlar

* GI rahatsızlık ve iştahta azalma (kilo kaybı) yapabilir.

Metforminin böbrek yetmezliğinde birikebilir. En ciddi yan etkisi


laktik asidozdur. Böbrek yetersizliği laktat atılım bozukluğunun en
sık sebebidir.

İleri yaş bireylerde özellikle böbrek fonksiyonunun izlenmesinde


dikkatli olunmalıdır. İştah azalmasına bağlı kilo kaybı görülebilir.
Diyabet Tedavisinde Kullanılan İlaçlar

Jenerik Adı Ticari Adı Günlük Doz Kullanım Zamanı

Metformin Glucophage, Metfull eff, 500-2550 mg Günde 1-3,


Biguanidinler

Glifor, Diaformin, Glange, yemeklerde ya da tok


Gluforce, Matofin,
Gluformin, Glukofen,
Glukofen retard tb.
Metforfin, uzun Diaformin XR, Glifor SR, 500-2000 mg Günde 1, yemeklerde
salınımlı Matofin XR, Glucophage ya da tok
XR
Pioglitazon Actos, Dialic, Dropia, 15-45 mg Günde 1, yemeklerden
TZD

Glifix, Pioforce, Piogtan, bağımsız


Piondia tb
Barsbay E. Oral Antidiyabetiklerde İlaç Etkileşimleri. Y.Lisans Tezi, 2019, İstanbul.
Diyabet Tedavisinde Kullanılan İlaçlar

Sülfonilüreler (SÜ’ler)

1. Kuşak 2. Kuşak
Tolbutamid Glipizide
İnsülin salgılanmasını Gliklazid
Klorpropamit
Tolazamid arttıran ilaçlardır Glimepirid
Asetohekzamid (Sekretegoglar) Glibenklamid
Gliburid

❑ Sülfonilüreler; insülin sekresyonunu arttırarak etki ederler. Ayrıca


hepatik periferik glikoz kullanımını da arttırıp glikoz üretimini
azaltırlar.

❑ Plazma albüminine yüksek oranda bağlanırlar. Aspirin, anabolik


steroidler alkol, dikumarol, kloramfenikol, propranolol gibi ajanlarla da
etkileşebilirler ve hipoglisemik etkiler yaratabilirler.
Diyabet Tedavisinde Kullanılan İlaçlar
Glipizide
Gliklazid
2. Kuşak Sülfonilüreler
Glimepirid
Glibenklamid
Gliburid

➢ 1. Kuşak sülfonilüre grubuyla benzer şekilde insülin salgılanmasını


arttıran ilaçlardır.

➢ Etkileri kısa sürelidir, sülfonilüre reseptörlerine etki ederler.

➢ Yemekten önce verilirler ve insülinin etkisini taklit ederler.

➢ Özellikle egzersiz ve diyetle fazla kontrol edilemeyen tip 2 diyabetli


hastaların tercih edilirler.

➢ Metforminle kombine halde kullanımları da söz konusudur.


Diyabet Tedavisinde Kullanılan İlaçlar

Meglitinidler

• Sülfonilürelerle benzer etkileri vardır ancak farklı beta-hücrelerine


etki ederek insülin sekresyonunu arttırırlar.

Hipoglisemi ve kilo artışına neden olurlar. SÜ grubuna göre


maliyetleri daha yüksektir. SÜ allerjisi olanlarda tercih edilirler.
Diyabet Tedavisinde Kullanılan İlaçlar
Sülfonilüreler ve Meglitinidler
Jenerik Adı Ticari Adı Günlük Doz Kullanım Zamanı

Glipizid Minidiab 5 mg tb 2.5-40 mg Günde 2, kahvaltı-


akşam yemeği
Glipizid Glucotrol XL 2.5; 10 mg 5-20 mg Günde 1, kahvaltı yada
(Kontr.Salım) tb öncesi
Gliklazid Diamicron, Betanorm, 80-240 mg Günde 1-2, kahvaltıda
Oramikron, Glumikron, (gerekirse akşam
Glikron 80 mg tb yemeğinde)
Glibenklamid Gliben, Dianorm, 5 mg, 1.25-20 mg Günde 1-2, kahvaltıda
Diyaben 3,5 mg tb (gerekirse akşam
yemeğinde)
Glimepirid Amory, Diaglin, 1-9 mg Günde 1-2,
Diameprid, Glimax, Glirid, kahvaltıda (gerekirse
Sanprid, Mepiriks, Tideca akşam yemeğinde)
tb
Glibornurid Glutril 25 mg tb 12.5-75 mg Günde 1-2, kahvaltıda
(gerekirse akşam
yemeğinde)
Repaglinid Diafree, Novanorm, 0.5-16 mg Günde 3, yemeklerden
Navada tb hemen sonra
Netaglinid Dialix, Teglix, İncuria, 30-360 mg Günde 3, yemeklerden
Starlix, Naglid tb hemen sonra
Diyabet Tedavisinde Kullanılan İlaçlar
Tiazolidindionlar
• İnsülin direncini azaltmak yoluyla glisemik kontrolü yapan ilaçlardır.

• Bu grup ajanlar insülin salgısına etki etmezler ve periferik dokuda


insülinin etkisini arttırırlar.

• Bu grup ilaçlara örnek olarak rosiglitazon ve pioglitazon verilebilir.

➢ Kilo artışı yanında hipoglisemi ve kemik kırılma riskinde artışa neden


olabilirler.

➢ Tiazolidindionlar kalp yetmezliğinde kontrendikedir (ödeme neden


olurlar).

➢ Rosiglitazon miyokard enfarktüs riskinde artışa neden olduğundan


2010 yılında Avrupa’da, Piaglitazon ise mesane kanser riskini
arttırdığından bazı ülkelerde yasaklanmıştır.
Diyabet Tedavisinde Kullanılan İlaçlar
GLP Agonistleri (Eksenatid, Liksisenatid, Liraglutid, Albiglutid,
Dulaglutid)

Tip 2 diyabette «Glukagon benzeri peptid (GLP-1)» gibi yapıları oluşturan


inkretin hormonlarında ve/veya bunların etkisinde azalmaya bağlı glukagon
sekresyonunun inhibe edilmesinde bozulma söz konusudur.

Bu grup ilaçlar GLP-1A reseptör agonisti şeklinde etki yaparak inkretin


hormonları taklit ederler ya da inkretinlerin degredasyonunu inhibe etmek
üzere çalışırlar.

➢ Dezavantajları enjeksiyon şeklinde kullanılan ürünler olmasıdır.

➢ Böbrek yetmezliği olanlarda, multipl endokrin neoplazilerinde ve


kişisel ya da ailesel tiroid kanseri öyküsünde kontrendikedir.

➢ Maliyetli ilaçlardır, önemli bir yan etkileri pankreatit şeklindedir.


Diyabet Tedavisinde Kullanılan İlaçlar

Dipeptidil Peptidaz-4 (DPP4) İnhibitörleri


(Sitagliptin, Saksagliptin, Linagliptin, Alogliptin)

DPP; glukoz bağımlı insülinotropik polipeptit (GIP) ve GLP-1 aktivitesini


sonlandıran bir enzimdir.

• DPP4 inhibisyonu GLP-1 düzeylerinin artışına neden olur. Sonuçta


hipoglisemik etki ortaya çıkar.

• Kronik böbrek yetmezliğinde, hipoglisemi riski yüksek olanlarda ve


diğer ilaçlara toleransı olmayanlarda tercih edilirler.
Diyabet Tedavisinde Kullanılan İlaçlar

Sodyum Glukoz Ko-Transporter-2/SGLT2 İnhibitörleri


(Gliflozinler)

• Bu grup ilaçlar proksimal tübüllerde glikoz geri emiliminde yer alan


SGLT2 reseptörlerini inhibe ederek etki gösterir.

• Bu etki glikoz geri emiliminin engeller, eliminasyonunu arttırır.

Postüral hipotansiyonla sonuçlanan poliüreye neden olurlar.

Kilo kaybı, üriner ve genital enf.lar ile diyabetik ketoasidoz diğer


yan etkileridir.
Diyabet Tedavisinde Kullanılan İlaçlar

-Glikozidaz İnhibitörleri (Akarboz, Miglitol, Vogliboz)

• Bu grup ilaçlar bağırsaktan glukoz absorpsiyonunu geciktirerek etkilerini


gösterirler.

• Tokluk hiperglisemi tedavisinde etkilidir, ancak gastrointestinal yan


etkiler nedeniyle uzun süreli kullanımları zordur.

İnflamatuar bağırsak hastalığı ve karaciğer sirozunda kontrendikedir.


Diyabet Tedavisinde Kullanılan İlaçlar
Orlistat (Lipaz İnhibitörü)

• Pankreatik ve gastrik lipaz inhibisyonuyla yağ emilimini %30 bloke ederek


glikoz kontrolüne yardımcı olurlar.

• Diğer diyabetik ilaçlara yardımcı olarak verilirler.

Karın ağrısı, steator, bağırsak kontrolünde problemlere ve böbrek


hasarına neden olabilirler.
Diyabet Tedavisinde Kullanılan İlaçlar

Tip-2 Diyabet İlaçlarına Bağlı İstenmeyen Etkiler


İlaçlar Gözlenen Advers Etkiler Ciddi Advers Etkiler

Metformin Diyare GFR düşük kişilerde laktik asidoz


Mide bulantısı
Karın ağrısı
Metalik tat
Vit B12 eksikliği

DPP4 Baş dönmesi Şiddetli atralji


Baş ağrısı Akut pankreatit
Nazofaranjit Hepatik disfonksiyon
Ciddi deri reaksiyonları

Sülfonilüreler Kilo kaybı Miyokard enfarktüsüne bağlı yüksek


Baş dönmesi mortalite
Baş ağrısı Hipoglisemi
Sülfonamid alerjisi

Rehani PR. et al. Safety and Mode of Action of Diabetes Medications in comparison with 5-Aminolevulinic Acid (5-ALA). J Diabetes Res. 2019; 2019: 4267357.
Diyabet Tedavisinde Kullanılan İlaçlar

Tip-2 Diyabet İlaçlarına Bağlı İstenmeyen Etkiler


İlaçlar Gözlenen Advers Etkiler Ciddi Advers Etkiler

Meglitinidler Kilo kaybı Hipoglisemi (sülfonilürelerden daha az)

Tiazolidindionlar Kilo kaybı Mesane kanseri (piaglitazon)


Ödem Miyokard enfarktüs artışı
Maküler ödem (rosaglitazon)
Artan LDL (rosaglitozon) Kalp yetmezliği
Antihiperlipidemiklerle kombinasyonda Kırıklar
hematogrit ve hemoglobin azalması Hipoglisemi

-glikozidaz ihb.leri Şişkinlik, gaz artışı, diyare

SGLT2 İnhb.leri İdrar yolu enf.ları Fetal ürosepsis


Hipotansiyon Kırıklar
Dehidrasyon Diyabetik ketoasidoz

Rehani PR. et al. Safety and Mode of Action of Diabetes Medications in comparison with 5-Aminolevulinic Acid (5-ALA). J Diabetes Res. 2019; 2019: 4267357.
Antidiyabetikler-İlaç Etkileşimleri

Farmakodinamik Etkileşimler
Kan glikoz düzeyini yükseltebilen bazı ilaçlar
Klonidin Adrenerjik etki
Klozapin İnsülin sekresyonunda bozulma ?
Kortikosteroidler İnsülin tersi etki
Diüretikler (özellikle tiazdiler) İnsülin tersi etki

Nikotinik asit İnsülin sekresyonunda bozulma ?


Nifedipin (diğer kalsiyum antagonistleri hariç) İnsülin etkisinde gecikme
Oral kontraseptif hormonlar İnsülin tersi etki

Fenitoin İnsülin sekresyonunda inhibisyon


Fenotiazinler Artan glukoz alımı
Şeker-içeren şuruplar (örn; antb.ler/öksürük Artan glikoz alımı
şrp)
Shenfield GM. Drug interactions with oral hypoglycaemic drugs. Australian Prescriber Vol. 24 No. 4 2001
Antidiyabetikler-İlaç Etkileşimleri

Farmakodinamik Etkileşimler

Kan glikoz düzeyini düşürebilen bazı ilaçlar


ACE İnhibitörleri İnsülin etkisinde artış
Alkol * İnsülin sekr artışa bağlı kcğ glikoz üretiminde
ve salımında inhibisyon
Fibratlar Bilinmiyor
MAO İnhibitörleri Bilinmiyor
Kinin (Kinidin ?) Artan insülin sekresyonu
Salisilatlar (Büyük dozlar) Bilinmiyor
* İlaçlarla etkileşimde alkolün kronik alımı insülin direncine ve hiperglisemiye neden olur. Alkolik karaciğere
diyabet eşlik eder. Akut alım hepatik glukoneogenezi inhibe ederek hipoglisemiye neden olur.
Shenfield GM. Drug interactions with oral hypoglycaemic drugs. Australian Prescriber Vol. 24 No. 4 2001
Antidiyabetikler-İlaç Etkileşimleri

Farmakokinetik Etkileşimler

Karaciğer enzimlerini değiştiren Sulfonilüreler ya da Repaglinid ve İlaçlar


arasında potansiyel etkileşimler
Metabolizmayı indükleyenler Metabolizmayı inhibe edenler
(hipoglisemik ilaç derişimini (hipoglisemik ilaç derişimini
azaltanlar) arttıranlar)
Fenitoin Allopurinol (repaglinid derişimi
artmamıştır)
Fenobarbital Kloramfenikol
Rifampisin Simetidin (repaglinid derişimi
artmamıştır)
Rifabutin Eritromisin
Azol antifungaller

Shenfield GM. Drug interactions with oral hypoglycaemic drugs. Australian Prescriber Vol. 24 No. 4 2001
Antidiyabetikler-İlaç Etkileşimleri

Diyabetli ve KV riski yüksek olan birçok hastada


Statinler Statinler ve Glibenklamid kombinasyonu
görülebilir.

Glibenklamid CYP3A4 inhb. bağlı glibenklamid plazma düzeyi


artışı !!!

ACE inhibitörleri İnsülin doku duyarlılığındaki artıştan kaynaklı


hipoglisemi riskinde artış.

İyotlu kontrast Uygulamadan 48 saat önce ve sonra sonra


ajanları metformin kullanımı kontrendikedir (böbrek
yetmezliği riskinde artış).
Barsbay E. Oral Antidiyabetiklerde İlaç Etkileşimleri. Y.Lisans Tezi, 2019, İstanbul.
Antidiyabetikler-İlaç Etkileşimleri

İnce bağırsak hareketliliğindeki değişime bağlı B12


Metformin vitamin absorpsiyonunda azalma ve buna bağlı
anemi gelişebilir.

ATP bağımlı potasyum kanallarını inhibe etmeleri


Sülfonilüreler ve kan glukoz seviyelerinden bağımsız olarak
glukoz regülasyonu sağladıklarından Hipoglisemi
riski taşırlar.
Karbamazidin, fenobarbital,
rifampisin, CYP2C9 Plazma İlaç
Ritonavir, St John’s wort İndüksiyonu Düzeyinde

Amiodaron, simetidin, ranitidin,


Plazma İlaç
trimetoprim, flukonazol, ketokonazol,
CYP2C9 İnhb. Düzeyinde
vorikonazol, fluoksetin, fluvaxamin,
fluvastatin, leflunomid, metronidazol
Barsbay E. Oral Antidiyabetiklerde İlaç Etkileşimleri. Y.Lisans Tezi, 2019, İstanbul.
Antidiyabetikler-İlaç Etkileşimleri

* Bosentan (Pulmoner arter hipertansiyon için) karaciğer enzimlerinde artış


yapar. Bu durum kloramfenikol tedavisinde hipoglisemik potansiyelde
(glibenklamid için ürün bilgisi) artışa yol açar.

* NSAID'ler veya salisilatlar SÜ’lerin hipoglisemik etkisini artırabilir.

* Sülfonilüreler ile alkol arasında etkileşim söz konusudur. Etanol hepatik


glukoneogenezi inhibe ettiğinden tedavi sırasında hipoglisemi gelişme riski
artar. Disülfiram benzeri etkiler oluşabilir. Etanol alımı kontrol altında
olmalı, tüketilecekse mutlaka gıdalarla birlikte alınmalıdır !!!

* Bazı antiasit ilaçlarda da bulunan magnezyum tuzları, SÜ'lerin bağırsak


emilim oranını artırarak hipoglisemi riskinde artışa neden olurlar.
SÜ'ler antiasit alımından en az 1 saat önce uygulanmalıdır !!!
Barsbay E. Oral Antidiyabetiklerde İlaç Etkileşimleri. Y.Lisans Tezi, 2019, İstanbul.
Antidiyabetikler-İlaç Etkileşimleri
İlaç Riskli İlaç Mekanizma Etki Müdahale Klinik
Anlam
Flukonazol, CYPC9 Artan Doz azaltma, Orta
Mikanozol, İnhibisyonu Hipoglisemi kan glikoz
Fibratlar, Riski izlem
H2-antagonistleri
Fenilbütazon,
Sülfonamid,
Kloramfenikol,
Klaritromisin,
Sülfonilüreler Verapamil
Salisilik asit, Pgp, CYP inhb. Artan Doz azaltma, Orta
Fenilbutazon, Hipoglisemi kan glikoz
Sülfonamid, Riski izlem
Heparin,
ACE inhb.leri
Plazma Artan kan glikoz Düşük
proteinlerine Hipoglisemi izlem
bağlanmada Riski
değişim
Vazodilatasyona Artan kan glikoz Düşük
bağlı doku Hipoglisemi izlem
insülin Riski
duyarlılığında
artış
Barsbay E. Oral Antidiyabetiklerde İlaç Etkileşimleri. Y.Lisans Tezi, 2019, İstanbul.
Antidiyabetikler-İlaç Etkileşimleri
İlaç Riskli İlaç Mekanizma Etki Müdahale Klinik
Anlam
Etanol Glikojenezin Uzamış Alkol Yüksek
inhb. Hipoglisemi tüketiminin
azaltma
Mağnezyum Mide pH’ sında Artan Antiasit Belirsiz
tuzları artış Hipoglisemi alımından en
Riski az 1 saat önce
alınmalı
Sülfonilüreler Rifampisin CYP2C9 ve Pgp Etkide azalma, Doz artışı, Orta
indüksiyonu artan kan kan glikoz
glikoz düzeyi izlem

Kolestiramin, GI absorp. Etkide azalma, İlaç alımı 2-4 Belirsiz


Kolesevelam bozulma artan kan saat öneden
glikoz düzeyi

Nonselektif beta Transaminaz Etkide azalma, Kan glikoz Orta


bloker yükselmesi artan kan izlem
glikoz düzeyi

Barsbay E. Oral Antidiyabetiklerde İlaç Etkileşimleri. Y.Lisans Tezi, 2019, İstanbul.


Antidiyabetikler-İlaç Etkileşimleri
İlaç Riskli İlaç Mekanizma Etki Müdahale Klinik
Anlam
Metformin Simetidin, Böbrekten Plazma ilaç Doz azaltma, Düşük
Sefaleksin, atılımın düzeyinde kan glikoz
Primetamin, inhb. artış izlem
Antikolinerjikler
İyotlu kontrast Artan GI Plazma ilaç Doz azaltma, Düşük
madde absorp. düzeyinde kan glikoz
artış izlem

Tiazolidindionlar Ketokonazol, CYP2C8 Plazma ilaç Kombinasyonda Belirsiz


Gemfibrozil, inhb. düzeyinde dikkatli olun,
Rifampisin, artış sıkı izlem
Fluvoksamin,
Trimetprim
İnsülin, Potansiyel Artan KV risk Kombinasyonda Yüksek
NSAI’lar, sinerjik etki n kaçının, sıkı
Sülfonilüre, izlem
Nitratlar
Dipeptidil Ketokonazol, CYP3A4’ün Plazma ilaç Sıkı izlem Belirsiz
Peptidaz-4 Diltiazem, inhb. düzeyinde
İnhb.leri Atazanavir, artış
Rtonavir,
Klaritromisin,
Rifampisin
Barsbay E. Oral Antidiyabetiklerde İlaç Etkileşimleri. Y.Lisans Tezi, 2019, İstanbul.
Antidiyabetikler-Gıda/Bitki Etkileşimleri
Antidiyabetikler-Gıda Etkileşimleri

Glimepirit Kahvaltı Tam biyoyararlanım


Akarboz Her yemeğin başında alım Maksimum etki
Akarboz İnek sütü Biyoyararlanım azalır
Metformin Greyfurt suyu Laktik asidoz riskinde artış

Glibenklamit, Aloe Vera Hipoglisemik etkide artış


Pioglitazon veya
Repaglinid
Metformin Ginseng Hipoglisemik etkide artış
(aditif)
Metformin, Glimidin, Momordica charantia Hipoglisemik etkide artış
Glibenklamid (Kudret Narı)
Metformin Ginger (Zencefil) Renal koruyucu etki
Glibenklamid Susam Yağı Hipoglisemik etkide ve
antioksidan düzeylerinde
artış
Metformin Garlic Hipoglisemik etkide artış
Çorum D. Üney K. Besin-İlaç Etkileşimleri. Dicle Üniv Vet Fak Derg 2017;10(1):38-55
Ramesh C. Gupta et al. Interactions between antidiabetic drugs and herbs: an overview of mechanisms of action and clinical implications. Diabetol Metab Syndr. 2017; 9: 59.
Teşekkürler…
PROF.DR. ONUR ERDEM

ANTİBAKTERİYEL İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ


(GÜVENLİ İLAÇ KULLANIMI)
(14. Hafta Ders Notları)

GENEL BİLGİLER
İlaçların güvenli ve etkin düzeyde kullanımı günümüzde her geçen gün daha karmaşık hale
gelmektedir. Giderek daha fazla sayıda birey akut ve kronik hastalıklar için çoklu ilaç
tedavisine başvurulmaktadır. İlaçların bireysel anlamda alınma sayısı arttıkça klinik
anlamlılığı yüksek potansiyel birçok ilaç-ilaç etkileşimi gündeme gelmektedir. İlaç
etkileşimleriyle ilgili son yıllarda artan endişe düzeyi hem ilaç endüstrisi hem de düzenleyici
kurumların dikkat ettiği bir gelişmedir ve bu durum farmakokinetik ilaç etkileşimlerine
yönelik bazı kılavuzların yayınlanmasını zorunlu kılmıştır.

İlaç etkileşimlerinde etkisi değiştirilen (arttırılan veya azaltılan) ilaca “hedef ilaç”,
etkileşmeye neden olan ilaca ise “presipitant ilaç” adı verilir. Bazen hedef ilaç presipitant
ilaç arasındaki sınırları belirlemek etkileşimlerdeki farklı ve karmaşık süreçler nedeniyle
zorlaşabilmektedir.

İlaç etkileşimi bir ilacın etkisinin başka bir ilacın birlikte veya daha önce bulunmasına bağlı
olarak değişmesi halidir. İlaç etkileşimleri advers ilaç etkileşimleri arasında yer alan ve
başlıca önlenebilir nedenlerinden biridir. İlaç etkileşimlerine zemin hazırlayan başlıca
faktörler; ileri yaş, polifarmasi, karaciğer ve/veya böbrek hastalığı ve çevresel faktörlerdir.
In vitro etkileşimler ise ilacın intravenöz uygulanmasından önce bir çözelti içinde
karıştırıldığında nadiren ortaya çıkan farmasötik bir etkileşim ya da diğer bir ifadeyle
geçimsizlik halidir.

In vivo etkileşimler başlıca iki şekilde gerçekleşir; farmakokinetik ve farmakodinamik


etkileşimler. Gastrik pH'ın değişmesi, gastrointestinal (GI) motilite durumu, bağırsak florası
ve şelasyon faktörleri ilaçların absorpsiyon aşamasında meydana gelebilecek etkileşimleri
açıklar. Dağılım düzeyinde etkileşimler bir ilacın diğer ilacı protein bağlanma bölgelerinden
uzaklaştırmasıyla gerçekleşebilir. Biyotransformasyondan sorumlu enzimlerinin diğer ilaçları
metabolize eden bir ilaç tarafından indüklenmesi veya inhibisyonu ilaç etkileşimlerinin
başlıca nedenini oluşturur. İlaçların eliminasyon sürecindeki etkileşimler bir ilacın diğer ilacı
tübüler sekresyonunu ya da reabsorpsiyon yeteneğinde yaptığı değişimle sağlanır.
Farmakodinamik etkileşimler bir ilacın diğer bir ilacın plazma konsantrasyonunda herhangi
bir değişikliğe neden olmaksızın aynı veya farklı hedef reseptörleri etkilemek yoluyla orijinal
ilacın tersi ya da aynı yönde etkiler oluşturması ya da onunla kimyasal olarak etkileşerek
etkisini değiştirmesi durumudur.

In vitro ilaç etkileşimlerine örnek penisilinler ve aminoglikozit antibiyotiklerin birbirlerini


inaktive etmesi verilebilir. Süksametonyum ve tiyopental birlikte karıştırıldığında çökmeye
neden olabilir. Aynı intravenöz solüsyonda karıştırılan kalsiyum ve seftriakson da çökmeye
neden olabilir. Yenidoğan ölümleriyle daha önce ortaya konan bu etkileşim nedeniyle
seftriakson ile Ringer laktat karıştırılmamalıdır.

In vivo ilaç etkileşimlerine verilebilecek temel örnekler farmakokinetik ya da


farmakodinamik nedenlere bağlı ortaya çıkar. İlaç etkileşimlerine yönelik güncel ve özet bir
bilgi Tablo 1’de verilmiştir.

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, GÜLHANE ECZACILIK FAKÜLTESİ, FARMASÖTİK TOKSİKOLOJİ ANA BİLİM DALI, 06010 KEÇİÖREN-ANKARA 1
PROF.DR. ONUR ERDEM

Tablo 1. Seçilmiş bazı ilaç etkileşimlerine genel bakış.

Etkileşim Potansiyel Etki Etki İçin Süre Tavsiyeler ve Yorumlar


Varfarin (Coumadin) ile Varfarine bağlı Genellikle 1 hafta Alternatif
siprofloksasin (Cipro), etkilerde artış içinde antibiyotiklerin
klaritromisin (Biaxin), seçilmesi.
eritromisin, metronidazol
(Flagyl) veya trimetoprim-
sülfametoksazol (Bactrim)
Varfarin + asetaminofen Kanama artışı, Herhangi bir Mümkün olan en
Artan INR zaman düşük asetaminofen
dozunu kullanın ve
INR'yi izleyin.
Varfarin + asetilsalisilik Kanam artışı, Herhangi bir Aspirin dozunu 100
asit Artan INR zaman mg ile sınırla
Varfarin + NSAİD’ler Kanama artışı, Herhangi bir Mümkünse eşzamanlı
Artan INR zaman kullanımdan kaçının;
birlikte uygulama
gerekliyse bir
siklooksijenaz-2
inhibitörü kullanın ve
INR'yi izleyin.
Florokinolon + Florokinolon Herhangi bir Uygulama için 2-4
divalen/trivalen katyonlar absorpsiyonunda zaman saat aralık.
veya sükralfat azalma
Karbamazepin (Tegretol) + Artan Genellikle 1 hafta Karbamazepin
simetidin (tagamet), karbamazepin içinde düzeylerini izleyin
eritromisin, klaritromisin düzeyleri
veya flukonazol
Fenitoin + simetidin, Artan fenitoin Genellikle 1 hafta Fenitoin düzeylerini
eritromisin, klaritromisin düzeyleri içinde izleyin
veya flukonazol
Fenobarbital + simetidin, Artan Genellikle 1 hafta Klinik önem
eritromisin, klaritromisin fenobarbital içinde değerlendirilmemiştir.
veya flukonazol düzeyleri Fenobarbital
düzeylerini izleyin.
Fenitoin + rifampin Azalan fenitoin Genellikle 1 hafta Klinik önem
(Rifadin) düzeyleri içinde değerlendirilmemiştir.
Fenitoin düzeylerini
izleyin.
Fenobarbital + rifampin Azalan Genellikle 1 hafta Fenobarbital
fenobarbital içinde düzeylerini izleyin.
düzeyleri
Karbamazepin + rifampin Azalan Genellikle 1 hafta Klinik önem
karbamazepin içinde değerlendirilmemiştir.
düzeyleri Karbamazepin
düzeylerini izleyin.
Lityum + NSAID veya Artan lityum Herhangi bir Lityum dozunu %50
Diüretikler düzeyleri zaman azaltın ve lityum
düzeylerini izleyin.

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, GÜLHANE ECZACILIK FAKÜLTESİ, FARMASÖTİK TOKSİKOLOJİ ANA BİLİM DALI, 06010 KEÇİÖREN-ANKARA 2
PROF.DR. ONUR ERDEM

Oral konraseptifler + Oral kontraseptif Herhangi bir Birlikte kullanımdan


rifampin etkide azalma zaman kaçının. Şayet gerekli
ise alternatif korunma
yöntemleri gerekir.
Oral kontraseptifler + Oral kontraseptif Herhangi bir Hasta daha yüksek
troglitazon etkide azalma zaman östrojen içeriği olan
bir doğum kontrol
hapı almalıdır veya
alternatif bir doğum
kontrol yöntemi
önerilmelidir.
Oral kontraseptifler + Oral kontraseptif Herhangi bir Birlikte kullanımdan
antibiyotikler etkide azalma zaman kaçının. Şayet gerekli
ise alternatif korunma
yöntemleri gereklidir.
Sisaprid + eritromisin, Sisaprid Genellikle 1 hafta Önlenmelidir.
klaritromisin, flukonazol, metabolizmasının içinde Metoklopramid
itrakonazol, ketokonazol, inhibe olmasına (Reglan) tedavisinin
indinavir veya ritonavir sekonder hasta için uygun olup
aritmilerle QT olmadığını
aralığının değerlendirilmelidir.
uzaması
Sildenafil + nitratlar Dramatik Sildenafil aldıktan Kesin
hipotansiyon kısa süre sonra kontrendikasyon
Sildenafil + simetidin, Artan sildenafil Herhangi bir Sidenafil başlama
eritromisin, itrakonazol düzeyleri zaman dozu 25 mg olmalıdır.
veya ketokonazol
Levastatin + varfarin Artan varfarin Herhangi bir INR izlenmelidir.
düzeyleri zaman
SSRI’lar + trisiklik Artan trisiklik Herhangi bir Antikolinerfik etki
antidepresanlar antidepresan zaman artışını izlemek ve
düzeyler, daha düşük dozları
düşünmek gerekir.
SSRI + selegilin veya Hipertansif kriz Başlamadan kısa Kaçınılmalıdır.
nonselektif monoamin süre sonra
oksidaz inhibitörü
SSRI + Tramadol Nöbet Herhangi bir Hastalar Serotonin
potansiyelinde zaman sendrom belirtileri için
artış izlenmelidir.
SSRI + St. John’s wort Serotonin Herhangi bir Kaçınılmalıdır.
sendromu zaman
SSRI + naratriptan, Serotonin Başlama dozundan Mümkünse
rizatriptan, sumatriptan, sendromu sonra kullanılmamalıdır.
zolmitriptan Şayet gerekli ise
hastalar serotonin
sendrom belirtileri için
izlenmelidir.

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, GÜLHANE ECZACILIK FAKÜLTESİ, FARMASÖTİK TOKSİKOLOJİ ANA BİLİM DALI, 06010 KEÇİÖREN-ANKARA 3
PROF.DR. ONUR ERDEM

• Farmakokinetik Etkileşimler

Farmakokinetik ilaç etkileşimleri bir ilacın vücut sıvıları ve dokularındaki


konsantrasyonundaki değişikliklerle ilişkilidir. Bu etkileşimler bir ilacın absorpsiyon, dağılım,
metabolizma veya eliminasyonunu kapsar. Absorpsiyonla ilgili etkileşimler genellikle
bağırsakta meydana gelir. pH bağımlı çözünme gösteren ilaçların absorpsiyon düzeyi
antiasitler, proton pompası inhibitörleri ve histamin H2-antagonistlerinden etkilenebilir. Bu
tür bir etkileşim bazı oral sefalosporin grubu ilaçlarla meydana gelebilir. Ayrıca antiasitler
(kalsiyum karbonat veya magnezyum oksit gibi) GI kanalda tetrasiklinler veya
florokinolonlar gibi antibakteriyellerin absorsiyonunu şelat yapmak suretiyle önleyebilir.
Diğer yaygın bir absorpsiyon-ilaç etkileşimi örneği antibiyotiklerin normal GI florasını
değiştirmesine bağlı varfarin ve östrojenler gibi ilaçların metabolizmasını ve
absorpsiyonunda oluşan etkilenme verilebilir.

İlaçların biyotransformasyon süreçleri karmaşık birçok farmakokinetik etkileşimin geliştiği


bir alanı kapsar. İlaçların metabolizma reaksiyonları başlıca üç fazda gerçekleşir ve
etkileşimler Faz-1, Faz-2 ve Faz-3 reaksiyonları üzerinden meydana gelebilir. Faz-1
metabolizması oksidatif reaksiyonlar yoluyla ilaçların polaritesinin arttırılması amaçlanır.
Faz-2 reaksiyonları ile genellikle karaciğer ve ince bağırsaktaki glukuronidler veya sülfatlar
gibi endojen gruplarla Faz-1 sonucu oluşan ürünlerin konjugasyonu ve polaritenin
arttırılması sağlanır. Faz-3 ise P-glikoprotein (Pgp), çoklu ilaç direnci ile ilişkili proteinler
(MRP'ler) ve organik anyon taşıyan polipeptit 2 (OATP2) gibi taşıyıcı proteinleri içeren ve
karaciğer, bağırsak, böbrek ve beyin gibi birçok dokuda eksprese edilen süreçleri kapsar.

Presipitant bir ilaç bu reaksiyonları indükleyebilir, inhibe edebilir veya bunlar için bir substrat
olabilir (Tablo 2). Presipitant bir ilaç tarafından enzim inhibisyonu yarışmalı ya da yarışmasız
bir şekilde oluşabilir. Yarışmalı inhibisyon presipitant ilacın enzim tarafından metabolizması,
hedef ilacın metabolizmasını engellediğinde meydana gelir. Yarışmasız inhibisyon
presipitant ilacın metabolize olmadan enzime bağlanması ve hedef ilacın metabolizmasını
inhibe etmesiyle meydana gelir. Bu etkileşimlerin başlaması ve sonlanması hızlıdır. İzoniazid
hem yarışmalı hem de yarışmasız bir şekilde farklı birkaç CYP450 izoenzimini inhibe eder.
İzoniazid hedef ilaçların metabolizmasını inhibe ettiğinde diğer ilaçların konsantrasyonları
artacaktır.

Faz-1 ve Faz-2 reaksiyonlarından sorumlu enzimler aynı zamanda indüklenebilir. Enzim


indüksiyonu presipitant ilaç tarafından ilacı metabolize eden enzim sentezinin artışıyla
meydana gelir. İndüksiyonda yeni enzim sentezi gerektiğinden inhibisyona kıyasla daha
kademeli bir şekilde gerçekleşir. Enzim indüksiyonunun tam etkileri iki haftaya kadar
görülemeyebilir. Rifampin bilinen bir enzim indükleyicisidir ve hem Faz-1 hem de Faz-2
metabolizması üzerinde etkileri vardır. Rifampin hedef ilaçların metabolizmasını
indüklediğinde diğerlerinin konsantrasyonları düşecektir.

CYP3A4, CYP2D6, CYP1A2, CYP2C8/9 ve CYP2C19 Faz-1 metabolizma reaksiyonlarda en


fazla yer alan enzimlerdir. Faz-2 reaksiyonlarına yaygın olarak UDP-glukuronoziltransferaz,
sülfotransferaz, N-asetiltransferaz ve glutatyon-S-transferaz aracılık eder.

Farmakokinetik ilaç etkileşimleri ilaçların dağılımı ve proteinlere bağlanmasıyla da ilişkili


olabilir. Birçok taşıma proteini ilaçların absorpsiyon ve eliminasyon süreçleri yanında doku
dağılımının oluşmasında da etkin rol alır. Üzerinde en çok çalışılan taşıma proteinlerinden
biri P-glikoproteinlerdir (Pgp). Bir dış atım (efflux) taşıyıcı proteini olan Pgp’ler ilaçların GI
kanalından absorpsiyonunu önler. Rifampin Ppg için substrat olan ilaçların emiliminin
SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, GÜLHANE ECZACILIK FAKÜLTESİ, FARMASÖTİK TOKSİKOLOJİ ANA BİLİM DALI, 06010 KEÇİÖREN-ANKARA 4
PROF.DR. ONUR ERDEM

azalmasına yol açan bir Pgp indükleyicisidir. Günümüzde Pgp ve diğer taşıyıcı proteinlerle
ilgili araştırmalar her geçen artmaya devam etmektedir.

Farmakokinetik ilaç etkileşimleri renal eliminasyon sırasında da meydana gelebilir. Bu


etkileşimler genellikle hızlı bir şekilde meydana gelen rekabetçi etkileşimlerdir ve sıklıkla
ilaçların aktif sekresyonunu içerir. Organik anyon taşıma proteinleri (OAT1 ve 3) temel
olarak böbrekte bulunur ve penisilinler ve bazı anti-viral ajanlar gibi zayıf asidik ilaçların
atılımını kolaylaştırır. Probenesid bir OAT1 inhibitörüdür ve bu nedenle OAT1 substratlarının
renal klirensinin azalmasına yol açar.

Tablo 2. Sitokrom P450, organik anyon taşıyıcı-1 (OAT1) ve Pgp için seçilmiş substratlar,
inhibitörler ve indükleyiciler.

Substratlar İnhibitörler İndükleyiciler


CYP1A2 Parasetamol, teofilin, Eritromisin, Omeprazol,
varfarin, kafein fluvoksamin karmamazepin, sigara
CYP2A6 Kumarin, nikotin Tranilsipromin Rifampin, fenobarbital
CYP2B6 Ketamin, metadon, Tiklopidin, klopidogrel Fenobarbital,
propofol, sertralin, siklofosfamid
tiklopidin
CYP2C9 Flubiprofen, varfarin, Eritromisin, Karmazepin, rifampin,
fenitoin, ibuprofen amiodaron, izoniazid, fenobarbital
dapson sulfafenazol,
metronidazol
CYP3A4 Halotan, etanol, Eritromisin, Barbitüratlar,
parasetamol, amiodaron, karbamazepin,
amiodaron, kokain, klaritromisin, glukokortikoidler,
dapson, siklosporin, diltiazem, greyfurt, fenitoin, rifampin,
takrolimus, simvastatin, itrakonazol, St.John’s wort
makrolidler, midazolam, ketokanazol, ritonavir
mionazol, nifedipin,
ritinovir, testesteron,
verapamil
OAT1 Sidofivir, oseltamivir Probenesid, gliburid, ---
diklofenak, simetidin,
statinler
Pgp Kinolonlar, itrakonazol, Siklosporin, Rifampin
digoksin takrolimus

İlaç etkileşimlerine bağlı sonuçlar bireyler arasında ciddi değişkenlik gösterir. Bu değişkenlik
hastalık durumu, eşlik eden diğer ilaçlar ve genetik durum gibi hastaya özgü faktörlerle
ilişkilidir. Spesifik olarak CYP450 içeriğinde en az 10 kat bireyler arası değişkenlik vardır ve
bu büyük olasılıkla klinik faktörlerin ve genetiğin bir kombinasyonundan kaynaklanır. Ayrıca
belirli CYP450 enzimleri (örneğin, CYP2D6, CYP2C9, CYP2C19) klinik olarak önemli olan ve
ilaç güvenliği ve etkinliğinin yanı sıra metabolizmadaki etnik farklılıklara katkıda bulunan
polimorfizm sergiler. Bu nedenle her bir bireyde oluşan tüm etkileşimlerin önemi klinik
açıdan değerlendirilmelidir. Farmakokinetik ilaç etkileşimlerine ek olarak farmakodinamik
ilaç etkileşimleri de meydana gelebilir. Farmakodinamik ilaç etkileşimleri hedef ilacın
farmakokinetiğinde bir değişiklik olsun ya da olmasın söz konusu ilacın etkinliğinde veya
güvenliğinde bir değişiklik oluşmasıyla ilişkilidir. Bu tür etkileşimlerin örnekleri arasında

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, GÜLHANE ECZACILIK FAKÜLTESİ, FARMASÖTİK TOKSİKOLOJİ ANA BİLİM DALI, 06010 KEÇİÖREN-ANKARA 5
PROF.DR. ONUR ERDEM

aminoglikozid antibiyotikler ve amfoterisin B, sisplatin, siklosporin veya vankomisin gibi


diğer nefrotoksik ajanların eşzamanlı uygulanmasıyla nefrotoksisite gelişme riskindeki artış
yer alır.

GI Absorpsiyonda Değişim

pH Değişimi

İlacın tuz formuna (zayıf asit veya zayıf baz) bağlı olarak GI yolun pH'ı absorpsiyon bölgesini
ve emilim miktarını etkileyebilir. Noniyonize ilaçlar (daha fazla yağda çözünen ilaçlar)
iyonize ilaçlara kıyasla GI kanaldan kolayca emilir. Genel anlamda asidik ilaçlar üst GI
yolundan (daha düşük pH bölgesi) kolay emilir. Ranitidin, omeprazol ve antiasitler dahil
olmak üzere asitliği düşüren ilaçlar asidik ilaçların emilimini geciktirebilen veya inhibe
edebilen GI pH düzeyini yükseltebilir. Örneğin; antasitler fenobarbitalin absorpsiyonunu
geciktirebilir, bu durum hipnotik etki için gerekli süreyi uzatabilir.

İlaç absorpsiyonunu gecikebilecek diğer asidik ilaçlar arasında azol antifungaller, bosutinib
gibi antineoplastik tirozin kinaz inhibitörleri ve atazanavir gibi antiretroviraller yer alır.
Belirtilen ilaçların ekonomik maliyetlerinin oldukça yüksek olduğu dikkate alındığında
buradaki bir etkileşimin göze alınmaması beklenir. Bir stimulan laksatif olan bisakodil ciddi
GI tahrişe neden olduğundan enterik kaplı formları mevcuttur; antiasitler uygulandıktan
sonraki bir saat içinde verilirse kaplama materyali alkali pH'ta çözünebilir ve bisakodil
alkaloza bağlı olarak ciddi GI tahrişine neden olabilir.

Şelasyon

Tetrasiklin; kalsiyum, magnezyum, alüminyum veya demir gibi ağır metal iyonlarıyla
birleşebilir ve zayıf çözünür tuzlar oluşturabilir ve buna bağlı etkide düşme gözlenir. Bazı
iyon değiştirici reçineler ilaçlara bağlanabilir ve absorpsiyonu azaltabilir. Bir anyonik reçine
olan kolestiramin safra tuzlarını ayırmada kullanılır ancak digoksin ve varfarin gibi diğer
ilaçlara da bağlanabilir.

GI Motilitede Değişim

Belirli ilaçlar GI kanaldan geçiş oranını artırmak ya da azaltmak şeklinde nihai absorbe edilen
ilacın miktarını etkileyebilir. Artan emilim ilacın emilim bölgesinde uzun bir süre boyunca
mevcut olması durumunda meydana gelebilir, bunun tersi de geçerlidir. Magnezyumlu
antiasitler, proton pompa inhibitörleri ve H2 reseptör blokerleri barsak hareketlerini
hızlandırır ve çeşitli ilaçların barsak yüzeyine temas süresini azaltarak absorpsiyonun
azalmasına neden olur. Ayrıca prokinetik ilaçlar olan metoklopramid ve domperidon mide
boşalma hızını arttırarak parasetamol ve siklosporinin absorbsiyon hızının artmasına neden
olur. Migren tedavisinde parasetamolle birlikte verilen metoklopramid, GI motiliteyi
artırabilir ve bu durum parasetamolün ince bağırsağa (absorpsiyon bölgesi) ulaşmasında
hızlanmaya sonuçta daha hızlı bir analjezik etkiye neden olur.

GI Floranın İnhibisyonu

Kalın bağırsakta çok sayıda bakteri bulunur. Antibiyotikler gibi bazı ilaçlar bağırsağın
mikrobiyal florasını değiştirir. Tetrasiklinler ve belirli sefalosporinler gibi geniş spektrumlu
antibiyotikler, K vitamini sentezinde yer alan kalın bağırsak bakterilerini inhibe eder. Bu
ilaçların varlığında varfarine bağlı antikoagülan aktivite artar.

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, GÜLHANE ECZACILIK FAKÜLTESİ, FARMASÖTİK TOKSİKOLOJİ ANA BİLİM DALI, 06010 KEÇİÖREN-ANKARA 6
PROF.DR. ONUR ERDEM

Malabsorpsiyon

Laksatifler, neomisin ve kolestiramin gibi bazı ilaçlar malabsorpsiyona neden olarak GI


kanaldan vitamin ve besinlerin absorpsiyonunu azaltır.

Dağılımda Değişim

İlaçların dağılımına yönelik etkileşimler plazma proteinlerine bağlanmayla ilgilidir. Birçok


ilaç plazma proteinlerine geri dönüşümlü olarak bağlanır. Fenitoin (%90), tolbutamid (%96)
ve varfarin (%99) plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanan ilaçlara örnektir. Protein
bağlama bölgesi açısından benzer olan iki ilaç aynı anda uygulandığında bağlanma açısından
rekabet oluşabilir ve bağlanma bölgesi için afinitesi yüksek olan ilaç diğer ilacın yerini
alabilir. Fenilbutazon ve varfarin proteine yüksek oranda bağlanır. Fenilbütazonun proteine
olan afinitesi daha fazla olduğundan varfarini bağlanma yerinden uzaklaştırır. Sonuç olarak
daha yüksek serbest varfarin konsantrasyonu ve buna bağlı kanamalar gözlenebilir.

İleri yaş bireyler dağılım hacmi açısından diğer bireylere kıyasla farklılık gösterir. İleri yaş
bireylerde dağılım hacmi daha az olduğundan propranolol gibi ilaçların konsantrasyonu genç
bireylere kıyasla daha yüksek olabilir.

İlaç Metabolizmasında Değişim

Biyotransformasyon reaksiyonlarında gerçekleşebilen indüksiyon veya inhibisyon temelli


değişimler ilaç etkileşimlerinin en önemli kısmını oluşturur. Söz konusu değişimler Faz-1,
Faz-2 ve Faz-3 süreçlerinde yer alan enzimleri (proteinleri) kapsar.

Metabolizma Artışı

Presipitant ilaç hedef ilacın metabolizmasını artıracak enzimleri indüklediğinde terapötik


etkide azalma gerçekleşir. Enzim indüksiyonundan sorumlu presipitant ilacın varlığı
bittiğinde bu süreç tersine döner. Karbamazepin gibi bazı ilaçlar ise kendi metabolizmasını
indükler. Oral kontraseptifler antiepileptik olan fenitoin varlığında kontraseptif başarısızlığa
neden olur. Hemen hemen tüm antiepileptik ilaçlar CYP3A4 enzimlerini indükleyerek
östrojen ve progesteron düzeylerinde azalmaya neden olarak kontraseptif başarısızlığa yol
açar. Teofilin ve fenitoinin metabolizması karşılıklı olarak indüklenir. Birlikte uygulanmaları
halinde serum ilaç konsantrasyonu düşebilir ve nöbet kontrolünde azalma ya da pulmoner
semptomların şiddetlenmesi meydana gelebilir. DDT ve dioksin gibi bazı kimyasallar da
hepatik mikrozomal aktiviteyi indükler. Bu tür kimyasallara çevresel maruz kalan bireylerde
daha yüksek enzimatik aktiviteye bağlı olarak ilaç konsantrasyonlarında değişim oluşabilir.
Sigara içmek de metabolizmaya etkilidir (polisiklik aromatiklere bağlı olarak) ve
klorpromazin, diazepam ve klordiazepoksit gibi bazı ilaçların metabolizması sigara ile
indüklenebilir. Kronik alkolizm enzim indüklenmesine neden olur ve buna bağlı varfarin ve
fenitoin seviyeleri düşebilir. Aksi olarak akut alkolizmde enzim inhibisyonu nedeniyle
barbitürat toksisitesi gözlenir.

Metabolizma Azalması

Enzim inhibisyonu ilaç etkileşiminin yaygın mekanizmalarından biridir. Bu mekanizmada


hedef ilaç ve presipitant ilaç arasındaki bağlanma yerleri için doğrudan gerçekleşen rekabet
söz konusudur. Bu tür bir ilaç etkileşiminde gözlenecek sonuçlar enzim indüksiyonuna
kıyasla daha hızlıdır. Hedef ilaç kararlı durum konsantrasyonuna daha hızlı ulaşır. Bu
etkileşim genellikle terapötik ve toksik etkilerin artmasına yol açan serum ilaç

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, GÜLHANE ECZACILIK FAKÜLTESİ, FARMASÖTİK TOKSİKOLOJİ ANA BİLİM DALI, 06010 KEÇİÖREN-ANKARA 7
PROF.DR. ONUR ERDEM

konsantrasyonunda bir artışa neden olur. Omeprazol benzodiazepin konsantrasyonlarını ve


etkisini artıran diazepamın oksidatif metabolizmasını inhibe eder. İzoniazid eşzamanlı
uygulama sırasında fenitoin metabolizmasını inhibe ederek fenitoin toksisitesine neden olur
(yavaş asetilatörlerde daha belirgin). Alkol ve disülfiram etkileşiminde disülfiram tarafından
aldehit dehidrogenaz enziminde inhibisyona bağlı asetaldehit birikmesi gerçekleşir. Böyle
bir inhibisyon çarpıntı, kızarma, nefes darlığı ve hipotansiyon gibi disülfiram reaksiyonlarına
neden olur.

İlk Geçiş Etkisinde Değişim

Bazı ilaçlar GI yoldan ve karaciğerden ilk (ilk) geçişleri sırasında metabolize edilir. Örneğin
oral uygulanan propranololün sadece %10'u ilk geçiş metabolizması nedeniyle sistemik
dolaşıma ulaşır. İlk geçiş ve hepatik kan akışı yaşla birlikte azaldığından ileri yaş bireylerde
propranolol benzeri ilaçların daha yüksek konsantrasyonları beklenebilir.

Böbreklerden Eliminasyonda Değişim

Birlikte uygulamayla bir ilaç başka bir ilacın renal atılımını arttırabilir veya azaltabilir. Renal
atılımı değiştiren mekanizmalar idrar pH'ındaki, aktif tübüler sekresyondaki ve glomerüler
filtrasyon hızındaki değişikliklerdir.

Aktif tübüler sekresyon

Aktif tübüler sekresyon süreci proksimal tübülde gerçekleşir. Bazı ilaçlar bir protein taşıyıcı
ile lümen içinde taşınır. Her taşıyıcının anyonlar, katyonlar ve ilaçlar için farklı afiniteleri
vardır. Benzer taşıma sistemini kullanan ilaçlar hedef ilacın tübüler sekresyonunu azaltan
rekabetçi inhibisyon ile etkileşime girer. Probenesid metotreksatın tübüler sekresyonunu
bozarak serum konsantrasyonunu 3-4 kat artmasına dolayısıyla toksisiteye neden olur. Bu
etkileşim probenisid ve penisilin açısından etkiyi uzatmak amacıyla kullanılabilir. Probenesid
penisilinin tübüler sekresyonunu inhibe eder ve serum penisilin seviyesini artırarak
aktivitenin uzamasına neden olur.

Tübüler geri emilim

Lityum esas olarak böbrekler tarafından atılır ancak sodyum geri emilimini önleyen tiyazid
diüretiklerin varlığında lityumun tübüler geri emiliminde artış meydana gelir. Bu durum
lityum toksisitesine neden olur. Tiyazid diüretikleri lityum konsantrasyonlarını %25 ile %40
oranında arttırır.

İdrar pH'ındaki değişiklikler

Sodyum sitrat idrar yolu enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılan alkalizasyon sağlayan bir
ajandır. Penisilin, sefalosporinler ve tiyazid diüretikleri gibi asidik ilaçların atılımını arttırır
buna karşılık ranitidin ve amilorid gibi bazik ilaçların atılımını azaltır.

• Farmakodinamik Etkileşim

Farmakodinamik etkileşimler presipitant ilacın hedef ilacın serum konsantrasyonunu


değiştirmeden hedef ilacın etki mekanizmasını değiştirebildiği etkileşimlerdir.

Hedef ilaç ve presipitant ilacın her ikisi de benzer bir farmakolojik etki oluşturduğunda bu
durum “aditif etkileşime” girer. Şiddetli ağrının tedavisi için ağrı giderici aktiviteyi uzatan
farklı sınıf ağrı kesicilerin bir kombinasyonu aditif etkileşime örnektir. Bazen de yan etkiler
gözlenebilir. Örneğin spironolakton ve ACE inhibitörlerinin kombinasyonu hiperkalemi üretir.
SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, GÜLHANE ECZACILIK FAKÜLTESİ, FARMASÖTİK TOKSİKOLOJİ ANA BİLİM DALI, 06010 KEÇİÖREN-ANKARA 8
PROF.DR. ONUR ERDEM

Sinerjistik etkileşim yaygın bir etkileşim türüdür. Propranolol ve verapamil'in eş zamanlı


uygulanması sinerjistik kardiyovasküler etkilere sahiptir. Her iki ilaç da negatif inotropik ve
kronotropik etkiler üretir ve anjin tedavisi için kullanılır. Diğer klasik örnek de
bakteriyostatik ilacın sinerjistik bir bakterisidal etki ürettiği sülfametoksazol ve trimetoprim
birlikte kullanımını içerir.

Antagonistik etkileşim vücut üzerinde zıt etkileri olan iki veya daha fazla ilacın etkileşimidir.
Dopamin antagonisti olan metoklopramid ile levodopa (antiparkinson ilacı) birlikteliği kişide
parkinson semptomlarında artışa neden olur. Antagonizma zehirlenmelerde kullanılan bir
etkileşim türüdür. Örneğin atropin organofosfor zehirlenmesi için bir antidottur, nalokson
ise opioid doz aşımını tedavi etmek için kullanılır.

ANTİBAKTERİYEL İLAÇ-İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ

Genel Bilgiler

Bakteriyel enfeksiyonlar dünya çapında morbidite ve mortalitenin önemli bir nedenidir.


Antibiyotikler sağlık sonuçlarını iyileştirmede son derece başarılı olmuş diğer taraftan
beslenme, temiz su, sanitasyon ve aşılama tedarikindeki iyileşmeler sayesinde 1950'de
1000 canlı doğumda 216 ölüm olan 5 yaş altı ölüm oranı 1000 canlı doğumda 39'a
düşürülmüştür. Benzer durum ortalama yaşam beklentisinde de gözlenmiş geçmişte
erkekler için 48 yıl olan ortalama yaşam beklentisi günümüzde 70 yılı aşmış durumdadır.
Bununla birlikte antibiyotiklerin sağlığıma yönelik olumlu etkileri üzerindeki en önemli riskler
dünya çapında artan antimikrobiyal direnç (AMR) seviyelerindeki artış ile düşük ve orta
gelirli birçok ülkede temel antibiyotiklere erişim eksikliğidir.

Antibiyotikler için ilaç etkileşimler faydalı ya da zararlı yönde çalışabilir. Yararlı antibiyotik
etkileşimlerinde iki veya daha fazla antibakteriyel maddenin belirli kombinasyonları şeklinde
pazarlanması yer alır. Trimetoprim-sülfametoksazol kombinasyonu bakteriyel folik asit
sentezini bloke ederek mikrobiyal büyümeyi sinerjistik olarak engelleyen iki antibakteriyel
ajanın kombinasyonudur. Kinupristin ve dalfopristin protein sentez inhibisyonunda farklı
bakteriyel ribozomlara bağlanan ve sinerjistik hareket eden streptograminlerdir. Piperasilin-
tazobaktam, amoksisilin-klavulanat ve ampisilin-sulbaktam bir β-laktamaz inhibitörü
(tazobaktam, klavulanat veya sulbaktam) kullananan kombinasyona örneklerdir. İmipenem
ve silastatin ile kombine halde kullanıma sunulur çünkü silastatin, imipenemi nefrotoksik
metabolitlere dönüştüren proksimal renal tübüldeki dehidropeptidazı inhibe eder.

Antibiyotiklerin kombine kullanımı ilaçların hedef patojene karşı birbirlerini antagonize


etmesi ya da söz konusu kombinasyonun toksisiteye neden olması halinde zararlıdır ve
istenmez. İlave olarak kombinasyon tedavisi süperenfeksiyon riskini artırır ve
monoterapiden çok daha maliyetlidir. Çok sayıda makale antibakteriyeller ve antifungaller
arasındaki In vitro antagonizmaya vurgu yapmaktadır.

İlaçlara bağlı toksisite bir ilacın konakçı tarafından fizyolojik olarak "yönetilebilen" miktarı
aşan bir miktarda uygulanmasının bir sonucudur. Antibiyotikler arasında yer alan β-
laktamlar az sayıda toksik ilaç etkileşimine neden olur. Bazı toksik antibiyotik ilaç
etkileşimleri benzer toksisiteye sahip birden fazla ilacın uygulanmasından kaynaklanan
farmakodinamik temele dayanır. QT aralığını uzatan antibiyotikler ve diğer ilaçları (örn.
amiodaron, haloperidol, diltiazem) birlikte kullanmak torsades des pointes (bir tür
ventriküler taşikardi) ve ani ölüme yol açabilir. Parenteral aminoglikozitler, amfoterisin bazlı
bileşikler veya pentamidinin ile radyografik kontrast maddelerin nonsteroidal

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, GÜLHANE ECZACILIK FAKÜLTESİ, FARMASÖTİK TOKSİKOLOJİ ANA BİLİM DALI, 06010 KEÇİÖREN-ANKARA 9
PROF.DR. ONUR ERDEM

antiinflamatuar ilaçlar, siklosporin veya sisplatin gibi diğer nefrotoksik ajanlarla birlikte
kullanılması hastada önemli böbrek fonksiyon bozukluğu geliştirme riski oluşturur.
Vankomisin kullanımı ayrıca bir hastayı aminoglikozidin neden olduğu nefrotoksisiteye
yatkın hale getirebilir. Antikoagülan alan hastalara N-metiltiotetrazol yan zincirli
sefalosporinlerin uygulanması kanama olasılığını artırır. Bir aminoglikozit olan klindamisin
veya kolistin ile diğer nöromüsküler bloke edici ajanların birlikte kullanılması nöromüsküler
blokaj riskini arttırır.

Alüminyum, demir ve magnezyum gibi multivalan katyonların oral uygulaması ile oral
kullanılan tetrasiklinler, doksisiklin ve florokinolonların absorpsiyonu azalmaktadır.
Antasitlerin birçoğu alüminyum ya da magnezyum içerir ve dolayısıyla bu antibiyotiklerin
absorpsiyonu da engellenir. Kalsiyum ve çinko florokinolonların absorpsiyonunu da engeller.
Bazı antibiyotikler (nafsilin gibi) K vitamini sentezlemekten sorumlu bağırsak florasını
değiştirerek, K vitamini emilimini bozar ve böylece varfarin kullanan hastalarda Uluslararası
Düzeltme Oranını (INR) daha da uzatır. Sülfonamidler varfarini albümin üzerindeki
bağlanma bölgesinden uzaklaştırır ve böylece kullanılabilirliğini artırarak INR'yi artırabilir.
Metronidazol varfarin metabolizmasını inhibe edebilir.

Antibiyotikle ilişkili İstenmeyen ilaç etkileşimlerinde diğer farmakokinetik etkileşimler


CYP450 enzimleri özellikle de CYP3A'nın aktivitesindeki değişikliklerle ilgilidir. Makrolidler,
azoller ve bazı antiretroviral proteaz inhibitörleri güçlü CYP3A inhibitörleridir. Sonuç olarak
bu ilaçların uygulanması varfarin, lovastatin ve simvastatin, midazolam ve triazolam,
siklosporin ve takrolimus, fenitoin ve teofilin gibi CYP3A tarafından metabolize edilen
ilaçların düzeylerinin artmasına neden olabilir. Tersi olarak rifampin (ve rifabutin) bu enzim
ailesi tarafından metabolize edilen ilaçların daha düşük plazma düzeylerine neden olan güçlü
bir CYP3A indükleyicisidir. Rifampin varfarin, midazolam ve triazolam, siklosporin ve
takrolimus, teofilin, klukokortikoidler, bazı azoller, antiretroviral proteaz inhibitörleri ve
diğerleriyle birlikte kullanıldığında terapötik yanıtta azalma bildirilmiştir.

Pgp’ler bazı ilaçların enterositlerden bağırsak lümenine ve renal tübülleri kaplayan


hücrelerden tübülün kendisine taşınmasına aracılık eder. Rifampin Pgp’leri indükler ve
makrolidler inhibe eder. Bir makrolid digoksin ile birlikte uygulandığında digoksin
eliminasyonunu engelleyerek toksisiteye neden olabilir.

Serotonin sendromu bozulmuş serotonin metabolizmasından kaynaklanır ve ajitasyon,


nöromüsküler hiperaktivite, ateş, hipotansiyon ve hatta ölümle karakterizedir. Linezolid
zayıf bir monoamin oksidaz (MAO) inhibitörüdür. Linezolidin kendisi serotonin sendromuna
neden olmamasına rağmen bu ilacın diğer MAO inhibitörleri ile kombinasyonu toksisiteye
neden olabilir. Seçici serotonin geri alım inhibitörlerini kullanan ve linezolid alan hastaların
az bir kısmında (yaklaşık %5) serotonin sendromu gelişmektedir. Selektif serotonin geri
alım inhibitörü gerektiren bir hastada linezolid başlanması gerekiyorsa hasta serotonin
sendromu belirtileri açısından izlenmeli ve belirtiler ortaya çıkarsa etkiden sorumlu ilaçlar
hemen kesilmelidir.

Antibiyotiklerin güvenli kullanımı kapsamında gerek farmakokinetik gerekse


farmakodinamik etkileşimlerin Eczacılar tarafından iyi düzeyde bilinmesi önemlidir. Yukarda
genel hatlarıyla verilen bilgiler dışında özellikle kullanımı yoğun olan antibiyotikler açısından
detaylandırılmış etkileşim bilgileri aşağıda sunulmaktadır.

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, GÜLHANE ECZACILIK FAKÜLTESİ, FARMASÖTİK TOKSİKOLOJİ ANA BİLİM DALI, 06010 KEÇİÖREN-ANKARA 10
PROF.DR. ONUR ERDEM

β-LAKTAM ANTİBİYOTİKLER

β-laktamlar klinik kullanımda yer alan en eski antibiyotik sınıfıdır ve penisilinler,


sefalosporinler, karbapenemler ve monobaktamlar bu grupta yer alır. Bu grup ilaçlar böbrek
yetmezliği olanlar, ileri yaş bireyler ve nöbet bozukluk öyküsü olan hastalarda ender
gözlenen epileptojenik aktivite dışında oldukça iyi bir güvenlik profili sergiler. Bu grup
ilaçların etkileşim profili belirli farmakodinamik etkileşimlerle ilgilidir. Ayrıca β-laktamlar GI
florayı değiştirmek suretiyle ilaçların kinetiğine etki edebilirler. Metabolik inhibisyon ve
indüksiyon ise β-laktamların diğer ilaçlarla etkileşebildiği yaygın bir mekanizma değildir.
Buna karşılık sefpodoksim proksetil, sefuroksim aksetil ve sefditoren pivoksil gibi oral
sefalosporin grubu ön ilaçlar H2-antagonistleriyle birlikte uygulandıklarında biyoyararlanımı
azaltır. Eşzamanlı antiasit kullanımı sefaklor, sefdinir, sefpodoksim ve sefditoren doz
maruziyetini %20-40 oranında azalttığı gösterilmiştir. Söz konusu oral sefalosporinler ile
H2-antagonistleri ya da antiasitlerin birlikte kullanım zorunluluğu varsa en az 2 saat ara ile
alınması sağlanmalıdır.

β-laktam grubu ilaçlar birçoğu böbreklerden elimine edilir. Bununla birlikte probenesid gibi
ilaçlar β-laktamların renal tübüler sekresyonunu inhibe eder. Amoksisilin, ampisilin,
tikarsilin ve nafsilinin plazma düzeyleri probenesid ile birlikte alındığında yaklaşık iki katına
çıkar. İleri yaş bireyler, böbrek fonksiyon bozukluğu olan veya nöbet bozukluk öyküsü olan
hastalarda β-laktam konsantrasyonlarını artırmak için probenesid kullanımından
kaçınılmalıdır. β-laktamların tübüler sekresyonunu inhibe etme potansiyeline sahip diğer
ajanlar arasında metotreksat, aspirin ve indometazin yer alır.

Farmakodinamik Etkileşimler

β-laktamlarla ilişkili farmakodinamik etkileşimler kombine antimikrobiyal kullanımında


sinerjik veya antagonizma temelinde artan toksisite riskini içerir. Allopurinol ve amoksisilin
veya ampisilinin birlikte kullanılması ciltte döküntü riskini artırır. Gansiklovir ve
imipenem/silastatin kullanımıyla nöbet riskinde artış ihtimali oluşur dolayısıyla bu ilaçların
birlikte kullanımı önerilmez. Benzer şekilde siklosporin alan transplant hastalarında
imipenem/silastatin kullanımı MSS toksisite riskinin artmasıyla ilişkilendirilmiştir. Valproik
asit ve karbapenemlerin kullanımıyla nöbet riskinin arttığı kaydedilmiştir. Bu durum valproik
asit konsantrasyonlarında hızlı azalmayla ilişkili olduğundan karbapenemle kombinasyon
gerekliliğinde ilaç dozlama takibi ve valproik asit doz artışı yapılması gerekir.

Gastrointestinal Florada Değişiklik

Oral östrojenler eliminasyon sürecinde konjugasyonu içeren Faz-2 metabolizma


reaksiyonlarına uğrar. GI flora bu konjugatları hidrolize ederek östrojenlerin yeniden
emilmesini ve farmakolojik etkilerinin devam etmesini sağlar. Dolayısıyla oral
kontraseptifler ve antibiyotiklerin birlikte kullanımı ani kanamalar ve gebelikle ilişkilidir.
Vitamin K sentezinde önemli olan bağırsak florasındaki değişikliğin de β-laktamların varfarin
ile etkileştiği mekanizmalardan biri olduğu belirtilmektedir. Endojen K vitamini üretimindeki
azalma varfarinin etkisini arttırabilir. Ek olarak, sefamandol, sefoperazon ve sefotetan (bir
N-metiltiotetrazol yan zinciri içerir) gibi yarı sentetik sefalosporinler protrombin zamanını
uzatabilir. Bu ajanların kullanımı varfarin alan hastalarda kanama riskini artırabilir ve bu
nedenle kombine ilaç alan hastalarda kanama belirtileri izlenmelidir.

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, GÜLHANE ECZACILIK FAKÜLTESİ, FARMASÖTİK TOKSİKOLOJİ ANA BİLİM DALI, 06010 KEÇİÖREN-ANKARA 11
PROF.DR. ONUR ERDEM

MAKROLİDLER, AZALİDLER VE KETOLİDLER

Azalidler (azitromisin) haricindeki makrolidler (eritromisin ve klaritromisin) ve ketolidler


(telitromisin) çok sayıda ilaç etkileşimi ile ilişkilidir. Bu etkileşimler için en yaygın
mekanizma CYP450 sisteminin ve Pgp'nin inhibisyonunu içerir. Eritromisin CYP450
enzimlerini yarışmalı olmayan bir mekanizmayla inhibe eder, bu nedenle potansiyel ilaç
etkileşimi açısından önemlidir.

CYP3A4'ün İnhibisyonu

Temel CYP3A4 substratlarının artan konsantrasyonlarının varlığı zararlı etkileri oluşturabilir;


bu substratlar midazolam, siklosporin, takrolimus, lovastatin, simvastatin ve kalsiyum kanal
blokerlerini içerir. Eritromisin, klaritromisin veya telitromisinle kullanıldığında oral
midazolamın etkileri artabilir. Lorazepam veya oksazepam gibi CYP3A4 tarafından
metabolize edilmeyen benzodiazepinler özellikle ileri yaş bireylerde ve benzodiazepinlerin
etkilerine duyarlı kişilerde alternatif olarak düşünülmelidir. Siklosporin ve takrolimusun
serum konsantrasyonları klaritromisin veya eritromisin birlikte kullanıldığında yaklaşık iki
gün içinde 2-5 kat artış meydana gelebilir. Nefrotoksisitenin bu etkileşimlerde aktif olacağı
da göz önüne alındığında belirtilen immünosupresanlar için terapötik ilaç takibi kritik ve
hayati önem taşır.

Benzer şekilde lovastatin ve simvastatin gibi statin konsantrasyonlarında yükselme ve


CYP3A4 inhibisyonuna bağlı olarak sekonder rabdomiyoliz gelişimi söz konusudur.
Azitromisin, lovastatin veya simvastatinle uygulandığında en güvenli seçim gibi
görünmektedir. Atorvastatin CYP3A4 tarafından daha az metabolize edilir; eritromisinle
birlikte uygulandığında plazma düzeylerinde yalnızca %30'luk bir artış kaydedilmiştir.
Eritromisin, klaritromisin veya telitromisin ile kalsiyum kanal blokerlerinin birlikte kullanımı
hastalarda oluşan hipotansiyon, taşikardi, ödem, kızarma ve baş dönmesine dikkat
edilmelidir.

CYP3A4'ün eritromisin ve klaritromisin tarafından inhibisyonu, ölümcül ilaç etkileşimlerine


yol açabilir. Bu ölümlerin birincil nedeni torsades de pointes ve ölüme yol açan QT uzamasını
içerir. Eritromisin doğrudan QT aralığını artırabilir. Ayrıca kinidin, ibulitid, sotalol, dofetilid,
amiodaron ve bretilyum gibi antiaritmiklerin konsantrasyonlarını arttırabilir. Amitriptilin gibi
trisiklik antidepresanlar ve haloperidol, respiridon ve ketapin gibi antipsikotik ajanların
tümünün düzeyleri yükselirken torsadesde pointes gelişme riski artmaktadır. Diltiazem,
verapamil ve itrakonazol gibi CYP3A4 inhibitörlerinin kullanımı eritromisin alan hastalarda
ani kardiyak ölüm riskini beş kat artırabilir. Benzer şekilde diğer CYP3A4 substratlarının
yükselmesi priapizm (sildenafil), oryantasyon bozukluğu (klozapin), nötropeni (vinblastin),
deliryum (fluoksetin) ve üveit (rifabutin) gibi ciddi sonuçlar doğurabilir.

CYP3A4 inhibitörleri alan hastalarda eritromisin kullanılmadan önce mutlaka alternatif ilaçlar
düşünülmelidir.

CYP2C9, CYP2C19'un İnhibisyonu

CYP2C9 ve CYP2C19 enzimleri için anahtar substratlar varfarin, fenitoin ve sülfonilürelerdir.


Morarma, hematüri ve protrombin zamanında artış eritromisin ve varfarin kullanımıyla
ilişkilidir. Varfarin ve klaritromisin veya telitromisin kombinasyonuyla bu etkileşim
potansiyeli önemli ölçüde azalır.

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, GÜLHANE ECZACILIK FAKÜLTESİ, FARMASÖTİK TOKSİKOLOJİ ANA BİLİM DALI, 06010 KEÇİÖREN-ANKARA 12
PROF.DR. ONUR ERDEM

CYP1A2'nin İnhibisyonu

Teofilin eritromisinle uygulandığında ciddi kardiyotoksisite ile ilişkili kritik bir CYP1A2
substratıdır. Bildirilen yan etkiler çeşitlidir ve ventriküler fibrilasyon gibi daha ciddi etkilere
kadar gidebilir.

Pgp İnhibisyonu

Eritromisin ve klaritromisin Pgp inhibitörleridir. Digoksin böbreklerden Pgp aracılı tübüler


sekresyonla değişmeden elimine edilir. Digoksinin eritromisin veya klaritromisin ile
kombinasyonu oral biyoyararlanımda artışa renal klerensin azalmasına ve digoksinin serum
konsantrasyonlarının artmasına neden olur. Eşzamanlı olarak bu makrolidlerle tedavi gören
hastalarda digoksin toksisitesi gelişmiştir. Mevcut veriler digoksin toksisitesine bağlı
hastaneye yatışların ileri yaş bireylerde diğerlerine kıyasla yaklaşık on kattan daha fazla
arttığını göstermektedir. Kombine tedavi alan hastaların böbrek fonksiyonları izlenmeli,
digoksin dozları vücut ağırlığına, kreatinin klerensine ve serum ilaç konsantrasyonlarına
bağlı olarak tekrar düzenlenmelidir.

Kolşisinin oral biyoyararlanımı, metabolizması ve atılımı, klaritromisin ve eritromisin


tarafından değiştirilir. Bu etkileşimde en olası mekanizma makrolidlere bağlı Pgp ve
CY3A4’te oluşan inhibisyonudur. Pgp ve CY3A4 inhibitörlerinin kolşisinle birlikte
kullanımında çok dikkatli olunmalıdır.

FLOROKİNOLONLAR

Florokinolonlar mükemmel oral biyoyararlanımları ve güvenlik profilleri göz önüne


alındığında sıklıkla kullanılan bir antibiyotik grubudur. Siprofloksasin, levofloksasin,
ofloksasin, norfloksasin, gatifloksasin, moksifloksasin ve gemifloksasin gibi florokinolonların
oral biyoyararlanımı katyonlar tarafından önemli ölçüde azaltılabilir. Bu etkileşimin derecesi
söz konusu katyona ve oral uygulamanın nispi zamanlamasına bağlıdır. Genel olarak
alüminyum, magnezyum, demir ve çinko gibi elementlerin kalsiyumdan daha ciddi
etkileşimlere sahip olduğu kaydedilmiştir. Her bir sistemik florokinolon için spesifik ilaç
etkileşim profili aşağıda verilmektedir.

Siprofloksasin

Demir, magnezyum, alüminyum ve çinko ile siprofloksasin eş zamanlı uygulanması oral


siprofloksasin biyoyararlanımında %50-90 azalmaya neden olabilir. Bu ajanlarla
siprofloksasin uygulamasında 2 saat önce veya 6 saat sonra ilaç uygulanması kuralına dikkat
edilmesi belirtilen etkileşimi azaltır. Eş zamanlı siprofloksasin kullanımı ile teofilin
konsantrasyonlarında artış bildirilmiş, bu da teofilin toksisite belirtilerine neden olmuştur.
Bu hastalarda siprofloksasin kullanılırken terapötik ilaç takibi ve teofilin dozunun azaltılması
gerekli olabilir.

Levofloksasin/Ofloksasin

Levofloksasin ve ofloksasin ile demir, magnezyum ve alüminyum bileşiklerinin eş zamanlı


uygulanması beklenen etkide ciddi azalmaya neden olabilir. Bu etkileşimi sınırlamak için
levofloksasinin bu multivalan katyon içeren ürünlerden 2 saat önce veya 2 saat sonra
uygulanması önerilir.

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, GÜLHANE ECZACILIK FAKÜLTESİ, FARMASÖTİK TOKSİKOLOJİ ANA BİLİM DALI, 06010 KEÇİÖREN-ANKARA 13
PROF.DR. ONUR ERDEM

Norfloksasin

Norfloksasin siprofloksasine kıyasla katyonlarla daha büyük etkileşim potansiyeline sahiptir.


Norfloksasinin sukralfat, magnezyum/alüminyum antiasitler ve demir sülfatla birlikte
kullanımı etkide ciddi azalmayla sonuçlanır. Kalsiyum karbonatla birlikte kullanım
durumunda da benzer durum oluşmaktadır. Metal katyonları ve norfloksasin
uygulanmasında en az 2 saat ara verilmelidir. Norfloksasin tedavisi alan hastalarda teofilin
toksisitesi bildirildiğinden hastalar açısından bu etkileşime dikkat edilmelidir.

Gatifloksasin

Gatifloksasin metaller ile levofloksasinle benzer etkileşim profiline sahiptir. Gatifloksasin ile
katyon içeren ilaçların uygulanmasında 4 saatlik bir aranın konması önemlidir. Florokinolon
ile ilişkili glukoz homeostazında değişiklik raporlarının büyük çoğunluğu gatifloksasin
kullanımını içerir. İleri yaş bireyler, böbrek yetmezliği olan hastalar ve eş zamanlı olarak
glukoz regülasyonunu değiştiren ilaçları alan hastalar bu advers reaksiyonlar açısından
artan risk altındadır. Yapılan çalışmalar gatifloksasinin en yaygın şekilde disglisemiye yol
açan ilaç etkileşimleri ile ilişkili olduğunu göstermektedir.

Moksifloksasin

Moksifloksasin levofloksasin ile benzer bir katyon etkileşim profiline sahiptir ve kalsiyum
içeren ajanlarla birlikte uygulanmasından minimum düzeyde etkilenir. Bununla birlikte
moksifloksasin'in katyon içeren ajanlardan 4 saat önce veya 8 saat sonra uygulanması
önerilir. Moksifloksasin kullanımıyla da glukoz homeostazında değişiklik potansiyeli
mevcuttur.

Gemifloksasin

Gemifloksasin ile kalsiyum karbonat, demir sülfat, magnezyum ve alüminyum içeren


antasitlerin birlikte kullanımı durumunda belirtilen katyonların gemifloksasin dozundan 3
saat önce veya 2 saat sonra alınmaması gerekir.

AMİNOGLİKOZİTLER

Parenteral aminoglikozidler (ör. gentamisin, tobramisin, amikasin) ciddi gram negatif


enfeksiyonların tedavisi için kullanılan önemli antibakteriyel ajanlardır. Bunların neredeyse
tamamı böbrekler tarafından başlıca glomerüler filtrasyon yoluyla atılır. Aminoglikozit
tedavisiyle ilişkili önemli yan etkiler nefrotoksisite, ototoksisite ve nöromüsküler blokajdır.
Sonuç olarak bu ajanlar için ilaç etkileşim profili genellikle belirtilen istenmeyen etkiler için
ilave artan riskler anlamına gelir.

Çok sayıda veri aminoglikozidler ve amfoterisin B, sisplatin, siklosporin, vankomisin veya


indometasinin eşzamanlı uygulanmasıyla nefrotoksisite gelişme riskinin arttığını
göstermektedir. Aminoglikozit tedavisi alan hastaların böbrek fonksiyonları izlenmelidir,
dozaj rejimleri vücut ağırlığına, kreatinin klirens tahminine veya serum ilaç
konsantrasyonlarına göre ayarlanmalıdır. Ayrıca aminoglikozidlerin yukarda belirtilen
ajanlarla kullanımından kaçınılmalı veya foskarnet, intravenöz pentamidin, sidofovir,
polimiksin B ve kolistin gibi diğer bilinen nefrotoksik ajanlarla birlikte kullanımında dikkat
edilmelidir.

Aminoglikozidler ve kıvrım diüretiklerinin birlikte uygulanması ototoksisite riskinde artış


bildirilmiştir. Etakrinik asidin tek başına ve kanamisin ve streptomisin gibi aminoglikozidlerle
SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, GÜLHANE ECZACILIK FAKÜLTESİ, FARMASÖTİK TOKSİKOLOJİ ANA BİLİM DALI, 06010 KEÇİÖREN-ANKARA 14
PROF.DR. ONUR ERDEM

birlikte uygulandığında işitme kaybına neden olduğu bildirilmiştir. Furosemid aminoglikozit


birlikteliği artan nefrotoksisite ve ototoksisite için ilave bir risk faktörü olarak tanımlanmıştır.
Etakrinik asid, furosemid, üre ve mannitol eş zamanlı olarak aminoglikozid tedavisi alan
hastalarda mümkün olan en düşük dozlarda ve dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır.

Aminoglikozitler nöromüsküler bloke edici ajanların etkilerini güçlendirebilir. Bu ajanların


eşzamanlı uygulanması uzun süreli solunum depresyonuna ve iskelet kaslarının zayıflığı ile
ilişkilendirilmiştir. Miyastenia gravis veya şiddetli hipokalsemi veya hipomagnezyum
bulunan hastalar bu yan etkilere karşı özellikle hassastır. Etkileşim bir aminoglikozidin bir
nöromüsküler bloke edici ajandan önce veya sonra uygulanması durumunda meydana
gelebilir.

Aminoglikozitler ve β-laktam antibiyotikler gram-pozitif ve gram-negatif patojenlerin neden


olduğu hastalıkların tedavisinde aditif veya sinerjistik aktivite için kombinasyon halinde
yaygın olarak kullanılır. Bununla birlikte geniş spektrumlu penisilinlerin (örneğin piperasilin
ve tikarsilin) birlikte kullanımı ciddi böbrek yetmezliği olan hastalarda aminoglikozidin
inaktivasyonuna neden olabilir. Aminoglikozit uygulama zamanı penisilin dozlama aralığının
sonlanma zamanına göre ayarlanmalıdır.

VANKOMİSİN

Vankomisin 1956'da keşfedilmesinden günümüze piyasada bulunan bir glikopeptid


antibakteriyeldir. Uzun geçmişine rağmen vankomisinin diğer terapötik ajanlarla az sayıda
bildirilen ilaç etkileşimi vardır. Vankomisinin en dikkate değer ilaç-ilaç etkileşimi
aminoglikozid antibiyotiklerin eşzamanlı uygulanmasıyla potansiyel olarak artan
nefrotoksisite insidansıdır. Tek başına veya kombine halde vankomisin ve aminoglikozit
tedavisi alan hastaların böbrek fonksiyonları izlenmeli ve vücut ağırlığı, kreatinin klirensi
tahmini veya serum ilaç konsantrasyonlarına göre doz ayarlaması yapılmalıdır.

DAPTOMİSİN

Daptomisin renal olarak atılan ve hepatik olarak metabolize edilmeyen siklik bir lipopeptittir.
Daptomisin için metabolik ilaç etkileşimleri metabolizma süreçlerindeki enzimlerde
inhibisyon ve indüksiyon durumu söz konusu olmadığından olası değildir. Hem daptomisin
hem de hidroksimetilglutaril-koenzim A(HMG-CoA) redüktaz inhibitörleri kreatinin
fosfokinaz konsantrasyonlarını artırabileceğinden veya rabdomiyolize neden olabileceğinden
HMG-CoA redüktaz inhibitörlerinin ve rabdomiyoliz ile ilişkili diğer ilaçların daptomisin
tedavisi sırasında geçici olarak kesilmesi gerekir.

LİNEZOLİD

Linezolid oksazolidinon sınıfından yeni bir sentetik antibakteriyel maddedir. Bu antibiyotik


sınıfının ilaç etkileşim profili serotonin konsantrasyonlarında artışa ve serotonin
sendromunun gelişmesine neden olan monoamin oksidazın (MAO) inhibisyonuyla ilişkilidir.
Sıçanlarda yapılan çalışmalar linezolidin CYP izoformlarının bir indükleyicisi olmadığını
göstermektedir. Serotonin sendromunun yönetimi rahatsız edici ilaç ya da ilaçların
kesilmesini ve gerektiğinde semptomları hafifletmek için antiserotonin ilaç olan
siproheptadin verilmesini içerir.

Linezolidin MAO inhibitörü aktivitesi ilave olarak psödoefedrin ve fenilpropanolamin gibi


adrenerjik ajanlar içeren öksürük ve soğuk algınlığı ilaçlarıyla etkileşim potansiyeline
sahiptir. Dekstrometorfan (bilinen bir serotonin geri alım inhibitörü) ile linezolid birlikte
SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, GÜLHANE ECZACILIK FAKÜLTESİ, FARMASÖTİK TOKSİKOLOJİ ANA BİLİM DALI, 06010 KEÇİÖREN-ANKARA 15
PROF.DR. ONUR ERDEM

uygulandığında hiçbir serotonin sendromu belirtisi veya kan basıncı, kalp hızı veya sıcaklıkta
değişiklik gözlenmemiştir. Hastalara ilaç seçimi noktasında profesyonel destek önemlidir ve
linezolid ile psödoefedrin veya fenilpropanolamin içeren ürünlerin birlikte uygulanmasına
ilişkin önlemler hastaya aktarılmalıdır.

TETRASİKLİNLER

Tetrasiklin sınıfında yaygın olarak kullanılan ajanlar (örn. tetrasiklin, minosiklin, doksisiklin)
başlıca eliminasyon yollarına göre farklılık gösterir. Alınan tetrasiklinlerin büyük çoğunluğu
böbreklerden elimine edilir. Minosiklin karaciğer tarafından metabolize edilir ve yaklaşık
%10'u böbreklerde atılır. Doksisiklin esas olarak feçesle elimine edilirken geri kalan %20-
30'u glomerüler filtrasyon yoluyla idrarla atılır.

Tetrasiklinler için ilaç etkileşimlerinin çoğu farmakokinetiktir ve bu ilaç sınıfının veya diğer
ajanların absorpsiyonunda ve eliminasyonundaki değişiklikleri yansıtır (Tablo 3).
Tetrasiklinlerin plazma konsantrasyonları alüminyum, magnezyum, kalsiyum, demir veya
çinko gibi iki değerlikli ve üç değerlikli katyonlarla eşzamanlı uygulanmasıyla belirgin şekilde
azalır (%30-90). Bu etkileşimde şelasyon, düşük çözünme ve antiasite bağlanma ana
mekanizmaları oluşturur. Çok değerlikli katyonlar içeren yaygın ürünler arasında antiasitler,
laksatifler, antidiyareikler, multivitaminler, sukralfat, didanosin tabletleri veya tozu,
molindon ve kinapril tabletleri bulunur. Bunlara ilave olarak kolestipol, kaolin-pektin, aktif
kömür ve sodyum bikarbonat da tetrasiklinlerin biyoyararlanımını azaltır. Bu ürünlerden
herhangi biriyle tetrasiklin kullanımında belirtilen etkileşimin etkisini en aza indirmek için
her ilacın uygulanması arasında en az 2 saat ara verilmelidir.

Tetrasiklinler-varfarin ile digoksin-oral kontraseptifler arasında ilaç-ilaç etkileşimleri


bildirilmiştir. Ek olarak uyumsuz sonuçlara rağmen tetrasiklinler teofilinin plazma
konsantrasyonlarını artırabilir. Tetrasiklinler lityum, metotreksat, metoksifluran ve
ergotamin tartratın toksisitelerini güçlendirebilir. Tetrasiklin ve atovakuon
kombinasyonundan kaçınılmalıdır çünkü atovakuonun plazma konsantrasyonları yaklaşık
%40 oranında azalır. Bununla birlikte Plasmodium falciparum sıtması için tedavi gören
hastalarda eş zamanlı tetrasiklin uygulandığında kinin plazma konsantrasyonlarında iki kat
artış gözlenmiştir. Barbitüratlar, fenitoin, karbamazepin, rifampin ve kronik etanol alımı
doksisiklin eliminasyon yarı ömrünü ve plazma düzeylerini azaltırken diğer tetrasiklin
ürünlerinin farmakokinetiğinde bir etkileşim görünmemektedir.

Tablo 3. Tetrasiklinler için ilaç-ilaç etkileşimleri.

Etkileşen İlaç Etkiler Yönetim Tavsiyesi


Antiasitler Tetrasiklin konsantrasyonunda azalma Uygulama arası en az 2
saat süre
Atovakuon Atovakuon konsantrasyonunda (%40) Mümkünse alternatif tedavi
azalma
Barbitüratlar Doksisiklin konsantrasyonunda azalma Diğer tetrasiklinlerin
kullanımı
Bizmut Tetrasiklin konsantrasyonunda azalma Uygulama arası en az 2
saat süre
Karbamazepin Doksisiklin konsantrasyonunda azalma Diğer tetrasiklinlerin
kullanımı
Kolestipol Tetrasiklin konsantrasyonunda azalma Uygulama arası en az 2
saat süre

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, GÜLHANE ECZACILIK FAKÜLTESİ, FARMASÖTİK TOKSİKOLOJİ ANA BİLİM DALI, 06010 KEÇİÖREN-ANKARA 16
PROF.DR. ONUR ERDEM

Digoksin Digoksin konsantrasyonunda artış ve Digoksin düzeylerinde izlem


toksisite ve doz ayarlaması
Ergotamin Artan ergotizm Egotizmi izlem; mümkünse
tartrat alternatif tedavi
Etanol, kronik Doksisiklin konsantrasyonunda azalma Diğer tetrasiklinleri kullan
alım
Demir Tetrasiklin konsantrasyonunda azalma Uygulama arası en az 2
saat süre
Lityum Lityum konsantrasyonunda artış ve Lityum düzeylerini izlem ve
toksisite doz ayarlaması
Metotreksat Metotreksat konsantrasyonunda artış ve Metotreksat
toksisite konsantrasyonunda izlem
Oral Kontraseptif etkide azalma İlave kontraseptif önlem
konraseptifler tavsiyesi
Fenitoin Doksisiklin konsantrasyonunda azalma Diğer tetrasiklinleri kullan
Kinin Kinin konsantrasyonunda artış Kinin toksisitesini izlem
Rifampin Doksisiklin konsantrasyonunda azalma Diğer tetrasiklinleri kullan
Sodyum Tetrasiklin konsantrasyonunda azalma Uygulama arası en az 2
bikarbonat saat süre
Varfarin Antikoagülan etkide artış Protrombin zamanında
izlem ve varfarin doz
ayarlaması
Çinko Tetrasiklin konsantrasyonunda azalma Uygulama arası en az 2
saat süre

KLİNDAMİSİN

Klindamisin esas olarak karaciğer tarafından elimine edilir ve uygulanan dozun sadece %5-
10'u değişmeden idrarla atılır. Klindamisin ile ilaç etkileşimleri genellikle farmakodinamiktir
ve farmakokinetikteki değişikliklerle ilişkili değildir.

Klindamisin nöromüsküler bloke edici ajanların (örn. d-Tübokirarin, pankuronyum,


vekuronyum) etkilerini artırabilir ve nöromüsküler blokaj süresinin uzamasına neden
olabilir. Klindamisin, nefrotoksin oluşturan bir antibakteriyel madde olarak kabul edilmez.
Bununla birlikte nefrotoksisite ile sonuçlanan klindamisin ve siklosporin vaka raporları da
mevcuttur.

METRONİDAZOL

Metronidazol alkol kullanan bazı hastalarda disülfiram benzeri reaksiyona (kızarma, çarpıntı,
taşikardi, bulantı, kusma) neden olur. Bu reaksiyonda metronidazole aldehit dehidrojenaz
ve diğer alkol oksitleyici enzimlerin inhibisyonu etkilidir. Hastalar bu potansiyel yan etkiler
konusunda uyarılmalı ve metronidazol alımından sonraki 2-3 gün içinde alkol alınması
gerektiği belirtilmelidir. Ayrıca reçetesiz de verilebilen bazı oral ilaç grupları (örn. öksürük
ve soğuk algınlığı ilaçları, ritonavir solüsyonu) ve intravenöz ürünler (örn. diazepam,
nitrogliserin, fenitoin, trimetoprim-sülfametoksazol) etil alkol içerebildiğinden bu ilaçların
alımında dikkatli olunmalıdır. Metronidazol ve yüksek propilen glikol içeriği (örn. amprenavir
oral solüsyon) içeren ilaçlardan kaçınılmalı ya da dikkatle kullanılmalıdır. Metronidazolün
propilen glikolü metabolize eden alkol ve aldehit dehidrojenaz yolağını inhibe ettiği
unutulmamalıdır.

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, GÜLHANE ECZACILIK FAKÜLTESİ, FARMASÖTİK TOKSİKOLOJİ ANA BİLİM DALI, 06010 KEÇİÖREN-ANKARA 17
PROF.DR. ONUR ERDEM

Metronidazol varfarinin S-izomerinin plazma yarı ömrünü ve plazma konsantrasyonlarını


artırarak varfarinin hipoprotrombinemik etkisini arttırır. Hem varfarin hem de metronidazol
alan hastalar için hipoprotrombinemi derecesini yakından izlemek ve gerektiğinde varfarin
dozunu ayarlamak önemlidir.

Metronidazolün toplam vücut klerensini azalttığı dolayısıyla lityum, busulfan, siklosporin,


takrolimus, karbamazepin ve fenitoinin plazma ilaç konsantrasyonlarını arttırdığı
bildirilmiştir. Bu kombinasyonlarla klinik ilaç toksisitesi belirtileri bildirildiğinden plazma ilaç
konsantrasyonunun izlenmesi ve doz ayarlaması unutulmamalıdır. 5-fluorourasile bağlı
toksisite metronidazol tarafından arttırılır ve bu iki ajanın birlikte uygulanmasından
kaçınılmalıdır.

Fenobarbital, fenitoin, rifampin ve prednizon metronidazolün toplam vücut klerensini


artırdığı ve plazma konsantrasyonlarını düşürdüğü bildirilmiştir. Özellikle tedaviye yanıt
vermeyen seçilmiş hastalarda metronidazol dozlarının artırılması gerekebilir.

KLORAMFENİKOL

Kloramfenikol başlıca karaciğer tarafından inaktive edilir ve süksinat ve glukoronid


metabolitleri idrarla atılır. Kloramfenikolün son zamanlarda güçlü bir CYP2C19 ve CYP3A4
inhibitörü ve zayıf bir CYP2D6 inhibitörü olduğu gösterilmiştir. Kloramfenikolün siklosporin,
fenobarbital, fenitoin, tolbutamid, takrolimus ve oral antikoagülanlar dahil olmak üzere dar
terapötik aralığa sahip birçok ajanın eliminasyon yarı ömrünü uzattığı veya serum ilaç
konsantrasyonlarını arttırdığı belirtilmektedir. Ayrıca kloramfenikol, siklofosfamidin aktif
alkilleyici metabolitine metabolik dönüşümünü azaltır. Buna karşılık barbitüratlar, fenitoin
ve rifampin gibi güçlü indükleyiciler serum kloramfenikol konsantrasyonlarını azaltabilir.
Simetidin ile kloramfenikol kombinasyonunun ilave kemik iliği baskılanması ve aplastik
anemi riskinin artmasıyla ilgili olduğu bildirilmiştir. Kloramfenikol folik asit, demir veya
siyanokobalamin ile kombine edildiğinde azalan hematolojik cevaplar da gözlenmiştir
(Tablo 4).

Tablo 4. Kloramfenikol için ilaç-ilaç etkileşimleri.

Etkileşen İlaç Etkiler Yönetim Tavsiyesi


Asetaminofen Kloramfenikol konsantrasyonunda Kloramfenikol konsantrasyonu
belirgin olmayan değişiklikler izlenir, doz ayarlanabilir; diğer
analjezik veya antipiretik
ajanlar düşünülebilir.
Simetidin Kemik iliği baskılanması; aplastik Kombinasyondan kaçınılmalı;
anemi için artan risk diğer antiülser ilaçlar
kullanılabilir.
Siklofosfamid Azalan etkinlik ve siklofosfamidin Kombinasyondan
aktif metabolitin dönüşümde kaçınılmalıdır.
azalma
Siklosporin Artan siklosporin konsantrasyonları Siklosporin konsantrasyonlarını
ve böbrek fonksiyonları
izlenmeli; dozu ayarlanabilir.
Folik asit, demir, Anemi yanıtında gecikme Kombinasyondan
Vit B12 kaçınılmalıdır.
Fenobarbital Azalan (%30-40) kloramfenikol Kloramfenikol ve fenobarbital
konsantrasyonu konsantrasyonları izlenmeli,
doz ayarlanmalıdır.
SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, GÜLHANE ECZACILIK FAKÜLTESİ, FARMASÖTİK TOKSİKOLOJİ ANA BİLİM DALI, 06010 KEÇİÖREN-ANKARA 18
PROF.DR. ONUR ERDEM

Artan (%50'ye kadar) fenobarbital


konsantrasyonu
Rifampin/Rifabutin Azalan kloramfenikol Kloramfenikol konsantrasyonu
konsantrasyonu izlenmeli, doz ayarlanmalıdır.
Sülfonilüre, Yükselen hipoglisemi Kan glikoz düzeyi izlenmelidir.
Hipoglisemikler
Takrolimus Artan takrolimus konsantrasyonları Takrolimus konsantrasyonu ve
böbrek fonksiyonları izlenmeli;
doz ayarlanmalıdır
Varfarin Artan antikoagülan etki Varfarin dozu ayarlanmalıdır.

TRİMETOPRİM-SÜLFAMETOKSAZOL

Uygulanan trimetoprim dozunun yaklaşık %60'ı 24 saat içinde değişmeden idrarla atılır.
Sülfametoksazol başlıca karaciğer tarafından metabolize edilir ve yaklaşık %30'u
değişmeden idrarla atılır. Trimetoprim veya sülfametoksazol (diğer sülfonamidler dahil) için
ilaç-ilaç etkileşim mekanizmasında hepatik metabolizmanın inhibisyonu, renal tübüler
sekresyonun azalması, protein bağlama bölgelerindeki yer değişimi ve aditif
farmakodinamik etkileşim önemlidir (Tablo 5).

Trimetoprim güçlü bir renal tübüler sekresyon inhibitörüdür ve amantadin, dapson,


digoksin, dofetilid, lamuvidin, metotreksat, prokainamid ve zidovudin plazma
konsantrasyonlarını artırabilir. Trimetoprim ayrıca renal distal tübüllerin sodyum kanallarını
da inhibe edebilir ve ACE inhibitörleri, potasyum takviyeleri ve potasyum tutucu diüretikler
ile hiperkalemiye neden olabilir. Ayrıca hiponatremi tiyazid diüretikleri ve trimetoprim
tedavisi ile ilişkilendirilmiştir.

Trimetoprim ve sülfametoksazol sırasıyla CYP2C8 ve CYP2C9'un selektif inhibitörleridir. Söz


konusu CYP izoenzimlerinin inhibisyonu trimetoprim-sülfametoksazol ile glipizid, fenitoin,
repaglinid, rosiglitazon ve tolbutamid arasında gözlenen ilaç-ilaç etkileşimleri için potansiyel
bir mekanizmayı oluşturur.

Sülfonamidler potansiyel olarak sülfonilüre hipoglisemiklerini ve metotreksatı plazma


proteinlerine bağlanma yerinden uzaklaştırarak sırasıyla hipoglisemi ve ciddi kemik iliği
depresyonuna neden olabilir.

Tablo 5. Trimetoprim-Sülfametoksazol içeren ilaç-ilaç etkileşimleri

Etkileşen İlaç Etkiler Yönetim Tavsiyesi


Amantadin Akut zihinsel karışıklık Merkezi sinir sistemi yan
etkileri izlenmelidir.
Azatiopirin Lökopeni Tam kan sayımı ve izlem
gerekir.
Siklosporin Azalan siklosporin düzeyleri; Siklosporin düzeyleri ve
azotemi böbrek fonksiyonunu
izlenmelidir; doz
ayarlanmalıdır.
Dapson Dapson ve trimetoprim Methemoglobin düzeyleri
düzeylerinde artış; izlenmelidir.
methemoglobinemi

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, GÜLHANE ECZACILIK FAKÜLTESİ, FARMASÖTİK TOKSİKOLOJİ ANA BİLİM DALI, 06010 KEÇİÖREN-ANKARA 19
PROF.DR. ONUR ERDEM

Digoksin Artan digoksin düzeyleri Digoksin düzeyleri


izlenmelidir.
Enalapril Hiperkalemi Serum potasyum seviyeleri
(ACE inhibitörleri) izlenmelidir.
Metotreksat Şiddetli kemik iliği supresyonu Kombinasyondan
kaçınılmalıdır; tam kan
sayımı yapılmalıdır.
Metronidazol Disülfiram reaksiyonu (intravenöz Mümkünse alternatif tedavi
trimetoprim-sülfometoksazol içinde kullanılmalıdır.
etanol)
Fenitoin/Fosfenitoin Artan fenitoin düzeyleri; fenitoin Fenitoin düzeyleri izlenmeli
toksisitesi ve doz uygun şekilde
ayarlanmalıdır.
Potasyum Hiperkalemi Serum potasyum seviyesi
izlenmelidir.
Potasyum tutucu Hiperkalemi Serum potasyum seviyesini
diüretikler izlenmelidir.
Prokain, tetrakain Sülfonamidlerin azaltılmış etkisi Mümkün olduğunda alternatif
tedavi kullanılmalıdır.
Primetamin Megaloblastik anemi ve Kombinasyondan
pansitopeni kaçınılmalıdır.

Repaglinid Artan repaglinid düzeyleri Serum glikoz düzeyleri


izlenmelidir.
Rifabutin Artan sülfametoksazol Sülfametoksazol toksisitesi
hidroksilamin düzeyleri gözlenmeli ve izlenmelidir.

TMP-SMX etkinliğini gözlemleyin ve


izleyin.
Rifampin Artan rifampin düzeyleri; azaltılmış Trimetoprim-Sülfametoksazol
Trimetoprim-Sülfametoksazol etkinliği
düzeyleri gözlenmeli/izlenmelidir.
Rosiglitazon Artan rosiglitazon düzeyleri; Serum glikoz düzeyleri ve
hipoglisemi rosiglitazon yan etkileri
izlenmelidir.
Sülfonilüre Sülfonilüre maddesinin artan Serum glukoz düzeyleri
hipoglisemikler plazma düzeyleri; artan izlenmelidir.
hipoglisemik etki
Tiyazid diüretikleri Hiponatremi Serum sodyum seviyesi
izlenmelidir.
Varfarin Artan antikoagülan etki Varfarin dozu ayarlanmalıdır.
Zidovudin Artan zidovudin ve glukuronid Tam kan sayımı izlenmelidir.
metabolit konsantrasyonları;
sitopeniler (karaciğer
yetmezliğinde)

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, GÜLHANE ECZACILIK FAKÜLTESİ, FARMASÖTİK TOKSİKOLOJİ ANA BİLİM DALI, 06010 KEÇİÖREN-ANKARA 20
PROF.DR. ONUR ERDEM

ANTİTÜBERKÜLÜZ İLAÇLARI

Tüberküloz tedavisi izoniazid, rifampin, etambutol ve pirazinamid olmak üzere dört grup
birinci basamak ilacın kullanımını içerir. Çoklu CYP450 izoenzim sistemlerinin yanı sıra
Pgp'nin indüksiyonu rifampinin kullanımını özellikle zorlayıcı bir durum haline getirir.
İzoniazid CYP izoenzim sistemlerini ve MAO'yu inhibe eder ve bu nedenle bazı ilaç
etkileşimleri ile ilişkilidir. Buna karşın, etambutol ve pirazinamid sınırlı bir ilaç etkileşim
profiline sahiptir.

İzoniazid

İzoniazidin metabolizması, hastaları geniş ölçüde yavaş veya hızlı asetilatörler olarak
tanımlayan çeşitli alelik varyantlarla ilişkili bir enzim sistemi olan N-asetiltransferaz-2
tarafından asetilasyonu içerir. CYP2C9, CYP2C19 ve CYP3A4'ün izoniazid tarafından
inhibisyonu fenitoin, karbamazepin, diazepam ve varfarin ile etkileşim mekanizması olarak
kabul edilir. Bu etkileşimin potansiyeli beyazların ve Afrikalı Amerikalıların %30-50'sini
oluşturan yavaş asetilatörlerde daha fazladır. Ölüm dahil ciddi nörolojik toksik etilerden
kaçınmak için fenitoin ve karbamazepinin serum konsantrasyonlarının yakından izlenmesi
gerekir.

Eşzamanlı izoniazid ve asetaminofen kullanımıyla ilişkili hepatotoksisite riskinde artış


bildirilmiştir. Bu etkileşimin potansiyeli asetaminofen ve izoniazid dozlarının zamanlamasına
bağlıdır ve en büyük etkileşim riski izoniazid son dozundan 24 saat sonra ortaya çıkar.
CYP2E1 indüksiyonunun bu etkileşime katkıda bulunduğu düşünülmektedir. Asetaminofenin
birlikte kullanımı potansiyel hepatotoksisite riskini şiddetlendirebilir ve mümkünse bundan
kaçınılmalıdır. CYP enzimleri üzerindeki bu etkiler yanında izoniazid MAO ve histaminazı da
zayıf bir şekilde inhibe edebilir. Levodopa ve izoniazidin birlikte kullanımıyla kızarma,
çarpıntı ve hipertansiyon bildirilmiştir. İzoniazid alan hastalarda peynir ve şarap tüketimi ile
tiraminle ilişkili reaksiyonlara ilişkin vaka bildirimleri bu ilaç etkileşim mekanizmasını
desteklemektedir. Yüksek histamin içeriğine sahip balık tüketimi izoniazid tedavisi alan
hastaların küçük bir yüzdesinde kızarma, baş ağrısı, ishal, hırıltılı solunum ve çarpıntıya
neden olmuştur.

Rifampin

Rifabutin ve rifapentin gibi diğer rifamisinlerin yanı sıra rifampin de CYP450 izoenzim sistemi
gibi oksidatif metabolik sistemlerin güçlü bir indükleyicisidir. Rifampin ayrıca Pgp gibi
transmembran dış atım pompalarını ve UDP-glukuronozil-transferaz ve sülfoniltransferazlar
gibi konjugasyon enzimlerini indükleyebilir. Sonuçta rifampin için daha önceki verilerle iyi
tanımlanan kapsamlı bir ilaç etkileşim profili söz konusudur. Etkileşimlerin bu kapsamlı
listesi seçilmiş şekliyle ve özet halinde Tablo 6'da gösterilmektedir.

Rifampin ile ilişkili ilaç etkileşimlerinin klinik önemi etkilenen ilacın farmakodinamik profiline,
indüklenmiş metabolit oluşumunun advers sonuç profiline ya da her ikisine bağlıdır. Genel
olarak rifampin metabolizmayı indükleyerek etkileşime girdiği çoğu ilacın plazma
konsantrasyonlarını azaltır. Rifampin buna ilave olarak kesin bir şekilde oral
kontraseptiflerin etkinliğini azalttığı bilenen önemli bir antimikrobiyaldir ve buna bağlı olarak
hastalara alternatif bir doğum kontrol yöntemi kullanmaları önerilmelidir. Etkileşim
profilinde etkileşen ilacın veriliş yolu önemlidir. Örneğin, rifampin oral olarak uygulanan
nifedipin konsantrasyonlarını azaltırken, intravenöz olarak uygulanan aynı ajanla önemli bir
etkileşim göstermez.

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, GÜLHANE ECZACILIK FAKÜLTESİ, FARMASÖTİK TOKSİKOLOJİ ANA BİLİM DALI, 06010 KEÇİÖREN-ANKARA 21
PROF.DR. ONUR ERDEM

Klinik uygulamada kullanılan ilaçların büyük çoğunluğu için terapötik ilaç izleme mevcut
olmadığından rifampinle metabolize olmayan alternatif ilaç grupları kombine edilmelidir.
Varfarin gibi ilaçlar, kardiyovasküler (β-blokerler) düzenleyiciler ve kolesterol düzenleyiciler
(statinler) gibi ilaçlar rifampinle kullanıldığında yakından izlenmelidir. Yapılan çalışmalar
rifampinin tam indükleyici etkisinin yaklaşık 7 gün sürdüğü, temel metabolik aktiviteye
dönüşün ise rifampin kesilmesinden yaklaşık 14 gün sonra gerçekleştiğini belirtmektedir.
Sonuç olarak, rifampin ile eş zamanlı kullanım sırasında yapılan doz artışları rifampinin
kesilmesinden sonra azaltılmasını gerektirecektir. Rifampin ile ciddi ve yaşamı tehdit eden
ilaç etkileşimlerinden kaçınmak için etkileşen ilacın terapötik penceresine ilişkin donanım,
terapötik ilaç izlemenin mevcudiyeti, sağlam belirteçler ve iyi klinik muhakeme gereklidir.

Tablo 6. Rifampin için ilaç-ilaç etkileşimleri.

Etkileşen İlaç Etkileşim/Yönetim Tavsiyesi


Antikoagülanlar
Varfarin Artan varfarin klirensi. Rifampinin başlatılması ve özellikle kesilmesi
sırasında dozlama izlenmelidir.

Antikonvülsanlar
Lamotrijin Her üç ajan için de artan klirens kaydedildi. Klinik durum izlenmelidir;
Fenitoin dozda %50 artış gerekebilir. Fenitoin ve valproik asit
Valproik asit konsantrasyonlarının ölçülmesi önerilir.
Antifungal/Antibiyotik
Kaspofungin Konsantrasyon yaklaşık %30 azaltılır. Yetişkin günlük kaspofungin
idame dozunu günde 70 mg'da tutulmalıdır.

Kloramfenikol Aplastik anemi riski potansiyelinde artış. Eşzamanlı kullanımdan


kaçının.

Dapson Dapson klirensinde yaklaşık %50 artış, methemoglobinemi için


potansiyel olarak artan risk. Dapson için doz artışı gerekebilir.

Doksisiklin Doksisiklin dozunda yaklaşık %50 azalma. Doksisiklin dozunda yaklaşık


%50'lik bir artış gerekebilir.

Flukonazol Flukonazol dozunda yaklaşık %50 azalma. Flukonazol dozunda artış


gerekebilir.

İtrakonazol, İtrakonazol, ketokonazol ve vorikonazol konsantrasyonlarında önemli


Ketokonazol, azalma.
Vorikonazol Eşzamanlı kullanım tavsiye edilmez.
Kardiyovasküler
ajanlar Artan amiodaron metabolizması. Eşzamanlı kullanımdan kaçının.
Amiodaron
Karvedilol dozunda yaklaşık %70 azalma. Gerektiğinde doz artışı.
Karvedilol
Digoksin doz ayarlaması gerekli olabilir.
Digoksin

Diltiazem, Verapamil, Diltiazem, verapamil ve nifedipin konsantrasyonlarında önemli azalma.


Nifedipin Rifampin ile eşzamanlı kullanımdan kaçının.

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, GÜLHANE ECZACILIK FAKÜLTESİ, FARMASÖTİK TOKSİKOLOJİ ANA BİLİM DALI, 06010 KEÇİÖREN-ANKARA 22
PROF.DR. ONUR ERDEM

Lovastatin, Artan statin metabolizması ve azalan etki. Dozu ikiye veya üçe
Simvastatin, katlamak gerekli olabilir.
Fluvastatin

Metoprolol, Azalan doz ve/veya artan klirens azalan kronotropik etkilerle


Propranolol, diğer β- sonuçlanır. Gerekirse doz izlenmeli gerektiğinde arttırılmalıdır.
blokerler
Mümkünse eşzamanlı kullanımdan kaçının veya konsantrasyonları
Kinidin izleyin.
Oral Kontraseptifler Belgelenmiş klinik başarısızlık söz konusu; diğer farmakolojik olmayan
kontraseptif önlemler alınmalıdır.
Glukokortikoidler
Prednizon,
Metilprednizon, Klinik cevap elde etmek için glukokortikoid dozunun iki katına
Deksmetazon çıkarılması gerekir.
Bağışıklık bastırıcılar
Siklosporin, Artan dozlar ve terapötik ilaç izlem gerekir. Bu durum bu ajanların
Takrolimus, yeterli konsantrasyonlara ulaşılmasını sağlamada kritik öneme sahiptir.
Sirolimus
Opioidler
Alfentanil Ciddi düzeyde artan klirense bağlı doz artışı gerekir.
Metadon Hastaların çoğunda narkotik yoksunluk görüldüğü için metadon
dozunun 2-3 katına çıkarılması gerekebilir.

Morfin, Kodein Azalmış analjezik etki, doz artışı gerektirir.


Psikotrop ajanlar
Antidepresanlar Nortriptiline bağlı antidepresan etkide azalma, sertralin ile kaydedilen
serotonin geri alım inhibitörü yoksunluğu. Etki kaybı için izlem gerekir.

Antipsikotikler Haloperidol ve rifampin ile risperidon kullanımı ile kaydedilen psikoz


kontrol kaybı. Doz artışı gerekli olabilir.

Benzodiazepinler Bir etkileşimi önlemek için lorazepam veya oksazepam kullanın.

Zolpidem, zoplikon Psikomotor etkileri sürdürmek için dozun 2-3 katına çıkarılması
gerekebilir.
Sülfonlurealar Glikoz kontrolünü izlemek gerekir, gerektiğinde doz artışı.

SONUÇ

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO) ilaçlara bağlı advers ilaç reaksiyonlarını (AİR) bir
hastalığın profilaksisi, teşhisi veya tedavisi için ilaçların normal olarak kullanılan dozlarda
kullanılmasından sonra hastalarda oluşan istenmeyen ve zararlı bir cevaplar şeklinde
tanımlar. AİR'ler mortalite, morbidite, hastanede kalış süresinin uzaması ve sağlık hizmet
maliyetlerinin global anlamda ciddi katkıda bulunur. DSÖ raporuna göre tüm AİR'lerin %60'ı
önlenebilirdir niteliktedir. İlaç etkileşimlerine hakimiyet etkili ve güvenli ilaç kullanımını
sağlama yanında belirtilen AİR'lere bağlı sonuçları önleme ve azaltmada önemli hale
gelmektedir.

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, GÜLHANE ECZACILIK FAKÜLTESİ, FARMASÖTİK TOKSİKOLOJİ ANA BİLİM DALI, 06010 KEÇİÖREN-ANKARA 23
PROF.DR. ONUR ERDEM

Eczacılar ilaçların etkililik ve güvenlilik profillerinin sağlanmasına yönelik gerekli temel


bilgileri teorik ve uygulamalı eğitimler temelinde kazanmış sağlık profesyonelleri olup
toplumun etkin bir sağlık hizmeti almasında önemli görevler üstlenirler. Eczacıların ilaç
etkileşimleri koşunun dinamik bir yapıya sahip olduğunu unutmamaları gerekir. İlaç
etkileşimleri konusu yeni ilaçların sürekli gelişen yapısı, metabolizmada yer alan enzimler
ve taşıyıcılara yönelik yeni bilgilerin sürekli gelişen yapısına bağlı olarak oldukça dinamik bir
yapıya sahiptir. Bu durum Eczacıların sahip oldukları temel bilgileri sürekli güncellemelerini
zorunlu kılar. İlaç etkileşimlerinde risk faktörlerinin azaltılmasına yönelik önemli bazı
başlıkları unutmamakta fayda vardır. Bunlar;

• Temel risk faktörlerinin iyi tanımlanması.


• İlaçların etkileşim mekanizmalarının güncel olarak incelenmesi ve takip edilmesi.
• İlaç etkileşimi açısından potansiyel riskin yüksek olduğu hastalara farkında olmak.
• Polifarmasinin söz konusu olduğu ileri yaş bireylerin yakı takibini sağlamak.
• Dar terapötik indekse sahip ilaçlar (örn. digoksin, fenitoin, teofilin ve lityum) için
özellikle dikkatli olmak.

Eczacılar tarafından CYP450'yi inhibe eden veya indükleyen herhangi bir ilacın (antibiyotikler
dahil) reçete edilmesinde aynı enzim sistemi üzerine etkili diğer ilaçlarla etkileşim
potansiyelinin öngörülmesi AİR’lerin oluşmasını engellemede kritik öneme sahiptir. Bu
kapsamda gerekli olabilecek bazı güncel bilgilerin www.medscape.com/drugchecker gibi
bazı veri tabanlarından da sağlanabileceği unutulmamadır.

Kaynaklar
1. Erdem O. Bacanlı M. (2021) Temel Toksikoloji. Ankara Nobel Tıp Kitapevi.
2. Erdem O. Bacanlı M. Vural İM. (2022) Temel Toksikoloji. Ankara Nobel Tıp Kitapevi. Manjunath P. Pai et.al.
(2006) Antibiotic Drug Interactions. Med Clin N Am. 90: 1223–1255.
3. Browne AJ. et. al. (2021) Global antibiotic consumption and usage in humans, 2000–18: a spatial
modelling study. Lancet Planet Health. 5: e893–904
4. Raj GM, Raveendran R. (2019) Introduction to_Basics of_Pharmacology and Toxicology. Volume 1: General
and Molecular Pharmacology: Principles of Drug Action. Springer.
5. Granowitz EV. (2008) Antibiotic Adverse Reactions and Drug Interactions. Crit Care Clin. 421-442.
6. Ament WA. (2000) Clinically Significant Drug Interactions. Am Fam Physician.61(6):1745-1754.
7. Jiang H. et.al. (2022). Adverse drug reactions and correlations with drug–drug interactions: A retrospective
study of reports from 2011 to 2020. Front. Pharmacology.

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, GÜLHANE ECZACILIK FAKÜLTESİ, FARMASÖTİK TOKSİKOLOJİ ANA BİLİM DALI, 06010 KEÇİÖREN-ANKARA 24

You might also like