Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 60

KATLI İNTEGRALLER

Matematik ve temel fizikte, alan, hacim, kütle,


eylemsizlik momentini bulma ve vs gibi integral
için bir çok kullanım alanını görmektesiniz.
Bu bolümde bunları, tek ve çok katlı integrallerin
diğer uygulamalarını dikkate almak istiyoruz.
İntegrallerin fiziksel nicelikleri ve bunların
hesaplama yöntemlerinin nasıl kurulacağını
inceleyeceğiz.
Bir sonraki bölümde, tek ve çok katlı
integrallerin kullanımına ihtiyacımız olacak.
İlkönce, çok katlı integrallerin anlamını ve bunların
hesaplanmasını kısaca inceleyeceğiz.
Öncelikle integralin ne olduğu ve
tarihçesinden biraz bahsedelim.
İntegral Nedir?
İntegral, verilen bir f(x) fonksiyonunu türev kabul
eden F(x) fonksiyonunun bulunması olarak yapılabilir.
F(x) fonksiyonuna f(x) fonksiyonunun integrali veya ilkeli denir.
İntegral, Latince toplam kelimesinin ("ſumma", "summa") baş
harfi s'nin biraz evrim geçirmiş ∫ işareti ile gösterilir.
Bu işaret Gottfried Wilhelm Leibniz tarafından
tanımlanmıştır.

c bir sabiti gösterir ve integralin bir sabit farkı ile


bulunabileceğine işaret eder.
Bir eksen takımında gösterilen f(x) göndermesinin altında kalan a
< x < b aralığındaki alan, integral yardımıyla hesaplanabilir.
Bu amaçla alan küçük dikdörtgenlere bölünerek,
bunların alanı hesap edilip toplanır.
Dikdörtgen sayısı arttıkça toplam eğri altındaki
alan, alanın değerine yaklaşır ve integralin tam değeri
bulunmuş olur.
Bu toplama Riemann toplamı denir.
İntegralin Riemann anlamındaki tanımı Riemann
toplamındaki bölüntü sayısı olan n nin bir limit içerisinde
sonsuza götürülmesiyle elde edilir.
Bu şekildeki integral belirli sınırlar arasında hesaplandığı
için, belirli İntegral olarak isimlendirilir. Sınırlar göz önüne
alınmadan hesaplanan integrale ise belirsiz integral denir.
Bazı durumlarda f(x) göndermesinin
integrali F(x) bulunamaz. Bu durumda belirli integral sayısal
olarak hesaplanır.
Uzunluk, alan ve hacimlerin hesaplanmasında integral
hesabın önemli yeri vardır. Birden fazla değişkene bağlı
fonksiyonlarda integral kavramı genişletilebilir ve bu
durumda katlı integraller ortaya çıkar.

Riemann'dan sonra soyut kümelerin de


integrallenebilmesi amacıyla Lebesgue integrali
geliştirilmiştir.
HENRİ LEON LEBESGUE KİMDİR?

Henri Léon Lebesgue (28


Haziran 1875Beauvais'de doğdu; 26
Temmuz 1941 Paris'de öldü), Fransız
matematikçi.
1897 yılında Paris Üniversitesinden Ph.D.
diplomasını aldı. Bu doktorası üzerinde bir söylenti
de vardır. Dirichlet fonksiyonunun Riemann anlamında
integralinin olmadığı o çağlarda biliniyordu. Hatırlanırsa,
rasyonel noktalarda bir ve irrasyonel noktalarda sıfır
değerini alan fonksiyon, matematikte Dirichletfonksiyonu
adıyla bilinir. Lebesgue, bu Dirichlet fonksiyonunu
integralleyebilecek bir integral tanımı getirebilir miyim diye
düşündü. Riemann integralinin tersine, bölüntüyü x ekseni
üzerinde değil de y ekseni üzerinde aldı. Bunda başarılı
oldu. Bu getirdiği integral yöntemine de Lebesgue integrali
adını verdi. Böylece, analize yeni ufuklar açtı.
Lebesgue, Fransa'da matematik alanında büyük bir çağın
en seçkin önderlerindendi. Analizçalışmalarının hemen
hemen tümü gerçel değişkenli fonksiyonlar kuramıyla
ilgilidir. Özellikle, integral kavramının Lebesgue
integrali denilen bir genişlemesini ona borçluyuz.
Lebesgue'in integral tanımına göre, bazı fonksiyonların
Riemann anlamında integrali olmadığı halde, Lebesgue
integrali vardır. Buna en güzel örnekte, ünlü Dirichlet
fonksiyonudur. İntegralin bu genelleştirilmiş kavramı
matematikte en çok uygulama alanı bulan bir yenilik
olmuştur. Çağımızda da halen bu kuram tüm canlılığıyla
yürütülmektedir. Bu kuram artık analizin temel dersidir.
Analizci herkes önce bu konuları öğrenir. İleri araştırmalar
için gereklidir.
TÜREV VE İNTEGRAL NE İŞE
YARAYACAK?

Mühendislik konusunda bu hesaplar artık hazır


bilgisayar programları tarafından yapılıyor ve sonuçları
mühendis arkadaşların yapacakları analizlere girdi olarak
sunuluyor. Bu nedenle bu işlemler bir anlamda artık
otomasyona bağlanmış durumda.
Fakat entegral ve türev gibi hesaplama
yöntemleri diferansiyel hesaplama diye geçer
literatürde. Neden diferansiyel? Bilmeyenler için
söylüyorum, "difference" fark demek İngilizce'de.
Bunu bulan Newton(+Leibniz) da İngiliz olduğu
için, bu yönteme differential denilmiş. İşte bu olay,
bu noktada düğümleniyor.
Yani, türev ve entegral, değişim ve fark ölçme
bilimi.Yani, doğada sık rastlandığı üzere sonsuz
küçük(analog), eğrisel(üssel, üstel, logaritmik,
polinomial) değişimi ve farkları ölçme bilimi.
Değişimi yönetme bilimi de denebilir.
Tıpkı beyinlerimizin hayatta yaşayabilmek için
sonsuz küçük farkları ve değişimleri dijital
değil, ama analog ölçtüğü gibi. Analog ölçüm,
diferansiyel hesaplamaları zorunlu kılar.
Ses, ışık, elektromagnetik frekanslar hep
diferansiyel hesaplamadır.
Beyinlerimiz doğrusal değişimlere karşı
duyarsız olabilir fakat eğrisel değişim derhal
fark(!) edilir ve önlem alınır. Herhalde doğada
çoğunluk eğrisel değişim yaşandığı için
beyinlerimiz de buna duyarlı hale gelmiş.
Diferansiyel hesaplama, robotik için de
olmazsa olmaz bir hesaplama yöntemidir. Canlı bir
organizmayı taklit edeceğiz ya:) Canlı organizma
da, iç ve dış sonsuz küçük analog değişimleri
yöneterek, için içle ve için dışla dengesini arayan
diferansiyel bir enerji formatıdır ya.Yani, bir
bakıma entegral ve türev, bu satırların yazılmasını
sağlıyor.
Ne de olsa, beynim düşüncelerimi taşıdıkları
enerji farklarına göre düzenleyip, sinirlerim
aracılığı ile parmaklarımın konumunu ve hızını
diferansiyel olarak klavye üzerinde hesaplıyor.
Yani, bu kadar hayatın içindedir ve canlıdır.
Beyinde de bir otomasyon sistemi var elbet. Bu
nedenle bu hesaplamaların bilincinde değiliz. Sadece
sonuçlarını yaşıyoruz. Maalesef bilimcimiz, raporlarla
ilgileniyor. Beynimizdeki o raporların hazırlanmasında
kullanılan hesaplamalarla değil. Bu kadarı, ilkel bir
insanı yani 100 trilyon hücreli o dev nüfusu, hayatta
tutmak için yeterli olmuş biyoloji açısından.
Fakat o insan başka insanlarla bir araya geldikçe
ve bu kez insanlardan oluşan hücrelerin yeni
gövdesinde raporlama için gereken hesaplamaları
yapacak insanlara gerek olmuş.
Beynimizdeki özel bir hücre topluluğu bunu
bilincimizin dışında mükemmel yapıyor ama biz bunu
bilincimizin içinde yapmak zorundayız yeni gövde için.
Bu da matematik eğitimi, okul falanı zorunlu kılıyor.
İyi de, yapacağımız bu hesaplamalar nasıl ve kimin
işine yarayacak değil mi?
Beyinde hesaplama yapan bir hücre, yaptığı hesabın ne
işe yarayacağını biliyor mu? Sadece ona verilen mesleki
formasyon nedeni ile bu hesaplamaları yapıyor.
Toplum içinde yaşayan insan da tıpkı beynin içinde
yaşayan bir hücre gibi. Yapıyor ama neden yaptığını ve ne işe
yaradığını bilmiyor.
Aslında insan gibi 100 trilyon hücrelik bir toplumun tek
bir şuuru varken, milyarlarca insandan oluşan insanlığın neden
tek bir şuuru olmasın? Değil mi? Buna kamuoyu mu deniyor
yoksa?
Biz, kamuoyunun kamu malına dönüştüğü noktada
sorun yaşıyoruz bence. Nasıl mı? Beyin gövdenin malıyken,
aynı zamanda da gövdenin oyudur yani:))
Biz kendi bedenimizin yegane iktidarı ve oyu iken, böyle
toplumun malı olmayı içimize sindiremiyoruz.
Mikro bazda kendimizin efendisi iken, makro bazda
toplumun sadece hesap yapan uşağı olmayı içimize
sindiremiyor ve isyan ediyoruz: Neden ders çalışmak
zorundayım? Neden öğrenmek için kendimi
zorlamalıyım? Neden hesap öğrenmeliyim? Bedenim bu
hesapların alasını bilir ve yaparken, ben(yani, şuurum)
niye 2*2=4 noktasında olayım?
İnsan bilinci, kullanımı maliyetli bir işlevdir. Bu
nedenle en büyük resme yönelir hep. En büyük resmi
oluşturan hesaplamalar ile ilgilenmez. Detay
hesaplamaları otomasyona bırakır. Resimle ve onun
anlamları ile ilgilenir. Mühendisler de,
bilgisayarlar(hesaplayıcılar) sayesinde resimlerin
anlamlarına odaklanacakları ve bu anlamları
yönetecekleri zamanda yaşıyorlar artık. Ne güzel.
Cümle kuruluş kuralları ile uğraşmak yerine, cümle
anlamları ile uğraşmak.
Sentaks ile boğuşmak yerine, semantik lezzetlerle
ilgilenmek:)) İyi değil mi?
Çağımız mühendisleri mimarlara yaklaştırıyor galiba...
Bu da matematiğin uygulama tarafı işte…
Ben yine de saf matematiğin biçimselliği yanında
içeriksel lezzetleri olduğunu da unutmamak gerekir
diyorum:)
Basit fonksiyonların integralleri
1-Rasyonel fonksiyonlar
2-İrrasyonel fonksiyonlar
3-Logaritmik fonksiyonlar
4-Üslü fonksiyonlar
5-Trigonometrik fonksiyonlar
6-Hiperbolik fonksiyonlar
7-Ters hiperbolik fonksiyonlar
İki Katlı İntegraller
1- Koordinatları A(0,0) B(2,0) C( 2,4) ve
E(0,4) olan dikdörtgen alanını ;
a) Geometri bilgilerimiz ile,
b) Tek katlı İntegral ile,
c) 2 katlı İntegral ile hesaplayalım.
Çözüm:

 a) A= 2*4= 8 b

 b)A=

 c) A=
ŞEKİL 2.1
b b
Matematikten a a
y dx  f ( x) dx
nin Şekil 2.1 de “eğrinin
altındaki” alanı verdiğini hatırlayınız. Aynı zamanda, integralin
tanımının da bir toplamın limiti gibi olduğunu hatırlayınız:
Şekil 2.1 de olduğu gibi dikdörtgenleri toplayarak alanı
yaklaşık olarak buluruz; burada temsili dikdörtgen (gölgeli) x
genişliğine sahiptir.
Dikdörtgenlerin sayısını artırırsak ve tüm aralıklar x0
giderse, dikdörtgenlerin alanların toplamı eğrinin altında
kalan alanı vereceğini geometriden biliyoruz.
„i dikdörtgenlerin alanlarının
toplamının limiti gibi tanımlarız; o zaman,
türevin tersi olarak integrali hesaplarız ve
eğrinin altında kalan alanı hesaplamak için
yi kullanırız.
ŞEKİL 2.2

Şekil 2.2 de z=f(x, y) yüzeyinin altındaki silindirin hacmini


bulmak için çok benzer bir şey yapacağız.
Şekil 2.2 de gösterildiği gibi (x, y) düzlemini
A=(x)(y) gibi küçük dikdörtgenlere ayıracağız; yukarıdaki
her bir x y, yüzeye ulaşan uzun ince kutu şeklinde olacaktır.
Şekil 2.1 de dikdörtgenlerin toplamını alarak alanı yaklaşık
olarak bulduğumuz gibi istenen hacmi bu kutuları toplayarak
yaklaşık olarak bulabiliriz.
Kutuların sayısı artıkça ve tüm x ve y0 gittikçe,
kutuların hacimlerin toplamı istenen hacmi vereceğini
geometriden biliyoruz. Bu toplamın limitinde olduğu
gibi (x, y) düzleminde (Şekil 2.2) A alanı üzerinden f(x, y)
iki katlı integralini tanımlarız ve gibi
yazarız.

Bununla birlikte, hacimleri hesaplamak için iki katlı


integral kullanmadan önce iki katlı integralin (önce tek
katlı integralin nasıl hesaplanacağını öğrenmek
zorundayız) nasıl hesaplanacağını görmeliyiz.
Örnek 1. Koordinat düzlemleri ve 2x+y=2 dikey düzlem ile
sınırlandırılan z=1+y düzleminin altında kalan katının hacmini
bulunuz.

Şekil-1

Şekil-2 Şekil -3
Çözüm : şeklinde olacaktır.

şeklinde çözüme gidebiliriz.


Eşitliğin sağ tarafının integralini devam ettirir isek ;

şeklinde olacaktır.
Örnek 2 : integralin hesaplayınız.

Çözüm :
Örnek 3 : xOy düzleminde B bölgesi
eşitliğiyle
veriliyor. integralini hesaplayınız.

Çözüm :
Örnek 4 : xOy düzleminde B bölgesi

eşitliğiyle veriliyor.

integralini hesaplayınız
Çözüm :
Örnek 5: xOy düzleminde B bölgesi,
eşitliğiyle

veriliyor. olduğuna göre

f nin grafiğinin altında ve B nin üstünde kalan bölgenin


hacmini hesaplayınız.
Çözüm :
Gösterilen parçaların alanları için gerekli
olan integrallerin yazılımı ;

ŞEKİL 2.4

1. Şekil 2.4 de gösterilen alanlar: İlk önce y ye göre integralini alınız. A


alanının üst ve alt kısımlarının bildiğimiz denklem eğrileri olduğuna
dikkate ediniz; burada x=a ve x=b deki sınırlar hem düşey doğruları
yada başka noktalardır.

 b
y2 ( x )
f ( x, y) dy  dx
A f ( x, y) dx dy    
x a  y  y1 ( x ) 
ŞEKİL 2.5

2- Şekil 2.5 da gösterilen alanları: ilkönce x e göre integralini alınız. A


alanın yanları bildiğimiz denklemlerin eğrileri olduğuna dikkat ediniz;
burada y=c ve y=d deki sınırlar hem yatay doğrular hem de diğer başka
noktalardır.

 d
x2 ( y )
f ( x, y) dx  dy
A f ( x, y) dx dy    
y c  x  x1 ( y ) 
3 Katlı İntegral Kullanımı

gibi yazılan V hacmi üzerinden f(x,


y, z) nin üç katlı integrali de bir toplamın limiti olarak
tanımlanır ve tekrarlanan integraller hesaplanır. İntegral bir
kutu üzerinden yani tüm sınırlar sabit ise, o zaman, herhangi
bir sırada x, y, z integralini hesaplayabiliriz. Eğer hacim
karmaşık ise, o zaman, iki katlı integralde yaptığımız gibi en iyi
sırayı karar vermek ve sınırlarını bulmak için geometrisini
dikkate almak zorundayız.
Örnek 1. Üç katlı integrali kullanarak Şekil 2.1 deki katının
hacmini bulunuz.
Örnek 2. Yoğunluğu (birim hacim başına kütle) d=x+z ise,
Şekil 2.3 deki katının kütlesini bulunuz.
Burada, tüm katının x y z hacimli kutulara bölündüğünü
varsayınız; hacim elemanı dx dy dz dir. İlkönce, bir sütunun
hacmini elde etmek için küçük kutuların hacimlerini
topluyoruz; bu x ve y sabit olmak üzere 0 dan 1+y ye kadar z
ye göre integralini alma anlamına gelir. Örnek 1 de yaptığımız
gibi, dilimleri elde etmek için sütunları ve daha sonra tüm
hacmi elde etmek için tüm dilimleri topluyoruz.
Kütle elemanı M=d*V idi. Küçük parçalar üzerinden
gidecek olursak;
dM=(x+z) dx dy dz dir.
Hacim elemanlarını topladığımız gibi kütle elemanlarını
topluyoruz, yani sınırlar Örnek 2 de olduğu gibi aynıdır.
1 2  2 x 1 y
M   z 0 ( x  z ) dz dy dx
x 0 y 0
1 y
1 2 2 x  z 2 
   xz   dy dx
x 0 y 0  2 
 z 0
1 2 2 x
  [ x(1  y )  (1  y ) 2 / 2] dy dx
x 0 y 0

1 2 2 x
 [ x(1  y ) / 2  (1  y ) / 6]
2 3
dx
x 0 y 0
1 x 1 
   [(3  2 x) 2  1]  [(3  2 x) 3  1]dx
0 2 6 
1 1
  (13  15x  2 x 2 ) dx  2
3 0
Örnek 3:

Çözüm:
Örnek 4 :
Çözüm:
Örnek 5 :
Çözüm :
Eğlence Zamanı 
1.

2.

3.
4.

5.

6.
7.

8.

9.

10.

integrallerini bulunuz.

You might also like