Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 5

07.05.

2024
TARİH
KONU ÖZETİ

ISLAHAT FERMANI

Islahat Fermanı, Osmanlı İmparatorluğu'nda 19. yüzyılın ikinci yarısında


gerçekleştirilen reform hareketlerinin önemli bir belgesidir. Tanzimat Dönemi'nin
başlangıcını işaret eder. 3 Kasım 1839'da II. Mahmud döneminde ilan edilen bu
ferman, Osmanlı İmparatorluğu'nda modernleşme ve reformun başlangıcı olarak
kabul edilir.

Islahat Fermanı, Osmanlı toplumunda meydana gelen çeşitli sıkıntıları gidermek,


imparatorluğun yeniden güçlenmesini sağlamak ve Avrupa'daki gelişmelere ayak
uydurmak amacıyla çeşitli reformları öngörmekteydi. Bu fermanla birlikte, Osmanlı
toplumunda eşitlik, adalet, vergi reformları gibi bir dizi değişiklik yapılmıştır

Islahat Fermanı, özellikle devletin ve toplumun modernleşmesi için bir dönüm


noktası olmuş, reform hareketlerinin ivmesini artırmış ve Osmanlı İmparatorluğu'nun
geleceğini şekillendiren bir belge olarak önem kazanmıştır. Bu ferman, Tanzimat
Dönemi reformlarının ilk adımı olmuş ve daha sonraki dönemlerde pek çok reformun
temelini oluşturmuştur.
TARİH

Islahat Fermanı
Maddeleri 07.05 .2034

Islahat Fermanı, çeşitli maddelerden oluşuyordu ve Osmanlı İmparatorluğu'nda


çeşitli reformları öngörüyordu. İşte bazı önemli maddeler:

1. **Hukuki Eşitlik:** Ferman, tüm vatandaşların hukuk önünde eşit olduğunu


belirtiyordu. Herkesin yaş, din veya etnik köken farkı gözetilmeksizin hukukun
koruması altında olduğu vurgulanıyordu.

2. **Vergi Reformu:** Ferman, vergi sisteminin adaletli ve dengeli bir şekilde


düzenlenmesini öngörüyordu. Vergi yükünün adil bir şekilde dağıtılması için
çalışmalar yapılacağı belirtiliyordu.

3. **Askerlik Hizmeti:** Ferman, askerlik hizmetinin her vatandaş için bir


vatandaşlık görevi olduğunu vurguluyordu. Askerlik hizmetinin dini veya etnik köken
gibi faktörlere göre ayrımcılık yapmadan herkes için geçerli olduğu belirtiliyordu.

4. **Mülkiyet Hakları:** Mülkiyet haklarının korunması ve güvence altına alınması


gerektiği vurgulanıyordu. Özellikle toprak sahipliği konusunda adil ve dengeli bir
politikanın izlenmesi gerektiği belirtiliyordu.

5. **Özgürlükler:** Ferman, düşünce, inanç ve ifade özgürlüğünün


önemine vurgu yapıyordu. Herkesin kendi düşüncelerini özgürce ifade etme
hakkına sahip olduğu belirtiliyordu.
Islahat Fermanı'nın maddeleri, Osmanlı İmparatorluğu'nda modernleşme ve reformların ilk adımlarını oluşturmuş ve Tanzimat Dönemi'nin temelini atmıştır. Bu maddeler, Osmanlı toplumunda çağdaşlaşma ve adaletin sağlanması için önemli adımları temsil ediyordu.
II.MEŞRUTİYET
İLANİ

II. MEŞRUTİYET'İN İLANI:


II.Meşrutiyet,Osmanlı İmparatorluğu'nda mutlak
monarşiye son veren ve meşrutiyet rejimini yeniden
tesis eden bir sürecin sonucudur. II. Meşrutiyet'in
ilanı, 23 Temmuz 1908 tarihinde gerçekleşmiştir. Bu
olayın arkasında, II. Abdülhamid'in otoriter
yönetimine karşı artan muhalefet ve Jön Türklerin
liderliğindeki bir grup subayın gerçekleştirdiği bir
askeri ayaklanma vardı.Bu, otoriter yönetimini
pekiştirdi ama halk arasında hoşnutsuzluğa yol açtı.
Ancak II. Meşrutiyet'in ilanıyla (1908) birlikte,
meşrutiyet yeniden tesis edildi ve Kanun-i Esasi
yeniden yürürlüğe kondu. Bu süreç, Osmanlı
İmparatorluğu'nda modernleşme hareketlerini
ivmelendirdi.

Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde,


farklı ideolojik akımlar ortaya çıktı:

1. **Osmanlıcılık:** İmparatorluğun tüm etnik ve


dini gruplarını kucaklamayı ve Osmanlı kimliğini
güçlendirmeyi amaçladı.

2. **İslâmcılık:** İslam'ın birleştirici gücünü


vurgulayarak, İmparatorluğu İslam çatısı altında
birleştirmeyi hedefledi.

3. **Türkçülük:** Türk milletinin kültürel ve siyasi


birliğini vurgulayarak, Türk mirasını ve dilini
korumayı amaçladı.

Bu akımlar, Osmanlı İmparatorluğu'nun geleceği


ve kimliği konusunda çeşitli görüşleri temsil etti.
TARİH KONU ÖZET

I.MEŞRUTİYET İANI
Osmanlı İmparatorluğu'nda 1. Meşrutiyet Hareketi, halkın siyasi katılımını artırmak ve adaleti sağlamak amacıyla
ortaya çıktı. Bu hareketin sonucunda Kanun-i Esasi adı verilen bir anayasa taslağı hazırlandı. Kanun-i Esasi, halkın
temel haklarını ve özgürlüklerini güvence altına alırken, devletin yönetimini de anayasal bir çerçevede düzenledi.
Kanun-i Esasi, 23 Aralık 1908'de kabul edilerek Osmanlı İmparatorluğu'nda meşrutiyet rejiminin resmen kurulmasını
sağladı. Bu dönem, Osmanlı toplumunda önemli siyasi ve toplumsal değişimlere yol açtı ve modernleşme hareketlerini
ivmelendirdi.

KANUN-İ ESASİ'NİN KABULÜ:


II. Meşrutiyet'in ilanı ile birlikte, Osmanlı İmparatorluğu'nda modern bir anayasa hazırlanması ve
kabul edilmesi gerekiyordu. Bu amaçla, Osmanlı Meclis-i Mebusanı ve Meclis-i Ayanı'ndan oluşan
bir meclis kuruldu. Bu meclis, Kanun-i Esasi adı verilen anayasa taslağını hazırladı. Kanun-i Esasi,
halkın temel haklarını ve özgürlüklerini garanti altına alırken, devletin yönetimini de anayasal bir
çerçevede düzenliyordu. Kanun-i Esasi, 23 Aralık 1908'de II. Meşrutiyet'in ilanından kısa bir süre
sonra kabul edildi ve Osmanlı İmparatorluğu'nda meşrutiyet rejiminin resmen kurulmasını sağladı.

Bu şekilde, 1. Meşrutiyet Hareketi ve Kanun-i Esasi'nin kabulü, Osmanlı İmparatorluğu'nda demokratik


bir düzenin tesis edilmesini ve halkın siyasi katılımını artırmayı amaçladı. Bu dönem, Osmanlı toplumunda
önemli siyasi ve toplumsal değişimlere yol açtı ve modernleşme hareketlerini ivmelendirdi.
1876 DARBESİ
1876 Darbesi, Osmanlı İmparatorluğu'nda II. Abdülhamid
döneminde gerçekleşen bir askeri darbedir. 30 Mayıs 1876'da
gerçekleşen bu darbe, II. Abdülhamid'in saltanatının yeniden tesis
edilmesini ve Meşrutiyet'in askıya alınmasını sağladı.

Darbenin arkasında, II. Abdülhamid'in otoriter yönetimini yeniden


sağlama ve Meşrutiyet hareketini engelleme amacı vardı. II.
Abdülhamid, bu darbe sonrasında daha otoriter bir şekilde hüküm
sürmeye başladı ve Meşrutiyet'in yerine mutlak monarşi rejimini
yeniden tesis etti.

1876 Darbesi, Osmanlı İmparatorluğu'nda Meşrutiyet


hareketinin durdurulması ve merkeziyetçi bir yönetimin yeniden
tesis edilmesi açısından önemlidir. Ancak, II. Abdülhamid'in
otoriter yönetimi ve baskıcı politikaları, Osmanlı toplumunda
hoşnutsuzluğa ve çalkantılara neden oldu.

1909 DARBESİ (31 MART OLAYI)


1909 Darbesi, II. Meşrutiyet'in ilanından kısa bir süre
sonra gerçekleşen bir askeri müdahaledir. 13 Nisan
1909'da gerçekleşen bu olayda, Jön Türkler ve diğer
muhalif gruplar, İstanbul'da ayaklanarak hükümetin
istifasını talep etti. Meşrutiyet yanlısı askeri birliklerin
devreye girmesiyle sonuçlanan bu olay, II.
Abdülhamid'in tahttan indirilmesiyle sonuçlanmadı,
ancak Meşrutiyet rejiminin istikrarını sarsarak siyasi
çalkantılara yol açtı.

1913 DARBESİ
1913 Darbesi, Osmanlı İmparatorluğu'nda II.
Meşrutiyet döneminde gerçekleşen bir
askeri müdahaledir. İttihat ve Terakki
Cemiyeti üyeleri tarafından gerçekleştirilen
darbenin amacı, hükümetin
etkisizleştirilmesi ve İttihat ve Terakki'nin
daha fazla güç kazanmasıydı. Darbe
sonucunda Meclis-i Mebusan feshedildi,
siyasi muhalefet susturuldu ve ülkede
otoriter bir yönetim kuruldu.

You might also like