Professional Documents
Culture Documents
9.sınıf Edebiyat 2.dönem 2.yazılı
9.sınıf Edebiyat 2.dönem 2.yazılı
9.sınıf Edebiyat 2.dönem 2.yazılı
Roman, Avrupa’da sözlü edebiyattaki destanın geçirdiği değişimin bir ürünü olarak
ortaya çıkmıştır. İnsanı en iyi anlatan, tanıtan ve onun psikolojisini en net şekilde
tarafından kurgulanır.
Roman Türleri
1)Macera Romanı: Heyecanlı ve merak uyandırıcı olayları anlatır.
2)Tarihi Romanlar: Tarihi olayları ve kişileri anlatır.
3)Psikolojik Roman: İnsanın iç dünyasını, bilinçaltını anlatır.
4)Sosyal Roman: Toplumsal sorunları, töreleri anlatır.
5)Bilim Kurgu Romanı:
6)Fantastik Roman: Gerçeküstü olay ve kişileri anlatır.
7)Polisiye Roman: Polisiye olaylar (aksiyon-gizem) işlenir.
8)Tezli Roman: Toplumsal ya da siyasal bir konuyu tez içerek anlatır.
9)Egzotik Roman: Uzak ve yabancı ülkelerin doğa-insanlarını anlatır.
Miguel de Cervantes’in 17. yüzyılda yazdığı Don Kişot, bu türde yazılan ilk eser olarak kabul görür.
18. yüzyılda İngiltere'de Daniel Defoe’nun (Danyel Döfo) “Robenson Cruze (Robinson
Kruzo)”, Jonathan Swift’in (Canıtın Svift) “Guliver’in Gezileri” adlı eserleri bu türdeki ilk
örneklerdendir.
kazanmıştır. 19.yüzyılda Dostoyevski, Stendhal, Balzac, Tolstoy, Zola gibi romancılar sayesinde
bu tür klasik hale gelmiştir. Batı edebiyatlarında ön plana çıkan roman türünün edebiyatımıza
gelmesi Tanzimat Dönemine rastlar. İlk etapta çeviri eserler ile bu türler tanışırız.
Türk edebiyatında ilk çeviri roman Yusuf Kamil Paşa’nın Telemak adlı eseridir.
Türk edebiyatında ilk yerli roman ise Şemsettin Sami’nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseridir.
TİYATRO
Tiyatro sahnede, bir seyirci topluluğu önünde oyuncular tarafından canlandırılmak üzere
yazılan edebî türdür.
Sahne sanatı olarak da adlandırılan tiyatro, sadece okunmak için değil oynanmak için de
yazılmaktadır.
Tiyatronun kökeni Eski Yunan’da bağ bozumu tanrısı Dionysos (Dionysos) adına yapılan dinî
törenlere dayanmaktadır. (theatron)
Tiyatro hem göze hemde kulağa hitap ettiğinden etkileyicilik gücü yüksektir.
Modern tiyatro konusuna göre trajedi, dram ve komedi olarak üçe ayrılır.
Anadolu’da modern tiyatrodan önce Geleneksel Türk Tiyatrosu olarak bilinen Karagöz,
Orta Oyunu, Meddah, Köy Seyirlik Oyunları hakimdi.
sahneletmiştir.
Sahnelenen ilk Türk tiyatrosu ise Namık Kemal’in Vatan yahut Silistre adlı
oyunudur.
Yer: Olayların geçtiği çevre mekandır ve bu mekan çeşitli aksesuarlarla dekor olarak
Trajedi (Tragedya):
Konusunu tarihten ve efsanelerden alan, ağırlıklı olarak acıklı olayları konu edinen
tiyatrolara "Tragedya" denilmektedir.
Kişilerin ve toplumun aksayan yönlerini güldürücü öğeler iç içe yansıtan tiyatro türüdür.
Komedi; karakter komedisi, töre komedisi, entrika komedisi gibi türlere ayrılır.
Dram:
Hayatı hem acıklı hem gülünç yönleriyle bir bütün olarak yansıtmayı amaçlayan
tiyatro türüdür. Hem acıklı hemde güldürücü olaylar, bir arada bulunabilir.
XVIII. yüzyılda klasisizme tepki olarak doğan romantizm akımıyla ortaya çıkmıştır.
Konularını millî tarihten, günlük yaşamdan almıştır. Kahramanlar toplumun her kesiminden
BİYOGRAFİ
Sanat, edebiyat, bilim, siyaset, sinema vb. alanlarda ün yapmış, okuyucuların ilgisini
çekecek kişilerin hayatlarının tarafsız bir şekilde belli bir sıraya göre anlatıldığı edebi
türe biyografi denir.
Aynı zamanda bir “Yaşam öyküsü” olarak da adlandırılan biyografinin asıl amacı
tecrübelerin okuyucuyla paylaşılmasıdır.
Biyografiler sanat, siyaset, bilim ve çeşitli alanlarda bir belge niteliği taşır, birçok alanın
tarihine de ışık tutar.
Biyografide kişi tüm yönleriyle tarafsız olarak anlatılır, eserde kişisel düşüncelere ve
yorumlara yer verilmez
Biyografi eseri, bir plan çerçevesinde kişinin doğum, çocukluk, gençlik, yaşlılık, öğrenim,
meslek gibi hayat serüvenini anlatır.
Biyografi yazarı, eserinden önce kişi hakkında ayrıntılı bir araştırma yapmalı, belge
toplamalı ve elde ettiği bilgileri olduğu gibi yansıtmalıdır.
OTOBİYOGRAFİ
Öz yaşam öyküsü olarak da bilinen otobiyografi belli bir alanda üne kavuşmuş bireyin kendi
yaşamından önemli kesitleri ve ilginç yönlerini ayrıntılı bir şekilde anlattığı bir türdür.
Edebiyat, sanat, siyaset, spor gibi değişik alanlarda ünlü bir kişi; diğer insanlarca
bilinmeyen yönlerini, başarısını nelere borçlu olduğunu ve nasıl kazandığını anlatmak
amacıyla oto biyografisini yazar.
Biyografiler nesnel bir tür olarak değerlendirirken kişinin kendisini anlatırken tarafsız
kalması zor olacağından otobiyografiler öznel olarak değerlendirilir.
Peyami Safa’nın “Dokuzuncu Hariciye Koğuşu”, Orhan Kemal’in “Baba Evi” ve “Avare Yıllar”
adlı eserleri otobiyografik romana örnek olarak gösterilebilir.
Türk edebiyatında Abidin Dino Nun Kısa Hayat Öyküm, Şevket Süreyya Aydemir’in Suyu
Arayan Adam adlı eserleri otobiyografi türünde yazılmıştır.
Aynı zamanda monografi, özgeçmiş, CV, hal tercümesi ve portre gibi türlerde biyografi ve
otobiyografi türüne benzerlik gösterir.
Özgeçmiş (CV): Kişinin hayatındaki okul, çalışma, kurs gibi belli başlı evreleri ve
tecrübelerini anlattığı yazılara özgeçmiş (CV) denir.
Monografi: Ünlü birine ait bir konuyu, eseri ya da herhangi bir durumu derinlemesine ele
alıp inceleyen eserlere monografi denir.
Portre: Bir kişiyi farklı yönleriyle tanıtmayı amaçlayan yazılardır. Kişinin fiziksel
görüntüsünü yansıtan fiziksel portre, kişinin iç dünyasını ve düşüncelerini yansıtan
portreye ise ruhsal portre denir.
Hâl tercümesi: Osmanlı Dönemi'nde yazılan, daha çok öz geçmiş özelliği gösteren eserler
MEKTUP
anlatım, mektubu okuyacak kişinin kültür düzeyine göre olmalıdır. Arkadaşa yazılacak bir
mektupta kullanılacak dil ile resmi yazışmalardaki dil birbirinden farklıdır. Mektupların
görülür.
görülür.
Özel Mektup
Daha önceden birbirlerini tanıyan kişilerin duygularını, hislerini, durumlarını birbirlerine
anlatmak için yazdıkları mektup çeşididir.
İş Mektubu
Ticari işletmelerin, şirketlerin birbirleriyle ya da kişilerle yaptıkları yazışmalara iş
Edebi Mektup
Edebi mektuplarda daha ciddi bir dille sanat ve düşünce konularının paylaşılması amaçlanır.
adlandırılır. Resmi mektuplar makamdan makama yazılabileceği gibi kişiden bir makama da
yazılabilir.
Mektup alt makama yazıldığında sonu “rica ederim”, üst makama yazıldığında ise “arz
ederim” kalıplarıyla tamamlanır.
Şikayetname
Edebiyat tarihimizde en meşhur mektup 1534 yılında Fuzuli’nin Kanuni Sultan Süleyman’a
yazdığı Şikayetname Dir.
Fuzuli’nin şikayetlerini dile getirdiği mektupta “Selâm verdim rüşvet değildir deyü
almadılar.” sözü çok meşhurdur.
Arapça, Farsça ögelerle yüklü̈ bir dille yazılan mektupta şiirsel bir üslup ve anlatma tekniği
kullanılmıştır.
Dilekçe
Dilekçe, bir isteğin belirtilmesinde ya da herhangi bir şikayetin resmi makamlara veya özel
kuruluşlara aktarılmasında kullanılan yazılardır.
Dilekçelerde söz uzatılmadan söz konusu olan istek ya da şikayet neyse kısa ama öz bir
şekilde yazılmalıdır.
1) İş (Kılış) Fiilleri:
Bir hareketi anlatan fiillerdir. Bu hareketi (işi) yapan bir özne ve bu işten etkilenen nesne
vardır
-Beslemek
2) Durum Fiilleri:
Fiilde belirtilen hareketin bir özne tarafından herhangi bir nesneyi etkilemeden
yapılmasına “Durum fiili” denir.
3) Oluş Fiilleri:
Zaman içinde bir varlıkta kendiliğinden gerçekleşen değişikliği ifade eden fiillerdir.
Nesne alamadıklarından geçişsizdir.
“Neyi, kimi” sorularına cevap vermez.
Fiilin önüne “Onu” sözcüğü gelmez.
-Paslan(mak)
Yapılarına Göre Fiiller
1)Basit Fiiller
2)Türemiş Fiiller
3)Birleşik Fiiller
a) Yardımcı Fiillerle Yapılanlar
b) Kurallı Birleşik Fiiller
c) Anlamca Kaynaşmış Birleşik Fiiller
1) Basit Fiiller
Yalın halde bulunan yani herhangi bir yapım eki almamış eylemlere “Basit fiil” denir.
Yapım eklerini almadıkları için bu fiiller kök halindedir diyebiliriz.
Örnek:
Geçen yıl yurt dışına gitmişlerdi.
Severek izlediğim dizi final yaptı.
2) Türemiş Fiiller
En az bir yapım eki almış fiillere türemiş fiil denir. Türemiş fiiller iki farklı şekilde olur:
3) Birleşik Fiiller
Birleşik fiiller oluşturulma şekline göre üç farklı başlıkta incelenir.
A.Anlamca Kaynaşmış Birleşik Fiiller: Bir isim ya da isim soylu sözcüğün bir fiil ile
kalıplaşmasıyla ortaya çıkan fiillerdir.
Göz koy(mak)
Başvur(mak)
Gözden düş(mek)
Kanat ger(mek)
B.Yardımcı Fiillerle Yapılan Birleşik Fiiller: Bir isime getirilen başta “et-, ol-” olmak
üzere “bul-, buyur-, eyle-, kıl-, yap-, ver-” gibi yardımcı fiillerle yapılan birleşik
fiillerdir. Yardım et(mek)
Pişman ol(mak)
Namaz kıl(mak)
Çekimli Fiiller
A. Fiillerde Kip
Kip eklerini “Bildirme kipleri” ve “Dilek kipleri” olarak iki genel başlıkta inceleyebiliriz.
1) Haber Kipleri
Fiillere bir zaman anlamı katan kiplerdir. Haber kipleri, fiillere beş farklı zaman anlamı
katmaktadır:
b) Görülen Geçmiş Zaman: “-dı, -di, -du, -dü, -tı, -ti, -tu, -tü”
Geldi
Güldü
2) Dilek Kipleri
Geldikleri fiillere istek, şart, emir ve gereklilik anlamları katan fiillerdir.
d) Emir Kipi: Eylemlere yapılacak hareketin emredici bir şekilde kesin olarak yapılmasını
ifade eden eklere “Emir kipi” denir.
B. Fiillerde Kişi
Fiillerde bildirilen hareketin kim tarafından yapıldığını gösteren kişi
eklerdir. Kişi ekleri, cümlede işi yapanı yani özneyi bildirir ve her zaman
kipten sonra gelir. OkuduM → Kim Okudu? → Ben
Ek fiil, mastar olarak anlamı olmayan “-i(mek)” fiilidir ancak günümüzde “i-di, i-miş, i-
se” şeklinde kullanılır.
Ek fiillerin iki farklı görevi vardır: 1) İsim ve İsim Soylu Sözcükleri Yüklem Yapmak:
Normal şartlarda yüklem olamayacak isim soylu sözcüklere gelerek yargı bildirip yüklem
olmasını sağlarlar.
2) Basit Zamanlı Fiilleri Birleşik Zamanlı Yapmak: Sadece tek bir kip alan fiiller basit
zamanlı olarak ifade edilir. İki farklı kip almış eylemler ise birleşik zamanlı fiiller olarak
adlandırılır. Ancak tek bir kip alabilen fiiller ikinci kiplerini ek fiil yardımıyla alır.
Seviyor-i-MUŞ