Bilgi Sosyolojisinin Kısa Tarihi

You might also like

Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 5

Talha Çaydere Bilgi ve Bilgi Sosyolojisi’nin Temelleri Üzerine Kısa Bir İnceleme

0310160082

BİLGİ ve BİLGİ SOSYOLOSİ’NİN TEMELLERİ ÜZERİNE KISA BİR İNCELEME

Her ne kadar bu metni genellemeler üzerine kurmak istemesem de sosyolojinin bir alt disiplini
olan Bilgi Sosyolojisi hakkında düşünmek söz konusu olduğunda öncelikle bilgi denilen
kavramın kadîm kökleri; sonra da alt disiplin olarak Bilgi Sosyolojisi’nin geniş tarihini göz ardı
edemeyiz. Belki de bu yüzden sosyal bilim metinlerinde sıklıkla başlık olarak karşımıza çıkan
‘bir şeyin kısa tarihi’ tamlaması önemini burada bulacaktır. Bilgi ele alınışı bakımından
insanlığın en temel problemlerinden biri olarak karışımıza çıktığı gibi, Bilgi Sosyolojisi’nin
kurucularını göz önünde bulundurduğumuzda geniş bir Bilgi Sosyolojisi tarihi sunmak bütün bir
sosyal bilimlerin tarihini sunmak olarak karşımıza çıkacaktır. Bahsettiğimiz bu temel nedenlerden
ötürü Bilgi Sosyolojisi hakkında kurduğumuz bu metni iki ana bölüm üzerine inşa etmenin
ehemmiyeti bir kez daha ortaya çıkıyor. Dolayısıyla biz, öncelikle bilgi probleminin ne’liğine ve
ardından da kısaca Bilgi Sosyolojisi’nin gelişim sürecine değinmek istiyoruz. Metne her ne kadar
‘her ne kadar’ diyerek başlamış olsam da bilgi çok eski çağlardan beri din ve felsefenin
konularından biri olmuş ve özellikle felsefe alanında bir süje-obje ilişkisi olarak
algılanagelmiştir. Bilgi nedir? Sorusunu sorduğumuz takdirde vereceğimiz ilk cevabın ‘özne ve
nesnenin ilişkisinden doğan sonuçtur’ olmasının nedeni sanırız ki buradan kaynaklanmaktadır.
Bu antik köklerinden ötürü de bilgi problemi antik bir problemdir. Ancak çoğu kez bu çizgideki
sorunlar soyut sorunlar olarak görülmüş ve bireysel bir kaygı olarak ele alınmıştır. Nesne tüm
toplumsal etkinliklerinden azade edilmiş bir nesne olarak, obje de mütemadiyen soyutlanmış,
yalıtılmış bir obje olarak tasavvur edilmiştir. Bilgi Sosyolojisi en geniş perspektifte bilgi
sistemini toplumsal temeller içerisinde ele almasıyla bu soyutlamanın dışına çıkmıştır. Bu sosyal
bilimlerin ortaya çıkışına paralel teşkil etmesi bakımından da önemlidir. Diğer bir deyişle
bireysel düzeyin dışında, toplumsal olanla ilişkisi kurulabilen, bilgi sistemiyle toplumsal
gerçekliğin bağlantısının kurulabildiği her şey Bilgi Sosyolojisi’nin ilgi alanını oluşturmaktadır.
Yukarıda değindiğimiz noktaya yeniden dönerek Bilgi Sosyolojisi sosyal bilimlerin çıkışıyla eş
anlı olarak gelişmeye başlamıştır diyebiliriz. Çünkü yaklaşık iki yüzyıllık süreç içerisinde pek
çok düşünür, Bilgi alt disiplini altında olmasa dahi, kendi evrensel kuramları 1 içerisinde bilgi

1
Evrensel kuramlar olarak nitelememizin nedeni, sosyolojinin öncülleri (son toplum felsefecileri Montesqieu,
Tocville, Saint-Simon gibi) ve ardından da kurucu babalar olarak nitelendirebileceğimiz (Durkheim, Marx, Comte,
Weber gibi) isimlerin kendi sistemlerinin genel ve evrensel çerçeve çizme çabasında bulunabilir.

1|Sayfa
Talha Çaydere Bilgi ve Bilgi Sosyolojisi’nin Temelleri Üzerine Kısa Bir İnceleme
0310160082

probleminin toplumsal niteliğine atıfta bulunmuş ve onun sosyal boyutları içerinde ele
alınmasının gerekliliğini vurgulamıştır. Kendine özgü bir pratiği, sistemi, alanı, amaç ve metodu
bulunan Bilgi Sosyolojisi disiplini dışında da sözünü ettiğimiz sorunlara değinilmiştir. Halen,
Bilgi Sosyolojisi başka bazı disiplinlerle aynılaştırılmaktadır. Bunun nedenini de Toplum
Felsefesi, Epistemoloji ve Hermeneutik gibi disiplinlerin de Bilgi Sosyolojisi’nin ilgi duyduğu
alanlarla ilgili olmasında bulabiliriz.

Bilgi Sosyolojisi, 18. Yüzyılda özellikle Condorcet gibi düşünürlerle ön plana çıkmaya başlamış
Marx, Comte, Durkheim ve Weber gibi kurucu babalar ile de gelişmiştir. Yine de erginliğini
Mannheim, Gurvitch ve Sorokin gibi daha çağdaş düşünürlerle kazanmıştır. Burada bahsedilen,
isimlerden özellikle Gurvitch’in bilgi tasnifi neticesinde artık net bir biçimde bilinmektedir ki;
her toplum, inanç, kültür, dil, gelenek yapısına karşılık gelen bir bilgi türü vardır. Bilgi türüyle
kastettiğimiz şey, bilginin semantik algılanışıdır. Evrensel niteliklere sahip görünen bazı
toplumsal şemalara rağmen her toplum hatta toplumların içerisinde yer alan farklı katları,
toplumsal, kültürel farklılıklara dolayısıyla da bilgisel farklılıklara sahiptir. İnsan topluluklarının
kendine özgü, uzun bir sürece yaslanan mitleri, destanları, değer yargıları, sembolleri, onlarca,
yüzlerce, binlerce yıldır süregelen, toplumsal kurumlarınca onaylanan dolayısıyla toplum
tarafından da benimsenen farklı kültürel kodları vardır. Burada Şerif Mardin’in Clyde
Kluckhohn’dan esinlenerek ortaya çıkardığı kültür tanımına yer vermek istiyoruz.

“Her toplumun toplumsal özelliklerinin bir maddi dayanağı vardır. Mesela, sepet örmenin çok
önemli olduğu bir toplumda sepet örebilmek için kurutulmuş saz saplarına veya birçok ince dala
ihtiyaç vardır. Fakat dal veya saz kendi başına bir sepet teşkil etmez. Sepet ancak, dalların veya
sazların belli bir şekilde işlenmesi sonucunda ortaya çıkar. Bu belli bir şekilde işleme dal
türünden maddi bir olay mıdır yoksa öğrenilen, sembollerle anlatılan bir işlem olması
bakımından maddi değil midir? Antropologlar böyle problemlerle karşılaştıkları vakit, maddi
maddi olmayan ayrımının anlamsız bir hale geldiğini görmüşler ve tamamen farklı bir
kavramlaştırmaya gitmişlerdir. Önemli olan, belirli bir sepet örme veya evlenme veya
hükümranlık veya harbetme şeklinin toplum içinde nasıl herkes tarafından bilinen, diğer
kuşaklara da geçirilen bir model haline geldiğidir. Bunu sağlayan yolların tümüne
‘kültür’denmektedir.” (Mardin; 1969)

Mardin’in bu tanımı bize her toplumun kendi özgün kodlarını nasıl gerçekleştirdiklerini
göstermesi bakımından önemlidir. Bu aynı zamanda her farklı toplumun, farklı kodlara sahip
olduğunun da göstergesidir. İşte tüm bu anlayış farklılıkları Bilgi Sosyolojisi’nin temel
konularındandır. Özellikle her farklı kategoriye farklı bilgi anlayışının yerleşebileceği

2|Sayfa
Talha Çaydere Bilgi ve Bilgi Sosyolojisi’nin Temelleri Üzerine Kısa Bir İnceleme
0310160082

düşüncesiyle birlikte bu daha da büyük bir önem kazanmaya başlamıştır. Tüm bunların dışında,
başta belirttiğimiz gibi bir alt disiplin olarak Bilgi Sosyolojisi ve sosyal bilimler arasındaki ilişki
de benzer bir diyalektik ilişkiden neşet etmiştir.

Bilgi Sosyolojisi, bir alt disiplin olmakla birlikte; bilişsel dünyanın mühim olgularından olan
‘değer’in yansıma mekanı olan dinden sanata, ideolojiyle kaynağını bulan siyasete, bilimsel
olandan batıl olana kadar, her türlü bilginin olduğu büyük ölçekli bir alanı içine almaktadır.

Bilgi Sosyolojisi’nin tartıştığı konulardan biri bilginin kaynağı sorunudur. Bu aynı zamanda antik
bir problem olarak bilginin de ele alındığı noktayı oluşturmaktadır demek yanlış olmayacaktır.
Kavramların kaynağı noktasında düşünsel tarihte temel olarak üç akım öne çıkmaktadır: realizm,
nominalizm ve son olarak da konseptüalizm. Burada Mustafa Aydın’ın Bilgi Sosyolojisi isimli
kitabından yararlanarak genel olarak şunları söyleyebiliriz:

“i) Realizme göre, bilgimizin yapı taşlarını oluşturan kavramlar ne dış dünyadaki nesnelerden
elde edilmişlerdir, ne de zihin tarafından inşa edilmişlerdir. Nesne ile kavram aynı anda
vardırlar.

ii) Nominalizm’e göre, kavramlar nesnelerden sonra, onlardan çıkarılmış olarak vardırlar.

iii) Konseptüalizm’e göre ise kavramlar nesnelerin değil, zihnin soyutlanmasıyla elde
edilmişlerdir. Ama realizmde olduğunun aksine, kavramlarla nesneler arasında hiçbir paralellik
yoktur.” (Aydın; 1998)

Yüzlerce ve belki de binlerce yıldır düşünürler bir biçimde, Doğu’da ya da Batı’da ortaya
koymuş oldukları yaklaşımlarla bilgi sosyolojisine katkı da bulunmuşlardır diyebiliriz. Ancak bu
onların Bilgi Sosyolojisi alanında çalıştıklarını söylemek değildir. Her bilimin tarihsel
gelişiminde olduğu gibi bizzat bilimin kendisi ile bu bilime kaynaklık eden düşünceler bütünün
tarihsel gelişimi arasında bir ayrım yapmak gereklidir. Bu anlamda da söyleyebiliriz ki Bilgi
Sosyolojisi alanında modern katkılar oldukça yenidir. Modern Bilgi Sosyolojisi’nin gelişip
serpilmesinde özellikle Condorcet ve Saint-Simon bilgi ve toplum arasındaki ilişkiye yukarıda
değindiğimiz nedenlerden ötürü değinmelerinden ötürü büyük bir paya sahiptir. Ve elbette ki
ardından gelen Marx’ın da ideoloji ve bilinç arasında kurduğu toplumsal sınıf ve ekonomi temelli
yaklaşımından dolayı göz ardı edilemeyecek büyük ölçekte bir etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Bir
diğer kurucu ise Auguste Comte’dur. Comte, toplumsal ilerlemenin evrimci bir bakışla üç
aşamada gerçekleştiğini ileri sürüyordu. Bu tasnife göre toplumlar, teolojik, metafizik ve
pozitivist aşamalardan geçerler ve bu ilerleme biçimi bilgiye göre gerçekleşen bir özelliğe sahipti.

3|Sayfa
Talha Çaydere Bilgi ve Bilgi Sosyolojisi’nin Temelleri Üzerine Kısa Bir İnceleme
0310160082

Kuşkusuz, en önemli kuruculardan olan Durkheim ise yargılarımızın kökeninde bütün düşünce
hayatımıza hükmeden birtakım öncüller vardır. Aristo’dan beri filozofların anlam kategorileri
dedikleri zaman, mekân, sınıf, sayı öz bu öncüllerden bazılarıdır. Bunlar söz konusu olmadan
hiçbir şeyi düşünemeyiz. Ve tüm bunlar toplumsal temellidir. 2 Dolayısıyla onun için de bilgi
toplumsal bir temele dayanmaktadır. İlkel toplumlar üzerine çalışan Lucien Levy-Bruhl,
toplumsal yapılar ve bilgi tipleri arasında kurduğu ayrımla; Weber, rasyonellik üzerine yaptığı
çözümlemelerle; Scheler bilgi sistemi ve bilgi türleri üzerine yaptığı çalışmalarla üzerinde
durulması gereken mühim isimler olarak karşımıza çıkmaktadırlar.

Bilgi Sosyolojisi denilince akla gelen ilk isimlerden olan Karl Mannheim bu alanda ayrı bir
öneme sahiptir. O düşüncelerini daha çok Bilgi Sosyolojisinin Kuralları isimli çalışmasında dile
getirmiştir. Ona göre Bilgi Sosyolojisi, bir noktada bilgi-toplum ilişkisini açıklama yollarını
gösteren bir yöntem, diğer noktada ise bu ilişki üzerine konulmuş açıklamaları içeren bir teoridir.
(Armağan; 1974) Mannheim’a göre en nihayetinde bilim adamlarının en derin sezgilerinde bile
arka plan da bir kolektif tecrübeler pratiği işlemektedir. Sonuç olarak düşünce şekilleriyle,
toplum şekilleri arasında kaçınılmaz bir ilişki vardır; farklı toplumlar farklı düşünceleri, farklı
düşünceler ise farklı toplumları belirler. (Aydın; 1998) Esasında bu yaklaşım Gurvitch’in bilgi
sınıflandırmasının da kökenini oluşturur. Aslında günümüzde dahi işlediği konular sebebiyle
Bilgi Sosyolojisi üst başlığında değerlendirilebilecek isimler bulunabilir. Sonuç olarak çok
kapsamlı bir mahiyete sahip olmasa dahi Bilgi Sosyolojisi’nin tarihsel kökleri hakkında bunları
söyleyebiliriz.

2
Emile Durkheim, Din Sosyolojisi ve Bilgi Teorisi, Din Sosyolojisi, Y. Aktay ve M. E. Köktaş (der.), Ankara: Vadi
Yayınları, 1998, s. 140

4|Sayfa
Talha Çaydere Bilgi ve Bilgi Sosyolojisi’nin Temelleri Üzerine Kısa Bir İnceleme
0310160082

KAYNAKÇA

Armağan, İbrahim (1974). Bilgi ve toplum-1/bilgi sosyolojisine giriş. İstanbul: Otağ Matbaası.

Aydın, Mustafa (1998). Bilgi sosyolojisi. İstanbul: Açılım Kitap.

Durkheim, Emilé (1998). Din sosyolojisi ve bilgi teorisi. Y. Aktay ve M. E. Köktaş (der.).
Ankara: Vadi Yayınları.

Mardin, Şerif (2017). Din ve ideoloji. İstanbul: İletişim Yayınları.

5|Sayfa

You might also like