• 21

.( f

) 1
1
1
1

"f'

l 1
1

ı
ı
'
!'
1
1
1
1
'
Yazan: Marianne Saint- Clair
Çizen: Philippe Salembier
Tercll me: A. Avni Öneş
 -
-
,.

------ I

Evin önünde, bir güneş ışını içinde oturmuş olan

küçük köpek Bobi, postacının gelmesini bekliyor. Oh, iş­
te göründü. Bayan Suna kapıyı açıyor.
-. Bizim için birşey mi var, Bay Hasan? diye soru-
yor?
- Evet, diyor postacı, Amerikadan bir mektup!
Bayan Suna pek heyecanılı bir halde tekrarlıyor :
- Arririkadan bir mektup! Kız kardeşim Ayla'dan
2 olmalı!
 Mektubu yüksek sesle okuyor. Kocası ve sekiz ya-
şındaki oğlu Can, onu böyle pek sevinçli görmekten mut-
luluk duyarak, güler yüzle dinliyorlar.
- Bak diyor annesi Can'a teyzen perşembe günü
geliyor ... Ne mutluluk.
 Nihayet büyük gün geldi
Ayla teyze bir yığın valizle taksiden iniyor ve... ya-
nında bir de köpek var.
İki kız kardeş birbirerinin kollarına atıiyor.
4
 Herkes hep birden konuşuyor ve gülüyor ...
Bu sahnenin dışında durmuş olan Yenidünyalı kö-
pek, kendini beğenmiş bir tavır takınarak tanıştırılmayı
bekliyor. Bu çok güzel bembeyaz ve iyi bakımlı bir fino.
Başının üzerinde ipekten bir kurdela ile boynunda üzeri
elmaslı bir tasma var. Ayla teyze gururlu bir tavırla :
- Bu da Brendi, diyor. Birçok güzellik yarışmala­
rı kazanmıştır. İngilizce kadar Türkçeyi de anlar. ·
Herkes etkilenmiş bir halde bakıyor. Özelikle Bobi:
Bu kadar şık ve göz alıcı bir köpek görmemiştir.

Bobi birden kendisinin pek çirJcin ve pek alelade bir

köpek olduğunu hissediyor.
Kimse onu da bu güzel köpekle tanıştırmayı düşün­
müyor. Kendisini sanki unutmuşlar.
5
/

Çok üzülüyor buna ... Sahipleri-

nin kendisiyle gururlanması için
hiçbir sebep yok. O hiçbir arma-
ğan kazanmamış, İngilizce bilmi-
yor. Ortalıkta binlercesi bulu-
nan karalı aklı ufacık bir köpek.
Adı <<Bobi» bile köpekerin çoğu­
na takılan bir ad. '

•
•

6
 Canın babası bile
gözlerini bu yeni ge-
lenden ayırmıyor.
- Sizi gezdirebilir-
miyim Brendi, diye so-
ruyor.
- Yağmur yağmıya
,_ başladı·, diye söyleni-
yor Ayla teyze; Bren-
dinin yağmurluğunu ve
çizmelerini giymesi ge-
rek. Zavallı yavrucuk
kolayca nezle olur.
Brendi çizgili man-
tosunu ve küçük kırmı ­
..- --
zı çizmelerini giymiş
halde, gururlu bir eda
ile yürüyor.
Onunla gitmek için
kalkmış olan Bobi, üz-
gün çekilip mutfağa ...
sığınıyor. Onun man-
tosu yok, o da hastala-
nabilir, ama, elbette
herkes kendisiyle alay
eder... Bobi ağlamaklı
bir halde inliyor.
Bu davetsiz konuk gelmeden önce hayat ne güzeldi.
1
1 O anda bayan Sunanın kızkardeşine şunları söyle-
1
• diğini işitiyor:
'
7
 - Ne yazık ki ancak bir hafta kalabileceksin!
· «Işte bu herşeyi değiştirit, diye düşünüyor Bobi, bu

...
· bir uğrama imiş...> . Umutla dolu olarak

~rtesi gün, Br di ile dost olmıya ,

Ve çok geçmeden iki köpekcik, bahçeae an bun-
dan konuşmıya ~aşlıyor. Bobi. New York'ta Kızılderili­
Jer olup olmadığını soruyor.: Bu :ı:Jrendiyi gözlerini ya-
şartırcasına güldürüyor.
•
Bu Yeni Dünyalı köpek pek konuşkan bir arkadaş.
Her yere gitmiş. Romayı, Londrayı görmüş . Hatta _tüy-
lerini köpek tuvaletleri yapan bir berberde düzelttiri-
yormuş ! .
Bobinin anlatacak fazla bir şeyi yok; O hiç yolcu-
luk yapmış değil . Onun evreni pek küçük: Onun için bü-
tün günler birbiiine benziyor. Buna karşılık, yarışta
Brendiyi geçiyor, ama bundan az gururlanmıyor. Bren-
di onu içtenlikle kutluyor. Aslında bu fino, canayaİon
ve göründüğü kadar da kurumlu değil. Ve bobi onun
ancak bir hafta kalacağını düşündükçe, hemen hemen
hüzünleniyor. Günler ne çabuk geçer! .

~
•

"Copyright by Editions Casterman, Paris-Tourna.i" 9

Bu kitabın te lif hakk ı yayınevimize ait o lup her hakkı mahfuzdu r.
 ~
......ı.. '

Bobi mutfağa gidiyor. Çünkü bu oyunlar ve koşu­

lar onu çok susatmıştı. Ne yazık ki su kasesi boş! ..
Kimse onu doldurmayı düşünmemiş. Hava pek sıcak,
bu bir fırtına kopacağım hissettiriyor. Az sonra şiın­
1
şekler ve gökgürültüleriyle birlikte yağmur düşmiye
başlıyacak. Aniden, Bobi salondan gelen büyük bir
şangırtı işitiyor. Hemen oraya atılıyor.
~

10 ..... .
 Eyvah! Güzel kristal
, vazo yerde, cilalı döre-
menin üzerinde bin
parça olmuş!
Bayan Suna koşarak
geliyor.
- Güzel vazom, diye
sızlanıyor. Güzel va-
zom ...
Üzüntüden ağlamıya
başlıyor.

Bobi, pek heyecanlanarak, onu teselli etmek için

kendisine doğru gidiyor, fakat geri itiliyor.
- Aptal köpek, diye bağırıyor kadıncağız. Bak şu
yaptığına!. Defol. sakar hayvan. mutfağa dön, gözüm
seni görmesin! ..
Bobi kulaklarına inanamıyor! ..
il
 J
Bundan belki Brendi sorumludur, ama kimse onu
suçlamıyor. Bu kez fazla. Kararını veriyor. Artık ken-
disine hiç önem vermedikleri bu evden ayrılacak . Belki
onun gerçek değerini anlıyan başka sahipleri bulur. Öy-
sa kendisi her zaman elinden geleni yapmıştı; her za-
man temiz olmuş ve kimseyi ısırmamış, sebepsiz yere
havlamamış ya da birşey çalmamıştı. .. Her zaman ya-
rarlı olmıya çalışmıştı. Bir kez, koca bir fareyi bile öl-
dürmüştü!
Bobi kötü talihine acıyor! .. Yüreği üzüntü için, gi-
diyor, çünkü onlara sevgiyle bağlanmıştı.
Dışarda hava pek kötü, dostumuz çok geçmeden sı­
rılsıklam oluyor.

12
 Bir barınakbulm ya
çalışıyor, ama, ne ya-
zık ki. kapkara bir
gökyüzünden bardak-
tan boşanırcasına dö-
külen yağmura lcarşı
kendisini pek az koru- .
yan bir ağacın altına
büzülüp kalıyor.
Birden, kapının eşi­
ğinden kendisini çağı­
ran bayan Sunanın se-
sini işitiyor.

Az sonra kocası ile

oğlu da hanımının ya-
nına geliyorlar.
Bobi kımıldamıyor ,
fakat onların kendisini
merak etmesi yüreğini
ısıtıyor. Fakat bu diş­
lerinin birbirine vur-
masını önliyecek ka-
dar değil. Ne korkunç
l;>ir. hava! Birdenbire
ıslanmış koca bir yu-
mak arkasına düşüyor.
 Aman Tanrım, bu Brendi, iliklerine kadar ıslanmış
halde .. Sırtında mantosu, ayaklarında çizmeleri de yok.
Bobi merakla:
- Burada mantosuz ne yapıyorsun? diye soruyor.
İyice bir nezle olacaksın! ..
1
- Ya sen, koca aptal, diyor arkadaşı, tek ba·şına
yağınurun altında burda işin ne? •
 - Kimse beni sevmiyor. diyor, Bobi; sen geleli be-
rı, kimse benimle ilgilenmiyor ...
- Fakat bu tabiidir, diyor Brendi; insanlar yenili-
ğe karşı eğilim duyarlar ve daima konuklarına karşı
• iyi davranırlar. Ben gider gitmez sen eski halini ala-
caksın. Haydi, gel.. İnatçılık etme ..
 niklerine kadar ıslanmış, tüyleri gövdelerine ya-
pışmış halde, burunlarından ve kulaklarından yağmur
suları damlıyan ikf köpeğimiz pek acıklı bir görünüşte­
ler .
Bekleııeıı Ayşegül tebrik kartları
çıktı . •..• A rayıııız .

Bayan Suna ile Ayla teyze dostlarımızı büyük hav-

lularla sıkıca oğup kurularlarken, Canın babası da:
_ Zavallı yavrucuklar! diye bağırıyor.
Sonra da şunları ekliyor:
- Salonun penceresinin iyi kapanmamış olan cam-
larını iterek, vazoyu devirip kıran rüzgardır. Zavallı
Bobiciğim, sen hiçbir şey yapmadın! ..
Bobi artık mutludur. ôc alma duygusu nedir bil-
mediğini göstermek için, büt\in aileye ıslak öpücükler
konduruyor.
17
 . -- .-
'

A rlmdaşlarmıza göndereceğiniz eıı

giizel hediye A_vşegill tebrik l?artlarıdır.

'

Brendi ile Bobi, çok geçmeden kötü bir nezleye tu-

tuluyorlar. Her ikisi de sıcak bir battaniyenin üzerine
yatmış .halde, sıra ile hapşırıyorlar. Haap... Şuuu! ..
Haap... Şuuu ! ..
18
 Bayan Suna elinde
yeşil birşey örüyor Bu
dostumuz için yumu-
şacık bir mantodur.
Bobi artık sevinçlidir,
.. Yaşamak ne güzel! ..
Brendi ile o koca bir
tabak içindeki sıcak ve
çok şekerli bir sütü, ça-
nağın birer yanından
yalıyarak paylaşıyor­
lar. Birbirlerine sev-
-- giyle bakıyorlar. Kıs­
kançlık ne aptallıkmış !

•
SON

)
 r

/
1 ~

1
1 •·ı
1

/
1
1
1

1
1
i
f
• 1
i l
1
'
1
1
1- AY$(c;tll I ( ~ flf ÇOO.. 13- AY$-[G0L ()l(UlOA
2.. • Dt:NIZOC: l,ı...
4
KAMPrA
3-+ OU>QAOAK fu TCdt 15-- t-l(i'Etl 'I\JNU$
•- ULUC>AC.0A 16,. TATii.DE
5- ~l'OfUNUN EVi ı,. ATA •fNiYQt
,_ ON Tı..ru 'tJo2. ANJt.\Al ıa.- ıc()ı;Oıc DOST
7- Sf'r'AHAlTt ıtı- SitK~
aw Al!Ş VC~$lt ~ INATQ ı:.i)ÇOK ım;I
9.. çlFTLr-.:n ıt- Y!NI OONVA.ll Köf'O::
t(). (V ıctolsl lu SOKAK Ktolsl 22· VAN~
il• UÇAKTA ?J. HAYVANAT •AHÇUINtıt
12- PMICTA

Sumer Yayınevi
Nuruasmaniye Cad. Na. 8/4
Tel: 27 46 83 İst.

F İAT I 300 KURUŞ