Di̇n Felsefesi̇ Felsefesi̇ 1

You might also like

Download as pdf
Download as pdf
You are on page 1of 33
va avnanca {ior Wim K (1970), The ies of Bel; The Retna, Baten ctsinds od George! Mavrodes Elwes Nyc brete: al Few, Antony (1976), The Presumption of thet & Other Canon: ek/ Pemberton civ Dols Sweetnam rondan (199), Contpon Fempectnes on Relglous Bplay, New Yor Unrest Pens Geter, Edman le (1969, “Ts osted Tr Beet Know “Anat 29 (8) Hume Dav (199) Dialgues Concerning Narra! Reigion don: Penguin Books. q Menage, bid) (2021), GafdasEpstealaiye Gir, 2 Isabela Men eb (2019), Bn erst anu Drs Yay Menai Neb (2020). Din Spitenetoiye iT Ina Fayonli stab SA aps 3 a Phulip 0. (1989), Religious Beles and Language-Canes Games The Phiosopy of Region nds eal he Fanang, avn & Wolerstor Nichole (190), Fue ond ato oto: Reson ond Bond Ne Dame Ue ‘Notre Dame Press. ae Pang, Ain (19980, Worn and Proper Pncton, New Oxford University Press, ‘Z Pantinga, Avi (19938), Warrant: The arene Debate, New Oxford University Press. ae Panings, An (2000), Woronted Grin Bele Now Yorks ford University Press, 2000, " a Wisgenscn Lodi (1997) Ete hin Dns ane Ozer: ne Deer ve Slr, ee A: Bal Gh, kar: ir Sanat on Prof. Dr. Latif oka “pin ili fadesinin gerek tlahiyat gerekse felsefe ve din else {est alanlarmnda ir Cerim olarakallamm gokeskileregitmez. ‘Terim, esas olarak hem bir bakis agisint hem de bir konuyu. fade etmek amaciyla din felsefesinin kullanima soktugu bir ferim olmustur Ozellikle 19. ydzyi! baslarindan itibaren Bat ‘dasiincesinde dil felsefesi¢ahsmalarini genislik ve derinlie Jazanmasiyla birlikte “ail merkeal baka agit hizla One gtk mist 20. yizyiin en etl felsefe alamlarindan birisi olan “analitik felsefenin yazyil baginda guclenerek ortaya gikmasi- ‘un gerisinde dil merkezli bakis apisinn yattgint sbyleyebili- tHe. Anat felsefenin, dil merkezil bakasinin sonucu olarak, din fenomenini dil zerinden ele almak ve anlamak amaciyla fallanmaya basladigy “religious language” ifadesinin Turkge args “dint dil” olmakla birlikte "din dill” seklinde gevrile- relekullanima girmisti, ifadenin kbkeninden de anlasilacagizere “din di” analitie felsefenin "din" fenomenine dil merkeaI bala agisimt yansit- ‘maktadir. Bununla birikte, en azmdan Turkgede “ahlak dil, “hukuk di” *sanat dil ve “bilim dil! gibt fadelerin, sadece {igi alanlarin Kendine 6zgi terminolojisin kastetmek disn- da fallanildigina pekerastlamayrz.Bu yizden din dilifadesint, ‘dinin Kendine 62g0 kavramlari ve Hfade bisimlerini Kastet- ‘mek disinda kullaniminin dou olmadiin belirtmek gerekir ‘Ganka hem tecrabe ve dusunceyi pargalad hem sekiler bir balag agisimt yansittt ama daha da Gnemlisidinte sig olan bitin Konusmalarin Adeta ayn bir alana siastrldi zlenimnt vermektedir,Tipl, Gzelidle bilimleritasnif etmek amaciyla [Ankara Sosy lifer Onversite lam Bier Fates Fee ve Din Blimier Bal, Din Peles Ana Bin Da 180 lasik ve Gags Konslarla Din Flees ‘ding olan-dini olmayan”nitelemesiyle yapilan hatanin benze- rnin burada da yapildigi ve daha bastan dilden hareketle bir kategorize etme hatasina dugildugi séylenebilir. Analitik felsefenin dine dil merkezit bakis agisinin hem, ‘maniuksal olarak hem de din fenomeninin yapist aessindan isabetli olmadigi gdrdlmektedir. Mantiksal olarak bakeldigan. da din fenomeninin ne oldugu; mahiyetinin, varhk sebebinin, amacinin veya maksadinin ne oldugu, nigin var oldugu ania. ‘lmadan dildekdifadelerint analiz ederek din fenomenini an- Tamaya ¢alsmak, bir énermeyi, o dnermenin hang! maksad, ifade etmek dzere var oldugunu dikkate almadan kelime ve ifadelerinin analizlerini yaparak ve énermenin sinirians ign de kalarak anlama gabast olacaktirki,bu anlama daima eksie ve hatal olacaktu. Din fenomeninin yapis agisindan baka {unda ise hem bir deer alan hem de tecribe ve metafizikie ‘olmasi nedeniyle din fenomenini sadece dilsel agidan ele almak daha baslangigta dilin yapisi ve simrlarindan dolay: dinin pek cok ifadesini disarida tutmak veya “anlamsiz" ol ‘makla nitelemek anlamina gelecel, onu fenomenin yapisina aylar bir yontemle ele almaya galismak olacaktr Dil merkezl baka agisimn eksikdiklerine ve sorunlarna dikkat gekmekle birlikte analitik din felsefest yintemini ta mamen yadsimadigimaz igi din dil fadesini biz de kullana cajiz. Din dill fadesiyle, en\s ve dar anlamiyla dg sey kaste ailmektedir: 1. Tanrihaklanda konugmak: Basta tari kavramt olmale Azere, Tanr'nin varlg, za, sifatlan, alemle ve insanla olan liskisine dair 6zellide felsefi anlama gabalan ve konusm: lar din diinin odak noktasim olusturmaktadir (Aydin, 1983), ‘Tanrhaklandaki teolojik konusmalar ise “iceriden” bir an rma ve konuusma gabasi olarak deerlendirilebilir. 2. Kutsal kitaplarin dill: Vahiyle indirlmis ve kuts vasfitagiyan basta Kur’an-1 Kerim ve peygamberlerin salen ‘olmak tzere, vahye dayansin veya dayanmasin kutsalk ate dlilen ve bir dinin ana kaynagt kabul edilen metinler kastedili ‘Bu metinlerde yer alan Tann. abiret, vahy, peygamber, mele, seytan, cennet-cehennem, emir-yasak, haram-helal,gtinah-se- ‘ap gibi temel kavramlar ve onlar anlatan onermeler,kelime- pin dar anlamiyla din dil olarak adlandirilmaktadi. 3. Tanny kutsal, din veya dofaista olanla bag kuran batiin metafizik konusmalar: ister felsefe ve ilahiyat bili lerinin Kallanimayla, ster siradan insamin gOndelik dildeki keullammuyla, Tann, kutsal, din hakkindaki Konusmalar veya. bunlarla baglant kuran, bunlan gagrisiran, dahasi kutsalli ‘ye "dink" vasfi tasiyan bain konugmalar da din dil olarale nltelenebileceketir Yukarida siralanan di kullamim ve kapsam disinda din dil ifadesiyle yine gindelik dllde “din diliin istisman” diyebile cegimiz, din felsefesivle dogrudan ilgili olmayan ve ézellikle ablaki problemleri yansitan bir kullamm gekdinden daha bab- sedebiliriz: Retorik, jargon ve soylem olarak din dill. Burada istismar hem dil dedigimiz aractan hem de dinin yiksek de- fer ve tecribe alam olmast nedeniyleistismar igin cok elve- ‘sii bulunmasindan kaynaklanmaktadir: Gundelik dilde din ili bir jargon, retorik ve séyleme déniiserek baska amaclar {gin arag haline gelebilir: Kelime, kavram, fade ve énermele- iyle dint dil nisin ve nasil bir retorik ve syleme dénisebilir? XKullaman dil bazen kiginin hangi kimlige, zihniyete ve dunya gérliine ait oldugunu géstermek veya belirtmek igin sekilsel ve algisal bir fonksiyon gorebilizSelilsel ve algisal fonksiyon, gercekten o diinya gorusinde yer almadigt halde kiginin ger- sek diisince ve inancintgizlemek agisindan son derece elve- ‘iglidir Ote yandan yine din dili hangi kitrel, toplumsal ve siyasal alana dahil olundugunu gostermek isin de elversi ola bili: Aymi gekilde, eer din yaksek degerlerin ve erdemin alam olarak kabul ediliyorsa,o erdemin “seklen" inde yer aldigant _0stermenin veya orada goriinmenin saglayacagsfaydalara da Iman saglayabileceltir: Bu durumlar esas olarak ablakt tu- tumla tig soruniara igaret etmektedir. Bu ornekler din dil nin aragsallasurmaya, gizlemeye, gizlenmeye ve istismara son derece elverisi olabilecegine dilkat cekmek icin verilmisti 82 rath ve Cas Konalarla Din Fle 1 Dil ve Din Dili Din ditini neden sadece bir dil veya metni analiz etme ve an lama meselest olarak ele alamayr2? Bu soruya ikl temel gerel sevle cevap verilebilir: 1) Dilin yapisindan ve smurlarindan aynaklanan yetersizlikler nedeniyle; 2) Din fenomeninin yapisindan dolays, upki estetik tecrubede ve ahlak tecrub ‘inde oldugu gib,dilden harcketle degil fenomenin kendisint anlamakla ise baslamak gerektig\ ign dil meselesi olarak go- remeyiz Kelime dagarci, grameri ve ses yapist ile esasinda her dil ayr bir distinme bigimint, vari alglama ve anlama bigimi ni, ayri bir Kaltard, zihniyeti ve danya gorlsind ifade eder, Dillerin gesitlligi kalttirlerin ve yasam felsefelerinin de gesit- Iii anlamina gelir. (Humboldt, 1998) Dilin bu laf yaprsimin gerisinde aslinda onun “besert” bir arag,igaret veya sembol sistemi olmast yatmaktadi Dil beseridir, bu yitzden de din dilini veya ilaht evrensel mesajt anlamada bu beserilik62el- Tigh diate alinmalidi.Zira besert olan bir aracin veya sem boller sisteminin flahf olan fade etmedeld surg daima soz komusu olacaktir. Ote yandan, eiler her dil bir klar ve ddunya gérigi ise, abt evrensel mesaj bu kiltard ve dtnya: sortistina barindiran dilin kalplan igerisine girmis olacakee: Dil diiiinme bicimi veya mantk Gizerinde o kadar belie yicidir ki,drnegin Islam distincesinde daha erken dénemdcki dil felsefesi tartigmalarnda dil-mantk iligksi konusunda ik temel goris savunulmustur, Farabi'nin de savundugu gorse gore, her dilin gerisinde evrensel bir mantk, yani diigtnce bigimi yatmaktadir ve ne kadar fark dil yapisina sahip olur sa olsunlar bitin diller bu evrensel mantigin dzerine kuru ‘muslardir Dolayisyla doju distinmenin yolu olarak mantik fevrenseldi.Ikinci grige gbre ise, her dl, o dil kullanan in- sanlarin ayni zamanda diginme bigimi, yan mantifidit Bi yiizden, Yunan aki ile Arap ak aynt sekilde galismaz, glk dlillerinin kelime, gramer ve ses yapisi onlarin dginme bis mint de belirlemelcedir Dilin yapisi hakkandakt analilerin Snemll bir boyutunw da dil-distince, dil-varhk fliskisinin mahlyeti olusturmal tadir: Ornegin Hegel'in, “gercek olan, akalsaldir; alalsal olan, _gervektic” ifadest di, dagiince ve varhgin birbirine denk ol dugunu ifade etmektedit Akl ve sistemei felsefe gelenegi- hin bayak temsilcierinden birisi olan Hegel agisindan varhik bilinebilieoldugu igin ayn zamanda dilde de ifade edilebilir- dir Hegel ve benzer dusinurlerin sistemci metafizikleri, Kant sonrasi dénemde metafizifin insan bilgist igin momkin ol: madigi digincesiyle ciddi bir elestiri almstir: Buna karsin, mistik digiince geleneklert ise hem varlin hem de insanin tecribe dinyasinin dilden daima fazla oldugunu, dolayisiyla varlik ve distncenin higbirzaman tam olarak dilde fade edi- Iemeyecegini savunmuslardir Nitekim eger 6zelikle Onerme sel yapidaki dil dastinceyl, tecrabeyi ve varhge &deta resmini eker gibi sunabilseydi,dilin son derece farkh bir kullamm Seki! olan “sitr"in varhgindan séz etmek pek milmkiin olmaz- a Ganka siirsel dil, teerbe ve disiincenin énerme yapisin- da ifade edilemez olmasi nedeniyle, bask tarla anlatlamaz lant anlatmak amaciyla vardir Side anlatlan mana énerme yapisinda anlablabilseyd, sir sadece bir dolaylt anlatim ve folmasa da olur diyebilece imiz bir sanatsal faallyet olurdu, [ger din fenomeninin bizzat kendisinden defi de dilse! ifadelerden hareketle din dilini anlamaya aligirsak dilden kaynaklanan sorunlarin, dint, dinin varhk sebebini ve mak sadini dogru anlamaya engel olacagi agktr: Dolayisiyla bir tecrabe alant ve fenomen olarak dinin dogrudan kendisine neleriamag edindiine, neler kastettigine ve insanin dine yo- heliminin fenomenolojik analizerine, dinin insan igin ifade tig anlamlara yonelmek gerekmektedir. Heidegger “dil varhgin evidir” derken “Varlip. ancak di Yoluyla antarz, bu yizden dilde olmayanin, kelimelerle di etirimedigi sirece varligzindan da bahsedileme2’ demis ol Iakcadi: Kelimelerin olmadif), Kelimelerin tikendigi yerde higbir sey olamaz. Varlin dstind actigs, varlighifGa ett, arhgs ortaya koydug igin dil varhiin evidi. Bu haliyle ail, a4 ‘ask ve GagdasKonulrta Bin Felsfs yine Heidegger‘in Alman sair HOlderlinden aldi ifadeyle, "patUn ugraslarin en masumu’dur. Ancak dil aym zamands, fn tehlikeli land. Teblike, varolanin Varlit tehdit etme. dir Dil bir yandan varlgon kendinifsasmna imkan saglarken bir yandan da varolam dle getirip varlgtgizledig gin bua bir tehlikedi. Ziravarolan, Varhk deildi. Baska bir fadey- le, ail hem varlyin evidir hem de dil nedeniyle varhik risk al tundadhr. Dil hem en saf olan: ortaya koyabilir hem de Varligy Taplmayan ger isnt arama varken,yztdabunlada ‘Shur kar, Kleerin nar albu isa {lrumlan tear hazanmak ve mara tam fade edible tinso1-degerek duymadiim yeni Kelimeer lave etmek Ghurumunda aie Edebiyatn vari sebelerinden bis soeunyanrda laden geri gotirmekoldugu soyenebii Maksat-So2-Metin-Mana iiskisinin en tipik Ornegini Ris uk metinlerinde gordriz, Kanun koyucu otorite, kanunie maksadi gergeklestirmek niyetiyle kurgular, belirler ve dilsel olarak ifade eder: Kanun burada sadece o maksadi saglamak gin aragtr: Kanunun hem uygulayiclani hem de mubatabt ‘olan halk ise, kanunun varik Sebebinden ziyade onerme ya pisindaki yasanin Kendisine bakar: “Mana” énermeden/me- ‘inden aniagilan seydir. Mana ile metnin varlik sebebi olan ‘maksat tam olarak rtdsllyorsa kanun amacina ulagmis de- ‘mektir, Ama bu her zaman mumkin olmamaktadi. GogU 2a ‘man metin belirleyici olmak, anlama cabasi metnin kelime- Jeri ve énermeleriarasinda kaybolmayla sonuslanabilmekte, metnin Oncesindeld maksat yokmus gibi davranulabilmeke tedir. Sonus olarak Kanun koyucu otoritenin esas maksadint dikkate almayan her anlama gabast din, sézin ve yazimin sontrit fade gcd nedeniyle daima eksik kalacakt. Ozetle saylemek gereklrse, eer Maksat-Séz-Metin-Mana iliskileri dikkate almmazsa veya bu durumun varlgy thmal edilirse, maksattan gok metnin éne gikmast thtimali daima 62 konusu olabilecekt “Lafizahi’ din dlini anlamada boy le bir hataya diismektedir. Zira lafizdan nce maksat vardir vve muhataplarin bu maksadi dikate alarak anlamaya galis- salar beldenin, Din Diline Dinin Varitk Sebebt Apisindan Bakmak: Islam ilahiyatina bakaldnda kelam ve fin buydk oranda metin merkezl bir anlama yontemi gelistirdii sdylenebilir, Bunun: Ja birlkte, metni anlarken dinin maksatlanin dikkate alan spl0 bir golenekten de s6z edilebilir Imam Saubinin dnemli bir isim olarak igerisinde yer aldigi makasid geleneg, islam ininin bes esast korumay1 amagladigim ve din dilini anlar- ken bu temel esaslar: daima g62 éntinde tutmak gerektigi- ni distnmdstdr. Din, all, nesil, mal ve can dinin korumay: amacladt temel esaslardit Sonraki dénemlerde bu bes esa- saadalet,ercemll toplum, yeryuizinn Iman, esitlikeve ozgur- lik, toplumsal dizenin ve gavenligin saglanmast gibi amaglar da eklenmistir (Bardakoglu, 2017). Din Dilini Ahlaka indirgeme: Din diline amaci agisindan baktijimezda Onemliiddialardan birisi de hem bir fenomen 190 atk ve Cagis Komuarla Din Flees 1 olarak dinin hem de din dilinin temelde ablakt amaslan ger- ceklestirme gayesini tasiddir: Burada din ve din dili“indir- gemeci” bir anlayisla ahlaktan ibaret sayilmaktadir (Brait- hhwaite, 1968). Dolayssiyla din dilinin Tan, metafizik, kim test, vahly ve peygamberlk haklanda ban soyledikler! ak- lakagisindan ele alinmakta, din dilinn ahlaki bir "eatums”sag- Jaci, kisinin sorumlulugunu kabul etme, suclarnm girme, bbagkalarina karst gorevierini bilme, basarisiziklaria ve oltm korkusuyla bas edebilme gictine sahip olma gibl amaglar ign bir fonksiyon gordagi Iddia edilmiste Dinin ve din dilinin bireysel ve toplumsal olarak buy loranda ahlaki amaglari gergeklestirmek icin var oldugu sy lenebilir ancak onu sadece ablaktan ibaret saymak dinin di- {er boyutlanm: gormezden gelmek olacakti. Ozelikle doke Fin boyutu, metafizik, tecrubi ve varolussal boyutlart thmal, ‘ediligi talairde dinin esas varhk sebebi gormezden gelin- mig olacaleit. Tanrs kavrammnin insan iginifade ettigi anlam sadece ablaken kamil veya otantik bir birey olmak degilr. , varigin ve varolusun manasina, olan bitenin ne olduguna skin bir apklama olmasi bakimindan da onemlidir. in dtinin Tann, esyanin kink, Stim 6test ve vahiy hak: Jndakt ifadelerinin metafiziksel olana, transandantal olana Igaret eder mahlyette olup dogrulanamaz olmast, 362 konust, dil ablak gibi daha somut,insant ve tablt bir fenomene indir. igeme arayislarina yol apmaktadir. Ancak transandantal ofan din dili ahlaka indirgenirken siralanan gerekceler ortadan kkalkmmis olmuyor,zira ablak da tabit degiltransandantal bir temele dayanmaktadsr. Eger ahlakt davranis veya "iyi isteme” faydanin, hazzin ve bir Karsiligin gozetildigh davrams tira degil de, pla Kantn adev ablalanda oldugu gibi, "sartsz Dbuyrul’ olarak yapilmast gereken, karsilkstz, karst, yan sadece "bdev” oldu icin yapilan bir daveanis bigimiyse, bu ddurumda din dilindeld transandantal durum ablak’ alanda da ‘séz konusudur. Netie itibariyle din diliniahlaka indirgemek: ‘onu metafzikten, tabiat Otesinden veya transandantal olan ‘dan kuurtarmas olmayacalear. Cink ablak da askandie ‘Bu baglamda acaba din dilinde yer alan kavranalatla fark 1 olarak neyi kastederiz? Ya da din dilinin kavramlar bizim davranilarmrz ve tutumlarimiz Gzernde nasil bir etkde bu Dinnn nas i uta yo gi eg ured be kag nek verlbilie Br geyin gna-sevapolmasyiy kor ciast rains ne fark vara? Daha gens ir erage Balarsal br davranisn veya nesnenih avarice cate Kot emaspla gana ola arsine nal ieee ne Bir esenin vey davranin ign aan, sug veya inmanlyabilre Nesnenin cya dvraniom geo gle lik tptumsal ve hale sonia kate ars Seca lca iteendgin ve tanmlandigm dsm Ani ae slaraniteedginzde shal defer arpa konnemug oe ‘wn Bin bunlra tween “puna” olarak mtleigvnooe ie yukandak anlmlrs ave ir ey daha style ra Thoral lam diate any ve boy Br um pe oe Cabin da fae emi ura Bener durum foal phe Sevap vramlan iin de geen “Seray”sietogcene lah sa dene! sever” ayn de smoke anak rman Die pan bina een alco Ane Alain rt eden! seem nanan ineraorre Data ir etki daha bunmaltade Barada rato koe reindan da based ‘Spekillatif Felsefenin Dine ve Din Diline Bakis, in diline sadece dil apisindan dei, din fenomentnin ne ol dugu, varhk sebebi ve maksadi agisindan bakan felsefe an. layislary da vardir. “Batin" hakkanda konusan veya "buyue anlat “sistem felsefe" olarak da adlandinlan speklatit felsefeler din fenomenini bizzat kendisi apisindan cle almake fadirlar. Bazt spektlatffelsefelerin din hakdandaki tutumu lumsuz iken, bazilar da olumlayarak felseft sistem iginde inin yerinin ne oldugunu “agiklama'ya galismislardie. Agi 192 task ve Cada Konulrte Din Foss 1 tama ifades} burada dinin ne oldugunun bilindigi ve din rin neye igaretettiginin kavramsal olarak agiklanabilecegin} fade etmektedir, Gordlecegi dzere bir inang sistem! olarale din, epistemoloji perspektifinden degerlendirilmektedir. Farabi, fbn Sina, Ibn Tufeyl, Spinoza ve Hegel gibi dasinar. er dinde temsil emboli veya dolayk: olarakanlatlan maksat ‘ye mananin felsefede kavramsal kargihklarinn bulunduguny ‘savunmuslardir Farabiye gore, insanin nihal amact olan mut. Tuluga ulasmanin yolufelsefede kavramsal olarak ifade edi. ‘en, aynt amag dinde temsilf bir dille fade edilmektedi: Dola- ‘psiyla dint dlginenin de felsef! dustincenin de nial amacr nsanin hem nazari erdemleri hem de amelt erdemleri kaza- nnarak mutluuga wlagmasin: salamaktr: Felsefenin ve dinin bireyde ve toplumda bir eyleme, ameli dbname imkan sag layip saglamadigi burada Onem kazanmaktadir Farabi her ne kadar epistemoloji perspektifinden bakarak biridolayl digeri dogradan olan iki yoldan bahsedivor olsa da onun felsefes ‘kis noktasinin “ablais” bir amag olan mutluluk oldugu un fulmamaliir (Farabi, 1999). Insani bir hal olarak muthulule hazart erdem olan “bilme’yi gerektirse de, bitin bilme faa iiyetlerinin esas amact ameli erdem olan “olma'ya yOneliktin Farabi agisindan bakaldigenda din dint anlamakcigintopyekun din sisteminin gerisinde yatan maksada bakmake gerekir Ii, bbunu bize felseff dstince saglayacaltr. Nitekim onun form iyle soyleyecek olursak, her filah dustncesinin gerisinde bir keelam, her kelamt ddgiincenin gerisinde din ve her dint inang: sisteminin gerisinde de’ dinin maksat ve doktrininin yer ald ij bi felsefe, bir ziniyet yatmaltadir (Farabl, 1970). Bu yapr ya dikkat edilmeyerek, muamelata dairikelerinden hareketle ‘Sint anlamaya galismak dinin yanhs anlaglmasina ve gergele amacinin kaybolmasina yol agabilecekti. Din ditinin amact konusunda Ibn Tufeytin de benzer an= layista oldugu sdylenebilir. Onun Hay bin Yakzan adh flsefl romanina balaldiginda “misahede” yoluyla ulasilan gergele Tigin halka antatlmass mamkun olmayacaktr. Dnt since dolayh bir yolla bun yapmays amaclamaktadir. Dolayisyla in Di 193, din dilinin maksadi insanlari "miigahede” makamina ulagtir- rmaktir. Ibn Tufey! miigahede kavramyla insanin tecribl yo ‘nme vurgu yapmaktadir (Ibn Tufeyl, 1997) Spinoza ise topyekun din sistemine, onun toplumsal ve politik fonksiyonu agisindan bakmistir Ona gore dinin Oza hlaki ve politik amaghdir: Din, kavramsal dlstncenin top- Jumsal alanda ahlakt ve polite amagla dolayh bir formda su- rnulmasidir Buna gore, dinler temsil, sembol ve benzetmeler kaullanarak rukanf amaglant duyusal bir dille ve halkin anla syabilecegi sekilde fade ederler. Dinler nsanlant inandirarak veya itaat”ettirerele Tanr’nin bilgisine ulagma amacimt do- Jay yollasunarlar ve insanlari mutluluga yoneltmek isterlr, Dolayrsiyla batdn peygamberlerin esas amaci “dogru hayat’- ‘ur (Spinoza, 2016) Sistemci felsefenin son biyak temsilesi sayslan Hegel da ‘gancesi‘Alalsal olan gergek, gergek olansa aklsaldir* camle- Siyle Gzetlenebiliz Hegel'e gore insan, Mutlak Ruhun en dst Gizeyde tezahird oldugu igin hakikatin bilgisine ulasabilir ‘Bu metafizik kabulden hareket eden Hegel, Mutlak Rubvun insant seviyede sanat, din ve felsefe yoluyla kendisin! iffa et- tigini dustinmdstir. Bu durumda, sadece din degil sanat da ‘sembolik veya imgesel disinme bigimidl. Omek olarak yer verdigimiz bu filozoflarm din fenome ini ele almada epistemoloji perspektifinden baknklarim, hhabriamakta fayda vardie. Bu bakis apis onlan “agtklamaci” bir noktada birlestirmekte, dinin ve din dilinn tecrUbi ve va~ rolussal yonlerint thmal etmelerine yol acmaktadir: Her ne kadar Farabi ve Ibn Tufeyl, mutluluk ve migahede kavram lan tizerinden ablaid ve tecrb boyuta, yani"bilme" yaninda “olma” boyutuna dikkat gekseler de epistemolofik bakis in sanin Tanya olan yénelimine ve Onunla en hayat? ligkisine yeterince yer vermemektedi Ote yandan spekclatif felsefenin din hakdandaki gorisleri- ne yonettilen temel elestirilerden birisi de, “Buti” haklanda onusmanin mamkiin olamayacagpdir Varian resmini gek- a4 ‘ast ve GajdasKonularta Dn elses 1. mek, esyanin kiinhiindn ne oldugunu sdyleyebilmek insan Dilgist agisindan mamkiin depildi. Baska bir ifadeyle, hem ‘Tanni hem de metafizik haklonda kesinlikten bahsedileme- yecedt isin “metafizik belirsi2ik” kaginlmazdit: Dolayisiyla ‘blyuk metafiaik sistem icerisinde dinin yerinin ne olduguna tanmmilama gabast metafiik kesinligi fade edeceg icin kabul cedilemer bulunmaktadir in Dilini Fenomenolojik Anlamak: Analitk felsefe geleneginin din diline dogrulamacr-yanhsla- ‘maci agidan, spekllatif felsefelerin ise agiklamaci ve episte- rmolojik agidan balkmast din dili konusunu yanltg kenumlan irmayayolagshr: Varolussal,edebiveslrsel boyutlan olan ‘metinlerin sadece mantles metinler, dagrulama-yanlslama rmeselest olan metinler olarak gorilmest mimkin ola ‘mi? Alfred Jules Ayer'in dogrulamaciligy, Antony Flew'un yan- hustamacahgy, Wittgenstein'm resim kuram: ve hatta Hickin eskatolojik dogrulamacilgina bakildyginda hepsinin de ortake ‘noktasin din dlini sal bir epistemolo}i meselesi olarak gar neleri olusturmaktadr, Oysa drnegin Kur'an'in inmeye bag- lad ilk 10 yildakt ayettere bakaldiginda orada gull ve zayit yonleriyle, i dnyasinda yatan varolussal yapisi ve ézellkle- riyle Insant duramlar betimlenmekte, Insanin nasil bir varie oldugu kendisine sunulmaktadir. Elbette insanin ne yapmasi ‘gerektifi de bu betimlemenin ardindan bazen olumlayarak bazen de clumsuzlayarak ifade edilmektedir: Dolayisiya bu ayetier dogrulanabilirbilglverme amacindan cok insanin va+ rolugsal durumuna dikat sekmektedir Birtakim hukuki kurallan, bireysel ve toplumsal hayat dizenleyen ilkeleri ve ahlak kurallarit igeren bir metin ol makta birikte Kur‘an‘in aymi zamanda insarun varolugsal dic rumunu ifade eden bir metin oldugu go2 dndnde tutulmaliit ‘Onuun siirsel, edebt ve etkileyici bir metin olmast baska trl nasi agiklanabilie? Din dlinde bir kassa olarak yer alan Hz, Ademin hikayes ai analitik ya da empirik onermeler seklinde anlamak kissa- nin fenomenolojik olarak ifade etmek istedigi esas maksadt ihmal etmek olacaktr. Adem'in yedigi meyvenin mahiyet _yasaBi ¢inemeye esi Havva'nin ina ettgi, Ademin daha On- ceden var olan bir “insan” tardndn devam oldugu, insanin ortaya gikasina dar tarihsel bilgi verildii, butin bu olanlarn gerisinde insanoglunun deil seytanin midahalesi oldu sbi yorumlar, kissanin tari bilgisi veya empiri bilgi olarale gordlmesinden kaynaklanmaktadir Oysa kissada esas olarak san" varolugsal durumunun Adem orneginden hareket- le batan insanlara anlatidiga agikga gérdnmektedir Insanin hata eden, kendisine zulmeden, pisman olan, ben duygust na sahip olan, rade eden, tavbe eden ve hattatekin olmayan bir varlk oldugu kissadan agikga anlagilmaktadir, Ademin hikayesini lafat anlamak din dilinn kastettigi esas anlama rin gzden kaginimasina yol agabilecekats. Adem ve seytania lig anlatimlarin, insann yapisal durumunu ifade ettil an- Iaglmaktadie olayrsiyla din diin bir tarth dil, hukuk dil, siyaset dil veya bilimsel bilgi veren bir di gibi gorerek konuya sadece Ail ve epistemoto}iagisindan bakmak, din dlinin esasen Tan- rr-insan, Tanrv-lem iliskisinden hareketle insant durum betimleyen bir dil oldugu gergeginden uzaklaymak olacaktie Insant durumla burada kastettigimiz sey insansn ortak varo- lugsal tecrabeleridir. Olumlala higlik, umut, korku, kay, anlam-anlamstzhik, {yimserlik-kétimserlik, gayelilik, kurtu- lus, sugluluk, anima, pismantik, adalet, merhamet, yicelik, hayret, samimiyet, sahicilk ve otantklik gibi tecrubeler kar sisinda aldigimrz tutum tam da din dilinin konusunu teskil letmektedir. Baska bir fadeyle din dil, bir kistnnt siraladi- ‘muz varolussal tecribelerimiz haklanda, yani varlileyokluk meselesi olan insani durumlanmiz hakkindadi. Dolayasiyla ain dilindekt kavramlaria insann gagdag varolugsal durum ‘arasinda bir iliski kurarak onu anlamak, maksadina uygun lacakeir, Bu noktada ‘Acaba din dill ne tr bir bilgi verir ve hatta kognitit” midir” sorusuna da apikhk getirmek gerekir: Genel 196 sik ve Caso Konulerta Din Felsfesi 1 olarak siralayacak olursak tarihsl bilgi, billmsel big tek bilgi felsefi bilgi ve din bilgi gibi bilgi trlerinden bahsedebi.. liste, Dinf bile ile else bilginin ortak Ozelligi her ikisinin de ‘varligin amacy, anlami ve nihal gayesi gibi hem "BOYUn" hake Jandaki hem de insanin anlam dunyasiyla ilgil sorulara cevap verme ve anlama gabasiyla ilgili olmalaridit: Dolayisyla din “ilinin esas olarak tarihsel,bilimsel ve teknik bilgi verme gibi ‘ir amag igi dedil,insanin hayati sorunlari ve varhil-yoluk rmeselesi olan varolussal durumlariia ilgl bir amag gin var ‘ldugunu soyleyebiliriz. Buna gore, Adem kassasinda oldugu sibi, din dilindekt kassa ve mesellerin tarihset veya bilimse} bilgi vermeyi degil, sok daha Snell ve hayat! olan insant du rumlarla, ani onun varhginin hem ablakt hem de varolussal eriyle igi aciklamalar yapmayt amaclad agiktr. Bu “Adem kassast tek tek her mimin igin etkileyiet ve Ore= yo ties, yani orada kendisine dair bir seyler bulabilece@ erin bir anlam fade edebilecektir Varolusgu felsefenin otantiklik, sucluluk ve yabancilasma gibi kavramlarla ele almaya caligtig konularin din dllinde kearsihgim bulmak mimkcinddr Felseft anlamda suslulu, ne sanin varlinin Kendt git alunda olmamasindan, varia endine borglu olmamasindan kaynakdani. Sustuluk,varligi 1 kendine borsit olmadhginin farkanda olan insanin “ogra yagam nedit?” sorusuyla karsilagmasindan kaynaklantt Di Gilindeki, geregi gibi davranmamaktan kaynaldlanan “gtinahe arhk" tecribesi bu durumu ifade etmektedir. Yine felsef Idekt otantik-gayri otantik (sahici-sahici olmayan) varolu bli sadece ablakla ilgili kavramlar deg, ym zamanda insie inn yapisal duramuylailglidirter, Din dilindekt “nefs-t em: mare” kendini kaybetmis, Kendine yabancalagmis, sahiciigit ‘ye samimiyetini kaybetmis bireyh, yani gayrt otantik varollp bigimini: "nefSi Kamile/nefs-1 marziye” ise otantie varoluy bisimin? anlatmaktadir, Yabancilasma ve gayri otantike Vie rolus halinin din dilindeki Karsihklari olarak goralebilecel ‘sani haller arasinda kibir,inangsizhk ve sehvet halleri de sayilablir.Inangstzhk,insanin varhkla ve dGnyanin temelle pia it a7 olan birligini kaybetmesidir, ayn zamanda degersizlesmest, famassizlasmasidi. Kbit insanin kendini dinyanin merkezi ‘Sanmasi, gizliden giliye Tann gibi olma arzusudur Sehvet ise sadece cinsel arzida degil, her konuda dakiniaketar Nihal figinin Sembolleri Olarak Din Dili (Galas teologlardan Paul TillieWin dinin tammi ve din dil hhakkondaki digtincelerine burada yer vermekte fayda var ‘Tillich dinin genis ve dar anlamda olmak dizere iki tanimin- dan bahsetmektedir, Dar anlamdaki din, Klasik teistik dinlert {eine alan ve Tanr, abiret, vahiy ve peygamberlerin tanimla- jet unsur olarak yer ald bir din arumidir Genis anlamdaki din tanim ise, insanin nihaice iil oldugu sey ne ise odur, ‘Buna gére, din, “nihal lg Tilievin genis antamda din ta- ‘nimi insanin iki temel dzelliginin oldugunu kabul ederek bas- tamaktadir. Ik olarak {nsan amach/gayelt bir vari, kin cisi ise bu amaci ugruna yaptigt her sey aslinda bir “dinflik™ {eligine birdnmektedir. Tilichin dastnce sisteminde yer flan “riha‘ lg Kavramy insanin dinflik niteliginden asla ka- ‘Gamayacagim gOstermektedir. Gaye edinilen seyin degerinin fahiveti ne olursa olsun, ister dinyev! ister askin, ister arag Uolfer ister yilksek deger olsun, insan eylemde bulunurken bir seye yonelerek davranmaktadir Insanin sadece “hayatta ‘ealmal igi gaba sarfetmeyip bagka gayeler pesine diismest en temel yapisal Gzeligidi. Bu yapssal Gzelik, yani insanin ayakta kalma sabasinin 6tesinde gayeler ediniyor olmast esa~ ‘ainda hayret verildi.Tillich din tammintinsanin bu yapisal ‘eellifi Gzerinden yapmaktadir. Nihai olarak gaye edindigi- tia, ugruna her seyden vazgestigimlz, varolusumuzun anla ‘mi saydimaz, varlik sebebimie olarak gordlimiz, haktan Ga nihaice kaygs duydugumuz, kasaca ufruna yasadhgumrz sey neyse o bizim “nial ilgi"mizdir, dolayisiyla dinimizair, Bu din tanimt aeisindan balaldiginda butin Kdeolojiler danya geri Jeri, bir "-izm" haline déntismas olan siyasal olusumlar ve felsefi diginceler, pratik hayat belirieyen ve yonlendiren d- ‘ince sistemleri de din olarak adlandinlabilecektir. Ote yan~ dan, kimi arac degerier de nihat gaye olarak kabul gérebili. 8 Ktasikve Gags Konsarl Din Flees 1 Para, toplumsal stati, meslek, mensubiyetler,bagan, haz ve cinsellik nihai gaye haline dondsebilir. Tilich’e gore bunlarm sgergek nihat igi olmadigins kendl tecribelerimiale zaten bili- riz, Bu yizden bu aragsal ilgilei *putperest”ilgiler olarak ad- Jandirmaktadir (Tillich, 1958). Burada belirtmek gerekir li {ster sekiler olsun isterse geleneksel anlamda dint olsun, bi ‘iin nthaiigiler kendi sembollerini kendi dilin ve bir bakima ‘end kutsallarim, dokunulmazlarim olustururlar ve sagirtict bir sekilde bu semboller toplumda canlanir ve karsikbulur, Tillich agisindan gergek nia il, Tann'éur. Gankidlam- dk, yokluk, umutsuzluk, korku, sugluluk ve anlamsrzik in- ssanin temel kaygularidir ve bu Kaygilara higbir putperest ve ‘eklernihal igi kargih veremer. Arag degerlerin ve sekiiler nihai igilerin sonlulugu ve degerinin sinirhhgy insanun ken- dlisi tarafindan zaten bilinir ve fark edilir. Dolayssiyla batun ‘bu kaygilan sadece Tanni bertaraf edebilit. Bununla Dieikte, ‘Tann haldanda dogrudan lafat olarak veya anerme yapist Iginde soyleyebitecegimiz bir sey yoktur. Tann aslandh, vais iim kaynagh, kkeni ve temelidi, Onun haklanda bir kanittan bahsetmek de dogru depildir, ira O kanttlanabilen degil“far- kina vanlan’du: Bu yizden din dilinin Tann hakkanda soyle- digi her ifadeyi sembolikifade olarak distnmek zorundayia (iilich 1963). Tancv'nun veilaht mesajn insan gin fade eth anlam Tilich agisindan tecribi ve varolussal bir anlameér. Bu ‘anh ilsii nedeniyle Tanni ve ilahi mesaj ile insan arasindakt lig her sada yeniden yorumlamays gerektri. Felsef faa liyett gagdag insanin problemlerini dile getrirken, bu prob- lemlerin covaby ilahi mesajda yer almaktadi.Tillich felsefe ve ilahi mesa} arasmdaki bu iikilendirmeye "korelasyon" demekedit Sonus itibariyle, din diini dil analizleri yaparak anlamaya vve degerlendirmeye calismak, din fenomeninin mahlyeti ge refi isabetli gordnmemektedit. Dinin dokarin boyutu, sosyal hhukul,siyasal, tecrii, duygusal ve ablakt boyutlan vardit ‘Ama Sne cikan ve ihmal edilmemesi gereken bir boyutu da Varigin butund, anlam: ve gayesi hakkanda sdyledikleriyle insan igin varlik-yokluk meseles! olan konulara igaret eden vvarolussal boyutudur bin, neveye gidecegint, nereye yonelece¥ini, ne yapmasi gerektigin, neyi ciddiye almasi gerektigini bilemeyen ve bu Yaizden, metafiik belislaik, kaos, temelsizlk, kesinsizlik,te- keinstalk, anlamstzhik,higlik ve sugtulukla karst karsiya kalan insamin varolussal durumlariyla ilgili. Bu yonidyle din, la sik felsefi dagtincenin ele aldift sorunian baska bir yolla ele almis olmaktadi. Dolayisiyla din dilini anlamada hem dinin temel varlik sebebi hem de insanin hayat? durumu goz 6ntin~ Ge tutularak din ve din dil le insan arasinda bir lgkilendir- ‘me yoluna gidilmesi gerekir. Basta Tani hakknda konusmak olan din dil, aym zaman- da "Bitiin” hakkanda, varliym manast ve gayes! hakkanda da onusmaktadir, Bu halle din dilinin metafizik boyutu onun asi zellifidir. Tanna kavramininiyigh fzeli, doruyu, yaceyi, merhameti hikmet, adaleti,fedakarhp, umudu, antamlihg, sgaveyi ve diger batin yiksek degerleri temsil etigini s6yle- yebiliriz, Metafizik soz konusu oldugunda ise onerme yap findaki dilin burada yeterlé olamayacagp apiktr. Din dilinin ‘edebi irsel ve sanatsal bir yapida olmasinin sebebi de bura~ ‘da yatmaktadir. Din dilinin edebiligi sadece bir meydan ola tna amagh degildi. 0, baska turlé anlaulamaz olan manalary anatin da destegiyle anlatma amaci gitmeltedi Gunki hem ‘Tan hakdonda konusmak hem de yukarida siralanan batin yyksek deiferieriifade etmek 6nerme dili yapisiyla mamisin ‘lamaz. Dahast,sadece metafizik Onermeler! deBil, estetik ve tik hakkindak ifadeleri de neye karsiik geldiginin agtklana- bilecegi Onermeler olarak gdremeyia. Mantike Pozitivizmin ve genel olarak analitik felsefenin metafizik, din, etik ve es tetk hakkanda konusmaktan kaginmalarinan sebebi de bura~ dan kaynaklanmaktadtr mucize Dos. Dr Chryssi Sitropoulou" ‘Mucizeler, din felsefesinde her zaman en Onde gelen soru- lardan olmustur, Mucizelere dg monoteist dinde, aynt za- ‘manda da Hinduizm ve Budizm'de atifta bulunulur, Tam bu durumlards, bir mucize beklenmedik, standart ve siradan gekillerde agiklanmast imkinsiz bir olay gibi goziktr, Ya~ hrudiler, Hristiyanlar ve Musiimanlar muclzeleri Tanri‘nin eadir-1 mutlakliginm Madesi olarak, belli durumlarda da ‘mucizeyi gergeklestirenn bir peygamber veya aziz oldujju- ‘nun delill olarak gorieler. Orta Caglarda semavt dinler ile felsefenin -basliea Aristoteleseifelsefenin- yollar kesistikge farkl din felsefe gelenekleri gelismisti. Aristotelessi bakis acisinin bigitlendivit etkiye sahip oldugu geleneklere veri- lebilecek en iyi tki ornek, Islam felsefesi ve Latin Hristiyan skolastisizmidir: Aristoteles, teleolojk sistemi igerisinde, Tann'y: tama- ‘men faal ve maddeden yoksun bir akil (nods) olarak tasav- ‘yur etmistiz, By Tanrt dlnyanin yaratant degildir: o, her seyi onlarin arzularinin hedefi olarak, kendi kendisinin faallyetine sirikleyen bir varbktr Daha da onemlisi, bu ‘Tann dinyadan tamamen kopuktur - dinyaya temas etmest ‘onun potansiyellige ve gogulluga "bulasmasi” anlamina ge- leceginden, diinyada neler olup bittigini ne bilir ne de bunu bilmek umurundadr Dolayisiya, ne lah takeir ne de mu- cizeler onunla iliskilendirilebiir. Mucizeler, ilk kez, tslamt ve Hristiyan dustindrlerin Aristotelescl bakas agisina asina ‘olmaya basladiklari Orta Gaff felsefl incelemenin bir ko- ‘nusu haline gelmistir Bogart Oniversites, Fen-Edebiyt Fakes Felsfe Bold, Site tat Flsete ve Mant Ans Elin Dah, 264 ‘ask ve GasasKonulota Din Felsefet-1- Gazali ve ibn Rasd'de Mucize Islam dunyasinds, Gazali (1058-1111) ve fbn Riga (1126- 1198) arasinda gegen Allah’ eylemleri ve nedenselligin dogast hakkandaki tartisma, mucizelerin dogast ve imkém, hhakkanda felsefi bir sekilde derinlemesine distnmenin arka planun: olusturmustur: Kastk Islam déneminin en biyik iahlyatgist Gazal, muct- zeler konusunun analizini vesilecilik (occasionalism) zemini- ne oturtmustur. Bu, onun, Farabl ve fbn Sina'nin Aristoteleset ‘metafizie ve Yeni Platoncu sudur teorisine dayanan felseff fikirlerine yinelik gic clestrilerinde agikea gérilebilir Meshur Tehafua'-Felasif'sinde, Gazali Felasife'yl yirmi xkonuda sorguya geker. Bunlardan yalnizca tia bile onun Fela- sife'yikafir olarak saymast igi yeterlidir: Bu dg Konudan bi, Feldsife'nin slimden sonra insan bedeninin yeniden dirilebi- lecogini reddiaie. Felisife'nin #10 bedenin dndigi topraktan tekrar geri olusturulamayacags tezine karsi, Gazall, Allah’ ahiret igin vverdigi vaatler séz konusu oldugunda, Kur‘an-1Kerimin zahi- ‘i manasinin temel alnmast gerektigini soyler. Bu baglamda, 2zahiri manasiyla, lu bedene yalnizca benzeyen yeni bir bede- ‘hin dei, aymi bedenin fiziksel olarak yeniden canlandinlma- ssn kasteder Gazali flozoflarin [Felasfe'nin] argumamint su sekilde verir: [Eger ‘Akl dayalt dell yine AllaWmn sfatlannn bulunmasinin| fmkdnsiligim gasterdi gibi cesetlerindirimesinin imbnsi Ing da gstermektedir” denise, biz onlardan bu deli agi Jamalann seria, koma [flozoflarn sleyeceBt it yntem vardir Gazz, 2005: 218), Gazali‘nin buna olan cevab1 iki pargadan olusur: 1) Sebep lie sebepli arasinda olan ili zorunla ve degismez degildir 2) Deneyimlemedigimiz sebepler vardir, dolayisyla da dene ‘yimledifimiz bir olayin sebebinin deneyimlenmesi gerektigi- ni varsaymamaliyiz Sdz konusu bedensel tekrar dill oldu- iunda, bir defnegin yulana dénusmesi gibi, toprak da insana a Mocs 205 ‘uzun siren bir sebepler silsles! vasitasiyla donusebilir Su ‘var ki, bu islemlerin bir anda veya bir sirecte gergeklesmest ‘mimklindar: Diilisin olablecek en az sirede gergeklesecegt bize agiklanmis degildir (Gaz2Sli, 2005: 221), {ste {mucize olarale)alunin dives! ve asanin ejderhaya, donugmest yine bu yéntemle izah edilebli. $oyle ki, madde her sey! kabul eder. Buna gre toprak ve diger unsurlar bit ye, bitkiyi hayvan yiyince bit kana, kan da spermaya denis. Sonta sperma rahime biralalinca canl bir vari olarak yarattn {lish} Sdet wyarinea bu olay uzun bir 2amanda gergellesmek- tedi Oyleyse karsitlaniz, maddenin daha kasa zamanda bu agamalardan goverel depigmesinin yc Alla lade shi Tinde bulundugunu nisin imleinsiz grrr? Daha az zamanda labilivorsa, azn bir sin yoktur. O hale bu gaslerinigleverini hislandirmas sGretivle peygamberin (as) mucizes! gercekles- amis olur (Gazz, 2005: 172). Allah, dlen kis Olumden hemen sonrayeniden ortaya gika- cak sekilde ilgili asamalan sikistirabilir Gazai'ye gore, bizim ‘mucize’ dedigimiz iste budur. Oldlerin diritilmest ya da Hz. Musa'nin asayt yilana gevirmesl gibi mucizeler bu yolla agik- Janabilir, Bu noktada,slahiiradenin faaliyeti se ilgili nem bir soru ortaya gikar: ‘Ancak tartipma bununla gil deildle: Asi tart, bu asama- lardan gecerek lerlemenin bir vstaileveys herhangi bie sebep ‘olmaksizin sir kadretle ergeklegeceR! Uzerindedl.Bize gre ‘dst de mimkndar. [.] Varhktaki olaylann birbiei ardindan sgelmesi, gerekllikyoluya olugan bir ght dedi tersine bun- lar aliskanbldard. Dolaysyla bunlarn dtesine gopmek mim- kanddr © halde hisbir sebebi bulunmaksiam bu olaylar yace ‘Allain kadretiyle meydana gelie(Gazzll,2005: 221), Gazali'ye gére, Allah’in mutlak kudret tablatin nedensel- liginde bir kopma olusturmaz. Bunun sebebi, sebepler ve so nuclar arasindal,tabiatta gozlemledigimiz dlizenlligh dre ten baglanulann zorunlu degil de, O'nun sunursiz iradesinin yaratims olmasidi. Tabiati bir zorunluluk alemi olarak goren Aristotelesci anlayiya kargi, Gazall sebep ve sebepli arasu dal iliskide bir zorunlulugun olmadigin: dia eder; onun 206 atk ve Cages Konulrta Din Flees 1 vesileciik kurams Allah'in her bir cevher ve onun arazlanin, gest bir vesile olarak yarattigins savunur. Allah, dlinyadakt tek gercek lalldr;cevherlerin arasindakletkilesimin netices, igletinde bulunan mahiyetlertarafindan belirlenmek yerine, O'nun tarafindan yaratl. Gazalfnin meshur pamuk drnef bu noktada oldukea asiklayieidi, Normalde distindUgimuzin aksine, bir pamuk pargasin atese yaldagurdigimizda yanmast zorunlu degli. ou zaman oldugu gibi, Allah pamugun yanmasim saglaya- bili, fakat O, atesle temasina rajmen pamujun sajlam kal: ‘masini da saglayabiliz Zorunlu nedensel baglar olmadi isin, hherhangl bir olayin gergeklesmesini bekleyebiliriz. Ornegin, Gazali‘nin cank bir gekilde resmettgi gibi, calisma odasina geri dinddgiinde bir kitabumin yerinde bir at, evinde biraktigt Dir su testisinin yerinde bir elma aja bulabilirsin! (Gazz, 2005: 170) Bu Kaotik bir dlinya gibi gézakebiliyor. Her sey ‘labiliyorsa, pazardaki meyvelerin insana dénebilecegini bile hhayal edebilirim. O halde karsimdal kisinin onlardan biri ol- ‘madyjin nasil anlarim? Fakat Gazall bu olastigshizlica def eder. Allah, dnyanin ngérilebilir bir yer olacaga sekilde hareket etmeyi tercih feder ~ fakat higbir siphe olmamalidir ki bu onun ‘Adevinin bir yanstmasidir. Kadir-i Mutlak olan Allah higbir zorunlulu- una tAbi olamaz. Ancak zihnimizde olaylarin gegmiste ger- ‘ellestifi sekilde ilerde de aym sekilde devam edecekler k- ‘ini yaratr Béylelikle dUnyays Kaotik dogil, dizguin ve sabit ‘olarak alglamamiz salar. ‘Buna cevap olarak divbilirr ki Mama olan bir sey var ola liyorsa ve insanaihninde onun olmamasi yondinde bir bl 2 ‘aplirsao zaman bu ims farazielers0z Konusu edi sin ‘ortaya attiginiz bu tarden olay haklanda bir semi yok: An ‘ak yice Allah, mimkin olan bu olaylan gerpeldestirmedigine (air biade bir bilg yaratimig ve biz de (bu bilgden hareketl} bu ‘olaylarn meydana gelmesinin zoruniy oldugunu ida etmiyo ‘uz tam aksine, mUmkindi olabilirde olmayabili de. Olaylarin| ‘bu gekllde art arda sip gitmes,bunlaringepmlstltolus tar Muciee 207 ‘2aindan sapma gostermeden meydana gelecoBizihnimizde ice yer etmistir (Gazz, 2005; 170}. Gazall'nin vesitect nedensellik gértish, 6neml bir anlam- dda, ‘olajan olaylar’ ile mucizeler arasinda buydk bir farlon olmamasiyla, hatta her seyin bir mucize olmast ile sonuclant- yor, Duinyanin jgleme sel Allab’in mutlak iradesine baghdir ‘ye 0 agidan ‘mucize’ ye‘olay’ oldukga yakin kavramlar gibi ‘gorandyor. Bununla birlkte, Gazaliigin mucizelerin dint an- Tamunin, belki de Allain ‘nedensel zorunluluga’ degil,O'nun olagan ddetine aylar bir gekilde hareket etmesinde aranabi- leceginl tahmin edebiliiz ~ le ki, érnegin, yanan firindakd Ag geng mucizesi tabiatin dUzenliliginde bir kinlma noktast olusturmaz; bu, Allain Ue genci kurtarmayt uygun gordi {gin normal Adetinden fark: hareket etmesidit. Oyleyse, Gazali'nin bu tir olaylarin muclzeviigini kori- ‘yabildigini soyleyebiliriz. Fakat bu mucizevilik, biyik élet- de Allah'n bir imkeinsialigt gergeklestirmesinden dei, sbz kkomusu olayin inant insanlarin hayatt Uzerine pedagojik etkisine ve peygamberlik makamina baglantisindan kaynak- lane Gazali ve onun mucizeler haklandaki grdslerinin gil bir elestiisi, bir yozyildan uzun bir sire sonra Ibn Rasd’den geldi. Ibn Ragd, bayak eserl Tehafie et-Tehafitte (Tutarsi2- ign Twtarsizhgi), Gazali'nin vesilecliginin alum: kazarak nedensellik konusunu tekrar dojru anlagihe hale getirmeye ‘alist. Bu, muclzeler konusundan cok daha fazlasim kapsa- mina alan bir incelemedir. Fakat Ibn Rigd, Gazallnin vesilec}, nedensellik anlayisini asi! amacinin mucizelerin mimkin- Tuga savunmak oldugunu agikca gorar- Ibn Rasd mucizeler kkonusunu Tehafie‘an 17. tarusmasinda ele alir ve Gazali'nin gordshnd gu sekilde tari ede: Birincl meselenin [sebeplerle sonuslararasindaki bogon zoruntu ‘olmasi tartipinastgerekr; gunk degmeginylana donagmes, Slulerindirlslmest, yin tive bolineest gb, olafanistd mu- cizelerin kantlanmast, ona dayanmaktadur, Tabiattakolguarin ‘olagan alagins (macari et. '8d8¢) son derece zarunlu bi aks ol 208 tai ve Gaia Konolarla Din Flees rakgSren kimselerbatdn bu muclzev layla imkansizg6rmig ‘lular (Ibn Rupd, 1986: 285). fon Rusa’un elestirisinin temelinde Allah’ isteneri (vox luntarist) bir sekilde nedensel baglantilan es gegerek hare et etmedigi vardir Ibn Risa gib! kab Aristotelescl bir filozot Igin seylerin ast ve defigmez mahiyetlei oldugunu vurgula- mak son derece Gnemlidir (tabiat, mahiyet). Bu mahiyetler seylerin nedensel dzelliklerini ve ine girdikler etklesirae- i belirtr Bu yizden, her seyin dogal yapisi dizzenl ve ongo- rilebilirdr Allah bu beliri nedensel dzenlligt bozacak bir sekilde hareket etmez. Eger bunu yapsaydh, dinyaya bahset- ‘gi rasyonel Karakteri yok etmis olurdu. Bayle bir durumda ‘dGnya, Allah takdirine dair herhangi bir Igaret sunamayan, rastgele ve dUzensia bir yer olurdu, Batan bunlar fbn Risd'tn AllaWin varhgpna dair verdigi Inayet ve thera dellleriyle skid. Bu argmanlarin iki! de sonraki zamanlarda ‘tasarim argimany' denilen argimana ol-

You might also like