Professional Documents
Culture Documents
02 Bilissel Davranisci Psikoterapi Egitimi 2.modul
02 Bilissel Davranisci Psikoterapi Egitimi 2.modul
PSİKOTERAPİ EĞİTİMİ
2.MODÜL
Uzman Psikoterapist / Psikolog
Bünyamin Mert Bürtek
Klinik Değerlendirme ve Formülasyon
■ BDT’yi özel kılan en değerli farklılıklarından biri; şeffaflıktır. Sıklıkla
belirsizliğin insanı huzursuzluğa sürüklediğini duyarız. BDT, terapi
sürecini açıklıkla ve sadelikle danışana sunar. Yaptığımız ilk
değerlendirme dahil olmak üzere danışanın sorunlarıyla ilgili
oluşturacağımız bilişsel davranıcı formülasyona danışanı da ortak ederiz
ve paylaşırız. Danışanı kavramsallaştırmak, terapist için de danışan için
de daha net bir kadraj demektir.
Klinik Değerlendirme ve Formülasyon
Klinik Değerlendirme ve Formülasyon
■ Değerlendirmelerimiz, danışanın şikayetlerinden yola çıkarak yaptığımız
analizlerimizdir. Değerlendirme yapmamızın amacı; klinik tabloda bir problem
olarak görülebilecek olan duygu ve davranışları, bu problem davranışları veya
duyguları tetikleyen faktörleri ve süregelmesine neden olan durumları
belirlemektir.
• Öz bakım eksikliği
• Hareketsizlik
• Sosyal girişkenlik
• Sorumlukları erteleme veya kabul etmeme
• Bıkmışlık hissi diyebiliriz.
Sorun Davranış Analizi Örneği
TÜR TANIM ÖRNEK
SIKLIK SORUN DAVRANIŞIN TEKRAR 1. Öfke krizi yaşama sıklığı
EDEN MİKTARI 2. Duşa girme sıklığı
3. Oyun oynama sıklığı
SÜRE DAVRANIŞ SÜRESİ 1. Öfke krizinin süresi
2. Duşta geçen süre
3. Oyun oynama süresi
SÜRE DÜŞÜNCE VE DAVRANIŞ 1. Öfkeden kaynaklanan davranışlar
ARASINDA GEÇEN SÜRE başlayana kadar geçen zaman
2. Kirlendiğini düşündükten sonra
duşa girme süresi
3. Tetikleyici durum sonrasında
oyuna başlayana kadar geçen süre
SÜRE İKİ SORUN DAVRANIŞ 1. İki öfke krizi arasında geçen
ARASINDA GEÇEN SÜRE süre
2. İki zorlayıcı yıkanma
davranışı arasında geçen süre
3. İki oyun bağımlılığı davranışı
arasındaki süre
ŞİDDET SORUN DAVRANIŞIN 1. Öfke krizinde öfkenin dozu
ŞİDDETİ 2. Duşa girememenin verdiği
rahatsızlık
3. Oyun oynama yoğunluğu
Klinik Değerlendirme ve Formülasyon
■ Yukarıdaki değerlendirme kategorileriyle beraber sorun davranışı
tetikleyen durumları da hesaba katarak analizinizi yapmanız gerekir,
böylece davranış değişikliği sağlamanız daha kolay hale gelecektir. Sorun
davranışlara dair bilgileri edindikten sonra davranışa dair varsayımlar
oluşturup bunların doğruluğunu danışanınızla sorgulamalısınız. Danışanın
sorunlarını meydana getiren, tetikleyici olan ve süregelmesine neden olan
faktörlere yönelik kapsamlı hipoteze formülasyon deriz. Formülasyon,
sorunu belirlemeye, terapideki hedefleri ortaya koymaya ve terapi için
plan program yapmaya fayda sağlar.
Klinik Değerlendirme ve Formülasyon
■ Davranışın tetikleyicilerini değerlendirmek için örnek sorular
nelerdir?
• Sizi rahatsız eden davranışınız ne zaman ya da hangi durumlarda ortaya çıkıyor?
• Sizi rahatsız eden davranış ortaya çıkmadan önce hissettiğiniz duygular nelerdir?
• Sizi rahatsız eden problemin ortaya çıktığı son durum neydi, detaylıca anlatır
mısınız?
• Sizi rahatsız eden davranışınız ortaya çıkmadan önce neler olur? Nasıl başlar?
• Sizi rahatsız eden davranışınız sosyal bir ortamda mı ortaya çıkar yoksa
yalnızken mi?
• Sizi rahatsız eden davranış meydana gelmeden önce zihninizde yer alan
düşünceler neler?
Klinik Değerlendirme ve Formülasyon
■ Sonuçları değerlendirmek için kullanabileceğimiz örnek sorular
1. Danışanın kendi bakış açısı ile genel hatlarla ifade ettiği sorunları bu
bölümde özetlemeniz gerekir. Sonrasında problemi netleştirmek için
sorular sormaya başlamanız gerekiyor. Danışanın sorunu muhtemelen bir
tane ile sınırlı olmayacağı için sorunları en çok rahatsız edenden en az
rahatsız edene sıralamanız gerekiyor (Örneğin; bana bahsettiğiniz sorunlar
arasından sizin için en fazla problem yaratan ve hayatınızı etkileyen
hangisidir? İlk olarak hangisini ele almalıyız?)
Terapi Sürecinde Gelişme Bölümü
2. Soruna mahsus özel davranışları, düşünceleri, duyguları ve bedensel
belirtileri anlamak adına sorularınızı genişletin. Soruları daha verimli
kullanmak adına açık uçlu sormanız daha iyi olacaktır ancak kapalı uçlu
sorular da terapiste yardımcı olabilir. Örnek bir açık uçlu soru; rahatsızlık
yaratan durumda ne hissediyorsunuz? iken kapalı uçlu soru; rahatsızlık
yaratan durumda kaygı hissediyor musunuz? şeklinde olacaktır.
3. Danışanınızın problemine dair geçmiş bilgileri temin edin. Örneğin;
problem ne zaman başladı, problem ne zaman daha azdı, problem ne zaman
daha fazlaydı, problem ilk olarak ne zaman fark edildi, her zaman aynı
şiddette mi devam etti? Probleme dair geçmiş bilgileri anlamanıza yardımcı
olur.
Terapi Sürecinde Gelişme Bölümü
4. Sorun davranış analizi tablosunda örneklediğimiz gibi; problemin
sıklığına, şiddetine, arasındaki zamana, tetikleyicilerine dair bilgiler
almayı ihmal etmeyin.
5. Danışanı rahatsız eden durumların öncesinde neler olduğunu sorun
(Örneğin; kaygılı bir bireyin kaygısını yükselten ve işlevselliğini
düşüren durumu anlamak ve buradaki çarpık bilişleri değiştirmek
gerekir)
6. Problemin ortaya çıkmadığı durumları da öğrenin (Örneğin; panik
bir vakanın güvende hissettiği durumlar nelerdir, bir bağımlı hangi
şartlarda yoksunluk göstermez?)
Terapi Sürecinde Gelişme Bölümü
7. Davranışın sonuçlarını değerlendirin (yaşanan problemin ardından neler
oluyor, danışanın hayatında ne gibi değişikler meydana geliyor?) Danışana
yaşadığı problemin nedenlerine dair varsayımlarını sorun (Örneğin; sence
neden kapalı alanda kaygıların artıyor olabilir?) Bu soruyu sorduktan sonra
çoğu zaman problemlerin ardında olumsuz deneyimlerin yattığına şahit
olacaksınız.
8. Daha önce destek alıp almadığını sorun (Örneğin; daha önce bu
problemlerden bir uzmana bahsettiniz mi? Daha önce destek almadıysanız şu
an neden gerekli gördünüz?) Bu sorular terapideki iş birliğinizi arttıracaktır.
Terapi Sürecinde
Gelişme Bölümü
9. Psikiyatrik ilaç geçmişine dair
bilgileri edinin, danışanınız hali hazırda
bir ilaç kullanıyorsa, terapiyi psikiyatrist
ile paralel yürütmeniz gerekebilir.
10. Danışanın şikâyet ettiği sorunlar
nedeniyle hangi alanlarda işlev kaybı
yaşadığını ve mutsuz olduğunu sorun,
bu onu anlamanıza ve onun da size olan
güveninin artmasına neden olacaktır.
Terapi Sürecinde Gelişme Bölümü
11. Terapi hedeflerini birlikte belirlemeye çalışın; terapinin danışana neler
katacağı, beklentilerinin neler olduğu ve kendini terapi sonrasında nerede
gördüğünü sorarsanız bu daha profesyonel bir yaklaşım olacak belirsizliği
ortadan kaldıracaktır.
12. Danışanınızın baş etme becerilerine dair soruları sormayı ihmal etmeyin;
danışanınıza bugüne kadar sorunlarla nasıl baş ettiğini, sorunlarla baş etme
stratejilerini hangi düşüncelerle oluşturduğunu sorun. Olumlu yanlarını
öğrenmeniz sonrasında onu desteklemek için gerekli olacaktır.
Terapi Sürecinde Sonuç Bölümü
■ Terapinin Sonuç Bölümü nasıl olmalıdır?
1. Seansın son 10-15 dakikasına girdiğimizde danışanımıza seansta ele
aldığımız konulara dair özet yapmamız gerekir. Bu özeti yaparken;
danışanın sorununu açık ve anlaşılır bir biçimde kavram kullanmadan
ifade etmeye çalışmak, elimizde bilgi varsa tetikleyici-problem-sonuç
ilişkisi üzerinde durmak, sıralamayı peş peşe yapmak yerine bütünlük
içinde yapmak, özetin doğruluğunu danışan ile teyit etmek gerekir. Teyit
ederken örneğin; sizi doğru anlamış mıyım? Şeklinde soru sorabilirsiniz
2. Danışana eklemek istediği, eksik kalan bir nokta olup olmadığını sormak
gerekir. Örneğin bu soruyu; ele almadığımız ama sürece dahil etmemizde
fayda gördüğünüz başka bir konu var mı? şeklinde sorabilirsiniz
Terapi Sürecinde
Sonuç Bölümü
3. Değerlendirmenize dair çıkarımlarınızı
danışanınızla incitici olmadan paylamanız
gerekir. Danışanınızın bir tanısı varsa
değerlendirme aktarımına özellikle dikkat etmek
gerekir. Ağır depresyonda olan bir danışana bunu
söylemek yerine içe kapandığı bir dönemde
olduğunu, bunu herkesin yaşayabileceğini
söylemek kesin olarak daha doğrudur
4. Terapi süreci ve işleyişi hakkında, ileride bizin
neler beklediğine dair öngörülerinizi
danışanınızla paylaşmaktan çekinmeyin.
Terapi Sürecinde Sonuç Bölümü
5. Sonraki görüşmede neler yapacağınızı neleri konuşmanız gerektiğini
öncesinde açıklayın ve mümkünse bu konuya hazırlanarak gelmesi için
motive edin
6. Danışanınıza o günkü seansınıza dair sormak istediği bir şey olup
olmadığını tekrar etmelisiniz, böylece onu anlamak istediğinize dair
düşünceleri pekişecektir
7. O günkü görüşmenize dair geri bildirim almaya gayret edin ve bunu ben
merkezci bir tutum sergilemeden yapmaya özen gösterin. Geri bildirim
almaya çalışırken danışanınızın sizi onaylaması gerekiyor gibi bir duruma
yol açmak yerine eleştirilmeye açık olmalısınız
Vaka Formülasyonu
■ Danışanın problemlerini meydana getiren, tetikleyen ve süregelmesine
sebep olan nedenlere yönelik yaptığımız kapsamlı hipoteze vaka
formülasyonu deriz. Vaka formülasyonu, Bilişsel Davranışçı Terapinin
temelidir de diyebiliriz. Sorunu tanılamaya, terapideki hedeflerimizi
belirlemeye ve tedavi üzerine plan yapmaya yön verir. Danışanı daha iyi
anlamamızı sağlar ve empati kurma imkanımızı arttırır.
■ Vaka formülasyonu aynı zamanda terapideki güvene zarar verecek
durumları yönetmemizi sağlar. İlk değerlendirme seansları sonrasında bir
formülasyon hazırlarız ancak formülasyonun tamamlanması çok ileriki
seanslarda da tamamlanmayabilir. Kısacası formülasyon sabit
kalmayacak ve sabit kalmaması gereken dinamik bir yapıdır.
Vaka Formülasyonu
■ İyi bir formülasyon; danışanın tüm belirtilerini ve sorunlarını davranışsal
olarak betimler, sorunları meydana getiren ve sürdüren durumları tanımlar.
Sorunların nasıl ve ne zaman başladığına dair yorumlamada bulunur.
Formülasyon özetle şunları içermelidir:
1. Sorun listesi: Danışanın psikolojik belirtileri, sosyal ilişkileri, iş hayatı, sağlık durumu,
ekonomik sorunları, hukuki durumu ve boş zamanlarını değerlendirmesi ile ilgili problemler
listeye yazılır. Liste danışanla iş birliği içerisinde hazırlanır ve içerik danışana onaylatılır.
Sorun listesi 5 ile 8 madde arasında oluşur ve en fazla 10 madde içerir. Her sorun yalın bir
biçimde birkaç kelimeyle tanımlanır. Örneğin; olumsuz duygu durum, öfke patlamaları, iş
problemleri, iştah kaybı, eğitim motivasyonu eksikliği gibi.
Vaka Formülasyonu
1. Sorun listesi: Bu kısa tanımlamalara problemin bilişsel, duygusal ve
davranışsal özellikleri de eklenmelidir. Örnek verecek olursak, olumsuz duygu
durum problemine not olarak şu eklenebilir; kendisini çaresiz ve eksik
hissediyor, sıklıkla problemlerini erteliyor ve başarısız biri olduğunu
düşünüyor. Sorunları bu şekilde listeleyerek terapinin ilerleyen aşamalarında
takibi kolaylaştırmış oluruz. Sorun listesini bitirdikten sonra terapist olarak biz
sorunların ortak noktasını belirlemeye çalışırız. Birbirinden bağımsız gözüken
problemlerin aslında tek bir soruna işaret ediyor olması klinik tecrübenizde
sıklıkla yer edecek bir durumdur.
Örneğin; aşırı yeme, rastgele cinsel ilişki kurma ve kendine zarar verme
davranışları olan bir danışan doyum sağlayamama problemi çatısı altında bunları
yapıyordur. Böylece danışanımızın geride kalan hayatında yaşadığı duygusal
yoksunluklara odaklanabiliriz.
Vaka Formülasyonu
2. Tetikleyiciler İçin Kapsamlı Analiz:
Davranışı meydana getiren öncü
tetikleyicileri ve sonrasında davranışın
ardından meydana gelen sonuçları tespit
ederek sorun davranışın birey adına
anlamını anlarız. Bir eleştiri sonrası yalan
söyleyen ve sonrasında yalan söylediği için
stres yaşayan bir danışanın durumunda;
tetikleyici eleştiri, sonuç strestir.
Vaka Formülasyonu
3. Mekanizmalara Yönelik Hipotez: Formülasyonun en önemli noktası,
problemi sürdüren mekanizmaya yönelik hipotezlerimizdir. Mekanizma,
danışanın bütün problemlerini bütüncül ve uyumlu bir açıklamayla formüle
etmeye çalışır. Mekanizma hipotezi geliştirmek için terapist ilk olarak tüm
insanlarda geçerli olan teorileri gözden geçirir ardından herkes için geçerli
olan teorileri bireye uyarlayarak bireye özgü bir kavramsallaştırma sunar.
Diğer insanların onayını alma isteği, problemi sürdüren bir durumdur. Genel
olarak ebeveynleri tarafından takdir edilmemiş çocukların buna
meylettiklerini düşünürüz, bu düşünceden yola çıkarak danışanımızın
ebeveyn ilişkilerine dair danışanımıza özel hipotezler üretiriz.
Vaka Formülasyonu
4. Uzun Süredeki Olumsuz Sonuçlara Dair
Hipotez:
Problemle birlikte danışanımızın hayatında
nelerin olumsuz gittiğini formülasyonumuza
ekleriz. Bireysel problemleri neler? Aile,
sosyal ve iş hayatında ne gibi aksaklıklar var?
Fiziksel ve sağlık sorunları var mı? Bu
probleme eşlik eden ikincil bir psikolojik
sorun var mı? Tüm bu başlıklara dair
hipotezlerimizi formülasyona sorgulamak
üzere ekleriz.
Vaka Formülasyonu
5. Sorunun Başlangıç Noktasına Dair Hipotez: Birincil probleme dair
biyolojik bir etken veya genetik yatkınlık var mı? Mizaç etkisi var mı?
Öğrenme geçmişinde problemi oluşturabilecek neler var? Travma geçmişi
veya olumsuz bir örnek alma söz konusu mu? Problem davranışın
gerçekleşmesini pekiştiren bir durum var mı? Sorularının cevabını sorunun
başlangıç noktasına hipotezlerimize ekleriz.
Vaka Örneği 1: Emre
■ Emre, 23 yaşında, market deposunda
çalışıyor, nişanlı. Babası ve annesi Emre
henüz 1 yaşındayken ayrılıyor ve babasını
hayatında hiç görmemiş. 3 yaşındayken
annesi evleniyor ve bir erkek kardeşi var.
■ 4 yıldır gittikçe artan ve onun hayatını
olumsuz etkileyen bir toplu taşıma
problemi var. İşe gidebilmek için toplu
taşıma kullanmak zorunda ve bu problem
yüzünden iş hayatı kötüye gidiyor.
Vaka Örneği 1: Emre
■ Emre’nin toplu taşıma korkusu 4 yıl önce tramvayda hasta olduğu bir
gün yanlışlıkla gaz çıkarmasıyla başlamış. Tramvaya bindiğinde
tuvaletini kaçırmaktan korkuyor. Üvey babası tarafından ufak bir durumu
problem ettiği için eleştirilmiş, annesi ekonomik kaygılarla bunun işe
gitmemek için bir bahane olduğunu öne sürmüş.
■ Emre toplu taşıma kullandığında terlediğini, nefes alıp vermede zorluk
yaşadığını, başının döndüğünü, kalp atışlarının hızlandığını dile getiriyor.
Emre bu süreçte sadece nişanlısından destek görüyor ve nişanlısıyla
toplu taşıma kullanırken bir zorluk yaşamadığını söylüyor. Evde ve iş
yerinde stres faktörlerinin arttığı dönemde Emre’nin toplu taşıma
korkusunun arttığını belirtmemizde fayda var.
Vaka Örneği 1: Emre
Öncüller ve Sonuçlar:
Emre toplu taşıma alanlarına yaklaştığında ve içeri girdiğinde yoğun bir korku yaşadığı için
bu alanlardan uzaklaştığını, uzaklaşınca korkusunda azalma olduğunu söyledi. Genelde bu
tür yerlerden uzak durduğunu belirtti. Sabahları nişanlısını arayarak toplu taşıma
kullandığını, bunun biraz daha iyi geldiğini söyledi. İşlevsellik kaybı sorulduğunda;
nişanlısıyla ilişkisinin kötüye gittiğini ve iş hayatının oldukça olumsuz etkilendiğini anlattı.
Nişanlısını ve işini kaybetmekten korkuyordu.
Sorun Listesi:
1. Toplu taşıma korkusu: toplulukların kullandığı ulaşım araçlarında korku ve panik benzeri
fiziksel belirtiler
2. Nişanlısını ve işini kaybetmeye dair korku
3. Evde eleştirilmesi ve anlaşılmaması nedeniyle ailevi problemler
Vaka Örneği 1: Emre
Öncül ve Sorun Analizi:
• Terapiyi özetleme
• Bir sonraki seans hakkında planma
Sonuç • Danışandan olumlu/olumsuz eleştiri talep etme
Seans Yapılandırması
Bilgilendirilmiş Onam:
■ Klinik tabloda karşımızda kedi fobisi olan biri varsa; hedefimiz kediyle temas etmesidir. İlk
olarak kediye dokunması yolundaki davranışların neler olduğunu belirleriz ardından bu
davranışları kolaydan zora doğru ortaya koyması için danışanımızı motive ederiz. Kedi
resimleri ve videoları ile başlayıp, petshopta kapalı olan kedileri seyrederek devam ederiz,
sonrasında açık alanda uzak mesafeden kediyi izlemesini sağlarız ve git gide yakınlaşarak
nihayetinde kedi ile teması sağlarız. Her bir aşama gerçekleştiğinde danışana pekiştireçler
sunarız ancak bu pekiştireçler öznel olduğu için her bir danışan için ayrı bir pekiştireç seçilir.
Bilişsel Davranışçı Terapinin Temel Teknikleri
■ Sosyal Beceri Eğitimi: Danışanın daha girişimci olabilmesi, daha kolay
diyalog kurabilmesi, karşısındakini anlamaya çalışması, sosyal ilişkilerdeki
problemlerle baş edebilmesi, karşısındakini dinleyebilmesi, kendini daha
iyi açıklayabilmesi, sınırlarını belirtebilmesi, olay ve olguları mantık
çerçevesinde algılayabilmesi için terapide verdiğimiz eğitime sosyal beceri
eğitimi deriz. Bu becerileri rol play çalışmaları ile daha gerçekçi bir
biçimde kazandırabiliriz. Danışanımız kendisinde girişimci olamama
problemini gözlemliyorsa ilk olarak bunu hangi anılara ve durumlara
dayandırdığını sorarız. İletişimindeki eksikleri didaktik bir biçimde dile
getirdikten sonra yeni girişimcilik denemesini seansta birlikte prova ederiz.
Bilişsel Davranışçı Terapinin
Temel Teknikleri
■ Bilişsel Yeniden Yapılandırma:
Bireyin zihnindeki varsayımlarındaki yanlış
görüş ve değerlendirmelerin daha gerçekçi ve
gerçek hayata uygun olanlarla yer
değiştirmesi tekniğine bilişsel yeniden
yapılandırma diyoruz. Bilişsel yeniden
yapılandırma tekniğinin amacı; işlevsiz olan
bilişsel çarpıklıkları ortadan kaldırarak
danışanın konuya daha objektif bir biçimde
bakabilmesini sağmaktır.
Bilişsel Davranışçı Terapinin
Temel Teknikleri