Araştırma Teknikleri

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 5

Türkiye Cumhuriyeti

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi


İktisat ve İdari Bilimler Fakültesi
Uluslararası İlişkiler Bölümü
Uluslararası İlişkilerde Araştırma Yöntemleri dersi

Araştırma teknikleri

JUAN ANDRES MARIN RODRIGUEZ


NO: 2107620123
Araştırma konusu: Anadili Türkçe olanların İngilizce öğrenmesi

İngilizce, 1,5 milyardan fazla yerli ve anadili olmayan konuşmacıyla dünyada en çok
konuşulan dillerden biridir. 53 ülkenin resmi dili olup, birçok ülkede ikinci veya yabancı
dil olarak konuşulmaktadır.

Türkçe gramer, kelime bilgisi ve telaffuz açısından İngilizceden çok farklı bir dildir. Bu
nedenle İngilizce öğrenen anadili Türkçe olan kişiler bir takım zorluklarla
karşılaşabilmektedir.

Araştırma hedefleri

Bu araştırmanın amacı İngilizce öğrenen anadili Türkçe olanların karşılaştıkları zorlukları


ve fırsatları araştırmaktır.

Araştırma Yöntemleri

Araştırma, İngilizce öğrenen anadili Türkçe olan kişilerle yarı yapılandırılmış görüşmeler
yoluyla gerçekleştirilecektir. Röportajlar aşağıdaki konulara odaklanacak:

● Anadili Türkçe olanların İngilizce öğrenirken karşılaştıkları zorluklar


● Anadili Türkçe olanların bu zorlukların üstesinden gelmek için kullandıkları
stratejiler
● İngilizce öğrenmenin ana dili Türkçe olan kişilere sunduğu fırsatlar

Araştırma soruları

Mülakatlarda kullanılacak araştırma soruları şunlardır:

1. İngilizce öğrenirken karşılaştığınız en önemli zorluklar nelerdir?


2. Dilbilgisi, kelime bilgisi veya telaffuzun hangi alanlarında en çok zorlandınız?
3. Bu zorlukları nasıl aştınız?
4. İngilizce öğrenmenize yardımcı olacak hangi kaynakları faydalı buldunuz?
5. İngilizce öğrenmek size ne gibi fırsatlar sağladı?
6. İngilizceyi kişisel veya profesyonel yaşamınızda kullanma fırsatınız oldu mu?
7. İngilizce öğrenmenin diğer kültürleri anlamanızı nasıl etkilediğini
düşünüyorsunuz?
8. İngilizce öğrenen diğer anadili Türkçe olanlara ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
9. Ana dili Türkçe olan kişiler için İngilizce öğretimini daha erişilebilir hale
getirmek amacıyla İngilizce öğretiminde ne gibi değişiklikler yapardınız?

Alternatif araştırma soruları:

1. Üstesinden gelmeyi en zor bulduğunuz belirli bir zorluk var mı?


2. İngilizce öğrenmenize yardımcı olduğunu özellikle yararlı bulduğunuz belirli
kaynaklar var mı?

Soruşturma soruları:

1. Karşılaştığınız dilbilgisi zorluğuna özel bir örnek verebilir misiniz?


2. Belirli kaynakların kullanımı İngilizce öğreniminizi geliştirmenize nasıl yardımcı
oldu?

Takip soruları:

1. İngilizceyi kişisel veya profesyonel yaşamınızda kullanma deneyiminiz nasıldı?


2. İngilizce öğrenmenin diğer kültürleri anlamanızı nasıl etkilediğini
düşünüyorsunuz?

Beklenen sonuçlar:

Araştırma sonuçlarının, anadili Türkçe olanların İngilizce öğrenirken


karşılaştıkları zorlukların ve fırsatların daha derinlemesine anlaşılmasını
sağlaması bekleniyor. Bu bilgiler İngilizce öğretmenleri, öğretim materyalleri ve
İngilizce öğrenme programları için faydalı olabilir.

Sınırlamalar:

Bu çalışma katılımcı sayısı ve kullanılan veri toplama yöntemi ile sınırlıdır. Yarı
yapılandırılmış görüşmeler, katılımcıların deneyimlerinin iyi bir şekilde
anlaşılmasını sağlar ancak anadili Türkçe olan ve İngilizce öğrenen tüm
konuşmacıları temsil etmez.
Sınıf arkadaşım olan anadili Türkçe olan üç kişinin İngilizce öğrenme deneyimlerini
inceleyen ve bu kısa araştırma için oluşturduğum soruları kullanan bir araştırmacı
olarak şu bulgulara ulaştım:

1. İngilizce öğrenmenin en büyük zorluklarından biri, dil pratiği yapma fırsatı bulmaktır.

İlk katılımcı, dil pratiği yapma fırsatı bulamadığı için İngilizce öğrenmede zorluk
çektiğini belirtti. Bu, birçok anadili Türkçe olan öğrenci için ortak bir sorundur.
Türkiye'de İngilizce eğitimi genellikle teorik derslere odaklanır ve öğrencilere pratik
yapma fırsatı vermez. Bu da öğrencilerin İngilizceyi akıcı bir şekilde konuşmasını ve
anlamasını zorlaştırır.

İkinci katılımcı, İngilizce pratik yapma fırsatı bularak bu zorluğu aştığını belirtti. Online
pratik kanallarını kullanarak yabancılarla sohbet etti ve bu sayede İngilizcesini
geliştirmeyi başardı. Bu, anadili Türkçe olan öğrencilerin İngilizce pratiği yapmanın
yollarını bulmaları için önemli bir ipucudur.

2. Dilbilgisi, kelime bilgisi ve telaffuz, İngilizce öğrenmenin en zorlayıcı yönlerinden


bazılarıdır.

Her üç katılımcı da dilbilgisi, kelime bilgisi ve telaffuz alanlarında zorluk çektiklerini


belirtti. Dilbilgisi, İngilizcenin en karmaşık yönlerinden biridir ve anadili Türkçe olan
öğrenciler için özellikle zor olabilir. Kelime bilgisi, İngilizcenin zengin bir kelime
dağarcığına sahip olması nedeniyle de zorlayıcı olabilir. Telaffuz, Türkçe ve İngilizce
arasındaki ses farklılıkları nedeniyle de zor olabilir.

İlk katılımcı, dilbilgisi zorluğunu öğretmeninin desteğiyle aştığını belirtti. Öğretmeni,


katılımcıya dilbilgisi kurallarını pratik yapma fırsatı verdi ve bu sayede katılımcı
dilbilgisini geliştirmeyi başardı. İkinci ve üçüncü katılımcı ise kelime bilgisi ve telaffuz
zorluğunu online kaynaklar kullanarak aştığını belirtti. Bu kaynaklar, katılımcının
İngilizce kelime hazinesini geliştirmesine ve telaffuzunu iyileştirmesine yardımcı oldu.

3. İngilizce öğrenmek, öğrencilere hem akademik hem de profesyonel açıdan birçok fırsat
sunar.
Her üç katılımcı da İngilizce öğrenmenin kendilerine akademik ve profesyonel açıdan
birçok fırsat sağladığını belirtti. İlk katılımcı, İngilizce öğrenmenin sayesinde akademik
başarısını artırdığını belirtti. İkinci ve üçüncü katılımcı ise İngilizce öğrenmenin
sayesinde iş bulma şansını artırdığını belirtti.

İngilizce, küresel bir dildir ve iş dünyası, akademik dünya ve kültürel etkileşimler için
giderek daha önemli hale gelmektedir. Bu nedenle, İngilizce öğrenmek, öğrencilere
birçok fırsat sunar.

4. İngilizce öğrenmek, diğer kültürleri anlamayı olumlu yönde etkileyebilir.

Her üç katılımcı da İngilizce öğrenmenin diğer kültürleri anlamalarını olumlu yönde


etkilediğini belirtti. İlk katılımcı, İngilizce öğrenmenin sayesinde farklı kültürleri daha iyi
tanıdığını belirtti. İkinci ve üçüncü katılımcı ise İngilizce öğrenmenin sayesinde farklı
kültürlerden insanlarla daha kolay iletişim kurduğunu belirtti.

İngilizce, dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biridir ve dünyanın her yerinden


insanların iletişim kurmasını sağlar. Bu nedenle, İngilizce öğrenmek, öğrencilerin farklı
kültürleri anlamalarına yardımcı olabilir.

Bu bulgular, anadili Türkçe olan öğrencilerin İngilizce öğrenme deneyimine dair önemli
bilgiler sunmaktadır. Bu bilgiler, anadili Türkçe olan öğrencilerin İngilizce öğrenmesini
kolaylaştırmak için kullanılabilecek politikalar ve programlar geliştirmek için
kullanılabilir.

Örneğin, bu bulgular, İngilizce eğitimi programlarının daha fazla dil pratiği fırsatı
sunması gerektiğini göstermektedir. Ayrıca, İngilizce öğretiminin dilbilgisi, kelime bilgisi
ve telaffuz alanlarında zorluk çeken öğrencilere özel destek sağlaması gerektiği de
göstermektedir.

Bu bulgular, İngilizce öğrenmenin anadili Türkçe olan öğrenciler için önemli fırsatlar
sunduğunu da göstermektedir. Bu fırsatlardan yararlanmak için, öğrencilerin dil pratiği
yapmaları, dilbilgisi, kelime bilgisi ve telaffuz alanlarında zorluk çeken öğrencilere özel
destek almaları ve İngilizcenin kültürlerarası iletişim için önemini anlamaları önemlidir.

You might also like