Öteki̇ Kadin

You might also like

Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 4

Seher Keskinel

ÖTEKİ KADIN

YAZAN: SEHER KESKİNEL

KARAKTERLER: DENİZ (Kadın)

(Yatağın üstünde şarkı söyleyerek zıplamaktadır. Nakarat bittiğinde durur.)

Âşık olduğumu anladığım gecenin sabahıydı, kelebeklerin midemde heyecanla dans


etmeleriyle tatlı bir güne uyanmıştım. Başıma gelenleri anlatmadan önce onunla, hayatımın
aşkı olan adamla nasıl tanıştığımı anlatmak istiyorum. (Yataktan iner.)

Sıcak bir yaz akşamı, saat altı suları, kumsalda oturuyordum. Köpeği ayağıma işeyene
dek onu fark etmemiştim. Görüp görebileceğiniz en masum, en tatlı surata sahip
dalmaçyalıydı. Bonibon’muş adı, sahibininki de Ferhat’mış. Köpeğin ayağıma işemesi
yüzünden defalarca özür diledi. Önemli değildi, sonuçta henüz bir yavruydu bu yüzden benim
için problem değildi. Kahve içmeye davet etti, kabul ettim. Bir yerlerde içeceğimiz kahveden
ne olabilirdi ki? Numaralarımızı aldık ve iki gün sonraya randevulaştık. Sıcak bir cumartesi
günüydü. En sevdiğim çiçekli elbisemle en sevdiğim topuklularımı giymiştim. Kendimi
oldukça sevimli hissediyordum. İkimizde tam zamanında oradaydık. Bugüne dek çıktığım en
iyi randevuydu. Hoşlandığımız şeyler, hayallerimiz… Birçoğu ortaktı. Normalde sakin ve
sessiz biri olmama rağmen yanında heyecanlı ve konuşkandım. Konuşacak çok konumuz
vardı müzikaller, ressamlar, yönetmenler vesaire vesaire… Zaman o kadar hızlı geçmişti ki
hangi ara beş saat geçti de saat gecenin biri oldu fark etmemiştik bile. Saati oturduğumuz kafe
kapanırken fark ettik. Kalkıp sahilde yürüdük, arabayla gezindik ama konuşacaklarımız
bitmiyordu. Sabahın ilk ışıklarına dek birlikteydik. Ardından beni bırakıp evine dönmüştü.
Evlerimizin ne kadar yakın olduğunu o an öğrendim, caddenin diğer ucundaymış. Bu kadar
yakın olup o güne dek tanışmamamız tuhafıma gitmişti fakat böyle olması gerekiyormuş her
halde diye düşündüm.

Aylar, yıllar çok çabuk geçip gidiyordu. İlişkimiz gittikçe ciddileşiyor, hayallerimiz
ortaklaşıyordu. Aynı evde yaşamaya başlamıştık. Çok geçmeden ailesiyle de tanıştım ve
onlarla da birbirimizi çok sevdik. O güne dek evlenmeyi hiç düşünmemiştim ama artık
istiyordum. Tanıştığımız sahilde minik bir düğün çok hoş olurdu. Artık heyecanla evlilik
teklifini bekliyordum. Evlendikten sonrası için çok güzel hayallerim vardı. Mesela bir kızımız
bir oğlumuz olsun istiyordum. İkimiz de çocuk istiyor, evlat edinmeye sıcak bakıyorduk.

1
Seher Keskinel

Efes Antik Kenti ikimizin en sevdiği arkeolojik sit alanıydı. İşte orada tam
hayallimdeki gibi balonlar ve sevdiğim mitolojik karakterlerin canlandırılmasını içeren bir
evlenme teklifinde bulunmuştu. İlk buluşmamızdan bile heyecanlıydım. Evlenecek, dünya
turuna çıkacak, çocuk evlat edinecek ve doğal olarak birlikte yaşlanacaktık. Her şey
mükemmel giderken o gün geldi… (Yüzü düşer, ciddileşir.) Eve kör kütük sarhoş gelmişti.
Bana sarıldı ve beni öpmeye başladı. İttim fakat uzaklaştıramadım, onu durduramıyordum.
Deliler gibi âşık olduğum adam bana kendi evimizde tecavüz etti. Ardından hiçbir şey
olmamış gibi arkasını dönüp sızıp kaldı. Kendimi kirletilmiş gibi hissediyordum, vücuduma
rızam dışında bir takım şeyler yapılmıştı. Kendi vücudumda kapana sıkışmış gibiydim. Bir
şeyler yapmalıydım, hızlı düşünmeliydim. Hastaneye oradan da polise gitmem gerekiyordu.
Hızlıca bu adımları takip edip babamın evine doğru yola koyuldum. Orada güvende olurum
diye düşünmüştüm, yıllardır görüşmediğim babamın evinde belki tekrar yuvamda gibi
hissederdim. Sonuçta tek kalamazdım, yanımda da fiziken benden güçlü biri olmalıydı. Uzun
süredir ilk defa bu kadar güçsüz ve savunmasız hissediyordum. Babam da umduğum gibi beni
sevgi ve şefkatle sarıp sarmalamadı. Beni görür görmez bağırarak gecenin bu saatinde onun
evinde ne aradığımı sordu. Ona göre sapkındım çünkü. Hem kadınlardan hem de erkeklerden
hoşlanıyordum. Eğer eski sevgilimle beni yatakta basmasaydı benim kadınlarla da beraber
olduğumu asla öğrenemeyecekti, ben de sanki sadece erkeklerden hoşlanıyormuşum gibi
numara yapmaya devam edecektim.

Babamdan okkalı bir tokat yedikten sonra o Ferhat denen canavarın yanına taşınmadan
önce yaşadığım eve doğru yola koyuldum. Eski evime giderken babamın son sözleri aklımda
dönüp durdu; “Senin gibi bir sapığa az bile yapmış.” Serin bir sonbahar akşamıydı, üşümeye
başlamıştım. Bu sefer de kafamın içinde bugüne kadar yaşadıklarım dönüp durmaya başladı.
Babamla babaannemin anneme çektirdikleri onlardan bir kaçıydı. Annem hemşireydi, en
azından ben doğana kadar hemşireymiş. Benim doğumuma yakın doğum iznine ayrılmış,
ardından da babam çalışmasını istememiş. Annem bana ve babama çok düşkün olduğu için
ona hayır diyememiş. Sadece kız çocuğu olduğum için annemi öldüresiye dövüp hastanelik
mi etmedi babamla babaannem, onu sokağa atıp beni odaya mı kilitlemediler babamla
birlikte. Annem çocuk esirgeme kurumunda büyüyen bir kadınmış. Dedem anneannemi
korkunç bir şekilde öldürdükten sonra intihar etmiş, annemin de ona bakacak kimsesi
olmayınca esirgeme kurumuna gitmiş. Bu olduğunda henüz yedi yaşındaymış. Bir defasında,
çok iyi hatırlıyorum henüz on yaşındayım, annem beni alıp kadın sığınma evine gidecekti.
Babamla babaannem olacak o insanların seni diri diri yakarız tehditlerinden vazgeçmiş, dizini

2
Seher Keskinel

kırıp hapsedildiği evde oturmuştu. Ah be Selvi Hanım benim için Atilla Bey’e ve Hasibe
Hanım’a katlanmaya değer miydi? Senin küçük Deniz’in ne yapar eder o evden kaçar ve yine
seni bulurdu. Şimdi en iyi okullarda okuyup yetenekli ve büyük bir mimar oldum ama yine
eksiğim anne. Sen yoksun diye, babam beni sevmedi diye eksiğim anne… Senin dayanamayıp
delirmeni unutamıyorum, on altı yaşıma kadar her gün yattığın psikiyatri kliniğine gelirdim
hatırlar mısın? (Yatağından oyuncak bir tavşan alır.) Bunu bana sen almıştın, çok iyi
hatırlıyorum. Altıncı ve en iyi doğum günümdü. Babamla babaannem evde değillerdi, sanırım
babaannem hastanede yatıyordu babam da ona refakatçilik ediyordu. O detayı hatırlamıyorum
ama Mini Hanım’ı sen almıştın bana, canım oyuncağım. (Oyuncağa sarılır.) Sonradan sana
gelmeyi bırakmamın sebebiyse babamla babaannemin sana yaptıklarından ötürü iyice
kötüleşmiş olmandı. Beni, biricik kızını artık tanıyacak halde değildin. Bu da beni çok üzdüğü
için artık sana gelemiyorum anne ama keşke yanımda olsan. Bana varınla, yoğunla destek
olacağını o kadar iyi biliyorum ki… (Tavşan kucağından düşer, yastığın altından bıçak
çıkartır.) Ama şimdi tek başımayım ve her şeyi tek başıma halletmem gerekiyor. Adaletin
hiçbir zaman benim yanımda olmayacağını biliyorum. Neden evlenmeden bir adamla aynı
evde yaşıyor muşum, babammış dövermiş de severmiş de… Hoş evlenip tecavüze uğrasam bu
sefer de o senin kocan, neden hayır dedin ki soruları yağar üzerime! Zaten yıllardır açık
beyanlı biseksüel bir kadın olduğum kaç defa bu yüzden ciddi boyutlarda fiziksel saldırıya
uğrayıp polise gittiğimi hatırlamıyorum bile ki orada da polislerin ilgisizliğiyle sözlü
homofobisi de cabası. Mesela bir keresinde sevgilimle bir barda sarmaş dolaş oturduğumuz
için dayak yemiştik. Neymiş efendim iki kadın sevgili olamazmış çünkü ahlakımıza tersmiş.
Pardon ama kimin ahlakı acaba bu? Birbirini seven iki insana şiddet göstermeye ses
çıkartmıyor! Hemen ardından polise gitmiştik, ne oldu biliyor musunuz? Polisler bizimle alay
edip yolladılar! Hiç birine güvenmem bu yüzden, istesem de güvenemem.

Aylardır tecavüz davam açılmadı bile. Ferhat’ın çok zengin ve köklü bir aileden
geldiğini düşünürsek, üzerini kapatmış bile olabilirler. Sonuçta olmayan şeyler değil bunlar,
değil mi? Kaç tane kadının ölümünün üstü ört pas edildi sayısını hatırlamıyorum dahi!
Katiller de ne hikmetse ultra zengin insanlardı. CEO’lar, köklü şirketlerin sahipleri… Bana
gelemezdi üstünü örtmek için, başkasını da yollayamazdı. Ne kadar öfkeli olduğumu biliyor
çünkü. Büyük ihtimalle başkalarına ret edemeyecekleri büyük meblağalar teklif etmiştir.
Şimdiyse kendi adaletimi kendim sağlayacağım. Babam olacak herifin kafasını koparacak,
sevgilim olacak insan bozuntusunu da süzgece çevireceğim! (Sahnenin sağından çıkar, çığlık
sesleri duyulur. Sahneye geri gelir elleri kan içerisindedir. Solundan çıkar, çığlık sesleri

3
Seher Keskinel

duyulur. Bu sefer yüzü de kan içerisindedir. Sahnenin ortasına gelir.) Açıkçası rahatlamayı
umuyordum fakat omuzlarıma fazladan yük binmiş gibi hissediyorum. Temizlenmem için
sadece kanı temizlemem yetmeyecek, kendimi de temizlemem gerekiyor. (Bıçağı boynuna
dayar.) İlk olmadığımı biliyorum, son olmayacağımı da... (Işık kapanır.)

You might also like