Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 10

KONU

15 Millî Mücadele
(1918-1923)
B irinci Dünya Savafl›’n›n sona ermesiyle birlikte Osmanl› Devleti’nde yeniden bir meflrutiyet
mücadelesi bafllad›. ‹ttihat ve Terakki’nin gücünü k›rmaya çal›flan Padiflah VI. Mehmet Vahdettin,
zay›f olan siyasal konumunu ‹tilaf Devletlerine karfl› teslimiyetçi bir siyaset güderek güçlendire-
bilece¤i inanc›ndayd›. Savafl› kazananlar›n Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nu tasfiye planlar›na karfl›
ç›k›fl, böylece meflrutiyetçilerin tekelinde kald›. Do¤u Anadolu’da Mustafa Kemal Pafla’n›n
önderli¤inde ve aç›kça meflrutiyet iste¤iyle ortaya ç›kanlar, sonunda istediklerini elde ettilerse de,
‹stanbul’un iflgali ve son Osmanl› meclisinin çal›flamaz hale getirilmesiyle, Türkler aç›s›ndan
Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun tasfiyesinin savafls›z gerçekleflemeyece¤i meydana ç›kt›. Böylece
bafllayan Anadolu Savafl›’n›n baflar›ya ulaflmas›, "Türkiye" ad›nda yeni bir ulus-devlet yaratt›.

n Sultan VI. Mehmet Vahdettin’in siyaseti neydi?


n Meflrutiyet istekleri neden ilk kez Do¤u Anadolu’da dile getirildi?
n Yeni bir "Türkiye Devleti" ne zaman ortaya ç›kt›?

KONUNUN PLANI
I. Milli Mücadele’nin bafllang›c›
II. Türkiye Büyük Millet Meclisi
1 “Türk Kurtulufl Savafl›”.
III. Anadolu Savafl›
Vittorio Pisani’nin suluboya tablosu,
IV. Osmanl› Devleti’nin sonu Atatürk Müzesi.
• Konunun özeti / Yöntem
• Dosya: ‹stiklâl Mahkemeleri

20 Ocak 1921 Teflkilât-› Esâsiye Kanunu


10 Ocak 1921 1. ‹nönü Savafl›
12 Ocak 1920 Gazi Mustafa Kemal Pafla
23 Temmuz- 4-11 8-21 Temmuz 1921
7 A¤ustos Eylül
Meclis-i Mebusan’›n
Kütahya-Eskiflehir savafllar›
2
aç›lmas› mareflal üniformas›yla.
21 Aral›k 1918 1919 1919 1 Nisan 1921 23 A¤ustos - 26 A¤ustos 1922
Meclis-i Mebusan’›n Erzurum Sivas 28 Ocak 1920 2. ‹nönü 13 Eylül 1921 Büyük 1 Kas›m 1922 Nazmi Ziya (1881-1937),
feshi Kongresi Kongresi Misak-› Milli Savafl› Sakarya savafllar› Taarruz Saltanat›n kald›r›lmas› ‹stanbul Resim ve Heykel Müzesi.

I. Türkiye Büyük Millet Meclisi (23 Nisan 1920-15 Nisan 1923); Baflkan: Mustafa Kemal Pafla
‹stanbul Ahmet Tevfik Pafla Damat Ferit Pafla Ali R›za Salih Damat Ferit Tevfik Pafla
‹zzet Pafla I-II-III I-II-III Pafla Pafla Pafla IV-V IV
hükümetleri:
14 Ekim 1918 11 Kas›m 1918 4 Mart 1919 2 Ekim 1919 8 Mart 1920 5 Nisan 1920 21 Ekim 1920

1918 1919 1920 1921 1922 1923

30 Ekim 1918 15 May›s 1919 16 Mart 1920 16 Mart 1921 20 Ekim 1921 11 Ekim 22 Kas›m 1922 - Haziran -
Mondros ‹zmir’in ‹stanbul’un Moskova Ankara 1922 24 Temmuz 1923 temmuz 1923
B›rak›flmas› iflgali iflgali Antlaflmas› Antlaflmas› Mudanya Lozan Konferans› Seçimler
B›rak›flmas›

284 285
2 Mondros B›rak›flmas›, 30 Ekim 1918.

I. Milli Mücadele’nin bafllang›c› Befl. S›n›rlar›n denetlenmesi ve iç düzenin korunmas› için gerekli olan bir- den boflalt›lmas› daha önce buyrulmufl bulunmaktad›r; bu bölgenin ge-
ri kalan bölümünün boflalt›lmas›, oradaki durum Müttefiklerce incelen-
likler d›fl›nda Türk ordusunun derhal terhis edilmesi. (Birliklerin insan gü-
cü ve konuflu daha sonra Türk Hükümeti ile dan›fl›larak saptanacakt›r). dikten sonra gerek görülürse yap›lacakt›r.
S Ö Z L Ü K A. Mondros B›rak›flmas› Belge 2 Alt›. Türk karasular›nda ya da Türkiye’nin iflgalindeki sularda bulunan Oniki. Türk Hükümetinin haberleflmeleri d›fl›nda, bütün telsiz telgraf ve
bütün savafl gemilerinin teslim edilmesi; Türk karasular›nda kolluk ya da kablo istasyonlar›n›n Müttefiklerce denetim alt›na al›nmas›.
n ‹tilâf Devletlerinin Birinci Dünya Savafl› bafllar›nda yapt›klar› Osmanl› topraklar›n›
* Müsteflar benzeri amaçlar için gerekli görülebilecek birtak›m küçük gemiler d›fl›n- Ondört. Ülkenin gereksinmeleri karfl›land›ktan sonra, Türk kaynaklar›ndan
paylaflma planlar›, Rus Devrimi’nden hemen sonra Bolflevikler taraf›ndan bütün dün-
da, bu gemilerin belirtilecek Türk liman›nda ya da limanlar›nda gözalt›- kömür, akar yak›t ve deniz gereçleri sat›n alma kolayl›klar› verilmesi. [...]
* Elviye-i selâse yaya aç›klanm›flt›. Bu yüzden ‹stanbul’daki resmî çevrelerde ciddî korkular oluflmufl-
na al›nmas›.
tu. Gerçi ‹ngilizler bu geliflmeden sonra ‹stanbul’un Türklere b›rak›laca¤›na iliflkin aç›k- Yirmi. Beflinci madde gere¤ince terhis edilecek Türk ordusu bölümü-
lamalar yapm›fllard›; ayr›ca ABD Baflkan› Wilson’›n 12. ilkesinde (bkz. s. 283), Türklerin Yedi. Müttefiklerin, kendi güvenliklerini tehdit edecek herhangi bir du- nün, tafl›tlar›n› da içermek üzere, araç ve gereçlerinin, silâhlar›n›n ve
ço¤unlukta olduklar› yerlerin Türklere b›rak›laca¤› da söylenmiflti; ama bunlar, Türk rum ortaya ç›karsa, herhangi bir stratejik noktay› iflgal etme hakk› bu- cephanesinin kullan›l›fl biçimi konusunda verilebilecek buyruklar›n yeri-
ulusçular›n›n kendi vatanlar› olarak gördükleri baz› topraklar›n yitirilme olas›l›¤›n› tü- lunmas›. ne getirilmesi.
müyle ortadan kald›rm›yordu. Bu durumda Osmanl› resmî çevrelerinde savafltan çabuk On. Toros tünel sisteminin Müttefiklerce iflgali. Yirmidört. Alt› Ermeni ilinde kar›fl›kl›k ç›karsa, Müttefikler bu illerin her-
çekilinirse, ‹tilâf Devletlerinin de Türklere hoflgörülü davranacaklar› yolunda bir e¤ilim Onbir. Türk Birliklerinin Kuzey-bat› ‹ran’dan savafl öncesi s›n›rlar›n geri- hangi bir bölümünü iflgal etme hakk›n› ellerinde tutarlar.
belirdi. Ancak iktidardaki Talât Pafla Kabinesi, müttefiklerinden ayr› bir b›rak›flma yap- sine derhal çekilmeleri daha önce buyrulmufl bulunmaktad›r; bu buyruk Seha L. Meray ve Osman Olcay (yay.),
mama karar› ald›. yerine getirilecektir. Kafkasya-Ötesi’nin bir bölümünün Türk Birliklerin- Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun Çöküfl Belgeleri (Ankara, 1977).
n 1918 eylülünün sonlar›nda Osmanl›lar›n durumu çok nazikleflti. ‹tilaf güçleri 17 Ey-
lül’de Bulgar cephesini yarm›fl, ay›n 29’unda imzalanan b›rak›flmayla da Bulgaristan sa-
vafltan çekilmiflti. Trakya ve ‹stanbul’un savunmas›z kalmas› anlam›na gelen bu du- 3 ‹ngiliz politikas›, ‹stanbul Hükümeti ve genç komutanlar.
rumda b›rak›flma imzalanmas› gerekiyordu. Talât Pafla Kabinesi istifa etti ve hem padi-
1 Hele bir belli olsun... flah›n hem de art›k iktidar› b›rakmas› gereken ‹ttihat ve Terakki’nin güven duydu¤u, a) Y›ld›r›m Ordular› Grubu Komutanl›¤›’na Yunanistan’›n faaliyet sahas›na ç›kar›lmamas›n›n sa¤lanmas›yla ‹ngilizle-
partilerüstü Ahmet ‹zzet Pafla Hükümeti 14 Ekim 1918’de kuruldu. Yeni hükümet, ‹s- 5 Kas›m 1918 rin ‹skenderun ve ‹skenderun - Halep yolu üzerinde birleflmelerindeki
... 4 Aral›k 1919’da Trakya’da terhis tanbul’da savafl esiri olarak bulunan ‹ngiliz generali Townshend arac›l›¤›yla Birleflik B›rak›flma hükümlerine göre ‹ngilizlerin ‹skenderun’u iflgâle hak ve sela- mant›k iliflkisini anlayamad›¤›m gibi bu konuda hoflgörülü davranmay›
olunarak ‹stanbul’a gelmifltim... [‹]lk Krall›k’›n Akdeniz filosu komutan› Amiral Calthorpe’la iliflkiye geçti. Limni Adas›n›n
hiyetleri yoksa da, Halep civar›ndaki ordular›n› beslemek için ‹skende- da tam tersine pek sak›ncal› görüyorum. [...]
iflim Maarif Nezareti’ne baflvurarak Mondros liman›nda demirli ‹ngiliz savafl gemisi Agamemnon’daki b›rak›flma görüflme-
run’dan istifade etmek istemeleri de hakl› bir istek mahiyetindedir. B›ra- ‹ngilizlerin aldat›c› muamele, öneri ve hareketlerini ‹ngilizlerden ziyade
mütarekeden dört ay önce bana teklif lerine, Osmanl› temsilcisi olarak Bahriye Naz›r› (Deniz Kuvvetleri Bakan›) Albay Hüse-
k›flmada bir hayli maddeyi de¤ifltirerek vaktin darl›¤› nedeniyle bize yal- hakl› gösterecek ve buna karfl›l›k jest yapmay› gerektirecek emirleri ye-
edilmifl olan Erzurum Erkek Ö¤retmen yin Rauf Bey, dan›flman olarak D›fliflleri Bakanl›¤› Müsteflar*› Reflat Hikmet ve Yarbay
n›z sözlü aç›klama ve güvence verebilen ‹ngiliz delegesinin bu centil- rine getirmeye yarad›l›fl›m müsait olmad›¤›ndan ... yerime tayin buyura-
Okulu müdürlü¤ünü istemek oldu. Bir Sadullah Beyler ile sekreter Ali Bey gönderildi.
menli¤ine karfl›l›k bir jest olmak ve Yunanistan’›n faaliyet sahas›na ç›ka- ca¤›n›z kiflinin süratle emir ve bildirilmesini özellikle istirham ederim.
zamanlar bu vazifeyi bana verebilmek
n 30 Ekim’de imzalanan Mondros B›rak›flmas›, Osmanl›lar için a¤›r bir diplomatik r›lmamas›n› sa¤lamak ve elde etmek üzere ‹skenderun liman›ndan ‹ngi- Y›ld›r›m Ordular Grubu Komutan› Mustafa Kemal
için Harbiye Nezareti ile birçok yaz›fl-
yenilgi oldu. Rauf Bey, büyük bir vatansever ve Balkan Savafl› kahraman› (bkz. s. 202- lizlerin erzak ve saire tafl›ma konusunda yararlanmas›na ve ‹skenderun -
malara giriflmifl ve bana bin bir iltifat-
203) olmakla birlikte, diplomatl›k deneyimi olan biri de¤ildi. ‹ngiliz denizcileriyle gö- Halep yolunu tamir edebilmelerine izin ve bu konuda ordunun vaziye- c) Dokuzuncu Ordu Komutanl›¤›’na
ta bulunmufl olan bakanl›kla bu defa rüflmeye, ‹ngilizce bilen, baflar›l› bir deniz subay› oldu¤u için yollanm›flt›. Bir zay›f ya-
tince de bir sak›nca görmüyorum. Bu limandan ve yoldan yararlanmala- 25 Kas›m 1918
baflvurdu¤um bakanl›k aras›nda hiçbir n› da, savafl›n sonlar›na do¤ru ortaya ç›kan ve kendilerine kolayl›k gösterildi¤i takdir-
münasebet kalmam›flt›. Bu nezaret r›n› sa¤lamakla ‹skenderun liman ve flehrini kendilerine terk etmifl olmu- ‹ngilizler, Elviye-i Selâse’nin de boflalt›lmas› hakk›ndaki isteklerinde dire-
de ‹ngilizlerin de Osmanl›lara hoflgörülü davranacaklar›na iliflkin kan›y› paylafl›yor
memlekette yap›lmas› gereken bir kül- yoruz. Liman ve flehir, yine bizde kalacak, askeri ve idari yönetimimiz ... tiyorlar. Ve taraf›m›zdan da bu iste¤i yerine getirmek mecburiyetinde
olmas›yd›. Böylece ‹ngilizler, aralar›nda baz› a¤›r koflullar›n da bulundu¤u bütün istek-
tür vazifesi bulundu¤unu unutmufl, her fleyimiz yine yerli yerinde bulunacak. Onlar yaln›z limandan ve yol- kal›nacakt›r. Bu yüzden, Dokuzuncu Ordu k›talar›n›n 93 Harbi’nden
lerini, önemsiz birkaç de¤ifliklikle, kabul ettirebildiler.
emrindeki unsurlardan hangisinin ‹tti- dan s›rf bir misafir s›fat›yla yararlanacaklard›r. sonra oluflan hudut gerisine al›nmas› gerekmektedir. Buna göre hangi
hatç›, hangisinin muhalif oldu¤unu Sadrazam ve Genelkurmay Baflkan› ‹zzet tümenlerin iafle ve ikamet bak›m›ndan en uygun olarak nerelere tafl›na-
tespitten baflka bir ifli kalmad›¤›n› sa-
B. ‹flgaller Belge 1 ve 3 bilece¤inin ve bu yeni konuflu almak üzere tafl›man›n nas›l gerçeklefltiri-
n›yordu. Ben henüz politika mazisi ol- n Mondros B›rak›flmas›’n›n Türkler aç›s›ndan hiçbir ifle yaramayaca¤› hemen birkaç b) Genelkurmay Baflkanl›¤›’na lece¤inin süratle bildirilmesi ....
mayan bir genç oldu¤um için ilk a¤›z- gün içinde belli oldu. ‹ngilizler önce savafl s›ras›nda ele geçiremedikleri Musul’u, sonra 6 Kas›m 1918 Harbiye Naz›r› nam›na Cevat
da reddedilmedim. Daireler hakk›mda da ‹skenderun’u iflgal ettiler. Ard›ndan, Osmanl›lar›n 93 Harbi’nde kaybedip Brest-Li- ...
tovsk Antlaflmas›’yla Rusya’dan geri ald›klar› topraklar› boflaltmalar›n› istediler. Edir- ‹ngilizlerin Halep civar›ndaki ordular›n› beslemek için ‹skenderun’dan ya- d) Dokuzuncu Ordu Komutan› Yakup fievki (Subafl›) Pafla’n›n 26
bir karar vermeyerek beni Naz›ra gön-
derdiler. Ancak, o zaman naz›r san- ne ve çevresindeki demiryollar› da önce Frans›zlar (kas›m 1918), sonra Yunanl›lar (ocak rarlanmak istemeleri hakl› de¤ildir. Çünkü ‹ngilizlerin eline geçmifl bulu- Kas›m 1918 tarihli yan›t›ndan bölümler:
dalyas›nda oturan adama* göre, "Er- 1919) taraf›ndan iflgal edildi. Ayr›ca birçok Anadolu kentine, b›rak›flma koflullar›n›n uy- nan Halep Vilayeti’nde Halep flehri merkezinde milyonlarca erzak olduk- B›rak›flma koflullar›nda, Elviye-i Selâse’nin boflalt›lmas›, yerinde inceleme
zurum’un mukadderat›, yani hudutla- gulanmas›n› denetlemek üzere, irili ufakl› ‹ngiliz birlikleri geldi. tan baflka b›rak›flma antlaflmas›n›n 21inci maddesine göre gerçekten yap›ld›ktan sonraya b›rak›lm›flt›. Bu henüz yap›lmam›flt›r. Önce bir heyet
r›m›z›n içinde kal›p kalmayaca¤› he- n Aral›k 1918’den itibaren, Baflkan Wilson’›n 12. ilkesinin Türkler konusunda uygulan- Halep’teki ‹ngiliz ordusuna iâflece yard›m etmek gerekirse pek çok erza- gelip görmelidir... Osmanl› askeri buras›n› boflalt›rsa kim iflgal edecektir.
nüz belli olmad›¤›ndan orada yeniden mayaca¤› aç›kça ortaya ç›kt›. ‹skenderun ve çevresini ‹ngilizlerden devralan Frans›zlar, ka mâlik bulunan Kilis ve Antep yörelerinden özel tertibât ve önlemler- Ermenilerin ve Gürcülerin bir haklar› yoktur. Ruslar gelirse buna itiraz
bir erkek ö¤retmen okulu açmaya lü- Adana ve Mersin yörelerini de iflgale bafllad›lar. Bu arada ‹talyanlar da Antalya ve Konya le erzak sat›labilir. Zat-› samîlerini temin ederim ki amaç Halep’teki ‹ngi- olunamaz... Brest-Litovsk hududu d›fl›nda ve Elviye-i Selâse’de Müslü-
zum kalmam›fl"t›. yörelerini iflgal ediyorlard›. ‹stanbul hükümetleri ise bu iflgallere karfl› sert tepki göstermi- liz ordusunu iâfle etmek olmay›p ‹skenderun’u iflgal ve ‹skenderun – K›- manlar, Ermeni ve Gürcü egemenli¤ine girmemeye ve savunmaya karar
Cevat Dursuno¤lu, Millî Mücadele’de yordu. Yönetimdekilerin önemli bir bölümü savafl›n kaybedilmesinden sonra toprak kay- r›khan - Katma yoluyla hareket ederek Antakya - Deyr-i Cemâl - Ahte- vermifllerdir...
Erzurum (Ankara, 1946). bedilmesini do¤al karfl›l›yor, küçük bir bölümü ise toprak sorunlar›n›n bar›fl görüflmelerin- rîn hatt›nda bulunan Yedinci Ordu’nun çekilme yolunu kesmek ve bu Devletin, en meflru haklar› elde edemiyecek bir hale düfltü¤ü görülüyor.
de halledilebilece¤ini umuyordu. Savafl yorgunlu¤unu henüz üzerinden atamam›fl olan orduyu Alt›nc› Ordu’ya Musul’da yap›ld›¤› gibi teslimden kaç›namaya- Ancak ‹ngilizlerin her dedi¤ini yapmak ve son derece afla¤›dan almak
(*) Filozof ve flair R›za Tevfik (Bölükbafl›). halk da, ufak tefek karfl› koymalar d›fl›nda pek direnifl göstermiyordu. May›s 1919’da Yu- cak bir vaziyete sokmakt›r. [...] yoluyla mülk ve milletin kurtar›labilece¤ini asla ümit etmiyorum...
nanistan’›n ‹zmir ve çevresine asker ç›karmas›, bu duruma kesin bir son verdi.

286 287
C. Sultan VI. Mehmet Vahdettin’in politikas› Belge 1, 2 ve 3 2 Çoban gerekiyor! 3 Padiflah nab›z yokluyor (15 Kas›m 1918).
S Ö Z L Ü K
n Temmuz 1918’de Osmanl› taht›na geçen VI. Mehmet Vahdettin’in meflrutî yönetime Ertesi günü Cuma (8 Kas›m 1918) idi... Namazdan sonra Baflmabe- Cuma selâml›¤›na gittim. Namazdan sonra oradaki salona davet
* ‹rade-i seniyye pek sempatisi yoktu. Mahmut fievket Pafla suikast›ndan sonra bir hanedan damad›n› yinci Lütfi Simavi Bey vas›tas›yla beni yan›na davet eden Sultan Vah- eden Vahdettin’le, d›flar›da dinleyenler taraf›ndan çok uzun olarak
ölüm cezas›na çarpt›rm›fl olan ‹ttihatç›lardan ise nefret ediyordu. Veliaht olmadan ön- dettin camiye bitiflik mahfelde kabul etti. yorumlanm›fl bir görüflmede bulunduk. Gerçekten görüflme, zaman
ce de, enifltesi Damat Ferit Pafla ile Hürriyet ve ‹tilaf Partisi çevrelerinde görüldü¤ü ol- ... itibariyle çok sürdü. Fakat fikir al›fl-verifli itibariyle pek k›sa olmufltu.
mufltu. Dünya Savafl›’ndaki yenilginin ve savafl s›ras›nda ifllenen suçlar›n sorumlusu [S]özü dünkü müttefiklerimiz Bulgaristan ve Avusturya-Macaristan’a Ben, tahmin edebilece¤iniz zemin üzerinde onu ayd›nlatmak ve uyar-
olarak görülen ‹ttihatç›lar›n, bir de önderlerinin b›rak›flmadan sonra yurtd›fl›na kaçm›fl geçirerek oralarda mütareke yap›ld›ktan sonra ç›kan ihtilallerden ve mak için ön söz yaparken, o çok mahirane bir tarzda izahlar›m›n önü-
olmalar› üzerine, halk›n gözünden iyice düfltüklerini san›yor, savafl suçlar› dolay›s›yla ayr›l›fl hareketlerinden hükümdarlar›n da müteessir olduklar›na iflaret ne geçti. Dedi ki:
da ‹tilaf Devletlerince cezaland›r›lacaklar›n› umuyordu. Tek korku kayna¤› olan ordu ettim ve [Damat] Ferit Pafla’n›n bizzat sorumlulu¤unu kavramas›, "Ta- – Ordunun komutan ve subaylar›, eminim ki, seni çok severler; bana
konusunda yapt›¤› temaslardan da tatmin olmufl olsa gerektir ki, 21 Aral›k 1918’de raf-› fiahanelerinden de bu konunun kendisine hat›rlat›lmas› zaman›- güvence verir misin ki onlardan bana bir fenal›k gelmiyecektir.
Meclis-i Mebusan’› feshetti. n›n gelmifl oldu¤unu" ekledim. Birden bire böyle bir sorunun amaç ve anlam›n› kavrayamad›m. Sor-
Sözlerim uzun sürmüfltü. Bitirdi¤im vakit farkettim ki, Vahdettin dum:
n Meclis-i Mebusan, 1913 sonlar›nda seçilmiflti ve neredeyse tümüyle ‹ttihatç›lardan – Ordu taraf›ndan size karfl› bir davran›fla ait bilgi ve duyduklar›n›z m›
umulabilece¤inden fazla heyecanl› idi. Parmaklar› aras›ndaki sigaras›-
olufluyordu. ‹ttihat ve Terakki ise, do¤ru veya yanl›fl, ülkeyi Dünya Savafl›’na sokmufl var efendim?
n› a¤›zl›¤›ndan düflürecek kadar elleri titriyordu. Lütfi Simavi Bey siga-
olmakla suçlanmas›n›n yan›s›ra, 5 Kas›m 1918’den beri kendi kendini feshetmifl bir par- ray› yerden kald›rarak tablaya koydu. Gözlerini kapad›. Olumlu veya olumsuz cevap vermedi, ayn› soruyu
tiydi. Bu nedenlerle, padiflah›n fesih karar› hem Anayasa’ya uygun, hem de meflru bir tekrar etti. Cevap verdim:
Vahdettin, bir müddet sessizce, dalg›n dalg›n düflündükten sonra sö-
karard›. Ne var ki Anayasa, fesihten itibaren dört ay içinde yeni seçimlerin yap›lma- – Her ne kadar, ben ‹stanbul’a geleli birkaç gün oldu; burada olup bi-
ze bafllayarak, "Ferit Pafla’y› k›zkardeflimin iyi bir efli olarak severim.
s›n› da flart kofluyordu (bkz. s. 209) 21 Aral›k’ta böyle bir duyuru yap›lmad›¤› gibi, 4 tenleri yak›ndan bilmiyorum. Fakat ordunun bafl›ndakiler ve subayla-
Fikirlerine taraftar de¤ilim. Özellikle siyasal düflüncelerinin aleyhinde-
Ocak 1919’da yay›nlanan bir irade-i seniyye*, seçimlerin bar›fl yap›lana kadar ertelendi- r›n yüksek flahs›n›zla karfl› karfl›ya bulunmas› için bir neden olabilece-
yim. Bu yüzden aram›zda fliddetli ayr›l›k vard›r. Bunu Lütfi Simavi Bey
¤ini ilan etti. Bu da meflrutiyetin sonu veya mutlakiyete geri dönüfl demek oluyordu. de bilir" dedi ve o ana kadar korudu¤u sükûnetini bozup aya¤a kal-
¤ini sanm›yorum. Onun için temin ederim ki hiçbir fenal›k bekleme-
yiniz.
n Vahdettin’in bu yola baflvururken güvendi¤i iki kozu, ‹ttihatç› önderlerin yoklu¤unda karak, görüflmenin bitti¤ini anlatmak istedi. Ve tam ayr›laca¤›m›z s›-
Çok belirsiz bir tarzda ilave etti:
halk›n, ne yaparsa yaps›n, kendi peflinden gidece¤i varsay›m› ile Dünya Savafl›’ndan za- rada so¤ukkanl›l›¤›n› daha da kaybederek, mutlaka söylemek istedi¤i
– Yaln›z bugünden bahsetmiyorum. Bugünden ve yar›ndan.
ferle ç›km›fl olanlar›n herkese istedikleri biçimde bir bar›fl kabul ettirebilecek güçte olduk- bir fleyi dilinde döndürdü¤ünü belirten bir h›rç›nl›kla, gözlerimin içine
lar› varsay›m›yd›. Yani Vahdettin, ne ülkesini ve halk›n› tan›yordu, ne de dünyada olan dik dik bakarak, "Beyefendi, dedi, ortada bir millet var; koyun sürü- Falih R›fk› Atay, K. Atatürk Anlat›yor, 2. bask› (‹stanbul, 1985).

bitenlerden haberdard›. Savafl›n galipleri hem istediklerini büyük ölçüde elde etmifller, sü! ‹daresi için bir çoban lâz›m. O da benim!"
hem de son güçlerini tüketmifllerdi. Türklerin üzerine büyük ordular gönderecek ne cid- Maksad› buymufl; anlafl›ld›. Donmufl kalm›flt›m. Hiç sesimi ç›karmad›m.
dî nedenleri vard›, ne de takatleri kalm›flt›. Türk seçkinlerinin büyük ço¤unlu¤u ise, on Zoraki bir hareketle sa¤ elimi kald›rarak bir selam verip yan›ndan ç›kt›m.
y›ld›r al›flt›¤› temsilî rejimden vazgeçmeye niyetli olmad›¤› gibi, bir süredir benimsedi¤i 5 ‹ttihatç›l›k suçlamalar›na karfl›...
Rauf Orbay, "Rauf Orbay’›n Hat›ralar›", Yak›n Tarihimiz, cilt II (1962).
ulusçuluk ideolojisinin etkisiyle, toprak b›rakmay› kabul etmeye de hiç yatk›n de¤ildi.
Faz›l Pafla – Efendim; ulusal hareketin aleyhinde bulunanlar bizi ‹tti-
hatç›l›kla itham ediyorlar. Bu itham›n yurt içinde ve d›fl›nda pek fena
D. Yerel direnifl hareketleri Belge 4 ve 5 4 Olas› bir tehlike ve bir tepki. etkileri oldu¤unu hiçbirimiz inkâr edemeyiz. Bu gerçe¤i dikkate alan
haz›rl›k komisyonu, kongre üyelerinin herhangi bir particilik duygu-
n ‹lk direnifl örgütleri, hemen Mondros B›rak›flmas› metninin kamuoyuna aç›klanma- Erzurum’da eski tan›d›klardan yaln›z Doktor Fuat Sabit Bey vard›.
suyla hareket etmeyeceklerini bir yemin ile pekifltirmek, bu yeminin
s›yla birlikte kuruldu (kas›m-aral›k 1918). Bunlar, Erzurum, Urfa, ‹zmir ve Edirne gibi Hastahanede bafltabip bulunuyordu. Bir gün emireri sürekli oturdu-
bir kopyas›n› da yay›nlamak gerekti¤ini göz önünde bulundurdu. Do-
Osmanl› vatan›ndan ayr›lma tehlikesi en büyük olan yörelerde ortaya ç›kt›lar. Ancak ¤um evden bizi erken ça¤›rd›. Gittim, kap›dan girerken doktor:
lay›s›yla flu yemin tasla¤›n›n genel kurulca kabul edilmesini haz›rl›k
bu örgütlerin etkinlikleri, her yörede ayn› güç ve kararl›l›kla yönetilemedi. Padiflaha – Müjde. Mütareke oldu. komisyonu ad›na öneriyorum:
ba¤l› devlet memurlar›, özellikle de mart 1919 bafllar›ndan itibaren Damat Ferit Pafla – Kesin mütareke var m›? dedim. Telgraf› gösterdi. Yirmi [dördüncü]
Hükümetleri, direnifli engellemeye çal›flt›lar ve yer yer baflar›l› oldular. Ayr›ca, direnifl- maddeye gelince: Yemin tasla¤›
çilerin gereksindi¤i düzenli ordu deste¤i yaln›zca Do¤u Anadolu’da vard›. Biraz I. – Eyvah! Do¤u illeri Ermenistan oluyor... dedim. Doktor: "Yüksek hilâfet ve saltanat katlar›na, ‹slâmiyet’e, devlete, ulusa ve
Dünya Savafl› sonlar›nda Osmanl› ordusunun konufllan›fl›, biraz da yönetsel hatalar ne- – Öyle bir fley yok! memlekete maddî ve manevî olarak hizmet etmekten baflka bir amaç
deniyle, bat› bölgelerinin direniflçileri daha çok gerilla taktiklerine baflvuran gönüllüle- dedi. Maddeyi okuyorum: "Alt› Ermeni ilinde kar›fl›kl›k ç›karsa, Müt- gütmeyerek, her türlü kiflisel ve siyasal h›rstan ve particilik emellerin-
re, efelere ve Kuvve-i Seyyare (Gezici güçler) ad› alt›nda çal›flan Çerkes Etem Bey’in at- tefikler bu illerin herhangi bir bölümünü iflgal etme hakk›n› ellerinde den ar›nm›fl bir kararl›l›k ve inançla çal›flaca¤›ma ve ‹ttihat ve Terakki
l›lar›na dayanmak zorunda kald›lar. tutarlar." Bu madde flu demektir ki Ermeni çeteleri kar›fl›kl›k ç›kar›n- Cemiyeti’nin diriltilmesine çal›flmayaca¤›ma namusum ve tüm mu-
1 ca ‹tilâf ordusu Erzurum’a girecek ve Ermeniler de Türkleri kese kese kaddesat›m ad›na vallah, billah."
Sultan VI. Mehmet n Ulusçu tepkilerle padiflah›n ve Damat Ferit Pafla’n›n karfl›s›nda olanlar da rahat ça-
Vahdettin (1861-1926). l›flam›yorlard›, çünkü ‹stanbul’un sözünü dinlemeyenler hemen "‹ttihatç›l›k"la, yani ço¤unluk sa¤lamaya çal›flacakt›r. Bir Ermeni bulunmayan buralar› sa-
Osman Nuri Bey – Bu yemin tasla¤›nda iki nokta dikkati çekiyor: ön-
vunmamak namussuzluktur."
Sultan Abdülmecit’in o¤ludur. 3 Tem- ülkeyi savafla sokan, insanlar›n› uzak cephelerde ölüme sürükleyen ve iktisadi yaflam›- ce kiflisel maksatlar için çal›flma ve ondan sonra da ‹ttihatç›l›k ve par-
muz 1918’de tahta ç›km›fl, 1 Kas›m n› felce u¤ratanlardan olmakla suçlan›yorlard›. Bu durum, Bat› Anadolu’da toplanan Doktor: ticilik meselesi... Hayat›n› tehlikeye koyarak buraya kadar gelenleri ki-
1922’ye kadar Osmanl› hanedan›n›n ço¤u kongrede, ‹ttihat ve Terakki ile Hürriyet ve ‹tilâf yanl›lar› aras›nda tart›flmalara ve – Ben seninle beraberim, fakat askerim. Giriflimde bulunamam. Ne flisel ç›karc›l›kla suçlamak do¤ru olamaz. Yaln›z particilik kayd› pek
36. ve son padiflah› olmufltur. Osmanl› lâz›msa siz yap›n›z, önemlidir. Zaten d›flar›da ‹ttihat ve Terakki’yi diriltmeye çal›flt›¤›m›za
hareketsizli¤e neden oluyordu. Ülkenin karfl›s›na dikilen tehlikelerin ancak meflrutî re-
devlet dizgesinde saltanat›n gücünü dedi. Bir dernek kurulmas›na karar verdik. Derne¤in tüzü¤ünü ve bil-
jime dönülerek etkin bir biçimde önlenebilece¤ini aç›kça söyleyen Do¤u Anadolulula- iliflkin bir söylenti vard›r; dolay›s›yla bu suçlamaya karfl› flu and içme
artt›rmak isteyen bir padiflaht›. Ancak,
r›n önayak olduklar› Sivas Kongresi’ne bat› vilâyetlerinden hiç denecek kadar az dele- dirisini haz›rlad›m. tasla¤›n›n her halde kabul edilmesini rica ederim.
tahta ç›kt›¤› dönemin buna elvermedi-
¤ini görebilecek kadar siyasetten anla- ge gelmesinin nedeni de buydu. Nitekim Sivas’ta toplanabilenler, karfl›-propaganda Süleyman Necati Güneri, Hât›ra Defteri (‹stanbul, 1999). Ulu¤ ‹¤demir (haz.), Sivas Kongresi Tutanaklar› (Ankara, 1969).
yan bir hükümdar olamam›flt›r. amac›yla, ‹ttihatç›l›k yapmayacaklar›na dair yemin etmifllerdir.

288 289
A N A H T A R E. Meflrutiyet mücadelesi Belge 4 ve 5 2 Sivas Kongresi ve padiflah.

S Ö Z C Ü K n Merkezi ‹stanbul’da olan Vilâyat-› fiarkiye Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti’nin ... Damat Ferit Pafla’n›n, millete karfl› cephe al-
(Do¤u ‹lleri Ulusal Haklar› Koruma Derne¤i) Erzurum flubesi, Yunanl›lar›n ‹zmir’i, Er- makla kalmayarak, milletle Padiflah›n aras›n› aç-
• HEYET-‹ TEMS‹L‹YE menilerin de Kars’› iflgali üzerine, 17 Haziran 1919’da bir il kongresi düzenledi. Osman- mak ve ayn› zamanda Anadolu’da cereyan eden
"Temsilciler Kurulu"; Sivas l› yönetiminin bölgeden vazgeçmesi durumunda da direnifli sürdürece¤ine ve bunun olaylar› baflka türlü anlat›p Padiflah› aldatmakta
Kongresi’nde, Mustafa Kemal için, gerekirse, yerel bir hükümet bile kuraca¤›na iliflkin kararlar ald›. Daha sonra da, oldu¤unu belirtip (Padiflah Vahdettin’in Damat
Pafla baflkanl›¤›nda oluflturulan Trabzon’daki direniflçilerle iliflki kurarak bütün Do¤u Anadolu illerini kapsayacak bir Ferit Pafla Kabinesiyle ayn› fikirde ve ayn› maksat-
15 kiflilik Heyet-i Temsiliye, kongre toplamaya karar verdi. la birleflmifl oldu¤unu bilmemezlikten gelmek is-
hem Anadolu ve Rumeli Müda- n May›s ay›nda Anadolu’ya resmî bir görevle gelen, ama ‹stanbul Hükümetini dinle- tiyorduk ...) Padiflah›n Damat Ferit Pafla Kabinesi-
faa-i Hukuk Cemiyeti’nin yöne- meyerek çeflitli direnifl hareketlerini tek bir ulusal çat› alt›nda toplamak isteyen Mir- nin yapt›klar›n› ö¤rendi¤i takdirde bunlara derhal
tim kurulu, hem de ‹stanbul’un liva (Tu¤general) Mustafa Kemal Pafla ise, Sivas’ta bütün ülkeyi temsil edecek bir lay›k olduklar› muameleyi uygulayaca¤›na güven-
sözünün geçmedi¤i Anado- kongre toplamay› tasarl›yordu. Ancak, program›n›n özünü oluflturan Amasya Genel- di¤imizi ileri sürdük.
lu’da bir tür geçici hükümet gesi (22 Haziran 1919), hem resmî kiflili¤i dolay›s›yla, hem de birçok yöneticinin hâlâ ‹s- Rauf Orbay, “Rauf Orbay’›n Hat›ralar›”,
görevini üstlenmifltir. tanbul’a ba¤l› olmas› nedeniyle, halk aras›nda pek yank› bulamad›. Görevinden al›nan Yak›n Tarihimiz, cilt III (1962).
Mustafa Kemal Pafla, ‹stanbul’a karfl› isyanc› durumuna düfltü¤ünden, askerlikten at›l-
ma tehlikesiyle de karfl› karfl›yayd›. Hem bu nedenlerle hem de toplumsal taban edine- Müdafaa-i Hukukçular, neden
bilmek için, plan›n› erteleyip Erzurum’a yöneldi. padiflah›n tutumunu bilmemezlikten
n 23 Temmuz 1919’da, yani II. Meflrutiyet’in y›ldönümünde aç›lan Erzurum Kongre- geliyorlar?
si’ne baflkan seçilen Mustafa Kemal Pafla, Müdafaa-i Hukuk’un meflrutiyetçi üyeleriyle
birlikte siyasal bir direnifl hareketi bafllatt›lar. Vatan› savunma çabas›, kendilerine mefl-
ruluk sa¤l›yordu. Öte yandan, padiflaha karfl› de¤il, Damat Ferit Pafla Hükümetine kar- 4 Gazi Mustafa Kemal’in özetiyle
fl› olduklar›n› söylüyorlard›. Ama amaçlar›, “ça¤dafl gayeleri yücelten” ulusun iradesi- Amasya Genelgesi.
ni egemen k›lmak, yani Meclis-i Mebusan’›n hükümeti denetlemesini sa¤lamakt›. [E]mir subay›m Cevat Abbas Bey’e 21/22 Haziran
Bu gerçekleflmedikçe de, Osmanl› hükümetlerinin uluslararas› alanda sözünün dinlen- 3 Sivas Kongresi delegeleri (11 Eylül 1919). Ön s›ra, soldan sa¤a: Ömer Mümtaz Bey,
1919 gecesi Amasya’da dikte etti¤im genelgenin
meyece¤ini vurguluyorlard› (Erzurum Kongresi kararlar›, madde 2, 7 ve 8). Rauf (Orbay) Bey, fieyh Hac› Fevzi Efendi, Mustafa Kemal Pafla, Kad› Hasbi Efendi, Bekir Sami
ana noktalar› flöyleydi:
(Kunduh) Bey, Ahmet Rüstem (Bilinski) Bey, Hüsrev Sami (K›z›ldo¤an) Bey, Mazhar Müfit (Kansu) Bey.
1- Vatan›n bütünlü¤ü, ulusun ba¤›ms›zl›¤› tehli-
F. Üçüncü Meflrutiyet Belge 1, 2, 3 ve 5 kededir.
2- ‹stanbul Hükümeti üstlendi¤i sorumlulu¤un 5 Kongrelerin istekleri.
n Erzurum Kongresi’nde aç›kça dile getirilen meflrutiyet istekleri ‹stanbul çevrelerini
gere¤ini yapamamaktad›r. Bu durum ulusumuzu
iyice korkuttu. Bunun üzerine Damat Ferit Pafla Hükümeti, Sivas’ta toplanmas› öngörü- a) Erzurum Kongresi’nin 7 A¤ustos 1919 tarihli bildirisi:
yok olmufl gibi gösteriyor.
len ulusal kongreyi engelleyebilmek için elinden gelen herfleyi yapt›. Ancak, Anado-
3- Ulusun ba¤›ms›zl›¤›n› yine ulusun direnifl ve ke- Milletlerin kendi mukadderat›n› bizzat tayin etti¤i bu tarihî devirde merkezî hükümetimi-
lu’daki yönetsel ve askerî kadrolar›n neredeyse tamam›n›n art›k Mustafa Kemal Pa-
sin karar› kurtaracakt›r. zin de millî iradeye ba¤l› olmas› gerekir. Çünkü millî iradeye dayanmayan herhangi bir
fla’n›n temsil etti¤i hareketin yan›na geçmifl olmas›, bu giriflimleri sonuçsuz b›rakt›.
4- Ulusun durumunu ve davran›fl›n› göz önünde hükümet heyetinin öznel ve kiflisel kararlar› milletçe uyulabilir olmad›ktan baflka d›flar›da
n 4 Eylül 1919’da aç›lan Sivas Kongresi’nin, Mustafa Kemal Pafla’n›n arzu etti¤i ölçüde da itibar görmedi¤i ve göremeyece¤i flimdiye kadar olmufl bitmifl ifller ve elde edilen so-
tutmak ve dünyaya duyurmak için her türlü etki
bir temsil gücü yoktu. Kongreye ancak otuz befl delege kat›lm›flt›; kendisi de dahil, bun- nuçlar ile anlafl›lm›flt›r. Dolay›s›yla milletin içinde bulundu¤u iç s›k›nt›s› ve endifle halinden
ve denetimden uzak bir ulusal delege heyetinin
lar›n onu ise, Mustafa Kemal Pafla’n›n Erzurum’da kurdu¤u çekirdek kadronun üyeleriy-
bulunmas› çok gereklidir. kurtulma çarelerine bizzat baflvurmas›na hacet kalmadan merkezî hükümetimizin millî
di. Ancak bu olumsuzluk, delegeleri Erzurum’da al›nan kararlar› ulusal bir program biçi-
5- Anadolu’nun her yönden en güvenli yeri olan meclisi hemen ve zaman yitirmeksizin toplamas› ve bu suretle millet ve memleketin mu-
mine sokarak Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni kurmaktan al›koyma-
Sivas’ta ulusal bir kongrenin tez elden toplanma- kadderat› hakk›nda al›nacak tüm kararlar› millî meclisin denetimine sunmas› mecburîdir.
d›. Kongrenin sonunda da ayn› istekler, yani meflrutî rejime geri dönme arzusu yinelen-
s› kararlaflt›r›lm›flt›r.
di. b) Sivas Kongresi’nden padiflaha çekilen telgraf (14 Eylül 1919):
6- Bunun için tüm illerin her sanca¤›nda halk›n
n Sivas Kongresi’nin padiflaha gönderdi¤i mesajlar›n Damat Ferit Pafla Hükümeti tara- güvenini kazanm›fl üç delegenin olabildi¤ince ça- Damat Ferit Pafla kulunuz ... bir taraftan meflrûluk ve kanunîlik temellerine dayanmak is-
f›ndan engellenmesi, Sivas’ta toplanm›fl olan meflrutiyetçilerin eline yeni bir koz verdi. buk yetiflmek üzere hemen yola ç›kar›lmas› ge- terken, di¤er yandan Millî Meclis’in feshinden beri yedi, sekiz ay geçti¤i halde seçimleri
‹stanbul Hükümeti, ulusla padiflah› aras›na girmekle suçland›. Böylece hem padiflaha rekmektedir. bafllatma mecburiyetini de hâlâ hissetmiyor ve bu davran›fl biçimiyle birlikte millî kudre-
karfl› bir hareketin söz konusu olmad›¤› bir kez daha vurgulanm›fl oluyor, hem de Pa-
7- Her olas›l›¤a karfl› bunun ulusal bir s›r gibi gizli timizi de yabanc›lar gözünde hiç yokmufl gibi göstererek yabanc›lar›n emellerine ulaflma-
ris’teki bar›fl görüflmelerinden tam bir yenilgiyle dönmesi nedeniyle durumu iyice za-
tutulmas› ve delegelerin lüzum görülen yerlerde lar›n› kolaylaflt›r›yor... Bu durumu göz önüne alan kullar›n›zdan oluflan heyetimiz vatan›
y›flam›fl olan Damat Ferit Pafla’ya bir darbe daha vurulmufl oluyordu. Mustafa Kemal
kimliklerini gizleyerek yolculuk etmesi gerekir. kurtaracak son bir çare olmak üzere hiçbir siyasî partiye mensup olmayacak ve millî ira-
Pafla, Anadolu ve ‹stanbul aras›nda iyice gerilen ba¤lar› kiflisel bir kararla tümden ko-
8- Do¤u illeri ad›na 10 Temmuz’da Erzurum’da deyi tümüyle dile getirerek millete dayanacak bir bakanlar kurulunun iflbafl›na getirilme-
pard› ve bütün Anadolu’nun ‹stanbul’la olan iletiflimini kestirdi.
bir kongre toplanacakt›r. O tarihe kadar öbür ille- sini yalvararak niyaz eder ve böyle bir kabine oluflmad›¤› takdirde milletin gerekli giriflim
n Art›k Anadolu, ‹stanbul’dan tamamen ba¤›ms›z bir biçimde, Sivas Kongresi delege- rin delegeleri de Sivas’a varabilirlerse Erzurum ve icraat›n› durdurmaya imkân olamayaca¤›n› arz eder.
leri aras›ndan seçilen, Mustafa Kemal Pafla baflkanl›¤›ndaki Heyet-i Temsiliye’nin kongresinin üyeleri de Sivas genel toplant›s›na
(Temsil Kurulu) sözünü dinliyordu. Ümitsiz bir duruma düflen Damat Ferit Pafla, ey- kat›lmak üzere yola ç›kar. 1. Birinci metne göre, Erzurum Kongresi’nin amaçlar›n›n “ulusal” olmad›¤›
lül ay› sonunda sadrazaml›ktan istifa etti. Yerine 2 Ekim’de ifl bafl›na gelen Ali R›za Pa- söylenebilir mi?
Gazi Mustafa Kemal, Nutuk,
1 Damat Mehmet Ferit Pafla fla Hükümeti ise, 7 Ekim 1919’da Meclis-i Mebusan seçimlerinin yap›laca¤›na iliflkin ka- Bedi Yaz›c› sadelefltirmesi (‹stanbul, 1995). 2. Metinlerde tehdit unsuru görüyor musunuz?
(1853-1923). rar› kamuoyuna resmen duyurdu.

290 291
3 ‹stanbul’a gidilmeli mi?

II. Türkiye Büyük Millet Meclisi 2


B ‹ Y O
Mustafa Kemal Pafla (1881-1938).
G R A F ‹
16 Kas›m 1919
‹K‹NC‹ OTURUM
Gazi Mustafa Kemal Pafla, Selânik’te, büyük olas›l›kla 1881’in ocak Mazhar [Müfit Kansu] Bey – Ulusal Mec-
A. Amasya görüflmeleri Belge 2 ay›nda do¤du. Harp Akademisi’nden kurmay yüzbafl› olarak mezun lis’in ‹stanbul’da toplanmas›n›n mümkün
S Ö Z L Ü K oldu. 1905-1907 y›llar›nda fiam’da, Beflinci Ordu’da görev ald›. Bu dö-
n Meflrutiyete dönüflle Anadolu’daki isyan baflar›ya ulaflm›flt›. Ancak, Osmanl› Hükü- olabilece¤ini düflünemiyorum... Üstelik ya-
nemde Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’ne kat›ld›. Ancak bu örgüt daha
* Kapitülasyonlar (bkz. s. 204) metiyle Heyet-i Temsiliye’nin gelece¤e iliflkin isteklerini görüflerek tam anlam›yla bir banc› devletlerin kuvvetleri taraf›ndan sa-
sonralar›, merkezi Selânik’te olan Osmanl› Hürriyet Cemiyeti’ne kat›l-
bar›fl yapmalar› da gerekliydi. Bunun için, Heyet-i Temsiliye ad›na Mustafa Kemal Pa- r›lm›flt›r. ‹stanbul’un ba¤›ms›zl›¤›na da, en
m›fl, bu örgüt de etkinliklerini Paris’te sürdüren Jön Türk grubuyla birleflti¤i 1907 y›l›nda
fla, Rauf Bey ve Bekir Sami (Kunduh) Bey, ‹stanbul Hükümetinin temsilcisi Salih Pafla basit ifllerine kadar müdahale olunmakta-
‹ttihat ve Terakki Cemiyeti (‹TC) ad›n› alm›flt›r. Ayn› y›l›n sonlar›na do¤ru Selânik’teki
ile Amasya’da 20 Ekim’de bulufltular. ‹stanbul Hükümetinin en önemli istekleri, ‹tilâf d›r. Bundan dolay› ‹stanbul’un ba¤›ms›zl›¤›
Üçüncü Ordu’ya intikal eden Mustafa Kemal de do¤al olarak bu sonuncu örgütün üyesi
Devletleriyle iyi geçinmek, bunun için de seçimlere ‹ttihat ve Terakki’nin ad›n› ka- yok edilmifltir. Kolluk güçlerimizin yabanc›-
oldu, ancak arka planda kald›.
r›flt›rmamakt›. Heyet-i Temsiliye ise, Müdafaa-i Hukuk adaylar›n›n seçime kat›labil- lar›n elinde bulunmas›, tramvaylara binme
mesini istiyor, Meclis-i Mebusan’›n da, iflgal alt›ndaki ‹stanbul güvenli olmad›¤› için, 1909 y›l›nda Meflrutiyet karfl›t› direnifli propaganda yoluyla k›rmak için gönderildi¤i Lib-
ya’ya 1911’de bir kez daha geldi ve ‹talyanlara karfl› Tobruk ve Derne’de savaflt›. Siyase- konular›na kadar yabanc›lar›n elindedir.
Anadolu’da toplanmas›n› gerekli görüyordu.
te at›lma iste¤i, aç›kça elefltirdi¤i ‹TC önderlerince engellendi. 1912 seçimlerinde aday Bildi¤iniz gibi, bizden ba¤›ms›zl›k ve varl›-
n Meclis-i Mebusan’›n ‹stanbul d›fl›nda toplanmas›n› Padiflah Vahdettin ve ‹stanbul aday›yken baflar›s›zl›¤a u¤rad› ve Sofya’ya askeri atafle tayin edildi (1913-1914). Çanak- ¤›m›z›n savunulmas› istenecektir. fiu halde
Hükümeti reddedince, Heyet-i Temsiliye’de uzun tart›flmalar yap›ld›. Mustafa Kemal kale Savafllar›n›n Gelibolu evresinde ‹tilâf ordular›n› iki kez baflar›s›zl›¤a u¤ratarak savafl ba¤›ms›zl›¤›n› yitirmifl olan ‹stanbul’da aca-
Pafla baflta olmak üzere birçok Müdafaa-i Hukuk üyesi Meclis’in Anadolu’da toplanma- kahraman› oldu. Daha sonra gitti¤i Do¤u Cephesinde Bitlis ve Mufl’u geri ald›. Mondros ba Ulusal Meclis’in ba¤›ms›zl›k ve varl›¤›-
1 Heyet-i Temsiliye’ye art›k s› konusunda ›srarl›yd›. Karfl›lar›ndaki grubun iddialar› da gayet mant›kl›yd›. Bunlar, B›rak›flmas› imzaland›¤›nda, Yedinci Ordu’nun bafl›nda, Halep’in kuzeyinde tutulmaya m›z› savunma gücü olacak m›? Bask› alt›n-
gerek yok mu? baflkent d›fl›nda toplanan bir meclise Meclis-i Ayan üyelerinin gelmeyece¤ini ve bunun çal›fl›lan cephenin komutan›yd›. da bir Ulusal Meclis olamaz. Taflrada olur
Heyet-i Temsiliye Yüksek Kat›na bir yasama meclisi de¤il, kurucu meclis olaca¤›n› söylüyorlard›. Sonuçta, bunal›m ya-
1919’da Mustafa Kemal Pafla, hem sultana karfl› meflrutiyetçi isyan, hem de Osmanl› ülke- mu? fiu sak›ncalar nedeniyle taflrada olma-
ratmamak ve devrimcilikle suçlanmamak için Meclis-i Mebusan’›n ‹stanbul’da top-
Erzurum, 24.1.1920 sini parçalama planlar›na karfl› ulusçu direnifl olarak nitelenebilecek bir hareketin önderli- s› mümkün müdür? Gerçekten taflrada
lanmas› kabul edildi. Ancak, herhangi bir tehlikeye karfl› önlem olarak, Mustafa Kemal
¤ini üstlendi. Do¤u illeri eflraf›yla ordunun deste¤ini sa¤lad› ve Sultan VI. Mehmet Vah- oluflamaz. Bir tak›m kanun hükümlerine
Derne¤imizin gizli emel ve maksad› Pafla’n›n, milletvekili seçilse bile, ‹stanbul’a gitmemesi kararlaflt›r›ld›.
dettin’i meflruti yönetime geri dönmeye zorlad›. Ancak, yeni seçilen Meclis-i Mebusan’›n, göre iki olas›l›k kal›yor: Kurucu Meclis, Mil-
yönetsel bütünlü¤ü korumak, Ulusal
Türk ve Kürt ço¤unlu¤un yaflad›¤› topraklar›n Osmanl› Devleti’nden ayr›lamayaca¤›na lî Kongre diyece¤iz. O halde yürütme gü-
Meclis’in acilen seçilmesi ve toplan- B. Son Meclis-i Mebusan Belge 1 ve 3 iliflkin "Misak-› Milli"yi kabul etmesi üzerine, ‹tilâf Devletleri ‹stanbul’u iflgal ederek Mec- cü bizim kararlar›m›z› kabul etmeyecek. O
mas›n›, ve toplanmas›na kadar da hü-
n Neredeyse bütün bölgelerde ‹ttihat ve Terakki Cemiyeti altyap›s›n›n deste¤inden lis’i da¤›tt›lar. Mustafa Kemal Pafla’n›n buna verdi¤i karfl›l›k, Ankara’da ola¤anüstü bir
kümetin ülke ve ulusun haklar›na, ç›- zaman devrim biçimine girecek, Kurucu
yararlanan Müdafaa-i Hukuk adaylar›, kas›m 1919’da yap›lan seçimlerde ço¤unlu¤u ulusal meclis toplanmas› için seçim ça¤r›s› oldu.
karlar›na ayk›r› siyasal sözleflmelere, Meclis biçimine girecek. O halde kararlar›-
sa¤lad›lar. Ancak baz› bölgelerde Müdafa-i Hukukçular›n seçimlere müdahale ettikleri (Ayr›ca bkz. s. 309 ve 351)
n› al›r, ister istemez ne olacaksa olur...
bar›fl antlaflmalar› yap›lmas› gibi taah-
gerekçesiyle, Hürriyet ve ‹tilâf Partisi seçimleri boykot etmiflti. [B]endeniz Kurucu Meclis taraftar›y›m.
hütlere giriflmemesini sa¤lamak olup,
[bu da Yüce Tanr›’n›n gücüyle] elde n Son Osmanl› Meclis-i Mebusan› 12 Ocak 1920’de aç›ld›. Daha ilk günden padiflah›n Hakk› Behiç [Bayiç] Bey – Kurucu Meclis
edilmifltir. Bundan sonra devlet ve ulu- Meclis’in aç›lmas›n› istemeye istemeye kabul etti¤i belli oldu: Sultan Vahdettin, hasta- bütün gücünü ulustan alacakt›r.
sun gelece¤i hakk›nda ulusal emel ve l›k bahanesiyle aç›l›fl konuflmas›n› yapmaya gelmedi. ‹stanbul’daki milletvekilleri de,
Rauf [Orbay] Bey – Ben flu noktay› anla-
maksatlara uygun olarak ülke ve ulu- içinde bulunduklar› nazik durumun da zorlamas›yla, bir dizi ödünler verdiler. Musta-
fa Kemal Pafla’n›n istedi¤i "Müdafaa-i Hukuk Grubu" ad›n› almaktansa, padiflahla hâlâ mak istiyorum. Ulusal Meclis’in Kurucu
sun ç›karlar›n›n savunulmas› yolunda
bir anlaflma zemini sa¤lanabilece¤ini sand›klar›ndan, Sultan Vahdettin’in aç›l›fl nutkun- Meclis haline dönüflmesi için ulusun onay›
ortaya ç›kacak savafl›m ve görüflmele-
da kulland›¤› bir terimi, "Felâh-› Vatan" ad›n› benimsediler. Bu yöneliflte, Müdafaa-i flart m›d›r [de¤il midir]? Bu [Yasama Mecli-
rin, al›nacak önlemlerin ve yap›lacak
Hukuk Cemiyeti’nin Meclis-i Mebusan’›n aç›lmas›yla amac›na ulaflt›¤›n›, dolay›s›yla ar- si], Kurucu Meclis haline dönüflemez.
giriflimlerin tek yerinin Ulusal Meclis
t›k bir varolufl nedeninin kalmad›¤›n› sananlar›n da etkisi olmufltur. Baflkan [Mustafa Kemal] Pafla – [B]aflkenti-
olmas›, kalbimdeki en kesin ve s›cak
arzudur. Buna göre, milletvekillerinin mizin betimlenen tehlikeli koflullar› düflü-
hepsinin hemen ba¤›ms›z olarak gö- C. Misak-› Millî Belge 4 nülünce, Ulusal Meclis’in hilafet merkezin-
rüflmelere çabucak bafllamak üzere de toplanmas› ve görevini yerine getirme-
n Meclis-i Mebusan, 28 Ocak 1920’de, "Ahd-› Millî" (Ulusal And) de denilen Misak-›
acilen toplanarak bu konuda zorlukla- Millî’yi gizli bir oturumda kabul etti. Müdafaa-i Hukuk’un temel program›n› dile getiren sinin imkâns›z oldu¤u anlafl›l›yor... Dolay›-
ra ve tehlikelere gö¤üs germek için bu metne göre, Araplar›n ço¤unluk olduklar› bölgeler haricinde kalan topraklar Os- s›yla, bu Ulusal Meclis’e bel ba¤lamamak
gereken özveriyi göstereceklerinden manl› vatan› say›l›yor ve bu topraklar üzerinde tam egemenlik isteniyor, yani Kapitü- lâz›m gelir. Gerçek ulusal amaçlara göre
eminim ve bunu bekliyorum. Dolay›- lasyonlar* reddediliyordu. Misak-› Millî, 17 fiubat 1920’de ‹tilâf Devletlerine bildirildi. bir ulusal meclis olamayacakt›r... Bu mecli-
s›yla, Ulusal Meclis toplanm›fl ve var sin görevini yerine getirememe olas›l›¤› ve
n O günlerde ‹tilâf Devletleri, Osmanl› Devleti’yle yap›lacak bar›fl antlaflmas›n›n koflul-
oldukça da Heyet-i Temsiliye’nin, an- getirememesi karfl›s›nda bizce al›nabilecek
lar›n› haz›rlamakla meflguldü. Öte yandan, Frans›z ordusu Suriye’den ilerleyerek bar›fl
cak Meclis’in toplanmas›yla, giriflimde antlaflmas›nda Fransa’ya verilmesi planlanan Antep, Marafl ve Urfa’y› iflgal etmek iste- önlemler kal›yor. Ulusal Meclis, zorunluluk
bulunmas›n›n yersiz oldu¤u fikir ve mifl ve fliddetli bir direniflle karfl›laflm›flt›. ‹tilâf Devletleri, hem Meclis-i Mebusan’›n tu- karfl›s›nda ‹stanbul’da toplanabilecektir.
kanaatindeyim. tumu hem de Anadolu’daki direnifl nedeniyle arzu ettikleri bar›fl› kabul ettiremeyecek- Bu önlemler ve haz›rl›klara iliflkin flimdiden
Kâz›m Karabekir lerini anlay›nca, kas›m 1919’dan beri iflgal etmifl olduklar› ‹stanbul’un ba¤›ms›z bir ne yapmaya mecburuz?
baflkent gibi ifllev görmesine son verme karar› ald›lar. ‹stanbul’daki birçok devlet da- Ulu¤ ‹¤demir (yay.),
M. Cemil Özgül, Heyet-i Temsiliye’nin
Ankara’daki Çal›flmalar› (Ankara, 1989). iresi ve Meclis-i Mebusan, 16 Mart 1920’de iflgal edildi. Baflta Rauf Bey olmak üzere bir- Heyet-i Temsiliye Tutanaklar› (Ankara, 1975).
çok Müdafaa-i Hukukçu tevkif edilerek Malta’ya sürüldü. 4 ‹stanbul’un iflgali (16 Mart 1920). ‹ngiliz denizcileri, Galata Köprüsünde.

292 293
D. Yeni bir devlet mi kuruluyor? Belge 2, 3, 4 ve 5 2 Yeni meclis için ça¤r›.

n Meclis-i Mebusan’›n bas›lmas›n› savafl ilân› olarak yorumlayan Mustafa Kemal Pafla, ‹llere, Ba¤›ms›z Sancaklara ve Kolordu Komutanlar›na
bu olaydan üç gün sonra Heyet-i Temsiliye ad›na bir bildiri yay›nlayarak, Ankara’da
[B]aflkentin dokunulmazl›¤›n›, ulusun ba¤›ms›zl›¤›n› ve devletin kurtar›lmas›-
toplanacak ola¤anüstü bir meclis için seçim ça¤r›s› yapt›. Bu geliflme, hem baflkentin
n› sa¤layacak önlemleri düflünüp uygulamak üzere ola¤anüstü yetkesi olan
d›fl›na ç›k›lmas›, hem de ça¤r›n›n devlet baflkan› taraf›ndan yap›lmamas› nedeniyle,
bir meclisin ulus taraf›ndan Ankara’da toplanmaya ça¤›r›lmas› ve da¤›lm›fl
devrim olarak nitelenebilirdi. Ancak, bir yanda ola¤anüstü durum, bir yanda Meclis-i
olan milletvekillerinden Ankara’ya gelebileceklerin de bu meclise kat›lmalar›
Mebusan üyelerinin Ankara’daki yeni meclisin de üyesi olacaklar› duyurusu, baflka bir
zorunlu görülmüfltür. Dolay›s›yla, afla¤›da belirtilen koflullar uyar›nca seçim-
yanda da bu yeni meclisin amaçlar›ndan birinin ‹stanbul’da tutsak olan sultan ve hali-
lerin yap›lmas›, vatanperverlik onurunuz ve anlay›fl›n›zdan beklenmektedir:
feyi kurtarmak oldu¤unun ilân edilmesi, yeni meclisin Meclis-i Mebusan’›n devam› gi-
bi görülmesini sa¤l›yordu. Nitekim yeni meclis aç›ld›ktan sonra ilk ç›kart›lan kanun da, 1- Ankara’da ulusa iliflkin iflleri görmek ve denetlemek üzere ola¤anüstü yet-
görüflülmesine ‹stanbul’da bafllanm›fl olan "A¤nam Resmi Kanunu", yani hayvanc›l›k- kesi olan bir meclis toplanacakt›r.
tan al›nacak vergiye iliflkin kanundu. 2- Bu meclise üye olarak seçilecek kifliler, milletvekilleri hakk›ndaki kanun
n Bu belirsizlikle 23 Nisan 1920’de aç›lan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), ay- hükümlerine ba¤l›d›rlar.
r›ca Kanun-› Esasi’ye göre iflleyen bir meclis de de¤ildi. Hem yasama gücünü, hem de 6- Bu meclis üyeli¤ine her parti, topluluk ve dernek taraf›ndan aday gösteri-
yürütme gücünü üstlenen TBMM, 1920 eylülünden itibaren, asker kaçakl›¤›n› önlemek lebilece¤i gibi, her bireyin de bu kutsal savafl›ma eylemli olarak kat›lmak için 3 Büyük Millet Meclisi’nin aç›l›fl› (23 Nisan 1920).
amac›yla kurulan ‹stiklâl Mahkemeleri nedeniyle, yarg› gücünü de üstlendi. Meclis ba¤›ms›z olarak adayl›¤›n› istedi¤i yerden ilân etmeye hakk› vard›r.
diktatörlü¤ü anlam›na gelen bu durum, Nisab-› Müzakere (Toplant› Yeter Say›s›) Ka- Heyet-i Temsiliye nam›na
5 Büyük Millet Meclisi’nin yasal yap›s›.
nunu’nun zafere kadar seçim olmayaca¤›n› söylemesiyle pekiflti (5 Eylül 1920). Mustafa Kemal
n TBMM’nin varl›¤›n›n tek meflruluk kayna¤›, Osmanl› Meclis-i Mebusan›’n›n çal›fla- Gazi Mustafa Kemal, Nutuk (Ankara, 1927) a. H›yanet-i Vataniye Kanunu (29 Nisan 1920).
maz hale getirilmifl olmas›yd›. Bu zay›fl›k, TBMM’nin ç›kard›¤› ikinci kanun olan H›ya- Madde 1- Yüksek Hilâfet ve Saltanat makamlar›n› ve Osmanl›
net-i Vataniye (Vatana ‹hanet) Kanunu’yla giderilmeye çal›fl›ld› ve TBMM’nin mefl- ‹mparatorlu¤u’nu yabanc›lar›n elinden kurtarmak ve sald›r›lar›
ruiyetini sorgulaman›n ya da aleyhinde bulunman›n vatana ihanet suçu say›laca¤› ka- savuflturmak amac›na iliflkin olarak oluflan Büyük Millet Mecli-
bul edildi (29 Nisan 1920). TBMM, ancak 1921 bafl›nda, Teflkilât-› Esasiye Kanunu’yla si’nin meflrulu¤una isyan› içeren sözle veya eylemle veya yaz›yla
kendisini anayasal bir kurum haline sokabildi. 20 Ocak 1921’de ç›kar›lan bu kanun, muhalefet eden veya kar›fl›kl›k ç›karan kifliler vatan haini say›l›r.
aç›kça yeni bir devlet biçimi getirmedi¤i gibi, meflruti monarfliyi de yads›m›yor, ancak,
ilk kez olmak üzere bir "Türkiye Devleti"nden söz ediyordu. b. Nisab-› Müzakere Kanunu (5 Eylül 1920).
Madde 1- Büyük Millet Meclisi, Hilâfet ve Saltanat›n, vatan ve
E. Ankara’n›n siyasal ortam› Belge 1, 5 ve 6 milletin kurtulufl ve ba¤›ms›zl›¤›ndan ibaret olan amac›na ula-
fl›ncaya kadar afla¤›daki koflullar içerisinde sürekli toplan›r.
n TBMM, ülkeyi ve devleti kurtarmak için harekete geçmifl bireylerden olufluyordu.
Ancak bu bireyler, Türkiye’nin siyasal yap›s›, izlenecek ça¤dafllaflma ve modernleflme c. Teflkilât-› Esasiye Kanunu (20 Ocak 1921).
siyasetleri ve daha birçok konuda farkl› görüflleri olan kiflilerdi. Bu da TBMM’nin çok Madde 1- Egemenlik kay›ts›z ve koflulsuz olarak ulusundur.
sesli bir topluluk olmas›n› sa¤l›yordu. Bu toplulukta, Mustafa Kemal Pafla gibi, padifla- Yönetim biçimi halk›n kaderini kendisinin edimli olarak yönet-
h›n meflrutiyet karfl›t› giriflimlerini f›rsat bilerek daha köklü bir devrime do¤ru yol al- mesi ilkesine dayan›r.
mak isteyenler oldu¤u gibi, 1909 Kanun-› Esasi de¤ifliklikleri sonras›nda oluflan reji- Madde 2- Yürütme gücü ve yasama yetkisi ulusun tek ve ger-
mi yeterli bulan ve zafer kazan›ld›ktan sonra Ankara’da ortaya ç›km›fl olan ola¤anüs- çek temsilcisi olan Büyük Millet Meclisi’nde belirir ve toplan›r.
tü duruma son verilmesini isteyenler vard›. Bir baflka ay›r›m çizgisi de, ‹ttihat ve Terak- Madde 3- Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi taraf›ndan yö-
ki Cemiyeti’nin eski kadrosuyla yeniden ifl bafl›na gelmesini isteyenlerle, bu kadro- 4 Ankara’da ilk Meclis binas›. netilir ve hükümeti "Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti"
nun art›k tarihi rolünü oynam›fl oldu¤unu ve siyaset sahnesinden d›fllanmas› gerekti¤i- ad›n› tafl›r.
ni savunanlar aras›ndayd›. Ayr›ca, 1917’den beri Rusya’da cereyan eden devrime sem-
6 "Biz bize benzeriz".
pati besleyenler de az de¤ildi.
n 1921 ilkbahar›ndan itibaren TBMM, Teflkilât-› Esasiye Kanunu’nun yeni bir devletin Ankara’daki rejimin ne tür bir rejim oldu¤u konusunda, bu arada cum- ye kadar olan maddeleri hükümetin ne oldu¤unu, kimin taraf›ndan yö-
habercisi oldu¤u görüflü nedeniyle, aralar›nda çok kesin s›n›rlar olmayan üç gruba bö- huriyete gidilip gidilmedi¤i konusunda ortaya ç›kan endifleler karfl›s›nda, netildi¤ini, yöneten kurulun güç ve yetkilerini aç›klam›flt›r. Biçim ve yön-
lündü. Mustafa Kemal Pafla’n›n 1921 may›s›nda kurdu¤u Müdafaa-i Hukuk Grubu, Gazi Mustafa Kemal Pafla’n›n Meclis’te yapt›¤› konuflma, 1 Aral›k 1921. temini belirtmifltir... Efendiler! Biz ... bir bütün olarak, bir ulus olarak bi-
yeni devlet görüflünü olumlu kabul edenlerden olufluyordu. Kesin olarak 1922 yaz›nda zi yoketmek isteyen emperyalizme karfl› ve bizi yutmak isteyen kapita-
... Sayg›de¤er arkadafllar›m›zdan baz›lar› ... "Bu hükümet demokrat bir
olufltu¤u kabul edilen ve kendileri de Müdafaa-i Hukuk üyesi olduklar›ndan "‹kinci lizme karfl› ulus olarak savafl› uygun gören bir yolda yürüyen insanlar›z.
hükümet midir, sosyalist bir hükümet midir, yani flimdiye kadar okudu-
Grup" diye adland›r›lan grup ise, yeni bir devlete do¤ru gidildi¤ini gören, ama buna Dolay›s›yla, bu ve bunun gibi özendirme ve aç›klamalarla hükümetimi-
¤umuz kitaplarda ad› geçen hükümetlerden hangisidir" buyurdular!
muhalif olanlardan olufluyordu. Bu iki gruba da kat›lmayan ve yeni bir devlete gidifl zin dayand›¤› temelin, sosyal bilimlere dayanan bir temel oldu¤unu aç›k
Efendiler; bizim hükümetimiz demokratik bir hükümet de¤ildir. Ve ger-
konusunda karars›z ve kay›ts›z olan, küçük bir de tarafs›zlar grubu vard›. bir biçimde görürüz. Fakat ne yapal›m ki demokrasiye benzemiyormufl,
çekten, bilimsel özelliklerine göre, kitaplarda bulunan hükümetlerin hiç-
n 1921 eylülünde Sakarya savafllar›nda elde edilen baflar›, ‹ttihat ve Terakki’yi canlan- sosyalizme benzemiyormufl, hiçbir fleye benzemiyormufl! Efendiler; biz
birine benzemeyen bir hükümettir. Fakat ulusal egemenli¤i, ulusal ira-
d›rmak isteyenlerin siyaset sahnesinden kesin olarak silinmelerine neden oldu. Birinci benzememekle ve benzetmemekle övünmeliyiz! Çünkü biz bize benzi-
deyi gerçeklefltiren tek hükümettir, bu özellikte bir hükümettir. Bilimsel,
1 ‹kinci Grubun kurucusu, ve ‹kinci Gruplar aras›ndaki siyasi mücadele ise, alttan alta sürmekle birlikte, duruma yoruz, Efendiler!
toplumsal noktalardan bizim hükümetimizi anlatmak gerekirse "halk
Erzurum Mebusu Hüseyin Avni egemen olan savafl dolay›s›yla aç›k bir çat›flmaya dönüflmedi. ‹ki grup aras›ndaki çekifl- hükümeti" deriz. Teflkilât-› Esasiye Kanunumuzun birinciden dördüncü- Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, cilt I (Ankara, 1981).
(Ulafl) Bey (1887-1948). me, Anadolu Savafl›’ndan sonra fliddetli bir biçimde su yüzüne ç›kacakt›.

294 295
III. Anadolu Savafl›
A. Düzenli ordunun kurulmas› Belge 2, 3, 4 ve 6

n Mondros B›rak›flmas› imzaland›ktan sonra Osmanl› ordusu büyük çapta da¤›lm›flt›.


Her ne kadar Anadolu’da birçok kolordu bulunuyorduysa da, bunlar›n büyük k›sm›
yaln›zca k⤛t üzerinde kolorduydular. Erzurum’da, Kâz›m Karabekir Pafla’n›n 15. Ko-
lordusu ile, Ankara’da Ali Fuat Pafla’n›n 20. Kolordusu d›fl›nda kalan birliklerin mev-
cutlar› çok düflük, yönetimleri de görece zay›ft›. Zaten bu iki komutan, düzenli ordunun
kurulmas› aflamas›nda Do¤u ve Bat› Cepheleri Baflkomutanl›klar›na geleceklerdi.
n Bat› Anadolu ise, Yunan iflgali sonras›nda iyice kar›flm›flt›. Askerî disiplini sa¤layabi-
lip ciddi bir örgütlenme yapabilenler, Ayval›k-Burhaniye yöresinde Yarbay Ali (Çetin-
kaya), Bal›kesir yöresinde Albay Kâz›m (Özalp) ve Bursa’da Albay Bekir Sami (Günsav)
Beyler’di. Burada ilk direnifli gösterenler, sivil milis güçleri, efeler ve çeteleriydi. Bafllan-
g›çta bu sivil güçler aras›nda sivrilen Çerkes Etem Bey, TBMM aç›ld›ktan sonra düzen-
li orduya geçifl çabalar›ndan rahats›z olmufl ve isyanc› durumuna düflmüfltür. 4 Mustafa Kemal Pafla ve Çerkes Etem Bey. Mustafa Kemal
n Düzenli orduya geçifl aflamas›nda en önemli etkenlerden biri, bolflevik Ruslar›n eylül Pafla’n›n sa¤›nda Kâz›m (Özalp) ve Albay Bekir Sami (Günsav) Beyler,
1920’den itibaren Anadolu’ya göndermeye bafllad›klar› silah, cephane ve para yard›m›- solunda Çerkes Etem, Binbafl› Hac› fiükrü ve Binbafl› Salih (Omurtak)
d›r. Bu yard›m, TBMM Hükümeti ve Bolflevik Hükümeti aras›nda 16 Mart 1921’de imza- Beyler, Eskiflehir istasyonunda, 6 Kas›m 1920.
lanan Moskova Antlaflmas› sonras›nda, ama özellikle Sakarya’da kazan›lan zaferden son-
ra daha da artt›. Sakarya’daki baflar›n›n ard›ndan Fransa’yla 20 Ekim 1921’de yap›lan An-
3 Türk Kurtulufl Savafl›’ndan,
kara Antlaflmas›’ndan sonra Frans›zlar da Türk ordusuna teçhizat yard›m›nda bulundu-
lar. 1919-1922. Sami Yetik, 1924. Askeri Müze, ‹stanbul.

B. Kurtulufl Belge 1, 5 ve 7

n ‹tilâf Devletleri, ‹stanbul’un iflgalinden sonra Osmanl› Devleti’ne Sevr Antlaflmas›’n›


bir oldubitti biçiminde kabul ettirmeye çal›flt›lar. Herhangi bir gücü olmayan Damat Fe-
rit Pafla Hükümeti, 10 A¤ustos 1920’de antlaflmay› imzalad›. TBMM ise, Anadolu’nun
parçalanmas› demek olan bu antlaflmay› tümüyle reddetti¤i gibi, imzalayanlar› da va-
tan haini ilân etti. Sevr Antlaflmas›’n› Ankara’ya da kabul ettirmek için bafllayan Yunan
ileri harekât›, 10 Ocak 1921’de ‹nönü’de durduruldu. Bu baflar›s›zl›k, ‹tilâf Devletlerini
1 Mareflal Gazi Mustafa Kemal Sevr Antlaflmas›’n› gözden geçirmeye ikna ettiyse de, TBMM Hükümeti’nin görüflme-
bir teftifl s›ras›nda. ler için önkoflul olarak koydu¤u iflgallerin kald›r›lmas› iste¤i, Londra görüflmelerinde
(flubat-mart 1921) reddedildi. Bunun üzerine bafllayan Yunan ileri harekât›, yine ‹nö-
nü’de durduruldu (1 Nisan 1921). Yaz›n bir kez daha Ankara üzerine yürüyen Yunan
2 Türkiye’nin hediye olarak ordusu, temmuz ay›nda Kütahya-Eskiflehir savafllar›nda baflar›l› oldu. Ancak, TBMM 6 Mustafa Kemal Pafla, sa¤›nda Rusya Büyükelçisi
ald›¤› silah ve cephane. taraf›ndan baflkomutan atanan Mustafa Kemal Pafla, a¤ustos-eylül aylar›nda 21 gün S. M. Aralov ve Askeri Atafle Znovaryev, solunda
süren Sakarya savafllar›nda Yunan ordusunu yenilgiye u¤ratt›.
Fransa’dan Azerbeycan Elçisi ‹brahim Abilof ile (9 Mart 1922).
Rusya’dan
* n Türk ordusunun da büyük kay›plar verdi¤i Sakarya savafllar›, bir dönüm noktas› ol-
Tüfek 37.802 10.089 du. Bu baflar›, TBMM Hükümetinin zor kullan›larak dize getirilemeyece¤ini ispat etti¤i
gibi, Yunan genel kurmay›n›n savunma önlemleri almas›na neden oldu. Art›k Anado-
Fiflek (Sand›k) 44.587 1.505
lu’da inisiyatif Türk taraf›na geçmiflti. Frans›zlar›n Güneydo¤u Anadolu’dan çekilmeleri
Makinal› tüfek ve Do¤u Anadolu’nun da Kars ve Gümrü (Aleksandropol) Antlaflmalar›’yla güvenli¤inin
324 -
(A¤›r ve hafif) sa¤lanmas›, Türk ordusunu Bat› Cephesinde daha güçlü bir konuma getirmiflti.
Top 66 - n Bir y›l kadar süren bir haz›rl›k evresinden sonra Türkler, 26 A¤ustos 1922’de karfl›
5 Gazi Mustafa Kemal Pafla
Top mermisi 200.573 - sald›r›ya geçtiler. Anadolu’daki Yunan ordusu bir hafta içinde hezimete u¤rat›ld›. Sal-
d›r›n›n bafllang›c›ndan ondört gün sonra, 9 Eylül sabah› Fahrettin (Altay) Pafla’n›n 5. Sü- Büyük Taarruz s›ras›nda Kocatepe’de.
Top kamas› 11 -
vari Kolordusu’na ba¤l› birlikler ‹zmir’e girdi. Ancak, Bo¤azlar bölgesinde durumun ne
Uçak - 10 olaca¤› ve Trakya’n›n hangi koflullarda Türklere geri verilece¤i gibi sorular, b›rak›flma
(*) Ankara Antlaflmas›’ndan sonra. görüflmelerinin gecikmesine neden oldu. 3 Ekim’de bafllayabilen görüflmeler, 11 Ekim
1922’de Mudanya B›rak›flmas›’yla sonuçland›. B›rak›flma koflullar›na göre TBMM’nin Mudanya B›rak›flmas› gere¤ince
Kaynak: Kâz›m Özalp, Millî Mücadele, 7
cilt I (Ankara, 1971). Trakya’y› teslim almakla görevlendirdi¤i Refet Pafla, 19 Ekim’de ‹stanbul’a geldi. An- TBMM’ni ‹stanbul’da temsil eden
cak, Osmanl› baflkentinin ‹tilâf Devletlerince boflalt›lmas›, bar›fl sonras›na b›rak›lm›flt›. Refet Pafla resimli hat›ra kartpostal›.

296 297
3 Meflrutiyetten farkl› bir fley! 4 Kanun yapmakla gelenekler y›k›lamaz.

IV. Osmanl› Devleti’nin sonu Türkiye Büyük Millet Meclisi bin dokuz yüz yirmi senesi nisan›n›n yir- Hükümetimiz bugün biçim olarak halk hükümetidir. Bu "biçim
mi üçüncü günü aç›ld›; hemen [yar›m y›l] kadar sonra, 20 Ocak olarak" teriminin yan›na bir de "ülke ayd›nlar›n›n arzu ve amac›na
1921’de «Teflkilât-› Esâsiye» Kanunu Meclis’ten ç›kt›. Türk ulusu için bakarak" cümlesini koyacak olursak, bugünkü durumumuzu kaba
A. Saltanat›n kald›r›lmas› Belge 1, 2, 3 ve 4 yeni bir hayat›n temellerini kuran bu kanunu kaç kifli okudu? Meslek- taslak fakat gerçe¤e pek yak›n olarak betimlemifl oluruz.
dafllar›m, bu kanunun mahiyeti hakk›nda nas›l bir fikir edinmifllerdir? Bu betimlememin, afl›r› halk hükümeti kuramc›lar›n› gücendirmesi
1 Saltanat›n da sultanla birlik- n ‹tilâf Devletleri, Ankara ile ‹stanbul aras›ndaki iktidar mücadelesinde taraf tutmufl
olmamak için, 22 Kas›m’da Lozan’da bafllayacak olan bar›fl görüflmelerine iki hüküme- Konufltu¤umuz arkadafllardan belki yüzde doksan› kanunu okuma- olas›d›r. Fakat ne yapal›m ki gerçek budur ve gerçe¤i söylemek de bir
te gitme tehlikesi.
ti de davet ettiler. Sadrazam Tevfik Pafla’n›n TBMM’ne yollad›¤›, gönderilecek heyetin m›fl, görmemifltir bile. Halbuki bir ulusa, bir devlete yeni bir yönetim görevdir.
Eski hakan Sultan Alt›nc› Mehmet’in biçimi vermek, onun tarihinde esasl› bir devrim yapmakt›r. Acaba bu
birlikte belirlenmesine iliflkin telgraf›, Mustafa Kemal Pafla taraf›ndan olumsuz yan›t- Evet herkes ülkede gerçek bir "halk hükümeti" kurulmas›n› can ve
son zamanlar›nda [istifas›n›n] gerçek- land›. Kurtuluflu sa¤layan›n Ankara olmas› nedeniyle bar›fl görüflmelerine de bir tek devrim de «Vak’a-i Hayriye», «Tanzimat-› Hayriye», «Mithat Pafla
leflmesini fliddetle [beklemifltik]. Bu- gönülden arzu ediyor ve ediyoruz; ama esefle yine teslim
Ankara Hükümetinin kat›lmas› gerekti¤ini bildiren bu yan›t, iki hükümet aras›ndaki Meflrutiyeti», «10 Temmuz ‹nk›lâb›» gibi ruhunu ulustan almayan,
gün, hiçbir faydas› olmam›fl ama so- mecburiyetindeyiz ki, ne kadar fliddetli ve içten olursa olsun bir
haberleflmeyi sa¤layan Osmanl› Hilal-i Ahmer (K›z›lay) Cemiyeti Baflkan› Hamit Bey ta- Avrupa örne¤ine uyan bir yol açacak biçimde bafllanm›fl bir devrim
nuçsuz kalm›fl olmas›na karfl›n s›rf bir raf›ndan, iyi aç›klanamayan nedenlerle, Tevfik Pafla’ya ulaflt›r›lmad›. Tevfik Pafla’n›n is- "arzu" ile o arzunun gerçekleflmesi, eyleme dönüflmesi aras›nda
midir? ‹flte sorun bu kadar önemlidir. Bu bak›mdan bütün ulusun, bü-
fleyi çok evvelden keflf ve tahmin et- te¤ini yinelemesi üzerine harekete geçen TBMM, 1 Kas›m 1922’de saltanat› kald›rarak afl›lmas› pek zor engeller vard›r. Bu engelleri ortadan kald›rmak, yolu
tün ayd›nlar›n, özellikle ulusal e¤itimin etkenleri olan ö¤retmenlerin
mifl olmaktan dolay› hoflnutluk veren Osmanl› Devleti’ne son verdi. düzlemek ve sonunda arzu etti¤imiz fleye ulaflmak için çok emekler
bu kanunu okumufl, bu devrimin de¤erini ölçmüfl olmas› gerekir. Bu
bir konu olmak üzere elemle hat›rla- harcamak gerekir. Baz›lar›n›n sand›¤› gibi yüzy›llardan beri devam
n Saltanat›n kald›r›lmas› üzerinden bir ay geçmiflti ki, Mustafa Kemal Pafla, "Halk F›r- gereklilik hâlâ bütün fliddetiyle vard›r.
r›m ki, büyük Anadolu zaferinden tam eden bir yönetim biçimini bir anda, bir iki kanun yaparak de¤ifltiriver-
kas›" ad›nda bir siyasi parti kuraca¤›n› aç›klad›. ‹kinci Grup, bu geliflmenin köklü baz› «Teflkilât-› Esâsiye» Kanunu’nun birinci maddesi egemenli¤i kay›ts›z
bir sene evvel ad› geçen hakana bafl- yenilikler yolunda ilk ad›m oldu¤u inanc›yla, muhalefetini fliddetlendirdi. Muhalefet et- mek pek ziyade arzu edilir bir fley olmakla birlikte, uygulamada,
ve koflulsuz ulusa, ikinci maddesi de yürütme gücünü, yasama yetki- eylemde, özet olarak gerçe¤in pek sert olan yüzü önünde
yaverleri ve hâlâ hizmetkârlar› olan kinliklerinin bafl›n›, ocak ay›ndan itibaren Tan gazetesini ç›karmaya bafllayan Trabzon
sini "ulusun gerçek temsilcisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi"ne olanaks›zd›r.
Avni Pafla arac›l›¤›yla, "Hanedanlar›n› Milletvekili Ali fiükrü Bey çekiyordu.
veriyor.
kurtarmak için bir dakika kaybedecek n 1923 y›l› bafllar›nda, Lozan’daki görüflmeler de ç›kmaza girmiflti. Birçok konuda iste- Ali fiükrü, "Halk ve hükümet", Tan, say› 1, 19 Ocak 1923.
zamanlar› yoktur. Hemen saltanattan Bu iki madde bafll›bafl›na yeni bir âlem icat ediyor. Gerçekte "meflrû-
di¤ini elde eden Türk heyeti, ulusal s›n›rlar ve Yunanistan’dan istenen savafl tazmina-
ayr›ls›nlar", dedirtmifltim. t› gibi baz› konularda ödün vermeye zorlan›yordu. Bar›fl›n sa¤lan›p, ordunun bir an ön- tiyet" denilen yönetim biçimi de "egemenlik ulusundur" diyordu; fa- Ali fiükrü Bey’le Ziya Gökalp’in (Belge 2) yaklafl›mlar›
ce terhis edilmesi ise, ülke ekonomisinin gereksinimleri nedeniyle, bu ödünleri zorunlu kat bu egemenlik ne büyük kay›tlara, ne kar›fl›k koflullara ba¤l› idi. aras›nda ne fark var?
Lütfi Fikri, "Halife Hazretlerine
aç›k mektup", Tanin, 10 Kas›m 1923. k›l›yordu. Ancak söz konusu ödünler, ‹kinci Grup taraf›ndan Misak-› Millî’ye ihanet fiimdi art›k aç›k bir durum karfl›s›nday›z: "Ulus kaderine kendisi ve
olarak de¤erlendiriliyordu. Lozan’a iliflkin olarak, ayr›ca, Birinci Grup içinde de tam bir edimli olarak sahip"tir...
1. Lütfi Fikri Bey tavsiyesini ne fikir birli¤i yoktu. Kâz›m Nâmi (Duru), "«Teflkilât-› Esâsiye» Kanunu",
zaman yapm›fl? Anadolu terbiye mecmuas›, say› 5, May›s 1922.

2. Lütfi Fikri Bey bu kan›ya nas›l B. Rejim sorununa kesin çözüm Belge 1, 4, 5 ve 6
varm›fl olabilir?
n Teflkilât-› Esasiye Kanunu’na devlet baflkanl›¤›na iliflkin herhangi bir madde kon-
mam›fl olmas›, halifenin devlet baflkanl›¤›n› gündeme getirdi. Baz› milletvekilleri halife- 5 H›yanet-i Vataniye Kanunu’nun Birinci Maddesinin
yi, "siyasal haklar› elinden al›nm›fl bir devlet baflkan›" gibi görüyorlar, ortaya, "Halife De¤ifltirilmesi Hakk›nda Kanun (15 Nisan 1923).
Meclis’in, Meclis Halife’nindir" tarz›nda, anayasa hukuku bak›m›ndan belirsizlik yara-
Siyasal gücün temeli. Madde 1- H›yanet-i Vataniye Kanunu’nun birinci maddesi afla¤›daki
2 tan formüller at›yorlard›. Saltanata geri dönüfl anlam›na gelen bu yaklafl›mlar, halifelik gi-
gibi de¤ifltirilmifltir:
bi ifllevsiz bir kuruma bel ba¤lad›klar› için tutuculuk olarak de¤erlendirilebilirse de, bü-
Kanun, gücünü ulusal ahlâka uygun- tün gücü elinde bulunduran bir meclis hükümeti karfl›s›nda tarafs›z bir devlet baflkanl›¤› Saltanat›n kald›r›lmas›na ve egemenlik ve hüküm sürme haklar›n›n
lu¤undan almazsa itaat sa¤layamaz. sa¤lama çabalar› olarak da görülebilir. Nitekim bu sorun Cumhuriyet ilân edildikten son- terk edilememek, bölünememek ve vazgeçilememek üzere Türkiye
Siyasal de¤erin temeli de "flan"d›r. ra da gündemden düflmeyecek, Terakkiperver Cumhuriyet F›rkas› ve Serbest F›rka’n›n halk›n›n gerçek temsilcisi olan Büyük Millet Meclisi’nin manevi kiflili-
Ulusu tehlikelerden kurtaran bir kah- kuruldu¤u dönemlerde de cumhurbaflkan›n›n tarafs›zl›¤› istenecektir (bkz. Konu 16). ¤inde sakl› bulundu¤una iliflkin 1 Kas›m 1922 tarihli karara karfl› veya
ramana "flanl›" unvan› verilir. Siyasal n TBMM’nin Lozan’da yap›lacak antlaflmay› onaylamama olas›l›¤› ve meflrutiyet Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin meflrulu¤una isyan› içeren sözle veya
bir güç, ancak flanl› bir kiflili¤in yahut yanl›s› muhalefetin daha zay›f olaca¤› yeni bir meclis gereksinimi nedeniyle, Mustafa yaz›yla veya eylemle kas›tl› muhalefet eden veya kar›fl›kl›k ç›karan ve-
flanl› kifliliklerin çevresinde oluflabilir. Kemal Pafla TBMM’nin yeniden seçim yap›lmak üzere da¤›lmas›n› teklif etti. Zafer son- ya yay›nda bulunan kifliler vatan haini say›l›r.
Kamuoyu, kamu yetkesinin ancak ras›nda en üst düzeye ç›km›fl olan halk deste¤ini daha iyi kullanabilmek için de, 3 Ni-
flanl› ellerde oldu¤unu görürse uygun san 1923 tarihinde Seçim Kanunu’nda bir de¤ifliklikle bütün erkeklerin seçmen olmas›- 1. H›yanet-i Vataniye Kanunu’na ne eklenmifl?
bulur. fianl›l›k, yeni bir siyasal güce n› sa¤lad›. (bkz. s. 295)
bafllang›ç oldu¤u gibi, flans›zl›k da ge- n TBMM da¤›lmadan önce al›nan en önemli yasal önlem ise, H›yanet-i Vataniye Kanu- 2. TBMM’nin niteli¤inde ne gibi bir de¤ifliklik var?
leneksel bir büyüklük ve yi¤itli¤e son nu’nda 15 Nisan 1923’te yap›lan de¤ifliklik oldu. Kanunun yeni metnine göre, saltanat›n
verebilir. Tarihsel bir heybeti olan bir kald›r›lmas› karar›n›n elefltirilmesi vatana ihanet suçu say›ld›. Böylece Türkiye Devle-
saray, vatan›n ba¤›ms›zl›k ve özgürlü- ti’nin meflrutiyetle yönetilme olas›l›¤› kesinlikle ortadan kalkm›fl oldu. Söz konusu önlem,
¤ünü kendi ... ç›kar› için en hain düfl- o günlerde muhalefet taraf›ndan "faflizm" olarak de¤erlendirildi.
manlara satt›¤› anda parlak bir geç- n En önemli sözcülerinden Ali fiükrü Bey’in, Mustafa Kemal Pafla’n›n muhaf›z k›tas›
miflten kalan bütün flan izlerini derhal komutan› Topal Osman A¤a taraf›ndan pek iyi anlafl›lamayan nedenlerle öldürülmesi,
kaybeder. ‹kinci Grubu bir hayli sarsm›flt›. Gerek H›yanet-i Vataniye Kanunu’ndaki de¤ifliklik, ge- Muhaf›z K›tas› Komutan›
6
rekse halk›n Mustafa Kemal Pafla’ya olan sevgisi ise, gruba seçimlerde ne propaganda Topal Osman A¤a, Bat› Cephesi
Ziya Gökalp, "Felsefeye do¤ru", Küçük
mecmua, say› 6, 10 Temmuz 1922. yapma ne de seçilebilme flans› b›rak›yordu. Yeni Türkiye’nin siyasal yap›s›, Mustafa Ke- Komutan› ‹smet Pafla ve TBMM
mal Pafla’n›n istedi¤i do¤rultuda oluflacak gibi gözüküyordu. Baflkan› Mustafa Kemal Pafla ile.

298 299
konunun özeti yöntem

SENTEZ Osmanl› Devleti’nin I. Dünya Savafl›’nda yenilmesini, ‹ttihat ve Terakki Cemiyeti’nden ve Mefl- Tarihsel metin
rutiyet’ten kurtulma yolunda kullanmaya çal›flan Sultan VI. Mehmet Vahdettin, yer yer iflgal
edilen ülkede ciddi bir siyasal bunal›m yaratt›. Anayasa taraftarlar›, olumsuz koflullara karfl›n
meflrutiyete dönüflü sa¤lad›larsa da, baflkentin iflgali Osmanl› yönetimini ifllemez hale getirdi. incelemesi (3)
23 Nisan 1920’de Ankara’da aç›lan TBMM, ola¤anüstü koflullarda, ola¤anüstü bir meclis ola-
rak tasarlanm›flt›. Bu durum, f›rsattan yararlanarak Ankara’da yeni bir devlet kurmak isteyen- 1 Mustafa Kemal Pafla’n›n 16 Mart METN‹N D‹KKATLE OKUNMASI
lerle, bar›fl›n sa¤lanmas›yla birlikte önceden var olan siyasal sisteme geri dönmek isteyenler 1920 tarihli bildirisi.
n Bir metin üzerinde çal›flmaya bafllamadan önce, kendinize
aras›nda bir çat›flma yaratt›. Zaferden sonra saltanat›n kald›r›lmas›, yeni bir devlet kurma yö- Baylar; ayn› gün [16 Mart 1920] ulusa flu bildiriyi yay›nlad›m: flu sorular› sormal›s›n›z: Metnin yazar› kim? Metin ne zaman
nünde gidiflin önemli bir göstergesi oldu. Ne var ki bu yönelifl, ancak 1923 bahar›nda yeni bir yaz›lm›fl? Metin kime sesleniyor? Metinde neden söz ediliyor?
Bildiri
milletvekili seçimi söz konusu oldu¤unda kesinlik kazanabildi.
Bütün Komutanlara, Vali ve Mutasarr›flara ve n Ders kitab›n›zda bulunan, derste ö¤retmeniniz taraf›ndan
Müdafaa-i Hukuk Derneklerine, kullan›lan kaynaklara, sözlüklere, konuyla ilgili di¤er kaynak
Belediye Baflkanl›klar›na, Bas›n Derne¤ine kitaplara baflvurun.

... YORUMLAMA
KARIfiTIRMAYALIM n II. Meflrutiyet, III. Meflrutiyet (Son Meflrutiyet) ve TBMM dönemleri [B]ugün ‹stanbul’un zor kullanarak iflgal edilmesiyle Osmanl› Dev-
n Sorular› s›rayla yan›tlay›n:
leti’nin yedi yüz y›ll›k hayat ve egemenli¤ine son verildi. Yani bu-
7 Ekim 1919’daki hükümet karar›yla bafllayan dönem, zaman›nda siyasal nedenlerle
gün Türk ulusu, uygarl›k yetene¤ini, hayat ve ba¤›ms›zl›k hakk›n› - 1. sorunun yan›t› girifl bölümünü oluflturur (kim, ne za-
"Dördüncü Seçim Dönemi" olarak adland›r›lm›fl, yani II. Meflrutiyet hiç sona ermemifl kabul
ve bütün gelece¤ini savunmaya ça¤›r›ld›. ‹nsanl›k dünyas›n›n be- man, kime sesleniyor, ne söylüyor);
edilmiflti. Ancak, 21 Aral›k1918-4 Ocak 1919’dan itibaren anayasal düzenin geçerli olmad›¤›
¤eni bak›fllar› ve ‹slâm dünyas›n›n kurtulufl emelleri, halifeli¤in ya-
kesindir. Bu yüzden, arada bir mutlakiyet dönemi oldu¤unu kabul etmek, bunun sonras› için - Geliflme bölümü için, olaylar›n nas›l geliflti¤ini anlamaya
banc›lar›n etkilerinden kurtar›lmas›na ve ulusal ba¤›ms›zl›¤›n bü-
de III. Meflrutiyet terimini kullanmak daha do¤ru olur. Ancak, Mahmut Golo¤lu gibi çal›fl›n (örne¤in burada, gönderme yap›lan olay› anlatma-
yüklük geçmiflimize yak›flan bir inançla savunularak elde edilme-
l›s›n›z; 2. sorunun anlam› budur);
yazarlar›n bu terimi, son Osmanl› Meclis-i Mebusan›’yla TBMM’nin 20 Ocak 1921’e (Teflkilât-› sine ba¤l›d›r. Giriflti¤imiz ba¤›ms›zl›k ve vatan savafl›nda Allah’›n
Esasiye Kanunu) kadar olan dönemini bir arada ele almalar› nedeniyle, yanl›fl anlamalara yard›m ve koruyuculu¤u bizimledir. - Olaylar›n neden bu biçimde geliflti¤ini anlamaya çal›fl›n
neden olmamak için Son Meflrutiyet terimi de önerilmifltir (Sina Akflin). Gerçekten de, (3. soru);
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk
kuruluflu meflrutiyet anayasas›na uygun olmayan TBMM döneminin herhangi bir evresinin Cemiyeti Heyet-i Temsiliyesi ad›na - Sonuç bölümü, anafikri bir ya da iki cümleyle özetler,
III. Meflrutiyet’e dahil edilmesi yanl›flt›r. Mustafa Kemal metnin kapsam›n› ortaya ç›kar›r ve gelece¤e yönelik aç›-
Gazi Mustafa Kemal, Nutuk (Ankara, 1927). l›mlar içerir (4. soru).
n Kurucu meclis ve yasama meclisi n Kaç›nman›z gereken hatalar:
OKU Kurucu meclis, ola¤anüstü koflullarda seçilmifl ya da oluflturulmufl bir meclistir. ‹fllevi, yeni bir
YA - Metnin baz› bölümlerinin baflka bir biçim-
GÖR LIM anayasa haz›rlamakt›r. Görevi de anayasa yaz›ld›ktan ve seçmenler taraf›ndan kabul edildik-
• K‹TAPLAR EL‹M de yeniden yaz›lmas›.
ten sonra sona erer. Yasama meclisi ise, anayasaya uygun olarak seçilmifl bir meclistir. Yasa-
- Tar›k BU⁄RA, Küçük A¤a lar› ve bütçeyi oylar, siyasal denetim ifllevini görür. Görevi, yasama döneminin (2, 4 veya 5 - Metni yorumlamayan ya da dersin bir bölü-
(‹stanbul, 1963). münü ezberden aktararak metinden uzak-
y›l) sonunda ya da herhangi bir sebepten feshedilmesi üzerine sona erer.
- Andrew MANGO, laflan kompozisyonlar.
Atatürk, çev. F. Doruker n Anafikrin yan›s›ra yorumlanabilecek fikirler:
(‹stanbul,1999).
n Kanun-› Esasî ve Teflkilât-› Esasiye Kanunu
- Sabahattin SELEK, TBMM aç›ld›¤›nda geçerli olan anayasa, 1909 ile 1918 aras›nda befl kez de¤iflikli¤e u¤ram›fl - Osmanl› Devleti’nin sona erdi¤i fikri,
Anadolu ‹htilali (‹stanbul, olan 1876 Anayasas›, yani Kanun-› Esasi’ydi. TBMM’nde 20 Ocak 1921’de kabul edilen - ‹slâm dünyas›n›n gelece¤inin Türk ulusunun
1963). Teflkilât-› Esasiye Kanunu, genifl bir yorumla, yeni kurulan bir devletin ("Türkiye Devleti") çabalar›na ba¤l› oldu¤u fikri,
anayasas› olarak kabul edilebilece¤i gibi, ola¤anüstü bir durumda, ola¤anüstü bir meclis
• F‹L‹MLER - Bu çabalarda baflar›n›n Türklerin uygarl›k
olarak kurulan TBMM’ne özgü, geçici bir kanun olarak da görülebilir. Nitekim, Teflkilât-›
yetene¤inin göstergesi olaca¤› fikri,
- Muhsin ERTU⁄RUL, Esasiye Kanunu’nun hiçbir maddesi, devletin ad› ne olursa olsun, meflruti monarfliyi d›fllayan
Bir Millet Uyan›yor (1932). - Devrim tarihçili¤imizde kullan›lan “Millî
bir düzene gönderme yapmaz.
- Nejat SAYDAM, Mücadele” ve “Kurtulufl Savafl›” terimleri-
Kalpakl›lar (1959). nin ayn› sürece iliflkin olmad›klar› fikri.
n Millî Mücadele ve Kurtulufl Savafl›
• TV D‹Z‹S‹ Millî Mücadele, I. Dünya Savafl›’nda yitirilen Arap ülkeleri d›fl›nda kalan topraklar üzerinde
egemenlik haklar›n› tümüyle kullanabilen bir Türk devleti kurma çabas›na (1918-1923)
- Yücel ÇAKMAKLI,
verilen add›r. Kurtulufl Savafl› ise, bu hedefe bar›flç› yollardan varman›n mümkün olmamas› ‹ngiliz askerleri Tünel Meydan›’na
Küçük A¤a (1983). 2
üzerine giriflilen silahl› mücadelenin (1920-1922) ad›d›r. ç›karken (16 Mart 1920).

300 301
4 5
Dosya
‹lginç bir karar. ‹stiklâl Mahkemesi kararlar›.
‹stiklâl Mahkemeleri Askerlik yafl› içinde olduklar› halde Zir Nahiyesi ahalisi taraf›ndan silah, at ve cepha- a. Dördüncü defa askerden kaçt›¤› kesinleflen Balâ
ne ile donat›l›p yüksek maafl verilerek cepheye gönderildikleri ve son defa kaç›p ya- Kazas› Uçlar köyünden, Köse Ömer O¤ullar›ndan
kaland›klar› için san›k olarak mahkememize verilen Zir Nahiyesinden Mustafa o¤lu 1895 do¤umlu Mehmet o¤lu Abdurrahman Anka-
Millî Mücadele s›ras›nda üstesinden gelmek gereken en 1 "‹stiklâl Mahkemeleri" Kanunu (11 Eylül 1920). Ali ve Ahmet o¤lu Hüseyin ile Ali o¤lu Cafer hakk›nda yürütülen aç›k yarg›lama so- ra ‹stiklâl Mahkemesi karar›yla askerî bir birlik
önemli sorunlar aras›nda, asker kaçakl›¤› sorunu da vard›. nucunda, bunlar›n cepheye gönderilmelerinden bir ay sonra, her üçünün atlar› ve önünde kurfluna dizilerek idam edilmifltir.
Kaçaklara ‹liflkin Kanun
Birinci Dünya Savafl›’nda orduda yaflanan zorluklar, savafltan silah ve cephaneleriyle birlikte kaçt›klar› ve hükümet taraf›ndan yakaland›klar› ke- b. Yarg›lamalar› yap›lan iki yüz elli erin birinci ve
Numara 21
sonra çekilen ekonomik s›k›nt›lar ve ulusçuluk ideolojisinin sinleflmifl oldu¤undan, her üçünün idam›na; ancak, bunlar›n bundan sonra vatana ikinci defa kaçt›klar› kesinleflti¤inden, suçlar›na gö-
Madde 1 – Muvazzaf ve gönüllü olarak askerlik hizmetine girip ka- tam bir ba¤l›l›kla iyi hizmetler göreceklerine iliflkin sözleri ve yüzlerinde bu sözlerin re otuzar ve ellifler de¤nek vurulmalar›yla, daha
henüz halka maledilememifl olmas› gibi nedenler, halk›n ülke
çanlar veya her ne biçimde olursa olsun kaçakl›¤a neden olanlar ve içten oldu¤una iliflkin ikna edici bir ifade görülmesi üzerine, bu seferlik önce her çok kaçm›fl olanlar›n Elcezire Cephesine gönderil-
savunmas›na kat›l›m›n› sekteye u¤rat›yor, kat›lanlar›n da kaça¤›n tutulup sevk edilmesini a¤›rdan alanlar ve kaçaklar› sakla- üçünün Elcezire Cephesine gönderilmelerine, orada da utanç verici kaçmak suçu- meleri ve kaybettikleri askerî eflyalar› tazmin etme-
önemli bir bölümü daha sonra kaç›yordu. Asker kaçaklar›yla yan, besleyen ve giydirenler hakk›nda yönetsel ve askerî kanunlar- nu ifllemeleri durumunda ise verilmifl hükmün derhal yerine getirilmesine oybirli- lerine oybirli¤iyle karar verilmifltir.
ilgilenen askerî hukukun bu konuya iliflkin uygulamalar› ise da bulunan hükümleri ve gerekti¤inde de¤iflik ceza kararlar›n› ba- ¤iyle karar verilmifl ve bu karar yüzlerine karfl› bildirilmifltir.
c. Casusluktan san›k yedek te¤men Hasip Efen-
çok sertti. TBMM, bu duruma son vermek için asker kaçak- ¤›ms›z olarak vermek ve yerine getirmek üzere Büyük Millet Mec- Feridun Kandemir, ‹stiklâl Savafl›nda Bozguncular ve di’nin, aç›k yarg›lanmas› sonucunda, bu suçu ke-
lisi üyelerinden oluflan ‹stiklâl Mahkemeleri kurulmufltur. Casuslar (‹stanbul, 1964).
lar›yla do¤rudan do¤ruya kendisi ilgilenererek, hem korkuta- sinleflmemiflse de, Anadolu’ya iyi niyetle gelip gel-
Madde 2 – Bu mahkeme üyelerinin say›s› üç olup Büyük Millet medi¤i hakk›nda da yeteri kadar delil bulunmad›-
cak hem de affedecek bir dizgeyle Anadolu insan›n› düzenli
Meclisi’nin oy ço¤unlu¤uyla seçilirler ve içlerinden birini kendile- ¤›ndan, ‹stanbul’a geri gönderilmesine karar veril-
orduya kazand›rma karar› ald›. Böylece, 11 Eylül 1920’de rine baflkan seçerler. 6 Bir asayifl sorunu. mifltir.
‹stiklâl Mahkemeleri kuruldu. ‹stiklâl Mahkemeleri, çok k›sa
Madde 3 – Bu mahkemelerin say›s›n› ve kurulacaklar› bölgeleri d. ‹stanbul’dan ö¤retmen olarak Bafra Rum okulu-
bir süre sonra vatana ihanet ve casusluk suçlar›ndan tutuk- [Adana’da] halktan birtak›m flikayetler al›nd›. O zamanlar Adana’da "Külhanbey-
Bakanlar Kurulunun önerisi üzerine Büyük Millet Meclisi belirler. na tayin olup gelen ve memleketimizde Yunan
ler" diye siyah poturlu ve gömlekli bir s›n›f türemiflti. Bunlar›n kötülü¤ünden na-
lananlar›n da davalar›n› görür oldu. Madde 4 – ‹stiklâl Mahkemeleri’nin kararlar› kesin olup yerine emellerini yaymak suçuyla san›k olan Madam Ele-
muslu bir kad›n›n soka¤a ç›kabilmesi âdeta imkâns›z hale gelmiflti. Ne polis, ne jan-
Millî Mücadele’den sonra da görevini sürdüren ‹stiklâl getirilmelerine bütün silahl› ve silahs›z devlet güçleri memurdur. onora H›risantos’un, gerçekten ö¤rencilerine Yu-
darma, özetle bütün hükümet otoritesi bunlarla bafla ç›kam›yordu. Al›nan bütün
Mahkemeleri, Cumhuriyet döneminde daha siyasal bir Madde 5 – ‹stiklâl Mahkemeleri’nin emirlerini ve kararlar›n› yeri- nan emellerini yaymak ve bildirmek maksad›yla ça-
önlemlere karfl›n, vali ve polis sark›nt›l›¤›n bir türlü önüne geçememiflti. Bu neden-
ne getirmeyenler veya getirmeyi savsaklayanlar bu mahkemeler l›flt›¤› bir tak›m mektuplar›ndan ve kendisinin ifa-
kimli¤e bürünmekle birlikte, yine vatana ihanet ve isyan le herkes âdeta hükümete karfl› küskün ve k›rg›n vaziyetteydi. Mahkeme bu olay›
taraf›ndan yarg›lan›rlar. delerinden alnlafl›lm›fl olmakla, Ceza Kanunu’nun
suçlar›na bakt›lar. 1927'den sonra ‹stiklâl Mahkemesi ele ald›, flikâyetlerin tümüyle hakl› ve yerinde oldu¤unu anlad›. Bu durum karfl›s›n-
... 66. maddesi gere¤ince befl y›l müddetle kalebent-
da hükümet otoritesinin kuvvetlenmesi, madî ve manevî bütün varl›klar›yla çal›flan,
kurulmad›. ‹stiklâl Mahkemeleri Kanunu da, çok partili li¤ine karar verilmifltir.
Ek Madde (26 Eylül 1920) -- [V]atan ve hilafetin kurtar›lmas› ve memleketlerini düflman iflgalinden kurtarmak için kanlar›n› döken ve fedakârl›kla-
düzene dönüfl aflamas›nda, 4 May›s 1949'da kald›r›ld›. ba¤›ms›zl›¤› için savaflan Büyük Millet Meclisi’nin emelleriyle e. Yan›ndaki bireylerin maafl› olan sekiz yüz küsur
r›yla tarihe mal olan Adanal›lar›n kendi kuvvetleriyle kurtard›klar› topraklar›nda hu-
maksatlar›na ayk›r› olarak düflman maksat ve ç›karlar›n› destek- zur içinde yaflayabilmesi lâz›md›. liray› zimmetine geçirerek memuriyetinden kaçt›-
ler biçimde teflvik ve k›flk›rtmalarla kargafla ç›karan ve ülkenin ¤›ndan dolay› aç›k yarg›lanmas› sonucunda bu su-
Mahkeme kurulu toplan›nca ilk karar olarak Adana Vilâyeti dahilinde ne kadar kül-
maddî ve manevî gücünü her ne biçimde olursa olsun sars›p çu kesinleflti¤inden Adana Jandarma Alay› Ayafl
hanbeyi varsa bunlar›n hepsinin Polis Müdüriyetinden bir liste halinde kendisine
azaltmaya çal›flan ve düflman hesab›na askerî ve siyasî casusluk Tak›m› Komutan› Aste¤men Mehmet Nuri Efen-
bildirilmesini istedi. Oldukça önemli bir yekûn tutan bu listedeki külhanbeylerin
edenlerle 29 Nisan 1920 tarihli H›yanet-i Vataniye Kanunu’nun di’nin bir daha devlet hizmetinde kullan›lmamak
derhal tevkifleriyle yarg›lanmalar› yap›lmak üzere Ankara’ya yollanmas›na karar ve-
içerdi¤i maddelerden dolay› san›k durumunda olanlar› yarg›la- kofluluyla askerlikten kovulmas›yla, üç y›l hapsine
rildi. Sonradan külhanbeylerin hepsi topland›, mahkeme karar›yla ülkenin çeflitli
ma ve hükümlerini yerine getirme yetkisi ‹stiklâl Mahkemeleri ve gasp etti¤i sekiz yüz liray› tazmin etmesine ve
yerlerine sürüldü ve karar sonucundad›r ki Adanal›lar da rahata, huzur ve sükûna
kurulmufl olan bölgelerde bu mahkemelere verilmifltir. ayr›ca, kendisinin baflkalar›na ibret olmak üzere
2 ‹stiklâl Mahkemeleri’nin do¤as›. kavufltular.
halk aras›nda dolaflt›r›larak teflhir edilmesine karar
“K›l›ç” Ali (K›l›ç), ‹stiklâl Mahkemesi Hat›ralar› (‹stanbul, 1955).
[M]ahkemeler idam yetkisine sahip olup, kararlar› temyiz edilemez ve verilmifltir.
gerekirse an›nda uygulan›rd›. Bu yüzden, mahkemeleri terör mahke- Feridun Kandemir, ‹stiklâl Savafl›nda Bozguncular
3 ‹stiklâl Mahkemeleri nas›l çal›fl›rd›?
melerine benzetenler oldu. Sovyet Devrimi s›ras›nda çal›flan Çekalara ve Casuslar (‹stanbul, 1964).
(bkz. s. 262) benzetenler de vard›. Onlara göre ‹stiklâl Mahkemeleri
yaln›z asmak demekti...
‹stiklâl Mahkemeleri’ni ilgilendiren hadiselerin, olaylar›n ilk sorufl- YORUMLAYAB‹LMEK ‹Ç‹N
turmas› en baflta hükümetçe yap›l›r, ondan sonra düzenli bir dos-
...‹stiklâl Mahkemeleri’nde [1920-1922 y›llar›nda] 1.054 kifli (bu say› ya halinde mahkemeye verilir, verilen dosya mahkeme kurulu ta- 1. ‹stiklâl Mahkemesi üyelerinin TBMM üyeleri aras›ndan seçilmesi ne
elde edilen en az uygulamay› göstermektedir; idam say›s› tahminen raf›ndan ayr›ca incelenir ve noksanlar› giderildikten sonra hadise anlama geliyor?
1.450-1.500 olabilir) as›ld›. 2.827 kiflinin idamlar› askerden yeniden ile ilgili olanlar›n aç›k yarg›lamalar›na geçilirdi. Yarg›lamalar mut-
2. ‹stiklâl Mahkemeleri’ni "ola¤anüstü" yapan baflka hangi
kaçmalar› halinde uygulanmak üzere flartl› olarak affedildi. 243 g›ya- laka aç›k olarak yap›l›rd›. Gizli yap›lm›fl tek bir yarg›lama yoktu.
özellikler var?
ben idam, 1.786 kalebentlik ve kürek cezas› verildi. 11.744 kifli bera- Asker, sivil, bütün devlet memurlar› ‹stiklâl Mahkemeleri’nin ver-
at etti. 41.768 kifliye ise genellikle dayak cezas› olmak üzere çeflitli ha- dikleri hükümleri derhal yerine getirmekle yükümlüydü. Mahke- 3. O günlerde geçerli olan Kanun-› Esasî’nin ola¤anüstü mahkemeler B E C E R ‹ N ‹ Z ‹
hakk›nda ne hüküm verdi¤ini araflt›r›n. Sonuçlar› irdeleyin. k u l l a n › n
fif cezalar verildi. Mahkemeler için idam cezas› en son çare idi. Ancak melerin verdikleri hükümlerin temyizine olanak yoktu. Hükümler

Dosya
›slah olmayacaklar›na kanaat getirilen asker kaçaklar› ile vatan hainle- derhal yerine getirildi¤i için bu a¤›r sorumluluk karfl›s›nda dava 4. Mahkemelere verilen ad hakk›nda ne düflünüyorsunuz?
rine uygulan›yordu. Hatta baz› mahkemeler çok az idam cezas› ver- k›l› k›rk yararcas›na incelenir, bu nedenle de yarg›lamalar büyük 5. Vatana ihanet suçlar›na da ‹stiklâl Mahkemeleri’nin bakmas› nas›l bir  “Ola¤anüstü durum” kavram›n›n hu-
dikleri için elefltirilmifllerdi. bir özen ile kamuoyu önünde aç›k olarak yürütülürdü. önlem? kuk aç›s›ndan ne anlama geldi¤ini
Ergün Aybars, ‹stiklâl Mahkemeleri, 2. bask› (‹stanbul, 1997). "K›l›ç" Ali (K›l›ç), ‹stiklâl Mahkemesi Hat›ralar› (‹stanbul, 1955). 6. Neden baz› adi suçlular da ‹stiklâl Mahkemesi’nde yarg›lanm›fl? araflt›r›n.

302 303

You might also like