Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 67

Elektroensefalogram Testi

(EEG)

Arş. Gör. Nazlıcan İĞCİ


Arş. Gör. Semiha Nur ÖZKAYA
Elektroensefalogram Testi (EEG)
➢Elektroensefalogram (EEG), beyindeki elektriksel
aktivitedeki anlık değişiklikleri tespit edip
kaydedebilen ve invaziv olmayan
bir nörogörüntüleme testidir.

➢Bu değişiklikler, mikroelektrotlar (cilde veya kafa


derisine yapıştırılan büyük, düz elektrotlar)
kullanılarak kaydedilir ve kayıttaki elektriksel
uyarılar dalgalı çizgiler olarak görünür.
Elektroensefalogram Testi (EEG)
➢ Bir insan üzerinde ilk EEG testi 1924 yılında Alman fizyolog Hans Berger tarafından
gerçekleştirilmiştir.
Elektroensefalogram Testi (EEG)
➢ EEG büyük oranda dereceli potansiyellerden
kaynaklanan kayıt elektrotlarının altındaki yüz
binlerce nöronun oluşturduğu postsinaptik
potansiyellerin toplamıdır. Bu nedenle EKG’de
olduğu gibi senkronize bir kalıba rastlanmaz.

➢ Bir EEG elektrodu yerleştirildiği beyin bölgesinin


alanın çevresindeki elektriksel aktivite hakkında
bilgi verir.
EEG’nin Klinik Kullanımı
• EEG beyin aktivitesindeki değişiklikleri belirleyebildiğinden, çeşitli
nörodejeneratif bozuklukların teşhisinde yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir.

‒ Epilepsi ve diğer nöbet bozuklukları


‒ Kafa travması sonucu nörolojik hasarı
‒ İnme/Felç
‒ Uyku bozuklukları
‒ Demans
‒ Diğer nörolojik bozukluklar
EEG’nin Klinik Kullanımı

• Epileptik nöbetleri, psikojenik epileptik olmayan nöbetler, senkop (bayılma), kortikal altı hareket
bozuklukları ve migren varyantları gibi diğer nöbet türlerinden ayırmakta da EEG yaygın olarak
kullanılır.

‒ Bazen, özellikle nöbet geçiren bir hastanın kaydedilmesi gerektiğinde, rutin bir EEG yeterli olmayabilir.
Bu durumda hasta günlerce, hatta haftalarca hastaneye yatırılabilir ve bu arada EEG sürekli olarak
kaydedilir (zaman senkronize video ve ses kaydıyla birlikte). Gerçek bir nöbetin kaydedilmesi bir
nöbetin epileptik bir nöbet olup olmadığı ve nöbete odaklanma hakkında çok daha iyi bilgi verebilir.
EEG’nin Temel Kaynağı
• EEG’nin kaynağı korteksdeki primidal
hücrelerdir.
• Korteksde piramidal hücreler
‒ Korteksin tüm katları boyunca uzanan, dikey ve
birbirine paraleldir
‒ Bir afferent akson kortikal nöronların binlercesiyle
temasa geçebilir
‒ Tek bir piramidal hücrenin yaklaşık 30.000 eksitatör
girişi ve 1700 inhibitör girdisi vardır
‒ Ekstrasellüler boşlukta bu nöronlar tarafından
üretilen akımlardan EEG sinyalleri oluşur
EEG’nin Temel Kaynağı

• EEG’de elektrik sinyalleri esas olarak


KORTİKAL NÖRONLARDAN ortaya çıkar.
Kortikal nöronların sinaptik sonrası
potansiyellerinin neden olduğu ilişkili sinaptik
aktiviteyi yansıtır.

• Tek bir nöron tarafından üretilen elektrik


potansiyelleri, EEG tarafından seçilemeyecek
kadar küçük olacağından EEG aktivitesi her zaman
benzer uzaysal yönelime sahip binlerce veya
milyonlarca nöronun senkronize aktivitesinin
toplamını yansıtır.
EEG’nin Temel Kaynağı
• Inhibitör veya eksitatör
postsinaptik potansiyel
primidal hücrelerinin
senkronizasyonu ile
EEG sinyali oluşur.

• EEG sinyalinin genliği


nöronların aktivitesini
nasıl senkron olduğuna
bağlıdır.
EEG Elektrodlarının Yerleştirilmesi
➢ EEG elektrodları Uluslararası 10–20 Elektrod
sistemine göre yerleştirilmektedir. Bu sistem, baş
üzerindeki kemik işaret noktaları arasındaki
uzaklıkları kullanır.

➢ Başı boydan boya seyreden ve toplam


uzunluklarının %10’u veya %20’si kadar olan
aralıklarla bölünen bir çizgi sistemi yaratır.

➢ Elektrodlar kesişim noktalarına yerleştirilir.


EEG Elektrodlarının Yerleştirilmesi
➢Kayıt elektrodları bir harf ve bir satır altı harfi veya rakam ile gösterilir.
✓Harf, elektrodun altındaki bölgeyi tanımlar:
− prefrontal, frontapolar (Fp),
− frontal (F),
− santral (C),
− temporal (T),
− parietal (P),
− oksipital (O)
− auriküler (A).
✓Satır altı,
− ya sıfır ya da orta yerleşimini gösteren ‘‘z’’dir
− veya lateral yerleşimi gösteren bir rakamdır.
➢Tek sayılar sol taraftaki elektrodları çift sayılar sağ taraftaki elektrodları işaret
eder.
Şekil: Standart 10-20 Sistemine Göre Elektrotların Yerleştirilmesi
EEG Dalgaları
➢ EEG de kaydedilen dört temel peryodik ritim
mevcuttur:
❖Alfa
❖Beta
❖Teta
❖Delta
❖Gama

➢ Bu ritmler frekans (Hz veya döngü/sn) ve genlik ile


belirlenebilir. Kafa derisi elektrodları tarafından
kaydedilen genlikler genellikle mikrovolt
seviyelerindedirler (μv).
EEG Dalgaları
Time (s)
❖Alfa Dalgası:
• Hans Berger tarafından tanımlanan ilk EEG aktivitesidir/dalgasıdır.
• Frekansı 8-13 Hz, Amplitüdü 20-200 μV’dur
• Normal bir bireyde, sessiz ve sakin bir odada gözler kapalı, zihnen ve bedenen tam istirahat halinde
kaydedilir.
• Alfa Blokajı: Gözler açıldığında, duyusal uyaranlar alındığında veya zihin bir problemle meşgul
olduğunda alfa ritmi kaybolur. Onun yerine düzensiz, daha düşük voltajlı ve yüksek frekanslı bir aktivite
görülür. Bu olaya alfa blokajı denir.
• Ritmiktir, paryetal ve özellikle oksipital bölgede daha belirgindir. Bu nedenle bu aktiviteye "arka
temel ritim", "arka baskın ritim" veya "arka alfa ritmi" adı da verilebilir.
• Dışadönüklük, yaratıcılık ve zihinsel çalışma ile bağlantılıdır.
• Öğrenmek ve öğretilen bilgiyi kullanmada beynin en önemli frekanslarından biridir.
EEG Dalgaları
Time (s)

❖Beta Dalgası:
• Frekansı 14 – 30 Hz, Amplitüdü 2 – 20 μV.
• Kafatasının paryetal ve frontal alanlarından kaydedilir. Genellikle her iki tarafta simetrik
dağılımla görülür.
• Uyanık bir kişinin alfa dalgaları ortadan kalkarak yerini beta dalgaları alır
• Dış uyarılara karşı dikkatli ve alarmda olan veya özel zihinsel çaba harcayan bireylerde veya
paradoksal olarak derin uykuda, REM uykusunda gözler hareket ettiğinde gerçekleşir.
• Beta dalgası korteksin uyanıklık (alertness) veya gerginlik (tension) durumunu temsil eder.
• Beta aktivitesi motor davranışlarla yakından bağlantılıdır ve genellikle aktif hareketler sırasında zayıflar.
Çoklu ve değişken frekanslara sahip düşük genlikli olup baskın bir frekans dizisine sahip ritmik beta,
çeşitli patolojiler ve ilaç etkileri, özellikle benzodiazepinler ile ilişkilidir.
EEG Dalgaları
Time (s)
❖Teta Dalgası:
• Frekansı 5 – 7 Hz, Amplitüdü 5 – 100 μV
• Sağlıklı bir yetişkinin uykusunda görülen EEG dalgalarıdır.
• Uyanıklık halinde erişkinlerde görülebildiği durumla; yorgunluk, düş kırıklığı, duygusal stres hali
veya dejenaratif beyin hastalıklarıdır.
• Beyin dejeneratif bozukluklarında uyuşukluk, hayal kurmak, uyku ya da 'dolaylı' hayal/düşünce ilk
aşamasını gösterebilir.
• Teta dalgasının limbik sistem ve hipokampal bölgesindeki aktiviteyi yansıttığı düşünülür.
• Theta normalde küçük çocuklarda görülür. Daha büyük çocuklarda ve yetişkinlerde uyuşukluk veya
uyarılma halinde veya meditasyonda da görülebilir.
• Fokal olarak subkortikal lezyonlarla ve genel dağılımda yaygın lezyonlarla, metabolik ensefalopati
hidrosefali veya derin orta hat lezyonlarıyla ortaya çıkabilir.
• Aksine, bu aralık rahatlama, meditasyon ve yaratıcı durum raporlarıyla ilişkilendirilmiştir.
EEG Dalgaları
Time (s)
❖Delta Dalgası:
• EEG’nin frekansı 3.5’ten az olan tüm dalgalarını içerir.
• Genlik açısından en yüksek ve en yavaş dalgalar olma eğilimindedir.
• Çok derin uykuda, çocuklukta ve ciddi organik beyin hastalıklarında ortaya çıkarlar.
• Subkortikal kesiyle korteksi talamustan ayrılan deney hayvanların kortekslerinde de oluşurlar. Bu
nedenle delta dalgalarının beynin daha aşağı bölgelerindeki etkinliklerden bağımsız olarak kortekste
oluşabildiği bilinmektedir.
• Fokal olarak subkortikal lezyonlarla ve genel dağılımda yaygın lezyonlarla, metabolik ensefalopati
hidrosefali veya derin orta hat lezyonlarıyla ortaya çıkabilir.
• Genellikle yetişkinlerde ön tarafta (örn. FIRDA - Frontal Aralıklı Ritmik Delta) ve çocuklarda arka
tarafta (örn. OIRDA - Oksipital Aralıklı Ritmik Delta) belirgindir.
EEG Dalgaları

Gama Dalgası
Yaklaşık 25–100 Hz frekans aralığında olan belirli bir bilişsel veya motor işlevi gerçekleştirmek amacıyla farklı
nöron popülasyonlarının bir ağ halinde birbirine bağlanmasını temsil ettiği düşünülen dalgalardır.

Time (s)
EEG ve Uyku
• EEG örüntülerinin uyku dönemlerine has göstergeler taşıdığı gösterilmiştir.
• Uyku, REM-olmayan (non-REM) ve REM (rapideyemovements-ani göz hareketleri) olarak bilinen,
birbirinden çok farklı ve dönüşümlü olarak izlenen iki ayrı safhadan oluşur.
REM-olmayan uyku
• Genellikle ilerleyici bir duyusal eşik artışı, EEG dalgalarının genliklerinde yükselme ve EEG
dalgalarının frekanslarında azalma şeklinde seyreden dört evre halinde tanımlanmaktadır.
• Evre-1 uyuklama ve bilinçlilikle bilinçsizlik arasında sürüklenme hali olarak tanımlanır. Bu dönemi
Evre 2, 3 ve 4 takip eder.
• Uyuma süreci devam ederken, bu basamaklar geriye doğru tekrar izlenir fakat Evre-1'in yerine
artık REM uykusu devreye girer.
• Tüm döngü yaklaşık olarak 90 dakika kadar sürer; dolayısıyla sekiz saatlik bir uyku boyunca bu döngü
ortalama 4 ila 6 kez tekrar eder. Daha sonraki döngülerde REM uykusunun süresi uzarken, Evre-3 ve
4 kısalır.
EEG ve Uyku
• Bu evreler EEG aktivitesi ile ilişkilendirilebilirler.
• Evre-1'de beta aktivitesi azalır, daha az belirgin alfa aktivitesi ve teta aktivitesi görülür.
• Evre-2'de düzensiz teta aktivitesi ile 12-14 Hz arasında kısa süreli dalga katarları şeklinde izlenen
"uyku iğcikleri" görülür.
• Ayrıca bu dönemde dalga genliklerinde aşırı artış şeklinde izlenen "K kompleksi" adı verilen bir aktivite de
ortaya çıkar.
EEG ve Uyku
• Evre-1 ve 2 nispeten "hafif" uyku dönemleridir. Evre 3 ve 4'te delta aktivitesi hakim olmakla birlikte,
Evre-3'ün en azından %50 kadarı delta aktivitesiyle geçer. Evre 3 ve 4, derin uykuda olduğumuz
dönemlerdir.

• 20 ila 60 dakika arasında sürebilen REM uykusunda ise EEG dalgaları Evre-1'e benzer. REM uykusu
muhtemelen rüyaların en yoğun olarak görüldüğü dönemdir. REM uykusu sırasında EEG oldukça aktif
durumda olmasına rağmen, motor hareketler baskılanmış durumdadır.

• Bu uyku dönemleri böyunca beynin serotonin ve norepinefrin düzeyleri değişir: REM-olmayan, 1-4
arası evrelerde serotonin düzeyleri yükselirken, REM uykusunda norepinefrin, kortikosteridler ve
erkeklerde testosteron salgılanması gerçekleşir.

• REM-olmayan uyku dönemleri kan basıncı, kalp hızı ve solunum sıklığının azaldığı dönemlerdir.
REM uykusunda ise kalp hızı ve kan basıncında belirgin değişiklikler izlenir ve solunum düzensizdir.
EEG ve Uyku
• Uyku çalışmalarında genellikle Elektrookülografi*(EOG)'ler ve Elektromiyografi**(EMG)'ler EEG ile
birlikte kaydedilir.

• Non-REM uykusu, yatakta dönme, koordinasyonsuz ve yavaş göz hareketleri ile pasif olarak azalmış
kas gerginliği ile kendini gösterirken, REM uykusunda hızlı ve koordineli göz hareketleri ve bu
dönemde kasların aktif olarak baskılanmasına işaret eden düşük düzeyde EEG aktivitesi söz
konusudur.

*Elektrookülografi, retina tabakalarından biri olan retina pigment epitelinin fonksiyonel


durumunu değerlendirmek için kullanılan elektrofizyolojik bir testtir. Kornea ile retina
arasındaki elektriksel potansiyeli kaydetme yöntemidir.

**Elektromiyografi, sinir ve çizgili kasların elektrik potansiyelinin incelenmesine


dayanan bir nörolojik tetkik yöntemidir.
EEG ve Beyin Metabolizması
• EEG değişiklileri sinir hücrelerinin kimyasal çevresindeki değişikliklere bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Bunu
laboratuvarda göstermenin kolay yollarından bir tanesi fazla nefes alıp-vermenin (hiperventilasyonun)
etkilerini gözlemlemektir.

• Hiperventilasyon kandaki karbondioksit kısmi basıncını (PCO2) azaltır.


• CO2 yağda çözünebildiği için kan-beyin engelini ve hücre zarlarını kolaylıkla geçebilir. Dolayısıyla
hiperventilasyon beyin-omurilik sıvısı ve nöronlar ile glialarda azalmış PCO2 (hipokapni) ortamının
oluşmasına neden olur.
• Buna bağlı olarak hücre dışı ve hücre içi pH değerleri yükselir (akut solunumsal alkaloz).
• Beyindeki kan damarları daralarak beyne giden kan akışını azaltırlar.
Kan PCO2 ↓
Hiperventilasyon

Hücre dışı ve hücre içi pH ↑


Serebral Vazokonstriksiyon BOS, nöron ve glia
(Akut Solunumsal Alkaloz)
ve PCO2 ↓ (Hipokapni)
Serebral Kan Akışı ↓
EEG ve Beyin Metabolizması
• Sonuç olarak sinirsel aktivite, daha yavaş ve yüksek genlikli dalgaların ortaya çıktığı (delta ve teta
aktivitesinin arttığı) ve aynı zamanda alfa aktivitesinin de bir miktar azaldığı bir değişim gösterir.

• Bu EEG değişikliklerinin metabolik değişikliklerden mi yoksa kan akımı farklılıklarından mı kaynaklandığı


halen tartışmalıdır.

• Muhtemel açıklamalardan bir tanesine göre, bu değişiklikler, uyanıklıktan uykuya geçiş aşamasında gözlenen
EEG değişikliklerinde olduğu gibi, hipokapninin beyin sapı retiküler formasyonu üzerine baskılayıcı
etkilerinden kaynaklanıyor olabilir.
EEG ve Beyin Yarım Küreleri
• EEG kayıtlarını beyin hemisferlerinin beyin işlevlerine olan katkılarını
ortaya koymak amacıyla kullanma yönünde de çalışmalar yapılmıştır.

• Yaygın kanıya göre


• sol yarımküre, akıl yürütme, problem çözme ve lisan gibi
işlevleri yürüten, beynin "mantıklı" yarısı olarak
değerlendirilirken,
• sağ yarımküre ise lisandan çok görüntüler ve mekansal
çözümlemelerle ilgilenen, beynin daha hissi ve yaratıcı olan
yarısı olarak nitelenir.

• Fakat yapılan çalışmalar dikkatle incelendiğinde ise bu tanımlamaların,


beynin organizasyonunun çok fazla basitleştirilmesi anlamına geldiği
görülebilir.
• !!! Gerçekte, bu hipotezi destekleyebilecek çok az sayıda
yayınlanmış EEG bulgusu mevcuttur.
EEG ve Kişilik
• Kişilik özellikleri ile EEG motifleri arasında bağlantı kurma yönünde de yapılan çalışmaların en ünlüsü
muhtemelen Eysenck'in "İçe Dönüklük ve Dışa Dönüklük Hallerinin Kortikal Uyanıklık
Modeli"dir.
• Eysenck'e göre beyin korteksinde optimum bir elektriksel aktivite düzeyi mevcut olmalıdır. Eğer kişi bu
seviyenin altına düşerse sıkılma ve uykululuk durumu ortaya çıkar; bunun üzerinde ise aktiviteyle başa
çıkamaz ve kaygılı bir hale gelir.
• Bu modelde, dışa dönük (extravert) kişiler, bu en uygun kortikal aktivite düzeyine ulaşmak için (etrafta
diğer insanların varlığı veya yüksek sesli müzik gibi) ilave zihinsel uyaranlara ihtiyaç duyarlarken, içe
dönük (introvert) kişiler ise zaten kortikal aktiviteleri en uygun düzeyde olduğu için ilave uyaranlardan
kaçınırlar.

?? Hangi EEG bulgularının ne dereceye kadar bu hipotezi desteklediği ciddi bir tartışma konusu olmuştur.
EEG ve Patofizyolojiler-Epilepsi

• Epilepsi, serebral korteksin gri maddesinde anormal ve aşırı nöral aktivitenin yarattığı çeşitli davranış ve algı
değişimleri olarak tanımlanabilir.

• Epilepsi yaklaşık olarak popülasyonun %1’inde görülen, en sık nörolojik bozukluklardan birisidir.

• Beyin dokusunun eksitabilitesini yükselten herhangi bir durumdan kaynaklanabilir.


EEG ve Patofizyolojiler-Epilepsi
Epileptik EEG’deki Anormal Dalgalar
• Epileptik EEG kayıtları sivri uçlar, keskin dalgalar, sivri uç ve
dalga kompleksleri ve çoklu dikenli deşarjlar gibi anormal
desenler gösterebilir.
• Sivri uçlar ve keskin dalgalar, EEG'de görülen, genellikle 70
milisaniyeden kısa süren, kısa, yüksek genlikli sapmalardır.
• Spike-dalga kompleksleri, düzenli aralıklarla meydana gelen bir
spike ve bunu takip eden yavaş bir dalgadan oluşur.
• Polispike deşarjları, hızlı bir şekilde art arda meydana gelen
birden fazla ani artışı içerir.
• Bu anormal modeller kendiliğinden ortaya çıkabilir veya yanıp
sönen ışıklar veya hiperventilasyon gibi spesifik uyaranlarla
tetiklenebilir.
EEG ve Patofizyolojiler-Epilepsi
İnteriktal ve İktal Aktivite:

• İnteriktal aktivite, nöbetler arasında meydana


gelen anormal EEG paternlerini ifade eder. Bu
anormallikler epilepsinin karakteristiğidir ve tanıya
yardımcı olabilir.

• İktal aktivite, nöbet sırasında meydana gelen EEG


değişikliklerini ifade eder. Bu değişiklikler nöbetin
türüne ve beyindeki konumuna göre değişiklik
gösterebilir. Örneğin, fokal nöbetler EEG'de lokalize
anormallikler gösterebilirken, genelleştirilmiş
nöbetler beyinde yaygın değişiklikleri içerebilir.
EEG ve Patofizyolojiler-Beyin Tümörleri
ve Diğer Yer Kaplayıcı Lezyonlar

• Büyük tümör veya yer kaplayıcı lezyonlarda, tümör


bölgesinde elektriksel aktivitenin bloke olması nedeniyle
saçlı deri üzerinden ölçülen EEG nin silikleşmesine yol açar.

• Tümör çevresinde ise nöronal dokuyu sıkıştırdığından bu


alanların anormal, yüksek voltajlı, senkron elektriksel
etkinliğine yol açar. Yüksek genlikli senkron dalgaların
genliklerinin maksimuma ulaştığı bölge tümör bölgesidir
EEG ve Patofizyolojiler- Serebral Dolaşım
Bozuklukları (Serebrovasküler Olaylar):
Penumbra
• Serebral dolaşımdaki bozukluklar beyinde fokal veya global
iskemik durumlara neden olur.

• Kanın ulaşmadığı bölge beslenemeyeceğinden burada


hücresel ölümler meydana gelir. Bu durum ilgili bölgedeki
nöronal aktivitenin azalmasıyla sonuçlanır.

• Dolayısıyla Serebral Dolaşım Bozuklukları (Serebrovasküler


Olaylar)’da genellikle temel EEG ritminde yavaşlama ve
silikleşme ile karakterizedir.
Kor (Çekirdek)
Penumbra

Kor (Çekirdek)
TEŞEKKÜR EDERİZ
EEG Çekimi – Kurulum
➢BioAmp kablosu PowerLab'dakiBioAmp
soketine takılır

➢Üç adet EEG plaka elektrodunun kabloları


Toprak (Earth), kanal bir negatif (CH1
NEG) ve pozitif (POS) olarak BioAmp
kablosuna bağlanır.
EEG Çekimi – Elektrodların Yerleştirilmesi
❖Frontal bölgeye, sağ tarafa Negatif (Beyaz) elektrodlar
T -
❖Frontal bölgeye, sol tarafa Toprak (Yeşil) elektrodlar

❖Oksipital bölgeye de Pozitif (Siyah) elektrodlar

yerleştirilir.

++
EEG Çekimi – Elektrodların Yerleştirilmesi
❖Negatif (Beyaz) Elektrodlar

1. Bir tükenmez kalemle deneğin alnında saç bitim bölgesinin orta hattından 5 cm sağ tarafa
(veya denek saçsız ise denk bir bölgeye) küçük bir artı işareti konulur.

2. Artı konulan yerdeki deri bir aşındırıcı (abrasive) bir pet veya jel yardımıyla hafifçe
kazıyarak temizlenir.
‼ Bu basamak, üst derinin elektriksel direncini azaltıp iyi bir elektriksel bağlantı
sağlanabilmesi açısından önemlidir.
EEG Çekimi – Elektrodların Yerleştirilmesi
❖Negatif (Beyaz) Elektrodlar

3. Eğer elektrot jeli kullanılıyorsa elektrodun içindeki boşluğa iki damla kadar jel damlatılır.
Eğer elektrot pastası kullanılıyorsa, parmağa bir miktar pasta alıp, artı işareti konulan deri
bölgesine konur; ardından da elektrodunuzun konkav (içi boş) bölümü sıkı bir biçimde bu
pastaya bastırılır.

4. Elektrod, daha önce çizilmiş olan artı işaretinin üzerine yerleştirilir ve 5-8 cm uzunluğunda
bir yapışkan bant ile deriye sabitlenir.

5. Elektrodun kazaen çekilip çıkmasını engellemek için ilave bir kaç yapışkan bantla kabloları
alın bölgesindeki uygun noktalara sabitlenir.
EEG Çekimi – Elektrodların Yerleştirilmesi
❖Toprak (Yeşil) ve Pozitif (Siyah) Elektrodlar

1. Kafanın etrafına sıkı bir bandaj geçirilir. Bandajın ön kısmı alına yerleştirlen elektrotlarla
kaş çizgisi arasından, arka kısmı ise kafatasının en geniş olduğu noktadan geçmelidir.
2. Bandajın kafanın arkasındaki bölümü 1-2 cm kadar aşağıya çekilir. Açığa çıkan kafa derisi
bölümü üzerindeki saçlar, orta hattan bir kaç santimetre yanda ve alındaki elektrotla aynı
tarafta olacak şekilde ayrılır.
3. Bir tükenmez kalemle ayrılmış saçların arasındaki deriye küçük bir işaret konur.
4. Aşındırıcı bir ped yardımıyla saçlı derinin işaretli bölümünü hafifçe kazınır.
EEG Çekimi – Elektrodların Yerleştirilmesi
❖Toprak (Yeşil) ve Pozitif (Siyah) Elektrodlar
5. Eğer elektrot jeli kullanılıyorsa elektrodun içindeki boşluğa iki damla kadar jel damlatılır.
Eğer elektrot pastası kullanılıyorsa, parmağa bir miktar pasta alıp, artı işareti konulan deri
bölgesine konur.
6. Saçlar ayrık durumda tutulurken elektrod işaretlenen yere yerleştirilir. İyi bir temas için
elektrod deriye doğru nazikçe bastırılır.
7. Elektrodun yerinden oynamamasına dikkat edilerek bandaj yukarı doğru çekilir ve elektrod
sağlam bir biçimde yerinde tutacak şekilde yerleştirilir.
8. Elektrodun kazaen çekilerek yerinden oynamasını engellemek için kablolarını yapışkan bir
bant yardımıyla bandajın dış kısmına yapıştırılır.
9. Elektrodun işaretli deri bölgesine bastırılmış durumda olup olmadığı kontrol edilir. Eğer
gerekiyorsa bandaj biraz daha sıkılaştırılır.
Deney 1: Artefaktları Tanıma
➢ LabTutor panelinin en üst kanalı ham EEG verisini; alttaki dört kanal ise dijital olarak süzülmüş ham veriyi
gösterir.
✓ Alfa frekansı (8 ile 13 Hz, ~30-50 μV)
✓ Beta frekansı (13 ile 30 Hz, <20 μV)
✓ Teta frekansı (4 ve 8 Hz, <30 μV)
✓ Delta frekansı (0.5 ve 4 Hz, ~100-200 μV).
➢ Deney sırasında gerektiğinde kaydırma çubuklarını, Otomatik boyutlandırma ve Sıkıştırma denetimlerini
kullanarak kaydedilen en iyi bir şekilde izlenmelidir.
➢ Gönüllü deneğinizin rahatlamış bir durumda ve aksi belirtilmediği takdirde hareketsiz halde durması gerektiğini
unutmamalıdır.
Göz Kırpma Artefaktları
1. Başlat'a basılır. Denekten gözünü arka arkaya kırpmasını
istenir.
2. Deneği takip ederken, denek her göz kırptığında Enter tuşuna
basılarak bir yorum eklenir.
3. 5 ila 10 saniye sonra Dur tuşuna basınız.

Göz Hareketleri
1. Başlat'a basılır Deneğe tekrarlayan şekilde gözlerini önce
sağa sonra da sola çevirmesi söylenir. Denek gözlerini
hareket ettirirken kafasını sabit tutmalıdır.
2. Deneği izlerken, gözlerini her çevirdiğinde Enter tuşuna
basarak, gözlerin her hareketi için bir kayıt yorumu eklenir.
3. 5 - 10 saniye sonra Dur düğmesine basılır.

Baş Hareketleri
1. Başlat'a basılır. Deneğe tekrarlayan şekilde başını önce sağa
sonra da sola çevirmesi söylenir.
2. Deneği izlerken, başını her çevirdiğinde Enter tuşuna basarak,
başın her hareketi için bir kayıt yorumu eklenir.
3. 5 - 10 saniye sonra Dur düğmesine basılır.
Analiz - EEG Artefaktları
➢ LabTutor panelinin alt kısmındaki kaydırma
çubuğunu ve dikey boyutlandırmayı kullanarak
kayıtları incelenir.
➢ Esas EEG sinyaleri nadiren +50 μV ile -50 μV aralığı
dışına taşarlar. ±50 μV aralığının dışına taşan göz
hareketleri, göz kırpma ve baş hareketlerine ilişkin
aktiviteleri bulunur. Bu büyük sinyaller,
artefaktlardır. Eğer bu tip sinyalleri görmüyorsanız,
elektrot bağlantılarını kontrol ediniz; ve gerekiyorsa
kaliteyi etkileyebileceğinizi düşündüğünüz tüm
bağlantıları söküp yeniden takınız.

Kaydettiklerinize benzer artefaktların genellikle üç ortak


nedeni vardır.
1) Yüz ve kafa derisindeki kaslara ait elektromiyografik
(EMG) aktivite (göz kırpma, kafa hareketleri gibi).
2) Göz kürelerinin dönüşünden kaynaklanan potansiyeller
(elektro-okülografik EOG sinyaller).
3) Özellikle saçlar yüzünden yerine sağlam biçimde
oturmayan oksipital elektrotlarda olduğu gibi, EEG
elektrotlarının mekanik hareketleri.
Deney 2: Alfa ve Beta Ritimleri
➢ Deneyin bu bölümünde EEG'deki alfa ve beta dalgalarını (alfa
veya beta ritimlerini) inceleyerek, bunların üzerine gözlerin açık
yahut kapalı durumda olmasının etkileri gözlenecektir.

Yapılacaklar
1. Deneğin gevşemiş, hareketsiz ve iki gözünün de açık
olduğundan emin olunur.
2. Başla tuşuna basılır.
3. Yorum bölümüne "kapalı" yazılır. Yaklaşık 30 saniye
sonra deneğe gözlerini kapatması söylenir. Aynı anda Ekle
komutuna basarak yorum eklenerek kayda devam edilir.
4. Yorum paneline bu kez "açık" yazılır. Yaklaşık 30 saniye
sonra deneğe gözlerini açması söylenir. Aynı anda Ekle
komutuna basarak yorum eklenir.
5. Bir kaç saniye daha kayda devam ettikten sonra Dur
komutuna basılır.
6. Aynı işlemi iki kez daha tekrar ederek üç adet sonuç kaydı
elde edilir.
Deney 2: Alfa ve Beta Ritimleri
EEG verileriniz şu şekildeki gibi görünmelidir.
Analiz - Alfa ve Beta Ritimleri

Dikey sıkıştırma düğmelerini ve kaydırma çubuğunu kullanarak


kayıt incelenir. Gözler açık veya kapalıyken alfa dalgalarının
genliklerinde bir değişiklik olup olmadığını izlenir. Aynı
zamanda beta aktivitesinde de bir değişim olup olmadığına dikkat
edilir.

Alfa dalgaları sıklıkları ve genliklerine bakılarak ayırt


edilebilir. Genellikle 50 μV'dan daha düşük genliğe
sahiptirler ve her bir döngüsü neredeyse tam olarak
0.1 saniye sürer.

Gözler açık ve kapalıyken alınan kayıtlardaki alfa dalgaları


arasında bir fark yoksa, deneğin gözleri kapalıyken alınan
kayıtlara bakıldığından emin olunmalıdır.

Kayıtlar genellikle yüksek genlikli artefaktlar içeriyorsa, bir veya


daha fazla sayıda elektrodun çıkartılıp tekrar takılması
gerekebilir.
Alfa ve beta dalgalarını tanımladıktan sonra genlik ve/veya frekanslarındaki
değişimler sayısallaştırılır.

Yapılacaklar
1. İlk kayıt döndürülür ve deneğin gözlerinin açık olduğu kayıt dönemine rasgelen artefaktsız bir bölümden bir
miktar seçilir.

2. Dört adet değer göstergesinde, seçilen dönem için geçerli alfa ve beta dalgalarına ait ortalama (ort.) genlik ve
frekans verileri gözlemlenebilir. Her bir değeri aşağıdaki tabloda yer alan uygun hücrelere sürüklenir.
Yapılacaklar
3. Bu adımları "gözler kapalı" dönemi ve diğer iki kayıt
için de tekrarlayınız. Tablolarınız standart sapma
verileriyle birlikte ortalama genlik ve frekans
değerlerini gösterecektir.

4. Analizleri tamamladığınızda tabloların alt kısmındaki


gezinme düğmelerini kullanarak elde ettiğinizi
değişkenleri grafik halinde görebilirisiniz.

Seçim üzerinden kanal hesaplamaları


ÖRNEK ANALİZ

LabTutor'da analiz, yandaki örnekteki işaretli alan gibi


bir alanın veri panelinden seçilmesi ile basitçe
gerçekleştirilebilir.

Değer göstergeleri, bir seçim üzerinde özel


hesaplamaları yapacak şekilde belirlenebilir. Bu
örnekte değer panelleri, alttaki iki kanalda bulunan iki
farklı EEG kaydından ortalama genlik ve frekans
değerlerini göstermektedir.

Bir kaydın zaman eksenine çift tıklayarak, bütün


kaydın otomatik olarak analizini yapmak da
mümkündür.
Değer Paneli

Değer panelleri sözgelimi LabTutor panelindeki


herhangi bir noktaya tıklanarak elde
edilebilecek veri değerlerini gösterir.

Değer panellerindeki rakamlar, alındıkları


kanalın rengini yansıtacak şekilde renklerle
kodlanmışlardır.

Değer panellerindeki değerleri tablolara


sürükleyebilirsiniz.
Deney 3: Zihinsel Aktivitenin Etkisi
Bu bölümde gözler kapalıyken yapılan zihinsel bir matematik işleminin alfa ve beta ritimleri üzerine etkisi
incelenecektir.

Yapılacaklar
1. Deneğin rahatlamış ve her iki gözünün de kapalı durumda olduğundan emin olunur.
2. Başlat komutuna tıklayarak yorum kısmına "kapalı" yazılır.
3. Yaklaşık 30 saniye kadar süren uzun bir alfa aktivitesinden sonra deneğe matematiksel işlem
talimatı verilir:
╚ Söylenen rasgele bir başlangıç sayısından yedinin katlarını çıkartması işlemi. (örneğin.; 100 - 7 = 93, 93
- 7 = 86, 86 - 7 = 79, gibi)
╚ Denekten cevapları sadece düşünmesini, fakat söylememesi istenir.
Yapılacaklar

4. Zihinsel hesaplama işlemini


başlatma komutunu verdiğinizde
yorum bölümü aracılığıyla "mat."
yorumunu eklenir.
5. Yine yaklaşık 30 saniye
kaydettikten sora deneğe zihinsel
matematik işlemini kesmesi ve
rahatlaması söylenir.
6. Bir kaç saniye daha kayıta devam
ettikten sonra Durdur komutunu
tıklanır.
7. Bu işlemler üç farklı kayıt olacak
şekilde iki kez daha tekrar edilir.
!! Her tekrarda zihinsel matematik
işlemini değiştirilmelidir.
Analiz - Zihinsel Aktivite

Gözler kapalı ve matematik işlemi yapılmazken kaydedilen alfa ve beta aktiviteler (kontrol) ile zihinsel
aritmetik başladıktan sonraki aktiviteler tanımlanır. Ardından Alıştırma-2'deki analizi tekrarlanır.

1. İlk kayıt kullanılarak, deneğin gözlerinin kapalı olduğu fakat zihinsel matematik işlemi yapmadığı
döneme ait bölgeden bir bölüm seçilir.

2. Değer göstergelerinde hesaplanan genlik ve frekans değerleri tabloların uygun hücrelerine sürüklenir.

3. Bu adımlar gözler kapalı, matematik işlem yapılırken ve yapılmazken olmak üzere her üç kayıt için de
tekrarlanır. Tablolar standart sapma verileriyle birlikte ortalama genlik ve frekans değerlerini gösterir.

4. Analizler tamamlandığında tabloların alt kısmındaki gezinme düğmeleri kullanılarak elde edilen
değişkenler grafik halinde görülebilir.

!! LabTutor yazılımı ile üretilen grafik, matematik işlemi yapılmayan (kontrol) döneme göre matematik
işlemi yapılırken kaydedilen aktivitenin yüzde genlik ve frekans değişikliklerini göstermektedir
(Matematik işlemi yapılmazken = %100).
Deney 4: İşitsel Aktivitenin Etkisi
• Bu bölümde gözler kapalı durumdayken verilen farklı tipte ve ses düzeyinde müzik uyaranlarının alfa ve beta
ritimleri üzerindeki etkileri incelenecektir.

Yapılacaklar
1. Bu deney için bir çift kulaklık ile deneğe müzik uyaranı verilebilecek bir düzeneğe ihtiyaç olacaktır.
2. Aşağıdaki müzik tiplerine uygun müzik parçalarını tesbit edilir ve deneğe sunmaya hazır hale getirilir.
• Düşük ses düzeyinde dinlendirici (klasik) müzik.
• Yüksek ses düzeyinde dinlendirici (klasik) müzik.
• Düşük ses düzeyinde yoğun (rock) müzik.
• Yüksek ses düzeyinde yoğun (rock) müzik.
Yapılacaklar

3. Deneğin rahatlamış bir durumda


sessizce uzandığından, kulaklıklarının
takılı ve gözlerinin kapalı olduğundan
emin olunur.
4. Başlat komutu verilerek "kapalı"
yorumu girilir.
5. 30 saniye kadar alfa ritmi
kaydedildikten sonra belirlenen ilk
müzik parçası dinletilmeye başlanır,
yorum bölümüne uygun bir yorum
girilir.
6. Yaklaşık 30 saniye daha kayıt almaya
devam ettikten sonra müzik durdurulur.
7. Birkaç saniye daha kayda devam
ettikten sonra durdurma komutu verilir.
8. Belirlenen her müzik tipi için
yukarıdaki basamaklar tekrarlanır.
İşitme Uyaranı
• Dikkatin dağılmaması için müzik kulaklıklar aracılığıyla verilmelidir.
• Farklı tiplerde müzik parçalarının çalmaya hazır bir şekilde hazırlandığından emin olunmalıdır.
• Müziğin bilgisayar veya iPod® gibi bir dijital müzik cihazı aracılığıyla verilmesi tavsiye edilir.

Analiz
Gözler kapalı ve dinlenme durmunda iken kaydedilen alfa ve beta dalgaları (kontrol) ile, belirlenen müziklerin
verildiği sıradaki kayıtlardaki aktivitelei tanımlanır. Ardından, Alıştırma-2 ve 3'de gösterilen analizler tekrarlanır.

1. İlk kayıtta, deneğin gözlerinin kapalı olduğu ve müzik verilmeyen döneme ait bir kayıt bölümünü seçilir.
2. Değer göstergelerinde gösterilen ortalama (ort.) genlik ve frekans değerlerini aşağıdaki tabloda bulunan uygun
hücrelere sürüklenir.
3. Bir önceki basamaktaki işlem, kayıtlardaki gözler kapalı, müzikli ve müziksiz tüm bölümler için tekrarlanır.
(Tabloda, ortalama genlik ve frekans değerleri gösterilecektir.)
4. Analiz tamamlandığında tabloların altındaki yönlendirme düğmeleri kullanılarak değişkenler grafik halinde
izlenebilir.
LabTutor yazılımı ile üretilen bu grafik, müzik verilmeyen (ortalama) döneme göre farklı müzik tipleri
sunulurken kaydedilen aktivitenin yüzde genlik ve frekans değişikliklerini göstermektedir.
(Müzik yok = %100).
Alıştırma 1: Artefaktları Tanıma
• Yatay sıkıştırma komutlarını kullanarak, EEG kaydınızdaki bir artefakt örneğini
görünür hale getiriniz.

Çalışma Sorusu
1. Kayıtlarınızda gözlenen üç artefakt kaynağınıı ve bunların en çok hangi dalga aralıklarında baskın
olduğunu açıklayınız.
Cevap:
1.
Alıştırma 2: Alfa ve Beta Ritimleri
• Dikey sıkıştırma komutlarını ve kaydırma çubuğunu kullanarak Alıştırma-2’de
raporunuza dahil etmek istediğiniz verileri görüntüleyiniz.

Çalışma Soruları
1. Hangi koşullar altında alfa dalgalarını daha belirgin olarak görebiliyorsunuz?
2. Alfa dalgalarının neyi gösterdiği düşünülmektedir?
Cevaplar:
1.

2.
Alıştırma 3: Zihinsel Faaliyetin Etkisi
• Dikey sıkıştırma düğmelerini ve kaydırma çubuklarını kullanarak Alıştırma 3 için
raporunuza dahil etmek istediğiniz verileri görüntüleyiniz.

Çalışma Soruları
1. Zihinsel matematik işleminin alfa dalgaları üzerine nasıl bir etkisi vardır?
2. Bulgularınızı nasıl açıklayabilirsiniz?
Cevaplar:
1.

2.
Alıştırma 4: İşitsel Uyaranın Etkisi
• Dikey sıkıştırma düğmelerini ve kaydırma çubuklarını kullanarak Alıştırma için
raporunuza dahil etmek istediğiniz verileri görüntüleyiniz.

Çalışma Soruları
1. Farklı müzik tipleri alfa dalgaları üzerine nasıl etki göstermektedir?
2. Bulgularınızı nasıl açıklayabilirsiniz?
Cevaplar:
1.

2.

You might also like