Professional Documents
Culture Documents
Metalografi̇ Ki̇tabi
Metalografi̇ Ki̇tabi
Metalografi̇ Ki̇tabi
amaç;
Optik Mikroskobi
Elektron Mikroskobi
a) Numune alınması
b) Numunenin hazırlanması
c) Numunenin incelenmesi
a) Numune Alınması
Numunenin nereden alınacağı tesbit edildikten sonra, en uygun bir kesici alet ile
numune kesilir. Bunlar testere, keski, torna, kesici taĢ, çekiçle kırma ve
oksiasetilen olabilir.
elmas çevrimli kesici disk kullanılır ve kesme hızı istenildiği gibi ayarlanır
(yavaĢ kesme). Bu tür kesme cihazlarında kesmeden kaynaklanan
deformasyon miktarı minimumdur ve genellikle elektron mikroskobuna
numune hazırlamada veya küçük numuneleri kesmede kullanılmaktadır.
(ġekil 2-1)’de Metalografi Laboratuarlarında kullanılan tipik bir kesme cihazı
görülmektedir. (ġekil 2-2)'de ise hassas kesme cihazı2 görülmektedir.
b) Numuneyi Kalıplama
Aynı amaçla bazen metal kelepçeler de kullanılır.ġekil 2-3'de görüldüğü gibi tel,
saç v.b. numuneler kelepçelere tutturularak parlatma yapılabilir. Bu yöntem pratik
olmakla beraber parlatma kalitesi açısından tavsiye edilmez. Diğer taraftan,
otomatik parlatma cihazları için standart boyutda numune kullanılması söz
konusudur.
Parlatma iĢlemi, çeĢitli parlatma kademelerini içerir. Her kademede, bir evelki
kademede kullanılan, aĢındırıcılardan daha ince aĢındırıcı kullanılır ve böylece her
kademenin numune yüzeyinde yarattığı deformasyon ve çizik minimuma indirilir.
AĢındırıcılar
Kaba ve ince zımparalamada kullanılan aĢındırıcılar :
Sentetik aĢındırıcı olup, kum ve kokdan elde edilir. Mohs sertliği 9.5 dir ve
Hegzagonal yapıdadır. SiC taneleri toz hem de kağıt veya kumaĢ üzerine bir
bağlayıcı ile tesbit edilerek zımpara Ģeklinde kullanılır,
Zımpara Kâğıdı
Kaba ve nihai parlatma için genellikle Al2O3, Cr2O3, MgO, Fe2O3 veya elmas tozu
gibi aĢındırıcılar kullanılır.
Bunlardan elmas tozu, macun veya "sprey Ģeklinde,'diğerleri ise toz veya
damıtık su ile süspansiyon halinde kullanılır. Parlatılan numune eğer sudan
etkileniyorsa bu durumda etilen, glikol, alkol, kerosen veya gliserin kullanılır. MgO,
Mg, Al ve alaĢımlarının parlatılmasında nihai parlatma kademesinde tavsiye edilir.
Diğer taraftan sıvı, zımpara abrasivlerini bir arada tutarak sağa-sola dağılmalarına
engel olur.
Kaba ve Nihai Parlatma Kademesi
Her iki kademede numune, parlatma çarklarına tutulur. Çarkların üzeri parlatılacak
numune için tavsiye edilen kumaĢlarla kaplanır. Kaba parlatma kademesinde
genellikle çadır bezi gibi tüysüz kumaĢlar seçilirken, nihai parlatma kademesinde
kısa tüylü kumaĢlar tercih edilir.
Otomatik Parlatma.
Kısa zamanda, çok sayıda numune parlatma gerektiren laboratuarlarda parlatma
genellikle otomatik olarak yapılır. Bazı hallerde ise numunenin özellikleri
nedeniyle parlatma iĢlemi elde yapılamaz ve bu durumda otomatik parlatma
cihazlarından yararlanılır.
Elmasla Parlatma.
Elmas normal olarak parlatmada kullanılmaz ancak çok sert veya yumuĢak ve
sert fazı bir arada içeren (örneğin; kalıntı faz bulunan) numunelerin
parlatılmasında kaba zımparalamadan sonra kullanılması kısa zamanda çok
baĢarılı netice vermektedir.
Tahribatsız Parlatma
Tahribatsız yöntem olarak tanımlanan bu iĢlemde, incelenecek parçanın
yüzeyinde bir bölge seçilir ve bu alan zımparalanır; parlatılır ve daha sonra
dağlanır.
Elektrolitik parlatma
Elektrolit parlatma oldukça basit fakat deneyim isteyen bir iĢtir. Numunenin yüzeyi
600No'lu zımpara ile zımparalanmalıdır. Burada numune anot durumundadır.
Elektrolit, elektroliz banyosu içerisinde parlatılacak numunenin metal iyonlarının
ve kompleks bileĢiklerinin çözülebileceği iletken çözeltilerdir. Elektrolit seçimi,
parlatılacak numunenin kimyasal bileĢimine ve mikro yapısına bağlıdır.
Parlatma Teorisi
Bu yöntemde parlatma mekanizması anodik çözünmedir. Numune yüzeyindeki
pürüzlerin ortadan kalkması çıkıntıların tercihli çözünmesi ile
olur ve çıkıntılar arasındaki çukurlar bu anodik çözünmeden korunurlar. Çünkü,
bu bölgelerdeki çözünme hızı, çıkıntılı kısımlara kıyasla daha azdır.
Numune anot durumunda okluğundan, (+) yüklü metal iyonları numune yüzeyini
terk ederek katoda gider. Numunenin bu Ģekilde çözünmesi esnasında numune
yüzeyinin hemen üstünde metal iyonlarının meydana
getirdiği bir film tabakası teĢekkül eder. Bu film tabakasının elektrik direnci,
elektrolitin direncinden daha büyüktür ve farklı bileĢimdedir, Parlatma
mekanizması hakkındaki genel görüĢ; yüzeydeki çıkıntılı kısımlarda film
tabakasının ince, metal iyon konsantrasyonunun yüksek ve elektrik direncinin
düĢük olduğudur. Bu duruma göre uygulanan potansiyel altında pürüzlü
kısımlardaki akım yoğunluğu çukur kısımlara kıyasla daha fazla olacaktır. Eğer
yeterli miktarda bir potansiyel uygulanmıĢsa metal, çıkıntılı kısımlardan çukur
kısımlara kıyasla, daha hızlı elektrolite geçecektir. Bu durum, yüzeyin tamamen
düz olmasına (parlaması) kaçlar devam eder.
Kimyasal Parlatma
Kimyasal parlatma, metal numunenin uygun bir çözeltiye daldırılmadı sonucu,
yüzeyinin parlamağıdır. Kimyasal parlatma, özellikle büyük boyadaki numunelerin
parlatılması için uygun bir yöntemdir. Örneğin, çekme numunesinin tümü bu
yöntemle deney öncesi parlatılır ve deformasyon esnasında yüzeyde meydana
gelen değiĢiklik izlenebilir. Bu boyuttaki numunelerin mekanik yöntemle
parlatılması hem çok uzun zaman alır hem de parlatmadaki baĢarı derecesi
oldukça düĢüktür. Benzer Ģekilde elektrolitik parlatma yönteminin uygulanması
halinde de parlatma koĢullarını sabit tutmak oldukça güçtür.
Parlatma süresine ■
Kimyasal parlatma için kullanılan çözeltiler taze olarak hasırlanmasıdır. Kimyasal
parlatma, elektrolitik parlatmada olduğu gibi, saf ve tek fazlı malzemelerde en iyi
sonucu vermektedir.
Farklı malzemeleri kimyasal yöntemle parlatabilmek için çeĢitli çözeltiler
önerilmektedir. Kimyasal parlatmada optimum Ģartlar? çoğu kez deneme ile
saptanmaktadır.
Anodize Etme
• Anodize etme veya anodik oksidasyon, oksit filmin metal yüzeyinde epitaksi
Ģeklinde toplanması için uygulanan elektrolitik parlatma yöntemidir. Bu yöntemde,
numune yüzeyinin daha önce elektrolitik olarak parlatılması daha iyi netice
vermektedir. Anodize etme yöntemi, alüminyum,
bakır, niobiyum (kolombiyum), titanyum, uranyum ve zirkonyum gibi mal-
zemelere uygulanmaktadır, Anodize. etme ilk defa alüminyumda tane ya-
pısmı ortaya çıkarmak amacı ile uygulanmıĢtır.
DAĞLAMA
Bazı demir dıĢı alaĢımlarda taneler dağlanmadan önce sadece polörize ıĢık
altında görülebilmektedir. Bu nedenle parlatmadan sonra numunelerin
mikroskopda incelenmesinde yarar vardır. ParlatılmıĢ numunenin yüzeyi
ıĢığı eĢit bir Ģekilde dağıttığından yapıdaki ayrıntılar ayırt edilemez. Bu
nedenle yapıda kontrast oluĢturulması gerekir. Bunun için uygulanan
yönteme, genel olarak «Dağlama» (Etching) denilmektedir. Dağlama fiziksel
veya kimyasal olabilir. Fiziksel dağlama ile yüzeyden atom tabakaları atılır.
Bunun için belirli bir enerjiye ihtiyaç vardır. Bu enerji, ısı veya yüksek voltaj
uygulanarak sağlanabilir.
Genel olarak parlatma ve dağlama iĢlemlerinin üç defa
tekrarı,bu tabakanın tamamen ortadan kalkması için yeterlidir.
Bu yöntemler;
Karanlık-Saha aydınlatması
Folarize ıĢık
Paz-Kontrast
Interference
Renk ayırımı
OPTĠK MĠKROSKOPTA YAPI ANALĠZĠ
Malzemelerin yapısı, bileĢimlerine bağlı olarak ilgili faz diyagramın-
daki fazlardan oluĢur. Ancak, yapıda yer yer istenmeyen fazlar (kalıntılar) da
bulunabilir. Mevcut fazların morfolojisi ve dağılımı, malzemenin katılaĢma koĢullan
ile geçirdiği diğer iĢlemlere bağlıdır.