Professional Documents
Culture Documents
Muhendislik Yonetimi
Muhendislik Yonetimi
DÖNEM PROJESİ
Mühendislik Yönetimi Uzaktan Eğitim
Tezsiz Yüksek Lisans Programı
DANIŞMAN
Prof.. Dr. Serol BULKAN
İSTANBUL, 2023
İÇİNDEKİLER
1. GİRİŞ .............................................................................................................................. 1
i
4.2. Fiyatlandırma seçeneklerine göre sözleşme tipleri .................................................... 12
8. SONUÇ ......................................................................................................................... 30
9. KAYNAKÇA ................................................................................................................ 31
ii
ÖZET
Firmalar, ticari faaliyetlerini devam ettirebilmek amacı ile iş yaşam döngüsünde sektörel
güçleri doğrultusunda pek çok ihalede yer alırlar. Bu yazımızda EPC ile Anahtar Teslim proje
arasındaki farkı anlattık. Çalışmada inşaat sektöründe gerçekleştirilen ihale türleri incelenecek
olup, temel olarak projelerin en etkin şekilde, oluşacak riskin en aza indirilmesi üzerinde
durulacaktır.
EPC (Mühendislik, Tedarik ve İnşaat) projeleri, bir projenin tek bir varlık veya şirket
tarafından tasarlanmasını, satın alınmasını ve inşa edilmesini içerir. Şirket, tasarım, malzeme
ve ekipman tedariki ve inşaat dahil olmak üzere tüm projenin baştan sona yönetilmesinden
sorumludur.
Bu çalışma ile yapılacak olan ihalelerde yer alacak ihale katılımcıları için EPC ve
Anahtar Teslim (turnkey) proje tülerinin farklılığı ve risk yönetim sistematiğinin geliştirilmesi
amaçlanmaktadır.
iii
ŞEKİLLER DİZİNİ
iv
TABLOLAR DİZİNİ
v
KISALTMALAR DİZİNİ
vi
1. GİRİŞ
EPC sözleşmeleri genellikle, tek bir kuruluşun çeşitli tasarım ve inşaat faaliyetlerini her
bir unsurun ayrı ayrı yönetilmesinden daha verimli bir şekilde koordine edebildiği enerji
santralleri, kimyasal tesisler, arıtma tesisleri ve petrol ve gaz tesisleri gibi büyük ve
karmaşık projeler için kullanılır. EPC yüklenicisi projenin başarıyla tamamlanması
sorumluluğunu üstlendiğinden, EPC sözleşmeleri ayrıca proje sahibi için bir risk yönetimi
ölçüsü sağlayabilir.
Anahtar teslim proje veya Turnkey Project, bir şirketin tamamlanmış bir ürünü, hizmeti
veya tesisi işletmeye hazır bir şekilde müşteriye tasarlamayı, inşa etmeyi ve teslim etmeyi
kabul ettiği bir projedir. Müşteri tipik olarak gerekli araziyi, tesisleri ve kamu hizmetlerini
sağlar ve şirket, gerekli özellikleri ve işlevleri düzgün bir şekilde karşıladığından emin
olmak için projeyi tasarlamaktan, inşa etmekten ve test etmekten sorumludur.
Anahtar teslim projeler genellikle, bir şirketin elektrik santrali, üretim tesisi veya
hastane gibi bir tesisi tasarlamak ve inşa etmek için sözleşme yaptığı inşaat ve mühendislik
endüstrilerinde kullanılır. Ayrıca yazılım sistemlerinin veya birden çok bileşen ve
teknolojinin entegrasyonunu gerektiren diğer karmaşık projelerin geliştirilmesinde de
kullanılabilirler. (İLHAN, 2010)
Anahtar teslimi projelerin ana avantajı, tasarımdan tamamlanmaya kadar tüm proje için
tek bir sorumluluk noktası sunmalarıdır. Bu, müşterilerin projeyi yönetmesini ve zamanında
ve bütçe dahilinde teslim edilmesini sağlamasını kolaylaştırabilir. Ancak anahtar teslim
1
projeler, şirket daha fazla risk ve sorumluluk üstlendiği için diğer proje türlerinden daha
pahalı olabilir.
EPC ve anahtar teslim projeler arasındaki temel farklardan biri, bir EPC projesinde,
şirketin projenin tasarımından sorumlu olması, ancak anahtar teslimi bir projede, projenin
hem tasarımından hem de inşaatından şirketin sorumlu olmasıdır. Ek olarak, bir EPC
projesinde, şirket projeyi tamamlamak için birden çok alt yüklenici ve tedarikçiyle
çalışabilirken, anahtar teslimi bir projede şirket genellikle projenin tüm yönlerini şirket
içinde yönetir. (KARAÇAR, 2000)
2
2. İNŞAAT SEKTÖRÜNDE SÖZLEŞME KAVRAMI
Hukuk dilinde akit, mukavele, kontrat gibi farklı terimlerle de anılan sözleşme tarafların
belli bir hukuki bir sonuç doğurmaya yönelik karşılıklı ve birbirine uygun irade
açıklamalarından oluşan bir hukuki işlemdir.
Inşaat sektöründe sözleşme tanımını yapacak olursa, bir yapım projesinin yapımı için
taraflar arasında yapılan yazılı anlaşma olarak tanımlanabilir. Sözleşme, inşaat projesi için
yapılacak işlerin, maliyetlerin, zamanlamaların, sorumlulukların ve diğer önemli
ayrıntıların belirlendiği bir belgedir. Sözleşme, inşaat projesi için yapılan işlerin
yapılmasından, maliyetlerin ödenmesine, sorumlulukların yerine getirilmesine kadar tüm
aşamaları kapsar.
Başarılı bir yapım yönetimi, belirlenen zaman, maliyet ve kalite hedeflerine ulaşmada
çok önemlidir. İnşaat sözleşmeleri, bu yönetim sürecinin tanımını, koşullarını, sınırlarını,
tarafların risk ve sorumluluklarını, takibini ve kontrolünü belirleyen temel unsurdur. İnşaat
sözleşmelerinin nitelikli ve güncel olması, yapım sürecinin tüm aşamalarına cevap
vermesini ve doğru yapımın takibinin sağlanmasını garantiler.
3
Bu amaçla, Amerikan Mimarlar Enstitüsü (AIA) ve Müşavir Mühendisler Uluslararası
Federasyonu (FIDIC) gibi kurumlar standart sözleşme formları yayınlamıştır. Aynı şekilde
Türkiye'de Kamu İhale Kurumu (KİK) tarafından da benzer formlar hazırlanmıştır. Bu
formlar, yapım yönetim sürecinin standardizasyonuna ve kolay yürütülmesine yardımcı
olur.
İnşaat projelerinde kimi zaman işin sahibi olarak yalnızca İşveren anılırken kimi
zamanda yatırımcı kuruluşlarda işin sahibi olabilmektedir. Söz konusu taraflar gerçek ya da
tüzel kişi olabilir. Bu tip sözleşmelerde Yüklenici işin yapımından kaynaklanan risklerin
sorumluluğunu üstlenir. Yatırımcı ya da İşveren de olduğu gibi gerçek ya da tüzel kişi
olabilir. İnşaat projelerinde işin büyüklüğü ve bütçesinin yüksek olması sebebi ile
yükleniciler kendi aralarında ortaklıklar kurularak Konsorsiyum tipi ortaklık ile
sözleşmelerde yer almaktadır.
Bu çalışma kapsamında temel olarak İnşaat sektöründe yer alan sözleşme tipleri ve
EPC(Mühendislik-Satınalma-İnşaat) ve Anahtar Teslim projeler incelenecek ve bu iki
sözleşme tipinin farklılıkları incelenirken, risk yönünden de avantajlı ve dezavantalı
durumları ortaya konulacaktır.
4
3. İNŞAAT SÖZLEŞMELERİNİN ÖZELLİKLERİ
İlk temel özellik tarafların yüklenicinin bir eseri meydana getirmesi ve karşılığında iş
sahibinin eserin meydana gelmesi için ücretini ödemeyi kabul etmesidir.
İnşaat sözleşmeleri Ani Edinimli yani borçlanılan edimin bir defada, tek bir davranışla
yerine getirilmesinin mümkün olduğu hallerdir. Örnek vermek gerekirse müteahhidin,
satıcının edimleri belli bir süre çalışmayı gerektirmesine rağmen, yapılan bu çalışmalar alıcı
açısından teslim anına kadar ifa değeri taşımayacağından ani edimli borç olarak
nitelenecektir. (DOĞAN, 2014)
İnşaat sözleşmesi özel hukuk sözleşmesidir. Borçlar Kanunu özel hukuk kapsamında
yer almaktadır. Bir borçlar hukuku sözleşmesi olan eser sözleşmesi de özel hukuk
sözleşmesidir.
Sözleşme, özel hukuk şahısları arasında ferdi veya genel işlem şartlı sözleşmeler
şeklinde kurulur. Şayet, sözleşme taraflarından herhangi biri kamu hukuku şahsı ise
sözleşme, Kamu İhale Kanunu kuralları çerçevesinde kurulmaktadır. Bu durum inşaat
sözleşmesinin özel hukuka ait sözleşme olması gerçeğini değiştirmez. Sözleşme kurulması
safhasına kadar kamu hukuku kuralları yürürken, sözleşme kurulduktan sonra özel hukuk
kuralları uygulanır. (KORKMAZ, 2004)
İşveren, sözleşme konusu olan işin mal ve hizmetin üretildiği veya sağlandığı tarafını
temsil eden ve ödemenin yapılması gereken tarafıdır. İşveren, işin tanımını, kalitesini,
süresini ve bedelini belirler ve yüklenici tarafından gerçekleştirilmesini ister.
5
Yapım Sözleşmesi, dikkatli ve özenli bir çalışmanın ürünü olarak hazırlanmış ve yapım
süreci ile ilgili tüm ihtiyaçları karşılayan bir belgedir, fakat mal sahibinin açısından,
öngörülemeyen koşulların getirdiği maliyet artışları ve süre uzaması riskini de taşır. Bu
nedenle tecrübeli bir işverenin olması değişikliklerin yönetiminde önem kazanmaktadır.
(YAYLA, 2009)
Ana Yüklenici, bir yapım sözleşmesinde yapım işini yapacak olan tarafdır. Ana
Yüklenici, sözleşmedeki görevleri ve sorumlulukları kendisi üzerine alır ve bu görevleri
yerine getirmek için alt yüklenici veya diğer destek ekipleri ile çalışabilir. Ana Yüklenici,
yapım süreci boyunca mal sahibi ile irtibat kurar ve yapım işinin yürütülmesi, maliyet ve
zaman kontrolü gibi konularda sorumludur.
Ana Yüklenicinin sözleşme sürecindeki rolü, mal sahibi veya temsilcileri tarafından
hazırlanan sözleşmenin kabul edilmesi ile başlar ve yapım süresince yüklenicinin sözleşme
bedelini genişletme eğilimi vardır.
3.1.4 Yatırımcı
Yatırımcı, yapım veya proje yatırımı yapmak amacıyla fon sağlayan ve finansal getiri
bekleyen kişi veya kuruluştur. Yatırımcı sözleşme gereği yapımın veya projenin
yürütülmesi sürecinde fon sağlamakla birlikte, sonuçta elde edilecek kâr veya gelir payını
da beklemektedir. Yatırımcı, yapım sürecinde maliyet ve süre kontrolünün yapılması, iş
planının uygulanması, kalitenin sağlanması ve projenin zamanında tamamlanması gibi
yükümlülüklerini yerine getirmeyi ve yapım sözleşmesi hükümlerini uymayı taahhüt eder.
6
3.1.5 Alt Yüklenici
Alt Yüklenici, yapım projelerinde Ana Yüklenici tarafından belirlenen ve yapımın bir
kısmını üstlenen yüklenici firma ya da şahıstır. Alt Yüklenici, Ana Yüklenici tarafından
verilen görev ve sorumluluklar doğrultusunda çalışma yapar ve yapılan işin kalitesini ve
zamanında tamamlanmasını garanti etmekle yükümlüdür. Alt Yüklenici, mal sahibi veya
Ana Yüklenici tarafından doğrudan sözleşme yapmaz, ancak Ana Yüklenici tarafından
verilen sözleşmeye uygun olarak hareket eder.
3.1.6 Tedarikçi
Tedarikçi, bir yapım projesi veya ticari bir işlemde sözleşme yapan taraflardan biridir
ve gerekli malzemeleri ve hizmetleri sağlamaya veya üretmeye yönelik olarak sözleşmeye
taraf olarak belirlenir. Tedarikçi, malzemeleri ve hizmetleri doğru bir şekilde ve belirlenen
süre içinde sağlamakla yükümlüdür ve sözleşmedeki şartları kabul etmiş olarak sözleşme
yapar.
7
4. SÖZLEŞME TİPLERİ
8
3.1.7 Genel Yapım Sözleşmesi
Tek bir YÜKLENİCİ ile yapılan sözleşme türüdür. Bu tür sözleşmelerde genellikle
işveren kendisini temsil eden ve kendisi adına sözleşme şartlarını denetleyecek bir MÜŞAVİR
firma ile süreci yönetir.
Bu tür ihalelerin diğer bir özelliği de fiyat optimizasyonu açısından ihaleden önce
tasarımın tamamlanarak tahmini bir bütçe fiyatının oluşturulmuş olmasıdır. Bu sayede
yapılacak yatırımın büyüklüğü ve yaptırılacak işlerin özelliği belirlenmiş olur. Yüklenici bu
tarz ihalelerde kendi uzmanlığı dışında bir konu olması halinde ALT YÜKLENİCİ
kullanabilmektedir.
İş bölümlemesinin fazla olması halinde İŞVEREN aynı iş için birden fazla sözleşme
yapmayı tercih edebilir. Bu durumda sözleşme AYRIK SÖZLEŞME olarak adlandırılır ancak
genel anlamda GENEL YAPIM SÖZLEŞMESİ şartları geçerli olmaktadır.
Bu sözleşme tipinde, yatırımın hayata geçirilmesi için İŞVEREN bir inşaat firması ile
anlaşır. İnşaat firmasının yükümlülüğü işveren adına işin gerçekleşmesi sürecinde yapılan
anlaşmaların denetimi, malzeme ve ekipmanların sevki ve işveren adına idaresindir. Bu
firmalar yatırımın tasarı sürecinde de İdare ile birlikte çalışır.
Yap İşlet Devret projesi, bir yapının inşaatı tamamlandıktan sonra, işletme süreçlerinin
ve bakımının devredilmesi anlamına gelir. Bu proje genellikle kamu yapıları için uygulanır
ve işletme ve bakım görevlerinin devredilmesi için bir işletme şirketi tarafından yapılır.
9
Yapı İşlet Devret sözleşmesinin özellikleri şunlardır:
Yap İşlet Devret sözleşmelerinde, yüklenici hem yapının inşasını yapar hem de işletme
ve bakımını üstlenir. Bu durumda, yapının inşası ve işletme sürecinin tamamı tek bir şirket
tarafından yapılır ve sözleşme tarafları arasındaki anlaşma bu şirketin yapının inşasını ve
işletmesini nasıl yapacağını ve maliyetlerin nasıl karşılanacağını içerebilir.
Bu tür ihaleler, işletme ve bakım maliyetlerinin düşürülmesi, projenin hızlı ve etkili bir
şekilde tamamlanması, projenin verimliliğinin artması gibi avantajlar sağlamayı amaçlar.
10
Bu tarz ihaleler uzun vadeli verimlilik, maliyet tasarrufu ve projenin hızlı ve etkili bir
şekilde tamamlanması gibi avantajları sağlar. Özellikle devlet projeleri için, fiyatsal
büyüklük milyarlarca dolar aralığında değişebilir.
Projenin tasarım ve yapımı için tek bir sözleşme ve tek bir yüklenici kullanılmaktadır.
Bu tarz sözleşmelerin özelliği projelerin hızlı ve etkili bir şekilde tamamlanmasını ve
maliyet tasarrufu sağlayan avantajlı bir yapıda olmasıdır.
Genellikle tasarla-inşa et modeli ile karıştırılan anahtar teslimi sözleşme tipinin farkı
yüklenicinin sorumluluğu ve müşterinin kontrol mekanizmasıdır.
11
Tasarla - İnşaat Et projelerinde ise, yüklenici sadece inşaat işlerini yapar, projenin
tasarımı ise müşteri tarafından yapılır veya başka bir yüklenici tarafından yapılabilir. Bu,
yüklenicinin sadece inşaat işlerinde sorumlu olması anlamına gelir ve müşterinin projenin
tasarımı ve inşaatı üzerindeki kontrol mekanizmasının daha az olduğu anlamına gelir.
Ayrıca, Anahtar Teslim Projesi genellikle daha büyük ve kompleks projeler için tercih
edilirken, Tasarla İnşaat Et projeleri daha küçük ve basit projeler için tercih edilir.
Götürü Bedel Sözleşmelerinde işin başında yapılacak işin bitirilmesi halinde ödenecek
tutar belirlidir. Yüklenici, yapılması istenen işi yapması halinde işveren tarafından
belirlenen fiyat karşılığında ödeme alır. Sözleşmede belirlenen bu fiyat, yapılacak işin tüm
maliyetlerini, çalışma saatlerini ve diğer giderlerini kapsar.
Projenin inşası sırasında oluşabilecek maliyet artış riskini azaltmak amacı ile; fiyat farkı
seçeneğini barındıran götürü bedelli sözleşme tipleri de uygulanmaktadır. Bu tarz ihale
yapısının kullanılması halinde fiyat artış koşulları sözleşme dökümanında tanımlanır.
12
4.2.2 Birim fiyat
Birim Fiyat Sözleşmesi, inşaat projelerinde, işveren ve yüklenici arasında yapılan bir
sözleşme türüdür. Bu tür sözleşmelerde, işveren proje için gereken tüm işlerin ayrı ayrı
birim fiyatları belirlenir ve yüklenici bu birim fiyatlar üzerinden projeyi tamamlar.
Yüklenici, projedeki her bir iş için belirlenen birim fiyat üzerinden ödeme alır ve bu
fiyatlar genellikle projenin öncelikli maliyet unsurlarını, malzemeleri ve iş gücünü kapsar.
Bu tür sözleşmeler, projenin maliyetinin öngörülebilir olmasını ve işverenin maliyet
kontrolünün kolaylaşmasını sağlar. Birim fiyata yüklenici karı, malzeme, işçilik vb.
Dahildir.
Bu tür bir ihale tipinde, işveren işin maliyetlerinin yanı sıra yükleniciye belirli bir ücret
de ödemektedir. Yüklenici işin maliyetlerini düzenli olarak raporlamak ve işverenin onayını
almak zorundadır. Böyle bir ihale tipinde, işverenin riskleri minimize edilmiş ve
yükleniciye ödenecek ücret dışında ekstra bir ücret ödenmez.
13
5. EPC ve ANAHTAR TESLİM SÖZLEŞMELER
Bu bölümde her iki ihale tipininde detayları anlatılacak olup, farklılıkları açıklanmaya
çalışılacaktır.
EPC Mühendislik, Tedarik ve İnşaat anlamına gelir. Bu, inşaat sektöründe bir projenin
zamanında ve bütçe dahilinde tamamlanmasını sağlamak için kullanılır.
Kaynakları akıllıca tahsis etmeyi, inşaat ekibinin farklı bölümleri arasındaki çabaları
koordine etmeyi ve tüm paydaşlar arasında iletişimi sürdürmeyi içerir.
EPC, bir projenin kalitesini artırmanın yanı sıra maliyetleri düşürmeye yardımcı olabilir.
İnşaat aşamasındaki EPC modu, bir projeyi tasarlamak, inşa etmek ve sürdürmek için
gerekli tüm adımları içerir.
İnşaat işleri EPC sözleşmesi, müşteri ile yüklenici arasında, yüklenicinin bir altyapı
projesini tasarlamayı, finanse etmeyi, inşa etmeyi ve işletmeyi kabul ettiği yasal bir
sözleşmedir.
Bir inşaat işleri EPC sözleşmesi ile diğer sözleşmeler arasındaki temel fark, yüklenicinin
bir EPC sözleşmesi kapsamında daha fazla risk almasıdır. Bu, yüklenicinin proje sırasında
meydana gelen maliyet aşımlarından veya program gecikmelerinden sorumlu olduğu
anlamına gelir.
14
5.1.2 EPC Projesi Örneği
Örnek olarak, bir termik santral, güneş enerjisi santrali, su arıtma tesisi gibi enerji üretim
tesisleri, petrol ve doğal gaz platformları gibi endüstriyel tesisler EPC projesi olarak
yapılabilir. Yüklenici, mühendislik, tedarik ve inşaat gibi tüm gereksinimleri karşılamakla
yükümlüdür ve işveren için riskleri minimize etmeyi amaçlar.
"Anahtar teslim projesi" Türkçe bir ifade olup "Turnkey project" olarak ingilizceye
çevrilebilir. Bu terim, bir projenin müşterinin belirlemiş olan spesifikasyonlar ve talep ettiği
özelliklere göre tamamlanması ve müşteri tarafından teslim alınması anlamına gelir. Yani
proje sahibi, projeyi tamamlanana kadar tüm sorumluluğu ve yükümlülükleri üstlenen bir
firmaya anahtar teslim yapar.
15
Anahtar teslimi proje (Anahtar teslimi) terimi, tedarikçinin veya sağlayıcının müşteriye
karşı projenin toplam sonucundan sorumlu olduğu ve bunu müşteriye tamamlanmış ve
kullanıma hazır olarak sunduğu bir projeyi (veya bunun teslimatını) tanımlar.
Anahtar teslimi proje terimi, anahtar teslimi bir çözüm, anahtar teslimi veya kullanıma
hazırdır. Müşteri "sadece anahtarı çevirebilmelidir". Anahtar teslimi proje tedarikçisi genel
yüklenicidir (lider tedarikçi, doğrudan tedarikçi veya ana yüklenici).
Uygulamada anahtar teslimi projeler: Anahtar teslimi bir projede, tedarikçi, teslimata
konu olan tüm teslimatın teslim tarihlerine uyulması, kapsamı ve maliyetinin tamamıyla
müşteriye aittir.
Böylece müşteri proje içindeki hiçbir riskten etkilenmez ve proje sonucu tek sözleşme
ile güvence altına alınır.
Ayrıca anahtar teslim proje yönetimi, bir projenin başından sonuna kadar tüm yönlerini
ele alabilecek bir ekibe sahip olmak anlamına gelir. Bu, daha akıcı bir sürece izin verir ve
birden çok satıcıya olan ihtiyacı ortadan kaldırır.
Anahtar teslim proje örneği, bir inşaat firmasının bir okul binasının inşaatını yapmasıdır.
İşveren, inşaat firmasına okul binasının tasarımını, malzemelerin tedarikini, inşaatın
yapımını ve tüm sistemlerin kurulmasını içeren tüm işleri yüklenmeyi kabul eder. İşveren,
inşaat firmasına yapılan tüm işlerin anahtar teslimi halinde ödenecek bedeli önceden
belirler. İşveren, inşaat firmasından binanın tamamlanması ve işletmeye hazır hale
getirilmesi bekler. Binanın tamamlanması halinde, inşaat firması anahtar teslim projesini
tamamlamış sayılır ve işveren, inşaat firmasına ödenecek belirlenmiş tutarı öder.
Mühendislik Projeleri, büyük inşaat projeleri, yani Havaalanları, Limanlar, gökdelenler,
Köprüler İnşaatı, BT'de (bilgi sistemlerinin anahtar teslimi uygulaması) gib örnekler de
verilebilir.
16
5.2.2 Götürü Bedelli Anahtar Teslim Proje
Götürü anahtar teslimi sözleşme, yüklenicinin projeyi tamamlamak için gerekli tüm
işçilik, malzeme ve ekipmanı sağlamayı kabul ettiği bir inşaat sözleşmesidir.
Mal sahibi, tüm proje için götürü bir bedel öder ve yüklenici, projenin üzerinde
anlaşmaya varılan şartnamelere göre tamamlanmasını sağlamaktan sorumludur. Bu tür bir
sözleşme genellikle yeni bir fabrika veya ofis kompleksi inşa etmek gibi büyük inşaat
projelerinde kullanılır.
Anahtar teslim sözleşme, yüklenicinin projeyi tamamlamak için gerekli tüm kaynakları
ve personeli sağladığı bir sözleşmedir.
Bu, yüklenicinin projede yapılanlar üzerinde tam kontrole sahip olduğu anlamına gelir.
Yüklenici, projenin nasıl tamamlanması gerektiğine dair önceden belirlenmiş
spesifikasyonlar veya yönergeler de sağlayabilir.
Bu, EPC firmasının projenin başından sonuna kadar tüm yönlerinden sorumlu olacağı
anlamına gelir. Bu, proje ekibini yönetmeyi, yapılan işi denetlemeyi ve son teslim tarihine
uyulmasını sağlamayı içerir.
17
6. EPC ile ANAHTAR TESLİM PROJE ARASINDAKİ FARKLAR
Her iki sözleşme türü de mühendislik, satın alma ve inşaat işlerinin tek bir yüklenici
tarafından yapılması üzerine olsa da bazı önemli farklılıklar içerebilir.
İlk ele alınması gereken farklılık, bir EPC projesi, temel mühendislik prosedürleriyle
çalışan bir yükleniciyi içermesidir. Bu durum, bir işletmenin benzersiz ihtiyaçları için doğru
mühendislik planlarıyla doğru şekilde kurulmasını sağlamaya yardımcı olabilir. Anahtar
teslimi bir proje, teknik prosedürler için daha spesifik kurallar içerir. Bu genellikle, bir
kişinin işleri engellemeden daha fazla kontrolü ele almasını biraz daha kolaylaştırmak için
kullanılır.
Bir sonraki fark, EPC için bir tasarımın ve anahtar teslimi sözleşmenin hazır hale
getirilmesinden kimin sorumlu olduğuyla ilgilidir. Bir EPC sözleşmesi, yüklenicinin
eksiksiz bir sistem tasarımını daha etkili ve çalışmasının kolay olacak şekilde hazır hale
getirmesini içerir. Anahtar teslim sözleşmeler ise yalnızca sözleşmede tanımlanan işle
birlikte gelen spesifikasyonların türüne göre yapılması gereken işi ele almak ve işleri
tasarlamak için özel hususlarla ilgilenen bir yükleniciyi içerir.
Diğer bir fark müteahhidin inşaat süreci için doğru insanları görevlendirmek zorunda
kalmasıdır. Bir EPC sözleşmesi, o yüklenicinin başlangıç inşaat sürecini ele almak için
başka bir taraf bulmaya çalışmasını içerir. Anahtar teslimi sözleşme, yüklenicinin burada
olup bitenlerin her bir kısmından tamamen sorumlu olmasını içerir.Bu genellikle, bir
mülkün mühendislik planları hazırlamak için mümkün olduğunca dikkatli bir şekilde
düzenlenmesini biraz daha kolaylaştırmak için kullanılır.
EPC ve anahtar teslimi sözleşme planlarını yürütmenin ilginç yanı, her ikisinin de
değişen maliyetler göz önünde bulundurularak çalışmak için farklı türde prosedürlerle nasıl
çalıştığıdır.
EPC ve anahtar teslimi proje sözleşmesi arasındaki farklar, farklı türden prosedürleri ele
almanın yollarını bulmaya çalışırken görülmesi gereken önemli noktalardır.
18
Bu sözleşmeler, nasıl çalıştığını ve bir kişinin bir işletmenin sahip olabileceği olası en
iyi ihtiyaçlar için olabildiğince iyi kontrol edilip edilmeyeceğini görmeye yardımcı olmanın
bir yolu olarak kullanılır.
Bu iki sözleşme türü de farklı proje yapıları için uygun olabilir ve müşterinin ve
müteahhitin ihtiyaçlarına ve beklentilerine göre seçilmelidir. Önemli olan, sözleşmenin her
iki tarafın da ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılayacak şekilde yapılandırılmasıdır.
Örnek: Anahtar teslimi olarak verilen bir otel projesi, yüklenicinin nihai işletme
düzeyine götüren tüm faaliyetleri tamamlamaktan (işletme ekibine devretmek) sorumlu
olduğu anlamına gelir. Bu projeyi farklı faaliyetlere bölüp, çeşitli müteahhitlere anahtar
teslimi olarak veremezsiniz. Bir EPC'de ise işi yalnızca Mekanik, Elektrik, Tesisat (MEP)
işlerini veya EPC'de bir Kanalizasyon Arıtma Tesisi (STP) olabilir.
19
- Risk açısından
EPC Sözleşmelerinde risk; müteahhit, projenin tüm süreçleri için sorumlu olduğu için,
proje maliyeti ve zamanındaki artışlar, kalite problemleri gibi riskleri üstlenir. Avantaj,
müşteri, projenin maliyet ve zamanındaki artışlar gibi risklerden korunmuş olur ve projenin
tamamlanması için tek bir sorumlu vardır.
Her iki sözleşme türü de farklı riskler içerir ve müşterinin ve müteahhitin risk
toleransına göre seçilmelidir. Önemli olan, sözleşmenin her iki tarafın da risklerinin doğru
şekilde yönetildiğini ve yönetilebileceğini garanti etmesidir.
EPC Sözleşmelerde bir işveren belirli bir işle ilgili herhangi bir risk almak istemez
(yukarıda verilen Kanalizasyon Arıtma Tesisi örneği gibi). Yani üç bileşeni de tek yüklenici
kapsamında tutmak isteyebilir. Bu durumda herhangi bir mühendislik, satın alma veya
inşaat hatası yüklenicinin sorumluluğundadır. Ayrıca, bir EPC sözleşmesi için
Sözleşmedeki değişiklikler minimum düzeyde olacaktır.
- Yürütme açısından
20
Her iki sözleşme türü de farklı yatırım fırsatları ve riskleri içerir ve müşterinin yatırım
amaçlarına ve risk toleransına göre seçilmelidir. Önemli olan, sözleşmenin yatırımın
beklentilerine uygun şekilde gerçekleştirilmesini sağlamasıdır.
Genel anlamda Anahtar Teslim Projeler, birden fazla faaliyetin söz konusu olduğu
durumlarda tercih edilir. EPC Projeler petrol ve gaz ve proses tesisleri gibi karmaşık
mühendislik veya tescilli teknolojinin söz konusu olduğu yerlerde tercih edilir. Bir EPC
projesi, birleştirilmiş olarak EPC anahtar teslimi proje olarak adlandırılan anahtar teslimi
bir projeyle aynıdır.
Bir EPC sözleşmesi, konseptten işletmeye almaya (anahtar teslimi) kadar tüm proje olan
E (Mühendislik/Tasarım), P (Tedarik) ve C'yi (İnşaat) kapsar. Ancak, EPC genişletilmiş ve
bazen yanlış kullanılan bir terimdir. Bazı projeler, yalnızca tasarım, satın alma ve inşaat
yönetiminin (gerçek inşaat kısmı değil, sadece yönetiminin) olduğu EPCM olabilir.
Bazen mühendislik, satın alma veya inşaat gibi bir projenin münferit kısımları bile
belirli bir şirkete devredilebilir. Bu nedenle, EPC bileşenlerinin tümü aynı şirkete verilirse,
özünde bir EPC anahtar teslimi projesidir.
21
7. RİSK DEĞERLENDİRMESİ
Son yüzyıldaki kapitalizm nedeni ile güçlenen şirketllerin olaylara karşı duyralı hale gelmesi,
korono virus etkisi ile tüm dünyada gerek lojistik, gerekse üretim maliyetlerinin artışı ticari
organizasyonların kendini korumak için savunma mekanizması geliştirmesi gerekliliğini
doğurdu. Bu sebepler ve yaşanan dalgalnmalar en çok finansal anlamda etkisini gösterdi.
Proje, benzersiz bir ürün, hizmet ya da sonuç oluşturmak için yapılan bir çaba olup, inşaat
sektöründe de yer bulmaktadır. Benzersiz ürün oluşturma, ön görülemeyen kouşulların yüksek
olması, yapılan işin karmaşık olması gibi faktörlerde bu tip projelerde riski arttırmaktadır.
Risk tanımı genel anlamda yapılan işe etkisi olacak olayların meydana getireceği zararların
tanımlanmasıdır. Pek çok kuruluş risk tanımını farklı şekillde yapıyor olsada temel olarak
birleştikleri iki nokta vardır. Bunlar; belirsizlik ve yapılan işin tamamında ya da belli bir
bölümünde olumsuz durum yaratacak tehlikelerdir.
İnşaat projelerine bakarsak yukarıda açıklandığı üzere karmaşık yapılardan oluşan pek çok
farklı organizasyonu içinde barındıran projelerdir ve içlerinde pek çok belirsizlik barındırır.
Tanımlanana risklerin bazıları yönetilebilir olmasına rağmen bazıları zaman, insan ya da genel
durum sebebi ile yönetilememektedir.
İlk proje tanımlamaları yapılırken insanlar projenin olmuş olmasını bir ihtiyaç olarak
tanımlarken bu durum zaman içinde değişikliğe uğramış, önce kalite sonra ise risklerin
minimuma indirilmesi ihtiyacı yaratmıştır. Günümüz dünyasında artık sadece bir projenin
hayata geçmesi yetmemekte, projede yaşanacak risklerin minimize edilmesi de son derece
önem verilen konular haline gelmiştir.
İnşaat projelerindeki risklere genel olarak bakacak olursak aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz.
22
• Doğal afetler: depremler, fırtınalar veya sel gibi olaylar
• Piyasa koşulları: emlak veya inşaat piyasalarındaki değişiklikler projeyi etkiler
• Finansman sorunları: projenin finansmanını sağlamakta zorluklar.
İnşaat projelerinin hayata geçirilmesi aşamasında gündeme gelebilecek riskler genel riskler ve
proje bazlı riskler olarak iki ana grupta sınıflandırılmaktadır. Genel risklere proje taraflarının
doğrudan herhangi bir müdahalesi olmayan doğal afet, politika, kültürel etkiler olarak
tanımlanırken, proje bazlı riskler daha çok insan faktörüne dayanan ve tarafların doğrudan
müdahale imkanı bulunduğu riskler olarak tanımlanır.
Proje Yönetim Enstitisü (Project Management Institute, PMI) tarafından Şekil 2’deki gibi
özetlenmektedir;
Şekil 7.1 Proje riskleri ve diğer proje yönetim fonksiyonları (İLHAN, 2010)
23
Yeni nesil proje yönetim sistemi olan PMI’ın yayınladığı el kitaplarında riskler projenin bir
parçası olarak görülmektedir. Önerdiği proje yönetim sistemlerinde de tarafların bilhassa
taahhüt firmalarının uygulamalarında risk yönetim birimi oluşturularak, yapılan işin risklerinin
yönetilmesi yöntemlerini tanıtmaktadır.
Yukarıda risk tanımı yapılırken riski oluşturan nedenlerden birini “belirsizlik” olarak ifade
edilmiştir Bu tarz ihalelerde genel olarak belirsizliklerin düşürülebilmesi amacı ve işverenin
kendini koruyabilmesi amacı ile işin başında tüm işi kapsayacak şekilde tek bir fiyat üzerinden
sözleşme yapılır. Bu noktadan sonra tüm risk mütteahit firmaya geçmiş olur.
EPC (Engineering, Procurement, Construction) projeleri, risk alanı geniş bir projedir ve
birçok risk faktörü bulunabilir. Özellikle bu tarz projelerde en düşük fiyatı veren teklif sahibine
ihale verilmesi nedeni ile ihaleyi alan kişinin üzerinde taşıdığı risk yüksektir. Bunlar arasında
şunlar bulunabilir:
24
Bu risklerin yönetilmesi ve minimize edilmesi, projenin başarısı için çok önemlidir. Bu
bölümde çalışmanın konusu dışında olması nedeni ile İş Güvenliği Risklerinin yanısıra
sözleşme tipinin yaratmış olduğu riskler irdelenecektir. Bu kapsamda değerlendirildiğinde
riskler aşağıdaki gibidir;
- Tasarım Riski
1. Tasarım hataları veya eksiklikleri: tasarım sürecinde yapılan hatalar veya eksikliklerin
projenin performansını etkilemesi
2. Tasarım değişiklikleri: projenin ileri aşamalarında ortaya çıkan ve tasarımı değiştiren
gereklilikler
3. Zorlu doğal koşullar: inşaat sahasında beklenmedik doğal koşulların tasarımı etkilemesi
4. Yönetmelik değişiklikleri: proje süresinde yapılacak yönetmelik değişikliklerinin
tasarımı etkilemesi.
- Çevresel Riskler
25
- Altyapı Riskleri
EPC projelerinde alt yapı riskleri, projenin temel altyapısının kalitesi, maliyeti ve zamanlaması
gibi faktörler üzerindeki etkilerdir. Bunlar arasında şunlar bulunabilir:
1. Altyapı eksiklikleri: inşaat sahasında yetersiz elektrik, su, doğal gaz veya diğer altyapı
hizmetlerinin mevcut olmaması veya yetersiz kapasitelerinin bulunması.
2. Altyapı gecikmeleri: altyapı hizmetlerinin projenin zamanlamasına uygun olarak
tamamlanamaması.
3. Altyapı maliyet artışları: projenin maliyetinin altyapı hizmetlerinin maliyet artışlarından
kaynaklanması.
- Satınalma Riskleri
EPC (Engineering, Procurement, and Construction) projelerinde satın alma riskleri, malzeme,
ekipman ve hizmetlerin satın alımı sürecinde ortaya çıkan risklerdir. Bunlar arasında şunlar
bulunabilir:
Bu ve benzeri satın alma riskleri, projenin zamanlaması, maliyeti ve kalitesi üzerinde negatif
etkiler yapabilir.
Ana risklerin irdelendiği EPC projelerde genel olarak değerlendirmesi ise aşağıdaki tabloda
özetlenmiştir;
26
Tablo 7.1. Mühendislik-satınalma-yapım aşaması potansiyel risk listesi (İLHAN, 2010)
27
Anahtar Teslim Projeleri, yüklenicinin tasarım, malzeme tedariği, inşaat ve diğer gereksinimleri
yerine getirmesi için sorumlu olduğu projelerdir. Bu tip sözleşmelerde genel risk
değerlendirmesi aşağıdaki gibi olabilir.
Bu adımlar, Anahtar Teslimi Sözleşmelerindeki risklerin daha etkili bir şekilde yönetilmesini
ve belirlenen zaman ve bütçe çerçevesi içinde projenin tamamlanmasını sağlar.
Bu tür riskler, proje yöneticilerinin etkin bir risk yönetimi stratejisi uygulamasıyla
azaltılabilir veya tamamen önlenebilir. Bu, projenin bütçesi ve zaman çerçevesi
hakkında daha doğru bir fikir vermesine ve projenin başarısı için gerekli olan
kaynakların daha etkin bir şekilde yönetilmesine olanak tanır.
28
Bu gecikmeler, projenin yapım sürecinde ortaya çıkan beklenmedik zorluklar, malzeme
tedarik gecikmeleri, işçilik gecikmeleri, yapım sürecinde ortaya çıkan teknik sorunlar,
yasal veya regulasyon gereklilikleri gibi nedenlerden kaynaklanabilir.
Bu tür riskler, proje yöneticilerinin etkin bir risk yönetimi stratejisi uygulamasıyla
azaltılabilir veya tamamen önlenebilir. Bu, projenin zaman çerçevesi hakkında daha
doğru bir fikir vermesine ve projenin başarısı için gerekli olan kaynakların daha etkin
bir şekilde yönetilmesine olanak tanır.
• Kalite kontrol: İşveren, yüklenicinin proje kalitesini kontrol edemeyebilir, bu da
projenin belirlenen standardlara uymamasına neden olabilir.
Anahtar Teslim Projelerinde kalite kontrol riski, projenin belirlenen kalite
standartlarının veya beklentilerinin karşılanamamasına neden olabilecek durumlardır.
Bu durumlar, yapım sürecinde kullanılan malzemelerin yetersiz kalitesi, işçilik hataları,
proje yönetimi eksiklikleri, yapım sürecinde ortaya çıkan teknik sorunlar veya yasal
veya regulasyon gerekliliklerinin yerine getirilmemesi gibi nedenlerden
kaynaklanabilir.
Bu tür riskler, proje yöneticilerinin etkin bir risk yönetimi stratejisi uygulamasıyla
azaltılabilir veya tamamen önlenebilir. Bu, projenin kalitesi hakkında daha doğru bir
fikir vermesine ve projenin başarısı için gerekli olan kaynakların daha etkin bir şekilde
yönetilmesine olanak tanır.
• Farklı beklentiler: İşveren ve yüklenici arasındaki farklı beklentiler, projenin
tamamlanmasındaki zaman ve maliyette anlaşmazlıklara neden olabilir.
29
8. SONUÇ
EPC projelerinde, mühendislik, malzeme tedariki ve yapım işlemleri farklı şirketler tarafından
yapılır. Bu şirketler, proje riskleri hakkında sorumlu olabilir ve bu yapı, proje risklerinin
paylaştırılmasına olanak tanır. Böylece, proje maliyetlerindeki artışlar minimize edilmeye
çalışılabilir. Ancak, farklı şirketlerin farklı amaçlarının çatışmasına neden olabilir ve proje
yönetimi zorluklarına yol açabilir.
Anahtar Teslim Projelerinde ise, proje yöneticisi tek bir şirket tarafından yapılır ve bu şirket
proje riskleri hakkında tamamen sorumludur. Bu yapı, proje maliyetlerindeki artışların
minimize edilmesine ve projenin zamanında tamamlanmasına yardımcı olabilir. Ancak, proje
maliyetlerindeki artışların tamamen proje yöneticisinin sorumluluğunda olduğunu da gösterir.
Her iki proje yapısının avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. EPC projeleri, proje
risklerinin daha adil şekilde paylaştırılmasına olanak tanır, ancak proje yönetimi zorluklarına
yol açabilir. Anahtar Teslim Projeleri ise, proje maliyetlerindeki artışların minimize edilmesine
yardımcı olabilir, ancak proje maliyetlerindeki artışların tamamen proje yöneticisinin
sorumluluğunda olduğunu da gösterir.
Sonuç olarak, en uygun proje yapısı, projenin özelliklerine ve risklerine göre belirlenmelidir.
Risk yönetimi stratejisi ve uygulaması, projenin başarısı açısından hayati önem taşır ve her iki
proje yapısının avantajları ve dezavantajları dikkate alınarak seçim yapılmalıdır.
30
9. KAYNAKÇA
AKSAY, S. (2008). İnşaat Sözleşmeleri ve Yüklenici Seçim Kriterleri. İstanbul: İstanbul Teknik
Üniversitesi.
DOĞAN, G. (2014). Sürekli Borç İlişkilerinde Borçlunun Temerrüdü. Ankara: Ankara Barosu
Dergisi.
KARAÇAR, P. (2000). Türk İnşaat Sektöründe İhale Sürecine Yönelik Risk Yönetimi
Kapsamında Alan Çalışması. İstanbul: İstanbul Teknik Üniversitesi.
KORKMAZ, A. (2004). Teklif Verme Sürecinde Olan Yükleniciler İçin İnşaat Sözleşmelerinde
Risk Değerlendirme. İstanbul: İstanbul Teknik Üniversitesi.
Wideman, R. (1992). AGuide to MAnaging Project Risk and Opportunities. North Carolina,
USA: Project MAnagement Institute Inc.
31