Download as doc, pdf, or txt
Download as doc, pdf, or txt
You are on page 1of 76

Sözler | On Dördüncü Lemanın İkinci Makamı | 20

Ey Rahmân ve Rahîm olan Allah'ım!

"Bismillâhirrahmanirrahîm" hürmetine, rahîmiyetine yaraşır şekilde bize merhamet et,


Rahmâniyetine yaraşır şekilde, bize "Bismillâhirrahmânirrahîm"in sırlarını anlamayı nasip eyle.

Âmin.

Sözler | On Dördüncü Lemanın İkinci Makamı | 21


Allah'ım!

"Bismillâhirrahmânirrahîm"in sırları hürmetine, âlemlere rahmet olarak gönderdiğin zâta ve onun


bütün âl ve ashâbına, Senin rahmetine ve onun hürmetine yaraşır şekilde salât ve selâm eyle. Bize de,
Senden başka, hiçbir mahlûkunun merhametine ihtiyaç bırakmayacak bir şefkat ve rahmetle
merhamet eyle.

Âmin.

Sözler | Altıncı Söz | 33


Yâ Rab, kusurumuzu affet. Bizi Kendine kul kabul et. Emânetini kabzetmek zamanına kadar
bizi emânette emîn kıl.

Âmin!

Sözler | Yedinci Söz | 37

‫َّم‬ ‫َّم‬
‫ل َّو‬ ‫َا‬ ‫َو‬ ‫َلْيَك‬ ‫َق‬ ‫ْف‬ ‫ْا‬ ‫َن‬ ‫َاْغ‬ ‫ّلُه‬
‫ا آ ل َّو‬ ‫َا‬ ‫ْلُقْر‬ ‫َو‬ ‫َم‬ ‫ْا‬
‫و ا و َّر‬‫ُن‬ ‫َبَن‬ ‫ُقُل‬ ‫ْر‬ ‫َن‬ ‫َا ّلُه‬
‫ا‬
‫ْلَتَجْئَن ِر َلِا َحْو َك َو ُق َك‬ ‫ل‬ ‫ا‬ ‫ا‬ ‫ي‬ ‫ل‬ ‫ل‬
‫ى‬ ‫ا‬ ‫ْاَنا ِنَلْيَك ْن َحْوِن َنا َو ُق َنِنا َو ِبا ِا ِت‬ ‫َعْنَك ِرَتَب ِا‬
‫َتْفُقْرَنا ْاِّول ْس ْغَنا ِب‬
‫ْلُمَتَو يَن َعَلْيَك َو ِالَاَت ْلَنِما َلىِل َاْنُف َّمَنا ِتَواْحَفْظَنا ْف َك ِاَواْرَحْمَنِلا َو اْرَحِت‬ ‫َفاْجَعْلَناِب َنِا ِتا ِء‬
‫ْلُمْؤ َن ِمَو ْلُمْؤ َنِّكِل َو َص َو َس ْم ِكَعَل َسِا َن ُمَحِس َعْب َك َو َن ِبِحَكَّجِظ َو َص َك َو َخ َك ِمَو‬
‫َرْحَميِلَك َو‬ ‫ا‬ ‫ى‬ ‫ا‬
‫َجَما ِمِنُمْل َك َو َم يِم ِتُصْن َك َوِّل َعْي ِّل َناَي َك َوِّيِدَشْم َداٍدَي َك ِدَو َسا ِبِّيُح َك َوِفِّي َثا ِل‬
‫ا‬ ‫ي‬ ‫ا‬
‫َكْثَر ِتَمْخُل َق ِل َك ِنَو َك ِت ْلِم ِلَك َن ِت َك َو‬ ‫َوْحَد َك ى ِس ِه‬ ‫ُنو َّاِل َخْل َكِك َو َشَر ِل ِكَّيَمْوُجوَدِعا َك َو ِنَراِعَّي ِت‬
‫َاْسَم ا َك َو ُمَعا َب َك َوا ا‬
‫َتْرُجَم‬ ‫و‬ ‫ُكُن‬ ‫ُمَع‬
‫ا‬ ‫ِشِف ِط اِسِمَّل ِئ ِت‬ ‫ا ِت‬ ‫و‬‫ِة‬ ‫َدلِر ِقَسْلَطَن ُرُبِفو َك َو ِتَّيُمَب ِسَمْر ِج ا َك ِت ِف‬
‫َو‬
‫َاْرَسْلَتُه‬
‫ِن‬ ‫َرُسوِعَك ِد‬
‫َمَدا ِت ُشُهو َك َوِّرِف ْشَهاِزَك َو َحِئ ي َك َّنَو ِّلِم‬ ‫آَياِلَك َو ْرِةآ َجَمِبا ِت ُرُبو َكِّلِغَو ِض‬
‫ْلُمْرَس َن َو َعَل‬‫ى‬ ‫ا‬ ‫َن َو‬ ‫َن‬ ‫َو َصْح َاْجَم َن َو َعَل ْخَو‬ ‫َرْحَمًة ِت ْلَع ِمَل ِتَن َو َعَل‬
‫ى‬ ‫ِل ا ِذ ي‬ ‫ِل ىَم آ َكِب َكِت ْلُمَقَّر ِرَن َوي ِدَعَل َبِاى َك ِد اَّص ِب َنِبال‬ ‫ا ي‬
‫ِل‬ ‫ِبِّي‬
‫ى ا ال ا ي آ ين‬ ‫ِم‬ ‫ِنِه‬ ‫ِا‬ ‫ِع‬ ‫ي‬ ‫ِبِه‬ ‫ا‬ ‫ِلِه‬ ‫ل‬ ‫ِل ِم‬
‫ِم‬ ‫ِلِح‬ ‫ِع ِد‬ ‫ِب‬ ‫ِئ ِت‬
Allah'ım, kalplerimizi imân ve Kur'ân nuruyla nurlandır.

Allah'ım, bizi Sana muhtaç olduğumuzun şuuruyla zenginleştir; Senden müstağnî durma fakirliğine
düşürme. Kendi güç ve kuvvetimizden teberrî ediyor, Senin havl ve kuvvetine sığınıyoruz. Bizi Sana
tevekkül edenlerden kıl. Bizi nefsimizin eline bırakma. Bizi, koruyuculuğunla muhâfaza eyle. Bize ve
erkek, kadın bütün müminlere merhamet et. Kulun, peygamberin, seçtiğin, dostun, mülkünün güzelliği,
masnuâtının melîki ve sultanı, inâyetinin gözbebeği, hidâyetinin güneşi, hüccetinin lisânı, rahmetinin
timsâli, mahlûkatının nuru, mevcudâtının şerefi, mahlûkatının çokluğu içinde birliğinin kandili, kâinat
tılsımının keşşâfı, rubûbiyet saltanatının dellâlı, hoşnut olduğun şeylerin tebliğ edicisi, gizli isimlerinin
tanıtıcısı, kullarının muallimi, âyetlerinin tercümânı, rubûbiyet güzelliğinin aynası, şuhud ve işhâdının
medârı, âlemlere rahmet olarak gönderdiğin habîbin ve resûlün olan Efendimiz Muhammed'e, onun bütün
âl ve ashâbına, kardeşleri olan diğer peygamber ve resûllere, melâike-i mukarrebîne ve sâlih kullarına
salât ve selâm eyle.

Âmin.

Sözler | Sekizinci Söz | 43

" Ey bu yerlerin hâkimi! Senin bahtına düştüm. Sana dehalet ediyorum ve Sana
hizmetkârım ve Senin rızanı istiyorum ve Seni arıyorum."
‫َّس‬ ‫َّس‬ ‫َّم‬
‫ْن‬ ‫َاَم َو ْلُقْر َو ْا َم‬ ‫َع َد َو‬ ‫َا ّلُه ْجَعْلَن ْن َاْه‬
‫ليا آي‬ ‫ا آ‬ ‫ال ل‬ ‫ال ا‬ ‫ا ا‬ ‫ل‬
‫ِا ِن ِم‬ ‫ِن‬ ‫ِة‬ ‫ِة‬ ‫ِل‬ ‫ِم‬
‫َالّلُهَّم َص ِّل َو َس ِّلْم َع َلى َسِّيِد َنا ُم َح َّم ٍد َو َع َلى آِلِه َو َصْح ِبِه ِبَعَد ِد َج ِم يِع اْلُح ُر وَفاِت اْلُم َتَش ِّك َلِة‬
‫ِفى َج ِم يِع اْلَك ِلَم اِت اْلُم َتَم ِّثَلِة ِبِاْذ ِن الَّرْح مِن ِفى َم َر اَيا َتَم ُّو َج اِت اْلَهَو اِء ِع ْنَد ِقَر اَئِة ُك ِّل َك ِلَم ٍة ِم َن‬
‫اْلُقْر آِن ِم ْن ُك ِّل َقاِر ٍء ِم ْن َاَّوِل الُّنُز وِل ِاَلى آِخ ِر الَّز َم اِن َو اْر َح ْم َنا َو َو اِلَدْيَنا َو اْر َح ِم اْلُم ْؤ ِمِنيَن‬
‫َو اْلُم ْؤ ِم َناِت ِبَعَد ِد َها ِبَرْح َم ِتَك َيا َاْر َح َم الَّر اِحِم يَن آِم يَن َو اْلَح ْم ُد ِهّلِل َرِّب اْلَعاَلِم يَن‬
Allahım, bizi saadet, selâmet, Kur'ân ve imân ehlinden eyle.

Âmin.

Allahım, Efendimiz Muhammed'e, onun âl ve ashâbına, indiği günden itibâren tâ kıyâmete kadar, onu
okuyan her okuyucunun her kelimesini okuması esnâsında Allah'ın izniyle hava dalgalarının aynasına
yansıyan bütün Kur'ân kelimelerinin bütün harfleri adedince salât ve selâm eyle. Bize, anne ve babamıza,
erkek ve kadın bütün müminlere bu salavâtlar adedince merhamet et. Bunu rahmetinle yap, ey
merhametlilerin en merhametlisi! Duâmızı kabul buyur. Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun.

Âmin.

Sözler | Dokuzuncu Söz | 51

‫َالّلُهَّم َص ِّل َو َس ِّلْم َع َلى َم ْن َاْر َس ْلَتُه ُم َعِّلًم ا ِلِع َباِد َك ِلُيَعِّلَم ُهْم َك ْيِفَّيَة َم ْع ِرَفِتَك َو اْلُعُبوِدَّيَة َلَك َو‬
‫ُم َعِّر ًفا ِلُكُنوِز َاْس َم اِئَك َو َتْر ُج َم اًناِ آلَياِت ِكَتاِب َك اِئَناِتَك َو ِمْر آًتا ِبُعُبوِدَّيِتِه ِلَج َم اِل ُرُبوِبَّيِتَك َو َع َلى‬
‫آِلِه َو َصْح ِبِه َاْج َم ِع يَن َو اْر َح ْم َنا َو اْر َح ِم اْلُم ْؤ ِمِنيَن َو اْلُم ْؤ ِم َناِت آِم يَن ِبَرْح َم ِتَك َيا َاْر َح َم الَّر اِح ِم يَن‬
Allahım,

Seni nasıl tanımaları, Sana nasıl kullukta bulunmaları gerektiğini öğretmek için kullarına
muallim, isimlerinin hazînelerini tanıtıcı, kâinat kitâbının âyetlerinin tercümânı, kulluğuyla
rubûbiyet güzelliğinin aynası olarak gönderdiğin zâta, onun bütün âl ve ashâbına salât ve
selâm eyle. Bize ve erkek, kadın bütün mü'minlere merhamet eyle. Amin. Bunu rahmetinle yap
ey, merhamet edenlerin en merhametlisi!

Sözler | Onuncu Söz | 72

‫َعَلْي ِه َص َلَو اُت الَّر مْح ِن ِم ْل َء اُّدل ْنَيا َو َد اِر اْلِج َناِن ❊ َالّلُهَّم َص ِّل َو َس ْمِّل َعىَل َع ْب ِد َك َو َر ُس وَكِل ذَكِل اْلَح ِبيُب اِذَّل ى ُه َو َس ِّيُد‬
‫اْلَكْو َنِنْي َو َفْخ ُر اْلَع اَلَم ِنْي َو َح َياُت اَّدل اَر ْيِن َو َو ِس يُةَل الَّس َع اَد َتِنْي َو ُذ و اْلَجَناَح ِنْي َو َر ُس وُل الَّثَقَلِنْي َو َعىَل آِهِل َو ْحَص ِب ِه َاَمْج ِع َني َو‬
‫َعىَل ِاْخ َو اِنِه ِم َن الَّنِب ِّي َني َو اْلُمْر َس ِلَني آِم َني‬
Rahmân'ın dünya ve Cennetler dolusu salât ve selâmı onun üzerine olsun. Allahım! Kulun
ve resûlün olan, iki cihanın efendisi, iki âlemin medâr-ı iftiharı, iki dünyanın hayat vesîlesi,
dünya ve âhiret saadetinin sebebi, peygamberlik ve kulluk olmak üzere iki mânevî kanadın
sahibi, ins ve cinnin peygamberi olan Habîbine, onun bütün âl ve ashâbına, kardeşleri olan
diğer peygamber ve resûllere salât ve selâm eyle.

Âmin.
Sözler | Onuncu Söz | 96
Yâ Rab!

Bunların ders ve tâlimlerinin hakkı ve hürmeti için, bize ve Risâle-i Nur talebelerine imân-ı
ekmel ve hüsn-ü hâtime ver. Ve bizleri onların şefaatlerine mazhar eyle. Âmin.

Sözler | On Birinci Söz | 116

ebedî ve sermedî olan bir cemâlin seyirci müştâkı ve âyinedar âşıkı, elbette bâkî kalıp,
ebede gidecektir. İşte Kur'ân şâkirdlerinin âkıbetleri böyledir. Cenâb-ı Hak, bizleri onlardan
eylesin, Âmin.

Sözler | On Birinci Söz | 119


Allahım,

Risâlet semâsının güneşi, nübüvvet burcunun ayı olan yüce Peygambere (a.s.m.), onun
hidâyet yıldızları olan Al ve Ashâbına salât ve selâm eyle. Bize, erkek ve kadın mü'minlere
merhamet et.

Amin, âmin, âmin.

Sözler | On İkinci Söz | 125


Allahım,

Senin rahmetine ve onun (a.s.m.) şânına yakışır şekilde, ona ve âline salât ve selâm eyle.

Amin.

Sözler | On Üçüncü Söz | 135


Cenâb-ı Hak bizi ve sizi, bu zamanın câzibedar fitnesinden kurtarsın ve muhâfaza eylesin.

Âmin.

Sözler | On Yedinci Söz | 207


Ey Hayy ve Kayyûm olan!

Hayy ve Kayyûm isimlerin hürmetine, bu perişan kalbe bir hayat ver, bu müşevveş akla
doğru yolu göster.

Âmin.

Sözler | On Dokuzuncu Söz | 219

‫َع َلى َم ْن ُاْنِزَل َع َلْيِه اْلُفْر َقاُن اْلَح ِك يُم ِم َن الَّرْح مِن الَّرِح يِم ِم َن اْلَعْر ِش اْلَعِظ يِم َسِّيِد َنا ُم َح َّم ٍد َاْلُف َاْلِف َص َالٍة َو َاْلُف‬
‫َاْلِف َس َالٍم ِبَعَد ِد َح َس َناِت ُاَّم ِتِه ❊ َع َلى َم ْن َبَّش َر ِبِر َس اَلِتِه الَّتْو َر يُة َو ْاِال ْنِج يُل َو الَّز ُبوُر ❊ َو َبَّش َر ِبُنُبَّوِتِه‬
‫ْاِال ْر َهاَص اُت َو َهَو اِتُف اْلِج ِّن َو َاْو ِلَياُء ْاِال ْنِس َو َك َو اِهُن اْلَبَش ِر ❊ َو اْنَشَّق ِبِاَشاَرِتِه اْلَقَم ُر ❊ َسِّيِد َنا ُم َح َّم ٍد ُف‬
‫ْل‬‫َا‬
‫َاْلِف َص َالٍة َو َس َالٍم ِبَعَد ِد َاْنَفاِس ُاَّم ِتِه ❊ َع َلى َم ْن َج اَئْت ِلَدْع َو ِتِه الَّش َج ُر َو َنَز َل ُسْر َع ًة ِبُدَعاِئِه اْلَم َطُر َو َاَظَّلْتُه‬
‫اْلَغَم اَم ُة ِم َن اْلَح ِّر َو َش َبَع ِم ْن َص اٍع ِم ْن َطَعاِمِه ِم أٌت ِم َن اْلَبَش ِر َو َنَبَع اْلَم اُء ِم ْن َبْيِن َاَص اِبِع ِه َثَالَث َم َّر اٍت َك اْلَك ْو ِر‬
‫َث‬
‫َو َاْنَطَق ُهّللا َلُه الَّضَّب َو الَّظْبَى َو اْلِج ْذ َع َو الِّذ َر اَع َو اْلَج َمَل َو اْلَج َبَل َو اْلَح َج َر َو اْلَم َد َر َص اِحِب اْلِمْعَر اِج َو َم اَز اَغ‬
‫اْلَبَصُر ❊ َسِّيِد َنا َو َش ِفيِع َنا ُم َح َّم ٍد َاْلُف َاْلِف َص َالٍة َو َس َالٍم ِبَعَد ِد ُك ِّل اْلُح ُر وِف اْلُم َتَش ِّكَلِة ِفى اْلَك ِلَم اِت اْلُم َتَم ِّثَلِة‬
‫ِبِاْذ ِن الَّرْح مِن ِفى َم َر اَيا َتَم ُّو َج اِت اْلَهَو اِء ِع ْنَد ِقَر اَئِة ُك ِّل َك ِلَم ٍة ِم َن اْلُقْر آِن ِم ْن ُك ِّل َقاِر ٍء ِم ْن َاَّوِل الُّنُزوِل ِاَلى آِخ ِر‬
‫الَّز َم اِن َو اْغ ِفْر َلَنا َو اْر َح ْم َنا َيا ِالَهَنا ِبُك ِّل َص َالٍة ِم ْنَها آِم يَن‬

Rahmân-ı Rahîm olan Allah'ın, Furkan-ı Hakîmi Arş-ı Azîmden üzerine indirdiği zât olan
Efendimiz Muhammed'e (a.s.m.) ümmetinin iyilikleri adedince milyon salât ve milyon selâm
olsun.

Risâletini İncil, Tevrat ve Zebûr'un müjdelediği; nübüvvetini doğduğundan hemen önce ve


doğumu ânında meydana gelen hârikulâde hallerin, cinnî hâtiflerin, insanlardan evliyâ ve
kâhinlerin haber verdiği; işaretiyle ayın ikiye bölündüğü Efendimiz Muhammed'e (a.s.m.)
ümmetinin alıp verdiği nefesler sayısınca milyon salât ve milyon selâm olsun.

Çağırmasıyla, ağaçların, yanına geldiği, duâsıyla yağmurun süratle yağdığı, bulutun


sıcaktan korumak için başında gölge yaptığı, bir kilelik yiyeceğinden yüzlerce insanın doyduğu,
parmakları arasından suyun üç defa Kevser gibi aktığı; Allah'ın kertenkeleyi, ceylanı, kuru
hurma direğini, koyun paçasını, deveyi, dağı, taşı ve çakıl taşlarını onun için konuşturduğu;
Mi'racın ve, "Göz ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı" (Necm Sûresi: 17.) âyetinin sahibi
Efendimiz ve şefaatçimiz Muhammed'e, (a.s.m.) ilk indiği andan itibâren Kıyâmete kadar
Kur'ân'ın, her okuyanın okuduğunda hava dalgalarının aynalarında Allah'ın izni ile temessül
eden her kelimesindeki her harfi sayısınca salât ve selâm olsun. Bu salâvâtların her birisi
hürmetine bizi bağışla, bize merhamet et, ey İlâhımız!

Âmin.

Sözler | On Dokuzuncu Söz | 222

‫َالّلُهَّم اْج َعِل اْلُقْر آَن ِش َفاًء َلَنا َو ِلَك اِتِبِه َو َاْم َثاِلِه ِم ْن ُك ِّل َداٍء َو ُم وِنًس ا َلَنا َو َلُهْم ِفى َح َياِتَنا َو َبْعَد َم ْو ِتَنا َو ِفى الُّد ْنَيا‬
‫َقِر يًنا َو ِفى اْلَقْبِر ُم وِنًس ا َو ِفى اْلِقَياَم ِة َش ِفيًعا َو َع َلى الِّصَر اِط ُنوًر ا َو ِم َن الَّناِر ِس ْتًر ا َو ِح َج اًبا َو ِفى اْلَج َّنِة َر ِفيًقا َو ِاَلى‬
‫اْلَخ ْيَر اِت ُك ِّلَها َد ِليًال َو ِاَم اًم ا ِبَفْض ِلَك َو ُج وِد َك َو َك َر ِم َك َو َر ْح َم ِتَك َيا َاْك َر َم ْاَالْك َر ِم يَن َو َيا َاْر َح َم الَّر اِح ِم يَن آِم يَن‬

‫َالّلُهَّم َص ِّل َو َس ِّلْم َع َلى َم ْن ُاْنِزَل َع َلْيِه اْلُفْر َقاُن اْلَح ِكيُم َو َع َلى آِلِه َو َصْح ِبِه َاْج َم ِع يَن آِم يَن آِم يَن‬

Allahım!

Kur'ân'ı, bizim için, onu yazan ve benzerleri için, her türlü hastalıktan şifâ, bize ve onlara
hem dünyada, hem de âhirette dost, dünyada yoldaş, kabirde arkadaş, Kıyâmette şefaatçi,
Sırat üzerinde nur, Cehenneme karşı perde ve örtü, Cennette arkadaş ve bütün hayırlara bizi
sevk eden rehber ve önder kıl. Bunu fazlın, cömertliğin, keremin ve rahmetinle yap ey
merhametlilerin en merhametlisi ve ey bütün cömertlerden daha cömert olan!

Duâmızı kabul buyur.

Allahım!

Kendisine hakla bâtılı ayırt eden Kur'ân-ı Hakîmin indiği zâta, onun bütün âl ve Ashâbına
salât ve selâm eyle.

Âmin, âmin.

Sözler | Yirminci Söz| 228


‫َك َم ا ُتِح ُّب َو َتْر َض ى َو َو ِّفْقَنا ِلِخ ْد َم ِتِه آِم يَن ِبَرْح َم ِتَك َيا َاْر َح َم الَّر اِحِم يَن‬ ‫َالّلُهَّم َفِّهْم َنا َاْسَر اَر اْلُقْر آِن‬
‫ُاْنِزَل َع َلْيِه اْلُقْر آُن اْلَح ِكيُم َو َع َلى آِلِه َو َصْح ِبِه َاْج َم ِع يَن‬ ‫َالّلُهَّم َص ِّل َو َس ِّلْم َع َلى َم ْن‬
‫!‪Allahım‬‬

‫‪Sevdiğin ve râzı olduğun şekilde Kur'ân'ın sırlarını anlamayı nasip eyle. Ona hizmet etmeye‬‬
‫!‪bizi muvaffak kıl. Âmin. Bunu rahmetinle yap ey merhamet edenlerin en merhametlisi‬‬

‫!‪Allahım‬‬

‫‪Kur'ân-ı Hakîmin indiği zâtın kendisine, bütün âl ve Ashâbına salât ve selâm eyle.‬‬

‫‪Âmin.‬‬

‫‪Sözler | Yirminci Söz | 242‬‬


‫!‪Allahım‬‬

‫‪bize Kur'ân'ın sırlarını anlamayı nasip et ve her an ve zamanda ona hizmet etmeye bizi‬‬
‫‪muvaffak kıl.‬‬

‫‪Ey Rabbimiz, unutur veya hatâya düşer de bir kusur işlersek bizi bununla hesâba çekme.‬‬
‫)‪(Bakara Sûresi: 286.‬‬

‫‪Allahım,‬‬

‫‪ümmî peygamber, elçin, peygamberin ve kulun olan Efendimiz ve Dostumuz Muhammed'e,‬‬


‫‪onun âline, Ashâbına, hanımlarına, nesline; peygamber ve resûllere, kendine mânen‬‬
‫‪yaklaştırdığın meleklere, dostlarına ve sâlih insanlara salât, selâm bereket ve kerem ihsan‬‬
‫‪eyle. Bu Kur'ân'ın sûreleri, âyetleri, harfleri, kelimeleri, mânâları, işaretleri, remizleri ve‬‬
‫‪delâletleri adedince en üstün salât, en bol selâm, en büyük bereketler halinde olsun. Ey‬‬
‫‪İlâhımız, ey Yaratıcımız, ey merhamet edenlerin en merhametlisi! Bu salâvâtlardan her birisi‬‬
‫‪hürmetine bizi bağışla, bize merhamet et, bize lûtufta bulun. âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamd‬‬
‫‪olsun.‬‬

‫‪Âmin.‬‬

‫‪Sözler | Yirmi İkinci Söz | 280‬‬

‫َالّلُهَّم َص ِّل َع َلى َم ْن َد َّل َع َلى ُو جُوِب ُوُج وِد َك َو َو ْح َداِنَّيِتَك َو َش ِهَد َع َلى َج َالِلَك َو َج َم اِلَك َو َك َم اِلَك الَّشاِهُد الَّصاِد ُق اْلُم َصَّدُق َو اْلُبْر َهاُن الَّناِط ُق اْلُم َح َّقُق َسِّيُد ْاَالْنِبَياِء‬
‫َو اْلُم ْر َسِليَن اْلَح اِم ُل ِسَّر ِاْج َم اِع ِهْم َو َتْص ِد يِقِهْم َو ُم ْع ِج َزاِتِهْم َو ِاَم اُم ْاَالْو ِلَياِء َو الِّصِّديِقيَن اْلَح اِو ى ِسَّر ِاِّتَفاِقِهْم َو َتْح ِقيِقِهْم َو َك َر اَم اِتِهْم ُذ و اْلُم ْع ِج َزاِت اْلَباِهَرِة َو اْلَخ َو اِرِق‬
‫الَّظاِهَرِة َو الَّد َالِئِل اْلَقاِط َعِة اْلُم َح َّقَقِة اْلُم َصَّد َقِة َلُه ُذ و اْلِخ َص اِل اْلَغاِلَيِة ِفى َذ اِتِه َو ْاَالْخ َالِق اْلَعاِلَيِة ِفى َو ِظ يَفِتِه َو الَّسَج اَيا الَّساِمَيِة ِفى َش ِريَعِتِه اْلُم َك َّم َلِة اْلُم َنَّز َهِة َلُه َع ِن‬
‫اْلِخ َالِف َم ْه ِبُط اْلَو ْح ِى الَّرَّباِنِّى ِبِاْج َم اِع اْلُم ْنِزِل َو اْلُم ْنَز ِل َو اْلُم ْنَز ِل َع َلْيِه َس َّياُر َعاَلِم اْلَغْيِب َو اْلَم َلُكوِت ُم َشاِهُد ْاَالْر َو اِح َو ُم َص اِح ُب اْلَم لِئَك ِة َاْنُم وَذ ُج َك َم اِل اْلَكاِئَناِت َش ْخ ًص ا َو‬
‫َنْو ًعا َو ِج ْنًس ا (َاْنَو ُر َثَم َر اِت َشَج َرِة اْلِخ ْلَقِة) ِس َر اُج اْلَح ِّق ُبْر َهاُن اْلَح ِقيَقِة ِتْم َثاُل الَّرْح َم ِة ِم َثاُل اْلَم َح َّبِة َك َّشاُف ِط ْلِسِم اْلَكاِئَناِت َد َّالُل َس ْلَطَنِة الُّر ُبوِبَّيِة اْلُم ْر ِم ُز ِبُعْلِوَّيِة‬
‫َش ْخ ِص َّيِتِه اْلَم ْع َنِوَّيِة ِاَلى َاَّنُه ُنْص ُب َعْيِن َفاِط ِر اْلَعاَلِم ِفى َخ ْلِق اْلَكاِئَناِت ُذ و الَّش ِريَعِة اَّلِتى ِهَى ِبُوْسَعِة َدَس اِتيِرَها َو ُقَّوِتَها ُتِش يُر ِاَلى َاَّنَها ِنَظاُم َناِظِم اْلَك ْو ِن َو َو ْض ُع َخ اِلِق‬
‫اْلَكاِئَناِت َنَعْم ِاَّن َناِظ َم اْلَكاِئَناِت ِبهَذ ا الِّنَظاِم ْاَالَتِّم ْاَالْك َمِل ُهَو َناِظ ُم هَذ ا الِّديِن ِبهَذ ا الِّنَظاِم ْاَالْح َس ِن ْاَالْج َمِل َسِّيُد َنا َنْح ُن َم َعاِشَر َبِنى آَد َم َو ُم ْهِد يَنا ِاَلى ْاِال يَم اِن َنْح ُن َم َعاِشَر‬
‫اْلُم ْؤ ِمِنيَن ُم َح َّم ٍد ْبِن َعْبِد ِهّللا ْبِن َعْبِد اْلُم َّطِلِب َع َلْيِه َاْفَض ُل الَّص َلَو اِت َو َاَتُّم الَّتْسِليَم اِت َم ا َداَم ِت ْاَالْر ُض َو الَّسمَو اُت َفِاَّن ذِلَك الَّشاِهَد الَّصاِدَق اْلُم َصَّدَق َيْشَهُد َع َلى ُر ُؤ ِس‬
‫ْاَالْش َهاِد ُم َناِدًيا َو ُم َعِّلًم اِ َالْج َياِل اْلَبَش ِر َخ ْلَف ْاَالْع َص اِر َو ْاَالْقَطاِر ِنَداًء ُع ْلِوًّيا ِبَج ِم يِع ُقَّوِتِه َو ِبَغاَيِة ِج ِّد َّيِتِه َو ِبِنَهاَيِة ُو ُثوِقِه َو ِبُقَّوِة ِاْطِم ْئَناِنِه َو ِبَك َم اِل ِايَم اِنِه ِبَاْشَهُد َاْن َال ِالَه‬
‫ِاَّال ُهّللا َو ْح َدُه َال َش ِريَك َلُه‬

‫‪Allah’ım! Vücub-u vücuduna ve vahdâniyetine delâlet ve celâline ve cemâline ve‬‬


‫‪kemâline şehadet eden o zâta rahmet et ki, o,‬‬
‫‪bütün kâinatın ve bütün enbiya ve evliyanın tasdikiyle musaddak şahid-i sadık ve‬‬
‫‪bütün ehl-i tahkikin tahkikatıyla müeyyed burhan-ı nâtık,‬‬
bütün enbiya ve mürselînin icmâ ve tasdik ve mucizelerinin sırrına mazhar olan
efendisi, bütün evliya ve sıddıkînin ittifak ve tahkikat ve kerametlerini hâvi olan
imamı,
hakkaniyeti hadsiz tahkikatla teyid ve tasdik edilen mucizât-ı bâhire ve havârık-ı
zâhire ve delâil-i kàtıa sahibi,
zâtında güzel hasletlerin en nihayet merâtibini, vazifesinde ahlâk-ı ulviyeyi, hilâftan
münezzeh olan şeriat-i mükemmelesinde en yüksek seciyeleri câmi,
Kur’ân’ı indirenin, indirilen Kur’ân’ın ve kendisine Kur’ân indirilen zâtın ittifakıyla
vahy-i Rabbânînin mazharı,
âlem-i gayb ve âlem-i melekûtu seyr ü seyahat ve temâşâ eden,
ervâhı müşahede ve melâikeye refakat eden,
şahsen ve nev’en ve cinsen kâinatın bütün kemâlâtının fihristesi,
şecere-i hilkatin en münevver meyvesi,
hakkın sirâcı, hakikatin burhanı, rahmetin timsali, muhabbetin misali, kâinat
tılsımının keşşâfı, saltanat-ı Rububiyetin dellâlı,
şahsiyet-i mâneviyesinin remz-i ulviyetiyle, Fâtır-ı Âlemin bu kâinatı onu nazara
alarak halk ettiği anlaşılan,
düsturlarının vüs’ati ve kuvvetinin işaretiyle Kâinat Nâzımının nizâmı olduğu ve
Hâlık-ı Kâinat tarafından vaz edildiği zahir olan şeriatin sahibidir-evet, bu nizâm-ı
ahsen ve ecmeli câmi olan bu dinin nâzımı, ancak bu nizâm-ı etem ve ekmel olan bu
kâinatın Nâzımı olabilir.
Yer ve gökler var oldukça salâvâtın en efdali ve selâmetin en etemmi, biz
Âdemoğulları topluluğunun efendisi ve biz mü’minler topluluğunun imana hidayet
edicisi olan Abdullah ibnü Abdilmuttalib oğlu Muhammed’in üzerine olsun.

‫َر َّبَنا َال ُتَؤ اِخ ْذ َنا ِاْن َنِس يَنا َاْو َاْخ َطْاَنا َر َّبَنا َو َال َتْح ِم ْل َع َلْيَنا‬
‫ِاْص ًرا َك َم ا َح َم ْلَتُه َع َلى اَّلِذ يَن ِم ْن َقْبِلَنا َر َّبَنا َو َال ُتَح ِّم ْلَنا َم ا َال‬
‫َطاَقَة َلَنا ِبِه َو اْعُف َع َّنا َو اْغ ِفْر َلَنا َو اْر َحْم َنا َاْنَت َم ْو َليَنا‬
‫َفاْنُصْر َنا َع َلى اْلَقْو ِم اْلَك اِفِريَن ❊َر َّبَنا َال ُتِزْغ ُقُلوَبَنا َبْع َد ِاْذ‬
‫َهَد ْيَتَنا َو َهْب َلَنا ِم ْن َلُد ْنَك َر ْح َم ًة ِاَّنَك َاْنَت اْلَو َّهاُب ❊ َر َّبَنا‬
‫ِاَّنَك َج اِم ُع الَّناِس ِلَيْو ٍم َال َر ْيَب ِفيِه ِاَّن َهّللا َال ُيْخ ِلُف‬
‫اْلِم يَع اد❊َالّلُهَّم َص ِّل َو َس ِّلْم َع َلى َم ْن َاْر َس ْلَتُه َر ْح َم ًة ِلْلَع اَلِم يَن‬
‫َو َع َلى آِلِه َو َص ْح ِبِه َاْج َم ِع يَن َو اْر َحْم َنا َو اْر َحْم ُاَّم َتُه‬
‫❊ِبَر ْح َم ِتَك َيا َاْر َح َم الَّراِح ِم يَن آِم ين‬
‫❊َو آِخ ُر َد ْع َو يُهْم َاِن اْلَحْم ُد ِهّلِل َر ِّب اْلَع اَلِم ين‬
Ey Rabbimiz! Unutur veya hataya düşer de bir kusur işlersek, bizi onunla
hesaba çekme. Ey Rabbimiz! Bizden evvelkilere yüklediğin gibi bize de
ağır vazifeler ve musibetler verme. Ey Rabbimiz! Bize güç
yetiremeyeceğimiz şeyi de yükleme. Günahlarımızı affet. Bizi bağışla. Bize
merhamet et. Bizim dostumuz ve yardımcımız Sensin. Kâfirler güruhuna
karşı Sen bize yardım et. (Bakara Sûresi, 2:286.)
Allah'ım!

Âlemlere rahmet olarak gönderdiğin zâta, onun bütün âl ve Ashâbına salât ve selâm eyle.
Ey merhamet edenlerin en merhametlisi, rahmetin hürmetine bize ve onun ümmetine
merhamet eyle.

Âmin
.
‫❊َر ِّب اْش َر ْح ِلى َص ْد ِر ى َو َيِّسْر ِلى َاْم ِر ى َو اْح ُلْل ُع ْقَد ًة ِم ْن ِلَس اِنى َيْفَقُهوا َقْو ِلى‬
"Ey Rabbim, gönlüme genişlik ver. İşimi kolaylaştır. Dilimdeki tutukluğu çöz-
tâ ki sözümü iyice anlasınlar." (Tâhâ Sûresi, 20:25-28.)

23.Söz

‫َالّلُهَّم َص ِّل َو َس ِّلْم َع َلى الَّذ اِت اْلُمَحَّمِد َّيِة الَّلِط يَفِة ْاَالَحِد َّيِة َش ْم ِس َس َم اِء ْاَالْس َر اِر َو َم ْظ َهِر ْاَالْنَو اِر َو‬
‫َم ْر َك ِز َم َداِر اْلَج َالِل َو ُقْط ِب َفَلِك اْلَج َم اِل َالّلُهَّم ِبِس ِّر ِه َلَد ْيَك َو ِبَس ْيِر ِه ِاَلْيَك آِم ْن َخ ْو ِفى َو َاِقْل ُع ْثَر ِتى‬
‫َو َاْذ ِهْب ُح ْز ِنى َو ِح ْر ِص ى َو ُك ْن ِلى َو ُخ ْذ ِنى ِاَلْيَك ِم ِّنى َو اْر ُز ْقِنى اْلَفَناَء َع ِّنى َو َال َتْج َع ْلِنى َم ْفُتوًنا‬
‫ِبَنْفِس ى َم ْح ُجوًبا ِبِح ِّسى َو اْك ِش ْف ِلى َع ْن ُك ِّل ِس ٍّر َم ْك ُتوٍم َيا َحُّى َيا َقُّيوُم َيا َح ُّى َيا َقُّيوُم َيا َح ُّى َيا َقُّيوُم‬
‫َو اْر َحْمِنى َو اْر َح ْم ُر َفَقاِئى َو اْر َحْم َاْهِل ْاِال يَم اِن َو اْلُقْر آِن آِم يَن َيا َاْر َح َم الَّراِحِم يَن َو َيا َاْك َر َم‬
‫❊ْاَالْك َر ِم ين‬
‫َو آِخ ُر َد ْع َو يُهْم َاِن اْلَح ْم ُد ِهّلِل َر ِّب اْلَع اَلِم ي‬
Allah’ım! Onun, Senin katındaki sırrı ve Sana olan seyri hürmetine, beni
korkularımdan emin kıl, hatalarımı gider, hüznümü ve hırsımı benden gider.
Varlığın ve huzurunla beni müşerref kıl. Beni benden kurtarıp kendine al. Kendi
varlığımı Sana feda etmekle beni rızıklandır. Beni nefsime meftun ve hissimle
kör eyleme. Herbir gizli sırrı bana aç. Yâ Hayyu yâ Kayyûm, yâ Hayyu yâ
Kayyûm, yâ Hayyu yâ Kayyûm! Bana, arkadaşlarıma ve ehl-i iman ve Kur’ân’a
merhamet et. Âmin, ey merhametlilerin en merhametlisi ve kerem sahiplerinin en
kerîmi olan Allah’ım!

‫ُسْبَح اَنَك َو ِبَحْمِد َك َعَدَد َخ ْلِقَك َو ِرَض اَء َنْفِس َك َو ِزَنِة َع ْر ِش َك َو ِم َداِد َك ِلَم اِتَك َو ُنَس ِّبُحَك ِبَجِم يِع‬
‫َتْس ِبيَح اِت َاْنِبَياِئَك َو َاْو ِلَياِئَك َو َم لِئَك ِتَك‬
"Mahlûkatının sayısınca, Zâtına lâyık şekilde, Arşının ağırlığınca ve
kelimelerinin mürekkebi miktarınca hamdinle Seni her türlü noksandan
tenzih ederiz Bütün peygamberlerinin, evliyalarının ve meleklerinin
tesbihatlarıyla Seni kusurdan tenzih ederiz. .."
(Müslim, Zikir: 79; Ebû Dâvud, Vitir: 24; Tirmizi, Daavât: 103; Nesâî, Sehv:
94; Müsned, 1:258, 353, 6:325, 430.)
24.Söz

Sözler | Yirmi Beşinci Söz | 409


Ey Rabbimiz!
Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi sapıklığa meylettirme. Yüce katından bize
bir rahmet bağışla. Muhakkak ki veren Sensin, duâ edip istediklerimizi bize bağışlayan Sensin.
(Âl-i İmrân Sûresi: 8.)

Duâları ise, şu sözlerle sona erer: "Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve
minnet, âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur." (Yûnus Sûresi: 10.)

Âmin, âmin, âmin.

‫َر َّبَنا َال ُتَؤ اِخ ْذ َنا ِاْن َنِس يَنا َاْو َاْخ َطْاَنا ❊ َر ِّب اْش َر ْح ِلى َص ْد ِر ى َو َيِّسْر ِلى َاْم ِر ى َو اْح ُلْل ُع ْقَد ًة ِم ْن ِلَس اِنى َيْفَقُهوا َقْو ِلى‬
‫َالّلُهَّم َص ِّل َو َس ِّلْم َاْفَض َل َو َاْج َم َل َو َاْنَبَل َو َاْظ َهَر َو َاْط َهَر َو َاْح َس َن َو َاَبَّر َو َاْك َر َم َو َاَع َّز َو َاْع َظَم َو‬
‫َاْش َر َف َو َاْع َلى َو َاْز َك ى َو َاْبَر َك َو َاْلَطَف َص َلَو اِتَك َو َاْو َفى َو َاْكَثَر َو َاْز َيَد َو َاْر َقى َو َاْر َفَع َو َاْد َو َم‬
‫َس َالِم َك َص َالًة َو َس َالًم ا َو َر ْح َم ًة َو ِر ْض َو اًنا َو َع ْفًو ا َو ُغ ْفَر اًنا َتْم َتُّد َو َتِز يُد ِبَو اِبِل َسَح اِئِب َم َو اِهِب‬
‫ُجوِد َك َو َك َرِم َك َو َتْنُم وا َو َتْز ُك وا ِبَنَفاِئِس َش َر اِئِف َلَطاِئِف ُجوِد َك َو ِم َنِنَك َاَز ِلَّيًة ِبَاَز ِلَّيِتَك َال َتُز وُل َاَبِد َّيًة‬
‫ِبَاَبِد َّيِتَك َال َتُحوُل َع َلى َع ْبِد َك َو َح ِبيِبَك َو َر ُسوِلَك ُمَح َّمٍد َخ ْيِر َخ ْلِقَك الُّنوِر اْلَباِهِر الَّالِم ِع َو اْلُبْر َهاِن‬
‫الَّظاِهِر اْلَقاِط ِع َو اْلَبْح ِر الَّذ اِخ ِر َو الُّنوِر اْلَغاِم ِر َو اْلَج َم اِل الَّز اِهِر َو اْلَج َالِل اْلَقاِهِر َو اْلَك َم اِل اْلَفاِخ ِر‬
‫َص َالَتَك اَّلِتى َص َّلْيَت ِبَع َظَم ِة َذ اِتَك َع َلْيِه َو َع َلى آِلِه َو َص ْح ِبِه َك ذِلَك َص َالًة َتْغ ِفُر ِبَها ُذ ُنوَبَنا َو َتْش َر ُح ِبَها‬
‫ُصُدوَر َنا َو ُتَطِّهُر ِبَها ُقُلوَبَنا َو ُتَر ِّو ُح ِبَها َاْر َو اَح َنا َو ُتَقِّدُس ِبَها َاْس َر اَر َنا َو ُتَنِّز ُه ِبَها َخ َو اِطَر َنا َو َاْفَك اَر َنا‬
‫َو ُتَص ِّفى ِبَها ُك ُدوَر اِت َم ا ِفى َاْس َر اِر َنا َو َتْش ِفى ِبَها َاْمَر اَض َنا َو َتْفَتُح ِبَها َاْقَفاَل ُقُلوِبَنا‬
‫َر َّبَنا َال ُتِزْغ ُقُلوَبَنا َبْع َد ِاْذ َهَدْيَتَنا َو َهْب َلَنا ِم ْن َلُد ْنَك َر ْح َم ًة ِاَّنَك َاْنَت اْلَو َّهاُب‬
‫َو آِخ ُر َد ْع َو يُهْم َاِن اْلَح ْم ُد ِهّلِل َر ِّب اْلَع اَلِم يَن ❊ آِم يَن آِم يَن آِم يَن‬
Allah’ım! Mahlûkatının en hayırlısı, parlayan nur-u bâhir, kat’î burhan-ı
zâhir, bahr-i zâhır, nur-u gàmir, cemâl-i zâhir, celâl-i kàhir, kemâl-i fâhir olan,
kulun ve habibin ve resulün Muhammed’e, zeval bulmayan ezeliyetine lâyık bir
ezeliyetle, tahavvül etmekten münezzeh ebediyetine lâyık bir ebediyetle, Senin cûd
ve kereminin mevhibelerinin bulutlarının yağmurlarınca bol ve geniş şekilde, Senin
cûd ve ihsânâtının lâtifelerinin şerifelerinin mergubiyetince bol ve bereketli şekilde,
salâvâtının en efdali ve en ecmeli ve en şereflisiyle, en zâhiri ve en tâhiriyle, en
ahseni ve en faziletlisiyle, en ekremi ve en aziziyle, en âzamı ve en eşrefiyle, en yüce
ve en pâkiyle, en mübârek ve en lâtifiyle selâmının en etemm ve en ekser ve en
ziyadesiyle, en yüksek ve en yüce ve en daimîsiyle salât ve selâm et, rahmetine ve
rızâna ve af ve gufrânına mazhar kıl. Ona ve aynen onun âline ve ashâbına da,
azamet-i Zâtına yaraşır şekilde rahmet ettiğin gibi bir rahmetle, öyle bir salât et ki,
o salât hürmetine günahlarımızı bağışla, gönlümüzü ferahlandır, kalblerimizi tathir
ve ruhlarımızı tervih ve sırrımızı takdis et, hâtırat ve efkârımızı tenzih et,
içimizdeki kederleri gider, hastalıklarımıza şifâ ver, kalblerimizin kilitlerini aç.
Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalblerimizi sapıklığa
meylettirme. Yüce katından bize bir rahmet bağışla. Muhakkak ki Vehhâb olan,
istediklerimizi bize veren ancak Sensin." Âl-i İmrân Sûresi, 3:8.
"Onların duaları, 'Âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun' sözleriyle sona
erer." Yûnus Sûresi, 10:10.

Sözler | Yirmi Yedinci Söz | 449


‫َالّلُهَّم َص ِّل َو َس ِّلْم َع َلى َم ْن َتَم َّثَل ِفيِه َاْنَو اُر َم َح َّبِتَك ِلَج َم اِل ِص َفاِتَك َو َاْس َم اِئَك ِبَك ْو ِنِه ِم ْر آًة َج اِمَع ًة‬
‫ِلَتَج ِّلَياِت َاْس َم اِئَك اْلُحْسَنى َو َم ْن َتَم ْر َكَز ِفيِه ُش َع اَعاُت َم َح َّبِتَك ِلَص ْنَعِتَك ِفى َم ْص ُنوَعاِتَك ِبَك ْو ِنِه‬
‫َاْك َم َل َو َاْبَدَع َم ْص ُنوَعاِتَك َو َص ْيُروَر ِتِه َاْنُم وَذ َج َك َم اَالِت َص ْنَعِتَك َو ِفْهِر ْسَتَة َم َح اِس ِن ُنُقوِش َك َو َم ْن‬
‫َتَظاَهَر ِفيِه َلَطاِئُف َم َح َّبِتَك َو َر ْغ َبِتَك ِ ِال ْس ِتْح َس اِن َص ْنَعِتَك ِبَك ْو ِنِه َاْع َلى َد َّالِلى َم َح اِس ِن َص ْنَعِتَك َو‬
‫َاْر َفَع اْلُم ْسَتْح ِسِنيَن َص ْو ًتا ِفى ِاْعَالِن ُحْس ِن ُنُقوِش َك َو َاْبَد ِع ِهْم َنْع ًتا ِلَك َم اَالِت َص ْنَعِتَك َو َم ْن َتَج َّمَع‬
‫ِفيِه َاْقَس اُم َم َح َّبِتَك َو ِاْس ِتْح َس اِنَك ِلَم َح اِس ِن َاْخ َالِق َم ْخ ُلوَقاِتَك َو َلَطاِئِف َاْو َص اِف َم ْص ُنوَعاِتَك ِبَك ْو ِنِه‬
‫َج اِم ًعا ِلَم َح اِس ِن ْاَالْخ َالِق َك اَّفًة ِبِاْح َس اِنَك َو ِلَلَطاِئِف ْاَالْو َص اِف َقاِط َبًة ِبَفْض ِلَك َو َم ْن َص اَر ِم ْص َداًقا‬
‫َص اِد ًقا َو ِم ْقَياًسا َفاِئًقا ِلَج ِم يِع َم ْن َذ َكْر َت ِفى ُفْر َقاِنَك ِاَّنَك ُتِح ُّبُهْم ِم َن اْلُم ْح ِس ِنيَن َو الَّصاِبِريَن َو‬
‫اْلُم ْؤ ِمِنيَن َو اْلُم َّتِقيَن َو الَّتَّو اِبيَن َو ْاَالَّو اِبيَن َو َجِم يِع ْاَالْص َناِف اَّلِذ يَن َاْح َبْبَتُهْم َو َش َر ْفَتُهْم ِلَم َح َّبِتَك ِفى‬
‫ُفْر َقاِنَك َح َّتى َص اَر ِاَم اَم اْلَح ِبيِبيَن َلَك َو َس ِّيَد اْلَم ْح ُبوِبيَن َلَك َو َر ِئيَس َاِو َّد اِئَك َو َع َلى آِلِه َو َاْص َح اِبِه‬
‫َو ِاْخ َو اِنِه َاْج َم ِع يَن آِم يَن ِبَر ْح َم ِتَك َيا َاْر َح َم الَّراِحِم يَن‬
Allah'ım,

Güzel isimlerinin* (Esmâ-i Hüsnânın) tecelliyâtı için câmi' bir ayna olmasıyla sıfat ve
isimlerinin güzelliklerine olan muhabbetinin nurları kendisinde temessül eden; masnuâtının en
mükemmel ve en bedîi olması, kemalât-ı sanatının enmûzeci ve mehâsin-i nukuşunun fihristesi
bulunmasıyla sanatına olan muhabbetinin şuâları kendisinde temerküz eden; mehâsin-i
sanatının en yüksek dellâlı, hüsn-ü nukuşunun ilânı konusunda istihsan edicilerin en yücesi,
sanatının kemâlâtını tavsifte en hârika zât olmasıyla kendisinde, sanatının istihsan edilmesine
olan rağbet ve muhabbetinin letâifi tezâhür eden; Senin ihsanınla bütün mehâsin-i ahlâkı ve
Senin lûtfunla bilcümle latîf vasıfları câmi' olmasıyla kendisinde mahlûkatının mehâsin-i
ahlâkına ve masnuâtının latîf evsâfına olan muhabbet ve istihsanının aksâmı toplanmış
bulunan; Kur'ân'ında zikrettiğin ve sevdiğin bütün ihsan sahibi, sabırlı, mü'min, müttakî,
tevbekâr ve Sana yönelmiş kimselere; Kur'ân'ında sevdiğin ve Seni sevmekle şereflendirdiğin
bütün nev'lere üstün bir misdak ve mikyas olan, öyle ki, Seni sevenlerin imamı, Sence mahbub
olanların efendisi ve dostlarının reisi olan zâta ve onun bütün âl ve Ashâb ve ihvânına salât ve
selâm eyle. Âmin. Bunu rahmetinle yap, ey merhamet edenlerin en merhametlisi!

Sözler | Yirmi Sekizinci Söz | 463

Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâya düşer de bir kusur işlersek bizi onunla hesâba çekme.
(Bakara Sûresi: 286.)

‫َالّلُهَّم َص ِّل َع َلى َح ِبيِبَك اَّلِذ ى َفَتَح َاْبَو اَب اْلَج َّنِة ِبَح ِبيِبَّيِتِه َو ِبَص َالِتِه َو َاَّيَد ْتُه ُاَّم ُتُه َع َلى َفْتِحَها ِبَص َلَو اِتِهْم‬
‫َع َلْيِه َع َلْيِه الَّص َالُة َو الَّس َالُم َالّلُهَّم َاْد ِخ ْلَنا اْلَج َّنَة َم َع ْاَالْبَر اِر ِبَش َفاَع ِة َح ِبيِبَك اْلُم ْخ َتاِر آِم يَن‬
Allah'ım! Habîb oluşu ve duâsıyla Cennetin kapılarını açan ve o kapıları ona olan
salâvâtlarıyla açmaları için ümmetini desteklediğin Habîbine rahmet eyle. Ona salât ve selâm
olsun.
Allah'ım! O seçkin Habîbinin şefaatiyle bizleri iyilerle birlikte Cennete girdir. Âmin.

Sözler | Otuz Birinci Söz | 536


Cenâb-ı Hak bizleri, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın şefaatına mazhar etsin, Âmin.

‫َالّلُهَّم َص ِّل َع َلى َمِن اْنَشَّق ِبِاَشاَرِتِه اْلَقَم ُر َو َنَبَع ِم ْن َاَص اِبِع ِه اْلَم اُء َك اْلَك ْو َثِر َص اِح ُب اْلِمْعَر اِج‬
‫َو َم ا َزاَغ اْلَبَص ُر َسِّيِد َنا ُم َح َّم ٍد َو َع َلى آِلِه َو َاْص َح اِبِه َاْج َِمِع يَن ِم ْن َاَّوِل الُّد ْنَيا ِاَلى آِخ ِر اْلَم ْح َش ِر‬
Allah'ım, işaretiyle ayın ikiye bölündüğü, parmaklarından suyun Kevser gibi aktığı, Mi'racın
ve "Gözü şaşmadı" (Necm Sûresi: 17) âyetinin sahibi Efendimiz Muhammed'e, Onun bütün âl
ve Ashâbına dünyanın evvelinden mahşerin sonuna kadar rahmet eyle.

‫❊ َر َّبَنا َتَقَّبْل ِم َّنا ِاَّنَك َاْنَت الَّس ِم يُع اْلَعِليُم ❊ َر َّبَنا َال ُتَؤ اِخ ْذ َنا ِاْن َنِس يَنا َاْو َاْخ َطْاَنا ❊ َر َّبَنا َال ُتِزْغ ُقُلوَبَنا َبْع َد ِاْذ َهَدْيَتَنا‬
‫َر َّبَنا َاْتِمْم َلَنا ُنوَر َنا َو اْغ ِفْر َلَنا ِاَّنَك َع َلى ُك ِّل َش ْي ٍء َقِد يٌر‬
‫َو آِخ ُر َد ْع َو يُهْم َاِن اْلَحْم ُد ِهّلِل َر ِّب اْلَع اَلِم يَن‬

Ey Rabbimiz! Bu hizmetimizi kabul buyur. Herşeyi hakkıyla işiten de, herşeyi hakkıyla bilen
de ancak Sensin (Bakara Sûresi: 127.)

Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâya düşer de bir kusur işlersek bizi onunla hesâba çekme.
(Bakara Sûresi: 286.)

Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi sapıklığa meylettirme. (Âl-i
İmrân Sûresi: 8.)

Ey Rabbimiz! nurumuzu tamamla ve bizi bağışla. Muhakkak ki Senin her şeye gücün yeter.
(Tahrîm Sûresi: 8.)

Sözler | Otuz Birinci Söz | 540

Ona ve âline yer ve gökler dolusu rahmet ve selâmlar olsun.


Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz
yoktur. Sen herşeyi hakkıyla bilir, her işi hikmetle yaparsın. (Bakara Sûresi: 32.)
Allah'ım, işaretiyle ayın ikiye bölündüğü Zât hürmetine benim kalbimi ve sâdık Nur
Talebelerinin kalplerini Kur'ân güneşi mukabilinde ay gibi yap. Âmin, âmin.

Sözler | Otuz İkinci Söz | 593


Allah'ım! Bizi, dünyada Senin sevgin ve bizi Sana ve Senin emrettiğin gibi istikâmetli
olmaya yaklaştıracak şeylerin sevgisiyle, âhirette ise rahmetin ve cemâlini bize göstermeğe
rızıklandır.
Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz
yoktur. Sen herşeyi hakkıyla bilir, her işi hikmetle yaparsın. (Bakara Sûresi: 32.)
Allah'ım, âlemlere rahmet olarak gönderdiğin Resûlüne, onun bütün âl ve Ashâbına salât ve
selâm eyle.
Âmin.

Allah’ım! Bizi, dünyada Senin muhabbetinle ve bizi Sana ve Senin


emrettiğin şekilde istikamete yaklaştıracak şeylerin muhabbetiyle, âhirette de
rahmetin ve rüyetinle rızıklandır.

‫ِالِه ى َاْن َت َر ِّب ى َو َاَن ا اْلَعْب ُد ❊ َو َاْن َت اْلَخ اِلُق َو َاَن ا اْلَم ْخ ُلوُق‬
‫َو َاْن َت الَّر َّز اُق َو َاَن ا اْلَمْر ُز وُق ❊ َو َاْن َت اْلَم اِلُك َو َاَن ا اْلَمْم ُلوُك‬
‫َو َاْن َت اْلَع ِز يُز َو َاَن ا الَّذ ِليُل ❊ َو َاْن َت اْلَغ ِنُّى َو َاَن ا اْلَفِقيُر‬
‫َو َاْن َت اْلَح ُّى َو َاَن ا اْلَمِّي ُت ❊ َو َاْن َت اْلَب اِقى َو َاَن ا اْلَفاِنى‬
‫َو َاْن َت اْلَك ِر يُم َو َاَن ا الَّلِئيُم ❊ َو َاْن َت اْلُمْح ِس ُن َو َاَن ا اْلُم ِس ىُء‬
‫َو َاْن َت اْلَغ ُفوُر َو َاَن ا اْلُم ْذ ِنُب ❊ َو َاْن َت اْلَع ِظ يُم َو َاَن ا اْلَح ِقيُر‬
‫َو َاْن َت اْلَقِو ُّى َو َاَن ا الَّض ِعيُف ❊ َو َاْن َت اْلُمْع ِط ى َو َاَن ا الَّس اِئُل‬
‫َو َاْن َت ْاَالِميُن َو َاَن ا اْلَخ اِئُف ❊ َو َاْن َت اْلَج َّو اُد َو َاَن ا اْلِم ْس ِكيُن‬
‫َو َاْن َت اْلُم ِجيُب َو َاَن ا الَّداِعى ❊ َو َاْن َت الَّش اِفى َو َاَن ا اْلَم ِر يُض‬
‫َفاْغ ِفْر ِلى ُذ ُنوِبى َو َت َج اَو ْز َع ِّن ى َو اْش ِف َاْم َر اِض ى َي ا ُهّللَا َي ا َك اِفى‬
‫َي ا َر ُّب َي ا َو اِفى ❊ َي ا َر ِحيُم َي ا َش اِفى ❊ َي ا َك ِر يُم َي ا ُمَع اِفى‬
‫َفاْع ُف َع ِّن ى ِمْن ُك ِّل َذ ْن ٍب َو َع اِفِنى ِمْن ُك ِّل َد اٍء َو اْر َض َع ِّن ى َاَب ًدا ِبَر ْح َم ِتَك َي ا‬
‫َاْر َح َم الَّر اِحِميَّن‬

İlâhî! Sen benim Rabbimsin, ben Senin kulunum. Sen Hâlıksın, ben
mahlûkum. Sen Rezzaksın, ben merzûkum. Sen Mâliksin, ben memlûküm. Sen
Azizsin, ben zelîlim. Sen Ganîsin, ben fakirim. Sen Hayysın, ben meyyitim. Sen
Bâkîsin, ben fâniyim. Sen Kerîmsin, ben leîmim. Sen Muhsinsin, ben âsiyim. Sen
Gafûrsun, ben günahkârım. Sen Azîmsin, ben hakîrim. Sen Kavîsin, ben zayıfım.
Sen Mu’tîsin, ben dilenciyim. Sen Emînsin, ben korkudayım. Sen Cevâdsın, ben
muhtacım. Sen Mücîbsin, ben duacıyım. Sen Şâfîsin, ben hastayım. Sen benim
günahlarımı mağfiret et. Beni cezalandırma. Hastalıklarıma şifa ver, yâ Allah, yâ
Kâfi, yâ Rabbi, yâ Vâfî, yâ Rahîm, yâ Şâfî, yâ Kerîm, ya Muâfî. Benim bütün
günahlarımı bağışla. Benim bütün dertlerime âfiyet ver. Beni ebediyen rızâna
mazhar et. Rahmetinle, ey Erhamürrâhimîn.

Sözler | Otuz Üçüncü Söz | 631

‫َالّلُهَّم َص ِّل َو َس ِّلْم َع َلى َم ْن َاْر َس ْلَتُه َرْح َم ًة ِلْلَعاَلِم يَن َو َع َلى آِلِه َو َصْح ِبِه َو َس ِّلْم آِم يَن‬
Allah'ım, âlemlere rahmet olarak gönderdiğin zâta, onun âl ve Sahabelerine salât ve selâm
eyle. Âmin.

Sözler | Lemeât | 680


Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun . (Yunus suresi 10.Ayetten iktibas)

‫َالّلُهَّم ِاْهِد َنا الِّص َر اَط اْلُم ْسَتِقيَم ِص َر اَط اَّلِذ يَن َاْنَعْم َت َع َلْيِهْم َغْيِر اْلَم ْغ ُضوِب َع َلْيِهْم َو َالالَّض اِّليَن‬
‫آِم يَن‬
Allah'ım, 'Bizi doğru yola ilet. (Fatiha Suresi .6.) *Kendilerine nimet ve ihsanda bulunduğun
peygamberlerin ve onlara tabi onlara tâbi olan salih kullarının yoluna ilet, azabına uğrayanların
ve sapıtmış olanların yoluna değil. (Fatiha Suresi :7.)
Âmin.

Sözler | Lemeât | 684

Allah'ım, "Bizi doğru yola ilet." (Fatiha suresi :6.) Âmin.


Sözler | Duâ | 686

İsm-i âzâmın hakkına ve Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyânın hürmetine ve Resûl-i Ekrem


Aleyhisselâmın şerefine, bu mecmuayı bastıranları ve mübarek yardımcılarını Cennetü'l-
Firdevste saadet-i ebediyeye mazhar eyle. Âmîn.
Ve defter-i hasenâtlarına, Sözler mecmuasının herbir harfine mukabil bin hasene yazdır. Âmin.
Ve Nurların neşrinde sebat ve devam ve ihlâs ihsân eyle. Âmin.
Yâ Erhamerrâhimîn! Umum Risâle-i Nur Şâkirdlerini iki cihanda mes'ud eyle. Âmin.
İnsî ve cinnî şeytanların şerlerinden muhafaza eyle. Âmin. Ve bu âciz ve bîçare Said'in
kusurâtını affeyle. Âmin.

Mektubat | Altinci Mektup | 29

Yâ Rab, garibem, bîkesem, zaîfem, nâtüvânem, alîlem, âcizem, ihtiyarem,


Bî-ihtiyarem, el-aman-gûyem, afv-cûyem, meded-hâhem, zidergâhet İlâhî!
Amin!

Mektubat | On Sekizinci Mektub | 86

"Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur.
Muhakkak ki ilmi ve hikmeti herşeyi kuşatan Sensin." Bakara Sûresi: 2:32.

Mektubat | On Sekizinci Mektub | 86

"Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalblerimizi sapıklığa meylettirme. Yüce
katından bize bir rahmet bağışla. Muhakkak ki veren Sensin, dua edip istediklerimizi bize
bağışlayan Sensin." Âl-i İmrân Sûresi: 3:8.
Amin!

Mektubat | On Sekizinci Mektub | 86

Allahım! Âlemlere rahmet olarak gönderdiğin Efendimize ve bütün âl ve ashabına salât et.
Amin!

Mektubat | On Sekizinci Mektub | 88

"Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi sapıklığa meylettirme. Yüce
katından bize bir rahmet bağışla. Muhakkak ki veren Sensin, dua edip istediklerimizi bize
bağışlayan Sensin." Âl-i İmrân Sûresi: 3:8.
Amin!

Mektubat | On Sekizinci Mektub | 88

Allahım! Kâinatın tılsımını bizlere açan Efendimize ve âl ve ashabına, yer ve gökler devam
ettikçe, mevcudatın adedince salât ve selâm et.
Amin!
Mektubat | On Dokuzuncu Mektup | 123

Allahım, suyun damlaları adedince ona ve âline salât ve selâm et.


Amin!

Mektubat | On Dokuzuncu Mektup | 134

"Yâ Rabbi! Bu benim amcamdır ve babam hükmündedir. Bunlar da onun çocuklarıdır. Ben
abâmla onların üzerlerini örttüğüm gibi, sen de onları örterek ateşten koru."
Amin!

Mektubat | On Dokuzuncu Mektup | 140

Şimdi git, abdest al. Sonra iki rekât namaz kıl ve de ki:
"Allah'ım! Hâcetimi sana arz ediyor ve nebiyy-i rahmet olan Peygamberin Muhammed ile Sana
teveccüh ediyorum. Yâ Muhammed! Gözümden perdeyi kaldırması için senin Rabbine seninle
teveccüh ediyorum. Allahım, onu bana şefaatçi kıl." (Sahîhü'l-Câmiü's-Sagîr, hadîs no : 1290)
Amin!

Mektubat | On Dokuzuncu Mektup | 141

Allah'ım ona şifa ver.


Amin!

Mektubat | On Dokuzuncu Mektup | 142

"Allahım, onun yerden izini kes."


Amin!

Mektubat | On Dokuzuncu Mektup | 144

"Yâ Rab, bu Senin habibinin amcasıdır. Onun yüzü hürmetine yağmur ver."
"Allahım, İslâmiyeti Ömer ibni'l-Hattâb veya Amr ibni'l-Hişâm (Ebû Cehil) ile aziz eyle."
"Allahım! Onu dinde fakîh kıl ve ona tefsir ilmini öğret."
"Allahım! Onun malını ve evlâdını çoğalt. Ve ona ihsan ettiğin nimetlere bereket ver."
Amin!

Mektubat | On Dokuzuncu Mektup | 145

"Allahım, onun duasını kabul eyle."


"Allah yüzünü ak etsin. Allahım, onun tenini ve tüyünü mübarek kıl."
Amin!

Mektubat | On Dokuzuncu Mektup | 146


"Senin ağzın bozulmasın."
"Yâ Rab, soğuk ve sıcağın zahmetini ona gösterme."
"Açlık elemini ona verme."
"Allahım, onu nurlandır."
Amin!

Mektubat | On Dokuzuncu Mektup | 147

"Yâ Rab! Nasıl mektubumu paraladı; Sen de onu ve onun mülkünü parça parça et."
"Yâ Rab! Ona bir itini musallat et."
Amin!

Mektubat | On Dokuzuncu Mektup | 148

"Allahım, Muhallim'i affetme."

Mektubat | On Dokuzuncu Mektup | 160

"Allahım! Dilediğin bir şeyle beni ondan kurtar."


Amin!

Mektubat | On Dokuzuncu Mektup | 165

Zebur'da şöyle bir âyet var:


"Allahım! Fetretten sonra bize Sünneti ihyâ edecek olan zâtı gönder." Amin!
Yusuf Nebhânî, Hüccetullah ale'l-Âlemîn, 104, 115.

Mektubat | On Dokuzuncu Mektup | 189

Allahım! Kur'ân'ı bize dünyada bir dost, kabirde ünsiyetli bir yoldaş, kıyamette bir şefaatçi,
sırat üzerinde bir nur, Cehennem ateşine karşı bir siper ve örtü, Cennette bir refik, bütün
hayırlara bir delil ve imam kıl.
Allahım! Kalblerimizi ve kabirlerimizi iman ve Kur'ân nuruyla nurlandır. Üzerine Kur'ân
indirilen zâtın-Rahmân-ı Hannân'ın salât ve selâmı onun ve âlinin üzerine olsun-hakkı ve
hürmeti için, bize Kur'ân'ın burhanlarını aydınlat. Âmin.

Mektubat | On Dokuzuncu Mektup | 192

Allahım! Ona ve âline, ümmetinin hasenâtı adedin-ce salât ve selâm et. Amin!
"Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur.
Muhakkak ki ilmi ve hikmeti herşeyi kuşatan Sensin." Bakara Sûresi: 2:32.

Mektubat | On Dokuzuncu Mektup | 193


"Rabbinin nimetini yâd et." Duhâ Sûresi: 93:11.
Amin!

Mektubat | On Dokuzuncu Mektup | 199

Rahmân-ı Rahîm olan Allah'ın, Furkan-ı Hakîmi Arş-ı Azîmden üzerine indirdiği zât olan
Efendimiz Muhammed'e (a.s.m.) ümmetinin iyilikleri adedince milyon salât ve milyon selâm
olsun.
Risâletini İncil, Tevrat ve Zebûr'un müjdelediği; nübüvvetini doğduğundan hemen önce ve
doğumu ânında meydana gelen hârikulâde hallerin, cinnî hâtiflerin, insanlardan evliyâ ve
kâhinlerin haber verdiği; işaretiyle ayın ikiye bölündüğü Efendimiz Muhammed'e (a.s.m.)
ümmetinin alıp verdiği nefesler sayısınca milyon salât ve milyon selâm olsun.
Çağırmasıyla, ağaçların, yanına geldiği, duâsıyla yağmurun süratle yağdığı, bulutun sıcaktan
korumak için başında gölge yaptığı, bir kilelik yiyeceğinden yüzlerce insanın doyduğu,
parmakları arasından suyun üç defa Kevser gibi aktığı; Allah'ın kertenkeleyi, ceylanı, kuru
hurma direğini, koyun paçasını, deveyi, dağı, taşı ve çakıl taşlarını onun için konuşturduğu;
Mi'racın ve, "Göz ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı" (Necm Sûresi: 17.) âyetinin sahibi
Efendimiz ve şefaatçimiz Muhammed'e, (a.s.m.) ilk indiği andan itibâren Kıyâmete kadar
Kur'ân'ın, her okuyanın okuduğunda hava dalgalarının aynalarında Allah'ın izni ile temessül
eden her kelimesindeki her harfi sayısınca salât ve selâm olsun. Bu salâvâtların herbirisi
hürmetine bizi bağışla, bize merhamet et, ey İlâhımız! âmin.

Mektubat | On Dokuzuncu Mektup | 202

Allahım! Kur'ân'ı, bizim için, onu yazan ve benzerleri için, her türlü hastalıktan şifâ, bize ve
onlara hem dünyada, hem de âhirette dost, dünyada yoldaş, kabirde arkadaş, Kıyâmette
şefaatçi, Sırat üzerinde nur, Cehenneme karşı perde ve örtü, Cennette arkadaş ve bütün
hayırlara bizi sevk eden rehber ve önder kıl. Bunu fazlın, cömertliğin, keremin ve rahmetinle
yap ey merhametlilerin en merhametlisi ve ey bütün cömertlerden daha cömert olan! Duâmızı
kabul buyur.
Allahım! Kendisine hakla bâtılı ayırt eden Kur'ân-ı Hakîmin indiği zâta, onun bütün âl ve
Ashâbına salât ve selâm eyle. âmin, âmin.

Mektubat | On Dokuzuncu Mektup | 206

Ona ve âline yer ve gökler dolusu rahmet ve selâmlar olsun.


Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz
yoktur. Sen herşeyi hakkıyla bilir, her işi hikmetle yaparsın. (Bakara Süresi: 32.)

Mektubat | Yirminci Mektup | 217

Onun adıyla. O her kusurdan münezzehtir. Hiçbir şey yoktur ki Onu hamd ile tesbih
etmesin.
"Allah'tan başka ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur. O birdir; Onun hiçbir şeriki yoktur. Mülk Ona
ait, hamd Ona mahsustur. Hayatı veren de Odur, ölümü veren de Odur. O, kendisine asla ölüm
ârız olmayan Hayy-ı Ezelîdir. Bütün hayır Onun elindedir. O herşeye hakkıyla kadirdir. Herşeyin
ve herkesin dönüşü de Onadır."
Buharî, Ezân: 155; Teheccüd: 21; Umre: 12; Cihad: 133; Bed'ü'l-Halk: 11; Mağâzî: 29; Daavât:
18, 52; Rikâk: 11; I'tisâm: 3; Müslim, Zikir: 28, 30, 74, 75, 76; Vitir: 24; Cihad: 158; Edeb: 101;
Tirmizî, Mevâkıt: 108; Hac: 104; Daavât: 35, 36; Nesâî, Sehiv: 83-86; Menâsik: 163, 170; Îmân:
12; İbni Mâce, Ticârât: 40; Menâsik: 84; Edeb: 58; Dua: 10, 14, 16; Ebû Dâvud, Menâsik: 56;
Dârîmî, Salât: 88, 90; Menâsik: 34; İsti'zân: 53, 57; Muvatta', Hac: 127, 243; Kur'an: 20, 22;
Müsned, 1:47; 2:5; 3:320; 4:4; 5:191; el-Hâkim, el-Müstedrek, 1:538.
Mektubat | Yirminci Mektub | 244

Allahım! Ona, âline ve ashabına, Cennetteki ehl-i Cennetin nefesleri sayısınca salât ve
selâm et ve bereket ihsan et. Bizi, bu kitabın naşirini, arkadaşlarını, sahibi olan Said'i, anne ve
babalarımızı, erkek ve kız kardeşlerimizi, onun sancağı altında saidler olarak haşret; bizi onun
şefaatiyle rızıklandır; bizi, onun âl ve ashabıyla beraber, rahmetinle Cennete koy, ey
Erhamürrâhimîn. Âmin, âmin.

Mektubat | Yirminci Mektub | 245

"Ey Rabbimiz, unutur veya hataya düşer de bir kusur işlersek bizi onunla hesaba çekme."
Bakara Sûresi: 2:286.
"Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalblerimizi sapıklığa meylettirme. Yüce
katından bize bir rahmet bağışla. Muhakkak ki veren Sensin, dua edip istediklerimizi bize
bağışlayan Sensin." Âl-i İmrân Sû-resi, 3:8.
"Ey Rabbim, gönlüme genişlik ver. İşimi kolaylaştır. Dilimdeki tutukluğu çöz-tâ ki sözümü iyice
anlasınlar." (Tâhâ Sûresi: 20:25-28.)
"Dualarımızı kabul et, ey Rabbimiz. Herşeyi hakkıyla işiten de, herşeyi hakkıyla bilen de ancak
Sensin." Bakara Sûresi: 2:127. "Tevbemizi kabul et. Muhakkak ki tevbeleri çok ka-bul eden ve
rahmeti herşeyi kuşatan ancak Sensin." Ba-kara Sûresi: 2:128.
"Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur.
Muhakkak ki ilmi ve hikmeti herşeyi kuşatan Sensin." Bakara Sûresi: 2:32.
Amin!

Mektubat | Yirminci Mektub | 249

Allahım! Efendimiz Muhammed'e ve bütün âl ve ashabına, kâinatın zerrâtı adedince salât


ve selâm et. Âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun.
Ey Ehad ve Vâhid ve Samed olan,
Ey Ondan başka hiçbir ilâh bulunmayan,
Ey bir olan ve hiçbir şeriki bulunmayan,
Ey bütün mülk Onun olan ve bütün hamd ona mahsus olan,
Ey hayatı veren ve ölümü veren,
Ey bütün hayır elinde bulunan,
Ey herşeye hakkıyla kadir olan,
Ey bütün mahlûkatın dönüşü Ona olan Allahım!
Bu kelimelerin hakkı için, bu risalenin naşirini, arkadaşlarını ve sahibi Said'i kâmil
muvahhidlerden ve muhakkik sıddıklardan ve müttakî mü'minlerden eyle. Âmin.
Allahım! Ehadiyetinin sırrı hürmetine, bu kitabın naşirini tevhidin esrarına bir naşir, kalbini
imanın envârına mazhar eyle ve lisanını Kur'ân'ın hakaikiyle intak et. Âmin, âmin, âmin.

Mektubat | Yirmi Birinci Mektup | 250

"Onlardan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına erişecek olursa, onlara sakın
'Öf' bile deme, onları azarlama; onlara güzel söz söyle. Onlara merhamet ve tevazu kanadını
ger ve de ki: 'Ey Rabbim, nasıl onlar beni küçükken besleyip büyüttülerse, Sen de onlara öylece
merhamet buyur.' Sizin içinizde olanı Rabbiniz hakkıyla bilir. Eğer siz salih kimseler olursanız,
muhakkak ki O, kendisine yönelenler için çok bağışlayıcıdır." İsrâ Sûresi: 17:23-25.

Mektubat | Yirmi Birinci Mektub | 252

Allahım! "Cennet annelerin ayakları altındadır" [Süyûtî, el-Câmiu's-Sağîr, 3642; el-Aclûnî,


Keşfü'l-Hafâ, 1:335; el-Elbânî, Sahîhu'l-Câmii's-Sağîr ve Ziyâdetuhu, 1259, 1260] buyuran zâta
ve bütün âl ve ashabına salât ve selâm et.

Mektubat | Yirmi Ikinci Mektub | 265

Allahım! "Mü'minler sağlam bir binanın taşları gibidir; birbirlerine kuvvet verirler." Ve
"Kanaat tükenmez bir hazinedir" (Süyûti, el-Fethü'l-Kebîr, 2:309) buyuran Efendimiz
Muhammed'e ve bütün âl ve ashabına salât ve selâm et. Âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamd
olsun.
Âmin!

Mektubat | Yirmi Ikinci Mektub | 268

Allahım, bizi ve gıybetini ettiğimiz zâtı mağfiret et.


Âmin!

Mektubat | Yirmi Üçüncü Mektup | 269

Ebedi olarak ve ömür dakikalarının aşireleri ve vücudunun zerreleri sayısınca Allah'ın


selam, rahmet ve bereketi üzerinize olsun. Âmin!
Allah kabul etsin. Âmin!

Mektubat | Yirmi Üçüncü Mektup | 270

Allahım, Senden kendim ve onun için dünyada ve âhirette af ve âfiyet istiyorum. en-
Nevevî, el-Ezkâr, 74; el-Hâkim, el-Müstedrek, 1:517.
"Ey Rabbimiz, bize dünyada da güzellik ver, âhirette de güzellik ver. Ve bizi Cehennem ateşinin
azâbından koru." Bakara Sûresi: 2:201.
Âmin!

Mektubat | Yirmi Üçüncü Mektup | 273

"Müslüman olarak canımı al ve beni salih kullarına kat." Yusuf Sûresi: 12:101.

Mektubat | Yirmi Dördüncü Mektup | 287

"Ey Rabbimiz, unutur veya hataya düşer de bir kusur işlersek bizi onunla hesaba çekme."
Bakara Sûresi: 2:286.

Mektubat | Yirmi Dördüncü Mektup | 288

Allahım! Efendimiz Muhammed'e ve âl ve ashabına Senin razı olacağın ve onun lâyık ve


müstehak olduğu bir rahmetle salât ve selâm et. Âmin.

Mektubat | Yirmi Dördüncü Mektup | 292


Allahım! Efendimiz Muhammed'e, âline ve ashabı-na, ezelden ebede kadar ilm-i İlâhîdeki
mevcudatın adedince salât ve selâm et; bize ve dinimize selâmet ver. Âmin.

Mektubat | Yirmi Dördüncü Mektup | 296

Cenâb-ı Hak bu âdeti ebede kadar devam ettirsin. Ve Süleyman Efendi gibi Mevlid
yazanlara Cenâb-ı Hak rahmet etsin, yerlerini Cennetü'l-Firdevs yapsın. Âmin.

Mektubat | Yirmi Dördüncü Mektup | 297

Yâ Rab! Habib-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm hürmetine ve İsm-i Âzam hakkına, şu


risaleyi neşredenlerin ve rüfekasının kalblerini envâr-ı imaniyeye mazhar ve kalemlerini esrar-ı
Kur'âniyeye naşir eyle ve onlara sırat-ı müstakimde istikamet ver. Âmin.

Mektubat | Yirmi Altıncı Mektup | 321

Allahım! "Benim ve benden evvelki peygamberlerin sözleri içinde en faziletlisi Lâ ilâhe


illâllah'tır" buyuran zâta ve âl ve ashabına salât ve selâm et.
[Muvatta', Kur'ân: 32; Hac: 246; el-Aclûnî, Keşfü'l-Hafâ, 1:153; el-Elbânî, Sahihu'l-Câmii's-
Sağîr, no. 1113]
Amin!

Mektubat | Yirmi Yedinci Mektup | 330

Allahım! "Mü'minin mü'mine bağlılığı, parçaları birbirini tutan binâ gibidir." (Buharî, Salât:
88; Edeb: 36; Mezâlim: 5; Müslim, Birr: 65; Tirmizî, Birr: 18; Nesâî, Zekât: 67; Müsned, 4:405,
409.) buyuran zâta ve âl ve ashabına salât ve selâm et. Amin!
"Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur.
Muhakkak ki ilmi ve hikmeti herşeyi kuşatan Sensin." Bakara Sûresi: 2:32.
Ey kavmi içinde Nuh'un duasına icabet eden, ey düşmanlarına karşı İbrahim'e yardım eden, ey
Yusuf'u tekrar Yakub'a kavuşturan, ey Eyyüb'den zararı kaldıran, ey Zekeriya'nın duasına
cevap veren, ey Yunus ibni Mettâ'nın tevbesini kabul eden Allahım! Bu müstecap duaların
sahiplerinin hürmetine, beni, bu risalenin naşirini ve arkadaşlarını ins ve cin şeytanlarının
şerlerinden muhafaza etmeni, düşmanlarımıza karşı bize nusret vermeni, bizi nefislerimize
terk etmemeni, sıkıntılarımızı kaldırmanı ve kalblerimizin ve onların kalblerinin hastalıklarına
şifa vermeni Senden istiyoruz. Âmin, âmin, âmin.

Mektubat | Yirmi Sekizinci Mektup | 342

"Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur.
Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti herşeyi kuşatan Alîm-i Hakîmsin." Bakara Sûresi: 2:32.
Allah'ım! Efendimiz Muhammed'e ve onun Âl ve Ashabına Senin rızana ve onun hakkının
ödenmesine vesile olacak bir salât ve selâm eyle.
Amin!

Mektubat | Yirmi Sekizinci Mektup | 351

Allahım, bizi şükredenlerden eyle-rahmetinle, ey Erhamürrâhimîn. Amin!


"Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur.
Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti herzeyi kuşatan Alîm-i Hakîmsin." Bakara Sûresi: 2:32.
Allahım! Şükredenlerin ve hamd edenlerin efendisi olan, Efendimiz Muhammed'e ve bütün Âl ve
ashabına salât ve selâm et. Âmin.
"Onların duaları, 'Âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun' sözleriyle sona erer." Yûnus Sûresi:
10:10.

Mektubat | Yirmi Sekinzinci Mektub | 364

Rabbimin bu ihsanından dolayı Allah'a hamd olsun.


"Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur.
Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti herzeyi kuşatan Alîm-i Hakîmsin." Bakara Sûresi: 2:32.
Allahım! Efendimiz Muhammed'e ve Âl ve ashabına Senin razı olacağın ve onun lâyık ve
müstehak olduğu bir rahmetle ve pek kesretli bir selâmetle salât ve selâm et. Âmin.

Mektubat | Yirmi Sekinzinci Mektub | 368

"Ey Rabbimiz, unutur veya hataya düşer de bir kusur işlersek bizi onunla hesaba çekme."
Bakara Sûresi: 2:286.
Amin!

Mektubat | Yirmi Dokuzuncu Mektub | 384

"Bizi doğru yola ilet-kendilerine nimet ve ihsanda bulunduklarının yoluna ilet." Fâtiha
Sûresi: 1:6-7.

Mektubat | Yirmi Dokuzuncu Mektub | 393

Allahım! Efendimiz Muhammed'e ve Âl ve ashabına Senin razı olacağın ve onun lâyık ve


müstehak olduğu bir rahmetle, Ramazan ayında okunan Kur'ân'ın harfleri adedince salât ve
selâm et. Âmin.
"İzzet sahibi Rabbin, onların yakıştırdıklarından münezzehtir. Bütün peygamberlere selâm
olsun. Hamd ise Âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur." Sâffât Sûresi: 37:180-182.

Mektubat | Yirmi Dokuzuncu Mektub | 397

Ey Kur'ân'ı indiren Allahım! Kur'ân'ın hürmetine, Ay ve Güneş dönüp durdukça bize


Kur'ân'ın esrarını tefhim et; kendisine Kur'ân'ı indirdiğin zâta ve bütün Âl ve ashabına salât ve
selâm et. Âmin.

Mektubat | Yirmi Dokuzuncu Mektub | 400

"Elhamdü lillâhi alâ nûri'l-îmâni ve'l-Kur'ân"

Mektubat | Yirmi Dokuzuncu Mektub | 402


Allahım, erkek ve kadın mü'minleri mağfiret et.
Amin!

Mektubat | Yirmi Dokuzuncu Mektub | 414

"İzzet sahibi Rabbin, onların yakıştırdıklarından münezzehtir. Bütün peygamberlere selâm


olsun. Hamd ise Âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur." Sâffât Sûresi: 37:180-182.
"Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur.
Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti herzeyi kuşatan Alîm-i Hakîmsin." Bakara Sûresi: 2:32.
Allahım! Kadri pek yüce ve makamı pek büyük olan Habibin, Ümmî Peygamber, Efendimiz
Muhammed'e ve Âline ve ashabına salât ve selâm et. Âmin.

Mektubat | Yirmi Dokuzuncu Mektub | 425

Allahım! Tıpkı Âlemlerde İbrahim'e ve İbrahim'in Âline salât ettiğin gibi, Efendimiz
Muhammed'e ve Efendimiz Muhammed'in Âline de salât et. Muhakkak ki Sen her türlü hamd ve
övgüye nihayetsiz derecede lâyıksın ve şan ve şerefin her şeyden nihayetsiz derecede
yüksektir.
Amin!

Mektubat | Yirmi Dokuzuncu Mektub | 427

"Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur.
Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti herzeyi kuşatan Alîm-i Hakîmsin." (Bakara Sûresi: 2:32.)
Allahım! Tıpkı Âlemlerde İbrahim'e ve İbrahim'in Âline salât ettiğin gibi, Efendimiz
Muhammed'e ve Efendimiz Muhammed'in Âline de salât et. Muhakkak ki Sen her türlü hamd ve
övgüye nihayetsiz derecede lâyıksın ve şan ve şerefin her şeyden nihayetsiz derecede
yüksektir.
Amin!

Mektubat | Yirmi Dokuzuncu Mektub | 428

Allah onları bol hayırlarla mükâfatlandırsın.


Amin!

Mektubat | Yirmi Dokuzuncu Mektub | 441

"Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur.
Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti herzeyi kuşatan Alîm-i Hakîmsin." Bakara Sûresi: 2:32.
Allahım! Bütün asırların gavs-ı ekberi ve bütün çağların kutb-u âzamı olan Efendimiz
Muhammed'e ve bütün Âl ve ashabına salât ve selâm et-o efendimiz ki, Miracında haşmet-i
velâyeti ve makam-ı mahbubiyeti tezahür etmiştir ve bütün velâyetler onun Miracının
gölgesinde münderiç bulunmaktadır. Hamd, Âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.
Amin!

Mektubat | İşârât-ı Gaybiye Hakkında bir Takriz | 447

"Yâ Rab! Beni kurtar, emân ve emniyet ver"


İsm-i Âzam olan o Esmâ Risâlesinin bereketiyle, beni teşettütten, perişâniyetten hıfzeyle yâ
Rabbi!"
Amin!

Mektubat | İşârât-ı Gaybiye Hakkında bir Takriz | 449

Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâya düşer de bir kusur işlersek bizi onundan dolayı hesâba
çekme. (Bakara Sûresi: 286.)
Amin!

Mektubat | Hakikat Çekirdekleri | 452

Her türlü hamd ve övgü, medih ve minnet, Âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. Salât
ve selâm ise, Efendimiz Muhammed'in ve bütün Âl ve ashabının üzerine olsun.
Amin!

Mektubat | Hakikat Çekirdekleri | 453

"subhaneke la kudrete lena inneke entel azizülhakim"

Mektubat | Fihristei Mektubat | 484

Anne ve babadan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına erişecek olursa, onlara
sakın"Öf' bile deme, onları azarlama, onlara güzel söz söyle. · Onlara merhamet ve tevâzu
kanadını ger ve de ki: "Ey Rabbim, nasıl onlar beni küçükken besleyip büyüttülerse, Sen de
onlara öylece merhamet buyur." (İsrâ Sûresi: 23-24.)

Mektubat | Fihristei Mektubat | 486

Benim canımı Müslüman olarak al ve beni sâlihlere kat. (Yusuf Sûresi: 101.)
Amin!

Mektubat | Fihristei Mektubat | 496

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla. · Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve
minnet, Âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. · O Rahmân'dır; rahmeti bütün varlıkları
kuşatır ve bütün yaratıklarının her türlü rızkını merhametle yetiştirir. O Rahim'dir yaratıklarına
karşı pek şefkatli ve merhametlidir · O hesap gününün sahibidir. · Ancak Sana kulluk eder,
ancak Senden yardım isteriz. · Bizi doğru yola ilet. · Kendilerine nîmet ve ihsanda bulunduğun
peygamberlerinin ve onlara tâbî olan sâlih kullarının yoluna ilet azâbına uğrayanların ve
sapıtmış olanların yoluna değil.

Mektubat | Dua | 505

İsm-i Âzamın hakkına ve Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyânın hürmetine ve Resûl-i Ekrem


Aleyhissalâtü Vesselâmınşerefıne, bu Mektûbât'ı bastıranları ve mübârek yardımcılarını ve
Risâle-i Nur talebelerini Cennetü'l-Firdevste saadet-i ebediyeye mazhâr eyle. Âmin. Ve hizmet-i
îmâniye ve Kur'âniyede dâimâ muvaffak eyle. Âmin. Ve defter-i hasenâtlarına, Mektûbât
mecmuasının her bir harf ne mukâbil bin hasene yazdır. Âmin. Ve Nurların neşrinde sebat ve
devam ve ihlâs ihsan eyle. Âmin.
Yâ Erhame'r-Râhimîn! Umum Risâle-i Nur şâkirtlerini iki cihanda mesud eyle. Âmin. İnsî ve
cinnî şeytanların şerlerinden muhâfaza eyle. Âmin. Ve bu âciz ve bîçâre Said'in kusurâtını
affeyle! Âmin.

Sözler | Dokuzuncu Söz | 50

Bizi doğru yola ilet. (Fatihâ Sûresi: 6.)


Âmin!

Sözler | Onuncu Söz | 71

"Oh, evet yâ Rabbenâ! Ver; duâsını kabul et. Biz de istiyoruz"

Sözler | Onuncu Söz | 88

Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe, kadere, hayır ve şerrin


Allah'tan geldiğine inandım. Hiç şüphesiz öldükten sonra diriliş haktır, Cennet haktır,
Cehennem haktır, şefaat haktır, Münker ve Nekîr melekleri haktır. Allah'ın kabirlerdeki ölüleri
tekrar dirilteceğine İmân ettim. Allah'tan başka ibâdete lâyık hiçbir ilâh olmadığına ve
Muhammed'in (a.s.m.) Allah'ın resûlü olduğuna şehâdet ederim.
Allahım! Senin rahmet ağacının en latîf, en şerif, en mükemmel ve en güzel meyvesi olan,
âlemlere rahmet olarak ve Senin rahmet ağacının âhiret yurdu üzerine sarkan en süslü, en
güzel, en parlak ve en yüce meyvelerine, yani Cennete ulaşmamıza vesîle olarak gönderdiğin
zâta salât ve selâm eyle.
Allahım! Seçtiğin Peygamberinin hürmetine, bizi, anne ve babamızı Cehennem ateşinden koru.
Bizi, anne ve babamızı iyilerle beraber Cennete koy. Duâmızı kabul buyur.
Âmin!

Sözler | On Birinci Söz | 115

Sen her türlü noksan sıfatlardan münezzehsin; Seni gereği gibi tanıyamadık. (Duâ)

Sözler | On Üçüncü Söz | 130

Ey Kur'ân'ı indiren Allahım! Kur'ân ve Kur'ân'ı indirdiğin zâtın hakkı için kalblerimizi ve
kabirlerimizi İmân ve Kur'ân nuruyla nurlandır. Duâmızı kabul buyur ey kendisinden yardım
istenen Müsteân!
Âmin!

Sözler | On Beşinci Söz | 167

"Ey Rabbim, şeytanların vesveselerinden Sana sığınırım. (Mü'minûn Sûresi: 97.)


Sözler | On Beşinci Söz | 173

Melekler, insanlar ve cinler adedince ona salât ve selâm eyle. (Duâ)

Sözler | On Altıncı Söz | 184

Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâya düşer de bir kusur işlersek bizi onunla hesâba çekme.
(Bakara Sûresi: 286.)
Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalblerimizi sapıklığa meylettirme. Yüce
katından bize bir rahmet bağışla. Muhakkak ki veren Sensin, duâ edip istediklerimizi bize
bağışlayan Sensin. (Al-i İmrân Sûresi: 8.)
İsm-i Azamının mazharı olan Resûl-i Ekremine, onun âl ve ashâbına, kardeşleri olan diğer
peygamberlere ve kendisine tâbî olanlara salât ve selâm eyle. Duâmızı kabul buyur ey
merhametlilerin en merhametlisi.
Amin!

Sözler | On Sekizinci Söz | 213

Yâ Rab! Pişmânım, utanıyorum, sayısız günahımdan ar ediyorum, zelîlim. İstikrarsız


yaşamaktan göz yaşı döküyorum. Garibim, kimsesizim, yalnızım, zayıfım, güçsüzüm, hastayım,
âcizim yaşlıyım, ihtiyârsızım. "El-amân!" diyorum, af diliyorum, dergâhından yardım istiyorum,
ey Allah'ım!.

Sözler | Yirmi Birinci Söz | 247

Allah'ım! "Namaz dinin direğidir" (Tirmizî, İmân: 8; İbn-i Mâce, Fiten: 12; Müsned, 5:231,
237) buyuran Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma ve onun bütün âl ve ashâbına salât ü
selâm eyle.

Sözler | Yirmi Birinci Söz | 248

Ey Rabbim, şeytanların vesveselerinden Sana sığınırım. • Onların yanımda


bulunmalarından da, yâ Rabbi, Sana sığınırım. (Mü'minûn Sûresi: 97-98.)

Sözler | Yirmi İkinci Söz | 276

Allah'ım! Senin vücûb-u vücuduna ve Vahdâniyetine delâlet, Senin Celâline, Cemâline ve


Kemâline şehâdet eden; gördüğünü önce kendisi tasdik eden şâhid-i sâdık ve tahkik edici
bürhan-ı nâtık, Peygamber ve resûllerin efendisi ve onların icmâ ve tasdik ve mucizelerinin
sırrını taşıyan, evliyâ ve sıddîkların önderi ve onların da ittifak ve tahkik ve kerâmetlerinin
sırrını kendinde bulunduran, apaçık mu'cizelerin, zâhir hârikaların, muhakkak, kesin ve
kendisini doğrulayan delillerin sahibi; zâtında kıymetli hasletlerin, vazifesinde yüce huyların,
şeriatında yüksek seciyelerin mâliki-ki, bütün bunlar, mükemmel ve kendisini hilâf-ı hakikat
konuşmaktan tenzih ederler-Kur'ân'ı indiren Allah'ın, indirilen Kur'ân'ın ve kendisine Kur'ân
inen Zâtın icmâıyla, Rabbânî vahyin iniş yeri, âlem-i gayb ve melekûtu gezip dolaşan, ruhları
müşâhede edip meleklerle arkadaşlık eden, şahıs, nev ve cinsiyle kâinattaki kemâlâtın
fihristesi, yaratılış ağacının en nurlu meyvesi, hakkın kandili, hakikatin bürhanı, rahmetin
timsâli, muhabbetin misâli, kâinat tılsımının keşşâfı, Rubûbiyet saltanatının dellâlı, şahsiyet-i
mâneviyesinin ulviyetiyle kâinatın yaratılışından âlemin Yaratıcısının maksadı olduğunu
gösteren, kanunlarının genişliği ve kuvvetiyle kâinatı düzene koyan Zâtın nizâmı ve kâinatın
Yaratıcısının kanunu olduğunu gösteren Şeriatın sahibi, (Evet, kâinatı bu eksiksiz nizam ile
tanzim eden Zâttır ki, bu Dini, bu en güzel ve mükemmel nizâmıyla ortaya koymuştur.) biz
insanların efendisi ve biz mü'minlere İmân yolunu gösteren, Abdullah bin Abdulmuttalib'in
oğlu Muhammed'e salât eyle. Ona yer ve gökler durdukça en üstün salâvâtlar ve en mükemmel
selâmlar olsun. İşte, bu gördüğünü önce kendisi tasdik eden şâhid-i sâdık şahitlerin
huzurunda, asırların ve ülkelerin arkasından, bütün kuvvetiyle gáyet ciddiyetle, nihayetsiz
güveni kuvvet-i itminânıyla ve kemâl-i imânıyla, yüksek bir ses ile şöyle nidâ edip bildiriyor:
"Allah'tan başka hiçbir ilâh bulunmadığına şehâdet ederim. O tektir; hiçbir ortağı yoktur."

Sözler | Yirmi Üçüncü Söz | 282

Allah İmân edenlerin dostu ve yardımcısıdır; onları inkâr karanlıklarından kurtarıp hidâyet
nuruna kavuşturur. (Bakara Sûresi: 257.)

Sözler | Yirmi Üçüncü Söz | 283

İmân nurundan dolayı, Allah'a hamd olsun. (Duâ)

Sözler | Yirmi Üçüncü Söz | 299

Gönlüme genişlik ver, Rabbim. • İşimi kolaylaştır. • Dilimden tutukluğu çöz. • Tâ ki


sözümü iyice anlasınlar. (Tâhâ Sûresi: 25-28.)
Allah'ım! Sırlar semâsının güneşi, nurların mazharı, Celâl dairesinin merkezi, Cemâl feleğinin
kutbu olan, Ehâdiyete mensup Muhammed'in (a.s.m.) latîf zâtına salât eyle.
Allah'ım! Onun, Senin katındaki sırrı ve onun Sana olan mânevî yakınlığı hürmetine korkumu
emniyete çevir, hatâlarımı sil, hüzün ve hırsımı gider, benim destekçim ol; beni benden alıp
Kendine götür, yaklaştır; benliğimden geçmeyi bana nasip et, beni nefsime meftun ve
hislerimle perdelenmiş kılma; bana her gizli sırrı aç.
Yâ Hayyü, yâ Kayyûm! Yâ Hayyü, yâ Kayyûm! Yâ Hayyü yâ Kayyûm! Bana merhamet et,
arkadaşlarıma merhamet et, ehl-i İmân ve Kur'ân'a merhamet et. Duâmızı kabul buyur, ey
merhamet edenlerin en merhametlisi ve ey kerem sahiplerinden daha çok kerem sahibi
Allah'ım!
Duâları, "Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet, âlemlerin Rabbi olan Allah'a
mahsustur" sözleriyle sona erer. (Yûnus Sûresi: 10.)
Amin!

Sözler | Yirmi Dördüncü Söz | 321

"Yâ Rabbenâ! Bize kuvvet ver ki, yeryüzünün herbir tarafında tâifemizin bayrağını
dikmekle, saltanat-ı Rubûbiyetini lisânımızla ilân edelim; ve rûy-i arz mescidinin herbir
köşesinde Sana ibâdet etmek için bize tevfîk ver ve meşhergâh-ı arzın her bir tarafında Senin
Esmâ-i Hüsnânın nakışlarını, Senin bedî ve antika sanatlarını kendi lisânımızla teşhir etmek
için bize bir revac ve seyahate iktidar ver"
Amin!

Sözler | Yirmi Dördüncü Söz | 325

Allahım! Kâinatın zerreleri ve onlardan mürekkeb varlıkların adedince Muhammed'e


rahmet eyle.
Amin!
Sözler | Yirmi Beşinci Söz | 377

Allah'ım, ona ve onun Ehl-i Beytine rahmet eyle.


Amin!

Sözler | Yirmi Beşinci Söz | 408

Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâya düşer de bir kusur işlersek bizi onunla hesâba çekme.
(Bakara Sûresi: 286.) • Rabbim, gönlüme genişlik ver; • işimi kolaylaştır, • dilimdeki tutukluğu
çöz, • tâ ki sözümü iyice anlasınlar. (Tâhâ Sûresi: 25-28.)
Allah'ım en efdal, en güzel, en büyük, en zâhir, en tâhir, en hoş, en iyi, en değerli, en azîz, en
azîm, en şerefli, en yüksek, en pâk, en mübârek, en latîf salâvâtlarınla; en tam, en çok, en
ziyâde, en yüksek, en yüce, en devamlı selâmını bir rahmet, bir rızâ, bir af, bir mağfiret olarak
ihsan eyle. Bunlar, cömertlik ve kereminin bağış bulutlardan sağanak halinde artarak devam
etsin, iyilik cömertliğinin nefis ve şerefli lütûflarıyla artarak büyüsün, ezeliyetinle mütenâsib
olarak, hiç kesilmeden devam etsin, ebediyetine uygun olarak ardı arkası kesilmesin. Bütün
bunlar, kulun, habîbin, resûlün, yaratıklarının en hayırlısı, açık ve parıldayan nur, zâhir ve
kesin bürhan, uçsuz bucaksız deryâ, her tarafı kaplayan ışık, parlak güzellik, üstün şeref, şanlı
kemâl olan Efendimiz Muhammed'e olsun. Bu, Senin zâtının azametiyle ona getirdiğin salâvât
şeklinde olsun. Aynı şekilde onun âl ve Ashâbına da rahmet et. Bu salâvât hürmetine
günahlarımızı bağışla, gönlümüze ferahlık ver, kalplerimizi temizle, ruhlarımıza rahatlık ver,
sırlarımızı temizle, fikir ve düşüncelerimizi arındır, sırlarımızdaki bulanıklığı sâfîleştir,
hastalıklarımıza şifâ ver, kalplerimize vurulmuş kilitleri apaçık fethinin nuruyla aç.
Amin!

Sözler | Yirmi Beşinci Söz | 409

Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi sapıklığa meylettirme. Yüce
katından bize bir rahmet bağışla. Muhakkak ki veren Sensin, duâ edip istediklerimizi bize
bağışlayan Sensin. âl-i İmrân Sûresi: 8.) • Duâları ise, şu sözlerle sona erer: "Ezelden ebede
her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet, âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur." (Yûnus
Sûresi: 10.) âmin, âmin, âmin.

Sözler | Yirmi Beşinci Söz | 419

Sen aczden ve şerikten münezzeh ve mukaddessin. Senden başka ilâh yok ki bize imdat
etsin. El-aman, el-aman! Bizi azap ateşinden ve Cehennemden halâs et, kurtar ve bize necat
ver .
Âmin!

Sözler | Yirmi Altıncı Söz | 437

Allah'ım, Efendimiz Muhammed'e, onun âl ve Sahabîlerine ezelden ebede kadar Allah'ın


ilmindeki nesneler sayısınca salât ve selâm eyle.
Âmin!

Sözler | Yirmi Yedinci Söz | 454

Allah'ım, Efendimiz Muhammed'e ve âl ve Ashâbına rahmet eyle.


Âmin!
Sözler | Yirmi Yedinci Söz | 455

Allah'ım, "Sahabîlerim yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız yolunuzu bulursunuz" (Keşfü'l-


Hafâ, 1:132.) ve "Nesillerin en hayırlısı benim içinde bulunduğum nesildir" (Keşfü'l-Hafâ,
1:396.) diye buyuran Efendimiz Muhammed'e, Onun âl ve Ashâbına salât ve selâm eyle.
Âmin!

Sözler | Yirmi Yedinci Söz | 457

Allah'ım, "Sahabîlerime dil uzatmayınız. Biriniz Uhud Dağı kadar altını Allah yolunda
harcasa, Sahabîlerimden birinin verdiği bir avuç kadar olmaz" (Allah'ın Resûlü doğru söyledi)
[Müslim, Fedâil: 221; Tirmizî, Menâkıb: 58; İbn-i Mâce, Mukaddime: 11; Müsned, 3:11; Buhârî,
Fedâilü Ashâbü'n-Nebî: 5.] buyuran Resûlün Muhammed'e salât ve selâm eyle.
Âmin!

Sözler | Yirmi Sekizinci Söz | 464

Bunları boş yere yaratmadın, ey Rabbimiz! Seni bütün noksanlardan tenzih ederiz. Sen de
bizi Cehennem ateşinin azabından koru. (Âl-i İmrân Sûresi: 191.)
Âmin!

Sözler | Yirmi Dokuzuncu Söz | 493

Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâya düşer de bir kusur işlersek bizi onunla hesâba çekme.
(Bakara Sûresi: 286.)
Allah'ım, Efendimiz İbrâhim'e rahmet ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed'e ve Efendimiz
Muhammed'in âline rahmet eyle. Şüphesiz Sen her türlü hamd ve övgüye lâyık Hamîd ve
sonsuz büyüklük sahibi Mecîdsin. (Duâ)
Âmin!

Sözler | Otuzuncu Söz | 513

Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi sapıklığa meylettirme. Yüce
katından bize bir rahmet bağışla. Muhakkak ki veren Sensin, duâ edip istediklerimizi bize
bağışlayan Sensin. (Al-i İmrân Sûresi: 8.)
Allahım, Efendimiz Muhammed'e, onun âl ve Ashâb ve kardeşlerine Senin için hoşnutluk ve
onun için de hakkı edâ olacak bir rahmet ve selâm eyle. Bizi ve dinimizi selâmette kıl. Duâmızı
kabul et ey âlemlerin Rabbi!
Âmin!

Sözler | Otuz İkinci Söz | 548

Allah'ım, mahlûkatının çokluğu içerisinde birliğinin kandili, kâinatının sergisinde


Vahdâniyetinin dellâlı olan Efendimiz Muhammed'e (a.s.m.), onun bütün âl ve Ashâbına salât
ve selâm eyle. (Duâ)
Âmin!

Sözler | Otuz İkinci Söz | 572


Cenâb-ı Hak, bizi onlardan yapsın.
Peygamberlerin Efendisi hürmetine duâmızı kabul etsin.
Âmin!

Sözler | Otuz İkinci Söz | 584

Allah'ım, bize sevgini ve bizi Sana yaklaştıracak şeylerin sevgisini nasip eyle.
Âmin!

Sözler | Otuz İkinci Söz | 585

Bütün mahlûkatına dünya ve âhirette şefkat ve merhametle ihsanda bulunmasından, onları


rızıklandırmasından dolayı Allah'a hamd olsun. (Duâ)

Sözler | Otuz İkinci Söz | 594

Yâ Rab! Nasıl büyük bir sarayın kapısını çalan bir adam, açılmadığı vakit, o sarayın
kapısını, diğer makbul bir zâtın sarayca me'nûs sadâsıyla çalar- tâ ona açılsın; öyle de, bîçare
ben dahi Senin dergâh-ı rahmetini, mahbub abdin olan Üveysü'l-Karânî'nin nidâsıyla ve
münâcâtıyla şöyle çalıyorum. O dergâhını ona açtığın gibi, rahmetinle bana da aç.
Âmin!

Sözler | Otuz İkinci Söz | 595

Allah'ım! Sen benim Rabbimsin, ben ise Senin bir kulunum. • Sen herşeyi yaratan Hâlık'sın,
ben ise Senin bir mahlûkunum.
Sen rızık veren Rezzâk'sın, ben ise Senin rızkınla beslenen bir merzûkunum. • Sen mülk sahibi
Mâlik'sin, ben ise Senin kölen olan memlüküm.
Sen gerçek izzet sahibi olan Azîz'sin, ben ise âciz ve zelilim. • Sen hazîneleri bitmeyen
zenginlik sahibi Ganî'sin, ben ise Senin ihsanına muhtaç fakr-ı mutlak içinde bir fakirim.
Sen gerçek hayat sahibi Hayy'sın; ben ise, Senin hayat verişin olmasa, bir ölüyüm. • Sen varlığı
ebedî olan Bâkî'sin, ben ise gelip geçici bir fânîyim.
Sen sonsuz izzet ve şeref sahibi Kerîm'sin, ben ise zillet ve kötülükler içinde bocalayan bir
leîmim. • Sen sonsuz ihsan sahibi Muhsin'sin, ben ise günah ve kötülük işleyen bir âsiyim.
Sen günahları bol bol bağışlayan Gafûr'sun, ben ise bir günahkârım. • Sen sonsuz azamet ve
büyüklük sahibi Azîm'sin, ben ise küçük ve değersiz bir hakîrim.
Sen gerçek kudret ve kuvvet sahibi Kavî'sin, ben ise sınırsız acz içinde bir zaifim. • Sen bağış
ve ihsanı veren Mu'tîsin, ben ise lûtuf ve ikramına muhtaç bir dilenciyim.
Sen her türlü zarar ve korkudan uzak Emîn'sin, ben ise maddî ve mânevî korkular içinde
biriyim. • Sen cömertlik sahibi Cevâd'sın, ben ise Senin cömertliğine muhtaç bir miskinim.
Sen kullarının duâlarına cevap veren Mucîb'sin, ben ise ise Sana yalvaran duâcıyım. • Sen şifâ
veren Şâfî'sin, ben ise türlü türlü dertlere mübtelâ bir hastayım.
Öyleyse ise Sen benim günahlarımı affet, hatâlarımı bağışla, hastalıklarıma şifâ ver, ey bütün
kemâl sıfatlarla muttasıf olan Allah, ey her şeye bedel, her şeye yeten Kâfi, ey mahlûkatını
besleyip büyüten ve mânilerini def' eden Rab, ey va'dini mutlaka yerine getiren Vâfi, ey
kullarına pek şefkatli olan Rahîm, ey maddî ve mânevî hastalıklara şifa veren Şâfî, ey ikram ve
ihsânı bol olan Kerîm, ey belâ ve musîbetleri def' edip âfiyet veren Muâfi! Benim bütün
günahlarımı bağışla, her türlü hastalığa karşı bana âfiyet ver, beni ebediyen rızâna mazhar
eyle. Bunu rahmetinle ihsân eyle ey Erhame'r-Râhimîn.
Onların duâları, "âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun" sözleriyle sona erer. (Yûnus Sûresi:
10.)
Âmin!
Sözler | Otuz Üçüncü Söz | 630

-Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâya düşer de bir kusur işlersek bizi onunla hesâba çekme.
(Bakara Sûresi: 286.)
-Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi sapıklığa meylettirme. (Âl-i
İmrân Sûresi: 8.)
-Ey Rabbimiz! Bu hizmetimizi kabul buyur. Herşeyi hakkıyla işiten de, herşeyi hakkıyla bilen de
ancak Sensin. (Bakara Sûresi: 127.)
-Muhakkak ki tevbeleri çok kabul eden ve çok merhamet eden ancak Sensin. (Bakara Sûresi:
128.)
Âmin!

Lemalar | Üçüncü Lem´a | 24

Ey Rabbimiz! unutur veya hataya düşer de bir kusur işlersek bizi onunla hesaba çekme.
(Bakara suresi 286)
Amin!

Lemalar | Dördüncü Lem´a | 27

Allahım! Tıpkı İbrahim'e ve İbrahim'in âline salât ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed'e ve
Efendimiz Muhammed'in âline de salât et. Muhakkak ki Sen her türlü hamd ve övgüye
nihayetsiz derecede lâyıksın ve şan ve şerefin herşeyden nihayetsiz derecede yüksektir.
Amin!

Lemalar | Yedinci Lem´a | 41

"Ey Rabbimiz, unutur veya hataya düşer de bir kusur işlersek bizi onunla hesaba çekme."
Bakara Sûresi: 2:286.
Amin!

Lemalar | Yedinci Lem´a | 45

"Ey Rabbimiz, unutur veya hataya düşer de bir kusur işlersek bizi onunla hesaba çekme."
Bakara Sûresi: 2:286.
Amin!

Lemalar | Sekizinci Lem´a | 146

Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâya düşer de bir kusur işlersek bizi onunla hesaba çekme.
Bakara Sûresi: 2:286.
Âmin!

Lemalar | Dokuzuncu Lem'a | 364

Allah'ım! Bize hakkı hak olarak göster ve ona ittiba etmekle bizi rızıklandır.
Âmin!
Lemalar | On Birinci Lem´a | 61

Allahım, bizi Sünnet-i Seniyyenin ittibâıyla rızıklandır.


"Ey Rabbimiz! Biz indirdiğin kitaba inandık ve peygambere uyduk. Sen de bizi, Senin birliğine
ve peygamberinin doğruluğuna şahitlik edenlerle beraber yaz." Âl-i İmrân Sûresi: 3:53.
Âmin!

Lemalar | On Birinci Lem´a | 65

Allahım! "Şüphesiz sen pek büyük bir ahlâk üzeresin" sırrına mazhar olarak en üstün
meziyetleri kendisinde toplayan ve "Ümmetimin fesadı zamanında benim sünnetime yapışana
yüz şehid ecri vardır" buyuran zâta salât et.
Âmin!

Lemalar | On İkinci Lem´a | 73

Allahım! Risalet semâsının güneşi ve nübüvvet feleğinin ayı olan zât ile, doğru yola
erişenlerin hidayet yıldızları olan âl ve ashabına salât et.
Ey göklerin ve yerin Rabbi olan Allahım! Bu risalenin kâtibi ile arkadaşlarının kalblerini Kur'ân
hakikatlerinin yıldızlarıyla süslendir. Âmin.

Lemalar | On Üçüncü Lem´a | 74

"De ki: Ey Rabbim, şeytanların vesveselerinden Sana sığınırım. Onların yanımda


bulunmalarından da, yâ Rabbi, Sana sığınırım." Mü'minûn Sûresi: 23:97-98.

Lemalar | On Üçüncü Lem´a | 92

De ki: Sığınırım insanların Rabbine, insanların Mâlikine, insanların İlâhına. İnsanların


kalbine sinsice vesvese verenin şerrinden. Cinden ve insanlardan olan şeytanların şerrinden.
(Nâs Sûresi: 114:1-6.)
De ki: Ey Rabbim, şeytanların vesveselerinden Sana sığınırım. Onların yanımda
bulunmalarından da, yâ Rabbi, Sana sığınırım. (Mü'minûn Sûresi: 23:97-98.)
Âmin!

Lemalar | On Dördüncü Lem´a | 96

"Ey Rabbimiz, unutur veya hataya düşer de bir kusur işlersek bizi onunla hesaba çekme."
Bakara Sûresi: 2:286.
Âmin!

Lemalar | On Dördüncü Lem´a | 97

Allahım! Efendimiz Muhammed'e, onun tayyib ve tahir ve ebrar olan âline ve mücahid ve
ikrama mazhar ve ahyar olan ashabına salât et. Âmin.
Lemalar | On Dördüncü Lem´a | 104

Ey Rahmân ve Rahîm olan Allahım! "Bismillâhirrahmânirrahîm"in hakkı için, rahîmiyetine


yaraşır şekilde bize merhamet et ve Rahmâniyetine yaraşır şekilde, bize
"Bismillâhirrahmânirrahîm"in sırlarını anlamayı temin et.
Âmin!

Lemalar | On Dördüncü Lem´a | 105

Allahım! "Bismillâhirrahmânirrahîm"in hakkı için, âlemlere rahmet olarak gönderdiği zâta


ve bütün âl ve ashabına, Senin rahmetine ve onun hürmetine yaraşır bir şekilde salât ve selâm
et. Bize de, Senden gayrı, Senin mahlûkatından hiç kimsenin merhametine muhtaç
olmayacağımız bir rahmetle merhamet et.
Âmin!

Lemalar | On Yedinci Lem'a | 123

"Allah'ım, mü'min erkekleri ve mü'min kadınları bağışla."


Âmin!

Lemalar | On Yedinci Lem'a | 124

Allah bizi de, sizi de sırat-ı müstakime eriştirsin.


Âmin!

Lemalar | On Yedinci Lem'a | 133

Ey Rabb-i Rahîmim ve ey Hâlık-ı Kerîmim!


sırrıyla ben şimdiden görüyorum ki, yakın bir zamanda, ben kefenimi giydim, tabutuma bindim,
dostlarımla veda eyledim. Kabrime teveccüh edip giderken, Senin dergâh-ı rahmetinde,
cenazemin lisan-ı haliyle, ruhumun lisan-ı kâliyle bağırarak derim: "El-aman, el-aman! Ya
Hannân! Yâ Mennân! Beni günahlarımın hacâletinden kurtar!"
"El-aman, el-aman! Yâ Hannân! Yâ Mennân! Beni günahlarımın ağır yüklerinden halâs eyle!"
Âmin!

Lemalar | On Yedinci Lem'a | 134

"El-aman, el-aman! Ya Rahmân! Yâ Hannân! Yâ Mennân! Yâ Deyyân! Beni çirkin


günahlarımın arkadaşlıklarından kurtar! Yerimi genişlettir! İlâhî, Senin rahmetin melceimdir ve
Rahmeten li'l-Âlemîn olan Habibin, Senin rahmetine yetişmek için vesilemdir. Senden şekvâ
değil, belki nefsimi ve halimi Sana şekvâ ediyorum.
"Ey Hâlık-ı Kerîmim ve ey Rabb-i Rahîmim!
Senin Said ismindeki mahlûkun ve masnuun ve abdin, hem âsi, hem âciz, hem gafil, hem cahil,
hem alîl, hem zelîl, hem müsi', hem müsin, hem şakî, hem seyyidinden kaçmış bir köle olduğu
halde, kırk sene sonra nedamet edip Senin dergâhına avdet etmek istiyor. Senin rahmetine
iltica ediyor. Hadsiz günah ve hatîatlarını itiraf ediyor. Evham ve türlü türlü illetlerle müptelâ
olmuş, Sana tazarru ve niyaz eder. Eğer kemâl-i rahmetinle onu kabul etsen, mağfiret edip
rahmet etsen, zaten o Senin şânındır. Çünkü Erhamürrâhimînsin. Eğer kabul etmezsen, Senin
kapından başka hangi kapıya gideyim? Hangi kapı var? Senden başka Rab yok ki dergâhına
gidilsin. Senden başka hak mâbud yoktur ki ona iltica edilsin."
Âmin!
Lemalar | Yirmi Birinci Lem'a | 170

Allahım! İhlâs Sûresinin hakkı için, bizi ihlâs sahibi olan ve ihlâsa eriştirilen kullarından
eyle. Âmin, âmin.

Lemalar | Yirmi İkinci Lem´a | 179

"De ki: Ey Rabbim, şeytanların vesveselerinden Sana sığınırım. Onların yanımda


bulunmalarından da, yâ Rabbi, Sana sığınırım." Mü'minûn Sûresi: 23:97-98.
Ey muhafaza edici olan ve koruyucuların en hayırlısı olan Allahım! Beni ve arkadaşlarımı nefsin
ve şeytanın şerrinden, insanların ve cinlerin şerrinden, ehl-i dalâlet ve tuğyanın şerrinden
muhafaza et. Âmin, âmin, âmin.

Lemalar | Yirmi Beşinci Lem´a | 221

Cenâb-ı Hak sizlere şifa versin, hastalıklarınızı keffâretü'z-zünub yapsın. Âmin, âmin, âmin.

Allahım! Kalblerin derman ve devâsı, bedenlerin âfiyet ve şifası, gözlerin nur ve ziyası olan
Efendimiz Muhammed'e ve âl ve ashabına salât ve selâm et.
Âmin!

Lemalar | Yirmi Altıncı Lem´a | 236

"Onlardan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına erişecek olursa, onlara sakın
'Öf' bile deme, onları azarlama; onlara güzel söz söyle. Onlara merhamet ve tevazu kanadını
ger ve de ki: 'Ey Rabbim, nasıl onlar beni küçükken besleyip büyüttülerse, Sen de onlara öylece
merhamet buyur.'" İsrâ Sûresi: 17:23-24.
Âmin!

Lemalar | Yirmi Altıncı Lem´a | 258

"Yâ Rabbi, onları ıslah eyle"


Âmin!

Lemalar | Otuzuncu Lem´a | 332

Ey bütün dirilerden önce var olan gerçek hayat sahibi, · Ey bütün dirilerden sonra baki
kalacak gerçek hayat sahibi,
Ey hiçbir şeyin Kendisine benzemediği gerçek hayat sahibi, · Ey hiçbir dirinin misli gibi
olmadığı gerçek hayat sahibi,
Ey hiçbir diriye muhtaç olmayan gerçek hayat sahibi, · Ey hiçbir dirinin Kendisine ortak
olmadığı gerçek hayat sahibi,
Ey bütün dirileri ölüme mazhar eden gerçek hayat sahibi, · Ey bütün dirileri rızıklandıran
gerçek hayat sahibi,
Ey ölüleri dirilten gerçek hayat sahibi, · Ey hiç ölmeyecek olan gerçek hayat sahibi, Sen bütün
kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka ilah yok ki bize imdat etsin. Emân ver
bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. Amin. (Cevşen'ül-Kebîr, 69. bend.)
Lemalar | Otuzuncu Lem´a | 348

Ona, Onun Al ve Ashabına ümmetinin iyilikleri sayısınca salât ve selâm olsun! Yâ Allah, yâ
Rahman, yâ Rahim! Sen Ferd'sin, Hayy'sın, Kayyûm'sun, Hakem'sin, Adl'sin, Kuddüs'sün;
Furkan-ı Hakîmin ve Habîb-i Ekremin hürmetine ve İsm-i Âzamın hakkı için Senden niyaz
ediyoruz ki, bizi nefis ve şeytanın şerrinden, cin ve insanların şerrinden muhâfaza eyle!
Âmin!

Lemalar | Münâcat | 363

Yâ Rabbî ve yâ Rabbe's-Semâvâti ve'l-Arâdîn! Yâ Hâlıkî ve yâ Hâlık-ı Küll-i Şey!


Gökleri yıldızlarıyla, zemini müştemilâtıyla ve bütün mahlûkâtı bütün keyfiyâtıyla teshîr eden
kudretinin ve irâdetinin ve hikmetinin ve hâkimiyetinin ve rahmetinin hakkı için, nefsimi bana
musahhar eyle! Ve matlûbumu bana musahhar kıl! Kur'ân'a ve îmâna hizmet için, insanların
kalblerini Risâle-i Nur'a musahhar yap! Ve bana ve ihvânıma, îmân-ı kâmil ve hüsn-ü hâtime
ver! Hazret-i Mûsâ Aleyhisselâma denizi ve Hazret-i İbrâhim Aleyhisselâma ateşi ve Hazret-i
Dâvud Aleyhisselâma dağı, demiri ve Hazret-i Süleyman Aleyhisselâma cinni ve insi ve Hazret-i
Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâma şems ve kameri teshîr ettiğin gibi, Risâle-i Nur' a kalbleri
ve akılları musahhar kıl! Ve beni ve Risâle-i Nur talebelerini, nefis ve şeytanın şerrinden ve
kabir azâbından ve Cehennem ateşinden muhâfaza eyle ve Cennetü'l-Firdevste mesut kıl!
Âmin, âmin, âmin!

Lemalar | Fihrist | 373

De ki: "Ey Rabbim, şeytanların vesveselerinden Sana sığınırım. · Onların yanımda


bulunmalarından da, yâ Rabbi, Sana sığınırım. (Mü'minûn Sûresi: 97-98.)
Âmin!

Lemalar | Dua | 427

İsm-i Âzamın hakkına ve Kur'ân-ı Mu'cızü'l-Beyânın hürmetine ve Resul-ı Ekrem


Aleyhissalâtü Vesselâmın, şerefine, Lem'alar mecmuasını bastıranları ve mübârek
yardımcılarını ve Risâle-i Nur talebelerini Cennetü'l-Firdevste saâdet-i ebediyeye mazhar eyle!
Âmin. Ve hizmet-i îmâniye ve Kur'âniyede dâimâ muvaffak eyle. Âmin. Ve defter-i
hasenatlarına, Lem'alar mecmuasının herbir harfine mukâbil bin hasene yazdır! Âmin. Ve
Nurların neşrinde sebat ve devam ve ihlâs ihsan eyle! Âmin.
Yâ Erhame'r-Râhımîn! Umum Risâle-i Nur, şâkirdlerini iki cihanda mes'ud eyle! Âmin. İnsî ve
cinnî, şeytanların şerlerinden muhâfaza eyle! Âmin. Ve bu âciz ve bîçâre Said'in kusûrâtını
affeyle!
Âmin.

Şualar | İkinci Şuâ | 13

Allah'ım, Efendimiz Muhammed'e (a.s.m.) ve Efendimiz Muhammed'in (a.s.m.) âline, bütün


hastalıklar ve ilaçlar adedince salât eyle ve onu ve âlini çok çok mübarek kıl ve selâm et.
Amin!

Şualar | İkinci Şuâ | 40


Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, kadere ve hayrın da, şerrin de Allah
Teâlâdan geldiğine, ölümden sonra dirilişin hak olduğuna İmân ettim. Şehadet ederim ki
Allah'tan başka ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Yine şehadet ederim ki, Muhammed (Allah ona,
âline, ashabına ihvânına salât ve selâm etsin, âmin!) Allah'ın resulüdür.

Şualar | İkinci Şuâ | 42

Allahım, Göklerde dönen hiçbir yıldız ve hareket eden hiçbir seyyare, cevv-i semâda hiçbir
tesbih edici bulut ve şimşek ve gök gürültüsü, yeryüzünü dolduran hayvanattan ve acaib-i
masnuattan hiçbir fert, denizlerde hiçbir katre, balıklarından ve garaib-i mahlûkatından
hiçbirisi, dağlarda hiçbir taş, hiçbir nebat ve iddihar edilmiş madeniyattan hiçbirisi, ağaçlarda
hiçbir yaprak ve hiçbir müzeyyen çiçek ve meyve, hayvanatın cisimlerinde âlât ve muntazam
cihazattan hiçbirisi, kalblerde hiçbir hatarat ve ilhamat ve münevver itikadat yoktur ki, külliyen
Senin vücub-u vücuduna ve vahdâniyetine şahitler olmasın.
Yerleri ve gökleri teshir eden kudretinin hakkı için, nefsimi bana musahhar eyle ve matlubumu
bana musahhar kıl. Kur'ân'a ve imana ve Risale-i Nur'a hizmet için, kullarının kalblerini ve ulvî
ve süflî bütün ruhlu mahlûkatının kalplerini bana musahhar et, yâ Semî', yâ Karîb, yâ Mücîbe'd-
Daavât!
Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.
Amin!

Şualar | Üçüncü Şuâ | 54

Ey su ile her şeyi canlandıran Zât-ı Akdes, Seni her türlü noksanlıktan tenzih ederim.

Şualar | Üçüncü Şuâ | 57

Yâ Rabbî ve yâ Rabbe's-Semâvâti ve'l-Aradîn, yâ Halıkî ve yâ Halık-ı Külli Şey,


Gökleri yıldızlarıyla, zemini müştemilâtıyla ve bütün mahlukatı bütün keyfiyatıyla teshir eden
kudretinin ve iradetinin ve hikmetinin ve hâkimiyetinin ve rahmetinin hakkı için, nefsimi bana
musahhar eyle ve matlubumu bana musahhar kıl. Kur'ân'a ve imana hizmet için, insanların
kalplerini Risale-i Nur'a musahhar yap. Ve bana ve ihvanıma iman-ı kâmil ve hüsn-ü hâtime
ver. Hazret-i Mûsa Aleyhisselâma denizi ve Hazret-i İbrahim'e Aleyhisselâma ateşi ve Hazret-i
Dâvud Aleyhisselâma dağı, demiri ve Hazret-i Süleyman Aleyhisselâma cinni ve insi ve Hazret-i
Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâma şems ve kameri teshir ettiğin gibi, Risale-i Nur'a kalpleri
ve akılları musahhar kıl. Ve beni ve Risale-i Nur Talebelerini nefis ve şeytanın şerrinden ve
kabir azabından ve cehennem ateşinden muhafaza eyle ve Cennetü'l-Firdevste mesut kıl.
âmin, âmin, âmin.

Şualar | Dördüncü Şuâ | 75

Ey Rabbimiz! Unutur veya hataya düşer de bir kusur işlersek bizi onunla hesaba çekme.
(Bakara Sûresi: 286.)
Amin!

Şualar | Altıncı Şuâ | 88

Allah'ım, İbrahim'e (a.s.) ve İbrahim'in (a.s.) nesline rahmet ettiğin gibi, Muhammed'e
(a.s.m.) ve Muhammed'in (a.s.m.) nesline de rahmet et." Buhari, Enbiyâ: 10.
Amin!
Şualar | Yedinci Şuâ | 97

Ey mülkünden başka memleket bulunmayan Zât,


Ey kullarının senâlarıyla Onu övmekte âciz kaldıkları Zât,
Ey mahlûkatı Onun yüceliğini vasfedemeyen Zât,
Ey künhüne vehimler bile yetişemeyen Zât, (bu cümle Cevşen'in 54. ukdesinde yer almaktadır.)

Ey kemâli gözle idrak edilemeyen Zât,


Ey sıfât-ı kudsiyesine fehimler ulaşamayan Zât,
Ey kibriyâsına fikirler erişemeyen Zât,
Ey evsâf-ı cemâliyesini insanların vasfedemediği Zât,
Ey hüküm ve kazâsı kullar tarafından geri çevrilemeyen Zât,
Ey herbir şeyde âyetleri zâhir olan Zât,
Sen aczden ve şerikten münezzeh ve mukaddessin. Senden başka ilâh yok ki bize imdad etsin.
El-aman, el-aman! Bizi azap ateşinden ve Cehennemden kurtar.
Amin!

Şualar | Yedinci Şuâ | 161

Yâ Rabbi! Bismillâhirrahmânirrahîm hakkı için, yâ Allah, yâ Rahmân, yâ Rahîm!


Efendimiz Muhammed'e ve onun bütün âline ve ashabına, bütün Risale-i Nur hurufatının
adedince, bu adedin dünya ve âhiretteki bütün ömrümüzün dakikalarının âşireleriyle darbı
adedince, bütün bu adetlerin de benim ömrüm müddetince zerrât-ı vücudumun sayısıyla darbı
adedince salât ve selâm et. Beni, Risale-i Nur'un neşrinde bana yardım edenleri, bu risalenin
kâtibini, atalarımızı, üstadlarımızı, şeyhlerimizi, kız ve erkek kardeşlerimizi, Risale-i Nur'un
sadık talebelerini ve bilhassa bu risaleyi yazan ve istinsah edenleri, bu salâvatlardan herbiri
için bir sadaka ile mağfiret et, rahmetinle ey Erhamürrâhimîn!
âmin.

Şualar | Dokuzuncu Şuâ | 170

Yâ Rab!
Bunların ders ve talimlerinin hakkı ve hürmeti için bize ve Risale-i Nur talebelerine iman-ı
ekmel ve hüsn-ü hâtime ver. Ve bizleri onların şefaatlerine mazhar eyle.
âmin.

Şualar | On Birinci Şuâ | 193

"Evet ya Rabbenâ! İstediğini ver; biz de onun istediğini istiyoruz"

Şualar | On Birinci Şuâ | 209

Göklerin ve yerin yaratılışını tefekkür ederler. 'Bunları boş yere yaratmadın, ey Rabbimiz,'
derler. 'Seni bütün noksanlardan tenzih ederiz. Sen de bizi Cehennem ateşinin azâbından koru.
(âl-i İmran Sûresi: 3:191.)
Cehennem azâbını bizden uzaklaştır. Onun azâbı dâimî bir helâktır. Gerçekten de orası ne kötü
bir durak, ne kötü bir konaktır! (Furkan Sûresi: 25:64-65.)
Bizi cehennemden kurtar, * Bizi cehennemden koru, * Bizi cehennemden muhafaza eyle
(cevşenü'l-kebir)
Amin!

Şualar | On Birinci Şuâ | 221


Sen aczden ve şerikten münezzeh ve mukaddessin. Senden başka ilâh yok ki bize imdat
etsin. El-aman, el-aman! Bizi azap ateşinden ve Cehennemden halâs et, kurtar ve bize necat
ver .
Amin!

Şualar | On Birinci Şuâ | 231

"Yâ Rabbi! Cebrail, Mikâil, İsrafil, Azrail hürmetlerine ve şefaatlerine, beni cin ve insin
şerlerinden muhafaza eyle!"
Amin!

Şualar | On Birinci Şuâ | 238

Deki: Sığınırım sabahın Rabbine.


Yarattığı şeylerin şerrinden.
Karanlığı çöktüğünde gecenin şerrinden.
Düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden.
Haset ettiğinde hasetçinin şerrinden. Felâk Sûresi: 113:1-5.

Şualar | On Üçüncü Şuâ | 263

Cenâb-ı Erhamürrâhimîn, onların emsallerini çoğaltsın, bu vatana medar-ı şeref ve saadet


yapsın ve onları da Cennetü'l-Firdevsde saadet-i ebediyeye mazhar eylesin.
âmin.

Şualar | On Üçüncü Şuâ | 264

Bizi kurtar. Bize merhamet et. Bizi muhafaza et.


Amin!

Şualar | On Üçüncü Şuâ | 265

"Yâ Rab aman ver!"


Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâya düşer de bir kusur işlersek bizi onunla hesaba çekme. Bakara
Sûresi: 2:286.
Amin!

Şualar | On Üçüncü Şuâ | 271

Ey Rabbimiz, Nûrumuzu tamamla ve bizi bağışla. Tahrîm Sûresi: 66:8.


Bizi Bağışla. Tahrîm Sûresi: 66:8.
Amin!

Şualar | On Üçüncü Şuâ | 276

Cenâb-ı Hak onları muvaffak ve başkalara da hüsn-ü misâl eylesin.


âmin.
Şualar | On Üçüncü Şuâ | 281

Cenâb-ı Hak sizlerden ebediyen razı olsun.


âmin.

Şualar | On Üçüncü Şuâ | 288

Cenâb-ı Hak bize ve Risale-i Nur'a taarruz edenlerin kalblerine iman, başlarına hakikati
görecek akıl ihsan etsin. Bizi bu zindanlardan, onları da felâketlerden kurtarsın.
Amin.

Şualar | On Üçüncü Şuâ | 290

Bizi bağışla.
Muvaffak et.
Amin!

Şualar | On Üçüncü Şuâ | 291

Cenâb-ı Erhamürrâhimîn, Risale-i Nur'un bütün yazılan ve okunan harfleri adedince defter-
i a'mâline hasenat yazdırsın. âmin. Ve onların sayısınca onun ruhuna rahmetler yağdırsın.
âmin. Ve kabrindeKur'ân'ı, Risale-i Nur'u ona şirin ve enis arkadaş eylesin. âmin. Ve Nur
fabrikasına onun yerine on kahramanı ihsan edip çalıştırsın. âmin, âmin, âmin.
"Yâ Rabbî! Bunları kıyamete kadar Risale-i Nur kisvesinde hakaik-i imaniye ve esrar-ı
Kur'âniye ile kemâl-i ferah ve sevinçle meşgul eyle. âmin. İnşaallah."

Şualar | On Üçüncü Şuâ | 301

Cenab-ı Hak, bize ve Risale-i Nur'a taarruz edenlerin kalblerine İmân ve başlarına hakikati
görecek akıl ve göz ihsan etsin; bizi bu zindanlardan, onları da bu felâketlerden kurtarsın.
Amin.

Şualar | On Dördüncü Şuâ | 324

Şeytanın ve siyasetin şerrinden Allah'a sığınırım.

Şualar | On Dördüncü Şuâ | 419

Cenâb-ı Erhamürrâhimîn o mecmuaların herbir harfine mukabil onların defter-i


hasenatlarına bin hasene yazdırsın.
âmin, âmin, âmin.
Şualar | On Dördüncü Şuâ | 428

"Eyvah, eyvah! El'aman, el'aman! Yâ Erhamerrâhimîn, medet! Bizi muhafaza eyle. Bizi cin
ve insî şeytanların şerrinden kurtar. Kardeşlerimin kalblerini birbirine tam sadakat ve
muhabbet ve uhuvvet ve şefkatle doldur"
Amin!

Şualar | On Dördüncü Şuâ | 434

Allah'ın selâmı, rahmeti ve bereketi daima sonsuza kadar üzerinize olsun. Allah her iki
dünyada da selâmet ihsan etsin.
Amin!

Şualar | On Dördüncü Şuâ | 436

Cenâb-ı Hak bu Ramazan-ı Şerifin Leyle-i Kadrini umumunuza bin aydan hayırlı eylesin,
âmin. Ve seksen sene bir ömr-ü makbul hükmünde hakkınızda kabul eylesin, âmin.

Şualar | Beşinci Şuâ | 511

Ey Rabbimiz! Bizden evvelkilere yüklediğin gibi bize de ağır vazifeler ve musibetler


verme." Bakara Sûresi: 2:286.
Amin!

Şualar | On Beşinci Şuâ | 517

Ya Rab! ÂyetüI-Kübra hürmetine beni kurtar, eman ve emniyet ver. (Celcelütiye)


Amin!

Şualar | On Beşinci Şuâ | 530

Bizi [doğru yola] ilet. (Fatiha Sûresi: 6.)


Amin!

Şualar | On Beşinci Şuâ | 535

Duamızı kabul buyur.


Amin!

Şualar | On Beşinci Şuâ | 548

Ya Erhamerrahimin, bu Resul-i Ekremin (a.s.m.) hürmetine, bizi, onun şefaatine mazhar ve


sünnetinin ittibaına muvaffak ve dar-ı saadette onun Al ve Ashabına komşu eyle! Amin, amin,
amin.
Allah'ım, okunan ve yazılan Kur'an'ın harfleri adedince ona, Aline ve Ashabına salat ve selam
eyle. Amin.
Şualar | On Beşinci Şuâ | 576

Allah'ım, alemlere rahmet olarak gönderdiği zata salat ve selam eyle. Hamd Alemlerin
Rabbi olan Allah'a mahsustur.

Şualar | Birinci Şuâ | 607

O gün Allah'ın, peygamberin maiyetinde bulunan müminleri utandırmayacağı gündür. O


gün onların nûru önlerinden ve sağlarından koşarak Cennete yol gösterirken, onlar da 'Ey
Rabbimiz,' derler. 'Nûrumuzu tamamla ve bizi bağışla. Tahrîm Sûresi: 66:8.
Amin!

Şualar | Birinci Şuâ | 611

"Yâ Rab, bu müthiş rüyayı hayra tebdil eyle"


Amin!

Şualar | Sekizinci Şuâ | 642

"Yâ Rab, beni kurtar, emân ve emniyet ver"


Amin!

Şualar | Sekizinci Şuâ | 644

Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâya düşer de bir kusur işlersek bizi onunla hesaba çekme."
Bakara Sûresi: 2:286.
Amin!

Mesnevi-i Nuriye | Reşhalar | 27

"Yâ Rabbenâ! onun duasını kabul eyle. Biz de o duayı ediyoruz. Biz de onun talep ettiğini
talep ediyoruz."

Mesnevi-i Nuriye | Reşhalar | 28

Salat ve selam bu zat-ı nuraniye olsun ki, o zat, Rahnanü'r-Rahimden, Arş-ı Azamdan gelen
Furkan-ı Hakimin kendisine indiği Efendimiz Muhammed'dir. İmmetinin hasenatı adedince
milyonlar salat ve milyonlar selam üzerine olsun.
Risaleti Tevrat, İncil ve Zebur'da müjdelenen; nübüvveti irhasatla, cinlerin hatifleriyle, insanlık
aleminin evliyalarıyla, beşer kahinleriyle müjdelenen; bir işaretiyle ay parçalanan Efendimiz
Muhammed'e, ümmetinin nefesleri adedince milyonlar salat ve selam olsun.
Davetine ağaçların koşup geldiği, duasıyla yağmurun hemen iniverdiği, sıcaktan korumak için
bulutların ona gölge yaptığı, bir ölçek taamıyla yüzlerce insanın doyduğu, parmaklarının
arasından üç defa kevser gibi suların çağladığı, onun hürmetine Allah'ın, kertenkeleyi, ceylanı,
ağaç kütüğünü, zehirli keçinin kolunu, deveyi, dağı, taşı ve toprağı konuşturduğu, Miracın
sahibi ve gözünün asla şaşmadığı o mucize-i kübrada rüyetullaha mazhar olan Efendimiz ve
Şefiimiz Muhammed'e, Kur'an'ın bidayet-i nüzulünden zamanın nihayetine kadar onu okuyan
herbir okuyucunun okuduğu herbir kelimenin temevvücat-ı havaiye aynalarında Rahman'ın
izniyle temessül eden bütün kelimelerinin bütün harfleri adedince, milyonlar salat ve selam
olsun.
Bütün bu salavatlardan herbiri hürmetine bizi mağfiret et, ey İlahımız, bize merhamet et.
Amin.

Mesnevi-i Nuriye | Reşhalar | 28

Salat ve selam bu zat-ı nuraniye olsun ki, o zat, Rahnanü'r-Rahimden, Arş-ı Azamdan gelen
Furkan-ı Hakimin kendisine indiği Efendimiz Muhammed'dir. İmmetinin hasenatı adedince
milyonlar salat ve milyonlar selam üzerine olsun.
Risaleti Tevrat, İncil ve Zebur'da müjdelenen; nübüvveti irhasatla, cinlerin hatifleriyle, insanlık
aleminin evliyalarıyla, beşer kahinleriyle müjdelenen; bir işaretiyle ay parçalanan Efendimiz
Muhammed'e, ümmetinin nefesleri adedince milyonlar salat ve selam olsun.
Davetine ağaçların koşup geldiği, duasıyla yağmurun hemen iniverdiği, sıcaktan korumak için
bulutların ona gölge yaptığı, bir ölçek taamıyla yüzlerce insanın doyduğu, parmaklarının
arasından üç defa kevser gibi suların çağladığı, onun hürmetine Allah'ın, kertenkeleyi, ceylanı,
ağaç kütüğünü, zehirli keçinin kolunu, deveyi, dağı, taşı ve toprağı konuşturduğu, Miracın
sahibi ve gözünün asla şaşmadığı o mucize-i kübrada rüyetullaha mazhar olan Efendimiz ve
Şefiimiz Muhammed'e, Kur'an'ın bidayet-i nüzulünden zamanın nihayetine kadar onu okuyan
herbir okuyucunun okuduğu herbir kelimenin temevvücat-ı havaiye aynalarında Rahman'ın
izniyle temessül eden bütün kelimelerinin bütün harfleri adedince, milyonlar salat ve selam
olsun.
Bütün bu salavatlardan herbiri hürmetine bizi mağfiret et, ey İlahımız, bize merhamet et.
Amin.

Mesnevi-i Nuriye | Lâsiyyemâlar | 43

Allah'ım, bizi saadet ehlinden kıl, Said'ler zümresinde haşret ve Said'lerle beraber, Nebiyy-
i Muhtarının şefaatiyle Cennete ithal et. Ona ve Âline de, Senin rahmetine ve onun hürmetine
layık şekilde salat ve selam et.
Âmin, amin, amin.

Mesnevi-i Nuriye | Katre | 65

Allah'ım, Kur'an'ı akıllarımızın, kalblerimizin, ruhlarımızın nuru ve nefislerimizin de mürşidi


yap.
Âmin, amin, amin.

Mesnevi-i Nuriye | Hubâb | 91

Feyâ Rabbî, yâ Hâlıkî, yâ Mâlikî! Seni çağırmakta hüccetim, hâcetimdir. Sana yaptığım
dualarda uddetim fâkatimdir. Vesilem, fıkdan-ı hile ve fakrimdir. Hazinem aczimdir.
Re'sülmâlim, emellerimdir. Şefîim, Habîbin (aleyhissalâtü vesselâm) ve rahmetindir. Af eyle,
mağfiret eyle ve merhamet eyle, yâ Allah, yâ Rahmân, yâ Rahîm!
Âmin.

Mesnevi-i Nuriye | Zeylü´l Hubâb | 92

Ey arz ve semanın kayyumu olan Allah'ım! Seni ve Senin bütün masnuatını ve mahlukatını
şahit tutarak ilan ederiz ki, Sen, kendisinden başka hiçbir hak mabud bulunmayan Allah'sın.
Sen birsin, şerikin yoktur. Günahlarımızın affı için Sana dönüyor ve istiğfar ediyoruz. Âlemlere
rahmet olarak gönderdiğin Muhammed'in, Senin kulun ve resulün olduğuna da şehadet
ediyoruz. Allah'ım, onun hürmetine nasıl münasip ve Senin rahmetine nasıl layıksa, ona ve
bütün al ve ashabına öylece salat ve selam et.

Mesnevi-i Nuriye | Zeylü´l Hubâb | 98

Ey Erhamü'r-Rahimin olan Allah'ım! Muhammed Aleyhissalatü Vesselamın ümmetine


rahmet et ve onların kalblerini İmân ve Kur'an nuruyla nurlandır. Kur'an'ın burhanlarını izhar
et ve İslam dinini yücelt.
Âmin.

Mesnevi-i Nuriye | Tazarrû ve Niyaz | 112

İlahi,
İki dünyanın hayatı elimden kaçsa ve bütün kainat düşman kesilip beni terk etse, benim yine
gam çekmemem gerekir; çünkü Sen benim Rabbim ve Halıkım ve İlahımsın. Ve benim,
nihayetsiz isyanımla ve sair şeref vesilelerine gayet derecede uzaklığımla beraber, Senin
mahlukun ve masnuun olmam sebebiyle, bir taalluk ve intisap cihetim var. İşte, ben de, Senin
mahlukunun lisanıyla Sana tazarru ve niyazda bulunuyorum, ey Halıkım, ey Rabbim, ey
Razıkım ve ey Musavvirim!
Ey İlahım,
Esma-i Hüsnan hürmetine,
İsm-i Âzamın hürmetine,

Furkan-ı Hakimin hürmetine,


Habib-i Ekremin hürmetine,
Kelam-ı Kadimin hürmetine,
Arş-ı Âzamın hürmetine,
milyonlar Kul hüvallahü ehad ile,
bana merhamet etmeni istiyorum, ya Allah, ya Rahman, ya Hannan, ya Mennan, ya Deyyan.
Beni bağışla, ya Gaffar, ya Settar, ya Tevvab, ya Vehhab.
Beni affet ya Vedud, ya Rauf, ya Afüvv, ya Gafur.
Bana lütufta bulun, ya Latif, ya Habir, ya Semi', ya Basir.
Günahlarımı sil, ya Halim, ya Alim, ya Kerim, ya Rahim.
Bizi yolun doğrusuna ilet, ya Rab, ya Samed, ya Hadi.
Fazlınla bana cevadane ihsanlarda bulun, ya Bedi', ya Baki, ya Adl, ya Hu.
Kalbimi ve kabrimi İmân ve Kur'an nuruyla nurlandır, ya Nur, ya Hak, ya Hayy, ya Kayyum, ya
Malike'l-Mülk, ya ze'l-Celali ve'l-İkram, ya Evvel, ya Âhir, ya Zahir, ya Batın, ya Kavi, ya Kadir,
ya Mevla, ya Gafir, ya Erhame'r-Rahimin.
Kur'an'daki İsm-i Âzamın hürmetine ve kitab-ı alemdeki sırr-ı azamın Muhammed
Aleyhissalatü Vesselam hürmetine, güzel isimlerinden, bu sayfayı sanki kabrimin tavanı yapıp,
bu esmayı da ruhuma şems-i hakikatten şualar saçan pencere haline getirecek şekilde, kalbime
ve kalıbıma ve kabrimde ruhuma İsm-i Âzamın nurlarını saçan pencere açmanı istiyorum.
İlahi, dilerim ki, ebedi bir lisanım olsun da, kıyamete kadar bu isimlerle nida etsin. İşte,
ardımda baki kalan bu nakışları, benim fani ve zail lisanımın yerine bir naip olarak kabul eyle.
Allahım,
Efendimiz Muhammed'e öyle bir salat ve selam et ki, o salat ile bizi bütün korku ve afetlerden
kurtar, bütün hacetlerimizi gider, bizi bütün günahlardan temizle, bütün günah ve hatalarımızı
bağışla.
Ya Allah, ya Mücibe'd-Daavat! Hayatım boyunca ve öldükten sonra, her an bu dileklerimi kat
kat fazlasıyla ver! Bir milyon salat ve selam, bir o kadarla çarpımından çıkan netice ve bunun
da kat katı, Efendimiz Muhammed'e, Onun Âl, Ashab, Ensar ve tabilerine olsun! Bu salavatların
herbirini, benim ömür günlerimdeki günahkar nefeslerim sayısınca çoğalt! Bu salavatların
herbirisi hürmetine beni affeyle, bana merhamet et. Bunu rahmetinle ihsan eyle, ey Erhame'r-
rahimin!
Âmin!

Mesnevi-i Nuriye | Zühre | 142


"El-aman, el-aman! Ya Hannân! Yâ Mennân! Beni günahlarımın hacâletinden kurtar!"
"El-aman, el-aman! Yâ Hannân! Yâ Mennân! Beni günahlarımın ağır yüklerinden halâs eyle!"
"El-aman, el-aman! Ya Rahmân! Yâ Hannân! Yâ Mennân! Yâ Deyyân! Beni çirkin günahlarımın
arkadaşlıklarından kurtar! Yerimi genişlettir!
Amin!

Mesnevi-i Nuriye | Zühre | 143

Senden başka ilâh yoktur. Sen birsin. Senin hiçbir şerikin yoktur. Dünyada son, âhirette ve
kabirde ilk söz: Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilâh yoktur; yine şehadet ederim ki
Muhammed (s.a.v.) Allah'ın Resulüdür.

Mesnevi-i Nuriye | Şemme | 170

İlahi! Günahlar beni lal etti. İsyanımın çokluğu yüzünden mahcubum. Gafletin şiddeti ise
sesimi kıstı. İşte, ben de, seyyidim ve senedim şeyh Abdülkadir Geylani'nin sesiyle Senin
dergah-ı rahmetinin kapısını çalıyor ve onun, kapıcıya aşina nidasıyla Senin mağfiret kapında
nida ediyorum:
• Ey rahmeti herşeyi kuşatan ve ey herşeyin melekütu elinde bulunan Zat,
• Ey hiçbir şey kendisine zarar veya fayda veremeyen Zat,
• Ey hiçbir şey Ona galebe edemeyen ve hiçbir şey Ondan kaçıp gizlenemeyen,
• hiçbir şey Ona ağır gelmeyen ve hiçbir şeyin yardımına muhtaç olmayan,
• hiçbir şey Onu bir başka işten alıkoyamayan,
• hiçbir şey Ona benzemeyen,
• ve hiçbir şey Onu hiçbir şeyden aciz bırakamayan Zat, Beni hiçbir şeyden hesaba çekmeyecek
şekilde herşeyimi bağışla.
• Ey herşeyi alnından tutup kudretine boyun eğdiren ve herşeyin anahtarları elinde bulunan
Zat,
• Ey herşeyden önce var olan Evvel,
• herşeyden sonra baki kalan Âhir,
• herşeyin fevkinde olan Zahir,
• herşeyin dünuna nüfuz eden Batın,
• kudret ve galebesi herşeyin fevkinde bulunan Kahir, Benim herşeyimi bağışla. şüphesiz Senin
herşeye kudretin yeter.
• Ey herşeyi her haliyle bilen Alim ve herşeyi kuşatan Muhit ve herşeyi hakkıyla gören Basir,
• Ey herşey her an Onun nazar-ı şuhudunda olan şehid ve herşeyi görüp gözeten Rakib ve ilmi
herşeyin bütün inceliklerine nüfuz eden Latif ve herşeyden hakkıyla haberdar olan Habir, Beni
hiçbir şeyden hesaba çekmeyecek şekilde, günah ve hata olarak her neyim varsa hepsini
bağışla. Hiç şüphesiz, Senin herşeye kudretin yeter.
Allahım, Gafletten ve kötü arzularımdan Senin izzet-i celaline ve celal-i izzetine, Senin kudret-i
saltanatına ve saltanat-ı kudretine sığınırım.

Mesnevi-i Nuriye | Şemme | 171

Ey kurtuluş isteyenlerin tahassungahı olan Allahım,


Beni şeytani şehvetlerden kurtar; beşeriyetin kazuratından temizle; Nebin olan Muhammed'i
(s.a.v.) sıddıkiyet muhabbetiyle bana sevdirmek suretiyle beni gaflet paslarından ve cehalet
vehimlerinden ter temiz kıl-öyle ki, enaniyet fena bulsun ve Allah'ın minnet bahrinde Allah'ın
nimetlerine gark olmuş, Allah'tan alıkoyan her meşgaleye karşı Allah'ın kılıcıyla mansur,
Allah'ın inayetiyle mahzuz ve Allah'ın himayesiyle mahfuz olarak herşey Allah için, Allah ile,
Allah'a ve Allah'tan olsun.
Ey Nurların Nuru, ey bütün sırların Âlimi, ey gecenin ve gündüzün Müdebbiri, ey Melik, ey Aziz,
ey Kahhar, ey Rahim, ey Vedüd, ey Gaffar, ey gayb alemlerini her haliyle bilen, kalbleri ve
gözleri dilediği gibi halden hale çeviren, ey ayıpları örten ve ey günahları bağışlayan,
Günahlarımı bağışla; esbabın tazyikatına maruz ve bütün kapılar yüzüne kapanmış ve doğru
yolda gidenlerin tarikine sülük etmek ona zorlaşmış ve bir kazanç elde edemeden ömrünü ve
nefsini gaflet ve masiyet meydanlarında bad-ı hava harcamış olan kuluna merhamet et.
Ey dua edildiğinde cevap veren, ey hesapları sür'atle gören, ey Kerim, ey Vehhab,
Hastalığı büyük ve şifası zor, çaresi zayıf ve belası kuvvetli olan ve Senden başka melce ve
ümidi bulunmayan kuluna merhamet et.
İlahi, Derdimi, üzüntümü ve şikayetimi Sana arz ediyorum.
İlahi, Senin dergahında hüccetim, hacetimdir; azığım ise fakrım ve çaresizliğimdir.
İlahi, Senin cüd bahirlerinden bir katre bana yeter; Senin af nehirlerinden bir zerre bana kafi
gelir, ey Vedüd, ey Vedüd, ey Vedüd, ey şan ve şerefi herşeyden yüce olan Arş-ı Mecid Sahibi,
ey Mübdi', ey Muid, ey herşeyi dilediği gibi yapan Fa'alün lima Yürid!
Arşının rükünlerini kaplayan nur-u veçhin hürmetine, bütün mahlükatını hükmüne ram ettiğin
kudretin hürmetine ve herşeyi kuşatan rahmetin hürmetine Senden istiyorum. Senden başka
ilah yoktur, ey Muğis, bize imdad et. Ve bütün ömrüm boyunca işlediğim bütün günahları ve
lisanımın hatalarını rahmetinle bağışla, ey Erhamü'r-Rahimin. Âmin.
Hamd, Âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.

Mesnevi-i Nuriye | Fihrist | 226

Allah'ım! Bize hayatımızı saadetle ve şehadetle ve iyilikle ve müjde ile sona erdirmek nasip
eyle.
Amin, âmin, amin.

Mesnevi-i Nuriye | İtizar Fihristi | 227

Yâ Rabbi! Peygamberlerin Efendisi Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ve Âli ve bütün


Ashâbı hürmetine şu noksan fihristi en güzel sûrette kabul eyle. Duâmızı kabul eyle. Hamd,
Alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.

İşaratül-İcaz | Besmele ve Fatiha Sûrelerinin Tefsiri | 28

Senden yardım dileriz. Allahım! Bize hakkı hak olarak göster ve ona uymayı nasip et; batılı
da, batıl olarak göster ve ondan da sakınmayı nasip et.
Amin.

İşaratül-İcaz | Besmele ve Fatiha Sûrelerinin Tefsiri | 30

Kendilerine nimet ve ihsanda bulunduğun peygamberlerin ve onlara tabi olan salih


kullarının yoluna ilet. (Fatiha Sûresi: 7.)
Bize hidayet et.
Amin!

İşaratül-İcaz | Besmele ve Fatiha Sûrelerinin Tefsiri | 34

Allahım! Bu sure hürmetine bizi sırat-ı müstakimde yürüyenlerden eyle. Amin.

İşaratül-İcaz | Melakieye Îman ve İnsanın Yaratılışına Dair | 261

Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur.
Sen herşeyi hakkıyla bilir, her işi hikmetle yaparsın. (Bakara Sûresi: 32.)
Duaları şu sözlerle :"Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet, Alemlerin Rabbi
olan Allaha Mahsustur. (Yunus Sûresi: 10.)
İşaratül-İcaz | Dua | 277

İsm-i Azamın hakkında, Kuranı Mucizül Beyanın hürmetine ve Resuli Ekrem Aleyhissalatü
Vesselamın şerefine, bu İşaratül İcazı bastıranları ve mübarek yardımcılarını ve Risalei Nur
Talebelerini Cennetül Firdevste saadeti ebediyeye mazhar eyle. Amin. Ve hizmeti imaniye ve
Kuraniyede daima muvaffak eyle. Aimin. Ve defteri hasenatlarına bu İşaratül İcazın icazın her
bir harfine mukabil bin hasene yazdır. Amin. Ve Nurların neşrinde sebat ve devam ve ihlas
ihsan eyle. Amin. Amin. Amin.
Ya Erhamerrahimin. Umum Risalei Nur Şakirtlerini iki cihanda mesud eyle, Aimin. İnsi ve cinni
şeytanların şerlerinden muhafaza eyle. Aimin. Ve bu aciz ve biçare Said'in kusuratını affeyle.
Amin. Amin. Amin.

Asa-yı Musa | Birinci Kısım | 44

Cehennem azâbını bizden uzaklaştır. Onun azâbı dâimî bir helâktır. Gerçekten de orası ne
kötü bir durak, ne kötü bir konaktır! Furkan Sûresi: 25:64-65.
Âmin!

Asa-yı Musa | Birinci Kısım | 45

Göklerin ve yerin yaratılışını tefekkür ederler. 'Bunları boş yere yaratmadın, ey Rabbimiz,'
derler. 'Seni bütün noksanlardan tenzih ederiz. Sen de bizi Cehennem ateşinin azâbından koru.
âl-i İmran Sûresi: 3:191.
Cehennem azâbını bizden uzaklaştır. Onun azâbı dâimî bir helâktır. Gerçekten de orası ne kötü
bir durak, ne kötü bir konaktır! Furkan Sûresi: 25:64-65.
Âmin!

Asa-yı Musa | Birinci Kısım | 58

Sen aczden ve şerikten münezzeh ve mukaddessin. Senden başka ilâh yok ki bize imdat
etsin. El-aman, el-aman! Bizi azap ateşinden ve Cehennemden halâs et, kurtar ve bize necat
ver
Âmin!

Asa-yı Musa | Birinci Kısım | 68

"Yâ Rabbi! Cebrail, Mikâil, İsrafil, Azrail hürmetlerine ve şefaatlerine, beni cin ve insin
şerlerinden muhafaza eyle!"
Âmin!

Asa-yı Musa | İkinci Kısım | 134

Allah'ım, mahlûkatının çokluğu içerisinde birliğinin kandili, kâinatının sergisinde


Vahdâniyetinin dellâlı olan Efendimiz Muhammed'e (a.s.m.), onun bütün âl ve Ashâbına salât
ve selâm eyle. (Duâ)
Âmin!

Asa-yı Musa | İkinci Kısım | 197


Ey su ile her şeyi canlandıran Zât-ı Akdes, Seni her türlü noksanlıktan tenzih ederim.

Asa-yı Musa | İkinci Kısım | 199

Yâ Rabbî ve yâ Rabbe's-Semâvâti ve'l-Aradîn, yâ Halıkî ve yâ Halık-ı Külli Şey,


Gökleri yıldızlarıyla, zemini müştemilâtıyla ve bütün mahlukatı bütün keyfiyatıyla teshir eden
kudretinin ve iradetinin ve hikmetinin ve hâkimiyetinin ve rahmetinin hakkı için, nefsimi bana
musahhar eyle ve matlubumu bana musahhar kıl.
Âmin!

Asa-yı Musa | İkinci Kısım | 200

Kur'ân'a ve imana hizmet için, insanların kalblerini Risale-i Nur'a musahhar yap. Ve bana
ve ihvanıma iman-ı kâmil ve hüsn-ü hâtime ver. Hazret-i Mûsa Aleyhisselâma denizi ve Hazret-i
İbrahimAleyhisselâma ateşi ve Hazret-i Dâvud Aleyhisselâma dağı, demiri ve Hazret-i
Süleyman Aleyhisselâma cinni ve insi ve Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâma şems ve
kameri teshir ettiğin gibi, Risale-i Nur'a kalbleri ve akılları musahhar kıl. Ve beni ve Risale-i
Nur Talebelerini nefis ve şeytanın şerrinden ve kabir azabından ve cehennem ateşinden
muhafaza eyle ve Cennetü'l-Firdevste mes'ut kıl.
âmin, âmin, âmin.

Asa-yı Musa | İkinci Kısım | 209

Yâ Rab! Bunların ders ve talimlerinin hakkı ve hürmeti için bize ve Risale-i Nur talebelerine
iman-ı ekmel ve hüsn-ü hâtime ver. Ve bizleri onların şefaatlerine mazhar eyle.
âmin.

Asa-yı Musa | Îmanî ve Hakiki Güzel Mektuplar | 243

"Yâ Rab! Bizi ebedî haps-i münferidden kurtarıp, bâkî ve sermedî bir âlemin saadetine nâil
edecek bir hakaık hazînesinin anahtarını Risâle-i Nur gibi nazîrsiz bir eseriyle bahşeden sevgili
ve müşfik Üstâdımızı zâlimlerin ve düşmanların sû-i kasıtlarından muhafaza eyle; Kur'ân ve
îman hizmetinde dâimâ muvaffak eyle. Ona sıhhat ve âfiyetler, uzun ömürler ihsan eyle"
Âmin!

Emirdağ Lâhikası | 30

Ya Rabbi, onların imanını Risale-i Nur la kurtar! İdam-ı ebediden, sırr-ı Kur'ân la terhis
tezkeresine çevir!
Âmin!

Emirdağ Lâhikası | Denizli Tüccarı Aslı Burdur´lu Hafız Mustafa´ya Hitaptır | 46

Ya Rab! Ayatül-Kübra hürmetine beni musibetten kurtar, eman ve emniyet ver. Âmin!
Emirdağ Lâhikası | Denizli Tüccarı Aslı Burdur´lu Hafız Mustafa´ya Hitaptır | 47

Cenab-ı Hak, onların ve bizlerin hakkımızda bu Ramazan'daki Leyle-i Kadrimizi bin aydan
hayırlı ve bin ay kadar medar-ı sevap eylesin, Ümmet-i Muhammediyeye saadet ve selamet
versin. Amin.
Ya Rab! Ayetül-Kübra hürmetine beni musibetten kurtar, eman ve emniyet ver.
Âmin!

Emirdağ Lâhikası | İkramı İzhar Mektubunun Tetimmesi | 62

Cenab-ı Hak, beni böyle hasaretlerden muhafaza eylesin, amin!


Cenab-ı Erhamürrahimin, emsal-i kesiresiyle sizleri müşerref eylesin. Amin.

Emirdağ Lâhikası | İkramı İzhar Mektubunun Tetimmesi | 63

Cenab-ı Hak, onun emsalini o havalide çoğaltsın ve selamet versin. Amin.

Emirdağ Lâhikası | Yirmi Yedinci Mektubun Lahikasının Zeyli | 82

Cenab-ı Hak, rahmet ve keremiyle ve hıfz ve himayetiyle ve tevfik ve hidayetiyle, Risale-i


Nur'un tab ve intişarına ve Kur'ân-ı Mucizü l-Beyanın tevafuklu tab ına sizleri muvaffak eylesin.

Amin.

Emirdağ Lâhikası | Afyon Emniyet Müdürüne Derimki | 117

Bizi ve anne babalarımızı, Risale-i Nur talebelerini ve onların anne babalarını cehennem
ateşinden kurtar.
Âmin!

Emirdağ Lâhikası | Dahiliye Vekili İle Bir Hasb-i Halden Bir Parçadır | 129

Cenab-ı Hak, onlardan razı olsun. Amin


Cenab-ı Hak onları muvaffak eylesin. Amin

Emirdağ Lâhikası | Dahiliye Vekili İle Bir Hasb-i Halden Bir Parçadır | 130

Cenab-ı Erhamürrahimin, sizlere, yazanlara ve yardım edenlere herbir harfine mukabil bin
rahmet eylesin ve binler meyve-i Cennet ihsan etsin ve yüzer hasenat defter-i amalinizde
yazdırsın. Amin. Amin. Amin.

Emirdağ Lâhikası | Dahiliye Vekili İle Bir Hasb-i Halden Bir Parçadır | 132

Cenab-ı Hak onlardan ve sizden ebeden razı olsun. Amin.


Cenab-ı Hak tevfik versin. Amin.
Emirdağ Lâhikası | Yeşil Salih ´e Yazılan Metuptur | 132

Medrese-i Nuriyenin eski ve yeni kahramanlarından Marangoz Ahmed in mektubu, üç dört


cihetten beni mesrur ve minnettar eyledi. O medresenin baş talebesi namını verdiği Ahmed ise,
hem şehid Hafız Ali nin vazifesini yaptığını, hem Süleyman gibi kıymetli kardeşiyle ve küçük
kerimesiyle üç tane Asa-yı Musa yı yazmaları ve mübarek Hasan Dayının hafidi olması, beni
meraktan kurtardı, hem çok memnun eyledi. Cenab-ı Hak ona şifa ve onlara muvaffakiyet ve
saadet versin. Amin. Amin.
Atabeyli alil (kötürüm) Ali Osman ın yazdığı uzun mektubu ve Asa-yı Musa risalesi ve Nurların
neşrinde cidden tesirli çalışması ve hizmet-i Nuriyede çok çalışkan Çilingir Ali ile ve dayısı
Hasan ın ona yardım etmesi ve mübarek hülyaları ve tevafukları bizleri ferahlandırdı. Eğirdir
kasabasını bana ziyade sevdirdi. Cenab-ı Erhamürrahimin onlardan razı olsun.

Emirdağ Lâhikası | Bir Derece Mahremdir | 140

Tahiri nin, Denizli hapsinde, unutulmaz halisane hizmetiyle ve Nurlara sarsılmaz


sadakatiyle ve yanılmaz zekavetiyle ve çekilmez bahadırlığıyla daire-i Nurda ehemmiyetli
makamı için, bütün bu defaki mektubunu Lahikaya geçirdik. Başta Nurun şakirtlerinden
validesi Zübeyde olarak, akrabasına ve rüfekasına selam ederim. Cenab-ı Hak onlardan ebeden
razı olsun. Amin!

Emirdağ Lâhikası | Bir Derece Mahremdir | 141

Nis li Kureyşilerden Ahmed Kureyşi, muhterem pederiyle ve ammizadesi Ahmed ile


Nurların has naşir ve talabelerinden olması, o havali şakirtlerinin namına Nurlar hakkında
güzel manzum fıkraları Lahikaya girdi. Cenab-ı Hak onları muvaffak eylesin. Amin.
Bu halimde bu alakadarlığınız, benim çok ağır sıkıntılarımı hafifleştirdi. Allah senden razı
olsun. Amin

Emirdağ Lâhikası | Bu Fıkra Bir Derece Mahremdir (Yalnız Haslara Mahsustur ) | 147

size yazdığım daha size yetişmeden, onun mektubunu, hem Şamlı Hafız ikinci sayfasında
yazdığı vefat haberini aldığım merhum Muhacir Hafız Ahmed in (r.h.) dünyadan göçmesi,
aynen Abdurrahman gibi beni çok sarstı, ağlattırdı, Biz Allah'ın kullarıyız ve yine Ona
döneceğiz. (Bakara Sûresi: 156.) dedirtti. Binler rahmet onun ruhuna insin. Amin. Kabri de
hanesi gibi Kur'ân ve Nur'un bir menzili olsun. Amin.

Emirdağ Lâhikası | Emirdağı Zabıtası İle Bir Hasb-i Haldir | 157

Cenab-ı Hak, Hicret in peder ve validesine ve akrabasına sabr-ı cemil ihsan edip, Hicret i
onlara şefaatçi eylesin ve o merhumeyi de merhume hemşirem Hanım la Cennette mesrur
eylesin. Amin.

Emirdağ Lâhikası | Emirdağı Zabıtası İle Bir Hasb-i Haldir | 159

Bu kahraman Nazif kardeşimize ve gayet ciddi ve sebatkar ve tam alakadar İnebolu


Nurcularına ve Ahmed-i Kureyşi ve rüfekalarına, hem bayramlarını, hem devamlı hizmetlerini,
hem yüksek sadakatlerini, hem Zülfikar ın tab ve muvaffakiyetini, hem Salahaddin in Camiü l-
Ezherle Medresetü z-Zehranın münasebetini temine çalışmasını ruh u canımızla tebrik
ediyoruz. Cenab-ı Hak onları muvaffak eylesin. Amin. Ve hizmetlerini tam makbul eylesin.
Amin.

Emirdağ Lâhikası | Emirdağı Zabıtası İle Bir Hasb-i Haldir | 160

Cenab-ı Hak, şifa-i acil ihsan eylesin. Amin.

Emirdağ Lâhikası | Emirdağı Zabıtası İle Bir Hasb-i Haldir | 163

Kahraman Nazif in ve hakikaten Nazif ruhunda ve sadakatinde kendi arkadaşlarının


makine ile ve sair cihette Nura hizmetleri, bu memleketi cidden minnettar edecek bir
vaziyettedirler. Cenab-ı Hak, onları muvaffak eylesin. Amin.
Nazif kardeşimizin hem İstanbul, hem İnebolu Nurcularının namına bayram ve yeni sene
teberrükü hesabına gönderdiği maddi üç nevi teberrükü aldım. Onların umumu namına
adetime muhalif olarak kabul ettim. Allah onlardan razı olsun, Amin
Cenab-ı Hak, Zülfikar ın ve o iki mecmuanın harfleri adedince onların, İbrahim ve Mustafa ve
İzzet ve refiklerinin ve yardımcılarının defter-i a maline hasenatlar yazsın ve her harfine
mukabil yüz rahmet eylesin. Amin.

Emirdağ Lâhikası | 176

Cenab-ı Hak, onun defter-i a maline Sava medrese-i Nuriyede okunan ve yazılan risalelerin
harfleri adedince ruhuna rahmetler ve kabrine nurlar ihsan eylesin. Amin. Ve aynı sistemde
tam hayrülhalef mahdumu Hafız Mehmed ve hafidi Ahmed Zeki yi onun vazifesinin idamesine
muvaffak eylesin. Amin. Ve onların umumuna sabr-ı cemil ihsan eylesin. Amin.

Emirdağ Lâhikası | 179

"Ya Rab! Erzurum dan imdadıma yetişen bu iki zatın münakaşasını musalahaya tebdil et"
Âmin!

Emirdağ Lâhikası | 180

Allah ın laneti zalimlerin ve münafıkların üzerine olsun.


Allah mübarek kılsın. Allah sizi muvaffak etsin. Allah sizi iki cihanda mes ut etsin.
Âmin!

Emirdağ Lâhikası | 185

Cenab-ı Hak, onun gibi çok fedakarları Nurlara kavuştursun.


Cenab-ı Hak o rahmet katreleri adedince ona ve onlara rahmet etsin. Amin.
Cenab-ı Hak ona binler rahmet eylesin ve akrabasına sabr-ı cemil ihsan etsin. Amin.

Emirdağ Lâhikası | 189


Kardeşimiz ve Nurun kumandanlarından Isparta Hulusi si Refet Beyin mübarek
masumunun dokuz yaşında iken bu derece Risale-i Nur dan Birinci Sözü yazması gösteriyor ki,
o mübarek Hüsnü, Safranbolu nun on bir yaşındaki Hüsnü sü gibi dahi masumların küçücük bir
kahramanı olmaya namzettir. Cenab-ı Hak onu Nurlara bağışlasın ve muvaffak eylesin Amin.

Emirdağ Lâhikası | Küçük Bir Haşiye | 195

Münevvere ve Nazmiye, Abdülbaki ve Mehmed Celal in Nur hizmetinde noksan kalan


vazifelerini inşaallah tekmil edecekler.
Bizi ve Risale-i Nur u çok minnettar eden kahraman Burhan ın mektubunda yazılan hastaya
Cenab-ı Hak şifa versin ve kardeşimiz Zekai nin vefat eden validesine çok rahmet eylesin.
Amin.
Cenab-ı Hak muvaffak eylesin. Amin. Ve Tevfik e tevfik refik eylesin. Amin.

Emirdağ Lâhikası | Küçük Bir Haşiye | 196

"Barekallah, Cenab-ı Hak sizleri muvaffak etsin" Amin!

Emirdağ Lâhikası | Küçük Bir Haşiye | 199

Cenab-ı Hak, onları muvaffak eylesin. Amin!

Emirdağ Lâhikası | Küçük Bir Haşiye | 200

Nur santralı kardeşimiz Hoca Sabri nin, eskiden beri onun gibi Nurcu refikasının ve
mübarek mahdumu Nureddin in (Yaşar) küçük bir mektuplarını aldım. Cenab-ı Hak onlara
sıhhat ve afiyet ve saadet ihsan eylesin. Amin.

Emirdağ Lâhikası | Küçük Bir Haşiye | 204

"Ben onlara beddua değil, bilakis dua ediyorum ki: Ya Rabbi! Onlara iman-ı kamil ve hüsn-
ü hatime ver ve Nurlardan müstefid yap."
Amin!

Emirdağ Lâhikası | Küçük Bir Haşiye | 207

Nurun ehemmiyetli bir kumandanı ve naşiri Refet Beyin Nur hizmeti için İstanbul a gitmesi
çok iyi, çok güzeldir. Zaten oraya onun gibi bir Nurcu lazımdır. Cenab-ı Hak muvaffak eylesin.
Amin.

Emirdağ Lâhikası | Küçük Bir Haşiye | 208

Bizi koru, bize merhamet et. Âmin!


Emirdağ Lâhikası | Küçük Bir Haşiye | 211

Kastamonu nun Hüsrev i Mehmed Feyzi nin hiç sarsılmadan kemal-i iştiyakla Nurlara
çalışması ve çalıştırılması ve okutmasını gösteren Nihad ın ve Abdurrahman İhsan ın
mektupları gösterdiği gibi, oradan gelenler de aynı haberi veriyorlar. Tam şakirtliğini yapıyor,
Allah muvaffak eylesin. Amin.

Emirdağ Lâhikası | Küçük Bir Haşiye | 218

Allah razı olsun, amin.


Ve mübarek bir kardeşimiz olan Kazım ın ruhuna Cenab-ı Hak binler rahmet eylesin ve kabrini
pür-nur etsin. Amin.

Emirdağ Lâhikası | Küçük Bir Haşiye | 219

Nur kahramanlarından Refet kardeşimiz, kendi sisteminde gayet ehemmiyetli Abdül- ehad
namında bir büyük hocayı, Risale-i Nur a tam bağlı bir kardeşi İstanbul da bulmuş. Cenab-ı Hak
ikisini de daima muvaffak eylesin. Amin.

Emirdağ Lâhikası | Dahiliye Vekili İle Bir Hasb-i Halden Bir Parçadır Hüve Nuktesi | 225

Isparta dan hacca giden ve benim bedelime dahi manen hac etmeyi vaad eden o mübarek
kardeşlerimizi has şakirtler dairesinde bütün manevi kazançlarımıza hissedar etmeye karar
verdik. Cenab-ı Hak, onları iki cihanda mes ut eylesin. Amin.

Emirdağ Lâhikası | Dahiliye Vekili İle Bir Hasb-i Halden Bir Parçadır Hüve Nuktesi | 226

Alamescid imamı faal kardeşimiz İbrahim Edhem in kendi sisteminde tam Nurcu olarak
bulduğu vaiz Ali Şentürk ün ve vaiz Osman Nuri nin samimi ve fedakarane ve Nur hizmetinde
azimkarane mektuplarında arzu ettikleri tarzda has şakirtler dairesinde kabul olmuşlar. Cenab-
ı Hak onları muvaffak eylesin. Amin.

Emirdağ Lâhikası | Dahiliye Vekili İle Bir Hasb-i Halden Bir Parçadır Hüve Nuktesi | 235

Üç mühim Nur merkezinde üç berber tam birbirine benzer bir tarzda Nura büyük
hizmetleri, hem herbirisi çocuklarıyla Nura çalışmaları, beni mesrur eyledi. Berber Burhan,
berber Hıfzı, berber Ali Osman, Nurun birer kıymetli kahramanlarıdır. Allah onları çoluk ve
çocuklarıyla dünyada ve ahirette mes ut etsin. Amin.

Emirdağ Lâhikası | Dahiliye Vekili İle Bir Hasb-i Halden Bir Parçadır Hüve Nuktesi | 236

Ve onları öyle sevk eden zatlara da Allah razı olsun ve kalblerindeki muradları ne ise
Cenab-ı Hak onları muvaffak eylesin deriz.
Âmin
Emirdağ Lâhikası | Dahiliye Vekili İle Bir Hasb-i Halden Bir Parçadır Hüve Nuktesi | 237

Hüsrev in kalemi Dördüncü Söze başlamasına bin barekallah deriz. Allah muvaffak eylesin,
amin.

Emirdağ Lâhikası | 242

Elimizde hak var. Hakkımızı kuvvetle ve başka suretle aramaya Cenab-ı Hak mecbur
etmesin. Amin.

Emirdağ Lâhikası | Afyon Hapsinden Sonra Emirdağı´nda Yazılan Mektuplar | 256

Cenab-ı Hak sizleri iki cihanda mes'ut eylesin. Âmin.

Emirdağ Lâhikası | Afyon Hapsinden Sonra Emirdağı´nda Yazılan Mektuplar | 260

Hem Medresetü'z-Zehra şakirtlerini, hususan mübarekler heyetini ve Isparta vilâyetini


merhum Hâfız Mustafa'nın vefatıyla tâziye ve Hâfız Mustafa'yı tam vazifesini yapmasıyla yirmi
senede ikinci bir Hâfız Ali olarak yirmi seneden beri usanmadan, sarsılmadan Nurların neşrine
çalışmasını bütün ruh u canımızla tebrik, hem onu, hem Isparta vilâyetini, hem Medresetü'z-
Zehrayı tebrik ediyoruz. Hakikaten bu merhum kahraman kardeşimiz, aynen Hâfız Ali gibi
vazifesini bitirdi, âlem-i nura ve berzaha, Hâfız Ali ve Hasan Feyzî gibi kardeşlerinin yanına
gitti. Cenab-ı Hak Risale-i Nur'un hurufatı adedince onun defter-i hasenatına hayırlar yazsın ve
ruhuna rahmet eylesin. Âmin.

Emirdağ Lâhikası | Reis-i Cumhur Celal Bayar Ve Heyet-i Vükelasına | 264

REİSİCUMHUR,
Zatınızı tebrik ederiz. Cenab-ı Hak sizi İslâmiyet ve vatan ve millet hizmetinde muvaffak
eylesin.
Âmin!

Emirdağ Lâhikası | Gizli Anlaşmanın Entrikası | 283

Cenab-ı Hakka hadsiz şükrolsun, mahkemede üç sene hapsedilen Asâ-yı Mûsâ risalesinden
ve Sikke-i Gaybiye risalesinden beş nüshayı kemâl-i sürur ile aldık. Cenab-ı Hak sizlerden
ebediyen razı olsun. Âmin.

Emirdağ Lâhikası | Gizli Anlaşmanın Entrikası | 289

Mübarekler köyünden Ali ile Hacı Süleyman ve Dinar tarafından Abdurrahman ve Himmet
ve daha evvel gelen ehemmiyetli bir Nurcu hemşehrisi yanıma geldiler. Cenab-ı Hakka çok
şükürler ediyorum ki, Mübarekler köyünde (Kuleönü) eskisi gibi Nurlara şiddetli alâkalarını
muhafaza ediyorlar. Ve onların sadakat ve ihlâslarının bir kerametidir ki, kendime mahsus on
mecmua kitaplarımı lüzumuna binaen Ankara'ya gönderdiğim ve çok ehemmiyetli ve uzak
yerlerden benden kitapları istedikleri aynı zamanda Kuleönü mübarekleri kendilerine mahsus
Nur mecmualarını gönderdiğim miktarın aynı olarak Medresetü'z-Zehranın bir hediyesi olarak
bana getirdiler. Hususan birinci Abdurrahman olan Büyük Mustafa'nın kendi el yazısı olan
bütün Mektubat ve Lâhikayı içinde buldum. Cenab-ı Hak o kitapların harfleri adedince her
birisine mukabil bin rahmet ihsan etsin. Âmin.

Emirdağ Lâhikası | 299

Nurdan bana çok lüzumu bulunan Medresetü'z-Zehranın fütuhatçı mahsulâtını ve


kahraman Tahirî'nin merhume haremiyle ve merhume iki kerimesi namına gönderdiği
mecmualarını ve iki hafta evvel merhum Hâfız Ali'nin bir hayrülhalefi Mustafa'nın tam
zamanında tamam Mektubat'ını ve Nurun metin bir kumandanı Refet Beyin kendi kalemiyle
yazdığı mübarek mecmuasını ve pek güzel ve mânidar rüyalı mektubunu aldım ve çok
sevindim. Onların her bir harfine Cenab-ı Erhamürrahimîn sizin her birinize bin hasene ihsan
etsin. Merhume Hatice ve merhume Hicret'in ve merhume Âişe'nin ruhlarına ve kabirlerine
binler rahmet eylesin. Âmin.

Emirdağ Lâhikası | Heyet-i Sıhhiyeye | 374

Erhamürrahimîn olan Rabbimizden daimî niyazım, aziz, muhterem ve müşfik Üstadımdan


ebediyen razı olsun ve bütün maksadını hasıl eylesin. Âmin.

Emirdağ Lâhikası | 394

"Allah'ım, erkek ve kadın bütün mü'minleri bağışla." Âmin!

Barla Lâhikası | Yedinci Risale Olan Yedinci Mesele | 18

Allahım! Efendimiz Muhammed'e ve âl ve ashabına Senin razı olacağın ve onun lâyık ve


müstehak olduğu bir rahmetle ve pek kesretli bir selâmetle salât ve selâm et. Âmin.

Barla Lâhikası | Mukaddeme | 21

Cenab-ı Hak bunların emsâlini ziyade etsin ve onları da muvaffak etsin ve tarik-i haktan
ayırmasın. Âmîn.
Allahım, bizi ve bu ikisini ve kardeşlerimizden onların emsallerini, Kur'ân ve İmân hizmetinde,
Senin muhabbet ve rızanı celb edecek şekilde muvaffak et-kendisine Kur'ân'ı indirdiğin o zat
hürmetine ki, gece gündüz değiştikçe ve güneş ve ay döndükçe salât ve selâmın en üstünü
onun üzerine olsun.
Âmin!

Barla Lâhikası | Yirmi Yedinci Mektup ve Zeyilleri | 24

Hemen Cenab-ı Erhamürrâhimîn aziz Üstadımızı sıhhat ve âfiyette dâim ve ümmet-i


Muhammed üzere kaim buyursun. Âmin, bihürmeti Seyyidi'l-Mürselîn.

Barla Lâhikası | Yirmi Yedinci Mektup ve Zeyilleri | 29

Allah çok razı olsun. Âmin!


Barla Lâhikası | Yirmi Yedinci Mektup ve Zeyilleri | 33

Allah'ım, bu dünyadan bizi ancak kelime-i şehadet ve imanla çıkar. Âmin!

Barla Lâhikası | Yirmi Yedinci Mektubun Zeyli ve İkinci Kısmı | 39

Altın yaldızla yazılması lâzımgelen eser-i âlînizde, Resul-i Müctebâ Aleyhi Ekmelü't-Tehâyâ
Efendimiz Hazretlerine dil uzatan hâin-i bîdin olan mülhid hâinlerin kuruyası dillerini, inâyet-i
İlâhî ve ruhaniyet-i Peygamberî ve şeriat kılıcıyla kesmeye muvaffak olduğunuz şu eser-i
bergüzîdenizi Cenab-ı Hak ind-i İlâhîsinde ve nezd-i Peygamberîde kabul eylesin. Şefâat-i
Nebeviyeye efendimi ve fakiri de nâil eyleyip, sancak-ı Muhammedî (a.s.m.) tahtında
cümlemizi ihvanlarımızla beraber haşreylesin. Âmin.

Barla Lâhikası | Yirmi Yedinci Mektubun Zeyli ve İkinci Kısmı | 42

Hal-i âlem müsait olsa da, hazine-i hassa-i Kur'ân'dan çıkararak tâbir-i âlinizce dellâllığını
yaptığınız elmasları çok gözler görse! Görse de, sarhoşlar ayılsa, mütehayyirler kurtulsa,
mü'minler sevinse, mülhidler, kâfirler, müşrikler imana, insafa, daire-i akla gelseler! Ve bu
mes'ut ve ulvî neticeyi bizlere idrak ettirmesini eltaf-ı İlâhiyeden tazarru ve niyaz ediyorum.
Âmin.
Allah sizden ebeden razı olsun. Âmin!

Barla Lâhikası | Yirmi Yedinci Mektubun Zeyli ve İkinci Kısmı | 44

Allah'ım, Risale-i Nurla şereflenen bu dürr-ü yektâ müellifi muhafaza eyle. Onun ve kalbi
hakikatlarla dolu olan Sabri'nin kalbine neşe ve sürur ver.
Âmin!

Barla Lâhikası | İkinci Zeyl | 45

Bu eserler başlı başına, ayrı ayrı birer fâtihtir. İnşaallah, her cihetle feth ederek fâtih
olacaktır. Cenab-ı Mevlâ âhirette cümlemizi sevabına nâil eyleyip şefaatine mazhar buyursun.
Âmin.

Barla Lâhikası | İkinci Zeyl | 47

Cenab-ı Vâhibü'l-Atâyâdan dilerim ki, Nur bahçelerinin meyvelerinin hepsinden tatmaya


arkadaşlarım gibi âcizlerini de muvaffak kılsın.
Âmin!

Barla Lâhikası | İkinci Zeyl | 49

Hemen Cenab-ı Allah'tan dilerim, beni ve bütün kardeşlerimizi nefis ve cin ve ins ve
şeytanların mekirlerinden muhafaza eylesin ve dalâlete sapanlardan eylemesin. Âmîn.
Barla Lâhikasý | İkinci Zeyl | 51

Allah sizden çok razı olsun. Âmin!


Nurlarla alâkadar olmak, Kur'ân'a hâdim olmak, Allah'a karşı haddini ve acz-i tam içinde
bulunduğunu anlamak ve bütün mevcudiyetiyle kabul etmekle olur diye mütemadiyen
mü'minleri bu kestirme, selâmetli ve saâdetli yola çağıran Üstadımızdan Allahü Zülcelâl
Hazretleri ebeden razı olsun. Dünyevî, uhrevî bütün muradlarını hasıl etsin. Ümmet-i
Muhammed'e bağışlasın. Âmin bihurmeti Seyyidi'l-Mürselîn.

Barla Lâhikası | İkinci Zeyl | 55

"Ya Rab! Bihakkı ismike'l azim ve bihakkı Kur'ani'l-Hakim ve bihakkı Habibike'l Ekrem,
deryâ-yı nurun başkumandanı olan Üstadımı razı olduğun amel üzerine sâbit ve razı olacağı
amelini teshil ve müyesser kıl. Âmin, bi hürmeti seyyidi'l-mürselîn."

Barla Lâhikası | Yirmi Yedinci Mektubun Üçüncü Zeyli | 58

Rabbim, Üstadımızı iki cihanda aziz ve gayelerine vâsıl eylesin. Âmin.

Barla Lâhikası | Yirmi Yedinci Mektubun Üçüncü Zeyli | 61

Sevgili Üstadım, Allah sizden ebeden razı olsun. Âmin!

Barla Lâhikası | Yirmi Yedinci Mektubun Üçüncü Zeyli | 63

...bu azîm, kudsî hizmetinizin mükâfatını Cenab-ı Hak size pek lâyık bir tarzda ihsan etsin.
Dünya ve âhirette sizden ve bizim gibi âciz ve kusurlu hizmetçilerinden razı olsun. Âmin.

Barla Lâhikası | Yirmi Yedinci Mektubun Üçüncü Zeyli | 66

Cenab-ı Hakkın bize inkişaf-ı kalbî ihsan buyurması hususundaki dua-yı hayriyelerini
istirham eylerim, sevgili Üstadım Efendim.
Âmin!

Barla Lâhikası | Yirmi Yedinci Mektubun Üçüncü Zeyli | 67

"Cenab-ı Zülcelâl ve'l-Kemal Hazretleri, muhterem Zat-ı Üstadânelerini dünyalar durdukça


Nur Risalelerini rehberlikte, delâlette ve nur dellâllığında ilâ-âhiri'd-deveran kaim buyursun"
Âmin!

Barla Lâhikası | 69

Cenab-ı Hak sizden ebedî râzı olsun. Âmin!


Barla Lâhikası | 70

Rabbim yorgunluğunuza bedel bin ehl-i gazâ sevabı ihsan buyursun. Âmin.

Barla Lâhikası | 72

Sevgili Üstadım, "Cenab-ı Hak bu kıymetli eserleri kıyamete kadar mü'min kullarına
yetiştirsin" duasıyla hatm-i kelâm eylerim, efendim.
Âmin!

Barla Lâhikası | 75

Cenab-ı Hak gözlerimizin perdelerini kaldırsın, hakaiki hakkıyla bize göstersin. Âmin.

Barla Lâhikası | 76

Cenab-ı Hâlık-ı Lemyezel Hazretleri bu gibilere de tarik-i Hakkı nasîbedâr eylesin. Âmin,
bihürmet-i seyyidi'l-mürselîn.

Barla Lâhikası | 77

Cenab-ı Hâlık ümmet-i Muhammed'in (a.s.m.) kalblerine ilham versin, ruhlarını


nurlandırsın, saâdet-i dâreyn ihsan buyursun.

Barla Lâhikası | 78

Cenab-ı Hak, sizlere lâyık bir tarzda hayr-ı kesir ihsan eylesin. Âmin.

Barla Lâhikası | 83

Allahü Zülcelâl Hazretleri sizden ebeden razı olsun ve ümmet-i merhume-i Muhammediyeyi
(a.s.m.) dalâletten kurtarmak ve şahrâh-ı Kur'ân'a delâlet eylemek hususundaki ihlâslı
mücahede ve hizmetinizde dâim ve muvaffak buyursun. Âmin.

Barla Lâhikası | 84

Allah'ım, Mekkî, Medenî, Hâşimî ve Kureyşî olan Habîbinin hürmetine bizim arzumuzu ve
Üstadımız Said Nursî'nin maksûdunu tahakkuk ettir.
Âmin!
Barla Lâhikası | 87

Cenab-ı Hak sizi muvaffak etsin, fütur vermesin, şevkinizi artırsın. Âmin!

Barla Lâhikası | 89

Cenab-ı Hak, böyle Hüsrev'lerin adedini çoğaltsın ve daim arttırsın. Âmin.

Barla Lâhikası | 91

Cenab-ı Lemyezel Hazretleri siz Üstadımı, bu ve bunun emsâli âsâr-ı bergüzîde telifinde,
envâr ve hakikatler neşir ve dellâllığında çok zamanlar daim ve kaim buyursun. Ve siz
Üstadımı, sizi sevenlerin ve dellâllığında bulunduğunuz nidalarınızı işitmek ve dinlemek,
okuyup yazmak, mucibince hareket ve amel etmek heves ve iştiyakında bulunan kardeşlerimin
başından eksik buyurmasın. Âmin, bihürmeti seyyidi'l-Murselîn.

Barla Lâhikası | 92

Ey aziz Üstadım, Allah sizden ebeden razı olsun. Amin!

Barla Lâhikası | 94

Allahü Zülcelâl Hazretleri dünyevî ve uhrevî bütün matlup ve maksudunuzu ihsan, bilhassa
ümmet-i merhume-i Muhammediye (a.s.m.) hakkındaki dualarınızı dergâh-ı ulûhiyetinde kabul
buyursun. Hakikaten Kur'ân'a, imana hizmetten başka birşey düşünmeyen aziz ve muhterem
Üstadımızı bu ümmete bağışlasın ve rıza-i İlâhîsine nâil buyursun. Âmin, bihurmeti'l-Kur'âni'l-
Mübîn ve bihurmeti İmami'l-Mübîn.

Barla Lâhikası | 96

"Heman Rabbim, hakikî verese-i Enbiyayı teksir, dünyevî ve uhrevî âmâl ve makasıdına
muvaffak buyursun"
Amin!

Barla Lâhikası | 100

Cenab-ı Hak, Feyyâz-ı Mutlak ve Hallâk-ı Azîm mevcudat ve câmidat ve zerreler adedince
sizden razı olsun. Âmin.
Yarın mahşerde, herkesten evvel Resul-i Ekrem ve Nebiyy-i Muhterem Efendimiz Hazretlerinin
şefaatine mazhar ol, inşaallah. Âmin.

Barla Lâhikası | 107

Allahü Zülcelâl cümlesinden razı olsun ve neşr-i envâr-ı Kur'âniyede daimî


muvaffakıyetlere mazhar buyursun.
Amin!

Barla Lâhikası | 109

On Dördüncü Lem'anın Birinci Makamını teşkil eden iki mesele bence çok mühimdir. Bu
dersin takrir ve tahririne vesile olan Refet Bey kardeşimizden Allah razı olsun.
Amin!

Barla Lâhikası | 110

Âsâr-ı nurun bir zübdesi, hazâin-i nurun elmas anahtarı, resâil ve Mektubat'ın nurlu kapısı
olan bu hayırlı telife sebep olanları da, müellifini de, Allahü Zülcelâl ve'l-Kemal Hazretleri
saâdet-i dâreyne mazhar buyursun. Âmin.

Barla Lâhikası | 112

Cenab-ı Hak, sevgili Üstadımızı âfiyette dâim, ömürlerine bereket ve herbir umûrunda
muvaffakiyet ihsan buyursun da, pek çok zamanlar başımızda tâc-ı zafer olarak taşıyalım ve
hizmet-i Kur'ân'da çalışalım, yorulalım, yol alalım. Ve cümle mü'minîn de istifade etsin ve ehl-i
bid'a ve mülhidlerin de başları yere gelsin.
"O gençler mağaraya sığındıklarında, 'Ey Rabbimiz,' demişlerdi. 'Bize yüce katından bir rahmet
ver ve işimizde, Senin rızana erişmek için muvaffakiyet nasip et." Kehf Sûresi: 18:10.
Amin!

Barla Lâhikası | 125

Ey sevgili Üstadım, her hususta size yapılacak dua için kelimat bulamıyorum. Zât-ı
Zülcemal, bu kadar güzelliklere, hazine-i rahmetinden binler güzellikleri size ihsan etmekle
mukabele buyursun. Âmin.

Barla Lâhikası | 126

Cenab-ı Hak, hazine-i bînihayesinden emsâl-i sairesini ihsan buyursun. Âmin, bihurmeti
Seyyidi'l-Murselîn.

Barla Lâhikası | 127

"Ya Rab! Sen Üstadımızdan hoşnud olacağı tarzda razı ol!" Amin!

Barla Lâhikası | 128

Hemen Cenab-ı Kibriya, şu enhâr-ı kevseri hayat-ı bâkiye harmanı olan mahşere kadar
akıtsın... Âmin.
Barla Lâhikası | 132

Cenab-ı Hak o zatı şefâat-i Kur'ân'a mazhar etsin. Amin!

Barla Lâhikası | 133

Cenab-ı Hak beni de, sizi de tarik-i Haktan şaşırtmasın. Âmin.

Barla Lâhikası | Mesail-i Müteferrika | 151

Ya Rab! Yanımızda elçiniz ve dergâhınızda elçimiz olan reisimize merhamet et ki, bize
sirayet etsin.
Allah'ım, Senin kulun ve resulün olan efendimiz Muhammed'e ve onun bütün âl ve ashabına
salât eyle.
Amin!

Barla Lâhikası | Mesail-i Müteferrika | 153

"Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâya düşer de bir kusur işlersek, bizi onunla hesaba çekme."
Bakara Sûresi: 2:286.
Amin!

Barla Lâhikası | Mesail-i Müteferrika | 159

Cenab-ı Hak ona, o bana yazdığı Pencere Risalesinin hurufu adedince ruhuna rahmet,
kalbine nur, aklına hakikat, malına bereket ihsan eylesin. Âmin, âmin, âmin.

Barla Lâhikası | Yirmi Sekizinci Mektubun Sekizinci Meselesinin Üçüncü Nüktesi | 164

Biraderzadem Halil Nâci'nin dünyevî musibeti, beni de cidden mahzun eyledi. Cenab-ı Hak
onu da kurtarsın, size de sabır ve tahammül ihsân eylesin. Âmin.

Barla Lâhikası | Yirmi Sekizinci Mektubun Sekizinci Meselesinin Üçüncü Nüktesi | 165

Cenab-ı Hakkın rahmetine sığınmalıyız ki, nîrân-ı muhrika yapmasın, envâr-ı müşrikaya
çevirsin. Amin!

Barla Lâhikası | Yirmi Sekizinci Mektubun Sekizinci Meselesinin Üçüncü Nüktesi | 167

Cenab-ı Hak sıhhat ve âfiyet versin.


Mehmed Efendi bana yeniden bir levha yazması beni minnettar ediyor. Cenab-ı Hak yazdığı
herbir harfe mukabil bin sevap ihsan eylesin. Âmin, âmin.
Barla Lâhikası | Yirmi Sekizinci Mektubun Sekizinci Meselesinin Üçüncü Nüktesi | 173

Cenab-ı Hak yeni hayatınızı mübarek eylesin ve refika-i hayatınızı hayat-ı ebediyenizde,
Otuz İkinci Sözün Üçüncü Mevkıfının âhirlerindeki Üçüncü İşarette, refika-i hayata dair vaade
ve sıfata mazhar eylesin, âmin.
Kardeşim, sen, Hüsrev, Âsım, nazarımda çok kıymettarsınız. Cenab-ı Hak sizleri ve sizin gibileri
Kur'ân hizmetinde sâbit-kadem ve fedakâr ve kemal-i sadakatte dâim ve muvaffak eylesin.
Âmin.

Barla Lâhikası | Yirmi Sekizinci Mektubun Sekizinci Meselesinin Üçüncü Nüktesi | 174

Cenab-ı Hak bize ve size tarik-i Hakta hizmet-i Kur'âniyede sebat ve metânet versin. Âmin.

Barla Lâhikası | Yirmi Sekizinci Mektubun Sekizinci Meselesinin Üçüncü Nüktesi | 175

Cenab-ı Hak muvaffak etsin. Amin!

Barla Lâhikası | Yirmi Sekizinci Mektubun Sekizinci Meselesinin Üçüncü Nüktesi | 176

Bedreddin'in küçüklüğüyle beraber, büyük talebeler dairesine dahil etmişim. O, küçüklerin


büyüğüdür. Ve inşaallah Cenab-ı Hak onun emsâlini çoğaltsın.
Amin!

Barla Lâhikası | Yirmi Sekizinci Mektubun Sekizinci Meselesinin Üçüncü Nüktesi | 180

Tenekeci Mehmed Efendinin hıfz-ı Kur'ân'a çalışmak niyeti çok mübarektir. Cenab-ı Hak
onu muvaffak etsin.
Amin!

Barla Lâhikası | Yirmi Sekizinci Mektubun Sekizinci Meselesinin Üçüncü Nüktesi | 187

Cenab-ı Hak onu sizlere medar-ı tesellî ve ünsiyet ve evinize küçük bir melâike hükmüne
getirsin.
Amin!

Barla Lâhikası | Onuncu Lem´a | 205

Cenâb-ı Haktan niyaz ediyorum ki, bundan sonra Cenâb-ı Hak bana o hizmete lâyık ihlâs
ihsan etsin, ehl-i dünyaya tasannu ve riyâdan kurtarsın.
Amin!

Barla Lâhikası | Onuncu Lem´a | 206

Allah affetsin. Amin!


Kastamonu Lâhikası | Manevi Bir İhtarla Bir İki İnce Meseleyi Size Yazıyorum | 25

Dünya ve ahiret hayatýnýzdaki dakikalarýn âþireleri adedince Allah'ýn selamý, rahmeti ve


bereketi üzerinize olsun. Amin!

Kastamonu Lâhikası | Âhirzamandan Haber Veren Mühim Bir Hadis | 31

Hüsrev'in çok şirin ve fevkalade yazdığı Hastalar Lem'ası ile Esmâ-i Sitte Lem'ası, benim
nazarımda elmasla yaldızlı yazılan ve onlar kadar uzun iki mektub-u sadâkat-medâr hükmünde
bana göründü, Risale-i Nur'a çok ehemmiyetli hizmetlerini gözyaşıyla hatırlattı. Ve Firdevsî
hediyenizdeki risalelerin harfleri adedince, Cenab-ı Erhamürâhimîn sizlere rahmet, bereket,
saadet ihsan eylesin. Amin.
Allah'ım, İmân ve Kur'an hizmetinde onu muvaffak eyle. Amin!

Kastamonu Lâhikası | 37

"Yâ Rab, bana bir mürºid-i kâmil ihsan buyur" Amin!

Kastamonu Lâhikası | Birden İhtar Edilen Bir Mesele | 47

Allah sizlerden ebedî razı olsun. Amin. Ve sizi, hizmet-i imaniye ve Kur'aniyede muvaffak
eylesin, âmin.

Kastamonu Lâhikası | Birden İhtar Edilen Bir Mesele | 56

Bize, gönderdiğiniz Risale-i Nur'ların harfleriyle, bu Regaib Kandili, Miraç ve Kadir


gecelerinin dakikalarındaki âşirelerin çarpımı adedince Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi
üzerinize olsun, Cenab-ı Hak size bir o kadar sevap ve hasene ihsan etsin. Amin.

Kastamonu Lâhikası | Birden İhtar Edilen Bir Mesele | 57

Sizin bu defa nurlu hediyelerinizin her harfine mukabil Cenab-ı Erhamürrahimin defter-i
âmâlinize bin hasene yazsın ve Âsım'ın ruhuna bin rahmet versin. Amin.
Kur'an-ı Mucizü'l-Beyânın ve Risale-i Nur'un hazinelerinin kerametli ve yaldızlı bir anahtarı
olan kalem-i Hüsrevî, elhak, Mucizat-ı Ahmediyenin (a.s.m.) gizli güzelliğini her göze gayet
parlak ve güzel gösteriyor. Cenab-ı Hak bu kalemi, bu hizmette muvaffak ve dâim eylesin.
Amin.
Mübarek heyetinin büyük bir kahramanı Büyük Ali'nin sisteminde Küçük Ali'nin Mucizat-ı
Kur'aniyesi, Mucizat-ı Ahmediyenin tam mutabık bir bâki pırlanta tarzında mevki aldı.
Erhamürrâhimîn, her harfine mukabil, yazana on sevap ihsan eylesin. Amin.
Mehmed Tahirî! Küçük Lûtfî'nin hayrü'l-halefi ve Atabey'in kahramanı, bu havaliye nurlu ve
güzel hediyeleri çok kıymettardır. Rahmanür-Rahim, hazine-i rahmetinden ona ve pederine her
hurufuna ve her kelimeye mukabil rahmet etsin. Amin.
Aydınlı Hasan Ulvi'nin kuvvetli kalemi inşaallah merhum Âsım'ın noksan bıraktığı vazife-i
Nuriyeyi tekmil edecek ve o güzel kalemle Âsım'ın ve Lütfî'nin ruhlarını şâd edecek. Onun
küçük hediyesi, ilerideki kıymettar hizmetlerini ihsas ederek büyük bir mevki aldı. Allah ondan
razı olsun. Amin.
Kastamonu Lâhikası | Birden İhtar Edilen Bir Mesele | 58

Cenab-ı Hak herbir gecesini sizin hakkınızda leyle-i Mirac ve leyle-i Berat ve Leyle-i Kadir
kadar kıymettar eylesin, âmin.

Kastamonu Lâhikası | Birden İhtar Edilen Bir Mesele | 61

İnşaallah o Gül fabrikasının kalemi, buraları da bir gülistana çevirecek. Cenab-ı Hak, o
kalem sahibine, yazdığı her harf-i Kur'an'a mukabil, leyle-i Kadir'deki gibi otuz bin sevap ve
rahmet ve hasene versin. Amin, âmin, âmin.

Kastamonu Lâhikası | Birden İhtar Edilen Bir Mesele | 62

Allah'ım! Bu Ramazan'da Leyle-i Kadrimizi bize ve sadık Risale-i Nur talebelerine bin aydan
daha hayırlı kıl. Amin!

Kastamonu Lâhikası | Birden İhtar Edilen Bir Mesele | 70

Sizin bayramınızı, leyle-i Kadrinizi, Ramazan-ı Şerifte makbul dualarınızı bütün ruh u
canımla tebrik ve tes'id ediyorum. Cenab-ı Hak, bu bayramın sürurunu, hakikî ve geniş ve
umumî sürura mukaddeme ve vesile eylesin. Amin.

Kastamonu Lâhikası | Dört-Beş Kardeşlerime Ait Birer Kısacık Konuşacağım | 94

Cenab-ı Hak, o kahramanlardan ebeden razı olsun, âmin


Cenab-ı Hak, onu ve onun gibi Risale-i Nur'a çalışan masumlara tevfik ve selamet ve saadet
ihsan eylesin. Amin.

Kastamonu Lâhikası | Dört-Beş Kardeşlerime Ait Birer Kısacık Konuşacağım | 96

Cenab-ı Hak, onlardan ve o medresenin umum talebelerinden ve üstadlarından ebeden razı


olsun. Amin!

Kastamonu Lâhikası | Dört-Beş Kardeşlerime Ait Birer Kısacık Konuşacağım | 103

"Yâ Rab, madem Isparta, Risale-i Nur'un bir Medresetü'z-Zehrâsıdır, sen oradaki fena
memurları dahi ıslah eyle ve hüsn-ü âkıbet ver" Amin!

Kastamonu Lâhikası | 113

Cenab-ı Hak, ehl-i imanı ve Risale-i Nur şakirtlerini böylelerin şerrinden muhafaza eylesin.
Amin.

Kastamonu Lâhikası | 116

Cenab-ı Erhamürrâhimîn bu Ramazan-ı Mübarekenin hürmetine, Rahmeten lil-Âlemîn olan


Resul-i Ekrem Aleyhassülâtü Vesselamın ümmetine rahmetiyle imdat eylesin. Amin. Âsâr-ı
gadab-ı İlahî olan âfât ve dalâletlerden muhafaza eylesin. Amin. Ve Risale-i Nur şakirtlerini
neşr-i envâr-ı Kur'aniyede muvaffak eylesin. Amin.

Kastamonu Lâhikası | 119

Cenab-ı Hak bizi ve sizi, bu zamanın cazibedar fitnesinden kurtarsın ve muhafaza eylesin,
amin.

Kastamonu Lâhikası | 122

Cenab-ı Hak, fazl ve keremiyle, bu hizmette halisane, muhlisâne bizi ve umum Risale-i Nur
şakirtlerini daim muvaffak eylesin. Amin.

Kastamonu Lâhikası | Fatiha´nın Âhirinde İşaret Olunan Üç Yolun Beyanı | 124

Allahım, "Bizi doğru yola ilet (Fatiha Sûresi: 6) · Kendilerine nimet ve ihsanda bulunduğun
peygamberlerinin ve onlara tabi olan salih kullarının yoluna ilet, gazabına uğrayanların ve
sapıtmış olanların yoluna değil. Amin (Fatiha Sûresi: 7)"

Kastamonu Lâhikası | Hakiki Bütün Elem Dalâlette Bütün Lezzet İmandadır | 129

Allah'ım, "Bizi doğru yola ilet." (Fatiha Sûresi: 6)

Kastamonu Lâhikası | 138

Bizi mükâfâtlandır, bize merhamet et, bizi bağışla, bize muvaffakiyet ihsan et ve bizi doğru
yoldan ayırma. Bu leyle-i Kadri, hakkımızda bin aydan hayırlı kıl. Amin!

Kastamonu Lâhikası | Küçük Hüsrev Ve Feyzi´nin Bir İstihracıdır | 151

Cenab-ı Hak, ehl-i imanı ve Risale-i Nur şakirtlerini bu musibetlerin şerrinden muhafaza
eylesin. Amin.

Kastamonu Lâhikası | Küçük Hüsrev Ve Feyzi´nin Bir İstihracıdır | 155


Cenab-ı Hak, o validemizi mağfiret eylesin, âmin.
Cenab-ı Hak sana, sabr-ı cemîl ihsan ve o merhumeyi de garik-i rahmet eylesin. Amin.

Kastamonu Lâhikası | Risale-i Nur Şakirtleri Tarafından Sorulan Suale Cevaptır | 162

Cenab-ı Hak bizi de onların hayırlı dualarına hissedar eylesin. Amin.

Kastamonu Lâhikası | Tahlil | 178

Kardeşimiz Kâtip Osman'ın mektubu, ayrı ayrı çok meraklarıma bir merhem oldu. Cenab-ı
Hak, onun gibi Risale-i Nur'a binler şakirtleri o medrese-i nuranîde yetiştirsin. Amin.
On üç sene evvel Barla'da, beş misli bereketle keramet derecesine çıkan tatlı lokmaları ve o
lokmaları hediye eden, çok mübarek Hacı Hafız'ı sürurla hatırımıza getiren bu yeni gelen tatlı
lokmaları, beş çeşit tatlı geldi. Herbir tanesine sizlere Cenab-ı Hak Cennette binler Cennet
tatlıları versin, âmin.
•••
Cenab-ı Hak, merhumeyi mağfiret eylesin. Ve sana ve onun evlâtlarına sabr-ı cemil ihsan
eylesin.

Kastamonu Lâhikası | Tahlil | 185

Cenab-ı Hak, onlara, yazdıkları herbir harfe mukabil bin hasene versin. Amin.

Kastamonu Lâhikası | Tahlil | 188

Cenab-ı Hak sizi bu hizmet-i Nuriyede daima muvaffak eylesin, âmin. Ve sizden ebeden
râzı olsun, âmin.

Kastamonu Lâhikası | Tahlil | 189

Cenab-ı Hak, o kalemlerin siyah nur olan mürekkeplerini, hadis-i sahihin nassıyla, herbir
dirhemini, yüz dirhem şehid kanı kıymetinde yevm-i haşir ve mizanda defter-i hasenatlarına
ilâve eylesin. Amin.
•••
Cenab-ı Hak, onun akaribine sabr-ı cemil ve ona mağfiret-i kâmile ihsan eylesin. Amin.

Kastamonu Lâhikası | Tahlil | 190

Cenab-ı Hak, onları yazan o kalem sahiplerine, herbir harfine mukabil on rahmet eylesin,
âmin.
Cenab-ı Hak, onlardan ve sizlerden ebeden razı olsun. Amin.

Kastamonu Lâhikası | Tahlil | 191


Cenab-ı Hak sizlere, hazine-i rahmetinden onların hurufatı adedince defter-i âmâlinize
haseneler yazsın. Amin.

Kastamonu Lâhikası | Tahlil | 198

Aziz, sıddık kardeşlerim ve hizmet-i imaniyede kuvvetli, metin, ciddi, sarsılmaz, fedakar
arkadaşlarım ve seyahat-i berzahiye ve uhreviyede nuranî yoldaşlarım, Sizin, herbir dirhemi
yüz dirhem şüheda kanı kadar kıymettar siyah nuru akıtan mübarek kalemlerinizin bu defaki
kudsi hediyelerin herbir harfine mukabil, Cenab-ı Erhamürrâhimîn sizlere bin rahmet eylesin.
Amin.
Cenab-ı Hak sizlerden ebeden râzı olsun. Amin.

Kastamonu Lâhikası | Dua | 209

İsm-i Azamın hakkına ve Mucizu'l-Beyanın hürmetine ve Resulu Ekrem Aleyhissalatü


Vesselamın şerefine bu mecmuayı bastıranları ve mübarek yardımcılarını Cennetü'l-Firdevste
saadeti ebediyeye mazhar eyle. Amin. Ve defter-i hasenatlarına Kastamonu Lahikasının herbir
harfine mukabil bin hasane yazdır. Amin. Ve Nurların neşrinde sebat ve devam ve ihlas eyle.
Amin.
Ya Erhamerrahimin! Umum Risale-i Nur Şakirtlerini iki cihanda mes'ud eyle. Amin. İnsi ve cinni
şereflerinden mehafaza eyle. Amin. Ve bu aciz ve biçare Saidin kusuratını affeyle. Amin.

Sikke-i Tasdik-i Gaybi | Yirmi Yedinci Mektubun Lahikasından Alınmış Mühim Parçalar | 38

Allahım, İsm-i Azamın ve Resul-i Ekremin (a.s.m.) hürmetine, alem-i İslamdaki insanlar
arasında Risale-i Nur'un devamlı neşriyle bizim için Kur'an hizmetini kolaylaştır. Amin, amin,
amin.

Sikke-i Tasdik-i Gaybi | Birinci Şuâ | 81

O gün Allah'ın, peygamberin maiyetinde bulunan müminleri utandırmayacağı gündür. O


gün onların nûru önlerinden ve sağlarından koşarak Cennete yol gösterirken, onlar da 'Ey
Rabbimiz,' derler. 'Nûrumuzu tamamla ve bizi bağışla. Tahrîm Sûresi: 66:8.

Sikke-i Tasdik-i Gaybi | Birinci ªuâ | 85

"Yâ Rab, bu müthiº rüyayı hayra tebdil eyle"

Sikke-i Tasdik-i Gaybi | Sekizinci ªuâ | 116

"Yâ Rab, beni kurtar, emân ve emniyet ver"

Sikke-i Tasdik-i Gaybi | Sekizinci ªuâ | 119

Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâya düºer de bir kusur iºlersek bizi onunla hesaba çekme.
Bakara Sûresi: 2:286.
Sikke-i Tasdik-i Gaybi | Sekizinci ªuâ | 120

Ey Halim olan Allah'ım! Senin yardımınla açıklığa kavuºan bir ilmin sırlarıyla bana bir
kerem lutfet ey Celâl sahibi!

Sikke-i Tasdik-i Gaybi | Sekizinci ªuâ | 122

Gaybı Allah'tan baºka kimse bilmez. Doğrusunu Allah bilir. Hata ve günahlarımdan, yanılgı
ve yanlıºlıklarımdan dolayı Allah'tan mağfiret diliyorum. Risale-i Nur'un okunan, yazılan ve
havada temessül eden harflerinin dünyada, berzahta ve ahiretteki dakikalarının aºireleriyle
çarpımından çıkan netice kadar, İmân ve Kur'an nimetinden dolayı Allah'a hamd olsun.
Allah'ım, Hz. Muhammed'e, onun Âl ve Ashabına da o kadar salât ve selâm eyle. Bize ve Nur
Talebelerine de o kadar rahmet eyle. Âmin. Hamd alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.

Münazarat | İfâde-i Merâm ve Uzunca Bir Mâzeret | 19

Alemlerin efendisine salât ve rahmet olsun (Duâ).

Tarihçe-i Hayat | Önsöz | 13

Mevla; bizleri de o bahtiyarlar zümresine ilhak eylesin, amin.

El-Kulûbü’d-Dâria’dan Bazı Seçme Dualar(*)

Allahım! Nurunla bizi dosdoğru yola hidayet eyle ve yüce huzurunda hep
sadâkatle kullukta bulunma payesini bize de lutfet!; lutfet ki Allahım, dillerimiz sürekli
Sen’in zikrinle meşgul, bedenimiz bütün uzuvlarıyla Sen’in emrine mutî’, kalblerimiz de
yalnız Sen’in marifetinle dolu olsun. Ruhlarımızı müşâhedenle kanatlandır; kalb, sır gibi
latîfelerimizi de yakınlığınla taçlandır. Sen her şeye kâdirsin. Sen’den dünya hayatında
zühdümüzü ve nezdindeki derecelerimizi artırmanı diliyoruz.
Ey kalblerin ancak yakınlığıyla sükûna erdiği.. hayatın sadece lütf u ihsanıyla
başladığı ve devam ettiği.. ünsüyle ve dergahının kapısını hep açık tutmakla, salih ve
mukarreb kimselerin gönüllerine ferahlık salan.. ölümü ve hayatı yaratan.. uzaklaştıran
ve yakınlaştıran.. saîd ve şakî kılan.. kalbî istidadını kaybetmişleri dalâlet çukurlarına
atan ve temiz gönülleri sırat-ı müstakîme ulaştıran.. fakirliğe maruz bırakan ve
zenginlikle serfiraz kılan.. kullarını imtihan eden.. dilerse affeden.. her şeyi takdir
buyuran ve irade ettiklerini kazasıyla varlık sahasına çıkaran Yüceler Yücesi Allahımız!
Biz katiyen inanıyoruz ki, olup biten her şey Sen’in ezelde takdir buyurduğun büyük
planın birer parçası olarak meydana gelmektedir.
Rabbim! Sen’in kapından başka hangi kapıya yönelebilir, Sen’den başka kime
teveccüh edebilirim!? Ululuk ve azamet tahtının yegane sultanı Sen’sin; güç ve kuvvet
de yalnız Sana aittir. Yüce Rabbim! Sen Maksûd-u Hakikî iken, ben başka kimi maksat
ittihaz edebilirim!? Sen yegane ma’bûd iken, ben başka kime ubûdiyette bulunabilirim!?
Bütün hazineler Sen’in tasarrufun altındayken benim ihtiyaçlarımı başka kim
karşılayabilir!?
Ey kullarının Kendisine tevekkül ettiği.. korkanların dergahına sığındığı.. darda
kalmışların ümitlerini ihsanlarına bağladığı.. ızdırar içerisinde kıvranan bîçarelerin güç
ve kuvvetine, rahmetinin enginliğine sığındığı.. fazl u keremine ellerin açıldığı ve
dileyenlerin kapısına yöneldiği Ulu Mevlâm! Hiçbir surette ve hiçbir sebeple Sana karşı
şekvada bulunma hakkım yoktur; ben de salih kulların gibi rahmetini ümid ediyor ve
inayetini diliyorum; beni tevekkül gibi yüce bir hasletin özüne varmış bahtiyarlardan eyle!
Ey kullarına en yakın olan, onları işiten ve isteklerine icabet eden Rab! Bu nâçar
kulunun dileklerine de cevap ver; onun endişe ve korkularını da gider ve umduklarında
haybet ve hüsrana uğratma!..
Yüce Allah’ım! Bizler yürüyeceğimiz yolu tam olarak bulamamış bir kısım
şaşkınlarız; yolların en müstakîmine Sen bizi hidayet et! Fakirliğimize, zayıflığımıza ve
aczimize derman ol; günahlarımızı yarlığa, ey Nur, ey Hâdî, ey Ganiyy, ey Kaviyy, ey
Gafûr u Rahîm! Allahım, nezdinden göndereceğin bir ruhla bizi te’yîd ve takviye ve ilm-i
ledünden bize de ta’lim buyur.. razı ve hoşnut olduğun yüce dinimiz üzerine ayaklarımızı
sabitle ve bizi, haklarında ebedî saadet takdir buyurduğun, hoşnutluğunla
sevindireceğin, cemâlinle gözlerini aydınlığa kavuşturacağın bahtiyar kullarından eyle!
Allahım! Şu muvakkat dünya hayatında sadece Sana kullukta bulunmak ve
masiyetlerden kaçmak istiyorum. Bu dileklerimi gerçekleştirmeyi benim için kolay kıl;
neticede de beni Cennetine al, cemâlini müşahede ile mesrûr et ve ikaba uğramaktan
sıyanet buyur! Allahım! Ömrümüzü hep tâat eksenli sürdürme, ölmeden evvel de tevbe
kurnalarında küçük-büyük bütün günahlarımızdan arınıp öylece huzuruna gelme
hususunda bizden yardımını esirgeme! Sorgu esnasında yalpalamaktan ve
kaybetmekten koru ve bizi kitabını sağından alanlardan eyle.. mahşer gününün korku ve
endişelerinden emin kıl.. sırat-ı müstakîminden ayırma.. rahmetinle, kereminle bizi naîm
cennetlerine al.. affınla, hilminle muamelede bulun; bulun ki dokunamasın bize o azab-ı
elîm, ey Berr u Rahîm ve ey Halîm ü Kerîm!
Ya Ekreme’l-ekremîn! Bizim bir faydayı celbedecek ya da bir zararı def’edecek
güç ve kuvvetimiz yoktur. Hiçbir şeye sahip olmayan bir kısım fakirler, hiçbir şeye güç
yetiremeyen bir kısım zayıflarız. Hayır bütünüyle Sen’in elindedir ve her iş encamı
itibarıyla Sana rücû edecektir. Allahım! Bizi emir buyurduğun hususları gerçekleştirmeye
muvaffak kıl.. mükellef tuttuğun vazifelerimizi yerine getirebilmemiz için yardımcı ol.. fazl
u rahmetinle bizi başka her şeyden müstağnî tut.. inâyât ü kereminle kırık döküklerimizi
onar ve mâ fâtımızı (fevtettiğimiz şeyleri) telâfi imkanları sun!
Allahım, merhameti sonsuz Allahım! Bizim idrak ufkumuzun kuşatamadığı ya
da istemeyi bile bilemediğimiz, hayır olarak kullarından herhangi birisine vaad ya da
ihsan ettiğin ne kadar güzellik varsa onların hepsini rahmetinden biz de diliyoruz.
Allahım! Zayıflığımı, çaresizliğimi, insanlar arasındaki önemsizliğimi, değersizliğimi Sana
şikayet ediyorum. Sen Erhamürrâhimînsin; bütün çaresizlerin Rabbi de, bu çaresiz
kulunun Rabbi de Sen’sin; beni, kötülük yapacak, düşmanlıkta bulunacak kimselerin
insafsızlığına terketmezsin. Ah, keşke bu mücrim kuluna karşı gazabın olmadığını bir
bilebilseydim; o zaman başka hiçbir şeyi önemsemezdim. Affına layık değilim ama onu
da dört gözle beklerim. Gazabının gelip beni bulmasından, hiddetine maruz kalmaktan,
bütün karanlıkları ışığa kavuşturan ve dünya ve ahiret umûrunun salâhına vesile olan
nuruna sığınıyorum. Benim halimi ıslah edecek güç ve kuvvet de yalnız Sen’dedir; Sana
sonsuz hamdediyor ve hoşnutluğunu diliyorum.
Ey emellerimi lütf u keremine ve ihsanlarının güzelliğine bağladığım.. gizli-açık
her hâlimi gören ve âkıbetimin nasıl olacağını bilen Yüce Rabbim! İnişli-çıkışlı hallerimi
ve dilimin hâcâtıma tercüman olamayışını da yine Sana şikayet ediyorum. Yegane
mâlikim Sen, yaptığım her işi neticeye erdirecek olan Rabbim de Sen’sin. Hiçbir halim
Sana gizli kalmaz. Gamlarımı, kederlerimi görür, işitir ve bilirsin.
Rabbim! Dûçar kaldığım musibetler büyüdü de büyüdü.. tasalarımın hadd ü
hesabı yok.. gençliğim çoktan elden gitti.. duygu ve düşüncelerim duruluğunu kaybetti..
topyekün kederler üzerime çullandı. Bir mükafaata mı mazhar olacağım yoksa bir
mücazaata mı maruz kalacağım, onu da kestiremiyorum, ey dönüşümün Kendisine
olacağı, içimden geçenleri de, dışıma aksedenleri de, arzularımı da, sonumun nasıl
olacağını da bilen Rabbim!
Allahım! Aciz ve zayıf düştüm.. çaresiz kaldım.. fikrim herc ü merce uğradı..
durumum iyice zora girdi.. halim kötüleştikçe kötüleşti.. hayallerimin gerçekleşme
ihtimali iyice düştü.. hasretim büyüdükçe büyüdü.. âh u enînlerim semalara ulaştı..
sırlarım âşikâr oldu.. gözyaşlarım sel olup aktı…
Allah’ım, Sen benim yegane melceimsin. Huzuruna gelebilmek için en büyük
vesilem de yine Sen’sin, Sen’in rahmetindir; açığımı ve gizlimi bilen sadece Sen
olduğun için acılarımı, ızdıraplarımı Sana arzediyor, başımda dönüp duran felaketleri
def’etmeni diliyorum. Ulu Allahım, Sen’in kapın talebi olanlara her zaman açıktır ve
Sen’in fazlın muhtaç olanlara mutlaka ulaşır. Arz-ı hal edilebilecek ve bir talepte
bulunulabilecek en son merci yalnız Sen’sin. Ey duyan, gören, olup biten her şeyi
manzar-ı âlâdan temâşâ eden; arzın ve semanın, esmâ-i hüsnanın sahibi; isimleri
kainatın devam ve bekasının vesilesi Yüce Rabbim! Sen’den, akan gözyaşıma, bitkin ve
bîtap düşen bedenime, dermansız halime, sönüp gitmeye yüz tutmuş gençliğime
merhamet etmeni diliyorum.
Ya Rab! Bu nâçar kulunun önündeki yollar daraldıkça daraldı.. bütün kapılar
yüzüne kapandı.. neticeye götüren yola girmesi de iyice zorlaştı.. üzüntüsü, tasası
arttıkça arttı.. ömrü tükenmeye yüz tuttu da, hâlâ huzura, rahata ve gönül duruluğuna
giden kapılardan hiçbiri açılmadı.. günler geldi geçti de nefis gafletten ve aşağılık
işlerden bir türlü elini eteğini çekmedi. Ey Kendisine el açıldığında cevap veren, dilediği
hususu süratle gerçekleştirmeye muktedir olan, azametli, kerîm ve lütufkâr Rabbim!
Benim içine düştüğüm musîbetleri de ancak Sen berteraf edebilirsin. Recâ hislerimi
tamamıyla Sen’in inayetine, rahmetine, şefkatine bağladım; ne olur, bu bendeni haybet
ve inkisara uğratma!
Ey benim Yüce Rabbim! Dualarıma perde koyma, dileklerimi geri çevirme ve
beni hicranımla, bir hiç hükmünde olan havl ve kuvvetimle başbaşa bırakma!
Acziyetime, ihtiyacıma merhamet et! Sadrım daraldı, fikrim teşvişe uğradı; ne
yapacağımı, nasıl davranacağımı şaşırmış bir halim var. Gizlimi de açığımı da bilen
Sen, fayda temin edecek, zararı def’edecek Sen, yüce nezdinden sürpriz bir fereç ve
mahreç gönderecek Sen, bütün zorlukları kolay hale getirecek de yine Sen’sin! Rabbim!
Rahatsızlığı arttıkça artan, şifa bulması zorlaştıkça zorlaşan, dertleri çoğaldıkça
çoğalan, devaları iyice azalan, başındaki musibetler bütün bütün kabaran, onlardan
kurtuluş çareleri hiç denilecek kadar zayıflayan bu bîçareye merhamet et, inayet elini
uzat! Ey teveccühleriyle mahzun kullarının kalblerini imar buyuran, cömertliği ve
nimetleriyle bütün mevcûdatı kuşatan Merhametliler Merhametlisi! Çaresiz kalanların
melcei, ümidi, yardım edeni ve şifa vereni yalnız Sen’sin. Ben de Sen’in kulunum.. ben
de Sen’in nezdindekilere muhtacım. Fakirim; sehavetinden fışkıran lütuflarını
gözlüyorum. Günahkârım; günahlarımı silip süpürdüğün, beni de affınla sarıp
sarmaladığın müjdesini bekliyorum. Çok korkuyorum; müsamaha ve emn ü eman
diliyorum. İsyankârım; ettiğim tevbelerin, kötülük ve isyan kokan hatalarımı toz-duman
edeceği ümidini taşıyorum. Kapında fakir ve aciz bir dilenciyim; ihsanlarının gelip beni
de sürûra garkedeceği recasıyla yaşıyorum. Sayısız kayıtların mahpusu oldum;
kulluğuma mani olan o bağların süratle çözüleceği ve müşahede ufkuyla
sevindirileceğim ümidini besliyorum. Aç ve üryan bir vaziyette, dergahının önünde, kurb
kevserlerine kanacağım, iman libasıyla donatılacağım intizarı içindeyim. Susuzluktan
dilim damağım kurudu, ciğerlerim kavruldu; elemli ateşlerimin ferahlatan bir serinliğe
inkılâb edeceği, muhabbet oluklarından kana kana içeceğim, kurb kâselerinden
yudumlar alacağım, sıkıntılarımın, elemlerimin, rahatsızlıklarımın ve hüzünlerimin bir bir
dağılıp gideceği ve sürpriz sevinçlere dönüşeceği, bütün hastalıklarımdan şifa
bulacağım anları gözlüyorum. İniltiler içinde huzuruna gelmiş garip bir yolcuyum.
Vatanından, tanıdıklarından cüdâ düşmüş bir zavallıyım; dilerim ki bu gurbet, bu şekâvet
ve bu talî’sizlik daha fazla sürüp gitmesin, gitmesin de bir an evvel gurbetim sıla olsun..
ruhum ve bedenim, ağaçların altında ılgıt ılgıt esen meltem rüzgarlarının serinliğiyle
huzura doysun.. gönlüm lütf u ihsanla dolsun.. kalbim rahmet ve rıdvan esintileriyle
ferahlık bulsun, ya Azîm ü ya Mennân, ya Kerîm ü ya Rahman, ya Sâhibe’l-cûdi ve’l-
ihsan ve’rrahmeti ve’l-gufran, ya Allah, ya Rab, ya Allah, ya Rab, ya Allah, ya Rab! Kevn
ü mekanın artık dar geldiği, varlığın bütünüyle kendisinden uzak durduğu, ünsiyete
yanaşmadığı, gece-gündüz şaşkın şaşkın, hafakanlar içinde dolaşan, sılada bile gurbet
yaşayan, hiçbir yere sığmayan, zaman geçse de dertleri, tasaları azalmayan, vahşîler
gibi mahlukatla bir türlü ünsiyet edemeyen bu kuluna merhamet et!
Rabbim, Yüce Rabbim! Sen’den başka bir rab var mı ki, ona yalvarayım..
başka bir ilah mı var ki, ümitlerimi onun vereceklerine bağlayayım.. Sen’den gayrı bir
kerem sahibi mi var ki, ondan atâ ve ihsan talebinde bulunayım.. cömertliğiyle maruf
başka birisi mi var ki, onun fazlına bel bağlayayım.. Sen’den gayrı bir hâkim-i mutlak, el
açılan, ihtiyaç arzedilen bir başkası mı var ki, şikayetlerimi ona ileteyim ya da işlerimi
ona havale edeyim!? Hayır ya Rabbi, hayır, Sen’den öte kerem ve cömertlik sahibi
yoktur. Ey gazabından rahmetine sığındığımız, kullarını koruyup kollayan fakat Kendisi
asla bir himayeye ihtiyaç duymayan Rabbim! Sen’den başka keremi ve ihsanı bol kerîm
bir rab var mı ki, gidip ona el açayım!? Allahım! Dost bildiklerim bana hep cefa ettiler..
tabîp zannettiklerim canımdan usandırdılar.. yakın-uzak herkes hep şamataya aldılar;
dertlerim de büyüdükçe büyüdü. Vedûd ü Karîb, Raûf u Mücîb bir tek Sen’sin; ne olur,
merhametini esirgeme ve gidecek başka kapısı olmayan bu kulunun yalvarışlarına da
icabet buyur!
Rahmeti, şefkati, re’feti ve merhameti, zayıfların ve güçsüzlerin sığınağı olan
Yüceler Yücesi Rab! Her şeyi bilen ve dilediği her şeyi gerçekleştirmeye muktedir olan
yalnız Sen iken, kime gidip halimi arz edebilirim ben!? Her halimi görüp bilen, dost ve
yardımcı Sen olduğun halde, başka kimden yardım dilenebilirim!? Kerem Sen’in şanın
iken başka hangi kapıya iltica edebilirim!? Hem, Sen’den başka benim yaralarımı kim
tedavi edebilir, kırıklarımı kim sarabilir; dağlar cesametindeki günahlarımı kim
affedebilir!?
Ey bütün sırlara nigehbân, sadırlarda saklanan her şeye muttali olan.. gücü,
kuvveti elinde bulunduran ve varlığa hükmeden.. her şeyin evveli ve her şeyin âhiri olan
Rabbim! Sen’den, beni sorgusuz, sualsiz, meccanen affetmeni diliyorum.
Ey herşeyin dizginlerini elinde tutan.. hiçbir şeyin Kendisine zarar ve fayda
veremediği, galebe edemediği.. hiçbir şeyin ilminden ve nazarından kaçamadığı,
Kendisine ağır gelmediği.. hiçbir yardıma ihtiyacı olmayan.. hiçbir şeyin meşgul
edemediği.. aciz bırakamadığı.. Kendisine benzemediği.. her şeyin yegane mâliki olan
ve anahtarlarını elinde bulunduran Yüce Rabbim! Üzerimde dönüp dolaşan bütün
zararları uzaklaştır.. işlerimi kolaylaştır ve bereketlendir.. beni altından kalkamayacağım
şekilde muhasebe ve muahazeye tâbî tutma.. mevhibelerini sağanak sağanak
başımdan aşağıya yağdır.. her şeyin hayırlısını nasip et ve bütün muzır ve şerîr
şeylerden sıyanet buyur!
Ey her şeyin evveli, âhiri, zâhiri, bâtını olan.. her şeye hükmeden.. her şeyi
sayıp ortaya döken.. başta yaratan, ölümden sonra tekrar hayat veren.. bilen.. kuşatan..
gören.. müşahede eden.. kim ne işlerse hepsini kaydeden.. küçük-büyük yapılan her
şeyi gören, haberdar olan.. Kayyûm ismiyle varlığı ayakta tutan.. görünür âlemin
verasında, verâların da verasında tasarruf sahibi bir zat olan Yüce Rabbim! Sen her
şeye kâdirsin, ne olur, benden bilerek ya da bilmeyerek sâdır olmuş ne kadar hata,
günah ve isyan varsa onları da mağfiret buyur!.
Allahım, Ulu Allahım! Zerrelerden seyyarelere kadar bütün varlık, Sen’in
mehâbet ve mehâfetin karşısında hep iki büklümdür. Sen ise bütün korkulardan
münezzeh ve müberrâsın. Sen’den bir daha sorgu-suale maruz kalmayacağım şekilde
beni affetmeni istirham ediyorum, ey kat kat perdeler ötesinden, verâların verâsından
bütün varlığı evirip çeviren Allah’ım! Ey inanan kulların reca kaynağı, ümit ettiğim
hususlarda beni hayal kırıklığına uğratma!
Ey rahmet dileyenlere merhamet tecellîlerinde bulunan, bana da rahmetinle
muamele eyle! Ey inanmış gönülleri inayetiyle koruyup kollayan, yardımınla beni de
te’yîd buyur! Ey tevbe edip yeni bir teveccühle dergahına dönenleri muhabbet
tecellileriyle karşılayan Rab, Kainatın Medar-ı İftiharı, Sen’in habîbin Muhammedü’l-
Emîn hürmetine, benim ve topyekün müslümanların tevbelerimizi kabul et! Amin, Amin
ya Rabbe’l-âlemîn!
Sen’in Kitab-ı Mübîn’indeki, “Ey müminler! Nebîler Serveri Hazreti Ahmed ü
Mahmûd u Muhammed Mustafa’ya çok salât ve selam edin!” emrine ittibâen, o
İnsanlığın Efendisi’ni, âlini ve bütün ashabını salât ü selamlarla anıyor, el açışlarımızın,
yakarışlarımızın en güzel ve en hayırlı şekilde cevaplanacağını ümit ediyoruz! Bir kısım
densizlerin yakıştırmalarından doğu ve batı arasındaki mesafeden kat kat daha uzak,
insanlığı aydınlatmak için her zaman değişik elçiler gönderen, âlemlerin Rabbi
Allahımız! Beklediğimiz hususlarda bizi inkisara uğratma, ne olur!

* Bu dua el-Kulûbü’d-Dâria’nın 30-37. sayfalarında geçmektedir.

(Şeddad bin Evs (r a )'den rivayete göre Rasûllah (s a v ) şöyle buyurmuşlardır:


"Bir kimse bu Seyyidü'l-istiğfâr'ı ihlâs ile gündüz okur da o günde akşam olmadan evvel
vefat ederse o kimse ehl-i cennettendir Ve eğer bu duâyı ihlas ile gece okur da sabah
olmazdan evvel vefat ederse yine ehl-i cennettendir")

(Yâ Allah! Sen benim Rabbimsin Senden başka ilâh yoktur Beni sen yarattın ve ben
senin kulunum Ve ben îman ve ubûdiyyetimde gücüm yettiği kadar senin ahd ü misâkın
üzereyim Yâ Rabbi! Yaptıklarımın şerrinden sana sığınırım: Ve senin bana ihsan etdiğin
nimetleri ikrar ve i'tirâf ederim Kendi kusur ve günâhlarımı da ikrar ve i'tirâf ederim Yâ
Rabb! Sen beni afv ü mağfiret eyle Zîra senden başkası günâhları afv ü mağfiret
edemez)

ALLAHÜMME İNNİ EUZÜBİKE MİNE'L-HEMMİ VE'L-

HAZENİ VE EÜZÜBİKE MİNE'L-ACZİ VEKESELİ VE

EÜZÜ BİKE MİNE'L-CUPNİ VE'L-BUHL VE EÜZÜ

BİKE MİN GALEBETİD DEYNİ VE KAHRİR RİCALİ

(DALÂİ'D-DEYNİ VE ĞALABETİ'R-RİCALİ)AMİN
Allah'ım! Üzüntü ve kederden sana
sığınırım. Acziyetden ve tenbellikten sana

sığınırım. Korkaklıktan ve cimrilikten

sana sığınırım. Borç altına düşmekten ve

düşmanların üstün gelmesinden sana

sığınırım.

DUALAR BÖLÜMÜ

250) Rasûlullah'ın Hayatından Dualar

Bu bölümdeki 4 ayet ve 29 hadis-i şeriften; dua edersek Rabbimizin kabul edeceğini aşırı
gitmeksizin yalvarıp yakarıp dua etmemiz gerektiğini, Allah'ın bize çok yakın olup
dualarımızı kabul edeceğini, darda kalanlara yardım edenin Allah olduğunu, duanın bir
ibadet olduğunu, Rasulullah'ın özlü dua yaptığını ve dünya ahiret iyiliğini istediğini, ayrıca
Allah'tan hidayet, takva, iffet ve gönül zenginliği istediğini, ilk müslüman olana namazdan
sonra Rasulullah'ın öğrettiği duayı ve Rasulullah'ın hayatı boyunca kendi yaptığı ve
ümmetine öğrettiği sakınma, korunma ve isteme modelli dualardan pek çoğunu
öğreneceğiz. [1]

"Ama Rabbiniz buyuruyor ki, "Bana dua edin, duanızı kabul edeyim..." (Mü'min: 40/60)

"Rabbinize alçak gönüllü olarak ve yüreğinizin ta derinliklerinden için için yalvarıp gizlice
sessizce dua edin, doğrusu Allah aşırı gidenleri sevmez." (A'raf: 7/55)

"Eğer kullarım sana beni sorarlarsa, şüphesiz ki ben onlara çok yakınım. Dua edenin
duasına her zaman karşılık veririm. Öyleyse kullarım da benim davetime uysunlar ve
bana inansınlar ki, doğru yolu bulabilsinler!" (Bakara: 2/186)

"Peki kimdir, darda kalıp dua ettiğinde dua edenin duasına olumlu cevap veren, üzüntü
ve sıkıntıyı gideren ve sizi yeryüzünde, öncekilerin yerine geçirip söz sahibi kılan? Allah'la
beraber başka ilah öyle mi? Ne kıt düşünü-yorsunuz?" (Neml: 27/62)

1468. Nu’mân İbni Beşîr radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Dua ibadettir.”[2]

1469. Hz. Âişe şöyle dedi:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem özlü duaları sever, özlü olmayan duayı yapmazdı.
[3]

1470. Enes radıyallahu anh şöyle dedi:


Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem çoğu zaman şöyle dua ederdi:

“Allâhümme âtinâ fi’d–dünyâ hasene ve fi’l–âhireti hasene ve kınâ azâbe’n–nâr: Allahım!


Bize dünyada da iyilik ver, âhirette de iyilik ver. Bizi cehennem azâbından koru!”[4]

Müslim’in rivayetinde şu ilâve vardır:

Enes sadece bir dua okuyacağı zaman bunu okurdu. Birkaç dua okuyacağı zaman onlar
arasında bunu da okurdu.[5]

1471. İbni Mes’ûd radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle dua ederdi:

“Allâhümme innî es’elüke’l–hüdâ ve’t–tükâ ve’l–afâfe ve’l–gınâ: Allahım! Senden hidâyet,


takvâ, iffet ve gönül zenginliği isterim.”[6]

1472. Târık İbni Eşyem radıyallahu anh şöyle dedi:

Bir kimse müslüman olduğu zaman Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem ona namaz
kılmayı öğretir, sonra da şöyle dua etmesini tavsiye ederdi:

“Allâhümmağfirlî verhamnî vehdinî ve âfinî verzuknî: Allahım, beni bağışla, bana


merhamet et, rızânı kazandıracak işler yaptır, bana âfiyet ve hayırlı rızık ver.”[7]

Yine Müslim’in Târık İbni Eşyem radıyallahu anh’den rivayet ettiğine göre, Târık
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’i dinlerken bir adam gelerek:

– Yâ Resûlallah! Rabbimden bir şey isteyeceğim zaman nasıl dua edeyim? diye sordu.
Resûl–i Ekrem de şöyle buyurdu:

– “Allâhümmağfir lî verhamnî ve âfinî verzuknî: Allahım, beni bağışla, bana merhamet et,
rızânı kazandıracak işler yaptır ve bana hayırlı rızık ver, de. Bu sözler senin hem dünya
hem de âhiret için istemen gereken şeyleri ihtiva eder.”[8]

1473. Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dua etti:

“Allâhümme musarrife’l–kulûb! Sarrif kulûbenâ alâ tâatik: Ey kalpleri yönlendiren


Allahım! Kalplerimizi sana itaate yönelt!”[9]

1474. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Dayanılamayacak dertten, insanı helâke götürecek tâlihsizlikten, başa gelecek fenalıktan
ve düşmanı sevindirecek felâketten Allah’a sığınınız.”[10]

1475. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle dua ederdi:

“Allâhümme aslih lî dînillezî hüve ısmetü emrî, ve aslih lî dünyâyelletî fîhâ meâşî, ve aslih
lî âhiretilletî fîhâ meâdî, vec‘ali’l–hayâte ziyâdeten lî fî külli hayr, vec‘ali’l–mevte râhaten lî
min külli şer: Allahım! Bütün işlerimin başı olan dinim konusunda hataya düşmekten beni
koru! Yaşadığım şu dünyadaki işlerimin yolunda gitmesini sağla! Dönüp varacağım
âhiretimi kazanmama yardım et! Hayatım boyunca daha çok hayır yapmama imkân ver!
Her türlü kötülükten kurtulmamı sağlayacak bir ölüm nasip et!”[11]

1476. Ali radıyallahu anh şöyle dedi:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana:

“Allâhümmehdinî ve seddidnî: Allahım! Beni doğru yola ilet ve o yolda başarılı kıl! de”
buyurdu.[12]

Başka bir rivayete göre de şöyle buyurdu: “Allâhümme innî es’elüke’l–hüdâ ve’s–sedâd:
Allahım! Senden beni doğru yola iletmeni ve o yolda başarılı kılmanı niyâz ederim.”[13]

1477. Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle dua ederdi:

“Allâhümme innî eûzü bike mine’l–aczi ve’l–keseli ve’l–cübni ve’l–heremi ve’l–buhl, ve


eûzü bike min azâbi’l–kabr, ve eûzü bike min fitneti’l–mahyâ ve’l–memât: Allahım!
Âcizlikten, tembellikten, korkaklıktan, ihtiyarlayıp ele avuca düşmekten ve cimrilikten
sana sığınırım. Kabir azâbından sana sığınırım. Hayat ve ölüm fitnesinden sana
sığınırım.”[14]

Diğer bir rivayete göre, “…ve dalai’d–deyni ve galebeti’r–ricâl: Borç altında ezilmekten ve
zâlimlerin başa geçmesinden” buyurdu.[15]

1478. Ebû Bekir es–Sıddîk radıyallahu anh Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e:

– Bana bir dua öğret de namazımda okuyayım, dedi. O da şöyle buyurdu:

– “Allâhümme innî zalemtü nefsî zulmen kesîran ve lâ yağfirü’z–zünûbe illâ ente, fağfir–lî
mağfireten min indik, ve’rhamnî inneke ente’l–gafûru’r–rahîm: Allahım! Ben kendime çok
zulmettim. Günahları bağışlayacak ise yalnız sensin. Öyleyse tükenmez lutfunla beni
bağışla, bana merhamet et. Çünkü affı sonsuz, merhameti nihayetsiz olan yalnız sensin,
de.”[16]
1479. Ebû Mûsâ el–Eş‘arî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dua ederdi:

“Allâhümmağfirlî hatîetî ve cehlî ve isrâfî fî emrî ve mâ ente a‘lemü bihî minnî.


Allâhümmağfirlî ciddî ve hezlî, ve hataî ve amdî ve küllü zâlike indî. Allâhümmağfirlî mâ
kaddemtü vemâ ahhartü, vemâ esrartü vemâ a‘lentü, vemâ ente a‘lemü bihî minnî,
ente’l–mukaddimü ve ente’l–muahhir, ve ente alâ külli şey’in kadîr:

Allahım! Günahlarımı, bilgisizlik yüzünden yaptıklarımı, haddimi aşarak işlediğim


kusurlarımı, benden daha iyi bildiğin bütün suçlarımı bağışla! Allahım! Ciddî ve şaka yollu
yaptıklarımı, yanlışlıkla ve bilerek işlediğim günahlarımı affeyle! Bütün bu kusurların
bende bulunduğunu itiraf ederim. Allahım! Şimdiye kadar yaptığım, bundan sonra
yapacağım, gizlediğim ve açığa vurduğum, ölçüsüz bir şekilde işlediğim ve benden daha
iyi bildiğin günahlarımı affeyle! Öne geçiren de sen, geride bırakan da sensin. Senin
gücün her şeye yeter”[17]

1480. Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle dua ederdi:

“Allâhümme innî eûzü bike min şerri mâ amiltü ve min şerri mâ lem a‘mel: Allahım!
Şimdiye kadar yaptığım, bundan sonra yapacağım işlerin şerrinden sana sığınırım.”[18]

1481. İbni Ömer radıyallahu anhümâ şöyle dedi:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in dualarından biri şu idi:

“Allâhümme innî eûzü bike min zevâli ni‘metike ve tehavvüli ‘âfiyetike ve fücâeti
nıkmetike ve cemîi sahatik: Allahım! Verdiğin nimetin yok olup gitmesinden, lutfettiğin
âfiyetin bozulmasından, ansızın vereceğin cezâdan ve senin gazabını üzerime çekecek her
şeyden sana sığınırım.”[19]

1482. Zeyd İbni Erkam’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
şöyle dua ederdi:

“Allâhümme innî eûzü bike mine’l–aczi ve’l–keseli ve’l–buhli ve’l–heremi ve azâbi’l–kabr.


Allâhümme âti nefsî takvâhâ, ve zekkihâ ente hayrü men zekkâhâ, ente veliyyühâ ve
mevlâhâ. Allâhümme innî eûzü bike min ilmin lâ yenfa‘ ve min kalbin lâ yahşa‘ ve min
nefsin lâ teşba‘ ve min da‘vetin lâ yüstecâbü lehâ: Allahım! Âcizlikten, tembellikten,
cimrilikten, ihtiyarlayıp ele avuca düşmekten ve kabir azâbından sana sığınırım. Allahım!
Nefsime takvâ nasip et ve onu her türlü günahtan temizle; onu en iyi temizleyecek
sensin. Ona yardım edip eğitecek sadece sensin. Allahım! Faydasız ilimden, ürpermeyen
gönülden, doyma bilmeyen nefisten ve kabul olunmayan duadan sana sığınırım.”[20]

1483. İbni Abbas radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem hep şöyle dua ederdi:
“Allâhümme leke eslemtü ve bike âmentü ve ‘aleyke tevekkeltü ve ileyke enebtü ve bike
hâsamtü ve ileyke hâkemtü, fağfir–lî mâ kaddemtü vemâ ahhartü vemâ esrartü vemâ
a‘lentü, ente’l–mukaddimü ve ente’l–muahhir, lâ ilâhe illâ ente: Allahım! Sana teslim
oldum, sana inandım, sana güvendim. Yüzümü, gönlümü sana çevirdim, senin yardımınla
düşmanlara karşı mücâdele ettim. Kitabın ile hükmettim. Şimdiye kadar yaptığım,
bundan sonra yapacağım, gizlediğim, açığa vurduğum ve senin benden daha iyi bildiğin
günahlarımı affeyle! Öne geçiren de sen, geride bırakan da sensin. Senden başka ilâh
yoktur.”[21]

Bazı râviler, “lâ havle velâ kuvvete illâ billâh: Günahtan kaçacak güç, ibadet edecek
kuvvet ancak Allah’ın yardımıyla kazanılabilir” cümlesini ilâve etmişlerdir.[22]

1484. Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve
sellem şu sözlerle dua ederdi:

“Allâhümme innî eûzü bike min fitneti’n–nâri ve azâbi’n–nâr ve min şerri’l–gınâ ve’l–fakr:
Allahım! Cehennem fitnesinden, cehennem azâbından, zenginliğin ve fakirliğin şerrinden
sana sığınırım.”[23]

1485. Ziyâd İbni İlâka’nın rivayetine göre amcası Kutbe İbni Mâlik radıyallahu anh şöyle
dedi:

Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dua ederdi:

“Allâhümme innî eûzü bike min münkerâti’l–ahlâki ve’l–a‘mâli ve’l–ehvâ: Allahım! Kötü
ahlâklı olmaktan, fena işler yapmaktan ve yanlış inançlara sapmaktan sana
sığınırım.”[24]

1486. Şekel İbni Humeyd radıyallahu anh şöyle dedi:

– Yâ Resûlallah! Bana bir dua öğret! dedim. Bunun üzerine bana:

– “Allâhümme innî eûzü bike min şerri sem‘î ve min şerri basarî ve min şerri lisânî ve min
şerri kalbî ve min şerri meniyyî: Allahım! Kulağımın şerrinden, gözümün şerrinden,
dilimin şerrinden, kalbimin şerrinden ve cinsel organımın şerrinden sana sığınırım, de”
buyurdu.[25]

1487. Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle dua ederdi:

“Allâhümme innî eûzü bike mine’l–barasi ve’l–cünûni ve’l–cüzâmi ve seyyii’l–eskâm:


Allahım! Alaca hastalığından, akıl rahatsızlığından, cüzzâm illetinden ve kötü
hastalıklardan sana sığınırım.”[26]
1488. Ebû Hüreyre radıyallahu anh Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle dua
ettiğini söyledi:

“Allâhümme innî eûzü bike mine’l–cûi feinnehû bi’se’d–dacî‘, ve eûzü bike mine’l–hiyâneti
feinnehâ bi’seti’l–bitâne:

Allahım! Açlıktan sana sığınırım; o insanı avucunun içine alan ne fena bir haldir. Emanete
ihânetten de sana sığınırım; o ne kötü bir huy ve tabiattır.”[27]

1489. Ali radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre anlaşmalı bir köle ona gelerek:

– Borcumu ödeyecek gücüm yok, bana yardım et, dedi. O da:

– Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in bana öğrettiği duayı ben de sana öğreteyim mi?
Bunu okumaya devam ettiğin takdirde üzerinde dağ gibi borç olsa bile Allah Teâlâ onu
ödemene yardım eder. Şöyle dua et dedi:

“Allâhümmekfinî bi–helâlike an harâmik, ve ağninî bi–fazlike ammen sivâk: Allahım! Bana


helâl rızık nasib ederek haramlardan koru! Lutfunla beni senden başkasına muhtaç
etme!”[28]

1490. İmrân İbni Husayn radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem
sallallahu aleyhi ve sellem onun babası Husayn’a dua etmesi için şu iki cümleyi öğretti:

“Allâhümme elhimnî rüşdî ve eiznî min şerri nefsî: Allahım! Beni senin doğru yoluna ilet!
Nefsimin şerrinden beni koru!”[29]

1491. Ebü’l–Fazl Abbas İbni Abdülmuttalib radıyallahu anh şöyle dedi:

– Yâ Resûlallah! Bana Allah Teâlâ’dan isteyeceğim bir şey öğret, dedim.

– “Allah’dan âfiyet dileyin!” buyurdu.

Aradan birkaç gün geçtikten sonra tekrar yanına geldim ve:

– Yâ Resûlallah! Bana Allah Teâlâ’dan isteyeceğim bir şey öğret, dedim.

– “Ey Abbas! Ey Resûlullah’ın amcası! Allah’tan dünya ve âhirette âfiyet dileyin!”


buyurdu.[30]

1492. Şehr İbni Havşeb şöyle dedi:

Ümmü Seleme radıyallahu anhâ’ya:

– Ey mü’minlerin annesi! Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem senin yanında bulunduğu


zamanlarda en çok hangi duayı okurdu? diye sordum. O da şöyle dedi:

– Çoğu zaman “Yâ mukallibe’l–kulûb! Sebbit kalbî alâ dînik: Ey kalpleri halden hale
çeviren Allah! Benim kalbimi dininden ayırma!” diye dua ederdi.[31]
1493. Ebü’d–Derdâ radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi
ve sellem şöyle buyurdu:

“Dâvûd aleyhisselâm şöyle dua ederdi: Allâhümme innî es’elüke hubbeke ve hubbe men
yuhibbüke, ve’l–amele’llezî yübelligunî hubbeke. Allâhümmec‘al hubbeke ehabbe ileyye
min nefsî ve ehlî ve mine’l–mâi’l–bârid: Allahım! Senden seni sevmeyi, seni sevenleri
sevmeyi ve senin sevgine ulaştıracak amelleri sevmeyi dilerim. Allahım! Senin sevgini
bana canımdan, ailemden ve soğuk sudan daha ileri kıl!”[32]

1494. Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu:

“Yâ ze’l–celâli ve’l–ikrâm: Ey azamet ve kerem sahibi Allahım! duasını ihmâl etmeyip sık
sık söyleyiniz.”[33]

1495. Ebû Ümâme radıyallahu anh şöyle dedi:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem birçok dua okudu, fakat biz ondan hiçbir şey
ezberleyemedik. Bunun üzerine:

– Yâ Resûlallah! Pek çok dua okudun, biz onları ezberleyemedik, dedik. O zaman Resûl–i
Ekrem şöyle buyurdu:

– “O duaların hepsini içine alan bir duayı size öğreteyim mi? Şöyle deyiniz:
Allâhümme innî es’elüke min hayri mâ seeleke minhü nebiyyüke Muhammedün
sallallahu aleyhi ve sellem. Ve neûzü bike min şerri mesteâzeke minhü nebiyyüke
Muhammedün sallallahu aleyhi ve sellem. Ve ente’l–müsteân, ve aleyke’l–belâğ,
ve lâ havle velâ kuvvete illâ billâh:
– Allahım! Peygamber’in Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in senden dilediği
hayırları ben de dilerim. Peygamber’in Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in
sana sığındığı şerlerden biz de sana sığınırız. Yardım ancak senden beklenir. İnsanı
dünya ve âhirette muradına ulaştıracak sensin. Günahtan kaçacak güç, ibadet
edecek kuvvet ancak Allah’ın yardımıyla kazanılabilir.”[34]

1496. İbn Mes‘ûd radıyallahu anh şöyle dedi:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in dualarından biri şöyleydi:

“Allâhümme innî es’elüke mûcibâti rahmetike ve azâime mağfiretike ve’s–selâmete min


külli ismin ve’l–ganîmete min külli birrin ve’l–fevze bi’l–cenneti ve’n–necâte mine’n–nâr:

Allahım! Senin rahmetini kazandıracak, bağışlamanı sağlayacak işler yapmayı, her türlü
günahtan uzak durmayı, bütün iyilikleri işlemeyi, cennete kavuşup cehennemden
kurtulmayı nasip etmeni niyâz ediyorum.”[35]
ALLAHÜMME İNNİ EUZÜBİKE MİNE'L-HEMMİ VE'L- HAZENİ VE EÜZÜBİKE MİNE'L-ACZİ VE
KESELİ VE EÜZÜ BİKE MİNE'L-CUPNİ VE'L-BUHL VE EÜZÜ BİKE MİN GALEBETİD DEYNİ
VE KAHRİR RİCALİ (DALÂİ'D-DEYNİ VE ĞALABETİ'R-RİCALİ)AMİN

Allah'ım! Üzüntü ve kederden sana sığınırım. Acziyetden ve tenbellikten sana sığınırım.


Korkaklıktan ve cimrilikten sana sığınırım. Borç altına düşmekten ve düşmanların üstün
gelmesinden sana sığınırım.

You might also like