Hâkim Efendi Tarihi Cilt 2

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 561

HÂKİM EFENDİ TARİHİ

MEHMED HÂKİM EFENDİ

2. CİLT
TÜRKİYE YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI YAYINLARI: 103
Tarih ve Toplum Bilimleri Serisi : 15
Kitabın Adı : HÂKİM EFENDİ TARİHİ
0 (Osmanlı Tarihi 1166-1180/1752-1766)
0 2. Cilt (2 Cilt)
Müellifi : Mehmed Hâkim Efendi (ö. 1183/1770)
Özgün Dili : Osmanlı Türkçesi
Hazırlayan : Dr. Tahir Güngör
Editör : Prof. Dr. Ziya Yılmazer
Son Okuma : Muhammed Said Güler, Yazma Eser Uzmanı
Arşiv Kayıt : Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi,
0 Bağdat 231 ve Bağdat 233/1
Kitap Tasarım : AS-64 Basın-Yayın Tanıtım, Org. ve Paz. Ltd. Şti.
0 Divanyolu Cad. Erçevik Hanı, No: 203, Sultanahmet-İstanbul
0 Tel: 0212 513 39 90 / www.as64.org • info@as64.org
Baskı : İmak Ofset Basım Yayın Tic. ve San. Ltd. Şti.
0 Merkez Mah. Atatürk Cad. Göl Sok. No: 1, Bahçelievler / İstanbul
0 Tel.: 444 62 18 / www.imakofset.com.tr / Sertifika No: 12531
Baskı Yeri ve Yılı : İstanbul 2019
Baskı Miktarı : 1. Baskı, 1500 adet

KÜTÜPHANE BİLGİ KARTI


Library of Congress A CIP Catalog Record
Mehmed Hâkim Efendi
Hâkim Efendi Tarihi (Osmanlı Tarihi 1166-1180/1752-1766)
1. Tarih, 2. Osmanlı Tarihi, 3. Hâkim Efendi, 4. Vekâyi‘name, 5. XVIII. Yüzyıl
ISBN: 978-975-17-4147-9 (2. Cilt) / ISBN: 978-975-17-4144-8 (Takım)

Copyright © Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı. Her hakkı mahfuzdur.


Bütün yayın hakları Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı’na aittir. Başkanlığın izni
olmaksızın tümüyle veya kısmen, hiçbir yolla ve hiçbir ortamda yayınlanamaz ve çoğaltılamaz.
T. C. Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı
Süleymaniye Mah. Kanuni Medresesi Sok. No: 5 34116 Fatih / İstanbul
Tel.: +90 (212) 511 36 37
Faks: +90 (212) 511 37 00
info@yek.gov.tr
www.yek.gov.tr
TÜRKİYE YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI YAYINLARI: 103
Tarih ve Toplum Bilimleri Serisi : 15
Kitabın Adı : HÂKİM EFENDİ TARİHİ
0 (Osmanlı Tarihi 1166-1180/1752-1766)
0 2. Cilt (2 Cilt)
Müellifi : Mehmed Hâkim Efendi (ö. 1183/1770)
Özgün Dili : Osmanlı Türkçesi
Hazırlayan : Dr. Tahir Güngör
Editör : Prof. Dr. Ziya Yılmazer
Son Okuma : Muhammed Said Güler, Yazma Eser Uzmanı
Arşiv Kayıt : Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi,
0 Bağdat 231 ve Bağdat 233/1
Kitap Tasarım : AS-64 Basın-Yayın Tanıtım, Org. ve Paz. Ltd. Şti.
0 Divanyolu Cad. Erçevik Hanı, No: 203, Sultanahmet-İstanbul
0 Tel: 0212 513 39 90 / www.as64.org • info@as64.org
Baskı : İmak Ofset Basım Yayın Tic. ve San. Ltd. Şti.
0 Merkez Mah. Atatürk Cad. Göl Sok. No: 1, Bahçelievler / İstanbul
0 Tel.: 444 62 18 / www.imakofset.com.tr / Sertifika No: 12531
Baskı Yeri ve Yılı : İstanbul 2019
Baskı Miktarı : 1. Baskı, 1500 adet

KÜTÜPHANE BİLGİ KARTI


Library of Congress A CIP Catalog Record
Mehmed Hâkim Efendi
Hâkim Efendi Tarihi (Osmanlı Tarihi 1166-1180/1752-1766)
1. Tarih, 2. Osmanlı Tarihi, 3. Hâkim Efendi, 4. Vekâyi‘name, 5. XVIII. Yüzyıl
ISBN: 978-975-17-4147-9 (2. Cilt) / ISBN: 978-975-17-4144-8 (Takım)

Copyright © Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı. Her hakkı mahfuzdur.


Bütün yayın hakları Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı’na aittir. Başkanlığın izni
olmaksızın tümüyle veya kısmen, hiçbir yolla ve hiçbir ortamda yayınlanamaz ve çoğaltılamaz.
T. C. Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı
Süleymaniye Mah. Kanuni Medresesi Sok. No: 5 34116 Fatih / İstanbul
Tel.: +90 (212) 511 36 37
Faks: +90 (212) 511 37 00
info@yek.gov.tr
www.yek.gov.tr
HÂKİM EFENDİ TARİHİ
(OSMANLI TARİHİ 1166-1180/1752-1766)

(İNCELEME - METİN)

2. CİLT

MEHMED HÂKİM EFENDİ


(ö. 1770)

Hazırlayan
Tahir Güngör

Editör
Ziya Yılmazer

T Ü R K İ Y E
Y A Z M A
ESERLER
K U R U M U
BAŞKANLIĞI
İÇİNDEKİLER
VEKĀYİ‘-İ GURRE-İ MUHARREMÜ’L-HARÂM SENE
SELÂS VE SEB‘ÎN VE Mİ’ETİN VE ELFİN
MİN-HİCRETİN MEN-LEHÜ’L-‘İZZÜ VE’Ş-ŞEREF 847
Vukū‘-i tağrîr bi’t-teşhîr 847
Nakl-i hümâyûn-ı hazret-i Pâdişâhî ez-Sâhil-serây-ı Beşiktaş be-
Hadîka-i hümâyûn-ı Kara-ağac 850
İhsân-ı rütbe-i vâlây-ı Vezâret be-Ağa-yı Yeniçeriyân Sûfî Gürcü
Mehmed Ağa 852
Tevcîhât-ı ba‘zı ‘ulemâ’-i kirâm ve mevâlî-i ‘izâm 852
İhsân-ı tımâr ve çırâğ-kerden-i hazret-i Şehriyârî be-yekî
ez-aşcıyân-ı hâssa 853
Vukū‘-i ihrâk-ı cüz’î der-kurb-i Bâb-ı hazret-i Sadrıa‘zamî 856
İhrâc-ı mevâcib-i tavâ’if-i askeriyye bi-vechi’l-mu‘tâd 857
‘Azl-i Ağa-i Yeniçeriyân Gürcü Sûfî Mehmed Paşa ve Ağa-şüden-i
Kapu-kıran Mehmed Ağa 860
‘Azl-i Karabağlı Vezîr Süleymân Paşa ez-Kapudân-ı deryâ ve
Kapudân-ı deryâ-şüden-i ‘Abdülkerîm Kapudan 860
Vukū‘-i harîk-ı cüz’î der-Balat 861
‘Azl-i Cebeci-başı Kara Mustafa Ağa ve Baş-Kethudâ ve nasb-ı
Derzî Hüseyn Ağa 861
Ahz-ı ba‘zı eşkıyâ der-Kāsım-paşa ve
muhârebe-şüden-i zâbitân-ı Tersâne 866
İhsân-ı ‘atıyye-i hümâyûn ma‘a hil‘at-ı mûcibü’l-behcet be-Kādî-yı
İstanbul Bekrî-zâde Mehmed Halîl Efendi 871
Sudûr-ı fermân-ı yesâğ be-hey’ât ü endâm-ı tâ’ife-i nisvân-ı
müslimât ve zenân-ı erbâb-ı zimmet ez-Yehûd ve Nasârâ 874
İhsân-ı rütbe-i vâlây-ı Vezâret be-Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel Halîmî
Mustafa Efendi ve gayrân 875
Nakl-i hümâyûn-ı Pâdişâhî ez-Hadîka-i Kara-ağac
be-Serây-ı Cedîd-i hümâyûn 876
Hânden-i nazm-ı şerîf-i Mevlid-i Nebevî
‘aleyhi efdalu’s-salâti ve’s-selâm 878
Âmeden-i câmûs-ı ebyaz-ı ‘acîb be-taraf-ı
Devlet-i ‘aliyye ez-nevâhî-i Bozok 879
Vefât-ı Ahmed Ağa Berber-başı-yı sâbık Vekîl-i Mîrahûr-ı Sânî-yi
hazret-i Şehriyârî 882
Vürûd-ı haber-i vefât-ı Vezîr Dîbâcı Yeniçeri Ağası-yı sâbık
Kā’im-makām İbrâhîm Paşa 883
Ref‘-i Vezâret-i Halîmî Mustafa Paşa Defterdâr-ı sâbık ve
nefy-şüden-i û be-Cezîre-i Bozca-ada 884
Vürûd-ı Elçi-i Moskov bi-vechi’l-‘âdeti nâme-res
be-tebrîk-i cülûs-ı hümâyûn 887
Âmeden-i Donanma-yı hümâyûn ez-cânib-i Bahr-i Sefîd
be-Tersâne-i ‘âmire bi-vechi’l-mu‘tâd 888
Vukū‘-i harîk-ı cüz’î der-İstanbul der-Mahalle-i Sarıgörez 890
Vürûd-ı ser-i maktû‘-i Vezîr el-Hâc Ahmed Paşa Vâlî-i Eyâlet-i
Çıldır ve ru’ûs-ı ba‘zı mefâsid ve hevâ-dârân-ı û 891
İhsân-ı Pâye-i Sadr-ı Anadolu be-Kādî-i İstanbul
Bekrî-zâde Mehmed Halîl Efendi 893
Vukū‘-i zelzele-i ‘azîme der-nevâhî-i Şâm ve Beyrût ve Sayda ve
Yafa ve Trablus-Şâm ve Kudüs ve Antakya ve gayrân 894
‘Azl-i Emîn-i Darb-hâne-i ‘âmire Hüseyn Ağa ve
nasb-ı Halîl Efendi Tezkire-i Sâni-yi sâbık 895
‘Azl-i Şerîf Müsâ‘id Şerîf-i Mekke-i mükerreme ve
nasb-ı Seyyid Ca‘fer ve mâ-yete‘allaku bihâ 897
Vefât-ı Şeyh-i Süleymâniyye ‘Îsâ-zâde Sahvî Efendi ‘aleyhi’r-rahmetü 898
Tevcîhât-ı ba‘zı Mîr-i mîrân 901
Vukū‘-i ihrâk-ı cüz’î nezd-i ‘Avrat-bâzârı 902
İhrâc-ı mevâcib-i kıst be-tavâ’if-i askeriyye hükmü’l-mu‘tâd 903
Ref‘-i Vezâret-i İsmâ‘îl Paşa ve gaybûbet ve firâr-kerden-i û 904
‘Azl-i Emîn-i Defter-i Hâkānî Mehmed Râkım Efendi ve nasb-ı
Râmî-zâde Mustafa Beyefendi ve gayruhû 906
Vefât-ı Kādî-yı İstanbul Bekrî-zâde Şâmî
es-Seyyid Mehmed Halîl Efendi 906
İhrâk-ı cüz’î der-kurb-i Mahalle-i Piyâlî Paşa 907
Sudûr-ı hatt-ı şerîf-i şevket-makrûn berây-ı iltizâm ve nizâm-ı
kurây-ı Haremeyn be-ashâb-ı ‘uhde ve ümenâ’ ber-üslûb-ı
müstahsen ki düstûru’l-‘amel-şüde bûd 907
Şurû‘-i binâ’-i câmi‘-i şerîf-i lâmi‘u’t-teşrîf ez-cümle-i hayrât ü
hasenât-ı hazret-i Şehriyârî der-İstanbul nezd-i Lâleli-çeşme
ibtigā’en li-vechillâhi Te‘âlâ allâhümme yessir itmâmehû bi’l-hayri âmîn 910
Vürûd-ı ser-i maktû‘-i Defterdâr-ı sâbık Vezîr Halîmî Mustafa Paşa 911
Tevcîhât-ı ba‘zı mevâlî-i kirâm 913
Vefât-ı hazret-i Şeyhulislâm Çelebî-zâde ‘Âsım İsmâ‘îl Efendi ve
Şeyhulislâm-şüden-i Hattât Veliyyüddîn Efendi 914
Târîh-i vefât-ı Çelebî-zâde Şeyhulislâm İsmâ‘îl ‘Âsım Efendi 915
Şeyhulislâm-şüden-i ‘İmâd-ı ‘asr hazret-i Veliyyüddîn Efendi 915
Vukū‘-i ihrâk-ı cüz’î 916
İhrâc-ı Surre-i Haremeyni’ş-şerîfeyn bi-vechi’l-‘âdeti’l-müstemirreti
zâdehumallâhu şerefen 916
Vefât-ı Emîn-i Şa‘îr Temrî Mehmed Efendi 917
Katl-i Tercemân-ı zimmî be-emr-i hümâyûn-ı hazret-i
Şehriyârî der-Yalı-köşkü 919
Vukū‘-i ihrâk der-Na‘lli Mescid 919
Itlâk-ı ‘Ali Paşa Kel Ahmed Paşa-zâde ve tevcîh-i İç-il be-müşârun ileyh 920
Vukū‘-i ihrâk der-Mahalle-i Mahmûd-paşa 921
Vaz‘-ı esâs-ı câmi‘-i şerîf-i hazret-i Şehriyârî der-Lâleli-çeşme
ez-cümle-i hayrât ü hasenât ân-Server 922
Teşrîf-i hümâyûn-ı Pâdişâhî be-Serây-ı ‘atîk be-tarîk-ı biniş-i ‘âdî 924
İhrâc-ı mevâcib-i kısteyn-i tavâyif-i askeriyye bi-vechi’l-mu‘tâd 924
İhsân-ı Vezâret-i Cerde Başbuğu ‘Osmân Paşa ez-karîha-i sabîha-i
hazret-i Cihân-dârî 926
Vukū‘-i harîk der-ittisâl-i Cebe-hâne-i ‘âmire 927
Ziyâret-i Hırka-i şerîfe ve Bürde-i münîfe-i hazret-i Rasûl-i ekrem
ve Nebiyy-i muhterem sallallâhu Te‘âlâ ‘aleyhi ve sellem
bi-vechi’l-‘âdeti’l-mukarrereti 927
Teşrîf-i hazret-i Sadrıa‘zamî be-hazret-i Şeyhulislâm ve
ziyâret-i Türbe-i ‘Ali Paşa merhûm be-hâne-i İsmâ‘îl Bey
der-leyle-i Kadr-i mübârek 928
Zikr-i mu‘âyede-i ‘îd-i şerîf-i ramazânü’l-mübârek bi-vechi’l-mu‘tâd 929
Sudûr-ı emr-i şerîf-i me‘âlî-teşrîf berây-ı tedrîs ve bahs-ı
‘ulemâ ez-Tefsîr-i Kādî Beydâvî be-huzûr-ı fâyizu’n-nûr-ı hazret-i
Şehriyârî dâme fî-hıfzı’l-Bârî 929
Vukū‘-i tevcîhât-ı menâsıb-ı Dîvânî ‘alâ-vechi’l-‘umûm
ber-haseb-i kā‘ide-i mukarrere 933
Zikr-i ihsân-ı ‘atıyye-i hümâyûn be-gürûh-ı hâcegân 935
İhrâc-ı huyûl-i Sıtabl-ı ‘âmire be-Çerâ-gâh-ı Sa‘dâbâd bi-vechi’l-mu‘tâd 936
İhrâc-ı Donanma-yı hümâyûn be-cânib-i Bahr-i Sefîd bi-vechi’l-‘âdeti 936
Nakl-i hümâyûn-ı Pâdişâhî ez-Serây-ı Cedîd-i hümâyûn be-sâhil-
hâne-i ibtihâc-mâye-i Kara-ağac bi’l-‘izzi ve’l-ikbâl 937
Vürûd-ı ser-i maktû‘-i Filibeli ‘Abdurrahîm Bey Emîn-i Matbah-ı
‘âmire-i sâbık 938
Sadr-ı Rûm-şüden-i Mîrzâ-zâde Efendi ve Sadr-ı Anadolu-şüden-i
Ser-etıbbâ’-i Hâssa Kâtib-zâde Mehmed Refî‘ Efendi 940
Vukū‘-i küsûf-ı âfitâb-ı ‘âlem-tâb 940
Re’îsülküttâb-şüden-i Re’îs-i esbak Mehmed Emîn Efendi 942
Vürûd-ı ru’ûs-ı maktû‘a-i ba‘zı eşkıyâ’
ez-cânib-i Bandırma ve nevâhîhâ 943
Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel-şüden-i Defterî-i sâbık el-Hâc Ahmed
Efendi ve ma‘zûl-şüden-i İhtiyâr İbrâhîm Efendi 944
Zikr-i tevcîhât-ı ba‘zı vüzerâ vü ümerâ bi-vechi’l-‘âdeti 944
Tevcîhât-ı menâsıb ve ibkā be-Mîr-i mîrân 949
Nüzûl-i sandal-ı hümâyûn be-Kayık-hâne ve
ma‘a-Filika-i hümâyûn der-Tersâne-i ‘âmire 951
‘Azl-i Çavuş-başı Hatîb-zâde Ağa ve nasb-ı Hamza Efendi 953
Zikr-i tevcîhât-ı vüzerâ’-i ‘izâm bi-vechi’l-‘âdeti 954
İhsân-ı tekā‘üdlük be-Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel
İhtiyâr İbrâhîm Efendi 954
İcrây-ı san‘at-ı lağam-endâzî be-Sahrây-ı Sa‘dâbâd ve temâşâ-
kerden-i hazret-i Şehriyârî edâmallâhu iclâlehû âmîn yâ Mu‘în 956
Tevcîhât-ı ba‘zı menâsıb-ı vüzerâ bi-vechi’l-‘âdeti 956
Vukū‘-i ihrâk-ı cüz’î 957
İhrâc-ı mevâcib-i tavâ’if-i askeriyye bi-vechi’l-mu‘tâd 958
‘Azl-i Kethudây-ı Sadrıa‘zamî Subhî-zâde ‘Abdullah Efendi ve
Kethudâ’-i Sadr-ı ‘âlî-şüden-i Hamza Efendi ve gayrân 959
‘Azl-i Cebeci-başı Derzî Hüseyn Ağa ve nasb-ı Eyyûbî Mustafa Kethudâ 960
Vaz‘-ı esâs-ı câmi‘-i şerîf-i hazret-i Şehriyârî edâmallâhu Te‘âlâ
‘ömrahû ve şevketehû ve yessir bi’l-hayri itmâmehû âmîn 960
Zikr-i inşâd-ı târîh-i hazret-i Sadrıa‘zamî be-câmi‘-i şerîf-i hazret-i
Şehriyârî der-Üsküdar 961
Târîh-i hazret-i Sadrıa‘zamî Râgıb Paşa berây-ı itmâm-ı câmi‘-i
şerîf-i hazret-i Sultân Mustafa Hân ibnü’s-Sultân el-Gāzî Ahmed
Hân edâmallâhu ‘ömrahû ve şevketehû âmîn yâ Rabbe’l-‘âlemîn 962
‘Azl-i Ser-bostâniyân-ı Hâssa Halîl Ağa ve nasb-ı Hâsekî Ağa 962
İhrâk-ı cüz’î der-Ayvanseray 962
Vefât-ı Şeyh ‘Abdullah Efendi en-Nakşibendî el-ma‘rûf bi-Nidâyî
der-Eyyûb-i Ensârî 962
Vürûd-ı hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn be-yesâğ-ı kākum ve
vaşak ki be-gürûh-ı hademe ve esnâf bi-vechi’l-isrâf pûşend 965
Kapudân-ı deryâ-şüden-i Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i Şehriyârî ve gayrân 967
Nakl-i hümâyûn-ı Pâdişâhî ez-Sâhil-serây-ı Kara-ağac
be-Serây-ı Cedîd-i hümâyûn 968
Sudûr-ı hatt-ı hümâyûn-ı sa‘âdet-makrûn be-tahrîr-i Hazîne-i
hümâyûn-ı Enderûn 969
Tevcîh-i menâsıb-ı ba‘zı vüzerâ’-i kirâm ve gayrân 970
Vürûd-ı haber-i vefât-ı Vezîr-i mükerrem Çeteci ‘Abdullah Paşa
Vâlî-i Diyârbekir ‘aleyhi’r-rahmetü 971
Sudûr-ı fermân-ı yesâğ-ı tob-ı sefâ’in be-sebeb-i
zuhûr-ı âsâr-ı velâdet-i şerîfe 973
Vürûd-ı ru’ûs-ı maktû‘a-i Kapudân-ı deryâ ‘Abdülkerîm Paşa ve
Kapudâne-i hümâyûn Aynarozlu Mustafa Kapudan 974
Vukū‘-i harîk-ı cüz’î 974
İhsân-ı rütbe-i vâlây-ı Vezâret be-Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel el-Hâc
Ahmed Efendi ve Defterdâr-şüden-i Râmî Paşa-zâde Mustafa Beyefendi 975
Kethudâ’-i Bevvâbîn-i hazret-i Şehriyârî-şüden-i
Sirke ‘Osmân Paşa-zâde Mustafa Bey ve gayrân 976
Ref‘-i Vezâret-i Mehmed Paşa Vâlî-i Bosna ve gayrân 977
İhrâc-ı mevâcib-i askeriyye ‘alâ-mâ-cerat bihi’l-‘âdetü 977
Teşrîf-i hümâyûn be-Bâb-ı Sadrıa‘zamî ve ziyâfet ü çeşn-i ân
Hudâvend-i ‘âlem edâmallâhu ‘ömrahû ve şevketehû âmîn 980
Vukū‘-i harîk-ı cüz’î der-Üsküdar 981
Vürûd-ı haber-i vefât-ı Vezîr Ziştovî ‘Ali Paşa Vâlî-i Vidin
rahmetullâhi ‘aleyh 981
Vürûd-ı hatt-ı şerîf be-yesâğ-ı tâ’ife-i nisvân
be-kurb-ı hengâm-ı şâm der-esvâk u bâzâr 982
Tevcîh-i Eyâlet-i Vidin ve gayrân 983
Vukū‘-i ihrâk der-Mahrûse-i Edirne 983
İtmâm-ı câmi‘-i şerîf der-Üsküdar ez-cümle-i hayrât ü hasenât-ı
hazret-i Sultân-ı a‘zam ve Hâkān-ı mu‘azzam es-Sultân Mustafa
Hân ibnü’s-Sultân el-Gāzî Ahmed Hân edâmallâhu ‘ömrahû ve
şevketehû ilâ-âhıri’l-ezmân âmîn yâ Mu‘în 983
Zikr-i mehâmid-i cezîle-i hazret-i Pâdişâh-ı merâhim-penâh-ı
kişver-i İslâm ve muvaffak-ı hıtâm-ı mebânî-i cemîle-i a‘lâm
halledallâhu mihâde mübâsatı devletihî ve ebbede enfâse meyâmini
‘ömrihî ve şevketihî mede’l-ezmâni ve’l-eyyâmi bi-hürmeti’n-Nebiyyi
ve âlihî ‘aleyhi’s-selâm âmîn 984
Zikr-i vasf-ı câmi‘-i şerîf ve ma‘bed-i münîf ve bimâ-ihtevâ fîhi
mine’l-hayrâti ve’l-hasenât 990
Târîh-i hazret-i Sadrıa‘zamî berây-ı itmâm-ı câmi‘-i şerîf 992
İhrâc-ı Surre-i Haremeyn-i muhteremeyn bi-vechi’l-mu‘tâd 993
‘Azl-i Kapudân-ı deryâ Mustafa Paşa ve tevcîh-i
Belgrad be-müşârun ileyh ve gayrân 994
İhrâc-ı mevâcib-i kısteyn bi-vechi’l-mu‘tâd 995
İhrâk-ı cüz’î der-Çukur-bostan 996
Vürûd-ı hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf bâ-‘atıyye-i hümâyûn ki be-
ashâb-ı düyûn-ı mahbûsîn-i fukarâ’ ki ez-habs ve kayd-ı mazîk
rehâ-yâfte-end 996
Vürûd-ı haber-i vefât-ı Sadr-ı esbak Seyyid ‘Abdullah Paşa
der-Halebü’ş-şehbâ’ ‘aleyhi’r-rahmetü 997
İhsân-ı Vezâret be-Mansıb-ı Halebü’ş-şehbâ’ be-Emîn-i Matbah-ı
‘âmire el-Hâc Ebûbekir Efendi 998
‘Azl-i Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel Râmî Paşa-zâde Mustafa Beyefendi
ve Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel-şüden-i el-Hâc
‘Abdî Efendi Re’îsülküttâb-ı sâbık 999
Ziyâret-i Hırka-i şerîfe ve Bürde-i münîfe-i hazret-i Rasûl-i ekrem
ve Nebiyy-i muhterem sallallâhu Te‘âlâ ‘aleyhi ve sellem ‘alâ-mâ-
cerat bihi’l-‘âdetü’s-seniyyetü 1001
Vukū‘-i velâdet-i şerîfe duhter-i sa‘d-ahter-i hazret-i Şehen-şâh-ı
cihân Şâh Sultân etâlallâhu ‘ömrahâ ve bekāhâ âmîn yâ Mu‘în 1002
Zikr-i tezyîn-i Serây-ı Cedîd-i hümâyûn ma‘a mâ-yete‘allaku
bihâ ‘alâ-vechi’l-icmâl 1004
Târîh-i velâdet-i hazret-i Şâh Sultân edâmallâhu ‘ömrahâ âmîn 1007
Kırâ’at-ı ders-i şerîf ez-Tefsîr-i Kādî Beyzâvî be-tertîb-i ‘ulemâ’-i
kirâm der-huzûr-ı hümâyûn be-eyyâm-ı ramazân-ı şerîf 1008
Zikr-i mu‘âyede-i ‘îd-i şerîf-i ramazânü’l-mübârek bi-vechi’l-mu‘tâd 1009
Zikr-i tevcîhât-ı menâsıb-ı Dîvâniyye ‘alâ-vechi’l-‘umûm
hasbe mâ-cerat bihi’l-‘âdetü 1010
Zikr-i menâsıb-ı ağayân ‘alâ-vechi’l-‘âdeti 1013
Zikr-i ihsân-ı ‘atıyye-i hümâyûn be-fukarâ’-i hâcegân ve gayrân 1013
Bu esnâda ba‘zı tevcîhât-ı vüzerâ’-i ‘izâm ve
ibkā ve Mîr-i mîrân ve gayruhum 1014
Tevcîhât-ı ba‘zı ümerâ ve ibkā’-i menâsıb ve gayrân 1015
Tefvîz-ı Mukāta‘a-i Duhân be-Emîn-i Cedîd Mühtedî
Mehmed Ağa ve gayrân 1016
‘Azl-i Sadr-ı Rûm Mîrzâ-zâde Efendi ve Sadr-ı Rûm-şüden-i
Ebûbekir Efendi-zâde ‘Osmân Efendi 1018
Vefât-ı Şeyhulislâm-ı esbak Sefîr-i İran-ı sâbık ‘Abdullah Efendi 1019
Nakl-i hümâyûn-ı Pâdişâhî ez-Serây-ı Cedîd-i hümâyûn
be-Sâhil-serây-ı ibtihâc-ı Kara-ağac be-civâr-ı hazret-i
Hâlid-i Ensârî ‘aleyhi rıdvânullâhi’l-Bârî 1020
[Vefât-ı es-Seyyid Fâhir Efendi] 1023
Vukū‘-i harîk-ı cüz’î 1025
Vürûd-ı ser-i maktû‘-i Vezîr Mehmed Paşa Vâlî-i Bosna-i sâbık 1025
Vukū‘-i harîk-ı cüz’î 1026
Zikr-i mu‘âyede-i ‘îd-i adhâ ber-vech-i ‘âdât-ı kadîme 1027
‘Azl-i Emîn-i Şa‘îr ‘Ali Efendi ve nasb-ı Hâsekî Mustafa Ağa 1028
Vürûd-ı ru’ûs-ı ba‘zı eşkıyâ ez-cânib-i Erzurum 1029
İhrâc-ı mevâcib-i kıst-ı reşen bi-vechi’l-mu‘tâd 1030
[Ba‘zı vefeyât] 1031
[Ba‘zı tevcîhât] 1033
Zuhûr-ı ra‘d ü berk ve sâ‘ika-i ‘acîbe 1033
Şurû‘-i binâ’-i kitâb-hâne ve Mekteb-i Sadrıa‘zamî der-Kozka 1034
Sadr-ı Anadolu-şüden-i ‘Ivaz Mehmed Paşa-zâde
Monla Beyefendi ve gayrân 1034
‘Azl-i Kethudây-ı hazret-i Sadrıa‘zamî Hamza Ağa ve nasb-ı
Re’îsülküttâb Mehmed Emîn Efendi ve gayrân 1035
‘Azl-i Şeyhulislâm Veliyyüddîn Efendi ve Şeyhulislâm-şüden-i
Ebûbekir Efendi-zâde Ahmed Efendi Sadr-ı Rûm-ı sâbık 1037
Vukū‘-i ihrâk der-At-pâzârı 1037
Tevcîhât-ı vüzerâ ve gayrân 1037
‘Azl-i Ağa-yı Yeniçeriyân-ı Dergâh-ı ‘âlî ve gayrân 1038
Nakl-i hümâyûn-ı Pâdişâhî ez-Sâhil-serây-ı ibtihâc-ı Kara-ağac
be-Serây-ı ‘âmire-i Cedîd-i hümâyûn 1038
Kırâ’at-ı Mevlid-i şerîf-i hazret-i Rasûl-i ekrem ve Nebiyy-i
muhterem sallallâhu Te‘âlâ ‘aleyhi ve sellem bi-hükmi’l-mu‘tâd 1039
İhrâk-ı cüz’î der-Kocamustafa-paşa 1040
İbkā’-i Vezâret-i ‘Abdurrahmân Paşa ve tevcîh-i Trabzon ve gayrân 1040
‘Azl-i Kādî-i İstanbul Sâlih-zâde Efendi ve nasb-ı Murâd Monla Efendi 1041
Âmeden-i Donanma-yı hümâyûn ez-cânib-i
Bahr-i Sefîd bi-vechi’l-mu‘tâd 1041
Âmeden-i haber-i vefât-ı Sadr-ı esbak Sa‘îd Mehmed Paşa 1041
Vürûd-ı ba‘zı hedâyâ ez-cânib-i Dâ‘î-i Cezâyir 1042
İhrâc-ı mevâcib-i kıst-ı vâhid ‘alâ mâ-cerâ bihi’l-‘âdetü 1042
Vefât-ı Şeyhulislâm-ı esbak Dâmâd-zâde Feyzullah Efendi 1043
Vukū‘-i velâdet-i hazret-i Şehzâde-i civân-baht-ı kerîm Sultân
Selîm bin es-Sultân Mustafa Hân edâmallâhu ‘ömrahû ve
devletehû ilâ-âhırı’l-ezmân ve fermân be-şehr-âyîn-şüden-i ân
Şehzâde-i kâm-kâr-ı ‘âlî-tebâr etâlallâhu ‘ömrahû âmîn bi-câhi’n-
Nebiyyi’l-emîn 1044
Mukaddime-i meserret-i velâdet 1045
Şurû‘ be-vasf-ı şehr-âyîn ve zînet-i her-mahall bi-vechi’l-icmâl 1047
Zikr-i tezyîn-i Serây-ı hümâyûn ber-vech-i icmâl 1047
Târîh-i Şehzâde-i civân-baht-ı kerîm Sultân Selîm
etâlallâhu ‘ömrahû ve bekāhu âmîn 1049
Âmeden-i kalyon-ı Kapudâne-i hümâyûn be-Tersâne-i ‘âmire 1051
Vürûd-ı nâme-i ‘Arabî ez-taraf-ı Melik-i Fâs-ı Mağrib be-ricâl-i
müte‘ayyinîn be-hedâyây-ı behiyye-i ân Melik-i Mağrib 1053
‘Azl-i Kapudân-ı deryâ Vezîr Hasan Paşa ve Kapudân-ı deryâ-
şüden-i Kethudâ Mehmed Paşa Vâlî-i Özi ve gayrân 1054
Tevcîhât-ı menâsıb-ı vüzerâ ve ba‘zı Mîr-i mîrân ki bu sene-i
mübâreke şühûru hılâlinde vâkı‘ olmağla mazbût-ı taht-ı
râbıta olmak içün böyle zikri çesbân görüldü 1055
Ta‘yîn-i Emîn-i Surre-i şerîfe-i Haremeyn-i
muhteremeyn bi-vechi’l-‘âdeti 1056
Vefât-ı Sadr-ı Rûm-ı esbak Şeyhî Monla Efendi 1057
Tevcîhât-ı menâsıb-ı ba‘zı mevâlî-i kirâm ve
‘ulemâ’-i fihâm bi-vechi’l-mu‘tâd 1057
İhrâc-ı Surre-i Haremeyni’ş-şerîfeyn bi-vechi’l-‘âdeti’l-müstemirreti
zâdehümallâhu şerefen ve ta‘zîmen 1058
Katl-i Emîn-i Surre Hasan Ağa el-mezkûr 1058
‘Azl-i Ser-bâkıyân ‘Abdî Ağa ve nasb-ı Abdâl Mehmed Ağa ve gayrân 1059
Tevcîhât-ı ba‘zı Mîr-i mîrân ve gayrân 1060
Vürûd-ı Elçi-i İspanya 1060
Âmeden-i Hazîne-i Mısır bi-vechi’l-mu‘tâd 1061
İhrâc-ı mevâcib-i kısteyn-i masar ve recec bi-hükmi’l-mu‘tâd 1061
‘Azl-i Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i Şehriyârî Seyyid Mehmed Ağa ve
Mîrahûr-ı Evvel-şüden-i Reşîd İbrâhîm Ağa 1062
Vukū‘-i harîk der-İstanbul be-nezd-i Odun-kapusu 1063
‘Azl-i Sadr-ı Rûm Ebûbekir Efendi-zâde ‘Osmân Efendi ve
Sadr-ı Rûm-şüden-i Pîrî-zâde ‘Osmân Monla Efendi Sadr-ı
Rûm-ı esbak 1063
Ziyâret-i Hırka-i şerîfe ve Bürde-i münîfe-i müteberrike
‘alâ-sâhibihâ efdalu’s-salâti ve’t-tahiyyeti 1063
Sudûr-ı emr-i şerîf berây-ı tedrîs ve bahs-ı ‘ulemâ ez-Kadı Beyzâvî
be-huzûr-ı fâ’izu’n-nûr-ı hazret-i Şehriyârî 1064
Zikr-i mu‘âyede-i ‘îd-i şerîf-i ramazânü’l-mübârek bi-vechi’l-mu‘tâd 1065
Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i Şehriyârî-şüden-i Reşîd İbrâhîm Ağa-yı
Dülbend-i Enderûn-ı hümâyûn 1066
[Ba‘zı Vefeyât] 1066
Vukū‘-i ihrâk-ı cüz’î der-Beşiktaş 1067
İhsân-ı rütbe-i Vezâret-i Bostâncı-başı ‘Ali Ağa 1067
‘Azl-i Şeyhulislâm Ebûbekir Efendi-zâde Ahmed Efendi ve
nasb-ı Dürrî-zâde Efendi 1068
Zikr-i tevcîhât-ı ‘umûm-ı menâsıb-ı ‘âdiye bi-vechi’l-mu‘tâd 1069
Tevcîhât-ı vüzerâ ki zikr olunur 1071
Nüzûl-i sandal-ı hümâyûn be-Kayık-hâne ma‘a-Filika-i
hümâyûn be-Tersâne-i ‘âmire 1072
İhrâc-ı huyûl-i Sıtabl-ı ‘âmire be-Çerâ-gâh-ı
Sa‘dâbâd bi-vechi’l-mu‘tâd 1073
Vürûd-ı haber-i vefât-ı Vâlî-i Belgrad Mîrahûr Mustafa Paşa 1074
İhrâc-ı Donanma-yı hümâyûn bi-vechi’l-mu‘tâd be-cânib-i Bahr-i Sefîd 1074
Vukū‘-i ihrâk-ı kebîr der-İstanbul nezd-i Sultân Bâyezîd Câmi‘i 1075
Vürûd-ı haber-i vefât-ı Vâlî-i Bağdâd Vezîr Süleymân Paşa 1076
Mu‘âyede-i ‘îd-i adhâ ‘alâ-vechi’l-mu‘tâd 1076
Vürûd-ı haber-i vefât-ı Vezîr Sa‘deddîn Paşa 1077
Vefât-ı hazret-i Hibetullah Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân tâbet serâhâ 1078
Gurre-i sâl-ı mübârek-fâl elf ve mi’etün ve sittün ve seb‘ûn şehr-i
muharremü’l-harâm yevmü’l-erbi‘â 1079
Vefât-ı Es‘ad Efendi Kādî-i Mekke-i mükerreme-i sâbık 1079
İhrâc-ı mevâcib-i tavâ’if-i askeriyye bi-hükmi’l-mu‘tâd 1079
İhsân-ı Vezâret-i Muhâfız-ı Belgrad ‘Abdî Paşa ‘Ali Paşa-zâde 1080
Tevcîhât-ı ba‘zı menâsıb-ı ‘ulemâ’-i kirâm 1080
‘Azl-i Sadr-ı Anadolu ve gayrân 1080
Vürûd-ı haber-i vefât-ı Vâlî-i Mısır el-Hâc Ebûbekir Paşa
dâmâd-ı Re’îs-i esbak Mustafa Efendi 1081
Zikr-i ba‘zı tevcîhât-ı vüzerâ ve ümerâ ve mevâlî ve
pâye-i îşân ve gayrân 1081
Tevcîhât-ı ba‘zı mevâlî-i kirâm ve gayrân 1082
Vukū‘-i salb-i câriyye-i kātile der-Esîr-bâzârı 1084
Vefât-ı Ayasofya Şeyhi es-Seyyid Mehmed Efendi ve silsile-i
meşâyih-i cevâmi‘-i selâtîn bi-vechi’l-‘âdeti 1085
Vukū‘-i harîk-ı cüz’î der-Galata 1086
Hânden-i nazm-ı Mevlid-i şerîf-i Nebevî ‘aleyhi efdalu’s-salâti ve’s-
selâm ‘alâ-mâ-cerâ bihi’l-‘âdetü 1086
Vefât-ı Seyyid ‘Ali Efendi Kâtib-i Dârussa‘âdeti’ş-şerîfeti ve gayrân 1087
Nüzûl-i sâ‘ika be-menâre-i Câmi‘-i Sultân Bâyezîd Hân
‘aleyhi’r-rahmetü ve’l-gufrân 1088
Küsûf-ı âfitâb-ı ‘âlem-tâb 1088
[Vefât-ı Mısrî Ahmed Paşa ve Nûrî Efendi] 1089
İhsân-ı rütbe-i vâlây-ı Vezâret be-hazret-i Tevkī‘î Hamza Paşa ve
tevcîh-i Selânik ve mâ-yetbe‘uhâ 1090
‘Azl-i Sadr-ı Rûm Pîrî-zâde ‘Osmân Monla Efendi ve
Sadr-ı Rûm-şüden-i Kâtib-zâde Mehmed Refî‘ Efendi
Ser-etıbbâ’-i Hâssa hâlâ 1090
Velâdet-i şerîfe-i Mihrimâh Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân ve şehr-âyîn-i
meserret-karîn-şüden ve gayrân 1091
Târîh-i Mihrumeh Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân be-iltizâm-ı mihr u meh 1092
İhrâc-ı mevâcib-i tavâ’if-i askeriyye kıst-ı vâhid-i lezez hükmü’l-mu‘tâd 1093
Nüzûl-i sâ‘ika be-sütûn-ı kalyon ve gayrân 1094
Duhûl-i Donanma-yı hümâyûn be-Tersâne-i ‘âmire bi-vechi’l-‘âdeti 1094
Vürûd-ı ru’ûs-ı maktû‘a-i ba‘zı eşkıyâ 1094
Vürûd-ı hatt-ı şerîf-i şevket-makrûn 1095
Vukū‘-i harîk-ı cüz’î 1096
Tevcîh-i Belgrad ve Silistre ve gayrân 1096
Velâdet-i şerîfe-i Mihrişâh Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân
edâmallâhu bekāhâ âmîn 1097
İhrâc-ı mevâcib-i kısteyn bi-vechi’l-‘âdeti 1099
İhrâk-ı cüz’î 1100
Tevcîhât-ı ba‘zı vüzerâ’-i ‘izâm 1101
Şurû‘-i binâ’-i Serây-ı Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân
ez-taraf-ı hazret-i Şehen-şâhî 1101
Zikr-i itmâm-ı Kitâb-hâne-i Sadrıa‘zamî Râgıb Mehmed Paşa 1101
Zikr-i vefât-ı Sadrıa‘zam Râgıb Mehmed Paşa 1102
İhrâk-ı cüz’î 1103
Ziyâret-i Hırka-i şerîfe ve Bürde-i münîfe-i hazret-i Seyyidü’l-enâm
‘aleyhi efdalu’s-salâti ve’s-selâm 1103
Sadrıa‘zam-şüden-i Tevkī‘î Hamza Paşa 1104
Tevcîhât-ı ba‘zı vüzerâ ve gayrân 1104
Zikr-i mu‘âyede-i ‘îd-i ramazânü’l-mübârek bi-vechi’l-‘âdeti 1105
Vukū‘-i tevcîhât-ı menâsıb-ı ‘umûmî bi-vechi’l-‘âdeti 1105
Vukū‘-i harîk 1107
Vürûd-ı hatt-ı hümâyûn be-Bâb-ı Sadr-ı ‘âlî berây-ı istiklâl-i
Sadrıa‘zamî Hamza Paşa 1108
Zikr-i tevcîhât-ı vüzerâ vü ümerâ ve gayrân 1108
Sadr-ı Rûm-şüden-i Ser-etıbbâ’-i Hâssa Kâtib-zâde
Mehmed Refî‘ Efendi 1111
Vukū‘-i harîk 1112
İhrâc-ı Donanma-yı hümâyûn be-cânib-i Bahr-i Sefîd bi-vechi’l-‘âdeti 1113
Nakl-i hümâyûn-ı Pâdişâhî ez-Serây-ı Cedîd-i hümâyûn
be-Sâhil-serây-ı ibtihâc-mâye-i Kara-ağac 1113
Vefât-ı Kubbe Şeyhi 1114
Zikr-i mu‘âyede-i ‘îd-i adhâ 1114
İhrâc-ı mevâcib-i kıst-ı vâhid bi-hükmi’l-mu‘tâd 1116
‘Azl- Kādî-i İstanbul ve gayrân 1117
Vukū‘-i harîk-ı cüz’î 1117
Vefât-ı Kādî-i Medîne-i münevvere 1118
Vukū‘-i harîk der-Üsküdar 1118
Yesâğ-ı nâkıs-ı altûn der-bey‘ ü şirâ ve gayrân 1119
Nakl-i hümâyûn-ı Şehen-şâhî ez-Hadîka-i Kara-ağac
be-Serây-ı Cedîd-i ‘âmire-i hümâyûn bi’s-sa‘âdeti ve’l-ikbâl 1119
Hânden-i Mevlid-i Nebevî ‘aleyhi efdalü’t-tahiyyeti ve’t-teslîm
be-Câmi‘-i Sultân Ahmed Hân ‘aleyhi’r-rahmetü ve’r-rıdvân 1120
[Vefât-ı vâlide-i Kırım Girây Hân] 1121
Havâdisât-ı tarîk-ı hacc-ı Şâmî ve tarîk-ı Mısrî ‘alâ-sebîli’l-icmâl 1122
Havâdis-i tâ’ife-i Gürciyân-ı Acıkbaş ve gayrân 1122
[Vukū‘-i harîk-ı cüz’î] 1123
İhrâc-ı mevâcib-i kıst-ı vâhid bi-hükmi’l-mu‘tâd 1123
Sadr-ı Rûm-şüden-i Nakībü’l-eşrâf Mîrzâ-zâde Efendi ve gayrân 1123
‘Azl-i Sadrıa‘zam Hamza Paşa ve teveccüh-i mühr-i hümâyûn
be-Vâlî-i Halebü’ş-şehbâ Sadr-ı esbak Mustafa Paşa 1124
Vürûd-ı haber-i vefât-ı Kâmil Ahmed Paşa 1125
Kudûm-ı Sadrıa‘zam Mustafa Paşa be-Âsitâne-i sa‘âdet ve
mükerrem-şüden-i mühr-i hümâyûn 1126
‘Azl-i Kapudân-ı deryâ Süleymân Paşa ve gayrân 1127
‘Azl-i Kethudâ’-i Sadrıa‘zamî Mehmed Emîn Efendi ve gayrân 1127
Nüzûl-i Kalyon-ı hümâyûn 1128
Vefât-ı Vezîr Tevkī‘î Küçük Mustafa Paşa 1129
Tevkī‘î-şüden-i Nu‘mân Efendi Re’îsülküttâb-ı sâbık 1129
İhrâc-ı mevâcib-i kısteyn bi-vefkı’l-‘âdeti 1129
Zikr-i tevcîhât-ı ba‘zı menâsıb-ı vüzerâ vü ümerâ ve
ba‘zı mevâlî-i kirâm ve gayruhum 1130
Zikr-i tevcîhât-ı mevâlî-i kirâm 1131
Vukū‘-i ihrâk-ı cüz’î 1132
İhsân-ı rütbe-i vâlây-ı Vezâret be-Sâlih Paşa
Kethudâ’-i Çeteci merhûm ‘Abdullah Paşa 1132
Sudûr-ı emr-i şerîf berây-ı binâ’-i Câmi‘-i Üç-şerefeli
der-Mahrûse-i Edirne 1133
Zikr-i itmâm-ı binâ’-i câmi‘-i hümâyûn nezd-i Laleli-çeşme ve
tertîb-i alay-ı vâlây-ı hümâyûn berây-ı edâ’-i salât-ı cum‘a fî-
ramazâni’l-mübârek 1133
İhsân-ı Vezâret be-Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i Şehriyârî
Seyyid Ahmed Ağa 1135
Vefât-ı Mihrimâh Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân 1135
Katl-i Selmân Paşa Mutasarrıf-ı Yanya 1136
Ziyâret-i Hırka-i şerîfe ve takbîl-i Bürde-i münîfe-i hazret-i
Seyyidü’l-mürselîn ‘aleyhi efdalu’s-salâti ve’s-selâm 1136
Kırâ’at-ı ders-i Beyzâvî-yi şerîf be-huzûr-ı hümâyûn-ı Şehriyârî 1136
Vürûd-ı ru’ûs-ı maktû‘a ez-cânib-i Ahmed Paşa Çapan-zâde 1137
Zikr-i mu‘âyede-i ‘îd-i şerîf-i ramazânü’l-mübârek bi-vechi’l-‘âdeti 1138
İhrâk-ı cüz’î der-Eyyûb 1138
Zikr-i tevcîhât-ı menâsıb-ı Dîvânî ‘alâ-vechi’l-‘umûm hasbe’l-mu‘tâd 1138
Zikr-i ‘atıyye-i hümâyûn be-yevm-i tevcîhât 1140
Alay-ı nişân firistâden ez-cânib-i Sadrıa‘zamî Mustafa Paşa 1140
Zikr-i tevcîhât-ı vüzerâ vü ümerâ bi-vechi’l-‘âdeti 1141
Zikr-i katl-i Vâlî-i Bağdâd Vezîr ‘Ali Paşa 1144
Tevcîhât-ı ba‘zı mevâlî-i kirâm 1146
Âmeden-i ser-i maktû‘-i Kadı-oğlu bâ-ru’ûs-ı maktû‘a-i cemâ‘at-ı ân şakī 1146
İhrâc-ı huyûl-i Sıtabl-ı ‘âmire be-Çerâ-gâh-ı Sa‘dâbâd bi-vechi’l-mu‘tâd 1147
Sudûr-ı fermân-ı Cihân-bânî be-yesâğ-ı ferve-i kākum ve
semmûr be-tavâ’if-i hademe ve gürûh-ı esnâf 1148
‘Akd-i Sâliha Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân be-Kapudân-ı deryâ
Vezîr Kā’im-makām Mehmed Paşa 1148
İhrâc-ı Donanma-yı hümâyûn be-cânib-i Bahr-i Sefîd ‘alâ-vechi’l-‘âdeti 1149
[Ba‘zı vekāyi‘] 1149
Mu‘âyede-i ‘îd-i adhâ bi-vechi’l-‘âdeti 1149
İhrâk-ı cüz’î 1150
[Ba‘zı tevcîhât] 1150
Sefâret-i Dervîş Mehmed Efendi Kâtib-i Sipâhiyân hâlâ be-nâme-i
hümâyûn-ı hazret-i Şehriyârî be-cânib-i Memâlik-i Rusya 1151
Zikr-i sûr-ı hitân-ı evlâd-ı hazret-i Sadrıa‘zamî Mustafa Paşa be-
emr-i hümâyûn-ı hazret-i Cihân-dârî 1151
İhrâc-ı mevâcib-i kıst-ı vâhid bi-hükmi’l-mu‘tâd 1152
İtmâm-ı Serây-ı Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân der-kurb-i Serây-ı Cağaloğlu 1153
Sadr-ı Anadolu-şüden-i Muhsin-zâde Efendi 1153
Tevcîhât-ı ba‘zı mevâlî-i kirâm 1154
Vefât-ı Re’îsü’l-hâc ‘Abdî Efendi 1154
Ahz-i mecnûn-ı ‘acîbü’l-vaz‘ 1155
‘Azl-i Defterdâr Emîn Efendi ve nasb-ı ‘Avnî Efendi 1155
Katl-i Vezîr İsmâ‘îl Paşa be-Avlonya 1156
Vukū‘-i tob dökümü der-Tob-hâne-i ‘âmire 1156
Tevcîhât-ı ba‘zı vüzerâ’-i ‘izâm 1157
Vukū‘-i harîk-ı vasît 1157
[Ba‘zı vekāyi‘] 1157
Vefât-ı Nakşî Mustafa Efendi Kahveci-başı-i hazret-i Şehriyârî 1158
[Ba‘zı tevcîhât] 1159
Katl-i sarrâfân-ı Ermeni be-pîş-gâh-ı Serây-ı Cedîd-i hümâyûn 1159
[Ba‘zı tevcîhât] 1160
İhrâc-ı mevâcib bi-vechi’l-‘âdeti 1160
[Vefât-ı Mektûbî Halîl Efendi] 1160
Duhûl-i Donanma-yı hümâyûn ez-Bahr-i Sefîd bi-vechi’l-‘âdeti 1161
Vukū‘-i yesâğ-ı elbise-i çiçekli ve şâl kuşak
be-tavâ’if-i hademe ve esnâf 1161
Katl-i Hasan Paşa Tütüncüsü ‘Abdî Ağa 1162
‘Azl-i Kırım Girây Hân ve nasb-ı Selîm Girây Hân 1163
İhrâc-ı Surre-i Haremeyni’ş-şerîfeyn bi-vechi’l-‘âdeti’l-müstemirreti
zâdehümallâhü şerefen ve ta‘zîmen 1164
Zikr-i tevcîhât-ı menâsıb-ı ba‘zı vüzerâ’-i ‘izâm 1164
[Fitne-i Kıbrıs] 1165
Zikr-i binâ’-i mescid-i şerîf der-Sıtabl-ı mîrî el-vâkı‘ be-Kadırga Limanı 1165
‘Azl-i Kādî-i İstanbul Ebûbekir Efendi et-Tokādî 1166
‘Azl-i Kethudâ’-i Sadr-ı ‘âlî Recâyî Mehmed Efendi 1167
Zuhûr-ı ‘alâmet-i semâviyye-i garîbe 1167
Vefât-ı Şehzâde Sultân Nu‘mân bin es-Sultân el-merhûm Ahmed
Hân ‘aleyhime’r-rahmetü ve’l-gufrân 1167
Zikr-i şurû‘-i tertîb-i asâkir berây-ı tanzîm-i umûr-ı tâ’ife-i
Gürciyân-ı Açık-baş ve mâ-yete‘allaku bihâ 1168
Vukū‘-i ‘alâmet-i semâviyye 1169
Ref‘-i Vezâret-i Silahdâr Hamza Paşa 1170
İhrâc-ı mevâcib-i kısteyn bi-vechi’l-‘âdeti 1170
Tevcîhât-ı ba‘zı vüzerâ vü ümerâ 1170
Vefât-ı Dervîş Efendi Sefîr be-cânib-i Memleket-i Rusya 1171
Ziyâret-i Hırka-i şerîfe ve takbîl-i taraf-ı Bürde-i münîfe-i hazret-i
Rasûl-i ekrem sallallâhu Te‘âlâ ‘aleyhi ve sellem 1171
İhrâc-ı Tezkire-i Evvel Nâ’ilî birâderi ve gayrân 1173
Mu‘âyede-i ‘îd-i ramazânü’l-mübârek bi-vechi’l-‘âdeti 1173
Vukū‘-i harîk-ı cüz’î 1174
Kırâ’at-ı ders-i şerîf-i Tefsîr-i Beyzâvî fî-ramazâni’l-mübârek
be-huzûr-ı hümâyûn ‘alâ-vechi’l-mu‘tâd 1174
Vukū‘-i tevcîhât-ı ‘âdiye ‘ale’l-‘umûm 1175
İhsân-ı ‘atıyye-i hümâyûn be-fukarâ’-i hâcegân ve gayruhum 1176
‘Azl-i Kethudâ’-i Sadrıa‘zamî Ahmed Efendi ve gayrân 1176
‘Azl-i Sadrıa‘zam Mustafa Paşa 1177
Vukū‘-i ihrâk der-Tobhâne 1178
Harîk-ı cüz’î 1178
Âmeden-i ser-i maktû‘-i Çapan-zâde Ahmed Paşa 1179
Teşrîf-i hazret-i Sadrıa‘zamî Muhsin-zâde Mehmed Paşa
be-mesned-i Sadâret-i ‘uzmâ 1180
İhrâc-ı huyûl-i ‘âmire be-Çerâ-gâh-ı Sa‘dâbâd 1181
Nüzûl-i kalyon-ı karavela ber-vech-i mu‘tâd 1181
Vürûd-ı ser-i maktû‘-i Sadrıa‘zam Mustafa Paşa
ibn-i ‘Abdurrahmân Paşa 1181
İhrâc-ı Donanma-yı hümâyûn be-cânib-i Bahr-i Sefîd
bi-vechi’l-mu‘tâd 1183
Vukū‘-i top dökümü be-Tob-hâne-i ‘âmire 1183
İhsân-ı ‘atıyye-i hümâyûn be-ba‘zı Kapucu-başı ağalar ve
silahşorân ve gayruhum 1184
‘Azl-i Nakībü’l-eşrâf Mîrzâ-zâde Efendi 1184
Mu‘âyede-i ‘îd-i adhâ bi-vechi’l-mu‘tâd 1185
[Vefât-ı Mektûb-ı Sadrıa‘zamî ve nasb-ı ‘Abdürrezzâk Efendi] 1186
Vukū‘-i ihrâk-ı cüz’î 1186
Mu‘âyede-i ‘îd-i adhâ bi-vechi’l-mu‘tâd 1186
Gurre-i muharremü’l-harâm sene tis‘a ve seb‘în ve mi’e ve elf 1188
Nakl-i hümâyûn-ı Pâdişâhî be-sâhil-hâne-i ibtihâc-mâye-i
Kara-ağac ve Behâriyye 1188
Kudûm-ı Selîm Girây Hân be-Âsitâne-i sa‘âdet be-emr-i
da‘vet-i hazret-i Şehen-şâhî ve mâ-yete‘allaku bihâ 1189
‘Azl-i Ağa’-i Yeniçeriyân-ı Dergâh-ı ‘âlî 1191
[Tevcîh-i Emânet-i Surre-i şerîfe be-Yûsuf Efendi] 1191
Salb-i zimmî İstevraki-oğlu 1192
Vürûd-ı haber-i fevt-i Sâlih Paşa Vâlî-i Cidde el-mahrûset 1192
Sadr-ı Rûm-şüden-i ‘Osmân Monla Efendi Pîrî-zâde ve
‘azl-i ‘Osmân Efendi 1193
[Vefât-ı Tokādî Ebûbekir Efendi ve Kilîsî Hüseyn Efendi] 1193
İhsân-ı rütbe-i vâlây-ı Vezâret be-Vâlî-i Halebü’ş-şehbâ’ Mehmed Paşa 1193
Vürûd-ı haber-i vefât-ı Vezîr Mekkî-zâde Hüseyn Paşa 1194
Kādî-i İstanbul-şüden ve gayrân 1194
Velâdet-i şerîfe-i hazret-i Beyhân Sultân ve şehr-âyîn-şüden-i û 1194
Târîh-i velâdet-i Beyhân Sultân 1195
İhrâc-ı mevâcib-i kısteyn bi-hükmi’l-‘âdeti 1196
Ziyâret-i Hırka-i şerîfe-i Rasûl-i ekrem sallallâhu ‘aleyhi ve sellem
bi-hükmi’l-mu‘tâd 1197
[Harîk-ı cüz’î] 1198
[Kırâ’at-ı ders-i şerîf der-huzûr-ı hümâyûn] 1198
[İhrâk-ı cüz’î] 1198
Zikr-i binâ’-i Âsitâne-i hazret-i İsmâ‘îl er-Rûmî el-Kādirî 1199
Târîh-i binâ’-i Âsitâne-i Kādirî der-Tophâne 1199
Zikr-i binâ’-i hucurât-ı Mevleviyye be-Âsitâne-i Galata
ez-taraf-ı hazret-i Şehriyârî 1201
Târîh-i binâ’-i Âsitâne-i Mevleviyye-i Galata 1202
[Vefât-ı Şeyh Hâfız-ı Gülşenî Halîfe-i Sezâyî Hasan Efendi] 1204
Mu‘âyede-i ‘îd-i ramazânü’l-mübârek 1205
Harîk-ı cüz’î 1205
[Ba‘zı vekāyi‘] 1206
[Vefât-ı Beylikci Kudsî Efendi] 1206
Harîk 1206
Zikr-i tevcîhât ‘alâ-vechi’l-‘umûm ‘ale’l-‘âdeti 1207
Vukū‘-i ‘alâmet-i semâviyye 1208
[‘Azl-i İzmir Monlası Mukīm-zâde dâmâdı İsmâ‘îl Efendi ve nasb-ı
Kassâm İsmâ‘îl Efendi be-Kazâ’-i İzmir] 1209
İhrâc-ı huyûl-i Sıtabl-ı ‘âmire be-Çerâ-gâh-ı Sa‘dâbâd 1209
İhrâc-ı Donanma-yı hümâyûn be-cânib-i Bahr-i Sefîd 1209
Âmeden-i Hazîne-i Mısır bi-vechi’l-mu‘tâd 1210
Mu‘âyede-i ‘îd-i adhâ bi-vechi’l-‘âdeti 1210
Duhûl-i sâl-i cedîd ve târîh-i sâl li-muharririhi’l-Fakīr 1211
Târîh-i sâl-i cedîd li-muharririhi’l-Fakīr: 1211
İ‘tâ’-i Mîr-i mîrânî be-Monlacık-zâde ‘Ali Ağa ve gayrân 1212
[Vefât-ı Şeyh-i Mevlevî-hâne-i Tokad] 1212
‘Azl-i Defterdâr ‘Avnî Efendi ve gayrân 1212
Nizâm-ı Cezîre-i Kıbrıs ve mâ-yete‘allaku bihâ 1212
Zuhûr-ı ihrâk-ı cüz’î 1214
Vukū‘-i ‘alâmet-i semâviyye 1214
‘Azl-i Bostâncı-başı Ağa ve Ser-bostâniyân-şüden-i Halîl Ağa 1215
İhsân-ı rütbe-i vâlây-ı Vezâret be-Ahmed Paşa Mutasarrıf-ı Teke Sancağı 1215
[Ba‘zı vefeyât] 1215
Sadr-ı Rûm-şüden-i Monla Beyefendi ve ‘azl-i ‘Osmân Monla Pîrî-zâde 1216
Vukū‘-i zelzele-i ‘azîme der-İstanbul ve mâ-yete‘allaku bihâ 1216
Vukū‘-i zelzele-i sâniye 1218
İn‘âm ü ihsân-ı hazret-i Pâdişâhî be-meşâyih-i kürsî-nişîn-i cevâmi‘
ve be-meşâyih-i zevâyây-ı erbâb-ı tarîk ve sâ’ir fukarâ 1218
Vukū‘-i zelzele-i uhrâ 1218
Zikr-i binâ’-i bend-i cedîd-i hümâyûn-ı hazret-i Şehriyârî
der-Evhadüddîn Deresi 1220
Târîh-i bend-i hümâyûn 1222
Hânden-i nazm-ı Mevlid-i şerîf-i Nebevî ‘aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm
‘alâ mâ-cerat bihi’l-‘âdetü zâdehullâhu şerefen ve ta‘zîmen der-
Câmi‘-i şerîf-i Vâlide Sultân der-Bâğçe-kapusu 1224
Zikr-i ahvâl-i tavâ’if-i Gürciyân ve mâ-yete‘allaku bihâ 1226
İrsâl-i Topcıyân ustaları ve ba‘zı levâzimât be-cânib-i Bağdâd ve gayrân 1227
Vürûd-ı haber-i vefât-ı Vezîr İbrâhîm Paşa 1227
Tertîb-i meclis-i ‘âlî berây-ı ta‘lîm-i Şehzâde-i civân-baht-ı
kerîm hazret-i Sultân Selîm Hân ibnü’s-Sultân Mustafa Hân
edâmallâhu ‘ömrahû ve devletehû ve zâde übbehete şevketihî, âmîn
yâ Mu‘în 1227
Târîh-i bed’-i ta‘lîm-i hazret-i Şehzâde-i kerîm Sultân Selîm 1231
Vürûd-ı ru’ûs-ı maktû‘a ez-cânib-i Kıbrıs be-def‘a-i sâniye 1232

EKLER 1245
DİZİN 1251
VEKĀYİ‘-İ1 GURRE-İ MUHARREMÜ’L-HARÂM SENE
SELÂS VE SEB‘ÎN VE Mİ’ETİN VE ELFİN
MİN-HİCRETİN MEN-LEHÜ’L-‘İZZÜ VE’Ş-ŞEREF2

Vukū‘-i tağrîr bi’t-teşhîr


İşbu sene-i merkūmun muharremü’l-harâmı gurresinde3 iki nefer şâhi-
deyn-i zoreyn4 ba‘de’s-sübût rû-be-kafâ bir har-ı5 hezîle-i mezâbil-keşe6 bindi-
rilüp ‘iyâzen billâhi Te‘âlâ teşhîr7 ve mehâkimi birer birer gezdirdiler8.
Yine muharremin ikinci günü9 üç nefer zimmîler dahi kendi ikrârlarıyla bir
da‘vâda10 şâhid-i zor oldukları sâbit olup, anlar dahi teşhîr [T2 1b] olundular.
Hikmet-i Hudâ çünki bu iki nefer şâhid-i zorlar ehl-i İslâm’dan olup, teş-
hîrleri11 vukū‘unda sûk u bâzârda merkeb-süvâr bunları12 gezdirirler iken, ehl-i
zimmet tâ’ifeleri13 birbirlerine: “Müslümânların yalan şâhidlerini gördünüz
mü?” deyü ta‘yîr u ta‘yîb ederlerdi14. İkinci gün bunlardan üçü zuhûr eyledi.

1 vekāyi‘-i T2 : fî A2a : ― A2
2 vekāyi‘-i gurre-i muharremü’l-harâm sene selâs ve ….. şeref T2 : fî gurre-i muhar-
remü’l-harâm senetü selâsin ve seb‘ûn ve mi’etün ve elf [Bu başlıkla ilgili olarak “fî
muharrem sene 1173” ifâdesi s. 419’un sol kenârına yazılmıştır] A2
3 1 Muharrem 1173 = 25 Ağustos 1759 Cumartesi.
4 zoreyn T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “ez-Zor mine’t-tezvîr ve asluhû mine’z-zor
bi-ma‘nâ i‘vicâc” ifâdesi s. 451’in sol kenârına yazılmıştır] A2a
5 rû-be-kafâ bir hâr-ı ….. mezâbil-keşe T2 : rû-ber-kafâ bir merkebe A2a
6 mezâbil-keş [Bu kelime ile ilgili olarak “Mezâbil-keş: har-ı kennâs” ifâdesi siyah mü-
rekkeple sayfa kenârına yazılmıştır] T2 : ― A2
7 teşhîr [Sayfa kenârında “Teşhîr-i şâhid-i zor” ifâdesi kırmızı mürekkeple yazılmıştır]
T2 : ― A2
8 rû-be-kafâ bir har-ı hezîle-i ….. gezdirdiler T2 : ‘iyâzen billâhi Te‘âlâ rû-ber-kafây hara
teşhîr olunup mehâkimi gezdirdiler A2
9 2 Muharrem 1173 = 26 Ağustos 1759 Pazar.
10 bir da‘vâda T2 : ― A2, A2a
11 teşhîrleri T2, A2a : bu teşhîr A2
12 bunları A2 : iştihâr T2 : ― A2a
13 tâ’ifeleri (‫ى‬ ‫ ) אئ‬A2 : ‫ طﺎ ٴﯾﻓﮫ ﻟﺮى‬T2, A2a
14 ederlerdi T2, A2 : ederler idi A2a
848 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Bir ziyâde ile hatm-ı1 ünûf-ı2 ta‘yîr3 olundular. “Üzünün bi-üzünin ve’r-re’sü
fâ’idühû4”5 mesel-i meşhûru mâdde-i i‘tibâr u istibsâr6 oldu.
Garîbe: Bu meselden murâd budur ki, Ebû Cehl-i habîs7 ve hevâdârları8
mukaddemâ kable’l-hicreti ezâ’-i Seyyidü’l-keyneyn’e sallallâhu Te‘âlâ ‘aleyhi ve
sellem9 mütesaddiyyîn iken10, cenâb-ı İbn-i Mes‘ûd radıyallâhu ‘anh11 hazret-
lerinin: “Sen niçün Muhammedî oldun12?” deyü mübârek gûşunu çeküp yar-
mışidi. Huzûr-ı Seyyid-i ‘âlemiyâna sallallâhu ‘aleyhi ve selle13m14 gelüp15, bükâ’
ve iştikâ eylemişidi. Müddet mürûr edüp, ba‘de’l-hicreti Gazve-i Bedri’l-kübrâ
vukū‘unda İbn-i Mes‘ûd radıyallâhu ‘an16h17 hazretleri Ebû Cehl-i la‘înin ser-i
büzürg-i menhûsunu kat‘ edüp, lâkin kelle-i Ebi’l-hakem-i mel‘ûn18 gāyet bü-
yük ve sakīl olmağla, cenâb-ı İbn-i Mes‘ûd ise nahîf bir zât-ı muhterem ve ‘afîf

1 hatm-ı A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Hatm: kesr; ta‘yîr: ‘ayıblamak” ifâdesi satır
hizâsına sayfa kenârına yazılmıştır] T2
2 ünûf-ı A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Cem‘-i enf” ifâdesi satırın altına yazılmıştır] T2
3 hatm-ı ünûf-ı ta‘yîr T2, A2 : + [Bu kelimelerle ilgili olarak “Ta‘yîr, ta‘yîb ma‘nâsına;
hatm, kesr; ünûf, cem‘-i enf ” ifâdesi s. 452’nin sağ kenârına yazılmıştır] A2a
4 fâ’idühû (‫ ) אئ ه‬A2 : ‫ ﻓﺎ ٴﯾده‬T2 : ‫ ﻓﺎ ٴﯾدة‬A2a
5 “‫ = اذن אذن وا اس אئ ه‬Kulağa karşı kulak, kafa ise onun kârıdır” anlamına gelen Arapça
bir sözdür.
6 u istibsâr T2, A2a : ― A2
7 habîs ( ) T2, A2a : A2
8 ve hevâ-dârları [Bu kelimeler sonunda “sahh” kaydı ile satırın üstüne yazılmıştır]
T2 : ― A2, A2a
9 “ ‫ـ و ـ‬ ‫ = ـ ا א ـ‬Yüce Allah O’na salât ve selâm etsin” anlamına gelen Arapça
bu cümle Peygamberimize yapılan bir duâdır.
10 kable’l-hicreti ezâ’-i ….. iken T2 : Gazve-i Bedri’l-kübrâ vukū‘ bulmazdan evvel A2a
11 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah ondan razı olsun” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
12 Muhammedî oldun T2 : Muhammedîsin A2a
13 Sallallâhu ‘aleyhi ve sellem [Bu kelimeler sonunda “sahh” kaydı ile buraya girmesi işâret
edilerek satırın üstüne yazılmıştır] T2 : ― A2
14 “ ‫ـ و ـ‬ ‫ = ـ ا‬Allah O’na salât ve selâm etsin” anlamına gelen Arapça bu cümle
Peygamberimize yapılan bir duâdır.
15 ‘âlemiyâna sallallâhu ‘aleyhi ve sellem gelüp T2 : ‘aleme gelüp A2a
16 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah ondan razı olsun” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
17 radıyallâhu ‘anh A2a : ― T2
18 ser-i büzürg-i menhûsunu kat‘ edüp, lâkin kelle-i Ebi’l-hakem-i mel‘ûn T2 : ser-i men-
hûsunu kat‘ edüp, lâkin kelle-i Ebû Cehl A2a
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 849

idi; kulağını delüp, bir ip geçirüp sürüyerek huzûr-ı Seyyid-i1 kâ’inât’a getür-
dükde: “Üzünün bi-üzünin ve’r-re’sü fâ’idühû2”3 buyurulmuş ola4.5
el-Hâsıl bu şühûd-ı zor kati pek müşkil [T2 2a] keyfiyyet olup, eğer câ-be-
câ böyle tağrîr-i teşhîrî ile zor ve tehdîd görmeseler, çoğalup7 ‘udûlden zoru
6

temyîz, mertebe-i te‘assüre resîde olurdu. Ahkâm-ı şer‘-i garrâ mel‘abe olma-
yup: “Zor oyunu bozar” meseli üzere bu makūle tehdîdâtda hikmet-i Hudâ ve
maslahat-ı ‘uzmâ olduğu ezharun min-şemsi’d-duhâ8dır9.

1 Seyyid-i T2, A2 : + [Bu kelime sonunda “sahh” kaydı ile kırmızı mürekkeple satırın
üstüne yazılmıştır] A2a
2 “‫ = اذن אذن وا اس אئ ه‬Kulağa karşı kulak, kafa ise onun kârıdır” anlamına gelen Arapça
bir sözdür.
3 fâ’idühû A2 : + [Bu ifâde ile ilgili olarak “Üzünün bi-üzünin ve’r-re’sü fâ’idühû
mesel-i meşhûrdur, hadîs değildir” açıklaması sayfa kenârına yazılmıştır] T2 : + [Bu
ifâde ile ilgili olarak “Üzünün bi-üzünin ve’r-re’sü fâ’idühû hadîs üzere müştehir olmadı,
lâkin ol vakit bu kelâm söylenüp miyân-ı halkda mesel oldu” açıklaması s. 453’ün üst
tarafına yazılmıştır] A2a
4 mukaddemâ kable’l-hicreti ezâ’-i Seyyidü’l-keyneyn’e sallallâhu Te‘âlâ ‘aleyhi ve sellem
mütesaddiyyîn iken ….. buyurulmuş ola T2 : İbn Mes‘ûd hazretlerinin mübârek ku-
lağını çeküp yarmış idi. Huzûr-ı Seyyid-i ‘âleme gelüp bükâ ve iştikâ eylemişidi. Müd-
det mürûr edüp ba‘de’l-hicreti Gazve-i Bedr-i kübrâ’da Ebû Cehil’in başını İbn Mes‘ûd
hazretleri kesüp, lâkin kelle-i Ebî Cehil gāyet büyük ve sakīl olup, Cenâb-ı İbn Mes‘ûd
nahîf kimesne idi. Kulağını delüp bir ip geçirüp sürükleyerek huzûr-ı Seyyid-i ‘âleme
getürdükde “üzünün bi-üzünin ve’r-re’sü fâ’idühû” buyurulmuşdur A2
5 buyurulmuş ola T2 : buyurulmuşdur A2, A2a
6 câ-be-câ T2 : ― A2, A2a
7 zor ve tehdîd görmeseler çoğalup T2 : tehdîd olunmasalar kati pek çoğalup A2 : zor-ı
tehdîd görmeseler bunlar çoğalmağla A2a
8 “ ‫ـ‬ ‫ا‬ ‫ = ا ـ ـ ـ‬Kuşluk vakti güneşinden daha açıktır” anlamına gelen Arapça
bir deyiştir.
9 ahkâm-ı şer‘-i garrâ mel‘abe olmayup ….. ed-duhâdır T2 : her emirde bir hikmet-i
Hudâ ve bir maslahat-ı ‘uzmâ olduğu zâhir u bâhirdir A2, A2a
850 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Nakl-i hümâyûn-ı hazret-i1 Pâdişâhî ez-Sâhil-serây-ı


Beşiktaş be-Hadîka-i hümâyûn-ı2 Kara-ağac
Yine3 sene-i merkūme muharremü’l-harâmının yedinci mübârek hamîs
günü4 ki, bârekallâhu’s-sebte5 ve’l-hamîs6 eser-i7 meşhûru üzere cenâb-ı Şeh-
riyâr-ı ‘âlî-tebâr8 ve Hidîv-i Cem-câh-ı sipihr-iktidâr halledallâhu ‘ömrahû ve
şevketehû ilâ-yevmi’l-haşri ve’l-karâr9 hazretleri müftetih-i behâr-ı nîkû-âsârda
temâşây-ı tecellî-gâh-ı Sâni‘-i Kird-gâr içün ‘âdet-i hasene-i Şâhâne ve dey-
dene-i10 müstahsene-i Pâdişâhâne’leri üzere Serây-ı Cedîd-i hümâyûn’dan Sâ-
hil-serây-ı übbehet-pîrây-ı11 Beşiktaş’ı reşk-i sâz-ı12 harem-i ferâdîs-i13 ‘illiyyîn
buyurmuşlar idi. Anda bir mikdâr eyyâm hezâr sa‘d ü14 meserrât ü inbisât
ile ârâm-sâzî-i meserret15 ü iclâl olduklarından sonra, âfitâb-ı ‘âlem-tâbın bir
burcdan burc-ı âhara tahvîlinde niçe ahkâm-ı sa‘d ve şeref-encâm bürûzuy-

1 hazret-i T2 : ― A2, A2a


2 hümâyûn-ı A2 : ― T2, A2a
3 yine T2, A2a : ― A2
4 7 Muharrem 1173 = 31 Ağustos 1759 Cuma. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
5 bârekallâhu’s-sebte T2, A2a : bârekallâhu fi’s-sebti A2
6 “ ‫ــ‬ ‫ = ــאرك ا ا ــ وا‬Allah cumartesi ve perşembe günlerini bereketli kıldı” anla-
mına gelen hadîs-i şerîftir; bkz. Yılmaz, age., I,72-73.
7 eser-i T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Eser, haber ve yüsta‘melü gāliben fi’l-ha-
dîs” ifâdesi s. 453’ün sol kenârına yazılmıştır] A2a
8 ‘âlî-tebâr A2 : ‘âl[î]-tebâr T2, A2a
9 “‫م ا ـ وا ار‬ ‫هو ـ כ ا‬ ‫ا‬ = Allah onun ömrünü ve büyüklüğünü kıyâmet
gününe dek devam ettirsin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
10 deydene-i T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Deydene, kānûn ve üslûb” ifâdesi s.
453’ün sol kenârına yazılmıştır] A2a
11 übbehet-pîrây-ı T2, A2a : hümâyûn-ı A2
12 reşk-sâz-ı A2 : reşk-sây-ı T2, A2a
13 ferâdîs-i A2, A2a : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Ferâdîs: cem‘-i firdevs” ifâdesi sayfa
kenârına yazılmıştır] T2
14 sa‘d ü T2, A2 : sa‘d-ı A2a
15 meserret T2 : übbehet A2 : ‘azamet A2a
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 851

la mezîd-i meserrât ve ibtihâc-ı mâye-i safâ bedîdâr-ı çeşm-i1 şühûd-ı verâ2


olmakdan nâşî, hevâların dahi tevâfuk u tesâ‘ufu3 Hadîka-i Kara-ağac’a ve
havâlî-i Sa‘dâbâd’a nûr-ı siyâhî-i hadekatü [T2 2b]’l-‘ayn4 âsâ çesbân olduğu
erbâb-ı basîrete hafî değildir5.
Bi-husûsihî hazret-i Hâlid bin Zeyd el-Ensârî ‘aleyhi rıdvânullâhi’l-Bâr6î7
hazretleri ki mîzbân-ı Rasûlullâh sallallâhu ‘aleyhi ve sellem8 olup, karâbet-i hâ-
liyye9 ile dahi müşerref ü mu‘azzam olmalarıyla, anlara bu takrîb ile10 hem-sâ-
yelikleri11 şerefin ihrâzda ve ekser-i evkātda vücûb mertebesinde olan12 ziyâ-
ret-i ‘aliyyeleriyle13 tefsîh ve tefrîh-i dil-i pür-enverlerinde niçe nefehât-ı kudsî
nesemât-ı ‘inâyet-i gaybiyye husûlü zımnında ol havâlînin erbâb-ı kulûbu olan
fukarâ’-i inzivânın isticlâb-ı teveccühât-ı bâtınıyyelerine yâd-kerd-i14 bevâ‘is-i

1 çeşm-i T2, A2 : ― A2a


2 verâ T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Verâ, mahlûkāt” ifâdesi s. 453’ün sol kenârına
yazılmıştır] A2a
3 tesâ‘ufu T2, A2a : tesâ‘udu A2
4 hadekatü’l-‘ayn [Bu kelime ile ilgili olarak “Hadekatü’l-‘ayn: siyâhî-i çeşm” ifâdesi
sayfa kenârına yazılmıştır] T2 : ― A2
5 nûr-ı siyâhî-i hadekatü’l-‘ayn âsâ çesbân olduğu erbâb-ı basîrete hafî değildir T2 : çespân
olup A2, A2a
6 “‫ر ان ا ا אرى‬ = el-Bârî Allah’ın rızâsı onun üzerine olsun” anlamına gelen Arap-
ça duâdır.
7 ‘aleyhi rıdvânullâhi’l-Bârî T2, A2a : ‘aleyhi’r-rıdvânu minallâhi’l-Bârî A2
8 “ ‫ـ و ـ‬ ‫ = ـ ا‬Allah O’na salât ve selâm etsin” anlamına gelen Arapça bu cümle
Peygamberimize yapılan bir duâdır.
9 karâbet-i hâliyye [Bu kelime ile ilgili olarak “Karâbet-i hâliyye li-ennehû min-ahvâlihî
sallallâhu ‘aleyhi ve sellem kemâ hüve mübînün fî-mahallihî” ifâdesi sayfa kenârına
yazılmıştır] T2 : ― A2, A2a
10 hazretleri ki mîzbân-ı Rasûlullâh sallallâhu ….. takrîb ile T2 : ― A2, A2a
11 hem-sâyelikleri T2 : hem-sâyeliği A2, A2a
12 ve ekser-i evkātda vücûb mertebesinde olan T2 : ve câ-be-câ A2, A2a
13 ‘aliyyeleriyle T2, A2a : ‘âliyeleriyle A2
14 yâd-kerd-i A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Yâd-kerd min-mustalahâti’l-kavm çûn
celâ ve isticlâ” ifâdesi sayfa kenârına yazılmıştır] T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak
“Yâd-kerd fukarâ’-i Nakşibendiyye mustalahâtından hemân bir emri tezekkür ve te-
fekkürde ıtlâk olunur” ifâdesi s. 454’ün sağ kenârına yazılmıştır] A2a
852 MEHMED HÂKİM EFENDİ

incilâ ve incizâb-ı1 isticlâ2 olmağıyçün târîh-i merkūmda3 hezâr şevket ü iclâl


ile Sâhil-serây-ı mehd-i mümehhid-i4 devlet ü ikbâl olan Beşiktaş’dan ol hadî-
ka-i enîka-i hümâyûna ‘atf-ı ‘inân-ı ‘azamet-âşiyân-ı iclâl buyurdular.

İhsân-ı rütbe-i vâlây-ı Vezâret be-Ağa-yı


Yeniçeriyân Sûfî Gürcü Mehmed Ağa5
Yine sene-i merkūme muharremü’l-harâmının sekizinci günü6 bir müddet-
den berü7 Dergâh-ı ‘âlî Yeniçerileri Ağası8 olan Gürcü Sûfî Mehmed Ağa her ve-
chile lâyık u sezâ-vâr olmağla, yine kemâ-kân9 Yeniçeri Ağalığı’yla rütbe-i vâlây-ı
Vezâret ihsân10 ve ilbâs-ı hil‘at-ı seniyye11 ile kadr u şânları i‘tilâ buyuruldu.

Tevcîhât-ı ba‘zı ‘ulemâ’-i [T2 3a] kirâm12 ve mevâlî-i ‘izâm


Bu esnâda Üsküdar Kazâsı, yetmiş dört saferu’l-hayrının13 evâyili14nde15
Süleymâniyye Müderrisi Hâfız İbrâhîm zîde fazluhû16ya bâ-hattı hümâyûn ve17
Selânik Kazâsı, yetmiş dört muharremi gurresinden18 Süleymâniyye Müderrisi

1 incizâb-ı A2a : ‫ ا اب‬T2, A2


2 isticlâ T2 : ― A2, A2a
3 2 Muharrem 1173 = 26 Ağustos 1759 Pazar.
4 mümehhid-i T2 : ― A2, A2a
5 İhsân-ı rütbe-i vâlây-ı Vezâret ….. Ağa T2 : İhsân-ı rütbe-i Vezâret be-Yeniçeri
Ağası Sûfî Mehmed Ağa A2 : İhsân-ı rütbe-i ….. Gürcü Mehmed Ağa A2a
6 8 Muharrem 1173 = 1 Eylül 1759 Cumartesi.
7 berü T2, A2 : beri A2a
8 Dergâh-ı ‘âlî Yeniçerileri Ağası T2, A2a : Yeniçeri Ağası A2
9 kemâ-kân T2 : ― A2, A2a
10 ihsân A2, A2a : + [Bu kelime mükerrer yazılmış, fakat ilkinin üzeri çizilmiştir] T2
11 seniyye T2, A2a : ― A2
12 kirâm A2a : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] T2 : ― A2
13 saferu’l-hayrının T2, A2 : saferinin A2a
14 1-10 Safer 1174 = 12-21 Eylül 1760.
15 evâyilinde T2, A2 : evâyilinden A2a
16 “ ‫ = ز‬Fazîleti artsın” anlamına gelen Arapça duâdır.
17 ve T2, A2 : ― A2a
18 1 Muharrem 1174 = 13 Ağustos 1760 Çarşamba.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 853

Şeyhulislâm ‘Abdullah Efendi-zâde ‘Abdülvâhid Efendi’ye ve1 Bolu Kazâsı,


ber-vech-i arpalık Sakız’a mutasarrıf olan sâbıkā Sadr-ı Rumeli Şeyh Mehmed
Sa‘îd Efendi’ye ilhâk buyuruldu.
Bursa Kazâsı, sâbıkā Kuds-i şerîf Pâyesi’yle Âmid’den munfasıl Es‘ad Efen-
di-zâde Şerîf Monla’ya bâ-hatt-ı hümâyûn ihsân buyuruldu.
Mısr-ı Kāhire Kazâsı, sâbıkā Galata Kadısı Ni‘metullah Efendi’ye; Şâm-ı
şerîf Kazâsı, Yenişehr-i Fenâr’dan munfasıl Ahmed Ya‘îş Efendi’ye ve2 Kazâ’-i
Kuds-i şerîf, Nişâncı-paşa-yı Cedîd Müderrisi, Sır Kâtibi ‘Ömer Efendi’ye;
Kazâ’-i İzmir, Dâru’l-hadîs-i Süleymâniyye’den Hamza-zâde Es‘ad Efendi’ye
bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh buyuruldu.
Şâm-ı şerîf Kazâsı, Ahmed Ya‘îş Efendi’ye tevcîh buyurulmuşiken, tekā‘üd
ihtiyâr etmeğiyle Lefke Kazâsı bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh buyuruldu. Şâm
Kazâsı, Selânik’den munfasıl es-Seyyid İbrâhîm [T2 3b] Efendi’ye; Üsküdar
Kazâsı, Süleymâniyye Müderrisi Hâfız İbrâhîm zîde fazluhû3ya; Konya Kazâsı,
Kudüs Pâyesi’yle Şifâ es-Seyyid Mustafa Efendi’ye; Medîne-i münevvere Kazâ-
sı, Şâm Kazâsı’ndan munfasıl Şa‘bân-zâde Mehmed Vâsıt Efendi’ye; Mekke-i
mükerreme, Şehy-zâde ‘Abdurrahîm Efendi’ye; Kazâ’-i İstanbul, Sâlih-zâde
Mehmed Emîn Efendi’ye bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh buyuruldu4.

İhsân-ı tımâr ve çırâğ-kerden-i hazret-i Şehriyârî be-yekî5


ez-aşcıyân-ı hâssa6
Yine sene-i merkūme mâh-ı muharremü’l-harâmı evâ’ili7nde8 henüz göç-i
hümâyûn Sâhil-serây-ı Beşiktaş’da iken bir eyüce tîmâr-ı mahlûl vâkı‘ olup,
Hâne-i Seferli’de Enderûn ağalarından Mahmûd Ağa nâm kimesneye veril-

1 ve T2, A2 : ― A2a
2 ve T2, A2 : ― A2a
3 “ ‫ = ز‬Fazîleti artsın” anlamına gelen Arapça duâdır.
4 Tevcîhât-ı ba‘zı ‘ulemâ’-i kirâm ….. buyuruldu T2 : + [Bu kısım s. 453’ün üst tara-
fından başlayarak sayfanın sol kenârına yazılmıştır] A2a : ― A2
5 be-yekî A2, A2a : yekî T2
6 hâssa A2, A2a : hâssa-râ T2
7 1-10 Muharrem 1173 = 25 Ağustos-3 Eylül 1759.
8 evâ’ilinde A2 : evâyilinde T2, A2a
854 MEHMED HÂKİM EFENDİ

mişidi1. “Medâr-ı me‘âşıma2 kâfî olmaz” deyü girü red3 tîmâr-ı mezbûrdan
şerh-i istiğnâ sûreti göstermekle, henüz bir ferde tevcîh olunmamışidi4. Bu
hâl üzere iken bir gün Şehriyâr-ı ‘âlem hazretleri tebdîlen ‘azîmet-sâz-ı iclâl ol-
dukları hâlde5, Matbah-ı ‘âmire aşcılarından bir derd-mend ellerinde iki sebû
âb ile mâlî giderken dûçâr olurlar. Bî-çâre Pâdişâh-ı ‘âlem hazretlerini teferrüs
edüp, te’eddüben bir mahalde ihtifâ ve tevârî6 edemeyüp, ellerinde7 olan se-
bûları bâlây-ı sadrına kaldırup kıyâmen ve hâzıran8 îstâde-i9 râh-ı10 huzû‘ olur.
Bî-çârenin11 mukābiline geldiklerinde hulk-ı kerîme-i bende-nüvâzîleri üzere:
“Sen ne hıdmetdesin?” deyü su’âl buyururlar. “Aşcıyım” deyü cevâb [T2 4a]
verdikde12: “Ne vakitden berü hıdmet edersin?” buyurduklarında; “Şevketlü13
efendimin peder-i cennet-mekânları merhûm Sultân Ahmed Hân vaktinden
berü kânûn-ı hıdmetde ser-germ-i ‘ömr ve mülâzim-i du‘ây-ı hayrım14” deyü
hatm-i kelâma muvaffak olur. Şehriyâr-ı ‘âlem ve Hidîv-i ekrem hazretleri bu
derd-mende katı vâfir ihsân ü in‘âm15 ve tîmâr-ı mezkûru tevcîh ve irhâ’-i lihye

1 Hâne-i Seferli’de Enderûn ağalarından Mahmûd Ağa nâm kimesneye verilmişidi A2 :


Hâne-i Seferli’den Mahmûd Ağa nâm kimesneye verilmişidi A2a : Hâne-i Seferli’den
bir kullarına verilmişidi T2
2 medâr-ı me‘âşıma T2, A2a : medâr u me‘âşıma A2
3 girü red A2 : ― T2, A2a
4 tîmâr-ı mezbûrdan ….. olunmamışidi T2, A2a : tîmâr-ı mezbûr ‘alâ-hâlihî henüz bir
kimesneye dahi tevcîh olunmayup A2
5 hâlde T2, A2a : hılâlde A2
6 tevârî A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Tevârî: tehaccüb ve setr-kerden” ifâdesi sayfa
kenârına yazılmıştır] T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Tevârî: tesettür ve ictinâb
ma‘nâsına” ifâdesi s. 455’in sol kenârına yazılmıştır] A2a
7 ellerinde T2, A2a : elinde A2
8 kıyâmen ve hâzıran A2 : ― T2, A2a
9 îstâde-i A2, A2a : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Îstâde: vukūf ve kıyâm” ifâdesi sayfa
kenârına yazılmıştır] T2
10 râh-ı T2, A2a : ― A2
11 bî-çârenin T2, A2a : ― A2
12 verdikde A2 : ve T2, A2a
13 şevketlü T2, A2a : ― A2
14 kânûn-ı hıdmetde ser-germ-i ‘ömr ve mülâzim-i du‘ây-ı hayrım T2, A2a : Matbah-ı
‘âmire’de efnây-ı ‘ömr ve müdâvim-i hayr-du‘âlarıyım A2
15 ihsân ü in‘âm T2, A2a : ihsân ve ‘atâyâ A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 855

ile ikmâl-i mehâsin1 ve pây tâ ser elbise-i nazîfe ile iksâsına emr u ‘inâyet ve
mecbûr u mesrûr buyururlar.
Şehriyâr-ı ‘âlem hazretlerinin böyle tebdîl-i hümâyûnda niçe niçe ihsân ü
‘inâyetleri minassa-pîrây-ı zuhûr olagelmişdir. Hikmet-i celîleden hâlî değil-
dir. Ve ancak fukarânın âsâyiş ü râhatlarıyçün kendi râhatların terk ederler2.
Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ vücûd-ı hümâyûnların hatâ vü hatarlardan masûn
u mahfûz eyleyüp, bunun emsâli niçe hayrât3 ü meberrâta muvaffak eyleye,
âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn4.
Ve bu hılâlde Avlonya Sancağı, sâbıkā Bosna Vâlîsi Vezîr el-Hâc Meh-
med Paşa’ya, ba‘dehû yine5 Eyâlet-i Girid müşârun ileyhe ve Anadolu Eyâleti,
Tevkī‘î Vezîr Mustafa Paşa’ya ve6 Aydın Sancağı, Rakka Vâlîsi Vezîr-i müker-
rem Hüseyn Paşa’ya; Karaman Eyâleti, Niğde ve Akşehir sancakları ilhâkıyla
sâbıkā Mar‘aş Vâlîsi Vezîr Sa‘deddîn Paşa’ya; Şâm Eyâleti ve Mîru’l-hâclığı ve
mülhakātı olan Kudüs ve Nablus sancaklarıyla ma‘an sâbıkā Trablus-Şâm Vâlî-
si [T2 4b] ve Cerde7 Başbuğu olan Vezîr Nu‘mân8 Paşa’ya; Rakka Eyâleti, Şâm
Vâlîsi-yi sâbık9 olan Vezîr Çelik Mehmed Paşa’ya ve Eyâlet-i Âmid10, Sivas
Vâlîsi-yi sâbık Zaralı-zâde Vezîr Feyzullah Paşa’ya; Semendire ve Tırhala san-
cakları, Belgrad Kal‘ası muhâfazası şartıyla sâbıkā Deryâ Kapudanı Vezîr el-
Hâc Mustafa Paşa’ya; Vidin Sancağı, kal‘ası muhâfazası şartıyla Niğbolu San-

1 mehâsin [Bu kelime ile ilgili olarak “Mehâsin dahi bi-ma‘nâ lihye âmed” ifâdesi sayfa
kenârına yazılmıştır] T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Mehâsin ism-i lihye olmak
üzere ıtlâk olunur” ifâdesi s. 455’in sol kenârına yazılmıştır] A2a : ― A2
2 ve ancak fukarânın âsâyiş ü râhatlarıyçün kendi râhatların terk ederler T2 : + [Bu ke-
limeler sonunda “sahh” kaydı ile buraya girmesi işâret edilerek s. 455’in sol kenârına
yazılmıştır] A2a
3 hayrât A2a : mehâmid T2
4 irhâ’-i lihye ile ikmâl-i mehâsin ….. Seyyidi’l-mürselîn T2, A2a : ve lihyesin irhâya emr
buyurup cedîd ü ceyyid-i pây-ı te’essür elbise-i nefîse iksâ ve ihsânıyla mesrûr buyurur-
lar. Hakk Te‘âlâ ‘ömr ü devlet ve şevketlerin mezîd eyleyüp, niçe bunun emsâli hayrâta
ve meberrâta muvaffak eyleye âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn A2
5 yine A2a : ― T2
6 ve T2 : ― A2a
7 ve Cerde A2a : + [Bu kelimeler mükerrer yazılmıştır] T2
8 Nu‘mân T2 : ‘Osmân A2a
9 sâbık A2a : ― T2
10 Eyâlet-i Âmid T2 : Diyârbekir Eyâleti A2a
856 MEHMED HÂKİM EFENDİ

cağı’yla Köprülü-zâde Vezîr Ahmed Paşa’ya; Mar‘aş Eyâleti1, Karaman Vâlîsi


Sadr-ı esbak Vezîr Sa‘îd Mehmed Paşa’ya; Kars Eyâleti, sâbıkā Çıldır Vâlîsi
İbrâhîm Paşa’ya; Deryâ Kapudanlığı2, Belgrad Muhâfızı el-Hâc Hasan Paşa’ya
bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh ü ‘inâyet buyuruldu3.

Vukū‘-i ihrâk-ı cüz’î der-kurb-i Bâb-ı hazret-i4 Sadrıa‘zamî


Yine5 sene-i merkūme mâh-ı6 muharremü’l-harâmının on ikinci günü7 Pa-
şa-kapusu kurbunda Re’îs-zâde demekle ma‘rûf kimesnenin hânesinden8 âteş-i
ser-keş sükkân-ı âfâka9 zebâne-keş olup, az kaldı ki, bu kadar emvâl-i kesîre
ile yapdırılan10 Paşa-kapusu lemha-i vâhidde11 muhterik12 olayazdı. Hele birkaç
hâne hedm ve ihrâk oldukdan sonra bi-‘inâyetillâhi’l-Melikü’l-Müte‘âl etrâf u
enhâya sârî olmadan şirâ‘-i iltihâbı piçîde-i dest-i ‘inâyet ve muntafî oldu13.
Ve bu hılâlde tevcîhât-ı menâsıb-ı ümerâ vukū‘u üzere taht-ı zâbıtada
olmağıyçün bu mahalde serd ü beyân olundu14
Eyâlet-i Trabzon, Mûsul Vâlîsi-yi sâbık Süleymân Paşa’ya; Mûsul Eyâleti,
Emîn Mehmed’e; [T2 5a] Rodos Sancağı, sâbıkā Deryâ Kapudanı mütekā‘i-
den İstanköy’de mukīm15 olan Süleymân Paşa’ya ber-vech-i arpalık bâ-hatt-ı

1 Mar‘aş Eyâleti T2 : Mar‘aş Eyâleti sâbıkā Cidde Vâlîsi Vezîr Sa‘deddîn Paşa’ya A2a
2 Deryâ Kapudanlığı T2 : Kapudân-ı deryâ A2a
3 Ve bu hılâlde Avlonya Sancağı, sâbıkā Bosna Vâlîsi ….. buyuruldu T2 : + [Bu kısım s.
454-455’in der-kenârına yazılmıştır] A2a : ― A2
4 hazret-i T2 : ― A2, A2a
5 yine A2a : ― T2, A2
6 mâh-ı T2, A2 : ― A2a
7 12 Muharrem 1173 = 5 Eylül 1759 Çarşamba.
8 hânesinden T2 : konağından A2, A2a
9 sükkân-ı âfâka T2 : ― A2, A2a
10 yapdırılan T2, A2a : yapılan A2
11 lemha-i vâhidde T2 : yine A2, A2a
12 muhterik T2, A2a : ‫ق‬ A2
13 birkaç hâne hedm ve ihrâk oldukdan sonra ….. oldu T2 : birkaç hâne hedm ve ihrâk
olup, bi-‘inâyetillâhi Te‘âlâ etrâf u enhâya sarılmadan basdırulup muntafî oldu A2a:
birkac hâne muhterik ve hedm olunup, bi-‘inâyetillâh etrâf u enhâya sarılmadan bas-
dırılup kerem-i Bârî ile muntafî oldu A2
14 ve bu hılâlde tevcîhât-ı menâsıb-ı ….. olundu T2 : ve yine bu hılâlde tevcîhât-ı
(…..) vukū‘ bulup tahte’z-zâbıtat olmağıyçün serd ü beyân olundu A2a
15 mukīm T2 : ikāmet üzere A2a
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 857

hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh ü ihsân buyuruldu.


Koca-ili Sancağı, Trabzon Beylerbeyisi olan Mısrî Ahmed Paşa’ya; Avlonya
Sancağı, mutasarrıfı Ahmed Paşa’ya; İlbasan Sancağı, Rumeli Vâlîsi Vezîr Meh-
med Paşa iltimâsıyla İskenderiyye Sancağı Beyi olan Süleymân’a bâ-emr-i ‘âlî
tevcîh buyuruldu. Ve İskenderiyye Sancağı, Mustafa Bey-zâde’ye; Ohri San-
cağı, Sâlih dâme ikbâlühû1ya; Prizrin Sancağı, Kahraman dâme ikbâlühû2ya;
Klis Sancağı, İbrâhîm Paşa-zâde Süleymân’a; İnebahtı, Köstendil Sancağı’na
mutasarrıf Ahmed Paşa-zâde Mehmed Paşa’ya ilhâkan bâ-hatt-ı hümâyûn tev-
cîh buyuruldu3.
Çirmen Sancağı, Hâne-i Hâssa’dan Miftâh Ağası Ahmed zîde mecdühû4ya
çırâğ-ı hümâyûn olmak üzere bâ-hatt-ı şerîf-i şevket-makrûn ihsân ü ‘inâ-
yet5 buyuruldu6.

İhrâc-ı mevâcib-i tavâ’if-i7 askeriyye bi-vechi’l-mu‘tâd8


Yine sene-i merkūme muharremü’l-harâmının yirminci sülesâ günü9
Dîvân-ı hümâyûn’da tavâ’if-i10 askeriyye-i zafer-rehberin lutf u ‘inâyet-i haz-
ret-i Cihân-dârî’den müstehak oldukları bir kıst11 mevâcibleri bi’t-temâmi
ve’l-kemâl Hazîne-i ‘âmire’den ihrâc ve ‘add ü12 teheyyü’ olunup, her ocağın
defâtir-i icmâlleri mûcebince istihkāklarına göre ‘add ü şümâr ve Bâb-ı Kub-
be-i hümâyûn pîş-gâhında huzûr-ı Sadrıa‘zamî’de herkesin ism ü resmiyle

1 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.


2 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
3 tevcîh buyuruldu T2 : ― A2a
4 “‫ه‬ ‫ = ز‬Şan ve şerefi artsın” anlamına gelen Arapça duâdır.
5 çırâğ-ı hümâyûn olmak ….. ‘inâyet T2 : taşra çırâğ olacak a‘lâ mukābelesi bâ-hatt-ı
hümâyûn ihsân A2a
6 ve bu hılâlde tevcîhât-ı menâsıb-ı ümerâ vukū‘u üzere ….. buyuruldu T2 : + [Bu
kısım s. 455’in üst tarafından başlayarak sol kenârına doğru yazılmıştır] A2a : ― A2
7 tavâ’if-i ( ‫ ) ائ‬A2 : ‫ طﻮا ٴﯾف‬T2, A2a
8 bi-vechi’l-mu‘tâd T2 : bi-vech-i mu‘tâd A2 : bi-vechi’l-‘âdeti A2a
9 20 Muharrem 1173 = 13 Eylül 1759 Perşembe. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
10 tavâ’if-i ( ‫ ) ائ‬A2 : ‫ طﻮا ٴﯾف‬T2, A2a
11 bir kıst T2, A2a : ― A2
12 ‘add ü T2 : ― A2, A2a
858 MEHMED HÂKİM EFENDİ

zâbitân ve neferâtına [T2 5b] nidâ ve teşyîl ve sîr-âb-ı nevâl-i hazret-i Cihân-
dârî ile1 tekmîl ü tetmîm buyurulup, Sadrıa‘zam hazretleri ba‘de’d-dîvân Bâb-ı
Sadr-ı ‘âlî’de mevâcib-i mezkûreyi ihrâcı gününden tevzî‘ u i‘tâsına2 mübâşeret
buyurup, birkaç3 gün zarfında itmâm-ı devrde ‘âdet-i seniyye-i Pâdişâhâne
ve deydene-i kadîme-i Hidîvâne üzere mahz-ı nevâziş ve i‘tâf-ı hazret-i4 Sad-
rıa‘zamî içün hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf-i Şehriyârî ile bir sevb-i semmûr-ı müs-
tevcibü’s-sürûr5 ve hançer-i mücevher-i ziyâ-güster ihsân ü i‘tâsına nâm-zed6
ib‘âs buyurulan ‘izzetlü Çukadâr Ağa hazretleri Bâb-ı Sadrıa‘zamî’ye vârid ü
vâsıl ve hademe-i bâb kulları mahall-i ‘âdî-i me’lûfdan7 istikbâline mübâdirîn8
ve Sadrıa‘zam hazretleri dahi ber-vech-i i‘zâm ü ibcâl resm-i istikbâlde murâ‘î-i
ihtimâm olup, hatt-ı şerîf-i şevket-redîf-i Husrevânî ‘alâ-mele’i’l-ichâr kırâ’at
ve i‘lân ve hançer-i mücevher-i zîver-i kemer Sadr-ı kerîm-i übbehet-güster9
ve hil‘at-ı mûcibü’l-behcet dahi zîb-ârây-ı bâlây-ı Sadr-ı mevâhib-eser10 kılı-
nup, Ağa-yı mûmâ ileyhe dahi ber-vech-i mu‘tâd-ı kadîm11 taraf-ı hazret-i12
Sadrıa‘zamî’den ‘atıyye-i cezîle ve bir sevb-i semmûr13 ve esb-i mükemmel ü
müzeyyen i‘tâ ve etrâf ve14 hademe-i Enderûn’a dahi surreler ve hil‘atlar i‘tâ ve
ilbâsıyla merâsim-i ikrâm ü ihtirâmları resîde-i zirve-i15 ikmâl ü ibcâl kılındı.

1 ile A2, A2a : olmalarıyla ile T2


2 i‘tâsına T2, A2a : i‘tâya A2
3 birkaç T2, A2a : birkac A2
4 hazret-i A2a : ― T2, A2
5 müstevcibü’s-sürûr T2 : mûcibü’s-sürûr A2, A2a
6 nâm-zed T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Nâm-zed ol mu‘ayyen kimesnedir ki
me’mûr-ı hıdmet ola” ifâdesi s. 457’nin sol kenârına yazılmıştır] A2a
7 ‘âdî-i me’lûfdan A2 : ‘âdîlerinden T2, A2a
8 mübâdirîn T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Mübâdirîn, cem‘-i mübâdir” ifâdesi
s. 457’nin sol kenârına yazılmıştır] A2a
9 kerîm-i übbehet-güster [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “kılınup Ağa-yı”
kelimelerinin üzeri çizilmiştir] T2 : vâlâ-güher A2, A2a
10 mevâhib-eser T2 : kerîm-i übbehet-güster A2 : + [“Übbehet” kelimesiyle ilgili olarak
“Übbehet, ‘azamet” ifâdesi s. 457’nin sol kenârına yazılmıştır] A2a
11 kadîm A2a : ― T2, A2
12 hazret-i T2 : ― A2, A2a
13 bir sevb-i semmûr T2 : hil‘at-ı cemîle A2, A2a
14 ve A2, A2a : ― T2
15 zirve-i T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Zirve-i ‘ulâ” ifâdesi s. 457’nin sol kenârına
yazılmıştır] A2a
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 859

Ba‘dehû hademe-i Bâb-ı hazret-i1 [T2 6a] Sadr-ı ‘âlî ‘alâ-vefkı’t-tertîb2 resm-i
tebrîk-i dâmen-bûsîde rüsûm-ı bendegîlerin edâ vü îfâ’3 eylediler.
Ve bu hılâlde4 öteden berü Devlet-i ‘aliyye’nin emekdârlarından lâyık
u müstehak Vânî Mehmed Ağa’ya Dergâh-ı ‘âlî5 Kapucu-başılığı bâ-hatt-ı
hümâyûn-ı şevket-makrûn ihsân ü ‘inâyet6 buyuruldu. Ve sâbıkā Sadrıa‘zam
Kethudâsı olup, Bursa’da ikāmeti emr u fermân buyurulan el-Hâc7 Ebûbekir
Efendi ıtlâk ve Âsitâne’de hânesinde ikāmete emr u fermân buyuruldu8. Ve
Hâslar Kalemi9 Kethudâ Kâtibi ‘Ömer Efendi’ye munzamm olmuşiken Sad-
rıa‘zam Kethudâsı oğlu Necîb Efendi’ye10 tevcîh ve anlarda olan ‘Ulûfeciyân-ı
Yesâr Kitâbeti, Sadrıa‘zam Kitâbcısı Zihnî Mustafa11 Efendi’ye müceddeden
Dîvân12 Hâceliği ile tevcîh buyuruldu.

1 hazret-i T2 : ― A2, A2a


2 ‘alâ-vefkı’t-tertîb T2, A2a : birer birer yollu yollarınca A2
3 îfâ’ A2a : îfâ T2 : ibkā A2
4 hılâlde T2, A2 : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “Dâniyyü’l-asl kimes-
neye lâyık u müstehakk olmağla” kelimelerinin üzeri çizilmiştir] A2a
5 öteden berü Devlet-i ‘aliyye’nin ….. ‘âlî T2 : öteden berü Devlet-i ‘aliyye’nin emek-
dârlarından lâyık u müstehakk Vânî (…..) Ağa’ya Dergâh-ı ‘âlî [Bu kısım başında “‫”ط‬
harfi sonunda “sahh” kaydı ile buraya girmesi işâret edilerek s. 457’nin sol kenârına
yazılmıştır] A2a
6 şevket-makrûn ihsân ü ‘inâyet T2 : ihsân A2a
7 el-Hâc T2 : ― A2a
8 öteden berü Devlet-i ‘aliyye’nin emekdârlarından lâyık u müstehakk ….. buyuruldu
T2, A2a : Vânî Resûl Bey nâm kimesneye Kapucu-başılık ihsân buyuruldu. Ve sâbıkā
Sadrıa‘zam Kethudâsı Ebûbekir Efendi Bursa’da mukīm iken ıtlâk ve gelüp Âsitâne’de
hânesinde ikāmete fermân buyuruldu A2
9 Kalemi T2, A2a : ― A2
10 Sadrıa‘zam Kethudâsı oğlu Necîb Efendi’ye T2 : Kethudâ Bey-zâde Necîb Efendi’ye
A2, A2a
11 Mustafa T2, A2a : ― A2
12 üzere Serây-ı Cedîd-i hümâyûn’dan Sâhil-serây-ı übbehet-pîrây-ı Beşiktaş’ı reşk-sâz-ı …..
Dîvân T2, A2a : + [Bu kısım bazı eksikliklerle beraber müsvedde kağıda yazılmıştır] A2
860 MEHMED HÂKİM EFENDİ

‘Azl-i Ağa-i Yeniçeriyân Gürcü Sûfî1 Mehmed Paşa ve Ağa-şüden-i


Kapu-kıran Mehmed Ağa
Yine sene-i merkūme muharremü’l-harâmının2 on sekizinci gün3ü4 bun-
dan akdem mâh-ı merkūmun5 sekizinci günü6 Vezâret i‘tâ olunan Sûfî Gürcü
Mehmed Paşa ‘azl ve Cezîre-i Limni’ye7 çekdirme sefînesiyle tesyîr olunmağa
emr-i hümâyûn-ı şevket-makrûn8 sâdır olup, sâbıkā Kul Kethudâsı iken ‘azl
ve Belgrad Ağası olan Kapu-kıran demekle ma‘rûf9 Mehmed Ağa Belgrad’dan
getürülüp, her vechile lâyık u sezâ-vâr olmağla10, Yeniçeri Ağalığı’na ilbâs-ı
hil‘at olundu. Ba‘dehû zikr olunan11 Ağa-yı sâbık Tekfûr-dağı’nda çiftliğinde
ikāmetine fermân12 buyuruldu.

‘Azl-i Karabağlı Vezîr13 Süleymân Paşa ez-Kapudân-ı deryâ ve


Kapudân-ı deryâ-şüden-i ‘Abdülkerîm Kapudan
[T2 6b] Yine sene-i merkūme mâh-ı muharremü’l-harâmının on doku-
zuncu günü14 hâlâ Donanma-yı hümâyûn ile cânib-i Bahr-i Sefîd’de olan
Karabağlı15 Kapudân-ı deryâ Vezîr Süleymân Paşa ‘azl ve hâlâ Donanma-yı
hümâyûn’da niçe müddetden berü Kapudâne olan ‘Abdülkerîm Kapudan her
vechile lâyık u müstehak ve umûr-ı lâzime-i Tersâne-i ‘âmire’den ve merâsî16 ve

1 Sûfî T2 : ― A2, A2a


2 muharremü’l-harâmının T2, A2a : muharreminin A2
3 18 Muharrem 1173 = 11 Eylül 1759 Salı.
4 on sekizinci günü A2, A2a : evâsıtında T2
5 akdem mâh-ı merkūmun T2 : akdemce muharremü’l-harâmın A2 : akdemce mâh-ı
merkūmun A2a
6 8 Muharrem 1173 = 1 Eylül 1759 Cumartesi.
7 Mehmed Paşa ‘azl ve Cezîre-i Limni’ye T2 : Mehmed Paşa ve ‘azl Limni’ye ‘a2 : Ağa
Paşa ‘azl ve Limni’ye A2
8 şevket-makrûn A2 : ― T2, A2a
9 demekle ma‘rûf T2 : ― A2, A2a
10 getürülüp her vechile lâyık u sezâ-vâr olmağla T2 : getürülüp A2a : getürülmüşidi A2
11 olundu ba‘dehû zikr olunan A2, A2a : buyuruldu ve T2
12 ikāmetine fermân A2, A2a : ikāmete emr u fermân T2
13 Vezîr T2 : ― A2, A2a
14 19 Muharrem 1173 = 12 Eylül 1759 Çarşamba.
15 Karabağlı A2 : Karabağlu T2, A2a
16 merâsî T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Merâsî, cem‘-i mersâ, yanaşacak mahal”
ifâdesi s. 459’un sol kenârına yazılmıştır] A2a
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 861

mecârî-i1 deryâdan habîr u âgâh ve sıdk u sedâd ile ma‘rûf olmağla, rütbe-i
Mîr-i mîrânî ile Deryâ Kapudanlığı mûmâ ileyhe tevcîh ü ihsân ve evâmir-i
şerîfesi Hâsekî Ağa ile irsâl olundu2.
Ve selh-i muharremü’l-harâmda3 Rumeli Vâlîsi Vezîr Silahdâr Mehmed Paşa
Âsitâne-i ‘aliyye’de devletlü ‘Â’işe4 Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân5 hazretlerinin Serây-ı ‘is-
met-âşiyânlarında6 müttekî-i bâliş-i7 sâmân idiler. Târîh-i merkūmda8 mahatt-ı
hükûmetleri olan Rumeli Eyâleti’ne bâ-fermân-ı ‘âlî ‘âzim ü9 râhî oldular.

Vukū‘-i harîk-ı cüz’î der-Balat


Yine selh-i muharremü’l-harâm10da11 İstanbul’da gice sâ‘at altıda iken, Ba-
lat Mahkemesi’ne karîb bir hâneden âteş zuhûr edüp, bir iki hâne muhterik ve
bi-emrillâhi Te‘âlâ suhûlet ile muntafî oldu12.

‘Azl-i Cebeci-başı Kara Mustafa Ağa ve Baş-Kethudâ ve


nasb-ı Derzî Hüseyn Ağa
Yine13 sene-i merkūme mâh-ı saferu’l-hayrının sekizinci günü14 Şehriyâr-ı
‘âlem hazretleri sâ‘at dörtde iken, tebdîlen Serây-ı ‘âmire’ye15 gelüp, Or-
ta-kapu’da olan Bölük-başı ve on nefer kapucular kazâ’en ol vakit Orta-kapu

1 merâsî ve mecârî-i A2a : merâsî-i mecârî-i T2 : mersâ ve mecârî-i A2


2 olundu A2 : buyuruldu T2, A2a
3 30 Muharrem 1173 = 23 Eylül 1759 Pazar.
4 ‘Â’işe A2 : ‘Âyişe T2, A2a
5 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.
6 ‘ismet-âşiyânlarında T2 : vâlây-ı celâdetlerinde A2, A2a
7 bâliş-i T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Bâliş, bâlîn” ifâdesi s. 459’un sol kenârına
yazılmıştır] A2a
8 30 Muharrem 1173 = 23 Eylül 1759 Pazar.
9 bâ-fermân-ı ‘âlî ‘âzim ü T2 : ― A2, A2a
10 30 Muharrem 1173 = 23 Eylül 1759 Pazar.
11 muharremü’l-harâmda T2, A2a : muharremde A2
12 suhûlet ile muntafî oldu A2a : muntafî oldu A2 : sakk-i iştidâdına suhûletle imzây-ı intifâ
keşîde kılındı T2
13 yine A2, A2a : ― T2
14 8 Safer 1173 = 1 Ekim 1759 Pazartesi.
15 ‘âmireye A2, A2a : ‘âmirelerine T2
862 MEHMED HÂKİM EFENDİ

pîş-gâhında1 müctemi‘ bulunmayup, [T2 7a] kimi cüz’î istirâhata ve kimi


ba‘zı hâcete meşgūl mahallerinden mütevâr2î3 bulunmalarıyla, bunlara umûr-ı
me’mûrelerinde ihtimâm etmedikleriyçün4 gazab buyurup, ba‘dehû Cebe-hâ-
ne pîş-gâhına geldiklerinde Cebeci-başı’yı ve Baş-kethudâ’yı su’âl buyururlar.
Bunlar dahi ol gün sâ’ir günler gibi ‘ale’s-sabâh kapularına gelürler iken: “Mü-
te’ehhir-i ‘âdet henüz hânelerinden dahi gelmediler” deyü ihbâr olundukda5:
derhâl; “Beşincinin aşcısına var! Beş on nefer6 karakullukcu alup, şu Orta-ka-
pu’da olan Bölük-başı’yı on nefer kapucularıyla ahz ve kapuya getür!” Andan
Yedi-kulle’ye habs olunmalarına emr u fermân buyururlar. Birkaç gün habsde
meks olundular. Merhamet buyurulup, tehâvünleri ‘afv ve7 kemâ-kân hıdmet-
lerinde mukayyed olmalarıyçün tenbîh ü te’kîd olundu8.
Ve Cebeci-başı Kara9 Mustafa Ağa dahi umûr-ı me’mûresinde mütevânî10
ve11 müdde‘î-i şu‘ûr ve12 bî-müdânî13 olmağla ‘azl ve sâbıkā Sadrıa‘zam Kethudâ-

1 Orta-kapu pîş-gâhında A2, A2a : Orta-kapu’da T2


2 mütevârî [Bu kelime ile ilgili olarak “Mütevârî, mütesettir ‘adem-i kıyâmdan kinâye”
ifâdesi s. 459’un sol kenârına yazılmıştır] A2a : mütevâriye T2
3 kimi cüz’î istirâhata ve kimi ba‘zı hâcete meşgūl mahallerinden mütevârî A2a : kimi
cüz’î istirâhat ve kimi ba‘zı hâcete meşgūle mahallerinden mütevâriye T2 : kimi şürb-i
duhân içün mahallerinden mütevârî ve kimi bir gayri maslahatına meşgūl A2
4 umûr-ı me’mûrelerinde ihtimâm etmedikleriyçün T2 : ― A2, A2a
5 bunlar dahi ol gün sâ’ir günler gibi ‘ale’s-sabâh ….. olundukda T2 : “henüz hânelerin-
den gelmediler” deyü ihbâr ederler A2, A2a
6 nefer T2 : ― A2, A2a
7 on nefer kapucularıyla ahz ve kapuya ….. ‘afv ve T2 : ve on nefer kapucuları ahz ve
Paşa-kapusu’na ve andan Yedi-kulle’ye habs ve bir iki gün meks olundukdan sonra
yine tehâvünleri ‘afv olunup ve A2 : ve on nefer kapucuları ahz ve kapuya getür, andan
Yedi-kulle’ye habs olunmalarına emr buyururlar. Birkaç gün meks olundukdan sonra
yine tehâvünleri ‘afv olunup A2a
8 olundu A2 : buyuruldu T2, A2a
9 Kara T2 : ― A2, A2a
10 mütevânî T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Mütevânî, za‘îf ” ifâdesi s. 460’ın sağ
kenârına yazılmıştır] A2a
11 ve T2, A2a : ― A2
12 ve T2, A2a : ― A2
13 bî-müdânî T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Bî-müdânî, ‘adem-i tekarrub” ifâdesi
s. 460’ın sağ kenârına yazılmıştır] A2a
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 863

sı olan1 Derzî Hüseyn Ağa Cebeci-başılığ’a sezâ-vâr olmağla2, ilbâs-ı hil‘at ile
tekrîm olundu. Ve3 Baş-kethudâsı dahi ihrâc ve Baş-çavuş’u dahi halî‘u’l-‘izâr4
ve ocaklusu beyninde mezmûm5 olmağla, Çavuş-başılık’dan ‘azl6, Tekfûr-da-
ğı’na nefy ü iclâ7 olundu.
Ve bu hılâlde8 Cebe-hâne Baş-halîfesi olan9 Mustafa Efendi vefât etme-
ğiyle10, bu esnâda nizâm ve düstûru’l-‘amel11 kılınan hatt-ı şerîf-i şevket-redîf
ki, Sipâh ve Silahdâr ve Yeniçeri ve Cebeci ve Ağa-kapusu aklâmı hulefâları12
‘âdet-i müstedîme üzere [T2 7b] ikinci halîfeleri, baş-halîfe ve üçüncü, ikinci
olmak iktizâ eyledikde13, her kangısının yedinde olan ru’ûs-ı hümâyûn14 ka-
dîm ise ve ehliyyet ü istihkākı nümâyân ise hâceleri i‘lâm ve Defterdâr Efendi
telhîs, ba‘dehû fermân buyurulup15: “Ağaları ‘arzı ile16 olmaya” deyü derûn-ı
emr-i şerîfde kirâren ve17 mirâren tasrîh buyurulup, bu emr-i hümâyûn
Baş-muhâsebe’ye kayd ve zikr olunan beş ocağın kâtiblerine dahi ‘ilm-i ha-
ber verilüp, temâm-ı nizâm ve düstûru’l-‘amel kılınmağla, mûcebiyle ‘amel

1 olan T2, A2a : ― A2


2 sezâ-vâr olmağla T2 : câme-dûz-ı liyâkat olmağla A2a : ― A2
3 ilbâs-ı hil‘at ile tekrîm olundu ve T2 : ilbâs-ı hil‘at olundu ve A2a : ilbâs-ı hil‘at olunup A2
4 halî‘u’l-‘izâr T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Halî‘u’l-‘izâr, bî-edeb” ifâdesi s.
460’ın sağ kenârına yazılmıştır] A2a
5 mezmûm A2, A2a : nâ-hemvâr T2
6 Çavuş-başılık’dan ‘azl A2 : ― T2, A2a
7 iclâ T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “İclâ ve nefy, celây-ı vatan” ifâdesi s. 460’ın
sağ kenârına yazılmıştır] A2a
8 ve bu hılâlde T2, A2a : + [Bu kelimeler kırmızı mürekkeple yazılmıştır] A2
9 olan A2 : ― T2, A2a
10 vefât etmeğiyle A2, A2a : fevt olup T2
11 düstûru’l-‘amel T2, A2a : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “olunmak”
kelimesinin üzeri çizilmiştir] A2
12 aklâmı hulefâları A2, A2a : hulefâsı T2
13 üçüncü, ikinci olmak iktizâ eyledikde T2 : ikinci, üçüncü halîfe olmak iktizâ’ etdikde
A2a : ikinci, ücüncü olmak iktizâ etdikde A2
14 ru’ûs-ı hümâyûn T2, A2a : ru’ûsu A2
15 buyurulup T2, A2a : buyurula A2
16 ‘arzı ile A2a : ‘arzıyla T2, A2
17 şerîfde kirâren ve T2 : ‘âlîde kirâren A2, A2a
864 MEHMED HÂKİM EFENDİ

olunup İkinci Halîfe’yi Baş-halîfe ve1 Üçüncü’yü2 İkinci Halîfeliğ’e ru’ûs-ı


hümâyûnları i‘tâ buyuruldu.
Ve bu hılâlde3 ru’yet ve ihtimâm-ı Cebe-hâne-i ‘âmire umûr-ı mühimme-i
Pâdişâhî’den olup, baş-halîfelere müfevvaz4 olmağın, derûn-ı Cebe-hâne’de
mevcûd5 bir sefer-i hümâyûn takımı ber-mûceb-i defter teslîmine alacağı
mühimmât-ı Cebe-hâne-i ‘âmire ber-mûceb-i fermân-ı ‘âlî ketb ü tahrîr ve
teharr6î7 olunmak kā‘ide-i müstahsene olduğuna binâ’en fermân olunup, Ce-
beci-başı ve kethudâları ve kütebâsı8 ve Baş-muhâsebe dahi me’mûnu’l-gāyile
ve masûnu’l-gale9t10 ta‘yîn olunan kâtib ve Hakīr dahi Cebeciler Kâtibi bulun-
duğum hasebiyle bâ-ma‘rifet-i cümle11 derûn-ı Cebe-hâne-i ‘âmire’de bulunan
takımı birer birer ru’yet ve ketb ü12 tahrîr eylediler.
Cümle-i muharrerâtdan kadîmü’l-eyyâmdan berü mevzû‘-i Hazîne-i Ce-
be-hâne-i hümâyûn olmak üzere kati çok esliha-i kadîme [T2 8a] ve dürû‘13

1 ve A2 : ― T2, A2a
2 Üçüncü’yü T2, A2a : Ücüncü’yü A2
3 ve bu hılâlde T2, A2a : + [Bu kelimeler kırmızı mürekkeple yazılmıştır] A2
4 müfevvaz A2a, A2 : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “olup” kelimesinin
üzeri çizilmiştir] T2
5 ru’yet ve ihtimâm-ı Cebe-hâne-i ‘âmire ….. mevcûd T2, A2a : Baş-halîfe’ye ru’yet ve
ihtimâmı müfevvaz olan Cebe-hâne-i Enderûn’da mevcûd temâmen A2
6 teharrî T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Teharrî, ihtimâm” ifâdesi s. 461’in sol
kenârına yazılmıştır] A2a
7 ber-mûceb-i fermân-ı ‘âlî ketb ü tahrîr ve teharrî T2, A2a : ketb ü tahrîr A2
8 ve kütebâsı A2, A2a : ― [Bu kelimelerin üzeri çizilmiştir] T2
9 Baş-muhâsebe dahi me’mûnu’l-gāyile ve masûnü’l-galet T2 : Baş-muhâsebeden me’mû-
nu’l-galet A2a : ― A2
10 masûnu’l-galet [Bu kelime ile ilgili olarak “Galet der-kâtibî bi-tâ’-i tavîle galat nîst”
ifâdesi sayfa kenârına yazılmıştır] T2 : me’mûnu’l-galet [Bu kelime ile ilgili olarak “Laf-
za-i galet, tâ’(‫ )ت‬ile hesâbda müsta‘mel; galat tâ’(‫ )ط‬ile sâ’irde müsta‘meldir” ifâdesi s.
461’in sol kenârına yazılmıştır] A2a : ― A2
11 ve Hakīr dahi Cebeciler Kâtibi ….. cümle T2, A2a : ma‘rifet ve nezâretiyle A2
12 ketb ü A2 : teharrî ve T2, A2a
13 dürû‘ T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Dürû‘, cem‘-i dir‘ ya‘nî zırh” ifâdesi s.
461’in sol kenârına yazılmıştır] A2a
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 865

ve seleb1 ü silâh ve âlât-ı2 ceng ü harb olup, ez-cümle cemî‘-i meşâhidde3


şeref-ihrâz-ı huzûr olan Sıddîk-ı ekber radıyallâhu ‘anh4 hazretlerinin ve Fas-
lü’l-hıtâb ‘Ömer bin el-Hattâb radıyallâhu ‘anh5ın ve Seyfullah6 Hâlid bin
el-Velîd radıyallâhu ‘anh7ın8 süyûfları ve ba‘zı hadîdden masnû‘a garîbü’ş-şekl
kısî9 ve sihâm ve togulgalar ve sâ’ir10 garâ’ib ü ‘acâ’ib11 elbise-i huyûl ve gayruhâ
teberrüken mahfûz-ı hazâne-i12 sıyânet olmak üzere mevdû‘adır13.
Hakk Te‘âlâ Pâdişâh-ı ‘âlem ve Nigeh-bân-ı kâffe-i14 ümem hazretlerinin
kuvvet ve devlet ü15 şevketlerin günden güne müzdâd ve efzûn eyleye, âmîn
bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

1 seleb T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Seleb, âlât-ı muhârebe” ifâdesi s. 461’in
sol kenârına yazılmıştır] A2a
2 ve âlât-ı T2 : ― A2, A2a
3 meşâhidde T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Meşâhid, gazavât” ifâdesi s. 461’in sol
kenârına yazılmıştır] A2a
4 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah ondan razı olsun” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
5 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah ondan razı olsun” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
6 Seyfullah T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Hazret-i Hâlid bin el-Velîd radıyallâ-
hu ‘anh Seyfullah tesmiye buyurulurdu” ifâdesi s. 462’nin sağ kenârına yazılmıştır]
A2a : ― A2
7 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah ondan razı olsun” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
8 cemî‘-i meşâhidde şeref-ihrâz-ı huzûr olan Sıddîk-ı ekber ….. ‘anhın T2 : cemî‘-i
meşâhidde şeref-ihrâz-ı huzûr olan Sıddîk-ı ekber hazretlerinin ve Faslü’l-hıtâb İbnü
Hattâb ve Seyfullah el-mücâhid er-reşîd Hâlid bin el-Velîd radıyallâhu ‘anhüm ha-
zerâtının A2a : hazret-i Ebîbekir es-Sıddîk’ın ve ‘Ömer bin el-Hattâb’ın ve Hâlid bin
Velîd’in radıyallâhu ‘anhüm A2
9 kısî [Bu kelime ile ilgili olarak “Kısî cem‘-i kavs” ifâdesi sayfa kenârına yazılmıştır] T2 :
+ [Bu kelime ile ilgili olarak “Kısî, kesr-i kāf ile cem‘-i kavs” ifâdesi s. 462’nin sağ kenârına
yazılmıştır] A2a : ― A2
10 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬A2 : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2, A2a
11 ‘acâ’ib T2, A2a : ‘acâyib A2
12 hazâne-i T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Hazâne, fetha-i hâ ile” ifâdesi s. 462’nin
sağ kenârına yazılmıştır] A2a : ― A2
13 hadîdden masnû‘a garîbü’ş-şekl kısî ….. mevdû‘adır T2 : hadîdden masnû‘a kısî ve
togulgalar ve sâ’ir garâ’ib ü ‘acâ’ib olup teberrüken mahfûz-ı hazâne-i sıyânet olmak
üzere mevdû‘adır A2a : kavs ki hadîdden masnû‘a ve togulgalar ve sâ’ir garâ’ib ü ‘acâyib
olup, teberrüken mahfûz-ı hâtıra-i sıyânet olmak üzeredir A2
14 kâffe-i T2 : ‘âmme-i A2a : ― A2
15 devlet ü T2 : ― A2, A2a
866 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Ve bu esnâda1 Yeniçeri Kul Kethudâsı ‘azl ve Zağarcı-başı, Kul Kethudâsı


ve Sensonî, Zağarcı ve Turnacı-başı2, Sensonî olup, ocakları kā‘idesi üzere il-
bâs-ı hil‘at olundular.

Ahz-ı ba‘zı eşkıyâ der-Kāsım-paşa ve


muhârebe-şüden-i zâbitân-ı Tersâne3
Yine sene-i mâh-ı merkūme saferu’l-hayrının yirminci gice4si5 ba‘de’l-‘ışâ
Kāsım-paşa’da vâkı‘ dibâgat-hânenin ba‘zı sefele ve erâzilleri6 ityân-ı fevâhiş ile
ve7 ba‘zı fülkeci8 ve gemici naftî9 ve nevâtî10leri11 bunlara ta‘arruz ile birbirleriyle
hırıldaşup, kelben kelb gelecekler iken12 giderek çoğalup, Tersâne koluna ve
zâbitânına haber olunup13 üzerlerine varıldıkda cenge mübâderet eylediler ve
çoğaldılar.
Göç-i hümâyûn Hadîka-i14 Kara-ağac’da bulunmağla, gicelik15 hâlinde bu
muhârebe haberi taraf-ı16 Rikâb-ı [T2 8b] hümâyûn’a resîde olup, Bostâncı-başı
bir mikdâr neferât ile bir tarafların ihâta ve derhâl Yeniçeri Ağası dahi17 İstan-

1 ve bu esnâda T2, A2a : + [Bu kelimeler kırmızı mürekkeple yazılmıştır] A2


2 Turnacı-başı T2 : Turnacı A2, A2a
3 muhârebe-şüden-i zâbitân-ı Tersâne A2 : vukū‘-i muhârebe be-ân tâ’ife-i bâgıyyet
A2a : muhârebe-kerden-i ân tâ’ife-i bâgıye T2
4 20 Safer 1173 = 13 Ekim 1759 Cumartesi.
5 yine sene-i ….. yirminci gicesi A2a : yine sene-i merkūme mâh-ı saferu’l-hayrının
yirmi gicesi A2 : sene-i merkūme saferu’l-hayrının evâhırında T2
6 sefele ve erâzilleri T2 : sefele-i erâzilleri A2a : bî-hûş ve ‫ ارار ى‬A2
7 ityân-ı fevâhiş ile ve T2, A2a : bir iki fâhişe getürüp A2
8 fülkeci ( ‫ ) כ‬T2 : A2, A2a
9 naftî [Bu kelime ile ilgili olarak “Mellâhân mensûb bi-naft, naftî gûyend” ifâdesi
sayfa kenârına yazılmıştır] T2 : ― A2, A2a
10 nevâtî T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Nevâtî, cem‘-i nûtî, mellâh” ifâdesi s. 462’nin
sağ kenârına yazılmıştır] A2a : ― A2
11 naftî ve nevâtîleri T2 : nevâtîleri A2a : tâ’ifeleri A2
12 kelben kelb gelecekler iken T2, A2a : ― A2
13 olunup A2a : olundukda A2 : ve T2
14 göç-i hümâyûn Hadîka-i T2, A2a : göc-i hümâyûn A2
15 bulunmağla gicelik T2, A2a : olmağla gicenin A2
16 muhârebe haberi taraf-ı A2, A2a : haber T2
17 bir mikdâr neferât ile bir tarafların ihâta ve derhâl Yeniçeri Ağası dahi T2 : bir mikdâr
neferât ile ….. Yeniçeri Ağası A2a : biraz bostânîler ile bir tarafların kuşatdılar ve Yeni-
çeri Ağası derhâl A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 867

bul’dan geçüp ve1 Topcu-başı dahi bir tarafdan muhâsara ile muhârebeye
iktidârları olmayup, firâr edebilen firâr ve ekseri ahz olunup haklarından
gelindi.
Ve ol fâhişe ‘avrat -ki bu erâzilin böyle ictimâ‘ına bâ‘is olmuşidi- ol gice
ahz ve hadd-i zâtında lâzimetü’l-izâle2 olmağla, gayra mûcib-i ‘ibret olmağıy-
çün Kāsım-paşa’da mahall-i muhârebeleri olan dibâgat-hâne pîş-gâhına salb
olundu. Ve nefs-i Kāsım-paşa ve havâlîsinde olan zâbitân ve hükkâma tenbîh
ü te’kîd ve zabt u rabt ile te’mîn-i fukarâ vü zu‘afâya sarf-ı nakdîne-i ihtimâm
buyuruldu.
Ve bu hılâlde3 Kâtib-i Dârussa‘âdet-i4 sâbık Kayseriyyelü5 İbrâhîm Efendi6
-ki Emânet-i Surre-i şerîfe ile Mekke-i mükerreme’ye râhî ve me’mûr kılın-
mışidi7- ‘avdetde Şâm’a vusûlünde bi-‘inâyetillâhi Te‘âlâ hastalanup, vefâtı ile
müsterîh oldu8. Merkūm Yazıcı Kayseriyyelü İbrâhîm9:
Yâ Rab mebâd ân ki gedâ mu‘teber şeved10
me’âliyle merhûm Sultân ‘Osmân hazretlerine cülûslarından mukaddem bir
tarîkıyla teberdârlığı hasebiyle te‘alluk ve intimâ peydâ edüp, şöyle ki nasb-ı
‘aynları idi. Bi-emrillâhi Te‘âlâ Sultân Mahmûd Hân ‘aleyhi’r-rahmetü ve’l-
gufrân11 hazretleri dâr-ı bekāya irtihâl buyurup, cülûs-ı mesned-i saltanat-ı
‘Osmânî yine Sultân ‘Osmân’a müyesser ve erzânî buyuruldu.

1 ve A2 : ― T2, A2a
2 lâzimetü’l-izâle A2 : lâzimetü’l-izâleti T2, A2a
3 ve bu hılâlde T2, A2a : + [Bu kelimeler kırmızı mürekkeple yazılmıştır] A2
4 Dârussa‘âdet-i T2, A2a : ‫ دا אده‬A2
5 Kayseriyyelü T2, A2 : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “yâd-gârî” kelime-
sinin üzeri çizilmiş ve bunun yerine “lü” eki satırın üstüne yazılmıştır] A2a
6 Efendi T2 : ― A2
7 Emânet-i Surre-i ….. kılınmışidi T2 : Surre Emîni ta‘yîn ve Mekke-i mükerreme’ye
‘âzim olmuşidi A2 : Surre Emîni ta‘yîn ve Mekke-i mükerreme’ye râhî kılınmışidi A2a
8 vusûlünde bi-‘inâyetillâhi ….. oldu T2 : vusûlünde bi-‘inâyetillâhi ….. vefât eyledi
A2a : vusûl ü duhûllerinde hastalanup elhamdülillâhi Te‘âlâ vefât eyledi A2
9 Yazıcı Kayseriyyelü İbrâhîm A2a : Kayseriyyelü İbrâhîm Yazıcı T2 : müteveffâ İbrâhîm
gāyet cesûr ve bî-ıtmînân, deniyyü’t-tab‘-ı fer u mâye olmağla A2
10 “‫ = ــא رب ــאد ا כ ـ כ ـ ا ـ ـ د‬Allah’ım! Dilenci itibar sahibi bir kimse olmasın” anla-
mına gelen Farsça bir mısra‘dır; bkz. Hafız Divanı, s. 192.
11 “‫ـ وا ـ ان‬ ‫ = ـ ا‬Allah’ın rahmeti ve mağfireti onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça bir duâdır.
868 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Bu İbrâhîm Yazıcı olup ol kadar tekarrub ve intisâb ve nüfûz-ı kelime sâhibi


oldu ki Sâhib-i Sadr olan vüzerây-ı ‘izâmla olacak umûr-ı mühimme-i Devlet
bunun benân-ı pençe-i irâdesine menûta kılındı. Ve Dârussa‘âde Ağası Kof-ı
bî-vukūf Maktûl Ahmed Ağa bunun zîr-i hükmünde idi. Ve ol vakit ‘azl ve nasb
ve umûr-ı bi’l-cümle anın re’yiyle olmağa muhtâc idi. Ve Haremeyn-i muhtere-
meyn evkāf-ı şerîfesi vâcibü’s-sıyânet ve re‘âyâsı vedâyi‘-i hâliku’l-beriyyet iken
böyle bir sefîh ve denî sefele-nijâd-ı Kayseriyye hîle-kârı habîsin yed-i tasarru-
funa vâbeste oldu. İstediği gibi satup alup üç dört sene zarfında Dâ’ire-i Hare-
meyn’den on bin kîseden ziyâde emvâl-i zulm ve irtişâ ahz ve cem‘ eyleyüp, tavsîf
ü tahrîre kābil olmayan umûra mütecâsir ve mütesaddî oldu.
Selâtîn-i ‘izâm-ı Âl-i ‘Osmânî efendilerimiz hazerâtı cümlesi mü’eyyidîn
min-‘indillâh velâyet-i bâhireleri sâbite olmağla, kalb-i şerîfleri sıdk u i‘timâda
mecbûllerdir. Bunların hademeleri hayr-hâh ve sıdk u istikāmetle ma‘rûf ola-
gelmeğin kizb ve desâyis ve hıyânet ilkāsını tecvîz buyurmazlar. Zîrâ eyünün
nazarında herşey’ eyüdür.
Merkūm Kayseriyyeli İbrâhîm ki sefele tebâr ve rustâyî ‘ömründe asâlet ve
diyânet nedir bilmeyüp hiyel ü habâsete mecbûl bir Türk oğlanının ne re’yi ve
tecribesi olacak ve nân ü nemeki ile perveriş bulduğu veliyy-i ni‘amı efendisine
ne hayr-hâhlığı ve ne sıdk u istikāmeti olacak. Ve bu Devlet-i ‘aliyye-i Mu-
hammediyye’ye hıdmet ne demekdir, şân ve şükûh-ı Devlet-i ‘aliyye’yi sıyânet
ne vechile olur, kesb-i şân ve mahmidet tarîki ne ile hâsıladır. Bunu bilmeğe
ve iz‘ân ve tevfîka muvaffak mı olacakdır.
Bu makūle sefelenin mu‘azzam-ı âmâli ve matmah-ı1 nazarı biraz
hutâm-ı2 dünyâ kapup hevây-ı batn ve behîmiyyetini icrâdan gayri bir şey’
değildir. Bunun emsâli havene-i devletin ne tarîkle olursa mahv u izâlesi bu
Hakīr’in mezhebimde bâ-kûre-i tevfîk ismiyle müsemmâdır.
Bunun biri dahi Gürcü İsmâ‘îl Paşa Mühürdârlığı’ndan gelme Dervîş Efen-
di dedikleri yâd-gâr-ı zemâne idi. Mübârek Et-yaran3 tesmiye olunan düm-

1 matmah-ı A2, T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Matmah, mahall-i nazar” ifâdesi
s. 464’ün üzerindeki boşluğa yazılmıştır] A2a
2 hutâm-ı A2, T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Hutâm, metâ‘” ifâdesi s. 464’ün üze-
rindeki boşluğa yazılmıştır] A2a
3 Et-yaran A2, T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Et-yaran, ism-i dümmül” ifâdesi
s. 464’ün sağ kenârına yazılmıştır] A2a
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 869

mül-i1 seyf-i İlâhî ile nâ-bûd olup, serika eylediği emvâl ve cevâhir-i lâ-yuhsâ
bir ânda mahv ve gārât oldu. Bu müteveffâ Kayseriyyeli gûyâ anın müsveddesi
gibi vâris-i emvâl-i mesrûkası idi.
Erbâb-ı zebâric merkeze-i vakt olan dürûg-ı gûyândan biri buna zâyirçe-i
udhûke cevâb istihrâcı getürür. Şu mazmûnda ki: “İsm-i şerîfiniz İbrâhîm’dir
ve Kayseriyyelüsüz ve Dârussa‘âde Kâtibisiz ve manzûr-ı nazar-ı hazret-i Pâ-
dişâhîsiz, bu yazıcılıkdan mühr-i Sadâret sizindir. İbrâhîm Paşa gibi Vekîl-i
saltanat olursuz” me’âlinde imiş. Türk bunu gördükde intifâh-ı sebele-i gurûr
ile: “Bu bir şey’ mi? Ben dahi Kayseriyye’de iken bu istihrâc bize gösterilmi-
şidi” deyü cevâb vermiş. Rûzgârın kıyâs ma‘a’l-fârık olan şîve-i bedî‘asından
bî-haber har tabî‘at ve lâ-yu‘kal Cenâb-ı Hak’dan hayâ etmeyüp tevfîk isteme-
yenler bu gûne şu‘le-i hâr ve has gibi nümâyân olup bir ânda zâ’il olur2.

1 dümmül-i A2, T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Dümmül, çıban” ifâdesi s. 464’ün
sağ kenârına yazılmıştır] A2a
2 me’âliyle merhûm Sultân ‘Osmân hazretlerine cülûslarından mukaddem bir tarîkıyla
….. olur A2 : me’âline mâ-sadak merhûm u mağfûr Sultân ‘Osmân Hân ‘aleyhi’r-rah-
metü ve’r-rıdvân hazretlerinin cülûs-ı hümâyûnlarından mukaddem Teberdârlık ile
intimâ vü intisâb tahsîl edüp, niçe niçe vazîfe-i hâli olmayan umûrda çengâl-zen-i
tecâsür olmağla ve bi-husûsihî umûr-ı cesîme-i Evkāf-ı Haremeyn’e dâ’ir mevâddan
alup satup, üç dört [T2 9a] sene zarfında kati çok emvâl-i halkı iddihâr ve dâ’ire ve ha-
şem tahsîl eyledi. Bu makūle rûstâyî, deniyyü’l-asl kimesnenin matmah-ı nazarı birâz
hutâm-ı zâ’ile ictilâbından gayrı ne olacakdır? Bunun biri dahi İsmâ‘îl Paşa Mühürdâ-
rı Dervîş Efendi demekle ma‘rûf idi ki deniyyü’l-asl, haccâm ve müzeyyen makūlesi
olup, mübârek Et-yaran tesmiye olunan dümmül-i seyf-i kahr-ı İlâhî ile nâ-bûd oldu.
Ve bizâ‘a-i mesrûkası olan emvâl ü cevâhir-i lâ-yuhsâ bir ânda mahv ü gārât oldu.
Bu müteveffâ Kayseriyyelü İbrâhîm, gûyâ anın keçkûl-keş-i pârse-i hıyâneti bir ma‘nâ
idi. Me’mûr olduğu hıdmetde sıdk u istikāmeti olmayup, cenâb-ı Hak’dan ve veliyy-i
ni‘metinden hayâ etmeyenler bir mikdâr şu‘le-i hâr ü has gibi pertev-zen-i bâlâyî-i
enzâr olup, bir ânda yine mahv ü zâ’il olur T2 : me’âline sâdık merhûm u mağfûr
Sultân ‘Osmân Hân hazretlerinin cülûs-ı hümâyûnlarından mukaddem Teberdârlık
ile intimâ vü intisâb tahsîl edüp, niçe niçe üzerine lâzım olmayan umûra çengâl-zen-i
tecâsür olmağla ve bi-husûsihî umûr-ı Haremeyn’e dâ’ir mevâdda karışmağla alup sa-
tup, üç dört sene zarfında kati çok emvâl ve dâ’ire tahsîl eyledi. Ve bu makūle rûstâyî,
deniyyü’l-asl kimesnenin matmah-ı nazarı biraz hutâm-ı zâ’ile ictilâbından gayrı ne
olacakdır? Bunun biri dahi İsmâ‘îl Paşa Mühürdârı Dervîş Efendi demekle ma‘rûf idi
ki mübârek Et-yaran tesmiye olunan dümmül-i seyf-i kahr-ı İlâhî ile nâ-bûd olup,
bizâ‘a-i mesrûkası olan emvâl ü cevâhir-i lâ-yuhsâ bir ânda mahv ü gārât oldu. Bu
müteveffâ Kayseriyyelü İbrâhîm, gûyâ anın keçkûl-keş-i [Bu kelime ile ilgili olarak
870 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Ve yine mâh-ı saferu’l-hayrın yirmi yedinci salı gün1ü2 ‘ale’s-sabâh


Dîvân vakti Kadırga Limanı mahallesinde bir bakkālın3 hânesinden âteş-i
ser-keş zebâne-keş olup, ol gün galebe dîvânı tenbîh ve Nasârâ elçilerin-
den biri mu‘tâd üzere Dîvân-ı hümâyûn’a getürülecek idi. Sâhib-i devlet
hazretlerinin re’y-i rezînleri üzere Kethudâ Bey4 ve Cebeci-başı ve Seg-
bân-başı ve Mi‘mâr Ağa ve Cebe-hâne kethudâları ve neferâtı5 ve sâ’ir
tulumbacıları ta‘yîn ve harîka ‘acâleten6 irsâl ve Dîvân tertîbi yine kemâ-
kân7 bozulmayup, elçi-i mesfûr mu‘tâd üzere Dîvân-ı hümâyûn’a rû-mâl
[T2 9b] eyledi.

“Keçkûl-keş, fukarâ hıdmetkârı” ifâdesi s. 464’ün sağ kenârına yazılmıştır] pârse-i ha-
bâseti bir ma‘nâ idi. Me’mûr olduğu hıdmetde sıdk u istikāmeti olmayup, cenâb-ı
Hak’dan ve veliyy-i ni‘metinden hayâ etmeyenler bir mikdâr şu‘le-i hâr ü has gibi
pertev-zen-i enzâr olup, bir ânda mahv ü zâ’il olur A2a
1 27 Safer 1173 = 20 Ekim 1759 Cumartesi. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim istifâ-
de ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynaklan-
mış olmalıdır.
2 ve yine mâh-ı saferu’l-hayrın yirmi yedinci salı günü A2 : ve yine mâh-ı saferu’l-hay-
rın yirmi yedinci sülesâ günü A2a : ve yine saferu’l-hayrın yirmi yedinci günü T2
3 Limanı mahallesinde bir bakkālın T2 : Limanı’nda bir bakkālın A2a : Limanı’nda bir
bakkāl A2
4 galebe dîvânı tenbîh ve Nasârâ ….. Bey A2 : düvel-i Nasârâ elçilerinden biri rikâb-ı
kâm-yâba rû-mâl edecek idi. Sâhib-i devlet hazretleri huzûrda bulunmak lâ-büdd ol-
mağla, Sadrıa‘zam Kethudâsı T2 : mu‘tâd üzere düvel-i [Bu kelime ile ilgili olarak
“Düvel, cem‘-i devlet” ifâdesi s. 464’ün sağ kenârına yazılmıştır] Nasârâ ….. lâ-büdd
olmağla Kethudâ Bey A2a
5 neferâtı A2 : neferât T2, A2a
6 ‘acâleten T2, A2a : ― A2
7 kemâ-kân T2 : ― A2, A2a
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 871

Ve bir iki hâne muhterik ve hedm ve harîka me’mûrlar ziyâde cidd ü


ihtimâm ile1 bi-emrillâhi Te‘âlâ muntafî oldu. Ammâ basdırılan hânenin
sakfı bâlâsında dururken, sakf2 çöküp Cebeci-başı ve Mi‘mâr-başı Ağa ve
yirmi kadar zâbitân ve çorbacılar düşüp mecrûh oldular ve cerhleri sâlim
hânelerine getürüldü. Ve neferâtdan dahi katı vâfiri mecrûhu’l-a‘zâ’ lâkin
sâlim idiler3.

İhsân-ı ‘atıyye-i hümâyûn ma‘a4 hil‘at-ı mûcibü’l-behcet be-Kādî-yı


İstanbul Bekrî-zâde Mehmed Halîl5 Efendi
Yine sene-i merkūme mâh-ı saferu’l-hayrının yirmi ikinci gün6ü7 hâlâ İs-
tanbul Kadısı Bekrî-zâde Efendi fî-nefsi’l-emr sıdk8 u diyânet ve ihlâs üzere bu9
sinn-i pîrî ve şeyhûhetde bezl-i tâb ü tüvân edüp, hıdmet-i sadâkati nümâyân
ve10 nefs-i Âsitâne ve etrâfında narh-ı11 cârî olan es‘âr husûsunda nizâm-ı tâm ve

1 ve bir iki hâne muhterik ve hedm ve harîka me’mûrlar ziyâde cidd ü ihtimâm ile T2,
A2a : ve harîka me’mûrlar ziyâde cidd ü ihtimâm ile bir iki hâne muhterik ve hedm ve A2
2 sakf T2, A2 : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “dururken” kelimesinin üzeri
çizilmiştir] A2a
3 Cebeci-başı ve Mi‘mâr-başı Ağa ve yirmi kadar zâbitân ….. idiler A2 : zâbitân-ı çorba-
cıyândan kati çok kimesneler düşüp, sâlimîne’l-cerh hânelerine getürdüler T2, A2a
4 ma‘a T2, A2a : ve A2
5 Mehmed Halîl T2, A2a : ― A2
6 22 Safer 1173 = 15 Ekim 1759 Pazartesi.
7 yine sene-i ….. günü A2a : sene-i merkūme ….. günü A2 : yine sene-i merkūme safe-
ru’l-hayrında T2
8 sıdk T2, A2a : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] A2
9 üzere bu A2 : üzere A2a : ile T2
10 hıdmet-i sadâkati nümâyân ve A2 : ― T2, A2a
11 narh-ı T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Narh, Fârisîdir si‘r ma‘nâsına” ifâdesi s.
465’in sol kenârına yazılmıştır] A2a
872 MEHMED HÂKİM EFENDİ

fukarâ’-i ‘ibâdullâhdan hazret-i Pâdişâh-ı enâma1 du‘ây-ı hayr aldırmağa sâ‘î ol-
dukları ma‘lûm-ı hümâyûnları olmağla, mûmâ ileyhe2 ‘atıyye-i cezîle ve hil‘at-ı
mûcibü’l-behcet i‘tâ ve iksâsıyla3 mecbûr buyurdular.
Mûmâ ileyh Kadı Efendi’nin cümle-i ihtimâmlarından biri de budur ki,
kendilere mahsûs olan mahlûl-i imâmetleri4 fürûht olundukda, senede5 beş
altı kîseye bâliğ olup, kendüye6 medâr-ı me‘âş olagelmişiken, İstanbul Kadı-
sı’na7 mahsûs hademeyi çağırdup: “Sizin bizim hıdmetimizde olmağla, elbette
ehl-i sûk ve esnâfda8n9 intifâ‘ınız olur. Lâkin ba‘de’l-yevm eğer10 bir âhadden
bir akça ve bir habbe alursanız haklarınızdan gelürüm!” deyü tenbîh ve ol
kendüye ‘â’id11 meblağı bunlara herkesin hâl ü şânına [T2 10a] göre taksîm ve
i‘tâ ederler. Ve hammâmcılara varınca pâk peştemâllar ve makremeler olmak
üzere tenbîh, kefere ve Yehûd tâ’ifelerinin bürehnelikde imtiyâz-ı ehl-i İslâm
içün cülcül-bend-i12 sâk u bâzû olmalarına tenbîh ü te’kîd ve ehl-i sûk bi-ec-
ma‘ihim13 terâzülerini kalayladup, dirhemleri tamgalu ve temâm olup14 ve kö-

1 hazret-i Pâdişâh-ı enâma T2, A2a : Pâdişâh-ı ‘âleme A2


2 oldukları ma‘lûm-ı hümâyûnları olmağla, mûmâ ileyhe T2, A2a : olduklarını bi-‘ay-
nihî tebdîl-i hümâyûnda dûçâr olup müşâhede buyurmalarıyla A2
3 i‘tâ ve iksâsıyla T2, A2a : iksâ’ ve i‘tâsıyla A2
4 ihtimâmlarından biri de ….. imâmetleri A2 : mehâsininden biri budur ki, kendülere
mahsûs olan cihât-i imâmet T2 : mehâsininden biri budur ki, kendülere mahsûs olan
imâmetleri A2a
5 senede T2 : ― A2, A2a
6 kendüye T2, A2a : kendülere A2
7 Kadısı’na A2a : kadılarına T2, A2
8 esnâfdan T2, A2 : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “elbette” kelimesinin
üzeri çizilmiştir] A2a
9 elbette ehl-i sûk ve esnâfdan T2, A2a : ehl-i sûk ve esnâfdan elbette A2
10 ba‘de’l-yevm eğer A2, A2a : eğer ba‘de’l-yevm T2
11 kendüye ‘â’id T2 : ― A2, A2a
12 cülcül-bend-i T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Cülcül-bend, çınzırak bağlamak”
ifâdesi s. 466’nın sağ kenârına yazılmıştır] A2a : ― A2
13 bürehnelikde imtiyâz-ı ….. bi-ecma‘ihim T2 : bürehnelikde imtiyâz-ı …..tenbîh ve
ehl-i sûk bi-ecma‘ihim A2a : kollarına çıngırak takmak ile ehl-i İslâm’dan imtiyâz bu-
lunmak ve ehl-i sûk A2
14 ve temâm olup T2, A2a : temâm olmak gibi A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 873

mürcülerin kürekleri -yaba ta‘bîr olunur- parmaklı olmak gibi hattâ1 gicelik ve
‘âdî2 kavuklara dahi nizâm ve ta‘yîn-i si‘r ve3 lahm-i ganem altı pâreye, pegnir
dahi4 kırk akçaya fürûht olunurken, on sekiz akçaya tenebbühü gibi ve noksân
töhmetiyle ahz5 olunup, ocaklarına te’dîb içün gönderdiği ehâlî-i sûkdan her6
kim olursa, zâbitleri tarafından te’dîb olundukdan sonra: “Fülânın sebîli tah-
liye oluna” deyü memhûren tezkiresi gelmedikce itlâk olunmamak gibi ve li-
monun okkası iki pâreye7 ve sebzecilere8 dahi sebze envâ‘ında tenbîh ki, on iki
‘aded9 turb bir akçaya ve şelgam ve lahana üç okkası bir pâreye olmak gibi10…
Hattâ bir hammâlı görüp za‘îfu’l-bünye âdem imiş mahmûlü olan bâr tâ-
kat-güdâz tartılup yüz yirmi okka gelmiş. Hammâlı tartdırup seksan okka
gelür. Nefs-i cümlede akdem ve ercahdır. “Niçün tâkatinden ziyâdeyi haml ile
tama‘a düşüp, ‘âtıl olursun” deyü seksandan yüz yirmiye varınca kırk değnek
darbı ile ta‘zîr etmeli gibi11…
Hâsıl-ı kelâm herkese böyle ihtimâm üzere nizâm vermede kulûb-ı seve-
kaya haşyet ü ru‘b müstevliye olup, hem-senc-i terâzû-yı edeb oldular. Hakk
Te‘âlâ devâm üzere tevfîk ihsân eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn12.
[T2 10b]

1 hattâ T2, A2a : ve A2


2 ‘âdî T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “‘Âdî, ‘âdet olan şey” ifâdesi s. 466’nın sağ
kenârına yazılmıştır] A2a
3 ta‘yîn-i si‘r ve T2, A2a : si‘r ta‘yîni gibi A2
4 dahi A2 : ― T2, A2a
5 ahz A2, A2a : + [Bu kelime mükerrer yazılmış ve ilkinin üzeri kırmızı mürekkeple
çizilmiştir] T2
6 sûkdan her T2 : sûkdan A2a : sûkadan A2
7 okkası iki pâreye A2 : iki okkası dört pâreye T2, A2a
8 sebzecilere T2, A2 : sebzevâtcılara A2a
9 ki on iki ‘aded T2, A2a : hattâ on iki A2
10 şelgam ve lahana üç okkası bir pâreye olmak gibi T2, A2a : emsâlühâ gibi A2
11 hattâ bir hammâlı görüp za‘îfu’l-bünye âdem imiş ….. gibi A2 : ― T2, A2a
12 hâsıl-ı kelâm herkese böyle ihtimâm ….. Seyyidi’l-mürselîn T2 : hâsıl-ı kelâm herkese
böyle ihtimâm ….. haşyet müstevlî olup edeblerin takındılar. Hakk Te‘âlâ devâm üzere
tevfîk ihsân eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn A2a : vâkı‘â bu ehâ[lî-i] sûk
müsâmaha ve irhâ ile gāyet hadlerinden mütecâviz olmuşlar idi. Mûmâ ileyh cenâbla-
rının bu gûne nezâfet ve sıdk ve ihtimâmı ehl-i sûka rehbet ve havf istîlâsına bâdî oldu.
Hakk Te‘âlâ tevfîk ihsân eyleye, âmîn A2
874 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Sudûr-ı fermân-ı yesâğ be-hey’ât ü endâm-ı tâ’ife-i nisvân-ı müslimât ve


zenân-ı erbâb-ı zimmet ez-Yehûd ve Nasârâ1
Yine sene-i merkūme saferu’l-hayrı evâsıtında2: “Havâtîn-i ehl-i3 İslâm
kâyinen men-kâne şâlî ve reng-âmîz çuka ferâceler4 geymeyeler ve kasındılı
olmaya ve başları büyük ve yaşmaklarının nısfı mekşûf, yüzleri açık meydânda
bî-perde ve hayâ5 gezmeyeler ve ehl-i zimmet tâ’ifesi6 nisvânı dahi siyâh ferâce
ve boncuk mâ’îsi geyeler7. Ve Müslümân hâtûnları kırmızı yâhûd yeşil çuka
ferâceler geyeler8. Ve kefere nisvânının çedik ve pâbûşu kırmızı ola, sarı ol-
maya ve bi-gayr-i ‘özrin şer‘î de‘âvîye9 vekîller olmayup, müdde‘î ve müdde‘â
‘aleyh10 bi-nefsihimâ11 hâzır olalar” deyü mazmûn-ı emr-i ‘âlî e’imme-i mahal-
lâta12 birer birer tenbîh ü te’kîd olundu.

1 sudûr-ı fermân-ı yesâğ be-hey’ât ü endâm-ı ….. Nasârâ T2 : sudûr-ı fermân-ı ‘âlî
be-yesâğ-ı hey’ât-ı kabîha-i ….. Nasârâ A2a : sudûr-ı fermân-ı ‘âlî be-yesâğ-ı ferâ-
ce-i nisvân reng-âmiz şâlî ve gayrân A2
2 11-20 Safer 1173 = 4-13 Ekim 1759.
3 ehl-i A2, A2a : ― T2
4 çuka ferâceler T2 : ferâceler A2a : ferâce A2
5 mekşûf yüzleri açık meydânda bî-perde ve hayâ T2 : mekşûf yüzleri meydânda bî-per-
de ve bî-hayâ’ A2a : âşikâr yüzleri meydânda bî-edeb ve bî-hayâ A2
6 tâ’ifesi (‫ )طﺎ ٴﯾﻓﮫ ﺳﻰ‬T2, A2a : tâyifesi ( ‫ ) א‬A2
7 geyeler T2, A2a : ola A2
8 ve Müslümân hâtûnları kırmızı yâhûd yeşil çuka ferâceler geyeler T2 : ve Müslümân
hâtûnları kırmızı yâhûd yeşil ferâce geyeler A2a : Müslümân havâtîni ferâceleri ya
kırmızı yâhûd yeşil çuka ferâce ola A2
9 ve kefere nisvânının ….. de‘âvîye T2 : ve kefere nisvânı ….. de‘âvîye A2a : kefere nisvânı
çedik pâbûşu kırmızı olup, sarı çedik pâbûşu olmaya ve bilâ-‘özrin şer‘î da‘vâlara A2
10 ‘aleyh A2, A2a : + [Bu kelime kırmızı mürekkeple satırın üstüne yazılmıştır] T2
11 bi-nefsihimâ T2, A2a : bi-nefsihî A2
12 mazmûn-ı emr-i ‘âlî e’imme-i mahallâta T2 : mazmûn-ı emr-i ‘âlî mahallât imâmlarına
A2a : mahallât imâmlarına A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 875

İhsân-ı rütbe-i vâlây-ı Vezâret be-Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel Halîmî


Mustafa Efendi1 ve gayrân2
Sene-i merkūme mâh-ı rebî‘ulevvelinin sekizinci gün3ü4 hâlâ Defterdâr-ı Şıkk-ı
Evvel olan Halîmî Mustafa Efendi cenâbların her vechile zâten ve zemânen5 lâyık
u sezâ-vâr olmağla, Mûsul Eyâleti tevcîhiyle rütbe-i vâlây-ı Vezâret ihsân ve ilbâs-ı
hil‘at-ı seniyye ile irtifâ‘-i kadr ü şânları berâber-i tâk-ı gerdûn buyuruldu.
Mûmâ ileyh Halîmî Paşa cenâbları fil-asl asâlet [T2 11a] ü nebâhat ile mevsûf
olup6, menâsıb-ı Dîvâniyye’nin a‘lâ ve7 güzîdelerinde müstahdem ü mükerrem
ve üç def‘a Devlet-i ‘aliyye’de Şıkk-ı Evvel Defterdârlığı’yla be-kâm olup8 ve hı-
demât-ı me’mûresinde ikdâm ile9 meşkûru’l-mesâ‘î ve ‘ilm ü fazl ile müzeyyen
ve muhallâ10 hûş-tab‘, şi‘r u inşâları resîde-i derece-i tahsîn ve müretteb dîvânları
olup, erbâb-ı tabâyı‘a râgıb ve kerem ve semâhat ile sâhib-i rifd ve mevâhib ve
her vechile hayr-hâh-ı Devlet ve rütbe-i sâmiye-i Vezâret istihkāk ve liyâkatleri
hasebiyle vâlây-ı kadr ve fehâmetleri zîb-ârây-ı hil‘at-ı kâm u merâm buyuruldu11.
Ve Baş-muhâsebeci12 olan İbrâhîm Efendi, Şıkk-ı Evvel Defterdârlığı’na il-
bâs-ı hil‘at olundu. Ve Cizye Muhâsebecisi olan13 Nu‘mân Efendi, Baş-muhâ-
sebe’ye ilbâs-ı hil‘at ve Haremeyn Mütevellîsi Nûrî Efendi, Cizye Muhâsebe-
ciliği ile be-kâm14 buyuruldu.

1 Şıkk-ı Evvel Halîmî Mustafa Efendi T2, A2 : Halîmî Efendi A2a


2 ve gayrân A2 : ― T2, A2a
3 8 Rebî‘ulevvel 1173 = 30 Ekim 1759 Salı.
4 sene-i merkūme mâh-ı rebî‘ulevvelinin sekizinci günü A2 : yine sene-i merkūme mâh-ı
rebî‘ulevvelinin yirmi sekizinci günü A2a : yine sene-i merkūme rebî‘ulevvelinde T2
5 cenâbların her vechile zâten ve zemânen A2 : cenâblarına her vechile A2a : her vechile T2
6 olup T2, A2a : ― A2
7 a‘lâ ve A2 : ― T2, A2a
8 olup A2 : ― T2, A2a
9 ikdâm ile T2 : ― A2, A2a
10 ve ‘ilm ü fazl ile müzyyen ve muhallâ A2 : ― T2, A2a
11 resîde-i derece-i tahsîn ve müretteb dîvânları olup ….. buyuruldu A2 : hayli mev-
zûn ve vücûhla istihkāk u liyâkatleri olmakdan nâşî, bâlây-ı kadr ü fehâmetleri zîb-ârây-ı
hil‘at-i Vezâret buyuruldu T2, A2a
12 Baş-muhâsebeci T2, A2a : Baş-muhâsebe’de A2
13 olan T2, A2a : ― A2
14 Baş-muhâsebe’ye ilbâs-ı hil‘at ….. be-kâm A2 : Baş-muhâsebe ile sâbit-i mezâhib-i
tekrîm ve Haremeyn Mütevellîsi Nûrî Efendi, Cizye Muhâsebeciliği ile tenvîr-i sâha-i
876 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Nakl-i hümâyûn-ı Pâdişâhî ez-Hadîka-i Kara-ağac


be-Serây-ı Cedîd-i hümâyûn1
Yine sene-i merkūmenin2 mâh-ı rebî‘ulevvelinin onuncu mübârek hamîs
günü3 Şehriyâr-ı Cihân-sitân-ı ekrem ve Hidîv-i Tâc-dâr-ı a‘zam4, Nigeh-bân-ı
ümem5 halledallâhu ‘ömrahû ve şevketehû mâ-dâme kıyâmü’l-‘âle6m7 efendimiz
hazretleri, çünki Sâhil-serây-ı hümâyûn-ı Beşiktaş’dan hevâların tesâ‘üf ü tevâ-
fuku hasebiyle hazret-i Hâlid bin Zeyd el-Ensârî8 ‘aleyhi rıdvânullâhi’l-Bârî9
cenâblarının isticlâb-ı envâr-ı türbe-i mutahharaları [T2 11b] kurbiyyetle Ha-
dîka-i enîka-i ibtihâc-mâye-i10 Kara-ağac’a nakl-i hümâyûnları ile ol sâha-i
nûr-efzâyı: “Gam-güsârım Kara-ağac Bâğçesi” me’âliyle pertev-i nûr-ı siyâhî-i
rahamût11-âsâ12 reşk-i harîm-i İrem-tev’em buyurmuşlar idi.
Birkaç eyyâm ol bâha-i sa‘d ü13 sürûr-efzâda hezâr inbisât ve hubûr ile14
ârâm-sâz-ı übbehet ü iclâl olup, hevâların gün-be-gün dem-i sermâyîde15 te-
beddülü zâhir u nümâyân olmağla, ferd16:

âmâl T2 : Baş-muhâsebe ile sâbit-i merkez-i tekrîm ….. tenvîr-i âmâl A2a
1 Nakl-i hümâyûn-ı ….. hümâyûn A2 : Nakl-i hümâyûn-ı Pâdişâhî ez-Hadîka-i
ibtihâc-mâye-i Kara-ağac be-Serây-ı ‘âmire-i Cedîd-i hümâyûn bi’l-‘izzi ve’l-iclâl
T2 : Nakl-i hümâyûn-ı Pâdişâhî ez-Hadîka-i Kara-ağac ….. ve’l-iclâl A2a
2 merkūmenin A2 : merkūme T2, A2a
3 10 Rebî‘ulevvel 1173 = 1 Kasım 1759 Perşembe.
4 a‘zam T2, A2a : ― A2
5 Nigeh-bân-ı ümem A2 : ― T2, A2a
6 “ ‫ـ ه و ـ כ ــאدام ــאم ا א ـ‬ ‫ = ـ ا‬Allah onun ömrünü ve büyüklüğünü dünya dur-
dukça dâim kılsın” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
7 mâ-dâme kıyâmü’l-‘âlem T2, A2a : mâ-dâme’l‘âlem A2
8 Hâlid bin Zeyd el-Ensârî T2, A2a : Hâlid Ensârî A2
9 “‫ر ان ا ا אرى‬ = el-Bârî Allah’ın rızâsı onun üzerine olsun” anlamına gelen Arap-
ça duâdır.
10 ibtihâc-mâye-i T2 : ― A2, A2a
11 rahamût T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Rahamût, mübâlağa fi’r-rahmeti” ifâdesi
s. 468’in sağ kenârına yazılmıştır] A2a : ― A2
12 gam-güsârım Kara-ağac ….. rahamût-âsâ T2, A2a : ― A2
13 ü T2, A2a : ― A2
14 hezâr inbisât ve hubûr ile T2, A2a : ― A2
15 sermâyîde T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Sermâ, şitâ; germâ, sayf ” ifâdesi s.
468’in sağ kenârına yazılmıştır] A2a
16 ferd A2a : ― T2, A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 877

Dilem be-cây-ı dîger1 mî-reved hûşâ gül-i ra‘nâ


Ki der-behâr pes ser-nümûd vakt-i sermâ-râ2

me’âliyle Serây-ı Cedîd-i hümâyûn dahi ‘aynıyla gül-i ra‘nây-ı gülşen-serây-ı3 sal-
tanat bir mahall-i cân-fezâdır ki, bir tarafı mevsim-i behâr gibi ezâhîr-i4 garîbe
ile müzeyyen bâğçe-i hâs-ı husrevî-ihtisâs ve bir tarafı i‘tidâl-i hevâyı câzib5
âhır-ı mevâsim-i sayfda olan envâ‘-i safâ vü sürûru hâvî bir6 lâne-i bî-mesîl-i
übbehet-menâs olmağla, târîh-i mezkûrda7 hezâr ve sad hezâr sürûr u ikbâl ve
mezîd-i sa‘d ü inbisât-ı8 bî-hemâl9 ile ol Hadîka-i enîka’dan Serây-ı Cedîd-i
hümâyûn’a şirâ‘-güşây-ı şevket ü iclâl oldular. Li-münşi’ihi’l-Hakīr10:

Serây-ı saltanat ber-cism-i ‘âlem-râ çû-cân11 âmed


Ki cân âmed der û ya‘nî [T2 12a] Şehen-şâh-ı cihân âmed
Kudûm-ı Şâh-ı ‘âlem nûr mî-bahşîd ‘âlem-râ12
Be-cism-i milk ya‘nî rûh-ı kudsî-âşiyân âmed13

1 dîger T2 : diger A2, A2a


2 “‫ـ אرا‬ ‫ـ دوـ‬ ‫ــא כ ر ــא * כـ در ــאر ـ‬ ‫ــאى د כـ ـ ود‬ ‫ = د ـ‬Ey güzel gül! Gön-
lüm ilacı için başka bir yere gidiyor. Bahar mevsiminde soğukların devam etmesi, çok
vâki olmuştur” anlamına gelen Farsça bir beyittir.
3 gülşen-serây-ı T2, A2a : gülşen-i A2
4 ezâhir-i T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Ezâhîr, cem‘u’l-cem‘dir; ezhârın mün-
tehi’l-cümû‘u” ifâdesi s. 469’un sol kenârına yazılmıştır] A2a
5 el-behcet i‘tâ ve iksâsıyla mecbûr buyurdular. Mûmâ ileyh Kadı Efendi’nin cümle-i
ihtimâmlarından biri de budur ki ….. câzib T2, A2a : + [Bu kısım müsvedde kağıtlara
yazılmıştır] A2
6 bir T2, A2a : ― A2
7 10 Rebî‘ulevvel 1173 = 1 Kasım 1759 Perşembe.
8 ü inbisât-ı T2, A2a : neşât-ı A2
9 bî-hemâl T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Bî-hemâl, bî-misâl gibi” ifâdesi s.
469’un sol kenârına yazılmıştır] A2a
10 li-münşi’ihi’l-Hakīr A2 : li-münşi’ihi’l-Fakīr T2, A2a
11 çû-cân A2, A2a : çû-cihân T2
12 ‘âlem-râ T2 : ekvân-râ A2, A2a
13 “ ‫אه אن ا‬ ‫אن ا * כ אن ا درو‬ ‫א ا‬ ‫اى‬
‫ـ ا ـ אن ا ـ‬ ‫ـ ــכ ـ روح‬ *‫ـ א ـ ا‬ ‫ = ـ وم ــאه א ـ ـ ر ـ‬Âlem üzerinde,
saltanat sarayı can gibi oldu. Şâhlar şâhı geldiği için, ona cân geldi. Âlem sultânının
gelişi, dünyaya nûr bağışladı. Sultânın bedeni ile, kutsal âlemin rûhu geldi” anlamına
gelen Farsça bir şiirdir.
878 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Hânden-i nazm-ı şerîf-i1 Mevlid-i Nebevî


‘aleyhi efdalu2’s-salâti ve’s-selâm3
Yine sene-i merkūme mâh-ı rebî‘ulevvelinin on ikinci günü4 ‘âdet-i hamî-
de-i Devlet-i ebed-müddet üzere Sultân Ahmed Câmi‘-i şerîfi’nde cevâhir-i
manzûme-i mîlâd-ı Seyyidü’l-enâm ‘aleyhi efdalu’s-salâti ve’s-selâm5 ile teşnîf-i
mesâmi‘-i erkân-ı Devlet içün ‘akd-i cem‘iyyet ve Sadrıa‘zam-ı Âsaf-makām ve
Şeyhulislâm ve Kapudan Paşa ve sudûr-ı ‘ulemâ ve mevâlî ve eşrâf ve sudûr-ı6
kirâm ve sâ’ir ol mahall-i müteberrikde bulunmaları mu‘tâd olan bi’l-cümle
havâss-ı Devlet da‘vet olunup, Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh halledallâhu ve ebkāhu7
hazretleri ‘ikdü’l-le’âl-i ricâl-i meclis-i karîn-nizâm ve gevher-i şâh-vâr-ı zât-ı
Âsafî ile temâm oldukdan sonra, mükemmel alay ile mahfil-i hümâyûnu teşrîf
ve şikâf-ı revzene-i kafesden pertev-i mihr-i dîdârlarıyla cümle huzzârı taltîf
buyurdukları gibi, meşâyih-i cevâmi‘-i selâtînden her biri birer âyet-i kerîme
ile şurû‘-i va‘z ve tefsîri8 vesîle-i du‘ây-ı Pâdişâh-ı Cihân-gîr edüp, [T2 12b]
semmûr kürkler ve ‘atıyyeler ile ikrâm ve mevlid-hânlar elhân-ı ‘andelîbâne
ile manzûme-i mîlâd-ı Bâhiru’l-is‘âd’ı kırâ’at ve itmâm eylediklerinde hil‘at
ve ‘atıyyeler ile9 mazhar-ı in‘âm kılındıkdan sonra, Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh hal-
ledallâhu ve ebkāhu10 cenâb-ı hilâfet-me’âbları yine müzeyyen alay-ı vâlây-ı11
cihân-ârâ ile Serây-ı Cedîd-i hümâyûn’a ‘azîmet buyurdular.

1 şerîf-i T2 : ― A2, A2a


2 efdalu T2 : ― A2, A2a
3 “‫ة وا م‬ ‫ا‬ ‫ا‬ = Salât ve selâmın en fazîletlisi O’nun üzerine olsun” anlamına
gelen ve Peygamberimize yapılan Arapça duâdır.
4 12 Rebî‘ulevvel 1173 = 3 Kasım 1759 Cumartesi.
5 “‫ة وا م‬ ‫ا‬ ‫ا‬ = Salât ve selâmın en fazîletlisi O’nun üzerine olsun” anlamına
gelen ve Peygamberimize yapılan Arapça duâdır.
6 sudûr-ı A2, A2a : ― T2
7 “‫ا وا אه‬ = Allah onu sonsuz ve devamlı kılsın” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
8 şurû‘-i va‘z ve tefsîri T2, A2a : tefsîrini A2
9 ile A2, A2a : ― T2
10 “‫ا وا אه‬ = Allah onu sonsuz ve devamlı kılsın” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
11 vâlây-ı T2, A2a : ― A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 879

Âmeden-i câmûs-ı ebyaz-ı ‘acîb be-taraf-ı


Devlet-i ‘aliyye ez-nevâhî-i Bozok
Yine mâh-ı merkūmun evâsıtında1 Bozoklu Türkmân Ağası olan Çapan-zâ-
de tarafından ol nevâhîde zuhûr etmeğiyle kudret-i bâliga-i Sâni‘ u Hallâk ile
bir câmûs ki, süd beyâzı niçe ezmine-i mütekaddimeden berü görülmemişidi2.
Vâkı‘â umûr-ı müte‘accibeden olmağla, ol mahalde Çapan-oğlu nâm ki-
mesne tarafından gönderilmekle, Serây-ı ‘âmire’nin mesrah-ı3 behâ’im4 olan
mahalline irhâ vü tesrîh5 olundu6.
Bu makūle garîbü’l-eşkâl hayvânât ve emsâlühânın zuhûr bulduğu ma-
hallerden ib‘âs ü irsâli me’lûf-ı ‘âdî gibidir. Hattâ üç yüz elli iki senesinde7
Nâsıruddevlet bin Hamdân’a bilâd-ı Ermen’den bir bıtâka irsâl olundu ki,
koltukları altından birbirine muttasıl u multasık iki tev’em âdem8, nâf ü sürre
[T2 13a] ve sebîlleri etemm9 ve sâ’ir a‘zâları mükemmel ve muntazam10 idi.
Nâsıruddevlet bunları birbirlerinden tefrîk ve imtiyâz11 içün etıbbâsına12 su’âl
ve bunları istintâk eylediler: “İkisi birden acıkırlar ve susarlar idi13. Eğer tafsîl
olunsalar mâdde-i hayâtları munhasim14 olur15” deyü cevâb verdiler. Ahyânen

1 11-20 Rebî‘ulevvel 1173 = 2-11 Kasım 1759.


2 mütekaddimeden berü görülmemişidi T2, A2a : müte‘addidede görülmemişdir A2
3 mesrah-ı T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Mesrah, mahall-i serh-i behâyim”
ifâdesi s. 469b’nin sağ kenârına yazılmıştır] A2a
4 behâ’im (‫ )ﺑﮭﺎ ٴﯾم‬A2a : behâyim ( ‫ ) א‬T2
5 tesrîh T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Tesrîh, irhâ’-i behime bi-mer‘â” ifâdesi
s. 470’in sol kenârına yazılmıştır] A2a : ― A2
6 vâkı‘â umûr-ı müte‘accibeden olmağla ….. olundu T2, A2a : irsâl olunup vâkı‘â umûr-ı
müte‘accibeden olmağla Serây-ı ‘âmire-i Cedîd’in mesrah-ı bühmâ olan mahalline irhâ’
buyuruldu A2
7 1 Muharrem 352 = 30 Ocak 963 Cuma.
8 tev’em âdem T2, A2a : âdem-i tev’em A2
9 etemm T2, A2a : temâm A2
10 mükemmel ve muntazam T2, A2a : kâmilü’l-etrâf A2
11 ve imtiyâz T2 : ― A2, A2a
12 etıbbâsına T2, A2a : etıbbâya A2
13 acıkırlar ve susarlar idi A2 : cey‘ân ü şeb‘ân ü ‘atşân olurlar T2 : cey‘ân ü ‘atşân olurlar A2a
14 munhasim T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “el-hasm, el-kat‘” ifâdesi s. 470’in sol
kenârına yazılmıştır] A2a : ― A2
15 mâdde-i hayâtları munhasim olur T2, A2a : ölürler A2
880 MEHMED HÂKİM EFENDİ

miyâneleri şeker-âb olup bir mikdâr1 söyleşmezler, ba‘dehû yine barışurlar


birbirlerine harf-endâzlık ederler2 idi.
Dahi agreb ü a‘cebi bu kim biri tâ’ife-i zenâna ve biri tâzeye mâ’il idi. Niçe
müddetden sonra biri fevt oldu, karındaşı ferîd ü vahîd kaldı. Bir sicim ile
koltuğu altından boğdular, bir iki günde sâkıt oldu. Öbürü bir müddet dahi
kalup, fevt oldu3.
Ve4 yine üç yüz yetmiş beş târîhinde5 ‘Ummân nâm mahalde deryâdan fil
cüssesi kadar bir mürg-i sefîd-i büzür6g7 zuhûr edüp lisân-ı fasîh ile üç ker-
re: “Kad-karube’l-emru8” deyü sayha-zen-i âfâk olup, yine deryâya mungamis
oldu9. İkinci ve10 üçüncü gün kezâlik sayha edüp, yine deryâya daldı11.
Ve yine dört yüz yirmi bir12 târîhinde13 sedd-i Ye’cûc’dan bir tarîk ile14 rîh-i
şedîde bâlây-ı sedden bir âdem-i Ye’cûcî’yi atup15 Bağdâd’a getürdüler. Tûl-i kā-
meti bir zirâ‘, lihyesi iki karuş, gûşları gāyet büyük birer sini mikdârı idi16. Hattâ

1 mikdâr T2, A2a : müddet A2


2 birbirlerine harf-endâzlık ederler T2 : birbirine harf-endâzlık ederler A2a : ― A2
3 dahi agreb ü a‘cebi bu kim ….. oldu A2a : dahi agreb ü a‘cebi ….. bir sicim ile zîr-i
bağlinden boğdular, bir iki günde sâkıt oldu. Öbürü bir müddet dahi bâkī kalup, fevt
oldu T2 : dahi agrebi bu ki bi’t-tab‘ biri zen-dost ve biri mahbûb-dost idi. Niçe müd-
detden sonra biri fevt oldu. Bir sicim ile koltuğu mahallinden boğdular, sâkıt oldu.
Öbürü bir müddet dahi kalup, fevt oldu A2
4 ve A2a : ― T2, A2
5 1 Muharrem 375 = 24 Mayıs 985 Pazar.
6 büzürg T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Büzürg, kebîr” ifâdesi s. 470’in sol kenârına yazıl-
mıştır] A2a : ― A2
7 mürg-i sefîd-i büzürg A2a : mürg-i sefîd ve büzürg T2 : beyâz mürg A2
8 “ ‫با‬ = Kıyâmet yaklaştı” anlamına gelen Arapça cümledir.
9 sayha-zen-i ….. mungamis oldu T2 : sayha-zen-i âfâk olup, yine deryâya daldı A2a :
sayha eyledi, ba‘dehû deryâya daldı A2
10 ve A2, A2a : ― T2
11 daldı A2, A2a : gats eyledi T2
12 ve yine dört yüz yirmi bir A2, A2a : yine dört yüz yirmi T2
13 1 Muharrem 421 = 9 Ocak 1030 Cuma.
14 tarîk ile A2 : tarîkle T2, A2a
15 bâlây-ı ….. atup A2a : bâlâdan bir merdüm-i Ye’cûcî’yi aşağı atup T2 : bâlây-ı sedden bir
âdemi atup A2
16 gûşları ….. idi T2 : gûşları gāyet büzürg birer sini mikdârı idi A2a : gāyet büyük kulak-
ları var idi A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 881

sûk-ı Bağdâd’da temâşây-ı halk içün gezdirirler idi1. Sahâ’if-i târîh bi’l-münâ-
sebeti2 ba‘zı fevâ’idden hâlî olmamağla, bu mahalde bu kadarla iktifâ3 olundu.
Nükte-i garîbe: [T2 13b] Bu hayvân -ki câmûs ismiyle müsemmâdır- sâ-
hib-i şecâ‘at ve mâlik-i şiddet ü be’s olup, hikmet-i Hudâ yine kesîru’l-cezi‘dir
ki ‘azz-ı4 ba‘ûzadan5 mütefezzi‘ olup, gadîr-i6 miyâha hürûb eder ve bi’t-tab‘
esed andan havf eder. Ve ünsâsına savt-ı râ‘î7 resân oldukda, sirâ‘an icâbet eder
ve vatanına şedîdü’l-hanîn olup, kendini ve evlâdını kemâl-i hirâset içün aslâ
hâbîde olmaz, tâ be-sabâh sehrân olur8 ve bir mahalde müctemi‘ olsalar, ‘azîm
şekl-i9 dâ’ire olup rü’ûsu hâric eznâbı10 dâhil-i dâ’ire11 bir hısn-ı menî‘ olup12,
âhar hayvân ana zafer bulamaz.
Havâss: Cild-i câmûs ile bir hâne tebhîr olunsa ol hânede bakdan eser kal-
maya. Eğer şahmı milh-i enderânî ile halt olunsa, mevâzı‘-ı behak ve kelef ve
cereb tılâ olunmağla13 izâle eder. Tekerrür şartı ile14 Aristo’dan menkūldür ki,
dimâğ-ı câmûsda bir dûde-i sagīre olur. Ahz olunup bir kimseye15 ta‘lîk olunsa
aslâ gunûde olmaya16. Ve ru’yâda câmûs görmek racül-i şücâ‘a delâlet eder.

1 temâşây-ı ….. idi T2 : temâşây-ı halk içün gezdirdiler A2a : gezdirdiler mecmû‘-i halk
temâşâ eyledi A2
2 sahâ’if-i târîh bi’l-münâsebeti T2, A2a : târîh A2
3 kadarla iktifâ T2 : kadarca ile iktifâ A2, A2a
4 ‘azz-ı T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “‘Azz, ısırma” ifâdesi s. 471’in sağ kenârına yazıl-
mıştır] A2a
5 ba‘ûzadan T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Ba‘ûza, zübâb” ifâdesi s. 471’in sağ kenârına
yazılmıştır] A2a
6 gadîr-i T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Gadîr, şigerf ” ifâdesi s. 471’in sağ kenârına
yazılmıştır] A2a
7 râ‘î T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Râ‘î, şübân” ifâdesi s. 471’in sağ kenârına yazıl-
mıştır] A2a
8 tâ be-sabâh sehrân olur T2 : ― A2a
9 şekl-i T2 : ― A2a
10 eznâbı A2a : ‫ اذﻧﺎﭙى‬T2
11 dâ’ire (‫ )دا ٴﯾره‬T2 : dâyire (‫ )دا ه‬A2a
12 olup T2 : olur A2a
13 kelef ve cereb tılâ olunmağla T2 : cereb ve kelef tılâ olunsa A2a
14 tekerrür şartı ile T2 : ― A2a
15 kimseye A2a : âdeme T2
16 aslâ gunûde olmaya T2 : hâbîde olmaya A2a
882 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Ta‘bîr-i garîb1: Bir hâtûn ru’yâsında gûyâ2 başı üzere iki şâh-ı3 câmûs pey-
dâ olmuş görür. Bir mu‘abbire varup, ru’yâsını4 ta‘bîr etdirir: “Seni bir melik
ya ana mu‘âdil bir kimesne tezvîc eder” deyü ‘ubûr eder. Vâkı‘â ol hâtûnu
Seyfüddevlet-i Hamedânî ‘ikdü’l-hibâle-i izdivâca getürmüşler; gāyet meşhûr-
dur5.

Vefât-ı Ahmed Ağa Berber-başı-yı6 sâbık Vekîl-i Mîrahûr-ı Sânî-yi


[T2 14a] hazret-i Şehriyârî
Bu esnâda7 Vekîl-i8 Mîrahûr-ı Sânî-i hazret-i Şehriyârî Berber-başı Ahmed
Ağa füc’eten vefât eyledi ve yerine Mükellef Ağa ilbâs-ı hil‘at olundu9. Ve
meşâyih-i Nakşibendiyye’den Ka‘be-i hâcet-mendân-ı irâdet10 olan Üsküdârî
Hâcı-dede ‘âzim-i metâf-ı bekā oldu11. Ve hâcegân-ı Dîvâniyye’den Kırımî12
Selâmî Efendi Şâm tarafına bir hıdmet ile me’mûr idi, ‘âzim-i13 dâru’s-selâm
oldu. Ve yine14 zümre-i hâcegândan Muhsin-zâde Dîvân Kâtibi15 Hamza
Efendi vâsıl-ı rahmet-i İlâh16 oldu.

1 garîb T2 : ― A2a
2 gûyâ T2 : ― A2a
3 şâh-ı T2 : karn-ı A2a
4 varup ru’yâsını T2 : ― A2a
5 Nükte-i garîbe ….. gāyet meşhûrdur T2 : Nükte-i garîbe ….. getürmüşler
A2a : ― A2
6 Berber-başı-yı T2, A2a : Berber-başı-ı A2
7 esnâda T2, A2a : eyyâmda A2
8 Vekîl-i T2, A2a : Vekîli [Bu kelime “ Şehriyârî” kelimesinden sonra yazılmıştır] A2
9 olundu A2, A2a : buyuruldu T2
10 irâdet T2 : ― A2, A2a
11 Ka‘be-i hâcet-mendân-ı ….. oldu T2, A2a : Üsküdar’da Hacı-dede ‘âzim-i Ka‘be-i
bekā oldu A2
12 Kırımî T2, A2a : ― A2
13 Şâm tarafına bir hıdmet ile me’mûr idi, ‘âzim-i A2 : râhî-i T2, A2a
14 yine A2, A2a : ― T2
15 Kâtibi T2 : Efendisi A2, A2a
16 vâsıl-ı rahmet-i İlâh T2 : ‘âzim-i diyâr-ı hâmûşân A2 : merhûm A2a
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 883

Vürûd-ı haber-i vefât-ı Vezîr Dîbâcı Yeniçeri Ağası-yı sâbık1


Kā’im-makām İbrâhîm Paşa2
Bundan esbak Dergâh-ı ‘âlî Yeniçerileri Ağası iken Kā’im-makāmlık3 ile
nâ’il-i4 rütbe-i Vezâret olan Dîbâcı5 İbrâhîm Paşa -ki bu eyyâmda İç-il Muta-
sarrıfı idi-müsinn ü ihtiyâr ve dîbâce-i ‘ömrü safha-i seb‘îni güzerân etmeğiyle,
birkaç gün hastalanup hatfe enfihî dîbâ-pûş-ı câme-i bekā oldu6.
Ve sâbıkā Kâtib-i Dârussa‘âdet7 Tophâneli8 Mehmed Efendi hânesinde9
birkaç gün hastalanup vefât eyledi10. Müteveffâ-i merhûm hayli san‘at-ı hüsn-i
hatda Sânî-i Zühdî hasenü’l-kitâbet ve behre-i dânişde haberdâr idi; rahmetul-
lâhi ‘aley11h12. Ve bu esnâda Arnavud13 Kaplan Bey-zâdeler’den İbrâhîm Paşa ki
vücûhla14 ‘utüvv ü habâseti15 nümâyân olmağla, ıslâh-ı nefsi içün Kavala Kal‘a-
sı’na16 habs olunmuşidi. Tertîb-i cezâsı iktizâ etmeğiyle17 Hâsekî ta‘yîn ü irsâl
olundukda18 Kavala’da oturduğu odaya Kal‘a Dizdârı ve Hâsekî ma‘an duhûl ey-

1 sâbık T2 : ― A2a
2 Vürûd-ı haber-i vefât-ı Vezîr ….. Paşa T2, A2a : Vefât-ı Vezîr Dîbâcı İbrâhîm Paşa A2
3 Dergâh-ı ‘âlî Yeniçerileri ….. Kā’im-makāmlık T2, A2a : Yeniçeri Ağası iken Kā-
yim-makāmlık A2
4 nâ’il-i T2, A2 : nâyil-i A2a
5 Dîbâcı T2, A2a : ― A2
6 müsinn ü ihtiyâr ve dîbâce-i ‘ömrü safha-i ….. oldu A2a : müsinn ü ihtiyâr ve dîbâce-i
‘ömrü sahîfe-i ….. oldu T2 : ― A2
7 Kâtib-i Dârussa‘âdet T2, A2a : Ağa Yazıcısı A2
8 Tophâneli T2 : Tobhâneli A2, A2a
9 hânesinde A2 : ― T2, A2
10 vefât eyledi T2 : zâmile-bend-i bekā’ oldu A2 : ‘âzim-i diyâr-ı hâmûşân oldu A2a
11 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
12 müteveffâ-i merhûm hayli ….. rahmetullâhi ‘aleyh A2 : müteveffâ-i merhûm hayli san‘at-ı
hüsn-i hatda Sânî-i Zühdî ammâ behre-i me‘ârifde müdde‘âsında ikāmet-i delîlde ‘aczi
nümâyân idi; rahmetullâhi ‘aleyh A2a : merhûm hüsn-i hatda Zühdî-i sânî idi T2
13 Arnavud T2, A2a : ― A2
14 vücûhla T2, A2a : ― A2
15 habâseti A2, A2a : cinâyeti T2
16 ıslâh-ı nefsi ….. Kal‘ası’na T2 : Kavala Kal‘ası’na ıslâh-ı nefsi içün A2a : Kavala
Kal‘ası’na A2
17 cezâsı iktizâ etmeğiyle T2 : cezâsıyçün A2 : cezâsı iktizâsıyla A2a
18 olundukda A2, A2a : ve T2
884 MEHMED HÂKİM EFENDİ

lerler1. Ve: “Itlâkına fermân2 sâdır oldu” deyü şakıyy-i mezbûru3 iğfâl kaydında
iken, meğer yanında bir iki tabanca hâzır u âmâde4 imiş. Hemân Hâsekî’ye [T2
14b] ve Dizdâr’a birer kurşun ile darb ve cerh ve Dizdâr’ın bir uşağı dahi5 mukā-
bilinde bulunmağla, kurşun ana dahi6 râst gelüp, Arnavud tâyifesi birkaç ‘aded
cesûr7 hademesi bunun firâr edecek mahalli ki su yolu kemerleri üstünden ‘akıl te-
cvîz etmeyecek beş8 menâre boyu mahalden hâzırlamışlar imiş. Ol kemerlerin me-
merrinden cây-ı mefer bulur9. Bu makūle cedy-i küh-sârî şi‘âb-ı10 cibâlden düşüp
ve11 firâra me’lûf böyle kılâ‘ ve mehâbisden pey-siper-i bevâdî-i mefer olagelmişdir.
Müstehakk-ı cezâ âhıru’l-emr lâyıkını bulur, lâkin küllü emrin bi-vaktihî merhû-
nun12 kazıyye-i külliyyesinden tehallüf olunmadığı mahall-i iştibâh değildir13.

Ref‘-i Vezâret-i Halîmî Mustafa Paşa Defterdâr-ı sâbık ve


nefy-şüden-i û be-Cezîre-i Bozca-ada
Mâ-tekaddemde ânifen mürûr eden14 Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel iken rütbe-i
vâlây-ı Vezâret i‘tâ vü ihsân15 ve Mûsul mansıbı ile kâm-rân olan Halîmî Vezîr
Mustafa Paşa savb-ı me’mûruna ‘azîmet ve nehzat16 üzere iken etrâf ve17 ha-

1 eylerler T2 : ― A2, A2a


2 ıtlâkına fermân T2, A2a : senin ıtlâkına emr-i şerîf A2
3 mezbûru T2, A2a : mezkûru A2
4 hâzır u âmâde T2 : var A2, A2a
5 uşağı dahi A2a : uşağı T2 : uşağını dahi A2
6 bulunmağla kurşun ana dahi T2, A2a : olmağla bir kurşun dahi ana A2
7 Arnavud tâyifesi birkaç ‘aded cesûr T2, A2a : ve Arnavud tâ’ifeleri birkaç ‘aded A2
8 beş A2 : ― T2, A2a
9 memerrinden cây-ı mefer bulur T2, A2a : üstündan firâr eder A2
10 cedy-i küh-sârî şi‘âb-ı T2 : + [Bu kelimelerle ile ilgili olarak “Cedy, teys; küh-sârî,
cebelî; şi‘âb, hılâl” ifâdesi s. 474’ün sol kenârına yazılmıştır] A2a
11 düşüp ve T2 : ― A2a
12 “‫ن‬ ‫ = כ ا‬Herşeyin bir vakti vardır” anlamına gelen Arapça atazözüdür.
13 bu makūle cedy-i küh-sârî ….. değildir T2 : Bu makūle cedy-i küh-sârî ….. lâyıkını
bulur A2a : ― A2
14 ânifen mürûr eden T2 : ― A2, A2a
15 vâlây-ı Vezâret i‘tâ vü ihsân T2, A2a : Vezâret ihsân A2
16 nehzat T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Nehzat, hareket” ifâdesi s. 474’ün sol
kenârına yazılmıştır] A2a
17 ve A2 : ― T2, A2a
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 885

demesi olan lâ’übâlî1 kimesneler taht-ı zâbıtadan ‘udûl ile mûmâ ileyhin dahi
kuvvet-i dâfi‘ası tab‘-ı tekâpû meşreb-i masnû‘asına tevâfuk ile sûret-i hilmde
cilve-ger-i bî-fürûğ2 olmakdan nâşî, aç karnını doyurmak muhâl ve zemâne
hademesi ‘iyâzen billâhi Te‘âlâ3 nehhâb ü gāret-ger-i emvâl bir ma‘nâ4 oldu-
ğu mücerrebi olacak5 iken, ser-i mû derûnunda eser etmeyüp6, bunların [T2
15a] tabasbus-ı sellâkīsine dil-firîb ve halkın emvâlinden mâ‘adâ taraf-ı mîrîye
hasâret-i ‘azîm tertîb edecek umûr ile halk eşyâ vü emvâllerin taleb ü ilhâh ve
halk feryâd ile cum‘a selâmlığı günü rikâb-ı kâm-yâba ref‘-i ruk‘a-i iştikâ eyle-
diler7. “Ashâb-ı hukūkun hakkı edâ olunsun!” deyü hatt-ı şerîf-i ma‘delet-re-
dîf-i Cihân-bânî8 sâdır olmağla, mûcebiyle ‘amel ve hânesi ve eşyâsı fürûht ve
ashâb-ı hukūka verilüp, ‘adem-i vefâ ve9 hisâb ü kitâbı görülüp10, bu kadar
müstakil Defterdârlığı müddetlerde bir tarafdan kendüden bir şey taleb olun-
maz iken, kalemiyye ve ümenâ taraflarından verilecek dahi ma‘a-ziyâdetin alı-
nup, senede bin kîse mikdârı intifâ‘ı sâbit ve müzahref ve bî-asl yirmi otuz
yıllık tagrîr-i mîrî ve gadr ve Yehûd ve sayârife11 ve kağıd haffâfları havene
ve sefele ellerinde yirmi Defterdâr’a ‘arz ve remy olunan tezâkiri hademesi
olan süfehâ yedleriyle buyurduğundan mâ‘adâ kağıdların târîhleri seneleri ve
yekûn-ı a‘dâd ve emvâli kimi mahkûk ve kimi bir sıfr-i dürûg ile rütbe-i mi’e-
den hadd-i ulûfe resîde hiyel ü tezvîr ile mâl-â-mâl birkaç yüz kîse emvâl-i
mîriyyenin yeri ve müstenedi nâ-ma‘lûm olup, hâl böyle iken etrâfında birkaç
sefîh-i rûzgâra yapdırdığı hâneler behâsı ve kendünün yapdırdığı hânesi behâsı

1 lâ’übâlî T2, A2a : ― A2


2 tab‘-ı tekâpû meşreb-i ….. bî-fürûğ T2, A2a : ‘adem-i huşûnet-i tab‘ına mahmûle A2
3 ‘iyâzen billâhi Te‘âlâ T2, A2a : ― A2
4 bir ma‘nâ A2 : ― T2, A2a
5 olacak A2a: + [Bu kelime sonunda “sahh” kaydı ile satırın altına yazılmıştır] T2: ― A2
6 ser-i mû derûnunda eser etmeyüp T2, A2a : derûnunda eser etmemiş imiş A2
7 tabasbus-ı sellâkīsine dil-firîb ….. eylediler T2 : tabasbus-ı sellâkīsine dil-firîb …..
ilhâh ve zâhir olan düyûn ile halk feryâd ederek cum‘a selâmlığı günü rikâb-ı kâm-yâba
‘arz-ı hâl ve feryâd eylediler A2a : ashâb-ı hukūk haklarını teleb ü ilhâh ve kati çok
düyûnu zâhir olup, âhıru’l-emr halk feryâd ederek rikâb-ı kâm-yâba cum‘a selâmlığı
günü ‘arz-ı hâl ve istirhâm etmeleriyle A2
8 ma‘delet-redîf-i Cihân-bânî T2 : ma‘delet-redîf A2a : ‘inâyet-redîf A2
9 ‘adem-i vefâ ve T2, A2a : vefâ eylemedi ma‘a hâzâ A2
10 görülüp A2, A2a : ru’yet T2
11 sayârife T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Sayârife, cem‘i sayrafî” ifâdesi s. 475’in sağ
kenârına yazılmıştır] A2a
886 MEHMED HÂKİM EFENDİ

dahi birkaç yüz kîseye bâliğ olup, bu ahvâlin [T2 15b] mecmû‘u ma‘lûm-ı
‘ilm-i hazret-i Cihân-dârî olup, bu makūle etrâfını zabt u rabta kudreti nâ-yâb
ve ‘ibâdullâhın emvâlini alup, böyle izâ‘at ile hem kendi nefsine zulm hem
ashâb-ı hukūkdan böyle beddu‘â ve iştikâ ile mazhar-ı gazab-ı Pâdişâhî oldu1.
Cenâb-ı Sadrıa‘zam ve Vekîl-i2 efham hazretleri ‘afvı husûsunda ziyâde
ruh-sûde-i hâk-ı niyâz ü recâ olup, Vezâret’i ref‘ ve Bozca-ada’da ikāmet ve
mevsûmü’l-ef‘âl olan3 birkaç4 etrâfı ki fi’l-asl5 sefele6 makūlesinden ez-cümle
dâmâdı ve Mühür-dâr’ı ve Vânî Hüseyn nâm Musâhib’i ve gayrı ki; beyt7:

Zînhâr ez-karîn-i bed zînhâr


Ve kınâ rabbenâ ‘azâbe’n-nâr8

1 bu kadar müstakil Defterdârlığı müddetlerde bir tarafdan kendüden ….. oldu T2 : bu


kadar eyyâm müstakil Defterdârlığı müddetinde bir tarafdan kendüden bir şey’ taleb
olunmaz iken, kalemiyye ve sâ’ir ümenâ taraflarından verilecek şeyler dahi ma‘a-ziyâ-
detin alınup, senede bin kîseden ziyâde intifâ‘ı sâbit ve müzahref ve bî-asl yirmi otuz
yıllık tagrîr-i mîrî ve gadr ve Yehûd ve sayârife ve kağıd haffâfları havene ve sefele elle-
rinde olan yirmi Defterdâr’a ‘arz ve remy olunan tezâkiri hademesi olan havene yed-
leriyle buyurduğundan mâ‘adâ kağıdların târîhleri seneleri ve yekûn-ı a‘dâd-ı emvâli
kimi mahkûk, kimi bir sıfr ile rütbe-i mi’eden ulûfe resîde hiyel ü tezvîr ile mâl-â-mâl
birkaç yüz kîse emvâl-i mîriyyenin yeri ve müstenedi nâ-ma‘lûm olup, …… nefsine
zulm ve hem ashâb-ı hukūkdan böyle beddu‘â ve iştikâları mazhar-ı gazab-ı Pâdişâhî
olup A2a : bu kadar eyyâm Defterdârlığı müddetinde etrâfında olan <etrâfında olan>
birkaç mefâside yaptırdığı hâneler behâsı ve sâ’ir izâ‘atı birkaç yüz kîsye bâliğ olur. Bu
hâli ma‘lûm-ı hazret-i Cihân-dârî olmağın bu makūle etrâfını rabt ve temşîte kudreti
nâ-yâb ve ‘ibâdullâhın emvâlini alup bu makūlelere verüp, hem kendi nefsine zulm
ve hem ashâb-ı hukūkdan böyle beddu‘â ve iştikâları mütezâ’id olmağla gazab-ı Pâ-
dişâhî’ye mazhar olmaları müşâhid olup A2
2 Vekîl-i T2, A2a : Vefiyy-i A2
3 olan A2, A2a : ― T2
4 birkaç T2, A2a : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] A2
5 fi’l-asl A2 : ― T2, A2a
6 sefele T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Sefele, cem‘i esâfil” ifâdesi s. 476’nın sol
kenârına yazılmıştır] A2a
7 beyt T2, A2a : ― A2
8 “‫ = ز ــאر از ـ ـ ز ــאر * و ــא ر ــא ـ اب ا ــאر‬Sakın, kötü arkadaştan sakın! Ey Rabbimiz!
Bizi cehennem azâbından koru!” anlamına gelen bu cümlelerden ilki Farsça bir mısra‘,
ikincisi ise Kur’ân, el-Bakara 2/201. ve Âl-i ‘İmrân 3/16. âyetlerin son kısmında yer
alan “Ve kınâ ‘azâbe’n-nâr = ‫ ” و ــא ــ اب ا ــאر‬kısmına, âyetlerin baş tarafında yer alan
“rabbenâ” ilâvesiyle oluşturulmuş Arapça bir mısra‘dır.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 887

me’âliyle bu keyfiyyet-i müdhişe bunların iğfâl ve iğrâsıyla1 hâsıl olmuşidi, ge-


türdülüp habs ve hâneleri mühürlenüp bulunan2 emvâllerinden ashâb-ı hukūk
ve fukarânın hakları verilmek üzere mukaddemâ emr-i hümâyûn mûcebince
‘amel olundu3. Mülâhaza olunsa4 bundan dahi ‘ibret almayan kimesne aya ne
ile5 salâh-pezîr olur? Halkın mâlını alup bî-câ ve bî-mahal yerlere sarf eylemek
sonra böyle meşakkate mü’eddî olacağı bî-iştibâhdır6. Hakk Te‘âlâ cümleye
tevfîk ve intibâh müyesser eyleye, âmîn7.

Vürûd-ı Elçi-i Moskov bi-vechi’l-‘âdeti nâme-res


be-tebrîk-i cülûs-ı hümâyûn8
Yine sene-i merkūme mâh-ı rebî‘ulâhırı gurresi9nde10 Moskovlu cânibinden
ber-vech-i me’lûf elçisi gelüp, mukaddemâ mektûbu ile Sadrıa‘zam ve Vekîl-i ef-
ham hazretlerine buluşdurulup, ba‘dehû Dîvân-ı hümâyûn’da rikâb-ı kâm-yâba
[T2 16a] rûmâl ve ‘âdet üzere hil‘atları ilbâs olundu11. Çünki cülûs-ı hümâyûn-ı
‘azamet-meşhûn-ı hazret-i Şehriyârî’de tebrîk-nâme-i cülûs-ı hümâyûn ile bir
kulları ib‘âs buyurulmak kā‘ide-i seniyye-i Devlet-i ‘aliyye olmağla, hâcegân-ı

1 iğrâsıyla T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “İğrâ, firîb-kerden” ifâdesi s. 476’nın sol
kenârına yazılmıştır] A2a
2 bulunan T2 : zafer-yâb olunan A2, A2a
3 ‘amel olundu A2 : ‘amel buyuruldu A2a : tenbîh olundu T2
4 mülâhaza olunsa T2, A2a : vâkı‘â A2
5 kimesne aya ne ile A2, A2a : aya ne vechile T2
6 halkın mâlını alup bî-câ ….. bî-iştibâhdır A2 : halkın mâlını alup böyle bî-câ mahallere
sarf eylemek sonra böyle meşakkate mü’eddî <ola> olacağı bî-iştibâhdır A2a : ― T2
7 ve intibâh ….. âmîn T2 : ihsân eyleye âmîn A2 : müyesser ile bi-hürmet-i Seyyi-
di’l-mürselîn A2a
8 Vürûd-ı Elçi-i Moskov bi-vechi’l-‘âdeti nâme-res be-tebrîk-i cülûs-ı hümâyûn T2,
A2a : ― A2
9 1 Rebî‘ulâhır 1173 = 22 Kasım 1759 Perşembe.
10 yine sene-i merkūme mâh-ı rebî‘ulâhırı gurresinde A2a : sene-i merkūme mâh-ı re-
bî‘ulâhırı gurresinde T2 : yine sene-i merkūme rebî‘ulâhırı gurresinde [Bu kısım
kırmızı mürekkeple yazılmıştır] A2
11 olundu A2, A2a : olunduğu T2
888 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Dîvâniyye’den1 Şehdî ‘Osmân Efendi, nâme-i hümâyûn ile gönderilmişidi2.


Anın cevâbı mesfûr elçi ile -ki nâme-res ta‘bîr olunur- gönderilüp, mehâmm-ı
lâzime-i iyâb ü zehâbı ne ise şurût-ı mer‘iyye üzere mürâ‘ât olundu3.
Ve bu esnâda Kütahya’da4 şekāvetleri ma‘rûf olan Teslîm-oğulları demek-
le ma‘rûf5 eşkıyâdan dokuz nefer kimesnelerin ru’ûs-ı maktû‘aları gelüp pîş-
gâh-ı Bâb-ı Serây-ı ‘âmire’ye vaz‘ olundu.
Ve bu esnâda İzmir’de Ahmed Reşîd nâm kimesne fevt olup, lâkin İzmir
Kadısı olan Gānim Efendi nâm kimesne müteveffâ-i mezbûrun kable’l-vefât6
sû’-i hâlini müş‘ir ‘arz u i‘lâm ve i‘lâmı mûcebince taraf-ı Devlet’den Mübâşir
ta‘yîni ile ihkāk-ı hakk olunmak lâzım gelüp, Ahmed Reşîd Kādı-i mezbûra katı
vâfir rişvet i‘tâsıyla birkaç günden sonra hüsn-i hâlini müş‘ir ve evvelki i‘lâmına
mugāyir u münâkız ‘arz u i‘lâm verüp, bu iki şık ‘arz u i‘lâmlar birbirine mugāyir
u münâkız7 manzûr-ı Devlet olup, ziyâde te‘accüb olunmağla, kazıyye ma‘lûm
olup mûcib-i ihtilâl-i vilâyet olmağın, Kazâ’-i İzmir’den fekk ü ‘azl [T2 16b] ve
Kıbrıs Cezîresi’ne nefy ü iclâ olunup, Ahmed Reşîd dahi birkaç gün zarfında
fevt olmağla, kadı ve kazâ bu gûne vukū‘-i8 kazıyye ile faysal ü indifâ‘ buldu.
Âmeden-i Donanma-yı hümâyûn ez-cânib-i Bahr-i Sefîd
be-Tersâne-i ‘âmire bi-vechi’l-mu‘tâd9
Yine sene-i merkūme mâh-ı rebî‘ulâhırının dördüncü10 sebt günü11 bun-
dan esbak beher sene cânib-i Bahr-i Sefîd’e ihrâcı mu‘tâd olan Başdarda-i

1 Dîvâniyye’den A2a : Dîvânî’den A2 : Devlet-i ‘aliyye’de T2


2 gönderilmişidi A2, A2a : ba‘s ü irsâl olunmuşidi T2
3 ü zehâbı ne ise şurût-ı mer‘iyye üzere mürâ‘ât olundu T2, A2a : bi-şurûtihî mürâ‘ât
buyuruldu A2
4 ve bu esnâda Kütahya’da T2 : + [Bu kelimeler kırmızı mürekkeple yazılmıştır] A2 : +
[“ve bu esnâda” ifâdesi kırmızı yazılmıştır] A2a
5 ma‘rûf A2, A2a : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “olan” kelimesinin
üzeri kırmızı mürekkeple çizilmiştir] T2
6 kable’l-vefât T2 : + [Bu kelimeler sonunda “sahh” kaydı ile buraya girmesi işâret edile-
rek kırmızı mürekkeple s. 477’nin sağ kenârına yazılmıştır] A2a : ― A2
7 mugāyir u münâkız T2 : münâkız u mugāyir A2, A2a
8 vukū‘-i T2, A2a : ― T2
9 be-Tersâne-i ‘âmire bi-vechi’l-mu‘tâd A2 : bi-vechi’l-‘âdeti T2, A2a
10 mâh-ı rebî‘ulâhırının dördüncü A2, A2a : rebî‘ulâhırında mübârek T2
11 4 Rebî‘ulâhır 1173 = 25 Kasım 1759 Pazar. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 889

hümâyûn ve ma‘iyyetinde olan çekdirme sefîneleri ve mîrî kalyonları resm-i


kadîm ve ‘âdet-i müstedîm üzere gelüp, Tersâne-i ‘âmire’de mersâ-nişîn-i âsâyiş
olmaları vâcibe-i hâlden olduğuna binâ’en, târîh-i1 mezbûrda2 müretteb alay
ile Yalı-köşkü pîş-gâhından top3 şenlikleri ile mürûr ve Kapudan Paşa ve sâ’ir4
ümerâ’-i deryâ kadîmden olageldiği vech üzere hil‘atları ilbâs olunup, mersây-ı
Tersâne-i ‘âmire’de lenger-endâz-ı istikrâr oldular.
Ve bu esnâda Kapu Ağası Halîl Ağa ‘alîlü’l-mizâc ve ihtiyâr kimesne
olmağla, Kapu Ağalığı’ndan ‘azl ve yine mukaddemâ kendüsünde olan Tev-
liyyet-i Kuds ile hânesinde ikāmete fermân buyuruldu. Ve tarîkatları5 üzere
Hazînedâr-başı, Kapu Ağası ve Kilârcı-başı, Hazînedâr-başı ve Serây Ağası-yı
sâbık, Hazînedâr-başı6 ve Hastalar Ağası, Serây Ağalığı ile ilbâs-ı hil‘at olun-
dular.
Ve hem bu esnâda Enderûn-ı hümâyûn Harem ağalarından bir mikdâr
ağalar mahsûs7 Hâsekî ta‘yîni ile Edirne’de Serây-ı ‘âmire’de [T2 17a] mükem-
mel ta‘yîn ve levâzımâtlarıyla îvâ ve ikāmetleriyçün ta‘yîn ü râhî kılındı.
Ve bu esnâda Cebe-hâne-i ‘âmire Baş-halîfesi merhûm olup, İkinci,
Baş-halîfelik hıdmetine ta‘yîn8 ve Cebe-hâne-i ‘âmire’de mevcûd bulunan9
mühimmât-ı seferiyye bi-ecnâsihâ ve envâ‘ihâ Cebeci-başı ve Kâtibi ve Halî-
fesi ve kethudâları ve Baş-muhâsebe’den ta‘yîn olunan Şerbetci-zâde Mustafa
Efendi ma‘rifetleriyle bi’t-temâmi ve’l-kemâl tahrîr ve ru’yet olunup, temâm
yirmi beş günde resîde-i hıtâm oldu.

1 târîh-i T2, A2a : + [Bu kelime mükerrer yazılmış ve ilkinin üzeri kırmızı mürekkeple
çizilmiştir] A2
2 4 Rebî‘ulâhır 1173 = 25 Kasım 1759 Pazar.
3 top A2a : tob T2, A2
4 sâ’ir (‫ )ﺳﺎ ٴﯾر‬A2, A2a : sâyir ( ‫ ) א‬T2
5 tarîkatları T2, A2a : tarîkleri A2
6 Serây Ağası-yı sâbık, Hazînedâr-başı A2, A2a : Hazînedâr-başı, Kapu Ağası T2
7 mahsûs T2 : ― A2, A2a
8 İkinci, ….. ta‘yîn A2a : İkinci, Baş-halîfeliğ’e ta‘yîn T2 : İkinci Halîfesi, Baş-halîfe A2
9 bulunan T2, A2 : olan A2a
890 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Ve1 derûn-ı Cebe-hâne-i ‘âmire’de cümle-i tuhaf-ı rûzgârdan hazret-i Ebû-


bekir2 es-Sıddîk’ın, ‘Ömer bin el-Hattâb’ın3 ve Hâlid bin el-Velîd’in radıyal-
lâhu ‘anhüm4 meşâhid-i Rasûlullâh’da sallallâhu ‘aleyhi ve sellem5 anınla6 gazâ
eyledikleri süyûfları mahfûz ve müteberrik ve niçe niçe7 ‘acîb ü garîb dürû‘ ve
kısî ve sihâm ve sâ’ir8 envâ‘-i9 esliha-i kadîme olup, cümlesi mahfûz-ı hazâne-i
himâyet olduğu ol vakit10 müşâhede olundu. Hakk Te‘âlâ kuvvet ü şevket-i
Pâdişâh-ı İslâm’ı yevmen fe-yevmen mütezâ’id11 ve efzûn eyleye, âmîn bi-hür-
met-i Seyyidi’l-mürselîn.

Vukū‘-i harîk-ı cüz’î der-İstanbul der-Mahalle-i Sarıgörez12 ( ‫) אرى כ‬


Yine mâh-ı rebî‘ulâhırın13 on birinci sebt gicesi14 sâ‘at sekizde iken İstan-
bul’da Sarıgörez’de (‫ ) ــאرى כ ـ ده‬bir etmekci furûnundan [T2 17b] âteş-i ser-keş
zebâne-keş olup, hele15 Sâhib-i devlet16 hazretleri misâl-i bârân-ı kişt-zâr-ı rah-
met cümle zâbitândan mukaddem yetişüp, beş on hâne ve dekâkîn hedm ve17
muhterik ve etrâf ü enhâya sârî olmadan bi-‘inâyetillâhi Te‘âlâ muntafî oldu.

1 ve T2 : ― A2, A2a
2 Ebûbekir T2, A2 : Ebîbekir A2a
3 ‘Ömer bin el-Hattâb’ın A2 : ― T2, A2a
4 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah onlardan razı olsun” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
5 “ ‫ـ و ـ‬ ‫ = ـ ا‬Allah O’na salât ve selâm etsin” anlamına gelen Arapça bu cümle
Peygamberimize yapılan bir duâdır.
6 anınla A2, A2a : ― T2
7 niçe niçe T2, A2 : niçe A2a
8 sâ’ir (‫ )ﺳﺎ ٴﯾر‬A2, A2a : sâyir ( ‫ ) א‬T2
9 envâ‘-i T2, A2a : ― A2
10 ol vakit A2, A2a : ― T2
11 Hakk Te‘âlâ ….. mütezâ’id A2a : Hakk Te‘âlâ ….. mütezâyid T2 : Hakk Te‘âlâ günden
güne kuvvet ve devlet-i Pâdişâh-ı İslâm’ı mütezâ’id A2
12 der-İstanbul ….. Sarıgörez T2 : nezd-i Sarıgörez der-İstanbul A2a : nezd-i Sarıgö-
rez A2
13 yine mâh-ı rebî‘ulâhırın A2, A2a : mâh-ı rebî‘ulevvelin T2
14 11 Rebî‘ulâhır 1173 = 2 Aralık 1759 Pazar. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim istifâ-
de ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynaklan-
mış olmalıdır.
15 hele A2, A2a : ― T2
16 ve Kıbrıs Cezîresi’ne nefy ü iclâ olunup, Ahmed Reşîd dahi birkaç gün ….. devlet T2,
A2 : + [Bu kısım müsvedde kağıda yazılmıştır] A2a
17 hedm ve T2, A2a : ― A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 891

Vürûd-ı ser-i maktû‘-i Vezîr el-Hâc Ahmed Paşa Vâlî-i Eyâlet-i Çıldır ve
ru’ûs-ı ba‘zı mefâsid ve hevâ-dârân-ı û1
Yine mâh-ı merkūmun evâhırında2 mezkûr Eyâlet-i Çıldır Vâlîsi Vezîr el-
Hâc Ahmed Paşa ki, makarr-ı hükûmeti olan Eyâlet-i Çıldır’ın bir tarafı Gür-
cistân havâlîsinde Açık-baş ta‘bîr olunan mahalle mülâsık olup ve bir tarafı
taht-ı zâbıtaya dâhil olmayan küh-sârı Lezgî tâ’ifesine3 muttasıl bulunmağla,
Gürcistân tâ’ifesinin4 Açık-baş’ından hılâf-ı ‘âdetleri ziyâde şey talebiyle ren-
cîde vü remîde ve Gürcü’yü tahrîk5 anlar dahi vermekde imtinâ‘ ve nükûl
ve Lezgî tâ’ifesinden cem‘-i asâkir6 edüp, Gürcüleriyle keşmekeş ve nizâ‘ ve
Lezgîler ile dahi bir cihetden bozuşup mücâdele ve münâza‘ası çoğalup, Ahıs-
ha Vilâyeti etrâfını ve fukarâ ve re‘âyânın kurâları7 yağmâ ve tâlân olmağa
başlayup def‘a mecâlî olmadı. Çünki [T2 18a] ibtidâdan hareketi hazz-ı nefsî
icrâsıyçün olup8, hılâf-ı rızây-ı Devlet-i ‘aliyye ve sû’-i tedbîr idi9. Âhıru’l-emr
gürûh-ı mefâsid ve eşkıyânın dest-i tetâvülleri10 dirâz ve böyle fesâda bâdî
oldu. Ve bu keyfiyyet-i mûhişe11 Devlet-i ‘aliyye’nin ma‘lûmu olup, cümle
kabâhat ve tahrîk-i fiten, Paşa-yı mûmâ ileyhde olduğu zâhir u bâhir olup12;

1 ru’ûs-ı ….. hevâ-dârân-ı û T2 : ru’ûs-ı ba‘zı mefâsid-i etbâ‘-ı û A2a : ba‘zı mefâsid-i
etbâ‘-ı û A2
2 21-29 Rebî‘ulâhır 1173 = 12-20 Aralık 1759.
3 tâ’ifesine (‫ )طﺎ ٴﯾﻓﮫ ﺳﻨﮫ‬A2, A2a : tâyifesine ( ‫ ) א‬T2
4 tâ’ifesinin (‫ )طﺎ ٴﯾﻓﮫ ﺳﻨﻚ‬A2a : tâyifesinin (‫כ‬ ‫ ) א‬T2 : nâhiyesinin A2
5 rencîde vü remîde ve Gürcü’yü tahrîk T2 : rencîde ve Gürcü’yü tahrîk A2a : ― A2
6 imtinâ‘ ve nükûl ve Lezgî tâ’ifesinden cem‘-i asâkir T2, A2a : nükûl ve imtinâ‘ ve Lezgî
tâ’ifelerinden asker cem‘ A2
7 Gürcüleriyle keşmekeş ….. kurâları T2 : bunlar ile keşmekeş ….. kurâları A2a : bunlar
ile ve Lezgîler ile dahi münâza‘a ve mücâdelesi çoğalup giderek Ahısha etrâfını A2
8 olup A2a : idi T2
9 tedbîr idi A2a : tedbîri T2
10 tetâvülleri T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Tetâvül, zulm” ifâdesi s. 478’in sol
kenârına yazılmıştır] A2a
11 olmağa başlayup def‘a mecâlî olmadı. Çünki ibtidâdan hareketi hazz-ı nefsî ….. key-
fiyyet-i mûhişe A2a, T2 : ve gürûh-ı mefâsid ve eşkıyânın dest-i tetâvülleri derâz olma-
ğa bâdî ve bu keyfiyyet A2
12 zâhir u bâhir olup T2, A2a : bî-iştibâh olmağla A2
892 MEHMED HÂKİM EFENDİ

‘İlâc vâkı‘a pîş-ez-vukū‘1 bâyed kerd2


ma‘zâ3sıyla4 bu fitne ve tecemmü‘-i andâlın5 havâlî-i Çıldır’dan def‘iyçün6
Erzurum ve sâ’ir eyâlet ta‘yîni ile terhîb ü tahvîfe7 muhtâc ve Lezgî tâ’ifele-
ri8 Devlet-i ‘aliyye’nin mazalle-i itâ‘at ve câdde-i inkıyâdında eğerçi küh-sâr-
nişîn-i hudûddan ma‘dûde müşettit9 bir tâ’ife10 iseler dahi oldukları hâl üzere
yerlerinde sâbit ve câ-nişîn ve hasbe’l-iktizâ’ hıdemât-ı Devlet-i ‘aliyye’de müs-
ri‘în ve mutî‘în olmalarıyla anlar dahi vech-i lâyıkı üzere taraf-ı Devlet’den
evâmir-i ‘aliyyeler11 ile mahsûs âdemler irsâl ve vâkı‘ olan hılâf-ı merzî hareket-
leri bir dahi zuhûr etmemek12 vechiyle tenbîh ü tahzîr olunup13, Paşa-yı mâr-
ru’z-zikrin14 Ahısha’dan ‘azli fermân15 ve Eyâlet-i Sivas tevcîh olunup ve Der-
gâh-ı ‘âlî kapucu-başılarından nâm ağa16 ile evâmir-i şerîfesi17 [T2 18b] irsâl
buyuruldu. İtâ‘at eylemeyüp, Ahısha’ya karîb Ardanûc nâm mahalde beş on
bin mikdârı kendi hevâdârlarıyla mütehaşşid ü müctemi‘ ve18 gerden-firâzî-i

1 ez-vukū‘ T2, A2 : ez-zuhûr A2a


2 “‫ = ـ ج وا ـ ـ از و ـ ع א ـ כـ د‬İlacı olay olmadan önce kullanmak gerekir” anlamına
gelen bu cümle Farsça bir atasözüdür.
3 ma‘zâ A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Ma‘zâ, nisbet ve haml” ifâdesi s. 479’un sağ
kenârına yazılmıştır] A2a
4 ma‘zâsıyla A2, A2a : magzâsıyla T2
5 andâlın T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Andâl, sefele” ifâdesi s. 479’un sağ kenârına
yazılmıştır] A2a
6 def‘iyçün A2, A2a : def‘i içün T2
7 ta‘yîni ile terhîb ü tahvîfe T2, A2a : ta‘yîniyle terhîb ü tahzîre A2
8 tâ’ifeleri (‫ )طﺎ ٴﯾﻓﮫ ﻟﺮى‬A2, A2a : tâyifeleri (‫ى‬ ‫ ) א‬T2
9 müşettit T2 : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “bir tâyife” kelimelerinin
üzeri çizilmiştir] A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Müşettit, müteferrik” ifâdesi s.
479’un sağ kenârına yazılmıştır] A2a
10 tâ’ife (‫ )طﺎ ٴﯾﻓﮫ‬A2, A2a : tâyife ( ‫ ) א‬T2
11 ‘aliyyeler T2, A2a : ‘aliyye A2
12 etmemek A2, A2a : etmemak T2
13 olunup T2, A2a : ve A2
14 mârru’z-zikrin T2, A2a : mezbûrun dahi A2
15 fermân T2, A2a : iktizâ A2
16 olunup ve Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başılarından nâm ağa A2 : olunup Dergâh-ı ‘âlî kapu-
cu-başılarından (…..) ağa A2a : ve Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başılarından ağa T2
17 şerîfesi T2, A2a : ― A2
18 hevâdârlarıyla ….. ü müctemi‘ ve T2 : hevâdârlarıyla müctemi‘ ve A2a : hevâdârları
tecemmü‘le A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 893

‘utüvv1 ü tuğyâna musırr u2 mütesaddî oldu. Her çend ki buna nush u pend
olundukca müfîd3 olmayup, fi’l-asl pederi İshâk Paşa merhûmun müddet-i
hayâtında dahi niçe niçe mefsede ve katl-i nüfûsa bâdî olmuşidi. Pederi bed-
du‘âsına mazhar olup, tevfîka karîn olmamağla4, bu gûne ‘isyân ve ihtilâl-i
memlekete bâ‘is olmağla5, ber-mûceb-i fetevây-ı şerîfe6 cezây-ı sezâsı tertîb
olunup, ser-i maktû‘u ve kendü etbâ‘ ve hevâdârlarından birkaç mefâsidin
dahi7 ru’ûs-ı maktû‘alarıyla bile Mübâşir yediyle getürülüp, pîş-gâh-ı Bâb-ı
Serây-ı ‘âlî’ye vaz‘ ve âhara mûcib-i i‘tibâr ve istibsâr kılındı.
Hakk sübhânehû ve8 Te‘âlâ bu Devlet-i ‘aliyye’nin bu gûne ‘utüvv ü tuğyâ-
na mütesaddî9 olanlarını eynemâ-kânû mahzûl ve müdemmer eyleye, âmîn
bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

İhsân-ı Pâye-i Sadr-ı Anadolu be-Kādî-i İstanbul


Bekrî-zâde Mehmed Halîl Efendi
Yine mâh-ı mezbûrun muntasıfı10nda11 hâlâ İstanbul Kadısı olan Şâmî
Bekrî-zâde Mehmed Halîl Efendi cenâblarına [T2 19a] bâ-hatt-ı hümâyûn-ı
şevket-makrûn Pâye-i Sadr-ı Anadolu ihsân ü ‘inâyet12 buyuruldu. Ve mûmâ
ileyh cenâbları sülâle-i13 tâhire-i14 Sıddîk-ı ekber’den kerîmü’t-tarafeyn ve ‘ibâ-

1 ‘utüvv T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “‘Utüvv, tuğyân” ifâdesi s. 479’un sağ
kenârına yazılmıştır] A2a
2 musırr u T2, A2a : ―A2
3 müfîd A2, A2a : kâr-ger T2
4 karîn olmamağla T2 : makrûn olmamağla A2 : mazhar olmamağıyla A2a
5 olmağla A2, A2a : olmağın T2
6 şerîfe T2 : şerîf A2, A2a
7 dahi T2, A2a : ―A2
8 sübhânehû ve T2 : ―A2, A2a
9 tuğyâna mütesaddî T2, A2a : tuğyân üzere A2
10 11-20 Rebî‘ulâhır 1173 = 2-11 Aralık 1759.
11 mezbûrun muntasıfında A2, A2a : merkūmda T2
12 Efendi cenâblarına bâ-hatt-ı ….. ‘inâyet T2 : Efendi’ye bâ-hatt-ı hümâyûn-ı …..
Sadr-ı Anadolu ihsân A2a : Efendi hazretlerine bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn
Pâye-i Sadâret-i Anadolu ihsân A2
13 sülâle-i T2, A2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Sülâle, zürriyet” ifâdesi s. 480’in sol
kenârına yazılmıştır] A2a
14 cenâbları sülâle-i tâhire-i T2 : cenâbları sülâle-i A2a : Efendi hazretleri sülâle-i A2
894 MEHMED HÂKİM EFENDİ

dullâhın refâh u râhatlarıyçün temşiyet ve1 es‘âr ve sâ’ir husûslarda2 cidd ü


ihtimâmları bedîdâr olmağla, mukaddemâ ilbâs-ı hil‘at ile nevâziş ve tekrîm
buyurulduğu gibi, bu def‘a dahi hil‘at-ı seniyye ile tevkīr u teclîl buyuruldu.

Vukū‘-i zelzele-i ‘azîme der-nevâhî-i Şâm ve Beyrût ve Sayda ve Yafa ve


Trablus-Şâm ve Kudüs ve Antakya ve gayrân
Yine bin yüz yetmiş üç senesi mâh-ı rebî‘ulâhırın3 sekizinci günü4 bi-emril-
lâhi Te‘âlâ Şâm ve Sayda ve Safed ve Beyrût ve Trablus-Şâm ve Gazze ve Remle
ve Kudüs ve Ba‘albek ve Antakya ve Hama ve ol nevâhîlerin5 ekserinde zelzele-i
‘azîme6 olup, yirmi günden ma‘a-leyâlîhâ7 mütecâviz-i mütemâdî oldu. Şâm-ı
şerîf’de Câmi‘-i Ümeyye’nin kubbe-i kebîri ve menâre-i şarkıyye ve kal‘asının
ekser-i mahallâtı8 ve bi-husûsihî Ba‘albek’de cümleden ziyâde terkîb-i mezcî-i
ebniyyesi mütesâkıt ve mümhedim olup, pîş-ezîn târîh-i hicretin dört yüz sene-
si9nde10 yine Şâm’da zelzele-i ‘azîme olup, Câmi‘-i Ümeyye’nin11 [T2 19b] bu
menâre-i şarkıyyesi münhedim olmuşidi. Müceddeden yapılup, ol vakitden berü
bu gûne inhidâm ve sükūtu12 vâkı‘ olmamışidi. el-Hâsıl muhtâc-ı binâ ve ta‘mîr
olan gerek kal‘a ve gerek câmi‘-i şerîf ve gerek sâ’ir mevâzı‘-ı şe‘â’ir-i İslâmiyye
binâsıyçün mahsûs Devlet-i ‘aliyye’den Dergâh-ı mu‘allâ kapucu-başılarından
Çavuş-başı-yı sâbık İsfenâhî-zâde13 Mehmed Ağa ta‘yîn ü irsâl buyuruldu.

1 ve A2a : ― T2, A2
2 husûslarda T2 : husûsda A2, A2a
3 yine bin yüz yetmiş üç senesi mâh-ı rebî‘ulâhırın A2, A2a : işbu bin yüz yetmiş üç
senesi mâh-ı rebî‘ulevvelin T2
4 8 Rebî‘ulâhır 1173 = 29 Kasım 1759 Perşembe.
5 ve ol nevâhîlerin A2, A2a : nevâhîlerinin T2
6 ‘azîme A2, A2a : şedîde T2
7 ma‘a-leyâlîhâ T2 : ― A2, A2a
8 mahallâtı A2, A2a : mevâzı‘ı T2
9 1 Muharrem 400 = 25 Ağustos 1009 Perşembe.
10 pîş-ezîn târîh-i hicretin dört yüz senesinde A2a : pîş-ezîn hicretin dört yüz târîhinde
[Metinde “pîş-ezîn” kelimesinden sonra yazılmış olan “Târîh-i” kelimesinin üzeri çizil-
miştir] T2 : pîş-ezîn dört yüz târîhinde A2
11 Ümeyye’nin T2, A2a : şerîfin A2
12 sükūtu T2, A2 : sükūt A2a
13 binâ ve ta‘mîr olan gerek kal‘a ve gerek câmi‘-i şerîf ve gerek sâ’ir mevâzı‘-ı şe‘â’ir-i …..
İsfenâhî-zâde A2a : binâ ve ta‘mîr olan gerek Kal‘a-i Şâm ve gerek câmi‘ ve sâ’ire vâzı‘-ı
şe‘â’ir-i ….. İsfenâhî-zâde T2 : ta‘mîr ve binâ olan gerek kal‘a ve gerek câmi‘-i şerîf ve
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 895

‘Azl-i Emîn-i Darb-hâne-i ‘âmire Hüseyn Ağa ve


nasb-ı Halîl Efendi Tezkire-i Sâni-yi sâbık
Yine mâh-ı merkūmun evâyilinde1 Darb-hâne-i ‘âmire Emîni Emîn
Ağa-zâde Hüseyn Ağa ‘azl ve sâbıkā Tezkire-i Sânî2 hâcegân-ı Dîvânî’den Halîl
Efendi, Darb-hâne-i ‘âmire Emâneti’ne ilbâs-ı hil‘at olundu.
Bu hılâlde Ayvansera’da Şeybetü’l-Hudrî hazretleri merkad-ı şerîfine karîb
bir hânede sâhibi rûyâda görmekle hafr olunup, birkaç merâkıd-ı kadîme-i şerîfe
mükeffen vücûdları henüz pûsîdelenmemiş3 darâyih-i4 kibârdan oldukları âsâ-
rından bedîdâr ve zâhir olmağla5, bunların kurbunda birkaç ‘urûk-ı arazıyye-i
ma‘deniyye dahi zâhir olur. Ol türâbdan ahz ve izâbe [T2 20a] olunup6, masra-
fına vâfî olur makūlesi olmamağla, ‘alâ-hâlihî terk olundu.
Garîbe: Bu Hakīr eyyâm-ı igtirâbımda nevâhî-i Sa‘îd’de İsnâ nâm mahalle
râhî iken tarîk-ı cebelden gidilmişidi. Bi-hikmetillâh delîlimiz râhı yitirüp7,
beş sâ‘at mikdârı yoldan inhirâf ile matla‘-ı şemse doğru gitmişüz, vakt-i
hecîre8 oldu, bir cebel-i lâmi‘aya resân olduk. ‘Azîm bir cebel, müntehâsını
Hak’dan gayrı kimse bilmez9, türâbı ve cümle sengi billûr gibi sefîd ve berrâk,
gûyâ zücâc pâreler[i]10 idi. Mümkin mertebe türâb ve ahcârından bir mikdâr

gerek sâ’ir mahallâtın binâsıyçün Devlet-i ‘aliyye’den Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başılarından


Çavuş-başı-yı sâbık Ispanakcı-zâde A2
1 1-10 Rebî‘ulâhır 1173 = 22 Kasım-1 Aralık 1759.
2 Sânî T2, A2a : + [Metinde bu kelimeden sonra “Vârîde Emîni olan” ifâdesi yazılmıştır] A2
3 pûsîdelenmemiş T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Pûsîde, çürümüş” ifâdesi s. 482’nin
sol kenârına yazılmıştır] A2a
4 darâyih-i T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Darâyih, merâkıd” ifâdesi s. 482’nin sol
kenârına yazılmıştır] A2a
5 merâkıd-ı kadîme-i şerîfe ….. olmağla T2 : merâkıd-ı kadîme mükeffen vücûdları
henüz pûsîdelenmemiş darâyih-i kibâr olduğu âsârından bedîdâr ve zâhir olmağla A2a
: merkad-ı kadîm kefenleri ile bile henüz vücûdları pûsîde olmamış merâkıd-ı kibâr
olduğu âsârından zâhir böyle nümâyân olmağla A2
6 olunup T2, A2a : olundu gālibâ A2
7 delîlimiz râhı yitirüp A2a : bedraka-i râhımız mütevâhî olup T2
8 hecîre T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Hecîre, vakt-i istivâ” ifâdesi s. 482’nin sol
kenârına yazılmıştır] A2a
9 ‘azîm bir cebel, ….. bilmez T2 : müntehâsını Allâhu ‘azîmü’ş-şân bilür A2a
10 gûyâ zücâc pâreler[i] T2 : ― A2a
896 MEHMED HÂKİM EFENDİ

ahz olundu. Ne hâl ise ‘inâyet-i Bârî ile nısfu’l-leylde yolu bulduk. Ba‘dehû
selâmet ile ol İsnâ dedikleri beldeye geldik. Anda ol türâb ve ahcârdan zevb
etdirildi. Mânend-i sîm kalây zuhûr eyledi. Böyle cibâl ü rimâlde envâ‘-ı me‘â-
din bi-emrillâhi Te‘âlâ tekevvün eylediği kati çok kerre görülmüşdür1.
Garîbe: Zîr-i zemînde merâkıd-ı kibâr münâsebetiyle bu Hakīr’in ey-
yâm-ı seyâhatimde gördüğüm cümle-i garâ’ibden biri de budur ki, ak-
sâ’-i Sa‘îd’de yine2 İsnâ’da Bahâ’uddîn Kıftî ki kaddesallâhu sırrahu’l-‘azîz3
[T2 20b] Müftiyyü’s-sekaleyn olmuşlar imiş. Târîh-i Sa‘îd’de mezkûrun mer-
kad-ı şerîfi resîf-i bahra gāyet4 karîb olmağla bahr, kabr-i şerîfini keşf etmeğe
karîb5 olup, ol mahalden nakl ve derûn-ı İsnâ’da câmi‘-i kebîre defn içün ehâlî
ictimâ‘ıyla ma‘an gidilüp hafr olundu. Târîh-i Sa‘îd’de yazıldığı vech üzere
müddet-i vefâtları dört yüz seneyi mütecâviz olur. Cesed-i şerîfi ve lihyesi
temâm ter ü tâze bugün defn olunmuş gibi idi. Kırâ’at ve tilâvet ile na‘şı6 vaz‘
ve câmi‘-i şerîfe el üstünde getürülüp defn olundu; rahmetullâhi ‘aleyh7.
Garîbe: İmâm Ebu’l-Hasan eş-Şâzelî kuddise sırruhu’l-‘azîz8 hazretleri
Sahrây-ı ‘Uteybâ’da medfûnlardır. Kınâ’dan üçüncü9 günde ol mahalle varılur.
Lâ-yakıfu ‘alâ-kabrî şakıyyün10 buyurmuşlardır. Sahrây-ı ‘Uteybâ, Bahr-i Mâlih
ile Bahr-i11 Nil’i hâciz bir cebel-i ‘azîmdir. Mukābele-i Habeş’e vâkı‘ olur. Bi’r-i
Zümürrüd dahi andadır. Hakīr’e ibbân-ı seyâhatimde câzibe-i şevk müstevlî
olup, ol seferde niçe garâ’ib-i umûr müşâhede olundu.

1 ol İsnâ dedikleri beldeye geldik ….. görülmüşdür T2 : İsnâ’ya geldiğimizde ol türâb


ve ahcârdan zevb etdirildi. Mânend-i sîm kalây zuhûr eyledi. Böyle cibâl ü rimâlde
me‘âdin bi-emrillâh tekevvün eylediği niçe kerre görülmüşdür A2a
2 yine T2 : ― A2a
3 “ ‫ = س ا ـ ه ا‬Allah onun şerefli sırrını mukaddes kılsın” anlamına gelen Arapça
duâdır.
4 Târîh-i Sa‘îd’de mezkûrun merkad-ı şerîfi resîf-i bahra gāyet T2 : merkad-ı şerîfi câ-
nib-i bahra A2a
5 keşf etmeğe karîb A2a : keşf etmek muhtemel T2
6 na‘şı T2 : na‘şa A2a
7 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
8 “ ‫ = س ه ا‬Şerefli sırrı mukaddes olsun” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
9 üçüncü A2a : ücüncü T2
10 “ ‫ــ ــ ى ــ‬ ‫ = ــ‬Kabrimin yanında eşkıya durmaz” anlamına gelen Arapça bir
cümledir.
11 Bahr-i A2a : ― T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 897

Ez-cümle darîh-i münevver-i Şâzelî ki ol sahrâda efrâd-ı âferîdeden bir ki-


mesne yok, anda bir bi’r-i mübârek var ki, bir zâ’ir geldikde [T2 21a] ağzına
berâber âb-ı zülâl ile mâlî olur. Züvvâr gitdikde yine gavr edüp bir katre âb
bulunmaz. Ve kafr ve feyfây-ı1 bî-enîs iken dürlü dürlü garâ’ib, ricâl yine ziyâ-
retlerinden gicelerde ve ba‘zı günlerde hâlî değildir. Mahsûs ziyârete delîl ile ve
su‘ûbetle gidilür; nefe‘anallâhu bi-berekâtihi, âmî2n3.

‘Azl-i Şerîf Müsâ‘id Şerîf-i Mekke-i mükerreme ve


nasb-ı Seyyid Ca‘fer ve mâ-yete‘allaku bihâ4
Yine5 sene-i merkūme zilhiccetü’ş-şerîfesi evâhırında6 hâlâ Şerîf-i Mekke-i
mükerreme Şerîf Müsâ‘id cenâblarının mesned-i Şerâfet’den ‘azilleri vâkı‘
olup, küçük birâderleri Seyyid Ca‘fer cenâblarına mesned-i Şerâfet tevcîh ve
ilbâs-ı hil‘at-ı seniyye ile mübeccel kılınmışlar idi. Çünki Mîru’l-hâcc-ı Şâm
Çeteci Vezîr7 ‘Abdullah Paşa’ya taraf-ı Devlet-i ‘aliyye’den bu husûs tefvîz bu-
yurulmuşidi.
Vaktâ ki kāfile-i hâc Medîne-i münevvere’den zâmile-bend-i insırâf olduk-
larından sonra, mesned-i vâlây-ı8 Şerâfet’e ikāmet buyurulan Seyyid9 Ca‘fer’in
hadâset-i sinleri olup, büyük birâderi10 Şerîf Müsâ‘id’in kendiden11 ziyâde
dahi liyâkatleri takrîri ile mahkeme-i şer‘a gelüp: “Benim hadd-i12 hadâsetim

1 kafr ve feyfây-ı T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Kafr, sahrây-ı bî-âb ve giyâh; feyfâ,
mutlak sahrâ” ifâdesi s. 483’ün sağ kenârına yazılmıştır] A2a
2 “ ‫כא ـ ا ـ‬ ‫ = ــא ا‬Allah bize bereketiyle yardım etsin, yâ Rabbi duâmızı kabul eyle”
anlamına gelen Arapça duâdır.
3 Garîbe: Bu Hakīr eyyâm-ı igtirâbımda nevâhî-i Sa‘îd’de İsnâ nâm mahalle râhî iken
tarîk-ı cebelden gidilmişidi ….. âmîn T2, A2a : ― A2
4 ‘Azl-i Şerîf Müsâ‘id Şerîf-i Mekke-i ….. bihâ T2, A2a : ‘Azl-i Şerîf-i Mekke-i mü-
kerreme Şerîf Müsâ‘id ve nasb-ı Seyyid Ca‘fer ve mâ-yete‘allaku bihâ A2
5 yine A2, A2a : ― T2
6 21-29 Zilhicce 1173 = 4-12 Ağustos 1760.
7 Vezîr A2, A2a : ― T2
8 vâlây-ı T2 : ― A2, A2a
9 Seyyid T2, A2a : Şerîf A2
10 birâderi T2, A2a : birâderleri A2
11 kendiden T2 : kendüden A2, A2a
12 hadd-i T2, A2a : ― A2
898 MEHMED HÂKİM EFENDİ

[T2 21b] olmak hasebiyle mesned-i Şerâfet’i büyük birâderim1 Şerîf Müsâ‘id’e
ferâğ ve keff-i yed eyledim” deyü hüsn-i rızâsıyla takrîr buyurup, Şerîf Müsâ‘id
dahi cümle ma‘rifet ve irtizâlarıyla2 mesnedinde kıyâm eylediler.
Vâkı‘â şürefâ’-i Mekke-i mükerreme3 miyânında ‘örf ü ‘âdetleri üzere sı-
ğar-ı sinni olanlar esenn ü4 ekberine tefvîz-ı umûr-ı hükûmet ve bu vechile
miyânelerinde hüsn-i tevfîk u terâzî mu‘tâd ve cârî5 olagelmişdir. Hakk Te‘âlâ6
tevfîk ve her hâlde hüsn-i âsâyiş ihsân eyleye, âmîn.
Ve hâlâ Şâm Vâlîsi ve Mîru’l-hâccı Çeteci Vezîr ‘Abdullah Paşa’ya7 Eyâlet-i
Diyârbekir tevcîh ü8 ihsân olunup, sene-i sâbıkada Cerde Başbuğluğu hıdmetine
me’mûr Vezîr Çelik Mehmed Paşa’ya Şâm Eyâleti ve Mîru’l-hâclığı tevcîh ü ‘inâ-
yet9 buyuruldu. Ve Mîru’l-hâcc-ı esbak merhûm Es‘ad Paşa’nın etbâ‘ından Hama
Mütesellimi ‘Osmân10 Ağa her vechile lâyık u müstehak olmağla, Rumeli Beyler-
beyiliği Pâyesi’yle rütbe-i Mîr-i mîrânî ile Trablus-Şâm tevcîh ve Cerde Başbuğlu-
ğu hıdmetine ta‘yîn buyuruldu. Ve Vezîr Küçük Nu‘mân Paşa’ya Eyâlet-i Sayda,
bâ-hatt-ı hümâyûn-ı [T2 22a] şevket-makrûn tevcîh ü ‘inâyet buyuruldu.
Vefât-ı Şeyh-i Süleymâniyye ‘Îsâ-zâde Sahvî Efendi
‘aleyhi’r-rahmetü11
Yine sene-i merkūme mâh-ı rebî‘ulâhırının evâyili12nde13 meşâyih-i kirâm-
dan Süleymâniyye Şeyhi ‘Îsâ-zâde Sahvî Mehmed Efendi birkaç gün hasta-
lanup, istiğrâk-ı fenâdan sahviyyet-i bekāda ârâm eylediler14. İttifâkāt-ı ‘acî-

1 birâderim T2, A2a : karındaşım A2


2 ma‘rifet ve irtizâlarıyla T2, A2a : ma‘rifetiyle A2
3 Mekke-i mükerreme A2 : Mekke T2, A2a
4 esenn ü A2, A2a : ― T2
5 ve cârî T2, A2a : ― A2
6 Te‘âlâ A2, A2a : ‫ ٮﻌﺎﻟﻰ‬T2
7 Çeteci Vezîr ‘Abdullah Paşa’ya T2, A2a : Vezîr Çeteci ‘Abdullah Paşa hazretlerine A2
8 tevcîh ü T2, A2a : ― A2
9 ü ‘inâyet A2 : ― T2, A2a
10 ‘Osmân A2, A2a : ‫ ﻋٮﻤﺎن‬T2
11 “ ‫ا‬ = Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
12 1-10 Rebî‘ulâhır 1173 = 22 Kasım-1 Aralık 1759.
13 yine sene-i merkūme mâh-ı rebî‘ulâhırının evâyilinde A2, A2a : sene-i merkūme re-
bî‘ulâhırında T2
14 istiğrâk-ı fenâdan sahviyyet-i bekāda ârâm eylediler T2 : dâr-ı bekāya irtihâl eyledi
bu’l-‘aceb A2, A2a
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 899

bedendir1 ki merhûmun pederi Mahvî Efendi dahi yine2 Süleymâniyye Şey-


hi iken mahviyyet-i ‘âlem-i fenâdan kürsî-nişîn-i bezm-i bekā olmuşlar idi.
Temâm3 el-veledü sırru ebîhi4 sırrına mazhar-ı tâm oldukları bî-rayb ü iştibâh
ve5 ‘ulûm-ı zâhire ve bâtınede habîr u âgâh ehlullâhdan sâhib-i seyr u sülûk ve
mâlik-i intibâh bir zât-ı muterem idi6; rahmetullâhi ‘aleyhi rahmeten vâsi‘aten7.
Ve bu esnâda Anadolu Kalemi Ser-halîfesi hastalanup8 merhûm oldu ve
Eyyûb-i Ensârî’de Nişâncı Mahallesi’nde merhûm Şeyh Mehmed9 Murâd
en-Nakşibendî kuddise sırruh10û11 hazretlerinin Âsitânesi Şeyhi Şeyh ‘Ali
ez-Zilifkevî en-Nakşibendî bir mikdâr eyyâmdan berü hastalanup, ‘âzim-i
diyâr-ı halvet-güzînân-ı bekā oldu. Merhûm Şeyh ‘Ali ez-Zilifkevî12, Şeyh
Murâd merhûmun Halîfesi Şeyh ‘Ali kuddise sırruh13û14 merhûmdan münîb
olup istihlâf olunmuşidi. Hayli ‘ulûm-ı zâhirede terkîb-âşinâ ve sûret-i inzivâ-
da reftâr, halvet der-encümende sâlik-i15 râh-ı kudemâ, hüsn-i zann olunmağa
lâyık u ahrâ idi16.

1 ‘acîbedendir T2 : ‘acîbeden A2, A2a


2 yine A2, A2a : ― T2
3 mahviyyet-i ‘âlem-i fenâdan kürsî-nişîn-i bezm-i bekā olmuşlar idi. Temâm T2 : mer-
hûm olmuşlardır. Hakkā A2, A2a
4 “ ‫ا‬ ‫ = ا‬Çocuk, babasının özelliklerini taşır” anlamına gelen Arapça atasözüdür.
5 sırrına mazhar-ı tâm ….. iştibâh ve A2, A2a : dakīkasına mazhar oldukları bî-iştibâh-
dır T2
6 habîr u âgâh ehlullâhdan ….. bir zât-ı muhterem idi A2, A2a : âgâh u müteyakkız bir
zât-ı şerîf idi T2
7 “ ‫ـ ر ـ وا ـ‬ ‫ = ر ـ ا‬Allah’ın geniş rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça bir duâdır.
8 hastalanup A2, A2a : ― T2
9 Mehmed T2 : ― A2, A2a
10 “‫ = س ه‬Sırrı mukaddes olsun” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
11 kuddise sırruhû A2 : kaddesallâhu sırrahû T2 : kuddise sırruhu’l-‘azîz A2a
12 ‘âzim-i diyâr-ı halvet-güzînân-ı bekā oldu. Merhûm Şeyh ‘Ali ez-Zilifkevî T2 : dâr-ı
bekāya irtihâl eyledi. Mezkûr Şeyh ‘Ali Efendi A2 : dâr-ı ‘ukbāya irtihâl eyledi. Mezkûr
Şeyh ‘Ali Efendi A2a
13 “‫ = س ه‬Sırrı mukaddes olsun” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
14 kuddise sırruhû T2 : ― A2, A2a
15 sâlik-i T2 : meşgūl-i A2, A2a
16 lâyık u ahrâ idi T2 : şâyân u sezâ-vâr idi A2, A2a
900 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Garîbe1: Bu merhûm Şeyh ‘Ali sâhibü’l-âsâri’[T2 22b] l-cezîleti2 Süley-


mân el-Cezûlî el-Mağribî kuddise sırruhû3 hazretlerinin4 Delâ’ilü5’l-hayrât nâm
kitâbı ki, büldân ve emsârda hüsn-i kabûl ve yümn ü teberrük ile şöhret-yâb
ve makbûl6 ve ‘âlem anın kırâ’atına müdâvim ve meşgūl olmuşlardır7. Ve niçe
niçe fevâ’idini8 müşâhede etmişler iken: “Bu kitâbın sıyag-ı salavâtında9 za‘f-ı
isnâd vardır” hayâliyle bir vâkı‘a görür. Gûyâ bir gülistâna varır, görür ki anda
gülden masnû‘a biraz10 tubûl-i kebîre var. Ammâ ba‘zısını tırtıl ta‘bîr olunan
dûde-i verd -ki güle ‘ârızadır- ekl eylemiş imiş11. Bîdâr olup: “İşte hayâlimde
olan sîgalardaki12 za‘f-ı isnâda işâretdir” deyü cezm eder.
Vâkı‘â böyle olsa bile sîga-i salavâtda matlûbe13 olan kesreti ve hüsn-i seb-
ki ve letâ’if-i ‘ibârâtıdır. Min-ciheti’l-‘arabiyyeti ve’ş-şer‘i’l-kavîm halel ü fesâ-
dı müstelzim olmadıkca, bunda za‘f-ı isnâd, mûcib-i fesâd ve kuvvet-i isnâd
müstelzim-i sıhhat olmaz14. Muhassılü’l-kelâm kendi delâ’il-i reftârında bir kitâb
cem‘ u te’lîf: “Bunu kırâ’at edin!” deyü halkı tergīb eyledi15. Bi-emrillâhi Te‘âlâ16

1 Garîbe A2 : ― T2, A2a


2 el-cezîleti T2 : ― A2, A2a
3 “‫ = س ه‬Sırrı mukaddes olsun” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
4 kuddise sırruhû hazretlerinin A2 : kuddise sırruhûnun A2a : hazretlerinin T2
5 Delâ’ilü (‫ )دﻻ ٴﯾل‬A2, A2a : Delâyilü ( ‫ )د‬T2
6 yümn ü teberrük ile şöhret-yâb ve makbûl T2 : teyemmün ü teberrük ile şöhret-yâb
olmuş A2a : teberrük ü teyemmün ile şöhret-yâb A2
7 müdâvim ve meşgūl olmuşlardır T2 : meşgūle olmuşlar A2, A2a
8 fevâ’idini A2, A2a : fevâyid-i ‘azîme T2
9 bu kitâbın sıyag-ı salavâtında T2 : bunun sıyag-ı salavâtlarında A2, A2a
10 biraz T2 : ― A2, A2a
11 eylemiş imiş A2, A2a : eylemiş T2
12 sîgalardaki T2, A2a : sîgalarda A2
13 matlûbe A2, A2a : matlûb T2
14 za‘f-ı isnâd, mûcib-i fesâd ….. olmaz T2 : za‘f u kuvvet-i isnâd şart değildir A2, A2a
15 delâ’il reftârında ….. tergīb eyledi T2 : delâ’il gibi bir kitâb te’lîf edüp: “Halka bunu
kırâ’at edin!” deyü tergīb eder A2a : bir delâ’il gibi kitâb te’lîf edüp: “Halka bunu kırâ’at
edin!” deyü tergīb eder A2
16 Te‘âlâ T2 : ― A2, A2a
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 901

miyân-ı halkda müştehir olmayup, bir âhad1 kırâ’atına meşgūle2 olmadı. Ammâ
gördüğü ru’yânın ta‘bîr-i sahîhi bu olacak gerek3 ki, ol gülden masnû‘a tabl-
lar Delâ’ilü’l-hayrât’da [T2 23a] merhûm4 Süleymân el-Cezûlî kuddise sırruh5û6
hazretlerinin cem‘ eylediği sıyağ-ı şerîfe-i7 salavâtdır. Ve ol tırtıl anları ekl eyle-
mişidi8. Sâhib-i ru’yâdır9 ki ol sîgaları: “Sahîhi böyledir10” deyü ba‘zı mahallerin
tebdîl ü tağyîr eylemişidi. Hakk-ı ta‘bîr bu olduğu ne güzel zâhir olur11.
el-Hâsıl bu hâletden sonra çok zemân mürûr etmedi ki lisânına lüknet
‘âriza olup tekellümden munkatı‘, bu hâl üzere az zemân mürûr edüp, dâr-ı
bekāya irtihâl eylediler12; rahmetullâhi Te‘âlâ13 ‘aleyh14.

Tevcîhât-ı ba‘zı Mîr-i mîrân


Bu esnâda Hotin Sancağı, mutasarrıfı ‘Ömer dâme ikbâlühû15ya ibkā; Ben-
der Kal‘ası, muhâfazası şartıyla Ada-i kebîr Muhâfızı ‘Abdî dâme ikbâlühû-
16
ya; Niğde Sancağı, Kırşehri Mutasarrıfı-yı sâbık Receb dâme ikbâlühû17ya;
Amasiyye Sancağı, yetmiş dört ramazânı gurresinde18 zabt etmek üzere sâbıkā

1 miyân-ı halkda müştehir olmayup, bir âhad T2, A2a : miyân-ı halkda şöhret vermedi
ve kimse A2
2 meşgūle T2, A2a : meşgūle A2
3 bu olacak gerek T2 : budur A2, A2a
4 Delâ’ilü’l-hayrât’da merhûm T2 : Delâ’ilü’l-hayrât’da A2 : Delâyilü’l-hayrât’da A2a
5 “‫ = س ه‬Sırrı mukaddes olsun” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
6 kuddise sırruhû T2 : ― A2, A2a
7 şerîfe-i T2 : ― A2, A2a
8 tırtıl ….. eylemişidi A2 : tırtıl ki ….. eylemişidi A2a : tırtıl (‫ )طﺮﺼﯾــﻞ‬anları câ-be-câ
incitmişidi T2
9 sâhib-i ru’yâdır T2, A2a : kendidir A2
10 böyledir T2, A2a : budur A2
11 ba‘zı mahallerin tebdîl ü tağyîr eylemişidi ….. olur T2 : tebdîl ü tağyîr eylemişdir ki
zâhirdir A2a : tebdîl ü tağyîr eylemişdir A2
12 az zemân mürûr edüp, dâr-ı bekāya irtihâl eylediler T2 : vâfir zemân hastalanup vefât
eyledi A2, A2a
13 Te‘âlâ T2, A2 : ― A2a
14 “ ‫ا א‬ ‫ = ر‬Yüce Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça
duâdır.
15 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
16 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
17 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
18 1 Ramazân 1174 = 6 Nisan 1761 Pazartesi.
902 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Cerde Başbuğu Çeteci ‘Abdullah Paşa kaynı Ahmed Paşa-zâde Süleymân dâme
ikbâlühû1ya bâ-fermân-ı ‘âlî tevcîh buyuruldu.
Eyâlet-i Çıldır2, ber-vech-i yurtluk Oltu Sancağı’na mutasarrıf Hasan dâme
ikbâlühû3ya bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh buyuruldu. Konya Sancağı, Mehmed
dâme ikbâlühû4ya Faş Kal‘ası muhâfazası şartıyla tevcîh; Cezâyir-i Garb (‫) ب‬
[T2 23b] Eyâleti, mutasarrıfı ‘Ali dâme ikbâlühû5ya bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şev-
ket-makrûn tevcîh buyuruldu6.

Vukū‘-i ihrâk-ı cüz’î nezd-i ‘Avrat-bâzârı


Yine7 sene-i merkūme cumâdelûlâsının on dördüncü isneyn gicesi8 İstan-
bul’da9 ‘Avrat-bâzârı semtinde harîk vâkı‘ olup, Mâliyye Kalemi’nde Çavuş-zâ-
de hânesi ve birkaç hâneler dahi muhterik ve münhedim olup, bi-‘avnillâhi10
Te‘âlâ muntafî oldu.
Ve bu hılâlde Sivas Eyâleti, Dergâh-ı11 ‘âlî kapucu-başılarından olup, Bo-
zok Mütesellimi ve Yeni-il Voyvodası Ahmed dâme mecdühû12 Rumeli Beyler-
beyiliği Pâyesi’yle bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh buyuruldu.
Çorum Sancağı, Mustafa Paşa-zâde’ye ibkā’; Trablus-Şâm Eyâleti, sâbıkā
Hama Mütesellimi Vezîr ‘Osmân Paşa-zâde Mehmed zîde mecdühû13ya rütbe-i
Mîr-i mîrânî ile bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh ü ‘inâyet buyuruldu14.

1 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.


2 Çıldır A2a : Cıldır T2
3 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
4 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
5 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
6 Tevcîhât-ı ba‘zı Mîr-i mîrân ….. buyuruldu T2 : + [Bu kısım sonunda “sahh” kaydı
ile s. 475’in sağ kenârına yazılmıştır] A2a : ― A2
7 yine A2, A2a : ― T2
8 14 Cumâdelûlâ 1173 = 3 Ocak 1760 Perşembe. Metinde bu gün sehven “isneyn”
yazılmış olmalıdır.
9 İstanbul’da A2 : ― T2, A2a
10 hâneler dahi muhterik ve ….. bi-‘avnillâhi T2, A2a : hâne dahi muhterik olup, bi-em-
rillâhi A2
11 Dergâh [Bu kelime mükerrer yazılmış, fakat ikincisinin üzeri çizilmiştir] T2 : ― A2, A2a
12 “‫ه‬ ‫ = دام‬Şan ve şerefi dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
13 “‫ه‬ ‫ = ز‬Şan ve şerefi artsın” anlamına gelen Arapça duâdır.
14 Ve bu hılâlde Sivas Eyâleti, Dergâh-ı ….. buyuruldu T2 : ― A2, A2a
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 903

İhrâc-ı mevâcib-i kıst be-tavâ’if-i askeriyye hükmü’l-mu‘tâd1


Yine sene-i merkūme mâh-ı cumâdelûlâsının on dokuzuncu sülesâ günü2
Dîvân-ı hümâyûn’da tavâ’if-i askeriyyenin müstehak oldukları bir kıst mevâ-
cibleri Hazîne-i ‘âmire’den ihrâc olunup3, herkes havsala-i istihkākına4 göre
mevâcib-i mezkûreyi5 i‘tâ ve tevzî‘de hisse-yâb-ı nevâl-i zülâl-i ihsân-ı Pâdişâhî
olmuşlardır. Hakk Te‘âlâ dâ’imâ bu gûne ‘atâyây-ı cezîle6 ile cümle kulların
[T2 24a] mesrûr u mecbûr etmeğe muvaffak u meysûr eyleye, âmîn.
Mevâcib-i mezkûrenin ihrâcı gününden Sadrıa‘zam ve Müşîr-i efham dev-
letlü Ebu’l-mevâhib Mehmed Râgıb Paşa hazretleri kapuda tevzî‘ u taksîm ve
i‘tâya şurû‘ ve sebt günü7 hıtâm-ı devrde mahz-ı kerem ve nevâziş-i Sadr-ı kerîm
içün ‘âdet-i seniyye-i hazret-i Cihân-dârî ve deydene-i kadîme-i zât-ı Şehriyârî
üzere hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf ve bir sevb-i semmûr-ı mûcibü’s-sürûr ve han-
çer-i8 mücevher ile ‘izzetlü Silahdâr-ı hazret-i Şehriyârî Ağa cenâbları Bâb-ı
Sadrıa‘zamî’ye9 müteşerrifü’l-vürûd10 ve de’b-i kadîm üzere istikbâl ve ‘alâ-ve-
chi’l-ibcâl kırâ’at-ı hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf ve taraf-ı hazret-i Sadrıa‘zamî’den
Ağa-yı mûmâ ileyh hazretlerine ferve-i semmûr ve ‘atıyye-i cezîle ve esb-i mü-
kemmel ü müzeyyen11 ve levâhikāt ve etbâ‘ına12 dahi surreler ve hila‘-i seniyye-
ler iksâ ve13 ihsânıyla îfây-ı tevâfür-i14 ibtihâc ü sürûr buyuruldu.

1 İhrâc-ı ….. mu‘tâd T2 : İhrâc-ı mevâcib-i kıst bi-vechi’l-‘âdeti be-tavâ’if-i askeriy-


ye A2, A2a
2 19 Cumâdelûlâ 1173 = 8 Ocak 1760 Salı.
3 olunup A2, A2a : olup T2
4 istihkākına T2, A2a : isti‘dâdına A2
5 Murâd en-Nakşibendî kuddise sırruhû hazretlerinin Âsitânesi Şeyhi Şeyh ‘Ali ez-Zilifkevî
en-Nakşibendî ….. mezkûreyi T2 : + [Bu kısım müsvedde kağıda yazılmıştır] A2a
6 cezîle A2, A2a : T2
7 23 Cumâdelûlâ 1173 = 12 Ocak 1760 Cumartesi.
8 hançer-i A2a : hancer-i T2, A2
9 Sadrıa‘zamî’ye T2, A2 : Sadrıa‘zamî’yi A2a
10 müteşerrifü’l-vürûd T2, A2a : şeref-res-i vürûd A2
11 ve esb-i mükemmel ü müzeyyen T2 : ve esb-i mükemmel [Bu kelimeler sonunda
“sahh” kayıd ile satırın üstüne yazılmıştır] A2a : ― A2
12 etbâ‘ına A2, A2a : etbâ‘larına T2
13 seniyyeler iksâ ve T2 : seniyye A2, A2a
14 tevâfür-i A2, A2a : ― T2
904 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Bu mevâcib ihrâcı dîvânında Lehlü1 tarafından mahsûs hediyyesi ile nâ-


me-res-i müte‘ayyin2 elçisi Rikâb-ı hümâyûn’a3 ruh-sûde-i darâ‘at olup, ‘âdet-i
kadîme4 üzere Dîvân-ı hümâyûn’a getürülüp5, Rikâb-ı hümâyûn’a rû-mâl ve
nâme ve hedâyâsın ‘âdet üzere nihâde-i ma‘raz-ı darâ‘at eyledi6.

Ref‘-i Vezâret-i İsmâ‘îl Paşa ve gaybûbet ve firâr-kerden-i7 û


Yine sene-i merkūme cumâdelûlâsı evâyili8nde9 Arnavud10 Mahmûd
Bey-zâde akribâsından [T2 24b] Vezîr İsmâ‘îl Paşa Yanya Mutasarrıfı iken
fukarâ’-i ra‘iyyete ifrât-ı zulmü ile bi’d-defe‘ât rikâb-ı kâm-yâba ref‘-i ruk‘a-i
iştikâ11 ve kirâren ve12 mirâren îkāz ve tenebbühü13 içün taraf-ı Devlet-i
‘aliyye’den evâmir-i ekîde tahrîr u irsâl olundukda, mütenebbih olmayup
zulmünde ısrârı nümâyân olmağla14, Vezâret’i ref‘ olunmak te’dîbi ile15 Mü-
bâşir irsâl olunup, mahatt-ı hükûmeti olan Yanya’da bulunduğu konağından
gaybûbet ve yine16 Arnavudluğ’a doğru firârı mütehakkık oldu. Ba‘de zâ-
lik17 cürmü ‘afv olunmak recâsıyla Arnavud Belgrad’ında etrâf u enhâsını

1 Lehlü T2 : Leh A2, A2a


2 nâme-res-i müte‘ayyin A2, A2a : nâmesin T2
3 hümâyûn’a T2 : kâm-yâba A2, A2a
4 kadîme T2, A2a : kadîm A2
5 hümâyûn’a getürülüp T2, A2a : hümâyûn’da gelüp A2
6 hümâyûn’a rû-mâl ve nâme ve hedâyâsın ‘âdet üzere ….. eyledi T2 : kâm-yâba rû-mâl
eyledi A2, A2a
7 ve firâr-kerden-i A2 : kerden-i A2a : ― T2
8 1-10 Cumâdelûlâ 1173 = 21-30 Aralık 1759.
9 yine sene-i merkūme cumâdelûlâsı evâyilinde A2, A2a : sene-i merkūme cumâdelûlâ-
sında T2
10 Arnavud A2, A2a : ― T2
11 bi’d-defe‘ât rikâb-ı ….. iştikâ T2, A2a : rikâb-ı kâm-yâba bi’d-defe‘ât ref‘-i ruk‘a-i iş-
tikâ’ A2
12 ve T2, A2 : ― A2a
13 tenebbühü T2, A2a : tenbîhi A2
14 ısrârı nümâyân olmağla T2, A2a : ısrâr etmeğiyle A2
15 te’dîbi ile T2, A2 : ‫ אد‬A2a
16 ve yine A2, A2a : + [Bu kelimeler mükerrer yazılmış ve ilkinin üzeri kırmızı mürekkeple
çizilmiştir] T2
17 gaybûbet ve yine Arnavudluğ’a doğru ….. zâlik T2, A2a : yine Arnavudluğ’a firâr
ve A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 905

dağıdup, istikânet ve inzivâ üzere mukīm ve mutazarrı‘ olduğu ikāle-i ‘aserâtı-


na bâdî oldu1.
Bu Devlet-i ‘aliyye-i Muhammediyye’nin2 gerek vüzerâ ve gerek ümerâ
hademesinden her3 kim olursa fukarâya zulm ü te‘addî olunduğuna rızâları
olmayup, bu gûne te’dîb ile gûşmâl eyledikleri fukarâya ‘ayn-ı sıyânet ve
lemha-i4 şefekat olduğu bî-iştibâhdır. Hakk Te‘âlâ dâ’imâ hayra muvaffak
eyleye, âmîn.
Ve bu esnâda Masraf-ı hazret-i5 Şehriyârî ‘azl ve müceddeden Dîvân Hâce-
liği ile6 ‘Abdurrahmân Beyefendi’ye Masraf-ı Şehriyârîlik ihsân ve selefi Surre-i
şerîfe7 Emâneti’yle ilbâs-ı hil‘at olunup ve Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başılarından
Cici-zâde Halîl Ağa [T2 25a] teşrîfât-ı hümâyûn ile cânib-i Şerîf-i8 Mekke-i
mükerreme’ye9 ta‘yîn ve ilbâs-ı hil‘at buyuruldu. Ve bu esnâda10 Gümrük-i
Âsitâne Kâtibi Seyyid Hıfzî Efendi vefât edüp11, Enderûn-ı hümâyûn’dan Sır
Kâtibi Efendi kitâbet-i mezkûre ile çırâğ ve ihrâc buyuruldu.
Yine cumâdelûlânın yirmi üçüncü12 günü13 ba‘zı umûr-ı Devlet müzâke-
resiyçün mu‘tâd olageldiği vech üzere Sadrıa‘zam ve Şeyhulislâm ve Sadreyn-i
muhteremeyn ve hâcegân-ı Dîvânî’den re’îs14 ma‘zûlleri ve gayrîleri ve ba‘zı

1 ve mutazarrı‘ olduğu ikāle-i ‘aserâtına bâdî oldu T2, A2a : olduğu ikāle-i ‘aserâtına bâdî
olmuşdur A2
2 ‘aliyye-i Muhammediyye’nin T2, A2a : Muhammediyye-i ‘aliyyenin A2
3 her T2, A2a : ― A2
4 lemha-i T2, A2a : ― A2
5 ve bu esnâda Masraf-ı hazret-i A2, A2a : bu esnâda Masraf-ı T2
6 Dîvân Hâceliği ile T2, A2a : Dîvân-ı hümâyûn Hâceliği ihsânıyla A2
7 şerîfe T2, A2a : ― A2
8 Şerîf-i T2 : + [Bu kelimeden sonra gelen s. 451’deki “Ve ehl-i sûkun ekseri” ifâdesiyle
başlayıp s. 487’nin son üç satırına kadar devam eden kısım; Topkapı nüshasının ikinci
cildinin başlangıcından buraya kadarki bölümün tekrâr edilmiş kısmıdır. Bu sebepten
bu mükerrer kısım da farklı bir nüsha olarak değerlendirilmiş ve bu farklılıklar “A2a”
şeklinde ifâde edilmiştir] A2
9 cânib-i Şerîf-i Mekke-i mükerreme’ye T2 : Şerîf-i Mekke-i mükerreme cânibine A2
10 ve bu esnâda T2 : ve bu hılâlde A2
11 Efendi vefât edüp A2 : vefât ve T2
12 üçüncü T2 : ücüncü A2
13 23 Cumâdelûlâ 1173 = 12 Ocak 1760 Cumartesi.
14 re’îs A2 : ‫ ر‬T2
906 MEHMED HÂKİM EFENDİ

ocaklular ma‘an rikâb-ı kâm-yâba rûmâl etmeleriyle, ol gün bedestân etrâfın-


da kuyumcu kefereleri dükkânlarından sandûkların kapup, nâ-be-mahal sür‘at
ile bedestâna kaldırup miyân-ı sûkda bir gelme gitme ve ba‘zı furûnlar önünde
nân kapışmağa müzâhame-i bî-câ olup, çârşûda hayli ihtilâle bâdî olmalarıyla,
böyle mûhiş harekete mütesaddî olan kuyumcu keferelerini gereği gibi tefah-
hus ve bunların1 haklarından gelinmek lâzime-i hâlden olmağla, ikisi kuyum-
cular içinde birisi Sandal Bedestânı kurbunda salb olunup, bir dahi bu makūle
nâ-bercâ harekete mütesaddî olmamalarıyçün rişte-i gûşmâlleri âvize-gerden-i
tahzîr buyuruldu.
‘Azl-i Emîn-i Defter-i Hâkānî Mehmed Râkım Efendi ve nasb-ı Râmî-
zâde Mustafa Beyefendi ve gayruhû2
[T2 25b] Yine sene-i merkūme cumâdelûlâsı evâhırında3 Emîn-i Defter-i
Hâkānî Râkım Mehmed Efendi ‘azl ve Yeniçeri4 Kitâbeti’yle ilbâs-ı hil‘at bu-
yurulup, Râmî Paşa-zâde Mustafa Beyefendi, Emânet-i Defter-i Hâkānî ile
terfî‘-i merâtib buyuruldu. Ve Yeniçeri5 Kitâbeti’nden ma‘zûl Subhî Efen-
di’nin sâbıkā Darb-hâne-i ‘âmire Emâneti’nde iken taraf-ı mîrîye deyni sâbit
olmağla Baş-bâkī’ye kaldırılup, bir gice anda meks ve matlûb-ı mîrî olan dey-
ninden bir mikdârını edâ ve6 bâkīsine te‘ahhüd ile ıtlâk ve hânesinde meks ü
ikāmetine fermân buyuruldu.

Vefât-ı Kādî-yı İstanbul Bekrî-zâde Şâmî es-Seyyid Mehmed Halîl Efendi


Yine sene-i merkūme mâh-ı cumâdelâhıresi7 gurresinde8 İstanbul Kadı-
sı olan Şâmî Bekrî-zâde es-Seyyid Mehmed Halîl Efendi ihtiyâr olup, za‘f-ı
mizâc ve sinn-i şeyhûheti sebebiyle hastalanup bi-emrillâhi Te‘âlâ9, dâr-ı bekā-
ya rihlet eyledi.

1 bunların A2 : ― T2
2 gayruhû T2 : gayrân A2
3 21-30 Cumâdelûlâ 1173 = 10-19 Ocak 1760.
4 Yeniçeri A2 : Yeniceri T2
5 Yeniçeri A2 : Yeniceri T2
6 ve A2 : ― T2
7 sene-i merkūme mâh-ı cumâdelâhıresi A2 : mâh-ı merkūmun T2
8 1 Cumâdelâhıre 1173 = 20 Ocak 1760 Pazar.
9 şeyhûheti sebebiyle hastalanup bi-emrillâhi Te‘âlâ A2 : şeyhûhetleri hasebiyle hastala-
nup T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 907

‘Ulemâ’-i kirâmdan merhûm ‘Ivaz Mehmed Paşa-zâde İbrâhîm Mon-


1
la Beyefendi, sâbıkā İstanbul kadılıklarında kemâl-i i‘tidâl ve hüsn-i sülû-
ku2 nümâyân olmağla3, mücerrebü’l-etvâr olduklarından nâşî, yine Kazâ’-i
İstanbul zât-ı vâlâlarına lâyık u erzânî görülmekle bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şev-
ket-makrûn tevcîh ü ‘inâyet ve4 ilbâs-ı hil‘at-ı seniyye ile tekrîm ü tefhîm
buyuruldu.

İhrâk-ı cüz’î der-kurb-i Mahalle-i Piyâlî Paşa


[T2 26a] Yine mâh-ı merkūmun dördüncü sülesâ gice5si6 Kāsım-paşa’da
Piyâlî Paşa Mahallesi kurbunda bir iki hâne muhterik olup, bi-emrillâhi Te‘âlâ
muntafî oldu.

Sudûr-ı hatt-ı şerîf-i şevket-makrûn berây-ı iltizâm ve nizâm-ı7


kurây-ı Haremeyn be-ashâb-ı ‘uhde ve ümenâ’ ber-üslûb-ı
müstahsen ki düstûru’l-‘amel-şüde bûd8
Bundan mukaddem tafsîlen ve icmâlen zikri mürûr etmişidi ki, evkāf-ı
şerîfe-i selâtîn-i ‘izâm olan kurâ’-i Haremeyn-i muhteremeyn ki i‘ânet ve
ri‘âyet ü himâyeti mertebe-i vücûbda olup, niçe niçe tesâmüh ü tesâhül ve
‘adem-i mübâlât ve ihmâl ile teber-dârân ve etrâf-ı nazzâr-ı ‘avene vü havenesi9
yedlerinde beher sene bin kîse akçadan ziyâde emvâl ekl ü bel‘ olunup, belki
mâl-ı Haremeyn’i bile miyânede itlâf ve izâ‘at olunurdu. Bir ferdin tekellüm
ve su’âle iktidârı nâ-yâb idi. Bir ‘azîm menhebe hemân bir tarîkını bulan ekl
edüp, niçe sinîn ü eyyâm böyle giderdi10.

1 Monla T2 : ― A2
2 sülûku A2 : sülûkları T2
3 olmağla A2 : olup T2
4 tevcîh ü ‘inâyet ve T2 : ― A2
5 4 Cumâdelâhıre 1173 = 23 Ocak 1760 Çarşamba. Metnimizdeki günün tarihi ile
bizim istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden
kaynaklanmış olmalıdır.
6 sülesâ gicesi T2 : leyle-i sülesâda A2
7 ve nizâm-ı T2 : ― A2
8 bûd A2 : + [Bu başlıkla ilgili olarak “mükerrer” ifâdesi sayfa kenârına yazılmıştır] T2
9 ‘avene vü havenesi T2 : havene vü ‘avenesi A2
10 Bir ‘azîm menhebe hemân bir tarîkını bulan ekl edüp ….. giderdi T2 : ― A2
908 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Bi-hamdillâhi Te‘âlâ şevketlü, kerâmetlü, kudretlü Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh


halledallâhu Te‘âlâ ilâ-yevmi’t-tenâh1 efendimiz hazretleri bu mezâlim-i
evkāf-ı şerîfe ve havene vü ‘avenenin cür’et ve tetâvüllerine kemâl-i fetânet
ü zekâvet ve merhametleriyle ıttılâ‘-ı tâmları hâsıl2 olup, [T2 26b] ibtidâ
cülûs-ı hümâyûnları senesinde bunları men‘ u def‘ u ref‘ ve kurây-ı şerîfeyi3
ellerinden kurtarup, Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel ma‘rifetiyle sâ’ir iltizâmât-ı mî-
riyye gibi ihtimâm-ı tâm ile ashâb-ı iltizâma min-gayri cebrin ve lâ-rişvetin
i‘tâ buyurduklarında, emvâl-i mukarrere-i Haremeyn ve mesârif-i mühim-
me-i4 evkāfdan mâ‘adâ bin kîseye bâliğ fâ’iz zuhûr edüp, bu tarîk ile zât-ı ‘âlî-
leri mazhar-ı tevfîk u5 sıyânet ve el-yevm sâhib ve vâkıf-ı kurâ’-i Haremeyn
olmalarıyla hem emvâl-i evkāf-ı şerîfeyi hıfz u sıyânet ve hem re‘âyâ vakıf6
fukarâsını ol gürûh-ı zalemenin ellerinden kurtarmağla7, kemâl-i merhamet
ü ‘inâyet buyurmuşlar idi.
İkinci senede yine erbâb-ı ‘uhde ve ümenâ kendi hüsn ü rızâlarıyla be-
del-i iltizâm-ı mîriyyelerini artırup, bir ferde cebr ü hayf olunmaksızın: “Şu
kadar ziyâdeye makbûldür” deyü herkesin ‘arz-ı hâlinde tehammülüne göre
yine merâmlarına müsâ‘afe8 olunup, Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel ma‘rifetiyle i‘tâ
ve rikâb-ı kâm-yâba ‘arz u inhâ olundu. Ve taraf-ı mîrîden zabt-ı temessükleri
ketb ve9 yedlerine verildi. Yedi sekiz yüz kîse dahi nef‘-i mîrî zuhûr eyledi.
Öyle ya bir mâddeden serika ve hıyânet ve zulm ref‘ olunup, [T2 27a] eyâdî-i
havene munkatı‘ olduğu gibi böyle nef‘-i sarîh-i mîrî zâhir u bâhir olur. Hakk
sübhânehû ve Te‘âlâ vücûd-ı ‘âlem-sûd-ı hümâyûnların tâ ilâ-yevmi’s-sâ‘ati
mesned-i şevket ü devletlerinde dâ’im ve sâbit eyleye, âmîn yâ Mu‘în.

1 “‫ = ـ ا א ـ ا ـ ـ م ا ــאه‬Yüce Allah onu kıyâmet gününe kadar dâim kılsın” anlamı-


na gelen Arapça duâdır.
2 ü zekâvet ve merhametleriyle ıttılâ‘-ı tâmları hâsıl T2 : ve merhametleri ile ıttılâ‘-ı
tâmları A2
3 şerîfeyi T2 : mezbûrûnu A2
4 mühimme-i T2 : ― A2
5 tevfîk u T2 : ― A2
6 vakıf T2 : ― A2
7 kurtarmağla T2 : kurtarmağıyla A2
8 müsâ‘afe T2 : müsâ‘ade A2
9 ketb ve T2 : ― A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 909

Sene-i sâlisede yine ashâb-ı iltizâm tâlib ü râgıb oldular, lâkin min-ba‘d
muhtel ve tetarruk-ı hiyel ü halel ile bu nizâm-ı enîka bozulmamak üzere
sene-i selâs ve seb‘înin mâh-ı cumâdelâhıresi evâsıtında1 mü’ekked hatt-ı
şerîf-i şevket-redîf-i Cihân-bânî şeref-sudûr ve Baş-muhâsebe ve Haremeyn
kalemlerine kayd ve sûret verilüp, işbu kurâ’-i Haremeyn taraf-ı mîrîden sene-i
sâbıkada ashâb-ı ‘uhde ve tâlibîn olan ümenâya emvâl-i mukarreresiyle kayd
ve karâr-dâde ve i‘tâ olunduğu vech üzere yine i‘tâ ve lâkin her birinin hüsn
ü rızâlarıyla ragabât-ı nâs munkatı‘ oluncaya dek yine kānûn-ı iltizâm üzere
müzâyede olunup, artırılan mâl kalîl ü kesîr ne ise ‘uhdelerine mâlikâne kayd
ve mu‘accele-i mîriyye ol mâl-ı zâ’idden alınup, sene-i sâbıkada lâzimü’l-‘uhde
olan mâlı bi-temâmihî edâ ve teslîm2 ve mâl-ı matlûbe kayd olunmak üzere
tasrîh ve kurây-ı mezbûrûn [T2 27b] kemâ-kân vakf-ı Haremeyni’ş-şerîfeyn
ve re‘âyâ vü berâyâsı sâ’ir iltizâm ve mâlikâne re‘âyâsı misillü olmayup, re‘âyây-ı
vakf-ı şerîf olmalarıyla serbestiyyetleri kaydı ve ri‘âyet ü himâyetleri ehemm ü
elzem ve her vechile mefrûzü’l-kalem zulm ü te‘addîden ‘ârî ve eslem olmak
şartıyla musarrah ve Zimmet Halîfesi bu kurânın zabt-ı mu‘accelât-ı emvâl
ve hisâbât-ı mîriyye ve sâ’ir mesârif-i lâzime-i vakf-ı şerîf ne ise cüz’î ve küllî
husûslarda sebt ü kayd ve zabt defâtirine me’mûr buyurulup, bu nizâm-ı cedîd
düstûru’l-‘amel kılındıkdan sonra herkesin karâr-dâdesi mûcebince berâtları
ketb ve i‘tâ buyuruldu. Bu nizâm ve üslûb-ı müstahsenden a‘lâ tarîk-ı himâyet
ü sıyânet-i vakfullâh nice olur ki taraf-ı mîrîden ‘uhdesine ber-vech-i tefvîz-ı
mâlikâne şurût-ı mezkûre üzere kayd ve berât verildikde ve re‘âyâ ve berâyâsı
dahi3 Haremeyni’ş-şerîfeyn ‘unvânıyla musarrah ser-i mû zulm ü te‘addîden
memnû‘ olmak şartıyla mü’ekked oldukda, vücûh ile ashâb-ı iltizâm ri‘âyet
ü sıyâneti emrinde mukīm ü müstedîm olur ve mâl-ı matlûbu [T2 28a] vakt
ü zemânıyla ashâb-ı ‘uhde yedlerinden teslîm ü edâ olunur. Âhardan bir fer-
din te‘addî ve tetâvülüne imkân bulunmaz. Böyle zâbıta tahtına ifrâğda hem
re‘âyâyı zabt u sıyânet ve hem emvâl-i vakf-ı şerîfi ‘adem-i izâ‘at ile tedbîr-i
hikmet olduğu ezharun mine’ş-şems4dir.

1 11-20 Cumâdelâhıre 1173 = 30 Ocak-8 Şubat 1760.


2 edâ ve teslîm T2 : teslîm ve edâ A2
3 dahi T2 : ― A2
4 “ ‫ا‬ ‫ = ا‬Güneşten daha açıktır” anlamına gelen Arapça bir deyiştir.
910 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Zîrâ ashâb-ı ‘uhde ma‘lûm kimesneler olup, ne vakit ki edâ’-i mâl-ı mat-
lûbda tehâvün eyleseler, sâ’ir1 ashâb-ı ‘uhde ve ümenâ’-i mîriyye gibi habs ü
zecri ve zimmetlerinden tahsîli evceb ü elzem olur.
Dârussa‘âde Hâsekî-başısı ve Yazıcısı ve fülân Ağa Baltacısı ‘uhdesinde ol-
dukda, tahsîl-i mâl şöyle dursun: “Zimmet-i vakfda şu kadar alacağım var-
dır” deyü beş senede ‘azl olmayacak hîle ile kurâ’-i vakf-ı şerîf elinden halâs
olmazdı. Ve yine kemâl-i sıyânet ve merhamet-i Mülûkâne’lerinden verilan
berâtların ber-mu‘tâd-ı kadîm harac aklâmı, sülüsânı in‘âm ve sülüs haracla
verilmek ve Sadrıa‘zamî ve Defterdâr Efendi2 kalemiyyeleri dahi nısf üzere
verilmek bâbında merhameten ve ‘inâyeten3 müceddeden hatt-ı şerîf ihsân ü4
‘inâyet buyuruldu. Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ vücûd-ı hümâyûnların hatâ vü
hatarlardan5 masûn u me’mûn eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselin.

Şurû‘-i binâ’-i câmi‘-i [T2 28b] şerîf-i lâmi‘u’t-teşrîf6 ez-cümle-i hayrât


ü hasenât-ı hazret-i Şehriyârî der-İstanbul nezd-i Lâleli-çeşme ibtigā’en
li-vechillâhi Te‘âlâ7 allâhümme yessir itmâmehû bi’l-hayri âmî8n9
Yine10 selâs ve seb‘în ve mi’e ve elf sene-i mübâreke-i hicriyyesinin11 mâh-ı
cumâdelâhıresi evâsıtında12 Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh ve Hidîv-i ‘inâyet-iktinâh
şevketlü, kerâmetlü, kudretlü efendimiz Sultân ibnü’s-Sultân es-Sultân Mus-

1 sâ’ir (‫ )ﺳﺎ ٴﯾر‬T2 : sâyir ( ‫ ) א‬A2


2 Efendi T2 : ― A2
3 ve ‘inâyeten A2 : ― T2
4 ihsân ü A2 : ısdâr u T2
5 hatarlardan T2 : hatardan A2
6 lâmi‘u’t-teşrîf T2 : ― A2
7 artırılan mâl kalîl ü kesîr ne ise ‘uhdelerine mâlikâne kayd ….. Te‘âlâ T2 : + [Bu kısım
müsvedde kağıda yazılmıştır] A2
8 “ ‫ـאء ـ ا א ـ ا ـ ـ ا א ـ א ـ ا ـ‬ ً ‫ = ا ـ‬Yüce Allah’ın rızâsını isteyerek, Allah’ım!
Hayırlı bir şekilde tamamlanmasını kolaylaştır, duâmızı kabul eyle” anlamına gelen
Arapça duâdır.
9 allâhümme yessir itmâmehû bi’l-hayri âmîn T2 : ― A2
10 yine T2 : + [Bu kelimenin üzerinde s. 492’nin üst tarafında “Cumâdelâhır sene 73”
yazısı vardır] A2
11 sene-i mübâreke-i hicriyyesinin T2 : senesinin A2
12 11-20 Cumâdelâhıre 1173 = 30 Ocak-8 Şubat 1760.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 911

tafa Hân ibnü’s-Sultân el-Gāzî el-merhûm Sultân1 Ahmed Hân ebbedallâhu


mülkehû ve saltanatahû ve efâza ‘ale’l-‘âlemîne birrahû ve ihsâneh2û3 hazretleri
mücerred tahsîl-i rızây-ı Mevlây-ı Müte‘âl içün Âsitâne-i ‘aliyye’de Lâleli-çeşme
kurbunda müceddeden inşâ vü ihyâsına himmet-i Mülûkâne’leri mebzûl bu-
yurulan câmi‘-i mu‘allâ-dergâha Kapucu-başı ağalardan Ser-mi‘mârân-ı Hâssa
Kara Ahmed Ağa, Binâ Emîni nasb ü ta‘yîn ve ‘ismetlü Sâliha Sultân-ı ‘aliyye-
tü’ş-şâ4n5 cenâbları kethudâları Ser-bevvâbîn-i Dergâh-ı ‘âlî ‘Ali Ağa nezâretine
me’mûr ve ol havâlîde muktezî olan büyût ve emâkin-i lâzimeyi ashâbından
kendi hüsn ü rızâlarıyla değer behâlarıyla belki değerinden dahi ziyâde meblağ
edâsıyla iştirâ ve irzâ ile vaz‘-ı esâsa şurû‘ ve mâlezime-i [T2 29a] binâya sarf
u ihtimâm buyurulmağa bed’ olundu. Hakk Te‘âlâ hayr u sürûr ve mezîd-i
hubûr-ı mevfûr ile itmâmın müyesser ve makdûr eyleye, âmîn bi-hürmet-i
Seyyidi’l-mürselîn.

Vürûd-ı ser-i maktû‘-i Defterdâr-ı sâbık Vezîr6 Halîmî Mustafa Paşa


Yine sene-i merkūme mâh-ı cumâdelâhıresinin yirmi dördüncü gün7ü8
sâbıkā Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel iken Mûsul Eyâleti tevcîhi ile rütbe-i vâlây-ı
Vezâret i‘tâ ve mazhar-ı gazab-ı Şehriyârî olmağla9, Vezâret’i ref‘ ve Bozca-a-
da’da ikāmeti emr u fermân buyurulmuşidi.
Mezkûr Halîmî Mustafa10 Paşa, Defterdârlığ’ı müddetinde hevây-ı nef-
sine tâbi‘ ve etrâfında birkaç müfsid kimesnelere karîn11 olup, umûrunda
‘âkıbet-endîş ve perhîz-kâr olmadığından, emvâl-i mîriyye ki vedî‘atullâh ve
Beytü’l-mâl-i Müslimîn olmağla, bin kîse mikdârı izâ‘at ü itlâfı meydâna çı-

1 el-merhûm Sultân T2 : ― A2
2 “ ‫ه وا א‬ ‫ا א‬ ‫وا אض‬ ‫ = ا ا כ و‬Allah onun mülkünü ve gücünü sonsuz
kılsın ve onun iyiliğini ve lutfunu âlemlere akıtsın” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
3 ve efâza ‘ale’l-‘âlemîne birrahû ve ihsânehû T2 : ― A2
4 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.
5 aliyyetü’ş-şân T2 : ― A2
6 Vezîr T2 : ― A2
7 24 Cumâdelâhır 1173 = 12 Şubat 1760 Salı.
8 cumâdelâhıresinin yirmi dördüncü günü A2 : cumâdelâhıresinde T2
9 Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel iken ..... olmağla T2 : Defterdâr Halîmî Mustafa Paşa ki A2
10 Mustafa A2 : ― T2
11 karîn T2 : dûçâr A2
912 MEHMED HÂKİM EFENDİ

kup1, bu keyfiyyet gereği gibi ma‘lûm-ı kâ’inât-pîrây-ı hazret-i Pâdişâh-ı ‘âlem


olup, Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel olanlar ise vücûh ile emvâl-i mîriyyeyi sâ’in ve
sıdk u istidâmet ile2 mütedeyyin olmak lâzime-i zimmeti3 olmağla, mezbûrun
bu hâli ‘ayn-i hıyânet ve tedlîs ü ihânet olup, gayra mûcib-i ‘ibret ve teyakkuz
içün cezây-ı sezâsı ber-mûceb-i fetevây-ı şerîf tertîb ve ser-i maktû‘u Bozca-a-
da’dan [T2 29b] ta‘yîn olunan Mübâşir Hâsekî yediyle getürdilüp4, pîş-gâh-ı
Bâb-ı Serây-ı ‘âmire’ye5 vaz‘ olundu.

Zînhâr6 ez-karîn-i bed zînhâr


Ve kınâ rabbenâ ‘azâbe’n-nâr7

Merhûm-ı maktûlün ref‘-i Vezâret’i makālesinde etrâf-ı hademesi halî‘u’l-


‘izâr ve taht-ı zâbıtadan hurûc ile birkaç kerre giriftâr-ı nakamet olup, müte-
nebbih olmadığı tafsîlen zikr olunmuşidi. Tevfîk-ı İlâhî refîk olmadıkca selâ-
met-i dâreyn hâsıla olmadığı ma‘lûm u meşhûddur.
Mezkûr Halîmî Paşa tarîk-ı şi‘re mâ’il ve yapdığı gazellerini yazdırup,
koynunda dâ’imâ nüsha gibi taşımağa mâyil idi. Bi-emrillâh ekser-i gazelleri
nâ-mevzûn ve temyîze kudreti nâ-yâb idi. Bir mısra‘ı bahr-i tavîlden bir mıs-
ra‘ı hezeçden8 kendi okusa mevzûn gibi okur idi; rahmetullâhi ‘aley9h10.

1 meydâna çıkup T2 : nümâyân olmağla A2


2 istidâmet ile T2 : istidâmetle A2
3 zimmeti T2 : hâli A2
4 Bozca-ada’dan ta‘yîn olunan ….. getirdilüp T2 : gönderilüp A2
5 ‘âmire’ye T2 : ‘âlî A2
6 zînhâr A2 : ‫ ز אر‬T2
7 “‫ = ز ــאر از ـ ـ ز ــאر * و ــא ر ــא ـ اب ا ــאر‬Sakın, kötü arkadaştan sakın! Ey Rabbimiz!
Bizi cehennem azâbından koru!” anlamına gelen bu cümlelerden ilki Farsça bir mısra‘,
ikincisi ise Kur’ân, el-Bakara 2/201. ve Âl-i ‘İmrân 3/16. âyetlerin son kısmında yer
alan “Ve kınâ ‘azâbe’n-nâr = ‫ ” و ــא ــ اب ا ــאر‬kısmına, âyetlerin baş tarafında yer alan
“rabbenâ” ilâvesiyle oluşturulmuş Arapça bir mısra‘dır.
8 Bahr-i tavîl ve bahr-i hezec şiir yazarken kullanılan arûz kalıplarıdır. Bahr-i tavîl arûzu
oluşturan beş dairenin birincisinde, bahr-i hezec ise üçüncüsünde yer almaktadır. Ge-
niş bilgi için bkz. Nihad M. Çetin, “Arûz”, DİA, İstanbul 1991, III,428-432.
9 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
10 mezkûr Halîmî Paşa tarîk-ı şi‘re ….. ‘aleyh T2 : ― A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 913

Tevcîhât-ı ba‘zı mevâlî-i kirâm


1
Ve bu esnâda Yalak-âbâd Kazâsı ber-vech-i arpalık zabt eylemek üzere
sâbıkā Mekke-i mükerreme Kadısı Murâd-zâde ‘Osmân Efendi’ye bâ-işâret-i
‘aliyye tevcîh ve Kayseriyye Kazâsı, Konya’dan munfasıl Yûsuf Efendi’ye; Ye-
nişehr-i Fenâr, Halîl Efendi-zâde’ye; Halebü’ş-şehbâ’, Süleymâniyye’den Mü-
derris Hâce es-Seyyid Mustafa Efendi’ye2; Mekke-i mükerreme Pâyesi, Es‘ad
Efendi-zâde es-Seyyid İbrâhîm Efendi’ye bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh ü3 ihsân
buyuruldu.
Yine Pâye-i Mekke-i mükerreme, Şâm Kadısı es-Seyyid İbrâhîm Efendi’ye;
[T2 30a] Galata Kazâsı, Murâd-zâde4 es-Seyyid Ahmed Efendi’ye; Filibe Kazâ-
sı, Mektûbî-zâde Mehmed Nûrullah Efendi’ye; Medîne-i münevvere Kazâsı,
ders-i hümâyûnda Şâm-ı şerîf Pâyesi olan ‘Abdullah Efendi’ye; Medîne-i mü-
nevvere5 Pâyesi, Şa‘bân-zâde Mehmed Vâsıt Efendi’ye tevcîh buyuruldu6.
Edirne Kazâsı, Haleb’den munfasıl Kilîsî Hüseyn Efendi’ye; Belgrad Kazâ-
sı, es-Seyyid7 Halîl Efendi’ye; Bosna, Torun-ı sagīr8 Mehmed Efendi’ye; Erzu-
rum, Mehmed Rızâ Efendi’ye; Selânik Kazâsı, es-Seyyid ‘Ali ‘Ârif Efendi’ye;
Sofya, Ankaravî Mehmed Efendi’ye; Belgrad9, Karahisârî Efendi’ye bâ-hatt-ı
hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh ü ihsân buyuruldu10.

1 ve A2 : ― T2
2 Mustafa Efendi’ye T2 : Mustafa’ya A2
3 tevcîh ü T2 : ― A2
4 Murâd-zâde A2 : Birâder-zâde T2
5 münevvere T2 : ― A2
6 buyuruldu T2 : ― A2
7 es-Seyyid T2 : Seyyid A2
8 Torun-ı sagīr T2 : Küçük Torun A2
9 Belgrad A2 : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “Ankara” kelimesinin üzeri
kırmızı mürekkeple çizilmiştir] T2
10 Tevcîhât-ı ba‘zı mevâlî-i kirâm ….. buyuruldu T2 : + [Bu kısım sonunda “sahh”
kaydı ile s. 493’ün sağ kenârına yazılmıştır] A2
914 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Vefât-ı hazret-i1 Şeyhulislâm Çelebî-zâde ‘Âsım İsmâ‘îl Efendi ve


Şeyhulislâm-şüden-i Hattât2 Veliyyüddîn Efendi
Yine sene-i merkūme mâh-ı3 cumâdelâhıresinin yirmi sekizinci sebt gice4si5
Şeyhulislâm-ı enâm Çelebî-zâde İsmâ‘îl ‘Âsım Efendi bi-emrillâhi Te‘âlâ füc’e-
ten <gibi> ‘âzim-i dâr-ı bekā oldular; rahmetullâhi ‘aleyhi6 rahmeten vâsi‘aten7.
Merhûm her vechile ‘ulûm ü me‘ârifde yegâne-i ‘asr ve kadr-âşinâ,
gürûh-ı fukarâya kesîru’ş-şefekat8 bir zât-ı muhterem idi9. Hayr-hâh-ı Dev-
let-i ‘aliyye, nazîf ü ‘afîf, sâhib-i ‘uluvv-i himmet, mâlik-i ezimme-i kerem ü
seciyyet olup10 [T2 30b] müderrislikleri eyyâmında biraz11 müddet tahrîr-i
vekāyi‘-i Devlet-i ‘aliyye’ye me’mûr buyurulup, hattâ merhûm Râşid Efen-
di’nin12 Târîhi Zeyli olmak üzere nüsha-i nefîse-i matbû‘aları hayli hüsn-i
ta‘bîrât-ı pesendîde-tavr üzere13 makbûl ve mütedâvil14 ve hüsn-i tabî‘atla-
rı ve şi‘r u inşâya intisâbları dahi15 zâyidü’l-vasf olduğundan gayrı kütüb-i
nefîse ve resâ’il-i16 garîbe mutâla‘asıyla ve istiktâb ve iktinâsıyla imrâr-ı vakt
eylerler idi.
Garîbe: Sâdıku’l-kavl kimesnelerden şöyle mesmû‘-i Hakīr olmuşdur ki,
Çelebî-zâde merhûm vefâtı gicesi ba‘de’l-‘asr müteheyyi’ü’l-imzâ’ olan fe-
tevâların imzâları temâm oldukda: “Elhamdülillâhi Te‘âlâ umûr-ı fetevâmız

1 hazret-i T2 : ― A2
2 Hattât T2 : ― A2
3 mâh-ı A2 : ― T2
4 28 Cumâdelâhıre 1173 = 16 Şubat 1760 Cumartesi.
5 sebt gicesi A2 : leyle-i sebtde T2
6 ‘aleyhi T2 : Te‘âlâ A2
7 “ ‫ـ ر ـ وا ـ‬ ‫ = ر ـ ا‬Allah’ın geniş rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
8 kesîru’ş-şefekat T2 : merhametli A2
9 idi T2 : idiler A2
10 sâhib-i ‘uluvv-i himmet, mâlik-i ezimme-i kerem ü seciyyet olup A2 : ― T2
11 biraz T2 : bir A2
12 merhûm Râşid Efendi’nin T2 : Râşid merhûmun A2
13 üzere T2 : ile A2
14 mütedâvil T2 : mütedâvildir A2
15 dahi T2 : ― A2
16 resâ’il-i (‫ )رﺳﺎ ٴﯾل‬T2 : resâyil-i ( ‫ )ر א‬A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 915

temâm ve1 resîde-i hüsn-i hıtâm oldu” buyururlar. Ba‘dehû sâlât-ı mağrib ve
‘işâyı edâ ve Mâbeyn Odası’na girüp ku‘ûd ve tesbîhlerini alup, cehren tevhîd-i
şerîfe meşgūl iken nevm galebesi gibi bir hâlet-i müstevliye2 ve vefât ederler.
Hattâ hıdmetlerinde olan kimesne gunûde3 oldu zannı ile taşra çıkar, ba‘dehû
yine girer. [T2 31a] Vâkı‘â görür ki dem-i zindegânî temâm olmuş, hayyen ve
meyyiten Çelebî-zâde tesmiyesine mâ-sadak olmuşlardır. Târîh-i vefâtları bir
mısra‘-ı cevherîn-i tâzî-i tâze-edâda derc olunmağla, bu mahalle sebt olunmak
çespân görüldü.

Târîh-i vefât-ı Çelebî-zâde Şeyhulislâm İsmâ‘îl ‘Âsım Efendi4


Li-muharririhi’l-Fakīr5:
Kem seriyyin fâzılin ensâhu dehrun lâ-yurâ
Minhu âsârun ve etvârun hisânun yu‘tenâ
Cevheriyyü’ş-şatri târîhun izâ a‘dedtehü
Füc’eten kad-fâte İsmâ‘îl ‘Âsım min-hünâ6
(‫א‬ ‫א‬ ‫ ) אٴة אت ا א‬Sene 11737

Şeyhulislâm-şüden-i ‘İmâd-ı ‘asr hazret-i Veliyyüddîn Efendi


Yine sene-i merkūmede çünki mâh-ı cumâdelâhırenin yirmi sekizinci sebt
gicesi8 Şeyhulislâm Çelebî-zâde Efendi hazretleri bi-emrillâhi Te‘âlâ zâmi-
le-bend-i fetvâ-gâh-ı sâha-i bekā oldular.
Ertesi gün9 meşîhat-ı İslâmiyye a‘lem-i ‘ulemâ’-i kirâmdan bi’z-zât ve’z-
zemân mertebe-i istihkākda cilveger olan Veliyyüddîn Efendi hazretlerine te-

1 ve A2 : ― T2
2 müstevliye A2 : müstevliyet T2
3 gunûde T2 : hâbîde A2
4 Çelebî-zâde Şeyhulislâm İsmâ‘îl ‘Âsım Efendi T2 : ― A2
5 el-Fakīr T2 : ― A2
6 “ ‫ى * ا אر وا ار אن‬ ‫ا אه د‬ ‫ى א‬ ‫כ‬
‫א ـ ـ ــא‬ ‫ـ ى ا ـ אر ـ اذا ا د ـ * ــאءة ـ ــאت ا ـ א‬ = Nice değerli ve erdemli
kişiyi felek unutturmuştur. Onun hiçbir eser ve özenilecek güzel davranışı görünmez
olmuştur. Sonraki gelen mısradaki noktalı harfleri sayarsan tarihini verir: İsmâil Âsım
âniden buradan göçüp gitti” anlamına gelen Arapça bir şiirdir.
7 sene 1173 A2 : ― T2
8 28 Cumâdelâhıre 1173 = 16 Şubat 1760 Cumartesi.
9 29 Cumâdelâhıre 1173 = 17 Şubat 1760 Pazar.
916 MEHMED HÂKİM EFENDİ

veccüh ve lâkin müşârun ileyh cenâbları müsinn ü ihtiyâr ve ‘illet-i [T2 31b]
mizâclarına tesâdüf ve dûçâr olmağla, hânelerinden gerek araba ve gerek
esb-süvâr rikâb-ı kâm-yâba rûmâlî müte‘azzir ve ‘asâr ve iştidâd-ı za‘flarına
bâdî olacağı rû-nümâ ve âşikâr olmağla, taraf-ı hazret-i Şehen-şâhî’den izn
ü ruhsat ve nevâziş ü merhamet ile1 kerem buyurulup, mahsûs Enderûn-ı
hümâyûn’dan Çukadâr-ı hazret-i Şehriyârî Ağa ile hâssaten hıssîsa-i lebs-i
Şeyhulislâmî2 hil‘at-ı sefîd-i meserret-bedîdi kendülere irsâl ü ‘inâyetle nevâziş
ü tekrîm buyuruldu. Ve bir iki günden sonra ber-vech-i mu‘tâd Sâhib-i devlet
hazretleri mükemmel alay-ı vâlâ3 ile resm-i tebrîk-i ‘âdi-yi Şeyhulislâmî’de tah-
rîk-i pây-ı semend-i himmet buyurdular.

Vukū‘-i ihrâk-ı cüz’î


Yine mâh-ı cumâdelâhırenin yirmi beşinci gicesi4 İstanbul’da Kum-kapu’da
ve yine târîh-i mezkûrda5 Sîm-keş-hâne’de ihrâk-ı cüz’î vâkı‘ olup, bi-emrillâhi
Te‘âlâ derhâl muntafî oldu.

İhrâc-ı Surre-i Haremeyni’ş-şerîfeyn bi-vechi’l-‘âdeti’l-müstemirreti


zâdehumallâhu şerefe6n7
Yine sene-i merkūme mâh-ı recebü’l-ferdin8 on ikinci günü9 mu‘tâd ve
me’lûf üzere Haremeyn-i muhteremeyn sükkânı ve aktâr-ı Hicâziyye kuttâ-
nı olan [T2 32a] fukarâ vü gurebâya sadakāt-ı Devlet-i ‘aliyye-i ebed-pey-
vend’den ihsân oluna gelan Surre-i hümâyûn Hazîne-i ‘amîmetü’l-meyme-
ne’den ‘an-nakdin ihrâc olunup, sâbıkā Masraf-ı Şehriyârî olan ‘Ali Beyefendi
Emânet-i Surre-i şerîfe ile me’mûr ve be-kâm ve esnây-ı tarîkde bulunan vülât
ü ümerâ ve hükkâma emniyyet-i tâm üzere tâ Şâm’a varınca birbirlerine îsâl

1 merhamet ile T2 : merhametle A2


2 lebs-i Şeyhulislâmî A2 : lebsü’l-islâmî T2
3 vâlâ T2 : vâlây A2
4 25 Cumâdelâhıre 1173 = 13 Şubat 1760 Çarşamba.
5 25 Cumâdelâhıre 1173 = 13 Şubat 1760 Çarşamba.
6 “‫ = زاد ــא ا ــ א‬Allah o ikisinin büyüklüğünü artırsın” anlamına gelen Arapça bir
duâdır.
7 zâdehumallâhu şerefen A2 : zâdehallâhu şerefen ve iclâlen T2
8 recebü’l-ferdin T2 : recebü’l-ferdinin A2
9 12 Receb 1173 = 29 Şubat 1760 Cuma.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 917

ü teslîmleriyçün i‘lâmları ahz ve Âsitâne-i sa‘âdet’e ba‘s1 ü irsâl olunmak üze-


re ber-vech-i mu‘tâd evâmiri tahrîr ve bu vechile me’mûnü’l-gāyile mahalline
şeref-res-i vusûl olmasıyçün kemâ-yenbagī mahmûl-i dûş-ı vülât ü hükkâm
kılındı.

Vefât-ı Emîn-i Şa‘îr Temrî Mehmed Efendi


Yine sene-i mezkûre recebü’l-ferdinin on birinci günü2 ‘illet-i mizâcı sebe-
biyle hastalanup, ‘âzim-i dâru’l-bekā oldu; rahmetullâhi ‘aleyh3. Mûmâ ileyh
Temrî Mehmed Efendi4 Hudâvendigâr-ı merhûm Sultân Ahmed Hân ‘aley-
hi’r-rahmetü ve’r-rıdvân5 hazretlerinin müddet-i saltanatlarında Enderûn-ı
hümâyûn’da olup, meşkûru’l-hıdmeti matbû‘u’s-sülûk tahsîl-i ‘ilm ü me‘ârife
sa‘y-ı belîğ etmeğiyle Be[y]lân Tevliyyeti ile çırâğ ve ol vakitden berü kûşe-i
inzivâda mukīm idi.
Vaktâ ki şevketlü, kerâmetlü ‘âmme-i [T2 32b] fukarâya6 merhametlü
efendimiz Dâdâr-ı cihân Sultân Mustafa Hân edâmallâhu ‘ömrahû ve şevke-
tehû ilâ-inkırâzı’d-devrân7 hazretleri taht-ı ‘âlî-baht-ı ‘Osmânî’ye şeref-pîrâyî-i
cülûslarında ‘âdet-i hasene-i bende-nüvâzî-i Şehriyârî’leri üzere Temrî Meh-
med Efendi’yi getürdüp, niçe niçe ikrâm ü iltifât-ı mâlâ-nihâyeleriyle hâk-
den ref‘ ve ihtirâm buyurulup, sıdk u sedâd ve istikāmet-i hıdmeti ma‘lûm-ı
hümâyûnları olmağla, Galata Voyvodalığı ile be-kâm ve muktezî olan hâne
ve esâs ve levâzım-ı mehâmları dahi bi’n-nefs taraf-ı Mülûkâne’den in‘âm ve
çırâğ-efrûhteleri buyurulmuşidi.
İkinci senede mu‘zam-ı hıdemât-ı Devlet’den ma‘dûde olan Emânet-i Şa‘îr
kendüye tevcîh ü tefvîz buyurulup: “Tertîb-i ‘âdîsi olan mîrî akçaları mahalle-
rinden havâlâtları zemânına dek kendüne8 su‘ûbet olmasun” deyü birkaç yüz

1 ba‘s T2 : ― A2
2 11 Receb 1173 = 28 Şubat 1760 Perşembe.
3 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
4 Temrî Mehmed Efendi T2 : ― A2
5 “‫ـ و ا ـ ان‬ ‫ = ـ ا‬Allah’ın rahmeti ve rızâsı onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
6 fukarâya T2 : ‘ibâdullâh ve mülteciyâna A2
7 “‫ه و כ ا ا اض ا وران‬ ‫ = ادام ا‬Allah onun ömrünü ve büyüklüğünü dünya yok
olana dek dâim eylesin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
8 kendüne T2 : kendüye A2
918 MEHMED HÂKİM EFENDİ

kîse ‘an-nakdin Hazîne-i hümâyûn’dan verilüp, vakt ü zemânıyla şa‘îr-i mîrî1


ve sâ’ir levâzımât iştirâ ve böyle mültefit ve mükrim ve kendi ‘ırzı ve2 hıdmet-i
lâzimesi edâsında mücidd ü sâ‘î idi. Bi-emrillâhi Te‘âlâ hastalanup, dâr-ı ‘uk-
bâya irtihâl eyledi.
Bundan esbak Âsitâne Gümrüğü Emîni olan Hâsekî Mustafa Ağa rüşd
ü sedâd ile ma‘rûf olmağın mâh-ı mezbûrun [T2 33a] on dördüncü günü3
Emânet-i Şa‘îr’e ilbâs-ı hil‘at olundu. Ve bu esnâda4 İstanbul Kadısı-yı sâbık
Mahmûd-zâde Yahyâ Monla Efendi ‘alîl ü ihtiyâr olmağla, âzim-i diyâr-ı
hâmûşân oldu. Ve Karahisâr cânibinden ba‘zı eşkıyânın ru’ûs-ı maktû‘aları
pîş-gâh-ı Bâb-ı Serây-ı ‘âmire’de vaz‘-ı zemîn-i i‘tibâr u5 istibsâr kılındı.
Ve yine mâh-ı recebü’l-ferdin on sekizinci günü6 rikâb-ı kâm-yâbda
Mîrahûr-ı Sânî-i hazret-i Şehriyârî olan Seyyid Ahmed Ağa liyâkat ve hüsn-i
isti‘dâd ile mühezzebü’l-ahlâk olduklarından nâşî, Kethudâ’-i Bevvâbîn-i haz-
ret-i Şehriyârî ve Silahdâr Mehmed Paşa birâderi Voynuk Beyi Hüseyn, ‘an-a-
ğayân-ı Enderûn-ı Kilâr-ı Hâssa şevketlü efendimizin şehzâde iken ikinci çu-
kadârları olmak hasebiyle7 Mîrahûr-ı Sânî-i hazret-i Şehriyârî olup, pîş-gâh-ı
Sadrıa‘zamî’de ilbâs-ı hil‘at olundular.
Ve8 bu esnâda Mekke-i mükerreme’de mesned-i hükûmetde olacak9 Ke-
bîrî-zâde Efendi’nin düyûn-ı sâbitesi olup ve edâya iktidârı dahi derece-i
imkânda ve lâkin mahz-ı irtihâ ve edâdan sûret-i tesâhülü ile ashâb-ı düyûn
rikâb-ı kâm-yâba ref‘-i ruk‘a-i iştikâ ile düyûn-ı matlûbesi edâ olunmak bâbın-
da bâ-işâret-i ‘aliyye emr u fermân olunup, Çavuşân Kâtibi [T2 33b] hânesin-
de edâ’-i düyûnuna faysal ve nizâm verilinceye dek ârâm ve ber-mûceb-i emr-i
‘âlî mutâlibîn-i düyûnu iskât ve irzâda hüsn-i nizâm verildi.

1 mîrî T2 : mîrîyye A2
2 ‘ırzı ve A2 : ― T2
3 14 Receb 1173 = 2 Mart 1760 Pazar.
4 ve bu esnâda T2 : + [Bu kelimeler kırmızı mürekkeple yazılmıştır] A2
5 i‘tibâr u T2 : ― A2
6 18 Receb 1173 = 6 Mart 1760 Perşembe.
7 Voynuk Beyi Hüseyn ‘an-ağayân-ı ….. hasebiyle T2 : + [Bu kısım buraya girmesi işâret
edilerek sayfa kenârına yazılmıştır] A2
8 ve T2 : ― A2
9 Mekke-i mükerreme’de ….. olacak T2 : Mekke-i mükerreme Kazâsı’yla be-kâm olan A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 919

Katl-i Tercemân-ı zimmî be-emr-i hümâyûn-ı hazret-i


Şehriyârî der-Yalı-köşkü
Bundan esbak sâdır olan hatt-ı şerîf-i şevket-makrûnun mazmûn-ı
itâ‘at-nümûnu ki mürûr eden makāle-i sâlifesinde tafsîlen zikr u beyân olun-
muşidi.
Âsitâne-i ‘aliyye’de ehl-i zimmet tâ’ifeleri Yehûd ve Nasârâ kâ’inen men-kâ-
ne kırmızı kalpak ve sarı mest ve1 pâbûş geymeyeler. Ehl-i zimmet ziyy ü esvâb-
ları libâs-ı ehl-i İslâm’dan fark ve imtiyâz üzere şurût-ı musarraha ile mü’ekked
olup, bundan mâ‘adâ düvel-i Nasârâ tercemânları ve hademeleri dahi hey’et ü
kıyâfetleri emr ve tenbîh buyurulduğu sûret üzere olup: “Kendülere lâzım ol-
mayan umûr-ı Devlet’e müte‘allık kelâm ve ba‘zı havâdîs-i2 erâcîf-i bî-nizâma
karışmayalar” deyü tenbîh ü te’kîd olunmak lâzime-i hâlden3 iken, maktûl-i
mesfûr bir sefîh oğlan olup, elçiler konaklarına girüp çıkmağıyla kendüye4
lâzım olmayan umûra karışup, ziyy ü sûreti ve vaz‘ u sîreti mü’eddî-i nekâl ol-
duğu resîde-i [T2 34a] sem‘-i hümâyûn olup, bu makūlelerin izâha-i çirk-âb-ı
vücûdu lâzime-i hâlden olmağın, mâh-ı mezbûrun yirmi altıncı günü5 cum‘a
selâmlığından Yalı-köşkü’nü teşrîf-i hümâyûn der-‘akab tercemân-ı mesfûru
ihzâr ve tertîb-i cezâsıyla âhara6 mûcib-i istibsâr kılındı.

Vukū‘-i ihrâk der-Na‘lli Mescid


Yine mâh-ı recebü’l-ferdin yirmi üçüncü gicesi7 İstanbul’da Na‘lli Mes-
cid’de Cerrâh-başı dâmâdı hânesi furunundan8 âteş-i ser-keş zebâne-keş olup,
birkaç kebîr hâneler muhterik u münhedim ve hele bi-‘inâyetillâhi Te‘âlâ enhâ
vü etrâfına sârî olmadan mündefi‘ u muntafî oldu.
Ve yine mâh-ı recebü’l-ferdin yirmi üçünde9 müderrisîn-i kirâmdan
Serây-ı Cedîd-i ‘âmire’de muvazzaf sebk-âmûz-ı tedrîs olan Hamîdî Efendi

1 ve T2 : ― A2
2 havâdîs-i A2 : ― T2
3 hâlden T2 : hâlleri A2
4 kendüye T2 : kendüne A2
5 26 Receb 1173 = 14 Mart 1760 Cuma.
6 âhâra A2 : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] T2
7 23 Receb 1173 = 11 Mart 1760 Salı.
8 hânesi furunundan A2 : hânesinden T2
9 23 Receb 1173 = 11 Mart 1760 Salı.
920 MEHMED HÂKİM EFENDİ

bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn Üsküdar Mevleviyyeti ile ru’ûs-ı âmâ-


line kalem-i ‘inâyet keşîde kılındı. Anların Serây-ı ‘âmire’de hâceliği has-
be’t-tarîk âhara tevcîh buyurulmak kā‘ide-i mukarrere olduğuna binâ’en
cümleden elyak u ehakk1 ve ‘ulûm-ı ‘akliyye ve nakliyyede tahkīk u tedkīk ile
muhakkık ve2 muhaddis Mehmed Şâmî Efendi’ye tevcîh buyuruldu. Anla-
rın3 muvazzaf u me’mûr olduğu hâceliği Konevî Müderris İsmâ‘îl Efendi’ye,
[T2 34b] bunların hâceliği Konevî Hısnmansûrî Efendi’ye tevcîh buyuruldu.
Ve müderrîsînden Girîdî Ahmed Efendi, Galata Serâyı Hâcesi idi, andan ref‘
ve Müderris İsmâ‘îl Efendi’ye tevcîh buyuruldu.
Bu esnâda Neylî-zâde Efendi’ye, Mekke-i mükerreme Kazâsı Pâyesi’yle4
Edirne Mevleviyyeti bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh ü ‘inâyet bu-
yuruldu. Ve Mollacık-zâde İshâk Efendi’ye, Edirne Pâyesi ve Tobkapulu Sâlih
Efendi-zâde’ye İstanbul Pâyesi bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh bu-
yuruldu. Ve Emîn-i Matbah-ı ‘âmire-i sâbık Filibeli ‘Abdurrahîm Bey mukad-
demâ mübâya‘aya me’mûr oldukda fukarâya zulmü olmağla, rikâb-ı kâm-yâba
ref‘-i ruk‘a-i iştikâ’ olunmağla5, Filibe’ye nefy ü iclâ olundu6.

Itlâk-ı ‘Ali Paşa Kel Ahmed Paşa-zâde ve tevcîh-i İç-il be-müşârun ileyh
Yine sene-i merkūme mâh-ı şa‘bânü’l-mu‘azzamının7 evâyilinde8 bundan
esbak müddet-i saltanat-ı hazret-i ‘Osmân Hânî’de ‘aleyhi’r-rahmetü ve’r-rıd-
vâ9n10 Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i Şehriyârî iken gars-ı yemîn-i sâha-i Vezâret
buyurulup, Rumeli Beylerbeyiliği ile be-kâm ba‘dehû Deryâ Kapudanlığı ile

1 elyak u ehakk T2 : ehakk u elyak A2


2 ve T2 : ― A2
3 anların T2 : + [Bu kelime kırmızı mürekkeple yazılmıştır] A2
4 Kazâsı Pâyesi’yle A2 : Kadısı’na T2
5 olunmağla A2 : olundu T2
6 Filibe’ye nefy ü iclâ olundu A2 : nefy ü iclâsı muktezî olmağla Filibe’ye nefy
olundu T2
7 yine sene-i merkūme mâh-ı şa‘bânü’l-mu‘azzamının A2 : sene-i merkūme şa‘bâ-
nü’l-mu‘azzamı T2
8 1-10 Şa‘bân 1173 = 19-28 Mart 1760.
9 “‫ـ و ا ـ ان‬ ‫ = ـ ا‬Allah’ın rahmeti ve rızâsı onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
10 ve’r-rıdvân T2 : ve’-gufrân A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 921

civâr-ı münşe’ât-ı âmâli mecârî-i a‘lâm-ı ikbâlde1 bâd-ı şurta-i merâma dûçâr
olan Kel Ahmed Paşa-zâde Vezîr ‘Ali Paşa ki kapudanlığı müddetinde ehâlî-i
Bahr-i [T2 35a] Sefîd’den ifrât-ı mezâlime istinâd ile rikâb-ı kâm-yâba ref‘-i
ruk‘a-i iştikâ olunup, erbâb-ı hukūka ahz eylediği2 emvâl istirdâd ve te’dîb ü
gûşmâl içün Vezâret’i ref‘ ve İstanköy Cezîresi’nde ikāmetiyçün emr-i ‘âlî sâdır
olup, üç3 seneye karîb bu hâl ile çilekeş-i iclâ idi. Beyt:

Keştî şikestegânîm ey bâd-ı şurta ber4-hîz


Bâşed ki bâz bînim dîdâr-ı âşinâ râ5

Medlûlü ile bâd-ı şurta eltâf-ı hafiyyeye nigerân idi. el-Mülûku mülhemûne
yülhimühümullâhu’l-hayra fî-kulûbihim6 müfâdı üzere deryây-ı cûş-ı merha-
met-i Şehriyârî müşârun ileyhin hakkında hurûşa gelüp, zellât-ı güzeştesine
şirâ‘-i ‘afv ü merhamet keşîde kılınup, mahz-ı ‘inâyet ve kerem-i hazret-i Şeh-
riyârî ile rütbe-i Vezâret-i vâlâsı yine ikāme ve ibkā ve İç-il7 mansıbı ile be-
kâm ve ihyâ buyuruldu.
Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ şevketlü, kerâmetlü, kudretlü Pâdişâh-ı ‘âlem-
penâh ve sâye-i Kird-gâr ve Halîfe-i İlâh olan efendimiz hazretlerinin eyyâm-ı
‘ömr ü devletlerin rûz-be-rûz mütezâyid ü efzûn eyleyüp, hezâr ‘acz ü kusûr
ile âlûde olan niçe kullarının cerâ’im-i güzeştesine kalem-i ‘afvları keşîde bu-
yurulmağla mesrûr ve kâm-yâb eyleye; âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

Vukū‘-i ihrâk der-Mahalle-i Mahmûd-paşa


[T2 35b] Yine mâh-ı şa‘bânü’l-mu‘azzamın gurresinde erbi‘â gicesi8 sâ‘at
sekizde iken Mahmûd-paşa Câmi‘i kurbunda hâcegân-ı Dîvânî’den Hâşim

1 a‘lâm-ı ikbâlde A2 : a‘lâmda şirâ‘-i âmâli T2


2 eylediği T2 : etdiği A2
3 üç T2 : üc A2
4 ber A2 : T2
5 “‫ـ ـ * א ـ כـ ــאز ـ د ـ ار ا ـ א را‬ ‫כ ـ כא ـ اى ــאد ـ‬ ‫ = כ ـ‬Ey uygun rüzgâr! Biz
gemisi kırık olanlardanız. Ola ki sevgilinin yüzünü bir daha görürüz” anlamına gelen
Farsça bir beyittir.
6 “ ‫ـ‬ ‫ـ ا ا ـ ـ‬ ‫ـ ن‬ ‫ = ا ـ ك‬Padişahlar (Allah’ın) ilhâmına mazhar olmuş
kimselerdir, Allah onların kalbine hayrı ilham eder” anlamına gelen Arapça bir sözdür.
7 İç-il A2 : iç T2
8 1 Şa‘bân 1173 = 19 Mart 1760 Çarşamba.
922 MEHMED HÂKİM EFENDİ

‘Ali Bey’in ba‘de’l-ihrâk cedîd yapdırdığı hânesinden âteş-i ser-keş zebâne-keş


olup, ‘azîm ta‘ab ve cidd ü cehîd ile bi-emrillâhi sübhânehû ve1 Te‘âlâ etrâf ü
enhâsına sârî olmadan basdırılup muntafî oldu. Bu hâneye mahsûs bir mehîb
âteş idi. Bî-çâre kendi musâb olup, gayrıların hânesi2 bunun sebebiyle muhte-
rik olmadığına o hâlde hezâr bâr hamd ü senâ ederdi.
Yine mâh-ı merkūmun yedinci sülesâ günü3 Lehlü tarafından nâme-res
ta‘bîr olunan mutantan elçisi taraf-ı Devlet-i ‘aliyye’ye vârid ü vâsıl olmuşi-
di. Birkaç dîvân mukaddem kā‘ide-i müstedîme üzere ibtidâ Sâhib-i devlet
hazretlerine ‘Arz Odası’nda sûret-i nâme ve hedâyâsın ‘arz, ba‘dehû Dîvân-ı
hümâyûn’a getürülüp hedâyây-ı ‘âdiyesi ile Rikâb-ı kâm-yâb-ı hazret-i Şeh-
riyârî’ye ruh-sûde-i darâ‘at olmak şerefin mir’ât-ı husûlden müşâhede etmişi-
di. Yevm-i mezbûrda4 yine getürdülüp ez-kadîm olıgeldiği vech üzere nâmesin
ahz ve hil‘atları ilbâs ve savb-ı maksûduna râhî olmağa izn ü ruhsatla mecbûr
u mesrûr kılındı. [T2 36a]
Ve bu esnâda bundan esbak Defterdâr-ı sâbık el-Hâc Ahmed Efendi rüt-
be-i Mîr-i mîrânî ile ‘Alâ’iyye Sancağı tevcîhi ile ol savbda bir mikdâr eyyâm
meks ü ikāmet eylemişidi. Târih-i merkūmda5 rütbe-i Mîr-i mîrânî’den inhitât
ve Âsitâne’de hânesinde mukīm olmak üzere sâdır olan emr-i ‘âlî mûcebince
‘Alâ’iyye’den gelüp hânesinde ikāmet eyledi.

Vaz‘-ı esâs-ı câmi‘-i şerîf-i hazret-i Şehriyârî der-Lâleli-çeşme


ez-cümle-i hayrât ü hasenât ân-Server
Bundan esbak binâ ve ihyâsına şurû‘ olunan câmi‘-i şerîf ve ma‘bed-i
münîf ki Hakk sübhânehû ve6 Te‘âlâ hezâr sa‘d ü sürûr ile itmâmın müyesser
ve makdûr eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.
Lâleli-çeşme kurbunda emâkin ü büyût ve mecellât-ı lâzime, ashâbından
değer-behâlarıyla ma‘a-ziyâdetin iştirâ olunup7 Ser-mi‘mârân-ı Hâssa Kara
Ahmed Ağa, Binâ Emîni ve Sultân Kethudâsı ‘Ali Ağa, Nâzır-ı Binâ’-i şerîf

1 sübhânehû ve A2 : ― T2
2 hânesi A2 : hâne T2
3 7 Şa‘bân 1173 = 25 Mart 1760 Salı.
4 7 Şa‘bân 1173 = 25 Mart 1760 Salı.
5 7 Şa‘bân 1173 = 25 Mart 1760 Salı.
6 sübhânehû ve A2 : ― T2
7 olunup T2 : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 923

ta‘yîn buyurulup, sene-i selâs ve seb‘în ve mi’e ve elf hicrînin mâh-ı şa‘bâ-
nü’l-mu‘azzamının yirminci mübârek isneyn günü1 sâ‘at-i2 nehâriyye mirkāt-ı
‘aşereye resân olmuşidi ki, âfitâb-ı ‘âlem-tâb-ı gerdûn dahi Burc-ı Hamel’in
on dokuzuncu derece-i sa‘dında şeref etmişidi. Kemâl-i tahrîr u teharrî birle
bu sâ‘at-ı sa‘îde-i şeref-i şemsde vaz‘-ı esâs-ı [T2 36b] teberrük-mesâs olunup,
hazret-i Pâdişâh-ı İslâm ve Nigeh-bân-ı kâffe-i enâm halledallâhu ‘ömrahû ve
şevketehû ilâ-intihâ’i’d-devrâni ve’l-eyyâm3 efendimize du‘ây-ı hayr olunup, ol
sâ‘at niçe4 kırâ’at-ı Kur’ân-ı ‘azîmü’ş-şân ve sadakāt-ı cezîle ve in‘âm ü5 ihsân ve
kurbânlar zebh olunup, hayr ve sürûr ile itmâm-ı binâ’-i câmi‘-i şerîfe bu sûret
üzere da‘avât-ı hayriyye olundu.
Zehî sâ‘at-ı şeref-i şems ki böyle bir binâ’-i câmi‘-i şerîfin vaz‘-i esâs-ı teber-
rük-mesâsına6 tesâdüf eyledi. Mâ-bihi’l-iftihâr olup, zîver-i cerîde-i vekāyi‘-nü-
vîsân olmağa şâyândır. Belki mâ-tekaddemde ebniye-i selâtîn-i ‘izâmda bu tesâ-
düf-i cemîlü’l-eser7 vâkı‘ olmamışdır. İnşâ’allâhu Te‘âlâ hayr ile itmâmında dahi
bu Hakīr’in hâme-i ‘âcizânem ile umûr ve ahvâl ve8 sûret-i bed’ ü hıtâm-ı câmi‘-i
şerîf ve çeşme ve sebîl ve ‘imâret ve ders-hâne ve kütüb-hâne ve mektebine9
târîhlerim dahi zîver-i cerîde-i bâlây-ı ebvâb olmasını dergâh-ı Vâhibü’l-âmâl’den
niyâz ederim; allâhümme âmîn bi-hürmeti’n-Nebiyyi’l-Emîn.
Bi-hamdillâhi Te‘âlâ Câmi‘-i Nûr-ı ‘Osmânî’nin min-evvelihî ilâ-âhırihî
vekāyi‘-i binâsı ve ebvâb-ı hayrât ü hasenâtı üzere târîhleri bu ‘Abd-i ahkarın
eser-i tab‘-ı ‘âcizânem olduğu şükründen ‘âciz ve kāsırım. Hakk Te‘âlâ hayr u
sürûr ve tevfîk ve mezîd-i hubûr10 ile itmâmın [T2 37a] müyesser u makdûr
eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

1 20 Şa‘bân 1173 = 7 Nisan 1760 Pazartesi.


2 sâ‘at-i A2 : sâ‘ât-i T2
3 “‫ـ ه و ـ כ ا ـ ا ــאء ا ـ وران وا ــאم‬ ‫ = ـ ا‬Allah onun ömrünü ve büyüklüğünü za-
man sona erene dek devam ettirsin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
4 ol sâ‘at niçe A2 : anda T2
5 in‘âm ü T2 : ― A2
6 esâs-ı teberrük-mesâsına T2 : esâsına A2
7 cemîlü’l-eser T2 : cemîl A2
8 ve A2 : ― T2
9 mektebine A2 : mektebe T2
10 ve mezîd-i hubûr T2 : ve hubûr A2
924 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Teşrîf-i hümâyûn-ı Pâdişâhî be-Serây-ı ‘atîk be-tarîk-ı biniş-i ‘âdî


Yine1 mâh-ı mezbûrun yirmi dördüncü hamîs günü2 hazret-i Pâdişâh-ı
‘âlem ve Şehriyâr-ı ekrem ü efham3 halledallâhu ‘ömrahû ve şevketehû mâ-dâ-
me kıyâmü4’l-ümem5 efendimiz hazretleri Serây-ı Cedîd-i hümâyûn’dan hezâr
şevket ü iclâl ile biniş-i ‘âdî üzere mükemmel takım ile Serây-ı ‘atîk’ı kudûm-ı
meymenet-lüzûmlarıyla reşk-i hürrem-i İrem-tev’em buyurmuşlar idi. Ol
gün anda niçe meserrât ü safâ ile ârâm ve ba‘de’l-‘asr yine Serây-ı Cedîd-i
hümâyûn’a ‘avdet buyurdular.
Ertesi6 cum‘a selâmlığı Ebu’l-feth Sultân Mehmed Hân-ı Gāzî7 ‘aley-
hi’r-rahmetü ve’l-gufrân8 hazretleri Câmi‘-i şerîfi’ne tenbîh buyurulup, mürûr-ı
hümâyûnda yeniçeri odaları pîş-gâhına varıldıkda, şerbet tutulmak merâsimi
icrâ ve yed-i mü’eyyed-i hazret-i Hudâvendigârî’den in‘âm-ı firâvân ile nevâziş
ü iltifât-ı bî-gerâna mazhar oldukları sebt-i cerîde-i îfâ kılındı.
İhrâc-ı mevâcib-i kısteyn-i tavâyif-i askeriyye bi-vechi’l-mu‘tâd9
Yine10 sene-i merkūme mâh-ı şa‘bânü’l-mu‘azzamının yirmi ikinci sü-
lesâ günü11 Dîvân-ı hümâyûn’da tavâ’if-i askeriyyenin müstehak oldukla-
rı iki kıst mevâcibleri ‘an-nakdin Hazîne-i ‘âmire’den ihrâc olunup, herkes
havsala-i isti‘dâdlarına göre [T2 37b] mevâcib-i mezkûreyi tevzî‘ u i‘tâda

1 yine A2 : ― T2
2 24 Şa‘bân 1173 = 11 Nisan 1760 Cuma. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim istifâde
ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynaklanmış
olmalıdır.
3 ü efham T2 : ― A2
4 kıyâmü T2 : ― A2
5 “ ‫ـ ه و ـ כ ــאدام ــאم ا ـ‬ ‫ = ـ ا‬Allah onun ömrünü ve büyüklüğünü nesiller dur-
dukça dâim kılsın” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
6 şerîf ve ma‘bed-i münîf ki Hakk ….. ertesi T2 : + [Bu kısım müsvedde kağıda yazıl-
mıştır] A2
7 Gāzî T2 : ― A2
8 “‫ـ وا ـ ان‬ ‫ = ـ ا‬Allah’ın rahmeti ve mağfireti onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
9 bi-vechi’l-mu‘tâd T2 : bi-vechi’l-‘âdeti A2
10 yine A2 : ― T2
11 22 Şa‘bân 1173 = 9 Nisan 1760 Çarşamba. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 925

hisse-yâb-ı nevâl-i zülâl-i ihsân-ı Pâdişâhî olmuşlardır. Hakk Te‘âlâ bu gûne


‘atâyây-ı cezîle ile cümle kulların mesrûr u mecbûr etmeğe muvaffak u mey-
sûr eyleye1, âmîn.
Mevâcib-i mezkûrenin ihrâcı gününden Sadrıa‘zam ve Müşîr-i efham dev-
letlü2 Ebu’l-mevâhib Mehmed Râgıb3 Paşa hazretleri kapuda tevzî‘ u taksîm
ve i‘tâya şurû‘ ve hıtâm-ı devrde mahz-ı kerem ve nevâziş-i Sadr-ı kerîm içün
‘âdet-i seniyye-i hazret-i Cihân-dârî ve deydene-i kadîme-i zât-ı Şehriyârî üze-
re hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf ve bir sevb-i semmûr-ı mûcibü’s-sürûr ve hançer-i
mücevher ile Ser-musâhibân-ı Hâssa Ağa cenâbları Bâb-ı Sadrıa‘zamî’ye şe-
ref-res-i vürûd ve de’b-i kadîm üzere istikbâl ve ‘alâ-vechi’l-ibcâl kırâ’at-ı hatt-ı
şerîf-i ‘inâyet-redîf ve taraf-ı hazret-i Sadrıa‘zamî’den Ağa-yı mûmâ ileyhe fer-
ve-i semmûr ve ‘atıyye-i cezîle ve esb-i mükemmel ü müzeyyen4 ve levâhıkāt ve
etbâ‘ına dahi hila‘-i seniyye ve surreler iksâ ve5 ihsânıyla îfây-ı tevâfür-i ibtihâc
u sürûr buyuruldu.
Bu mevâcib ihrâcı dîvânında Venedik Cumhûru tarafından mahsûs-ı
hediyyesi ile nâme-res müte‘ayyin elçisi gelüp, rikâb-ı kâm-yâba ruh-sûde-i
darâ‘at ve mu‘tâd-ı kadîm üzere Dîvân’a getürülüp, [T2 38a] nâme-i mu‘tâde-
sin ahz ve hil‘atların ilbâs ve savb-ı maksûduna râhî kılındı.
Ve6 bu esnâda İstanbul’da Yedi-kulle kurbunda hâric-i sûrda vâkı‘ Ba-
rut-hâne-i ‘âmire’de ba‘zı mahallât-ı lâzime7 muhtâc-ı ta‘mîr ve binâ olmağ-
la, keşfi mûcebince taraf-ı mîrîden ta‘mîrine şurû‘ ve Cebe-hâne’nin Üçüncü
Kethudâsı ta‘yîn ve ihtimâm buyuruldu.
Ve bu esnâda mâh-ı ramazânın onuncu günü8 Maktûl Halîmî Paşa’nın
dâmâdı ve musâhibi Vânî Hüseyn Efendi9 ve Mühürdâr’ı Halîmî’nin düyûn-ı

1 eyleye T2 : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] A2


2 devletlü A2 : ― T2
3 Mehmed Râgıb T2 : Râgıb Mehmed A2
4 ve esb-i mükemmel ü müzeyyen T2 : ― A2
5 hila‘-i seniyye ve surreler iksâ ve T2 : surreler ve hila‘-i seniyye A2
6 ve A2 : ― T2
7 lâzime T2 : lâzimesi A2
8 10 Ramazân 1173 = 26 Nisan 1760 Cumartesi.
9 Vânî Hüseyn Efendi A2 : Hüseyn Vânî T2
926 MEHMED HÂKİM EFENDİ

matlûbesi edâsına müte‘ahhidîn olmuşlar idi. Buna binâ’en mahbûsîn iken1


sebîlleri tahliye olunmuşidi.
Ba‘dehû te‘ahhüdlerinde muktezây-ı vehn-i cibillî üzere îfâda taksurâtları
zâhir ve cümleden zikr olunan Vânî, mütevânî ve lâ’ülâbî hareketleri müşâhede
olunup, te’dîbe müstehak olmalarıyla yevm-i mezbûr2da3 Bostâniyân-ı Hâssa
meclisinde habs olundular. Fi’l-asl Halîmî’nin Defterdârlığı’nda katı vâfir em-
vâl-i mîriyyenin4 böyle itlâf ü izâ‘atı bunların harekât ve ef‘âl-i mûhişelerin-
den neş’et eylemişidi. Netekim makālât-ı sâlifede zikr olundu5. Ve bu esnâda
Cebe-hâne-i ‘âmire6 Baş-kethudâsı Seyyid ‘Abdî Kethudâ7 şedîdü’l-mizâc ki-
mesne olup, evzâ‘-ı nâ-matbû‘ası hasebiyle maskat-ı re’si olan Eğriboz’a iclâ ve
Baş-çavuş, Kethudâlığa ta‘yîn ve ilbâs-ı hil‘at ve kā‘ideleri üzere Kapu Çavuşu,
Baş-çavuş ta‘yin buyuruldu8.

İhsân-ı Vezâret-i Cerde [T2 38b] Başbuğu ‘Osmân Paşa ez-karîha-i


sabîha-i hazret-i Cihân-dârî
Yine sene-i merkūme mâh-ı şa‘bânü’l-mübârekinin9 gurresinde10 bundan esbak
makālesinde tafsîlen mürûr eylediği vech üzere fi’l-asl maktûl Şâm Mîru’l-hâccı
Es‘ad Paşa’nın Hamâ Mütesellimi demekle ma‘rûf âdemîsi ‘Osmân Paşa -ki hadd-i
zâtında sıdk u istikāmet ve kâr-güzâr ve hüsn-i istidâmetle ma‘rûf olup- rütbe-i
Mîr-i mîrânî ile Cerde Başbuğluğu hıdmetini edâ eylemek şartıyla Trablus-Şâm
mûmâ ileyhe bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn ihsân ü ‘inâyet buyurulmuşidi.

1 müte‘ahhidîn olmuşlar idi. Buna binâ’en mahbûsîn iken T2 : müte‘ahhid olmalarıyla A2


2 10 Ramazân 1173 = 26 Nisan 1760 Cumartesi.
3 ba‘dehû te‘ahhüdlerinde muktezây-ı vehn-i cibillî üzere îfâda ….. mezbûrda T2 :
bunlar te‘ahhüd eyledikleri husûsda muktezây-ı vehn-i cibilletleri üzere îfây-ı ‘uhde-
den mütevânî ve lâ’übâlî hareketleri müşâhede olunup, müstehakk-ı zecr olmalarıyla
yevm-i mezbûrda kaldırılup Enderûn’da A2
4 emvâl-i mîriyyenin A2 : emvâlin T2
5 harekât ve ….. zikr olundu T2 : cünbiş ve harekât ve gayr-ı matbû‘asından neş’et etmi-
şidi makālât-ı sâlifede tafsîli mürûr eyledi A2
6 Cebe-hâne-i ‘âmire A2 :Cebe-hâne’nin T2
7 Kethudâ A2 : ― T2
8 olup, evzâ‘-ı nâ-matbû‘ası hasebiyle maskat-ı re’si ….. buyuruldu A2 : olmağla, Eğri-
boz’a iclâ ve Baş-çavuşları Kethudâlığa ta‘yin olundu T2
9 yine sene-i merkūme mâh-ı şa‘bânü’l-mübârekinin A2 : sene-i merkūme şa‘bânının T2
10 1 Şa‘bân 1173 = 19 Mart 1760 Çarşamba.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 927

Mûmâ ileyh hadd-i zâtında bu hıdmet-i celîleye ehliyyet ü liyâkati zâhir


u bâhir olduğundan mâ‘adâ hıdemât-ı celîle-i hacc-ı şerîfde Cerde hıdmeti
umûr-ı mühimme-i cesîmeden1 olup, şânına ihtimâm lâzime-i hâlden oldu-
ğu ma‘lûm-ı ‘ilm-i2 hazret-i Şehriyâr-ı ‘âlem olmağla, mahzâ karîha-i sabîha-i
hazret-i Cihân-dârî’den mûmâ ileyhe rütbe-i vâlây-ı Vezâret i‘tâ vü ihsân ve
evâmir-i şerîfesi Silahşorân-ı Hâssa Ağa ile ib‘âs ve gereği gibi umûr-ı hacc-ı
şerîfde ve Cerde Başbuğluğu hıdmetinde dâmen-der-meyân-ı ihtimâm olma-
sıyçün mü’ekked3 ü müşedded hutût-ı şerîfe ile tevkīr u tebcîl buyuruldu.

Vukū‘-i harîk [T2 39a] der-ittisâl-i Cebe-hâne-i ‘âmire


Mâh-ı ramazânü’l-mübârekin beşinci günü4 imsâk vakti Cebe-hâne’ye
muttasıl Hacı Kethudâ nâm kimesnenin hânesi ittisâlinden âteş-i ser-keş
zebâne-keş olup, derhâl hazret-i Şehriyâr-ı ‘âlem Cebe-hâne’yi teşrîf ve Sad-
rıa‘zam hazretleri dahi bir tarafdan ve sâ’ir harîka me’mûr olanlar dahi ziyâde
cidd ü cehd ile ıtfâsına bezl-i makdûr ve bi-lutfillâhi Te‘âlâ muntafî oldu. Ve
derûn-ı Cebe-hâne’de Birinci tesmiye olunan ortanın harîkden ba‘zı mahallâtı
hedm olunmağla, taraf-ı hümâyûndan emr u fermân buyurulup, hemân ol
gün ta‘mîrine şurû‘ olundu.

Ziyâret-i Hırka-i şerîfe ve Bürde-i münîfe-i hazret-i Rasûl-i ekrem ve


Nebiyy-i muhterem sallallâhu Te‘âlâ5 ‘aleyhi ve sellem6
bi-vechi’l-‘âdeti’l-mukarrereti
Yine sene-i merkūme mâh-ı ramazânü’l-mübârekin7 on beşinci günü8
resm-i kadîm ve de’b-i müstedîm üzere takbîl ü telsîm-i dâmen-i Hırka-i şerî-

1 cesîmeden T2 : celîleden A2
2 ‘ilm-i A2 : ― T2
3 mü’ekked A2 : ‫ כ‬T2
4 5 Ramazân 1173 = 21 Nisan 1760 Pazartesi.
5 Te‘âlâ T2 : ― A2
6 “ ‫ـ و ـ‬ ‫ = ـ ا א ـ‬Yüce Allah O’na salât ve selâm etsin” anlamına gelen Arapça
bu cümle Peygamberimize yapılan bir duâdır.
7 yine sene-i ….. ramazânü’l-mübârekin A2 : sene-i merkūme mâh-ı ramazânü’l-mübâ-
rekinin T2
8 15 Ramazân 1173 = 1 Mayıs 1760 Perşembe.
928 MEHMED HÂKİM EFENDİ

fe-i Seyyidü’l-enâm ‘aleyhi efdalu’s-salâti ve’s-selâ1m2 ile müteşerrif ü müstes‘id


olmağıyçün Sadrıa‘zam u efham ve Şeyhulislâm sellemehü’s-Selâm3 ve Nakī-
bü’l-eşrâf ve sudûr-ı kirâm ve vüzerâ’-i kubbe-nişînân-ı Devlet’den Tevkī‘î Kü-
çük Mustafa Paşa ve meşâyih-i kürsî-nişîn-i zevi’n-nühâ [T2 39b] ve sâ’ir ol
cem‘-i ‘inâyet-lem‘-i nûr-ı ihtivâda bulunmaları mu‘tâd olan ricâl-i Devlet-i
‘aliyye ve ocaklu ve sâ’ir kulları rû-be-râh-ı istikânet ve merâsim-i takbîl ü tel-
sîm-i Bürde-i enver ve Hırka-i şerîfe-i ethara îfây-ı cebhe-sâyî-i darâ‘at olmak
şerefiyle hâ’izîn-i4 nûr-ı sürûr oldular.
Ve meşâyih-i kirâmın her biri birer ‘aşr-ı Kur’ân-ı ‘azîmü’ş-şân tilâvetiyle
devâm-ı devlet-i hazret-i Pâdişâh-ı enâma âgāz ve eküff-i du‘â vü niyâzları câ-
nib-i dergâh-ı Müte‘âl’a bâz kılınup: “Üd‘ûnî estecib leküm”5 nass-ı şerîfinden
müjde-i kabûl ile her biri müstebşirîne’s-sürûr mahallerine ‘avdet eylediler.

Teşrîf-i hazret-i Sadrıa‘zamî be-hazret-i6 Şeyhulislâm ve7


ziyâret-i Türbe-i ‘Ali Paşa merhûm be-hâne-i İsmâ‘îl Bey
der-leyle-i Kadr-i mübârek8
Mâh-ı ramazân-ı şerîfin leyle-i Kadr-i mübârekinde9 de’b-i kadîm üzere
Sâhib-i devlet hazretleri Kapu dâyiresiyle mükemmel ü muhteşem Şeyhulis-
lâm sellemehü’s-Selâm10 hazretlerine iftâra teşrîfleri cârî olduğu vech üzere yine
teşrîf ve ba‘de’l-iftâr hazret-i Şeyhulislâm ile ma‘an merhûm Hekîm-başı-zâde
‘Ali Paşa’yı ziyâret ve türbelerine ittisâli hasebiyle oğlu İsmâ‘îl Bey’in hânesini
teşrîf ve anda bir mikdâr ârâm buyurulup, [T2 40a] ba‘dehû Serây-ı ‘âlî’lerine
râhî oldular11.

1 “‫ة وا م‬ ‫ا‬ ‫ا‬ = Salât ve selâmın en fazîletlisi O’nun üzerine olsun” anlamına
gelen ve Peygamberimize yapılan Arapça duâdır.
2 efdalu’s-salâti ve’s-selâm A2 : efdalu’s-selâm T2
3 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
4 hâ’izîn-i (‫ )ﺣﺎ ٴﯾزﯾﻦ‬A2 : hâyizîn-i ( ‫ ) א‬T2
5 “ ‫כـ‬ ‫ = اد ـ ا ـ‬Bana duâ edin, kabul edeyim” anlamına gelen bu cümle Kur’ân,
Gâfir 40/60. âyetin baş tarafında yer alan ufak bir kısmıdır.
6 be-hazret-i T2 : bâ-hazret-i [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] A2
7 ve T2 : ― A2
8 mübârek T2 : ― A2
9 27 Ramazân 1173 = 13 Mayıs 1760 Salı.
10 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
11 râhî oldular A2 : ‘atf-ı ‘inân-ı ‘azîmet ( ) buyurdular T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 929

Zikr-i mu‘âyede-i ‘îd-i şerîf-i ramazânü’l-mübârek bi-vechi’l-mu‘tâd


Yine mâh-ı ramazânü’l-mübârekin yirmi altıncı günü1 Sadrıa‘zam ve Hi-
dîv-i ekrem hazretleri tebrîk-i ‘îd-i sa‘îd içün Müfti’l-enâm sellemehü’s-Selâm2
hazretlerine hasbe’l-‘âdeti3 alay ile teşrîf ve âyîn-i dîrîneye mürâ‘ât buyurulup,
ertesi gün4 sudûr-ı kirâm hazerâtı ve ‘arefe gününe5 gelince tertîb-i6 ma‘rûf ve
‘âdet-i me’lûf üzere cümle ricâl-i Devlet-i ‘aliyye cenâb-ı mekârim-nisâb-ı haz-
ret-i Âsafî ile kesb-i ta‘yîd-i sa‘âdet eyleyüp, ba‘dehû ‘îd-i şerîf gice7si8 Serây-ı
hümâyûn’a râhî ve ‘ale’s-seher takbîl-i pâye-i evreng-i Şehen-şâhî ile şeref-yâb
ve mübâhî olduklarından sonra, Sâye-i Rahmân ve Hidîv-i cihâniyân olan
Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh halledallâhu mülkehû ve ebkāhu9 hazretleri şevket-i
Şâhâne ve haşmet-i Pâdişâhâne’leriyle cedd-i emcedleri merhûm u mağfûr,
cennet-mekân Sultân Ahmed Hân tâbe serâhu10 hazretleri Câmi‘-i şerîfi’ne11
edây-ı nemâz-ı ‘îd-i sa‘îd içün teşrîf12, ba‘dehû Serây-ı hümâyûn’larına sa‘âdet
ü iclâl ile ‘atf-ı ‘inân-ı ikbâl13 buyurdular.

Sudûr-ı emr-i şerîf-i me‘âlî-teşrîf [T2 40b] berây-ı tedrîs ve bahs-ı


‘ulemâ ez-Tefsîr-i Kādî Beyzâvî be-huzûr-ı fâyizu’n-nûr-ı hazret-i
Şehriyârî dâme fî-hıfzı’l-Bârî
“Şehru ramazânellezî ünzile fîhi’l-Kur’ân”14 nass-ı şerîf-i ‘inâyet-iktirânıy-
la vech-i münâsebete karîn ve çespân olan sene-i merkūme mâh-ı ramazâ-

1 26 Ramazân 1173 = 12 Mayıs 1760 Pazartesi.


2 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
3 hasbe’l-‘âdeti A2 : haseb-i mâ-cerâ bihi’l-‘âdetü T2
4 27 Ramazân 1173 = 13 Mayıs 1760 Salı.
5 30 Ramazân 1173 = 16 Mayıs 1760 Cuma.
6 tertîb-i A2 : ‫ ٮﺮﺗﯿﺐ‬T2
7 1 Şevvâl 1173 = 17 Mayıs 1760 Cumartesi.
8 ‘îd-i şerîf gicesi A2 : leyle-i ‘îd-i şerîf T2
9 “‫ = ــ ا כــ وا ــאه‬Allah onun mülkünü sonsuz ve kendisini dâim kılsın” anlamına
gelen Arapça duâdır.
10 “‫ = אب اه‬Mezârı gül bahçesi olsun” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
11 şerîfine (‫ )ﺷﺮٮﻔﻨﮫ‬T2 : şerîfinde A2
12 içün teşrîf T2 : ― A2
13 sa‘âdet ü iclâl ile ‘atf-ı ‘inân-ı ikbâl T2 : teşrîfleriyle sa‘d-karâr-ı menzil-i hûrşîd A2
14 “‫ = ـ ر ــאن ا ـ ى ا ـ ل ـ ا ـ ان‬Kur’ân’ın indirildiği ramazân ayı” anlamına gelen bu
ifâde Kur’ân, el-Bakara 2/185. âyetin baş tarafında yer alan küçük bir kısmıdır.
930 MEHMED HÂKİM EFENDİ

nü’l-mübârekinde1 cenâb-ı Halîfetullâhi’s-Samedânî ve âyetün min-âyât-ı


mesâhifi’l-‘Osmânî, Şehriyâr-ı ‘âlem ve Tâc-dâr-ı ekrem sâmân-ı cümle-i enâ-
ma bâ‘is Sultân Mustafa Hân-ı Sâlis efendimiz hazretleri evân-ı sığar-ı sinnle-
rinden berü yevâkīt-i mevâkīt-i hümâyûnların mutâla‘a ve tahsîl-i ‘ulûma sarf
ile her fende yegâne-i rûzgâr ve mutâla‘a ve istihrâc-ı mebâhise sâhib-i karîha
vü iktidâr olmalarıyla Tefsîr-i Şerîf-i2 Beyzâvî’den istimâ‘-i derse râgıb ve me-
here-i fünûn ü ‘ulûmdan intihâb olunan kimesnelerden biri sâhib-i takrîr ve
sâ’irleri tilmîz makāmında huzûr-ı hümâyûna cem‘ olmaları üzere şeref-sudûr
olan emr-i ‘âlîye imtisâlen kıbel-i hazret-i Şeyhulislâmî’den ehakku li’r-riyâseti
bi’d-dirâseti Emîn-i Fetvâ Pâye-dâr-ı Kazâ’-i Edirne Ebûbekir Efendi ve Kā-
dî-i Üsküdar Hamîdî Mehmed Efendi ve bunlara mu‘âdil Trabzonî3 Müzellef
Mehmed [T2 41a] Efendi ve emsâlühüm intihâb ve irsâl olunup, huzûr-ı
hümâyûnda şeref-ihrâz-ı haleka-i ders olduklarında, âyât-ı bâhiratü’l-bey-
yinât-ı Kur’ân-ı ‘azîmü’ş-şândan:
“Bismillâhirrahmânirrahîm. Yâ Dâvûdu innâ ce‘alnâke halîfeten fi’l-arz”4
âyet-i celîlesinden bahs ve takrîr ve gereği gibi ba‘zı nikât-ı celîlesi tefsîr ve
kānûn-ı ders üzere ta‘bîr olunup, talebeden Keşşâf-ı mücessem nâm kimesne-
den: “Bu âyetin mâ-sadak-ı mevhûbu olan5 hilâfet ya‘nî Dâvûd ‘aleyhi’s-selâm6
rütbe-i hilâfet-i ‘uzmâ ile mükerrem ü mübeccel kılındıkda, sinn-i şerîf-i
Dâvûd’u ne rütbeye resân olmuşidi” deyü Hamîdî Efendi’ye su’âl eyledikde:
“Anlar dahi bunu müfessirîn-i tafsîl ü tasrîh etmemişlerdir” deyü cevâba tesad-
dî ile ‘adem-i hall-i işkâl-i su’âl ve bahs-ı âhara meşgūl olurlar.
Nükte: Bu makāmda müverrihîn-i mu‘teberenin tahrîrleri üzere Dâvûd
‘aleyhi’s-selâm7 hazretleri İbrâhîm Halîlullâh ‘aleyhi’s-selâm8ın cânib-i İshâk’dan

1 1-30 Ramazân 1173 = 17 Nisan-16 Mayıs 1760.


2 şerîf-i T2 : ― A2
3 Trabzonî T2 : ― A2
4 “‫ـ ـ ا رض‬ ‫ــאك‬ ‫ـ ا ـ ــא داود ا ــא‬ ‫ = ـ ا ا‬Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla.
Ey Dâvûd! Biz seni yeryüzünde halîfe yaptık” anlamına gelen bu cümlenin besmeleden
sonraki bölümü Kur’ân, Sâd 38/26. âyetin başında yer alan küçük bir kısmıdır.
5 olan T2 : + [Bu kelime kırmızı mürekkeple satırın üstüne yazılmıştır] A2
6 “‫ا م‬ = Allah’ın selâmı onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
7 “‫ا م‬ = Allah’ın selâmı onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
8 “‫ا م‬ = Allah’ın selâmı onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 931

on üçüncü1 oğulları olur. ‘Ömr-i şerîflerinde bi’l-ittifâk mirkāt-ı seb‘îne mün-


tehî olmuşlardır. ‘Ömr-i şerîflerinden otuz sekiz sene [T2 41b] mürûrunda
mülk ü hilâfet i‘tâ buyurulup, cemî‘-i esbât, taht-ı itâ‘at ve zîr-i hükûmetleri-
ne2 dâhil oldu ve Kudüs’e nakl buyurdular. Ve ‘ömürleri elli sekiz seneye bâliğ
oldukda, Ûriyâ ve3 zevcesi kıssası vukū‘ buldu. Temâm-ı mülk ü hilâfetleri kırk
seneye resîde oldukda bu ta‘bîr ile zikr eylemişlerdir. Ve halîfe lafzının medlûl-i
mutâbıkı ve ‘örfîsinden dahi makāma münâsib nikât ve mezâyâ zikr olundu.
Hâtır-ı Hakīr’e4 sünûh eder ki, rütbe-i erba‘în nev‘-i insânîde5 mertebe-i
kemâl-i sinn-i tabî‘î olmağla, bu dereceye resân oldukda6, hilâfet ile teclîl
olunmaları evka‘-i mülâhaza olunur. Ve halîfe ihbâr-ı Kur’âniyye ile ibtidâ
Âdem ‘aleyhi’s-selâm7dır ki: “Ve iz-kāle rabbüke lil-melâ’iketi innî câ‘ilün fi’l-ar-
zı halîfeten”8 ile tansîs buyuruldu.
Ve9 sâniyen Dâvûd ‘aleyhi’s-selâm10dır ki: “Yâ Dâvûdu innâ ce‘alnâke halî-
feten fi’l-arz11”12 nass-ı şerîfi ile zikri henüz mürûr eyledi. Ve13 cenâb-ı ‘Abbâs
radıyallâhu ‘anh14 ki15: “Ente ebu’l-hulefâ”16 haber-i şerîfi ile mükerrem kılındı.
Anların zürriyyetleri ‘Abbâsiyyîn ki ma‘lûm-ı cümle-i enâm olup, bu ‘Abbâsiy-

1 üçüncü A2 : ücüncü T2
2 zîr-i hükûmetlerine T2 : hükûmlerine A2
3 ve T2 : ile A2
4 Hakīr’e A2 : ‫ ه‬T2
5 insânîde T2 : insânî A2
6 oldukda T2 : olduğun A2
7 “‫ا م‬ = Allah’ın selâmı onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
8 “ ‫ــ‬ ‫ئכــ ا ــ א ــ ــ ا رض‬ ‫ = واذ ــאل ر ــכ‬Hani Rabbin meleklere: ‘Ben yeryü-
zünde bir halîfe yaratacağım’ demişti” Kur’ân, el-Bakara 2/30. âyetin baş tarafındaki
küçük bir kısmıdır.
9 ve A2 : ― T2
10 “‫ا م‬ = Allah’ın selâmı onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
11 halîfeten fi’l-arzı T2 : fi’l-arzı halîfeten A2
12 “‫ـ ـ ا رض‬ ‫ــאك‬ ‫ = ــא داود ا ــא‬Ey Dâvûd! Biz seni yeryüzünde halîfe yaptık” anla-
mına gelen bu cümle Kur’ân, Sâd 38/26. âyetin başında yer alan küçük bir kısmıdır.
13 ve A2 : ― T2
14 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah ondan razı olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
15 ki A2 : ― T2
16 “‫ = ا ا ا א‬Sen halîfelerin babasısın” anlamına gelen hadîs-i şerîftir.
932 MEHMED HÂKİM EFENDİ

yîn inkırâzından sonra yine hilâfet-i ‘âmme-i “İnnî câ‘ilün fi’l-arzı halîfeten”1
meclâsından tecellî ve Sultân-ı bilâd-ı Şark [T2 42a] ve Mâhân olan Süleymân
Şâh ki cedd-i selâtîn-i ‘izâm-ı ‘Osmânî’dir. Fetret-i Cengîz’den sonra elli bin
hâne ile bilâd-ı Mâhân’dan iklîm-i Rûm’a nakl eylemişler idi. Yâfes bin Nûh
‘aleyhi’s-selâ2m3 silsilesinden olup, Kutb-i Mekkî tahrîri üzere hattâ Yâfes bin
Nûh, Sultân Selîm hazretlerine kırkıncı cedd olur. Merhûm Süleymân Şâh
Nehr-i Fırat’dan ‘ubûrlarında sîrâb-ı deryây-ı rahmet olup, çâr ‘aded evlâdla-
rından Ertuğrul ve Gündoğdu Rum’a müteveccih oldular4. ‘Osmân Hân Gāzî,
Ertuğrul’dan ‘alem-efrâz-ı sâha-i5 vücûd oldu; ‘aleyhi’r-rahmetü ve’r-rıdvân6.
el-Hâsıl bu hilâfet-i hâssa-i ‘Abbâsiyye silsilesi müntehî oldukdan sonra hilâ-
fet-i mansûse-i ‘âmme ile mülûk-ı Âl-i ‘Osmânî hazerâtı mü’eyyedün7 min-‘in-
dillâh olmuşlardır. Hulâsa-i kelâm ba‘de itmâmi’d-ders beher re’se in‘âm-ı Hi-
dîvâne’leriyle ‘atâfet-te’sîs-i Şehriyârî’leri mebzûl buyurulup, tâ yevm-i ‘arefeye
dek dânişverân ve dershânân-ı ‘ulemâ’8 takrîr ve bahs ve îrâd-ı nüket ve mezâyâ
ile mazhar-ı in‘âm ü ikrâm ve müşârun bi’l-benân-ı ifhâm oldular.
Zehî Şehriyâr-ı me‘ârif-perver ve mekârim-şi‘âr ki, ‘ulemâ ve erbâb-ı hay-
siyyetin kadr u menziletlerin bilüp, “Lâ-ya‘rifu ze’l-kadri illâ zûhu”9 medlû-
lüyle huzûr-ı hümâyûnlarında takrîr ve bahslerin istimâ‘da kerem ü ‘inâyetle
her birinin mikdâr ve liyâkatlerince kadirlerin terfî‘ ve cümle talebe-i ‘ulûma
bâ‘is-i tahsîl ve cidd-i menî‘de olmalarıyçün [T2 42b] gûşmâl ve sa‘ye vesîle-i
‘inâyet olup, hakīkatde ‘ilm-i şerîfe ta‘zîm ve rütbe-i hilâfetlerin “Ve ‘alleme
Âdeme’l-esmâ’e küllehâ”10 meclâsından zuhûr ile tetmîm buyurdular.

1 “‫ـ‬ ‫ = ا ـ א ـ ـ ا رض‬Ben yeryüzünde bir halîfe yaratacağım” anlamına gelen bu


ifâde Kur’ân, el-Bakara 2/30. âyetin baş taraflarında yer alan küçük bir kısmıdır.
2 “‫ا م‬ = Allah’ın selâmı onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
3 ‘aleyhi’s-selâm A2 : ― T2
4 oldular T2 : olup A2
5 sâha-i T2 : ― A2
6 “‫ـ و ا ـ ان‬ ‫ = ـ ا‬Allah’ın rahmeti ve rızâsı onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
7 mü’eyyedün T2 : mü’eyyedîn A2
8 ‘ulemâ’ T2 : ‘ulemâ T2
9 “‫ = ــ ف ذا ا ــ ر ا ذوه‬Haysiyet sahibini ancak haysiyet sahibi takdîr eder” anlamına
gelen Arapça atasözüdür.
10 “‫ = و ــ ادم ا ــ אء כ ــא‬Allah Âdem’e bütün varlıkların isimlerini öğretti” anlamına
gelen bu ifâde Kur’ân, el-Bakara 2/31. âyetin baş tarafındaki küçük bir kısmıdır.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 933

Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ1 zât-ı hümâyûnların hatâ vü hatarlardan masûn2


u mahfûz ve sâye-i merhamet-vâye-i Hidîvâne’lerin mefârık-ı ‘âlemden dûr u
zâ’il3 etmeye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

Vukū‘-i tevcîhât-ı menâsıb-ı Dîvânî ‘alâ-vechi’l-‘umûm


ber-haseb-i kā‘ide-i mukarrere
Yine selâs ve seb‘în ve mi’e ve elf mâh-ı şevvâlü’l-mükerreminin dördüncü
günü4 vâkı‘ olan tevcîhât-ı ‘umûmîde vukū‘ bulan5 erbâb-ı menâsıbdır ki zikr
olunur.
Evvelâ6 ağayân-ı Devlet-i ‘aliyye’den Sadrıa‘zam Kethudâlığı, Subhî-zâde ‘Ab-
dullah Efendi’ye ibkā ve hıdmet-i Riyâset dahi Âmedci7 ‘Abdullah Efendi’ye ve
Çavuş-başılık, Hatîb-zâde Ağa’ya ve Tezkire-i Evvel ve Tezkire-i Sânî ve Mek-
tûbî-i Sadr-ı ‘âlî ve Beylikcilik ve Kethudâ Kitâbeti8 ve Şıkk-ı Evvel Defterdârı,
İhtiyâr İbrâhîm Efendi’ye; Şıkk-ı Sânî Defterdârlığı, Mülekkab Sâlih Efendi’ye;
Şıkk-ı Sâlis, ‘Ârifî Paşa9 dâmâdı Süleymân Efendi’ye ve Emânet-i Defter-i ‘âmire,
Râmî Paşa-zâde Mustafa Bey’e ibkā buyuruldu. Ve Rûznâmçe-i Kebîr, sâbıkā
Sadrıa‘zam Kethudâsı Hamza Efendi’ye tevcîh buyuruldu.
Baş-muhâsebe, Nu‘mân Efendi’ye ibkā; Anadolu Muhâsebesi, Elmâs Pa-
şa-zâde Mustafa Bey’e tevcîh buyuruldu. Yeniçeri Kitâbeti, Râkım Mehmed
Efendi’ye ibkā ve Atlu Mukābelesi, Pîşgîr Ağalığı’ndan çıkma ‘Abdullah Bey’e
tevcîh buyuruldu.
Cizye Muhâsebesi, [T2 43a] Dâmâd Nûrî Efendi’ye ibkā; Şehr-emâneti,
Yenişehirli İbrâhîm Efendi’ye tevcîh ve Matbah Emâneti, sâbıkā Sadrıa‘zam10
Kethudâsı Ebûbekir Efendi’ye tevcîh buyuruldu.

1 Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ T2 : Hakk Te‘âlâ [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] A2


2 masûn A2 : me’mûn T2
3 zâ’il (‫ )زا ٴﯾل‬A2 : zâyil ( ‫ )زا‬T2
4 4 Şevvâl 1173 = 20 Mayıs 1760 Salı.
5 vukū‘ bulan A2 : ― T2
6 evvelâ A2 : ibtidâ T2
7 hıdmet-i Riyâset dahi Âmedci T2 : Riyâset hıdmeti A2
8 Kitâbeti A2 : Kâtibi T2
9 Paşa T2 : ― A2
10 Sadrıa‘zam T2 : Vezîr-i a‘zam A2
934 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Emânet-i Şa‘îr, Hâsekî Mustafa Ağa’ya ibkā; Emânet-i Darb-hâne, Halîl


Efendi’ye; Emânet-i Tersâne, Sıdkī Efendi’ye ibkā1; Haremeyn Muhâsebesi,
Hâşim Efendi’ye ibkā ve Mâliyye Tezkireciliği, Hazîne Kâtibi Seyyid Meh-
med Efendi’ye tevcîh; Mevkūfât, Yenişehirli ‘Osmân Efendi’ye; Sipâh Kitâbe-
ti, Dervîş Mehmed Na‘îmâ Efendi’ye; Silahdâr Kitâbeti, Çukadâr Ağalık’dan
çıkma Süleymân Efendi’ye; Küçük Rûznâmçe, Re’îs-zâde ‘Abdürrezzâk Efen-
di’ye; Piyâde Mukābelesi, ‘Ârif Süleymân Beyefendi’ye; Küçük Evkāf, Hâ-
lis-zâde ‘Ali Efendi’ye tevcîh buyuruldu.
Teşrîfât, kemâ-kân ‘Âkif Mehmed Efendi’ye ibkā; Kalyonlar Kitâbeti,
Mahmûd Beyefendi’ye tevcîh buyuruldu. Ve2 Masraf Kitâbeti ibkā; Cebeciler
Kitâbeti, Nâ’ilî Paşa-zâde Şâkir Bey’e tevcîh3; Top-hâne Nezâreti, Kesriyyeli
Paşa-zâde’ye tevcîh; Haremeyn Mukāta‘ası, Musaffâ Mehmed Mustafa4 Efen-
di’ye; Büyük Kal‘a, Cânibî dâmâdı Ahmed Efendi’ye; Küçük Kal‘a, Hâşim-zâ-
de’ye; Baş-mukāta‘a, Tuğrâ-keş Nâ’ilî İbrâhîm Efendi’ye; Hâslar Mukāta‘ası,
Âmedci İbrâhîm Edhem Efendi’ye; Kağıd-ı Bîrûn, Tersâne Riyâseti’nden
ma‘zûl Seyyid Mahmûd Efendi’ye; Kağıd-ı Enderûn, el-Hâc Mustafa Efen-
di’ye; İstanbul Barut-hânesi, Ahmed Efendi’ye; [T2 43b] Gelibolu Barut-hâ-
nesi, hâliyyetü’l-hâliyyeti5; Selanîk Barut-hânesi, kezâlik6; Târîhcilik-i Dîvân,
Safiyye Sultân-zâde Mehmed Sâdık7 Efendi’ye; İstanbul Mukāta‘ası, Mûsâ-zâ-
de hafîdi Mehmed Efendi’ye; Bursa Mukāta‘ası, Kıbleli-zâde ‘Osmân Bey’e;
Kefe Mukāta‘ası, Ahmed Efendi’ye; Avlonya ma‘a Eğriboz, Mektûbî hulefâ-
sından Behrâm Beyefendi’ye; ‘Ulûfeciyân-ı Yesâr, Nazîf İbrâhîm Efendi’ye;
‘Ulûfeciyân-ı Yemîn Kitâbeti, Kiremitci-zâde Mehmed Emîn Efendi’ye; Gu-
rebâ’-i Yesâr, Mehmed Sâdık Efendi’ye; Tob Arabacılar Kitâbeti, Şâmî Hüseyn
Efendi’ye; Sergi Nezâreti, Şâ‘ir İbrâhîm Efendi’ye tevcîh buyuruldu.

1 ibkā A2 : ― T2
2 ve A2 : ― T2
3 tevcîh A2 : ― T2
4 Mustafa T2 : Musaffâ A2
5 hâliyyetü’l-hâliyyeti T2 : hâlî A2
6 kezâlik T2 : hâlî A2
7 Sâdık A2 : ― T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 935

Ve ocaklu ağalardan hâlâ Dergâh-ı ‘âlî Yeniçerileri Ağası Kapu-kıran el-


Hâc Mehmed Ağa ve Mîr-‘alemlik ve Mîrahûr-ı Evvel, el-Hâc Mustafa Ağa’ya
ibkā buyuruldu. Mîrahûr-ı Sânî-i hazret-i Şehriyârî, İbrâhîm Paşa Kethudâsı
‘Osmân Ağa’ya ilbâs olundu.
Kapucular Kethudâsı, Seyyid Ahmed Ağa ve Sipâh Ağalığı, Ruhalu Meh-
med Ağa’ya; Silahdâr Ağalığı, İbrâhîm Bey’e; Baş-bâkī-kulluğu, Hüseyn Bey’e
ilbâs buyuruldu.
Cebeci-başılık1, Derzî Hüseyn Ağa’ya ibkā; Tobcu-başılık, el-Hâc Mehmed
Ağa’ya; Tob Arabacı-başılık, İbrâhîm Ağa’ya; İstanbul Gümrüğü Emâneti, Seyyid
İshâk Ağa’ya; Kassâb-başılık ve Mi‘mâr Ağalık, ‘Ulûfeciyân-ı Yemîn, Gurebâ’-i
Yemîn, ‘Ulûfeciyân-ı Yesâr, [T2 44a] Gurebâ’-i Yesâr, Veznedâr-başılık, [ibkā];
Cizye Baş-bâkī-kulluğu, sâbıkā mutasarrıfı Yûsuf Ağa’ya tevcîh buyuruldu.

Zikr-i ihsân-ı2 ‘atıyye-i hümâyûn be-gürûh-ı hâcegân


Ve hâcegân-ı Dîvân-ı ‘âlî fukarâları menâsıb-ı Dîvâniyye ‘idâdından mü-
tezâ’id3 ve ekser olmalarıyla, vakt-i tevcîhâtda sülüsânı mertebeleri bilâ-mansıb
kalup, ekserinin medâr u me‘âşları dahi îrâd-ı menâsıbdan gayrı olmadığı ecil-
den bî-behre ve bî-nevâ kaldıklarına taraf-ı hazret-i Cihân-dârî’den merhamet
ü ‘inâyet buyurulup, menâsıb bedeli4 olmak üzere her birine hâl ü şânına lâyık
‘atâyây-ı hümâyûn ile ol yevm-i sürûr-ı tevcîhâtda yed-i mü’eyyed-i5 Sadr-ı
kerîm’den verilmek üzere ‘atıyyeler ihsânıyla mecbûr u mesrûr buyuruldular.
Merhûm u mağfûr Hudâvendigâr-ı cennet-mekân Sultân el-Gāzî, Sâhi-
bü’l-âsâr ve’l-megāzî Sultân Ahmed Hân hazretleri müddetlerinden berü
sadakāt-ı cezîle beher sene tevcîhât-ı ‘umûmîde cârî olup, bu nizâm-ı enîka
müstahsen görülmüşdür. Meselâ sene-i âtiyede mansûblular ‘azl olundukda,
erbâb-ı ‘atıyyeden yine müstehakk-ı mansıb olanları mansûb-ı ‘atıyyeye, ka-
lanları ‘atıyye ile mecbûr buyurulmak üzere bu kadar fukarâ vü zu‘afânın ehl
ü ‘iyâlleri ile du‘ây-ı hayrlarına mazhar olmuşlardır.

1 Cebeci-başılık A2 : Cebe[ci]-başılık T2
2 ihsân-ı A2 : ― T2
3 mütezâ’id (‫ )ﻣﺘﺰا ٴﯾد‬A2 : mütezâyid ( ‫ ) ا‬T2
4 bedeli A2 : T2
5 mü’eyyed-i ( ‫ ) ٴ‬A2 : T2
936 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Hakk sübhânehû ve1 Te‘âlâ bu Devlet-i ‘aliyye’nin gün-be-gün [T2 44b]


kuvvet ü iktidârın efzûn2 eyleyüp, dâ’imâ mazhar-ı du‘ây-ı hayr olmadan hâlî
ve berî etmeye; âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

İhrâc-ı huyûl-i Sıtabl-ı ‘âmire be-Çerâ-gâh-ı Sa‘dâbâd bi-vechi’l-mu‘tâd


Yine sene-i merkūme mâh-ı ramazânü’l-mübârekin3 evâ’ilinde4 beher sene
Çerâ-gâh-ı Sa‘dâbâd’a ihrâcı mu‘tâd olan huyûl-i Sıtabl-ı ‘âmire ihrâc olunup,
Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i Şehriyârî Ağa ve sâ’ir hademe-i Sıtabl-ı ‘âmire ih-
râc olunup, Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i Şehriyârî Ağa ve sâ’ir hademe-i Sıtabl-ı
‘âmire ve Voynuk ta‘bîr olunan çayır hademeleri âlât ve edevât-ı lâzimeleriyle
mürûr ve ol gün her bir rahş-ı sabâ-reftârın başka bir reviş ve cünbişi temâşâ
olunmağla5, Çerâ-gâh-ı Sa‘dâbâd’a râhî oldular.

İhrâc-ı Donanma-yı hümâyûn be-cânib-i Bahr-i Sefîd bi-vechi’l-‘âdeti


Yine sene-i mezkûre6 mâh-ı şevvâlinin yedinci gün7ü8 Sâhib-i devlet ve
Şeyhulislâm ve hademe-i Bâb-ı Âsafî kulları ve sâ’ir9 ol mahalde bulunma-
ları mu‘tâd ve muktezî olan bi’l-cümle10 Yalı-köşkü’ne râhî ve Donanma-yı
hümâyûn kalyonları ve Başdarda-i hümâyûn ve sâ’ir çekdirme sefîneleri ve
firkateleri [T2 45a] müzeyyen ü mükemmel takımları ile beher sene mu‘tâd
olduğu vech üzere cânib-i Bahr-i Sefîd’e ihrâc içün Yalı-köşkü pîş-gâhından
yollu yolunca mürûr ve tob şenlikleri ile izhâr-ı şâd-mânî ve sürûr eylediler.
Ol esnâda Kapudân-ı deryâ ‘Abdülkerîm Kapudan ve kapudâne ve petrona ve
riyâle ma‘a-ümerâ’-i deryâ’11 ‘alâ-vech-i ‘âdâtihimi’l-ma‘rûfeti ilbâs-ı hil‘atları

1 sübhânehû ve T2 : ― A2
2 efzûn A2 : füzûn T2
3 ramazânü’l-mübârekin T2 : ramazânü’l-mübârekinin A2
4 1-10 Ramazân 1173 = 17-26 Nisan 1760.
5 olunmağla A2 : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] T2
6 yine sene-i mezkûre T2 : + [Bu kelimeler kırmızı mürekkeple yazılmıştır] A2
7 7 Şevvâl 1173 = 23 Mayıs 1760 Cuma.
8 yedinci günü A2 : + [Bu kelimeler sonunda “sahh” kaydı ile sayfanın kenârına diklemesi-
ne yazılmıştır] T2
9 sâ’ir (‫ )ﺳﺎ ٴﯾر‬A2 : sâyir ( ‫ ) א‬T2
10 bi’l-cümle T2 : bi’l-cümleti A2
11 deryâ’ A2 : deryâ T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 937

ile tevkīr olunup, Kabataş önünde birkaç gün ârâm ve ba‘dehû cânib-i Bahr-i
Sefîd’e şirâ‘-güşây-ı ‘azîmet oldular.
Ve bu hılâlde1 cânib-i Mekke-i mükerreme’den siyâdetlü Şerîf Müsâ‘id
cenâblarının vârid olan tahrîrât ve mes’ûlâtı mûcebince nefs-i Mekke-i mü-
kerreme ve enhâsında su yolları ta‘mîr ve tanzîfi muktezî ve cümle-i sadakāt-ı
Devlet-i ‘aliyye’den olmak üzere birkaç senede bir2 bu ta‘mîr enâbîb-i miyâh
içün bir müte‘ayyin kimesne irsâl ve meblağ-ı kâfî-i vâfire sarf olunmağla3,
itmâmı cümle-i hasenât-ı câriye-i hazret-i Şehriyâr-ı ‘âlem olmağla, binâ’en
‘aleyh Şerîf Müsâ‘id cenâblarının mes’ûlüne müsâ‘ade buyurulup, [T2 45b]
sâbıkā Mîrahûr-ı hazret-i Şehriyârî Mustafa Ağa bâ-fermân-ı ‘âlî taraf-ı mîrî-
den verilan meblağ-ı ma‘dûd ile ol cânibe ta‘yîn ve hıdmet-i me’mûreye itmâ-
mıyçün me’mûr4 u râhî kılındı.

Nakl-i hümâyûn-ı Pâdişâhî ez-Serây-ı Cedîd-i hümâyûn be-sâhil-hâne-i


ibtihâc-mâye-i Kara-ağac bi’l-‘izzi ve’l-ikbâl5
Yine sene-i merkūme şevvâlü’l-mükerreminin on sekizinci mübârek isneyn
günü6 cenâb-ı Şehriyâr-ı ‘âlem ve Cem-câh-ı Hidîv-i7 ekrem halledallâhu ‘öm-
rahû ve şevketehû mâ-dâme’l-ümem8 hazretleri müftetih-i behâr-ı nîkû-âsârda
temâşây-ı tecellî-gâh-ı Sâni‘-i Kird-gâr içün ‘âdet-i hasene-i Şâhâne ve dey-
dene-i müstahsene-i Pâdişâhâne’leri üzere Serây-ı Cedîd-i hümâyûn’ların-
dan sevâhil-hâne-i Mülûkâne’den birine nakl ü hareket buyurmaları, ‘aynıyla
âfitâb-ı ‘âlem-tâbın bir burcdan burc-ı âhara tahvîlinde niçe ahkâm-ı sa‘d ve9
şeref-encâm ve sürûr ile mezîd-i meberrât ve ibtihâc-mâye-i safâ bedîdâr-ı şü-

1 ve bu hılâlde T2 : + [Bu kelimeler kırmızı mürekkeple yazılmıştır] A2


2 bir A2 : ― T2
3 vâfire sarf olunmağla T2 : şartıyla A2
4 ve hıdmet-i me’mûreye itmâmıyçün me’mûr A2 : ― T2
5 bi’l-‘izzi ve’l-ikbâl A2 : ― T2
6 18 Şevvâl 1173 = 3 Haziran 1760 Salı. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim istifâde
ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynaklanmış
olmalıdır.
7 Cem-câh-ı Hidîv-i A2 : Hidîv-i Cem-câh-ı T2
8 “ ‫ه و כ אدام ا‬ ‫ا‬ = Allah onun ömrünü ve büyüklüğünü nesiller durdukça
dâim kılsın” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
9 ve T2 : ― A2
938 MEHMED HÂKİM EFENDİ

hûd-ı cümle-i verâ olmakdan nâşî, hevâların dahi tesâ‘üf ve tevâfuku1 hadîka-i
enîka-i Kara-ağac’a ve havâlî-i Sa‘dâbâd’a çesbân olup, bi-husûsihî hazret-i Hâ-
lid bin Zeyd Ebî Eyyûb el-Ensârî ‘aleyhi’r-rıdvânu minallâhi’l-Bârî2 hem-sâye
lâkin ihrâzda tevâfuk şeref-i mîzbânî-i ıstıfâ husûlüyle ve câ-be-câ [T2 46a]
ziyâret-i ‘aliyyeleriyle tefsîh u tefrîh-i3 dil-i pür-enverlerinde niçe nefehât-ı ku-
dsî nesemât-ı ‘inâyât-ı gaybiyye husûlü zımnında ol havâlînin erbâb-ı kulû-
bu olan fukarâ’-i inzivânın isticlâb-ı teveccühât-ı4 bâtınıyyelerine yâd-kerd-i5
bevâ‘is-i incilâ vü incizâb olmağıyçün târîh-i merkūmda6 hezâr şevket ü iclâl
ile Serây-ı Cedîd-i hümâyûn’dan ol hadîka-i hümâyûn-ı ibtihâc-nitâca şirâ‘-
güşây-ı sandal-ı iclâl-i hezâr ikbâl oldular.
Vürûd-ı ser-i maktû‘-i Filibeli ‘Abdurrahîm Bey
Emîn-i Matbah-ı ‘âmire-i sâbık
Yine sene-i merkūme mâh-ı şevvâlinin on dokuzuncu gün7ü8 Emîn-i Mat-
bah-ı ‘âmire-i sâbık Filibeli9 ‘Abdurrahîm Bey’in ser-i maktû‘u ta‘yîn olunan
Mübâşir yediyle gelüp, pîş-gâh-ı10 Bâb-ı Serây-ı ‘âlî’ye vaz‘ ve âhara mûcib-i
i‘tibâr u istibsâr kılındı.
Mezkûr ‘Abdurrahîm, Emânet-i Matbah-ı ‘âmire ile mütecâhî iken, ba‘zı ‘âdî
iştirâya11 me’mûr olup, cânib-i mîrîden iştirâ akçalarını bi-temâmihî ve kemâ-
lihî ahz ü kabz eyledikden sonra, Rumeli semtlerinin bu kadar elviye ( ‫ )ا ــ‬ve
kurâları fukarâlarının zehâ’irini si‘r-i vâkı‘ından12 noksânı şöyle dursun, zulmen
ve cebren tecrîm ve ahz eylediği emvâl semen-i zehâ’irin iki misline bâliğ olur

1 tesâ‘üf ve tevâfuku T2 : tevâfuk ve tesâ‘üfü A2


2 “‫ = ــ ا ــ ان ــ ا ا ــאرى‬el-Bârî Allah’ın rızâsı onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
3 tefsîh u tefrîh-i T2 : + [Bu kelimeler kırmızı mürekkeple yazılmıştır] A2
4 teveccühât-ı T2 : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] A2
5 yâd-kerd-i T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Yâd-kerd: ez-ta‘bîrât-ı îşânest iz‘ân-ı
zikr râ-kûyend” ifâdesi kırmızı mürekkeple s. 522’nin sol kenârına yazılmıştır] A2
6 18 Şevvâl 1173 = 3 Haziran 1760 Salı.
7 19 Şevvâl 1173 = 4 Haziran 1760 Çarşamba.
8 yine sene-i merkūme mâh-ı şevvâlinin on dokuzuncu günü A2 : sene-i merkūme mâh-ı
şevvâlinde T2
9 Filibeli A2 : Filibelü T2
10 pîş-gâh-ı A2 : ― T2
11 ‘âdî iştirâya T2 : iştirâ’-i ‘âdîye A2
12 vâkı‘ından A2 : vâkı‘dan T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 939

bir ma‘nâ olmağla, [T2 46b] taraf taraf fukarâ’-i ra‘iyyet gelüp dökülüp rikâb-ı
kâm-yâba bu zâlimden ref‘-i ruk‘a-i iştikâ ve feryâd eylediklerinde, fukarâdan
alındığı mezâlim redd olunmak bâbında emr-i şerîf-i ma‘delet-redîf-i Cihân-
bânî1 sâdır olup ve maskat-ı re’si olan Filibe’ye nefy ü iclâ olunmuşidi.
Sâdır olan emr-i şerîfin hılâfına hareket ile iştirâsına mukaddemâ me’mûr
olduğu2 elviye ( ‫ )ا‬kurâlarının kimine kendi ve kimine tarafından3 âdemleri
gidüp, tarîk-ı mekr u hîle ile ve ba‘zılara irtişâ ile: “Mübâya‘acı bize zulm eyle-
diği hılâf-ı vâkı‘dır” deyü umûrunu tervîc içün kazâ-be-kazâ4 hüsn-i hâline bi-
rer evrâk-ı ekâzîb alup, taraf-ı Devlet’e irsâl eder. Yine fukarâ bu keyfiyyeti ha-
ber alup, evvelkiden ziyâde bunun sû’-i hâlini ve ahz eylediği mezâlimi dekkâk
ve hîlekârdan istirdâd içün5 Rikâb-ı hümâyûn’a ‘arz-ı hâl ve feryâd6 eylediler.
Bulur elbet cezâsın zâlim-i bî-dâd gam çekme
Sen insâf eyle gayrın pendini gûş etme hakkında
Me’âli ile7 merkūmun hîle vü8 habâseti ve müstehakk-ı te’dîb ü cezâ oldu-
ğu ma‘lûm-ı hazret-i Pâdişâh-ı enâm olmağla, bu makūle fukarâ’-i ra‘iyyete
kemâl-i zulm [T2 47a] olunduğuna ıttılâ‘-ı hümâyûn-ı Cihân-dârî elbette
mûcib-i te’dîb ve cezâ ve etrâf-ı hademe-i Devlet’e kemâl-i tehâşî vü tahzîr ile
evâmir-i şerîfeler ısdâr u isrâ olunmakdan ser-i mû hâlî değil iken, bunun ha-
bâset ve cür’eti bu mâdde-i mübâya‘adan gayrı dahi mevâdd-ı uhrâda kirâren
ve mirâren zâhir u bâhir olmağla Mübâşir ta‘yîn olunup, Edirne’ye geldik-
de Edirne Bostâncı-başısı Ağa’ya hıtâben vârid olan fermân-ı ‘âlî9 mûcebince
cezâsı tertîb ve ser-i maktû‘u Der-i Devlet’e ib‘âs ü irsâl olundu.

1 Cihân-bânî T2 : ― A2
2 iştirâsına mukaddemâ me’mûr olduğu T2 : iştirâ eylediği A2
3 tarafından T2 : ― A2
4 umûrunu tervîc içün kazâ-be-kazâ T2 : ― A2
5 dekkâk ve hîlekârdan istirdâd içün T2 : bundan istirdâd ile A2
6 ve feryâd T2 : ― A2
7 Bulur elbet cezâsın ….. me’âli ile T2 : ― A2
8 hîle vü T2 : ― A2
9 kemâl-i zulm olunduğuna ıttılâ‘-ı hümâyûn-ı Cihân-dârî elbette mûcib-i te’dîb …..
fermân-ı ‘âlî T2 : ser-i mû zulm ve cür’ete rızây-ı hümâyûn olmayup, kirâren mirâren
hademe-i Devlet’e tenbîh ü te’kîdi hâvî evâmir-i şerîfeler sâdır olmakda iken bunun
habâset ve cür’eti bu mübâya‘a mâddesinden gayrı dahi mevâdd-ı âhırede zâhir u bâhir
olmağla, Mübâşir ta‘yîn olunup, Edirne’ye geldikde Edirne Bostâncı-başısı’na vârid
olan emr-i ‘âlî A2
940 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Sadr-ı Rûm-şüden-i Mîrzâ-zâde Efendi ve Sadr-ı Anadolu-şüden-i


Ser-etıbbâ’-i Hâssa Kâtib-zâde Mehmed Refî‘ Efendi

Yine1 sene-i merkūme mâh-ı şevvâlinin yirmi beşinci günü2 Sadr-ı


Rûm fazîletlü Şeyhî Molla Efendi müddet-i Sadâret-i Rumeli’de ‘âdet-i
‘örfiyyesin itmâm ve sudûr-ı kirâmdan ‘ilm ü fazl ve kemâl-i ‘iffet ü rezâ-
netle3 mevsûf olan Mîrzâ-zâde Efendi’ye Sadâret-i Rumeli ve Sadr-ı Ana-
dolu fazîletli4 ‘Osmân Efendi dahi hıdmet-i ‘âdiyesin itmâm edüp, hâlâ
Ser-etıbbâ’-i Hâssa Kâtib-zâde Mehmed Refî‘ Efendi her vechile zâten ve
zemânen sezâ-vâr olmalarıyla Sadâret-i Anadolu bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şev-
ket-makrûn mûmâ ileyhe tevcîh ve ilbâs-ı hila‘-i seniyye ile tevkīr olun-
dular5. [T2 47b]

Vukū‘-i küsûf-ı âfitâb-ı ‘âlem-tâb6

Yine sene-i merkūme şevvâlü’l-mükerreminin yirmi dokuzuncu cum‘a


günü7 sâ‘at-ı nehâriyye on ikiden beş derece mürûrunda bi-hikmetillâhi Te‘âlâ
âfitâb-ı ‘âlem-tâb küsûfa başlayup, sâ‘at ikiye karîbe dek on iki ısbı‘dan bir ısbı‘
kalıncaya dek küsûf ba‘dehû müncelî oldu.
Server-i ‘âlem sallallâhu Te‘âlâ ‘aleyhi ve sellem8 hazretlerinin mahdûm-ı
‘âlîleri İbrâhîm ‘aleyhi’s-selâm9 hazretlerinin vefâtları günü küsûf-ı âfitâb vâkı‘

1 yine A2 : ― T2
2 25 Şevvâl 1173 = 10 Haziran 1760 Salı.
3 rezânetle T2 : dirâyetle A2
4 fazîletli T2 : fazîletlü A2
5 sezâ-vâr olmalarıyla Sadâret-i Anadolu ….. olundular A2 : lâyık u sezâ-vâr olmağla,
mûmâ ileyhimâ hazerâtına bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh ve ilbâs-ı hila‘-i
seniyyeler ile tevkīr u tekrîm olundular; Hakk Te‘âlâ tevfîk ihsân eyleye, âmîn T2
6 ‘âlem-tâb T2 : + [Bu kelime siyah mürekkeple yazılmıştır] A2
7 29 Şevvâl 1173 = 14 Haziran 1760 Cumartesi. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
8 “ ‫ـ و ـ‬ ‫ = ـ ا א ـ‬Yüce Allah O’na salât ve selâm etsin” anlamına gelen Arapça
bu cümle Peygamberimize yapılan duâdır.
9 “‫ا م‬ = Allah’ın selâmı onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 941

olup, ol gün ekser kimesneler: “Bu küsûf, mevt-i cenâb-ı1 İbrâhîm içün oldu”
deyü tekellümleri2 resîde-i sem‘-i şerîf-i hazret-i Rasûl-i kibriyâ ‘aleyhi efda-
lu’t-tehây3â4 olmağla, anları bu gûne güftâr-ı bî-tâ’il-i nücûmîden nehy ü men‘
buyurup: “İnne’ş-şemse ve’l-kamera âyetâni min-âyâtillâhi lâ-yenkesifâni li-mev-
ti ahadin ve lâ-lihayâtihî”5 intehâ6. Kelâm-ı mu‘ciz-nizâmıyla râh-ı teslîm ve
te‘abbüde ihtidâ vü irşâd buyurdular.
Fi’l-hakīkati bu küsûf ü husûf âyât-ı bâhirat-ı Melik-i Kayyûm-ı7 Kird-
gâr’dan olmağla, bunda ‘ibâdet ü tâ‘at ve istiğfâr ile zemîn-i niyâza cebhe-sây-ı
‘acz olmak gerekdir. Yohsa bir alay kavm-i bî-hûş-ı nücûmî ki niçe niçe ah-
kâm-ı gayr-ı vâkı‘a-i gaybiyye tekellümü ile hem kendi sû’-i i‘tikādını izhâr ve
hem [T2 48a] cehlini halka iş‘âr ile; şi‘r:

Kul lillezî yedde‘î ‘ilme’l-kevâkibi ve’l-eflâk


Da‘vâ dakīku’l-fikri ve’n-nazari
Kad-fâteke’l-kenzü tahte’l-arzı tuhricühû
Ve’l-arzu akrabü min-şemsin ve min-kameri8

mâ-sadakına sâdık olur. Muhakkıkīn-i erbâb-ı keşf ü şühûd, ‘ilm-i nücûm


te‘allümüne sarf olunan mevâkīt-i ‘azîzi cümle-i zâyi‘âtdan ‘add eylemişlerdir.
Ve ba‘zılar hîta-i ‘abes ve lâ-tâ’il-i tahtahûya idhâlde mükibb ve: “Hakk bizim

1 cenâb-ı T2 : ― A2
2 tekellümleri A2 : halkın bu kelâmı T2
3 “‫ = ــ ا ــ ا א ــא‬Selâmların en fazîletlisi O’nun üzerine olsun” anlamına gelen ve
Peygamberimize yapılan Arapça duâdır.
4 ‘aleyhi efdalu’t-tehâyâ T2 : ― A2
5 “ ‫א ــ‬ ‫כ ــ אن ــ ت ا ــ و‬ ‫وا ــ ا ــאن ــ ا ــאت ا‬ ‫ = ان ا ــ‬Güneş ve ay Allah’ın
âyetlerinden iki âyettir, o ikisi bir kimsenin ölümü veya hayatı sebebiyle tutulmaz”
anlamına gelen hadîs-i şerîftir; bkz. Wensinck, age., III,180.
6 intehâ T2 : ― A2
7 Kayyûm-ı T2 : ― A2
8 “ ‫ا כ اכ وا ك * د ى د ا כ وا‬ ‫ي‬
‫ـ‬ ‫وـ‬ ‫ـ * وا ض ا ـ ب ـ ـ‬ ‫ = ـ א ــכ ا כ ـ ـ ا رض‬Yıldız ve felekler ilmini
bildiğini iddiâ eden kişiye şöyle de: Gerçekten de ince fikirli ve derin bir iddiâda bu-
lunuyorsun. Ancak yerin altında çıkarabileceğin hazîneyi kaçırmaktasın. Halbuki yer,
güneş ve aydan daha yakındır” anlamına gelen Arapça bir şiirdir.
942 MEHMED HÂKİM EFENDİ

elimizdedir” derler1. Zîrâ eğer ol şahs-ı2 nücûmî derecât ve dekā’ık-ı eflâkda


hatâsızca meselâ meşy ve tulû‘-i Mirrîh’i istihrâc edebilse bu emr ikiden hâlî
değil; biri budur ki o kevkebin tulû‘u hükmünden hâsıl olacak âsâr-ı kudret-i
İlâhiyye’yi anın def‘ine ne mecâli olabilür. el-Vâkı‘u vâkı‘un lâ-meradde bihî3
imdi gāyetinde bir fâ’ideyi müntic olmadı.
İkincisi budur ki çok kerre tecribe olunmuşdur. Ol kevkeb-i mersûd tulû‘
u hübût ve istikāmetde olur ve hükmünden bir şey’ zâhir olmaz, yâhûd zıddı
nümâyân olur. Ya iktizây-ı kutr ve bikā‘ ile muhtelif olur. Zîrâ mânend-i
zerrât-ı ‘âlem ev kebîru’l-cirm olan kevkeb dahi zîr-i hükm-i Hâlık-ı Kird-
gâr’da zelîl ve ser-gerdândır. Ve niçe niçe emr-i ‘âdî bi-iznillâhi Te‘âlâ tehallüf
[T2 48b] eder. Zîrâ îcâb mümteni‘dir. Sırr-ı kahhâriyyet ve muhtâriyyet
yef‘alullâhu mâ-yeşâ’u ve mâ-yürî4d5 hükmünü izhâr edicidir. Tehallüf-i ‘âdât
ise izhâr-ı kudret nüktesinden hâlî olmadığı bedîhî-i celîdir ve billâhi’l-‘avnü
ve’t-tevfîk6.

Re’îsülküttâb-şüden-i Re’îs-i esbak Mehmed Emîn Efendi

Yine sene-i merkūme mâh-ı zilka‘desinin ikinci günü7 Re’îsülküttâb Âme-


dci ‘Abdullah Efendi cenâbları ‘azl ve sâbıkā hıdmet-i Riyâset’de makbû-
lü8’t-tavr, edîb ü lebîb, her vechile ahlâk-ı hasene ile ârâste ve ‘ulûm ü me‘ârif
ile pîrâste, gürûh-ı hâcegânın ercümendi, necâbetlü Emîn Efendi cenâbları
mesned-i Riyâset’e vücûhla ehakk u elyak olmağla, ilbâs-ı hil‘at ile tevkīr u
tekrîm buyuruldu.

1 idhâlde mükibb ve: “Hakk bizim elimizdedir” derler T2 : idhâle mükibb oldular A2
2 şahs-ı T2 : ― A2
3 “ ‫ــ د ــ‬ ‫ = ا ا ــ وا ــ‬Olan olur, hiçbir şey ona mani olamaz” anlamına gelen Arapça
atasözüdür.
4 “ ‫ا א אء و א‬ = Allah dilediğini yapar” anlamına gelen Arapça cümledir.
5 mâ-yeşâ’u ve mâ-yürîd T2 : mâ-yürîdü ve mâ-yeşâ’ A2
6 “ ‫ = و א ا ن وا‬Yardım ve başarı Allah’tandır” anlamına gelen Arapça cümledir.
7 2 Zilka‘de 1173 = 16 Haziran 1760 Pazartesi.
8 makbûlü T2 : + [Bu kelime mükerrer yazılmış, fakat ilkinin üzeri kırmızı mürekkeple
çizilmiştir] A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 943

Mûmâ ileyhin sığar-ı sinnlerinden berü mutâla‘a-i kütüb ve kırâ’at-ı ders


ve fenn-i kitâbetden gayrı bir şey ile iştigāli olmayup, müddet-i vâfire Mektû-
bî-i Sadrıa‘zamî hıdmetinde mukīm, ba‘dehû hıdmet-i Riyâset’de dahi müs-
tedîm olup, her vechile meşkûru’l-mesâ‘î ve hıdemât-ı Devlet-i ‘aliyye’de sıdk
u istikāmete sâ‘î olmağla, def‘a-i sâniye-i tekerrür ile hâm-ı ikbâlleri resîde-i
zürây-ı i‘tilâ buyuruldu.

Vürûd-ı ru’ûs-ı maktû‘a-i ba‘zı eşkıyâ’1


ez-cânib-i Bandırma [T2 49a] ve nevâhîhâ

Yine sene-i merkūme zilka‘desi evâyili2nde3 Bandırma’da a‘yân-ı vilâyet is-


miyle müsemmâ tavâ’if-i eşkıyâdan Bucaş-oğlu demekle müştehir kimesne ve
sâ’ir hevâdârları, vilâyet umûruna müte‘allık husûslarda birbirleriyle hırılda-
şup, giderek ehâlî ve fukarânın mâllarına ve ‘ırzlarına müte‘allık umûrda cür’et
ve habâsetleri günden güne mütezâ’id4 olup, hükkâm ve zâbitân dahi bunların
tuğyân ve tesallutundan mütehayyir olmuşlar idi.
Devlet-i ‘aliyye’den mahsûs Orta-çavuş ma‘iyyetiyle Dergâh-ı ‘âlî kapu-
cu-başılarından Ağa bâ-fermân-ı ‘âlî ta‘yîn ve ol mahalle varıldıkda5, yine
‘adem-i itâ‘at ve tuğyân sûretiyle hareketleri nümâyân olup, ne hâl ise eşkıyây-ı
merkūmûna zafer ve gereği gibi haklarından gelinüp, ser-i maktû‘ları gayra
‘ibret içün pîş-gâh-ı Bâb-ı Serây-ı ‘âlî’ye vaz‘ olundu.
Bu makūle eşkıyâ ve erâzilin bilâd ü ‘ibâddan izâha vü izâlesi farz-ı ‘ayn
mertebesi olmağla, Hakk Te‘âlâ bu makūleleri dâ’imâ i‘dâm ü izâha ile te’mîn-i
‘âmme-i fukarâ vü zu‘afâya tecellî-i ‘inâyet eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyi-
di’l-mürselîn.

1 eşkıyâ’ A2 : eşkıyâ T2
2 1-10 Zilka‘de 1173 = 15-24 Haziran 1760.
3 yine sene-i merkūme zilka‘desi evâyilinde A2 : sene-i merkūme zilka‘desinde T2
4 mütezâ’id (‫ )ﻣﺘﺰا ٴﯾد‬A2 : mütezâyid ( ‫ ) ا‬T2
5 varıldıkda T2 : vardıklarında A2
944 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel-şüden-i Defterî-i sâbık el-Hâc Ahmed Efendi ve


ma‘zûl-şüden-i İhtiyâr1 İbrâhîm Efendi
Yine sene-i merkūme zilka‘desi evâyili2nde3 sâbıkā Baş-muhâsebeci olan
İhtiyâr İbrâhîm Efendi [T2 49b] Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel bulunup, lâkin
müsinn ü ‘alîl olmağla, Devlet-i ‘aliyye’nin Defterdârlık hıdmeti mu‘zam-ı
umûrdan olup, meselâ bugün görülecek evrâk yarına kaldıkda, işler basgın
olup, vaktiyle itmâm-ı umûrda te’hîr u tevânî husûlünden nâşî ‘atâle sûret-
leri nümâyân olacağı bî-iştibâh olduğundan, mûmâ ileyh İbrâhîm Efendi bu
umûrun idâresine kādir olamadığından bi’z-zarûre4 ‘azl ve hânesinde refâh
üzere ikāmetine fermân buyuruldu.
Ve sâbıkā hıdmet-i Defterî’de tekerrürü ve her vechile cidd ü sa‘y ve sa-
dâkat ü liyâkati zâhir u bâhir mücerrebü’l-etvâr olmağla ma‘rûf ve5 umûr-ı
Defterî’de ve mezâyây-ı aklâm u evrâkda öteden berü vukūf-ı tâm ile mev-
sûf el-Hâc Ahmed Efendi Muhâsebe Kîsedârlığı’ndan berü me’mûr olduğu
hıdmetlerinde6 meşkûru’l-mesâ‘î olmağla Şıkk-ı Evvel Defterdârlığı’na ilbâs-ı
hil‘at ile cerîde-i âmâline imzây-ı7 rakam-ı i‘tilâ keşîde kılındı.

Zikr-i tevcîhât-ı ba‘zı vüzerâ vü ümerâ8 bi-vechi’l-‘âdeti


Bundan esbak yetmiş iki senesi hılâlinde9 tâ yetmiş üç şevvâline10 dek vukū‘
bulan tevcîhât-ı menâsıb-ı vüzerâ’ vü ümerâ’11 ki târîhleri tahvîlde mastûr ol-
duğu vech üzere bu cerîdemize nazar edenlere mecmû‘u taht-ı zâbıtada olup,
müteferrik olmamak içün bu mahalde cümlesi birer birer zikr u beyân olundu.

1 İhtiyâr T2 : ― A2
2 1-10 Zilka‘de 1173 = 15-24 Haziran 1760.
3 zilka‘desi evâyilinde A2 : zilka‘desinde T2
4 bu umûrun idâresine kādir olamadığından bi’z-zarûre T2 : ― A2
5 ma‘rûf ve A2 : ― T2
6 hıdmetlerinde T2 : hıdmetde A2
7 âmâline imzây-ı A2 : a‘mâline rakam-ı T2
8 ba‘zı vüzerâ vü ümerâ T2 : vüzerâ’ vü ümerâ’ A2
9 1 Muharrem 1172 = 4 Eylül 1758 Pazartesi.
10 1-29 Şevvâl 1173 = 17 Mayıs-14 Haziran 1760.
11 vüzerâ’ vü ümerâ’ A2 : vüzerâ vü ümerâ T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 945

İbtidâ Rumeli Eyâleti, Vezîr Silahdâr Mehmed [T2 50a] Paşa’ya tevcîh ve
yetmiş üç şevvâli gurresinde1 ibkā ve Tırhala Sancağı, Vezîr el-Hâc Hasan Pa-
şa’ya ibkā2; ba‘dehû Delvine Sancağı, Vezîr Mehmed Paşa’ya; ba‘dehû Kethudâ
Mehmed Paşa’ya; ba‘dehû Vezîr İsmâ‘îl Paşa’ya; ba‘dehû yetmiş üç cumâdelûlâ-
sında3 Ahmed dâme me‘âlîhu4ya bâ-hatt-ı hümâyûn buyuruldu.
Yanya Sancağı, Silahdâr Mehmed Paşa’ya; ba‘dehû Kethudâ Mehmed Pa-
şa’ya; ba‘dehû Vezîr Mehmed Paşa’ya; ba‘dehû ber-vech-i ilhâk Vezîr İsmâ‘îl Pa-
şa’ya; ba‘dehû Selmân dâme ikbâlühû5ya bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh buyuruldu.
Ohri Sancağı, Vezîr Mehmed Paşa’ya; ba‘dehû yetmiş üç şevvâlinde6 ibkā;
Selânik Sancağı, Tosun Mehmed Paşa’ya sonra ibkā; Semendire Sancağı, Vezîr
el-Hâc Hasan Paşa’ya tevcîh, ba‘dehû ibkā; Hersek Sancağı, Vezîr el-Hâc Meh-
med Paşa’ya; Özi Eyâleti, Vezîr ‘Ali Paşa’ya; ba‘dehû yetmiş üç şevvâli gurresin-
de7 Kethudâ Paşa’ya tevcîh buyuruldu.
Vidin Sancağı, Vezîr İsmâ‘îl Paşa’ya; sonra Kethudâ Paşa’ya; ba‘dehû ‘Ali
Paşa’ya tevcîh buyuruldu. Niğbolu Sancağı, İsmâ‘îl Paşa’ya; ba‘dehû Kethudâ
Mehmed Paşa’ya; sonra yetmiş üç şevvâlinde8 Vezîr ‘Ali Paşa’ya tevcîh buyu-
ruldu. Ve sene-i mezkûre şevvâli gurresinde9 Kırk-kilisa Sancağı, Kırım Hânı
celâdetlü Kırım Girây Hân hazretlerine bâ-hatt-ı hümâyûn [T2 50b] ber-ve-
ch-i ma‘îşet tevcîh buyuruldu.
Girid Eyâleti, Köprülü-zâde el-Hâc Ahmed Paşa’ya; ba‘dehû yetmiş üç şev-
vâlinde10 Kâmil Ahmed Paşa’ya tevcîh buyuruldu11. Hanya Sancağı, müşârun
ileyhe sonra Vezîr Mehmed Paşa’ya; ba‘dehû târîh-i mezbûrda12 Tosun Meh-
med Paşa’ya tevcîh buyuruldu.

1 1 Şevvâl 1173 = 17 Mayıs 1760 Cumartesi.


2 ibkā A2 : ― T2
3 1-30 Cumâdelûlâ 1173 = 21 Aralık 1759-19 Ocak 1760.
4 “ ‫ = دام א‬Saygınlığı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
5 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
6 1-29 Şevvâl 1173 = 17 Mayıs-14 Haziran 1760.
7 1 Şevvâl 1173 = 17 Mayıs 1760 Cumartesi.
8 1-29 Şevvâl 1173 = 17 Mayıs-14 Haziran 1760.
9 1 Şevvâl 1173 = 17 Mayıs 1760 Cumartesi.
10 1-29 Şevvâl 1173 = 17 Mayıs-14 Haziran 1760.
11 buyuruldu T2 : ― A2
12 1-29 Şevvâl 1173 = 17 Mayıs-14 Haziran 1760.
946 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Aydın Sancağı, Çelik Vezîr1 Mehmed Paşa’ya ibkā; ba‘dehû yetmiş üç re-
bî‘inde2 Cerde Başbuğluğu Trablus-Şâm Eyâleti ile bâ-hatt-ı hümâyûn ibkā
buyuruldu3. Karaman Eyâleti, Vezîr ‘Abdurrahmân Paşa’ya tevcîh ve yetmiş
üç rebî‘inde4 ibkā ve Niğde Sancağı5 ve Akşehir ve Yenişehri sancakları müşâ-
run ileyhe tevcîh buyurulmuşidi; târîh-i mezkûrda6 ibkā olundu.
Sivas Eyâleti, Zaralı-zâde Feyzullah Paşa’ya ibkā ve Mar‘aş Eyâleti, Vezîr
Süleymân Paşa’ya tevcîh buyuruldu. Adana Eyâleti, Sadr-ı esbak Sa‘îd Meh-
med Paşa’ya tevcîh buyuruldu7; sonra yetmiş üç cumâdelûlâsı gurresinde8 ibkā
buyuruldu. İç-il Sancağı, Vezîr İbrâhîm Paşa’ya; ba‘dehû Abaza Mehmed dâme
ikbâlühû9ya tevcîh olunmuşidi; sonra yetmiş üç rebî‘ulûlâ10 gurresinde11 Ka-
pudân-ı esbak Kel Ahmed Paşa-zâde ‘Ali Paşa’ya Vezâret’i ibkāsıyla bâ-hatt-ı
hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh buyuruldu. Mukaddemâ makālesi mürûr
etdiği mahalde tafsîli [T2 51a] zikr olunmuşidi.
Eyâlet-i Halebü’ş-şehbâ12, Tevkī‘î Vezîr Mustafa Paşa’ya; ba‘dehû yetmiş
üç cumâdelûlâsı gurresinde13 Sadr-ı esbak Vezîr ‘Abdullah Paşa’ya bâ-emr-i
hümâyûn tevcîh buyuruldu. Eyâlet-i Safed ve Sayda ve Beyrût târîh-i mezbûr-
da14 Vezâret’i ibkāsıyla Nu‘mân Paşa’ya tevcîh buyuruldu.
Şâm Eyâleti ve Mîru’l-hâclığı dahi târîh-i mezkûrda15 Çelik Mehmed Pa-
şa’ya Aydın Muhassıllığı inzımâmıyla bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh buyuruldu.

1 Vezîr T2 : ― A2
2 1-30 Rebî‘ulevvel 1173 = 23 Ekim-21 Kasım 1759.
3 buyuruldu A2 : ― T2
4 1-30 Rebî‘ulevvel 1173 = 23 Ekim-21 Kasım 1759.
5 Sancağı T2 : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “Niğde” kelimesinin üzeri
kırmızı mürekkeple çizilmiştir] A2
6 1-30 Rebî‘ulevvel 1173 = 23 Ekim-21 Kasım 1759.
7 buyuruldu T2 : olundu A2
8 1 Cumâdelûlâ 1173 = 21 Aralık 1759 Cuma.
9 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
10 rebî‘ulûlâsı A2 : rebî‘i T2
11 1 Rebî‘ulûlâ 1173 = 23 Ekim 1759 Salı.
12 Halebü’ş-şehbâ T2 : Haleb A2
13 1 Cumâdelûlâ 1173 = 21 Aralık 1759 Cuma.
14 1 Cumâdelûlâ 1173 = 21 Aralık 1759 Cuma.
15 1 Cumâdelûlâ 1173 = 21 Aralık 1759 Cuma.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 947

Ba‘dehû Trablus-Şâm Eyâleti, Hama Mütesellimi ‘Osmân zîde mecdühû1ya


rütbe-i Mîr-i mîrânî ve Rumeli Pâyesi’yle bâ-emr-i hümâyûn tevcîh buyurul-
du. Ba‘dehû yetmiş üç şevvâli gurresinde2 rütbe-i vâlây-ı Vezâret’le yine3 müşâ-
run ileyhe tevcîh buyuruldu ki, mâ-tekaddemde makālesinde tafsîli mürûr
etmişidi.
Rakka Eyâleti, Vezîr-i mükerrem Hüseyn Paşa’ya ibkā; Diyârbekir Eyâle-
ti, Sadr-ı esbak ‘Abdullah Paşa’ya tevcîh; ba‘dehû yetmiş üç cumâdelûlâsında4
Çeteci ‘Abdullah Paşa’ya tevcîh buyuruldu.
Erzurum Eyâleti, Vezîr Mustafa Paşa’ya; ba‘dehû târîh-i mezbûrda5 Şeh-
süvâr-zâde Vezîr es-Seyyid Mustafa Paşa’ya tevcîh buyuruldu. Eyâlet-i Kars,
Vezîr İbrâhîm Paşa’ya; Çıldır Eyâleti, Vezîr el-Hâc Ahmed Paşa’ya ibkā olun-
muşidi. Ba‘dehû ‘isyân edüp, makālesinde tafsîl olunduğu vech üzere katl
olundukdan sonra Vezîr İbrâhîm Paşa’ya tevcîh olundu6. [T2 51b] Ve yine7
yetmiş üç şevvâlinde8 ibkā’9 olundu. Van Eyâleti, Şehsüvâr-zâde Vezîr Mus-
tafa Paşa’ya; ba‘dehû sene-i âtiye şevvâli gurresinde10 ibkā’11 olundu.
Mûsul Eyâleti, Vezîr Nu‘mân Paşa’ya; ba‘dehû yetmiş üç rebî‘ulevvelin-
de Defterdâr13 Halîmî Mustafa Paşa’ya tevcîh olunup, der-‘akab ‘azl ve
12

tenkîli iktizâ etmeğiyle14 ‘azl ve Vezâret’i ref‘ ve Bozca-ada’ya nefy olunup,


Defterdârlığı müddetinde15 olan gadr-ı mîrîsi ve sâ’ir şekāveti nümâyân ol-
mağla cezâsı tertîb olundu. Netekim makālesinde zikri mürûr etmişidi16.

1 “‫ه‬ ‫ = ز‬Şan ve şerefi artsın” anlamına gelen Arapça duâdır.


2 1 Şevvâl 1173 = 17 Mayıs 1760 Cumartesi.
3 yine T2 : ― T2
4 1-30 Cumâdelûlâ 1173 = 21 Aralık 1759-19 Ocak 1760.
5 1-30 Cumâdelûlâ 1173 = 21 Aralık 1759-19 Ocak 1760.
6 olundu T2 : ― A2
7 yine T2 : ― A2
8 1-29 Şevvâl 1173 = 17 Mayıs-14 Haziran 1760.
9 ibkā’ A2 : ibkā T2
10 1 Şevvâl 1174 = 6 Mayıs 1761 Çarşamba.
11 ibkā’ A2 : ibkā T2
12 1-30 Rebî‘ulevvel 1173 = 23 Ekim-21 Kasım 1759.
13 Defterdâr A2 : ― T2
14 der-‘akab ‘azl ve tenkîli iktizâ etmeğiyle T2 : hîn-i teveccühünde ‘azli iktizâ’ etmeğiyle A2
15 müddetinde T2 : müddetlerinde A2
16 zikri mürûr etmişidi T2 : tafsîli mürûr eyledi A2
948 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Bağdâd Vâlîsi1 Vezîr Süleymân Paşa’ya Basra Eyâleti, yine müşârun ileyhe
bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh ve senesi temâmında ibkā’2 buyu-
ruldu. Habeş Eyâleti, Vezîr Sa‘deddîn Paşa’ya tevcîh ve yetmiş üç cumâdında
ibkā’3 olundu. Mısr-ı Kāhire, Vezîr-i esbak Mustafa Paşa’ya tevcîh olundu4;
sonra yetmiş dört muharremi evâhırı5nda6 vâkı‘ tût-ı Kıbtî ibtidâsından
Vezîr-i mükerrem Kâmil Ahmed Paşa’ya bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh buyuruldu.
Kapudânlık-ı deryâ, yetmiş iki şevvâlinde7 Vezîr Süleymân Paşa’ya tevcîh
olundu; yetmiş üç muharreminde8 Vezâret’i ref‘ u terkīn olundu. Ve Ka-
pudâne-i hümâyûn Kapudanlığı9 el-Hâc [T2 52a] ‘Abdülkerîm Kapudan’a
bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh buyuruldu; ba‘dehû yetmiş üç şevvâlinde10 ibkā
olundu11.
Karlı-ili Sancağı, Vezîr Mehmed Paşa’ya; ba‘dehû yetmiş üç şevvâli gur-
resinde12 Köprülü-zâde el-Hâc13 Ahmed Paşa’ya tevcîh olundu. Eğriboz
Sancağı, Vezîr-i mükerrem Mehmed Paşa’ya; ba‘dehû Köprülü-zâde Ahmed
Paşa’ya tevcîh olundu14. İnebahtı Sancağı, Tosun Mehmed Paşa’ya; Muhassıl-
lık-ı Mora, rütbe-i vâlây-ı Vezâret’le Silahdâr-ı hazret-i Şehriyârî Hamza dâme
mecdühû15ya yetmiş iki şevvâlinde16 tevcîh buyurulup, yetmiş üç şevvâlinde17
kemâ-kân ibkā buyuruldu.

1 Vâlîsi T2 : Eyâleti A2
2 ibkā’ A2 : ibkā T2
3 ibkā’ A2 : ibkā T2
4 olundu T2 : buyuruldu A2
5 21-30 Muharrem 1174 = 2-11 Eylül 1760.
6 muharremi evâhırında A2 : muharreminde T2
7 1-29 Şevvâl 1172 = 28 Mayıs-25 Haziran 1759.
8 1-30 Muharrem 1173 = 25 Ağustos-23 Eylül 1759.
9 Kapudanlığı [Bu kelime önce “Kapudanı” şeklinde yazılmış, fakat sonradan “Kapu-
danlığı” şeklinde düzeltilmiştir] A2 : Kapudanı A2
10 1-29 Şevvâl 1173 = 17 Mayıs-14 Haziran 1760.
11 şevvâlinde ibkā olundu T2 : rebî‘inde ibkā buyuruldu A2
12 1 Şevvâl 1173 = 17 Mayıs 1760 Cumartesi.
13 el-Hâc T2 : ― A2
14 olundu T2 : buyuruldu A2
15 “‫ه‬ ‫ = دام‬Şan ve şerefi dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
16 1-29 Şevvâl 1172 = 28 Mayıs-25 Haziran 1759.
17 1-29 Şevvâl 1173 = 17 Mayıs-14 Haziran 1760.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 949

Tevcîhât-ı menâsıb ve ibkā be-Mîr-i mîrân1


Köstendil Sancağı, Mîr-i mîrân ‘Abdî Paşa-zâde dâmet me‘âlîhu2ya tevcîh;
İlbasan Sancağı3, Mustafa dâme ikbâlühû4ya; İskenderiyye Sancağı, Mustafa
Bey-zâde’ye; Avlonya Sancağı, Selmân dâme ikbâlühû5ya; ba‘dehû İsmâ‘îl’e;
Ohri Sancağı, ‘Ömer Paşa’ya; ba‘dehû Bender Muhâfızı Kaplan Paşa’ya;
ba‘dehû Selânik Sancağı, ‘Abdî Paşa’ya; Dukagin Sancağı, Kahraman dâme
ikbâlühû6ya; Prizrin Sancağı, Ferhâd-zâde’ye; ba‘dehû Kurd Mehmed Paşa’ya
bâ-fermân-ı ‘âlî tevcîh buyuruldu. [T2 52b]
Üsküb Sancağı, Silüv ( ْ ُ ‫ ) ِ ــ‬Paşa-zâde’ye; ba‘dehû bâ-fermân-ı ‘âlî Muh-
târ Paşa-zâde’ye; İzvornik Sancağı, ‘Abdullah dâme ikbâlühû7ya; ba‘dehû Gāzî
Mehmed Paşa’ya; Klis Sancağı, Bektâş dâme ikbâlühû8ya; Kırk-kilisa Sancağı,
‘Osmân Paşa9-zâde’ye; Çirmen Sancağı, Ahmed Paşa’ya; ba‘dehû Gāzî Mehmed
Paşa’ya; Hotin Sancağı, ‘Ömer dâme ikbâlühû10ya; Kefe Eyâleti, Mîrzâ Mehmed
Paşa’ya; ba‘dehû Mahmûd Paşa’ya; Hotin Sancağı, ‘Ömer Paşa’ya; Bender San-
cağı, sâbıkā Bender Kal‘ası’nın Gönüllüyân-ı Yesâr Ağası olan el-Hâc İbrâhîm’e
be-iltimâs-ı hazret-i11 Hânî rütbe-i Mîr-i mîrânî ile tevcîh buyuruldu.
Acu Sancağı, rütbe-i Mîr-i mîrânî ile Hızır zîde mecdühû12ya bâ-fermân-ı
‘âlî tevcîh buyuruldu13. Saruhân Sancağı, Mîr-livâlık ile Mübârek Şâh zîde mec-
dühû14ya; Resimo Sancağı, Yayçalı Mehmed Paşa’ya; Hüdâvendigâr Sancağı,
Nu‘mân Paşa-zâde’ye; ba‘dehû şürefây-ı Mekke-i mükerreme’den Şerîf Mehmed
bin Mukāmis’e bâ-emr-i hümâyûn ber-vech-i ma‘îşet tevcîh buyuruldu.

1 Tevcîhât-ı menâsıb ve ibkā be-Mîr-i mîrân T2 : Tevcîhât-ı Mîr-i mîrân A2


2 “ ‫א‬ ‫ = دا‬Saygınlığı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
3 Sancağı T2 : + [Bu kelime sonunda “sahh” kaydı ile s. 534’ün sol kenârına diklemesine
yazılmıştır] A2
4 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
5 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
6 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
7 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
8 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
9 Paşa A2 : ― T2
10 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
11 hazret-i T2 : ― A2
12 “‫ه‬ ‫ = ز‬Şan ve şerefi artsın” anlamına gelen Arapça duâdır.
13 buyuruldu T2 : olundu A2
14 “‫ه‬ ‫ = ز‬Şan ve şerefi artsın” anlamına gelen Arapça duâdır.
950 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Sultân-önü Sancağı, Seyyid Mustafa Paşa’ya; ba‘dehû Kolçak Paşa-zâde’ye;


Karahisâr-ı sâhib, Yûsuf Paşa’ya; ba‘dehû Abaza Mehmed dâme ikbâlühû1ya;
[T2 53a] ba‘dehû Esîr Ebûbekir Paşa’ya; Kırşehir Sancağı, Receb Paşa’ya;
ba‘dehû Taşlıcalı Mehmed Paşa’ya; Akseray Sancağı, Kolçak-zâde’ye; Çorum
Sancağı, Ebûbekir Paşa’ya; ba‘dehû Cevher Paşa’ya; Mar‘aş Eyâleti, Mısrî Ah-
med Paşa’ya tevcîh olundu.
‘Alâ’iyye Sancağı, Defterdâr-ı sâbık el-Hâc Ahmed dâme ‘ulüvvühû2ya tev-
cîh buyuruldu. ‘Uzeyr Sancağı, Kara Murâd Hânı Ağası Ahmed zîde kad-
ruhû3ya ber-vech-i Mâlikâne tevcîh buyuruldu4. Hınıs Sancağı, Esedullah’a;
Şehrizor Eyâleti, ‘Abdülcelîl-zâde’ye; ba‘dehû Hamîs dâme ikbâlühû5ya; Tûnus
Eyâleti, Vatan Beyi Mehmed Bey’e tevcîh buyuruldu6. Boğdan Voyvodalığı,
Yanaki’ye bâ-emr-i hümâyûn ibkā; Eflâk Voyvodalığı, İskerlet Voyvoda’ya yet-
miş üç zilka‘desinde7 ibkā buyuruldu.
Ve bundan akdem bi’l-münâsebeti zikri mürûr eden Yanya Mutasarrıfı-yı
sâbık Vezîr İsmâ‘îl Paşa ki ol havâlîlerde ‘utüvv ü tuğyânı hasebiyle mazhar-ı
gazab-ı hazret-i Zıllullâhî olup Yanya’dan firâr ve el-yevm Arnavud Belgrad’ı
müntehâsı bir mahall-i seng-sârda merfû‘u’l-Vezâreti bu hâl üzere mukīm ve
Karaman Vâlîsi Vezîr ‘Abdurrahmân Paşa dahi hadden ziyâde etrâf ve haşerât8
ile Konya’da [T2 53b] zulm ü te‘addîsi mütezâyid olup, ba‘zı havâtîn salb ve
katli gibi ve ba‘zı fukarâ karyelerine ifrât vechi ile cürm ü cinâyet nâmı ile
zulmen ahz-ı emvâl ve gayrı husûslarda9 tecâsürü âfâka münteşir olup, halk
cânlarından bî-zâr ve gürûh-ı fukarâ Âsitâne’ye10 gelüp dökülüp rikâb-ı kâm-
yâba niçe feryâd ile11 ref‘-i ruk‘a-i iştikâ eylediler.

1 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.


2 “‫ = دام ه‬Yüceliği dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
3 “‫ره‬ ‫ = ز‬Derecesi, şerefi artsın” anlamına gelen Arapça duâdır.
4 buyuruldu T2 : ― A2
5 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
6 buyuruldu A2 : olundu T2
7 1-30 Zilka‘de 1173 = 15 Haziran-14 Temmuz 1760.
8 ve haşerât T2 : ― A2
9 vechi ile cürm….. husûslarda T2 : cürm ü cinâyet nâmıyla zulm ve ahz-ı emvâl-i mîriyye
ve gayrîde A2
10 tecâsürü âfâka münteşir olup, ….. Âsitâne’ye T2 : tecâsürü gibi halk câne yetüp ekser
ol havâlî fukarâları Âsitâne-i ‘aliyye’ye A2
11 niçe feryâd ile T2 : ― A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 951

Mezâlim-i fukarâyı istirdâd ve zulm ü te‘addîden ictinâb ile1 ve: “Min-ba‘d


hılâf-ı rızây-ı hümâyûn hareketden kemâl-i2 hazer üzere olasın” deyü kirâ-
ren ve mirâren tenbîhât-ı hümâyûnu müştemile evâmir-i ‘aliyye ve hutût-ı
mü’ekkede-i şedîde sudûruyla îkāz ve tehdîd olundukda, kâr-gîr olmayup,
dürlü dürlü ‘ilel ve bahâneye sâlik3 olup, âhiru’l-emr Karaman Eyâleti’nden4
‘azl ve Vezâret’i ref‘5 ve maskat-ı re’si olan Derende’de ikāmetine fermân6 sâdır
ve mahsûs Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başılarından Hüseyn Ağa Bostâncı-başı-yı7
sâbık evâmir-i ‘aliyye ile me’mûr u râhî ve Konya’ya vusûlünde ba‘zı harekât-ı
gayr-ı marzıyye ile ‘unfu zâhir olup, Mübâşir Ağa’yı tekdîr ve ma‘iyyetine alup,
Konya’dan taşra bürûz ve8: “Devlet-i ‘aliyye’den ben istirhâm ederim, vâkı‘
[T2 54a] olan cürmümü ‘afv buyururlar” deyü ba‘zı umûr-ı vâhiyyete9 recâ-
sıyla ve ba‘zı vüzerây-ı ‘izâma kendinin ‘afvı bâbında recâ-nâmeler tahrîr ve
taraf-ı Devlet’e10 irsâliyle Bolu Sancağı’na karîb mahalle dek gelüp, ba‘dehû
yine ikāmeti olan mahalden Derende’de mukīm olmağçün sâdır olan fermân-ı
‘âlî mûcebince râhî ve Ağa-yı mûmâ ileyh itmâm-ı hıdmetiyle ‘avdet eyledi.
Nüzûl-i sandal-ı hümâyûn be-Kayık-hâne ve
ma‘a-Filika-i hümâyûn11 der-Tersâne-i ‘âmire
Yine sene-i merkūme zilka‘desinin onuncu mübârek isneyn günü12 nefs-i
nefîs-i ‘azamet-te’sîs-i hümâyûn içün Tersâne-i ‘âmire’de ibdâ‘ u inşâsı emr u
fermân buyurulan filika-i zerrîn-cenâh-ı şeh-bâz-peyker ve reşk-i felek-i sey-

1 ile T2 : ― A2
2 kemâl-i T2 : ― A2
3 ‘aliyye ve hutût-ı mü’ekkede-i şedîde sudûruyla îkāz ve tehdîd olundukda, ….. sâlik
T2 : ‘aliyyeler sudûruyla îkāz ve tehdîd olundukda kâr-ger olmayup dürlü dürlü ‘ilel
ve bahâneye mâlik A2
4 Karaman Eyâleti’nden A2 : Eyâlet-i Karaman’dan T2
5 ref‘ T2 : merfû‘ A2
6 ikāmetine fermân T2 : fermân-ı ikāmet A2
7 Bostâncı-başı-yı T2 : Ser- bostâniyân-ı A2
8 bürûz ve T2 : çıkup A2
9 ba‘zı umûr-ı vâhiyyete T2 : dahi ba‘zı umûr-ı vâhiyye A2
10 Devlet’e T2 : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] A2
11 hümâyûn A2 : ― T2
12 10 Zilka‘de 1173 = 24 Haziran 1760 Salı. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim istifâ-
de ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynaklan-
mış olmalıdır.
952 MEHMED HÂKİM EFENDİ

yâre nakş-ı zer-ender-zer ve ana hem-zâd-ı cenâh-ı inşâ, eyvân-ı hâssa-i Sinân
Paşa demekle mevsûm erîke-i lâne-i hümâyûnun ittisâlinde Kayık Kapucusu
yeri ki -Kayık-hâne Ocağı1 ta‘bîr olunur- anda inşâsı fermân buyurulan san-
dal-ı hümâyûn’un bahra nüzûlü müteheyyi’ olup;

Temâm oldukda zerrîn sandalıyla fülk-i iclâli


Şeref verdi iki şeh-bâz-ı şevket sâhil-i milke

me’âliyle hüsn-i hıtâmları hem-zâd-ı muvâfakat ve tev’emân-ı ser-tîşe-i san‘at


olmalarıyla; beyt: [T2 54b]

Deryây-ı ahzar u fülk ü keştî-i hilâl


Garkend bahr-i ni‘met-i Şâh-ı cihân-ı mâ2

mü’eddâsıyla deydene-i seniyye-i Devlet-i behiyye üzere deryây-ı ifâza-i ‘avn ü


kerem Sadr-ı bahr-i hızamm-ı a‘zam Ebu’l-mevâhib Mehmed Râgıb Paşa haz-
retleri ve sâ’ir bulunmaları mu‘tâd olan fihâm-ı dâyire-i seyyâre-ihtişâm kirâm-
ları ma‘a3 hademe-i bâb ol sandal-ı hümâyûn ve filika-i reşk-i felek-nümûnun
nüzûlünde şeref-i ma‘iyyet-i nîrû-yı şükûh-re’fetleri taraf-ı resen peyvendî-i
teysîr u tesyîre şeref-res-i inzımâm olmağıyçün ol mahalde Ser-bostâniyân-ı
Hâssa Ağa ve sâ’ir sanâyi‘-kârân hâzır bulunup, meşâyih-i kirâm ve İmâm-ı
Bostâniyân-ı Hâssa du‘â vü niyâza âgāz ve taraf-ı resen-i şevket-me’men-i celâ-
letlerine hezâr ta‘zîm ve ibcâl ile mu‘tasım-ı habl-i tevfîk u tevekkül olup;
li-münşi’ihi’l-Hakīr4:

Şâh-bâz-ı sandal-ı iclâli Şâh-ı ‘âlemin


Lenger-endâz oldu sûy-ı bahra hiç eğlenmedi
Emr u fermânın tutup etdi tevakkufdan hazer
Sür‘at üzre sâhile ‘azm eyleyüp dinlenmedi

1 Ocağı T2 : ― A2
2 “‫ــאه ــאن ــא‬ ‫ـ‬ ‫ـ‬ ‫ـ‬ *‫ـ ل‬ ‫ = در ــאى ا ـ و ــכ وכ ـ‬Mavi deniz, felek ve hilâl
şeklindeki gemi, Pâdişâhımızın nimet denizinde boğuldular” anlamına gelen Farsça
bir beyittir.
3 ma‘a T2 : ve A2
4 el-Hakīr T2 : ― A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 953

bi-hamdillâhi Te‘âlâ vech-i suhûlet ile rûy-ı bahra revân [T2 55a] ü hırâmân
oldu. Derhâl ‘âdât-ı ehl-i kurb üzere kurbânlar keşîde-i bismil-gâh-ı fedâ ve
ilbâs-ı hil‘at olunacaklar birer birer1 iksâ ve sâ’ir ‘atıyyeleri i‘tâ vü îfâ olunup,
ba‘dehû Tersâne-i ‘âmire’yi teşrîf ve anda olan Filika-i hümâyûn-ı celâlet-meş-
hûn’u dahi üslûb-ı mâ-tekaddem üzere rûy-ı bahra ilkā’ ve ba‘de itmâm-ı
mehâmmü’l-hıdmeti Serây-ı Âsafî’lerine şirâ‘-güşây-ı ‘izz ü ikbâl oldular.

‘Azl-i Çavuş-başı Hatîb-zâde Ağa2 ve nasb-ı Hamza Efendi


Yine sene-i merkūme zilka‘desinin on ikinci günü3 Çavuş-başı olan
Hatîb-zâde Mehmed Ağa ‘azl ve hânesinde ikāmete fermân buyuruldu4. Hâ-
cegân-ı Dîvâniyye’den Rûznâmçe-i Evvel olan Hamza Efendi cenâbları her
vechile mücerrebü’l-etvâr ve hüsn-i sülûk ile ma‘rûf5 ve nîkû-kâr olmağla,
Rûznâmçe-i Evvel iken Kapu’ya getürdilüp6 Çavuş-başılığ’a ilbâs-ı hil‘at bu-
yuruldu.
Şehîd ‘Ali Paşa merhûmun müddet-i Vezâret’inde Yirmisekiz Çelebî de-
mekle ma‘rûf Sa‘îd Paşa merhûmun pederi Muhzır Ağa iken Yeniçeri Kitâbe-
ti’yle ilbâs-ı hil‘at olunmuşdur. Sudûr-ı kirâm hazerâtı bu Devlet’de [T2 55b]
vekâlet-i mutlakaları hasebiyle işin sâhibi ne gûne olursa kollanurlar7. Ve züm-
re-i hâcegândan müsinn ü ihtiyâr ve her vechile şâyeste-i ihtirâm ü i‘tibâr8 Ebû-
bekir Beyefendi9 Rûznâmçe-i Evvel ile be-kâm ve ilbâs-ı hil‘at olundu10.

1 birer birer T2 : bir bir A2


2 Çavuş-başı Hatîb-zâde Ağa A2 : Hatîb-zâde Çavuş-başı T2
3 12 Zilka‘de 1173 = 26 Haziran 1760 Perşembe.
4 zilka‘desinin on ikinci günü Çavuş-başı olan Hatîb-zâde ….. buyuruldu A2 : zilka‘de-
sinde Çavuş-başı Hatîb-zâde minber-i ikbâlinden fütâde-i ‘azl ve hânesine ikāmete
fermân olundu T2
5 ma‘rûf A2 : mümtâz T2
6 Rûznâmçe-i Evvel iken Kapu’ya getürdilüp T2 : ― A2
7 Şehîd ‘Ali Paşa merhûmun müddet-i Vezâret’inde Yirmisekiz Çelebî ….. kollanurlar
T2 : ― A2
8 ü i‘tibâr T2 : ― A2
9 Beyefendi T2 : Efendi A2
10 be-kâm ve ilbâs-ı hil‘at olundu T2 : ser-levha-i âmâline kalem-i ‘inâyet keşîde kılındı A2
954 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Zikr-i tevcîhât-ı vüzerâ’-i ‘izâm1 bi-vechi’l-‘âdeti


Yine sene-i merkūme zilka‘desinin evâ’ili2nde3 Adana Vâlîsi Vezîr Sadr-ı esbak
Sa‘îd Mehmed Paşa’ya Karaman Eyâleti bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn4 tev-
cîh buyuruldu. Sâbıkı Vezîr ‘Abdurrahmân Paşa’nın ifrât-ı zulmü resîde-i sem‘-i
hazret-i Şehriyârî olup, kirâren ve mirâren fukarâya zulümden ictinâb ve redd-i
mezâlim ile tenbîh ü te’kîd olundukda, mütenebbih olmamağla ‘azl ve Vezâret’i
ref‘ ve Derende’de ikāmetine emr u fermân buyuruldu. Ve târîh-i merkūmda5
Sadr-ı esbak Vâlî-i Mısır Mustafa Paşa’ya Eyâlet-i Cidde tevcîh ve sâbıkı Vezîr
Sa‘deddîn Paşa Cidde’den Şâm’a doğru nehzat ü6 ‘azîmetine fermân buyuruldu.
Kandiye Muhâfızı Vezîr Kâmil Ahmed Paşa’ya Mahrûse-i Mısır tevcîh ve Kapu-
dân-ı sâbık Vezîr Süleymân Paşa’ya Kandiye tevcîh ü ihsân buyuruldu.

İhsân-ı tekā‘üdlük [T2 56a] be-Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel


İhtiyâr İbrâhîm Efendi
Yine sene-i merkūme zilka‘desinin on beşinci gün7ü8 hâlâ Defterdâr-ı
Şıkk-ı Evvel olan İhtiyâr İbrâhîm Efendi hıdmet-i Defterî’den ‘azl ve hâne-
sinde ikāmet ü ârâm üzere idi. Mezkûr İbrâhîm Efendi ‘alîl ü ihtiyâr olup,
fî-nefsi’l-emr sıdk u sedâd ile ma‘rûf ve me’mûr olduğu hıdmetlerde kemâl-i
hüsn ü istidâmetle9 mevsûf olmağla, hazret-i Şehriyâr-ı ‘âlem ve Nigeh-bân-ı
kâffe-i ümem halledallâhu ‘ömrahû ve şevketehû mâ-dâme’l-‘âlem10 efendimiz
hazretleri cemî‘-i fukarâ vü zu‘afâya ve husûsan bu gûne müsinn ü ihtiyâr
hademe-i Devlet kullarına nazar ve ‘atf ü merhametleri mebzûl ü cârî bu-
yurulmak şîme-i Husrevâne-i behiyyelerinden olmağın, mûmâ ileyh İbrâhîm
Efendi’ye medâr-ı me‘âş beher sene taraf-ı mîrîden on ikişer kîse in‘âm ü ihsân

1 ‘izâm T2 : ― A2
2 1-10 Zilka‘de 1173 = 15-24 Haziran 1760.
3 yine sene-i merkūme zilka‘desinin evâ’ilinde A2 : sene-i merkūme zilka‘desi evâyilinde T2
4 şevket-makrûn T2 : ― A2
5 1-10 Zilka‘de 1173 = 15-24 Haziran 1760.
6 nehzat ü T2 : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] A2
7 15 Zilka‘de 1173 = 29 Haziran 1760 Pazar.
8 on beşinci günü A2 : evâsıtında T2
9 hüsn ü istidâmetle T2 : sıdk u istikāmet üzere A2
10 “ ‫ـ ه و ـ כ ــאدام ا א ـ‬ ‫ = ـ ا‬Allah onun ömrünü ve büyüklüğünü dünya durdukça
dâim kılsın” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 955

buyurulmak üzere tekā‘üdlük ile hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf-i Husrevânî’leri1


şeref-bahş-ı sudûr ve bu gûne lutf-ı cezîl-i mevfûr ile Şıkk-ı Evvel Defterdâr-
lığı’ndan böyle tekā‘üdlük ihsânıyla mesrûr u mecbûr buyurulmuş; eslâfında
misli sebk u mürûr etmamekle nâdire-i vekāyı‘dan olmak üzere sebt-i cerîde-i
[T2 56b] cümle-i mekârim-i hazret-i Zıllullâhî kılındı. Hakk sübhânehû ve
Te‘âlâ hemîşe-sâye-i ‘inâyet-vâye-i Pâdişâhâne’lerin mefârik-ı ‘âlemden müfâ-
rık u zâ’il eylemeye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.
Ve yine evâhır-ı mâh-ı zilka‘dede2 Feyzullah Monla-zâde Sa‘deddîn Efendi
‘âzim-i mahkeme-i dâr-ı bekā3 oldu. Ve bu esnâda Lâleli-çeşme’de binâsına
şurû‘ olunan câmi‘-i şerîf içün Çatladı Hammâmı mukābelesinde bir vîrânede
üç ‘aded mermer sütûnlar zuhûr edüp, kadîmü’l-eyyâmdan berü zîr-i zemînde
muhtefî kalmış imiş4. Kızak ta‘bîr olunan âlet ile bir iki bin pâyzân ve ‘amele-i
Tersâne5 ile çekilüp, Kadırga Limanı’na meydânda vaz‘ olundu. Birkaç gün-
den sonra Sultân Bâyezîd kurbunda Parmak-kapu’ya karîb bir mahalde iki
mermer büyük sütûnlar6 dahi zuhûr eyledi. Bunlar dahi ihrâc olunup câmi‘-i
şerîfe vaz‘ olmak içün müteheyyi’ kılındı. İbtigā’en li-vechillâhi Te‘âlâ7 şurû‘
olunan umûrda teysîr-i İlâhî bu gûne rû-nümây-ı zuhûr olacağı zâhir u bâhir-
dir. Hakk Te‘âlâ [T2 57a] hayr ile itmâmın müyesser eyleye, âmîn bi-hürmet-i
Seyyidi’l-mürselîn8.

1 Husrevânî’leri T2 : Husrevâne’leri A2
2 21-30 Zilka‘de 1173 = 5-14 Temmuz 1760.
3 mahkeme-i dâr-ı bekā T2 : diyâr-ı hâmûşân A2
4 kalmış imiş T2 : kalmış idi A2
5 ‘amele-i Tersâne T2 : ‘amele A2
6 büyük sütûnlar T2 : sütûn A2
7 “ ‫ا א‬ ‫ = ا ًאء‬Yüce Allah’ın rızâsını isteyerek” anlamına gelen Arapça cümleciktir.
8 bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn T2 : ― A2
956 MEHMED HÂKİM EFENDİ

İcrây-ı san‘at-ı lağam-endâzî be-Sahrây-ı Sa‘dâbâd ve temâşâ-kerden-i


hazret-i Şehriyârî edâmallâhu iclâlehû âmîn yâ Mu‘î1n2
Yine sene-i merkūme mâh-ı zilhiccesinin yirmi beşinci gün3ü4 kā‘ide-i Dev-
let-i ‘aliyye üzere levâzımât-ı mehâmm-ı seferiyyeden Lağamcı-başı san‘at-ı la-
ğamda kendi mehâretini neferât ve etrâfına ta‘lîmde irâ’ete mevkūf bir keyfiy-
yet olmağla, rikâb-ı kâm-yâba ‘arz ve bir münâsib mahalde lağam san‘atı icrâ
ve ru’yetle Lağamcı-başı neferâtı ve Kethudâsı re’yü’l-‘ayn bu san‘atı görmeğe
muhtâc ve lâzime-i hâlden olmağla, izn-i hümâyûn sudûr ve Kağıd-hâne sah-
râsında san‘at-ı lağam icrâ olunup, ol gün hazret-i Şehriyâr-ı ‘âlem temâşasıyla
iktisâb-ı5 mezîd-i sürûr ve bundan sonra birkaç gün dahi top6 nişânı dikilüp,
gülle ile nişâna şâhî toplar atdırılmağla, anları dahi îfây-ı7 temâşâ ve deydene-i
kadîmeye mürâ‘ât ile resm-i nevâziş-i bende-gânîde îfây-ı mekârim-i Hus-
revânî’leriyle bezl-i in‘âm ü ihsân buyuruldu. [T2 57b]

Tevcîhât-ı ba‘zı menâsıb-ı vüzerâ8 bi-vechi’l-‘âdeti


Yine yetmiş dört senesi muharremü’l-harâmının9 evâ’ili10nde11 Eyâlet-i Bos-
na, Anadolu Vâlîsi Muhsin-zâde Vezîr Mehmed Paşa’ya bâ-hatt-ı hümâyûn-ı
şevket-makrûn12 tevcîh ü ihsân buyurulup, mahatt-ı hükûmetleri olan Bos-
na’ya mürûru esnâsında Âsitâne-i ‘aliyye’ye gelüp, halîle-i ‘ismet-istînâsları
olan ‘iffetlü ‘Âsıme Sultân hazretlerinin sâhil-hânelerinde bir mikdâr eyyâm
ârâm ve âsâyişlerine izn-i hümâyûn cârî buyurulmağla, mûceb-i izn-i ‘âlî üze-
re13 gelüp birkaç eyyâm meks ü ârâm eylediler. Sâbıkı Vezîr Mehmed Paşa’ya

1 “ ‫ = ادام ا ا ــ ا ــ ــא ــ‬Allah onun saygınlığını devamlı kılsın, ey Mu‘în duâmızı


kabul eyle” anlamına gelen Arapça duâdır.
2 yâ Mu‘în T2 : ― A2
3 25 Zilhicce 1173 = 8 Ağustos 1760 Cuma.
4 yirmi beşinci günü A2 : evâsıtında T2
5 iktisâb-ı A2 : ‫ ا כ אب‬T2
6 top A2 : tob T2
7 îfây-ı T2 : ― A2
8 ba‘zı menâsıb-ı vüzerâ T2 : menâsıb-ı ba‘zı vüzerâ A2
9 muharremü’l-harâmının A2 : muharremü’l-harâmı T2
10 1-10 Muharrem 1174 = 13-22 Ağustos 1760.
11 evâ’ilinde (‫ )اوا ٴﯾﻟﻨﺪه‬A2 : evâyilinde (‫ )اوا ه‬T2
12 şevket-makrûn T2 : ‘inâyet-meşhûn A2
13 mûceb-i izn-i ‘âlî üzere T2 : ― A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 957

Yanya Sancağı1 tevcîh olundu. Ve hâlâ Âsitâne’de ikāmet üzere olan Tevkī‘î
Vezîr Küçük Mustafa Paşa’ya Eyâlet-i Anadolu tevcîh ü ‘inâyet ve kemâ-kân
hıdmet-i Tevkī‘î’de Âsitâne’de ikāmetlerine izn-i hümâyûn-ı hazret-i Şehriyârî
mebzûl ü2 cârî buyuruldu.

Vukū‘-i ihrâk-ı cüz’î


Yine sene-i merkūme muharremü’l-harâmı evâyilinde3 Kara-gümrük’de
Lögenciler’e (‫ ) כ ــ ه‬karîb bir iki dükkân ve hâneler4 [T2 58a] muhterik
olup, bi-hamdillâhi Te‘âlâ muntafî oldu.
Ve yine mâh-ı muharremü’l-harâmı5 evâyilinde6 erbâb-ı ze‘âmet ve tîmâr ki
tavâyif-i guzât-ı Devlet-i İslâmiyye’den7 olmalarıyla, bunlara ez-kadîm ta‘yîn
ü tahsîs olunan ze‘âmât ve tîmâr ne ise uğur-ı hümâyûnda sefere eşmek şar-
tıyla meşrût olup, miyânelerinde niçeleri edevât-ı rukûb ü nüzûlden hâlî ve
isti‘mâl-i âlât ü edevât-ı seferiyyeden ‘âtıl ve berî hemân tîmâr u ze‘âmete bir
kılıç dahi zamm ederim hevâsından gayrı bir kârı8 olmayup, levâzımat9 ve
âlât-ı cihâddan kısî ve sihâm ü rimâh ve tüfeng ve emsâliyle ülfetden bi’l-kül-
liyyeti mehcûr u mensî olmalarıyla, gediklü zu‘amâ ve erbâb-ı tîmâr makūle-
leri ba‘de’l-yevm tîr-endâzlık ve nîze kullanmak ve tüfeng atmak san‘atlarında
ta‘lîm ü te‘allümlerini hâvî emr-i hümâyûn sâdır u10 cârî buyurulup, herkese
bu üslûb üzere tenbîh ü te’kîd buyuruldu.
Zehî emr-i şerîf-i hümâyûn-ı hikmet-redîf ki hademe-i Devlet-i ‘aliyye’de
herkes me’mûr olduğu hıdmetine mücidd ü sâ‘î olmak şer‘an ve kānûnen lâzi-
me-i hâlden [T2 58b] olduğu ezharun mine’ş-şems ve ebyenün mine’l-ems11dir12.

1 Sancağı T2 : ― A2
2 mebzûl ü T2 : ― A2
3 1-10 Muharrem 1174 = 13-22 Ağustos 1760.
4 hâneler T2 : hâne A2
5 muharremü’l-harâmı A2 : muharremü’l-harâm T2
6 1-10 Muharrem 1174 = 13-22 Ağustos 1760.
7 ze‘âmet ve tîmâr ki tavâyif-i ….. İslâmiyye’den T2 : zu‘amâ ve tîmâr ki guzât-ı Devlet-i
‘aliyye’den A2
8 bir kârı T2 : ― A2
9 levâzımât T2 : edevât A2
10 sâdır u T2 : ― A2
11 “ ‫وا ــ ــ ا ــ‬ ‫ = ا ــ ــ ا ــ‬Güneşten ve dünden daha açıktır” anlamına gelen
Arapça bir deyiştir.
12 ezharun mine’ş-şems ve ebyenün mine’l-emsdir T2 : ezharun mine’ş-şemsdir A2
958 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Ol hıdmetin ricâli cidd ü sa‘yde tekâsül ü tevânî ederek ‘uhdesinden bîrûn


olamayup, hıdmet ehlinden gayra ta‘vîz1 olunmuş gibi olur. Hattâ ba‘zı dü-
vele2 deryâları olmayup, tersâne misüllü bir binâ-i ‘azîm ihdâs eylemişler ve
anda birkaç kebîr sefîneler dahi yapmışlar. Hâh-nâ-hâh bu kâra sa‘y ederler:
“Sizin deryânız yok, bu ta‘b ü meşakkate hıdmet neden mess eyledi?3” deyü
su’âl olundukda: “Belî, böyledir. Ammâ ihtimâl ki bir deryâ sâhili vilâyetimiz
ola. Ol vakit ricâl ve devletimizde olan tavâyif-i hademe ve asâkirimiz4 umûr-ı
sefâ’in ve deryâyı fi’l-cümleti5 öğrenmiş bulunurlar ve hem bir devlet, ricâl
ve hademesini işsiz komak münâsib değildir; bu da ta‘lîm olunacak bir işdir”
deyü cevâb vermişler.
Husûsan bu Devlet-i ‘aliyye-i ebed-peyvend’de herkes kendi me’mûriyye-
tini ve hıdmetini bilüp, ana mücidd ü sâ‘î olmak gerekdir. Bu cümle-i umûr-ı
mühimmeden olduğu bî-iştibâhdır6.

İhrâc-ı mevâcib-i tavâ’if-i askeriyye bi-vechi’l-mu‘tâd


Yine sene-i merkūme mâh-ı [T2 59a] muharremü’l-harâmının7 on dör-
düncü sülesâ günü8 Dîvân-ı hümâyûn’da tavâyif-i askeriyye-i zafer-rehberin
müstehak oldukları bir kıst mevâcibleri ‘an-nakdin Hazîne-i ‘âmire’den ihrâc
olunup, herkes havsala-i isti‘dâdlarına göre mevâcib-i mezkûreyi tevzî‘ u i‘tâda
hisse-yâb-ı nevâl-i zülâl-i ihsân-ı Pâdişâhî olmuşlardır. Hakk Te‘âlâ bu gûne
‘atâyây-ı cezîle ile cümle kulların mesrûr u mecbûr etmeğe muvaffak u meysûr
eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.
Mevâcib-i mezkûrenin ihrâcı gününden Sadrıa‘zam ve Müşîr-i efham haz-
retleri Kapu’da tevzî‘ u taksîm ve i‘tâya şurû‘ ve hıtâm-ı devrde mahz-ı kerem

1 ta‘vîz T2 : tefvîz A2
2 düvele T2 : düvelde A2
3 tersâne misüllü bir binâ-i ‘azîm ihdâs eylemişler ve ….. mess eyledi? T2 : bir tersâne
misüllü mahal binâ’ ve birkaç sefîne-i kebîre inşâ edüp, buna sa‘y ederler. “Sizin deryânız
yokdur buna ne hâcet?” A2
4 tavâyif-i hademe ve asâkirimiz T2 : tavâ’if-i askeriyyemiz A2
5 fi’l-cümleti T2 : kemâ-kân A2
6 gerekdir. Bu cümle-i umûr-ı mühimmeden olduğu bî-iştibâhdır T2 : ehemm umûr-
dandır A2
7 muharremü’l-harâmının A2 : muharremü’l-harâmı T2
8 14 Muharrem 1174 = 26 Ağustos 1760 Salı.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 959

ve nevâziş-i Sadr-ı kerîm içün ‘âdet-i seniyye-i hazret-i Cihân-dârî ve dey-


dene-i kadîme-i zât-ı Şehriyârî üzere hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf ve bir sevb-i
semmûr-ı müstevcibü1’s-sürûr ve hancer-i mücevher ile Hazîne Kethudâsı
Ağa, Bâb-ı Sadrıa‘zamî’ye şeref-res-i vürûd ve de’b-i kadîm üzere merâsim-i
istikbâl ve ‘alâ-vechi’l-ibcâl kırâ’at-ı hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf ve taraf-ı hazret-i
Sadrıa‘zamî’den Ağa-yı mûmâ ileyhe ferve-i semmûr ve ‘atıyye-i cezîle ve esb-i
[T2 59b] müzeyyen ü mükemmel2 ve levâhıkāt ve etbâ‘ına dahi surreler ve
hila‘-i seniyyeler iksâ vü i‘tâsıyla3 îfây-ı tevâfür-i ibtihâc ü sürûr buyuruldu.

‘Azl-i Kethudây-ı Sadrıa‘zamî Subhî-zâde ‘Abdullah Efendi ve


Kethudâ’-i Sadr-ı ‘âlî4-şüden-i Hamza Efendi ve gayrân5
Mâh-ı mezbûrun on dokuzuncu gün6ü7 -ki henüz Bâb-ı Sadrıa‘zamî’de
mevâcib verilür idi- Sadrıa‘zam Kethudâsı olan Subhî-zâde ‘Abdullah Efendi
‘azl olup, hâlâ Çavuş-başı olan Hamza Efendi8 cenâbları Sadrıa‘zam Kethu-
dâlığı’na ilbâs-ı hil‘at olundu. Ve merhûm ‘Ivaz Mehmed Paşa-zâde Halîl Bey
cenâbları her vechile zâten ve zemânen sıdk u sedâd ve ehliyyet ve kemâl-i
i‘tiyâd ile (‫ )اٮﻠــﮫ‬mevsûf olmağla9, Çavuş-başılık ile itâka-bend-i tekrîm olun-
du. Ve10 mûmâ ileyh Kethudâ’-i Sadrıa‘zamî Hamza Efendi cenâblarının bu
def‘a-i sâlisesi olup, fî-nefsi’l-emr tevfîk-ı İlâhî ile muvaffak11, mücerrebü’l-et-
vâr, yümn-i kudûm ve nîkû-kâr bir zât-ı şerîf olmağla, hazret-i Ebu’l-mevâhib
devletlü Râgıb Mehmed Paşa cenâblarının12 Mektûbî-i Sadrıa‘zamî oldukları
müddetlerinden13 berü Baş-halîfelikleri hıdmetinde olduğu tavr u istikāmet
ve hüsn-i sülûk ve istidâmeti tağyîr olmayup, belki günden güne hüsn-i hâli

1 müstevcibü T2 : mûcibü A2
2 ve esb-i müzeyyen ü mükemmel T2 : ― A2
3 seniyyeler iksâ vü i‘tâsıyla T2 : seniyye ihsânıyla A2
4 ‘âlî T2 : ― A2
5 gayrân A2 : mâ-yete‘allaku bihâ T2
6 19 Muharrem 1174 = 31 Ağustos 1760 Pazar.
7 mezbûrun on dokuzuncu günü A2 : merkūmun evâsıtında T2
8 Efendi A2 : Ağa T2
9 cenâbları her vechile zâten ve zemânen sıdk u sedâd ….. olmağla T2 : ― A2
10 ve T2 : ― A2
11 tevfîk-ı İlâhî ile muvaffak T2 : sıdk u istikāmet ile ma‘rûf ve A2
12 cenâblarının T2 : hazretlerinin A2
13 müddetlerinden A2 : müddetlerden T2
960 MEHMED HÂKİM EFENDİ

[T2 60a] mütezâ’id1 ve “Lâ-tebdîle li-halkıllâh”2 nüktesi bunların nâsıye-i3


hâllerinden bedîdâr olmuşdur. Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ bu misüllüleri bu
Devlet-i ‘aliyye’den dâ’imâ behre-dâr ve tevfîk-ı ‘aliyyesin refîk4 eyleye, âmîn.

‘Azl-i Cebeci-başı Derzî Hüseyn Ağa ve


nasb-ı Eyyûbî Mustafa Kethudâ
Yine sene-i merkūme muharremü’l-harâmının5 evâhırında6 Cebeci-başı
olan Derzî Hüseyn Ağa ‘azl ve yerine sâbıkā Cebe-hâne Baş-kethudâsı olan
Eyyûbî Mustafa Kethudâ, Cebeci-başılığ’a ilbâs-ı hil‘at olundu. Ve Cebe-hâne
kâtiblerinden Hamza-zâde nâm kimesne kıdem-i tarîkı hasebiyle Baş-halîfe-
liğ’e ta‘yîn ve bu müddetde Topcu-başı el-Hâc Mehmed Ağa dahi bir müd-
detden berü Topcu-başılık’da mütemâdî idi, ‘azl ve Dergâh-ı ‘âli kapucu-başı-
larından Ser-topî-i sâbık Mustafa Ağa Topcu-başılığ’a7 ilbâs-ı hil‘at ile tecdîd-i
mecârî-i âmâl buyuruldu8.

Vaz‘-ı esâs-ı câmi‘-i şerîf-i hazret-i Şehriyârî edâmallâhu Te‘âlâ9 ‘ömrahû


ve şevketehû ve yessir bi’l-hayri itmâmehû âmî10n11
Yine sene-i erba‘ ve seb‘în ve mi’e ve elf muharremü’l-harâmının mübâ-
rek yirmi yedinci isneyn günü12 sâ‘at-ı sa‘îdede Sadrıa‘zam ve Hidîv-i ekrem,
Ebu’l-mevâhib devletlü Mehmed Râgıb Paşa13 [T2 60b] ve Şeyhulislâm selle-

1 mütezâ’id (‫ )ﻣﺘﺰا ٴﯾد‬A2 : mütezâyid ( ‫ ) ا‬T2


2 “ ‫ا‬ = Allah’ın yaratışında değişme yoktur” anlamına gelen bu ifâde Kur’ân,
er-Rûm 30/30. âyetin ortasında yer alır.
3 nâsıye-i A2 : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] T2
4 Hakk sübhânehû ve ….. refîk T2 : Hakk Te‘âlâ her hâlde tevfîk ihsân A2
5 muharremü’l-harâmının A2 : muharremü’l-harâmı T2
6 21-30 Muharrem 1174 = 2-11 Eylül 1760.
7 Topcu-başılığ’a T2 : ― A2
8 âmâl buyuruldu A2 : a‘mâline temşiyet verildi T2
9 Te‘âlâ T2 : ― A2
10 “ ‫ـ هو ـ כ و ـ א ـ ا א ـ ا ـ‬ ‫ = ادام ا א ـ‬Yüce Allah onun ömrünü ve büyüklü-
ğünü dâim eylesin ve onun hayırlı bir şekilde tamamlanmasını kolay eylesin, yâ Rabbi
duâmızı kabul eyle” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
11 bi’l-hayri itmâmehû âmin A2 : lehû itmâmehû bi-lutfi’l-Bârî, âmîn yâ Mu‘în T2
12 27 Muharrem 1174 = 8 Eylül 1760 Pazartesi.
13 devletlü Mehmed Râgıb Paşa T2 : Râgıb Mehmed Paşa A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 961

mehü’s-Selâm1 Veliyyüddîn Efendi ve du‘â’-i2 hayr içün meşâyih-i kirâm ve sâ’ir


ol mahalde bulunmaları ehemm olan kimesneler mahall-i binâ’-i câmi‘-i şerîf-
de müctemi‘în olup, edevât ve âlât-ı esâs-ı câmi‘-i şerîf ne ise teheyyü’ olundu-
ğu vech üzere vaz‘ ve birer ‘aşr-ı kırâ’at-ı Kur’ân-ı ‘azîmü’ş-şân ve du‘â vü senâ
ve idâme-i ‘ömr ü devlet ve ikāme-i ferr ü şevket-i hazret-i Pâdişâh-ı enâm’ı
itmâmdan sonra kurbânlar zebh ve niçe niçe3 fukarâ vü zu‘afâya sadakāt-ı cezî-
le ihsânıyla cümleyi mesrûr u mecbûr4 buyurdular. Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ
yümn ü bereket ve refâh u selâmet ile itmâmını müyesser u makdûr eyleye,
âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.
Zikr-i inşâd-ı târîh-i hazret-i Sadrıa‘zamî be-câmi‘-i şerîf-i hazret-i
Şehriyârî der-Üsküdar
Bundan akdem Üsküdar’da ibtigā’en li-vechillâhi Te‘âlâ5 inşâ-kerde-i haz-
ret-i Şehriyârî ve cümle-i hayrât-ı cezîle-i Cihân-dârî’den olan câmi‘-i şerîf-i
lâmi‘u’ş-şerîf-i Husrevânî’ye6 Sadrıa‘zam u efham hazretlerinin mertebe-i i‘câz-
da olan târîh-i lâtîfleri ki ser-zede-i hâme-i belâgat-‘allâmeleri olup, ‘İmâd-ı
Sânî-i7 ‘asr Şeyhulislâm sellemehü’s-Selâ8m9 [T2 61a] Veliyyüddîn Efendi dahi
celî hatt-ı ta‘lîk ile kitâbet buyurmuşlardır.
Zehî hayrât ü hasenât-ı cezîleye muvaffak u meysûr Zıllullâh-ı enâm ve
Pâdişâh-ı kâffe-i ehl-i İslâm ki ol câmi‘-i şerîfin böyle münâsib mahalde binâ
vü inşâsına himmet ü ‘inâyet buyurdular.
Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ el-yevm Âsitâne-i ‘aliyye’de inşâ’10 vü binâsına
şurû‘ olunan câmi‘-i şerîflerinin dahi hayr ile itmâmını müyesser ve makdûr
eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn. Ol târîh-i bedî‘-i belâgat-insicâm
teberrüken bu mahalle kayd ü sebt olunmak çespân11 görüldü.

1 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça duâdır.


2 du‘â’-i T2 : du‘ây-ı A2
3 niçe niçe T2 : niçe A2
4 mesrûr u mecbûr T2 : mecbûr u mesrûr A2
5 “ ‫ا א‬ ‫ = ا ًאء‬Yüce Allah’ın rızâsını isteyerek” anlamına gelen Arapça cümleciktir.
6 lâmi‘u’ş-şerîf-i Husrevânî’ye T2 : lâmi‘u’ş-şerîfe A2
7 Sânî-i A2 : Sânî-yi T2
8 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça duâdır.
9 sellemehü’s-Selâm A2 : ― T2
10 inşâ’ A2 : inşâ T2
11 çespân A2 : çesbân T2
962 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Târîh-i hazret-i Sadrıa‘zamî Râgıb Paşa berây-ı itmâm-ı câmi‘-i


şerîf-i hazret-i Sultân Mustafa Hân ibnü’s-Sultân el-Gāzî Ahmed Hân
edâmallâhu ‘ömrahû ve şevketehû âmîn yâ Rabbe’l-‘âlemîn1
Muktedây-ı ehl-i sünnet câmi‘-i mecmû‘-i hayr
Etdi çün bu ma‘bed-i zîbâyı inşâ bî-riyâ
Sadr-ı ‘asrı bendesi Râgıb dedi târîhini
Câmi‘-i ra‘nâ binâ’-i Şâh Sultân Mustafa2
(‫[ )ﺟﺎﻣﻊ رﻋﻨﺎ ﺑﻨﺎﺀ ﺷﺎه ﺳﻠﻄﺎن ﻣﺼﻄﻔﻰ‬Sene 1174]

‘Azl-i Ser-bostâniyân-ı Hâssa Halîl Ağa ve nasb-ı Hâsekî Ağa


Yine sene-i merkūme saferu’l-hayrı evâyilinde3 Bostâncı-başı olan Halîl
Ağa ‘azl ve Kapucu-başılık ihsân-ı hümâyûn olmağla ilbâs-ı hil‘at ve Hâsekî
Ağa, [T2 61b] Bostâncı-başı ve Baş-hâsekî, Hâsekî Ağalığ’a olageldiği kā‘ide
üzere ilbâs-ı hil‘at olundu.

İhrâk-ı cüz’î der-Ayvanseray


Yine mâh-ı saferu’l-hayrın yedinci gicesi4 sâ‘at sekizde iken Ayvanseray’da
ihrâk zuhûr edüp, ‘ale’l-fevr yetişilüp dört beş hâne muhterik ve etrâf ü enhâ-
sına sârî olmadan basdırılup bi-‘inâyetillâhi Te‘âlâ muntafî oldu.

Vefât-ı Şeyh ‘Abdullah Efendi en-Nakşibendî el-ma‘rûf bi-Nidâyî5


der-Eyyûb-i Ensârî
Yine sene-i mezkûre mâh-ı saferinin yedinci gicesi6 Eyyûb-i Ensârî’de İdrîs
Köşkü’ne karîb mahalde tekye-nişîn-i makām-ı irşâd olan Nidâyî mahlasıyla
meşhûr Kaşgariyyü’l-asl, Şeyh-i kâmil ve mükemmel, tarîk-ı Nakşibendiy-
ye’de7 Hâce Ahrar-ı Sânî ‘Abdullah Efendi ‘âlem-i fenâdan zâmile-bend-i füs-

1 “ ‫ـ ه و ـ כ ا ـ ــאرب ا א ـ‬ ‫ = ادام ا‬Allah onun ömrünü ve büyüklüğünü dâim ey-


lesin, ey âlemlerin Rabbi duâmızı kabul eyle” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
2 A2 : ‫א‬ T2
3 1-10 Safer 1174 = 12-21 Eylül 1760.
4 7 Safer 1174 = 18 Eylül 1760 Perşembe.
5 bi-Nidâyî A2 : bi-Nidâ’î T2
6 7 Safer 1174 = 18 Eylül 1760 Perşembe.
7 Nakşibendiyye’de T2 : Nakşibendî’de A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 963

hat-serây-ı ‘âlem-i bekā oldular; rahmetullâhi ‘aleyhi rahmeten vâsi‘aten1.


Merhûmun tarîk-i hâcegânda seyr ü sülûku mertebe-i kemâlde ve ‘ulûm-ı
zâhirede dahi yed-i tûlâları olup, tarîk-ı ‘irfânda ‘adîmü’l-misl idiler. Ammâ
dâ’imâ tevekkī ve tesettür meşrebleri idi. Bu Hakīr ile ibtidâ Âsitâne’ye teşrîf-
leri vaktinden2 berü ülfet ü mehabbetleri olup, bir gün: “Ben tarîk-ı ‘irfânda
‘heme ez-Ost’ deyenlerdenim” dedim, [T2 62a] anlar: “Ben ‘heme Ost’ de-
yenlerdenim” deyü buyurdular.
Mesnevî-i Şerîf3 kırâ’at ve tedrîs ve mutâla‘asından bir ân hâlî olmazlar idi.
‘Azîm kuvvet-i teveccüh-i bâtınıyyeleri var idi. Ve fukarâ ve ‘avâm ve havâssa
mizâc ve meşrebleri üzere ülfet ü sohbete mâ’il ve sünen ve müstehabbât ve
nevâfile gāyet mürâ‘î, tarîk-ı sülûkde ‘ârifâne ve ‘âşıkāne kendi âsâr-ı tabî‘atları
kati cok ebyât ve eş‘ârları vardır.
Hâcegân-ı Dîvânî’den merhûm Murtezâ Efendi’nin kendülere binâ ve vakf
eylediği tekyesi dâhilinde defn olundular; rahmetullâhi ‘aleyh4. Ve târîh-i vefât-
ları dahi ser-zede-i hâme-i Fakīr olmağla, bu mahalle sebt olundu:

Nakşibendî Şeyh ‘Abdullah Efendi Kâşgarî


Zât-ı pâki olmuşidi mültecây-ı müstemend
Kâşgar’dan böyle bin er kâşkî etse zuhûr
Gerçi kim niçe güher tarh eylemişdir Taşkend
Rahmet-i Hakk ola rûh-ı pâkine her dem karîn
Devlet-i kurb-i huzûr etdikce anı ercümend
Harf-i cevher-dârı Hâkim fevtine târîh olur
Kurb-i Hak’dan gûşuna geldi nidây-ı Nakşibend5
( ‫כ ى اى‬ ‫نכ‬ ‫[ ) ب‬Sene 1174]

1 “ ‫ـ ر ـ وا ـ‬ ‫ = ر ـ ا‬Allah’ın geniş rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen


Arapça duâdır.
2 vaktinden A2 : vakitden T2
3 şerîf A2 : ― T2
4 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
5 ve târîh-i vefâtları dahi ser-zede-i hâme-i Fakīr ….. Nakşibend T2 : + [Bu kısım bura-
ya girmesi işâret edilerek s. 556’nın sol kenârına yazılmış ve şiirin son mısra‘ı kırmızı
mürekkeple yazılmıştır] A2
964 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Ve yine evâ’il-i1 saferu’l-hayrda2 Üsküdar Monlası olan Hamîdî Efen-


di’den ehâlî-i Üsküdar iştikâ etmeleriyle Üsküdar Mevleviyyet’den ‘azl ve
Gelibolu’da ikāmetine fermân ve râhî ve yine bu esnâda [T2 62b] Dergâh-ı
‘âlî kapucu-başılarından Cici-zâde Halîl Ağa demekle ma‘rûf kimesne bun-
dan esbak3 mu‘tâd-ı kadîm üzere ma‘iyyet-i kāfile-i huccâc ile taraf-ı Devlet-i
‘aliyye’den cânib-i4 cenâb-ı5 Şerîf-i Mekke-i mükerreme’ye teşrîfât-ı hümâyûn
ile -ki Kaftân Ağalığı ta‘bîr olunur- irsâl ü ib‘âs olunmuşidi. Ve Kādî-i Mek-
ke-i mükerreme ‘ulemâ-i fuhûlden6 Akkermânî Mehmed7 Efendi ve hâcegân-
dan Mevkūfâtî-i sâbık Mehmed Efendi, ol cây-ı mübârekde8 vefât eyledik-
leri haberi resîde olup, müteveffâ’-i mezkûr Akkermânî Efendi ‘âlim ü fâzıl,
mecmû‘-i evkātlarını tedrîs-i ‘ulûm ve te’lîfât ve âsâr ile imrâr eylemişler idi;
rahmetullâhi ‘aleyh9.
Nükte-i garîbe10: Kendülerinden menkūldür ki, evâ’il-i hâl-i tahsîlle-
rinde medrese-nişîn olup, kemâl-i fakr u fâkaları olmağla kitâbet edüp,
anınla sedd-i ramak ederler imiş. Bir gün fukarâ ziyyinde bir Bektâşî odası-
na gelüp, ba‘zı musâhabet esnâsında bundan kahve ve berş-i rahîkī istemiş.
Akkermânî merhûm: “Biz talebe gürûhundanız, medresede berş ve kahve
olmaz, var tekyede ve kahve-hânede otur; berş ve kahve anda olur” deyü
‘unf ile sûret-i mu‘âmele gösterir11. Bektâşî tebessüm edüp: “Ey Serây hâ-
cesi Akkermânî! Sen berşi yiyerek tâ Ka‘be’ye dek gidersin ve anda vefât
edersin” deyü tekellüm ve odasından bîrûn olur. [T2 63a] Ba‘de zemânin
müderris olup Serây-ı ‘âmire Hâceliği teveccüh eder. Ve zîk-ı sadra ibtilâ-

1 evâ’il-i (‫ )اوا ٴﯾل‬A2 : evâyil-i ( ‫ )اوا‬T2


2 1-10 Safer 1174 = 12-21 Eylül 1760.
3 esbak T2 : akdem A2
4 cânib-i T2 : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] A2
5 cenâb-ı T2 : ― A2
6 ‘ulemâ-i fuhûlden T2 : ― A2
7 Mehmed T2 : ― A2
8 mübârekde A2 : müteberrikde T2
9 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
10 nükte-i garîbe T2 : + [Bu kelimeler siyah mürekkeple yazılmıştır] A2
11 gösterir T2 : gösterirler A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 965

ları hasebiyle berş ekline1 başladılar. Tâ Mekke Kazâsı ile râhî olup, anda
vefâtları olur; rahmetullâhi aleyh2.

Vürûd-ı hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn be-yesâğ-ı kākum ve


vaşak ki be-gürûh-ı3 hademe ve esnâf bi-vechi’l-isrâf pûşend
Yine mâh-ı mezbûrda bâ-emr-i hümâyûn esnâf ve hademe makūleleri-
nin kākum ve vaşak ve su semmûru kürkler giymemeleriyçün ziyâde tenbîh
ü te’kîd olundu. Hattâ Sâhib-i devlet hazretleri etbâ‘larından4 ve Enderûn
ağalarından bu makūle kürkleri çıkardup, men‘i içün ‘azîm tenbîh ü te’kîd ve
tahzîr buyurdular.
Elhamdülillâhi Te‘âlâ şimdi esnâf ve kayıkcı ve hademe gürûhlarında kā-
kum ve vaşak ve su semmûru kürkler görünmez oldu. Bu makūle tahzîrât
ü tehdîdât mahz-ı sıyânet-i halk olduğu bî-iştibâhdır. Ricâl ve hademe-i
Devlet-i5 ‘aliyye’nin melâbis ve siyâblarından esnâf ve hademe melâbisi fark
olunmaz olmuşidi. Hakk Te‘âlâ Pâdişâh-ı ‘âlem ve Nigeh-bân-ı kâffe-i ümem
hazretlerini6 dâ’imâ7 fukarâ’-i ‘ibâdullâhı sıyânet ü merhametden bir ân8 hâlî
ve berî eylemeye, âmîn. Ve bu esnâda Âsitâne-i sa‘âdet’de olan medreselerde
hılâf-ı şart-ı vâkıf kimesnelerin ihrâcıyçün [T2 63b] emr-i hümâyûn vârid
olup, mûcebince nizâm ve ihtimâm buyuruldu.
Meselâ medrese, tahsîl-i ‘ilm içün vaz‘ u binâ olunmuş mahal olup, gure-
bâ’-i talebeye müderrisleri ma‘rifetiyle iskâna vakf olunmuş mahall-i tahsîl-i
‘ulûmdur. Şartu’l-vâkıf ke-nassı’ş-Şâri‘9 medlûlüyle içine oturup, vazîfesi ile
kanâ‘at ve tahsîline10 sâ‘î olanlar içündür.

1 ekline A2 : ― T2
2 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
3 be-gürûh-ı T2 : gürûh-ı A2
4 etbâ‘larından T2 : etbâ‘ları A2
5 Devlet-i T2 : + [Bu kelime mükerrer yazılmış ve ikincisinin üzeri kırmızı mürekkeple
çizilmiştir] A2
6 hazretlerini A2 : hazretleri T2
7 dâ’imâ (‫ )دا ٴﯾﻣﺎ‬A2 : dâyimâ (‫ )دا א‬T2
8 bir ân A2 : bir ân ve T2
9 “‫ = ـ ط ا ا ـ כ ـ ا ــאرع‬Vakıf kuranın şartı, kanun koyan Allah’ın şartı gibidir” an-
lamına gelen Arapça bir fıkıh kuralıdır.
10 tahsîline T2 : tahsîle A2
966 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Ammâ bu bâbda ihtimâm eylemeye eylemeye medreselerde kuzât ve mü-


derrisîn ve ba‘zı nüvvâb ve hânesi olup mütezevvic olan niçe kimesneler ve bel-
ki ba‘zı esnâf makūlesi, hân odası gibi kirâsızca bir yer eline girüp, hılâf-ı şart-ı
vâkıf böyle emr-i gayr-ı merzî ma‘lûm-ı hazret-i Cihân-dârî olmağla, Şeyhu-
lislâm sellemehü’s-Selâm1 hazretlerine şeref-sudûr eden emr-i hümâyûn mûce-
bince bu makūleleri ihrâc ve nizâm ve yine bu esnâda Donanma-yı hümâyûn
kalyonlarından kapudâne kalyonu İstanköy pîş-gâhında iken yevm-i cum‘a
olmağla, kapudanı ve ba‘zı zâbitân ve neferâtı salât-ı cum‘a edâsıyçün taşra
çıkarlar. Derûnunda olan üsârâ keferesi kalyonda kalan Müslimîn kalyoncular
ile muhârebe ve cenge başlarlar. Bu esnâda rûzgâr müsâ‘id ve müştedd olup,
kalyon tîmûr sürüyüp lenger-endâz olduğu mahalden açığa düşer. “Bu fur-
sat ele girmez” deyü üsârâ keferesi yelken açarlar. Bu hâli Kapudân-ı deryâ
‘Abdülkerîm Kapudan ve Kapudâne Mustafa Kapudan müşâhede [T2 64a]
eylediklerinde cân atup, gayrı sefîneye süvâr ve limandan alarga oluncaya dek
şedîd rûzgâr ile kalyon meydân alup dîdeden nihân olur. Bunlar gice gündüz
ardına düşüp, yetişmek kābil olmaz; meğer Malta havâlîsine râhî olmuşlar. Ve
derûnunda olan kalyoncular şehîd olmuş. Biraz müddet geşt ü güzâr edüp,
‘Abdülkerîm Kapudan ve Kapudâne ‘avdet ederler.
Netekim birkaç sene mukaddem ‘ahd-i Sultân Mahmûd Hânî’de Rodos
önünde lenger-endâz iken Süleymân Paşa-zâde Mustafa Paşa’nın çekdirme
sefînesini yine üsârâ keferesi hîle ile fursat bulup, Malta’ya kaçırmışlar idi.
Ve mîr-i mûmâ ileyh dahi derûn-ı çekdirmede bile idi2. Bu makūle habâ-
set-i kefere-i üsârâ niçe kerre vukū‘ bulmuşdur. Bir hânede hâ’in hıdmet-kârın
efendisinin hânesinden mâlını serika etmek gibi bir ma‘nâ olduğu zâhir ve3
bedîhîdir. Netekim makāle-i âtiyede tafsîli zikr u beyân olunacakdır4.

1 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça duâdır.


2 ve mîr-i mûmâ ileyh dahi derûn-ı çekdirmede bile idi T2 : ― A2
3 zâhir ve T2 : ― A2
4 olunacakdır T2 : olunur A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 967

Kapudân-ı deryâ-şüden-i Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i Şehriyârî ve gayrân


Yine sene-i merkūme1 rebî‘ulevveli gurresinde2 hâlâ Mîrahûr-ı Evvel-i haz-
ret-i Şehriyârî olan3 Mustafa Ağa her vechile lâyık u sezâ-vâr ve müstehakk-ı
‘inâyet ve kâr-güzâr olmağla, karîha-i sabîha-i hazret-i Cihân-dârî’den rütbe-i
vâlây-ı Vezâret’le Deryâ Kapudanlığı [T2 64b] ihsân buyurulup, târik-i ik-
bâlleri resîde-i zirve-i i‘tilâ buyuruldu. Ve Kethudâ’-i Bevvâbîn-i hazret-i Şeh-
riyârî Seyyid Mehmed Ağa, Mîrahûr-ı Evvel ve Cebeci-başı-yı sâbık Hezârfen
Kara Mustafa Ağa, Kethudâ’-i Bevvâbîn-i hazret-i Şehriyârî olup, Bâb-ı Sad-
rıa‘zamî’de ilbâs-ı hila‘-i seniyye ile tevkīr u tefhîm4 olundular. Ve Enderûn-ı
hümâyûn Hazîne Kethudâsı Velî Ağa, Dîvân-ı hümâyûn Hâceliği ihsânıyla
Baş-muhâsebecilik ile çırâğ ve ilbâs-ı hil‘at olundu. Mâh-ı rebî‘ulevvelin se-
kizinci günü5 ‘azl ve Re’îsülküttâb-ı sâbık es-Seyyid Mehmed ‘Avnî Efendi’ye
tevcîh ve ilbâs-ı hil‘at buyurulup; mezkûr Hazîne Kethudâsı-yı sâbık Velî Efen-
di6, Muhâsebe-i Haremeyn ile taltîf ve ikrâm7 buyuruldu. Muzâf da ittihâd-ı
muzâfun ileyh de tehâlüfe tesliyet-bahş oldu8. Ve Haremeyn Muhâsebecisi
olan Seyyid Hâşim Efendi: “Haremeyn Kalemi’nde vâkı‘ olan evrâk ve muhâ-
sebâtdan ziyâde harac taleb eder” deyü ‘azl ve Bozca-ada’da ikāmetine fermân
ve Mübâşir ma‘iyyetiyle savb-ı me’mûruna râhî kılındı. Ve Emîn-i Darb-hâ-
ne-i ‘âmire Halîl Efendi ‘azl olup, hasta ve ‘alîlü’l-mizâc olmağla, dâru’d-darb-ı
kāl-hâne-i9 ‘ukbâya râhî oldu10. Tersâne-i ‘âmire Emîni Sıdkī Mehmed11 [T2
65a] Efendi, Emânet-i Darb-hâne ile hâ’iz-i mertebe-i kemâl oldu12. Ve Tersâ-
ne-i ‘âmire Emâneti, Silahdâr Ağası-yı sâbık Mehmed Bey cenâblarına tevcîh

1 merkūme T2 : mezkûrda A2
2 1 Rebî‘ulevvel 1174 = 11 Ekim1760 Cumartesi.
3 olan A2 : ― T2
4 tefhîm A2 : ‫ ٮﻔﺨﯿﻢ‬T2
5 8 Rebî‘ulevvel 1174 = 18 Ekim 1760 Cumartesi.
6 mezkûr Hazîne Kethudâsı-yı sâbık Velî Efendi T2 : ― A2
7 ve ikrâm A2 : ― T2
8 muzâf da ittihâd-ı muzâfun ileyh de tehâlüfe tesliyet-bahş oldu T2 : ― A2
9 kāl-hâne-i T2 : ― A2
10 râhî oldu T2 : zâmile-bend-i ‘azîmet olup A2
11 Mehmed T2 : ― A2
12 oldu T2 : oldular A2
968 MEHMED HÂKİM EFENDİ

ve ilbâs-ı hil‘at buyuruldu. Ve Mîr-‘alem1 olup Baş-kapucu-başı ve Ayasof-


ya Mütevellîsi merhûm olup2 Kara Mustafa Paşa-zâde, Baş-kapucu-başılığ’a
ta‘yîn ü tahsîs buyuruldu. Ve Ayasofya Câmi‘i Tevliyyeti ve Kuyumcu-başılık,
Seyyid Tâhir Ağa’ya3 tevcîh buyuruldu4.

Nakl-i hümâyûn-ı Pâdişâhî ez-Sâhil-serây-ı Kara-ağac


be-Serây-ı Cedîd-i hümâyûn
Yine sene-i mezkûre mâh-ı rebî‘ulevveli evâyilinde mübârek hamîs günü5
hazret-i Pâdişâh-ı ‘âlem ve Nigeh-bân-ı kâffe-i ümem6 edâmallâhu ‘ömrahû ve
şevketehû mâ-dâme kıyâmü’l-‘âlem7 efendimiz hazretleri de’b-i kadîm ve ‘âdet-i
hasene-i8 müstedîm üzere mevsim-i behâr-ı sun‘-âsâr-ı Kird-gâr’da şeref-i mü-
câveret-i mîzbân-ı hazret-i Rasûl-i ekrem ve Nebiyy-i muhterem olan sallallâ-
hu Te‘âlâ ‘aleyhi ve selle9m10 Hâlid el-Ensârî radıyallâhu ‘anhü’l-Bârî11 cenâblarını
şeref-ihrâz içün12 Sâhil-serây-ı ibtihâc olan Kara-ağac nâm mahall-i cân-fezây-ı
Husrevâne’yi13 şeref-i14 teşrîfleriyle reşk-i riyâz-ı cinân-ı irtiyâz15 buyurmuşlar idi.
Birkaç eyyâm ol Sâhil-serây-ı ibtihâcda iktisâb-ı safâ vü16 hubûr ve mezîd-i
feyz u sürûr îfâsından sonra hezâr şevket ü iclâl ve sa‘âdet ü ikbâl ile hevâla-

1 ‘alem A2 : ‘âlem T2
2 olup A2 : ― T2
3 Tâhir Ağa’ya A2 : Tâhir’e T2
4 buyuruldu T2 : olundu A2
5 6 Rebî‘ulevvel 1174 = 16 Ekim 1760 Perşembe.
6 Pâdişâh-ı ‘âlem ve Nigeh-bân-ı kâffe-i ümem T2 : Şehriyâr-ı ‘âlem ve Tâc-dâr-ı efham
u ekrem A2
7 “ ‫ـ ه و ـ כ ــאدام ــאم ا א ـ‬ ‫ = ادام ا‬Allah onun ömrünü ve büyüklüğünü dünya dur-
dukça dâim eylesin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
8 hasene-i T2 : ― A2
9 “ ‫ـ و ـ‬ ‫ = ـ ا א ـ‬Yüce Allah O’na salât ve selâm etsin” anlamına gelen Arapça
bu cümle Peygamberimize yapılan bir duâdır.
10 mîzbân-ı hazret-i Rasûl-i ekrem ve ….. sellem T2 : hazret-i A2
11 “‫ا אرى‬ ‫ا‬ ‫ = ر‬el-Bârî Allah ondan razı olsun” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
12 el-Ensârî radıyallâhu ‘anhü’l-Bârî cenâblarını şeref-ihrâz içün T2 : Ensârî’yi ihrâz içün A2
13 cân-fezây-ı Husrevâne’yi T2 : Husrevâne-i cân-fezâyı A2
14 şeref-i T2 : + [Bu kelime sonunda “sahh” kaydı ile buraya girmesi işâret edilerek s.
558’in sağ kenârına yazılmıştır] A2
15 irtiyâz T2 : ― A2
16 safâ vü T2 : ― A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 969

rın dahi mevsim-i şitâ tekarrubü ile [T2 65b] tebeddülü nümâyân olmağ-
la, âfitâb-ı ‘âlem-tâbın bir burcdan burc-ı âhara tahvîlinde niçe şeref ve sa‘d-
âsâr bedîdâr olmağla, ol mahall-i ibtihâc-mâye-i sürûrdan Serây-ı Cedîd-i
hümâyûn’a şirâ‘-güşây-ı1 sandal-ı iclâl-i hezâr-ikbâl oldular. Hakk sübhânehû
ve Te‘âlâ her ânda ve her hâlde safâ vü sürûrların mezîd ve efzûn eyleye, âmîn
bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn2.

Sudûr-ı hatt-ı hümâyûn-ı sa‘âdet-makrûn3 be-tahrîr-i Hazîne-i


hümâyûn-ı Enderûn
Yine sene-i merkūme4 mâh-ı rebî‘ulevvelinin ‘aşr-ı evvelinde5 Hazîne-i
hümâyûn-ı Enderûn tahrîrine emr-i Cihân-dârî sâdır olup, de’b-i kadîm ve
âyîn-i müstedîm üzere hâcegân-ı Dîvâniyye’nin erbâb-ı tehayyüz ü temey-
yüzlerinden ricâl-i ma‘dûde ve sâhib-i haysiyyet6 birkac kimesneler7 ve
Baş-muhâsebe Kalemi’nden dahi birkaç kütebâ’-i rüşd-âsâr8 intihâb ve En-
derûn-ı hümâyûn’dan dahi ma‘lûmü’l-‘aded küttâb-ı tefattun-şi‘âr ta‘yîn ve
cümle ma‘rifetleriyle teharrî ederek tahrîr u tastîre muhtâc9 olmağla, Def-
terdâr-ı sâbık ihtiyâr ve mütekā‘id İbrâhîm Efendi ve Re’îsülküttâb-ı sâbık
hâlâ Baş-muhâsebeci Seyyid Mehmed ‘Avnî Efendi ve Muhâsebe’den ma‘lû-
mü’l-esâmî birkac10 kütebâ ve Enderûn-ı hümâyûn’dan dahi birkac11 ehl-i te-
meyyüz ve mütefattın12 kâtibler ma‘iyyetleriyle beher gün tahrîre mübâşeret
buyuruldu.

1 şirâ‘-güşây-ı T2 : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] A2


2 Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ her ânda ve her hâlde safâ vü sürûrların ….. Seyyidi’l-mür-
selîn T2 : ― A2
3 hümâyûn-ı sa‘âdet-makrûn T2 : şerîf-i şevket-makrûn A2
4 sene-i merkūme T2 : ― A2
5 1-10 Rebî‘ulevvel 1174 = 11-20 Ekim 1760.
6 haysiyyet T2 : temyîz A2
7 kimesneler T2 : kütebâ A2
8 ve Baş-muhâsebe Kalemi’nden dahi birkaç kütebâ’-i rüşd-âsâr T2 : Baş-muhâsebe’den
A2
9 ma‘lûmü’l-‘aded küttâb-ı tefattun-şi‘âr ta‘yîn ….. tastîre muhtâc T2 : birkaç küttâb-ı
mütefattınîn ta‘yîn ve cümle ma‘iyyetleriyle teharrî ederek tahrîre muhtâc A2
10 birkac A2 : ― T2
11 birkac A2 : ― T2
12 ve mütefattın T2 : ― A2
970 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Eğerçi Hazîne [T2 66a] kethudâları ağalar ihrâc ve tebdîlinde selef ü halef
Hazîne kethudâlarının elbette1 hisâb ü kitâbları ru’yet ve gereği gibi2 tahrîr ü te-
harrî olunurdu. Lâkin ‘ahd-i hazret-i3 Sultân Mahmûd Hânî’den berü yirmi yedi
seneye bâliğ olur ki, bu gûne tahrîr-i Hazîne-i ‘âmire vukū‘ bulmamışidi. Hem
Hazîne kethudâlarının ru’yet-i hisâbları kendi seneleri ve vakitleri hisâb ü kitâbı-
dır. Yohsa Hazîne-i ‘âmire tahrîri değildir4. Mukaddemâ Hazîne Kethudâlığı’n-
dan rütbe-i Vezâret’le ihrâc olunan merhûm Halîl Paşa’nın îrâd ü mesârifi tahrîr
olunup, ol vakitden berü bu hâl üzere idi. Bunda niçe fıkdân u izâ‘atden selîme
fevâ’id-i ‘azîme ve niçe hıfzı müstelzim eşyâda ru’yet ve teyakkuz ve hirâset5 melhû-
za olduğu zâhir u bâhirdir6. Hakk Te‘âlâ hayr ile itmâmın müyesser eyleye, âmîn.

Tevcîh-i menâsıb-ı ba‘zı vüzerâ’-i kirâm7 ve gayrân


Yine sene-i merkūme rebî‘ulevvelinin8 gurresinde9 Şâm Vâlîsi ve Mî-
ru’l-hâccı olan Vezîr Çelik Mehmed Paşa ‘azl ve Rakka Eyâleti tevcîh ve selefi
Vezîr Hüseyn Paşa’ya Eyâlet-i Aydın ve Trablus-Şâm Vâlîsi olan ‘Osmân Pa-
şa’ya Eyâlet-i Şâm ve Mîru’l-hâclık ve müşârun ileyhin oğluna rütbe-i Mîr-i
mîrânî ile Cerde Başbuğluğu ve Eyâlet-i Trablus-Şâm bâ-hatt-ı hümâyûn-ı
şevket-makrûn tevcîh ü ihsân buyuruldu.
Ve10 bu esnâda İstanbul [T2 66b] Kadısı ‘Ivaz Mehmed Paşa-zâde Monla
Beyefendi cenâbları müddet-i ‘örfiyyelerin itmâm ve ‘azl olup, mevâlî-i kirâm-
dan Sâlih-zâde Efendi Kazâ’-i İstanbul ile ilbâs-ı hil‘at olundular. Ve11 bundan
akdem Bozca-ada’da ikāmete me’mûr Hâşim Efendi ve Mâliyye Tezkireci-
si Hazîne Kethudâlığı’ndan muhrec Yenişehrî Mehmed Efendi ve Üsküdar

1 elbette T2 : ― A2
2 gereği gibi T2 : ― A2
3 hazret-i T2 : ― A2
4 Hem Hazîne kethudâlarının ru’yet-i hisâbları ….. değildir T2 : + [Bu kısım sonunda
“sahh” kaydı ile buraya girmesi işâret edilerek s. 559’un sağ kenârına yazılmıştır] A2
5 ve niçe hıfzı müstelzim eşyâda ru’yet ve teyakkuz ve hirâset T2 : + [Bu kelimeler sonunda
“sahh” kaydı ile buraya girmesi işâret edilerek s. 560’ın sol kenârına yazılmıştır] A2
6 zâhir u bâhirdir A2 : cây-i imtirâ değildir T2
7 kirâm T2 : ― A2
8 rebî‘ulevvelinin A2 : rebî‘ulevveli T2
9 1 Rebî‘ulevvel 1174 = 11 Ekim 1760 Cumartesi.
10 ve A2 : ― T2
11 ve A2 : ― T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 971

Monlası Hamîdî Efendi oldukları mahallerden ‘afv u ıtlâk ve Âsitâne’ye gelüp,


hânelerinde mukīm olmalarına emr u fermân buyuruldu.
Ve mâh-ı rebî‘ulevvelin evâsıtında1 Rumeli Vâlîsi Vezîr Silahdâr Mehmed Paşa
hazretleri2 Rumeli’den Âsitâne-i sa‘âdet’e duhûl ve taraf-ı hazret-i Sadrıa‘zamî’den
Dâvûd-paşa’da yemeklik tertîb olunup, halîle-i celîleleri ‘ismetlü ‘Â’işe Sultân-ı
‘aliyyetü’ş-şân3 hazretlerinin Serây-ı ‘âlî’lerinde ârâm-sâz-ı istirâhat oldular.

Vürûd-ı haber-i vefât-ı Vezîr-i mükerrem4 Çeteci ‘Abdullah Paşa


Vâlî-i Diyârbekir ‘aleyhi’r-rahmet5ü6
Yine sene-i merkūme7 mâh-ı rebî‘ulâhırı evâ’ilinde Diyârbekir Vâlîsi olan Çe-
teci Vezîr-i mükerrem ‘Abdullah Paşa bi-emrillâhi Te‘âlâ birkaç gün hastalanup,
hulûl-i ecel-i mukadder ile ‘âzim-i dâru’l-huld8 oldular; rahmetullâhi ‘aleyh9.
Merhûm ‘Abdullah Paşa cerî ve cesûr ve idâre-i darb ü harbde mücerreb-i
umûr, [T2 67a] i‘mâl-i cünûda kādir ve hayli ‘ulûm ü me‘ârifde ve fenn-i
kitâbetde behresi zâhir u bâhir; beyt10:

el-Haylü ve’l-leylü ve’l-beydâ’ teşhedü lî


Bi’s-seyfi ve’r-rumhi ve’l-kırtâsi ve’l-kalem11

mâ-sadakına sâdık ve bulunduğu mahallerde ‘ulemâ’12 vü sülehâ ve erbâb-ı


fezâ’ile ihtirâm-ı tâm üzere idi. Erzurum’da bir cem‘iyyetli kitâb-hâneleri

1 11-20 Rebî‘ulevvel 1174 = 21-30 Ekim 1760.


2 hazretleri A2 : ― T2
3 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.
4 mükerrem T2 : ― A2
5 “ ‫ا‬ = Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
6 ‘aleyhi’r-rahmetü T2 : ― A2
7 merkūme T2 : mezkûre A2
8 dâru’l-huld T2 : eyâlet-i bekā A2
9 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
10 beyt T2 : ― A2
11 “ ‫* א ـ وا ـ وا ــאس وا ـ‬ ‫ = ا ـ وا ـ وا ـ اء ـ‬Atlar, gece, çöl bana şâhitlik
eder; kılıç, mızrak, kâğıt ve kalemle berâber” anlamına gelen Arapça bu beyit bazı kü-
çük farklılıklarla berâber Arap şâirlerinden el-Mütenebbî (ö. 354/965)’ye aittir; bkz.
Abdurrahmân el-Berkûkî, Şerhu Dîvâni’l-Mütenebbî, Dâru’l-Kitâbi’l-‘Arabî, Beyrut
1979, IV,85.
12 bulunduğu mahallerde ‘ulemâ’ A2 :bulundukları mahallerde ‘ulemâ T2
972 MEHMED HÂKİM EFENDİ

vardır. Ve1 tertîb-i Zîbâ’ya tanzîr belki dahi enfa‘ bir te’lîf-i latîfleri vardır.
‘Ulemâ’-i kirâm tekārîz-ı pesendîde ile tahsîn eylemişlerdir2. Sülüs ve nesh
ve celîde zâyidü’l-vasf mehâret-i tâmmeleri zâhir u bahirdir. Sehâvet ü şecâ‘at
bunlarda cem‘ olmuşidi. Mansûru’l-livâ’; ne mahalle me’mûr olursa, bi-iznil-
lâhi Te‘âlâ mansûr u gālib idi3.
Hattâ Mîru’l-hâclıkları senesi mâ-beyne’l-Haremeyn ‘Urbân-ı bâgıye-i4
Harb ile eylediği muhârebe ve mesâfda bâd-ı nusrat merhûmun5 cânibine
vezân olup, kibâr-ı Harb’dan niçelerinin ru’ûs-ı maktû‘ası kûy-ı meydân-ı
mesâff olmuşidi. Ve ‘Abdurrahmân Paşa dahi Cerde’ye me’mûr idi. Anlar dahi
Ka‘dân nâm habîsi bozup, bir sene mukaddem huccâc-ı Müslimîne eyledik-
leri hasâretin ez‘âfı mükâfât ile bâgıye-i ‘Urbân’a eyledikleri cerâ’id-i vekāyı‘da
bâ‘is-i te‘accüb olmuşidi. [T2 67b] el-Hâsıl Çeteci merhûm ‘Abdullah Pa-
şa’nın eğerçi her yerde etvârı memdûh idi. Ammâ bu mâ-beyne’l-Haremeyn
‘Urbân-ı Harb ile olan muhârebesi nâdiru’l-vukū‘ olup, niçe sinîn ü eyyâm ol
tâyife-i bâgıyenin gûşlerinde menkūş (‫ ) כــ ش‬olmuşdur.
Bu cümle hazret-i Zıllullâh-ı enâmın teveccüh-i derûn-ı ‘inâyet-meşhûn-
ları berekâtıyla hâsıl olmuşidi. Ehâlî-i Medîne-i münevvere Harb ‘Urbân’ı-
nın kemâl-i tesallutlarından bî-zâr olmalarıyla bu nusrat-ı ‘azîme meşhûdları
oldukda, Ravza-i mutahhara’da nehâr-ı cum‘a hutbede Sultân Mustafa Hân
Gāzî elkābıyla hutbede kırâ’at ve du‘â vü senâ eyledikleri meşhûrdur ki mu-
kaddemâ makālesinde zikr olunmuşidi6.
Hâsıl-ı kelâm ol sene7 huccâc-ı Müslimîn sâlimen ve gānimen mesrûr ve
mürûr u ‘ubûrlarında ser-i mû meşakkat görülmedi. el-Hak merhûmun bu
şecâ‘at-ı dilîrânesi zîver-i sahâ’if-i rûzgâr olmağa şâyândır.

1 ve A2 : ― T2
2 belki dahi enfa‘ bir te’lîf-i latîfleri vardır ….. eylemişlerdir T2 : olmak üzere bir te’lîf-i
latîfleri olup A2
3 mehâret-i tâmmeleri zâhir u bahirdir. Sehâvet ü şecâ‘at bunlarda cem‘ olmuşidi …..
gālib idi T2 : mehâretleri ve şecâ‘at ve mekârimleri ve zabt u rabt-ı asâkirde muvaffak
ve mansûr idi A2
4 bâgıye-i T2 : ― A2
5 muhârebe ve mesâfda bâd-ı nusrat merhûmun T2 : cenge bâd-ı nusrat bunun A2
6 bkz. [T1 324b]
7 kibâr-ı harbdan niçelerinin ru’ûs-ı maktû‘ası kûy-ı meydân-ı mesâff olmuşidi ….. sene
T2 : ― A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 973

Ve1 Sivas Vâlîsi Zaralı-zâde Feyzullah Paşa’ya Eyâlet-i Diyârbekir tevcîh


olunup2 ve Bozok’da Çapan-oğlu Ahmed Ağa’ya rütbe-i Mîr-i mîrânî ile Eyâ-
let-i Sivas bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh ü ihsân buyuruldu.
Ve Çavuş-başı-yı sâbık Hatîb-zâde Ağa3 merhûm Çeteci ‘Abdullah Paşa’nın
Kethudâsı’nı ba‘zı edâ’-i düyûn-ı mîriyyesi su’âl ü cevâbı içün4 ihzâra me’mûr
[T2 68a] u râhî kılındı.

Sudûr-ı fermân-ı yesâğ-ı tob-ı sefâ’in be-sebeb-i5


zuhûr-ı âsâr-ı velâdet-i şerîfe
Çünki sene-i merkūme rebî‘ulâhırında6 âsâr-ı velâdet-i şerîfe zuhûruyla
sefâ’in-i vâridînin tob atmaları mûcib-i hatar olmağla, sâdır olan fermânın
‘aynı bu mahalle kayd olundu:
“Rumeli ve Anadolu-kavakları’nın ustaları ve dizdârları inhâ olunur ki,
velâdet-i şerîfe-i7 müstevcibü’l-meserret-i hümâyûnun emâreti zuhûr edüp,
öteden berü zuhûr-ı velâdet-i şerîfe intizârı eyyâmında toplar atılmamak
mu‘tâd olmağla, imdi bundan sonra inşâ’allâhu Te‘âlâ velâdet-i mübâreke-i
hümâyûnun bi’l-yümni ve’l-ikbâl vukū‘u vaktine dek Bahr-i Siyâh’dan gelan
sefîneler içinde top8 bulunan sefînelerin re’îsleri tob atmamak içün tenbîh
eyleyesiz vechiyle musarrah ve mü’ekked idi”.

1 mesrûr ve mürûr u ‘ubûrlarında ser-i mû meşakkat ….. şâyândır ve T2 : mürûr u


‘ubûr ve bu şecâ‘at-ı dilîrânesi zîver-i sahâ’if-i rûzgâr olmuşdur. Netekim mürûr eden
makālesinde tafsîl olunmuşidi A2
2 tevcîh olunup T2 : ― A2
3 Ağa A2 : ― T2
4 cevâbı içün T2 : cevâbıyçün A2
5 be-sebeb-i T2 : berây-ı A2
6 1-29 Rebî‘ulâhır 1174 = 10 Kasım-8 Aralık 1760.
7 velâdet-i şerîfe-i T2 : + [Bu kelimeler sonunda “sahh” kaydı ile buraya girmesi işâret
edilerek s. 562’nin sol kenârına yazılmıştır] A2
8 top A2 : tob T2
974 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Vürûd-ı ru’ûs-ı maktû‘a-i Kapudân-ı deryâ ‘Abdülkerîm Paşa ve


Kapudâne-i hümâyûn Aynarozlu Mustafa Kapudan1
Yine sene-i merkūme rebî‘ulâhırının beşinci günü2 hâlâ Kapudân-ı der-
yâ ‘Abdülkerîm Paşa’nın ve Kapudâne-i hümâyûn Aynarozlu3 Mustafa Ka-
pudan’ın ser-i maktû‘ları gelüp, pîş-gâh-ı Bâb-ı Serây-ı Cedîd’e vaz‘ ve gayra
mûcib-i i‘tibâr u istibsâr kılındı.
Bunlar eğerçi kalyon-ı mezkûrun böyle kazâ-zede olmasında [T2 68b] ih-
timâl-i ‘aklı tecvîz eder değiller idi. Ammâ kalyondan “Cum‘a nemâzı” deyü
taşra çıkmaları hasebiyle üsârâ keferesinin kalyoncular ile muhârebeye cesâ-
retlerine bâ‘is ü bâdî ve zabt u rabtda mütehâvinîn olup, ihtimâm-ı ihtiyât-
dan hâlî kaldı. Gerekdir ki bu Devlet-i ‘aliyye’nin cümle umûr ve hıdemâtına
me’mûrîn olanlar ez-dil ü cân itmâmına sâ‘î olup, ser-i mû ihtiyâtı elden bı-
rakmayalar ve düşmenin za‘f-ı hâline kapılup, ser-rişte-i zabt u rabtı bir vechile
ferâmûş etmeyeler.
Ve Tersâne-i ‘âmire’de Ser-halîfe ‘Ömer Efendi kalyonlar mevâcibi tevzî‘
u taksîminde4 ve sâ’ir husûslarda gadr ve tama‘ u hasâreti nümâyân olmağla,
kitâbeti âhara tevcîh ve katli bedeli nefy ile te’dîb olundu.

Vukū‘-i harîk-ı5 cüz’î


Yine sene-i mezkûre cumâdelûlâsı gurresi6nde7 Kocamustafa-paşa Çârşû-
su’nda bir iki dükkân muhterik olup, bi-‘inâyetillâhi Te‘âlâ8 muntafî oldu.

1 Vürûd-ı ru’ûs-ı maktû‘a-i Kapudân-ı deryâ ‘Abdülkerîm Paşa ….. Kapudan


T2 : Vürûd-ı ru’ûs-ı maktû‘a-i ‘Abdülkerîm Kapudân-ı deryâ ve Aynarozlu Mus-
tafa Kapudan A2
2 5 Rebî‘ulâhır 1174 = 14 Kasım 1760 Cuma.
3 hümâyûn Aynarozlu A2 : Aynarozlu T2
4 u taksîminde T2 : ― A2
5 harîk-ı T2 : ihrâk-ı A2
6 1 Cumâdelûlâ 1174 = 9 Aralık 1760 Salı.
7 sene-i mezkûre cumâdelûlâsı gurresinde A2 : bu senenin cumâdelûlâsında T2
8 bi-‘inâyetillâhi Te‘âlâ A2 : bi-bereket-i enfâs-i ‘azîzân T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 975

İhsân-ı rütbe-i vâlây-ı Vezâret be-Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel1 el-Hâc Ahmed


Efendi ve Defterdâr-şüden-i Râmî Paşa-zâde Mustafa Beyefendi2
Yine sene-i merkūme cumâdelûlâsı evâ’ili3nde4 Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel
olan5 el-Hâc Ahmed Efendi her vechile lâyık u sezâ-vâr ve nîkû-kâr ve pesen-
dîde-i etvâr olmağla, karîha-i sabîha-i hazret-i Cihân-dârî’den rütbe-i vâlây-ı
[T2 69a] Vezâret ile Kandiye mansıbı ile ser-i iftihârı resîde-i zirve-i ‘ulâ6 bu-
yuruldu.
Müşârun ileyh hazretleri tâ7 Baş-muhâsebe Kîsedârlığı’ndan berü umûr-ı
aklâm-ı Dîvâniyye’de vukūf-ı tâmları olmağla ve sıdk ve ihtimâm ile mevsûf8,
meşkûru’l-mesâ‘î olduklarından, üç kerre Şıkk-ı Evvel Defterdârlığı’yla be-
kâm olup, lâyık u müstehak olmağla, rütbe-i vâlây-ı Vezâret ile kadr ü şânları
terfî‘ olundu9.
Ve Râmî Paşa-zâde Mustafa Beyefendi, Emânet-i Defter-i ‘âmire ile müs-
tahdem iken liyâkat ü ehliyyet ve vücûhla nebâhat ü asâletleri ke’ş-şemsi fî
vasatı’s-semâ’10 zâhir ve a‘tı’l-kavse râmîhâ11 mâ-sadakına sıdkı bâhir12 olmağla,
Şıkk-ı Evvel Defterdârlığı’yla ilbâs-ı hil‘at olundu13. Ve Emânet-i Defter-i ‘âmi-
re, Re’îsülküttâb-ı sâbık Âmedci ‘Abdullah Efendi cenâblarına tevcîh ve ilbâs-ı

1 Şıkk-ı Evvel T2 : ― A2
2 zâde Mustafa Beyefendi T2 : + [Bu kelimeler sonunda “sahh” kaydı ile s. 564’ün sol
kenârına yazılmıştır] A2
3 1-10 Cumâdelûlâ 1174 = 9-18 Aralık 1760.
4 yine sene-i merkūme cumâdelûlâsı evâ’ilinde A2 : sene-i merkūme cumâdelûlâsı gāye-
tinde T2
5 olan A2 : ― T2
6 ile ser-i iftihârı resîde-i zirve-i ‘ulâ T2 : tevcîh ve ser-i iftihârı berâber-i kurây-ı iclâl A2
7 hazretleri tâ A2 : ― T2
8 vukūf-ı tâmları olmağla ….. mevsûf T2 : mücidd ü sâ‘î ve sıdk ve ihtimâm ile hüsn-i
sülûkları A2
9 olup, lâyık u müstehakk olmağla, rütbe-i ….. olundu T2 : ve me’mûr oldukları hı-
demât-ı devlete bâhiru’l-ihtimâm olmağla, terfî‘-i kadr u şânlarına bu vechile bâ‘is ü
bâdî oldu A2
10 “‫و ا אء‬ ‫ = כא‬Gökyüzündeki güneş gibi” anlamına gelen Arapça bir deyiştir.
11 “‫ = ا ــ ا ــ س را ــא‬Yayı atıcısına ver (= İşi ehline ver; At binenin, kılıç kuşananın”
anlamına gelen Arapça bir atasözüdür.
12 a‘tı’l-kavse râmîhâ mâ-sadakına sıdkı bâhir T2 : hüveydâ A2
13 olundu T2 : buyuruldu A2
976 MEHMED HÂKİM EFENDİ

hil‘at ile be-kâm buyuruldu. Ve Zimmet Halîfesi’nin ba‘zı umûrda tehâvün ve


vaz‘-ı terâhîsi nümâyân olmağla, Bihke Kal‘ası’na Mübâşir ma‘iyyetiyle tesyîr
u iclâ buyuruldu.

Kethudâ’-i Bevvâbîn-i hazret-i Şehriyârî-şüden-i


Sirke ‘Osmân Paşa-zâde Mustafa Bey ve gayrân
Yine1 evâ’il-i mâh-ı cumâdelûlada2 merhûm Sirke ‘Osmân Paşa-zâde Mus-
tafa Bey Mîr-i mîrân’dan olup, mazhar-ı nazar-ı ‘inâyet-i3 hazret-i Şehriyârî
olmağla, Kethudâ’-i Bevvâbîn-i hazret-i Cihân-dârî [T2 69b] şeref-i hıdmeti
ile ser-i safha-i âmâline kalem-i ‘inâyet ü merhamet keşîde kılındı ve Bâb-ı
Sadrıa‘zamî’de4 ilbâs-ı hil‘at ile tevkīr u tekrîm buyuruldu. Beyt5:

‘İnâyet her kime yüz tutsa hiçbir şey hicâb olmaz


Güneş doğdukda zîrâ perde-i zulmet nikāb olmaz

medlûlüyle Mîr-i mûmâ ileyh eğerçi ‘ahd-i Sultân Mahmûd Hânî’de Vezîr-zâ-
de bulunmağla, rütbe-i Mîr-i mîrânî ile behre-yâb ve ‘âdet üzere ba‘zı menâsıb-
da bulunup, ‘adem-i tesâ‘üf-i rûzgâr ile temâdî-i ‘azl ve iclâ ve nâ-be-sâmânî-i
ekdâr u humûlden6 ifrât-ı fâka vu ihtiyâc, ihtiyârlığı hâlinde cânına kâr edüp,
gāyet mükedder ve perîşân hâl idi.
Bunun keyfiyyet-i ahvâli resîde-i sem‘-i hümâyûn olup, ‘atf ü merhamet-i
hazret-i Şehriyârî hakkında mebzûl ve cârî ve gûyâ mürde ve pûsîde iken cüs-
mân-ı nâ-be-sâmânına hayât-ı tâze sârî vü cârî olup, Kethudâ’-i Bevvâbîn-i haz-
ret-i Şehriyârî şerefine müteşerrif-i hıdmet7 ve sâ’ir mâlezimesi ne ise esâs-ı beyt
ve kerr ü ferr-i haşmeti dahi ihsân ü i‘tâ ile garîk-ı nevâl ü minnet buyuruldu.
Bu Mîr-i mûmâ ileyhin humûl ve bî-çâreliği şu rütbeye resîde olmuşidi
ki, Edirne’den İstanbul’a gelüp, hâne ve esâs ve iktidârdan hâlî vü ‘ârî Sultân
Mehmed’de Şekerciler Hânı’nda bir süflî-pâye hücrede mütehayyir gâh hıd-

1 yine A2 : ― T2
2 1-10 Cumâdelûlâ 1174 = 9-18 Aralık 1760.
3 ‘inâyet-i A2 : ― T2
4 kılındı ve Bâb-ı Sadrıa‘zamî’de T2 : kılınup A2
5 buyuruldu. Beyt A2 : buyurulup T2
6 u humûlden T2 : + [Bu kelimeler mükerrer yazılmıştır] A2
7 şerefine müteşerrif-i hıdmet T2 : şeref-i hıdmetiyle müteşerrif A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 977

metkâr bulur, gâh bir kimse bulamayup, [T2 70a] ihtiyâr ve bî-nevâ böyle
mükedderu’l-hâl iken ‘inâyet-i Bârî yetişüp, mahz-ı kerâmet-i hazret-i Zıllul-
lâhî ile yeniden ihyâ buyuruldu.
Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ vücûd-ı ‘âlem-sûd-ı hümâyûnların hatâ vü
hatarlardan masûn u mahfûz edüp, yevmen fe-yevmen şevket ü devletlerin
mezîd ü efzûn eyleyüp, Sâye-i Hudâ olan zıll-ı merhametlerin cümle ‘ibâd ü
bilâd üzerlerinden bir ân zâ’il ve1 münfekk eylemeye, âmîn bi-hürmet-i Sey-
yidi’l-mürselîn.

Ref‘-i Vezâret-i Mehmed Paşa Vâlî-i Bosna ve gayrân


Yine gurre-i mâh-ı mezbûrda2 Bosna Vâlîsi Vezîr Mehmed Paşa’dan ehâlî-i
Bosna fukarâları birkaç def‘a ref‘-i ruk‘a-i iştikâ etmeleriyle kirâren mirâren
evâmir-i ‘aliyye ile tenbîh ü te’kîd olunup, tekrâr ehâlî-i Bosna rikâb-ı kâm-
yâba iştikâ’3 eylediklerinde, Şehriyâr-ı ‘âlem hazretlerinin fukarâ vü zu‘afâya
zulm ü te‘addî olunmasına bir vechile rızây-ı hümâyûnları olmadığı ecilden
Bosna Eyâleti’nden ‘azl ve Vezâret’i ref‘ ve Resimo’da4 ikāmetine emr u fermân
ve Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başılarından ‘Abdî Ağa ta‘yîn ve mahall-i me’mûruna
îsâle mübâşeret emriyle râhî kılındı.

İhrâc-ı mevâcib-i askeriyye ‘alâ-mâ-cerat bihi’l-‘âdetü


Sene-i merkūme cumâdelûlâsının on altıncı sülesâ günü5 Dîvân-ı
hümâyûn’da tavâ’if-i askeriyye-i6 zafer-rehberin [T2 70b] müstehak oldukları
bir kıst mevâcibleri ‘an-nakdin Hazîne-i hümâyûn’dan ihrâc ve herkes havsa-

1 mâlezimesi ne ise esâs-ı beyt ve kerr ü ferr-i haşmeti dahi ihsân ü i‘tâ ile garîk-ı nevâl
ü minnet buyuruldu ….. zâ’il ve T2 : mâlezime-i hâl ü şânları ki envâ‘-i elbise-i fâhı-
re ve ‘atâyây-ı cemîle ile mesrûr ve ihyâ buyurdular. Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ yev-
men-fe-yevmen şevket ü devletlerin mezîd ve efzûn eyleyüp, Sâye-i Hudâ olan zıll-ı
merhametlerin cümle ‘ibâd ü bilâd üzerinden bir ân A2
2 1 Cumâdelûlâ 1174 = 9 Aralık 1760 Salı.
3 iştikâ’ A2 : iştikâ T2
4 Resimo’da T2 : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “ve Vezâret’i” kelimele-
rinin üzeri kırmızı mürekkeple çizilmiştir] A2
5 16 Cumâdelûlâ 1174 = 24 Aralık 1760 Çarşamba. Metnimizdeki günün tarihi ile
bizim istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden
kaynaklanmış olmalıdır.
6 askeriyye-i T2 : asâkir-i A2
978 MEHMED HÂKİM EFENDİ

la-i isti‘dâdlarına1 göre mevâcib-i mezkûreyi tevzî‘ u i‘tâda hisse-yâb-ı nevâl-i


zülâl-i ihsân-ı Pâdişâhî olmuşlardır.
Hakk Te‘âlâ bu gûne ‘atâyây-ı cezîle ile zemân-ı devlet ü şevketlerinde
cümle kulların mesrûr u mecbûr etmeğe muvaffak u meysûr eyleye, âmîn
bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.
Mevâcib-i mezkûrenin ihrâcı gününden Sadrıa‘zam ve Müşîr-i efham
hazretleri Kapu’da tevzî‘ u i‘tâya şurû‘ ve hıtâm-ı devrde mahz-ı kerem ve
nevâziş-i Sadr-ı kerîm içün ‘âdet-i seniyye-i hazret-i Cihân-dârî ve deydene-i
behiyye-i Husrevânî üzere hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf ve bir sevb-i semmûr-ı
müstevcibü’l-hubûr ve hançer-i mücevher ile hâlâ Hazînedâr-ı hazret-i Şeh-
riyârî ‘izzetlü Ağa cenâbları, Bâb-ı Sadrıa‘zamî’ye şeref-res-i vürûd ve de’b-i
kadîm üzere merâsim-i istikbâl ‘alâ-vechi’l-ibcâl mer‘î ve mü’eddî ve kırâ’at-ı
hatt-ı şerîf-i übbehet-redîf itmâm ü îfâ olunup, taraf-ı hazret-i Sadrıa‘zamî’den
Ağa-yı mûmâ ileyhe esb-i mükemmel ü müzeyyen2 ve ferve-i semmûr ve
mu‘tâd üzere ‘atıyye-i cezîle ve ma‘iyyetlerinde olanlara dahi surreler ve hila‘-i
[T2 71a] seniyyeler iksâ’ ve ilbâsıyla3 îfây-ı tevâfür-i sürûr buyuruldu.
Ve bu esnâda Silahdâr-ı hazret-i Şehriyârî Ağa mükemmel ta‘yîn ile En-
derûn-ı hümâyûn’dan ihrâc ve ‘âdet-i kadîme4 üzere Çukadâr Ağa olan Hâfız
Ahmed Ağa her vechile lâyık u sezâ-vâr ve ‘ulûm u me‘ârife sâ‘î ve5 ragbet-kâr
ve mücidd-i tahsîl-i âsâr olmalarıyla, hıdmetü’l-mülûki nısfu’s-sülûk6 mesel-i
meşhûruna temâm-ı mâ-sadak olduklarından mâ‘adâ zât-ı ‘âlîleri sıdk u istikā-
met ile ma‘rûf ve ‘akl ve kiyâset ü fetânetle mevsûf olmağla, Silahdâr-ı hazret-i
Şehriyârî hıdmeti ile müteşerrif oldular7.

1 isti‘dâdlarına T2 : isti‘dâdına A2
2 ü müzeyyen T2 : ― A2
3 seniyyeler iksâ’ ve ilbâsıyla A2 : seniyye iksâ ve ilbâs ve i‘tâsıyla T2
4 kadîme T2 : ― A2
5 sâ‘î ve T2 : ― A2
6 “‫ـ ا ـ ك ـ ا ـ ك‬ = Padişahlara hizmet etmek sülûkun yarısıdır” anlamına ge-
len Arapça atasözüdür.
7 hıdmetü’l-mülûki nısfu’s-sülûk mesel-i meşhûruna temâm-ı mâ-sadak olduklarından
mâ‘adâ zât-ı ‘âlîleri sıdk u istikāmet ile ma‘rûf ve ….. oldular T2 : Silahdâr-ı hazret-i
Şehriyârî oldular A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 979

Ve yine bu esnâda Cezâ’ir1 müte‘ayyinlerinden umûr-ı deryâda mâhir bir


kimesne Cezâ’ir Dâ‘îsi’nden müteneffir olup, Devlet-i ‘aliyye’de hazîre-güzîn-i
lîmân-ı2 emn olmak ümmîdi ile mersây-ı ‘inâyet-resây-ı Devlet-i ‘aliyye’ye gir-
dâb-ı hatardan istihlâs recâsında3 rûmâl edüp, merâmına müsâ‘afe birle Kal-
yon Kapudanlığı i‘tâsıyla terhîb ü te’mîn olundu.
Ba‘zı kerre Mısır’dan ve Cezâ’ir’den4 ve cânib-i Mekke-i mükerreme’den
ve eslâfda düvel-i sâ’irenin müte‘ayyinleri ve kralları dahi İsvec [T2 71b] ve
gayrîleri gibi Âsitân-ı Devlet-i ‘aliyye’ye rûmâl ve merâmlarına müsâ‘ade vü
müsâ‘afe olunduğu kati çok vâkı‘ olmuşdur. Hakk Te‘âlâ dâ’imâ Devlet-i ‘aliy-
ye’yi mültecây-ı cümle-i enâm etmekden hâlî ve berî etmeye, âmîn bi-hür-
met-i Seyyidi’l-mürselîn.
Ve bu esnâda Sadrıa‘zam Kethudâsı-yı sâbık Subhî-zâde ‘Abdullah Efendi
ba‘de’l-‘azl hânesinde mukīm idi. Resimo’da ikāmetleriyçün fermân olunup,
Mübâşir ma‘iyyetiyle savb-ı me’mûruna râhî kılındı.
Ve yine bu hılâlde Galata Serâyı bir müddetden berü muhtâc-ı ta‘mîr u
termîm olmağla, Emîn Ağa-zâde Hüseyn Ağa Emîn-i Binâ nasb ü ta‘yîn; ge-
rek odaları ve gerek sâ’ir mahallerini tecdîd ü ta‘mîre muhtâc olanları tecdîd
ü ta‘mîr buyuruldu.
Hakk Te‘âlâ dâ’imâ5 vücûd-ı hümâyûnların hatâ vü hatarlardan masûn
eyleyüp, eyâdî-i lutf u ‘inâyetleriyle cümleyi ma‘mûr u mesrûr eyleye, âmîn
bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn6.

1 Cezâ’ir (‫ )ﺟﺰا ٴﯾر‬T2 : Cezâyir ( ‫ ) ا‬A2


2 lîmân-ı T2 : ― A2
3 mersây-ı ‘inâyet-resây-ı Devlet-i ‘aliyye’ye ….. recâsında T2 : ‘âşiyân-ı ‘inâyet-âsitân-ı
devlete A2
4 Cezâ’ir’den (‫ )ﺟﺰا ٴﯾردن‬T2 : Cezâyir’den (‫ ) ا دن‬A2
5 dâ’imâ (‫ )دا ٴﯾﻣﺎ‬T2 : dâyimâ (‫ )دا א‬A2
6 bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn T2 : + [Bu kelimeler kırmızı mürekkeple yazılmıştır] A2
980 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Teşrîf-i hümâyûn be-Bâb-ı Sadrıa‘zamî ve ziyâfet ü çeşn-i ân


Hudâvend-i1 ‘âlem edâmallâhu ‘ömrahû ve şevketehû âmîn2
Yine sene-i mezkûre cumâdelâhıresi gurresinde3 Şehriyâr-ı ekrem ve Hi-
dîv-i efham u4 a‘zam edâmallâhu ‘ömrahû [T2 72a] ve şevketehû mâ-dâme
kıyâmü’l-‘âlem5 efendimiz hazretleri mahz-ı nevâziş ve kerem-i hazret-i Sadr-ı
kerîm içün6 biniş-i hümâyûn tarîkıyla Bâb-ı Sadr-ı ‘âlî’yi teşrîf buyurup7,
Sadrıa‘zam Ebu’l-mevâhib ‘izzetlü8 Râgıb Mehmed Paşa hazretleri tertîb ve
teheyyü’-i çeşn ü zıyâfete ihtimâm buyurmalarıyla, îfây-ı bende-nüvâzî-i Hus-
revâne’leri üzere şeref-i teşrîfleriyle mecbûr u mesrûr buyurdular. Ol gün ziyâ-
fet-i Mülûkâne ve icrây-ı âdâb-ı ‘ubûdiyyet-i Âsafâne’leri ikmâl ü itmâm ve
ba‘de’l-‘asr mükemmel Rikâb-ı hümâyûn ağaları ve ferr ü şevket-i Hidîvâne’le-
ri ile Serây-ı Cedîd-i hümâyûn’a sâye-endâz-ı iclâl oldular. Hakk Te‘âlâ cümle
evkāt-ı hümâyûnların mezîd-i sa‘d ü sürûr ve fart-ı ibtihâc-ı hubûr-ı mevfûra
makrûn eyleye, âmîn yâ Mu‘în.
Ve bu hılâlde Enderûn-ı hümâyûn’da Ağa-yı Miftâh ki mütekarrib-i hı-
demât-ı hazret-i Zıllullâhî olmağla, Çirmen Beyliği ile kadri terfî‘ ve ol hıd-
metde olanlar sefer-i hümâyûnlarda tabl ve mehter-hâne ile otağ-ı hümâyûnun
tahyîm ü teşhîline me’mûrîn olagelüp, Dâru’n-nasri ve’l-meymenet9 olan [T2
72b] Edirne’de ikāmetleri ‘âdet olagelmeğin, mükemmel takımı ile Edirne’ye
müteveccih ü râhî oldu. Ve A‘rec Ahmed Efendi ki Cerrâh-başılık rütbesin
ihrâz ve hayli cünbiş-i Tîmûrâne ile demsâz iken, devr-i ebvâbda pây-ı ‘arcâsın
çevgân edüp, gûy-rubây-ı havâdis ve mâlâ-ya‘nî olduğu ecilden Cerrâh-başı-
lık’dan ‘azl ve Magosa’ya iclâ buyuruldu.

1 ü çeşn-i ân Hudâvend-i T2 : ân hazret-i be-Hudâvend-i A2


2 “ ‫هو ـ כ ا‬ ‫ = ادام ا‬Allah onun ömrünü ve büyüklüğünü dâim eylesin, yâ Rabbi
duâmızı kabul eyle” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
3 1 Cumâdelâhıre 1174 = 8 Ocak 1761 Perşembe.
4 efham u T2 : ― A2
5 “ ‫ـ ه و ـ כ ــאدام ــאم ا א ـ‬ ‫ = ادام ا‬Allah onun ömrünü ve büyüklüğünü dünya dur-
durkça dâim eylesin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
6 içün A2 : ‫ اٮﺤﻮن‬T2
7 teşrîf buyurup T2 : şeref-i teşrîfleriyle reşk-i sâha-i ‘illiyyîn buyurup A2
8 ‘izzetlü T2 : devletlü A2
9 ve’l-meymenet A2 : ve’l-meymene T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 981

Fi’l-asl Serây-ı ‘âmire’ye hıdmet içün tahsîs olunan kimesnelere devr-i eb-
vâb-ı ricâl ü kibâr bâ‘is-i hatar olduğu zâhir u âşikârdır. Yine Cerrâhân-ı Hâs-
sa’dan İbrâhîm Çelebî nâm kimesnenin fenn-i cerâhatda ehliyyet ü liyâkati
nümâyân olmağla, Cerrâh-başılığ’a ilbâs-ı hil‘at olundu. Mezkûrun kemâl-i
fakr u fâka ve meskenini her tarafın mecrûh-ı ızdırâr etmeğiyle mahz-ı karîha-i
sabîha-i hümâyûndan bu ‘inâyetin zuhûru yâresine merhem-i kerem olup,
zahm-ı nişter-i ser-tîz-i fakr u fâkadan rehâ buldu.
Ve Süleymâniyye müderrislerinden Uzun Hâce Efendi, Halebü’ş-şehbâ
Kazâsı’yla; Dâru’l-hadîs’den Kara Halîl Efendi-zâde Ahmed Monla Efendi,
Yenişehr-i Fenâr Kazâsı tevcîhi ile bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn tevkīr
u ihtirâm olundular.

Vukū‘-i harîk-ı cüz’î der-Üsküdar


Mâh-ı cumâdelâhırenin [T2 73a] evâhırında1 Üsküdar’da ihrâk vâkı‘ olup,
Vâlide-i ‘atîk’den Tobtaşı ta‘bîr olunur mahalle dek muhterik ve ol gice ‘azîm
rûzgâr müştedd olup, bi-emrillâh sükûn bulmamağla2, ıtfâ’-i harîka me’mûr
olan zâbitân ve neferât Âsitâne’den Üsküdar’a geçinceye3 dek meşâkk-ı ‘azîme
çekilüp, hele bi-teshîlillâhi Te‘âlâ geçilüp muntafî oldu.

Vürûd-ı haber-i vefât-ı Vezîr4 Ziştovî ‘Ali Paşa Vâlî-i Vidin


rahmetullâhi ‘aley5h6
Yine gurre-i mâh-ı recebü’l-ferdde7 Vidin Vâlîsi olan Ziştovî ‘Ali Paşa’nın
hulûl-i ecel-i mukadderi ile fevt haberi gelüp, halka düyûn-ı kesîresi olmağla,
merhûmun oğlu Silahşor-ı hazret-i Şehriyârî olup, pederi merhûmun eşyâ vü
emvâli ne ise Âsitâne’ye getürüp, erbâb-ı düyûna tevzî‘ u i‘tâ’8 etmek şartıyla
bâ-fermân-ı ‘âlî Vidin’e irsâl olundu.

1 21-29 Cumâdelâhıre 1174 = 28 Ocak-5 Şubat 1761.


2 olup, bi-emrillâh sükûn bulmamağla T2 : olmağla A2
3 geçinceye A2 : ‘ubûr edinceye T2
4 Vezîr A2 : ― T2
5 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
6 Vidin rahmetullâhi ‘aleyh A2 : ‫ د‬T2
7 1 Receb 1174 = 6 Şubat 1761 Cuma.
8 i‘tâ’ A2 : i‘tâ T2
982 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Ziştovî ‘Ali Paşa merhûm umûrunda mücidd ü sâ‘î ve mukdim-i hayr-


hâh-ı Devlet-i ‘aliyye bir zât-ı muhterem olup, Devlet’de1 Baş-bâkī-kulluğu
ve sâ’ir hıdemâtda bulunup, merhûm Sultân ‘Osmân Hân ‘aleyhi’r-rahmetü
ve’r-rıdvâ2n3 hazretleri4 müddetinde Kapucular Kethudâlığı hıdmetiyle şeref-i
tekarrüblerin ihrâz hılâlinde mühr-i hümâyûn devletlü Ebu’l-mevâhib5 Râgıb
Mehmed Paşa hazretlerine [T2 73b] teveccüh eyledikde, rütbe-i vâlây-ı Vezâ-
ret’le Kā’im-makām-ı Sadr-ı ‘âlî olup, Sadrıa‘zam hazretleri Âsitâne-i sa‘âdet’e
teşrîflerinden sonra Haleb mansıbı ile be-kâm, ba‘dehû Vidin Muhâfazası’yla
me’mûr-ı ‘azîmet ve bu vechile ihtirâm olunmuşidi. Ve bu esnâda Enderûn-ı
hümâyûn’da Çukadâr Ağa yevmî iki yüz akça ‘ulûfe ile tekā‘üdlük ta‘yîni ihsâ-
nıyla ihrâc buyurulup ârâm-sâz-ı sâha-i refâh buyuruldu.

Vürûd-ı hatt-ı şerîf be-yesâğ-ı tâ’ife-i nisvân


be-kurb-ı hengâm-ı şâm der-esvâk u bâzâr
Derûn-ı İstanbul’da hengâm-ı şâma karîb esvâk u bâzârda nisvân tâ’ifeleri
geşt ü güzâr etmemeleriyçün mü’ekked hatt-ı şerîf ile yesâğ olup, e’imme-i
mahallâta birer birer tenbîh ü te’kîd buyuruldu.
Vâkı‘â ber-mûceb-i “Ve karne fî büyûtikünne”6 nass-ı şerîfi üzere nisvân
tâ’ifesi7 büyût ü emâkinlerinde müstekırrât olmak lâzime-i hâlden olup, zu‘afâ
ve ‘âzibesi8 evvel-i nehârda sûkdan mâlezimesin görmek mümkin iken, ba‘de’l-
‘asr ahşâma karîb esvâk u bâzârda geşt ü güzâr eylemeleri münâsib olmamağ-
la, bu gûne tehdîd ü tahzîr ile men‘ u yesâğ buyuruldu. Bu gûne tahzîrât-ı
hümâyûnun her birinde fukarâ vü zu‘afâ’-i ‘ibâdullâha niçe niçe merhamet ü
sıyânet olduğu ezharun mine’ş-şems9dir.

1 Devlet-i ‘aliyye bir zât-ı muhterem olup, Devlet’de T2 : bir zât-ı muhterem olup, Dev-
let-i ‘aliyye’de A2
2 “‫ـ و ا ـ ان‬ ‫ = ـ ا‬Allah’ın rahmeti ve rızâsı onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
3 Hân ‘aleyhi’r-rahmetü ve’r-rıdvân T2 : + [Bu kelimeler sonunda “sahh” kaydı ile kırmızı
mürekkeple s. 572’nin sol kenârına diklemesine yazılmıştır] A2
4 hazretleri T2 : ― A2
5 Ebu’l-mevâhib A2 : ― T2
6 “ ‫כ‬ ‫ = و ن‬Evlerinizde oturun” anlamına gelen bu ifâde Kur’ân, el-Ahzâb 33/33.
âyetin baş tarafındaki küçük bir kısmıdır.
7 tâ’ifesi (‫ )طﺎ ٴﯾﻓﮫ ﺳﻰ‬A2 : tâyifesi ( ‫ ) א‬T2
8 ‘âzibesi A2 : ‫ אذ‬T2
9 “ ‫ا‬ ‫ = ا‬Güneşten daha açıktır” anlamına gelen Arapça deyiştir.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 983

Tevcîh-i Eyâlet-i Vidin ve gayrân


[T2 74a] Çünki bâlâda zikr olunduğu vech üzere Ziştovî ‘Ali Paşa Vidin’de
‘âzim-i civâr-ı rahmet olmağla, ‘Osmân Paşa-zâde merhûm Ahmed Paşa’nın
oğlu Mehmed Paşa her vechile sezâ-vâr ve hayru’l-halef olmağla, Vidin Muhâ-
fızlığı mûmâ ileyhe ihsân ü ‘inâyet ve Köprülü-zâde Ahmed Paşa’ya Hanya
Muhâfazası bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh ü ‘inâyet buyuruldu.
Ve sâbıkā Yeniçeri Ağalığı’ndan Vezâret i‘tâ, ba‘dehû çiftliğinde ikāmet üzere
olan ihtiyâr Sûfî Mehmed Paşa hatfe enfihî vefât eyledi; rahmetullâhi ‘aleyh1.

Vukū‘-i ihrâk der-Mahrûse-i Edirne


Sene-i mezkûrenin selh-i cumâdelâhıresinde2 Edirne’de Eski Câmi‘ kur-
bunda küçük mahkemeden beş altı sâ‘at mikdârı tâ La‘lî Câmi‘i’ne dek3 mün-
tehî olunca büyût ve dekâkîn muhterik olup, ba‘dehû ‘inâyet-i hazret-i Zi’l-
celâl ile muntafî oldu.

İtmâm-ı câmi‘-i şerîf der-Üsküdar ez-cümle-i hayrât ü


hasenât-ı hazret-i Sultân-ı a‘zam ve Hâkān-ı mu‘azzam4
es-Sultân Mustafa Hân ibnü’s-Sultân el-Gāzî Ahmed Hân edâmallâhu
‘ömrahû ve şevketehû ilâ-âhıri’l-ezmân âmîn yâ Mu‘în5
Hamd ü sitâyiş bî-‘add ü ihsâ ve sipâs-ı ferîzatü’l-esâsi bî-intihâ sâni‘-i
mebânî-i kavâ‘id-i vücûd [T2 74b] ve câmi‘-i de‘â’im-i6 erkân-ı şühûd olan
cenâb-ı Hallâk ve Müheymin-i Vedûd’a mesbût ve mahsûsdur ki, secde-gâh-ı
rukabây-ı ‘ubûdiyyet-bâha-i ‘inâyeti hem-sâha-i fesîh-i riyâz-ı rıdvân ve keh-
fü’s-sila‘i mescid-i bakī‘, himâyeti hem-reng-i ‘ibâdet-gâh-ı tecerrüd-nişînân-ı
cihân olmuşdur. Li-münşi’ihî7:

1 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
2 29 Cumâdelâhıre 1174 = 5 Şubat 1761 Perşembe.
3 dek T2 : ― A2
4 ― A2 : es-Sultân T2
5 “ ‫ـ ه و ـ כ ا ـ ا ـ ا ز ــאن ا ـ ــא ـ‬ ‫ = ادام ا‬Allah onun ömrünü ve büyüklüğünü za-
manın sonuna dek dâim eylesin, ey Mu‘în duâmızı kabul eyle” anlamına gelen Arapça
bir duâdır.
6 de‘â’im-i (‫ )دﻋﺎ ٴﯾم‬A2 : de‘âyim-i ( ‫ )د א‬T2
7 Li-münşi’ihî A2 : ― T2
984 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Sîne-i cân şekl-i mihrâb-ı kabây-ı ‘izzeti


Kehf-i sel‘-i dil tecerrüd-pîşe-gânın halveti
‘Âkifân-ı mescid-i feth ü yakīnin saff-be-saff
Lem‘a-i envâr ile olmakda efzûn hayreti
Ve salât-ı nâ-mahdûd ve tahiyyât-ı şâmiletü’l-vürûd ol imâm-ı mihrâb-ı
kābe kavseyn ve hümâm-ı sufûf-ı câmi‘u’s-sakaleyne ma‘tûf u mansûsdur ki,
şeb-çerâğ-ı envâr-ı şerî‘atları lem‘a-pâş-ı cevâmi‘-i sübül-i ihtidâ ve nücûm-ı
zâhire-i şeref-iktisâb-ı sahb-ı sohbetleri bârika-i mesâbîh-i envâr-ı iktidâ ol-
muşlardır. Li-münşi’ihî1:
Ma‘bed-i ‘izz ü ‘alâ nüzhet-serây-ı ‘uzleti
Sahn-ı vâlây-ı semâ füshat-fezây-ı serveti
Câmi‘-i şer‘-i şerîfi mecma‘-i ehl-i yakīn
İ‘tikâf-ı halveti Kehf-i Hirây-ı vahdeti
Sallallâhu Te‘âlâ2 ‘aleyhi ve ‘alâ âlihî ve sahbihî ve selleme teslîmen kesîrâ3.

Zikr-i mehâmid-i cezîle-i hazret-i Pâdişâh-ı merâhim-penâh-ı


[T2 75a] kişver-i İslâm ve muvaffak-ı hıtâm-ı mebânî-i cemîle-i a‘lâm
halledallâhu mihâde mübâsatı devletihî ve ebbede enfâse meyâmini
‘ömrihî ve şevketihî mede’l-ezmâni4 ve’l-eyyâmi bi-hürmeti’n-Nebiyyi ve
âlihî5 ‘aleyhi’s-selâm âmîn6
Ma‘lûm-ı mütteki’în-i erâ’ik-i ‘illiyyîn ve mefhûm-ı sükkân-ı semâvât ü
erazîndir ki, bülbül-i “Ve mâ yentıku ‘ani’l-hevâ”7, tûtî-i vahy-edây-ı “İn hüve

1 Li-münşi’ihî A2 : ― T2
2 Te‘âlâ T2 : ― A2
3 “‫ـ אכ ـ ا‬ ‫ـ و ـ‬ ‫ـ و ـ اـ و‬ ‫ = ـ ا א ـ‬Yüce Allah O’na ve onun ailesine
ve dostlarına salât ve çokca selâm etsin” anlamına gelen Arapça bu cümle Peygamberi-
mize yapılan duâdır.
4 el-ezmâni A2 : ‫ ا زن‬T2
5 ve âlihî T2 : ― A2
6 “‫ـ‬ ‫ـ ا ـ وا ـ‬ ‫ـ ه و ـ כ ـ ى ا ٴز ــאن وا ــאم‬ ‫ــאد א ـ دو ـ وا ـ ا ــאس א ـ‬ ‫ـ ا‬
‫ = ا ـ م ا ـ‬Allah, Nebî ve onun ailesi –selâm onun üzerine olsun- hürmetine, devle-
tinin geniş yatağını ölümsüz kılsın, ömrünün ve gücünün bereketli nefeslerini dünya
durdukça ebedî kılsın” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
7 “‫ = و ــא ـ ـ ا ـ ى‬O, nefis arzusu ile konuşmaz” anlamına gelen bu ifâde Kur’ân, en-
Necm 53/3. âyettir.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 985

illâ vahyun yûhâ”1, bülend-pervâz-ı “Ve hüve bi’l-ufukı’l-a‘lâ”2, mekânet-per-


dâz-ı “Denâ fetedellâ”3 sâhib-i sehm-i “Fekâne kābe kavseyni ev ednâ”4 hazret-
lerinin nücûm-ı semâ’-i hadrâ5 ve mesâbîh-i envâr-ı ihtidâ olan âl-i emcâd
ve ashâb-ı mekârim-i‘tiyâdları merâsim-i şer‘-i garrâlarının ikāme ve icrâsında
sâ‘î ve anların isrine muktefî mesned-nişîn-i hilâfetleri bi-ecma‘ihim ol nehc-i
hanîf-i müstakīmi râ‘î olup, husûsan Âsitân-ı hilâfet-âşiyân ve dûdmân-ı rah-
şân-ı saltanat-ı Âl-i ‘Osmân edâmallâhu sultânehüm mede’l-ezmân6. Beyt:

‘Alâ ervâhihim tuhafu’t-tehâyâ


Minellâhillezî halaka’l-berâyâ7

Hazerâtı i‘lâ’-i kelime-i şer‘-i mübîn ve i‘tisâm-ı habl-i metîn-i dînde


mukāsât-ı şedâ’id ile takvîm-i [T2 75b] akvem-i sübül ve teşyîd-i a‘del-i me-
bânî-i rusül emrinde kemâl-i sarf-ı makdûr ve sa‘y-ı meşkûrları ke’ş-şemsi fî
vasati’s-semâ’8 zâhir u hüveydâdır.
Bi-husûsihî Nukāve-i dûdmân-ı ‘Osmânî Hûrşîd-i ‘alem-i Tâc-dâr-ı
Hâkānî, Şehriyâr-ı bu’l-mehâmid-i ‘adl ü dâd, Pâdişâh-ı kişver-güşây-ı
merâhim-nijâd vefîrü’s-seciyyeti ve’l-kerem, Kesîru’l-‘atıyyeti ve’l-himem,
Sâhibü’n-nasri ve’z-zaferi ve’l-burhân, el-Meşkûru fî mesâ‘îhi bi’ş-şiye-
mi’l-haseneti’l-hisân, el-Mü’eyyedü bi-cünûdillâhi’l-Meliki’l-Müste‘ân
bi-mahz-ı tevfîkı’l-‘alîmi’r-Rahmân es-Sultân ibnü’s-Sultân es-Sultân
Mustafa Hân ibnü’s-Sultân el-Gāzî Sultân Ahmed Hân ebbedallâhu Hilâ-

1 “ ‫ــ‬ ‫( = ان ــ ا و ــ‬Size okuduğu) Kur’ân ancak kendisine bildirilen bir vahiydir”


anlamına gelen bu ifâde Kur’ân, en-Necm 53/4. âyettir.
2 “ ‫ = و ــ א ــ ا ــ‬O (Cebrail) en yüksek ufukta bulunur” anlamına gelen bu ifâde
Kur’ân, en-Necm 53/7. âyettir.
3 “ ‫( = د‬Ona) yaklaştı derken sarkıp daha da yakın oldu” anlamına gelen bu ifâde
Kur’ân, en-Necm 53/8. âyetin son kısmıdır.
4 “ ‫ـ او اد ـ‬ ‫( = ــכאن ــאب‬Peygambere olan yakınlığı) iki yay aralığı kadar, yahut daha
az oldu” anlamına gelen bu ifâde Kur’ân, en-Necm 53/9. âyettir.
5 semâ’-i hadrâ A2 : hadrâ’-i semâ T2
6 “‫ــ ى ا ز ــאن‬ ‫ = ادام ا ــ א‬Allah onların gücünü her zaman dâim etsin” anlamına
gelen Arapça duâdır.
7 “‫ــ ا א ــא * ــ ا ا ــ ى ــ ا ا ــא‬ ‫ = ــ اروا ــ‬Ruhlarına, mahlûkâtı yaratan Al-
lah’tan iyi dilek hediyeleri olsun!” anlamına gelen Arapça bir beyittir.
8 “‫و ا אء‬ ‫ = כא‬Gökyüzündeki güneş gibi” anlamına gelen Arapça bir deyiştir.
986 MEHMED HÂKİM EFENDİ

fetehû ve edâme şevketehû ve devletehû ilâ âhırı’l-ezmân1 efendimiz hazret-


leri ki:
Şâh-râ beh boved ez-tâ‘at-ı sad-sâle vü zühd2
Kadr-i yek-sâ‘at-ı ‘ömrî ki der u dâd koned
Halk der-sâye-i ‘adleş heme âsûde şeved
Zîr-i destân-ı cihân-râ zi-gam âzâd koned3
mefhûmuyla fıtrat-ı zât-ı ‘inâyet-âyâtları mecbûl-i ‘adl ü dâd ve ‘âmme-i ‘ibâd
ü bilâda nazar-ı ‘atf u merhametleri meşmûl-i i‘tiyâd olup, mecmû‘-i yevâkīt-i
[T2 76a] mevâkīt-i nefîseleri ibtigā’en li-vechillâhi Te‘âlâ4 hayrât ü meberrâta
masrûf5 ve ‘ömr-i sânî belki6 hayât-ı câvidânî olan ihyâ ve ‘imâr-ı cemîleye
ma‘tûf olduğu, meşhûd-ı dîde-i enâm ve ma‘lûm-ı cümle-i ecille-i a‘lâmdır:
İlâhî tâ cihân durdukca olsun devleti memdûd
Ola sa‘y-ı cemîli gün-be-gün masrûf hayrâta
Muvaffak ola fevka’l-hadd bi-vefkı’l-bâl her demde
Meserrât-ı pey-ender-peyle yâ Rab her meberrâta
Medlûlü ile ber-vefk-ı e‘azz-i âmâl-i du‘ây-ı devlet ü ‘ömr ve şevket ü ikbâl-
leri cümle-i ferîza-i âhâd-i ibtihâl olmağla, men de‘â hayran li-mefrûzi’t-tâ‘ati
feke-ennehû ekmelü külli’t-tâ‘ati7 me’âl-i tahkīk-iştimâli şîme-i erbâb-ı necdet ü
necât ü8 necâbet ve hulk-ı kerîme-i ehâlî-i dîn ü yakīn ve hidâyetdir9.

1 “‫ـ وادام ـ כ ودو ـ ا ـ ا ا ز ــאن‬ ‫ = ا ـ ا‬Allah onun hilâfetini ebedî kılsın ve bü-
yüklüğünü ve devletini zamanın sonuna kadar devâm ettirsin” anlamına gelen Arapça
bir duâdır.
2 sad-sâle vü zühd A2 : sad-sâle-i ‘ömr T2
3 “ ‫ى כ دروداد כ‬ ‫א وز * ر כ א‬ ‫אه را د از א‬
‫ـ ا ـ ده ـ د * ز ـ د ـ אن ــאن را ز ـ ازاد כ ـ‬ ‫ = ـ در ــא ٴ ـ‬Şâh için ömrünün bir
saatinde adâletle hükmetmesi, yüz yıllık zühd ve taâtten daha iyidir. Halk onun adâleti
gölgesinde mutlu oldu. O, dünyanın altta kalanlarını gamdan azat eder” anlamına
gelen Farsça bir şiirdir.
4 “ ‫ا א‬ ‫ = ا ًאء‬Yüce Allah’ın rızâsını isteyerek” anlamına gelen Arapça cümleciktir.
5 masrûf A2 : masrûfe T2
6 belki T2 : ― A2
7 “ ‫وض ا א כא اכ כ ا א‬ ‫ا‬ ‫ = د‬Her kim farz olan bir itâate hayır yoluyla
davet ederse, bu, bütün itâatlerin en üstünüdür” anlamına gelen Arapça bir cümledir.
8 necât ü T2 : ― A2
9 ehâlî-i dîn ü yakīn ve hidâyetdir T2 : ehl-i yakīn ü diyânetdir A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 987

Bi-hamdihî Te‘âlâ ol Hidîv-i Tâc-dâr-ı erîke-i dîn ve Dâdâr-ı kalem-rev-i


‘izz ü temkîn edâmallâhu ‘ömrahû ve devletehû ilâ yevmi’d-dîn1 efendimiz haz-
retleri muktezây-ı ihlâs-ı ‘inâyet-ihtisâs-ı Şâhâne’leriyle niçe âsâr-ı cemîle ve
kirdâr-ı cezîleye sarf-ı makderet ve bezl-i ‘uluvv-i himmet ve nîrû-yı ‘inâyet-
leri çehre-nümây-ı2 minassa-i zuhûr olup, havâkīn-i eslâf-ı [T2 76b] kirâm
ve selâtîn-i mâzıyye-i ‘izâm enâlehümullâhu mesûbâti’d-dâreyni ‘alâ memer-
ri’d-devâm3 hazerâtının âsâr-ı münîfelerine iktidâ vü iktifâda meziyyet ü rü-
chânları cümle-i hasâ’ıs-ı4 zât-ı bâhiratü’l-âyâtlarından olduğu, ‘alem-efrâz-ı
delâ’il ü burhân olmuşdur. Li-münşi’ihi’l-Hakīr:
Devlet ü ‘omreş be-tevfîk-ı Hudây-ı Zi’l-celâl
Bâd efzûn ô boved âsâr-ı hayreş müstedîm
Zıll-ı re’fet-bahş-ı û memdûd bâdâ ber-cihân
Mî-resâned ber-heme-‘âlem ez-û feyz-i ‘amîm5
Mesbût-ı mecelle-i rivâyât-ı sahîhadır ki, Fahr-ı ‘âlem ve Güzîde-i benî
âdem sallallâhu Te‘âlâ ‘aleyhi ve sellem6 hazretleri Medîne-i münevvere’de hâ’ıt
u buk‘asını kabîle-i Benî’n-Neccâr’dan iştirâ ve binâsına şurû‘ buyurdukları
Mescid-i şerîf ’de Sahâbe-i kirâm rıdvânullâhi Te‘âlâ ‘aleyhim ecma‘în7 hazerâtı
ile umûr-ı itmâm ve teşyîd ü te’sîsine zât-ı risâlet-âyâtları mübâşeret ve kıyâm
ü ihtimâm buyurup “Ve kâne yenkulü’l-lebine ma‘a’l-Müslimîne fî siyâbihî8,

1 “ ‫ـ ه ودو ـ ا ـ ـ م ا ـ‬ ‫ = ادام ا‬Allah onun ömrünü ve devletini kıyâmet gününe dek


dâim eylesin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
2 çehre-nümây-ı A2 : cehre-nümây-ı T2
3 “‫ا ـ وام‬ ‫ـ‬ ‫ــאت ا ار ـ‬ ‫ = ا א ـ ا‬Allah onları her dâim dünya ve ahiret mükâfat-
larına ulaştırsın” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
4 hasâ’ıs-ı (‫ )ﺧﺼﺎ ٴﯾص‬A2 : hasâyıs-ı ( ‫ ) א‬T2
5 “‫م‬ ‫اى ذى ا ل * אد ا ون و د ا אر ش‬ ‫دو و ش‬
‫ــ‬ ‫ــ א ــ ازو ــ‬ ‫ــא ــ‬ * ‫ــאن‬ ‫ــ او ــ ود ــאدا ــ‬ ‫ = ــ ر ــ‬Celâl sahibi
Hakk’ın tevfîkiyle, onun devlet ve ömrü uzasın; hayır eserleri devam etsin. Onun mer-
hamet bahşeden gölgesi dünyada uzun süre kalsın. Onun umumî feyzi bütün âleme
ulaşsın” anlamına gelen Farsça bir şiirdir.
6 “ ‫ـ و ـ‬ ‫ = ـ ا א ـ‬Yüce Allah O’na salât ve selâm etsin” anlamına gelen Arapça
bu cümle Peygamberimize yapılan bir duâdır.
7 “ ‫ــ‬ ‫ــ ا‬ ‫א ــ‬ ‫ = ر ــ ان ا‬Yüce Allah’ın rızâsı onların hepsinin üzerine olsun”
anlamına gelen Arapça duâdır.
8 “ ‫ــ א ــ‬ ‫ = وכאن ــ ا ــ ــ ا ــ‬Hz. Peygamber Müslümanlarla beraber kerpiç
taşıyordu” anlamına gelen bu Arapça ifâde bir hadîs-i şerîftir.
988 MEHMED HÂKİM EFENDİ

ya‘nî Sahâbe-i kirâm ile ma‘an hâl-i binâda sevb-i mübârek ü mutahharlarıyla
nakl-i libneye ma‘iyyet ü mübâşeret buyururlar idi. Ve kâne ‘Ammâru yenkulü
lebineteyni lebineten ‘an nefsihî ve lebineten ‘an Rasûlillâhi sallallâhu [T2 77a]
‘aleyhi ve sellem ve kāle yâ ‘Ammâru li’n-nâsi ecrun ve leke ecrân ve kālallâhümme
inne’l-ecra ecru’l-âhıreti ferhami’l-Ensâra ve’l-Muhâcirate1 ta‘bîr-i le’âlî-nizâmıy-
la edây-ı mu‘cizü’l-intizâmları resîde-i hadd-i tevâtür olmuşdur.
Nükte-i şerîfe: Ma‘lûm-ı uli’l-elbâbdır ki, zât-ı mefâhirü’l-âyât-ı risâletleri
bi-nefsihî nakl-i libne-i şerîfesine mübâşeret ile ihtimâm buyurdukları emr-i
celîl ü hatîrın ne mertebe sûret-pezîr-i ihtimâm ve itmâm olması matlûb-ı
‘âlîleri ve anın şeref-i fezâ’illeri ne mertebe şâyeste-i tahsîl ve ihrâz-ı sermâye-i
mübâhât ü imtiyâz olduğu bu ma‘nâdan fehm ü idrâk buyurulur.
Hattâ cenâb-ı ‘Osmân bin ‘Affân radıyallâhu ‘anh2 hazretleri Mescid-i
şerîf ’de ziyâdât-ı kesîre ile tevsî‘ ü tezyînine sarf-ı himmetleri mebzûl olup,
cidâr-ı mü’essese ve ‘umud-ı mansûbaların hicârât-ı zîbende-i menkūşeden ve
sukuf-ı merfû‘asın ahşâb sâc-ı Hindî’den zîb-ârây-ı teşyîd ü tezyîn buyurduk-
ları meşhûr u ma‘rûfdur.
Binâ’en ‘alâ zâlik el-aslü’l-asîl şevketlü, kerâmetlü Şehriyâr-ı ekrem ve Pâ-
dişâh-ı a‘zam halledallâhu ‘ömrahû ve devletehû mâ-dâme’l-‘âlem3 es-Sultân ib-
nü’s-Sultân es-Sultân Mustafa Hân ibnü’s-Sultân el-Gāzî4 Ahmed Hân [T2
77b] hazretlerinin Üsküdar’da ibtigā’en li-vechillâhi Te‘âlâ5 Ayazma Serâyı
sahnında müceddeden binâ vü ihyâ buyurdukları işbu Mihrişâh ismiyle mü-
semmâ câmi‘-i şerîf ve esnâ hicret-i Nebeviyye’nin bin yüz yetmiş bir senesi

1 “‫ـ و ـ و ــאل ــא ــאر ــאس‬ ‫ـ ا‬ ‫ـ و ـ ـ ر ـ لا‬ ‫ـ ـ‬ ‫ـ‬ ‫وכאن ــאر ـ‬


‫אروا א ـ ة‬ ‫ = ا ـ و ــכ ا ـ ان و ــאل ا ـ ان ا ـ ا ـ ا ـ ة אر ـ ا‬Ammâr iki kerpiç
ٌ
taşıyordu. Birisini kendisi için, diğerini Allah Rasûlü (Yüce Allah’ın salât ve selâmı
O’nun üzerine olsun) için taşıyordu. Hz. Peygamber: ‘Ey Ammâr insanlar için bir
sevap senin için iki sevap vardır’ dedi ve: ‘Ey Allah’ım! Şüphesiz gerçek sevap âhiret
sevabıdır, Ensâr ve Muhâcire merhamet eyle’ buyurdu” anlamına gelen bu ifâdeler
hadîs-i şerîftir. Çok benzer bir metin için bkz. Süheylî, age., IV,234, 264-265.
2 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah ondan razı olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
3 “ ‫ـ ه ودو ـ ــאدام ا א ـ‬ ‫ = ـ ا‬Allah onun ömrünü ve devletini dünya durdukça dâim
kılsın” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
4 el-Gāzî T2 : ― A2
5 “ ‫ـ ا אـ‬ ‫ـאء‬
ً ‫ = ا ـ‬Yüce Allah’ın rızâsını isteyerek” anlamına gelen Arapça bir cüm-
leciktir.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 989

zilhiccesinin evâ’ilinde1 vaz‘-ı esâs olunup, ile’l-ân yapdırılmasına ihtimâm-ı


tâm ve bi-hamdillâhi2 Te‘âlâ ve’l-minne işbu yetmiş dört senesi cumâdelûlâsı
âhırında3 hüsn-i hıtâm ü itmâm ve yevm-i cum‘a-i recebü’l-ferdde4 devlet-
lü Sadrıa‘zam ve Düstûr-ı mükerrem, Ebu’l-mevâhib Râgıb Mehmed Paşa
hazretleri ve Şeyhulislâm Veliyyüddîn Efendi cenâbları ve sâ’ir Dâ’ire-i5 Âsafî
cemâ‘at-ı Müslimîn ile edây-ı salât-ı cum‘a ve îfây-ı du‘ây-ı devâm-ı ‘ömr ü
devlet ve edây-ı kıyâm-ı ferr ü şevket-i hazret-i6 Zıllullâhî’de tezarru‘ ve niyâz
ile dest-ber-âverde-i dergâh-ı Îzid-i Müte‘âl olup, de’b-i kadîm ve âyîn-i müs-
tedîm-i bende-nüvâzî-i Hidîvâne’leri üzere Nâzır ve Emîn-i Binâ’ Gümrükcü
Seyyid İshâk Ağa’ya ferve-i semmûr ve Şeyh-i câmi‘-i şerîf ve Hatîb ve İmâm
ve sâ’ir tertîb olunan zevâta dahi hil‘atlar ilbâs ve surre ve ‘atıyyeler ihsân ü
‘inâyet buyuruldu.
Hattâ mârru’z-zikr Emîn-i Binâ’ Seyyid İshâk Ağa’nın [T2 78a] dâmâdı
Ahmed Efendi hıdmet-i binâ’-i câmi‘-i şerîfde olmağla, müceddeden Dîvân
Hâceliği ve Küçük Kal‘a mansıbı tevcîhâtda zabt eylemek üzere mecbûr u
mesrûr buyuruldu.
Tefâsîl-i hey’et-i câmi‘-i şerîf makāle-i âtiyede birer birer zikr u beyân olu-
nacakdır. Bunun gibi matbû‘ ve müstahsenü’l-vaz‘ı ve’ş-şekl bir câmi‘-i şerîf
binâ olunmamışdır ve binâ ve itmâmına sarf-ı ihtimâm buyurulmağla, müd-
det-i karîbede hüsn-i hıtâma resîde oldu:

Himmet-i Sultân eder elbette her kârı temâm


Dest-i cûduyla bulur kâr-ı cihân hüsn-i hıtâm

Medlûlüyle zât-ı ıstıfâ-penâh-ı Şehriyârî’leri muktezâsı üzere ol câmi‘-i


şerîfin derûn u bîrûnunda olan envâr-ı safvet ve şu‘â‘-ı nûrâniyyet mânend-i
Ka‘be-i dil-i erbâb-ı necdet ü zehâdet zâhir u bâhirdir. Hakk sübhânehû ve
Te‘âlâ bunun gibi niçe niçe hayrât ü hasenâta muvaffak u meysûr eyleyüp,

1 1-10 Zilhicce 1171 = 6-15 Ağustos 1758.


2 bi-hamdillâhi T2 : bi-hamdihî A2
3 21-30 Cumâldelûlâ 1174 = 29 Aralık 1760-7 Ocak 1761.
4 1 Receb 1174 = 6 Şubat 1761 Cuma.
5 ‫ )دا ٴﯾ ٴ‬A2 : Dâyire-i (‫ )دا ٴه‬T2
Dâ’ire-i (‫ره‬
6 hazret-i A2 : ― T2
990 MEHMED HÂKİM EFENDİ

tâ ebed nâm-ı şerîf-i ‘inâyet-redîfleri zîver-i cerîde-i sinîn ü eyyâm ola, âmîn
bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

Zikr-i vasf-ı câmi‘-i şerîf ve ma‘bed-i münîf ve


bimâ-ihtevâ fîhi mine’l-hayrâti ve’l-hasenât1
Zikr olunan câmi‘-i şerîfin tûl-i haremi yirmi dört zirâ‘ ve ‘arzı on yedi
buçuk zirâ‘ ve otuz beş zirâ‘ mürtefi‘ bir kubbe-i kebîre ve altı kubbe-i sagīra
ve câmi‘-i şerîfin [T2 78b] fevkınde çâr-kûşelerine düşmüş dört ‘aded hu-
curât-ı matbû‘a2 ve kafesli sagīr çâr fenâr kubbe ve iki dergâh kapusu mücellâ
ruhâm ile etrâfı müzeyyen ve maksûreler altında on iki ‘aded mücellâ ruhâm
sütûnlar, yan kemerleri3 altında iki sütûn-ı pâ ki sakīl ve meclüvve4 ve yine
ruhâm-ı sâfdan rengîn ve mücellâ mihrâb-ı şerîfin yemîn ü yesârında mutallâ
‘alemlü sütûn-ı ruhâm ve bâlây-ı mihrâbda sülüs-i celî hatt ile besmele-i şerîfe
ve ba‘dehû “Küllemâ dehale ‘aleyhâ Zekeriyye’l-mihrâbe vecede ‘indehâ rizkā5”6
âyet-i şerîfi7 sebt ü tahrîr buyurulmuşidi8.
Ve ruhâmdan mücellâ ve sâf bir minber-i şerîf ki çâr sütûn üstünde mutallâ
külâh-ı rif‘at-iktinâh-ı bâlâ9 ve pîş-i mihrâb-ı şerîf iki şem‘dân ki her biri sek-
sener vakıyye şem‘-i sefîd-i ‘asel kıyâdesine mevzû‘a10 ve dîger iki şem‘dân dahi
her biri onar vakıyye şem‘-i ‘asel kıyâdesine âmâde ve mihrâblu kalîçeler ile zîr
u bâlâsı mefrûş ve derûn-ı câmi‘-i şerîfe âvîze olunmak içün Sâhibü’l-hayrât
ve’l-hasenât şevketlü Şehriyâr-ı ‘âlem efendimiz hazretlerinin yedi ‘aded incü
ile müzeyyen ve11 şeş tarafı esmâ’ullâh ve ba‘zı ed‘iyye ve Sûre-i Mu‘avvezeteyn12

1 ve’l-hasenât T2 : + [Bu kelimeler siyah mürekkeple yazılmıştır] A2


2 matbû‘a A2 : matbû‘at T2
3 kemerleri T2 : kemeri A2
4 meclüvve A2 : meclüvvet T2
5 vecede ‘indehâ rizkā T2 : ― A2
6 “‫ــא رز ــא‬ ‫ــא زכ ــא ا ـ اب و ـ‬ ‫ = כ ــא د ـ‬Zekeriyâ onun bulunduğu bölmeye her
girişinde yanında bir yiyecek bulurdu” anlamına gelen bu ifâde Kur’ân, Âl-i ‘İmrân
3/37. âyetin ortasında yer alır.
7 âyet-i şerîfi A2 : âyeti T2
8 buyurulmuşidi T2 : buyurulmuş A2
9 bâlâ T2 : ― A2
10 mevzû‘a T2 : mevzû‘ A2
11 ve A2 : ― T2
12 [Felak ve Nâs sûrelerine verilen isimdir].
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 991

ile [T2 79a] zîb-ârây-ı tahsîn ü ta‘vîz olan âvîze-i mübâreke1 ki mecmû‘u bir
top-ı2 mergūb ve cânib-i yesârda Hünkâr Mahfili ki tûlu beş zirâ‘ ve ‘arzı dört
zirâ‘ ve derûnunda beş ‘aded sîm kanâdîl-i muzî’e ve dîger kanâdîl-i mutallâ
ki bir mikdârı mihrâb önüne, bir mikdârı mahfil-i hümâyûn içine âvîze olun-
muş ve derûn-ı mahfilde destâr-ı hümâyûn içün müzeyyen şebîke-i târın gir-
dâ-gird etrâfı fağfûr çînî-i gālî-behâ ile ârâste ve şebâbîk-i zerrîn3-tılâ ile mah-
fil-i hümâyûnun iki tarafları müzeyyen ve musanna‘ ve yine derûn-ı mahfilde
iki zirâ‘ mesned-i matbû‘ ve müzeyyen4 ve musanna‘ bir taht-ı hümâyûn ve
muhâzîsinde mihrâbının cânib-i yesârında muttasıl hâ’ıt-ı5 yek-pâre musanna‘
ruhâm-ı mücellâ ve müşebbek kürsî-i va‘z ve âbdest odası ile miyân-ı mahfil-i
hümâyûnu beş zirâ‘ fâsıla ve zemînden mahfile yirmi derece mikdârı6 nerdü-
bân ile çıkılur mürtefi‘ ve bîrûn-ı harem-i şerîfde iki mihrâb ve bâlâsında iki
‘aded mü’ezzinler mahfili7 ve zîr-i mahfil-i hümâyûn on iki zirâ‘ tûl ve on bir
zirâ‘ ‘arzı müştemil bir dehlîz ki anda edây-ı salât olunur.
Ve altında bir ‘aded muvakkit odası [T2 79b] ve bîrûn-ı câmi‘-i şerîf kârgîr
mekteb ve8 derûnu kalîçe ile mefrûşe ve müzeyyene ve hademe içün bir bâb
oda ve mahsûs mütevellî odası ve zîr-i câmi‘-i şerîf dokuz ‘aded musluk lüleleri
ile mutallâ ve mücellâ9 ve memşâ ve üç ‘aded bâb-ı havlu10 ve musanna‘ bir
çeşme-sâr-ı latîf ki sekiz mâsûra âb-ı sâfa mecrâ ve iki hazîne-i âb ki biri otuz
beş ve biri otuz zirâ‘ olmak üzere metîn ü müstahkem olup ve derûn-ı câ-
mi‘-i şerîfde esâmî-i çehâr-yâr-ı11 güzîn altûn ile tahrîr olunmuş ve mihrâb-ı12
şerîfin etrâfında olan câmlar içinde âhır-ı Sûre-i Haşr ve ba‘zı âyât-ı şerîfe ve

1 mübâreke A2 : mübâ[re]ke T2
2 top-ı A2 : tob-ı T2
3 zerrîn T2 : zer A2
4 müzeyyen A2 : +[Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “ve matbû‘” kelimeleri-
nin üzeri çizilmiştir] T2
5 hâ’ıt-ı (‫ )ﺣﺎ ٴﯾط‬T2 : hâyıt-ı ( ‫ ) א‬A2
6 derece mikdârı T2 : kademe A2
7 mü’ezzinler mahfili T2 : mahâfil-i mü’ezzinân A2
8 ve A2 : ― T2
9 mücellâ T2 : muhallâ A2
10 üç ‘aded bâb-ı havlu T2 : bâb-ı havlu üç ‘aded A2
11 çehâr-yâr-ı T2 : cehâr-yâr-ı A2
12 ve mihrâb-ı A2 : + [Bu kelimeler mükerrer yazılmıştır] T2
992 MEHMED HÂKİM EFENDİ

mahfil-i hümâyûn içinde “el-Cennetü tahte akdâmi’l-ümmehât”1 hadîs-i şerî-


fi tahrîr olunmuş ve bir ‘aded bir şerefeli2 menâre-i şerîfe ki nerdübânı kırk
zirâ‘, ‘alemine varınca irtifâ‘ı altmış yedi zirâ‘ ve tâ bâlây-ı kubbe pîrâmeninde
leyâlî-i ramazânda îkād olunmağıyçün bir sıra kanâdîl-i billûrîn ve vasatın-
da hem-çünîn ve mecmû‘-i kanâdîl-i câmi‘-i şerîf dahi billûrdan olup, zücâc
olmamak üzere ve mecmû‘-i revzen ve câm doksan dokuz [T2 80a] ‘aded ve
her tarafı tarîk-ı ‘âmm, bir tarafı Yasdıkcılar, bir tarafı Mücessemciler ve bir
tarafı hammâm ve bir tarafı etmekci furunu ve sâhil tarafında niçe müferrih
sâhil-hâneler yapılup, ziyâde mevkı‘ında vâkı‘ olmuşdur.
Ve târîh-i hitâm-ı câmi‘-i şerîf Sadrıa‘zam u efham3 Ebu’l-mevâhib dev-
letlü Râgıb Mehmed Paşa hazretlerinin eser-i tab‘-ı me‘ârif-neb‘-i ‘âlîleri olup,
Şeyhulislâm sellemehü’s-Selâm4, ‘İmâd-ı Sânî Veliyyüddîn Efendi cenâbları
dahi kendü hatlarıyla sebt ü tahrîr buyurmalarıyla, işbu mahalde dahi sâbıkā
zikri mürûr etmişiken5 et-tekrâru hasen6 me’âliyle i‘âde olunmak çespân gö-
rüldü7.

Târîh-i hazret-i Sadrıa‘zamî berây-ı itmâm-ı câmi‘-i şerîf


Muktedây-ı ehl-i sünnet câmi‘-i mecmû‘-i hayr
Kıldı çün bu ma‘bed-i zîbâyı inşâ bî-riyâ
Sadr-ı ‘asrı bendesi Râgıb dedi târîhini
Câmi‘-i ra‘nâ binâ’-i Şâh Sultân Mustafâ
(‫[ )ﺟﺎﻣﻊ رﻋﻨﺎ ﺑﻨﺎﺀ ﺷﺎه ﺳﻠﻄﺎن ﻣﺼﻄﻔﺎ‬Sene 1174]

1 “‫ــ ا ــ ام ا ــאت‬ ‫ = ا ــ‬Cennet annelerin ayakları altındadır” anlamına gelen bu


cümle Ahmed b. Hanbel, Nesâî, İbn Mâce ve Hâkim gibi hadîsçilerin rivâyet ettikleri
bir hadîs-i şerîftir; bkz. Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, no. 1087, I,335.
2 şerefeli A2 : şerefelü T2
3 Sadrıa‘zam u efham A2 : Sadrı efham u a‘zam T2
4 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
5 bkz. [T2 60b-61a]
6 “ ‫ = ا כــ ار ــ‬Tekrar güzeldir” anlamına gelen Arapça atasözüdür; bkz. Yılmaz, age.,
II,846.
7 mahalde dahi sâbıkā zikri ….. görüldü T2 : mahalle kayd ve tastîr olunmak münâsib
görüldü A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 993

İhrâc-ı Surre-i Haremeyn-i muhteremeyn1 bi-vechi’l-mu‘tâd


Sene-i mezkûre mâh-ı recebü’l-ferdinin on ikinci günü2 kuttân-ı Haremey-
ni’ş-şerîfeyn olan fukarâ ve ‘ulemâ ve gurebâ ve meşâyih ve etfâl ve erâmile3
beher sene sadakāt-ı behiyye-i Husrevâne’den ihsân ve irsâl4 [T2 80b] buyuru-
lan Surre-i şerîfe bi-temâmihâ ve kemâlihâ hâzırlanup, resm-i kadîm ve âyîn-i
müstedîm üzere Serây-ı Cedîd-i hümâyûn’dan ifrâz ü5 ihrâc ve Emânet-i Sur-
re-i şerîfe ile be-kâm olan Ser-bostâniyân-ı Hâssa-i sâbık Halîl Ağa’ya teslîm
ve ilbâs-ı hil‘at ile tekrîm buyurulup6 ve mükemmel Surre-i şerîfe alayı7 ile
Üsküdar’a ‘ubûr olunup ve8 ol mahalden tâ Şâm-ı şerîf ’e varınca yol üzerinde
vâkı‘ vüzerâ vü ümerâ ve hükkâm-ı sâ’ireye Surre-i şerîfe’yi âminen ve sâlimen
mahalline îsâlde dâmen-der-meyân-ı ihtimâm olmalarıyçün mu‘tâd üzere ıs-
dâr olunan evâmiri tahrîr ve ikmâl ü itmâmda9 bezl-i makderet ü ihtimâm
buyuruldu.
Ve bundan akdem Medîne-i münevvere Kazâsı’yla mütenevvir olan
Şa‘bân-zâde Ahmed Efendi pîr u ihtiyâr olmakdan nâşî Medîne’ye râhî olmakda
kemâl-i su‘ûbet ve belki ‘adem-i imkânı zâhir olmağla, Altûnuçok-zâde ‘Abdul-
lah Efendi’ye bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh buyuruldu. Ve Mekke-i
mükerreme Kadısı-yı sâbık Kebîrî-zâde Mustafa Efendi ve Sultân Selîm Vâ‘izi
‘Osmân Efendi fevt olup, Eyyûb Câmi‘i Şeyhi Yâsînci-zâde’ye [T2 81a] Sultân
Selîm Meşîhati ve ‘Abdülhalîm-zâde Seyyid Efendi’ye Eyyûb Câmi‘i Meşîhati ve
Vâlide Câmi‘i Şeyhliği, Şehzâde10 Vâ‘izi Hızır-zâde Efendi’ye ve Şehzâde Meşî-
hati, Vâlide-i Üsküdar Şeyhi Bâkī Efendi’ye ve bu def‘a karîben zeyl olan Vâlide
Câmi‘i Şeyhliği, Seyyid Halîl Efendi’ye tevcîh buyuruldu.

1 muhteremeyn A2 : eş-şerîfeyn T2
2 12 Receb 1174 = 17 Şubat 1761 Salı.
3 Haremeyni’ş-şerîfeyn olan fukarâ ….. erâmile T2 : Haremeyn-i muhteremeyn’e A2
4 ve irsâl A2 : + [Bu kelimeler mükerrer yazılmıştır] T2
5 ifrâz ü T2 : ― A2
6 buyurulup T2 : olunup A2
7 alayı T2 : alay A2
8 ve A2 : ― T2
9 ikmâl ü itmâmda T2 : itmâm ve kemâl A2
10 Şehzâde A2 : + [Metinde bu kelime önce “Şeyh-zâde” şeklinde yazılmış, sonra üzeri
kırmızı mürekkeple çizilerek sayfa kenârına “Şehzâde” kelimesi kırmızı mürekkeple
yazılmıştır] T2
994 MEHMED HÂKİM EFENDİ

‘Azl-i Kapudân-ı deryâ Mustafa Paşa ve tevcîh-i


Belgrad be-müşârun ileyh ve gayrân1
Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i Şehriyârî olan Mustafa Ağa me’mûr olduğu hı-
demâtında kemâl-i istikāmetle mücidd ü sâ‘î olmağla, mazhar-ı nazar-ı ‘atû-
fet-eser-i hazret-i2 Şehriyârî olup, rütbe-i vâlây-ı Vezâret’le Deryâ Kapudanlığı
ile be-kâm3 ve bir müddetden sonra ‘azl ve Belgrad Muhâfazası mûmâ ileyhe4
tevcîh ü ihsân buyuruldu. Sâbıkı Muhâfız-ı Belgrad Hasan Paşa’ya dahi Deryâ
Kapudanlığı tevcîh ü ihsân buyuruldu.
Mâh-ı recebin evâhırında5 Âsitâne’den mahatt-ı hükûmeti olan Belgrad’a
müteveccih ü râhî oldu. Ve Edirne Bostâncı-başılığı Hâsekî Ağa’ya tevcîh ve
selefi Kara Hâsekî nâm Ağa, Filibe Nezâreti’ne me’mûr kılındı. Ve Kapudân-ı
deryâ Hasan Paşa dahi evâsıt-ı mâh-ı şa‘bânda6 Âsitâne-i ‘aliyye’ye duhûl ertesi
gün Bâb-ı Sadrı7 [T2 81b]a‘zamî’de Deryâ Kapudanlığı’na8 ilbâs-ı hil‘at ile
tekrîm9 buyuruldu. Ve bu esnâda hulefâ’-i aklâmdan Mâlikâne Halîfesi Tay-
yibî Efendi ‘azm-i sâha-i cinân ile tatyîb-i ( ‫ ) ــ‬meşâmm-ı ervâh kılındı10.
Bir garîb dervîş-nihâd kimesne idi; vaz‘ ve tavr ve libâsı kendüye mahsûs idi.
Yine gurre-i şa‘bânda11 fuzalâdan sâbıkā Halebü’ş-şehbâ Kazâsı’ndan munfa-
sıl Kilîsî Hüseyn Efendi, Edirne Mevleviyyeti’ne mevsûl kılındı. Ve Murâd-zâ-
de Seyyid Ahmed Efendi’ye Galata Mevleviyyeti ve Dâru’l-hadîs-i Süleymâ-
niyye’den Efendi’ye Bosna Mevleviyyeti bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn
tevcîh buyuruldu. Ve Bölükât-ı Erba‘a’dan Gurebâ’-i Yemîn Kâtibi Pîr Musta-

1 be-müşârun ileyh ve gayrân T2 : be-û ve gayr-ı zâlik A2


2 ‘atûfet-eser-i hazret-i T2 : ― A2
3 be-kâm A2 : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “olup” kelimesinin üzeri
çizilmiştir] T2
4 mûmâ ileyhe T2 : kendüye A2
5 21-30 Receb 1174 = 26 Şubat-7 Mart 1761.
6 11-20 Şa‘bân 1174 = 18-27 Mart 1761.
7 Bâb-ı Sadrı A2 :+ [Bu kelimeler mükerrer yazılmıştır] T2
8 Deryâ Kapudanlığı’na T2 : kapudanlığa A2
9 ile tekrîm T2 : ― A2
10 meşâmm-ı ervâh kılındı T2 : olundu A2
11 1 Şa‘bân 1174 = 8 Mart 1761 Pazar.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 995

fa Paşa, Dîvân Efendisi Mehmed Efendi ‘âzim-i dîvân-ı bekā oldu. Ve çünki
Edirne Bostâncı-başılığı, Enderûn-ı hümâyûn’dan Hâsekî Ağa’ya tevcîh buyu-
ruldu.
Moldevâncı ‘Ali Ağa, Filibe cânibinde ba‘zı hıdemât ile1 me’mûr idi. İtmâm-ı
hıdmetiyle geldikde Hâsekî Ağalığ’a me’mûr ve der-‘akab Bostâncı-başılığ’a il-
bâs-ı hil‘at ile tayy-ı merâhil-i kâm buyuruldu. Ve Sadrıa‘zamî Oda-başısı Hâsekî
Ağalığ’a ilbâs-ı hil‘at ve Karakulluk, Sadrıa‘zamî Oda-başısı2 ve Gümüş Süley-
mân Ağa yine Karakullukluk hıdmetine ta‘yîn ü tahsîs buyuruldu.

İhrâc-ı mevâcib-i kısteyn bi-vechi’l-mu‘tâd


[T2 82a] Altmış3 dört senesi şa‘bânü’l-mu‘azzamının on dördüncü sülesâ
günü4 Dîvân-ı hümâyûn’da asâkir-i zafer-rehberin müstehak oldukları iki kıst
mevâcibleri ‘an-nakdin Hazîne-i hümâyûn’dan ihrâc olunup, herkes havsala-i is-
ti‘dâdlarına göre mevâcib-i mezkûrenin tevzî‘ u taksîm olunmasında hisse-yâb-ı
nevâl-i zülâl-i ihsân-ı Pâdişâhî olmuşlardır. Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ bu gûne
‘atâyây-ı cezîle ile zemân-ı devlet ü şevketlerinde cümle kulların mesrûr u mec-
bûr etmeğe muvaffak ve meysûr eyleye, âmîn5 bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.
Mevâcib-i mezkûrenin ihrâcı gününden Sadrıa‘zam ve Müşîr-i efham
hazretleri Kapu’da tevzî‘ u i‘tâya şurû‘ ve hıtâm-ı devrde mahz-ı nevâziş-i
Sadr-ı kerîm içün ‘âdet-i seniyye-i hazret-i Cihân-dârî ve deydene-i behiy-
ye-i Husrevânî üzere hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf ve bir sevb-i semmûr-ı müs-
tevcibü’s-sürûr ve hançer-i6 mücevher ile hâlâ Silahdâr-ı hazret-i Şehriyârî ‘iz-
zetlü Ağa cenâbları Bâb-ı Sadrıa‘zamî’ye şeref-res-i vürûd ve de’b-i kadîm ve
‘âdet-i müstedîm7 üzere merâsim-i istikbâl ‘alâ-vechi’l-ibcâl mer‘î ve mü’eddî

1 hıdemât ile T2 : hıdemâtıyla A2


2 Hâsekî Ağalığ’a ilbâs-ı hil‘at ve Karakulluk, Sadrıa‘zamî Oda-başısı A2 : ― T2
3 altmış [Metinde “yetmiş” yerine sehven “altmış” yazılmış olmalıdır] T2 : + [Metinde
“yetmiş” yerine sehven “altmış” yazılmış olmalıdır] A2
4 14 Şa‘bân 1174 = 21 Mart 1761 Cumartesi. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
5 âmîn T2 : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] A2
6 hançer-i T2 : hancer-i A2
7 ve ‘âdet-i müstedîm T2 : ― A2
996 MEHMED HÂKİM EFENDİ

ve kırâ’at-ı hatt-ı şerîf-i übbehet-redîf [T2 82b] itmâm ü îfâ1 olunup, taraf-ı
hazret-i Sadrıa‘zamî’den Ağa-yı mûmâ ileyhe hançer-i mücevher ve ferve-i
semmûr ve müzeyyen ü mükemmel esb2 ve ‘atıyye-i cezîle ve ma‘iyyetinde
olanlara dahi mu‘tâd üzere ‘atıyyeler ve surreler ve hil‘atlar iksâ vü i‘tâsıyla3
îfây-ı merâsim-i ibtihâc ü sürûr buyuruldu.

İhrâk-ı cüz’î der-Çukur-bostan


İstanbul’da Çukur-bostan kurbunda sâ‘at dörtde iken birkaç sagīr hâne-
ler muhterik olup, bi-‘inâyetillâhi Te‘âlâ iştidâd bulmadan basdırılup muntafî
oldu. Ve bu esnâda hâlâ Serây-ı ‘atîk Ağası Şeyhu’l-Harem-i Nebevî hıdmet-i
celîlesiyle hil‘at ilbâs ve teşrîfât-ı hümâyûn ile Kaftân Ağalığı ta‘bîr olunur
gediklü zu‘amâdan Mustafa Ağa ile ma‘an cânib-i Medîne-i münevvere’ye râhî
olmalarına emr u fermân buyuruldu.

Vürûd-ı hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf bâ-‘atıyye-i hümâyûn ki be-ashâb-ı


düyûn-ı mahbûsîn-i fukarâ’ ki ez-habs ve kayd-ı mazîk4 rehâ-yâfte-end
Yine sene-i merkūme mâh-ı şa‘bânü’l-mu‘azzamının evâsıtında5 Bâb-ı
hazret-i Sadrıa‘zamî’ye bir kıt‘a hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf-i hazret-i Pâdişâhî6
şeref-res-i vürûd ve mazmûn-ı münîfi: “Hâlâ edâsına bir vechile iktidâr ve
yesârları olmayup, üzerlerine mütehattimü’l-edâ [T2 83a] olan erbâb-ı düyûn
fukarâları ki, zindânda ve sâ’ir mehâbisde ahvâlleri dîger-gûn ve ‘asâr üzere ol-
malarıyla, ibtigā’en li-vechillâhi Te‘âlâ7 bu makūleleri düyûnlarından ve kayd-i
mazîk-ı habsden ıtlâk içün taraf-ı bâhiru’ş-şeref-i Mülûkâne’mden kırk kîse
akça gönderilmişdir. Gerekdir ki bu mahbûsların dânîlerini vech-i şer‘î ile irzâ
ve herkese sulh u rızâları üzere bir mikdâr meblağ i‘tâ8 olunup, fukarâ’-i med-
yûnîn tengîne-i habsden ıtlâk olunalar” deyü mü’ekked ve musarrah idi.

1 îfâ A2 : ‫ ا א‬T2
2 müzeyyen ü mükemmel esb T2 : müzeyyen esb-i mükemmel A2
3 iksâ vü i‘tâsıyla T2 : iksâsıyla A2
4 ez-habs ve kayd-ı mazîk T2 : ez-kayd-ı habs ve düyûn A2
5 11-20 Şa‘bân 1174 = 18-27 Mart 1761.
6 hazret-i Pâdişâhî T2 : Şehriyârî A2
7 “ ‫ا א‬ ‫ = ا ًאء‬Yüce Allah’ın rızâsını isteyerek” anlamına gelen Arapça cümleciktir.
8 bir mikdâr meblağ i‘tâ T2 : edâ A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 997

Mazmûn-ı ‘inâyet-meşhûn-ı emr-i hümâyûn üzere taraf-ı hazret-i Sad-


rıa‘zamî’den âdemler ta‘yîn olunup, gerek zindânda ve sâ’ir ‘âdî mehâbisde
olan fukarâ erbâb-ı düyûnun mutâlibîn1 ve dânîleri cem‘ ve her birini mik-
dâr-ı mu‘ayyen meblağ ile irzâ ve sulh ve bu vechile mazîk-ı2 habsden ıtlâk ve
rehâ buyurmağla, ‘an-samîmi’l-bâl du‘ây-ı hayr-ı ‘ibâdullâha nâ’il ü mazhar
oldular.
Zehî Şehriyâr-ı merâhim-şi‘âr ve3 ‘âlî-tebâr ki edâmallâhu ‘ömrahû ve şevke-
tehû ilâ-yevmi’l-haşri ve’l-karâr4 beher sene ‘âdet-i cemîle-i Husrevânî’leri üzere
bunun gibi niçe niçe muzdarib ve bî-iktidâr fukarâ vü zu‘afây-ı ‘ibâdullâhı sa-
dakāt ve ‘atâyây-ı cezîle-i Mülûkâne’leriyle tengîne-i ‘asâr ve mezâyıkdan [T2
83b] halâs buyurmuşlardır.
Hakk Te‘âlâ vücûd-ı hümâyûnların hatâ vü hatarlardan masûn u me’mûn
eyleyüp, ‘ömr ve devlet ü şevketlerin ilâ-yevmi’l-haşri ve’l-karâr dâ’im ve ber-
karâr eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn5.

Vürûd-ı haber-i vefât-ı Sadr-ı esbak Seyyid ‘Abdullah Paşa


der-Halebü’ş-şehbâ’ ‘aleyhi’r-rahmetü6
Sene-i mezkûre gurre-i şa‘bânında7 hâlâ Halebü’ş-şehbâ8 Vâlîsi olan Sadr-ı
esbak es-Seyyid9 ‘Abdullah Paşa birkaç gün ‘illet-i mizâcı hasebiyle10 hastalanup
‘âzim-i diyâr-ı hâmûşân oldu11; rahmetullâhi ‘aleyh12.

1 mutâlibîn T2 : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] A2


2 ve bu vechile mazîk-ı T2 : ve A2
3 ve T2 : ― A2
4 “‫ـ ه و ـ כ ا ـ ـ م ا ـ وا ـ ار‬ ‫ = ادام ا‬Allah onun ömrünü ve büyüklüğünü kıyâmet
gününe dek dâim eylesin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
5 Vürûd-ı hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf bâ-‘atıyye-i hümâyûn ki be-ashâb-ı düyûn-ı
mahbûsîn-i fukarâ’ ….. Seyyidi’l-mürselîn T2 : + [Bu kısım s. 586 ve s. 587’nin
kenârına yazılmıştır] A2
6 “ ‫ا‬ = Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
7 1 Şa‘bân 1174 = 8 Mart 1761 Pazar.
8 Halebü’ş-şehbâ T2 : Haleb A2
9 es-Seyyid T2 : Seyyid A2
10 mizâcı hasebiyle T2 : mizâcla A2
11 ‘âzim-i diyâr-ı hâmûşân oldu T2 : dâr-ı bekāya intikāl eyledi A2
12 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
998 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Merhûm es-Seyyid ‘Abdullah Paşa Kerkûtiyyü’l-asl1, zâtında edîb ü kerîm


hayli fezâ’il ü me‘ârifden behre-dâr ve mesned-i Sadâret’de memdûh-ı hüsn-i
ahlâk ile ma‘rûf2 bir Vezîr-i lâ-nazîr idi. Müddet-i Vezâret’lerinde züvvâr ve
hademe-i Devlet-i ‘aliyye’yi3 hasbe’l-imkân ri‘âyet ve gâh lisân ile olsun4 tatyîb
ve nevâzişden hâlî olmazlar idi. Bu tarîkle kulûb-ı nâs ana müncezib olup,
du‘ây-ı hayr ederler idi. Mesned-i Vezâret’in ‘avâm-pesendîde mehâret-i tâm-
meleri var idi5.
Hattâ bir Kapu günü -Hakīr anda bulundum6- ‘azîm bârân-ı şedîde7
olup, bulunan züvvâr ve hâcegân efendilere8: “Böyle matar-ı şedîde9 ve şitâda
kapu edüp, sizlere bu zahmeti çekdirmekde fi’l-hakīkati ta‘b ü meşakkat oldu-
ğu zâhir u bâhirdir. [T2 84a] Lâkin tahkīk sizleri göreceğim geldi. Bârî kapu
olmak vâsıtasıyla görüşmek murâd eyledim” deyü ‘azîm nevâziş buyurduğu
hâlâ hâtır-ı Hakīr’den bîrûn olmamışdır; rahmetullâhi Te‘âlâ10 ‘aleyh11.

İhsân-ı Vezâret be-Mansıb-ı Halebü’ş-şehbâ’ be-Emîn-i Matbah-ı


‘âmire el-Hâc Ebûbekir Efendi
Yine sene-i merkūme mâh-ı şa‘bânü’l-mu‘azzamının on birinci günü12
Emîn-i Matbah-ı ‘âmire olan Ebûbekir Efendi’ye Haleb mansıbı ile rütbe-i
vâlây-ı Vezâret ihsân ü ‘inâyet ve ilbâs-ı hil‘at-ı seniyye ile ser-i iftihârı berâber-i
felek-i esîr kılındı. Müşârun ileyh el-Hâc Ebûbekir Paşa fi’l-asl Re’îsülküttâb
Tavukcu-başı demekle ma‘rûf edîb ve fâzıl ü lebîb, hüsn-i salâh ve takvâ ve

1 Kerkûtiyyü’l-asl T2 : ― A2
2 fezâ’il ü me‘ârifden behre-dâr ve mesned-i Sadâret’de memdûh-ı hüsn-i ahlâk ile ma‘rûf
T2 : ― A2
3 Devlet-i ‘aliyye’yi T2 : Devlet’i A2
4 lisân ile olsun T2 : lisânla A2
5 bu tarîkle kulûb-ı nâs ana müncezib olup ….. idi T2 : ― A2
6 Hakīr anda bulundum T2 : ― A2
7 şedîde A2 : ― T2
8 hâcegân efendilere T2 : hâcegân efendiler A2
9 şedîde T2 : ― A2
10 Te‘âlâ T2 : ― A2
11 “ ‫ا א‬ ‫ = ر‬Yüce Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça
duâdır.
12 11 Şa‘bân 1174 = 18 Mart 1761 Çarşamba.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 999

‘ilm ü fazl ve dirâyet ü nühâ ile ma‘rûf1 Mustafa Efendi’nin terbiyyet-kerdesi


ve gars-ı yemîn-i himmeti2 ve dâmâdı olup, zâtında olan isti‘dâd-ı fıtrîsi ile hâ-
cegân-ı Dîvâniyye’ye duhûl ve bir müddetden sonra Yeniçeri Efendiliği ve bir
müddet Tersâne-i ‘âmire, ba‘dehû Darb-hâne-i ‘âmire3 emânetleri ve Riyâset-i
Devlet-i ‘aliyye ve Sadrıa‘zam Kethudâlığı ve sâ’ir me’mûr olduğu hıdemât-ı
külliyye ve cüz’iyyede sıdk u istikāmet ve tevfîk u istidâmetle hareketi matbû‘
u makbûl ve umûr u husûsunda bi-emrillâhi Te‘âlâ meysûr ve mukdim u mu-
vaffak4 [T2 84b] ve vücûhla me‘ârif ü kemâlden behre-dâr her hâlde nazar-ı
‘atûfet-eser-i5 Husrevâne’ye lâyık u sezâ-vâr olmağla, karîha-i sabîha-i hazret-i
Cihân-dârî’den rütbe-i vâlây-ı Vezâret’le çırâğ buyuruldu.
Hakk Te‘âlâ bunun emsâli niçelerin dahi zemân-ı devlet ü şevketlerinde
behre-yâb etmeğe6 müyesser ve makdûr eyleye, âmîn. Ve sâbıkā Sadrıa‘zam
Kethudâsı olup, hânesinde du‘ây-ı devâm-ı Devlet-i ‘aliyye’ye meşgūl Tavîl
İbrâhîm Bey cenâbları dahi her vechile me’mûr oldukları hıdmetlerde sıdk u
sedâd ile hulk-ı cemîli cümleye7 ma‘lûm olmağla, Emânet-i Matbah-ı ‘âmire
ile çeşn-i ikbâli memdûd-ı mâ’ide-i ihtirâm buyuruldu.

‘Azl-i Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel Râmî Paşa-zâde Mustafa Beyefendi ve


Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel-şüden-i el-Hâc
‘Abdî Efendi Re’îsülküttâb-ı sâbık8
Sene-i merkūme şa‘bânının yirmi dördüncü gün9ü10 Defterdâr-ı Şıkk-ı Ev-
vel olan Râmî Paşa-zâde Mustafa Beyefendi ‘azl ve hânesinde refâh üzere ikā-
metlerine fermân buyurulup, Re’îsülküttâb-ı esbak el-Hâc ‘Abdî Efendi vücûh

1 Tavukcu-başı demekle ma‘rûf edîb ve fâzıl ü lebîb, hüsn-i salâh ve takvâ ….. ma‘rûf
T2 : el-Hâc A2
2 ve gars-ı yemîn-i himmeti T2 : ― A2
3 ‘âmire A2 : ― T2
4 u muvaffak T2 : ― A2
5 ‘atûfet-eser-i T2 : ‘atûfet-i A2
6 etmeğe T2 : etmek A2
7 cümleye A2 : cümle T2
8 Re’îsülküttâb-ı sâbık T2 : ― A2
9 24 Şa‘bân 1174 = 31 Mart 1761 Salı.
10 şa‘bânının yirmi dördüncü günü A2 : şa‘bânın evâsıtında T2
1000 MEHMED HÂKİM EFENDİ

ile bi-hasebi’z-zâti ve’z-zemân müstehak u sezâ-vâr, belki a‘tı’l-kavse bârîhâ1


mâ-sadakına sâdık, mücerrebü’l-etvâr olduğu ecilden Şıkk-ı Evvel2 Defterdâr-
lığı’yla ilbâs-ı hil‘at buyuruldu. [T2 85a]
Ve Defterdâr Efendi Mektûbcusu hulefâlarından Rahîkī dâmâdı Râcih
Beyefendi müddet-i medîde imrâr-ı vakt edüp, hân-ı pür-nevâl-i Devlet’den
neşve-yâb-ı kâm olmamağla3, hüzâl-i müfrit ve4 za‘f-ı hâline merhamet buyu-
rulup, karîha-i sabîha-i hazret-i Cihân-dârî’den müceddeden tarîk-i hâcegâna
duhûl ile Cebeciler Kitâbeti mansıbı ile çırâğ buyurulmasına emr-i hümâyûn-ı
Cihân-dârî sâdır olmağın, gûyâ tecdîd-i hayât-ı tâze ile ten-i pûsîdesine nefh-ı
rûh-ı ikbâl buyuruldu. Bunun sûret ü he[y]’etin gören te‘accüb eyler idi.
Lahmden hâlî ifrât-ı ekl-i ma‘cûn-ı rahîk ile hüzâl-i müfrit gelüp, lahmden
‘ârî hemân üstühân üzere bir cild-i sâde ve sûret-i insânda betûrâk-ı (‫) ــ راك‬
bostân-ı hâcegân tesmiye olunmuş idi5. Eğerçi ‘atâyây-ı İlâhiyye’ye ‘illet ü se-
beb lâzım değildir. Ammâ fi’l-cümleti vücûh-ı münâsebetden dahi6 ‘ârî olmaz.
Sâlifü’z-zikr Râcih Beyefendi ibtilây-ı berş-i rahîk ile kemâl-i za‘f ve hüzâle
bâliğ olup bî-tâkat olmağla7, Mahmûd-paşa Tevliyyeti kendüsünde bulunup8,
bir gün9 cum‘a selâmlığı Mahmûd-paşa’da olup10 mütevellî bulunanlar Rikâb-ı
hümâyûn pîş-gâhında11 buhûr-dân ile râhî ve devân olmak lâzime-i hıdmeti
olmakdan nâşî bî-çâre pîş-gâh-ı Rikâb-ı Şehriyârî’de mâşî iken, kemâl-i hüzâl-
den düşüp12 harekete mecâli kalmaz.

1 “‫ = ا ــ ا ــ س אر ــא‬Yayı atıcısına ver (= İşi ehline ver; At binenin, kılıç kuşananın”


anlamına gelen Arapça bir atasözüdür.
2 Şıkk-ı Evvel A2 : + [Bu kelimeler mükerrer yazılmıştır] T2
3 kâm olmamağla A2 : câm-ı rahîk olamamağla T2
4 hüzâl-i müfrit ve T2 : ― A2
5 bunun sûret ü he[y]’etin gören te‘accüb eyler idi. Lahmden hâlî ifrât-ı ekl-i ma‘cûn-ı
….. idi T2 : ― A2
6 dahi A2 : de T2
7 Sâlifü’z-zikr Râcih Beyefendi ibtilây-ı berş-i rahîk ile kemâl-i za‘f ve ….. olmağla
A2 : ― T2
8 bulunup T2 : + [Bu kelime kırmızı mürekkeple yazılmıştır] A2
9 bir gün T2 : ― A2
10 olup T2 : olduğu gün A2
11 Rikâb-ı hümâyûn pîş-gâhında T2 : pîş-gâh-ı Rikâb-ı hazret-i Şehriyârî’de A2
12 râhî ve devân olmak lâzime-i hıdmeti olmakdan nâşî ….. düşüp T2 : makām-ı hıd-
metde devân olması beher hâl emr-i mütehattim olmağın bî-çâre kemâl-i za‘f ve hüzâ-
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1001

Hazret-i Hudâvend-i merâhim-şi‘âr hazretleri1 edâmallâhu ‘ömrahû2 ve şev-


ketehû ilâ-yevmi’l-haşri ve’l-karâr3 lemha-i ‘inâyetle bunun4 za‘f-ı hâlini müşâ-
hede buyurup5, kemâl-i şefekat ü merhametlerinden nâşî6 nevâziş ü taltîf ile:
“Matlûbu nedir?” deyü su’âl [T2 85b] “‘İnâyet-iştimâllerinde Defterî Kalemi
hulefâsındanım ve Cebeciler Kitâbeti’yle Dîvân Hâceliği7 matlûbumdur” de-
dikde, ihsân ü ‘inâyetle kerem ve firâvân-ı Cihân-dârî’lerine mazhar olur.
Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ vücûd-ı hümâyûnların hatâ vü hatarlardan
masûn u me’mûn edüp, bunun gibi niçe bî-çâreler mazhar-ı lutf u ‘inâyetleri
olmakdan hâlî ve berî olmaya, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

Ziyâret-i Hırka-i şerîfe ve Bürde-i münîfe-i hazret-i Rasûl-i ekrem ve


Nebiyy-i muhterem sallallâhu Te‘âlâ ‘aleyhi ve sellem8 ‘alâ-mâ-cerat
bihi’l-‘âdetü’s-seniyyetü
Yine9 sene-i merkūme ramazân-ı şerîfinin on beşinci günü10 resm-i ka-
dîm ve âyîn-i müstedîm üzere takbîl ü telsîm-i dâmen-i Hırka-i şerîfe-i
hazret-i11 Seyyidü’l-enâm ‘aleyhi efdalu’s-salâti ve ekmelü12’s-selâm13 ile14 mü-
teşerrif ve müstes‘id olmağıyçün Sadrıa‘zam ü efham ve Şeyhulislâm selle-

linden şitâb ile mâşî iken düşüp A2


1 hazretleri T2 : ― A2
2 ‘ömrahû T2 : ― A2
3 “‫ـ ه و ـ כ ا ـ ـ م ا ـ وا ـ ار‬ ‫ = ادام ا‬Allah onun ömrünü ve büyüklüğünü kıyâmet
gününe dek dâim eylesin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
4 lemha-i ‘inâyetle bunun T2 : efendimiz hazretleri lemha-i ‘inâyetle A2
5 buyurup T2 : ve A2
6 nâşî A2 : ― T2
7 Defterî Kalemi hulefâsındanım ve Cebeciler Kitâbeti’yle Dîvân Hâceliği T2 : Defterî
hulefâsındanım Dîvân Hâceliği ve Cebeciler Kitâbeti A2
8 “ ‫ـ و ـ‬ ‫ = ـ ا א ـ‬Yüce Allah O’na salât ve selâm etsin” anlamına gelen Arapça
bu cümle Peygamberimize yapılan duâdır.
9 yine A2 : ― T2
10 15 Ramazân 1174 = 20 Nisan 1761 Pazartesi.
11 hazret-i T2 : ― A2
12 ekmelü A2 : ― T2
13 “‫ = ـ ا ـ ا ـ ة واכ ـ ا ـ م‬Salâtın en fazîletlisi ve selâmın en mükemmeli O’nun
üzerine olsun” anlamına gelen ve Peygamberimize yapılan Arapça bir duâdır.
14 ile T2 : + [Bu kelime daha önce geçen “Seyyidü’l-enâm” kelimesinden sonra yazılmış-
tır] A2
1002 MEHMED HÂKİM EFENDİ

mehü’s-Selâm1 ve sudûr-ı kirâm ve ‘ulemâ ve meşâyih-i kürsî-nişîn-i a‘lâm2


ve sâ’ir ol cem‘-i ‘inâyet-lem‘-i nûr-ihtivâda bulunmaları mu‘tâd olan ricâl-i
Devlet-i ‘aliyye ve ocaklu ve sâ’ir kulları rû-be-râh-ı istikânet ve merâsim-i tak-
bîl ü telsîm-i Bürde-i enver ve Hırka-i şerîfe-i ethara cebîn-sây-ı darâ‘at olmak
şerefiyle hâ’izîn-i nûr-ı sürûr oldular. Ve meşâyih-i kirâmın her biri birer ‘aşr-ı
Kur’ân-ı ‘azîmü’ş-şân tilâvetiyle devâm-ı ‘ömr ü devlet-i hazret-i Pâdişâh-ı enâ-
ma [T2 86a] du‘âya âgāz ve eküff-i recâ vü niyâzları cânib-i dergâh-ı Müte‘âl’a
bâz kılınup, “Üd‘ûnî estecib leküm”3 nass-ı şerîfinden müjde-i kabûl ile her biri
mesrûr u mecbûr4 mahallerine ‘avdet eylediler.

Vukū‘-i velâdet-i şerîfe duhter-i sa‘d-ahter-i hazret-i Şehen-şâh-ı cihân


Şâh Sultân etâlallâhu ‘ömrahâ ve bekāhâ âmîn yâ Mu‘în5
Yine bin yüz yetmiş dört senesi mâh-ı ramazânü’l-mübârekin on beşinci
mübârek isneyn gicesi6 sâ‘at-ı sa‘d ü şerefde Şehriyâr-ı ‘âlem ve Sultân-ı selâtîn-i
ümem şevketlü, kerâmetlü efendimiz hazretlerinin sulb-ı pâk-ı feyz-nâkların-
dan duhter-i sa‘d-ahterleri necâbetlü, şerefiyyetlü Şâh Sultân hazretleri teş-
rîf-sâz-ı taht-gâh-ı vücûd ve erîke-nişîn-i gehvâre-i7 şühûd olup, tebşîr-i velâ-
det-i şerîfe-i müstevcibetü8’l-meserret ile ol gice ba‘de’l-mağrib ehâlî-i Devlet-i
‘aliyye kulları müstebşirîne’s-sürûr olup, de’b-i kadîm ve ‘âdet-i9 müstedîm
üzere Dârussa‘âdeti’ş-şerîfe10 Ağası bâ-hatt-ı hümâyûn-ı beşâret-meşhûn Sad-
rıa‘zam u efham Ebu’l-mevâhib ve devletlü11 Râgıb Paşa hazretlerine şeref-res-i
vürûd ve tebşîr-i müstevcibü’l-meserrât-ı velâdet-i şerîfe ile behcet-efzûd ol-

1 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
2 a‘lâm T2 : uli’n-nühâ A2
3 “ ‫כـ‬ ‫ = اد ـ ا ـ‬Bana duâ edin, kabul edeyim” anlamına gelen bu cümle Kur’ân,
Gâfir 40/60. âyetin baş tarafında yer alan ufak bir kısmıdır.
4 mesrûr u mecbûr T2 : müstevcibü’s-sürûr A2
5 “ ‫ــא و א ــא ا ـ ــא ـ‬ ‫ = ا ــאل ا‬Allah onun ömrünü uzun eylesin ve onu bâkî kılsın,
ey Mu‘în duâmızı kabul eyle” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
6 15 Ramazân 1174 = 20 Nisan 1761 Pazartesi.
7 gehvâre-i T2 : mehd-i A2
8 müstevcibetü T2 : müstevcibü A2
9 ‘âdet-i T2 : âyîn-i A2
10 eş-şerîfe A2 : eş-şerîfet T2
11 Ebu’l-mevâhib ve devletlü A2 : ― T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1003

duklarında, taraf-ı hazret-i Sadrıa‘zamî’den Ağa-yı mûmâ ileyhe ‘atıyye-i cezîle


ve bir1 hançer-i mücevher ve ferve-i semmûr ve esb-i mükemmel [T2 86b]
ve ma‘iyyetlerinde olanlara dahi surreler ve ilbâs-ı hil‘atlar ile mezîd-i ikrâm ü
ihtirâm buyurulup, ertesi gün velâdet-i şerîfeyi i‘lâm ve inşâ’allâhu Te‘âlâ ‘îd-i
şerîfin ikinci günü2 teheyyü’ ve îzân-ı şehr-âyîni ‘umûm-ı halka i‘lân ü3 ifhâm
ve tenbîh-i mehâmm-ı hümâyûnu müş‘ir taraf taraf münâdîler nidâ eylediler.
‘Umûm-ı halk ise velâdet-i şerîfe-i müstevcibetü4’l-meserrete çeşm-dâşt-ı in-
tizâr ve ibrâz-ı şâd-mânî ve mesârda müteheyyi’în-i istizhâr idiler5.
‘Îd-i şerîfin ikinci günü6 yine beş gün beş gice donanma-yı hümâyûn’u
kemâ-kân îzân ü i‘lâm içün yine dellâllar nidâ ve esvâk u dekâkîn ve büyût
ü mahallâtı herkes kemâl-i ihtimâm üzere tezyîn eylediler. Ve şehr-âyîne mü-
te‘allık bâzendegân ve sâzendegân dahi taraf taraf ızhâr-ı lu‘b ve şâd-mânîde
dâmen-der-meyân-ı ihtimâm ve lâkin lu‘b-ı fâhiş ve hâric ez-dâ’ire-i7 taklîd-i
mûhiş olmamak üzere tenbîh ü te’kîd buyuruldu. Temâm-ı meserret-i şehr-
âyîn-i hümâyûna izdiyâd-ı ragebât-ı nâs ile dört gün dahi inzımâmı fermân
buyurulup, lâkin Tersâne-i ‘âmire’de inşâ olunan bir kıt‘a kalyon-ı hümâyû-
nun8 itmâmına tesâdüf ile rûy-ı deryâya ilkāsı te’hîri câ’iz olmayan umûr-ı
mühimmeden [T2 87a] olduğundan başka Donanma-yı hümâyûn’un ‘âdet
olageldiği vech üzere cânib-i Bahr-i Sefîd’e ihrâcı mevsimine tesâdüf ile9 ve
huyûl-i Sıtabl-ı ‘âmire’nin dahi Çerâ-gâh-ı Sa‘dâbâd’a çıkmaları günlerine10
râst gelmesi hasebiyle eyyâm-ı erba‘a-i mezkûrenin iki günü dahi tarh u11
tayy-ı mesâfât-ı ‘afv buyuruldu.

1 bir A2 : ― T2
2 2 Şevvâl 1174 = 7 Mayıs 1761 Perşembe.
3 i‘lân ü T2 : ― A2
4 müstevcibetü T2 : müstevcibü A2
5 idiler T2 : olmalarıyla A2
6 2 Şevvâl 1174 = 7 Mayıs 1761 Perşembe.
7 ‫ )ازدا ٴﯾ ٴ‬A2 : ez-dâyire-i (‫ )ازدا ٴه‬T2
ez-dâ’ire-i (‫ره‬
8 kalyon-ı hümâyûnun A2 : kalyonun T2
9 ile T2 : ― A2
10 çıkmaları günlerine A2 : çıkmalarına T2
11 tarh u T2 : ― A2
1004 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Zikr-i tezyîn-i Serây-ı Cedîd-i hümâyûn ma‘a mâ-yete‘allaku


bihâ ‘alâ-vechi’l-icmâl
Evvelâ Enderûn-ı hümâyûn’da Hâne-i Hâssa gāyetü’l-gāyeti mükellef ü
müzeyyen ve zer-ender-zer tavanı münakkaş ve müzerkeş sîm ağır askılar ve
kutâs gûne incü ve gayrı fusûs-ı gālî-behâ1 ile işlenmiş âvîzeler ve nâdiru’l-misl
kebîr âyîneler ile der u dîvârında ‘acîbü’n-nakş mücessemler ve tetuk-ı zer-kârî-
ler ile müzeyyen idi.
Hazînelü ve Seferlü odaları dahi bunun gibi gāyetü’l-gāyeti mükellef2 ü
müzeyyen idi. Ve Bâbü’s-sa‘âde’nin yemîn ü yesârı ve bâlây-ı füsha-i mısra‘-ı
fevkānîsi görülmemiş nükūş-ı mücesseme ve yek-dîgere girift merâyây-ı ‘acîbe
ve ağır sîmîn ve cevherîn kutâsâne âvîzeler ile tezyîn olunmuşidi.
Bi-husûsihî Has Oda’da iki ‘aded taht-ı hümâyûn-ı Hâkānî yapılup, envâ‘-i
cevâhir ve le’âlî-i girân-behâ ile müzeyyen ü mübeccel mesned-i Zıllullâhî-i
bî-bedel idi ki hâme-i tafsîl ile nigâşte-i nakş-ı [T2 87b] beyân olmak müm-
kin değil idi. Ve Orta-kapu’da dahi niçe niçe secencel-i ‘acîbü’l-eşkâl ve envâ‘-i
nevâdir-i bî-misâl vaz‘ ve anınla tezyîn olunup, ez-cümle birkaç kebîr dîv âyîne-
leri vaz‘ olunmuşidi ki3 timsâl-i temâşâ-gerânı mânend-i tavd-ı ‘azîm gösterüp;
beyt4:

Etahsebü enneke cirmün sagīrun


Ve fîke intava’l-‘âlemü’l-ekberu5

me’âli gûyâ bu merâyây-ı ‘acîbetü’l-vasfdan6 rû-nümâ idi.

1 gālî-behâ A2 : gāliyetü’l-behâ T2
2 mükellef T2 : mübeccel A2
3 ki A2 : ― T2
4 beyt T2 : ― A2
5 “ ‫ـ * و ــכ ا ـ ى ا א ـ ا כ ـ‬ ‫ = ا ـ ا ــכ ـ م‬Sen kendini küçük mü görüyorsun?
Halbuki koskoca bir âlem sende toplanmıştır” anlamına gelen bu beyit Hz. Ali’ye
aittir; bkz. Kutbüddîn Muhammed b. Hüseyin el-Beyhakî, Dîvânu’l-İmâmi ‘Alî el-
Ma‘rûf bi-Envâri’l-‘Ukûli min-Eş‘âri Vasiyyi’r-Rasûl, thk. Kâmil Selmân el-Cubûrî,
Dâru’l-Mehicceti’l-Beyzâ, Beyrut 1999, s. 249.
6 ‘acîbetü’l-vasfdan T2 : ‘acîbü’l-vaz‘dan A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1005

Ve cânib-i yemîninde bir zürâfa1 ve üzerinde bir hayvân-ı ‘acîbetü’s-sûret2


ve bir neheng-i u‘cûbe-reng dahi vaz‘ eylemişler idi. Ve Darb-hâne-i ‘âmire’nin
derûn u bîrûnu envâ‘-i tuhaf ve billûrîn âvîzeler ile zîb-ârây-ı hayret olduğundan
başka, kapusu saçağı dâyiren-mâ-dâr meskûk-ı zer-i mahbûb ile rişte-i sîmîne
tanzîm olunmuş, miyânelerinde külçe külçe çûb-ı musaffah altûnlar ‘acîbü’l-eş-
kâl âvîze olunmuşidi. Her deste çûb tahmînen onar on beşer okka gelürdü3. Ve
niçe zer u sîmden masnû‘a âvîzeler envâ‘-i tekellüf ile zîb-ârây-ı tezyîn idi.
Ve Bâb-ı hümâyûn ise dîde-i temâşâyiyâna hayret4 îrâs eder, hiç misli5 gö-
rülmemiş bir musanna‘ tâvân-ı tûlânî zerrîn-kârî ve niçe âvîze-i [T2 88a] mü-
tekellife-i gālî-behâ ve envâ‘-i le’âlî ve zümürrüd-i gālîden muntazam ve mü-
cellâ âvîzeler ile rûşen ve pür-ziyâ6 ve pîş ü pesi belki her tarafı niçe merâyây-ı
muşa‘şa‘a ile birbirine muttasıl şöyle tezyîn olunmuşidi ki, gicelerde kıyâde
olunan şumû‘-i7 kâfûrî ve eşi‘‘a-i kanâdîl-i billûrîn ile çeşm-i erbâb-ı temâşâ-
ya hayyire-i hayret müstevlî8 olurdu. Çünki ‘umûm-ı halka temâşâya ruhsat-ı
hümâyûn erzânî buyurulmağla, düvel-i Nasârâ elçileri gelüp etbâ‘ ve havâşî ve
tercemânlarıyla9 Bâb-ı hümâyûn pîş-gâhına geldiklerinde, fora şabka ile temâşâ
ederler iken zîr u bâlâ etrâfa nigâh-ı ‘ibret edüp, mütehayyir u mebhût olur-
lardı10. Çünki tâ’ife-i Efrenc sûret-perestân-ı kışrî ve fişrevî bir kabâ zen-meşreb
ve zen-perest tâ’ife olmalarıyla, bir sûret-i ‘acîbe gördüklerinde bunları hayret
istî‘âb edüp, umûr-ı ‘azîmeden ‘add eylerler. Serây-ı hümâyûn’da ne ki görürler
ise yanlarında olan bir kâtibe mümkin mertebe yazdırırlar idi.

1 zürâfâ T2 : + [Bu kelime ile ilgili olarak “Zürâfâ bilâd-ı berre mahsûs bir hayevândır ki
başı şütüre müşâbih, vechesi şütürden küçük, beleng gibi münakkaş ammâ eğer otursa
bâlâ hurma ağaçlarından ekl edebilür. Gerdeni gāyet tavîl yedi sekiz zirâ‘a dek olur.
Dimâğı semînlü olmağla eklinden ihtirâz olunur. Neheng, timsahdır ki ma‘lûmdur”
ifâdesi s. 595’in sağ kenârına yazılmıştır] A2
2 ‘acîbetü’s-sûret T2 : ‘acîbü’s-sûret A2
3 her deste çûb tahmînen onar on beşer okka gelürdü T2 : ― A2
4 temâşâyiyâna hayret T2 : temâşâya hayyire A2
5 misli T2 : ― A2
6 rûşen ve pür-ziyâ T2 : revnak-nümâ A2
7 şumû‘-i A2 : şem‘-i T2
8 müstevlî A2 : müstevliye T2
9 gelüp etbâ‘ ve havâşî ve tercemânlarıyla T2 : etbâ‘ ve havâşîleriyle Donanma-yı
hümâyûn seyrine gelüp hemân A2
10 olurlardı T2 : olurlar idi A2
1006 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Ve1 Serây-ı Cedîd-i hümâyûn havlusunda2 olan çeşme-sâr-ı ‘âlî binâ’-i3


hümâyûn ki çâr etrâfı zerrîn tılâ ile [T2 88b] mutallâ vü mücellâ yek-pâre
altûndan yapılmış gibi ve saçakları envâ‘-i le’âlî ve cevâhirden mustanı‘ âvîze-
ler ile ve sîm ü zerrîn kutâsâne âvîzeler ve teller ile müzeyyen bir ‘acîbü’ş-şekl4
idi ki dîde-i temâşâ ile gereği gibi müşâhede olunmadıkca kābil-i tahrîr olma-
mak mertebelerinde idi.
Hengâm-ı şebde ifrât-ı eşi‘‘a-i kanâdîl-i billûrîn ve azvâ’-i şümû‘-i reng-â-
reng-i5 kâfûrîden hatt-ı celî ile sebt olan; beyt6:

Aç besmeleyle iç suyu
Hân Ahmed’e eyle du‘â

târîh-i hümâyûnu uzakdan kırâ’at olunup, halk taraf taraf gelüp nûş-ı âb-ı sâf
eylediklerinde, merhûm u mağfûr cennet-mekân Sultân Ahmed Hân ‘aley-
hi’r-rahmetü ve’r-rıdvân7 hazretlerinin rûh-ı şerîflerine du‘ây-ı hayr ile hâlâ şev-
ketlü, kerâmetlü, Şehriyâr-ı ‘âlem efendimiz hazretlerinin böyle zikr-i hayra bâdî
oldukların yâd ü tezkâr ve du‘ây-ı hayrlarına istidâmet ü istikrâr gösterirler idi.
Ve Serây-ı hazret-i Sadr-ı ‘âlî her vechile müzeyyen ü mübeccel ez-cümle
dîvân yerinde bir musanna‘ şâdü’r-revân yapılmışidi ki, fevvâreleri ve kanâdîli
deverân eyler idi. Ve aşağıda çeşme [T2 89a] önünde bir bâğçe-i ‘acîbe yapıl-
mışidi ki misli görülmemişidi. Envâ‘-i diraht ve esmâr ve evrâkı mücessem ve
rengîn idi. Ve bir hayâl-i garîb ki on bir ‘aded hayâli müştemile ma‘an deverân
eylerler8 idi. Ve sâ’ir âvîzeler ve mükellef ve9 sîmîn ve billûrîn âvîzeler lâ-yü‘ad-
dü ve lâ-yuhsâ idi. Ve Defterdâr Kapusu ve Ağa-kapusu dahi zâ’idü’l-vasf idi.
Hattâ ba‘zı ricâl-i Devlet konakları gāyet mükellef ü müzeyyen idi ki, icmâlen

1 çünki tâ’ife-i Efrenc sûret-perestân-ı kışrî ve fişrevî bir kabâ zen-meşreb ve ….. idi ve
T2 : ― A2
2 havlusunda A2 : havâlîsinde T2
3 binâ’-i T2 : binây-ı A2
4 âvîzeler ve teller ile müzeyyen bir ‘acîbü’ş-şekl T2 : teller ve hotozlar ile müzeyyen A2
5 reng-â-reng-i T2 : ― A2
6 beyt T2 : ― A2
7 “‫ـ و ا ـ ان‬ ‫ = ـ ا‬Allah’ın rahmeti ve rızâsı onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
8 eylerler A2 : ederler T2
9 ve T2 : ― A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1007

tahrîre şâyân olmağla, zikrine1 tesaddî olundu.


Ez-cümle Âmedci Süleymân Efendi birâderi Rûznâmçe-i Evvel Yûsuf
Efendi’nin hânesi gāyet matbû‘ idi. Ve Binâ Emîni ‘Ali Ağa’nın hânesi bundan
ziyâde âvîzeler ve niçe niçe mücessemler ile mahall-i temâşâ bir garîb şey’ idi
ki, bunları gören vasf ü tahrîr ile fehm olunmayacak mertebelerde idi2.
Bundan sonra Emîn-i Şa‘îr Hâsekî Mustafa Ağa hânesi ve bunun emsâli
konaklarda olan zînetler ve tekellüflü âvîzeler şöhret verüp, halk gice gün-
düz gürûh gürûh seyr u temâşâsına gelürler idi. Ve karşuda elçilerin serâyları
dahi gûnâ-gûn âvîzeler ve tesâvîr-i mücessemeler [T2 89b] ve sâ’ir nukūş-ı
Freng-pesendler ile3 tezyîn olunmuşidi. Temâşâsına gelenlere ziyâde ikrâm ü
ihtirâm ve kahve ve çâ şerbetleriyle mahsûs âdemleri izhâr-ı meserret ve şâd-
mânî içün her gelene4 ikrâm etmeğe kemâl-i ihtimâm ederler idi. Ve bâ‘is-i
sûr-ı sürûr olan Şâh Sultân hazretlerinin ser-zede-i hâme-i Hakīr olan velâ-
det-i şerîfeleri târîhi bu mahalle sebt olunmak münâsib görüldü.

Târîh-i velâdet-i hazret-i Şâh Sultân5 edâmallâhu ‘ömrahâ âmî6n7


Mihr-i ‘âlem-tâb-ı şevket-mâye-i ‘izz ü şeref
Zübde-i Şeh-vâre-i gencîne-i feyz u behâr
Tâli‘-i sa‘d ü şerefde doğdu ol mühr-i münîr
Verdi âfâk-ı cihâna ser-te-ser nûr u ziyâ
Düşdü hâtifden dile Hâkim bu târîh-i ‘acîb
Şâh Sultân dürre-i ikbâl-i Sultân Mustafâ
( ‫אن‬ ‫دره ا אل‬
‫אن ٴ‬ ‫ ) אه‬Sene 11748

1 zikrine A2 : zikre T2
2 bir garîb şey’ idi ki, bunları gören vasf ü tahrîr ile fehm olunmayacak mertebelerde idi
T2 : idi A2
3 ve sâ’ir nukūş-ı Freng-pesendler ile T2 : ile gāyet A2
4 içün her gelene A2 : ile her gelana T2
5 Târîh-i velâdet-i hazret-i Şâh Sultân T2 : + [Bu kelimeler siyah mürekkeple yazılmış-
tır] A2
6 “ ‫ــא ا ــ‬ ‫ = ادام ا‬Allah onun ömrünü dâim eylesin, yâ Rab duâmızı kabul eyle”
anlamına gelen Arapça bir duâdır.
7 edâmallâhu ‘ömrahâ âmîn T2 : ― A2
8 sene 1174 A2 : ― T2
1008 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Kırâ’at-ı ders-i şerîf ez-Tefsîr-i Kādî Beyzâvî be-tertîb-i ‘ulemâ’-i kirâm


der-huzûr-ı hümâyûn be-eyyâm-ı ramazân-ı şerîf1
İşbu sene-i mübârekenin ramazân-ı şerîfinde2 dahi sinîn-i sâbıka gibi
mahz-ı taltîf ve nevâziş-i ‘ulemâ’-i kirâm içün huzûr-ı hümâyûnda Tefsîr-i
Beyzâvî’den kırâ’at ve takrîr-i derse emr u fermân buyurulup, [T2 90a] tertîb
olunan ders-hânlar beş tâ’ife idi3 ki biri Emîn-i Fetvâ Ebûbekir Efendi anları
sâmi‘-i müzellef ve muhaddis kemâ fi’l-evvel, ikinci yine Edirne’den munfasıl
Mehmed Nebîh Efendi, üçüncü İmâm-ı Sultâni-yi sâbık Mahrec pâyesiyle
Torun Mehmed Efendi, râbi‘ Süleymâniyye Müderrisi Ser-müsevvidîn Kara
Mehmed Efendi, hâmis Hâmise’de Girîdî Ahmed Efendi idi.
Telâmize makāmında olanlarıyla bile Sûre-i Feth-i şerîf ’den feth-i ders-i
Beyzâvî ve mübâhase-i münâsibe ve îrâd-ı su’âl ü cevâb ve tahkīkāt-ı makām-ı
savâbdan sonra, herbirlerine taraf-ı hazret-i Şehriyârî’den ‘atıyye-i behiyye ve
kemâl-i nevâziş ve keremle mesrûr u mecbûr oldular. Hakk Te‘âlâ bunun em-
sâli niçe ramazân-ı şerîflerde bast-ı sürûr ve mezîd-i hubûr ile devlet ve ‘ömr ü
şevketlerin müzdâd eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.
Ve mâh-ı mezbûrun on yedinci günü4 bundan esbak Sadr-ı Rûm ve İmâm-ı
Sultânî Pîrî-zâde ‘Osmân Monla Efendi bir müddetden berü Bursa’da mukīm
olmalarıyla, Âsitâne-i ‘aliyye’de hânelerinde ikāmetlerine emr u fermân bu-
yurulup ve Sadrıa‘zam Kethudâsı-yı sâbık5 Subhî-zâde ‘Abdullah Efendi ve
Monlacık-zâde ‘Ali Ağa dahi ıtlâk ve Âsitâne’ye [T2 90b] gelmelerine emr u6
fermân buyuruldu.
Bundan esbak havâlî-i Kudüs ve Şâm ve Ba‘albek’de bi-emrillâhi Te‘âlâ
vukū‘ bulan zelâzil-i şedîdeden ba‘zı cevâmi‘ ve ebniye harâbe-müşrif olup, ta-
raf-ı Devlet-i ‘aliyye’den ta‘mîr u binâsına sarf-ı himmet buyurulmak lâzime-i
hâlden olmağla, netekim makālesinde tafsîli mürûr etmişidi7.

1 der-huzûr-ı ….. ramazân-ı şerîf T2 : be-huzûr-ı hümâyûn der-eyyâm-ı ramazân-ı


şerîf A2
2 1-30 Ramazân 1174 = 6 Nisan-5 Mayıs 1761.
3 idi T2 : idiler A2
4 17 Ramazân 1174 = 22 Nisan 1761 Çarşamba.
5 sâbık A2 : ― T2
6 emr u T2 : ― A2
7 bkz. [T2 19a-19b].
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1009

Ol havâlîden gelan keşf huccetleri mûceblerince nefs-i Kuds-i şerîf ’de


muhtâc-ı ta‘mîr u binâ’1 olan mahallât ve emkineyi ta‘mîr u teşyîd içün Emîn-i
Şa‘îr-i sâbık Çelik Paşa Kapu Kethudâsı ‘Ali Ağa bâ-fermân-ı ‘âlî ta‘yîn ü irsâl
olunmuşidi.
Hâlâ hıdmet-i me’mûresinde mukīm olmağla ve ol esnâlarda Mîru’l-hâcc-ı
Şâm-ı sâbık Çeteci Vezîr2 ‘Abdullah Paşa’nın Diyârbekir’de hatfe enfihî vefâtı
haberi gelüp, taraf-ı mîrîye olan düyûn-ı vâfiresi ve sâ’ir ba‘zı su’âl ü cevâb içün
eşyâsı ile kethudâsını taraf-ı Devlet-i ‘aliyye’ye ihzâr içün Çavuş-başı-yı sâbık
Hatîb-zâde Ağa3 bâ-fermân-ı ‘âlî ol savba râhî kılınmışidi. Evâhır-ı mâh-ı ra-
mazânda4 itmâm-ı hıdmet-i me’mûresiyle Âsitân-ı sa‘âdet-âşiyân-ı Devlet’e
vâsıl oldu.
Ve hem5 bu esnâda Kara-çorlu nâm kimesne şekāvet [T2 91a] üzere6
olup, re’s-i maktû‘u ve birkaç7 ma‘lûmü’l-esâmî eşkıyânın dahi ru’ûs-ı mak-
tû‘aları gelüp, pîş-gâh-ı8 Bâb-ı Serây-ı Cedîd’e9 vaz‘ olundu.

Zikr-i mu‘âyede-i ‘îd-i şerîf-i ramazânü’l-mübârek bi-vechi’l-mu‘tâd


Mâh-ı ramazân-ı şerîfin10 yirmi altıncı günü11 Sadrıa‘zam ve Hidîv-i ek-
rem Ebu’l-mevâhib devletlü12 Râgıb Mehmed Paşa hazretleri tebrîk-i ‘îd-i sa‘îd
içün Müfti’l-enâm sellemehü’s-Selâ13m14 hazretlerine hasbe’l-‘âdeti alay ile teş-
rîf ve âyîn-i dîrîneye mürâ‘ât buyurulup, ertesi gün15 sudûr-ı kirâm hazerâtı

1 binâ’ A2 : binâ T2
2 Vezîr A2 : ― T2
3 Ağa A2 : ― T2
4 21-30 Ramazân 1174 = 26 Nisan-5 Mayıs 1761.
5 hem T2 : ― A2
6 şekāvet üzere T2 : + [Bu kelimeler kırmızı mürekkeple yazılmıştır] A2
7 birkaç T2 : birkac A2
8 pîş-gâh-ı A2 : ― T2
9 Cedîd’e A2 : ‘âlî’ye T2
10 ramazân-ı şerîfin T2 : ramazânü’l-mübârekin A2
11 26 Ramazân 1174 = 1 Mayıs 1761 Cuma.
12 Ebu’l-mevâhib devletlü A2 : ― T2
13 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
14 sellemehü’s-Selâm A2 : ― T2
15 27 Ramazân 1174 = 2 Mayıs 1761 Cumartesi.
1010 MEHMED HÂKİM EFENDİ

ve ‘arefe gününe1 gelince tertîb-i ma‘rûf ve ‘âdet-i me’lûf üzere cümle ricâl-i
Devlet-i ‘aliyye cenâb-ı mekârim-nisâb-ı hazret-i Âsafî ile kesb-i ta‘yîd-i sa‘âdet
eyleyüp, ba‘dehû ‘îd-i şerîf gicesi2 Serây-ı hümâyûn’a râhî ve ‘ale’s-seher tak-
bîl-i pâye-i evreng-i Şehen-şâhî ile şeref-yâb ve mübâhî olduklarından sonra
Sâye-i Rahmân ve Halîfe-i Yezdân olan Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh halledallâhu
mülkehû ve ebkāhu3 hazretleri şevket-i Şâhâne ve haşmet-i Pâdişâhâne’leriyle
cedd-i emcedleri merhûm u mağfûr cennet-mekân Sultân Ahmed Hân tâbe
serâhu4 hazretleri Câmi‘-i şerîfi’nde edây-ı nemâz-ı ‘îd-i sa‘îd, ba‘dehû Serây-ı
hümâyûn’larına teşrîfleriyle sa‘d-karâr-ı menzil-i hûrşîd buyurdular.

Zikr-i tevcîhât-ı menâsıb-ı Dîvâniyye ‘alâ-vechi’l-‘umûm


hasbe mâ-cerat bihi’l-‘âdetü
İşbu bin yüz yetmiş dört [T2 91b] şevvâlinin5 onuncu hamîs günü6 ‘umûm
üzere tevcîhât-ı ‘âdî vukū‘ bulup, herkes ‘alâ-merâtibihim7 icmâlen tevcîh-i
menâsıb ve ibkā olunanlar ‘alâ-hidetin ‘alâ-hidetin tertîb-i mu‘tâdları üzere8
zikr u beyân olunur.
İbtidâ Sadâret-i ‘uzmâ Kethudâlığı, ‘izzetlü Hamza Efendi cenâblarına
ibkā; Riyâset-i Devlet-i ‘aliyye Mehmed Emîn Efendi hazretleri vücûhla en-
vâ‘-i fezâ’il ü me‘ârif ile ârâste, hayr-hâh ve müstakīm ve umûrunda9 muvaffak
u müstedîm olmağla mûmâ ileyh10 ibkā buyuruldu11.

1 30 Ramazân 1174 = 5 Mayıs 1761 Salı.


2 1 Şevvâl 1174 = 6 Mayıs 1761 Çarşamba.
3 “‫ = ــ ا כــ وا ــאه‬Allah onun mülkünü sonsuz ve kendisini dâim kılsın” anlamına
gelen Arapça duâdır.
4 “‫ = אب اه‬Mezârı gül bahçesi olsun” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
5 şevvâlinin T2 : şevvâlü’l-mükerreminin A2
6 10 Şevvâl 1174 = 15 Mayıs 1761 Cuma. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim istifâde
ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynaklanmış
olmalıdır.
7 ‘alâ-merâtibihim T2 : ‘alâ-merâtibihî A2
8 tertîb-i mu‘tâdları üzere T2 : ― A2
9 umûrunda T2 : umûrlarında A2
10 mûmâ ileyh A2 : ― T2
11 buyuruldu T2 : ve A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1011

Çavuş-başılık, ‘Ivaz Mehmed Paşa-zâde Halîl Bey’e ibkā; Tezkire-i Evvel,


Recâ’î1 Efendi’ye; Tezkire-i Sânî, İbrâhîm Efendi’ye; Sadr-ı ‘âlî Mektûbculuğu
ve Beylikcilik-i Dîvân2 ve Kethudâ Kitâbeti kemâ-kân ibkā buyuruldu.
Şıkk-ı Evvel Defterdârlığı, el-Hâc ‘Abdî Efendi’ye; Şıkk-ı Sânî, [Üsküdârî]
Mülakkab Sâlih Efendi’ye; Şıkk-ı Sâlis, ‘Ârifî dâmâdı Süleymân Efendi’ye ibkā
buyuruldu.
Emânet-i Defter-i ‘âmire, Baş-muhâsebeci-yi sâbık Nu‘mân Efendi’ye;
Rûznâmçe-i Kebîr, Âmedci birâderi Yûsuf Efendi’ye tevcîh buyuruldu.
Baş-muhâsebe, Seyyid3 ‘Avnî Efendi’ye4 ibkā; Anadolu Muhâsebesi, Muh-
sin-zâde birâderi Ahmed Efendi’ye; Yeniçeri Kitâbeti, Defter Emîni-yi sâbık
‘Abdullah Efendi’ye tevcîh buyuruldu.
Atlu Mukābeleciliği, Behcet birâderi Sârım İbrâhîm [T2 92a] Efendi’ye;
Cizye Muhâsebesi, Ebûbekir Paşa-zâde Süleymân Beyefendi’ye5; Şehr-emâne-
ti, Hâşim ‘Ali Bey’e tevcîh olundu6.
Matbah Emâneti, ‘alâ-hâlihî Tavîl İbrâhîm Bey’e ibkā buyuruldu. Emâ-
net-i Şa‘îr, Surre Emîni-yi sâbık ‘Ali Efendi’ye tevcîh olundu7. Darb-hâne-i
‘âmire Emâneti, Sıdkī Efendi’ye ibkā; Tersâne Emâneti ve Haremeyn Muhâ-
sebeciliği8 kemâ-kân ibkā buyuruldu9. Mâliyye Tezkireciliği, Merâkī Hüseyn
Efendi’ye tevcîh buyuruldu10.
Defterdâr Efendi Mektûbcusu Ser-halîfesi ‘Ali Efendi hıdmet-i Mektû-
bî’de istihdâm buyuruldu. Mevkūfâtcılık, Yazıcı-i esbak Halîl Efendi’ye; Sipâh
Kitâbeti, bu ‘Abd-i kemterîneye11; Silahdâr Kitâbeti, İbrâhîm Paşa-zâde İsmâ‘îl
Bey’e tevcîh buyuruldu.

1 Recâ’î A2 : Recâyî T2
2 Dîvân T2 : ― A2
3 Seyyid A2 : ― T2
4 Efendi’ye T2 : + [Bu kelime ile başlayan s. 604’ün baş tarafına “evâ’il-i zilka‘de sene 74”
yazılmıştır] A2
5 Süleymân Beyefendi’ye A2 : Efendi’ye T2
6 olundu T2 : buyuruldu A2
7 olundu T2 : buyuruldu A2
8 Muhâsebeciliği T2 : Muhâsebesi A2
9 buyuruldu A2 : ― T2
10 buyuruldu T2 : buyurulup A2
11 kemterîneye T2 : kemîneye A2
1012 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Küçük Rûznâmecilik, Safiyye Sultân-zâde Mehmed Sâdık Zâhım1 ( ‫) א ـ‬


Efendi’ye; Piyâde Mukābeleciliği, Mihrî Mehmed Efendi’ye; Küçük Evkāf,
sâbıkā Mâliyye Tezkirecisi Mahmûd Bey’e tevcîh olundu2.
Teşrîfâtcılık3, ‘Âkif Beyefendi’ye ibkā; Kalyonlar Kitâbeti, Masraf-ı sâbık
Dâniş Efendi’ye ibkā4 ve Masraf-ı Şehriyârî kemâ-kân ibkā; Cebeciler Kitâbeti
âlâ-hâlihî Râcih Bey’e ibkā; Tob-hâne Nezâreti, Yazıcı-ı5 esbak ‘Abdullah Efen-
di’ye tevcîh olundu6.
Haremeyn Mukāta‘acılığı, Ebussu‘ûd Efendi’ye, [T2 92b] Büyük Kal‘a
Tezkireciliği, sâbıkı Nûrullah Efendi’ye; Küçük Kal‘a Tezkireciliği, Mûnis
Mustafa7 Efendi’ye tevcîh; Baş-mukāta‘acılık, Tuğrâ-keş Nâ’ilî Efendi’ye ibkā8;
Hâslar Mukāta‘ası, Zihnî Mustafa Efendi’ye; Kağıd-ı Bîrûn Emâneti, ‘Ârif
Hüseyn Efendi’ye; Kağıd-ı Enderûn Emâneti, Sultân Selîm Kâtibi ‘Abdurrah-
mân Bey’e; İstanbul Barut-hânesi, Defterdâr Efendi yeğeni el-Hâc Mustafa
Efendi’ye; Gelibolu Barut-hânesi, Karakulluk-ı sâbık ‘Abdüllatîf Ağa’ya; Selâ-
nik Barut-hânesi kemâ-kân ibkā; Târîhcilik-i Dîvân, İnce Kara-zâde ‘Abdullah
Efendi’ye; İstanbul Mukāta‘ası, hulefâdan ‘Ali Rızâ Efendi’ye; Bursa Mukāta‘a-
sı ‘alâ-hâlihî ibkā; Kefe Mukāta‘ası, Enişte-zâde ‘Ali Efendi’ye; Avlonya ma‘a
Eğriboz, Hasan Paşa Dîvân Efendisi Halîl Efendi’ye; ‘Ulûfeciyân-ı Yemîn
Kitâbeti, Seyyid ‘Abdülkerîm Efendi’ye; Gurebâ’-i Yemîn Kitâbeti, İshâk Ağa
dâmâdı Ahmed Efendi’ye; ‘Ulûfeciyân-ı Yesâr Kitâbeti, hulefâdan9 Seyyid
Ahmed Sâbit Efendi’ye; Gurebâ’-i Yesâr Kitâbeti, Mektûbî Efendi hulefâsın-
dan ‘Abdülkerîm Bey’e; Top10 Arabacılar Kitâbeti, sâbıkā Yeniçeri Baş-halîfesi
İbrâhîm Efendi’ye; [T2 93a] Sergi Nezâreti, hulefâdan Enverî-zâde Mehmed
Emîn Efendi’ye tevcîh buyuruldu.

1 Zâhım T2 : ― A2
2 olundu T2 : buyuruldu A2
3 Teşrîfâtcılık A2 : Teşrîfât T2
4 ibkā A2 : ― T2
5 Yazıcı-ı T2 : Yazıcı-yı A2
6 olundu T2 : ve A2
7 Mustafa T2 : ― A2
8 ibkā A2 : ― T2
9 hulefâdan T2 : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] A2
10 Top A2 : Tob T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1013

Zikr-i menâsıb-ı ağayân ‘alâ-vechi’l-‘âdeti


Yeniçeri Ağalığı, Kul Kethudâsı olan Mahmûd Ağa’ya tevcîh ve ilbâs-ı hil‘at
olundu ve sâbıkı Mehmed Ağa Tekfûr-dağı’nda ikāmete me’mûr buyuruldu.
Mîr-‘alemlik kemâ-kân ibkā; Sipâh Ağalığı, ‘Abdullah Paşa Kethudâsı
Ahmed Ağa’ya; Silahdâr Ağalığı, Cebeci-başı-yı sâbık Kadrî-zâde Mehmed
Ağa’ya tevcîh buyuruldu1.
Baş-bâkī-kulluğu ibkā; Cebeci-başılık ibkā; Topcu-başılık ibkā; Tob Araba-
cı-başılık ibkā2 ve İstanbul Gümrük Emâneti ve3 Kassâb-başılık ve Mi‘mâr-ba-
şılık ibkā; ‘Ulûfeciyân-ı Yemîn Ağalığı ve Gurebâ’-i Yemîn Ağalığı, ‘Ulûfe-
ciyân-ı Yesâr Ağalığı ve Gurebâ’-i Yesâr Ağalığı ve Veznedâr-başılık ve Cizye
Baş-bâkī-kulluğu ibkā buyuruldu.

Zikr-i ihsân-ı ‘atıyye-i hümâyûn be-fukarâ’-i hâcegân ve gayrân


Merhûm u mağfûr cennet-mekân Sultân Ahmed Hân ‘aleyhi’r-rahmetü
ve’r-rıdvân4 hazretlerinin mahz-ı sadakāt-ı câriyelerinden ma‘dûdet olan ‘atıy-
ye-i hümâyûn ki tevcîhât-ı menâsıb-ı ‘umûmîdeki hâcegânın5 muhtâc olan
yâhûd hasbe’l-münâvebeti hisse-i tevcîhât-ı menâsıbdan [T2 93b] bî-behre
ve terâhîde kalan kimesnelere ve hademe-i Bâb-ı Sadr-ı ‘âlî olanlara ve ba‘zı
fukarâ-i hademe-i Devlet’e ber-mûceb-i defter herkesin havsala-i isti‘dâdına
göre ‘atıyye-i hümâyûn ihsân ü ‘inâyet buyurulup, bu kadar erbâb-ı ihtiyâc
ve bî-behregân olanları mansıb olmuş kadar neşve-yâb-ı sürûr olmalarıyla,
devâm-ı ‘ömr ü devlet-i hazret-i Pâdişâh-ı enâma du‘ây-ı hayr ile ferîhu’l-bâl
oldular.
Kezâlik Dergâh-ı ‘âlî6 kapucu7 ağaların niçeleri idâre-i umûr-ı me‘âşlarında
ızdırâb-ı hâlleri ma‘lûm-ı hazret-i Cihân-dârî olmağla, mahz-ı lutf u kerem-i
Şehriyârî’lerinden bu makūle şâyân-ı merhamet olanlarına dahi hâllerine göre
‘atıyye-i hümâyûn ihsânıyla mesrûr u mecbûr buyurdular.

1 buyuruldu T2 : ― A2
2 ibkā T2 : ― A2
3 ve T2 : ― A2
4 “‫ـ و ا ـ ان‬ ‫ = ـ ا‬Allah’ın rahmeti ve rızâsı onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
5 ‘umûmîdeki hâcegânın T2 : ‘umûmîde gürûh-ı hâcegânın A2
6 ‘âlî A2 : ― T2
7 kapucu T2 : Kapucu-başı A2
1014 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ vücûd-ı hümâyûnların hatâ vü hatarlardan


masûn u me’mûn eyleyüp, sâye-i merhamet ü şevketlerinde bunun emsâli niçe
fukarâ vü zu‘afâ kulları dahi behre-dâr-ı sürûr-ı mevfûr olmakdan bir ân hâlî
ve berî olmaya, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

Bu esnâda ba‘zı tevcîhât-ı vüzerâ’-i ‘izâm ve


ibkā ve Mîr-i mîrân ve gayruhum1
Rumeli Eyâleti, Mora Muhassılı Vezîr-i mükerrem Hamza Paşa’ya yetmiş
dört senesi işbu şevvâlü’l-mükerremi evâyilinde2 bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şev-
ket-makrûn tevcîh buyuruldu.
Selânik Sancağı, Kavala Sancağı ilhâkıyla Vezîr-i mükerrem Mehmed Pa-
şa’ya; Bosna mansıbı üzerinde iken Hersek Sancağı ilhâkıyla Vezîr-i mükerrem
Muhsin-zâde Mehmed Paşa’ya; Özi [T2 94a] Eyâleti, mutasarrıfı Kethudâ
Mehmed Paşa’ya; Hanya Sancağı, kal‘ası muhâfazası şartıyla Vezîr-i mükerrem
Tosun Mehmed Paşa’ya; Anadolu Eyâleti, sâbıkā Rumeli Vâlîsi Vezîr-i müker-
rem Silahdâr Mehmed Paşa’ya; Karaman Eyâleti, Yenişehri ve Akşehir sancak-
ları ilhâkıyla Vezîr-i mükerrem Sa‘deddîn Paşa’ya; Mar‘aş Eyâleti, mutasarrıfı
Sadr-ı esbak Vezîr-i mükerrem Sa‘îd Mehmed Paşa’ya; İç-il Sancağı, ‘Alâ’iyye
Sancağı ilhâkıyla Kel Ahmed Paşa-zâde Kapudân-ı sâbık ‘Ali Paşa’ya; Safed
ve Sayda ve Beyrût Eyâleti, mutasarrıfı Vezîr-i mükerrem Nu‘mân Paşa’ya ve
Diyârbekir Eyâleti, mutasarrıfı Vezîr-i mükerrem Zaralı-zâde Feyzullah Pa-
şa’ya; Erzurum Eyâleti, sâbıkā Kars Vâlîsi Vezîr-i mükerrem el-Hâc İbrâhîm
Paşa’ya; Trabzon Eyâleti, mutasarrıfı Vezîr-i mükerrem Süleymân Paşa’ya; Van
Eyâleti, mutasarrıfı Vezîr-i mükerrem Mustafa Paşa’ya; Bağdâd Eyâleti, Eyâ-
let-i Basra ilhâkıyla mutasarrıfı3 Vezîr-i mükerrem Süleymân Paşa’ya; Mûsul
Eyâleti, Şehsüvâr-zâde Vezîr-i mükerrem Seyyid Mustafa Paşa’ya; Mısr-ı Kā-
hire Eyâleti, yetmiş beş senesinde4 vâkı‘ tût-ı Kıbtî5 ibtidâsından olmak üzere
Vezîr-i mükerrem Kâmil Ahmed Paşa’ya; Mora Eyâleti Muhassıllığı, sâbıkā
Anadolu Vâlîsi Tevkī‘î Vezir-i mükerrem Mustafa Paşa’ya; Defterdâr-ı Şıkk-ı

1 ve gayruhum T2 : menâsıbıdır ki bi’l-münâsebeti zikr olunur A2


2 1-10 Şevvâl 1174 = 61-15 Mayıs 1761.
3 mutasarrıfı A2 : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] T2
4 1 Muharrem 1175 = 2 Ağustos 1761 Pazar.
5 Kıbtî T2 : ― A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1015

Evvel, mutasarrıfı el-Hâc ‘Abdî Efendi’ye; Şıkk-ı Sânî, Üsküdârî [T2 94b]
Mülakkab1 Sâlih Efendi’ye; Şıkk-ı Sâlis, ‘Ârifî dâmâdı Süleymân Efendi’ye bâ-
hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh ü ihsân buyuruldu.

Tevcîhât-ı ba‘zı ümerâ ve ibkā’-i menâsıb ve gayrân


Köstendil Sancağı, mutasarrıfı Vezîr Ahmed Paşa-zâde Mehmed Paşa dâ-
met me‘âlîhu2ya; İnebahtı Sancağı dahi bâ-emr-i hümâyûn ilhâkan tevcîh bu-
yuruldu.
Delvine Sancağı, mutasarrıfı Yûsuf Bey-zâde Ahmed dâme ‘izzühû3ya; İl-
basan Sancağı, mutasarrıfı Ahmed dâme ikbâlühû4ya; Avlonya Sancağı, mu-
tasarrıfı Kahraman Paşa’nın oğlu Mahmûd dâme ikbâlühû5ya; Alaca-hisâr
Sancağı, mutasarrıfı İsmâ‘îl dâme ‘izzühû6ya; Dukagin Sancağı, ber-ve-
ch-i ma‘îşet mutasarrıfı Mısrî ‘Osmân Bey’e; Üsküb Sancağı, Podgoriçeli
( ‫‘ ) ر ر ــ ــ‬Osmân Paşa yeğeni Hasan dâme ‘izzühû7ya; İzvornik Sanca-
ğı, mutasarrıfı ‘Abdullah dâme ikbâlühû8ya; Hotin Sancağı, kal‘ası muhâfazası
şartıyla ‘Ömer dâme ikbâlühû9ya; Kefe Eyâleti, kal‘a-i cedîd muhâfazası şartıy-
la mutasarrıfı10 Mahmûd dâme ikbâlühû11ya; Acu Sancağı, kal‘ası muhâfazası
şartıyla mutasarrıfı Hızır dâme ikbâlühû12ya13; Resimo Sancağı, mutasarrıfı
Kürd İbrâhîm Paşa-zâde Seyyid Mehmed dâme ikbâlühû14ya; Hüdâvendigâr
Sancağı, Koca-ili Sancağı’na mutasarrıf Mısrî Ahmed Paşa dâme me‘âlîhu15ya;

1 Mülakkab T2 : ― A2
2 “ ‫א‬ ‫ = دا‬Saygınlığı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
3 “‫ = دام ه‬Gücü dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
4 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
5 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
6 “‫ = دام ه‬Gücü dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
7 “‫ = دام ه‬Gücü dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
8 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
9 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
10 mutasarrıfı A2 : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] T2
11 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
12 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
13 ikbâlühûya T2 : ‘izzühûya A2
14 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
15 “ ‫ = دام א‬Saygınlığı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
1016 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Sultân-önü Sancağı, mutasarrıfı Kolcak Paşa-zâde Ahmed dâme me‘âlîhu1ya;


Karahisâr-ı sâhib, [T2 95a] hâlâ mutasarrıfı Abaza Mehmed dâme ikbâlühû-
2
ya; Akseray Sancağı, sâbıkā ‘Alâ’iyye Mutasarrıfı Mehmed Sâdık dâme ‘izzühû-
3
ya; Sivas Eyâleti, mutasarrıfı Ahmed Paşa dâme ikbâlühû4ya; Çorum Sancağı,
mutasarrıfı Mustafa Paşa-zâde dâme ikbâlühû5ya; Kars Eyâleti, mutasarrıf-ı6
sâbıkı Yûsuf Paşa dâmet me‘âlîhu7ya; Şehrizor Eyâleti, ‘Abdülcelîl-zâde Meh-
med Emîn dâme ikbâlühû8ya ber-mûceb-i hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn
tevcîh ü ‘inâyet buyuruldu.

Tefvîz-ı Mukāta‘a-i Duhân be-Emîn-i Cedîd Mühtedî9


Mehmed Ağa ve gayrân
Ma‘lûm-ı erbâb-ı zevi’n-nühâdır ki, vücûh-ı sa‘y-ı mîrîde vüzerâ’-i ‘izâm ha-
zerâtı ve gerek Şıkk-ı Evvel Defterdârı bulunanlar kemâl-i ihtimâm-ı tâm bir-
le, sarf-ı makderet ve bezl-i nakdîne-i himmet buyurmaları10, cümle-i mesâ‘î-i
cemîle-i meşkûreden olmağla, pîş-ezîn Gümrük-i Duhân Mukāta‘atı erbâb-ı
‘uhde bulunan kimesnelerin Mâlikâne vechiyle hisse hisse tasarruflarında olup,
bu mukāta‘a fî-nefsi’l-emr mukāta‘ât-ı cesîmeden olmağla, taraf-ı mîrîden zabt
ve yed-i vâhidden bir mu‘temed kimesne ‘uhdesine11 tahsîs olunsa mîrîye nef‘-i
cesîmi zâhir u bâhir olmağın, imdi Mâlikâne mutasarrıflarına bir vechile gadr
olunmamak içün herkesin hîn-i iltizâmında verdiği mu‘accele bi-temâmihâ ve
kemâlihâ taraf-ı mîrîden kendülere edâ vü teslîm ve berâtları ahz olunup, dev-
letlü ‘Âsıme Sultân [T2 95b] hazretlerinin kethudâlıkları hıdmetinde olan ‘Ali
Ağa taraf-ı mîrîden Emîn-i Gümrük-i Duhân nasb ü ta‘yîn ve zabtına me’mûr

1 “ ‫ = دام א‬Saygınlığı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.


2 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
3 “‫ = دام ه‬Gücü dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
4 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
5 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
6 mutasarrıf-ı A2 : mutasarrıfı-yı T2
7 “ ‫א‬ ‫ = دا‬Saygınlığı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
8 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
9 Cedîd Mühtedî T2 : ― A2
10 makderet ve bezl-i nakdîne-i himmet buyurmaları T2 : himmet ve bezl-i makderet
buyurmaları A2
11 ‘uhdesine T2 : ‘uhdesinde A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1017

ve senesi temâmında ‘uhdesi olan mâl-ı fâ’izi ba‘de ihrâci’l-mesârif ne rütbeye


te‘ahhüdü bâliğ olur ise edâsı bâbında mücidd ü sâ‘î olmak vechiyle ihâle ve bu
minvâl üzere emr u fermân buyurulup, senesi temâm olmuşidi.
Ba‘de itmâmi’s-seneti erbâb-ı iltizâmdan Mehmed Ağa nâm kimesne er-
bâb-ı dirâyet ü ihtibârdan gereği gibi tefahhus ile bu mukāta‘anın dahi ziyâ-
deye tehammülü ve nef‘-i mîrîsi olduğu ma‘lûm u meczûmu olmağın, hüsn-i
rızâsı ile1 ol ziyâde ile kabûl ve mîrîye edâ etmek şartıyla mukāta‘a-i mezkûre
buna der-‘uhde olunmağa tâlib ü râgıb olup, sâbıkı ‘Ali Ağa keff-i yed ve kā‘i-
de-i erbâb-ı ‘uhde-i mîrîyye üzere buna tefvîz u ihâle buyuruldu.
Vâkı‘â bu makūle mukāta‘a-i cesîmenin nef‘-i mîrîsi zâhir u bâhir iken
hisse hisse erbâb-ı iltizâma Mâlikâne kaydı ile verilmek nev-‘ammâ şevâ’ib-i
tefrikadan halâs bulmayacağı zâhir u bâhirdir. Ammâ vech-i meşrûh üzere
erbâb-ı ‘uhdenin birine yed-i vâhidden tahsîs u tefvîz olundukda, ser-i mû
itlâf ü izâ‘ata mesâğ olmayup, her hâlde nef‘-i mîrî sûret-i teşettüt ve ‘atâleden
emîn olmak vechiyle böyle2 sûret-i haseneye [T2 96a] sebk ü ifrâğ buyuruldu.
Yine bu esnâlarda bundan esbak tâyife-i Afgāniyân’dan Âzâd Hân nâm ki-
mesne memâlik-i İran’ın ba‘zı mahallerinde bir müddetden berü iddi‘â’-i Hânî-
i3 serserî ile geşt ü güzâr edüp, ehâlî-i İrân’ın ba‘zıları ile dahi gâh Rûmiyye
semtlerinde ve gâh gayrı4 mahallerde nizâ‘ ü nizâlden5 hâlî olmayup, hudûda
karîb mevâzı‘da hılâl-i cidâlde Kars semtlerine firâr ve tekarrub ve Devlet-i ‘aliy-
ye’den i‘ânet ü himâyet talebinde olmağla, bunun merâmına murâdı üzere i‘ânet
olunmak Devlet-i ‘aliyye’den emvâl ve asâkir i‘tâ ve ta‘yîni ile olacak bir ma‘nâ ol-
mağla, bu ise Devlet-i ‘aliyye’nin İran tarafı ile6 olan musâlahaya münâfî ve niçe
mefâsid ve metâ‘ib-i gayr-ı merzıyyeyi muktezî hâlâtdan olmağla, bu makūle
nâ-bercâ istirhâmdan keff-i mesâğ ve ‘adem-i istimâ‘ ile i‘râz u iğmâz buyuruldu.
Buna mümâsil müte‘ayyinîn-i milel-i Nasârâ’dan Grandebur ki, gâh Nem-
çe ile ve gâh Moskovlu ile keşmekeşden hâlî olmayup, öteden berü düvel-i

1 rızâsı ile T2 : rızâsıyla A2


2 böyle T2 : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “sebk” kelimesinin üzeri
çizilmiştir] A2
3 iddi‘â’-i Hânî-i A2 : iddi‘ây-ı Hânî-yi T2
4 gayrı T2 : ba‘zı A2
5 nizâlden T2 : cedelden A2
6 tarafı ile T2 : tarafıyla A2
1018 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Nasârâ’nın mecmû‘u Devlet-i ‘aliyye-i ebed-peyvend’e ilticâ vü intimâ tarîkı


ile vilâyetleri emti‘alarını tüccârları sefîneleriyle getürüp bey‘ u şirâ ve ahz ü
‘itâ etmeleriyle kâr u bârları irtiyâc ve nemâ bulmakdan hâlî olmayup, gûyâ
anlara bu hâlet-i te‘ayyüşleri zımnında rüsûm-ı [T2 96b] mu‘tâdelerinden1
olmağla, miyânelerinde mâye-i fahr u mübâhâtları olup, mesfûr Grandebur
dahi vilâyetleri metâ‘lârını sâ’ir düvel-i Nasârâ gibi tüccârları sefîneleriyle Dev-
let-i ‘aliyye’ye getürüp fürûht ve ahz ü ‘itâlarına müsâ‘ade olunmağı ziyâde
ilticâ vü niyâz etmişidi. Bu vechile merâmına müsâ‘ade-i hümâyûn erzânî bu-
yurulup, hulâsa-i kelâm bunların sefâ’in tüccârı dahi çuka ve sâ’ir emti‘alarıyla
geldiklerinde, bey‘ u şirâlarına bir ferd mâni‘ ve müzâhim olmayup, tüccârla-
rının umûr u husûslarını irâ’ete taraflarından bir âdemîsi Âsitâne-i sa‘âdet’de
mukīm olmağa, izn ü ruhsat erzânî buyuruldu.
Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ bu Devlet-i ‘aliyye-i ebediyyetü’l-karâr’ı dâ’imâ
melâz ve mültecây-ı ‘âmme-i cihâniyân etmeden bir ân hâlî ve berî etmeye,
âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

‘Azl-i Sadr-ı Rûm Mîrzâ-zâde Efendi ve Sadr-ı Rûm-şüden-i Ebûbekir


Efendi-zâde ‘Osmân Efendi
Yine sene-i merkūme zilka‘desinin evâyilinde2 Sadr-pîrây-ı Ser-mesned-i
Rumeli fazîletli Mîrzâ-zâde Efendi hazretleri müddet-i ‘örfiyyelerin ‘alâ-ve-
chi’r-rızâ’i ve’l-irtizâ’ itmâm edüp, kemâl-i ‘iffet ve teharrî ve icrây-ı3 merâ-
sim-i şer‘-i garrây-ı Nebevî’de ihtimâm ve cümle ile hüsn-i etvâr-ı pesendîdeyi
mürâ‘î ve meşkûru’l-mesâ‘î oldular. Sudûr-ı kirâmdan ve ecille-i ‘ulemâ’-i4
‘izâmdan [T2 97a] her vechile hayru’l-halef ve ni‘me’s-selef Ebûbekir Efen-
di-zâde fazîletli5 ‘Osmân Efendi cenâbları mesned-i Sadr-ı Rûm’a mevsûl ve
ilbâs-ı hil‘at-ı seniyye ile ser-mesned-i ikbâle meşmûlü’l-vusûl6 buyuruldu.

1 mu‘tâdelerinden T2 : mu‘tâdeden A2
2 1-10 Zilka‘de 1174 = 4-13 Haziran 1761.
3 icrây-ı T2 : + [Bu kelime buraya girmesi işâret edilerek kırmızı mürekkeple satırın üstüne
yazılmıştır] A2
4 ‘ulemâ’-i T2 : ‘ulemây-ı A2
5 fazîletli T2 : fazîletlü [Bu kelime sonunda “sahh” kaydı ile kırmızı mürekkeple satırın
üstüne yazılmıştır] A2
6 meşmûlü’l-vusûl A2 : meşmûletü’l-husûl T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1019

Vefât-ı Şeyhulislâm-ı esbak Sefîr-i İran-ı sâbık ‘Abdullah Efendi


Sene-i merkūme zilka‘desinin dördüncü gün1ü2 Şeyhulislâm-ı esbak mu-
kaddemâ Devlet-i ‘aliyye tarafından sefâret-i mühimme ile cânib-i İran’a
gönderilan ‘Abdullah Vassâf Efendi cenâbları ‘ömrleri yüzü mütecâviz olup,
hulûl-i ecel-i mukadder3 ile ‘âzim-i gülşen-serây-ı bekā oldular; rahmetullâhi
‘aleyhi rahmeten vâsi‘aten4.
Merhûm Vassâf5 ‘Abdullah Efendi bu kadar sinn-i şeyhûhet ile6 yine mutâ-
la‘a-i ‘ulûm ve kütüb ve7 resâ’il ve8 tasnîf ü te’lîfden bir ân hâlî olmuş değiller
idi. ‘Asırlarında ‘ulemâ’-i mütebahhirîn ve ehl-i temkînden9 idiler. Vassâf te-
hallus buyururlar idi. Hüsn-i tabî‘atları zâ’idü’l-vasfdır. Dîvân tertîb olunacak
kadar gazelleri ve kasîdeleri cümlesi ra‘nâ ve pesendîdedir. Zebân-ı Fârisî’de
mehâretleri, fenn-i inşâda hüsn-i edâ10 ve sebk-i bî-nazîrleri hakkā ki Vassâf-ı
hazre-i ‘asr denmeğe şâyân olur. Ve kader bahsinde bir garîbü’l-üslûb risâleleri
dahi vardır. Mütevâzı‘, dervîş-nihâd, kadr-dân, ve gürûh-ı11 talebe ve ‘ulemâya
himmet ü merhametleri [T2 97b] zâ’idü’l-vasf12 bir zât-ı ‘adîmü’l-misl idi;
rahmetullâhi ‘aley13h14. Eyyûb-i Ensârî hazretleri civârına defn olundu15.

1 4 Zilka‘de 1174 = 7 Haziran 1761 Pazar.


2 dördüncü günü A2 : evâyilinde T2
3 mukadder A2 : mukadderi T2
4 “ ‫ـ ر ـ وا ـ‬ ‫ = ر ـ ا‬Allah’ın geniş rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
5 Vassâf T2 : ― A2
6 şeyhûhet ile T2 : şeyhûhetle A2
7 ve A2 : ― T2
8 resâ’il ve (‫ )رﺳﺎ ٴﯾل و‬T2 : resâyil ( ‫ )ر א‬A2
9 mütebahhirîn ve ehl-i temkînden T2 : mütebahhirînden A2
10 edâ T2 : edâları A2
11 ve gürûh-ı T2 : + [Bu kelimeler sonunda “sahh” kaydı ile kırmızı mürekkeple satırın
üstüne yazılmıştır] A2
12 merhametleri zâ’idü’l-vasf T2 : merhametli A2
13 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
14 rahmetullâhi ‘aleyh A2 : ― T2
15 hazretleri civârına defn olundu T2 : civârına defn olundular A2
1020 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Târîh-i vefâtları bi’l-bedîheti1 ser-zede-i hâme-i Hakīr olmağla, işbu


mahalle sebt olunmak münâsib görüldü2:

Târîh-i vefât el-merhûm: Li-münşi’ihî3:


Fâzıl ü ‘allâme-i Vassâf-ı ‘asr Müfti’l-enâm
Cümle âsâr-ı şerîfi zâtı gibi mu‘teber
Fazl ü ‘irfân ü kemâlatı müsellem cümleye
Lâ-yukālü hâhünâ ‘an-vâhidin fîhi’n-nazar
Mevt-i ‘âlim mevt-i ‘âlem gibidir bî-şekk ü rayb
Müştehirdir nezd-i ehl-i ma‘rifetde bu haber
“Bir” mücevher mısra‘ım târîh düşdü Hâkimâ
Etdi ‘Abdullah Efendi Cennet-i ‘Adn’i makarr
( ‫ا ا ى‬ ‫ )ا ى‬Sene 11744

Nakl-i hümâyûn-ı Pâdişâhî ez-Serây-ı Cedîd-i hümâyûn


be-Sâhil-serây-ı ibtihâc-ı Kara-ağac be-civâr-ı hazret-i
Hâlid-i Ensârî ‘aleyhi rıdvânu5llâhi’l-Bârî6
Yine7 sene-i merkūme mâh-ı zilka‘desinin mübârek beşinci8 günü9 haz-
ret-i Pâdişâh-ı İslâm ve Nigeh-bân-ı kâffe-i enâm halledallâhu ‘ömrahû ve
şevketehû mâ-dâme’ş-şuhûru ve’l-a‘vâm10 efendimiz hazretleri ‘âdet-i hasene
ve deydene-i müstahsene-i Hidîvâne’leri11 üzere mevsim-i behâr-ı sun‘-âsâr-ı
hazret-i Kird-gâr’da âfitâb-ı ‘âlem-tâbın bir burcdan burc-ı âhâra tahvîlinde

1 bi’l-bedîheti A2 : bi’l-bedâheti T2
2 Târîh-i vefâtları ….. görüldü T2 : + [Bu kısım siyah mürekkeple yazılmıştır] A2
3 Târîh-i vefât el-merhûm: Li-münşi’ihî A2 : ― T2
4 Sene 1174 A2 : ― T2
5 rıdvânu T2 : rahmetü A2
6 “‫ر ان ا ا אرى‬ = el-Bârî Allah’ın rızâsı onun üzerine olsun” anlamına gelen Arap-
ça duâdır.
7 yine A2 : ― T2
8 beşinci A2 : hamîs T2
9 5 Zilka‘de 1174 = 8 Haziran 1761 Pazartesi.
10 “‫ـ ه و ـ כ ــאدام ا ـ ر وا ـ ام‬ ‫ = ـ ا‬Allah onun ömrünü ve büyüklüğünü aylar ve
yıllar sürdükçe devam ettirsin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
11 Hidîvâne’leri T2 : Şehriyârî’leri A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1021

mezîd-i sa‘d ü şeref1 ve meserret ü safâ meşhûd-ı dîde-i uli’n-nühâ olmakdan


nâşî, Serây-ı Cedîd-i hümâyûn’dan Sâhil-serây-ı Husrevânî’nin2 ‘azbü’l-mâ’
ve tayyib-i hevâ olanın [T2 98a] birine nakl ü tahvîl buyurmaları lâzime-i
hâlden olmağla, mevtın-ı meserrât-ı nûr-ı siyâhî ve ibtihâc olan Sâhil-serây-ı
hümâyûn-ı Kara-ağac ki civâr-ı hazret-i Hâlid-i Ensârî ‘aleyhi rahmetullâ-
hi’l-Bârî3’de niçe dürlü ihrâz-ı şerefden sonra bu mevsim-i feyz-âsâr-ı behâr-
da i‘tidâl ve letâfet-i hevâ ve cûy-bâr-ı tesnîm-i cennet-âsâ, ol nehr-i sâff ve
‘azb ve4 selsâl ve sârî, hiyâc-ı emvâc-ı bahr-i mâlihden ‘ârî vü berî ve rûz u
leyâl lücceyn-i müzâb gibi sû-be-sû cârî ve5 ol mahallin etrâf ü enhâsı fey-
fây-ı mînûdan nişâne başka bir mahall-i füyûzât-ı Bârî olmağla, hezâr ve
sad-hezâr-ı6 şevket ü ikbâl ve sa‘âdet ü iclâl ile ol Sâhil-serây-ı meserret-mâ-
ye-i ibtihâcı şeref-i teşrîfleriyle reşk-i cinân-ı ‘arş-ı âşiyân buyurdular.
Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ devlet ü şevket7 ve ‘ömrlerin efzûn edüp, dâ’imâ8
inbisât u safâları müzdâd ve sâye-i ‘inâyet-vâye-i Zıllullâhî’lerin ‘âmme-i bilâd
ü ‘ibâd-ı merâhim-i‘tiyâdları üzerinden bir ân ve bir lahza hâlî ve berî etmeye,
âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.
Ve yine sene-i merkūme zilka‘desi evâ’ili9nde10 Âsitâne-i sa‘âdet’de
mukīm olan vüzerây-ı ‘izâm hazerâtı ki Rumeli Vâlîsi-yi sâbık Vezîr11 Silah-
dâr Mehmed Paşa hazretlerine Anadolu Eyâleti ve Tevkī‘î Vezîr Küçük Mus-
tafa Paşa’ya, Eyâlet-i Mora Muhassıllığı bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn
tevcîh ü ihsân buyuruldu. Ve Muhsin-zâde Vezîr Mehmed Paşa’ya kemâ-kân

1 sa‘d ü şeref T2 : sa‘d-ı şeref A1


2 Husrevânî’nin T2 : hümâyûnun A2
3 “‫ = ــ ر ــ ا ا ــאرى‬el-Bârî Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
4 sâff ve ‘azb ve A2 : sâff ve ‘azb T2
5 ve A2 : ― T2
6 ve sad-hezâr-ı A2 : ― T2
7 devlet ü şevket T2 : şevket ü devlet A2
8 dâ’imâ (‫ )دائ א‬A2 : ‫ دا ٴﯾﻣﺎ‬T2
9 1-10 Zilka‘de 1174 = 4-13 Haziran 1761.
10 zilka‘desi evâ’ilinde T2 : + [Bu kelimeler siyah mürekkeple yazılmıştır] A2
11 Vezîr A2 : ― T2
1022 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Bosna Eyâleti ibkāsıyla müşârun ileyhim hazerâtı mahatt-ı hükûmetlerine


‘âzimîn [T2 98b] ve müteveccihîn1 oldular.
Ve bu esnâda2 Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başılarından merhûm Vezîr-i esbak
Hasan Paşa etbâ‘ından ‘Abdî Ağa her vechile rüşd ü sedâd ile ma‘rûf olmağın,
Baş-bâkī-kulluğu’na ilbâs-ı hil‘at ve yine3 Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başılarından ve
niçe eyyâmdan berü Sadrıa‘zam hazretlerinin Kapu kethudâlıkları ve sâ’ir4 hı-
demât-ı mühimmede5 müstahdem ve devletlü6, ‘ismetlü halîle-i hazret-i Sad-
rıa‘zamî7 Sâliha Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şâ8n9 hazretlerinin kethudâlıkları ve’l-yevm
inşâ vü binâsına sarf-ı ihtimâm olunan câmi‘-i hümâyûn-ı meymenet-meşhû-
nun nezâreti hıdmeti ile10 müftehir ve mübâhî11 olan ‘Ali Ağa Kıbrıs Muhas-
sıllığı havâss-ı cesîmeden olup, idâre ve tanzîm-i umûru içün ilbâs-ı hil‘at ve ol
cânibe12 me’mûr u râhî kılındı.
Ve hâlâ13 Rûznâmçe-i14 Evvel ve Nûr-ı ‘Osmânî Tevliyyeti ile mükerrem15
olan merhûm Âmedci Süleymân Efendi birâderi Kethudây-ı Sadr-ı esbak Yû-
suf Efendi nezâret-i binâ’-i câmi‘-i şerîfe ta‘yîn ve ilbâs-ı hil‘at buyuruldu.
Merkūm ‘Ali Ağa’nın binây-ı câmi‘-i şerîfe nezâreti gününden berü vâkı‘
olan mesârifi hisâb olunup, ne ise ru’yet ve itmâmından sonra savb-ı me’mû-
runa bahren tesyîr buyuruldu.
Ve Ayasofya Tevliyyeti, Kuyumcu-başı Seyyid Tâhir’den ref‘ [T2 99a] ve
Sadrıa‘zam hazretleri Vekîl-harcı Ağa’ya tefvîz buyuruldu. Ve etbâ‘-i hazret-i

1 ‘âzimîn ve müteveccihîn T2 : ‘âzim ü râhî A2


2 ve bu esnâda T2 : + [Bu kelimeler kırmızı mürekkeple yazılmıştır] A2
3 ve yine T2 : + [Bu kelimeler kırmızı mürekkeple yazılmıştır] A2
4 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬A2 : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
5 hıdemât-ı mühimmede T2 : hıdemâtda A2
6 devletlü A2 : ― T2
7 halîle-i hazret-i Sadrıa‘zamî T2 : ― A2
8 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.
9 ‘aliyyetü’ş-şân T2 : dâmet ‘ismetühâ A2
10 hıdmeti ile A2 : hıdmetiyle T2
11 ve mübâhî T2 : ― A2
12 ve ol cânibe A2 : + [Bu kelimeler mükerrer yazılmıştır] T2
13 ve hâlâ T2 : + [Bu kelimeler kırmızı mürekkeple yazılmıştır] A2
14 Rûznâmçe-i T2 : Rûznâmce-i A2
15 mükerrem T2 : mübâhî A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1023

Sadrıa‘zamî’den niçe müddet Kapucular Bölük-başılığı ve sâ’ir1 hıdemâtda


müstahdem ve müstakīmü’l-etvâr ‘Osmân Efendi devletlü Sultân-ı ‘aliyye-
tü2’ş-şân3 Sâliha Sultân4 hazretlerinin kethudâlıkları hıdmetiyle müteşerrif ve
ilbâs-ı hil‘at buyuruldu.
Ve yine5 bu esnâda Enderûn-ı hümâyûn’da Hâsekî Ağa ihrâc ve Bostâ-
niyân Oda-başısı İspir Ağa, Hâsekî Ağalığ’a ve Aydoslu Hasan Ağa, Bostâncı-
lar Oda-başılığı’na ilbâs-ı hil‘at buyuruldu.
Ve Süleymâniyye müderrisîninden Kara Halîl-zâde Mustafa Efendi ‘âzim-i
dâru’l-bekā6 oldu. Ve Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başılarından Çavuş-başı-yı sâbık
Hatîb-zâde Mehmed Ağa7 mahfûzu’l-lisân olmamağla8, Midillü Cezîresi’ne
nefy ü iclâ ile gûşmâl verildi9.
[Vefât-ı es-Seyyid Fâhir Efendi]
Ve10 yine müderrisîn-i kirâmdan es-Seyyid Fâhir Efendi ‘alîlü’l-mizâc ve ih-
tiyâr olmağla, ‘âzim-i müfâharet-hâne-i11 bekā oldu. Merhûm Seyyid Fâhir
Za‘ferân-bolu’da mütevellid ve Âsitâne’de medrese-nişîn-i tahsîl olup, otuz târî-
hinde12 merhûm Yanyavî üstâdımız Es‘ad Efendi’den ders okumağa sâ‘î ve bir
medresede bile hem-sâye-i hücre idik ve şerîk-i [T2 99b] ders ve hem sülûk ol-
duğumuz hasebiyle ahvâlinden bir nebze bâ‘is-i rahmet olmağçün tahrîr olundu.
Merhûmun sülûk ve tahsîli vakitlerinde hâlûmetü’t-tıbâ‘ate meşgūl olup,
riyâzat tarîkı ile bir mertebeye varmışidi ki, okuyacak dersini tıbâ‘-ı tâmmı13

1 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬A2 : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2


2 ‘aliyyetü A2 : T2
3 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.
4 Sâliha Sultân T2 : ― A2
5 ve yine T2 : + [Bu kelimeler kırmızı mürekkeple yazılmıştır] A2
6 dâru’l-bekā T2 : dâr-ı bekā A2
7 Mehmed Ağa A2 : ― T2
8 mahfûzu’l-lisân olmamağla T2 : ― A2
9 nefy ü iclâ ile gûşmâl verildi T2 : iclâ buyuruldu A2
10 ve A2 : ― T2
11 müfâharet-hâne-i T2 : sahn-ı bekā A2
12 1 Muharrem 1130 = 5 Aralık 1717 Pazar.
13 Hâkim Mehmed Efendi “et-Tıbâ‘u’t-tâm” ile ilgili olarak bir risâle kaleme almıştır.
Bu risâle tercümesi ile berâber yayımlanmıştır; bkz. İsmail Erdogan, “Seyyid Hakîm
Muhammed’in Kâmil Tabiat (et-Tıbâ’u’t-tâmm) ile İlgili Bir Risâlesi”, FÜSBD, C. 13,
sy. 2, s. 251-265.
1024 MEHMED HÂKİM EFENDİ

ru’yâda gelüp, buna ta‘lîm ederdi ve gelüp Hakīr’e takrîr ederdi. Ol esnâda
niçe resâ’il-i ‘adîde ve ta‘likāt-ı nefîse tahrîr eyleyüp, ekser ‘Ömer Sührever-
dî Hikmetü’l-işrâk’ı reftârında garîbü’l-mutâla‘ati ve tedrîs ve müzâkereden de
hâlî olmayup, semt-i salâha mâ’il kanû‘ ve perhîz-kâr-meşreb olup, bunun
hâline hayrân idim.
Bu esnâda fenn-i kâfa dahi mübtelâ olup, temâm-ı fâka ve ızdırâbında
bu varta-i şedîdeye üftân oldular. Hakīr bunu men‘ eyledikce ısrâr ederdi.
Âhiru’l-emr ‘acz ü ‘ayâ gelüp, tâ’ib ve müstağfir oldu. “Ru’yâda bana Hacer-i
mükerremi gösterdiler sen mâni‘ oldun” deyü miyânede ‘itâb ve münâfeseden
hâlî olmazdık. Bir gün ibrâm edüp söyletdim: “Hacer-i mükerrem; zâc ve
üsrüb ve ‘akrebden mürekkebdir” dedi. Edille-i hikmet üzere bahs eyledim,
ilzâm olmadı. Lâkin hâlûmetü’t-tıbâ‘ı sahîh ahz eylemişidi. Ana meşgūl ola ola
nev‘-i inkişâfdan hâlî değil idi. [T2 100a] Bu Hakīr ekālîm-i ‘Arab’da eyyâm-ı
iğtirâbımda hâlûme-i tıbâ‘ı sadrdan ahz eylemişidim ve sıhhati meczûmum
olan havâss-ı ‘acîbedendir. Bu mahalde zikri münâsib olmamağla, tayy-i tafsîl
olundu1.
Ve Tobcular Kâtibi dahi vefât eyleyüp, etbâ‘-i hazret-i Sadrıa‘zamî’den ‘Ab-
durrahmân Efendi, her vechile mahal ü müstehak olmağla2 Tobcular Kitâbeti
ile behre-ver buyuruldu. Ve Hulefâ’-i Mektûbî’den3 Sergi Nâzırı Enverî-zâde
Mehmed Emîn Efendi birkac gün hastalanup vefât eyledi. Ze‘âmeti, Mektû-
bî-i Sadrıa‘zamî Ser-halîfesi Mehmed Emîn Efendi’ye tevcîh ü ihsân ve Sergi
Nezâreti, Kethudâ Kâtibi Ser-halîfesi Nazîf İbrâhîm Efendi’ye tevcîh buyurul-
du. Ve hâcegân-ı Dîvânî’den4 Silahdâr Kâtibi-yi sâbık Süleymân Efendi dahi
‘âzim-i dâr-ı bekā oldu; rahmetullâhi ‘aley5h6.

1 merhûm Seyyid Fâhir Za‘ferân-bolu’da mütevellid ve Âsitâne’de ….. olundu T2 : mer-


hûm Fâhir Efendi ‘ulemâdan ve sâhib-i âsâr niçe resâ’il-i ‘adîde ve ta‘lîkāt-ı nefîse ile
ârâste ve dâ’imâ tedrîs ve müzâkere-i ‘ulûm ile pîrâste, mutâla‘a-i Hikmet-i işrâkıyye’ye
mâ’il bir zât-ı ‘adîmü’l-mümâsil idi, rahmetullâhi ‘aleyh A2
2 her vechile mahal ü müstehak olmağla A2 : ― T2
3 Hulefâ’-i Mektûbî’den T2 : Mektûbî hulefâsından hâcegân-ı Dîvâniyye’den A2
4 Dîvânî’den T2 : Dîvâniyye’den A2
5 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
6 dâr-ı bekā oldu; rahmetullâhi ‘aleyh A2 : dâru’l-bekā oldu; ‘aleyhi’r-rahmetü T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1025

Vukū‘-i harîk-ı cüz’î


Sene-i merkūme zilka‘desinin on birinci gicesi1 sâ‘at yedide Edirne-kapusu Çu-
kur-bostanı’nda2 zu‘amâdan bir kimesnenin hânesinda âteş-i ser-keş zebâne-keş
olup, birkaç hâne muhterik ve münhedim ve bi-emrillâhi Te‘âlâ3 muntafî oldu.

Vürûd-ı ser-i maktû‘-i Vezîr Mehmed Paşa Vâlî-i Bosna-i sâbık


Sene-i merkūme zilka‘desinin evâsıtında4 bundan akdem Bosna [T2 100b]
Vâlîsi olan Vezîr Mehmed Paşa ki, merhûm Hekîm-başı-zâde ‘Ali Paşa’nın et-
bâ‘ından olup Devlet-i ‘aliyye’de Çavuş-başılık ve sâ’ir hıdemâtda bulunmağla,
rütbe-i Vezâret i‘tâ olunmuşidi. Bosna Eyâleti buna tevcîh olunup, birkaç sene
Eyâlet-i Bosna’da imrâr-ı vakt ve giderek5 hılâf-ı rızây-ı hazret-i Şehriyârî fukarâ
vü zu‘afâya zulm ü te‘addîsi haddi mütecâviz olup, kirâren ve mirâren Bosna
ehâlîsi fukarâları Âsitâne-i sa‘âdet’e gelüp, Rikâb-ı hümâyûn’a bi’d-defe‘ât6 ref‘-i
ruk‘a-i iştikâ’ eylediklerinde ve vürûd eden ‘arz ve mahzarlar te‘âkub ve kesreti ile
dahi inâre-i gazab-ı Pâdişâhî’ye sebeb7 ve mûmâ ileyhe gereği gibi tenbîh ü tah-
zîri8 hâvî evâmir-i celîle ısdâr ve bu bâbda îkāz ve fukarâdan aldığı mezâlimi is-
tirdâd bâbında kemâl-i tahvîf ü terhîb olunmuşiken, niçe dürlü a‘zâr-ı vâhiye ile
yine râh-ı hılâfa sâlik olup; şevketlü, kerâmetlü Şehriyâr-ı ‘âlem-penâh edâmallâ-
hu şevketehû ilâ-yevmi’t-tenâh9 efendimiz hazretlerinin zulm-i ‘ibâdullâha bir ve-
chile rızây-ı hümâyûnları olmadığı ma‘lûm-ı cümle-i enâm iken [T2 101a] bu
gûne ısrâr-ı zulm ü tuğyânı cezây-ı sezâsını tertîbe bâ‘is ü bâdî ve mukaddemâ
Eyâlet-i Bosna’dan ‘azl ve Resimo Cezîresi’nde ikāmeti fermân buyurulmuşidi.
Bi-hükm-i takdîr-i ezelî irsâl olunan emr-i ‘âlî mûcebince mazmûnu icrâ ve ser-i

1 11 Zilka‘de 1174 = 14 Haziran 1761 Pazar.


2 Çukur-bostanı’nda T2 : Çukur-bostanı kurbunda A2
3 muhterik ve münhedim ve bi-emrillâhi Te‘âlâ A2 : hedm ve muhterik ve bi-emrillâh
T2
4 11-20 Zilka‘de 1174 = 14-23 Haziran 1761.
5 Paşa ki, merhûm Hekîm-başı-zâde ‘Ali Paşa’nın ….. giderek T2 : Paşa’nın eyâlet-i
mezkûrede A2
6 bi’d-defe‘ât T2 : birkac def‘a A2
7 inâre-i gazab-ı Pâdişâhî’ye sebeb A2 : isâre-i gazab-ı Pâdişâhî’ye bâ‘is ü bâdî T2
8 tahzîri T2 : te’kîdi A2
9 “‫ = ادام ا ــ כ ا ــ ــ م ا ــאه‬Allah onun büyüklüğünü kıyâmet gününe dek dâim eyle-
sin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
1026 MEHMED HÂKİM EFENDİ

maktû‘u Mübâşir yediyle Âsitâne-i sa‘âdet’e getürülüp, Bâb-ı Serây-ı ‘âmire’ye


vaz‘ ve âhara mûcib-i i‘tibâr u istibsâr kılındı.
Ve mâh-ı zilka‘denin yirminci sülesâ günü1 bundan esbak düyûn-ı matlû-
besiyçün Yedi-kulle’de mahbûs olan Kostantin Voyvoda’nın hâline merhamet
buyurulup, habsden ıtlâk ve Dîvân-ı hümâyûn’da Eflâk Voyvodalığı’na mu‘tâd
üzere kuka ve hil‘at ilbâs olundu2. Ve Boğdan Voyvodası olan Tercemân-ı sâbık
dahi gāyet ihtiyâr ve ‘alîl olmağla, oğlu Boğdan Voyvodalığı’na istihkākı hase-
biyle mesfûra ihsân ü ‘inâyet buyuruldu.
Ve hâlâ Kethudây-ı Bevvâbîn-i hazret-i Şehriyârî ‘Osmân Paşa-zâde Mustafa
Bey cenâbları Eflâk Voyvodası’nı mahall-i me’mûruna îsâle ve Halîl Paşa-zâde
Ahmed Bey, Boğdan Voyvodası’na kuka ve evâmir-i şerîfe îsâline ve Ser-çakır-
cıyân ‘Abbâs-zâde Mehmed Ağa sâbıkā Eflâk Voyvodası’nı [T2 101b] Âsitâne-i
‘aliyye’ye ihzârına ve Ser-şâhinciyân İbrâhîm Ağa sâbıkā Boğdan Voyvodası’nı
ihzâra me’mûr buyuruldular3. Lâkin Ağa-yı mûmâ ileyh ‘alîl ü ihtiyâr olup,
nâ-tüvân olmağla hıdmet-i me’mûresi edâsından ‘afv buyurulup tatyîb4 olundu.
Ve Erzurum Vâlîsi İbrâhîm Paşa-zâde Mustafa Bey Kethudây-ı Bevvâbîn-i
Şehriyârî Vekâleti hıdmetiyle ilbâs-ı hil‘at buyuruldu. Ve hâlâ Şehr-emîni olan
Hâşim ‘Ali Beyefendi, İstanbul’da Saka-çeşmesi kurbunda irâde-i hümâyûn ile
bir hân-ı cedîd binâsına Emîn-i Binâ nasb u5 ta‘yîn ve ilbâs-ı hil‘at buyuruldu.
Ve Emîn Ağa-zâde Hüseyn Ağa cenâbları, Şâh Sultân efendimiz hazretlerinin
kethudâlıkları hıdmeti6 şerefiyle müteşerrif olup, ilbâs-ı hil‘at buyuruldu.

Vukū‘-i harîk-ı cüz’î


Yine sene-i merkūme zilka‘desinin yirmi dördüncü sebt gicesi7 bi-emrillâhi
Te‘âlâ Edirne-kapusu Çukur-bostanı’nda evvelki def‘a ser-zede-i iltihâb olan
zu‘amâdan bir kimesnenin hânesinden yine ihrâk zuhûr edüp, hele bi-emrillâ-
hi Te‘âlâ etrâfa sârî olmadan muntafî oldu.

1 20 Zilka‘de 1174 = 23 Haziran 1761 Salı.


2 olundu T2 : ― A2
3 buyuruldular T2 : buyuruldu A2
4 tatyîb A2 : tetayyüb T2
5 nasb u T2 : ― A2
6 hıdmeti T2 : ― A2
7 24 Zilka‘de 1174 = 27 Haziran 1761 Cumartesi.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1027

Ba‘dehû1 mâh-ı zilhiccenin [T2 102a] beşinci erbi‘â günü2 vakt-i zuhr idi
ve gāyet şedîd rûzgâr hübûb ederken Orta-köy’de âteş zuhûr edüp, kefere ve
Yehûd hâneleri yüz ‘aded3 hâneden ziyâde muhterik olup, ziyâde şedîd ihrâk
olmağla, me’mûrîn olan zâbitân ve neferât gürûhları ziyâde zahmet ü meşak-
kat ile4 etrâf u enhâsın kesüp, sâ’ir sâhil-hânelere5 sirâyet etmeden bi-‘inâyetil-
lâhi Te‘âlâ muntafî oldu.

Zikr-i mu‘âyede-i ‘îd-i adhâ ber-vech-i ‘âdât-ı kadîme6


Yine sene-i merkūme mâh-ı zilhiccesinin beşinci günü7 Sadrıa‘zam ve
Hidîv-i ekrem Ebu’l-mevâhib Mehmed8 Râgıb Paşa hazretleri resm-i kadîm
ve de’b-i müstedîm üzere mükemmel ü mübeccel Dâ’ire-i9 Âsafî-şiyem’leri
ile10 Şeyhulislâm sellemehü’s-Selâm11 hazretlerine teşrîf buyurup mu‘âyedeye12
mübâşeret ve ertesi gün13 cümle ‘ulemây-ı ‘izâm ma‘a sudûrihimü’l-fihâm
‘ale’t-tertîb Serây-ı Sadr-ı mu‘allâ’ya kudûm ve ‘arefe gününe14 değin
bi’l-cümle a‘yân ve ricâl-i Devlet mu‘tâd olan vech üzere tebrîk-i ‘îd-i sa‘îd
içün dâmen-bûs-ı15 hazret-i Âsafî’ye müsâra‘at eyleyüp ve onuncu gicesi16
erkân-ı Devlet ‘ale’l-‘umûm Serây-ı vâlây-ı hazret-i17 [T2 102b] Pâdişâhî’de
takbîl-i dâmen-i ‘inâyet-me’menleriyçün saff-beste-i makām-ı hıdmet olup;

1 ba‘dehû T2 : + [Bu kelime kırmızı mürekkeple yazılmıştır] A2


2 5 Zilhicce 1174 = 8 Temmuz 1761 Çarşamba.
3 ‘aded T2 : ― A2
4 meşakkat ile T2 : meşakkatle A2
5 sâ’ir sâhil-hânelere A2 : sâyir büyût ü emâkine T2
6 ber-vech-i ‘âdât-ı kadîme T2 : ― A2
7 5 Zilhicce 1174 = 8 Temmuz 1761 Çarşamba.
8 Ebu’l-mevâhib Mehmed A2 : ― T2
9 Dâ’ire-i (‫ )دائ ٴه‬A2 : ‫ره‬
‫ دا ٴﯾ ٴ‬T2
10 Âsafî-şiyem’leri ile A2 : Âsafî-şiyem’leriyle T2
11 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
12 mu‘âyedeye T2 : + [Bu kelime ile biten s. 623’ün alt tarafına “{zilka}de sene 74” yazıl-
mıştır] A2
13 6 Zilhicce 1174 = 9 Temmuz 1761 Perşembe.
14 9 Zilhicce 1174 = 12 Temmuz 1761 Pazar.
15 dâmen-bûs-ı A2 : dâmen-bûsî-i T2
16 10 Zilhicce 1174 = 13 Temmuz 1761 Pazartesi.
17 hazret-i A2 : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] T2
1028 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Ne dâmen-i ‘azamet me’men-i ‘inâyet kim


Olur o dâmeni takbîl içün bu ‘îd-i sa‘îd
Ne dâmen-i kerem-i Şâh-ı bu’l-mehâmid1 kim
Şifâha mültesem etmiş anı Hudây-ı Mecîd

medlûlü üzere ‘ale’s-seher dâmen-bûs-ı hazret-i Pâdişâhî ile şeref-yâb ve şev-


ketlü, kerâmetlü Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh eyyedallâhu Te‘âlâ ve ebkāhu2 hazretleri
edây-ı salât-ı3 ‘îd-i sa‘îd içün müzeyyen alay-ı vâlây-ı4 cihân-ârâ ile cedd-i em-
cedleri Sultân Ahmed Hân ‘aleyhi’r-rahmetü ve’r-rıdvân5 hazretlerinin Câmi‘-i
şerîfi’ne ‘inân-tâb-ı ‘azamet ü iclâl oldular:

Devâm-ı ‘îd-i sürûr ile devlet6 ü ‘ömrün


Füzûn ede kerem-i Rabb-i Müste‘ân ü Mecîd

‘Azl-i Emîn-i Şa‘îr ‘Ali Efendi7 ve nasb-ı Hâsekî Mustafa Ağa


Evâsıt-ı zilhiccede8 Emânet-i Şa‘îr ile müstahdem olan ‘Ali Efendi ‘azl ve
sâbıkı Hâsekî Mustafa Ağa9 idâre-i Emânet-i mezkûreye ehliyyet ü liyâkati
zâhir olmağla ilbâs-ı hil‘at buyuruldu.
Selanîk ve mülhakātında olan Gümrük-i Duhân Mukāta‘ası hadd-i zâtında
mukāta‘ât-ı cesîmeden olmağla, ehâlîden ve sâ’irden10 erbâb-ı ‘uhde miyânında
nizâ‘ları [T2 103a] zuhûr etmeğiyle, hakīkat-ı hâli gereği gibi tefahhus içün
bâ-fermân-ı ‘âlî ol savba râhî ve Duhân Gümrüğü Kâtibi ‘Ali Efendi hıdmet-i

1 bu’l-mehâmid T2 : bu’l-mekârim A2
2 “‫ = ا ــ ا א ــ وا ــאه‬Yüce Allah onu desteklesin ve dâim kılsın” anlamına gelen Arapça
bir duâdır.
3 salât-ı T2 : ― A2
4 vâlây-ı T2 : ― A2
5 “‫ـ و ا ـ ان‬ ‫ = ـ ا‬Allah’ın rahmeti ve rızâsı onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
6 devlet T2 : şevket A2
7 Efendi T2 : Beyefendi A2
8 11-20 Zilhicce 1174 = 14-23 Temmuz 1761.
9 mübâşeret ve ertesi gün cümle ….. Ağa T2 : + [Bu kısım bir sonraki sayfaya yazılmış-
tır] A2
10 sâ’irden A2 : sâyirlerinden T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1029

me’mûresini edâ edüp1, gelinceye dek Emânet-i Şa‘îr hıdmetine tevkîl olundu.
Ve Cebeciyân Baş-çavuş’u Sıvacı ‘Ömer Ağa nâm kimesne ‘azl2 ve Akbıyık ‘Ali,
Çorbacı Baş-çavuşluğ’a ta‘yîn buyuruldu.

Vürûd-ı ru’ûs-ı ba‘zı3 eşkıyâ ez-cânib-i Erzurum


Bundan esbak Şâhsüvâr-zâde Vezîr Mustafa Paşa’ya Eyâlet-i Erzurum tev-
cîh ve mahatt-ı hükûmetine vusûlünde ehâlîden4 ba‘zı eşkıyâ câdde-i edeb ü
itâ‘atdan hurûc ile Vezîr-i müşârun ileyhe tuğyân ü ‘isyânları nümâyân olmu-
şidi. İktizây-ı vakt ü hâle göre ‘azl ve sâbıkā Erzurum Vâlîsi İbrâhîm Paşa’ya
bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh olundu.
Vezîr-i müşârun ileyh kemâl-i mertebe-i ‘âkılâne tedârük ve ihtiyât üze-
re hareket ve savb-ı me’mûruna vusûlünde mukaddemâ şekāvet ve tuğyânda
‘alem-efrâz-ı ‘utüvv ü ‘isyân olan ma‘lûmü’l-esâmî re’s-i erbâb-ı şekā kimesne-
ler Kara Cehennem-oğlu5 nâm6 kimesnenin hânelerini boşaldup, birkaç7 bin
hevâdârlarıyla tehassun ve Paşa-yı müşârun ileyh ile sekiz buçuk sâ‘at mikdârı
ceng-i ‘azîm eylediler. [T2 103b]
Âhıru’l-emr Paşa-yı kaviyyü’l-iktidâr cenâbları gālib olup, ru’ûs-ı eşkıyâdan
ekserini katl ve şirzime-i bagy ü fesâddan dahi niçeleri esnâ’-i cengde ka‘r-ı
cahîme8 râhî ve firâr edenleri dahi9 ta‘kīb ve ele girenlerin cezây-ı sezâları10
tertîb olunmağla, bu makūle çirk-âb-ı erâzilden hıtta-i Erzurum tathîr u tanzîf
olundu.
Bu hıdmet-i celîlede yümn-i nazar-ı ‘inâyet-i hazret-i Şehriyârî ile tanzîm-i
umûr-ı memlekete muvaffak oldukları ecilden taraf-ı ‘inâyet-methaf-ı hazret-i

1 edüp A2 : ‫ وب‬T2
2 Ağa nâm kimesne ‘azl A2 : ihrâc T2
3 ba‘zı T2 : + [Bu kelime daha önce geçen “Vürûd-ı” kelimesinden sonra yazılmıştır] A2
4 ehâlîden T2 : ehâlîsinden [Bu kelime satır üstüne farklı bir kaligrafi ile yazılmıştır] A2
5 idâre-i Emânet-i mezkûreye ehliyyet ü liyâkati zâhir olmağla ilbâs-ı hil‘at ….. Cehen-
nem-oğlu T2 : [Bu kısım bir önceki sayfaya yazılmıştır] A2
6 nâm T2 : + [Bu kelime ile başlayan s. 625’in üst tarafına “3 Muharrem sene 75” yazıl-
mıştır] A2
7 birkaç T2 : birkac A2
8 cahîme T2 : cahîmine A2
9 dahi T2 : ― A2
10 sezâları A2 : mâ-yelîkı T2
1030 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Husrevânî’den teşrîfât-ı hümâyûn ile hançer-i mücevher ve hil‘at-ı semmûr-ı


müstevcibü1’l-hubûr irsâline pîş-ezîn Kethudây-ı Bevvâbîn-i hazret-i Şehriyârî
Vekâleti hıdmeti2 şerefiyle müteşerrif olan Vezîr-i müşârun ileyhin oğlu mîr-i
mükerrem Mustafa Bey cenâbları nâmzed ve tahsîs buyurulup, ol savba irsâl ü
tesyîr ve Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başılarından sâbıkā Ser-çavuşân-ı Dergâh-ı ‘âlî
Selîm Ağa’yı dahi Vekîl-i Bevvâbîn-i hazret-i Şehriyârî Vekâleti’yle tefhîm ve
ilbâs-ı hil‘at ile tevkīr u tekrîm buyuruldu.
Ve pîş-ezîn devletlü Sâliha Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân3 [T2 104a] hazretlerinin
kethudâlıkları hıdmetiyle müteşerrif olan ‘Osmân Efendi, Mevkūfât pâyesiyle
zümre-i hâcegân-ı Dîvânî’ye idhâl ve kadr ü şânı resîde-i zürây-ı nevâl buyu-
ruldu.
Ve Beykoz’da ikāmetine fermân buyurulan sâbıkā Dergâh-ı ‘âlî Yeniçerileri
Ağası Mehmed Ağa’ya Âsitâne Gümrüğü’nden beher yevm üc yüz otuz akça
ile ma‘lûmü’l-mikdâr lahm ve nân-ı ‘azîz ta‘yîn buyuruldu.

İhrâc-ı mevâcib-i kıst-ı reşen bi-vechi’l-mu‘tâd


İşbu bin yüz yetmiş beş senesi mâh-ı muharremü’l-harâmının onuncu sü-
lesâ günü4 Dergâh-ı5 ‘âlî kullarının ‘umûmen müstehak oldukları bir kıst reşen
mevâcibleri ‘an-nakdin Hazîne-i hümâyûn’dan ihrâc ve ta‘dâd ve herkes havsa-
la-i isti‘dâdına6 göre zülâl-i nevâl-i ihsân-ı Zıllullâhî’den hisse-yâb-ı merâm ve
nâ’il-i7 kâm olup, Sadrıa‘zam ve Müşîr-i efham Ebu’l-mevâhib devletlü Meh-
med Râgıb Paşa hazretleri mevâcib-i mezkûrenin ihrâcı gününden Kapu’da
tevzî‘ ve Sipâh ve Silahdârân-ı Dergâh-ı ‘âlî kullarına i‘tâda mücidd ü sâ‘î olup,
itmâm-ı devrde mübârek sebt günü8 deydene-i kadîme ve ‘âdet-i müstedîme-i
hazret-i Zıllullâhî üzere mahz-ı kerem9 ve nevâziş-i hazret-i Sadr-ı kerîm içün
Çukadâr-ı hazret-i Şehriyârî ‘izzetlü Ağa [T2 104b] ile bir kıt‘a hatt-ı şerîf-i

1 müstevcibü T2 : mûcibü A2
2 hıdmeti T2 : ― A2
3 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.
4 10 Muharrem 1175 = 11 Ağustos 1761 Salı.
5 Dergâh-ı A2 : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] T2
6 isti‘dâdına T2 : istihâklarına A2
7 nâ’il-i ( ‫ ) אئ‬A2 : ‫ ﻧﺎ ٴﯾل‬T2
8 14 Muharrem 1175 = 15 Ağustos 1761 Cumartesi.
9 mahz-ı kerem T2 : mahz ve kerem A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1031

‘inâyet-redîf-i Husrevânî ve bir hançer-i mücevher ve hil‘at-ı semmûr-ı müs-


tevcibü’l-hubûr sâ‘at-ı nehâriyye mirkāt-ı çâr-mîne resân oldukda, şeref-res-i
vürûd ve ‘alâ-vechi’t-ta‘zîmi ve’t-tebcîl merâsim-i istikbâle1 müsâra‘at ve îfâ
ve ber-vech-i mu‘tâd hançer-i mücevher, zîb-i kemer-i Sadr-ı me‘âlî-güher ve
hil‘at-ı semmûr-ı müstevcibü’l-hubûr zînet-efzây-ı2 dûş-ı Vezîr-i3 Aristo-nazîr
kılınup, mele’-i nâs ve dâ’ire-i4 rekîn-i übbehet-istînâsda kırâ’at-ı hatt-ı şerîf-i
‘inâyet-redîfden sonra Ağa-yı mûmâ ileyhe taraf-ı hazret-i Sadr-ı ‘âlî’den5 bir
sevb-i semmûr-ı behcet-vüfûr ve hançer-i mücevher ve esb-i mükemmel ü
müzeyyen ve mu‘tâdü’l-i‘tâ6 ‘atıyye-i behiyye ve ma‘iyyetinde olanlara7 dahi
surreler ve hila‘-i nefîseler8 ilbâs ü i‘tâsıyla îfây-ı merâsim-i ibtihâc kılındı.
Ba‘dehû Dâ’ire-i9 fâhıre-i Âsafî ve ocak ağaları ve ol mahalde Sergi-i
hümâyûn’da ku‘ûd ve hıdmet ve nezâretle kesb-i isti‘dâda resîde kulları dahi
bi-ecma‘ihim10 yollu yolunca takbîl-i dâmen-i Sadr-ı ‘âlî’ye müsâra‘at birle
mübtehic ve mesrûr oldular.
Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ bunun emsâli niçe sadakāt-ı Pâdişâhî ile cümle
kulların mesrûr u mecbûr etmeğe [T2 105a] muvaffak u meysûr eyleye, âmîn
bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

[Ba‘zı vefeyât]
Yine11 sene-i mezkûre muharremü’l-harâmı evâyilinde12 hâlâ Şeyhulislâm
sellemehü’s-Selâm13 Veliyyüddîn Efendi cenâblarının mahdûmları müderrisîn-i
kirâmdan Mustafa Reşîd Efendi bi-emrillâhi Te‘âlâ hastalanup, ‘âzim-i gül-

1 istikbâle T2 : istikbâlde A2
2 zînet-efzây-ı T2 : ‫ ر ا اى‬A2
3 Vezîr-i A2 : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] T2
4 dâ’ire-i (‫ )دائ ٴه‬A2 : ‫ره‬
‫ دا ٴﯾ ٴ‬T2
5 Sadr-ı ‘âlî’den A2 : bu’l-mevâhibden T2
6 ü müzeyyen ve mu‘tâdü’l-i‘tâ T2 : mu‘tâd olan A2
7 olanlara A2 : bulunan[lar]da T2
8 hila‘-i nefîseler T2 : hil‘atler A2
9 Dâ’ire-i (‫ره‬‫ )دا ٴﯾ ٴ‬T2 : Dâyire-i (‫ )دا ٴه‬A2
10 Sergi-i hümâyûn’da ku‘ûd ….. bi-ecma‘ihim T2 : ve sâ’ir kesb-i isti‘dâd ile müte‘ayyin
olan kulları A2
11 yine T2 : + [Bu kelime kırmızı mürekkeple yazılmıştır] A2
12 1-10 Muharrem 1175 = 2-11 Ağustos 1761.
13 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça duâdır.
1032 MEHMED HÂKİM EFENDİ

şen-serây-ı bekā ve Şeyhulislâm Kara Halîl Efendi-zâde ‘Abdurrahîm Monla


Efendi dahi ‘âzim-i cinân-ı1 bekā oldu.
Ve Defterdâr-ı sâbık Tevkī‘î Râmî Paşa-zâde Mustafa Beyefendi birkaç2
gün ‘illet-i mizâcı ile hastalanup vefât eyledi. Mîr-i merhûm hadd-i3 zâtında
edîb ü lebîb ve envâ‘-i me‘ârifden behre-dâr4, mütevâzı‘ ve mükrim ve hayli
eş‘ârı dahi rengîn ve selîs, yâ’-i nisbetsiz Nâ’il tehallus ederdi5. Âhır-ı vakitle-
rinde merhûm6 Kutbî Efendi’den münîb olup, semt-i salâha mücidd ü sâ‘î
olmuşlar idi; rahmetullâhi ‘aley7h8.
Ve Şıkk-ı Sânî Mülakkab-ı Üsküdârî9 Sâlih Efendi ihtiyâr ve ‘alîlü’l-mizâc
olmalarıyla dâr-ı âhirete intikāl eylediler; rahmetullâhi ‘aleyhim ecma‘î10n11.
Merhûm Sâlih Efendi hayli Fârisî-dân ve tekellümü dânişine gālib, zurefây-ı
zemânenin:

Men zi-kayd-ı nâz u mestûrî halâsı yâftem


Vüs‘at-ı meşreb ez-în tengîne bâşed mezhebem12

medlûlüyle kayd-ı tekellüfden rehâ bulanlardan idi; ‘aleyhi’r-rahmetü13.


[T2 105b]

1 cinân-ı T2 : gülşen-fezây-ı A2
2 birkaç T2 : birkac A2
3 hadd-i T2 : ― A2
4 behre-dâr A2 : müdde‘î-i behre T2
5 yâ’-i nisbetsiz Nâ’il tehallus ederdi T2 : Nâ’ilî tehallus ederler idi A2
6 merhûm T2 : ― A2
7 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
8 olmuşlar idi; rahmetullâhi ‘aleyh T2 : idiler A2
9 Mülakkab-ı Üsküdârî A2 : Üsküdârî Mülakkab T2
10 “ ‫ــ‬ ‫ــ ا‬ ‫ = ر ــ ا‬Allah’ın rahmeti onların hepsinin üzerine olsun” anlamına
gelen Arapça duâdır.
11 eylediler; rahmetullâhi ‘aleyhim ecma‘în A2 : eyledi T2
12 “ ‫ـ‬ ‫ـ ب از ـ כ ـ א ـ‬ ‫ـ א ـ *و ـ‬ ‫ = ـ ز ـ ــאز و ـ رى‬Ben gizlilik ve
nâz kaydından kurtulmuşum. Mezhebim, onun meşrebinin genişliği sebebiyle darlıktan
kurtuldu” anlamına gelen Farsça beyittir.
13 “ ‫ا‬ = Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1033

[Ba‘zı tevcîhât]
1
Ve Şıkk-ı Sâlis olan ‘Ârifî dâmâdı Süleymân Efendi, Şıkk-ı Sânî ve Kethu-
dâ Kâtibi-yi sâbık Safâyî Efendi, Şıkk-ı Sâlis hıdmetiyle müteşerrifeyn olup
ilbâs-ı hil‘at olundular.
Ve hâlâ gürûh-ı hâcegânın esenn ü akdemi İhtiyâr Ebûbekir Efendi, hıd-
met-i celîle-i Tevkī‘ ile mazhar-ı iltifât buyurulup, ilbâs-ı hil‘at ile ihtirâm bu-
yuruldu2.
Ve Edirne Pâyesi’yle kadr ü şânları terfî‘ olunan mevâlî-i kirâmdan Molla-
cık-zâde3 İshâk Efendi her vechile rüşd ü sedâdı4 ma‘lûm olmakdan nâşî, bâ-
hatt-ı hümâyûn-ı ‘inâyet-meşhûn Mısır Mevleviyyeti’yle be-kâm buyuruldu.

Zuhûr-ı ra‘d ü berk ve sâ‘ika-i ‘acîbe


Bu sene-i mübârekenin5 muharremü’l-harâmının on ikinci hamîs günü6
sâ‘at dokuzda iken bir ‘azîm ra‘d zuhûr edüp, yüz yaşını mütecâviz kimes-
neler: “Böyle mehîb sadâlü ra‘d istimâ‘ eylemedik” deyü te‘accüb ederler idi.
Bu Hakīr ol vakit bîdâr idim. Olduğum hâneyi mütezelzil görüp, sadây-ı
ra‘dden hedm olacak kıyâs eyledim. Gûyâ cevv-i semâda top atılur gibi garîb
ve mehîb idi. Bir iki mahalle sâ‘ika nüzûl eyledi. Biri Bâb-ı Sadrıa‘zamî’ye mü-
câvir Sultân Câmi‘i menâresine ve biri Vâlide Câmi‘i menâresine nüzûl edüp,
[T2 106a] ânîde bu menâreleri rîze rîze eyledi. Sübhâne “Ve7 yüsebbihur’r-ra‘dü
bi-hamdihî ve’l-melâ’iketü min hîfetih”8 âyetine iştigālde kemâl-i havf ü haşyet-
den nâşî zebân-ı zevi’l-‘ukūlde harekete mecâl kalmamışidi. Hakk Te‘âlâ cüm-

1 tekellümü dânişine gālib, zurefây-ı ….. ve T2 : mütekellim-i zurafây-ı zemâneden


ma‘dûd idi A2
2 buyuruldu T2 : olundu A2
3 Mollacık-zâde T2 : Monlacık-zâde A2
4 sedâdı T2 : sedâdları A2
5 mübârekenin T2 : + [Bu kelime ile sona eren s. 628’in sağ alt köşesinde “Muharrem sene
75” yazılmış ve s. 629 Topkapı nüshasının [T2 151a] varağının başı ile devam etmekte
olup, aradaki 45 varaklık bir kısım Arkeoloji nüshasında yer almamaktadır. Bu sebeple
Topkapı nüshasının bundan sonraki kısmı Princetion nüshasıyla karşılaştırılmıştır] A2
6 12 Muharrem 1175 = 13 Ağustos 1761 Perşembe.
7 ve P : men T2
8 “ ‫ــ‬ ‫ــ ه وا ئכــ ــ‬ ‫ = و ــ ا ــ‬Gök gürlemesi O’na hamd ederek tespih eder
ve melekler de O’nun korkusundan tespih ederler” anlamına gelen bu ifâde Kur’ân,
er-Ra‘d 13/13. âyetin baş tarafındaki küçük bir kısmıdır.
1034 MEHMED HÂKİM EFENDİ

le ümmet-i Muhammed’e ve sâ’ir ‘ibâdullâha merhamet ü ‘inâyet eyleye, âmîn


bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.
Bu ra‘d ve sâ‘ikanın bi-emrillâhi Te‘âlâ ekser-i menârâta vukū‘u cârî olagel-
mişdir. Hattâ Cihângîr Câmi‘i menâresine tekerrür tarîkı ile nüzûlü meşhûr-
dur. Hikmeti ne ise yine Cenâb-ı Hakk bilür. Sıyânet ü merhamet-i ‘ibâdul-
lâh zımnında ‘asâr-ı kudretini irâ’ete mebnî olmak hâtır-ı Hakīr’e hutûr eder.
Ya‘nî salb-ı hacerden mebnî ve metîn olan menâre-i ‘azîmi kalîlü’l-cirm bir
âhen-pâre misillü şey’ def‘a-i vâhidetde rîze rîze eylediği hâlet meşhûd-ı ‘ibâd
olup, tâ‘at ü istiğfâra meşgūl olalar ve musırr oldukları ef‘âl-i kabîhadan nükûl
eyleyeler. ‘İyâzen billâhi Te‘âlâ ol sâ‘ika eğer bir hâneye nâzil olmak lâzım gelse
ne hâle ifrâğ ederdi, bunu müşâhedet etmeleri hikmeti içün ola.

Şurû‘-i binâ’-i kitâb-hâne ve Mekteb-i Sadrıa‘zamî der-Kozka


Sene-i mezkûre muharremü’l-harâmının sekizinci günü1 İstanbul’da Koz-
ka’da câmi‘-i [T2 106b] şerîf-i hazret-i Şehriyârî binâ vü inşâ olunan mahalle
karîb Sadr-ı ekrem ü efham Ebu’l-mevâhib Râgıb Mehmed Paşa hazretleri-
nin hayrât-ı cezîlelerinden olmak üzere bir kitâb-hâne-i ‘âlî ve mekteb binâ
vü inşâ olunmak içün ashâbından hüsn-i rızâlarıyla değer-behâsından birâz
meblağ-ı ziyâdeye ba‘zı emâkin ve mahallât iştirâ olunup, binâsına şurû‘ ve
yevm-i mezbûrda2 vaz‘-ı esâsıyçün du‘â vü senâ olundu. Hakk Te‘âlâ hayr ile
itmâmın müyesser ve bunun emsâli niçe hayrâta muvaffak ve meysûr eyleye,
âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

Sadr-ı Anadolu-şüden-i ‘Ivaz Mehmed Paşa-zâde


Monla Beyefendi ve gayrân
Yine sene-i merkūme muharremü’l-harâmının yirminci günü3 Sadr-ı Ana-
dolu-yı sâbık hâlâ Ser-etıbbâ’-i Hâssa Kâtib-zâde Mehmed Refî‘ Efendi müd-
det-i ‘örfiyyelerin hayr ile itmâm ve muktezây-ı tarîk üzere merhûm Sadr-ı
esbak ‘Ivaz Mehmed Paşa-zâde Monla Beyefendi her vechile ber-mûceb-i tarîk

1 8 Muharrem 1175 = 9 Ağustos 1761 Pazar.


2 8 Muharrem 1175 = 9 Ağustos 1761 Pazar.
3 20 Muharrem 1175 = 21 Ağustos 1761 Cuma.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1035

liyâkat ü ehliyyet ve isti‘dâd-ı zâtî ve zemânî ile mevsûf olduklarından nâşî, Sa-
dâret-i Anadolu’ya ilbâs-ı hil‘at-ı seniyye ile tekrîm ü tefhîm buyurulup, sâbıkı
Mehmed Refî‘ Efendi yine Ser-etıbbâ’-i Hâssa hıdmetiyle mukīm ü müstedîm
oldular.
Ve Nakībü’l-eşrâf İdrîs-zâde Efendi dahi [T2 107a] ‘azl olup, Sadr-ı Rûm-ı
sâbık Mîrzâ-zâde Mehmed Sa‘îd Efendi hazretleri her vechile kemâl-i zühd ve
ittikâ ve Nekābet-i eşrâf ’a elyak u ahrâ olmağla, mesned-i vâlây-ı Nekābet ile
teşrîf-sâz-ı hil‘at-ı ibcâl buyuruldu.

‘Azl-i Kethudây-ı hazret-i Sadrıa‘zamî Hamza Ağa ve nasb-ı


Re’îsülküttâb Mehmed Emîn Efendi ve gayrân
Yine sene-i merkūme mâh-ı saferu’l-hayrı evâyilinde1 Kethudâ’-i Sad-
rıa‘zamî olan ‘izzetlü Hamza Efendi cenâbları ‘azl ve hıdmet-i vâlây-ı Tevkī‘
ile mahz-ı ikrâm ve terfî‘-i kadr ü şânlarıyçün ferve-i semmûr ve hem hil‘at-ı
‘âdiye-i mansıb ilbâsıyla tekrîm buyuruldu.
Ammâ bundan akdem Ebûbekir Beyefendi Tevkī‘ ile ilbâs-ı hil‘at buyurul-
muşidi. Yirmi sekiz gün müddet Tevkī‘î’leri olup, gāyet müsinn ü ihtiyâr ve
rukûb ü nüzûle ‘adem-i2 iktidâr mertebelerine resân olmak hasebiyle ‘azl ve
hânelerinde devâm-ı du‘ây-ı devlet-i Pâdişâhî’de olmalarıyçün tatyîb-i hâtırları
mürâ‘âtı zımnında birâz ‘atıyye-i hümâyûn i‘tâ vü ihsânıyla mesrûr u mecbûr
buyuruldular. Ve hâlâ Re’îsülküttâb sa‘âdetlü Mehmed Emîn Efendi vücûhla
lâyık u sezâvâr olmağla, Sadrıa‘zam Kethudâlığı’na ilbâs-ı hil‘at-ı seniyye ile
ser-i iftihârları resîde-i küngüre-i i‘tilâ buyuruldu. Hakk Te‘âlâ her hâlde tevfîk
ihsân eyleye, âmîn. [T2 107b]
Ve Tezkire-i Kebîr Recâyî Efendi dahi vücûh ile mesned-i Riyâset’e ehakk
u elyak olmağla, Riyâset-i Devlet-i ‘aliyye ile husûl-i âmâli mevsûlü’r-recâ bu-
yuruldu. Ve Tezkire-i Sânî İbrâhîm Efendi, Tezkire-i Evvel ve Mektûbî Efen-
di, Tezkire-i Sânî ve Ser-halîfe-i Mektûbî Mehmed Emîn Efendi, Sadrıa‘zam
Mektûbculuğu’na ilbâs-ı hil‘at buyuruldular3.

1 1-10 Safer 1175 = 1-10 Eylül 1761.


2 ‘adem-i T2 : ‫ ا م‬P
3 buyuruldular T2 : buyuruldu P
1036 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Yine sene-i merkūme saferu’l-hayrı evâyilinde1 Cebeci-başı Eyyûbî Musta-


fa Ağa ‘azl ve Gelibolu’da ikāmetine fermân ve râhî kılındı. Ma‘lûm-ı erbâb-ı
dirâyetdir ki ocağ-ı ma‘mûre ağaları cüz’î ve küllî vâkı‘ olan umûr u husûslarda
bi-eyyi hâl kapu tarafına istîzân ve ihbâr ve i‘lâm-ı hâl etmeleri öteden berü
kā‘ide-i ma‘rûfe olmağla, Kapu Çavuşu nasb olunan kimesneler ancak bu hıd-
met içün ta‘yîn ü tahsîs olunmuşdur. Mezkûr2 Cebeci-başı Mustafa Kethudâ
bu mâddelerde kemâl-i gaflet ve zühûl üzere olmağla ‘azl ve iclâsı muktezî oldu.
Ve Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başılarından olup, sâbıkā Cebeci-başı olan Kad-
rî-zâde Mehmed Ağa Silahdâr Ağası bulunmağla, vücûh ile Cebeci-başılığ’a
sezâvâr ve mücerrebü’l-etvâr olmakdan nâşî, ilbâs-ı hil‘at ile tevkīr olunup ve
merhûm Sadr-ı esbak [T2 108a] Hasan Paşa dâmâdı ‘Abdî Ağa dahi Silahdâr
Ağalığı’na ilbâs-ı hil‘at buyuruldu. Ve bu esnâda Kars Sancağı Mutasarrıfı Yû-
suf Paşa vefât ve Yeniçeri Kul Kethudâsı dahi ‘azl ve Kefe cânibine râhî kılındı.
Ve bir meczûb-ı bî-hûş meğer mukaddemâ cünûnu hasebiyle Sultân Ah-
med Bîmâr-hânesi’nde niçe eyyâm meks etdirilmiş, sonra ifâkat gelüp sebîli
tahliye olunmuş imiş. Elçi Hânı önünde elinde dâl-kılıç gündüz vaktü’z-zuhr3
halka hücûm edüp, bilen bilmeyan bu garîb ahvâlden kaçışup hele Cebeci
Kolluğu yetişüp ahz eylediler. Böyle mûhiş emre mütesaddî4 olmağla, ahz olu-
nan mahalle salb ve âhara mûcib-i i‘tibâr kılındı.
Ve Beşiktaş’da Ağa-bâğçesi nâm mahalde vâfir kuru otluk5 vaz‘ olunup,
âteş isâbet etmeğiyle6 gice sâ‘at üçde idi, ihrâk-ı ‘azîm zann olunup hükkâm ve
zâbitân müsâra‘at eylediler. Bir oda muhterik olup muntafî oldu.
Ve Cebeciler Kâtibi Râcih Bey dahi ‘âzim-i rahîk-âbâd-ı bekā oldu. İmâm
Hasan Efendi’ye Cebeciler Kitâbeti ile ilbâs-ı hil‘at ve mâh-ı saferin evâsıtın-
da7 Nakībü’l-eşrâf-ı sâbık İdrîs-zâde Efendi makām-ı ‘âlî-i bekāya irtifâ‘ olun-
du. [T2 108b]

1 1-10 Safer 1175 = 1-10 Eylül 1761.


2 mezkûr T2 : mezbûr P
3 vaktü’z-zuhr T2 : vaktü’z-zuhûr P
4 mütesaddî T2 : mütesavveri P
5 otluk (‫ )او ق‬T2 : ‫ او‬P
6 etmeğiyle T2 : etmekle P
7 11-20 Safer 1175 = 11-20 Eylül 1761.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1037

‘Azl-i Şeyhulislâm Veliyyüddîn Efendi ve Şeyhulislâm-şüden-i Ebûbekir


Efendi-zâde Ahmed Efendi Sadr-ı Rûm-ı sâbık
Yine sene-i merkūme saferu’l-hayrının beşinci ahad günü1 Şeyhulislâm Ve-
liyyüddîn Efendi ‘azl olup, Sadr-ı Rûm-ı esbak Ebûbekir Efendi-zâde fazîletlü
Ahmed Efendi cenâbları Meşîhat-ı vâlây-ı Şeyhulislâmî ile tebcîl ü tefhîm bu-
yuruldular. Sâbıkı Veliyyüddîn Efendi hacc-ı şerîfe me’zûn olup, ‘azîmet-i râh-ı
hacc-ı şerîf vaktine dek Bursa’da ikāmetlerine emr u fermân ve râhî kılındı.

Vukū‘-i ihrâk der-At-pâzârı2


Mâh-ı saferin yirmi üçüncü hamîs gicesi3 sâ‘at altıda iken İstanbul’da
At-pâzârı’nda4 bir semerci dükkânından âteş-i ser-keş zebâne-keş-i iltihâb
olup, bir tarafı dolu dizgîn Kovacılar’a dek ve bir tarafı Deve Hânı’na muttasıl
‘azîm ihrâk idi. Ziyâde meşakkat çekilüp hele bi-emrillâhi Te‘âlâ sükûn buldu.
Bundan akdem yine İstanbul’da Ketâncılar-kapusu’nda bir berber dükkânın-
dan âteş zuhûr edüp, bi-emrillâhi Te‘âlâ5 muntafî oldu.
Ve bu esnâda Eyvân-ı hümâyûn-ı Dâvûd-paşa, Ser-mi‘mârân-ı Hâssa Kara
Ahmed Ağa mübâşeretiyle mütevehhin ve muktezî-i ta‘mîr ve binâ olan ma-
hallâtını ta‘mîre [T2 109a] emr u fermân ve Eyyûb’de emlâk-ı hümâyûndan
Râmî Paşa Çiftliği demekle mevsûm mahallin dahi binâ ve ta‘mîri Emîn
Ağa-zâde Hüseyn Ağa ma‘rifetiyle şurû‘ olundu.

Tevcîhât-ı vüzerâ ve gayrân


Sene-i merkūme mâh-ı saferi evâsıtında6 Karaman Vâlîsi Vezîr Sa‘deddîn
Paşa ‘azl ve Rakka Vâlîsi Vezîr Çelik Mehmed Paşa’ya tevcîh ve Sa‘deddîn Pa-
şa’ya Rakka Eyâleti tevcîh buyuruldu. Ve Zaralı-zâde Feyzullah Paşa, Eyâlet-i
Diyârbekir’den ‘azl ve Van Eyâleti tevcîh ve sâbıkı Vezîr Mustafa Paşa’ya Eyâ-

1 5 Safer 1175 = 5 Eylül 1761 Cumartesi. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim istifâde
ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynaklanmış ol-
malıdır.
2 der-At-pâzârı P : der-At-bâzârı T2
3 23 Safer 1175 = 23 Eylül 1761 Çarşamba. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim istifâ-
de ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynaklan-
mış olmalıdır.
4 At-pâzârı’nda P : At-bâzârı’nda T2
5 Te‘âlâ P : ― T2
6 11-20 Safer 1175 = 11-20 Eylül 1761.
1038 MEHMED HÂKİM EFENDİ

let-i Diyârbekir bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh buyuruldu. Ve


Süleymâniyye’den Girîdî Ahmed Efendi’ye Kazâ’-i Haleb ve İshâk-zâde Fey-
zullah Efendi’ye Üsküdar Mevleviyyeti bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh buyuruldu.
Ve bu esnâda Vezîr İsmâ‘îl Paşa’nın mukaddemâ Vezâret’i ref‘ ve tenkîl
olunduğu makālesinde zikr u tafsîl olunmuşidi1. Vezâret’i ibkāsıyla Avlonya
tevcîh ve cerâyim-i güzeştesine kalem-i ‘afv keşîde buyuruldu. Ve Çıldır Vâlîsi
Hasan Paşa’ya dahi rütbe-i Vezâret i‘tâsıyla kadr ü şânı terfî‘ buyuruldu.

‘Azl-i Ağa-yı Yeniçeriyân-ı Dergâh-ı ‘âlî ve gayrân


Mâh-ı merkūmun evâhırında2 Yeniçeriyân-ı Dergâh-ı ‘âlî Ağası olan Mah-
mûd Ağa ‘azl [T2 109b] ve Tekfûr-dağı’nda ikāmetine fermân buyuruldu.
Kul Kethudâsı bulunan Kapudân-ı deryâ Hasan Paşa yeğeni Mehmed Ağa’ya,
Yeniçeri Ağalığı ve Zağarcı-başı Mahmûd Ağa’ya, Kul Kethudâlığı ve Ser-sen-
sonî Kürd ‘Osmân Ağa’ya, Zağarcı-başılık ve hâlâ Kapu’da Muhzır Ağa olan
Mehmed Ağa’ya, Sensonî-başılık tevcîh olunup, dûdmân-ı Bektâşiyân’a bu
vechile silsile-i cünbânî-i tekrîm buyuruldu.

Nakl-i hümâyûn-ı Pâdişâhî ez-Sâhil-serây-ı ibtihâc-ı Kara-ağac


be-Serây-ı ‘âmire-i Cedîd-i hümâyûn
Yine sene-i merkūme mâh-ı rebî‘ulevvelinin altıncı mübârek hamîs günü3
Şehriyâr-ı ‘âlem ve Hidîv-i ekrem halledallâhu ‘ömrahû ve şevketehû mâ-dâ-
me’l-ümem4 efendimiz hazretleri bundan akdem mevsim-i behâr-ı sun‘-âsâr-ı
hazret-i Sâni‘ ve Kird-gâr’ı müşâhede ve ecille-i sahâbî-i Ensâr’dan ve mu‘zam-ı
Bedriyyîn’den karâbet-i hâliyye ile dahi müteşerrif olup, bi-husûsihî Mîzbân-ı
Habîb-i Rahmân olan hazret-i Hâlid bin Zeyd radıyallâhu ‘anh5 cenâbları
hem-sâyeliği ve feyz-ı ziyâret-i müteberrikeleri ile hem-feyz-ı rûhânî-eser ve
şeref-i iktisâb-ı me‘âlî-me’âsir olmuşlar idi.

1 bkz. [T2 24a-b]


2 21-29 Safer 1175 = 21-29 Eylül 1761.
3 6 Rebî‘ulevvel 1175 = 5 Ekim 1761 Pazartesi. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
4 “ ‫ه و כ אدام ا‬ ‫ا‬ = Allah onun ömrünü ve büyüklüğünü nesiller durdukça
dâim eylesin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
5 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah ondan razı olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1039

Hevâların dahi nev‘-ammâ tebeddülü ile âsâr-ı incimâd-ı ‘ab ve sermâ be-
dîdâr ve Serây-ı ‘âmire-i Cedîd-i hümâyûn’un dahi bir tarafı başka bir füs-
hat-nümây-ı celâlet [T2 110a] olmağla, hezâr sa‘d ü ikbâl ve ‘azamet ü iclâl ile
ol mahall-i sürûr-efzâdan Serây-ı Cedîd-i hümâyûn’larına şirâ‘-güşây-ı fülke-i
‘izz ü ikbâl oldular.

Kırâ’at-ı Mevlid-i şerîf-i hazret-i Rasûl-i ekrem ve Nebiyy-i muhterem


sallallâhu Te‘âlâ1 ‘aleyhi ve sellem2 bi-hükmi’l-mu‘tâd
Yine sene-i merkūme mâh-ı rebî‘ulevvelinin on ikinci günü3 manzûme-i
mîlâd-ı Fahr-ı ‘âlem sallallâhu Te‘âlâ ‘aleyhi ve sellem4i5 kırâ’at ve iktisâb-ı nûrâ-
niyyet ve mezîd-i şeref-i rûhâniyyet içün ricâl-i Devlet-i ‘aliyye ve meşâyih-i
kirâm-ı kürsî-nişîn da‘vet olunup, herkes ‘alâ-merâtibihim Sultân Ahmed Hân
‘aleyhi’r-rahmetü ve’r-rıdvân6 Câmi‘-i şerîfi’nde muntazırîn-i şeref-i teşrîf-i haz-
ret-i Zıllullâhî’de olup, Sadrıa‘zam ve Müşîr-i efham hazretleri ve Şeyhulislâm
Efendi ve Kapudan Paşa ve cümle erkân-ı Devlet temâm oldukda, Şehriyâr-ı
‘âlem edâmallâhu ‘ömrahû ve şevketehû mâ-dâme’l-ümem7 efendimiz hazretleri
dahi mükemmel ü müzeyyen alay-ı cihân-âra ile ol cây-ı ‘arş-sây-ı mübâreki
tenvîr ve kırâ’at-ı manzûme-i mîlâd-ı şerîf ve tilâvet-i Kur’ân-ı ‘azîmü’ş-şân ve
devâm-ı devlet-i Pâdişâh-ı enâma du‘â vü senâ olunup, itmâm-ı merâsim-i
mevlid-i şerîf îfâsından sonra meşâyih-i kirâm ve mevlid-hânâna ilbâs-ı hila‘-i
‘âdiye ve bezl-i ihsân ü in‘âm olunup, hezâr bişr u sürûr ve şevket ü ikbâl-i
mevfûr ile Serây-ı Cedîd-i hümâyûn’larına mun‘atıf-ı zimâm-ı hezâr-ikbâl ol-
dular. [T2 110b]

1 Te‘âlâ T2 : ― P
2 “ ‫ـ و ـ‬ ‫ = ـ ا א ـ‬Yüce Allah O’na salât ve selâm etsin” anlamına gelen Arapça
bu cümle Peygamberimize yapılan bir duâdır.
3 12 Rebî‘ulevvel 1175 = 11 Ekim 1761 Pazar.
4 “ ‫ـ و ـ‬ ‫ = ـ ا א ـ‬Yüce Allah O’na salât ve selâm etsin” anlamına gelen Arapça
bu cümle Peygamberimize yapılan bir duâdır.
5 sellemi T2 : sellem P
6 “‫ـ و ا ـ ان‬ ‫ = ـ ا‬Allah’ın rahmeti ve rızâsı onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
7 “ ‫ـ ه و ـ כ ــאدام ا ـ‬ ‫ = ادام ا‬Allah onun ömrünü ve büyüklüğünü nesiller sürdükçe
dâim eylesin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
1040 MEHMED HÂKİM EFENDİ

İhrâk-ı cüz’î der-Kocamustafa-paşa


Mâh-ı rebî‘ulevvelin üçüncü gicesi1 sabâha karîb Kocamustafa-paşa’da beş
on hâne ve dükkân muhterik ve hedm olup, bi-bereket-i enfâs-ı ‘azîzân ‘inâ-
yet-i Bârî ile dahi sârî ve tezâyüd olmadan muntafî ve mündefi‘ oldu.

İbkā’-i Vezâret-i ‘Abdurrahmân Paşa ve tevcîh-i Trabzon ve gayrân


Sene-i merkūme rebî‘ulevveli gurresinde2 bundan esbak Karaman Vâlîsi
iken Vezâret’i ref‘ ve Derende’de olan çiftliğinde ikāmetine emr u fermân bu-
yurulan ‘Abdurrahmân Paşa ki, tafsîl-i ahvâli mâ-tekaddemde makālesinde
zikr u beyân olunmuşidi3. Târîh-i mezbûrda4 cerâyim-i güzeştesine kalem-i
‘afv ü safh-ı Hudâvendigârî keşîde kılınup, Vezâret’i ibkāsıyla Trabzon Eyâleti
bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn mûmâ ileyhe tevcîh ve ihsân ü ‘inâyet
buyuruldu.
Ve yine târîh-i mezkûrda5 İshâk-zâde Şerîf Monla’ya, Kazâ’-i Mekke-i
mükerreme ve Süleymân Efendi-zâde ‘Abdullah Efendi’ye, Kazâ’-i Medîne-i
münevvere bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh buyuruldu. Ve mukad-
demâ Midillü Cezîresi’ne nefy ü iclâ olunan Hatîb-oğlu ıtlâk ve Mîrahûr-ı
Evvel Seyyid Ahmed Ağa’nın ‘illet-i remedi olmağla, ‘Abdüllatîf Bey hıdmet-i
vekâletiyle [T2 111a] tenbîh buyuruldu.
Ve bu esnâda Mîru’l-hâcc-ı sâbık Vezîr Mekkî-zâde Hüseyn Paşa’nın dahi
Vezâret’i ibkā buyuruldu. Ve Kal‘a-i Kebîr Ser-halîfesi ‘Abdullah Efendi’nin
Halîfeliğ’i ref‘ ve Bozca-ada’ya nefy ü iclâ ve Kîsedârı’na Baş-halîfeliğ’e ru’ûs-ı
hümâyûn i‘tâ buyuruldu. Mezkûr ‘Abdullah Halîfe tama‘-kâr ve kendü hâlin-
de olmayup te’dîbe muhtâc olmağla, bu gûne âhara mûcib-i intibâh6 olmak
içün gûşmâl ile te’dîb olundu.

1 3 Rebî‘ulevvel 1175 = 2 Ekim 1761 Cuma.


2 1 Rebî‘ulevvel 1175 = 30 Eylül 1761 Çarşamba.
3 bkz. [T2 55b]
4 1 Rebî‘ulevvel 1175 = 30 Eylül 1761 Çarşamba.
5 1 Rebî‘ulevvel 1175 = 30 Eylül 1761 Çarşamba.
6 intibâh T2 : iştibâh P
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1041

‘Azl-i Kādî-i İstanbul Sâlih-zâde Efendi ve nasb-ı Murâd Monla Efendi


Sene-i merkūme rebî‘ulevveli gurresinde1 İstanbul Kadısı olan Sâlih-zâde
Efendi müddet-i ‘örfiyyesin itmâm ve ‘azl ve mehâdîm-i kirâmdan Şeyhulis-
lâm-ı esbak Dâmâd-zâde Efendi-zâde Murâd Monla Efendi, İstanbul Kazâsı
tevcîhi ile hâ’iz-i kâm ü murâd buyuruldular.

Âmeden-i Donanma-yı hümâyûn ez-cânib-i2


Bahr-i Sefîd bi-vechi’l-mu‘tâd
Yine sene-i merkūme mâh-ı rebî‘ulevveli gurresinde3 bundan esbak Do-
nanma-yı hümâyûn kalyonları cânib-i Bahr-i Sefîd’e ihrâc ve mu‘tâd üzere
‘avdetlerinde4 mükemmel Başdarda-i hümâyûn ve çekdirme sefîneleri pîş-
gâh-ı hazret-i Husrevâne’den mürûr ve tob şenlikleri ile Yalı-köşkü önünden5
birer birer ‘ubûr eylediler. Ol gün mu‘tâd-ı kadîm ve âyîn-i müstedîm üzere
Kapudân-ı deryâ ve ümerâya hil‘atlar [T2 111b] ilbâs ve mersây-ı ‘âmire-i
Tersâne’ye lenger-endâz-ı ikāmet oldular.

Âmeden-i haber-i vefât-ı Sadr-ı esbak Sa‘îd Mehmed Paşa


Sene-i merkūme rebî‘ulevvelinde6 bundan esbak mühr-i Sadâret-i ‘uzmâ ile
be-kâm olan Vezîr Sa‘îd Mehmed Paşa Mar‘aş Vâlîsi iken, ‘illet-i mizâcı hasebiyle
binây-ı kasr-ı vücûdu ra‘şe-dâr olup, dâr-ı âhirete zâmile-bend-i ‘azîmet oldu.
Oğlu Mes‘ûd Bey Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başılarından olmağla, pederi mer-
hûmun eşyâsını Mar‘aş’dan getürüp, erbâb-ı düyûna edâ ve hasm-ı7 mutâle-
bât-ı sâ’ire8 içün tenbîh ve bâ-fermân-ı ‘âlî ol savba me’mûr u râhî kılındı.
Merhûm Sa‘îd Paşa fi’l-asl Âsitâne-i ‘aliyye’de mütevellid ve münteşî Yir-
mi-sekiz Çelebî demekle ma‘rûf kimesnenin mahdûmu olup, pederi merhûm

1 1 Rebî‘ulevvel 1175 = 30 Eylül 1761 Çarşamba.


2 ez-cânib-i P : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] T2
3 1 Rebî‘ulevvel 1175 = 30 Eylül 1761 Çarşamba.
4 ‘avdetlerinde T2 : ‘avdetinde P
5 önünden T2 : önünde P
6 1-30 Rebî‘ulevvel 1175 = 30 Eylül-29 Ekim 1761.
7 hasm-ı [Bu kelime ile ilgili olarak: “Hasm: kat‘” ifâdesi sayfa kenârına yazılmıştır]
T2 : + P
8 sâ’ire (‫ ) אئ ه‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾره‬T2
1042 MEHMED HÂKİM EFENDİ

ricâl-i Devlet’in güzîde ve mu‘teberlerinden olmağla1,‘ahd-i merhûm u mağfûr


cennet-mekân Sultân Ahmed Hânî’de Fransa cânibine sefâret-i Devlet ile bir
kerre pederi ile bir kerre dahi müstakıllen me’mûr u râhî olup ve gürûh-ı hâ-
cegân-ı Dîvânî’ye idhâl ve niçe menâsıb-ı celîlede istihdâm, tâ ‘ahd-i merhûm
Sultân Mahmûd Hânî’de Tiryâkī Vezîr Mehmed Paşa Sadâreti’nde Kethudây-ı
Sadrıa‘zamî olup, ba‘de zâlik [T2 112a] merhûm Sultân ‘Osmân Hân müdde-
tinde maktûl Bıyıklı Silahdâr ‘Ali Paşa mühr-i Sadâret ile ref‘-i sübâle-i2 tefhîm
olundukda, yine Sadrıa‘zam Kethudâsı bulunup ‘Ali Paşa ‘azl ve kapu arasında
katl ve mühr-i Sadâret-i ‘uzmâ bunlara teveccüh eyledi. Bir müddetden sonra
‘azl ve bilâ-müsâderetin ‘âdet üzere taşra menâsıb-ı vüzerâda olmuşlar idi. “Ve
mâ tedrî nefsün bi-eyyi arzın temût”3 medlûl-i şerîfi üzere meğer Mar‘aş ma-
hall-i irti‘âş-ı na‘ş-ı vefâtları imiş; rahmetullâhi ‘aleyh4.
Merhûmun zekâ’-i zekâvet-i tab‘ı ile ba‘zı me‘ârifden hayli behresi olup,
müfredât-ı tıbda bir eserleri vardır; i‘tinâya şâyân olmağla zikr olundu.
Vürûd-ı ba‘zı hedâyâ ez-cânib-i Dâ‘î-i Cezâyir
Sene-i merkūme rebî‘ulâhırı evâsıtında5 Cezâ’ir Dâ‘îsi tarafından ekseriyyâ
olageldiği vech üzere bir müte‘ayyin âdemleri taraf-ı Devlet-i ‘aliyye’den muk-
tezî olan husûsları itmâmı istirhâmıyla gelüp, altmış kadar üsârâ ve iki beber6 ve
gayr-ı zâlik hedâyâsı ile Bâb-ı hazret-i Sadrıa‘zamî’ye getürülüp, ilbâs-ı hil‘at ve
merâm ve matlûblarına müsâ‘afe buyurulmak üzere nevâziş ü iltifât buyuruldu.

İhrâc-ı mevâcib-i kıst-ı vâhid [T2 112b] ‘alâ mâ-cerâ bihi’l-‘âdetü


Sene-i merkūme rebî‘ulâhırının yirmi beşinci sülesâ günü7 tavâ’if-i aske-
riyye-i zafer-rehberin bir kıst mevâcibleri ‘an-nakdin Hazîne-i hümâyûn’dan

1 olmağla P : + [Bu kelime önce “olup” olarak yazılmış, sonradan kırmızı mürekkeple
“olmağla” şeklinde düzeltilmiştir] T2
2 sübâle-i [Bu kelime ile ilgili olarak: “Sübâle taraf-ı şârib râ gûyend kemâ kīle u‘fiye
‘ani’s-sübâle” ifâdesi sayfa kenârına yazılmıştır] T2 : + P
3 “‫ = و ــא ــ رى ــ ــאى ارض ــ ت‬Yine hiç kimse nerede öleceğini bilemez” anlamına
gelen bu ifâde Kurân, Lokmân 31/34. âyetin sonlarında yer alan bir kısmıdır.
4 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
5 11-20 Rebî‘ulâhır 1175 = 9-18 Kasım 1761.
6 beber [Bu kelime ile ilgili olarak: “Beber: peleng” ifâdesi sayfa kenârına yazılmıştır]
T2 : + P
7 25 Rebî‘ulâhır 1175 = 23 Kasım 1761 Pazartesi. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1043

ihrâc ve ta‘dâd ve herkes havsala-i isti‘dâdlarına göre hisse-yâb-ı zülâl-i nevâl-i


Pâdişâhî oldular.
Ol gün hazret-i Sadrıa‘zamî Kapu’da mevâcib-i mezkûreyi ber-vefk-ı
mu‘tâd Sipâh ve Silahdârân kullarına tevzî‘ u i‘tâya şurû‘ ve birkaç gün
zarfında itmâm-ı devrde mahz-ı nevâziş-i hazret-i Sadr-ı kerîm içün hatt-ı
hümâyûn ve ferve-i semmûr-ı müstevcibü’l-hubûr ve hançer-i mücevher ile
Rikâbdâr Ağa şeref-res-i vürûd ve istikbâl-ı hatt-ı hümâyûn ve ilbâs-ı hil‘at-ı
mûcibü’l-behcet ve kırâ’at-ı hatt-ı şerîf itmâmından sonra Ağa-yı mûmâ
ileyhe taraf-ı hazret-i Sadrıa‘zamî’den semmûr kürk ve cevâhir hançer ve
müzeyyen esb-i mükemmel ve nakden ‘atıyye-i behiyye ve ma‘iyyetinde olan
hademe-i Enderûn’a dahi hil‘atlar ve surreler i‘tâsıyla îfây-ı merâsim-i tekrîm
buyuruldu.

Vefât-ı Şeyhulislâm-ı esbak Dâmâd-zâde Feyzullah Efendi


Sene-i merkūme cumâdelûlâsı evâhırında1 Şeyhulislâm-ı esbak Dâmâd-zâ-
de Feyzullah Efendi sâhil-hânesinde mukīm idi, hastalanup dâr-ı ‘ukbâya
[T2 113a] rihlet eyledi. Merhûm fi’l-asl hânedân-ı meşîhat-ı İslâmî’den olup,
tekerrüren hıdmet-i Fetvâ ile müteşerrif olduklarında, herkes kendülerden râzî
ve şükrân, edîb ü erîb, mazbûtu’l-etrâf, vesî‘u’l-eknâf bir zât-ı ‘âlî-kadr idiler;
rahmetullâhi ‘aleyhi rahmeten vâsi‘aten2.
Ve bu esnâda hafaza-i hadîsden câmi‘u’l-menkūl ve’l-ma‘kūl Müderris-i
Sahîh-i Buhârî Muhaddis Hammâd Efendi zâmile-bend-i bihişt-i ‘ulyâ olup, an-
ların tedrîs-i Buhârî hıdmetleri fuhûl-i ‘ulemâdan her tarafı zîver-i fazl ü kemâl
ile ârâste, sâhib-i Siyer-i3 manzûme eş-Şeyh İbrâhîm el-Halebî cenâblarına tefvîz
ü ‘inâyet buyuruldu. Ni‘me’l-halefü fazlen ‘ani’s-selef 4 mâ-sadakına sâdık olduk-

1 21-30 Cumâdelûlâ 1175 = 18-27 Aralık 1761.


2 “ ‫ـ ر ـ وا ـ‬ ‫ = ر ـ ا‬Allah’ın geniş rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
3 siyer-i [Bu kelime ile ilgili olarak: “În siyer-i şerîf-i manzûm be-ism-i sâmî-i hazret-i
Sâhib-i devlet Râgıb Paşa mü’ellef bûde” ifâdesi sayfa kenârına yazılmıştır] T2 : + P
4 “ ‫ـ ـ ا ـ‬ ‫ = ـ ا ـ‬Halefin (sonradan gelen) selefden (önceki) üstün olması
ne güzeldir” anlamına gelen Arapça deyiştir.
1044 MEHMED HÂKİM EFENDİ

ları mahall-i iştibâh değildir. Hakk Te‘âlâ gürûh-ı erbâb-ı fezâ’ili1 dâ’imâ2 neş-
ve-dâr-ı ni‘am-ı devlet eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

Vukū‘-i velâdet-i hazret-i Şehzâde-i civân-baht-ı kerîm Sultân Selîm bin


es-Sultân Mustafa Hân edâmallâhu ‘ömrahû ve devletehû ilâ-âhırı’l-
ezmân3 ve fermân be-şehr-âyîn-şüden-i ân Şehzâde-i kâm-kâr-ı ‘âlî-tebâr
etâlallâhu ‘ömrahû âmîn bi-câhi’n-Nebiyyi’l-emîn4
Yine sene-i hams ve seb‘în ve mi’e ve elf cumâdelûlâsının5 yirmi yedinci
[T2 113b] mübârek hamîs günü6 sâ‘at birde iken şevketlü, kerâmetlü Pâdişâh-ı
‘âlem-penâh ve Hidîv-i merhamet-iktinâh, Zıll-ı vârif ve vâris-i makām-ı ıs-
tıfâ Sultânu’l-a‘zam es-Sultân Mustafâ Hân ibnü’s-Sultân el-Gāzî Sultân Ah-
med Hân ‘aleyhi’r-rahmetü ve’r-rıdvân7 efendimiz hazretlerinin sulb-ı pâk-ı
feyz-nâklerinden Sultân Selîm ismi ile8 müsemmâ bir Şehzâde-i civân-baht-ı
‘âlem-behâ kadem-nihâde-i gehvâre-i şühûd-ı vücûd olup, ‘âlem-i âfâk u enfüs
bu nefha-i behiyye ve teneffüs-i minha-i celiyye ile müstağrak-ı sûr-ı sürûr-ı
mevfûr oldular. Hakk Te‘âlâ bu silsile-i9 tayyibe-i mübârekenin zerârî ve a‘kāb-
ların ilâ-intihâ’i’d-devrân ve inkızâ’i’l-ezmân10 müteselsil-i devâm ü bekā eyle-
ye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

1 fezâ’il-i T2 : fuzalâ P
2 dâ’imâ (‫ )دائ א‬P : ‫ دا ٴﯾﻣﺎ‬T2
3 “‫ــ ه ودو ــ ا ــ ا ــ ا ز ــאن‬ ‫ = ادام ا‬Allah onun ömrünü ve devletini zamanın sonuna
dek dâim eylesin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
4 “ ‫ــאه ا ــ ا ــ‬ ‫ــ ه ا ــ‬ ‫ = ا ــאل ا‬Allah onun ömrünü uzatsın, yâ Rab duâmızı el-
Emîn Nebî’nin hürmetine kabul eyle” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
5 cumâdelûlâsının T2 : cemâziyelûlâsının P
6 27 Cumâdelûlâ 1175 = 24 Aralık 1761 Perşembe.
7 “‫ـ و ا ـ ان‬ ‫ = ـ ا‬Allah’ın rahmeti ve rızâsı onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
8 ismi ile P : ismiyle T2
9 silsile-i T2 : silsile ve P
10 “‫ = ا ـ ا ــאء ا ـ وران وا ــאء ا ز ــאن‬Dünyanın sonu ve zamanın yok olmasına dek” anla-
mına gelen Arapça cümleciktir.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1045

Mukaddime-i meserret-i velâdet1


Mesbût-ı cerîde-i sikāt-ı2 ruvâtdır ki hicret-i bâ-sa‘âdet-i Sultânu’l-enbiyâ’
‘aleyhi men ezke’s-salavâti enmâ ve evfâ3da ibtidâ şeref-i nüzûl ü kudûmleri
ehâlî-i ‘ulyâ ta‘bîr olunan Kubâ’da Benû ‘Avf ’a olup, sâ’ir Muhâcirîn-i kirâm
dahi pey-der-pey ibtidâ ol mahalle nüzûlleri tesâdüfüyle sühûlet ve ez-cümle
muhâcirâtdan Esmâ bint-i es-Sıddîk radıyallâhu ‘anhümâ4 hazretleri dahi ‘Ab-
dullah ibnü’z-Zübeyr’i5 hâmil6 iken Kubâ’ya nüzûl buyurmuşlar idi. Ammâ
kabâyil-i hasede-i Yehûd-ı Kurayza ve Benu’n-Nadîr7: “Müslimîn-i Muhâcirî-
nin burada [T2 114a] tenâsül ü tevâlüdleri münkatı‘dır” deyü miyânelerinde
şöhret bulmuşidi.
Sultân-ı enbiyâ’ sallallâhu Te‘âlâ ‘aleyhi ve sellem8 hazretleri bundan nev‘am-
mâ âzürde-hâtır9 olmuşlar iken, ol Seyyide-i tâhire-i gayûrenin10 hamli Ku-
bâ’ya nüzûllerine müsâdefe ile ‘Abdullah bin ez-Zübeyr cenâblarını anda vaz‘
u tevellüd buyurdu. Sultân-ı Risâlet-penâha tebşîr olunup, ziyâde mahzûz
ve Sahâbe-i kirâm-ı Muhâcirîn ve Ensâr dahi her biri ‘îd-i sürûr eylediler11.
Yehûd-ı Benî Kurayza ve Nadîr’in ithâm-ı inkıtâ‘-ı zerârî uhdûseleri bi’l-kül-
liyye muzmahill ve bâtıl olup, gürûh-ı ehl-i İslâm’a ‘azîm inşirâh u ferah hâsıl
oldu.

1 Mukaddime-i meserret-i velâdet [Bu kelimeler sayfa kenârına yazılmıştır] T2 : + P


2 sikāt-ı T2 : ‫ אب‬P
3 “ ‫ = ـ ـ ازכ ـ ا ـ ات ا ـ واو ـ‬En temiz ve en yüce salâtlar O’nun üzerine olsun”
anlamına gelen Arapça bu cümle Peygamberimize yapılan bir duâdır.
4 “‫א‬ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah o ikisinden razı olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
5 ibnü’z-Zübeyr’i P : bin ez-Zübeyr’i T2
6 hâmil [Bu kelime ile ilgili olarak: “Hâmil ta‘bîr-i müzekker câyiz şüde” ifâdesi sayfa
kenârına yazılmıştır] T2 : + P
7 Yehûd-ı Kurayza ve Benu’n-Nadîr [Bu kelimelerle ilgili olarak: “Kurayza ve Nadîr
bi-fetha-i nûn ve kesr-i mu‘cemeti” ifâdesi sayfa kenârına yazılmıştır] T2 : + P
8 “ ‫ـ و ـ‬ ‫ = ـ ا א ـ‬Yüce Allah O’na salât ve selâm etsin” anlamına gelen Arapça
bu cümle Peygamberimize yapılan bir duâdır.
9 hâtır T2 : ‫ א‬P
10 gayûrenin [Metinde bu kelimenin üstüne: “Ya‘nî Esmâ radıyallâhu ‘anhâ” ifâdesi yazıl-
mıştır] T2 : + P
11 eylediler [Bu kelimenin hizâsında sayfa kenârına: “Ya‘nî izhâr-ı meserret be-velâdet-i
Şehriyârî mînây-ı ‘azîm vârid der-ibtidâ’-i İslâm” ifâdesi yazılmıştır]T2 : + P
1046 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Binâ’en ‘alâ zâlik el-aslu’l-asîl1 çihil-sâle bâliğ2 olur ki, temâm yirmi dört
sene-i kâmile müddet-i hazret-i merhûm Sultân Mahmûd Hânî’de ve ba‘dehû
merhûm Sultân ‘Osmân Hân müddetinde zîver-i silsile-i vücûd-ı selâtîn-i Âl-i
‘Osmânî’de lebs ü meks3 husûliyle fu’âd-ı ‘ibâd-ı sekînet-i‘tiyadda bir hemm-i
hafî ve hüzn-i muhtefî karâr-dâde olmakdan hâlî değil idi.
Bi-hamdillâhi sübhânehû ve Te‘âlâ şevketlü, kerâmetlü efendimiz hazret-
lerinin sulb-ı pâklerinden biri biri ‘akabince iki Sultân-ı sa‘d-iktirân-ı şâh-vâ-
re-i ‘âlem-behâ zîb-i ‘ıkd-i nuhûr-ı4 şühûd olup, ‘âlem ser-â-ser sûr-ı meser-
rete müstağrak olmuşlar idi. [T2 114b] Ammâ bi-emrillâh yine derûnlarda
ümmîd-i zuhûr-ı feyz-‘inâyet-i bî-çûn-ı Kird-gârî müstekarr ve nevîd-i5 ‘atıy-
ye-i İlâhiyye ile müstebşer olmalarıyçün kudûm-ı gayb-ı şehzâde-i civân-baht
ile müntezar idiler. Şi‘r6:

Rûh geldi kûyiyâ salsâl-ı cism-i milkete


Sanki nefh-ı rûhdan hayli dem olmuşdu ‘adîm

Magzâsıyla târîh-i mezkûrun7 sâ‘at-ı sa‘îdesinde Şehzâde-i civân-baht-ı


kerîm Sultân Selîm hazretleri teşrîf-sâz-ı ‘âlem-i şühûd oldukları haberi resî-
de-i sâmi‘a-i cihâniyân oldukda, ‘alimallâhu Te‘âlâ cemî‘-i halkda müşâhedet
olunan inşirâh u behcet ve mezîd-i ferah u meserret bir müddetde müşâhede
olunmamışdır. Yedi gün ve yedi gice şehr-âyîn olunmağa fermân ve taraf taraf
nidâ olundu. Mevsim-i şitâda müddet-i erba‘îne müsâdefe ile eyyâm-ı seb‘a
ve üç gün deryâ şenliğine emr buyuruldu. Ve illâ şehr-âyîni müddet-i eyyâm-ı

1 “ ‫ا‬ ‫ = ا‬Sabit olan asıl” anlamına gelen Arapça bir cümleciktir.


2 bâliğ P : + [Bu kelime mükerrer yazılmış ve ilkinin üzeri kırmızı mürekkeple çizilmiş-
tir] T2
3 lebs ü meks [Bu kelimelerle ilgili olarak: “Ta‘bîr-i leb ü meks; ‘adem-i inkıtâ‘-râ
delâlet mî-küned bî-şübhe” ifâdesi sayfa kenârına yazılmıştır] T2 : + [Bu kelimelerle
ilgili olarak: “Ta‘bîr-i leb ü meks; ‘adem-i inkıtâ‘ delâlet mî-küned bî-şübhe” ifâdesi
sayfa kenârına yazılmıştır] P
4 nuhûr-ı [Bu kelime ile ilgili olarak: “Nuhûr, cem‘-i nahr kerden-râ gûyend” ifâdesi
sayfa kenârına yazılmıştır] T2 : + P
5 nevîd-i T2 : P
6 şi‘r T2 : ― P
7 27 Cumâdelûlâ 1175 = 24 Aralık 1761 Perşembe.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1047

erba‘îne mahall ü sezâ-vâr idi. Hakk Te‘âlâ dahi emsâli ile mesrûr-ı ‘îd-i sürûr
eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.
Ve şevketlü, kerâmetlü efendimiz hazretlerinin eyyâm-ı meserret-i
şehr-âyînde bezl-i in‘âm-ı Hidîvâne’leri hadd-i1 ihsâyı mütecâviz olup, ez-cüm-
le ‘ale’l-‘umûm Enderûn-ı hümâyûn ağalarına ve sâ’ir2 hademe ve havâşîye
varınca mazhar-ı eltâf-ı celîleleri olup ve tavâ’if-i hademe-i Rikâb-ı hümâyûn
ve zu‘amâ ve Ser-bevvâbîn-i Dergâh-ı ‘âlî [T2 115a] ve zâbitân ve hıdmetde
bulunan kolluk bekleyan çorbacılara ve ser-bölüklere3 ve gayrîlere dahi in‘âm
ü ihsân buyuruldu.

Şurû‘ be-vasf-ı şehr-âyîn ve zînet-i her-mahall bi-vechi’l-icmâl4


Ve Serây-ı Cedîd-i hümâyûn’un derûn u bîrûnu gāyet müzeyyen ve mükel-
lef pîş-ezîn vukū‘ bulan zînet-i şehr-âyîne gālib ve müreccah idi.

Zikr-i tezyîn-i Serây-ı hümâyûn ber-vech-i icmâl5


Ez-cümle Hâne-i Hâssa ve Hazîne ve Seferlü ve Kilârlü odaları ve soffa-i
hümâyûn ve sâ’ir6 mevâzı‘-ı Serây-ı ‘âmire’de zîver-i taht-ı hümâyûn olan âvî-
zeler incü ve la‘l ve sâ’ir7 kutâs-gûne mücevher askılar ve setâ’ir-i zerrîn-kârî ve
merâyây-ı tuhaf-ı ‘acîbetü’l-eşkâli gālî-behâ ile müzeyyen ü mübeccel idi.
Bâb-ı hümâyûn’da vâkı‘ sakf-ı ‘acîb ve sîm âvîzeler ve kebîr âyîneler ve
Orta-kapu kezâlik ve Darb-hâne-i ‘âmire kapusu külçe altûn ve rîşesi zer-i
meskûk ile muhât ve sîm teller ve püsküller ile ‘acîbü’n-nakş idi. Ve serây
meydânında çeşme-sâr-ı Sultân Ahmed Hân dâ’iren8 mâ-dâr niçe sîm ve tuhaf
ve bî-nazîr âvîzeler ile mânend-i ‘arûs-ı zîbende huliyy ve me’nûs bir hey’et-i
garîbe-i ‘ibret-nümûn idi.

1 hadd-i P : + [Bu kelime mükerrer yazılmış ve ilkinin üzeri çizilmiştir] T2


2 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : sâyir ( ‫ ) א‬T2
3 çorbacılara ve ser-bölüklere T2 : corbacıda ve ser-bölükde P
4 Şurû‘ be-vasf-ı şehr-âyîn ve zînet-i her-mahall bi-vechi’l-icmâl [Bu ifâde sayfa
kenârına yazılmıştır] T2 : + P
5 Zikr-i tezyîn-i Serây-ı hümâyûn ber-vech-i icmâl [Bu ifâde sayfa kenârına yazılmış-
tır] T2 : + P
6 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
7 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
8 dâ’iren P : dâyiren T2
1048 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Ve Bâb-ı Sadr-ı Âsafî1 niçe âvîze-i mükellefe ve ravza-i mücesseme ve sâ’ir2


sîmîn kutâs-ı gālî-behâ ile müzeyyen ve Yeniçeri ve Cebe-hâne ve Top-hâne
ve Tob Arabacıları ve Mehter-hâne-i hümâyûn kapuları zâ’idü’l-vasf zîb-ârây-ı
tezyîn ve mu‘anven [T2 115b] idi.
Bi-husûsihî selâtîn-i ‘aliyyetü’ş-şân3 serâyları ve ricâl-i Devlet-i ‘aliyye kulları
konakları her biri hadd ü mikdârı mertebesince gûnâ-gûn eşkâl-i ‘acîbe ve
fevânîs-i4 hayâl-i garîbe ile görülmedikce vasfı kābil değil bir temâşây-ı garî-
bü’t-tavr idi. Ve Devlet-i ‘aliyye’de olan düvel-i Nasârâ elçileri konakları hadd
ü hasrdan bîrûn nakş-ı bûkalemûn-ı Efrencî-kâr tasâvîr ve şümû‘ u kanâdîl-i
billûrîn ve perniyân-ı mücesseme-i Beç-kârî-i hayret-âyîn ile biri birine gayret
ederek konakları reşk-i nigâr-hâne-i Çîn olmuşidi. Gelan seyircilere “Belki
içlerinde tebdîl âdem vardır” deyü kemâl-i ta‘zîm ile kahve ve şerbet ve çâ5
rüsûmunu îfâ vü icrâ eylediklerinden sonra Frenk-pesend kālîçeleri üzere ve
tayy-i akdâm etdirilmeğe ikdâm gösterirler idi. Şi‘r:

În nakş-ı nigâr-hâne-i Çîn-est ne Efrenc


Sehlest temâşâ ne zehâmet ü ne der-renc6

Meseli ile bu sûr u sürûr-ı hümâyûnda felekden bir gün uğurlamak hayli
müsâ‘ade-i rûzgâra muhtâc iken ahkâm-ı sa‘d-ı seb‘a-i seyyâre ile temâm yedi
gün hâ’iz-i meserret ü kâm oldular.
Ve târîh-i velâdet-i hümâyûn ‘arz eden kullarına belegān mâ-belağ ‘atıyye-i
hümâyûn ihsânıyla mecbûr buyuruldu. Bu Hakīr’in tarîhi ‘âcizânem güm-
geşte-i7 tâka-i [T2 116a] nisyân olmamak içün bu mahalle sebt olunması

1 Bâb-ı Sadr-ı Âsafî [Bu kelimelerle ilgili olarak: “Tezyîn-i Bâb-ı Âsafî” ifâdesi sayfa
kenârına yazılmıştır] T2 : + P
2 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
3 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.
4 fevânîs-i [Bu kelimelerle ilgili olarak: “Fevânîs cem‘-i fânûs hamlen bi-nevâmîs ki
cem‘-i nâmûs şüde” ifâdesi sayfa kenârına yazılmıştır] T2 : + P
5 çâ [Bu kelime ile ilgili olarak: “Çâ be-cîm-i ‘Acemî berg-i ma‘rûf-ı Çînî-est” ifâdesi
sayfa kenârına yazılmıştır] T2 : + P
6 “ ‫א ــא ـ ز א ـ و ـ درر ـ‬ ‫ـ‬ * ‫ = ا ـ ـ ــכאر א ـ ٴ ـ ا ـ ـ ا ـ‬Bu Çinlilerin
resim odasıdır; Efrenc değil. Bunu seyretmek kolaydır; zahmet ve sıkıntı yoktur” anla-
mına gelen Farsça bir beyittir.
7 güm-geşte-i T2 : ‫ כ כ ه‬P
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1049

çespân görüldü. Ve velâdetlerinden çend mâh mukaddem derûn-ı Hakîr’de


“Eğer bir Şehzâde-i ‘âl[î]-tebâr zuhûr ederse, ism-i şerîflerini Selîm tesmiye
buyururlar” deyü zannım yakīn mertebesinde olmağla, Selîm ismine târîh ya-
pılmışidi. Bi-hamdillâhi Te‘âlâ mülâhazamda tehallüf zuhûr etmedi.

Târîh-i Şehzâde-i civân-baht-ı kerîm Sultân Selîm


etâlallâhu ‘ömrahû ve bekāhu âmîn1
Mühce-i2 Sultân-ı ‘âlem melce-i cümle ümem
Sırr-ı Hâkān-ı3 muazzam gevher-i genc-i ‘amîm
Mihr-i eflâk-ı Hilâfet nûr-ı etvâr-ı vücûd
Bedr-i kadr-i saltanat Şehzâde-i şâh-ı şehîm
Ya‘nî Şâhenşâh-ı ‘âlem menba‘-i feyz u ni‘am
Mustafâ Hân-ı müfahham ibn-i Sultân-ı fahîm
Dâ’imâ4 te’sîr-i ism-i a‘zamıyla Hakk ede
Gevher-i pâkîzesin künc-i sıyânette mukīm
Şöyle gevher kim vücûdu bâ‘is-i tanzîm-i halk
Hem-çü ‘ıkd-i şâh-vâr-ı sübha-i dürr-i nazîm
Zübde-i nesl-i havâkīn-i kirâm ibnü’l-kirâm
Nuhbe-i hayru’l-halef cîl-i kerîm ibnü’l-kerîm
Sırr-ı ma‘nâ-i Hilâfet Tâc-dâr-ı memleket
Şehriyâr-ı mülk ü devlet sâhib-i tâc u kecîm5 [T2 116b]
Kevne teşrîfiyle buldu ‘âlem-i hilkat şeref
Dûdmân-ı devleti tezyîn edüp Rabb-i Rahîm
Sa‘d-i mîlâd-ı sa‘âdet-bahşı oldu ‘âleme
‘Îd-i teşrîf-i meserret eyleye Hakk müstedîm

1 “ ‫ــ ه و ــאه ا ــ‬ ‫ = ا ــאل ا‬Allah onun ömrünü uzun eylesin ve onu bâkî kılsın, yâ Rab
duâmızı kabul eyle” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
2 mühce-i [Bu kelime ile ilgili olarak: “el-mühcetü: demü’l-kalbi hâssaten ve fi’s-Sıhâh
el-mühcetü er-rûhu yüknâ bihâ ve yürâdü’l-ibn” ifâdesi sayfa kenârına yazılmıştır]
T2 : + P
3 Hâkān-ı T2 : Hâkānî P
4 dâ’imâ (‫ )دائ א‬P : ‫ دا ٴﯾﻣﺎ‬T2
5 kecîm [Bu kelime ile ilgili olarak: “ Kecîm: efser-i Şâhî ve tâc” ifâdesi sayfa kenârına yazıl-
mıştır] T2 : + P
1050 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Rûh geldi kûyiyâ salsâl-ı cism-i milkete


Sanki sırr-ı nefhden hayli dem olmuşdu ‘adîm
Tâ nüzûl-i1 ‘ayne2 dek bâkī kalur a‘yân-ı3 ‘ayn
Böyledir hükm-i şümûl-i ‘ayn-ı eltâf-ı ‘Alîm
Men etâ lillâhi bi’l-kalbi’s-selîm în-râ be-goft
Evveleş bûde Selîm ü âhireş4 bâdâ5 Selîm
Hem kıtâbet6 minha-i mevhûbesidir anların7
Nîtekîm a‘yân-ı harfin kutbudur ma‘nâda mîm8
Mazhar-ı nûr-ı tecellî-i Hilâfet9 her biri
Tûr-ı eymen sâha-ı Şâhî’de mânend-i Kelîm
Şîme-i te’yîd ile mesrây-ı emr u hükmüdür
Savb-ı Bathâ vü Yemen, Tâcîk10 ü feyfây-ı Kırım
Dâ’imâ11 Şehzâde-i ‘âlî-tebâriyle ola
Me’men-i savn-ı İlâhî’de mukīm u müstedîm
Düşdü hâtifden dile Hâkim bu târîh-i ‘acîb
Medd-i devlet Şâh-zâde sâhib-i kalb-i Selîm
( ‫א اده א‬ ‫ ) دو‬Sene 1175 [T2 117a]

1 nüzûl-i [Bu kelimenin üzerinde “‘Îsâ ‘aleyhi’s-selâm” ifâdesi yazılmıştır] T2 : + P


2 nüzûl-i ‘ayne [Bu kelimelerle ilgili olarak: “Nüzûl-i ‘ayn; işâratün bi-‘İsâ ‘aleyhi’s-selâm
ve bekā’-i Âl-i ‘Osmân ilâ-tilke’l-müddeti, zekera eş-Şeyh Muhyiddîn kuddise sırruhû”
ifâdesi sayfa kenârına yazılmıştır] T2 : + P
3 a‘yân-ı [Bu kelimenin üzerinde: “Selâtîn-i ‘Osmânî” ifâdesi yazılmıştır] T2 : + P
4 âhıreş [Bu kelimenin üzerinde: “İ‘tibâr-ı ‘ulemâ’ harf ez-Selîm bûd” ifâdesi yazılmıştır]
T2 : + P
5 bâdâ [Bu kelimenin altına: “Hem intihâ be-Selîm” ifâdesi yazılmıştır] T2 : + P
6 kıtâbet [Bu kelimenin üzerinde: “İn kâne sâlihan fe-mine’l-aktâb” ifâdesi yazılmıştır]
T2 : + P
7 anların [Bu kelimenin hizâsında sayfa kenârına: “Kāle eş-Şeyhu es-Sultânu: ‘in kâne
sâlihan fe-mine’l-aktâb ve in lem-yekün sâlihan fe-mine’l-abdâl f ’enzur ‘uluvve merte-
bihim ve fazlihim’” ifâdesi yazılmıştır] T2 : + P
8 mîm [Bu kelimenin altına: “Fe-harfü’l-mîm kutbü’l-hurûf ” ifâdesi yazılmıştır] T2 : + P
9 Hilâfet [Bu kelimenin altına: “İnnî câ‘ilün fi’l-arzı halîfeten” ifâdesi yazılmıştır] T2 : + P
10 Tâcîk [Bu kelimenin üzerinde: “Batnün min-Moğol” ifâdesi yazılmıştır] T2 : + P
11 dâ’imâ (‫ )دائ א‬P : ‫ دا ٴﯾﻣﺎ‬T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1051

Âmeden-i kalyon-ı Kapudâne-i hümâyûn be-Tersâne-i ‘âmire


Bundan mukaddem sene-i merkūme rebî‘ulevvelinde1 beher sene cânib-i
Bahr-i Sefîd’e ihrâc ve tesyîri mu‘tâd olan Donanma-yı hümâyûn kalyonların-
dan Kapudâne-i hümâyûn kalyonu İstanköy pîş-gâhında lenger-endâz olup,
yevm-i cum‘a olmağla Kapudân-ı deryâ ‘Abdülkerîm Kapudan ve Kapudâne
ve ba‘zı zâbitân ve neferâtı tarîk-ı ihtiyâtda mütebassırîn olamayup, anlara
şer‘an ve ‘aklen derûn-ı sefînede hıdmet-i hırâset ve ihtiyâtda bulunmaları
edâ’-i salât-ı cum‘a içün bu kadar mesâfe bahrdan mescide çıkmalarından ef-
dal ve ehemm iken, edâ’-i salât-ı cum‘a içün taşra çıkarlar ve derûn-ı kalyonda
olan kalyoncular tâ’ife-i2 kalîle kalup, üsârâ keferesi ise bu sefînelerde dâ’imâ3
fursat-cûy ve mütehaddîni’l-hıyâneti böyle bir vakt-i fursatı leyl ü nehâr dî-
de-dûzî-i ihtilâs4 ve bi-husûsihî kalyon-ı mezbûrun yatdığı İstanköy açığından
İstanköy’e varup, gelinceye dek hayli mesâfe-i bu‘dü olduğu hasebiyle dahi:

Eger mersây-ı emniyyetde ârâm ise maksûdun


Bu deryây-ı hatarda emîn olma mekr-i a‘dâdan

me’âliyle havene-i üsârânın cür’et ü cesâretlerine ziyâde bâ‘is ü bâdî olmağın,


derûn-ı kalyonda olan kalyoncularla [T2 117b] ceng ve muhârebeye başlar-
lar. Niçesi şehîd ve mecrûh ve vasat-ı bahrda sefîne içinde olan keyfiyyetden
kimin haberi olacak. İmdâdlarına yetişilmeğe imkân bi’l-külliyye mün‘adim
ve hikmet-i Hudâ ol esnâda rûzgâr ziyâde müştedd5, kalyon tîmûru6 sürüyüp,
lenger-endâz olduğu mahalden açığa düşer. “Bu fursat ele girmez” deyü üsârâ
keferesi yelken açarlar. Bu hâli Deryâ Kapudanı ve Kapudâne İstanköy’den
müşâhede eylediklerinde, cân atup gayrı sefîneye süvâr ve limandan alarga
oluncaya dek şedîd rûzgâr ile kalyon-ı mezkûr meydân alup, mânend-i ‘ukāb-ı
hâcire medd-i bâsıradan nihân olur. Bunlar gice gündüz ardına düşerler, yeti-
şilmek kābil olmaz.

1 1-30 Rebî‘ulevvel 1175 = 30 Eylül-29 Ekim 1761.


2 tâ’ife-i ( ‫ ) אئ ٴ‬P : ‫ طﺎ ٴﯾﻓﮫ‬T2
3 dâ’imâ (‫ )دائ א‬P : ‫ دا ٴﯾﻣﺎ‬T2
4 dîde-dûzî-i ihtilâs T2 : dîde-dûze-i ihtilâl P
5 müştedd T2 : şedîd P
6 tîmûru P : tîmûr T2
1052 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Bu münâsebet ile erbâb-ı tetebbu‘a hafî değildir ki, Gazve-i Hendek’de


müşrikîn-i Kureyş ile iştidâd-ı muhârebede ve Medîne-i münevvere’yi kemâl-i
hirâset ve muhâfazada gürûh-ı mübârizîn-i ashâb-ı kirâm rıdvânullâhi Te‘âlâ
‘aleyhim ecma‘în1, kemâl-i gûşiş ü ihtimâm buyurmalarıyla birkaç vakt-i salât-ı
mefrûza anları fevt eylemişidi, sonra kazâ’ buyurdular. Sikāt-ı ruvât-ı ashâb-ı
siyer nakl ederler. Vakt-i salât-ı mefrûzanın dahi lede’ş-şedâ’id fevt ânında
mahmil ve vukū‘u olduğu ma‘lûmdur. Bunlar ser-rişte-i ihtiyâtı [T2 118a]
elden bırakmalarıyla bu sûret bedîdâr oldu. Hâsıl-ı kelâm kalyon-ı mezkûr
Malta havâlîsine râhî ve isrine muktefî olanlar Deryâ Kapudanı ve Kapudâne
mecârî-yi bahrdan geşt ü güzâr edüp ‘avdet ederler.
Netekim birkaç sene mukaddem ‘ahd-i hazret-i Mahmûd Hânî’de Rodos
pîş-gâhında lenger-endâz iken Süleymân Paşa-zâde Mustafa Paşa’nın çekdirme
sefînesini yine içinde olan üsârâ keferesi bi-‘aynihî böyle hîle ile fursat bulup
Malta’ya kaçırmışlar idi. Bu makūle hıyânet ve habâset-i üsârâ kati çok kerre
vukū‘ bulmuşdur. ‘Aynıyla bir hânede hâ’in2 ve sârik hıdmet-kârın efendisinin
hânesinden mâlını serika etmek gibi bir ma‘nâ olduğu zâhir u bî-merâdır.
Bu husûsda ‘Abdülkerîm Kapudan ve ‘Aynarozlu Mustafa Kapudâne,
umûr-ı me’mûrelerinde hablu’l-metîn ihtiyât ü ihtimâmı elden bırakup, bu
gûne tehâvünleri sebebiyle âhâra mâye-i istibsâr u i‘tibâr olmağıyçün ser-i
maktû‘ları getürülüp, pîş-gâh-ı Bâb-ı Serây-ı ‘âmire’ye vaz‘ olunmuşidi. Nete-
kim makāle-i sâbıkada [T2 118b] zikri mürûr eyledi3. Ol vakitden berü dört
beş ay geçüp Malta Cezîresi kefereleri4 hırsız yatağı olmalarıyla ve sefînenin
gitmesi muhârebe ve cengde olmayup mesrûk bir keyfiyyet olmağla, serika
olunan şey’ ne mahalde bulunursa elbette taleb olunur. Ve Fransa’nın dahi
Malta keferelerine kelâmı nâfiz olmak takrîbi ile devletde mukīm olan elçisine
bu sefîne-i mesrûkanın elbette Devlet-i ‘aliyye’ye gelmesiyçün tenbîh ve eğer
Maltalu ‘inâd ve muhâlefet ederler ise haklarından gelinmeğe şurû‘ olunacağı
dahi gereği gibi ifhâm olunup, bu gûne keyfiyyet ma‘lûmları olmağın, sefîne-i
merkūmu gitdiği gibi derûnunda olan âlât ve müdâfi‘ ve levâzım-ı cüz’iyye ve

1 “ ‫ــ‬ ‫ــ ا‬ ‫א ــ‬ ‫ = ر ــ ان ا‬Yüce Allah’ın rızâsı onların hepsinin üzerine olsun”
anlamına gelen Arapça duâdır.
2 hâ’in P : hâyin T2
3 bkz. [T2 68a-68b]
4 kefereleri T2 : keferesi P
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1053

külliyyesiyle bir şey’ zâyi‘ olmamak şartıyla ehl-i İslâm’dan ma‘lûmü’l-‘aded


üsârâ dahi hediyye olmak üzere kırmızı çuka pûşîdeler ile müzeyyen ü mü-
beccel ve ma‘iyyetinde Fransa elçisi kalyonu hem-râh-ı mecârî-i deryâ, sene-i
merkūme cumâdelâhıresinin1 evâsıtında2 getürülüp, mersây-ı Tersâne-i ‘âmi-
re’ye rabt-ı visâk-ı itâ‘at-ittisâk kılındı.
Bu hıdmeti mukābili Fransa elçisine ikrâmen Bâb-ı Sadr-ı ‘âlî’de ferve-i
semmûr ve esb-i mükemmel [T2 119a] ve sefînede olan kapudanına dahi
ferve-i kākum ilbâs olunup tatyîb ve nevâziş buyuruldu. Hakk sübhânehû
ve Te‘âlâ Pâdişâh-ı İslâm ve Nigeh-bân-ı cümle-i enâm edâmallâhu şevketehû
ve zâ‘afe kudratehû ve devletehû ilâ-yevmi’l-kıyâm3 efendimiz hazretlerinin
dâ’imâ4 baht ü ikbâllerin mezîd ü müstedâm eyleyüp, heybet ü satvetlerin
kulûb-ı a‘dâda “Nusırtü bi’r-ru‘bi mesîrate şehrin”5 meclâsından nümûdâr ve
müstekarr ve berran ve bahran cümle a‘dâsına min-külli’l-vücûh gālib ve mu-
zaffer eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

Vürûd-ı nâme-i ‘Arabî ez-taraf-ı Melik-i Fâs-ı Mağrib be-ricâl-i


müte‘ayyinîn be-hedâyây-ı behiyye-i ân Melik-i Mağrib
Yine sene-i merkūme mâh-ı cumâdelâhıresi6nde7 aksây-ı memâlik-i Garb
olan Fâs Meliki’nden Mîru’l-hâccı ve Kādı‘askeri ve birkaç ‘aded ricâl-i mü-
te‘ayyinîni ile ‘Arabî-nâme-i übbehet-‘allâmesini şeref-res-i vürûd ve hediyye-i
behiyye olmak üzere murassa‘ bir raht ve bir serc ve bir kıt‘a seyf ve bir kemer-i
mücevher getürüp, mazmûn-ı nâme-i8 ‘Arabîsi ba‘de’t-tercemeti kā‘ide-i kadî-
me ve deydene-i müstedîme üzere hedâyâsı ile bile merfû‘-i pîş-gâh-ı hazret-i

1 cumâdelâhıresinin T2 : cemâziyelâhıresinin P
2 11-20 Cumâdelâhıre 1175 = 7-16 Ocak 1762.
3 “‫ر ـ ودو ـ ا ـ ـ م ا ــאم‬ ‫ = ادام ا ـ כ و א ـ‬Allah onun büyüklüğünü dâim eylesin
ve gücünü kudretini kıyâmet gününe dek artırsın” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
4 dâ’imâ (‫ )دائ א‬P : ‫ دا ٴﯾﻣﺎ‬T2
5 “ ‫ــ ة ــ‬ ‫ = ــ ت א ــ‬Bir aylık bir mesâfeden (düşmanların kalbine) korku sal-
makla yardım olundum” anlamına gelen bu cümle, kendisinden önceki peygamberlere
verilmeyip sadece Hz. Peygamber’e verilen beş şeyden bahseden hadîs-i şerîfin bir bö-
lümüdür; bkz. Wensinck, age., III,48.
6 1-30 Cumâdelâhıre 1175 = 28 Aralık 1761-25 Ocak 1762.
7 cumâdelâhıresinde T2 : cemâziyelâhıresinde P
8 nâme-i T2 : + [Bu kelime satırın üstüne yazılmıştır] P
1054 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Zıllullâhî kılınup, [T2 119b] zikr olunan ricâl-i sâlifü’l-a‘lâma pîş-gâh-ı haz-
ret-i Sadr-ı ‘âlî’de hila‘-i nefîse-i behiyye iksâ vü ilbâs ve vücûh-ı ikrâm ü ih-
tirâmları cârî-i mecârî-i istînâs buyuruldu. Ve Devlet-i ‘aliyye’den mültemisleri
olan ba‘zı müdâfi‘ ve levâzimât-ı Tersâne ve mühimmât-ı sâ’ire-i deryâ ne ise
i‘tâ ve is‘âf-ı hümâyûn-ı Cihân-bânî erzânî buyurulacağı ile makzıyyü’l-merâm
oldular. Bu gûne aksây-ı bilâd-ı Garb’dan Devlet-i ‘aliyye’ye ba‘zı iltimâs ve
recâyı hâvî hedâyây-ı behiyye ile vâridînin emsâli sebk etmamakla bu mahalle
kayd ü sebt olunmak çesbân görüldü.

‘Azl-i Kapudân-ı deryâ Vezîr Hasan Paşa ve Kapudân-ı deryâ-şüden-i


Kethudâ Mehmed Paşa Vâlî-i Özi ve gayrân
Yine sene-i merkūme cumâdelâhıresinin1 evâ’ilinde2 Kapudân-ı deryâ olan
Vezîr Hasan Paşa ‘azl ve Özi Eyâleti kendüye tevcîh ve Bâb-ı Sadr-ı ‘âlî’ye
da‘vet olundukda, mansıb-ı mezkûrdan nükûl edüp, ‘inâdına ısrâr ve her çend
ki kendüsüne taltîf ve nush olundukca kâr-ger olmayup, hattâ Sâhib-i dev-
let ve Kesîru’l-mürû’et hazretleri: “Sana harc-ı râh olmak üzere tarafımdan
elli bin guruş i‘tâ edeyim, bu gûne hıdemât hazret-i Pâdişâhî’de [T2 120a]
nükûl-i bâ‘is-i cezâ3 ve nekâldir” deyü lutfen ve merhameten nevâziş ve nush
buyurdukca imkân-pezîr olmayup, ratb ü yâbis a‘zâr-ı vâhiyeden münfekk ol-
madı. Bu keyfiyyet ma‘lûm-ı ‘ilm-i kâ’inât-pîrây-ı hazret-i Cihân-dârî olduk-
da, mazhar-ı gazab olmağla Vezâret’i ref‘ ve Resimo Cezîresi’nde ikāmetine
emr u fermân ve Mübâşir ma‘iyyetiyle savb-ı me’mûruna tesyîr olundu.
Hademe-i Devlet-i ‘aliyye sagīr u kebîr her kim olursa umûr-ı me’mûresin-
den nükûl kabâhat-ı ‘azîme olduğu bî-rayb ü iştibâhdır. Bu gûne dahi vech-i
âhar ile te’dîb olunanların elbette bir asl ve bir menbâsı olduğu zâhir u bâhir
oldu. Hakk Te‘âlâ cümleye tevfîk u intibâh ihsân eyleye, âmîn.
Târîh-i mezkûrda4 Özi Vâlîsi Vezîr Kethudâ Mehmed Paşa her vechile rüşd
ü sedâd ile ma‘rûf ve lâyık u sezâ-vâr olmağla, Deryâ Kapudanlığı bâ-hatt-ı
hümâyûn-ı şevket-makrûn Vezîr-i müşârun ileyhe tevcîh ü ihsân ve Âsitâne-i
‘aliyye’ye bir gün akdem rû-be-râh-ı isrâ‘ olmağıyçün taraf-ı müşârun ileyhe

1 cumâdelâhıresinin T2 : cemâziyelâhıresinin P
2 1-10 Cumâdelâhıre 1175 = 28 Aralık 1761-6 Ocak 1762.
3 cezâ P : hizy T2
4 1-10 Cumâdelâhıre 1175 = 28 Aralık 1761-6 Ocak 1762.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1055

hâlâ telhîsi hazret-i Sadrıa‘zamî Ağa bâ-fermân-ı ‘âlî irsâl ü tesyîr buyuruldu.
Ve bu esnâda Vâlî-i Mahrûse-i Mısır olan Vezîr Kâmil Ahmed Paşa ehâlî-i
Mısır’a vâcibe ve zimmetleri olan gerek irsâl-i [T2 120b] gılâl-i Haremeyn-i
muhteremeyn ve gerek vakt ü zemânıyla emvâl-i Hazîne ve sâ’ir1 lâzime-i
mehâmm-ı Devlet olan hıdemâtda mücidd ü sâ‘î olmalarıyçün pey-der-pey
vârid olan hutût-ı şerîfe ve evâmir-i ‘aliyyenin mazmûn-ı münîfini icrâda gûşiş
ü ikdâmı kendi tevâhî ve terâhîlerine münâsib olmayup, mahatt-ı hükûme-
tinden nüzûl ve ehâlî-i Mısır’ın muktezây-ı huşûnet ve tündî-i cibilletleri bu
gûne vülât-ı Mısır hazerâtına mu‘âmelelerini muktezî olup, sâbıkā Vâlî-i Mı-
sır Vezîr-i esbak Mustafa Paşa hazretleri Mısır’da bulunmağla, ‘âdetleri üzere
vüzerâ nüzûlünde ümerâdan birini kā’im-makām nasb eylemekden nükûl ve
Mustafa Paşa’yı kā’im-makām nasb eylemişler idi. Bu husûsları hâvî ve şenâ‘at
ve kabâhatlerini setr tarîkını muhtevî ‘arz-ı mahzarlarıyla birkaç âdemleri Dev-
let-i ‘aliyye’ye gelüp, Sadrıa‘zam devletlü Râgıb Mehmed Paşa hazretleri ve Şey-
hulislâm ve sudûr-ı kirâm ve ba‘zı a‘yân-ı ocağ-ı ma‘mûre Bâb-ı Sadrıa‘zamî’ye
da‘vet ve ‘akd olunan encümen her behcetde evrâkları kırâ’at ve mazmûn-ı
darâ‘at ve iltimâsları kemâ-yenbagī ma‘lûm oldukda, re’y-i müstahsen üzere
Haleb Vâlîsi Vezîr el-Hâc Ebûbekir Paşa’ya, Mahrûse-i Mısır ve Mustafa Pa-
şa’ya, Halebü’ş-şehbâ [T2 121a] bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh
buyurulup, ‘arz-ı mahzarları gelan kimesneler birkaç gün ârâm etdirildikden
sonra cânib-i Mısır’a râhî olmalarıyçün emr u fermân buyuruldu.

Tevcîhât-ı menâsıb-ı vüzerâ ve ba‘zı Mîr-i mîrân ki bu sene-i


mübâreke şühûru hılâlinde vâkı‘ olmağla mazbût-ı taht-ı
râbıta olmak içün böyle zikri çesbân görüldü
Halebü’ş-şehbâ Eyâleti, mutasarrıfı Vezîr el-Hâc Ebûbekir Paşa’ya ibkā
olunmuşidi. Ve Sadr-ı esbak Vezîr ‘Abdurrahmân Paşa-zâde Mustafa Paşa’ya
Eyâlet-i Cidde tevcîh olunmuşiken, Eyâlet-i Halebü’ş-şehbâ tevcîh olundu. Ve
Selânik Sancağı, Kavala Sancağı’yla ilhâkān sâbıkā Girid Eyâleti’ne Kandiye
Kal‘ası Muhâfazası şartıyla mutasarrıfı Vezîr el-Hâc Ahmed Paşa’ya ber-vech-i
arpalık bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh buyuruldu. Ve Özi Eyâleti, sâbıkā Kavala
Sancağı ilhâkıyla Selânik Sancağı’na mutasarrıf Vezîr Mehmed Paşa’ya kal‘ası

1 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2


1056 MEHMED HÂKİM EFENDİ

muhâfazası şartıyla ve Girid Eyâleti, Kandiye Kal‘ası muhâfazası şartıyla sâbıkā


Kāhire-i Mısır Vâlîsi Vezîr Kâmil Ahmed Paşa’ya ve Karaman Eyâleti, Yenişeh-
ri ve Akşehir sancakları ilhâkıyla sâbıkā Rakka Vâlîsi Vezîr Çelik Mehmed Pa-
şa’ya ve Şâm [T2 121b] Vâlîsi ve Mîru’l-hâclığı’nı Nablus sancaklarıyla ma‘an
Vezîr ‘Osmân Paşa’ya bâ-hatt-ı hümâyûn ve İç-il Sancağı, ‘Alâ’iyye Sancağı
ilhâkıyla sâbıkā Trabzon1 Vâlîsi Vezîr Süleymân Paşa’ya bâ-hatt-ı hümâyûn
tevcîh buyuruldu.
Rakka Eyâleti, sâbıkā Karaman Vâlîsi Vezîr Sa‘deddîn Paşa’ya bâ-hatt-ı
hümâyûn ve Diyârbekir Eyâleti, sâbıkā Van Vâlîsi Vezîr Mustafa Paşa’ya ve
Çıldır Eyâleti, mutasarrıfı Hasan dâme ikbâlühû2ya rütbe-i vâlây-ı Vezâret ile
ber-vech-i yurtluk ve ocaklık; Batum nâm-ı dîger Trabzon Eyâleti, Vezîr el-
Hâc ‘Abdurrahmân Paşa’ya bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh ve Vezâret’i ibkā buyu-
ruldu.
Van Eyâleti, sâbıkā Diyârbekir Vâlîsi Vezîr Feyzullah Paşa’ya kal‘ası muhâ-
fazası şartıyla bâ-hatt-ı hümâyûn; Habeş Eyâleti, Mekke-i mükerreme Şey-
hu’l-Haremliği inzımâmıyla Cidde Sancağı ilhâkıyla Kapudân-ı esbak Vezîr
‘Ali Paşa’ya bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh buyuruldu.
Nişâncılık, sâbıkā Rûznâmçe-i Evvel olan İhtiyâr Ebûbekir Bey’e bâ-emr-i
hümâyûn tevcîh buyuruldu. Ba‘dehû Kethudâ’-i Sadrıa‘zamî-yi sâbık Hamza
Hâmid Efendi’ye bâ-emr-i hümâyûn tevcîh buyuruldu. Ve Kapudanlık-ı der-
yâ, [T2 122a] sâbıkā Özi Vâlîsi Vezîr Kethudâ Mehmed Paşa’ya sene-i merkū-
me cumâdelâhıresi3 evâsıtında4 bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh ü
‘inâyet buyuruldu.

Ta‘yîn-i Emîn-i Surre-i şerîfe-i Haremeyn-i


muhteremeyn bi-vechi’l-‘âdeti
Sene-i merkūme recebü’l-ferdi gurresinde5 sâbıkā İsakcı Anbar Emâneti’ne
me’mûr Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başılarından Hasan Ağa’ya Emânet-i Surre-i
şerîfe ile ilbâs-ı hil‘at olundu. Ve teşrîfât-ı hümâyûn -ki Kaftân Ağalığı ta‘bîr

1 Trabzon (‫ ) ه ون‬T2 : ‫ ه زن‬P


2 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
3 cumâdelâhıresi T2 : cemâziyelâhıresi P
4 11-20 Cumâdelâhıre 1175 = 7-16 Ocak 1762.
5 1 Receb 1175 = 26 Ocak 1762 Salı.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1057

olunur- şerâfetlü Şerîf-i Mekke-i mükerreme cânibine gediklüler mehteri


zu‘amâdan Halîl Ağa’ya bu hıdmet-i celîle ile ilbâs-ı hil‘at buyuruldu.

Vefât-ı Sadr-ı Rûm-ı esbak Şeyhî Monla Efendi


Yine sene-i merkūme recebü’l-ferdi evâsıtında1 Şeyhulislâm-ı esbak fâzıl
ve ‘allâme-i yegâne-i rûzgâr Kara İsmâ‘îl Efendi merhûmun mahdûmu Şeyhî
Monla Efendi her vechile hüsn-i hulk ve ‘ulûm ü fezâ’il2 ve salâh ve takvâ ile
ma‘rûf ve Sadâret-i Rumeli’de vücûhla meşkûru’l-mesâ‘î ve hayr-hâh olmağla
mevsûf ve temessük-i şer‘-i garrâ ve sâlik-i râh-ı takī idiler. ‘İllet-i mizâcları
hasebiyle hastalanup, ‘âzim-i dâru’l-bekā oldular; rahmetullâhi ‘aleyh3.
Ve Kapudân-ı deryâ Kethudâ Mehmed Paşa mahatt-ı hükûmetlerinden
menzil-süvâr-ı isti‘câl bâ-fermân-ı ‘âlî mâh-ı recebin on beşinci hamîs günü4
[T2 122b] Âsitâne-i ‘aliyye’ye vusûl ü duhûl ve Bâb-ı Sadrıa‘zamî’ye gelüp
ilbâs-ı hil‘at buyuruldu.

Tevcîhât-ı menâsıb-ı ba‘zı mevâlî-i kirâm ve


‘ulemâ’-i fihâm bi-vechi’l-mu‘tâd
Bursa Kazâsı, yetmiş beş senesi rebî‘ulevveli gurresinde5 zabt eylemek üzere
sâbıkā Kuds-i şerîf Kadısı Konevî Mustafa Efendi’ye bâ-hatt-ı hümâyûn ve
bâ-işâret-i ‘aliyye; Şâm-ı şerîf Kazâsı, gurre-i cumâdelûlâ6dan7 zabt eylemek
üzere sâbıkā Galata Kadısı Mehmed Efendi-zâde es-Seyyid Mehmed Sellâm
Efendi’ye; Mısr-ı Kāhire Kazâsı, sâbıkā Yenişehr-i Fenâr Kadısı ve Edirne Pâ-
yesi olan Monlacık-zâde İshâk Efendi’ye; İzmîr Kazâsı, Dâru’l-hadîs-i Süley-
mâniyye Müderrisi Yûsuf-zâde Ahmed Efendi’ye; Üsküdar Kazâsı, Süleymâ-
niyye Müderrisi İshâk-zâde Feyzullah Efendi’ye; Kuds-i şerîf Kazâsı, Hâmise-i

1 11-20 Receb 1175 = 5-14 Şubat 1762.


2 fezâ’il (‫ )ﻓﻀﺎ ٴﯾل‬P : fezâyil ( ‫ ) א‬T2
3 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
4 15 Receb 1175 = 9 Şubat 1762 Salı. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim istifâde
ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynaklanmış
olmalıdır.
5 1 Rebî‘ulevvel 1175 = 30 Eylül 1761 Çarşamba.
6 1 Cumâdelûlâ 1175 = 28 Kasım 1761 Cumartesi.
7 cumâdelûlâdan T2 : cemâziyelûlâdan P
1058 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Süleymâniyye ile Sâniye-i Ayasofya-i Kebîr Müderrisi İmâm-zâde es-Seyyid1


Mustafa Efendi’ye; Halebü’ş-şehbâ Kazâsı, Süleymâniyye Müderrisi olan Girî-
dî Ahmed Efendi’ye; Mekke-i mükerreme Kazâsı, sâbıkā Edirne Kadısı olan
İshâk Efendi’ye; Medîne-i münevvere Kazâsı, sâbıkā Mısır Kadısı ‘Abdullah
Efendi’ye ve İstanbul Pâyesi, sâbıkā Âmid Kadısı olup Mekke Pâyesi olan hâlâ
Emîn-i Fetvâ Ebûbekir Efendi’ye; [T2 123a] Yenişehr-i Fenâr Kazâsı, Dâ-
ru’l-hadîs-i Süleymâniyye Müderrisi Bolevî Mehmed Efendi’ye; Âmid Kazâsı,
Hâmise-i Süleymâniyye ile Dâvûd-paşa Müderrisi Konevî es-Seyyid ‘Osmân
Efendi’ye; Filibe Kazâsı, sâbıkā Belgrad Kadısı Kütâhî-zâde ‘Ârif Mustafa Efen-
di’ye bâ-hatt-ı hümâyûn ve Konya Kazâsı, Mûsıla-i Sahn ile Dâru’l-hadîs-i
Ka‘riyye Müderrisi ‘Ayntâbî el-Hâc Mustafa Efendi’ye bâ-hatt-ı hümâyûn ve
bâ-işâret-i ‘aliyye tevcîh buyuruldu.

İhrâc-ı Surre-i Haremeyni’ş-şerîfeyn bi-vechi’l-‘âdeti’l-müstemirreti


zâdehümallâhu şerefen ve ta‘zîmen2
Yine sene-i merkūme mâh-ı recebü’l-ferdinin on ikinci günü3 mu‘tâd ve
me’lûf olduğu üzere Haremeyn-i muhteremeyn sükkânı ve aktâr-ı Hicâziyye
kuttânı olan fukarâ vü gurebâya sadakāt-ı Devlet-i ‘aliyye-i ebed-peyvend’den
ihsân oluna gelan Surre-i şerîfe-i hümâyûn Hazîne-i ‘amîmetü’l-meymene-
te’den ‘an-nakdin ihrâc olunup, İsakça Anbar Emîni Hasan Ağa nâm kulları
Emânet-i Surre-i şerîfe ile me’mûr u be-kâm buyurulmuşidi. Esnâ’-i tarîkde
bulunan vülât ü ümerâ ve hükkâma emniyyet-i tâm üzere tâ Şâm’a varınca
birbirlerine îsâl ü teslîmleriyçün i‘lâmları ahz ve Âsitâne-i [T2 123b] sa‘âdet’e
irsâl olunmak üzere ber-vech-i mu‘tâd evâmiri tahrîr ve bu vechile me’mû-
nü’l-gā’ile mahalline şeref-res-i vusûl olmasıyçün kemâ-yenbagī mahmûl-i
dûş-ı vülât ü hükkâm kılındı.

Katl-i Emîn-i Surre Hasan Ağa el-mezkûr


Bâlâda zikri mürûr eden İsakçı Anbar Emîni-yi sâbık Hasan Ağa ki Sur-
re-i şerîfe Emâneti ile ta‘yîn olunup, mu‘tâd üzere Surre-i Haremeyni’ş-şerî-

1 es-Seyyid T2 : ― P
2 “‫ــא‬ ‫ = زاد ــא ا ـ א و‬Allah o ikisinin büyüklüğünü ve azametini artırsın” anlamına gelen
Arapça bir duâdır.
3 12 Receb 1175 = 6 Şubat 1762 Cumartesi.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1059

feyn ile Üsküdar’a ‘ubûr etmişidi. Mezkûrun1 İsakça Anbarı Emâneti’nde


fukarâ vü zu‘afâya ziyâde zulm ve gadr-i sarîhi ve taraf-ı mîrîden iştirâ ede-
ceği zehâ’ir-i mîriyye içün makbûzu olan akçalarda hıyânet ve habâseti ‘arz-ı
mahzarlar ile ve niçe gûne mezâlime cesâreti evrâkı dahi zuhûr etmeğiy-
le, gereği gibi ma‘lûm-ı hazret-i Cihân-dârî olup, gayrîlere bâ‘is-i teyakkuz
u intibâh içün hıyâneti bedeli katl olunup, ser-i maktû‘u pîş-gâh-ı Bâb-ı
Serây-ı ‘âmire’ye vaz‘ olundu. Sâbıkā Ser-bostâniyân-ı Hâssa Hasan Ağa
müstakīmü’l-etvâr olmağla, Emânet-i Surre-i şerîfe ile ilbâs-ı hil‘at ve savb-ı
me’mûruna râhî kılındı.

‘Azl-i Ser-bâkıyân ‘Abdî Ağa ve nasb-ı Abdâl Mehmed Ağa ve gayrân


Yine târîh-i merkūmda2 Baş-bâkī olan merhûm Sadr-ı esbak Hasan Paşa
[T2 124a] etbâ‘ından ‘Abdî Ağa ‘azl ve İsakça Anbar Emâneti ve ba‘zı umûru
u husûs-ı mühimme-i mîrîyye ile ol savba irsâl ü me’mûr buyuruldu. Ve sâbıkā
Baş-bâkī-kulluğu’nda müstahdem olan Abdâl Mehmed Ağa’ya ilbâs-ı hil‘at
olundu.
Ve bu esnâda Emîn-i Darb-hâne-i ‘âmire Sıdkī Mustafa Efendi’ye, Emâ-
net-i Darb-hâne ibkā ve Trabzon Vâlîsi ‘Abdurrahmân Paşa tarafından Gü-
müşhâne Ma‘deni zabt ve ru’yet olunmak üzere müşârun ileyhe tefvîz ve
Duhân Gümrüğü mukāta‘at-ı cesîmeden olmağla, iltizâm-ı mîrîsi ber-vech-i
emânete Sarı Müsellim nâm kimesneye tefvîz olundu.
Ve bundan akdem Mîru’l-hâc olan Mekkî-zâde Hüseyn Paşa Vezâret’i ref‘
ve bir müddetden berü Kuds-i şerîf nevâhîsinde me’zûnü’l-ikāmet idi, müşâ-
run ileyhe Gazze Sancağı ber-vech-i Mâlikâne Vezâret’i ibkāsıyla bâ-hatt-ı
hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh ü ‘inâyet buyuruldu.
Trablus-Şâm Eyâleti ve Cerde Başbuğluğu bâ-hatt-ı hümâyûn Mehmed
dâme ikbâlühû3ya tevcîh buyuruldu. Ve Çıldır Eyâleti, mutasarrıfı Hasan
dâme ikbâlühû4ya rütbe-i vâlây-ı Vezâret ile ber-vech-i yurtluk ve ocaklık bâ-
hatt-ı hümâyûn tevcîh buyuruldu.

1 mezkûrun T2 : mezkûr P
2 12 Receb 1175 = 6 Şubat 1762 Cumartesi.
3 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
4 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
1060 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Tevcîhât-ı ba‘zı Mîr-i mîrân ve gayrân


Bu sene-i mübârekede hılâl-i şühûrda [T2 124b] vâkı‘ olan tevcîhât-ı
Mîr-i mîrândır ki, taht-ı zâbıtada olmağıyçün tahrîr olundu. İlbasan Sancağı,
Çirmen Sancağı’na mutasarrıf Gāzî Mehmed’e; İskenderiyye Sancağı, Mustafa
Bey-zâde’ye ibkā; Avlonya Sancağı, Vezâret’i ibkāsıyla İsmâ‘îl Paşa’ya tevcîh
olundu.
Ohri Sancağı, mutasarrıfı Sâlih’e ibkā; Klis Sancağı, Yayçalu Mehmed
dâme ikbâlühû1ya; Çirmen Sancağı, Hâne-i Hâssa’dan Miftâh Ağası ‘Ali zîde
mecdühû2ya te’bîden tevcîh buyuruldu.
Hotin Sancağı, ‘Osmân Bey-zâde’ye; Kefe Eyâleti, Boz Bey-zâde demekle
ma‘rûf Ahmed zîde mecdühû3ya; Bender Sancağı, mutasarrıfı ‘Abdî’ye ibkā;
Acu Sancağı, rütbe-i Mîr-livâlık ile be-iltimâs-ı Hânî Civân Bey’e tevcîh; So-
ğucak Sancağı, Zâverîk Ahmed Bey’e be-iltimâs-ı Hânî; Resimo Sancağı, Sarı
Mustafa Paşa-zâde el-Hâc ‘Ali dâme ikbâlühû4ya; Niğde Sancağı, mutasarrıfı
Receb dâme ikbâlühû5ya; Mar‘aş Eyâleti, Evkātlı-zâde Seyyid Mustafa Paşa’ya;
Kars Eyâleti, Tuz ,Paşa-zâde Ahmed dâme ikbâlühû6ya; Trablus-Garb, muta-
sarrıfı ‘Ali dâme ikbâlühû7ya ibkā buyuruldu.

Vürûd-ı Elçi-i İspanya


Sene-i merkūme mâh-ı recebü’l-ferdi evâsıtında8 İspanya tarafından
ber-vech-i mu‘tâd [T2 125a] Devlet-i ‘aliyye’de olageldiği vech üzere mukīm
olmak içün elçisi gelüp, Dîvân-ı hümâyûn’da hedâyâsını rikâb-ı kâm-yâba ‘arz
ve ilbâs-ı hil‘at ile ikrâm buyuruldu.
Hedâyâsı mükellef sîm siniler ve suhûn-ı müte‘addide, sîmîn çarh-kârî ve
müte‘addid bisât-ı müzerkeş-târ-ı mülûkî gāyet mükellef ve sezây-ı tahsîn idi.

1 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.


2 “‫ه‬ ‫ = ز‬Şan ve şerefi artsın” anlamına gelen Arapça duâdır.
3 “‫ه‬ ‫ = ز‬Şan ve şerefi artsın” anlamına gelen Arapça duâdır.
4 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
5 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
6 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
7 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
8 11-20 Receb 1175 = 5-14 Şubat 1762.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1061

Âmeden-i Hazîne-i Mısır bi-vechi’l-mu‘tâd


Yine bu sene-i mezkûre mâh-ı şa‘bânü’l-mükerreminin on üçüncü günü1
beher sene irsâli mu‘tâd olan Mısır Hazînesi selâmet-i kâmile ile Âsitâne-i
sa‘âdet’e vâsıl olup, Hazîne Beyi ta‘bîr olunan ümerâ’-i Mısrıyye’den nâm Bey
Üsküdar’a vusûlünden2 üç gün mukaddem hazîne ma‘iyyetinde olan ocaklar
zâbitleri ve Mîr-i mûmâ ileyhin âdemleri ‘âdet-i me’lûfe üzere vusûl-i hazî-
ne haberi ile Kapu’ya gelüp, pîş-gâh-ı hazret-i Sadrıa‘zamî’de hil‘atlar ilbâs ve
yevm-i mezbûrda3 ta‘yîn olunan çekdirme sefînesiyle hazîne dahi Üsküdar’dan
Âsitâne-i ‘aliyye’ye ‘ubûr4 ve sâ‘at altıda ‘âdet üzere Alay-köşkü pîş-gâhından
mürûr eyledi.

İhrâc-ı mevâcib-i kısteyn-i masar ve recec bi-hükmi’l-mu‘tâd


Yine sene-i merkūme mâh-ı şa‘bânü’l-mu‘azzamının [T2 125b] on ikinci
sülesâ günü5 Dîvân-ı hümâyûn’da tavâ’if-i6 askeriyye-i zafer-rehberin müstehak
oldukları iki kıst masar ve recec mevâcibleri ‘an-nakdin Hazîne-i ‘âmire’den
ihrâc olunup, herkes havsala-i isti‘dâdlarına göre mevâcib-i mezkûreyi tevzî‘ u
i‘tâda hisse-yâb-ı nevâl-i zülâl-i ihsân-ı Pâdişâhî olmuşlardır. Hakk sübhânehû
ve Te‘âlâ bu gûne7 niçe niçe ‘atâyây-ı cezîle ile cümle kulların mesrûr u mecbûr
etmeğe muvaffak ve meysûr eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.
Mevâcib-i mezkûrenin ihrâcı gününden Sadrıa‘zam ve Müşîr-i efham
hazretleri Kapu’da tevzî‘ u taksîm ve i‘tâya şurû‘ ve hıtâm-ı devrde mahz-ı
kerem ve nevâziş-i hazret-i Sadr-ı kerîm içün ‘âdet-i seniyye-i hazret-i
Cihân-dârî ve deydene-i kadîme-i zât-ı vâlây-ı Şehriyârî üzere hatt-ı şerîf-i
‘inâyet-redîf ve bir sevb-i semmûr-ı mûcibü’s-sürûr ve hançer-i mücevher
ile hâlâ Dülbend Ağası İbrâhîm Reşîd Ağa, Bâb-ı Sadrıa‘zamî’ye şeref-res-i
vürûd ve de’b-i kadîm ve âyîn-i müstedîm üzere icrây-ı merâsim-i istikbâl

1 13 Şa‘bân 1175 = 9 Mart 1762 Salı.


2 Bey Üsküdar’a vusûlünden T2 : Bey’e Üsküdar’a vusûlünde P
3 13 Şa‘bân 1175 = 9 Mart 1762 Salı.
4 ‘ubûr T2 : vusûl-i ‘ubûr P
5 12 Şa‘bân 1175 = 8 Mart 1762 Pazartesi. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim istifâde
ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynaklanmış
olmalıdır.
6 tavâ’if-i (‫ )طﻮا ٴﯾف‬T2 : tavâyif-i ( ‫ ) ا‬P
7 bu gûne T2 : bu gûne ‘atâyây-ı P
1062 MEHMED HÂKİM EFENDİ

[T2 126a] ve ‘alâ-vechi’l-ibcâl kırâ’at-ı hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf ve lebs-i


hil‘at-ı münîf ve hançer-i mücevher zîb-i kemer-i Sadr-ı me‘âlî-güher kı-
lındıkdan sonra taraf-ı hazret-i Sadrıa‘zamî’den Ağa-yı mûmâ ileyhe ferve-i
semmûr ve ‘atıyye-i cezîle ve esb-i mükemmel ü müzeyyen ve levâhıkāt ve
etbâ‘larına dahi surreler ve hila‘-i seniyyeler ihsân ve iksâsı ile îfây-ı tevâfür-i
ibtihâc [ve] sürûr-ı mevfûr buyuruldu.
Ve bu Dîvân-ı hümâyûn’da -ki mevâcib-i kısteyn ihrâc buyurulmuşidi-
Grandebur Kıralı elçisi vârid olup, hedâyây-ı mahsûsası ile ‘âdet-i me’lûfe üze-
re sâ’ir1 düvel-i Nasârâ elçileri gibi rikâb-ı kâm-yâba duhûl ve nâmesin i‘tâ ve
ilbâs-ı hil‘at olundu.
Ve bu esnâda bundan akdem Silahdârlık’dan muhrec ve mütekā‘id Boşnak
Hüseyn Ağa vefât eyledi. Hüsn-i salâh ve me‘ârif ile ârâste bir zât idi; rahme-
tullâhi ‘aleyh2.

‘Azl-i Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i Şehriyârî Seyyid Mehmed Ağa ve


Mîrahûr-ı Evvel-şüden-i Reşîd İbrâhîm Ağa
Yine sene-i merkūme mâh-ı şa‘bânü’l-mu‘azzamının evâsıtında3 Mîrahûr-ı
Evvel-i [T2 126b] hazret-i Şehriyârî Seyyid Mehmed Ağa ‘azl ve hânesin-
de ikāmete fermân buyurulup, Enderûn-ı hümâyûn’da hâlâ Dülbend Ağası
olan Reşîd İbrâhîm Ağa niçe müddet hıdmet-i4 Serây-ı hümâyûn’da mücerre-
bü’l-etvâr ve sezâ-vâr olmağla, Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i Şehriyârî olup irsâl-i
lihye ve Enderûn’dan hıdmet-i mezbûre ile çırâğ ve ihrâc buyuruldu.
Ve Kâtib-i Serrâcân-ı Sıtabl-ı ‘âmire İbrâhîm Efendi nâm kimesne müd-
det-i vâfire hıdmet-i mezbûrede iddihâr ve tama‘-ı hâmı kaydı ile umûr-ı lâzi-
mesine ihtimâmdan ‘âtıl ve hıdemât-ı mühimmesinde mütevânî ve mütegāfil
olmağla, Limni Cezîresi’ne nefy ve Has-ahûr Hazînedârı kitâbet-i mezbûrede
istihdâm olundu.

1 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2


2 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
3 11-20 Şa‘bân 1175 = 7-16 Mart 1762.
4 hıdmet-i T2 : ― P
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1063

Vukū‘-i harîk der-İstanbul be-nezd-i Odun-kapusu


Yine sene-i merkūme mâh-ı şa‘bânü’l-mu‘azzamının yirmi birinci hamîs
gicesi1 sâ‘at iki buçukda iken İstanbul’da Odun-kapusu dâhilinde Tahta
Hân’dan âteş-i ser-keş zebâne-keş olup, Kantarcılar ve Kundakcılar ve Fişek-
ciler Çârşûsu ve ba‘zı hâneler muhterik olup, fişekcilerde barut olmağla, ba‘zı
harîka me’mûr [T2 127a] zâbitân ve neferât muhterik ve mecrûh oldular. Ve
ziyâde zahmet çekilüp, şedîd rûzgâr olmağla, gāyet mahûf ve hevl-nâk âteş idi.
Dîv-oğlu Yokuşu’na doğru sirâyet etmeden bi-emrillâh etrâf ü enhâsı kesilüp
muntafî oldu.
Bu harîkde zâbitân ve neferâtdan mecrûh olanlara taraf-ı hümâyûndan2
esâmîlerine terakkī ve in‘âm ü ihsân ve her vechile tatyîb ve nevâzişlerine ‘inâ-
yet ü kerem buyuruldu.

‘Azl-i Sadr-ı Rûm Ebûbekir Efendi-zâde ‘Osmân Efendi ve


Sadr-ı Rûm-şüden-i Pîrî-zâde ‘Osmân Monla Efendi Sadr-ı Rûm-ı esbak
Yine sene-i merkūme şa‘bânının yirmi dördüncü günü3 Sadr-ı Rumeli4
olan Ebûbekir Efendi-zâde ‘Osmân Efendi, müddet-i ‘örfiyyesin itmâm ve Sa-
dâret-i Rûm’dan ‘azl ve hânesinde ikāmete me’mûr ve Pîrî-zâde ‘Osmân Monla
Efendi her vechile lâyık ve müstehak ve fazl ü kemâl ile ma‘rûf, mu‘tedil ve
muhık olmağla, Sadâret-i Rumeli ile tekrîm ü tekrîr ve ilbâs-ı hil‘at-ı seniyye
ile tefhîm ü tevkīr buyuruldu.

Ziyâret-i [T2 127b] Hırka-i şerîfe ve Bürde-i münîfe-i müteberrike


‘alâ-sâhibihâ efdalu’s-salâti ve’t-tahiyyeti5
Yine sene-i merkūme ramazân-ı şerîfinin on beşinci günü6 resm-i kadîm ve
de’b-i müstedîm üzere takbîl ü telsîm-i dâmen-i Hırka-i şerîfe-i Seyyidü’l-enâm

1 21 Şa‘bân 1175 = 17 Mart 1762 Çarşamba. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
2 hümâyûndan T2 : hümâyûn P
3 24 Şa‘bân 1175 = 20 Mart 1762 Cumartesi.
4 Rumeli T2 : Rumeli eli P
5 “ ‫א ــא ا ـ ا ـ ة وا ـ‬ ‫ = ـ‬Salât ve selâmın en güzeli onun sâhibine olsun” anla-
mına gelen Arapça bir duâdır.
6 15 Ramazân 1175 = 9 Nisan 1762 Cuma.
1064 MEHMED HÂKİM EFENDİ

ile ‘aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm1 müteşerrif ü müstes‘id olmağıyçün Sadrıa‘zam u


efham ve Şeyhulislâm sellemehü’s-Selâm2 ve Nakībü’l-eşrâf ve sudûr-ı kirâm ve
‘ulemâ ve meşâyih-i kürsî-nişîn-i zevi’n-nühâ ve sâ’ir3 ol cem‘-i ‘inâyet-lem‘-i
nûr-ihtivâda bulunmaları mu‘tâd olan ricâl-i Devlet-i ‘aliyye ve ocaklu ve sâ’ir4
kulları rû-be-râh-ı istikânet ve merâsim-i takbîl ü telsîm-i Bürde-i enver ve
Hırka-i şerîfe-i ethara cebîn-sây-ı darâ‘at olmak şerefiyle hâ’izîn-i5 nûr-ı sürûr
oldular. Ve meşâyih-i kirâmın her biri birer ‘aşr-ı Kur’ân-ı ‘azîmü’ş-şân tilâve-
tiyle devâm-ı kıyâm-ı devlet-i Pâdişâh-ı enâma du‘â vü niyâza âgāz ve eküff-i
niyâz ve recâları cânib-i dergâh-ı Müte‘âl’e bâz ve küşâde kılınup, “Üd‘ûnî
estecib leküm”6 nass-ı şerîfinden müjde-i kabûl ile her biri müstebşirîne’
[T2 128a]s-sürûr mahallerine ‘avdet eylediler.

Sudûr-ı emr-i şerîf berây-ı tedrîs ve bahs-ı ‘ulemâ ez-Kadı Beyzâvî


be-huzûr-ı fâ’izu’n-nûr-ı7 hazret-i Şehriyârî
“Şehru ramazânellezî ünzile fîhi’l-Kur’ân”8 nass-ı şerîfiyle vech-i münâse-
bete çesbân olan sene-i merkūme mâh-ı ramazânü’l-mübârekinin ‘aşr-ı âhı-
rında9 cenâb-ı Zıllullâhi’s-Samedânî ve âyetün min-âyât-ı mesâhifi’l-‘Osmânî
Şehriyâr-ı ‘âlem ve Hidîv-i ekrem sâmân-ı enâma bâ‘is Sultân Mustafa Hân-ı
Sâlis efendimiz hazretleri evân-ı sıgar-ı sinlerinden berü yevâkīt-i mevâkīt-i
hümâyûnlarını mutâla‘a ve tahsîl-i ‘ulûma sarf ile her fende yegâne-i rûzgâr ve
mutâla‘a ve istihrâc-ı mebâhise sâhib-i iktidâr olmalarıyla Tefsîr-i Beyzâvî’den
istimâ‘-ı derse râgıb ve mehere-i fünûn ü ‘ulûmdan intihâb olan altışar ki-
mesneden biri takrîr ve sâ’iri10 tâlib menzilesinde huzûr-ı hümâyûna cem‘ ol-

1 “‫ = ــ ا ــ ة وا ــ م‬Salât ve selâm onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça bir


duâdır.
2 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
3 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
4 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
5 hâ’izîn-i ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺣﺎ ٴﯾزﯾﻦ‬T2
6 “ ‫כـ‬ ‫ = اد ـ ا ـ‬Bana duâ edin, kabul edeyim” anlamına gelen bu cümle Kur’ân,
Gâfir 40/60. âyetin baş tarafında yer alan ufak bir kısmıdır.
7 fâ’izu’n-nûr-ı P : fâyizu’n-nûr-ı T2
8 “‫ = ـ ر ــאن ا ـ ى ا ـ ل ـ ا ـ ان‬Kur’ân’ın indirildiği ramazân ayı” anlamına gelen bu
ifâde Kur’ân, el-Bakara 2/185. âyetin baş tarafında yer alan küçük bir kısmıdır.
9 21-30 Ramazân 1175 = 15-24 Nisan 1762.
10 sâ’iri (‫ ) אئ ى‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾرى‬T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1065

maları üzere şeref-sudûr olan emr-i ‘âlîye imtisâlen1 kıbel-i Şeyhulislâmî’den


[T2 128b] mahsûsun bi’r-riyâseti li’d-dirâseti Emîn-i Fetvâ Ebûbekir Efendi
ve Nebîh Mehmed Efendi ve sâ’irleri2 ‘alâ-merâtibihim tertîb ve âyât-ı Kur’â-
niyye’den mahall-i vakte münâsib âyât-ı şerîfe tefsîr ve kırâ’atıyla bahs ü takrîr
ve Sanâyi‘-i Bedî‘iyye’den ihtibâk ve tahrîr ve sâ’ir3 nüket-i şerîfe ve mezâyây-ı
münîfe mübâhasesi beyne’r-re’îs ve’l-müzellef ve’l-idrîs te’kîd-i4 lafzî ve ma‘nevî
ve te’sîse müte‘allık cârî olup, bu üslûb üzere beher gün itmâm-ı tedrîsde beher
re’se in‘âm-ı Hidîvâne’leri mebzûl buyurulup ve ertesi gün dahi fırka-i sâniye
‘alâ-vechi’l-mu‘tâd huzûr-ı hümâyûnda tâ yevm-i ‘arefeye5 dek dânişverân ve
sühanverân-ı ‘ulemâ takrîr u bahs ve îrâd-ı nüket ü mezâyâ ile mazhar-ı in‘âm
ü ikrâm ve müşârun bi’l-benân-ı ifhâm oldular.
Zehî Şehriyâr-ı me‘ârif-perver ve mekârim-şi‘âr ki, ‘ulemâ ve erbâb-ı çeng6
kadr ü menziletlerin bilüp, lâ-ya‘rifu ze’l-kadri7 illâ zevûh8 medlûlüyle huzûr-ı
hümâyûnlarında takrîr ve bahslerin istimâ‘a kerem ü ‘inâyet ile her birinin liyâ-
katlerince kadrini terfî‘ ve cümle-i [T2 129a] talebe-i ‘ulûma bâ‘is-i tahsîl ve
cidd-i menî‘de olmalarıyçün gûşmâl ve sa‘ye vesîle-i ‘inâyet olmuşlardır.
Hakk Te‘âlâ zât-ı hümâyûnların hatâ vü hatarlardan masûn u mahfûz ve
sâye-i merhamet-vâye-i Hidîvâne’lerin mefârık-ı ‘âlemden9 dûr u zâ’il etmeye,
âmîn bi-hürmeti’n-Nebiyyi’l-Emîn.

Zikr-i mu‘âyede-i ‘îd-i şerîf-i ramazânü’l-mübârek bi-vechi’l-mu‘tâd


Yine mâh-ı ramazânü’l-mübârekin yirmi altıncı günü10 Sadr-ı ekrem ve Hi-
dîv-i a‘zam hazretleri tebrîk-i ‘îd-i sa‘îd içün Müfti’l-enâm sellemehü’s-Selâm11

1 imtisâlen T2 : emsâlen P
2 ve sâ’irleri (‫ )و אئ ى‬P : ‫[ وﺳﺎ ٴﯾرﻟﺮى‬Bu kelimeler mükerrer yazılmıştır] T2
3 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
4 te’kîd-i P : tevkîd-i T2
5 30 Ramazân 1175 = 24 Nisan 1762 Cumartesi.
6 çeng P : ‫ כ‬T2
7 ze’l-kadri T2 : ze’l-kudreti P
8 “‫ف ذا ا ر ا ذووه‬ = Haysiyet sahibini ancak haysiyet sahipleri takdîr eder” anlamı-
na gelen Arapça atasözüdür.
9 ‘âlemden P : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] T2
10 26 Ramazân 1175 = 20 Nisan 1762 Salı.
11 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça duâdır.
1066 MEHMED HÂKİM EFENDİ

hazretlerine hasbe’l-‘âdeti alay ile teşrîf ve âyîn-i dîrîneye mürâ‘ât ile ertesi gün1
sudûr-ı kirâm hazerâtı ve ‘arefe gününe2 dek tertîb-i ma‘rûf ve resm-i me’lûf
üzere cümle ricâl-i Devlet-i ‘aliyye cenâb-ı mekârim-nisâb-ı hazret-i Âsafî ile
kesb-i ta‘yîd-i sa‘âdet eyleyüp, ba‘dehû ‘îd-i şerîf gicesi3 Serây-ı hümâyûn’a
râhî ve ‘ale’s-seher takbîl-i pâye-i evreng-i Şehen-şâhî ile şeref-yâb ve mübâhî
olduklarından sonra, Sâye-i Rahmân ve Halîfe-i Yezdân olan Pâdişâh-ı ‘âlem-
penâh [T2 129b] halledallâhu mülkehû ve ebkāhu4 hazretleri şevket-i Şâhâ-
ne ve haşmet-i Pâdişâhâne’leriyle cedd-i emcedleri merhûm u mağfûr cen-
net-mekân Sultân Ahmed Hân tâbe serâhu5 hazretleri Câmi‘-i şerîfi’nde edây-ı
nemâz-ı ‘îd-i sa‘îd, ba‘dehû Serây-ı hümâyûn’larına teşrîfleriyle sa‘d-karâr-ı
menzil-i hûrşîd buyurdular.

Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i Şehriyârî-şüden-i Reşîd İbrâhîm Ağa-yı


Dülbend-i Enderûn-ı hümâyûn
Yine sene-i merkūme şa‘bânü’l-mu‘azzamı evâhırında6 Enderûn-ı
hümâyûn’da Dülbend Ağası olan Reşîd İbrâhîm Ağa, müddet-i vâfireden
berü hıdmet-i hümâyûnda sadâkat-kâr ve hüsn-i hulk ve ihlâs ile müstedîm
ve nîkû-kâr olmağla, karîha-i hümâyûndan hakkında mezîd-i lutf u ‘inâyetleri
mebzûl buyurulup, Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i Şehriyârî hıdmetiyle çırâğ ve
ilbâs-ı hil‘at ile tekrîm buyuruldu.

[Ba‘zı Vefeyât]
Ve bu esnâda Şeyhulislâm-ı esbak Dâmâd-zâde Feyzullah Efendi bi-emril-
lâhi Te‘âlâ hastalanup, ‘âzim-i gülşen-serây-ı bekā oldular. Merhûmun evvel
ve sânî tekerrür-i fetevâları gāyet memdûh ve müstahsen ve etrâfları mazbût
ve hulk-ı [T2 130a] hasen ile cümle miyânında memdûh ve ahsenü’ş-şemâyil
idiler; rahmetullâhi ‘aleyhi rahmeten vâsi‘aten7.

1 27 Ramazân 1175 = 21 Nisan 1762 Çarşamba.


2 30 Ramazân 1175 = 24 Nisan 1762 Cumartesi.
3 1 Şevvâl 1175 = 25 Nisan 1762 Pazar.
4 “‫ = ــ ا כــ وا ــאه‬Allah onun mülkünü sonsuz ve kendisini dâim kılsın” anlamına
gelen Arapça duâdır.
5 “‫ = אب اه‬Mezârı gül bahçesi olsun” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
6 21-29 Şa‘bân 1175 = 17-25 Mart 1762.
7 “ ‫ـ ر ـ وا ـ‬ ‫ = ر ـ ا‬Allah’ın geniş rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1067

Bunun ‘akībinde evâ’il-i şa‘bânda1 yine Şeyhulislâm-ı esbak Mehmed Sâlih


Efendi cenâbları hüsn-i hulk ve hısâl-i hamîde ve etvâr-ı pesendîde ile ma‘rûf
u mevsûf olup, sâhil-hânelerinde mukīm idiler. ‘İllet-i nevâzil galebesiyle bir
mikdâr eyyâm inhirâf-ı mizac târî olmuşidi. Bi-emrillâhi Te‘âlâ anlar dahi
‘âzim-i fetvâ-hâne-i bekā oldular; rahmetullâhi ‘aleyh2.
Yine bu esnâda erbâb-ı fazl ve ‘ilm ü ittikādan vu‘‘âz-ı cevâmi‘-i selâtînin
ercümendi Şeyh-i Câmi‘-i Nûr-ı ‘Osmânî Ya‘kūb-zâde Efendi bi-emrillâhi
Te‘âlâ ‘âzim-i serây-ı bekā oldular; rahmetullâhi ‘aleyh3. Merhûm el-yevm ‘asrın
İbn-i Cevzî’si ve inzivâ vü tukāda erbâb-ı salâhın pesendîdesi zâhir ve bâtını
ma‘mûr bir zât-ı melekiyyü’s-simât idi. Mevtü’l-‘âlimi ke-mevti’l-‘âlem4 mâ-sa-
dakına sâdık ‘ulûm-ı zâhirî ve bâtınîde muhakkık ve müdakkık, sâhib-i inzivâ
ve vâsıl-ı derece-i fenâ, isticlâb-ı du‘âlarıyla teberrük olunurdu.

Vukū‘-i ihrâk-ı cüz’î der-Beşiktaş


Yine sene-i mezkûre şevvâlü’l-mükerreminin ikinci gicesi5 sâ‘at altıda iken
[T2 130b] Beşiktaş’da ihrâk zuhûr edüp, birkaç dekâkîn ve büyût muhterik
olup bi-emrillâhi Te‘âlâ etrâf u enhâya sârî olmadan muntafî oldu.

İhsân-ı rütbe-i Vezâret-i Bostâncı-başı ‘Ali Ağa


Yine sene-i merkūme şevvâlü’l-mükerreminin ibtidâki ahad günü6 karî-
ha-i hümâyûndan Bostâncı-başı ‘Ali Ağa’ya Rumeli Beylerbeyiliği ile rütbe-i
vâlây-ı Vezâret ihsân ü i‘tâ ve huzûr-ı hümâyûnda ilbâs-ı hil‘at-ı vâlâ ile ser-i
iftihârları berâber-i felek-i a‘lâ buyurulup, andan Bâb-ı Sadr-ı ‘âlî’ye irsâl ve
yine hil‘at-ı Vezâret ilbâs ve öteden berü kā‘ide-i kadîme iken niçe müddet-
den berü Ocağ-ı Bostâniyân-ı Hâssa kethudâları Bostâncı-başılık ile behre-der
buyurulmak kā‘ide-i müstedîme olduğuna binâ’en, Ocak-ı Kethudân Ağa’ya
dahi Bostâncı-başılığ’a ilbâs-ı hil‘at buyuruldu.

Arapça duâdır.
1 1-10 Şa‘bân 1175 = 25 Şubat-6 Mart 1762.
2 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
3 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
4 “ ‫ = ت ا א כ ت ا א‬Âlimin ölümü, âlemin ölümü gibidir” anlamına gelen Arapça
bir sözdür.
5 2 Şevvâl 1175 = 26 Nisan 1762 Pazartesi.
6 1 Şevvâl 1175 = 25 Nisan 1762 Pazar.
1068 MEHMED HÂKİM EFENDİ

‘Azl-i Şeyhulislâm Ebûbekir Efendi-zâde Ahmed Efendi ve


nasb-ı Dürrî-zâde Efendi
Yine sene-i merkūme şevvâlinin beşinci hamîs günü1 -ki ‘umûm-ı tevcîhât-ı
‘âdî vukū‘ bulmuşidi- Şeyhulislâm Ebûbekir Efendi-zâde Ahmed Efendi [T2
131a] cenâbları ‘azl olup, Şeyhulislâm-ı esbak Dürrî-zâde Efendi hazretleri sâ-
hil-hânelerinden mu‘tâd olduğu vech üzere Rikâb-ı hümâyûn’a da‘vet olunup,
Şehriyâr-ı ‘âlem ve Hidîv-i ekrem halledallâhu ‘ömrahû ve şevketehû mâ-dâ-
me’l-‘âlem2 efendimiz hazretleri Yalı-köşkü ta‘bîr olunan mahall-i hümâyûnu
şeref-i teşrîfleriyle reşk-i İrem-i mînû-tev’em buyurmuşlar idi.
Sâhib-i devlet Ebu’l-mevâhib Râgıb Mehmed Paşa hazretlerine dahi ta-
raf-ı hümâyûndan ol mahalde bulunmalarıyçün emr buyurulup, mütemessi-
lü’l-huzûr oldukda, müşârun ileyh Dürrî-zâde Efendi hazretleri gelüp, huzûr-ı
hümâyûnda ferve-i sefîd-i fetvâ ilbâsı ile tekrîm ü ta‘zîm ve Sâhib-i devlet
hazretlerine dahi ilbâs-ı serâser-i seniyye ile tevkīr u tefhîm buyurulup, hem-
‘inân-ı sürûr u ikbâl Bâb-ı Sadr-ı ekrem’e mânend-i dü-hümây-ı ferruh-bâl
‘atf-endâz-ı licâm-ı ‘izz ü ikbâl oldular.
Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ mübârek ve meymûn eyleyüp, dâ’imâ3 sâye-i
‘inâyet-vâye-i hazret-i Zıllullâhî’de rızây-ı şerîflerine muvâfık, envâ‘-i hayrâta
muvaffak u makrûn eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.
Şehriyâr-ı ‘âlem ve Hidîv-i ekrem [T2 131b] şevketlü, kerâmetlü, ‘atâfetlü
efendimiz hazretleri her hâlde tevfîkāt-ı ‘aliyye-i Rabbânî’ye muvaffak olduk-
ları eğerçi îrâd-ı delâ’il ü berâhînden müstağnîdir. Bi-husûsihî müşârun ileyh
Şeyhulislâm Efendi hazretleri ki vücûh ile4 ‘ulûm-ı zâhirî ve bâtınîde yegâne-i
rûzgâr ve zühd ü salâh ve takvâ ile meşhûr ve nîkû-kâr, hısâl-i hamîde ile mev-
sûf u ma‘rûf, câh-ı bülend-i fetvâ zât-ı vâlâlarıyla hem-şeref olduğu ma‘lûm-ı
cümle-i enâmdır. el-Mülûkü mülhemûn5 mağzâsıyla ( ‫ ) ا ـ‬bu tahsîs-ı ‘inâ-
yetleri mu‘zam-ı tevfikāt-ı İlâhiyye’den olduğu ezharun mine’ş-şemsi ve ebyenün

1 5 Şevvâl 1175 = 29 Nisan 1762 Perşembe.


2 “ ‫ـ ه و ـ כ ــאدام ا א ـ‬ ‫ = ـ ا‬Allah onun ömrünü ve büyüklüğünü dünya durdukça
dâim kılsın” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
3 dâ’imâ (‫ )دائ א‬P : ‫ دا ٴﯾﻣﺎ‬T2
4 vücûh ile T2 : vücûhla P
5 “‫ــ ن‬ ‫ = ا ــ ك‬Padişahlar (Allah’ın) ilhâmına mazhar olmuş kimselerdir” anlamına
gelen Arapça atasözüdür; bkz. Yılmaz, age., II,700.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1069

mine’l-ems1dir. Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ vücûd-ı hümâyûnların hatâ vü ha-


tarlardan emîn eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

Zikr-i tevcîhât-ı ‘umûm-ı menâsıb-ı ‘âdiye bi-vechi’l-mu‘tâd


Yine sene-i merkūme mâh-ı şevvâlü’l-mükerreminin beşinci hamîs günü2
‘umûm üzere tevcîhâtda vâkı‘ olan hâcegân-ı Dîvânî ve sâ’ir3 ağayân ve zâbitân-
dır ki tertîb üzere zikr olunur.
İbtidâ Sadâret-i ‘uzmâ Kethudâlığı Re’îs-i sâbık Mehmed Emîn Efendi’ye
ibkā ve Riyâset hıdmeti dahi Recâ’î4 Mehmed Efendi’ye ibkā ve Çavuş-başı5
[T2 132a] olan ‘Ivaz Mehmed Paşa-zâde Halîl Bey ‘azl olup, Mîrahûr-ı Sânî-i
hazret-i Şehriyârî, ‘Abdüllatîf Bey’e tevcîh ve ilbâs-ı hil‘at buyuruldu.
Tezkire-i Evvel, İbrâhîm Efendi’ye; Tezkire-i Sânî, Münîb Efendi’ye ve
Sadr-ı ‘âlî Mektûbculuğu ve Beylikcilik-i Dîvân ibkā ve Şıkk-ı Evvel Defter-
dârlığı, ‘Abdî Efendi’ye ve Şıkk-ı Sânî, ‘Ârifî dâmâdı Süleymân Efendi’ye ve
Şıkk-ı Sâlis, Safâyî Efendi’ye ibkā buyuruldu. Ve Emânet-i Defter-i ‘âmire, Su-
bhî Efendi’ye; Rûznâmçe-i Kebîr, İhtiyâr Ebûbekir Beyefendi’ye; Baş-muhâ-
sebe, sâbık Sadrıa‘zam Kethudâsı olan Subhî-zâde ‘Abdullah Efendi’ye; Ana-
dolu Muhâsebeciliği, Resmî el-Hâc Ahmed Efendi’ye; Yeniçeri Kitâbeti, Hâ-
şim Efendi’ye; Atlu Mukābeleciliği, ‘İzzet Paşa Mühürdârı Dervîş Mehmed
Efendi’ye; Cizye Muhâsebesi, Hazîne6 Kethudâsı Seyyid Mehmed Efendi’ye
tevcîh buyuruldu.
Şehr-emâneti, Hâşim ‘Ali Bey’e ibkā buyuruldu. Matbah Emâneti, Hâsekî
Mustafa Ağa’ya; Arpa Emâneti, sâbıkı ‘Ali Ağa’ya tevcîh buyuruldu.
Darb-hâne Emâneti, Sıdkī Mustafa Efendi’ye ibkā; Tersâne Emâneti, Râ-
kım Mehmed Efendi’ye; Haremeyn Muhâsebesi, Elmâs [T2 132b] Paşa-zâde
Mustafa Bey’e; Mâliyye Tezkireciliği, Nûrullah Bey’e; Mevkūfâtcılık, Sultân
Kethudâsı ‘Osmân Efendi’ye; Sipâh Kitâbeti, ‘Âtıf-zâde ‘Ömer Efendi’ye;

1 “ ‫وا ــ ــ ا ــ‬ ‫ = ا ــ ــ ا ــ‬Güneşten ve dünden daha açıktır” anlamına gelen


Arapça bir deyiştir.
2 5 Şevvâl 1175 = 29 Nisan 1762 Perşembe.
3 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
4 Recâ’î P : Recâyî T2
5 Çavuş-başı P : [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] T2
6 Hazîne T2 : Cizye P
1070 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Silahdâr Kitâbeti, Şehr-emînî-yi sâbık ‘Ali Efendi’ye; Küçük Rûznâmçe, ‘Ab-


dürrezzâk Efendi’ye; Piyâde Mukābeleciliği, Ahmed Efendi’ye; Küçük Evkāf,
Binâ Emîni Süleymân Efendi’ye tevcîh buyuruldu.
Teşrîfâtcılık, ‘Âkif Efendi’ye ibkā; Kalyonlar Kitâbeti, Şehdî ‘Osmân Efen-
di’ye; Masraf Kitâbeti, Tıflî Mehmed Efendi’ye; Cebeciler Kitâbeti, Surre
Emîni-yi sâbık ‘Ali Efendi’ye; Top-hâne Nezâreti, Nâ’ilî Paşa birâderi Ebûbe-
kir Efendi’ye1; Büyük Kal‘a Tezkireciliği, Âmedci İbrâhîm Efendi’ye; Küçük
Kal‘a Tezkireciliği, Teşrîfâtî’ye ilhâk; Baş-mukāta‘acılık, Enderûn’dan muhrec
İbrâhîm Bey’e; Hâslar Mukāta‘acılığı, Masraf-ı sâbık İbrâhîm Efendi’ye; Ka-
ğıd-ı Bîrûn Emâneti, Mehmed Musaffâ Efendi’ye; Enderûn Kağıd Emâne-
ti, Mühürdâr Ahmed Efendi’ye; İstanbul Barut-hânesi, Re’îs Kîsedârı Yûsuf
Efendi’ye, Gelibolu Barut-hânesi [T2 133a] ‘Ömer Efendi’ye; Selânik Ba-
rut-hânesi2 ibkā; Târîhcilik-i Dîvân, sâbıkā Gurebâ’-i Yesâr Kâtibi ‘Ali Efen-
di’ye; İstanbul Mukāta‘ası, Târihci ‘Ali Efendi; Bursa Mukāta‘ası, Kiremitci-zâ-
de Mehmed Emîn Efendi’ye; Kefe Mukāta‘ası, Avlonya Mukāta‘acısı-yı sâbık
el-Hâc Mehmed Efendi’ye; Avlonya ma‘a Eğriboz Mukāta‘ası, sâbıkā Kefe
Mukāta‘acısı ‘Ömer Efendi’ye; ‘Ulûfeciyân-ı Yemîn Kitâbeti, ‘Ali Paşa Dîvân
Efendisi Mehmed Efendi’ye; Gurebâ’-i Yemîn Kitâbeti, Kapudan Paşa-zâde
Süleymân Bey’e tevcîh buyuruldu.
‘Ulûfeciyân-ı Yesâr Kitâbeti ibkā; Gurebâ’-i Yesâr Kitâbeti3, sâbıkā Ser-
dârlar Kâtibi Mustafa Efendi’ye; Top Arabacılar Kitâbeti, Avlonya’dan ma‘zûl
Mehmed Tâhir Efendi’ye; Sergi Nezâreti, Behrâm Bey’e tevcîh buyuruldu.
Yeniçeri Ağası ibkā; Mîr-‘âlem ve Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i Şehriyârî ibkā;
Mîrahûr-ı Sânî, Hamevî-zâde dâmâdı Selîm Ağa’ya tevcîh buyuruldu.
Kethudâ’-i Bevvâbîn-i hazret-i Şehriyârî, ‘Osmân Paşa-zâde’ye ibkā; Sipâh
Ağalığı, Mehmed Emîn Ağa-zâde Sâdık Ağa’ya; Silahdâr Ağalığı, karındaşı
Hüseyn Ağa’ya tevcîh buyuruldu.
Baş-bâkī-kulu, Abdâl Mehmed Ağa’ya kemâ-kân ibkā; Cebeci-başılık,
[T2 133b] Kadrî-zâde Ağa’ya ibkā; Topcu-başı, Mustafa Ağa ibkā; Arabacı-başı,
İbrâhîm Ağa; Âsitâne Gümrüğü, Seyyid İshâk Ağa ve Kassâb-başı ve Mi‘mâr-ba-
şılık kemâ-kân ibkā buyurulup; ‘Ulûfeciyân-ı Yemîn Ağalığı, Hüseyn Ağa’ya tev-

1 Efendi’ye P : Efendi T2
2 Barut-hânesi P : Barut-hâne T2
3 ibkā; Gurebâ’-i Yesâr Kitâbeti T2 : ― P
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1071

cîh buyuruldu. Gurebâ’-i Yemîn Ağalığı, ‘Ulûfeciyân-ı Yesâr Ağalığı ve Gurebâ’-i


Yesâr Ağalığı ve Veznedâr-başılık ve Cizye Baş-bâkī-kulluğu ibkā buyuruldu.

Tevcîhât-ı vüzerâ ki zikr olunur


Yine târîh-i merkūmda1 Eyâlet-i Özi, Rumeli Vâlîsi-yi sâbık Vezîr Hamza
Paşa’ya; Eyâlet-i Hotin, Kapudân-ı esbak Vezîr Mehmed Paşa’ya; Muhâfaza-i
Belgrad, Mîr-i mîrân’dan ‘Ali Paşa-zâde ‘Abdî Paşa’ya; Eğriboz Sancağı, Kapu-
dân-ı esbak Vezîr Mustafa Paşa’ya; Eyâlet-i Mar‘aş, Mekkî-zâde Vezîr Hüseyn
Paşa’ya; Eyâlet-i Sivas, Anadolu Vâlîsi-yi sâbık Vezîr Silahdâr Mehmed Paşa’ya;
Eyâlet-i Anadolu, Ağa-yı Yeniçeriyân-ı sâbık Kapu-kıran Mehmed Ağa’ya rüt-
be-i vâlây-ı Vezâret ile ihsân buyuruldu.
Selânik Sancağı, Küçük Mustafa Paşa’ya Bursa inzımâmıyla tevcîh ve
Mora Eyâleti, Defterdâr Ahmed Paşa’ya bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn
tevcîh ü ‘inâyet ve hâcegân-ı Dîvân-ı ‘âlî fukarâları menâsıb-ı Dîvâniyye’den
[T2 134a] mütezâyidü’l-a‘dâd olmalarıyla vakt-i tevcîhâtda sülüsânı merte-
beleri bilâ-mansıb kalup, ekserinin medâr-ı me‘âşları dahi îrâd-ı menâsıbdan
gayri olmadığı ecilden bî-behre ve mahrûm kaldıklarına taraf-ı hazret-i Cihân-
dârî’den merhamet ü inâyet buyurulup2, herbirlerine menâsıb bedeli olmak
gibi hâl ü şânlarına göre ‘atâyây-ı hümâyûn ile ol yevm sürûr-ı tevcîhâtda
yed-i mü’eyyed-i hazret-i Sadr-ı kerîm’den verilmek üzere ‘atıyyeler ihsânıyla
mecbûr u mesrûr buyuruldular.
Merhûm u mağfûr cennet-mekân Sultân el-Gāzî Sultân Ahmed Hân hazret-
leri müddetlerinden berü bu sadakāt-ı cezîle beher sene tevcîhât-ı ‘umûmîde cârî
olup, bu kā‘ide-i enîka makbûl ü müstahsen görülmüşdür. Meselâ sene-i âtiyede
mansûblular ‘azl olundukda, erbâb-ı ‘atıyyeden yine müstehakk-ı mansıb olan-
ları mansûb-ı ‘atıyyeye kalanları ‘atıyye ile mecbûr buyurulmak üzere bu kadar
fukarâ vü zu‘afânın ehl ü ‘iyâlleri ile du‘ây-ı hayrlarına mazhar olmuşlardır.
Hakk Te‘âlâ bu Devlet-i ‘aliyye’nin gün-be-gün kuvvet ü iktidârın efzûn
eyleyüp, dâ’imâ3 mazhar-ı du‘ây-ı hayr olmadan hâlî ve berî etmeye, âmîn
bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn. [T2 134b]

1 5 Şevvâl 1175 = 29 Nisan 1762 Perşembe.


2 buyurulup P : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “menâsıb bedeli olmak
gibi” kelimelerinin üzeri kırmızı mürekkeple çizilmiştir] T2
3 dâ’imâ (‫ )دائ א‬P : ‫ دا ٴﯾﻣﺎ‬T2
1072 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Nüzûl-i sandal-ı hümâyûn be-Kayık-hâne ma‘a-Filika-i ( ‫) ُ ْ َכ‬


hümâyûn be-Tersâne-i ‘âmire
Yine sene-i merkūme şevvâlinin on ikinci hamîs günü1 nefs-i nefîs-i ‘aza-
met-te’sîs-i hümâyûn2 içün Tersâne-i ‘âmire’de ibdâ‘ u inşâsı emr u fermân
buyurulan filika-i zerrîn-cenâh-ı şeh-bâz-peyker ve reşk-i felek-i seyyâre nakş-ı
zer-ender-zer ve ana hem-zâd cenâh-ı inşâ, eyvân-ı hâssa-i Sinân Paşa demekle
mevsûm erîke-i lâne-i hümâyûnun ittisâlinde Kayık Kapucusu yeri ki, Ka-
yık-hâne Ocağı ta‘bîr olunur, anda inşâsı fermân olunan sandal-ı hümâyûn’un
bahra nüzûlü müteheyyi’ olup; ferd:
Temâm oldukda zerrîn sandalıyla fülk-i iclâli
Şeref verdi iki şeh-bâz-ı şevket sâhil-i milke
me’âliyle hüsn-i hıtâmları hem-zâd-ı muvâfakat tev’emân-ı ser-tîşe-i san‘at ol-
malarıyla:
Deryây-ı ahzar u fülk ü keştî-i hilâl
Garkend bahr-i ni‘met-i Şâh-ı cihân-ı mâ3
mü’eddâsıyla deydene-i seniyye-i Devlet-i behiyye üzere deryây-ı ifâza-i ‘avn
ü kerem Sadr-ı bahr-i a‘zam Ebu’l-mevâhib Râgıb Mehmed Paşa hazretleri
ve sâ’ir4 bulunmaları mu‘tâd olan fihâm-ı dâ’ire-i5 seyyâre-i ihtişâm-kirâm-
ları ve hademe-i bâb ol sandal-ı hümâyûn ve filika-i reşk-i felek-[T2 135a]
nümûnun nüzûlünde şeref-i ma‘iyyet-i nîrû-yı şükûh-iktidârları, taraf-ı re-
sen-i peyvendî-i tesyîr u teysîre şeref-res-i inzımâm olmağıyçün ol mahalde
Ser-bostâniyân-ı Hâssa ve sâ’ir6 sanâyi‘-kârân hâzır bulunup, meşâyih-i kirâm
ve İmâm-ı Bostâniyân-ı Hâssa du‘âya âgāz ve taraf-ı resen-i şevket-me’men-i
celâletlerine hezâr ta‘zîm ü ibcâl ile mu‘tasım-ı habl-i tevfîk ve tevekkül olup;
kıt‘a:

1 12 Şevvâl 1175 = 6 Mayıs 1762 Perşembe.


2 hümâyûn T2 : ― P
3 “‫ــאه ــאن ــא‬ ‫ـ‬ ‫ـ‬ ‫ـ‬ *‫ـ ل‬ ‫ = در ــאى ا ـ و ــכ وכ ـ‬Mavi deniz, felek ve hilâl
şeklindeki gemi, Pâdişâhımızın nimet denizinde boğuldular” anlamına gelen Farsça
bir beyittir.
4 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
5 dâ’ire-i (‫ )دائ ٴه‬P : ‫ره‬
‫ دا ٴﯾ ٴ‬T2
6 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1073

Şâh-bâz-ı sandal-ı iclâli Şâh-ı ‘âlemin


Lenger-endâz oldu sûy-ı bahra hiç eğlenmedi
Emr u fermânın tutup etdi tevakkufdan hazer
Sür‘at üzre sâhile ‘azm eyleyüp dinlenmedi

bi-hamdillâhi Te‘âlâ vech-i suhûlet ile rûy-ı bahra revân ü hırâmân ve derhâl
‘âdet-i ehl-i kurb üzere kurbânlar keşîde-i bismil-gâh-ı fedâ ve ilbâs-ı hil‘at olu-
nacaklar birer birer iksâ ve sâ’ir1 ‘atıyyeleri i‘tâ vü îfâ olunup, ba‘dehû Sadrıa‘zam
hazretleri Tersâne-i ‘âmire’yi teşrîf ve anda olan Filika-i hümâyûn-ı celâlet-meş-
hûn dahi üslûb-ı mâ-tekaddem üzere rûy-ı bahra ilkā’ ve ba‘de temâm-ı mehâm-
mü’l-hıdmeti2 Serây-ı Âsafî’lerine şirâ‘-güşây-ı ‘izz ü ikbâl oldular.
İhrâc-ı huyûl-i Sıtabl-ı ‘âmire [T2 135b] be-Çerâ-gâh-ı
Sa‘dâbâd bi-vechi’l-mu‘tâd
Yine sene-i mezkûre şevvâlü’l-mükerreminin on ikinci hamîs günü3 beher
sene Çerâ-gâh-ı Sa‘dâbâd’a ihrâcı mu‘tâd olan huyûl-i Sıtabl-ı ‘âmire ihrâc
olunup, Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i Şehriyârî Ağa ve sâ’ir4 hademe-i Sıtabl-ı
‘âmire ve Voynuk ta‘bîr olunan çayır hademeleri âlât ve edevât-ı lâzimeleriyle
mürûr ve ol gün her bir rahş-ı sabâ-reftârın başka bir reviş ü cünbişi temâşâ
olunmağla, Çerâ-gâh-ı Sa‘dâbâd’a râhî oldular.
Ve bu esnâda sâbıkā Kapu Ağası ihtiyâr ve ‘alîl Halîl Ağa nâm kimesne fevt
olup, Yafa Tevliyyeti müteveffânın medâr-ı ma‘îşeti olmağla, hâlâ Kapu Ağası
olan Kāsım-paşalu Mehmed Ağa’ya tevliyyet-i mezbûre bâ-hatt-ı hümâyûn-ı
şevket-makrûn ihsân ü ‘inâyet buyuruldu.
Ve bu târîhde5 Süleymâniyye Dâru’l-hadîsi’nden ‘Âbid-zâde Seyyid Meh-
med Efendi’ye Kazâ’-i Selânik bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh buyuruldu. Ve
Kütâhya’dan ma‘zûl Nevres ‘Abdürrezzâk Efendi Bursa’ya nefy ü iclâ olun-
du. Birkaç gün mürûrundan sonra Bursa’da vefât eyledi6. Ve müderrisînden

1 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2


2 mehâmmü’l-hıdmeti P : mehâmmü’l-hıdme T2
3 12 Şevvâl 1175 = 6 Mayıs 1762 Perşembe.
4 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
5 12 Şevvâl 1175 = 6 Mayıs 1762 Perşembe.
6 Birkaç gün mürûrundan sonra Bursa’da vefât eyledi P : + [Bu cümle başında (‫ )ط‬harfi,
sonunda “sahh’” kaydı ile buraya girmesi işâret edilerek sayfa kenarına yukarıya dikle-
mesine yazılmıştır] T2
1074 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Haşmet demekle ma‘rûf halâ‘at-ı ‘izâr ile mevsûf kimesne sâhil-hânesinden


çıkmayup, Paşa-kapusu’ndan ve sâ’ir1 mahalle devr ve tereddüdden men‘ine
bu tarîk ile tenbîh ve nefy olundu.

Vürûd-ı haber-i vefât-ı Vâlî-i Belgrad Mîrahûr Mustafa Paşa


Bu esnâda sâbıkā Mîrahûr-ı hazret-i Şehriyârî iken rütbe-i vâlây-ı Vezâret
[T2 136a] ile çırâğ ve Deryâ Kapudanlığı ihsân olunup, bir müddetden son-
ra Belgrad Vâlîsi olan Mustafa Paşa Belgrad’da hastalanup, hatfe enfihî vefât
eyledi. Mîrîye ve gerek esnâf-ı sa’ireye2 düyûn-ı vâfiresi3 olmağla, eşyâsı ma‘ri-
fet-i şer‘le zabt ve ashâb-ı hukūka tevzî‘ olunmak içün bu tarafa getürülmeğe
Mübâşir ta‘yîn ü irsâl buyuruldu.

İhrâc-ı Donanma-yı hümâyûn bi-vechi’l-mu‘tâd be-cânib-i Bahr-i Sefîd


Yine sene-i mezkûre mâh-ı zilka‘desinin evâyilinde4 Sâhib-i devlet ve Kesî-
ru’l-mürû’et ve Şeyhulislâm sellemehü’s-Selâm5 ve hademe-i Bâb-ı Âsafî ve sâ’ir6
ol mahalde bulunmaları mu‘tâd ve muktezî olan bi’l-cümle Yalı-köşkü’ne râhî
ve Donanma-yı hümâyûn kalyonları ve Başdarda-i hümâyûn ve sâ’ir7 çekdirme
sefîneleri ve firkateleri müzeyyen ü mükemmel takımları ile beher sene mu‘tâd
olduğu vech üzere cânib-i Bahr-i Sefîd’e ihrâc içün Yalı-köşkü pîş-gâhından
yollu yolunca mürûr ve top şenlikleri ile izhâr-ı şâd-mânî ve sürûr eylediler.
Ol esnâda Kapudân-ı deryâ Kethudâ Mehmed Paşa ve Kapudâne ve Pet-
rona ve Riyâle ma‘a sâ’ir-i8 ümerâ’-i deryâ ‘alâ-haseb-i ‘âdâtihimi’l-ma‘rûfeti
ilbâs-ı hil‘atlarıyla tevkīr olunup, Kabataş önünde birkaç gün münâsib eyyâm
oluncaya dek ârâm, [T2 136b] ba‘dehû cânib-i Bahr-i Sefîd’e şirâ‘-güşây-ı
‘azîmet oldular.

1 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2


2 sâ’ireye ( ‫ ) אئ ه‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾره‬T2
3 vâfiresi T2 : vâfireden P
4 1-10 Zilka‘de 1175 = 24 Mayıs-2 Haziran 1762.
5 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça duâdır.
6 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
7 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
8 sâ’ir-i ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1075

Vukū‘-i ihrâk-ı kebîr der-İstanbul nezd-i Sultân Bâyezîd Câmi‘i


Yine sene-i merkūme şevvâlinin yirmi sekizinci sebt gicesi1 sâ‘at ikide iken
Sultân Bâyezîd kurbunda Destereciler başında bir fertûte ‘avretin hânesinden
âteş-i ser-keş zebâne-keş-i işti‘âl olup, Dîvân-yolu’nda olan dekâkîn ve aşağı
Tavşan-taşı’na doğru büyük hâneler ve bir tarafı Nişâncı Çârşûsu ve bir ta-
rafı Langa Yeni-kapusu ve etrâfı tâ Sadrıa‘zam’ın konağına müntehî olup, bir
şedîd rûzgâra dahi müsâdefe etmeğiyle temâm otuz sâ‘at mikdârı mütemâdî
oldu. Ricâl konakları ve niçe hâneler mahv ü hebâ olup, ıtfâ’-i harîka me’mûr
zâbitân ve neferât tâ’ifeleri ziyâde meşakkat çeküp, niçeleri mecrûh ve Yeniçeri
Ağası iki elleri muhterik Bostâncı-başı dahi bir ayağı meksûr olup, hâsılı ziyâ-
de hevl-nâk ve mehîb harîk idi.
Şehriyâr-ı ekrem ve Hidîv-i a‘zam hazretleri ümmet-i Muhammed’e ve sâ’ir2
fukarâ vü zu‘afâya kemâl-i şefekat ü merhametlerinden nâşî ol harîk günü ve
gicesi aslâ ârâm u râhat buyurmayup, bükâ’ ile du‘â buyururlar idi. Ve ıtfây-ı
harîka me’mûr kullarına cidd ü sa‘yde [T2 137a] olmalarıyçün ihtimâm-ı tâm
ve in‘âm ve ihsân-ı firâvân buyururlar ve du‘â ederler idi. Anların teveccüh-i
derûn-ı icâbet-meşhûnları ve dümû‘-i hurkat-nümûnları berekâtıyla bi-emrillâ-
hi Te‘âlâ muntafî oldu. Ocaklu kullarına ve sâ’ir3 zâbitân ve havâşî ve harîkden
cerh isâbetiyle gezend-i dîde olanlara taraf-ı hümâyûndan gerek ‘atâyây-ı cezîle
ve gerek terakkiyât ihsânıyla ziyâde nevâziş ü kerem buyuruldu.
Bi-husûsihî Sâhib-i devlet hazretleri bu harîkde ziyâde zahmet ü meşakkat
ile cidd ü ihtimâm buyurup, kendü hâneleri dahi muhterik olmağla: “Üm-
met-i Muhammed ile musâb olmada müsâvâtımız bulunduğuna hezâr hamd
eyledim” deyü i‘tirâf-ı merâhimleri istimâ‘ olunmağla, ecr-i cezîl ihsânıyla
ol gün fukarâdan mazhar-ı hayr-ı du‘â oldular. Ve Şehriyâr-ı ‘âlem hazretleri
mahz-ı hulk-ı kerîm-i bende-nüvâzânelerinden Sadr-ı ‘âlî hazretlerine4 bir
iki günden sonra bir esb-i mükemmel ü müzeyyen ve ferve-i semmûr-ı câ-
libü’s-sürûr irsâl ü ihsânı ile taltîf ü tefhîm buyurdular. Ve Yeniçeri Ağası’na
dahi pîş-gâh-ı Sadrıa‘zamî’de ferve-i nefîse ilbâsıyla nevâziş ü kerem ve Bostân-

1 28 Şevvâl 1175 = 22 Mayıs 1762 Cumartesi.


2 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
3 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
4 Sadr-ı ‘âlî hazretlerine [Bu kelimeler başında (‫ )ط‬harfi ve sonunda “sahh” kaydı ile
sayfa kenârına kırmızı mürekkeple yazılmıştır] T2 : ― P
1076 MEHMED HÂKİM EFENDİ

cı-başı Ağa’ya dahi taraf-ı hümâyûndan ‘atıyye-i cezîle ihsânıyla pây-ı mecrû-
huna cebîre-i ‘inâyet ile müdâvât ihsân buyuruldu. [T2 137b]

Vürûd-ı haber-i vefât-ı Vâlî-i Bağdâd Vezîr Süleymân Paşa


Yine sene-i merkūme mâh-ı zilka‘desinin evâsıtında1 hâlâ Bağdâd Vâlîsi
Vezîr Süleymân Paşa ‘illet-i mizâcı hasebiyle bir müddetden berü hastalanup
vefât etmeğiyle Eyâlet-i Bağdâd, hâlâ Rakka Vâlîsi ‘Azm-zâde Sa‘deddîn Pa-
şa’ya tevcîh ve Eyâlet-i Rakka, Mûsul Vâlîsi bulunan Şehsüvâr-zâde Vezîr Mus-
tafa Paşa’ya ve Eyâlet-i Mûsul, ‘Abdülcelîl-zâde’ye bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şev-
ket-makrûn tevcîh buyurulup, hâlâ Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i Şehriyârî Reşîd
İbrâhîm Ağa hıdemât-ı merkūme evâmiri ile ol cânibe me’mûr u râhî kılındı.
Ve bu esnâda sâbıkā Ma‘nîsa [Kadısı] olan Seyyid Mehmed Efendi’ye Pâ-
ye-i Kuds ile Eyyûb Mevleviyyeti ve sâbıkā Kayseriyye’den munfasıl Vâlide Ket-
hudâsı-zâde’ye Erzurum Mevleviyyeti ve İkinci Dâhil müderrislerinden Tersâ-
ne Mi‘mârı-zâde’ye Belgrad Mevleviyyeti ve İkinci Dâhil’den Zihnî Mehmed
Efendi’ye, Eyâlet-i Bosna Mevleviyyeti ve sâbıkā Üsküdâr Kadısı olan ‘Ömer
Efendi-zâde’ye, Mısır Mevleviyyeti bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn ihsân
ü tevcîh buyuruldu.
Ve bu esnâda Şeyhulislâm-ı sâbık Veliyyüddîn Efendi Bursa’da ikāmet üze-
re iken bâ-fermân-ı ‘âlî Âsitâne-i ‘aliyye’ye gelüp sâhil-hânelerinde ikāmet ey-
lediler. Ve Mîrahûr-ı hazret-i Şehriyârî Rakkalu Selîm Ağa bi-emrillâhi Te‘âlâ
‘alîlü’l-mizâc olmağla vefât edüp, vekâleti hıdmetiyle müstahdem olan Tavîl
Mehmed Bey asâlet ile ilbâs-ı [T2 138a] hil‘at olundu.

Mu‘âyede-i ‘îd-i adhâ ‘alâ-vechi’l-mu‘tâd


Yine sene-i merkūme zilhiccesinin beşinci günü2 Sadrıa‘zam ve Hidîv-i
ekrem Râgıb Mehmed Paşa hazretleri resm-i kadîm ve de’b-i müstedîm üze-
re mükemmel ü mübeccel Dâ’ire-i3 Âsafî-şiyem’leriyle Şeyhulislâm selleme-
hü’s-Selâm4 hazretlerine teşrîf buyurup, mu‘âyede-i mu‘tâdeye mübâşeret ve

1 11-20 Zilka‘de 1175 = 3-12 Haziran 1762.


2 5 Zilhicce 1175 = 27 Haziran 1762 Pazar.
3 ‫ )دا ٴﯾ ٴ‬A2 : Dâyire-i (‫ )دا ٴه‬T2
Dâ’ire-i (‫ره‬
4 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça duâdır.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1077

ertesi gün1 cümle ‘ulemâ-i ‘izâm ma‘a sudûrihimü’l-fihâm ‘ale’t-tertîb Serây-ı


Sadr-ı mu‘allâ’ya kudûm ve ‘arefe gününe2 değin bi’l-cümle a‘yân ve ricâl-i
Devlet mu‘tâd olan vech üzere tebrîk-i ‘îd-i sa‘îd içün dâmen-bûsî-i hazret-i
Âsafî’ye müsâra‘at eyleyüp ve onuncu gicesi3 erkân-ı Devlet ‘ale’l-‘umûm
Serây-ı vâlây-ı Pâdişâhî’de takbîl-i dâmen-i ‘inâyet-me’menleriyçün saff-beste-i
makām-ı hıdmet olup:

Ne dâmen-i ‘azamet me’men-i ‘inâyet kim


Olur o dâmeni takbîl içün bu ‘îd-i sa‘îd
Ne dâmen-i kerem-i Şâh-ı bu’l-mekârim kim
Şifâha mültesem etmiş anı Hudây-ı Mecîd

medlûlü üzere ‘ale’s-seher dâmen-bûs-ı hazret-i Şehen-şâhî ile şeref-yâb ve şev-


ketlü, kerâmâtlü Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh eyyedallâhu Te‘âlâ ve ebkāhu4 hazretleri
edây-ı salât-ı ‘îd-i sa‘îd içün müzeyyen alay-ı vâlây-ı cihân-ârâ ile cedd-i em-
cedleri Sultân Ahmed Hân ‘aleyhi’r-rahmetü ve’r-rıdvân5 hazretlerinin Câmi‘-i
şerîfi’ne ‘inân-tâb-ı ‘azamet ü iclâl oldular:[T2 138b]

Devâm-ı ‘îd-i sürûr ile devlet ü ‘ömrün


Füzûn ede kerem-i Rabb-i Müste‘ân ü Mecîd

Vürûd-ı haber-i vefât-ı Vezîr Sa‘deddîn Paşa


Ve yine sene-i merkūme zilhiccesi gurresinde6 bundan mukaddemce
‘Azm-zâde Vezîr Sa‘deddîn Paşa’ya Eyâlet-i Bağdâd tevcîh olunmuşidi. Henüz
mahall-i ikāmeti olan Eyâlet-i Rakka’dan cânib-i Bağdâd’a nehzat ü hareketi
olmadan bi-emrillâhi Te‘âlâ Rakka’da ve ol havâlîlerde kesret-i vebâ zuhûru ile
etbâ‘ından ekseri fevt ve kendi dahi mat‘ûnen vefât edüp, Bağdâd Vâlîsi mer-
hûm Süleymân Paşa’nın kethudâlıkları hıdmetinde olan ‘Ali Ağa her vechile

1 6 Zilhicce 1175 = 28 Haziran 1762 Pazartesi.


2 9 Zilhicce 1175 = 1 Temmuz 1762 Perşembe.
3 10 Zilhicce 1175 = 2 Temmuz 1762 Cuma.
4 “‫ = ا ـ ا א ـ وا ــאه‬Yüce Allah onu desteklesin ve dâim kılsın” anlamına gelen Arapça
bir duâdır.
5 “‫ـ و ا ـ ان‬ ‫ = ـ ا‬Allah’ın rahmeti ve rızâsı onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
6 1 Zilhicce 1175 = 23 Haziran 1762 Çarşamba.
1078 MEHMED HÂKİM EFENDİ

kâr-güzâr ve idâre-i umûr-ı memlekete sâhib-i iktidâr olmağla, ol havâlînin


cüz’î ve küllî umûruna ve sâ’ir1 husûs-ı lâzime-i mühimmeye vukūf-ı tâm-
mı olduğu hasebiyle karîha-i sabîha-i hazret-i Cihân-dârî’den rütbe-i vâlây-ı
Vezâret ile hükûmet-i Eyâlet-i Bağdâd mûmâ ileyhe bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şev-
ket-makrûn tevcîh ü ‘inâyet buyurulup, hutût-ı şerîfe ile mu‘anven evâmir-i
celîlesi irsâl ü tesyîr buyuruldu. Hakk Te‘âlâ tevfîk u ‘inâyet ihsân eyleye, âmîn.

Vefât-ı hazret-i Hibetullah Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân2 tâbet serâhâ3


Yine sene-i merkūme mâh-ı zilhiccesinin sekizinci hamîs günü4 nev-bâve-i
riyâz-ı [T2 139a] hazret-i Zıllullâhî Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân5 Hibetullah Sultân
hazretleri bi-emrillâhi Te‘âlâ birkaç gün hastalanup, ‘âzim-i gülşen-serây-ı
dâr-ı bekā oldular. Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ hayr ile tefvîz ve mükâfât ve
sabr-ı cezîl ile ecr-i cemîl ihsân eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.
Velâdet-i şerîfeleri bin yüz yetmiş iki mâh-ı recebü’l-ferdinin on beşinci
hamîs gicesi6 sâ‘at-ı sa‘îde beş buçukda iken vukū‘ bulmuşidi. ‘Ömr-i şerîf-
leri üç seneye karîb olur. Mu‘tâd-ı kadîm üzere Sadrıa‘zam hazretleri ve Şey-
hulislâm ve sudûr-ı kirâm ve sâ’ir7 ricâl ve erkân-ı Devlet cenâ’iz-i8 selâtîn-i
‘aliyyetü’ş-şân9 vukū‘unda ne minvâl üzere bulunurlar ise öylece teşyîl ü teşhîl
olunup, Lâleli-çeşme’de el-yevm binâ vü inşâ buyurulan câmi‘-i şerîfin türbe-i
mübârekesine defn olundu.
Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ ecr-i cezîl ve tefvîz-ı cemîl ile mükâfât buyurup,
Pâdişâh-ı enâm ve Nigeh-bân-ı İslâm edâmallâhu ‘ömrahû ve devletehû ilâ-yev-

1 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2


2 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.
3 “‫ا א‬ ‫ = א‬Mezârı gül bahçesi olsun” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
4 8 Zilhicce 1175 = 30 Haziran 1762 Çarşamba. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
5 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.
6 15 Receb 1172 = 14 Mart 1759 Çarşamba. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
7 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
8 cenâ’iz-i (‫ )ﺟﻨﺎ ٴﯾز‬T2 : cenâyiz-i ( ‫ ) א‬P
9 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1079

mi’l-kıyâm1 hazretlerinin vücûd-ı hümâyûnların izdiyâd-ı devlet ü şevket ile


devâm ü bekāya makrûn ve gencîne-i savn-ı Yezdânî’sinde hemîşe mahfûz u
me’mûn eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

Gurre-i sâl-ı mübârek-fâl elf ve mi’etün ve sittün ve seb‘ûn2 şehr-i


muharremü’l-harâm yevmü’l-erbi‘â3

Vefât-ı Es‘ad Efendi [T2 139b] Kādî-i Mekke-i mükerreme-i sâbık


Sene-i merkūme mâh-ı muharremü’l-harâmı gurresinde4 Feyzullah Efendi
Kethudâsı demekle ma‘rûf Es‘ad Efendi ‘alîl ve ihtiyâr olmağla ‘âzim-i dâ-
ru’l-bekā oldu.

İhrâc-ı mevâcib-i tavâ’if-i5 askeriyye bi-hükmi’l-mu‘tâd


Yine sene-i merkūme muharremü’l-harâmının6 evâsıtı mübârek sülesâ
günü7 Dîvân-ı hümâyûn’da tavâ’if-i askeriyye-i zafer-rehberin ‘umûmen müs-
tehak oldukları bir kıst mevâcibleri bi’t-temâmi ve’l-kemâl Hazîne-i ‘âmire’den
ihrâc ve ta‘dâd olunup, her ocağın defâtir-i icmâlleri mûcebince istihkākla-
rına göre şümâr ve i‘dâd ve Bâb-ı Kubbe-i hümâyûn pîş-gâhında huzûr-ı
Sadrıa‘zamî’de herkesin zâbitân ve neferâtına ‘ale’l-infirâd nidâ ve teşyîl ve
nevâl-i hazret-i Cihân-dârî ile tetmîm ü tekmîl buyurulup, Sadrıa‘zam haz-
retleri ba‘de’d-dîvân Bâb-ı Sadr-ı ‘âlî’de mevâcib-i mezkûreyi tevzî‘ ve i‘tâsı-
na mübâşeret birkaç gün zarfında itmâm-ı devrde ‘âdet-i seniyye-i Pâdişâhâ-
ne ve deydene-i kadîme-i Hidîvâne üzere mahz-ı nevâziş ve a‘tâf-ı hazret-i
Sadrıa‘zamî içün hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf-i Şehriyârî ile bir sevb-i semmûr-ı
müstevcibü’s-sürûr ve hançer-i mücevher-i übbehet-güster ihsân ü i‘tâsına
nâm-zed ve ib‘âs buyurulan ‘izzetlü Rikâbdâr Ağa Bâb-ı Sadrıa‘zamî’ye vârîd ü

1 “‫ـ ه ودو ـ ا ـ ـ م ا ــאم‬ ‫ = ادام ا‬Allah onun ömrünü ve devletini kıyâmet gününe dek
dâim eylesin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
2 seb‘ûn T2 : + [Bu kelimenin hizâsında vr. 64a’nın sol kenârına “1176” yazılmıştır] P
3 1 Muharrem 1176 = 23 Temmuz 1762 Cuma. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
4 1 Muharrem 1176 = 23 Temmuz 1762 Cuma.
5 tavâ’if-i (‫ )طﻮا ٴﯾف‬T2 : tavâyif-i ( ‫ ) ا‬P
6 muharremü’l-harâmının T2 : muharremü’l-harâmı P
7 19 Muharrem 1176 = 10 Ağustos 1762 Salı.
1080 MEHMED HÂKİM EFENDİ

vâsıl ve hademe-i bâb kulları istikbâline [T2 140a] mübâdirîn ve Sadrıa‘zam


hazretleri dahi istikbâline mürâ‘î-i ihtimâm olup, hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf
‘alâ-mele’i’l-echâr kırâ’at ve i‘lân ve hancer-i mücevher zîver-i kemer-i Sadr-ı
kerîm-i celâlet-güster ve hil‘at-ı mûcibü’l-behcet dahi zîb-ârây-ı bâlây-ı Sadr-ı
mevâhib-eser kılınup, Ağa-yı mûmâ ileyhe dahi ber-vech-i mu‘tâd taraf-ı haz-
ret-i Sadrıa‘zamî’den ‘atıyye-i cezîle ve bir sevb-i semmûr ve esb-i mükemmel
ü müzeyyen i‘tâ ve etrâf hademe-i Enderûn’a dahi surreler ve hil‘atlar i‘tâ ve
ilbâsıyla merâsim-i1 ikrâm ve ihtirâmları resîde-i zirve-i ikmâl ü ibcâl kılındı.

İhsân-ı Vezâret-i Muhâfız-ı Belgrad ‘Abdî Paşa ‘Ali Paşa-zâde


Sene-i merkūme muharremü’l-harâmının evâyilinde2 merhûm ‘Ali Pa-
şa-zâde ‘Abdî Paşa -ki Mîr-i mîrân’dan olup Belgrad Muhâfızı idi- karîha-i
sabîha-i hümâyûndan rütbe-i vâlây-ı Vezâret ihsân ü ‘inâyet buyurulup ve
hâlâ Âsitâne-i ‘aliyye’de Kassâb-başılık hıdmetinde olan Halîl Ağa’ya dahi
lâyık u sezâ-vâr olmağla, Dergâh-ı ‘âlî Kapucu-başılığı ihsân ve ilbâs-ı hil‘at
buyuruldu.

Tevcîhât-ı ba‘zı menâsıb-ı ‘ulemâ’-i kirâm


Ve bu esnâda Süleymâniyye Dâru’l-hadîsi’nden ‘Arab-zâde Mehmed Sâdık
Efendi’ye Kazâ’-i İzmir ve Fındıklılı-zâde’ye Kazâ’-i Mısır ve Mehmed Efen-
di-zâde Mehmed Nâfi‘ Efendi’ye Kazâ’-i3 Üsküdar ve Edirne’den ma‘zûl Yah-
yâ-zâde Seyyid Mehmed Efendi’ye Mekke-i mükerreme ve Şâm [T2 140b]
Kazâsı’ndan ma‘zûl ‘İlmî Efendi akribâsı ‘Ali Efendi’ye Kazâ’-i Medîne-i mü-
nevvere ve Süleymâniyye müderrislerinden ‘Arab-zâde Ahmed ‘Atâ Efendi’ye
Halebü’ş-şehbâ ve Ebûbekir Paşa İmâmı Ahmed Efendi’ye Kazâ’-i Kuds-i şerîf
ber-mûceb-i hatt-ı şerîf-i şevket-redîf tevcîh buyuruldu.

‘Azl-i Sadr-ı Anadolu ve gayrân


Yine sene-i merkūme muharremü’l-harâmının on dokuzuncu günü4 Sadr-ı
Anadolu ‘Ivaz Mehmed Paşa-zâde Monla Bey cenâbları müddet-i ‘örfiyyesin

1 merâsim-i T2 : ― P
2 1-10 Muharrem 1176 = 23 Temmuz-1 Ağustos 1762.
3 Kazâ’-i P : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “İzmir” kelimesinin üzeri
çizilmiştir] T2
4 19 Muharrem 1176 = 10 Ağustos 1762 Salı.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1081

itmâm ve ‘azl ve Seyyid Mustafa Efendi-zâde ‘Abdullah Efendi, Anadolu Ka-


dı‘askerliği ile be-kâm buyurulup, İstanbul Kadısı olan Dâmâd-zâde Murâd
Monla Efendi dahi itmâm-ı hıdmet-i ‘örfiyyesiyle ‘azl, Şâm’dan ma‘zûl Hare-
meyn Pâyesi olan ‘Âtıf Efendi Kazâ’-i İstanbul ile mevsûlü’l-husûl buyuruldu.
Ve müderrisînden ‘Abbâs Efendi-zâde Haşmet lisân ve etvârı mazbût olmadı-
ğından Bursa’ya nefy ü iclâ olundu.

Vürûd-ı haber-i vefât-ı Vâlî-i Mısır el-Hâc Ebûbekir Paşa


dâmâd-ı Re’îs-i esbak Mustafa Efendi
Sene-i merkūme muharremü’l-harâmı evâyilinde1 Tavukcu-başı Re’îs Mus-
tafa Efendi dâmâdı el-Hâc Ebûbekir Paşa ki, Matbah-ı ‘âmire Emâneti’nden
rütbe-i vâlây-ı Vezâret ile Eyâlet-i Halebü’ş-şehbâ tevcîh ve mahatt-ı hükûme-
tine râhî olup, senesi temâm olmadan Hükûmet-i Mısr-ı Kāhire ile [T2 141a]
be-kâm ve zâmile-bend-i ‘azîmet olmuşidi. Mısır’a duhûl ve bir iki ay mahatt-ı
Hükûmet-i Kāhire’de ârâm-sâz olup füc’eten vefât eyledi.
Kapudân-ı deryâ olan Vezîr Kethudâ Mehmed Paşa’ya, Eyâlet-i Mısır ve
Deryâ Kapudanlığı, Tevkī‘î-i sâbık Vezîr Küçük Mustafa Paşa’ya bâ-hatt-ı
hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh ü ‘inâyet buyuruldu.

Zikr-i ba‘zı tevcîhât-ı vüzerâ ve ümerâ ve mevâlî ve


pâye-i îşân ve gayrân
Livâ’-i Amasiyye yetmiş beş senesi evâyilinde2 mutasarrıfı Cevher Paşa dâme
ikbâlühû3ya tevcîh buyurulmişidi. Ba‘dehû Dergâh-ı mu‘allâ Kapucu-başılığı
Pâyesi’yle Sivas İli Beyisi olan Mehmed zîde mecdühû4 bu esnâda kapusuz le-
vendât eşkıyâsının ahz ü tedmîrleri husûsunda merdâne hıdmeti zuhûr edüp,
bundan böyle hıdemât-ı mergūbe izhârına bezl-i tâb-ı miknet etmek şartıyla
bâ-hatt-ı hümâyûn rütbe-i Mîr-i mîrânî ile mûmâ ileyhe yetmiş altı senesi
evâyilinde5 tevcîh buyuruldu.

1 1-10 Muharrem 1176 = 23 Temmuz-1 Ağustos 1762.


2 1-10 Muharrem 1175 = 23 Temmuz-1 Ağustos 1762.
3 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
4 “‫ه‬ ‫ = ز‬Şan ve şerefi artsın” anlamına gelen Arapça duâdır.
5 1-10 Muharrem 1176 = 23 Temmuz-1 Ağustos 1762.
1082 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Livâ’-i İskenderiyye, gurre-i saferde1 sâbıkā Hotin Mutasarrıfı ‘Ömer dâme


ikbâlühû2ya bâ-fermân-ı ‘âlî ve Livâ’-i Hüdâvendigâr, sâbıkā Karesi Muta-
sarrıfı ‘Abdurrahîm dâme ikbâlühû3ya bâ-hatt-ı hümâyûn; Livâ’-i Koca-ili,
sâbıkā Özi Muhâfızı Seyyid Mehmed dâme ikbâlühû4ya bâ-hatt-ı hümâyûn
[T2 141b] tevcîh buyuruldu.
Livâ’-i Semendire, Tırhala Sancağı ilhâkıyla ve Belgrad Muhâfazası şartıy-
la sâbıkā Eğriboz Muhâfızı ‘Abdî Paşa dâmet me‘âlîhu5ya bâ-hatt-ı hümâyûn
tevcîh buyurulmuşidi. Ba‘dehû yetmiş altı muharremü’l-harâmı evâyilinde6
rütbe-i sâmiye-i Vezâret ile bâ-hatt-ı hümâyûn tevkīr u tekrîm buyuruldu.
Livâ’-i Selânik, Hüdâvendigâr ve Kavala sancakları ilhâkıyla sâbıkā Mora
Muhassılı Vezîr-i mükerrem Mustafa Paşa’ya bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh olun-
muşidi. Ba‘dehû Kavala Sancağı ilhâkıyla sâbıkā Koca-ili Mutasarrıfı Mısrî
Ahmed Paşa dâmet me‘âlîhu7ya gurre-i saferu’l-hayrda8 tevcîh buyuruldu.
Livâ’-i Kayseriyye, sâbıkā Ankara Mutasarrıfı Hasan dâme ikbâlühû9ya
tevcîh olunmuşidi. Ba‘dehû sâbıkā Amasiyye Mutasarrıfı Cevher dâme ikbâlü-
hû10ya gurre-i mâh-ı mezbûrda11 bâ-fermân-ı ‘âlî tevcîh buyuruldu.
Kapudanlık-ı deryâ, sâbıkā Selânik ve Kavala ve Hüdâvendigâr sancak-
larına mutasarrıf Tevkī‘î Vezîr-i mükerrem Mustafa Paşa’ya sene-i merkūme
muharremü’l-harâmı evâyilinde12 bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh buyuruldu.

Tevcîhât-ı ba‘zı mevâlî-i kirâm ve gayrân


Kazâ’-i Bursa, yetmiş altı senesi rebî‘ulevveli gurresinden13 zabt eylemek
üzere sâbıkā Yenişehr-i Fenâr Kadısı Kethudâ-zâde Mehmed Sa‘îd Efendi’ye;

1 1 Safer 1176 = 22 Ağustos 1762 Pazar.


2 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
3 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
4 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
5 “ ‫א‬ ‫ = دا‬Saygınlığı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
6 1-10 Muharrem 1176 = 23 Temmuz-1 Ağustos 1762.
7 “ ‫א‬ ‫ = دا‬Saygınlığı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
8 1 Safer 1176 = 22 Ağustos 1762 Pazar.
9 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
10 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
11 1 Safer 1176 = 22 Ağustos 1762 Pazar.
12 1-10 Muharrem 1176 = 23 Temmuz-1 Ağustos 1762.
13 1 Rebi‘ulevvel 1176 = 20 Eylül 1762 Pazartesi.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1083

gurre-i muharremü’l-harâmda1 Üsküdâr Kazâsı, [T2 142a] yetmiş altı rebî‘u-


levveli gurresinden2 zabt eylemek üzere Süleymâniyye Müderrisi Mehmed
Efendi-zâde es-Seyyid Mehmed Nâfi‘ Efendi’ye; Kazâ’-i İzmir, sene-i merkū-
me rebî‘ulâhırı gurresinden3 zabt eylemek üzere Dâru’l-hadîs-i Süleymâniyye
Müderrisi ‘Abdurrahmân Efendi-zâde Mehmed Sâdık Efendi’ye; Kazâ’-i Sofya,
sene-i merkūme cumâdelûlâsı4 gurresinde5 zabt eylemek üzere Hareket-i Dâ-
hil ile Kadı Mahmûd Efendi Müderrisi Mustafa Efendi’ye; Kazâ’-i6 Domanic,
zamîme-i Kuşadası ve Karînâbâd, sene-i merkūme muharremi gurresinden7
zabt eylemek üzere sâbıkā Galata Kadısı olup İstanbul Pâyesi olan ‘Abdullah
Efendi-zâde Mehmed Es‘ad Efendi’nin arpalığı Kuşadası ve Karînâbâd kazâ-
larına zamîme olmak üzere bâ-işâret-i ‘aliyye ve bâ-hatt-ı hümâyûn ber-vech-i
arpalık tevcîh buyuruldu.
Mekke-i mükerreme Kazâsı, yetmiş yedi muharremi gurresinden8 zabt ey-
lemek üzere sâbıkā Şâm-ı şerîf Kadısı ‘İlmî dâmâdı ‘Ali Efendi’ye bâ-işâret-i
‘aliyye ve bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh buyuruldu. Medîne-i münevvere Kazâsı,
yetmiş yedi muharremi gurresinden9 zabt eylemek üzere sâbıkā Edirne Kadısı
Yahyâ-zâde Mehmed Efendi’ye tevcîh buyuruldu.
Kazâ’-i Halebü’ş-şehbâ’, yetmiş altı cumâdelâhıresi10 gurresinden11 zabt
eylemek üzere [T2 142b] Dâru’l-hadîs-i Süleymâniyye Müderrisi ‘Abdur-
rahmân Efendi-zâde Ahmed ‘Atâ Efendi’ye bâ-hatt-ı hümâyûn; Kuds-i şerîf
Kazâsı, yetmiş altı cumâdelâhıresi12 gurresinden13 zabt eylemek üzere Hâmi-
se-i Süleymâniyye ile Nûr-ı ‘Osmânî Müderrisi Ebûbekir Paşa İmâmı Ahmed

1 1 Muharrem 1176 = 23 Temmuz 1762 Cuma.


2 1 Rebi‘ulevvel 1176 = 20 Eylül 1762 Pazartesi.
3 1 Rebi‘ulâhır 1176 = 20 Ekim 1762 Çarşamba.
4 cumâdelûlâsı T2 : cemâziyelûlâsı P
5 1 Cumâdelûlâ 1176 = 18 Kasım 1762 Perşembe.
6 Kazâ’-i P : Kazâ T2
7 1 Muharrem 1176 = 23 Temmuz 1762 Cuma.
8 1 Muharrem 1177 = 23 Temmuz 1762 Cuma.
9 1 Muharrem 1177 = 23 Temmuz 1762 Cuma.
10 cumâdelâhıresi T2 : cemâziyelâhıresi P
11 1 Cumâdelâhıre 1176 = 18 Aralık 1762 Cumartesi.
12 cumâdelâhıresi T2 : cemâziyelâhıresi P
13 1 Cumâdelâhıre 1176 = 18 Aralık 1762 Cumartesi.
1084 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Efendi’ye; Anadolu Kadı‘askerliği, Anadolu Pâyesi’yle sâbıkā İstanbul Kadısı


Seyyid Mustafa Efendi-zâde es-Seyyid ‘Abdullah Efendi’ye bâ-hatt-ı hümâyûn
ve bâ-işâret-i ‘aliyye tevcîh buyuruldu.
Kazâ’-i İstanbul, yetmiş altı muharremü’l-harâmının yirminci gününden1
zabt eylemek üzere sâbıkā Şâm-ı şerîf Kadısı olup Mekke-i mükerreme Pâye-
si olan ‘Âtıf Mehmed Efendi’ye bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh buyuruldu. Pâye-i
Mekke-i mükerreme, sâbıkā İzmir Kadısı ve hâlâ Şeyhulislâm ve Müfti’l-enâm
Dürrî-zâde Mustafa Efendi hazretlerinin mahdûmları Mehmed Nûrullah
Efendi’ye bâ-hatt-ı hümâyûn ve bâ-işâret-i ‘aliyye ve yine Pâye-i Mekke-i mü-
kerreme, yetmiş altı muharreminin yirmi beşinci gününden2 sâbıkā Selânik
Kadısı hâlâ Şeyhulislâm ve Müfti’l-enâm Dürrî-zâde Mustafa Efendi’nin mah-
dûmları Mehmed ‘Atâullah Efendi’ye bâ-hatt-ı hümâyûn ve bâ-işâret-i ‘aliyye
tevcîh buyuruldu.
Ve gurre-i saferu’l-hayrda3 Mîr-i mîrân’dan İznikmid Mutasarrıfı Şâhîn
[T2 143a] Ahmed Paşa’ya Selânik ve Seyyid Mehmed Paşa’ya İznikmid ve
yine Mîr-i mîrân’dan ‘Abdurrahîm Paşa’ya Bursa Sancağı tevcîh buyuruldu.

Vukū‘-i salb-i câriyye-i kātile der-Esîr-bâzârı


Yine târîh-i merkūmda4 Çerkesiyyü’l-asl bir câriyye esircilerin birine bey‘
olunmak içün sâhibi tarafından ‘âdet üzere verilüp, birkaç gün esîrcinin hâ-
nesinde meks eylemişidi. Ammâ esîrcinin hâtûnu buna sâ’ir5 câriyyeler gibi
ba‘zı hıdmet emr eder. Nükûl ve ‘adem-i itâ‘at eyledikde, hâtûn bunu tahvîf
ü tehdîd eder. Bu mel‘ûne-i ‘anûde hemân bıçağıyla bî-çâre hâtûnu birkaç
yerinden darb edüp katl eder. Ahz olunup mukırre olmağla, taraf-ı şer‘den
vâkı‘-i hâl i‘lâm olunup, şer‘an ve kānûnen cezâsı tertîbi sâ’ir6 câriyyelere
mâye-i i‘tibâr olmak içün Esîr-bâzârı olan hânın dâhilinde bir şecereye salb
olundu.

1 20 Muharrem 1176 = 11 Ağustos 1762 Çarşamba.


2 25 Muharrem 1176 = 16 Ağustos 1762 Pazartesi.
3 1 Safer 1176 = 22 Ağustos 1762 Pazar.
4 1 Safer 1176 = 22 Ağustos 1762 Pazar.
5 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
6 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1085

Vefât-ı Ayasofya Şeyhi es-Seyyid Mehmed Efendi ve silsile-i meşâyih-i


cevâmi‘-i selâtîn bi-vechi’l-‘âdeti
Sene-i merkūme saferu’l-hayrının on sekizinci günü1 Ayasofya-i Kebîr Şey-
hi es-Seyyid Mehmed Efendi müsinn ü ihtiyâr olmağla, ‘âzim-i gülşen-serây-ı
câmi‘-i bekā oldular, rahmetullâhi ‘aleyh2. [T2 143b]
Mûmâ ileyh sülehâ’-i sâlikînden yüzü mütecâviz fenn-i tefsîr ve hadîsde
İbn-i Cevzî-i vakt bir zât idi. Sultân Ahmed Şeyhi olan Enfî ( ‫ )ا ــ‬Efendi’ye,
Ayasofya Şeyhliği ve Süleymâniyye Vâ‘izi Himmet-zâde ‘Abdüşşekûr Efen-
di’ye, Sultân Ahmed Câmi‘i Şeyhliği ve Sultân Bâyezîd Şeyhi Himmet-zâde
Seyyid Nûrî Efendi’ye, Süleymâniyye Vâ‘izliği ve Sultân Mehmed Şeyhi’ne,
Bâyezîd ve Nûr-ı ‘Osmânî Şeyhi’ne, Sultân Mehmed ve anlara Sultân Selîm
ve anlara Eyyûb ve Eyyûb Şeyhi’ne, İstanbul Vâlîdesi ve bunlara Şehzâde;
ba‘dehû Vâlide-i Üsküdar ve buna Câmi‘-i Cedîd-i Üsküdar ve ‘alâ-merâtibi-
him ‘âdet-i mukarrere üzere cümle meşâyih-i selâtîn silsileleri üzere tekrîm ü
tevkīr buyuruldular.
Ve yine mâh-ı mezbûr3da4 Bostâncı-başı ‘azl olunup5, Hâsekî Ağa olan
İspir Mehmed Ağa’ya, hâssaten Bostâncı-başılık ve Sadrıa‘zam Karakulaklığı
hıdmetinde olan Hâsekî Ağalık ve Bostânî hâsekîlerinden Kuzucu Mehmed’e
Karakulaklık hıdmeti ihsân ve ilbâs-ı hil‘at olundu.
Ve yine evâhır-ı mâh-ı saferde6 hâcegân-ı Dîvânî’den Nâ’ilî7 Paşa-zâde Şâkir
Feyzullah Beyefendi hastalanup [T2 144a] vefât eyledi. Ve Selânik Kadısı-yı
sâbık Bolevî-zâde Seyyid ‘Ârif ‘Ali Efendi ‘âzim-i mahkeme-i bekā oldu. Ve
ber-vech-i Mâlikâne Kangırı Mutasarrıfı Selîm Paşa-zâde hatfe enfihî fevt ol-
duğu ve Ser-bostâniyân-ı sâbık Emîn-i Surre-i şerîfe Hasan Ağa tarîk-ı hacda
‘âzim-i dâr-ı bekā olduğu ve Kādî-i Mekke-i mükerreme Şeyh-zâde Efendi
Cebel-i ‘Arafât’da zâmile-bend-i na‘îm-i bekā olduğu ve Mîrahûr-ı Evvel-i

1 18 Safer 1176 = 8 Eylül 1762 Çarşamba.


2 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
3 1-29 Safer 1176 = 22 Ağustos-19 Eylül 1762.
4 ve yine mâh-ı mezbûrda P : + [Bu kelimeler önce kırmızı, sonra siyah mürekkeple müker-
rer yazılmıştır] T2
5 olunup T2 : olup P
6 21-29 Safer 1176 = 11-19 Eylül 1762.
7 Nâ’ilî ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﻧﺎ ٴﯾﻟﻰ‬T2
1086 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Şehriyârî olan Reşîd İbrâhîm Ağa müteveffâ Sa‘deddîn Paşa’nın umûr-ı mîrîye
müte‘allık husûsıyçün bâ-fermân-ı ‘âlî me’mûr ve Rakka’da hıdmet-i me’mûre-
sine mücidd ü sâ‘î iken hatfe enfihî vefât edüp, sâbıkā Mîrahûr-ı Evvel-i haz-
ret-i Şehriyârî olan Seyyid Ahmed Ağa’ya tevcîh ve ilbâs-ı hil‘at buyuruldu. Ve
hâcegân-ı Dîvânî’den Enişte-zâde ‘Ali Efendi Tuğrâ-keşlik hıdmetinde olup,
sene-i merkūme rebî‘i gurresinde1 mat‘ûnen fevt olmağla, yine hâcegândan
Arabacılar Kâtibi-yi sâbık Emîn Efendi bâ-fermân-ı ‘âlî hıdmet-i mezbûreye
ta‘yîn buyuruldu.
Ve Kapudan Paşa-zâde ‘Ulûfeciyân-ı Yemîn Kâtibi vefât edüp, Tezkire-i
Kebîr İbrâhîm Efendi-zâde İsmâ‘îl Selîmâ Efendi’ye [T2 144b] müceddeden
Dîvân Hâceliği ihsânıyla tevcîh buyuruldu.
Ve yine mâh-ı merkūmda2 Emîn-i Fetvâ-i sâbık Halîl Efendi’ye ve ‘Ali-zâ-
de ‘Abdurrahîm Ziyâ’eddîn Efendi’ye dahi Pâye-i Anadolu bâ-hatt-ı şerîf ve
bâ-işâret-i ‘aliyye tevcîh ü ihsân buyuruldu.

Vukū‘-i harîk-ı cüz’î der-Galata


Yine sene-i merkūme mâh-ı rebî‘ulevveli gurresinde sülesâ gicesi3 sâ‘at
dörtde iken Galata’da Dörtyol-ağzı demekle ma‘rûf mahalde bir hâneden
harîk zuhûr edüp, altı yedi sâ‘at mütemâdî ve gāyet şedîd rûzgâr olmağla ba‘zı
elçi serâyları ve sâ’ir4 mahallât muhterik olup, Galata Serâyı’na karîb olmağla
bi-hamdillâhi Te‘âlâ muntafî oldu.

Hânden-i nazm-ı Mevlid-i şerîf-i Nebevî ‘aleyhi efdalu’s-salâti ve’s-selâm5


‘alâ-mâ-cerâ bihi’l-‘âdetü
Yine sene-i merkūme mâh-ı rebî‘ulevvelinin on ikinci günü6 ‘âdet-i hamî-
de-i Devlet-i ebed-müddet üzere merhûm Sultân Ahmed Câmi‘-i şerîfi’nde

1 1 Rebî‘ulevvel 1176 = 20 Eylül 1762 Pazartesi.


2 1-30 Rebî‘ulevvel 1176 = 20 Eylül-19 Ekim 1762.
3 1 Rebî‘ulevvel 1176 = 20 Eylül 1762 Pazartesi. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
4 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
5 “‫ة وا م‬ ‫ا‬ ‫ا‬ = Salât ve selâmın en fazîletlisi O’nun üzerine olsun” anlamına
gelen ve Peygamberimize yapılan Arapça duâdır.
6 12 Rebî‘ulevvel 1176 = 1 Ekim 1762 Cuma.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1087

cevâhir-i manzûme-i mîlâd-ı Seyyidü’l-enâm ‘aleyhi efdalu’s-salâti ve’s-selâm1 ile


teşnîf-i mesâmi‘-i erkân-ı Devlet içün ‘akd-i cem‘iyyet ve Sadrıa‘zam-ı Âsaf-
makām ve Şeyhulislâm ve Kapudan Paşa ve sudûr-ı ‘ulemâ ve mevâlî ve eşrâf-ı
kirâm ve sâ’ir2 ol mahall-i müteberrikde bulunmaları mu‘tâd olan [T2 145a]
bi’l-cümle havâss-ı Devlet da‘vet olunup, Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh halledallâ-
hu ve ebkāhu3 hazretleri ‘ikdü’l-le’âl-i ricâl-i meclis karîn-i nizâm ve gevher-i
şâh-vâr-ı zât-ı Âsafî ile temâm oldukdan sonra mükemmel alay ile mahfil-i
hümâyûnu teşrîf ve şikâf-ı revzene-i kafesden pertev-i mihr-i dîdârlarıyla cüm-
le-i huzzârı taltîf buyurdukları gibi, meşâyih-i cevâmi‘-i selâtînden her biri
birer âyet-i kerîme ile şurû‘-i va‘z ve tefsîri vesîle-i du‘ây-ı Pâdişâh-ı Cihân-gîr
edüp, semmûr kürkler ve ‘atıyyeler ile ikrâm ve mevlid-hânlar dahi elhân-ı ‘an-
delîbâne ile manzûme-i mîlâd-ı Bâhiru’l-is‘âd’ı kırâ’at ve itmâm eylediklerinde
hil‘at ve ‘atıyyeler ile mazhar-ı in‘âm kılındıkdan sonra Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh
halledallâhu ve ebkāhu4 cenâb-ı hilâfet-me’âbları yine müzeyyen alay-ı vâlây-ı
cihân-ârâ ile Serây-ı Cedîd-i hümâyûn’a ‘azîmet buyurdular.

Vefât-ı Seyyid ‘Ali Efendi Kâtib-i Dârussa‘âdeti’ş-şerîfeti ve gayrân


Yine sene-i merkūme mâh-ı rebî‘ulevveli evâsıtında5 bundan akdem En-
derûn-ı hümâyûn’da müstahdem ve terbiyet-dîde Seyyid ‘Ali Efendi hâssaten
şevketlü, kerâmetlü efendimiz hazretlerinin çırâğ-ı hâss ve ‘inâyet-ihtisâsları
gürûhundan olup, hezâr lutf u ‘inâyetlerine mazhar ve Dârussa‘âdet Kitâbe-
ti ile behre-der buyurulmuşidi. Bi-emrillâhi Te‘âlâ şîr-pençe tesmiye olunan
[T2 145b] ‘illet-i mühlike ile musâb olup vefât eyledi. Ve hâlâ Âsitâne Gümrü-
ğü Emîni Seyyid İshâk Ağa dâmâdı Ahmed Efendi her vechile müstakīmü’l-et-
vâr olmağla, Dârussa‘âdet Ağası Kitâbeti ile behre-der buyuruldu. Hakk Te‘âlâ
şevket ü devletlerin efzûn eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

1 “‫ة وا م‬ ‫ا‬ ‫ا‬ = Salât ve selâmın en fazîletlisi O’nun üzerine olsun” anlamına
gelen ve Peygamberimize yapılan Arapça duâdır.
2 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
3 “‫ا وا אه‬ = Allah onu sonsuz ve devamlı kılsın” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
4 “‫ا وا אه‬ = Allah onu sonsuz ve devamlı kılsın” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
5 11-20 Rebî‘ulevvel 1176 = 30 Eylül-9 Ekim 1762.
1088 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Ve yine evâhır-ı mâh-ı merkūmda1 Rakka Vâlîsi olan Şehsüvâr-zâde Vezîr


Seyyid Mustafa Paşa hastalanup hatfe enfihî vefât etmeğiyle, Hamevî-zâde
merhûm Ahmed Paşa etbâ‘ından olup, Rakka’da sâkin ve her vechile idâre-i
umûr-ı külliyye ve cüz’iyyeye sâhib-i iktidâr ve müstedîmü’l-etvâr Mehmed
Ağa nâm kullarına rütbe-i Mîr-i mîrânî ile Eyâlet-i Rakka bâ-hatt-ı hümâyûn-ı
şevket-makrûn tevcîh ü ‘inâyet buyuruldu.

Nüzûl-i sâ‘ika be-menâre-i Câmi‘-i Sultân Bâyezîd Hân


‘aleyhi’r-rahmetü ve’l-gufrân2
Sene-i merkūme mâh-ı rebî‘ulevvelinin yirmi yedinci günü3 berk ve ra‘d-ı
şedîd ile Sultân Bâyezîd Hân Câmi‘-i şerîfi menâresine bi-emrillâhi Te‘âlâ sâ‘i-
ka nüzûl edüp, derûn-ı câmi‘-i şerîfde kırâ’at-ı ders ve tilâvet-i Kur’ân-ı ‘azîm
ile müştagılîn olanlar ve gayrîler şiddet-i sâ‘ikadan lerzân ü tersân derûn-ı câ-
mi‘den taşra firâr eylediler. Sâ‘ika-i nâzile bâb-ı menâreden [T2 146a] girüp,
bi-emrillâhi Te‘âlâ yine çıkdı mı yâhûd ne mahalle gitdi ma‘lûm olmayup ve
menâreye aslâ zarar isâbet etmedi. Mahz-ı eltâf-ı celiyye-i İlâhiyye zımnında
merhûm Sultân Bâyezîd hazretlerinin kerâmetlerine mahmûle olduğu bî-iş-
tibâh olmağla ve bi-emrillâhi Te‘âlâ ekser-i menârâta nüzûlünde dahi mahz-ı
sıyânet-ı fukarâ’-i ‘ibâdullâh olduğu zâhir u bâhirdir. Kırk elli sene zarfında
Tophâne’de Cihângîr Câmi‘i menâresine kirâren mirâren nüzûlü müşâhede
olunmuşdur.

Küsûf-ı âfitâb-ı ‘âlem-tâb


Yine sene-i merkūme rebî‘ulevvelinin yirmi dokuzuncu günü4 sâ‘at-ı nehâ-
riyye ikiyi yedi dakīka mürûrunda âfitâb-ı ‘âlem-tâb küsûfa âgāz ve yirmi dört
usbu‘dan on iki usbu‘ mikdârı münkesif ve rub‘ sâ‘at mikdârından sonra in-
cilâya âgāz eyledi. Ammâ ol vakit semâ gāyet gaym-nâk olmağla, kurs-ı âfitâb-
da târîk-i küsûf nümâyân ve mahsûs olmadı. Belki kurs-ı âfitâb zîr-i perde-i
ebrde mütevârî idi:

1 21-30 Rebî‘ulevvel 1176 = 10-19 Ekim 1762.


2 “‫ـ وا ـ ان‬ ‫ = ـ ا‬Allah’ın rahmeti ve mağfireti onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
3 27 Rebî‘ulevvel 1176 = 16 Ekim 1762 Cumartesi.
4 29 Rebî‘ulevvel 1176 = 18 Ekim Pazartesi.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1089

Mihr der-perde-i nikāb şode


Ebr ber-cebhe-eş hicâb şode1

Bu münâsebet ile ‘ulemâ’-i mehere-i Siyer zikr u tasrîh buyururlar ki


Sultân-ı enbiyâ ve âfitâb-ı felek-i ıstıfâ Muhammedü’l-Mustafa sallallâhu ‘aley-
hi ve sellem2 [T2 146b] efendimiz hazretlerinin nevr-i hadîka-i şühûd olan
İbrâhîm ‘aleyhi’s-selâm3 hazretlerinin ‘âlem-i ukbâya irtihâlleri günü küsûf-ı
âfitâb-ı ‘âlem-tâb zuhûr eyledikde, o ‘asrın ba‘zı kibâr ve ricâli: “Bu küsûf,
mevt-i İbrâhîm içün vâkı‘ oldu” deyü tekellümleri resîde-i sem‘-i şerîf-i haz-
ret-i Sultân-ı Risâlet-penâhî oldukda, bu makūle ‘ilel ve ahkâm-ı gaybiyyeye
sarf-ı nukūd-ı i‘tikādâtı men‘ u def‘4 ve tevbe ve istiğfâr ve tezarru‘a mülâzemet
içün: “İnne’ş-şemse ve’l-kamera lâ-yenkesifâni li-mevti ahadin ve lâ li-hayâtihî
bel innehümâ âyetün min-âyâtillâhi Te‘âlâ yuhavvifüllâhu bihimâ ‘ibâdehû”5
intehâ6 mazmûn-ı cevâmu’l-kelimi üzere maksûd-ı ehemm olan ‘ibâdât ve
tezarru‘ât ve istiğfâr ve inâbâta ibtidâ buyurdular; sallallâhu ‘aleyhi ve selleme
teslîmen kesîrâ7.

[Vefât-ı Mısrî Ahmed Paşa ve Nûrî Efendi]


Ve bu esnâda Mîr-i mîrân’dan Mısrî Ahmed Paşa’ya Selânik Sancağı tev-
cîh ve mansıbına râhî olurken esnâ’-i râhda vefât eyledi. Ve mâh-ı rebî‘ulevve-
lin evâyilinde8 hâcegân-ı Dîvânî’den Mâliyye Tezkirecisi Nûrî Efendi hastala-
nup fevt olmağla, sâbıkı Merâkī Hüseyn Efendi’ye tevcîh olundu.

1 “‫ـ اش ــאب ـ ه‬ ‫ده ــאب ـ ه * ا ـ ـ‬


‫ = ـ در ـ ٴ‬Güneş, senin örtünde gizlenmiştir.
Bulut ise, yüzüne örtü olmuştur” anlamına gelen Farsça bir beyittir.
2 “ ‫ـ و ـ‬ ‫ = ـ ا‬Allah O’na salât ve selâm etsin” anlamına gelen Arapça bu cümle
Peygamberimize yapılan bir duâdır.
3 “‫ا م‬ = Allah’ın selâmı onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
4 def‘ P : + [ Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “içün” kelimesinin üzeri kırmızı
mürekkeple çizilmiştir] T2
5 “‫ــא‬ ‫ـ فا‬ ‫א ـ ـ ا ــא ا ـ ـ ا ــאت ا א ـ‬ ‫כ ـ אن ـ ت ا ـ و‬ ‫وا ـ‬ ‫ان ا ـ‬
‫ = ــאده‬Güneş ve ay bir kimsenin ölümü ve hayatı sebebiyle tutulmaz, nitekim o ikisi
yüce Allah’ın âyetlerinden bir âyettir ve Allah o ikisiyle kullarını korkutur” anlamına
gelen Hadîs-i şerîftir; bkz. Wensinck, age., III,180.
6 intehâ T2 : ―P
7 “‫ـ א כ ـ ا‬ ‫ـ و ـ‬ ‫ = ـ ا‬Allah O’na salât ve çokca selâm etsin” anlamına gelen
Arapça bu cümle Peygamberimize yapılan bir duâdır.
8 1-10 Rebî‘ulevvel 1176 = 20-29 Eylül 1762.
1090 MEHMED HÂKİM EFENDİ

İhsân-ı rütbe-i vâlây-ı Vezâret be-hazret-i Tevkī‘î Hamza Paşa ve


tevcîh-i Selânik [T2 147a] ve mâ-yetbe‘uhâ
Yine sene-i merkūme rebî‘ulevveli evâ’ilinde1 hâlâ hıdmet-i celîle-i Tevkī‘
ile mükerrem olan ‘izzetlü Hamza Hâmid Efendi ber-vefk-ı sıdk u sedâd
müddet-i vâfireden berü sebk-ı hıdmet ve ehliyyet ü liyâkati nümâyân ol-
mağla, karîha-i sabîha-i hazret-i Cihân-dârî’den rütbe-i vâlây-ı Vezâret ile
Selânik Sancağı tevcîh ve Nişâncılık ile Âsitâne-i ‘aliyye’de kubbe-nişîn ol-
mak üzere ilbâs-ı hil‘at ve ser-i mübâhâtları berâber-i kımme-i i‘tilâ buyu-
ruldu.
Müşârun ileyh Hamza Paşa on beş seneyi mütecâviz Sadrıa‘zam Mek-
tûbcusu, ba‘dehû Re’îsülküttâb ve üç def‘a Sadrıa‘zam Kethudâlığı ve Rûz-
nâmçe-i Evvel ve Çavuş-başı ve sâ’ir2 menâsıb-ı celîlede istihdâm olunup,
vücûh ile meşkûru’l-mesâ‘î olmalarıyla rütbe-i vâlây-ı Vezâret ile çırâğ
buyuruldukda, lutf u ‘inâyet-i hazret-i Şehriyârî’den Vezâret’i takımı mü-
kemmel-i ihsân ve ‘atıyye-i vefîre-i hümâyûn ile mazhar-ı in‘âm-ı bî-gerân
buyuruldu.
Hakk Te‘âlâ şevketlü, kerâmetlü Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh hazretlerinin vü-
cûd-ı ‘âlem-sûdların hatâ vü hatarlardan masûn edüp, sâye-i ‘inâyetlerin cüm-
le kulları üzerinden dûr u zâ’il [T2 147b] eylemeye, âmîn bi-hürmet-i Seyyi-
di’l-mürselîn.

‘Azl-i Sadr-ı Rûm Pîrî-zâde ‘Osmân Monla Efendi ve


Sadr-ı Rûm-şüden-i Kâtib-zâde Mehmed Refî‘ Efendi
Ser-etıbbâ’-i Hâssa hâlâ
Yine sene-i merkūme rebî‘ulâhırı evâ’ilinde3 Sadr-ı Rûm olan fazîletlü
Pîrî-zâde ‘Osmân Monla Efendi bi-emrillâhi Te‘âlâ hastalanup ve müddet-i
‘örfiyyelerin dahi itmâm etmeğiyle ‘azl ve hâlâ Ser-etıbbâ’-i Hâssa fazîletlü
Kâtib-zâde Mehmed Refî‘ Efendi hazretleri hasbe’t-tarîk Sadr-ı Anadolu’dan
infisâl-i medîd ile mesned-i Sadr-ı Rûm’a müteheyyi’ olmalarıyla tecân-ı
merâmlarıyla mecbûr u mesrûr ve ilbâs-ı hil‘at-ı seniyye ile mevsûlü’s-sürûr
buyuruldu.

1 1-10 Rebî‘ulevvel 1176 = 20-29 Eylül 1762.


2 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
3 1-10 Rebî‘ulâhır 1176 = 20-29 Ekim 1762.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1091

Velâdet-i şerîfe-i Mihrimâh Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân1 ve şehr-âyîn-i


meserret-karîn-şüden ve gayrân
Yine sene elf ve mi’etün ve sittün ve seb‘înin rebî‘ulâhırının on yedinci
hamîs gicesi2 tâli‘-i sa‘d ü şeref sâ‘at-ı pencümîne resân oldukda, sulb-ı pâk-ı
feyz-nâk-ı hazret-i Şehriyârî’den Mihrimâh ismiyle müsemmât olan Sultân-ı
‘aliyyetü’ş-şân3 hazretleri kadem-nihâde-i mehd-i vücûd olup;
Büşrâ li-kādimetin bi’l-‘izzi vâridetin
Minhe’s-sürûru ile’l-ekvâni kad-neşerâ4
medlûlüyle ol şeb-i behcet-i mîlâd-ı meserret-i‘tiyâdda [T2 148a] En-
derûn-ı hümâyûn’dan ber-vefk-ı mu‘tâd ibtidâ Bâb-ı Sadr-ı ‘âlî’ye vürûd-ı
peyâm-ı meserret ve Şeyhulislâm sellemehü’s-Selâm5 hazretlerine ve sudûr-ı
kirâma ve Ağa-kapusu’na ve sâ’ir6 beşâreti mu‘tâd olan mahallere tebşîr-i
peyâm-ı velâdet ve ertesi gün7 beş gün beş gice şehr-âyîne fermân ve herkes
fevka’l-gāyeti izhâr-ı meserret ve şâd-mânîde bezl-i makdûr eylediler.
Bundan mukaddem olan donanma-yı hümâyûnlarda tezyîn olunan Serây-ı
Cedîd-i ‘âmire ve Darb-hâne ve Cebe-hâne ve Bâb-ı Sadrıa‘zamî ve Ağa-ka-
pusu ve sâ’ir8 ‘ulemâ’-i kirâm ve ricâl-i Devlet-i ‘aliyye konakları evvelkiden
ziyâde müzeyyen ü mübeccel, cedîd ü ceyyid âvîzeler ve sîm teller ve gûnâ-gûn
nükūş-ı mücesseme ve bisât-ı müzerkeş-târ ve selsebîller ve kanâdîl-i billûrîn
ve hayâl fenerler ve görülmemiş tesâvîr ve âyîneler ile gāyet hayret-efzâ9 ve
mükemmel idi.

1 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.


2 17 Rebî‘ulâhır 1176 = 5 Kasım 1762 Cuma. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
3 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.
4 “‫ = ـ ى אد ـ א ـ واردة * ــא ا ـ ور ا ـ ا כـ ان ـ ـ ا‬Şerefle gelip bütün varlığa sevinç
getirerek yayan kişiye müjde!” anlamına gelen Arapça bir beyittir.
5 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
6 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
7 18 Rebî‘ulâhır 1176 = 6 Kasım 1762 Cumartesi.
8 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
9 hayret-efzâ T2 : efzâ P
1092 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Şehr-âyîn-i mezkûr hamîs gününden1 bed’ olunup isneyn günü2 ba‘de’l-


‘asr hıtâm ü itmâm bulup, gicesi -ki leyle-i3 sülesâdır- Dîvân-ı hümâyûn olup
kıst-ı vâhid mevâcib-i lezez ihrâc olundu. Ve Sultân-ı müşârun ileyhâ haz-
retlerinin velâdet-i sa‘îdeleri târîhi mihr u meh iltizâmıyla bu mahalle sebt
olunmak münâsib görüldü. [T2 148b]

Târîh-i Mihrumeh Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân4 be-iltizâm-ı mihr u meh


Mihr u meh kim matla‘ı oldukca ‘izzet-iktinâh
Sâha-i îcâda bahş-i nûr eder bî-iştibâh
Mihr-i ‘adl ü mâh-ı cevdet mâye-i zıll-ı Hudâ
Sâye-i memdûde-i emn ü kerem ‘âlem-penâh
Ya‘nî reşk-i mâh-ı evreng-i felek Dârâ-gulâm
Mihr-i ahter mevkeb-i Husrev-hıdem nusret-sipâh
Hâver-i ikbâlinin nûr-ı tecellî şâhidi
Mihr u meh ferr-i fürûğ-ı kadrine iki güvâh
Sâha-i ekvâna zât-ı mihr-i devlet matla‘ı
Mâhdan mâhîye dek olmuş penâh u dest-gâh
Ya‘nî Sultân Mustafâ Hân-ı Hidîv-i iktidâr
Mihr u meh mâhî-veş eyler bahr-i feyzinde şinâh
Şeb-çerâğı mâh u şem‘-i dergehi mihr-i felek
Ma‘delet-bahş u tecellî lem‘a-i zıll-ı İlâh
Nakş-ı mihr u mâh olan gülmîh-i bâb-ı şevketi
Çok mu etse kāmet-i balây-ı gerdûnu dütâh
Bezl ederdi hân-ı mihr-i çarh-ı ‘âlemde eğer
Kurs-ı nân-ı sofra-ı cûd u ‘atâsı olsa mâh

1 17 Rebî‘ulâhır 1176 = 5 Kasım 1762 Cuma. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
2 22 Rebî‘ulâhır 1176 = 10 Kasım 1762 Çarşamba. Metnimizdeki günün tarihi ile bi-
zim istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kay-
naklanmış olmalıdır.
3 leyle-i T2 : ― P
4 “‫ = ﻋﻠﯿﺔ اﻟﺸﺎن‬Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1093

Dergeh-i Sultân-ı ‘âlemden eder nûr iktibâs


Mihr-veş mâh-ı felek zann etme olmuş rûşenâh
[T2 149a] Bir dahi görmezdi meh reng-i gülefden külfeti
Mihr lutfuyla eğer etseydi bir kerre nigâh
Mihr-i necm-i bahtı eylerdi sühâyı âfitâb
Olmaz idi haşre dek reng-i küsûf-ı meh siyâh
Anın-içün iktirân-ı1 sa‘d ile eyler tulû‘
Mehd-i iclâlinde bulmuşdur şeref mihrile mâh
Meh dahi sahn-ı felekde böyle şehr-âyîn eder
Mihr îcâd olduğuçün nesl-i pâk-i Şehen-şâh
Dâ’imâ2 olsun selîl-i nesl-i pâki muttasıl
Çerhde oldukca mihr u mâha menzil şâh-râh
Söyledim bir beyt-i cevher-dâr ile târîhini
Hâkimâ oldu bu resme tab‘ıma feyz-i İlâh
‘Âleme ikbâl u yümn-i ‘izzeti verdi şeref
(‫و دى ف‬ ‫) א ا אل و‬
Eyledi dehri ferah-efzâ tulû‘-i Mihrimâh
(‫אه‬ ‫ )ا ى د ى ح ا ا ع‬Sene 1176

İhrâc-ı mevâcib-i tavâ’if-i askeriyye kıst-ı vâhid-i lezez hükmü’l-mu‘tâd


Yine sene-i merkūme mâh-ı rebî‘ulâhırının yirmi dördüncü sülesâ günü3
Dergâh-ı ‘âlî kullarının ‘umûmen müstehak oldukları bir kıst lezez mevâcib-
leri ‘an-nakdin Hazîne-i hümâyûn’dan ihrâc ve ta‘dâd ve herkes havsala-i is-
ti‘dâdına göre zülâl-i nevâl-i ihsân-ı Zıllullâhî’den hisse-yâb-ı merâm ve nâ’il-
i4 kâm olup, [T2 149b] Sadrıa‘zam ve Müşîr-i efham hazretleri mevâcib-i
mezkûreyi Kapu’da tevzî‘ u i‘tâ ve sebt günü5 itmâm-ı devrde ‘âdet-i müstedî-
me üzere Silahdâr-ı hazret-i Şehriyârî hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf ve ferve-i sem-

1 iktirân-ı T2 : akrân-ı P
2 dâ’imâ (‫ )دائ א‬P : ‫ دا ٴﯾﻣﺎ‬T2
3 24 Rebî‘ulâhır 1176 = 12 Kasım 1762 Cuma. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
4 nâ’il-i ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﻧﺎ ٴﯾل‬T2
5 28 Rebî‘ulâhır 1176 = 16 Kasım 1762 Salı. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim is-
tifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
1094 MEHMED HÂKİM EFENDİ

mûr-ı mûcibü’s-sürûr ve hançer-i mücevher ile Bâb-ı Sadr-ı ‘âlî’ye vürûd ve


ber-vech-i me’lûf kırâ’at-ı hatt-ı şerîf ve Ağa-yı mûmâ ileyhe ferve-i semmûr-ı
mûcibü’s-sürûr ve ilbâs-ı hil‘at-ı behiyye ve esb-i mükemmel ü müzeyyen ve
‘atıyye-i behiyye ile ikrâm ü ihtirâmları resîde-i zirve-i ibcâl1 kılındı.
Nüzûl-i sâ‘ika be-sütûn-ı kalyon ve gayrân
Yine sene-i merkūme rebî‘ulâhırının yirmi ikinci isneyn gicesi2 sâ‘at dörtde
iken bi-emrillâhi Te‘âlâ ra‘d-ı şedîd ile Tersâne-i ‘âmire’de merbûta mukad-
demâ Sinop’da inşâ’ olunan kalyonun kıç tarafında olan tirinkete ta‘bîr olunan
sütûna sâ‘ika isâbet eyleyüp, hele ricâl-i Tersâne sür‘at ile yetişüp ihtimâm
ve kalyonu alarga ve sütûnu kat‘ ve ıtfâ eylediler ve ol gice3 Fethiyye Câmi‘i
menâresine dahi isâbet eyledi.
Duhûl-i Donanma-yı hümâyûn be-Tersâne-i ‘âmire bi-vechi’l-‘âdeti4
Ve mâh-ı merkūmun yirmi beşinci hamîs günü5 cânib-i Bahr-i Sefîd’de
olan Donanma-yı hümâyûn kalyonları ve Başdarda-i hümâyûn ve çekdirme
sefîneleri ve firkateleri [T2 150a] bi’l-cümleti müretteb alay ile6 ve takımlarıy-
la mu‘tâd üzere Yalı-köşkü pîş-gâhından mürûr ve mersây-ı Tersâne-i ‘âmire’ye
lenger-endâz-ı ikāmet oldular.
Vürûd-ı ru’ûs-ı maktû‘a-i ba‘zı eşkıyâ
Bundan akdem Nikhisâr semtinde Canikli Mîr-i mîrân’dan Süleymân Paşa
akribâsından Çavuş-oğlu nâm şakī kendi hâlinde olmayup, ehl-i ‘ırza ve sâ’ir7

1 ibcâl T2 : îcâd P
2 22 Rebî‘ulâhır 1176 = 10 Kasım 1762 Çarşamba. Metnimizdeki günün tarihi ile bi-
zim istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kay-
naklanmış olmalıdır.
3 22 Rebî‘ulâhır 1176 = 10 Kasım 1762 Çarşamba. Metnimizdeki günün tarihi ile bi-
zim istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kay-
naklanmış olmalıdır.
4 bi-vechi’l-‘âdeti T2 : bi-vechi’l-mu‘tâd P
5 25 Rebî‘ulâhır 1176 = 13 Kasım 1762 Cumartesi. Metnimizdeki günün tarihi ile
bizim istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden
kaynaklanmış olmalıdır.
6 ile P : ― T2
7 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1095

fukarâya zulm ü te‘addîden hâlî olmamağla bundan defe‘ât ile1 rikâb-ı kâm-
yâba ref‘-i ruk‘a-i iştikâ ve hakkından gelinmeğe fermân buyurulup, kendüye
tâbi‘ biraz mefâsid ve eşkıyâ ile Nikhisâr Kal‘ası’na kapanup muhârebeye şurû‘
eder. Tazyîk olunup kal‘adan ihrâc ve kendi ve ba‘zı hevâdârlarının cezâları
tertîb ve ser-i maktû‘ları2 Der-i Devlet-i ‘aliyye’ye ib‘âs ve âhara mûcib-i i‘tibâr
olmağıyçün Serây meydânına vaz‘ olundu.
Vürûd-ı hatt-ı şerîf-i şevket-makrûn
İşbu yetmiş altı senesi senesi cumâdelûlâsının3 onuncu günü4 bir kıt‘a hatt-ı
şerîf-i ‘inâyet-redîf-i Cihân-bânî şeref-res-i vürûd olup, mazmûn-ı münîfi:
“Vâkı‘5 olan mahlûlat-ı Yeniçeriyân-ı Dergâh-ı ‘âlî ‘âdet üzere hazîne-mândeye
ibkā olandan mâ‘adâ sülüs-i bâkıyyeden iktizâ eden niçe mevâdd-ı mu‘tâde
ve kānûn-ı kadîm üzere [T2 150b] terakkıyât ve ‘âdî olan ‘ulûfât verilüp ve
kolluklarda ücret ile Yeniçeri kıyâfetinde hıdmete mukayyed ve müstedîm ve
müstehak olanlara dahi zikr olunan sülüsden birer esâmî verilüp, hıdmetle-
ri mukābili mevâcib-i Pâdişâhî ihrâcında sıfru’l-yed olmayalar. Ve vâkı‘ olan
mahlûlât müşâbehet-i ism sebebi ile ketm ü ihfâ ve fürûht olunmaya ve er-
bâb-ı istihkākdan olmayanlara terakkī ve müceddeden esâmî verilmeye. Ve
zâbıta-i kadîmeden hâric vaz‘ u hareketden hazer oluna!” deyü6 musarrah ve
mü’ekked idi. ‘Âdet-i kadîme üzere kırâ’at olunup, mazmûn-ı şerîfi üzere ‘amel
ve cümleye tenbîh ü te’kîd buyuruldu.
Ve bu esnâda Sipâh Kalemi Ser-halîfesi Seyyid Mustafa nâm kimesneden
ocaklusu ve hulefâ’-i kalem ‘arz-ı hâl edüp: “Mezkûr Ser-halîfe mevâcib ih-
râcında zâyi‘ât nâmıyla bir mikdâr meblağ ashâb-ı esâmîye tevzî‘ eder” deyü
iştikâ ve hisâb-ı zâyi‘âtı gereği gibi görmeğe fermân olunup, ocaklusu ve ağa-
sı ve kâtibi ma‘rifetleriyle ru’yet ve nezâret olundukda, ba‘de’l-yevm düstû-
ru’l-‘amel olmak üzere verilan fermân-ı ‘âlî mukābeleye süvârî7 kayd ve yine
Ser-halîfe-i mezkûr kaleminde ve hıdmetinde ibkā kılındı.

1 ile T2 : ― P
2 maktû‘ları T2 : maktû‘lar P
3 cumâdelûlâsının T2 : cemâziyelûlâsının P
4 10 Cumâdelûlâ 1176 = 27 Kasım 1762 Cumartesi.
5 vâkı‘ T2 : ― P
6 deyü T2 : ― P
7 süvârî P : + [Bu kelime sonunda “sahh” kaydı ile buraya girmesi işâret edilerek kırmızı
mürekkeple sayfanın kenârına yazılmıştır] T2
1096 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Ve bu esnâda Şehr-emîni olan Hâşim ‘Ali Beyefendi binâ’-i hümâyûna


me’mûr iken Şehr-emâneti’nden ‘azl ve Baş-muhâsebe1 [T2 151a] ile ilbâs ve
Kethudâ Kâtibi ‘Ömer Efendi, Şehr-emâneti ile binâ’-i hümâyûna me’mûr ve
Hâşim ‘Ali Efendi’nin hisâbı görülmeğe fermân buyuruldu. Sâbıkı Muhâse-
be-i Evvel Subhî-zâde ‘Abdullah Efendi hânesinde mukīm ve Kethudâ Kalemi
Ser-halîfesi İbrâhîm Efendi, Kâtib-i Kethudâ ve Seyyid Hayrî, Ser-halîfeliğ’e
ta‘yîn olundu. Ve ba‘zı Kapu Kethudâlık hıdmetinde olan Mısırlı el-Hâc Hü-
seyn nâm kimesne, Emânet-i Surre-i şerîfe ile ilbâs-ı hil‘at ve Surre-i Hare-
meyn-i muhteremeyn ‘âdet-i kadîme üzere tâ Şâm’a varınca birbirlerine teslîm
ve emniyyet-i tâm üzere ihtimâm eylemeleriyçün esnâ’-i râhda olan vülât ü
hükkâma evâmir-i ‘aliyye tahrîr ve râhî kılındı.
Ve evâsıt-ı mâh-ı mezbûrda2 Sâhib-i devlet Râgıb Paşa etbâ‘ından Kıbrıs
Muhassılı-yı sâbık ‘Ali Ağa, Emânet-i Matbah-ı ‘âmire ile be-kâm ve zu‘amâ-
dan ‘Abdî Bey nâm kimesne dahi teşrîfât-ı hümâyûn ile Şerîf-i Mekke-i mü-
kerreme cânibine ib‘âs içün3 ilbâs-ı hil‘at olundu.

Vukū‘-i harîk-ı cüz’î


Yine cumâdelûlânın4 yirminci gicesi5 sâ‘at ikide Fenâr’ın taşrasından bir
zimmî hânesinden tutuşup biraz büyût-i kefere muhterik ve sâ‘at yedide iken
bi-‘avnillâhi Te‘âlâ muntafî6 oldu.

Tevcîh-i Belgrad ve Silistre ve gayrân


Mîr-i mîrân’dan olup [T2 151b] Belgrad Muhâfazası’na7 me’mûr olan ‘Ali
Paşa-zâde ‘Abdî Paşa’ya karîha-i sabîha-i hazret-i Cihân-dârî’den rütbe-i vâlây-ı
Vezâret ihsân ve evâmir-i şerîfesi Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başılarından olup, Si-

1 muharremü’l-harâmının on ikinci hamîs günü sâ‘at dokuzda iken bir ‘azîm ra‘d zuhûr
edüp, yüz yaşını mütecâviz kimesneler ….. Baş-muhâsebe T2, P : ― [Topkapı nüsha-
sının ikinci cildinin [T2 105b] ile [T2 151a] varakları arasına tekabül eden bu kısım
Arkeoloji nüshasında yer almamaktadır] A2
2 11-20 Cumâdelûlâ 1176 = 28 Kasım-7 Aralık 1762.
3 ib‘âs içün T2, P : ib‘âsa A2
4 cumâdelûlânın T2 : cemâziyelûlânın A2, P
5 20 Cumâdelûlâ 1176 = 7 Aralık 1762 Salı.
6 muntafî T2, P : + [Bu kelime kırmızı mürekkeple yazılmıştır] A2
7 muhâfazasına T2, P : + [Bu kelime ile sona eren s. 629’un alt tarafına “20 C{umâ-
delûlâ} sene 76” yazılmıştır] A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1097

lahşor-ı hazret-i Şehriyârî olan Mükellef Ağa ile irsâl ve Vezîr-i müşârun ileyh
Belgrad’a vusûl ve anda olan yamaklar tâ’ifeleri1 birkaç seneden berü hadd-i
zâbıtadan çıkup, ifrât üzere bî-edeblikleri hasebiyle mu‘âmele-i gayr-ı lâyıkaya
mütesaddî olmalarıyla2, Vezîr-i müşârun ileyh ile sâ’ire3 etdikleri gibi muhâre-
beye ibtidâr ve bunların ser-i şekāvet olup4 kalbur üstüne gelan ma‘lûmü’l-‘a-
ded eşkıyâların gereği gibi haklarından gelüp, bu makūle andâl ve sefele-i erâ-
zilin kesr-i ünûf ve hatm-ı bînî-i5 şekāvetiyle nizâ‘ u cidâlden hâlî olmamağla,
Belgrad’dan ‘azl ve Silistre Eyâleti tevcîh ve sâbıkı Kapudân-ı sâbık6 Mehmed
Paşa’ya, Belgrad tevcîh buyurulup, kā‘ide-i muhâfaza-i serhaddât üzere Meh-
med Paşa Silistre’den gelinceye dek Belgrad’da meks ve vusûlünde müşârun
ileyh Vezîr ‘Abdî Paşa ‘ırz u vekārı ile Belgrad’dan alay ile çıkup savb-ı me’mû-
runa râhî oldu.
Bu Belgrad yamakları şekāvet ve bî-edeblikle ziyâde müştehir olmuşidi.
Bi-emrillâhi Te‘âlâ Vezîr-i müşârun ileyh ‘Abdî Paşa hazretleri bu mefâsidin
[T2 152a] şöyle haklarından geldi ki her işiden ehlühû ve mahallühû7 ile tah-
sîn ve te‘accüb edüp, Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh hazretlerinin devâm-ı ‘ömr ü şev-
ketleri du‘âsına mülâzim oldular.

Velâdet-i şerîfe-i Mihrişâh Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân8


edâmallâhu bekāhâ âmîn9
Bin yüz yetmiş altı senesi mâh-ı cumâdelûlâsının10 yirmi üçüncü günü11
şeref-i sâ‘at-ı nehâriyye birde iken şevketlü, kerâmetlü Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh

1 tâ’ifeleri (‫ى‬ ‫ ) אئ‬P : ‫ طﺎ ٴﯾﻓﮫ ى‬A2 : tâyifeleri (‫ى‬ ‫ ) א‬T2


2 mütesaddî olmalarıyla T2, P : tesaddî eylemeleriyle A2
3 sâ’ire (‫ ) אئ ه‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾره‬T2, A2
4 ser-i şekāvet olup T2, P : bellü başlularından A2
5 bînî-i T2, P : ― A2
6 sâbık A2 : deryâ[-yı] esbak T2, P
7 “ ‫ = ا ــ و ــ‬İşi bilen, işin başına” anlamına gelen Arapça atasözüdür.
“ ‫ ”ا‬şeklindeki ifâde için bkz. Yılmaz, age., I,163.
8 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.
9 “ ‫ = ادام ا א ــא ا ـ‬Allah onun varlığını dâim eylesin, yâ Rab duâmızı kabul eyle” anla-
mına gelen Arapça duâdır.
10 cumâdelûlâsının T2 : cemâziyelûlâsının A2, P
11 23 Cumâdelûlâ 1176 = 10 Aralık 1762 Cuma.
1098 MEHMED HÂKİM EFENDİ

edâmallâhu devletehû ve ebbede saltanatahû1 efendimiz hazretlerinin sulb-ı


pâk-ı feyz-nâklerinden Mihrişâh ismiyle müsemmât2 Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân3
hazretleri ‘âlem-i gaybdan pâ-nihâde-i gehvâre-i vücûd olmuşlardır. Hakk
Te‘âlâ kudûm-ı şeref-lüzûmların müteyemmen ü müteberrik eyleyüp, ‘ömr-i
tavîl ve ni‘am-ı cezîl ile ilâ-âhırı’l-ezmân mu‘ammer u muhterem eyleye, âmîn
bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.
Müşârun ileyhâ hazretleriyçün ‘umûm üzere şehr-âyine fermân buyurulup,
üç gün üç gice deryâ şenliği ile izhâr-ı meserret ve şâd-mânîye iktifâ birle fer-
mân buyuruldu. Zîrâ Mihrimâh Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân4 hazretlerinin velâdet-i
şerîfeleriyle bunların velâdetleri miyânında otuz altı gün müddet-i karîbe ol-
mağla, şehr-âyîn-i ‘umûmîden bu gûne iktifâya bâdî oldu.
Yine mâh-ı cumâdelûlânın5 evâsıtında6 Anadolu Pâyesi olan Peder-i Haş-
met ‘Abbâs Efendi [T2 152b] ‘âzim-i dâr-ı bekā oldu. Ve mukaddemâ Mek-
ke’de su yolları ta‘mîrine me’mûr olan Mîrahûr-ı sâbık Mustafa Ağa dahi vâ-
sıl-ı ‘Arafât-ı bekā oldu.
Ve bu esnâda Emânet-i Darb-hâne’den7 Sıdkī Efendi ‘azl ve Silahdâr Kâti-
bi-yi sâbık8 İsmâ‘îl Bey’e tevcîh ve Dimetoka’da mütekā‘iden ikāmet üzere9
olan Baltacı-zâde Mustafa Paşa hatfe enfihî dâr-ı bekāya irtihâl eyledi. Hattât
ve fârisü’l-hayl ve niçe10 me‘ârifden behre-dâr bir Vezîr-i muhterem idi; rah-
metullâhi ‘aley11h12.

1 “ ‫ = ادام ا دو وا‬Allah onun devletini devam ettirsin ve saltanatını ebedî kılsın”


anlamına gelen Arapça bir duâdır.
2 müsemmât T2, P : müsemmâ A2
3 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.
4 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.
5 cumâdelûlânın T2, A2 : cemâziyelûlânın P
6 11-20 Cumâdelûlâ 1176 = 28 Kasım-7 Aralık 1762.
7 Darb-hâne’den T2, A2 : Darb-hâne’de P
8 Silahdâr Kâtibi-yi sâbık A2 : ― T2, P
9 üzere T2, P : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “iken” kelimesinin üzeri
çizilmiştir] A2
10 niçe T2, P : hayli A2
11 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
12 rahmetullâhi ‘aleyh A2 : ― T2, P
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1099

Ve mâh-ı recebü’l-ferdde1 Tezkire-i Kebîr İbrâhîm Efendi ‘işret-hâne-i


fenâdan zâviye-nişîn-i hamûl olup, sâbıkā Tezkire-i Kebîr olan Nu‘mân Efendi
yine hıdmet-i mezkûrede istihdâm ve ilbâs-ı hil‘at ve sânîsi Mektûbî-i sâbık
Münîb Çelebî istiğnâ-güzîn-i temâruz olmağla, Âmedci Edhemî Efendi Tez-
kire-i Sânî hıdmetiyle ilbâs-ı hil‘at buyuruldu.
Ve mâh-ı merkūmun evâhırında2 Mollacık-zâde ‘Ali Ağa Çavuş-başı-
lığ’a ilbâs-ı hil‘at ve sâbıkı ‘Abdüllatîf Bey hânesinde mukīm oldu. Ve hâlâ
Trabzon Vâlîsi ‘Abdurrahmân Paşa’ya Eyâlet-i Aydın ilhâk ve Aydın Vâlîsi
dâmâd-ı Sadrıa‘zamî Hüseyn Paşa’ya Eğriboz tevcîh ve ihsân buyurulup3 Ka-
raman Vâlîsi Çelik Vezîr Mehmed Paşa’ya Adana Eyâleti zamm u ilhâk ve
ol tarafda ebnâ’-i sebîle [T2 153a] müte‘arrızîn olan kapusuz levendât ve4
eşkıyânın kal‘ u tedmîri ‘uhde-i ihtimâmına ihâle buyuruldu. Ve Kâmil Ah-
med Paşa Kandiye’den ‘azl ve tekā‘üd olmak vechiyle Resimo’da ikāmetine
fermân buyuruldu.
Ve bu esnâda Çavuş-başı-yı sâbık Halîl Bey’e Gümrük-i Duhân mukāta‘a-i
cesîmeden olmağla, ‘uhdesine tefvîz buyuruldu. Ve Cebeci-başı Kadrî-zâde
‘azl olup, Hezârfen Mustafa Ağa ilbâs-ı hil‘at olundu.

İhrâc-ı mevâcib-i kısteyn bi-vechi’l-‘âdeti


Yine sene-i merkūme şa‘bânının on yedinci günü5 Dîvân-ı hümâyûn’da
tavâ’if-i6 askeriyye-i zafer-rehberin müstehak oldukları iki kıst mevâcibleri
‘an-nakdin Hazîne-i ‘âmire’den ihrâc ve herkes havsala-i isti‘dâdlarına göre
mevâcib-i mezkûreyi tevzî‘ u i‘tâda hisse-yâb-ı zülâl-i nevâl-i ihsân-ı Pâdişâhî
olmuşlardır.
Mevâcib-i mezkûrenin ihrâcı gününden Sadrıa‘zam hazretleri Kapu’da
tevzî‘ u taksîm ve i‘tâya şurû‘ ve hıtâm-ı devrde mahz-ı kerem ve nevâ-
ziş-i Sadr-ı kerîm içün ‘âdet-i seniyye-i hazret-i Cihân-dârî ve deydene-i
kadîme-i zât-ı vâlây-ı Şehriyârî’leri üzere hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf ve bir

1 1-30 Receb 1176 = 16 Ocak-14 Şubat 1763.


2 21-30 Receb 1176 = 5-14 Şubat 1763.
3 ihsân buyurulup A2 : ― T2, P
4 ve T2, A2 : ― P
5 17 Şa‘bân 1176 = 3 Mart 1763 Perşembe.
6 tavâ’if-i (‫ )طﻮا ٴﯾف‬T2, A2 : tavâyif-i ( ‫ ) ا‬P
1100 MEHMED HÂKİM EFENDİ

sevb-i semmûr-ı mûcibü’s-sürûr ve hançer-i mücevher ile Hazîne Kethudâsı


[T2 153b] Ağa Bâb-ı Sadrıa‘zamî’ye şeref-res-i vürûd ve ber-vefk-ı ‘âde
icrây-ı merâsim-i istikbâl ve ‘alâ-vechi’l-ibcâl kırâ’at-ı hatt-ı şerîf ve lebs-i
hil‘at-ı münîf ve hançer-i1 mücevher zîb-i kemer-i Sadr-ı ‘âlî-güher kılın-
dıkdan sonra, taraf-ı Sadrıa‘zamî’den Ağa-yı mûmâ ileyhe ferve-i semmûr ve
‘atıyye-i cezîle ve etbâ‘ ve levâhıkına dahi surreler ve hil‘atlar ilbâsıyla îfây-ı
sürûr-ı mevfûr buyuruldu.

İhrâk-ı cüz’î
Yine sene-i merkūme şa‘bânı evâhırında2 Kabataş’da sâbıkā Bostâncı-başı
hânesi ve bir iki hâne muhterik ve bi-emrillâhi Te‘âlâ muntafî oldu. Ve târîh-i
merkūmda3 Eflâk Voyvodası Kostantîn-i zimmî Voyvodalık’dan ‘azl ve dört
‘aded boyarlarıyla Midillü Kal‘ası’na habs olunmağa fermân ve Rakavetse
( ‫ )ر אو ــ‬oğlu Yuvan4 (‫ ) ــ ان‬nâm zimmî Voyvodalığ’a me’mûr kılındı5. Yine
‘Ali Paşa Câmi‘i kurbunda harîk vâkı‘ olup, bir iki hâne muhterik ve bi-emril-
lâhi Te‘âlâ6 muntafî oldu.
Ve Ebûbekir Paşa-zâde’ye Dîvân Hâceliği Pâyesi’yle ikrâm7 ve Âsitâne
Gümrüğü Emîni Seyyid İshâk gāyet müsinn ü ihtiyâr olmağla vefât edüp,
dâmâdı Ahmed Efendi Dârussa‘âde8 Kitâbeti hıdmetinde bulunmağla, Güm-
rük Emâneti ile ilbâs-ı hil‘at ve sâbıkā Ağa Yazıcısı olan [T2 154a] Bey Halîfe
gurre-i ramazânda9 yine Kâtib-i Dârussa‘âde10 ta‘yîn ve ilbâs-ı hil‘at olundu.

1 hançer-i A2, P : hancer-i T2


2 21-29 Şa‘bân 1176 = 7-15 Mart 1763.
3 21-29 Şa‘bân 1176 = 7-15 Mart 1763.
4 Yuvan A2, P : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] T2
5 kılındı T2, P : buyuruldu A2
6 Te‘âlâ A2, P : ― T2
7 Pâyesi’yle ikrâm A2 : ile ihtirâm T2, P
8 Dârussa‘âde T2, A2 : Dârussa‘âdet P
9 1 Ramazân 1176 = 16 Mart 1763 Çarşamba.
10 Dârussa‘âde T2, A2 : Dârussa‘âdet P
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1101

Tevcîhât-ı ba‘zı vüzerâ’-i ‘izâm1


Sene-i merkūme ramazânü’l-mübâreki evâ’ili2nde3 Anadolu Vâlîsi Ka-
pu-kıran Vezîr Mehmed Paşa’ya, Eyâlet-i Erzurum ve Erzurum Vâlîsi İbrâhîm
Paşa’ya, Eyâlet-i Kars ve dâmâd-ı Sadrıa‘zamî Aydın Vâlîsi Hüseyn Paşa’ya,
Eyâlet-i Anadolu bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn ihsân ü ‘inâyet buyu-
ruldu.

Şurû‘-i binâ’-i Serây-ı Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân4


ez-taraf-ı hazret-i Şehen-şâhî
Sene-i merkūme şa‘bânında5 Cağaloğlu Serâyı’na muttasıl Köprülü-zâde
Serâyı’nı iştirâ ve Silahşor-ı Şehriyârî Hüseyn Bey Serâyı’nı6 dahi iştirâ ve sâ-
hibine ikrâm ü ihtirâm ve Yeşillü Serâyı dahi ana munzamm ve karşusunda7
‘Ateneli-zâde hânesi8 ma‘a-ziyâdetin behâsı ile iştirâ ve iki Sultân Serâyı binâ
olunmak üzere şurû‘ ve Hâşim Efendi binâya me’mûr ve şurû‘ olundu. Hakk
Te‘âlâ hayr ile itmâmın müyesser eyleye, âmîn.

Zikr-i itmâm-ı Kitâb-hâne-i Sadrıa‘zamî Râgıb Mehmed Paşa


Vezîr-i müşârun ileyh cenâbları sığar-ı sinnlerinden berü evkātları zâyi‘
olmayup, mutâla‘a-i ‘ulûm ve tahsîl-i me‘ârife [T2 154b] masrûf olmağla,
Kozka’da bir mikdâr ‘arsa-i hâliye iştirâ ve yetmiş beş senesi muharreminin
sekizinci günü9 sâ‘at-ı sa‘d ü şerefde bir kitâb-hâne-i nefîse ve bir mekteb ve
çeşme-sâr-ı latîf binâsına vaz‘-ı esâs ve bed’ olunmuşidi.
Yetmiş altı senesi şa‘bânı evâsıtında10 itmâm bulup, hattâ Leyle-i Berât-ı
mübârekede tertîb olunan kütüb-i nefîse vaz‘ olundu. Ve vazîfe-i vâfiye ile
hâfız-ı kütübler ta‘yîn ve mekteb hâcesi ve halîfesi ve kırk ‘aded etfâla dahi

1 Tevcîhât-ı ba‘zı vüzerâ’-i ‘izâm T2, P : Tevcîhât-ı vüzerâ A2


2 1-10 Ramazân 1176 = 16-25 Mart 1763.
3 evâ’ilinde (‫ )اوا ٴﯾﻟﻨﺪه‬A2 : evâyilinde (‫ )اوا ه‬T2, P
4 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.
5 1-29 Şa‘bân 1176 = 15 Şubat-15 Mart 1763.
6 Serâyı’nı T2, P : hânesini A2
7 karşusunda T2, P : mukābilinde A2
8 hânesi T2, P : Serâyı A2
9 8 Muharrem 1175 = 9 Ağustos 1761 Pazar.
10 11-20 Şa‘bân 1176 = 25 Şubat-6 Mart 1763.
1102 MEHMED HÂKİM EFENDİ

vezâ’if-i mu‘ayyene ve kisâvî-i ‘îdiyye ile mesrûr buyurulup1 kitâb-hâne ka-


pusunun yemîn ü yesârında iki meşrebeli sebîl-i âb-ı selsâl ve derûn-ı sâha-i
kitâb-hânede bir çeşme-sâr-ı latîf-i zülâl2 binâ vü icrâ ve ‘attâş-ı mü’minîni irvâ
buyurdular3.
Garîbe4: Kitâb-hâne-i mezbûre yapılurken bi-kazâ’illâhi Te‘âlâ kubbesi
münhedim olup, bu hâli görenler ziyâde te‘accüb eylediler. Derhâl yine tec-
dîdine şurû‘ ve itmâm bulup, az müddet mürûr eyledi ki5 ibtidâ’-i ramazân-ı
şerîf6de7 hastalanup, dîvân-ı ‘âdî ve sâ’ir8 umûr-ı lâzime-i Devlet görülma-
makla ramazânın dokuzuncu günü9 Tevkī‘î Vezîr Hamza Paşa, Vekâlet-i Sad-
rıa‘zamî’ye me’mûr ve Kapu’da dîvân edüp, ‘arz-ı hâllere sah ve sâ’ir10 umûr-ı
lâzimeye me’mûr buyuruldu.

Zikr-i vefât-ı [T2 155a] Sadrıa‘zam Râgıb Mehmed Paşa


Müşârun ileyhin hastalığı müştedd olup Kapu’da ramazânın yirmi dör-
düncü cum‘a gicesi11 sâ‘at dokuzda vefât, ertesi gün12 ‘ale’s-sabâh Hamza Paşa
Enderûn’a da‘vet ve mühr-i hümâyûn ile be-kâm ve Kapu’ya alay ile teşrîf ve
cenâzesi Sultân Mehmed Câmi‘i’ne getürülüp, nemâzın edâ ve kitâb-hânesine
getürülüp defn eylediler. Ol gün Hamza Paşa ‘umûm-ı hil‘atlarını ilbâs ve kola
binüp ahşâma karîb Kapu’ya ‘avdet eyledi.
Râgıb Paşa’nın ‘Acem ‘Ali -ki Emîn-i Matbah-ı ‘âmire idi- ve Hindî Ha-
san ve Hazîne Kâtibi ve Miftâh Ağası ve birkaç Ermeni sarrâfları Bostâncıla-

1 mesrûr buyurulup A2 : tertîb ve T2, P


2 zülâl A2 : ― T2, P
3 buyurdular A2, P : + [Bu kelime kırmızı mürekkeple yazılmıştır] A2
4 Garîbe T2 : + [Bu kelime siyah mürekkeple yazılmıştır] A2, P
5 Garîbe: Kitâb-hâne-i mezbûre yapılurken bi-kazâ’illâhi Te‘âlâ kubbesi münhedim
olup, bu hâli görenler ziyâde te‘accüb ….. ki T2, P : + [Bu kısım sonunda “sahh” kaydı
ile buraya girmesi işâret edilerek s. 636’nın sağ kenârına yazılmıştır] A2
6 1-10 Ramazân 1176 = 16-25 Mart 1763.
7 şerîfde T2, P : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “Râgıb Paşa hazretleri”
kelimelerinin üzeri çizilmiştir] A2
8 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2, A2
9 9 Ramazân 1176 = 24 Mart 1763 Perşembe.
10 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2, A2
11 24 Ramazân 1176 = 8 Nisan 1763 Cuma.
12 25 Ramazân 1176 = 9 Nisan 1763 Cumartesi.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1103

ra kaldırılup, ba‘dehû niçe niçe emvâl ü eşyâ -ki Beytü’l-mâl-i Müslimîn’dir-


tefahhus olunup, ihtifâ eyledikleri mahallerden zuhûr eyledi. Râgıb Paşa’nın
müddet-i Sadâreti’nde ve dahi mukaddem bu ‘Acem ‘Ali ve ba‘zı ana mâ-
nend etrâfı kati çok mezâlim-i bî-nihâyeye1 mütesaddî oldukları birer birer
uç verüp, rikâb-ı kâm-yâba ‘arz-ı hâller ile ahvâli nümâyân oldukda, fetvây-ı
şerîfe mûcebince ‘Acem ‘Ali’nin etdiği hıyânet-i emvâl-i2 mîriyye ve fukarâ
vü zu‘afâya zulm ü te‘addîsi sebebi ile katl olunup, âhara mûcib-i ‘ibret kılın-
dı. Bununla ahz ü ‘atâda müşterek ve mel‘anete bâ‘is-i takviyyet Kazer (‫) ـ ر‬
nâm zimmî3 Ermeni sarrâfı dahi niçe niçe [T2 155b] fezâhati mürtekib
idi. Anı dahi salb ile kāzûrât-ı vücûd-ı menhûsu izâle olundu. Bunlardan
mâ‘adâ Hazînedâr’ı ve Hindî Hasan ve Hazîne Kâtibi ve Miftâh Ağası ıtlâk
olundular.

İhrâk-ı cüz’î
Sene-i merkūme ramazânının evâsıtında cum‘a gicesi4 sâ‘at altıda iken5
Çartaklı Hammâm kurbunda âteş zuhûr ve birkaç6 hâne muhterik olup,
bi-‘avnillâhi Te‘âlâ muntafî oldu7.

Ziyâret-i Hırka-i şerîfe ve Bürde-i münîfe-i hazret-i Seyyidü’l-enâm


‘aleyhi efdalu’s-salâti ve’s-selâm8
Mâh-ı ramazânü’l-mübârekin on beşinci günü9 Tevkī‘î Hamza Paşa ve Şey-
hulislâm Dürrî-zâde Efendi ve sudûr-ı kirâm ve ‘ulemâ ve meşâyih ve mu‘tâd
olan ricâl-i Devlet, Enderûn-ı hümâyûn’a da‘vet olunup; çünki Râgıb Paşa
hasta olmağla, Hırka-i şerîfe gitmeğe kudreti olmayup, Hamza Paşa vekâletle-
rine me’mûren gidüp merâsim-i Hırka-i şerîfe ve mu‘tâd üzere ol gün baklava

1 bî-nihâyeye A2 : bî-nihâye T2, P


2 emvâl-i T2, A2 : ― P
3 zimmî P : ― T2, A2
4 17 Ramazân 1176 = 1 Nisan 1763 Cuma.
5 iken T2, P : ― A2
6 birkaç T2 : birkac A2, P
7 oldu T2, A2 : olumdu P
8 “‫ة وا م‬ ‫ا‬ ‫ا‬ = Salât ve selâmın en fazîletlisi O’nun üzerine olsun” anlamına
gelen ve Peygamberimize yapılan Arapça duâdır.
9 15 Ramazân 1176 = 30 Mart 1763 Çarşamba.
1104 MEHMED HÂKİM EFENDİ

ihrâcı itmâm ü ikmâl ve du‘ây-ı devâm-ı devlet-i hazret-i Pâdişâhî ‘alâ-vec-


hi’l-ibcâl îfâ ve istikmâl buyuruldu.

Sadrıa‘zam-şüden-i Tevkī‘î Hamza Paşa


Sene-i merkūme ramazânının yirmi dördüncü cum‘a gicesi1 sâ‘at dokuz-
da Râgıb Paşa vefât edüp, Hamza Paşa mühr-i hümâyûn ile mükerrem oldu.
[T2 156a] Netekim tafsîli mürûr etmişidi2.

Tevcîhât-ı ba‘zı vüzerâ ve gayrân


Bu esnâda Kapudân-ı deryâ Vezîr Küçük Mustafa Paşa ‘azl ve hıdmet-i
Tevkī‘-i celîl ile Âsitâne-i sa‘âdet’e kubbe-nişîn ve Mora Eyâleti bâ-hatt-ı
hümâyûn müşârun ileyhe tevcîh buyuruldu. Ve Deryâ Kapudanlığı, Karabağ-
lu Süleymân Paşa’ya ve Kethudâ’-i3 Bevvâbîn-i hazret-i Şehriyârî Sirke ‘Osmân
Paşa-zâde Mehmed Bey’e, rütbe-i Mîr-i mîrânî ile Selânik Sancağı tevcîh ve
Hâsekî Mustafa Ağa’ya dahi Emânet-i Matbah-ı ‘âmire tevcîh buyuruldu. Ve
Enderûn-ı hümâyûn’da Rikâbdâr Ağa, Kilâr Kethudâsı ve Hasoda-başı Ağa
dahi Enderûn-ı hümâyûn’dan ihrâc olundu.
Ve sene-i merkūme ramazân-ı şerîfinde4 tertîb olunan ders-i Beyzâvî -ki
huzûr-ı hümâyûnda kırâ’at olunurdu- bir gün huzûrda müderrisîn-i kirâmdan
Seyyid ‘Abdülmü’min-i Dâğıstânî “Kāle hiye ‘asây etevekke’ü ‘aleyhâ”5 ilâ-âhı-
rihî âyet-i şerîfinde yâ’-i mütekellime izâfetde nükte beyânı ile takrîr ederken,
yanlarında hem-ders-i istimâ‘ olan Tatar Efendi nâm kimesne ‘Abdülmü’min
Efendi’ye: “Sen bî-ma‘nâ söylersin” deyü tecâsür eder: “Bu senin vazîfen de-
ğildir, huzûr-ı hümâyûnda böyle bî-edebâne hareketi terk eyle!” dedikde, yine
sükût etmeyüp evvelkiden ziyâde bî-ma‘nâ kelâma musırr olur. [T2 156b]
Hazret-i Şehriyâr-ı ‘âlem âgâh u ‘ârif bu hareket-i nâ-ma‘kūleyi müşâhede bu-
yurmalarıyla6 te’dîb içün Tatar Efendi Bozca-ada’ya iclâ olundu.

1 24 Ramazân 1176 = 8 Nisan 1763 Cuma.


2 bkz. [T2 155a]
3 Kethudâ’-i A2 : Kethudâyî-i T2, P
4 1-30 Ramazân 1176 = 16 Mart-14 Nisan 1763.
5 “‫ــא‬ ‫ــאى ا כــ ا‬ ‫( = ــאل ــ‬Mûsâ) dedi ki: ‘O benim değneğimdir, ona dayanı-
rım’” anlamına gelen bu ifâde Kur’ân, Tâhâ 12/ 18. âyetin baş tarafındaki küçük bir
kısmıdır.
6 müşâhede buyurmalarıyla T2, P : müşâhid olmalarıyla A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1105

Zikr-i mu‘âyede-i ‘îd-i ramazânü’l-mübârek bi-vechi’l-‘âdeti


Mâh-ı ramazânü’l-mübârekin yirmi altıncı günü1 Sadrıa‘zam hazretleri
tebrîk-i ‘îd-i sa‘îd içün Müfti’l-enâm sellemehü’s-Selâm2 hazretlerine alay ile
teşrîf ve âyîn-i dîrîneye mürâ‘ât ile ertesi gün3 sudûr-ı kirâm hazerâtı ‘are-
fe gününe4 dek tertîb-i me’lûf üzere ve cümle ricâl-i Devlet-i ‘aliyye cenâb-ı
mekârim-nisâb-ı Âsafî ile ta‘yîd-i sa‘âdet eyleyüp, ba‘dehû ‘îd-i şerîf gicesi5
Serây-ı hümâyûn’a râhî ve ‘ale’s-seher takbîl-i pâye-i evreng-i Şehen-şâhî ile
müftehır ve mübâhî olduklarından sonra, Sâye-i Rahmân ve Halîfe-i Yezdân
olan Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh halledallâhu mülkehû ve ebkāh6u7 hazretleri şev-
ket-i Şâhâne ve haşmet-i Pâdişâhâne’leriyle cedd-i emcedleri merhûm u mağ-
fûr cennet-mekân Sultân Ahmed Hân tâbe serâhu8 hazretleri Câmi‘-i şerîfi’nde
edây-ı nemâz-ı ‘îd-i sa‘îd, ba‘dehû Serây-ı hümâyûn’larına teşrîfleriyle sa‘d-
karâr-ı menzil-i hûrşîd buyurdular.
Bu mâh-ı ‘îdin altıncı sülesâ günü9 Dîvân-ı hümâyûn [T2 157a] olup,
Eflâk Voyvodası ta‘yîn olunan İskerlet-oğlu nâm zimmîye mu‘tâd üzere kuka
( ‫ ) ــ‬geydirilüp, savb-ı me’mûruna râhî olmağın bu gûne10 izin verildi.
Vukū‘-i tevcîhât-ı menâsıb-ı11 ‘umûmî bi-vechi’l-‘âdeti12
İşbu bin yüz yetmiş altı senesi mâh-ı şevvâlinin sekizinci hamîs günü13 tev-
cîhât-ı ‘umûm-ı ‘âdiye vukū‘ buldu ki, tafsîl üzere zikr u beyân olunur.

1 26 Ramazân 1176 = 10 Nisan 1763 Pazar.


2 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça duâdır.
3 27 Ramazân 1176 = 11 Nisan 1763 Pazartesi.
4 30 Ramazân 1176 = 14 Nisan 1763 Perşembe.
5 1 Şevvâl 1176 = 15 Nisan 1763 Cuma.
6 “‫ = ــ ا כــ وا ــאه‬Allah onun mülkünü sonsuz ve kendisini dâim kılsın” anlamına
gelen Arapça duâdır.
7 ebkāhu T2, A2 : ebkā P
8 “‫ = אب اه‬Mezârı gül bahçesi olsun” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
9 6 Şevvâl 1176 = 20 Nisan 1763 Çarşamba. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim istifâde et-
tiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynaklanmış olmalıdır.
10 olmağın bu gûne T2, P : olmağa A2
11 menâsıb-ı A2 : ― T2, P
12 bi-vechi’l-‘âdeti T2, P : bi-vechi’l-mu‘tâd A2
13 8 Şevvâl 1176 = 22 Nisan 1763 Cuma. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim istifâde
ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynaklanmış
olmalıdır.
1106 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Sadâret-i ‘uzmâ Kethudâlığı, Emîn Efendi’ye ibkā; Riyâset hıdme-


ti, Tezkire-i Evvel Nu‘mân Efendi’ye; Çavuş-başılık, Mollacık-zâde ‘Ali
Ağa’ya ibkā; Tezkire-i Kebîr, Teşrîfâtî ‘Âkif Efendi’ye; Tezkire-i Sânî, ‘Ârif
Süleymân Bey’e; Mektûbî-i Sadr-ı ‘âlî, Mehmed Emîn Efendi’ye; Beylik-
cilik, Kudsî Efendi’ye; Kethudâ Kitâbeti ibkā; Şıkk-ı Evvel Defterdârlığı,
‘Abdî Efendi’ye; Şıkk-ı Sânî, ‘Ârifî dâmâdı1 Süleymân Efendi’ye; Şıkk-ı Sâ-
lis, Safâyî Efendi’ye ibkā; Emânet-i Defter, ‘Avnî Efendi’ye2; Rûznâmçe-i
Kebîr, Binâ Emîni Yûsuf Efendi’ye tevcîh; Baş-muhâsebe, Sıdkī Mustafa3
Efendi’ye muvakkaten tevcîh; Muhâsebe-i Anadolu, Muhsin-zâde birâde-
ri Ahmed Efendi’ye; Mukābele-i Süvârî, Yazıcı-ı4 esbak Halîl Efendi’ye;
Yeniçeri Kitâbeti, Âmedci ‘Abdullah Efendi’ye; Cizye Muhâsebesi5, Nûrî
Bey’e; Haremeyn Muhâsebesi, [T2 157b] Ebûbekir Paşa-zâde Süleymân
Bey’e; Darb-hâne Emâneti, Râ’if Efendi’ye ibkā; Emânet-i Şa‘îr, Yenişe-
hirli İbrâhîm Efendi’ye; Emânet-i Matbah, Hâsekî Mustafa Ağa’ya; Tersâ-
ne Emâneti, Râkım Efendi’ye; Şehr-emâneti, ‘Ömer Efendi’ye; Mevkūfât,
Şâ’ir İbrâhîm Efendi’ye; Top-hâne, Süleymân Bey’e; Mâliyye, Merâkī Efen-
di’ye; Küçük Rûznâmçe, hâlâ6 Vak‘a-nüvîs Seyyid Hâkim Efendi’ye; Piyâ-
de Mukābelesi, Kethudâ birâderi ‘Ali Efendi’ye; Küçük Evkāf, Mehmed
Sâdık Efendi’ye; Masraf-ı Şehriyârî, Mîrzâ-zâde ‘Abdurrahmân Efendi’ye;
Sipâh Kitâbeti, ‘Abdî Efendi yeğeni Mustafa Efendi’ye; Silahdâr Kitâbeti,
Çelebî-zâde ‘Ali Efendi’ye7; Kalyonlar Kitâbeti, Sarı İsmâ‘îl’e; Baş-mukā-
ta‘a, Nâ’ilî8 İbrâhîm Efendi’ye; Haremeyn Mukāta‘ası, Sa‘dullah Efendi’ye;
Hâsslar, Mûnis Efendi’ye; ‘Ulûfeciyân-ı Yemîn, Mehmed Emîn’e; Yesâr,
Ahmed Efendi’ye; Gurebâ-i Yemîn, İsmâ‘îl Selîmâ’ya; Yesâr, Mektûbî-i

1 ‘Ârifî dâmâdı T2, P : ― A2


2 ‘Avnî Efendi’ye T2, P : ‘Avnî’ye A2
3 Mustafa A2 : ― T2, P
4 Yazıcı-ı T2, A2 : târîhi P
5 Muhâsebesi T2, P : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “Ebûbekir Paşa-zâ-
de” kelimelerinin üzeri çizilmiştir] A2
6 hâlâ T2, P : ― A2
7 Çelebî-zâde ‘Ali Efendi’ye T2, P : Celebî-zâde’ye A2
8 Nâ’ilî ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﻧﺎ ٴﯾﻟﻰ‬T2, A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1107

Defterî ‘İsmet Efendi’ye; Büyük Kal‘a, Gürcü Süleymân’a1; Küçük Kal‘a, Ya-
zıcı-ı sâbık Servet2 ‘Osmân Efendi’ye; Kağıd-ı Bîrûn, Tuğrâ-keş-i sâbık Meh-
med3 Emîn Efendi’ye; Kağıd-ı Enderûn, Hafîd-i Mûsâ-zâde Mehmed Emîn
Efendi’ye; [T2 158a] Cebeciler Kitâbeti, Edhemî Efendi’ye; Tob Arabacılar,
Yeniçeri Ser-halîfesi İbrâhîm Efendi’ye; Teşrîfâtcılık4, Kalemiyye Halîfesi Ah-
med Efendi’ye; Târîhcilik, İnce Kara-zâde’ye; İstanbul Mukāta‘ası, ‘Osmân
Efendi’ye; Avlonya, Hüseyn Efendi’ye; Kefe, Visâlî Ahmed Efendi’ye; Bursa,
‘Abdülkerîm Efendi’ye; Sergi Nezâreti, Dâniş Efendi’ye; İstanbul Barut-hâne-
si, Mehmed Sâdık Efendi’ye; Gelibolu Barut-hânesi, el-Hâc Mehmed Ağa’ya;
Selânik, İsmâ‘îl Ağa’ya; Veznedâr-başılık ibkā; Yeniçeri Ağalığı ibkā; Bostân-
cı-başılık, Hâsekî Süleymân Ağa’ya tevcîh buyuruldu5.
Mîr-‘alemlik, Baş-kapucu-başı ‘Osmân Ağa’ya; Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i
Şehriyârî, Seyyid Ahmed Ağa’ya; Küçük Mîrahûrluk, Mehmed Bey’e ibkā;
Kapucular Kethudâlığı, Bostâncı-başı-yı sâbık Halîl Ağa’ya; Sipâhlar Ağalığı,
‘Ali Paşa-zâde Halîl Bey’e; Silahdâr Ağalığı, Ahmed Ağa’ya; Baş-bâkī-kulluğu,
Ya‘kūb Ağa’ya; Cebeci-başılık, Mustafa Ağa’ya ibkā; Topcu-başılık, Mehmed
Emîn Ağa’ya6 tevcîh; Tob Arabacılık, İbrâhîm Ağa’ya; ‘Ulûfeciyân-ı Yemîn
Ağalığı, Hasan Ağa’ya ibkā; Yesâr Ağalığı, Ahmed Ağa’ya; [T2 158b] Gure-
bâ’-i Yemîn Ağalığı, Mustafa Ağa’ya; Yesâr, Ahmed Ağa’ya; Mi‘mâr-ı Hâssa,
Ahmed Ağa’ya; Kassâb-başılık, Halîl Ağa’ya; Âsitâne Gümrüğü ibkā; Cizye
Baş-bâkī-kulluğu, Yûsuf Ağa’ya ibkā buyuruldu.

Vukū‘-i harîk
Mâh-ı ‘îdin dokuzuncu cum‘a gicesi7 sâ‘at dörtde iken Kum-kapu’da
İbrâhîm Paşa Câmi‘i kurbunda bir hâneden âteş zuhûr edüp, kırk elli mikdârı

1 Gürcü Süleymân’a T2, P : Süleymân Efendi’ye A2


2 Yazıcı-ı sâbık Servet T2, P : ― A2
3 Mehmed A2 : ― T2, P
4 Teşrîfâtcılık A2 : Teşrîfât T2, P
5 buyuruldu A2 : ― T2, P
6 Ağa’ya T2, P : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “ibkā” kelimesinin üzeri
çizilmiştir] A2
7 9 Şevvâl 1176 = 23 Nisan 1763 Cumartesi. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
1108 MEHMED HÂKİM EFENDİ

büyût hedm ve muhterik olup, bi-‘avnillâhi Te‘âlâ etrâf u enhâya1 sârî olmadan
muntafî oldu.

Vürûd-ı hatt-ı hümâyûn be-Bâb-ı Sadr-ı ‘âlî berây-ı istiklâl-i


Sadrıa‘zamî Hamza Paşa
Sene-i merkūme şevvâlinin on ikinci günü2 sudûr-ı kirâm ve kibâr-ı hâ-
cegân ve ocaklar3 Bâb-ı Sadrıa‘zamî’ye da‘vet ve Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i
Şehriyârî ile bir kıt‘a hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf-i Cihân-bânî vârid ü vâsıl ve
merâsim-i istikbâl ve ibcâli edâ ve tekmîlinden4 sonra cümle huzûrunda kırâ’at
olunup, mazmûn-ı münîfi: “Ba‘de’l-elkāb umûr-ı Devlet-i ‘aliyye’mde mücidd
ü sâ‘î olup, ricâl-i Devlet’im ve fukarâ’-i ra‘iyyetin umûr-ı lâzimesi ve himâyet
ü sıyâneti farîza-i ‘uhde-i Pâdişâhâne’m olmağla, bu bâbda sadâkat ü istikā-
metin ma‘lûmum olduğu ecilden seni istiklâl ile tevkīr ve her hâlde du‘ây-ı
hayrıma mazhar olup, [T2 159a] tevfîk-ı Bârî’ye muvaffak olasın” deyü mü-
tezammın-ı da‘avât ü tebcîl idi.
Yine sene-i merkūme evâsıt-ı şevvâlü’l-mükerreminde5 ‘Ali Paşa-zâde ‘Abdî
Paşa -ki Silistre Vâlîsi idi- bundan akdem Belgrad Muhâfızı iken haddi mü-
tecâviz yamakān tâ’ifesiyle muhârebeye ibtidâr ve böyle serhadd-i mansûrede
niçe dürlü münâza‘a ile hüsn-i i‘tidâlden hâric-i hâlâta bâdî olmağla, Vezâret’i
ref‘ ve Dimetoka’da ikāmetine fermân buyuruldu.

Zikr-i6 tevcîhât-ı vüzerâ vü ümerâ ve gayrân7


Sene-i merkūme hılâlinde8 vâkı‘ olan tevcîhât ki, mazbût-ı musattara-i
beyân olmağıyçün9 tertîb üzere tahrîr olundu.

1 etrâf u enhâya A2 : etrâfa T2, P


2 12 Şevvâl 1176 = 26 Nisan 1763 Salı.
3 ocaklar A2 : ocaklu T2, P
4 tekmîlinden T2, P : tekmîlden A2
5 11-20 Şevvâl 1176 = 25 Nisan-4 Mayıs 1763.
6 Zikr-i T2, P : ― A2
7 ve gayrân A2 : ― T2, P
8 1 Muharrem 1176 = 23 Temmuz 1762 Cuma.
9 olmağıyçün T2, P : olmak içün A2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1109

Eyâlet-i Bosna, evâ’il-i1 şevvâlde2 Muhsin-zâde Vezîr Mehmed Paşa’ya ibkā;


Eyâlet-i Özi, Vezîr-i mükerrem ‘Abdî Paşa’ya; Vidin ve Niğbolu, Köprülü-zâ-
de Ahmed Paşa’ya; Eyâlet-i Girid, Kâmil Ahmed Paşa’ya; Eğriboz ve Karlı-ili
sancakları, Vezîr-i mükerrem Hasan Paşa’ya; Eyâlet-i Anadolu, sâbıkā Aydın
Vâlîsi Hüseyn Paşa’ya; Eyâlet-i Sivas, Vezîr-i mükerrem Silahdâr Mehmed Pa-
şa’ya; Eyâlet-i Mar‘aş, Mekkî-zâde Vezîr Hüseyn Paşa’ya; Eyâlet-i Adana, Çe-
lik Mehmed Paşa’ya; Eyâlet-i Halebü’ş-şehbâ, Sadr-ı3 esbak Mustafa Paşa’ya;
Eyâlet-i Şâm ma‘a Mîru’l-hâclık ve Kudüs ve Nablus, Vezîr ‘Osmân Paşa’ya;
Eyâlet-i Sayda, rütbe-i vâlây-ı Vezâret ile ‘Azm-zâde Mehmed Paşa’ya4; Eyâlet-i
Diyârbekir, Vezîr Mustafa Paşa’ya; Erzurum, Mehmed Paşa’ya; [T2 159b]
Çıldır, Vezîr Hasan Paşa’ya; Eyâlet-i Kars, el-Hâc İbrâhîm Paşa’ya; Trabzon,
el-Hâc ‘Abdurrahmân Paşa’ya ibkā; Eyâlet-i Van, Feyzullah Paşa’ya; Eyâlet-i
Bağdâd ve Basra, yetmiş altı senesi5 şevvâlinin onuncu günü6 ‘Ali Paşa’ya ibkā;
Eyâlet-i Mısır, Kethudâ Mehmed Paşa’ya ibkā7; Kapudânlık-ı deryâ, Mustafa
Paşa’ya; ba‘dehû Mütekā‘id Süleymân Paşa’ya; Muhassıllık-ı Mora, Mustafa
Paşa’ya tuğrây-ı şerîf hıdmeti ile tevcîh buyuruldu.
Eyâlet-i Kefe, be-iltimâs-ı Hânî, Mahmûd dâme ikbâlühû8ya; Trablus-Şâm,
Mehmed dâme ikbâlühû9ya; Eyâlet-i Rakka, Rumeli Pâyesi’yle Silahşorân-ı
Hâssa’dan Mehmed dâme ikbâlühû10ya; Eyâlet-i Şehrizor11, Hamîs dâme ik-
bâlühû12ya; Eyâlet-i Mûsul, ‘Abdülcelîl-zâde Hüseyn Paşa’ya; Meliklik-i
Açık-baş, Soloman’ın ref‘inden Tahmûras’a tevcîh olundu.

1 evâ’il-i (‫ )اوا ٴﯾل‬A2, P : evâyil-i ( ‫ )اوا‬T2


2 1-10 Şevvâl 1176 = 15-24 Nisan 1763.
3 Sadr-ı T2, P : Vezîr-i A2
4 Eyâlet-i Sayda, rütbe-i vâlây-ı Vezâret ile ‘Azm-zâde Mehmed Paşa’ya T2, A2 : ― P
5 senesi A2 : ― T2, P
6 10 Şevvâl 1176 = 24 Nisan 1763 Pazar.
7 ibkā A2 : ― T2, P
8 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
9 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
10 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
11 Şehrizor T2, P : ‫وز‬ A2
12 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
1110 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Livâ’-i Köstendil, Kırım Girây Hân akribâsından Mehmed’e; Livâ’-i Tır-


hala, Özi Vâlîsi-yi sâbık Mehmed Paşa’ya; Yanya, Selmân dâme ikbâlühû1ya;
Livâ’-i Delvine, Kaplan zîde mecdühû2ya; Livâ’-i İlbasan, Ahmed Bey’e; Li-
vâ’-i İskenderiyye, ‘Ömer dâme ikbâlühû3ya; Livâ’-i Avlonya, mutasarrıfı İs-
mâ‘îl Paşa’ya ibkā; Livâ’-i Ohri, Mahmûd Paşa’ya; Selânik Sancağı, Kethu-
dâ’-i Bevvâbîn-i hazret-i Şehriyârî Mehmed dâme ikbâlühû4ya; Livâ’-i Priz-
rin, Ferhâd-zâde’ye; Üsküb, Gāzî Mehmed’e; Livâ’-i İzvornik, ‘Osmân Paşa
[T2 160a] yeğeni Hasan zîde mecdühû5ya; Livâ’-i Klis, İsmâ‘îl Paşa’ya; ba‘dehû
Ahmed dâme ikbâlühû6ya; Livâ’-i Vidin, Vezîr Hamza Paşa’ya; Kırk-kilisa, Kı-
rım Girây Hân hazretlerine te’bîden hâs olmak vechiyle tevcîh buyuruldu.
Livâ’-i Çirmen, Miftâh Ağası Mehmed’e tevcîh7; Hotin Sancağı, Receb
dâme ikbâlühû8ya9; Livâ’-i Bender, ‘Abdî Paşa’ya; Livâ’-i Acu, ‘Abdülkādir
Bey’e; Resimo, Kürd İbrâhîm Paşa-zâde’ye; Livâ’-i Hanya, Tosun Mehmed Pa-
şa’ya; Hüdâvendigâr, ‘Abdurrahîm10 dâme ikbâlühû11ya; Karesi ve Sultân-önü,
Kolçak Paşa’ya12 ve Mehmed Sâdık’a13; Karahisâr, Hasan dâme ikbâlühû14ya;
Livâ’-i Ankara, Ebûbekir dâme ikbâlühû15ya; Livâ’-i Aydın, Trabzon Mutasar-
rıfı ‘Abdurrahmân Paşa’ya ber-vech-i ilhâk tevcîh; Livâ’-i Kayseriyye, Cevher’e;
ba‘dehû Tuz Paşa-zâde’ye; Kırşehri, Taşlıcalı Mehmed dâme ikbâlühû16ya; Li-
vâ’-i Akseray, ‘Osmân Paşa-zâde İsmâ‘îl dâme ikbâlühû17ya; Livâ’-i Amasiyye,

1 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.


2 “‫ه‬ ‫ = ز‬Şan ve şerefi artsın” anlamına gelen Arapça duâdır.
3 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
4 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
5 “‫ه‬ ‫ = ز‬Şan ve şerefi artsın” anlamına gelen Arapça duâdır.
6 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
7 tevcîh A2 : ― T2, P
8 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
9 ikbâlühûya A2 : ikbâlühû T2, P
10 ‘Abdurrahîm T2, A2 : ‘Abdurrahmân P
11 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
12 Paşa’ya T2, P : + [Bu kelime kırmızı mürekkeple satırın üstüne yazılmıştır] A2
13 ve Mehmed Sâdık’a A2 : ― T2, P
14 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
15 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
16 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
17 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1111

Sivas İli Beyi Mehmed’e; ba‘dehû Selmân dâme ikbâlühû1ya; Çorum, Çolak
İbrâhîm2 dâme ikbâlühû3ya; Livâ’-i İç-il, sâbıkā Sayda Vâlîsi Vezîr Nu‘mân
Paşa’ya; Livâ’-i Konya, Abaza Mehmed’e; Livâ’-i Karlı-ili, Eğriboz’a ilhâkān
Râgıb Paşa dâmâdı Hüseyn Paşa’ya4; İnebahtı, Ahmed Paşa-zâde Mehmed Pa-
şa’ya; Koca-ili, Seyyid Mehmed Paşa’ya [T2 160b] bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şev-
ket-makrûn tevcîh buyuruldu.
Yine bu hılâl-i şühûrda Filibe Kazâsı, Kuds-i şerîf Pâyesi’yle yetmiş altı
cumâdelûlâsı5 gurresinde6 İlâhî-zâde Seyyid Süleymân Efendi’ye ve Bağdâd
Kazâsı, Mehmed Emîn Efendi’ye bâ-hatt-ı hümâyûn ve bâ-işâret-i ‘aliyye tev-
cîh buyuruldu. Anadolu Kadı‘askerliği Pâyesi7 Muhsin-zâde Ahmed Efendi’ye
tevcîh buyuruldu.

Sadr-ı Rûm-şüden-i Ser-etıbbâ’-i Hâssa Kâtib-zâde


Mehmed Refî‘ Efendi8
Yine târîh-i merkūmda9 hâlâ Ser-etıbbâ’-i Hâssa-i hazret-i Şehriyârî10 Meh-
med Refî‘ Efendi mesned-i Sadâret-i Rumeli ile hâm-ı ikbâlleri berâber-i fe-
lek-i esîr kılındı. Ve Kudüs Pâyesi’yle Âmid Kazâsı, ‘İlmî mülâzımı Mustafa
Efendi’ye; Yenişehr-i Fenâr, Dâru’l-hadîs-i Süleymâniyye Müderrisi Hâce-zâ-
de es-Seyyid Mehmed Sa‘îd Efendi’ye; Mekke-i mükerreme Pâyesi, Paşa-zâde
Yahyâ Efendi’ye yine11 Mekke-i mükerreme Pâyesi, Mollacık-zâde İshâk Efen-
di’ye; Edirne Pâyesi, Bâbî-zâde es-Seyyid ‘Abdullah Efendi’ye; Filibe Pâyesi
ile12 Kütahya Kazâsı, eş-Şeyh Mustafa el-‘Ömerî eş-Şekûrî Efendi’ye; Mekke-i
mükerreme Pâyesi, Re’îs-zâde ‘Abdülkādir Efendi’ye; Galata Kazâsı, Süleymâ-

1 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.


2 İbrâhîm A2 : ― T2, P
3 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
4 Râgıb Paşa dâmâdı Hüseyn Paşa’ya T2, P : dâmâd-ı Râgıb Paşa Vezîr Hüseyn Paşa’ya A2
5 cumâdelûlâsı T2, A2 : cemâziyelûlâsı P
6 1 Cumâdelûlâ 1176 = 18 Kasım 1762 Perşembe.
7 Pâyesi T2, A2 : Pâyesi’yle P
8 Sadr-ı Rûm-şüden-i Ser-etıbbâ’-i ….. Efendi T2 : + [Bu başlık siyah mürekkeple
yazılmıştır] A2, P
9 1 Cumâdelûlâ 1176 = 18 Kasım 1762 Perşembe.
10 hazret-i Şehriyârî A2 : ― T2, P
11 Mekke-i mükerreme Pâyesi, Paşa-zâde Yahyâ Efendi’ye yine A2 : ― T2, P
12 Pâyesi ile T2, P : Pâyesi’yle A2
1112 MEHMED HÂKİM EFENDİ

niyye Müderrisi Muglavî Mehmed Efendi’ye bâ-hatt-ı hümâyûn ve bâ-işâret-i


‘aliyye tevcîh buyuruldu.
Ve evâsıt-ı mâh-ı şevvâlde1 Mektûbî-i Şeyhulislâmî [T2 161a] ‘Abdurrahîm
Efendi’ye, Selânik Kazâsı bâ-hatt-ı hümâyûn ve bâ-işâret-i ‘aliyye tevcîh buyu-
ruldu. Ve bu esnâda bundan esbak müteveffâ Hattî Efendi etbâ‘ından Seyyid2
‘Abdülkerîm Efendi3 nâm Dîvân Hâceliği ile nahvet-fürûş-ı nâz ü delâl ki-
mesne4 Şeb-hâne Mukāta‘ası5 Mutasarrıfı İbrâhîm Ağa nâm kimesnenin ba‘de
vefâtihî bilâ-aslın kizb ü hîle ile vesâyetini iddi‘â ve bu tarîkle6 emvâl-i vâfire-
sini ahz ü gasb ve bu gûne cesâreti Rikâb-ı hümâyûn’a müteveffânın veresesi
‘arz-ı hâlleri ile7 inhâ ve gereği gibi tefahhus olunup, vâkı‘â hakīkat-ı hâl sahîh
ve8 vâkı‘ olduğu ma‘lûm-ı hazret-i Cihân-dârî olmağla, bu makūle emre9 mü-
tecâsiri katli bedeli Kıbrıs’a nefy ü iclâsı âhara bâ‘is-i gûşmâl kılındı10.

Vukū‘-i harîk
Sene-i merkūme zilka‘desinin sekizinci gicesi11 sâ‘at altıda iken Sultân
Mehmed’de Karaman’da bir dükkândan âteş ser-zede-i zuhûr olup, bir ta-
rafı Şekerciler Hânı’na ve bir tarafı Taşcılar Hânı’na dahi aşağı doğru vâfir
dekâkîn ve büyût muhterik olup, bi-emrillâhi Te‘âlâ iştidâd bulmadan mun-
tafî oldu.
Bu hılâlde Selânik’den ma‘zûl Uncu-zâde Mustafa Efendi’ye, Kazâ’-i Mısır
ve Belgrad Kazâsı, Müslim-zâde Efendi’ye ve Bosna Kazâsı, Bursevî12 Kādî-zâ-
de Efendi’ye bâ-hatt-ı hümâyûn ve bâ-işâret-i ‘aliyye tevcîh [T2 161b] buyu-
ruldu.

1 11-20 Şevvâl 1176 = 25 Nisan-4 Mayıs 1763.


2 Seyyid T2, P : ― A2
3 Efendi A2 : ― T2, P
4 kimesne T2, P : ― A2
5 Mukāta‘ası A2 : ― T2, P
6 kizb ü hîle ile vesâyetini iddi‘â ve bu tarîkle T2, P : vesâyetini iddi‘â ile A2
7 hâlleri ile T2, P : hâlleriyle A2
8 ve T2 : ― A2
9 emre T2, P : ― A2
10 kılındı T2, P : + [Burada Arkeoloji nüshası sona ermektedir. Topkapı nüshasının bun-
dan sonraki yaklaşık 90 varağı Arkeoloji nüshasında yer almamaktadır] A2
11 8 Zilka‘de 1176 = 21 Mayıs 1763 Cumartesi.
12 Bursevî T2 : Bursa’dan P
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1113

İhrâc-ı Donanma-yı hümâyûn be-cânib-i Bahr-i Sefîd bi-vechi’l-‘âdeti


Sene-i merkūme zilka‘desinin yedinci günü1 beher sene cânib-i Bahr-i
Sefîd’e ihrâcı mu‘tâd olan Donanma-yı hümâyûn kalyonları müretteb ve mü-
kemmel takımları ile2 ve Başdarda-i hümâyûn ve sâ’ir3 çekdirme sefîneleri ve
firkateleri Yalı-köşkü pîş-gâhından tob şenlikleri ile mürûr ve ol günde huzûr-ı
hümâyûnda mu‘tâd-ı kadîm üzere Kapudan Paşa ve ümerâ’-i deryâ ve Kapu-
dâne ve Petrona ve Riyâle ve sâ’irleri4 merâsim-i zemîn-bûsîde îfây-ı darâ‘at
ve bendegî ve ilbâs-ı hila‘-i behiyye ile mazhar-ı nevâziş buyurulup, Kabataş
pîş-gâhında münâsib eyyâm oluncaya dek bir iki gün lenger-endâz-ı ikāmet,
ba‘dehû savb-ı me’mûrlarına şirâ‘-güşây-ı ‘azîmet oldular.

Nakl-i hümâyûn-ı Pâdişâhî ez-Serây-ı Cedîd-i hümâyûn


be-Sâhil-serây-ı ibtihâc-mâye-i Kara-ağac
Sene-i merkūme zilka‘desinin yirminci mübârek erbi‘â günü5 hazret-i
Şehriyâr-ı ‘âlem edâmallâhu ‘ömrahû ve şevketehû mâ-dâme’l-‘âlem6 efendi-
miz hazretleri Serây-ı Cedîd-i hümâyûn’dan mahatt-ı sürûr u ibtihâc olan
Sâhil-serây-ı Kara-ağac’a hezâr ve sad hezâr ‘izz ü iclâl ile sâ‘at-ı sa‘d ü şerefde
mânend-i âfitâb-ı ‘âlem-tâb bir burcdan burc-ı âhara tahvîlde niçe meserrât
ü hubûr meşhûd olduğu gibi nakl-i hümâyûn-ı [T2 162a] meserret-vüfûr
buyurdular. Fe-haysü ittecehtüm sa‘âdetküm selâmetühû ve yür‘îkümü’r-Rah-
mânü min-külli cânibin7 medlûlüyle her sükûn ü nühûz ve harekât-ı pür-be-
rekât-ı hümâyûnlarında ‘avn u savn-ı hazret-i Kird-gârî’de mahfûz olup,
bâ‘is-i âsâyiş-i ‘âlem olan zât-ı Şehriyârî’leri dâ’imâ8 safâ vü inbisât üzere

1 7 Zilka‘de 1176 = 20 Mayıs 1763 Cuma.


2 takımları ile P : takımlarıyla T2
3 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
4 sâ’irleri (‫ ) אئ ى‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾرﻟﺮى‬T2
5 20 Zilka‘de 1176 = 2 Haziran 1763 Perşembe. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
6 “ ‫ـ ه و ـ כ ــאدام ا א ـ‬ ‫ = ادام ا‬Allah onun ömrünü ve büyüklüğünü dünya durdukça
dâim eylesin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
7 “ ‫ـ ـ כ אـ‬ ‫و כـ ا‬ ‫ = ـ ا ـ ــא כ ـ‬Yöneldiğiniz yerde O’nun sela-
meti sizi destekler ve Rahmân sizi her yerde gözetir” anlamına gelen Arapça cümledir.
8 dâ’imâ (‫ )دائ א‬P : ‫ دا ٴﯾﻣﺎ‬T2
1114 MEHMED HÂKİM EFENDİ

müstağrak-ı füyûzât ve tevfîkāt-ı Rahmânî ola, âmîn bi-hürmet-i Seyyi-


di’l-mürselîn.
Yine sene-i merkūme zilka‘desinin evâhırında1 Muhâsebe-i Anadolu-yı
sâbık Resmî Ahmed Efendi, Devlet-i ‘aliyye’den Grandebur tarafına sefâret ile
me’mûr ve ilbâs-ı hil‘at olundu.
Bu târîhde2 Gelibolu’da mütekā‘iden mukīm olan Firârî Mustafa Paşa’ya
karîha-i hümâyûndan Vezâret’i ibkāsıyla Sivas Eyâleti tevcîh ve sâbıkı Silah-
dâr Mehmed Paşa’ya Eyâlet-i3 Aydın ve Çeteci Kethudâsı Sâlih Ağa’ya rütbe-i
Mîr-i mîrânî ile Adana Eyâleti bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh ü ihsân buyuruldu.

Vefât-ı Kubbe Şeyhi


Sene-i merkūme ‘îd-i adhâsının ‘arefe günü4 kibâr-ı sâlihînden ve meşâ-
yih-i Kādiriyye’nin mazanne-i kirâmından Kubbe Şeyhi demekle ma‘rûf, pîr
ü ihtiyâr ve bakıyye-i sülehâ-i ebrâr, mürşid ü kâmil dâr-ı fenâdan ‘âlem-i
bekāya rihlet eylediler; rahmetullâhi ‘aleyhi rahmeten vâsi‘aten5. [T2 162b]
Vefâtlarından üç gün mukaddem Şeyhulislâm Dürrî-zâde Efendi’ye bir
dervîşlerini gönderüp: “Bizim zâviyemizi bu dervîşe işâretlerin recâ ederim”
deyü iltimâslarında Şeyhulislâm Efendi ‘ârif ü âgāh bir zât-ı muhterem olmağ-
la: “Allâhu a‘lem6 Şeyh Efendi’nin irtihâlleri karîb olmak gerek” deyü buyu-
rurlar ve işâret ederler. Vâkı‘â ücüncü gün vefât buyururlar. Bu makūle ahvâl
sülehâdan kati çok kerre vukū‘ bulmuşdur.

Zikr-i mu‘âyede-i ‘îd-i adhâ


Sene-i merkūme zilhiccesinin beşinci günü7 Sadrıa‘zam Hamza Paşa resm-i
kadîm üzere Dâ’ire-i8 Âsafî-şiyem’leriyle Şeyhulislâm hazretlerine teşrîf ve

1 21-30 Zilka‘de 1176 = 3-12 Haziran 1763.


2 21-30 Zilka‘de 1176 = 3-12 Haziran 1763.
3 Eyâlet-i P : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] T2
4 9 Zilhicce 1176 = 21 Haziran 1763 Salı.
5 “ ‫ـ ر ـ وا ـ‬ ‫ = ر ـ ا‬Allah’ın geniş rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
6 “ ‫ = ا ا‬Allah en iyi bilendir” anlamına gelen Arapça deyiştir.
7 5 Zilhicce 1176 = 17 Haziran 1763 Cuma.
8 Dâ’ire-i (‫ )دائ ٴه‬P : ‫ره‬
‫ دا ٴﯾ ٴ‬T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1115

mu‘âyedeye mübâşeret ve ertesi gün1 ‘ulemâ’-i ‘izâm ve sudûr-ı fihâm ‘ale’t-


tertîb Serây-ı Sadr-ı mu‘allâ’ya kudûm ve ‘arefe gününe2 değin bi’l-cümle a‘yân
ve ricâl-i Devlet mu‘tâd üzere tebrîk-i ‘îd-i sa‘îd içün mu‘âyedeye müsâra‘at ve
onuncu gicesi3 erkân-ı Devlet ‘ale’l-‘umûm Serây-ı vâlây-ı Pâdişâhî’de takbîl-i
dâmen-i Devlet-i ‘inâyet-me’men’leriyçün saff-beste-i makām-ı hıdmet olup:

Ne dâmen-i4 ‘azamet me’men-i ‘inâyet kim


Olur o dâmeni takbîl içün bu ‘îd-i sa‘îd
Ne dâmen-i kerem-i Şâh-ı bu’l-me‘âtî kim
Şifâha mültesem etmiş anı Hudây-ı Mecîd

medlûlü üzere ‘ale’s-seher dâmen-bûs-ı hazret-i Şâhî ile şeref-yâb ve şevket-


lü Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh hazretleri edây-ı salât-ı ‘îd-i sa‘îd içün [T2 163a]
müzeyyen alay-ı vâlây-ı cihân-ârâ ile cedd-i emcedleri Sultân Ahmed Hân
‘aleyhi’r-rahmetü ve’r-rıdvân5 hazretlerinin Câmi‘-i şerîfi’ne ‘inân-tâb-ı ‘azamet
ü iclâl6 oldular.
Yine târîh-i mezbûrda mâh-ı zilhicce evâhırında7 Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel
el-Hâc ‘Abdî Efendi ‘azl ve Tersâne-i ‘âmire Emîni Râkım el-Hâc Mehmed
Efendi, Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel8 ve ‘Âtıf-zâde ‘Ömer Efendi, Emânet-i Tersâ-
ne ile be-kâm buyuruldu.
Garîbe: Sene-i merkūme zilhiccesinin yirmi üçüncü gicesi9 sâ‘at ikiyi
mürûrunda âsümânda cihet-i şarkī ile garbî miyânında iltihâb-ı âteş gibi bir
şey’ zuhûr ve ıtfâ’-i harîka me’mûr zâbitân tâ’ifelerinin10 ba‘zısı müteheyyi’ olup
ve Tersâne’de Çorlulu Câmi‘-i şerîfi’ne ve ba‘zı mahallâta sâ‘ika nüzûl eyledi.

1 6 Zilhicce 1176 = 18 Haziran 1763 Cumartesi.


2 9 Zilhicce 1176 = 21 Haziran 1763 Salı.
3 10 Zilhicce 1176 = 22 Haziran 1763 Çarşamba.
4 dâmen-i T2 : ‫ دا א‬P
5 “‫ـ و ا ـ ان‬ ‫ = ـ ا‬Allah’ın rahmeti ve rızâsı onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
6 ü iclâl T2 : ― P
7 21-29 Zilhicce 1176 = 3-11 Temmuz 1763.
8 Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel [Metinde “Evvel” kelimesinden sonra yazılmış olan “el-Hâc
‘Abdî üzere” kelimelerinin üzeri çizilmiştir] T2 : ― P
9 23 Zilhicce 1176 = 5 Temmuz 1763 Salı.
10 tâ’ifelerinin (‫כ‬ ‫ ) אئ‬P : ‫ طﺎ ٴﯾﻓﮫ ﻟﺮﯾﻨﻚ‬T2
1116 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Duhûl-i1 muharremü’l-harâm: İşbu sene mi’e ve elf ve seb‘ ve seb‘înin


duhûl-i muharremü’l-harâmı yevmü’l-isneyne2 tesâdüf eyledi.

İhrâc-ı mevâcib-i kıst-ı vâhid bi-hükmi’l-mu‘tâd


Yine sene-i merkūme mâh-ı muharremü’l-harâmının on altıncı sülesâ
günü3 Dîvân-ı hümâyûn’da tavâ’if-i4 askeriyye-i zafer-rehberin müstehak ol-
dukları bir kıst mevâcibleri ‘an-nakdin Hazîne-i ‘âmire’den5 ihrâc ve herkes
havsala-i isti‘dâdlarına göre mevâcib-i mezkûreyi tevzî‘ u i‘tâda hisse-yâb-ı
nevâl-i zülâl-i ihsân-ı Pâdişâhî olmuşlardır.
Mevâcib-i mezkûrenin [T2 163b] ihrâcı gününden Sadrıa‘zam hazretleri
Kapu’da tevzî‘ u taksîm ve i‘tâya şurû‘ ve hıtâm-ı devrde mahz-ı kerem ve
nevâziş-i hazret-i Sadr-ı kerîm içün ‘âdet-i seniyye-i Cihân-dârî ve deyde-
ne-i kadîme-i zât-ı vâlây-ı Şehriyârî’leri üzere hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf ve bir
sevb-i semmûr-ı mûcibü’s-sürûr ve hançer-i mücevher ile Musâhib-i hazret-i
Şehriyârî Cevher Ağa Bâb-ı Sadrıa‘zamî’ye şeref-res-i vürûd ve ‘âdet üzere ic-
rây-ı merâsim-i istikbâl ve ‘alâ-vechi’l-ibcâl kırâ’at-ı hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf
ve lebs-i6 hil‘at-ı münîf ve hancer-i mücevher, zîb-i kemer-i Sadr-ı ‘âlî-güher
kılındıkdan sonra taraf-ı Sadrıa‘zamî’den Ağa-yı mûmâ ileyhe ferve-i semmûr
ve ‘atıyye-i cezîle ve levâhıkāt [ve] etbâ‘larına dahi surreler ve hila‘-i seniyyeler
iksâ vü ihsânıyla îfây-ı sürûr-ı mevfûr buyuruldu7.

1 duhûl-i T2 : + [Bu kelime başlayan satırın hizâsına vr. 72a’nın sol tarafına “1177”
yazılmıştır] P
2 1 Muharrem 1177 = 12 Temmuz 1763 Salı. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim istifâ-
de ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynaklanmış
olmalıdır.
3 16 Muharrem 1177 = 27 Temmuz 1763 Çarşamba. Metnimizdeki günün tarihi ile
bizim istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden
kaynaklanmış olmalıdır.
4 tavâ’if-i (‫ )طﻮا ٴﯾف‬T2 : tavâyif-i ( ‫ ) ا‬P
5 ‘âmire’den T2 : ‘âmire’de P
6 lebs-i T2 : esb-i P
7 buyuruldu T2 : buyurdular P
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1117

‘Azl- Kādî-i İstanbul ve gayrân


Sene-i merkūme muharremü’l-harâmı evâhırında1 İstanbul Kadısı olan
‘Âtıf Efendi îfây-ı müddetiyle Kazâ’-i İstanbul’dan ‘azl ve Nebîh Efendi, Kazâ’-i
İstanbul ile mükerrem olup ve Sadr-ı Anadolu merhûm Şeyhulislâm-ı sâbık
Seyyid Mustafa-zâde es-Seyyid ‘Abdullah Efendi müddet-i ‘âdiyelerin îfâ ve
yine istihkāk-ı zâtî ve zemâniyle lâyık u sezâ-vâr olan Nâfiz Efendi cenâbları
Sadr-ı Anadolu [T2 164a] ile ilbâs-ı hil‘at buyuruldu.
Ve bu esnâda Bostâncı-başı Ağa dahi ‘azl ve Hâsekî Ağa, Bostâncı-başı ve
Karakulluk, Hâsekî Ağalığ’a ilbâs-ı hil‘at olundular. Ve Bostâniyân Oda-başısı
Edirne Bostâncı-başılığı ile be-kâm buyuruldu.
Yine evâhır-ı mâh-ı mezbûrda2 Mollacık-zâde ‘Ali Ağa Çavuş-başılık’dan
‘azl ve Re’îsülküttâb-ı sâbık Recâyî Mehmed Efendi, Dîvân-ı ‘âlî Çavuş-başılı-
ğı’na ilbâs-ı hil‘at olundu.
Vukū‘-i harîk-ı cüz’î
Yine sene-i merkūme muharremi evâhırında3 Sipâh Kalemi Baş-halî-
fesi Seyyid Mustafa Bey, Dâvûd-paşa kurbunda olan hânesi ve bir iki gün
mürûrunda Muhallefât Halîfesi’nin Taş-kassâb’da olan hânesi muhterik olup,
muhallefât-ı mîrî defterleri muhterik olmağla: “Mîrî kâtibleri defterlerinden
mümkin mertebe tedârük olunup, hulefâ’-i aklâm kâyinen men-kâne bir dahi
defterlerini hânelerine getürmeyüp, her ahşâm Fazlı-paşa’da Defter-hâne’ye
vaz‘ eyleyeler” deyü tenbîh ve fermân buyuruldu.
Ve selh-i muharremde leyle-i erbi‘â4 ‘inde’l-gurûb cevv-i semâda mânend-i
âteş-i iltihâb-ı ‘azîm bedîdâr olup, derhâl biri Fenâr’da ve biri Eyyûb’de Çömlek-
ciler’de ihrâk zuhûr ve birkaç hâne muhterik ve bi-emrillâhi Te‘âlâ mündefi‘ oldu.
Ve bu esnâda İncir Köyü’nde Seyyid5 Tâhir’in binâ etdirdiği ba‘zı dekâkîn
ve kahveleri gelan [T2 164b] giden seyirci makūlelerinin kesret ü zihâmı ha-

1 21-30 Muharrem 1177 = 1-10 Ağustos 1763.


2 21-30 Muharrem 1177 = 1-10 Ağustos 1763.
3 21-30 Muharrem 1177 = 1-10 Ağustos 1763.
4 1 Muharrem 1177 = 12 Temmuz 1763 Salı. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
5 Seyyid T2 : ― P
1118 MEHMED HÂKİM EFENDİ

sebiyle Terekeci-başı ta‘yîn ve tesmîr ve hedm olundu. Eyyâm-ı sayf ve behârda


böyle ferah-zâ mahallerden zihâm-ı halkı men‘, ya ol mevzı‘ı hedm, yâhûd
yesâğ ve men‘-i küllî ile olmağa muhtâcdır.

Vefât-ı Kādî-i Medîne-i münevvere


Mevâlî-i kirâmdan hâlâ Medîne-i münevvere Kazâsı ile müteşerrif olan
Yahyâ-zâde Efendi ol Taybe-i tayyibe’de ‘âzim-i gülşen-serây-ı bekā oldular;
rahmetullâhi ‘aleyh1.
Ve Vezîr Firârî Mustafa Paşa bundan akdem mütekā‘idîn-i vüzerâya ihsân bu-
yurulan medâr ü me‘âş ile Gelibolu’da mütekā‘iden birkaç seneden berü mukīm
ve devâm-ı du‘ây-ı Şehen-şâhî’de müstedîm idi. Sene-i merkūme zilka‘desinde2
kemâ-kân Vezâret’i ibkāsıyla müşârun ileyhe İnebahtı tevcîh ve savb-ı me’mûru-
na râhî iken, Yenişehir’e vusûlünde bi-emrillâh hastalanup, “Ve mâ tedrî nefsün
bi-eyyi arzın temût”3 medlûlüyle anda vefât eyledi; rahmetullâhi ‘aleyh4.
Müşârun ileyh Kayseriyyü’l-asl olup, Kitâbet-i Dârussa‘âde5 ve Dîvân
Hâceliği ve Kethudây-ı Sadrıa‘zamî, ba‘dehû rütbe-i Vezâret ile kâm-yâb ol-
duğu zemânlarından6 berü hüsn-i etvâr ile ma‘rûf idi. Ve bu târîhde7 Kâ-
mil Ahmed Paşa dahi Kandiye Muhâfızı iken Kandiye Defteri hıdmetine
[T2 165a] ta‘yîn olunan bir kimesne husûsıyçün Rikâb-ı hümâyûn’a ref‘-i
ruk‘a-i iştikâ olunup, Vezâret’i ref‘ ve Cezîre-i Resimo’da ikāmete me’mûr bu-
yurulmuşidi. Evâhır-ı saferu’l-hayrda8 Vezâret’i ibkā ve İnebahtı mansıbı ile be-
kâm buyuruldu.

Vukū‘-i harîk der-Üsküdar


Sene-i merkūme mâh-ı saferu’l-hayrının yirmi üçüncü hamîs gice-
9
si ‘ale’s-sabâh Üsküdar’da harîk zuhûr ve iştidâd-ı rîh ile dört beş kol olup,

1 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
2 1-30 Zilka‘de 1177 = 2-31 Mayıs 1764.
3 “‫ = و ــא ــ رى ــ ــאى ارض ــ ت‬Yine hiç kimse nerede öleceğini bilemez” anlamına
gelen bu ifâde Kurân, Lokmân 31/34. âyetin sonlarında yer alan bir kısmıdır.
4 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
5 Dârussa‘âde T2 : Dârussa‘âdet P
6 zemânlarından P : zemânlardan T2
7 1-30 Zilka‘de 1177 = 2-31 Mayıs 1764.
8 21-29 Safer 1177 = 31 Ağustos-8 Eylül 1763.
9 23 Safer 1177 = 2 Eylül 1763 Cuma. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim istifâde ettiği-
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1119

temâm on sekiz sâ‘at mütemâdî oldu. Katı vâfir büyût ve dekâkîn münhedim
ve muhterik oldu. Ve yine isneyn gicesi1 İstanbul’da Taş-kassâb’da birkaç hâne
muhterik olup, bi-emrillâh muntafî oldu.

Yesâğ-ı nâkıs-ı altûn der-bey‘ ü şirâ ve gayrân


Sene-i merkūme rebî‘ulevveli gurresinde2 miyân-ı halkda bey‘ ü şirâ ve
ahz ü ‘itâda altûn envâ‘ından temâmü’l-vezn bulunmayup, fecere-i Yehûd
ve ba‘zı Ermeni sarrâfları ve gayrîler zikr olunan altûn envâ‘ının kenârı-
nı kass ile mikdâr-ı ‘âdiyesinden noksân-ı fâhişe tenzîl ve bey‘ ü şirâ ve
mu‘âmelâtda niçe dürlü nizâ‘ u hiyel ve tağrîr u gadre mü’eddî olmağla,
bunun ‘ilâcı bi’l-külliyye3 Âsitâne-i ‘aliyye’de ve sâ’ir4 memâlik-i mahrûse-
de dirhemi mikdârından [T2 165b] nâkıs altûn geçmemek üzere yesâğ ve
tenbîh ve fermâna muhtâc olduğundan: “Ba‘de’l-yevm nâkıs altûn geçme-
yüp, Darb-hâne-i ‘âmire’ye getüreler, beyâz akça ile bedel yâhûd sarrâflara
verildikde, noksânı üzere bozup sarrâf dahi makass ile kat‘ ve Darb-hâne’ye
getüre ve beyâz akça ala. Bu tenbîhden sonra her kimin elinde nâkıs altûn
bulunur ise cezâsı tertîb olunur” deyü Bedestân’da taraf taraf nidâ vü i‘lân
olundu.

Nakl-i hümâyûn-ı Şehen-şâhî ez-Hadîka-i Kara-ağac


be-Serây-ı Cedîd-i ‘âmire-i hümâyûn bi’s-sa‘âdeti ve’l-ikbâl
Yine sene-i merkūme rebî‘ulevvelinin onuncu mübârek sebt günü5 ha-
deka-i sürûr u ibtihâc olan Hadîka-i hümâyûn-ı Kara-ağac’dan nev-‘ammâ
hevâların i‘tidâli bürûdet ve sermâya tebeddülü müşâhedesiyle Serây-ı Cedîd-i
hümâyûn’a nakl ü tahvîlde niçe meserrât-ı lâ-yuhsâ husûlü meşhûd olduğun-
dan mâ‘adâ, kırâ’at-ı Mevlid-i Nebevî ‘aleyhi efdalu’t-tahiyyeti ve’t-teslîm6 içün

miz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynaklanmış olmalıdır.
1 26 Safer 1177 = 5 Eylül 1763 Pazartesi.
2 1 Rebî‘ulevvel 1177 = 9 Eylül 1763 Cuma.
3 bi’l-külliyye P : bi’l-külliyyeti T2
4 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
5 10 Rebî‘ulevvel 1177 = 18 Eylül 1763 Pazar. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
6 “ ‫ = ـ ا ـ ا ـ وا ـ‬Selâmın en fazîletlisi O’nun üzerine olsun” anlamına gelen
1120 MEHMED HÂKİM EFENDİ

şeref-i ihtimâm ve teheyyü’-i tâm bulunmak kerâmetini ihrâz ve hem âfitâb-ı


‘âlem-tâbın her mevsimde bir burc-ı şerefe tahvîli mûcib-i sa‘d-ihtizâz (‫)ا ــ ار‬
olduğu ecilden hezâr ve sad hezâr sa‘âdet ü iclâl ve yümn ü ikbâl ile ol mahall-i
cân-fezâdan Serây-ı Cedîd-i hümâyûn’a gül-gûn-rân-ı ‘azîmet ü iclâl oldular.
Li-nâmıkıhî1:

Serây-ı Pâdişâhî hem-çû-cân ez-behr-i ân âmed


Ki cân âmed2 der û ya‘nî Şehen-şâh-ı cihân âmed [T2 166a]
Der-ân vâlâ serây-be-güşâ nazar v’ân geh temâşâ-kün
Ki rûy-ı devlet ü3 ikbâl ez her-sû ‘iyân âmed 4

Hânden-i Mevlid-i Nebevî ‘aleyhi efdalü’t-tahiyyeti ve’t-teslîm5


be-Câmi‘-i Sultân Ahmed Hân ‘aleyhi’r-rahmetü ve’r-rıdvân6
Yine mâh-ı merkūmun mübârek on ikinci günü7 kırâ’at-ı manzûme-i cev-
her-nisâr-ı8 Mevlid-i Nebevî ve ‘ıkdü’l-le’âl-i mîlâd-ı Mustafavî ‘aleyhi’t-ta-
hiyyetü ve’t-teslîm9 içün ‘âdet-i hasene-i mülûk-ı ‘Osmânî ve deydene-i müs-
tahsene-i havâkīn-i Cihân-bânî üzere merhûm cennet-mekân Sultân Ahmed
Hân Câmi‘-i şerîfi’ne Şeyhulislâm sellemehü’s-Selâm10 ve sudûr-ı kirâm ve
mevâlî-i ‘izâm ve11 da‘vet olunmaları mu‘tâd olan erkân-ı Devlet bi’l-cümle

ve Peygamberimize yapılan Arapça duâdır.


1 li-nâmıkıhî T2 : ― P
2 âmed T2 : ‫ ا ر‬P
3 devlet ü T2 : devlet-i P
4 “ ‫אه אن ا‬ ‫ن אن از ان ا * כ אن ا در و‬ ‫اى אد א‬
‫ا כ ــא ـ وا כـ א ــאכ * כـ روى دو ـ وا ــאل از ـ ـ ــאن ا ـ‬ ‫ = دران وا‬Pâdişâh’ın sara-
yı o yüzden cân gibi geldi. Şâhlar şâhı geldiği için, ona cân geldi. Her taraftan devlet ve
ikbâlin açık bir şekilde geldiği o anda; saray açan bakışı, o yükseklikte seyret” anlamına
gelen Farsça bir şiirdir.
5 “ ‫ = ـ ا ـ ا ـ وا ـ‬Selâmın en fazîletlisi O’nun üzerine olsun” anlamına gelen
ve Peygamberimize yapılan Arapça duâdır.
6 “‫ـ و ا ـ ان‬ ‫ = ـ ا‬Allah’ın rahmeti ve rızâsı onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
7 12 Rebî‘ulevvel 1177 = 20 Eylül 1763 Salı.
8 nisâr-ı T2 : ‫ א‬P
9 “ ‫وا‬ ‫ا‬ = Allah’ın selâmı onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
10 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
11 ve T2 : ― P
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1121

şeref-i ictimâ‘-i huzûr ve Sadrıa‘zam hazretleri dahi ol cem‘-i lâmi‘u’n-nûr-


da zîb-ârây-ı mahfil-i sürûr olup, Şehen-şâh-ı ‘âlem ve Nigeh-bân-ı cümle-i
ümem halledallâhu mülkehû ve ebbede1 saltanatehû2 hazretleri dahi mükem-
mel alay-ı vâlâ ile mahfil-i hümâyûnu teşrîf ve cümle kulları kad-hamîde-i
ta‘zîm olduklarından sonra, meşâyih-i kürsî-nişîn ve huffâz-ı nazm-ı mübîn
birer ‘aşr-ı Kur’ân-ı kerîm tilâvetiyle du‘â ve va‘z u senâ ve hıtâm-ı âmînde
mevlid-hânân ve tevşîh-âverân dahi elhân-ı ‘andelîbâne ile nazm-ı mîlâd-ı
Nebevî ‘aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm3a âgāz ve hıtâm-ı kırâ’at-ı manzûme-i şerî-
fede taraf-ı Şehen-şâhî’den hila‘-i nefîse ve ‘atâyây-ı cezîle her biri mesrûr u
mecbûr buyurulup, devâm-ı du‘ây-ı devlet-i hazret-i Şehen-şâhî îfâsıyla ‘avdet
[T2 166b] ve Şehriyâr-ı ‘âlem ve Tâc-dâr-ı ekrem hazretleri hezâr ve sad hezâr
yümn ü ikbâl ve sa‘âdet ü iclâl ile Serây-ı Cedîd-i hümâyûn’a ‘atf-ı ‘inân-ı
‘azîmet buyurdular.

[Vefât-ı vâlide-i Kırım Girây Hân]


Ve bu esnâda hâlâ celâdetlü Kırım Girây Hân hazretlerinin vâlide-i mâ-
cideleri ‘âzim-i hacc-ı Beytullâhi’l-harâm olup, Âsitâne-i ‘aliyye’ye vürûd ve
taraf-ı hazret-i Şehen-şâhî’den ziyâde ikrâm ü ihtirâm ve Mîru’l-hâcc-ı Şâm
Vezîr ‘Osmân Paşa’ya ve sâ’ir4 esnâ’-i râhda olan vüzerâ vü ümerâ ve hükkâ-
ma zehâb ü iyâblarında hıdmet-i lâzimeleri ru’yet ve itmâmıyçün tahrîr ve
bi-husûsihî siyâdetlü Şerîf-i Mekke-i mükerreme Şerîf Müsâ‘id cenâblarına
dahi tavsıyye-nâme-i behiyye tahrîr ve mahsûs-ı taraf-ı Devlet-i ‘aliyye’den
teşrîfât-ı hümâyûn ile ta‘yîn olunan bendelerine ve Surre-i Haremeyni’ş-şerî-
feyn5 ile me’mûr u râhî kılınan Mısırlı el-Hâc Hüseyn ile hem-râh-ı revâhil-i
merâhil ü menâzil hıdmetlerinde olmalarıyçün tenbîh-i ekîd6 buyurulup,
bi-selâmetillâhi Te‘âlâ Mekke-i mükerreme’ye vusûl ve itmâm-ı hacc-ı şerîf
ve yine tarîk-ı huccâc-ı Şâmî ile ‘avdetlerinde ‘Âsî-hurmâ (‫ر ــא‬ ‫ ) א ــ‬nâm

1 ebbede P : eyyede T2
2 “ ‫ = ــ ا כــ وا ــ ــ‬Allah onun mülkünü ve saltanatını sonsuz kılsın” anlamına
gelen Arapça duâdır.
3 “‫ = ـ ا ـ ة وا ـ م‬Salât ve selâm O’nun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâ-
dır.
4 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
5 Haremeyni’ş-şerîfeyn P : Haremeyn-i şerîfeyn T2
6 ekîd T2 : te’kîd P
1122 MEHMED HÂKİM EFENDİ

mahalle vusûllerinde hâtûn-ı mûmâ ileyhâ hastalanup, dâr-ı ‘ukbâya irtihâl


eyledi. Hademe ve etbâ‘ ve cevârî ve eşyâsı zabt ve defter olunup, mezkûr
Surre Emîni el-Hâc Hüseyn ile Âsitâne-i ‘aliyye’ye1 getürülüp, Hân-ı ‘âlî-şân
[T2 167a] taraflarına bi-temâmihî ve kemâlihî irsâl buyuruldu.

Havâdisât-ı tarîk-ı hacc-ı Şâmî ve tarîk-ı Mısrî ‘alâ-sebîli’l-icmâl


Ma‘lûm-ı erbâb-ı ‘ukūldür ki, umûr-ı mühimme-i hacc-ı şerîf lâzime-
tü’l-ihtimâm olan mehâmm-ı ‘azîmeden olmağla şevketlü, kerâmetlü Pâdişâh-ı
‘âlem-penâh hazretleri gerek tarîk-ı hacc-ı Şâmî ve gerek tarîk-ı kāfile-i Mıs-
rî’de âsâyiş ve râhat-ı huccâc-ı Müslimîn içün ziyâde bezl-i nakdîne-i himmet
buyurup, zehâb ü iyâblarında mîru’l-hâclara tahsîs u ta‘yîn olunan mebâliğ
ve mesârifin ez‘âfını i‘tâ ve levâzım-ı mühimmât-ı hacda tevfîr u teksîr üzere
ihtimâm olunmak içün sa‘y-ı cezîl ve bezl-i cemîlleri hadd-i tafsîlden müstağ-
nîdir. Bi-‘inâyetillâh huccâc-ı Müslimîn zehâb ü iyâblarında selâmet-i kâmile
ile müreffehü’l-bâl ve sâlimü’l-ahvâl mahallerine vâsıl oldular.
Bu tâyife-i ‘Urbân eşkıyâları sefele-i nâsdan olmalarıyla, kāfile-i hacc-ı
Mısrî zehâblarında Mîru’l-hâcc-ı Mısrî olan Kişkiş ( ‫ــכ‬ ِ ‫)כ‬ِ Hüseyn Bey ile
bir şirzime-i menkûse sûret-i cidâle mütecâsir ve mîr-i mûmâ ileyh bunlardan
birkaç bellü başlularını katl ve i‘dâm ve cezây-ı sezâlarını icrâ ile hadlerini bil-
dirmeğe kıyâm eyledi. Bir dahi ol gürûh-ı mefâsidden bir şey zuhûr etmeyüp,
hîn-i ‘avdetlerinde sâlimen ve âminen Mısır’a duhûl eylediler.

Havâdis-i tâ’ife-i2 Gürciyân-ı [T2 167b] Acıkbaş ve gayrân


Tâ’ife-i3 müşettete-i Gürciyân, Çıldır Vâlîsi olan vüzerây-ı ‘izâma beher
sene vere geldikleri ‘âdet-i me’lûfeleri zâbita-i itâ‘atlarına vesîle olan hâlât-
dan olup, ol havâlîde olan Ahısha ve Kütatis ve sâ’ir4 kasabât ü kurâda olan
tâ’ife-i5 tüccârın dahi bunlar ile ahz ü ‘atâ ve mu‘âmelâtları cârî olduğu vech
üzere iken, ‘âdet ve nizâm-ı itâ‘atları muhtell olup, niçe niçe mefâsidin zuhû-
ru ile ‘isyân ü tuğyânları zâhir ve Tiflis Gürcüleri ile ittifâk ve tecemmu‘ları

1 ‘aliyye’ye P : ‘aliyye T2
2 tâ’ife-i ( ‫ ) אئ ٴ‬P : ‫ طﺎ ٴﯾﻓﮫ‬T2
3 tâ’ife-i ( ‫ ) אئ ٴ‬P : ‫ طﺎ ٴﯾﻓﮫ‬T2
4 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
5 tâ’ife-i ( ‫ ) אئ ٴ‬P : ‫ طﺎ ٴﯾﻓﮫ‬T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1123

nümâyân olmağla, Erzurum Vâlîsi ‘Abdurrahmân Paşa ol havâlînin tanzîm-i


umûrıyçün ta‘yîn ü me’mûr buyuruldu.
Bu esnâda hâcegân-ı Dîvânî’den Yenişehirli ‘Osmân Efendi nâm kimesne1
Limni Cezîresi’ne nefy ü iclâ olundu. Ve Baş-muhâsebe olan Hâşim ‘Ali Bey
Edirne’de Üç-şerefeli Câmi‘-i şerîfi ta‘mîrine me’mûr u râhî kılındı.

[Vukū‘-i harîk-ı cüz’î]


Ve yine selh-i rebî‘ulâhırda2 Rumeli-hisârı’nda[n] tâ Balta-limânı’na dek
beş on ‘aded sâhil-hâneler ve ertesi gice3 ‘Azab-kapusu’nda birkaç mahal muh-
terik oldu.

İhrâc-ı mevâcib-i kıst-ı vâhid bi-hükmi’l-mu‘tâd


Yine sene-i merkūme rebî‘ulâhırının on altıncı sülesâ günü4 Dîvân-ı
hümâyûn’da tavâ’if-i5 askeriyye-i zafer-rehberin müstehak oldukları bir kıst
mevâcibleri [T2 168a] ‘an-nakdin Hazîne-i hümâyûn’dan ihrâc ve herke-
se havsala-i isti‘dâdına göre mevâcib-i mezkûreyi tevzî‘ u i‘tâ ve hisse-yâb-ı
nevâl-i zülâl-i ihsân-ı Pâdişâhî olmuşlardır.
Mevâcib-i mezkûreyi ihrâcı gününden Sadrıa‘zam hazretleri Kapu’da tevzî‘
u taksîm ve ‘âdet-i kadîme üzere devr günü hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf ve hil‘at-ı
semmûr-ı mûcibü’s-sürûr ve hançer-i mücevher ile Hasoda-başı Ağa, Bâb-ı
Sadr-ı ‘âlî’ye şeref-res-i vürûd ve taraf-ı Sadrıa‘zamî’den ikrâm ü ihtirâmları
kemâ-yenbagī bezl-i gāyet-i mechûd buyuruldu6.

Sadr-ı Rûm-şüden-i Nakībü’l-eşrâf Mîrzâ-zâde Efendi ve gayrân


Sadr-ı Rûm ve Ser-etıbbâ’-i Hâssa Mehmed Refî‘ Efendi müddet-i ‘âdiye-
leri itmâmıyla Sadâret-i Rûm’dan infisâl ve Nakībü’l-eşrâf Mîrzâ-zâde Efendi

1 kimesne P : + [Bu kelimeden sonra yaklaşık bir satırlık bir kısmın üzeri kırmızı mürek-
keple okunamayacak dececede karalanmıştır] T2
2 29 Rebî‘ulâhır 1177 = 6 Kasım 1763 Pazar.
3 1 Cumâdelûlâ 1177 = 7 Kasım 1763 Pazartesi.
4 16 Rebî‘ulâhır 1177 = 24 Ekim 1763 Pazartesi. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
5 tavâ’if-i (‫ )طﻮا ٴﯾف‬T2 : tavâyif-i ( ‫ ) ا‬P
6 buyuruldu T2 : buyurdular P
1124 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Sadâret-i Rûm ile sene-i merkūme rebî‘ulâhırının üçüncü günü1 tekrîm ü ib-
câl buyuruldu.
Ve Birâder-zâde Ya‘kūb Efendi dahi Diyârbekir Mevleviyyeti’yle be-kâm
oldu. Ve Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başılarından Mi‘mâr-ı Hâssa Ahmed Ağa fevt
olup, Sadrıa‘zam Hamza Paşa Kapucular Kethudâsı Tâhir Ağa, Mi‘mâr-başı-
lığ’a ilbâs-ı hil‘at olundu.

‘Azl-i Sadrıa‘zam Hamza Paşa ve teveccüh-i mühr-i hümâyûn


be-Vâlî-i Halebü’ş-şehbâ Sadr-ı esbak Mustafa Paşa
Sene-i merkūme rebî‘ulâhırının yirmi dördüncü [T2 168b] günü2 Sad-
rıa‘zam Hamza Paşa ‘azl ve Kandiye mansûbu ile ikrâm olunup, mecmû‘-i eşyâ
ve levâzım-ı Sadâret’i müşârun ileyhe ihsân buyuruldukdan sonra taraf-ı Şe-
hen-şâhî’den harc-ı râh ve îfây-ı düyûnu içün mebâliğ-i vefîre ihsân ü i‘tâsıyla
mecbûr u mesrûr buyuruldu.
Ve Kethudâ’-i Bevvâbîn-i hazret-i Şehriyârî Halîl Ağa da‘vet-i mühr-i
hümâyûn içün Sadr-ı esbak Vâlî-i Halebü’ş-şehbâ Mustafa Paşa hazretlerine
ta‘yîn ü râhî kılındı. Müşârun ileyh Hamza Paşa yetmiş yedi ramazânının yir-
mi dördüncü günü3 sâ‘at-ı şeref-i şemsde mühr-i hümâyûn ile be-kâm olup,
sene-i mezbûre rebî‘ulâhırının yine yirmi dördüncü günü4 mesned-i Sadâ-
ret’den ‘azl oldu. Müddet-i Sadâret’leri yedi ay olur. Çünki mühr-i hümâyûn
Mustafa Paşa hazretlerine teveccüh eyledi.
Yeniçeri Ağası Mehmed Ağa, rütbe-i vâlây-ı Vezâret ile Kā’im-makām-ı
Sadr-ı ‘âlî ve Kul Kethudâsı ‘Ömer Ağa, Yeniçeri Ağası ve Zağarcı-başı, Kul Ket-
hudâsı ve Ser-sensonî5, Zağarcı-başı ve Turnacı-başı, Ser-sensonî olup ocakları
kā‘idesi üzere silsile-i Bektâşiyân’a ber-vech-i tekrîm ilbâs-ı hil‘at olundu.

1 3 Rebî‘ulâhır 1177 = 11 Ekim 1763 Salı.


2 24 Rebî‘ulâhır 1177 = 1 Kasım 1763 Salı.
3 24 Ramazân 1177 = 27 Mart 1764 Salı.
4 24 Rebî‘ulâhır 1177 = 1 Kasım 1763 Salı.
5 Ser-sensonî T2 : ‫ כ‬P
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1125

Vürûd-ı haber-i vefât-ı Kâmil Ahmed Paşa


Sâbıkā Kandiye Muhâfızı iken Vezâret’i ref‘ ve Resimo’da mütekā‘iden ikā-
met üzere iken Râgıb Paşa vefâtından sonra Vezâret’i ibkāsıyla İnebahtı tevcîh1
ve savb-ı me’mûruna sefîne ile râhî iken [T2 169a] bi-emrillâhi Te‘âlâ muhâ-
lif-i rûzgâr ile sefîne girü dönüp, yine Hanya câniblerine tekarrub ve taşra
çıkılmak iktizâ eder. Birkaç gün ‘illet-i mizâcları iştidâd bulup, “Ve mâ tedrî
nefsün bi-eyyi arzın temût”2 medlûl-i şerîfi üzere dâr-ı bekāya irtihâl eylediler;
rahmetullâhi ‘aleyh3.
Merhûm hayli me‘ârif-âşinâ ve sâlah-ı hâli olup, kerîmü’t-tab‘ ve hayr-hâh
bir zât-ı muhterem idi. Ez-kadîm ba‘zı turuk-ı ‘aliyyeye intisâbı olmağla, mahsûs
hırka ve sübha ve seccâdesi bir mahalde mevzû‘ olup, leyâlî-i hâliyede vahîd ü
ferîd ol hırkayı lebs ve tâ sabâh iştigāl-i zikr ile imrâr-ı vakt ederler imiş. ‘Un-
vân-ı zâhire-i Vezâret’e bu reftâr-ı fakr ve mezellet-i hafiyye te’bîd ve şeref verece-
ği bî-iştibâhdır. Defter-hâne’de kitâbet ile meşgūl olduğu vakitden berü bu hâlet
üzere olduğunu ba‘zı mu‘temedün ‘aleyh kimesneler nakl eylemişlerdir.
Devlet-i ‘aliyye’de bir mikdâr eyyâm Riyâset ve Sadrıa‘zam Kethudâlığı ve
Şıkk-ı Evvel Defterdârlığı ile müstahdem olmuşidi. Bir lahîm ü cesîm zât olmağ-
la, “Sopa-salan Ahmed Efendi” deyü lisân-ı halkda müştehir olmuşidi. Sultân
‘Osmân Hân ‘aleyhi’r-rahmetü4 müddetlerinde Riyâset hıdmetiyle müstahdem
oldukda, bunun rezânet ü fetânetine muttali‘ olup: “Halkın [T2 169b] lisânın-
dan kimse sâlim olmaz, bu bir kâmil âdem, şimden sonra bunun mahlası Kâmil
olsun” buyurmuşlar. Eser-i nutk-ı hazret-i Pâdişâhî ile ol günden berü “Kâmil
Ahmed Efendi” deyü müştehir olup, Vezâret’lerinde dahi yazılan evâmir-i ‘aliy-
yede: “Vezîrim Kâmil Ahmed Paşa” ‘unvânıyla tahrîr olunurdu5.
Ve bu esnâda Sadr-ı esbak Hasan Paşa dâmâdı ‘Abdî Ağa ve Edirne Bostân-
cı-başısı Hüseyn Ağa ve hâcegândan Hâşim Efendi ve Kıbleli-zâde Mahmûd
Bey ve Subhî-zâde Efendi ve mevâlîden Yenişehir Kadısı iken Hâce-zâde Efen-
di hatfe unûfihim ‘âzimîn-i dâru’l-bekā oldular.

1 tevcîh T2 : teveccüh P
2 “‫ = و ــא ــ رى ــ ــאى ارض ــ ت‬Yine hiç kimse nerede öleceğini bilemez” anlamına
gelen bu ifâde Kurân, Lokmân 31/34. âyetin sonlarında yer alan bir kısmıdır.
3 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
4 “ ‫ا‬ = Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
5 olunurdu T2 : olunur P
1126 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Kudûm-ı Sadrıa‘zam Mustafa Paşa be-Âsitâne-i sa‘âdet ve


mükerrem-şüden-i mühr-i hümâyûn
İşbu sene-i1 seb‘ ve seb‘înin mâh-ı cumâdelâhırının2 ikinci hamîs günü3
Haleb’den Âsitâne-i sa‘âdet’e menzil-süvâr-ı isti‘câl-i vusûl ve eyyâm-ı şitâya
tesâdüf ile Üsküdar’da yemeklik merâsimi ‘afv olunup, Rikâb-ı hümâyûn’a
rû-mâl ve mühr-i hümâyûn ile be-kâm ve ilbâs-ı hil‘at-ı Sadâret ve Şeyhulis-
lâm sellemehü’s-Selâm4 Dürrî-zâde Efendi ma‘iyyetiyle ‘âdet üzere mükemmel
alay ile Serây-ı hümâyûn’dan Bâb-ı Sadrıa‘zamî’ye sâ‘at sekizde iken teşrîf ve
‘umûm-ı hil‘atları ilbâs buyuruldu.
Halebü’ş-şehbâ’dan temâm otuz dokuz günde Âsitâne’ye vusûlleri
[T2 170a] müyesser oldu. Bu def‘a mühürleri def‘a-i râbi‘a olur ki, ibtidâ
Mîrahûr-ı Evvel iken Sultân Mahmûd Hân hazretlerine ba‘de vefâtihî Sultân
‘Osmân cenâblarına iki def‘a -ki üç olur- şimdi Sultân Mustafa Hân efendimiz
hazretlerine ki def‘a-i râbi‘adır.
Hakk Te‘âlâ kudûm-ı meymenet-lüzûmların mübârek ve meymûn eyle-
yüp, dâ’imâ5 umûrlarında hayra muvaffak ve makrûn eyleye, âmîn bi-hür-
met-i Seyyidi’l-mürselîn. el-Mülûkü mülhemûn6 müfâdıyla hakkā ki Şehriyâr-ı
‘âlem ve Hidîv-i a‘zam halledallâhu mülkehû ve ebbede saltanatehû7 efendimiz
hazretleri her husûsda mülhem ve tevfîk-ı Bârî’ye muvaffak oldukları bî-işti-
bâhdır. Vezîr-i müşârun ileyh hadd-i zâtında:

Her bir engüşt ki bir mühr-i Sadâret lâyık


Her ser-i mûy ki bir kürk-i Vezâret şâyân

medlûlüne sâdık, kerîm ve sahî, ‘âkıl ve ‘âlim ve müttakī, melhûz-ı erbâb-ı


kulûb, hayr-hâh-ı Devlet, etvârı müstahsen ve mergūb olduğu delîl ü beyâna

1 sene-i T2 : sene-i ve P
2 cumâdelâhırının T2 : cemâziyelâhırının P
3 2 Cumâdelâhıre 1177 = 8 Aralık 1763 Perşembe.
4 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
5 dâ’imâ (‫ )دائ א‬P : ‫ دا ٴﯾﻣﺎ‬T2
6 “‫ــ ن‬ ‫ = ا ــ ك‬Padişahlar (Allah’ın) ilhâmına mazhar olmuş kimselerdir” anlamına
gelen Arapça bir atasözüdür; bkz. Yılmaz, age., II,700.
7 “ ‫ = ــ ا כــ وا ــ ــ‬Allah onun mülkünü ve saltanatını sonsuz kılsın” anlamına
gelen Arapça duâdır.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1127

muhtâc değildir.

‘Azl-i Kapudân-ı deryâ Süleymân Paşa ve gayrân


Bu târîhde1 Kapudân-ı deryâ Karabağlı Süleymân Paşa ‘alîl ü ihtiyâr ol-
mağla, mütekā‘iden Rodos’da ikāmete me’mûr ve senevî medâr-ı kifâfına vâfî
meblağ ta‘yîn ü ihsân buyuruldu. Ve Kā’im-makām Mehmed Paşa Deryâ Ka-
pudânlığ’a [T2 170b] ilbâs-ı hil‘at olundu. Karabağlı Vezîr2 Süleymân Pa-
şa’nın Kethudâsı ‘Ali Kethudâ nâm Sakızlı mühtediyyü’l-asl kimesne Donan-
ma-yı hümâyûn Bahr-i Sefîd’de iken Sakız’da ve Midillü Cezîresi’nde ba‘zı
fukarâya zulm ü te‘addî ve Kapudan Süleymân Paşa’yı tagrîr ve niçe niçe fezâ-
hat ve cesâreti nümâyân ve fukarâ’-i ra‘iyyet Rikâb-ı hümâyûn’a ‘arz-ı hâller
verüp, ahvâli gereği gibi tefahhus olundukda, merkūmun sû’-i hâli ma‘lûm-ı
hazret-i Cihân-dârî olmağın, cezây-ı sezâsı tertîb ve ser-i maktû‘u Bâb-ı Serây-ı
‘âmire’ye vaz‘ olundu.
Bu makūle müfsid ve habâset-tıynetin3 hıdmet eylediği veliyy-i ni‘metini
mevâzı‘-ı töhmete ilkā ve istinâddan sonra hılâf-ı rızây-ı hümâyûn ahz-ı cerâ-
yim ve katl-i nüfûs-ı re‘âyâ ve sâ’ir4 umûr-ı mûhişeye tesaddîsi tertîb-i cezâsına
bâdî olmuşdur.

‘Azl-i Kethudâ’-i Sadrıa‘zamî Mehmed Emîn Efendi ve gayrân


Pîş-ezîn Kethudâ’-i Sadrıa‘zamî olan Mehmed Emîn Efendi ‘azl ve hâlâ
Çavuş-başı olan Recâ’î5 Mehmed Efendi Sadrıa‘zam Kethudâlığı’na ilbâs-ı
hil‘at ve merhûm ‘Ivaz Mehmed Paşa-zâde ‘Ali Bey, Çavuş-başılık ile be-kâm
ve Re’îsülküttâb olan6 Nu‘mân Efendi ‘alîlü’l-mizâc olup, hastalığı müştedd
olmağla Riyâset’den ‘azl ve Defterdâr-ı sâbık [T2 171a] el-Hâc ‘Abdî Efendi
hıdmet-i Riyâset ile ilbâs-ı hil‘at olundu.

1 2 Cumâdelâhıre 1177 = 8 Aralık 1763 Perşembe.


2 Vezîr T2 : ― P
3 habâset-tıynetin T2 : ‫כ‬ ‫ א‬P
4 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : sâyir ( ‫ ) א‬T2
5 Recâ’î P : Recâyî T2
6 olan P : ― T2
1128 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Ve sene-i merkūme cumâdelâhırı1nda2 pîş-ezîn Vezâret’i merfû‘, Dime-


toka’da mukīm ‘Ali Paşa-zâde ‘Abdî Paşa -ki zikri sebk etmişidi3- Vezâret’i
ibkāsıyla Eyâlet-i Karaman bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh ü ih-
sân buyuruldu. Sâbıkı Vezîr Çelik Mehmed Paşa’ya, Eyâlet-i Anadolu tevcîh
olundu. Ve Kütahya Müsellimi-yi sâbık ‘Ömer Ağa’ya, Emânet-i Surre-i şerîfe;
Çavuşlar Kâtibi Efendi’ye, Teşrîfât-ı hümâyûn ya‘nî Şerîf-i Mekke-i mükerre-
me cânibine Kaftân Ağalığı ile me’mûr ve ilbâs-ı hil‘at olundu. Ve ‘Arab-zâde
Rızâ Efendi’ye, Yenişehir Mevleviyyeti ve Hanîf İbrâhîm Efendi’ye, Kudüs
Pâyesi’yle Galata Kazâsı bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh buyuruldu.
Ve bu esnâda Bostâncı-başı Ağa ‘azl ve Kethudâ’-i Bostâniyân-ı Hâssa,
Bostâncı-başılığ’a ilbâs-ı hil‘at buyuruldu. Ve sene-i merkūme receb-i şerîfi
evâyilinde4 Mehmed Râkım Efendi, Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel idi, ‘azl olup Sad-
rıa‘zam Kethudâsı-yı sâbık Mehmed Emîn Efendi her vechile mahal ü müste-
hak ve idâre-i umûr-ı Devlet-i ‘aliyye’ye sâhib-i rüşd ve iktidâr olmağla, Şıkk-ı
Evvel Defterdârlığı’na ilbâs-ı hil‘at buyuruldu.

Nüzûl-i Kalyon-ı hümâyûn


Sene-i merkūme receb-i [T2 171b] şerîfinin beşinci isneyn günü5 Tersâ-
ne-i ‘âmire’de rûy-ı bahra ilkāsı müteheyyi’ ve6 âmâde olan bir kıt‘a Kalyon-ı
hümâyûn ‘alâ-vechi’s-suhûleti rûy-ı bahra ilkā olunup, mu‘tâd üzere ol gün
muktezî olan hademe ve ricâl-i Tersâne’ye7 ilbâs-ı hil‘at ve ihsân-ı ‘atâyâ ve
devâm-ı devlet-i Pâdişâhî’ye du‘â vü senâ itmâmıyla hüsn-i hıtâm buldu.
Ve bu hılâlde Âsitâne Gümrüğü Emîni Ahmed Efendi ‘azl ve Sandûk Emî-
ni Mehmed Ağa8 Âsitâne Gümrüğü’ne ilbâs-ı hil‘at olundu. Ve Mîrahûr-ı

1 1-29 Cumâdelâhıre 1177 = 7 Aralık 1763-4 Ocak 1764.


2 cumâdelâhırında T2 : cemâziyelâhırında P
3 bkz. [T2 159a]
4 1-10 Receb 1177 = 5-14 Ocak 1764.
5 5 Receb 1177 = 9 Ocak 1764 Pazartesi.
6 ve [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “ilkā ve nüzûle” kelimelerinin üzeri
kırmızı mürekkeple çizilmiştir] T2 : ― P
7 muktezî olan hademe ve ricâl-i Tersâne’ye [Bu kelimeler sonunda “sahh” kaydı ile bu-
raya girmesi işâret edilerek sayfa kenârına yazılmıştır] T2 : muktezî olan hademe ricâl-i
Tersâne’ye P
8 Âsitâne Gümrüğü Emîni Ahmed Efendi ‘azl ve Sandûk Emîni Mehmed Ağa T2 : ― P
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1129

Sânî-i hazret-i Şehriyârî Bağdâd Vâlîsi ‘Ali Paşa cânibine me’mûr u râhî olmağ-
la, silahşorândan Mahmûd Bey vekâletlerine ilbâs-ı hil‘at olundu.

Vefât-ı Vezîr Tevkī‘î Küçük Mustafa Paşa


Sene-i merkūme şa‘bânü’l-mu‘azzamının sekizinci günü1 Vezîr-i müşârun
ileyh halîleleri Zeyneb Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân2ın Serây-ı ‘âlî’lerinde bir mik-
dâr eyyâm3 hastalanup dâr-ı âhirete intikāl eylediler. Eyâlet-i Mora mansıbları
olup, hıdmet-i Tevkī‘-i celîl ile Âsitâne-i sa‘âdet’de kubbe-nişîn idiler. Merhûm
Hüdâvendigâr Sultân Ahmed Hân hazretlerinin vüzerây-ı ‘izâmlarından idi,
‘ömrleri seksane karîb idi.

Tevkī‘î-şüden-i Nu‘mân Efendi Re’îsülküttâb-ı sâbık


Târîh-i merkūmda4 Re’îsülküttâb-ı sâbık Nu‘mân Efendi her vechile lâyık
u sezâ-vâr olmağla, câh-ı vâlây-ı Tevkī‘ ile kadr [T2 172a] ü şânları terfî‘ bu-
yurulup ilbâs-ı hil‘at olundu.

İhrâc-ı mevâcib-i kısteyn bi-vefkı’l-‘âdeti


Yine sene-i merkūme mâh-ı şa‘bânü’l-mu‘azzamının on birinci sülesâ
günü5 Dîvân-ı hümâyûn olup, tavâ’if-i askeriyye-i zafer-rehberin müstehak
oldukları mevâcibleri ‘an-nakdin Hazîne-i ‘âmire’den6 ihrâc ve herkes havsa-
la-i istihkākına göre mevâcib-i mezkûreden hisse-yâb-ı nevâl-i zülâl-i7 ihsân-ı
Pâdişâhî olmuşlardır.
Mevâcib-i mezkûrenin ihrâcı gününden Sadrıa‘zam ve Müşîr-i efham
Mustafa Paşa hazretleri Kapu’da Sipâh ve Silahdârân kullarına tevzî‘ u i‘tâ ve
itmâm-ı devrde mahz-ı nevâziş-i hazret-i Sadrıa‘zamî içün mu‘tâd üzere hatt-ı
şerîf ile hil‘at-ı semmûr ve hançer-i8 mücevher Rikâbdâr-ı hazret-i Şehriyârî
Ağa ile vârid ü vâsıl ve merâsim-i istikbâl itmâmından sonra kırâ’at-ı hatt-ı

1 8 Şa‘bân 1177 = 11 Şubat 1764 Cumartesi.


2 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.
3 eyyâm T2 : ― P
4 8 Şa‘bân 1177 = 11 Şubat 1764 Cumartesi.
5 11 Şa‘bân 1177 = 14 Şubat 1764 Salı.
6 ‘âmire’den T2 : ‘âmire’de P
7 zülâl-i P : ― T2
8 hançer-i P : hancer-i T2
1130 MEHMED HÂKİM EFENDİ

şerîf ve ilbâs-ı hil‘at ve hançer-i mücevher zîb-i kemer-i Sadr-ı vâlâ-güher kı-
lınup, Ağa-yı mûmâ ileyhe ‘atıyye-i mu‘tâde ve etrâf ve hademe-i Enderûn’a
dahi hil‘atlar ve ‘atıyyeler ihsânıyla merâsim-i ihtirâmları resîde-i rütbe-i îfâ
buyuruldu.
Ve bu esnâda Eflâk Voyvodası nâm zimmî hastalanup helâk olmağla, mes-
fûrun karındaşı Estefan nâm zimmî Eflâk Voyvodalığı’na Bâb-ı Sadrıa‘zamî’de
ilbâs-ı hil‘at olundu.

Zikr-i tevcîhât-ı ba‘zı menâsıb-ı vüzerâ vü ümerâ ve


ba‘zı mevâlî-i kirâm [T2 172b] ve gayruhum
Yine bin yüz yetmiş yedi senesi muharreminden1 sene-i merkūme şa‘bânı
gāyetine2 dek vukū‘ bulan tevcîhât-ı ‘âdî nazar olundukda, müteferrik olma-
yup mazbût-ı mastara-i itkān olmağıyçün bu vechile zikr olundu.
Yanya Sancağı, Selmân dâmet me‘âlîhu3ya; ba‘dehû ‘Ömer dâme ikbâlü-
hû4ya; Ohri Sancağı, İlbasan Sancağı’na ilhâkān Ahmed Paşa-zâde Mehmed
Paşa’ya; Bender Sancağı, Receb dâme ikbâlühû5[ya] kal‘ası muhâfazası şartıyla
bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh buyuruldu.
Aydın Sancağı, sâbıkā Sivas Vâlîsi Vezîr-i mükerrem Paşa’ya6 bâ-hatt-ı
hümâyûn tevcîh olundu. Kandıra Sancağı, Mâlikâne kaydı terkīn ve
bilâ-mu‘acceletin mâl-ı mîrîsin edâ eylemek şartıyla livâ’-i mezbûre sâbıkā
Adana Beylerbeyisi olan Ahmed Paşa’ya; Karaman Eyâleti, Niğde ve Akşehir
ve Yenişehir sancakları ile ‘Abdî Paşa’ya Vezâret’i ibkāsıyla bâ-hatt-ı hümâyûn
tevcîh buyuruldu.
Sivas Eyâleti, Feyzullah Paşa’ya ve Eyâlet-i mezbûre Gelibolu’da mütekā‘i-
den mukīm olan Mustafa Paşa’ya Vezâret’i ibkāsıyla tevcîh; ba‘dehû Sarı-zâde
Mehmed dâme ikbâlühû7ya tevcîh olundu.

1 1 Muharrem 1177 = 12 Temmuz 1763 Salı.


2 29 Şa‘bân 1177 = 3 Mart 1764 Cumartesi.
3 “ ‫א‬ ‫ = دا‬Saygınlığı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
4 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
5 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
6 Metinde Aydın Sancağı’na atanan Paşa’nın ismi zikredilmemiştir. Ancak siyâk ve sibâ-
ka bakıldığında buraya atanan kişinin Silahdâr Mehmed Paşa olduğu anlaşılmaktadır;
bkz. [T2 133b, 159a, 162a, 180a-b]
7 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1131

Haleb Eyâleti, yetmiş yedi şa‘bânı gurresinden1 zabt eylemek üzere sâbıkā
Sayda Vâlîsi Vezîr-i mükerrem Mehmed Paşa’ya bâ-hatt-ı hümâyûn; Safed ve
Sayda ve Beyrût sâbıkā Eğriboz ve Karlı-ili sancakları, [T2 173a] mutasarrıfı
Vezîr el-Hâc Ahmed Paşa’ya; Van Eyâleti, kal‘ası muhâfazası şartıyla Mekkî-zâ-
de’ye; ba‘dehû sâbıkā Kandıra Mutasarrıfı Ahmed Paşa’ya; Mîru’l-hâclık-ı Mı-
sır, ümerâ’-i Mısrıyye’den Şeyh-i Beled ‘Ali dâme ‘izzühû2ya; Kapudanlık-ı der-
yâ, Sadr-ı ‘âlî-makām-ı Kā’im-makāmî3 Vezîr-i mükerrem Mehmed Paşa’ya4
bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh olundu.
Rodos Sancağı, sâbıkā Deryâ Kapudanı Süleymân Paşa’ya tekā‘üden bâ-
hatt-ı hümâyûn ber-vech-i arpalık tevcîh olundu. Karlı-ili sancakları ma‘a Eğ-
riboz, sâbıkā Girid Muhâfızı Vezîr Hasan Paşa’ya; İnebahtı, sâbıkā Anadolu
Vâlîsi Vezîr-i mükerrem dâmâd-ı Râgıb Paşa Hüseyn Paşa’ya; Koca-ili Sancağı,
mutasarrıfı Hasan dâme ikbâlühû5ya.

Zikr-i tevcîhât-ı mevâlî-i kirâm


Mısr-ı Kāhire, Edirne Pâyesi’yle sâbıkā Selânik Kadısı Hâfız Mustafa Efen-
di’ye; Belgrad Kazâsı, sâbıkā Konya Kadısı es-Seyyid ‘Ali Efendi’ye; Seray-bos-
na Kazâsı, Müslim-zâde Mehmed Sa‘îd Efendi’ye; Mekke-i mükerreme Kazâsı,
sâbıkā Şâm-ı şerîf Kadısı Mehmed Rızâ Efendi’ye; Medîne-i münevvere Kazâ-
sı, sâbıkā Mısır Kadısı ‘Ali Efendi’ye; Bursa Kazâsı, ‘Âtıf-zâde Mehmed Emîn
Efendi’ye; Kuds-i şerîf, Süleymâniyye Müderrisi Tarsûsî Yûsuf-zâde Mustafa
Efendi’ye; Halebü’ş-şehbâ Kazâsı, Süleymâniyye Müderrisi es-Seyyid Mustafa
Efendi’ye; Üsküdar Kazâsı, Paşa-zâde [T2 173b] Veliyyüddîn Efendi’ye; Fili-
be Kazâsı, Hâfız Ahmed Efendi’ye; Havâss-ı refî‘a Kazâsı, Ma‘nîsa Pâyesi’yle
Marmaralı es-Seyyid İbrâhîm Efendi’ye; İzmir Kazâsı, Süleymâniyye Müder-
risi Zeynel‘âbidîn Efendi’ye; Kadı‘askerlik-i Anadolu, sâbıkā6 İstanbul Kadısı
olup Anadolu Pâyesi olan Lâdîkī-zâde Feyzullah Efendi’ye; İstanbul Kazâsı,
sâbıkā Edirne Kadısı olup, ba‘dehû İstanbul Pâyesi olan Mehmed Nebîh Efen-

1 1 Şa‘bân 1177 = 4 Şubat 1764 Cumartesi.


2 “‫ = دام ه‬Gücü dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
3 Kā’im-makāmî P : Kāyim-makāmî T2
4 Paşa’ya T2 : Paşa P
5 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
6 sâbıkā T2 : sâbık P
1132 MEHMED HÂKİM EFENDİ

di’ye; Kadı‘askerlik-i Rumeli, sâbıkā1 Rumeli Kadı‘askeri ve Nakībü’l-eşrâf


Mîrzâ-zâde es-Seyyid Mehmed Sa‘îd Efendi’ye tevcîh buyuruldu.
Âmid Kazâsı, Birâder-zâde Ya‘kūb Efendi’ye; Yenişehr-i Fenâr Kazâsı, Dâ-
ru’l-hadîs-i Süleymâniyye Müderrisi ‘Abdurrahîm Efendi-zâde ‘Ali Rızâ Efen-
di’ye; Galata Kazâsı, el-Hâc İbrâhîm Hanîf Efendi’ye; Sofya Kazâsı, Felahî
Mehmed Efendi; Erzenu’r-Rûm2 Kazâsı, Ma‘nîsalı Yûsuf Efendi’ye; İstanbul
Kazâsı, Fetvâ Emîni-yi sâbık Ebûbekir Efendi’ye bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh
buyuruldu.

Vukū‘-i ihrâk-ı cüz’î


Sene-i merkūme şa‘bânü’l-mu‘azzamının yirminci gicesi3 Şehr-emîni’n-
de gürûh-ı Halvetiyye’den ‘Abdülhalîm Efendi’nin tekyesi muhterik olup,
ba‘dehû mâh-ı mezbûrun yirmi ücüncü gicesi4 Rûznâmçe-i Evvel Yûsuf Efen-
di’nin Malta Çârşûsu’na karîb hânesi muhterik ve etrâfa sârî [T2 174a] olma-
dan bi-emrillâhi Te‘âlâ muntafî oldu.
Ve yine mâh-ı merkūmda5 Bursa Kadısı olan ‘Âtıf-zâde Efendi Bursa’da
vefât edüp, Hayâtî-zâde Efendi’ye bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh ü ihsân buyu-
ruldu. Ve evâhır-ı mâh-ı merkūmda6 Topcu-başı Mustafa Ağa ‘azl ve Topcu-
lar Kethudâsı-yı sâbık İhtiyâr Mehmed Kethudâ, Topcu-başılığ’a ilbâs-ı hil‘at
olundu.
Ve Eflâk Voyvodası ta‘yîn olunan Estefan nâm zimmîye Dîvân-ı hümâyûn’da
kuka ilbâs olunmak mu‘tâd-ı kadîm olmağla ilbâs ve Silahşorân-ı Şehriyârî’den
Berber-başı Ahmed Ağa savb-ı me’mûruna râhî olmağla ta‘yîn olundu.

İhsân-ı rütbe-i vâlây-ı Vezâret be-Sâlih Paşa


Kethudâ’-i Çeteci merhûm ‘Abdullah Paşa
Müşârun ileyh Sâlih Paşa merhûm Çeteci ‘Abdullah Paşa Kethudâsı olup,
Çeteci merhûm oldukdan sonra rütbe-i Mîr-i mîrânî ile Adana Eyâleti tev-

1 sâbıkā P : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “Edirne” kelimesinin üzeri


çizilmiştir] T2
2 Erzenu’r-Rûm T2 : Erzen-i Rûm P
3 20 Şa‘bân 1177 = 23 Şubat 1764 Perşembe.
4 23 Şa‘bân 1177 = 26 Şubat 1764 Pazar.
5 1-29 Şa‘bân 1177 = 4 Şubat-3 Mart 1764.
6 21-29 Şa‘bân 1177 = 24 Şubat-3 Mart 1764.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1133

cîh ü ihsân olunmuşidi. Sene-i merkūme şa‘bânı evâhırında1 Vezâret ihsânıyla


kadr u şânı terfî‘ ve Cidde Eyâleti ile kâm-rev-i i‘tilâ buyuruldu.

Sudûr-ı emr-i şerîf berây-ı binâ’-i Câmi‘-i Üç-şerefeli


der-Mahrûse-i Edirne
Bundan akdem Mahrûse-i Edirne’de vukū‘ bulan ihrâk ve zelâzil-i şedîdeden
bi’l-külliyyeti2 münhedim [T2 174b] olan Üç-şerefeli demekle ma‘rûf câmi‘-i
şerîfin binâ vü ihyâsına irâde-i hazret-i Şehen-şâhî te‘alluk ve böyle bir ‘imâr-ı
cezîleye sarf-ı himmet ve ‘inâyetleri cârî ve Muhâsebe-i Evvel Hâşim ‘Ali Bey
Emîn-i Binâ’ nasb ü ta‘yîn ve irsâl ve Ser-mi‘mâr-ı Hâssa dahi gönderilüp, binâ’-i
şerîfe ru’yet ve yine ‘avdet eyledi. Binâya şurû‘ olunup: “Emîn-i mezkûrun ih-
timâm-ı binâda tekâsül ü tehâvünü zâhir oldu” deyü inhâ ve Edirne’de sâkin
Süleymân Paşa dâmâdı Efendi Emânet-i Binâ ile me’mûr kılındı.

Zikr-i itmâm-ı binâ’-i câmi‘-i hümâyûn nezd-i Laleli-çeşme ve tertîb-i


alay-ı vâlây-ı hümâyûn berây-ı edâ’-i salât-ı cum‘a fî-ramazâni’l-mübârek
Bundan akdem yetmiş dört senesi muharremü’l-harâmının yirmi yedinci
günü3 sâ‘at-ı sa‘d ü şerefde vaz‘-ı esâs olunup, yetmiş yedi senesi şa‘bânü’l-mu‘az-
zamında4 itmâm olan Lâleli-çeşme kurbunda Câmi‘-i hümâyûn ‘adîmü’l-vaz‘ı
ve’l-misl ki resîde-i hüsn-i hıtâm ve mâh-ı ramazânü’l-mübârekin ikinci mübâ-
rek ahad günü5 Sadrıa‘zam Mustafa Paşa ve Şeyhulislâm sellemehü’s-Selâm6 Dür-
rî-zâde Efendi ve Yeniçeri Ağası ve sâ’ir7 hademe-i bâb mine’l-bâbi ile’l-mihrâb
ol câmi‘-i münîfde salât-ı subhu edâ eylediler.
Ba‘dehû mâh-ı ramazânın [T2 175a] altıncı mübârek cum‘a günü8 Şe-
hen-şâh-ı ‘âlem hazretleri mükemmel alay-ı vâlâ ile Serây-ı hümâyûn’dan câ-

1 21-29 Şa‘bân 1177 = 24 Şubat-3 Mart 1764.


2 bi’l-külliyyeti T2 : bi’l-külliyye P
3 27 Muharrem 1174 = 8 Eylül 1760 Pazartesi.
4 1-29 Şa‘bân 1177 = 4 Şubat-3 Mart 1764.
5 2 Ramazân 1177 = 5 Mart 1764 Pazartesi. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim istifâ-
de ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynaklan-
mış olmalıdır.
6 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça duâdır.
7 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
8 6 Ramazân 1177 = 9 Mart 1764 Cuma.
1134 MEHMED HÂKİM EFENDİ

mi‘-i şerîfe teşrîf ve ba‘de edâ’i’s-salâti Sadrıa‘zam hazretlerine ve Şeyhulislâm


Efendi’ye ve sudûr-ı kirâma semmûr hil‘atlar ve sâ’ir1 mevâlî-i ‘izâma ve meşâ-
yih-i kürsî-nişîne hila‘-i nefîse ve ‘ale’l-‘umûm Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başılarına ve
cümle Dîvân hâcelerine ve sâ’ir2 hademe-i câmi‘-i şerîfe hil‘atlar ilbâs olunup,
yine alay ile Serây-ı Cedîd-i hümâyûn’a mu‘âvedet buyurdular.
Bu câmi‘-i şerîf içün yetmiş üç senesi şa‘bânü3’l-mu‘azzamında4 du‘â vü senâ
olunup, yetmiş dört muharremü’l-harâmının5 yirmi yedinci günü6 vaz‘-ı esâs ve
yetmiş yedi şa‘bânü’l-mu‘azzamında7 resîde-i hüsn-i hıtâm oldu. Câmi‘-i şerîfin8
bâb-ı haremden mihrâba dek tûlen seksan kademe ‘arzan elli kademe9, misâha-i
şâdü’r-revânı tûlen doksan ve ‘arzan seksan, hâk-ı vasatda bir şâdü’r-revân-ı ra‘nâ
ki âb-ı selsâl mâlî, sekiz mermer sütûn üzerinde bir kubbe-i muhîta ve dâran mâ-
dâr10 musluk-ı âb-ı sâfî ve cârî ve revzen-i câmi‘-i şerîf doksan beş ‘aded ve dîger
harem-i şerîfde fevk ve taht on iki11 ve çâr sütûn, ruhâm üzere mahfil-i şerîf-i
hümâyûnu cânib mükemmelü’l-vaz‘ ve müstahsenü’l-binâ ve kubbe-i câmi‘-i
şerîf sekiz mermer sütûn üzere ve sîm on iki ‘aded âvîze-i12 gālî-behâ ve haremde
mermer sütûn on iki ve nezd-i Orta-kapu13 iki sütûn-ı summâkī ve on sekiz
kıbâb-ı ‘avâlî-nisâb ve fevkānî su hazînesi tahtında berây-ı vuzû’ on üç ‘aded
musluk ve dergâh kapusu hizâsında olan kapuya varınca yüz yirmi hatve ve
‘imâret-i mükemmele ki ittisâlinde hademe içün birkaç oda ve muvakkit odası
ve imâma mahsûs bir oda ve iki türbe-i şerîfe hâricinde iki ‘aded çeşme-sâr cârî
ve sebîl ve mütevellî odası ve Kızıltaş demekle mevsûm mahall-i karîbde dokuz
‘aded odayı müştemile dâru’l-hadîs ma‘a-ders-hâne ve ittisâlinde bir matbah ve

1 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2


2 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
3 şa‘bânü P : ― T2
4 1-29 Şa‘bân 1173 = 19 Mart-16 Nisan 1760.
5 muharremü’l-harâmının P : ― T2
6 27 Muharrem 1174 = 8 Eylül 1760 Pazartesi.
7 1-29 Şa‘bân 1177 = 4 Şubat-3 Mart 1764.
8 şerîfin P : şerîf T2
9 kademe P : ― T2
10 mâ-dâr P : mâ-[dâr] T2
11 on iki P : ― T2
12 âvîze-i P : âv[îze-i] T2
13 kapu P : ka[pu] T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1135

bir kurnalı gasl-hâne ve nezd-i bâb-ı medrese üç ‘aded musluk ve mahallât-ı


nakz-ı vuzûyu müştemile bir câmi‘-i lâ-nazîrdir.
Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ bânî ve vâkıfı olan sâhibü’l-hayrât ve’l-hasenât
efendimiz hazretlerinin vücûd-ı hümâyûnların hatâ vü hatarlardan masûn u
me’mûn eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn1.

İhsân-ı Vezâret be-Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i Şehriyârî


Seyyid Ahmed Ağa
Yine sene-i merkūme ramazânü’l-mübârekinin yirminci günü2 Mîrahûr-ı
Evvel-i hazret-i Şehriyârî olan es-Seyyid Ahmed Ağa’ya, karîha-i sabîha-i haz-
ret-i Cihân-dârî’den rütbe-i vâlây-ı Vezâret ile Selânik Sancağı tevcîh ü ihsân ve
merhûm ‘Ivaz Mehmed Paşa-zâde Halîl Bey, Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i Şehriyârî
olup ilbâs-ı hil‘at ile tevkīr buyuruldu. Ve bu esnâda sâbıkā İstanbul Kadısı olan
Nebîh Mehmed Efendi Yalak-âbâd’da ikāmetiyçün emr u fermân ve râhî kılındı.

Vefât-ı Mihrimâh Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân3


Merhûme4 Mihrimâh Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân5 hazretleri yetmiş altı mâh-ı
rebî‘ulâhırın on yedinci hamîs gicesi6 pâ-nihâde-i7 mehd-i vücûd olmuşi-
di. İşbu yetmiş yedi ramazân-ı şerîfinin [T2 175b] on altıncı günü8 dâr-ı
bekāya rihlet buyurup, Câmi‘-i hümâyûn’da olan türbe-i şerîfede Hibetullah
Sultân hazretlerinin darîh-i münevvereleri yanına defn olundular; rahmetul-
lâhi ‘aleyhâ9.

1 Bu câmi‘-i şerîf içün yetmiş üç senesi ….. mürselin P : + [Bu kısım sonunda “sahh”
kaydı ile buraya girmesi işâret edilerek sayfa kenarına yazılmıştır] T2
2 20 Ramazân 1177 = 23 Mart 1764 Cuma.
3 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.
4 merhûme T2 : merhûm P
5 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.
6 17 Rebî‘ulâhır 1176 = 5 Kasım 1762 Cuma. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
7 pâ-nihâde-i T2 : pâ-nihâdan P
8 16 Ramazân 1177 = 19 Mart 1764 Pazartesi.
9 “‫א‬ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
1136 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Katl-i Selmân Paşa Mutasarrıf-ı Yanya


Yanya Sancağı Mutasarrıfı olan Selmân Paşa Livâ’-i mezbûrda ve sâ’ir-i1
Arnavudluk’da serserî eşkıyây-ı Arnavud tâ’ifelerini2: “Kapum halkı ve et-
bâ‘ımdır” deyü cem‘ edüp, fukarâ’-i ra‘iyyete ve sâ’irlere3 zulm ü te‘addîsi
hadden bîrûn olmağla, rikâb-ı kâm-yâba kirâren mirâren bunun mezâlim-i
bî-nihâyesinden ref‘-i ruk‘a-i iştikâ’ olundukda, her çend tenbîh ve gûşmâliy-
çün müte‘addid evâmir-i ‘aliyye sudûr u irsâl ve irhâb olundukda mütenebbih
olmamağla, böyle zâlimin vücûd-ı menhûsu rûy-ı arzdan izâle olunmak mer-
tebe-i vücûbda olduğuna binâ’en, Rumeli Vâlîsi tarafından ber-mûceb-i emr-i
‘âlî âdem ta‘yîn olunup, cezây-ı sezâsı tertîb ve ser-i maktû‘u pîş-gâh-ı Serây-ı
‘âmire’ye vaz‘ ve âhara mûcib-i i‘tibâr kılındı.

Ziyâret-i Hırka-i şerîfe ve takbîl-i Bürde-i münîfe-i hazret-i


Seyyidü’l-mürselîn ‘aleyhi efdalu’s-salâti ve’s-selâm4
İşbu sene-i mübâreke ramazân-ı şerîfinin on beşinci günü5 Sadrıa‘zam
ü ekrem Mustafa Paşa ve Şeyhulislâm Dürrî-zâde Efendi ve sâ’ir6 da‘vetleri
mu‘tâd olan mevâlî-i7 kirâm ve meşâyih-i cevâmi‘-i selâtîn [T2 176a] ve ri-
câl-i Devlet-i ‘aliyye Enderûn-ı hümâyûn’a da‘vet ve ziyâret-i Hırka-i şerîfe
ile cümlesi müstes‘ad ve pür-behcet olup, devâm-ı du‘ây-ı devlet ve kıyâm-ı
imtidâd-ı ‘ömr ü şevket-i hazret-i Pâdişâh-ı enâm ile edây-ı hıdmetleri îfâ ve
ol gün baklava ihrâcı dahi resm-i kadîm ve de’b-i müstedîm üzere ikmâl ü
itmâm olundu.

Kırâ’at-ı ders-i Beyzâvî-yi şerîf be-huzûr-ı hümâyûn-ı Şehriyârî


Ramazân-ı şerîfde tertîb olunduğu vech üzere ‘ulemâ’-i kirâmdan zevât-ı
ma‘dûde biri makām-ı ifâde ve takrîr ve müfîd ve birkaçı dahi makām-ı istifâ-
de ve istimâ‘da müstefîd olmak vechile bi-nefsihî huzûr-ı hümâyûnda Tefsîr-i

1 sâ’ir-i ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2


2 tâ’ifelerini P : tâyifelerini T2
3 sâ’irlere (‫ ) אئ ه‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾرﻟﺮه‬T2
4 “‫ة وا م‬ ‫ا‬ ‫ا‬ = Salât ve selâmın en fazîletlisi O’nun üzerine olsun” anlamına
gelen ve Peygamberimize yapılan Arapça duâdır.
5 15 Ramazân 1177 = 18 Mart 1764 Pazar.
6 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
7 mevâlî-i T2 : ‫ ا ء‬P
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1137

Şerîf-i Beyzâvî’den münâsib mahal bir âyet-i şerîfe tefsîrini takrîr ve bahs bu-
yurulup, hıtâm-ı dersde Zıllullâh-ı enâm ve Nigeh-bân-ı hıtta-i İslâm edâmal-
lâhu ‘ömrahû ve şevketehû ilâ-yevmi’l-kıyâm1 efendimiz hazretlerinin imtidâd-ı
‘ömr ü devletleri du‘âsıyla hıtâm buyurulup, müfîd ü müstefîdîn olanlara
‘akīb-i hıtâm-ı dersde başka başka ‘atâyây-ı cezîle-i Şehriyârî ihsânıyla mesrûr
u mecbûr buyurdular. Hem ‘ilm-i2 şerîfe ta‘zîm ve hem erbâb-ı isti‘dâda gûş-
mâl[i] sa‘y ü tahsîle himmet-i ‘azîm olduğu bî-iştibâhdır. Hakk Te‘âlâ vücûd-ı
hümâyûnların hatâ vü hatarlardan masûn u me’mûn eyleye, âmîn bi-hürmet-i
Seyyidi’l-mürselîn.

Vürûd-ı ru’ûs-ı maktû‘a [T2 176b] ez-cânib-i Ahmed Paşa Çapan-zâde


Bu esnâda Anadolu havâlîlerinde serserî geşt ü güzâr eden kapusuz tâ’ife-
lerinden3 Kadı-oğlu nâm şakī ma‘iyyetinde olan biraz şirzime-i evbâş ile Niğ-
de semtinde geşt ü güzâr eden tâ’ifeden4 mâ‘adâ hevâdârlarıyla ol havâlîde
olan karyelere gelüp hasâret ve intihâya mutasaddî iken Çapan-zâde Ahmed
Paşa haber alup, iki üç günlük mesâfeden ılgar ve şirzime-i mezkûre üzerleri-
ne şebîhûn5 edüp, yüz altmış ‘aded ru’ûs-ı maktû‘aları Der-i Devlet’e isrâ ve
bakıyyetü’s-süyûf olanlar pey-siper-i bevâdî-i i‘dâm u hızlân olurlar. Şakıyy-i
mezbûr ve yanında olanların muhkem ahz ve ele getürülmeğiyçün Karaman
Vâlîsi’ne ve sâ’ir6 vülât ü hükkâma mü’ekked evâmir-i ‘aliyye tahrîr u irsâl
oldu.
Eyâlet-i Anadolu ez-kadîmü’l-eyyâm bir iklîm-i vesî‘u’l-eknâf olmağla, bu
makūle kapusuz serserî evbâşdan hâlî olmamağla, vüzerâ ve hükkâm ol makū-
leleri ahz ve haklarından geldikleri pey-der-pey7 vukū‘ bulmakdadır.

1 “‫ـ ه و ـ כ ا ـ ـ م ا ــאم‬ ‫ = ادام ا‬Allah onun ömrünü ve büyüklüğünü kıyâmet günü-


ne dek dâim eylesin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
2 ‘ilm-i T2 : ― P
3 tâ’ifelerinden P : tâyifelerinden T2
4 tâ’ifeden P : tâyifeden T2
5 şebîhûn T2 : şeb-hûn P
6 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
7 pey-der-pey T2 : ‫ ٮﺪرٮﻰ‬P
1138 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Zikr-i mu‘âyede-i ‘îd-i şerîf-i ramazânü’l-mübârek bi-vechi’l-‘âdeti1


Mâh-ı ramazânü’l-mübârekin yirmi altıncı günü2 Sadrıa‘zam hazretleri
tebrîk-i ‘îd-i sa‘îd içün Müfti’l-enâm sellemehü’s-Selâm3 hazretlerine alay ile
teşrîf ve âyîn-i dîrîneye mürâ‘ât ile ertesi gün4 sudûr-ı kirâm hazerâtı ‘arefe
gününe5 dek [T2 177a] tertîb-i me’lûf üzere ve cümle ricâl-i Devlet-i ‘aliy-
ye cenâb-ı mekârim-nisâb-ı Âsafî ile kesb-i ta‘yîd-i sa‘âdet eyleyüp, ba‘dehû
‘îd-i şerîf gicesi6 Serây-ı hümâyûn’a râhî ve ‘ale’s-seher takbîl-i pâye-i evreng-i
Şehen-şâhî ile müftehar ve mübâhî olduklarından sonra Sâye-i Rahmân ve
Halîfe-i Yezdân olan Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh halledallâhu mülkehû ve ebkāhu7
hazretleri şevket-i Şâhâne ve ferr ü haşmet-i Pâdişâhâne’leriyle cedd-i emced-
leri merhûm u mağfûr cennet-mekân Sultân Ahmed Hân tâbe serâhu8 hazret-
leri Câmi‘-i şerîfi’nde edây-ı salât-ı ‘îd-i sa‘îd, ba‘dehû Serây-ı hümâyûn’larına
teşrîfleriyle sa‘d-karâr-ı menzil-i hûrşîd buyurdular.

İhrâk-ı cüz’î der-Eyyûb


Mâh-ı şevvâlin evâyilinde9 Eyyûb-i Ensârî’de Defterdâr İskelesi’nde birkaç
hâne muhterik ve yine muntasıf-ı mâh-ı merkūmda10 Orta-köy’de birkaç kefere
hâneleri muhterik olup, bi-hamdillâh etrâfa sârî olmadan muntafî oldu. Ve bu
esnâda Dülbend Ağası Silahşor-ı Şehriyârîlik ile Enderûn’dan ihrâc olundu.

Zikr-i tevcîhât-ı menâsıb-ı Dîvânî ‘alâ-vechi’l-‘umûm hasbe’l-mu‘tâd


Sene-i merkūme şevvâlinin altıncı günü11 tevcîhât-ı ‘âdiye-i ‘umûmî vâkı‘
olup, erbâb-ı menâsıb-ı Dîvânî ilbâs-ı hil‘at ile mecbûr u mesrûr buyuruldu ki,
birer birer zikr u beyân olunur.

1 bi-vechi’l-‘âdeti P : bi-vechi’l-‘âde T2
2 26 Ramazân 1177 = 29 Mart 1764 Perşembe.
3 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça duâdır.
4 27 Ramazân 1177 = 30 Mart 1764 Cuma.
5 30 Ramazân 1177 = 2 Nisan 1764 Pazartesi.
6 1 Şevvâl 1177 = 3 Nisan 1764 Salı.
7 “‫ = ــ ا כــ وا ــאه‬Allah onun mülkünü sonsuz ve kendisini dâim kılsın” anlamına
gelen Arapça duâdır.
8 “‫ = אب اه‬Mezârı gül bahçesi olsun” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
9 1-10 Şevvâl 1177 = 3-12 Nisan 1764.
10 11-20 Şevvâl 1177 = 13-22 Nisan 1764.
11 6 Şevvâl 1177 = 8 Nisan 1764 Pazar.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1139

Kethudâ’-i Sadrıa‘zamî Recâyî [T2 177b] Mehmed Efendi1 ve Şıkk-ı Evvel


Defterdârı Kâşif Emîn Efendi2 ibkā; Mâliyye Merâkī Hüseyn Efendi3 ibkā;
Defter Emîni ‘Avnî Efendi ve Tevkī‘î Nu‘mân Efendi ibkā; Tezkire-i Evvel,
Nâ’ilî4 Paşa birâderi; Sânîsi Moravî Süleymân Efendi; Rûznâmçe-i Evvel, Râ-
kım Efendi; Baş-muhâsebe, Sârım Efendi; Anadolu, Elmâs Paşa-zâde Efendi;
Yeniçeri Kâtibi, Defterdâr-ı sâbık İbrâhîm Efendi; Mukābele-i Süvârî, ‘Âkif
Efendi; Cizye Muhâsebesi, Enderûn’dan muhrec Çukadâr Ağa olan Hâfız Ah-
med Efendi; Emânet-i Matbah, Emîn-zâde Hüseyn Ağa; Emânet-i Şa‘îr, Subhî
Efendi; ‘Abdullah Bey Benlî-zâde, Muhâsebe-i Haremeyn; Yazıcı-ı sâbık ‘Ab-
dullah Efendi, Mevkūfât; Sipâh Kâtibi, Dervîş Efendi; Silahdâr Kâtibi, ‘Ârif
Süleymân Beyefendi; Küçük Rûznâmçe, İmâm Hasan Efendi; Piyâde Mukā-
belesi, Dîvân5 Kâtibi Süleymân Efendi; Küçük Evkāf, Nazîf Efendi; Kalyon-
lar Kâtibi, Mihrî Efendi; Masraf, Sa‘îd Halîfe-i Mektûbî; Kâtib-i Cebeciyân,
Yûsuf Efendi; Top-hâne Nezâreti, Kesriyyeli-zâde’ye; Haremeyn Mukāta‘ası
Yazıcı-yı sâbık Mustafa Efendi’ye; Büyük Kal‘a, Mehmed Emîn Efendi’ye;
Baş-mukāta‘a, Ma‘cûnî İbrâhîm Bey’e; Hâsslar, Kîsedâr Yûsuf Efendi’ye; Ka-
ğıd-ı Bîrûn, Behrâm Bey’e; [T2 178a] Enderûn, Ahmed Efendi’ye; Barut-hâ-
ne-i İstanbul, Serdârlar Kâtibi Mustafa Efendi’ye; İstanbul Mukāta‘ası, Vakf-ı
hümâyûn Kâtibi Kara İsmâ‘îl’e; Gelibolu Barut-hânesi, Pîrî Paşa Kethudâ-
sı’na; Târîhcilik, Ser-halîfe-i sâbık Mustafa Efendi’ye; Bursa, Arabacı-zâde ‘Ali
Bey’e; Avlonya, Halîl Efendi’ye; ‘Ulûfeciyân-ı Yemîn, Hıfzî Efendi’ye; Gure-
bâ’-i Yemîn, Ebûbekir Paşa-zâde’ye; Arabacılar Kitâbeti, Mehmed Emîn Efen-
di’ye; Sergi Nezâreti, Mehmed Emîn Efendi’ye; Sipâh Ağalığı, Derzî Hüseyn
Ağa’ya; Silahdâr Ağalığı, Uzun Bey’e; Baş-bâkī-kulluğu, İbrâhîm Paşa-zâde
Mustafa Bey’e6; Cizye Baş-bâkī-kulluğu, Ser-kassâb-ı sâbık ‘Abdullah Ağa’ya;
Küçük Kal‘a, Musaffâ Efendi’ye tevcîh olundu.

1 Efendi T2 : Efendi’ye P
2 Efendi T2 : Efendi’ye P
3 Efendi T2 : Efendi’ye P
4 Nâ’ilî ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﻧﺎ ٴﯾﻟﻰ‬T2
5 Dîvân P : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] T2
6 Bey’e T2 : ― P
1140 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Zikr-i ‘atıyye-i hümâyûn be-yevm-i tevcîhât


Yevm-i mezbûrda1 erbâb-ı menâsıb temâm oldukdan sonra fukarâ’-i hâce-
gânın tevcîh-i menâsıbdan bî-behre olanlarına hâl ve iktidârlarına göre ‘atıy-
yeler ihsân buyuruldu.
Vâkı‘â bu gürûh-ı hâcegân fukarâları sadakāt ve ‘atâyâya gayrîden ahvec ve
ehakk olduğu mahall-i iştibâh değildir. Zîrâ bir tarîkle gayrı iktisâb ve tahsîl-i
me‘âşa liyâkatleri yokdur.
Latîfe: Bir kimesne hâcegândan birine: “Devlet-i ‘aliyye hademesi gûnâ-
gûn ism ile müsemmâlardır. Sizlerin isminiz, hâcegân [T2 178b] ve hepiniz
dahi ‘ulemâ şeklindesiz. Ne okudursuz? Sarf ve Nahv ve Fârisî bilmek gereksiz”
dedikde: “Belî, bizler hâcegânız. Mansıbdan ‘azlimizde kürk okuduruz. Bârgîr
ve raht okuduruz. Bunlar temâm oldukda, hâne okuduruz” deyü cevâb verir.
Yevm-i mezbûrda2 hâcegândan mâ‘adâ kapucu-başılardan ve silahşorlardan
ve ocaklulardan ve kapu hademesinden ve sâ’ir3 hademe-i Devlet fukarâsına
dahi ‘atâyây-ı hümâyûn ihsân buyuruldu. Cenâb-ı Şehriyâr-ı ‘âlem ve Hidîv-i
ekrem edâmallâhu ‘ömrahû ve şevketehû4 efendimiz hazretleri ziyâde du‘â’-i5
hayra mazhar oldular. Hakk Te‘âlâ ‘ömr ve devlet ü şevketlerin gün-be-gün
efzûn eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

Alay-ı nişân firistâden ez-cânib-i Sadrıa‘zamî Mustafa Paşa


Yine sene-i merkūme şevvâlü’l-mükerreminin yirmi ikinci isneyn günü6
dürretü’t-tâc-ı ‘inâyet-nitâc-ı hazret-i Şehriyârî Şâh Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân7 etâ-
lallâhu ‘ömrahâ8 efendimiz hazretlerini ‘ıkdü’l-hibâle-i izdivâc-ı hazret-i Sad-
rıa‘zamî içün mu‘tâd-ı kadîm ve ‘âdet-i müstedîm üzere taraf-ı Sadrıa‘zamî’den

1 6 Şevvâl 1177 = 8 Nisan 1764 Pazar.


2 6 Şevvâl 1177 = 8 Nisan 1764 Pazar.
3 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
4 “ ‫ــ ه و ــ כ‬ ‫ = ادام ا‬Allah onun ömrünü ve büyüklüğünü dâim eylesin” anlamına
gelen Arapça duâdır.
5 du‘â’-i T2 : du‘ây-ı P
6 22 Şevvâl 1177 = 24 Nisan 1764 Salı. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim istifâde
ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynaklanmış
olmalıdır.
7 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.
8 “‫א‬ ‫ = ا אل ا‬Allah onun ömrünü uzun eylesin” anlamına gelen Arapça duâdır.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1141

tertîb olunan mücevherât-ı ‘adîde ve nahıllât-ı sîmîn ve şükûfe-i gûnâ-gûn ve


tâkāt-ı Hindî-i müzerkeş-târ ve hançer-i mücevher ve esb-i mükemmel ve sâ’ir1
eşkâl-i ‘acîbe üzere masnû‘a şekerleme tablaları bi’l-cümle [T2 179a] Serây-ı
Sadr-ı ‘âlî’de âmâde kılınup, iki yüze karîb ağayân-ı Sadr-ı ‘âlî atlas kaftânları
ve mücevvezeleriyle her birinin ellerinde birer sîm tebsî ile envâ‘-i huliyy-i
cevâhir-i gālî-behâ ve Muhzır Ağa Ortası ta‘bîr olunan Yeniçeri neferâtı dahi
dâl-fes billûrîn şekerleme tablaları ve musanna‘ şeker bâğçeleri ile ve otuz ‘aded
sagīr nahıllar ve yine on ‘aded mütevassıt2 nahıllar ve dîger sîmden nahl-i kebîr
ki beş on âdem tahmîl eder müretteb ü mükemmel mürûr ve miyânelerinde
piyâde ellerinde sîm çevgânlı Sadr-ı ‘âlî çavuşları ve boğçalar ile Hindî emti‘a
ve akmişe-i gûnâ-gûn ve murassa‘ na‘leyn ve ‘ulbelerde niçe tuhaf-ı Efrencî ve
nâdide-i Çîn-i sezây-ı tahsîn ve niçe emti‘a-i hayret-âyîn mürûru esnâsında
erkân semmûr kürklü ağalar yollu yoluyla ve Telhîsî Ağa ve Teşrîfâtî Efendi
dahi mücevveze ve erkân kürkleri ile ba‘dehû Kethudâ’-i Sadr-ı ‘âlî mücevveze
ve erkân kürkü3 ile mu‘anven ü muh[te]şem Serây-ı Sadr-ı ‘âlî’den Cebe-hâne
önünden Serây-ı Cedîd-i hümâyûn’a râhî oldular. Vusûllerinde mu‘tâd üzere
Dârussa‘âdet Ağası ve sâ’ir4 hademe-i Serây-ı hümâyûn telakkī ve hil‘atlar ilbâs
eylediler. Bir ‘acîb ü garîb alay-ı vâlâ idi ki misli görülmemişidi. ‘Alâ-vechi’l-ic-
mâl bu kadarla iktifâ olundu.

Zikr-i tevcîhât-ı vüzerâ vü ümerâ bi-vechi’l-‘âdeti


İşbu yetmiş yedi senesi cumâdelûlâsı5ndan6 sonra [T2 179b] vukū‘ bulan
ba‘zı tevcîhât-ı vüzerâ vü ümerâ ki mazbût-ı mahfaza-i beyân olmağıyçün bu
mahalle sebt ü tahrîr olundu.
Rumeli Eyâleti, sâbıkā Bosna Vâlîsi Muhsin-zâde Vezîr7 Mehmed Paşa’ya;
Livâ’-i Köstendil, sâbıkā Selânik ve Kavala sancakları mutasarrıfı Mehmed
Paşa’ya; Livâ’-i Tırhala, Semendire Sancağı’na ilhâkān hâlâ mutasarrıfı Vezîr

1 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2


2 mütevassıt T2 : ― P
3 ile ba‘dehû Kethudâ’-i Sadr-ı ‘âlî mücevveze ve erkân kürkü T2 : ― P
4 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
5 1-30 Cumâdelûlâ 1177 = 7 Kasım-6 Aralık 1763.
6 cumâdelûlâsından T2 : cemâziyelûlâsından P
7 Vezîr T2 : ― P
1142 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Mehmed Paşa’ya; Livâ’-i Yanya, Hacı Paşa-zâde Mehmed zîde mecdühû1ya rüt-
be-i Mîr-i mîrânî ile; Livâ’-i Delvine ve İlbasan sancaklarına mutasarrıf Vezîr2
İsmâ‘îl Paşa’ya; Livâ’-i İlbasan, Avlonya Sancağı’na mutasarrıf Vezîr İsmâ‘îl
Paşa’ya; Livâ’-i İskenderiyye, hâlâ mutasarrıfı Mustafa Bey-zâde’ye; Livâ’-i
Delvine, İsmâ‘îl Paşa’ya ilhâk; Livâ’-i Ohri, sâbıkā Köstendil Sancağı Muta-
sarrıfı Mehmed dâme ikbâlühû3ya; Livâ’-i Alaca-hisâr, hâlâ mutasarrıfı İsmâ‘îl
Bey’e ibkā; Livâ’-i Selânik, Kavala Sancağı’yla ma‘an, Mîrahûr-ı Evvel-i haz-
ret-i Şehriyârî es-Seyyid Ahmed dâme mecdühû4ya rütbe-i vâlây-ı Vezâret ile
ihsân buyuruldu.
Livâ’-i Prizrin, Ferhâd-zâde’ye; Livâ’-i Üsküb, sâbıkā mutasarrıfı Hasan
Paşa-zâde’ye; Livâ’-i Semendire, Tırhala Sancağı ile ma‘an, mutasarrıfı Vezîr
Mehmed Paşa’ya; Eyâlet-i Bosna, sâbıkā Rumeli Mutasarrıfı Vezîr ‘Ali Paşa’ya
Hersek Sancağı ile ma‘an; Livâ’-i İzvornik, mutasarrıfı ‘Ali Paşa-zâde’ye5; Livâ’-i
Klis, Kırşehir Mutasarrıfı Taşlıcalı Mehmed dâme ikbâlühû6ya; Eyâlet-i Özi,
[T2 180a] sâbıkā Bender Muhâfızı Receb Paşa’ya rütbe-i Vezâret ile ihsân; Li-
vâ’-i Vidin, Niğbolu Sancağı ilhâkıyla, mutasarrıfı Vezîr-i mükerrem Silahdâr-ı
Şehriyârî Hamza Paşa’ya ibkā; Livâ’-i Hotin, sâbıkā Ohri ve İlbasan sancakları
Mutasarrıfı Vezîr Ahmed Paşa-zâde Mehmed Paşa dâme me‘âlîhu7ya; Eyâlet-i
Kefe, hâlâ mutasarrıfı Mahmûd dâme ikbâlühû8ya; Livâ’-i Bender, sâbıkı Özi
Vâlîsi Köprülü-zâde Vezîr el-Hâc Ahmed Paşa’ya; Livâ’-i Kal‘a-i Acu, ümerâ’-i
Çerâkise’den ‘Abdülgaffâr zîde mecdühû9ya; Livâ’-i Kal‘a-i Soğucak, hâlâ mu-
tasarrıfı Zâverîk(‫)راور ــכ‬-zâde Ahmed Bey’e ibkā; Karahisâr-ı sâhib Sancağı
ilhâk, ba‘dehû mûmâ ileyh ‘Abdülgaffâr’a ibkā; Eyâlet-i Girid, Sadr-ı sâbık
Vezîr-i mükerrem Hamza Hâmid Paşa’ya tevcîh; Livâ’-i Resimo, Sarı Mustafa

1 “‫ه‬ ‫ = ز‬Şan ve şerefi artsın” anlamına gelen Arapça duâdır.


2 Vezîr T2 : ― P
3 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
4 “‫ه‬ ‫ = دام‬Şan ve şerefi dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
5 Paşa-zâde’ye T2 : Paşa’ya P
6 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
7 “ ‫ = دام א‬Saygınlığı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
8 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
9 “‫ه‬ ‫ = ز‬Şan ve şerefi artsın” anlamına gelen Arapça duâdır.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1143

Paşa-zâde1 ‘Ali dâme ikbâlühû2ya; Livâ’-i Hanya, mutasarrıfı Vezîr-i mükerrem


Tosun Mehmed Paşa’ya ibkā; Eyâlet-i Anadolu, sâbıkā Karaman Vâlîsi Çelik
Mehmed Paşa’ya; Livâ’-i Hüdâvendigâr, sâbıkā Hotin Muhâfızı ‘Abdî dâme
ikbâlühû3ya; Livâ’-i Karesi ( ْ ‫) ــ ه ِ ــ‬, Hüseyn Paşa birâderi Yûsuf dâme ikbâ-
lühû4ya; Livâ’-i Sultân-önü, Mehmed Sâdık’a ibkā; Livâ’-i Karahisâr-ı sâhib,
Bender Sancağı’na ilhâkān, Vezîr Ahmed Paşa’ya; Livâ’-i Ankara, Ebûbekir’e
ibkā; Livâ’-i Aydın, hâlâ mutasarrıfı Vezîr-i mükerrem Silahdâr-ı hazret-i Şeh-
riyârî [T2 180b] Mehmed Paşa’ya ibkā; Eyâlet-i Niğde ve Akşehir ve Yenişehri
sancakları ilhâkıyla, ‘Abdî Paşa’ya; Livâ’-i Niğde, Karaman Eyâleti’ne ilhâkān,
‘Abdî Paşa’ya ba‘dehû Çorum Sancağı Mutasarrıfı Çapan-zâde Ahmed Paşa’ya;
Livâ’-i Kayseriyye, hâlâ mutasarrıfı Tuz Paşa-zâde Ahmed dâme ikbâlühû5ya;
Livâ’-i Yenişehri bâlâda Karaman Eyâleti’ne mülhakdır.
Livâ’-i Kırşehri, sâbıkā Yanya Mutasarrıfı ‘Ömer dâme ikbâlühû6ya; Li-
vâ’-i Akseray, Kilis ve A‘zâz Mutasarrıfı İsmâ‘îl Paşa birâderi Hüseyn Paşa’ya;
Eyâlet-i Sivas, sâbıkā Van Vâlîsi Zaralı-zâde Vezîr Feyzullah Paşa’ya; Livâ’-i
Amasiyye, sâbıkā Köstendil Mutasarrıfı ‘Osmân Bey-zâde Ebûbekir dâme ik-
bâlühû7ya; Livâ’-i Çorum, sâbıkā Sivas Beylerbeyisi Sarı-zâde Mehmed dâme
ikbâlühû8ya; Eyâlet-i Mar‘aş, sâbıkā Adana Beylerbeyisi olan Rişvân-zâde Sü-
leymân dâme ikbâlühû9ya; Eyâlet-i Adana, sâbıkā Habeş Eyâleti ve Mekke-i
mükerreme Şeyhu’l-Haremliği inzımâmıyla Cidde Sancağı’na mutasarrıf Vezîr
el-Hâc ‘Ali Paşa’ya; Livâ’-i İç-il, ‘Alâ’iyye Sancağı’yla ma‘an sâbıkā Diyarbekir
Vâlîsi Vezîr Mustafa Paşa’ya; Eyâlet-i Halebü’ş-şehbâ, Sayda Vâlîsi Vezîr-i mü-
kerrem Mehmed Paşa hazretlerine; Eyâlet-i Şâm, Kudüs ve Nablus sancakları
ve Mîru’l-hâclığı ile, mutasarrıfı Vezîr ‘Osmân Paşa’ya ibkā; Eyâlet-i Sayda,
[T2 181a] Cerde Başbuğu ma‘iyyetinde bulunmak şartıyla, sâbıkā Eğriboz
ve Karlı-ili Mutasarrıfı Vezîr Ahmed Paşa’ya; Eyâlet-i Trablus-Şâm, Cerde

1 Paşa-zâde T2 : Paşa’ya P
2 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
3 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
4 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
5 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
6 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
7 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
8 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
9 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
1144 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Başbuğluğu ile Vezîr ‘Osmân Paşa-zâde Mehmed dâme ikbâlühû1ya ibkā;


Eyâlet-i Rakka, hâlâ mutasarrıfı Mehmed Paşa dâmet me‘âlîhu2ya; Eyâlet-i
Diyârbekir, sâbıkā Erzurum Vâlîsi Vezîr ‘Abdurrahmân Paşa’ya; Eyâlet-i Er-
zurum, sâbıkā Kars Mutasarrıfı Vezîr el-Hâc İbrâhîm Paşa’ya; Eyâlet-i Çıldır,
mutasarrıfı Vezîr Hasan Paşa’ya; Eyâlet-i Kars, sâbıkā Trabzon Vâlîsi Vezîr Ka-
pu-kıran Mehmed Paşa’ya; Eyâlet-i Trabzon, Küçük Nu‘mân Paşa’ya; Livâ’-i
Konya, hâlâ mutasarrıfı Abaza Mehmed’e; Eyâlet-i Van, sâbıkā Mar‘aş Vâlîsi
Mekkî-zâde Vezîr Hüseyn Paşa’ya; Eyâlet-i Bağdâd, Basra Eyâleti’yle ma‘an,
hâlâ mutasarrıfı Vezîr ‘Ali Paşa’ya; Eyâlet-i Şehrizor, sâbıkā Kayseriyye Mu-
tasarrıfı Cevher dâme ikbâlühû3ya; Eyâlet-i Mûsul, mutasarrıfı Emîn Meh-
med’e; Eyâlet-i Habeş, Mekke-i mükerreme Şeyhu’l-Haremliği inzımâm ve
Cidde Sancağı ilhâkıyla, mutasarrıfı ‘Ali Paşa’ya ibkā; Eyâlet-i Mısr-ı Kāhire,
sâbıkā Sayda Vâlîsi Vezîr-i mükerrem Defterdâr-ı sâbık Ahmed Paşa’ya; Mî-
ru’l-hâclık-ı Mısr-ı Kāhire, Şeyh-i Beled olan ‘Ali dâme ‘izzühû4ya; Eyâlet-i
Cezâ’ir-i Garb, mutasarrıfı ‘Ali dâme ikbâlühû5ya; Cidde, Adana Mutasarrıfı
Sâlih Paşa’ya rütbe-i Vezâret ile tevcîh; Eyâlet-i Tûnus, [T2 181b] mutasarrıfı
‘Ali dâme ikbâlühû6ya; Kapudânlık-ı deryâ, Kā’im-makām Vezîr Mehmed Pa-
şa’ya; Livâ’-i Rodos, sâbıkā Kapudan Süleymân Paşa’ya tekā‘üden ber-vech-i
arpalık tevcîh buyuruldu.

Zikr-i katl-i Vâlî-i Bağdâd Vezîr ‘Ali Paşa


Yine sene-i merkūme zilka‘desi evâsıtında7 bundan akdem Sadr-ı esbak Râ-
gıb Mehmed Paşa müddetinde yetmiş beş senesi zilhiccesinde8 Bağdâd Vâlîsi
Vezîr Süleymân Paşa hatfe enfihî vefât etmişidi. Bu haber Devlet-i ‘aliyye’ye
vârid oldukda, ‘Ali Kethudâ nâm kimesne Süleymân Paşa etbâ‘ından olup, ol
tarafın cüz’î ve küllî umûr u husûslarına vukūf-ı tâmmı olmağla, temşiyet-i
umûr-ı vilâyete her vechile sâhib-i iktidâr olduğunu müş‘ir ehâlî-i Bağdâd’dan

1 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.


2 “ ‫א‬ ‫ = دا‬Saygınlığı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
3 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
4 “‫ = دام ه‬Gücü dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
5 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
6 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
7 11-20 Zilka‘de 1177 = 12-21 Mayıs 1764.
8 1-30 Zilhicce 1175 = 23 Haziran-22 Temmuz 1762.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1145

‘arz-ı mahzarlar vürûd ve mûmâ ileyhe rütbe-i Vezâret ile Eyâlet-i Bağdâd tev-
cîh ü ihsân buyurulmuşidi.
ez-Zulmü kemînün fi’n-nefsi, el-‘aczü yuz‘ifühû ve’l-kuvvetü tuzhiruhû1 med-
lûlüyle ibtidâ ehâlî-i vilâyet ile hüsn-i zindegânî tarîkından nükûl ve Bağdâd’da
ez-kadîm hıdmet-i muhâfazaya me’mûr yeniçeri ortaları ve sâ’ir2 ehâlî ve tavâyif
ile muhârebe ve anları olduğu hıdmetlerinden tard u ib‘âd ve ‘ulemâ vü sülehâ
ve fukarâya zulm u tahkīr ve niçe umûr-ı mübtedi‘a izhârıyla şeh-râh-ı kavîm
ve nehc-i müstakīmden ‘udûlü zâhir olup, kirâren ve mirâren hakkında cenâb-ı
hazret-i Şehriyârî’ye ref‘-i ruk‘a-i iştikâ ve musırr olduğu ef‘âl-i şenî‘adan fâriğ ol-
masıyçün tenbîh-i ekîd-i gûşmâl-ihtivâ [T2 182a] sâdır oldukca, ‘utüvv ü ‘inâ-
dına musırr olmağla, ma‘a hâzâ hıtta-i Bağdâd ez-kadîm ehâlî-i şarkdan gürûh-ı
Şî‘a-i mübtedi‘aya karîb bir iklîm olup, anlara meyl-i küllî ile gürûh-ı Şî‘a-i
Gāviye dâ’iresinde3 çoğalup, fesâda bâdî bir hâlet olacağı ezharun mine’ş-şems4
olmağın, mahz-ı kerâmet-i hazret-i Şehriyârî zuhûr ve Bağdâd’da bunun sîret-i
kabîhîsinden husûle gelan nizâ‘ ile firâr ve ihtifâya mutasaddî ve kendi helâki
havfıyla ödü çatlayup pey-siper-i bevâdî-i i‘dâm ü demâr olmuşdur.
“Ve kefallâhu’l-mü’minîne’l-kıtâl”5 medlûl-i şerîfi üzere muktezây-ı hubus-ı
tıyneti bu vechile helâkına bâdî olup, bu hılâlde tanzîm-i umûr-ı vilâyete eh-
liyyeti zâhir u bâhir sâbıkā Süleymân Paşa Kethudâlığı hıdmetinde olan ‘Ömer
Ağa her vechile kâr-güzâr ve müstakīmü’l-etvâr olmağla, ‘arz u istirhâmları
mûcebince mûmâ ileyhe bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn rütbe-i sâmiye-i
Vezâret ile Eyâlet-i Bağdâd tevcîh ü ihsân buyuruldu. Hakk sübhânehû ve
Te‘âlâ Devlet-i ‘aliyye’nin gün-be-gün nîrû-yı iktidârın müzdâd eyleye, âmîn
bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.
Yine sene-i merkūme mâh-ı zilka‘desi evâsıtında6 Haleb Kadısı olan Seyyid
Ahmed Efendi-zâde Medîne-i Haleb’de ehâlî ile hüsn-i zindegânî üzere olamayup,

1 “‫ــ وا ــ ة ــ ه‬ ‫ = ا ــ כ ــ ــ ا ــ ا ــ‬Zulüm nefiste pusudadır; acizlik onu


zayıflatır, güç onu ortaya çıkarır” anlamına gelen Arapça bir sözdür.
2 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
3 dâ’iresinde (‫ه‬ ‫ )دائ‬P : ‫ دا ٴﯾرﺳﻨﺪه‬T2
4 “ ‫ا‬ ‫ = ا‬Güneşten daha açıktır” anlamına gelen Arapça deyiştir.
5 “‫ـ ا ــאل‬ ‫ = وכ ـ ا ا‬Allah, savaşta mü’minlere kâfî geldi” anlamına gelen bu ifâde
Kur’ân, el-Ahzâb 33/25. âyetin ortasında yer alır.
6 11-20 Zilka‘de 1177 = 12-21 Mayıs 1764.
1146 MEHMED HÂKİM EFENDİ

etvâr-ı nâ-matbû‘ası ve mezâlime te‘addîsi zâhir u bâhir olmağla, te’dîbi muktezî


olmağın, [T2 182b] Medîne-i Konya’da ikāmetine emr u fermân buyuruldu.
Ve yine bundan akdem hâcegân-ı Dîvânî’den hâlâ Baş-muhâsebe olan Hâ-
şim ‘Ali Beyefendi, Edirne’de Üç-şerefeli Câmi‘i şerîfi binâsına me’mûr u râhî
ve bi-hasebi’l-iktizâ’ hıdmet-i mezbûre Edirne’de sâkin merhûm Süleymân
Paşa dâmâdına tefvîz ve me’mûr olmağla, miyânede muhâsebeleri ru’yet ve
Hâşim ‘Ali Bey’in Edirne’de ikāmetine fermân buyuruldu.

Tevcîhât-ı ba‘zı mevâlî-i kirâm


Bu esnâda mukaddemâ Pâye-i Kuds Torun Mehmed Efendi’ye Mısr-ı Kā-
hire Kazâsı ve1 sâbıkā Kudüs Monlası Şâfi‘î Seyyid Mehmed Efendi’ye Kazâ’-i
Şâm-ı şerîf ve Süleymâniyye Dâru’l-hadîsi’nden Mekkî Efendi’ye Selânik
Kazâsı bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh buyuruldu.

Âmeden-i ser-i maktû‘-i Kadı-oğlu bâ-ru’ûs-ı maktû‘a-i cemâ‘at-ı ân şakī


Yine sene-i merkūme mâh-ı zilka‘desi evâsıtında2 bundan akdem müddet-i
karîbede serserî levendât tâ’ifelerinin serkerde-i ‘utüvv ü tuğyânı Kadı-oğlu de-
mekle ma‘rûf şakī, Kayseriyye ve Karahisâr-ı Şarkī’de nehb ü hasâret ve ebnâ’-i
sebîle tesaddî ve tüccâr ve kârbân gürûhuna te‘addîsi mütemâdî olup, gün-be-
gün şirzime-i mefâsid bu habîsin başına cem‘ ve Sivas havâlîsinde dahi niçe
hasâreti zâhir olup, Konya hudûdundan İsmil ( ‫ )ا ــ‬nâm mahalde iken Ka-
raman Vâlîsi Vezîr ‘Abdî Paşa’ya ve Sivas [T2 183a] Vâlîsi Vezîr Feyzullah Pa-
şa’ya şakıyy-i mezbûrun hakkından gelmeleriyçün mü’ekked fermân olunup3,
‘Abdî Paşa müsri‘an ve ‘âcilen şakıyy-i mezbûrun üzerine ılgar ve İsmil’den firâr
ve Kızılırmak’dan ‘ubûrda niçesi cünûd-ı Fir‘avn-âsâ garîk-ı girdâb-ı tûfân ve
sâhil-res-i hayât olanları dahi pey-siper-i4 bevâdî-i hızlân oldular. Derhâl Vâlî-i
Sivas Feyzullah Paşa Aşkar Ovası nâm mahalde yetişüp, eşkıyây-ı merkūmûn
ile gereği gibi muhârebe ve Kadı-oğlu miyân-ı ma‘rekede katl olunup, yanında
olan şirzime-i evbâşdan cem‘-i kesîr dahi tu‘me-i nîze ve şemşîr olup5, ser-i

1 ve T2 : ― P
2 11-20 Zilka‘de 1177 = 12-21 Mayıs 1764.
3 olunup T2 : buyurulup P
4 pey-siper-i T2 : siper-i P
5 olup T2 : olunup P
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1147

maktû‘u ile otuz nefer mikdârı bölük-başıları kat‘ ve menzil-süvâr-ı isti‘câl


Der-i Devlet-i ‘aliyye’ye ib‘âs ü isrâ ve pîş-gâh-ı Serây-ı ‘âmire’ye vaz‘ ve âhara
mûcib-i i‘tibâr u istibsâr kılındı.
Ve bu esnâda Kızıl-hisârlı-zâde Ca‘fer Bey rûy-ı deryâda kendi pergende-
siyle geşt ü güzâr ve korsan kefereleri te‘addîsinden mecârî-i bahrda sefâyin-i
tüccâr ve sâ’irlerini1 muhâfaza ve hirâsete me’mûriyyeti hasebiyle Malta kefere-
si eşkıyâlarının bir akdarmasına dûçâr ve bi-‘avnillâhi Te‘âlâ ahz ve derûnunda
olan on sekiz nefer üsârâ ve sâ’ir2 takımı ile Tersâne-i ‘âmire’ye getürüp, mîr-i
mûmâ ileyhin bu hıdmeti makbûl-i hazret-i Cihân-dârî olmağla, huzûr-ı
Âsafî’de [T2 183b] ilbâs-ı ferve-i kākum ve beş bin guruş ‘atıyye etbâ‘ına ve
pergendesi çavuşlarına dahi başka başka ‘atıyye ve hil‘atlar ilbâs ve on altı kîse
sâlyânesine dokuz kîse zamm u terakkī ve Tersâne-i ‘âmire’den matlûbu olan
levâzimât ve takım ve ba‘zı tob ve âlât ve cebehâne ihsân-ı hümâyûn ve yine
cânib-i Bahr-i Sefîd’de3 hıdmet-i hirâset ve me’mûriyyetinde mücidd ü sâ‘î
olmak üzere fermân ve râhî kılındı.
Ve bu esnâda sâbıkā Erzurum Kadısı Şâmî Efendi demekle ma‘rûf hüsn-i
te’ennîsi olmayup, hâlâ Şeyhulislâm sellemehü’s-Selâm4 Dürrî-zâde Efendi haz-
retleri huzûrlarında etrâfdan ba‘zılar ile hadden mütecâviz kelâm-i bî-encâma
mütesaddî olmağla, Cezîre-i Kıbrıs’da ikāmetine emr u fermân buyuruldu.
Ve pîş-ezîn Mollacık-zâde İshâk Efendi dahi mîrîye müte‘allık bir çiftlik
nizâ‘ıyla tavr-ı te’ennîden ilhâha mükibb olmağla, hânesinden taşra çıkma-
mağa emr buyurulmuşidi. Çend rûz ikāmetden sonra ‘afv ile taltîf buyuruldu.

İhrâc-ı huyûl-i Sıtabl-ı ‘âmire be-Çerâ-gâh-ı Sa‘dâbâd bi-vechi’l-mu‘tâd


Yine mâh-ı merkūmun evâhırında5 beher sene Çerâ-gâh-ı Sa‘dâbâd’a ihrâcı
mu‘tâd olan huyûl-i Sıtabl-ı ‘âmire ihrâc olunup, Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i
Şehriyârî Ağa ve sâ’ir6 hademe-i Sıtabl-ı ‘âmire ve Voynuk ta‘bîr olunan ça-
yır hademeleri âlât ve edevât-ı lâzimeleriyle mürûr ve ol gün her bir rahş-ı

1 sâ’irlerini ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾرﻟﺮﯾﻨﻰ‬T2


2 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
3 Sefîd’de T2 : Sefîd’e P
4 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
5 21-30 Zilka‘de 1177 = 22-31 Mayıs 1764.
6 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
1148 MEHMED HÂKİM EFENDİ

sabâ-reftârın başka bir reviş ü [T2 184a] cünbişi temâşâ olunmağla, mu‘tâd
üzere Çerâ-gâh-ı Sa‘dâbâd’a râhî oldular.

Sudûr-ı fermân-ı Cihân-bânî be-yesâğ-ı ferve-i kākum ve


semmûr be-tavâ’if-i hademe ve gürûh-ı esnâf
Yine sene-i merkūme zilka‘desinde1 vüzerâ’-i ‘izâm ve mevâlî-i kirâm ve
ricâl-i Devlet-i ‘aliyye’den mâ‘adâ hademe ve esnâf ve ehl-i sûk makūleleri kā-
kum ve semmûr ve vaşak kürk lebs etmemeleriyçün mü’ekked emr-i ‘âlî sudûr
ve tenbîh-i ekîd olundu.
Fi’l-hakīka2 bu gûne yesâğ ve tenbîh-i hümâyûnda mahz-ı sıyânet ve isrâf ü
telefden himâyet olduğu şer‘an ve ‘aklen zâhir ve bî-merâdır. Hakk sübhânehû
ve Te‘âlâ dâ’imâ3 nazar-ı sıyânet-eser-i Cihân-dârî’lerin ‘âmme-i ‘ibâd ü bilâd-
dan hâlî ve berî etmeye, âmîn.

‘Akd-i Sâliha Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân4 be-Kapudân-ı deryâ


Vezîr Kā’im-makām Mehmed Paşa
Yine sene-i merkūme mâh-ı zilka‘desinin sekizinci hamîs günü5 dürre-
tü’t-tâc-ı ‘ismet-nitâc ‘iffetlü Sâliha Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân6 hazretleri hâlâ Ka-
pudân-ı deryâ Vezîr-i ekrem Kā’im-makām Mehmed Paşa hazretlerine ‘ak-
dü’ş-şeref-i izdivâclarıyçün Şeyhulislâm sellemehü’s-Selâm7 Dürrî-zâde Efendi
ve Dârussa‘âdeti’ş-şerîfe8 Ağası ve Vezîr-i müşârun ileyhin kapu kethudâları
ve sâ’ir9 ol cem‘-i mekârim-lem‘de bulunmaları mu‘tâd olan zevât-ı kirâm
bi’l-cümle10 Serây-ı Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân11a teşrîf ve merâsim-i ‘akd-i şerîf-i

1 1-30 Zilka‘de 1177 = 2-31 Mayıs 1764


2 Fi’l-hakīka P : Fi’l-hakīkati T2
3 dâ’imâ (‫ )دائ א‬P : ‫ دا ٴﯾﻣﺎ‬T2
4 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.
5 8 Zilka‘de 1177 = 9 Mayıs 1764 Çarşamba. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
6 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.
7 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça duâdır.
8 Dârussa‘âdeti’ş-şerîfe P : Dârussa‘âdeti’ş-şerîfet T2
9 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
10 bi’l-cümle P : bi’l-cümleti T2
11 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1149

sa‘âdet-redîf itmâm ü îfâ buyuruldu. Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ müteyemmen


[T2 184b] ü mübârek eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

İhrâc-ı Donanma-yı hümâyûn be-cânib-i Bahr-i Sefîd ‘alâ-vechi’l-‘âdeti


Yine mâh-ı zilka‘de evâsıtında1 cânib-i Bahr-i Sefîd’e beher sene ihrâcı
mu‘tâd olan Başdarda-i hümâyûn ve mîrî kalyonları ve sâ’ir2 çekdirme sefîne-
leri müretteb âlât ve edevâtları ile hâzır u müheyyâ olup, Alay-köşkü pîş-gâ-
hından yollu yoluyla mürûr ve Kabataş pîş-gâhında muvâfık-ı eyyâm oluncaya
dek ârâm ve birkaç günden sonra ol mahalden cânib-i Bahr-i Sefîd’e şirâ‘-
güşây-ı ‘azîmet oldular.

[Ba‘zı vekāyi‘]
Ve bu esnâda Tobcu-başı-yı sâbık Emîn Ağa3 Bursa’da ikāmetine fermân ve
mahall-i me’mûruna râhî kılındı. Ve Şâm Kapu Kethudâsı Mehmed, Gümüş-
hâne Ma‘deni Emâneti’yle savb-ı me’mûruna râhî kılındı. Ve Emîn Ağa-zâde
Sâdık Ağa hastalanup, dâr-ı bekāya irtihâl eyledi. Ve Yeniçeri Ağası ‘azl ve Kul
Kethudâsı, Yeniçeri Ağası ve tertîb üzere Zağarcı-başı ve Sensonî ilbâs-ı hil‘at
olundular. Ve Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i Şehriyârî Seyyid Ahmed Paşa’ya Mora
Muhassıllığı tevcîh ve ilbâs-ı hil‘at olundu.

Mu‘âyede-i ‘îd-i adhâ bi-vechi’l-‘âdeti


Yine sene-i merkūme mâh-ı zilhiccesinin beşinci günü4 Sadrıa‘zam ve
Hidîv-i ekrem hazretleri resm-i kadîm ve de’b-i müstedîm üzere mükemmel
Dâ’ire-i5 Âsafî-şiyem’leriyle Şeyhulislâm sellemehü’s-Selâm6 hazretlerine teşrîf
buyurup, mu‘âyede-i mu‘tâdeye mübâşeret ve ertesi gün7 cümle ‘ulemây-ı
‘izâm ma‘a sudûrihimü’l-fihâm ‘ale’t-tertîb Serây-ı Sadr-ı mu‘allâ’ya [T2
185a] kudûm ve ‘arefe gününe8 değin bi’l-cümle a‘yân ve ricâl-i Devlet vech-i

1 11-20 Zilka‘de 1177 = 12-21 Mayıs 1764.


2 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
3 Ağa T2 : ― P
4 5 Zilhicce 1177 = 5 Haziran 1764 Salı.
5 Dâ’ire-i (‫ )دائ ٴه‬P : Dâyire-i (‫ )دا ٴه‬T2
6 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça duâdır.
7 6 Zilhicce 1177 = 6 Haziran 1764 Çarşamba.
8 9 Zilhicce 1177 = 9 Haziran 1764 Cumartesi.
1150 MEHMED HÂKİM EFENDİ

mu‘tâd üzere tebrîk-i ‘îd-i sa‘îd içün dâmen-bûsî-i hazret-i Âsafî’ye müsâra‘at
eyleyüp ve onuncu gicesi1 erkân-ı Devlet ‘ale’l-‘umûm Serây-ı vâlây-ı hazret-i
Pâdişâhî’de takbîl-i dâmen-i ‘inâyet-me’menleriyçün saff-beste-i makām-ı hıd-
met olup:

Ne dâmen-i ‘azamet me’men-i ‘inâyet kim


Olur o dâmeni takbîl içün bu ‘îd-i sa‘îd
Ne dâmen-i kerem-i Şâh-ı bu’l-me‘âtî kim
Şifâha mültesem etmiş anı Hudây-ı Mecîd

medlûlü üzere ‘ale’s-seher dâmen-bûs-ı hazret-i Şâhî ile şeref-yâb ve şevketlü,


kerâmetlü Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh eyyedallâhu Te‘âlâ ve ebkāhu2 hazretleri edâ’-i
salât-ı ‘îd-i sa‘îd içün müzeyyen alay-ı vâlây-ı cihân-ârâ ile cedd-i emcedleri
Sultân Ahmed Hân ‘aleyhi’r-rahmetü ve’r-rıdvân3 hazretlerinin Câmi‘-i şerî-
fi’ne ‘inân-tâb-ı ‘azamet ü iclâl oldular:

Devâm-ı ‘îd-i sürûr ile devlet ü ‘ömrün


Füzûn ede kerem-i Rabb-i Müste‘ân ü Mecîd

İhrâk-ı cüz’î
Mâh-ı mezbûrun on ikinci gicesi4 Sultân Mehmed’de Nişâncı Mahallesi’n-
de Paşmakcı-zâde Serâyı muhterik olup, bi-hamdillâhi Te‘âlâ mahall-i âhara
sirâyet etmedi. Derûn-ı serâyda müte‘addid yerlerde nâ-becâ âteş zuhûr edüp,
birini ıtfâ etseler der-‘akab bir yerde dahi zuhûr ederdi; mütehayyir oldular:
“Gürûh-ı ecinne [T2 185b] bu harîka bâdî oldu” deyü tevâtür buldu.

[Ba‘zı tevcîhât]
Bu esnâda Rûznâmçe-i Evvel-i sâbık Yûsuf Efendi, Tersâne-i ‘âmire Emâ-
neti’ne ve Dîvân-ı hümâyûn Kalemi kütebâsından Yüsrî Efendi, Küçük Tezki-

1 10 Zilhicce 1177 = 10 Haziran 1764 Pazar.


2 “‫ = ا ـ ا א ـ وا ــאه‬Yüce Allah onu desteklesin ve dâim kılsın” anlamına gelen Arapça
bir duâdır.
3 “‫ـ و ا ـ ان‬ ‫ = ـ ا‬Allah’ın rahmeti ve rızâsı onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
4 12 Zilhicce 1177 = 12 Haziran 1764 Salı.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1151

recilik’e ilbâs-ı hil‘at olundu. Ve yine evâ’il-i1 zilhiccede2 Yeniçeri Ağası ‘Ömer
Ağa ‘azl ve Bursa’da ikāmete me’mûr ve râhî kılındı.
Sefâret-i Dervîş Mehmed Efendi Kâtib-i Sipâhiyân hâlâ be-nâme-i3
hümâyûn-ı hazret-i Şehriyârî be-cânib-i Memâlik-i Rusya
İşbu bin yüz yetmiş sekiz senesi mâh-ı muharremü’l-harâmı evâ’ili4nde5 bun-
dan esbak Devlet-i ‘aliyye-i ebediyyetü’l-karâra Rusya İmparatoriçesi kıbelinden
Memâlik-i Rusya’ya İmparatoriçe olduğunu muhtevî nâme-i dostî-‘allâmesinin
mazmûnu gereği gibi ma‘lûm-ı kâ’inât-pîrây-ı hazret-i Cihân-dârî olup, bu gûne
düvel-i sâ’ireden6 vârid olan nâmelerin iktizâ eden cevâbları ‘alâ-vechi’l-‘âdeti tah-
rîr ve itmâmında bir müte‘ayyin kullarıyla ib‘âs ve tesyîr olunmak ahsen-i mesâ-
lik-i i‘tilâ olmakdan nâşî, ‘âdet-i hasene-i müstedîme üzere cânib-i Devlet-i ‘aliy-
ye’den tehniye-i rütbe-i merkūme zımnında mahz-ı mürâ‘ât-ı dostî istikrârı muk-
tezâsı üzere mahsûs nâme-i hümâyûn-ı şevket-makrûn ile hâlâ zümre-i hâcegân-ı
Dîvânî’den Sipâh Kalemi Kâtibi Dervîş Mehmed Efendi ilbâs-ı hil‘at ve sefâret-i
mezbûre hıdmetine [T2 186a] ta‘yîn ü tahsîs ve nakdîne-i râh ve levâzımı kemâ
hiye ihsân ü in‘âm ve savb-ı me’mûruna tesyîr u râhî kılındı. Ve Silahşor-ı hazret-i
Şehriyârî Hasan Bey, Mîrahûr-ı Sânî olup, ilbâs-ı hil‘at buyuruldu.
Zikr-i sûr-ı hitân-ı evlâd-ı hazret-i Sadrıa‘zamî Mustafa Paşa be-emr-i
hümâyûn-ı hazret-i Cihân-dârî
Yine yetmiş sekiz senesi mâh-ı muharremü’l-harâmı gurresi mübârek ahad
günü7 hâlâ Sadrıa‘zam ve Vekîl-i efham devletlü Mustafa Paşa hazretlerinin
nûr-ı hadeka-i ibtihâcları olan mîrân-ı muhteremân cenâblarının sünnet-i se-
niyye olan vakt-i hitânları hulûl edüp şevketlü, kerâmetlü Şehriyâr-ı ‘âlem ve
Nigeh-bân-ı cümle-i ümem edâmallâhu ‘ömrahû ve şevketehû8 efendimiz haz-
retlerinin mahsûs emr-i hümâyûn-ı ‘inâyet-meşhûnları sudûr ve mûcebince

1 evâ’il-i (‫ )اوا ٴﯾل‬T2 : evâyil-i ( ‫ )اوا‬P


2 1-10 Zilhicce 1177 = 1-10 Haziran 1764.
3 be-nâme-i T2 : binâ’-i P
4 1-10 Muharrem 1178 = 1-10 Temmuz 1764.
5 evâ’ilinde (‫ )اوا ٴﯾﻟﻨﺪه‬P : evâyilinde (‫ )اوا ه‬T2
6 sâ’ireden (‫ ) אئ ه دن‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾره دن‬T2
7 1 Muharrem 1178 = 1 Temmuz 1764 Pazar.
8 “ ‫ــ ه و ــ כ‬ ‫ = ادام ا‬Allah onun ömrünü ve büyüklüğünü dâim eylesin” anlamına
gelen Arapça duâdır.
1152 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Bâb-ı Sadr-ı ‘âlî’de sûr-ı hitâna şurû‘ olunup, fukarâ vü zu‘afânın dahi hitâna
iktidârı olmayanları ve sâ’ir1 etfâl dahi derece-i a‘dâddan dört bine bâliğ olup,
her birine müceddeden hâllerine lâyık esvâbları ve ‘atıyyeleriyle mecbûr u
mesrûr ve yevm-i şurû‘dan2 hamîs gününe3 dek ‘ulemâ’-i kirâm ve hâcegân ve
hademe-i bâb ve ocakluya çeşn ü ziyâfet ve it‘âm ve sâ’ir4 hila‘ ve ikrâm mahz-ı
‘inâyet-i bî-dirîg-i hazret-i Şehriyârî’den bezl ü in‘âm ve envâ‘-i hânendegân
ve çengiyân-ı lu‘bet-bâzân ve mutribân ile izhâr-ı şâd-mânî [T2 186b] ve it-
mâm-ı sûr-ı hitân buyuruldu.
Etresi gün5 kemâl-i nevâziş ve taltîf-i hazret-i Sadrıa‘zamî içün mahsûs bir
kıt‘a hatt-ı şerîf ile hâlâ Kapu Ağası kulları bir re’s müzeyyen esb-i mükemmel
ve kezâlik müzeyyen bir bârgîr-i mübeccel ve gālî-behâ bir hâtem-i elmâs-ı
bî-nazîr ve sûf ferâceye kaplu sevb-i ferve-i semmûr-ı câlibü’s-sürûr ile Bâb-ı
Sadr-ı ‘âlî’ye şeref-res-i vürûd ve merâsim-i istikbâli edâ ve ibkā ve hatt-ı şerîfi
kırâ’at ve kemâl-i ta‘zîm ü tekrîmde müsâra‘at ve Ağa-yı mûmâ ileyhe taraf-ı
hazret-i Sadrıa‘zamî’den ilbâs-ı ferve-i semmûr ve esb-i behcet-vüfûr ve ‘atıy-
ye-i vefîre-i Âsafâne’leriyle mecbûr u mesrûr buyuruldu.
Gurre-i6 sâl-i meymenet-fâl bin yüz yetmiş sekiz nehâru’s-sebt7 idi, bâ-
rekallâhu’s-sebte ve’l-hamîs8 medlûlüyle tefe’’ül-i hayr ‘add olundu.
İhrâc-ı mevâcib-i kıst-ı vâhid bi-hükmi’l-mu‘tâd
İşbu sene-i mübâreke mâh-ı muharremü’l-harâmının on altıncı sülesâ günü9
Dîvân-ı hümâyûn olup, tavâ’if-i askeriyye-i zafer-rehberin müstehak oldukları

1 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2


2 1 Muharrem 1178 = 1 Temmuz 1764 Pazar.
3 5 Muharrem 1178 = 5 Temmuz 1764 Perşembe.
4 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
5 2 Muharrem 1178 = 2 Temmuz 1764 Pazartesi.
6 gurre-i T2 : + [Bu kelime ile başlayan satırın hizâsına vr. 81a’nın sağ kenârına “1178”
yazılmıştır] P
7 1 Muharrem 1178 = 1 Temmuz 1764 Pazar. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
8 “ ‫ــ‬ ‫ = ــאرك ا ا ــ وا‬Allah cumartesi ve perşembe günlerini bereketli kıldı” anla-
mına gelen hadîs-i şerîftir; bkz. Yılmaz, age., I,72-73.
9 16 Muharrem 1178 = 16 Temmuz 1764 Salı. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1153

bir kıst mevâcibleri ‘an-nakdin Hazîne-i hümâyûn’dan ihrâc ve herkes havsala-i


isti‘dâdlarına göre ahz ve taksîm ve ihrâcı gününden Sadrıa‘zam hazretleri Bâb-ı
Sadr-ı ‘âlî’de mevâcib-i mezkûreyi i‘tâ ve itmâm-ı devrde Rikâbdâr Ağa hatt-ı
şerîf-i ‘inâyet-redîf ve ferve-i semmûr-ı behcet-vüfûr ve hançer-i mücevher ile ge-
lüp, merâsim-i istikbâli itmâm [T2 187a] ü îfâ ve kırâ’at-ı hatt-ı şerîf ve devâm-ı
‘ömr ü devlet-i hazret-i Pâdişâhî itmâmından sonra taraf-ı Sadrıa‘zamî’den Ağa-
yı mûmâ ileyhe ferve-i semmûr ve hançer-i mücevher ve esb-i mükemmel ve
‘atıyye-i behiyye ile mecbûr u mesrûr buyuruldu.

İtmâm-ı Serây-ı Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân1 der-kurb-i Serây-ı Cağaloğlu


Bundan esbak yetmiş altı şa‘bânında2 Cağaloğlu Serâyı’na muttasıl iki
‘aded Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân3 serâyları binâsına şurû‘ ve bi-‘avnillâhi Te‘âlâ yet-
miş sekiz senesi muharremü’l-harâmının evâsıtında4 hayr ile itmâm buldu.
Hakk Te‘âlâ müteyemmen ve mübârek eyleye, âmîn.
Bundan esbak taraf-ı Devlet-i ‘aliyye’den sefâret-i mahsûsa ile Grandebur
tarafına irsâl olunan hâcegân-ı Dîvânî’den Girîdî Resmî Ahmed Efendi, hıd-
met-i me’mûresin edâ ve mâh-ı muharremü’l-harâmın evâsıtında5 Âsitâne-i
sa‘âdet’e duhûl eyledi.

Sadr-ı Anadolu-şüden-i Muhsin-zâde Efendi


Muharremü’l-harâmın yirminci günü6 hâlâ Sadr-ı Anadolu fazîletlü Nâ-
fiz Efendi hazretleri müddet-i ‘âdiyelerin itmâm ve hîn-i infisâllerinde Sa-
dâret-i Rumeli Pâyesi’yle7 Kütahya mûmâ ileyhe ber-vech-i arpalık medâr-ı
me‘âş ta‘yîn ve ihsân ve Muhsin-zâde Efendi cenâbları zâten ve zemânen mes-
ned-i Sadr-ı Anadolu’ya şâyân ve sezâ-vâr olmağla, bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şev-
ket-makrûn Sadr-ı Anadolu ile ilbâs-ı hil‘at buyuruldu.

1 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.


2 1-29 Şa‘bân 1176 = 15 Şubat-15 Mart 1763.
3 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.
4 11-20 Muharrem 1178 = 11-20 Temmuz 1764.
5 11-20 Muharrem 1178 = 11-20 Temmuz 1764.
6 20 Muharrem 1178 = 20 Temmuz 1764 Cuma.
7 Sadâret-i Rumeli Pâyesi’yle P : + [Bu kelimeler sonunda “sahh” kaydı ile buraya girme-
si işâret edilerek sayfa kenârına diklemesine yazılmıştır] T2
1154 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Ve târîh-i merkūmda1 Kethudâ’-i Bevvâbîn-i hazret-i [T2 187b] Şehriyârî


Halîl Ağa Kırım Hânı olan Kırım Girây Hân tarafına berây-ı da‘vet ve ba‘zı
umûr u husûs ile me’mûr u râhî kılınup, ba‘dehû Hân-ı mûmâ ileyhin ‘azli
iktizâ etmeğiyle Kırım’dan alup, Sakız’da ikāmetine me’mûr kılındı. Netekim
‘azli makālesinde zikr u tafsîli mürûr etmişidi2. Ve Üç Şerefeli binâsına me’mûr
Hâşim ‘Ali Bey Edirne’de mukīm iken Asitâne’ye gelüp, hânesinde temek-
kün-sâz-ı ikāmet olmağla fermân buyuruldu.
Yine evâhır-ı mâh-ı merkūmda3 Karaman Vâlîsi ‘Abdî Paşa ‘azl ve Kilis ve
A‘zâz sancakları müşârun ileyhe tevcîh ve Vezîr Çelik Mehmed Paşa Anadolu
Eyâleti’nden ‘azl ve Eyâlet-i Adana ma‘a Karaman müşârun ileyhe tevcîh ve Si-
lahdâr Vezîr Mehmed Paşa’ya Eyâlet-i Anadolu ve Kel Ahmed Paşa-zâde Vezîr
‘Ali Paşa’ya Eyâlet-i Aydın bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh buyuruldu.

Tevcîhât-ı ba‘zı mevâlî-i kirâm


Bu târîhde4 sâbıkā Mısır Kadısı olan Ni‘met Efendi’ye Mekke-i mükerre-
me ve Edirne Kadısı olan Arslân-zâde Mustafa Efendi’ye Medîne-i münevvere
ve yine Kazâ’-i mezbûrdan ma‘zûl Kilîsî Hüseyn Efendi’ye Pâye-i Medîne-i
münevvere ve Süleymâniyye Dâru’l-hadîsi’nden Mehmed Nâşid Efendi’ye
Üsküdar Kazâsı ve Tokādî Mustafa Efendi’ye [T2 188a] Yenişehir Kazâsı ve
Es‘ad Efendi dâmâdı Dervîş Efendi’ye Kazâ’-i İzmir ve Filibe’den ma‘zûl Nûrî
Efendi’ye Kazâ’-i Âmid ve Samakovlu Hasan Efendi’ye Kuds-i şerîf bâ-hatt-ı
hümâyûn-ı şevket-makrûn ve bâ-işâret-i ‘aliyye tevcîh buyuruldu.

Vefât-ı Re’îsü’l-hâc ‘Abdî Efendi


Sene-i merkūme saferu’l-hayrının yirmi ikinci günü5 Rikâb-ı hümâyûn
olup, Re’îsülküttâb bulunmağla Enderûn’a gidilüp, Ağa-yeri’nde kahve içilüp
otururken füc’eten fevt oldu.

1 20 Muharrem 1178 = 20 Temmuz 1764 Cuma.


2 bkz. [T2 193b-194a]
3 21-30 Muharrem 1178 = 21-30 Temmuz 1764.
4 21-30 Muharrem 1178 = 21-30 Temmuz 1764.
5 22 Safer 1178 = 21 Ağustos 1764 Salı.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1155

Mektûbî-i Sadrıa‘zamî olan Emîn Efendi, Re’îsülküttâb ve Resmî Girîdî Ah-


med Efendi, Mektûbî-i Sadrıa‘zamî olup, ilbâs-ı hil‘at olundular. Mezkûr mü-
teveffâ el-Hâc ‘Abdî Efendi İbrâhîm Paşa Mühürdârlığı’ndan berü müstahdem
olup, müddet-i medîde Tezkire-i Kebîr, ba‘dehû Riyâset ve Defterdâr-ı Şıkk-ı Ev-
vel sonra yine Riyâset’le istihdâm olunmuşidi. Hisset ve huşûnet-i tab‘ ile ma‘rûf,
mâldâr ve sâhib-i iktidâr idi. Bir ferde i‘ânet ve cemîli istimâ‘ olunmamişidi. Rüt-
be-i haysiyyeti bir terkîb-i ‘Arabî [ve]ya Fârisî’yi tercemeye iktidârdan ba‘îd idi.
Latîfe1: Erbâb-ı me‘ârifden biri: “Sanâyi‘-i şi‘riyyeden kalb-i müstevî ne
ola?” deyü tecâhülâne buna su’âl eyledikde: “Kalbin eğrisin doğrusu Allah bi-
lür” deyü cevâb vermiş. Lâ-yüs’elü ‘ammâ yef‘alü2 bu kadarla hâl ü şânı ma‘lûm
olur. [T2 188b]
Ahz-i mecnûn-ı ‘acîbü’l-vaz‘
Yine sene-i merkūme saferu’l-hayrı evâyilinde3 bir bıyıklı âdem bir büyük
sandûk yapdırup, tahmînen beş altı âdem alur derûn-ı sandûkada bir iki tü-
feng ve piştov ve birkaç seyf ve sandûkun mazgal delikleri var, kapusu muh-
kem, kilidi dahi muhkem sırık hammâlları ile Sultân Ahmed’de Dikilitaş’ın
dibine vaz‘ ve bir büyük zencîr ile taşa müstahkem bend eyleyüp, derûn-ı
sandûkda: “Ben buradan âsümâna çıkacağım, işte Benu’l-Asfer şimdi gelür.
Beni Mevlânâ hazretleri gönderdi” deyü hezeyân etmeğe başladı. Derhâl ahz
ve bîmâr-hâneye gönderdiler. Bu keyfiyyet cünûn-ı mustani‘ olmağa muhte-
mil idi, lâkin tîz ahz olunup, ‘urûc-ı âsümâna vakit kalmadı.

‘Azl-i Defterdâr Emîn Efendi ve nasb-ı ‘Avnî Efendi


Sene-i merkūme saferu’l-hayrının âhır-ı yevm-i erbi‘âda4 Defterdâr-ı Şıkk-ı
Evvel Emîn Efendi ‘azl ve Defter Emîni Seyyid ‘Avnî Efendi, Defterdâr-ı Şıkk-ı
Evvel ve selefi halefi mansıbı Emânet-i Defter ile ilbâs-ı hil‘at olundu.

1 Latîfe [Bu kelime satır hizâsına sayfa kenârına kırmızı mürekkeple yazılmıştır] T2 : +
[Bu kelime metinde geçen “kalb-i müstevî” kelimelerinden sonra yazılmıştır] P
2 “ ‫ــאٴل ــא ــ‬ = Yaptığından sorumlu olmaz” anlamına gelen bu ifâde “ Lâ-yüs’elü
‘ammâ yef‘alü ve hüm yüs’elûn = ‫ــאٴ ن‬ ‫ــאٴل ــא ــ و ــ‬ (= (Allah) yaptığından so-
rumlu olmaz, onlar (kullar) ise sorumlu olur” Kur’ân, el-Enbiyâ 21/23. âyetten mül-
hem olarak söylenmiş olmalıdır.
3 1-10 Safer 1178 = 31 Temmuz-9 Ağustos 1764.
4 29 Safer 1178 = 28 Ağustos 1764 Salı. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim istifâde
ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynaklanmış
olmalıdır.
1156 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Katl-i Vezîr İsmâ‘îl Paşa be-Avlonya


Yine sene-i merkūme saferu’l-hayrı evâhırında2 bundan esbak Mîr-i
1

mîrân’dan iken kendüsünden rüşd ü sedâd me’mûletiyle rütbe-i Vezâret ile


kadr ü şânı terfî‘ olunan Arnavud İsmâ‘îl Paşa hem-cinsi olan Kaplan Bey-zâ-
deler [T2 189a] ve sâ’irleriyle mukātele vü muhârebe ve gûnâ-gûn zulm ü
te‘addîden bir ân hâlî olmayup, te’dîb ü tenkîli lâzime-i hâlden olmakdan
nâşî, pîş-ezîn Yanya Mutasarrıfı iken Vezâret’i ref‘ ve bir tarîkle Yanya’dan
firâr ve Arnavud Belgradı havâlîlerinde kendüsüne tâbî‘ bir mikdâr şirzime-i
şekāvet-pîşe ile karâr etmişidi. Bu hâl üzere kalmak lâzım gelse günden güne
yanında mefâsid ve eşirrâ çoğalup, ol havâlîlerin niçe dürlü ihtilâl-i nizâmına
bâdî olacağı müşâhede olunmağla, üslûb-ı hakîm üzere yine Vezâret’i ibkā ve
bu vechile mu‘âmele olunmuşiken bir müddet mürûr ve: “Avlonya ehâlîsi ile
cihetinizde olan emvâl-i matlûbeyi edâ ve tahsîline me’mûrum3” deyü gelüp,
muhârebeye ibtidâr ve hîn-i muhârebede kurşun ile urulup vücûd-ı habâ-
set-âlûdu bu vechile zâ’il ve muzmahil oldu. Bu tâ’ifenin huşûnet ve habâset-i
cibillîleri ve birbirlerine cesâret ve gadrleri meşhûr ve tînet-i asliyyeleri zûr u
şürûr üzere olduğu zâhir u bedîhîdir.

Vukū‘-i tob dökümü der-Tob-hâne-i ‘âmire


Yine sene-i merkūme rebî‘ulevvelinin altıncı günü4 insıbâb ü izâbesi tertîb
ve teheyyü’ olunan sefer-i hümâyûn takımından ma‘lûmü’l-‘aded toplar
furûnları yanup, dökülmesi hâzır u müheyyâ olmağla, Sadrıa‘zam hazretleri
ve Defterdâr Efendi ve sâ’ir5 bulunmaları mu‘tâd olan kimesneler Top-hâne-i
‘âmire’ye teşrîf ve toplar selâmet-i hâl ile dökülüp, ba‘de itmâm [T2 189b] ve
îfâ’-i merâsimü’s-senâ’ ‘avdet eylediler.

1 yine T2 : ― P
2 21-29 Safer 1178 = 20-28 Ağustos 1764.
3 me’mûrum T2 : me’mûr P
4 6 Rebî‘ulevvel 1178 = 3 Eylül 1764 Pazartesi.
5 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1157

Tevcîhât-ı ba‘zı vüzerâ’-i ‘izâm


Yine târîh-i merkūmda1 Vezîr ‘Abdî Paşa A‘zâz’dan ‘azl ve Eyâlet-i Trabzon
bâ-hatt-ı hümâyûn tevcîh buyuruldu. Ve sâbıkı Nu‘mân Paşa’ya Eyâlet-i Van
ve sâbıkı Hâs Ağası Ahmed Paşa dâmet me‘âlîhu2ya bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şev-
ket-makrûn Kilis ve A‘zâz tevcîh olundu.

Vukū‘-i harîk-ı vasît


Sene-i merkūme rebî‘ulevvelinin dördüncü cum‘a gicesi3 sâ‘at üçde iken
Cübbe‘ali Kapusu hâricinde bir kahveci dükkânından âteş-i ser-keş zebâne-keş
olup, tâ Fenâr Kapusu’na dek Rum Kilisası’na muttasıl4 vâfir kefere sâhil-hâ-
neleri muhterik olup, bi-hamdihî Te‘âlâ muntafî oldu.
Garîbe: Târîh-i merkūmda5 Sadrıa‘zam Mustafa Paşa hazretleri Bâb-ı
Sadr-ı ‘âlî’de Dîvân’da iken mîrâs iddi‘âsı ile bir âdem Dîvân Kalemi kâtible-
rinden Fâhir nâm kimesneyi Dîvân’da murâfa‘a olunacakları hâlinde sikkîn ile
darb ve cerh ve ol kimesneyi ahz eylediler. Bu makūle cesâret nâdiru’l-vukū‘
olmağla, bu mahalle kayd olundu.

[Ba‘zı vekāyi‘]
Ve bu târîhde6 Kütahya’da ve ol etrâflarda Bölük-başılık nâmıyla geşt ü
güzâr ve kapusuz eşkıyâ makūleleri bu müfsidin yanında müctemi‘ olan Ba-
caksız Halîl nâm habîs Kütahya’da iken Kütahya Mütesellimi da‘vet, ol dahi
vaz‘ u ‘unvânına i‘timâd ile [T2 190a] gelüp, Mütesellim dahi: “Bu makūle
müfsidin izâlesi ‘ayn-ı isâbetdir” deyü cesâret ve katl ve yanında olan hevâ-
dârlarından birkaçını dahi izâle ve ser-i maktû‘ların Âsitâne-i sa‘âdet’e irsâl ve
âhara mûcib-i ‘ibret kılındı7.

1 6 Rebî‘ulevvel 1178 = 3 Eylül 1764 Pazartesi.


2 “ ‫א‬ ‫ = دا‬Saygınlığı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
3 4 Rebî‘ulevvel 1178 = 1 Eylül 1764 Cumartesi. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
4 muttasıl P : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “tahmînen” kelimesinin üzeri
çizilmiştir] T2
5 4 Rebî‘ulevvel 1178 = 1 Eylül 1764 Cumartesi.
6 4 Rebî‘ulevvel 1178 = 1 Eylül 1764 Cumartesi.
7 ‘ibret kılındı T2 : i‘tibâr olundu P
1158 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Ve bu esnâda Aklâm-ı Dîvânî’den Büyük Kal‘a Ser-halîfesi Eyyûbî ‘Abdul-


lah nâm kimesne seyyi’ü’l-hulk ve kalemi hâcesine ve sâ’ir1 hulefâya itâle ve
şetm ve bu makūle sâ’ibü2’l-lisân olmağla, sû’-i hâlinden Rikâb-ı hümâyûn’a
‘arz-ı hâl ve hakīkat-ı hâli tefahhus olunup, vâkı‘-i hâl olmağla, kalem-i
mezkûrdan ib‘âd ve İkinci Halîfesi’ni Ser-halîfeliğ’e ta‘yîn olundu.
Ve bu esnâda Kassâb-başı olan Mehmed Ağa ‘azl ve Râgıb Paşa Vekîl-i
harcı ‘Ali Efendi, Kassâb-başılığ’a ilbâs-ı hil‘at olundu. Ve mâh-ı rebî‘ulevvelin
yirmi üçüncü günü3 Âsitâne-i sa‘âdet’de mukīm vüzerâ’-i ‘izâmdan Rumeli
Vâlîsi Muhsin-zâde Mehmed Paşa ve Anadolu Vâlîsi Silahdâr Mehmed Paşa
mahatt-ı hükûmetlerine ‘âzim ü râhî oldular.

Vefât-ı Nakşî Mustafa Efendi Kahveci-başı-i hazret-i Şehriyârî


Sene-i merkūme rebî‘ulevvelinin evâhırında4 Enderûn-ı hümâyûn’da
Kahveci-başı olan Nakşî Seyyid Mustafa Efendi gāyet manzûr-ı nazar-ı haz-
ret-i Pâdişâhî olmağla, bi-emrillâhi Te‘âlâ hastalanup dâr-ı âhirete intikāl
[T2 190b] eyledi.
Merhûm Nakşî bir tarîkle Enderûn-ı hümâyûn’a duhûl ve müddet-i Sultân
Mahmûd Hânî’de sâ’ir5 hademe-i Enderûn gibi imrâr-ı vakt edüp şevketlü,
‘inâyetlü efendimiz hazretleri cülûs-ı hümâyûn buyurduklarında, bunun rüşd
ü sedâdı ma‘lûm-ı hümâyûnları olmağla, merhûm Hazîne Kethudâsı Halîl
Paşa’nın yetmiş kîseye bâliğ îrâdlarını def‘aten bilâ-mu‘acceletin buna in‘âm ü
ihsân ve sâ’ir6 hâne ve esâs-ı beyt ve hadden efzûn in‘âm ü ‘inâyetleriyle çırâğ
ve kâm-yâb ve Kahveci-başılık’ları hıdmetinde şeb ü rûz devlet-i tekarrubla-
rıyla âsâyiş-güzîn-i ikbâl idi.
Hakk Te‘âlâ ‘ömr ve devlet ü şevketlerin ilâ-yevmi’l-kıyâm efzûn eyleye,
âmîn. Nazar-ı ‘inâyet-eser-i hazret-i Pâdişâhî ne rütbede iken bi-emrillâhi Te‘âlâ
böyle sür‘at-ı ikbâl-i baht mütemâdî olmayup, fevt oldu; rahmetullâhi ‘aleyh7.

1 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2


2 sâ’ibü ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾب‬T2
3 23 Rebî‘ulevvel 1178 = 20 Eylül 1764 Perşembe.
4 21-30 Rebî‘ulevvel 1178 = 18-27 Eylül 1764.
5 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
6 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
7 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1159

[Ba‘zı tevcîhât]
Bu hılâlde Ser-çavuşân-ı Dergâh-ı ‘âlî merhûm ‘Ivaz Mehmed Paşa-zâ-
de ‘Ali Bey Çavuş-başılık’dan ‘azl ve hâlâ Teşrîfâtî Kalemiyye Halîfesi Ahmed
Efendi Çavuş-başılığ’a şâyân olmağla ilbâs-ı hil‘at olundu. Ve sâbıkı Teşrîfâtî
‘Âkif Efendi, Tezkire-i Evvel hıdmetinden ma‘zûl ve Mukābele-i Süvârî iken
yine Teşrîfât hıdmetine Mukābele-i Süvârî mansıbı ibkāsıyla [T2 191a] ta‘yîn
ve ilbâs-ı hil‘at olundu.

Katl-i sarrâfân-ı Ermeni be-pîş-gâh-ı Serây-ı Cedîd-i hümâyûn


Yine sene-i merkūme mâh-ı rebî‘ulâhırında1 bundan esbak Eğin Kasabası
ehâlîsinden Nekābet hıdmetinde olan nâm kimesne vilâyet a‘yânı gürûhun-
dan erbâb-ı tama‘dan olup, dâ’imâ2 ehâlî ve fukarâ ile nizâ‘ ve keşmekeşden
hâlî olmayup, Kasaba-i mezkûreden bir mikdâr müdde‘îler Âsitâne-i sa‘âdet’e
gelüp, ref‘-i ruk‘a-i iştikâ ve: “Mahallinde şer‘le görülmek içün ve sûret-i hâl
Der-i Devlet’e i‘lâm ü inhâ oluna” deyü emr-i ‘âlî mûcebince Yeniçeri Oca-
ğı’ndan dahi Mübâşir Turnacı ta‘yîn ü irsâl olunmuşidi.
Mahalline varıldıkda müdde‘îleriyle murâfa‘a-i şer‘ ve katl-i nefs eylediği
sâbit ve kısâs-ı şer‘î lâzım gelmekle, Mübâşir’in ‘adem-i teharrî ve tama‘-ı hâmı
ile birkaç ‘aded sarrâf keferelerinin mel‘anet ve ilhâh ve irtişâlarıyla sûret-i da‘vâyı
Âsitâne’ye i‘lâm etdirmeden bilâ-te’hîrin Nakīb-i mezbûre kısâs-ı şer‘îyi infâz ü
icrâ etdirirler. “Müteveffânın akribâsıyım” deyü bir hâtûn, biraz Eğinlü şürefâ-
dan kimesneler ile Bâb-ı Sadrıa‘zamî’ye gelüp, mesfûrûn Ermeni sarrâflarından
taleb-i kısâs ve cum‘a selâmlığında dahi bi-‘aynihî ol cem‘ ile Rikâb-ı hümâyûn’a
‘arz-ı hâl ve feryâd-ı ‘azîm etmeleriyle, hakīkat-ı hâl [T2 191b] gereği gibi tefah-
hus olunup, vâkı‘â bu husûsun vech-i sübûtu Der-i Devlet’e i‘lâm olununcaya3
dek te’hîri lâzım ve mühim iken, mahzâ sarrâf keferelerinin mel‘anet ü hıyânet-
leri ile olduğu zâhir u bî-merâ olmağla, ol dört ‘aded Ermeni sarrâfları4 ahz ve
Serây Meydânı’nda katl ve âhara mûcib-i ‘ibret kılındı.

1 1-29 Rebî‘ulâhır 1178 = 28 Eylül-26 Ekim 1764.


2 dâ’imâ (‫ )دائ א‬P : ‫ دا ٴﯾﻣﺎ‬T2
3 olununcaya T2 : oluncaya P
4 Ermeni sarrâfları T2 : sarrâf-ı Ermenlerini P
1160 MEHMED HÂKİM EFENDİ

[Ba‘zı tevcîhât]
Ve bu esnâda Vâlî-i Mısır Defterdâr Ahmed Paşa hastalanup, mâh-ı rebî‘u-
levvelin1 evâsıtında2 intikāl ve Kapudân-ı deryâ-i sâbık Vezîr el-Hâc Hasan Pa-
şa’ya Mahrûse-i Mısır tevcîh ve Rişvân-zâde Süleymân Paşa Mar‘aş Vâlîsi iken
vefât ve Muhassıl ‘Osmân Paşa yeğeni Ahmed Paşa’ya, Mar‘aş Eyâleti bâ-hatt-ı
hümâyûn tevcîh buyuruldu.

İhrâc-ı mevâcib bi-vechi’l-‘âdeti


Yine sene-i mezkûre rebî‘ulâhırının onuncu günü3 Dîvân-ı hümâyûn olup,
tavâ’if-i askeriyye-i zafer-rehberin müstehak oldukları bir kıst mevâcibleri
‘an-nakdin Hazîne-i hümâyûn’dan ihrâc ve herkese havsala-i isti‘dâdlarına
göre tevzî‘ u taksîm ve ihrâcı gününden Sadrıa‘zam hazretleri Kapu’da Sipâh
ve Silahdârân ocaklarına i‘tâ ve itmâm-ı devrde Silahdâr-ı hazret-i Şehriyârî
hatt-ı şerîf-i şevket-redîf ve ferve-i semmûr-ı câlibü’s-sürûr ve hançer-i mücev-
her ile Bâb-ı Sadr-ı ‘âlî’ye vürûd ve merâsim-i istikbâl [T2 192a] ü istibcâli edâ
ve kırâ’at ve Ağa-i mûmâ ileyhe taraf-ı hazret-i Sadrıa‘zamî’den hil‘at-ı semmûr
ve hançer-i mücevher ve esb-i müzeyyen ü mükemmel ve ‘atıyye-i behiyye-i
mu‘tâde4 ihsânıyla mecbûr u mesrûr buyuruldu.
Bu esnâda Yeniçeri Ağası ‘azl ve Tekfûr-dağı’nda ikāmete fermân ve Kul
Kethudâsı, Yeniçeri Ağası ve Ser-sensonî, Zağarcı ve Zağarcı, Kul Kethudâsı ve
Muhzır Ağa, Ser-sensonî olup, bi-vechi’l-mu‘tâd ilbâs-ı hil‘at olundular.

[Vefât-ı Mektûbî Halîl Efendi]


Ve bu esnâda Yazıcı-ı Dârussa‘âde-i sâbık Mektûbî Halîl Efendi dâr-ı bekā-
ya rihlet eyledi. Müteveffâ-i merhûm dervîş-nihâd bir zât idi5, menâsıb-ı Dev-
let-i ‘aliyye’den hayli behredâr olmuşidi.

1 rebî‘ulevvelin T2 : rebî‘ulevvelinin P
2 11-20 Rebî‘ulevvel 1178 = 8-17 Eylül 1764.
3 10 Rebî‘ulâhır 1178 = 7 Ekim 1764 Pazar.
4 mu‘tâde T2 : mu‘tâd P
5 idi P : + [Bu kelime üzeri çizilen “olmağla” kelimesinin altına yazılmıştır] T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1161

Duhûl-i Donanma-yı hümâyûn ez-Bahr-i Sefîd bi-vechi’l-‘âdeti


Sene-i mezkûre cumâdelûlâsı1 gurresinde2 Bahr-i Sefîd’e ihrâcı mu‘tâd
olan Donanma-yı hümâyûn kalyonları ve Başdarda-i hümâyûn ve sâ’ir3
çekdirme sefîneleri müretteb alât ve takımları ile4 Alay-köşkü pîş-gâhın-
dan mürûr ve Kapudân-ı deryâ Ka’im-makām5 Mehmed Paşa Bâb-ı Sad-
rıa‘zamî’de ilbâs-ı hil‘at-ı6 ferve-i semmûr ve esb-i mükemmel ü müzeyyen
i‘tâsıyla mecbûr u mesrûr buyuruldu. Ve sâ’ir7 çekdirme sefîneleri ümerâla-
rına ve Kapudâne ve Petrona ve Riyâle-i hümâyûn kapudanlarına mu‘tâd
üzere hil‘atları ilbâs olundu.

Vukū‘-i yesâğ-ı [T2 192b] elbise-i çiçekli ve şâl kuşak


be-tavâ’if-i hademe ve esnâf
Yine sene-i merkūme cumâdelâhıresi8 ibtidâsında9: “Hademe ve esnâf-ı
ehl-i sûk makūleleri kākum kürk ve vaşak ve çiçekli ‘antârî ve kaftân ve şâl ke-
mer kuşak lebs etmeyeler” deyü şeref-yâfte-i sudûr olan hatt-ı şerîf mûcebince
fermân-ı ‘âlî hükkâm ve zâbitâna tenbîh ü te’kîd olunup: “Min-ba‘d hılâf-ı
emr-i ‘âlî lebs edenlerin şakk-ı siyâb ve te’dîb olunalar” deyü musarrah idi.
Vâkı‘â bu makūle herkes haddinden mütecâviz elbise ile isrâf-ı mâlâ-yâ‘nî-
den men‘ olunmaları vâcibe-i zimmet ve lâzime-i sıyânet-i Zıllullâhî olduğu
mahall-i iştibâh değildir. Hakk Te‘âlâ sâye-i zalîl-i ‘inâyetlerin ‘âmme-i ‘ibâd ü
bilâd üzerlerinden zâ’il10 ve münfekk eylemeye, âmîn.
Sûret-i hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn bu vech üzere olmağla, sebt ü
kaydı çespân görüldü: “Vüzerây-ı ‘izâm ve mevâlî-i kirâm ve mu‘teberân-ı
ricâl-i Devlet-i ‘aliyye’mden mâ‘adâ kimesne kākum ve vaşak kürk iksâ’ ey-
lemaması bâbında bundan akdem fermân-ı ‘âlî ile tenbîh ve men‘-i küllî

1 cumâdelûlâsı T2 : cemâziyelûlâsı P
2 1 Cumâdelûlâ 1178 = 27 Ekim 1764 Cumartesi.
3 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
4 takımları ile P : takımlarıyla T2
5 Ka’im-makām P : Kayim-makām T2
6 hil‘at-ı P : ― T2
7 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
8 cumâdelâhıresi T2 : cemâziyelâhıresi P
9 1 Cumâdelâhıre 1178 = 26 Kasım 1764 Pazartesi.
10 zâ’il P : zâyil T2
1162 MEHMED HÂKİM EFENDİ

ile men‘ ve memnû‘ olmayup, iksâ’ edenlerin kürkleri şakk olmasını te’kîd
olunmuşidi.
Bu def‘a dahi bâlâda zikr olunduğu vechile vüzerây-ı ‘izâm ve mevâlî-i
kirâm ve mu‘teberân-ı ricâl-i Devlet-i ‘aliyye’mden mâ‘adâ kimesne kākum
[T2 193a] ve vaşak iksâ eylemamak ve müşârun ileyhimden gayrı kimesne
çiçekli kaftân ve ‘antârî giymamak ve hademe ve esnâf makūlesi şâl kuşak ku-
şanmamak bâbında mübârek hatt-ı hümâyûn-ı ‘adâlet-makrûn sâdır olmağla,
imdi emr-i hümâyûn-ı Cihân-dârî’nin icrâsına sâ‘î olup, itâ‘at etmeyenlerin
ahz ü habs ve te’dîbine müsâra‘at eyleyesiz” deyü gāyet mü’ekked idi.

Katl-i Hasan Paşa Tütüncüsü ‘Abdî Ağa


Sene-i merkūme cumâdelûlâsı1 evâyilinde2 Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başıla-
rından olup, Hasan Paşa Tütüncüsü ‘Abdî Ağa demekle ma‘rûf kimesne asl-i
fıtratında merkûz olan habâset ve tama‘-ı cibillîsi hasebiyle me’mûr olduğu
hıdemâtda şer‘an ve kānûnen üzerine farz-ı ‘ayn olan tahsîl-i rızây-ı hazret-i
Pâdişâhî’ye sarf-ı makderetde cidd ü sa‘yden kāsır olup, bundan akdem İsakcı
Anbar Emâneti ve sâ’ir3 hıdemât ile bâ-emr-i ‘âlî ol tarafa irsâl ü ta‘yîn olun-
dukda, sıdk u sedâd ile hareketine ziyâde tenbîh-i ekîd olunmuşiken, tama‘-ı
cibillîsine teba‘iyyet ile mübâya‘a olunan zehâ’irde niçe dürlü gışş ü hîle ve
fukarâ vü zu‘afâya zulm ü te‘addîden mâ‘adâ taraf-ı mîrîye hasârât-ı kesîre ve
kendi sû’-i ef‘âlini ‘adem-i ızhâr içün bu def‘a ‘azl olan Kırım Girây Hân’ı ken-
di ef‘âl-i şenî‘ası [T2 193b] setrine zahîr u yâver ‘add eyleyüp, şakıyy-i mez-
bûrun mütesaddî olduğu mezâlim-i bî-nihâyesinden Rikâb-ı hümâyûn’a ‘arz
ve mahzarlar ve ‘arz-ı hâller tevârüd eyleyüp, gereği gibi tefahhus olundukda,
vâkı‘-i hâl olduğu ma‘lûm-ı hazret-i Cihân-dârî olmağla, bu makūle habâset
ü hıyânet ile hılâf-ı rızây-ı hazret-i Pâdişâhî’de olan müfsidin izâle ve i‘dâmı
ber-mûceb-i fetevây-ı şerîfe lâzime-i hâlden olmağla, Yedi-kulle’ye kaldırılup
cezâsı tertîb ve âhara mûcib-i i‘tibâr u istibsâr olmağıyçün ser-i maktû‘u Bâb-ı
Serây-ı ‘âmire’ye vaz‘ olundu.

1 cumâdelûlâsı T2 : cemâziyelûlâsı P
2 1-10 Cumâdelûlâ 1178 = 27 Ekim-5 Kasım 1764.
3 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1163

Ma‘a-hâzâ hazret-i Pâdişâh-ı ‘âlem ve Nigeh-bân-ı cümle-i ümem edâmal-


lâhu ‘ömrahû ve şevketehû ilâ-ınkırâzı’l-‘âlem1 efendimiz hazretlerinin leyl ü
nehâr kemâl-i sa‘y-ı meşkûrları fukarâ vü zu‘afâdan mezâlimin def‘ u ref‘i-
ne masrûf ve bu makūle her hıdmete me’mûr kullarına ‘inâyet-i mevfûreleri2
mebzûl oldukdan sonra sıdk u istikāmet üzere olması tenbîh ü te’kîd olu-
nurken, bu misüllü cesâret ve hıyâneti mürtekib olanın hakkından gelmek
lâzime-i zimmet ve sıyânet-i Devlet olduğu cây-ı iştibâh değildir. Hakk sübhâ-
nehû ve Te‘âlâ devlet ü şevketlerin müzdâd ve efzûn eyleye, âmîn bi-hürmet-i
Seyyidi’l-mürselîn.

‘Azl-i Kırım Girây Hân ve nasb-ı Selîm Girây Hân


Yine sene-i merkūme evâ’ili hılâlinde3 [T2 194a] bundan esbak Fe-
tih Girây Hân akribâlarından Ülke-i Kırım Hânı olan Kırım Girây Hân
cenâbları, birkaç seneden berü hânlıkları müddetinde eslâfları olan hânân-ı
kirâmın olageldikleri vücûh-ı i‘tidâli ve rüsûm-ı Ka’ânî’lerinde ba‘zı kesrât-ı
ilticâ’ ile vâkı‘ olan mültemesâtlarına gâh müsâ‘afe-i husûl gâh vakt-i âhara
ihâle ile mu‘âmele-i cemîleye mevsûl kılınup, ol havâlîlerin düvel-i Nasârâ
hudûduna kurbiyyet ve mücâvereti hasebiyle kesrât-ı etrâf mü’eddî-i i‘tisâf
olmağla ‘azli îcâb ve Kethudâ’-i Bevvâbîn-i hazret-i Şehriyârî Halîl Ağa bâ-
hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn ta‘yîn ü irsâl ve müşârun ileyhi Kırım’dan
alup, Sakız Cezîresi’nde ikāmet ve ‘ammi-zâdeleri celâdetlü Selîm Girây Hân
cenâbları her vechile mesned-i Hânî’ye lâyık u sezâ-vâr olmağla, bâ-hatt-ı
hümâyûn-ı şevket-makrûn Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başılarından Süleymân Ağa
mübâşeretiyle mesned-i Hânî’ye nasb ü ikāme ve deydene-i kadîme üzere
sûy-ı ‘inâyet-pûy-ı hazret-i Şehriyârî’den mekârim-i seniyye-i Hânî ‘alâ-vec-
hi’t-tekrîmi ve’t-tebcîl îfâ vü itmâm ve Mübâşir-i mûmâ ileyh itmâm-ı hıd-
met-i me’mûresiyle ‘avdet eyledi. Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ tevfîk u ‘inâyet
ihsân eyleye, âmîn.

1 “ ‫ـ ه و ـ כ ا ـ ا ـ اض ا א ـ‬ ‫ = ادام ا‬Allah onun ömrünü ve büyüklüğünü dünya yok


olana kadar dâim eylesin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
2 mevfûreleri T2 : mevfûrları P
3 1-10 Muharrem 1178 = 1-10 Temmuz 1764.
1164 MEHMED HÂKİM EFENDİ

İhrâc-ı Surre-i Haremeyni’ş-şerîfeyn bi-vechi’l-‘âdeti’l-müstemirreti


zâdehümallâhü şerefen ve ta‘zîmen1
Yine sene-i merkūme cumâdelûlâsı2nda3 beher sene mu‘tâd olduğu üzere
Haremeyn-i muhteremeyn sükkânı ve aktâr-ı Hicâziyye4 [T2 194b] kuttânı
olan fukarâ ve gurebâya sadakāt-ı Devlet-i ‘aliyye-i ebed-peyvend’den ihsân ü
i‘tâ oluna gelan Surre-i şerîfe-i hümâyûn Hazîne-i ‘amîmetü’l-meymenet’den
‘an-nakdin ihrâc olunup, Mîrahûr Seyyid Ahmed Paşa birâderi Silahşorân-ı
hazret-i Şehriyârî’den Seyyid ‘Ömer Ağa hıdmet-i Emânet-i Surre-i şerîfe ile
me’mûr buyurulup, esnâ-i tarîkde olan vülât ü hükkâma emniyyet-i tâmme
üzere tâ Şâm’a varınca birbirlerine îsâl ü teslîmleriyçün i‘lâmları ahz ve Âsitâ-
ne-i sa‘âdet’e irsâl olunmak üzere ber-vech-i mu‘tâd evâmiri tahrîr ve bu vec-
hile me’mûnu’l-gā’ileti5 mahalline şeref-res-i vusûl olmasıyçün kemâ-yenbagī
mahmûl-i dûş-ı vülât ü hükkâm kılındı.
Ve kezâlik târîh-i merkūmda6 beher sene siyâdetlü Şerîf-i Mekke-i müker-
reme cânibine Teşrîfât-ı hümâyûn ile Kaftân Ağası ta‘bîr olunan hıdmet-i mü-
teberrikeye dahi Silahşorân-ı hazret-i Şehriyârî’den ihtiyâr Hasan Ağa tahsîs u
ta‘yîn buyuruldu.
Ve bu esnâda Silahdâr-ı7 hazret-i Şehriyârî ve Çukadâr Ağa Enderûn-ı
hümâyûn’dan ‘alâ-vechi’t-tekā‘üd ( ‫ )ا א‬ihrâc ve hânesinde ikāmet ve Hazîne
Kethudâsı Ağa, Silahdâr-ı hazret-i Şehriyârî ve Sır Kâtibi, Hazîne Kethudâlığı
hıdmetiyle be-kâm buyuruldu.

Zikr-i tevcîhât-ı menâsıb-ı ba‘zı vüzerâ’-i ‘izâm


Yine evâsıt-ı cumâdelûlâ8da9 [T2 195a] Muhâfız-ı Belgrad ve Kapudân-ı
deryâ-i sâbık Vezîr Mehmed Paşa, Eyâlet-i Rakka ve sâbıkı Mehmed Paşa’ya

1 “‫ــא‬ ‫ــ א و‬ ‫ = زاد ــא ا‬Allah o ikisinin büyüklüğünü ve azametini artırsın” anlamına
gelen Arapça duâdır.
2 1-30 Cumâdelûlâ 1178 = 27 Ekim-25 Kasım 1764.
3 cumâdelûlâsında T2 : cemâziyelûlâsında P
4 Hicâziyye P : Hicâziyyet T2
5 me’mûnu’l-gā’ileti T2 : me’mûnu’l-gā’ile P
6 1-30 Cumâdelûlâ 1178 = 27 Ekim-25 Kasım 1764.
7 Silahdâr-ı T2 : ― P
8 11-20 Cumâdelûlâ 1178 = 6-15 Kasım 1764.
9 cumâdelûlâda T2 : cemâziyelûlâda P
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1165

A‘zâz ve Kilis sancakları ve İç-il Mutasarrıfı Vezîr Mustafa Paşa’ya, Muhâfaza-i


Belgrad bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh ü ihsân buyuruldu.
Ve bu esnâda bundan akdem Surre Emîni olan Mısırlı el-Hâc Hüseyn
nâm kimesne kendi hâlinde olmayup, ba‘zı metâlibât-ı mîriyye ile Boğaz-ke-
sen Kal‘ası’nda mahbûs idi. Gelû-gîrî-i mazîk-ı habsden cânib-i Mısr-ı Kāhi-
re’ye nefy ü iclâ olundu.

[Fitne-i Kıbrıs]
Ve bu hılâlde Kıbrıs Muhassılı Çil ‘Osmân nâm kimesne tammâ‘ ve bî-
tehâşî hılâf-ı rızây-ı Pâdişâhî, ehâlî-i Kıbrıs’dan emvâl-i zâ’ide1 talebiyle ve sâ’ir2
fezâhati mûcib-i umûra tesaddî ile nizâ‘ ve muhârebeye şurû‘ ve ehâlî ile darb
u kıtâl hılâlinde buna bir kurşun râst gelüp vefât ve ehâlîden ve ba‘zı hademe-
den kimi katîl ve kimi mecrûh olmalarıyla vâkı‘-i hâl Der-i Devlet’e tahrîr u
inhâ ve Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başılarından Topcu-başı-yı sâbık3 Mustafa Ağa
ve taraf-ı şer‘-i enverden Müvellâ ta‘yîn ve Kıbrıs’a irsâl ve ehâlî ve ra‘iyye-
tin tanzîm-i hâlleri husûsunda temşiyet ve bezl-i makderet olunup, müteveffâ
Voyvoda’nın mütesaddî olduğu umûr-ı mûhişeden bunların vahşetleri def‘iyle
tatmîn ve nâyire-i fiten [T2 195b] ü kürbetleri teskîn kılındı.
Cezîre-i Kıbrıs öteden berü Sadrıa‘zamlara tahsîs olunmuş bir cesîm mahal
olmağla, Râgıb Paşa Sadâret’inde Maktûl ‘Acem ‘Ali Kıbrıs Voyvodası iken
efendisi istinâdıyla ehâlîye ziyâde4 cevr u te‘addî ve mâl-ı cesîm ahz ve tahsîli
ile bunları câdde-i i‘tidâl ü itâ‘atdan çıkarmışidi. Bu maktûl Voyvoda dahi
ifrâta mukibb ü musırr oldukda, havza-i inkıyâda kudretleri kalmayup, lâ-‘ilâc
muhârebeye ibtidâr ve Voyvoda’nın böyle ifrât-ı metâlibde hılâf-ı mu‘tâd ısrârı
bâ‘is-i helâk ü demârı oldu.

Zikr-i binâ’-i mescid-i şerîf der-Sıtabl-ı mîrî el-vâkı‘ be-Kadırga Limanı


Yine sene-i merkūme cumâdelâhıresi5 evâsıtında6 Kadırga Limanı demekle
ma‘rûf mahalde olan Sıtabl-ı mîrî’de Ser-i Harbendegân ve zâbitân ve neferâtı

1 zâ’ide (‫ )زائ ه‬P : ‫ زا ٴﯾده‬T2


2 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
3 sâbık T2 : ― P
4 ziyâde T2 : ― P
5 cumâdelâhıresi T2 : cemâziyelâhıresi P
6 11-20 Cumâdelâhıre 1178 = 6-15 Aralık 1764.
1166 MEHMED HÂKİM EFENDİ

subh u mesâ rabt-ı devâbb ü mevâşî-i mîriyye hıdmetinde kā’im1 ve derûn-ı


Istabl-ı mezkûrda bir küçük mescid-i şerîf gāyet lâzım olup: “Ekalli her vakit-
de yetmiş seksan âdemin cemâ‘at ile salavât-ı hamseyi edâlarına bâ‘is ve icrâ’-i
ferîzatüllâha müdâvim olmalarında sevâb-ı ‘azîme nâ’il2 olunur” deyü rikâb-ı
kâm-yâba ‘arz-ı hâl olundukda, Şehriyâr-ı a‘zam [T2 196a] ve Hidîv-i ekrem
hazretleri dâ’imâ3 vücûh-ı hayrât ü meberrâta sâ‘î ve mecbûl ve murâ‘î-i âsâr-
ı4 hayr olmalarıyla, ol mahalde bir menârelüce sagīr mescid-i şerîf binâsına
emr-i hümâyûn-ı Cihân-dârî’leriyle cârî ve imâm ve mü’ezzin ve sâ’ir5 zeyt6
ve şem‘ ve kanâdîl ve firâş7 ve ferrâş ve kayyim bi’l-cümle tertîb ve vuzû‘ içün
âb-ı cârî dahi icrâ ve müddet-i kalîlede itmâm ve el-yevm salavât-ı hamse edâ
olunup, devâm-ı ‘ömr ve8 devlet ü şevket-i Cihân-dârî’leri du‘âsı “Bi’l-gudü-
vvi ve’l-âsâl”9 tekrâr zebân-ı erbâb-ı nevâl kılınmakdadır. Hakk Te‘âlâ ‘âleme
hayr-ı mahz olan vücûd-ı hümâyûnların ilâ-yevmi’l-haşri ve’l-karâr makrûn
ve10 devâm ü bekā eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

‘Azl-i Kādî-i İstanbul Ebûbekir Efendi et-Tokādî


Yine sene-i merkūme cumâdelâhıresinin11 evâsıtında12 İstanbul Kadısı olan
Tokādî Ebûbekir Efendi müddet-i ‘âdiyelerin ‘alâ-ahseni’l-hâl îfâ vü itmâm ve
Yûsuf-zâde Efendi cenâbları vücûhla ehakk u elyak olmalarıyla, Kazâ’-i İstan-
bul ile be-kâm buyuruldu.

1 kā’im ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﻗﺎ ٴﯾم‬T2


2 nâ’il ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﻧﺎ ٴﯾل‬T2
3 dâ’imâ (‫ )دائ א‬P : ‫ دا ٴﯾﻣﺎ‬T2
4 âsâr-ı T2 : eser-i P
5 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
6 zeyt T2 : ‫ ز‬P
7 ve firâş T2 : ― P
8 ve T2 : ― P
9 “‫ = א ــ و وا ــאل‬Sabah-akşam” anlamına gelen bu ifâde Kur’ân, el-A‘râf 7/205; er-
Ra‘d 13/15 ve en-Nûr 24/36. âyetlerin ortasındaki küçük bir kısmıdır.
10 ve P : ― T2
11 cumâdelâhıresinin T2 : cemâziyelâhıresinin P
12 11-20 Cumâdelâhıre 1178 = 6-15 Aralık 1764.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1167

‘Azl-i Kethudâ’-i Sadr-ı ‘âlî Recâyî Mehmed Efendi


Yine sene-i merkūme cumâdelâhıresinin1 evâhırında2 bundan akdem Teş-
rîfâtçılık hıdmetinde iken Çavuş-başı olan Kalemiyye Halîfesi Ahmed Efendi,
Sadr-ı ‘âlî Kethudâlığı’na ilbâs-ı hil‘at ve sâbıkı Recâyî Mehmed Efendi hâ-
nesinde [T2 196b] ikāmete fermân ve Çelik Paşa Kapu Kethudâsı ‘Ali Ağa,
Çavuş-başılığ’a ilbâs-ı hil‘at olundu.

Zuhûr-ı ‘alâmet-i semâviyye-i garîbe


Cumâdelâhırenin3 on yedinci sülesâ gicesi4 sâ‘at sekizde iken âsümândan
menâre kadar bir şu‘le zuhûr ve hayli meks, ba‘dehû Üsküdar’da merhûm Hü-
dâyî Efendi Türbesi üzere mümtedd olup zâ’il oldu.

Vefât-ı Şehzâde Sultân Nu‘mân bin es-Sultân el-merhûm Ahmed Hân


‘aleyhime’r-rahmetü ve’l-gufrân5
İşbu bin yüz yetmiş sekiz senesi senesi mâh-ı recebü’l-ferdin beşinci mübâ-
rek cum‘a gicesi6 -ki leyle-i regā’ib7 idi- sâ‘at altıda ‘âzim-i gülşen-serây-ı bekā
oldular; rahmetullâhi ‘aleyh8.
Şehzâde-i ‘âl[î]-tebâr cennet-mekân hazretleri kırk üç yaşlarına bâliğ olmuşlar
idi. Dâ’imâ9 mutâla‘a-i kütüb-i ‘ulûm-ı nâfi‘a ve tâ‘ât ve ‘ibâdât-ı bâliğa ile peygū-
le( )-nişîn-i tecerrüd ve hüsn-i ahlâk ve şîme-i matbû‘alarında müteferrid idi-
ler. Bu hânedân-ı selâtîn-i ‘izâm-ı Âl-i ‘Osmânî bir ceyl-i mübârek ve cemîl olup,
cümlesi zümre-i evliyâ’ullâhdan ma‘dûd oldukları mahallinde tasrîh olunmuşdur.

1 cumâdelâhıresinin T2 : cemâziyelâhıresinin P
2 21-29 Cumâdelâhıre 1178 = 16-24 Aralık 1764.
3 cumâdelâhırenin T2 : cemâziyelâhırenin P
4 17 Cumâdelâhıre 1178 = 12 Aralık 1764 Çarşamba. Metnimizdeki günün tarihi ile
bizim istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden
kaynaklanmış olmalıdır.
5 “‫ــ وا ــ ان‬ ‫ــא ا‬ = Allah’ın rahmeti ve mağfireti o ikisinin üzerine olsun” anlamına
gelen Arapça duâdır.
6 5 Receb 1178 = 29 Aralık 1764 Cumartesi. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
7 regā’ib ( ‫ )ر אئ‬P : ‫ رﻏﺎ ٴﯾب‬T2
8 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
9 dâ’imâ (‫ )دائ א‬P : ‫ دا ٴﯾﻣﺎ‬T2
1168 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Şehzâde-i sâmî-mekân-ı cennet-âşiyân hazretleri bi-emrillâhi Te‘âlâ hum-


mây-ı rediyye ta‘bîr olunan maraz ile hastalanup, hulûl-i ecel-i mukadder ile
bu ‘âlem-i fenâdan dâr-ı bekāya rihlet buyurdular. Techîz ü tekfîn ve gasl ve
edâ’-i salât [T2 197a] ve sâ’ir1 merâsim-i ‘âdiye üzere mürâ‘ât ve Vezîr-i a‘zam
Mustafa Paşa ve Şeyhulislâm Dürrî-zâde Efendi ve sâ’ir2 ‘ulemâ’-i ‘izâm ve
meşâyih-i kirâm ve ricâl ve erkân-ı Devlet-i ‘aliyye bi’l-cümle haml-i na‘ş-ı3
şerîflerinde ‘âdet-i kadîme ve de’b-i müstedîme üzere hâzır bulunup, hattâ
şevketlü, kerâmetlü Pâdişâh-ı enâm eyyedallâhu ve ebkāhu ‘alâ-memerri’l-ey-
yâm4 efendimiz hazretleri ol gün hüzn ile bükâ’ ederlerdi. Bâğçe-kapusu’nda
Yeni Câmi‘ türbe-i şerîfine defn olundular; ‘aleyhi sicâlü’r-rahmeti ve’l-gufrân5.
Yine evâyil-i recebü’l-ferdde6 sâbıkā Edirne Bostâncı-başısı İsmâ‘îl Ağa her
vechile lâyık u sezâ-vâr olmağla, rütbe-i Mîr-i mîrânî ile Ohri Sancağı bâ-
hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn mûmâ ileyhe tevcîh buyuruldu.
Zikr-i şurû‘-i tertîb-i asâkir berây-ı tanzîm-i umûr-ı tâ’ife-i Gürciyân-ı
Açık-baş ve mâ-yete‘allaku bihâ
Yine sene-i merkūme recebü’l-ferdi evâyilinde7 bundan esbak Ahısha
havâlîsine karîb Açık-baş nâm Gürcü tâ’ifeleri kühsârî ve serserî bir alay şirzi-
me-i müteşettite olup, bunların beher sene Ahısha vâlîlerine vere geldikleri8
üsârâ ve sâ’ir9 mersûm-ı ‘âdîleri miyânelerinde olan nizâ‘ ve mel‘anetleri sebe-
biyle verilmeyüp ve sâ’ir10 gûne habâsetleri hadd-i ifrâta resîde olmakla lâ-‘ilâc
te’dîb [T2 197b] ve gûşmâlleri muktezî olmakdan nâşî, sene-i sâbıkada Vezîr
‘Abdurrahmân Paşa mikdâr-ı kifâyete asker ile tertîb ve isrâ ve tanzîm-ı umûr-
larıyçün ta‘yîn ü irsâl olunmuşidi.

1 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2


2 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
3 na‘ş-ı T2 : P
4 “‫ــ ا ــאم‬ ‫ = ا ــ ا وا ــאه ا ــ‬Allah onu desteklesin ve günlerce dâim kılsın” anlamına
gelen Arapça duâdır.
5 “‫ـ وا ـ ان‬ ‫ = ـ ـ אل ا‬Rahmet ve mağfiretin birçoğu onun üzerine olsun” anlamına
gelen Arapça duâdır.
6 1-10 Receb 1178 = 25 Aralık 1764-3 Ocak 1765.
7 1-10 Receb 1178 = 25 Aralık 1764-3 Ocak 1765.
8 vere geldikleri T2 : ‫ و دכ دى‬P
9 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
10 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1169

Vech-i me’mûriyyeti üzere mahall-i mezbûra varıldıkda, tavâ’if-i1 merkū-


me firâr ve şi‘b-i cibâl ve kühsârda tevârî ve ‘adem-i karârlarıyla niçe meşâkk
ve i‘tisâr hâsıl olup, eyyâm-ı şitânın dahi hulûlü ile öyle sengistân2 ve mazîk-ı
me‘âbirden Vezîr-i müşârun ileyh kapusu halkı ve ma‘iyyetinde olanlar ile
kemâl-i su‘ûbet ve ba‘zı hasâret3 üzere ‘ubûr ve ‘avdet eylemişler idi. Ve lâkin
bunlar ‘alâ-hâlihî terk ve nisyân olunmakda niçe mazarratı mûcib hâlâta
mü’eddî olmak mülâhazasıyla bi-‘avnillâhi Te‘âlâ bu sene-i mübârekede
Ahısha Vâlîsi Vezîr Hasan Paşa Ser-‘asker ve iktizâ eden piyâde ve süvârî
asâkir ve zehâ’ir4 tertîb ve nakl ve tevzî‘ine me’mûr olacaklar ta‘yîn ve tertîb
olunan asâkir eyâletlerin cem‘ u tesyîrine ve Ser-‘askere ve asâkire mesârif-i
lâzime ve ‘atıyye ve mühimmât ve umûr-ı sâ’ire5 ile bundan esbak Kethudâ’-i
Bevvâbîn-i Şehriyârî ‘Arabgîrî İbrâhîm Bey bâ-fermân-ı ‘âlî ta‘yîn ü irsâl ve
sâ’ir6 elviyeden cem‘ u tesyîrine [T2 198a] dahi iktizâ eden mübâşirler gön-
derilüp ihtimâm olundu. Hakk Te‘âlâ tevfîkāt-ı ‘aliyyesin refîk eyleye, âmîn.
Bu gûne umûr-ı mehâmm-ı Devlet-i ‘aliyye’nin târîh-i şurû‘u mazbût olma-
ğıyçün7 ‘alâ-vechi’l-ihtisâr zikr u kayd olundu. Ve bu esnâda Şehr-emâneti
hıdmetinde olan ‘Ömer Efendi ‘azl ve Tıflî Efendi Emânet-i şehr ile be-kâm
buyuruldu.

Vukū‘-i ‘alâmet-i semâviyye


Receb-i şerîfin yirmi sekizinci leyle-i sülesâ8 sâ‘at onda iken gûyâ bâb-ı
semâ feth olup, gāyet leyle-i zulmâ idi. Şöyle münevver oldu ki dahve-i nehâr-
dan ziyâde âfâkı tenvîr eyledi. Ve ol gice sâ‘at sekizde hareket-i arzıyye vâkı‘
olmuşidi.

1 tavâ’if-i ( ‫ ) ائ‬P : ‫ طﻮا ٴﯾف‬T2


2 sengistân T2 : ‫ כ אن‬P
3 hasâret T2 : hasâret ile P
4 zehâ’ir ( ‫ )ذ אئ‬P : ‫ ذﺧﺎ ٴﯾر‬T2
5 sâ’ire (‫ ) אئ ه‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾره‬T2
6 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
7 olmağıyçün P : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “târîh-i şurû‘u” ifâdesinin
üzeri çizilmiştir] T2
8 28 Receb 1178 = 21 Ocak 1765 Pazartesi. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim istifâ-
de ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynaklan-
mış olmalıdır.
1170 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Ref‘-i Vezâret-i Silahdâr Hamza Paşa


Evâ’il-i şa‘bânü’l-mu‘azzamda1 bundan esbak2 Silahdâr-ı hazret-i Şehriyârî
olup, Vezâret i‘tâ olunan Hotin Vâlîsi Hamza Paşa’nın Vezâret’i ref‘ ve Dime-
toka’da ikāmetine fermân buyuruldu. Ve bundan akdem rütbe-i Mîr-i mîrânî
ile Ohri Sancağı tevcîh olunan İsmâ‘îl Paşa’ya rütbe-i vâlây-ı Vezâret ihsân
buyuruldu.

İhrâc-ı mevâcib-i kısteyn bi-vechi’l-‘âdeti


Yine sene-i merkūme şa‘bânü’l-mu‘azzamının on beşinci günü3 Dîvân-ı
hümâyûn olup, tavâ’if-i askeriyye-i zafer-rehberin [T2 198b] müstehak ol-
dukları iki kıst mevâcibleri ‘an-nakdin Hazîne-i hümâyûn’dan ihrâc ve herke-
se4 havsala-i isti‘dâdlarına göre taksîm ü tevzî‘ ve mevâcib-i mezkûreyi ihrâcı
gününden Kapu’da Sadrıa‘zam hazretleri Sipâh ve Silahdârân ocaklarına tevzî‘
u i‘tâ ve devr olunduğu gün sûy-ı şevket-pûy-ı hazret-i Şehriyârî’den Silah-
dâr Ağa hatt-ı şerîf ve hil‘at-ı semmûr ve hançer-i mücevher ile Bâb-ı Sadr-ı
‘âlî’ye vürûd ve merâsim-i istikbâli ‘alâ-vechi’l-ibcâl ve’t-tekrîm5 resîde-i hadd-i
vüfûd ve kırâ’at-ı hatt-ı şerîfden sonra Ağa-yı mûmâ ileyhe mezîd-i ikrâm ü
ihtirâm ile merâsim-i tevkīr u tekrîmleri itmâm buyuruldu.

Tevcîhât-ı ba‘zı vüzerâ vü ümerâ


Bu hılâlde sâbıkā Kapudân-ı deryâ Vezîr Mehmed Paşa’ya Muhâfaza-i Vi-
din ve dâmâd-ı Râgıb Paşa Vezîr Hüseyn Paşa’ya Eğriboz tevcîh olundu. Ve
Yeniçeri Ağası Çelebî Ağa, rütbe-i Mîr-i mîrânî ile Kapudân-ı deryâ ve Kul
Kethudâsı, Yeniçeri Ağası ve Zağarcı-başı, Kul Kethudâsı ve Ser-sensonî, Za-
ğarcı ve Hâsekî Ağa, Edirne Bostâncı-başısı olup ilbâs-ı hil‘at olundular.

1 1-10 Şa‘bân 1178 = 24 Ocak-2 Şubat 1765.


2 bundan esbak P : + [Bu kelimeler sonunda “sahh” kaydı ile buraya girmesi işâret edile-
rek sayfa kenârına yazılmıştır] T2
3 15 Şa‘bân 1178 = 7 Şubat 1765 Perşembe.
4 herkese T2 : herkes P
5 ve’t-tekrîm T2 : ‫ وا כ‬P
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1171

Ve Zeyneb Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân1 dâmet ‘ismetühâ2 hazretleri Vâlî-i Belg-


rad Mehmed Paşa’ya ‘akd olunmuşidi. Sene-i merkūme [T2 199a] şa‘bâ-
nü’l-mu‘azzamının evâsıtında3 Âsitâne-i sa‘âdet’e duhûl ve Zeyneb Sultân’ın
serâyına nüzûl eyledi. Ve Vidin Muhâfızı Vezîr Mehmed Paşa mahatt-ı hükû-
metleri olan Vidin’e râhî oldular.
Vefât-ı Dervîş Efendi Sefîr be-cânib-i Memleket-i Rusya
Bundan esbak cânib-i memâlik-i Rusya’ya sefâret ile me’mûren ‘âzim ü râhî
olan hâlâ Sipâh Kâtibi Dervîş Mehmed Efendi hıdmet-i me’mûresin itmâm
ve ‘avdetde esnâ’-i râhda hastalanup, ihtiyâr u ‘alîl olmağla sefâret-i ülke-i bekā
ile kâr u bâr-ı âmâlin itmâm eyledi. Cenâzesini hezâr meşâkk ile Bender’e ge-
türülüp defn olundu. Ve bu esnâda Şıkk-ı Sâlis Safâyî Efendi dahi vefât edüp,
Mihrî Mehmed Efendi Şıkk-ı Sâlis ile be-kâm oldu.

Ziyâret-i Hırka-i şerîfe ve takbîl-i taraf-ı Bürde-i münîfe-i hazret-i


Rasûl-i ekrem sallallâhu Te‘âlâ ‘aleyhi ve sellem4
Muntasıf-ı ramazân-ı şerîfde5 de’b-i Devlet-i ‘aliyye ve resm-i saltanat-ı
seniyye üzere hâlâ Enderûn-ı hümâyûn’da mâye-i iftihâr-ı Âl-i ‘Osmânî ve
âb-rûy-ı Devlet-i Hâkānî olan ziyâret-i Bürde-i şerîfe-i hazret-i Rasûl-i ekrem
sallallâhu âleyhi ve sellem6 ki sâhib-i kasîde-i mübâreke-i Bürde Ka‘b ibnü7
Züheyr bin Ebî Sülmâ’dır; radıyallâhu ‘anh8. Anlar: [T2 199b]

1 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.


2 “‫א‬ ‫ = دا‬Günahsızlığı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
3 11-20 Şa‘bân 1178 = 3-12 Şubat 1765.
4 “ ‫ـ و ـ‬ ‫ = ـ ا א ـ‬Yüce Allah O’na salât ve selâm etsin” anlamına gelen Arapça
bu cümle Peygamberimize yapılan bir duâdır.
5 15 Ramazân 1178 = 8 Mart 1765 Cuma.
6 “ ‫ـ و ـ‬ ‫ = ـ ا‬Allah O’na salât ve selâm etsin” anlamına gelen Arapça bu cümle
Peygamberimize yapılan bir duâdır.
7 ibnü P : bin T2
8 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah ondan razı olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
1172 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Bânet Su‘âdü fe-kalbî’l-yevme metbûlü


Müteyyemün ‘indehâ lem-yüfde mekbûl1ü2

kasîdesini pîş-gâh-ı Seyyidü’s-sekaleyn’e inşâ buyurduklarında, sıla-i seniy-


ye-i Şâh-ı levlâk olmak üzere ol Bürde-i münîfe’yi cenâb-ı Ka‘b’a radıyal-
lâhu ‘an3h4 iksâ vü i‘tâ buyurmuşlar idi. Târîh-i ‘Abdülkādir-i Bağdâdî’de
zikr olunduğu üzere5 ba‘de zemânin âl-i Ka‘b’dan Mu‘âviye iştirâ ve Devlet-i
Emeviyye’den bir tarîk ile selâtîn-i Mısır’a, anlardan selâtîn-i ‘izâm-ı Dev-
let-i ‘Osmânî’ye nakl olundu.
Ol Bürde-i müteberrike-i şerîfe ziyâretiyçün da‘vetleri resm-i kadîm üze-
re mu‘tâd olan Sadrıa‘zam ve Şeyhulislâm sellemehü’s-Selâm6 ve kuzât-ı asâkir
ve sâ’ir7 mevâlî-i kirâm ve meşâyih-i cevâmi‘-i selâtîn-i kürsî-nişîn ve ricâl-i
Devlet ve erkân-ı fehâmet-âyîn8 bi-ecma‘ihim Serây-ı Cedîd-i hümâyûn’a
da‘vet ve nâ’il-i devlet-i ziyâret ve kırâ’at-ı Kur’ân-ı ‘azîmü’ş-şân ve imtidâd-ı
devlet ü şevket-i hazret-i Pâdişâh-ı Cihân-penâh’a du‘â vü senâ tetmîmi ile
herkes mecbûr u mesrûr mahallerine ‘avdet eylediler. Ve de’b-i kadîm üzere
ol gün baklava ihrâc olunup, herkes şîrîn-kâm-ı nevâl ve sâ’ir9 halk temâşâ-
sıyla tahsîl-i sürûr-i bî-hemâl eylediler.

1 “‫ــא ــ ــ כ ــ ل‬ ‫ــ אد ــ ا ــ م ــ ل * ــ‬ ‫ = א ــ‬Su‘âd benden uzaklaştı bugün


kalbim hasta, kırık; onun katında zelîl, ayağı bağlı, fidyesiz bir esir” anlamına gelen
Arapça bu beyit, Ka‘b b. Züheyr’e ait olan Kasîde-i Bürde’nin ilk beytidir; bkz. Kaya,
age., s. 59.
2 Müteyyemün ‘indehâ lem-yüfde mekbûlü P : + [Bu kelimeler sonunda “sahh” kaydı ile
buraya girmesi işâret edilerek sayfanın üzerine yazılmıştır] T2
3 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah ondan razı olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
4 radıyallâhu ‘anh P : + [Bu kelimeler sonunda “sahh” kaydı ile buraya girmesi işâret
edilerek sayfa kenârına yazılmıştır] T2
5 Târîh-i ‘Abdülkādir-i Bağdâdî’de zikr olunduğu üzere P : + [Bu kelimeler sonunda
“sahh” kaydı ile buraya girmesi işâret edilerek sayfa kenârına yazılmıştır] T2
6 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça duâdır.
7 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
8 fehâmet-âyîn T2 : ‫ א ا‬P
9 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1173

İhrâc-ı Tezkire-i Evvel Nâ’ilî1 birâderi ve gayrân


Yine evâsıt-ı ramazânda2 Nâ’ilî3 Paşa birâderi Tezkire-i Evvel Ebûbekir
Efendi ‘azl [T2 200a] ve sâhil-hânesinde ikāmetine4 fermân ve Tezkire-i Sânî
Yüsrî Efendi, Tezkire-i Evvel ve ‘Ârif Süleymân Bey, Tezkire-i Sânî ve Kethudâ
Kâtibi Moravî Süleymân Efendi dahi ihrâc ve İbrâhîm Efendi yine Kethudâ
Kitâbeti’ne ta‘yîn buyuruldu.

Mu‘âyede-i ‘îd-i ramazânü’l-mübârek bi-vechi’l-‘âdeti


Yine ‘âdet-i me’lûfe üzere Sadrıa‘zam Mustafa Paşa hazretleri mükemmel
alay ile Şeyhulislâm hazretlerine râhî ve resm-i mu‘âyedeye şurû‘ ve leyle-i ‘îdde
‘ale’s-seher cümle ‘ulemâ’-i kirâm ve erkân-ı Devlet Serây-ı Cedîd-i hümâyûn’a
râhî ve şeref-i takbîl-i dâmen-i hazret-i5 Şehriyâr-ı ‘âlem ile müftehir u mübâhî
oldular. Şehzâde-i civân-baht-ı kerîm Sultân Selîm efendimiz hazretleri ‘ömr-i
şerîfleri çehâr sâle bâliğ olmuşidi. Hezâr ve sad hezâr ‘izz ü devlet ile kâm-yâb
olalar, âmin bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.
Esnâ’-i mu‘âyedede Zıllullâh-ı ‘âlem ve Şehriyâr-ı ekrem efendimiz haz-
retlerinin nezd-i taht-ı ‘âlîlerinde îstâde-pâ temâm-ı şevket-i âdâb ü vakār
ile resm-i mu‘âyedeyi temâşâ ve ru’yet-i cemâl-i matla‘u’l-envârlarıyla cümle
kulları ‘îd-ber-bâlây-ı ‘îd eylediler. Ve vâkı‘â cümlenin de‘avât-ı hayriyyelerine
mazhar olup ve ba‘de itmâmi’l-mu‘âyedeti hezâr şevket ü iclâl ile Şehriyâr-ı ek-
rem ve Hidîv-i a‘zam hazretleri edâ’-i salât-ı ‘îd içün [T2 200b] cedd-i emced-
leri Sultân Ahmed Hân ‘aleyhi’r-rahmetü ve’r-rıdvân6 Câmi‘-i şerîfi’ne teşrîf ve
ba‘de edâ’i’s-salât yine alay-ı vâlây-ı cihân-ârâ ile Serây-ı Cedîd-i hümâyûn’la-
rına ‘avdet buyurdular.

1 Nâ’ilî ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﻧﺎ ٴﯾﻟﻰ‬T2


2 11-20 Ramazân 1178 = 4-13 Mart 1765.
3 Nâ’ilî ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﻧﺎ ٴﯾﻟﻰ‬T2
4 ikāmetine P : ikāmete T2
5 hazret-i P : + [Bu kelime mükerrer yazılmış olup, ilkinin üzeri çizilmiştir] T2
6 “‫ـ و ا ـ ان‬ ‫ = ـ ا‬Allah’ın rahmeti ve rızâsı onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
1174 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Vukū‘-i harîk-ı cüz’î


Ramazân-ı şerîfin yirmi beşinci sebt gicesi1 vakt-i seherde Balat’da ihrâk
zuhûr ve sabâha dek mümtedd olup, ekser Yehûd hâneleri olmağla, ehl-i İs-
lâm’a esvâb ü eskālleri ihrâcıyçün niyâz ü feryâdları emr-i ‘acîb idi. Hele işti-
dâd bulmadan bi-emrillâhi Te‘âlâ muntafî oldu.

Kırâ’at-ı ders-i şerîf-i Tefsîr-i Beyzâvî fî-ramazâni’l-mübârek


be-huzûr-ı hümâyûn ‘alâ-vechi’l-mu‘tâd
Her ramazân-ı şerîfde tertîb olunan ‘ulemâ’-i kirâm huzûr-ı hümâyûna va-
rup, Tefsîr-i Şerîf-i Kādî Beyzâvî’den kırâ‘ât-ı ders ve serd-i nüket ü mezâyâ;
biri müderris altısı makām-ı tilmîzde bu resm-i matbû‘u icrâdan sonra du‘ây-ı
‘ömr ü2 devlet-i hazret-i Zıllullâhî ile itmâm ve her birine ‘atıyye-i cezîle ihsâ-
nıyla nâ’il-i3 ecr-i ‘azîm ve kadr ü şân-ı ‘ulemâyı tefhîm ve rütbe-i ‘âliye-i ‘ilm-i
şerîfi terfî‘ u ta‘zîm olduğu bî-rayb ü iştibâhdır.
Bu ramazân-ı şerîfde bir gün esnâ’-i dersde ‘Abdülbâkī Efendi nâm müderri-
sin nevbet-i dersinde âyet-i şerîf-i “Mâliki yevmi’d-dîn”4de “Meliki yevmi’d-dîn”5
kırâ’atı tahkīkinde [T2 201a] bi’n-nisbeti ile’l-insân ta‘rîf-i melikde “el-Melikü
men lehü’l-kalbü’s-selîm ve fî-mülkihî’r-re’yü’s-selîm”6 deyü ta‘rîf ü tafsîl ederken,
Şehzâde-i civân-baht-ı kerîm Sultân Selîm efendimiz hazretleri huzûr-ı hümâyû-
na teşrîf ve mûmâ ileyh ‘Abdülbâkī Efendi selîm fıkrasıyla du‘âya başlayup,
Şehriyâr-ı ‘âlem efendimiz hazretleri bundan ziyâde mahzûz olup, ol müderrise
huzûrda ferve-i semmûr iksâ ve ilbâs ve surre-i mu‘tâddan mâ‘adâ ‘atıyye-i vefîre
ile meltûf-ı istînâs buyurdular. Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ ‘ömr ü devlet ve şev-
ketlerin gün-be-gün müzdâd eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

1 25 Ramazân 1178 = 18 Mart 1765 Pazartesi. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
2 ‘ömr ü T2 : ‘ömr-i P
3 nâ’il-i ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﻧﺎ ٴﯾل‬T2
4 “ ‫ = א ــכ ــ م ا ــ‬Hesap ve cezâ gününün sâhibidir” anlamına gelen bu ifâde Kur’ân,
el-Fâtiha 1/3. âyetidir.
5 “ ‫ = ــכ ــ م ا ــ‬Hesap ve cezâ gününün sâhibidir” anlamına gelen bu ifâde Kur’ân,
el-Fâtiha 1/3. âyetinin farklı bir kıraât ile okunuşudur.
6 “ ‫ = ا ــכ ـ ـ ا ـ ا ـ و ـ כـ ا ـ اى ا ـ‬Sultan; doğru kalbi olan ve hükümdar-
lığında doğru görüşe sahip olan kişidir” anlamına gelen Arapça cümledir.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1175

Vukū‘-i tevcîhât-ı ‘âdiye ‘ale’l-‘umûm


İşbu bin yüz yetmiş sekiz senesi şevvâlü’l-mükerreminin dördüncü isneyn
günü1 sâ‘at üçde tevcîhât olunup, Kethudây-ı Sadr-ı ‘âlî2 Ahmed Efendi ve
Defterî-i Şıkk-ı Evvel ‘Avnî Mehmed Efendi ve Re’îsülküttâb Mehmed Emîn
Efendi ve Nişâncı Enîs Nu‘mân Efendi ve Emîn-i Defter Mehmed Emîn
Efendi ve Darb-hâne Emîni İsmâ‘îl Bey ve Şehr-emîni Tıflî Efendi ve Beylikci
Kudsî ve Tezkire-i Evvel ve Sânî Yüsrî ve ‘Ârif Süleymân Beyefendi ibkā ve
Mektûbî Resmî Ahmed Efendi, Çavuş-başı olup; Rûznâmçe-i Evvel, İhtiyâr
Ebûbekir Beyefendi ve Baş-muhâsebe, Hâşim ‘Ali Bey muvakkaten; Anadolu,
Âmedci ‘Abdullah [T2 201b] Efendi; Mukābele-i Süvârî, Ebûbekir Paşa-zâde
Süleymân Bey’e; Sipâh Kitâbeti, el-Hâc Mustafa Efendi’ye; Silahdâr, Yenişe-
hirli ‘Osmân Efendi’ye; Mevkūfât, ‘Abdürrezzâk Efendi’ye; Küçük Rûznâme,
İstanbul Mukāta‘ası olup Vakf-ı hümâyûn Kâtibi olan İsmâ‘îl Efendi’ye3; Piyâ-
de Mukābelesi4, Re’îs5 Kîsedârı Yûsuf Efendi’ye; Küçük Evkāf, Hâlisâ-zâde ‘Ali
Efendi’ye; Top-hâne Nezâreti, Mehmed Ağa’ya; İstanbul Barut-hânesi, Hü-
seyn Ağa dâmâdı Mustafa Ağa’ya; Selânik Barut-hânesi, ‘Abdülkerîm Bey’e;
Haremeyn Muhâsebesi, Mehmed Efendi’ye; Cizye Muhâsebesi, Sıdkī’ye;
Mukāta‘a-i Haremeyn, Ebussu‘ûd Efendi’ye; Cebeciler Kitâbeti, ‘Ali Bey’e;
Masraf-ı Şehriyârî, Velî Efendi’ye; Emânet-i Şa‘îr, ‘Ali Ağa’ya; Emânet-i Tersâ-
ne, Recâ’î6 Mehmed Efendi’ye; Sipâh Ağalığı, Şîrîn-zâde’ye; Silahdâr Ağalığı,
Vâlide Kethudâsı-zâde Ahmed Ağa’ya; Baş-bâkī-kulu, Voynuk Beyi Hüseyn
Bey’e; Cizye Baş-bâkī-kulluğu, Yûsuf Ağa’ya tevcîh ü ‘inâyet buyuruldu.
Ve Dergâh-ı ‘âlî Yeniçeri Ağası ‘Ömer Ağa ibkā; Matbah Emîni Hüseyn
Ağa ve Ser-kassâb ‘Ali Ağa ibkā ve Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i Şehriyârî Halîl

1 4 Şevvâl 1178 = 27 Mart 1765 Çarşamba. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim istifâ-
de ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynaklan-
mış olmalıdır.
2 ‘âlî P : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “Kalemiyye Halîfesi-yi sâbık”
kelimelerinin üzeri çizilmiştir] T2
3 Efendi’ye P : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “Hâslar Piyâde Mukābele-
ciliği” kelimelerinin üzeri çizilmiştir] T2
4 Piyâde Mukābelesi P : + [Bu kelimeler satırın üstüne yazılmıştır] T2
5 Re’îs T2 : ― P
6 Recâ’î P : Recâyî T2
1176 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Bey ve Sânî Hasan Bey ve Kethudâ’-i Bevvâbîn-i hazret-i Şehriyârî Halîl Ağa
ibkā buyuruldu.
Ve Mi‘mâr Ağa ve Veznedâr-başı ve Mîr-‘alem ve ‘Âkif Bey Teşrîfâtî
[T2 202a] ibkā; Büyük Kal‘a, Nûrî Efendi’ye; İstanbul Mukāta‘ası, ‘Ali Efen-
di’ye; Avlonya, ‘Ali Bey’e; Bursa, Kîsedâr1 Mehmed Efendi’ye ve Târîh, Mek-
tûbî-i Defterdâr’a ve Bölükât Kâtibi, ‘İzzet ‘Ali Efendi’ye; Gurebâ’-i Yemîn,
Kîsedâr-ı Defterî Dervîş Efendi’ye; Sergi Nezâreti, Top-hâne Kâtibi ‘Ali Efen-
di’ye2; Kağıd-ı Bîrûn, ‘Ârif Hüseyn Efendi’ye; Kağıd-ı Enderûn, Tersâne Re’îsi
Mustafa Bey’e; Tob Arabacılar Kitâbeti, İbrâhîm Efendi’ye; Hâslar, Subhî-zâ-
de Necîb Efendi’ye tevcîh olundu.
Bu hılâlde sâbıkā Kapudân-ı deryâ Vezîr Mehmed Paşa’ya, Eyâlet-i Ana-
dolu ve sâbıkı Silahdâr Vezîr Mehmed Paşa’ya, Selânik; Haleb Vâlîsi Mehmed
Paşa’ya, Eyâlet-i Rakka; A‘zâz ve Kilis Mutasarrıfı Mehmed Paşa dâme ikbâlü-
hû3ya, Eyâlet-i Haleb; Köprülü-zâde Ahmed Paşa’ya, Eyâlet-i Rumeli bâ-hatt-ı
hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh buyuruldu.

İhsân-ı ‘atıyye-i hümâyûn be-fukarâ’-i hâcegân ve gayruhum


Ve hem tevcîhât günü beher sene ihsân ü in‘âm olunduğu vech üzere hâ-
cegân-ı Dîvânî’den bir mansıb ile behredâr olmayanlara ve sâ’ir4 hademe-i Bâb
ve Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başılarının erbâb-ı istihkāk olan bî-nevâlarına ve sâ’ir5
hademe-i Devlet fukarâlarına hâllü hâllerine göre ‘atıyye-i hümâyûn ihsân ve
cümlesi mutayyeb ve mecbûr buyuruldu.

‘Azl-i Kethudâ’-i Sadrıa‘zamî [T2 202b] Ahmed Efendi ve gayrân


Sene-i merkūme şevvâlinin dördüncü isneyn günü6 tevcîhât-ı ‘umûmî
vâkı‘ olup, altıncı günü7 Kethudâ’-i Sadrıa‘zam Ahmed Efendi ‘azl ve Defter

1 Kîsedâr T2 : Kîsedârî P
2 Sergi Nezâreti, Tophâne Kâtibi ‘Ali Efendi’ye T2 : ― P
3 “ ‫ = دام ا א‬Bahtı dâim olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
4 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
5 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
6 4 Şevvâl 1178 = 27 Mart 1765 Çarşamba. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim istifâ-
de ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynaklan-
mış olmalıdır.
7 6 Şevvâl 1178 = 29 Mart 1765 Cuma.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1177

Emâneti ilbâs ve sâbıkı Emîn Efendi Sadrıa‘zam Kethudâlığı’na ilbâs-ı hil‘at


olundu.

‘Azl-i Sadrıa‘zam Mustafa Paşa


Mâh-ı şevvâlin yedinci hamîs günü1 Sadrıa‘zam Mustafa Paşa ‘azl ve Ana-
dolu Vâlîsi Vezîr Mehmed Paşa -ki Zeyneb Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân2ın serâyın-
da mukīm-i şeref-i izdivâc-ı ibtihâc idiler- Kā’im-makām-ı Sadr-ı ‘âlî olup,
Silahdâr-ı Şehriyârî Ağa da‘vet-i mühr-i hümâyûn ile Rumeli Vâlîsi Vezîr
Muhsin-zâde Mehmed Paşa’ya teveccüh eylediği meşhûr-ı elsine-i havâss ve
‘avâmm oldu.
Zikr olunan hamîs günü3 Silahdâr-ı hazret-i Şehriyârî ve Kethudâ’-i Bev-
vâbîn Halîl Ağa me’mûren ‘ale’s-sabâh Bâb-ı Sadr-ı ‘âlî’ye gelüp, Silahdâr Ağa
Sadrıa‘zam’a hatt-ı şerîfi irâ’et ve bilâ-tevakkuf mühr-i hümâyûnu i‘tâ ve Si-
lahdâr Ağa bâlây-ı ser-i ta‘zîm alup4, Enderûn’a râhî ve Kapucular Kethudâsı
dahi Mustafa Paşa’yı râkiben hemân bir iki âdem ile alup, Enderûn’a râhî ve
Tob-kapusu nâm mahalde Ağa-yeri’nde meks ve habsine fermân ve Mühürdâr
ve Hazînedâr ve Çukadâr ve Hazîne Kâtibi, bostâniyân odalarına habs olun-
dular.
Ertesi gü5n6 Defter Emîni olan Ahmed Kethudâ ve sâbıkā7 Tezkireci Nâ’ilî
birâderi Ebûbekir Efendi ve Moravî [T2 203a] Kethudâ Kâtibi Süleymân
Efendi ve Devâtdâr Ağa Yedi-kulle’ye kaldırılup, bir iki gün habs ve Mustafa
Paşa dahi bir iki gün8 Top-kapusu’nda meksden sonra çekdirme sefînesiyle Mi-

1 7 Şevvâl 1178 = 30 Mart 1765 Cumartesi. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim istifâ-
de ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynaklan-
mış olmalıdır.
2 “‫ا אن‬ = Şânı yüce” anlamına gelen Arapça bir ifâdedir.
3 7 Şevvâl 1178 = 30 Mart 1765 Cumartesi. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim istifâ-
de ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynaklan-
mış olmalıdır.
4 alup T2 : olup P
5 8 Şevvâl 1178 = 31 Mart 1765 Pazar.
6 gün P : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “habs” kelimesinin üzeri çizil-
miştir] T2
7 ve sâbıkā P : + [Bu kelimeler mükerrer yazılmış ve ilkinin üzeri çizilmiştir] T2
8 bir iki gün T2 : + [Bu kelimelere “Top-kapusu’nda” kelimesinden sonra yazılmıştır] P
1178 MEHMED HÂKİM EFENDİ

dillü Cezîresi’ne râhî ve Ahmed Kethudâ ile Tezkireci Limni’ye1 ve Devâtdâr


ile Moravî Süleymân Magosa Kal‘ası’na vaz‘ ve bend olmak üzere iclâ olundu.

Vukū‘-i ihrâk der-Tobhâne


Sene-i merkūme şevvâlinin on yedinci ahad gicesi2 sâ‘at dörtde iken maktûl
sâbıkā Surre Emîni Hasan Ağa’nın hânesinden âteş-i ser-keş zuhûr ve temâm
on beş sâ‘at mütemâdî olup, İsmâ‘îl-i Rûmî Âsitânesi dahi muhterik ve kati çok
büyût ve emâkini-i fukarâ hedm ve sûzân oldu. Müddet-i medîdeden berü Top-
hâne’de böyle şedîd ihrâk zuhûr etmemişidi, iki bine karîb hâne muhterik oldu.

Harîk-ı cüz’î
Yine mâh-ı şevvâlin on dokuzuncu gicesi3 İstanbul’da Sa‘dîler Tekyesi
kurbunda hâcegândan Çelebî-zâde ‘Ali Efendi’nin hânesinden âteş-i ser-keş
zuhûr, temâm üç buçuk sâ‘atde hâne-i mezkûre muhterik ve bi-hamdillâh
etrâfa sârî olmadan muntafî oldu.
Garîbe: Ol hâne-i muhterika Sa‘dîler Tekyesi mukābilinde vâkı‘ olup, gûyâ
saçak saçağa idi. Yirmi otuz def‘a âteş tekye-i merkūmenin saçağına yapışup,
yine bi-emrillâhi Te‘âlâ muntafî oldu. [T2 203b] Kati çok halk müşâhede
eylediler. Sa‘deddîn-i Cibâvî hazretlerinin mahz-ı kerâmetlerine mahmûldür.
Ammâ sene-i merkūme şevvâlinde4 Tophâne’de olan harîkde İsmâ‘îl-i
Rûmî el-Kādirî Âsitânesi muhterik oldu. Bunda su’âl ve i‘tirâz iktizâ eylemez.
Küllü şey’in bi-kazâ’in ve kaderin5.
Târîh-i Semhûdî’de tasrîh olunmuşdur ki, iki def‘a Medîne-i münevvere’de
Ravza-i mutahhara6 muhterik oldu. Biri kandîlden biri sâ‘ikadan zuhûr eyle-
mişdir7; lâ-yüs’elü ‘ammâ yef‘alü8. Li-muharririhî:

1 Limni’ye T2 : ― P
2 17 Şevvâl 1178 = 9 Nisan 1765 Salı. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim istifâde ettiği-
miz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynaklanmış olmalıdır.
3 19 Şevvâl 1178 = 11 Nisan 1765 Perşembe.
4 1-29 Şevvâl 1178 = 24 Mart-21 Nisan 1765.
5 “‫אء و ر‬ ‫ = כ‬Herşey kazâ ve kaderdendir” anlamına gelen Arapça cümledir.
6 Ravza-i mutahhara P : + [Bu kelimeler sonunda “sahh” kaydı ile buraya girmesi işâret
edilerek sayfa kenârına yazılmıştır] T2
7 Ebu’l-Hasan Nûreddîn Ali b. Abdullah b. Ahmed es-Semhûdî, Vefâ’ü’l-Vefâ bi-Ahbâri
Dâri’l-Mustafa, thk. Kâsım es-Sâmerrâî, Beyrut 2001, II,361, 413 vd.
8 “ ‫ــאٴل ــא ــ‬ = Yaptığından sorumlu olmaz” anlamına gelen bu ifâde “ Lâ-yüs’elü
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1179

Gâh olur mescidi ihrâk ile hâkister eder


Gâh olur deyr-i mugān zıll-ı himâda mahfûz
Emr-i Hakk nâfiz olur hikmetini etme su’âl
Bunda teslîm-i rızâ üzre yürür ehl-i huzûz

Yine mâh-ı şevvâlin on dördüncü gicesi1 Cihângîr’de bir hâneden âteş-i


ser-keş zuhûr ve çok büyût ve emâkin muhterik olup, on sâ‘at mikdârı mü-
temâdî ve bi-‘avnillâhi Te‘âlâ muntafî oldu.
Ertesi cum‘a gicesi2 yine Tophâne’de harîk zuhûr edüp, birkaç hâne muh-
terik oldu. Defe‘ât-ı selâse ile Tophâne’de bu gûne harîkler umûr-ı müte‘acci-
beden ‘add olundu.
Ve bu esnâda Medîne-i münevvere’de mesbûkun bi’l-misl olmamağla,
bilâd-ı bâride-i Rûm gibi semâdan selc nüzûlünü, ol cânibden ba‘zı mütevâ-
ridîn haber vermeleriyle meşhûr oldu. [T2 204a] “Nüzûlü’s-selci bi’l-Medîneti
min-emârâti’s-sâ‘ati”3 kelâmı sahîh olmağı te’yîd eder.
Bu Hakīr kırk bir târîhinde4 aktâr-ı Mısriyye’den bilâd-ı Sa‘îd’de bulun-
muşidim. Bir gice vâfir berd, ya‘nî dolu nüzûl eyledi, halk müte‘accib oldular.
Zîrâ o iklîmde matar nüzûlü dahi görülmemişidi. “Bu bir emr-i hâriku’l-‘âde-
dir” deyü söyleşilürdü5.

Âmeden-i ser-i maktû‘-i Çapan-zâde Ahmed Paşa


Yine sene-i merkūme şevvâli evâhırında6 Bozok’da Mîr-i mîrân’dan Ça-
pan-oğlu Ahmed Paşa ki, ol havâlîde gāyet mütesallıt ve fukarâ vü zu‘afâya
etrâfından kati çok zulm ü te‘addî sirâyeti ile defe‘âtle bundan rikâb-ı kâm-

‘ammâ yef‘alü ve hüm yüs’elûn = ‫אٴ ن‬ ‫و‬ ‫אٴل א‬ = (Allah) yaptığından sorum-
lu olmaz, onlar (kullar) ise sorumlu olur” Kur’ân, el-Enbiyâ 21/23. âyetten mülhem
olarak söylenmiş olmalıdır.
1 14 Şevvâl 1178 = 6 Nisan 1765 Cumartesi.
2 15 Şevvâl 1178 = 7 Nisan 1765 Pazar. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim istifâde
ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynaklanmış
olmalıdır.
3 “ ‫ـ ـ ا ــאرات ا ــא‬ ‫ = ـ ول ا ـ א‬Medîne’ye kar yağması kıyâmet alâmetlerindendir”
anlamına gelen Arapça cümledir.
4 1 Muharrem 1141 = 7 Ağustos 1728 Cumartesi.
5 söyleşilürdü T2 : söyleşürlerdi P
6 21-29 Şevvâl 1178 = 13-21 Nisan 1765.
1180 MEHMED HÂKİM EFENDİ

yâba ref‘-i ruk‘a-i iştikâ ve tenbîhât-ı ekîde ile tenbîh ü tahzîr olundukda,
müteyakkız olmayup âhıru’l-emr gazab-ı Pâdişâhî’ye mazhar ve Sivas Vâlîsi
Feyzullah Paşa’ya emr olunup, mezkûru ahz ve cezâsı tertîb ve ser-i maktû‘u
pîş-gâh-ı Serây-ı ‘âmire’ye vaz‘ olundu.

Teşrîf-i hazret-i Sadrıa‘zamî Muhsin-zâde Mehmed Paşa


be-mesned-i Sadâret-i ‘uzmâ
İşbu bin yüz yetmiş sekiz senesi mâh-ı zilka‘denin sekizinci ahad günü1
sa‘âdetlü Vezîr Muhsin-zâde Mehmed Paşa hazretleri ki bundan esbak Ru-
meli’den da‘vet-i mühr-i hümâyûn içün Silahdâr-ı hazret-i Şehriyârî Ağa bâ-
hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn irsâl buyurulmuşidi.
Yevm-i mezbûr2da3 [T2 204b] sâ‘at birde Eyyûb-i Ensârî’de Behâriyye’yi
teşrîf ve istikbâle me’mûrîn olan hademe-i Bâb ve sâ’irleri4 rû-be-râh-ı tehey-
yü’, ammâ müretteb alay ve yemeklikden ‘afv buyurulup, Şeyhulislâm selle-
mehü’s-Selâm5 Dürrî-zâde Efendi ile ma‘an sandal-süvâr-ı ‘izz ü ikbâl Serây-ı
Cedîd-i hümâyûn’un Tob-kapusu ta‘bîr olunan mersây-ı celâlet-resâsına len-
ger-endâz-ı ‘izz ü iclâl ve îfây-ı merâsim-i istikbâl ile huzûr-ı fâyizu’n-nûr-ı6
hazret-i Şehriyârî’ye şeref-müsûlde mühr-i hümâyûn i‘tâ ve tefvîz-ı emr-i
Vekâlet-i kübrâ ve alay-ı vâlây ile Bâb-ı Sadrıa‘zamî’yi teşrîf ve ‘umûm hil‘atları
ilbâsıyla ber-vefk-ı mu‘tâd cümleyi nevâziş ü taltîf buyurdular. Hakk Te‘âlâ her
hâlde tevfîk u ‘inâyet ihsân eyleye, âmîn.
Müstakılen kudûm-ı meymenet-lüzûmları makālesi zımnında olan ebyât-ı
kasîde-i Hakīr’den târîhleri budur ki sebt olunmak münâsib görüldü:

Düşdü “bâdî-i nazar”da sâde “bir” târîh-i tâm


(‫ ) אدئ ده‬Sene 1178
Sadr-ı ekrem a‘lem ü efham vezîr-i lâ-nazîr

1 8 Zilka‘de 1178 = 29 Nisan 1765 Pazartesi. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
2 8 Zilka‘de 1178 = 29 Nisan 1765 Pazartesi.
3 mezbûrda P : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] T2
4 sâ’irleri P : sâyirleri T2
5 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça duâdır.
6 fâyizu’n-nûr-ı T2 : fâyız olunur P
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1181

İhrâc-ı huyûl-i ‘âmire be-Çerâ-gâh-ı Sa‘dâbâd


Yine sene-i merkūme zilka‘desinin evâyilinde1 beher sene mu‘tâd-ı kadîm
üzere huyûl-i Sıtabl-ı ‘âmire Çerâ-gâh-ı Sa‘dâbâd’a ihrâc olunduğu vech üze-
re Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i Şehriyârî Sıtabl-ı ‘âmire hademesiyle ve Voynuk
ta‘bîr olunan çayır hademesi mükemmel âlât ve edevâtlarıyla [T2 205a] dahi
tesyîr ve ol gün her bir esbin başka bir reviş ü reftârı temâşâsıyçün Alay-köşkü
pîş-gâhından mürûr ve Çerâ-gâh-ı Sa‘dâbâd’a râhî oldular.

Nüzûl-i kalyon-ı karavela ber-vech-i mu‘tâd


Yine2 sene-i merkūme zilka‘desinin evâsıtında3 bundan akdem Tersâne-i
‘âmire’de inşâsı fermân olunan bir kıt‘a karavela kalyonu rûy-ı bahra ilkāsı
müteheyyi’ olup, ol gün şevketlü, kerâmetlü Şehriyâr-ı ‘âlem hazretleri san-
dal-süvâr-ı ‘azamet ü iclâl sâ‘at ikide teşrîf ve Sadrıa‘zam Muhsin-zâde Vezîr
Mehmed Paşa hazretleri ve Şeyhulislâm Dürrî-zâde Efendi ve Kapudan Paşa
ve sâ’ir4 ol gün bulunmaları mu‘tâd olanlar bi’l-cümle5 bulunup, kalyon-ı
mezkûr bi-‘avnillâhi Te‘âlâ selâmet ve suhûlet üzere rûy-ı bahra ilkā ve kur-
bânlar kesilüp ve herkese6 ilbâs-ı hil‘at ve ihsân ve ‘atâyâ ile bahş-ı meserret
buyurulup, hattâ ol gün Kapudan Paşa’ya dahi rütbe-i vâlây-ı Vezâret i‘tâsıyla
hâm-ı ikbâlleri resîde-i zirve-i i‘tilâ buyuruldu.

Dedi tevfîk-ı İlâhi’yle ola sağ u esen


Hasan Paşa’yı vezâretle gören müstahsen

Vürûd-ı ser-i maktû‘-i Sadrıa‘zam Mustafa Paşa


ibn-i ‘Abdurrahmân Paşa
Mâ-tekaddemde tafsîl olunduğu vech üzere7 Sadrıa‘zam Mustafa Paşa
sene-i mezkûre şevvâlinin yedinci günü8 ‘azl ve bir iki gün Top-kapusu’nda

1 1-10 Zilka‘de 1178 = 22 Nisan-1 Mayıs 1765.


2 yine T2 : ― P
3 11-20 Zilka‘de 1178 = 2-11 Mayıs 1765.
4 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
5 bi’l-cümle P : bi’l-cümleti T2
6 herkese T2 : herkes P
7 bkz. [T2 202b]
8 7 Şevvâl 1178 = 30 Mart 1765 Cumartesi.
1182 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Ağa-yeri’nde Hâsekî Ağa üzerine ta‘yîn [T2 205b] ve ba‘zı su’âl ü cevâb içün
meks, ba‘dehû çekdirme sefînesiyle Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başılarından ‘Osmân
Ağa ta‘yîn ve Midillü Cezîresi’nde1 ikāmete me’mûr u râhî kılındı.
Mezkûr Mustafa Paşa’nın bu def‘a sadra geldiklerinde bir buçuk sene mik-
dârı müddeti olup, hılâf-ı rızây-ı hümâyûn reviş ü reftârı nümâyân ve yine
taraf-ı hazret-i Şehriyârî’den ‘afv ü tesâmühden hâlî olunmayup, gerek taşra
fukarâdan ve gerek ricâl-i Devlet ve gerek erbâb-ı bey‘ ü şirâ ve bâzergân ve
sarrâf makūlelerinden niçe emvâl-i kesîra ve emti‘a ve eşyâ alup itlâf ü izâ‘at ve
müte‘addid kebîr hâneler iştirâ ve bilâ-mûcebin hedm ve yeniden binâ ile bu
kadar mesârif-i kesîre ve hılâf-ı rızây-ı hümâyûn Kıbrıs Cezîresi re‘âyâlarından
ziyâde zam ile zulmen emvâl-i kesîre ahzi ile re‘âyâ perîşân ve niçe katl-i nüfûs
ve mefsedeye bâdî olup, fukarâ rikâb-ı kâm-yâba ref‘i ruk‘a-i iştikâ ve ekser-i
kizb ve tesettür ile irtikâbât-ı şenî‘aya ictirâ her çend taraf-ı hümâyûndan nush
u pend ve tahvîf olundukca, sûret-i rızâda inkâr belki ekser-i telhîsâtı dahi niçe
umûr-ı gayr-ı vâkı‘ayı müştemile sûret-i sıdk u istikāmetde bir nakş-ı garîb
olup, hıyânet-i devlet hıyânet-i dîni müstelzime ve itâ‘at-ı hazret-i Zıllullâhî
farz-ı ‘ayn ve hılâfı küfr-i sarîh olmakdan [T2 206a] nâşî, hâsılı bu zâlim-i
bî-îmânın bin kîseye karîb zulm ve hîle ile düyûnu zâhir ve bunlar ekseri
fukarâ ve erbâb-ı bey‘ ü şirâ olmalarıyla, rikâb-ı kâm-yâba ‘arz-ı hâller ile fer-
yâdları sebebiyle hâl ü şânı ve sû’-i ef‘âli ve hılâf-ı rızây-ı hümâyûn etvârı zâhir
u bâhir olmağla, gazab-ı Pâdişâhî’ye mazhar ve Midillü Cezîresi’nde cezây-ı
sezâsı tertîb ve ser-i maktû‘u Bâb-ı Serây-ı ‘âmire’ye vaz‘ ve âhara mûcib-i
i‘tibâr u istibsâr kılındı.
‘İzzet ü merhamet-i hazret-i Şehriyârî muktezâsı üzere fukarâ ve erbâb-ı
düyûna böyle zulm ü gadre rızâ-dâde olmayup, kendinin bulunan eşyâsı dahi
meblağ-ı kalîle bâliğ olmağla, ol mikdâr emvâl-i matlûbe-i fukarâ taraf-ı haz-
ret-i Şehen-şâhî’den ber-mûceb-i defter erbâb-ı metâlibâta edâ vü teslîm olun-
du. Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ böyle gayûr ve kerîm Şehriyâr-ı ekrem ü efham
hazretlerinin ‘ömr ve devlet ü şevketlerin efzûn eyleye, âmîn bi-hürmet-i Sey-
yidi’l-mürselîn.

1 Cezîresi’nde T2 : Cezîresi’ne P
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1183

İhrâc-ı Donanma-yı hümâyûn be-cânib-i Bahr-i Sefîd


bi-vechi’l-mu‘tâd
Yine sene-i merkume zilka‘desinin yirmi altıncı günü1 beher sene cânib-i
Bahr-i Sefîd’e ihrâcı mu‘tâd olan Donanma-yı hümâyûn kalyonları ve Baş-
darda-i hümâyûn ve sâ’ir2 çekdirme sefîneleri ve firkateler mükemmel âlât
ü edevât ve takımlarıyla Yalı-köşkü pîş-gâhından [T2 206b] mürûrlarıyçün
kā‘ide-i seniyye-i Devlet-i ‘aliyye üzere Şehriyâr-ı ‘âlem ve Hidîv-i ekrem
hazretleri ol eyvân-ı celâlet-nişânı teşrîf ve Sadrıa‘zam Muhsin-zâde Meh-
med Paşa hazretleri dahi Dâ’ire-i Âsafî’leriyle ve Şeyhulislâm Dürrî-zâde
Efendi cümle ol mahalde şeref-i kudûm-ı Şehriyâr-ı ‘âlem’e saff-beste-i istik-
bâl ve Donanma-yı hümâyûn’un mürûrunda resm-i ‘âdî üzere gerek Kapu-
dan Paşa ve gerek sâ’ir3 ümerâ’-i deryâ ve kapudânâna4 ilbâs-ı hil‘at, ba‘dehû
top şenlikleri ile mürûr ve Kabataş önünde muvâfık eyyâm oluncaya dek
meks ü ârâm, ba‘dehû cânib-i Bahr-i Sefîd’e şirâ‘-güşây-ı ‘azîmet oldular.
Hakk Te‘âlâ dâ’imâ5 bâd-ı şurta-i tevfîk u ‘inâyetle lenger-endâz-ı mersây-ı
selâmet eyleye, âmîn.

Vukū‘-i top dökümü be-Tob-hâne-i ‘âmire


Sene-i merkūme zilka‘desinin yirmi dördüncü günü6 mu‘tâd üzere sefer-i
hümâyûn takımından dökülmesi fermân olunan ma‘lûmü’l-‘aded toplar izâbe
ve insıbâbı müteheyyi’ olup, yevm-i mezbûrda7 Sadrıa‘zam Muhsin-zâde sa‘â-
detlü Mehmed Paşa ve Defterdâr Efendi ve hademe-i Bâb ve sâ’ir8 ol günde
bulunmaları mu‘tâd olanlar bi’l-cümle müteheyyi’-i istikbâl-i hazret-i Sad-
rıa‘zamî olup, teşrîflerinden sonra zikr olunan müdâfi‘-i tehiyyenin furûnla-
rı ve sâ’ir9 döküm âlâtları itmâm [T2 207a] ve suhûletle dökülüp, devâm-ı
kıyâm-ı ‘ömr ü devlet-i hazret-i Pâdişâh-ı enâmın du‘âlârı hıtâmıyla kurbânlar

1 26 Zilka‘de 1178 = 17 Mayıs 1765 Cuma.


2 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
3 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
4 kapudânâna T2 : kapudâna P
5 dâ’imâ (‫ )دائ א‬P : ‫ دا ٴﯾﻣﺎ‬T2
6 24 Zilka‘de 1178 = 15 Mayıs 1765 Çarşamba.
7 24 Zilka‘de 1178 = 15 Mayıs 1765 Çarşamba.
8 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
9 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
1184 MEHMED HÂKİM EFENDİ

kesilüp, mu‘tâd üzere hil‘atları ve sâ’ir1 in‘âmları i‘tâ vü îfâsıyla mu‘âvedet bu-
yuruldu.

İhsân-ı ‘atıyye-i hümâyûn be-ba‘zı Kapucu-başı ağalar ve


silahşorân ve gayruhum
Sene-i mezkûre2 zilka‘desi evâhırında3 ba‘zı Kapucu-başı ağalar ve ba‘zı si-
lahşorân ağalar medâr-ı kifâfdan hâlî tehî-dest olanlarına kemâl-i ‘atf ü merha-
met-i hazret-i Şehriyârî mebzûl buyurulup, sâ’ir4 senelerde dahi ihsân ü ‘inâ-
yet buyurulduğu üzere herkese ber-mûceb-i defter be-kadr-i havsala-i isti‘dâd
‘atıyye-i hümâyûn ihsân ü ‘inâyet buyuruldu.
Yine evâ’il-i mâh-ı merkūmda5 Aydın Vâlîsi Kel Ahmed Paşa-zâde Vezîr ‘Ali
Paşa’ya, Eyâlet-i Anadolu ve Kāyim-makām Vezîr Mehmed Paşa’ya6, Eyâlet-i
Aydın tevcîh buyuruldu. Ve pîş-ezîn Silahdâr Hamza Paşa’nın Vezâret’i merfû‘
ve Dimetoka’da ikāmetine fermân buyurulmuşidi. Bu def‘a mazhar-ı ‘afv-ı haz-
ret-i Şehriyârî olup, yine Vezâret’i ibkāsıyla Selânik Sancağı tevcîh buyuruldu.
Yine evâ’il-i zilhiccede7 Re’îsülküttâb olan Mehmed Emîn Efendi rütbe-i
vâlây-ı Vezâret’le çırâğ [T2 207b] ve Mora Eyâleti tevcîh ü ihsân ve Âsitâne’de
kubbe-nişîn-i ikāmet olmalarıyla hıdmet-i vâlây-ı Tevkī‘ inzımâmıyla dahi be-
kâm buyuruldu.
Yeniçeri Kâtibi olan Şehr-emîni-yi sâbık ‘Ömer Efendi, Re’îsülküttâb ve
Tevkī‘i-yi sâbık Enîs Nu‘mân Efendi, Yeniçeri Kitâbeti’yle meşmûl-i nevâziş
buyuruldu.

‘Azl-i Nakībü’l-eşrâf Mîrzâ-zâde Efendi


Sene-i merkūme zilhiccesi evâyilinde8 Nakībü’l-eşrâf Mîrzâ-zâde Efen-
di’nin ‘illet-i mizâcları hasebiyle hıdmet-i Nekābet’de kemâl-i za‘f ü ‘aczleri
nümâyân olmakdan nâşî, isti‘fâ ve merhûm Şeyhulislâm Mustafa Efendi-zâde

1 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2


2 mezkûre T2 : merkūme P
3 21-30 Zilka‘de 1178 = 12-21 Mayıs 1765.
4 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
5 1-10 Zilka‘de 1178 = 22 Nisan-1 Mayıs 1765.
6 Eyâlet-i Anadolu ve Kāyim-makām Vezîr Mehmed Paşa’ya T2 : ― P
7 1-10 Zilhicce 1178 = 22-31 Mayıs 1765.
8 1-10 Zilhicce 1178 = 22-31 Mayıs 1765.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1185

es-Seyyid1 ‘Abdullah Efendi cenâbları her vechile asâlet ve istihkāk ile ma‘rûf
olmalarıyla, rütbe-i celîle-i Nekābet ma‘a Pâye-i Rumeli tevcîh ü ‘inâyet ve
ilbâs-ı hil‘at buyuruldu.

Mu‘âyede-i ‘îd-i adhâ bi-vechi’l-mu‘tâd2


Yine sene-i merkūme zilhiccesinin beşinci günü3 Sadr-ı ekrem ve Hidîv-i
ekrem Muhsin-zâde Mehmed Paşa hazretleri resm-i kadîm ve de’b-i müstedîm
üzere mükemmel ü mübeccel Dâ’ire-i Âsafî-şiyem’leriyle Şeyhulislâm selleme-
hü’s-Selâm4 hazretlerine teşrîf buyurup, mu‘âyede-i mu‘tâdeye mübâşeret ve
ertesi gün5 cümle ‘ulemâ’-i ‘izâm ma‘a sudûrihimü’l-fihâm ‘ale’t-tertîb Serây-ı
Sadr-ı mu‘allâ’ya kudûm ve ‘arefe gününe6 değin bi’l-cümle7 a‘yân [T2 208a]
ve ricâl-i Devlet mu‘tâd üzere tebrîk-i ‘îd-i sa‘îd içün dâmen-bûsî-i hazret-i
Âsafî’ye müsâra‘at eyleyüp ve onuncu gicesi8 erkân-ı Devlet ‘ale’l-‘umûm
Serây-ı vâlây-ı hazret-i Pâdişâhî’de takbîl-i dâmen-i ‘inâyet-me’menleriyçün
saff-beste-i makām-ı hıdmet olup; şi‘r:

Ne dâmen-i ‘azamet me’men-i9 ‘inâyet kim


Olur o dâmeni takbîl içün bu ‘îd-i sa‘îd
Ne dâmen-i kerem-i Şâh-ı bu’l-mekârim kim
Şifâha mültesem etmiş anı Hudây-ı Mecîd

medlûlü üzere ‘ale’s-seher dâmen-bûs-ı hazret-i Şâhî ile şeref-yâb ve şevketlü,


kerâmetlü Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh eyyedehullâhu ve ebkāhu10 hazretleri edâ’-i
salât-ı ‘îd-i sa‘îd içün müzeyyen alay-ı vâlây-ı cihân-ârâ ile cedd-i emcedleri

1 es-Seyyid P : + [Bu kelime sonunda “sahh” kaydı ile buraya girmesi işâret edilerek sayfa
kenârına yazılmıştır] T2
2 Mu‘âyede-i ‘îd-i adhâ bi-vechi’l-mu‘tâd [Başlık siyah mürekkeple yazılmıştır] T2 : + P
3 5 Zilhicce 1178 = 26 Mayıs 1765 Pazar.
4 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça duâdır.
5 6 Zilhicce 1178 = 27 Mayıs 1765 Pazartesi.
6 9 Zilhicce 1178 = 30 Mayıs 1765 Perşembe.
7 bi’l-cümle P : bi’l-cümleti T2
8 10 Zilhicce 1178 = 31 Mayıs 1765 Cuma.
9 ‘azamet me’men-i P : + [Bu kelimeler sonunda “sahh” kaydı ile buraya girmesi işâret
edilerek sayfa kenârına yazılmıştır] T2
10 “‫ = ا ه ا وا אه‬Allah onu desteklesin ve bâkî kılsın” anlamına gelen Arapça duâdır.
1186 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Sultân Ahmed Hân ‘aleyhi’r-rahmetü ve’r-rıdvân1 hazretlerinin Câmi‘-i şerî-


fi’ne ‘inân-tâb-ı ‘azamet ü iclâl oldular.

Devâm-ı ‘îd-i sürûr ile devlet ü ‘ömrün


Füzûn ede kerem-i Rabb-i Müste‘ân ü Mecîd

[Vefât-ı Mektûb-ı Sadrıa‘zamî ve nasb-ı ‘Abdürrezzâk Efendi]


Ve bu esnâda Mektûbî-i hazret-i2 Sadrıa‘zamî (…..) Efendi mat‘ûnen vefât
edüp, merhûm Re’îsülküttâb Mustafa Efendi-zâde ‘Abdürrezzâk Efendi, Mek-
tûbî-i Sadrıa‘zamî ve Küçük Evkāf olan Hâlisâ-zâde ‘Ali Efendi, Mevkūfât ve
Küçük Evkāf, (..…)3 Efendi’ye tevcîh buyuruldu.

Vukū‘-i ihrâk-ı cüz’î


Sene-i merkūme [T2 208b] zilhiccesinin yirmi dördüncü gicesi4 Galata
Mevlevî-hânesi’nde ihrâk ve altı ‘aded Mevlevî-hâne odaları muhterik ve
bi-‘avnillâhi Te‘âlâ bütün tekyeye5 sârî olmadan muntafî oldu. Bi-emrillâhi
Te‘âlâ bu senede Tophâne’de İsmâ‘îl-i Rûmî el-Kādirî Âsitânesi dahi muh-
terik oldu.

Mu‘âyede-i ‘îd-i adhâ bi-vechi’l-mu‘tâd6


Yine sene-i merkūme mâh-ı zilhiccesinin beşinci günü7 Sadrıa‘zam Muh-
sin-zâde Mehmed Paşa hazretleri resm-i kadîm ve de’b-i müstedîm üzere mü-
kemmel ü mübeccel Dâ’ire-i Âsafî-şiyem’leriyle Şeyhulislâm sellemehü’s-Selâm8
hazretlerine teşrîf ve mu‘âyede-i mu‘tâdeye mübâşeret ve ertesi gün9 cümle

1 “‫ـ و ا ـ ان‬ ‫ = ـ ا‬Allah’ın rahmeti ve rızâsı onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
2 hazret-i P : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] T2
3 (…..) T2 : ― [Buraya sehven alt satırdaki “merkūme” kelimesinin “kūme” kısmı ya-
zılmıştır] P
4 24 Zilhicce 1178 = 14 Haziran 1765 Cuma.
5 tekyeye T2 : tekye P
6 bi-vechi’l-mu‘tâd [Bu başlık altındaki konu mükerrer yazılmıştır] T2 : + [Bu başlık
altındaki konu mükerrer yazılmıştır] P
7 5 Zilhicce 1178 = 26 Mayıs 1765 Pazar.
8 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça duâdır.
9 6 Zilhicce 1178 = 27 Mayıs 1765 Pazartesi.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1187

‘ulemâ’-i ‘izâm ma‘a sudûrihimü’l-fihâm ‘ale’t-tertîb Serây-ı Sadr-ı1 mu‘allâ’ya


kudûm ve ‘arefe gününe2 değin bi’l-cümle a‘yân ve ricâl-i Devlet mu‘tâd olan
vech üzere tebrîk-i ‘îd-i sa‘îd içün dâmen-bûsî-i hazret-i Âsafî’ye müsâra‘at
eyleyüp, onuncu gicesi3 erkân-ı Devlet ‘ale’l-‘umûm Serây-ı vâlây-ı hazret-i
Pâdişâhî’de takbîl-i dâmen-i ‘inâyet-me’menleriyçün saff-beste-i makām-ı hıd-
met olup:
Ne dâmen-i ‘azamet me’men-i ‘inâyet kim
Olur o dâmeni takbîl içün bu ‘îd-i sa‘îd
Ne dâmen-i kerem-i Şâh-ı bu’l-mehâmid kim
Şifâha mültesem etmiş anı Hudây-ı Mecîd
medlûlü üzere ‘ale’s-seher dâmen-bûs-ı hazret-i Şâhî ile şeref-yâb ve şevketlü,
kerâmetlü Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh eyyedehullâhu ve ebkāhu4 [T2 209a] hazret-
leri5 edâ’-i salât-ı ‘îd-i sa‘îd içün müzeyyen alay-ı vâlây-ı cihân-ârâ ile cedd-i
emcedleri Sultân Ahmed Hân ‘aleyhi’r-rahmetü ve’r-rıdvân6 hazretlerinin Câ-
mi‘-i şerîfi’ne ‘inân-tâb-ı ‘azamet ü iclâl oldular.
Devâm-ı ‘îd-i sürûr ile devlet ü ‘ömrün
Füzûn ede kerem-i Rabb-i Müste‘ân ü7 Mecîd
Ve bu esnâda Mektûbî-i Sadrıa‘zamî mat‘ûnen vefât edüp, merhûm Re’î-
sülküttâb Mustafa Efendi-zâde ‘Abdürrezzâk Efendi, Mektûbî-i Sadrıa‘zamî ve
Küçük Evkāf olan Hâlisâ-zâde ‘Ali Efendi, Mevkūfât ve Küçük Evkāf, Tâhir
Efendi’ye tevcîh olundu.

1 Sadr-ı T2 : Cedîd-i P
2 9 Zilhicce 1178 = 30 Mayıs 1765 Perşembe.
3 10 Zilhicce 1178 = 31 Mayıs 1765 Cuma.
4 “‫ = ا ه ا وا אه‬Allah onu desteklesin ve bâkî kılsın” anlamına gelen Arapça duâdır.
5 hazretleri T2 : hazret P
6 “‫ـ و ا ـ ان‬ ‫ = ـ ا‬Allah’ın rahmeti ve rızâsı onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
7 Müste‘ân ü T2 : Müsteân-ı P
1188 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Gurre-i muharremü’l-harâm sene tis‘a1 ve seb‘în ve mi’e2 ve elf3


Bârekallâhu’s-sebte ve’l-hamîs4 medlûlüyle mübârek yevmü’s-sebt5 idi.

Nakl-i hümâyûn-ı Pâdişâhî be-sâhil-hâne-i ibtihâc-mâye-i


Kara-ağac ve Behâriyye
Sene-i merkūme muharremü’l-harâmının altıncı günü6 hazret-i Şehriyâr-ı
‘âlem edâmallâhu ‘ömrahû ve şevketehû mâ-dâme’l-ümem7 efendimiz hazretle-
ri Serây-ı Cedîd-i hümâyûn’dan mahatt-ı sürûr u ibtihâc olan Kara-ağac ve
Behâriyye’ye hezâr ‘izz ü iclâl ile sâ‘at-ı sa‘d ü şerefde mânend-i âfitâb-ı ‘âlem-
tâb bir burcdan burc-ı âhara nakl ü tahvîlde niçe meserrât u hubûr meşhûd
olduğu gibi nakl-i hümâyûn-ı meserret-vüfûr buyurdular.
Fe-haysü ittecehtüm sâ‘adetküm selâmetühû ve yür‘îkümü’r-Rahmânü min-kül-
li cânibin8 medlûlüyle her sükûn [T2 209b] ü nühûz ve harekât-ı pür-berekât-ı
hümâyûnlarında ‘avn ü savn-ı hazret-i Kird-gârî’de mahfûz olup, bâ‘is-i âsâyiş-i
‘âlem olan hazret-i9 zât-ı Şehriyârî’leri dâ’imâ10 safâ vü inbisât üzere müstağrak-ı
füyûzât ve tevfîkāt-ı Rahmânî ola, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

1 tis‘a P : tis‘atün T2
2 mi’e P : mi’etün T2
3 elf T2 : + [Bu başlıkla ilgili olarak vr. 90a’nın sol tarafına “1179” yazılmıştır] P
4 “ ‫ــ‬ ‫ = ــאرك ا ا ــ وا‬Allah cumartesi ve perşembe günlerini bereketli kıldı” anla-
mına gelen hadîs-i şerîftir; bkz. Yılmaz, age., I,72-73.
5 1 Muharrem 1179 = 20 Haziran 1765 Perşembe. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
6 6 Muharrem 1179 = 25 Haziran 1765 Salı.
7 “ ‫ـ ه و ـ כ ــאدام ا ـ‬ ‫ = ادام ا‬Allah onun ömrünü ve büyüklüğünü nesiller sürdükçe
dâim eylesin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
8 “ ‫ــ ــ כ א ــ‬ ‫و כــ ا‬ ‫ = ــ ا ــ ــא כ ــ‬Yöneldiğiniz yerde O’nun
selameti sizi destekler ve Rahmân sizi her yerde gözetir” anlamına gelen Arapça cüm-
ledir.
9 hazret-i P : ― T2
10 dâ’imâ (‫ )دائ א‬P : ‫ دا ٴﯾﻣﺎ‬T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1189

Kudûm-ı Selîm Girây Hân be-Âsitâne-i sa‘âdet be-emr-i


da‘vet-i hazret-i Şehen-şâhî ve mâ-yete‘allaku bihâ
Yine sene-i merkūme saferu’l-hayrı evâyilinde1 mesned-i Hânî’den ‘azl olan
Kırım Girây Hân hâlâ Kethudâ’-i2 Ser-bevvâbîn-i3 hazret-i Şehriyârî Halîl Ağa
mübâşeretiyle Kırım’dan getürülüp, bâ-emr-i hümâyûn Cezîre-i Sakız’da meks
ü ikāmet ve Kırım Hânlığı Feth Girây evlâdlarından celâdetlü Selîm Girây
Hân cenâblarına teveccüh ve evâmir-i şerîfesi Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başıların-
dan Süleymân Ağa ile ba‘s ü irsâl olunmuşidi.
Müşârun ileyh hazretleri câh-ı vâlây-ı Hânî’de kıyâm ve sene-i merkūme ra-
mazân-ı şerîfi evâhırında4 Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başılarından Halîl Paşa-zâde Ah-
med Bey, Hân hazretlerinin Ülke-i Kırım’dan Âsitâne-i sa‘âdet’e gelmeleriyçün
da‘vetlerine me’mûr u râhî kılındı. Çünki de’b-i eslâf-ı kadîm-i selâtîn-i ‘izâm-ı
‘Osmânî üzere Kırım Hânı olan zevât-ı kirâmı Âsitâne-i sa‘âdet’e da‘vet-i mah-
sûsa ile bezl-i mezîd-i [T2 210a] nevâziş5 buyurulmak mu‘tâd ve cârî olmakdan
nâşî bu gûne da‘vet buyurulup, yetmiş dokuz senesi muharremü’l-harâmının
onuncu günü6 Âsitâne-i sa‘âdet’e duhûl ve pîş-ezîn İstanbul’da Kabasakal’da
merhûm ‘Ali Paşa-zâde Mehmed Gālib Bey hânesi ve kurbunda Kethudâ Meh-
med Paşa hânesi mükemmel ferş ü esâs ile döşenüp, mu‘tâd olduğu vech üzere
Silahdâr-ı hazret-i Sadrıa‘zamî ma‘lûmü’l-‘aded hademe-i Bâb ve ağayân-ı Sad-
rıa‘zamî ile ta‘yîn ve hıdmetleriyçün tertîb ve müheyyâ kılındı.
İbtidâ Dâvûd-paşa’da yemeklik tertîb ve fermân buyurulup, Sadrıa‘zam
Muhsin-zâde Mehmed Paşa hazretleri ve sâ’ir7 ricâl-i Devlet-i ‘aliyye ve erkân-ı
saltanat de’b-i kadîm üzere kudûm-ı Hânî’de ne gûne tertîb-i alay olursa öyle-
ce mu‘anven ve mutantan alay ile Dâvûd-paşa’ya varılup, îfây-ı rüsûm-ı istik-
bâl ve i‘zâm ü iclâl ile yemeklik ve çeşn ü zıyâfet itmâm ve bir sevb-i semmûr-ı

1 1-10 Safer 1179 = 20-29 Temmuz 1765.


2 Kethudâ’-i [Bu kelime buraya girmesi işâret edilerek sayfa kenârına yazılmıştır]
T2 : ― P
3 Ser-bevvâbîn-i [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “dergâh-ı ‘âlî” kelimeleri-
nin üzeri çizilmiştir] T2 : ‫ ــ‬P
4 21-30 Ramazân 1179 = 3-12 Mart 1766.
5 nevâziş P : + [Metinde bu kelimeden sonra yazılmış olan “buyurulup” kelimesinin üzeri
çizilmiştir] T2
6 10 Muharrem 1179 = 29 Haziran 1765 Cumartesi.
7 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
1190 MEHMED HÂKİM EFENDİ

mûcibü’s-sürûr irâ’et ve bir re’s esb-i mükemmel ü müzeyyen keşîde-i seng-i


rikâb-ı ifhâm buyuruldu.
Dâvûd-paşa’dan doğru hem-‘inân-ı hazret-i Sadrıa‘zamî alay-ı vâlâ ile Bâb-ı
Âsafî’ye gelindikde, kahve ve şerbet ve sâ’ir1 rüsûm-ı ta‘zîm ü tekrîm itmâmın-
da yine bir sevb-i semmûr-ı gālî-behâ ve bir esb-i mükemmel ve oğulları iki
‘aded sultânlara dahi semmûr kürkler ve iki re’s2 esb-i mükemmel ü müzeyyen
i‘tâ ve mîrzâyân ve şîrîn beylerine altı ‘aded sevb-i semmûr ve altı ‘aded sevb-i
kākum ve otuz iki ‘aded sevb-i sincâb [T2 210b] ilbâs olunup, Kapu’dan mü-
teheyyi’ ve ferş olunan hânelerine teşrîf buyurdular.
Ve ma‘iyyetlerinde olan mîrzâyân ve şîrîn beylerini ricâl-i Devlet-i ‘aliy-
ye’den erbâb-ı menâsıb ve gayr-ı mansûb kimesnelere müsâfir verilüp, herkes
kendi müsâfirine ikrâm ü ihtirâm üzere olup, Hân-ı müşârun ileyh hazretleri
üç dört gün konağında ârâm ü istirâhatdan sonra huzûr-ı hümâyûna rûmâl
içün nakl-i hümâyûn dahi mukaddemâ Behâriyye ve Kara-ağaç’da olmağla,
Tersâne bâğçesinde tertîb-i çeşn ü zıyâfet ve Sadrıa‘zam hazretleriyle ma‘an
ol mahall-i ferah-fezâyı teşrîf ve ba‘de’l-it‘âm Behâriyye’de huzûr-ı hümâyûna
çehre-sâyî ve müsûl ve hezâr şeref-i terhîb ü kabûl ile meşmûl-i nevâziş ve
‘atûfet ve serâsere kaplu semmûr-ı müstevcibü’l-hubûr ve kemer rahtlu esb-i
mükemmel ü müzeyyen ve sâ’ir3 a‘tâf-ı seniyye-i Mülûkâne ile mesrûran ‘avdet
buyuruldu.
Ertesi gün4 Sâhib-i devlet hazretleri ve Şeyhulislâm sellemehü’s-Selâm5
Dürrî-zâde Mustafa Efendi ve ber-vech-i rüsûm-ı ‘âdiyet ricâl-i Devlet dahi
tebrîk-i kudûm-ı Hânî’de rû-be-râh-ı ibcâl oldular. Ve birkaç günden sonra
Küçüksu ta‘bîr olunan mahall-i meserret-fezâda yine tertîb-i çeşn ü ziyâfet ve
yine esb-i mükemmel ve sâ’ir6 emti‘a-i nefîse ile ikrâm, ba‘dehû Dolma-bağ-
çe’de Âsitâne’de mukīm Kā’im-makām Mehmed Paşa ziyâfeti, ba‘dehû Ka-
ğıd-hâne’de Tevkī‘î Vezîr Emîn Paşa ziyâfeti ve bunlarda dahi birer esb-i mü-

1 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2


2 re’s T2 : ― P
3 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
4 11 Muharrem 1179 = 30 Haziran 1765 Pazar.
5 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça duâdır.
6 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1191

kemmel ü müzeyyen ve sâ’ir1 levâzimât-ı ikrâm ü ihtirâmları resîde-i hadd-i


îfâ buyuruldu. [T2 211a]
Ba‘dehû birkaç eyyâm mürûrundan sonra def‘a-i sâniyede ki ibkā’-i Hânî’yi
mütezammın kalbak ilbâs olundukda, huzûr-ı hümâyûnda semmûr ince per-
dâzlu yeşil kadifeye kaplu iki cânibde siyâh sevbden tûlen bir karış top sorguç
ve büyük yakalu kapaniçe ta‘bîr olunan bir sevb-i semmûr ve oğulları sultân-
lara iki ‘aded kontoş semmûr ve kendilerine dîvân rahtlu bir esb-i mükemmel
ü müzeyyen ve iki bin altûn ve yirmi beş bin guruş ve hançer-i mücevher
ve şemşîr-i cevherîn ve incülü terkeş ve âdemlerine seksan sekiz ‘aded hil‘at-ı
cemîle ilbâs ve i‘tâsıyla mazhar-ı nevâziş-i hazret-i Şehen-şâhî olup, birkaç
günden sonra yine mükemmel alay ile hem-‘inân-ı hazret-i Sadrıa‘zamî teşyî‘
ü tevdî‘ ve Dâvûd-paşa’da yemeklik tertîb ve itmâmında bir sevb-i semmûr
kontoş kürk ve esb-i mükemmel ile tetmîm ü tekrîm buyuruldu. Müddet-i
ikāmetleri yirmi dokuz gün olmuşidi. Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ Şehriyâr-ı
‘âlem ve Hidîv-i ekrem hazretlerinin vücûd-ı hümâyûnların hatâ vü hatarlar-
dan masûn u mahfûz eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

‘Azl-i Ağa’-i Yeniçeriyân-ı Dergâh-ı ‘âlî


Yine sene-i merkūme saferu’l-hayrı evâhırında2 Dergâh-ı ‘âlî Yeniçeri Ağası
‘Ömer Ağa ‘azl ve Dimetoka’da ikāmetine fermân ve Kul Kethudâsı Hüseyn
Ağa, [T2 211b] Yeniçeri Ağalığı’na ilbâs-ı hil‘at buyuruldu.

[Tevcîh-i Emânet-i Surre-i şerîfe be-Yûsuf Efendi]


Yine sene-i merkūme muharremü’l-harâmı evâyilinde3 Emîn-i Tersâne-i
‘âmire-i esbak Yûsuf Efendi, Emânet-i Surre-i şerîfe ile ilbâs-ı hil‘at ve esnâ’-i
râhda sâlimen ve gānimen birbirlerine îsâl ü teslîmleriyçün vülât ü hükkâma
mü’ekked evâmir-i şerîfe mu‘tâd olduğu vech üzere tahrîr u irsâl buyruldu.
Ve Teşrîfât-ı hümâyûn ile, ya‘nî Kaftân Ağalığı hıdmetiyle hademe-i Devlet-i
‘aliyye’den Mehmed Efendi ilbâs-ı hil‘at ve me’mûr buyuruldu.

1 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2


2 21-30 Safer 1179 = 9-17 Ağustos 1765.
3 1-10 Muharrem 1179 = 20-29 Haziran 1765.
1192 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Salb-i zimmî İstevraki-oğlu


Yine sene-i merkūme mâh-ı rebî‘ulevvelinin evâyilinde1 Eflâk Voyvodası
Kapu Kethudâlığı hıdmetinde olan İstevraki-oğlu nâm zimmî kendi hâlinde
olmayup, sû’-i hâlî-i2 ef‘âli ve haddinden tecâvüzü miyân-ı halkda müştehir ve
giderek resîde-i sem‘-i hümâyûn olup, bu makūle sefele-i zimmiyân tâ’ifesin-
den3 ba‘zı Kapu Kethudâlık hıdmeti behânesiyle Devlet-i ‘aliyye’ye duhûl ve
niçe umûr-ı gayr-ı marzıyyede tecâsürü hasebiyle gayra ‘ibret ve gûşmâl içün
hakkından gelinmek lâzım ve ehem olmağla, Bostâniyân-ı Hâssa mahbesine
kaldırulup, ba‘dehû sâhil-hânesi pîş-gâhına mahnûkān salb olundu.
Esâfil-i nâsdan olan ba‘zı kimesnelerin etrâf-ı devlete te‘alluku hasebiy-
le hadlerinden fart-ı tecâvüzü bu gûne mücâzâtı müntecid olur. Mülûk-ı
‘Osmânî[-i] ‘izâm eyyedehümüllâhu ve ebkāhum ilâ-yevmi’l-kıyâm4 hazerâtı
min-‘indillâhi Te‘âlâ mülhemûn oldukları bî-iştibâhdır. [T2 212a]

Vürûd-ı haber-i fevt-i Sâlih Paşa Vâlî-i Cidde el-mahrûset


Yine mâh-ı rebî‘ulevvelin evâyilinde5 Cidde-i ma‘mûre Vâlîsi Çeteci Ket-
hudâsı demekle ma‘rûf Vezîr Sâlih Paşa Medîne-i münevvere’de birkaç eyyâm
hastalanup ‘âzim-i dâr-ı bekā oldu; rahmetullâhi ‘aleyh6.
Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i Şehriyârî Vezîr Seyyid Ahmed Paşa Eğriboz
Muhâfızı idi. Eyâlet-i Cidde-i ma‘mûre bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn
müşârun ileyhe tevcîh buyurulup, mu‘tâd-ı kadîm üzere Eğriboz’dan Cidde’ye
getürmek ve Sâlih Paşa merhûmun düyûn-ı mîriyyesi ve gayrı düyûnu edâsına
mükâfî olmak içün eşyâ vü emvâli zabt ve itlâf-ı eyâdî-i etrâf olmamak evâmiri
ve buna dâ’ir7 sâ’ir8 umûr-ı mühimme ile ricâl-i Devlet-i ‘aliyye’den mu‘temed
ve mevsûkun bih Tavîl İbrâhîm Bey ta‘yîn ü irsâl olundu.

1 1-10 Rebî‘ulevvel 1179 = 18-27 Ağustos 1765.


2 hâlî-i P : ― T2
3 tâ’ifesinden (‫ن‬ ‫ ) אئ‬P : ‫ طﺎ ٴﯾﻓﮫ ن‬T2
4 “‫ = ا ـ ا وا א ـ ا ـ ـ م ا ــאم‬Allah onları kıyâmet gününe kadar desteklesin ve bâkî
kılsın” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
5 1-10 Rebî‘ulevvel 1179 = 18-27 Ağustos 1765.
6 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
7 dâ’ir ( ‫ )دائ‬P : ‫ دا ٴﯾر‬T2
8 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1193

Sadr-ı Rûm-şüden-i ‘Osmân Monla Efendi Pîrî-zâde ve


‘azl-i ‘Osmân Efendi
Yine yetmiş dokuz senesi rebî‘ulevvelinin dördüncü günü1 Pîrî-zâde ‘Os-
mân Monla Efendi, zümre-i sudûr-ı kirâmda sadâretleri tekerrür ile be-kâm
ve mümtâzü’l-akrân olduklarından mâ‘adâ zât ü zemân ve vicdân ile ma‘rûf
olmalarıyla, bu def‘a dahi Sadâret-i Rûm’a teşrîfleri bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şev-
ket-makrûn izdiyâd-ı tekerrür-i şeref ve ilbâs-ı hil‘at-ı fâhıre ile dûş-ı ikbâlleri
mühtezz-i fehâmet ü iclâl buyuruldu.

[Vefât-ı Tokādî Ebûbekir Efendi ve Kilîsî Hüseyn Efendi]


Ve bu esnâda sâbıkā İstanbul Kadısı Tokādî Kara Ebûbekir Efendi ‘âzim-i
mahkeme-i hâmûşân oldu. Ve evâ’il-i cumâdelâhıre2de3 Pâye-dâr-ı Mekke-i
mükerreme fuzalâdan [T2 212b] Kilîsî Hüseyn Efendi Üsküdar’da ‘âzim-i
ders-hâne-i bekā oldu.

İhsân-ı rütbe-i vâlây-ı Vezâret be-Vâlî-i Halebü’ş-şehbâ’ Mehmed Paşa


Sene-i merkūme cumâdelâhıresi4nde5 karîha-i sabîha-i hazret-i Cihân-
dârî’den Halebü’ş-şehbâ Vâlîsi olan merhûm Hamevî-zâde Vezîr Ahmed Paşa
Devâtdârı6 demekle ma‘rûf Mehmed Paşa’ya, rütbe-i vâlây-ı Vezâret ihsân ü
‘inâyet buyuruldu. el-Mülûkü mülhemûn7 mazmûnuyla ni‘me’l-karîhatü ve
ni‘me’l-‘atıyyetü müşârun ileyh Mehmed Paşa hazretleri her vechile sâhib-i re’y
ü fetânet ve hüsn-i sülûk ile mecbûl-i mekârim ü rezânet: “Her ser-i mûyuna
bir kürk-i Vezâret şâyân” mısdâkına sâdık, şîme-i mekârim ile mevsûf oldukları
cây-ı imtirâ değildir. Hakk Te‘âlâ her hâlde tevfîk u ‘inâyet ihsân eyleye, âmîn.
Ve bu hılâlde Mısr-ı mahrûse Kazâsı’yla sebak-hân-ı takrîr olan Hâce-i
Serây-ı Sultânî Hamîdî Mehmed Efendi Mısr-ı Kāhire’de kazây-ı nahb8 eyledi.

1 4 Rebî‘ulevvel 1179 = 21 Ağustos 1765 Çarşamba.


2 1-10 Cumâdelâhıre 1179 = 15-24 Kasım 1765.
3 cumâdelâhırede T2 : cemâziyelâhırede P
4 1-29 Cumâdelâhıre 1179 = 15 Kasım-13 Aralık 1765.
5 cumâdelâhıresinde T2 : cemâziyelâhıresinde P
6 Devâtdârı T2 : ― P
7 “‫ــ ن‬ ‫ = ا ــ ك‬Padişahlar (Allah’ın) ilhâmına mazhar olmuş kimselerdir” anlamına
gelen Arapça atasözüdür; bkz. Yılmaz, age., II,700.
8 nahb T2 : P
1194 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Vürûd-ı haber-i vefât-ı Vezîr Mekkî-zâde Hüseyn Paşa


Evâhır-ı müddet-i saltanat-ı hazret-i ‘Osmân Hânî’de Mîru’l-hâcc-ı Şâm
iken kāfile-i huccâca şirzime-i ‘Urbân-ı râh-ı Hicâz’dan gezend ü mazarrat
resîde olup, ol vakitden berü Gazze ve Kudüs havâlîlerinde sâkıtu’l-i‘tibâr ve
yine bir def‘a Mar‘aş tevcîhi ile nâ-be-sâmânî-i ahvâline merhamet buyuru-
lup, ba‘dehû Gazze’de mukīm iken tâ’ife-i1 Ka‘dâniyye’den mütesallitîn-i [T2
213a] ‘Urbân’ın bir cem‘inin ol havâlîye te‘addîsi hasebiyle ve Benû Sahr
‘Urbânı tâ’ifesi dahi dört beş yüz hâne Gazze toprağına2 inüp, etrâf ü enhâ-
ya te‘addîleri nümâyân olmakdan nâşî lâ-‘ilâc üzerlerine varup, mukātele vü
muhârebe-i ‘azîme hılâlinde yaralanup, Gazze’de cerîhan vefât eyledi.

İzâ-lem-yekün ‘avnün (‫ ) א‬minallâhi lil-fetâ


Fe-evvelü mâ-yecnî ‘aleyhi ictihâdüh3

Meseli ile cânib-i Hak’dan ‘avn ü tevfîk zahîr u yâver olmadıkca bir şey’de
husûl-i necâbet mutasavver olmaz.

Kādî-i İstanbul-şüden ve gayrân


Sene-i merkūme receb-i şerîfinde4 Neylî-zâde Mehmed Hamîd Efendi her
vechile hasebü mâ-yaktezîhi’t-tarîk şâyân ve sezâ-vâr ve asîl ü ‘arîk bir zât-ı
me‘âlî-simât olmağla, Kazâ’-i İstanbul ile dûş-ı âmâlleri hil‘at-pûş-ı ibcâl bu-
yuruldu.

Velâdet-i şerîfe-i hazret-i Beyhân Sultân ve şehr-âyîn-şüden-i û


Yine bin yüz5 yetmiş dokuz senesi mâh-ı şa‘bânü’l-mükerreminin ikinci
gicesi6 sâ‘at-ı sa‘d ü şerefde sulb-ı pâk-ı feyz-nâk-ı hazret-i Şehen-şâhî’den geh-
vâre-i te‘ayyünât-ı vücûda Beyhân Sultân edâmallâhu ‘ömrahâ ve zâde ‘isme-

1 tâ’ife-i ( ‫ ) אئ ٴ‬P : ‫ طﺎ ٴﯾﻓﮫ‬T2


2 toprağına P : tobrağına T2
3 “‫ــ ا ــאده‬ ‫ــ * ــאول א ــ‬ ‫ = اذا ــ כــ ــ ن ــ ا‬Allah insanı lütuf ve keremiyle
mutlu ve mesût etmedikten sonra, kendi çalışma ve çabalamalarıyla çeşitli kusur ve
kabahatlara dûçâr olur” anlamına gelen Arapça bu beyit Hz. Ali’ye aittir; bkz. Hazret-i
Ali Divanı, s. 215.
4 1-30 Receb 1179 = 14 Aralık 1765-12 Ocak 1766.
5 yine bin yüz T2 : ― P
6 2 Şa‘bân 1179 = 14 Ocak 1766 Salı.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1195

tehâ1 hazretleri teşrîf-sâz-ı meyâmin-i zuhûr olup, bi-hamdillâhi sübhânehû


ve Te‘âlâ mesâmi‘-i cihân ve cihâniyân bu feyz u sürûr ile müşennef ü mâlî ve
taraf taraf [T2 213b] münâdîler nidâda tebrîk-i peyâm-ı meserret ile bast-ı
‘abkarî, ferş-i ‘avâlî ve se-rûzân ve şebân şurû‘-i şehr-âyîne fermân buyurulup,
mâ-tekaddemde olan şehr-âyînler gibi esvâk u bâzâr ve dekâkîn ve büyût ve
ebvâb-ı ricâl-i kibâr u sıgār ve bi-husûsihî Serây-ı Cedîd-i hümâyûn ve Yeniçe-
ri Kapusu ve odaları ve Cebe-hâne ve Top-hâne bi-ecma‘ihim envâ‘-i kanâdîl-i
billûrîn ve tuhaf-ı gûnâ-gûn-ı zînet-âyîn âvîzeler ile müzeyyen ve muhallâ ve
sâzendegân ve bâzendegân şehr-âyîn-i ‘âdî ne ise cem‘ ve izhâr-ı şâd-mânîde
izhâr-ı mesârr-ı iktidâr eylediler.
Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ şevketlü, kerâmetlü ‘âmme-i fukarâya lutf ve
merhametlü Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh eyyedehullâhu ve ebkāhu2 efendimiz haz-
retlerinin vücûd-ı ‘inâyet-endûdların hatâ vü hatarlardan dâ’imâ3 mahfûz ve
evkāt-ı mes‘ûde-i şevket-âyâtları nev-be-nev füyûzât ve tevfîkāt-ı İlâhiyye ile
makrûn-ı meserrât ve şâd-mânî ola, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.
Ve târîh-i velâdet-i şerîfeleri mazbût-ı mahfaza-i itkān olmağıyçün bu ma-
halle sebt olundu.

Târîh-i velâdet-i Beyhân Sultân


Hazret-i Şâhen-şeh-i milk-i tecellî-i ‘atâ
Mazhar-ı lutf u ‘inâyât u şenûn-ı men-‘aref
Ya‘nî Sultân Mustafâ Hân u Hidîv-i iktidâr
Nesl-i pâki ola dâ’im4 müstedâm u muthef5
Şatr-ı cevher-dâr-ı târîhin bu gûne nazm edüp
Eyledim i‘câz ü îcâz ile cem‘-i mütlef6
Zer kalemle tâk-ı ‘arşa yazsalar şâyestedir
Hüsnüne tahsîn eder görse bu reftârı selef [T2 214a]

1 “‫ــא‬ ‫ــא وزاد‬ ‫ = ادام ا‬Allah onun ömrünü dâim eylesin ve masumiyetini artırsın”
anlamına gelen Arapça duâdır.
2 “‫ = ا ه ا وا אه‬Allah onu desteklesin ve bâkî eylesin” anlamına gelen Arapça duâdır.
3 dâ’imâ (‫ )دائ א‬P : ‫ دا ٴﯾﻣﺎ‬T2
4 dâ’im ( ‫ )دائ‬P : ‫ دا ٴﯾم‬T2
5 Hazret-i Şâhen-şeh-i ….. muthef P : + [Bu kısım başında “evvelühû” ve sonunda
“sahh” kaydı ile sayfa kenârına yazılmıştır] T2
6 mütlef P : mü’ellef T2
1196 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Geldi Hâkim tâc-ı dehrin dürre-i meknûnesi


Verdi enhây-ı vücûda Beyhân Sultân şeref
(‫אن ف‬ ‫[ )و دى ا אى و ده כ אن‬Sene 1179]

İhrâc-ı mevâcib-i kısteyn bi-hükmi’l-‘âdeti1


Yine sene-i merkūme mâh-ı şa‘bânü’l-mübârekin on yedinci sülesâ günü2
Dîvân-ı hümâyûn olup, tavâ’if-i askeriyye-i zafer-rehberin müstehak oldukları
iki kıst mevâcibleri Hazîne-i hümâyûn’dan ‘an-nakdin ihrâc ve ta‘dâd ve her-
kes havsala-i isti‘dâdlarına göre mevâcib-i mezkûreyi tevzî‘ u i‘tâda hisse-yâb-ı
zülâl-i nevâl-i ihsân-ı Pâdişâhî olmuşlardır.
Devletlü Sadrıa‘zam Muhsin-zâde Mehmed Paşa hazretleri mevâcib-i
mezkûreyi ihrâcı gününden Kapu’da Sipâh ve Silahdârân ocaklarına i‘tâ ve
itmâm-ı devrde mahz-ı tevkīr u tekrîm-i hazret-i Sadr-ı kerîm içün de’b-i ka-
dîm ve resm-i müstedîm üzere cânib-i ‘inâyet-câlib-i hazret-i Şehriyârî’den
hatt-ı şerîf-i şevket-redîf ve ferve-i semmûr-ı müstevcibü’s-sürûr ve hançer-i
mücevher ile Ağa, şeref-res-i vürûd ve merâsim-i istikbâli itmâmından sonra
hatt-ı şerîfi Re’îsülküttâb Efendi kırâ’at ve ilbâs-ı hil‘at ve hançer-i mücevher
zîb-i kemer-i Sadrıa‘zamî kılınup, Ağa-yı mûmâ ileyhe taraf-ı hazret-i Sad-
rıa‘zamî’den semmûr kürk ve hançer-i mücevher ve esb-i mükemmel ve ‘atıy-
ye-i behiyye ve ma‘iyyetinde olanlara dahi hila‘-i ‘âdiyet ve ‘atâyây-ı vâfiye ile
merâsim-i ikrâm [T2 214b] ü ihtirâmları resîde-i zürây-ı3 îfâ buyuruldu.
Yine sene-i merkūme ramazânında4 Üsküdar Kazâsı’ndan munfasıl üde-
bâ’-i ‘asrdan ma‘dûde Mehmed Nâşid Efendi kazâ’-i nahb eyledi.

1 bi-hükmi’l-‘âdeti T2 : bi-hükmi’l-‘âde P
2 17 Şa‘bân 1179 = 29 Ocak 1766 Çarşamba. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
3 zürây-ı T2 : ‫ وزاى‬P
4 1-30 Ramazân 1179 = 11 Şubat-12 Mart 1766.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1197

Ziyâret-i Hırka-i şerîfe-i1 Rasûl-i ekrem sallallâhu ‘aleyhi ve sellem2 bi-


hükmi’l-mu‘tâd
Yine sene-i merkūme ramazân-ı şerîfinin on beşinci günü3 resm-i kadîm ve
de’b-i müstedîm üzere takbîl ü telsîm-i dâmen-i Hırka-i şerîfe-i Seyyidü’l-enâm
ile ‘aleyhi ve ‘alâ-âlihî efdalu’s-salâti ve’s-selâm4 müteşerrif ve müstes‘id olmağıy-
çün Sadrıa‘zam ü efham ve Şeyhulislâm sellemehü’s-Selâm5 ve Nakībü’l-eşrâf6
ve sudûr-ı kirâm ve ‘ulemâ ve meşâyih-i kürsî-nişîn-i zevi’n-nühâ ve sâ’ir7 ol
cem‘-i ‘inâyet-lem‘-i nûr-ihtivâda bulunmaları mu‘tâd olan ricâl-i Devlet-i
‘aliyye ve ocaklu ve sâ’ir8 kulları rû-be-râh-ı istikânet ve merâsim-i takbîl ü
telsîm-i Bürde-i enver ve Hırka-i şerîfe-i ethara cebîn-sây-ı darâ‘at olmak şere-
fiyle hâ’izîn-i nûr-ı9 sürûr oldular.
Ve meşâyih-i kirâmın her biri birer ‘aşr-ı Kur’ân-ı ‘azîm tilâvetiyle devâm-ı
kıyâm-ı devlet-i Pâdişâh-ı enâma du‘â vü senâya âgāz ve eküff-i niyâz u recâ-
ları cânib-i dergâh-ı Müte‘âl’e küşâde ve bâz kılınup, “Üd‘ûnî estecib leküm”10
nass-ı şerîfinden müjde-i kabûl ile her biri müstebşirîne’s-sürûr mahallerine
‘avdet eylediler.

1 Hırka-i şerîfe-i [Bu kelimelerle ilgili olarak: “Bu Hırka-i şerîfe ve Bürde-i münîfe
sahâbî-i kirâmdan Ka‘b bin Züheyr bin Ebî Sülmâ radıyallâhu ‘anhü cenâblarına na‘t-ı
şerîf-i ‘Bânet Su‘âdü fe-kalbî’l-yevme metbûlü’ ilâ-âhırihîyi huzûr-ı Seyyid-i ‘âlem’de
sallallâhu ‘aleyhi ve sellem inşâ buyurduklarında, i‘tâ buyurulan Bürde-i şerîfedir ki,
Mu‘âviye âl-i Ka‘b’dan iştirâ edüp, sonra Şâm’dan Mısır’a nakl, Mısır’dan Âsitâne-i
‘aliyye’ye ve el-yevm Serây-ı Cedîd-i ‘âmire’de bâ‘is-i şeref ve mecd-i fihâr olan Bürde-i
mübârekedir; allâhümme yessirlenâ ziyâretehû, âmîn” kısmı satır hizâsına sayfa kenârı-
na yazılmıştır] T2 : + P
2 “ ‫ـ و ـ‬ ‫ = ـ ا‬Allah O’na salât ve selâm etsin” anlamına gelen Arapça bu cümle
Peygamberimize yapılan bir duâdır.
3 15 Ramazân 1179 = 25 Şubat 1766 Salı.
4 “‫ = ــ و ــ ا ــ ا ــ ا ــ ة وا ــ م‬Salât ve selâmın en fazîletlisi O’nun ve ailesinin
üzerine olsun” anlamına gelen ve Peygamberimize yapılan Arapça duâdır.
5 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça duâdır.
6 Nakībü’l-eşrâf T2 : Nakīb P
7 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
8 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
9 nûr-ı T2 : ― P
10 “ ‫כ ـ‬ ‫ = اد ـ ا ـ‬Bana duâ edin, kabul edeyim” anlamına gelen bu cümle Kur’ân,
Gâfir 40/60. âyetin baş tarafında yer alan ufak bir kısmıdır.
1198 MEHMED HÂKİM EFENDİ

[Harîk-ı cüz’î]
1
Ve hem ol gün esnâ’-i ziyâret-i Hırka-i şerîfe’de Ayazma-kapusu hâricinde
harîk zuhûr edüp, Kapan-ı Dakīk [T2 215a] âsiyâblarına müntehî ve niçe
Yehûd-hâne ve dekâkîn muhterik ve ba‘de sâ‘âtin etrâf u enhâya münteşir ol-
madan muntafî oldu.

[Kırâ’at-ı ders-i şerîf der-huzûr-ı hümâyûn]


Ve yine ramazân-ı şerîfde2 tertîb buyurulan ders-i Tefsîr-i Şerîf-i Beyzâvî
beher gün kırâ’at olunup, Sûre-i Fâtiha’dan bed’ ve Sûre-i şerîfe-i Bakara’dan
dahi “Hüden lil-müttakīn”3e varınca şeref-res-i hıtâm ve huzûr-ı hümâyûnda
niçe serd-i nüket ve dekāyık-ı makām-ı4 mehâmm ile bahs ü tahkīk olunup,
herbirlerine in‘âm-ı cemîle-i Husrevânî ile ikrâm ü ihtirâm buyuruldu.

[İhrâk-ı cüz’î]
Ve kubeyl-i ramazân-ı şerîfd5e Galata’da Bâb-kulle hâricinde dahi harîk ve
Cihângîr ve Tophâne ve Salı-pâzârı6 ve Beşiktaş ve Arnavud Karyesi ve câ-be-
câ mahallerde ihrâk-ı cüz’î vâkı‘ oldu.
Ve bundan akdem tahrîr u tafsîl olunmuşidi, sene-i merkūme şevvâlin-
de Tophâne’de vâkı‘ olan harîkde İsmâ‘îl er-Rûmî el-Kādirî8 kuddise sırruhû9
7

cenâblarının âsitânesi muhterik olmuşidi10.

1 15 Ramazân 1179 = 25 Şubat 1766 Salı.


2 1-30 Ramazân 1179 = 11 Şubat-12 Mart 1766.
3 “ ‫ـ‬ ‫ = ـ ى‬Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir” anlamına gelen
bu ifâde Kur’ân, el-Bakara 2/2. âyetin son kısmıdır.
4 makām-ı P : ― T2
5 1 Ramazân 1179 = 11 Şubat 1766 Salı.
6 Salı-pâzârı P : Salı-bâzârı T2
7 1-29 Şevvâl 1179 = 13 Mart-10 Nisan 1766.
8 İsmâ‘îl er-Rûmî el-Kādirî [Bu kelimelerle ilgili olarak: “Bu İsmâ‘îl-i Rûmî el-Kādirî
kuddise sırruhû hazretleri vakitlerinde katâbet ile tekrîm olunmuşlar. Vefâtları gicesi
nemâzı Tophâne Câmi‘i’nde edâ ve kutb-ı zâhir olan zât-ı ekrem, ya‘nî Sultân Murâd
Hân hazretleri bizim nemâzımızı edâ edeceklerdir buyururlar. Meğer anlara dahi iş‘âr
buyurmuşlar imiş; ‘aleyhi’r-rahmetü” kısmı satır hizâsında sayfa kenârına yazılmıştır]
T2 : + P
9 “‫ = س ه‬Sırrı mukaddes olsun” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
10 bkz. [T2 203b]
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1199

Zikr-i binâ’-i Âsitâne-i hazret-i İsmâ‘îl er-Rûmî el-Kādirî


Hazret-i Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh es-Sultân ibnü’s-Sultân es-Sultân Mustafa
Hân eyyedehullâhu ve ebkāhu ilâ-âhırı’d-devrân1 efendimiz hazretleri ‘âmme-i
fukarâ vü zu‘afâya merhamet ü ‘inâyetleri şâmil ve müstev‘ib olmağla, zikri
mürûr eden Tophâne’de Şeyh İsmâ‘îl-i Rûmî el-Kādirî Âsitânesi müceddeden
binâ vü ihyâ olunmağa fermân-ı Cihân-mutâ‘-ı hümâyûnları [T2 215b] sâ-
dır ve cârî ve binâsına şurû‘ ve Dîvân-ı ‘âlî hâcegânından hâlâ Ser-çavuşân-ı
Dergâh-ı ‘âlî olan Yenişehirli ‘Osmân Efendi ta‘yîn ve me’mûr buyurulup, mü-
ceddeden semâ‘-hâne ve dâran mâ-dâr fevkānî mehâfil ve hucurât-ı lâzime-i
fukarâ ve meydân odası ve sâ’ir2 mâlezime-i âsitâne yapılup, vâkıf-ı sânî ve
müceddid-i hayr ve sâhib-i mebânî oldukları tafsîl ü beyândan müstağnîdir.
Hakk Te‘âlâ vücûd-ı hümâyûnların hatâ vü hatarlardan me’mûn edüp, sâye-i
‘inâyetlerin fukarâ vü zu‘afâ üzerlerinden dûr u zâ’il3 etmeye, âmîn.
Bu eser-i cezîllerine târîh-i ‘âcizâne-i Hakīr mazbût-ı mahfaza-i itkān ol-
mağıyçün bu cerîdemize sebt olunmak çespân görüldü4.

Târîh-i binâ’-i Âsitâne-i Kādirî der-Tophâne


Şâh-ı ‘âlem sâhibü’l-hayrât Sultân Mustafâ
Rub‘-ı meskûnun meded-kârı mu‘în ü nâsırı
Lutf edüp bu dergehi ihyâda mesrûr eyledi
Rûh-ı pâk-ı hazret-i Sultân ‘Abdülkādir’i
Ya‘nî İsmâ‘îl-i Rûmî kim odur kutb-ı vücûd
Dergehi kurbânıdır ehl-i sülûkun sâ’iri5
İhtirâk-ı ‘aşkla ehl-i fenâ gibi yanup
Olmuşidi cümle hâkister şu’ûn-ı zâhiri

1 “‫ = ا ـ ه ا وا ــאه ا ـ ا ـ ا ـ وران‬Allah onu desteklesin ve zamanın sonuna dek onu dâim


eylesin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
2 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
3 zâ’il P : zâyil T2
4 görüldü [Bu kelime ile sona eren satırın hizâsına sayfa kenârına: “Bu İsmâ‘îl-i Rûmî
el-Kādirî cenâbları Tosyaviyyü’l-asl tarîk-ı Kādiriyye’de müştehir-i âfâk, sâhib-i
kerâmât ve tasarruf idiler. Bunlar içün aktâr-ı bilâd-ı İslâmiyye’de kırk sekiz âsitâne
binâ olunduğu meşhûrdur” ifâdeleri yazılmıştır] T2 : + P
5 sâ’iri (‫ ) אئ ى‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾرى‬T2
1200 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Âteş-i eymen fezây-ı şu‘le-i dîdâr ile


Lem‘a-i nûr-ı tecellî zann ederdi nâzırı [T2 216a]
Himmet etdi ol Şehen-şâh-ı cihân ihyâsına
Ola ma‘mûr u mü’eyyed bâtını vü zâhiri
Geldi “iki” şatr-ı cevher-dârı târîh-i temâm
Böyle ibdâ‘ etdi Hâkim mülk-i nazmın sâhiri
Himmet-i Sultân u Cîlânî ile oldu binâ
(‫ا او ى א‬ ‫אن و‬ )
Âsitân-ı pâk-ı İsmâ‘îl-i Rûmî Kādirî
(‫ )اﺳﺘﺎن ﭙاك اﺳﻤﺎﻋﯿﻞ روﻣﻰ ﻗﺎدرى‬Sene 1179

Ve semâ‘-hâne kapusuna dahi dîğer târîh-i Hakīr inşâ olunup, yine bu


mahalle kayd ü sebt olundu1.

Şehriyâr-ı sâhibü’l-hayrât Sultân Mustafâ


Rub‘-ı meskûnun nigeh-bânı vü âfâkın Şehi
Feyz ü cûd-ı himmet-i vâlâsı ihyâ eyledi
Mahv olup hâkister olmuşken bu ‘âlî dergehi
Vâkıf-ı sânî olup ol Pâdişâh-ı bu’l-‘atâ
Mahmidetle haşra dek yâd ola bu hayr-ı behî
Himmetinden hazret-i Sultân ‘Abdülkādir’in
Zâhir u bâtında aslâ olmasun bir dem tehî
Geldi “bir” beyt-i mücevher tab‘ıma târîh-i tâm
Oldu Hâkim fikrimin Cibrîl-i ma‘nî hem-rehî
Mesken-i sa‘y-ı hakīkat Ka‘be-i erbâb-ı ‘aşk
( ‫כ ٴ אر אب‬ ‫) כ‬
Oldu İsmâ‘îl-i Rûmî’nin bu ‘âlî dergehi
( ‫ )او ى ا א رو כ א درכ‬Sene 1179

1 olundu [Sayfa kenârına: “Hâlâ âsitâneleri ki kendileri anda medfûndur. Münîblerin-


den el-Hâc Pîrî nâm bir kimesne binâ edüp: ‘Biz âsitânemizi kendi mâlımızdan binâ
ederiz’ buyururlar. Ba‘dehû: ‘Şu mahalli hafr edin’ deyü emr-i hafr ederler. Vâkı‘â âsitâ-
neye ne masraf olduysa ol kadar zuhûr eder. Hâcı Pîrî’ye i‘tâ buyurur; rahmetullâhi
‘aleyh” ifâdeleri yazılmıştır] T2 : + [Sayfa kenârına: “Hâlâ âsitâneleri ki kendi …..
rahmetullâhi ‘aleyh” ifâdeleri yazılmıştır] P
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1201

Nükte-i ‘acîbe: Bu İsmâ‘îl-i Rûmî hazretleri kuddise sırruhû1 sâhi-


bü’l-kerâmât [T2 216b] ve’t-tasarrufât kutb-ı vaktleri olduğu2 gāyet şöh-
ret-şi‘ârdır. ‘Asr-ı Sultân Murâd Hânî’de Âsitâne’ye gelüp, gâh ve gâh şeref-i
ictimâ‘larıyla müteşerrif olurlar imiş. Bir gün3: “Kutb-ı vakt ile görüşülmek
mümkin midir?” buyururlar, “Belî, evâmir-i sehldir inşâ’allâhu’r-Rahmân
yarın sabâh nemâzını tebdîlen Tophâne Câmi‘i’nde edâ içün buyurun, ben
de gelürüm sizi kutub hazretleriyle4 görüşdüreyim” buyururlar. Şeyh haz-
retleri mahallerine gelüp halîfesine: “Biz bu gice göçeriz, bizi sabâh nemâ-
zına Tophâne Câmi‘i’ne yetişdirin. Hemân nemâzımı edâ ‘akībinde tâcımı
tâbûtuma vaz‘ ve kelime-i tevhîd ile kaldırasız” deyü tenbîh ve vasıyyet
buyurur.
Vâkı‘â göçerler ve ber-mûceb-i tenbîh sâbâh câmi‘e yetişdirirler. Sultân
Murâd merhûm tebdîlen gelüp, şeyhe muntazır olur. Nemâz kılınur mu-
sallâda bir cenâze var, nemâzı edâ olundukda, tâcını vaz‘ ve fukarâsı tev-
hîd ile ref‘ ederler. Sultân hazretleri bu keyfiyyetden kutb-ı vakt meğer
hazret-i Şeyh imiş, tefattun buyururlar; rahmetullâhi ‘aleyhimâ rahmeten
vâsi‘aten5.

Zikr-i binâ’-i hucurât-ı Mevleviyye be-Âsitâne-i Galata


ez-taraf-ı hazret-i Şehriyârî
Yine sene-i merkūmede6 Kādirî-hâne binâsından mukaddemce Galata
Mevlevî-hânesi’nde dahi harîk zuhûr etmişidi. Ma‘lûmü’l-‘aded hucurât-ı fu-
karâ’-i Mevleviyye muhterik olup, sâhibü’l-hayrât ve’l-hasenât Şehriyâr-ı ek-
rem efendimiz hazretleri bu hucurât-ı mezkûrenin dahi [T2 217a] binâ vü

1 “‫ = س ه‬Sırrı mukaddes olsun” anlamına gelen Arapça bir duâdır.


2 olduğu T2 : oldu P
3 gün [Satır hizâsına: “Hazret-i şeyh ‘Abdülkādir el-Ceylânî kuddise sırruhû hasîb ü
nesîb-i kerîmü’t-tarafeyn künye-i şerîfeleri Ebû Sâlih, târîh-i velâdetleri ‘aşk, vefâtları
kemâl-i ‘aşkdır. ‘Ömr-i şerîfleri doksan bir sene olur. Vakitleri gāyet ma‘mûr, sâhi-
bü’l-keşf ve’l-huzûr, Behce’de ve gayrîde kerâmât-ı ‘adîdeleri meşhûrdur” ifâdeleri sayfa
kenârına yazılmıştır] T2 : + P
4 hazretleriyle T2 : hazretlerine P
5 “ ‫ــא ر ــ وا ــ‬ ‫ = ر ــ ا‬Allah’ın geniş rahmeti o ikisinin üzerine olsun” anlamına
gelen Arapça duâdır.
6 1 Muharrem 1179 = 20 Haziran 1765 Perşembe.
1202 MEHMED HÂKİM EFENDİ

ihyâsına fermân buyurup, yine hâcegândan Ser-çavuşân-ı Dergâh-ı ‘âlî Yenişe-


hirli ‘Osmân Efendi me’mûr ve binâ vü ihyâ ve sâ’ir1 hucurât ve semâ‘-hâneyi
ta‘mîr ve Şârih-i Mesnevî-i Ankaravî İsmâ‘îl Efendi2 ve ‘Arzî Dede ve ‘Avnî
Dede türbeleri tecdîd ü ta‘mîr olunup, Âsitân-ı hazret-i Celâleddîn’i3 müced-
deden ihyâ buyurdular. Buna dahi târîh-i ‘âcizâne-i Hakīr bu mahalle sebt
olunmak münâsib görüldü.

Târîh-i binâ’-i Âsitâne-i Mevleviyye-i Galata


Li-nâmıkıhi’l-Hakīr:

Şehriyâr-ı sâhibü’l-hayrât Sultân Mustafâ


Eyleye tevfîkını hem-râh ana Rabb-i Vedûd
Âsitân-ı râstân-ı hazret-i Monlâ-yı Rûm
Sûziş-i ‘aşk u mehabbetle edüp tarh-ı kuyûd
İltihâb-ı şems-i envâr-ı tecellîden yanup
İndirâs u mahve nezdîk idi âsâr-ı vücûd
Reşk-i eymen sâha-i envâr-ı dîdâr olmada
Şu‘le-i şevkiyle göstermişdi meclây-ı vürûd
Pûte4 matbah nây müneffah kîmyây-ı ‘aşk içün
Rağbet eyler hıdmet-i dergâhına erbâb-ı cûd

1 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2


2 Ankaravî İsmâ‘îl Efendi [Bu zâtla ilgili olarak: “Şârih-i Mesnevî Ankaravî İsmâ‘îl Efen-
di fâzıl ü kâmil ve mükemmel idiler. Cild-i sâbi‘-i Mesnevî nâmıyla bulunan cüz’ü
dahi şerh eder. ‘Pîş-keş mî âyet ey ma‘nevî, Kısm-ı sâdisdir temâm-ı Mesnevî’ cümle
şübehâtı kātı‘dır” ifâdesi sayfa kenârına yazılmıştır] T2 : + P
3 Celâleddîn’i [Mevlânâ Celâleddîn ile ilgili olarak: “el-‘Ârifü billâh Mevlânâ Celâleddîn
Mehmed bin Mehmed bin Mehmed tâ hazret-i Sıddîk’a müntehî olur. Belhî, Rûmî-i
Konevî, Molla Hünkâr demekle ma‘rûf, sâhib-i Tarîkat-ı Mevleviyye altı yüz yetmiş
ikide hâmis-i cumâdelâhırede vefât buyurdular. Velâdetleri Belh’de altı yüz dört sene-
sinin selh-i rebî‘ulevvelinde idi. Belh’de tahsîl-i ‘ulûm, ba‘dehû pederleri Behâ’eddîn ki
Sultânü’l-‘ulemâ demekle meşhûrdur. Anlar ile Rûm’a teşrîf ve tedrîs ü ifâde, ba‘dehû
inkıtâ‘ ve tecerrüd ve Şeyh Şemseddîn Tebrîzî ile sohbet ve tecerrüd ve vukū‘-i ahvâl ki
menkabelerinde mezkûrdur” ifâdeleri sayfa kenârına yazılmıştır] T2 : + P
4 pûte T2 : P
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1203

Fursat-ı tecdîd ü ta‘mîrin bilüp ‘ayn-ı şeref


Şâh-ı ‘âlem eyledi ihyâsına bezl-i nukūd
Şevkile itmâma tevfîkın görüp etdi semâ‘
Kûşe-i sînemde mahfiyken dil-i hırkat-nümûd [T2 217b]
Geldi “bir” beyt-i mücevher Hâkimâ târîh-i tâm
Bu’l-‘aceb kim eyledi resm-i du‘â üzre vürûd
Âsitân-ı ‘arş-ı iclâl-i cenâb-ı Mevlevî
(‫ى‬ ‫)ا אن ش ا ل אب‬
Ola ma‘mûr-ı mekârim mesned-ârây-ı şühûd1
(‫د‬ ‫اراى‬ ‫ر כאرم‬ ‫ )او‬Sene 1179

Bunun emsâli zevâyâ ve hânkāh ve mesâcid ve sâ’ir2 hayrât ü meberrâtları


birer birer tahrîr olunsa, güncîde-i sahâ’if-i beyân olmak mertebelerinden hâ-
ricdir.
Ez-cümle Kasaba-i Fındıklı’da Sadr-ı esbak Silahdâr Mustafa Paşa çeşme-
sinin miyâh-ı ‘azbi çeşm-i nâ-bînâ-veş katre-i âbdan hâlî olmağla, menba‘-ı
mâsı Dolma-bağçe bâlâsından3 memerr ve ma‘beri4 tecdîd ve tağyîr ile çeşme-i
merkūme kemâ-cerat bihi’l-evvelü icrâ ve ehâlî-i kasabayı Gümüş-suyu ile irvâ
buyurdukları hayyir ve vefî, Emîn-i Binâ el-Hâc ‘Ali nezâretiyle hıtâm buldu.
Biri dahi Balık-hâne’den tâ Top-kapusu’na varınca dahi ba‘zı etrâfı mürûr
eden sefâ’in5, libân çekmeğe iktidârları nâ-yâb ve niçe meşakkatler ile geçilür-
dü. Ol kenârları niçe ahcâr-ı kebîre ile ve horâsân ve kireç ile müstevî şâh-râh
yapdırmaları; biri dahi Kassâb-başı Çeşmesi tesmiye olunan mahalde Şeyh
Sabrî Nakşibendî içün mahsûs âsitâne binâ buyurdukları; biri dahi merhûm
Sa‘dî ‘Abdüsselâm Tekyesi harâbe-müşrif olmuşiken, müceddeden semâ‘-hâ-

1 şühûd [Sayfa kenârına: “Cenâb-ı Mevlevî kuddise sırruhü’l-‘azîz ‘asr-ı Şeyh’e karîb, lâ-
kin ictimâ‘-ı sadrı olmamak gerek. Bir tercemede sahîhan zafer bulunmadı. Hattâ:
‘Tecî bi’r-Rûmi akvâme tesâfû, tesemmû bi’l-kabâyili Mevleviyyeten, tarîkatühüm
‘ale’t-tahkīkı samtün, terâhüm fi’l-verâ hayra’l-beriyyeti’ kelâm-ı hazret-i Şeyh olmak
üzere meşhûrdur. ‘Adem-i ictimâ‘ı iktizâ eder” ifâdeleri yazılmıştır] T2 : + P
2 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
3 bâlâsından T2 : bâlâsında P
4 ma‘beri T2 : sa‘îdi P
5 sefâ’in T2 : sefâyin P
1204 MEHMED HÂKİM EFENDİ

ne-i Sa‘diyye ve hucurât-ı fukarâ ve şeyh odası mükemmel ve türbe ve sâ’ir1


mahallâtı binâ vü ihyâ [T2 218a] buyurmaları; biri dahi bunun mukābili
Çelebî-zâde ‘Ali Efendi hânesi bi’l-külliyye muhterik olup, kerem ü ‘inâyet-
lerinden binâsına himmet-i Şâhâne’leri mebzûl buyurulduğu; biri dahi Vefâ
Meydânı kurbunda ba‘de’l-harîk câmi‘-i şerîf binâsına ‘inâyetleri ve dahi Def-
ter-hâne’de mescidi tevsî‘ ve minber vaz‘ıyla câmi‘-i şerîf olması ve dahi mas-
rûf-ı himmetleri olan Hân-ı cedîd kurbunda Sakalar Çeşmesi fevkınde kubbe-
lü câmi‘-i cedîd ihyâ vü inşâsı ve dahi Kadırga Limanı’nda mîrî hân dâhilinde
bir menârelü câmi‘-i şerîf binâsı ve dahi Kadırga Limanı kurbunda Çavuş
Mescidi ba‘de’l-harîk binâ vü ihyâ buyurulması ve dahi Kadı-köyü’nde câmi‘-i
şerîf-i cedîd binâsı ve dahi Üsküdar’da Saçlı Hüseyn Efendi Âsitânesi binâsı
ve dahi İncirli Karyesi’nde Yeni Mahalle’de câmi‘-i cedîd ve hammâm binâsı
ve dahi Kulle-bâğçesi’nde Şeyh Nakşibendî içün cedîd zâviye ihyâsı ve dahi
Yeni-kapu dâhilinde Dülbendci Câmi‘-i şerîfi binâsı ve Peyk-hâne civârında
Hamza Paşa Mescidi ta‘mîr ve tevsî‘ ve müceddeden menâre binâsı ve Top-hâ-
ne Kışlası’nda ba‘de’l-harîk câmi‘ ve menâre ve tecdîd-i mahallât-ı Top-hâne
ve emsâlühâ hayrât ü meberrâtları ekserun min-en-yuhsâ2dır.
Hakk Te‘âlâ zât-ı ‘inâyet-simât-ı hümâyûnların mesned-i şevket ü devlet-
de ilâ-âhırı’l-ezmân müstemirr ve dâ’im [T2 218b] eyleye, âmîn bi-hürmet-i
Seyyidi’l-mürselîn.

[Vefât-ı Şeyh Hâfız-ı Gülşenî Halîfe-i Sezâyî Hasan Efendi]


Yine mâh-ı merkūmun evâyilinde3 tarîk-ı Gülşeniyye’den merhûm Sezâyî
Hasan Efendi Halîfesi Şeyh Hâfız-ı Gülşenî, Tophâne’de Fîrûz-ağa Mahalle-
si’nde Tatar Hasan Efendi Tekyesi’nde vefât ve ol mahalle defn olundu; rah-
metullâhi ‘aleyhi rahmeten vâsi‘aten4.

1 sâ’ir P : sâyir T2
2 “ ‫ان‬ ‫ = اכ‬Sayılandan daha çoktur” anlamına gelen Arapça cümleciktir.
3 1-10 Şevvâl 1179 = 13-22 Mart 1766.
4 “ ‫ـ ر ـ وا ـ‬ ‫ = ر ـ ا‬Allah’ın geniş rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1205

Mu‘âyede-i ‘îd-i ramazânü’l-mübârek


Yine sene-i merkūme ramazân-ı şerîfin yirmi1 altıncı günü2 Sadrıa‘zam
Muhsin-zâde Mehmed Paşa hazretleri tebrîk-i ‘îd-i sa‘îd içün Müfti’l-enâm
sellemehü’s-Selâm3 hazretlerine alay ile teşrîf ve âyîn-i dîrîneye mürâ‘ât ile
ertesi gün4 sudûr-ı kirâm hazerâtı ‘arefe gününe5 dek tertîb-i me’lûf üzere
cümle ricâl-i Devlet-i6 ‘aliyye cenâb-ı mekârim-nisâb-ı Âsafî ile ta‘yîd-i sa‘â-
det eyleyüp, ba‘dehû ‘îd-i şerîf gicesi7 Serây-ı hümâyûn’a râhî ve ‘ale’s-seher
takbîl-i pâye-i evreng-i Şehen-şâhî ile müftehar u mübâhî olduklarından8
sonra, Sâye-i Rahmân ve Halîfe-i Yezdân olan Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh halle-
dallâhu mülkehû ve ebkāhu9 hazretleri şevket-i Şâhâne ve haşmet-i Pâdişâhâ-
ne’leriyle10 cedd-i emcedleri merhûm u mağfûr cennet-mekân Sultân Ah-
med Hân tâbe serâhu11 hazretleri Câmi‘-i şerîfi’nde edây-ı nemâz-ı ‘îd-i sa‘îd,
ba‘dehû Serây-ı hümâyûn’larına teşrîfleriyle sa‘d-karâr-ı menzil-i [T2 219a]
hûrşîd buyurdular.

Harîk-ı cüz’î
Sene-i merkūme şevvâlinin ikinci gicesi12 Sultân Ahmed Dâru’ş-şifâsı it-
tisâlinde Kâtib-i Dârussa‘âdet Mehmed Bey hânesinden sâ‘at beşde iken harîk
zâhir olup, etrâf ve pîş-gâhında ba‘zı büyût ve13 dekâkîn muhterik oldu.

1 yirmi T2 : ― P
2 26 Ramazân 1179 = 8 Mart 1766 Cumartesi.
3 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça duâdır.
4 27 Ramazân 1179 = 9 Mart 1766 Pazar.
5 30 Ramazân 1179 = 12 Mart 1766 Çarşamba.
6 Devlet-i T2 : + [Bu kelime mükerrer yazılmıştır] P
7 1 Şevvâl 1179 = 13 Mart 1766 Perşembe.
8 olduklarından T2 : oldukdan P
9 “‫ = ــ ا כــ وا ــאه‬Allah onun mülkünü sonsuz ve kendisini dâim kılsın” anlamına
gelen Arapça duâdır.
10 Pâdişâhâne’leriyle T2 : Pâdişâhâne ile P
11 “‫ = אب اه‬Mezârı gül bahçesi olsun” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
12 2 Şevvâl 1179 = 14 Mart 1766 Cuma.
13 ve T2 : ― P
1206 MEHMED HÂKİM EFENDİ

[Ba‘zı vekāyi‘]
Yine bu esnâda İstanbul Pâyesi’yle nebîre-i ‘Ali Paşa ‘Osmân Beyefendi
‘âzim-i dâr-ı bekā oldu. Ve Seyyid Tâhir, Gümüşhâne Emâneti ile râhî ve Emîn
Ağa etbâ‘ından Hasan Ağa, Ergane ve Kebân ma‘denleri Emâneti’yle1 irsâl ve
Çelik Paşa Kapu Kethudâsı ‘Ali Ağa, Galata Voyvodalığı’na ilbâs-ı hil‘at olundu.
Ve Topcu-başı-yı sâbık Mustafa Ağa ve Yemlîhâ Efendi, Cezîre-i Kıbrıs’da
vâkı‘ olan Muhassıl-ı maktûl Çil ‘Osmân nizâ‘ıyçün bâ-fermân-ı ‘âlî gönde-
rilmişidi. Umûr-ı me’mûrelerinde tehâvünleri ve ancak celb-i menfa‘atlerine
meşgūl olmalarıyla Topcu-başı Limni’ye ve Müvellâ olan Yemlîhâ Edirne’ye
nefy ü iclâ olundular.

[Vefât-ı Beylikci Kudsî Efendi]


Ve bu esnâda Beylikci Kudsî Efendi ‘azl ve evâ’il-i zilhiccede2 ‘âzim-i diyâr-ı
hâmûşân oldu.
Garîbe: ‘Azlinden bir iki gün mukaddem [T2 219b] bu Hakīr Kapu’da
odasına varmışidim. Gördüm ki bir sülüs celî kalemle:

Bu kudsîler makāmıdır komazlar bunda nâ-pâkı3

mısrâ‘ını yazmış ve başı üstüne bir kağıdda yapışdırmış. “Bu nedir?” deyü su’âl
etdim. Cevâbında: “Ba‘zı süfehâ bizim mansıbımıza tâlib olmuş, hâtırıma bu
mısra‘ geldi” deyü bast-ı kelâm eyledi; te‘accüb eyledim ve kemâl-i cehl ve
‘ucbuna istidlâl etdim. İki günden sonra ‘azl oldu ve iki aydan sonra fevt oldu.
Mezkûr Kudsî merhûm Kıbleli-zâde’nin kitâbeti hıdmetinde olup, Mak-
disiyyü’l-asl, hısset ile ma‘rûf ‘akār ve emvâl-i kesîre ile denâ’et-i tâm üzere ve
fazl ü edeb da‘vâsından dahi hâlî olmazdı.

Harîk
Yine mâh-ı şevvâlin yirmi birinci gicesi4 Çınâr’da merhûm ‘Ali Paşa-zâde
İsmâ‘îl Bey hânesi dahi ba‘zı büyût ve dekâkîn muhterik oldu.

1 Emâneti’yle T2 : emânıyla P
2 1-10 Zilhicce 1179 = 11-20 Mayıs 1766.
3 nâ-pâkı T2 : ‫ א א‬P
4 21 Şevvâl 1179 = 2 Nisan 1766 Çarşamba.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1207

Ve bu esnâda Rumeli Vâlîsi Kāyim-makām Mehmed Paşa Âsitâne-i ‘aliy-


ye’den alay ile mansıbı olan Rumeli’ye ‘azîmet ve selefi olan Köprülü-zâde
Ahmed Paşa’ya Bosna Eyâleti tevcîh olunup, Manastır’dan savb-ı me’mûruna
râhî olmağla, ‘âdet-i müstedîme üzere bâ-fermân-ı ‘âlî Mollacık-zâde ‘Ali Bey
ta‘yîn ü irsâl buyuruldu.

Zikr-i tevcîhât ‘alâ-vechi’l-‘umûm ‘ale’l-‘âdeti1


Yine mâh-ı şevvâlin evâ’ilinde2 tevcîhât-ı ‘umûmiyyede vâkı‘ [T2 220a]
olan tevcîhât-ı menâsıb ve ibkā, tertîbi üzere kayd ü sebt olundu.
Sadâret-i ‘uzmâ Kethudâlığı, Mehmed Emîn Efendi’ye ve Riyâset, ‘Ömer
Efendi’ye ibkā; Çavuş-başılık, Yenişehirli ‘Osmân Efendi’ye tevcîh ve Tezkire-i
Evvel ve Sânî ve Mektûbî-i Sadrıa‘zamî, Re’îs-zâde Efendi’ye ibkā; Beylikcilik,
ramazânın sekizinde3 Âmedci Re’fet Mustafa Efendi’ye tevcîh; Kâtib-i Kethu-
dâ ibkā; Şıkk-ı Evvel ve Tevkī‘ ve Şıkk-ı Sânî ve Sâlis ibkā; Emânet-i Defter,
Râkım Efendi’ye; Rûznâmçe-i Evvel, Sadrıa‘zam birâderi Ahmed Bey’e; Ana-
dolu, Elmâs Paşa-zâde’ye; Yeniçeri Kitâbeti ibkā; Mukābele-i Süvârî, Ebûbe-
kir Bey’e; Cizye, Nûrî Bey’e; Darb-hâne, Yazıcı Bey’e; Şehr-emâneti, Zimmet
Halîfesi’ne; Matbah Emâneti, ‘Abdüllatîf Bey’e; Emânet-i Cev, Sadrıa‘zam et-
bâ‘ından Kethudâ İbrâhîm Ağa’ya; Haremeyn, Yûsuf Efendi dâmâdı4 Ahmed
Efendi’ye; Mâliyye, Münîb Efendi’ye; Sipâh Kitâbeti, Çelebî-zâde’ye; Silah-
dâr, ‘Abdurrahmân Bey’e; Rûznâmçe-i Sânî, Safiyye Sultân-zâde’ye; Piyâde,
İbrâhîm Edhem Efendi’ye; Küçük Evkāf, İbrâhîm Bey’e; Teşrîfât ibkā; Kal-
yonlar, Arabacı Vezîr-zâde’ye; Masraf Kitâbeti, İshâk Ağa dâmâdı Seyyid Ah-
med Efendi’ye; Cebeciler ibkā; Topcular, Mahmûd Bey’e tevcîh; Mukāta‘a-i
Haremeyn, Hâfız Süleymân5 Efendi’ye; Büyük Kal‘a, Selîm Efendi’ye; Küçük
Kal‘a, Ateneli[T2 220b]-zâde’ye; Baş-mukāta‘a, Behrâm Bey’e; Hâslar, Hâ-
mid Efendi’ye; Kağıd-ı Bîrûn, Nâyilî Paşa Hazînedârı’na; Kağıd-ı Enderûn,
Emîn Efendi’ye; ‘Ulûfeciyân-ı Yemîn, Ahmed Efendi’ye; Gurebâ’-i Yemîn, İs-
mâ‘îl Selîmâ’ya; ‘Ulûfeciyân-ı Yesâr, Nûr-ı ‘Osmânî Kâtibi’ne; Gurebâ’-i Yesâr,

1 ‘ale’l-‘âdeti P : ‘ale’l-‘âde T2
2 1-10 Şevvâl 1179 = 13-22 Mart 1766.
3 8 Ramazân 1179 = 18 Şubat 1766 Salı.
4 dâmâdı T2 : birâderi P
5 Süleymân P : Selmân T2
1208 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Mehmed Efendi’ye; Top Arabacılar Kitâbeti, Ahmed ‘Avnî Efendi’ye; Ba-


rut-hâne-i İstanbul ibkā; Gelibolu, İbrâhîm Ağa’ya; Selânik, Seyyid Nu‘mân
Bey’e; Avlonya ma‘a Eğriboz, Şâmlı Hüseyn Efendi’ye; Târihcilik, Defterdâr
Mühürdârı Seyyid ‘Ali Efendi’ye; Kefe Mukāta‘ası, Mûsâ-zâde hafîdine; İs-
tanbul, Tuğrâ-keş Emîn Efendi’ye; Bursa, İnce Kara-zâde’ye; Sergi, Mahmûd
Efendi’ye; Veznedâr-başılık ibkā; Yeniçeri Ağası ve Bostâncı-başı ve Mîr-‘alem
ibkā ve Mîrahûr-ı Evvel, Selîm Ağa’ya tevcîh; Sânî ibkā; Kethudâ’-i Bevvâbîn,
Halîl Ağa ibkā; Sipâhîler Ağalığı, Süleymân Ağa’ya; Silahdâr Ağalığı, ‘Ali
Bey’e; Cebeci-başı ibkā; Topcu-başı, Kefeli Ağa’ya tevcîh; Arabacı-başı ibkā;
Baş-bâkī-kulu ibkā; ‘Ulûfeciyân-ı Yemîn sâbıkına; İstanbul Gümrüğü, Kas-
sâb-başılık, Mi‘mâr Ağa, Cizye Baş-bâkī-kulu ibkā buyuruldu.
Ve bu esnâda ümerâ’-i Mısrıyye’den İbnü’d-Dâlî ya‘nî Velî-zâde demekle
ma‘rûf Hazîne Beyliği ile [T2 221a] birkaç sene mukaddem gelüp, Mısırlı
Hüseyn nâm esâfilden bir müfsid kimesneden meblağ-ı kesîre iddi‘âsıyla ve
ba‘zı nâ-bercâ menâsıb talebiyle Âsitâne’de ikāmetini istirhâm eyleyüp, lâkin
kendi1 hâlinde sükûnet ve edeb üzere mukīm olmayup, gâh ü gâh hem-sâ-
yeleri ve gâh cihet-i âhar ile şükâtı rikâb-ı müstetâba ‘arz-ı hâller etmeleriyle
Tekfûr-dağı’nda ikāmetine emr u fermân ve râhî kılındı.
Eğerçi ümerâ’-i Mısrıyye ekseri kimi firâr ve kimi tarîk-ı âhar ile hıtta-i
Kāhire’den gelüp, Âsitâne-i ‘aliyye’de hâllerine merhamet buyurulmağla, refâh
üzere oldukları lâ-yü‘addü ve lâ-yuhsâdır. Ammâ edebleri üzere olup, halâ‘at
ve cünûn ile hareketden gāyet ihtirâz gerekdir.

Vukū‘-i ‘alâmet-i semâviyye


Mâh-ı zilka‘denin dördüncü gicesi2 sâ‘at dörtde iken âsümândan bir gülle
kadar âteş gibi bir şey’ nüzûl edüp, pâre pâre olup âfâka münteşir oldu ve bir
tob sadâsı gibi garîb sadâ -ammâ ra‘d gibi değil- mümtedd oldu.

1 kendi P : kendü T2
2 4 Zilka‘de 1179 = 14 Nisan 1766 Pazartesi.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1209

[‘Azl-i İzmir Monlası Mukīm-zâde dâmâdı İsmâ‘îl Efendi ve nasb-ı


Kassâm İsmâ‘îl Efendi be-Kazâ’-i İzmir]
Ve bu esnâda İzmir Monlası Mukīm-zâde dâmâdı İsmâ‘îl Efendi ehâlî-i
İzmir ile hüsn-i zindegânîsi olmayup, hakkında ‘arz-ı mahzarlar ve kirâren ve1
mirâren iştikâları hasebiyle Bursa’ya nefy ü iclâ ve Kassâm İsmâ‘îl Efendi’ye
bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn Kazây-ı mezbûr [T2 221b] tevcîh buyu-
ruldu.

İhrâc-ı huyûl-i Sıtabl-ı ‘âmire be-Çerâ-gâh-ı Sa‘dâbâd


Yine sene-i merkume zilka‘desi evâhırında2 beher sene Çerâ-gâh-ı
Sa‘dâbâd’a ihrâcı mu‘tâd olan huyûl-i Sıtabl-ı ‘âmire ihrâc olunup, Mîrahûr-ı
Evvel-i hazret-i Şehriyârî ve sâ’ir3 hademe-i Sıtabl-ı ‘âmire ve Voynuk ta‘bîr
olunan çayır hademeleri âlât ve edevât-ı lâzimeleriyle mürûr ve ol gün her bir
rahş-ı sabâ-reftârın reviş ü cünbişi temâşâ olunmağla, Çerâ-gâh-ı Sa‘dâbâd’a
râhî oldular.

İhrâc-ı Donanma-yı hümâyûn be-cânib-i Bahr-i Sefîd


Yine sene-i mezkûre zilhiccesi evâhırında4 Sâhib-i devlet Muhsin-zâde
Mehmed Paşa hazretleri ve Şeyhulislâm sellemehü’s-Selâm5 Dürrî-zâde Mustafa
Efendi ve hademe-i Bâb-ı Âsafî ve bi’l-cümle6 ol mahalde bulunmaları mu‘tâd
olan ricâl-i Devlet-i ‘aliyye Yalı-köşkü’ne râhî ve Donanma-yı hümâyûn kal-
yonları ve Başdarda-i hümâyûn ve sâ’ir7 çekdirme sefîneleri ve firkateleri mü-
zeyyen ü mükemmel takımlarıyla beher sene mu‘tâd olduğu vech üzere cânib-i
Bahr-i Sefîd’e ihrâc içün Yalı-köşkü pîş-gâhından yollu yolunca mürûr ve tob
şenlikleri8 ile izhâr-ı şâd-mânî ve sürûr eylediler.

1 ve P : ― T2
2 21-30 Zilka‘de 1179 = 1-10 Mayıs 1766.
3 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
4 21-29 Zilhicce 1179 = 31 Mayıs-8 Haziran 1766.
5 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça duâdır.
6 bi’l-cümle P : bi’l-cümleti T2
7 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
8 şenlikleri T2 : ‫ כ ى‬P
1210 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Ol esnâda Kapudân-ı deryâ Hasan Paşa ve kapudâne ve patrona ve riyâ-


le ve ümerâ’-i deryâ ‘alâ-vechi ‘âdâtihimü’l-ma‘rûfeti ilbâs-ı hil‘atlarıyla tevkīr
olunup, Kabataş [T2 222a] önünde birkaç gün münâsib eyyâm oluncaya dek
ârâm, ba‘dehû cânib-i Bahr-i Sefîd’e şirâ‘-güşây-ı1 ‘azîmet oldular.

Âmeden-i Hazîne-i Mısır bi-vechi’l-mu‘tâd


Yine sene-i merkūme zilhiccesi gurresinde2 beher sene irsâli mu‘tâd olan
Mısır Hazînesi selâmet-i kâmile ile Âsitâne-i sa‘âdet’e vâsıl olup, Hazîne Beyi
ta‘yîn olunan ümerâ’-i Mısrıyye’den nâm Bey3 Üsküdar’a vusûlünden üç gün
mukaddem hazîne ma‘iyyetinde olan ocaklar zâbitleri ve mîr-i mûmâ ileyhin
âdemleri ‘âdet-i me’lûfe üzere vusûl-i hazîne haberi ile Bâb-ı Sadrıa‘zamî’ye
gelüp hil‘atlar ilbâs ve yevm-i mezbûrda4 ta‘yîn olunan çekdirme sefînesiyle
hazîne dahi Üsküdar’dan Âsitâne-i ‘aliyye’ye ‘ubûr ve ‘âdet üzere Yalı-köşkü
pîş-gâhından mürûr eyledi.

Mu‘âyede-i ‘îd-i adhâ bi-vechi’l-‘âdeti


Yine sene-i merkūme mâh-ı zilhiccesinin beşinci günü5 Sadrıa‘zam Muh-
sin-zâde Mehmed Paşa hazretleri resm-i kadîm ve de’b-i müstedîm üzere
mükemmel Dâ’ire-i6 Âsafî-şiyem’leriyle Şeyhulislâm hazretlerine teşrîf ve
mu‘âyede-i mu‘tâdeye mübâşeret ve ertesi gün7 cümle ‘ulemâ’-i ‘izâm ma‘a
sudûrihimü’l-fihâm ‘ale’t-tertîb Serây-ı Sadr-ı mu‘allâ’ya kudûm ve ‘arefe gü-
nüne8 değin cümle a‘yân-ı ricâl-i Devlet tebrîk-i ‘îd-i sa‘îd içün dâmen-bûsî-i
hazret-i Sadr-ı Âsafî’ye müsâra‘at [T2 222b] eyleyüp ve onuncu gicesi9 erkân-ı
Devlet ‘ale’l-‘umûm Serây-ı vâlây-ı hazret-i Pâdişâhî’de takbîl-i dâmen-i ‘inâ-
yet-me’menleriyçün saff-beste-i makām-ı hıdmet olup;

1 şirâ‘-güşây-ı T2 : ‫ ا כ אى‬P
2 1 Zilhicce 1179 = 11 Mayıs 1766 Pazar.
3 Bey T2 : ‫ כ‬P
4 1 Zilhicce 1179 = 11 Mayıs 1766 Pazar.
5 5 Zilhicce 1179 = 15 Mayıs 1766 Perşembe.
6 Dâ’ire-i P : Dâyire-i T2
7 6 Zilhicce 1179 = 16 Mayıs 1766 Cuma.
8 9 Zilhicce 1179 = 19 Mayıs 1766 Pazartesi.
9 10 Zilhicce 1179 = 20 Mayıs 1766 Salı.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1211

Ne dâmen-i ‘azamet me’men-i ‘inâyet kim


Olur o dâmeni takbîl içün bu ‘îd-i sa‘îd
Ne dâmen-i kerem-i Şâh-ı bu’l-mehâmid kim
Şifâha mültesem etmiş anı Hudây-ı Mecîd
medlûlü üzere ‘ale’s-seher dâmen-bûs-ı hazret-i Pâdişâhî1 ile şeref-yâb ve şev-
ketlü, kerâmetlü Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh eyyedallâhu ve ebkāhu2 hazretleri edâ’-i
salât-ı ‘îd-i sa‘îd içün müzeyyen alay-ı vâlâ ile cedd-i emcedleri Sultân Ahmed
Hân ‘aleyhi’r-rahmetü ve’l-gufrân3 hazretlerinin Câmi‘-i şerîfi’ne ‘inân-tâb-ı
‘azamet ü iclâl oldular.
Devâm-ı ‘îd-i sürûr ile devlet ü ‘ömrün
Füzûn ede kerem-i Rabb-i Müste‘ân ü Mecîd

Duhûl-i sâl-i cedîd ve târîh-i sâl li-muharririhi’l-Fakīr


Hakk Te‘âlâ cümleye meymûn ü mübârek eyleye, âmîn. Bu’l-‘aceb ki lafza-i
zafer bu sâl-i mübâreke târîh-i tâm vâkı‘ olmuşdur. İnşâ’allâhu Te‘âlâ şevketlü,
kerâmetlü Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh efendimiz hazretleri cemî‘-i metâlib-i dünyeviy-
ye ve uhreviyyelerine nâ’il-i4 merâm ve zafer-yâb olacakları bî-rayb ü iştibâhdır.

Târîh-i sâl-i cedîd li-muharririhi’l-Fakīr:


Hamdülillâh kim5 yetişdi iş bu bin yüz seksane
Hicret-i târîh-i Sultânü’r-rusül Hayru’l-beşer [T2 223a]
Oldu târîhi zafer ola muzaffer dâ’imâ6
Pâdişâh-ı ‘âleme Hakk vere her demde zafer
( ) [Sene 1180]

1 Pâdişâhî P : Şâhî T2
2 “‫ = ا ا وا אه‬Allah onu desteklesin ve dâim kılsın” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
3 “‫ـ وا ـ ان‬ ‫ = ـ ا‬Allah’ın rahmeti ve mağfireti onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
4 nâ’il-i P : nâyil-i T2
5 kim T2 : ― P
6 dâ’imâ (‫ )دائ א‬P : ‫ دا ٴﯾﻣﺎ‬T2
1212 MEHMED HÂKİM EFENDİ

İ‘tâ’-i Mîr-i mîrânî be-Monlacık-zâde ‘Ali Ağa ve gayrân


Yine sene-i merkūme mâh-ı1 saferu’l-hayrı evâsıtında2 ricâl-i Devlet-i ‘aliy-
ye’den Mollacık-zâde ‘Ali Ağa her vechile lâyık u sezâ-vâr olmağla, rütbe-i
Mîr-i mîrânî ile kadr ü şânı terfî‘ ve İnebahtı Muhâfazası tevcîh ve ilbâs-ı hil‘at
ve savb-ı me’mûruna râhî kılındı.

[Vefât-ı Şeyh-i Mevlevî-hâne-i Tokad]


Ve bu esnâda Tokad Mevlevî-hânesi Şeyhi demekle ma‘rûf kıdvetü’s-sâlikîn
Beşiktaş Mevlevî-hânesi Şeyhi hastalanup, ‘âzim-i semâ‘-hâne-i bekā oldu.
Trablûsî Şeyh Ahmed câ-nişîn-i ‘azîz-i mezkûr oldu. Ve Râgıb Paşa Hazînedârı
ve Miftâh Ağası Limni’ye iclâ olundular.

‘Azl-i Defterdâr ‘Avnî Efendi ve gayrân


Yine sene-i merkūme saferu’l-hayrı evâsıtında3 Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel
Seyyid ‘Avnî Efendi ‘azl ve Tersâne Emîni Sârım İbrâhîm Efendi, Defterdâr-ı
Şıkk-ı Evvel; Baş-muhâsebe olan Ahmed Efendi, Emîn-i Tersâne ve Hâşim
‘Ali Bey, Baş-muhâsebe ile ilbâs-ı hil‘at olundular. Ve ‘Avnî Efendi Mühürdârı
hâlâ Târîhci ‘Ali Efendi ve yamağı ‘Ali Şâh nâm kimesneler Limni’ye nefy ü
iclâ olundular.

Nizâm-ı Cezîre-i Kıbrıs ve mâ-yete‘allaku bihâ


Yine evâhır-ı mâh-ı saferde4 Teke Sancağı Mutasarrıfı Ahmed Paşa tarafın-
dan yirmi [T2 223b] ‘aded ru’ûs-ı tugāt-ı Kıbrıs irsâl ve Serây Meydânı’na vaz‘
olundu. Sebebi budur ki bundan akdem Kıbrıs Muhassılı Çil ‘Osmân’ı Girine
( ‫ )כ ـ‬Kal‘ası Dizdârı Tabanlı Halîl demekle ma‘rûf şakī kendü hevâdârlarıyla
tecemmü‘ ve ihtilâl ve sûret-i ‘isyân ve ‘adem-i imtisâl ile vâkı‘ olan muhâre-
bede katl eylemişidi. Mübâşir ve Müvellâ ta‘yîn olunup, ne hâl ise nizâm-ı ah-
vâl-i vilâyet fi’l-cümle5 sûret-i salâh bulmuşiken, bu sene Kıbrıs’a gönderilan
Muhassıl Süleymân Efendi Lefkoşe’ye vardıkda, yine şakıyy-i mezkûr Girine

1 mâh-ı P : ― T2
2 11-20 Safer 1180 = 19-28 Temmuz 1766.
3 11-20 Safer 1180 = 19-28 Temmuz 1766.
4 21-29 Safer 1180 = 29 Temmuz-6 Ağustos 1766.
5 fi’l-cümle P : fi’l-cümleti T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1213

Dizdârı gûnâ-gûn habâsete1 sülûk ve birkaç bin âdem ile gelüp, Muhassıl’ı
tazyîk ve Lefkoşe’yi muhâsara ve bi’l-külliyye2 Kıbrıs Vilâyeti’ni ifsâd ve ‘isyân
hâletine getürüp, bu keyfiyyet Devlet-i ‘aliyye’nin kemâ hüve ‘aleyhi ma‘lûmu
olup, lâkin: “Fukarâ-i ra‘iyyet pâ-zede-i3 hırâş olmasun” deyü üslûb-ı hakîm ve
tarîk-ı ehven ile bu mefsede-i ‘azîmenin def‘ine şöyle sarf-ı himmet ve tedbîr
buyuruldu ki, Mîr-i mîrân’dan Teke Sancağı Mutasarrıfı Ahmed Paşa ta‘yîn
ve ma‘iyyetine Ca‘fer Bey süvâr olduğu bir kıt‘a karavela4 kalyonu üç yüz elli
neferi ile ve yine pergandisi iki yüz elli neferi ile iki sefîne altmış pâre top çeker
ve iki kıt‘a mîrî firkatesi seksaner âdem ile ve İstanköylü İbrâhîm Kapudan iki
yüz levendâtı ile [T2 224a] bunlar bin nefere bâliğ olur.
Re’s-i şekāvet (‫ ) ــ אت‬olan Girine Dizdârı Halîl’in zabtında olan Girine
sularına bâ-fermân-ı ‘âlî resîde olduklarında5, şakıyy-i mezbûr iki binden mü-
tecâviz bugāt ve eşkıyâ ile Medîne-i Lefkoşe’yi muhâsara ve tazyîk6 üzere olup,
Girine Kal‘ası muhâfazasına bir mikdâr ‘avene vü havene ile kethudâsın ko-
yup, Ca‘fer Bey dahi kal‘a-i mezbûreye bahren tob endâhte ve birkaç gün bu
hâl üzere geşt ü güzâr etmekde iken, Teke Sancağı Mutasarrıfı Ahmed Paşa
asâkir-i vâfire ile Tuzla Limanı’na âhen-figen olup, haberi şakıyy-i merkūmun
ma‘lûmu olup, medîne-i merkūme muhâsarasından ref‘-i yed ve Değirmân-
lık nâm mahalde ikāmet, Mîr-i mîrân mûmâ ileyh dahi Tuzla’dan hareket ve
Medîne-i Lefkoşe’ye geldiklerinin ferdâsı eşkıyây-ı merkūmûnun7 oldukları
mahalle ‘azîmetlerinde mukāvemete tâb-âver olamayup, mahall-i merkūmdan
firâr ve Girine Kal‘ası’na birkaç yüz nefer eşkıyâ ile dâhil ve tehassun edüp,
Paşa-yı mûmâ ileyh dahi müte‘âkıben gelüp, etrâf-ı erba‘asın muhâsara ve taz-
yîka mübâşeret eyledikde, Ca‘fer Bey dahi mevcûd levendâtı ile kenâr-ı bahra
darb-ı evtâd-ı hıyâm ve beş ‘aded tob-ı ra‘d-âşûb sefîneden ihrâc ve leyl ü nehâr
kulel ve burûcdan baş çıkartmayup, tob u tüfeng ile darb olunmak [T2 224b]
üzere şakıyy-i mezbûrun civâr-ı kal‘a ve rûy-ı bahrda bir ‘aded pergandi ve iki

1 habâsete T2 : hıyânete P
2 bi’l-külliyye P : bi’l-külliyyeti T2
3 pâ-zede-i T2 : pâ-zâde-i P
4 karavela T2 : ‫ ه ه‬P
5 olduklarında T2 : oldukda P
6 tazyîk P : tezayyuk T2
7 merkūmûnun T2 : merkūmûn P
1214 MEHMED HÂKİM EFENDİ

kıt‘a fülkesin cevf-i leylde şikest ve iğrâk etdirüp, bi-hamdillâhi Te‘âlâ ikbâl-i
ferhunde-fâl-i hazret-i Zıllullâhî ile tugāt-ı mezbûrîn münhezim ve mahzûl
ve ol bugātdan ele girenlerden bilâ-emân ma‘lûmü’l-‘aded ru’ûs-ı maktû‘aları
dahi irsâl ü isrâ ve Serây meydânına vaz‘ ve gayra mûcib-i istibsâr kılındı.
Mûmâ ileyh Ahmed Paşa’nın Teke Alay-beyi askeri ve Zilifke a‘yânından Göl-
geli-zâde tarafından iki yüz mikdârı âdem süvârî ve piyâde binden mütecâviz
olup, Lefkoşe’den dahi Muhassıl’a itâ‘at edenlerden bin ‘aded neferâta bâliğ olur.
“Kem min-fi’etin kalîletin galebet fi’eten kesîraten bi-iznillâh”1 medlûl-i şerîfi
üzere nusrat ve imdâd cânib-i Hak’dan olduğu zâhir u bâhirdir. Hakk sübhâ-
nehû ve Te‘âlâ hazretleri her hâlde Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh efendimize kudret ü
kuvvet ihsânıyla gālib ve muzaffer eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

Zuhûr-ı ihrâk-ı cüz’î


Yine bu2 sene-i mübâreke rebî‘ulevvelinin sekizinci gicesi3 sâ‘at üçde iken
Tophâne’de Çûbcu Limanı’na karîb bir hâneden âteş-i ser-keş ser-zede-i zuhûr
ve birkaç hâne ve dekâkîn ve Yehûd-hâne muhterik oldu. Ba‘dehû etrâfa sârî
olmadan bi-hamdillâhi Te‘âlâ muntafî oldu. Gāyet şedîd ve mahûf ve Top-hâ-
ne Kışlası odalarına [T2 225a] gāyet mahall-i muhâtara idi.

Vukū‘-i ‘alâmet-i semâviyye


Bu sene-i semânînin rebî‘ulevvelinin altıncı sülesâ gicesi4 sâ‘at ikide iken
kevkeb-i kamer ibtidâ gāyet sefîd-gûn olup, ba‘dehû maklûben istitâle peydâ
edüp, bir kevkeb-i müstatîlü’ş-şekl oldu ki görenler hayrân oldular5. Ba‘dehû
yine müstedîr olup kan gibi gāyet humret üzere, ba‘dehû siyâh olup gāyet
sevâd-ı şedîd ile esved iken mevzı‘ında gaybûbet eyledi. Bu elvân ve suver,
husûf olmamak üzere bu gûne garîb elvân ve tebeddül-i eşkâl, kevkeb-i kamer-
de görülmediğinden bu mahalle sebt olundu.

1 “ ‫ـ ئ ـ כ ـ ة ــאذن ا‬ ‫ـ‬ ‫ = כ ـ ـ ئ ـ‬Nice az bir topluluk çok bir topluluğa Allah’ın


izniyle gâlip gelmiştir” anlamına gelen bu ifâde Kur’ân, el-Bakara 2/249. âyetin so-
nundaki küçük bir kısmıdır.
2 bu T2 : ― P
3 8 Rebî‘ulevvel 1180 = 14 Ağustos 1766 Perşembe. 3.
4 6 Rebî‘ulevvel 1180 = 12 Ağustos 1766 Salı.
5 oldular T2 : olur oldular P
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1215

‘Azl-i Bostâncı-başı Ağa ve Ser-bostâniyân-şüden-i Halîl Ağa


Târîh-i mezbûrda1 Bostâncı-başı Ahmed Ağa ‘azl ve Hâsekî Ağa, Bostân-
cı-başılığ’a ilbâs-ı hil‘at ve Bostâniyân Oda-başı, Hâsekî Ağa ve Karakulluk,
Oda-başılığ’a ilbâs-ı hil‘at buyuruldu. Ve bu esnâda Mîrahûr-ı Sânî hıdmet-i
me’mûre ile râhî olmağın, Tavîl Mehmed Bey vekâletleriyle ilbâs-ı hil‘at olundu.
Yine gurre-i rebî‘ulâhırda2 Yeniçeri Kul Kethudâsı Ağa Edirne’de ikāmete
me’mûr ve iclâ ve Sensonî, Zağarcı-başı ve Zağarcı-başı, Kul Kethudâsı ve
Elli Üç Ağa nâm Muhzır Ağa olup, silsile-i Bektâşiyân bu vechile ilbâs-ı hil‘at
olundular.
Ve bu hılâlde Girine Dizdârı Ser-i eşkıyâ3 Halîl nâm müfsid Girine Kal‘a-
sı’na kaçup, cem‘-i kesîr hevâdârları ile tehassun [T2 225b] etmişidi. Teke
Sancağı Mutasarrıfı Ahmed Paşa ve Ca‘fer Bey çâr etrâfın muhâsara ve tezay-
yuk etmişler idi. Tâb-âver olamayup girifte-i dest-i zafer olmağla, ser-i mak-
tû‘u ve hevâdârları ru’ûsu Der-i Devlet’e irsâl olunup, pîş-i Serây-ı ‘âmire’ye
vaz‘ olundu.

İhsân-ı rütbe-i vâlây-ı Vezâret be-Ahmed Paşa Mutasarrıf-ı Teke Sancağı


Zikri mürûr eden Teke Sancağı Mutasarrıfı Ahmed Paşa hadd-i zâtında cerî
ve cesûr ve hıdemât-ı Devlet-i ‘aliyye’de bezl-i cehd-i mevfûr ile sadâkat ü liyâ-
kati zâhir olup, bu Kıbrıs’da olan mefâsid ve eşkıyânın gereği gibi haklarından
gelmeğe mücidd ü sâ‘î ve her vechile şâyân-ı ‘avâtıf-ı Cihân-bânî olmağla, karî-
ha-i sabîha-i hazret-i Cihân-dârî’den rütbe-i vâlây-ı Vezâret ile kadr ü şânı terfî‘
ve Karaman Eyâleti bâ-hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn ihsân ü ‘inâyet buyu-
ruldu. Selefi Vezîr Kethudâ Mehmed Paşa’ya, Eyâlet-i Kars tevcîh buyuruldu.

[Ba‘zı vefeyât]
Ve bu esnâda ‘Arab ‘Ali-zâde ‘Abdurrahîm Ziyâ Efendi4 Pâye-dâr-ı Anado-
lu, ‘âzim-i diyâr-ı hâmûşân oldu. Ve Pâye-dâr-ı Ka‘be-i mükerreme Re’îs-zâ-
de ‘Abdülkādir Efendi ve Selânik’den ma‘zûl Hamza-zâde Efendi dahi kazâ’-i
nahb eyledi.

1 6 Rebî‘ulevvel 1180 = 12 Ağustos 1766 Salı.


2 1 Rebî‘ulâhır 1180 = 6 Eylül 1766 Cumartesi.
3 eşkıyâ T2 : eşkıyâ nâm P
4 Efendi T2 : Efendi ve Selânik’den ma‘zûl P
1216 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Ve hâcegândan Kâtib-i Dârussa‘âde-i sâbık Servet ‘Osmân Efendi ve Yan-


cıklı [T2 226a]-zâde ‘Abdullah Bey hıdmete me’mûr olup, Servet ‘Osmân
Efendi Urfa’da bu ‘Abdullah Bey Tırhala’da vefât eylediler.

Sadr-ı Rûm-şüden-i Monla Beyefendi ve ‘azl-i ‘Osmân Monla Pîrî-zâde


Sene-i merkūme rebî‘isânîsinin1 altıncı günü Sadr-ı Rûm ‘Osmân Monla
Efendi müddet-i ‘örfiyyelerin ‘alâ-vechi’t-tevfîk ve hüsni’l-hıtâm itmâm ve vü-
cûhla hasbe’t-tarîk zât-ı ‘âlîleri asîl ü ‘arîk merhûm ‘Ivaz Mehmed Paşa-zâde
Monla Beyefendi mesned-i Sadr-ı Rûm’a teşrîf ve ilbâs-ı hil‘at ile tekrîm bu-
yuruldu.

Vukū‘-i zelzele-i ‘azîme der-İstanbul ve mâ-yete‘allaku bihâ


Yetmiş dokuz senesi2 zilhiccesinin on üçüncü hamîs günü3 tulû‘-i âfitâb-
dan nısf sâ‘at mikdârı mürûrunda iki dakīkadan ekall İstanbul’da zelzele-i ‘azî-
me4 olup, evvel hafîf sonra şedîd, ba‘dehû eşedd idi. Bu zelzele hîn-i fethden
berü görülmemişidi. ‘Asr-ı Sultân Bâyezîd’de eğerçi zelzele-i şedîde olmuşidi,
ammâ bu iştidâd üzere değil idi.
İstanbul’a5 isâbet eden hasârât-ı6 ‘azîme tahrîr olunsa mûcib-i se’âmet olur,
lâkin şu kadardan fehm oluna ki cevâmi‘ ve mesâcid ve büyût ve hânât ve emâ-
kin ve dekâkînden bir mahal yokdur ki anda kalîl ü kesîr bir rahne olmaya.
Bu zelzele mütemâdî [T2 226b] olup, ibtidâsından seksan sâ‘at, sâ‘at-be-
sâ‘at zuhûr ve leyl ü nehâr gâh şedîd ve gâh hafîf hareketden hâlî olmayup, tâ
cumâdelâhır7e8 dek -sekiz ay olur- hareketden hâlî değil, “Ve9 tera’n-nâse sükârâ
ve mâ-hüm bi-sükârâ”10 hâleti üzere mecmû‘-i halkda bir hayret-i ‘azîme peydâ
oldu.

1 6 Rebî‘ulâhır 1180 = 11 Eylül 1766 Perşembe.


2 senesi T2 : senesinin P
3 13 Zilhicce 1179 = 23 Mayıs 1766 Cuma.
4 ‘azîme P : ‘azîmet T2
5 İstanbul’a T2 : İstanbul’da P
6 hasârât-ı P : hasâret-i T2
7 1 Cumâdelâhır 1180 = 4 Kasım 1766 Salı.
8 cumâdelâhıre T2 : cemâziyelâhıre P
9 ve P : ― T2
10 “‫ = و ـ ى ا ــאس ــכאرى و א ـ ــכאرى‬İnsanları hep sarhoş görürsün halbuki sarhoş değil-
lerdir” anlamına gelen bu ifâde Kur’ân, el-Hâc 22/2. âyetin ortasında yer alır.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1217

Ez-cümle Câmi‘-i Ebi’l-feth Sultân Mehmed Hân ve ‘İmâret ve Dâru’ş-şifâ


ve Medâris-i Semâniyye ve sâ’ir1 mahallâtı bi’l-külliyye2 münhedim ve Câmi‘-i
Mihrimâh ve Eyyûb-i Ensârî ve Bâyezîd ve ‘Atîk ‘Ali Paşa ve Molla Gürânî ve
sâ’ir3 cevâmi‘ ve mesâcid bi’l-cümle kiminin menâresi ve kubbesi münhedim
oldu. Ancak Sultân Selîm ve Şehzâde ve Süleymâniyye ve Nûr-ı ‘Osmânî ve
Lâleli ve Vâlide-i Cedîd ve Ayasofya-i Kebîr’den mâ‘adâsı münhedim oldu.
Bunlarda dahi câ-be-câ rahneden hâlî değiller idi. Hammâmât dahi hiç rah-
neden sâlim4 değil ve çârşûda Du‘â-meydânı ve Bedestân ve etrâfı ve Serây-ı
‘atîk dîvârları5 ve Yedi-kulle’lerin ikisi ve Barut-hâne ve Büyük ve Küçük-çek-
meceler, Kumburgos, Çorlu, Karışdıran ve ol havâlîden ve hânlardan Vezîr
Hânı, Şekerciler, Esîr-pâzârı6, Tevekkülü ( ‫ ) כ ــ‬Hânı, Baltacılar, Sarıkcılar7
ve Çukacılar hanları münhedim oldu.
Ve Edirne-kapusu’ndan Silivri-kapusu’na gelince kal‘a dîvârları ve Ye-
di-kulle’den Tob-kapusu’na gelince kal‘a dîvârları ve Enderûn-ı hümâyûn’da
kârgîr mahaller münhedim olup, kibâr u sıgār [T2 227a] ricâl ü nisvân taşra
meydânlarda ve küşâde mahallerde çadırlar ile çıkdılar.
Ve Hayırsız adaların nısfı deryâya hasf, hele Küçük-çekmece’den eser ü âsâr
kalmadı. “İstanbul’da binâ altında kalan dört beş bin âdem olur” deyü meş-
hûr idi. Hattâ su yolları mecrâları dahi bozulup, ‘âlem hayrân ve ser-gerdân idi.
Hazret-i Şehriyâr-ı ‘âlem edâmallâhu zıllehû ve rahmetehû ‘alâ-mefârıkı’l-ümem8
bu hâli görüp, kemâl-i şefekatinden9 tebdîllerde bükâ’ edüp, fukarâ vü zu‘afâya
hâllü hâllerince in‘âm ü ihsân buyururlar idi. Cedd-i emcedleri Câmi‘-i Sultân
Ebi’l-fethi böyle görüp, ‘azîm te’essüf ve bükâ’ ve vakf-ı şerîfinde binâsına kâfî
nukūdu olmamağla, Hazîne-i hümâyûn’dan sarf olunmağa emr u fermân ve

1 sâ’ir P : sâyir T2
2 bi’l-külliyye P : bi’l-külliyyeti T2
3 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
4 sâlim T2 : hâlî P
5 dîvârları T2 : dîvârı P
6 Pâzârı P : Bâzârı T2
7 Sarıkcılar T2 : ― P
8 “ ‫ــאرق ا ــ‬ ‫ــ ور ــ ــ‬ ‫ = ادام ا‬Allah onun gölgesini ve merhametini nesillerin
başında dâim eylesin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
9 şefekatinden P : şefekatden T2
1218 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Hâşim ‘Ali Bey, Emîn-i Binâ nasb ü ta‘yîn buyuruldu. Ve çârşûya Tıflî Efendi
ve kal‘a dîvârlarına el-Hâc Mehmed Ağa ve Barut-hâne’ye Şehdî ‘Osmân Efen-
di ve Serrâc-hâne ve Ârâste’ye ‘Âtıf-zâde ‘Ömer Efendi, Enderûn-ı hümâyûn’a
Şehr-emîni Ahmed Efendi, Yeniçeri odalarına Hâsekî Mustafa Ağa, Tophâne’de
olan binâya Nâzır Mahmûd Beyefendi ta‘yîn ve me’mûr buyuruldular.

Vukū‘-i zelzele-i sâniye


Zikri mürûr eden zelzele-i ‘azîmeden yirmi üç gün mürûrundan sonra
cum‘a günü1 salât-ı cum‘a edâsı vakti yine hareket-i arzıyye vâkı‘ olup, halk
câmi‘lerden [T2 227b] taşra firâr eylediler. Bir garîb gün idi. Cum‘a nemâzı
temâm kılınmadı. İle’l-yevm hareketden hâlî değildir, ammâ bi-hamdillâhi
Te‘âlâ hıffet üzere olmakdadır. Hakk Te‘âlâ Habîb-i ekrem’i hürmetine sal-
lallâhu ‘aleyhi ve sellem2 âsâyiş ü râhat ve ‘afv ü merhamet ihsân eyleye, âmîn
bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.

İn‘âm ü ihsân-ı hazret-i Pâdişâhî be-meşâyih-i kürsî-nişîn-i cevâmi‘ ve


be-meşâyih-i zevâyây-ı erbâb-ı tarîk ve sâ’ir3 fukarâ
‘Akîb-i zelzele-i kübrâ cümle-i meberrât ve sadakāt-ı Sultân-ı ‘âlem ve
Şehriyâr-ı ekrem’den ma‘dûde ‘atâyây-ı cezîleleridir ki, meşâyih-i cevâmi‘-i
selâtînden du‘â-gûyân-ı dîn ü devlet şüyûh-ı ‘ulemâ-i millet olanlara ikişer
yüz guruşdan yüz ellişere varınca ihsândan mâ‘adâ vu‘‘âz-ı cevâmi‘-i vüzerâ ve
sâ’ir4 erbâb-ı turuk-ı5 ‘aliyye meşâyihine ve fukarâsına ‘alâ-haseb-i merâtibihim
sadakāt ve in‘âmât-ı Pâdişâhî bahş ve tevzî‘ buyuruldu.

Vukū‘-i zelzele-i uhrâ


Yine sene-i merkūme saferu’l-hayrının yirmi sekizinci sülesâ günü6 sâ‘at
beş buçukda iken hemân evvelki7 zelzele-i şedîdeye karîb, lâkin bir mikdâr

1 5 Muharrem 1180 = 13 Haziran 1766 Cuma.


2 “ ‫ـ و ـ‬ ‫ = ـ ا‬Allah O’na salât ve selâm etsin” anlamına gelen Arapça bu cümle
Peygamberimize yapılan bir duâdır.
3 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
4 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
5 turuk-ı T2 : tarîk-ı P
6 28 Safer 1180 = 5 Ağustos 1766 Salı.
7 evvelki T2 : ― P
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1219

hıffet üzere zelzele olup, yine kati çok menârât ve cevâmi‘ ve dekâkîn1 ve
kârgîr mahaller münhedim oldu. Gümrük önünden zemîn üç yol münşakk
olup, görenler müte‘accib olurlar idi. Halk-ı ‘âlem ziyâde ru‘b u hirâs üzere
[T2 228a] olup, hayârâ ve sükârâ gicesi sâ‘at ikide yine zelzele tâ be-sabâh
sâ‘at temâmında bir kerre hareket-i arzıyye ve nev‘i ile tâ rebî‘in gurresine2 dek
tevâlî üzere idi.
İstanbul’un fethinden mukaddem Nasârâ târîhlerinde dahi bu gûne vâkı‘
olmamışdır. Tekfûr-dağı ve Gelibolu ve ol havâlîde niçe mahallât ve kurâ
münhedim ve zemînde şükūk-ı mûhişe zâhir oldu.
Bu esnâda Rusya, ya‘ni Moskovlu tarafından âdemler gelüp, şöyle haber
verdiler ki İstanbul’da bu zelzele-i ‘azîme vukū‘undan bunlar habîr olup:
“Cevâmi‘ ve mesâcid-i ehl-i İslâm münhedim olmuş” deyü kilîsâ ve mel‘a-
be-gâhlarında îkād-ı kanâdîl ve izhâr-ı meserret eylemişler. Nâ-gâh görürler
ki miyân-ı zemîn ü âsümân bir âteş gibi şey zuhûr eder. Ammâ mu‘allak,
îstâde, hiç hareketden eser nâ-peydâ, bunlar: “Aya! Bu ne ola?” deyü nâ-
zirîn ve mütehayyirîn iken, bir zelzele-i ‘azîme vâkı‘ olur. Yirmi dört sâ‘at
mütemâdiye olup, gāyet şedîd ve çok âdem helâk ve kilisa ve biya‘ dîvârları3
hedm oldu. Ve ol âteş ki müşâhede olunmuşidi; pâre pâre olup, etrâf ü en-
hâya münteşir oldu. Kime isâbet eylediyse insân ve hacer ü şecer ve zürû‘
cümlesini ifnâ vü ihlâk4 eyledi. Sika âdemlerden istimâ‘ olunmağla, bu ma-
halle sebt olundu.
‘Acîbe: Zelzele-i Sultân Bâyezîd dokuz yüz on beşde5 idi. [T2 228b] Zel-
zele-i ‘azîme olup, sûr-ı İstanbul bi’l-külliyye6 münhedim oldu.
Yine Makrîzî’nin Târîh-i Sülûk’ünde sekiz yüz yirmi ikide7 Bursa’da ‘azîm
üç gün üç gice zelzele, ba‘dehû kırk gün mütevâliyen gicede gündüzde birer
ikişer def‘a olup, hâsılı Bursa’da kal‘a ve binâ ve cevâmi‘ ve mesâcid ve hân ve
büyût ve dekâkînden bir şey kalmadı. Çelebî Sultân Mehmed Hân vakti idi.

1 ve dekâkîn P : ― T2
2 1 Rebî‘ulevvel 1180 = 7 Ağustos 1766 Perşembe.
3 dîvârları P : dîv[â]rları T2
4 ihlâk T2 : helâk P
5 1 Muharrem 915 = 21 Nisan 1509 Cumartesi.
6 bi’l-külliyye P : bi’l-külliyyeti T2
7 1 Muharrem 822 = 28 Ocak 1419 Cumartesi.
1220 MEHMED HÂKİM EFENDİ

İstanbul’da dahi ‘azîm hedm-i ebniye ve hasâret-i cesîme vâkı‘ olmuşidi1.


Garîbe: Bu zelzelede Sultân Bâyezîd Câmi‘i’nin kubbesi ta‘mîr olunurken
iskelesinde fa‘aleden bir zimmî inüp tebevvül etmeğe üşenüp iskeleden tebev-
vül ederken ayağı kayup düşer ve mürd olur.

Zikr-i binâ’-i bend-i cedîd-i hümâyûn-ı hazret-i Şehriyârî


der-Evhadüddîn Deresi
İşbu sene-i tis‘ ve seb‘în ve mi’etin ve elf mâh-ı zilhiccesinin on dördüncü
mübârek hamîs günü2 hazret-i Pâdişâh-ı cümle-i enâm ve Nigeh-bân-ı memâ-
lik-i İslâm edâmallâhu ‘ömrahû ve şevketehû ilâ-memerri’d-dühûri ve’l-a‘vâm3
efendimiz hazretlerinin cûşiş-i feyyâza-i cûd ü merhametlerinden nâşî mü-
ceddeden binâ ve teşyîdine emr u fermân-ı Cihân-mutâ‘ları cârî buyurulan
Evhadüddîn Deresi demekle ma‘rûf olan mahalde bend-i cedîdin vaz‘-ı esâs
ve4 ru’yet ve keşf ve tûl u ‘arz-ı cüdrân5 ve hey’et-i suverî-i binâsıyçün ber-mû-
ceb-i emr-i hümâyûn ol mahalde [T2 229a] vaz‘-ı esâsa müte‘allık edevât-ı
hıdemât-ı lâzime-i mühimme îfâ ve hâcegân-ı Dîvânî’den hâlâ Ser-çavuşân-ı
Dîvân-ı ‘âlî olan Yenişehirli ‘Osmân Efendi binâ’-i bend-i hümâyûna ta‘yîn
ü me’mûr ve bi-‘avnillâhi’l-Meliki’l-Müte‘âl ba‘de itmâmi’d-du‘â ve’s-senâ’i’l-
meşkûr6 sâ‘at-ı sa‘d ü şerefde binâsına bed’ u şürû‘ olundu. Hakk sübhânehû
ve Te‘âlâ hayr ile itmâmın müyesser eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mür-
selîn.
Çünki mahatt-ı ricâl-i7 cümle-i ümem ve Mıknâtîs-i kulûb-ı efrâd-ı benî
Âdem olan mahrûse-i âsâyiş-gâh-ı feyz u kabûl, ya‘nî Âsitâne-i ‘aliyye-i İstan-
bul ki, mesned-i iclâl-i selâtîn-i ‘izâm-ı ‘Osmânî ve makarr-ı ibcâl-i havâkīn-i

1 Takıyyüddîn Ahmed b. Ali el-Makrîzî, Kitâbu’s-Sülûk li-Ma‘rifeti Düveli’l-Mülûk, thk.


Sa‘îd Abdülfettâh ‘Âşûr, Matba‘atü Dâri’l-Kütüb, 1972, (IV/I), X, 482.
2 14 Zilhicce 1179 = 24 Mayıs 1766 Cumartesi. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
3 “‫ــ ا ــ ر وا ــ ام‬ ‫ــ ه و ــ כ ا ــ‬ ‫ = ادام ا‬Allah onun ömrünü ve büyüklüğünü her
zaman dâim eylesin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
4 ve T2 : ― P
5 cüdrân T2 : ‫ اران‬P
6 ve’s-senâ’i’l-meşkûr T2 : ve inşâ’i’ş-şekûr P
7 ricâl-i P : ‫ ر אل‬T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1221

kirâm-ı Cihân-bânî olmağla, bi-emrillâhi Te‘âlâ kulûb-ı halk bu belde-i ‘azî-


meye müncezibe olup, mecmû‘-i ehâlî vü fukarâyı irvâ vü ihyâ içün merhûm
Sultân Süleymân Hân ravvahallâhu rûhahû bi’n-na‘îmi ve’l-gufrân1 hazretleri
Kırk Çeşme Suyu ta‘bîr olunan miyâh-ı sâfiyye ve ‘adîdenin Âsitâne-i ‘aliyye’ye
ityân ve icrâsıyçün Kemerler ta‘bîr olunan mahalde ve gayrîde niçe ebniye-i
müşeyyede ve bi-husûsihî merhûm Hudâvendigâr-ı me‘âlî-tebâr Sultân Ah-
med Hân-ı Sâlis ‘aleyhi’r-rahmetü ve’l-gufrân2 hazretleri dahi bir bend-i kavî-
mü’l-erkân binâsına himmet-i Mülûkâne’leri masrûf u ma‘tûf buyurulmuşidi.
Şimdi şevketlü, kerâmetlü, ‘âmme-i ‘ibâdullâha merhametlü Pâdişâh-ı
‘âlem-penâh eyyedallâhu ve ebkāhu3 efendimiz hazretlerinin zemân-ı sa‘d-ik-
tirân-ı ‘âlîlerinde sinîn-i sâbıkaya nisbetle Âsitâne-i ‘aliyye’de olan efrâd-ı halk
[T2 229b] günden güne hadd-i vefrete bâliğ olup, evân-ı sayfda4 fi’l-cümle5
kıllet-i miyâh mülâhazası mahz-ı şefekat ve merhamet-i ‘âmme-i ‘ibâdullâh
içün himmet-i feyyâza-i gayûrânelerine cûşiş ü temevvüc verüp, binâsına fer-
mân-ı ‘âlîleri cârî buyurulan bend-i cedîdin bend-i kadîme vücûhla meziyyet
ve rüchânı zâhir u bâhirdir ki, ibtidâ vaz‘-ı binâsına kemâl-i metânet ü istih-
kâm ve vüs‘ati ve zemîn ve cüdrânı sâf ve sefîd-i safâyih-i ruhâm ile döşenüp,
derûn u bîrûn-ı cüdrân ve safâyih-i zemîni âhen künâdlar ile birbirine6 mürte-
bıt ve ‘arîzu’l-vaz‘ şöyle ki miyâh-ı kesîrenin belegān mâ-belağ ictimâ‘ına gün-
cân olup, mahall-i tekāsîm ve gayra vusûlde ve Âsitâne’ye ityân ve icrâsında
eyyâm-ı hecîre ve iştidâd-ı sayfda tetarruk-ı kılletden me’mûn ve her mahal-
de sû-be-sû ol cevher-i seyyâlin7 ‘adem-i inkıtâ‘ üzere vicdân ve cereyânı ‘alâ
mâ-cerat bihi’l-‘âdetü efzûn olup, cümle fukarâ vü zu‘afâ reyyân-ı sâf-ı zülâl-i
‘inâyetleri ve bir vechile ‘attâş-ı serâb-ı hayret olmayup, her sû sîr-âb-ı tamm-ı
mekremetleri olmalarıyçün ve sa‘âdetlü Sadr-ı ekrem Muhsin-zâde Mehmed
Paşa hazretlerinin dahi re’y-i rezîn-i isâbet-karîn ve sarf-ı himmetleri ile misli

1 “‫ = روح ا رو ــ א ــ وا ــ ان‬Allah onun rûhuna nimetler ve mağfiretle hayat versin”


anlamına gelen Arapça bir duâdır.
2 “‫ـ وا ـ ان‬ ‫ = ـ ا‬Allah’ın rahmeti ve mağfireti onun üzerine olsun” anlamına gelen
Arapça duâdır.
3 “‫ = ا ا وا אه‬Allah onu desteklesin ve dâim kılsın” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
4 sayfda T2 : zayfda P
5 fi’l-cümle P : fi’l-cümleti T2
6 birbirine T2 : bir bir P
7 seyyâlin T2 : şayyâlin P
1222 MEHMED HÂKİM EFENDİ

nâ-yâb böyle bir bend-i ‘âlî binâsına tevfîk-ı Yezdânî erzânî buyuruldu.
Ve sûret-i vaz‘ı ‘alâ-tarîkı’l-icmâl bu gûne beyân olunur ki, bend-i kadîme
bir sâ‘at mesâfe [T2 230a] Evhadüddîn Deresi demekle mevsûm mahalde ce-
belden cebele tûlen yüz dört zirâ‘ ve zemînden bâlâya imtidâd-ı kaddi on yedi
buçuk zirâ‘ ve ‘arzan min-ciheti’l-‘ulüvv üst tarafı dokuz zirâ‘ ma‘a-kafa tahtası
ve bendin su yatağına gelince bin altı yüz zirâ‘ koltuklardan mâ‘adâ bend-i ce-
dîdden Eğri-kapu’ya gelince be-i‘tibâr-ı meşyü’r-râkib dört sâ‘at mesâfe, ammâ
suyun gelmesi yirmi dört sâ‘at mesâfedir. Zîrâ mecrâda olan hareket-i isâle
bunu iktizâ eder. Ve bendin önüne tahmînen dört zirâ‘ mikdârı sagīr u cedîd
mermerden çâr kûşe bir havz yapılmışdır. Ve esâs-ı bendden bir lûle mikdârı
su zuhûr edüp, bu havz-ı cedîde geldi. Ve Âsitâne’den bende giderken temel-
den zuhûr eden su sol tarafa düşer. Ve bendin tabanında çamuru tathîr içün
bir lağım ve iki zirâ‘ bendin tabanından yukaru su alınması içün bir cedîd
lağım dahi yapılup, bu gûne sarf-ı himmet buyuruldu.
Ve cevânib-i erba‘ası kûh-sâr ve cibâl-i şâhika ve birer sâ‘at mikdârı karye-
lerdir. Ve bendden çıkan miyâh-ı cedîd yapılan sagīr havza gelür, andan Eyvâd
Deresi’yle asl ‘atîk havza gelür. Ve ‘atîk havzdan lağımlar ile Âsitâne’ye gelür.
Bend-i cedîdden ‘atîk havza gelince altı yüz zirâ‘ mikdârı gelür.
Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ cemî‘-i ‘ibâdullâha bâ‘is-i emn ü râhat ve âsâ-
yiş-i bast-ı re’fet olan vücûd-ı ‘âlem-sûd-ı hümâyûnların hatâ vü hatarlardan
[T2 230b] masûn u me’mûn edüp, evkāt-ı cemîlelerin bunun emsâli niçe
hayrât ü meberrâta masrûf ve sâye-i1 ‘inâyetlerin ‘âmme-i cihân ve cihâniyâna
mesbûl ü ma‘tûf eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.
Bu bend-i cedîd-i hümâyûna târîh-i ‘Âcizâne-i Hakīr mazbût-ı mahfaza-i
itkān olmağıyçün bu mahalle sebt olunmak münâsib görüldü.

Târîh-i bend-i hümâyûn


Li-münşi’ihi’l-Fakīr:
Şehen-şâh-ı mekârim-pîşe Sultân Mustafâ Hân kim
Cihânın Pâdişâh-ı ekremi dehrin nigeh-bânı
Gıyâs-ı cümle melhûfân u gavs-i mecma‘-i ‘âlem
Penâh u müstecîr u câr-ı halk imdâd-ı Rabbânî

1 sâye-i T2 : sâ’ir P
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1223

Mu‘în-i zîr-destân-ı zemân melcây-ı mekrûbân


Zahîr-i ‘âcizân zahr-ı1 za‘îfân fevz-i Sübhânî
Melâz ü melce’-i ehl-i emel ‘arrâf-ı müstakbel
‘Arîf-i hâl ü mâzî ‘ârif-i etvâr-ı ‘irfânî
Zehîn-i mebhas-ı eşkel fatîn-i bahs-ı müsteşkel
Seriyy-i a‘del ü ecmel Melîk-i mülk-i Hâkānî
Bihâr-ı mekremet feyyâza-i cevdet yem-i şevket
Berârî-i mesâfâta ‘atâsı gays-ı Rahmânî
Ne bahr-i bî-şigerf u tamm-ı mevvâc-ı me‘âtî kim
Eğer konsa fezây-ı berre kemter katre ihsânı
Olur sahrâ vü feyzâ vü cebel deryây-ı bî-sâhil [T2 231a]
Bulunmaz hâke tesmîn etseler bin dürr-i galtânı
‘Atâş-ı ‘âlemi cûy-ı ‘atâsı eyledi sîr-âb
Bihâr-ı lutfu ile seyr ede Hakk Şâh-ı devrânı
Husûsan belde-i mahrûse-i pâk-ı Sitanbul kim
Olur erbâb-ı haysiyyât-ı dehrin mecma‘ dükkânı
Ricâlin ehl-i ‘ilm ü fazlına bu belde mecma‘dır
Riyâz-ı devletin ‘aynıyla olmuşdur gülistânı
Kulûb-ı halk-ı ‘âlem müncezib bu belde-i pâke
Sezâdır dense İstanbul’a mıknâtîs-i insânî
Ganîsinden fakīri kesret üzre fart-ı gayretden
Harîk-ı sûziş-i kayd-ı te‘ayyüş ekser a‘yânı
Temevvüc etdi bahr-i mekremet tab‘-ı şerîfinden
Görüp Sultân-ı ‘âlem bundaki kesrât-ı insânı
Bu cem‘-i halkı irvâ etmeğiçün ‘ayn-ı lutfundan
Sudûr etdi binâ’-i bende oldum emr u fermânı
Gadîr-i Evhadüddîn oldu bu bendin mahalli kim
Bununla Şâh-ı ‘âlem etdi irvâ niçe ‘atşânı
Meğer yapmışdı bir bend-i kavî Hân Ahmed-i Sâlis
Anınla olmuşidi halka şâmil feyz-ı Rahmânî
Bu hayr-ı bî-behâ kim vâlid-i ‘âlî-tebârından
Zuhûr etmişdi oldu zâtının meşhûd-i îkānı [T2 231b]

1 zahr-ı T2 : zahîr-i P
1224 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Görüp efrâd-ı nâsın kesretin şimdi Şeh-i ‘âlem


Terakkī bulmağıçün oldu cârî âb-ı ihsânı
Gayûr u bu’l-‘atâ mebzûl hayrât ü meberrâtı
Mülûk-i Âl-i ‘Osmân içre yok vallâhi akrânı
Bu hayr-ı bî-bedîle ‘avn-i Hak’la mazhar-ı evvel
Edüp Hakk lutfu ile hazret-i Sultân Süleymân’ı
‘Aceb tevfîka mazhar eylemiş deryây-ı feyzinden
Cevâd-ı bu’l-me‘âtî bu mülûk-ı Âl-i ‘Osmânî
Zülâl-i lutfu ile dem-be-dem sîr-âb ola ‘âlem
‘Atâşı fî sebîlillâh halkın ola reyyânı
Ziyâde “bir” içim su ta‘miyem târîh beytinde
Eder icrâ me‘ârif ehline i‘câz-ı tibyânı
Dedim bir beyt-i cevher-dâr ile târîh-i itmâmın
Bu te’yîd ile mesrûr oldu Hâkim rûh-ı Hassânî
‘Aceb ra‘nâ1 yapıldı bir içim sudur letâfetde
(‫)ﻋﺠﺐ رﻋﻨﺎ ﯾﺎﭙﻟﺪى ﺑﺮ اﯾﭽﻢ ﺻﻮدر ﻟﻄﺎﻓﺘﺪه‬
Cihânı etdi ihyâ sû-be-sû bu bend-i Sultânî
(‫[ )ﺟﮭﺎﻧﻰ اﯾﺘﺪى اﺣﯿﺎ ﺳﻮﺑﺴﻮ ﺑﻮ ﺑﻨﺪ ﺳﻠﻄﺎﻧﻰ‬Sene 1180]

Hânden-i nazm-ı Mevlid-i şerîf-i Nebevî ‘aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm2


‘alâ mâ-cerat bihi’l-‘âdetü zâdehullâhu şerefen ve ta‘zîmen3
der-Câmi‘-i şerîf-i Vâlide Sultân der-Bâğçe-kapusu
[T2 232a] İşbu bin yüz seksan senesi mâh-ı rebî‘ulevvelin on ikinci mü-
bârek sülesâ günü4 ‘âdet-i hamîde-i Devlet-i ebed-müddet üzere eğerçi mer-
hûm Sultân Ahmed Hân Câmi‘-i şerîfi’nde cevâhir-i manzûme-i velâdet-i
Seyyidü’l-enâm ‘aleyhi efdalu’s-salâti ve’s-selâm5 kırâ’atıyla mesâmi‘-i huzzâr

1 ra‘nâ T2 : ‫ ا א‬P
2 “‫ة وا م‬ ‫ا‬ = Salât ve selâm onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
3 “‫ــא‬ ‫ = زاده ا ــ א و‬Allah onun büyüklüğünü ve azametini artırsın” anlamına gelen
Arapça duâdır.
4 12 Rebî‘ulevvel 1180 = 18 Ağustos 1766 Pazartesi. Metnimizdeki günün tarihi ile
bizim istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden
kaynaklanmış olmalıdır.
5 “‫ة وا م‬ ‫ا‬ ‫ا‬ = Salât ve selâmın en fazîletlisi O’nun üzerine olsun” anlamına
gelen ve Peygamberimize yapılan Arapça duâdır.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1225

cem‘-i Mevlid-i şerîfi teşnîf ‘âdet-i kadîme ve de’b-i müstedîme olmuşidi.


Lakin bi-emrillâhi Te‘âlâ bu eyyâmlarda pey-der-pey vukū‘ bulan zelzeleler-
den Sultân Ahmed Câmi‘-i şerîfi’nin bir menâresi bâlâsı rahne-dâr ve tekā-
düm-i ‘ahd binâsı hasebiyle ve vukū‘ bulan zelâzilin dahi leylen ve nehâran
‘adem-i inkıtâ‘ı ile vahşet-i halka fi’l-cümle tesliyet-i kulûb hâsıl olmağıy-
çün ma‘a hâzâ kırâ’at-ı Mevlid-i şerîfden matlûb olan kangı câmi‘-i şerîfde
emr buyurulur ise vesîle-i ta‘zîm-i velâdet-i şerîfe Sultân-ı Risâlet-penâhî ile
sallallâhu ‘aleyhi ve sellem1 tezarru‘-i niyâz ve du‘â olmağın, Bâğçe-kapusu
Vâlide Câmi‘-i şerîfi’nde Mevlid-i şerîfe da‘vet ve ‘akd-i cem‘iyyet ve Sad-
rıa‘zam-ı Âsaf-nizâm Muhsin-zâde Mehmed Paşa hazretleri ve Şeyhulislâm
sellemehü’s-Selâm2 Dürrî-zâde Mustafa Efendi ve sudûr-ı kirâm ve mevâlî-i
‘izâm ve sâ’ir3 mevâlî ve eşrâf ve a‘yân-ı Devlet ki bulunmaları mu‘tâd olan-
lar bi’l-cümle hâzırûn ve Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh eyyedallâhu [T2 232b] ve
ebkāhu4 hazretleri dahi şeref-pîrâ-i ‘ıkdü’l-le’âl-i meclis-i şerîf ve mükemmel
alay ile mahfil-i hümâyûnu teşrîf ve revzene-i kafesden pertev-i dîdârlarıyla
cümle huzzârı taltîf buyurup, meşâyih-i cevâmi‘-i selâtînden her biri birer
âyet-i kerîme ile şurû‘-ı va‘z u tefsîri vesîle-i du‘â ref‘-i kürûb ve def‘-i5 hutûb
eyleyüp, bunlara ber-vech-i mu‘tâd ilbâs-ı hila‘-i nefîse ve mevlid-hânân,
elhân-ı ‘andelîbâne ile manzûme-i şerîfe-i bâhiru’l-is‘âdı kırâ’at ve itmâm ey-
lediklerinde, hil‘atlar ve surreler i‘tâsıyla mazhar-ı in‘âm ü ihsân oldukların-
dan sonra Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh halledallâhu mülkehû ve ebkāhu6 efendimiz
hazretleri müzeyyen ü mükemmel alay-ı vâlây-ı cihân-ârâ ile Serây-ı Cedîd-i
hümâyûn’larına ‘azîmet buyurdular.

1 “ ‫ـ و ـ‬ ‫ = ـ ا‬Allah O’na salât ve selâm etsin” anlamına gelen Arapça bu cümle


Peygamberimize yapılan bir duâdır.
2 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
3 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
4 “‫ = ا ا وا אه‬Allah onu desteklesin ve dâim kılsın” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
5 def‘-i T2 : def‘a P
6 “‫כــ وا ــאه‬ ‫ = ــ ا‬Allah onun mülkünü sonsuz ve kendisini dâim kılsın” anlamına
gelen Arapça duâdır.
1226 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Zikr-i1 ahvâl-i tavâ’if-i Gürciyân ve mâ-yete‘allaku bihâ


Bundan akdem zikr u tahrîr olunduğu vech üzere tavâ’if-i2 müşettete-i
Gürciyân kühsârî ve serserî bir tâ’ife-i3 müteferrika olup, miyânelerinden bir-
kaç seneden berü Soloman nâm kâfir bed-tînet izhâr-ı ‘isyân ile gayrîleri dahi
ifsâd edüp, Ahısha vâlîlerine öteden berü vere geldikleri üsârâ ve sâ’ir4 mu‘tâd-
ların kat‘dan mâ‘adâ ba‘zı mefsedeye dahi dest-i tetâvülleri dirâz ve günden
güne Gürcü tâ’ifelerinin5 nizâm-ı hâllerine [T2 233a] halel tetarrukuna bâdî
olmağın, Devlet-i ‘aliyye tarafından te’dîb ü tenkîllerine muhtâc olmağla, bir-
kaç seneden berü bu husûsa müsâmaha olunmayup, işbu sene-i mübârekede6
dahi Arnavudluk’dan bir mikdâr piyâde asker tertîb ve ‘ulûfe ve zehâ’ir7 ve
âlât-ı mâlezimeleri8 sefâ’ine9 vaz‘ ve irsâl ve Canikli ‘Ali Bey dahi kapusu halkı
ve ba‘zı İç-il askeri ile ta‘yîn ve me’mûr buyurulmuşidi.
Mahallerine vusûllerinde bilâ-te’hîr dîvânı sâdır olan evâmir-i şerîfede tas-
rîh olunduğu vech üzere mahall-i îtânları olan gābât ve sengistân ve su‘ûbet-
li teng boğazlarından içerü girilüp, boğazları ve kılâ‘ ve tehassun eyledikleri
mahalleri zabt u rabt ve bu tâ’ife-i10 bî-şu‘ûr bir vechile mukāvemet ve karâra
tâb-âver olamadıklarından11 firâr ve ele girenlerin mu‘temedün ve mevsûkun
bih rehinleri ahz ve re’s-i tugāt olan Soloman bir cem‘-i kalîl ile firâr ve gaybû-
bet ve birkaç gün ta‘kīb olunup nâm ü nişânı bedîdâr olmamağla, bu tâ’ife-i12
bî-hûşun bi’l-külliyye13 muzmahil olmayup, itâ‘at edenleri nizâm-ı kadîmeleri
üzere olmaları ise kemâl-i merhamet-i hazret-i Şehriyârî’den matlûb-ı Cihân-

1 Zikr-i P : + [Bu başlıkla ilgili olarak “Zîrde tafsîli vardır” kelimeleri satır hizâsında
sayfa kenârına yazılmıştır] T2
2 tavâ’if-i (‫ )طﻮا ٴﯾف‬P : tavâyif-i ( ‫ ) ا‬T2
3 tâ’ife-i P : tâyife-i T2
4 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
5 tâ’ifelerinin (‫כ‬ ‫ ) אئ‬P : ‫ طﺎ ٴﯾﻓﮫ ﻟﺮﯾﻨﻚ‬T2
6 1 Muharrem 1180 = 9 Haziran 1766 Pazartesi.
7 zehâ’ir ( ‫ )ذ אئ‬P : ‫ ذﺧﺎ ٴﯾر‬T2
8 mâlezimeleri T2 : lâzimeleri P
9 sefâ’ine (‫ )ﺳﻔﺎ ٴﯾﻧﮫ‬T2 : sefâyine ( ‫ ) א‬P
10 tâ’ife-i ( ‫ ) אئ‬P : ‫ طﺎ ٴﯾﻓﮫ‬T2
11 olamadıklarından T2 : olmadıklarından P
12 tâ’ife-i ( ‫ ) אئ‬P : ‫ طﺎ ٴﯾﻓﮫ‬T2
13 bi’l-külliyye T2 : bi’l-külliyyeti P
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1227

dârî olmağın, bir mikdâr Kazak üsârâ sefâyine vaz‘ ve Tersâne-i ‘âmire’ye getü-
rülüp teslîm olundu. Ve bu sene asâkir-i me’mûre ol havâlîde kışlamak üzere
evâmir-i şerîfesi tahrîr u irsâl olundu.
İrsâl-i Topcıyân ustaları ve ba‘zı levâzimât be-cânib-i Bağdâd ve gayrân
Eğerçi Bağdâd’da [T2 233b] Devlet-i ‘aliyye tarafından Topcıyân Orta-
sı Çorbacıları ve neferâtı ile mevcûd ve müte‘ayyen olup, bu‘d-ı mesâfe ve
mürûr-ı ezmine ile üstâdları olmamağla, Devlet-i ‘aliyye tarafından ber-vech-i
mu‘tâd birkaç üstâd topcular ve ba‘zı edevât-ı lâzime ki tapa ve tıkaç ve emsâ-
lühâ matlûbları1 mûcebince Topcıyân Ocağı’ndan ve Cebe-hâne-i ‘âmire’den
i‘tâ vü irsâline fermân buyuruldu.
Vürûd-ı haber-i vefât-ı Vezîr İbrâhîm Paşa
Dergâh-ı ‘âlî Yeniçeri Ağalığı’ndan rütbe-i vâlây-ı Vezâret ile kadr ü şânı
terfî‘ olunan Erzurumî Yazıcı-zâde demekle ma‘rûf Vezîr İbrâhîm Paşa ma-
hatt-ı hükûmetleri olan (…..)2 bi-emrillâhi Te‘âlâ birkaç gün hastalanup
kazây-ı nahb eyledi; rahmetullâhi ‘aleyh3.
Merhûm İbrâhîm Paşa rezîn ü ‘âkıl4 ve sâhib-i re’y ü tedbîr5 bir zât-ı ‘âlî-
kadr idi. Olduğu menâsıbda hüsn-i zindegânî üzere halk ile âmîzişde memdû-
hu’l-hısâl idi.
Tertîb-i meclis-i ‘âlî berây-ı ta‘lîm-i6 Şehzâde-i civân-baht-ı kerîm
hazret-i Sultân Selîm Hân ibnü’s-Sultân Mustafa Hân edâmallâhu
‘ömrahû ve devletehû ve zâde übbehete şevketihî, âmîn yâ Mu‘în7
Şehen-şâh-ı şevket-penâh hazretlerinin fürûğ-ı zâhide-i sulb-i tâhireleri
olan Şehzâde-i civân-baht-ı kerîm Sultân Selîm efendimiz hazretlerinin bed’-i
bismillâh-ı Nazm-ı Kerîm ile müteşerrif olmalarına murâd-ı hümâyûnları cârî
[T2 234a] buyurulup, İncülü Köşk demekle ma‘rûf kasr-ı ‘âlî pîş-gâhında

1 matlûbları T2 : ― P
2 (…..) T2 : ― P
3 “ ‫ا‬ ‫ = ر‬Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” anlamına gelen Arapça duâdır.
4 ‘âkıl T2 : ‫ א‬P
5 tedbîr T2 : ‫ى‬ P
6 ta‘lîm-i T2 : ― P
7 “ ‫ـ כ ا ـ ــא ـ‬ ‫ـ ه ودو ـ وزاد ا ـ‬ ‫ = ادام ا‬Allah onun ömrünü ve devletini dâim
eylesin ve büyüklüğünün ihtişâmını artırsın, ey Mu‘în duâmızı kabul eyle” anlamına
gelen Arapça bir duâdır.
1228 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Sadrıa‘zam devletlü Muhsin-zâde Mehmed Paşa hazretleri ve Şeyhulislâm


sellemehü’s-Selâm1 Dürrî-zâde Efendi hazretleri ve Tevkī‘î Paşa ve Sadreyn-i
muhteremeyn ve Nakībü’l-eşrâf efendiler ve Defterdâr Efendi ve Re’îs Efendi
ve erkân-ı Sadâret-i ‘uzmâ içün sâye-bânlar ve çadırlar nasb olundukdan sonra
mâh-ı cumâdelûlânın2 yirminci mübârek hamîs günü3 müşârun ileyhim ha-
zerâtı ‘ale’s-seher Serây-ı hümâyûn’a varup, hıyâm-ı mansûbelerine kudûm ve
hazret-i Âsafî’ye çeşm-dâşt-ı intizâr oldular.
Ba‘dehû Sadrıa‘zam hazretleri Serây-ı ‘âlî’lerinden gediklü zu‘amâ ve Dâ’i-
re-i4 Âsafî’leriyle Serây-ı hümâyûn’a ‘azîmet ve Hastalar Kapusu yanında olan
bâğçe kapusundan duhûl ve çadırlara karîb mahalde cümle havâşî atlarından
nüzûl eylediler. Defterdâr ve Re’îsülküttâb ve Baş-bâkī-kulu ve zu‘amâ bi-esri-
him otağ-ı Sadrıa‘zamî pîş-gâhında ber-vech-i ibcâl ü ifhâm saff-beste-i selâm
olup, Vezîr-i a‘zam hazretleri dahi İncülü Köşk pîş-gâhında olan Has Odalı
ağalara ve ricâl-i Devlet’e selâm vererek duhûl ü nüzûl buyurdular.
Ba‘dehû mâşiyen İncülü Köşk tarafına teşrîf ve kudûm-ı hümâyûna intizâr
[T2 234b] ve âsâr-ı makdem-i Sultânî bedîdâr olmağa başlayup, Şeyhulis-
lâm Efendi hazretleri ve Tevkī‘î Paşa ve Sadreyn ve Nakībü’l-eşrâf ve İmâm-ı
Evvel ve Sânî ve sâ’ir5 erkân-ı kirâm makām-ı selâmda dest-ber-sîne-i huşû‘
ve terhîb ü ihtirâm olup şevketlü, mehâbetlü Pâdişâh-ı enâm halledallâhu ilâ
yevmi’l-kıyâm6 hazretleri alay tertîbi üzere solaklar ve peykler pîş ü peslerinde
devân ve kemâl-i übbehet ü iclâl ile teşrîf buyurduklarında, Re’îs Efendi ve
Çavuş-başı Ağa Selîmî ve erkân kürkü ile istikbâle isti‘câl ve Sadrıa‘zam haz-
retleri kallâvî ve erkân kürkü ile ferîden yirmi otuz hatve yere dek istikbâl ve
takbîl-i zemîn-i iclâl etdiklerinden sonra, pîş-gâh-ı ‘âlîlerinde mâşî binek taşı-
na geldiklerinde, Sadrıa‘zam hazretleri Şehen-şâh-ı şevket-destgâh hazretleri-

1 “‫ا م‬ = Allah ona selâmet versin” anlamına gelen Arapça duâdır.


2 cumâdelûlânın T2 : cemâziyelûlânın P
3 20 Cumâdelûlâ 1180 = 24 Ekim 1766 Cuma. Metnimizdeki günün tarihi ile bizim
istifâde ettiğimiz eserlerdeki gün tarihi arasındaki fark, hilâlin görülmesinden kaynak-
lanmış olmalıdır.
4 Dâ’ire-i (‫ )دائ ٴه‬P : ‫ره‬
‫ دا ٴﯾ ٴ‬T2
5 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
6 “‫ = ــ ا ا ــ ــ م ا ــאم‬Allah onu kıyâmet gününe dek dâim eylesin” anlamına gelen
Arapça duâdır.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1229

nin cânib-i yemînlerinde ve Ağa-i Dârussa‘âdeti’ş-şerîfe1 cânib-i yesârlarında


hıdmet-i bagal-gîrî ile şeref-yâb ve kasr-ı ‘âlî derûnunda müzeyyen ü mu‘ayyen
olan mesned-i Pâdişâhî’lerine iclâs ve cânib-i hümâyûnlarından mezîd-i iltifât
ile mazhar-ı istînâs oldular.
Ba‘dehû Sâhib-i devlet hazretleri sâye-bânlarına teşrîf ve ta‘âm getürülme-
sine fermân buyurmalarıyla, Sâhib-i devlet hazretleri ve Şeyhulislâm Efendi
[T2 235a] ve Sadreyn efendiler ve Defterdâr Efendi ve Re’îs Efendi ve Ça-
vuş-başı Ağa çadırlarına Matbah-ı hümâyûn’da ihzâr olunan et‘ime-i bî-nihâ-
ye çekilmeğe başladı.
Sadrıa‘zam hazretleri, Şeyhulislâm Efendi ve Nişâncı Paşa’yı kendü sofrala-
rında it‘âm ve Emîn-i Matbah ve Masraf Efendi ve Aşcı-başı Ağa ve Sim Sak-
kā-başı Ağa makām-ı hıdmetde kıyâm üzere olup, ba‘de it‘âmi’t-ta‘âm zu‘amâ
ve Dâ’ire-i2 Âsafî ve ehl-i Dîvân, ancak mücevveze ve erkân kürkü ve kemer-i
raht ve kesme ve kuzât-ı asâkir ve Nakībü’l-eşrâf efendiler ‘örf ve erkân kürk-
leriyle ve Şeyhulislâm Efendi hazretleri ‘örf ve beyâz erkân kürkü ve hazret-i
Sadr-ı ‘âlî ve Nişâncı Paşa kallâvî ve erkân kürkü ile ber-kā‘ide alay tertîbi üze-
re otakdan süvâr, yine gelindiği tertîb üzere Hastalar Kapusu yanında bâğçe
kapusundan Serây Meydânı’na ve andan doğru yol ile Orta-kapu’da nüzûl ve
derûn-ı Serây-ı hümâyûn’a duhûlden sonra mâşiyen ‘Arz Kapusu’na vusûlde
kapucu-başıların oturduğu tûlânî sofada vüzerâ vü ‘ulemâ efendilerin ku‘ûd
eyledikleri haberi Enderûn-ı hümâyûn’a resîde oldukda, Şehzâde-i kerîm
Sultân Selîm efendimiz hazretleri pîş-gâh-ı sa‘âdetlerinde müzeyyen ve mutal-
lâ pûşîdeli rahle, lalaları başında ve ser-i sa‘âdet-efserlerinde sorguc-ı mücevher
ve süvâr oldukları rahşları [T2 235b] envâ‘-i cevâhirle müzeyyen ü mükem-
mel, Dârussa‘âde Ağası Selîmî ile sağ rikâblarında, Hazînedâr Ağa kallâvî ve
erkân kürkü ile sol rikâblarında ve Musâhib ağalar ve Harem-i hümâyûn ağa-
ları pîş ü peslerinde bu tertîb üzere çavuşlar alkışlayup, ba‘dehû Sadr-ı Rûm ve
Nakībü’l-eşrâf ve Sadr-ı Anadolu ve İmâm-ı Evvel ve Sânî efendiler dest-bûs-ı
sa‘âdet-me’nûslarına mübâderet ve mâşiyen önlerine düşülüp, Orta-kapu’dan
herkes atlarına süvâr ve İncülü Köşk’e doğru ‘azîmet ve çadırlar yanında vâkı‘
kapuya gelindikde, Sadrıa‘zam hazretlerinden mâ‘adâ herkes atdan nüzûl ve

1 eş-şerîfe P : eş-şerîfeti T2
2 Dâ’ire-i P : Dâyire-i T2
1230 MEHMED HÂKİM EFENDİ

kudûm-ı Şehzâde-i civân-baht-ı ‘âlî hazretlerine muntazır oldular.


Lihâza-i selâm-ı Mülûkâne’den sonra binek taşına Sâhib-i devlet hazretleri
ve Dârussa‘âdet Ağası cânib-i yemînlerinde ve Hazînedâr Ağa cânib-i yesâr-
larında atlarından âgūş-ı ta‘zîme alup, huzûr-ı hümâyûna şeref-res-i duhûl,
ba‘dehû izn-i hümâyûn-ı Cihân-dârî sudûruyla Şeyhulislâm Efendi ve Tevkī‘î
Paşa ve Sadr-ı Rûm ve Nakībü’l-eşrâf ve Sadr-ı Anadolu ve Ayasofya Şeyhi ‘Ab-
düşşekûr Efendi ve Defterdâr ve Re’îs efendiler ve Çavuş-başı Ağa ve Tezkire-i
Evvel ve Sânî efendiler duhûl-i kasr-ı hümâyûn şerefini ihrâz ve Sâhib-i devlet
hazretleri ve Şeyhulislâm Efendi ve Tevkī‘î Paşa ve Sadreyn-i muhteremeyn
[T2 236a] ve Nakībü’l-eşrâf ve İmâm-ı Evvel ve Sânî efendiler şeref-i ku‘ûd
ile müteşerrifîn iken Şeyhulislâm Efendi mukābiline vaz‘ olunan rahle-i mü-
zeyyene pîş-gâhında kemâl-i âdâb ve tefhîm üzere min-gayri tela‘sümin ve te-
kellüfin bed’-i kırâ’at-ı besmele-i Nazm-ı Kerîm ve resm-i dest-bûsî-i hazret-i
Şeyhulislâmî’ye mübâderetde ve dûş-ı mübârekelerin telsîm ve Şeyhulislâm
Efendi ba‘de itmâmi’l-kırâ’at du‘âya âgāz, ba‘dehû Ayasofya Şeyhi ‘Abdüşşekûr
Efendi du‘âya başlayup, cümle huzzâr-ı cem‘-i ‘inâyet-lem‘ dahi dest-i ber-
dâşte-i niyâz ve âmîn-hân olup, ba‘dehû resm-i me’lûf üzere Sadrıa‘zam haz-
retlerine ve Şeyhulislâm Efendi’ye ve Dârussa‘âdet Ağası’na ve Tevkī‘î Paşa’ya
ve Sadreyn ve Nakībü’l-eşrâf ve İmâm-ı Evvel ve Sânî efendilere ber-vech-i
me’lûf kürkler ilbâs ve resm-i dâmen-bûsî îfâsından sonra insırâfa me’zûn ve
ruhsat buyurulup, herkes haymelerine gelüp bir mikdâr ârâm ve huzûr-ı Sad-
rıa‘zamî’de dahi Defterdâr ve Re’îs efendiler ve Çavuş-başı ve Teşrîfâtî ve sâ’ir-
leri1 ilbâs-ı hila‘-i nefîse ile ikrâm ü2 tekrîm ve der-‘akab Şehzâde-i civân-baht-ı
kerîm hazretlerini yine alay-ı vâlâ ile İncülü Köşk’den alup, gelindiği tertîb
üzere Dîvân-hâne’ye muttasıl Harem-i hümâyûn Kapusu’na îsâl olundukda,
yine çıkdıklarında tahrîr olunan vech üzere dest-i şerîflerin takbîlden sonra
rikâblarına Harem ağaları [T2 236b] girüp, Harem-i hümâyûn’a getürdüler.
Bu bed’-i ta‘lîm-i ‘inâyet-vesîme târîh-i kemîne mazbût-i cerîde-i itkān ol-
mağıyçün bu mahalle sebt olunmak çespân görüldü.

1 sâ’irleri (‫ ) אئ ى‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾرﻟﺮى‬T2


2 ikrâm ü P : ― T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1231

Târîh-i bed’-i ta‘lîm-i hazret-i Şehzâde-i kerîm Sultân Selîm


Li-muharririhi’l-Hakīr:

Nûr-ı ‘ayn-ı hazret-i Şâhen-şeh-i şevket-vesîm1


Pâdişâh-ı heft-kişver Sâhib-i kalb-i selîm
Belki nûr-ı ‘ayn-ı ‘âlem gevher-i iklîm-i cûd
Neyyir-i ‘âl[î]-tebâr u mâlik-i tâc ü geçim
Lem‘a-i rahşende-i hûrşîd-i mülk ü saltanat
Meh-çe-i tâbende-i nûr-ı mebânî-i kavîm
Mazhar-ı envâr-ı ‘izzet muzhir-i feyz u samed
Matla‘-ı yûh-ı sa‘âdet mev’il-i ‘avn-ı ‘amîm
Âfitâb-ı devletin tâb-ı şu’ûn-ı şevketi
Mâhtâb-ı rif‘atin evc-i kemâlinde mukīm
Kutb-ı âfâk-ı vücûdun sırr-ı ‘âlem-melce’i
Manzar-ı a‘yân-ı hestî fihris-i cem‘-i kerîm
Bu’l-me‘âlî bu’l-mekârim bu’l-‘avârif bu’l-‘atâ
Zübde-i encâb-ı ‘âlî müntedâ ferd-i hamîm [T2 237a]
Ya‘nî Sultân Mustafâ Hân u Hidîv-i iktidâr
Vâkıf-ı etvâr-ı hikmet muzhir-i ism-i ‘Alîm
Eyledi Şehzâde-i şevket-nebîl-i ekremin
Bed’-i bismillâh ile zîb-âver-i hatt-ı ‘azîm
Nev-be-nev ta‘lîm olundukca hurûf-ı ‘âliyât
Ola mahfûz-ı fu’âd-ı ekremi Nazm-ı Kerîm
Kutb-ı harf-i müstevînin ola nâ’il2 sırrına
Ya‘nî kim ism-i şerîfi âhırında harf-i mîm
Mahmidet-mecd ü me‘âlî-mevhibet temkîn-i mülk
Ola zîr-i hükmü ber-vefk-ı me‘âtî-i hakîm
Çâkerân-ı devlete cümle edüp bezl-i ‘atâ
Bed’-i ta‘lîm-i şerîf[iy]çün o Sultân-ı kerîm
Bende-i ahkar dahi hâhişger-i ihsân olup
Eyledim ‘aczim vesîle-i cûd u eltâf-ı ‘amîm

1 vesîm T2 : selîm P
2 nâ’il ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﻧﺎ ٴﯾل‬T2
1232 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Bir mücevher beyt-i Hâkim oldu târîh temâm


Görse tahsîn-i hezâr eyler ana tab‘-ı kelîm
Eyledi âdâb ile idrâki mashûbü’s-sebât
(‫ب ا אت‬ ‫)ا ى اداب ا ادراכ‬
Bed’-i bismillâh-ı Kur’ân eyledi Sultân Selîm
( ‫אن‬ ‫ ) اٴ ا أن ا ى‬Sene 1180

Yine evâhır-ı mâh-ı mezbûrda1 mevâlîden Yenişehir’den ma‘zûl Evliyâ-zâ-


de Ahmed Efendi ‘âzim-i râh-ı bekā oldu. Ve Kethudâ-zâde Bostâncı-başı
[T2 237b] Ağa[-yı] sâbık2 Emânet-i Surre-i şerîfe ile ilbâs-ı hil‘at ve Kaftân
Ağalığı, ya‘nî Teşrîfât-ı hümâyûn hıdmeti, Kaftâncı Hazînedâr-başı İbrâhîm
Ağa’ya tefvîz ve ilbâs-ı hil‘at olunup, mu‘tâd olduğu vech üzere tâ Şâm’a varın-
ca esnâ’-i râhda olan vülât ü hükkâma sâlimen ve gānimen kuttân-ı fukarâ’-i
Haremeyn’e ba‘s ü irsâl olunan Surre-i şerîfeyi birbirlerine îsâl ve teslîmleriy-
çün mü’ekked evâmir-i şerîfe tahrîr ü irsâl buyuruldu.

Vürûd-ı ru’ûs-ı maktû‘a ez-cânib-i Kıbrıs be-def‘a-i sâniye


Bu def‘a dahi Cezîre-i Kıbrıs eşkıyâsından Girine Dizdârı maktûl Tabanlı
Halîl nâm şakīnin ‘avene ve hevâdârlarından olmak üzere ma‘lûmü’l-‘aded eş-
kıyânın haklarından gelinüp, sâbıkā Teke Sancağı Mutasarrıfı Mîr-i mîrân’dan
Ahmed Paşa ki karîha-i sabîha-i hümâyûndan rütbe-i ‘âliye-i Vezâret ile Ka-
raman Eyâleti tevcîh ü ihsân buyurulmuşidi, müşârun ileyh tarafından bu
ru’ûs-ı maktû‘a-i eşkıyâ3 bu def‘a dahi Der-i Devlet’e isrâ ve kezâlik Sivas Vâlîsi
Feyzullah Paşa tarafından dahi kapusuz serserî gezen levendât tâ’ifelerinden4
eşkıyâ zümresinden ma‘lûmü’l-‘aded eşhâsın ru’ûs-ı maktû‘aları ve ebnâ’-i
sebîlden ve sâ’irden5 nehb ü ahz eyledikleri eşyâ dahi müctemi‘ [T2 238a]
oldukları mahalde bunları basılup, eşyâ’-i menhûbe ahz ve gereği gibi hakla-
rından gelinüp âhara mûcib-i istibsâr kılındı.

1 21-30 Cumâdelûlâ 1180 = 25 Ekim-3 Kasım 1766.


2 sâbık T2 : sâbıkā P
3 eşkıyâ T2 : ve eşkıyâ P
4 tâ’ifelerinden P : tâyifelerinden T2
5 sâ’irden (‫ ) אئ دن‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾردن‬T2
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1233

Hakk Te‘âlâ şevketlü, mehâbetlü Şehriyâr-ı ‘âlem efendimiz hazretlerinin


vücûd-ı hümâyûnların hatâlardan masûn u mahfûz edüp, baht-ı hümâyûnla-
rın dâ’imâ1 güşâde ve a‘dâlarına gālib ü muzaffer eyleye, âmîn.
Ve bu esnâda sene-i merkūme cumâdelâhıresi2 gurresinde3 Kâtib-i Ce-
beciyân Dâniş Süleymân Efendi müddeti temâm olmağla, bu Hakīr’e ilbâs-ı
hil‘at ve Teşrîfâtî ‘Âkif Efendi dahi ‘azl, merhûm Nâ’ilî4 Paşa birâderi Ebûbekir
Efendi ilbâs-ı hil‘at ve Mehter-hâne-i ‘âmire Kethudâsı, Mehter-başılığ’a il-
bâs-ı hil‘at olundu.
Ve haftada bir kerre beher yevm selâsen Dîvân-ı hümâyûn olup, terk olun-
mamağa tenbîh ve fermân buyuruldu.
Ve yine gurre-i mâh-ı mezbûrda5 Müftî-i esbak ‘Abdullah Efendi-zâde Ye-
nişehir’den munfasıl ‘Abdülvâhid Monla Efendi’ye Edirne Kazâsı ve Müftî-i
sâbık Çelebî-zâde mahdûmu Mehmed Es‘ad Efendi Süleymâniyye’den Galata
Kazâsı ve mevâlî-i ma‘zûlînden ‘Osmân Efendi Bağdâd Kazâsı’yla bâ-hatt-ı
hümâyûn-ı şevket-makrûn tevcîh ü ilbâs ve mükerrem oldular.
Ve bu esnâda Çıldır Vâlîsi Vezîr Hasan Paşa tarafından tavâ’if-i Gür-
ciyân’a müte‘allık ahbârın hulâsasıdır6. [T2 238b]
Bu tâ’ife-i müşettetenin öteden berü oldukları vech üzere tanzîm-i ahvâl-
leri matlûb-ı hazret-i Cihân-dârî olduğuna binâ’en, Çıldır Vâlîsi Vezîr Hasan
Paşa ve ma‘iyyetinde olan Canikli ‘Ali Bey kapusu halkı ve ba‘zı Canik askeri
ve Arnavud7 askeri ve sâ’ir8 me’mûr olanlar bi’l-cümle cibâl-i Gürcistân’ın teng
boğazlarından mürûr u duhûl ve bundan akdem Güryal (‫ )כ ر ــאل‬ve Ayraca
( ‫ )ا ا‬ve sâ’ir9 sa‘b mahallerde olan palankalarını10 ve tehassun eyledikleri kılâ‘
u bikā‘larını zabt u rabt ve Gürcü beylerini ve başbuğlarından istîmân ü itâ‘at

1 dâ’imâ (‫ )دائ א‬P : ‫ دا ٴﯾﻣﺎ‬T2


2 cumâdelâhıresi T2 : cemâziyelâhıresi P
3 1 Cumâdelâhıre 1180 = 4 Kasım 1766 Salı.
4 Nâ’ilî P : Nâyilî T2
5 1 Cumâdelâhıre 1180 = 4 Kasım 1766 Salı.
6 hulâsasıdır P : + [Bu konu ile ilgili olarak: “Zîrde tafsîli inşâ’allâh kaleme alınacakdır”
ifâdesi satır hizâsında sayfa kenârına yazılmıştır] T2
7 Arnavud P : ‫ ا אور‬T2
8 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
9 sâ’ir ( ‫ ) אئ‬P : ‫ ﺳﺎ ٴﯾر‬T2
10 palankalarını T2 : palanka yerini P
1234 MEHMED HÂKİM EFENDİ

edenleri gelüp ve rehinleri alunup, bu hılâlde re’s-i mefâsid ü ihtilâl olan Solo-
man nâm kâfir, bir cem‘-i kalîl ile pey-siper-i bevâdî-i firâr olur.
Birkaç gün ta‘kīb ve nâm ü nişânı bedîdâr olmayup, kendinin tehassun
eylediği Zor nâm kal‘a ki, Kütatis’e beş altı konak mesâfe sengistân ve be-gāyet
sarb mahal olmağla, ol kal‘a cevânib-i erba‘asından ihâta ve muhâsara ve gereği
gibi tazyîk1 ve top2 u tüfeng ile on dokuz gün ceng olunup, tâb-âver olamadık-
larından3 istîmân ve vire ile ahz ve bi-hamdillâhi Te‘âlâ feth u zafer müyesser
olup, derûn-ı kal‘ada sâlihu’l-isti‘mâl olmayan birkaç ‘aded toplar Kütatis’e
nakl ve bedeline sâlihu’l-isti‘mâl bir4 iki ‘aded şâhî toplar ve topcular ve asâkir-i
muhâfizîn vaz‘ ve istîmân ile derûn-ı kal‘ada bulunan tavâ’if-i5 Gürciyân’ın işe
yarârları rehinleri alınanlara iltihâk ile bu gûne haber-i zafer-me’âsir ‘alâ vec-
hi’l-icmâl6 Der-i Devlet-i ‘aliyye’ye ib‘âs ve iştirâ ve irsâl olundu.
Bundan sonra tanzîm-i ahvâlleri [T2 239a] tafsîl üzere ne gûne sûret-yâb
olursa makālesinde tahrîr olunur. Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ Pâdişâh-ı ‘âlem-
penâh eyyedallâhu ve ebkāhu7 efendimiz hazretlerinin dâ’imâ8 baht ü şevket
ve ikbâllerin efzûn ve a‘dâ’-i dîn-i mübîne gālib ve zafer-makrûn eyleye, âmîn
bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn9. [T2 240a]10

1 tazyîk P : tezayyuk T2
2 top P : tob T2
3 olamadıklarından T2 : olmadıklarından P
4 bir T2 : biri P
5 tavâ’if-i (‫ )طﻮا ٴﯾف‬T2 : tavâyif-i ( ‫ ) ا‬P
6 vechi’l-icmâl T2 : vechi’l-ibcâl P
7 “‫ = ا ا وا אه‬Allah onu desteklesin ve dâim kılsın” anlamına gelen Arapça bir duâdır.
8 dâ’imâ (‫ )دائ א‬P : ‫ دا ٴﯾﻣﺎ‬T2
9 [T2 239a]’nın diğer kısımları ve [T2 239b] boş bırakılmıştır.
10 [T2 240a]’nın sol üst köşesinde baş tarafı kesilmiş olduğu için okunmayan birkaç
kelime vardır. Fakat bunun altında “‘Aynı ile mastûrdur” yazısı okunmaktadır. Geriye
kalan kısım ise boş bırakılmıştır. [T2 240b]’den itibaren yazılan kısımlar ise Hâkim
Târîhi’nin Princeton Üniversitesi nüshasına göre Çeşmi-zâde Târîhi’ne (bkz. P, vr.
102b) âittir. Fakat Çeşmî-zâde Târîhi’ni neşreden Bekir Kütükoğlu bu kısmın Hâkim
Târîhi’ne âit olduğunu ifâde etmiştir (bkz. Çeşmî-zâde Mustafa Reşîd, Çeşmî-zâde
Târîhi, haz. Bekir Kütükoğlu, İstanbul 1993, s. XXVI-XXVII.) Bize göre de Hâkim
Târîhi’ne âit olan bu kısım, daha önceki konuların tekrârından ibarettir. Bu sebeple
bu kısmın dipnotta zikredilmesi uygun görülmüştür: [T2 240b]
Bismillâhirrahmânirrahîm
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1235

Zikr-i binâ’-i bend-i cedîd-i hümâyûn-ı hazret-i Şehriyârî


der-Evhadüddîn Deresi
İşbu (Satır hizâsında sayfa kenârında siyah mürekkeple: “Mükerrere” yazılmıştır) se-
ne-i tis‘ ve seb‘în ve mi’e ve elf mâh-ı zilhiccesinin on dördüncü mübârek hamîs
günü hazret-i Pâdişâh-ı cümle-i enâm ve Nigeh-bân-ı memâlik-i mecma‘-i İslâm edâ-
mallâhu ‘ömrahû ve şevketehû ilâ-memerri’d-dühûri ve’l-a‘vâm efendimiz hazretlerinin
cûşiş-i feyyâza-i cûd ü merhametlerinden nâşî müceddeden binâ ve teşyîdine emr u
fermân-ı Cihân-mutâ‘ları cârî buyurulan Evhadüddîn Deresi demekle ma‘rûf olan
mahalde bend-i cedîdin vaz‘-ı esâs ve ru’yet ve keşf ve tûl u ‘arz-ı cüdrân ve hey’et-i
suverî-i binâsıyçün ber-mûceb-i emr-i hümâyûn ol mahalde vaz‘-ı esâsa müte‘allık
edevât-ı (“edevât-ı” kelimesi buraya girmesi işâret edilerek ‘sahh’ kaydıyla satır altına
yazılmıştır) hıdemât-ı lâzime-i mühimme îfâ ve hâcegân-ı Dîvân-ı hümâyûn’dan hâlâ
Ser-çavuşân-ı Dergâh-ı ‘âlî Yenişehirli ‘Osmân Efendi binâ’-i bend-i hümâyûna ta‘yîn
ü me’mûr ve bi-‘avnillâhi’l-Meliki’l-Müte‘âl ba‘de itmâmi’d-du‘â’i ve’s-senâ’i’l-meşkûr
(“el-meşkûr” kelimesi buraya girmesi işâret edilerek ‘sahh’ kaydıyla satır üstüne yazıl-
mıştır) sâ‘at-ı sa‘d ü şerefde binâsına mübâşeret ve şürû‘ olundu. Hakk sübhânehû ve
Te‘âlâ her hâlde hayr ile itmâmın müyesser eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mür-
selîn.
Çünki mahatt-ı rihâl-i cümle-i ümem ve Mıknâtîs-i kulûb-ı efrâd-ı benî Âdem
[T2 241a] olan mahrûse-i âsâyiş-gâh-ı feyz u kabûl, ya‘nî Âsitâne-i ‘aliyye-i [İ]stanbul
ki, mesned-i iclâl-i selâtîn-i ‘izâm-ı ‘Osmânî ve makarr-ı ibcâl-i havâkīn-i kirâm-ı
Cihân-bânî olmağla, bi-emrillâhi Te‘âlâ kulûb-ı halk bu belde-i ‘azîmeye müncezibe
olup, mecmû‘-i ehâlî vü fukarâyı irvâ vü ihyâ içün merhûm Sultân Süleymân Hân
ravvahallâhu rûhahû bi’n-na‘îmi ve’l-gufrân hazretleri Kırk Çeşme Suyu ta‘bîr olunan
miyâh-ı sâfiyye ve ‘azebenin Âsitâne-i ‘aliyye’ye ityân ve icrâsı içün Kemerler ta‘bîr
olunan mahalde ve gayrîde niçe ebniye-i müşeyyede ve bi-husûsihî merhûm Hudâ-
vendigâr-ı me‘âlî-tebâr Sultân Ahmed Hân-ı Sâlis ‘aleyhi’r-rahmetü ve’l-gufrân hazret-
leri dahi bir bend-i kavîmü’l-erkân binâsına himmet-i Mülûkâne’leri masrûf u ma‘tûf
buyurulmuşidi.
Şimdi şevketlü, kerâmetlü, ‘âmme-i fukarâya merhametlü Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh ey-
yedallâhu ve ebkāhu efendimiz hazretlerinin zemân-ı sa‘d-iktirân-ı ‘âlîlerinde sinîn-i
sâbıkaya nisbetle Âsitâne-i ‘aliyye’de olan efrâd-ı halk günden güne hadd-i vefrete
bâliğ olup, evân-ı sayfda fi’l-cümle kıllet-i miyâh mülâhazası mahz-ı şefekat ve mer-
hamet-i ‘âmme-i ‘ibâdullâh içün himmet-i feyyâza-i gayûrânelerine cûşiş ü temevvüc
verüp, binâsına fermân-ı Cihân-mutâ‘-ı ‘âlîleri cârî buyurulan bend-i cedîdin bend-i
kadîme vücûhla meziyyet ve rüchânı zâhir u bâhirdir ki, [T2 241b] ibtidâ vaz‘-ı
binâsında kemâl-i metânet ve istihkâm ve vüs‘ati ve zemîn ve cüdrânı sâf ve sefîd-i
safâyih-i ruhâm ile döşenüp, derûn u bîrûn-ı cüdrân ve safâyih-i zemîni âhen künâd-
lar ile birbirine mürtebıt ve ‘arîzu’l-vaz‘ şöyle ki miyâh-ı kesîrenin belegān mâ-belağ
ictimâ‘ına güncân olup, mahall-i tekāsîm ve gayra (“ve gayra” ifâdesi buraya girmesi
1236 MEHMED HÂKİM EFENDİ

işâret edilerek ‘sahh’ kaydıyla satır altına yazılmıştır) vusûlde ve Âsitâne’ye ityân ve
icrâsında eyyâm-ı hecîre ve iştidâd-ı sayfda tetarruk-ı kılletden me’mûn ve her mahal-
de sû-be-sû ol cevher-i seyyâlin ‘adem-i inkıtâ‘ üzere vicdân ve cereyânı ‘alâ mâ-cerat
bihi’l-‘âde efzûn olup, cümle fukarâ vü zu‘afâ reyyân-ı sâf-ı zülâl-i ‘inâyetleri ve bir
vechile ‘attâş-ı serâb-ı hayret olmayup, her sû sîr-âb-ı tamm-ı mekremetleri olmala-
rıyçün ve sa‘âdetlü Sadr-ı ekrem Muhsin-zâde Mehmed Paşa hazretlerinin dahi re’y-i
rezîn-i isâbet-karînleri istihsânıyla misli nâ-yâb böyle bir bend-i ‘âlî binâsına tevfîk-ı
Yezdânî erzânî buyuruldu.
Ve sûret-i vaz‘ı ‘alâ-tarîkı’l-icmâl bu gûne beyân olunur ki, bend-i kadîme bir sâ‘at
mesâfe Evhadüddîn Deresi demekle mevsûm mahalde cebelden cebele tûlen yüz dört
zirâ‘ ve zemînden bâlâya imtidâd-ı kaddi on yedi buçuk zirâ‘ ve ‘arzan min-ciheti’l-‘u-
lüvv üst tarafı dokuz zirâ‘ ma‘a-kafa tahtası ve bendin su yatağına gelince bin altı
yüz zirâ‘ koltuklardan mâ‘adâ bend-i cedîdden Eğri-kapu’ya gelince be-i‘tibâr-ı meş-
yü’r-râkib dört sâ‘at mesâfe, ammâ suyun gelmesi yirmi dört [T2 242a] sâ‘at mesâ-
fedir. Zîrâ mecrâda olan hareket-i isâle bunu iktizâ eder. Ve bendin önüne tahmînen
dört zirâ‘ mikdârı sagīr u cedîd mermerden çâr kûşe bir havz yapılmışdır. Ve esâs-ı
bendden bir lûle mikdârı su zuhûr edüp, bu havz-ı cedîde geldi. Âsitâne’den bende
giderken temelden zuhûr eden su sol tarafa düşer. Ve bendin tabanında çamuru tathîr
( ‫ ) ــ‬içün bir lağım ve iki zirâ‘ bendin tabanından (“tabanından” kelimesi buraya
girmesi işâret edilerek ‘sahh’ kaydıyla satır üzerine yazılmıştır) yukarı su alınması içün
bir cedîd lağım dahi yapılup, bu gûne sarf-ı himmet buyuruldu.
Ve cevânib-i erbi‘ası kûh-sâr ve cibâl-i şâhika ve birer sâ‘at mikdârı karyelerdir. Ve
bendden çıkan miyâh cedîd yapılan sagīr havza gelür, andan Eyvâd ya‘nî Evhadüddîn
Deresi’yle asl ‘atîk havza gelür. Ve ‘atîk havzdan lağımlar ile Âsitâne-i sa‘âdet’e gelür.
Bend-i cedîdden ‘atîk havza gelince altı yüz zirâ‘ mikdârı gelür.
Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ cemî‘-i ‘ibâdullâha bâ‘is-i emn ü râhat ve âsâyiş-i bast-ı
re’fet olan vücûd-ı ‘âlem-sûd-ı hümâyûnların hatâ vü hatarlardan masûn ü me’mûn
edüp, evkāt-ı cemîlelerin bunun emsâli niçe hayrât ü meberrâta masrûf ve sâye-i ‘inâ-
yetlerin ‘âmme-i cihân ve cihâniyâna mesbûl ve ma‘tûf eyleye, âmîn bi-hürmet-i Sey-
yidi’l-mürselîn.
Bu bend-i cedîd-i hümâyûna târîh-i ‘Âcizâne-i Hakīr mazbût-ı mahfaza-i itkān olma-
ğıyçün bu mahalle sebt olunmak münâsib görüldü. [T2 242b]
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1237

Târîh-i bend-i cedîd-i hümâyûn


Li-muharririhi’l-Fakīr:
Şehen-şâh-ı mekârim-pîşe Sultân Mustafâ Hân kim
Cihânın Pâdişâh-ı ekremi dehrin nigeh-bânı
Gıyâs-ı cümle melhûfân u gavs-i mecma‘-i ‘âlem
Penâh-ı müstecîr u câr-ı halk imdâd-ı Rabbânî
Mu‘în-i zîr-destân-ı zemân melcây-ı mekrûbân
Zahîr-i ‘âcizân zahr-ı za‘îfân fevz-i Sübhânî
Melâz ü melce’-i ehl-i emel ‘arrâf-ı müstakbel
‘Arîf-i hâl ü mâzî ‘ârif-i etvâr-ı ‘irfânî
Zehîn-i mebhas-ı eşkel fatîn-i bahs-ı müsteşkel
Seriyy-i a‘del ü ecmel Melîk-i mülk-i Hâkānî
Bihâr-ı mekremet feyyâza-i cevdet yem-i şevket
Berârî-i mesâfâta ‘atâsı gays-ı Rahmânî
Ne bahr-i bî-şigerf u tamm-ı mevvâc-ı me‘âtî kim
Eğer konsa fezây-ı berre kemter katre ihsânı
Olur sahrâ vü feyzâ vü cebel deryây-ı bî-sâhil
Bulunmaz hâke tesmîn etseler bin dürr-i galtânı
‘Atâş-ı ‘âlemi cûy-ı ‘atâsı eyledi sîr-âb
Bihâr-ı lutfu ile seyr ede Hak Şâh-ı devrânı
Husûsan belde-i mahrûse-i pâk-ı Sitanbul kim
Olur erbâb-ı haysiyyât-ı dehrin mecma‘ dükkânı [T2 243a]
Ricâlin ehl-i ‘ilm ü fazlına bu belde mecma‘dır
Riyâz-ı devletin ‘aynıyla olmuşdur gülistânı
Kulûb-ı halk-ı ‘âlem müncezib bu belde-i pâke
Sezâdır dense İstanbul’a mıknâtîs-i insânî
Ganîsinden fakīri kesret üzre fart-ı gayretden
Harîk-ı sûziş-i kayd-ı te‘ayyüş ekser a‘yânı
Temevvüc etdi bahr-i mekremet tab‘-ı şerîfinden
Görüp Sultân-ı ‘âlem bundaki kesrât-ı insânı
Bu cem‘-i halkı irvâ etmeğiçün ‘ayn-ı lutfundan
Sudûr etdi binâ’-i bende oldum emr u fermânı
Gadîr-i Evhadüddîn oldu bu bendin mahalli kim
Bununla Şâh-ı ‘âlem etdi irvâ niçe ‘atşânı
Meğer yapmışdı bir bend-i kavî Hân Ahmed-i Sâlis
Anınla olmuşidi halka şâmil feyz-ı Rahmânî
Bu hayr-ı bî-behâ kim vâlid-i ‘âlî-tebârından
Zuhûr etmişdi oldu zâtının meşhûd-ı îkānı
Görüp efrâd-ı nâsın kesretin şimdi Şeh-i ‘âlem
Terakkī bulmağıçün oldu cârî âb-ı ihsânı
1238 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Gayûr u bu’l-‘atâ mebzûl hayrât ü meberrâtı


Mülûk-i Âl-i ‘Osmân içre yok vallâhi akrânı
Bu hayr-ı bî-bedîle ‘avn-i Hak’la mazhar-ı evvel
Edüp Hak lutfu ile hazret-i Sultân Süleymân’ı [T2 243b]
‘Aceb tevfîka mazhar eylemiş deryây-ı feyz[in]den
Cevâd-ı bu’l-me‘âtî bu mülûk-i Âl-i ‘Osmânî
Zülâl-i lutfu ile dem-be-dem sîr-âb ola ‘âlem
‘Atâşı fî sebîlillâh halkın ola reyyânı
Ziyâde “bir” içim su ta‘miyem târîh-i beytinde
Eder icrâ me‘ârif ehline i‘câz-ı tibyânı
Dedim bir beyt-i cevher-dâr ile târîh-i itmâmın
Bu te’yîd ile mesrûr oldu Hâkim rûh-ı Hassânî
‘Aceb ra‘nâ yapıldı bir içim sudur letâfetde
(‫)ﻋﺠﺐ رﻋﻨﺎ ﯾﺎﭙﻟﺪى ﺑﺮ اﯾﭽﻢ ﺻﻮدر ﻟﻄﺎﻓﺘﺪه‬
Cihânı etdi ihyâ sû-be-sû bu bend-i Sultânî
(‫ )ﺟﮭﺎﻧﻰ اﯾﺘﺪى اﺣﯿﺎ ﺳﻮﺑﺴﻮ ﺑﻮ ﺑﻨﺪ ﺳﻠﻄﺎﻧﻰ‬Sene 1179
Yine sene-i merkūme şevvâlinde Top-hâne’de vâkı‘ olan harîkde İsmâ‘îl-i Rûmî-i
Kādirî (Satır hizâsında sayfa kenârında siyah mürekkeple şu ifâdeler yazılmıştır:
“İsmâ‘îl-i Rûmî el-Kādirî cenâbları Tosyaviyyü’l-asl tarîk-ı Kādiriyye’de müştehir-i
âfâk, sâhib-i kerâmât ve tasarruf idiler. Bunlar içün aktâr-ı bilâd-ı İslâmiyye’de kırk
sekiz âsitâne binâ olunduğu meşhûrdur. ‘Ahd-i Murâd Hânî’de Âsitâne’ye teşrîf ve
Top-hâne’de âsitânelerini Hâcı Pîrî nâm münîbleri olan bir bâzergân binâ edüp,
itmâm-ı binâda: ‘Biz âsitânemizi mâlımızdan binâ ederiz’ buyururlar. Ba‘dehû: ‘Şu
mahalli hafr edin’ derler. Vâkı‘â hafr olunur, âsitâneye ne kadar meblağ-ı sarf olundu
ise ol kadar zuhûr eder. Hâcı Pîrî’ye i‘tâ buyururlar. Hâlâ Top-hâne’de âsitânelerinde
medfûndur”) Âsitânesi muhterik olmuşidi. Hazret-i Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh eyyedal-
lâhu ve ebkāhu efendimiz hazretleri ‘âmme-i fukarâ vü zu‘afâya merhamet ü ‘inâ-
yetleri şâmil olmağla, bu âsitâne-i celîlenin müceddeden binâ vü ihyâsına fermân-ı
Cihân-mutâ‘-ı hümâyûnları sâdır ve binâsına şurû‘ ve Dîvân-ı ‘âlî hâcegânından
olup, hâlâ Ser-çavuşân-ı Dergâh-ı ‘âlî Yenişehirli ‘Osmân Efendi ta‘yîn ve me’mûr
buyuruldu. Semâ‘-hâne müceddeden ve dâ[’i]ren-mâ-dâr mehâfil-i fevkānî (Sayfa-
nın altında siyah mürekkeple şu ifâdeler yazılmıştır: “Bu İsmâ‘îl-i Rûmî hazretle-
ri kuddise sırruh’l-‘azîz vakitlerinde katâbet ile tekrîm olunmuşlar. Vefâtları gicesi
nemâzı Tophâne Câmi‘i’nde edâ: ‘Ve kutb-i zâhir olan zât-ı ekrem, ya‘nî Sultân
Murâd Hân hazretleri bizim nemâzımızı edâ edeceklerdir’ buyururlar. Meğer an-
lara dahi iş‘âr eylemişler imiş; ‘aleyhi’r-rahmetü”) [T2 244a] ve hucurât-ı lâzime ve
meydân odası ve sâ’ir mâlezime-i âsitâne yapılup, vâkıf-ı sânî ve müceddid-i hayr ve
sâhib-i mebânî oldukları tafsîl ü beyândan müstağnîdir. Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ
vücûd-ı hümâyûnların hatâ vü hatarlardan me’mûn edüp, sâye-i ‘inâyetlerin ‘âm-
me-i fukarâ vü zu‘afâ üzerlerinden dûr u zâyil etmeye, âmîn.
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1239

Bu eser-i cezîllerine dahi târîh-i ‘âcizâne-i Hakīr mazbût-ı cerîde-i îkān olmağıyçün
bu mahalle sebt olunmak münâsib görüldü. (Sayfa kenârında satır hizâsında siyah
mürekkeple şu ifâdeler yazılmıştır: “Hazret-i Şeyh ‘Abdülkādir el-Geylânî hasîb ü
nesîb-i kerîmü’t-tarafeyn künye-i şerîfeleri Ebû Sâlih, târîh-i velâdetleri ‘aşk, vefâtları
kemâl-i ‘aşkdır. ‘Ömr-i şerîfleri doksan bir sene olur. Vaktleri gāyet ma‘mûr, sâhi-
bü’l-keşf ve’l-huzûr, Behce’de ve gayrîde menâkıb ve kerâmât-i ‘adîdeleri meşhûrdur.
İmâm Şa‘rânî Tabakāt’ında zikr ederler”)

Târîh-i binâ’-i Âsitâne-i İsmâ‘îl-i Rûmî-i Kādirî


Li-münşi’ihi’l-Hakīr:
Şâh-ı ‘âlem sâhibü’l-hayrât Sultân Mustafâ
Rub‘-ı meskûnun meded-kârı mu‘în ü nâsırı
Lutf edüp bu dergehi ihyâda mesrûr eyledi
Rûh-ı pâk-ı hazret-i Sultân ‘Abdülkādir’i
Ya‘nî İsmâ‘îl-i Rûmî kim odur kutb-ı vücûd
Dergehi kurbânıdır ehl-i sülûkun sâ’iri
İhtirâk-ı ‘aşkla ehl-i fenâ gibi yanup
Olmuşidi cümle hâkister şu’ûn-ı zâhiri
Âteş-i eymen fezây-ı şu‘le-i dîdâr ile
Lem‘a-i nûr-i tecellî zann ederdi nâzırı
Himmet etdi ol Şehen-şâh-ı cihân ihyâsına
Ola ma‘mûr u mü’eyyed bâtını vü zâhiri [T2 244b]
Geldi “iki” şatr-ı cevher-dârı târîh-i temâm
Böyle ibdâ‘ etdi Hâkim mülk-i nazmın sâhiri
Himmet-i Sultân u Cîlânî ile oldu binâ
(‫)ھﻤﺖ ﺳﻠﻄﺎن و ﺟﯿﻼﻧﻰ اﯾﻠﮫ اوﻟﺪى ﺑﻨﺎ‬
Âsitân-ı pâk-ı İsmâ‘îl-i Rûmî Kādirî
(‫ )ا אن ﭙاك اﺳﻤﺎﻋﯿﻞ روﻣﻰ ﻗﺎدرى‬Sene 1179
Ve semâ‘-hâne kapusuna dahi târîh-i Hakīr bu mahalle kayd olundu.
Şehriyâr-ı sâhibü’l-hayrât Sultân Mustafâ
Rub‘-ı meskûnun nigeh-bânı vu âfâkın Şehi
Feyz-ı vücûd-ı himmet-i vâlâsı ihyâ eyledi
Mahv olup hâkister olmuşken bu ‘âlî dergehi
Vâkıf-ı sânî olup ol Pâdişâh-ı bu’l-‘atâ
Mahmidetle haşra dek yâd ola bu hayr-ı behî
Himmetinden hazret-i Sultân ‘Abdülkādir’in
Zâhir u bâtında aslâ olmasun bir dem tehî
Geldi “bir” beyt-i mücevher tab‘ıma târîh-i tâm
Oldu Hâkim fikrimin Cibrîl-i ma‘nâ hem-rehî
1240 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Mesken-i sa‘y-i hakīkat-i Ka‘be-i erbâb-ı ‘aşk


( ‫כ ٴ אر אب‬ ‫) כ‬
Oldu İsmâ‘îl-i Rûmî’nin bu ‘âlî dergehi
( ‫ )او ى ا א رو כ א درכ‬Sene 1179
Yine sene-i merkūmede zikr olunan Âsitâne-i Kādiriyye binâsından mukaddemce
Galata Mevlevî-hânesi’nde dahi bi-emrillâhi Te‘âlâ harîk zuhûr etmişdi. [T2 245a]
Yedi ‘aded hucurât-ı fukarâ’-i Mevleviyye muhterik olup, hazret-i Şehriyâr-ı ekrem
ü efham edâmallâhu mâ dâme’l-ümem efendimiz hazretleri bu hucurât-ı mezkûrenin
dahi binâ vü ihyâsına fermân-ı hümâyûnları cârî ve yine Ser-çavuşân-ı Dergâh-ı
‘âlî ‘Osmân Efendi me’mûr ve ta‘yîn ve binâ vü ihyâ ve sâ’ir hucurâtı ve semâ‘-hâne
ta‘mîr ve Şârih-i Mesnevî Ankaravî İsmâ‘îl Efendi (Sayfanın üzerindeki boş kısma
siyah mürekkeple şu ifâdeler yazılmıştır: “Şârih-i Mesnevî Ankaravî İsmâ‘îl Efen-
di fâzıl ve mükemmel idiler. Cild-i sâbi‘-i Mesnevî nâmıyla bulunan [cüz’ü dahi]
şerh eder. Pîş-keş mî âyet ey ma‘nevî, kısm-ı sâdisdir; Temâm-ı Mesnevî, cümle şü-
behâtı kā[tı‘dır]”) ve ‘Arzî Dede ve ‘Avnî Dede türbeleri ve sâ’ir darâyih-i kibâr-ı
Mevleviyye tecdîd ü ta‘mîr olunup, âsitân-ı hazret-i Celâleddîn’i (Sayfa kenârına
siyah mürekkeple şu ifâdeler yazılmıştır: “el-‘Ârifü billâh Mevlânâ Celâleddîn Meh-
med bin Mehmed bin Mehmed tâ [hazret-i] Sıddîk’a müntehî olur. Belhî-i Rûmî-i
Konevî, Molla Hünkâr dem[ekle ma‘rûf ], sâhib-i tarîkat-ı Mevleviyye’dir. Altı yüz
yetmiş ikide [hâmis-i] cumâdelâhırede vefât buyurdular. Velâdetleri Belh’de altı yüz
dört senesinin selh-i rebî‘ulevvelinde idi. Belh’de tahsîl-i ‘ulûm, ba‘dehû pederleri
Behâ’eddîn ki Sultânü’l-[‘ulemâ] demekle meşhûrdur. Anlar ile Rûm’a teşrîf ve tedrîs
ü ifâde, ba‘dehû inkıtâ‘ ve tecerrüd ve Şeyh Şemseddîn Tebrîzî ile sohbet ve tecerrüd
ve vukū‘-i ahvâl ki menkabelerinde mezkûrdur”) ihyâ buyurdular. Buna dahi târîh-i
kemîne bu mahalle sebt olundu.
Târîh-i binâ’-i Âsitâne-i Mevleviyye-i Galata
(Sayfa kenârında satır hizâsında siyah mürekkeple şu ifâdeler yazılmıştır: “Cenâb-ı
Mevlevî kuddise sırruhü’l-‘azîz ‘asr-ı Şeyh’e karîb lâkin ictimâ‘-ı surî olmamak gerek.
Bir tercemede sahîhan zafer bulunmadı, hattâ: ‘Tecî bi’r-Rûmi akvâme tesâfû, te-
semmû bi’l-kabâyili Mevleviyyeten, tarîkatühüm ‘ale’t-tahkīkı samtün, terâhüm fi’l-
verâ hayra’l-beriyyeti’ kelâm-ı hazret-i şeyh olmak üzere meşhûrdur. ‘Adem-i ictimâ‘ı
iktizâ eder, ammâ Ebû İshâk Konevî ki rebîbleridir, anlar ile dâ’im sohbetleri vâkı‘
olmuşdur)
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1241

Li-muharririhî:
Şehriyâr-i sâhibü’l-hayrât Sultân Mustafâ
Eyleye tevfîkını hem-râh ana Rabb-i Vedûd
Âsitân-ı râstân-ı hazret-i Monlây-ı Rûm
Sûziş-i ‘aşk u mahabbetle edüp tarh-ı kuyûd
İltihâb-ı şems-i envâr-ı tecellîden yanup
İndirâs u mahve nezdîk idi âsâr-ı vücûd
Reşk-i eymen sâha-i envâr-ı dîdâr olmada
Şu‘le-i şevkıyla göstermişdi meclây-ı vürûd
Pûte-i matbah-ı nây-ı müneffah kimyây-ı ‘aşk içün
Rağbet eyler hıdmet-i dergâhına erbâb-ı cûd
Fursat-ı tecdîd ü ta‘mîrin bilüp ‘ayn-i şeref
Şâh-ı ‘âlem eyledi ihyâsına bezl-i nukûd [T2 245b]
Şevkle itmâma tevfîkın görüp etdi semâ‘
Kûşe-i tab‘ımda mahfî iken dil-i hırkat-nümûd
Geldi “bir” beyt-i mücevher Hâkimâ târîh-i tâm
Bu’l-‘aceb kim eyledi resm-i du‘â üzere vürûd
Âsitân-ı ‘arş-ı iclâl-i cenâb-ı Mevlevî
(‫ى‬ ‫)ا אن ش ا ل אب‬
Ola ma‘mûr-ı mekârim mesned-ârây-ı şühûd
(‫د‬ ‫اراى‬ ‫ر כאرم‬ ‫ )او‬Sene 1179

Bunun emsâli zevâyâ ve hânkāh ve mesâcid ve sâ’ir hayrât ü meberrâtları birer birer
tahrîr olunsa sahâ’if-i beyâna güncîde olmak mertebelerinden hâricdir.
Ez-cümle Kasaba-i Fındıklı’da Sadr-ı esbak Silahdâr Mustafa Paşa çeşmesinin miyâh-ı
‘azbi çeşm-i nâ-bînâ-veş katre-i âbdan hâlî olmağla, menba‘-ı miyâhı Dolma-bağçe
bâlâsından memerr ve ma‘beri tecdîd ve tağyîr ile çeşme-i merkūmeye kemâ-cerat
bihi’l-evvelü icrâ ve ehâlî-i kasabayı Gümüş-suyu ile irvâ buyurdukları, hayyir ve vefî
Emîn-i Binâ Hâcı ‘Ali nezâretiyle hıtâm buldu.
Biri dahi Balık-hâne’den tâ Top-kapusu’na varınca dahi ba‘zı etrâfı mürûr u ‘ubûr
eden sefâ’in libân çekmeğe iktidârları nâ-yâb ve niçe meşakkatler ile geçilürdü. Ol
kenârları ahcâr-ı kebîre ve kireç ve horâsân ile metîn ve muhkem müstevî şâh-râh yap-
dırmaları; biri dahi Kassâb-başı Çeşmesi tesmiye olunan mahalde Şeyh Sabrî-i Nak-
şibendî içün mahsûs âsitâne binâ buyurdukları; biri dahi [T2 246a] merhûm Sa‘dî
‘Abdüsselâm Tekyesi bi’l-külliyye harâbe-müşrif olmuşiken, müceddeden semâ‘-hâne
ve hucurât-i fukarâ ve şeyh odası mükemmel ve türbe ve sâyir mahallâtı binâ vü ihyâ
buyurdukları; ve dahi bunun mukābili Çelebî-zâde ‘Ali Efendi hânesi bi’l-külliyye
muhterik olmuşiken, vüfûr-i ‘inâyetlerinden binâsına emr u fermân buyurdukları;
biri dahi Vefâ Meydânı kurbunda ba‘de’l-harîk câmi‘-i şerîf binâsına kerem ü ‘inâyet-
leri cârî buyurulduğu ve dahi Defter-hâne’de mescidi tevsî‘ ve minber vaz‘ıyla câmi‘-i
1242 MEHMED HÂKİM EFENDİ

şerîf olması; biri dahi masrûf-ı himmetleri olan Hân-ı cedîd kurbunda Sakalar Çeş-
mesi kurbunda fevkānî kubbelü câmi‘-i şerîf binâsı ve dahi Kadırga Limanı’nda mîrî
hân dâhilinde menârelü mescid-i şerîf binâsı ve yine Kadırga Limanı kurbunda Çavuş
Mescidi ba‘de’l-harîk binâ buyurulması ve dahi Kadı Karyesi’nde câmi‘-i cedîd binâsı;
biri dahi Üsküdar’da Saçlı Hüseyn Efendi Âsitânesi binâsı ve dahi İncir Karyesi’n-
de Yeni Mahalle’de câmi‘-i cedîd ve hammâm binâsı ve dahi Kulle-bâğçesi’nde Şeyh
Nakşibendî içün cedîd zâviye ve dahi Yeni-kapu dâhılinde Dülbendci Câmi‘i’ni ihyâ
buyurdukları ve Peyk-hâne civârında Hamza Paşa Mescidi ta‘mîr ve tevsî‘ ve müced-
deden menâre binâsı ve biri dahi Top-hâne Kışlası’nda ba‘de’l-harîk câmi‘ ve menâre
ve tecdîd-i mahallât-i Top-hâne ve emsâlühâ ile niçe hayrât ü meberrâtları ekserun
min-en-yuhsâdır.
Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ zât-ı ‘inâyet-simât-ı hümâyûnların [T2 246b] mesned-i
şevket ü devletde ilâ-âhırı’l-ezmân müstemirr ve dâ’im eyleye, âmîn bi-hürmet-i Sey-
yidi’l-mürselîn.
Vürûd-ı ru’ûs-ı maktû‘a-i eşkıyâ ez-Cezîre-i Kıbrıs
Yine sene-i merkūme saferu’l-hayrı evâhırında Teke Sancağı Mutasarrıfı Ahmed Paşa
tarafından yirmi ‘aded ru’ûs-ı tugāt-ı Kıbrıs irsâl ve Serây Meydânı’na vaz‘ ve âhara
mûcib-i i‘tibâr u istibsâr kılındı. Buna bâ‘is ü bâdî bu olmuş idi ki, bundan akdem
Kıbrıs Muhassılı olan Çil ‘Osmân’ı Girine Kal‘ası Dizdârı Tabanlı Halîl demekle meş-
hûr şakī, kendi ‘avene vü hevâdârlarıyla tecemmü‘ ve ihtilâl ve ısrâr-ı ‘isyân ve ‘adem-i
imtisâl ile vâkı‘ olan muhârebede Muhassıl-ı merkūm katl olunmuşidi. Mübâşir ve
Müvellâ ta‘yîn olunup, ne hâl ise nizâm-ı hâlleri fi’l-cümleti sûret-i bulmağa karîb
olmuşiken, bu sene gönderilan Muhassıl Süleymân Efendi Lefkoşe’ye vardıkda, yine
şakıyy-i mezkûr Girine Dizdârı dürlü dürlü habâsete sülûk ve birkaç bin âdem ile ge-
lüp, Muhassıl’ı tazyîk ve Lefkoşe’yi muhâsara ve bi’l-külliyyeti Kıbrıs Vilâyeti’ni ifsâd
ve ‘isyân hâletine getürüp, Devlet-i ‘aliyye’nin kemâ hüve ‘aleyhi hakīkat-ı hâl ma‘lû-
mu olup, lâkin: “Fukarâ-i ra‘iyyet pâ-zede olmasun” deyü üslûb-ı hakîm ve tarîk-ı
ehven ile bu mefsedenin def‘ine şöyle sarf-ı himmet buyuruldu ki, Mîr-i mîrân’dan
Teke Sancağı Mutasarrıfı Ahmed Paşa ta‘yîn ve ma‘iyyetine Ca‘fer Bey süvâr olduğu
bir kıt‘a karavele kalyonu üç yüz elli neferi ile ve yine pergandisi iki yüz elli neferi ile
ikisi altmış pâre tob çeker ve iki kıt‘a mîrî firkatesi seksaner nefer âdem [T2 247a] ile
ve İstanköylü İbrâhîm Kapudan iki yüz levendâtı ile bunlar bin nefere bâliğ olur.
Re’îs-i eşkıyâ olan Girine Dizdârı Halîl’in zabtında olan Girne sularına bâ-fermân-ı
‘âlî resîde olduklarında, şakıyy-i mezbûr iki binden mütecâviz bugāt ve eşkıyâ ile Me-
dîne-i Lefkoşe’yi muhâsara ve tazyîk üzere olup, Girne Kal‘ası muhâfazasına bir mik-
dâr ‘avene vü havene ve kethudâsın koyup, Ca‘fer Bey dahi kal‘a-i mezbûreye bahren
top endâhte ve birkaç gün bu hâl üzere geşt ü güzâr etmekde iken, Teke Sancağı
Mutasarrıfı Ahmed Paşa asâkir-i vâfire ile Tuzla Limanı’na âhen-figen olup, haberi şa-
kıyy-i merkūmun ma‘lûmu oldukda, Medîne-i mezbûre muhâsarasından ref‘-i yed ve
Değirmânlık nâm mahalde ikāmet, Mîr-i mîrân-ı mûmâ ileyh dahi Tuzla’dan hareket
HÂKİM EFENDİ TARİHİ 1243

ve Medîne-i Lefkoşe’ye geldiklerinin ferdâsı eşkıyây-ı merkūmûnun oldukları mahalle


‘azîmetlerinde mukāvemete tâb-âver olamayup, mahall-i merkūmdan firâr ve Girine
Kal‘ası’na birkaç yüz nefer bugāt ile dâhil ve tehassun edüp, Paşa-yı mûmâ ileyh dahi
müte‘âkıben gelüp, etrâf-ı erbi‘asın muhâsara ve tazyîka mübâşeret eyledikde, Ca‘fer
Bey dahi mevcûd levendâtı ile kenâr-ı bahra darb-ı hıyâm ve beş ‘aded tob-ı ra‘d-âşûb
sefîneden ihrâc ve leyl ü nehâr kulel ü burûcdan baş çıkartmayup, tob u tüfeng ile
darb olunmak üzere şakıyy-i mezbûrun [T2 247b] civâr-ı kal‘a ve rûy-ı bahrda bir
‘aded pergandi ve iki kıt‘a fülkesin cevf-i leylde şikest ve iğrâk etdirüp, bi-hamdillâhi
Te‘âlâ ikbâl-i ferhunde-fâl-i hazret-i Zıllullâhî ile münhezim ve mahzûl ve ol bugātdan
ele girenlerden bilâ-emân ma‘lûmü’l-‘aded ru’ûs-ı maktû‘aları gelüp, Serây Meydâ-
nı’na vaz‘ olundu.
Mûmâ ileyh Ahmed Paşa’nın Teke Alay-beyi askeri ve Zilifke a‘yânından Gölgeli-zâde
tarafından iki yüz mikdârı âdem süvârî ve piyâde binden mütecâviz olup, Lefkoşe’den
dahi Muhassıl’a itâ‘at edenlerden bin ‘aded neferâta bâliğ olur.
Kem min-fi’etin kalîletin galebet fi’eten kesîraten bi-iznillâhi medlûl-i şerîfi üzere nusrat
ve imdâd cânib-i Hak’dan olduğu zâhir u bâhirdir. Hakk sübhânehû ve Te‘âlâ haz-
retleri her hâlde Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh efendimiz hazretlerinin kuvvet ü kudretlerin
müzdâd eyleye, âmîn bi-hürmet-i Seyyidi’l-mürselîn.
Hânden-i nazm-ı Mevlid-i şerîf-i Nebevî ‘aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm ‘alâ mâ-cerat
bihi’l-‘âdetü zâdehullâhu şerefen ve ta‘zîmen der-Câmi‘-i şerîf-i Vâlide Sultân
der-Bâğçe-kapusu
İşbu (Sayfa kenârında satır hizâsında siyah mürekkeple: “Mükerrer” yazılmıştır) bin
yüz seksan senesi mâh-ı rebî‘ulevvelin on ikinci mübârek sülesâ günü ‘âdet-i hamîde-i
Devlet-i ebed-müddet üzere eğerçi merhûm Sultân Ahmed Hân Câmi‘-i [T2 248a]
şerîfi’nde cevâhir-i manzûme-i velâdet-i Seyyidü’l-enâm ‘aleyhi efdalü’s-salâti ve’s-selâm
kırâ’atıyla mesâmi‘-i huzzâr cem‘-i mevlid-i şerîfi teşnîf, ‘âdet-i kadîme ve de’b-i müs-
tedîme olmuşidi. Lakin bi-emrillâhi Te‘âlâ bu eyyâmlarda pey-der-pey vukū‘ bulan
zelzelelerden Sultân Ahmed Hân Câmi‘-i şerîfi’nin bir menâresi bâlâsı rahne-dâr
ve tekādüm-i ‘ahd binâsı hasebiyle ve vukū‘ bulan zelâzilin dahi leylen ve nehâran
‘adem-i inkıtâ‘ı ile vahşet-i halka fi’l-cümleti tesliyet-i kulûb hâsıl olmağıyçün ma‘a
hâzâ kırâ’at-ı mevlid-i şerîfden matlûb olan kangı câmi‘-i şerîfde emr buyurulur ise
vesîle-i ta‘zîm-i velâdet-i şerîfe-i Sultân-ı Risâlet-penâhî ile sallallâhu ‘aleyhi ve sellem
tezarru‘ ve niyâz ü du‘â olmağın, Bâğçe-kapusu Vâlide Câmi‘-i şerîfi’nde mevlid-i
şerîfe da‘vet ve ‘akd-i cem‘iyyet ve Sadrıa‘zam-ı Âsaf-nizâm Muhsin-zâde Mehmed
Paşa hazretleri ve Şeyhulislâm sellemehü’s-Selâm Dürrî-zâde Efendi ve sudûr-ı kirâm ve
mevâlî-i ‘izâm ve sâ’ir mevâlî ve eşrâf ve a‘yân-ı Devlet ki, bulunmaları mu‘tâd olan-
lar bi’l-cümle hâzırûn ve Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh eyyedallâhu ve ebkāhu hazretleri dahi
şeref-pîrâyî-i ‘ıkdü’l-le’âl-i meclis-i şerîf ve mükemmel alay ile mahfil-i hümâyûnu
teşrîf ve revzene-i kafesden pertev-i dîdâr ile cümle huzzârı taltîf buyurup, meşâyih-i
cevâmi‘-i selâtînden her biri birer âyet-i kerîme ile şurû‘-ı va‘z u tefsîri vesîle-i du‘â’-i
1244 MEHMED HÂKİM EFENDİ

[T2 248b] ref‘ görüp ve def‘-i hutûb eyleyüp, bunlara ber-vech-i mu‘tâd ilbâs-ı hila‘-i
nefîse ve mevlid-hânlar elhân-ı ‘andelîbâne ile manzûme-i şerîf-i bâhiru’l-is‘âdı kırâ’at
ve itmâm eylediklerinde hil‘atlar ve surreler i‘tâsıyla mazhar-ı in‘âm ü ihsân oldukla-
rından sonra Pâdişâh-ı ‘âlem-penâh halledallâhu mülkehû ve ebkāhu efendimiz hazret-
leri müzeyyen ü mükemmel alay-ı vâlây-ı cihân-ârâ ile Seray-ı Cedîd-i hümâyûn’ları-
na ‘azîmet buyurdular.
(Bundan sonra yaklaşık bir buçuk varak boş bırakılmış, [T2 249a] sayfasının ortasına
Sultân III. Selîm’in mührü ve mührün altında nesih hattıyla siyah mürekkep ile şu
ifâdeler yazılmıştır: “Bin yüz yetmiş üç senesinden seksan senesine dek vekāyi‘ât, ta‘lîk
23”).
EKLER

Belge 1: Hâkim Târihi'nin Topkapı Sarayı nüshası birinci cildinin ilk varağı.
Belge 2: Hâkim Târihi'nin Topkapı Sarayı nüshası ikinci cildinin ilk varağı.
Belge 3: Hâkim’in tereke kaydının ilk sayfası (İSMŞSA, Kısmet-i Askeriyye,
nr. 341, vr. 16a).
Belge 4: Hakim’in Cebeciler Kâtibi olduğunu gösteren belge
(BOA, Cevdet-Dahiliye, nr. 943).
Belge 5: Haslar Mukâta‘acılığı görevinin Hâkim’e yeniden verilmesi
(BOA, HAT, nr. 1660/1).
DİZİN

A Enderûn’dan çıkma, Şıkk-ı Sâlis Def-


terdârlığı) 783
âb; hazîne-i ― 991; ―-ı girye-i Şeh-
‘Abdî Kethudâ (Seyyid, Cebe-hâne-i
riyârî 328; ―-ı Hırka-i şerîfe 721;
‘âmire Baş-kethudâsı) 926
―-ı sâfî-i Nîl 747; ―-rûy-ı Devlet-i
‘Abdî Paşa (‘Ali Paşa-zâde, Vezîr, Mîr-i
Hâkānî 1171
mîrân, Eğriboz Muhâfızı, Semendi-
Abaza Ağa (Ali Paşa’nın çırâğlarından,
re Livâsı, Tırhala Sancağı, Belgrad
Silahşor-ı Şehriyârî) 759
Muhâfızı, Silistre Muhâfızı, Selânik
Abaza Mehmed Paşa bkz. Mehmed Paşa
Sancağı, Karaman Eyâleti, Livâ’-i
‘Abbâs Efendi (İstanbul Pâyesi, Anado-
Niğde, Akşehir ve Yenişehir sancak-
lu Pâyesi, Peder-i Haşmet, Medîne-i
ları, Eyâlet-i Trabzon, Kilis ve A‘zâz
münevvere Kazâsı, Mekke Kazâsı)
sancakları) 793, 799, 949, 1071,
724, 796, 806, 1098
1080, 1082, 1096, 1097, 1108,
‘Abbâs Efendi (Mısr-ı Kāhire’ye hutût-ı
1128, 1130, 1143, 1146, 1154,
şerîfe ile ‘âzim ü râhî) 787
1157
‘Abbâsi; ―yyîn 931, 932; hilâfet-i hâs-
‘Abdî Paşa (Mîr-i mîrân, Kefe Eyâleti,
sa-i ―yye 932
Ada-i kebîr Muhâfızı, Özi Eyâleti,
‘Abbâs-zâde (Çakırcı-başı) 690
Ohri Sancağı, Köstendil Sancağı,
‘Abdî (Hotin Muhâfızı, Hüdâvendigâr
Niğde Eyâleti, Akşehir ve Yenişehir
Sancağı) 1143
sancakları) 63, 143, 557, 676, 791,
‘Abdî Ağa (Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başıla-
1109, 1143
rından) 977
‘Abdî Paşa (Seyyid) 35
‘Abdî Ağa (Merhûm Sadr-ı esbak Hasan
‘Abdî Paşa-zâde (Köstendil Sancağı,
Paşa dâmâdı, Baş-bâkī-kulu, Kethu-
Mîr-i mîrân) 949
dây-ı Bevvâbîn-i Şehriyârî, Silahdâr
‘Abdî/Paşa (Bender Sancağı, Ada-i kebîr
Ağalığı, Çavuş-başı) 35, 443, 531,
Muhâfızı) 901, 1060, 1110
551, 612, 1036, 1125
‘Abdullah (Eyyûbî, Aklâm-ı Dîvânî’den
‘Abdî Ağa (Merhûm Sadr-ı esbak Hasan
Büyük Kal‘a Ser-halîfesi) 1158
Paşa etbâ‘ından-Tütüncüsü-, Baş-
‘Abdullah (İzvornik Sancağı) 949, 1015
bâkī-kulu, İsakça Anbar Emâneti)
‘Abdullah Ağa (Cebeci-başı) 57, 297
1022, 1059, 1162
‘Abdullah Ağa (Cizye Baş-bâkī-kulluğu,
‘Abdî Ağa (Silahdâr Ağası) 146
Kassâb-başı) 17, 57, 801, 1139
‘Abdî Bey (Zu‘amâdan, teşrîfât-ı
‘Abdullah Ağa (İstanbul Cizyedârı) 364
hümâyûn ile Şerîf-i Mekke-i müker-
‘Abdullah Ağa (Mi‘mâr-başılık) 57
reme cânibine ib‘âs) 1096
‘Abdullah Bey (Benlî-zâde, Muhâsebe-i
‘Abdî Efendi (el-Hâc, İbrâhîm Paşa Mü-
Haremeyn) 1139
hürdârı, Tezkire-i Evvel, Re’îsülküt-
‘Abdullah Bey (Yancıklı-zâde, Kâtib-i
tâb, Rûznâmçe-i Kebîr, Defterdâr-ı
Dârussa‘âde) 1216
Şıkk-ı Evvel) 57, 74, 144, 274, 305,
‘Abdullah Bey/Efendi (Pîşgîr Ağalı-
369, 612, 657, 802, 999, 1011,
ğı’ndan çıkma, Mevkūfât, Top-hâne
1015, 1069, 1106, 1115, 1127,
Nezâreti, Atlu Mukābelesi) 58, 276,
1154, 1155
933
‘Abdî Efendi (Hattât, Silahdâr Kâtibi,
1252 MEHMED HÂKİM EFENDİ

‘Abdullah bin ‘Abbâs bin Zeyd 41 ği, Silahdâr Kâtibi) 673


‘Abdullah bin ‘Abdülmuttalib (Hz. ‘Abdullah Efendi (Sarı, Solak-başı-zâde,
Peygamber’in babası) 170, 171 Şârih-i Mesnevî-i Bayrâmî) 233
‘Abdullah bin ez-Zübeyr 1045 ‘Abdullah Efendi (Seyyid, Şeyhulislâm
‘Abdullah Efendi (Altûnuçok-zâde, Me- Seyyid Mustafa Efendi-zâde, İstan-
dîne-i münevvere Kazâsı) 993 bul Kadısı, Anadolu Kadı‘askerliği,
‘Abdullah Efendi (Âmedci, Re’îsülküt- Anadolu Pâyesi, Rumeli Pâyesi, Şe-
tâb, Anadolu, Büyük Kal‘a, Küçük hir-köyü Kazâsı, Trablus-Şâm Kazâ-
Rûznâme, Emânet-i Defter-i ‘âmi- sı) 796, 1081, 1084, 1117, 1185
re, Yeniçeri Kitâbeti) 58, 276, 818, ‘Abdullah Efendi (Sır Kâtibi, Cebeciler
819, 933, 942, 975, 1011, 1106, Kitâbeti) 673
1175 ‘Abdullah Efendi (Subhî-zâde, Yeniçeri
‘Abdullah Efendi (Bâbî-zâde, Seyyid, Kitâbeti, Tezkire-i Sânî, Rûznâmçe-i
Edirne Pâyesi) 1111 Sânî, Mâliyye Tezkirecisi, Defter-
‘Abdullah Efendi (Emînî Bey-zâde, dâr-ı Şıkk-ı Evvel, Dergâh-ı ‘âlî Ye-
‘Ulûfeciyân-ı Yesâr Kitâbeti) 803 niçerileri Efendisi, Sadrıa‘zam Ket-
‘Abdullah Efendi (Garîk-zâde, Avlonya hudâsı, Baş-muhâsebe) 672, 785,
Mukāta‘ası) 59 786, 801, 819, 933, 959, 979, 1008,
‘Abdullah Efendi (Hamza-zâde, Kuds-i 1069, 1096, 1125
şerîf Kadısı, Dımaşku’ş-Şâm Kazâsı) ‘Abdullah Efendi (Şehr-emîni) 759
296 ‘Abdullah Efendi (Tarîk-ı ‘ulemâdan,
‘Abdullah Efendi (İnce Kara-zâde, Bur- Sadr-ı Rûm) 50
sa Mukāta‘ası, Küçük Kal‘a Tezkire- ‘Abdullah Efendi (Vassâf, Şeyhulislâm,
ciliği, Târîhcilik-i Dîvân) 673, 803, İran’a sefîr) 223, 224, 240, 269,
1012, 1107, 1208 328, 1019
‘Abdullah Efendi (‘Îsâ-zâde, Şâm Ka- ‘Abdullah Efendi (Yenişehirli, Yazıcı-ı
dısı, Medîne-i münevvere Kazâsı) esbak, Top-hâne Nezâreti, Piyâde
229, 238 Mukābelesi, Mevkūfât) 673, 1012,
‘Abdullah Efendi (Kal‘a-i Kebîr Ser-halî- 1139
fesi) 1040 ‘Abdullah Efendi/Paşa (Sekkā, Sad-
‘Abdullah Efendi (Kaşgarî, Nidâyî, rıa‘zam Kethudâsı, el-Hâc, Mâ‘den
Şeyh, Hâce Ahrâr-ı Sânî, Nakşiben- Emâneti, Sipâh Kitâbeti, Silahdâr
dî) 962, 963 Kitâbeti, Tersâne Emâneti, Darb-hâ-
‘Abdullah Efendi (Kuds-i şerîf Kadısı, ne Emâneti, Mar‘aş Eyâleti, Rumeli
Şâm-ı şerîf Pâyesi, Medîne-i münev- Beylerbeyiliği Pâyesi) 17, 58, 92,
vere Kazâsı) 797, 913 144, 165, 259
‘Abdullah Efendi (Kütahya Müftîsi) ‘Abdullah Nâ’ilî Efendi bkz. Nâ’ilî ‘Ab-
579 dullah Paşa
‘Abdullah Efendi (Matbah Emîni Süley- ‘Abdullah Paşa (Çeteci, Anadolu Vâlîsi,
mân Efendi-zâde, Kazâ’-i Menemen, Erzurum Eyâleti, Diyârbekir Eyâleti,
Kazâ’-i Medîne-i münevvere) 796, Sivas Eyâleti, Haleb Vâlîsi, Kudüs
1040 Sancağı, Nablus Sancağı, Şâm Vâlî-
‘Abdullah Efendi (Mısır Kadısı, Medî- si, Cerde Başbuğu, Mîru’l-hâc) 27,
ne-i münevvere Kazâsı) 1058 109, 340, 518, 523, 547, 593, 594,
‘Abdullah Efendi (Piyâde Mukābelecili- 595, 598, 600, 603, 619, 621, 629,
DİZİN 1253

674, 724, 726, 897, 898, 902, 947, 289, 623, 1082, 1110
971, 972, 973, 1009, 1132 ‘Abdurrahmân (Livâ’-i Mecingird ‫) כـ د‬
‘Abdullah Paşa (Kurd Mehmed Paşa-zâ- 654
de, Mîr-i mîrân, Ohri Sancağı, İs- ‘Abdurrahmân Ağa (Şeyhu’l-Hare-
kenderiyye Sancağı) 143 mi’n-Nebevî) 237
‘Abdullah Paşa (Mîr-i mîrân, Ankara ‘Abdurrahmân Bey (el-Hâc, Kapu-
Sancağı) 65 cu-başı, Çavuş-başı) 274
‘Abdullah Paşa (Mîr-i mîrân, İç-il Mu- ‘Abdurrahmân Bey (Sultân Selîm Kâti-
tasarrıfı, Mar‘aş Eyâleti) 143 bi, Kağıd-ı Enderûn Emâneti, Silah-
‘Abdullah Paşa (Sadr-ı esbak, Vezîr, dâr Kitâbeti) 1012, 1207
es-Seyyid, Mısır Vâlîsi, Haleb Eyâle- ‘Abdurrahmân Beyefendi (İbrâhîm Pa-
ti, Rakka Eyâleti, Diyârbekir Eyâleti) şa-zâde, Enderûn-ı Kağıd Emâneti,
17, 62, 67, 142, 290, 675, 789, 946, Dîvân Hâceliği, Masraf-ı Şehriyârî-
947, 997, 998 lik) 803, 905
‘Abdullah Paşa (Sûsen-zâde, Rumeli ‘Abdurrahmân Efendi (Evliyâ-zâde, Ey-
Beylerbeyiliği Pâyesi, Mîr-i mîrân, yûb Kadısı, Vize Kazâsı) 340
Karesi Livâsı, Sultân-önü Sancağı, ‘Abdurrahmân Efendi (Mirzâ-zâde,
Ankara Sancağı, Hüdâvendigâr San- Masraf-ı Şehriyârî) 1106
cağı, ‘Alâ’iyye Mutasarrıfı, Bender ‘Abdurrahmân Efendi (Topcular Kâti-
Kal‘ası Muhâfızı) 64, 66, 105, 288, bi, etbâ‘-i Sadrıa‘zamî’den) 1024
309, 329, 498, 676, 792 ‘Abdurrahmân Paşa (Ağa, Hacı, Sarı,
‘Abdurrahîm Bey (Filibeli, İstanbul Dârendeli, Maktûl-zâde Kethuda-
Cizyedârı, Emîn-i Matbah-ı ‘âmire) sı Hüseyn Paşa yeğeni, Çavuş-ba-
364, 672, 710, 920, 938 şı, Vezîr, Mar‘aş Vâlîsi, Sivas Vâlîsi,
‘Abdurrahîm Efendi (Anadolu Kadı‘as- Trablus-Şâm Vâlîsi, Cerde Başbuğu,
keri, Rumeli Pâyesi, Rumeli Kadı‘as- Niğde, Yenişehri ve Akşehir sancak-
keri) 134, 269, 383, 662 ları, Karaman Vâlîsi, Trabzon Eyâle-
‘Abdurrahîm Efendi (Medhî-zâde, Sü- ti, Aydın Eyâleti, Erzurum Eyâleti,
leymâniyye Müderrisi, Haleb Kadı- Diyârbekir Eyâleti) 371, 394, 407,
sı) 795 410, 550, 593, 594, 598, 599, 601,
‘Abdurrahîm Efendi (Mektûbî-i Şeyhu- 603, 605, 622, 674, 789, 946, 950,
lislâmî, Selânik Kazâsı) 1112 954, 972, 1040, 1056, 1059, 1099,
‘Abdurrahîm Efendi (Monla, Kara Hâlîl 1109, 1110, 1123, 1144, 1168
Efendi’nin oğlu Şeyhulislâm Meh- ‘Abdülbâkī Efendi (Huzûr dersleri Mü-
med Sa‘îd Efendi-zâde) 239, 1032 derrisi) 1174
‘Abdurrahîm Efendi (Şeyh-zâde, Mek- ‘Abdülgaffâr (Ümerâ’-i Çerâkise’den,
ke-i mükerreme Kazâsı) 853 Acu Kal‘ası, Karahisâr-ı sâhib Sanca-
‘Abdurrahîm Paşa (Mîr-i mîrân, Bursa ğı) 1142
Sancağı) 1084 ‘Abdülganî Paşa (Seyyid, Vezîr, Belgrad
‘Abdurrahîm Ziyâ’eddîn Efendi (‘Arab Muhâfızı) 31
‘Ali-zâde, Pâye-i Anadolu) 1086, ‘Abdülhalîm Efendi (Gürûh-ı Halvetiy-
1215 ye’den) 1132
‘Abdurrahîm/Paşa (Ahıska Sancağı, İç-il ‘Abdülhalîm Efendi (Himmet-zâde’ler-
Sancağı, Niğde Sancağı, Karesi Mu- den, Bâyezid Câmi‘-i şerîfi Şeyhi)
tasarrıfı, Hüdâvendigâr Sancağı) 66, 719-720
1254 MEHMED HÂKİM EFENDİ

‘Abdülhamîd (Sultân, Şehzâde, Sultân Sadrıa‘zamî) 277, 856, 934, 1070,


III. Ahmed Hân’ın oğlu, Sultân I. 1175, 1186, 1187, 1207
Abdülhamîd Hân) 734 ‘Abdüşşekûr Efendi (Himmet-zâde,
‘Abdülkādir Bey (Livâ’-i Acu) 1110 Nûr-ı ‘Osmânî Şeyhi, Süleymâniyye
‘Abdülkādir Efendi (Re’îs-zâde, Âmid Vâ‘izi, Sultân Ahmed Câmi‘i Şeyhi,
Kadısı, Mekke-i mükerreme Pâyesi) Ayasofya Şeyhi) 422, 1085, 1230
795, 1111, 1215 ‘Acem 87, 88, 533, 564, 762; ‘Irak-ı ―
‘Abdülkādir Paşa (Ümerâ’-i deryâdan) 532; nâme-i ― 762; ― ekrâdı 647;
174 ―-oğlanı Meydânları 435
‘Abdülkerîm Bey (Mektûbî Efendi hu- Acı Çeşme 202
lefâsından, Gurebâ’-i Yesâr Kitâbeti, Acı-hammâm 621
Selânik Barut-hânesi) 1012, 1175 Acu; Livâ’-i ― 65, 143, 792, 1110; Li-
‘Abdülkerîm Efendi (Bursa Mukāta‘ası) vâ’-i Kal‘a-i ― 1142; ― Muhâfızı
1107 792; ― Sancağı 949, 1015, 1060
‘Abdülkerîm Efendi (Hattî Efendi et- Açık-baş (Gürcü tâifesi, Gürcistân’da
bâ‘ından, Ağa, Seyyid, Dîvân Hâ- Çıldır Eyâleti’ne sınır) 891, 1168;
celiği, ‘Ulûfeciyân-ı Yemîn Kitâbeti) berây-ı tanzîm-i umûr-ı tâ’ife-i Gür-
433, 1012, 1112 ciyân-ı ― 1168; Meliklik-i ― 1109
‘Abdülkerîm Efendi (Sergi Nezâreti) Ada; ― Kal‘ası 568; ― Kal‘ası Muhâfı-
803 zı 34; ―-i kebîr Muhâfızı 676, 791,
‘Abdülkerîm Kapudan (Kapudân-ı der- 901
yâ, el-Hâc, Paşa) 860, 936, 948, âdâb; ―-ı Âsafî-tavr-ı haşmet-âyîn 120;
966, 974, 1051, 1052 ―-ı emr-i Hudây-ı Zi’l-celâl 190;
‘Abdüllatîf Ağa (Karakulluk-ı sâbık, Ge- ―-ı istikbâl-i Zıllullâhî 556; ―-ı
libolu Barut-hânesi) 1012 şer‘ 227
‘Abdüllatîf Ağa/Bey (Aydın Muhassı- Adana; Eyâlet-i ― 63, 519, 623, 789,
lı ‘Abdullah Paşa oğlu, el-Hâc, Ça- 1109, 1143, 1154; ― Beylerbeyi-
vuş-başı, Mîrahûr-ı Evvel Vekâleti, si 109, 154, 792, 1130, 1143; ―
Mîrahûr-ı Sânî, Matbah Emâneti) Eyâleti 28, 66, 109, 173, 235, 946,
16, 57, 144, 1040, 1069, 1099, 1207 1099, 1114, 1132; ― Mutasarrıfı
‘Abdülmuttalib (Hz. Peygamber’in de- 1144; ― Vâlîsi 28, 499, 623, 654,
desi) 171, 172 954
‘Abdülmü’min Efendi (Dâğıstânî, Sey- Âdem (a.s.) 213, 931; hilkat-ı ― safiy-
yid, Müderris) 1104 yullâh 476
‘Abdülvâhid Efendi (Şeyhulislam ‘Ab- Adolf Frederick (İsveç Kıralı) bkz.
dullah Efendi-zâde, Süleymâniyye Edol‘o Kurbda Berteuş
Müderrisi, Selânik Kazâsı, Yenişehir Afgān 87, 88, 533, 534; tâyife-i ―iyân
Kazâsı, Edirne Kazâsı) 853, 1233 1017
‘Abdürrezzâk Efendi (Nevres, mevâlî- Afşâr 87
den, Kütâhya Kazâsı) 529, 1073 Agustos [=Friedrich August I.] 569
‘Abdürrezzâk Efendi (Re’îsülküttâb Agustos-ı Sâlis (Leh Kıralı) [=III. Au-
Mustafa Efendi-zâde -Re’îs-zâde-, gust] 541
İstanbul Barut-hânesi Nezâreti, Aguşirta (‫א‬ ‫= ا‬Avusturya) 562
‘Ulûfeciyân-ı Yesâr Kitâbeti, Küçük Aguşterya; ― Dukası 569; ― hânedâ-
Rûznâmçe, Mevkūfât, Mektûbî-i nından 569; ― Sancağı 570
DİZİN 1255

Ağa-bâğçesi 163, 240, 1036; ― Mey- Ahmed (Yûsuf Bey-zâde, Delvine Sanca-
dânı 327 ğı) 945, 1015
Ağa-kapusu 53, 141, 279, 524, 634, Ahmed Ağa (‘Abdî Paşa Kethudâsı,
635, 863, 1006, 1091 ‘Ulûfeciyân-ı Yemîn Ağalığı) 57
Ağa-yeri 812, 1154, 1177, 1182 Ahmed Ağa (‘Abdullah Paşa Kethudâsı,
Ahısha/Ahıska 536, 718, 892, 1122, Sipâh Ağalığı) 309, 1013
1168, 1226; ―lı 290, 498, 536, Ahmed Ağa (Berber-başı, Vekîl-i mî-
551, 652, 663, 718, 777; ― Sanca- rahûr-ı Sânî) 882
ğı 289; ― Vâlîsi 1169; ― Vilâyeti Ahmed Ağa (Berber-başı, Silahşor-ı Şeh-
891 riyârî) 1132
âhiret 90; dâr-ı ― 1032, 1041, 1129, Ahmed Ağa (Bostâncı-başı) 1215
1158; zâmile-bend-i râh-ı ― 79 Ahmed Ağa (Çirmen Sancağı, Hâne-i
ahkâm 538; cezbe-i ―ına 468; idâre-i Hâssa’dan Miftâh Ağası) 857
― 20; infâz-ı ―-ı şer‘-i mutahhar- Ahmed Ağa (Ebûkof, Dârussa‘âde Ağa-
ları 455; muktezây-ı ―-ı münîfe sı) 306, 494, 519, 544, 549, 550,
593; mücrî-i ―-ı şerî‘at-ı Nebiyy-i 868
âhıru’z-zemân 458; müstekarr-ı Ahmed Ağa (Gurebâ’-i Yesâr Ağası)
nüfûz-ı ―larıdır 794; sereyân-ı 801, 1107
―ı 589; şâhid-i ―-ı kevnî 6; vâ- Ahmed Ağa (Hâfız, Çukadâr Ağa, Silah-
kı‘a-i ―-ı ulûhiyyetinden 6; vâris-i dâr Ağa) 978
icrây-ı ―-ı şerî‘at 461; zâ’irce-i ― Ahmed Ağa (Kara, Ser-bostâniyân-ı
761; ―-ı gaybiyyeye 1089; ―-ı Hâssa, Emânet-i Surre-i şerîfe,
gayr-ı vâkı‘a-i gaybiyye 941; ―-ı Mi‘mâr-ı Hâssa, Dergâh-ı ‘âlî ka-
kazâ-merzâmız 212; ―-ı kazâ-nefâ- pucu-başılarından) 445, 607, 801,
dımız 540; ―-ı sa‘d 850, 937; ―-ı 911, 922, 1026, 1037, 1107, 1124
sa‘d-ı seb‘a-i seyyâre 1048; ―-ı Ahmed Ağa (Kara Murâd Hân’ı Ağası,
şerâyi‘-i mutahharaları 177; ―-ı ‘Uzeyr Livâsı) 792, 950
şer‘-i garrâ 849; ―-ı şer‘iyye 796; Ahmed Ağa (Silahdâr Ağalık) 1107
―i’s-sünneti ve’l-farz 181 Ahmed Ağa (‘Ulûfeciyân-ı Yesâr Ağalığı)
Ahmed (Boz Bey-zâde, Kefe Eyâleti) 279, 801
1060 Ahmed Ağa (Vâlide Kethudâsı-zâde, Si-
Ahmed (Klis Livâsı) 1110 lahdâr Ağalık) 1175
Ahmed (Sultân I. Ahmed Hân) 474 Ahmed Ağa/Paşa (Çapan-oğlu, Bozoklu
Ahmed (Sultân III. Ahmed Hân) 280, Türkmân Ağası, Yeni-il Voyvodası,
292, 369, 391, 392, 423, 427, 450, Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başılarından,
465, 476, 484, 485, 496, 505, 508, Mîr-i mîrân, Rumeli Beylerbeyiliği
509, 512, 527, 553, 556, 593, 618, Pâyesi, Sivas Eyâleti, Niğde Livâsı,
626, 630, 632, 645, 687, 726, 734, Karaman Eyâleti, Çorum Sanca-
753, 755, 779, 780, 854, 911, 917, ğı) 684, 702, 879, 902, 973, 1016,
935, 962, 983, 985, 988, 1006, 1137, 1143, 1179
1013, 1042, 1044, 1047, 1071, Ahmed Ağa/Paşa (es-Seyyid, Kapucu-
1129, 1167, 1221, 1223 lar Kethudâsı, Mîrahûr-ı Sânî, Mî-
Ahmed (Tuz Paşa-zâde, Kars Eyâleti, rahûr-ı Evvel, Selânik Sancağı, Kava-
Kayseriyye Sancağı) 1060, 1110, la Sancağı, Mora Muhassıllığı, Eğri-
1143 boz Muhâfızı, Cidde Eyâleti) 801,
1256 MEHMED HÂKİM EFENDİ

918, 935, 1040, 1086, 1107, 1135, Yemîn Kitâbeti, Dârussa‘âde Ağası
1142, 1149, 1164, 1192 Kitâbeti, Âsitâne Gümrüğü Emîni,
Ahmed ‘Atâ Efendi (‘Abdurrahmân Masraf Kitâbeti) 146, 989, 1012,
Efendi-zâde, Dâru’l-hadîs-i Süley- 1087, 1100, 1128, 1207
mâniyye Müderrisi, Kazâ’-i Hale- Ahmed Efendi (‘Ateneli-zâde, Gurebâ’-i
bü’ş-şehbâ’) 1083 Yemîn Kitâbeti, Küçük Kal‘a) 803,
Ahmed ‘Atâ Efendi (‘Arab-zâde, Süley- 1101, 1207
mâniyye Müderrisi, Haleb Kadısı) Ahmed Efendi (Baş-muhâsebe, Emîn-i
1080 Tersâne) 1212
Ahmed ‘Avnî Efendi (Top Arabacılar Ahmed Efendi (Bikā‘î-zâde, Süleymâ-
Kitâbeti) 1208 niyye Müderrisi, Âmid Kazâsı) 229,
Ahmed Bey (Çukadâr Ağa, Silahdâr 238
Ağa) 801 Ahmed Efendi (Cânibî dâmâdı, Mas-
Ahmed Bey (Halîl Paşa-zâde, Dergâh-ı raf-ı Şehriyârî, Büyük Kal‘a) 220,
‘âlî kapucu-başılarından, Sipâh Ağa- 277, 329, 364, 686, 702, 812, 934
lığı) 801, 1026, 1189 Ahmed Efendi (Defterdâr, Cizye Muhâ-
Ahmed Bey (Hato-gocak, Mîr-livâ, Acu sebesi) 145
Livâsı) 65, 143 Ahmed Efendi (Ebûbekir Efendi-zâde,
Ahmed Bey (Kırk-kilisa Sancağı, Mîr-i Sadr-ı Rûm, Şeyhulislâm) 419, 499,
mîrân) 143, 288 824, 1037, 1068
Ahmed Bey (Mîr-livâ, Mîr-i mîrân, İz- Ahmed Efendi (Ebûbekir Paşa İmâmı,
vornik Sancağı, Delvine Sancağı, İl- Hâmise-i Süleymâniyye ile Nûr-ı
basan Sancağı) 64, 675, 793, 1110 ‘Osmânî Müderrisi, Kazâ’-i Kuds-i
Ahmed Bey (Sadrıa‘zam birâderi, Rûz- şerîf ) 1080, 1083
nâmçe-i Evvel) 1207 Ahmed Efendi (Emînü’l-Fetvâ, Edirne
Ahmed Bey (Zâverîk-zâde, Soğucak Pâyesi, Bursa Kadısı, Mekke-i mü-
Kal‘ası, Karahisâr-ı sâhib Sancağı) kerreme Pâyesi) 18
1060, 1142 Ahmed Efendi (Evliyâ-zâde, Yenişehir
Ahmed Beyefendi (‘Osmân Paşa-zâde, Kazâsı) 1232
Silahdâr Kitâbeti) 145 Ahmed Efendi (Girîdî, Süleymâniyye
Ahmed Bey/Paşa (Çirmen Sancağı, Müderrisi, Galata Serâyı Hâcesi,
Mîr-livâ) 64, 143, 676, 793, 949 ‘ilm-i misâhada ‘âlim, Huzur dersle-
Ahmed bin Tolon (Sultân, Tolunoğulla- rinde müderris, Haleb Kadısı) 819,
rı Devleti’nin kurucusu) 747 920, 1008, 1038, 1058
Ahmed Efendi (‘Ali Efendi birâderi, En- Ahmed Efendi (Göynüklü, Defterdâr-ı
derûn’dan çıkma, Cizye Muhâsebesi) Şıkk-ı Sânî, Şıkk-ı Sâlis) 58, 145,
58 275, 672, 782, 802
Ahmed Efendi (‘Ali Paşa İmâmı, Seyyid, Ahmed Efendi (Hâfız, Cizye Muhâse-
Kuds-i şerîf Pâyesi, Üsküdar Kazâsı) besi, Enderûn’dan muhrec Çukadâr
796 Ağa) 1139
Ahmed Efendi (A‘rec, Cerrâh-başılık Ahmed Efendi (Hâfız, Filibe Kazâsı)
rütbesi) 980 1131
Ahmed Efendi (Âsitâne Gümrüğü Emî- Ahmed Efendi (Küçük Kal‘a Tezkire-
ni Seyyid İshâk Ağa dâmâdı, Dîvân ciliği, İstanbul Barut-hânesi, Piyâ-
Hâceliği, Küçük Kal‘a, Gurebâ’-i de Mukābeleciliği, ‘Ulûfeciyân-ı
DİZİN 1257

Yesâr Kitâbeti, ‘Ulûfeciyân-ı Yemîn Ahmed Efendi/Paşa (el-Hâc, Baş-muhâ-


Kitâbeti) 146, 934, 1070, 1106, sebe Kîsedârı, Mîr-i mîrân, Defter-
1207 dâr-ı Şıkk-ı Evvel, ‘Alâ’iyye Sancağı,
Ahmed Efendi (Muhsin-zâde, Medîne-i Kandiye Mansıbı, Mora Eyâleti, Say-
münevvere Kadısı, İstanbul Kazâsı da Vâlîsi, Mısır Eyâleti) 338, 359,
Pâyesi, Mevkūfât, Anadolu Kadı‘as- 360, 417, 433, 440, 668, 719, 792,
kerliği Pâyesi) 271, 497, 1111 922, 944, 950, 975, 1071, 1144,
Ahmed Efendi (Muhsin-zâde birâderi, 1160
Atlu Mukābelesi, Anadolu Muhâse- Ahmed Efendi-zâde (es-Seyyid, Haleb
besi) 802, 1011, 1106 Kadısı) 1145
Ahmed Efendi (Murâd-zâde, Seyyid, Ahmed Halîfe Efendi (Vekîl-i Teşrîfâtî)
Galata Kazâsı) 913, 994 83
Ahmed Efendi (Müftî-zâde, Dâru’l-ha- Ahmed Monla Efendi (Kara Halîl Efen-
dîs-i Süleymâniyye Müderrisi, Yeni- di-zâde, Dâru’l-hadîs’den, Yenişehr-i
şehr-i Fenâr) 795 Fenâr Kazâsı) 913, 981
Ahmed Efendi (Mühürdâr, Enderûn Ahmed Nakşibendî (Seyyid) 292, 293
Kağıd Emâneti) 1070, 1139 Ahmed Paşa (Avlonya Sancağı) 857
Ahmed Efendi (Peçevî, meşâyih-i Ahmed Paşa (el-Hâc, Çıldır Eyâleti, Van
kirâm-ı Mevleviyye’den) 591 Eyâleti) 62, 142, 173, 236, 291,
Ahmed Efendi (Seyyid, ‘Ivaz Paşa Dîvân 395, 675, 891, 947
Efendisi, Târîhcilik) 59, 146 Ahmed Paşa (Haleb Muhassılı ‘Osmân
Ahmed Efendi (Şâmî, Süleymâniyye Paşa yeğeni, Mîr-i mîrân, Karahisâr
Medresesi Müderrisi, Âmid Kazâsı) Sancağı, Adana Eyâleti, Safed, Sayda
19 ve Beyrût Eyâleti, Cerde hıdmeti,
Ahmed Efendi (Şa‘bân-zâde, Medîne-i Van Eyâleti, Kandıra Sancağı, Mar‘aş
münevvere Kazâsı) 993 Eyâleti) 144, 163, 623, 792, 1130,
Ahmed Efendi (Şehr-emîni, Enderûn-ı 1131, 1160
hümâyûn’a Binâ Emîni) 1218 Ahmed Paşa (Hamevî-zâde) 691, 1088,
Ahmed Efendi (Teşrîfâtcılık, Kalemiyye 1193
Halîfesi, Çavuş-başılık, Sadrıa‘zam Ahmed Paşa (Hâs Ağası, Van Eyâleti,
Kethudâlığı, Defter Emâneti) 1107, Kilis ve A‘zâz) 1157
1159, 1167, 1175, 1176, 1177, Ahmed Paşa (İlbasan Sancağı) 1015
1178 Ahmed Paşa (Köprülü-zâde, el-Hâc,
Ahmed Efendi (‘Uşşâkī Şeyhi) 228 Özi Eyâleti, Belgrad Muhâfazası,
Ahmed Efendi (Visâlî, Arpa Rûznâmcı- Semendire Sancağı, Vidin Sancağı,
sı-zâde, Kefe Mukāta‘ası) 673, 934, Niğbolu Sancağı, Eğriboz Sancağı,
1107 Girid Eyâleti, Kandiye Kal‘ası, Kar-
Ahmed Efendi (Yenişehirli Baş-bâkī-ku- lı-ili Sancağı, Hanya Muhâfazası, Se-
lu Süleymân Ağa’nın oğlu, rütbe-i lanik Sancağı, Kavala Sancağı, Ben-
hâcegân) 433 der Sancağı, Rumeli Eyâleti, Bosna
Ahmed Efendi (Yûsuf Efendi dâmâdı, Eyâleti) 15, 61, 105, 133, 558, 674,
Haremeyn Muhâsebesi) 1207 789, 856, 945, 948, 983, 1055,
Ahmed Efendi (Yûsuf-zâde, Dâru’l-ha- 1109, 1142, 1176, 1207
dîs-i Süleymâniyye Müderrisi, İzmîr Ahmed Paşa (Kolçak-zâde, Mîr-i mîrân,
Kazâsı) 1057 Akseray Sancağı, Hotin Muhâfazası,
1258 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Sultân-önü Sancağı) 65, 144, 676, ‘Ulûfeciyân-ı Yesâr Kitâbeti) 1012


793, 950, 1016 Ahmed Ya‘îş Efendi (Seyyid, Resûl-zâ-
Ahmed Paşa (Melek, Vezîr, Cerde hıd- de, Süleymâniyye Medresesi Müder-
meti) 782 risi, Yenişehr-i Fenâr Kazâsı, Şâm-ı
Ahmed Paşa (Mısrî, Mîr-i mîrân, Yan- şerîf Kazâsı, Lefke Kazâsı) 82, 853
ya Sancağı, Üsküb Sancağı, İnebahtı Ahsenî Efendi (Kağıd-ı Bîrûn) 59
Mutasarrıfı, Mar‘aş Eyâleti, Trabzon Ahur-kapu 398, 418
Beylerbeyisi, Koca-ili Sancağı, Hü- ‘Â’işe/‘Âyişe Sultân (Sultân III. Ahmed
dâvendigâr Sancağı, Kavala Sanca- Hân’ın kızı, Silahdâr Mehmed Pa-
ğı, Selânik Sancağı) 519, 654, 675, şa’nın zevcesi) 392, 618, 625, 710,
792, 857, 950, 1015, 1082, 1089 778, 810, 861, 971
Ahmed Paşa (Mîr-i mîrân, Niğde Sanca- Ak-ağa; ―lar Kapusu 376; ―lardan
ğı, Hüdâvendigâr Sancağı) 65, 331 722
Ahmed Paşa (Mîr-i mîrân, Teke Sanca- Akbıyık ‘Ali (Çorbacı Baş-çavuşu) 1029
ğı, Karaman Eyâleti) 1212, 1213, Akar-çeşme 273
1214, 1215, 1232 akça 201, 208, 210, 317, 325, 362, 487,
Ahmed Paşa (‘Osmân Paşa-zâde, Vezîr, 494, 496, 502, 503, 504, 505, 513,
Rumeli Eyâleti, Yanya Sancağı, Tır- 517, 524, 526, 571, 572, 610, 633,
hala Sancağı, Mora Eyâleti) 61, 141, 641, 656, 714, 715, 741, 744, 752,
286, 417, 799, 983 760, 761, 762, 763, 790, 804, 872,
Ahmed Paşa (Seyyid, Yeniçeri Ağası, 873, 907, 917, 938, 982, 996, 1030,
Vezîr, Rumeli Pâyesi, Safed, Sayda ve 1059, 1119
Beyrût Eyâleti) 62, 73 akdarma 76, 338, 609, 1147; ―-i
Ahmed Paşa (Şâhîn, Mîr-i mîrân, Üs- mezkûre 610
küb Sancağı, İznikmid Mutasarrıfı, Akdeniz 219, 231, 233, 256, 495
Selânik Sancağı) 552, 1084 ‘Âkif Mehmed Bey/Efendi (Teşrîfâtî,
Ahmed Paşa (Vezîr, el-Hâc, Eğriboz Tezkire-i Kebîr, Mukābele-i Süvârî)
Eyâleti, Karlı-ili Eyâleti, Safed, Say- 254, 277, 803, 934, 1012, 1070,
da ve Beyrût Eyâleti, Cerde Başbu- 1106, 1139, 1159, 1176, 1233
ğu) 1131, 1143 akmişe 820; envâ‘-i ― 765; envâ‘-i ―-i
Ahmed Paşa (Vezîr, Soğucak Kal‘ası, zer-kârî 751; envâ‘-i ―-i zerkârî
Bender Sancağı) 1143 741; tâka-i ― 84; ―-i ‘abkarî 61,
Ahmed Paşa-zâde Süleymân (Cerde 148, 282; ―-i gûnâ-gûn 1141; ―-i
Başbuğu Çeteci ‘Abdullah Paşa kay- râyice 629; ―-i sûzenî-kârî 765;
nı, Amasiyye Sancağı) 902 ―-i zer-kârî 751
Ahmed Resmî Efendi (Girîdî, el-Hâc, ‘akreb 1024
Sefîr, Sadrıa‘zam Kethudâsı Ebûbe- Akseray 136, 396, 793; Livâ’-i ― 65,
kir Efendi Kethudâsı, Sergi Nezâ- 144, 1110, 1143; ― Mutasarrı-
reti, Küçük Evkāf Hâcesi, Şıkk-ı fı 289; ― Sancağı 290, 676, 950,
Sânî Pâyesi, Mâliyye Tezkireciliği, 1016; ― Sancağı Mutasarrıfı 143
Anadolu Muhâsebeciliği, Mektûbî-i Akşehir 144, 623, 636, 789, 855, 946,
Sadrıa‘zamî, Çavuş-başı) 146, 536, 1014, 1056, 1130, 1143; Livâ’-i ―
539, 540, 541, 560, 803, 1069, 65; ― Sancağı 109, 289, 330, 622;
1114, 1153, 1155, 1175 ― Sancağı Mutasarrıfı 331
Ahmed Sâbit Efendi (Seyyid, hulefâdan, Alaca-hammâm 390
DİZİN 1259

Alaca-hisâr; Livâ’-i ― 623, 1142; ― ‘Ali (Trablus-Garb Mutasarrıfı) 1060


Sancağı 287, 1015 ‘Ali (‘Uzeyr Beyi, Payas Mütevellîsi) 154
‘Alâ’iyye 28, 256, 922; Eyâlet-i ― 792; ‘Ali Ağa (Bender Beşlü ağalarından) 310
― Mutasarrıfı 498, 1016; ― Sancağı ‘Ali Ağa (Binâ Emîni) 1007
28, 719, 922, 950, 1014, 1056, 1143 ‘Ali Ağa (Çelik Mehmed Paşa Kapu Ket-
Alaman Dağı 573 hudâsı, Arpa Emâneti, Baş-bâkī-ku-
alay 53, 76, 91, 129, 138, 166, 188, lu, Çavuş-başılık, Tersâne Emâneti,
189, 191, 195, 262, 268, 273, 302, Galata Voyvodalığı) 58, 145, 276,
311, 322, 333, 338, 349, 350, 352, 498, 672, 1009, 1069, 1167, 1206
363, 376, 378, 380, 394, 420, 438, ‘Ali Ağa (Çirmen Sancağı, Hâne-i Hâs-
469, 470, 471, 474, 518, 561, 563, sa’dan, Miftâh Ağası) 1060
564, 565, 576, 577, 609, 666, 671, ‘Ali Ağa (el-Hâc, Kā’im-makām, Kethu-
692, 704, 762, 764, 769, 772, 773, dây-ı Bevvâbîn-i hazret-i Şehriyârî,
800, 804, 811, 812, 818, 878, 889, rütbe-i vâlây-ı Vezâret) 428
929, 941, 1009, 1066, 1087, 1094, ‘Ali Ağa (Emânet-i Şa‘îr) 1175
1097, 1102, 1105, 1126, 1134, ‘Ali Ağa (Emîn-i Gümrük-i Duhân, ‘Âsı-
1138, 1168, 1173, 1180, 1189, me Sultân Kethudâsı) 783, 1016,
1191, 1205, 1207, 1225, 1228, 1017
1229; ‘Arab ―ı 314; erbâb-ı ―a ‘Ali Ağa (Kilâr-ı ‘âmire Kethudâsı, Der-
199, 352; erbâb-ı ―-ı mürettebe gâh-ı mu‘allâ Müteferrikalığı Gedü-
190; Ser-çavuşân-ı ― 284; Surre-i gü) 79
şerîfe ―ı 993; tertîb-i ― 1189; ‘Ali Ağa (Küçük, Veznedâr-başılık-ı
tertîb-i ―-ı vâlây-ı hümâyûn 1133; Dîvân-ı hümâyûn) 801
tetmîm-i ― 655; vukū‘-i ―-ı gev- ‘Ali Ağa (Moldevâncı, Filibe’ye me’mûr,
hâre-i me‘âlî-nezzâre 772; ―-ı Hâsekî Ağa, Bostâncı-başılık) 995
‘arûs-ı mekârim-me’nûs-ı vâlâ 811; ‘Ali Ağa (Mollacık-zâde, Bey, Baş-bâkī-
―-ı ‘azîm 578; ―-ı ‘azîme 313, kulu, Çavuş-başı, rütbe-i Mîr-i
314; ―-ı cihân-ârâ 518, 692, 1039; mîrânî, İnebahtı Muhâfazası) 145,
―-ı cihân-ârây 91, 161, 308, 406, 221, 261, 497, 498, 816, 1008,
420, 704, 821; ―-ı esnâf-ı müte‘ad- 1099, 1106, 1117, 1207, 1212
dide 772; ―-ı nişân 1140; ―-ı ‘Ali Ağa (Sadrıa‘zam Kapu Kethudâsı,
vâlâ 916, 1121, 1133, 1141, 1190, Sâliha Sultân Kethudâsı, Ser-bev-
1211, 1230; ―-ı vâlânın 199; ―-ı vâbîn-i Dergâh-ı ‘âlî, Kıbrıs Muhas-
vâlây 1180; ―-ı vâlây-ı cihân- sıllığı) 791, 911, 922, 1022
ârâ 878, 1028, 1077, 1087, 1115, ‘Ali Ağa (Sunkur, Baş-bâkī-kulluğu,
1150, 1173, 1185, 1187, 1225; ―-ı ağayân-ı Sadrıa‘zamî’den) 719
vâlây-ı müretteb 810; ―-ı vâlây-ı ‘Ali Ağa (Şehir Havâlesi) 621
Vezâret 664; ―-ı zîver-efzâ 773 ‘Ali Ağa/Paşa (Bağdâd Vâlîsi Süleymân
Alay-köşkü 95, 295, 381, 439, 764, Paşa Kethudâsı, Bağdât Vâlîsi, Basra
1061, 1149, 1161, 1181 Eyâleti, Vezîr) 1077, 1109, 1129,
‘Ali (‘Acem, Matbah-ı ‘âmire Emîni, Kıb- 1144
rıs Voyvodası) 1102, 1103, 1165 ‘Ali Ağa/Paşa (Bostâncı-başı, Rume-
‘Ali (Mîru’l-hâclık-ı Mısır, ümerâ’-i Mıs- li Beylerbeyiliği ile rütbe-i vâlây-ı
rıyye’den Şeyh-i Beled) 624, 1131, Vezâret, Bosna Eyâleti) 1067, 1142
1144 ‘Ali Ağa/Paşa (Silahdâr-ı Şehriyârî,
1260 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Vezîr, Nişâncılık, Aydın Sancağı, ‘Ali Efendi (‘Abdî Paşa Dîvân Efendisi,
Sadrıa‘zam, maktûl) 166, 268, 300, Kethudâ Bey Kâtibi, Gurebâ’-i Yesâr
302, 303, 331, 387 Kitâbeti) 278
‘Ali Ağa/Paşa (Ziştovî, Kapucu-başılar- ‘Ali Efendi (Cânibî, Defterdâr-ı Şıkk-ı
dan, Baş-bâkī-kulu, Sipâh Ağalığı, Evvel) 658, 659, 785
Leh cânibine sefîr, Kā’im-makām-ı ‘Ali Efendi (Çelebî-zâde, Silahdâr
Sadr-ı ‘âlî, Haleb Eyâleti, Hanya Kitâbeti, Baş-mukāta‘acılık, Sipâh
Muhâfızı, Vidin Vâlîsi, Niğbolu San- Kitâbeti) 146, 1106, 1178, 1204,
cağı) 211, 428, 430, 432, 437, 438, 1207
444, 945, 981, 982, 983 ‘Ali Efendi (Defterdâr Efendi Mektûb-
‘Ali-bâz (Türkmân ‘aşîretinin başı, Silah- cusu Ser-halîfesi, Defterdâr Efendi
şor-ı Şehriyârî) 549, 550 Mektûbcusu) 1011
‘Ali Bey (Arabacı-zâde, Bursa Mukāta‘a- ‘Ali Efendi (Enişte-zâde, Bursa Mukā-
sı) 1139 ta‘ası, Tuğrâ-keşlik, Kefe Mukāta‘ası)
‘Ali Bey (Avlonya) 1176 59, 1012, 1086
‘Ali Bey (Canikli) 1226, 1233 ‘Ali Efendi (Hâlisâ-zâde, Küçük Evkāf,
‘Ali Bey (Cebeciler Kitâbeti) 1175 Mevkūfât) 934, 1175, 1186, 1187
‘Ali Bey (‘Ivaz Mehmed Paşa-zâde, ‘Ali Efendi (Hâşimî birâderi) 47
Baş-bâkī-kulluğu, Rikâb-ı hümâyûn ‘Ali Efendi (‘İlmî dâmâdı, Şâm-ı şerîf
Kapucular Kethudâsı, Çavuş-başılık) Kadısı, Medîne-i münevvere Kazâsı,
35, 57, 221, 606, 1127, 1159 Mekke-i mükerreme Kazâsı) 1080,
‘Ali Bey (Silahdâr Ağa) 1208 1083
‘Ali Beyefendi (Enderûn-ı hümâyûn’da ‘Ali Efendi (İranî, Kethudâ Kâtibi) 672,
Kilar Kethudâlığı’ndan muhrec, 805
Piyâde Mukāta‘acılığı) 536 ‘Ali Efendi (İstanbul Mukāta‘acılığı)
‘Ali Beyefendi (Sultân Mehmed Câmi‘i 803, 1176
Kâtibi, Şehr-emâneti, Masraf-ı Şeh- ‘Ali Efendi (Kalyonlar Kitâbeti) 803
riyârî, Emânet-i Surre-i şerîfe, Silah- ‘Ali Efendi (Kara, Ders-i ‘âmm, Mûsı-
dâr Kitâbeti) 359, 803, 916, 1070 la-i Sahn ile Şâh-ı Hûbân Müderrisi,
‘Ali Beyefendi (Vezîr-zâde, Kefe Mukā- Kütahya Kazâsı) 230, 238
ta‘acılığı, Kalyonlar Kitâbeti, Araba- ‘Ali Efendi (Kayseriyyeli, Sadrıa‘zam
cı) 803, 1207 Kethudâsı Kâtibi, İstanbul Barut-hâ-
‘Ali Bey/Efendi (Has Oda’dan muhrec, nesi, Cizye Muhâsebesi, Şehr-emâ-
‘Ulûfeciyân-ı Yemîn Kâtibi, Bursa neti) 145, 165, 255, 275, 437, 802
Mukāta‘ası, Târîhcilik) 277, 673 ‘Ali Efendi (Kethudâ birâderi, Piyâde
‘Alibey-köy 513, 585 Mukābelesi) 1106
‘Ali Bey/Paşa (Kel Ahmed Paşa-zâde, ‘Ali Efendi (Kudüs Kadısı, Filibe Kadısı)
Kethudây-ı Bevvâbîn-i Şehriyârî 19
Vekâleti, Mîrahûr-ı Evvel, Vezîr, Ru- ‘Ali Efendi (Mehter-zâde, Dârussa‘âde
meli Vâlîsi, Kapudân-ı deryâ, Aydın Kâtibi) 729, 735
Vâlîsi, Anadolu Eyâleti, İç-il Sancağı, ‘Ali Efendi (Râgıb Paşa Vekîl-i harcı,
‘Alâ’iyye Sancağı) 215, 250, 262, Ağa, Kıbrıs Muhassılı, Matbah-ı
388, 411, 412, 415, 417, 495, 920, ‘âmire Emâneti, Kassâb-başılık)
921, 946, 1014, 1154, 1184 1096, 1158, 1175
‘Alibey Serâyı 513 ‘Ali Efendi (Sadrıa‘zam Hazîne Kâtibi,
DİZİN 1261

Gurebâ’-i Yesâr Kitâbeti, Târîhcilik-i Niğbolu Sancağı, Silistre Livâsı, Özi


Dîvân) 674, 1070 Eyâleti) 444, 653, 654, 789, 945
‘Ali Efendi (Seyyid, ‘Avnî Efendi Mühür- ‘Ali Paşa (Sarı Mustafa Paşa-zâde, Mîr-i
dârı, Târîhcilik) 1070, 1208, 1212 mîrân, el-Hâc, Sultân-önü Sancağı,
‘Ali Efendi (Seyyid, Enderûn-ı Seddü’l-bahr Muhâfızı, Karesi San-
hümâyûn’da müstahdem, Dârussa‘â- cağı, Resimo Sancağı) 64, 144, 340,
de Kitâbeti) 1087 675, 1060, 1143
‘Ali Efendi (Seyyid, Konya Kadısı, Belg- ‘Ali Paşa (Tunus Eyâleti, Mîr-i mîrân)
rad Kazâsı) 1131 143, 1144
‘Ali Efendi (Surre Emîni, Emânet-i Şa‘îr, ‘Ali Paşa (Vezîr, Aydın Vâlîsi, Adana
Duhân Gümrüğü Kâtibi, Cebeciler Eyâleti) 63
Kitâbeti) 1011, 1028, 1070 ‘Ali Paşa (Yeğen, Vezîr, Anadolu Eyâle-
‘Ali Efendi (Top-hâne Kâtibi, Sergi ti, Tırhala Sancağı, Trabzon Eyâleti,
Nezâreti) 1176 Aydın Sancağı) 108, 226, 340
‘Ali ez-Zilifkevî (Şeyh Mehmed Murâd ‘Ali Rızâ Efendi (‘Abdurrahîm Efen-
en-Nakşibendî Âsitânesi Şeyhi, Nak- di-zâde, Dâru’l-hadîs-i Süleymâniy-
şibendî) 899 ye Müderrisi, Yenişehr-i Fenâr Kazâ-
‘Ali Hân (Şeyh, İran hânlarından Kerîm sı) 1132
Hân’ın kardeşi) 89 ‘Ali Rızâ Efendi (Hulefâdan, Bursa
‘Ali Kethudâ (Karabağlı Vezîr Süleymân Mukāta‘ası, İstanbul Mukāta‘ası)
Paşa Kethudâsı, Sakızlı) 1127 803, 1012
‘Ali Merdân Hân (Bahtiyârî ‘aşîretin- ‘Ali Şâh (Târîhci ‘Ali Efendi yamağı)
den) 88, 89 1212
‘Ali Paşa (Bağdâd Vâlîsi Süleymân Paşa Altı-mermer 579
Kethudâsı Ağa, Bağdâd Eyâleti, Bas- altûn 41, 42, 163, 204, 205, 233, 321,
ra Eyâleti) 1077, 1109, 1129, 1144 325, 566, 572, 578, 677, 688, 694,
‘Ali Paşa (Bıyıklı, Silahdâr, Sadrıa‘zam) 729, 735, 740, 748, 752, 754, 755,
1042 757, 764, 777, 810, 991, 1005,
‘Ali Paşa (Cezâ’ir Dâ’îsi, Cezâ’ir-i Garb 1006, 1047, 1119, 1191; bıcak-
Eyâleti) 231, 236, 585, 902, 1144 lı ― 688; Fındıklı ― 688; Yaldız
‘Ali Paşa (el-Hâc, Vezîr, Kapudân-ı es- ― 688; ―-ı hâven 748; ―-ı Tolonî
bak, Habeş Eyâleti, Mekke-i mü- 749
kerreme Şeyhu’l-Haremliği, Cidde Altunburg [=Altenburg] 562
Sancağı, Adana Eyâleti) 1056, 1143, Amasiyye; Livâ’-i ― 65, 144, 623, 793,
1144 1081, 1110, 1143; ― Mutasarrıfı
‘Ali Paşa (Hekîm-başı-zâde, Sadrıa‘zam, 1082; ― Sancağı 290, 901; ― San-
Anadolu Eyâleti, Batum-Trabzon cağı Mutasarrıfı 290
Eyâleti, Mısır Vâlîsi) 142, 226, 235, Âmid 853; Eyâlet-i ― 855; Kazâ’-i ―
242, 243, 249, 257, 258, 263, 265, 19, 1154; ― Kadısı 78, 229, 238,
266, 309, 328, 330, 444, 579, 580, 795, 1058; ― Kazâsı 107, 229,
582, 607, 642, 660, 674, 678, 679, 238, 1058, 1111, 1132
680, 693, 694, 696, 697, 698, 709, Anabolu; Muhâfaza-i Kal‘a-i ― 498
759, 928, 1025 Anadolu 27, 384, 501, 639, 640, 664,
‘Ali Paşa (Kā’im-makām, Haleb Vâlî- 672, 684, 782, 1139, 1175, 1207;
si, Hanya Muhâfızı, Vidin Sancağı, Eyâlet-i ― 27, 674, 789, 957, 1071,
1262 MEHMED HÂKİM EFENDİ

1101, 1109, 1128, 1137, 1143, 406, 671, 692, 693, 800, 821, 929,
1154, 1176, 1184; Kadı‘askerlik-i 1010, 1027, 1066, 1077, 1105,
― 1131; mesned-i Sadâret-i ― 1114, 1115, 1138, 1149, 1185,
50; mesned-i Sadr-ı ― 384, 1153; 1187, 1205, 1210; leyle-i ― 699;
Muhâsebe-i ― 1106; nevâhî-i ― yevm-i ― 932, 1065
638; Pâye-dâr-ı ― 1215; Pâye-i ― ‘Ârif ‘Ali Efendi (Bolevî-zâde, Seyyid,
1086; Pâye-i Kadı‘askerlik-i ― 796; Selânik Kadısı) 913, 1085
Pâye-i Sadr-ı ― 893; Rumeli ve ‘Ârif Hüseyn Efendi (Kağıd-ı Bîrûn
―-kavakları 973; Sadâret-i ― 940, Emâneti) 803, 1012, 1176
1035; Sadr-ı ― 50, 133, 155, 414, ‘Ârif Mustafa Efendi (Kütâhî-zâde,
426, 605, 662, 940, 1080, 1090, Belgrad Kadısı, Bağdâd Kazâsı, Fili-
1117, 1153, 1229, 1230; Sadr-ı ―-ı be Kazâsı) 107, 1058
sâbık 662, 1034; ― Beylerbeyiliği ‘Ârif Süleymân Beyefendi (Tersâne
Pâyesi 518; ― Eyâleti 108, 226, Riyâset Vekâleti, Küçük Evkāf Hâce-
235, 340, 679, 701, 785, 855, 1014, liği, Piyâde Mukābeleciliği, Tezkire-i
1021, 1154; ― havâlîlerinde 1137; Sânî, Silahdâr Kâtibi, Tezkire-i Ev-
― Kadı‘askeri 50, 134, 269, 797; vel) 617, 934, 1106, 1139, 1173,
― Kadı‘askerliği 50, 133, 694, 796, 1175
1081, 1084; ― Kadı‘askerliği Pâye- Aristo 881; Sadr-ı ‘âlî-kadr-i ―-nazîr
si 337, 1111; ― Kalemi Ser-halîfesi 92; Sadr-ı kerîm-i ―-şîme 552;
899; ― Muhâsebeciliği 234, 275, Vezîr-i ―-nazîr 187, 203, 505,
802, 1069; ― Muhâsebesi 58, 145, 1031; Vezîr-i ―-tedbîr 17, 24,
672, 933, 1011; ― Pâyesi 133, 675, 411, 491, 580, 633; Vezîr-i a‘zam-ı
796, 1084, 1098, 1131; ― Vâlîsi ―-nazîr 644; ―-nazîr 15
31, 109, 226, 340, 579, 678, 696, Arnavud 661, 679, 763, 769, 818,
732, 805, 956, 1014, 1071, 1101, 1233; eşkıyây-ı ― 1136; ― Belgrad
1131, 1158, 1177 904, 950, 1156; ―ca 763; ― Kar-
‘Aneyze 619; Benî ― 546 yesi 1198; ―luğ 904; ―luk 805,
Ankara; Livâ’-i ― 65, 792, 1110, 1143; 1136, 1226
― Mutasarrıfı 1082; ― Sancağı Arpa/arpa; ber-vech-i ―lık 28, 29, 133,
676; ― Sancağı Mutasarrıfı 290 236, 342, 499, 519, 557, 558, 623,
‘Ankāy-ı Bahrî (Kalyonun ismi) 119 653, 788, 791, 796, 797, 853, 856,
Antakya 894 913, 1055, 1083, 1131, 1144, 1153;
Antalya 28 ― Emâneti 58, 145, 276, 672, 803,
‘Arab 41, 545, 641; kîn-i ― 545; kü- 1069; ―lığı 1083; ― Rûznâmcı-
remâ’-i ― 514; mazmûn-ı nâme-i sı-zâde 673
―î 1053; Şeyhu’l-― 597; ‘ulûm-ı Arslan Girây Hân (Kırım Hânı) 215,
―iyye 257; vürûd-ı nâme-i ―î 705, 706
1053; ― alayı 314; ― Câmi‘i 42, ‘Arzî Dede 1202
110; ―î-nâme-i übbehet-‘allâme ‘Arz Kapusu 1229
1053 ‘Arz Odası 139, 203, 204, 205, 248,
‘Arafât; Cebel-i ― 1085; vâsıl-ı ―-ı 252, 294, 295, 337, 383, 414, 442,
bekā 1098 757, 922
Ardanûc (Ahısha’ya yakın bir yer) 892 Âsaf; âdâb-ı ―î-tavr-ı haşmet-âyîn 120;
‘arefe 53, 69, 138, 161, 273, 308, 394, ‘atıyye-i behiyye-i ―î 619, 724,
DİZİN 1263

784; ‘atıyye-i cezîle-i ―î 657; ‘atıy- âdâb-ı ‘ubûdiyyet-i ―âne 980; ih-
ye-i vefîre-i ―âne 1152; Bâb-ı ― tirâm-ı ―î 588; intisâb-ı ―-vâye
âne-i destûrî 203; Bâb-ı ―î 205, 575; kudûm-ı meymenet-lüzûm-ı
248, 294, 296, 646, 660, 731, ―âne 247, 386; lâhika-i Bâb-ı ―î
1190; Bâb-ı Cedîd-i ―î 413; Bâb-ı 733; mazhar-ı nazar-ı tahsîn-i ―î
Cedîd-i hazret-i ―î 413; Bâb-ı 442; mehâmm-ı lâzime-i hıdmet-i
hazret-i ―î 241, 413, 489, 757; ‘ubûdiyyet-i ―î 412; Mehter-hâ-
Bâb-ı hazret-i Sadr-ı ―î 608; Bâb-ı ne-i ―î 811; menâsıb-ı hademe-i
Sadr-ı ―î 440, 524, 554, 587, Bâb-ı hazret-i ―î 56; müttekây-ı
772, 812, 1048; bâlây-ı elûke-i ―î sâye-bân-ı ―-ı kâm-kârî 120;
527; cenâb-ı mekârim-nisâb-ı ―î nezd-i ―î 135, 335; niyâz-nâme-i
1105, 1138, 1205; cenâb-ı mekâ- ―î 559; nuhustîn-i mâye-i teşrîf-i
rim-nisâb-ı hazret-i ―î 273, 394, ―î 490; Pâye-i ― 440; pîş-gâh-ı
671, 800, 929, 1010, 1066; cenâb-ı ―î 54, 141, 279; pîş-gâh-ı hazret-i
sa‘âdet-câlib-i hazret-i ―î 83; Dâ’i- ―î 438; pîş-i ―âne 245, 386;
re-i ―î 118, 989, 1183, 1228, pîş-i hazret-i ―î 380, 438; pîş-
1229; Dâ’ire-i ―î-şiyem 69, 161, râh-ı hazret-i ―î 192; Sadrıa‘zam-ı
308, 405, 821, 1027, 1076, 1114, ―-makām 420, 517, 704, 878,
1149, 1185, 1186, 1210; Dâ’ire-i fâ- 1087; Sadrıa‘zam-ı ―-nizâm 1225;
hıre-i ―î 380, 438, 1031; dâmâd-ı Sadrıa‘zam-ı ―-serîret 60, 147,
hazret-i ―î 807; dâmen-bûs-ı haz- 280; Sadru’s-sudûr-ı ―-makām 24;
ret-i ―î 69, 161, 308, 406, 633, Serây-ı ―î 51, 77, 104, 134, 139,
692, 821, 1027; dâmen-bûsî-i haz- 175, 250, 254, 335, 367, 382, 390,
ret-i ―î 1077, 1150, 1185, 1187; 416, 434, 618, 626, 656, 953, 1073;
dâmen-bûsî-i hazret-i Sadr-ı ―î Serây-ı Sadr-ı ―î 371; şâh-vâr-ı
1210; dâmen-bûsî-i tebrîk-i haz- vücûd-ı ―î 214; taraf-ı ―âne 48;
ret-i Sadr-ı ―î 383, 442; da‘vet-i taraf-ı ―î 283, 412; taraf-ı bâhi-
Sadr-ı ―-güzîn 432; devlet-âşiyâ- rü’ş-şeref-i hazret-i ―î 61, 148, 282;
ne-i Serây-ı ―î 54, 141, 280; dûş-ı taraf-ı hazret-i ―î 59, 146, 280; teş-
müfâharet-i hazret-i ―-ı kâm-kârî rîf-bahş-ı dûş-ı müfâharet-i hazret-i
390; gevher-i şâh-vâr-ı zât-ı ―î 91, ―-ı kâm-kârî 255, 335, 416, 619;
420, 518; gevher-i şâh-vâr-ı zât-ı Vezîr-i ―-zamîr 11; zât-ı ―î-şiyem
―î 1087; gevher-i şâh-vâr-ı zât-ı 489; zât-ı mekârim-simât-ı ―î 380;
―î 704, 878; hademe-i Bâb-ı ―î zât-ı vâlây-ı ―î-simât 53, 141, 279;
253, 337, 352, 383, 421, 438, 442, ziyâfet-i ―-güzîn 59, 146; ―-ı
655, 800, 936, 1074, 1209; hade- Cem-câh-ı mekârim-penâh 224;
me-i Bâb-ı hazret-i ―î 57, 139; ―-ı Cem-câh-ı sa‘âdet-iktinâh 270;
hademe-i Bâb-ı Sadr-ı ―î 657; ha- ―-ı hıtta-ı a‘tâf 47; ―-ı kerîmü’ş-şi-
deme-i Bâb-ı Serây-ı ―î 337, 383, yem 11; ―-ı Yektây-ı zemâne 119
441; hademe-i Serây-ı ―î 252; ‘Ases-başı 199, 248, 471; ― Ağa Ortası
hazret-i ―-ı kâm-kârî 51, 78, 104, 285
135, 175, 368; hazret-i ―î 53, 138, Ashâb/ashâb 22, 41, 42, 158, 201, 494,
1228; hediyye-i ‘âdiye-i ―î 283; 501, 706, 745, 911, 922, 1034;
huzûr-ı ―î 51, 262, 284, 292, 362, bânî-i ma‘bed-geh-i ― 44; ecille-i
1147; huzûr-ı Sadr-ı ―î 279; icrây-ı kibâr-ı ― 35; esmâ’-i ―-ı Bedr
1264 MEHMED HÂKİM EFENDİ

695; gürûh-ı mübârizîn-i ―-ı kirâm İsmâ‘îl-i Rûmî el-Kādirî ―si 1199;
1052; sikāt-ı ruvât-ı ―-ı siyer 1052; Şeyh Mehmed Murâd en-Nakşiben-
temâm-ı ―-ı Bedr 695; zimem-i dî kuddise sırruhû hazretlerinin ―si
―-ı Mâlikâne 713; ―-ı ağrâz 520; Şeyhi 899; taraf-ı ― 616; tefvîz-ı
―-ı basar-ı şuhûdî 456; ―-ı Bedr iltizâm-ı Gürmrük-i Duhân-ı ―
407, 695, 696; ―-ı büyût 228; ―-ı 783; ―-i ‘aliyye 54, 106, 169, 257,
dekâkîn 737; ―-ı düyûn 523, 918, 299, 301, 372, 374, 375, 411, 417,
996; ―-ı esâmî 1095; ―-ı Ha- 433, 441, 495, 529, 550, 553, 554,
remeyn 725; ―-ı hisse 784; ―-ı 558, 560, 575, 579, 584, 590, 608,
hukūk 495, 524, 536, 621, 885, 610, 620, 621, 632, 657, 659, 663,
886, 887, 1074; ―-ı ihtiyâr 568; 664, 680, 686, 690, 701, 702, 704,
―-ı iltizâm 500, 501, 502, 610, 710, 711, 717, 732, 735, 736, 778,
611, 908, 909; ―-ı Mâlikâne 713, 805, 813, 819, 861, 911, 919, 956,
808; ―-ı mekârim-i‘tiyâd 37, 344, 961, 994, 1008, 1026, 1041, 1054,
985; ―-ı nifâk 650; ―-ı sika 579; 1057, 1061, 1076, 1080, 1090,
―-ı tena‘‘um 571; ―-ı ‘uhde 713, 1119, 1121, 1122, 1207, 1208,
808, 907, 909, 910; ―-ı ‘uhde-i 1210, 1221; ―-i ‘aliyye Gümrüğü
Mâlikâne 783 Emîni 560; ―-i ‘aliyye-i İstanbul
‘Âsıme Sultân 392, 701, 783, 805, 956, 1220; ―-i Devlet-âşiyâne 309, 323,
1016 324, 326; ― Gümrüğü 262, 1030,
‘Âsî-hurmâ (Şâm hac yolunda bir yer) 1070, 1107, 1128; ― Gümrüğü
1121 Emâneti 17; ― Gümrüğü Emîni
Âsitâne/âsitâne 95, 165, 201, 233, 234, 718, 818, 918, 1087, 1100, 1128;
246, 261, 361, 395, 429, 438, 441, ―-i sa‘âdet 26, 43, 95, 128, 154,
498, 506, 529, 550, 579, 606, 610, 169, 170, 174, 189, 232, 241, 242,
631, 639, 640, 642, 643, 664, 668, 244, 256, 261, 263, 324, 325, 329,
680, 699, 713, 719, 728, 759, 805, 360, 368, 375, 397, 432, 445, 497,
806, 813, 815, 816, 818, 820, 859, 565, 578, 634, 677, 917, 965, 971,
922, 950, 957, 963, 971, 981, 994, 982, 1018, 1021, 1025, 1026, 1058,
1008, 1023, 1126, 1154, 1159, 1061, 1104, 1126, 1129, 1153,
1184, 1190, 1198, 1201, 1203, 1157, 1158, 1159, 1164, 1171,
1208, 1221, 1222; ‘âzim-i ―-i 1189, 1210; ―-i sa‘âdet-âşiyân 568;
huld-i berrîn 90; binâ’-i ―-i Kā- ―-i sa‘âdet-âşiyâne 324, 325; ―-i
dirî 1199; binâ’-i ―-i Mevleviyye-i sa‘âdet-redîf 168; ―-i sa‘âdet-‘un-
Galata 1202; câzibe-i şevk-ı ―-i vân 216, 538
‘aliyye 565; fukarâ[’-i] ― 381; asker 41, 42, 70, 71, 88, 89, 314, 320,
Gümrükcü-i ― 626; Gümrük-i 326, 533, 534, 562, 563, 565, 569,
― 255, 758; Gümrük-i ― Emî- 571, 572, 578, 599, 602, 603, 714,
ni 718; Gümrük-i ― Kâtibi 905; 794, 1168, 1226; a‘mâl-i ― 518;
Gümrük-i Duhân-ı ― 783; İsmâ Arnavud ―i 1233; Âzerbaycân ―i
‘îl-i Rûmî ―si 1178; İsmâ‘îl-i Rûmî 532; Canik ―i 1233; Cerde ―i
el-Kādirî ―si 1178, 1186; mersây-ı 598, 599, 602, 603; Grandebur ―i
―-i ‘aliyye 630; nefs-i ― 871; 711; hücûm-ı dilâverân-ı ― 602;
Saçlı Hüseyn Efendi ―si 1204; sâ- İç-il ―i 1226; mazbût-ı eyâdî-i ―
hib-i ― 615; savb-ı ― 719; Şeyh 602; Nemçe ―i 794; Özbek ―i
DİZİN 1265

533; Şâm ―i 598; Teke Alay-beyi 1071, 1087, 1130, 1140; ―leri
―i 1214; ―-i Tatar 716 136, 157, 336, 352, 357, 953, 1073;
âsümân 102, 122, 125, 366, 509, 729, ―lerini 421; ―leriyle 1152; ―-i
735, 1115, 1155, 1167, 1208, 1219; ‘âdiye 657; ―-i behiyye 51, 59,
âfitâb-ı ‘âlem-tâb-ı ―-ı sa‘âdet 177; 78, 105, 135, 175, 255, 335, 368,
berâber-i küngüre-i ― 115; ber- 391, 416, 428, 434, 528, 619, 722,
dâşte-i cânib-i ― 556; beyân-ı ir- 776, 1008, 1031, 1043, 1094, 1153,
tifâ‘-i ― 467, 508; cânib-i ― 367; 1196; ―-i behiyye-i Âsafî 619, 724,
dü-safha-i zerrîn-‘alem-i ― 490; 784; ―-i behiyye-i Cihân-bânî
gıbta-fermây-ı evreng-i fîrûze-reng-i 594; ―-i behiyye-i Hidîvâne 204;
― 575; Hilâl-i ― 117; resîde-i ―-i behiyye-i Husrevânî 721; ―-i
kös-i mukarnes-i ― 755; resîde-i behiyye-i mu‘tâde 1160; ―-i cezî-
küngüre-i ― 381; resîde-i küngü- le 139, 253, 337, 383, 442, 727,
re-i ―-ı zât-ı ebrâc 731; sehâb-ı 731, 778, 858, 872, 903, 925, 959,
― 127; tanîn-endâz-ı tâk-ı ― 754; 978, 996, 1003, 1062, 1076, 1080,
‘urûc-ı ― 1155; vâreste-i dergâh-ı 1100, 1116, 1174; ―-i cezîle-i
― 487; ―-ı cenâb-ı subh-ı huces- Âsafî 657; ―-i cezîle-i firâvân 553;
te-tulû‘-i ‘âlem-i iclâl 465; ―-sân ―-i cezîle-i Mülûkâne 781; ―-i
122 cezîle-i Şehriyârî 528; ―-i cülûs-ı
Aşağı Et-meydânı 396 hümâyûn 206, 208, 210, 496; ―-i
aşcı 354, 763, 854, 862; ez-―yân-ı hâs- cülûs-ı hümâyûn-ı ‘inâyet-nümûn
sa 853; Matbah-ı ‘âmire ―larından 207, 496; ―-i Husrevânî 608; ―-i
854; ―-başı Ağa 1229; ―lar kapu- hümâyûn 208, 209, 211, 363, 497,
su 754 526, 677, 803, 804, 825, 996, 1013,
‘aşîret 89; Bahtiyârî ―i 89; sâhib-i ― 1035, 1048, 1140, 1176, 1184; ―-i
549 hümâyûn-ı Cihân-dârî 726; ―-i
Aşkar Ovası 1146 kübrây-ı İlâhiyye 216, 218, 538;
Aşveket [=Schwechat] 563 ―-i mu‘tâde 1130; ―-i mübeccel
‘Âtıf Mehmed Efendi (Müderris, 432; ―-i Pâdişâhî 422; ―-i Sadr-ı
İmâm-ı Evvel-i Şehriyârî, Gemlik ‘âlî 206; ―-i vefîre 1174; ―-i
Kazâsı, Şâm Kadısı, Haremeyn Pâ- vefîre-i Âsafâne 1152; ―-i vefîre-i
yesi, İstanbul Kadısı) 797, 1081, hümâyûn 1090
1084, 1117 At-pâzârı 1037
‘atıyye 205, 363, 386, 421, 432, 637, Avlonya 278, 673, 788, 789, 793, 803,
673, 935, 1071, 1147, 1169; er- 934, 1012, 1038, 1070, 1107, 1139,
bâb-ı ―den 935, 1071; ihsân-ı 1156, 1176, 1208; Livâ’-i ― 1110;
―-i behiyye 490, 635; ihsân-ı ―-i ― Mukāta‘acısı 1070; ― Mukāta‘a-
hümâyûn 211, 421, 526, 803, 871, sı 59, 146; ― Sancağı 230, 235,
935, 1013, 1176, 1184; irsâl-i ―-i 236, 287, 557, 855, 857, 949, 1015,
hümâyûn 726; i‘tâ’-i ―-i hümâyûn 1060, 1142; ― Sancağı Mutasarrıfı
362; kesîru’l-―ti 345, 985; 236, 330
mansûb-ı ―ye 935, 1071; nevîd-i ‘Avnî Dede 1202
―-i İlâhiyye 1046; ni‘me’l-―tü ‘Avrat-pâzârı 396, 637, 902
1193; ―den 529; ―ler 91, 420, Aya-kapu/su 109, 226, 396, 516
518, 704, 731, 878, 935, 989, 996, a‘yân 87, 161, 308, 312, 406, 454, 504,
1266 MEHMED HÂKİM EFENDİ

538, 574, 576, 692, 1027, 1077, 126; ―-i kalb-i enverleri 475, 505;
1115, 1149, 1159, 1185, 1187, ―-i ilhâm 512; ―-i ilhâm-nümây-ı
1223; cümle-i ― 22; İznikmid ― Rabbânî 808; ―-veş 736
ından 375; Macâr ―ı 570; man- Ayraca 1233
zar-ı ―-ı hestî 1231; sahâ’if-i ek- Ayvanseray 219, 265, 895, 968
vân-ı ―-ı kâ’inât 7; Zilifke ―ından ‘Azab-kapusu 1123
1214; ―-ı ‘ayn 1050; ―-ı Devlet Âzâd Hân (Afgān) 70, 71, 87, 88, 89,
565, 1225; ―-ı Devlet-i ebediy- 532, 533, 534, 535, 1017
yü’n-nizâm 214; ―-ı hâcdan 154; A‘zâz 518, 654, 1154, 1157, 1165,
―-ı harfin 1050; ―-ı Mora 661; 1176; ― Mutasarrıfı 1143
―-ı ocağ-ı ma‘mûre 1055; ―-ı ri- Âzerbaycân 532, 533; ehâlî-i ― 533;
câl-i Devlet 69, 821, 1210; ―-ı ― askeri 532
vilâyet 213, 540, 943 ‘Azm-oğulları 648
Ayasofya 42, 326, 367; Kücük-― 515; ‘Azrâ’îl 580
Kücük-― mahalleleri 720; Sâni-
ye-i ―-i Kebîr Medresesi Müderrisi B
107; Sâniye-i ―-i Kebîr Müderri- Ba‘albek 894, 1008
si 1058; ― Câmi‘i 684, 968; ― Bâb/bâb; bâlây-ı ―-ı Kitâb-hâne-i Şeh-
Çârşûsu 327; ―-i Kebîr 528, 808, riyârî 151; bîrûn-ı ―-ı cedîd 757;
1217; ―-i Kebîr Şeyhi 52, 137, bîrûn-ı ―-ı hümâyûn 755; bîrûn-ı
272, 393, 422, 670, 720, 1085; ― ―-ı kudûm 459; hademe-i ― 362,
Mütevellîsi 220, 968; ― Şeyhi 352, 363, 1176, 1180; hademe-i ―-ı
473, 1230; ― Şeyhi Efendi 528; ― Âsafî 253, 337, 352, 383, 421, 438,
Şeyhliği 1085; ― Tevliyyeti 1022 442, 655, 800, 936, 1074, 1209; ha-
Ayazma; ―-kapusu 86, 1198; ― Serâyı deme-i ―-ı hazret-i Âsafî 57, 139;
988 hademe-i ―-ı hazret-i Sadr-ı ‘âlî
Aydın 340, 361, 763; Eyâlet-i ― 438, 859; hademe-i ―-ı Sadr-ı ‘âlî 53,
970, 1099, 1114, 1154, 1184; Li- 141, 144, 279, 801, 1013; hademe-i
vâ’-i ― 142, 789, 1110, 1143; ― ―-ı Sadr-ı Âsafî 657; hademe-i ―-ı
Eyâleti 301; ― Muhassılı 16; ― Sadrıa‘zamî 637, 804; hademe-i
Muhassıllığı 789, 946; ― Mutasar- ―-ı Serây-ı Âsafî 337, 383, 441;
rıfı 692; ― Sancağı 268, 340, 675, hâric-i ―-ı serâ 252, 441; Hazîne-i
684, 855, 946, 1130; ― Vâlîsi 63, ―-ı hümâyûn 755; hıdemât-ı ―-ı
1099, 1101, 1109, 1184 Devlet-i ‘aliyye 364; kurb-i ―-ı haz-
âyet 930, 1033; ―-i celîle 422, 799; ret-i Sadrıa‘zamî 856; lâhika-i ―-ı
―-i celîlesi 930; ―-i kerîme 214, Âsafî 733; menâsıb-ı hademe-i ―-ı
227, 420, 518, 704, 878, 1087; ―-i hazret-i Âsafî 56; nezd-i ―-ı med-
şerîf 684, 990, 1104, 1137, 1174; rese 1135; pîş-gâh-ı ―-ı hümâyûn
―ün min-âyât-ı mesâhifi’l-‘Osmânî 685, 702, 724; pîş-gâh-ı ―-ı Serây-ı
798, 930, 1064 ‘âlî 648, 661, 893, 938, 943; pîş-
âyîne 321, 468, 746, 750, 751, 754, gâh-ı ―-ı Serây-ı ‘âmire 888, 912,
755, 757, 758, 768, 771, 810, 1004, 918, 1052, 1059; pîş-gâh-ı ―-ı
1047, 1091; ‘aks-i ― 771; bâlây-ı Serây-ı Cedîd 974, 1009; pîş-gâh-ı
―sine 125; kıç ―sinin 118; ―-i ―-ı Serây-ı hümâyûn 629; ―-ı ‘âlî
‘âlem-nümâ 626; ―-i derûnundan 174; ―-ı Âsafâne-i destûrî 203; ―-ı
DİZİN 1267

Âsafî 205, 248, 294, 296, 646, 660, Gonçe-i ―-i lutf 772; Hâs-― 247;
731, 1190; ―-ı Cedîd-i Âsafî 413; Hâs-― Köşkü 812; Kara-ağac ―si
―-ı Cedîd-i hazret-i Âsafî 413; ―-ı 405, 588, 876; Kulle-―si 1204;
Cedîd-i Sadr-ı ‘âlî 412; ―-ı Def- Tersâne ―si 1190; Yeni-― 256,
terî 329; ―-ı hazret-i Âsafî 241, 365, 824; ―-i ‘acîbe 1006; ―-i
413, 489, 757; ―-ı hazret-i Sadr-ı hâs-ı husrevî-ihtisâs 877; ―-i lâ-
‘âlî 756; ―-ı hazret-i Sadr-ı Âsafî nazîr 748; ―-i mezkûre 321; ―-i
608; ―-ı hazret-i Sadrıa‘zamî 996, mersûme 157
1042; ―-ı hümâyûn 71, 190, 248, Bâğçe-kapusu 268, 326, 1168, 1224,
332, 352, 519, 681, 684, 711, 755, 1225; Câmi‘-i şerîf-i Vâlide Sultân
756, 799, 1005, 1047; ―-ı Kubbe-i der-― 1224; ― Vâlide Câmi‘-i
hümâyûn 857, 1079; ―-ı medrese şerîfi 1225
354; ―-ı menâre 1088; ―-ı sa‘âde Bağdâd 72, 88, 535, 547, 675, 749,
507; ―-ı Sadr-ı ‘âlî 262, 328, 804, 786, 880, 1145, 1227; cânib-i ―
858, 980, 1053, 1054, 1067, 1079, 1077; cânib-i ―-ı bihişt-âbâd 786;
1091, 1094, 1123, 1152, 1153, ehâlî-i ― 1144; Eyâlet-i ― 142,
1157, 1160, 1170, 1177; ―-ı Sadr-ı 790, 1076, 1077, 1109, 1144,
Âsafî 440, 524, 554, 587, 772, 812, 1145; hıtta-i ― 1145; hükûmet-i
1048; ―-ı Sadrıa‘zamî 380, 421, Eyâlet-i ― 1078; lâne-i hızâne-i
430, 438, 440, 480, 515, 524, 526, ―-ı bihişt-âbâd 786; sûk-ı ― 881;
550, 559, 587, 630, 633, 646, 656, Târîh-i ‘Abdülkādir-i ―î 1172;
662, 673, 677, 723, 735, 736, 762, Vâlî-i ― 70, 71, 786; ― Defterdârı
764, 778, 781, 784, 787, 810, 812, 136; ― Eyâleti 291, 1014; ―-ı bi-
819, 858, 903, 925, 959, 967, 976, hişt-âbâd 747, 807; ― Kadısı 795,
978, 980, 994, 995, 1033, 1055, 797; ― Kazâsı 107, 296, 1111,
1057, 1061, 1079, 1091, 1100, 1233; ― Kethudâsı-yı sâbık 289;
1108, 1116, 1126, 1130, 1159, ― Vâlîsi 87, 647, 948, 1076, 1077,
1161, 1180, 1210; ―-ı Sadr-ı ek- 1129, 1144
rem 1068; ―-ı Sadr-ı zî-şân 769; Bahâ’uddîn Kıftî (Mısır’da aksâ’-i
―-ı serâ 771; ―-ı serây 350; ―-ı Sa‘îd’de yine İsnâ’da Müftiyyü’s-seka-
Serây-ı ‘âmire 550, 1026, 1127, leyn) 896
1162, 1182; ―-ı Serây-ı Cedîd 198; Bahr-i Mâlih 896; hiyâc-ı emvâc-ı ―
―-kulle 1198 1021
Baba-dağı 341 Bahr-i Muhît 317, 320
Baba Kal‘ası 400 Bahr-i Nil 896
Bâbü’s-sa‘âde 198, 350, 426, 473, 507, Bahr-i Sefîd 129, 130, 232, 263, 264,
754, 1004; Ağa-i ― 557; dâhil-i 631, 655, 708, 1127, 1161; cânib-i
― 426; pîş-gâh-ı ― 465, 482; ― ― 25, 76, 338, 373, 609, 654, 656,
Ağalığı 557 800, 801, 860, 888, 936, 937, 1003,
bâc 572 1041, 1051, 1074, 1094, 1113,
Bacaksız Halîl (nâm habîs) 1157 1147, 1149, 1183, 1209, 1210;
bâğçe 47, 87, 157, 321, 474, 514, 573, Cezâ’ir-i ― 397; ehâlî-i ― 921;
574, 758, 771, 777, 810, 1141, havâlî-i ― 654; incimâd-ı ― 484;
1228, 1229; Ağa-―si 163, 240, taraf-ı ― 655
327, 1036; Fenâr-―si 559, 781; Bahr-i Siyâh 311, 973
1268 MEHMED HÂKİM EFENDİ

bahşiş 136, 157, 336, 760; ―-i Batum 1056; Eyâlet-i ― 142, 518, 789
hümâyûn 677 Bavyera Eyâleti 569; ― Kıralı 569
Bâkī Efendi (Vâlide-i Üsküdar Şeyhi, Bâyezîd (Sultân II. Bâyezîd) 158, 1088;
Şehzâde Meşîhati) 993 ‘asr-ı Sultân ― 1216; zelzele-i
baklava 1103, 1136, 1172 Sultân ― 1219
Balaban İskelesi (Üsküdar’da) 699 Bâyezîd (Sultân, Şehzâde, Sultân III.
Balat 265, 269, 366, 618, 681, 1174; Ahmed Hân’ın oğlu) 734
― Câmi‘i 265; ― Kapusu 258; ― Bayram Paşa 606
Mahkemesi 861 bâzende 757; ―gân 54, 60, 141, 147,
Balık-hâne 241, 371, 428, 429, 1203 279, 281, 749, 760, 1003, 1195
Balık-bâzârı 752 Beç 561, 562, 563, 565, 566, 571, 572;
Baltacılar 1217; ― Kethudâsı 26, 676; ― Kal‘ası 563, 565, 573; ― San-
― Kethudâsı Ağa 247 cağı 562
Balta-limânı 1123 Bedestân/bedestân 355, 688, 756, 906,
Bandırma 943 1119, 1217; Sandal ―ı 156, 758,
Baniluka 694 765, 906; ―-ı kebîr 758; ―î 758,
Barut-hâne 1217, 1218; Gelibolu ―si 764; ― Kethudâsı 758
145, 673, 934, 1012, 1070, 1107, Bedr; Ashâb-ı ― 407, 695; esmâ’-i As-
1139; Gelibolu ―si Nezâreti 277; hâb-ı ― 695; Gazve-i ―i’l-kübrâ
İstanbul ―si 59, 145, 277, 673, 848; temâm-ı Ashâb-ı ― 695; ―-i
934, 1012, 1070, 1107, 1175; İstan- Huneyn 517
bul ―si Nezâreti 277, 803; Selânik Behâriyye 380, 677, 1180, 1188, 1190
―si 145, 673, 934, 1012, 1070, Behcet Efendi (‘İzzet Paşa hânedânın-
1175; Selânik ―si Nezâreti Muta- dan, Rûznâmçe-i Evvel, Defterdâr-ı
sarrıfı 277; ―-i ‘âmire 925; ―-i Şıkk-ı Evvel) 145, 255, 266, 275,
İstanbul 1139, 1208 298, 785, 1011
Basmacılar Kâr-hânesi 101, 102 Behrâm Bey (Sergi Nezâreti, Kağıd-ı
Basra 142, 675, 1109; Eyâlet-i ― 1014; Bîrûn, Baş-mukāta‘a) 1070, 1139,
nevâhî-i ― 547; ― Eyâleti 291, 1207
790, 948, 1144 Behrâm Beyefendi (Mektûbî hulefâsın-
Başdarda-i hümâyûn 25, 76, 129, 263, dan, Avlonya ma‘a Eğriboz) 934
338, 373, 609, 655, 800, 889, 936, bekā; ârzû-keş-i tavâf-ı Ka‘be-i ― 605;
1041, 1074, 1094, 1113, 1149, âyîn-i mesned-i fetâvây-ı ― 54;
1161, 1183, 1209 ‘âzim-i câmi‘-i ― 720; ‘âzim-i cinân-ı
Baş-muhâsebe 58, 145, 359, 360, 501, 1032; ‘âzim-i dâr-ı ― 79, 914, 1024,
505, 643, 644, 668, 672, 687, 802, 1085, 1098, 1192, 1206; ‘âzim-i dâ-
863, 864, 875, 889, 909, 933, 1011, ru’l-― 1023; ‘âzim-i ders-hâne-i
1069, 1096, 1106, 1123, 1139, ― 1193 ‘âzim-i dîvân-hâne-i ―
1146, 1175, 1212; ―cilik 275, 159; ‘âzim-i dîvân-ı ― 995; ‘âzim-i
967; ―ci 275, 276, 298, 360, 612, diyâr-ı halvet-güzînân-ı ― 899;
657, 668, 672, 875, 944, 969; ―ci- ‘âzim-i fetvâ-hâne-i ― 1067; ‘âzim-i
yi sâbık 643, 1011; ―-i sâbık 643, fezây-ı Ka‘be-i ― 591; ‘âzim-i gül-
701; ― Kalemi 969; ― Kîsedârı şen-serây-ı ― 645, 1019, 1032,
338, 359, 360, 417; ― Kîsedârı-yı 1066, 1118, 1167; ‘âzim-i gül-
sâbık 497; ― Kîsedârlığı 668, 975 şen-serây-ı câmi‘-i ― 1085; ‘âzim-i
DİZİN 1269

gülşen-serây-ı dâr-ı ― 1078; ‘âzim-i ― Muhâfazası 133, 395, 994,


gülşen-serây-ı kalem-rev-i ― 424; 1082, 1096; ― Muhâfızı 31, 105,
‘âzim-i halvet-serây-ı ― 806; ‘âzim-i 133, 288, 653, 856, 1080, 1108;
harem-serây-ı dâr-ı ― 625; ‘âzim-i ― Muhâfızlığı 105; ― Vâlîsi 561,
mahkeme-i ― 1085; ‘âzim-i mah- 567, 621, 1074
keme-i dâr-ı ― 955; ‘âzim-i metâf-ı Bender 64, 105, 310, 323, 1171; Kal‘a-i
― 882; ‘âzim-i memleket-i ― 67; mübâreke-i ― 309, 324; Livâ’-i ―
‘âzimîn-i dâru’l-― 1125; ‘âzim-i 654, 793, 1110, 1142; ― Kal‘ası
râh-ı ― 1232; ‘âzim-i semâ‘-hâne-i 15, 105, 133, 325, 341, 901, 949;
― 1212; ‘âzim-i serây-ı ― 1067; ― Muhâfızı 105, 309, 558, 949,
dâr-ı ― 617, 906, 1149, 1160; gül- 1142; ― Muhâfazası 34, 64; ―
şen-serây-ı ― 215, 537, 539; hac- Sancağı 105, 288, 341, 793, 949,
le-i serây-ı ― 164; harem-serây-ı 1060, 1130, 1143
nüzhet-gâh-ı na‘îm-i ― 391; mih- Benhân 620; Benî ― 546; kabile-i ―
râb-ı câmi‘-i ― 587; sefâret-i ülke-i 545
― 1171; tâ’if-i Bekke-i ― 605; Benî ‘Adiyy bin en-Neccâr 171, 172
vâsıl-ı ‘Arafât-ı ― 1098; zâmi- Benî Harb 594
le-bend-i fetvâ-gâh-ı sâha-i ― 915; Benî Sahr 546, 595; kabile-i ― 545,
zâmile-bend-i füshat-serây-ı ‘âlem-i 619; ser-kerde-i şekāvet-pîşe-gân-ı
― 963; zâmile-bend-i na‘îm-i ― ― 599; ‘Urbân-ı ― 593, 599; ―
1085; ―-serây-ı ‘âlî 46 Şeyhi 598, 602; ― ‘Urbânı 595,
Bekke; tâ’if-i ―-i bekā 605; ―-i mu‘az- 600, 1194
zama 80 Benli Mustafa Paşa-zâde Beyefendi
Bektâş Efendi (Haleb Vâlîsi Dîvân (Mevkūfâtçılık Pâyesi) 79
Efendisi, Büyük Kal‘a Pâyesi, ‘Ulûfe- Benû ‘Avf (Kubâ’da) 1045
ciyân-ı Yemîn Kâtibi) 145, 159 Benu’l-Asfer 1155
Bektâşî 408, 758, 762, 964; boru-ı ― Berât/berât 201, 784, 808, 909, 910,
yân 762; dûdmân-ı ―yân 1038; 1016; bâ-―-ı ‘âlî 783; kayd-ı ―
kibâr-ı ―yye 615; silsile-i ―yân 713; tecdîdât-ı ―da 201; tecdîd-i
1124, 1215; Şeyh-i ― 763 ― 208, 494; leyle-i ―-ı mübâreke-
Bektâş Paşa (Mîr-i mîrân, Yanya Sanca- de 1101; ― Gicesi 387
ğı, Klis Sancağı) 29, 144, 288, 675, Berberiyyü’l-asl 683
793, 949 Bergos 568
Belbas 534; ― Ekrâdı 534 berk 1033, 1088; mâye-i ―-ı sâyî-i nâ-
Belgrad 561, 566, 567, 569, 860, 913, sıye-i ‘ubûdiyyet 125; ―-âver 758;
994, 1074, 1096, 1097; Arnavud ― ―-ı berrâk-ı subh-ı tâbdâr 465
904, 950; Kazâ’-i ― 797; Muhâ- berş 964, 965; ibtilây-ı ―-i rahîk 1000;
faza-i ― 1071, 1165; Muhâfız-ı ―-i rahîkī 964
― 994, 1164; Vâlî-i ― 621, 1074, Beşiktaş 159, 383, 852, 1036, 1067,
1171; ― Ağası 860; ― Defterdâ- 1198; ehâlî-i ― 816; ehâlî-i müs-
rı 562, 567; ― Eyâleti 621; ―-ı limîn-i ― 817; eyvân-ı beh-
dâru’l-cihâd 561; ― Kadısı 107, cet-mu‘tâd-ı ― 813; füshat-serây-ı
797, 1058; ― Kal‘ası 31, 621, 653, hümâyûn-ı ― 33, 132, 264, 389,
788, 793, 855; ― Kazâsı 585, 913, 813; Sâhil-hâne-i hümâyûn-ı ―
1112, 1131; ― Mevleviyyeti 1076; 266; Sâhil-serây-ı ― 33, 68, 114,
1270 MEHMED HÂKİM EFENDİ

131, 157, 159, 404, 813, 850, 853; Tefsîr-i ― 166, 798, 1008, 1064;
Sâhil-serây-ı ―-ı hümâyûn 34; Sâ- Tefsîr-i Kādî ― 929; Tefsîr-i Şerîf-i
hil-serây-ı hümâyûn-ı ― 59, 68, ― 392, 930, 1137; Tefsîr-i Şerîf-i
131, 132, 146, 160, 265, 307, 389, Kādî ― 1174
404, 814, 876; Sâhil-serây-ı übbe- Bihke Kal‘ası 976
het-pîrây-ı ― 850; Serây-ı ― 817; Bihne Şehri 312
Serây-ı devlet-fezây-ı ― 61, 148; Bilâd/bilâd; ―-ı bâride-i Rûm 1179;
Serây-ı hümâyûn-ı ― 60, 147, 157; ―-ı Erba‘a 351; ―-ı Ermen 879;
― Mahkemesi 817; ― Mevlevî-hâ- ―-ı İslâmiyye 647; ―-ı Mâhân
nesi Şeyhi 1212; ― Serâyı 816 932; ―-ı ma‘mûre-i İslâmiyye 630
Beşîr Ağa (Baş-musâhib, Dârussa‘âde Bîmâr-hâne/bîmâr-hâne 1155; Sultân
Ağası) 494, 754 Ahmed ―si 1036
Betro 313, 317 biniş 529, 548, 559; be-tarîk-ı ―-i
bey‘at; emr-i ―-ı ‘âmm 482; ibbân-ı ‘âdî 528, 924; ―-i ‘âdî 924; ―-i
― 482; merâsim-i ―-ı Pâdişâhâne hümâyûn 228, 552, 624, 980
465; merâsim-i ―-ı Şâhâne 482; Bîrûn/bîrûn 110, 121, 166, 244, 427,
―-ı cülûs-ı hümâyûn 465; ―-ker- 483, 488, 501, 508, 509, 525, 600,
den-i cümle-i ümem 463 614, 625, 642, 649, 695, 725, 743,
Beybars (mülûk-i Kāhire-i Mısrıyye’den, 754, 755, 756, 757, 759, 791, 806,
Fâtih-i Engürüs) 197 821, 958, 964, 989, 998, 1005,
Beyhân Sultân (Sultân III. Mustafa’nın 1047, 1048, 1136; Hazînedâr-ı ―î
kızı) 1194, 1196; târîh-i velâdet-i 210; Hazîne-i Enderûnî ve ―î 812;
― 1195 Kağıd-ı ― 59, 934, 1107, 1139,
Beykoz 157, 401, 1030 1176, 1207; Kağıd-ı ― Emâneti
Beylân Tevliyyeti 917 277, 803, 1012, 1070; Kağıd-ı ―
Beylerbeyi 68; Sâhil-serây-ı ― 68, 160 Emîni-yi İstanbul 673; ―-ı bâb-ı
Beyoğlu 758; Karşu-― 373 cedîd 757; ―-ı Bâb-ı hümâyûn
Beyşehri 636; ― Sancağı 144 755; ―-ı bâb-ı kudûm 459; ―-ı
Beyrût 62, 143, 330, 499, 792, 894, câmi‘-i şerîf 991; ―-ı cüdrân 1221;
946, 1131; ― Eyâleti 1014 ―-ı harem-i şerîf 991; ―-ı hisâr
Beyt/beyt; ‘âzim-i ―ullâhi’l-harâm 23, 585; ―-ı kal‘a 712; ―-ı memâlik
600, 601; ‘âzim-i hacc-ı ―ullâ- 487; ―-ı serâ 771; ―-ı sûr-ı İstan-
hi’l-harâm 1121; dâhil-i ―ullâ- bul 101; ― Kağıd Emâneti 146
hi’l-harâm 597; edây-ı ferîza-i hacc-ı Boğaz/boğaz 41, 156, 400, 602, 604,
―ullâhi’l-harâm 591; esâs-ı ― 666, 763, 1226, 1233; Cendere ―ı
976, 1158; taraf-ı ―ü’l-mâl-i mîrîye 791; Cüdeyde ―ı 594, 600; Kara-
783; tavâf-ı ―-i Hudâ 81; tavâf-ı ― deniz ―ı 42
ullâhi’l-harâm 169; zâmile-bend-i Boğaz-hisâr/kesen 519; ― Kal‘ası 824,
tavâf-ı ―ullâhi’l-harâm 169; ―-i 1165
mükerrem 616; ―-i Nâbiga 172; boğça 83, 84, 85, 204, 1141; ―-i
―-i şerîf 591; ―ü’l-mâl-i Müslimîn Mülûkâne 810; ―-i Şâhâne 84
911, 1103 Boğdan 341, 571, 690, 706; Eyâlet-i
Beyzâvî; ders-i ― 1104; ders-i Tef- ― 233; nevâhî-i ― 706; ― Dîvân
sîr-i Şerîf-i ― 1198; feth-i ders-i Efendiliği 233; ― Voyvodalığı 52,
― 1008; Hâşiye-i Kādî ― 163; 690, 950, 1026; ― Voyvodası 52,
DİZİN 1271

233, 370, 690, 701, 763, 1026 1107, 1132, 1139, 1149, 1151,
Bolu; ― Kazâsı 853; ― Sancağı 951 1176, 1208, 1209, 1219; Kazâ’-i ―
Bosna 16, 20, 562, 627, 694, 913, 956, 1082; ― Kadısı 18, 796, 1132; ―
1014, 1025; ehâlî-i ― 977; Eyâ- Kazâsı 134, 271, 853, 1057, 1131;
let-i ― 20, 29, 61, 141, 288, 789, ― Mevleviyyeti 687; ― Mukāta‘a-
956, 1025, 1109, 1142; Eyâlet-i ― cılığı 803; ― Mukāta‘ası 59, 146,
ma‘a-Hersek Sancağı 16; Eyâlet-i 277, 673, 934, 1012, 1070; ― San-
― Mevleviyyeti 1076; Vâlî-i ― 20, cağı 1084
977, 1025; ― Eyâleti 16, 288, 674, buyuruldu 409, 410, 600, 714
791, 977, 1022, 1025, 1207; ― Ka- Bürde; sâhib-i kasîde-i mübâreke-i ―
dısı 107, 585; ― Kazâsı 297, 1112; 1171; Tahmîs-i ―-i şerîfe 55; tak-
― Mevleviyyeti 994; ― Vâlîsi 15, bîl-i taraf-ı ―-i münîfe-i hazret-i
390, 855, 977, 1025, 1141 Rasûl-i ekrem 1171; telsîm-i ―-i
Bostân İskelesi 199 enver 798, 928, 1002, 1064, 1197;
Bozca-ada 174, 689, 886, 911, 912, ziyâret-i ―-i şerîfe-i hazret-i Rasûl-i
947, 967, 970, 1040, 1104; Cezîre-i ekrem 1171; ―-i münîfe 1172;
― 884 ―-i münîfe-i hazret-i Rasûl-i ekrem
Bozok 702, 973, 1179; ―lu 879; ― 927, 1001; ―-i münîfe-i hazret-i
Mütesellimi 902; ― Sancağı Muta- Seyyidü’l-enâm 1103; ―-i münîf-i
sarrıfı 684 Nebevî 304; ―-i müteberrike-i şerî-
Bölük/bölük 596, 763, 766, 782; Ka- fe 1172
pucular ―-başılığı 1023; ser-― Bürke Kal‘ası 89
1047; ―ât-ı Erba‘a 57, 198, 352, Büyük Oda 151
426, 994; ―ât-ı Erba‘a ağaları 199, Büyük-çekmece 1217
244, 350, 471; ―ât-ı Erba‘a kâtible-
ri 199; ―ât-ı Erba‘a ocakları 245; C
―ât Kâtibi 1176; ―-başı 603, câdde; hırâmân-ı ―-i iclâl 403; şe-
861, 862, 1147; ―-başı ağalar 203; ref-mesîr-i ―-i ‘ömr 171; tarik-ı
―-başılık 1157 ― 355; ―-i edeb 1029; ―-i hi-
Bucaş-oğlu (Bandırma’da tavâ’if-i eşkıyâ- dâyet-iktinâhî 453; ―-i ihtimâma
dan) 943 642; ―-i inkıyâdında 892; ―-i
Budin 566, 567; ― Kal‘ası 566 isâbet 430; ―-i istikbâl-i ‘ubûdiy-
Buhârâ; ‘ulemâ’-i ― 694 yetde 413; ―-i itâ‘atdan 629, 649;
Buhârî; berây-ı du‘ây-ı hatm-i Sahî- ―-i i‘tidâl 1165; ―-i lutf 148; ―-i
hu’l-― 96; hatm-i ―-i şerîf 100, meslûkelerinden 485; ―-i necât-ı
162; Kitâb-ı Sahîhu’l-― 96; Kitâbu meslûke 487; ―-i rıfk 706; ―-i
Sahîhi’l-― 98; Ma‘bed-i şerîf-i rızâdan 647; ―-i sedâda 687; ―-i
Emîr ―î 47; Müderris-i Sahîh-i ― selâmet 664; ―-i sıdk 783; ―-i
1043; Sahîh-i ― 597, 601; Sahî- şerî‘at 782; ―-i ta‘zîm-i hazret-i
hu’l-― 96; tedrîs-i ― 1043; ―-i Rasûl-i ‘Adnânî 422; ―-i zâbıtadan
şerîf 97; ―-i şerîf Şerhi 162 647
Bulgār 766, 769; ―-peçeler 769 Ca‘fer Bey (Kızıl-hisârlı-zâde, Mîrî fir-
Bursa 165, 239, 270, 298, 305, 369, kate kapudanlarından) 231, 232,
557, 612, 657, 676, 719, 859, 1008, 233, 1147, 1213, 1215
1037, 1071, 1073, 1076, 1081, Cağaloğlu Serâyı 1101, 1153
1272 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Câlînûs 583; ―-ı zemân 492 ―-i şerîf 988; nezâret-i binâ’-i ―-i
Câmi‘/câmi‘ 42, 397, 567, 640, 1201, şerîf 560, 1022; nezd-i Sultân Bâ-
1204, 1218; Ağa ―i İmâmı 220; yezîd ―i 1075; Nûr-ı ‘Osmânî ile
âlât-ı esâs-ı ―-i şerîf 961; ‘Ali Paşa müsemmâ ―-i şerîf 348; revzen-i
―i 1100; ‘Arab ―i 42, 110; Aşa- ―-i şerîf 1134; Sultân Ahmed ―i
ğı Gül ―i 42; Ayasofya ―i 684, 328, 510, 515, 720; Sultân Ahmed
968; ‘âzim-i ―-i bekā 720 ‘âzim-i ―i ‘imâretine 720; Sultân Ahmed
gülşen-serây-ı ―-i bekā 1085; Bâğ- ―-i şerîfi 91, 420, 530, 878, 1086,
çe-kapusu Vâlide ―-i şerîfi 1225; 1225; Sultân Ahmed ―i Şeyhi 422;
bâha-i ―-i münîfe 46; Balat ―i Sultân Ahmed ―i Şeyhliği 1085;
265; berây-ı binâ’-i ―-i Üç-şerefe- Sultân Ahmed Hân ‘aleyhi’r-rah-
li 1133; berây-ı itmâm-ı ―-i şerîf metü ve’l-gufrân hazretlerinin ―-i
992; berây-ı itmâm-ı ―-i şerîf-i haz- şerîfi 1211; Sultân Ahmed Hân
ret-i Sultân Mustafa Hân 962; bev- ‘aleyhi’r-rahmetü ve’r-rıdvân ―-i
vâb-ı ―-i şerîf 49; binâ’-i ― 661; şerîfi 422, 704, 1039, 1173; Sultân
binâ’-i ―-i Kurşunlu Mahzen 41; Ahmed Hân ‘aleyhi’r-rahmetü
binâ’-i ―-i şerîf 923; bîrûn-ı ―-i ve’r-rıdvân hazretleri ―-i şerîfi 69;
şerîf 991; Bostancı ―i 327; Cihân- Sultân Ahmed Hân ‘aleyhi’r-rahme-
gîr ―i 1034, 1088; Çorlulu ―-i tü ve’r-rıdvân hazretlerinin ―-i şerî-
şerîfi 1115; derûn-ı ― 422, 682, fi 161, 308, 406, 693, 821, 1028,
1088; derûn-ı ―-i şerîf 682, 990, 1077, 1115, 1150, 1186, 1187;
991, 1088; devr-hânî-i ―-i şerîf 49; Sultân Ahmed Hân ―i 638; Sultân
Dırağman ―i 265; Dizdâriyye ―i Ahmed Hân ―-i şerîfi 53, 214,
274; Dülbendci ―-i şerîfi 1204; 273, 358, 517, 1120, 1224; Sultân
Ebu’l-feth Sultân Mehmed Hân-ı Ahmed Hân tâbe serâhu ―-i şerîfi
Gāzî ‘aleyhi’r-rahmetü ve’l-gufrân 138; Sultân Ahmed Hân tâbe serâhu
hazretleri ―-i şerîfi 924; Eski hazretleri ―-i şerîfi 394, 671, 800,
― 983; Eyyûb ―i Meşîhati 993; 929, 1010, 1066, 1105, 1138, 1205;
Eyyûb ―i Şeyhi 993; Fethiyye ―i Sultân Bâyezîd ―i 1220; Sultân Bâ-
1094; Fındıklı ―i 174; hademe-i yezîd Hân ―-i şerîfi 1088; Sultân
― 363; hademe-i ―-i şerîf 356, Bâyezid-i Velî ―-i şerîfi Şeyhi 719;
528, 1134; hıdmet-i binâ’-i ―-i Sultân ―i 1033; Sultân Mehmed
şerîfde 989; hıtâm-ı ―-i şerîf 923; ―i 1102; Sultân Mehmed ―i Kâtibi
İbrâhîm Paşa ―i 1107; İmâm-ı ―-i 359; Sultân Mehmed ―-i şerîfi 163;
kāb-ı kavseyn 46; itmâm-ı binâ’-i Sultân Mehmed Hân-ı Gāzî ―-i şe-
―-i şerîf 923; Kapudan Paşa ―i rifi 99; Süleymâniyye ―i 531, 532,
396; kubbe-i ―-i şerîf 1134; Kur- 634; Şehzâde ―i 396, 435; Şeyh-i
şunlu Mahzen ―i 42, 361; Kurşun- ―-i Nûr-ı ‘Osmânî 1067; Şeyh-i
lu Mahzen ―-i şerîfi 43; La‘lî ―i ―-i şerîf 989; ta‘mîr-i ―-i Kurşun-
983; mahall-i binâ’-i ―-i şerîf 961; lu Mahzen 35; târîh-i hitâm-ı ―-i
Mahmûd-paşa ―i 355, 921; Mah- şerîf 992; tefâsîl-i hey’et-i ―-i şerîf
mûd-paşa ―-i şerîfi 329; mecmû‘-i 989; Tophâne ―i 1201; Üç-şerefeli
kanâdîl-i ―-i şerîf 992; Mehmed ―-i şerîf 817; 1123, 1146; Üç-şere-
Paşa ―i 720; mihrâb-ı ―-i bekā feli demekle ma‘rûf ―-i şerîf 1133;
587; Mihrişâh ismiyle müsemmâ Vâlide ―i 1033; Vâlide ―i şerîfi
DİZİN 1273

392; Vâlide ―i Şeyhliği 993; Vâ- pusu 1224; ―-i şerîf Mütevellîsi
lide Sultân ―i 474; Vâlide Sultân 423; ―-i Ümeyye 894; ―u’l-ezher
―i türbesi 474; Yeni ― 392; Yeni ‘ulemâsı 788; ―u’l-Kur’ân 293
―-i şerîf 427; Yeni ― türbe-i şerî- cânbâzân 772; ―-ı bedî‘u’t-tavr 60,
fi 1168; Yeni ― Mütevellîsi 417; 148, 282; ―-ı perende tavr-ı
Zeyrek ―i 811; zîr-i ―-i şerîf 991; hoş-handî 415
―-i cedîd 510, 1204; ―-i cedîd-i Câsâr 563, 564, 565, 566; ―-ı mesfûr
müteberrike 422; ―-i Cedîd-i Üs- 644; ― Serâyı 564
küdar 1085; ―-i de‘â’im-i erkân-ı Câsâriçe 564, 565, 566
şühûd 983; ―-i Ebi’l-feth Sultân câsûs 71, 87, 88, 794
Mehmed Hân-ı Gāzî 96; ―-i Ebi’l- Cebeci 352, 863; Dergâh-ı ‘âlî ―-başı-
feth Sultân Mehmed Hân 1217; lığı 278; Dergâh-ı ‘âlî ―leri 209;
―-i Ebû’l-feth Sultân Mehmed Hân Kâtib-i ―yân 1139, 1233; Kitâbet-i
ve Sultân Bâyezîd Hân 158; ―-i ―yân 517; Ocağ-ı ―yân-ı Dergâh-ı
hümâyûn 349, 350, 1133, 1135; ‘âlî 285; ―-başı 86, 146, 199, 248,
―-i hümâyûn-ı meymenet-meşhûn 297, 350, 366, 471, 617, 621, 634,
1022; ―-i hümâyûn Şeyhi Efendi 674, 776, 819, 861, 862, 864, 870,
351; ―-i kebîr 896; ―-i Kurşunlu 871, 889, 960, 967, 1013, 1036,
Mahzen 41; ―-i Murâdiyye 716; 1099, 1208; ―-başılık 57, 297,
―-i lâ-nazîr 1135; ―-i mecmû‘-i 618, 863, 935, 960, 1013, 1036,
hayr 992; ―-i Mihrimâh ve Eyyûb-i 1070, 1107; ― Kolluğu 1036; ―ler
Ensârî ve Bâyezîd ve ‘Atîk ‘Ali Paşa 1207; ―ler Kâtibi 613, 864, 1036;
ve Molla Gürânî 1217; ―-i mu‘al- ―ler Kitâbeti 58, 145, 276, 277,
lâ-dergâh 911; ―-i mübâreke 349; 673, 803, 934, 1000, 1001, 1012,
―-i münîf 1133; ―-i Nûr-ı ‘Os- 1036, 1070, 1107, 1175; ―-yân
mânî 376, 422, 923; ―-i ra‘nâ 992; Baş-çavuş’u 1029; ―yân-ı Dergâh-ı
―-i Sultân Ahmed Hân 1120; ―-i ‘âlî 285
Sultân Ebi’l-fethi 1217; ―-i Sultân-ı Cebe-hâne 247, 350, 755, 757, 862,
Mahmûdü’l-hısâl 44; ―-i şerîf 36, 863, 870, 925, 927, 960, 1048,
43, 44, 45, 46, 48, 49, 179, 228, 1091, 1141, 1195; derûn-ı ― 864,
292, 349, 351, 352, 355, 362, 400, 927; derûn-ı ―-i ‘âmire 864, 890;
474, 560, 579, 628, 636, 695, 698, hademe-i ― 776; ihtimâm-ı ―-i
756, 894, 896, 922, 955, 961, 983, ‘âmire 864; mevzû‘-i Hazîne-i ―-i
989, 990, 1078, 1133, 1134, 1204, hümâyûn 864; mühimmât-ı ―-i
1225; ―-i şerîf-i bereket-redîf 43; ‘âmire 864; ―-i ‘âmire 889, 926,
―-i şerîf-i cedîd 1204; ―-i şerîf-i 1227; ―-i Enderûn 754; ― Ocağı
harem-redîf-i lâmi‘u’n-nûr 98; ―-i 297
şerîf-i hazret-i Hâlid-i Ensârî 682; Celâleddîn; Âsitân-ı hazret-i ― 1202;
―-i şerîf-i hazret-i Şehriyârî 1034; ―-i Rûmî 746
―-i şerîf-i Ka‘be-redîf-i Hâlidî 582; Celâl Efendi/Celâleddîn (Mevlânâ-zâ-
―-i şerîf-i lâmi‘u’ş-şerîf-i Husrevânî de, Seyyid) 90
961; ―-i şerîf-i Nûr-ı ‘Osmânî 343, Cem; Âsaf-ı ―-câh-ı mekârim-penâh
353, 362; ―-i şerîf Nâzırı 352; 224; Âsaf-ı ―-câh-ı sa‘âdet-iktinâh
―-i şer‘-i şerîf 36, 344, 984; ―-i 270; Hidîv-i ―-câh-ı sipihr-iktidâr
şerîf-i Vâlide Sultân der-Bâğçe-ka- 850; Pâdişâh-ı ―-câh 634, 637;
1274 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Pâdişâh-ı ―-haşem 467; Sultân-ı Eyâleti 902; ― Vâlîsi 231


―-câh 682; ―-câh-ı Hidîv-i ekrem cibâyet 49, 504, 659, 661, 718; cihet-i
937; ―-hadem 209 ―-i cizye-i Mısır 658; ―-i cizye-i
Cendere Boğazı 791 Mısrıyye 718; ―-i emvâl-i cizye-i
Cengîz; fetret-i ― 932; hânedân-ı ― Mısrıyye 658; ―-i Mısır 785
405; rüsûm-ı dîrîne-i ―iyye 705 Cibrîl; cenâb-ı ― 460
Cerde 503, 519, 522, 545, 546, 593, Cidde 616, 627, 954, 1144, 1192; Eyâ-
594, 597, 598, 599, 601, 602, 603, let-i ― 535, 954, 1055; Eyâlet-i
622, 650, 782, 927, 972; hıdmet-i ―-i ma‘mûre 592, 1192; Livâ’-i
― 598, 792; umûr-ı ― 598; ― ―-i ma‘mûre 611; Vâlî-i ―-i sâbık
Başbuğluğu 62, 108, 545, 674, 789, 625; ― Eyâleti 617, 1133; ―-i
898, 926, 927, 970, 1059, 1143; ― ma‘mûre 591, 616, 617, 628; ―-i
Başbuğu 545, 855, 902, 1143 ma‘mûre Eyâleti 591; ―-i ma‘mû-
Cerrâh; ―ân-ı Hâssa 981; ―-başı 919; re Sancağı 18, 790; ―-i ma‘mûre
―-başılık 980, 981 Vâlîsi 1192; ― mansıbı 591; ―
Cerrâhî; nisbet-i ― 807 Sancağı 103, 231, 236, 1056, 1143,
Cerrâh-paşa 94 1144; ― Vâlîsi 256, 615; ― Vilâ-
cevâmi‘ 49, 216, 227, 274, 482, 616, yeti 616
735, 1008, 1216, 1217, 1219; binâ’-i cihâd 178, 470, 625; âlât-ı ― 957;
― 45; ekser-i ― 740; hıtâbet-i ― Belgrad-ı dâru’l-― 561; ber-efrâş-
504; meşâyih-i ―-i selâtîn 192, te-i ser-mesned-i ― 178; seyf-i ―
420, 470, 518, 528, 704, 878, 1087, 471; tavâ’if-i erbâb-ı ―-ı askeriyyeye
1136, 1218, 1225; meşâyih-i ―-i 435
selâtîn-i kürsî-nişîn 1172; meşâyih-i cihân; âfitâb-ı ― 181; alay-ı ―-ârâ
kürsî-nişîn-i ―-i selâtîn 137, 272, 518, 692, 1039; alay-ı ―-ârây 91,
393, 670; ser-efrâz-ı silsile-i meşâ- 161, 308, 406, 420, 704, 821; alay-ı
yih-i ―-i selâtîn 719; selâtîn ―i vâlây-ı ―-ârâ 878, 1115; ‘âlem-
kâtibleri 811; silsile-i meşâyih-i ―-i efrûz-ı ―-ı saltanat 179; celâlet-i
selâtîn 1085; vu‘‘âz-ı ―-i selâtîn saltanat-ı ―-sitânî 539, dâdâr-ı ―
1067; vu‘‘âz-ı ―-i vüzerâ 1218; 917; dâmen-bûs-ı hazret-i Sultân-ı
zevâyây-ı ― 753; ―-i envâr-levâ- ― 394; dâmen-bûs-ı Sultân-ı
mi‘in 212; ―-i selâtîn 52, 504, ― 138, 273; Hidîv-i ―iyân 929;
808; ―-i şerîfe 227 ma‘delet-bahş-ı ― 44; mefhar-ı
Cevher Ağa (Musâhib-i hazret-i Şeh- selâtîn-i ― 465; mefhûm-ı ―-id-
riyârî) 1116 râk-ı hazret-i Şehriyârî 493; mesâ-
Cevher Paşa (Tîmûr Paşa karındaşı, mi‘-i ― 1195; Pâdişâhân-ı ― 459;
Akseray Sancağı, Amasiyye Sancağı, selâtîn-i ― 116, 456, 749, 774;
Kayseriyye Sancağı, Çorum Sanca- Sultân-ı ―-ı iktidâr 354; Sultân-ı
ğı, Şehrizor Eyâleti) 144, 290, 950, dü-― 460; sünûh-ı mülhem-i Şâh-ı
1081, 1082, 1110, 1144 ― 126; Şâh-ı ― 132; Şehen-şâh-ı
Cezâ’ir/Cezâyir 979; cânib-i Dâ‘î-i ― ― 130, 140, 354, 733, 877, 1120,
1042; Eyâlet-i ―-i Garb 143, 1144; 1200; Şehriyâr-ı ―-iktidâr 68, 160,
― Dâ‘îsi 236, 979, 1042; ―-i 307; Şehriyâr-ı ―-sitân-ı ekrem 876
Bahr-i Sefîd 397; ―-i Garb Bey- Cihân-bânî; ‘atıyye-i behiyye-i ― 594;
lerbeyiliği 231, 236, 585; ―-i Garb ‘azamet-i Hilâfet-i ― 539; cülûs-ı
DİZİN 1275

hümâyûn-ı meymenet-me’nûs-ı hazret-i ―î 738; firâvân-ı ―î 1001;


hazret-i ― 590; deydene-i müs- haslet-i pesendîde-i ―î 27; hatt-ı
tahsene-i havâkīn-i ― 1120; emr-i şerîf-i ‘inâyet-redîf-i ―î 425; him-
şerîf-i ma‘delet-redîf-i ― 939; fer- met-i Mülûkâne-i ―î 435; huzûr-ı
mân-ı hazret-i ― 115; fermân-ı sa- bâhiru’n-nûr-ı hazret-i ―î 430;
bâ-mesîr-i Şehriyâr-ı ― 112; hatt-ı huzûr-ı ―î 247; ıttılâ‘-ı hümâyûn-ı
hümâyûn-ı şevket-makrûn-ı ― ―î 939; İmâm-ı Sânî-i hazret-i ―î
717; hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf-i ― 797; ‘inâyet-i hazret-i ―î 857; irâ-
587, 719, 1095, 1108; hatt-ı şerîf-i de-i hümâyûn-ı hazret-i ―î 523;
ma‘delet-redîf-i ― 885; hatt-ı şerîf-i irâde-i mahz-ı şeref-i ―î 422; izn-i
şevket-redîf-i ― 729, 909; havâkīn-i hümâyûn-ı ―î 1230; karîha-i haz-
kirâm-ı ― 511, 580; hazret-i Şeh- ret-i ―î 372; karîha-i hümâyûn-ı
riyâr-ı ―-ı ekrem 97; hıtta-i ― ―î 242, 407; karîha-i hümâyûn-ı
183; hutût-ı şerîfe-i hazret-i ― 787; hazret-i ―î 332, 365; karîha-i sa-
‘inâyet-i bî-gāye-i ― 608; irâde-i bîha-i hazret-i ―î 777, 927, 967,
‘aliyye-i ― 804; is‘âf-ı hümâyûn-ı 975, 999, 1000, 1078, 1090, 1096,
― 1054; kā‘ide-i müstahsene-i 1135, 1193, 1215; karîha-i sarî-
mülûk-ı ― 731; makarr-ı Hilâfet-i ha-i hazret-i ―î 379; karîha-i sarî-
― 227; makarr-ı ibcâl-i havâkīn-i ha-i hümâyûn-ı hazret-i ―î 430;
kirâm-ı ― 1220-1221; makrûn-ı Kethudâ’-i Bevvâbîn-i hazret-i ―î
fermûde-i hazret-i ― 111; nâme-i 976; kudûm-ı meymenet-lüzûm-ı
hümâyûn-ı ― 575; revnak-efzây-ı hazret-i ―î 282; mahz-ı irâde-i
serîr-i ― 577; serîr-i saltanat-ı ― ―î 500; mahz-ı irâde-i hazret-i ―î
216, 538; serîr-i saltanat-masîr-i ― 815; mahz-ı karîha-i sabîha-i haz-
216, 218, 538; şâyân-ı ‘avâtıf-ı ― ret-i ―î 557; makbûl-i hazret-i ―î
1215; Şehen-şâh-ı ― 33; Şehriyâr-ı 1147; makbûl-i nazar-ı ‘inâyet-eser-i
― 388; tenbîhât-ı ekîde-i ― 717 hazret-i ―î 531; ma‘lûm-ı hazret-i
Cihân-dâr; ‘âdet-i mekârim-i ―î 51, ―î 966, 1013, 1059, 1112, 1127,
78, 104, 135, 175, 254, 335, 367, 1162; ma‘lûm-ı ‘ilm-i hazret-i ―î
390, 416, 434, 619; ‘âdet-i seniyye-i 886; ma‘lûm-ı ‘ilm-i kâ’inât-pîrây-ı
―î 1116; ‘âdet-i seniyye-i hazret-i hazret-i ―î 1054; ma‘lûm-ı kâ’inât-
―î 903, 925, 959, 978, 995, 1061, pîrây-ı hazret-i ―î 1151; manzûr-ı
1099; ‘afv-ı ―î 52; ‘afv-ı hazret-i hümâyûn-ı hazret-i ―î 283; mat-
―î 137; ‘atâyây-ı behiyye-i ―î lûb-ı ―î 1227; matlûb-ı hazret-i
608; ‘atıyye-i hümâyûn-ı ―î 726; ―î 1233; matlûb-ı hümâyûn-ı ―î
‘avâtıf-ı ‘aliyye-i kâm-bahşây-ı ―î 819; merâhim-i seniyye-i hazret-i
20; ‘ayn-ı ‘inâyet-i re’y-i rezîn-i ―î ―î 428; merâsim-i istikbâl-i ―î
57; bâ-reviyyet-i hazret-i ―î 552; 413; nâme-i hümâyûn-ı ―î 316;
cülûs-ı hümâyûn-ı hazret-i ―î 564; nazar-ı sıyânet-eser-i ―î 1148;
cümle-i hayrât-ı cezîle-i ―î 961; nevâl-i hazret-i ―î 1079; nevâziş-i
emr-i ―î 969; emr-i hümâyûn-ı ―î ―î 741; pîş-i hazret-i ―î 363; ruh-
1000, 1162, 1166; emr-i hümâyûn-ı sat-ı ―î 53, 138; sâye-i ‘inâyet-vâ-
hazret-i ―î 363; emr-i hümâyûn-ı ye-i ―î 405; serîr-i saltanat-ı ―î
rızâ-meşhûn-ı ―î 73; emr-i şerîf-i 218; Silahdâr-ı hazret-i ―î 438; sîr-
―î 270; evvel-i evlâd-ı ‘âlî-nijâd-ı âb-ı nevâl-i hazret-i ―î 858; şeref-i
1276 MEHMED HÂKİM EFENDİ

teşrîf-i hümâyûn-ı ―î 413; şevket-i zıll-ı vârif-i ―î 226


―î 1166; taraf-ı hazret-i ―î 419, cirîd 528, 770; ―-bâzân-ı hazret-i Sad-
435, 935, 1071; taraf-ı hümâyûn-ı rıa‘zamî 770; ―-bâzlık 624
hazret-i ―î 247; taraf-ı ‘inâyet-met- cisr 317, 561, 573; ―-i Mustafa Paşa
haf-ı hazret-i ―î 380, 438; tîşe-i 561
bâzû-yı ―î 817; übbehet-i ―î 212; Civân Bey (Acu Sancağı, rütbe-i Mîr-li-
vefk-ı rızây-ı tav‘-irtizây-ı cenâb-ı vâlık) 1060
―î 645; yümn-i ikbâl-i hazret-i ―î Cizye/cizye 41, 363, 1207; cibâyet-i ―-i
601; ―-ı pâk-nihâd 23 Mısrıyye 718; cibâyet-i emvâl-i ―-i
Cihângîr (İstanbul’da semt) 1179, 1198; Mısrıyye 658; cihet-i cibâyet-i ―-i
― Câmi‘i 1034 Mısır 658; İstanbul ―dârı 364;
Cihân-gîr; Pâdişâh-ı ―-i kişver-güşâ ―-i cizye 658; emvâl-i ―-i matlûbe
120; vesîle-i du‘ây-ı Pâdişâh-ı ― 91, 719; emvâl-i ―-i Pâdişâhî 707, 725;
420, 518, 704, 878, 1087 mecmû‘-i ―si 659; Muhâsebe-i ―
Cihân-mutâ‘; emr-i ―-i Şehriyârî 301; 436, 802; tahsîl-i emvâl-i ―-i Kāhire
emr-i ―-i Hâkānî 399; emr-i ―-i 659; tahsîl-i emvâl-i Pâdişâhî-i ―-i
Zıllullâhî 646; fermân-ı ― 1220; Mısrıyye 660; ― Baş-bâkī-kulluğu
fermân-ı ―-ı hümâyûn 1199; haz- 57, 146, 221, 279, 801, 935, 1013,
ret-i Şehen-şâh-ı ― 464; hutût-ı 1071, 1107, 1139, 1175; ― Baş-
şerîfe-i ―-ı hazret-i Şehriyârî 725; bâkī-kulu 221, 1208; ―-dâr 713;
mahz-ı ‘atâyây-ı cezîle-i hazret-i Şe- ―-dârân 713; ―-i ekālîm-i Mısr-ı
hen-şâh-ı ― 656, 723; merfû‘-i Kāhire Cibâyeti 658; ―-i mîriyye
pîş-gâh-ı Tâc-dâr-ı ― 630; mûceb-i 713; ― Muhâsebeciliği 437, 875;
fermûde-i ― 402; Pâdişâh-ı ― ― Muhâsebecisi 436, 802, 875; ―
481; Pâdişâh-ı ―-ı ‘âlem 381, 439; Muhâsebesi 58, 145, 276, 384, 672,
sipâh-ı zerrîn-kabây-ı eşi‘‘a-i envâr-ı 933, 1011, 1069, 1106, 1139, 1175
Şehriyâr-ı ― 465 Corcî (İngiltere Kıralı) 571, 794
Cihân-penâh; hatt-ı hümâyûn-ı şev- Cübbe‘ali 109; ― Kapusu 395, 1157;
ket-makrûn-ı ―î 440; hazret-i ―î ― Yeni-kapusu 100
169; hazret-i Şehen-şâh-ı ―î 378; Cüdeyde 603; ― Boğazı 594, 600
hazret-i Şehriyâr-ı ― 190; hazret-i cülûs 185, 216, 218, 409, 507, 748,
Tâc-dâr-ı ―î 376; hazret-i zıll-ı vâ- 867; ahbâr-ı ―-ı su‘ûd-me’nûs 212;
rif-i ―î 301; Husrev-i ―-ı kâm-kâr ‘atıyye-i ―-ı hümâyûn 206, 208,
147; huyûl-i Hâssa-i ―î 129, 262, 210, 496; ‘atıyye-i ―-ı hümâyûn-ı
378; huzûr-ı fâ’izu’n-nûr-ı hazret-i ‘inâyet-nümûn 207, 496; bey‘at-ı
―î 224, 270; huzûr-ı fâ’izu’n-nûr-ı ―-ı hümâyûn 465; cevâb-ı
hazret-i Pâdişâh-ı ―î 186, 490; tebrîk-nâme-i ―-ı hümâyûn 812;
izn-i ―î 192; makrûn-ı irâde-i ―î deydene-i ―-ı hümâyûn-ı ‘aza-
399; mehâmid-i hazret-i Pâdişâh-ı met-meşhûn 182; evâ’il-i ―-ı mer-
― 507; Pâdişâh-ı ― 435; resîde-i hûm 719; ibtidâ’-i ―-ı hümâyûn
nigâh-ı hazret-i ― 115; sûy-ı ―-ı 487, 552; keyfiyyet-i ―-ı hümâyûn-ı
Zıllullâhî 113; Şehen-şâh-ı ―-ı ger- ân 480; resm-i ― 208, 494; resm-i
dûn-vekār 114; Şehriyâr-ı ―-ı ‘âlem ―-ı ‘âdî 497; resm-i ―iyye 201;
185, 490, şevket-i hazret-i Pâdişâh-ı resm-i ―iyye-i ‘âdiye 494; şeref-i
― 1172; Tâc-dâr-ı ―-ı ‘âlem 669; ―-ı hümâyûn 206, 496; şeref-i
DİZİN 1277

―-ı meymenet-me’nûs 522; şeref-i net-me’nûs 538, 540, 786; ―-ı


―-ı meymenet-me’nûs-ı hümâyûn meymenet-me’nûs-ı ân 461; ―-ı
479; şeref-i ―-ı sa‘d-baht-ı ‘âlî- meymenet-me’nûs-ı hazret-i Şeh-
taht-ı hümâyûn 182; şeref-pîrâyî-i riyârî 668; ―-ı meymenet-me’nûs-ı
― 917; şeref-pîrâyî-i ―-ı hümâyûn hümâyûn 466, 489, 539, 577; ―-ı
490; şeref-rûz-ı ― 490; tafsîl-i ―-ı meymenet-me’nûs-ı hümâyûn 478;
hümâyûn 475; târîh-i ― 483; ―-ı meymenet-me’nûs-ı taht-ı ‘Os-
târîh-i ―-ı hümâyûn 469, 483; mânî 474; ―-ı sa‘âdet-me’nûs 213,
tebrîk-nâme-i ―-ı hümâyûn 217, 540; ―-ı taht-ı ‘âlî-baht-ı ‘Osmânî
536, 574, 887; tebrîk-nâme-i 193; ―-nâme-i mufassala-i Hakīr
hümâyûn-ı ―-ı meymenet-me’nûs 483
429; teşrîfât-ı hümâyûn-ı ―-ı ‘aza- cünd; tavâ’if-i hayyâle-i ―iyân 624;
met-me’nûs 536; vukū‘-i ―-ı ―-i fiten-i Moğolî 458; ―-i İslâm
hümâyûn 208; yevm-i ―-ı meser- 599, 603; ―îler 528; ―iyân-ı fevâ-
ret-me’nûs-ı hümâyûn 490; ―-ı risü’l-hayl 624, 625
‘azamet-me’nûs-ı hümâyûn 181,
188, 207; ―-ı hazret-i es-Sultânü’l- Ç
a‘zam 176; ―-ı hümâyûn 184, 185, Çârşû/çârşû 202, 227, 486, 516, 741,
186, 187, 193, 201, 212, 213, 489, 751, 756, 758, 822, 1218; ‘Ali-pa-
492, 494, 497, 504, 540, 547, 564, şa ―su 396; Ayasofya ―su 327;
791, 908, 1158; ―-ı hümâyûn-ı ‘aza- Eyyûb ―su 583; Fişekciler ―su
met-me’nûs 232; ―-ı hümâyûn-ı 1063; havâlî-i ― 758; Kantarcılar
‘azamet-meşhûn-ı hazret-i Şeh- ve Kundakcılar ve Fişekciler ―su
riyârî 887; ―-ı hümâyûn-ı hazret-i 1063; Kocamustafa-paşa ―su 974;
Cihân-dârî 564; ―-ı hümâyûn-ı Mahmûd-paşa ―su 202, 327; Mal-
‘izzet-me’nûs 216, 538; ―-ı ta ―su 1132; Mercan ―su 167;
hümâyûn-ı meserret-me’nûs 484; Nişâncı ―su 1075; Sipâh ―su
―-ı hümâyûn-ı meserret-nümûn-ı 766; Uzun ― 167; Üç Şerefeli Câ-
Şehriyârî 610; ―-ı hümâyûn-ı mi‘-i şerîfi ―ları 817; ―da 273,
meymenet-makrûn 309; ―-ı 906, 1217; ―dan 763; ―ya 167,
hümâyûn-ı meymenet-me’nûs 218, 1218
316, 476, 500, 593; ―-ı hümâyûn-ı Çavuş/çavuş 517; Baş-― 863, 926;
meymenet-me’nûs-ı ‘âlî 630; ―-ı Baş-―luk 93, 1029; Cebeciyân Baş-
hümâyûn-ı meymenet-me’nûs-ı ―’u 1029; Dergâh-ı ‘âlî ―-şılığı
hazret-i Cihân-bânî 590; ―-ı 16; Dergâh-ı ‘âlî ―ları 210; Dîvân-ı
hümâyûn-ı meymenet-me’nûs-ı haz- hümâyûn ―-başısı 16; Enderûn-ı
ret-i Şehriyârî 550, 554, 812; ―-ı hümâyûn Baş-―luğu 128; Gediklü
hümâyûn-ı meymenet-meşhûn 590; ―ân 199; Kapu ―u 926; Kulaguz
―-ı hümâyûn-ı şeref-me’nûs 496, ― 199, 471; Orta-― 943; Ser-―
575; ―-ı hümâyûn-ı şevket-‘un- ân-ı alay 284; Ser-―ân-ı Dergâh-ı
vân 560; ―-ı ‘inâyet-me’nûs 186; ‘âlî 530, 606, 1030, 1159, 1199,
―-ı ‘inâyet-me’nûs-ı hümâyûn 1202; Ser-―ân-ı Dîvân-ı ‘âlî 1220;
191, 469, 500; ―-ı mesned-i sal- Ser-―ân-ı Enderûn-ı hümâyûn
tanat-ı ‘Osmânî 867; ―-ı mey- 507; Silâhdâr ―ları 199; ―-ân
menet-makrûn 564; ―-ı meyme- 192, 198, 199, 282, 294, 295, 471,
1278 MEHMED HÂKİM EFENDİ

507, 524, 787; ―ân-ı Dîvân 199, 202; Kassâb-başı ―si 1203; Kırk
244, 245, 246, 283, 352, 471; ― ― Suyu 1221; Kürkcü-―si 618;
ân-ı Dîvân-ı hümâyûn 635; ―ân Lâleli-― 910, 911, 922, 955, 1078,
Kâtibi 200, 472, 918; ―-başı 144, 1133; Saka-―si 1026, Sakalar ―si
241, 313, 351, 352, 371, 394, 407, 1204; ser-―-i mîzâb-ı rahmet 355;
414, 472, 498, 551, 626, 652, 670, Silahdâr Mustafa Paşa ―si 1203;
953, 959, 1069, 1090, 1127, 1167, Soğuk-― 248, 327; Sultân Ahmed
1175, 1230; ―-başı Ağa 52, 86, Hân merhûmun ―sine 755; ―-i
137, 199, 201, 245, 247, 248, 272, âb 400; ―-i ‘inâyet-i reşha 151;
282, 295, 393, 432, 551, 626, 756, ―-i latîfe 451, 1112; ―-i Sultân
1228, 1229, 1230; ―-başılık 15, ‘Osmânî 356; ―-i merkūme 1203;
16, 274, 394, 395, 498, 531, 551, ―-sâr 43, 356, 991, 1006, 1134;
606, 612, 613, 672, 802, 823, 863, ―-sâr-ı latîf 1101; ―-sâr-ı latîf-i
933, 953, 959, 1011, 1025, 1099, zülâl 1102; ―-sâr-ı Sultân Ahmed
1106, 1117, 1127, 1159, 1167, Hân 1047
1207; ―-başı Vekâleti 674; ―-başı Çıldır 1109; Eyâlet-i ― 62, 142,
Vekîli 359; ―-başı-yı sâbık 61, 782, 789, 891, 902, 1144; havâlî-i
652, 894, 973, 1009, 1023, 1099; ― 892; ― Eyâleti 173, 235, 236,
―lar Emîni 681; ―lar Kâtibi 58, 290, 675, 947, 1056, 1059; ― Vâlîsi
294, 295, 1128; ―lar Kitâbeti 59; 173, 395, 856, 1038, 1122, 1233
― Mescidi 1204 Çınâr 1206
Çavuş-oğlu (Nikhisâr semtinde Canikli çırâğ 79, 93, 128, 219, 221, 303, 384,
Mîr-i mîrân’dan Süleymân Paşa akri- 407, 412, 415, 419, 430, 432, 485,
bâsından nâm şakī) 1094 487, 495, 510, 511, 513, 525, 549,
Çavuş-zâde Efendi (Zümre-i huffâzdan, 550, 553, 557, 558, 559, 586, 617,
İmâm-ı Sânî-i Şehriyârî) 421, 902 626, 633, 652, 676, 687, 690, 694,
Çeh 569; ― Eyâleti 563, 569, 570, 720, 723, 736, 759, 783, 801, 804,
571; ― Kıraliçesi 540 805, 809, 823, 905, 917, 967, 999,
çekdirme 25, 76, 95, 129, 174, 256, 1000, 1062, 1066, 1074, 1090,
263, 266, 320, 321, 338, 357, 371, 1158, 1184; Hân ―ı 143, 217,
373, 399, 429, 494, 519, 609, 655, 289; şeb-― 468; şeb-―-ı envâr-ı
695, 777, 800, 860, 889, 936, 966, şerî‘atları 343; ―-efrûhte-i hazret-i
1041, 1061, 1074, 1094, 1113, Şehriyâr-ı ‘âlem 810; ―-efrûhte-i
1149, 1161, 1177, 1182, 1183, Hudâvend-i ümem 664; ―-efrûh-
1209, 1210; derûn-ı ― 966; ―-i teleri 804, 917; ―-ı hândân 746;
yedek 655 ―-ı hâss 408, 1087; ―-ı hâs-
Çekmeceler 381 sa-i hazret-i Şehriyâr-ı ‘âlem 778;
Çengâl-köyü 729 ―-ı hâssa-i Şehriyâr-ı ‘âlem 779;
Çerâ-gâh 129, 262; ―-ı mezkûr 262, ―-ı hâss-ı Mülûkâne 804; ―-ı
378; ―-ı Sa‘dâbâd 32, 129, 130, hümâyûn 857; ―-kerden-i hazret-i
262, 378, 388, 797, 936, 1003, Şehriyârî 853
1073, 1147, 1148, 1181, 1209 Çil ‘Osmân (Kıbrıs Muhassılı) bkz. ‘Os-
Çerkes 643; ― Bey 736 mân Ağa
çeşme 45, 89, 151, 355, 400, 628, 755, Çimşirlik 464, 481, 500, 504, 752
759, 820, 923, 1006, 1203; Acı ― Çîn; nâdide-i ―-i sezây-ı tahsîn 1141
DİZİN 1279

Çirmen; Livâ’-i ― 143, 1110; ― Bey- 1106; ― Emîni 1175; ―-i ‘âmire
liği 980; ― Sancağı 64, 288, 676, 688, 754, 999, 1005, 1047, 1119;
793, 857, 949, 1060 ―-i ‘âmire Emâneti 17, 895, 906,
Çorlu 568, 1217; ―lu 163 1011; ―-i ‘âmire Emîni 165, 895;
Çorum 144, 681, 1111; Livâ’-i ― 654, ― Kapusu 247
1143; Mutasarrıf-ı ― 681; ― darîh; derûn-ı ―-i Hâlid’de 196; envâr-ı
Alay-beyi 699; ― Mutasarrıfı Paşa sâtı‘a-i ―-i durâh-mânend 588; şe-
681; ― Sancağı 65, 290, 685, 902, ref-i kurb-ı ―-i münevver 591; ―-i
950, 1016; ― Sancağı Alay-beyisi enver 471; ―-i münevvere 1135;
699; ― Sancağı Mutasarrıfı 684, ―-i münevvere-i Ebî Eyyûb el-
1143 Ensârî 469; ―-i münevvere-i Ebî
Çömlekciler 805, 1117 Eyyûb-i Ensârî 461; ―-i münevve-
Çûbcu Limanı 1214 re-i mübâreke-i Ebî Eyyûb-i Ensârî
Çukacılar 1217; ― Hânı 327 193; ―-i münevvereleri 169; ―-i
Çukadâr 918, 1177; Ağa ―ı 504; Ser- münevver-i Şâzelî 897; ―-i mü-
― 284; ― Ağa 384, 419, 511, 858, teberrike 191; ―-i müteberrike-i
978, 982, 1139, 1164; ― Ağalık Ebi’l-feth’a 195
801, 934; ―-ı Enderûn-ı hazret-i Dâru’l-hadîs 163, 238, 981, 1134; Sü-
Şehriyârî 805; ―-ı hazret-i Şeh- leymâniyye ―i 1073, 1080, 1146,
riyârî 440, 633, 674, 916, 1030; 1154; ―-i Ka‘riyye Müderrisi 1058;
―-ı Şehriyârî 255, 805 ―-i Süleymâniyye 13, 19, 82, 229,
Çukur-bostan 996, 1025, 1026 271, 795, 853, 994, 1057, 1058,
1083, 1111, 1132
D Dârussa‘âde 350, 506, 511; Ağa-i ―
Dağ (Nehir ismi) [=Vah, Vag] 566 ti’ş-şerîfe 1229; Ağa-yı ― 549; Ağa-
Danimarka/Danimarko 317, 542, 630; yı ―ti’ş-şerîfe 190, 392; Kâtib-i
elçi-i ― 629; vürûd-ı elçi-i ― 629; ― 493, 497, 503, 506, 509, 525,
―-i mesfûrun 630; ―v 770 633, 782, 883, 1100, 1205; Kâtib-i
dâniş 253, 1032; behre-i ―de 883; ―-i sâbık 586, 729, 867, 1216;
ma‘lûm-ı erbâb-ı ― 23; zîb-i Kâtib-i ― Odası 754; Kâtib-i ―t
kitâb-hâne-i erbâb-ı ― 55; zîb- hâsekîleri 485; Kâtib-i ―ti’ş-şerîfe
ârây-ı kurta-ı gûş-ı erbâb-ı ― 460; 189, 436, 501; Kitâbet-i ― 1118;
―verân 932, 1065 pîş-gâh-ı ― 436; taraf-ı ― 502;
Dâniş Süleymân Efendi (Masraf Yazıcı-i ―-i sâbık 1160; ― ağaları
Kitâbeti, Kalyonlar Kitâbeti, Sergi 506, 526, 554; ― Ağası 219, 352,
Nezâreti, Cebeciler Kâtibi) 145, 428, 503, 505, 506, 519, 550, 554,
673, 1012, 1107, 1233 754, 868, 1229; ― Hâsekî-başısı
Darb-hâne 754, 1091, 1119, 1207; 910; ― Kâtibi 509, 525, 869; ―
Emânet-i ― 701, 786, 934, 967, Kitâbeti 1100; ―t ağaları 503; ―t
1059, 1098; Emânet-i ―-i ‘âmire Ağası 494, 544, 1141, 1230; ―t
93, 259, 701; Emânet-i ―-i ‘âmire-i Ağası Kâtibi 504; ―t Ağası Kitâbeti
Şehriyârî 92; Emîn-i ―-i ‘âmire 92, 517, 687, 1087; ―ti’ş-şerîfe 283;
445, 701, 967, 1059; Emîn-i ―-i ―ti’ş-şerîfe ağaları 500, 501, 502,
şehr-âyîn 762; Nezâret-i ― 672; ― 526, 633; ―ti’ş-şerîfe Ağalığı 494,
Emâneti 58, 145, 276, 445, 1069, 549; ―ti’ş-şerîfe Ağası 189, 283,
1280 MEHMED HÂKİM EFENDİ

284, 306, 351, 440, 473, 494, 1002, lık 73, 260, 719, 944
1148; ―ti’ş-şerîfe Ağası Kitâbeti Defterdâr İskelesi (Eyüp’te) 219, 1138
220; ―t Kitâbeti 1087 Defter-hâne 327, 1117, 1125, 1204;
Dâru’ş-şifâ 1207; Sultân Ahmed ―sı ―-i ‘âmire 757
1205; Süleymâniyye ―sı 35 Değirmânlık 1213
Dâvûd (a.s.) 930, 931; sinn-i şerîf-i ― Delâ’ilü’l-hayrât 900, 901
930 Delvine 789; Livâ’-i ― 788, 1110,
Dâvûd-paşa 292, 677, 690, 971, 1142; ― Mutasarrıfı 64; ― Sancağı
1117, 1189, 1190, 1191; Eyvân-ı 675, 788, 945, 1015
hümâyûn-ı ― 1037; ― İskelesi derâhim 824; vücûh-ı ― 212, 540; ―-i
396; ― Müderrisi 1058 sîm 197
Debbâğ-hâne 67 Der-‘aliyye 174, 647, 650, 671, 672,
Deccâl 667 684, 685
Defterdâr 245, 265, 272, 282, 350, Derende 951, 954, 1040
351, 352, 359, 393, 501, 506, 507, Dergâh/dergâh 990, 1134; câmi‘-i
535, 611, 651, 673, 757, 785, 885, mu‘allâ-― 911; cânib-i ―-ı Müte‘âl
947, 1071, 1160, 1228, 1230; Bağ- 928, 1002, 1064, 1197; dest-ber-â-
dâd ―ı 136; Belgrad ―ı 562, 567; verde-i ―-ı Îzid-i Müte‘âl 989;
Devlet-i ‘aliyye ―ı 659; Devlet-i dest-ber-âverde-i ―-ı Kādî’l-hâcât
‘aliyye ―lığı 668; Kandiye ―lığı 722; hıdmet-i celîle-i kurb-ı ―-ı
714; Mektûbî-i ― 1176; Şâm ―ı Pâdişâhî 557; hıdmet-i ― 1202;
651; Şıkk-ı Evvel ―ı 417, 792, 933, karîn-i icâbet-i ―-ı bî-niyâz 272;
1016, 1139; Şıkk-ı Evvel ―lığı 58, Ser-bevvâbîn-i ― 1047; sûy-ı ―-ı
73, 74, 275, 305, 338, 441, 592, Kādî’l-hâcât 112; sûy-ı ―-ı Müte‘âl
668, 802, 875, 944, 955, 975, 1000, 84; vâreste-i ―-ı âsümân 487; vâ-
1011, 1069, 1106, 1125, 1128; sıl-ı ―-ı İlâh 98; ―-ı ‘azamet-ik-
Şıkk-ı Sâlis ―lığı 782, 783; Şıkk-ı tinâh 778; ―-ı Hudây-ı Müte‘âl
Sânî ―lığı 782, 933; ― Efendi 52, 393, 670; ―-ı ‘inâyet-iktinâh-ı
86, 137, 198, 199, 200, 244, 245, Serây-ı ‘âlî 809; ―-ı kabûl-iktinâh-ı
246, 282, 472, 522, 636, 637, 669, Müte‘âl 798; ―-ı Kādî’l-hâcât 101;
670, 863, 910, 1012, 1156, 1183, ―-ı mu‘allâ 216, 542, 606, 1081;
1228, 1229; ― Efendi Mektûb- ―-ı mu‘allâ kapucu-başıları 426;
cusu 1000, 1011; ―-ı esbak 145; ―-ı mu‘allâ kapucu-başılarından
―-ı sâbık 95, 221, 259, 260, 433, 16, 35, 551, 606, 894; ―-ı mu‘al-
440, 612, 668, 911, 922, 950, 969, lâ Kapucu-başılığı Pâyesi 541; ―-ı
1032, 1127, 1139, 1144; ―-ı Şıkk-ı mu‘allâ Kapucular Kethudâsı Vekîli
Evvel 74, 145, 157, 266, 267, 298, 16; ―-ı mu‘allâ Müteferrikalığı Ge-
299, 359, 360, 441, 500, 501, 504, dügü 79; ―-ı mu‘allâ Yeniçerileri
506, 610, 611, 633, 656, 658, 668, Kâtibi 13; ―-ı Vâhibü’l-âmâl 923
669, 672, 714, 719, 785, 875, 884, Dergâh-ı ‘âlî 1030, 1093; Ağa-yı Yeniçe-
908, 911, 912, 944, 954, 975, 999, riyân-ı ― 664; Cebeciyân-ı ― 285;
1015, 1115, 1128, 1155, 1212; ―-ı mahlûlat-ı Yeniçeriyân-ı ― 1095;
Şıkk-ı Sânî 782; ― Kapusu 327, Ocağ-ı Cebeciyân-ı ― 285; Ser-bâ-
329, 757, 823, 1006; ― Mühürdârı kıyân-ı ― 221, 606; Ser-bevvâbîn-i
1208; ―lığı 885, 911, 926, 947; ― ― 689, 783, 911; Ser-çavuşân-ı ―
DİZİN 1281

530, 606, 1030, 1159, 1199, 1202; şeref-ihrâz-ı haleka-i ― 930; takrîr-i
Silahdârân-ı ― 1030; Yeniçeriyân-ı ― 1008; ―hânân-ı ‘ulemâ’ 932;
― 285, 717; Yeniçeriyân-ı ― Ağa- ―-hâne 353, 355, 923, 1134;
lığı 691, 801; Yeniçeriyân-ı ― Ağası ―-hâne-i cezîle 151; ―-hâne-i
784, 1038; Yeniçeriyân-ı ― Kitâbeti müstakılle 150; ―-i Beyzâvî 1104;
786; Yeniçeriyân-ı ― Ocağı 200, ―-i hümâyûn 913; ―-i Tefsîr-i
352, 471; ― bevvâbları 210; ― Ce- Şerîf-i Beyzavî 1198
beci-başılığı 278; ― Cebecileri 209; Dervîş Efendi (Es‘ad Efendi dâmâdı,
― Çavuş-başılığı 16; ― çavuşları Kazâ’-i İzmir) 1154
210; ― kapucu ağaları 1013; ― ka- Dervîş Efendi (‘İzzet ‘Ali Paşa Mühür-
pucu-başıları 507, 802, 1134, 1176; dârı, Rusya Sefâreti) bkz. Mehmed
― kapucu-başılarından 16, 17, 35, Efendi
241, 274, 299, 359, 373, 394, 429, Dervîş Efendi (Gurebâ’-i Yemîn Kâtibi,
430, 443, 498, 519, 557, 606, 618, Kîsedâr-ı Defterî) 1176
621, 646, 672, 674, 676, 701, 791, Dervîş Efendi (Gürcü İsmâ‘îl Paşa Mü-
802, 807, 823, 892, 902, 905, 943, hürdârlığı’ndan gelme) 868
951, 960, 964, 977, 1022, 1023, Dervîş Mehmed Na‘îmâ Efendi (el-
1030, 1036, 1041, 1056, 1096, Hâc, Küçük Rûznâme, Çavuşlar
1124, 1162, 1163, 1165, 1182, Kâtibi, Sipâh Kitâbeti) 58, 145
1189; ― Kapucu-başılığı 511, 607, Dervîş Mustafa Efendi (Karaçelebî-zâ-
633, 859, 1080; ― Kapusu 353; ― de, Süleymâniyye Müderrisi) 13
Tobcuları 209; ― Yeniçeri Ağalığı Dervîş Mustafa Efendi (Nur-ı ‘Osmânî
278, 1227; ― Yeniçeri Ağası 1175, Câmi‘i Nâzırı ve Mütevellîsi, Muhâ-
1191; ― Yeniçeri kulları 209; ― sebe-i Evvel) 352, 423
yeniçerileri 729; ― Yeniçerileri Ağa- Derziler Kâr-hânesi 327
lığı 531, 584; ― Yeniçerileri Ağası Destereciler (Sultân Bâyezîd kurbunda)
73, 531, 584, 608, 653, 664, 703, 1075
852, 883, 935, 1030; ― Yeniçerileri Devâtdâr 1178; ― Ağa 1177
Efendisi 785; ― Yeniçerileri Kâtibi Devâtdâr Mehmed Paşa (Vezîr) 234
802; ― yeniçerileri neferâtı 350; ― Deve Hânı 1037
Yeniçerileri Ocağı 717; ― Yeniçeri- Devlet/devlet 39, 121, 139, 190, 310,
leri Ocağı Kâtibi 724 311, 316, 322, 346, 399, 425, 436,
Der-sa‘âdet 73, 533, 599, 603, 651 438, 485, 491, 496, 534, 535, 550,
ders 163, 166, 1023; ‘akīb-i hıtâm-ı 555, 572, 574, 590, 599, 603, 626,
― 1137; ‘âzim-i ―-hâne-i bekā 650, 655, 659, 679, 697, 714, 722,
1193; ba‘de itmâmi’d-― 799, 731, 749, 753, 865, 908, 921, 953,
932; cem‘-i ―-i kudsî 355; esnâ’-i 958, 961, 977, 982, 986, 989, 997,
― 1174; feth-i ―-i Beyzavî 1008; 1008, 1028, 1087, 1137, 1140,
hem-―-i istimâ‘ 1104; hıtâm-ı ― 1150, 1158, 1163, 1166, 1173,
1137; istimâ‘-i ― 798, 930, 1064; 1174, 1182, 1186, 1187, 1204,
kānûn-ı ― 930; kırâ’at-ı ― 943, 1218; âb-rûy-ı ―-i Hâkānî 1171;
1088, 1174; kırâ’at-ı ―-i Beyzavî-yi ‘âdet-i hamîde-i ―-i ebed-mey-
şerîf 1136; kırâ’at-ı ―-i şerîf 1008, menet 422; ‘âdet-i hamîde-i ―-i
1198; kırâ’at-ı ―-i şerîf-i Tefsîr-i ebed-müddet 91, 420, 704, 878,
Beyzavî 1174; nevbet-i ― 1174; 1086, 1224; ‘âdet-i seniyye-i ―-i
1282 MEHMED HÂKİM EFENDİ

ebediyyetü’l-karâr 782; âmâl-i devâm-ı ‘ömr ü ―-i Pâdişâhî 363;


du‘ây-ı ― 39; Âsitân-ı sa‘âdet-â- du‘ây-ı ― 127, 346, 418; du‘ây-ı
şiyân-ı ― 1009; Âsitâne-i ―-âşiyâne ―-i hazret-i Şehriyâr-ı ekrem 490;
309, 323, 324, 326; a‘yân-ı ― 565, du‘ây-ı ―-i Pâdişâh-ı enâm 781;
1225; a‘yân-ı ―-i ebediyyü’n-nizâm du‘ây-ı ‘ömr ü ―-i hazret-i Zıllul-
214; a‘yân-ı ricâl-i ― 69, 821, lâhî 1174; dûdmân-ı hayr-hâhân-ı
1210; âyîn-i ―-i ebed-karîn 214; ―-i ebed-peyvend 15; ed-dâ‘î
a‘zam-ı mühimmât-ı ― 820; bâdî-i li’d-―i’l-‘Osmâniyyeti 601; erbâb-ı
du‘ây-ı ‘ömr ü ―-i Pâdişâh-ı ma‘de- ― 759; erkân-ı ― 60, 69, 161,
let-nisâb 508; behre-yâb-ı nevâl-i ― 280, 308, 406, 657, 692, 821, 1027,
189; bereket-i ―-i İslâm 555; ber- 1039, 1077, 1078, 1115, 1120,
vefk-ı e‘azz-i âmâl-i du‘ây-ı ― 986; 1150, 1173, 1185, 1187, 1210;
celâlet-i fihâm-ı ―-i ‘Osmânî 203; erkân-ı ―-i müfehham 146; erkân-ı
cenâb-ı ―-me’âb 212, 539; cüm- hademe-i ― 61, 148, 282; esrâr-ı
le-i sadakāt-ı behiyye-i ―-i ‘aliyye ― 691; etrâf-ı ― 1192; etrâf-ı ha-
783; cümle-i sadakāt-ı ―-i ‘aliyye deme-i ― 939; eyyâm-ı ‘ömr ü ―
937; dakā’ik-ı ― 635; Der-i ― 117, 399, 921; eyyâm-ı ‘ömr ü ―-i
600, 724, 939, 1137, 1159, 1165, Pâdişâhî 739; Fransa ―i 590; fu-
1215, 1232; Der-i ―-medâr 154, karâ-i hademe-i ― 1013; hademe-i
702; devâm-ı ―-i ebediyyü’l-is- ― 60, 147, 280, 525, 690, 779,
timrâr 498; devâm-ı ―-i hazret-i 954, 1140, 1176; hademe-i ―-i be-
Pâdişâh-ı enâm 928; devâm-ı ―-i hiyye 181; hademe-i ―-i ‘Osmânî
Pâdişâh-ı enâm 798, 1039; devâm-ı 187; hân-ı pür-nevâl-i ―’den 1000;
―-i Pâdişâhî 1128; devâm-ı du‘ây-ı haşmet-i ―-i ebediyyü’l-karâr 756;
― 1136; devâm-ı du‘ây-ı ―-i haz- havâss-ı ― 878, 1087; havene-i ―
ret-i Şehen-şâhî 1121; devâm-ı 868; hayr-hâh-ı ― 381, 439, 668,
du‘ây-ı ―-i Pâdişâhî 1035; devâm-ı 669, 824, 875, 1120; hıdemât-ı be-
kıyâm-ı ―-i Pâdişâh-ı enâm 1064, hiyye-i ―-i ebediyyetü’l-karâr 588;
1197; devâm-ı kıyâm-ı ‘ömr ü ― hıdemât-ı ― 503, 660; hıdemât-ı
98, 168; devâm-ı kıyâm-ı ‘ömr ü lâzime-i ― 262; hıdemât-ı mü-
―-i hazret-i Pâdişâh-ı enâm 1183; himme-i ― 267; hıdmet-i ― 613;
devâm-ı kıyâm-ı ‘ömr ü ―-i hazret-i hıyânet-i ― 1182; huzûr-ı ― 246,
Şehen-şâhî 187; devâm-ı kıyâm-ı 247; ‘ırz-ı ― 668; ibtidây-ı ―-i
‘ömr ü ―-i Pâdişâhî 129, 263, ‘Osmânî 209; idâme-i ‘ömr ü ―
293, 378; devâm-ı kıyâm-ı ‘ömr ü 112, 961; îfây-ı du‘ây-ı devâm-ı ‘ömr
―-i Şehen-şâhî 491; devâm-ı ‘ömr ü ― 989; imtidâd-ı ― 1172; im-
ü ― 85, 226; devâm-ı ‘ömr ü ―-i tidâd-ı ‘ömr ü ― 1137; istidâmet-i
hazret-i Pâdişâh-ı enâm 1002, 1013; ― ü şevket-i hazret-i Pâdişâh-ı enâm
devâm-ı ‘ömr ü ―-i hazret-i Pâdişâhî 717; itmâm-ı du‘ây-ı ―-i hazret-i
393, 670, 1153; devâm-ı ‘ömr ü ―-i Şehriyârî 637; izdiyâd-ı ― 1079;
Pâdişâhî 52, 211; deydene-i seniy- kavâ‘id-i ― 568; kıyâm-ı devâm-ı
ye-i ―-i behiyye 112, 385, 952, ― 163; lâzime-i mehâmm-ı
1072; du‘ây-ı devâm-ı ―-i hazret-i ― 1055; levâhikāt-ı mühimme-i
Pâdişâhî 1104; du‘ây-ı devâm-ı ―-i ― 686; ma‘lûm-ı ―-i müstahse-
hazret-i Şehriyârî 135, 336; du‘ây-ı nü’r-rüsûm 782; manzûr-ı ― 888;
DİZİN 1283

menâsıb-ı ― 819; menâsıb-ı ma‘dû- bîl-i dâmen-i ―-i ‘inâyet-me’men


de-i ― 527; mesned-i ― 603; 1115; tanzîm-i umûr-ı mehâmm-i
mevkib-i ― 265, 389, 814; mizâc-ı ― 489; taraf-ı bâhiru’ş-şeref-i ―
―-i ‘uzmâ 503; muhâlif-i rızây-ı ― 544; taraf-ı ― 616, 691, 888, 892,
648; mu‘zam-ı hıdemât-ı ― 917; 939, 951; taraf-ı ―-i ıstıfâ-penâh-ı
müddet-i ― 421; nâ’il-i ―-i ziyâ- ‘ulyâ 787; tavâyif-i guzât-ı ―-i İs-
ret 1172; nakz-ı ‘ahd-i ― 535; neş- lâmiyye 957; teşnîf-i mesâmi‘-i
ve-dâr-ı ni‘am-ı ― 1044; nizâm-ı erkân-ı ― 91, 420, 517, 704,
― 503; pîş-gâh-ı ― 204; rekîn-i 878, 1087; umûr-ı ― 504, 783,
―-i ‘ulyâ 696; ricâl-i ― 52, 53, 807, 905, 919; umûr-ı lâzime-i ―
161, 273, 308, 317, 323, 324, 406, 1102; umûr-ı mehâmm-ı ― 668;
474, 678, 713, 1006, 1027, 1042, umûr-ı mühimme-i ― 778, 868;
1077, 1103, 1108, 1115, 1149, ümenâ’-i ― 709; vefk-ı ― 417;
1172, 1182, 1185, 1187, 1190, vekāyi‘-i celîle-i ―-i ebed-peyvend
1228; ricâl-i ―-i bâ-ihtirâm 137, 23; vekîl-i ―-i ‘uzmâ 696; vesîle-i
393, 670; riyâz-ı ― 1223; Rusya du‘ây-ı devâm-ı ―-i ‘ömr-i hazret-i
―i 309, 312, 323; sabâh-ı ― 785; Pâdişâhî 422; vükelâ’-i ― 313; vü-
sadrı’d-―i 11; sadr-ı ― 204; Sâ- zerâ’-i kubbe-nişînân-ı ― 928; zât-ı
hib-i ― 34, 35, 51, 67, 76, 77, 79, mihr-i ― 1092; zemân-ı ― 978,
82, 86, 94, 100, 101, 104, 110, 124, 995, 999; ―-âşiyâne-i Serây-ı Âsafî
125, 134, 135, 136, 137, 139, 155, 54, 141, 280; ―-i celîletü’l-me’âsir
157, 159, 167, 172, 174, 175, 195, 632; ―i’d-dâreyn 182; ―-i Eme-
196, 202, 224, 226, 251, 252, 254, viyye 1172; ―-i hazret-i Pâdişâh-ı
262, 270, 308, 315, 322, 327, 335, enâm 1002, 1013, 1183; ―-i haz-
337, 357, 362, 367, 383, 390, 396, ret-i Pâdişâhî 118, 393, 670, 1153;
402, 411, 412, 414, 415, 416, 426, ―-i hazret-i Şehen-şâhî 187; ―-i
427, 428, 442, 473, 474, 507, 522, hazret-i Zıllullâhî 1174; ―-i îmâ-
528, 556, 559, 564, 576, 587, 618, niyye ve İslâmiyye 715; ―-i İran
637, 638, 655, 656, 721, 781, 791, 782; ―-i kurb-i huzûr 963; ―-i
800, 805, 815, 870, 890, 916, 922, Muhammediyye 733, 782; ―-i
928, 936, 965, 1054, 1068, 1074, Muhammediyye-i ‘aliyye 580; ―-i
1075, 1096, 1190, 1209, 1229, müstakarra 573; ―-i müstecidde
1230; Sâhil-serây-ı mehd-i mümeh- 573; ―-i Pâdişâh-ı ma‘delet-nisâb
hid-i ― 852; sefâret-i ― 1042; 508; ―-i Pâdişâhî 52, 137, 211,
selâtîn-i ‘izâm-ı ―-i ‘Osmânî 1172; 263, 272, 293, 363, 378, 440, 739;
Serây-ı ―-fezây-ı Beşiktaş 61, 148; ―-i sermed 183; ―-i Şehen-şâhî
sermâye-bahş-ı ― 115; sıyânet-i 491; ―-i tekarrub 1158
― 1163; süfehây-ı ― 520; şâyân-ı Devlet-i ‘aliyye 72, 212, 228, 267, 268,
şân-ı ―-i seniyyetü’l-mekârim 74; 305, 310, 318, 319, 322, 326, 361,
şeref-ihrâzî-i ―-i kurb 186, 490; şe- 369, 371, 394, 407, 410, 411, 437,
ref-i i‘tisâm-ı habl-i metîn-i ― 112; 485, 487, 503, 505, 506, 521, 526,
şevket-sâha-i ― 33, 132, 264, 389, 532, 540, 543, 545, 551, 569, 570,
814; tâc-ı pür-ibtihâc-ı ― 217, 537; 572, 581, 604, 617, 630, 647, 648,
tahrîr-i vekāyi‘-i ― 657; takbîl-i 650, 653, 659, 660, 669, 685, 691,
dâmen-bûs-ı ―-me’nûs 246; tak- 694, 696, 702, 708, 713, 714, 726,
1284 MEHMED HÂKİM EFENDİ

770, 771, 779, 782, 785, 786, 818, me-i ― 552; mekârim-i seniyye-i
819, 820, 859, 875, 891, 892, 893, ― 73; menâkıb-ı vekāyi‘-i ― 10;
894, 936, 943, 944, 951, 960, 974, menâsıb-ı ― 1160; mersây-ı ‘inâ-
979, 1017, 1018, 1019, 1025, 1048, yet-resây-ı ― 979; mizâc-ı ― 649;
1052, 1054, 1055, 1060, 1071, mukdim-i hayr-hâh-ı ― 982;
1114, 1125, 1140, 1144, 1145, mu‘teberân-ı ricâl-i ― 1161, 1162;
1192, 1213, 1226, 1227; ‘âdet-i müte‘ayyin-i ― 725; müttekî-i
kadime-i ―-i ebed-müddet 412; ― 651; nef‘ u zarr-ı dekāyık-ı ―
‘âdet-i seniyye-i ihtimâm-ı ― 791; 668; ricâl-i ― 52, 83, 85, 137,
ağayân-ı ― 933; Âsitân-ı ― 979; 138, 192, 211, 248, 258, 272, 282,
‘azamet-i ― 756; cânib-i ― 1151; 302, 357, 393, 394, 412, 438, 465,
de’b-i ― 1171; dekāyık-ı külliyye-i 555, 646, 670, 671, 692, 797, 800,
― 93; dekāyık-ı umûr-ı külliyye-i 928, 929, 1002, 1010, 1039, 1048,
― 16; Der-i ― 71, 601, 648, 1095, 1064, 1066, 1091, 1105, 1136,
1147, 1234; du‘ây-ı devâm-ı ― 1138, 1148, 1189, 1190, 1192,
999; ehâlî-i ― 407, 1002; ehemm-i 1197, 1205, 1209, 1212; ricâl-i ―-i
mehâmm-ı umûr-ı ― 501; enhâ’-i ebediyyü’l-istihkâm 349; Riyâset-i
― 525; erkân-ı ― 56, 474, 659, ― 365, 437, 612, 652, 802, 819,
1168; evliyây-ı ― 216; hademe-i 999, 1010, 1035; rüsûm-ı müstah-
― 362, 502, 529, 657, 669, 803, sene-i ― 189; sadakāt-ı ― 544; sa-
957, 965, 998, 1054, 1191; hân-ı dakāt-ı ―-i ebed-peyvend 26, 128,
bî-dirîg-i ― 90; hânvâde-i ― 333; 261, 375, 444, 916, 1058, 1164; sa-
hânvâde-i esâtîn-i ―-i ‘Osmânî dakāt-ı seniyye-i ―-i ebediyyü’l-is-
423; hayr-hâh-ı ― 914; hıdemât-ı timrâr 634; Sadâret-i ― 615; seyr-i
Bâb-ı ― 364; hıdemât-ı celîle-i ― çeşmî-i bendegân-ı ― 578; şân-ı ―
74; hıdemât-ı ― 12, 92, 299, 332, 322; şükûh-ı ― 523, 868; tahrîr-i
395, 440, 503, 531, 812, 892, 943, vekāyi‘-i ― 914; tahrîr-i vekāyi‘-i
1215; hıdemât-ı lâzime-i ― 256, ― 93; tahsîl-i rızây-ı ― 705; taraf-ı
401; hıdemât-ı mühimme-i ― 16, ― 169, 601, 617, 795, 897, 904,
531; hıdemât-ı müsmiretü’l-âyât-ı 922, 964, 1008, 1009, 1042, 1153;
― 24; hıdemât-ı sefâret-i ― 333; tebcîlât-ı ―-i ebediyyetü’l-karâr
hıdemât-ı seniyye-i ― 429; hıdmet-i 705; te’dîbât-ı ― 690; umûr-ı ―
Riyâset-i ― 445; hıdmet-kârân-ı 241, 487, 502, 691, 1108; umûr-ı
― 538; hılâf-ı rızây-ı ― 361, 799, mehâmm-ı ― 432, 518, 1169;
891; himmet-i ― 820; huddâm-ı umûr-ı mühimme-i ― 523, 636;
― 538; idâre-i umûr-ı ― 1128; vekāyi‘-i ― 673; Vekāyi‘-nüvîs-i
ihtirâm-ı ― 535; irâde-i ― 705; is- ― 253; zevât-ı kirâm-ı ― 432;
ticlâb-ı rızây-ı ― 705; izdiyâd-ı şev- ― Defterdârı 659; ― Defterdârlı-
ket-i ― 750; kā‘ide-i ― 314, 956; ğı 668; ―-i dâyimetü’l-karâr 601;
kā‘ide-i seniyye-i ― 887, 1183; ―-i ebediyyetü’l-istimrâr 500, 629;
kâr-güzâr-ı ― 606; ketîbe-i ketebe-i ―-i ebediyyetü’l-karâr 590, 668,
― 56; kûşiş-i umûr-ı mehâmm-ı 1018, 1151; ―-i ebediyyü’l-istim-
― 440; lâzime-i merâsim-i ― 226; râr 322, 518; ―-i ebediyyü’l-karâr
mahsûs-ı taraf-ı ― 725, 1121; 571, 612; ―-i ebed-müddet 322,
ma‘lûm-ı ― 20; mehâmm-ı lâzi- 323, 324, 326; ―-i ebed-peyvend
DİZİN 1285

70, 71, 225, 256, 261, 309, 958, 803, 823, 895, 905, 921, 963, 1024,
1018; ―ti’l-Muhammediyyeti 780; 1069, 1085, 1086, 1089, 1123,
―-i Muhammediyye 488, 555, 1146, 1153, 1176, 1220; hâcegân-ı
648, 715, 741, 821, 868, 905; ―-i ―iyye 13, 17, 100, 106, 363, 882,
mü’eyyedetü’l-iktidâr 820; ―-i ‘Os- 888, 953, 969, 999; itmâm-ı merâsi-
mânî 181 mü’d-―i’l-‘âlî 656; mecmû‘-i ehâlî-i
devr-hân 44; ―-ı sâlis 44; ―î-i câmi‘-i ― 633; menâsıb-ı ―-ı hâcegân
şerîf 49 802; menâsıb-ı ―î 643, 803; menâ-
Deylem 641 sıb-ı ―iyye 106, 371, 417, 819,
Dikilitaş (Sultân Ahmed’de) 1155 875, 935, 1071; menâsıb-ı hâcegân-ı
Dimetoka 615, 1098, 1108, 1128, ―î 58, 333, 437; Ser-çavuşân-ı ―-ı
1170, 1184, 1191; ―lı 615 ‘âlî 1220; serhengân-ı ―-ı ‘âlî 139,
Dimyat 655; Tahmîs-i Nazm-ı ―iyye-i 252, 337, 383, 442; Târîhcilik-i ―
Esmâi’l-hüsnâ 55 934, 1012, 1070; tevcîhât-ı menâ-
dînâr 572; ―-ı hâlisu’l-‘ayâr 810 sıb-ı ―î 56, 412, 801, 933, 1138;
dirhem 46, 514, 639, 780, 872, 1119; tevcîhât-ı menâsıb-ı ―iyye 1010;
celb-i ― 572 tevcîhât-ı ‘umûm-ı menâsıb-ı ―î
Dîvân/dîvân 192, 254, 350, 411, 428, 672; umûr-ı aklâm-ı ―iyye 975;
643, 708, 785, 801, 810, 818, 870, yevm-i ― 154, 656; zümre-i hâce-
875, 904, 922, 925, 1006, 1019, gân-ı ―î 220, 536, 1030, 1151; ―
1102, 1134, 1157, 1226; aklâm-ı busatlu esb 198; ― Efendiliği 233,
―î 756, 1158; âlât-ı ―î 673; 433; ― Efendisi 59, 145, 278, 564,
‘âzim-i ―-ı bekā 995; ba‘de’d-― 995, 1012, 1070; ―-gâh-ı mezbûr
858, 1079; berây-ı ― 790; ber-ve- 577; ― günü 154, 411, 549, 633,
ch-i tertîb-i ― 507; be-yevm-i 669; ― Hâceliği 364, 778, 859,
―-ı hümâyûn 496; Beylikcilik-i 905, 989, 1001, 1086, 1100, 1112,
― 1011, 1069; Boğdan ― Efen- 1118; ― Hâceliği Pâyesi 359; ―-ı
diliği 233; Câsâr ―-hânesi 564; ‘âdî 1102; ―-ı ‘âlî 302, 305, 397,
Cehârşenbih ―ı 436; Çavuşân-ı 1117, 1199; ―-ı ‘âlî-şân 189, 261,
― 199, 244, 245, 246, 283, 352, 266, 305; ―-ı Mısır 683; ―-ı Sad-
471; Çavuşân-ı ―-ı hümâyûn 635; rıa‘zamî 156; ―î 207, 209, 210;
ehâlî-i ― 669; ehl-i ― 1229; elbi- ― Kalemi 592, 1157; ― Kâtibi
se-i ―î 198, 199, 200, 201; erbâb-ı 613, 811, 882, 1139; ― Kitâbetleri
― 296, 507; erbâb-ı menâsıb-ı ―î 628; ― mücevvezeleri 189; ― odası
1138; esvâb-ı ―î 192; gürûh-ı hâce- 754, 350; ― Tercemânı 295, 296;
gân-ı ―î 1042; gürûh-ı hâcegî-ı ―î ― Tercemânlığı 690; ―-yolu 327,
613; hâcegân-ı ― 200, 245, 350, 350, 772, 1075
352, 362, 370, 376, 471, 535; hâce- Dîvân-hâne 114, 125, 203, 205, 248,
gân-ı ―-ı ‘âlî 253, 275, 407, 608, 316, 350, 387, 564, 577, 643, 644,
935, 1071; hâcegân-ı ―-ı ‘âlî-şân 756, 762, 1230; ‘âzim-i ―-i bekā
192, 364, 470, 736; hâcegân-ı ―-ı 159; Eski ― 296; mü’ezzinân-ı
bülend-eyvân 541; hâcegân-ı ―-ı ― 84; vasat-ı ― 756; ―-i kadîme
bülend-‘unvân 213; hâcegân-ı ―î 350; ― İmâmı 84, 473; ―-i serây-ı
79, 159, 233, 244, 259, 417, 421, übbehet-iktinân 657
426, 497, 536, 610, 643, 701, 782, Dîvân-ı hümâyûn 51, 77, 174, 206,
1286 MEHMED HÂKİM EFENDİ

207, 295, 350, 410, 416, 428, 496, Âsitâne 783; Gümrük-i ― Mukā-
507, 539, 587, 590, 618, 630, 633, ta‘ası 1028; Gümrük-i ― Mukāta‘a-
723, 784, 805, 811, 812, 857, 870, tı 1016; tefvîz-ı iltizâm-ı Gürmrük-i
887, 903, 904, 922, 924, 958, 977, ―-ı Âsitâne 783; yesâğ-ı âşâmîden-i
995, 1026, 1060, 1061, 1062, 1079, ― 516; ― Gümrüğü 1059; ―
1092, 1099, 1105, 1116, 1123, Gümrüğü Kâtibi 1028
1129, 1132, 1152, 1160, 1170, Dukagin; Livâ’-i ― 791; ― Sancağı 64,
1196, 1233; Beylikcilik-i ― 802; 287, 623, 676, 949, 1015
Beylikci-yi ― 144-145; erbâb-ı ― Dülbend; ― Ağası 557, 720, 1061,
465; hâcegân-ı ― 693; hademe-i ― 1062, 1066, 1138; ―ci Câmi‘-i
201; Sakāyân-ı ― 210; Târîhcilik-i şerîfi 1204
― 803; Veznedâr-başılık-ı ― 801; Dürrî-zâde Mustafa Efendi (Şeyhulis-
yevm-i ― 206, 496; ― Beylikcili- lâm) 383, 384, 401, 414, 426, 444,
ği 267, 275, 364; ― Çavuş-başılığı 1068, 1084, 1103, 1114, 1126,
551; ― Çavuş-başısı 16; ― Hâceliği 1133, 1136, 1147, 1148, 1168,
967; ―-ı ‘inâyet-meşhûn 103, 134, 1180, 1181, 1183, 1190, 1209,
175, 254, 334, 367, 390, 434; ― Ka- 1225, 1228
lemi 228, 1151; ― Târîhciliği 277 Dürzîler 546, 724
Dîv-oğlu Yokuşu 1063 düvel 487, 958; ―-i milel-i Nasârâ 630;
Dîv-zâde Ağa (İznikmid a‘yânından, ―-i Nasârâ 572, 590, 629, 714,
Emânet-i Surre-i şerîfe) 375 756, 770, 771, 780, 820, 919, 1005,
Diyârbekir 639, 701, 713, 1009; Eyâlet-i 1017, 1018, 1048, 1062, 1163; ―-i
― 27, 290, 789, 898, 973, 1037, sâ’ire 324, 555, 653, 715, 979, 1151
1038, 1109, 1144; nevâhî-i ― 639; düyûn 266, 392, 510, 524, 617, 996,
Vâlî-i ― 971; ― Eyâleti 28, 675, 1182, 1192; ashâb-ı ― 523, 918,
701, 947, 1014, 1056; ― Mevleviy- 996; ashâb-ı ―-ı mahbûsîn-i fukarâ’
yeti 1124; ― Monlası 714; ― Vâlîsi 996; bâr-ı ― 555; edâ’-i ―una 918;
27, 790, 971, 1056, 1143 edâ’-i ―-ı mîriyyesi 973; edây-ı ―
Doğramacı-başı 220 495; edây-ı ―-ı ânân 523; erbâb-ı
Dolab Halîfesi 204, 205 ― 360, 981, 996, 997, 1041, 1182;
Dolma-bağçe 59, 146, 373, 655, 1190, erbâb-ı ―-ı fukarâ 509; ıtlâk-ı as-
1203; Kasr-ı hümâyûn-ı ― 59, 146 hâb-ı ―-ı mahbûsîn-i gürûh-ı fu-
Domanic; Kazâ’-i ― 1083 karâ 523; îfây-ı ― 1124; mutâlib-i
Donanma-yı hümâyûn 25, 76, 129, ― 524; mutâlibîn-i ― 918; müs-
263, 338, 372, 399, 495, 656, 800, tağrak-ı ― 530; ―-ı kesîra 709;
860, 888, 936, 966, 1003, 1041, ―-ı kesîresi 360, 981; ―-ı matlû-
1051, 1074, 1091, 1094, 1113, besi 918, 925, 1026; ―-ı mîriyye
1127, 1161, 1183, 1209; İhrâc-ı ― 621; ―-ı mîriyyesi 217, 1192; ―-ı
25, 129, 263, 654, 800, 936, 1074, sâbite 918; ―-ı vâfire 570, 1009,
1113, 1149, 1183, 1209 1074
Dörtyol-ağzı 1086
Du‘â-meydânı 1217 E
Duhân/duhân 572, 757, 758, 766; Ebrehe; fîl-i ― 281
Emîn-i Gümrük-i ― 1016; Güm- Ebûbekir (Ankara Sancağı) 1110, 1143
rük-i ― 1099; Gümrük-i ―-ı Ebûbekir (Hz., I. Halîfe) 890
DİZİN 1287

Ebûbekir Ağa (‘Ivaz Mehmed Paşa Ket- Ebûbekir/Paşa (‘Osmân Bey-zâde, Kır-
hudâsı, Baş-bâkī-kulu, Çavuş-başı) şehri Sancağı, Amasiyye Sancağı,
612, 613 Hotin Sancağı, Köstendil Mutasarrı-
Ebûbekir Bey (Mukābele-i Süvârî) fı) 65, 290, 793, 1060, 1143
1207 Ebû Cehl; ―-i habîs 848; ―-i la‘în
Ebûbekir Beyefendi (İhtiyâr, Yeniçeri 848
Efendisi, Tevkī‘î, Anadolu Muhâ- Ebussu‘ûd Efendi (Sarıkcı-başı, Küçük
sebeciliği, Rûznâmçe-i Evvel) 302, Evkāf Muhâsebeciliği, Kalyonlar
802, 953, 1033, 1035, 1056, 1069, Kitâbeti, Haremeyn Mukāta‘acılığı)
1175 276, 673, 1012, 1175
Ebûbekir Beyefendi (Kesriyyeli-zâde, ecdâd; evkāf-ı şerîfe-i ―-ı kirâm-ı
Küçük Evkāf, Dîvân-ı hümâyûn selâtîn-i mâzıyye 485; a‘zam-ı cevâ-
Târîhciliği, Cebeciler Kitâbeti, mi‘-i havâkīn-i ―-ı kirâmlarında
Top-hâne Nezâreti) 277, 673, 934, 98; ―-ı hümâyûnlarının 504; ―-ı
1139 ‘izâm-ı vâlâ-tebâr-ı kirâmları 500;
Ebûbekir Efendi (Âmid Kadısı, Fetvâ ―-ı ‘izâmlarından 474
Emîni, Edirne Kazâsı Pâyesi, Mekke Edol‘o Kurbda Berteuş (İsveç Kıralı)
Pâyesi, İstanbul Kazâsı) 795, 797, [=Adolf Frederick] 541
798, 930, 1008, 1058, 1065, 1132 Edhemî Efendi (Âmedci, Cebeciler
Ebûbekir Efendi (Nâ’ilî Paşa birâderi, Kitâbeti, Tezkire-i Sânî) 1099, 1107
Top-hâne Nezâreti, Tezkire-i Evvel, Edîb Efendi (Dîvân-ı hümâyûn Kale-
Teşrîfât) 1070, 1173, 1177, 1233 mi’nde Ru’ûs Kîsedârı) 228
Ebûbekir Efendi (Tokādî, Kara, İstan- Edirne 12, 219, 220, 234, 433, 561, 686,
bul Kadısı) 1166, 1193 687, 701, 702, 716, 727, 728, 796,
Ebûbekir Efendi/Paşa (Tavukcu-başı 798, 812, 813, 889, 939, 976, 980,
Re’îs Mustafa Efendi dâmâdı, el- 983, 1008, 1080, 1123, 1133, 1146,
Hâc, Sadrıa‘zam Kethudâsı, Re’îsül- 1154, 1206, 1215; Bostâniyân-ı ―
küttâb, cibâyet-i cizye-i Mısrıyye, 209; Kazâ’-i ― 795; mahrûse-i ―
Darb-hâne-i ‘âmire Emîni, Tersâne-i 297, 686, 817, 983, 1133; mahrû-
‘âmire Emîni, Yeniçeri Kâtibi, Mat- se-i ― Serâyı 686; Pâyedâr-ı Kazâ’-i
bah Emîni, Haleb Vâlisi, Mısır Vâlî- ― 798, 930; Pâye-i ― 249, 795;
si) 13, 83, 119, 145, 328, 445, 530, Re’îs-i müderrisîn-i ― 297; Serây-ı
536, 550, 658, 660, 718, 859, 933, ― 812; ― Bostâncı-başılığı 994,
998, 1055, 1081 995, 1117; ― Bostâncı-başısı 710,
Ebûbekir Paşa (Beyşehri Sancağı) 144 1125, 1168, 1170; ― Bostâncı-başı-
Ebûbekir Paşa (Çorum Sancağı) 950 sı Ağa 939; ― Kadısı 18, 229, 238,
Ebûbekir Paşa (Esîr, Karahisâr-ı sâhib 795, 796, 797, 1058, 1083, 1131,
Sancağı) 950 1154; ― Kazâsı 229, 238, 913,
Ebûbekir Paşa (İhtiyâr, ‘Alâ’iyyeli, el- 1233; ― Mevleviyyeti 920, 994; ―
Hâc, Kel Yûsuf Efendi akrabası, Pâyesi 18, 134, 238, 251, 795, 797,
Âsitâne Gümrükcüsü, Çavuş-başı, 920, 1033, 1057, 1111, 1131
Cidde Vâlisi, Mısır Vâlîsi, Mora Vâlî- Edirne-kapusu 42, 198, 1025, 1026,
si, Bosna Vâlîsi, Deryâ Kapudanlığı) 1217
28, 256, 625, 626 Eflâk 571, 606, 690, 763; memâlik-i
Ebûbekir Paşa (Karesi Sancağı) 289 ― 709; memleket-i ― Voyvodası
1288 MEHMED HÂKİM EFENDİ

709; ― Voyvodalığı 52, 950, 1026, emr 11, 24, 88, 111, 113, 115, 124,
1130; ― Voyvodası 52, 709, 822, 208, 220, 255, 257, 266, 283, 294,
1026, 1100, 1105, 1130, 1132, 299, 305, 327, 329, 331, 369, 385,
1192 401, 417, 418, 419, 433, 435, 441,
Efrenc 548, 762, 1048; elbise-i ― 762, 444, 493, 497, 498, 519, 529, 530,
776; mefrûşât-ı ―-pesend 753; 536, 543, 550, 554, 583, 602, 603,
nakş-ı bûkalemûn-ı ―î-kâr 1048; 606, 612, 613, 616, 630, 632, 636,
tâ’ife-i ― 1005; tavâ’if-i müs- 657, 676, 677, 689, 690, 700, 701,
te’menîn-i ―-i tüccâr 548; tuhaf-ı 706, 709, 714, 718, 719, 726, 727,
―î 1141 728, 730, 738, 739, 742, 749, 760,
Eğin; ― Kasabası 1159; ―lü 1159 761, 781, 815, 817, 818, 824, 855,
Eğriboz 21, 173, 673, 675, 789, 803, 859, 862, 911, 918, 919, 927, 942,
926, 934, 1012, 1099, 1109, 1111, 951, 952, 954, 971, 977, 996, 1008,
1131, 1143, 1170, 1192, 1208; Li- 1017, 1037, 1040, 1046, 1054,
vâ’-i ― 142, 790; ― Kal‘ası 21, 1055, 1068, 1072, 1073, 1112,
173; ― Muhâfızı 174, 675, 1082, 1135, 1146, 1147, 1180, 1208,
1192; ― Mukāta‘ası 278, 1070; ― 1217, 1220, 1223, 1225; âdâb-ı
Sancağı 32, 948, 1071 ―-i Hudây-ı Zi’l-Celâl 190; âhı-
Eğri-kapu 42, 1222 ru’l-― 503, 650, 680, 703, 822,
Ekrâd 534, 761 884, 891, 951, 1024, 1029, 1180;
Elçi Hânı 1036 bâ-―-i Şâhen-şâh 147; ber-mûceb-i
Elektor 568; ―-ı Evvel ve Sânî ve Sâlis ―-i İlâhî 521; ber-mûceb-i ―-i
569; ―-ı Hâmis 569; ―luk 569, itâ‘at-nümûn-ı Şehriyârî 632; bi-
571 ―-i Hudâ 639; bilâ-―-i hümâyûn
Emevî; Devlet-i ―yye 1172 725; derûn-ı ―-i şerîf 863; fî-nef-
Emîn Efendi (Emîn-i Defter, Sadrıa‘zam si’l-― 1016; hılâf-ı ―-i ‘âlî 690,
Kethudâsı) bkz. Mehmed Emîn 1161; ihtitâm-ı ―-i me’mûriyyet
Efendi 578; mahbûs-ı ―-i Pâdişâhî 587;
Emîn Efendi (Himmet-zâdeler’den, mazmûn-ı ―-i ‘âlî 874; mazmûn-ı
Bayrâm-paşa Şeyhi) 606, 607 ‘inâyet-meşhûn-ı ―-i hümâyûn
Emîn Efendi (Kağıd-ı Enderûn) 1207 997; mesrây-ı ― 1050; mevkūf-ı
Emîn Efendi (Şâtır-zâde) bkz. Mehmed sudûr-ı ―-i hümâyûn 123; mûceb-i
Emîn Efendi ―-i ‘âlî 918, 1136; mûceb-i ―-i
Emîn Efendi (Tuğrâ-keş) bkz. Mehmed hümâyûn 440; mûceb-i sudûr-ı ―-i
Emîn Efendi hümâyûn-ı itâ‘at-makrûn 135, 335;
Emîn Mehmed Paşa (‘Abdülcelîl-zâde, sudûr-ı ― 781; sûret-i ―-i şerîf
Şehrizor Beylerbeyisi, Rumeli Pâ- 738; tefvîz-ı ―-i Vekâlet-i kübrâ
yesi, Mîr-i mîrân, Mûsul Eyâleti) 1180; ―-i ‘acîb 1174; ―-i ‘âdî
35, 143, 291, 792, 856, 950, 1016, 942; ―-i ‘âlî 533, 548, 586, 647,
1144 671, 684, 737, 798, 816, 857, 921,
Emîn Mehmed Paşa (Vezîr, Mısır 922, 930, 1025, 1065, 1148, 1159,
Muhâfızı) 67 1162; ―-i ‘âli-yi mütevârid 399;
Emîr Efendi (Sultân Ahmed Câmi‘i ―-i ‘azîm 514; ―-i bedî‘ 532; ―-i
Şeyhi) 112 bey‘at-ı ‘âmm 482; ―-i celîl 348,
Emîr Şîr ‘Ali Nevâyî 694 659, 988; ―-i cesîm 504, 660; ―-i
DİZİN 1289

Cihân-dârî 969; ―-i Cihân-mutâ‘-i Enderûn 166, 419, 429, 509, 642, 674,
Şehriyârî 301; ―-i Cihân-mutâ‘-i 672, 678, 683, 853, 965, 1062,
Hâkānî 399; ―-i Cihân-mutâ‘-i 1070, 1102, 1138, 1139, 1154,
Zıllullâhî 646; ―-i cüz’î 686; ―-i 1177; ağayân-ı ― 198, 384, 426,
ehemm 553; ―-i ekîd 436; ―-i 676, 732; ağayân-ı ―-ı Kilâr-ı Hâs-
fermân 505; ―-i garîb 554, 740; sa 918; Cebe-hâne-i ― 754; Çu-
―-i gasl 579; ―-i gayr-ı merzî kadâr-ı ―-ı hazret-i Şehriyârî 805;
966; ―-i hazret-i Şehen-şâhî 357; ferş-i ‘abkarî-nümûn-ı ― 179;
―-i hümâyûn 114, 227, 231, 327, hademe-i ― 205, 485, 586, 858,
328, 330, 418, 473, 557, 560, 583, 1043, 1080, 1130, 1158; hade-
610, 623, 642, 645, 651, 722, 736, me-i ―-ı ‘âlî 190; hademe-i ―-ı
755, 780, 781, 784, 788, 793, 808, hümâyûn 201, 220; Hasoda-başı-i
822, 863, 887, 946, 947, 949, 950, ―-ı hümâyûn 80; Hazîne-i ―î ve
957, 965, 966, 1015, 1056, 1189, Bîrûnî 812; Hazîne-i hümâyûn-ı
1220; ―-i hümâyûn-ı Cihân-dârî ― 969; Kağıd-ı ― 59, 673, 934,
1000, 1162, 1166; ―-i hümâyûn-ı 1107, 1176, 1207; Kağıd-ı ― Emâ-
hazret-i Cihân-dârî 363; ―-i neti 1012; Kağıd-ı ― Emîni 278;
hümâyûn-ı hazret-i Şehriyârî 919; kalb-i yelân-ı ceng-azmâyân-ı ―
―-i hümâyûn-ı ‘inâyet-makrûn 596; Musâhib-i ― ağaları 220; mü-
784; ―-i hümâyûn-ı ‘inâyet-meşhûn tekā‘idîn-i ağayân-ı ―-ı hümâyûn
1151; ―-i hümâyûn-ı Mülûkâne 210; Ser-çavuşân-ı ―-ı hümâyûn
227; ―-i hümâyûn-ı rızâ-meşhûn-ı 507; Ser-mehterân-ı ― 284; ―
Cihân-dârî 73; ―-i hümâyûn-ı ağaları 166, 409, 414, 507; ―-ı ‘âlî
şevket-makrûn 809, 860; ―-i 414; ―-ı hümâyûn 58, 93, 162,
hümâyûn-ı vâcibü’l-imtisâlin 228; 163, 190, 203, 209, 220, 224, 240,
―-i İlâhî 477; ―-i makdûr 520; 243, 247, 265, 268, 270, 287, 304,
―-i muhakkak 698; ―-i muhattem 352, 376, 406, 419, 444, 484, 494,
385; ―-i mukarrer 454, 794; ―-i 536, 549, 557, 590, 608, 611, 615,
mutahattim 462, 538; ―-i müstah- 616, 617, 633, 643, 656, 669, 676,
sen 552; ―-i müstetir 456; ―-i Pâ- 687, 720, 755, 757, 770, 783, 801,
dişâh-ı me‘âlî-rüsûm-ı ‘azamet-mev- 804, 812, 815, 889, 905, 916, 917,
sûm 556; ―-i sa‘âdet-nitâc-ı iz- 967, 969, 978, 980, 982, 995, 1004,
divâc-ı hazret-i Sadrıa‘zamî 646; 1023, 1047, 1062, 1066, 1087,
―-i sehl 726; ―-i Şehriyârî 226; 1091, 1103, 1104, 1136, 1158,
―-i şer‘ 700; ―-i şerîf 218, 236, 1164, 1171, 1217, 1218, 1229;
237, 274, 505, 688, 738, 808, ―-ı hümâyûn ağaları 197; ―-ı
939; ―-i şerîf-i ‘âlî-şân 256; ―-i hümâyûn Baş-çavuşluğu 128; ―-ı
şerîf-i Cihân-dârî 270; ―-i şerîf-i Sadrıa‘zamî ağaları 283; ―-ı sâha-i
hümâyûn-ı hikmet-redîf 957; ―-i hümâyûn 190; ― Kağıd Emâneti
şerîf-i kerâmet-redîf 358; ―-i şerîf-i 146, 277, 803, 1070
ma‘delet-redîf-i Cihân-bânî 939; Enfî Efendi (Sultân Ahmed Câmi‘i Şey-
―-i şerîf-i me‘âlî-teşrîf 929; ―-i hi, Ayasofya Şeyhliği) 1085
tebşîr 731; ―-i vâcibü’t-ta‘zîm-i Engürü 647, 651, 671; ― Mütesellimi
Hilâfet 537; ―-i vâcibü’t-tebcîl-i 651, 671
saltanat 217; ―-i vârid 512; Enîs Nu‘mân Efendi (Nişâncı, Re’î-
1290 MEHMED HÂKİM EFENDİ

sülküttâb, Yeniçeri Kitâbeti) 1175, celâlet-nümûn 252; ―-i Mısrî 283;


1184 ―-i mükemmel 139, 252, 336, 382,
Erdelan; ― Hânı 534; ― Hanlığı 647 415, 432, 441, 657, 724, 784, 810,
Ergane 1206 858, 903, 925, 978, 1003, 1031,
Ertuğrul (Süleymân Şâh’ın oğlu, ‘Os- 1043, 1053, 1062, 1075, 1080,
mân Gāzî’nin babası) 458, 932 1094, 1141, 1152, 1153, 1161,
Ermen 744; bilâd-ı ― 879; katl-i sar- 1190, 1191, 1196; ―-i müzeyyen
râfân-ı ―i 1159; makām-ı ―i 763; 959, 1160; ―-i Rûmî 283; ―-i sa-
tâ’ife-i ― 638; ―i 511, 515, 548, bâ-hırâm 33, 388; ―-i sabâ-istînâs
637, 638, 666, 667, 745, 759, 763, 130; ―-i sabâ-reftâr 491; ―-i sîmîn
1102, 1103, 1119, 1159 576; ―-i za‘îf 640; ―-süvâr 760,
Erzurum 88, 782, 892, 913, 971, 1029, 762, 916
1109; Eyâlet-i ― 62, 675, 789, Esedullah Bey (Tekman Livâsı, Hınıs
1029, 1101, 1144; hıtta-i ― 1029; Sancağı) 792, 950
ricâl-i ― 681; ― Eyâleti 109, 340, Esfendâbâd 70
947, 1014; ― Kadısı 107, 585, Esîr-pâzârı 1084, 1217
1147; ― Kazâsı 107; ― Mevleviy- Eski Dîvân-hâne 296
yeti 1076; ― Vâlîsi 88, 109, 340, Eski Hammâm Yeri 151
675, 789, 1026, 1029, 1101, 1123, Eski-oda 471; ―lar 196, 234, 396,
1144 435, 635
Es‘ad Efendi (Feyzullah Efendi Kethu- Eski Serây 396
dâsı, Mekke-i mükerreme Kadısı) Eski-şehir 797
1079 Esmâ bint-i es-Sıddîk (Hz. Ebûbekir’in
Es‘ad Efendi (Hamza-zâde, Dâru’l-ha- kızı) 1045
dîs-i Süleymâniyye, İzmir Kazâsı) Esmâ Sultân 327
853 Estefan (Eflâk Voyvodası) 1130, 1132
Es‘ad Efendi (Şeyhulislâm) 54, 155 Esterâbâd 71, 532, 533
Es‘ad Efendi (Yanyavî) 55, 1023 Esvabya [=Svabya-Schwaben]; ― Eyâleti
Es‘ad Paşa (‘Azm-oğullarından, Şâm 571
Vâlîsi, Mîru’l-hâcc, Kudüs ve Nab- Etrâk; gulât-ı ― 361; tâ’ife-i ― 665;
lus sancakları, Sivas Vâlîsi) 62, 108, ―-ı bî-idrâk 664
230, 235, 330, 444, 503, 543, 544, Etyemez Tekyesi 728
545, 546, 620, 646, 647, 648, 650, evâmir 26, 128, 181, 361, 375, 445,
671, 783, 898, 926 455, 504, 634, 917, 993, 1058,
esb 51, 78, 105, 135, 175, 199, 205, 1076, 1164, 1192; dâ’ire-i tav‘-ı
245, 246, 247, 255, 295, 335, 350, ―-i Hâkānî 705; vesîle-i kıyâm-ı
352, 368, 391, 416, 428, 434, 474, ― 477; ―-i ‘aliyye 411, 497, 641,
608, 619, 731, 761, 810, 996, 660, 685, 736, 782, 796, 892, 951,
1181; dîvân busatlu ― 198; ―-i 977, 1055, 1096, 1125, 1136, 1137;
behcet-vüfûr 1152; ―-i güzîn-i te- ―-i celîle 1025, 1078; ―-i celîle-i
cemmül-âyîn-i Şehriyârî 619; ―-i şehr-âyîn 778; ―-i ekîde 547, 904;
hümâyûn 139, 140, 199, 382, 441, ―-i Pâdişâhî 787; ―-i sâdıre 545;
442; ―-i hümâyûn-ı nevâziş-efzây-ı ―-i sehl 1201; ―-i seniyye-i cemî-
celâlet-nümûn-ı Hakānî 139, 337, le 429; ―-i şerîfe 261, 706, 725,
383; esb-i hümâyûn-ı nevâziş-efzây-ı 779, 782, 861, 892, 927, 939, 1026,
DİZİN 1291

1096, 1189, 1191, 1226, 1227, 166


1232 Fâzıl İbrâhîm Efendi (Musâhib Paşa
Evhadüddîn Deresi 1220, 1222 Hâcesi) 162
Evliyâ Çelebî 41 Fazlı-paşa 1117
Eyvâd Deresi 1222 Felemenk 317
Eyyûb 512, 766, 769, 805, 1037, 1117; Fenâr 219, 366, 822, 1096, 1117;
darîh-i münevvere-i Ebî ― el-Ensârî ―-bâğçesi 559, 781; ― Kapusu
469; darîh-i münevvere-i Ebî ―-i 1157
Ensârî 461; darîh-i münevvere-i ferâce 205, 227, 246, 248, 274, 282,
mübâreke-i Ebî ―-i Ensârî 193; Ebî 351, 445, 471, 548, 728, 810, 874,
― 30, 33, 34, 41, 460, 470, 471, 1152
938; Ebî ―-i Ensârî 29, 33, 41, Fereverikos [=II. Friedrich] 570
43, 169, 194, 197, 198, 380, 459; Ferîd Mustafa Efendi (‘Ulûfeciyân-ı
Ebî ―-i Ensârî Kadısı 340; Medî- Yesâr Kitâbeti) 59
ne-i Ebî ―-i Ensârî 47; Medîne-i fermân 11, 24, 88, 111, 113, 157,
hazret-i Ebî ―-i Ensârî 45; şeref-i 189, 208, 255, 257, 266, 268, 274,
hem-sâyegî-i hazret-i Ebî ―-i Ensârî 281, 283, 285, 294, 295, 298, 299,
404; türbe-i mübâreke-i hazret-i Ebî 305, 327, 329, 331, 340, 369, 371,
― 470; türbe-i şerîfe-i hazret-i Ebî 385, 399, 401, 417, 419, 421, 432,
―-i Ensârî 199; ― Câmi‘i Meşî- 433, 435, 493, 497, 498, 499, 515,
hati 993; ― Câmi‘i Şeyhi 993; ― 516, 519, 529, 530, 536, 550, 551,
Çârşûsu 583; ―-i Ensârî 32, 42, 554, 557, 583, 586, 602, 603, 606,
470, 513, 588, 645, 899, 962, 1019, 610, 612, 613, 630, 632, 636, 637,
1138, 1180, 1217; ― Mevleviyyeti 639, 641, 650, 657, 668, 676, 677,
1076; ― Şeyhi 1085 689, 690, 701, 706, 709, 718, 719,
Eyyûb (a.s.); sabr-ı ― 820, 821 726, 727, 728, 730, 731, 738, 742,
Eyyühennâs-köprüsü 282 744, 774, 779, 780, 784, 805, 806,
ezân-ı şerîf 776 815, 816, 817, 818, 824, 859, 860,
862, 863, 864, 884, 889, 892, 906,
F 911, 918, 927, 944, 951, 952, 953,
Fâhir (Dîvân Kalemi kâtiblerinden) 954, 964, 967, 971, 973, 977, 979,
1157 996, 999, 1003, 1008, 1017, 1025,
Fâhir Efendi (es-Seyyid, Za‘ferân-bo- 1030, 1036, 1037, 1038, 1040,
lulu, Mehmed Hâkim Efendi’nin 1046, 1054, 1055, 1062, 1072,
medrese arkadaşı, Müderris) 1023 1073, 1091, 1095, 1096, 1098,
Fârisî 1140, 1155; eş‘âr-ı ―yye 592; 1099, 1100, 1108, 1117, 1119,
zebân-ı ― 164, 1019; ―-dân 1032 1135, 1146, 1147, 1149, 1154,
farz 188, 525, 650; ahkâmi’s-sünneti 1160, 1167, 1170, 1173, 1177,
ve’l-― 181; bi’l-―ı ve’t-takdîr 462; 1181, 1183, 1184, 1189, 1191,
―-ı ‘ayn 943, 1162, 1182 1195, 1202, 1208, 1217, 1223,
Fâs; ez-taraf-ı Melik-i ―-ı Mağrib 1053; 1227, 1229, 1233; emr-i ― 505;
― Meliki 1053 hılâf-ı ―-ı ‘âlî 511, 639; hılâf-ı
Faş Kal‘ası 144, 291, 902 ―-ı yesâğ-ı esvâb 516; hılâf-ı ―-ı
Fâtih Sultân Mehmed bkz. Mehmed yesâğ-ı hümâyûn 516; hılâf-ı ten-
Fâtiha; ―-i şerîfe 166, 387; ―tü’l-kitâb bîh-i ― 515; keştî-i celâlet-i ―
1292 MEHMED HÂKİM EFENDİ

112; mûceb-i ―-ı ‘âlî 864; muhâ- 893, 912, 1162; ser-i mesned-i ―
lif-i ― 717; sudûr-ı ―-ı hümâyûn 226; tekerrür-i ― 1066; umûr-ı
819; sudûr-ı ―-ı yesâğ 874; ―-fer- ― 914; ―y-ı şerîf 684, 796; ―y-ı
mâ 541; ―-ı ‘âlî 48, 154, 165, şer‘-i şerîf 549
221, 275, 331, 499, 500, 501, 504, Feth Girây (Kırım hânlarından) 1189
519, 529, 530, 558, 584, 585, 594, Fethî (Seyyid, Şâm Defterdârı) 651
610, 611, 621, 623, 629, 646, 647, Fethulislâm 568
651, 668, 688, 689, 812, 861, 902, Fetvâ/fetvâ; ‘âzim-i ―-hâne-i bekā 1067;
937, 939, 943, 949, 951, 981, 1009, câh-ı bülend-i ― 1068; Emîn-i ―
1028, 1041, 1055, 1057, 1076, 798, 930, 1008, 1058, 1065; Emîn-i
1082, 1086, 1095, 1161, 1169, ―-i sâbık 1086; Emînü’l-― 18;
1206, 1207, 1213, 1217, 1221; ―-ı ferve-i sefîd-i ― 1068; hıdmet-i
‘âlî-şân 237, 654; ―-ı Cihân-mutâ‘ ― 1043; idâre-i umûr-ı ―-i şerîfe
1220; ―-ı Cihân-mutâ‘-ı hümâyûn 269; mesned-i celîl-i ― 613; mes-
1199; ―-ı fermây-ı hıtta-i rûy-ı ned-i ― 339, 402, 403, 614, 815;
zemîn 465; ―-ı hazret-i Cihân- mesned-i şerîf-i ― 614; mesned-i
bânî 115; ―-ı hümâyûn 188, 418, vâlây-ı ― 224, 226, 271; ser-mes-
737, 780, 781; ―-ı re‘âyâ 548; ―-ı ned-i ― 614; umûr-ı ― 269, 270;
sabâ-mesîr-i Şehriyâr-ı Cihân-bânî zâmile-bend-i ―-gâh-ı sâha-i bekā
112; ―-ı Şâh-ı şevket-ârâ 117; ―-ı 915; ― Emîni 795, 797; ― Emî-
Şehen-şâh 124; ―-ı vâcibü’l-imtisâl ni-yi sâbık 1132
702; ―-ı vâcibü’l-ittibâ‘ 158; ―-ı Feyzî Bey (Çukadâr Ağa, Kapucu-başı-
yesâğ-ı tob-ı sefâ’in 973 lık) 384
ferrâş 44, 293, 1166 Feyzullah (Çorum Alay-beyi) 699
ferve; ilbâs-ı ―-i kākum 1147; ilbâs-ı Feyzullah Efendi (Boz-zâde, Râkım
―-i semmûr 1152; ilbâs-ı hil‘at-ı Efendi birâderi, Top Arabacılar
―-i semmûr 1161; sevb-i ―-i sem- Kitâbeti, Emânet-i Surre-i şerîfe)
mûr-ı câlibü’s-sürûr 1152; yesâğ-ı 145, 261
―-i kākum 1148; ―-i beyzâ 198, Feyzullah Efendi (Dâmâd-zâde, Sadr-ı
283; ―-i kākum 1053; ―-i hâss-ı Rûm, Şeyhulislâm) 133, 269, 270,
semmûr 731; ―-i sefîd-i fetvâ 1068; 271, 272, 273, 362, 393, 401, 402,
―-i semmûr 163, 202, 903, 925, 444, 464, 480, 491, 613, 1043,
959, 978, 989, 996, 1003, 1035, 1066
1053, 1062, 1100, 1116, 1153, Feyzullah Efendi (İshâk-zâde, Süleymâ-
1174; ―-i semmûr-ı behcet-vüfûr niyye Müderrisi, Üsküdar Kazâsı)
1153; ―-i semmûr-ı câlibü’s-sürûr 1038, 1057
1075, 1160; ―-i semmûr-ı ‘inâ- Feyzullah Efendi (Lâdîkī-zâde, İstanbul
yet-vüfûr 206; ―-i semmûr-ı mû- Kadısı, Anadolu Pâyesi, Anadolu
cibü’s-sürûr 1094; ―-i semmûr-ı Kadı‘askerliği) 1131
müstevcibü’l-hubûr 1043; ―-i sem- Feyzullah Efendi (Mehmed Efendi-zâ-
mûr-ı müstevcibü’s-sürûr 1196 de, Mekke-i mükerreme Kadısı, İs-
fetâvâ; âyîn-i mesned-i ―y-ı bekā 54; tanbul Kazâsı Pâyesi) 78
―y-ı münîfe 725, 726; ―y-ı şerîfe Feyzullah Paşa (Zaralı-zâde, Vezîr, Sivas
547, 593, 711 Vâlîsi, Diyârbekir Eyâleti, Van Eyâ-
fetevâ 914; ber-mûceb-i ―y-ı şerîfe leti) 623, 647, 684, 685, 792, 855,
DİZİN 1293

946, 973, 1014, 1037, 1056, 1109, 1214; ―e-i ikbâl 117; ―e-i reşk-i
1130, 1143, 1146, 1180, 1232 felek 118; ―e-i reşk-i felek-sâ 117;
Fındıklı; Kasaba-i ― 1203; ― Câmi‘i ―e-i tarh-ı hümâyûn 117; ―e-sü-
174 vâr-ı ‘azamet 637; ―-i ‘acîbü’ş-şekl
Fındıklılı-zâde (Mısır Kadısı) 1080 123; ―-i deryây-ı kadr 117; ―-i
filandıra 737, 739, 741, 751, 752, 753, ecmel 116; ―-i felek-i reşk-i kûh-
755, 758, 764, 765, 766, 767, 768, nümûn 121; ―-i felek-sây-ı zemâne
769; envâ‘-i ― 766; ―cık 741 121; ―-i fikr 117; ―-i fikret 128;
Filibe 497, 561, 920, 939, 995, 1154; ―-i hilâl 127; ―-i iclâl 115, 116;
Pâye-i ― 796; ― Kadısı 19, 296, ―-i ikbâl 126; ―-i korsan 233;
585; ― Kazâsı 229, 238, 585, 913, ―-i kûh-nümûn-ı felek-sâ 123;
1058, 1111, 1131; ― Nezâreti 994; ―-i mecd-i yegâne 126; ―-i ne-
― Pâyesi 1111 câbet-âyât-ı İslâmiyân 631
filika; derûn-ı ― 115; nüzûl-i ―-i
hümâyûn-ı reşk-i hilâl-i gerdûn G
110; ―-i bihîn-i meserret-temkîn galâ 371, 638, 639, 664; iştidâd-ı ―
114, 386; ―-i cedîd-i felek-i reşk-i 664
ikbâl 114; ―-i hümâyûn 115, Galata 14, 35, 41, 42, 82, 110, 238,
117, 1072; ―-i hümâyûn-ı celâ- 251, 812, 1086, 1198; binâ’-i Âsitâ-
let-meşhûn 386, 953, 1073; ―-i ne-i Mevleviyye-i ― 1202; Fâtih-i
reşk-i felek-nümûn 112, 952, 1072; ― 35; Kādî-i ―-i sâbık 249; Kazâ’-i
―-i reşk-i hilâl-i sîmürg-misâl 114; ― 14, 796; mahsûl-i mahkeme-i
―-i tâk-ı mukarnes 118; ―-i zer- ― 370; Serây-ı ‘âmire-i ― 148,
rîn-cenâh-ı hümâ-peyker 385; ―-i 149, 167; Serây-ı ― 722; Serây-ı
zerrîn-cenâh-ı şeh-bâz-peyker 111, hümâyûn-ı ― 150, 168; ― Ağası
951, 1072 166; ― Burnu 42; ― Kadısı 155,
Firârî Mustafa Paşa bkz. Mustafa Paşa 251, 853, 1057, 1083; ― Kal‘ası
firkate 76, 231, 338, 373, 567, 610, 42; ― Kazâsı 82, 249, 913, 1112,
631, 655, 708, 800, 936, 1074, 1128, 1132, 1233; ― Mevlevî-hâ-
1094, 1113, 1183, 1209, 1213 nesi 1186, 1201; ― Mevleviyyeti
fiten 71, 707; cünd-i ―-i Moğolî 458; 624, 994; ― Mollası 370; ― Pâyesi
nâyire-i ― 1165; tahrîk-i ― 891; 229, 238, 296, 585, 795; ― Serâyı
teskîn-i ―-i Tatar 706 166, 513, 722, 770, 979, 1086; ―
Françe 572, 770; vilâyet-i ― 542; ― Serâyı Hâcesi 920; ― Voyvodalığı
Kıralı 569 917, 1206
Françesko (Toşkana Kıralı) [=Francis I, Gānim Efendi bkz. Mehmed Gānim
Francis Stephen] 569, 570 Efendi
Fransa 578, 590, 820, 1042, 1052, Garb 641; aksây-ı bilâd-ı ― 1054; ak-
1053; ― Devleti 590; ― elçisi kal- sây-ı memâlik-i ― 1053; Cezâyir-i
yonu 1053 ― Beylerbeyiliği 231, 236, 585;
Frenk/g 680, 738; nukūş-ı ―-pesend Cezâyir-i ― Eyâleti 902; Eyâlet-i
1007; ―î 758, 771; ―î-pesend Cezâyir-i ― 143, 1144; Eyâlet-i
751; ―-pesend 1048; ― tabîbi 680 Trablus-― 143; Trablus-― 1060
fülk 117, 124; reşk-i sâz-ı ―e-i felek-i Gazve; ―-i Bedri’l-kübrâ 848; ―-i
hayret-şümûl 111; ―e 115, 866, Hendek 1052
1294 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Gazze 172, 547, 620, 894, 1194; etrâf-ı gümüş 274, 753, 754, 755, 763, 767,
― 546; ― Sancağı 1059; ― San- 995
cağı Mütesellimi 342 Gümüşhâne; ― Emâneti 1206; ―
Gedik-paşa 31 Ma‘deni 1059; ― Ma‘deni Emâneti
Gelibolu 54, 59, 257, 266, 305, 364, 1149
369, 417, 419, 433, 441, 444, 498, Gümüş-suyu 1203
583, 657, 668, 689, 690, 784, 964, Gündoğdu (Süleymân Şâh’ın oğlu) 932
1036, 1114, 1118, 1130, 1208, Gürcistân 891; cibâl-i ― 1233
1219; ― Barut-hânesi 145, 673, Gürcü 364, 762, 868, 891, 1168, 1107,
934, 1012, 1070, 1107, 1139; ― 1226, 1233; tâ’ife-i müşettete-i ―
Barut-hânesi Nezâreti 277 yân 1122; tavâ’if-i ―yân 1233,
gemi 42, 752; ―ci 666, 866 1234; tavâ’if-i müşettete-i ―yân
Gemlik; Kazâ’-i ― 797 1226; Tiflis ―leri 1122
Gence 88; ― Hânı 89 Gürcü Süleymân (Teberdârân gürûhun-
Gerdüs 661 dan, Dîvân Hâcesi, Masraf-ı Şeh-
Geylân 533 riyârî, Büyük Kal‘a) 364, 1107
Girid 374; Eyâlet-i ― 14, 61, 141, 288, Güryal (Gürcistan’da) 1233
789, 855, 1109, 1142; ― Cezîresi
374; ― Eyâleti 14, 674, 945, 1055, H
1056; ― Muhâfızı 1131 Habeş; Eyâlet-i ― 18, 612, 790, 1144;
Girine; ― Dizdârı 1213, 1215, 1232; Mukābele-i ― 896; ― Eyâleti 103,
― Kal‘ası 1213, 1215; ― Kal‘ası 231, 236, 948, 1056, 1143
Dizdârı 1212 Habîb; ―-i ekrem 158, 209, 334, 428,
Giyorhayus-ı Sânî [=II. George] 541 436, 471, 485, 528, 622, 727, 733,
Gölgeli-zâde (Zilifke a‘yânından) 1214 1218; Mizbân-ı ―-i Rahmân 1038;
Grandebur 563, 565, 566, 569, 570, ―-i hazret-i yektây-ı bî-yâr 37; ―-i
572, 573, 574, 711, 712, 794, 1017, Hudâ 212; ―-i Rabbi’l-‘âlemîn
1018, 1114, 1153; ―-ı mesfûr 572; 151
― Kıralı elçisi 1062 hacc; ‘azîmet-i râh-ı ―-ı şerîf 1037;
Gurebâ’; ―-i Yemîn 57, 209, 210, 935, ‘âzim-i ―-ı Beytullâhi’l-harâm
1106, 1139, 1176, 1207; ―-i Yemîn 1121; berây-ı meşveret-i umûr-ı ―-ı
Ağalığı 279, 801, 1013, 1071, 1107; şerîf 522; dâ’ire-i ―-ı şerîf 546;
―-i Yemîn Ağası 674; ―-i Yemîn edâ’-i farîzatü’l-― 169; edây-ı ferî-
Kâtibi 278, 994; ―-i Yemîn Kitâbe- za-i ―-ı Beytullâhi’l-harâm 591;
ti 145, 673, 803, 1012, 1070; ―-i emvâl-i kavâfil-i ― 502; hademe-i
Yesâr 57, 209, 210, 934, 935, 1207; mehâmm-ı umûr-ı ―-ı şerîf 622;
―-i Yesâr Ağalığı 279, 801, 1013, hıdemât-ı celîle-i ―-ı şerîf 927;
1071; ―-i Yesâr Ağası 674; ―-i hıdemât-ı ―-ı şerîf 545, 617; hıd-
Yesâr Kâtibi 277, 1070; ―-i Yesâr met-i muhâfaza-i ―-ı şerîf 782; in-
Kitâbeti 145, 278, 674, 803, 1012, tihâb-ı ―-ı şerîf 595; îrâs-ı hasâret-i
1070 ― 605; itmâm-ı ―-ı şerîf 1121;
guruş 205, 285, 286, 362, 363, 511, kādimîn-i ― 746; kāfile-i ― 503,
572, 736, 741, 744, 751, 752, 755, 521, 544, 545, 546, 598, 649, 650,
760, 1054, 1147, 1191, 1218 897; kāfile-i ―-ı Mısrî 1122; kāfile-i
Gügercinlik [=Golubac] 568 ―-ı Şâmî 486, 522, 543, 593, 619;
DİZİN 1295

kāfile-i ―-ı şerîf 545, 594, 595, 685; Hûrşîd-i ‘alem-i Tâc-dâr-ı ―î
597; lâzime-i ―-ı şerîf 594; levâ- 38, 345, 985; kişver-i âl-i ― 185;
zım-ı mühimmât-ı ― 1122; mesâ- kudûm-ı meymenet-lüzûm-ı ―î
rif-i lâzime-i ―-ı şerîf 594; meser- 60, 147, 280; Melîk-i mülk-i ―î
ret-i ―-ı şerîf 605; müte‘ayyinîn-i 1223; müsâ‘ade-i ‘aliyye-i ―î 559;
kāfile-i ― 546; râh-ı ― 593, 594, nevâziş-efzây-ı celâlet-nümûn-ı ―î
621; râh-ı ―-ı şerîf 593, 726; tak- 441; pîş-gâh-ı hazret-i ―î 280;
viyet-i umûr-ı ―-ı şerîf 727; tarîk-ı sâye-i ma‘delet-fermây-ı ―î 508;
― 1085; tarîk-ı ―-ı Şâmî 1122; şems-i eflâk-ı ıstıfâ’-i ―î 754;
umûr-ı ― 648; umûr-ı ―-ı şerîf şemşîr-i ‘adüvv-tedmîr-i ―î 604;
545, 594, 927; umûr-ı mühimme-i taht-ı hümâyûn-ı ―î 1004; taht-ı
― 519; umûr-ı mühimme-i ―-ı şehâmet-i ―î 181; teşyîd-i i‘tizâd-ı
şerîf 1122; vücûh-ı ― 595; ―-ı kavîmetü’l-iktidâr-ı ―î 456; zîb-
şerîf 163, 168, 170, 597, 598, 605, ârây-ı erîke-i saltanat-ı ―î 750;
1037 zübde-i ―-ı ‘Osmânî 467; zürây-ı
Hâce-paşa 326 saltanat-ı seniyye-i behiyye-i ―î 8;
hacer 1219; harîku’l-― 727; mâdde-i ―-ı Keyvân-ı gulâm-ı felek bâr-gâh
―-i mükerrem 823; salb-i ― 1034; 120; ―-ı mu‘azzam 983; ―u’l-bah-
―-i mükerrem 1024 reyn 314, 316, 577; ―u’l-berreyn
Hâcı-dede (Üsküdârî, meşâyih-i Nakşi- ve’l-bahreyn 575
bendiyye’den) 882 Hâkî Mehmed Efendi (Hâcegân-ı
Hâcı Kapudan (Mısır tüccârı kalyonla- Dîvânî’den, Avlonya Mukāta‘ası,
rından) 418 Kefe Mukāta‘ası) 278, 823
Hadîce-i kübrâ (Hz. Peygamber’in ilk Hâkim bkz. Mehmed Hâkim Efendi
zevcesi, Ümmü’l-mü’minîn) 591 Hakkârî 534; ― Ekrâdı 533, 534, 535
hadîd 865; ―ü’l-lisân 329 Haleb 13, 913, 998, 1126; ehâlî-i ―
hadîs 1085; fenn-i ― 162; hafaza-i ― 650; Eyâlet-i ― 142, 789, 1176;
1043; ‘ilm-i ― 163; mehere-i ‘ilm-i Eyâlet-i ―ü’ş-şehbâ 17, 62, 438,
şerîf-i ― 98; ―-i Mustafavî 97; 946, 1055, 1081, 1109, 1143; Kādî-i
―-i sahîh 697; ―-i şerîf 651, 665, ―ü’ş-şehbâ-i sâbık 249; Kazâ’-i ―
682, 695, 992 1038; Kazâ’-i ―ü’ş-şehbâ 82, 1083;
Hâfız İbrâhîm (Süleymâniyye Müderri- mecmû‘-i ehâlî-i ― 650; Medîne-i
si, Üsküdar Kazâsı) 852, 853 ― 1145; Vâlî-i ―ü’ş-şehbâ 431,
Hâkān; âb-rûy-ı Devlet-i ―î 1171; 432, 437, 444, 558, 1124; ― Eyâ-
‘avâtıf-ı ―î 77, 103, 134, 175; leti 290, 518, 654, 1131; ― İskelesi
dâ’ire-i tav‘-ı evâmir-i ―î 705; 444; ― Kadısı 13, 1145; ― Kapu
dûdmân-ı selâtîn-i gurre-i tâb- Kethudâsı 735, 783; ― Mahkeme-
dâr-ı ―î 423; Emânet-i Defter-i si 650; ― mansıbı 982; ― Mu-
―î 906; Emîn-i Defter-i ―î 906; hassılı 144; ―ü’ş-şehbâ 440, 545,
emr-i Cihân-mutâ‘-i ―î 399; esb-i 650, 795, 913, 1055, 1080, 1126;
hümâyûn-ı nevâziş-efzây-ı celâ- ―ü’ş-şehbâ Eyâleti 805, 1055;
let-nümûn-ı ―î 139, 337, 383; ―ü’ş-şehbâ Kadısı 238, 249, 797;
hân-ı bî-imtinân-ı ‘avâtıf-ı ―î 51, ―ü’ş-şehbâ Kazâsı 229, 238, 981,
254, 335, 367, 390, 416, 434, 618; 994, 1058, 1131; ―ü’ş-şehbâ Vâlîsi
hatt-ı şerîf-i mevhibet-redîf-i ―î 997, 1193; ― Vâlîsi 145, 222, 290,
1296 MEHMED HÂKİM EFENDİ

518, 523, 789, 1055, 1176 1069, 1099, 1135, 1175


Halıcılar Köşkü 273, 366, 625 Halîl Efendi (‘Abdullah Efendi-zâde, İs-
Hâlid (Hâlid el-Ensârî, Ebû Eyyûb el- tanbul Mukāta‘ası) 59
Ensârî, mîzbân-ı Rasûl) 30, 35, 42, Halîl Efendi (Arpa Emâneti, Küçük
191, 192, 195, 196, 198, 387, 469, Rûznâmçe) 145, 672
512, 582, 588, 681, 682, 851, 876, Halîl Efendi (Defter Emâneti, Yeni Câ-
938, 968, 1020, 1021, 1038 mi‘-i Mütevellîsi, Yeniçeri Kitâbeti)
Hâlid bin el-Velîd (Seyfullah) 865, 890 58, 266, 417
Hâlid Paşa (Şehsüvâr-zâde, Mîr-i mîrân, Halîl Efendi (Emîn-i Fetvâ-i sâbık, Pâ-
Akşehir Sancağı, Karahisâr-ı sâhib ye-i Anadolu) 1086
Sancağı, Köstendil Sancağı) 65, Halîl Efendi (Hâcegân-ı Dîvânî’den,
109, 289 Tezkire-i Sânî, Nemçe sefîri,
Halîfe-yeri (Ağa-bâğçesi’nde) 240 Darb-hâne-i ‘âmire Emâneti) 211,
Halîl (el-Hâc, Şıkk-ı Sânî Pâyesi, Hâce- 536, 895, 934, 967
gân-ı Dîvân) 213 Halîl Efendi (Hasan Paşa Dîvân Efen-
Halîl (Girine Dizdârı, Ser-i eşkıyâ) disi, Avlonya ma‘a Eğriboz) 146,
1213, 1215 1012, 1139
Halîl (Sülü Paşa-zâde, Ada-i kebîr Halîl Efendi (Kayseriyyü’l-asl, Defter
Muhâfızı, Üsküb Livâsı) 791 Emâneti, Matbah Emâneti, Arpa
Halîl Ağa (Âsitâne-i ‘aliyye’de Kas- Emâneti, Rûznâmçe) 106
sâb-başılık, Dergâh-ı ‘âlî Kapucu-ba- Halîl Efendi (Müneccim) 233
şılığı) 279, 801, 1080, 1107 Halîl Efendi (Selânik Kadısı, Mekke-i
Halîl Ağa (Cici-zâde, Dergâh-ı ‘âlî kapu- mükerreme Pâyesi, İstanbul Kazâsı)
cu-başılarından) 905, 964 271
Halîl Ağa (Has Oda-başı, Bâbü’s-sa‘âde Halîl Efendi (Seyyid, Belgrad Kazâsı)
Ağası, Lüd Tevliyeti, mütekā‘id) 557 913
Halîl Ağa (Kaftân Ağalığı) 1057 Halîl Efendi (Seyyid, Vâlide Câmi‘i
Halîl Ağa (Kapu Ağası, Tevliyyet-i Kuds) Şeyhliği) 993
889, 1073 Halîl Efendi (Yazıcı-i esbak -Dârussa‘â-
Halîl Ağa (Şîrîn-zâde, Sipâh Ağası, Si- de Kâtibi-, Mevkūfâtcılık, Süvârî
lahdâr Ağalık) 278, 1175 Mukābelesi, Mektûbî) 1011, 1106,
Halîl Ağa (Tebdîl Hâsekîsi, Kethudâ’-i 1160
Bevvâbîn-i Şehriyârî, Bostâncı-başı, Halîl Hâsekî (Sadrıa‘zam Karakulaklığı)
Surre Emîni) 607, 801, 962, 993, 607
1107, 1124, 1154, 1163, 1176, Halîl Paşa (Hazîne Kethudâlığı, rütbe-i
1177, 1189, 1208, 1215 Vezâret, Tırhala Sancağı, Mora Mu-
Halîl Bey (‘Ali Paşa-zâde, Sipâhlar Ağa- hassılı, Hotin Muhâfızı, Özi Sanca-
lığı) 1107 ğı) 63, 66, 142, 330, 341, 617, 970,
Halîl Bey (Gerbinişli, Arnavud, ‘Abdî 1158
Bey-zâde, Mora’da Alay Beyi) 661 Halîm Girây Hân (Kırım hânlarından)
Halîl Bey (‘Ivaz Mehmed Paşa-zâde, 705, 706
Çavuş-başı, Gümrük-i Duhân, Mî- Halîmî Mustafa Efendi/Paşa (Def-
rahûr-ı Evvel ve Sânî, Vekâlet-i Ket- terdâr-ı Şıkk-ı Evvel, Rûznâmçe-i
hudây-ı Bevvâbîn-i Şehriyârî) 217, hümâyûn Kalemi Kîsedârı, Rûz-
382, 412, 415, 497, 778, 959, 1011, nâmçe-i Evvel, Baş-muhâsebe, Sayda
DİZİN 1297

Eyâleti, Mûsul Eyâleti, Vezîr) 58, Hamza Efendi (Muhsin-zâde Dîvân


73, 260, 298, 299, 359, 360, 433, Kâtibi, zümre-i hâcegândan Hamza)
441, 610, 612, 657, 668, 672, 673, 882
786, 802, 875, 884, 911, 912, 925, Hamza Hâmid Efendi/Paşa (Sad-
926, 947 rıa‘zam Mektûbcusu, Re’îsülküttâb,
hâlûme; ―-i tıbâ‘ 1024; ―tü’t-tıbâ‘ Sadrıa‘zam Kethudâsı, Tevkī‘î, Rûz-
1023, 1024 nâmçe-i Evvel, Çavuş-başı, Selâ-
Halvetî; gürûh-ı ―yye 1132; meşâyih-i nik Sancağı, Nişâncı, Sadrıa‘zam,
―yye-i cehriyye 806 Tevkī‘î, Eyâlet-i Girid) 57, 75, 144,
Hama 648, 894; ― Mütesellimi 898, 275, 364, 652, 672, 772, 785, 933,
902, 926, 947 953, 959, 1010, 1035, 1056, 1090,
Hamburk [=Hainburg an der Donao] 1102, 1103, 1104, 1108, 1114,
566 1124, 1142
Hâmid Efendi (Hâslar) 1207 Hamza-zâde (Cebe-hâne kâtiblerinden,
Hamîdî Mehmed Efendi (Serây-ı ‘âmire Cebe-hâne Baş-halîfesi) 960
hâcesi, Mûsıla-i Süleymâniyye, Üs- Hân 705, 706, 1223; be-iltimâs-ı
küdar Kadısı, Mısr-ı Kāhire Kazâsı) ―î 792, 1060, 1109; be-iltimâs-ı
798, 919, 930, 964, 971, 1193 hazret-i ―î 949; câh-ı vâlây-ı ―î
Hamîs (Karahisâr-ı sâhib Sancağı, Şeh- 1189; Elçi ―ı 1036; Erdelan ―ı
rizor Eyâleti) 291, 623, 950, 1109 534; Erdelan ―lığı 647; ibkā’-i ―î
Hammâd Efendi (Sahîh-i Buhârî Mü- 1191; iddi‘â’-i ―î-i serserî 1017;
derrisi, Muhaddis) 1043 iltimâs-ı ―ı 143; iltimâsı-yı ―î
Hammâm/hammâm 26, 227, 400, 435, 288; Kırım ―ı 215, 792, 793, 945,
510, 567, 651, 672, 766, 992, 1204; 1154, 1189; Kırım ―lığı 1189;
Acı-― 621; Çartaklı ― 1103; Çat- kudûm-ı ―î 1189; mesned-i ―î
ladı ―ı 1103; Eski ― Yeri 151; 1163, 1189; tebrîk-i kudûm-ı ―î
Havuzlu ― 101; İbrâhîm Paşa 1190; Ülke-i Kırım ―ı 705, 1163;
―ı 136; Keçeciler ―i 824; Mah- ―-ı cedîd 1204; ―-ı celâdet-tem-
mûd-paşa ―ı 202; Nişancı Mahal- kîn 706; ―-ı esbak 705; ―-ı Kırım
lesi ―ı 101; Vâlide-―ı 350, 645; 214; ―-ı müşârun ileyh 1190; ―-ı
―ât 1217; ―cı 872; ―-ı kebîr u pür-nevâl-i Devlet 1000
sagīr 397; ―-ı latîf 560 Hâne; ―-i Hâssa 146, 687, 753, 857,
Hamza Ağa (Gurebâ’-i Yemîn Ağası, 1004, 1047, 1060; ―-i Seferli 853
‘Ulûfeciyân-ı Yemîn Ağası) 57, 801 hânende 757; envâ‘-i ―gân 1152; ―
Hamza Ağa/Paşa (Vezîr, Pîşgîr Ağası, gân 220, 414, 609, 749
Silahdâr, Rumeli Vâlîsi, Mora Mu- Hânım Sultân (Â’işe Sultân’ın kızı) 510,
hassılı, Özi Eyâleti, Vidin Livâsı, Ni- 736, 778, 810, 811
ğbolu Sancağı, Hotin Vâlîsi, Selânik hânkāh 254, 1203; Mevlevî ― 716;
Sancağı) 494, 790, 804, 809, 816, ―-ı Murâdî 253
948, 1014, 1071, 1110, 1142, 1170, Hanoveri Eyâleti [=Hannover] 571
1184 Hanya 1125; Livâ’-i ― 65, 142, 653,
Hamza Efendi (İstanbul Mukāta‘ası, 789, 1110, 1143; ― Muhâfazası
Kağıd-ı Bîrûn Emîni-yi İstanbul, 983; ― Muhâfızı 653, 790; ― San-
hâslardan ma‘zûl, Mektûbî hulefâ- cağı 945, 1014
sından) 277, 673 harac 42, 201, 208, 796, 910, 967
1298 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Harâccı Halîl Ağa 202 meyn 1055; kişt-zâr-ı bî-pehnây-ı


harbende 744; Ser-i ―gân 1165; ―gân ― 526; kurâ’-i ― 909; kurâ’-i ―-i
210 muhteremeyn 907; kurây-ı Evkāf-ı
Harcı-furun 350, 755 ―i’ş-şerîfeyn 500; kurây-ı ― 500;
Harem/harem 889; ‘âzim-i ―-serây-ı kurây-ı ―-i muhteremeyn 485;
dâr-ı bekā 625; bîrûn-ı ―-i şerîf kuttân-ı fukarâ’-i ― 1232; kut-
991; Câmi‘-i şerîf-i ―-redîf-i lâ- tân-ı ―i’ş-şerîfeyn 993; kütebây-ı
mi‘u’n-nûr 98; ehâlî-i ―-i Mekke-i ― 501; mâ-beyne’l-― 594, 972;
mübâreke 605; Şeyhu’l-―i’n-Ne- mâbeyn-i ―-i muhteremeyn 600;
bevî 236; ― ağaları 809; ―-i mâl-ı ― 501, 502, 505, 907; Muhâ-
hümâyûn 754, 812, 1229, 1230; sebe-i ― 967, 1139; Mukāta‘a-i ―
―-i hümâyûn Kapusu 1230; ―-i 220, 494, 497, 1175, 1207; Müfet-
şerîf 591; ―-serây-ı nüzhet-gâh-ı tiş-i ― 166; Nâzır-ı ― 509; Nezâ-
na‘îm-i bekā 391; ―-serây-ı şevket ret-i ―i’ş-şerîfeyn 504; Nigeh-bân-ı
778 hıtta-i ― 114, 386; nizâm-ı Evkāf-ı
Haremeyn 501, 502, 506, 519, 687, ― 486; Surre-i ― 506, 634; Sur-
875, 909; ashâb-ı ― 725; beyne’l-― re-i ―-i muhteremeyn 26, 128,
600, 726; cânib-i ― 658, 787; 634, 1096; Surre-i ―i’ş-şerîfeyn
cerâyât-ı ―-i muhteremeyn 708; 1058, 1121; Surre-i şerîfe-i fukarây-ı
Dâ’ire-i ― 868; Dâ’ire-i ―-i muh- ― 501; şeref-i hıdmet-i ―-i muh-
teremeyn 509; Dâ’ire-i ―i’ş-şerîfeyn teremeyn 80; taraf-ı ― 494, 506;
501; ehâlî-i ― 660; ehl-i ―-i Hâssa teftîş-i ―i’ş-şerîfeyn 530; teşhîl-i
210; Emânet-i Surre-i ―-i muhte- gılâl-ı ― 660; tevcîh-i iltizâm-ı
remeyn 94; emvâl-i ― 500, 502; kurây-ı ― 610; Tevliyet-i ― 778;
emvâl-i mukarrere-i ― 908; etrâf-ı umûr-ı ― 509; umûr-ı ―-i muhte-
hademe-i ― 668; etrâf-ı ― 509; remeyn 494; vakf-ı ― 501; vakf-ı
Evkāf-ı ― 500, 501, 668; Evkāf-ı ―i’ş-şerîfeyn 909; vâkıf-ı kurâ’-i ―
―i’ş-şerîfeyn 500; evkāf-ı kurây-ı 908; ―-i muhteremeyn 26, 128,
―i’ş-şerîfeyn 500; fâ’iz-ı emvâl-i 261, 375, 444, 610, 634, 668, 868,
― 669; fâ’iz-ı ― 486, 507; fâ’iz-ı 916, 1058, 1164; ―-i muhteremey-
―-i muhteremeyn 633; fâ’iz-ı mâl-ı ni’ş-şerifeyn Dâ’iresi 189; ―-i muh-
―-i muhteremeyn 633; fukarâ’-i teremeyn Teftîşi 242; ―-i şerîfeyn
―-i muhteremeyn 781; fukarâ’-i Dâ’iresi 392; ―i’ş-şerîfeyn 189,
sükkân-ı ―-i muhteremeyn 782; 909; ―i’ş-şerîfeyn Evkāfı Müfettişli-
gārât-ı emvâl-i ― 526; gılâl-i ― ği 530; ― Kalemi 967; ― Muhâse-
796; gılâl-i ―-i muhteremeyn 707, beciliği 802, 1011; ― Muhâsebecisi
787; gılâl-i ―i’ş-şerîfeyn 658; gılâl-i 517, 802, 811, 967; ― Muhâsebesi
mertebe-i ―-i muhteremeyn 725; 934, 1069, 1106, 1175; ― Mukā-
hademe-i ― 519; Hâdimü’l-― ta‘acılığı 536, 803, 1012; ― Mukā-
182; Hâdimü’l-―i’ş-şerîfeyn 10, ta‘acısı 811; ― Mukāta‘ası 934,
316, 644; Hâdimü’l-―i’ş-şerîfey- 1106, 1139; ― Mütevellîsi 736,
ni’l-muhteremeyn 181; huddâ- 810, 875; ― Pâyesi 1081
me’l-― 543; havâşî-i ― 485; harîk 25, 26, 31, 34, 35, 49, 67, 70,
havene-i ― 510; iltizâm-ı kurây-ı 76, 79, 81, 82, 86, 89, 90, 94, 100,
― 610; irsâl-i gılâl-i ―-i muhtere- 101, 102, 109, 110, 136, 137, 155,
DİZİN 1299

159, 167, 172, 174, 202, 226, 249, Hasan Efendi (Ebu’l-hayr, Mûsıla-i
262, 265, 269, 273, 308, 326, 327, Sahn ile Kemhacı-başı Medresesi
360, 363, 366, 368, 369, 370, 371, Müderrisi, Konya Kazâsı) 238
373, 378, 383, 390, 396, 397, 411, Hasan Efendi (Gurebâ’-i Yemîn Kâtibi)
620, 637, 638, 643, 645, 660, 805, 278
861, 870, 871, 890, 902, 927, 974, Hasan Efendi (Gelibolu Barut-hânesi)
981, 1063, 1075, 1086, 1100, 1107, 145
1112, 1118, 1150, 1178, 1179, Hasan Efendi (İmâm, Piyâde Mukābe-
1198, 1201, 1205, 1206; ba‘de’l-― lecisi, Haremeyn Mukāta‘acılığı, Ce-
1204; humret-i ― 729; ıtfâ’-i beciler Kitâbeti, Küçük Rûznâmçe)
― 89, 90, 396, 981, 1075, 1115; 145, 536, 1036, 1139
me’mûrîn-i ıtfây-ı ― 805; semt-i ― Hasan Efendi (Mûsıla-i Sahn ile Gāzî
805; şu‘le-i ― 729; ―-ı cüz’î 1025, Paşa Müderrisi, Konya Kazâsı) 230,
1026, 1096, 1123, 1174, 1178; ―-ı 238
iltihâb-garîk-ı deryây-ı tefekkür Hasan Efendi (Samakovlu, Kuds-i şerîf
180; ―-ı vasît 1157 Kazâsı) 1154
Hasan (Ankara Mutasarrıfı, Kayseriyye Hasan Paşa (Ahısha Vâlîsi, Vezîr, Ser‘as-
Sancağı) 1082 ker) 1169
Hasan (Karahisâr) 1110 Hasan Paşa (Eğriboz ve Karlı-ili sancak-
Hasan (Koca-ili Sancağı) 1131 ları, Girid Muhâfızı, Vezîr) 1109,
Hasan Ağa (Aydoslu, Bostâncılar 1131
Oda-başılığı, Emânet-i Surre-i şerî- Hasan Paşa (el-Hâc, Şâhin Paşa dâmâ-
fe) 1023, 1059, 1085 dı, Bender Sancağı, Hotin Sancağı,
Hasan Ağa (Emîn Ağa etbâ‘ından, Er- Belgrad Vâlîsi, Rumeli Vâlîsi, Semen-
gane ve Kebân ma‘denleri Emâneti) dire Sancağı, Tırhala Sancağı, Deryâ
1206 Kapudanlığı, Özi Eyâleti, Mahrûse-i
Hasan Ağa (İhtiyâr, Silahşor-ı Şehriyârî, Mısır) 95, 108, 341, 552, 567, 621,
Kaftân Ağası) 1164 653, 788, 793, 856, 945, 994, 1038,
Hasan Ağa (İsakcı Anbar Emâneti, Der- 1054, 1160, 1181, 1210
gâh-ı ‘âlî kapucu-başılarından, Emâ- Hasan Paşa (Eyâlet-i Rakka, Vezîr) 789
net-i Surre-i şerîfe) 1056, 1058, Hasan Paşa (Oltu Sancağı, Çıldır Eyâ-
1178 leti) 902, 1038, 1056, 1059, 1109,
Hasan Ağa (Kazancı-zâde, A’işe Sultân 1144, 1233
Kethudâsı, Kapucu-başılık, Emâ- Hasan Paşa (Podgoriçeli ‘Osmân Paşa
net-i Matbah-ı ‘âmire) 710 yeğeni, Mîr-i mîrân, İzvornik San-
Hasan Ağa (Ser-bostâniyân-ı Hâssa) cağı, Üsküb Sancağı, Hüdâvendigâr
298 Sancağı) 144, 623, 1015, 1110
Hasan Ağa (‘Ulûfeciyân-ı Yemîn Ağalı- Hasan Paşa (Şâhîn Paşa dâmâdı, el-Hâc,
ğı) 1107 Yeniçeri Ağası, Hotin Sancağı, Kös-
Hasan Bey (Evlâd-ı Hekîm-başı-zâde tendil Sancağı, Mîr-i mîrân, Rumeli
‘Ali Paşa) 607 Beylerbeyiliği) 95, 108, 552, 945
Hasan Bey (‘Ömer Paşa-zâde, Mîr-i Hasan Paşa (Vezîr-i esbak) 106
mîrân, Amasiyye Sancağı) 623 Hasan-paşa Palangası [=Smederevska Pa-
Hasan Bey (Silahşor-ı Şehriyârî, Mî- lanka] 568
rahûr-ı Sânî) 1151, 1176 Hasan Paşa-zâde (Üsküb Sancağı) 1142
1300 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Hasan Şâh Efendi (Mevkūfât’dan 174, 175, 201, 220, 222, 226, 229,
ma‘zûl, Anadolu Muhâsebesi) 672 230, 235, 236, 237, 238, 242, 249,
Hâs-bâğçe 247; ― Köşkü 812 251, 255, 268, 269, 271, 272, 286,
Hasîrcılar Ocağı 754 287, 288, 289, 290, 291, 292, 296,
Hasköy 219, 363, 444 297, 328, 330, 331, 335, 337, 338,
Has Oda 210, 673, 812, 1004; ―-başı 340, 341, 342, 363, 367, 368, 382,
81, 557, 1104, 1123; ―-başı-i En- 384, 390, 401, 416, 431, 433, 434,
derûn-ı hümâyûn 80; ―lı 507, 440, 489, 494, 498, 499, 500, 515,
1228 518, 519, 535, 552, 557, 558, 583,
Hastalar Kapusu 1228, 1229 585, 603, 612, 619, 621, 622, 623,
Hâşim ‘Ali Bey/Efendi (Top-hâne Nezâ- 624, 635, 636, 647, 650, 652, 653,
reti, Silahdâr Kitâbeti, Baş-muhâse- 654, 656, 660, 668, 673, 687, 692,
be, Şehr-emâneti, Fâtih Sultân Meh- 701, 703, 717, 736, 739, 777, 778,
med Cami‘i Binâ Emîni, Edirne’de 782, 788, 789, 790, 792, 793, 795,
Üç-şerefeli Câmi‘-i şerîfi ta‘mîrine 796, 799, 805, 823, 853, 856, 857,
me’mûr) 145, 803, 921, 922, 1011, 859, 893, 898, 902, 907, 913, 920,
1026, 1069, 1096, 1123, 1133, 926, 940, 945, 946, 948, 954, 956,
1146, 1154, 1175, 1212, 1218 970, 973, 981, 983, 993, 994, 1002,
Hâşim Mehmed Efendi (Baş-muhâ- 1014, 1015, 1016, 1021, 1029,
sebeci, Cizye Muhâsebecisi, Hare- 1033, 1038, 1040, 1043, 1054,
meyn Muhâsebecisi, iki Sultân Serâ- 1055, 1056, 1057, 1058, 1059,
yı binâsına me’mûr) 58, 276, 802, 1071, 1073, 1076, 1078, 1081,
934, 967, 970, 1069, 1101, 1125 1082, 1083, 1084, 1088, 1101,
Hâşim-zâde (Küçük Kal‘a) 934 1104, 1111, 1112, 1114, 1128,
Hâşiye; ―-i Hasan Zîbârî 163; ―-i 1130, 1131, 1132, 1145, 1146,
Kādî Mîr-i Lârî 163; ―-i Kādî 1153, 1154, 1157, 1160, 1161,
Beyzâvî 163; ―-i Kara Dâvud 163; 1162, 1163, 1165, 1168, 1176,
―-i Mîr-i Âdâb 163 1180, 1192, 1193, 1209, 1215,
Haşmet (‘Abbâs Efendi-zâde, Müderris) 1233
806, 1074, 1081 hatt-ı şerîf 242, 501, 505, 506, 611,
hatâyî 751; sâde ― 85, 86; telli ― 85, 616, 648, 660, 699, 713, 724, 784,
86 857, 910, 982, 1086, 1129, 1152,
hatîb 43, 49, 352, 356, 684, 989 1161, 1170, 1177, 1196; ber-ve-
Hatîb-zâde (Hatîb-oğlu) bkz. Mehmed ch-i mu‘tâd-ı ―-i şevket-redîf 784;
Ağa kırâ’at-ı ― 382, 1043, 1094, 1100,
hattât 395, 783, 819, 914, 1098; nasb-ı 1130, 1153, 1170; kırâ’at-ı ―-i
― 689; vefât-ı ― Çelebî Efendi ‘inâyet-redîf 903, 925, 959, 1031,
387; ―-ı meşhûr 387; ―-ı telâmize 1062; kırâ’at-ı ―-i übbehet-redîf
387 978, 996; ―-i iclâl-i Mülûkâne-i be-
hatt-ı hümâyûn 13, 14, 15, 16, 17, hiyye 588; ―-i ‘inâyet-redîf 207,
18, 19, 20, 21, 27, 28, 29, 31, 32, 241, 261, 361, 496, 500, 501, 579,
34, 35, 50, 51, 61, 63, 64, 65, 66, 656, 692, 903, 925, 959, 978, 995,
67, 73, 75, 78, 83, 93, 95, 96, 103, 1061, 1080, 1093, 1099, 1116,
104, 105, 107, 108, 109, 133, 134, 1123, 1153; ―-i ‘inâyet-redîf-i
135, 142, 144, 155, 162, 165, 173, Cihân-bânî 587, 719, 1095, 1108;
DİZİN 1301

―-i ‘inâyet-redîf-i Cihân-dârî 425; 149, 209, 477; ―-i kirâm-ı Âl-i ‘Os-
―-i ‘inâyet-redîf-i hazret-i Pâdişâhî mânî 30; ―-i kirâm-ı Cihân-bânî
996; ―-i ‘inâyet-redîf-i hazret-i Şeh- 511, 580; ―-i kirâm-ı ma‘âlî-iktirân
riyârî 380, 438; ―-i ‘inâyet-redîf-i 458; ―-i kirâm-ı şehâmet-temkîn-i
Husrevânî 955; ―-i ‘inâyet-redîf-i Şâhânî 178
Pâdişâhî 124; ―-i ‘inâyet-redîf-i Havâss-ı refî‘a Kazâsı (Eyüp Kadılığı)
Şehriyârî 489, 858, 1079; ―-i 1131
ma‘delet-redîf 505; ―-i ma‘delet-re- hayâl-hâne 572, 574
dîf-i Cihân-bânî 885; ―-i meser- Haydar-paşa Köşkü 244
ret-redîf 738; ―-i mevhibet-nümûn hayme 777, 1230; Mehterân-ı ―-i Hâs-
657; ―-i mevhibet-redîf-i Hâkānî sa 209; Ser-mehterân-ı ―-i Hâssa
685; ―-i şevket-makrûn 339, 359, 284; sitâre-i ― 426; ―-gerân 768,
445, 610, 687, 816, 907, 919; ―-i 769; ―-i hadrâ 768; ― -i Hâs-
şevket-redîf 723, 863, 1080, 1160, sa 247; ―-i hümâyûn 786; ―-i
1196; ―-i şevket-redîf-i Cihân-bânî ibrîsîm-tınâb-ı sâye-güster 786; ―-i
729, 909; ―-i şevket-redîf-i Hus- sâlifü’z-zikr 786
revânî 858 Hayyâtîn-i Hâssa 210
Hattî Efendi (Çerkes ‘Osmân Paşa’nın Hazîne/hazîne 95, 414, 506, 532, 570,
Dîvân kâtibi, Şıkk-ı Sâlis, Baş-muhâ- 578, 787, 970, 1047, 1061, 1134,
sebeci, Nemçe Sefîri) 433, 643, 1210; derûn-ı ―-i ‘âmire 507; em-
1112 vâl-i ― 659, 1055; gencûr-ı ―-i
Hatyapur [=II. Friedrich] (Luterân meş- câmi‘a 6; Has-ahûr ―dârı 1062;
reb, Grandebur) 794 Kâtib-i ― Efendi 284; Kâtib-i ―-i
havâkīn; ‘âdet-i kerîme-i eslâf-ı ―-i Sadr-ı ‘âlî 284; mazbût-ı ―-i ‘âmi-
kirâm 191; ‘âdet-i seniyye-i ―-i Âl-i re 506; mevzû‘-i ―-i Cebe-hâne-i
‘Osmânî 731; ahbâr-ı cezîle-i ―-i hümâyûn 864; Mısır ―si 95, 1061,
kirâm 7; âsâr-ı cemîle-i ―-i kirâm 1210; Râgıb Paşa ―dârı 1212; Sad-
663; âsâr-ı mahâsin-şi‘âr-ı ―-i kirâm rıa‘zam ― Kâtibi 674; tahrîr-i ―-i
22; a‘zam-ı cevâmi‘-i ―-i ecdâd-ı ‘âmire 970; vusûl-i ― 1061, 1210;
kirâm 98; deydene-i müstahsene-i ― Beyi 95, 1061, 1210; ― Beyli-
―-i Cihân-bânî 1120; eser-i eslâf-ı ği 1208; ―dâr 429, 1103, 1177,
―-i kirâm 511; eslâf-ı ―-i ‘izâm 1207; ―dâr Ağa 135, 676, 1229,
425; eslâf-ı ―-i kirâm 523; inbâ’-i 1230; ―dâr-başı 889, 1232; ―dâr-ı
de’b-i meslûk-ı ―-i kirâm 489; Bîrûnî 210; ―dâr-ı hazret-i Şeh-
makarr-ı ―-i kirâm 589; makarr-ı riyârî 306, 978; ―-i âb 991; ―-i
ibcâl-i ―-i kirâm-ı Cihân-bânî ‘amîmetü’l-bereke 444, 634; ―-i
1220-1221; mülûk-ı şerî‘at-meslûk-ı ‘amîmetü’l-meymene 26, 128, 375,
―-i ‘izâm-ı Âl-i ‘Osmân 476-477; 916, 1058, 1164; ―-i ‘âmire 207,
selâtîn-i ‘izâm ü ―-i kirâm-ı Âl-i 210, 496, 501, 502, 505, 506, 507,
‘Osmânî 30; şîme-i kerîme-i ―-i 587, 610, 633, 656, 660, 669, 702,
mâzıyye-i kirâm 469-470; zevât-ı 781, 813, 857, 903, 924, 958, 970,
hamât-ı ―-i kirâm 456; zübde-i 1061, 1079, 1099, 1116; ―-i ‘âmire
nesl-i ―-i kirâm 1049; ―-i eslâf-ı Kethudâsı 63; ―-i ‘âmire Kethudâsı
kirâm 39, 346, 987; ―-i ‘izâm-ı Âl-i Ağa 78; ―-i Bâb-ı hümâyûn 755;
‘Osmân 303; ―-i kirâm 7, 116, ―-i Enderûnî ve Bîrûnî 812; ―-i
1302 MEHMED HÂKİM EFENDİ

esrâr 186; ―-i Hâssa 753; ―-i şerîfe-i müteberrike 687; ―-i şerî-
hazret-i Sadr-ı ‘âlî 83; ―-i Humâ- fe-i Rasûl-i ekrem 1197; ―-i şerîfe
reveyhi 748; ―-i hümâyûn 611, suyu 721; ―-i şerîf-i ‘inâyet-redîf-i
723, 784, 918, 977, 995, 1030, vâlâ 670; ―-i şerîf Odası 426, 616
1042, 1093, 1123, 1153, 1160, Hısn-ı Bahrî (Kalyon ismi) 555, 556
1170, 1196, 1217; ―-i hümâyûn-ı Hısnmansûrî Efendi (Konevî) 920
Enderûn 969; ―-kapusu 507; Hızır (Acu Sancağı, Mîr-i mîrânî) 792,
― Kâtibi 1102, 1103, 1177; ― 949, 1015
Kâtibleri 159; ― Kethudâlığı 276, Hızır/Hızr (a.s.) 99, 112, 121, 127,
617, 805, 970, 1164; ― Kethudâsı 148, 225, 553, 589, 682
507, 967, 1069, 1158; ― Kethu- Hızır-zâde Efendi (Ayasofya-i Kebîr
dâsı Ağa 434, 587, 588, 805, 959, Şeyhi, Vâlide Câmi‘i Şeyhliği, Şehzâ-
1100, 1164; ― Kethudâsı-yı sâbık de Vâ‘izi) 720, 993
967; ―lü ve Seferlü odaları 1004; Hibetullah Sultân (Sultân III. Musta-
―-mânde 1095 fa’nın kızı) 730, 731, 733, 736, 737,
Hekîm Çelebî Tekyesi 25 738, 739, 749, 772, 773, 776, 809,
Hemedân 70, 88, 89 1078, 1135
Hendek/hendek 566, 567, 573; Gazve-i Hicâz 163; aktâr-ı ―iyye 128, 261,
― 1052; ―-başı 770 375, 444, 634, 916, 1058, 1164;
Herakil 42 cânib-i ― 605; sûy-ı ― 616; şirzi-
Hersek 15; Eyâlet-i Bosna ma‘a-― San- me-i ‘Urbân-ı râh-ı ― 1194; ―iyye
cağı 16; ― Sancağı 141, 288, 674, 26
789, 945, 1014, 1142 hicret 42, 703; ba‘de’l-―i 848; kab-
Heseyeh [=Hesse] Sancağı 571 le’l-―i 848; sene-i ― 479; sene-i
Hezârgrad [=Razgrad] 568 ―-i Nebeviyye 423; târîh-i ― 894;
Hezzâ (Kabîle-i Harb’a Şeyhu’l-‘Arab târîh-i ―-i bâ-sa‘âdet 574; târîh-i
olan kişi) 597 ―-i Nebeviyye 478; ―-i bâ-sa‘â-
Hıfzî Efendi (Seyyid, Gümrük-i Âsitâne det-i Sultânu’l-enbiyâ’ 1045; ―-i
Kâtibi, ‘Ulûfeciyân-ı Yemîn Kitâbe- Nebeviyye 170, 348, 988; ―-i
ti) 905, 1139 târîh-i Sultânü’r-rusül 1211
Hınıs; ― Sancağı 792, 950; ― Emîri hicrî 923; sene-i ― 532, 693; sene-i ―
761 yyesi 11; sene-i mübâreke-i ―yyesi
Hırka; âb-ı ―-i şerîfe 721; dâmen-i ―-i 910; sene-i târîh-i ― 193; târîh-i
‘arş-fersâ 272; dâmen-i ―-i şerî- ― 41
fe-i ‘arş-fersâ 52, 137, 393; esnâ’-i Hidîv; ‘âdet-i behiyye-i ―âne 618;
ziyâret-i ―-i şerîfe 1198; merâsim-i ‘âdet-i müstahsene-i ―âne 196;
―-i şerîf 1103; telsîm-i dâmen-i ‘âdet-i seniyye-i ―âne 160, 307;
―-i şerîfe-i hazret-i Seyyidü’l-enâm ‘atıyye-i behiyye-i ―âne 204; âyîn-i
1001; telsîm-i dâmen-i ―-i şerîfe-i müstedîm-i bende-nüvâzî-i ―âne
Seyyidü’l-enâm 797, 928, 1063, 989; bezl-i in‘âm-ı ―âne 1047;
1197; ziyâret-i ―-i şerîfe 52, 137, Cem-câh-ı ―-i ekrem 937; çeşn-i
393, 1103, 1136, 1171; ―-i şerîf ―âne 412; deydene-i kadîme-i
304, 465, 481, 687, 742, 1103; ―-i ―âne 858, 1079; deydene-i müs-
şerîfe 272, 927; ―-i şerîfe-i ethar tahsene-i ―âne 1020; dûş-ı müfâ-
798, 928, 1002, 1064, 1197; ―-i haret-şümûl-i ―âne 491; eyvân-ı
DİZİN 1303

―âne 168; hil‘at-ı seniyye-i ―âne ―-i mevkib-i İslâm-medâr 458;


604; himmet-i ‘aliyye-i ―âne 418; ―-i mülhem 187; ―-i re’fet 126;
hulk-ı cemîl-i mekârim-i ―âne ―-i Tâc-dâr-ı a‘zam 876; ―-i Tâc-
528; ihsân-ı ―âne 621; in‘âm-ı ― dâr-ı efham 523; ―-i Tâc-dâr-ı erî-
âne 799, 932, 1065; istihsân-ı ― ke-i dîn 39, 346, 987; ―-i Tâc-dâr-ı
âne 627; kalem-i ―âne 527; keşî- erîke-i ifzâl 167; ―-i yem-‘atâ 117
de-i seng-i rükûb-ı celâlet-rütûb-ı Hilâfet/hilâfet 125, 464, 477, 930, 931;
―âne 130; ma‘lûm-ı ―âne 690; Âsitân-ı ―-âşiyân 38, 344, 985;
mefrûşât-ı gāliye-i ―âne 753; mer- ‘azamet-i ―-i Cihân-bânî 539;
sây-ı ―âne 552; muhât-ı ‘ilm-i bisât-ı ma‘âlî-inbisât-ı ―-i ‘uzmâ
‘âlem-ârây-ı ―âne 88; müfâharet-i 478; câh-ı ―-iktinâh-ı kübrâ 478;
―âne 186; nazar-ı ‘atâfet-eser-i ― câ-nişîn-i ― 253; cenâb-ı ―-me‘âb
âne 636; nazar-ı ‘inâyet-eser-i ―âne 80, 91, 420, 518, 704, 878, 1087;
488; nevâziş-i behiyye-i ―âne 733; dûdmân-ı ―-i ‘Osmânî 8; emr-i vâ-
nevâziş-i ―âne 511; pîş-gâh-ı ―âne cibü’t-ta‘zîm-i ― 537; erîke-pîrây-ı
415, 637; sâye-i merhamet-vâye-i ― ser-mesned-i ― 461; evreng-i ―-i
âne 799, 933, 1065; sinâdet-i teş- kişver-sitânî 539; eyyâm-ı ― 509;
rîf-i ―âne 151; şevket-i ―âne 418, makām-ı ― 479; makarr-ı ―-i
980; Tâc-dâr-ı ―-i ekrem 232; teş- Cihân-bânî 227; merkez-i ― 683;
rîfât-ı ―âne 188; zât-ı ―âne 788; mertebe-i ― 580; mesned-ârây-ı
zât-ı liyâkat-âyât-ı ―âne 438; ―-i müttekây-ı ― 179; mesned-i
‘âlim 481; ―-i ‘avn ü zafer 125; ― 748; mesned-i vâlây-ı ― 747;
―-i a‘zam 513, 559, 753, 770, 786, mesned-nişîn-i ― 37, 178, 344,
1065, 1075, 1126, 1173; ―-i bahr u 683, 985; mihr-i gülistân-ı ― 178;
ber 127; ―-i bihâr-ı mekârim 112; nevbet-i ―-i meymenet-refâkat
―-i Cem-câh-ı sipihr-iktidâr 850; 215, 217; nevbet-i ―-i meyme-
―-i cihâniyân 929; ―-i dârâ-gulâm net-simât 537; rütbe-i ― 253,
209; ―-i deryây-ı himem 609; ―-i 932; rütbe-i ―-i ‘uzmâ 930; rüt-
efham 980; ―-i ekrem 53, 61, be-i vâlâ-menzilet-i ―-i kübrâ 478;
69, 138, 148, 161, 204, 207, 273, serîr-i ‘azamet-masîr-i ―-i ‘uzmâ
282, 307, 394, 405, 425, 496, 516, 575; serîr-i şehâmet-semîr-i ― 467;
579, 582, 624, 655, 671, 676, 681, şeref-pîrâyî-i ― 461; tanzîm-i
682, 690, 692, 700, 732, 738, 774, kâr-gâh-ı ―-penâh-ı insânî 451;
776, 798, 800, 804, 808, 821, 854, tekmîl-i şân-ı ―-kirdârî 80; teşrîf-i
929, 960, 1009, 1027, 1038, 1064, ― 475; vedî‘a-i sırr-ı ―-i İlâhî 179;
1068, 1076, 1140, 1149, 1166, zât-ı ―-âyât-ı ıstıfâ-simât 482; ―-i
1183, 1185, 1191; ―-i gîtî-sitân-ı ‘âliye 482; ―-i hâssa-i ‘Abbâsiyye
‘adl-âver 33; ―-i hamiyyet-âyîn 932; ―-i insânî 176; ―-i mansû-
598; ―-i iktidâr 1092, 1195, 1231; se-i ‘âmme 932; ―-i Şehriyârî 212;
―-i ‘inâyet-iktinâh 910; ―-i mekâ- ―-mesned 356
rim-iktinâh 411; ―-i mekârim-ik- hila‘ 176, 450, 657, 1152; hâssa-i fâ-
tinâh-ı ümem 480; ―-i memâlik-i hıre-i ―-i Mülûkâne 538; hâssa-i
‘adl-âver 378; ―-i merâhim-dest- ―-i fâhıre-i Mülûkâne 604; ilbâs-ı
gâh 589; ―-i merâhim-iktinâh ― 284, 412, 423, 655; ilbâs-ı ―-i
425; ―-i merhamet-iktinâh 1044; ‘âdiye 1039; ilbâs-ı ―-i behiyye
1304 MEHMED HÂKİM EFENDİ

1113; ilbâs-ı ―-i fâhıre 279; ilbâs-ı 1117, 1124, 1127, 1128, 1129,
―-i nefîse 1225, 1230; ilbâs-ı ―-i 1130, 1132, 1135, 1138, 1149,
seniyye 75, 77, 113, 386, 664, 703, 1151, 1153, 1155, 1158, 1159,
940, 967; ―-i ‘âdiyet 1196; ―-i ce- 1160, 1167, 1170, 1177, 1181,
dîde 633; ―-i fâhıre 362, 432; ―-i 1183, 1185, 1191, 1196, 1206,
fâhıre-i Husrevânî 352; ―-i fâhıre-i 1210, 1212, 1215, 1216, 1232,
Mülûkâne 216; ―-i mu‘tâde-i ‘Ur- 1233; ilbâs-ı ―-ı behiyye 75, 1094;
bân 544; ―-i nefîse 1031, 1121, ilbâs-ı ―-ı celîle 412; ilbâs-ı ―-ı fâ-
1134; ―-i nefîse-i behiyye 1054; ―-i hıre 54, 279, 412, 430, 444, 1193;
seniyye 93, 124, 731, 810, 903, 925, ilbâs-ı ―-ı ferve-i semmûr 1161;
959, 978, 1062, 1116; ―-i seniyye-i ilbâs-ı ―-ı mûcibü’l-behcet 1043;
Mülûkâne 733; ―-i Şâhâne 73 ilbâs-ı ―-ı mûrisü’l-behcet 404; il-
hil‘at 91, 95, 114, 136, 204, 205, 214, bâs-ı ―-ı Riyâset 612; ilbâs-ı ―-ı
234, 241, 246, 247, 248, 283, 284, Sadâret 412, 1126; ilbâs-ı ―-ı se-
295, 296, 302, 333, 336, 352, 363, niyye 74, 81, 93, 141, 165, 256,
380, 386, 408, 420, 438, 440, 518, 268, 652, 662, 689, 701, 804, 819,
603, 605, 609, 630, 633, 703, 704, 852, 875, 897, 907, 998, 1018,
800, 858, 878, 887, 889, 922, 925, 1035, 1063, 1090; ilbâs-ı ―-ı şe-
989, 996, 1026, 1041, 1043, 1061, ref-misâs-ı tekrîm 490; ilbâs-ı ―-ı
1080, 1087, 1100, 1130, 1134, vâlâ 1067; ilbâs-ı ―-ı Vezâret 627;
1141, 1147, 1161, 1180, 1184, lebs-i ―-ı münîf 1062, 1100, 1116;
1210, 1225; iksâ’-i ― 493; ilbâs-ı sevb-i ―-ı câlibü’l-behcet-i Sultânî
― 16, 25, 35, 73, 93, 94, 129, 157, 604; sezâ-vâr-ı ―-ı ‘inâyet 93; sezâ-
159, 211, 215, 220, 221, 222, 240, vâr-ı ― ü ‘inâyet 16; teşrîf-sâz-ı
242, 250, 254, 255, 258, 262, 263, ―-ı ibcâl 1035; ‘umûm-ı ― 1102,
266, 268, 297, 298, 299, 331, 338, 1126; zîb-ârây-ı ―-ı kâm u merâm
339, 359, 364, 365, 371, 373, 394, 875; zîbende-i ―-ı ihtirâm 51; ―-ı
395, 401, 415, 417, 419, 421, 423, ‘âdiye-i mansıb 1035; ―-ı be-dûş-ı
437, 441, 443, 445, 497, 498, 507, iclâl 187; ―-ı behcet-nümûn 380;
530, 531, 536, 549, 550, 551, 554, ―-ı câlibü’l-behcet-i Sultânî 538;
557, 583, 584, 606, 607, 613, 617, ―-ı cemîle 619, 1191; ―-ı fâhıre
618, 624, 633, 652, 655, 662, 668, 216, 292, 507, 538, 633; ―-ı fâhi-
669, 672, 677, 701, 710, 711, 718, re-i Vezâret 372; ―-ı garîbe-i nâdire
724, 727, 728, 729, 778, 782, 783, 633; ―-ı Kethudây-ı Ser-bevvâbîn
785, 791, 802, 804, 805, 807, 818, 551; ―-ı Mîrahûr-ı Sânî 551; ―-ı
824, 860, 863, 875, 882, 889, 894, mûcibü’l-behcet 858, 872, 1080;
895, 905, 906, 918, 926, 936, 942, ―-ı mûrisü’l-behcet 547; ―-ı
944, 953, 959, 960, 962, 967, 968, mûrisü’l-behcet-i Sultânî 73, 216;
970, 975, 976, 981, 993, 994, 995, ―-ı mu‘tâde 812; ―-ı Mülûkâne-i
1000, 1003, 1013, 1022, 1023, bî-‘adîl 633; ―-ı pür-behcet-i Vezâ-
1026, 1028, 1030, 1033, 1035, ret 187; ―-ı sefîd-i meserret-bedîd
1036, 1042, 1057, 1059, 1060, 916; ―-ı semmûr 61, 148, 282,
1062, 1066, 1067, 1069, 1073, 1129, 1160, 1170; ―-ı semmûr-ı
1074, 1076, 1080, 1085, 1086, mûcibü’s-sürûr 1123; ―-ı semmûr-ı
1090, 1096, 1099, 1100, 1114, müstevcibü’l-hubûr 588, 1030,
DİZİN 1305

1031; ―-ı seniyye 894; ―-ı seniy- müstakbilîn-i ― 522; râhat-ı ―-ı
ye-i Hîdîvâne 604; ―-ı Vezâret 25, Müslimîn 1122; tarîk-ı ―-ı Müs-
1067; ―-ı Vezâret-i ibtihâc-nümûn limîn 604; tarîk-ı ―-ı Şâmî 1121;
185; ―-pûş-ı ibcâl 1194 ―-ı Müslimîn 543, 546, 599, 600,
hilye; ―-i bünyân 49; ―-i fazl ü kemâl 601, 602, 603, 620, 622, 972, 1122;
165, 431, 663; ―-i zîb-i haseb 365 ―-ı Şâmî 522, 546; ―-ı zevi’l-ib-
Hind 762; ahşâb-ı sâc-ı ―î 41, 348; tihâc 518, 598, 599, 603
mülûk-ı ― 820; mülûk-ı İslâmiyye-i Hudâ 37, 115, 117, 127, 303, 468,
― 641; sâc-ı ―î 988; tâkāt-ı ―î-i 581, 682, 774; âdâb-ı emr-i ―y-ı
müzerkeş-târ 1141; ―î 762, 1141 Zi’l-celâl 190; ‘arş-ı ― 460; be-
Hindî Hasan 1102, 1103 tevfîk-ı ―y-ı Zi’l-celâl 39, 347,
hinto 310, 313, 314, 315, 316, 320, 987; bi-emr-i ― 639; celb-i rızây-ı
321, 322, 562, 563, 564, 565, 574, ―y-ı Müte‘âl 190; çeşm-i ―-bîni
576, 577; ―-süvâr 563 177; dergâh-ı ―y-ı Müte‘âl 393,
Hirâ; Kehf-i ― 36; Kehf-i ―-ı vahdeti 670; der-hıfz-ı ―y-ı lâ-yezâlî 120;
984; mûnis-i gār-ı ― 460 füyûzât-ı ― 132, 265, 389, 814;
hiref; erbâb-ı ― 751, 765; gürûh-ı er- Habîb-i ― 212; hikmet-i ― 700,
bâb-ı ― 768 817, 847, 849, 881, 1051; irâde-i
Hisârcık 567, 568 ‘aliyye-i ―y-ı bî-hemtâ 575; irâdet-i
hitân 608, 1152; ‘âdet-i velîme-i ― ―y-ı Mâlikü’l-mülk-i Müte‘âl 539;
609; ba‘de’l-― 608; bî-― 608; it- isticlâb-ı rızây-ı ― 100; isti‘dâd-ı
mâm-ı ‘âdî-i ― 609; itmâm-ı sûr-ı ―-dâd 537; Kā’id-i feyz-i ― 148;
― 1152; sûr-ı ― 1152; tafsîl-i ―-ı mâye-i zıll-ı ― 1092; mevhibe-i
mezkûr 607; vakt-i ― 1151; velî- lutf-ı ― 733; mevhûb-ı ― 184,
me-i ― 607; velîme-i me’mûre-i 555; nûr-ı evsâf-ı ― 456; Rasûl-i
― 608; vuku‘-i ―-ı Süleymân Bey ― 454; Sâye-i ― 977; secde-gâh-ı
ve Hasan Bey 607; zikr-i sûr-ı ―-ı ― 46; sîmây-ı hüsn-i ―-dâd 125;
evlâd-ı hazret-i Sadrıa‘zamî 1151; tavâf-ı beyt-i ― 81; tevfîk-ı ― 457,
―-ı ‘ucb u gurûr 598 488; tevsî‘-i ma‘bed-i ― 46; ―y-ı
Horasân 532, 533 Mecîd 406, 692, 821, 1028, 1077,
Hotin 95, 341, 576; Eyâlet-i ― 1071; 1115, 1150, 1185, 1187, 1211;
hısn-ı hasîn-i ― 575; Livâ’-i ― 557, ―y-ı Rabbü’l-‘âlemîn 586
1142; ― Kal‘ası 15, 95, 330; ― Hudâvend; çırâğ-efrûhte-i ―-i ümem
Muhâfızı 65, 330, 341, 617, 1143; 664; hazret-i ―-i merâhim-şi‘âr
― Mutasarrıfı 792, 1082; ― Sanca- 1001; rızây-ı ― 454; ―-i ‘âlem
ğı 64, 95, 108, 330, 341, 901, 949, 980; ―-i ekrem 632; ―-i lâ-yezâl
1015, 1060, 1110; ― Vâlîsi 1170 ü Cemîl 6; ―-i mekârim-i Pâdişâh-ı
huccâc 547, 593, 604, 650; güzer-gâh-ı ekmel ü a‘del 45; ―-i savlet-edâ
―-ı müslimîn 600; kāfile-i ― 546, 399; ―-i Şehriyârî 24
595, 601, 1194; kāfile-i ―-ı Müs- Hudâvendigâr; kalem-i ‘afv ü safh-ı ―î
limîn 600, 727; kāfile-i ―-ı Şâmî 1040; müddet-i hazret-i ―-ı a‘zam u
520; kāfile-i ―-ı zevi’l-ibtihâc 591; emced 484; rûh-ı pâk-ı hazret-i ―-ı
kavâfil-i ―-ı sa‘âdet-nitâc 498; key- Ebi’l-fütûhu 100; yed-i mü’eyyed-i
fiyyet-i intihâb-ı kāfile-i ―-ı Şâmî hazret-i ―î 924; ―-ı a‘zam 632;
543; ma‘iyyet-i kāfile-i ― 964; ―-ı cennet-mekân 935; ―-ı esbak
1306 MEHMED HÂKİM EFENDİ

512; ―-ı fütûh 98; ―-ı me‘âlî-tebâr ânî 464; meşhûd-ı dîde-i ―ânî 609;
1221; ―-ı merhum 492, 917; ―-ı mevkeb-i ―-hıdem 1092; müsâ‘a-
sâbık 212, 215, 217, 280, 301, 339, de-i ‘aliyye-i ―âne 577; nazar-ı
519, 536, 537, 539 ‘atûfet-eser-i ―âne 999; nevâziş-i ―
Hudâygân; hazret-i ―e-i maşrık u mağ- âne 16; nezd-i ―âne 635; ni‘am-ı
rib 404; ―e-i şeref-me’sûs 461; ―-ı nâ-mütenâhiye-i ―âne 604; pîş-
sipihr-iktidâr 131, 264, 388, 813 gâh-ı hazret-i ―âne 1041; Rikâb-ı
Hulvân Kurâsı 217 kâm-yâb-ı ―ânî 812; sadakāt-ı
Humâreveyh (Mısır Sultânı) 747, 748; behiyye-i ―âne 781, 803, 993; sa-
hazîne-i ― 748 dakāt-ı ―âne 168; Sâhil-serây-ı ―
hummây-ı rediyye 1168 ânî 1021; sâye-i ‘inâyet-vâye-i ―âne
Humus 648 515; sâye-i ‘inâyet-vâye-i ―ânî 514;
Huneyn; Bedr-i ― 517 ser-efrâzî-i ―ânî 458; şemşîr-i ―âne
Husrev 60, 147, 184; ‘âdet-i ―âne-i be- 605; şîme-i ―âne-i behiyye 954;
hiyye 51, 77, 104, 135, 175, 254, tâc-ı şehâmet-ibtihâc-ı ―ânî 466;
335, 367, 390, 416, 434; ‘âdet-i taraf-ı ‘inâyet-methaf-ı hazret-i ―ânî
cemîle-i ―ânî 997; ataka-i ―ânî 1030; vâlâ-himmet-i ―âne 216;
810; ‘atıyye-i ―ânî 608; ‘atıyye-i zât-ı mekârim-âyât-ı ―âne 215; ―-i
behiyye-i ―ânî 721; ‘avâtıf-ı ‘aliy- Cihân-penâh-ı kâm-kâr 147; ―-i ―
ye-i ―âne 16, 74, 75, 256, 342, ân-ı ‘âlem 809; ―-i kahramân 120;
394; ‘avâtıf-ı ‘aliyye-i ―ânî 18, 559 ―-i kâm-kâr 60, 280
bâğçe-i hâs-ı ―î-ihtisâs 877; beh- Huşateyn [=Husiatyn] 576
cet-nevâl-i ―âne 215, 217; câmi‘-i hutût; ―-ı şerîfe 419, 594, 598, 620,
şerîf-i lâmi‘u’ş-şerîf-i ―ânî 961; 641, 685, 708, 717, 725, 726, 787,
cebhe-i âmâl-i behcet-nevâl-i ―âne 927, 1055, 1078; erbâb-ı ― 643;
537; deydene-i behiyye-i ―ânî 978, ―-ı hümâyûn 547; ―-ı mü’ekke-
995; eltâf-ı bî-nihâye-i ―ânî 608; de-i şedîde 951; ―-ı şerîfe-i Cihân-
hadîka-i enîka-i ―ânî 588; hasr-ı mutâ‘-ı hazret-i Şehriyârî 725; ―-ı
mekârim-i ―ânî 511; hatt-ı şerîf-i şerîfe-i hazret-i Şehriyârî 724; ―-ı
‘inâyet-redîf-i ―ânî 955; hatt-ı şerîfe-i hazret-i Cihân-bânî 787
şerîf-i şevket-redîf-i ―ânî 858; haz- Hüdâvendigâr 788, 1082, 1110, 1129;
ret-i ―âne 148, 282; hila‘-i fâhıre-i Livâ’-i ― 66, 623, 1082, 1143; ―
―ânî 352; huzûr-ı fâ’izu’n-nûr-ı ― Sancağı 330, 788, 793, 949, 1015;
âne 283; îfây-ı bende-nüvâzî-i ―âne ― Sancağı Mutasarrıfı 105
980; îfây-ı mekârim-i ―ânî 956; Hünkâr Mahfili 43, 353, 991
in‘âm-ı cemîle-i ―ânî 1198; in‘âm-ı Hüsâmeddîn-i ‘Uşşâkī 228, 229; gü-
cezîl-i ―ânî 594; in‘âm-ı ―âne her-i dûdmân-ı ― 614
677; in‘âm-ı ―âne-i bî-gāye 494; Hüseyn (Mısırlı, el-Hâc, Kapu Kethu-
i‘tâ’-i ―âne 604; kāmet-i ‘aliyye-i dâsı, Emânet-i Surre-i şerîfe) 1096,
―âne 538; kāmet-i vâlâ-himmet-i 1121, 1122, 1165
―âne 218; mahall-i cân-fezây-ı Hüseyn Ağa (Bostâncı-başı, el-Hâc, Ka-
―âne 968; mahz-ı nevâziş-i ―ânî pucular Kethudâsı Vekîli, Sipâhîler
528; mânend-i hum-ı ―ânî 197; Ağası, Sadrıa‘zam Kethudası, Der-
mekârim-i çâker-i nüvâzâne-i haz- gâh-ı ‘âlî kapucu-başılarından) 16,
ret-i ―âne 61; mesned-i celîle-i ― 57, 165, 187, 257, 951
DİZİN 1307

Hüseyn Ağa (Boşnak, Silahdâr, mü- Kadısı, Şâm-ı şerîf Pâyesi, Haleb
tekā‘id) 727, 736, 1062 Kazâsı, Pâye-i Medîne-i münevvere,
Hüseyn Ağa (Cebeci-başı dâmâdı, Ka- Pâye-dâr-ı Mekke-i mükerreme) 82,
pucu-başı) 621 797, 913, 994, 1154, 1193
Hüseyn Ağa (Derzî, Kethudây-ı Ser-bev- Hüseyn Efendi (Konevî, Süleymâniyye
vâbîn-i Şehriyârî, Sadrıa‘zam Ket- Medresesi Müderrisi, İzmir Kazâsı)
hudâsı, Cebeci-başı, Sipâh Ağalığı) 83
331, 361, 674, 863, 935, 960, 1139 Hüseyn Efendi (Merâkī, Mâliyye Tezki-
Hüseyn Ağa (Edirne Bostâncı-başısı) recisi) 1011, 1089, 1106, 1139
1125 Hüseyn Efendi (Şâmlı, Top Arabacı-
Hüseyn Ağa (Emîn Ağa-zâde, Sad- lar Kitâbeti, Avlonya ma‘a Eğriboz)
rıa‘zam Kethudâsı, Matbah-ı ‘âmire 934, 1107, 1208
Emâneti, Kapucu-başı, Darb-hâne Hüseyn Efendi (Vânî, Maktûl Halîmî
Emâneti, Silahdâr Ağası, Şâh Sultân Paşa’nın dâmâdı ve musâhibi) 925
Kethudâsı) 17, 58, 93, 145, 276, Hüseyn Paşa (‘Abdülcelîl-zâde, Vezîr,
441, 701, 895, 979, 1026, 1037, Van Eyâleti, Kars Eyâleti, Kilis ve
1070, 1139, 1175 A‘zâz sancakları, Haleb Eyâleti, Mû-
Hüseyn Ağa (Erdelan Hânı) 534 sul Eyâleti, Adana Vâlîsi) 63, 66,
Hüseyn Ağa (Kırımî, Mîrahûr-ı Sânî, 142, 291, 518, 584, 647, 654, 702,
Kethudâ’-i Bevvâbîn-i Şehriyârî, 1076, 1109
Boğdan Voyvodası tarafına me’mûr) Hüseyn Paşa (Çıldır Eyâleti, Vezîr) 789
498, 531, 549, 551, 701 Hüseyn Paşa (Hamevî Ahmed Paşa birâ-
Hüseyn Ağa (Kul Kethudâsı, Yeniçeri deri, Mîr-i mîrân, Şehrizor Eyâleti)
Ağalığı) 1191 143
Hüseyn Ağa (‘Ulûfeciyân-ı Yemîn Ağa- Hüseyn Paşa (İsmâ‘îl Paşa birâderi, Ak-
lığı) 1070 seray Sancağı) 1143
Hüseyn Ağa/Paşa (Silahdâr Ağa, Mî- Hüseyn Paşa (Mekkî-zâde, Vezîr, Ku-
rahûr-ı Evvel, Vezîr, dâmâd-ı Sad- düs Mutasarrıfı, Şâm Mîru’l-hâccı,
rıa‘zamî -Râgıb Paşa dâmâdı-, Rak- Gazze Sancağı, Mar‘aş Eyâleti, Van
ka Vâlîsi, Aydın Sancağı, Karlı-ili Eyâleti) 342, 503, 544, 546, 593,
Sancağı, Eğriboz Sancağı, İnebahtı 650, 1040, 1059, 1071, 1109, 1131,
Sancağı, Anadolu Eyâleti) 497, 558, 1144, 1194
701, 702, 855, 947, 970, 1099,
1101, 1109, 1111, 1131, 1170 I
Hüseyn Bey (Baş-bâkī-kulluğu) 935 ‘Irak 533, 534; ―-ı ‘Acem 532
Hüseyn Bey (Kişkiş, Mîru’l-hâcc-ı Mıs- Isfahân 71, 87, 88, 89
rî) 1122 ‘Ivaz Mehmed Paşa 625
Hüseyn Bey (Küçük Evkaf ) 145
Hüseyn Bey (Silahdâr Mehmed Paşa İ
birâderi, Kilâr-ı Hâssa’dan, İkinci İbn-i Haldûn; ― Mukaddime’sinde
Çukadâr, Kapucular Kethudâlığı, 573; Mukaddime-i ― Tercemesi
Mîrahûr-ı Sânî, Voynuk Beyi, Baş- 339
bâkī-kulu) 727, 779, 918, 1175 İbn-i Cevzî 1067; ―-i vakt 1085
Hüseyn Efendi (Kilîsî, Dâru’l-hadîs-i İbn-i Mes‘ûd 848; cenâb-ı ― 848
Süleymâniyye Müderrisi, Edirne
1308 MEHMED HÂKİM EFENDİ

İbn-i Tağrîberdî 747 İbrâhîm Bey (Tavîl, Sadrıa‘zam Kethu-


İbnü’d-Dâlî (Velî-zâde, ümerâ’-i Mısrıy- dâsı, Matbah Emâneti) 999, 1011,
ye’den) 1208 1192
İbrâhîm (a.s.) 103, 930 İbrâhîm Bey (Yahyâ Paşa birâderi,
İbrâhîm (el-Hâc, Mîr-i mîrân, Bender dâmâd-ı hazret-i Âsafî, Baş-bâkī-kul-
Sancağı, sâbıkā Bender Kal‘ası’nın luğu) 807
Gönüllüyân-ı Yesâr Ağası) 793, 949 İbrâhîm Çelebî (Cerrâhân-ı Hâssa, Cer-
İbrâhîm (Hz. Peygamber’in oğlu) 940, râh-başı) 981
1089 İbrâhîm Edhem Efendi (Âmedci, Bü-
İbrâhîm Ağa (Ağa-babası-zâde, Aya- yük Kal‘a Tezkireciliği, Tezkire-i
sofya Mütevellîsi, Sultân Kethudâ- Sânî, Piyâde Mukābeleciliği) 934,
sı, Mîrahûr-ı Sânî, Kapucu-başılık, 1070, 1099, 1207
Mîr-‘alem) 220, 241, 256, 433, İbrâhîm Efendi (Es‘ad Efendi-zâde,
674, 801 Seyyid, Mekke-i mükerreme Pâyesi)
İbrâhîm Ağa (Gelibolu Barut-hânesi) 913
1208 İbrâhîm Efendi (İhtiyâr, Haremeyn
İbrâhîm Ağa (Kaftâncı Hazînedâr-başı, Muhâsebecisi, Baş-muhâsebeci,
Kaftân Ağalığı) 1232 Şıkk-ı Evvel Defterdârlığı, Yeniçeri
İbrâhîm Ağa (Kassâb-başı-zâde, Der- Kâtibi) 497, 802, 875, 933, 944,
gâh-ı ‘âlî kapucu-başılarından) 676 954, 969, 1139
İbrâhîm Ağa (Sadrıa‘zam etbâ‘ından İbrâhîm Efendi (İstanbul Mukāta‘ası)
Kethudâ, Emânet-i Cev) 1207 146
İbrâhîm Ağa (Ser-şâhinciyân, Mısırlı) İbrâhîm Efendi (Kâtib-i Serrâcân-ı Sı-
676, 1026 tabl-ı ‘âmire) 1062
İbrâhîm Ağa (Şeb-hâne Mukāta‘ası Mu- İbrâhîm Efendi (Kayseriyyeli, Teber-
tasarrıfı) 1112 dârân-ı Hâssa’dan, Dârussa‘âde Kâti-
İbrâhîm Ağa (Turnacı-başı, el-Hâc, Seg- bi, Mevkūfât, Emânet-i Surre-i şerî-
bân-başılık) 146 fe) 220, 493, 497, 728, 782, 867,
İbrâhîm Ağa (Top Arabacı-başı) 57, 868, 869
674, 801, 935, 1070, 1107 İbrâhîm Efendi (Marmaralı, es-Seyyid,
İbrâhîm Ağa Çayırı 27 İkinci Dâhil Muharrem Ağa Medre-
İbrâhîm Bey (‘Arabgîrî, Kethudây-ı Bev- sesi Müderrisi, Seray-bosna Kazâsı,
vâbîn-i Şehriyârî, Silahşorân-ı Şeh- Havâss-ı refî‘a Kazâsı -Eyüp Kadılı-
riyârî) 250, 331, 497, 1169 ğı-, Ma‘nîsa Pâyesi) 155, 796, 1131
İbrâhîm Bey (Baş-mukāta‘acılık, En- İbrâhîm Efendi (Masraf-ı Şehriyârî
derûn’dan muhrec) 1070 Kâtibi, Hâslar Mukāta‘acılığı) 17,
İbrâhîm Bey (Çelebî Yûsuf Paşa-zâde, 1070
Çukadâr Ağa, Silahdâr-ı hazret-i İbrâhîm Efendi (Nazîf, Kethudâ Kale-
Şehriyârî, tekā‘üdlük) 384, 493, 718 mi Ser-halîfesi, Kethudâ Kâtibi) bkz.
İbrâhîm Bey (İstanköylü, Kapudan) Nazîf İbrâhîm Efendi
373, 374, 631, 1213 İbrâhîm Efendi (Sârım, Behcet birâde-
İbrâhîm Bey (Küçük Evkāf ) 1207 ri, Mâliyye Tezkireciliği, Matbah-ı
İbrâhîm Bey (Ma‘cûnî, Baş-mukāta‘a) ‘âmire Emâneti, Atlu Mukābeleci-
1139 liği, Baş-muhâsebe, Tersâne Emîni,
İbrâhîm Bey (Silahdâr Ağalığı) 935 Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel) 145, 367,
DİZİN 1309

1011, 1139, 1212 ğı, İlbasan Sancağı, Avlonya Sancağı)


İbrâhîm Efendi (Seyyid, Selânik Kazâsı, 64, 143, 287, 557, 675, 883
Şâm Kadısı, Mekke-i mükerreme Pâ- İbrâhîm Paşa (Dîbâcı, Dergâh-ı ‘âlî
yesi) 853, 913 Yeniçeri Ağası, İç-il Mutasarrıfı,
İbrâhîm Efendi (Süleymâniyye Müder- Kā’im-makāmlık, Karaman Eyâleti,
risi, Galata Kazâsı) 14 Rakka Eyâleti) 371, 372, 380, 401,
İbrâhîm Efendi (Süvârî Kalemi hulefâ- 675, 691, 883
sından, Gurebâ’-i Yesâr Kitâbeti) İbrâhîm Paşa (el-Hâc, Vezîr, Van Eyâ-
674 leti, Diyârbekir Eyâleti, Kars Eyâle-
İbrâhîm Efendi (Şâ‘ir, Enderûn’dan çık- ti, Erzurum Eyâleti, Trabzon Vâlîsi)
ma, Sergi Nezâreti, Mevkūfât) 674, 109, 290, 518, 1014, 1109, 1144
934, 1109 İbrâhîm Paşa (Erzurumî Yazıcı-zâde,
İbrâhîm Efendi (Terhâne-zâde, Şâm Dergâh-ı ‘âlî Yeniçeri Ağalığı, Vezîr)
Mevleviyyeti) 687 1227
İbrâhîm Efendi (Tezkire-i Sânî, Mukā- İbrâhîm Paşa (Malatyalı, Belgrad Vâlîsi,
ta‘acılık, Ganem Kitâbeti, Tezkire-i Selânik Mutasarrıfı, Kavala Sancağı,
Evvel) 672, 802, 1011, 1035, 1069, Bender Kal‘ası, Özi Eyâleti, Tırhala
1099 Sancağı) 64, 105, 133, 341, 561,
İbrâhîm Efendi (Yeniçeri Ser-halîfe- 621
si, Top Arabacılar Kitâbeti) 1012, İbrâhîm Paşa (Nevşehirli, Dâmâd, Sad-
1107, 1176 rıa‘zam) 233, 527, 626, 632, 726,
İbrâhîm Efendi (Yenişehirli, rütbe-i hâ- 869
cegân, Şehr-emâneti, Emânet-i Şa‘îr) İbrâhîm Paşa (Vezîr, Erzurum Eyâleti,
433, 933, 1106 Kars Eyâleti, Çıldır Eyâleti) 62, 675,
İbrâhîm el-Halebî (eş-Şeyh, Sâhib-i Si- 789, 856, 947, 1029, 1101
yer-i manzûme) 1043 İbrâhîm Paşa (Vezîr, Mar‘aş Vâlîsi, İç-il
İbrâhîm Hanîf Efendi (el-Hâc, Sâhib-i Sancağı) 789, 946
Tercemetü’ş-Şifâ fî Fasl-ı Hukū- İbşîr Ağa (Dârussa‘âdeti’ş-şerîfe Ağası,
ki’l-Mustafa, Kudüs Pâyesi, Gala- el-Hâc) 189, 306
ta Kazâsı, Haremeyn Teftîşi, Sad- iclâ 220, 266, 492, 493, 494, 495, 499,
rıa‘zam ve Bostâniyân-ı hâssa Müfet- 510, 517, 525, 526, 536, 554, 610,
tişi) 242, 530, 1128, 1132 612, 651, 676, 679, 689, 690, 699,
İbrâhîm Kethudâ (Mısır’da Yeniçeriler 736, 801, 818, 863, 888, 920, 926,
Vakit Kethudâsı-yı sâbık) 217 939, 976, 980, 1023, 1036, 1040,
İbrâhîm Molla Beyefendi (‘Ivaz Meh- 1073, 1081, 1104, 1112, 1123,
med Paşa-zâde, İstanbul Kadısı, 1165, 1178, 1206, 1209, 1212,
Sadr-ı Anadolu, Sadr-ı Rûm) 51, 1215; çilekeş-i ― 921
907, 970, 1034, 1080, 1216 İç-il 499, 789, 921, 1226; Livâ’-i ― 66,
İbrâhîm Paşa (Akşehir Sancağı, Mîr-i 143, 1111, 1143; ― Sancağı 28,
mîrân, Yenişehir Sancağı) 144, 331 173, 235, 289, 290, 498, 675, 946,
İbrâhîm Paşa (Çolak, Mîr-i mîrân, Ço- 1014, 1056; ― Sancağı Mutasarrıfı
rum Sancağı) 65, 144, 654, 681, 28; ― Mutasarrıfı 143, 289, 883,
684, 1111 1165
İbrâhîm Paşa (Dıraçlı -Arnavud- Kaplan ‘îd 161, 568; ba‘de salâti’l-― 579;
Bey-zâde, Mîr-i mîrân, Ohri Sanca- devâm-ı ―-i sürûr 406, 822, 1028,
1310 MEHMED HÂKİM EFENDİ

1150, 1186, 1187; edâ’-i salât-ı ― 390, 396, 411, 568, 585, 681, 721,
1173; edâ’-i salât-ı ―-i sa‘îd 1150, 728, 817, 856, 919, 921, 962, 981,
1185, 1187, 1211; edây-ı nemâz-ı 983, 1026, 1027, 1037, 1067, 1117,
― 53, 273; edây-ı nemâz-ı ―-i sa‘îd 1133, 1174, 1178, 1179, 1186;
69, 138, 161, 308, 394, 406, 671, ‘adem-i ― 103; ba‘de’l-― 559,
692, 800, 821, 929, 1010, 1066, 922; lafz-ı ―-ı ‘azîm 327; muhafa-
1105, 1205; edây-ı salât-ı ―-i sa‘îd za-i ― 743; şedîd-i ― 722; zuhûr-ı
1028, 1077, 1115, 1138; kisâvî-i ― ― 720; ―āt 686, 701; ―-ı ‘azîm
iyye 1102; leyle-i ― 1173; mâh-ı 328, 413, 484, 1036; ―-ı cüz’î 444,
― 1105, 1107; mesârif-i ―-i vâfiye 681, 727, 743, 824, 856, 902, 916,
392; mesrûr-ı ―-i sürûr 1047; mu‘â- 957, 996, 1040, 1067, 1100, 1103,
yede-i ―-i adhâ 69, 161, 307, 405, 1132, 1138, 1150, 1186, 1198,
692, 821, 1027, 1076, 1114, 1149, 1214; ―-ı kebîr 395, 411, 435,
1185, 1186, 1210; mu‘âyede-i ―-i 1075; ―-ı küllî 720
ramazânü’l-mübârek 1105, 1173, İhram [=Ram] 568
1205; mu‘âyede-i ―-i şerîf-i ra- İhtisâb Ağası 762
mazânü’l-mübârek 800, 929, 1009, İlâh; ‘âdât-ı câriye-i ―iyye 455; âsâr-ı
1065, 1138; mu‘âyede-i sabâh-ı kudret-i ―iyye 942; ‘atâyây-ı ―iyye
― 633; rûz-ı ― 575; şeb-i ―-i 1000; ‘atıyye-i kübrây-ı ―iyye 216,
adhâ 579; tebrîk-i ―-i sa‘îd 53, 69, 218, 538; a‘zam-ı mevâhib-i ―iyye
273, 308, 394, 406, 671, 692, 800, 733; a‘zam-ı tevfîkāt-ı ―iyye 487;
821, 929, 1009, 1027, 1065, 1077, a‘zam-ı tevfîk-ı ―î 429; bâd-ı şur-
1105, 1115, 1138, 1150, 1185, ta-i teshîl-i ―î 114, 386; ber-mû-
1187, 1205, 1210; yevm-i ―-i me- ceb-i emr-i ―î 521; ber-mûceb-i
serret-efzâ 466; ―-ber-bâlây-ı ― vahy-i ―î 520; bi-tevfîk-ı bedraka-i
1173; ―-i adhâ 160, 699, 701, 822, ―î 374; ―î 742, 756; cümle-i
1114; ―-i mübârek-i ramazân 138, mevâhib-i ―iyye 749; dümmül-i
273; ―-i sa‘îd 161, 308, 406, 1077, seyf-i ―î 869; emr-i ―î 477; feyz-i
1115, 1185, 1187, 1211; ―-i sa‘îd-i ― 1093; gayret-i ―î 599, 603;
adhâ 68; ―-i sâmân-ı ferah 160; hakāyık-ı hikem-i ―iyye 580; hall-i
―-i sâmân-ı ferah u mesârr 68; ―-i ―î 586; Halîfe-i ― 921; hıfz-ı ―î
sürûr 162, 308, 596, 693, 1045; 102, 631; Hikmet-i ―iyye 170;
―-i şerîf 671, 770, 800, 929, 1003, hitâb-ı ihbâr-ı hikmet-âsâr-ı ―î
1010, 1066, 1105, 1138, 1205; ―-i 476; ibtigā’-i merzât-ı ―iyye 150;
şerîf-i adhâ 410 ihbâr-ı ―î 476; intisâr-ı ―î 534;
‘Îd bin Muzayyân (Harb ‘Urbânı Şeyhi) irâde-i ―iyye-i ezeliyye 178; lem‘a-i
594, 596, 600, 601, 604 zıll-ı ― 1092; ma‘bed-i büyût-ı
İdrîs Efendi (Şeyhulislâm Müfettişi, ―î 47; mahall-i vâridât-ı ―î 638;
Mûsıla-i Sahn’dan) 798 mahz-ı eltâf-ı celiyye-i ―iyye 1088;
İdrîs Köşkü (Eyyûb’de) 512, 962 makdûrât-ı ―iyye 503; mânend-i
İdrîs-zâde (Nakībü’l-eşrâf ) bkz. Meh- cemmâze-rân-ı metâf-ı ―î 99; maz-
med Emîn Efendi har-ı kahr-ı ―î 586; mevâhib-i ―
‘İffet Mustafa Efendi bkz. Mustafa iyye 487; muhtedd-i ta‘lîm-gâh-ı
Efendi âdâb-ı ―î 149; mu‘zam-ı tevfikāt-ı
ihrâk 94, 102, 174, 251, 312, 327, 370, ―iyye 1068; nevîd-i ‘atıyye-i ―iyye
DİZİN 1311

1046; nizâm-ı ―î-i semha-i beyzâ 1042, 1057, 1059, 1060, 1062,
453; sâye-bân-ı lutf-ı ―î 691; sevk-ı 1066, 1067, 1069, 1073, 1074,
―î 513; sırr-ı vâzıh-ı ―î 482; 1076, 1080, 1085, 1086, 1090,
şu’ûnâtü’l-―iyye 169; ta‘lîm-i es- 1096, 1099, 1100, 1114, 1117,
mâ’-i ―î 482; tebâşîr-i fuyûzât-ı ―î 1124, 1127, 1128, 1129, 1130,
379; te’bîdât-ı ―iyye 456; tecellî-i 1132, 1135, 1138, 1149, 1151,
―î 612; te’dîbât-ı ―iyye 484; tes- 1153, 1155, 1158, 1159, 1160,
hîlât-ı ―iyye 400; teshîl-i ―î 182, 1167, 1170, 1177, 1181, 1183,
804; tevfîkāt-ı ―iyye 1195; tevfîk-ı 1185, 1191, 1196, 1206, 1210,
―î 372, 912, 959, 1181; teysîr-i ―î 1212, 1215, 1216, 1232, 1233;
955; tu‘me-i şemşîr-i kahr-ı ―î 599, ―-ı hil‘at-ı behiyye 75, 1094; ―-ı
602; vahy-i ―î 521; vâsıl-ı dergâh-ı hil‘at-ı celîle 412; ―-ı hil‘at-ı fâhıre
― 98; vâsıl-ı kurb-ı ― 376; vâsıl-ı 54, 279, 412, 430, 444, 1193; ―-ı
rahmet-i ― 882; vedî‘a-i sırr-ı Hilâ- hil‘at-ı ferve-i semmûr 1161; ―-ı
fet-i ―î 179; zıll-ı ―-ı bî-hemtâ hil‘at-ı mûcibü’l-behcet 1043; ―-ı
547; zıll-ı ―î 126, 589; zıll-ı vârif-i hil‘at-ı mûrisü’l-behcet 404; ―-ı
kayyûm-ı ― 637; zuhûr-ı tevfîkāt-ı hil‘at-ı Riyâset 612; ―-ı hil‘at-ı Sa-
―iyye 487 dâret 412, 1126; ―-ı hil‘at-ı seniyye
ilbâs 536, 551, 1096; ―-ı ferve-i kākum 74, 81, 93, 141, 165, 256, 268, 652,
1147; ―-ı ferve-i semmûr 1152; 662, 689, 701, 804, 819, 852, 875,
―-ı hila‘ 284, 412, 423, 655; ―-ı 897, 907, 998, 1018, 1035, 1063,
hila‘-i ‘âdiye 1039; ―-ı hila‘-i be- 1090; ―-ı hil‘at-ı şeref-misâs-ı
hiyye 1113; ―-ı hila‘-i fâhıre 279; tekrîm 490; ―-ı hil‘at-ı vâlâ 1067;
―-ı hila‘-i nefîse 1225, 1230; ―-ı ―-ı hil‘at-ı Vezâret 627; ―-ı kamâ-
hila‘-i seniyye 75, 77, 113, 386, nice 669; ―-ı sevb-i semmûr-ı sefîd
664, 703, 940, 967; ―-ı hil‘at 16, 614
25, 35, 73, 93, 94, 129, 157, 159, İlbasan 143, 793, 1142; Livâ’-i ― 558,
211, 215, 220, 221, 222, 240, 242, 793, 1110, 1142; ― Mutasarrıfı
250, 254, 255, 258, 262, 263, 266, 675; ― Sancağı 64, 235, 236, 287,
268, 297, 298, 299, 331, 338, 339, 675, 857, 949, 1015, 1130, 1060
359, 364, 365, 371, 373, 394, 395, İlbol [=Lviv] 576
401, 415, 417, 419, 421, 423, 437, ‘İlim Hân (Afgān Hânı) 87
441, 443, 445, 497, 498, 507, 530, ‘ilm 407, 551, 611, 693, 875, 940, 998,
531, 536, 549, 550, 551, 554, 557, 1067; ehl-i ― 354, 405; kemâl-i
583, 584, 606, 607, 613, 617, 618, ― 401; medhal-i ― 354; mehe-
624, 633, 652, 655, 662, 668, 669, re-i ―-i şerîf-i hadîs 98; mevrid-i
672, 677, 701, 710, 711, 718, 724, ―-i ledün 475; muhât-ı ―-i ‘âlem-
727, 728, 729, 778, 782, 783, 785, ârây-ı Hidîvâne 88; rütbe-i ‘âliye-i
791, 802, 804, 805, 807, 818, 824, ―-i şerîf 1174; Sâhib-i cenâhayn-ı
860, 863, 875, 882, 889, 894, 895, ― 614; sâhib-i ― 505; tahsîl-i ―
905, 906, 918, 926, 936, 942, 944, 487, 917, 965; temâm-ı ―-i yakīn
953, 959, 960, 962, 967, 968, 970, 512; ―-i haber 863; ―-i hadîs
975, 976, 981, 993, 994, 995, 1000, 163; ―-i kırâ’at 808; ―-i ledün
1003, 1013, 1022, 1023, 1026, 510; ―-i misâha 819; ―-i mûsîkī
1028, 1030, 1033, 1035, 1036, 55; ―-i nücûm 941; ―-i şerîf 932,
1312 MEHMED HÂKİM EFENDİ

1137; ―-i tabâbet 689; ―-i tasav- ― 1019; Devlet-i ― 782; ehâlî-i ―
vuf 361 1017; havâdisât-ı ― 70; havâdis-i
iltizâm 219, 502, 503, 611, 658, 713, ― 87; hudûd-ı ― 782; ihtilâl-i
747, 765, 909, 1092; ashâb-ı ― ― 786; itmâm-ı hıdmet-i Sefâret-i
500, 501, 502, 610, 611, 908, 909; ― 395; memâlik-i ― 1017 mem-
bedel-i ― 501, 506, 610, 611, 669, leket-i ― 532; Mustafa Hân-ı ―î-i
908; be-―-ı mihr u meh 1092; Erdelânî 786; Sefâret-i ― 233, 395;
berây-ı ― 907; ber-vech-i ― 802; Ülke-i ― 786; vürûd-ı peyâm-ı
erbâb-ı ― 611, 1017; hîn-i ― muhârebe-i hânân-ı ― 70; ― havâ-
1016; kānûn-ı ― 909; mahmul-i disi 87; ― Serdârı 532
―-ı himmet 656; nemâ-yâfte-i İsakça/İsakcı; ― Anbar Emâneti 1056,
― 433; tefvîz-ı ―-ı Gürmrük-i 1059, 1162; ― Anbar Emîni 1058;
Duhân-ı Âsitâne 783; tevcîh-i ―-ı ― Anbar Emîni-yi sâbık 1058
kurây-ı Haremeyn 610; ―ât-ı mî- İshâk (a.s.) 930
riyye 908; ―ât-ı mukāta‘ât-ı mîriy- İshâk Ağa (Seyyid, Âsitâne Gümrü-
ye 808; ―cılık 361; ―en 154; ―-ı ğü Emîni) 17, 57, 156, 157, 255,
mîrîsi 1059 262, 435, 560, 718, 935, 989, 1070,
İlyâs 99 1087, 1100
‘İmâd-ı Sânî 384, 583, 663, 689, 992; İshâk Efendi (Mollacık-zâde, Edirne Pâ-
―-i ‘asr 961 yesi, Yenişehr-i Fenâr Kadısı, Mısır
İmâm Ebu’l-Hasan eş-Şâzelî 896 Kazâsı, Mekke-i mükerreme Pâyesi)
İmâm Hasan Efendi bkz. Hasan Efendi 920, 1033, 1057, 1111, 1147
‘imâret 248, 355, 923, 1217; behr-i ― İshâk Efendi (Edirne Kadısı, Mekke-i
743; dâhil-i ― 354; Sultân Ahmed mükerreme Kazâsı) 1058
Câmi‘i ―ine 720; ―-i ma‘mûre İshâk Paşa (Çıldır Vâlîsi el-Hâc Ahmed
354; ―-i mükemmele 1134 Paşa’nın pederi) 893
İmparator 315, 317, 568, 569 İskender Bey (Ebûbekir Paşa-zâde, Der-
İmparatoriçe 313, 314, 315, 316, 317, gâh-ı ‘âlî Kapucu-başı, Baş-bâkī-ku-
318, 319, 322, 323, 324, 325, 571, lu) 373
1151; Serây-ı ― 316; ―-i Roma İskenderiyye 397, 444, 655, 707, 708;
569 Belde-i ― 707; ehâlî-i ― 707;
İncir Köyü 54, 1117 Livâ’-i ― 143, 791, 1082, 1110,
İncirli Karyesi 1204 1142; ― Gümrüğü Emîni 707; ―
İncülü Köşk 1227, 1228, 1229, 1230 Sancağı 64, 287, 675, 857, 949,
İnebahtı 675, 857, 1111, 1118, 1125, 1060
1131; Livâ’-i ― 498; ― Kal‘ası İskenderun (Haleb İskelesi) 444
95; ― Muhâfazası 675, 1212; ― İskerlet (Eflâk Voyvodası) 950, 1105
Muhâfızı 14, 32, 173; ― Mutasar- İslâm 233, 466, 708, 714; âyîn-i ―
rıfı 289, 792; ― Sancağı 15, 32, 312, 314, 315; bâdî-i ibtisâm-ı
95, 173, 291, 675, 948, 1015 sügūr-ı ― 23; bereket-i Devlet-i
İngiliz 317; ― Balyozu 368; ― bayrağı ― 555; bilâd-ı ―iyye 647; bilâd-ı
368 ma‘mûre-i ―iyye 630; cünd-i
İngiltere 541, 572, 770, 820; ― Kıralı ― 599, 603; cünûd-ı muvahhi-
570, 571, 794 dîn-i ― 716; Devlet-i îmâniyye ve
İran 535, 640, 641, 694, 1017; cânib-i ―iyye 715; ehâlî-i ― 178; ehl-i
DİZİN 1313

― 638, 847, 1053, 1174 elbise-i şehâmet-intimâ 456; ‘uhde-i ―iy-


şi‘âr-ı ―iyye 529; farîza-i zimmet-i ye-i gayret 659 zemîn-i garrây-ı ―
ehl-i ― 98; ferr-i kuvvet-i baht-ı 817
hazret-i Pâdişâh-ı ―-penâh 599; İsmâ‘îl (a.s.) 103
fülk-i necâbet-âyât-ı ―iyân 631; İsmâ‘îl (Avlonya Sancağı) 949
gayret-i ―iyye 546; gayret-i rûhul- İsmâ‘îl (er-Rûmî, el-Kādirî) 1198,
lâh-i ―iyye 817; gürûh-ı ehl-i ― 1199, 1200, 1201; Şeyh ―-i Rûmî
1045; Halîfe-i ümem-i ―iyân 747; el-Kādirî Âsitânesi 1199; ―-i Rûmî
Hâmî-i beyza-i ― 23; hânedân-ı Âsitânesi 1178; ―-i Rûmî el-Kādirî
―-penâh 458; hânedân-ı meşîhat-ı Âsitânesi 1178, 1186
―î 1043; havâtîn-i ehl-i ― 874; İsmâ‘îl (Kara, İstanbul Mukāta‘ası,
hazret-i Pâdişâh-ı ― 923, 1020; Vakf-ı hümâyûn Kâtibi) 1139
hazret-i Pâdişâh-ı merâhim-penâh-ı İsmâ‘îl (‘Osmân Paşa-zâde, Akseray San-
kişver-i ― 344; Hidîv-i mevkib-i cağı) 1110
―-medâr 458; imtiyâz-ı ehl-i ― İsmâ‘îl (Uskundalı ‘Ali Paşa-zâde, İzvor-
872; kâffe-i ehl-i ― 534; kudret-i nik Sancağı) 288, 1142
Pâdişâh-ı ―-penâh 597; libâs-ı ehl-i İsmâ‘îl Ağa (Hân Çırâğı, Silahşor-ı Şeh-
― 221, 919; mehâmid-i cezîle-i riyârî) 217
hazret-i Pâdişâh-ı merâhim-penâh-ı İsmâ‘îl Ağa (Selânik Barut-hânesi) 1107
kişver-i ― 984; mehâmid-i hazret-i İsmâ‘îl Ağa/Paşa (Edirne Bostâncı-başı-
Pâdişâh-ı ― 37; memâlik-i ―iyye sı, rütbe-i Mîr-i mîrânî, Ohri Sanca-
501, 688; merbût-ı dümen-bâl-i ğı) 1168, 1170
sefîne-i guzât-ı ― 631; mesâcid-i İsmâ‘îl ‘Âsım Efendi (Çelebî-zâde, İs-
ehl-i ― 1219; mesned-i vâlây-ı tanbul Kadısı, Anadolu Kadı‘asker-
meşîhat-ı ―iyye 401; meşîhat-ı ― liği Pâyesi, Şeyhulislâm) 337, 662,
iyye 239, 915; mevâzı‘-ı şe‘â’ir-i ― 814, 815, 914, 915
iyye 894; mevkib-i ― 596; mirkāt-ı İsmâ‘îl Bey (Darb-hâne Emîni, Silahdâr
meşîhat-ı ―î 403; muhyî-i dîn-i ― Kâtibi) 1098, 1175
458; mülûk-ı ―iyye-i Hind 641; İsmâ‘îl Bey (Enderûn’dan çıkma, Kapu
mülûk-ı sütûde-sülûk-ı ― 513; Ağası, Alaca-hisâr Sancağı) 287,
münşe’ât-ı a‘lâm-ı memâlik-i ―iyye 623, 1015, 1142
124; Nigeh-bân-ı hıtta-i ― 771, İsmâ‘îl Bey (Hekîm-başı-zâde ‘Ali Pa-
1137; Nigeh-bân-ı ― 1078; Ni- şa’nın oğlu) 928
geh-bân-ı memâlik-i ― 1220; Pâ- İsmâ‘îl Beyefendi (Ağa-zâde, Büyük
dişâhân-ı ― 717; Pâdişâh-ı ― 188, Kal‘a Tezkireciliği, Piyâde Mukābe-
191, 304, 707, 715, 1053; Pâdişâh-ı lesi) 58, 277
―-penâh 84, 282, 599; Pâdişâh-ı İsmâ‘îl Beyefendi (İbrâhîm Paşa-zâ-
kâffe-i ehl-i ― 961; sedd-i sedîd-i de, Gelibolu Barut-hânesi, Piyâde
―iyye 325; serhaddât-ı mansûre-i Mukābelesi, Silahdâr Kitâbeti) 59,
―iyye 711; serhadd-i ―iyye 324; 145, 1011
sugūr-ı ―iyye 309; şevket-i Pâ- İsmâ‘îl Efendi (Ankaravî, şârih-i Mes-
dişâh-ı ― 890; tâc-dârân-ı selâtîn-i nevî) 1202
‘izâm-ı ― 460; târîh-i meşîhat-ı ― İsmâ‘îl Efendi (İstanbul Mukāta‘ası,
iyye 614; tavâyif-i guzât-ı Devlet-i Vakf-ı hümâyûn Kâtibi, Küçük Rûz-
―iyye 957; te’yîdât-ı selâtîn-i ―-ı nâme) 1175
1314 MEHMED HÂKİM EFENDİ

İsmâ‘îl Efendi (İzmir Monlası Mukīm-zâ- İsrâfîl; sûr-ı ― 762


de dâmâdı, İzmir Kadısı) 1209 İstanbul 25, 31, 42, 79, 81, 86, 94,
İsmâ‘îl Efendi (Kassâm, İzmir Kadısı) 101, 109, 155, 156, 158, 167,
1209 172, 202, 219, 226, 227, 230, 246,
İsmâ‘îl Efendi (Konevî, Hâric’den, 258, 259, 265, 273, 284, 326, 366,
Huzûr dersleri müderrisi) 798, 920 390, 492, 561, 571, 579, 618, 620,
İsmâ‘îl Efendi (Müderris, Galata Serâyı 637, 640, 643, 660, 667, 681, 720,
Hâcesi) 920 727, 732, 737, 746, 759, 820, 861,
İsmâ‘îl Efendi (Pîr, Bursa Mukāta‘ası) 867, 890, 902, 907, 916, 919, 925,
146 976, 996, 1026, 1034, 1037, 1063,
İsmâ‘îl Efendi (Sarı, Kağıd-ı Enderûn, 1075, 1119, 1178, 1189, 1208,
Kalyonlar Kitâbeti) 59, 1106 1216, 1217, 1219, 1220, 1223;
İsmâ‘îl Paşa (Ferhâd-zâde, Mîr-i mîrân, Âsitâne-i ‘aliyye-i ― 1220; Ba-
Klis Sancağı, Prizrin Sancağı) 29, rut-hâne-i ― 1139, 1208; derûn-ı
144, 287, 791, 949, 1110, 1142 ― 982; dürûb-ı ― 466; Halîc-i
İsmâ‘îl Paşa (Nu‘mân Paşa-zâde, Mîr-i ― 219; hâric-i sûr-ı ― 395; Kā-
mîrân, Resimo Livâsı, Hüdâvendigâr dî-yı ― 871; Kağıd-ı Bîrûn Emî-
Sancağı) 143, 558, 793, 949 ni-yi ― 673; Kazâ’-i ― 78, 853,
İsmâ‘îl Paşa (Vezîr, Arnavud Mahmûd 907, 970, 1081, 1084, 1117, 1166,
Bey-zâde akribâsından, Yanya Muta- 1194; mecmû‘-ı ― 484; mecmû‘-i
sarrıfı, İlbasan Sancağı, Vidin Sanca- mahallât-ı ― 737; Nakībü’l-eşrâf-
ğı, Avlonya Sancağı, Delvine Sanca- lık-ı ― 796; Pâye-i ― 796; sûr-ı
ğı, Niğbolu Sancağı) 230, 235, 236, ― 1219; ― Ağalığı 419; ― Ağası
287, 675, 778, 789, 904, 945, 950, 419; ― Barut-hânesi 59, 145, 277,
1038, 1060, 1110, 1142, 1156 673, 934, 1012, 1070, 1107, 1175;
İsmâ‘îl Paşa (Vezîr, Avlonya Sancağı, İl- ― Barut-hânesi Nezâreti 277, 803;
basan Sancağı, Ohri Sancağı, Delvine ― Cizyedârı 364; ― Gümrüğü 57,
Sancağı, Niğbolu Sancağı, Klis Livâ- 1208; ― Gümrüğü Emâneti 935,
sı) 235, 236, 287, 945, 1110, 1142 1013; ― Kadılığı 51, 78, 583,
İsmâ‘îl Paşa-zâde Bey (Muhzır Ağa, 703; ― Kadısı 51, 133, 200, 227,
Turnacı-başılık) 401 337, 349, 351, 426, 472, 583, 608,
İsmâ‘îl Selîmâ Efendi (Tezkire-i Ke- 796, 824, 871, 872, 893, 906, 918,
bîr İbrâhîm Efendi-zâde, Gurebâ-i 970, 1041, 1081, 1084, 1117, 1131,
Yemîn Kâtibi, ‘Ulûfeciyân-ı Yemîn 1135, 1166, 1193; ― Kadısı Efendi
Kâtibi) 1086, 1106, 1207 244, 245, 248, 522, 548; ― Kal‘a-
‘İsmet Efendi (Mektûbî-i Defterî, Hu- sı 567; ― Kazâsı 271, 824, 1041,
lefâ’-i Mektûbî-yi Kethudây-ı Sad- 1131, 1132; ― Kazâsı Pâyesi 78,
rıa‘zamî, Dîvân Efendiliği, Gurebâ’-i 271; ―lu 664; ― Mukāta‘acılığı
Yesâr Kâtibi) 433, 1107 803; ― Mukāta‘ası 59, 146, 277,
İsmil (Konya hudûdunda) 1146 673, 934, 1012, 1070, 1107, 1139,
İsnâ (Mısır’da) 895, 896; derûn-ı ― 896 1175, 1176; ― Pâyelü efendiler
İspanya 1060; ―lular’ın Kıral-zâdesi 351; ― Pâyesi 583, 724, 796, 920,
541 1058, 1083, 1131, 1206; ― Vâlîdesi
İspir Ağa (Bostâniyân Oda-başısı, Hâ- 1085
sekî Ağa) 1023 İstanköy 28, 374, 856, 966, 1051; Cezî-
DİZİN 1315

re-i ― 371, 495; Kazâ’-i ― 796; ― Hâlidî 582; mânend-i ―-i dil-i er-
Cezîresi 256, 379, 495, 550, 921; bâb-ı necdet 989; Pâye-dâr-ı ―-i
―lü 1213 mükerreme 1215; ―-i erbâb-ı ‘aşk
İstatuque 574 1200; ―-i erbâb-ı dil 168; ―-i hâ-
İstevraki-oğlu (Eflâk Voyvodası Kapu cet-mendân 304; ―-i hâcet-men-
Kethudâsı) 1192 dân-ı irâdet 882; ―-i lutf u mekâ-
İstinye 806 rim 44; ―-i nevâl 11; ―-i ‘ulyâ 10
İstoni-Belgrad [=İstolni-Belgrad, Stoh- Kāçar Muhammed Hasan Hân 71
lweissenburg] 562 Ka‘dân (Benî Sahr Şeyhi, eşkıyâdan)
İsvec 541, 979; ―lü 313, 317, 326, 595, 598, 599, 602, 603, 972; tâ’i-
541 fe-i ―iyye 1194
işkanpavye 397, 631, 655, 666 Kadı‘asker 351, 1053; Anadolu ―i 50,
İzmir 13, 679, 888; ehâlî-i ― 1209; 134, 269, 797; Anadolu ―liği 50,
Kazâ’-i ― 795, 853, 888, 1083, 133, 694, 796, 1081, 1084; Anado-
1154; ― Kadısı 795, 888, 1084; ― lu ―liği Pâyesi 337, 1111; Pâye-i
Kazâsı 82, 220, 222, 1057, 1131; ―-i Anadolu 796; Rumeli ―i 133,
― Monlası 1209 1132; Rumeli ―liği 50, 133, 269;
İznikmid 718, 819, 1084; ― a‘yânı ― Efendi 778; ―lik-i Anadolu
375; ― İskelesi 819; ― Mutasarrıfı 1131; ―lik-i Rumeli 1132
1084 Kadı Halîl Ağa 357, 418
İzvaniçe [=Zwanice] Kasabası 576 Kadı ‘İyâz Yahsubî (Kitâbu’ş-şifâ müel-
İzvornik 144; Livâ’-i ― 791, 1110, lifi) 96
1142; ― Sancağı 64, 288, 623, Kadı-köy 784, 1204
675, 949, 1015; ― Sancağı Muta- Kadı-oğlu (Şakī, Anadolu havâlîlerin-
sarrıfı 66 de serseri, kapusuz tâ’ifelerinden)
‘İzzet ‘Ali Efendi (Bölükât Kâtibi) 1176 1137, 1146
‘İzzet Paşa (Vezîr Mehmed Paşa-zâde kadırga 41
dâmâdı, Anadolu Eyâleti, Revân câ- Kadırga Limanı 273, 326, 720, 721,
nibi Ser-‘askerliği) 785 870, 955, 1165, 1204; ― Serâyı
‘İzzî Süleymân Efendi (Vekāyi‘-nüvîs, 327, 363
Teşrîfâtî, el-Hâc) 23, 145, 253 Kādirî; binâ’-i Âsitâne-i ― 1199; meşâ-
yih-i ―yye 1114; Şeyh İsmâ‘îl-i
K Rûmî el-― Âsitânesi 1199; ―-hâne
Kabasakal (İstanbul’da) 1189 1201
Kabataş 25, 129, 263, 787, 800, 937, Kādî-zâde Efendi (Bursevî, Bosna Kazâ-
1074, 1100, 1113, 1149, 1183, sı) 1112
1210 Kaftân/kaftân 507, 1141, 1161, 1162;
Ka‘b (Ka‘b bin Züheyr bin Ebî Sülmâ, ― Ağalığı 964, 996, 1056, 1128,
Kasîde-i Bürde’yi yazan şâir sahâbî) 1191, 1232; ― Ağası 1164; ―cı
1171; âl-i ― 1172; cenâb-ı ― 1232
1172; münşid-i na‘t-ı şerîf ― bin Kağıd-hâne 956, 1190
Züheyr bin Ebî Sülmâ 670 Kahraman/Bey/Paşa (Vezîr Mahmûd
Ka‘be 194, 329, 964; ârzû-keş-i tavâf-ı Paşa-zâde, Mîr-livâ, Mîr-i mîrân,
―-i bekā 605; ‘âzim-i fezây-ı ―-i Üsküb Sancağı, Prizrin Sancağı, Du-
bekā 591; câmi‘-i şerîf-i ―-redîf-i kagin Sancağı) 64, 143, 623, 676,
1316 MEHMED HÂKİM EFENDİ

791, 857, 949 1181, 1213; mîrî ― 590, 609, 610,


kaht 42, 371, 638, 639, 664; ‘illet-i ―-ı 631, 655, 889, 1149; nüzûl-i ―
bî-asl 707 417; nüzûl-i ―-ı hümâyûn 1128;
kahve 204, 246, 248, 295, 312, 313, nüzûl-i ―-ı karavela 1181; nüzûl-i
314, 315, 318, 319, 323, 409, 564, ―-ı üç-kantârlı 555; Patrona ―u
567, 649, 660, 757, 766, 771, 822, 444; ser-i bâlây-ı ― 123; sütûn-ı ―
964, 1007, 1048, 1117, 1154, 1190; 1094; Üç-anbarlı ― 83, 84, 125,
merâsim-i ― 414; şürb-i ― 822; 320; Üç-anbarlı ―-ı hümâyûn 118;
―ci 1157; ―-hâne 964 Üç-kantârlı ―-ı hümâyûn 555; ―
Kahveci-başı 203, 205, 510, 1158; ― cu 666, 767, 966, 974, 1051; ―cu-
Ağa 203, 204, 205; ―lık 1158 luk 320; ―-ı cebel-nümûn 119;
Kā’im-makām/Kāyim-makām 231, ―-ı hümâyûn 417, 1003, 1128;
236, 240, 254, 312, 372, 380, 401, ―-ı korsan 368; ―-ı kûh-nümûn
430, 437, 438, 444, 571, 883, 1055, 118, 121, 556; ―-ı mezbûr 357,
1127, 1144, 1148, 1161, 1184, 1051, 556; ―-ı mezkûr 84, 85
1190, 1207; müddet-i ―î 708; 118, 121, 974, 1051, 1052, 1181;
nasb-ı ― 428; Rikâb-ı hümâyûn ―-ı sagīr 777; ―-ı Üc-anbarlı 83,
―ı 231, 236; Sadr-ı ‘âlî-makām-ı 118; ― Kapudanlığı 979; ―lar-ba-
―î 1131; taraf-ı hazret-i ―î 434; şı 83; ―lar Baş-kâtibi 86; ―lar
―-ı hazret-i Sadr-ı ‘âlî 430; ―-ı Kâtibi 58, 1139; ―lar Kitâbeti 58,
me‘âlî-ittisâm 434; ―-ı Mütevellî 145, 276, 673, 783, 803, 934, 1012,
49; ―-ı sâbık 653; ―-ı Sadr-ı ‘âlî 1070, 1106
430, 432, 982, 1124, 1177; ―-ı kamâniçe 507, 633; ilbâs-ı ― 669
Sadrıa‘zamî 371; ―-ı vâlâ-güher Kâmil Ahmed Efendi/Paşa (Sopa-sa-
434; ― Paşa 241, 244, 245, 246, lan, Defterdâr, Sadrıa‘zam Kethu-
247, 248, 251, 371, 376, 380, 401, dâsı, Re’îsülküttâb, Kandiye Muhâ-
433, 438; ―lık 241, 432, 691, 883 fızı, Mora Eyâleti, Hanya Eyâleti,
kākum 51, 221, 245, 351, 359, 362, Eğriboz Sancağı, Karlı-ili Sancağı,
529, 765, 965, 1148, 1161, 1162; İnebahtı Mutasarrıfı, Mısır Vâlîsi,
ferve-i ― 1053; ilbâs-ı ferve-i ― Selânik Sancağı, Girid Eyâleti) 305,
1147; sevb-i ― 1190; yesâğ-ı ferve-i 364, 498, 675, 789, 945, 948, 954,
― 1148; yesâğ-ı ― 965 1014, 1055, 1056, 1099, 1109,
kallâvî 198, 1228, 1229 1118, 1125
Kalmuk Kazak 711 Kandıra; ― Mutasarrıfı 1131; ― San-
Kalyon/kalyon 25, 76, 84, 118, 120, cağı 1130
121, 129, 232, 263, 317, 319, 320, Kandilli 100
321, 338, 357, 358, 359, 368, 373, Kandiye 617, 954, 1099, 1124; ― Def-
418, 553, 631, 655, 767, 800, 801, terdârlığı 714; ― Defteri 1118; ―
936, 966, 974, 1041, 1051, 1074, Kal‘ası 14, 61, 141, 288, 674, 1055,
1094, 1113, 1161, 1183, 1207, 1056; ― mansıbı 975; ― Muhâ-
1209; âmeden-i ― 357; âmeden-i fazası 592, 789; ― Muhâfızı 558,
―-ı Kapudâne-i hümâyûn 1051; 954, 1118, 1125
bâlây-ı ― 556; baş-― 319; derûn-ı Kangırı; ― Mutasarrıfı 1085
― 358, 418, 1051; Fransa elçi- Kanlıca 554, 613
si ―u 1053; karavela ―u 658, kānûn 201, 284, 494, 525, 568, 646,
DİZİN 1317

664, 817; mugāyir-i ―-ı müstecid- Kara-ağac 131, 512, 588, 968, 1188,
dât 717; ―en 258, 464, 481, 593, 1190; hadîka-i enîka-i ibtihâc-mâ-
698, 957, 1084, 1162; ―-ı ders ye-i ― 876; hadîka-i enîka-i ―
930; ―-ı hümâyûn-ı ocağ 635; ―-ı 938; hadîka-i hümâyûn-ı ― 850,
iltizâm 909; ―-ı kadîm 208, 373, 1119; hadîka-i ― 791, 851, 866;
425, 556, 1095; ―-ı liyâkat 703; Sâhil-hâne-i ― 681; Sâhil-serây-ı
―-ı müstahsene 227; ―-ı Pâdişâhî hümâyûn-ı ― 1021; Sâhil-serây-ı
699; ―iyye 592 ibtihâc-ı ― 1038; Sâhil-serây-ı ib-
Kapan-ı Dakīk 1198 tihâc-mâye-i ― 1113; Sâhil-serây-ı
kapaniçe 1191 ― 404, 582, 1113; ― Bâğçesi 405,
Kaplan Paşa (İnebahtı Sancağı, Bender 588, 876
Sancağı, Ohri Sancağı, Delvine San- Kara-çorlu 1009
cağı) 32, 793, 949, 1110 Kara-gümrük 155, 957
Kapuda(â)n 84, 231, 256, 338, 368, Kara Halîl Efendi (Müderris) 162
372, 373, 418, 655, 936, 948, 966, Karahisâr 918, 1110; Livâ’-i ―-ı sâhib
974, 1051, 1052, 1127; Deryâ ―ı 65, 1143; ―-ı sâhib 143, 793, 950,
855, 856, 1131, 1051, 1052; Der- 1016; ―-ı sâhib Mutasarrıfı 792;
yâ ―lığı 25, 291, 372, 498, 550, ―-ı sâhib Sancağı 289, 623, 1142;
627, 675, 856, 861, 920, 967, 994, ―-ı Şarkī 1146; ― Sancağı 623
1054, 1074, 1081, 1104, 1127; Kal- Karahisârî Efendi (Belgrad Kazâsı) 913
yon ―lığı 979; Maltız ―ı 374; Karaköy-kapusu 82
Riyâle-i hümâyûn ―ı 86; ―e 373, Karaman 623, 1112, 1154; Eyâlet-i ―
860, 966, 1052, 1161, 1210; ―e-i 21, 61, 401, 789, 1128; ― Eyâleti
hümâyûn 118, 974, 1051; ―e-i 21, 103, 173, 289, 622, 623, 636,
hümâyûn ―ı 84, 86, 231, 256, 692, 855, 946, 951, 954, 1014,
372; ―e-i hümâyûn ―lığı 948; 1056, 1130, 1143, 1215, 1232; ―
―-ı deryâ 24, 25, 77, 83, 113, 119, Vâlîsi 21, 27, 173, 235, 291, 499,
129, 256, 263, 338, 368, 372, 395, 856, 950, 1037, 1040, 1056, 1099,
397, 399, 400, 407, 418, 495, 655, 1137, 1143, 1146, 1154
732, 800, 860, 936, 966, 974, 994, karavela 610, 1181; nüzûl-i kalyon-ı ―
1038, 1041, 1051, 1054, 1074, 1181; ― kalyonu 658, 1181, 1213
1081, 1104, 1127, 1148, 1161, Karesi 1110; Livâ’-i ― 64, 66, 143,
1170, 1176, 1210; ―-ı deryâ-i sâbık 792, 1143; ― Mutasarrıfı 1082; ―
362, 1160, 1164; ―-ı esbak 946, Sancağı 289, 340, 675
1056, 1071; ―-ı sâbık 551, 954, Karinâbâd [=Karnobat] 568, 1083
1014, 1097; ―lık 231, 395; ―lık-ı Karlı-ili 21, 173, 675, 789, 1109, 1131;
deryâ 63, 142, 790, 948, 1056, Livâ’-i ― 1111; ― Mutasarrıfı
1082, 1109, 1131, 1144; ― Paşa 1143; ― Sancağı 32, 142, 790, 948
83, 84, 85, 86, 120, 121, 124, 199, Karlos [=VI. Karl, Charles VI] (Bavyera
244, 245, 248, 350, 352, 357, 418, Eyâleti Kıralı, Maria Theresia’nın pe-
420, 425, 426, 473, 474, 507, 517, deri) 569, 570
552, 553, 556, 609, 631, 655, 656, Karloş [=III. Carlos] (Sicilyateyn Kıralı,
704, 878, 889, 1039, 1087, 1113, İspanyalular’ın Kıral-zâdesi) 541
1181, 1183; ― Paşa-zâde 1086; ― Kars 647, 1017; Eyâlet-i ― 63, 142,
Paşa Câmi‘i 396 518, 789, 947, 1101, 1109, 1144,
1318 MEHMED HÂKİM EFENDİ

1215; nevâhî-i ― 782; ― Beyler- Kefe 1036, 1107; Eyâlet-i ― 63, 143,
beyisi 66; ― Eyâleti 66, 291, 675, 792, 1109, 1142; ― Eyâleti 288,
856, 1016, 1060; ― Mutasarrıfı 675, 676, 949, 1015, 1060; ―
1144; ― Sancağı Mutasarrıfı 1036; Mukāta‘acılığı 803; ― Mukāta‘acısı
― Vâlîsi 789, 1014 1070; ― Mukāta‘ası 59, 146, 278,
karsak 221, 370 673, 934, 1012, 1070, 1208
Kartal 244 Kemâl Paşa-zâde 164, 747
Kārûn; mâl-ı ― 820, 821 Kemer (Top-kapı’ya yakın) 34
Kāsım-paşa 67, 81, 228, 666, 866, 867, Kemerler 1221
907; nefs-i ― 867; ―lu 1073 Kemiksiz ‘Ali (Zu‘amâdan) 783
Kasr/kasr 85, 747, 749; binây-ı ―-ı kenîsâ 563, 573, 787, 794
vücûdu 1041; der-―-ı cennet 180; Kerîm Hân (Şehzâde, İran hânlarından)
duhûl-i ―-ı hümâyûn 1230; ―-ı 70, 71, 87, 88, 89
‘âlî 747, 748, 749, 1227, 1229; Kerkük 72
―-ı hümâyûn 283, 286; ―-ı keştî 41, 122, 127; ―-i celâl 117; ―-i
hümâyûn-ı Dolma-bağçe 59, 146; celâlet-i fermân 112; ―-i felekiy-
―-ı hümâyûn-ı Sa‘dâbâd 280; ―-ı yü’t-tıbâk 123; ―-i gerdûn-nümûn
Pâdişâhî 282; ―-ı Yalı-köşkü 770 128; ―-i mülk 126; ―-i necât 374
Kaşıkcılar 202 Ketâncılar; ―-başı 390; ―-kapusu
Kâtib Çelebî 821 1037
Katrana (Ürdün’de Ma‘ân’a yakın bir yer) Kevâkib-zâde Efendi (Haleb Kadısı,
546 Mısr-ı Kāhire Kadısı) 249
Katru’n-nedâ (Mısır Sultânı Humâre- Kıbrıs 628, 655, 1112, 1165, 1212,
veyh’in kızı, Halîfe Mu‘tazıd-bil- 1215; Cezîre-i ― 1147, 1165,
lâh’ın eşi) 748, 749; şehr-âyîn-i ― 1206, 1232; ehâlî-i ― 1165;
747, 749 nizâm-ı Cezîre-i ― 1212; ru’ûs-ı
Kavak İskelesi 244, 247 tugāt-ı ― 1212; ― Cezîresi 266,
Kavala 64, 105, 611, 791, 1082, 1141; 328, 888, 1182; ― Muhassılı 1096,
― Kal‘ası 883; ― Sancağı 558, 1165, 1212; ― Muhassıllığı 1022;
675, 1014, 1055, 1056, 1082, 1142 ― Vilâyeti 1213; ― Voyvodası
Kayık/kayık 314, 315, 320, 321, 322, 1165
358, 397, 554, 561; gürûh-ı ―cıyân Kıbtî 659, 759; hisâb-ı tût-ı ― 660;
767; ―cı 965; ―-hâne 1072; hulûl-i tût-ı ― 67; şirzime-i ―yân
―-hâne Ocağı 111, 112, 385, 952, 659; tût-ı ― 96, 725, 948, 1014;
1072; ― Kapucusu 111, 385, 1072 yelzâde-gân-ı ―yân 767
Kayseriyye 221, 867, 868, 869, 1076, Kınâ (Mısır’da) 896
1146; Livâ’-i ― 65, 792, 1082, Kıral/kıral 42, 313, 315, 316, 320, 541,
1110, 1143; ―li 255, 437, 493, 542, 570, 572, 576, 577, 578, 795;
728, 782, 802, 868, 869; ―lü 867, Bavyera Eyâleti ―ı 569; İngiltere
869; ― Kadısı 229, 238; ― Kazâsı ―ı 570, 571, 794; İspanyalular’ın
107, 238, 250, 913; ― Kazâsı Pâyesi ―-zâdesi 541; Leh ―ı 541, 578;
297; ― Mutasarrıfı 793, 1144; ― Leh ―lığı 569; Macaristân ―lığı
Sancağı Mutasarrıfı 291 566; Macâr ―lığı 566, 569, 570;
Kazak 312, 762, 1227 Prusya ―ı 578; Sardenya ―ı 571;
Kebân; ― ma‘denleri 1206 Serây-ı ― 578; Sicilyateyn ―ı 541;
DİZİN 1319

Toşkana ―ı 569; ―-ı Leh 578; Kayyûm-ı ― 641; mahz-ı kudret-i


― Serâyı 311, 312, 313, 321, 323, sun‘-i ― 404; makdûr-ı ‘inâyet-i
577; ― serâyları 574 ―î 644; mevsim-i behâr-ı sun‘-
Kıraliçe 562, 563, 566, 570, 571, 572; âsâr-ı hazret-i ― 1020; mevsim-i
Çeh ―si 540; Macâr ―si 569; behâr-ı sun‘-âsâr-ı ― 968; savn-ı
Moskov ―si 794 hazret-i ―î 1113, 1188; savn-ı ―
Kırım 705, 1154, 1163, 1189; Hân-ı 97; sâye-i ‘inâyet-vâye-i ― 488;
― 214; hânân-ı ― 716; iklîm-i ― sâye-i ― 921; sâye-i ―-ı re’fet-
538; Kā’ân-ı ― 405; memleket-i âyîn 461; sâye-i şâmile-i ― 413;
― 706; Ülke-i ― 1189; Ülke-i ― tahsîl-i rızây-ı ―î 80; temâşây-ı
Hânı 705, 1163; ― Hânı 215, 792, tecellî-gâh-ı Sâni‘-i ― 850, 937;
945, 1154, 1189; ― Hânlığı 1189 ümmîd-i zuhûr-ı feyz-‘inâyet-i bî-
Kırım Girây Hân (Arslan Girây Hân’ın çûn-ı ―î 1046; vikāye-i ― 500;
kardeşi, Fetih Girây Hân akrabası, zât-ı ahadiyyet-disâr-ı ―î 451; zîr-i
Kırım Hânı, Kırk-kilisa Sancağı) hükm-i Hâlık-ı ― 942; ―î 23
705, 706, 792, 945, 1110, 1121, Kireç; ― İskelesi 294, 295; ―-kapusu
1154, 1162, 1163, 1189 251
Kırk-kilisa 568, 1110; Livâ’-i ― 143; Kitâb-hâne/kitâb-hâne 152, 971, 1102;
― Sancağı 64, 288, 675, 945, 949 bâlây-ı bâb-ı ―-i Şehriyârî 151;
Kırşehir/Kırşehri 144, 1110; Livâ’-i ― derûn-ı ― 151; derûn-ı sâha-i ―
793, 1143; ― Mutasarrıfı 290, 901, 1102; evrâk-ı dü-reng-i ―-i rûz 6;
1142; ― Sancağı 65, 289, 676, 950 itmâm-ı ―-i Sadrıa‘zamî 1101;
Kızılbaş 534 zîb-i ―-i erbâb-ı dâniş 55; ― Hâce-
Kızılırmak 1146 si 166; ―-i ‘âlî 1034; ―-i Cedîd-i
Kızıltaş 1134 hümâyûn 167; ―-i cemîle 151;
Kız-kullesi 265, 695, 698 ―-i hümâyûn 151, 166, 509, 511,
Kilâr; ağayân-ı Enderûn-ı ―-ı Hâssa 687; ―-i mezbûre 1102; ―-i müte-
918; ―cı-başı 889; ―-ı ‘âmire Ket- berrike 355; ―-i nefîse 1101; ―-i
hudâsı 79; ―-ı Hâssa 812; ―-ı Şehriyârî 148; ―-i şerîfe 168
Hâssa Kethudâsı Ağa 723; ― Ket- Kiyev 310, 324, 325; ― Cenerali 311;
hudâlığı 536; ― Kethudâsı 1104; ― Kal‘ası 311, 323, 325, 326
―lı 753, 1047 Klis; Livâ’-i ― 793, 1110, 1142; tev-
Kili; Kazâ’-i ― 796 cîh-i ― 29; ― Sancağı 29, 144,
kilîsâ 325, 585, 666, 787, 816, 1219; 288, 675, 791, 857, 949, 1060
hedm-i ― 816; Rum ―sı 1157; Koca-ili 144, 1111; Livâ’-i ― 792,
sûret-i ― 816; ―y-ı menhûs 817; 1082; ― Mutasarrıfı 1082; ― San-
―y-ı muhdese 816; ―y-ı Nasârâ cağı 65, 291, 676, 857, 1015, 1131;
816 ― Sancağı Mutasarrıfı 793
Kilis 654, 1143, 1154, 1157, 1165; Kocamustafa-paşa 233, 259, 807, 1040;
Livâ’-i ― 518; ― Ekrâdı 654; ― ― Çârşûsu 974
Mutasarrıfı 1176; ― Sancağı Mu- Kolar [=Kolari] 568
tasarrıfı 29 Kolçak Paşa (Karesi Sancağı, Sultân-ö-
Kird-gâr 1038; âyât-ı bâhirat-ı Melik-i nü Sancağı) 1110
Kayyûm-ı ― 941; cânib-i ― 372; Kolonçe [=Köln] 569
füyûzât-ı Kerîm-i ― 455; ‘inâyet-i Komaran [=Komorn, Komarno] 566
1320 MEHMED HÂKİM EFENDİ

komedya 572, 574 ― 620; Eyâlet-i ― 62; havâlî-i


Komo (Mar‘aş’da eşkıya başı) 409 ― 1008; Kazâ’-i ―-i şerîf 19,
kontoş 370; ―-ı nâfe 370 853, 1080; nefs-i ―-i şerîf 1009;
Konya 458, 913, 950, 951, 1146; Livâ’-i Pâye-i ― 1076, 1146; Pâye-i ―-i
― 1111, 1144; Medîne-i ― 1146; şerîf 796; Tevliyyet-i ― 889; ―-i
― Kadısı 1131; ― Kazâsı 230, şerîf 108, 342, 547, 557, 795, 1059,
238, 338, 853, 1058; ― Mevleviy- 1131, 1154; ―-i şerîf Kadısı 271,
yeti 493; ― Sancağı 144, 291, 676, 296, 797, 1057; ―-i şerîf Kazâ-
902 sı 107, 249, 1057, 1083; ―-i şerîf
korsan 231, 232, 374, 609, 655, 708, Mutasarrıfı 544; ―-i şerîf Pâyesi
1147; düzdân-ı ― 631, 655; düzd-i 155, 853, 1111; ―-i şerîf Sancağı
― 631; fülk-i ― 233; kalyon-ı 342; ― Monlası 1146; ― Pâyesi
― 368; Malta ―ı 368; sefîne-i ― 229, 238, 492, 853, 1111, 1128
232, 373, 374; ― eşkıyâsı 397; ―-ı kumâş 86; ―-ı zerkârî 755
mesfûr 631 Kumburgos 1217
Kostantıniyye 35, 41; belde-i ma‘mû- Kum-kapı/Kum-kapu 357, 418, 631,
re-i ― 218; Kal‘a-i ― 418; ―-i 729, 916, 1107
ma‘mûre 641 Kum-meydânı 415
Kostantin (Mîhâl-zâde, Boğdan Voyvo- Kur’ân; ‘aşr-ı ―-ı ‘azîm 1197; ‘aşr-ı ―-ı
dası, Eflâk Voyvodası) 52, 370, 709, ‘azîmü’ş-şân 166, 195, 798, 928,
1026, 1100 1002, 1064; ‘aşr-ı ―-ı kerîm 1121;
Kovacılar 1037 ‘aşr-ı kırâ’at-ı ―-ı ‘azîmü’ş-şân 961;
Kozka (İstanbul’da) 79, 1034, 1101 ‘aşr-ı tilâvet-i ―-ı ‘azîmü’ş-şân 166;
Kozluca 312 âyât-ı bâhiratü’l-beyyinât-ı ―-ı ‘azî-
Kölemen 659, 725, 726 mü’ş-şân 930; âyât-ı ―iyye 422,
Köprülü-zâde; ― Serâyı 1101; ― Tür- 1065; bed’-i bismillâh-ı ― 1232;
besi 274 câmi‘u’l-― 293; cüz’-i ―-ı ‘azî-
kös 731; reşide-i ―-i mukarnes-i mü’ş-şân 260; cüz’-i şerîf-i ―-ı
âsümân 755; ―-i Beybersî 754; ‘azîmü’ş-şân 591; huffâz-ı ―-ı ‘azî-
―-i Beybersî-i zehrevî 755; ―-i mü’ş-şân 474; ihbâr-ı ―iyye 931;
Şâhî 754 kırâ’at-ı ―-ı ‘azîmü’ş-şân 168, 426,
Köstendil 95; Livâ’-i ― 557, 791, 806, 923, 1172; süver-i ―iyye 798;
1110, 1141; Livâ’-i ― Sancağı 329; ta‘vîz-i ―î 99; tefsîr-i ―-ı ‘azî-
― Mutasarrıfı 1143; ― Sancağı mü’ş-şân 257; tilâvet-i ―-ı ‘azîm
95, 108, 289, 557, 558, 857, 949, 1088; tilâvet-i ―-ı ‘azîmü’ş-şân
1015; ― Sancağı Mutasarrıfı 1142 1039; vücûhât-ı ―iyye 162
Kubâ 594, 1045 Kureyş; müşrikîn-i ― 1052; tüccâr-ı
Kubbe-altı 507, 633, 656 ― 172
Kubbe-i hümâyûn 295, 296, 350, 473, Kurşunlu Mahzen (Galata’da) 35, 42,
669; Bâb-ı ― 857, 1079 631; binâ’-i Câmi‘-i ― 41; ta‘mîr-i
Kudsî Mehmed Efendi (Atraş, Beylik- Câmi‘-i ― 35; ― Câmi‘i 42, 361;
ci) 75, 275, 672, 802, 1106, 1175, ― Câmi‘-i şerîfi 43
1206 Kuşadası 1083; zamîme-i ― 1083
Kudüs/Kuds 518, 547, 674, 855, 894, Kutbî Efendi (Mustafa-paşa Şeyhi)
931, 1109, 1143, 1194; etrâf-ı 350, 1032
DİZİN 1321

Kuzguncuk 308 955, 1078, 1133


Kuzucu Mehmed (Bostânî hâsekîlerin- Langa Yeni-kapusu 101, 396, 1075
den, Karakulaklık) 1085 Lât 563
Kücük-bâzâr 360 Lefke; ― Kazâsı 853
Küçük-çekmece 815, 1217 Lefkoşe 1212, 1214; Kazâ’-i ― 797;
Küçük-köy 585 Medîne-i ― 1213
Küçüksu 1190 Leh 211, 311, 324, 325, 429, 536, 541,
Kürekci-kapusu 251 574, 794, 795, 820; Kıral-ı ― 578;
Kürk/kürk; semmûr ― 51, 78, 91, 104, taht-gâh-ı kadîm-i ― 578; ― Cum-
105, 135, 139, 175, 186, 187, 189, hûru 575; ―-kârî kağıd 321; ―
203, 204, 205, 214, 246, 248, 253, Kıralı 541, 578; ― Kırallığı 569;
255, 283, 284, 335, 337, 351, 352, ―lü 310, 578, 904, 922
359, 368, 383, 390, 391, 416, 420, Lezgî 761, 782, 891, 892; Emîr-i tâ’ife-i
422, 434, 442, 491, 518, 619, 704, ― 761
724, 764, 765, 784, 878, 1043, Ligor Bey (Boğdan Voyvodası) 233
1087, 1141, 1190, 1191, 1196; ― Limni 1178, 1206, 1212; Cezîre-i ―
cü-başı 820; ―-i Vezâret 186, 491, 359, 360, 493, 860; ― Cezîresi
1126, 1193; ―-odası 781 433, 441, 492, 517, 526, 554, 610,
küsûf 940, 941, 1088, 1089; reng-i ―-ı 690, 718, 1062, 1123
meh 1093; târîk-i ― 1088; ―-ı Lobdoş [=Leopoldstadt] Cezîresi 563
âfitâb 940; ―-ı âfitâb-ı ‘âlem-tâb lonbar 118, 122, 374
1089 Lublin [=Lublin] 576
Kütahya 579, 678, 679, 693, 696, 698, Luterân 570, 794; şirzime-i ―î 712
805, 888, 1073, 1153, 1157; hâk-ı Luyiz [=XV. Louis] 542
― 579, 699; ― Kazâsı 229, 238, Lütfî Paşa 396
1111; ― Müftîsi 579; ― Müselli- Lütfullah Efendi (Şeyhulislâm Es‘ad
mi-yi sâbık 1128; ― Mütesellimi Efendi birâderi, Sadr-ı Anadolu, Ru-
1157; ― Sancağı 257; ― Serâyı meli Pâyesi) 50, 133, 155
579, 580
Kütatis 1122, 1234 M
Kütüb/kütüb 1019; bânî-i mebânî-i Ma‘ân (Ürdün’de) 546, 599, 603; ―
―-hâne-i şükûh 167; derûn-ı Kal‘ası 546
―-hâne 166; hademe-i ―-hâne Ma‘arra 651
166; hâfız-ı ― 1101; mutâla‘a-i ma‘bed; bânî-i ―-geh-i ashâb u âl 44;
― 55, 943; mutâla‘a-i ―-i edebiy- nûr-ı sâtı‘a-i ―-i tefrîd 49; tevsî‘-i
ye 253; mutâla‘a-i ―-i ‘ulûm 392; ―-i Hudâ 46; ―-i büyût-ı İlâhî
mutâla‘a-i ―-i ‘ulûm-ı nâfi‘a 1167; 47; ―-i fesîhu’l-ercâ 99; ―-i ittikâ
―-hâne 166, 355, 923; ―hâne-i 48; ―-i ‘izz ü ‘alâ 36, 344, 984;
celîle Hâcesi Efendi 166; ―-hâne-i ―-i münîf 922, 990; ―-i Müslimîn
hümâyûn 166; ―-hâne-i latîfe 167; 212, 539; ―-i şerîf-i Emîr Buhârî
―-i nefîse 392, 914, 1101 47; ―-i vâlây-ı îşân 50; ―-i zîbâ
L 962, 992
Mâbeyn Odası 915
Lağamcı-başı 819, 956 Macâr 540, 570, 712, 794; memleket-i
Lâleli 1217; ―-çeşme 910, 911, 922, ― 794; ― a‘yânı 570; ― Kırallığı
1322 MEHMED HÂKİM EFENDİ

566, 569, 570; ― Kıraliçesi 569 Galata 370


Macaristân 562, 570, 571; ― Kırallığı Mahmûd (Kahraman Paşa’nın oğlu, Av-
566 lonya Sancağı) 1015
Ma‘den/ma‘den 780; Ergane ve Kebân Mahmûd (Sultân I. Mahmûd Hân) 10,
―leri Emâneti 1206; Gümüşhâne 23, 38, 116, 117, 126, 127, 171,
―i 1059; Gümüşhâne ―i Emâne- 212, 215, 217, 301, 339, 506, 513,
ti 1149; Sadr-ı ‘âlî ― Mukāta‘ası 553, 556, 621, 634, 635, 644, 659,
802; tûde-i ―-i müzâbe 135, 336; 719, 734, 816, 823, 867, 966, 970,
‘urûk-ı arazıyye-i ―iyye 895; ― 976, 1042, 1046, 1126, 1158
Emâneti 259; ― Emîni 709; ―-i Mahmûd (Tekman Livâsı, Hınıs Sanca-
esrâr-ı nezâhet 375; ―-i hicârât-ı ğı) 792
sepîd 400; ―-i kerem 505; ―-i Mahmûd Ağa (Hâne-i Seferli’de En-
müncemid 780; ―-i müzâbe 637; derûn ağalarından) 853
―-i semâhat 271; ― Mukāta‘ası Mahmûd Ağa (İstanbul Ağalığı) 419
802; ― Nizâmı 277; ―ü’l-cûd 621 Mahmûd Ağa (Kul Kethudâsı, Yeniçeri
Magonce [=Mainz] 569 Ağası) 1013, 1038
Magosa 266, 499, 679, 698, 980; ― Mahmûd Ağa (Zağarcı-başı, Kul Kethu-
Kal‘ası 328, 678, 1178 dâlığı) 1038
Mağrib 655; ez-taraf-ı Melik-i Fâs-ı ― Mahmûd Bey (Enderûn’dan muhrec,
1053; Melik-i ― 1053; ―î 768, Mâliyye Tezkirecisi, Küçük Evkāf )
900 672, 1012
Mahalle/mahalle 101, 102, 274, 562, Mahmûd Bey (Kıbleli-zâde, Kalyonlar
666, 745; Ağa-hammâmı ―si 728; Kitâbeti, Küçük Rûznâme, Topcu-
Doğancılar ―si 137; Dülbendci lar Kitâbeti) 58, 673, 1125, 1207,
Hüsâmeddîn ―si 102; Fenâyî ― 1218
si 76; Fîrûz-ağa ―si 1204; Hâsekî Mahmûd Beyefendi (Kalyonlar Kitâbe-
―si 47, 76; Kadırga Limanı ―si ti) 934
870; Kulaksız ―si 81; Küçük-a- Mahmûd Beyefendi (Kara Mehmed Pa-
yasofya ―leri 720; Mehmed Bey şa-zâde, Kapudân-ı sâbık merhum
―si 47; Mi‘mâr Sinân ―si 156; Mustafa Paşa birâderi, Silahşor-ı
Nahl-bend’den aşağı Küçük-ayasof- Şehriyârî, Mîrahûr-ı Sânî, Ser-ça-
ya ―leri 720; Nişâncı ―si 101, vuşân-ı Dergâh-ı ‘âlî) 531, 549,
899, 1150; Piyâlî Paşa ―si 907; 551, 606, 672, 1129
Türkmân ―si 546, 620, 629, 724; Mahmûd Efendi (Haceb-zâde, Dîvân
Yehûd ―si 516; Yeni ― 1204; ―-i hâcegânından, Arpa Emîni) 801
Fenâr 585; ―-i Mahmûd-paşa 921; Mahmûd Efendi (Hâne-i Hâssa’dan,
―-i Mehmed Bey 45; ―-i Nahl- Mevkūfât Pâyesi, Büyük Kal‘a Tezki-
bend 720; ―-i Piyâlî Paşa 907; ―-i reciliği) 146
Sarıgörez 890; ―-i Takyeci 292 Mahmûd Efendi (Mâliyye Tezkireciliği)
Mahkeme/mahkeme 504, 983; ‘âzim-i 58, 276
―-i bekā 1085; ‘âzim-i ―-i dâr-ı Mahmûd Efendi (Sergi Nezâreti) 1208
bekā 955; ‘âzim-i ―-i hâmûşân Mahmûd Efendi (Seyyid, Tersâne Riyâ-
1193; Balat ―si 861; Beşiktaş ―si seti, Kağıd-ı Bîrûn) 934
817; Haleb ―si 650; ―-i bekāya Mahmûd Paşa (Kefe Eyâleti) 949,
155; ―-i şer‘ 42, 897; mahsûl-i ―-i 1015, 1109, 1142
DİZİN 1323

Mahmûd Paşa (Ohri Sancağı) 1110 499, 623, 792, 1071, 1109, 1143;
Mahmûd-paşa 1000; ― Câmi‘i 355, Eyâlet-i ― Hükûmeti 165; Vâlî-i
921; ― Câmi‘-i şerîfi 329; ― Çâr- ― 259, 407; ― Beylerbeyisi 109,
şûsu 327; ― Çârşûsu Yehûdîleri 519; ― Eyâleti 408, 856, 946, 950,
202; ― Hammâmı 202 1014, 1060, 1160; ― Vâlîsi 143,
Mahvî Efendi (Süleymâniyye Şeyhi, 259, 499, 622, 623, 636, 789, 855,
Süleymâniyye Şeyhi ‘Îsâ-zâde Sahvî 1041, 1144, 1160
Mehmed Efendi’nin pederi) 899 Mardin 72
makara 122; ―cı 251 Marya Tereza (Macâr ve Çeh Kıraliçesi)
Makrîzî (Târîh-i Sülûk isimli eserin mü- [=Maria Theresia] 540, 569, 570
ellifi) 1219 Matbah; ‘azl-i Emîn-i ―-ı hazret-i Şeh-
Maktûl Beşîr Ağa 506, 818 riyârî 710; Emânet-i ― 1106,
Mâlikâne/mâlikâne 371, 517, 549, 648, 1139; Emânet-i ―-ı ‘âmire 17,
706, 713, 804, 809, 909, 994, 1016, 93, 106, 222, 710, 938, 999, 1096,
1017, 1130; ashâb-ı ― 713, 808; 1104; Emîn-i ― 367, 1229; Emîn-i
ashâb-ı ‘uhde-i ― 783; ber-vech-i ―-ı ‘âmire 710, 998, 1102; Emîn-i
― 62, 108, 142, 792, 950, 1059, ―-ı ‘âmire-i sâbık 724, 920, 938;
1085; ber-vech-i tefviz-ı ― 909; er- Emîn-i ―-ı Şehriyârî 93; hademe-i
bâb-ı ― 208, 497; zimem-i ashâb-ı ― 247; ― Emâneti 58, 276, 672,
― 713; ―-i mezkûre 783, 784 933, 1011, 1069, 1207; ― Emîni
Mâliyye 259, 672, 1106, 1139, 1207; 316, 796, 1175; ― Emîni-yi sâbık
― Kalemi 902; ― Tezkireciliği 106; ― Emînleri 316; ―-ı ‘âmire
58, 145, 276, 785, 803, 934, 1011, 93, 350; ―-ı ‘âmire aşçılarından
1069; ― Tezkireciliği Pâyesi 785; 854; ―-ı ‘âmire Emâneti 17, 145,
― Tezkirecisi 1012, 1089, 970; ― 367, 1081; ―-ı ‘âmire Emîni 221,
Tezkiresi 672 329, 407; ―-ı ‘âmire hademesi 210;
Malta 374, 966, 1052, 1147; ― Cezîre- ―-ı hümâyûn 1229
si 1052; ― Çârşûsu 1132; ― kor- mat‘ûnen 1077, 1086, 1186, 1187
sanı 368; ―lu 1052; ― taşı 43 ma‘ûna 357, 358, 631, 776, 777
Maltız; şirzime-i ―yân 232, 374; ― mayor 310
Kapudanı 374; ― oğlanı 708, 709 Mâzenderân 532
manâstır 325; Sulu-― 763 medâris; ―-i Semâniyye 1217; ―-i tah-
Manastır 1207; ― Karyesi 313 sîlde 257
Ma‘n bin Zâ’ide (Küremâ’-i ‘Arab’dan) Medîne 169, 172, 460, 993; ‘arz-ı
47, 514 ―-i münevvere 604; cânib-i ―-i
mancınâ 122 münevvere 996; ehâlî-i ―-i mü-
Mandıra (Üsküdar’da) 27 nevvere 596, 604, 972; el-Kādî
Mandülli (Mar‘aş’ta Türkmân eşkıyâsı) bi’l-―-ti’l-münevvereti 601; Kazâ’-i
409 ―-i münevvere 18, 1040, 1080;
Ma‘nîsa 329, 584, 689, 703, 815; Pâye-i mücâveret-i ―-i münevvere 517;
― 796, 797; ― Kadısı 1076; ― Pâye-i ―-i münevvere 797, 1154;
Pâyesi 249, 297, 338, 585, 1131 ―-i münevvere 40, 170, 171, 172,
Mar‘aş 165, 259, 408, 410, 1041, 1042, 237, 347, 459, 594, 600, 601, 603,
1194; cânib-i ― 165; Eyâlet-i 682, 795, 897, 987, 1052, 1154,
― 143, 165, 260, 394, 408, 409, 1178, 1179, 1192; ―-i münevvere
1324 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Kadısı 271, 600, 796; ―-i münev- Ahmed Hân’ın oğlu) 423
vere Kazâsı 18, 229, 238, 796, 853, Mehmed (Taşlıcalı Selîm Paşa-zâde,
913, 993, 1058, 1083, 1118, 1131; Bosnevî, İnebahtı Mutasarrıfı, Yeni-
―-i münevvere Pâyesi 913 şehri Sancağı) 289
Medrese/medrese 325, 353, 397, 964, Mehmed Ağa (Abaza, Silahşor-ı Şeh-
965, 966, 1023; bâb-ı ― 354; riyârî, Türkman Ağası) 255
Dâru’l-hadîs-i Süleymâniyye ―si Mehmed Ağa (‘Abbâs-zâde, Ser-çakır-
Müderrisi 13, 19, 272; İbtidâ’-i cıyân) 1026
Hâric ―si 255; Kemhacı-başı ―si Mehmed Ağa (Abdâl, Baş-bâkī-kulluğu,
Müderrisi 238; Muharrem Ağa ― Dergâh-ı ‘âlî Kapucu-başı, vekâlet-i
si Müderrisi 155; nezd-i bâb-ı ― Mîrahûr-ı Sânî) 606, 701, 729, 801,
1135; Sâniye-i Ayasofya-i Kebîr ―si 807, 1059, 1070
Müderrisi 107; Sultân Ahmed ―si Mehmed Ağa (Bergosî, Kapucular Ket-
Müderrisi 222; Süleymâniyye ―si hudâsı, Mîrahûr-ı Sânî, Silahdâr
Müderrisi 13, 14, 19, 82, 83, 107; Ağa) 214, 216, 412, 498, 805
Sultân Selîm Hân ―si Müderrisi Mehmed Ağa (Bostancılar Tulumba-
796; Ümmü-veled-zâde ―si Mü- cı-başısı) 89, 90
derrisi 251; ―-i Hâssa-i Pâdişâhî Mehmed Ağa (Çıldır Vâlîsi Hacı Ahmed
149; ―-i şerîfe 353; ―-nişîn 964; Paşa Kethudâsı, Kapucu-başılık, Ça-
―-nişîn-i tahsîl 1023 vuş-başılık) 395
Mehmed (Fâtih Sultân Mehmed) 96, Mehmed Ağa (el-Hâc, Gelibolu Ba-
98, 158, 194, 195, 366, 470, 924, rut-hânesi) 1107, 1218
1217 Mehmed Ağa (Hammâmî-zâde, Kapu-
Mehmed (Hacı Paşa-zâde, Mîr-i mîrân, culuk, Silahşor-ı Şehriyârî) 617
Yanya Sancağı) 1142 Mehmed Ağa (Hatîb-zâde, Hatîb-oğlu,
Mehmed (Kırım Girây Hân akribâsın- Küçük Kal‘a Hâceliği, Kapucu-başı-
dan, Köstendil Livâsı, Ohri Sancağı) lık, Çavuş-başı) 823, 933, 953, 973,
1110, 1142 1009, 1023, 1040
Mehmed (Kürd İbrâhîm Paşa-zâde, Sey- Mehmed Ağa (İsfenâhî-zâde, Dergâh-ı
yid, Resimo Sancağı) 793, 1015, ‘alî kapucu-başılarından, Çavuş-ba-
1110 şı) 823, 894
Mehmed (Miftâh Ağası, Çirmen Sanca- Mehmed Ağa (İspir, Hâsekî Ağa,
ğı) 1110 Bostâncı-başı) 1085
Mehmed (Sarı-zâde, Sivas Beylerbeyisi, Mehmed Ağa (İstanbul Barut-hânesi
Çorum Livâsı) 1130, 1143 Nezâreti) 803
Mehmed (Seddü’l-bahr Muhâfızı, Karesi Mehmed Ağa (Kadrî-zâde, Kapucu-ba-
Livâsı) 792 şılık, Cebe-hâne Ocağı Baş-kethudâ-
Mehmed (Sivas İli Beyi, Kapucu-başı sı, Emânet-i Surre, Cebeci-başı, Si-
Pâyesi, Amasiyye Sancağı) 1081, lahdâr Ağalığı) 297, 366, 617, 634,
1111 1013, 1036, 1070, 1099
Mehmed (Sultân IV. Mehmed Hân) 23, Mehmed Ağa (Kapucu-başılık Pâyesi,
176, 316, 423, 450, 465, 476 Sadrıa‘zam Selâm Ağası, Leh cânibi-
Mehmed (Şâm Kapu Kethudâsı, Gü- ne elçi) 536, 541, 542
müşhâne Ma‘den Emâneti) 1149 Mehmed Ağa (Kapu’da Muhzır Ağa,
Mehmed (Şehzâde Sultân, Sultân III. Sensonî-başılık) 1038
DİZİN 1325

Mehmed Ağa (Kapudân-ı deryâ Hasan Kal‘ası) 498, 530, 551, 652, 653,
Paşa yeğeni, Kul Kethudâsı, Yeni- 663, 777
çeri Ağası, rütbe-i Vezâret, Kā’im- Mehmed Ağa/Paşa (Gürcü, Sûfî, Yeni-
makām-ı Sadrıa‘zamî) 1038, 1124 çeri Ağası) 584, 703, 801, 852, 860,
Mehmed Ağa (Kāsım-paşalı, Kapu Ağa- 983
sı, Yafa Tevliyyeti) 1073 Mehmed Ağa/Paşa (Hamevî-zâde Ah-
Mehmed Ağa (Kassâb-başı) 1158 med Paşa etbâ‘ından, Silahşorân-ı
Mehmed Ağa (Kefeli, el-Hâc, Topcu-ba- Hâssa, Rumeli Pâyesi, Rakka Eyâleti,
şılık) 278, 757, 776, 779, 801, 935, A‘zâz ve Kilis sancakları, Eyâlet-i Ha-
960, 1208 leb) 1088, 1109, 1144, 1164, 1176,
Mehmed Ağa (Mühtedî, erbâb-ı iltizâm- 1193
dan, Duhân Gümrüğü Emîni) 1017 Mehmed Ağa/Paşa (Kapu-kıran, el-
Mehmed Ağa (Ruhalu, Sipâh Ağalığı) Hâc, Kul Kethudâsı, Yeniçeri Ağası,
935 Belgrad Ağası, Vezîr, Anadolu Vâlîsi,
Mehmed Ağa (Sandûk Emîni, Âsitâne Erzurum Eyâleti, Kars Eyâleti, Trab-
Gümrüğü Emîni) 1128 zon Eyâleti) 860, 935, 1013, 1030,
Mehmed Ağa (Sarıca-zâde, İstanbul 1071, 1101, 1144
Cizyedârı) 364 Mehmed Ağa/Paşa (Na‘lbend, Ser-za-
Mehmed Ağa (Seyyid, Kethudâ’-i Bev- garî, Kul Kethudâsı, Yeniçeri Ağası,
vâbîn-i Şehriyârî, Mîrahûr-ı Evvel) rütbe-i Vezâret) 401, 531, 634, 664
967, 1062 Mehmed Ağa/Paşa (Tosun, Kul Kethu-
Mehmed Ağa (Şerbetci-başı) 79 dâsı, Yeniçeri Ağası, Selânik Sancağı,
Mehmed Ağa (Teberdârân kethudâlık- İnebahtı Sancağı, Hanya Sancağı)
larından muhrec, Limni’ye sürgün) 401, 945, 948, 1014, 1110, 1143
610 Mehmed Ağa/Paşa (Yeniçeri Ağası,
Mehmed Ağa (Top-hâne Nezâreti) Vezîr, Hanya Sancağı) 653, 790,
1175 945
Mehmed Ağa (Urfalı, Dergâh-ı ‘âlî ka- Mehmed ‘Atâullah Efendi (Şeyhulislâm
pucu-başılarından, Vekâlet-i Mî- Dürrî-zâde Mustafa Efendi mahdû-
rahûr-ı Sânî) 266, 646, 701 mu, Selânik Kadısı, Mekke-i müker-
Mehmed Ağa (Vânî, Dergâh-ı ‘âlî Kapu- reme Pâyesi) 1084
cu-başılığı) 859 Mehmed ‘Avnî Efendi (Seyyid, Reîsül-
Mehmed Ağa (Vefâlı, Ser-sensonî Ağa- küttâb, Beylikci, Küçük Tezkireci,
lığı, Kul Kethudâsı, Yeniçeri Ağası) Rûznâmçe-i Evvel, Baş-muhâsebe,
401, 584, 664, 674, 703 Defter Emîni, Defterdâr-ı Şıkk-ı
Mehmed Ağa (Zağarcı-başı) 729 Evvel) 57, 75, 144, 267, 275, 364,
Mehmed Ağa (Zeytûnî, Silahdâr Ocağı 445, 592, 624, 672, 967, 969, 1011,
kethudâlarından, Emânet-i Surre-i 1106, 1139, 1155, 1175, 1212
şerîfe) 26 Mehmed Bey (Çerkes, Silahşor-ı Şeh-
Mehmed Ağa/Efendi (Yeğen, Defter riyârî, Ser-bevvâbîn-i Dergâh-ı ‘âlî)
Emâneti, Sadrıa‘zam Kethudâsı) 689
145, 266, 274, 298, 369, 678, 679 Mehmed Bey (Çukadâr-ı Şehriyârî, Ka-
Mehmed Ağa/Paşa (Ahıshalı, Çavuş-ba- pucu-başı, Silahdâr Ağalık, Tersâne-i
şı, Sadrıa‘zam Kethudâsı, Rumeli ‘âmire Emâneti) 674, 967
Beylerbeyi, Yanya Sancağı, Vidin Mehmed Bey (Ebûbekir Paşa-zâde,
1326 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Ser-bevvâbîn-i Dergâh-ı ‘âlî, teş- Mehmed Efendi (Dervîş, ‘İzzet Paşa


rîfât-ı hümâyûn) 783 Mühürdârı, Kalyonlar Kâtibi, Si-
Mehmed Bey (İbnü’d-dâlî, Mîru’l-hâcc-ı lahdâr Kâtibi, Rusya Sefâreti, Cizye
Mısır ve Defterdârı, Mîr-i mîrânî, Muhâsebesi, Sipâh Kitâbeti, Şıkk-ı
Eyâlet-i Cidde) 535 Sânî Pâyesi, Çavuşlar Kâtibi, Atlu
Mehmed Bey (Kâtib-i Dârussa‘âde) Mukābeleciliği) 58, 145, 211, 309,
1205 536, 672, 934, 1069, 1139, 1151,
Mehmed Bey (Küçük Mîrahûrluk) 1171
1107 Mehmed Efendi (Dîvân Efendisi) 995
Mehmed Bey (Mîr-livâ, Vidin Livâsı) Mehmed Efendi (el-Hâc, Avlonya ma‘a
143 Eğriboz, Kefe Mukāta‘ası) 803, 1070
Mehmed Bey (Niğdeli) 79 Mehmed Efendi (el-Hâc, İmâm-ı Ev-
Mehmed Bey (Tavîl, Mîrahûr-ı Evvel, vel-i Şehriyârî, Ma‘nisa Pâyesi’yle
Mîrahûr-ı Sânî Vekâleti) 1076, Konya Kazâsı) 338
1215 Mehmed Efendi (Elmas Paşa İmâmı-zâ-
Mehmed Bey (Vatan Beyi, Tûnus Eyâ- de, Galata Kazâsı) 796
leti) 950 Mehmed Efendi (Felâhî, Sofya Kazâsı)
Mehmed Bey/Paşa (Sirke ‘Osmân Pa- 1132
şa-zâde, Kethudâ’-i Bevvâbîn-i haz- Mehmed Efendi (Gurebâ’-i Yesâr
ret-i Şehriyârî, Mîr-i mîrân, Selânik Kitâbeti) 1208
Sancağı) 1070, 1104, 1110 Mehmed Efendi (Hâkî ‘Acem, İstanbul
Mehmed Bey/Paşa (Hâfız, Ahmed Paşa Mukāta‘ası) 673
kardeşi, Çıldır Eyâleti, Rumeli Pâye- Mehmed Efendi (Haremeyn Muhâsebe-
si) 173, 235 si) 1175
Mehmed bin Mukāmis (Mekke şerîfle- Mehmed Efendi (Kaftân Ağalığı, hade-
rinden, Hüdâvendigâr Sancağı) 949 me-i Devlet-i ‘aliyye) 1191
Mehmed Çelebî (Şehrî, Defterdâr Mehmed Efendi (Kara, Ser-müsevvid-
Halîmî dâmâdı, İstanbul Barut-hâ- dîn, Süleymâniyye Müderrisi) 1008
nesi) 673 Mehmed Efendi (Kesriyyeli Kethudâ-
Mehmed Efendi (‘Âbid-zâde, Seyyid, sı Ağa, Şehr-emîni, Matbah Emîni,
Süleymâniyye Dâru’l-hadîsi, Selânik hâcegân-ı Dîvân-ı ‘âlî) 58, 93, 145,
Kazâsı) 1073 221, 329, 407
Mehmed Efendi (Akkermânî, Dâ- Mehmed Efendi (Kîsedâr, Kefe Mukā-
ru’l-hadîs-i Süleymâniyye Müderrisi, ta‘ası, Bursa Mukāta‘ası) 146, 1176
İzmir Kadısı, Edirne Pâyesi, Mısr-ı Mehmed Efendi (Mevkūfâtî-i sâbık,
Kāhire Kazâsı, Mekke-i mükerreme Hâcegândan) 964
Kadısı) 13, 795, 964 Mehmed Efendi (Mihrî, Küçük Kal‘a
Mehmed Efendi (‘Ali Paşa Dîvân Efen- Tezkireciliği, Küçük Evkāf Muhâse-
disi, ‘Ulûfeciyân-ı Yemîn Kitâbeti) besi, Piyâde Mukābeleciliği, Kalyon-
1070 lar Kâtibi, Şıkk-ı Sâlis Defterdârı)
Mehmed Efendi (Ankaravî, Sofya Kazâ- 277, 803, 1012, 1139, 1171
sı) 913 Mehmed Efendi (Muglavî, Süleymâniy-
Mehmed Efendi (Bolevî, Dâru’l-hadîs-i ye Müderrisi, Galata Kazâsı) 1112
Süleymâniyye Müderrisi, Yenişehr-i Mehmed Efendi (Muhaddis, Kitâb-hâ-
Fenâr Kazâsı) 1058 ne Hâcesi) 166
DİZİN 1327

Mehmed Efendi (Mûsâ-zâde, Atlu ne-i münevvere Kazâsı) 795, 1080,


Mukābelesi) 58, 276, 693 1083, 1118
Mehmed Efendi (Mûsâ-zâde hafîdi, Mehmed Efendi (Yenişehrî, Mevkūfât,
‘Ulûfeciyân-ı Yesâr Kitâbeti, İstan- Mâliyye Tezkirecisi, Hazîne Kethu-
bul Mukāta‘ası, Kağıd-ı Enderûn, dâlığı’ndan muhrec) 276, 970
Kefe Mukāta‘ası) 145, 934, 1107, Mehmed Emîn (‘Abdülcelîl-zâde) bkz.
1208 Emîn Mehmed Paşa
Mehmed Efendi (Müzellef, Trabzonlu, Mehmed Emîn Ağa (Topcu-başı) 1107,
İbtidâ Altmışlı’dan, Huzur dersleri 1149
mu‘allimi) 798, 930 Mehmed Emîn Efendi (‘Âtıf-zâde, Yan-
Mehmed Efendi (Paşmakcı-zâde, Sey- bolu Kazâsı, Bursa Kazâsı) 796,
yid, Şâm-ı şerîf Kadısı, Mekke-i mü- 1131, 1132
kerreme Pâyesi) 18 Mehmed Emîn Efendi (Bağdâd Kazâsı)
Mehmed Efendi (Re’îs) 233 1111
Mehmed Efendi (Seyyid, Ayasofya-i Ke- Mehmed Emîn Efendi (Büyük Kal‘a)
bîr Şeyhi) 1085 1139
Mehmed Efendi (Seyyid, Cizye Muhâ- Mehmed Emîn Efendi (Emîn-i Defter,
sebesi, Hazîne Kethudâsı) 1069 Sadrıa‘zam Kethudâsı) 1175, 1177,
Mehmed Efendi (Seyyid, Hazîne Kâtibi, 1207
Mâliyye Tezkirecisi) 934 Mehmed Emîn Efendi (Enverî-zâde,
Mehmed Efendi (Seyyid, Ma‘nîsa Kadı- Hulefâ’-i Mektûbî’den, Sergi Nâzırı)
sı, Pâye-i Kuds, Eyyûb Mevleviyyeti) 1012, 1024
1076 Mehmed Emîn Efendi (Haleb Kadısı,
Mehmed Efendi (Şâfi‘î, Seyyid, Kudüs Mısır Kadısı, Mekke-i mükerreme
Monlası, Kazâ’-i Şâm-ı şerîf ) 1146 Kazâsı) 13, 19, 795
Mehmed Efendi (Temrî, Galata Voyvo- Mehmed Emîn Efendi (İbrâhîm Efen-
dalığı, Arpa Emâneti, Beylân Tevliy- di-zâde, Sofya Kadısı, Ma‘nîsa Pâ-
yeti) 803, 917 yesi, Bosna Kadısı, Belgrad Kazâsı)
Mehmed Efendi (Tıflî, Çelebî, Hazîne 297, 585
Kâtibi, Küçük Kal‘a Hâceliği, Piyâ- Mehmed Emîn Efendi (İdrîs-zâde,
de Mukābeleciliği, Masraf Kitâbeti, Mekke-i mükerreme Kadısı, İstan-
Şehr-Emîni, Binâ Emîni) 366, 803, bul Pâyesi, Nakībü’l-eşrâf ) 728,
1070, 1169, 1175, 1218 796, 1035, 1036
Mehmed Efendi (Tophâneli, Silahdâr Mehmed Emîn Efendi (Kiremitci-zâde,
Kâtibi, Anadolu Muhâsebeciliği, ‘Ulûfeciyân-ı Yemîn Kitâbeti, Bur-
Kâtib-i Dârussa‘âde, Haremeyn sa Mukāta‘ası, Sergi Nezâreti) 803,
Muhâsebesi) 275, 517, 736, 883 934, 1070, 1139
Mehmed Efendi (Torun, Filibe Kazâsı, Mehmed Emîn Efendi (Sâlih Efendi-zâ-
Galata Pâyesi, Kayseriyye Kadısı) de, Medîne-i münevvere Kadısı,
229, 238, 585, 1008, 1146 İstanköy Kazâsı, Savuca Kazâsı, İs-
Mehmed Efendi (Torun-ı sagīr, Ma‘nîsa tanbul Pâyesi, İstanbul Kadısı) 601,
Pâyesi, Bosna Kazâsı) 797, 913 796, 853, 920, 970, 1041
Mehmed Efendi (Yahyâ-zâde, Seyyid, Mehmed Emîn Efendi (Ser-etıbbâ’-i
Yenişehir Kadısı, Edirne Kadısı, Hâssa, Rumeli Kadı‘askeri) 133
Mekke-i mükerreme Kadısı, Medî- Mehmed Emîn Efendi (Ser-etıbbâ’-i
1328 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Hâssa, Hayâtî-zâde Kethudâsı, 140, 146, 164, 185, 187, 194, 196,
Sadr-ı Anadolu, Hicâz’a me’mûr) 211, 225, 249, 267, 294, 303, 327,
605 334, 354, 355, 356, 365, 377, 382,
Mehmed Emîn Efendi (Ser-halîfe-i 384, 402, 403, 443, 469, 483, 508,
Mektûbî, Sadrıa‘zam Mektûbculu- 582, 663, 673, 696, 773, 775, 786,
ğu) 1035, 1106 803, 963, 1007, 1011, 1020, 1093,
Mehmed Emîn Efendi (Seyyid, ‘Ulûfe- 1106, 1196, 1200, 1203, 1224,
ciyân-ı Yemîn Kitâbeti, Top Arabacı- 1232
lar Kitâbeti) 278, 803, 1106, 1139 Mehmed Halîl Efendi (Şâmî Bekrî-zâ-
Mehmed Emîn Efendi (Şâtır-zâde, de, es-Seyyid, İstanbul Kadısı) 824,
Mektûbî-i Sadrıa‘zamî, Reîsülküt- 871, 893, 906
tâb, Sadrıa‘zam Kethudâsı, Defter- Mehmed Hamîd Efendi (Neylî-zâde,
dâr-ı Şıkk-ı Evvel, Mora Eyâleti, Süleymâniyye Dâru’l-hadîsi Müder-
Tevkī‘î) 120, 124, 612, 656, 672, risi, Selânik Kazâsı, Mekke-i mü-
802, 942, 1010, 1024, 1035, 1069, kerreme Kazâsı Pâyesi, Edirne Mev-
1127, 1128, 1139, 1155, 1175, leviyyeti, İstanbul Kazâsı) 19, 920,
1184, 1190 1194
Mehmed Emîn Efendi (Tuğrâ-keş, Mehmed Hamîdî Efendi bkz. Hamîdî
Arabacılar Kitâbeti, Kağıd-ı Bîrûn, Mehmed Efendi
İstanbul Mukāta‘ası) 1086, 1107, Mehmed Hân (Çelebî Sultân I. Meh-
1139, 1208 med) 1219
Mehmed Emîn Paşa (Sadrıa‘zam, Mısır Mehmed Hayrî Efendi (Çavuşlar
Vâlîsi) 20, 67 Kitâbeti) 59
Mehmed Es‘ad Efendi (Çelebî-zâde Mehmed Kemâleddîn Efendi (Âmid
mahdûmu, Süleymâniyye Müderrisi, Kadısı, Mısır Kazâsı) 78
Galata Kazâsı) 1233 Mehmed Kethudâ (İhtiyâr, Topcular
Mehmed Es‘ad Efendi (Şeyhulislâm Kethudâsı, Topcu-başı) 1132
Vassâf ‘Abdullah Efendi-zâde, Ga- Mehmed Monla Efendi (Nakībü’l-eş-
lata Kadısı, Edirne Pâyesi, Mekke-i râf ) 363, 728
mükerreme Pâyesi, İstanbul Pâyesi, Mehmed Musaffâ Efendi (Arabacılar
Domanic Kazâsı, Kuşadası ve Karîn- Kitâbeti, Kağıd-ı Bîrûn Emâneti,
âbâd kazâları) 238, 249, 251, 1083 Haremeyn Mukāta‘ası, Küçük Kal‘a)
Mehmed Es‘ad Efendi (Hâşim Efen- 277, 934, 1070, 1139
di-zâde, Gurebâ’-i Yemîn Kitâbeti) Mehmed Nâfi‘ Efendi (es-Seyyid, Meh-
673 med Efendi-zâde, Süleymâniyye
Mehmed Gālib Bey (Ali Paşa-zâde, Mî- Müderrisi, Üsküdar Kazâsı) 1080,
rahûr-ı Sânî) 255, 328, 1189 1083
Mehmed Gānim Efendi (es-Seyyid, İz- Mehmed Nâşid Efendi (Süleymâniy-
mir Kadısı, Süleymâniyye Müderri- ye Dâru’l-hadîsi, Üsküdar Kazâsı)
si) 795, 888 1154, 1196
Mehmed Hâkim Efendi (es-Seyyid, Mehmed Nebîh Efendi (Huzûr dersleri
Vak‘a-nüvîs, Hâslar Mukāta‘ası, mu‘allimi, Edirne Kadısı, İstanbul
Küçük Rûznâmçe, Sipâh Kitâbeti, Kadısı, Pâye-i Medîne-i münevvere)
Cebeciler Kitâbeti) 10, 24, 44, 45, 797, 798, 1008, 1065, 1117, 1131,
50, 58, 93, 115, 116, 118, 126, 128, 1135
DİZİN 1329

Mehmed Necîb Efendi (Sadrıa‘zam Ket- Kandiye Kal‘ası) 14, 61, 141, 289,
hudâsı Subhî-zâde zâdesi, Gurebâ’-i 362
Yesâr Kitâbeti, ‘Ulûfeciyân-ı Yesâr Mehmed Paşa (el-Hâc, Çavuş-başı,
Kitâbeti, Hâslar Kalemi) 803, 859 Vezîr, Hekîm-başı-zâde ‘Ali Paşa et-
Mehmed Nûrullah Efendi (Mektû- bâ‘ından, Bosna Vâlîsi, Rumeli Pâ-
bî-zâde, Filibe Kazâsı) 913 yesi, Hersek Sancağı, Yanya Sancağı,
Mehmed Nûrullah Efendi (Şeyhulislâm Avlonya Sancağı, Eyâlet-i Girid) 16,
Dürrî-zâde Mustafa Efendi mahdû- 20, 61, 141, 288, 390, 674, 789,
mu, İzmir Kadısı, Mekke-i mükerre- 855, 945, 956, 977, 1025
me Pâyesi) 1084 Mehmed Paşa (Emîn, ‘Abdülcelîl-zâde)
Mehmed Paşa (Abaza, Mîr-i mîrân, bkz. Emîn Mehmed Paşa
Konya Sancağı, Faş Kal‘ası, İç-il Mehmed Paşa (Erzurum Eyâleti) 1109
Sancağı, Kara-hisâr-ı sâhib Sancağı ) Mehmed Paşa (Gāzî, Sarı Mustafa Pa-
144, 291, 676, 902, 946, 950, 1016, şa-zâde, Kırk-kilisa Sancağı, Çirmen
1111, 1144 Sancağı, İlbasan Sancağı, İzvornik
Mehmed Paşa (Ahmed Paşa-zâde, Mîr-i Sancağı) 64, 675, 949, 1060
mîrân, Rumeli Beylerbeyiliği Pâyesi, Mehmed Paşa (Kā’im-makām, Deryâ
Selânik ve Kavala sancakları, Kösten- Kapudanlığı, Aydın Eyâleti, Rumeli
dil Sancağı, İnebahtı Sancağı, Ohri Eyâleti) 1127, 1131, 1144, 1148,
Sancağı, İlbasan Sancağı, Hotin 1161, 1184, 1190, 1207
Sancağı) 557, 558, 675, 791, 857, Mehmed Paşa (Kara, İhtiyâr, Hotin
1015, 1111, 1130, 1141, 1142 Muhâfızı, Karahisâr-ı sâhib Livâsı,
Mehmed Paşa (‘Azm-zâde, Sayda Vâlîsi, Cirmen Sancağı, Kırşehir Sancağı)
Haleb Eyâleti, Rakka Eyâleti) 1109, 65, 144, 288
1131, 1143, 1176 Mehmed Paşa (Kethudâ, Rumeli Vâlî-
Mehmed Paşa (Bağdâd Kethudâsı, Ada- si, Yanya Sancağı, Niğbolu Sancağı,
na Eyâleti, Rumeli Beylerbeyiliği Pâ- Özi Vâlîsi, Derya Kapudanlığı, Del-
yesi, Niğde Sancağı, Akşehir Sanca- vine Sancağı, Mısır Eyâleti, Karaman
ğı) 109, 289, 330 Eyâleti, Kars Eyâleti) 788, 789, 793,
Mehmed Paşa (Bosnevî, Mîr-i mîrân, 945, 1014, 1054, 1056, 1057, 1074,
Ada Kal‘ası) 34 1081, 1109, 1189, 1215
Mehmed Paşa (Celîl, Vezîr, İç-il Muta- Mehmed Paşa (Kurd, Prizrin Sancağı)
sarrıfı, Karaman Vâlîsi) 289, 499, 949
675 Mehmed Paşa (Mîr-i mîrân, Eyâlet-i
Mehmed Paşa (Çelik, Vezîr, Mîru’l-hâc, Cezâyir-i Garb) 143
İç-il Sancağı, Aydın Sancağı, Kara- Mehmed Paşa (Mîr-i mîrân, Eyâlet-i
man Eyâleti, Yenişehir Sancağı, Ak- Trablus-Garb) 143
şehir Sancağı, Cerde Başbuğu, Trab- Mehmed Paşa (Mîrzâ, Yeğenî, Kırım
lus-Şâm Eyâleti, Şâm Eyâleti, Rakka Hânı Kırım Girây Hân’ın emek-dâr-
Vâlîsi, Adana Eyâleti, Anadolu Eyâ- larından, Acu Muhâfızı, Kefe Eyâle-
leti) 28, 142, 675, 684, 692, 789, ti) 288, 792, 949
855, 898, 946, 970, 1037, 1056, Mehmed Paşa (Muhsin-zâde, Sad-
1099, 1109, 1128, 1143, 1154 rıa‘zam, Özi Mutasarrıfı, Hotin
Mehmed Paşa (Durak, Kapudân-ı der- Sancağı, Dukagin Sancağı, İnebahtı
yâ, İnebahtı Muhâfızı, Girid Eyâleti, Sancağı, Köstendil Sancağı, Eğriboz
1330 MEHMED HÂKİM EFENDİ

ve Karlı-ili sancakları, Diyârbekir 25, 63, 77, 83, 114, 119, 129, 142,
Eyâleti, Anadolu Vâlîsi, Bosna ve 256, 1071, 1097, 1164, 1170, 1171,
Hersek Sancağı, Rumeli Vâlîsi) 15, 1176, 1177
64, 95, 173, 560, 677, 701, 704, Mehmed Paşa (Taşlıcalı, Kırşehir San-
732, 789, 805, 956, 1014, 1021, cağı, Klis Livâsı) 676, 950, 1110,
1109, 1141, 1153, 1158, 1177, 1142
1180, 1181, 1183, 1185, 1186, Mehmed Paşa (Tekeli, Mîr-i mîrân,
1189, 1196, 1205, 1209, 1210, Kayseriyye Sancağı, Koca-ili Sanca-
1221, 1225, 1228 ğı) 65, 291
Mehmed Paşa (Mustafa Bey-zâde, İs- Mehmed Paşa (Tiryâkī, Sultân I. Mah-
kenderiyye Sancağı) 675, 791, 857, mûd Hân’ın Sadrıa‘zamı) 1042
949, 1060, 1142 Mehmed Paşa (Vezîr, Avlonya Sancağı,
Mehmed Paşa (‘Osmân Paşa torunu, Delvine Sancağı, Yanya Sancağı, Eğ-
Vidin Muhâfızlığı) 983 riboz Sancağı, Karlı-ili Sancağı, Ohri
Mehmed Paşa (‘Osmân Paşa-zâde, Trab- Sancağı) 788, 945, 948
lus-Şâm Eyâleti, Cerde Başbuğluğu) Mehmed Paşa (Vezîr, Selânik Sancağı,
902, 970, 1059, 1109, 1144 Kavala Sancağı, Özi Vâlîsi, Tırhala
Mehmed Paşa (Sadr-ı esbak, Dimeto- Sancağı, Semendire Sancağı) 1014,
kalı, Seyyid, Mekke-i mükerreme 1055, 1110, 1142
Şeyhu’l-Haremliği, Cidde Sancağı, Mehmed Paşa (Yayçalı, Mîr-i mîrân,
Habeş Eyâleti) 18, 103, 231, 236, İskenderiyye Sancağı, İzvornik San-
535, 615, 617 cağı, Karesi Livâsı, Resimo Sanca-
Mehmed Paşa (Seyyid, Mîr-i mîrân, ğı, Klis Sancağı) 64, 66, 143, 949,
Bender Muhâfızı, Ada Kal‘ası Muhâ- 1060
fızı, Kefe Eyâleti, Özi Muhâfızı, Ko- Mehmed Paşa (Yeğen) 625
ca-ili Sancağı) 34, 675, 1082, 1084, Mehmed Paşa (Zaralı-zâde, Vezîr, Sivas
1111 Eyâleti) 62, 141, 290, 699
Mehmed Paşa (Silahdâr, Vezîr, ‘Â’işe Mehmed-paşa Köşkü 244, 245, 246,
Sultân zevci, Silistre Livâsı, Tırha- 438
la Vâlîsi, Avlonya Sancağı, Delvine Mehmed Râgıp Paşa (Koca, Sadrıa‘zam,
Sancağı, Yanya Sancağı, Özi Vâlîsi, Rakka Eyâleti, Haleb Eyâleti) 62,
Hüdâvendigâr Sancağı, Rumeli Vâlî- 101, 142, 290, 428, 431, 432, 437,
si, Anadolu Eyâleti, Aydın Eyâleti, 439, 440, 441, 464, 480, 482, 483,
Sivas Vâlîsi, Selânik Sancağı) 560, 487, 489, 503, 505, 551, 552, 558,
618, 654, 677, 704, 727, 732, 778, 559, 619, 633, 638, 642, 644, 645,
779, 788, 793, 811, 857, 861, 918, 652, 660, 669, 723, 732, 756, 781,
945, 971, 1014, 1021, 1071, 1109, 784, 811, 815, 823, 903, 925, 952,
1114, 1130, 1143, 1154, 1158, 959, 960, 962, 980, 982, 989, 992,
1176 1002, 1009, 1027, 1030, 1034,
Mehmed Paşa (Süleymân Paşa-zâ- 1055, 1068, 1072, 1076, 1096,
de, Zeyneb Sultân zevci, Tersâne-i 1101, 1102, 1103, 1104, 1111,
‘âmire Kethudâsı, Kapudân-ı deryâ, 1125, 1131, 1144, 1158, 1165,
Vidin Muhâfazası, Belgrad Muhâfa- 1170, 1212
zası, Silistre Eyâleti, Rakka Eyâleti, Mehmed Râkım Efendi (el-Hâc,
Hotin Eyâleti, Anadolu Eyâleti) 24, Baş-muhâsebe, Tersâne-i ‘âmire
DİZİN 1331

Emîni, Defterdâr-ı Şıkk-ı Evvel, Mehmed Sâhib Efendi (Pîrî-zâde, Şey-


Defter Emîni, Rûznâmçe-i Evvel, hulislâm-ı sâbık, ‘Osmân Molla
Yeniçeri Kitâbeti) 145, 275, 802, Efendi’nin pederi) 339
906, 933, 1069, 1106, 1115, 1128, Mehmed Sa‘îd Efendi (Hâce-zâde, Sey-
1139, 1207 yid, Dâru’l-hadîs-i Süleymâniyye
Mehmed Refî‘ Efendi (Kâtib-zâde, Hat- Müderrisi, Yenişehir Kadısı) 1111,
tât, Ser-etıbbâ’-i Hâssa, İstanbul Ka- 1125
dısı, Anadolu Kadı‘askerliği Pâyesi, Mehmed Sa‘îd Efendi (Hayâtî-zâde, Sü-
Sadr-ı Anadolu, Sadr-ı Rûm) 583, leymâniyye müderrislerinden, Üskü-
689, 703, 796, 824, 940, 1034, dar Kazâsı, Bursa Kazâsı) 624, 1132
1090, 1111, 1123 Mehmed Sa‘îd Efendi (Kara Halîl Efen-
Mehmed Reşîd Efendi (Kethudâ Kâti- di-zâde, Şeyhulislâm) 239
bi, Şehr-emâneti, Mevkūfât) 93, Mehmed Sa‘îd Efendi (Kethudâ-zâde,
145, 276, 672 Dâru’l-hadîs-i Süleymâniyye Müder-
Mehmed Rızâ Efendi (Süleymâniyye risi, İbtidâ-i Altmışlı ile Ümmü-ve-
Müderrisi, Yenişehir Kazâsı, Erzu- led-zâde Medresesi Müderrisi, Kay-
rum Kazâsı, Şâm-ı şerîf Kadısı, Mek- seriyye Kazâsı, Yenişehr-i Fenâr Ka-
ke-i mükerreme Kazâsı) 14, 913, dısı, Bursa Kazâsı) 229, 238, 251,
1131 1082
Mehmed Rüşdî Efendi (Edirne Kadısı, Mehmed Sa‘îd Efendi (Mîrzâ-zâde,
Mekke-i mükerreme Kazâsı) 229, es-Seyyid, Anadolu Kadı‘askeri,
238 Lefkoşe Kazâsı, Eski-şehir Kazâsı,
Mehmed Sâdık (Akseray Sancağı, Rumeli Kadı‘askeri, Nakībü’l-eşrâf )
‘Alâ’iyye Mutasarrıfı, Karesi Sancağı, 662, 797, 940, 1018, 1035, 1123,
Sultân-önü Sancağı) 1016, 1110, 1132, 1184
1143 Mehmed Sa‘îd Efendi (Müslim-zâde,
Mehmed Sâdık Efendi (‘Arab-zâde, Mûsıla-i Süleymâniyye, Sultân Selîm
Süleymâniyye Dâru’l-hadîsi, İzmir Müderrisi, Re’îs-i müderrisîn-i Edir-
Kazâsı) 1080 ne, Erzen-i rûm Kazâsı, Belgrad
Mehmed Sâdık Efendi (‘Abdurrahmân Kazâsı, Seray-bosna Kazâsı) 297,
Efendi-zâde, Dâru’l-hadîs-i Süley- 1112, 1131
mâniyye Müderrisi, Kazâ’-i İzmir) Mehmed Sa‘îd Efendi (Re’îsü’l-etıbbâ,
1083 Hayâtî-zâde Kethudâsı, Sadr-ı Ana-
Mehmed Sâdık Efendi (Gurebâ’-i Yesâr, dolu, Rumeli Kadı‘askerliği) 50, 257
İstanbul Barut-hânesi,) 934, 1107 Mehmed Sa‘îd Efendi (Şeyh, Mekke-i
Mehmed Sâdık Efendi (Mekkî-zâde, mükerreme Kadısı, Anadolu Ka-
Kuds-i şerîf Kadısı, Bursa Kazâsı) dı‘askeri, Sadr-ı Rumeli, Bolu Kazâ-
271 sı, ber-vech-i arpalık Sakız’a muta-
Mehmed Sâdık Efendi (Safiyye sarrıf ) 269, 853
Sultân-zâde, Hâslar Pâyesi, Gurebâ’-i Mehmed Sâlih Efendi (Hâcı-zâde, Ga-
Yesâr Kitâbeti, ‘Ulûfeciyân-ı Yesâr lata Kadısı, Kazâ’-i Dımaşku’ş-Şâm,
Kitâbeti, Enderûn Kağıd Emâneti, Kuds-i şerîf Pâyesi,) 155
Târîhcilik-i Dîvân, Küçük Rûznâ- Mehmed Sâlih Efendi (Şeyhulislâm,
mecilik, Küçük Evkāf ) 145, 277, dûdmân-ı Hüsâmeddîn-i ‘Uşşâkī, İs-
278, 674, 934, 1012, 1106, 1207 tanbul Kadısı, Anadolu Kadı‘askerli-
1332 MEHMED HÂKİM EFENDİ

ği, Sadr-ı Rûm) 133, 499, 613, 614, ―-i mükerreme 1193; Pâye-i ―-i
615, 646, 655, 669, 814, 815, 1067 mükerreme 797, 913, 1084; Şerîf-i
Mehmed Sellâm Efendi (Mehmed ―-i mükerreme 81, 217, 510, 617,
Efendi-zâde, es-Seyyid, Galata Kadı- 783, 897, 1057, 1096, 1121, 1128,
sı, Şâm-ı şerîf Kazâsı) 1057 1164; şürefây-ı ―-i mükerreme
Mehmed Şâmî Efendi (Molla-zâde, 898, 949; ―-i mükerreme 18, 80,
Sofya Kazâsı, Ma‘nîsa Pâyesi, Serây 81, 545, 546, 604, 853, 918, 1080,
Hâcesi, muhaddis, muhakkik) 249, 1121, 1154; ―-i mükerreme Kadısı
920 78, 269, 796, 913; ―-i mükerreme
Mehmed Şerîf Efendi (Seyyid, Süley- Kazâsı 19, 229, 238, 1058, 1083,
mâniyye Müderrisi, Âmid Kazâsı) 1131; ―-i mükerreme Kazâsı Pâye-
107 si 251, 920; ―-i mükerreme Pâyesi
Mehmed Vâsıt Efendi (Şa‘bân-zâde, 18, 134, 238, 271, 913, 1084, 1111;
Şâm Kazâsı, Medîne-i münevvere ―-i mükerreme Şeyhu’l-Haremli-
Kazâsı, Medîne-i münevvere Pâyesi) ği 18, 103, 231, 236, 790, 1056,
853, 913 1143, 1144; ― Kazâsı 965; ― Pâ-
mehr; ―-i mu‘accel 748 yesi 1058
Mehter/mehter 369, 679, 769; Ser-― Mekkî Efendi (Süleymâniyye Dâru’l-ha-
ân-ı Enderûn 284; Ser-―ân-ı hay- dîsi, Selânik Kazâsı) 1154
me-i Hâssa 284; Ser-―ân-ı Sadr-ı mekteb 628, 923, 991, 1034, 1101; âzâ-
‘âlî 284; Ser-―ân-ı tabl-ı ‘alem 284; dî-i ― 764; etfâl-i ― 764
Ser-―ân-ı tabl-ı ‘alem-i Sadr-ı ‘âlî Melâmiyye; tâyife-i ― 606
284; ―ân 507; ―ân-ı ‘alem-i Hâssa Memiş Efendi 228
neferâtı 210; ―ân-ı Hâssa 656; ― Memiş Efendi (Nişâncılık, Yeniçeri
ân-ı hayme-i Hâssa 209; ―-başılığ Kitâbeti, Şıkk-ı Evvel Defterdârı,
1233; ―-hâne 129, 262, 327, 378, Sadrıa‘zam Kethudâsı) 145, 275,
980; ―-hâne-i ‘âmire 244, 282, 417
329; ―-hâne-i ‘âmire Kethudâsı menâre 43, 158, 292, 353, 884, 1033,
1233; ―-hâne-i Âsafî 811; ―-hâ- 1034, 1088, 1094, 1167, 1204,
ne-i Hâssa 731; ―-hâne-i hazret-i 1217, 1225; bâb-ı ― 1088; esâs-ı
Şehriyârî 472; ―-hâne-i hümâyûn ― 293; Tahta-― 681; ―-i ‘azîm
1048; ―-hâne-i Sadrıa‘zamî 731; 1034; ―-i ferîde 292; ―-i kadîme
―-hâne-i Şehen-şâhî 201; Meh- 293; ―-i şarkıyye 894; ―-i şerîfe
ter-― 729, 735 992; ―lü 1204; ―lüce 1166
Mekke 169, 1098; cânib-i ―-i müker- Menât 563
reme 867, 937, 979; cânib-i cenâb-ı Menemen; Kazâ’-i ― 796
Şerîf-i ―-i mükerreme 964; câ- merâkıd; kibâr-ı Sahâbe ―-ı şerîfeleri
nib-i Şerîf-i ―-i mükerreme 905; 43; sâhib-i ― 293; ―-ı kadîme-i
ehâlî-i Harem-i ―-i mübâreke 605; şerîfe 895; ―-ı kibâr 896
Emîr-i ―-i mükerreme 591, 597, Merâkī Hüseyn Efendi bkz. Hüseyn
604; Kādî-i ―-i mükerreme 964, Efendi
1085; Kādî-i ―-i mükerreme-i merkad 43, 293; ―-ı kadîm 292; ―-ı
sâbık 1079; Kazâ’-i ― 806; Kazâ’-i münevver 171; ―-ı münevvere-i
―-i mükerreme 795, 1040; nefs-i Hâlid-i Ensârî 191; ―-ı şerîf 43,
―-i mükerreme 937; Pâye-dâr-ı 895, 896
DİZİN 1333

mesâcid 98, 158, 227, 274, 616, 735, mevâcib 51, 77, 103, 104, 134, 175,
740, 1203, 1216, 1217, 1219; kûşe-i 254, 290, 335, 367, 390, 416, 434,
― 740; ―-i ehl-i İslâm 1219; ―-i 496, 506, 587, 618, 656, 717, 723,
şerîfe 45, 49 784, 857, 903, 904, 924, 925, 958,
Mescid/mescid 397, 1051, 1179, 1204; 959, 974, 977, 995, 1030, 1042,
Çavuş ―i 1204; imâmet-i ―-i şerîf 1061, 1079, 1093, 1095, 1099,
49; Na‘lli ― 919; sâha-i ―-i şerîf 1116, 1123, 1153, 1160, 1170,
46; ―-i bakī‘ 36, 343, 983; ―-i 1196; İhrâc-ı ―-i kısteyn 51, 390,
şerîf 35, 40, 41, 46, 292, 347, 348, 656, 784, 995, 1099, 1129, 1170,
435, 987, 988, 1166; ―-i şerîf-i Ne- 1196; İhrâc-ı ―- kısteyn-i masar ve
bevî 45 recec 1061; İhrâc-ı ―-i kıst 434,
Mesleme (Sahâbî, Galata Fâtihi) 35, 42 903; İhrâc-ı ―-i kıst-ı reşen 1030;
Mesnevî; şârih-i ― 1202; Şârih-i ―-i İhrâc-ı ―-i kıst-ı vâhid 1042, 1116,
Ankaravî 1202; Şârih-i ―-i Bay- 1123, 1152; tertîb-i ― 633; ―-i
râmî 233; ―-i Şerîf 963 ‘âdiye-i câriye 656; ―-i kısteyn
Mes‘ûd Ağa/Bey (Yirmisekiz Çelebî-zâ- 1062, 1129, 1196; ―-i kıst-ı reşen
de Sa‘îd Mehmed Paşa’nın oğlu, 1030; ―-i kıst-ı vâhid 1152; ―-i
Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başılarından) lezez 1092; ―-i mezkûre 335, 367,
366, 371, 1041 390, 416, 434, 587, 618, 656, 723,
meşâyih 123, 196, 198, 352, 356, 427, 784, 858, 903, 924, 925, 958, 978,
545, 581, 696, 993, 1103; da‘vet-i 995, 1030, 1043, 1061, 1079, 1093,
― 780; selâtîn ―i 352; ser-efrâz-ı 1099, 1116, 1123, 1129, 1153,
silsile-i ―-i cevâmi‘-i selâtîn 719; 1170, 1196; ―-i Pâdişâhî 1095
silsile-i ―-i cevâmi‘-i selâtîn 1085; Mevlânâ 1155; cenâb-ı ― 745; sülâle-i
tarîk ―i 422; ―-i ‘asr 822; ―-i tayyibe-i hazret-i ― 90
cevâmi‘-i selâtîn 192, 420, 470, Mevlevî 362, 716, 819; Âsitân-ı ‘arş-ı
518, 528, 704, 878, 1087, 1136, iclâl-i cenâb-ı ― 1203; Beşiktaş
1218, 1225; ―-i cevâmi‘-i selâtîn-i ―-hânesi Şeyhi 1212; binâ’-i Âsitâ-
kürsî-nişîn 1172; ―-i fukarâ 780; ne-i ―yye-i Galata 1202; fukarâ’-i
―-i Halvetiyye-i cehriyye 806; ―-i ―yye 746; Galata ―-hânesi 1186,
Kādiriyye 1114; ―-i kirâm 137, 1201; hucurât-ı fukarâ’-i ―yye
168, 182, 272, 376, 393, 422, 426, 1201; külâh-ı ― 745; meşâyih-i
670, 798, 898, 928, 952, 961, 1002, kirâm-ı ―yye 591; semâ‘-i ―
1039, 1064, 1072, 1168, 1197; 746; Tokad ―-hânesi Şeyhi 1212;
―-i kirâm-ı kürsî-nişîn 1039; ―-hâne 717, 1186; ―-hâne Ye-
―-i kirâm-ı Mevleviyye 591; ―-i ni-kapusu 378; ― Şeyhi 512
kürsî-nişîn 1121, 1134; ―-i kür- Mevleviyyet; Belgrad ―i 1076; Bosna
sî-nişîn-i a‘lâm 1002; ―-i kür- ―i 994; Bursa ―i 687 Diyârbekir
sî-nişîn-i cevâmi‘-i selâtîn 137, ―i 1124; Edirne ―i 920, 994; Er-
272, 393, 670; ―-i kürsî-nişîn-i zurum ―i 1076; Eyâlet-i Bosna ―i
zevi’n-nühâ 797, 928, 1064, 1197; 1076; Eyyûb ―i 1076; Galata ―i
―i’l-kirâm 473; ―-i Nakşibendiy- 624, 994; Konya ―i 493; Mısır ―i
ye 882; ―-i nush-âyîn 214; ―-i 1033, 1076; Şâm ―i 687; Üsküdar
selâtîn 200, 350, 352, 471, 1085; ―i 920, 964, 1038
―-i ‘Urbân-ı düzdân 603 Mevlid/mevlid; cem‘-i ―-i şerîf 1225;
1334 MEHMED HÂKİM EFENDİ

eyyâm-ı ibbân-ı ―-i Nebevî 509; Kāhire-i ― Vâlîsi 1056; kā‘ide-i


itmâm-ı merâsim-i ―-i şerîf 1039; mukarrere-i ― 707; kalem-rev-i Kā-
kırâ’at-ı manzûme-i cevher-nisâr-ı hire-i ― 67; Kazâ’-i ― 1080, 1112;
―-i Nebevî 1120; kırâ’at-ı ―-i Ne- Kazâ’-i ―-ı Kāhire 795; Mahrûse-i
bevî 1119; kırâ’at-ı ―-i şerîf 1225; ― 35, 610, 725, 954, 1055, 1160;
kırâ’at-ı ―-i şerîf-i hazret-i Rasûl-i Mahrûse-i ― Eyâleti 20; Mahrûse-i
ekrem 1039; mesârif-i ―-i şerîf-i ―-ı Kāhire 724; Melik-i ― 749;
Nebevî 49; ―-hânân 422, 423, Mîru’l-hâcc-ı ― 535; Mîru’l-hâcc-ı
1039, 1121, 1225; ―-hânlar 91, ―î 1122; Mîru’l-hâclık-ı ― 623,
420, 518, 704, 878, 1087; ―-i Ne- 1131; Mîru’l-hâclık-ı ―-ı Kāhire
bevî 91, 420, 422, 517; ―-i şerîf 1144; Muhâfız-ı Mahrûse-i ― 707;
1225; ―-i şerîf-i Nebevî 421, 704; müstakbilîn-i ümerâ’-i ― 707; mü-
―-hân 214; ―-i şerîf-i Nebevî 213 tegallibe-i ― 659; mütekellim-i
mezâlim 486, 500, 502, 504, 506, 586, Kāhire-i ― 659; nizâm-ı ― 787;
623, 687, 706, 726, 939, 1025, selâtîn-i mâzıyye-i ―-ı Kāhire 747;
1059, 1146, 1163; ‘alem efrâz-ı selâtîn-i ― 748, 1172; tahsîl-i em-
― 805; çengâl-i nekâl-i ― 500; vâl-i Pâdişâhî-i cizye-i ―ıyye 660;
emvâl-i ― 502; hân-ı yağmây-ı ― taraf-ı ― 591; tarîk-ı kāfile-i ―î
486; ifrât-ı ― 495, 818, 921; keff-i 1122; tesviye-i umûr-ı mehâmm-ı
― 661; kirbâs-ı ― 361; redd-i ― ―-ı mahrûse 658; tüccâr-ı ― 357;
954; ―-i ‘avene 509; ―-i bî-nihâye ümerâ’-i ―-ı mahrûse 725; ümerâ’-i
509, 1103, 1136, 1162; ―-i evkāf-ı ―ıyye 95, 624, 1061, 1131, 1208,
şerîfe 908; ―-i fukarâ 951 1210; Vâlî-i Mahrûse-i ― 1055;
Mısır/Mısr 13, 78, 163, 220, 217, Vâlî-i ― 444, 658, 725, 954, 1055,
306, 418, 437, 438, 627, 628, 650, 1160; vülât-ı ― 659, 725, 1055; ―
659, 665, 708, 726, 747, 749, 787, Eyâleti 66, 231, 236, 330; ― Hazî-
979, 1055, 1081, 1122; ‘âdet-i ka- nesi 95, 1061, 1210; ―-ı Kāhire
dîme-i ―ıyye 67; cânib-i Kāhire-i 249, 487, 652, 679, 718, 749, 796,
― 519, 779; cânib-i ― 217, 237, 948, 1131, 1193; ―-ı Kāhire Eyâle-
801, 1055; cânib-i ―-ı Kāhire 778, ti 96, 675, 1014; ―-ı Kāhire Kazâsı
787, 1165; cibâyet-i cizye-i ―ıyye 13, 238, 249, 853, 1057, 1146; ―-ı
718; cibâyet-i emvâl-i cizye-i ― mahrûse 328, 627, 650, 707; ―-ı
ıyye 658; cibâyet-i ― 785; cihet-i mahrûse Kazâsı 78, 1193; ―-ı mah-
cibâyet-i cizye-i ― 658; cizye-i rûse Vâlîsi 675, 683; ― İskenderiy-
ekālîm-i ―-ı Kāhire Cibâyeti 658; yesi 707; ― Kadısı 19, 795, 1058,
derûn-ı ― 725; Dîvân-ı ― 683; 1131, 1154; ― Mevleviyyeti 1033,
ehâlî-i ― 659, 1055; Ekālîm-i ― 1076; ― Rûznâmcesi Ser-halîfeliği
658; Ekālîm-i ―ıyye 659; Ekālîm-i 628; ― Vâlîsi 17, 330, 444, 789
seb‘a-i ―ıyye 659; esb-i ―î 283; Mısrî Ahmed Paşa bkz. Ahmed Paşa
Eyâlet-i ― 1081, 1109; Eyâlet-i ―-ı Midillü; Cezîre-i ― 241; ― Cezîresi
Kāhire 650, 790, 1144; Eyâlet-i ―-ı 243, 397, 400, 816, 1023, 1040,
mahrûse 698; Eyâlet-i ―-ı mahrûse 1127, 1178, 1182; ― Kal‘ası 1100
Hükûmeti 67; hükûmet-i ―-ı Kā- Miftâh; Ağa-yı ― 980; ― Ağası 857,
hire 823, 1081; i‘tibâr-ı şühûr-ı ― 1060, 1102, 1103, 1110, 1212;
ıyye 725; kāfile-i hacc-ı ―î 1122; Migalgara; Kazâ’-i ― 797
DİZİN 1335

Mihrî Mehmed Efendi bkz. Mehmed Mîr-i mîrân 34, 61, 63, 64, 65, 105,
Efendi 143, 144, 230, 235, 236, 259, 372,
Mihrimâh Sultân (Sultân III. Musta- 545, 552, 675, 676, 949, 976, 1071,
fa’nın kızı) 1091, 1093, 1098, 1135 1080, 1084, 1089, 1094, 1096,
Mihrişâh Sultân (Sultân III. Musta- 1156, 1179, 1213, 1232; ref‘-i ―î
fa’nın kızı) 1097, 1098 260; rütbe-i ― 231; rütbe-i ―î
Mi‘mâr; Hâssa ―-başılık 279; Ser-―ân 64, 342, 418, 433, 535, 545, 623,
220; Ser-―ân-ı Hâssa 911, 922, 647, 719, 792, 793, 861, 898, 902,
1037; Ser-―ân-ı Tersâne-i ‘âmire 922, 926, 947, 949, 970, 973, 1088,
124; Ser-―-ı Hâssa 1133; ― Ağa 1104, 1114, 1132, 1142, 1168,
293, 813, 817, 870, 1176, 1208; ― 1170, 1212; rütbe-i ―lık 143; ―î
Ağalık 935; ―ân 813; ―-başı 220, Pâyesi 68, 160; ―lık 792;
674, 759, 760; ―-başı Ağa 871; Moda-burnu 781
―-başılık 57, 146, 279, 801, 1013, Moğol; cünd-i fiten-i ―î 458
1070, 1124; ―-ı Hâssa 1107, 1124; Molova Limanı 399
Mîrahûr 234, 652, 707, 1164; hil‘at-ı Mora 379, 380, 506, 627, 628, 661,
―î-i Sânî 551; Küçük ― 619; Kü- 816; a‘yân-ı ― 661; Eyâlet-i ―
çük ―luk 1107; Vekâlet-i ―-ı Sânî 1129; Eyâlet-i ― Muhassıllığı 1021;
701, 807; Vekîl-i ―-ı Sânî-i hazret-i hükûmet-i ― 417; Muhassıllık-ı ―
Şehriyârî 882; ― Ağa 130, 139, 63, 142, 498, 948, 1109; Vâlî-i ―
246, 253, 337, 383, 442; ―-ı Evvel 632; ― Eyâleti 632, 1071, 1104,
32, 129, 130, 139, 250, 262, 388, 1184; ― Eyâleti Muhassıllığı 1014;
412, 415, 495, 497, 935, 967, 1040 ― Muhâfızı 498; ― Muhassılı 66,
1126, 1208; ―-ı Evvel Ağa 32, 130, 67, 557, 1014, 1082; ― Muhassıl-
246, 252, 336, 378, 382, 441; ―-ı lığı 66, 675, 804, 805, 816, 1149
Evvel-i hazret-i Şehriyârî 415, 558, Moskov 211, 325, 536, 572, 578, 712;
646, 701, 705, 724, 787, 801, 920, Şehr-i ― 312; ― İmparatoriçesi
967, 994, 1062, 1066, 1070, 1076, 820; ― Kıraliçesi 794; ―lu 313,
1086, 1107, 1108, 1135, 1142, 325, 711, 712, 794, 887, 1017, 1219
1149, 1175, 1181, 1192, 1209; ―-ı Mu‘âviye 41, 1172
Evvel-i hazret-i Şehriyârî Ağa 936, mu‘âyede 69, 161, 308, 405, 507, 692,
1073, 1147; ―-ı Evvel-i hazret-i 821, 1027, 1115; ba‘de itmâmi’l-―
Şehriyârîlik 559; ―-ı Evvel-i sâbık 1173; esnâ’-i ― 1173; resm-i
278, 395; ―-ı Evvel-i Şehriyârî ― 1173; ―-i ‘îd-i adhâ 69, 161,
167, 412, 701, 1085; ―-ı Evvel-i 307, 405, 692, 821, 1027, 1076,
Şehriyârî Ağa 797; ―-ı hazret-i Şeh- 1114, 1149, 1185, 1186, 1210; ―-i
riyârî 937, 1074, 1076; ―-ı sâbık ‘îd-i ramazânü’l-mübârek 1105,
1098; ―-ı Sadr-ı ‘âlî 284; ―-ı Sânî 1173, 1205; ―-i ‘îd-i şerîf-i ra-
219, 241, 255, 256, 382, 412, 415, mazânü’l-mübârek 800, 929, 1009,
433, 498, 531, 549, 551, 672, 1070, 1065, 1138; ―-i mu‘tâde 1076,
1151, 1215; ―-ı Sânî-i hazret-i 1149, 1185, 1186, 1210; ―-i sa-
Şehriyârî 531, 801, 807, 918, 935, bâh-ı ‘îd 633
1069, 1128; ―-ı Sânî-i sâbık 728; Mudurnu; Kazâ’-i ― 796
―-ı Sânî-i Şehriyârî 220; ― Köşkü Muhallefât; ― Halîfesi 1117; ―-ı mîrî
32, 130, 388 1117
1336 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Muhammed (s.a.v.); âteş-i ru‘b-ı derûn-ı 127, 520, 521


ümmet-i ―iyye 721; cümle-i üm- Mûsâ Paşa (Es‘ad Paşa etbâ‘ından, Cerde
met-i ― 735; Devlet-i ‘aliyye-i Başbuğu, rütbe-i Mîr-i mîrânî) 503,
―iyye 488, 555, 648, 715, 741, 545, 546
821, 868, 905; Devleti’l-‘aliyye- Mushaf-ı şerîf 166, 195, 260, 387, 458,
ti’l-―iyyeti 780; Devlet-i ―iyye 459
733, 782; Devlet-i ―iyye-i ‘aliyye Musliha Hâtûn 393
580; dîn-i ―iyye 788; Ebu’l-Kāsım Mustafa (‘Aynarozlu, Kapudâne) 966,
― 37; fukarâ’-i ümmet-i ―iyye 974, 1052
621; hem-meşreb-i ―î-yi mahmi- Mustafa (Sultân II. Mustafa Hân) 23,
det 555; kavânîn-i şer‘-i ―î 504; 176, 178, 188, 206, 292, 314, 316,
mü’eyyidîn-i şer‘-i garrây-ı ―î 460; 345, 472, 478, 543, 644
nusrat-ı dîn-i ―î 626; şer‘-i garrây-ı Mustafa (Sultân III. Mustafa Hân) 430,
―î 456; ümmet-i ― 42, 396, 410, 450, 465, 469, 476, 483, 496, 560,
691, 698, 742, 1034, 1075; ümmet-i 593, 597, 630, 699, 731, 750, 753,
―iyye 638; ―î 848; ―i’n-Nebiy- 780, 798, 821, 911, 917, 930, 962,
yi’l-Emîn 184; ―ü’l-Mustafa 213 972, 983, 985, 988, 1007, 1044,
Muhammed Hân (İran Hânı) 87, 88 1064, 1092, 1126, 1195, 1199,
Muhammed Hasan Hân (Kaçar, Es- 1200, 1202, 1222, 1231
terâbâd Hâkimi, İran Serdârı) 532, Mustafa (Şehrizor Beylerbeyisi, Kırşehri
533 Livâsı) 793
Muhtâr Paşa-zâde (Üsküb Sancağı) 949 Mustafa Ağa (Baltacılar Kethudâsı) 26
Muhyiddîn (İbn-i ‘Arabî) 511 Mustafa Ağa (Berber, Musâhib-i Şeh-
Muhzır 401; ― Ağa 189, 241, 248, riyârî, Şeyhu’l-Haremi’n-Nebevî)
810, 811, 953, 1038, 1160, 1215; 102, 236, 237
― Ağa Ortası 285, 1141 Mustafa Ağa (Dârussa‘âde Ağası Koca
Mûnis Mustafa Efendi (Mektûbî hu- Ağa’nın çırağlarından, Mîrahûr-ı
lefâsı, Küçük Kal‘a Tezkireciliği, Sânî) 219, 728
Hâsslar) 673, 1012, 1139 Mustafa Ağa (el-Hâc, Hâssa Mi‘mâr-ba-
Murâd (Sultân II. Murâd Hân Gāzî) şılık, Ocağ Kâtibi) 279
683, 716 Mustafa Ağa (Eyyûbî, Cebe-hâne
Murâd (Sultân III. Murâd Hân) 820 Baş-Kethudâsı, Cebeci-başı) 960,
Murâd (Sultân IV. Murâd Hân) 1201; 1036
‘asr-ı Sultân ― Hânî 1201 Mustafa Ağa (Gurebâ’-i Yemîn Ağalığı,
Murâd Efendi (Dâmâd-zâde Efendi-zâ- ‘Ulûfeciyân-ı Yesâr Ağalığı) 146,
de, Monla, Âmid Kadısı, Kudüs Pâ- 801, 1107
yesi, Edirne Kadısı, İstanbul Kadısı) Mustafa Ağa (Haleb Kapu Kethudâsı)
229, 238, 1041, 1081 783
Murtezâ Efendi (Hâcegân-ı Dîvân, Ser- Mustafa Ağa (Hâsekî, Kesriyyeli dâmâ-
gi Nezâreti, Top-hâne Nezâreti) 79, dı, Top-hâne Nezâreti, Ser-bâkıyân,
963 Âsitâne Gümrüğü Emîni, Emânet-i
Murtezâ Efendi (Seyyid, Şeyhulislâm) Şa‘îr, Emânet-i Matbah) 58, 674,
52, 53, 137, 138, 186, 192, 195, 718, 818, 918, 934, 1007, 1028,
196, 226 1069, 1104, 1106, 1218
Mûsâ (a.s., Mûsâ bin ‘İmrân) 102, 121, Mustafa Ağa (Hasoda-başı) 80, 81
DİZİN 1337

Mustafa Ağa (Hezârfen, Kara, Top- Mustafa Beyefendi (Elmâs Paşa-zâde,


cu-başı, Kethudâ-i Bevvâbîn-i Şeh- Anadolu Muhâsebesi, Baş-muhâ-
riyârî, Cebeci-başı) 519, 618, 674, sebe, Haremeyn Muhâsebesi) 145,
776, 801, 819, 861, 862, 960, 967, 672, 933, 1069, 1139, 1207
1070, 1099, 1107, 1132, 1165, Mustafa Beyefendi (‘İzzet ‘Ali Paşa
1170, 1207 dâmâdı, Tersâne-i ‘âmire Emîni,
Mustafa Ağa (Hüseyn Ağa dâmâdı, İs- Kethudây-ı Sadrıa‘zamî) 12, 56, 91,
tanbul Barut-hânesi) 1175 785
Mustafa Ağa (İskemleci, Kapucu-başı) Mustafa Beyefendi (Râmî Paşa-zâde,
370, 430, 443, 610, 689, 815 Anadolu Muhâsebesi, Baş-muhâ-
Mustafa Ağa (Kaftân Ağalığı) 996 sebe, Büyük Rûznâmçe, Emânet-i
Mustafa Ağa (Keylci, Yeniçeri Ağası) Defter-i ‘âmire, Şıkk-ı Evvel Def-
784 terdârlığı) 58, 360, 672, 811, 906,
Mustafa Ağa (Mîrahûr-ı sâbık, Mek- 933, 975, 999, 1032
ke’de su yolları ta‘mîrine me’mûr) Mustafa Efendi (‘Ali-zâde, Erzurum Ka-
1098 dısı, Kayseriyye Kazâsı) 107
Mustafa Ağa (Re’îs Kethudâsı, Sipâh Mustafa Efendi (Arslân-zâde, Süley-
Ağası) 146, 410 mâniyye Müderrisi, Galata Kazâsı,
Mustafa Ağa/Paşa (Kapucu-başı, Mî- Edirne Kadısı, Medîne-i münevvere
rahûr, Mîr-‘alemlik, Vezîr, Kapudan, Kadısı) 249, 1154
Semendire Sancağı, Tırhala Sancağı, Mustafa Efendi (‘Ayntâbî, el-Hâc, Mû-
Belgrad Vâlîsi) 701, 724, 801, 855, sıla-i Sahn ile Dâru’l-hadîs-i Ka‘riyye
935, 937, 967, 994, 1074 Müderrisi, Konya Kazâsı,) 1058
Mustafa Bey (Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başı- Mustafa Efendi (Balyoz ve Senson, Dâ-
larından, Çavuş-başı) 802 russa‘âde Kâtibi, Baltacı Hâsekî-başı-
Mustafa Bey (Elçi Paşa-zâde, Baş-mukā- lığı) 509, 525, 586
ta‘a) 59 Mustafa Efendi (Baş-mukāta‘a, Beylik-
Mustafa Bey (Erzurum Vâlîsi İbrâhîm cilik’den ma‘zûl) 673
Paşa-zâde, Kethudây-ı Bevvâbîn-i Mustafa Efendi (Cebe-hâne Baş-halîfe-
Şehriyârî Vekâleti, Baş-bâkī-kulluğu) si) 863
1026, 1030, 1139 Mustafa Efendi (Dârussa‘âde Kâtibi
Mustafa Bey (Haleb Vâlîsi ‘Abdullah Ser-halîfesi, Haremeyn Mukāta‘ası,
Paşa dâmâdı, Matbah Emâneti, Mî- Târîhcilik) 494, 497, 1139
rahûr-ı Evvel Vekâleti) 222, 276, Mustafa Efendi (Defterdâr ‘Abdî Efendi
724 yeğeni, el-Hâc, İstanbul Barut-hâne-
Mustafa Bey (Mühürdâr, rütbe-i hâce- si, Sipâh Kitâbeti) 1012, 1106
gân) 433 Mustafa Efendi (Dürrî-zâde, Şeyhulis-
Mustafa Bey (Seyyid, Sipâh Kalemi lâm) bkz. Dürrî-zâde Mustafa Efendi
Baş-halîfesi) 1095, 1117 Mustafa Efendi (el-Hâc, Avlonya
Mustafa Bey (Sirke ‘Osmân Paşa-zâde, ma‘a Eğriboz, Târîhcilik-i Dîvân-ı
rütbe-i Mîr-i mîrânî, Seddül-bahr hümâyûn, Kağıd-ı Enderûn, Sipâh
Muhâfazası, Kethudâ’-i Bevvâbîn-i Kitâbeti,) 673, 803, 934, 1175
Şehriyârî) 433, 976, 1026, 1070 Mustafa Efendi (es-Seyyid, Şifâ, Süley-
Mustafa Bey (Tersâne Re’îsi, Kağıd-ı mâniyye Müderrisi, Erzurum Kadısı,
Enderûn) 1176 Galata Pâyesi, Konya Kazâsı, Kudüs
1338 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Pâyesi, Haleb Kazâsı) 585, 853, Baş-mukāta‘acılık) 59, 277


913, 1131 Mustafa Efendi (Şerbetci-zâde,
Mustafa Efendi (Halebî, Mühtedî, Baş-muhâsebe’den ta‘yîn olunan)
Ser-etıbbâ’-i Hâssa) 255, 390, 492 889
Mustafa Efendi (Halîmî) bkz. Halîmî Mustafa Efendi (Tabîb, Süleymâniyye
Mustafa Efendi/Paşa Müderrisi, Kuds-i şerîf Kazâsı) 249
Mustafa Efendi (‘İffet, Filibe Kadısı, Mustafa Efendi (Tarsûsî, Yûsuf-zâde,
Galata Pâyesi, Bağdâd Kadısı, Kuds-i Süleymâniyye Müderrisi, Kuds-i
şerîf Kazâsı) 296, 795 şerîf Kazâsı) 1131
Mustafa Efendi (‘İlmî mülâzımı, Kudüs Mustafa Efendi (Tavukcu-başı, Re’îsül-
Pâyesi, Âmid Kazâsı) 1111 küttâb) 233, 998, 1081
Mustafa Efendi (İmâm dâmâdı, Seg- Mustafa Efendi (Tokâdî, Yenişehir
bân-başılık Pâyesi’yle Dergâh-ı ‘âlî Kazâsı) 1154
Yeniçerileri Ocağı Kâtibi) 724 Mustafa Efendi (Uncu-zâde, Hâfız,
Mustafa Efendi (İmâm-zâde, es-Seyyid, Selânik Kadısı, Mısr-ı Kāhire Kazâsı,
Hâmise-i Süleymâniyye ile Sâniye-i Edirne Pâyesi) 1112, 1131
Ayasofya-i Kebîr Müderrisi, Kuds-i Mustafa Efendi (Yazıcı-yı sâbık, Mukā-
şerîf Kazâsı) 1058 bele-i Süvârî, Haremeyn Mukāta‘ası)
Mustafa Efendi (Kadı Mahmûd Efendi 145, 1139
Müderrisi, Kazâ’-i Sofya) 1083 Mustafa Efendi (Yek-dest, Şeyh, Dâ-
Mustafa Efendi (Kara Halîl-zâde, Süley- ru’l-hadîs-i Süleymâniyye Medresesi
mâniyye Müderrisi) 1023 Müderrisi, Selânik Kazâsı) 272
Mustafa Efendi (Kâtib-i Dârussa‘âde, Mustafa el-‘Ömerî eş-Şekûrî Efendi
Cizye Muhâsebecisi) 436 (eş-Şeyh, Seray-bosna Kazâsı, Mûsı-
Mustafa Efendi (Kebîrî-zâde, Haleb Ka- la-i Süleymâniyye, Sultân Selîm Hân
dısı, Mısr-ı Kāhire Kadısı, Mekke-i Medresesi Müderrisi, Filibe Pâyesi,
mükerreme Kadısı) 238, 249, 918, Kütahya Kazâsı) 796, 1111
993 Mustafa Hân (İran Hânı) 70, 71, 88,
Mustafa Efendi (Konevî, Hâmise-i Sü- 89, 786
leymâniyye ile Sâniye-i Ayasofya-i Mustafa Paşa (‘Abdurrahmân Paşa-zâde,
Kebîr Medresesi Müderrisi, Kuds-i Sadrıa‘zam, Mîrahûr, Mısır Vâlîsi,
şerîf Kadısı, Bursa Kazâsı) 107, Haleb Eyâleti, Cidde Vâlîsi, Eğriboz
1057 Muhâfızı, Mora Vâlîsi) 11, 15, 45,
Mustafa Efendi (Nakşî, Seyyid, En- 47, 139, 140, 187, 202, 203, 234,
derûn-ı hümâyûn’da Kahveci-başı) 240, 241, 242, 243, 260, 372, 379,
1158 382, 403, 411, 414, 420, 425, 428,
Mustafa Efendi (Sa‘dullah Efendi yeğe- 432, 433, 438, 440, 531, 558, 652,
ni, İstanbul Barut-hânesi, Cebeciler 675, 707, 725, 790, 948, 954, 1055,
Kitâbeti, Mevkūfât) 59, 277, 517 1109, 1124, 1126, 1129, 1133,
Mustafa Efendi (Serdârlar Kâtibi, İstan- 1136, 1140, 1151, 1157, 1168,
bul Barut-hânesi) 1070, 1139 1173, 1177, 1181, 1182
Mustafa Efendi (Seyyid, Küçük Kal‘a) Mustafa Paşa (Baltacı-zâde, Dimeto-
58 ka’da mütekā‘iden ikāmet üzere
Mustafa Efendi (Süleymân Efendi-zâ- olan) 1098
de, el-Hâc, Top Arabacılar Kâtibi, Mustafa Paşa (Belgrad Muhâfızı, Vezîr,
DİZİN 1339

Üsküb Sancağı, Semendire Sancağı) leti) 63, 66, 67, 96, 231, 236, 330,
288 519, 552
Mustafa Paşa (el-Hâc, Karaman Vâlîsi, Mustafa Paşa (Süleymân Paşa-zâde)
İç-il Sancağı) 173, 235 966, 1052
Mustafa Paşa (Es‘ad Paşa Kardeşi, Mîr-i Mustafa Paşa (Şehsüvâr-zâde, Seyyid,
mîrân, Sayda Vâlîsi) 230, 235 Vezîr, Karaman Vâlîsi, Eğriboz ve
Mustafa Paşa (Evkātlı-zâde, Seyyid, Karlı-ili sancakları, Diyârbekir Eyâ-
Mar‘aş Eyâleti) 1060 leti, Adana Eyâleti, Erzurum Eyâleti,
Mustafa Paşa (Firârî, Kayseriyyeli, Dâ- Van Eyâleti, Mûsul Eyâleti, Rakka
russa‘âde Kâtibi, Dîvân Hâceliği, Eyâleti) 21, 28, 62, 173, 235, 790,
Sadrıa‘zam Kethudâsı, Sivas Eyâleti) 947, 1014, 1029, 1076, 1088
172, 274, 498, 1114, 1118, 1130 Mustafa Paşa (Vezîr, Yeniçeri Ağası,
Mustafa Paşa (Halîmî) bkz. Halîmî Kā’im-makām, Trabzon Vâlîsi, Er-
Mustafa Efendi/Paşa zurum Eyâleti, Kars Vâlîsi, Van Eyâ-
Mustafa Paşa (İlbasan Sancağı) 949 leti, Diyârbekir Eyâleti, Livâ’-i İç-il,
Mustafa Paşa (Kara Mehmed Paşa-zâ- ‘Alâ’iyye Sancağı, Muhâfaza-i Belg-
de, Mîrahûr, Kapudân-ı sâbık, Vezîr, rad) 146, 231, 236, 240, 254, 341,
Sefîr-i İran, Belgrad Muhâfazası, 675, 789, 947, 1014, 1037, 1056,
Ohri Sancağı, İnebahtı Sancağı) 1109, 1143, 1165
291, 395, 407, 551 Mustafa Paşa (Vezîr, Eğriboz ve Karlı-i-
Mustafa Paşa (Küçük, Tevkī‘î, Vezîr, li sancakları, Karaman Eyâleti, İç-il
Zeyneb Sultân zevci, Adana Eyâleti, Sancağı, Mora Muhassılı, Muhâfa-
İç-il Sancağı, Anadolu Eyâleti, Selâ- za-i Kal‘a-i Anabolu) 21, 62, 103,
nik, Kavala ve Hüdâvendigâr san- 173, 235, 498
cakları, Bursa Sancağı, Haleb Eyâle- Mustafa Paşa (Vezîr, Girid Eyâleti, İne-
ti, Mora Vâlîsi, Mısır Eyâleti, Deryâ bahtı Sancağı, Eğriboz Sancağı, Kar-
Kapudanlığı) 28, 66, 553, 560, 632, lı-ili Sancağı) 14, 32, 142, 174
675, 704, 731, 805, 855, 928, 946, Mustafa Reşîd Efendi (Şeyhulislâm
957, 1014, 1021, 1071, 1081, 1082, Veliyyüddîn Efendi’nin mahdûmu,
1104, 1109, 1129 müderrisîn-i kiramdan) 1031
Mustafa Paşa (Mar‘aş Vâlîsi, İç-il San- Mûsul; Eyâlet-i ― 143, 519, 584, 702,
cağı, Karaman Eyâleti, Van Eyâleti) 790, 1076, 1109, 1144; ― Beyler-
143, 173, 291, 675, 1014 beyisi 654, 792; ― Eyâleti 35, 291,
Mustafa Paşa (Mîr-i mîrân, Defterdâr-ı 856, 875, 911, 947, 1014; ― Eyâle-
sâbık, Safed, Sayda ve Beyrût Eyâleti, ti Mutasarrıfı 35; ― hudûdu 72; ―
Rumeli Beylerbeyiliği Pâyesi) 143, mansıbı 884; ― Vâlîsi 856, 1076
221 Mu‘tazıd-billâh (Abbâsî Halîfesi) 747,
Mustafa Paşa (Pîr, Bölükât-ı Erba‘a’dan 748
Gurebâ’-i Yemîn Kâtibi) 994, 995 muvakkit 356; ― odası 991, 1134
Mustafa Paşa (Seyyid, Mîr-i mîrân, Ko- Mübârek Şâh (Kal‘a-i Soğucak, Mîr-i
ca-ili Sancağı, Sultân-önü Sancağı) mîrân, Mîr-livâlık, Saruhân Sancağı)
65, 144, 676, 792, 793, 950 792, 949
Mustafa Paşa (Silahdâr, Mısır Vâlîsi, mücevveze 192, 199, 294, 295, 470,
Mora Eyâleti, Safed, Sayda ve Beyrût 471, 760, 810; dîvân-―leri 189
Eyâleti, Rumeli Eyâleti, Yanya Eyâ- Müderris/müderris 82, 229, 238, 249,
1340 MEHMED HÂKİM EFENDİ

492, 624, 913, 920, 964, 965, 1058, mühr; da‘vet-i ―-i hümâyûn 1124,
1076, 1112, 1174; Dâru’l-hadîs ―i 1177, 1180; i‘tâ’-i ―-i hümâyûn
238; Dâru’l-hadîs-i Süleymâniyye 201; müjde-i ―-i hümâyûn 243;
Medresesi ―i 13, 19, 272; Dâ- nâ’il-i ―-i Sadâret 387; nâ’il-i ―-i
ru’l-hadîs-i Süleymâniyye ―i 82, Sadâret-i ‘uzmâ 693; teveccüh-i ―-i
229, 795, 1057, 1058, 1083, 1111, hümâyûn 1124; ―-i hümâyûn 185,
1132; Dâru’l-hadîs-i Ka‘riyye ―i 201, 240, 242, 243, 263, 265, 266,
1058; eşrâf-ı ―în-i kirâm 420, 517, 267, 302, 304, 331, 332, 371, 372,
704, 819; Gāzî Paşa ―i 238; Gāzî 379, 380, 428, 432, 437, 438, 440,
Paşa-zâde ―i 230; Kadı Mahmûd 490, 680, 982, 1102, 1104, 1124,
Efendi ―i 1083; Kemhacı-başı 1126, 1177, 1180; ―-i hümâyûn-ı
Medresesi ―i 238; Muharrem Ağa ‘inâyet-meşhûn 187, 437, 438; ―-i
Medresesi ―i 155; Nişâncı-paşa-yı hümâyûn-ı ‘inâyet-meşhûn-ı mü-
Cedîd ―i 853; Nûr-ı ‘Osmânî ―i mecced nevîn 186, 491; ―-i Pâ-
1083; Re’îs-i ―în-i Edirne 297; dişâh-ı gayûr 186, 490; ―-i Sadâret
Sâniye-i Ayasofya-i Kebîr Medresesi 491, 869, 1042, 1126; ―-i Sadâret-i
―i 107; Sâniye-i Ayasofya-i Kebîr ‘uzmâ 1041, 1042; ―-i Süleymân
―i 1058; Sultân Ahmed Med- 750, 752, 755, 756
resesi ―i 222; Sultân Selîm Hân mülûk; ‘âdet-i hasene-i ―-ı ‘Osmânî
Medresesi ―i 796; Sultân Selîm 1120; ‘âdet-i ―-ı pîşîne-i kirâm
―i 297; Süleymâniyye Medresesi 336; cenâ’ib-i ―-pesend 415; hıd-
―i 13, 14, 19, 82, 83, 107; Süley- metü’l-― 978; iklîle-i Tâc-dâr-ı
mâniyye ―i 229, 238, 249, 795, ―-ı ‘iffet-meslûk 645; kā‘ide-i
852, 853, 1008, 1023, 1057, 1058, müstahsene-i ―-ı Cihân-bânî 731;
1083, 1112, 1131; Süleymâniyye mahsus-ı ―-ı ‘Osmânî 511; Meli-
―lerinden 624, 981, 1080; Şâh-ı kü’l-―-ı bilâ-rayb 575; ‘uhde-i ―
Hûbân ―i 229, 238; tarîk-ı ―în ve selâtîn 361; ―-ı ‘Âl-i ‘Osmân
527; Ümmü-veled-zâde Medrese- 641, 932, 1224; ―-ı cîl 178; ―-ı
si ―i 251; Ümmü-veled-zâde ―i ekālim 820; ―-ı Hind 820; ―-ı
238; ―în 198, 470, 746, 920, 966, İslâmiyye-i Hind 641; ―-ı ‘izâm-ı
1023, 1073, 1081; ―în-i kirâm 91, Âl-i ‘Osmânî 504; ―-ı me‘âlî-mes-
192, 200, 242, 471, 530, 797, 819, lûk 467; ―-ı ‘Osmânî-i ‘izâm 1192;
920, 1023, 1104, 1131; ―-i Sahîh-i ―-ı sütûde-sülûk-ı İslâm 513; ―-ı
Buhârî 1043; ―lik 914 sütûde-şi‘âra 212; ―-ı şerî‘at-mes-
mü’ezzin 49, 293, 353, 991, 1166; ―ân lûk-ı havâkīn-i ‘izâm-ı Âl-i ‘Osmân
356; ―ân-ı Dîvân-hâne 84; ―ân-ı 476; ―-sütûde-meslûket 540
Hâssa 210; ―ân-ı hazret-i Şehriyârî Mülûkâne; ‘âdet-i müstahsene-i ― 30;
473; ―-başı 356; ―-i evvel ve sânî a‘tâf-ı ― 425; a‘tâf-ı seniyye-i ―
44; ―-i salâ 44, 49 1190; ‘atâfet-i ― 553; ‘atâyây-ı cezî-
Müftî; Kütahya ―si 579; mezâhib-i er- le-i ― 997; ‘atıyye-i cezîle-i ― 781;
ba‘a ―leri 788; ―-i esbak 1233; ‘avâtıf-ı ‘aliyye-i ― 20, 73; boğça-i
―-i sâbık 1233; ―’l-enâm 53, ― 810; burku‘-i ―-i gālî-behâ 810;
138, 273, 394, 614, 671, 800, 929, celâlet-i ― 770; cümle-i sadakāt-ı
1009, 1020, 1065, 1084, 1105, ―-i bî-dirîğlerinden 98; çırâğ-ı
1138, 1205 hâss-ı ― 804; de’b-i matbû‘-i ―
DİZİN 1341

68, 160, 307; de’b-i ― 618; de’b-i ― 427; teşrîfât-ı ― 81; teşrîf-i
―-i bende-nüvâzâneleri 168; de’b-i ― 626; tuhaf-ı behiyye-i ― 33,
―-i seniyye 51, 77, 104, 135, 175, 388; yümn-i enzâr-ı ‘inâyet-âsâr-ı
254, 335, 367, 390, 416, 434; de’b-i ― 407; zât-ı mehâmid-simât-ı ―
sütûde-i ― 681; deydene-i kadîme-i 482; zât-ı mekârim-âyât-ı ― 217,
― 131, 264, 362, 388, 813; deyde- 537; zât-ı übbehet-simât-ı ― 511;
ne-i müstahsene-i ― 33, 378; eltâf-ı zînet-bahş-ı ihtisâs-ı ― 388; zînet-i
bî-gāye-i ― 753; emr-i hümâyûn-ı ― 753; zînet-bahş-ı ihtisâs-ı ―
― 227; enzâr-ı merhamet-âsâr-ı 130; zîr-i semend-i ― 414; ziyâfet-i
― 400; esvâb-ı ― 514; hademe-i ― 980
mu‘tebere-i dâyire-i ― 527; hâssa-i Müneccim 233; ―-başı 761
fâhıre-i hila‘-i ― 538; hâssa-i hila‘-i Münîb Efendi (Çelebî, Mektûbî, Tez-
fâhıre-i ― 604; haşmet-i ― 197; kire-i Sânî, Mâliyye) 1069, 1099,
hatt-ı şerîf-i iclâl-i ―-i behiyye 1207
588; hila‘-i fâhıre-i ― 216; hila‘-i Mürekkeb Kullesi 365
seniyye-i ― 733; hil‘at-ı ―-i bî-‘a- Müsâfir Odası 414
dîl 633; himmet-i ‘âliye-i ― 358; Müstakīm-zâde Efendi (Şeyh, Mûsıla-i
himmet-i ― 398, 911, 1221; him- Süleymâniyye Müderrisi, Ser-keh-
met-i ―-i Cihân-dârî 435; hüsn-i hâlîn-i Hâssa, Galata Mevleviyyeti)
nazar-ı ‘atâfet-eser-i ― 485; ihsân-ı 529, 624
― 515, 622, 753; ihtimâm-ı ― Müteferrika; Dergâh-ı mu‘allâ ―lığı Ge-
396; ihtisâs-ı ― 32; iltifât-ı ― 199, dügü 79; ―-başı 411; ―-başı Ağa
635; in‘âm-ı ― 624; ‘inâyet-i bî-gā- 707; ―-gân 199, 210, 350, 471,
yet-i ― 582; i‘tâf-ı ― 622; kemâl-i 787
merhamet-i ― 511; lihâf-ı cevâhir-i mütekā‘id 208, 210, 497, 498, 727,
iltihâf-ı ― 772; lihâza-i selâm-ı ― 969, 1062, 1109, 1114; ―en 856,
1230; mekârim-i ‘aliyye-i ― 16; 1098, 1114, 1118, 1125, 1127,
menâşîr-i ‘adâlet-müşîr-i ― 538; 1130; ―în 208, 209, 210; ―în-i
merhamet-i ― 910; nâm-ı sâmî-i vüzerâ 1118; ―în-i ağayân-ı En-
― 538; nâsıye-i sa‘âdet-iştimâl-i derûn-ı hümâyûn 210
― 537; nevâziş-i ― 186, 491, 636; Müvellâ 1165, 1206, 1212
nezd-i ― 604; ni‘am-ı firâvân-ı ― Müzellef Mehmed Efendi bkz. Meh-
803; pây-ı taht-ı ‘âlî-baht-ı ―-i haz- med Efendi
ret-i ‘Osmân Hânî 630; resm-i ben- Müzeyrib 602
de-nüvâzî-i ― 632; sa‘âdet-iştimâl-i
― 215, 217; sadakāt-ı ― 526; N
sâye-i ‘atâfet-vâye-i ― 559; senâ- Nâbî (Dîvân Şâ‘iri) 527
det-gâh-ı ― 637; setâ’ir-i mesdû- Nablus 62, 108, 518, 674, 855, 1056,
le-i ― 753; sevâhil-hâne-i ― 937; 1109, 1143; ― Sancağı 330
şemşîr-i ― 603; şiyem-i pesendîde-i Nâdir Şâh (Tahmâsb) 786; musâlaha-i
tavr-ı ― 458; tab‘-ı mekârim-neb‘-i ―î 786
― 624; taraf-ı bâhiru’ş-şeref-i ― Nâfiz Efendi (Sadr-ı Anadolu, Sadâ-
996; taraf-ı ― 917; tarh-ı dil-cûy-ı ret-i Rumeli Pâyesi, Kütahya) 1117,
― 128; tavr-ı matbû‘-i ― 528; 1153
ta‘zîmât-ı ― 188; tertîb-i haşmet-i Nahv 1140
1342 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Nâ’ilî ‘Abdullah Efendi/Paşa (Sadr-ı 812; tebrîk-―-i hümâyûn-ı cülûs-ı


esbak, Reîsülküttâb, Dîvân Kalemi, meymenet-me’nûs 429; teslîm-i
Beylikcilik, Şıkk-ı Evvel Defterdâr- ― 578; teslîm-i ―-i hümâyûn
lığı, Kandiye Muhâfazası, Cidde 577; teşrîf-―-i hümâyûn 80,
Vâlîsi, Selânik ve Kavala sancakları, 705; vekāyi‘-―-i hâtemiyyetleri 7;
Habeş Eyâleti) 56, 74, 145, 157, vesâyet-― 608; vesîka-― 788;
265, 266, 267, 299, 302, 591, 592, vürûd-ı ―-i ‘Arabî 1053; ―-i
612, 617 ‘Acem 762; ―-i beşâret 564; ―-i
Nâ’ilî İbrâhîm Efendi (Tuğrâ-keş, Ka- beşâret-nümûn 564; ―-i dostî-‘al-
ğıd-ı Enderûn, Baş-mukāta‘acılık) lâmesi 1151; ―-i hümâyûn 174,
673, 803, 934, 1012, 1106 215, 216, 310, 318, 319, 324, 538,
Nakībü’l-eşrâf 52, 137, 195, 272, 349, 539, 563, 564, 565, 577, 590, 888;
363, 405, 426, 522, 608, 728, 733, ―-i hümâyûn-ı Cihân-bânî 575;
797, 928, 1035, 1064, 1184, 1197, ―-i hümâyûn-ı Cihân-dârî 316;
1228, 1229, 1230; ― Efendi 244, ―-i hümâyûn-ı hazret-i Şehen-şâhî
245, 248, 393, 669; ―-ı sâbık 315; ―-i hümâyûn-ı mevhi-
1036; ―lık-ı İstanbul 796 bet-makrûn 322; ―-i hümâyûn-ı
Nakşibendî 43, 48, 169, 170, 292, 293, mülâtafet-makrûn 213, 540; ―-i
360, 899, 962, 963, 1203, 1204; hümâyûn-ı Şehen-şâhî 309, 319,
fukarâ’-i ―yye 44; hucurât-ı ―yye 324; ―-i hümâyûn-ı şevket-makrûn
48; meşâyih-i ―yye 882; nidây-ı 577, 1151; ―-i mu‘tâde 925; ―-res
― 963; tarîk-ı ―yye 962; tarîk-ı 888, 922, 925; ―-res-i müte‘ayyin
―yye-i ‘aliyye 253; tekye-gâh-ı ― 904
yye 50; zâviye-i ―yye 45, 48 Nasârâ 548, 630, 870, 874, 919, 1219;
nâme 904, 1062, 1151; ‘ahd-―-i ; düvel-i milel-i ― 630; düvel-i
hümâyûn 315, 577; ahz-ı cevâb-― ― 572, 590, 629, 714, 756, 770,
578; cevâb-ı tebrîk-― 812; cevâb-ı 771, 780, 820, 919, 1005, 1018,
tebrîk-―-i cülûs-ı hümâyûn 812; 1048, 1062, 1163; gürûh-ı ― 709;
cevâb-― 565; cevâb-―-i hümâyûn kilîsây-ı ― 816; milel-i düvel-i ―
590; cevâb-―-i ‘ubûdiyyet-‘allâ- 629; müte‘ayyinîn-i milel-i ― 1017
me 578; cülûs-―-i mufassala-i Nâsıruddevlet bin Hamdân (Ham-
Hakīr 483; iblâğ-ı ―-i hümâyûn dânîler’in Mûsul kolunun kurucusu)
565; istikânet-i ―-i hümâyûn 630; 879
mazhar-ı ―-i hümâyûn-ı ‘inâ- nass; mâ-sadak-ı ―-ı kerîm 645; ―-ı
yet-‘allâme 577; mazmûn-ı ―-i kerîm 190, 463; ―-ı şerîf 52, 393,
‘Arabî 1053; musâdakat-―-i mah- 424, 670, 798, 928, 931, 982, 1002,
sûsa 630; niyâz-―-i Âsafî 559; 1064, 1197; ―-ı şerîf-i ‘inâyet-ik-
recâ-― 951; suret-i ― 922; suret-i tirân 929
teşrîf-―-i hümâyûn 536; şurût-ı na‘t-hân 44
‘ahd-―-i hümâyûn 316; şurût-―-i Nâyilî Paşa Hazînedârı (Kağıd-ı Bîrûn)
hümâyûn 630; Tasdîk-― 630; tav- 1207
sıyye-―-i behiyye 1121; tebrîk-― Nazîf İbrâhîm Efendi (‘Ulûfeciyân-ı
590; tebrîk-―-i cülûs-ı hümâyûn Yesâr, Kethudâ Kâtibi Ser-halîfesi,
217, 536, 574, 887; tebrîk-―-i Kethudâ Kâtibi, Sergi Nezâreti, Kü-
hümâyûn 211, 214, 215, 217, 590, çük Evkāf ) 934, 1024, 1096, 1139,
DİZİN 1343

1173 820; ―-i şedîdü’l-cereyân 576; ―-i


Nazîf Mustafa Efendi (Sadrıa‘zam Ket- Turla 576
hudâsı, Boğdan Dîvân Efendiliği, Nekābet 1159; hıdmet-i ― 1184;
İran Sefâreti, Anadolu Muhâsebeci- mesned-i ― 728; mesned-i vâlây-ı
liği, Şehr-emâneti) 12, 233 ― 1035; rütbe-i celîle-i ― 1185;
Nebevî; âsâr-ı seniyye-i vefîretü’l-be- rütbe-i vâlây-ı ― 363; ülke-i şerîf-i
rekât-ı ―yye 97; Bürde-i münîf-i ― 363; ―-i eşrâf 1035
― 304; eyyâm-ı ibbân-ı Mevlid-i Nemçe 211, 536, 539, 568, 571, 578,
― 509; Hânden-i Mevlid-i ― 643, 794, 820, 1017; şirzime-i ―
1120; Hânden-i nazm-ı Mevlid-i 794; ― Câsârı 643; ― Devleti
şerîf-i ― 1086, 1224; Hânden-i 560; ― Kapu Kethudâsı 294, 295
nazm-ı şerîf-i Mevlid-i ― 878; hic- Nevîd-i fütûh 125, 126, 417, 553, 556
ret-i ―yye 170, 348, 988; icrây-ı Nevşehir 498
merâsim-i şer‘-i garrây-ı ― 1018; Nezârete Hânı 310, 325
kırâ’at-ı manzûme-i cevher-nisâr-ı Nigâhî Ahmed Paşa (Vezîr) 625
Mevlid-i ― 1120; kırâ’at-ı Mevlid-i Niğbolu 568, 789, 1109; Livâ’-i ―
― 1119; me’âsir-i ― 97; mesârif-i 654, 793; ― Sancağı 31, 142, 162,
Mevlid-i şerîf-i ― 49; Mescid-i 653, 789, 855, 945, 1142
şerîf-i ― 45; Mevlid-i ― 91, 420, Niğde 622, 636, 789, 855, 1130, 1137;
422, 517; Mevlid-i şerîf-i ― 421, Eyâlet-i ― 1143; Livâ’-i ― 623,
704; Mevlûd-i şerîf-i ― 213; sene-i 1143; ― Sancağı 65, 109, 289,
hicret-i ―yye 423; Şeyhu’l-Harem-i 901, 946, 1060; ― Sancağı Muta-
― 996; Şeyhu’l-Haremi’n-― 236, sarrıfı 66, 330, 331
237; târîh-i hicret-i ―yye 478 Nikhisâr 1094; ― Kal‘ası 1095
Neccâr; kabile-i Benî’n-― 40, 347, 987 Nîl; âb-ı sâfî-i ― 747;
Necîb Efendi (Subhî-zâde, Hâslar Ni‘metullah Efendi (Süleymâniyye
Mukāta‘ası) 1176 Medresesi Müderrisi, Galata Kazâsı,
Nederland 542 Mısır Kazâsı, Mekke-i mükerreme
nefy 219, 220, 266, 329, 331, 360, 364, Kazâsı) 82, 853, 1154
419, 492, 493, 494, 495, 506, 509, Nîsâbûr; fass-ı fîrûzec-i ―î 748
510, 517, 525, 526, 536, 550, 554, Nişâncı 675, 1175; ― Efendi 200, 472;
586, 610, 612, 651, 676, 679, 689, ―lık 58, 145, 268, 1056, 1090; ―
690, 718, 736, 801, 863, 884, 888, Paşa 282, 283, 284, 296, 1229
920, 939, 947, 974, 1023, 1040, Nogāy; münteheb-i eyâdî-i tetâvül-i
1062, 1073, 1074, 1081, 1112, ― 706; tavâ’if-i bugāt-ı ―-ı bî-hûş
1123, 1165, 1206, 1209, 1212 706; ― tâ’ifeleri 706
Nehr/nehr 311, 317, 562, 640, 819, Nova (Nehir ismi) 317
820; Drava ―i 562; Morava ―i Novgrad (Yeni Kal‘a) 313; ― Kal‘ası
561; Raba ve Rabçe nâm ―ler 562; 313
Sava ―i 561; Tuna ―i 573; ―-i Nücûmu’z-Zâhire (İbn-i Tağriberdî’nin
‘azb 404; ―-i Fırat 932; ―-i ke- eseri) 747
bîr 311, 314, 317, 319; ―-i mez- Nûh (a.s.); ‘ömr-i ― 820; Sefîne-i ―
bûr 317; ―-i mezkûr 317, 319, 126; Sefîne-i ―-âsâ 121
322, 561, 562; ―-i muhtasar 573; Nûh Efendi (Hekîm-başı) 233, 693
―-i sâff 1021; ―-i Sakarya 819, nukūd 1217; ―-ı nâ-ma‘dûd 212, 540;
1344 MEHMED HÂKİM EFENDİ

bezl-i ― 1203; sarf-ı ―-ı i‘tikādâtı Yemîn Kitâbeti, Cizye Muhâsebecisi,


1089 Büyük Kal‘a) 673, 778, 810, 875,
Nu‘mân (Sultân, Şehzâde, Sultân III. 933, 1176, 1207
Ahmed’in oğlu) 734, 1167 Nûreddîn-i Cerrâhî 806, 807
Nu‘mân Bey (‘Ali Paşa-zâde, Rikâbdâr Nûrullah Bey (Mâliyye Tezkireciliği)
Ağalık ile behrever) 384 1069
Nu‘mân Bey (Seyyid, Selânik Barut-hâ- Nûrullah Beyefendi (Rikâbdâr, Cizye
nesi) 1208 Muhâsebesi, Mâliyye’den ma‘zûl,
Nu‘mân Efendi (Bağdâd Kadısı, Belgrad Atlu Mukābelesi) 384, 672
Kazâsı) 797 Nûrullah Efendi (Büyük Kal‘a Tezkire-
Nu‘mân Efendi (Tezkire-i Sânî, Tez- ciliği) 803, 1012
kire-i Evvel, Cizye Muhâsebeci- Nübüvvet 683; gül-i sad-berg-i gü-
si, Baş-muhâsebe, Re’îsülküttâb, listân-ı ― 177; imâm-ı ― 454;
Tevkī‘î, Emânet-i Defter-i ‘âmire, tâc-ı ― 454
Yeniçeri Kitâbeti) 57, 75, 144, 274,
802, 875, 933, 1011, 1099, 1106, O
1127, 1129, 1139, 1175, 1184 Ocak/Ocağ 279; ağayân-ı ― 146, 285,
Nu‘mân Paşa (İhtiyâr, Vezîr, Hanya San- 370, 401, 674; ‘atâyâ-yı ―-ı yeni-
cağı) 65, 142 çeriyân 285; a‘yân-ı ―-ı ma‘mûre
Nu‘mân Paşa (Küçük, Vezîr, Vidin 1055; ber-vech-i ―lık 675; Bev-
Muhâfızı, Semendire Sancağı, Belg- vâbân-ı Hâssa ―ı 352; Cebe-hâne
rad Muhâfızı, Kavala Sancağı, Selânik ―ı 297; Dergâh-ı ‘âlî Yeniçerileri
Sancağı, İç-il Sancağı, Ankara Sanca- ―ı 717; Dergâh-ı ‘âlî Yeniçerileri
ğı, Adana Vâlîsi, Mar‘aş Eyâleti, Yeni- ―ı Kâtibi 724; Hasîrcılar ―ı 754;
şehri Sancağı, Niğde Sancağı, Akşehir huzzâr-ı ağayân-ı ― 657; kānûn-ı
Sancağı, Karaman Eyâleti, Rakka hümâyûn-ı ― 635; Kayık-hâne ―ı
Eyâleti, Diyârbekir Vâlîsi, Mûsul Eyâ- 111, 112, 385, 952, 1072; Oduncular
leti, Şâm Eyâleti ve Mîru’l-hâclığı, ―ı 755; Silahdâr ―ı 26; Topcıyân
Cerde Başbuğu, Safed, Sayda ve Bey- ―ı 1227; Topcu ―ı 779; tulumba-
rût Eyâletleri, Trabzon Eyâleti, Van cı ―ları 90; Yeniçeri ―ı 247, 419,
Eyâleti) 31, 105, 133, 290, 499, 622, 659, 1159; Yeniçeriyân-ı Dergâh-ı ‘âlî
623, 636, 692, 701, 790, 855, 898, ―ı 200, 352, 471; ―-ı Bostâniyân-ı
946, 947, 1014, 1111, 1144, 1157 Hâssa 1067; ―-ı Cebeciyân-ı Der-
Nûrî Efendi (Filibe Kazâsı, Âmid Kazâ- gâh-ı ‘âlî 285; ―-ı ma‘mûre 531,
sı) 1154 584; ―lık 142, 235, 570, 1056,
Nûrî Efendi (Kethudâ Kâtibleri Ser-halî- 1059; ― Kethudâlığı 297
fesi, Kethudâ Kitâbeti) 165 Odun-kapusu 1063
Nûrî Efendi (Mâliyye Tezkirecisi) 1089 Ohri 395; Livâ’-i ― 143, 557, 793,
Nûrî Efendi (Seyyid, Himmet-zâde, 1110, 1142; ― Mutasarrıfı 64; ―
Sultân Bâyezîd Şeyhi, Süleymâniyye Sancağı 64, 287, 395, 557, 558,
Vâ‘izliği) 1085 675, 857, 945, 949, 1060, 1130,
Nûrî Mehmed Emîn Bey/Efendi (La- 1168, 1170; ― Sancağı Mutasarrıfı
la-zâde, -Lala Mustafa Ağa-zâde- 143, 287
Dâmâd, Hânım Sultân zevci, Ha- okka 745, 780, 781, 873, 1005
remeyn Mütevellîsi, ‘Ulûfeciyân-ı Ok-meydânı 366
DİZİN 1345

Oltu; ― Sancağı 902 ‘Osmân bin ‘Affân (Hz., IV. Halîfe)


opera 574 45; cenâb-ı ― 41, 46, 348, 988
Orta-kapu 247, 248, 295, 352, 473, ‘Osmân Efendi (Bağdâd Kazâsı) 1233
513, 754, 755, 861, 862, 1004, ‘Osmân Efendi (Bursa Kadısı, Kazâ’-i
1047, 1134, 1229 Kili) 796
Orta-köy 369, 787, 1027, 1138 ‘Osmân Efendi (Ebûbekir Efendi-zâde,
Osek [=Osijek] 562; ― Cenerâli 561; Anadolu Pâyesi, İstanbul Kadısı,
― Kal‘ası 562 Anadolu Kadı‘askerliği, Sadr-ı Rûm)
‘Osmân (Sultân III. Osmân Hân) 176, 796, 940, 1018, 1063, 1193
185, 206, 314, 316, 345, 354, 356, ‘Osmân Efendi (Emnî Bey Kethudâsı,
472, 474, 478, 480, 486, 492, 510, Moskov cânibine elçi, Şıkk-ı Sânî
513, 519, 520, 522, 536, 537, 539, Pâyesi) 536, 540
543, 547, 550, 559, 593, 619, 625, ‘Osmân Efendi (es-Seyyid, el-Hâc,
629, 630, 668, 678, 684, 734, 867, İmâm-ı Sânî, Migalgara Kazâsı) 797
920, 982, 1042, 1046, 1125, 1126 ‘Osmân Efendi (Gurebâ’-i Yemîn
1194 Kitâbeti) 145
‘Osmân Ağa (Çil, Hekîm-başı-zâde ‘Ali ‘Osmân Efendi (İstanbul Mukāta‘ası)
Paşa Silahdârı, Kıbrıs Muhassılı) 1107
579, 1165, 1206, 1212 ‘Osmân Efendi (Kırımî, Seyyid) 510
‘Osmân Ağa (Dergâh-ı ‘âlî kapucu-başı- ‘Osmân Efendi (Konevî, es-Seyyid, Hâ-
larından, Mîr-‘alem) 1107, 1182 mise-i Süleymâniyye ile Dâvûd-paşa
‘Osmân Ağa (Göynüklü dâmâdı, Gura- Müderrisi, Âmid Kazâsı) 1058
bâ’-i Yesâr Ağalığı) 146 ‘Osmân Efendi (Murâd-zâde, Mekke-i
‘Osmân Ağa (İbrâhîm Paşa Kethudâsı, mükerreme Kadısı, Yalak-âbâd Kazâ-
Mîrahûr-ı Sânî) 935 sı) 913
‘Osmân Ağa (Kürd, Ser-sensonî, Zağar- ‘Osmân Efendi (Paşa-zâde, Edirne Kadı-
cı-başılık) 1038 sı, Medîne-i münevvere Kadısı) 795
‘Osmân Ağa/Paşa (Mîru’l-hâcc-ı esbak ‘Osmân Efendi (Sâliha Sultân Ket-
merhûm Es‘ad Paşa’nın etbâ‘ından, hudâsı, Kapucular Bölük-başılığı,
Hama Mütesellimi, Rumeli Beyler- Mevkūfât) 1023, 1030, 1069
beyiliği Pâyesi, rütbe-i Mîr-i mîrânî, ‘Osmân Efendi (Sultân Selîm Vâ‘izi)
Trablus-Şâm, Cerde Başbuğluğu, 993
Şâm Eyâleti, Mîru’l-hâclık, Kudüs ve ‘Osmân Efendi (Şehdî, Bîrûn Kağıd
Nablus sancakları) 898, 926, 947, Emâneti, Barut-hâne, Kalyonlar
970, 1056, 1109, 1121, 1143 Kitâbeti, Binâ Emîni) 146, 888,
‘Osmân Bey (İbrâhîm Paşa-zâde Meh- 1070, 1218
med Paşa’nın oğlunun lalası, Silah- ‘Osmân Efendi (Yenişehirli, Sergi Nezâ-
şorluk) 510 reti, Mevkūfât, Çavuş-başı, Silah-
‘Osmân Bey (Kıbleli-zâde, Bursa Mukā- dâr Kitâbeti) 59, 934, 1123, 1175,
ta‘ası) 934 1199, 1202, 1207, 1220
‘Osmân Bey (‘Uzeyr Livâsı) 792 ‘Osmân Hân (Gāzî, I. ‘Osmân, Ertuğrul
‘Osmân Bey (Mısrî, Dukagin Sancağı) Gāzî’nin oğlu) 932
287, 1015 ‘Osmân Kethudâ (Maktûl, Vezîr Ket-
‘Osmân Beyefendi (Nebîre-i ‘Ali Paşa, hudâsı, Kel Yûsuf Efendi hizmetin-
İstanbul Pâyesi) 1206 de) 625
1346 MEHMED HÂKİM EFENDİ

‘Osmân Monla Efendi (Pîrî-zâde, Re’îsülküttâb) 802, 818, 819


İmâm-ı Evvel-i Şehriyârî, Sadr-ı ‘Ömer Efendi (Gelibolu Barut-hânesi)
Anadolu, Sadr-ı Rûm) 50, 339, 1070
401, 403, 414, 419, 421, 1008, ‘Ömer Efendi (Hâslar Mukāta‘acılığı,
1063, 1090, 1193, 1216 Kethudâ Kâtibi, Şehr-emâneti, Yeni-
‘Osmân Paşa (Muhassıl, Mısır Vâlîsi) çeri Kâtibi, Re’îsülküttâb) 803, 805,
658, 659, 683 859, 1096, 1106, 1169, 1184, 1207
‘Osmân-zâde (Ahmed Tâib, Hadîka- ‘Ömer Efendi (Kalyonlar Baş-kâtibi) 86
tü’l-vüzerâ isimli eserin müellifi) ‘Ömer Efendi (Ser-halîfelik) 165, 974
802, 819 ‘Ömer Efendi (Sır Kâtibi, Nişâncı-pa-
Ostergon [=Esztergom]; ― nâm kal‘a-i şa-yı Cedîd Müderrisi, Kuds-i şerîf
meşhûre 566 Kazâsı) 853
otağ; ―-ı hümâyûn 980; ―-ı Sad- ‘Ömer Efendi (Sipâh Kitâbeti) 58, 276
rıa‘zamî 1228 ‘Ömer Efendi-zâde (Üsküdâr Kadısı,
Otakcılar 45, 47, 292 Mısır Mevleviyyeti) 1076
‘Ömer Paşa (Amasiyye Sancağı) 623
Ö ‘Ömer Paşa (Hân Çırâğı, Mîr-i mîrân,
‘Ömer (Livâ’-i Mecingird (‫) כــ د‬, Sey- Akserây Sancağı, Kırşehri Sancağı,
yid) 654 Sultân-önü Sancağı, Bender Sancağı,
‘Ömer Ağa (Sıvacı, Cebeciyân Baş-çavu- Hotin Sancağı, İskenderiyye Livâsı,
şu) 1029 Yanya Sancağı) 143, 289, 341, 558,
‘Ömer Ağa (Kul Kethudâsı, Yeniçeri 792, 901, 949, 1015, 1082, 1110,
Ağası) 1124, 1151, 1175, 1191 1130, 1143
‘Ömer Ağa (Kütahya Müsellimi, Emâ- ‘Ömer Paşa (İt, Maktûl Beşîr Ağa’nın
net-i Surre-i şerîfe) 1128 Süleymânî etbâ‘ından, Yanya’da ve
‘Ömer Ağa (Mîrahûr Seyyid Ahmed sâ’ir Arnavudluk sahrâsında ‘alem-
Paşa birâderi, Silahşorân-ı hazret-i efrâz-ı mezâlim) 805, 818
Şehriyârî’den, Emânet-i Surre-i şerî- ‘Ömer Paşa (Mîr-i mîrân, Ohri Sanca-
fe) 1164 ğı, İlbasan Sancağı, Avlonya Sancağı,
‘Ömer Ağa (Şâhbender-oğlu, el-Hâc, İskenderiyye Sancağı) 64, 287, 793,
Selânik Barut-hânesi) 145, 277 949
‘Ömer Ağa/Paşa (Bağdâd Vâlîsi Süley- ‘Ömer Sühreverdî (Hikmetü’l-işrâk’ın
mân Paşa Kethudâsı, Bağdâd Eyâle- müellifi) 1024
ti) 1145 ‘öşr 796
‘Ömer bin ‘Abdül‘azîz 42 Özbek 533, 641
‘Ömer bin el-Hattâb (Hz., II. Halîfe) Özi 133; Eyâlet-i ― 15, 61, 654, 789,
865, 890 1071, 1109, 1142; ― Eyâleti 15,
‘Ömer Efendi (‘Âtıf-zâde, Vahîd, 105, 133, 945, 1014, 1054, 1055;
Mevkūfât, Tersâne Emîni, Sipâh ― Kal‘ası 133, 311, 654, 789; ―
Kitâbeti, Binâ Emîni) 803, 1069, Muhâfızı 329, 1082; ― Mutasarrıfı
1115, 1218 15; ― Sancağı 341; ― Suyu 311;
‘Ömer Efendi (Avlonya ma‘a Eğriboz ― Vâlîsi 105, 341, 788, 793, 1054,
Mukāta‘ası, Kefe Mukāta‘acısı) 1070 1056, 1110, 1142
‘Ömer Efendi (Dilâver Ağa-zâde, Piyâ-
de Mukābeleciliği, Yeniçeri Kitâbeti,
DİZİN 1347

P âne 1108; ferr-i kuvvet-i baht-ı haz-


ret-i ―-ı İslâm-penâh 599; gazab-ı
Pâdişâh 178, 467, 474, 515, 542, 659, ―î 1180, 1182; haşmet-i ―âne
682, 714, 716, 764, 822; ‘adem-i 53, 138, 168, 273, 394, 671, 800,
irtizây-ı ―-ı rûy-ı zemîn 502, 661; 929, 1010, 1066, 1105, 1138, 1205;
‘âdet-i hasene-i ―âne 33, 131, 264, hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf-i hazret-i
378, 388, 813; ‘âdet-i seniyye-i ― ―î 996; hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf-i
âne 858, 1079; ‘âdet-i şükûh-ı ―î ―î 124; hazâ’in-i ―î 502; haz-
189; âl-i ‘Osmân ―ı 324; ‘atıy- ret-i ―-ı ‘âlem 396, 418, 741, 924,
ye-i ―î 422; bâdî-i du‘ây-ı ‘ömr ü 968, 1163; hazret-i ―-ı ‘âlem-penâh
devlet-i ―-ı ma‘delet-nisâb 508; 1199; hazret-i ―-ı ‘âlem-penâhî
be-taht-ı ―î 452; cenâb-ı ―-ı 224; hazret-i ―-ı cümle-i enâm
‘âlem 742; cümle-i kerâmet-i haz- 1220; hazret-i ―-ı enâm 771, 872;
ret-i ―î 638; dâmen-bûs-ı hazret-i hazret-i ―-ı İslâm 923, 1020; haz-
―î 69, 161, 308, 406, 821, 1028, ret-i ―-ı merâhim-penâh-ı kişver-i
1211; devâm-ı devlet-i hazret-i ―-ı İslâm 344; hazret-i ―î 224, 1054;
enâm 928; devâm-ı devlet-i ―-ı hemîşe-sâye-i ‘inâyet-vâye-i ―âne
enâm 798, 1039; devâm-ı devlet-i 955; hıdemât-ı celîle-i ―î 501,
―î 1128; devâm-ı du‘ây-ı devlet-i 550; hıdemât-ı seniyye-i ―î 268;
―î 1035; devâm-ı kıyâm-ı devlet-i hıdmet-i celîle-i kurb-ı dergâh-ı ―î
―-ı enâm 1064, 1197; devâm-ı 557; hılâf-ı rızây-ı hazret-i ―î 1162;
kıyâm-ı ‘ömr ü devlet-i hazret-i ―-ı hılâf-ı rızây-ı ―î 1165; hisse-yâb-ı
enâm 1183; devâm-ı kıyâm-ı ‘ömr nevâl-i zülâl-i ihsân-ı ―î 903, 925,
ü devlet-i ―î 129, 263, 293, 378; 958, 978, 995, 1061, 1116, 1123,
devâm-ı ‘ömr ü devlet-i hazret-i ―-ı 1129; hisse-yâb-ı zülâl-i nevâl-i ih-
enâm 1002, 1013; devâm-ı ‘ömr sân-ı ―î 1099, 1196; hisse-yâb-ı
ü devlet-i hazret-i ―î 393, 670, zülâl-i nevâl-i ―î 1043; Hudâvend-i
1153; devâm-ı ‘ömr ü devlet-i ―î mekârim-i ―-ı ekmel ü a‘del 45;
52, 211; devlet-i hazret-i ―-ı enâm huzûr-ı fâ’izu’n-nûr-ı hazret-i ―-ı
1002, 1013, 1183; devlet-i hazret-i Cihân-penâhî 186, 490; ihsân-ı haz-
―î 118, 393, 670, 1153; devlet-i ret-i ―î 1218; in‘âmât-ı ―î 1218;
―-ı ma‘delet-nisâb 508; devlet-i inâre-i gazab-ı ―î 1025; ‘inâyet-i ―
―î 52, 137, 211, 263, 272, 293, âne 635; ‘inâyet-i ―î 233; irtizây-ı
363, 378, 440, 739; deydene-i müs- ―-ı rûy-ı zemîn 504; istidâmet-i
tahsene-i ―âne 850, 937; du‘ây-ı devlet ü şevket-i hazret-i ―-ı enâm
devâm-ı devlet-i hazret-i ―î 1104; 717; izhâr-ı sürûr-ı ―î 759; kānûn-ı
du‘ây-ı devâm-ı ‘ömr ü devlet-i ―î ―î 699; Kasr-ı ―î 282; kerem-i
363; du‘ây-ı devlet-i ―-ı enâm 781; ―-ı ‘âlem-penâhî 587; kevkebe-i
du‘ây-ı hayr-ı ―âne 604; du‘ây-ı servet-i ―âne 413; kudret-i ―-ı
―-ı ‘âlem 513; emr-i ―-ı me‘âlî- İslâm-penâh 597; kudûm-ı hazret-i
rüsûm-ı ‘azamet-mevsûm 556; em- ―î 635; mahbûs-ı emr-i ―î 587;
vâl-i cizye-i ―î 707, 725; emvâl-i mahz-ı mehâmid-i cemîle-i hazret-i
―î 735; eyyâm-ı ‘ömr ü devlet-i ―î ―î 636; mahz-ı mevâhib-i kerîme-i
739; eser-i nutk-ı hazret-i ―î 1125; ―î 208; makbûl-i nazar-ı ―î 669;
evâmir-i ―î 787; farîza-i ‘uhde-i ― ma‘lûm-ı hazret-i ―-ı enâm 939;
1348 MEHMED HÂKİM EFENDİ

ma‘lûm-ı kâ’inât-pîrây-ı hazret-i ―-ı 178; şevket-i hazret-i ―-ı Cihân-


‘âlem 912; ma‘lûm-ı ―-ı ‘âlem 698; penâh 1172; şevket-i hazret-i ―-ı
manzûr-ı nazar-ı hazret-i ―î 869, enâm 961, 1136; şevket-i ―-ı İs-
1158; mazhar-ı gazab-ı ―î 886; lâm 890; tab‘-ı merâhim-neb‘-i ―-ı
meczûm-ı tab‘-i merâhim-neb‘-i gayûr 522; tab‘-ı safâ-makrûn-ı ―
cenâb-ı ―-ı ‘âlem 739; Medrese-i âne 604; tahsîl-i emvâl-i ―î-i cizye-i
Hâssa-i ―î 149; mehâmid-i cezîle-i Mısrıyye 660; tahsîl-i rızây-ı hazret-i
hazret-i ―-ı merâhim-penâh-ı kiş- ―î 1162; tahsîl-i rızây-ı ―î 708;
ver-i İslâm 984; mehâmid-i hazret-i tal‘at-ı behcet-nümûn-ı ―-ı rub‘-i
―-ı Cihân-penâh 507; mehâmid-i meskûn 438; ta‘zîm-i şehr-âyîn-i
hazret-i ―-ı İslâm 37; mekremet-i hazret-i ―î 771; teşrîf-i hümâyûn-ı
―î 201; memerr-i hazret-i ―î ―î 131, 167; umûr-ı mühimme-i
280; memleket-i ―î 726; merâ- ―î 864; velîme-i ―î 608; vesîle-i
sim-i bey‘at-ı ―âne 465; mesned-i du‘ây-ı devâm-ı devlet-i ‘ömr-i haz-
―î 1229; mevâcib-i ―î 1095; ret-i ―î 422; vesîle-i du‘ây-ı ―-ı
mevhûbe-i erîke-i ―î 458; meziy- Cihân-gîr 91, 420, 518, 704, 878,
yet-i re’fet-i seniyye-i ―âne 216, 1087; yemîn ü yesâr-ı ―î 194, 470;
538; mu‘azzam-ı umûr-ı ―î 506; yümn-i teveccüh-i derûn-ı kerâ-
mühr-i ―-ı gayûr 186, 490; mül- met-meşhûn-ı ―î 124; zuhûr-ı ev-
hem-i tab‘-ı ―-ı ma‘ârif-sünûh 126; lâd-ı ―ân 741; zuhûr-ı zürriyyet-i
nakl-i hümâyûn-ı hazret-i ―î 850; ―-ı ‘âlem 742; zülâl-i nevâl-i ihsân-ı
nakl-i hümâyûn-ı ―î 33, 68, 131, ―î 526; ―ân-ı cihân 459; ―ân-ı
813, 1038, 1113; nâmî-i ―-ı em- eslâfdan 742; ―ân-ı İslâm 717;
ced 186; nazar-ı ‘inâyet-eser-i haz- ―-ı âgâh 512, 626; ―-ı ‘âlem 327,
ret-i ―î 1158; nazar-ı ‘inâyet-eser-i 372, 500, 682, 698, 700, 714, 721,
―î 149; nazar-ı ‘inâyet-i hazret-i 742, 764, 780, 854, 865, 965, 1211;
―î 268; nesl-i ―ân-ı Âl-i ‘Osmânî ―-ı ‘âlem-penâh 36, 53, 59, 69,
750; nevâl-i ―î 119; nevîn-nakş-ı 91, 124, 138, 146, 161, 166, 171,
nâm-ı nâmî-i ―-ı emced 491; 190, 191, 193, 201, 221, 232, 273,
ni‘am-ı ―-ı gîtî-sitân-ı a‘zam 131; 274, 280, 292, 301, 304, 308, 348,
nîsân-ı ihsân-ı ―î 51, 77, 103, 349, 351, 352, 362, 394, 398, 400,
134, 175, 254, 335, 367, 390, 416, 406, 418, 420, 424, 426, 427, 469,
434, 618; pîş-gâh-ı ‘inâyet-penâh-ı 472, 489, 514, 517, 518, 521, 548,
―î 270; pîş-gâh-ı şevket-penâh-ı 564, 589, 593, 601, 603, 616, 629,
―î 61, 148, 282; Rikâb-ı kâm- 648, 659, 671, 692, 704, 727, 730,
yâb-ı ―î 815; sadakāt-ı ―î 357, 731, 734, 737, 749, 769, 800, 816,
501, 506, 1031; sadakāt-ı seniyye-i 821, 878, 908, 910, 921, 929, 1010,
―î 509; sâhil-i mülk-i ―î 111; sâ- 1028, 1044, 1066, 1077, 1087,
ye-i ‘inâyet-vâye-i ―î 722; Serây-ı 1090, 1097, 1105, 1115, 1122,
‘âmire-i ―î 502; Serây-ı ―î 1120; 1138, 1150, 1185, 1187, 1195,
Serây-ı vâlây-ı hazret-i ―î 69, 161, 1205, 1211, 1214, 1221, 1225,
406, 1027, 1150, 1185, 1187, 1210; 1234; ―-ı ‘âlem-penâh-ı ‘azamet-
Serây-ı vâlây-ı ―î 308, 692, 821, dest-gâh 193; ―-ı ‘âlem-penâh-ı
1077, 1115; sezây-ı temâşây-ı haz- gerdûn-iktidâr 206, 496; ―-ı ‘âlî-
ret-i ―-ı enâm 776; şehâmet-i ―î kadr 532; ―-ı ‘atâfet-iktinâh 483;
DİZİN 1349

―-ı ‘atâ-iktinâh 209; ―-ı a‘zam pehlevânân 60, 148; ―-ı kûh-cismân
771, 774, 988; ―-ı bahr u berr 116; 281
―-ı bu’l-‘atâ 1200; ―-ı Cem-câh Pehlevî; ber-beste-i ― 198
634, 637; ―-ı Cem-haşem 467; Pelçe (Nehri) [=Bug] 576
―-ı Cihân-gîr-i kişver-güşâ 120; perende-bâzân 60, 282; ―-ı ‘acî-
―-ı Cihân-mutâ‘ 481; ―-ı Cihân- bü’d-devr 148; ―-ı u‘cûbe-nümûn
mutâ‘-ı ‘âlem 381, 439; ―-ı Cihân- 415
penâh 435; ―-ı cümle-i ümem pergende 231, 373, 374, 708, 1147
734; ―-ı dîn-perver 214; ―-ı ef- Peri Kal‘ası 70, 71, 87
ham 552; ―-ı ekrem 303, 1222; Perverdigâr; celb-i rızây-ı hazret-i Kay-
―-ı enâm 746, 1078, 1168, 1228; yûm-ı ― 190; cenâb-ı ― 587;
―-ı gayûr 559; ―-ı heft-kişver 44, cenâb-ı ―-ı mutlak 180; zıll-ı zalîl-i
575; ―-ı ‘inâyet-iktinâh 690; ―-ı ‘inâyet-i ― 426
‘inâyet-penâh-ı merâhim-iktinâh Peşte 567
670; ―-ı İslâm 188, 191, 304, 707, Petroburh [=Petersburg] 313, 317, 319,
715, 1053; ―-ı İslâm-penâh 84, 322, 323, 324, 325, 326, 794
282, 599; ―-ı kâffe-i ehl-i İslâm Petro-kapusu 585
961; ―-ı kâm-kâr 99; ―-ı kerîm Petrokof (Saray ismi) 319, 320
622; ―-ı kişver-güşây-ı merâ- peyk 189, 194, 314, 315, 470, 507,
him-nijâd 38, 345, 985; ―-ı lâ- 1228; ―ân-ı Hâssa 210; ―ân ve
nazîr 505; ―-ı ma‘âlî-iktidâr 488; solakān-ı Hâssa 248; ―-hâne 273,
―-ı ma‘ârif-âşinâ 482; ―-ı ma‘de- 1204
let-âyîn 192; ―-ı ma‘delet-iktinâh Pîrî Paşa Kethudâsı (Gelibolu Ba-
505; ―-ı ma‘delet-penâh 219; ―-ı rut-hânesi) 1139
mahrem-i kurb-i nevâfil 98; ―-ı Pîşgîr; ― Ağalığı 58, 276, 933; ― Ağası
merâhim-dest-gâh 52, 137, 272, 494
393; ―-ı merâhim-iktinâh 513; Pojon [=Bratislava] 566
―-ı merâhim-iktinâh-ı ümem 186, Prizrin; Livâ’-i ― 144, 623, 791, 1110,
490; ―-ı merâhim-tev’em 358; ―-ı 1142; ― Sancağı 29, 287, 676,
rub‘ meskûn 547; ―-ı rûy-ı zemîn 857, 949
162, 167, 399, 413, 422, 461, 467, Prusya; ― Eyâleti 569; ― Kıralı 578
577, 598, 635; ―-ı rûy-ı zemîn-i Puhurluk 310; ― Çayı 310
gerdûn-iktidâr 156; ―-ı sipihr-ik-
tidâr 60, 147, 280; ―-ı sitâre-sipâh R
27, 101; ―-ı Süleymân-bâr-gâh 80; Rabb; âyîne-i ilhâm-nümây-ı ―ânî
―î 22 808; eltâf-ı hafiyye-i ―âniyye 612;
Palatnat Sancağı [=Renenya-Palatina] Habîb-i ―i’l-‘âlemîn 151; hılâf-ı
571 rızây-ı ―ü’l-‘âlemîn 502, 661; Hu-
palavra 118, 374 dây-ı ―ü’l-‘âlemîn 586; ‘inâyet-i
pâpâs 709; ―-ı mesfûr 709 ezeliyye-i ―âniyye 176; mazhar-ı
Parmak-kapu (Sultân Bâyezîd kurbunda) emânet-i ―ânî 176; mevâhib-i ―
167, 282, 955 ânî 185
Paşa-kapusu 327, 713, 856, 1074 Râcih Beyefendi (Defterdâr Efendi
patrona 373, 1210; ― kalyonu 444 Mektûbcusu hulefâlarından Rahîkī
Payas 154; ― Mütevellîsi 154 dâmâdı, Cebeciler Kitâbeti, Mah-
1350 MEHMED HÂKİM EFENDİ

mûd-paşa Tevliyyeti) 1000, 1012, 927, 1001; câdde-i ta‘zîm-i hazret-i


1036 ―-i ‘Adnânî 422; cebhe-sâyî-i Rav-
ra‘d 1033, 1034, 1208; sadây-ı ― 1033; za-i münevvere-i ―-i kibriyâ 81;
―-ı şedîd 1088, 1094 cümle-i sıhâh-ı ehâdîs-i ―ullâh 96;
Râfizî 547 Hırka-i şerîfe-i ―-i ekrem 1197;
Râgıb Mehmed Paşa (Koca, Sadrıa‘zam) kırâ’at-ı Mevlid-i şerîf-i hazret-i ―-i
bkz. Mehmed Râgıb Paşa ekrem 1039; li-rızâ’-i ―ihi’l-kerîm
Rahova [=Orava] 568 167; meşâhid-i ―ullâh 890; mîz-
rahş 61, 196, 282, 1229; ‘atf-endâz-ı bân-ı ―ullâh 851; resîde-i sem‘-i
― 27; ‘atf-endâz-ı ―-ı şeb-dîz-i şerîf-i hazret-i ―-i kibriyâ 941;
hırâm 27; ‘atf-ı ‘inân-ı ― 61, 148; Seyyid-i ‘âlem ―-i ekrem 172; şe-
‘atf-ı ‘inân-―-ı ‘azamet 282; bâlây-ı ref-i mücâveret-i mîzbân-ı hazret-i
― 381, 439; gubâr-ı pây-ı ―ı 140; ―-i ekrem 968; takbîl-i taraf-ı Bür-
pîş-i ―-ı ‘azamet 414; ―-ı ‘adüvv de-i münîfe-i hazret-i ―-i ekrem
126; ―-ı hümâyûn 179, 195; ―-ı 1171; tevessül-i mu‘cizât-ı ―-i nus-
ma‘hûd 576; ―-ı meserrâta 140; rat-nevâl 599; ziyâret-gâh-ı vâlid-i
―-ı mübeccel 140, 148; ―-ı mü- ―ullâh 171; ziyâret-i Bürde-i şerî-
zeyyen 54, 141, 279; ―-ı sabâ-reftâr fe-i hazret-i ―-i ekrem 1171; ―al-
797, 936, 1073, 1148, 1209; ―-rân lâh 46, 164; ―-i Hudâ 454; ―illâh
194; ―-rân-ı ‘azamet 470; ―-rân-ı 40; ―ullâh 46, 171
‘azamet ü iclâl 99, 190; ―-rân-ı ic- Râşid Efendi 914
lâl 349; ―-rân-ı nehzat 132, 814; Ravza; cebhe-sâyî-i ―-i münevvere-i
―-süvâr-ı ‘azamet 60, 131, 147, Rasûl-i kibriyâ 81; nâ’il-i şeref-i
280, 380, 438, 507 ziyâret-i ―-i mutahhara-i hazret-i
raht 313, 767, 1140; kemer-i ― 1229; Seyyidü’l-enâm 600; ―-i mutahha-
―lu 1190, 1191; ―vân Ağa 284 ra 597, 972, 1178
Râ’if Efendi (Darb-hâne Emâneti) 1106 Recâ’î Mehmed Efendi (Mektûbî hu-
Râ’if İsmâ‘îl Bey (Sipâh Kitâbeti) 803 lefâsı, Re’îsülküttâb, Çavuş-başı,
Râkım Mehmed Efendi bkz. Mehmed Sadrıa‘zam Kethudâsı, Küçük Tez-
Râkım Efendi kireci, Tezkire-i Evvel) 365, 672,
Rakka 1077, 1086, 1088; cânib-i ― 802, 1011, 1035, 1069, 1117, 1127,
558; ehâlî-i ― 691; Eyâlet-i ― 62, 1139, 1167, 1175
142, 438, 558, 789, 1076, 1077, Receb Paşa (Mûsul Eyâleti, Çorum
1088, 1109, 1144, 1164, 1176; ― Sancağı, Şehrizor Eyâleti, Bender
Eyâleti 290, 558, 559, 674, 691, Sancağı, Niğde Sancağı, Kırşehri
701, 702, 855, 947, 970, 1037, Sancağı, Hotin Sancağı, Özi Eyâleti)
1056; ― Vâlîsi 290, 855, 1037, 35, 290, 519, 654, 901, 950, 1060,
1056, 1076, 1088 1110, 1130, 1142
Rakoci-oğlu (Macâr a‘yânı) 570 Re’fet Mustafa Efendi (Âmedci, Beylik-
Râmî Paşa Çiftliği (emlâk-ı hümâyûn- cilik) 1207
dan) 1037 Re’îsülküttâb 56, 74, 144, 199, 233,
Râsim Mehmed Efendi (Eğri-kapulu, 245, 267, 272, 305, 351, 364, 393,
Serây-ı ‘âmire Hâcesi, Hattât) 387 414, 445, 472, 565, 612, 624, 670,
Rasûl; ‘Alemdâr-ı ―-i ekrem 30; Bür- 672, 818, 819, 942, 998, 1035,
de-i münîfe-i hazret-i ―-i ekrem 1090, 1127, 1154, 1155, 1175,
DİZİN 1351

1184, 1186, 1187, 1228; ―-ı esbak ―-ı hümâyûn 1047; ― ağaları 199,
999; ―-ı sâbık 145, 369, 550, 657, 350, 507, 637; ―-ı hümâyûn 139,
967, 969, 975, 1117, 1129; ― Efen- 147, 185, 201, 428, 472, 495, 507,
di 52, 86, 137, 201, 205, 245, 247, 550, 553, 606, 635, 636, 770, 785,
248, 282, 295, 414, 657, 756, 1196 904, 939, 1000, 1025, 1068, 1112,
Remle 620, 894 1118, 1126, 1127, 1154, 1158,
Reno [=Rhein] Eyâleti 569 1159, 1162; ―-ı hümâyûn ağaları
resâ’il 694, 1019; te‘âzud-ı ― 451; ―-i 198, 201, 282, 472, 635, 636, 770,
‘adîde 55, 1024; ―-i garîbe 914; 980; ―-ı hümâyûn ağalıkları 805;
―-i mü’ellefe 512; ―-i mütenevvi‘a ―-ı hümâyûn-ı gerdûn-pâye-i ‘ulâ-
163; ―-i nefîse 163 ya 186; ―-ı hümâyûn-ı hazret-i
Resimo 679, 793, 977, 979, 1099, Şehriyârî 219; ―-ı hümâyûn-ı ‘inâ-
1110, 1125; Cezîre-i ― 305, 329, yet-meşhûn 33, 130; ―-ı hümâyûn
362, 1118; Kal‘a-i ― 646; Livâ’-i ― Kapucular Kethudâlığı 606; ―-ı
143, 558, 1142; ― Cezîresi 266, hümâyûn Kāyim-makāmı 231,
679, 1025, 1054; ― Kal‘ası 651, 236; ―-ı kâm-yâb 414, 430, 527,
671; ― Sancağı 949, 1015, 1060 536, 586, 590, 616, 694, 698, 709,
Resmî Ahmed Efendi bkz. Ahmed 822, 885, 887, 904, 906, 908, 916,
Resmî Efendi 918, 920, 921, 925, 939, 950, 956,
Reşîd (Mısır’da bir yer) 707 977, 1060, 1062, 1095, 1103, 1136,
Reşîd İbrâhîm Ağa (Dülbend Ağası, 1166, 1180, 1182; ―-ı kâm-yâb-ı
Mîrahûr-ı Evvel) 1061, 1062, 1066, gerdûn-pâye-i a‘lâ 490; ―-ı kâm-
1076, 1086 yâb-ı hazret-i Şehen-şâhî 224; ―-ı
Revân 785 kâm-yâb-ı hazret-i Şehriyârî 361,
Rıdvân-oğlu (Kandiye Defterdârlığı) 433, 922; ―-ı kâm-yâb-ı Husrevânî
714 812; ―-ı kâm-yâb-ı ‘inâyet-me’âb-ı
Rızâ Efendi (‘Arab-zâde, Yenişehir Mev- hümâyûn 388; ―-ı kâm-yâb-ı Pâ-
leviyyeti) 1128 dişâhî 815; ―-ı kâm-yâb-ı Şehriyârî
Rızâ Efendi (Nakībü’l-eşrâf ) 195, 363, 201; ―-ı müstetâb 1208
405 Rikâbdâr; ― Ağa 51, 419, 656, 805,
Riga Kal‘ası 326 1043, 1079, 1104, 1153; ― Ağalık
Rikâb/rikâb 245, 248, 314, 315, 817, 384; ―-ı esbak 672; ―-ı hazret-i
1229, 1230; ağayân-ı ―-ı hümâyûn Şehriyârî 384; ―-ı hazret-i Şeh-
210; Der-―-ı Şeh-i ‘âlem 113; keşî- riyârî Ağa 104, 1129
de-i seng-i ― 252; keşîde-i seng-i rivâyât; mesbût-ı mecelle-i ―-ı sahîha
―-ı iclâl 337, 383, 442; keşîde-i 40, 347, 987
seng-i ―-ı ifhâm 657, 1190; keşî- rivâyet 42, 603; ―-i sahîha 41, 172;
de-i seng-i ―-ı tekrîm 205; pîş-gâh-ı ―-i uhrâ 46; ―-i Vâkıdî 171
―-ı hümâyûn 60, 61, 148, 280, Riyâset 274, 802, 1069, 1106, 1125,
282; pîş-gâh-ı ―-ı Şehriyârî 1000; 1127, 1155, 1207; câh-ı vâlây-ı ―
pîş-i ―-ı hümâyûn 336; seng-i ― 652; hıdmet-i celîle-i ― 445; hıd-
199, 245, 247, 248; seng-i ―-ı mü- met-i ― 802, 818, 933, 942, 943,
bârek 351; tahrîk-i rikâb 246; tah- 1127; hıdmet-i ―-i Devlet-i ‘aliyye
rîk-i ―-ı kâm-yâb 528; taraf-ı ―-ı 445; hıdmet-i vâlây-ı ― 57, 267;
hümâyûn 866; tavâ’if-i hademe-i ilbâs-ı hil‘at-ı ― 612; mesned-i ―
1352 MEHMED HÂKİM EFENDİ

305, 612, 819, 942, 1035; rütbe-i liği 50, 133, 269; ― Mutasarrıfı
vâlây-ı ― 74, 75; Tersâne ―i 934; 1142; ― Pâyesi 20, 35, 50, 134,
Tersâne ― Vekâleti 617; ―-i Dev- 235, 260, 269, 947, 1109; ― Vâlîsi
let-i ‘aliyye 365, 437, 612, 652, 802, 162, 286, 417, 495, 519, 653, 788,
819, 999, 1010, 1035 857, 861, 971, 1014, 1136, 1158,
Rodos 966, 1052, 1127; Livâ’-i ― 1177, 1207; ― Vâlîsi-yi sâbık 1021,
1144; ― Cezîresi 331, 429, 432, 1071; ― ve Anadolu-kavakları 973
497; ― Mutasarrıfı Paşa 86; ― Rumeli-hisârı 249, 1123
Sancağı 856, 1131 Rûmeyli 683
Rûm 534, 535, 548, 709, 738, 744, Rûmiyye 89, 532, 1017; ― Hâkimi
758, 759, 765, 932; bilâd-ı bâride-i 534; ― Kal‘ası 87, 532, 533, 534
― 1179; esb-i ―î 283; iklîm-i Rusçuk 567, 568
― 932; memleket-i ― 535; mer- Rusya 1219; cânib-i memâlik-i ―
sây-ı ― 444; mesned-ârâyî-i Sa- 1171; cânib-i memleket-i ― 1171;
dâret-i ― 402; mesned-i Sadâret-i Çârîçe-i ― 820; ehâlî-i ― 319;
― 384; mesned-i Sadr-ı ― 419, makarr-ı hükûmet-i ― 312, 313,
824, 1018, 1216; Sadâret-i ― 663, 325; memâlik-i ― 1151; memâlik-i
1063, 1123, 1124, 1193; Sadr-ı ― İmparatoriçesi 541; memleket-i
― 50, 339, 401, 403, 414, 419, ― 324; re’s-i hudûd-ı ― 310, 325;
421, 426, 614, 662, 663, 689, 815, ― Devleti 309, 312, 323; ― İmpa-
824, 940, 1008, 1090, 1123, 1216, ratoriçesi 316, 1151
1229, 1230; Sadr-ı ―-ı esbak 384, Rûşenî Hasan Efendi (Bayram-paşa
1037; Sadr-ı ―-ı sâbık 270, 419, Âsitânesi’nde sâkin) 606
613, 1035, 1037; ― Kilisası 1157; Rûznâmçe 295, 296; Büyük ― 672;
―-peçe 776 Küçük ― 145, 803, 934, 1070,
Rumeli 217, 395, 412, 415, 417, 495, 1106, 1139; Mısır ―si Ser-halîfeliği
501, 621, 638, 652, 664, 777, 788, 628; ―-i Evvel 255, 266, 275, 441,
938, 971, 1180, 1207; câh-ı vâlây-ı 496, 624, 656, 953, 1007, 1022,
Sadâret-i ― 403; ekser-i ― 639; 1056, 1090, 1132, 1139, 1150,
Eyâlet-i ― 61, 141, 162, 653, 778, 1175, 1207; ―-i Evvel Efendi 207;
788, 1176; Kadı‘askerlik-i ― 1132; ―-i hümâyûn 73; ―-i Kebîr 145,
mesned-i Sadâret-i ― 1111; müd- 802, 933, 1011, 1069, 1106; ―-i
det-i Sadâret-i ― 940; Pâye-i ― Sânî 785, 1207
1185; Sadâret-i ― 223, 384, 419, Rûznâme; Büyük ― 58; Küçük ― 58,
499, 940, 1057, 1063; Sadâret-i ― 276, 672, 673, 1175; Küçük ―cilik
Pâyesi 1153; Sadr-ı ― 853, 1063; 1012
Sadr-pîrây-ı Ser-mesned-i ― 1018;
Ser-mesned-i Sadâret-i ― 499; ― S
Beylerbeyiliği 495, 552, 663, 920, Sabanca Gölü 819
1067; ― Beylerbeyiliği Pâyesi 16, Saçlu keferesi 72
73, 95, 105, 108, 109, 143, 165, Sa‘dâbâd 32, 114, 129, 130, 131, 132,
173, 557, 898, 902; ― Beylerbeyi- 262, 280, 282, 388, 677, 772; Çerâ-
si Pâyesi 372; ― Eyâleti 286, 653, gâh-ı ― 32, 129, 130, 262, 378,
659, 861, 945, 1014, 1141; ― Ka- 388, 797, 936, 1003, 1073, 1147,
dı‘askeri 133, 1132; ― Kadı‘asker- 1148, 1181, 1209; fezây-ı ―-ı fe-
DİZİN 1353

rah-nijâd 588; havâlî-i ― 851, 938; sancakları, Cerde Başbuğluğu, Trab-


Kasr-ı hümâyûn-ı ― 280; sâhâ-i lus-Şâm Eyâleti, Cidde Sancağı, Sa-
mînû-bâha-i ― 676; sâha-i ―-ı fe- fed, Sayda ve Beyrût eyâletleri, Kara-
rah-mesîr 404; sahrây-ı ― 677 man Eyâleti, Niğde, Yenişehri ve Ak-
Sadâret 266, 267, 328, 371, 531, şehir sancakları, Mar‘aş Vâlîsi, Habeş
678, 694, 726, 1042, 1165; câh-ı Eyâleti, Eyâlet-i Bağdâd, Rakka
vâlây-ı ―-i Rumeli 403; def‘a-i Vâlîsi) 62, 108, 230, 235, 499, 598,
sâlise-i ― 678, 680, 695, 697; erî- 622, 674, 790, 855, 948, 954, 1014,
ke-pîrây-ı ―-i ‘uzmâ 302; erkân-ı 1037, 1056, 1076, 1077, 1086
―-i ‘uzmâ 1228; gevher-i yegâne-i Sa‘deddîn-i Teftâzânî (Şerh-i Telhîs
bâzû-yı ― 505; hancer-i murassa‘-ı isimli eserin müellifi) 714
cevherîn-niyâm-ı ― 205; ilbâs-ı Sâdık Ağa (Emîn Ağa-zâde, el-Hâc,
hil‘at-ı ― 412, 1126; istiklâl-i ― Mîrahûr-ı Evvel, Sipâh Ağalığı) 32,
382; levâzım-ı ― 1124; mecmû‘-i 129, 130, 139, 167, 250, 278, 674,
müddet-i ― 429; mesned-ârây-ı ― 1070, 1149
487; mesned-ârâyî-i ―-i Rûm 402; Sadr; ağayân-ı ―-ı ‘âlî 221, 414, 1141;
mesned-i kübrây-ı ― 431; mesned-i ‘atıyye-i ―-ı ‘âlî 206; Bâb-ı Cedîd-i
― 299, 379, 381, 429, 439, 998, ―-ı ‘âlî 412; Bâb-ı hazret-i ―-ı
1124; mesned-i ―-i Anadolu 50; ‘âlî 756; Bâb-ı hazret-i ―-ı Âsafî
mesned-i ―-i Rûm 384; mesned-i 608; Bâb-ı ―-ı ‘âlî 262, 328, 804,
―-i Rumeli 1111; mesned-i ―-i 858, 980, 1053, 1054, 1067, 1079,
‘uzmâ 429, 489; müddet-i ― 407, 1091, 1094, 1123, 1152, 1153,
1103, 1124; müddet-i ―-i Rumeli 1157, 1160, 1170, 1177; Bâb-ı ―-ı
940; mühr-i ― 491, 869, 1042, Âsafî 440, 524, 554, 587, 772, 812,
1126; mühr-i ―-i ‘uzmâ 1041, 1048; Bâb-ı ―-ı ekrem 1068; Bâb-ı
1042; nâ’il-i kâm-ı ―-i kübrâ 302; ―-ı zî-şân 769; dâmen-bûsî-i haz-
nâ’il-i mühr-i ― 387; nâ’il-i mühr-i ret-i ―-ı Âsafî 1210; dâmen-bûsî-i
―-i ‘uzmâ 693; nâ’il-i ― 592; tebrîk-i hazret-i ―-ı Âsafî 383, 442;
revnak-efzây-ı ―-i ‘uzmâ 45, 47; da‘vet-i ―-ı Âsaf-güzîn 432; dest-i
semmûr-ı ― 431; Ser-mesned-i kerem-peyvest-i hazret-i ―-ı ‘âlî
―-i Rumeli 499; şeref-i menzilet-i 125; hademe-i Bâb-ı hazret-i ―-ı ‘âlî
―-i ‘uzmâ 332; ―-i Anadolu 940, 859; hademe-i Bâb-ı ―-ı ‘âlî 53,
1035; ―-i Devlet-i ‘aliyye 615; ―-i 141, 144, 279, 801, 1013; hademe-i
hazret-i Râgıb Paşa 439; ―-i Rûm Bâb-ı ―-ı Âsafî 657; Hazîne-i haz-
663, 1063, 1123, 1124, 1193; ―-i ret-i ―-ı ‘âlî 83; hazret-i ―-ı ‘âlî-
Rumeli 223, 384, 419, 499, 940, kadr-i Aristo-nazîr 92; hazret-i ―-ı
1057, 1063; ―-i Rumeli Pâyesi Ebi’l-mevâhib 482; hazret-i ―-ı
1153; ―-i sâniye 558, 652; ―-i efham u ekrem 45; hazret-i ―-ı ek-
‘uzmâ 334; ―-i ‘uzmâ Kethudâlığı rem 187; hazret-i ―-ı güzîn 206;
274, 333, 1010, 1069, 1106, 1207 hazret-i ―-ı güzîn-i ‘âlî-kadr-i a‘zam
Sa‘deddîn-i Cibâvî 1178 24; hazret-i ―ı’l-ecelli’l-ekrem 139;
Sa‘deddîn Efendi (Feyzullah Monla-zâ- huzûr-ı ―-ı ‘âlî 275; huzûr-ı ―-ı
de, İstanbul Kadısı) 78, 955 Âsafî 279; hüsn-i delâlet-i ―-ı
Sa‘deddîn Paşa (‘Azm-zâde, Es‘ad Paşa kerîm-i Aristo-şîme-i sedîdü’r-re’y
birâderi, Vezîr, Kudüs ve Nablus 552; Kā’im-makām-ı ―-ı ‘âlî 982,
1354 MEHMED HÂKİM EFENDİ

1177; Kâtib-i Hazîne-i ―-ı ‘âlî 284; her 1031, 1062; zîb-i kemer-i ―-ı
Kāyim-makām-ı hazret-i ―-ı ‘âlî vâlâ-güher 1130; zîver-i kemer-i ―-ı
430; Kāyim-makām-ı ―-ı ‘âlî 430, kerîm-i celâlet-güster 1080; ―-ı ‘âlî
1124; kerem-i hazret-i ―-ı kerîm 118, 351, 362, 411, 627, 655, 1075,
980; kerem-i ―-ı bahr-i a‘zam 112, 1141; ―-ı ‘âlî-cenâb 11; ―-ı ‘âlî-
385; Kethudâ’-i ―-ı ‘âlî 352, 414, kadr 15, 511; ―-ı ‘âlî-kadr-i kerîm
550, 756, 1141, 1175; Kethudâ’-i 52, 137, 272, 393, 669; ―-ı ‘âlî
―-ı esbak 686, 701, 1022; Ket- Kethudâlığı 1167; ―-ı ‘âlî Ma‘den
hudâ’-i ―-ı sâbık 658, 660, 785; Mukāta‘ası 802; ―-ı ‘âlî-makām-ı
Kethudây-ı ―-ı ‘âlî-yi sâbık 233; Kā’im-makāmî 1131; ―-ı ‘âlî Mek-
mahz-ı nevâziş-i hazret-i ―-ı kerîm tûbculuğu 275, 1011, 1069; ―-ı
1043; mahz-ı nevâziş-i ―-ı kerîm Anadolu 50, 133, 155, 414, 426,
995; Mektûbî-i ―-ı ‘âlî 144, 933, 605, 662, 940, 1034, 1080, 1090,
1106; mesned-i ― 663, 823; mes- 1117, 1153, 1229, 1230; ―-ı bahr-i
ned-i ―-ı Anadolu 384, 1153; mes- a‘zam 1072; ―-ı bahr-i hızamm-ı
ned-i ―-ı Rûm 419, 824, 1018, a‘zam 952; ―-ı bu’l-mevâhib 823;
1090, 1216; mesned-i ―-ı Vezâ- ―ı’d-devleti 11; ―-ı deryâ-nevâl-i
ret 267; Mîrahûr-ı ―-ı ‘âlî 284; a‘zam 119; ―-ı deryâ-nevâl-i ek-
nevâziş-i hazret-i ―-ı kerîm 1030, rem 112; ―-ı devlet 204; ―-ı
1061, 1116; nevâziş-i ―-ı kerîm Ebi’l-mevâhib 483, 619, 633, 669;
903, 925, 959, 978, 1099; nezâret-i ―-ı efham 51, 772; ―-ı ekrem 234,
‘aliyye-i ―-ı kirâm 49; Pâye-i ―-ı 244, 252, 414, 489, 587, 633, 642,
Anadolu 893; pîş-gâh-ı hazret-i ―-ı 709, 1034, 1065, 1185, 1221; ―-ı
‘âlî 1054; Sâhib-i ― 194, 204, 868; ekrem-i a‘lem 1180; ―-ı esbak 17,
Serây-ı hazret-i ―-ı ‘âlî 92, 1006; 18, 35, 62, 142, 226, 231, 235, 236,
Serây-ı ―-ı ‘âlî 51, 78, 104, 135, 260, 290, 330, 531, 551, 579, 591,
165, 175, 255, 308, 327, 335, 368, 611, 612, 617, 642, 652, 674, 675,
390, 415, 416, 430, 434, 619, 692, 678, 707, 725, 789, 856, 946, 947,
821, 1141; Serây-ı ―-ı Âsafî 371; 954, 997, 1014, 1034, 1036, 1055,
Serây-ı ―-ı mu‘allâ 69, 161, 406, 1109, 1124, 1125, 1144, 1203; ―-ı
1027, 1077, 1115, 1149, 1185, güher-pâş-ı ekrem 112; ―-ı güzîn
1187, 1210; Ser-mehterân-ı ―-ı ‘âlî 140, 440; ―-ı kerîm 487, 627, 644;
284; Ser-mehterân-ı tabl-ı ‘alem-i ―-ı kerîm-i übbehet-güster 858;
―-ı ‘âlî 284; Ser-sûrnâ-yı ―-ı ‘âlî ―-ı kesîru’l-mevâhib 440; ―ı’l-e-
284; takbîl-i dâmen-i ―-ı ‘âlî 1031; cell 336; ―-ı mübeccel ü muhterem
taraf-ı hazret-i ―-ı ‘âlî 84, 85, 1031; 552; ―-ı müşârun ileyh 642; ―-ı
taraf-ı ―-ı güzîn 206; tebcîl-i ―-ı Rûm 50, 339, 384, 401, 403, 414,
kerîm 619; tekrîm-i hazret-i ―-ı 419, 421, 426, 614, 662, 663, 689,
kerîm 1196; tezyîn-i Serây-ı ―-ı 815, 824, 940, 1008, 1090, 1123,
‘âlî 756; yed-i mü’eyyed-i hazret-i 1216, 1229, 1230; ―-ı Rumeli
―-ı kerîm 1071; yed-i mü’eyyed-i 853, 1063; Sadr-ı ―-ı esbak 384,
―-ı kerîm 935; zîb-ârây-ı bâlây-ı 1037; ―-ı Rûm-ı sâbık 270, 419,
―-ı mevâhib-eser 858, 1080; 613, 1035, 1037; ―-ı sâbık 675,
zîb-i kemer-i ―-ı ‘âlî-güher 1100, 790, 1142; ―-ı vâlâ-cenâb 575; ―
1116; zîb-i kemer-i ―-ı me‘âlî-gü- Kethudâsı 679; ―-pîrây-ı Ser-mes-
DİZİN 1355

ned-i Rumeli 1018; ―u’s-sudûr-ı 959, 967, 976, 978, 980, 994, 995,
Âsaf-makām 24; ―u’s-sudûr-ı 1033, 1055, 1057, 1061, 1079,
kerîm 693 1091, 1100, 1108, 1116, 1126,
Sadreyn 246, 1228, 1230; menâsıb-ı 1130, 1159, 1161, 1180, 1210;
―-i muhteremeyn 133; ― efendiler cânib-i hazret-i ―î 85; cenâb-ı
350, 1229; ―-i muhteremeyn 52, ― 886; cirîd-bâzân-ı hazret-i ―î
137, 244, 245, 246, 272, 383, 392, 770; dâmâd-ı hazret-i ―î 558, 701;
393, 608, 669, 905, 1228, 1230 dâmâd-ı ―î 497, 646, 702, 1099,
Sadrıa‘zam 11, 12, 20, 26, 53, 54, 60, 1101; dâmen-bûsî-i tebrîk-i hazret-i
61, 69, 70, 77, 83, 85, 104, 114, ―î 139, 337; da‘vet-i hazret-i ―î
120, 121, 135, 138, 141, 146, 148, 560; Divân-ı ―î 156; emr-i sa‘â-
161, 174, 175, 181, 186, 198, 199, det-nitâc-ı izdivâc-ı hazret-i ―î 646;
201, 203, 204, 205, 207, 242, 243, Enderûn-ı ―î ağaları 283; etbâ‘-i
244, 246, 247, 254, 257, 258, 273, hazret-i ―î 1023, 1024; gûş-zed-i
279, 280, 282, 283, 294, 295, 296, hazret-i ―î 762; hademe-i Bâb-ı ―î
307, 335, 336, 350, 351, 352, 363, 637, 804; halîle-i hazret-i ―î 1022;
367, 381, 382, 387, 390, 394, 405, hazret-i ―î 51, 119, 185, 253, 385,
414, 416, 420, 425, 426, 437, 441, 511, 928, 962, 992, 1043; hazret-i
464, 472, 474, 480, 490, 496, 536, ―î Ağa 1055; hazret-i ―î Kethudâ-
541, 542, 551, 552, 558, 560, 588, lığı 93; hazret-i ― 47; hem-‘inân-ı
590, 604, 608, 613, 618, 619, 630, hazret-i ―î 1190, 1191; hıdmet-i
636, 646, 652, 660, 671, 692, 723, Kethudâyî-i hazret-i ―î 56, 165;
731, 733, 764, 784, 797, 800, 811, Hulefâ’-i Mektûbî-yi Kethudây-ı
818, 821, 823, 858, 862, 887, 903, ―î 433; huzûr-ı ―î 857, 1079,
905, 925, 927, 928, 929, 958, 960, 1230; ‘ıkdü’l-hibâle-i izdivâc-ı haz-
961, 978, 980, 982, 989, 992, 995, ret-i ―î 1140; istikbâl-i hazret-i ―î
1001, 1002, 1009, 1022, 1027, 135, 335; i‘tâf-ı hazret-i ―î 858;
1030, 1039, 1055, 1061, 1064, itmâm-ı Kitâb-hâne-i ―î 1101;
1073, 1075, 1076, 1078, 1079, Kā’im-makām-ı ―î 371; Kâtib-i
1080, 1093, 1099, 1105, 1114, Kethudây-ı ―î 255; Kethudâ’-i
1116, 1121, 1123, 1124, 1129, hazret-i ―î 624, 652; Kethudâ’-i ―
1133, 1134, 1136, 1138, 1149, 1176; Kethudâ’-i ―î 12, 56, 91, 92,
1151, 1153, 1156, 1157, 1160, 144, 257, 298, 364, 369, 441, 526,
1165, 1170, 1172, 1173, 1177, 530, 652, 653, 663, 672, 772, 785,
1181, 1183, 1186, 1189, 1196, 801, 810, 959, 1035, 1042, 1118,
1197, 1205, 1207, 1210, 1228, 1127, 1139; Kethudâ’-i ―î-yi sâbık
1229, 1230; ağayân-ı hazret-i ―î 701, 1056; Kethudây-ı ―-ı sâbık
719; ağayân-ı ―î 205, 1189; Ağa-yı 217, 332; Kethudâyî-i ―î 785; ku-
―î 810; a‘tâf-ı hazret-i ―î 1079; dûm-ı meymenet-lüzûm-ı hazret-i
Bâb-ı hazret-i ―î 996, 1042; Bâb-ı ―î 656; kurb-i Bâb-ı hazret-i ―î
―î 380, 421, 430, 438, 440, 480, 856; mahz-ı nevâziş-i hazret-i ―î
515, 524, 526, 550, 559, 587, 630, 1129; Mehter-hâne-i ―î 731; Mek-
633, 646, 656, 662, 673, 677, 723, tûbî-i hazret-i ―î 75, 612, 1186;
735, 736, 762, 764, 778, 781, 784, Mektûbî-i ―î 437, 612, 613, 652,
787, 810, 812, 819, 858, 903, 925, 672, 943, 959, 1024, 1155, 1186,
1356 MEHMED HÂKİM EFENDİ

1187, 1207; mürûr-ı ―î 381, 439; terdârlığı) 278, 1033, 1069, 1106,
müteheyyi’-i istikbâl-i hazret-i ―î 1171
1183; otağ-ı ―î 1228; pîş-gâh-ı Safed 143, 792, 894, 1014, 1131; Eyâ-
hazret-i ―î 25, 93, 95, 1061; pîş- let-i ― 62, 330, 499, 946
gâh-ı mekârim-dest-gâh-ı hazret-i Safiyye Sultân 256
―î 115; pîş-gâh-ı ―î 363, 918, sağmal 41
1075; reften-i ―î 201; rû-mâlî-i Sahâbe; kibâr-ı ― merâkıd-ı şerîfeleri
―î 770; Ser-halîfe-i Mektûbî-i ―î 43; mecma‘-i ―-i kirâm 361; ―-i
652; Silahdâr-ı hazret-i ―î 1189; kirâm 40, 41, 42, 347, 987, 988;
taltîf-i hazret-i ―î 1152; taraf-ı ―-i kirâm-ı Ensâr 45; ―-i kirâm-ı
hazret-i ―î 78, 104, 135, 175, 204, Muhâcirîn ve Ensâr 1045
255, 335, 368, 391, 416, 490, 494, Sahrây-ı ‘Uteybâ (Mısır’da bir dağ) 896
619, 858, 903, 925, 959, 971, 978, Sahvî Mehmed Efendi (‘Îsâ-zâde, Süley-
996, 997, 1003, 1043, 1062, 1080, mâniyye Şeyhi) 898
1152, 1160, 1196; taraf-ı ―î 204, Sa‘îd (aktâr-ı Mısriyye’den); aksâ’-i ―
205, 285, 1100, 1116, 1123, 1140, 896; bilâd-ı ― 1179; nevâhî-i ―
1153; teşrîf-i hazret-i ―î 135, 671; 895; Târîh-i ― 896
teşrîf-i ―î 551; Tezkire-i ―î 365; Sa‘îd (Mektûbî hulefâsı, Masraf Kitâbe-
Vekâlet-i ―î 1102; zîb-i kemer-i ti) 1139
―î 1196; zikr-i sûr-ı hitân-ı evlâd-ı Sa‘îd Mehmed Paşa (Yirmisekiz-zâde,
hazret-i ―î 1151; ziyâfet-i hazret-i Nişâncılık, Baş-muhâsebecilik, Sad-
―î 413; ziyâfet-i ―î 412, 559; rıa‘zam Kethudâsı, Sadrıa‘zam, Mısır
― etbâ‘ından 1207; ― Hazîne Vâlîsi, Mar‘aş Eyâleti, Adana Vâlîsi,
Kâtibi 674; ―-ı Âsaf-makām 420, Karaman Eyâleti) 58, 275, 298,
517, 704, 878, 1087; ―-ı Âsaf- 332, 336, 357, 362, 371, 379, 407,
nizâm 1225; ―-ı Âsaf-serîret 60, 418, 660, 675, 789, 856, 946, 953,
147, 280; ―î 910; ―î Oda-başısı 954, 1014, 1041
995; ― Karakulağı 607; ― Kara- sâ‘ika 1033, 1034, 1088, 1094, 1115,
kulaklığı 607, 1085; ― Kethudâlığı 1178; nüzûl-i ― 1088, 1094; şid-
165, 258, 266, 298, 364, 417, 441, det-i ― 1088; ―-i ‘acîbe 1033;
530, 551, 652, 785, 933, 959, 999, ―-i nâzile 1088
1035, 1090, 1125, 1127, 1177; ― Sakarya; Nehr-i ― 819, 820; ―-suyu
Kethudâsı 257, 259, 298, 331, 332, 819, 821
371, 536, 652, 803, 812, 819, 859, Sakız 853, 1127, 1154; Cezîre-i ―
933, 959, 999, 1042, 1069; ― Ket- 631, 705, 1189; ― Cezîresi 299,
hudâsı-yı sâbık 979, 1008, 1128; 300, 689, 1163
― Kitâbcısı 859; ― Mektûbculu- Saksonya 578; ― Eyâleti 569; ― Şehri
ğu 1035; ― Mektûbcusu 1090; ― 578
Müfettişi 530; ― Tatar Ağası 727 Salacak 560
Sa‘dullah Efendi (Defterdâr, Büyük Salı-pâzârı 1198
Kal‘a, Ma‘den Emîni, Haremeyn Sâlih (Ağa Câbîsi) 525
Mukāta‘ası) 259, 673, 709, 1106 Sâlih (Ahıshalı, Akseray Sancağı, Akşe-
Safâyî Mustafa Efendi (Avlonya ma‘a hir Sancağı) 290
Eğriboz Mukāta‘ası, Küçük Kal‘a, Sâlih Ağa (Enderûn-ı hümâyûn Baş-ça-
Kethudâ Kâtibi, Şıkk-ı Sâlis Def- vuşluğu, Musâhib-i Şehriyârî, Emâ-
DİZİN 1357

net-i Surre-i şerîfe) 93, 128 Serây-ı ― 877; serîr-i ― 428;


Sâlih Ağa/Paşa (Çeteci ‘Abdullah Paşa serîr-i ―-ı Cihân-bânî 216, 538;
Kethudâsı, Vezîr, Cidde Vâlîsi, Ada- serîr-i ―-ı Cihân-dârî 218; serîr-i
na Eyâleti) 1114, 1132, 1144, 1192 ―-masîr-i Cihân-bânî 216, 218,
Sâlih Efendi (Üsküdârî, Mülakkab, 538; şeh-bâz-ı evc-i ― 111; şe-
Şıkk-ı Sâlis Defterdârlığı, Şıkk-ı Sânî ref-bahşây-ı serîr-i ―-ı ‘Osmânî
Defterdârlığı) 58, 145, 275, 672, 564; şeref-i hıdmet-i kılâde-i şem-
783, 802, 933, 1011, 1015, 1032 şîr-i ― 195; Tâc-dâr-ı hânedân-ı ―
Sâlih Halîfe (Kalyon Baş-halîfesi, Ser- 178; taht-ı ‘âlî-baht-ı ―-ı ‘Osmânî
mi‘mârân-ı Tersâne-i ‘âmire) 84, 191, 206, 469, 478, 496; taht-ı ―-ı
124 ‘Osmânî 630; taht-ı şehâmet-baht-ı
Sâlih/Paşa (Mîr-i mîrân, İlbasan San- ―-ı ‘Osmânî 181; taklîd-i seyf-i
cağı, Ohri Sancağı) 558, 675, 857, ― 469; teyemmün-sâz-ı şükûh-ı ―
1060 193; vakt-i ―-ı ‘aliyye 716; Vekîl-i
Sâliha Sultân (Sultân III. Ahmed ― 869; zahîr-i ― 696; zemân-ı ―
Hân’ın kızı) 392, 644, 645, 791, 479; zîb-ârây-ı erîke-i ―-ı Hâkānî
911, 1022, 1023, 1030, 1148 750; zürây-ı ―-ı seniyye-i behiyye-i
saltanat 425, 479; âfitâb-ı âsümân-ı ― Hâkānî 8; ―-ı ‘Osmân Hânî 642
178; âfitâb-ı şükûh-ı burc-ı ― 264; Samatya 368
âfitâb-ı şükûh-ı burûc-ı ― 388; Sanâyi‘-i Bedî‘iyye 1065
‘âlem-efrûz-ı cihân-ı ― 179; celâ- sandal 115, 116, 166, 244, 245, 247;
let-i ―-ı Cihân-sitânî 539; cülûs-ı atlas-ı ―-ı ikbâl 116; makāzîf-
mesned-i ―-ı ‘Osmânî 867; cüs- zen-i ―-ı iclâl 559; Şâh-bâz-ı ―-ı
mân-ı ― 461; der-encümen-i Dâ- iclâli 113; şirâ‘-güşây-ı ―-ı iclâl-i
ru’s-―i’l-‘aliyye’yi 48; dûdmân-ı hezâr 938; şirâ‘-güşây-ı ―-ı iclâl-i
rahşân-ı ―-ı Âl-i ‘Osmân 38, 345, hezâr-ikbâl 969; şirâ‘-i ―-ı iclâl
985; emr-i vâcibü’t-tebcîl-i ― 217; 125; tesyîr-i ―-ı hümâyûn 112;
erîke-i ― 524, 727; erîke-nişîn-i Vezîr-i güzîn-i zer-―-nişîn 112; zer-
―-ı ‘aliyye 734; erîke-pîrây-ı ― ―-ı iclâl 119; zer-―-süvâr-ı ‘azamet
178, 179, 464; erkân-ı ― 1189; evâ- ü celâl 121; ― Bedestânı 156, 758,
hır-ı müddet-i ―-ı hazret-i ‘Osmân 765, 906; ―-ı gerdûn 127; ―-ı
Hânî 1194; evân-ı ― 324; evreng-i hümâyûn 112, 115, 116, 130, 385,
―-ı kişver-sitânı 212; eyyâm-ı ― 951, 952, 1072; ―-ı hümâyûn-ı
753; gül-i ra‘nây-ı gülşen-serây-ı ― resm-i ecmel 111; ―-ı hümâyûn-ı
877; hademe-i ―-ı behiyye 412; zer-ender-zer 385; ―-ı ‘inâyet-meş-
hânedân-ı ― 435; hadr-ı ―-ı fenâ hûn 115; ―-ı mecd-i hümâyûn
391; kerîme-i şehâmet-şîme-i dür- 116; ―-ı şeh-bâz-ı peyker-iclâl 113;
retü’t-tâc-ı ―-nitâc 645; makarr-ı ―-ı vâlây-ı zemâne 121; ―-ı zer-
― 641; menzile-i refî‘a-i ―-ı ‘uzmâ rîn 114, 386, ―-nişîn-i ekānîm-i
478; mesned-i refî‘u’l-enhâ’-i ―-ı hüsn 758; ―-süvâr 470; ―-süvâr-ı
‘uzmâ 478; miyân-ı bâlây-ı Vekîl-i ‘azamet 157, 637, 1181; ―-süvâr-ı
― 204; müddet-i 474, 478, 486, iclâl 197, 380; ―-süvâr-ı ikbâl 438;
522, 593, 619, 726, 734, 917, ―-süvâr-ı ‘izz ü ikbâl 1180
920, 1194; Nûr-ı çeşm-i hânedân-ı Sardenya [=Sardegna]; ― Kıralı 571
― 778; resm-i ―-ı seniyye 1171; Sarf 1140
1358 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Sarıkcılar 1217; ― Sûku 156 1051; merbût-ı dümen-bâl-i ―-i


Sarı Müsellim (Duhân Gümrüğü guzât-ı İslâm 631; ―-i korsan 232,
Mukāta‘atı) 1059 373, 374; ―-i merkūm 631, 1052;
Saruhân; ― Sancağı 949 ―-i mesrûka 1052; ―-i metîne
satranc 768 375; ―-i mezkûre 368; ―-i muğ-
Sava 562, 567; ― Nehri 561 teneme 609; ―-i müteyemmene
Savoya [=Savoie]; ― Sancağı 571 417; ―-i Nûh 126; ―-i Nûh-âsâ
Savuca 796 121
Sayda 62, 143, 330, 499, 792, 894, 946, Segbân-başı 522, 584, 703, 870; ―lık
1014, 1131; Eyâlet-i ― 898, 1109, 146; ―lık Pâyesi 724
1143; ― Eyâleti 73, 230, 235, Sehl ü Süheyl; dü-dîde-i ― 460
260, 299, 674; ― Kethudâsı 602; Selâm Ağa; ―lıkları 536; ―sı 200,
― Vâlîsi 73, 221, 598, 790, 1111, 203, 472, 541, 542
1131, 1143, 1144 Selâmî Ağa (Leh cânibine tebrîk-nâme-i
sâzende 757; ―gân 54, 60, 141, 147, cülûs-ı hümâyûn ile irsâl) 574
279, 281, 414, 760, 1003, 1195 Selâmî Efendi (Kırîmî, Şâm tarafına
Seddü’l-bahr 586; muhâfaza-i ― 144, me’mûr) 882
433; ― Kal‘ası 586; ― Kal‘ası Diz- Selâmî Efendi (Mahrûse-i Mısır’da ikā-
dârlığı 586; ― Muhâfızı 340, 792 mete me’mûr, hâcegân-ı Dîvânî’den,
sefâ’in 41, 658, 1018, 1227; umûr-ı ― Han-kapu Kethudâsı) 610
958; ―-i Süveys 725; ―-i tüccâr selâmlık 198, 528, 677; cum‘a ―ları
1147; ―-i vâridîn 973 584; itmâm-ı âdâb-ı ― 677
sefâret 430, 560, 565, 643, 1114, 1151, Selânik 105, 277, 592, 611, 616, 617,
1171; ‘avdet-i ― 560; hıdemât-ı 791, 853, 1028, 1082, 1084, 1107,
―-i Devlet-i ‘aliyye 333; hıdmet-i 1112, 1141, 1176, 1208, 1215;
me’mûre-i ― 575; hıdmet-i ― 644; Kazâ’-i ― 19, 1073; Livâ-i ― 558,
hudûd-ı fevâ’id-i ― 568; itmâm-ı 793, 1082, 1142; ― Barut-hânesi
hıdmet-i ― 578; itmâm-ı hıdmet-i 145, 673, 934, 1012, 1070, 1175;
―-i İran 395; itmâm-ı resm-i ― ― Barut-hânesi Nezâreti Mutasarrı-
565; itmâm-ı rüsûm-i ― 565; ―-i fı 277; ― Eyâleti 364; ― Kadısı
Devlet 1042; ―-i İran 233, 395; 134, 271, 1084, 1085, 1131; ― Ka-
―-i mahsûsa 1153; ―-i mezbûre dısı-yı sâbık 1085; ― Kazâsı 271,
1151; ―-i mühimme 1019; ―-i 852, 913, 1112, 1146; ― Mutasar-
ülke-i bekā 1171 rıfı 799; ― Sancağı 63, 133, 675,
Seferli 753, 812, 1047 799, 945, 949, 1010, 1014, 1055,
sefîne 25, 231, 232, 233, 256, 263, 266, 1071, 1089, 1090, 1104, 1110,
311, 313, 317, 320, 321, 357, 358, 1135, 1184
368, 371, 373, 397, 399, 418, 429, selâtîn 807; ‘âdet-i seniyye-i ―-i ‘Âl-i
494, 519, 565, 566, 609, 631, 655, ‘Osmânî 511; ‘ahd-i Sultânü’s-―
665, 667, 695, 707, 708, 781, 800, 527; cedd-i ―-i ‘izâm-ı ‘Osmânî
860, 889, 936, 958, 966, 973, 1018, 932; cenâ’iz-i ― 1078; cevâmi‘-i
1041, 1051, 1052, 1053, 1061, ― 52, 504, 808; de’b-i eslâf-ı ka-
1074, 1094, 1113, 1125, 1149, dîm-i ―-i ‘izâm-ı ‘Osmânî 1189;
1161, 1177, 1182, 1183, 1209, dûdmân-ı ―-i gurre-i tâb-dâr-ı
1210, 1213; derûn-ı ― 232, 374, Hâkānî 423; ebniye-i ―-i ‘izâm
DİZİN 1359

923; ebü’l-ebvâb-ı ―-i be-nâm 755; 39, 346, 987; ―-i mâzıyye-i Mısr-ı
esâtîn-i ―-i ‘Osmânî 178; eslâf-ı Kāhire 747; ―-i Mısır 748, 1172;
―-i mâzıyye 683, 755; evkāf-ı ―-i ―-i ‘Osmânî 638; ― meşâyihi 352
‘izâm 666; evkāf-ı ―-i mâzıyye selc 1179
725; evkāf-ı şerîfe-i ecdâd-ı kirâm-ı Selîm (Sultân III. Selîm) 1044, 1046,
―-i mâzıyye 485; evkāf-ı şerîfe-i ― 1049, 1173, 1174, 1227, 1229,
586; evkāf-ı şerîfe-i ―-i ‘izâm 526, 1231, 1232
907; evkāf-ı şerîfe-i ―-i ‘izâm-ı ‘Os- Selîm (Yavuz Sultân Selîm Hân) 544,
mânî 707; hânedân-ı ―-i ‘izâm-ı 683, 747, 788, 932
Âl-i ‘Osmânî 1167; kulûb-i ―-i Âl-i Selîm Ağa (Dergâh-ı ‘âlî kapucu-ba-
‘Osmânî 808; mefhar-ı ―-i cihân şılarından, Çavuş-başı, Vekîl-i
465; mehâmid-i ―-i Âl-i ‘Osmân Bevvâbîn-i hazret-i Şehriyârî,
457; mesned-i iclâl-i ―-i ‘izâm-ı Baş-bâkī-kulluğu, Mîrahûr-ı Sânî,
‘Osmânî 1220; meşâyih-i cevâ- Mîrahûr-ı Evvel) 241, 299, 359,
mi‘-i ― 192, 420, 470, 518, 528, 606, 674, 824, 1030, 1070, 1208
704, 878, 1087, 1136, 1218, 1225; Selîm Ağa (Rakkalu, Mîrahûr-ı Evvel)
meşâyih-i cevâmi‘-i ―-i kürsî-nişîn 1076
1172; meşâyih-i kürsî-nişîn-i cevâ- Selîm Efendi (Büyük Kal‘a) 1207
mi‘-i ― 137, 272, 393, 670; meşâ- Selîm Girây Hân (Feth Girây Hân ev-
yih-i ― 200, 350, 352, 471, 1085; lâdlarından, Kırım Hânı) 1163,
nesl-i tâhir-i ―-i ‘izâm-ı ‘Osmânî 1189
733; pîşvâyân-ı ―-i ‘izâm 523; ser- Selîm Hân (‘Acem ekrâdından, Erdelan
efrâz-ı silsile-i meşâyih-i cevâmi‘-i Hanlığı, rütbe-i Mîr-i mîrânî) 647
― 719; silsile-i meşâyih-i cevâmi‘-i Selîm Paşa (Rûmiyye Hâkimi) 534
― 1085; Sultân-ı ―-i ümem 1002; Selmân/Paşa (Yanya Sancağı, Avlon-
Sultânü’s-― 8, 593; tâc-dârân-ı ―-i ya Sancağı, Amasiyye Sancağı) 29,
‘izâm-ı İslâm 460; tekfîn-i ― 392; 945, 949, 1110, 1111, 1130, 1136
te’yîdât-ı ―-i İslâm-ı şehâmet-in- semâ‘; ―-hâne 1199, 1200, 1202;
timâ 456; ‘uhde-i mülûk ve ― ‘âzim-i ―-hâne-i bekā 1212; ―-hâ-
361; vefât-ı ―-i ‘izâm 473; vu‘‘âz-ı ne-i Sa‘diyye 1204; ―-i Mevlevî
cevâmi‘-i ― 1067; zîver-i silsile-i 746
vücûd-ı ―-i Âl-i ‘Osmânî 1046; Semendire 855; Livâ’-i ― 653, 793,
― cevâmi‘i kâtibleri 811; ―-i Âl-i 1082, 1142; Livâ’-i ― Sancağı 653;
‘Osmân 427; ―-i ‘aliyyetü’ş-şân ― Kal‘ası 567; ― Sancağı 31, 105,
serâyları 759, 1048; ―-i cihân 288, 788, 945, 1141
116, 456, 749, 774; ―-i ‘izâm 7, semmûr 221, 295, 296, 314, 316, 351,
30, 586; ―-i ‘izâm-ı Âl-i ‘Osmân 362, 370, 382, 758, 765, 965, 1134,
149, 209, 458, 475; ―-i ‘izâm-ı Âl-i 1148; ferve-i hâss-ı ― 731; ferve-i
‘Osmânî 488, 511, 580, 683, 868; ― 163, 202, 903, 925, 959, 978,
―-i ‘izâm-ı Devlet-i ‘Osmânî 1172; 989, 996, 1003, 1035, 1053, 1062,
―-i ‘izâm-ı ‘ismet-ittisâm 732, 1100, 1116, 1153, 1174; ferve-i ―-ı
733; ―-i ‘izâm-ı mâzıyyeden 683; behcet-vüfûr 1153; ferve-i ―-ı câli-
―-i ‘izâm-ı ‘Osmânî 691, 820; bü’s-sürûr 1075, 1160; ferve-i ―-ı
―-i kirâm 303; ―-i lidât-ı mekâ- ‘inâyet-vüfûr 206; ferve-i ―-ı mûci-
rim-âyât 645; ―-i mâzıyye-i ‘izâm bü’s-sürûr 1094; ferve-i ―-ı müstev-
1360 MEHMED HÂKİM EFENDİ

cibü’l-hubûr 1043; ferve-i ―-ı müs- Serandîb 116, 128


tevcibü’s-sürûr 1196; hil‘at-ı ― 61, Serây/serây 168, 256, 311, 312, 317,
148, 282, 1129, 1160, 1170; hil‘at-ı 319, 320, 322, 323, 429, 566, 576,
―-ı mûcibü’s-sürûr 1123; hil‘at-ı 626, 646, 651, 698, 732, 733, 749,
―-ı müstevcibü’l-hubûr 588, 1030, 771, 811, 1007, 1047, 1086, 1095,
1031; ilbâs-ı ferve-i ― 1152; ilbâs-ı 1153, 1171, 1177, 1214; ‘âzim-i
hil‘at-ı ferve-i ― 1161; ilbâs-ı sevb-i gülşen-―-ı bekā 645, 1019, 1032,
―-ı sefîd 614; sevb-i ferve-i ―-ı câ- 1066, 1118, 1167; ‘âzim-i gül-
libü’s-sürûr 1152; sevb-i sefîd-i ―-ı şen-―-ı câmi‘-i bekā 1085; ‘âzim-i
mûrisü’s-sürûr 402; sevb-i ― 351, gülşen-―-ı dâr-ı bekā 1078; ‘âzim-i
724, 784, 858, 1080, 1190, 1191; gülşen-―-ı kalem-rev-i bekā 424;
sevb-i ―-ı behcet-vüfûr 1031; ‘âzim-i halvet-―-ı bekā 806; ‘âzim-i
sevb-i ―-ı fâyizu’s-sürûr 656; sevb-i harem-―-ı dâr-ı bekā 625; ‘âzim-i
―-ı gālî-behâ 1190; sevb-i ―-ı ―-ı bekā 1067; bâb-ı ― 350; Bâb-ı
mûcibü’s-sürûr 724, 811, 903, 925, ―-ı ‘âmire 550, 1026, 1127, 1162,
1061, 1100, 1116, 1190; sevb-i ―-ı 1182; Bâb-ı ―-ı Cedîd 198; bekā-
mûrisü’l-behcet 657; sevb-i ―-ı ―-ı ‘âlî 46; Beşiktaş ―ı 816; binâ’-i
müstevcibü’l-hubûr 587, 978; sevb-i ―-ı Sultân 1101; Cağaloğlu ―ı
―-ı müstevcibü’s-sürûr 784, 858, 1101, 1153; Câsâr ―ı 564; der-
959, 995, 1079; sevb-i ―-ı sefîd gâh-ı ‘inâyet-iktinâh-ı ―-ı ‘âlî 809;
815; sevb-i ―-ı sefîd-i behcet-ittisâ- derûn-ı ― 376, 651, 1150; derûn-ı
mı 224; sevb-i ―-ı sefîd-rûy-ı beh- ―-ı hümâyûn 1229; derûn-ı ―-ı
cet-ittisâm 270; ―-ı fâ’izu’s-sürûr mevsûmede 150; devlet-âşiyâne-i
73, 216, 538; ―-ı müstevcibü’l-hu- ―-ı Âsafî 54, 141, 280; Dîvân-hâ-
bûr 604, 1190; ―-ı Sadâret 431; ne-i ―-ı übbehet-iktinân 657; Eski
― kürk 51, 78, 91, 104, 105, 135, ― 396; Firârî Mustafa Paşa ―ı
139, 175, 186, 187, 189, 203, 204, 172; füshat-―-ı hümâyûn-ı Beşiktaş
205, 214, 246, 248, 253, 255, 283, 33, 132, 264, 389, 813; füshat-―-ı
284, 335, 337, 351, 352, 359, 368, hümâyûn 30; Galata ―ı 166, 513,
383, 390, 391, 416, 420, 422, 434, 722, 770, 979, 1086; Galata ―ı Hâ-
442, 491, 518, 619, 704, 724, 764, cesi 920; gül-i ra‘nây-ı gülşen-―-ı
765, 784, 878, 1043, 1087, 1141, saltanat 877; gülşen-―-ı bekā 215,
1190, 1191, 1196; ― kürk-i Vezâret 537, 539; Hâce-i ―-ı Cedîd 162;
186, 491 Hâce-i ―-ı Sultânî 1193; hacle-i
Senson/senson 60, 281, 415; kelb-i ― ―-ı bekā 164; hademe-i Bâb-ı ―-ı
148; Ser-―î 241, 329, 522, 664, Âsafî 337, 383, 441; hademe-i ―-ı
1038, 1124, 1160, 1170; Ser-―î Âsafî 252; hademe-i ―-ı hümâyûn
Ağa 729; Ser-―î Ağalığı 401; ―-ı 525, 1141; harem-―-ı nüzhet-gâh-ı
dünyâ 525; ―î 426, 866, 1149, na‘îm-i bekā 391; harem-―-ı şevket
1215; ―î Ağa 241; ―î Ağalık 729 778; hıdmet-i ―-ı hümâyûn 1062;
serâ 168, 732, 770, 805, 812; bâb-ı hibâle-i hacle-―-ı übbehet 464;
― 771; bîrûn-ı ― 771; derûn-ı İbrâhîm Hân-zâde ―ı 357; Kadırga
― 771; hâric-i bâb-ı ― 252, 441; Limanı ―ı 327, 363; Kıral ―ı 311,
hem-―-perde-i âsâyiş 701; sahn-ı 312, 313, 321, 323, 577; kıral ―ları
― 252, 337, 383, 811 574; Köprülü-zâde ―ı 1101; küf ’-i
DİZİN 1361

hibâle-i hacle-―-ı liyâkat 481; Kü- seyn Bey ―ı 1101; Siyâvuş Paşa ―ı
tahya ―ı 579, 580; mahrûse-i Edir- 234; Sultân ―ı 1101; sûy-ı celâ-
ne ―ı 686; mevâzı‘-ı ―-ı ‘âmire let-pûy-ı ―-ı hümâyûn 100; Teber-
1047; Muhsin-zâde ―ı 268, 326; dârân-ı ―-ı ‘atîk 209, 474; tezyîn-i
Mustafa-paşa ―ı 745; nüzhet-―-ı ―-ı Sadr-ı ‘âlî 756; Vâlide Sultân
‘uzleti 984; Paşmakcı-zâde ―ı Sâhil-―ı 30, 34; Vâlide Sultân ―ı
1150; pehnây-ı ―-ı ‘atîk 624; pîş- 32, 33; Yeşilli-zâde ―ı 371; Yeşillü
gâh-ı Bâb-ı ―-ı ‘âlî 648, 661, 893, ―ı 1101; zâmile-bend-i füshat-―-ı
938, 943; pîş-gâh-ı Bâb-ı ―-ı ‘âmi- ‘âlem-i bekā 963; ― Ağalığı 889;
re 888, 912, 918, 1052, 1059; pîş- ― Ağası-yı sâbık 889; ―-burnu
gâh-ı Bâb-ı ―-ı Cedîd 974, 1009; 317, 321; ―-ı ‘âlî 114, 125, 135,
pîş-gâh-ı Bâb-ı ―-ı hümâyûn 629; 136, 139, 187, 189, 262, 282, 335,
pîş-gâh-ı Eyvân-―-ı hümâyûn 33, 336, 387, 491, 560, 632, 646, 678,
132, 264, 389, 813; pîş-gâh-ı ―-ı 928, 971, 1129, 1228; ―-ı ‘âmire
‘âmire 1136, 1147, 1180; pîş-gâh-ı 380, 388, 411, 438, 460, 470, 471,
―-ı Cedîd-i hümâyûn 1159; pîş-i 554, 625, 723, 784, 804, 861, 879,
―-ı ‘âmire 1215; Sâhil-―-ı Beşik- 889, 920, 981; ―-ı ‘âmire Hâceliği
taş 33, 68, 114, 131, 157, 159, 404, 964; ―-ı ‘âmire Hâcesi 387, 687,
813, 850, 853; Sâhil-―-ı Beşiktaş-ı 798; ―-ı ‘âmire-i ‘atîk-ı hümâyûn
hümâyûn 34; Sâhil-―-ı Beylerbeyi 188; ―-ı ‘âmire-i Cedîd-i hümâyûn
68, 160; Sâhil-―-ı hümâyûn 33, 1039; ―-ı ‘âmire-i Galata 148, 149,
378 Sâhil-―-ı hümâyûn-ı Beşiktaş 167; ―-ı ‘âmire-i hümâyûn 701,
59, 68, 131, 132, 146, 160, 265, 723; ―-ı ‘âmire-i Pâdişâhî 502; ―-ı
307, 389, 404, 814, 876; Sâhil-―-ı Âsafî 51, 77, 104, 134, 139, 175,
hümâyûn-ı Kara-ağac 1021; Sâ- 250, 254, 335, 367, 382, 390, 416,
hil-―-ı Husrevânî 1021; Sâhil-―-ı 434, 618, 626, 656, 953, 1073; ―-ı
ibtihâc 968; Sâhil-―-ı ibtihâc-ı Ka- ‘atîk 167, 188, 220, 492, 723, 924,
ra-ağac 1038; Sâhil-―-ı ibtihâc-mâ- 1217; ―-ı ‘atîk Ağası 996; ―-ı
ye-i Kara-ağac 1113; Sâhil-―-ı Ka- ‘atîk-ı hümâyûn 528, 722, 770, 772;
ra-ağac 404, 582, 1113; Sâhil-―-ı ―-ı ‘atîk-ı ma‘mûr 313, 624; ―-ı
mehd-i mümehhid-i devlet 852; bedî‘u’l-bünyân 149; ―-ı Beşiktaş
Sâhil-―-ı meserret-mâye-i ibtihâc 817; ―-ı Cedîd-i ‘âmire 192, 194,
1021; Sâhil-―-ı mevsûme 33; Sâ- 205, 363, 589, 772, 919, 1091; ―-ı
hil-―-ı mînû-binâ 68, 159; Sâ- Cedîd-i ‘âmire-i hümâyûn 1119;
hil-―-ı mînû-nümâ 307; Sâhil-―-ı ―-ı Cedîd-i hümâyûn 68, 99, 154,
şevket-efzâ 132, 264, 814; Sâhil-―-ı 159, 160, 168, 181, 188, 191, 193,
şevket-fezâ 389; Sâhil-―-ı Tersâ- 197, 268, 307, 332, 362, 379, 413,
ne-i ‘âmire 160; Sâhil-―-ı übbe- 430, 469, 470, 518, 528, 552, 589,
het-pîrây-ı Beşiktaş 850; Sâhil-―-ı 637, 704, 810, 813, 814, 850, 877,
vâlây-ı hümâyûn 160; Sâhil-―-ı Vâ- 878, 924, 937, 938, 969, 980, 993,
lide Sultân 29, 33; sahn-ı ― 252, 1006, 1021, 1039, 1047, 1087,
383, 442; selâtîn-i ‘aliyyetü’ş-şân ― 1113, 1119, 1120, 1121, 1134,
ları 759, 1048; sevâhil-―-ı cinân- 1141, 1172, 1173, 1180, 1188,
âsâ 378; Sevâhil-―-ı hümâyûnî 68, 1195, 1225; ―-ı Cedîd-i hümâyûn-ı
159, 307; Silahşor-ı Şehriyârî Hü- übbehet-nümûn 405; ―-ı dev-
1362 MEHMED HÂKİM EFENDİ

let-fezây-ı Beşiktaş 61, 148; ―-ı Servet ‘Osmân Efendi (Kâtib-i Dârus-
dil-güşây-ı behcet-efzâ 68; ―-ı dil- sa‘âde, Küçük Kal‘a) 1107, 1216
güşây-ı behcet-fezâ 160; ―-ı Edirne seyf 596, 761, 763, 971, 1053, 1155;
812; ―-ı Galata 722; ―-ı hazret-i berây-ı taklîd-i ―-i mübârek-i Şeh-
Sadr-ı ‘âlî 92, 1006; ―-ı hümâyûn riyârî 191, 469; dümmül-i ―-i
52, 53, 68, 91, 124, 131, 137, 138, İlâhî 869; hîn-i taklîd-i ―-i mü-
149, 179, 199, 247, 268, 272, 273, bârek 196; itmâm-ı kılâde-bendî-i
302, 327, 349, 350, 352, 371, 393, ―-i mübârek 197; sâhib-i ― 569,
394, 402, 413, 420, 424, 425, 426, 580; taklîd-i ― 194; taklîd-i ―-i
427, 464, 470, 480, 485, 492, 508, hümâyûn 470; taklîd-i ―-i mü-
513, 522, 523, 553, 557, 614, 670, bârek 191, 193, 195, 199, 471;
671, 681, 686, 701, 731, 738, 764, taklîd-i ―-i mübârek-i Tâc-dârî
770, 781, 800, 812, 929, 1005, 460; taklîd-i ―-i nusret-şümûl 470;
1010, 1066, 1105, 1126, 1133, taklîd-i ―-i saltanat 469; târîh-i
1138, 1205, 1228; ―-ı hümâyûn berây-ı taklîd-i ― 470; ―-i cihâd
Dâ’iresi 555; ―-ı hümâyûn-ı Be- 471; ―-i katı‘ 596; ―ullah Hâlid
şiktaş 60, 147, 157; ―-ı hümâyûn-ı bin el-Velîd 865
Galata 150, 168; ―-ı hümâyûn-ı Seyfüddevlet-i Hamedânî 882
şevket-meşhûn 27; ―-ı ‘iffet-sâha-i Seyyid ‘Ali Sultân (Kızıl Veli, Bektâşî)
mînû-bâha 645; ―-ı İmparatoriçe 615, 616
316; ―-ı ‘ismet-âşiyân 861; ―-ı Seyyid Efendi (‘Abdülhalîm-zâde, Ey-
‘ismet-ihtivâ 554; ―-ı Kıral 578; yûb Câmi‘i Meşîhati) 993
―-ı meserret-bâha-i ‘âlî 405; ―-ı Seyyid Efendi (Ağa Câmi‘i İmâmı,
mezkûre 268; ―-ı Pâdişâhî 1120; İmâm-ı Sânî, İmâm-ı Evvel) 220,
―-ı sa‘âdet-pehnây-ı bî-misâl 132, 421
264, 389, 814; ―-ı sa‘âdet-peh- Seyyid Ca‘fer (Mekke Şerîfi Şerîf
nây-ı ikbâl 33; ―-ı Sadr-ı ‘âlî 51, Müsâ‘id’in birâderi, mesned-i Şerâ-
78, 104, 135, 165, 175, 255, 308, fet) 897
327, 335, 368, 390, 415, 416, 430, Seyyid Fethî (Şâm Defterdârı) 651
434, 619, 692, 821, 1141; ―-ı Seyyid Hasan (Türbe Kâtibi) 361
Sadr-ı Âsafî 371; ―-ı Sadr-ı mu‘al- Seyyid Hayrî (Kethudâ Kalemi Ser-halî-
lâ 69, 161, 406, 1027, 1077, 1115, fesi) 1096
1149, 1185, 1187, 1210; ―-ı salta- Seyyid Şeyhî-zâde (Sultân Ahmed Câ-
nat 877; ―-ı Sultân-ı ‘aliyyetü’ş-şân mi‘i Vâ‘izi Seyyid Efendi’nin mah-
1148; ―-ı vâlây-ı hazret-i Pâdişâhî dûmı, Şeyhulislâm Müfettişi, Hare-
69, 161, 406, 1027, 1150, 1185, meyn Evkāfı Müfettişliği) 530
1187, 1210; ―-ı vâlây-ı Pâdişâhî Sezâyî Hasan Efendi (Gülşenî Şeyhi)
308, 692, 821, 1077, 1115; ― Mey- 607, 1204
dânı 549, 1159, 1212, 1229 Sıddîk (Hz. Ebûbekir’in lakabı) 890,
Seray-bosna; Kazâ’-i ― 796; ― Kazâsı 1045; sülâle-i ―-ı ekber 824; sülâ-
155, 1131 le-i tâhire-i ―-ı ekber 893; ―-ı ek-
Serrâc-hâne 396, 758, 1218 ber 865
Ser-tarîk-zâde (Nûreddîn-i Cerrâhî hu- Sıdkī Mustafa Efendi (Kethudâ Kâti-
lefâsından, Meşâyih-i Halvetiyye-i bi, Sipâh Kâtibi, Baş-muhâsebe,
cehriyyeden) 806, 807 Cizye Muhâsebesi, Tersâne Emîni,
DİZİN 1363

Darb-hâne Emâneti) 672, 802, Ağa 636, 784, 903, 978, 1180;
934, 1011, 1059, 1069, 1098, 1106, ―-ı sâbık 793; ―-ı Şehriyârî 67,
1175 96, 166, 406, 727, 804, 1142; ―-ı
Sığrı Limanı 397, 398 Şehriyârî Ağa 1177; ―-ı Şehriyârî-i
Sır Kâtibi 314, 315, 323, 563, 673, 853, esbak 63; ― Kâtibi 211, 275, 309,
905, 1164 673, 1139; ― Kâtibi-yi sâbık 783,
Sıtabl/Istabl; derûn-ı ―-ı mezkûr 1166; 1024, 1098; ― Kitâbeti 58, 145,
hademe-i ―-ı ‘âmire 129, 246, 262, 276, 803, 934, 1070, 1011, 1106;
378, 797, 936, 1073, 1147, 1209; ―lık 718, 804, 1062; ― Ocağı 26
huyûl-i ―-ı ‘âmire 129, 378, 797, Silahşor; Ser-― 284; ―ân-ı Hâssa
936, 1003, 1073, 1147, 1181, 1209; 1109; ―ân-ı Hâssa Ağa 927; ―ân-ı
Kâtib-i Serrâcân-ı ―-ı ‘âmire 1062; hazret-i Şehriyârî 255, 283, 525,
―-ı ‘âmire 754, 812, 1181; ―-ı 689, 1164; ―ân-ı Şehriyârî 217,
‘âmire hademesi 210; ―-ı ‘âmire-i 250, 331, 1132; ―-ı hazret-i Şeh-
hazret-i Şehriyârî 129, 262; ―-ı riyârî 981, 1097, 1151; ―-ı Şeh-
mîrî 1165 riyârî 433, 510, 531, 759, 1101;
Sibeveyh; lafza-i ― 747 ―-ı Şehriyârîlik 419, 510, 617,
Sicilyateyn; ― Kıralı 541 1138; ―î-i Şehriyârî 415, 549; ―
sikke 216, 218, 538, 540, 568, 688 luk 510, 581
Silahdâr 66, 198, 231, 245, 259, 268, Silistre 1096, 1097; Livâ’-i ― 654, 789;
331, 350, 352, 387, 407, 426, 471, ― Eyâleti 1097; ― Vâlîsi 1108
507, 552, 560, 579, 608, 618, 677, Silivri 568; ―-kapusu 81, 1217
699, 704, 727, 732, 778, 779, 788, Silüv Paşa-zâde (Üsküb Sancağı) 949
811, 861, 863, 918, 945, 971, 1021, sîm 325, 748, 751, 752, 753, 754, 755,
1042, 1071, 1109, 1114, 1154, 756, 757, 758, 759, 761, 764, 768,
1158, 1175, 1176, 1184, 1203, 771, 810, 811, 1004, 1005, 1006,
1207; hıdmet-i ―î-i hazret-i Şeh- 1047, 1060, 1091, 1134, 1141;
riyârî 494; ― Ağa 196, 197, 414, derâhim-i ― 197; esb-i ―în 576;
416, 426, 506, 627, 633, 1170, evânî-i ― 566; mânend-i ― 896;
1177; ― ağaları 200, 244; ― Ağa- nahıllât-ı ―în 1141; rişte-i ―în
lığı 146, 278, 498, 511, 551, 559, 1005; zîb-âver-i ―în-i kemer-i kâm
674, 801, 805, 935, 1013, 1036, 494; ―-i hâlis 633; ―în 754, 761,
1070, 1107, 1139, 1175, 1208; ― 766, 1004, 1006, 1060; ―-keşân
Ağası 497, 967, 1036; ―ân 192, 758; ―-keş-hâne 758, 916
198, 209, 210, 470, 1043, 1129, Sinân Paşa; eyvân-ı hâssa-i ― 111, 385,
1160, 1170, 1196; ―ân-ı Dergâh-ı 1072; nezd-i eyvân-ı ― 112; ―
‘âlî 1030; ―ân-ı hazret-i Şehriyârî Köşkü 232
804; ― çavuşları 199; ―-ı esbak Sincar; vürûd-ı ru’ûs-ı tâ’ife-i ― 71;
727, 788; ―-ı hazret-i Cihân-dârî Yezîdî ― tâ’ifesi 71; ― Dağı 72
438; ―-ı hazret-i Sadrıa‘zamî 1189; Sinop 801, 1094
―-ı hazret-i Şehriyârî 175, 268, Sipâh 192, 198, 199, 200, 244, 245,
300, 335, 367, 431, 432, 437, 493, 259, 350, 352, 426, 470, 471, 507,
536, 615, 718, 805, 809, 816, 948, 608, 863, 1030, 1043, 1129, 1160,
978, 995, 1093, 1143, 1160, 1164, 1170, 1196; ― Ağalığı 57, 146,
1170, 1177; ―-ı hazret-i Şehriyârî 278, 429, 674, 801, 935, 1013,
1364 MEHMED HÂKİM EFENDİ

1139, 1175; ― Ağası 278, 410; ― sudûr 20, 114, 123, 227, 247, 270,
ân 210; ― Çârşûsu 766; ―-ı zer- 301, 339, 419, 497, 529, 649, 796,
rîn-kabây-ı eşi‘‘a-i envâr-ı Şehriyâr-ı 822, 951, 956, 1136, 1148, 1151,
Cihân-mutâ‘ 465; ―îler Ağalığı 1223,1230; eslâf-ı ―-ı kirâm 52,
16, 1208; ―îler Ağası 16, 165; ― 137, 272, 393; evlâd-ı ―-ı kirâm
iyân 209; ― Kalemi Baş-halîfesi 340; mevkūf-ı ―-ı emr-i hümâyûn
1117; ― Kalemi Ser-halîfesi 1095; 123; miyân-ı ―-ı kirâm 155, 402;
― Kâtibi 672, 1139, 1151, 1171; mûceb-i ―-ı emr-i hümâyûn-ı itâ‘at-
― Kitâbeti 58, 145, 276, 672, 803, makrûn 135, 335; Sadru’s-―-ı
934, 1011, 1069, 1106, 1175, 1207; Âsaf-makām 24; Sadru’s-―-ı kerîm
―lar Ağalığı 1107 693; Ser-âmed-i ―-ı ‘ulemây-ı
Siroz 299 kirâm 223, 815; şeref-bahş-ı ― 18,
Sivas 647, 651, 671, 685, 782, 1146; 227, 237, 955; şeref-pîrây-ı ― 151,
Eyâlet-i ― 62, 141, 290, 623, 651, 645, 717; şeref-― 228, 342, 718,
792, 892, 973, 1071, 1109, 1143; 909, 930, 966, 1065; şeref-yâfte-i ―
Vâlî-i ― 646, 684, 1146; ― Bey- 218, 646, 1161; zümre-i ―-ı kirâm
lerbeyisi 1143; ― Eyâleti 340, 646, 1193; ―-ı ‘âlî 517; ―-ı emr 781;
647, 902, 946, 1016, 1114, 1130; ―-ı eslâf-ı kirâm 50; ―-ı fermân-ı
― İli Beyi 1081, 1111; ― Mutasar- hümâyûn 819; ―-ı fermân-ı yesâğ
rıfı 684, 685; ― Mütesellimi 623, 874; ―-ı fihâm 270, 384, 425,
647; ― Vâlîsi 550, 699, 855, 973, 1115; ―-ı ‘izâm 203, 412; ―-ı
1130, 1146, 1180, 1232 kirâm 139, 199, 200, 248, 337,
Siyâvuş Paşa Serâyı 234 339, 349, 362, 383, 426, 441, 472,
Siyer/siyer 459; sâhib-i ―-i manzû- 474, 503, 522, 614, 671, 732, 797,
me 1043; sikāt-ı ruvât-ı ashâb-ı ― 800, 878, 928, 929, 940, 953, 1002,
1052; ‘ulemâ’-i mehere-i ― 1089; 1009, 1018, 1055, 1064, 1066,
―-i mahâsin-şi‘âr-ı mu‘ciz-i tırâz-ı 1078, 1091, 1103, 1105, 1108,
zât-ı ‘âlî 22 1120, 1134, 1138, 1197, 1205,
Sofya 561, 913; Kazâ’-i ― 796, 1083; 1225; ―-ı kirâm-ı eslâf 670; ―-ı
― Kadısı 297; ― Kazâsı 249, 1132 ‘ulemâ 91, 192, 420, 470, 704, 878,
Soğucak; Kal‘a-i ― 792; Livâ’-i Kal‘a-i 1087; ―-ı ‘ulemây-ı kirâm 53, 138,
― 143, 1142; Livâ’-i ― 65; ― 273, 394; ―-ı zî-şân-ı me‘âlî-ittisâm
Sancağı 1060 662; ―ihimü’l-fihâm 69, 161, 308,
Soğuk-çeşme 248, 327; ―-kapusu 327 405, 465, 692, 821, 1027, 1077,
solak 189, 194, 314, 315, 470, 507, 1149, 1185, 1187, 1210
528; ―-başı 201, 472 Sultân 7, 10, 23, 38, 42, 53, 69, 88, 91,
Soloman (Açıkbaş Gürcü eşkıyası başı) 96, 98, 99, 112, 116, 117, 127, 138,
1109, 1226, 1234 158, 161, 163, 171, 172, 176, 178,
Sorguç 1191; ―-ı mücevher 810, 1229 185, 188, 189, 194, 198, 202, 206,
Subaşı 199, 471 212, 214, 215, 217, 222, 273, 280,
Subhî Efendi (Baş-muhâsebe, Emânet-i 292, 301, 308, 314, 316, 328, 339,
Şa‘îr, Darb-hâne Emâneti, Emânet-i 345, 354, 356, 358, 359, 366, 369,
Defter-i ‘âmire, Yeniçeri Kitâbeti) 375, 391, 392, 394, 396, 406, 420,
360, 701, 786, 906, 1069, 1139 422, 423, 427, 430, 450, 465, 458,
su dîbâsı 85 459, 469, 472, 474, 476, 478, 480,
DİZİN 1365

483, 484, 485, 486, 492, 496, 505, 989; İmâm-ı ―î 1008; İmâm-ı
506, 508, 509, 510, 512, 513, 515, ―i-yi sâbık 1008; izhâr-ı kabr-i Vâ-
517, 519, 520, 522, 527, 530, 536, lid-i ―-ı Risâlet-penâh 170; nakl-i
537, 539, 543, 547, 550, 553, 554, hümâyûn-ı ―î 68, 159; nâm-ı ―î
556, 559, 560, 593, 597, 601, 621, 316; nev-bâve-i ―-ı ‘atâfet-güster
625, 626, 629, 630, 632, 634, 635, 732; pîş-gâh-ı ―-ı celîlü’l-iktidâr
638, 644, 645, 659, 668, 671, 678, 626; resîde-i sem‘-i şerîf-i hazret-i
683, 684, 687, 693, 698, 699, 701, ―-ı Risâlet-penâhî 1089; sadakāt-ı
704, 716, 719, 720, 726, 728, 731, ―-ı ‘âlem 1218; sâhil-hâne-i ―-ı
734, 736, 737, 747, 748, 750, 753, ‘aliyyetü’ş-şân 646; Sâhil-serây-ı
755, 776, 778, 779, 780, 783, 788, Vâlide ― 29, 33; Serây-ı ―-ı ‘aliy-
798, 800, 805, 810, 816, 820, 821, yetü’ş-şân 1148; sevb-i hil‘at-ı câli-
823, 854, 867, 878, 911, 917, 922, bü’l-behcet-i ―î 604; şeref-nüzûl-i
924, 929, 930, 932, 935, 955, 956, ―-ı kevneyn 460; tarîk-ı ―î 600;
962, 966, 970, 972, 976, 982, 983, Vâlide ― 188, 189, 202, 203, 205,
985, 988, 993, 1006, 1010, 1013, 377, 378, 492; Vâlide ― Câmi‘i tür-
1016, 1023, 1026, 1028, 1030, besi 474; Vâlide ― Sâhil-serâyı 30,
1033, 1039, 1042, 1044, 1046, 34; Vâlide ― Serâyı 32, 33; yümn-i
1047, 1049, 1064, 1066, 1069, kudûm-ı ― 735; zahîr-i ma‘delet-―
1071, 1075, 1077, 1078, 1085, 115; zuhûr-ı velâdet-i ― 732; ―-ı
1086, 1088, 1091, 1092, 1097, ‘âlem 140, 327, 354, 379, 1223;
1098, 1101, 1102, 1105, 1112, ―-ı ‘âlî-himmet 303, 750; ―-ı
1115, 1120, 1125, 1126, 1135, ‘aliyyetü’ş-şân 202, 256, 392, 553,
1138, 1150, 1155, 1158, 1167, 632, 642, 645, 677, 701, 710, 730,
1171, 1173, 1174, 1186, 1187, 731, 732, 733, 736, 737, 738, 749,
1190, 1194, 1195, 1196, 1199, 772, 776, 778, 783, 791, 805, 809,
1200, 1201, 1202, 1205, 1211, 811, 861, 911, 971, 1022, 1023,
1216, 1217, 1219, 1220, 1221, 1030, 1078, 1091, 1092, 1097,
1222, 1224, 1225, 1227, 1229, 1098, 1101, 1129, 1135, 1140,
1231, 1232; ‘ahd-i ―ü’s-selâtîn 1153, 1171, 1177; ―-ı bilâd-ı Şark
527, âsâr-ı makdem-i ―î 1228; ve Mâhân 932; ―-ı celîletü’l-ikti-
bend-i ―î 1224; binâ’-i Serây-ı ― dâr 734; ―-ı Cem-câh 682; ―-ı
1101; câmi‘-i ―-ı Mahmûdü’l-hısâl cennet-mekân 687; ―-ı cevâd-ı ek-
44; cülûs-ı hazret-i es-―ü’l- rem 209; ―-ı cihân-ı iktidâr 354;
a‘zam 176; dâmâd-ı ― 811; dâ- ―-ı çâr-bâliş-i ıklîm-i şeş-cihât 177;
men-bûs-ı hazret-i ―-ı cihân 394; ―-ı dîn 467; ―-ı dü-cihân 460;
dâmen-bûs-ı ―-ı cihân 138, 273; ―-ı enbiyâ 1045, 1089; ―-ı hik-
Dergeh-i ―-ı ‘âlem 1093; hâce-i met-iktinâh 478; ―-ı kâr-dân 626;
Serây-ı ―î 1193; hasenât-ı hazret-i ―-ı kerâmet-iştimâl 44; ―-ı kerem
―-ı a‘zam 983; hazret-i ―-ı ‘âlem 45; ―-ı kerem-kâr 161, 307; ―-ı
356; hicret-i bâ-sa‘âdet-i ―u’l-en- kerîm 1231; ―-ı kerîmü’ş-şân 508;
biyâ’ 1045; hicret-i târîh-i ―ü’r-ru- ―-ı müşârun ileyhâ 645, 1092;
sül 1211; hil‘at-ı câlibü’l-behcet-i ―-ı Risâlet-penâh 1045; ―-ı Risâ-
―î 538; hil‘at-ı mûrisü’l-behcet-i let-penâhî 1225; ―-ı sa‘d-iktirân-ı
―î 73, 216; Himmet-i ― 349, şâh-vâre-i ‘âlem-behâ 1046; ―-ı sat-
1366 MEHMED HÂKİM EFENDİ

vet 117; ―-ı selâtîn-i ümem 1002; deme-i cenâb-ı ― 769; huzur-ı ―
―-ı tecellî-sitân-ı siyâdet 177; ―-ı 768; mühr-i ― 750, 752, 755, 756
vâhidiyyet-nişân-ı lâ-yezâl 452; ―-ı Süleymân (İbrâhîm Paşa-zâde, Klis San-
verâ 456; ―-ı zemân 184; ― ket- cağı) 857
hudâları 392; ―u’l-berreyn 314, Süleymân (İskenderiyye Sancağı Beyi,
316, 577; ―ü’l-berreyn ve’l-bahreyn İlbasan Sancağı) 857
181; ―ü’l-kevneyn 682; ―ü’n-ne- Süleymân (Kānûnî Sultân Süleymân)
biyyîn 667; ―ü’s-selâtîn 8, 593 780, 820, 1221
Sultân ‘Alâ’uddîn 458, 459 Süleymân Ağa (Baş-bâkī-kulu) 278,
Sultân-hammâmı 202 373, 433
Sultân-önü 498, 793, 1110; Livâ’-i ― Süleymân Ağa (Dergâh-ı ‘âlî kapucu-ba-
64, 143, 1143; ― Sancağı 676, şılarından, Sipâhîler Ağalığı) 83,
950, 1016; ― Sancağı Mutasarrıfı 1163, 1189, 1208
144, 289, 341, 792 Süleymân Ağa (Gümüş, Karakullukluk)
Sultân Selîm Dağı 42 995
sultat 310, 314, 316, 321, 323, 712 Süleymân Ağa (Hâsekî, Bostâncı-başı-
Sûre; ―-i Bakara 166; ―-i Fâtiha 1198; lık) 1107
―-i Feth-i şerîf 44, 353, 1008; ―-i Süleymân Bey (Evlâd-ı Hekîm-başı-zâ-
İhlâs 376; ―-i Mâ’ide-i i‘câz-‘â’ide de ‘Ali Paşa) 607, 608
798; ―-i Mu‘avvezeteyn 990; ―-i Süleymân Bey (Kapudan Paşa-zâde, Gu-
Mülk 115; ―-i şerîfe-i Bakara 1198 rebâ’-i Yemîn Kitâbeti, ‘Ulûfeciyân-ı
Surre/surre 214, 648, 806, 807, 858, Yemîn Kâtibi Top-hâne Kitâbeti)
903, 925, 959, 978, 989, 996, 1003, 1070, 1086, 1106
1031, 1043, 1062, 1080, 1100, Süleymân Beyefendi (Ebûbekir Paşa-zâ-
1116, 1225; Emânet-i ― 728, 782; de, Haremeyn Muhâsebecisi, Küçük
Emânet-i ―-i Haremeyn-i muh- Evkāf Muhâsebecisi, Silahdâr Kitâbe-
teremeyn 94; Emânet-i ―-i şerîfe ti, Mukābele-i Süvârî, Cizye Muhâse-
26, 128, 261, 375, 617, 782, 867, besi) 58, 276, 1011, 1106, 1175
916, 993, 1056, 1058, 1059, 1096, Süleymân Beyefendi (Kabakulak yeğe-
1128, 1191, 1232; Emîn-i―-i şerîfe ni, Top-hâne Nezâreti) 673
1085; emvâl-i mürettebe-i ―-i şerî- Süleymân Beyefendi (Küçük Rûznâme)
fe 669; tekmîl-i ― 502; ― Emî- 803
ni 1122, 1165, 1178; ― Emîni-yi Süleymân bin ‘Abdülmelik 42
sâbık 1011, 1070; ―-i behiyye Süleymân Efendi (‘Ârifî dâmâdı, Kal-
422; ―-i Haremeyn 506, 634; ―-i yonlar Kitâbeti, Büyük Kal‘a Tez-
Haremeyn-i muhteremeyn 26, 128, kirecisi, Şıkk-ı Sâlis Defterdârlığı,
634, 1096; ―-i Haremeyni’ş-şerî- Şıkk-ı Sânî Defterdârlığı) 100, 276,
feyn 1058, 1121; ―-i hümâyûn 783, 802, 933, 1011, 1015, 1033,
26, 128, 261, 375, 444, 916; ―-i 1069, 1106
mu‘tâd 600, 604, 1174; ―-i şerîfe Süleymân Efendi (Bağdâd Defterdârı)
445, 502, 634, 993, 1232; ―-i şerîfe 136
Emâneti 905, 1059; ―-i şerîfe-i fu- Süleymân Efendi (Binâ Emîni, Küçük
karây-ı Haremeyn 501; ―-i şerîfe-i Evkāf ) 1070
hümâyûn 1058, 1164 Süleymân Efendi (Çukadâr Ağa, Silah-
Süleymân (a.s.); cenâb-ı ― 768; ha- dâr Kâtibi) 934, 1024
DİZİN 1367

Süleymân Efendi (Dâniş) bkz. Dâniş dolu Beylerbeyiliği Pâyesi, Mûsul


Süleymân Efendi Vâlîsi, Anadolu Pâyesi, Trabzon Eyâ-
Süleymân Efendi (Dîvân Kâtibi, Piyâde leti, İç-il Sancağı, ‘Alâ’iyye Sancağı)
Mukābelesi) 1139 518, 675, 711, 777, 790, 856, 1014,
Süleymân Efendi (Hâfız, Kefe Mukā- 1056
ta‘ası, Enderûn Kağıd Emâneti, Süleymân Paşa (Karabağlu, Vezîr, Ka-
Top Arabacılar Kitâbeti, Haremeyn pudân-ı deryâ, Kandiye, Rodos San-
Mukāta‘acılığı) 59, 146, 278, 803, cağı) 84, 231, 256, 263, 291, 338,
1207 368, 372, 397, 399, 418, 498, 550,
Süleymân Efendi (Hânım Sultân Ket- 655, 675, 732, 790, 800, 856, 860,
hudâsı, Câmi‘-i cedîd’in Kâtibi) 510 948, 954, 1104, 1109, 1127, 1131,
Süleymân Efendi (Hazîne Kâtibi, Kü- 1144
çük Rûznâmçe Pâyesi) 159 Süleymân Paşa (Rişvân-zâde, Adana
Süleymân Efendi (İlâhî-zâde, Seyyid, Eyâleti, Mar‘aş Eyâleti) 109, 154,
Kuds-i şerîf Pâyesi, Filibe Kazâsı) 519, 1143, 1160
1111 Süleymân Paşa (Selîm Paşa-zâde, Anka-
Süleymân Efendi (Küçük, Dîvân Hâce- ra Sancağı) 676, 1085
liği Pâyesi, Masraf-ı Şehriyârî) 359 Süleymân Paşa (Vezîr, Bağdâd Eyâle-
Süleymân Efendi (Moravî, Tezkire-i ti, Basra Eyâleti) 70, 71, 142, 291,
Sânî, Kethudâ Kâtibi) 1139, 1173, 786, 790, 948, 1014, 1076, 1077,
1177, 1178 1144, 1145
Süleymân Efendi (Muhassıl, Kıbrıs Mu- Süleymân Paşa (Vezîr, Mar‘aş Eyâleti)
hassılı) 1212 946
Süleymân el-Cezûlî (el-Mağribî) 900, Süleymân Paşa (Yanyalı ‘Ali Bey-zâde,
901 Mîr-i mîrân, Yanya Sancağı, İlbasan
Süleymâniyye 326, 396, 719, 913, Sancağı, Avlonya Sancağı) 143, 236,
1038, 1217, 1233; Dârul-hadîs-i ― 330, 675
13, 19, 82, 229, 271, 795, 853, 994, Süleymân Şâh (Ertuğrul Gāzî’nin baba-
1057, 1058, 1083, 1111, 1132; Dâ- sı) 932
ru’l-hadîs-i ― Medresesi Müderrisi Sünnet-odası 522
13, 19, 271; Dâru’l-hadîs-i ― Mü- Süreyyâ 127
derrisi 82, 229, 795, 1057, 1058, Sütlüce 219
1083, 1111, 1132; Hâmise-i ― 107, süvâr 41, 42, 195, 196, 199, 205, 244,
222, 1058, 1083; Mûsıla-i ― 297, 246, 247, 248, 294, 314, 315, 316,
624, 796, 798; ― Câmi‘i 531, 532, 320, 321, 322, 350, 352, 399, 428,
634; ― Dâru’l-hadîsi 1073, 1080, 474, 562, 566, 567, 576, 598, 761,
1146, 1154; ― Dâru’ş-şifâsı 35; ― 765, 767, 776, 966, 1051, 1213,
Medresesi Müderrisi 13, 14, 19, 82 1229; câzû-yı ham-― 666; esb-―
83, 107; ― Müderrisi 229, 238, 760, 762, 916; fülke-―-ı ‘azamet
249, 795, 852, 853, 1008, 1023, 637; hinto-― 563; menzil-― 364,
1057, 1058, 1083, 1112, 1131; ― 504, 568, 690; menzil-―-ı isti‘câl
müderrislerinden 624, 981, 1080; 244, 380, 432, 438, 702, 1057,
― Şeyhi 898, 899; ― Vâ‘izi 1085; 1147; menzil-―-ı isti‘câl-i vusûl
― Vâ‘izliği 1085 1126; merkeb-― 761, 847; rahş-
Süleymân Paşa (Canik Muhassılı, Ana- ―-ı ‘azamet 60, 131, 147, 280,
1368 MEHMED HÂKİM EFENDİ

380, 438, 507; sandal-― 470; san- tab‘-ı merâhim-neb‘-i ― 593; taht-ı
dal-―-ı ‘azamet 157, 637, 1181; ‘âlî-baht-ı ― 460; taht-ı hümâyûn-ı
sandal-―-ı iclâl 197, 380; san- ârâyiş-i miknet-i ― 465
dal-―-ı ikbâl 438; sandal-―-ı ‘izz ü Şâhen-şâh; bâ-emr-i ― 147; ―-ı Beh-
ikbâl 1180; şütür-― 547; zer-san- râm-gulâm 575; ―-ı takvâ-eser 214
dal-―-ı ‘azamet ü celâl 121 Şâhen-şeh; ―-i âfâk 117; ―-i bahr u
Süvârî/süvârî 87, 88, 310, 314, 410, ber 120; ―-i iklîm-i dil 453
533, 563, 602, 764, 776, 1095, Şâhîn Ahmed Paşa bkz. Ahmed Paşa
1169, 1214; Mukābele-i ― 145, Şâh İsmâ‘îl (Şâh-zâde, İran hânlarından)
1106, 1139, 1159, 1175, 1207; ― 88, 89
Kalemi 674 Şâh Sultân (Sultân III. Mustafa Hân’ın
Süveys; Bender-i ― 658; sefâ’in-i ― kızı) 1002, 1007, 1026, 1140
725 Şâh-verdi Hân (Gence Hânı) 89
şakaloz 231
Ş Şâkir Feyzullah Beyefendi (Nâ’ilî Pa-
Şâh; cûd-ı ―-ı ‘âlem 356; dâmen-bûs-ı şa-zâde, Cebeciler Kitâbeti) 934,
hazret-i ―î 1115, 1150, 1185, 1085
1187; fermân-ı ―-ı şevket-ârâ 117; Şâm 26, 41, 42, 128, 163, 261, 361,
havâkīn-i kirâm-ı şehâmet-temkîn-i 375, 445, 594, 598, 620, 634, 649,
―ânî 178; himmet-i vâlây-ı ―ânî 661, 724, 806, 867, 882, 894, 916,
294; icrây-ı rüsûm-ı ―ânî 528; 954, 1008, 1058, 1081, 1096, 1164,
kös-i ―î 754; micenn-i tedvîr-i haş- 1232; Dımaşku’ş-― Kazâsı 296;
met-i ―ânî 490; sünûh-ı mülhem-i dürûz-ı ―-ı şûm-endâm 649; ehâlî-i
―-ı cihân 126; ―-bâz-ı sandal-ı ic- ― 543, 546, 547; ehâlî-yi ― 545;
lâli 113; ―-ı ‘âlem 113, 1203; ―-ı ehl-i sûk-ı ― 543; ehl-i ― 650;
bu’l-mehâmid 406; ―-ı cihân 132; eşkıyây-ı ― 629; eşkıyây-ı şûm-ı ―
―-ı gerdûn-‘azamet 184; ―-ı kâmil 629; etrâf-ı ― 649; Eyâlet-i ― 970,
183; ―-ı kerem 126; ―-ı pâkîze 1143; Eyâlet-i ―-ı cennet-meşâmm
183; ―-vâre-i zâhire-i tamm-ı iclâl 605; Eyâlet-i ― ma‘a Mîru’l-hâclık
401; ―-vâr-ı vücûd-ı Âsafî 214 1109; Eyâlet-i ― Mîr-hâclığı 518;
Şâhâne; ‘âdet-i hasene-i ― 850, 937; havâlî-i ― 544; hıtta-i ―-ı cen-
‘avârif-i seniyye-i ― 73; boğça-i ― net-meşâm 48; huccâc-ı ―î 522,
84; hamiyyet-i ― 179; hasenât-ı ― 546; kāfile-i hacc-ı ―î 486, 522,
458; haşmet-i ― 413; hila‘-i ― 73; 543, 593, 619; kāfile-i huccâc-ı ―î
himmet-i ― 126, 1204; ‘inâyet-ih- 520; Kazâ’-i Dımaşku’ş-― 155;
tisâs-ı ― 346; livâ’-i ― 753; merâ- Kazâ’-i ―-ı şerîf 1146; keyfiy-
sim-i bey‘at-ı ― 482; meşreba-i yet-i intihâb-ı kāfile-i huccâc-ı ―î
―î 198; mezîd-i ‘inâyet-i ‘aliyye-i 543; mefâsid-i ― 620, 650; Mî-
― 538; mezîd-i ‘inâyet-i ― 216; ru’l-hâcc-ı ― 547, 593, 595, 621,
muktezây-ı ihlâs-ı ‘inâyet-ihtisâs-ı 646, 724, 897, 1009, 1121, 1194;
― 39, 987; nâm-ı nâmî-i hazret-i mülhakāt-ı ― 648; Pâye-i―-ı şerîf
ıstıfâyî-i şükûh-ı ― 490; sıla-i se- 797; sûy-ı ―-ı şerîf 546; tarîk-ı
niyye-i ―-ı levlâk 1172; şevket-i hacc-ı ―î 1122; tarîk-ı huccâc-ı ―î
― 53, 138, 273, 394, 671, 800, 1121; umûr-ı Mîru’l-hâcc-ı ― 648;
929, 1010, 1066, 1105, 1138, 1205; Vâlî-i ― 629, 647, 649; ― Def-
DİZİN 1369

terdârı 651; ― Eyâleti 230, 235, ret-i ―î 201; nesl-i pâk-i ― 1093;
330, 602, 674, 855, 898, 946; ―-ı Rikâb-ı kâm-yâb-ı hazret-i ―î 224;
cennet-meşâm 43, 169, 170; ―-ı rûy-ı mübârek-i hazret-i ―î 193;
şerîf 545, 894, 993; ―-ı şerîf Kadısı sulb-ı pâk-ı feyz-nâk-ı hazret-i ―î
1083, 1084, 1131; ―-ı şerîf Kazâsı 1194; takbîl-i pâye-i evreng-i ―î 53,
853, 1057; ―-ı şerîf Mîru’l-hâccı 138, 273, 394, 671, 800, 929, 1010,
543; ―-ı şerîf Pâyesi 913; ― Kadısı 1066, 1105, 1138, 1205; taraf-ı haz-
229, 238, 913; ― Kapu Kethudâ- ret-i ―î 360, 421, 607, 916, 1101,
sı 1149; ― Kazâsı 853, 1080; ― 1121, 1182; taraf-ı ―î 790, 1121,
Mevleviyyeti 687; ― Mîru’l-hâccı 1124; tuğrây-ı ―âne 538; zemân-ı
503, 519, 544, 594, 598, 671, 926; ‘inâyet-iktirân-ı ―î 150; ―-ı ‘aded
― Mîru’l-hâclığı 503, 523, 545, 207; ―-ı âgâh 80; ―-ı âgâh-dil
648; ― Vâlîsi 108, 230, 235, 600, 98; ―-ı ‘âlem 314, 316, 374, 480,
603, 651, 726, 898, 970, 1056; ― 1121, 1133; ―-ı a‘zam 24, 32, 388;
Vâlîsi-yi sâbık 855 ―-ı cihân 130, 140, 354, 733, 877,
Şâmî Efendi (Erzurum Kadısı) 1147 1120, 1200; ―-ı Cihân-bânî 33;
Şehen-şâh; âfitâb-ı ‘âlem-tâb-ı ‘inâyet-i ―-ı Cihân-penâh-ı gerdûn-vekār
―âne 604; cânib-i kerâmet-câlib-i 114; ―-ı kerâmet-âyîn 167; ―-ı
―î 135, 175, 254, 335, 367, 390, kılâ‘-güşâ 399; ―-ı mekârim-pîşe
434; celâlet-i mesned-i hazret-i ―î 356; ―-ı meleket-intibâh 81; ―-ı
119; dâmen-bûs-ı hazret-i ―î 1077; mu‘azzam 130, 140; ―-ı nûr-il-
devâm-ı du‘ây-ı devlet-i hazret-i ―î timâ‘ 481; ―-ı şevket-destgâh
1121; devâm-ı du‘ây-ı ―î 1118; 1228; ―-ı şevket-penâh 1227; ―-ı
devâm-ı kıyâm-ı ‘ömr ü devlet-i haz- ümem 372; ―î 23
ret-i ―î 187; devâm-ı kıyâm-ı ‘ömr Şehîd ‘Ali Paşa (Sadrıa‘zam) 106, 953
ü devlet-i ―î 491; devlet-i hazret-i Şehir-köyü 561; Kazâ’-i ― 796
―î 187; devlet-i ―î 491; emr-i şehr-âyîn 198, 730, 731, 735, 736, 737,
hazret-i ―î 357; fermân-ı ― 124; 738, 739, 742, 743, 744, 746, 747,
hazret-i ―-ı Cihân-mutâ‘ 464; haz- 749, 755, 759, 760, 763, 764, 770,
ret-i ―-ı Cihân-penâhî 378; hazret-i 773, 774, 775, 777, 779, 816, 1003,
―-ı mu‘tedil-mizâc 68, 159, 307; 1046, 1091, 1093, 1098; Emîn-i
himmet-i ‘âliye-i hazret-i ―î 358; Darb-hâne-i ― 762; evâmir-i celî-
huzur-ı ―î 53, 138; irâde-i hazret-i le-i ― 778; evvel-i eyyâm-ı ― 736;
―î 1133; kurb-ı ―î 492; lafz-ı ― eyyâm-ı meserret-i ― 1047; ey-
184; mahz-ı ‘atâyây-ı cezîle-i hazret-i yâm-ı ― 735, 739, 740, 743; ferr-i
―-ı Cihân-mutâ‘ 656, 723; mahz-ı ― 738; îzân-ı ― 1003; leyâlî-i ―
‘atâyây-ı cezîle-i hazret-i ―î 784; 756; reftâr-ı ― 764; Ser-kassâbân-ı
mahz-ı irâde-i hazret-i ―î 270; ― 762; şurû‘-i ― 1195; târîh-i
ma‘lûm-ı hazret-i ―î 586; ma‘lûm-ı ― 773; ta‘zîm-i ―-i hazret-i Pâ-
hümâyûn-ı ―î 603; mazhar-ı nevâ- dişâhî 771; temâm-ı meserret-i ―-i
ziş-i hazret-i ―î 1191; Mehter-hâ- hümâyûn 1003; temâşâ’-i ― 764;
ne-i ―î 201; nakl-i hümâyûn-ı ―î velâdet-i ―-i hazret-i Şehriyârî 730;
1119; nâme-i hümâyûn-ı hazret-i vukū‘-i ― 739; zînet-i ― 1047;
―î 315; nâme-i hümâyûn-ı ―î ―-i ‘acîbe 740, 773; ―-i ‘âdî
309, 319, 324; nâm-ı nâmî-i haz- 1195; ―-i hümâyûn 758; ―-i Kat-
1370 MEHMED HÂKİM EFENDİ

ru’n-nedâ 747, 749; ―-i mezkûr ret-i ―î 805; Çukadâr-ı hazret-i ―î


1092; ―-i sâlifü’t-tafsîl 776; ―-i 440, 633, 674, 916, 1030; Çuka-
tâm 743; ―-i ‘umûmî 1098 dâr-ı ―î 255, 805; dâmâd-ı ―-ı
Şehr-emâneti 58, 93, 234, 276, 359, ‘âlem 626; dâmen-bûs-ı hazret-i ―î
802, 933, 1011, 1069, 1096, 1106, 692; de’b-i seniyye-i hazret-i ―î
1169, 1207 619; deryây-ı cûş-ı merhamet-i ―î
Şehr-emîni 803, 1026, 1096, 1132, 921; devâm-ı du‘ây-ı hazret-i ―-ı
1175; ― odası 754; ―-yi sâbık 93, ekrem 722; devâm-ı du‘ây-ı ―î
759, 1070, 1184 557; deydene-i kadîme-i zât-ı ―î
Şehriyâr 749, 773, 774, 775; âb-ı girye-i 903, 925, 959; deydene-i kadîme-i
―î 328; ‘âdet-i hasene-i bende-nü- zât-ı vâlây-ı ―î 1061, 1099, 1116;
vâzî-i ―î 917; ‘atâfet-te’sîs-i ―î du‘ây-ı devâm-ı devlet-i hazret-i ―î
799, 932; ‘atâyây-ı cezîle-i ―î 1137; 135, 336; du‘ây-ı devlet-i hazret-i
‘atıyye-i cezîle-i ―î 528; ‘avâtıf- ―-ı ekrem 490; dürretü’t-tâc-ı ‘inâ-
i‘tiyâd-ı hazret-i ―î 407; bâlây-ı yet-nitâc-ı hazret-i ―î 1140; e’im-
bâb-ı Kitâb-hâne-i ―î 151; me-i hazret-i ―î 339; eltâf-ı hazret-i
Baş-musâhib-i hazret-i ―î 494, ―î 498; Emânet-i Darb-hâne-i
801; be-cenâb-ı ―-ı ma‘delet-âyîn ‘âmire-i ―î 92; emlâk-ı hazret-i ―î
59; berây-ı taklîd-i seyf-i mübârek-i 686; emr-i Cihân-mutâ‘-i ―î 301;
―î 191, 469; be-resm-i ―î 470; emr-i hümâyûn-ı hazret-i ―î 919;
ber-mûceb-i emr-i itâ‘at-nümûn-ı emr-i ―î 226; enzâr-ı himmet-âsâr-ı
―î 632; câmi‘-i şerîf-i hazret-i ―î ―î 553; erîke-i ‘arş-ı sây-ı ―î 466;
1034; cânib-i ‘azamet-câlib-i hazret-i esb-i güzîn-i tecemmül-âyîn-i ―î
―î 51, 78, 416, 619; cânib-i haz- 619; eyyâm-ı sa‘âdet-nizâm-ı haz-
ret-i ―î 371; cânib-i ‘inâyet-câlib-i ret-i ―î 508; fermân-ı sabâ-mesîr-i
hazret-i ―î 139, 336, 382, 441, ―-ı Cihân-bânî 112; gars-ı yemîn-i
1196; cenâb-ı hazret-i ―î 1145; ‘inâyet-âyîn-i hazret-i ―-ı ‘âlem
cenâb-ı ―-ı ‘âlem 937, 1140; 664; gars-ı yemîn-i ―î 625; hânvâ-
cenâb-ı ―-ı ‘âlî-tebâr 131, 264, de-i sa‘âdet-rehîn-i ―î 465; hatt-ı
388, 813, 850; cenâb-ı ―-ı ekrem hümâyûn-ı ―î 656; hatt-ı şerîf-i
150; cenâb-ı ―-ı ma‘delet-âyîn 146; ‘inâyet-redîf-i hazret-i ―î 380, 438;
cülûs-ı hümâyûn-ı ‘azamet-meşhûn-ı hatt-ı şerîf-i ‘inâyet-redîf-i ―î 489,
hazret-i ―î 887; cülûs-ı hümâyûn-ı 858, 1079; Hazînedâr-ı hazret-i ―î
meserret-nümûn-ı ―î 610; cülûs-ı 306, 978; Hâzin-i hazret-i ―î 633;
hümâyûn-ı meymenet-me’nûs-ı haz- Hâzin-i ―î 506; Hâzin-i ―î Ağa
ret-i ―î 550, 554, 812; cülûs-ı mey- 557; hazret-i ― 197; hazret-i ―-ı
menet-me’nûs-ı hazret-i ―î 668; ‘âlem 33, 336, 375, 421, 507, 559,
cümle-i hasenât-ı câriye-i hazret-i 579, 582, 633, 669, 676, 682, 690,
―-ı ‘âlem 937; cümle-i hasenât-ı 732, 927, 954, 956, 1104, 1113,
hazret-i ―î 560; cümle-i sadakāt-ı 1188, 1217; hazret-i ―-ı a‘zam
―î 608; çırâğ-efrûhte-i hazret-i ―-ı 412; hazret-i ―-ı Cihân-bân-ı ek-
‘âlem 810; çırâğ-ı hâssa-i hazret-i rem 97; hazret-i ―-ı Cihân-penâh
―-ı ‘âlem 778; çırâğ-ı hâssa-i ―-ı 190; hazret-i ―-ı ekrem 80, 523,
‘âlem 779; çırâğ-kerden-i hazret-i 528, 552, 586; hazret-i ―-ı kâm-kâr
―î 853; Çukadâr-ı Enderûn-ı haz- 156; hazret-i ―-ı kişver-sitân-ı
DİZİN 1371

a‘zam 90; hazret-i ―-ı ma‘de- 779, 918, 967, 976, 1026, 1030,
let-nijâd 29; hazret-i ―-ı der- 1070, 1104, 1110, 1124, 1154,
yâ-nevâl 110; hazret-i ―-ı zekâ- 1163, 1176; Kethudâ’-i Bevvâbîn-i
vet-âsâr-ı mahmidet-şi‘âr-ı Tâc-dârî ―î 214, 352, 727, 1026, 1169;
557; hazret-i ―î 71, 252, 337, 383, Kethudây-ı Bevvâbîn-i ―î Vekâleti
388, 390, 402; hazret-i zât-ı ―î 498; Kethudây-ı Ser-bevvâbîn-i haz-
1188; hıdmet-i celîle-i ―î 781; hıd- ret-i ―î 361, 1189; Kitâb-hâne-i
met-i refî‘-i Tevkī‘-i hazret-i ―î ―î 148; kudûm-ı meyme-
633; hıdmet-i Silahdârî-i hazret-i net-lüzûm-ı hazret-i ―-ı ‘âlem 637;
―î 494; hılâf-ı rızây-ı hazret-i ―î kuvvet-i baht-ı hazret-i ―î 602; La-
332, 1025; Hilâfet-i ―î 212; him- la-yı hazret-i ―î 135; levâzimât-ı
met-i hazret-i ―î 357; Hudâvend-i ―î 197; mahfil-i ―î 353; Masraf-ı
―î 24; hutût-ı şerîfe-i Cihân- hazret-i ―î 905; Masraf-ı ―î 146,
mutâ‘-ı hazret-i ―î 725; hutût-ı 220, 329, 359, 364, 916, 1012,
şerîfe-i hazret-i ―î 724; huzûr-ı fâ’i- 1106, 1175; Masraf-ı ―î-i sâbık
zu’n-nûr-ı hazret-i ―î 815, 1180; 686, 702, 812; Masraf-ı ―î Kâtibi
huzûr-ı hazret-i ―î 284; Istabl-ı 17; Masraf-ı ―îlik 905; mahz-ı
‘âmire-i hazret-i ―î 129, 262; ıs- ‘atâyây-ı hazret-i ―î 413; mahz-ı
tıfâ-penâh-ı ―î-emced 478; iftitâh-ı ‘inâyet-i bî-dirîg-i hazret-i ―î 1152;
nakl-i hümâyûn-ı ―î 30; ihsân-ı mahz-ı ‘inâyet-i ―î 603; mahz-ı
hazret-i ―î 809; ihtirâm-ı hazret-i kerâmet-i hazret-i ―î 1145;
―î 816; İmâm-ı Evvel-i hazret-i ―î ma‘lûm-ı hazret-i ―î 495, 687;
222, 403, 493, 587; İmâm-ı Evvel-i ma‘lûm-ı hümâyûn-ı hazret-i ―î
―î 220, 338, 339, 401, 419, 797; 506; ma‘lûm-ı ‘ilm-i hazret-i ―-ı
İmâm-ı hazret-i ―î 473; İmâm-ı ‘âlem 927; mazhar-ı ‘afv-ı hazret-i
hazret-i ―î Efendi 493; İmâm-ı ―î 1184; mazhar-ı ‘avâtıf-ı hazret-i
Sânî-i ―î 220, 421; ‘inâyet-i haz- ―î 608; mazhar-ı gazab-ı ―î 911;
ret-i ―î 495, 717, 1090; ‘inâyet-i mazhar-ı ihsân-ı ―î 57; mazhar-ı
― 601; ‘inâyet-i ―î 412; inşâ-ker- nazar-ı ‘atûfet-eser-i hazret-i ―î
de-i hazret-i ―î 961; irâde-i hazret-i 994; mazhar-ı nazar-ı ‘inâyet-i haz-
ferîzatü’l-inkıyâd-ı ―î 645; irâde-i ret-i ―î 976; me‘âric-i nazra-gâh-ı
hazret-i ―-ı ‘âlem 825; irâde-i haz- ―î 120; mefhûm-ı Cihân-idrâk-ı
ret-i ―î 224, 500; irâde-i hümâyûn-ı hazret-i ―î 493; Mehter-hâne-i
hazret-i ―î 501; istidâmet-i du‘ây-ı hazret-i ―î 472; mekârim-âsâr-ı
hazret-i ―-ı ekrem 723; itmâm-ı ―-ı gerdûn-iktidâr 27; mekârim-i
du‘ây-ı Devlet-i hazret-i ―î 637; hazret-i ―-ı ‘âlem 621; merhamet-i
izn-i hümâyûn-ı hazret-i ―î 957; hazret-i ―î 976, 1182, 1184;
kemâl-i ‘atâfet-i ―î 624; kemâl-i mezîd-i ‘inâyet-i ―î 261; Mîrahûr-ı
bast-ı himmet-i necdet-i ―î 349; Evvel-i hazret-i ―î 415, 558, 646,
kemâl-i merhamet-i hazret-i ―î 701, 705, 724, 787, 801, 920, 967,
1226; kerâmet-i hazret-i ―î 189; 994, 1062, 1066, 1070, 1076, 1086,
kerem-i hazret-i ―î 921; kerem-i 1107, 1108, 1135, 1142, 1149,
―î 1013; Kethudâ’-i Bevvâbîn-i 1175, 1181, 1192, 1209; Mîrahûr-ı
hazret-i ―î 428, 430, 431, 432, Evvel-i hazret-i ―î Ağa 936, 1073,
443, 497, 531, 549, 551, 701, 778, 1147; Mîrahûr-ı Evvel-i hazret-i ―
1372 MEHMED HÂKİM EFENDİ

lik 559; Mîrahûr-ı Evvel-i ―î 167, 63; Silahşorân-ı hazret-i ―î 255,


412, 701, 1086; Mîrahûr-ı Evvel-i 283, 525, 689, 1164; Silahşorân-ı
―î Ağa 797; Mîrahûr-ı hazret-i ―î ―î 217, 250, 331, 1132; Silahşor-ı
937, 1074, 1076; Mîrahûr-ı Sânî-i hazret-i ―î 981, 1097, 1151; Silah-
hazret-i ―î 531, 801, 807, 918, şor-ı ―î 433, 510, 531, 759, 1101;
935, 1069, 1129; Mîrahûr-ı Sânî-i Silahşor-ı ―îlik 419, 510, 617,
―î 220; muntazırîn-i kudûm-ı 1138; Silahşorî-i ―î 415, 549;
meymenet-lüzûm-ı hazret-i ―î 556; sipâh-ı zerrîn-kabây-ı eşi‘‘a-i envâr-ı
Musâhib-i hazret-i ―î 1116; Musâ- ―-ı Cihân-mutâ‘ 465; sulb-ı pâk-ı
hib-i ―î 93, 128, 237; Musâhib-i feyz-nâk-ı hazret-i ―î 1091; sûy-ı
―-yi sâbık 236; mü’ezzinân-ı haz- ‘inâyet-pûy-ı hazret-i ―î 1163;
ret-i ―î 473; müsâ‘ade-i ‘aliyye-i sûy-ı şevket-pûy-ı hazret-i ―î 139,
hazret-i ―î 698; nakl-i hümâyûn-ı 1170; sûy-ı şevket-pûy-ı hümâyûn-ı
hazret-i ―î 404; nâsıye-i sa‘âdet-i hazret-i ―î 441; şefekat-ı hazret-i
―î 461; Pâye-i ―î 23; pây-ı taht-ı ―î 721; şeref-i kudûm-ı ―-ı ‘âlem
hazret-i ―-ı a‘zam 630; pîş-gâh-ı 1183; şeref-i takbîl-i dâmen-i haz-
hazret-i ―î 125; pîş-gâh-ı Rikâb-ı ret-i ―-ı ‘âlem 1173; şevket-i haz-
―î 1000; pîş-gâh-ı sa‘âdet-iktinâh-ı ret-i ―î 85; şîme-i ―î 207, 496;
―î 201; pîş-i ‘inâyet-bâha-i ―î şükûh-ı ‘azamet-i hazret-i ―-ı ‘âlem
528; pîş-râh-ı hazret-i ―î 191, 470; 132, 264, 389, 814; tab‘-ı ‘inâ-
rağbet-i nazar-ı hazret-i ―î 413; râ- yet-neb‘-i hazret-i ―î 778; tab‘-ı
ha-i ‘inâyet-bâha-i hazret-i ―î 428; kerâmet-neb‘-i ―-ı ‘âlem 207; tab‘-ı
resîde-i sem‘-i hazret-i ―î 954; mekârim-neb‘-i ―î 496; taraf-ı haz-
resm-i âdâb-ı da‘vet-i ―î 282; ret-i ―î 83, 329, 425, 1008, 1182;
Rikâbdâr-ı hazret-i ―î 384; Rikâb- taraf-ı hümâyûn-ı hazret-i ―î 83,
dâr-ı hazret-i ―î Ağa 104, 1129; 84; taraf-ı hümâyûn-ı ―î 85; taraf-ı
Rikâb-ı hümâyûn-ı hazret-i ―î 219; ‘inâyet-methaf-ı hazret-i ―î 547,
Rikâb-ı kâm-yâb-ı hazret-i ―î 361, 790; taraf-ı ‘inâyet-methaf-ı ―î
433, 922; Rikâb-ı kâm-yâb-ı ―î 646; taraf-ı ―î 43; temâm-ı ih-
201; sadakāt-ı hazret-i ―î 524; sâ- timâm-ı ―î-i hamiyyet-âsâr 486;
ye-i ‘inâyet-vâye-i ―î 526; sâye-i temâşâ-kerden-i hazret-i ―-ı ‘âlem
―î 497; Ser-bevvâbîn-i ―î 250, 764; teşrîf-i hazret-i ―î 32, 130;
531; Ser-bevvâbîn-i ―i-yi sâbık teşrîf-i hümâyûn-ı hazret-i ―î 96;
412; Ser-etıbbâ’-i Hâssa-i hazret-i tuğrây-ı ―î 151; vâcibe-i zimmet-i
―î 689, 1111; Ser-etıbbâ’-i hazret-i kerâmet-i hazret-i ―î 189; Vekîl-i
―î 133; Silahdârân-ı hazret-i ―î Bevvâbîn-i hazret-i ―î 1030; Vekîl-i
804; Silahdâr-ı hazret-i ―î 175, Mîrahûr-ı Sânî-i hazret-i ―î 882;
268, 300, 335, 367, 431, 432, 437, velâdet-i şehr-âyîn-i hazret-i ―î
493, 536, 615, 718, 805, 809, 816, 730; yümn-i bereket-i kudûm-ı haz-
948, 978, 995, 1093, 1143, 1160, ret-i ―-ı ‘âlem 637; yümn-i nazar-ı
1164, 1170, 1177; Silahdâr-ı haz- ‘inâyet-i hazret-i ―î 1029; zât-ı ıs-
ret-i ―î Ağa 636, 784, 903, 978, tıfâ-penâh-ı ―î 989; zât-ı kerâ-
1180; Silahdâr-ı ―î 67, 96, 166, met-âyât-ı ―î 182; zât-ı ―î 1113;
406, 727, 804, 1142; Silahdâr-ı ―î zikr-i dâmen-bûs-ı hazret-i ―-ı ek-
Ağa 1177; Silahdâr-ı ―î-i esbak rem 671; zübde-i ıstıfâ-penâh-ı ―î
DİZİN 1373

500; zübde-i sülâle-i ―î 391; zülâl-i Şehrizor 143; Eyâlet-i ― 654, 792,
ihsân-ı bî-gerân-ı ―î 587; ―-ı ‘âlem 1109, 1144; ― Beylerbeyiliği 35;
196, 232, 327, 358, 408, 410, 415, ― Beylerbeyisi 34, 793; ― Eyâleti
470, 472, 515, 516, 554, 609, 624, 291, 950, 1016; ― Mutasarrıfı 290
632, 633, 635, 655, 677, 681, 690, Şehzâde/şehzâde 70, 71, 326, 918,
700, 738, 740, 741, 746, 771, 774, 1167, 1217; kudûm-ı gayb-ı ―-i
775, 776, 781, 788, 791, 798, 804, civân-baht 1046; kudûm-ı ―-i ci-
808, 811, 817, 821, 822, 854, 855, vân-baht-ı ‘âlî 1230; ―-başı 136;
861, 930, 977, 990, 1002, 1006, ― Câmi‘i 396, 435; ―-gân 734;
1038, 1039, 1064, 1068, 1075, ―-gân-ı ‘âlî-tebâr 752; ―-i ‘âlî-te-
1121, 1126, 1151, 1174, 1181, bâr 734, 769, 1049, 1167; ―-i
1183, 1191, 1233; ―-ı ‘âlem-penâh cennet-mekân 424, 425; ―-i ci-
60, 146, 411, 428, 430, 1025; ―-ı vân-baht-ı ‘âlem-behâ 1044; ―-i ci-
‘atâ-iktinâh-ı ma‘delet-şi‘âr 206, vân-baht-ı kerîm 1046, 1049, 1173,
496; ―-ı ‘atâ-kirdâr 208; ―-ı a‘zam 1174, 1227, 1230; ―-i kerîm 1229,
464, 481, 524, 749, 774, 1166; ―-ı 1231; ―-i kirâm-ı mühce-i übbe-
bahreyn ü berreyn 114, 386; ―-ı het-itisâm 423; ―-i sâmî-mekân-ı
bahr u ber 775; ―-ı bu’l-mehâmid-i cennet-âşiyân 1168; Şehzâde-i şev-
‘adl ü dâd 38, 345, 985; ―-ı bü- ket 1231
lend-iktidâr 32, 130, 388; ―-ı Şekerciler (Sultân Mehmed’de) 1217; ―
Cihân-bânî 388; ―-ı Cihân-iktidâr Hânı 976, 1112
68, 160, 307; ―-ı Cihân-penâh-ı Şemâ’il-i şerîf 597, 601
‘âlem 185, 490; ―-ı Cihân-sitân-ı şer‘ 568, 817, 1159; âdâb-ı ― 227;
ekrem 876; ―-ı cûd 775; ―-ı ahkâm-ı ―iyye 796; ahkâm-ı ―-i
dâd-güster 750; ―-ı deryâ-nevâl garrâ 849; bilâ-hâcât-ı ―iyye 729;
124; ―-ı dîn 731, 774; ―-ı ekrem bilâ-hâcet-ı ―iyye 445 Câmi‘-i ―-i
507, 513, 555, 559, 722, 734, 753, şerîf 36, 344, 984; cihet-i te’yîd-i
770, 774, 775, 781, 786, 924, 980, ―-i garrâ 453; emr-i ― 700; fe-
988, 1075, 1173, 1182, 1201, 1218; tevây-ı ―-i şerîf 549; huzur-ı ―
―-ı enfüs 412; ―-ı gayûr 372; ―-ı 156; hüccet-i ―iyye 292; hükkâm-ı
gülşen-i füyûzât 131; ―-ı güzîn ― 419; icrây-ı merâsim-i ―-i gar-
192; ―-ı kerâmet-nihâd 44; ―-ı rây-ı Nebevî 1018; i‘lâ’-i kelime-i
kişver-sitân-ı ‘âlem 380, 438; ―-ı ―-i mübîn 38, 345, 985; infâz-ı ah-
ma‘delet-âyîn-i mahmidet-iştimâl kâm-ı ―-i mutahhar 455; kavânîn-i
167; ―-ı ma‘delet-şi‘âr 436; ―-ı ―-i Muhammedî 504; kısâs-ı ―î
ma‘delet ü merhamet-âyîn 30; ―-ı 1159; lâzime-i mehâmm-ı erkân-ı
Mahmûdü’l-hısâl 32, 130; ―-ı ―iyye 45; ma‘rifet-i ― 399, 1074;
me‘ârif-perver 799, 932, 1065; ―-ı meclis-i ― 228; merâsim-i ―-i gar-
mekârim-dest-gâh-ı veliyyü’n-ni‘am-ı râ 344, 985; murâfa‘a-i ― 1159;
‘âlem 209; ―-ı merâhim-şi‘âr 997; mü’eyyidîn-i ―-i garrây-ı Muham-
―-ı milket 774; ―-ı milket-i cûd medî 460; Nigeh-bân-ı ―-i garrâ
731; ―-ı mülk 774; ―-ı mülk-i 547; taraf-ı ― 156, 1084; taraf-ı
‘irfân 775; ―-ı nusrat-ı dest-gâh ―-i enver 790, 1165; temessük-i
599, 603; Şehriyâr-ı sâhibü’l-hayrât ―-i garrâ 1057; te’yîd-i ― 456;
1202; ―î Ağa 801 vâris-i ―î 217, 228, 783; vech-i ―î
1374 MEHMED HÂKİM EFENDİ

996; ―an 258, 361, 464, 481, 593, İsmâ‘îl Efendi mahdûmu, Sadr-ı
698, 783, 957, 1051, 1084, 1148, Anadolu, Sadr-ı Rûm) 383, 694,
1162; ―î 874; ―-i garrâ 37; ―-i 824, 940, 1057
garrây-ı Muhammedî 456 Şeyh Mehmed el-Murâdî (Seyyid, Şeyh
Şerh 163; Buhârî-i şerîf ―i 162; ―-i Murâd Efendi-zâde, Nakşî Şeyhi)
Hayâlî 163; ―-i Müslim 163; ―-i 43, 48, 168, 169, 170, 360
Telhîs 714 Şeyh Murâd (Nakşî Şeyhi) 43, 49, 169,
şerî‘at 684; âyîn-i ―-ı garrâ 453; câd- 253, 899
de-i ― 782; hıdmet-i ―-ı garrâ Şeyh Sabrî Nakşibendî 1203
698; icrây-ı ―-ı Mustafaviyye 683; Şeyhulislâm 53, 69, 138, 155, 161,
icrây-ı ―-ı tâhire 733; kurb-ı Sâ- 186, 192, 195, 205, 240, 249, 269,
hib-i ―-ı garrâ 683; mücrî-i ah- 282, 308, 329, 339, 351, 352, 362,
kâm-ı ―-ı Nebiyy-i âhıru’z-zemân 401, 405, 414, 425, 426, 427, 444,
458; mülûk-ı ―-meslûk-ı havâkīn-i 464, 480, 491, 517, 522, 530, 613,
‘izâm-ı Âl-i ‘Osmân 476; şeb-çerâğ-ı 646, 655, 669, 692, 704, 732, 733,
envâr-ı ― 343, 984; taraf-ı Sâhib-i 797, 800, 814, 821, 853, 878, 905,
― 683; vâris-i icrây-ı ahkâm-ı ― 914, 915, 928, 936, 961, 966, 989,
461; ―-ı garrâ 258, 457; ―-i gar- 992, 1001, 1027, 1032, 1055, 1064,
rây-ı mutahhar-ı Ahmed 427; ―-i 1068, 1074, 1076, 1078, 1084,
hazret-i Ahmed 183; ―i’l-kavîm 1087, 1091, 1103, 1114, 1120,
900; ―-i Mustafâ 456; ―-i şerîf 1126, 1131, 1133, 1136, 1147,
156, 550; ―iyye 548 1148, 1149, 1168, 1172, 1173,
Şerîf Monla (Es‘ad Efendi-zâde, Bursa 1180, 1181, 1183, 1184, 1185,
Kazâsı, sâbıkā Kuds-i şerîf Pâyesi’yle 1186, 1190, 1197, 1209, 1210,
Âmid’den munfasıl) 853 1225, 1228; ‘âdet-i ―î 186; câh-ı
Şerîf Monla (İshâk-zâde, Kazâ’-i Mek- vâlây-ı ―î 614; cenâb-ı ― 52, 137,
ke-i mükerreme) 1040 272, 393; hazret-i ― 928; hıssîsa-i
Şerîf Müsâ‘id (Şerîf-i Mekke-i mükerre- lebs-i ―î 916; işâret-i ― 340, 530;
me) 591, 597, 897, 898, 937, 1127 kıbel-i hazret-i ―î 930; kıbel-i ―î
Şeybetü’l-Hudrî 895 798, 1065; lebs-i bâlây-ı ―î 224,
Şeyh Ahmed (Trablûsî, Beşiktaş Mev- 815; Mektûbî-i ―î 1112; mesned-i
levî-hânesi Şeyhi) 1212 ―î 223; mesned-i vâlây-ı ―î 402;
Şeyh ‘Ali (el-Murâdî, Zilifkevî, Şeyh Meşîhat-ı ―î 444; Meşîhat-ı vâlây-ı
Murâd en-Nakşibendî’nin Halîfesi ―î 1037; resm-i dest-bûsî-i hazret-i
Şeyh ‘Ali’den münîb) 253, 899, 900 ―î 1230; resm-i tebrîk-i ‘âdi-yi
Şeyh ‘Ali Efendi (Şeyh Murâd en-Nak- ―î 916; ― Efendi 198, 199, 201,
şibendî’nin Halîfesi, Zâviye Şeyhi) 205, 206, 244, 246, 247, 248, 283,
48, 49, 253, 899 349, 350, 351, 352, 376, 426, 472,
Şeyh ‘Ali Hân (İran Hânlarından) 87, 608, 1039, 1068, 1114, 1134, 1228,
88, 89 1229, 1230; ― Müfettişi 798; ―-ı
Şeyh Bülbülcü-zâde 249 enâm 914; ―-ı esbak 1019, 1041,
Şeyh Hâfız-ı Gülşenî (Tarîk-ı Gülşeniy- 1043, 1057, 1066, 1067, 1068; ―-ı
ye’den merhûm Sezâyî Hasan Efendi sâbık 239, 328, 402, 444, 1076,
Halîfesi) 1204 1117; ―î 270
Şeyhî Molla Efendi (Şeyhulislâm Kara Şeyhulkurrâ 44, 162, 166, 687
DİZİN 1375

Şeyh-zâde Efendi (Mekke-i mükerreme Taş-kassâb 1117, 1119


Kadısı) 1085 Taşkend 963
Şî‘a; gürûh-ı ―-i Gāviye 1145; gürûh-ı Taş-kesan 87
―-i mübtedi‘a 1145 Tatar; asker-i ― 716; etârif-i ― 706;
Şifây-ı şerîf 601 Sadrıa‘zam ― Ağası 727; tavâ’if-i
Şirâz 89 askeriyye-i ― 705; teskîn-i fiten-i
Şirbinî 807; Tabakāt-ı ― 807 ― 706; ― Efendi 1104
şîr-pençe 584, 703, 1087 tâ‘ûn 628; vefret-i ― 628; ―-ı ‘azîm
Şit [=Great Schutt] 566 484
Şivit 770 Tavşan-taşı 31, 370, 1075
Şumnu [=Şumen] 568 Taybe; ehâlî-i ― 459; etrâf-ı ―-i tayyi-
be 595; ―-i tayyibe 237, 1118
T Tayyibî Efendi (Hulefâ’-i aklâmdan,
Tabanlı Halîl (Girine Kal‘ası Dizdârı, Mâlikâne Halîfesi) 994
Cezîre-i Kıbrıs eşkıyâsından) 1212, Teberdâr/teberdâr 106, 166, 502, 503,
1232 504, 505, 506, 509; ―ân 189,
Tabl-hâne; ―-i hümâyûn 197 359, 364, 485, 501, 502, 504, 505,
Tâbût-korusu 598, 602 506, 610, 622, 722; ―ân-ı bî-hûşân
Tâcik 766 610; ―ân-ı Hâssa 190, 210, 220;
Tâhir Ağa (Sadrıa‘zam Hamza Paşa Ka- ―ân-ı Serây-ı ‘atîk 209, 474; ―lık
pucular Kethudâsı, Mi‘mâr-başılık) 526, 867
1124 Tebrîz 88, 532
Tâhir Ağa (Seyyid, Ayasofya Câmi‘i Tev- Tefsîr/tefsîr 91, 214, 420, 422, 518,
liyyeti, Kuyumcu-başılık, Gümüşhâ- 704, 878, 930, 1065, 1087, 1137,
ne Emâneti) 968, 1022, 1117, 1206 1225; ders-i―-i Şerîf-i Beyzâvî
Tâhir Efendi (Mehmed, Avlonya, Top 1198; fenn-i ― 1085; güncîde-i
Arabacılar Kitâbeti, Mevkūfât, Kü- ― 355; ―-i âyât-ı Nasr 55; ―-i
çük Evkāf ) 1070, 1187 Beyzâvî 166, 798, 1008, 1064,
Tahmûras (Açıkbaş Gürcü eşkıyası başı) 1174; ―-i Kādî Beyzâvî 929, 1008;
1109 ―-i Kur’ân-ı ‘azîmü’ş-şân 257; ―-i
Tahta; ― Hân 1063; ―-menâre 681 Şerîf-i Beyzâvî 392, 930, 1136;
Tâ’if 605 ―-i Şerîf-i Kādî Beyzâvî 1174; ―-i
talebe; cümle-i ―-i ‘ulûm 1065; fu- Yâsîn 55
karâ’-i ―-i ‘ulûm 663, 815; gürûh-ı tekā‘üd 853, 1099; ‘alâ-vechi’t-― 1164;
― 1019; ―-i tahsîl-i ‘ulûm 168; ber-vech-i ― 340; cerîde-i ―-i vü-
―-i ‘ulûm 226, 257, 267, 271, 408, zerâ 625; ihsân-ı ―lük 954; ―en
722, 799, 932 28, 1131, 1144; ―lük 340, 493,
Tarabya 822 498, 536, 557, 955, 982
Tarakcılar 202 Teke; Mutasarrıf-ı ― Sancağı 1215; ―
Târîh; Râşid Efendi’nin ―i zeyli 914; Alay-beyi 1214; ― Sancağı Muta-
―-i ‘Abdülkādir-i Bağdâdî 1172; sarrıfı 1212, 1213, 1215, 1232
―-i Gāzân 405; ―-i Sa‘îd 896; Tekfûr 42
―-i Semhûdî 1178; ―-i Sülûk Tekfûr-dağı 95, 421, 584, 860, 863,
1219; ―-i Vassâf 592 1013, 1038, 1160, 1208, 1219
Taşcılar Hânı 1112 Tekman; Livâ’-i ― 792
1376 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Tekye/tekye 695, 963, 964, 1186; Hal- 320; ― Kethudâsı Paşa 86; ― Re’îsi
vetiyye’den ‘Abdülhalîm Efendi’nin 1176; ― Riyâseti 934; ― Riyâset
―si 1132; Etyemez ―si 728; Vekâleti 617
Hekîm Çelebî ―si 25; Sa‘dî ‘Abdüs- Tersâne Mi‘mârı-zâde (İkinci Dâhil
selâm ―si 1203; Sa‘dîler ―si 1178; müderrisi, Belgrad Mevleviyyeti)
Sirkeci ―si 42; Tâtâr Hasan Efendi 1076
―si 1204; ―-gâh-ı Nakşibendiyye Teslîm-oğulları (Kütahya eşkıyâsı) 888
50; ―-nişîn-i makām-ı irşâd 962 Tevekkülü Hânı 1217
telhîs 201, 232, 296, 355, 494, 611, Tezkire/tezkire 90, 421, 426, 470, 501,
784, 863, 1055; ekser-i ―ât 1182; 504, 505, 506, 532, 679, 873; asâ-
hıdemât-ı kitâbet-i ―ât-ı hümâyûn let-i ―-i Sânî 785; Büyük ―ci 75,
819; niyâz-mend-i ― 527; ―î Ağa 144; Büyük ―cilik 274; Büyük
284, 1141 Kal‘a ―ciliği 146, 277, 803, 1012,
Terekeci-başı 1118 1070; Büyük Kal‘a ―cisi 276; Kü-
Tersâne/tersâne 83, 114, 119, 121, 124, çük Kal‘a ―ciliği 146, 277, 803,
350, 515, 866, 958, 1076, 1115; 1012, 1070; Küçük ―ci 75, 144,
‘amele-i ― 955; ehâlî-i ― 777; 364; Küçük ―cilik 275, 365; vekâ-
Emânet-i ― 934, 1115, 1175; let-i ―-i Sânî 785; ―-i Evvel 57,
Emânet-i ―-i ‘âmire 13; Emîn-i 200, 295, 414, 472, 672, 756, 933,
― 119, 553, 556, 1212; Emîn-i 1011, 1035, 1069, 1106, 1139,
―-i ‘âmire 114; Emîn-i ―-i ‘âmi- 1159, 1173, 1175, 1207, 1230; ―-i
re-i sâbık 1191; hademe-i ― 83, Kebîr 74, 75, 802, 1035, 1086,
556; levâzimât-ı ― 1054; mersây-ı 1099, 1106, 1155; ―-i Sadrıa‘zamî
‘âmire-i ― 1041; mersây-ı ―-i 364; ―-i Sagīr 75; ―-i Sânî 211,
‘âmire 1053, 1094; ricâl-i ― 556, 536, 672, 785, 802, 895, 933, 1011,
1094, 1128; sâhil-hâne-i ― 336; 1035, 1069, 1099, 1106, 1173; ―ci
Sâhil-serây-ı ―-i ‘âmire 160; Ser- 1177, 1178
mi‘mârân-ı ―-i ‘âmire 124; umûr-ı Tıraboliçe 628, 661
lâzime-i ―-i ‘âmire 860; umûr-ı Tırhala 286, 309, 341, 407, 855, 1216;
―-i ‘âmire 25; zâbitân-ı ― 866; Eyâlet-i ― 63; Livâ’-i ― 788, 1110,
― bâğçesi 1190; ― Emâneti 275, 1141; Vâlî-i ― 618, 677; ― Mu-
672, 1011, 1069, 1106; ―-i ‘âmire tasarrıfı 66, 309; ― Sancağı 108,
25, 76, 83, 110, 113, 114, 120, 129, 286, 330, 341, 653, 654, 793, 945,
136, 166, 209, 232, 256, 259, 263, 1082, 1142; ― Sancağı Mutasarrıfı
338, 368, 373, 375, 378, 385, 386, 108 ― Vâlîsi 618
417, 550, 552, 553, 555, 609, 610, Tiflis Gürcüleri 1122
631, 655, 709, 758, 777, 820, 889, tîmâr 208, 497, 699, 957; erbâb-ı ―
951, 953, 974, 999, 1003, 1072, 957; erbâb-ı ― u ze‘âmât 485; ―-ı
1073, 1094, 1128, 1147, 1181, mahlûl 853; ―-ı mezbûr 854; ―-ı
1227; ―-i ‘âmire Emâneti 145, mezkûr 854
802, 967, 1150; ―-i ‘âmire Emîni Tîmâr-hâne 510
12, 83, 967, 1115; ―-i ‘âmire Emîni Timur-kapu 326, 413
Efendi 85; ―-i ‘âmire Kethudâlığı Tîn [=Devin] 566
25; ― Emîni 221, 328, 1212; ― tirinkete 1094
Emîni Efendi 86, 656; ― karyesi Tobtaşı 981
DİZİN 1377

Tokad; ― Mevlevî-hânesi Şeyhi 1212 ―-i nev-îcâd 89


Topcu-başı 135, 146, 335, 350, 471, Tuna 317, 562, 563, 565, 566, 567,
519, 618, 637, 674, 757, 776, 779, 571, 573, 574; ― Nehri 573
867, 960, 1070, 1132, 1149, 1165, Tûnus; Eyâlet-i ― 143, 1144; ― Eyâleti
1206, 1208; ― Ağa 248, 781; ― 950
ağalar 199; ―lık 57, 278, 674, Turla; Nehr-i ― 576
801, 935, 960, 1013, 1107, 1132 Turnacı 1159; ―-başı 146, 729, 866,
Top-hâne 174, 757, 780, 781, 1048, 1124; ―-başılık 401
1106, 1195; hademe-i ―-i ‘âmi- Tuzla 1213; ― Limanı 1213
re 780; Nezâret-i ― 58; ricâl-i Türbe/türbe 470, 928, 1204; derûn-ı
― 135, 335; tecdîd-i mahallât-ı ― ―-i münevvere-i Hâlid 195;
1204; ―-i ‘âmire 135, 157, 335, derûn-ı ―-i münîfe 199; derûn-ı
336, 636, 637, 757, 776, 779, 780, ―-i şerîfe 474; fukarâ’-i ―-i şerîfe
1156, 1183; ― İskelesi 166, 770; 195; Hüdâyî Efendi ―si 1167; is-
― Kâtibi 1176; ― Kethudâsı 758; ticlâb-ı envâr-ı ―-i mutahhara 876;
― Kışlası 1204, 1214; ― Nezâreti Köprülü-zâde ―si 274; nezd-i ―-i
79, 145, 276, 673, 803, 934, 1012, Şeyh Murâd Efendi 49; şârih-i Mes-
1070, 1139, 1175 nevî Ankaravî İsmâ‘îl Efendi ve ‘Arzî
Tophâne (İstanbul’da semt) 637, 666, Dede ve ‘Avnî Dede ―leri 1202;
729, 1088, 1178, 1179, 1186, 1198, Vâlide Sultân Câmi‘i ―si 474; Yeni
1199, 1204, 1214, 1218; mersây-ı Câmi‘ ―-i şerîfi 1168; ―-i hazret-i
― 637; ― Câmi‘i 1201 Hâlid 192; ―-i mübâreke 194,
Top-kapu 34, 781; ―su 167, 262, 379, 1078; ―-i mübâreke-i hazret-i Ebî
411, 781, 1177, 1180, 1181, 1182, Eyyûb 470; ―-i mübâreke-i hazret-i
1203, 1217 Hâlid-i Ensârî 191; ―-i münevvere
Toşkana [=Toscana] 569 198; ―-i şerîf 197; ―-i şerîfe 169,
Tökeli (Macâr a‘yânı) 570 199, 376, 1134, 1135; ―-i şerîfe-i
Trablus-Garb 1060; Eyâlet-i ― 143 hazret-i Ebî Eyyûb-i Ensârî 199; ―
Trablus-Şâm 796, 894, 898, 926, 1109; Kâtibi 361
Eyâlet-i ― 62, 789, 970, 1143; ― Türk 868, 869; ―ler 769
Eyâleti 108, 230, 235, 674, 902, Türkmân 546, 549; eşkıyây-ı ― 409;
946, 947, 1059; ― Vâlîsi 855, 970 gürûh-ı ― 549; tâ’ife-i ― 408,
Trabzon 243, 263, 790, 1109; Eyâlet-i 549; ― Ağalığı 549; ― Ağası 255,
― 856, 1144, 1157; ihsân-ı Vezâ- 549, 879; ― ‘aşâyiri 408; ― eşkıyâ-
ret-i Vâlî-i ― 394, 777; Vâlî-i ― sı 409; ― Mahallesi 546, 620, 629,
242, 243, 777; ― Beylerbeyisi 857; 724
― Eyâleti 226, 231, 236, 241, 243,
254, 675, 777, 1014, 1040, 1056; U
― Mutasarrıfı 1110; ― Vâlîsi 226, ‘ulemâ 98, 163, 181, 182, 192, 196,
235, 257, 340, 518, 680, 711, 1056, 198, 270, 297, 352, 376, 470, 473,
1059, 1099, 1144 597, 628, 683, 746, 797, 799, 932,
Treves [=Trier] 569 971, 993, 1002, 1019, 1064, 1065,
trinkite 122 1103, 1140, 1145, 1197, 1229;
tulumba 89, 167; Bostancılar ―cı-başı- a‘lem-i ― 662; a‘lem-i ―’-i mü-
sı 89; ―cı 870; ―cı ocakları 90; tebahhirin 614, 662; a‘lem-i ―y-ı
1378 MEHMED HÂKİM EFENDİ

fuhûl 401; Câmi‘u’l-ezher ―sı 788; vâ‘-ı ― 56; envâ‘-ı ―-ı ma‘ârif 339;
dershânân-ı ―’ 932; ecille-i ―’-i envâ‘-ı ―-ı şettâ 225; fukarâ’-i tale-
‘izâm 1018; fuhûl-i ― 1043; ic- be-i ― 663, 815; hıdmet-i tedrîs-i
mâ‘-i ―’-i kirâm 215, 218, 537; ku- ― 163; kulzüm-i bî-sâhil-i ― 815;
demây-ı tarîk-ı ―’-i kirâm 50; mel- mahall-i tahsîl-i ― 965; mehere-i
cây-ı ― 614; menâsıb-ı ―’-i kirâm fünûn ü ― 930; mutâla‘a-i kütüb-i
1080; nevâziş-i ―’-i kirâm 1008; ― 392; mutâla‘a-i kütüb-i ―-ı nâ-
Ser-âmed-i sudûr-ı ―y-ı kirâm 223, fi‘a 1167; mutâla‘a-i ― 333, 1019,
815; sudûr-ı ― 91, 192, 420, 470, 1101; müzâkere-i ― 239, 267; tah-
704, 878, 1087; sudûr-ı ―y-ı kirâm sîl-i ― 722, 798, 930, 1064; tale-
53, 138, 273, 394; sühanverân-ı be-i tahsîl-i ― 168; talebe-i ― 226,
― 1065; şüyûh-ı ―-i millet 1218; 257, 267, 271, 408, 722, 799, 932;
şân-ı ― 1174; tarîk-ı ― 662; vü- tedrîs-i ― 964; tedrîs-i ―-ı nâfi‘a
cûh-ı ― 683; vücûh-ı ―y-ı a‘lâm 49; ―-ı ‘akliyye ve nakliyye 920;
52, 137, 272, 393, 670; ―-i fuhûl ―-ı âliyye 614; ―-ı ‘Arabiyye 257;
964; ―’-i a‘lâm 96, 349, 351; ―’-i ―-ı fünûn 437; ―-ı ma‘kūl 242;
Buhârâ 694; ―’-i Câmi‘u’l-ezher ―-ı şettâ 481; ―-ı zâhire 899, 963;
725; ―-i fihâm 1057; ―’-i ‘izâm ―-ı zâhire-i âliye 592; ―-ı zâhire ve
161, 308, 425, 1077, 1115, 1168, bâtıne 48, 581, 606, 899; ―-ı zâhirî
1185, 1187, 1210; ―’-i kirâm 384, ve bâtınî 1067, 1068
426, 427, 662, 852, 907, 972, 1091, ‘Ummân 880
1136, 1152, 1173, 1174; ―’-i me- Un-kapanı 42, 396
here-i Siyer 1089; ―’-i mütebah- ‘Urbân 26, 543, 546, 547, 602, 620;
hirîn 159, 1019; ―y-ı ‘asrî 55; bâgıye-i ― 972; Benî Sahr ―ı 595,
―y-ı fihâm 362; ―y-ı ‘izâm 69, 600, 1194; dest-i tetâvül-i eşkıyây-ı
242, 350, 352, 402, 405, 465, 821, ― 727; düzdân-ı şekāvet-pîşe-i ―
1027, 1149; ―y-ı kirâm 163, 214, 593; ehâlî-i bevâdî-i ― 649; erâzil-i
270, 408, 419; ―y-ı zevi’l-ihtirâm ― 649; eşkıyâ’-i tavâyif-i ― 593;
601 eşkıyây-ı bevâdî-i ― 545; eşkıyây-ı
‘Ulûfeciyân; Kâtib-i ―-ı Yemîn 159; düzdân-ı ― 547; eşkıyây-ı tâ’ife-i
―-ı Yemîn 209, 210, 935, 1106, ―-ı bevâdî 522; eşkıyây-ı ― 486,
1139, 1207, 1208; ―-ı Yemîn Ağa- 521, 547, 601; eşkıyây-ı ―-ı bevâ-
lığı 57, 146, 279, 801, 1013, 1070, dî 523; eşkıyây-ı ―-ı bî-dîn-i bevâ-
1107; ―-ı Yemîn Ağası 674; ―-ı dî 621; eşkıyây-ı ―-ı hızlân-nişân
Yemîn Kâtibi 159, 277, 673, 1086; 602; fukarâ’-i ― 634; hâliye-i
―-ı Yemîn Kitâbeti 145, 278, 673, mu‘tâde-i ― 649; hâliye-i mu‘tâde-i
803, 934, 1012, 1070; ―-ı Yesâr ―-ı bevâdî 544; Harb ―ı 600,
57, 209, 210, 934, 935, 1207; ―-ı 601, 972; Harb ―ı Şeyhi 600, 604;
Yesâr Ağalığı 146, 279, 801, 1013, hila‘-i mu‘tâde-i ― 544; kabâ’il-i
1071; ―-ı Yesâr Ağası 674; ―-ı ― 600; keyfiyyet-i ― 544; kesret-i
Yesâr Kitâbeti 59, 145, 277, 278, eşkıyây-ı ― 546; kilâb-ı nehhâbe-i
674, 803, 859, 1012, 1070 ― 649; mazarrat-ı ― 342; ma-
‘ulûm 254, 268, 271, 333, 364, 491, zarrat-ı ―-ı bevâdî 486; meşâyih-i
798, 808, 914, 942, 971, 978, 1057, ―-ı düzdân 603; miyân-ı ― 545;
1064; cümle-i talebe-i ― 1065; en- mütesallitîn-i ― 1194; Şeyh-i ―-ı
DİZİN 1379

Harb 604; şirzime-i ―-ı râh-ı Hicâz V


1194; tâ’ife-i ― 543, 547, 1112;
tâlân-ı dest-i ― 546; tenkîl-i ―-ı Vahdetî Ebûbekir Efendi (Cebeciler
şekāvet-nişân 604; tugāt-ı ―-ı Harb Kitâbeti, Piyâde Mukābeleciliği) 58,
726; ―-ı bâdiye 502; ―-ı bâgıye-i 276
Harb 972; ―-ı Benî Sahr 593, 599; vahy 520, 521; ber-mûceb-i ―-i İlâhî
―-ı bevâdî 544, 648, 649; ―-ı 520; delîl-i mesâlik-i ―-i cemîl
bevâdî-i bî-dîn 520; ―-ı erâzil 598; 460; tûtî-i ―-edâ 37, 344, 984;
―-ı Harb 593, 595, 596, 972; ―-ı ―-i İlâhî 521
nehhâbe-i bî-emân 598; ―-ı şekā- Vâkıdî; rivâyet-i ― 171
vet-pîşe-i tuğyân 594 Vâlide; ― Câmi‘i 1033; ― Câmi‘-i şerî-
Urfa 1216 fi 392; ―-hammâmı 350, 645; ―-i
Ûriyâ 931 ‘atîk 981
‘Uzeyr; Livâ’-i ― 792; Mîr-i ― 154; ― Vâlide Sultân 188, 189, 202, 203, 377,
Beyi 154; ― Beyi Sancağı 154; ― 378, 492; Sâhil-serây-ı ― 29, 33;
Sancağı 950; ― Sancağı Beyi 154 taraf-ı hazret-i ― 202; târîh-i vefât-ı
Uzun Bey/Efendi (Sadrıa‘zam Kethudâ- ― 377; vefât-ı hazret-i ―-ı cen-
sı, Rumeli canibine me’mûr, Silahdâr net-mekân 375; zikr-i alay-ı haz-
Ağalığı) 217, 1139 ret-i ― 188, 375; ― Câmi‘i türbesi
Uzun Hâce Efendi (Süleymâniyye Mü- 474; ― Kâtibi Efendi 205; ― Sâ-
derrisi, Haleb Kazâsı) 981 hil-serâyı 30, 34; ― Serâyı 32, 33
Uzun-kaldırım 727 Van 533, 647; Eyâlet-i ― 63, 66, 790,
1109, 1144, 1157; ― Beylerbeyisi
Ü 519; ― Eyâleti 109, 173, 236, 291,
675, 947, 1014, 1037, 1056, 1131;
Üsküb 1110; Livâ’-i ― 143, 519, 791, ― Muhâfızı 66; ― Vâlîsi 173, 235,
1142; ― Mutasarrıfı 675; ― San- 291, 1056, 1143
cağı 64, 287, 552, 654, 675, 949, Varadin 567; ― Kumandanı 561
1015 vârdiya pruva 118
Üsküdar 27, 43, 70, 95, 137, 219, Varşova 576; ― Şehri 578
239, 244, 298, 308, 360, 369, 420, Vasiliko 310
558, 560, 620, 699, 700, 728, 784, Vassâf 267, 592; Târîh-i ― 592
787, 961, 970, 981, 983, 988, 993, vebâ; kesret-i ― 1077
1059, 1061, 1118, 1126, 1167, Vefâ 26, 759; ― Meydânı 26, 396,
1193, 1204, 1210; Câmi‘-i Cedîd-i 1204
― 1085; ehâlî-i ― 964; Kādî-i ― Vekāyi‘-nüvîs; ―-i Devlet-i ‘aliyye 253
930; Kazâ’-i ― 796, 1080; mah- Velî Ağa/Efendi (Enderûn-ı hümâyûn
miyye-i ― 438; Vâlide-i ― Şeyhi Hazîne Kethudâsı, Baş-muhâsebe,
993; ―-ı âsâyiş-karâr 559; ― İske- Muhâsebe-i Haremeyn) 967
lesi 700; ― Kadısı 1076; ― Kazâsı Velî Efendi (Masraf-ı Şehriyârî) 1175
624, 852, 853, 1057, 1083, 1131, velîme; ‘âdet-i ―-i hitân 609; esnâ’-i ―
1154, 1196; ― Mevleviyyeti 920, 608; ―-i hitân 607; ―-i me’mûre-i
964, 1038; ― Monlası 964; ― hitân 608; ―-i Pâdişâhî 608
Nâ’ibi Efendi 245 Veliyyüddîn Efendi (Paşa-zâde, Üskü-
üsrüb 1024 dar Kazâsı) 1139
1380 MEHMED HÂKİM EFENDİ

Veliyyüddîn Efendi (Şeyhulislâm, Hat- 544, 553, 558, 559, 651, 652, 653,
tât, ‘İmâd-ı Sânî, Sadr-ı Anadolu, 663, 685, 701, 777, 790, 804, 809,
Sadr-ı Rûm) 383, 384, 414, 662, 823, 852, 875, 884, 911, 927, 948,
663, 689, 815, 914, 915, 961, 989, 967, 975, 982, 994, 998, 999, 1056,
992, 1031, 1037, 1076 1059, 1067, 1071, 1074, 1078,
Veliyyüddîn/Velî Efendi (Kütahyalı, 1080, 1081, 1090, 1096, 1109,
Köse, Sadrıa‘zam Kethudâsı) 257, 1124, 1135, 1142, 1170, 1181,
266, 369, 678, 679, 680 1184, 1193, 1215, 1227; rütbe-i ―
Venedik; Âmeden-i Elçi-i ― 174, 812; 394, 395, 432, 503, 532, 545, 546,
Dubra-― Küçük Elçisi 818; ― 626, 970, 1025, 1038, 1118, 1142,
Cumhûru 812, 925; ― Cumhûru 1144, 1145, 1156; rütbe-i ―-i vâlâ
Vidozu 174; ― dîbâsı 85; ― Dozu 921; rûşenâyî-i câh-ı ― 301; silk-i
542; ― Elçisi 812; ―li 680 dürrü’n-nazîm-i ― 67; şân-ı ―
verş 325, 326 543; temkîn-sâz-ı şeref-i makām-ı
Vezâret 67, 106, 163, 300, 406, 495, ―-i ‘uzmâ 11; tuğ-ı pür-fürûğ-ı ―
499, 519, 544, 623, 626, 646, 652, 432; ‘Unvân-ı ―-i hâli 615; ‘Un-
698, 785, 886, 904, 911, 921, 946, vân-ı zâhire-i ― 1125; va‘d-ı rütbe-i
947, 948, 951, 954, 977, 983, 1038, ― 711; vürûd-ı tuğ-ı pür-fürûğ-ı ―
1040, 1054, 1056, 1059, 1060, 432; ―-i Kapudân-ı deryâ 24; ―-i
1090, 1108, 1114, 1118, 1125, mertebe-i mukavvimîn 649
1128, 1130, 1133, 1156, 1170, Vezîr Hânı 1217
1181, 1184; alay-ı vâlây-ı ― 664; Vezîr-i a‘zam 52, 137, 140, 241, 242,
câh-ı vâlây-ı ― 487; dâ’ire-i sü- 243, 263, 272, 314, 331, 332, 371,
bha-i ― 505; edevât-ı ― 432; 393, 489, 503, 558, 626, 644, 670,
gars-ı yemîn-i sâha-i ― 920; hil‘at-ı 714, 729, 775, 1168, 1228; ― Ket-
fâhıre-i ― 372; hil‘at-ı pür-beh- hudâlığı 680; ― Kethudâsı 718; ―
cet-i ― 187; hil‘at-ı ― 25, 1067; Müfettişliği 242
hil‘at-ı ―-i ibtihâc-nümûn 185; ih- Vidin 573, 654, 789, 981, 983, 1109,
sân-ı ― 268, 372, 394, 406, 411, 1171; Eyâlet-i ― 983; Livâ’-i ―
432, 816; ihsân-ı ―-i Vâlî-i Trab- 31, 142, 143, 653, 789, 1110, 1142;
zon 394; ilbâs-ı hil‘at-ı ― 627; il- Muhâfaza-i ― 1170; Vâlî-i ― 981;
bâs-ı ― 364; kürk-i ― 186, 491, ― Kal‘ası 568, 777, 793; ― Muhâ-
1126, 1193; makām-ı ―-i ‘uzmâ fazası 778, 982; ― Muhâfızı 31,
11; merfû‘u’l-― 950; mesned-i 162, 1171; ― Muhâfızlığı 983; ―
Sadr-ı ― 267; mesned-i ― 372, Sancağı 31, 162, 855, 945; ― Vâlîsi
627, 998; müddet-i ― 241, 300, 981
371, 418, 953, 998; mühr-i ― 431; Visla (Nehri) [=Wisla] 576
nâ’il-i rütbe-i ― 883; ref‘-i ― 912; Vize 706; ― Kazâsı 340
rütbe-i ‘âliye-i ― 634, 1232; rütbe-i Voynuk 129, 262, 378, 797, 936, 1073,
sâmiye-i ― 240, 430, 432, 531, 1147, 1181, 1209
552, 626, 652, 664, 691, 702, 875, Voyvoda 52, 370, 690, 702, 709, 950,
1082, 1145; rütbe-i sâmiye-i vâlây-ı 1026, 1165; Boğdan ―lığı 52, 690,
― 240; rütbe-i vâlây-ı ― 20, 73, 950, 1026; Boğdan ―sı 52, 233,
268, 301, 309, 364, 371, 372, 407, 370, 690, 701, 763, 1026; Eflâk ―
408, 412, 415, 428, 430, 437, 495, lığı 52, 950, 1026, 1130; Eflâk ―sı
DİZİN 1381

52, 822, 1026, 1100, 1105, 1192; Yanya 286, 788, 805, 904, 1110, 1156;
Galata ―lığı 917, 1206; Kıbrıs ―sı Livâ’-i ― 519, 788, 1142; Mutasar-
1165; memleket-i Eflâk ―sı 709; rıf-ı ―-i sâbık 818; ― Mutasarrıfı
Yeni-il ―sı 902; ―-i Boğdan 690; 143, 789, 904, 950, 1143, 1156;
―-i Eflâk 52, 709, 822; ―lık 1100 ― Sancağı 29, 286, 330, 519, 552,
675, 777, 778, 788, 945, 957, 1130;
Y ― Sancağı Mutasarrıfı 29, 1136
Yafa; ― Tevliyyeti 1073 Yâsînci-zâde (Eyyûb Câmi‘i Şeyhi,
Yâfes bin Nûh 932 Sultân Selîm Meşîhati) 993
Yahyâ Efendi (İshâk Efendi-zâde, Sey- Yâver İbrâhîm Bey (Küçük Mîrâhûr)
yid, Mekke-i mükerreme Pâyesi, 619
Bursa Kadısı, Selânik Kadısı, Edirne Yazıcı Bey (Darb-hâne) 1207
Kadısı, Mudurnu Kazâsı) 134, 796 Ye’cûc; âdem-i ―î 880; sedd-i ― 880
Yahyâ Efendi (Paşa-zâde, Mekke-i mü- Yedi-kulle 41, 366, 709, 783, 862, 925,
kerreme Pâyesi) 1111 1026, 1162, 1177, 1217
Yahyâ Efendi (Süleymâniyye Müderrisi, Yeğen Paşa Çiftliği 155
Halebü’ş-şehbâ Kadısı) 229, 238 Yehûd 363, 395, 516, 744, 759, 762,
Yahyâ Monla Efendi (Mahmûd-zâde, 872, 874, 885, 919, 1027, 1174;
İstanbul Kadısı) 918 fecere-i ― 1119; kabâyil-i hasede-i
Yahyâ Paşa (Vezîr, Anadolu Vâlîsi, Vidin ―-ı Kurayza ve Benu’n-Nadîr 1045;
Sancağı, Niğbolu Sancağı, Rumeli Mahmûd-paşa Çârşûsu ―îleri 202;
Eyâleti, Tırhala Sancağı, Yanya San- nefer-i ―-ı ‘anûd 511; şirzime-i
cağı) 31, 142, 162, 287, 309, 645, ― 258; ―-hâne 1198, 1214; ―-ı
807 ‘anûd-ı mel‘anet-bedîd 258; ―-ı
Yahyâ Sıddîk Efendi (Edirne Kadısı, Benî Kurayza ve Nadîr 1045; ―-ı
Medîne-i münevvere Kazâsı) 18 mel‘anet-füzûd 258; ―-ı mel‘ûn
Ya‘kūb Ağa (Baş-bâkī-kulluğu) 1107 258; ―î 548; ― Mahallesi 516
Ya‘kūb Efendi (Birâder-zâde, Âmid Yemeklik Ağası 284
Kazâsı, Diyârbekir Mevleviyyeti) Yemen 641, 767, 1050; ehâlî-i ― 767
1124, 1132 yemenî 769; ―ciler 769
Ya‘kūb Efendi (Seyyid, Pâye-i Mahrec Yemişci-başı 810
Belgrad Kadısı) 797 Yemlîhâ Efendi (Müvellâ) 1206
Ya‘kūb-zâde Efendi (Vu‘‘âz-ı cevâmi‘-i Yeni-bâğçe 256, 365, 824
selâtînin ercümendi, Şeyh-i Câmi‘-i Yeniçeri/yeniçeri 196, 198, 208, 295,
Nûr-ı ‘Osmânî) 1067 310, 350, 435, 471, 497, 532, 638,
Yalak-âbâd 1135; ― Kazâsı 913 720, 725, 863, 924, 1048, 1095,
Yalı-köşkü 25, 76, 129, 232, 247, 262, 1141, 1145; Ağa-yı ―yân 240; Ağa-
263, 338, 373, 380, 438, 609, 655, yı ―yân-ı Dergâh-ı ‘âlî 664; Ağa-yı
733, 770, 772, 776, 800, 889, 919, ―yân-ı sâbık 1071; ‘atâyâ-yı Ocağ-ı
936, 1041, 1068, 1074, 1094, 1113, ―yân 285; ‘azl-i Ağa-i ―yân 860;
1183, 1209, 1210; Kasr-ı ― 770 Dergâh-ı ‘âlî ― Ağalığı 278, 1227;
Yanaki (Boğdan Voyvodalığı) 950 Dergâh-ı ‘âlî ―leri 729; Dergâh-ı
Yanbolu 568; Kazâ’-i ― 796 ‘âlî ―leri Ağalığı 531, 584; Der-
Yanık (Kal‘a ismi) 562 gâh-ı ‘âlî ―leri Ağası 73, 531, 584,
608, 653, 664, 703, 852, 883, 935,
1382 MEHMED HÂKİM EFENDİ

1030; Dergâh-ı ‘âlî ―leri Efendisi 14, 1154; ―li 59, 433, 673, 933,
785; Dergâh-ı ‘âlî ―leri Kâtibi 802; 934, 1106, 1123, 1175, 1199, 1202,
Dergâh-ı ‘âlî ―leri Ocağı Kâtibi 1207, 1220; ― Mevleviyyeti 1128;
724; Dergâh-ı mu‘allâ ―leri Kâtibi ― Sancağı 289, 331, 623
13; mahlûlat-ı ―yân-ı Dergâh-ı ‘âlî Yeşilli-zâde Serâyı 371
1095; ― Ağalığı 54, 57, 141, 146, Yeşillü Serâyı 1101
278, 279, 401, 531, 621, 852, 860, Yezdân; Halîfe-i ― 23, 273, 671, 800,
983, 1013, 1038, 1107, 1191, 1227; 1010, 1066, 1105, 1138, 1205
― Ağası 53, 54, 95, 141, 198, 199, Yezdcerd 88
200, 240, 241, 247, 254, 279, 284, Yezîd; eşkıyây-ı ―-i habâset-mu‘tâd 72;
329, 350, 352, 371, 372, 401, 426, ―î 71, 72, 547, 595
472, 474, 634, 674, 703, 729, 757, Yozabos [=II. Joseph] 566
760, 866, 1070, 1075, 1124, 1133, Yûnân; ism-i ―î 41
1149, 1151, 1160, 1170, 1175, yurtluk 235; ber-vech-i ― 62, 142,
1191, 1208; ― Baş-hâlîfesi 1012; 902, 1056, 1059
― Çorbacılığı 106; ― Efendisi Yûsuf (Hüseyn Paşa birâderi, Karesi Li-
302; ― Efendiliği 785, 999; ― Ka- vâsı) 1143
pusu 1195; ― Kâtibi 417, 1139, Yûsuf Ağa (Cizye Baş-bâkī-kulu, Güm-
1184; ― Kitâbeti 145, 275, 417, rükcü) 57, 146, 221, 935, 1107,
672, 906, 933, 953, 1011, 1069, 1175
1106, 1184, 1207; ― Kolluğu Yûsuf Ağa (Ma‘den Nizâmı hıdmetin-
258; ― Kul Kethudâsı 866, 1036; de, Gelibolu Barut-hânesi Nezâreti)
― Kul Kethudâsı Ağa 635, 1215; 277
― kulları 209; ―leri Ağası 608, Yûsuf Ağa (Mehter) 369, 679
653, 664, 703, 852, 883, 935, 1030; Yûsuf Bey (Hazîne Beyi, ümerâ’-i Mıs-
―leri Efendisi 785; ―leri neferâtı rıyye’den, Defterdâr-ı sâbık) 95
350; ―leri Ocağı 717; ― neferâtı Yûsuf Bey (Mora Alay-beyi Halîl Bey
283; ― Ocağı 247, 419, 659, 1159; birâderi, Mora Alay-beyi) 661
― odaları 1218; ― Ser-halîfesi Yûsuf Efendi (Âmedci Süleymân Efen-
1107; ―ler Vakit Kethudâsı-yı sâbık di birâderi, Sadrıa‘zam Kethudâsı,
217; ―yân 787; ―yân-ı Dergâh-ı Rûznâmçe-i Evvel, Nûr-ı ‘Osmânî
‘âlî 285, 717; ―yân-ı Dergâh-ı ‘âlî Tevliyyeti, Tersâne-i ‘âmire Emâne-
Ağalığı 691, 801; ―yân-ı Dergâh-ı ti, Emânet-i Surre-i şerîfe) 58, 266,
‘âlî Ağası 691, 1038; ―yân-ı Der- 441, 624, 686, 702, 812, 1007,
gâh-ı ‘âlî Kitâbeti 786; ―yân-ı Der- 1011, 1022, 1106, 1132, 1150,
gâh-ı ‘âlî Ocağı 200, 352, 471 1191
Yeni-kapu 226, 396, 1204 Yûsuf Efendi (Cebeciler Kâtibi) 1139
Yeni-odalar 396 Yûsuf Efendi (Emîn-i Tersâne-i ‘âmire-i
Yenişehir/Yenişehr 622, 789, 946, 1014, esbak, Emânet-i Surre-i şerîfe) 1191
1056, 1118, 1130, 1143, 1232, Yûsuf Efendi (Kel) 625
1233; Livâ’-i ―i 1143; ―-i Fenâr Yûsuf Efendi (Kîsedâr, Hâsslar, İstanbul
795, 853, 913, 1111; ―-i Fenâr Ka- Barut-hânesi, Piyâde Mukābelesi)
dısı 1057, 1082; ―-i Fenâr Kazâ- 1070, 1139, 1175
sı 82, 229, 238, 981, 1058, 1132; Yûsuf Efendi (Konya Kazâsı, Kayseriyye
― Kadısı 795, 1125; ― Kazâsı Kazâsı) 913
DİZİN 1383

Yûsuf Efendi (Ma‘nisalı, Bosna Kadısı, 699, 957, 1024; erbâb-ı ― 957;
Erzenu’r-Rûm Kazâsı, Kayseriyye ―-i kātil 699
Kazâsı Pâyesi) 107, 297, 1132 zelâzil 1225; ―-i ‘azîme 484; ―-i şedî-
Yûsuf Efendi (Yûsuf Efendi-zâde, Serây-ı de 686, 701, 1008, 1133
‘âmire Hâcesi ve Şeyhu’l-kurrâsı, zelzele 158, 230, 1216, 1219, 1220,
Bursa Mevleviyyeti) 687 1225; ‘akîb-i ―-i kübrâ 1218; ―-i
Yûsuf Kethudâ (‘Osmân Paşa-zâde ‘azîme 894, 1216, 1218, 1219; ―-i
Ahmed Paşa Kethudâsı, Moraviy- sâniye 1218; ―-i Sultân Bâyezîd
yü’l-asl) 799 1219; ―-i şedîde 1216, 1218; zel-
Yûsuf Paşa (Mîr-i mîrân, Kars Eyâleti, zele-i uhrâ 1218
Van Eyâleti, Karahisâr-ı sâhib Sanca- Zemin [=Semlin] 561, 567; mih-
ğı, Kayseriyye Mutasarrıfı) 63, 66, mân-dâr-ı ― 561; ― Kasabası
793, 950, 1016, 1036 562; ― Kumandanı 561, 562, 567
Yûsuf-zâde Efendi (Şeyhulkurrâ, Serây-ı Zemzem; Bi’r-i ― 591; mâ’-ı ― 356
Cedîd Hâcesi) 159, 162 zenbûrek; ―-i sehm 41
Yûsuf-zâde Efendi (Kazâ’-i İstanbul) Zend Kerîm Hân (İran hânlarından) 88
1166 zevrakce; ―-i hümâyûn 199
Yûsuf-zâde Mehmed Efendi 162 Zeydî 547, 595
Yuvan (Rakavetse oğlu, Eflâk Voyvoda- Zeyneb Sultân 392, 553, 554, 632,
lığı) 1100 805, 1171, 1177
Yüsrî Efendi (Dîvân-ı hümâyûn Kalemi Zeynel‘âbidîn Efendi (Süleymâniyye
kâtiblerinden, Küçük Tezkirecilik) Müderrisi, İzmir Kazâsı) 1131
1151, 1173, 1175 Zeyrek 396; ―-başı 42; ― Câmi‘i 811
Zıllullâh 7, 181, 183; âdâb-ı istikbâl-i
Z ―î 556; ‘âdet-i müstedîme-i haz-
zâc 1024 ret-i ―î 1030; âstîn-i ‘inâyet-âyîn-i
Za‘ferân-bolu 1023 ―î 466; ‘avâtıf-ı şâmile-i ―î 169;
Zağarcı 241, 329, 426, 664, 866, 1160, cenâb-ı ―i’s-Samedânî 1064; dev-
1170; ―-başı 729, 866, 1038, let-i hazret-i ―î 1174; du‘ây-ı ‘ömr
1124, 1149, 1170, 1215; ―-başı ü devlet-i hazret-i ―î 1174; emr-i
Ağa 241; ―-başı Ağa Ortası 285; Cihân-mutâ‘-i ―î 646; gars-ı
―-başılık 401, 1038 yemîn-i ‘inâyet-âyîn-i hazret-i ―î
Zâhid ‘Osmân Efendi (Top-hâne Nezâ- 778; hazret-i kerâmet-penâh-ı ―î
reti) 803 123; hazret-i ―-ı ‘âlem 621; haz-
Zamovic [=Zamosc] 576 ret-i ―-ı enâm 972; hazret-i ―î
Zâverîk Bey (Soğucak Kal‘ası Livâsı) 43, 413, 742; hem-sâye-i cenâh-ı ―î
65, 143 119; hulk-ı cemîl-i kerem-mu‘tâd-ı
zâviye 228, 1114, 1204; şeyh-i ― 48, ―î 825; ikbâl-i ferhunde-fâl-i haz-
49; tabbâh-ı ―-i münîfe 49; ―-i ret-i ―î 1214; ‘inâyet-i hazret-i ―î
münîf 48; ―-i müteberrike 49; ―-i 726; irâde-i hazret-i ―î 726; itâ‘at-ı
Nakşibendiyye 45, 48; ―-nişîn-i hazret-i ―î 1182; lâzime-i sıyânet-i
hamûl 1099 ―î 1161; mahz-ı kerâmet-i hazret-i
ze‘âmât 201, 208, 494, 497, 510, 957; ―î 977; makbûl-i nazar-ı ‘inâyet-e-
erbâb-ı tîmâr u ― 485 ser-i hazret-i ―î 685; mazhar-ı ga-
ze‘âmet 79, 234, 510, 570, 661, 676, zab-ı hazret-i ―î 950; merfû‘-i pîş-
1384 MEHMED HÂKİM EFENDİ

gâh-ı hazret-i ―î 1054; mesned-i Zilifke; ― a‘yânından 1214


―î-i bî-bedel 1004; muntazırîn-i şe- zimmet 524, 808, 910, 1055; berâyây-ı
ref-i teşrîf-i hazret-i ―î 1039; müte- ehl-i ― 486; efrâd-ı âferîde-i ehl-i
karrib-i hıdemât-ı hazret-i ―î 980; ― 516; ehl-i ― 110, 221, 495,
nev-bâve-i riyâz-ı hazret-i ―î 1078; 763, 847, 874, 919; erbâb-ı ― 658;
pîş-gâh-ı kerâmet-iktinâh-ı hazret-i esnâf-ı ehl-i ― 529; farîza-i ―-i
―î 490; pîş ü pes-i ―î 413; sâ- ehl-i İslâm 98; gürûh-ı ehl-i ― 515;
ye-i ‘inâyet-vâye-i hazret-i ―î 1068; lâzime-i ― 912, 1163; lâzime-i ―-i
sâye-i ‘inâyet-vâye-i ―î 529, 1021; hıdmet-i vülât ü hükkâm 72; ru’ûs-ı
sâye-i sâye-bân-ı hazret-i ―î 150; ehl-i ― 659; vâcibe-i ― 1161;
sebt-i cerîde-i cümle-i mekârim-i vâcibe-i ―-i kerâmet-i hazret-i Şeh-
hazret-i ―î 955; sinâdet-pîrây-ı ―î riyârî 189; zenân-ı erbâb-ı ― 874;
168; sûy-ı Cihân-penâh-ı ―î 113; ― Halîfesi 909, 976, 1207; ―-i
şeref-i kurb-i himâ-gâh-ı ―î 809; vakf 910; ―-kirdâr 529
şevket-i hazret-i ―î 989; zîb-ârây-ı zimmî 370, 690, 822, 847, 1096, 1100,
ittikây-ı ―î 151; zuhûr-ı zürriyyet-i 1103, 1105, 1130, 1132, 1192,
hazret-i ―î 739; zülâl-i nevâl-i ih- 1220; katl-i Tercemân-ı ― 919;
sân-ı ―î 1030, 1093; ―-ı ‘âlem Kostantin-i ― 709, 1100; meyhâ-
327, 505, 1173; ―-ı a‘zam 504, neci-i ― 368; sarrâf-ı ― 515; se-
788; ―-ı cümle-i ümem 336; ―-ı fele-i ―yân 1192 ―-i mesfûr 515
ekrem 741; ―-ı enâm 961, 1137; Zincirli-kuyu 25, 67, 198
―i Te‘âlâ 412 zirâ‘ 43
Zihnî Efendi (Galata Mollası) 370 Ziyâ Efendi (‘Ali-zâde, Ka‘be’den
Zihnî Mehmed Efendi (İkinci Dâ- ma‘zûl) 329
hil’den, Eyâlet-i Bosna Mevleviyyeti) Zor (Kal‘a ismi, Kütatis’e yakın) 1234
1076 Zübeyde Sultân (Sultân III. Ahmed
Zihnî Mustafa (Kâtib-i vakf-ı şerîf, Hân’ın kızı) 391
Eyüp’te Nakşibendî zâviyesinde) 49
Zihnî Mustafa Efendi (Sadrıa‘zam
Kitâbcısı, ‘Ulûfeciyân-ı Yesâr Kitâbe-
ti, Hâslar Mukāta‘ası) 859, 1012

You might also like