6-Proteti̇k Tedavi̇de Ağri

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 53

PROTETİK TEDAVİDE

AĞRI
Ağrı Duyusu Fizyolojisi
Bütün duyu sistemlerinde; ışık enerjisi (görme duyusu), mekanik
enerji (işitme, dokunma-basınç duyuları), kimyasal enerji (tat, koku
duyuları) gibi farklı enerji biçimlerine yanıt verecek şekilde
özelleşmiş, bu enerji biçimlerini sinir sisteminin dili olan
elektrokimyasal enerjiye dönüştüren reseptörler vardır. Bu
reseptörlerle bağlantılı olan nöronlar merkezi sinir sistemindeki
nöronlarla sinaps yapar. Böylece sıralı bir şekilde organize olmuş
nöronlar yolu ile duysal uyarılar ilgili sinir sistemi bölgelerine ve
yorumlama yeteneğine sahip beyin kabuğuna kadar gönderilir.
Hemen tüm duyu sistemlerindeki duysal uyarılar, beyin kabuğuna
talamusdaki özgün çekirdekler yolu ile iletilirler.
Hoş olmayan, vücudumuza zararı olabilecek durumlardan
uzak durmayı öğreten uyaranlar ağrı olarak tanımlanabilir.
Dokunma, basınç, sıcaklık duyuları gibi somatik duyu sisteminin
bir parçasıdır.
Hızlı ve yavaş ağrı olmak üzere iki tipi vardır. Hızlı ağrı (akut
ağrı), hemen başlar. Yavaş ağrı (kronik ağrı) daha geç başlar,
yavaşça artar. Hızlı ağrı ağrılı uyarandan hızla uzaklaşmayı
sağlayan geri çekme refleksinde, yavaş ağrı ise yaralı bölgenin
hareketinin kısıtlanmasında önem taşır. Yavaş ve hızlı ağrı MSS’ne
farklı hızlarla iletilir.
 Neospinotalamik traktus birinci iletim yoludur,
hızlı ağrı merkezi ağrı yoludur.

 Paleospinotalamik traktus, C tipi aksonlarla


MSS’ne taşınan yavaş ağrı iletimi ile ilgilidir.
SABİT PROTEZLERDE AĞRI ve
NEDENLERİ

Sabit protetik restorasyonlarda, destek olarak


kullanılacak dişlerde yapılan preparasyonlarda, ölçü
işlemi sırasında, geçici restorasyonların hazırlanması,
uygulanması ve kullanılması süresince, daimi
restorasyonların prova aşamaları, simantasyonları ve
bu restorasyonların kullanımları boyunca çok sıklıkla
ağrı ile karşılaşılabilir. Dentinden ve pulpadan
kaynaklı bu ağrıların temel nedenleri, bu aşamalarda
oluşan ve oluşturulan pulpa hasarları olarak
özetlenebilir.
Ağrı veya duyarlılık
dentine ait hücrelerin,
protoplasmik dallarının
uyarıyı beyine iletmesi
ile oluşur.
Sabit protezlerin başarısızlıklarından
sayılabilecek ve çeşitli aşamalarda dentin ve pulpa
hassasiyetlerinin nedeni olabilen pulpa hasarı,
bakteriyel enfeksiyon, diş preperasyonları aşamasında
veya maloklüzyona bağlı oluşan mekanik travma,
geçici restorasyonlar, daimi simantasyon materyalleri
ve mikrosızıntıya bağlı olarak gelişebilir.
Preperasyonlar ile geçici ve daimi restorasyonların
uygulanması sırasında ve sonrasında ağrı
oluşturabilecek pulpal hasarlardan ve
komplikasyonlardan korunmak için;
- Sekonder çürük ve mikrosızıntı yönünden risk taşıyan
eski restorasyonlar kaldırılmalı, kavite temizlendikten
sonra dentin kalınlığı az olan bölgelere kavite örtücü
uygulanmalıdır.

- Preparasyon sırasında oluşan sürtünmesel ısı, tübüllerdeki


sıvının genleşmesine neden olur.Bu sıvının kan ve lenfatik
yolla direne olması gereklidir. Bu nedenle, kan akışına zarar
vermeyecek, vasokonstrüktör içermeyen anestezik maddeler
kullanılmalıdır.

-Hava basıncı ayarlanmış, yüksek devirli, uygun olmayan


tork hareketleri oluşturmayan aletler kullanılmalıdır.
- Kesim yapılacak frezler tek kullanımlık tercih
edilmeli, birden fazla kullanılacaksa
aşınmamış,bozulmamış olmalarına dikkat edilmelidir.
- Preperasyon, 32 dereceye ayarlanmış hava ve su
soğutmalı sistemlerle yapılmalıdır.
- En az 2 mm’lik dentin dokusu bırakılmalıdır
- Geçici restorasyonlar,uyumlu ve dentini tamamen
örten şekilde hazırlanmalıdır.
- Mikrosızıntının en aza indirilmesi için marjinal uyumu
iyi olan restorasyonların yapılması ve uygun
simantasyon materyallerinin seçilmesi gereklidir.
- Geçici ve daimi restorasyonların simantasyonları
öncesinde oklüzyonun kontrolü ve düzenlenmesi
gereklidir.
- Dentin ve siman arasında sızıntılara neden
olabilecek boşlukların oluşturulmaması
sağlanmalıdır.
- Hijyenin kolay sağlanabileceği restorasyonlar
oluşturulmalı ve hastanın motivasyonu
sağlanmalıdır.
Kesimde aeratör (airrator veya hava türbünü) ve
mikromotor (angulduruva) kullanılan el aletlerindendir. Aeratör
ile 3-50 gr’lık basınç, mikromotor ile 0-40.000 Devir/dakika
uygulanır. Aeratör ile düşük hızlı (12.000 devir/dakika) orta
hızlı (12.000-200.000d/d) ve yüksek hızlı (>200.000d/d),
Çelik (minede etkin değil) elmas (mine ve dentinde etkin, kalın
125-150µm orta 88-125 ince 60-74 çok ince 38-44) tungsten
karbit frezlerle ( mine dentinde daha az ısı oluşt, mikro çizik
düzeltir, kron sökümünde metal kesiminde)
Diş kesim işleminin başarısı için:
- Keskin frez kullanılmalıdır.
- Frezin, elastisite modülü ve yüzey sertlik değeri,
prepare edilen dokunun, elastisite modülü ve yüzey
sertlik değerinden, yüksek olmalıdır.
-Hekim, diş kesimi sırasında, aşırı basınç
uygulamamalıdır (ısı artışına neden olur ).
- Keskin olmayan frez ile diş kesimi sırasında, hekim
istemeden diş yüzeyinde basınçı artırır, ve diş
yüzeyinde ısı artışına neden olur.
- Elmas frez ile diş kesimi, dişe bağlanan
restorasyonların, diş kesiminde tercih edilir. Elmas
frez, kesim yüzeyinde, daha pürüzlü yüzey oluşturur,
yüzey alanını artırır ve restorasyonun bağlanma
potansiyelini artırır.
Diş kesimi (diş preprasyonu) sırasında:

* hava-su soğutma sistemine sahip air turbine


* yüksek dönme hızı (>200 000 devir/dakika)
* hafif basınç
* tungsten karbit veya elmas frez (mine kesimi)
Diş kesim işleminin pulpaya olası hasarı:
* mekanik vibrasyon
* ısı oluşumuna bağlı kuruma (desiccation)
* dentin tübüllerinde sıvı kaybı
* odontoblastik uzantıların kesiti
sonuçlarında oluşur.
Diş kesimi sırasında,
geride kalan dentin kalınlığı azaldığında,
ısı ve kuruma artmasına bağlı pulpa hasarı oluşur.

DENTİN YERİNİ ALABİLECEK


HİÇ BİR YAPAY BİO-MATERYAL MEVCUT
DEĞİLDİR.
Diş canlı bir organdır.
Dentin hücreler içerir,
hücre çekirdekleri, pulpanın içerisine uzanır.
Bu nedenle, dentin ve pulpa birbirine bağlı tek
doku gibidir.
Her diş kesimi, kesim derinliğine bağlı olarak,
pulpada olumsuz reaksiyon oluşturur.
Bazıları 2 hafta-6 ay arasında geri dönüşümlüdür.
Bazıları pulpa absesi veya nekrozu ile sonuçlanır.
Genç pulpa, hasara daha yatkın olmasına rağmen,
kendini daha çabuk iyileştirir.
Diş kesim süresinin uzaması, lokal ısıyı artıracağı için,
pulpada ısısal travmaya neden olur.
(keskin olmayan frez =kör frez ile çalışılmaz!!!)

Keskin olmayan frez, yeterli kesim özelliğine sahip


olmadığı için,
ısı oluşumuna neden olur.

Soğutma sistemi kullanılmadığında, (susuz/kuru kesim


sırasında)
çelik frez, karbit freze göre;
elmas frez, karbit freze göre;
daha fazla ısı, daha fazla hasar oluşturur.
Hava/su soğutma sistemlerinde, tek başına hava soğutma
yeterli değildir.
Dentinde kuruma, odontoblastlarda hasara neden olur.

Tek başına hava soğutma, diş preparasyonunun bitirme


(finishing) işleminde düşük devir ve kısa süreli
kullanılabilir.

Diş kesimi sırasında, dentin yüzeyinde oluşan, “smear


tabakası” dentin tübül ağızlarını tıkar ve dentinde
koruma sağlar.
Hava/su soğutma sistemleri,

* diş yüzeyinde soğutma sağlar,


* kesim yüzeyini nemlendirir,
* Çalışılan alanı temizler, (diş kesimi gerçekleştirdiğimiz
yüzeyi görünür hale getirir)
* freze uygun yönlendirilen hava/su soğutması, kesim
sırasında, dişeti oluğunu (gingival crevice) açar ve
gingival marjinin daha iyi görünmesini sağlar.
Diş kesimi sırasında dentin

* renk
* reflectance (yansıma oranı):
yüzeye çarpan ışık ile yansıyan ışık arasındaki
oran
* sertlik
* sağlamlık
özellikleri ile mine’den ayırt edilir.
Diş kesimi sırasında, olası pulpa hasarına etkili
faktörler:

*hava/su soğutma sistemi


*yüksek devir/dakika
*uygulanan basınç
*frez tipi
*diş kesim süresi
*geride kalan dentin miktarı
*diş kesim derinliği
*yaşın etkisi
*sulu diş kesimine karşıt kuru diş kesimi
*kesim yüzeyinin temizliği
Pulpa hasarı:
*aşırı sıcaklık artışı
*kimyasal iritasyon
*mikroorganizmalar
sonucu oluşur.
Diş kesimi sırasında,
pulpada ısı oluşumuna neden olan faktörler:

*kesim derinliği (preparasyon derinliği)


*frezin dönme hızı
*frezin, büyüklük, şekil ve yapısı
*kesim basıncının yönü ve miktarı
*geride kalan dentin miktarı
*nem miktarı
*kullanılan soğutucunun yönü ve tipi
*kesim yapılan doku
*kesim yüzeyi ile temasta olan aletin
uygulama süresinin uzunluğu
Pulpa zararı, mekanik ve ısısal iritasyon sonucu
oluşur: (etkili faktörler)

*kesim derinliği
*kesim derinliği ile reparatif dentin oluşumu
ilişkilidir
*frezin dönme hızı
*ısı ve basınç
*kuru preparasyon
*frezin yapısı
*frezin boyutu
*soğutucu sistemler
*aşırı preparasyon
Diş kesimi veya değişmesi gereken/eski restorasyonların
uzaklaştırılma işlemi sırasında, yüksek hızlı işlemler tercih
edilir.

Avantajları:
* elmas veya tungsten karbit frezler ile daha az basınç, daha
az vibrasyon ve daha az ısı oluşumu ile daha hızlı diş
dokuları (mine/dentin) uzaklaştırılır.
* hekim, diş kesimini daha kontrollu ve kolay gerçekleştirir.
* vibrasyon ortadan kalktığı ve operasyon süresi azaldığı için
hastanın endişeleri azalır.
* aynı seansta, aynı arkta birden fazla (çok sayıda) diş
preparasyonu gerçekleştirilir.
* aletlerin klinik ömrü artar.
Odontojenik ağrılar, derin somatik ağrının visseral
sınıfına sokulabilecek klinik özellikler gösterirler. Bu tür
ağrılar belirsiz, sıkıntı verici özelliktedirler.
Lokalizasyonları değişken ve dağınıktır. Ağrı bölgesi her
zaman ağrının gerçek kaynağını tanımlayamayabilir ve
beraberinde depresyon, halsizlik, bulantı gibi belirtiler
görülebilir. Hasta tarafından tam olarak lokalize
edilemezler. Visseral ağrılarda ortak özellik olan, eşik
değere ulaşıncaya kadar hissedilmemeleri, diş kaynaklı
ağrılarda da mevcuttur. Rahatsızlık yaratan duyu künt
karakterdedir. Diş ağrısı, çoğunlukla ağrıma hissi, zaman
zaman da zonklama olarak belirtilir. Hafif ağrı, hassasiyet
veya acıma, şiddetli ise yanma şeklinde hissedilir. Bu
ağrılar, anlık, tekrarlayan ve çevreye yayılan şekildedir.
Diş kaynaklı ağrılar, dentin ağrısı, pulpal ağrı
veya periodontal ağrı olarak ortaya çıkmaktadır.
Dentin ağrısı uyarıya cevap şeklinde olup, kısa süreli
ve ani ağrıdır. Lokalizasyonu kolaydır. Pulpa kaynaklı
ağrı, hasta tarafından zorlukla lokalize edilebilirken,
periodontal kaynaklı ağrı, dişe dokunulduğu veya
bastırıldığında kolaylıkla lokalize olur.
Pulpa ağrısı, derin, sızlayan tipte bir ağrıdır.
Nedeni, pulpa reseptörlerine ulaşan ve uygun olmayan
uyaranlardır.
Sağlıklı dişte pulpa bu etkilerden korunur. Derin
çürükler, kırık veya çatlaklar ve uygun yapılmayan,
derin diş kesimleri pulpanın kimyasal, termal,
mekanik veya elektriksel uyaranlara kolay
etkilenmesine sebep olur.
Sabit protezlerde dişlerin preperasyonu, mine ve
dentinin önemli miktarda kaldırılmasını gerektirir.
Buna ek olarak, diş üzerinde çeşitli dental
materyallerin uygulanması ve kesim işlemleri pulpa
üzerinde etkiler oluşturur. Çeşitli çalışmalarda da
,materyal özellikleri ve sabit protezin uyumuna bağlı
olarak ağız ortamında yapıştırma simanlarının
çözünürlüğünün bu etkileri olumsuz yönde arttırdığı
gösterilmiştir.
Dentine ait ağrı, keskin ağrı (hançer gibi saplanan)
ile karekterizedir. Soğuk, dokunma, asit veya tatlı
gibi, özellikli uyarı, sonrası başlar.
Pulpaya ait ağrı, donuk, zonklayan (nabız atar gibi),
yaygın, derin ağrı, şeklindedir.
Isı uygulaması ağrıyı artırır, soğuk ağrıyı hafifletir.
Soğuk uygulaması,
dentinal ağrıyı artırır,
pulpal ağrıyı azaltır.
Dentinal ağrı,
odontoblastların protoplasmik uçlarının, kesilmesi ile
oluşur.
Dentin hassasiyetinin en önemli nedeni dentin
kanallarının açığa çıkmasıdır. Uyaranlara karşı
tübüllerdeki sıvının içeri ve dışarı ani hareketi ağrıyı
oluşturur. Hidrodinamik teori ile açıklanan bu ağrı,
uyarı liflerinin dentin tübülleri içinde sıvı akışı ile
aktive olması sonucu gelişir. Bazı kimyasal
uyaranlar(bradikinin, seratonin, P maddesi gibi..)
uyarı liflerini duyarlı hale getirerek, eşik değerini
düşürürler ve cevabı arttırırlar.
Sabit protezlerin başarısızlıklarından
sayılabilecek ve çeşitli aşamalarda dentin ve pulpa
hassasiyetlerinin nedeni olabilen pulpa hasarını
oluşturabilecek etkenler şu şekilde incelenebilir;
1. Bakteriyel Enfeksiyon
1.Smear tabakası
2.Çürük veya dentin açılmaları

2. Mekanik travma
.Diş Preparasyonları .Kesim teknikleri .Isı
.Basınç .Vibrasyon .Preparasyon derinliği

3. Geçici Restorasyonlar

4. Daimi Simantasyon Materyalleri ve Mikrosızıntı


ISI:

Diş kesim işlemi sırasında, sadece havanın kullanımı pulpa için


zararlıdır.
Hava ve su karışımı kullanımı idealdir.
Diş kesimi anında, diş yüzeyinde oluşan ısıyı düşürmek için, su
spreyi, kesim frezi ile kesim yapılan sahanın temas yüzeyine
gelmelidir.
Soğutucu olarak su kullanılması, kesim sahasında oluşan debris
tabakasının ve frez üzerinde oluşan artıkların birikimini
uzaklaştırır.
Su içine, nemlendirici ajan ilavesi ile kesim yüzeylerinin
ıslanabilirliliği artırılabilir.

Diş preparasyonu sırasında, soğutma işlemi için, sadece


havanın kullanımı pulpa için zararlıdır.

Yüksek hızlarda, kuru ortamda diş kesim işlemi,


ıslak ortamda gerçekleştirilen diş kesim işleminden,
3 kat fazla dentin yanığına neden olur.
Yüksek ve düşük devirli dönen aletlerle, diş kesim işlemi
sırasında, dişin sert dokularında, hız, vibrasyon ve basınça
bağlı, diş ve çevre dokularda, çeşitli etkiler ortaya çıkar.
Isı artışı, frezin kesme hareketi ile oluşur.
Diş kesim işlemi sırasında, oluşan ısıyı düşürmek için, hava
ve su gibi soğutucu, kesim yapılan sahanın temas yerine
yönlendirilmelidir/verilmelidir.
Isı artışına neden olan etkiler:
1.Aletin dönme hızı: ne kadar hızlı dönerse o kadar fazla ısı
oluşur. Kesim başladıktan 10-12 saniye sonra ısı artışı başlar.
2.Aletin çapı: periferdeki kesim hızını etkiler.
3.Hekimin uyguladığı basınç: basınç artarsa ısı da artar.
Bu yüzden, kesim aletinin hızı arttıkça basıncı düşürülmelidir
Isı artışı:

Mine ve dentin yapısal özellikleri ile ilişkili farklılık


gösterir.
Farklı sertliğe sahip mine ve dentin ısıyı iletmeleri de
farklıdır.
Yüksek hız/kuru kesim durumunda, ıslak kesimden 3 kat
fazla dentin yanığına neden olur. Bu ısısal artış, pulpal
enflamasyon veya nekroz ile sonuçlanır.
Pulpal travmayı azaltmak için, yüksek devirli kesimlerde
su spreyi kullanılmalıdır.
Dentinde kesim derinliği arttıkça:

1.Kesim yüzeyinde kolajen oranının artması


2.Odontoblastik hücre zararı
3.Kesim derinliği arttıkça, odontoblast zararı daha şiddetli oluşur.

Kuru kesim, 3 kat daha fazla dentin yanığı, pulpa enflamasyonu


veya nekrozuna neden olan ısısal değişikliğe neden olur.

Devital dişlerde de kuru kesim işleminden kaçınılmalıdır. Aksi


halde, mine yüzeyinde, mikro çatlak (mikro kırık) oluşur.
Su spreyi,
dentine zarar gelmeyeceğini garantilemez. Az miktarda
suyun, yanlış yönlendirilmesi, zayıf su spreyi, dentin
yanığına neden olur.

Su soğutmalı, yüksek devirli turlar ile ağız içinde


çalışırken, hastanın su akışından rahatsız olmaması için,
düzgün çalışan tükürük emici gereklidir.

Taze kesilmiş dentinin, uzun süreli dehidratasyonu, pulpal


zararı artırır ve odontoblastik yer değiştirmeye neden olur.
BASINÇ:
Diş kesimi, belli bir basınç altında yapılır.
Basınç, ısı oluşturur.
Hava-su soğutucu, ısı lezyonlarını önler.
Basınç=kuvvet/yüzey
Bu formüle göre:
küçük frezlerin temas yüzeyi küçük olduğu için, aynı kuvvette
daha fazla basınç oluşturur .
Bu nedenle, küçük frez/ yüksek devirle daha az kuvvet
uygulanarak en uygun sonuç elde edilir.
BASINÇ:

Basınç=kuvvet/yüzey
yüksek devirli el aletleri ile daha az kuvvet uygulanarak en
uygun sonuç elde edilir.
Diş kesimi sırasında, yüksek basınç altında (150 gr) elmas
frez ile kesim yapıldığında, su akış oranı, 21mlt/dk’ya
yükseldiğinde daha etkili olmaktadır.
Düşük basınç (50 gr) uygulanıyor ise, su akış oranının,
7mlt/dk’ya ulaşması gerekmektedir
Basınç: kuvvet/yüzey’dir.

Bu formüle göre, değişik boyutlardaki kesici uçlar


karşılaştırıldığında, küçük frezlerin temas yüzeyi küçük
olduğu için, aynı kuvvetle daha fazla basınç meydana
getirirler,
Küçük çaplı frez kullanarak, yüksek devirle daha az
kuvvet harcayarak en iyi sonuç alınır.
VİBRASYON:

Kesim aletinin oluşturduğu vibrasyon


*genlik (amplitüd)
*frekans ile ilişkilidir.
Ağrı, travma veya sinir sonlanmalarının aşırı iritasyonu
sonucu ortaya çıkar.
Hastaların çoğu, ağrı ile vibrasyon duyusunu karıştırır.
Vibrasyon, ısı, basınç, minimuma indirildiğinde, hasta
ağrı faktörünün azaldığını veya giderildiğini hisseder.
VİBRASYON:

Vibrasyon’un kötü etkilerinin iki nedeni:


*genlik (amplitüd)
*frekans ile ilişkilidir.
Normal hızlarda, genlik büyük, frekans küçüktür.
Yüksek hızlarda, genlik küçük, frekans büyüktür.

Diş kesimi sırasında, ısının azaltılması ve giderilmesine


ilaveten, vibrasyonunda azaltılması gereklidir. Kullanılan
el aletlerinin tipi vibrasyonda etkilidir.
Aerotor ve elmas frez ile yapılan diş kesiminde, genlik en
düşük, frekans en yüksek düzeydedir.
Vibrasyon: hastaların çoğu ağrı ve vibrasyon
duyusunu karıştırır.
Normal hızlarda, genlik büyük, frekans küçüktür.
Yüksek devirlerde bunun tam tersi olur.
Genlik, kesim aletleri üzerinde yıkıcı etki yapar,
frezleri çabuk aşındırır.
Hız artırılarak, genlik ve etkileri düşürülür.
* Yaşın etkisi
Atrizyon veya yavaş ilerleyen çürük nedenleri ile,
daha önce açığa çıkan dentin tübüllerinin kesimi,
daha az ağrılıdır ve pulpaya daha az zarar verir.

Nedeni;
Dentin tübül içeriğinin, kalsifiye veya dejenere
olması ile modifiye hale gelmiştir ve pulpa
içinde önemli miktarda, tamir dentini
(reperative dentin) oluşmuştur.
• Yaş etkisi

Genç ve daha önce zarar görmemiş dentin


durumunda, mine-dentin bileşiminde veya
altında diş kesimi gerçekleştirildiğinde,
ağrı veya duyarlılık en fazladır.

Nedeni; dentine ait hücrelerin, protoplasmik


dallarının bu alanda en fazla olmasıdır.
Hassasiyet ve pulpal reaksiyonların
azaltılması için:

* Mümkün olduğunca geçici restorasyonlarla geçen süre


kısaltılmalıdır.
* Geçici simantasyon öncesinde dentin mutlaka
temizlenmeli, yüzeyel smear tabakası kaldırılmalıdır.
* Dentin örtücü, sonuç simantasyondan önce kolayca
kaldırılabilecek şekilde seçilmelidir.
* Geçici simantasyon çok mükemmel bir şekilde
kapatılmalıdır
* Uygulama sonrası oklüzyon kontrolleri çok iyi
yapılmalıdır
Periodontal Kaynaklı Ağrılar

Periodontal kaynaklı ağrıların belirlenmesinde, periodontal


ligamanlar etkilidir. Periodontal ligamanlar ve alveolar kemik
kas iskelet sınıfında incelendiğinden, periodontal ağrı da, bu
sınıfın derin somatik ağrı özelliklerine sahiptir. Genellikle,
sönük ve sızlayan karakterdedir. İltihabi sıvı akımı, dişin
alveol boşluğu içinde yükselmesine neden olarak, akut
maloklüzyon ve ağrı ile sonuçlanır. Uyarının az seviyelerinde
hafif kaşıntı hissi, orta seviyelerde donuk sızı, şiddetli
seviyelerde ise hafiflemeyen sızı ve zonklayan ağrı tarif edilir.
Akut periodontal ağrı drenaj ile kaybolur veya yoğunluğu
değişir.
Periodontal ağrıya, travma, aşırı basınçlar veya
preparasyonlarda irritasyonlar ile ortaya çıkan primer
inflamasyonlar neden olur. Akut periodontal ağrının,
odontojenik kaynaklı olup olmadığı, pulpal veya
periodontal dokulardan mı kaynaklandığı, akut
periodontitis mi, akut apikal apse mi olduğu
belirlenerek spesifik tanımının yapılması gereklidir.
Periodontal ağrının engellenmesi,
preparasyonlara başlamadan, varsa periodontal
rahatsızlıkların tedavi edilmesi, dokularda irritasyonlar
oluşturabilecek kesim teknikleri ve kesim hatalarının
yapılmaması, geçici ve daimi restorasyonların
periodontal dokulara zarar verici şekilde
sonlandırılmaması, akut periodontitis nedeni olabilecek
oklüzal travmaların oluşturulmaması, oklüzal
düzenlemelerin dikkatli yapılması, simantasyon
işlemleri sırasında ve sonrasında periodontal baskıların
oluşturulmaması ve siman fazlalıklarının temizlenmesi
aşamasında irritasyonlardan kaçınılması gerekir.
Preparasyon sırasında oluşan ağrı ve
alınabilecek önlemler

* Kesim hataları
* Fizyolojik ağrı
Pulpa sağlığının korunması için dişhekimleri
şunlara dikkat etmelidir:

- Diş Kesimi; yaparken hafif basınç, intermittant çalışma


(devamlı olarak bastırmadan) ve yeterli hava-su soğutma
uygulayarak yüksek devirle çalışılmalıdır. Frez seçimlerine
dikkat edilmeli, tek frez ve basıncın post operatif duyarlılığa
neden olabileceği unutulmamalıdır.
- Kavite aşırı kurutulmamalıdır. Kaviteyi 30 sn basınçlı hava
ile kurutma pulpada enflamasyona, odontoblastların dentin
kanalları içine aspirasyonuna neden olur. Pulpa uyarıldığı
için dişte hiperemik reaksiyonlar başlarken, yüzey çok daha
hızlı ıslanacaktır. Bazı araştırıcılar dental ağrı oluşumundaki
en büyük rolün, dentin lenfindeki suyun buharlaşması
olduğuna inanmaktadırlar.
- Derin kesimden kaçınmak ve gereksiz diş dokusu
kaldırmamak, anatomik forma uygun kesim yapmak
önemlidir.
- Polimerizasyonda kullanılacak ışık ve
özellikleri iyi bilinmelidir.
- Tüm restoratif materyallerin sızıntı
gösterebilecekleri düşünülerek hasta, olabilecek
postoperatif hassasiyet ve temizlik gerekliliği
için aydınlatılmalıdır.
- Kavite sterilizasyonunda, kostik sterilizasyon
ajanları kullanılmamalıdır.
- TME’de ortaya çıkan ağrılar
- Yanak ve dudaklarda ortaya çıkan ağrılar
- Dilde ortaya çıkan ağrılar
- Protez kaidesi ile ilgili ağrılar
* Protez kenarlarında ortaya çıkan ağrılar
* Protez temas alanında ortaya çıkan ağrılar
- Hareketli bölümlü protezler ve overdenture
uygulamalarında desteklerde ortaya çıkan
ağrılar

Tam ve hareketli bölümlü protezlerde ağrı

You might also like