Professional Documents
Culture Documents
Dunya Ve Turk Tarihinin en Buyuk Iskit S
Dunya Ve Turk Tarihinin en Buyuk Iskit S
Dunya Ve Turk Tarihinin en Buyuk Iskit S
İskitler, doğudan batıya doğru kavimlerin birbirlerini sıkıştırmaları sonucunda tarih sahnesine
çıkmışlardır. MÖ 3000. ile MS 2. yüzyıl arasında yaşamış konar göçer ve yerleşik bir
topluluktur. Doğuda Çin Seddi’nden batıda Tuna Nehri’ne, Anadoludan Trakyaya, Suriyeden
Filistin ve Mısır'a bir alana yayılmışlardır. Bunun sonuncunda çeşitli kavimler tarafından
tanınmışlar ve bunların yazılı belgelerinde adlarından bahsedilerek haklarında bilgiler
verilmiştir.
İskit adına ve onlarla ilgili bilgilere Grek kaynaklarında, Pers çivi yazılı metinlerinde, Asur ve
Çin yıllıklarında rastlanmaktadır. Adı geçen kaynaklar dil, kültür ve coğrafya bakımından
birbirinden farklı kavimlere ait olduğu için İskit adı bu kaynaklarda farklı şekillerde
geçmektedir. Grek kaynaklarında Skythai, Asur kaynaklarında Aşguzai, Pers kaynaklarında
Saka ve Çin kaynaklarında Sai olarak adlandırılmışlardır.
MÖ 6. yüzyılda yaşadığı düşünülen ve bugün de Yakutlar olarak bilinen İskitlerin kadın Türk
Kraliçesidir. Kocası öldüğü için İskitlerin başına geçmiştir. Birçok kaynak dünyada bilinen ilk
kadın hükümdar olduğunu yazmaktadır. İsmi Öz Türkçedir ve günümüz kullanımıyla
“Demir/Temir” anlamına gelmektedir. Dünya ve Türk tarihinin en büyük kadın kahramanı
olan Tomris’in bu övgüleri neden hakkettiğini ve neden bu kadar değerli olduğunu yazımızda
anlatmaya başlayalım.
Pers Kralı Kyros, Yeni Babil Krallığı’na son verip Mezopotamya’yı hakimiyeti altına aldıktan
sonra büyük olasılıkla Mısır’ı ele geçirmeyi planlamıştır. Ancak gerçekleştirdikleri yıpratıcı
akınlarla imparatorluğun kuzeydoğu sınırını oluşturan yerleri tehdit eden İskitler, Kyros’un
Orta Asya’ya ikinci bir sefer düzenlemesini gerektirmiştir. Kyros döneminde İskitlerin başında
Tomris Hatun bulunmaktaydı. İskitlerin saldırılarını kesin şekilde durdurmayı amaçlayan Pers
kralı, Tomris’e karşı sefer düzenleyerek Seyhun Nehri’nin ötesine geçmiş ve burada kendi
ismine ithafen Kyropolis adında bir garnizon -askeri birliklerin bulunduğu- şehir inşa
ettirmiştir.
Hain Plan
Pers kralı ve esir alarak beraberinde götürdüğü Lidya Kralı Kroisos, İskitlere boyun eğdirmek
için bir plan kurmuştur. Bu plan doğrultusunda Kyros’a büyük bir ziyafet düzenlenmesini,
ziyafet sona ermeden Pers ordusunun zayıf güçteki askerlerini bu ziyafetin başında bırakıp
ordunun geri kalanıyla birlikte nehrin kıyısına geri çekilmesi söylenmiştir. Ziyafeti gören
İskitlerin harekete geçip ziyafetten yararlanmak istedikleri esnada onların bu zayıf anını fırsat
bilen nehrin kıyısındaki Pers ordusunun saldırıya geçmesi istenmiştir. Bu doğrultuda planı
uygulamışlardır. Ziyafeti gören Tomris’in ordusunun üçte biri ziyafet alanına gelmiş ve
buradaki Pers askerlerini öldürerek ziyafetteki yemeklerle karınlarını doyurmaya
başlamışlardır. Yemek sırasında içtikleri şarabın etkisiyle sarhoş olan İskit askerleri bir süre
sonra uykuya dalmıştır. Bu durumu gören beklemedeki Pers ordusu İskit askerlerinin üzerine
saldırarak bir kısmını öldürmüş, bir kısmını ise esir almıştır. Esir alınanlar arasında Tomris’in
oğlu Spargapises de vardır.
Spargapises sarhoşluktan ayılıp aklı başına gelince ellerinin çözülmesi için Kyros’a
yalvarmıştır. Bu isteği yerine getirilince Perslerin elinde esir olmaktansa ölmeyi tercih edip
ani bir hareketle kendisini öldürmüştür. Oğlu ve askerlerinin bir kısmının öldüğünü haber alan
Tomris, Kyros’a bir mesaj göndermiş: “Olanlardan gururlanma, cesaret ile değil hile ile
kazandın. Oğlumun ölüsünü bana geri ver ve ordularıma ettiğin hakarete rağmen
cezalanmadan ülkemden çık git. Eğer böyle yapmazsan İskitlerin güneş tanrısı üzerine yemin
ederim ki, ne kadar haris olursan ol seninle başa çıkacağım”. demiştir.
Kyros, bu tehdide kulak asmayınca Tomris savaş hazırlıklarına başlayıp Kyros’un üzerine
yürümüştür. MÖ 529 da Oxus Bölgesi’nde sabah vaktinde çok şiddetli bir savaş başlamıştır.
Her iki ordu da uzun süre birbirlerine üstünlük kuramamıştır. Ancak savaşın ilerleyen
anlarında Pers askerlerinin çok büyük bir bölümüyle beraber Kyros’da öldürülmüş ve böylece
Pers ordusunu yenmeyi başarmışlardır. Savaşın ardından Tomris elinde kan dolu bir tulum ile
ölüler arasında Kyros’un cesedini aramıştır. Kısa bir süre sonra Kyros’un cansız bedenini
bulup kafasını kanla dolu olan tulumun içine sokmuş ve şu sözleri söylemiştir: “Canım sağ ve
savaştan zaferle çıktım. Ama sen hileyle oğlumu yakalayarak onu öldürdün. Şimdi sana söz
verdiğim gibi. Hayatında kan içmeye doymamıştın şimdi benim elimden kana doyuyorsun”.
İskit Saka Türk Kadın Hükümdarı Tomris Hatun'un, Pers Kralı Kyros'un ordusunu yenerek kesik
başını tutmasının betimlendiği Kırım Kuloba Kurganında bulunan altın kabartma (MÖ IV.YY)
Romalı Tarihçi Marcus Junianus Justinus ise Tarih kitabında konuyu şu şekilde anlatmaktadır:
( I, 6);
"Doğrudur, çok eski zamanlarda Mısır kralı Vezosis (Sesostris) ve Skythia kralı Tanay
varmiş: onlardan birincisi sefer düzenleyerek, Pontus'a kadar gelmiş, diğeri ise Mısıra kadar
gitmiştir."
.....
[1.8] L Cyrus, Asya'ya boyun eğdirdikten ve tüm doğuyu kendi egemenliği altına aldıktan
sonra, İskitlere savaş açtı. İskit'te biraz ilerledi, kampını kurdu. Tomrisin ordusunun
bulunduğu konum nehirlerle çevrili ve saldırılması zor olduğu için, Kiros İskitlere saldırmadı.
4Ertesi gün, sözde bir telaş içinde kampından ayrıldı ve sanki tam kaçıyormuş gibi yapıp,
arkasında bol miktarda şarap ve bir şölen için uygun şeyler bıraktı. 5 Bu olayın haberi
kraliçeye getirilince, çok genç bir adam olan oğlunu ordusunun üçüncü bir bölümüyle birlikte
onun peşinden gönderdi. 6 Koreş'in kampına ulaştıklarında, askeri konularda tecrübesiz olan,
onun savaşmaya değil ziyafete geldiğini düşünen genç, düşmana aldırış etmedi, ama şaraba
alışkın olmayan barbarlarının aşırı yüklenmesine izin verdi. onunla kendilerini; 7 Öyle ki
İskitler, düşman tarafından boyun eğdirilmeden önce şaraba yenik düştüler; 8Cyrus, neler
olduğunu öğrenip gece geri dönerek üzerlerine düştü ve kraliçenin oğluyla birlikte bütün
İskitleri öldürdü.
9 Ama Tomris, böylesine büyük bir orduyu kaybettikten sonra ve daha da yakındığı şey, tek
oğlunu kaybetmenin üzüntüsünü gözyaşlarına dökmedi, düşüncelerini intikam tesellisine
çevirdi ve düşmanlarını tuzağa düşürdü. Kendilerine benzer bir aldatmaca ve oyunla, son
zaferleriyle övünmelerini fırsat bilerek 10 Aldığı hasar nedeniyle sahte bir geri çekilme
göstererek ve kaçarak Cyrus'u dar bir vadiye çekti; 11 burada tepelere pusu kurarak krallarıyla
birlikte iki yüz bin Persliyi öldürdü. ; 12 Bu da dikkate değer bir zaferdi, böyle bir katliamı
anlatacak bir adam bile hayatta kalmadı. 13Kraliçe Kiros'un kafasının kesilmesini ve insan
kanıyla dolu bir kaba atılmasını emretti ve onun zulmüne şu nidayı ekledi: "Susadığın ve her
zaman doymadığın kana doy." Dedi.
Makale: Türkolog Fatih Mehmet Yiğit /03.06.2021
Kaynakça:
-Herodot Tarihi
-İSKİT SAKA TÜRKLERİ İLE AMAZON TÜRK KADIN SAVAŞÇILARIN TARİHİ adlı
Makale/Türkolog Fatih Mehmet Yiğit
-Eray KARAKETİR, Pers Kralı Büyük Kyros’un (MÖ 559-530) Orta Asya Seferleri ve
Ölümü, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı, 2015.
-Ahmet Haldun TERZİOĞLU, Saka Türklerinin Kadın Hakanı Tomris Han, 2012.