Professional Documents
Culture Documents
Anahtarlama Elemanlari Transistorler
Anahtarlama Elemanlari Transistorler
TRANSİSTÖRLER
Emitter (Emiter – Yayıcı) : En büyük akıma sahip terminaldir. Giriş veya çıkış ucu
olarak kullanılabilir.
Base (Beyz – Taban) : Transistörün kontrol ucudur. B-E arasına gerilim verilmez
ise transistör iletime geçmez.
Collector (Kollektör – Toplayıcı) : Genellikle çıkış ucu olarak kullanılır.
C
E
B
Ölçü aletinin sabit tutulan ucu
transistörün beyz ucunu gösterir.
Daha az değer gösteren uç
kollektör, direnci yüksek olan uç,
emiter ucunu belirtir.
Transistörler, endüstriyel elektronikte, motor, bobin veya lamba gibi yüksek güçlü
elemanlarda ve dijital elektronikte, lojik kapı devrelerinde anahtarlama elemanı
olarak kullanılır.
Transistör, anahtar olarak çalışacağı zaman, aktif bölge dışında Doyum ve Kesim
bölgesinde çalıştırılır. Aktif bölgede çalışacak şekilde gerilim verilmediği zaman
transistör gerilim var iken Doyum’a, gerilim yok iken Kesim’e girer.
Devrenin Çalışması : İlk anda kondansatörün boş olduğu kabul edilir. BC546
transistörünün beyz gerilimi sıfır seviyesinde olduğu için, transistör kesimdedir.
Butona basıldığı zaman, kondansatör ani olarak besleme gerilimine (+12V) şarj
olur. Transistörün beyz gerilimi aşırı sürülür ve doyuma yani iletime geçer. Röle
kontakları çeker ve lamba yanar. Kondansatör, R1 direnci üzerinden deşarj olmaya
başlar. Ucundaki gerilim 0,7V’ un altına düşünce, transistör kesime girer.
Çıkış Kontakları ;
NO : Normalde Açık Uç
Com : Ortak Uç
NC : Normalde Kapalı Uç
Röle Çeşitleri
1-) Elektro Manyetik röle 6-) Reaktif güç kontrol rölesi Rölenin Görünüşü
2-) Solid state röle (SSR) 7-) Motor koruma rölesi
3-) Reed röle 8-) Sıvı seviye kontrol rölesi
4-) Termik röle 9-) Akıllı röle
5-) Zaman rölesi
Bir çok röle çeşidi olmasına rağmen, genellikle elektronikte Elektro Manyetik röle
Solid state röle (SSR) ve Reed röle sıklıkla kullanılır. Diğer röle çeşitleri, genellikle
elektrik kumanda ve otomasyon alanında tercih edilmektedir.
Elektro Manyetik Röle, elektromanyetik olarak çalışan ve kontakları ile yük kontrolü
yapılmasını sağlayan elemandır. Elektromıknatıs özelliğine sahip bir bobinden ve
kontaklardan meydana gelmiştir. Düşük gerilim ile yüksek değerli gerilimleri kontrol
edebilir.
Çeşitli Röleler
Röle, yumuşak demir nüve üzerine bobin teli sarılması ile oluşan bir
elektromıknatıstan ve bu mıknatısa yay ile bağlanan kontaklardan oluşmuştur.
Röle bobini DC gerilim ile çalışır. Bu çalışma gerilimi, genellikle bobinin üzerinde
yazılıdır. Farklı çalışma gerilimlerine sahip röleler bulunmasına rağmen genellikle
standart çalışma gerilimleri ; 6V, 12V, 24V, 48V gibi değerlerdir.
1 : Röle Bobini
2 : Çekme Yayı
3 : Kontaklar
Bu gibi durumlarda ;
NPN veya PNP transistörler kullanılır ve röle bobini bu elemanlar ile sürülür.
T1
T1
T1
T1
Bu tip röleler, cam kılıf ve plastik kılıf içerisine konulan çeşitlerden meydana
gelmiştir. Boyutları elektromanyetik rölelere göre oldukça ufaktır. Kontakları
elektromanyetik rölelere göre daha güçsüzdür. Yani yüksek akımlı ve yüksek
gerilimli yükleri kontrol edemezler.
Reed rölelerin çalışması da manyetiktir. Havası alınmış cam tüp içerisine demir-
nikel alaşımlı kontaklar konulmuştur. Cam tüpün dışına bobin sarılması veya cam
tüpe sabit mıknatıs yaklaştırılması ile çalışır. Cam tüp etrafında meydana gelen
manyetik alan kontakların kapanmasını sağlar. Manyetik alan kaldırılırsa veya
uzaklaştırılırsa, kontaklar yeniden açılacaktır.
Kapalı tip Reed röleler, genellikle düşük akım gerektiren yerlerde, röle
kontaklarının açılıp kapanması sırasında, kıvılcım çıkmaması gereken yerlerde
tercih edilir.
SSR Röle ve
Bağlantısı
AC
Yük
Gnd
FET ise tek kutuplu, gerilim kontrollü bir transistördür. BJT ile FET arasındaki en
önemli fark, BJT’ nin akım kontrollü, FET’ in gerilim kontrollü olmasıdır.
FET, kullanılan yarı iletken maddeye göre N-Kanallı FET ve P-Kanallı FET olarak
ikiye ayrılır.
N-Kanal FET, N tipi yarı iletken bloğun iki yanına birer parça P tipi yarıiletken
madde yerleştirilmesi ile meydana gelir. P ve N maddeleri arasında bir birleşme
yüzeyi (junction) oluşur. P tipi yarıiletken maddenin olduğu kısımdan Gate (Geçit)
ucu çıkarılmıştır.
P-Kanal FET, P tipi yarı iletken bloğun iki yanına birer parça N tipi yarıiletken madde
yerleştirilmesi ile meydana gelir. N ve P maddeleri arasında bir birleşme yüzeyi
oluşur. N tipi yarıiletken maddenin olduğu kısımdan Gate (Geçit) ucu çıkarılmıştır.
Kabaca benzetecek olursak; Gate (G) ucunu, normal (BJT) transistördeki Beyz (B)
ucuna, Source (S) ucunu Emetör (E) ucuna, Drain (D) ucunu Kollektör (C) ucuna
benzetebiliriz.
1-) FET’ in giriş direnci çok yüksektir ve 100M civarındadır. BJT’ lerde bu değer
2K civarındadır.
2-) FET anahtar veya kırpıcı olarak kullanılırken bir sapma gerilimi ortaya çıkmaz.
4-) FET, BJT’ ye göre daha düşük gürültü sinyaline sahiptir. Dolayısı ile HI-FI ses
frekans yükselteçlerinin giriş devreleri için daha uygundur ve tercih edilir.
6-) FET’ in BJT’ den dezavantajlı yanı, kazanç-bant genişliğinin BJT’ ye göre daha
düşük olmasıdır. Ayrıca FET, BJT’ ye göre daha kolay arıza yapar.
FET’ in çalışması için G-S uçları arası ters polarma, D-S uçları arası doğru
polarma edilir. FET’ in G-S uçları arasındaki PN birleşim yüzeyine ters polarma
uygulandığı zaman, P maddesindeki oyuklar bataryanın (-) kutbu tarafından, N
maddesindeki elektronlar da bataryanın (+) kutbu tarafından çekilir. Birleşim
yüzeyi genişler.
Normal transistörlerde olduğu gibi, bir FET’ in çalışabilmesi için önce DC açıdan
polarma uygulanması gerekir. Polarmada dikkat edilecek en önemli husus, G
(Geçit)-S (Kaynak) arasına ters polarma uygulanmış olmasına dikkat etmektir.
Yaygın olarak kullanılan iki tip polarma devresi vardır ve yukarıdaki şekillerde
görülmektedir. P Kanal FET için VDD kaynağının yönü değişir.
Alan Etkili bir transistörün (FET), G (Gate - Kapı, Geçit) ucu kanaldan izole edilmiş
(yalıtılmış) olarak elde edilen tipine MOSFET denir. MOSFET (Metal Oxide
Semiconductor Field Effect Transistor), Metal Oksit Yarıiletken Alan Etkili
Transistör şeklinde tanımlanabilir. Çalışması FET’ e benzer. Fakat aralarındaki en
önemli fark, MOSFET’ te G (Kapı) ucunun kanaldan izoleli durumda olmasıdır. Bu
da kaçak akımların gate ucundan transistörün içine akmasını engeller ve giriş
direncinin oldukça yüksek olmasını sağlar. Yüksek giriş direnci, düşük akım ile
MOSFET’in kontrol edilmesini sağlar. MOSFET’in önündeki devrelerin fazla
yüklenmesini önler.
P Tipi Madde
P Tipi Madde
Alt Tabaka
Pozitif G-S gerilimlerinde, P tipi taşıyıcılar itilir, kanal genişler ve daha çok yük
taşıyıcısının geçmesi, yani kanal akımının artması sağlanır.
G ucu (Gate-Kapı), VGS geriliminin hem pozitif hem de negatif değerleri için
kanaldan izole edilmiş olduğundan, MOSFET; VGS’ nin hem pozitif hem de negatif
değerlerinde çalıştırılabilir. MOSFET’ te hiçbir durumda G ucundan (kapıdan)
içeriye doğru akım akışı olmaz.
(-) yükler fazlalaştığı için P tipi yarıiletken madde içerisinde oluşan N tipi kanal daha
da genişler. Böylece D-S uçları arasında akan akımın miktarı artar. G ucuna
uygulanan gerilim değiştirilerek, D-S uçları arasındaki akım miktarı kontrol altına
alınabilir.
Kanal Arttırmalı MOSFET’ ler basit yapıları ve küçük ölçüleri ile büyük çaplı
entegre devrelerin imalatında sık olarak kullanılırlar.
1-) MOSFET’ lerin giriş dirençleri FET’ lere göre daha yüksektir. Çünkü G ucu
izolelidir.
FET, G-D-S uçlarına sahip olduğu için bu uçlar arası ikili olarak hem doğru, hem
de ters yönde ölçülmelidir.
MOSFET, G-D-S uçlarına sahip olduğu için bu uçlar arası ikili olarak hem doğru,
hem de ters yönde ölçülmelidir.
UJT, üç uçlu bir yarı iletken devre elemanıdır. İki beyz, bir emetör ucu vardır. Beyz
uçları, N tipi bir yarı iletkenin iki tarafında oluşturulmuştur. N tipi yarı iletken
maddenin üzerine, B2 beyzine yakın bir bölgede P tipi yarı iletken madde
eklenerek bir birleşim yüzeyi oluşturulmuştur. Bir UJT’ nin sembolü, basit fiziksel
yapısı ve eşdeğer devresi aşağıdaki şekilde görülmektedir.
UJT’ nin çalışması için E-B1 uçları arası doğru polarma edilmelidir. E-B1 uçları
doğru polarma edildiği zaman emetörden, RB1 direncine doğru akım akmaya
başlar. RB1 üzerinden akım geçmeye başlayınca direnci ani olarak düşer.
RB1 direncinin değeri emetör akımı ile ters orantılıdır. Emetör akımı artınca bu
direnç değeri azalır, emetör akımı azalınca bu direnç değeri artar. Adeta bir ayarlı
direnç gibi geçen akıma bağlı olarak direnç değeri değişir.
UJT çalışmıyor iken, yani emetör akımı sıfır iken (IE=0), O noktası ile B1 ucu
arasındaki VOB1 gerilimi aşağıdaki gibi ifade edilir.
RB1/RBB oranı UJT’ nin iç oranıdır ve ETA harfi () ile gösterilir. Buna göre ;
VOB1 = . VBB