Professional Documents
Culture Documents
Unite4
Unite4
• Görev
• Yetki
• İlamsız İcranın Konusu
İCRA VE İFLAS HUKUKU
• Para alacakları Arş. Gör. Alican FAK
• Teminat alacakları
• İlamsız İcranın Türleri
• Genel haciz yoluyla takip
• Kambiyo senetlerine mahsus
haciz yoluyla takip
• Kiralanan taşınmazların
ilamsız icra yoluyla tahliyesi
sahibi olabilecek,
•İcra hukukunda görev ve yetki
konularını öğrenebilecek,
•İlamsız icra takibinde görevli ve
yetkili icra dairesini tespit
edebilecek,
•Hangi alacaklar için ilamsız icraya
başvurulacağını kavrayabilecek,
•İlamsız icra içinde ne tür takip
ÜNİTE
yolları olduğunu fark
edebileceksiniz.
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
4
dağıtımı yapılamaz.
İlamsız İcra Yolları
Görev
Yetki
İLAMSIZ İCRA YOLLARI
Para alacakları
Teminat alacakları
Kambiyo senetlerine
İlamsız İcranın Türleri mahsus haciz yoluyla takip
Kiralanan taşınmazların
ilamsız tahliyesi
GİRİŞ
Kitabımızın ilk ünitelerinde belirtildiği üzere, icra ve iflas hukuku temel
olarak cüz’i icra ve külli icra olarak ikiye ayrılmaktadır. Cüz’i icra da kendi içinde
ilamlı ve ilamsız icra olmak üzere iki çeşittir.
Daha önceki bölümlerde, icra hukukunda karşımıza çıkacak temel ögelere
yer verilmiş ve icra hukukunun temel kavramları açıklanmaya çalışılmıştır. Bu
bölümde, cüz’i icranın bir türü olan ilamsız icraya giriş yapılacak ve ilamsız icraya
ilişkin hükümlere yer verilecektir.
İlk olarak ilamsız icra takibinde bulunabilmek için başvurulacak merci doğru
tespit edilmelidir. Yetkisiz veya görevli olmayan bir mercie başvurulması hâlinde,
talep hakkında karar verilememesi veya işlem yapılamaması sonucunu doğurabilir.
Bir başka deyişle, yetkisi veya görevi dâhilinde olmayan bir taleple karşılaşan
merci, talebi yerine getiremeyecektir. Bazen de alacaklı, borçlunun yetkiye ilişkin
itirazıyla karşılaşabilecektir. Bu nedenle, alacaklının takibin daha en başında
talebini doğru makama iletmesi gerekir.
İlamsız icraya başvurabilmek için, alacağımızın da ilamsız icranın konusu
Görev, vazifeli merciin
olabilecek bir alacak olması gerekir. Zira her alacak, ilamsız icra yoluyla takip
adını; yetki ise o
edilemez. İlamsız icranın konusu kural olarak para (ve teminat) alacakları olabilir.
merciin yargı çevresini
Söz konusu alacaklar dışındaki bir alacağın (ilamsız tahliye hariç) ilamsız icra
(yerini) ifade eder.
yoluyla takibi mümkün değildir. Bu nedenle, ilamsız icraya başvurmak isteyen
alacaklının alacağının ilamsız icranın konusu olup olmadığını da bilmesi gerekir.
Nihayet, ilamsız icraya başvurmak isteyen alacaklı, ilamsız icra yollarından
kendi alacağına uygun olan birini seçmelidir. İlamsız icra yolları, genel haciz yolu,
kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ve kiralanan taşınmazların ilamsız tahliyesi
olmak üzere üç çeşittir. Bu bölümde, ilamsız icrayla tanışmak gayesiyle ilamsız
icranın türleri hakkında genel bir bilgi verilecek, ilamsız icra içindeki takip yolları
ilerleyen bölümlerde incelenecektir.
Görev
İlamsız icrada görevden maksat, icra işlerinde hangi icra organının vazifeli
olduğunun tespit edilmesidir. Burada asıl icra organlarından bahsedilmekte olup
yardımcı icra organlarından olan genel mahkemelerin görevi, Hukuk
Muhakemeleri Kanunu’na göre belirlenir.
İcra hukukunda her derecede, sadece bir çeşit cebrî icra organı bulunur.
Birinci derece görevli organ icra dairesi, ikinci derece görevli organ icra mahkemesi
ve üçüncü derece görevli organ bölge adliye mahkemelerinin ve Yargıtay’ın ilgili
hukuk daireleridir.
İcra işlerinde birinci Her derecede sadece bir çeşit cebrî icra organı bulunduğundan, cebrî icra
derece görevli merci, organları arasında bir görev uyuşmazlığı çıkmaz. Bu nedenle, kanunda icra
icra dairesidir. Bu hukukunda göreve ilişkin ayrı bir düzenleme bulunmamaktadır.
nedenle icra işlerinde
bir görev uyuşmazlığı İcra dairesi, icra işlerinde birinci derece görevlidir. İcra işlerine bakacak
çıkmaz. birinci derece görevli başka bir merci bulunmadığından, icra işlerinde bir görev
uyuşmazlığı çıkmaz. Bir yerde birden fazla icra dairesinin bulunması ise göreve
ilişkin değil, iş bölümüne (dağılımına) ilişkindir. Aynı yerdeki icra daireleri
arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisidir.
Yetki
İlamsız icrada yetki, bir ilamsız icra takibine hangi yerdeki icra dairesi
tarafından bakılacağının belirlenmesi demektir. İlamsız icrada yetki konusu İİK m.
50 hükmünde düzenlenmiştir. Söz konusu hükme göre, ilamsız icrada yetki
konusunda HMK’nin yetkiye ilişkin hükümleri (HMK m. 5-19) uygulanır.
Buna göre; ilamsız icrada genel yetkili icra dairesi, borçlunun yerleşim
yerindeki icra dairesidir (HMK m. 6). Borçlu birden fazla ise takip, bunlardan birinin
yerleşim yeri icra dairesinde açılabilir. Ancak takibin konusuna göre kanunda
borçluların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir icra dairesi belirtilmişse,
takip o yer icra dairesinde görülür (HMK m. 7).
Örnek
Haksız fiilden doğan para alacaklarında, haksız fiilin işlendiği veya zararın
meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin
yerleşim yeri icra dairesi de yetkilidir. Alacaklı seçimlik yetki hakkını kullanarak söz
konusu yerlerden birinde takip başlatabilir.
Sözleşmeden doğan para alacakları ise genel yetkinin haricinde,
sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesinde de takip edilebilir. Sözleşmenin ifa
İcra dairesinin yetkisi
edileceği yer, ilk önce tarafların açık veya zımni iradelerine göre belirlenir. Bu
kesin olmadığı gibi,
iradenin sözleşmeden anlaşılamadığı hâllerde, kanuni ifa yerine başvurulur (TBK
kamu düzenine ilişkin
m. 89). İcra takibinin konusu sözleşmeden doğan bir para borcu ise ve sözleşmede
de değildir.
de aksi bir hüküm yoksa bu para borcu alacaklının ifa zamanındaki yerleşim
yerinde ödenir. Bu durumda, para borcunun ifa yeri alacaklının yerleşim yeri
olduğundan, alacaklı kendi yerleşim yerinde de icra takibi yapabilir. Ayrıca alacaklı
sözleşmenin yapıldığı yer icra dairesinde de takip yapabilir (İİK m. 50/1).
Örnek
İcra dairesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin ve kesin değildir. Bunun anlamı,
“icra dairesi yetkisiz olduğunu kendiliğinden gözetemez”dir. Bu nedenle,
alacaklının yetkisiz bir icra dairesinde takip yapması hâlinde, borçlunun buna karşı
koyması gerekir. Borçlu icra dairesinin yetkisizliğini yetkiye itiraz ile ileri sürebilir.
Borçlu süresi içinde yetki itirazında bulunmaz ise yetkisiz olan icra dairesi yetkili
hâle gelir. Aynı şekilde, yetkili olmayan bir icra dairesi tarafların yapacağı bir yetki
sözleşmesi ile yetkili hâle getirilebilir.
İlamsız icrada yetki hususunda İİK m. 50 hükmünün HMK’ye yaptığı atıf
nedeniyle, takibe bakacak icra dairesine ilişkin yetki sözleşmesi HMK m. 17-18
hükümlerine uygun olmalıdır. Buna göre, yetki sözleşmesi ile sadece tacirler veya
kamu tüzel kişileri aralarında başlayacak veya başlayabilecek bir cebrî icra takibi
hakkında bir veya belirli birkaç icra dairesini yetkili kılabilirler. İcra dairesinin
yetkisi kamu düzenine ilişkin olmadığından, icra hukukunda yetki sözleşmesi her
hâlde mümkündür.
Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için, yazılı olması, bir veya belirli
birden fazla icra takibine ilişkin olmalı ve yetki sözleşmesi ile yetkili kılınan icra
dairesi veya daireleri belirli olmalıdır. Ayrıca, yetki sözleşmesi ile kanunen yetkili
olan genel ve özel yetkili icra dairelerinin yetkisi taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça
son bulur. Bir başka deyişle, kanunun yetkili olarak kabul ettiği icra dairelerinin
yetkisi yetki sözleşmesinde aksi kararlaştırılmadıkça devam etmez.
Daha önce ifade ettiğimiz üzere, icra dairesinin yetkisi kesin ve kamu
düzenine ilişkin değildir. Bu nedenle, icra dairesi yetkisini kendiliğinden
gözetemez. Bunun sonucu olarak borçlu icra dairesinin yetkisiz olduğunu itiraz
yoluyla ileri sürmelidir. Zira icra dairesi bu hususu kendiliğinden
gözetemeyeceğinden, icra dairesi işlemine karşı şikâyet yoluna başvurulamaz.
Borçlu takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını iddia ediyorsa, bu
iddiasını ödeme emrine karşı yetki itirazı şeklinde icra dairesinde, yetkili olduğunu
“Sözleşmenin yapıldığı düşündüğü icra dairesini de belirterek ileri sürmelidir.
yer” icra dairesinin
yetkisi HMK’de değil, Yetki itirazına ilişkin detaylı açıklama diğer bölümde işleneceğinden, bu
İİK’de düzenlenmiştir. bölümde genel hatlarıyla anlatılacaktır.
Borçlunun usulüne uygun yetki itirazı ile birlikte icra takibi kendiliğinden
durur. Borçlunun itirazı alacaklıya tebliğ edilerek haber verilir. Bunun üzerine
alacaklı iki şekilde hareket edebilir:
İlk olarak alacaklı yetki itirazını kabul ederek icra dosyasının borçlunun
göstermiş olduğu yetkili icra dairesine gönderilmesini ister. Bunun üzerine yetkisiz
icra dairesi dosyayı yetkili icra dairesine gönderir. Dosyayı alan yetkili icra dairesi
borçluya yeni bir ödeme emri gönderir. Borçlu bu yeni ödeme emrine karşı yetki
itirazında bulunamaz.
Para Alacakları
İlamsız icra sistemimizde, takip edilen para alacağı, özel hukuktan doğan
para alacaklarıdır. Buradaki para alacağından kasıt ise Türk parasıdır (İİK m. 58/3).
Alacaklının yabancı para alacağı için, doğrudan ilamsız icra takibi yapması
mümkün değildir. Bu durum kamu düzenine ilişkindir. Alacaklının alacağı yabancı
para ise, bu parayı Türk parasına çevirmeli ve Türk parası üzerinden takip
talebinde bulunmalıdır. Zira İİK m. 58/3 hükmü emredici niteliktedir.
İcra İflas Kanunu m. 58/3 hükmüne göre, alacak veya teminat yabancı bir
İlamsız icranın konusu, para ise, alacaklı takip talebinde, alacağı hangi tarihteki kur üzerinden talep
para ve teminat ettiğini ve faiz isteyip istemediğini bildirmek zorundadır. Bu nedenle, alacaklı
alacaklarıdır. yabancı para alacağı için takip talebinde bulunurken, bu alacağı Türk parası olarak
gösterecek ancak dilerse vade günündeki, dilerse de fiili ödeme günündeki Türk
parası karşılığını talep edebilecektir.
Altın para ise, İİK m. 42’de belirtilen para kavramının içine girmemektedir.
Zira altın para, herhangi bir kıymetli mal hükmündedir. Bu yüzden konusu altın
olan alacaklar için ilamsız icra yoluna başvurulamaz.
Altın para alacağı olan alacaklı öncelikle mahkemede dava açıp buna ilişkin
bir ilam elde etmeli ve bu ilamla icra dairesine başvurmalıdır.
Örnek
Önce rehine başvurma Bu durumda para alacağı için genel haciz yoluyla takip yapmak isteyen
kuralı, kambiyo alacaklının alacağının rehinle temin edilip edilmediğinin tespiti gerekir. Buna göre,
senetlerine mahsus rehinle temin edilmemiş para alacakları için alacaklı doğrudan genel haciz yoluna
takiplerde uygulanmaz. başvurabilir.
Alacaklının para alacağı rehinle temin edilmiş ise, alacaklı kural olarak ilk
önce rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmak zorundadır. Doğrudan genel
haciz yoluyla takibe başvuramaz. İcra müdürü bu durumu resen dikkate alır.
Alacaklı, rehinle temin edilmiş para alacağının tahsili için ilk önce rehinin
paraya çevrilmesi yoluyla takibe başvurur ve satış bedeli alacağı tamamen
karşılamazsa, bu durumda alacağının kalan kısmı için genel haciz yoluyla takibe
başvurabilir (İİK m. 45/1). Bu kurala, önce rehine başvurma zorunluluğu denir.
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip ise bu kuralın istisnasıdır
(İİK m. 45/3). İİK m. 45/3 hükmü uyarınca, önce rehine başvurma kuralı kambiyo
senetlerine mahsus takip yollarında uygulanmaz
Teminat Alacakları
İlamsız icra sistemimizde para alacaklarından başka teminat alacakları için
de ilamsız icra yoluyla takibe başvurulabilir. Mevcut veya müstakbel bir alacak için
teminat verilmesine ilişkin taleplere teminat alacakları denir. Teminat alacakları
üç şekilde doğmaktadır: Kanundan, mahkeme kararından veya sözleşmeden doğan
teminat alacakları.
Bir hukuki ilişkiden dolayı teminat gösterme borcu altına giren teminat
borçlusu bu teminatı göstermezse, alacaklı borçluyu teminat göstermeye zorlamak
için ilamsız icra yoluyla takibe başvurabilir. Dikkat edilirse, teminat verilmesine
ilişkin ilamsız takiplerde mevcut olan bir teminatın asıl borcun ödenmemesi
nedeniyle bozdurulmasına ilişkin değil, borçlanılan bir teminatın henüz
verilmemesinden (gösterilmemesinden) dolayı borçluyu teminatı vermeye
(göstermeye) zorlamak amacıyla takip yapılmaktadır.
Teminat alacakları;
kanundan, mahkeme Teminat verilmesine ilişkin ilamsız takiplerde, ortada bir asıl borç ve asıl
kararından ya da borçlu vardır. Asıl borçlunun borcunu ödeyip ödemediği belli değildir. Ancak
sözleşmeden doğabilir. borçlunun borcu için teminat gösterilmesi söz konusudur.
Bu bölümde ilamsız icranın türleri hakkında genel bir bilgi verilecek olup,
ilamsız icrada yer alan takip türlerinin işleyişi ilerleyen bölümlerde ayrı ayrı ele
alınacaktır.
İlamsız icrada üç tür takip yolu bulunmaktadır. Bu takip yolları, genel haciz
yoluyla takip, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip ve kiralanan
taşınmazların ilamsız icra yoluyla tahliyesidir.
Tablo 4.2. İlamsız İcranın Türleri
Kambiyo senetleri; çek, Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip, genel haciz yoluyla takibe
poliçe ve bonodur. çok benzer. Takibin aşamaları bakımından takip talebi ve ödeme emri safhalarında
ciddi farklılıklar olmakla birlikte, haciz, satış ve paraların paylaştırılması aşamaları
genel haciz yoluyla takiptekiyle aynıdır.
alacağı için yapacağı ilamsız takiple, taşınmazın tahliyesi için açacağı tahliye
davasını birleştiren takibe kiralanan taşınmazların ilamsız tahliyesi denir.
İkinci olarak kiralayan yazılı kira sözleşmesinde belirtilen kira süresinin sona
ermesi nedeniyle taşınmazın tahliyesini talep edebilir. Sözlü kira sözleşmesi ile
kiraya verilen bir taşınmazın kira süresinin bitiminde ilamsız icra yoluyla tahliyesi
istenemez.
Kanunda her iki ilamsız tahliye takibi için farklı prosedürler öngörülmüş olup
ilerleyen bölümlerde bu konuya ayrıntılı olarak yer verilecektir.
Bireysel Etkinlik
• İlamsız icrada görevden maksat, icra işlerinde hangi icra organının vazifeli
olduğunun tespit edilmesidir. İcra hukukunda her derecede, sadece bir çeşit
cebrî icra organı bulunur. Birinci derece görevli organ icra dairesi, ikinci
derece organ icra mahkemesi ve üçüncü derece organ Yargıtay’ın ilgili hukuk
daireleridir.
•İlamsız icrada yetki, bir ilamsız icra takibine hangi yerdeki icra dairesi
tarafından bakılacağının belirlenmesi demektir. İlamsız icrada yetki konusu
İİK m. 50 hükmünde düzenlenmiştir. Söz konusu hükme göre, ilamsız icrada
yetki konusunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümleri (HMK m. 5-19) uygulanır.
•İcra dairesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin ve kesin değildir. Bunun anlamı,
icra dairesi yetkisiz olduğunu kendiliğinden gözetemez. Bu nedenle,
alacaklının yetkisiz bir icra dairesinde takip yapması hâlinde, borçlunun buna
karşı koyması gerekir. Borçlu icra dairesinin yetkisizliğini yetkiye itiraz ile ileri
sürebilir. Borçlu süresi içinde yetki itirazında bulunmaz ise, yetkisiz olan icra
dairesi yetkili hâle gelir. Aynı şekilde, yetkili olmayan bir icra dairesi tarafların
yapacağı bir yetki sözleşmesi ile yetkili hâle getirilebilir.
•İlamsız icra sistemimizde, takip edilen para alacağı, özel hukuktan doğan
para alacaklarıdır. Buradaki para alacağından kasıt ise, Türk parasıdır (İİK m.
Özet
58/3).
•Alacaklının yabancı para alacağı için, doğrudan ilamsız icra takibi yapması
mümkün değildir. Bu durum kamu düzenine ilişkindir. Alacaklının alacağı
yabancı para ise bu parayı Türk parasına çevirmeli ve Türk parası üzerinden
takip talebinde bulunmalıdır.
•Alacaklının para alacağı rehinle temin edilmiş ise, alacaklı kural olarak ilk
önce rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmak zorundadır. Doğrudan
genel haciz yoluyla takibe başvuramaz. İcra müdürü bu durumu resen
dikkate alır.
•İlamsız icra sistemimizde para alacaklarından başka teminat alacakları için de
ilamsız icra yoluyla takibe başvurulabilir.
•İlamsız icrada üç tür takip yolu bulunmaktadır. Bu takip yolları, genel haciz
yoluyla takip, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip ve kiralanan
taşınmazların ilamsız icra yoluyla tahliyesidir.
•Genel haciz yoluyla takip, sadece para ve teminat alacakları için öngörülmüş
bir takip yoludur. Genel haciz yoluyla takibe başvurabilmek için, alacağın bir
senede bağlanmış olmasına da gerek yoktur. Ancak alacak rehinle temin
edilmiş ise, önce rehne başvurma kuralı gereğince, alacaklı alacağını tahsil
için öncelikle rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başvurmalıdır.
•Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe başvurabilmek için,
alacaklının para alacağının bir kambiyo senedine bağlanmış olması ve bu
kambiyo senediyle takip talebinde bulunulması gerekmektedir. Kambiyo
senedinden kasıt, Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen çek, poliçe ve
bonodur. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip, genel haciz
yoluyla takibe çok benzer.
•İlamsız icrada istisnai olarak para ve teminat alacakları dışında, kira bedelinin
ödenmemesi ve kira süresinin sona ermesi hâllerinde, kiralanan
taşınmazların ilamsız icra yoluyla tahliyesi mümkündür.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. İcra işlerinde birinci derece görevli merci aşağıdakilerden hangisidir?
a) İcra Mahkemesi
b) Asliye Hukuk Mahkemesi
c) İcra Dairesi
d) Yargıtay’ın İlgili Hukuk Dairesi
e) Adalet Müfettişleri
2. Aşağıdakilerden hangisi yetki sözleşmesinin şartlarından biri değildir?
a) Yetki sözleşmesi sadece tacirler veya kamu tüzelkişileri arasında
yapılabilir.
b) Yetki sözleşmesi mutlaka yazılı olmalıdır.
c) Yetki sözleşmesi ile yetkili kılınan icra dairesi veya dairelerinin belirli
olması gerekir.
d) Yetki sözleşmesi bir veya belirli birden fazla icra takibine ilişkin olmalıdır.
e) Yetki sözleşmesi icra takibi başlatıldıktan sonra yapılmalıdır.
3. İcra dairesinin yetkisi ile ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
a) İcra dairesinin yetkisi kesindir.
b) İcra dairesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin değildir.
c) İcra dairesinin yetkisi konusunda yetki sözleşmesi yapılabilir.
d) Yetkiye süresinde itiraz edilmezse, yetkisiz icra dairesi yetkili hâle gelir.
e) HMK’nin yetkiye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanarak tespit edilir.
4. Çorumlu tacir (T), Erzurumlu öğretmen (Ö)’den 3.000 TL alacaklıdır. (T)
alacağının tahsili için Erzincanlı vekil (V)’ye vekâlet vermiş ve genel haciz
yoluyla takip yapmasını istemiştir. Vekil (V) de işleri nedeniyle Ankara’da
bulunduğundan Ankara 3. İcra müdürlüğüne başvurarak genel haciz yoluyla
takip yapmıştır. Olayla ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
a) Olayda yetkili icra dairesi Çorum icra dairesidir.
b) Olayda yetkili icra dairesi Erzurum ve Ankara icra daireleridir.
c) (Ö) süresi içerisinde yetkiye itiraz etmezse, yetkisiz olan Ankara icra
dairesi yetkili hâle gelir.
d) (T) ile (Ö) arasında İstanbul icra dairelerinin yetkili olacağı hususunda
yetki sözleşmesi yapılabilir.
e) Olayımızda vekil (V)’nin ikametgâhı olan Erzincan icra daireleri de
yetkilidir.
I. Çek
II. Varant
III. Tahvil
IV. Bono
V. Poliçe
10. Yukarıda verilenlerden hangileri kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla
takibe başvurabilmek için gerekli senetlerdendir?
a) I, IV ve V
b) I, II ve III
c) II ve III
d) IV ve V
e) III, IV ve V
Cevap Anahtarı
1.c, 2.e, 3.a, 4.c, 5.e, 6.b, 7.e, 8.e, 9.a, 10.a
YARARLANILAN KAYNAKLAR
Arslan, R. ve Yılmaz, E. ve Taşpınar Ayvaz, S. ve Hanağası, E. (2018). İcra ve İflâs
Hukuku (4. Baskı). Ankara: Yetkin Yayınları.
Arslan, R. ve Yılmaz, E. ve Taşpınar Ayvaz, S. ve Hanağası, E. (2018). Medeni Usul
Hukuku (4. Baskı). Ankara: Yetkin Yayınları.
Atalı, M. ve Ermenek, İ. (2018). İcra ve İflâs Hukuku. İstanbul: Seçkin Yayınları.
Budak, A. C. (2016). Karşılaştırmalı İcra ve İflas Kanunu (5. Baskı). Ankara: Adalet
Yayınevi.
Budak, A. C. ve Karaaslan V. (2018). Medeni Usul Hukuku, (2. Baskı). Ankara:
Adalet Yayınevi.
Fırat, E. (2016). Özel Kanunlarda Düzenlenen İlam Niteliğinde Belgeler. Ankara:
Adalet Yayınevi.
Karslı, A. (2014). İcra ve İflas Hukuku (3. Baskı). İstanbul: Alternatif Yayıncılık.
Kuru, B. (2013). İcra ve İflas Hukuku El Kitabı (2. Baskı). Ankara: Adalet Yayınevi.
Muşul, T. (2013). İcra ve İflas Hukuku C. 1-2 (Güncellenmiş Genişletilmiş 6. Baskı).
Ankara: Adalet Yayınevi.
Özekes, M. (2009). İcra Hukukunda Temel Haklar ve İlkeler. Ankara: Adalet
Yayınevi.
Pekcanıtez, H. ve Atalay, O. ve Özekes, M. (2015). Medenî Usûl Hukuku (3. Baskı).
Ankara: Yetkin Yayınları.
Pekcanıtez, H. ve Atalay, O. ve Sungurtekin Özkan, M. ve Özekes, Muhammet
(2015). İcra ve İflas Hukuku. Ankara: Yetkin Yayınları.
Pekcanıtez, H. ve Atalay, O. ve Sungurtekin Özkan, M. ve Özekes, M. (2015). İcra
ve İflas Hukuku Temel Bilgiler (11. Bası). Ankara: Yetkin Yayınları.
Üstündağ, S. (2004). İcra Hukukunun Esasları (8. Baskı). İstanbul: Yaylacık
Matbaacılık.
Yıldırım, M. K. ve Deren Yıldırım, N. (2016). İcra ve İflas Hukuku (7. Baskı). İstanbul:
Beta Yayınevi.
Yılmaz, E. (2016). İcra ve İflas Kanunu Şerhi. Ankara: Yetkin Yayınevi.