Professional Documents
Culture Documents
Unite14
Unite14
DAVASI-KONKORDATO-YENİDEN
YAPILANDIRMA
• Konkordato ve Türleri
• Sermaye Şirketleri ve Dr. Öğr. Üyesi Taner
Kooperatiflerin Uzlaşma
Yoluyla Yeniden Emre YARDIMCI
Yapılandırılması
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
14
dağıtımı yapılamaz.
Tasarrufun İptali Davası-Konkordato-Yeniden Yapılandırma
Tasarrufun İptali
Davasına Konu
İşlemler
İflas Dışı
Konkordato
Adi
Konkordato
İflas İçi
Konkordato
Konkordato
Malvarlığının Terki
Suretiyle
İyileştirme Konkordato
Tedbirleri
GİRİŞ
İcra ve iflas hukukunda en sık görülen dava çeşitlerinden biri de tasarrufun
iptali davasıdır. Daha borçlunun malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisi
kısıtlanmadan önce borçlu, malvarlığındaki mal ve hakları elden çıkarmaya yönelik
işlemler yapabilir. Borçlunun borçları yalnızca onun malvarlığı ile karşılanabileceği
için bu tasarruf işlemlerinden alacaklıların etkileneceği açıktır. Alacaklı bakımından
yapılmış tasarrufların hükümsüz kılınması için tasarrufun iptali davası açılabilir.
İİK’de takip yolları öngörüldüğü gibi takip yollarına başvurulmasına gerek
kalmadan alacaklıların tatmin edilmesine yönelik kurumlar da yer almaktadır.
Bunlardan en başta geleni konkordatodur. Alacaklılar ile borçluların anlaşmasını
ifade eden konkordato hem borçlunun hem de alacaklıların menfaatinin
korunmasına hizmet etmektedir. Konkordatoda temel amaç, borçlunun borçları
ödeyebilmesi için ona vakit tanınması ve bu suretle faaliyetlerin devam
ettirilebilmesidir.
Alacaklılarını konkordato süreci içinde tatmin etmek isteyen borçlu,
alacakların bir kısmının karşılanabileceğini veya bunların belirli bir süre sonrasında
ödenebileceğini belirtmek suretiyle konkordatoya başvurabilir. İlk hâlde, tenzilat
konkordatosu; ikinci hâlde ise vade konkordatosu söz konusu olur. Bazen hem
alacaklardan tenzilat yapılması hem de vadenin ötelenmesi birlikte istenebilir ki bu
hâlde karma konkordato söz konusu olur.
Diğer bir kurum ise uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırmadır. Yeniden
yapılandırmadan herkes yararlanamaz. Yalnızca sermaye şirketleri ile
kooperatifler, alacaklıları ile uzlaşarak yeniden yapılandırma talebinde
bulunabilirler. Konkordatodan farklı olarak yalnızca borçların yapılandırılması ile
sınırlı bir anlaşma yapılmamaktadır. Yerine göre borçlunun da bazı konularda
(özellikle mali konularda) yapılandırılması yoluna gidilmektedir.
açılamaz. Çünkü bu işlem, tasarruf işlemi değildir. Yapılmış tasarruf işleminin iptal
davasına konu olması için ise geçerli olarak yapılmış olması da şarttır. Geçersiz
tasarruf işleminde üçüncü kişi herhangi bir mal ve hak iktisap edemeyeceğinden,
bu hâlde, tasarrufun iptali davası açmaya lüzum yoktur.
Alacaklının borçlunun tasarruflarına yönelik olarak iptal davası açabilmesi
için alacağını tam olarak alamamış olması şartı gerçekleşmelidir. İleri sürülen
alacak borçlunun malvarlığı itibarıyla karşılanamadığı takdirde yapılmış
tasarrufların iptal edilmesi ihtiyacı doğar.
açılması için ise haciz anından veya iflas söz konusu iflasın açılması anından geriye
doğru 2 (iki) yıl içinde yapılmış olması gerekir.
Mevcut bir borç için rehin tesis edilmiş olması (İstisna: teminat
gösterilmesinin taahhüt edilmiş olması),
Bazı kişiler ile
borçlunun yapmış Olağan ödeme araçlarından başka suretle ödeme yapılmış olması,
olduğu ivazlı tasarruflar Vadesi gelmemiş borç için ödeme yapılmış olması,
da ivazsız tasarruf
Kişisel hakkın kuvvetlendirilmesi için tapuya şerh verilmesi.
hükmünde
görülmektedir. İvazsız tasarruflarda olduğu gibi bu hâlde yapılmış tasarrufların da belirli bir
süre içinde yapılmış olması şartı öngörülmüştür. Borçlunun son bir yıllık süre
içinde yapmış olduğu tasarruf sebebiyle İİK m. 279’a istinaden iptal davası
açılabilir. Yine hacizden veya iflasın açılması anından geriye doğru bu sürenin
hesaplanması gerekir.
İİK m. 279/2’de borçlu ile işlem yapmış üçüncü kişinin iyiniyetli olması
hâlinde iptal dava açılamayacağı ifade edilmiştir. Her ne kadar borca batık
durumdaki biri ile işlem yapmış da olsa bu durumu bilmeyen üçüncü kişi söz
konusu ise iptal davası kabul edilmez. Bu husustaki ispat yükü iyiniyet iddiasında
bulunan üçüncü kişidedir.
Tasarrufun iptali davasında davacı taraf, borçlunun zarar verme kastı ile
işlem yaptığını ispat etmelidir. Buna ilaveten, üçüncü kişinin bu durumu bildiği
veya bilmesi gerektiği de ispat edilmelidir. Görüldüğü üzere, iptal davası açacak
Borçlunun zarar verme kişinin ispat yükünü yerine getirmesi hiç de kolay değildir. Hem borçlunun içinde
kastıyla yaptığı işlemler bulunduğu durumu hem de borçlu ile üçüncü kişinin niyetlerini ortaya koymak
bakımından üçüncü bunların dışında kalan biri (alacaklı veya iflas idaresi) için zordur. Bu yüzden, İİK m.
kişinin iyiniyeti 280/2 ve 3’te bazı karineler öngörülmüştür. Bunlar şu şekildedir:
hakkında karineler Borçlunun eşinin, altsoyundan veya üstsoyundan birinin, üçüncü derece
öngörülmüştür. de dâhil bu dereceye kadar kan ve kayın hısımlarından birinin veya
evlatlık ilişkisi içinde bulunduğu birinin borçlunun mali durumunu bildiği
farz olunur. Şu kadar ki bu kişiler aksini ispat ettikleri takdirde iptal
davası reddedilir.
KONKORDATO
Piyasa şartlarından etkilenen bir borçlu mali durumu bozulduğu için
borçlarını tam olarak ödeyememe ve/veya vadesinde ödeyememe durumları ile
karşılaşılabilir. Aslında borçlu, bu durumu istemeyen ve borçlarını ödemeyi isteyen
dürüst bir borçlu da olabilir. Eğer bu borçlu aleyhine icra takibi yapılırsa veya bu
borçlu iflasa tabi kişilerden olduğu için iflas ederse, istenmeyen şu sonuçlar ortaya
çıkabilir:
yarattığı katma değer sona erer. Şöyle ki işletme faaliyeti sonunda mal ve
hizmet üretiminin bitmesi, işletmede çalışan işçilerin işsiz kalması ve bu
işetmenin elde ettiği gelirden alınan verginin sona ermesi gibi durumlar
meydana gelebilir.
O hâlde, bir borçlunun borçlarını ödememesinin gerek borçlu gerekse
alacaklı ile devlet açısından aslında istenmeyen bir durum olduğu söylenebilir. Yani
cebri icra işlemleri neticesinde alacaklıların tatmin edilmesine nazaran daha
olumlu sonuçlar doğurabilecek iyileştirme tedbirleri gerekli olabilir.
Konkordato borçlarını ödemek isteyen dürüst bir borçlunun başvurduğu ve
yukarıda özetlediğimiz olumsuz sonuçları gidermeye yönelik bir uygulamadır.
Konkordatoya borçlunun başvurabileceği şeklinde yaygın bir anlayış vardır. Fakat
bir alacaklının da borçlusu hakkında konkordato başvurusunda bulunması
Borçlarını ödeyemeyen mümkündür. Zaten yukarıda belirttiğimiz üzere bazen borçlunun mali durumunu
veya ödeyemeyecek düzeltmesi ve sonra borçlarını ödemesi daha olumlu sonuçlar doğurabilir.
olan herkes konkordato Konkordatoya başvurulmasında borçlu bakımından herhangi bir nitelik (tacir
talebinde bulunabilir. olma, sermaye şirketi olma vb.) öngörülmemiştir. Herhangi bir borçlu konkordato
talebinde bulunabilir.
Konkordato projesinin içeriğine göre ve borçlunun malvarlığı üzerinde
yaratacağı etkiye göre konkordatonun tasnif edilmesi mümkündür. Konkordato
projesinin içeriğine göre tenzilat, vade ve karma konkordatodan bahsedilebilir.
Tenzilat konkordatosunda alacakların belirli bir oranının ödenmemesi yönünde bir
konkordato projesi sunulur. Vade konkordatosunda ise alacakların ödeneceği
fakat vadelerin ötelenmesine yönelik bir proje sunulmaktadır. Karma
konkordatoda ise hem alacakların tenzil edilmesi hem de öngörülmüş
vadelerinden daha sonra ödenmeleri teklifinde bulunulur.
Borçlunun malvarlığı üzerindeki etkisine göre ise adi konkordato ve
malvarlığının terki suretiyle konkordato söz konusu olur. Adi konkordato iflasa
karar verilmemiş olan hâllerde iflas dışı konkordato ve iflasa karar vermişse iflas içi
konkordato olarak sınıflandırılır. Adi konkordatoda borçlunun kendisine ait
malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunması söz konusu olur. Buna karşın,
malvarlığının terki suretiyle konkordato ise borçluya ait mal ve haklar üzerindeki
tasarruf yetkisi alacaklılara bırakılmaktadır. Buna göre, borçluya ait mal ve hakların
tasfiyesi gerçekleşebilmektedir.
Konkordatonun feshi
Konkordatonun tasdiki sonrasında belirli bir alacaklı veya alacaklılar
bakımından konkordatonun feshi istenebilir. İlk durum için konkordatonun kısmen
feshi, ikinci durum için ise konkordatonun tamamen feshi söz konusudur.
Konkordato projesine göre kendisine ödeme yapılmamış olan alacaklı,
bunun kendisi bakımından feshini isteyebilir. Kısmen feshi isteyen alacaklı,
konkordato projesinin tasdikine karar vermiş olan ticaret mahkemesine müracaat
etmelidir. Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren 10 (on) gün
içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararının ise tebliğ
tarihinden temyizi 10 (on) gün içinde gerçekleşmelidir.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Konkordato başvurusu üzerinde verilen geçici mühlet süresi aşağıdakilerden
hangisinde doğru olarak verilmiştir?
a) 1 hafta
b) 2 hafta
c) 1 ay
d) 3 ay
e) 6 ay
3. Tasarrufun iptali davası açılması için öngörülmüş hak düşürücü süre kaç yıldır?
a) 5 yıl
b) 2 yıl
c) 1 yıl
d) 6 ay
e) 3 ay
Cevap Anahtarı
1.d, 2.e, 3.a, 4.b, 5.a, 6.e, 7.a, 8.b, 9.c, 10.d
YARARLANILAN KAYNAKLAR
Akil, C. (2017). Genel Haciz Yoluyla Takipte Ödeme Emrine İtiraz. Ankara: Yetkin
Yayınları.
Arslan, R. ve Yılmaz, E. ve Taşpınar Ayvaz, S. ve Hanağası, E. (2018). İcra ve İflâs
Hukuku (4. Baskı). Ankara: Yetkin Yayınları.
Arslan, R. ve Yılmaz, E. ve Taşpınar Ayvaz, S. ve Hanağası, E. (2018). Medeni Usul
Hukuku (4. Baskı). Ankara: Yetkin Yayınları.
Atalı, M. ve Ermenek, İ. (2018). İcra ve İflâs Hukuku. İstanbul: Seçkin Yayınları.
Budak, A. C. (2019). Karşılaştırmalı İcra ve İflas Kanunu (9. Baskı). Ankara: Adalet
Yayınevi.
Budak, A. C. ve Karaaslan V. (2018). Medeni Usul Hukuku, (2. Baskı). Ankara:
Adalet Yayınevi.
Karslı, A. (2014). İcra ve İflas Hukuku (3. Baskı). İstanbul: Alternatif Yayıncılık.
Kuru, B. (2013). İcra ve İflas Hukuku El Kitabı (2. Baskı). Ankara: Adalet Yayınevi.
Muşul, T. (2013). İcra ve İflas Hukuku C. 1-2 (Güncellenmiş Genişletilmiş 6. Baskı).
Ankara: Adalet Yayınevi.
Özbay, İ. ve Yardımcı, T. E. (2018). Tebligat Hukuku. Ankara: Adalet Yayınevi.
Özekes, M. (2009). İcra Hukukunda Temel Haklar ve İlkeler. Ankara: Adalet
Yayınevi.
Pekcanıtez, H. ve Atalay, O. ve Özekes, M. (2015). Medenî Usûl Hukuku (3. Baskı).
Ankara: Yetkin Yayınları.
Pekcanıtez, H. ve Atalay, O. ve Sungurtekin Özkan, M. ve Özekes, Muhammet
(2015). İcra ve İflas Hukuku. Ankara: Yetkin Yayınları.
Pekcanıtez, H. ve Atalay, O. ve Sungurtekin Özkan, M. ve Özekes, M. (2015). İcra
ve İflas Hukuku Temel Bilgiler (11. Bası). Ankara: Yetkin Yayınları.
Üstündağ, S. (2004). İcra Hukukunun Esasları (8. Baskı). İstanbul: Yaylacık
Matbaacılık.
Yıldırım, M. K. ve Deren Yıldırım, N. (2016). İcra ve İflas Hukuku (7. Baskı). İstanbul:
Beta Yayınevi.
Yılmaz, E. (2016). İcra ve İflas Kanunu Şerhi. Ankara: Yetkin Yayınevi.