Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 19

TASARRUFUN İPTALİ

DAVASI-KONKORDATO-YENİDEN
YAPILANDIRMA

• Tasarrufun İptali Davası İCRA VE İFLAS HUKUKU


İÇİNDEKİLER

• Konkordato ve Türleri
• Sermaye Şirketleri ve Dr. Öğr. Üyesi Taner
Kooperatiflerin Uzlaşma
Yoluyla Yeniden Emre YARDIMCI
Yapılandırılması

• Bu üniteyi çalıştıktan sonra;


•Tasarrufun iptali davasını öğrenip
HEDEFLER

hangi hâllerde böyle bir davanın


açılabileceğini belirleyebilecek,
•İptal davasında yetkili ve görevli
mahkemeyi tayin edebilecek ve
iptal davasının sonuçlarını
tanıyabilecek,
•Konkordatonun amacını, türlerini
ve nasıl uygulandığını
kavrayabilecek,
•Uzlaşma yoluyla yeniden
yapılandırma kurumunu
öğrenebileceksiniz. ÜNİTE

© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
14
dağıtımı yapılamaz.
Tasarrufun İptali Davası-Konkordato-Yeniden Yapılandırma

Tasarrufun İptali
Davasına Konu
İşlemler

Acz Hâlinde Zarar Verme


İvazsız
Yapılan Kastıyla Yapılmış
Tasarrufların İptali
Tasarrufların İptali Tasarrufların İptali

İflas Dışı
Konkordato
Adi
Konkordato
İflas İçi
Konkordato
Konkordato
Malvarlığının Terki
Suretiyle
İyileştirme Konkordato
Tedbirleri

Uzlaşma Yoluyla Sermaya Şirketleri ve


Yeniden Kooperatiflerin
Yapılandırma Başvurabilmesi

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2


Tasarrufun İptali Davası-Konkordato-Yeniden Yapılandırma

GİRİŞ
İcra ve iflas hukukunda en sık görülen dava çeşitlerinden biri de tasarrufun
iptali davasıdır. Daha borçlunun malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisi
kısıtlanmadan önce borçlu, malvarlığındaki mal ve hakları elden çıkarmaya yönelik
işlemler yapabilir. Borçlunun borçları yalnızca onun malvarlığı ile karşılanabileceği
için bu tasarruf işlemlerinden alacaklıların etkileneceği açıktır. Alacaklı bakımından
yapılmış tasarrufların hükümsüz kılınması için tasarrufun iptali davası açılabilir.
İİK’de takip yolları öngörüldüğü gibi takip yollarına başvurulmasına gerek
kalmadan alacaklıların tatmin edilmesine yönelik kurumlar da yer almaktadır.
Bunlardan en başta geleni konkordatodur. Alacaklılar ile borçluların anlaşmasını
ifade eden konkordato hem borçlunun hem de alacaklıların menfaatinin
korunmasına hizmet etmektedir. Konkordatoda temel amaç, borçlunun borçları
ödeyebilmesi için ona vakit tanınması ve bu suretle faaliyetlerin devam
ettirilebilmesidir.
Alacaklılarını konkordato süreci içinde tatmin etmek isteyen borçlu,
alacakların bir kısmının karşılanabileceğini veya bunların belirli bir süre sonrasında
ödenebileceğini belirtmek suretiyle konkordatoya başvurabilir. İlk hâlde, tenzilat
konkordatosu; ikinci hâlde ise vade konkordatosu söz konusu olur. Bazen hem
alacaklardan tenzilat yapılması hem de vadenin ötelenmesi birlikte istenebilir ki bu
hâlde karma konkordato söz konusu olur.
Diğer bir kurum ise uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırmadır. Yeniden
yapılandırmadan herkes yararlanamaz. Yalnızca sermaye şirketleri ile
kooperatifler, alacaklıları ile uzlaşarak yeniden yapılandırma talebinde
bulunabilirler. Konkordatodan farklı olarak yalnızca borçların yapılandırılması ile
sınırlı bir anlaşma yapılmamaktadır. Yerine göre borçlunun da bazı konularda
(özellikle mali konularda) yapılandırılması yoluna gidilmektedir.

TASARRUFUN İPTALİ DAVASI


Borçlarından dolayı mallarının haczedilmesi veya iflasına karar verilmesi
tehdidi altında olan borçlu haciz veya iflastan önce üçüncü kişiler ile bazı
tasarruflarda bulunmuş olabilir. Çoğunlukla bu tasarruflar, alacaklının tatmin
edilmesini engellemeye yönelik olarak yapılmaktadır. Mal ve hakların elden
çıkarılması suretiyle borçlunun malvarlığı azaltıldığı için borçlunun malvarlığı ile
alacaklının tatmin edilmesi zorlaşmaktadır. Bu sebeple, alacaklıya (iflasta iflas
idaresine) borçlunun yapmış olduğu tasarrufların iptalini isteme hakkı tanınmıştır.
Borçlunun geçmişte Alacaklının bu şekilde talepte bulunabilmesi için alacağını hiç veya tam olarak
yapmış olduğu tasarruf tahsil edememiş olması gerekir.
işlemleri alacaklının Borçlunun yapmış olduğu taahhüt işlemleri bakımından iptal davası
alacağını tam olarak açılamaz. İptal davası, yalnızca tasarruf işlemlerine yönelik olabilir. Zira taahhüt
alamaması hâlinde işlemi yapılmış olması hâlinde borçlunun malvarlığında yer alan mal ve hak üçüncü
açılmaktadır. kişiye geçmiş olmaz. İptal davası ise üçüncü kişiye geçen mal ve hakları
ilgilendirmektedir. Mesela bağışlama, taahhüdünün iptali için iptal davası

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3


Tasarrufun İptali Davası-Konkordato-Yeniden Yapılandırma

açılamaz. Çünkü bu işlem, tasarruf işlemi değildir. Yapılmış tasarruf işleminin iptal
davasına konu olması için ise geçerli olarak yapılmış olması da şarttır. Geçersiz
tasarruf işleminde üçüncü kişi herhangi bir mal ve hak iktisap edemeyeceğinden,
bu hâlde, tasarrufun iptali davası açmaya lüzum yoktur.
Alacaklının borçlunun tasarruflarına yönelik olarak iptal davası açabilmesi
için alacağını tam olarak alamamış olması şartı gerçekleşmelidir. İleri sürülen
alacak borçlunun malvarlığı itibarıyla karşılanamadığı takdirde yapılmış
tasarrufların iptal edilmesi ihtiyacı doğar.

Tasarrufun İptali Davasının Niteliği


Tasarrufun iptali davasının temel amacı borçlunun yapmış olduğu
tasarrufların alacaklıya zarar vermesini önlemektedir. Bu amaçla iptal davasının
kabul edilmesi hâlinde elden çıkarılan mal ve hak borçluya aitmiş gibi icra takip
işlemlerine (haczedilme ve paraya çevrilme) tabi tutulmaktadır. Önceden yapılmış
Tasarrufun iptali davası işlemin tam anlamıyla geçersiz kılınması iptal davası ile hedeflenen bir durum
kabul edilir ise tasarrufa değildir. Dolayısıyla, tasarrufun iptali davası kabul edilir ise tasarrufa konu mal
konu mal veya hak veya hak borçlunun mülkiyetine geri dönmeyecektir. Yani, yapılmış işlem gerçek
borçlunun mülkiyetine anlamda iptal edilmemektedir. İptal davasının bu bakımdan hukuki niteliği
geri dönmeyecektir. itibarıyla ayni bir dava olmadığını, bilakis şahsi nitelikte bir dava olduğunu
söyleyebiliriz.
İptal davası kazanıldığı takdirde yapılmış tasarruf ile borçlunun elinden
çıkmış olan mal ve hak paraya çevrilerek alacaklı veya alacaklılara ödeme yapılır.
Ödeme yapıldıktan sonra belirli bir miktar para arta kalabilir. Normal şartlarda
borçlunun paraya çevrilen mal ve haklarından alacaklar karşılandıktan sonra arta
kalan para borçluya iade edilir. Burada ise böyle bir durum söz konusu
olmamaktadır. Zaten iptal davası, yapılmış tasarrufu geçersiz kılmaz. Borçlu ile
tasarruf işlemi yapmış olan üçüncü kişinin iptal davasına konu edilen mal ve hak
üzerindeki mülkiyet hakkı devam etmektedir. Bu sebeple, iptal davasının kabul
edilmesine bağlı olarak icra takip işlemlerine tabi tutulan mal ve haklardan arta
kalan para, üçüncü kişiye iade edilmelidir.

Hangi Hâllerde Tasarrufun İptali Davasının Açılabileceği


Borçlunun yapmış olduğu tasarrufların iptali için dava açılmasını haklı kılan
hâller üç grupta incelenebilir. İİK m. 278, 279 ve 280’de tasarrufun niteliğine ve
borçlunun içinde bulunduğu duruma göre iptal davası açılmasının hangi şartlara
bağlı olduğu tek tek açıklanmıştır.

İvazsız olarak yapılmış tasarruflar


İvazsız bir tasarruf işlemi iptal davası açılarak borçlunun alacaklıları
bakımından hükümsüz kılınabilir. Yapılmış tasarruf işleminin bağışlama veya ivazsız
tasarruf olarak görülmesinin şartları İİK m. 278’de öngörülmüştür. Alışılmış
hediyenin dışında kalan bağışlamaların iptali istenebilir. Dolayısıyla, olağan
görülebilecek nitelikteki bir hediye için iptal davası açılmamalıdır. İptal davasının

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4


Tasarrufun İptali Davası-Konkordato-Yeniden Yapılandırma

açılması için ise haciz anından veya iflas söz konusu iflasın açılması anından geriye
doğru 2 (iki) yıl içinde yapılmış olması gerekir.

•Borçlu B, sevgilisi S'ye 19.01.2015 tarihinde 60.000 ₺ değerinde


Örnek pırlanta işlemeli kolye hediye etmiş ve 28.04.2017 tarihinde B
hakkında iflasın açılmasına karar verilmiş olsun. İflas idaresi bu
bağışlama hakkında İİK m. 278'e göre iptal davası açamaz. Çünkü
iflasın açıldığı tarihten geriye doğru 2 yıl içinde yapılmış bir
işlemden bahsedilemez.

Her ne kadar ivazlı olarak yapılmış olsalar da bazı işlemlerin bağışlama


hükmünde görüleceği, İİK m. 278/3’te açıkça hükme bağlanmıştır. Buna göre,
borçlunun yapacağı şu işlemler bağışlama hükmündedir:

 Eşiyle, altsoyundan veya üstsoyundan biriyle, üçüncü dereceye kadar


kayın hısımıyla, aralarında evlatlık ilişkisi bulunanla yaptığı ivazlı tasarruf,
 Sözleşme yaptığı tarihte kendi verdiği şeyin değerine göre karşılık olarak
pek aşağı bir fiyatı kabul ettiği sözleşmeler,
 Kendisinin veya üçüncü bir şahsın menfaatine kaydı hayat şartıyla irat ve
intifa hakkı tesis ettiği sözleşmeler ve ölünceye kadar bakma
sözleşmeleri.
Her ne kadar yukarıda belirttiğimiz işlemler ivazlı olsa da bunların bağışlama
olarak görüleceği kabul edilmiştir.

Aciz hâlindeyken yapılmış tasarruflar


İptal davasının aciz hâlinde yapılmış tasarruflar bakımında açılması İİK m.
279’de düzenlenmiştir. Aciz hâli ile kastedilen aslında borçlunun borca batık
durumda olmasıdır. Borca batık durumdaki birinin yapmış olduğu aşağıdaki
işlemler İİK m. 279/1’de öngörüldüğü üzere iptal edilebilir:

 Mevcut bir borç için rehin tesis edilmiş olması (İstisna: teminat
gösterilmesinin taahhüt edilmiş olması),
Bazı kişiler ile
borçlunun yapmış  Olağan ödeme araçlarından başka suretle ödeme yapılmış olması,
olduğu ivazlı tasarruflar  Vadesi gelmemiş borç için ödeme yapılmış olması,
da ivazsız tasarruf
 Kişisel hakkın kuvvetlendirilmesi için tapuya şerh verilmesi.
hükmünde
görülmektedir. İvazsız tasarruflarda olduğu gibi bu hâlde yapılmış tasarrufların da belirli bir
süre içinde yapılmış olması şartı öngörülmüştür. Borçlunun son bir yıllık süre
içinde yapmış olduğu tasarruf sebebiyle İİK m. 279’a istinaden iptal davası
açılabilir. Yine hacizden veya iflasın açılması anından geriye doğru bu sürenin
hesaplanması gerekir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5


Tasarrufun İptali Davası-Konkordato-Yeniden Yapılandırma

İİK m. 279/2’de borçlu ile işlem yapmış üçüncü kişinin iyiniyetli olması
hâlinde iptal dava açılamayacağı ifade edilmiştir. Her ne kadar borca batık
durumdaki biri ile işlem yapmış da olsa bu durumu bilmeyen üçüncü kişi söz
konusu ise iptal davası kabul edilmez. Bu husustaki ispat yükü iyiniyet iddiasında
bulunan üçüncü kişidedir.

Zarar verme kastıyla yapılmış tasarruflar


Malvarlığı itibarıyla borçlarını ödeyemeyecek durumda olan bir borçlunun
buna rağmen sırf alacaklılara zarar verme kastıyla yapmış olduğu işlemler iptale
tabi olacaktır. Borçlunun işlem yaptığı üçüncü kişinin bu durumu bilmesi veya
öğrenebilecek durumda olması şartıyla yapılmış tasarrufların iptali istenebilir.
Üçüncü kişinin gerçekte borçlunun alacaklısı olmasının bir önemi yoktur. Çünkü
diğer alacaklılara zarar verme kastıyla bazı tasarruflarda bulunulmuş olabilir.

• Borçlarını ödeyebilecek malvarlığına sahip olmayan borçlu B'den


Örnek

alacaklı olan A'nın 100.000 ₺ tutarındaki alacağını tam olarak


alabilmesi için B, sahip olduğu bir binayı A'ya devretmiş olsun. Bu
durumda B'nin diğer alacaklıları bu işlemin iptalini isteyebilirler.
Her ne kadar A, B'den alacaklı olsa da bu işlem, B'nin diğer
alacaklılarına zarar verecek niteliktedir.

Tasarrufun iptali davasında davacı taraf, borçlunun zarar verme kastı ile
işlem yaptığını ispat etmelidir. Buna ilaveten, üçüncü kişinin bu durumu bildiği
veya bilmesi gerektiği de ispat edilmelidir. Görüldüğü üzere, iptal davası açacak
Borçlunun zarar verme kişinin ispat yükünü yerine getirmesi hiç de kolay değildir. Hem borçlunun içinde
kastıyla yaptığı işlemler bulunduğu durumu hem de borçlu ile üçüncü kişinin niyetlerini ortaya koymak
bakımından üçüncü bunların dışında kalan biri (alacaklı veya iflas idaresi) için zordur. Bu yüzden, İİK m.
kişinin iyiniyeti 280/2 ve 3’te bazı karineler öngörülmüştür. Bunlar şu şekildedir:
hakkında karineler  Borçlunun eşinin, altsoyundan veya üstsoyundan birinin, üçüncü derece
öngörülmüştür. de dâhil bu dereceye kadar kan ve kayın hısımlarından birinin veya
evlatlık ilişkisi içinde bulunduğu birinin borçlunun mali durumunu bildiği
farz olunur. Şu kadar ki bu kişiler aksini ispat ettikleri takdirde iptal
davası reddedilir.

 Ticari işletme veya işyerindeki emtianın devri hâlinde de üçüncü kişinin


borçlunun bu durumunu bildiği kabul edilmiştir. Üçüncü kişi alacaklının
bu durumu bildiğini belirli bir şekilde ortaya koyarak bu karineyi
çürütebilir.
Bu karinelerin aksi ispat edilebildiği takdirde iptal davası reddolunur.
Yine yukarıda belirtiğimiz iptal davası açılmasını haklı kılan diğer hâllerde
olduğu gibi burada da süre şartı aranmaktadır. Tasarruf işleminin gerçekleştiği
tarihten itibaren 5 (beş) yıl içinde borçlu aleyhine haciz veya iflas yoluyla takipte

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6


Tasarrufun İptali Davası-Konkordato-Yeniden Yapılandırma

bulunulmuş olmalıdır. Bu şart gerçekleşmediği takdirde yapılmış işlemin iptali


istenebilecek bir tasarruf olarak görülmesi mümkün değildir.

Tasarrufun İptali Davasının Açılması


Her ne kadar iptal davası takip hukukuna özgü bir dava da olsa, görev ve
yetki meseleleri genel hükümlere (HMK’ye) göre belirlenir. Şöyle ki haciz veya iflas
yoluyla başlatılmış bir takipte iptal davasını görme görevi icra mahkemelerine
verilmemiştir. Keza, iflasın açılmasına karar vermiş olan ticaret mahkemesinin iptal
davalarını görmek üzere görevli kılınması şeklinde bir kuralın varlığından da
bahsedilemez.
Tasarrufun iptali davasında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir.
Zira bu dava malvarlığına ilişkin bir davadır. Hangi yerdeki asliye hukuk
mahkemesinin yetkili olduğu ise HMK’nin yetkiye ilişkin hükümlerine göre
belirlenmelidir.
Borçlunun yapmış olduğu tasarruftan zarar gördüğü için iptal davası açacak
kişi (icra takibinde alacaklı; iflas hâlinde ise iflas idaresi) hem borçluyu hem de
borçlunun işlem yaptığı üçüncü kişiyi hasım olarak göstermelidir. Yani davalı
tarafta borçlu ve üçüncü kişi bakımından bir dava arkadaşlığı söz konusudur. İflas
Tasarrufun iptali davası,
yolu ile takipte ise borçlunun davalı olarak gösterilmesine lüzum yoktur. İflas
işlemin yapıldığı
idaresi, bu davayı üçüncü kişiye karşı açmalıdır.
tarihten itibaren 5 (beş)
yıllık hak düşürücü süre İptal davasına konu olabilecek tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren 5 (beş)
içinde açılmalıdır. yıl içinde dava açılmış olmalıdır. Dava açılması için öngörülmüş bu süre hak
düşürücü süre niteliğindedir. Yukarıda belirttiğimiz ve iptal davası açılmasını haklı
kılan hâller gerçekleşmiş olsa dahi bu sürenin kaçırılması durumunda, açılacak
dava, hak düşürücü süre geçtiğinden ötürü, reddedilir.

KONKORDATO
Piyasa şartlarından etkilenen bir borçlu mali durumu bozulduğu için
borçlarını tam olarak ödeyememe ve/veya vadesinde ödeyememe durumları ile
karşılaşılabilir. Aslında borçlu, bu durumu istemeyen ve borçlarını ödemeyi isteyen
dürüst bir borçlu da olabilir. Eğer bu borçlu aleyhine icra takibi yapılırsa veya bu
borçlu iflasa tabi kişilerden olduğu için iflas ederse, istenmeyen şu sonuçlar ortaya
çıkabilir:

 Paraya çevirme işlemleri sonrasında borçlunun malvarlığı gerçek değerini


bulamayabilir. Bu sebeple, borçların ciddi bir kısmının ödenememesi söz
konusu olabilir. Böylece, alacaklılar açısından istenmeyen bir durum
doğar.

 Borçlu mevcut malvarlığının paraya çevrilmesi durumu ile karşılaşır ve


yerine göre borçlunun iflasına karar verilebilir. Yine bu borçlunun iflas
sonrasında şartları varsa cezai sorumluluğundan bahsedilebilir.
 İcra hukukunda paraya çevirme işlemi sonucunda çoğunlukla bir ticari
işletmenin kapanması söz konusu olabilir ki bu işetmenin ekonomide

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7


Tasarrufun İptali Davası-Konkordato-Yeniden Yapılandırma

yarattığı katma değer sona erer. Şöyle ki işletme faaliyeti sonunda mal ve
hizmet üretiminin bitmesi, işletmede çalışan işçilerin işsiz kalması ve bu
işetmenin elde ettiği gelirden alınan verginin sona ermesi gibi durumlar
meydana gelebilir.
O hâlde, bir borçlunun borçlarını ödememesinin gerek borçlu gerekse
alacaklı ile devlet açısından aslında istenmeyen bir durum olduğu söylenebilir. Yani
cebri icra işlemleri neticesinde alacaklıların tatmin edilmesine nazaran daha
olumlu sonuçlar doğurabilecek iyileştirme tedbirleri gerekli olabilir.
Konkordato borçlarını ödemek isteyen dürüst bir borçlunun başvurduğu ve
yukarıda özetlediğimiz olumsuz sonuçları gidermeye yönelik bir uygulamadır.
Konkordatoya borçlunun başvurabileceği şeklinde yaygın bir anlayış vardır. Fakat
bir alacaklının da borçlusu hakkında konkordato başvurusunda bulunması
Borçlarını ödeyemeyen mümkündür. Zaten yukarıda belirttiğimiz üzere bazen borçlunun mali durumunu
veya ödeyemeyecek düzeltmesi ve sonra borçlarını ödemesi daha olumlu sonuçlar doğurabilir.
olan herkes konkordato Konkordatoya başvurulmasında borçlu bakımından herhangi bir nitelik (tacir
talebinde bulunabilir. olma, sermaye şirketi olma vb.) öngörülmemiştir. Herhangi bir borçlu konkordato
talebinde bulunabilir.
Konkordato projesinin içeriğine göre ve borçlunun malvarlığı üzerinde
yaratacağı etkiye göre konkordatonun tasnif edilmesi mümkündür. Konkordato
projesinin içeriğine göre tenzilat, vade ve karma konkordatodan bahsedilebilir.
Tenzilat konkordatosunda alacakların belirli bir oranının ödenmemesi yönünde bir
konkordato projesi sunulur. Vade konkordatosunda ise alacakların ödeneceği
fakat vadelerin ötelenmesine yönelik bir proje sunulmaktadır. Karma
konkordatoda ise hem alacakların tenzil edilmesi hem de öngörülmüş
vadelerinden daha sonra ödenmeleri teklifinde bulunulur.
Borçlunun malvarlığı üzerindeki etkisine göre ise adi konkordato ve
malvarlığının terki suretiyle konkordato söz konusu olur. Adi konkordato iflasa
karar verilmemiş olan hâllerde iflas dışı konkordato ve iflasa karar vermişse iflas içi
konkordato olarak sınıflandırılır. Adi konkordatoda borçlunun kendisine ait
malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunması söz konusu olur. Buna karşın,
malvarlığının terki suretiyle konkordato ise borçluya ait mal ve haklar üzerindeki
tasarruf yetkisi alacaklılara bırakılmaktadır. Buna göre, borçluya ait mal ve hakların
tasfiyesi gerçekleşebilmektedir.

Borçlunun Malvarlığı Üzerinde Tasarrufta Bulunabilmesi


Konkordatoda borçlunun malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunması suretiyle
konkordato, iflas içi konkordato ve iflas dışı konkordato şeklindedir. Kanuni
düzenlemelerde iflas dışı konkordato esas alınmıştır. Öncelikle bu konkordato
bakımından açıklamalar yapacağız. Daha sonra iflas içi konkordato bakımından söz
konusu olan farklılıklara değineceğiz.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8


Tasarrufun İptali Davası-Konkordato-Yeniden Yapılandırma

İflas dışı konkordato başvurusu


Gerek iflasa tabi olan borçlular gerekse bu konumda olmayan borçlular ve
bunların alacaklıları vadesi gelmiş ve ödenemeyen borçlar veya vadesi geldiğinde
ödenemeyecek borçlar için konkordato başvurusunda bulunabilir. Konkordato
başvurusunda bulunulurken bazı hazırlıkların yapılması ve daha sonra iflasa tabi
borçlu için muamele merkezinin bulunduğu yerdeki; iflasa tabi olmayan borçlunun
ise yerleşim yerindeki ticaret mahkemesine gidilmesi söz konusudur. Bu şekilde
ticaret mahkemesine yapılan başvuruda mühlet talebinde bulunulur. Ticaret
mahkemesinin mühlet verebilmesi için başvuruda şu bilgilere yer verilmelidir:

 Ödemenin nasıl yapılacağı ve ön proje (vade ve/veya tenzilat),


 Mali durum hakkında belgeler (borçlunun mali durumunu açıklamaya
yönelik defter ve belgeler),

 Özellikle imtiyazlı alacaklıları da belirtmek suretiyle alacaklıların listesi


(kimlere ne kadar borcun olduğu açıklanmalı),

 Karşılaştırma tablosu (iflas etme hâlinde borçlunun malvarlığının parasal


karşılığı ile konkordato projesi uygulanırsa alacaklılara ne kadar ödeme
yapılabileceği),

 Ön projeye yönelik rapor (konkordato ön projesinin başarılı olup


olmayacağında dair bağımsız denetim kuruluşları tarafından hazırlanmış
rapor),

 Mahkeme veya komiser tarafından istenecek diğer belgeler (ihtiyaç


duyulan diğer belgeler).
Ticaret mahkemesi tarafından uygun bulunduğu takdirde 3 (üç) aylık bir
geçici mühlet kararı verilir. Geçici mühlet kararının ilan edilmesi ve alacaklıların
varsa itirazlarını bildirmesi sağlanmalıdır.
Geçici mühlet kararı verilmesiyle birlikte komiser de görevlendirilmelidir.
Komiser söz konusu ön projenin gerçekleşme ihtimali üzerine ticaret
mahkemesine rapor sunmalıdır. Lüzum görülürse komiserin raporu doğrultusunda
Geçici mühlet ve kesin 2 (iki) ay süre ile geçici mühlet uzatılabilir.
mühlet veren ticaret Ticaret mahkemesinin geçici mühlet ve bu mühletin uzatılması ile komiser
mahkemesi şartları görevlendirilmesine dair kararlarına karşı kanun yoluna başvurulamaz. Aksi
varsa bu süreleri yöndeki karara (mühlet talebinin reddedilmesi) karşı ise kanun yoluna
uzatabilir. başvurulabilir.
Geçici mühlet bitmeden önce konkordato projesinin başarıya ulaşma şansı
olduğu kanaatine varılırsa 1 (bir) yıl olmak üzere kesin mühlet kararı verilir. Kesin
mühlet kararı sonrasında lüzum görülürse 6 (altı) aya kadar kesin mühletin
uzatılmasına karar verilebilir.
Kesin mühletin kabulü ile kesin mühletin kaldırılması talebine itirazların
reddine ilişkin kararlara karşı kanun yoluna gidilemez. Bunun dışında kalan
hâllerde ise kanun yoluna başvuruda bulunulabilir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9


Tasarrufun İptali Davası-Konkordato-Yeniden Yapılandırma

Geçici mühlet ve kesin mühletin hukuki sonuçları


Geçici mühlet ile kesin mühleti içerisinde bazı hukuki sonuçlar meydana
gelir. Bu sonuçları alacaklılar, borçlu ve sözleşmeler bakımından sonuçlar olarak
ele almak mümkündür.
 Alacaklılar bakımından hukuki sonuçlar: Borçlu aleyhine amme alacakları
da dâhil olmak üzere herhangi bir icra takibi yapılamaz ve başlatılmış
takipler ise durmalıdır. Bununla bağlantılı olarak ihtiyati haczin
uygulanamayacağını da belirtmeliyiz. Fakat İİK m. 260’da birinci sırada
yer alan alacaklar (işçilerin iş ilişkisinden doğan alacakları) için icra takibi
yapılabilir. Yine rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabilmekle
birlikte, bu takip yolunda muhafaza tedbiri alınması ve paraya çevirme
işleminin yapılması mümkün olmayacaktır. Borçlunun taraf olduğu
davalar ise mühlet kararından hiçbir şekilde etkilenmez. Konkordato
mühleti içinde takas yapılmasına da izin verilmemiştir. İİK m. 200’ün
uygulanması bakımından geçici mühletin ilan edildiği tarih esas
alınmalıdır.
 Borçlu bakımından hukuki sonuçları: Mühlet içinde kural olarak
borçlunun mal ve hakları üzerinde tasarrufta bulunabileceği söylenebilir.
Bununla birlikte, bazı işlemlerin geçerliliği komiserin onayına bağlanabilir
veya bazı işlemlerin komiser tarafından yapılabileceği öngörülebilir.
Komiserin mühlet içinde yaptığı işlemler hakkında ise memnun olmayan
Konkordato mühletleri ilgili şikâyet yoluna başvurabilir. Şikâyet incelemesini mühlet kararı
içinde borçlu aleyhine vermiş olan ticaret mahkemesi yapar. Ticaret mahkemesinin bu hususta
kural olarak icra takip verdiği kararlar kesindir. Ayrıca, komiserin faaliyetlerine nezaret etme ve
işlemleri yapılamaz. ona tavsiyelerde bulunmak üzere alacaklılar kurulu oluşturulabilir.
Alacaklılar kurulu komiserin değiştirilmesini talep edebilir.

 Kesin mühletin sözleşmeler bakımından sonuçları: Borçlunun taraf


olduğu işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerin
devam etmesi sağlanmalıdır. Konkordato mühleti verildiği takdirde, bu
nitelikteki sözleşmelerde yer alan ve konkordatoya başvurulması hâlinde
bu sözleşmenin hüküm ve sonuç doğurmayacağına yönelik hükümlerin
uygulanması mümkün olmaz. Sözleşmenin diğer tarafının konkordato
sebebiyle sözleşmeyi sona erdirmesinin yolu böylece kapatılmıştır. Öte
yandan, konkordatoya başvuran borçlu için sürekli borç ilişkileri
bakımından önemli bir imkân tanınmıştır. Konkordatonun amacına
ulaşmasını engelleyen sürekli borç ilişkilerinde komiserin olumlu
görüşünün ve ticaret mahkemesinin onayının alınması suretiyle sözleşme
feshedilebilir. Bu sebeple, karşı tarafa ödenecek tazminat ise konkordato
projesine tabi tutulur.

Geçici ve kesin mühletin kaldırılması


Mühlet kararı verildikten sonra bazı durumlarda mühletin kaldırılması ve
yerine göre konkordato talep eden borçlunun iflasına karar verilmesi gerekir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10


Tasarrufun İptali Davası-Konkordato-Yeniden Yapılandırma

İlk olarak borçlunun mali durumunun iyileşmesi hâlinde konkordato


mühletinin kaldırılacağından bahsedilebilir. Konkordato talebi ile amaçlanan
iyileşme mühletin sona ermesinden önce gerçekleştiğinin anlaşılması hâlinde
konkordato talebinin reddine karar verilmelidir. Karar vermeden önce komiserin
Konkordato mühletleri yazılı raporu alınmalıdır. Ayrıca borçlunun ve varsa konkordato talep eden alacaklı
içinde borçlu mali da dinlenmelidir. Bu şekilde verilecek karar ilan edilmeli ve ilgili yerlere
durumunu düzeltirse bildirilmelidir.
konkordato talebinin Aşağıdaki hâllerde de mühletin kaldırılmasına ve şayet borçlu iflasa tabi
reddine karar verilir. kişilerden ise iflasa da karar verilmelidir:
 Borçlunun malvarlığının korunması için iflasın açılması gerekiyorsa,
 Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa,

 Yapılmaması gereken tasarrufların yapılması ve komiserin talimatlarına


uyulmaması (özellikle alacaklıları zarara uğratma kası ile işlem yapma),
 Konkordato talebinden feragat edilmesi (sermaye şirketi ve kooperatifte
iflasa da karar verilmeli).

Alacaklılar toplantısı ve konkordatonun tasdiki


Konkordato projesinin hazırlanması, alacakların bildirilmesi ve tahkiki
tamamlandıktan sonra komiser, konkordato projesini müzakere etmek üzere
alacaklıları toplanmaya davet eder. Toplantıda konkordatonun tasdik edilmesine
yönelik görüşmeler yapılır ve alacaklıların projeyi oylaması sağlanır.
Konkordatonun onaylanması için kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların
yarısını aşan bir çoğunlukla imza edilmesi gerekir. Bundan başka, kaydedilmiş olan
alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunlukla imza
edilme de kabul edilmiş sayılma için yeterli olur. Oylamada konkordato
projesinden etkilenen alacaklılar oy kullanabilir. Bu sebeple, sıra cetvelinde birinci
sırada yer alan alacaklılar oylamada dikkate alınmaz. Aynı şekilde, borçlunun eşi ve
çocuğu ile kendisinin ve evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi eşinin anası, babası
ve kardeşinin oyu da hesaba katılmaz.
Toplantı sonrası konkordatonun tasdiki için ticaret mahkemesine başvurulur
ve aşağıdaki şartlar mevcutsa konkordatonun tasdikine karar verilebilir:

 Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası hâlinde


alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının
anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme
hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen
tutarın iflas yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla
olacağının anlaşılması,

 Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması,

 Konkordato projesinin yukarıda belirtilen çoğunlukla kabul edilmiş


bulunması,

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11


Tasarrufun İptali Davası-Konkordato-Yeniden Yapılandırma

 Sıra cetvelinde birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam


olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş
borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata
bağlanmış olması,

 Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile


konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan
para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu
tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.
Yukarıdaki şartlar sağlandığı için konkordatonun tasdikine karar verilir ve
konkordato projesinin uygulanmasına geçilir. Bu aşamada borçlunun malvarlığı
üzerinde serbestçe tasarrufta bulunması mümkün olur. Eğer şartların
sağlanmadığı kanaatine varılırsa, tasdik talebinin reddine karar verilmelidir. Tasdik
talebinin reddi kararı ile birlikte, borçlu iflasa tabi kişilerden ise borçlunun iflasına
da karar verilmelidir.
Ticaret mahkemesinin bu hususa verdiği tasdik ve ret kararlarına karşı 10
(on) gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf mahkemesinin verdiği karar
karşı ise 10 on gün içinde temyiz edilebilir.

İflas içi konkordato


Borçlu hakkında iflasa karar verildikten sonra kesin dağıtıma kadar
konkordato talebinde bulunulabilir. Müflisin iflas tasfiyesinde konkordato teklifini
iflas idaresine sunması gerekir. İkinci alacaklılar toplantısında bu teklif görüşülüp
oylamaya sunulur. Oylamada yeteri çoğunluğun sağlanması ise iflas dışı
İflas içi konkordatoda konkordatoda olduğu gibidir. Yeterli çoğunluk sağlanırsa tasdik kararı verilmesi
konkordatonun tasdiki için ticaret mahkemesine başvuruda bulunulur. Yukarıda belirttiğimiz tasdik için
iflas dışı konkordatoda aranan şartlar sağlanmışsa ticaret mahkemesi, konkordatonun tasdikine karar
aranan şartlara göre vermelidir; aksi hâlde tasdik talebi reddedilmelidir.
gerçekleşir. Ticaret mahkemesinin konkordatonun tasdiki hakkında vereceği karara karşı
kanun yolu başvurusu yukarıdaki gibidir. Fakat tasdik talebini reddeden ticaret
mahkemesinin ayrıca borçlunun iflasına karar vermesine lüzum yoktur. Çünkü iflas
içi konkordatoda zaten borçlunun iflasına karar verilmiştir.

Konkordatonun feshi
Konkordatonun tasdiki sonrasında belirli bir alacaklı veya alacaklılar
bakımından konkordatonun feshi istenebilir. İlk durum için konkordatonun kısmen
feshi, ikinci durum için ise konkordatonun tamamen feshi söz konusudur.
Konkordato projesine göre kendisine ödeme yapılmamış olan alacaklı,
bunun kendisi bakımından feshini isteyebilir. Kısmen feshi isteyen alacaklı,
konkordato projesinin tasdikine karar vermiş olan ticaret mahkemesine müracaat
etmelidir. Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren 10 (on) gün
içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararının ise tebliğ
tarihinden temyizi 10 (on) gün içinde gerçekleşmelidir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12


Tasarrufun İptali Davası-Konkordato-Yeniden Yapılandırma

Borçlunun dürüst olmayan hareketler ile konkordatonun tasdikini sağladığı


anlaşılırsa her alacaklı, kötü niyetle sakatlanmış konkordatonun feshini tasdik
kararını vermiş olan mahkemeden isteyebilir. Bu hâlde, feshe karar verilmesi
bütün alacaklılar bakımından sonuç doğurur. Konkordatonun tamamen feshi
kararı kesinleştiğinde bu durum ilân edilmeli ve ilgili yerlere bildirilmelidir.
Konkordatonun tamamen feshi talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden
itibaren 10 (on) gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye
mahkemesinin vereceği karar da tebliğ tarihinden itibaren 10 (on) gün içinde
temyiz edilebilir.

Borçlunun Malvarlığı Üzerindeki Tasarrufun Alacaklılara


Bırakılması Suretiyle Tasfiye Yapılması
Borçluya ait malvarlığının tasfiyesini gerçekleştirmek üzere yapılan
konkordato başvurusu malvarlığının terki suretiyle konkordatoyu ifade eder. Söz
konusu malvarlığı üzerinde tasarruf etme yetkisi alacaklılara bırakılabilir veya
alacaklılara bu malvarlığını tamamen veya kısmen üçüncü bir kişiye devretme
yetkisi verilir. Hangi yönde tercihte bulunulursa bulunulsun borçluya ait mal ve
haklar tasfiye edileceği için konkordatonun bu türü iflas tasfiyesine
benzemektedir.
Alacaklılar haklarını konkordato tasfiye memurları ve alacaklılar kurulu
aracılığıyla kullanırlar. Konkordato tasfiye memurları ve alacaklılar kurulu
konkordato talebi hakkında karar veren alacaklılar tarafından seçilir. Konkordato
Konkordato projesine tasfiye memuru asliye ticaret mahkemesinin seçime ilişkin kararı onaylamasından
uygun olarak kendisine sonra göreve başlar.
ödeme yapılmayan Malvarlığının terki suretiyle konkordatoda alacaklıların ödenmesine yönelik
alacaklı, kendisi bir konkordato projesi söz konusu olmaz. Nitekim borçlunun malvarlığının tasfiye
bakımından edilmesi suretiyle alacakların ödenmesi amaçlanmaktadır. Konkordatonun tasdik
konkordatonun feshini edilebilmesi için alacaklılara kalacak miktar, iflas hâlinde kalacak miktara göre fazla
isteyebilir. olmalıdır.
Konkordatonun tasdiki ile borçlunun malvarlığı konkordato masasını
oluşturur. Masayı konkordato tasfiye memuru temsil eder. Tasfiye memurunun
işlemlerine nezaret etmek ve onu denetlemek üzere alacaklılar kurulu görev
yapar.
Alacakların incelenmesi, sıra cetveli düzenlenmesi ve buna karşı başvuru
yolları gibi hususlarda iflasa ilişin hükümler kıyas yoluyla uygulanır. Fakat
alacaklılara bir aciz vesikası verilmez. Zira mevcudunu alacaklılara bu şekilde
bırakan borçlu, borçlarından kurtulmaktadır. Öyle ki bu hâlde borçlunun iflasına
karar verilmesi de önlenmiş olur.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13


Tasarrufun İptali Davası-Konkordato-Yeniden Yapılandırma

UZLAŞMA YOLUYLA YENİDEN YAPILANDIRMA


Mali durumu bozulan sermaye şirketleri ile kooperatiflerin alacaklıları ile
uzlaşmaya vararak yeniden yapılandırılması mümkündür. Böylece hem borçlu iflas
etmekten kurtulmakta hem de faaliyetlerine devam etme imkânı bulmaktadır.
Konkordatodan farklı olarak yeniden yapılandırmada, sadece borçlunun
Uzlaşma yoluyla borçlarının yapılandırılması (alacakların bir kısmının tenzil edilmesi veya vadenin
yeniden yapılandırmada ötelenmesi gibi) ile yetinilmemektedir. Aynı zamanda borçlunun yapısal ve
ticaret mahkemesine finansal yönden yapılandırılması da bu kapsamda yer almaktadır.
gidilmeden önce
Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırmadan yararlanmak isteyen borçlu buna
yapılandırma projesinin
yönelik tedbirlerini içeren bir yapılandırma projesi sunmalıdır. Proje alacaklıların
alacaklıların onayına
onayından geçer ise ticaret mahkemesine başvurulur ve mahkeme projenin
sunulması gerekir.
tasdikine karar verirse yeninden yapılandırma projesinin uygulanması için gerekli
işlemlere başlanır.
Bireysel Etkinlik

• Konkordato başvurusu için lüzumlu belgelerin nasıl


hazırlandığını araştırınız.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14


Tasarrufun İptali Davası-Konkordato-Yeniden Yapılandırma

• Tasarrufun iptali davası, borçlunun malvarlığının paraya çevrilmesi ve


alacaklılara ödeme yapılmasını engellemek için yaptığı tasarruf işlemlerini
konu edinen bir davadır. Davanın kabulü hâlinde tasarrufa konu mal ve hak
sanki borçlununmuş gibi icra takip işlemlerine tabi tutulmaktadır. Böylece,
bu mal ve hakkın haczedilmesi, paraya çevrilmesi ve bu paradan alacaklılara
ödeme yapılması gerçekleşmektedir.
•İİK, iptal davasına konu tasarrufları ivazsız tasarruflar, acz hâlinde iken
yapılmış tasarruflar ve zarar verme kastıyla yapılmış tasarruflar olmak üzere
üç gruba ayırmaktadır.
•İvazsız tasarruflar borçlunun yaptığı bağışlamaları ve belirli kişilerle yaptığı
ivazlı tasarrufları konu edinmektedir. Alışılmış hediyeler ivazsız tasarruf
olarak görülemez. İvazsız tasarruf kapsamındaki bir işlem son iki yıl içinde
gerçekleşmiş ise iptal edilebilir.
•Acz hâlindeyken yapılmış tasarruflar ise borca batık borçlunun yaptığı
işlemleri ifade eder. Yapılmış işlemin bu sebepten ötürü iptal edilebilmesi
için son bir yıl içinde yapılmış olması gerekir.
•Borçlunun zarar verme kastıyla yapmış olduğu işlemler de iptal davasına
konu olabilir. Davacı, bu hâlde hem borçlunun zarar verme kastıyla hareket
ettiğini hem de üçüncü kişinin bu durumu bildiğini ispat etmelidir. Yine süre
Özet

yönünden bir sınırlandırma getirilerek son 5 yıl içinde yapılmış işlemlerin


iptalinin istenebileceği öngörülmüştür.
•Tasarrufun iptali davasının hangi mahkemede açılacağı HMK'nin yetki ve
göreve ilişkin kurallarına göre belirlenmelidir. Açılacak davada hem
borçlunun hem de üçüncü kişinin hasım olarak gösterilmesi gerekir. İflasta
ise yalnızca üçüncü kişiye karşı bu dava açılabilir.
•Yetkili ve görevli mahkemenin iptal davasını kabul etmesi için hak düşürücü
süre içinde dava açılmış olması şarttır. Yoksa süre geçtiği için davanın
reddine karar verilir. Tasarrufun iptali davası için öngörülmüş hak düşürücü
süre 5 yıl olup işlemin yapıldığı tarihten itibaren başlar.
•Konkordato, dürüst bir borçlunun iflas etmekten kurtulması için öngörülmüş
bir iyileştirme tedbiridir. İçeriğine göre konkordato, tenzilat ve vade
konkordatosu olabilir. Tenzilat konkordatosunda borçların bir kısmının
ödenmemesi; vade konkordatosunda ise borçların vade tarihlerinin
ötelenmesi söz konusudur. Malvarlığı üzerindeki etkisine göre ise adi
konkordato ve malvarlığının terki suretiyle konkordatodan bahsedilebilir. Adi
konkordatoda borçlunun faaliyetlerine devam etmesi ve borçlarını ödenmesi
için imkân tanınır. Malvarlığının terki suretiyle konkordatoda ise borçlunun
malvarlığının tasfiyeye tabi tutulması ve elde edilen para ile borçların
ödenmesi söz konusudur.
•Adi konkordato başvurusu yapmak isteyen borçlunun ticaret mahkemesine
başvuruda bulunması gerekir. Ticaret mahkemesi başvuruyu uygun bulduğu
takdirde geçici mühlet kararı verir ve bununla borçlunun faaliyetlerini
sürdürmesi sağlanır. Şartlar oluştuğu takdirde bu süre uzatılabilir. Geçici
mühlet içinde uygun görülmesi hâlinde kesin mühlet kararı verilebilir ve yine
bu sürenin uzatılması mümkündür. Mühlet sona ermeden önce konkordato
projesinin oylaması yapılmalı ve kabul hâlinde konkordatonun tasdikine
karar verilmelidir.
•Malvarlığının terki suretiyle konkordatoda ise borçlunun malvarlığı
üzerindeki tasarruf yetkisi alacaklılara bırakılmakta ve onların bu malvarlığını
tasfiye ederek alakalarını alması sağlanmaktadır.
•Yalnızca, sermaye şirketleri ve kooperatifler için öngörülmüş uzlaşma yoluyla
yeniden yapılandırmada hem borçlunun borçlarının yapılandırılması hem de
borçlunun yapısal ve finansal yönde yapılandırılması gerçekleşmektedir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15


Tasarrufun İptali Davası-Konkordato-Yeniden Yapılandırma

DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Konkordato başvurusu üzerinde verilen geçici mühlet süresi aşağıdakilerden
hangisinde doğru olarak verilmiştir?
a) 1 hafta
b) 2 hafta
c) 1 ay
d) 3 ay
e) 6 ay

2. Konkordatonun feshine aşağıdaki organlardan hangisi karar verebilir?


a) İcra Mahkemesi
b) Konkordato Masası
c) Asliye Hukuk Mahkemesi
d) Tasfiye Memuru
e) Ticaret Mahkemesi

3. Tasarrufun iptali davası açılması için öngörülmüş hak düşürücü süre kaç yıldır?
a) 5 yıl
b) 2 yıl
c) 1 yıl
d) 6 ay
e) 3 ay

4. Müflisin yaptığı aşağıdaki işlemlerden hangisinin iptal davasına konu olamaz?


a) Rehin tesis edilmesi
b) Bağışlama taahhüdü yapılması
c) Taşınmazın devredilmesi
d) Borcun ifa edilmesi
e) Alacağın temliki

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16


Tasarrufun İptali Davası-Konkordato-Yeniden Yapılandırma

5. Tasarrufun iptali davası hakkında aşağıda verilen bilgilerden hangisi doğrudur?


a) Yalnızca borçlunun iflasına karar verilmiş ise açılabilir.
b) İspat yükü her zaman için borçlunun alacaklısındadır.
c) İflas hâlinde idaresi tarafından açılır.
d) Borçlunun verdiği rehinler hakkında açılamaz.
e) Taahhüt işlemlerinin iptali için de açılabilir.

6. Aşağıdaki seçeneklerden hangisi iflas içi konkordatoya ait özelliklerinden


biridir?
a) Konkordatonun tasdikine ticaret mahkemesinin karar vermesi
b) Borçlunun iflasın etmenin hukuki sonuçlarından kurtulması
c) Konkordato mühletinin icra mahkemesi tarafından verilmesi
d) Konkordatonun yerine getirilmesi için konkordato komiserinin
görevlendirilmesi
e) Konkordato teklifinin ikinci alacaklılar toplantısında oylamaya sunulması

7. Aşağıdaki borçlulardan hangisi uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma talebinde


bulunabilir?
a) X Anonim Şti.
b) Y Kolektif Şti.
c) Z Limited Şti. ortağı A
d) Adi şirket ortağı B
e) T Donatma İştiraki

8. Tasarrufun iptali davası aşağıdaki mahkemelerden hangisinde açılır?


a) Ticaret Mahkemesinde
b) Asliye Hukuk Mahkemesinde
c) İcra Mahkemesinde
d) Sulh Hukuk Mahkemesinde
e) Tüketici Mahkemesinde

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17


Tasarrufun İptali Davası-Konkordato-Yeniden Yapılandırma

9. Hakkında iflasın açılmasına karar verilmiş borçlunun yapmış olduğu tasarruflar


hakkında iptal davasını aşağıdaki organlardan hangisi açabilir?
a) Borçlunun Mümessili
b) İflas Bürosu
c) İflas İdaresi
d) İkinci Alacaklılar Toplantısı
e) Tasfiye Memuru

10. Malvarlığının terki suretiyle konkordatoda oluşturulan organlar aşağıdaki


seçeneklerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
a) İflas İdaresi - Tasfiye Komiseri
b) Tasfiye Kurulu - Alacaklılar Toplantısı
c) İflas Bürosu - Konkordato Masası
d) Alacaklılar Kurulu -Tasfiye Memuru
e) Tasfiye Komiseri - Alacaklılar Toplantısı

Cevap Anahtarı
1.d, 2.e, 3.a, 4.b, 5.a, 6.e, 7.a, 8.b, 9.c, 10.d

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18


Tasarrufun İptali Davası-Konkordato-Yeniden Yapılandırma

YARARLANILAN KAYNAKLAR
Akil, C. (2017). Genel Haciz Yoluyla Takipte Ödeme Emrine İtiraz. Ankara: Yetkin
Yayınları.
Arslan, R. ve Yılmaz, E. ve Taşpınar Ayvaz, S. ve Hanağası, E. (2018). İcra ve İflâs
Hukuku (4. Baskı). Ankara: Yetkin Yayınları.
Arslan, R. ve Yılmaz, E. ve Taşpınar Ayvaz, S. ve Hanağası, E. (2018). Medeni Usul
Hukuku (4. Baskı). Ankara: Yetkin Yayınları.
Atalı, M. ve Ermenek, İ. (2018). İcra ve İflâs Hukuku. İstanbul: Seçkin Yayınları.
Budak, A. C. (2019). Karşılaştırmalı İcra ve İflas Kanunu (9. Baskı). Ankara: Adalet
Yayınevi.
Budak, A. C. ve Karaaslan V. (2018). Medeni Usul Hukuku, (2. Baskı). Ankara:
Adalet Yayınevi.
Karslı, A. (2014). İcra ve İflas Hukuku (3. Baskı). İstanbul: Alternatif Yayıncılık.
Kuru, B. (2013). İcra ve İflas Hukuku El Kitabı (2. Baskı). Ankara: Adalet Yayınevi.
Muşul, T. (2013). İcra ve İflas Hukuku C. 1-2 (Güncellenmiş Genişletilmiş 6. Baskı).
Ankara: Adalet Yayınevi.
Özbay, İ. ve Yardımcı, T. E. (2018). Tebligat Hukuku. Ankara: Adalet Yayınevi.
Özekes, M. (2009). İcra Hukukunda Temel Haklar ve İlkeler. Ankara: Adalet
Yayınevi.
Pekcanıtez, H. ve Atalay, O. ve Özekes, M. (2015). Medenî Usûl Hukuku (3. Baskı).
Ankara: Yetkin Yayınları.
Pekcanıtez, H. ve Atalay, O. ve Sungurtekin Özkan, M. ve Özekes, Muhammet
(2015). İcra ve İflas Hukuku. Ankara: Yetkin Yayınları.
Pekcanıtez, H. ve Atalay, O. ve Sungurtekin Özkan, M. ve Özekes, M. (2015). İcra
ve İflas Hukuku Temel Bilgiler (11. Bası). Ankara: Yetkin Yayınları.
Üstündağ, S. (2004). İcra Hukukunun Esasları (8. Baskı). İstanbul: Yaylacık
Matbaacılık.
Yıldırım, M. K. ve Deren Yıldırım, N. (2016). İcra ve İflas Hukuku (7. Baskı). İstanbul:
Beta Yayınevi.
Yılmaz, E. (2016). İcra ve İflas Kanunu Şerhi. Ankara: Yetkin Yayınevi.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19

You might also like