Professional Documents
Culture Documents
.TruploadFilespublicationsFilefile912023103141-TPD Bulten2022 3 Web PDF
.TruploadFilespublicationsFilefile912023103141-TPD Bulten2022 3 Web PDF
Bülteni
TÜRKİYE
PSİKİYATRİ
DERNEĞİ
Dosya
PSİKİYATRİ DÜNYASINDAN
• Türkiye Psikiyatri Derneği ve Savunucu Hasta Dernekleri Dayanışma Platformu
• Türkiye Psikiyatri Derneği Araştırma Bildiri Ödülleri İzmir’de sahiplerini buldu
PSİKİYATRİ VE SANAT
• Aklımızda Kalanlardan: Bir Kitap
• Aklımızda Kalanlardan: Bir Film
GENÇ PSİKİYATRİSTLERDEN
ASİSTAN HEKİM KOMİTESİNDEN
TIP ÖĞRENCİLERİNDEN
TPD MYK'dan
TPD BASIN AÇIKLAMALARI
YİTİRDİKLERİMİZ
SUNUŞ
Değerli meslektaşlarım,
Yayın kurulumuzun emeği ile yoğrulmuş, yeni haberler ve
etkinlik duyuruları ile dopdolu bir bülten ile tekrar merhaba.
Bildiğiniz üzere ruh sağlığı profesyoneli olarak mesleki
Bülteni
TÜRKİYE
DERNEĞİ
aldığımız bir dönemdeyiz. Çocukların yaşamlarını ve umutlarını
kendi cinsel arzuları uğruna yok eden sapkın zihinlerle, çocuk
ISSN 1308 - 3279
evliliklerine gerekçe ve yaş arayan bir ahlak anlayışı ile karşılaştık.
Sağlıkta şiddet durmadı, meslektaşlarımıza yönelik şiddet silahla
saldırı boyutlarına vardı ve en acısı yoğun bir mesleğin yorgunluğu CİLT 25 | SAYI 3 | 2022
içinde psikiyatristler olarak yine genç bir meslektaşımızı
sonsuzluğa uğurladık.
Türkiye Psikiyatri Derneği Bülteni
Görsel, yazılı medya ve sosyal medya platformlarının post- Yılda 3 sayı yayımlanır. Üyelere ücretsiz
endüstriyel çağdaki belirleyici etkisi meslek alanımızı da toplumun olarak ulaştırılır.
ve bireylerin ruhsal dünyalarını da bir şekilde biçimlendiriyor.
Ruh sağlığına ilişkin haberlerin sınırları, içerikleri ve sunuş şekilleri Türkiye Psikiyatri Derneği adına
habere konu olan olgular kadar etki oluşturmaya başladı. Medyanın giderek artan önemi derneğimizin sahibi
Ejder Akgün Yıldırım
de gündemindeydi. Dernek olarak medya koordinatörlüğünü yeniden oluşturduğumuz bu dönemde
bültenimizin de teması “Ruh Sağlığı ve Medya” olacak. Bu tema ile ilişkili gerek Medya Koordinatörlüğü
Yazı İşleri Müdürü
gerek Medya ve Ruh Sağlığı Çalışma Birimi’mizden alanlarında yetkin meslektaşlarımızın söyleşi ve
Selin Tanyeri Kayahan
yazılarını bulacaksınız. Bu konu ile ilişkili olarak Krize Müdahale ve İntiharı Önleme Çalışma Birimi
medya ve intihar haberleri konulu bir yazı ile temaya katkıda bulunacak. Medya ve ruh sağlığı üzerine
TPD PETEK Yayıncılık Kurulu
çalışmalarıyla Psikiyatriden Gündeme ekibi ile söyleşi de bu sayıda yer alacak. Ebru Aldemir, Okan Taycan,
Hikmet Ekin Sönmez Güngör,
Bültenimizde 58. Ulusal Psikiyatri Kongresi’nde ödül alan araştırma ekiplerinin araştırmaları Kerem Laçiner, Mustafa Sercan
ve süreçleriyle ilgili yazılar yanında Asistan Hekim Komitesi ve Genç Psikiyatristler Komitesi’nin bu
dönemdeki etkinlikleri, Ankara’da yüz yüze başlayan 4. Uygulamalı Bilimsel Araştırma Okulu etkinliği Bülten Yazı Kurulu
haberleri de yer alacak. Şimdiden keyifli okumalar dilerim. Ekin Atay, Güneş Devrim Kıcalı,
Ceren Meriç, Hikmet Ekin Sönmez
Değerli meslektaşlarım, bu zor dönemde elbette güzel şeyler de oldu. Ruh sağlığı yasa oluşumunda Güngör, Selin Tanyeri Kayahan
derneğimiz tüm organları ile ülkemiz insanlarının nitelikli bir ruh sağlığı hizmetine kavuşması,
psikiyatrinin ve psikiyatristin hak ettiği nitelikte bir sağlık ortamının oluşması adına tam mesai ile çalıştı.
Yazışma ve iletişim adresi:
Umudumuz meclis komisyonunda hazırlanan ve meclis başkanlığına sunulması açısından son aşamaya Tunus Cad. No. 59/5,
gelmiş bu çalışmanın artık yasalaşması. Yasa sürecinde ruh sağlığı alanı ile ilgili meslek iddiasında olan Kavaklıdere, Ankara
bazı yapıların ruh sağlığının niteliği hakkında fikir belirtmeyip sadece kendi özlük haklarına ilişkin Tel: 0-312 468 74 97
yasaya müdahale çabaları bizleri üzse de Türkiye Psikiyatri Derneği olarak yasanın öncelikli sahibi olan Fax: 0-312 426 04 53
hizmet alanlar ve incinebilir gruplar ile ruh sağlığı çalışanları ve insanlarımız için noktasına virgülüne Bülten ile ilgili iletişim için:
kadar görüş oluşturmaya ve müdahil kalmaya devam edeceğiz. Tam da bu yasanın sahipleri olan hasta Selin Tanyeri Kayahan
savunucu dernekleri ile yapılan söyleşiler bültenimizde yer alacak. Ayrıca 2022 yılı içinde kuruluşlarını e-posta: selintanyeri@yahoo.com.tr
planladığımız Afetlere Hazırlık ve Müdahale Birimi ile Eğitim Planlama ve Düzenleme Kurulu,
faaliyetlerine başlamak adına hazırlıklarını tamamladı. Önemsediğimiz ve yasa hazırlık metni içinde
hizmet verenlerin hakkı başlığında çalışan hakkı olarak tanımladığımız ruh sağlığı çalışanlarına destek Ön Kapak Görseli: David Susman
ile ilgili olarak halihazırda bir yapılanmanın olmaması nedeniyle dernek olarak mensuplarımızın ruhsal
zorluklarında yalnız kalmamalarını sağlamak adına Ruh Sağlığı Çalışanlarına Destek Projesi oluşturduk
ve etüdüne başladık. Umarız bir sonraki bültende bu kurumlarımızın hizmet haberlerini verebiliriz.
Uzmanlık Yaşamına Hazırlık Programı ve Ulusal Psikiyatri Asistanları Kongresi yakın zamanda
yapılacak diğer etkinliklerimiz olacak. 2. Uluslararası ve 26. Klinik Eğitim Sempozyumu için ise hepinizi
şimdiden Kuşadası’na davet ediyoruz.
Yayın Hizmetleri
Tüm emeği geçenlere teşekkür eder, keyifli okumalar, sağlıklı ve güvenli günler dilerim.
BAYT ltd. şti.
Saygılarımla Ziya Gökalp Cad. 30/31
Kızılay, Ankara
Tel. 0-312 431 30 62
Prof. Dr. Ejder Akgün Yıldırım www.bayt.com.tr
Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkanı
reddine ve bunların sonucu olarak da hastaların, yakın çev- psikiyatri ve uygulamacıların olumsuz gösterildiği filmler çok
relerinin ve dolaylı olarak toplumun zarar görmesine neden sayıdadır. Guguk Kuşu gibi filmler hem psikiyatriyi olum-
olmaktadır. Depresyon gibi tedavi edilmediği zaman iş kay- suzlayan hem de uygulamaları eleştiren filmlerdir ve hep ilgi
bına, ilişki sorunlarına ve hatta intihara neden olan bir so- görmüştür. Aynı şekilde psikiyatrik hastalıklara sahip birey-
runa ilişkin sıkça yapılan yanlış bilgilendirmelerin olumsuz lere ilişkin filmler ve diziler de her zaman en çok ilgi gören
sonuçları ile uğraşmak, yeniden insanları tedavi olmaya ikna konuların başında gelmektedir. Bu anlamda çok değişiklik ol-
etmeye çalışmak pratikte karşılaşılan sorunlardan sadece bir duğunu düşünmüyorum. Ancak Türk sineması ve dizi tarihi-
tanesi. Yine en çok ve sık yanlış bilgilendirmenin yapıldığı so- ne baktığımızda bu konuda çekilmiş çok az sayıda ve olumsuz
runlardan biri DEHB ve kullanılan ilaçlardır. Erken dönem- olan film sayılabilir. Bu nedenle birden, üstelik daha çok insa-
de tanı almalarına karşı, özellikle yanlış bilgilendirmeler ne- na kolayca ulaşabilen dizi-filmler olarak bir sürecin başlaması
deniyle tedaviyi bırakan aileler önemli bir sorundur. Çünkü daha çok insanın ilgi göstermesini sağladı. Medya ve sosyal
çocukların tedavi alamamaları sadece çocukluk dönemini medya paylaşımları ile de bu ilgi ciddi şekilde körüklendi.
değil, erişkinlik dönemlerini de etkilemekte; ayrıca kazalar, Psikiyatri ve uygulamalarının, psikiyatrik hastalıkların farklı,
artan suç oranları, madde kullanımı gibi tedavisiz kalmanın gizemli, ilginç bulunması bu ilginin nedenlerinden biri. Bu
getirdiği sonuçlar toplumsal olarak kayıplara, yeni yüklere durum kapalı kapılar ardında neler olduğunu anlama çabası,
neden olmaktadır. dışardan garip gelen davranışları keşfetme çabası olarak da
açıklanabilir. Birçok konu gibi onlar da belli bir ilgi sürecin-
Medyada psikiyatrik hastalıkların veriliş den sonra (reklam çalışmalarının azalmasına da bağlı olarak)
şekillerinin hastaların damgalanmasına aracılık normalize olmuş görünüyor.
ettiğini söyleyebiliriz. Bunun önüne geçmek için
sorumlu yayıncılık uygulamaları neler olabilir? Sosyal medya sayesinde herkes yayıncı
Medyanın psikiyatriye ilgisi kazalara, şiddete, intiharlara, olabilmekte ve ulusal medya kadar kitlelere
diğer ölümlere ilgisinden farklı değil. Çünkü amaç insanla- doğrudan etkileri olmasa da biriken bir etkiden
rı bilgilendirmekten çok dikkat çekmek ve buna bağlı tercih söz edebiliriz. Hepsinin yayıncılık etiğine uygun
edilen olmaktır. Bu amaç haberlerin veriliş şekillerini olum- hareket etmesini bekleyemeyeceğimiz bu
suz etkilemektedir. Psikiyatri ve psikiyatrik hastalıklar tüm yayıncılar kitleleri travmatize edebilecek, paniğe
değişime karşın basın için hâlâ gizemli ve biraz da korkutucu- sürükleyebilecek paylaşımlarda bulunabiliyor.
dur. Bunun en belirgin örneği şiddet haberlerinde şiddet gös- Bu konuda neler yapılabilir?
teren kişiye kolaylıkla bir psikiyatrik tanı koyma çabasıdır. Bu Sosyal medya henüz belli kuralları olmayan, olanların da
durumun hastaları damgaladığının çoğunlukla da farkında çok yerleşmediği bir mecra. Bu nedenle bir etik oluşturmak
değiller. Bu nedenle etkileşimin artması ve yayıncıları bilgi- zor görünüyor. Paylaşmak ve paylaşmamak arasındaki süreç
lendirecek yazılı materyaller oluşturulması, eğitim program- maalesef çok kısa. Çoğunlukla düşünmeden, değerlendirme-
ları düzenlenmesi uygun olabilir. Çünkü haberi yapanların ve den doğruyu desteklediği sanılan paylaşımlar kolayca yapı-
yayımlayanların genellikle bu konularda bilgileri çok kısıtlı, labiliyor. Yüz yüze olmamanın verdiği rahatlık, kolay sosyal-
hatta yok denilebilir. İntihar haberlerinin verilişine ilişkin bu
leşme sağlaması, sorumluluk getirmemesi önemli sorunlar.
anlamda yapılan çalışmalar ve işbirlikleri olumlu sonuçlar
Kriz anlarında yardımlaşma için, bilgilendirme için çok işe
vermişti. Genellikle haberin içinde bir psikiyatrik süreç ge-
yarayan sosyal medya diğer yandan kriz oluşturma, gerçeği
çiyor ya da medya öyle düşünüyorsa bu konuda görüş almak
çarpıtma alanı hâline gelebiliyor. Bu konuda yapılabilecek
için profesyonellere başvurmaya çalışıyorlar. Bu konuda de-
olan şey sansür istemek değil, kişilerin kendilerini denetle-
meç veren profesyonellere de bir hatırlatma yapmak gerekir.
melerini sağlayabilmek olmalıdır. Kriz yaratacak, travmatize
Basına demeç vermenin de inceliklerinin olduğu, demeç ve-
edici paylaşımların diğer kullanıcılar tarafından yayılmama-
rirken aslında haberin nasıl verileceğine ilişkin bilgilendirme-
sı, başkasının verdiği bilgiyi yayarken araştırmak gerektiği
nin de gerekli olduğunu, bunun işe yaradığını düşünüyorum.
sık sık tekrarlanmalı. Aynı şekilde intiharların, istismarların
Amaç sadece hızlıca sorulan soruya yanıt vermek olmamalı.
Nerede, nasıl kullanılacağı sorularak, bir anlamda soru sora-
nın da bilgilenmesi sağlanmaya çalışılmalı. Ama kurumlar
arası (dernekler, sendikalar vb.) yapılacak ortak çalışmaların
çok önemli olduğu gerçeği kesinlikle unutulmamalıdır.
“kınama” ya da “üzülme” başlığı altında travmatize edici şe- düşünüyorsan sosyal medya dışında geçerli tüm kurallar ora-
kilde paylaşımlarının sonuçları güvenilir kişiler ve kurumlar da da geçerli olmalıdır.
tarafından bıkmadan defalarca anlatılmalı, paylaşılmalı. Bu Sosyal medya hekimlerin kendi aralarında bilgi alışveri-
paylaşımların ders verir tarzda değil, sonuçları ve gerekçeleri şi yaptığı, makale paylaştığı, vaka tartıştığı, meslektaşlarına
ile açıklanarak yapılması, belli süreçlerde tekrarlanması etkili danışabildikleri bir alandır. Ama bu alan bu amaçla kullanıl-
olabilir. dığı zaman diğer insanlara, özellikle hastalara kapalı bir alan
olmalıdır.
Medyanın ve özellikle son zamanlarda sosyal Son yıllarda sıklıkla üzerinde tartışılan bir konu da hasta-
medyanın, ruh sağlığı profesyonelleri tarafından lar ile sosyal medya üzerinden direkt ilişki kurulmasıdır. Bu
toplumdaki bireylere yönelik bilgilendirme sürecin yararları ve zararları vardır. Ama gittikçe artan bir du-
ve tanıtım amaçlı kullanımının da gittikçe rum olması nedeniyle tartışılması gereken konulardan biridir.
yaygınlaşmakta olduğundan söz edebiliriz. Bu
konudaki çerçeve sizce nasıl olabilir? Medyanın ve özellikle sosyal medyanın ruh
sağlığını güçlendirme çalışmalarında nasıl
Ruh sağlığı profesyonellerinin medyada ve sosyal medya-
bir yeri olabilir? Bu konuda yapılabilecekler
da olmaları, paylaşımları önemli. Çünkü bu konuda bilgisi
nelerdir?
olan gerçek profesyoneller paylaşım yapmadığı zaman sorun
Ruh sağlığı alanı bu konuda hiç bir yetkinliği olmayan ki-
çözülmüyor. Aksine sadece yanlış bilgileri yayan ve profesyo-
şilerin çok ilgi gösterdiği ve konuştuğu, hatta pratik yaptıkları
nel olmayan kişilerin paylaşımları bilgi kaynağı haline geliyor.
bir alan olma özelliğini maalesef halen koruyor. Bu nedenle
Ruh sağlığı profesyonelleri profesyonel ağ geliştirmek,
sistemli, etik kurallara uygun bir şekilde hem medyada hem
bilimsel gelişmeler hakkında farkındalığı artırmak, hastalık-
de sosyal medyada alanın profesyonellerince yapılacak bilim-
lar hakkında bilgi vermek ve insanları ruh sağlığı konusunda
sel bilgilendirmeler çok daha önemli. Geniş kitlelere ulaşma
doğru bilgilendirmek için sosyal medya kullanabilirler. Ayrıca
şansı tanıyan bu mecraların doğru kullanımı ruh sağlığını
sosyal medyadan sağlık politikalarını tartışabilir, yönlendire-
güçlendirme çalışmalarında çok etkin olacaktır. Medya ve
bilirler. Bu nedenle bilgilendirme amaçlı paylaşımlar değerli. sosyal medya bize deprem, terör saldırısı gibi olaylarda ge-
Ruh sağlığı profesyonellerinin bilgi alışverişinde bulunma- niş kitleleri bilgilendirme, destekleme ve yönlendirme şansı
ları, kaynak paylaşımları yapmaları kendi gelişimleri için de verdi. Yine psikiyatrik hastalıklar için yapılan yanlış bilgi-
önemli. lendirmeleri, damgalamaları değiştirmek için de bir alan ya-
Ama bu konuda dikkat edilmesi gereken kurallar olma- ratmaktadır. Önemli olan alanı doğru ve düzenli kullanmak
lı. Etik kurallar profesyoneller için medya ve sosyal medyada olacaktır. Derneğin düzenli yaptığı bilgilendirmeler bence bu
da geçerlidir. Sadece daha çok bilinmek, kendi tanıtımlarını anlamda çok önemlidir. Kurumsal ve güvenilir bilgilendirme-
yapmak, ilgi çekmek için etik dışı paylaşımlar yapmak sorun- ler değerlidir. Dernek aynı zamanda üyelerinin alanları doğru
lu bir durumdur. Hastalar hakkında bilgi verici paylaşımlar, kullanımı için bilgilendirme ve değerlendirme yapmayı sağla-
doğru ve kesin olmayan bilgileri ilgi çekici olarak sunmak, yacak bazı girişimlerde bulunabilir. Bir kılavuz hazırlanması,
hatta çıkar amaçlı yanlış bilgilendirmede bulunmak sosyal etik kuralların belirlenmesi kadar yapılan paylaşımların etki-
medya söz konusu olmadığı zamanlarda da kabul edilmezdi. lerini değerlendiren araştırmalar planlamak da gerekir diye
Dolayısıyla ruh sağlığı profesyonelleri için etik kurallar sosyal düşünüyorum.
medya için değişmez. Sosyal medyayı eğer profesyonel kim- Bu ufuk açıcı ve bilgilendirici söyleşi için sizlere teşekkür
liğin ile kullanıyorsan ve profesyonel bilgilendirme yaptığını ediyor, okurlarımız adına esenlikler diliyoruz.
Merhaba Sayın Bülten Okurları, Bilindiği üzere, kitle iletişim araçları özellikle sosyal
Bu yazıyı medya ve ruh sağlığı alanında, derneğimiz Krize medya intihar davranışları üzerinde belirgin bir etkiye sa-
Müdahale ve İntihar Çalışma Birimi olarak geçtiğimiz yıl hiptir. Bu etkiler arasında intihara yönelik damgalayıcı
içerisinde gündeme aldığımız ve gerçekleştirdiğimiz projeleri- tutumlar, intihar haberlerinin uygun şekilde verilmemesi,
miz ve faaliyetlerimizle ilgili sizleri bilgilendirmek için kaleme intihar düşüncesinin sosyal medya aracılığıyla paylaşılma-
alıyoruz. sı gibi durumlar yer almaktadır. Bu olumsuz yaklaşımlar
*
Dr. Öğr. Üyesi, Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD
**
Uzm. Dr., Muğla Sıtkı Koçman Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Werther etkisi olarak da tanımlanan taklit intihar davranış- Engellenir?” başlıklı konuşması ile meslektaşlarımızı bilgi-
larının artmasına yol açabilir. Öte yandan Papageno etkisi lendirdi. İzlemeye kaçıranlar için Youtube kanalımızdan bu
ise kriz durumlarında intihar dışı alternatifler sunarak inti- zengin içeriğe ulaşabilirsiniz. Twitter aracılığıyla kurgusal se-
har davranışlarının azalmasına da katkı sağlayan medyanın naryo Tweet dizisi oluşturmak ve Facebook üzerinden intihar
koruyucu potansiyeline dikkat çeken bir kavramdır. Peki, haberlerine yönelik paylaşımlar yapmak da önümüzdeki gün-
biz ruh sağlığı profesyonelleri bu alanda neler yapabildik? lerde değerlendirilmek üzere planlanmıştır.
Kısa başlıklarla özetlemek istiyoruz. Yazının kaleme alındığı günlerde meslektaşlarımız arasın-
Geçtiğimiz yıl, sosyal medyada intihar haberlerinin veri- da da bu acı kayıpları yaşadık. Birçok sosyal medya platform-
lişi ve intihar davranışına yaklaşım ile ilgili, Afet ve Ruhsal larında yapılan paylaşımlar bir yanıyla adeta kaybın ardından
Travma, Medya ve Ruh Sağlığı, Krize Müdahale ve İntiharı süreci anlamlandırma çabalarına, yas sürecinin tamamlan-
Önleme Çalışma Birimleri ve Genç Psikiyatristler Komitesi masına yardımcı olurken bir yanıyla da geride kalanlar için
üyelerinden gönüllüler ile bir görev grubu oluşturuldu. Bu can yakıcı durumlara yol açtı. Medyada intihar haberlerinin
görev grubu, çevrimiçi toplantılar ve yazılı iletişim yolu ile paylaşımı ile ilgili bizlerin öncü rolü olduğunu unutmamız
bir araya gelerek intihar davranışı ile karşılaşıldığında ya- gerekir.
şanan zorluklar, sosyal medyada intihar haberlerinin uy- Yaşadığımız kayıplar ve bu haberlerin paylaşım tarzlarının
gunsuz şekilde verilmesi ile ilgili örnekler ve olası çözüm- da tartışma konusu olduğu düşünülürse, ilerleyen dönemde
ler üzerine bir rapor düzenledi. Takip eden dönemde ise bizlere hem destek düzeneği oluşturmak hem de koruyucu
Twitter, Instagram, Facebook ve Youtube gibi sosyal medya ruh sağlığı hizmetlerini ruh sağlığı profesyonellerine sunmak
platformlarında intihar haberlerinin uygunsuz paylaşımla- doğrultusunda önemli roller düşmektedir. Derneğimiz, önce-
rının yarattığı zararlar ile medya kullanıcılarının bilgilendi- ki dönemlerde de üzerinde çalışılmakta olunan psikiyatristle-
rilmesini hedefleyen içerikler ve slogan tasarımı oluşturdu- re yönelik koruyucu ruh sağlığı hizmetleri ile ilgili modelini
lar. Derneğimizin Instagram hesabından intihar davranışı geliştirmeyi hızlandırdı. Bu modelle meslektaşlarımız arasın-
ve medya konulu bilgi kartları paylaşıldı. Yakın dönemde da destek ağını güçlendirmek ve tükenmişliği azaltmak amaç-
Psikiyatriden Gündeme’nin konuğu olarak Krize müdahale lanmaktadır. Siz değerli okuyucularımızdan da bu alanda kat-
ve İntiharı Önleme Çalışma Birimi üyelerimizden Prof. Dr. kı sağlamak ve görüş sunmak isteyenleri çalışma birimimizin
Halise Devrimci Özgüven “İntihar Nasıl Anlaşılır, Nasıl bir üyesi olmaya davet ediyoruz. Esen kalın!
u duygular
İntiharı Anlama ve Müdahale
Yayına Hazırlayanlar: Halise Devrimci Özgüven, Mustafa Sercan
İntiharı Anlama ve Müdahele -
usu. Krize
ruh sağlığı
uygulama
dım görevi
İntiharı ölümü seçen kişi için de, ona yardım eli uzatacak olanlar için de söz konusu. Krize
ı sağlaması
a alanları
r.
Temel Kitap
Uzmanlık
ik görevini
köy Ruh ve
onra klinik
7’de Abant
Bu kitapta intihar gibi karmaşık ve çoklu etmenlerle ortaya çıkan bir sürecin her yüzüne
dokunulmaya çalışılmış, her yönünü anlamaya ve yardım etmeye ilişkin bilgiye yer
örev aldı.
anbul Okan
bu yana Türk
netici olarak
görevlerini
kiyatrisi ÇB,
ÇB üyesidir.
len Yayıncılık
verilmesine gayret edilmiştir: Tarihinden ölenin arkada bıraktıklarına, akut dönem
Yayına Hazırlayanlar Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN
müdahalesinden uzun dönem önleme çalışmalarına, psikanalitik açıklamasından
u (2007,
hliyeti ve
sikiyatrisi, Mustafa SERCAN
978-605-81674-7-6
nörobiyolojisine, farmakolojik tedavisinden psikoterapisine dek…
İntiharı Anlama ve Müdahale – Temel Kitap’ın intihar riski olan hastalara yardım görevi
üstlenenlere, kaynak azlığı çekilen bu alanda intiharın her yüzüne dönük katkı sağlaması
umut ve dileğiyle…
Sizce medyanın, toplumun ve bireyin ruh sağlığı Psikiyatriden Gündeme’nin temel amacı medyanın hızlı
üzerine nasıl etkileri var? Psikiyatriden Gündeme ve kolay ulaşılabilir etkisini olumlu şekilde kullanarak, doğ-
bu ilişkinin hangi aşamasında yer alıyor? ru ve bilimsel bilgi ile olabildiğince çok kişiye ulaşabilmek.
Medyanın hepimizin hayatındaki etkisi yadsınamaz bir Bazen sadece doğru bilgiyi doğru şekilde aktarabilmek yeterli
gerçek diye düşünüyoruz. Biz de daha çok kişiye ulaşabilmek olurken bazen de amacımız ruh sağlığını da yakından ilgilen-
adına bu düşünceyle yola çıktık. Toplumdaki bireyler çoğu diren konularda farkındalık yaratmak oluyor. Kişilerin merak
zaman ruhsal hastalıkları ve bu hastalığa sahip kişileri medya ettikleri konularda istedikleri zaman kolayca ulaşabilecekleri
aracılığı ile tanımaktadır. Bu yönüyle aslında medya, ruhsal bir kaynak oluşturuyoruz bir yandan da. Bu şekilde doğru
hastalıklar hakkında toplumu bilgilendirmede değerli ve etkili bilgi ile etik bir şekilde hem toplumdaki her bireyde farkın-
bir kaynaktır. Ancak medyada çoğu zaman ruhsal hastalıklar ve dalık oluşturmaya çalışıyor hem de medyanın olumsuz kul-
bu hastalıklara sahip bireyler hakkında yanlış bilgi ve yorum- lanımları ile ruhsal süreçlerle ilgili meydana gelen önyargı ve
lamaların olduğunu da gözlemliyoruz. Medyada yapılan yan- damgalamanın önüne geçmeye çalışıyoruz.
lış bilgilendirme veya yorumların tekrarlanması ile izleyicinin
zihninde ruhsal hastalığa sahip bireylere ilişkin yanlış algılar
oluşmaktadır. Bu yönüyle güçlü bir ikna ve yönlendirme etki- Programın yapım süreci nasıl ilerliyor? Ele
sine sahip olan medya, maalesef ruhsal hastalıklar konusunda aldığınız başlıklar arasında hem uçuş fobisi, iklim
olumsuz inanç, tutum ve davranışların oluşmasına yol açabili- krizi, ilişkiler, “bilinçaltı temizliği” gibi popüler
yor. Bunun sonucunda oluşabilecek ayrımcılık ve damgalama ve sık merak edilen konular hem de intihar,
üzerinde zaman zaman olumsuz etki yarattığına tanık oluyo- depresyon, bağımlılık gibi psikiyatrik hastalıklar
ruz. Ayrımcılık ve damgalama süreçlerinin de herhangi bir ruh-
göze çarpıyor. Konular ve konuşmacılar nasıl
sal hastalığa sahip birey ve yakınlarının sosyal yaşantılarını ve
belirleniyor?
psikolojik süreçlerini olumsuz etkileyip, yaşam kalitelerini dü-
şürdüğünü gözlemliyoruz. Öte yandan ruhsal açıdan zorlanma Ruh sağlığını ilgilendiren her konunun ayrı ayrı önem-
yaşayan ve başvuruda bulunacak bireylerde sağlık hizmetine li olduğunu düşünüyoruz. Ancak özellikle son dönemlerde
ulaşmakla ilgili zorlantıların olduğunu da biliyoruz. ruh sağlığı alanının özellikle sosyal medyada dikkat çekmek
Etkinliklerimizden Örnekler:
1. 2012 yılında ilk kez gerçekleşen
Toplum ve Şizofreni Sempozyumu 2019
LİTYUM DERNEĞİ
Biz, iletişim, bilgilenme, bilgi üretme ve destek sistemle-
rimizi geliştirmek amacıyla bipolar bozukluk tanılı bireyler,
yakınları, hekimler ve gönüllü kişiler olarak bir araya gelerek
20 kişilik çekirdek bir grup halinde toplantılar gerçekleştirdik
ve iki yılın ardından dernek kurma kararı aldık. Dernek is-
mimizi de tarihsel anlamını ve tedavi konularındaki önemini
yitirmeyen “Lityum” olarak belirledik.
Hasta ve hasta yakınlarının haklarını gözeterek birlikte
olunabildiğinde yalnızlık hissini azaltmanın ve onlara sağla-
nacak güven ortamını oluşturmanın önemine inanıyoruz.
Geçmişte resim atölyeleri ve sergileri yapıldı ayrıca
Uluslararası Efes Bipolar Bozukluk Günleri düzenlendi.
Şimdilerde de gündemimizde, geçtiğimiz aylarda düzenle-
nen “Önyargıya Karşı Karikatür Atölyesi” gibi savunucu
dernekler ile ortaklaşa yürütmekte olduğumuz çalışmalarımız
yer almaktadır.
İnternet adresimiz: www.lityum.org
E-posta: lityumdernegi@gmail.com
Instagram: @lityumder
İrem TAŞKIN
Lityum Derneği adına
İki Arada Bir Derede Geçiş Yılları de “Devamında ne oldu?” sorusu çalışmamızın ortaya çıkış
nedenlerinden bir tanesiydi. Gelişimsel süreç boyunca psi-
Hazal Yağmur Yılancıoğlu* kiyatrik tanıların gidişatları ve görünümlerindeki değişim
merak ettiğimiz diğer bir konuydu. Bu sorulara bir cevap
Bir filmin devam filmini çekmek, bulabilmek amacıyla çocuk-ergen ve yetişkin psikiyatrisi
Ergen hastaların yetişkinliğini görmek… ortaklığında, bölümümüzde (bir kısmında intihar davranış-
Ülkemizde ergen hastaların yetişkinliğe geçiş hizmetindeki ları olan) depresyon hastalarıyla 2012 yılında yapılmış bir
yetersizlikler, takip ve tedavi konusundaki aksamalar,özellikle uzmanlık tezinin devamı niteliğinde boylamsal bir çalışma
planladık. Arşiv dosyalarına erişme, güncel iletişim bilgile-
Uzm. Dr., Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı
* rini bulma konularında zorluklarımız oldu. Bazı hastalar o
ve Hastalıkları Anabilim Dalı günleri ancak atlatabilmeleri, tekrar hatırlamak istememeleri,
yoğun çalışma koşulları ve çocuklarının bakımı gibi neden- ile tekrar değerlendirildi. Bu şekilde ergenlikte depresyon
lerle devam çalışmasında yer almak istemediklerini belirttiler. geçirmiş olan hastaların beliren yetişkinlik dönemi tanıları
Katılımcılar ise bize yardımcı olmak, geçmiş hakkında ko- belirlendi. İzlem sonunda hastaların neredeyse tamamı en
nuşarak sorunlarını aştıklarını görmek istemek ve yardıma az bir psikiyatrik hastalık tanısı almaktaydı. Depresyon ne-
ihtiyaç duymak gibi nedenler belirttiler. Ergenlik döneminde redeyse tüm hastalarda tekrarlamıştı. Her 5 hastadan 4’ünün
hastaların tanıları K-SADS ile, yetişkinlik döneminde SCID- psikiyatri hizmetinden kopmuş olduğu görüldü. Çocukluk
5 kullanılarak değerlendirildi. Tanısal değerlendirmeleri güç- dönemi depresyonunun erişkin projeksiyonu bize risklerin
lendirmek amacıyla her vaka ergenlik dönemine ait hasta dos- hala devam ettiğini ve bu riskli grubun psikiyatri hizmetin-
ya kayıtları ve izlem sonundaki bilgiler birlikte ele alınarak den kopmadan takip edilmeleri gerektiğini göstermektedir.
2 çocuk ve ergen psikiyatristi, 2 yetişkin psikiyatristi ve 15 Çalışmamız yaşamın bu çalkantılı geçiş dönemindeki hasta-
yıldan fazladır çocuk ve ergen psikiyatrisi alanında çalışan bir lara yönelik hizmetlerin geliştirilmesi adına geçiş psikiyatrisi
erişkin ruh sağlığı uzmanından oluşan tanı doğrulama jürisi poliklinikleri için bir adım niteliğindedir.
SUÇ İŞLEYEN ŞİZOFRENİ SPEKTRUM BOZUKLUĞU HASTALARINDA ZORUNLU YATIŞ SONRASI UZUN
ETKİLİ ANTİPSİKOTİKLERİN TEDAVİ UYUMU, KLİNİK GİDİŞ VE YİNELEYİCİ SUÇ İŞLEME ÜZERİNE
ETKİSİ: ÜÇ YILLIK AYNA-GÖRÜNTÜ ÇALIŞMASI
Geçmiş, Şimdi ve Geleceğin Yansımalarında ve tedavi sonrası uzun etkili antipsikotik (UEAP) kullanımının
Psikiyatrinin “Ötekisi”: tedavi uyumu, klinik gidiş ve yineleyici suç işleme davranışı üze-
Adli Psikiyatriden Bir Ayna Görüntüleme rine etkileri” adlı çalışmamız ile hastanemizin tarihi boyunca
Çalışması psikiyatri alanına yaptığı katkılara bir yenisini eklemiş olma-
nın gururu içerisindeyiz.
Sinem Özdemir*, Yasin Hasan Balcıoğlu**
Kurumumuz, kuruluşundan bu yana adli psikiyatrik
Türkiye’de modern psikiyatrinin kurucusu olarak kabul popülasyona hizmet vermekteyse de hastanemizde 1991 yı-
edilen Dr. Mazhar Osman ve ekibinin desteği ile 1924’te lında Dr. Niyazi Uygur’un öncülüğünde resmi olarak “Adli
ToptaşıBimarhanesi’nin devamı olarak hizmet vermeye baş- Psikiyatri Eğitim ve Araştırma Birimi” adıyla kurulan klini-
layan, içinde attığınız her adımda Türkiye’de psikiyatrinin ğimiz, hem Avrupa’nın en büyük kliniklerden biri olmasını
gelişiminin ve tarihinin izlerini görebileceğiniz Bakırköy sağlayan geniş hasta yatak kapasitesi ve çalışan sayısı, hem
Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları ülkemizin dört bir köşesinden gelen, değerlendirme ve bakım
Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde psikiyatri alanında hizmet süreçlerinde en fazla özen ve dikkat gerektiren ve her klinis-
veren hekimler olarak 19-23 Ekim 2022 tarihlerinde düzen-
yen için en zorlayıcı vakaların bulunduğu bir tedavi merkezi
lenen 58. Ulusal Psikiyatri Kongresi’nde Araştırma Birincilik
olması hem de ülkemizde benzeri bulunmayan bir adli psi-
Ödülü’ne layık görülen “Adli psikiyatri hastalarında koruma
kiyatri eğitimi ve deneyimi kazandırarak yetiştirdiği bir çok
psikiyatrist ile yalnızca kurumumuzun en büyük yataklı kli-
Uzm. Dr., Hatay Dörtyol Devlet Hastanesi
*
niği ve köşe taşı birimlerinden biri olmakla kalmamış, aynı
Uzm. Dr. Yasin Hasan Balcıoğlu, Bakırköy Prof. Dr. Mazhar
**
Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma zamanda Türkiye’de adli psikiyatri uygulamalarına yön veren
Hastanesi bir ekol olarak kabul görmüştür. Sahip olduğumuz bu klinik
zenginliğin ve çeşitliliğin bilime yapacağı katkıların heyecanı Ancak bu heyecanı icraata dönüştürebilmenin
ile 2021 yazında bilim dolu yolculuğumuza başladık. zorluklarının da farkındaydık. Türkiye’de psikiyatri alanında
çalışma şartlarının en yoğun olduğu bir kurumda böyle bir
Ne yazık ki psikiyatri hastalarının çoğunun potansiyel
çalışmayı yapmak hiç kolay olmayacaktı. Bu çalışmanın or-
olarak tehlikeli olduğu ve davranışlarının tahmin edilemez
taya çıkmasını sağlayan ve araştırma ekibinin bel kemiğini
olduğu konusunda toplumda yaygın bir önyargı mevcut
oluşturan Dr. Sinem’in asistan hekim olarak gündüzleri po-
olup bu durum çoğu zaman şizofreni ve diğer psikiyatrik
liklinikte veya serviste mesai yapıp üzerine geceleri de ayda
hastalıkların suç ve şiddet davranışı ile doğrudan ilişkilen-
5-6 nöbet tutarken sistem ve dosya taramalarını 4 ayda bi-
dirilmesine ve dolayısıyla biz ruh sağlığı alanında çalışanlar
tirebilmesi insan üstü efor gerektirmiş bir sonuçtu. Bilimsel
için damgalamayla ilintili etik kaygılara yol açmaktadır. Bu araştırma yaparken kişinin motivasyonunun düştüğü anların
olumsuz görüş ve tutumlar hastaların çok büyük bir kısmı- yaşanılması kaçınılmaz oluyor:
nın uygun tedavilerle ve rehabilitasyon çalışmalarıyla toplum
içinde suç işlemeden yaşayabileceği gerçeğine karşı önyargıya “Uykusuz geceler boyunca gerçekleştirdiğim veri taramaları
neden olmaktadır. Adli psikiyatri alanında çalışan hekimler aşamasında, yaptıkça uzuyormuş ve bitmeyecekmiş gibi geldi-
olarak, suç işleyen psikotik bozukluk tanılı hastaların zorunlu ği anlarda, çalışmanızın sonuçlarının bilime yapacağı katkıyı,
ayaktan takip sistemine dahil edilmelerinin ve bunun dolaylı araştırmanızın biricikliğini düşünmek beni motive eden şeylerin
sonucu olarak düzenli tedavi almalarının sağlanmasının tek- başında geldi.” – Dr. Sinem Özdemir
rarlayan suç davranışını azalttığı, has-
talık seyrini olumlu yönde etkilediği, Her ne kadar hepimiz yoğun ve
hastanede geçirilen zamanı azalttığı ve "Çalışmamız tamamlandığında zorlayıcı şartlar altında çalışıyor olsak
dolayısıyla hastanın kişisel özgürlüğü- ve sonuçlarını elde ettiğimizde da bu araştırma için herkesin elin-
nü artırdığı klinik deneyimlerimizde öngördüğümüz şeyler olduğu den geldiği ölçüde emek harcadığını
sıkça tanık olduğumuz konulardandı. kadar, beklemediğimiz ve bizi görmek ve ekip içi iletişimin yüksek
Öyle ki tarihin tozlu sayfalarını şaşırtan sonuçlar da vardı. olması araştırmanın ekip tarafından
araladığımızda, Bakırköy Prof. Dr. Çalışma metodolojisinin yeniliği, daha çok sahiplenilmesini sağlıyor.
Ekip içerisinde görev dağılımının uy-
Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir çalışma popülasyonunun gun yapılması, araştırmacıların zaman
Hastalıkları Eğitim ve Araştırma özelliği ve elde edilen yeni ve emeğinin doğru kullanılmasıyla so-
Hastanesi psikiyatri acil ünitesinin
sonuçlar bizi hem sevindirdi nuçlanıyor. Çalışmanın hipotezlerinin
girişinde “Hastanın en iyi tedavisi top-
lumda olur, hastanızın yatması için
hem de sorumluluklarımızın ve tasarımının geliştirilmesi, verilerin
ısrar etmeyiniz.” cümlesinin bulun- büyümesine yol açtı. Sonuçları toplanması, analiz edilmesi ve yorum-
duğu bir tabela dikkati çekmektedir. anlamlandırmaya çalışmak ve lanması aşamalarında Dr. Sinem ve
Dr. Hasan birçok akşam geç saatlere
Günümüze taşıdıkları ile bize halen bir güncel literatür ile tartışmak, en
kadar çalıştılar, birlikte çalışmadıkları
şeyler anlatmaya çalışan Bakırköy’ün az araştırma aşaması kadar zor
zamanlarda ise sürekli iletişim halinde
büyüleyici ve insanı hayrete düşüren ancak bir o kadar da keyifliydi."
oldular:
anılar barındıran tarihine kayıtsız kal-
mak ne mümkün! Uzun yıllardır psi-
“Çalışma ilerledikçe iyi bir
kiyatri hastalarının toplum içerisinde tedavi edilebilmelerini
araştırma ekibinin nasıl oluşturulduğunu ve ekip üyeleri
sağlayacak yasal düzenlemelerin ve tedavi uyumlarını artı-
arasında iletişimin nasıl olması gerektiğini çok daha iyi anladım.
racak tedavi protokollerinin önemini bize sık sık hatırlatan Çalışma süresi içerisinde Sinem’le olan mesajlaşmalarımızın
teorik bilgi ve klinik gözlemlerimizin ışığında, günümüzdeki çıktısını alsak herhalde orta kalınlıkta bir kitap oluşturur.” –
tedavi uyumunu artırıcı tedavi protokollerini düşünerek adli Dr. Yasin Hasan Balcıoğlu
psikiyatri hastalarında koruma ve tedavi sonrası uzun etkili
antipsikotik (UEAP) kullanımının tedavi uyumu, klinik gidiş Araştırmacılardan Prof. Dr. Fatih Öncü’nün çalışmanın
ve yineleyici suç işleme davranışı üzerine etkilerini araştırmak koordinasyonunda, çalışma tasarımının oluşturulmasında ve
istedik. verilerin yorumlanmasında sunduğu katkının yanı sıra; henüz
Çalışmamızı tasarlarken yaptığımız literatür araştırmaları akademik kariyerlerinin baharında olan genç araştırmacıların
doğrultusunda, her hastanın aslında kendi kontrolü olduğu önlerini göremedikleri her an yanlarında olarak, bilgileriyle
bir araştırma metodu olan ayna-görüntü tasarımını UEAP onlara ışık tuttu.
ve oral antipsikotiklerin karşılaştırmasında kullanmayı plan-
ladık. Böylece UEAP’lerin öncelikli olarak kullanıldığı teda- “Genç hekimlerin araştırma yaparken belki de en çok ihtiyaç
viye dirençli ve tedavi uyumsuzluğu bulunan hasta kesimin- duydukları şey; yanlarında onlara destek veren, takıldıkları yer-
deki olguların sonuçlarını daha iyi yansıtabilecektik. Üstelik de onları ayağa kaldıran, yol gösteren ve destekleyen büyükleri.
adli psikiyatrik popülasyonda böyle bir araştırma henüz Araştırmanın genç hekimleri olarak bu konuda çok şanslı oldu-
yapılmamıştı! ğumuzu söylesek sanırım abartmış olmayız. Hem Prof. Dr. Fatih
Öncü’ye hem de ünite koordinatörümüz Dr. Ahmet Türkcan’a Aylarca emek vererek yaptığımız çalışmayı kongrede 20
bu konuda sağladıkları destek ve sundukları çalışma ortamı için dakikada aktarmak hiç kolay olmadı. Elbette ki daha söyle-
teşekkür etmek isteriz.” mek istediklerimiz, tartışacaklarımız vardı. Ancak araştırma-
nın en can alıcı noktalarına, özgün yanlarına ve kısıtlılıkları-
Çalışmamız tamamlandığında ve sonuçlarını
na vurgu yaparak karşımızdaki zihinlere anlaşılabilir bir ‘öz’
elde ettiğimizde öngördüğümüz şeyler olduğu kadar,
sunmalıydık. Sunumumuz esnasında dinleyenlere bir şeyler
beklemediğimiz ve bizi şaşırtan sonuçlar da vardı. Çalışma
katabilmenin yanı sıra genç hekimlere motivasyon kaynağı
metodolojisinin yeniliği, çalışma popülasyonunun özelliği ve
olabildiysek, yeni fikirlerin oluşumuna yol açabildiysek ne
elde edilen yeni sonuçlar bizi hem sevindirdi hem de sorum-
mutlu bize!
luluklarımızın büyümesine yol açtı. Sonuçları anlamlandırma-
ya çalışmak ve güncel literatür ile tartışmak, en az araştırma Bildiri sunumumuz sonrası heyecan verici bir ödül töre-
aşaması kadar zor ancak bir o kadar da keyifliydi. Bu süreçte ninin ardından çalışmamızın birincilik ödülüne layık görül-
bulgularımızı olduğu kadar çalışmamızın niteliğinin önemi- düğünü görmek bizleri sevinçten adeta havaya uçurdu. Hem
ni de tartışmanın gerekli olduğunu fark ettik ve bu bilimsel adli psikiyatri kliniğimiz hem hastanemiz hem de ülkemiz
emeğin yayımlanmadan önce prestijli bir akademik platformda adli psikiyatrisi adına çok önemli gördüğümüz bu ödüle bizi
sunulması gerektiği konusunda araştırmacılar olarak hemfikir layık gören jüri üyelerine ve fırsat oluşturan TPD yetkililerine
olduk. Bu araştırmanın sonrasındaki belki de en heyecan verici teşekkür ederiz. Şimdi sırada çalışmamızın makalesini yayım-
kısım gerçekten de araştırmanın kendisini ve sonuçlarını mes- latmak var! Dileriz bu çalışmayı aldığı ödüle yakışır bir dergi-
lektaşlarımızla paylaşmaktı. Bu heyecanı yaşamak için Türkiye de yayımlatma ve prestijli bir uluslararası platformda sunma
Psikiyatri Derneği 58. Ulusal Psikiyatri Kongresi Araştırma fırsatımız olur.
Bildiri Ödüllerine başvurmaya karar verdik.
Uzm. Dr. Sibel Elmas, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi,Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD.
Prof. Dr. Raşit Tükel, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi,Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD.
Emre Bora, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı
Burcu Verim, Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Sinirbilimler Anabilim Dalı
Cemal Demirlek, Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Sinirbilimler Anabilim Dalı
Nabi Zorlu, Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı
Deniz Ceylan, Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı
Köksal Alptekin, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı
AysegülÖzerdem, Department of PsychiatryandPsychology, Mayo ClinicDepression Center, Mayo Clinic, Rochester, MN, USA.
Berna Binnur Akdede, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı
Şizofreni ve bipolar bozukluklarda bilişsel bozukluklar kortikal kalınlık ve alan gibi özelliklerini incelemiş, beyaz
çok sık görülür. Şizofreni spektrum bozukluklarında bilişsel cevher özellikleriyle bu yaklaşımla incelenmemiştir. Bu
bozukluklar görece daha şiddetli olsa da nöropsikolojik testler çalışmanın amacı şizofreni spektrum bozuklukları ve bipolar
bu iki bozukluğu ayırmakta klinik olarak yararlı değildir. Bu bozukluğu olan bireylerden oluşan transdiyagnostikbir örnek-
durum her iki bozuklukta da bilişsel işlevler açısından belirgin lemde bilişsel alt grupların kortikal kalınlık ve beyaz cevher
bir heterojenite olmasıyla ilişkilidir. Son yıllarda yapılan küme mikro-yapısındaki değişikliklerle ilişkisini incelemektir. Buna
analizi ve örtük sınıf analizi gibi veriye dayalı yöntemlerle göre beyaz cevher mikro-yapısındaki değişiklikler sadece global
yapılan çalışmalar şizofreni ve bipolar bozuklukta 2-4 arası bilişsel bozukluğu lan şizofreni ve bipolar bozukluğu olan bi-
bilişsel alt grup olduğunu göstermektedir. Bu çalışmaların ortaya reylerde görülürken bilişsel işlevleri normal kümedeki hastalar-
koyduğu en belirgin bulgulardan biri global bilişsel bozukluğu da beyaz cevher bütünlüğü sağlıklı kontrollerden farklı değildi.
olan bir alt grup yanında bilişsel işlevlerin korunduğu bir alt Kortikal kalınlıkta 2 yönlü ve kısmen örtüşen azalmaysa hem
gruptur. Transdiyagnostik örneklemlerde yapılan veriye dayalı GBB hem de NBI grubunda gözlendi. Frontal ve temporal böl-
çalışmalar, bilişsel alt kümelerin sınıflandırma sistemlerindeki gelerdeki kortikal kalınlık azalmaları şizofreni ve bipolar bo-
tanılarla ilişkisinin kısıtlı olduğunu, her grupta hem zukluğun genel bir özelliği gibi gözükmektedir. Beyaz cevherin
şizofreni hem de bipolar bozukluğu olan olgular olduğunu mikro-yapısındaki anormalliklerse şizo-bipolar spektrumunda
göstermektedir. Çok az sayıda çalışma bu bilişsel alt grupların global bilişsel bozuklukla ilişkilidir. Bu orijinal bulgular şizo-
nöroanatomik özelliklerini çalışmıştır. Bu çalışmaların sadece bipolar spektrumda biyolojik olarak geçerliliği daha yüksek
birkaçı transdiyagnostik örneklemlerde bilişsel alt grupların klinik sendromların tanımlanması için önem taşıyabilir.
İ
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Klinik El Kitabı
YEN
. Kitabın çocukların sağlıklı gelişimi,
Çocuk ve Ergen
isi uzmanlık eğitimini tamamladı, Hacettepe
nda öğretim üyesi olarak çalışmaya devam etti.
Dr. Bengi Semerci 2000 yılında Ankara’dan
hekimliğin yanı sıra, 2004 yılında Yeditepe
nabilim Dalı’nı kurarak, 2004-2009 yılları
kadar öğretim üyeşiğini sürdürdü. Ayrıca
n Türkiye Psikiyatri Derneği’nin daha önce yayımladığı “Psikiyatride
Psikiyatrisi
ns, Doğuş Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde
nde psikoloji dersleri verdi. 2012-2020
ji Bölümü’nde öğretim üyeliği yaptı. Akademik
m eğitimleri, kurumsal danışmanlık da yapan
urarak, yürüttüğü eğitim çalışmalarını tek çatı
Güncel” dergisinin “Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı” sayısına gösterilen ilgi,
Klinik El Kitabı
astalarını tedavi ve takip etmenin dışında,
, kitap ve diğer yazı çalışmaları ile sosyal
rdürmektedir. Ulusal ve uluslararası birçok
tülmesinde aktif olarak yer alan Semerci, özel
Avrupa’nın önde gelen bilim kuruluşlarında
alanda çalışan herkesin klinikte kullanabileceği temel bilgileri içeren bir
el kitabı hazırlanması düşüncesini oluşturmuştur. Kitapta temel konular
sel derginin danışma kurulunda bulunmaktadır.
şında yayınlanmış bilimsel makalelerinin yanı
ükleri, erişkinler ve çocuklar için yazdığı 22
Ceren Meriç*
“İnce İnce Delice” olarak adlandırdığı ikinci bölüm, işe “Lityumu Yaşamınıza Kibarca Kabul Etmenin Kuralları’” baş-
başladıktan sonraki üç ayın içinde geçirdiği ilk psikotik mani lıklı 13 maddelik önerilerini sunuyor.
atağı ile başlıyor. Atağın hemen öncesini yeni işine umut ve Mani sürecinin ardından bir buçuk yıl kadar süren şid-
enerjiyle başladığı, çok çalıştığı ve pek az uyuduğu bir dönem detli depresif bir dönemden bahseden yazar, bu dönemde
olarak tarif ediyor. Delilik başlangıcının o ilk günlerinde yine kendine zarar verme ile şiddet içeren eylemlerini, en son
de belli bir anlam ve önseziden tümüyle kopuk olmadığını aşırı miktarda lityum alarak kalkıştığı intihar girişimini tüm
hatırlıyor ve bu ilk atağında kendisine destek olan iki kişiden açıklığıyla paylaşıyor. Yazarın bu ve benzeri paylaşımlarının,
bahsediyor ki birini ağabeyi, diğeriniyse o dönemde birlik- hastalarımızın böyle anlarda yaşadığı duyguları ilk ağızdan ve
te çalıştığı bir meslektaşı olarak belirtiyor. Psikiyatristiyle ilk içtenlikle anlatması bakımından çok önemli ve değerli oldu-
randevusuna giderken aklından geçenleri “Aklımı tamamen ğunu düşünüyorum.
kaybetmiştim. Bir hekimden yardım görmezsem işimi, zaten “Aşktır Bunun İlacı” bölümünde aşkı ve bu bağlamda
tehlikede olan evliliğimi, hatta yaşamımı da kaybedecektim.” hayatına giren kişileri anlatan yazar, hastalığı özelindeki et-
kilerini de yine detaylıca ele alıyor. Kitaba adını veren son
diye aktarıyor. Bu ilk deneyiminde “Kendimi masanın ar-
bölümdeyse akademik yaşamdaki yolculuğunun devamında,
kasında değil de önünde oturan biri olarak görmek sarsıcıydı.”
manik-depresif bozukluğun genetik-görüntüleme çalışmaları,
diye devam ediyor. Bu görüşmenin sonunda manik-depresif
etiketlenmesi ve hastalığını açıklamakla ilgili kaygılarına dair
bozukluk tanısı alarak lityum tedavisine başlıyor. Bununla
deneyim ve görüşlerini paylaşıyor. Böylelikle aynı zamanda
ilgili fena halde korkmakla birlikte tanı almış ve tedaviye
bu konuları zihinlerimizde de tartışmaya açıyor.
başlamış olmaktan dolayı bir rahatlama da yaşadığını ifade
Son sözde yazar “Eğer seçme şansım olsaydı manik-depresif
ediyor. Sonraki uzun yıllar boyunca düzenli görüşmelere aynı bozukluk çekmeyi seçer miydim?” diye soruyor ve buna ceva-
psikiyatristle devam ettiğini, psikiyatristinin psikolojik ve bı “Eğer lityum olmasaydı ya da bana yaramasaydı, cevabım
duygusal yaşamının her aşamasında yanında olduğunu belir- hayır olurdu.” şeklinde oluyor. Bu noktada manik-depre-
tiyor. Aynı zamanda ileride kendi hastalarıyla kurduğu ilişki- sif bozukluk açısından mevcut tedavi seçeneklerimiz içinde
lerde örnek olacak şeyler de öğrendiğinden bahsediyor. Şu an lityumun ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu bir kez
geldiği noktayı ise “Lityum almadan ve psikoterapi görmeden daha fark ederek yazımı sonlandırmadan önce yazar Kay
normal bir yaşam sürdürebileceğimi düşünemiyorum.” şeklinde RedfieldJamison’a, hayatına ve hastalığına dair cesaretli ve
ifade ediyor. Bununla birlikte yazar, uzun süre lityum kulla- samimi paylaşımından ötürü minnettarlığımı belirtmek is-
nımına devam etmekle ilgili ne kadar direnç gösterdiğini ve terim. Meslektaşlarıma, özellikle de duygudurum bozukluğu
ilacı her bırakışında ortaya çıkan olumsuz sonuçları, kendi ta- alanında çalışanlara güncesini okumalarını öneriyor ve bu
biriyle ne kadar pahalıya patladığını ilerleyen satırlarda ele kitabın hastalarımıza da manik-depresif bozukluğu anlama,
alıyor. Uzun süreli, düzenli ilaç kullanımına dair zorlanma- kendi süreçlerine dair yol gösterme anlamında önemli bir kı-
nın olası nedenlerini enine boyuna tartışıyor ve bu bağlamda lavuz olabileceğini düşünüyorum.
İ
Psikiyatride Araştırmaya Giriş - Temel Konular
YEN Sık Sorulan Sorular
elişme ve olgunluk dönemlerinden söz
merakı sürekli kılması, alandaki güncel
anlıklara ve ekip çalışmasına ve ekip
Psikiyatride Araştırmaya Giriş
AHK’dan HABERLER
B u sene 19-23 Ekim tarihleri arasında İzmir’de gerçekleştirilen Ulusal Psikiyatri Kongresi’nde Asistan Hekim Komitesi, çok çeşitli etkin-
liklerde bir araya geldi.
Prof. Dr. Simavi Vahip’in önemli katkıları ile bu sene, asistan he-
kimler olarak Avrupa Psikiyatri Birliği (EPA)’nin bir sonraki seçilmiş
başkanı Prof. Dr. Geert Dom ile bir araya geldik. Yarı formel olarak
düzenlenen bu toplantıda, öncelikle Dr. Dom bize kısaca EPA’yı ta-
nıttı ve gelecek dönemde planlanan projelerden kısaca bahsetti.
Ardından soru-cevap olarak ilerleyen toplantıda Dr. Dom, kişisel
olarak bugüne kadar kendi gelişimini etkileyen etmenleri ve psi-
kiyatrist olmaya nasıl karar verdiğini, kendi pratiğinde ve dünya-
nın çeşitli yerlerinde kliniğin ve araştırmanın nasıl yürütüldüğünü,
EPA’nın çeşitli ülkelerdeki psikiyatri pratiğinin nasıl olduğu konu-
sunda kendisine sağladığı bilgi birikimini ve psikiyatristlerin bir
araya gelmesinin önemini aktardı. Türkiye’den birçok araştırmacı-
nın EPA’da aktif görevli alması bundan sonraki süreçte de EPA’ya
dahil olma ve çalışmalar yürütme konusunda bizlere cesaret ve-
rirken, Dr. Dom ile gerçekleştirdiğimiz bu sıcak sohbetle bu cesa-
ret katlanarak artmış oldu ve birçok asistan hekim arkadaşımız Dr.
Dom ve EPA ile ilk defa tanışmış oldu.
Akşam ise Asistan Hekimler ile oldukça eğlenceli bir sosyal etkin-
likte bir araya gelmiş olduk.
4. Uygulamalı Bilimsel
Araştırma Okulu’nun
Yüz Yüze Programının
Ardından
B
u yıl dördüncüsünü düzenlediğimiz Bilimsel Araştırma
Okulu’nun (BAO) yüz yüze programı 3-4 Aralık 2022 ta-
rihlerinde Ankara’da, TPD Merkez Şube’de gerçekleştirildi.
Türkiye’nin çeşitli illerinden 70 asistan hekimin ve 25 eğitmenin ka-
tılım gösterdiği bu program, 15 Ocak ve 19 Şubat 2023 tarihlerin-
de çevrimiçi olarak devam edecek. Önceki yıllarda ilk iki BAO yüz
yüze, üçüncü BAO ise çevrimiçi olarak düzenlenmişti. Alınan geri
bildirimler de dikkate alınarak planlama yapılırken iki yöntemin de
avantajlarını bir araya getirmek amaçlı hibrit bir program oluştur-
duk. Programın ilk yüz yüze kısmında, planlandığı şekilde asistan
hekimler arasındaki dayanışmayı artırmak ve eğitimcilerle asistan
Birbirinden değerli eğitimcilerin katkı sağladığı programın ilk gü-
hekimler arasında sıcak bir iletişim oluşturabilmek mümkün oldu.
nünde, açılış oturumunun ardından “Asistan araştırma mı ya-
Bilimsel Araştırma Okulu’nun düzenlenmesi, daha önceki yıllarda par! Asistan araştırma yapar mı?” başlıklı konuşması ile Prof. Dr.
olduğu gibi bu sene de Prof. Dr. Simavi Vahip’in çok büyük katkıla- Cem Atbaşoğlu’nu, sonrasında “Araştırma yöntemlerine genel
rı ile mümkün oldu. Bilimsel Araştırma Okulu aracılığıyla Prof. Dr. bir bakış” isimli konuşması ile Doç. Dr. Yavuz Ayhan’ı dinledik.
Simavi Vahip ve Prof. Dr. Ömer Aydemir tarafından yayına hazır- Ardından “Araştırma yöntemlerine yakın bakış” oturumların-
lanan ve TPD Yayınları’ndan bu yıl okurlara sunulan “Psikiyatride da “Örneklerle epidemiyolojik araştırmalar” konusunda Prof.
Araştırmaya Giriş” kitabı ile beraber bu değerli katkılar, daha çok Dr. Cengiz Kılıç’ı, “Psikiyatride nörobilim temelli araştırma-
kişi tarafından ulaşılabilir oldu. Asistan hekimlerden bu sene de lar” konusunda Doç. Dr. Hale Yapıcı Eser’i, “Örneklerle niteliksel
şimdiden çok olumlu geri bildirimler alan Bilimsel Araştırma araştırmalar” konusunda ise Prof. Dr. Müge Artar’ı dinledik. Hem
Okulu’nu bizim için mümkün kılan Prof. Dr. Simavi Vahip’e Asistan yoğun hem çok verimli hem de oldukça keyifli bu ilk günün ardın-
Hekim Komitesi olarak plaketimizi takdim ettik. dan asistan hekimler olarak sosyal etkinliğimizde bir araya geldik.
İ
lk olarak 4 Ekim’de Dr. Ayşegül Yay Pençe moderatörlüğünde,
Dr. Dicle Dilay Demir, Dr. Ekin Sönmez, Dr. Emre Cem Esen
ve Dr. Selin Tanyeri’denAvrupa Psikiyatri Asistanları Birliği
(EFPT)’ni dinledik. EFPT’nin ne olduğu konusunda bilgi aldığımız
ve deneyim paylaşımı yapan arkadaşlarımızı dinlediğimiz bu top-
lantıya ilgi oldukça yüksekti.
Bir önceki AHK Yürütme Kurulu’nun başlatmış olduğu sevilen bir etkinlik serisi olan
“Asistan Sohbetleri” etkinliğinin bu seneki ilk bölümünü, genç hekimler tarafından
genellikle tam olarak bilinmeyen ancak farkındalığımızın olmasının oldukça önem-
li olduğu bir konu olan Ruh Sağlığı Yasası başlığında gerçekleştirdik. Ruh Sağlığı
Yasası’nın hazırlanma sürecinde oldukça fazla emekleri geçmiş olan Prof. Dr. Ejder
Akgün Yıldırım, Prof. Dr. Fatih Öncü ve Prof. Dr. Selçuk Candansayar hocalarımız ile
interaktif bir sohbet yürüttük ve Ruh Sağlığı Yasası’nın ne olduğu, hazırlanma süre-
cinin nasıl olduğu ve şu anda hangi aşamada olduğu, psikiyatristler ve hastalar için
neden önemli olduğu ve gelecekte bizleri nelerin beklediği, hangi sorunlara yönelik
çözümler içerdiği konuları üzerinde konuştuk. Halihazırda pek çok yöntemi nasıl incelenir, okurken nelere dikkat etmek gerekir gibi
sorun içeren ve gelecek dönemde de bizleri ve hastaları oldukça konularda bilgi edinmemizi amaçlayan Makale Saati etkinliğinin
zorlayabilecek olan yeni sorunların ekleneceği ruh sağlığı hizmet- bu ilk oturumu da bizler için oldukça verimli ve keyifliydi.
lerinin sağlıklı bir biçimde sunulabilmesi ve problemlerin çözüle-
Elbette bir başka yazımızda ayrıntılı bahsettiğimiz 4. Uygulamalı
bilmesi noktasında Ruh Sağlığı Yasası’nın kabul edilmesi, psikiyat-
Bilimsel Araştırma Okulu’nun ilk kısmı olan yüz yüze programını
ristler için çok önemli ve gerekli bir aşama. Birçok konuda olduğu
3-4 Aralık’ta Ankara’da TPD’nin yeni merkezinde gerçekleştirdik.
gibi bu konuda da birlik beraberliğin ve dayanışmanın sürdürül-
Katılımcılara AHK logolu mührün bulunduğu bir zarf ile
mesinin önemli bir parçası olan genç hekimlerin farkındalığını art-
TPD kalemleri ve TPD-AHK askılığı hediye ettik.
tıran önemli bir toplantı gerçekleştirdiğimiz kanaatindeyiz.
Ocak ve şubat aylarında çevrimiçi olarak
Geçen sene asistan hekimlerin yoğun çabaları ile yürütülmekte olan devam edecek programın sonunda
Makale Saati’nin bu seneki ilk oturumunu, Dr. Deniz Devecioğlu ve araştırma protokolü hazırlaya-
Dr. Mesut Keskin’in sunumları ile Prof. Dr. Orhan Murat Koçak sü- cak olan grupların protokolle-
pervizörlüğünde gerçekleştirdik. Bir bilimsel makale nasıl okunur, ri, bir jüri tarafından değerlen-
dirilecek. Seçilen grupları çeşitli
sürprizler bekliyor!
TPD Yayınları
Sipariş için: tpdyayin.psikiyatri.org.tr
e olsa anlaşılmış ve
pliner çalışmaların
anlarından yapılan
Türkiye Psikiyatri Derneği Yayınları
Yayın Yönetmenleri: Murat İlhan ATAGÜN, Özge ATAY
arın anlaşılması ve
n önemli katkıları
yol açabilmektedir.
maktadırlar. Alana
diğer bütün beyin
n Psikiyatrik bozuklukların oldukça karmaşık doğası nedeniyle
nöromodülasyon
kaldığı olgular için
lerle başlamış olan
Psikiyatride anlaşılmaları uzun sürmüş ve bilim dalı olarak psikiyatri ancak
Biyolojik Tedaviler: ondokuzuncu yüzyılda ortaya çıkabilmiştir. Teknolojideki ilerlemeler
gelişmelere hız kazandırmış, yirminci yüzyılla birlikte psikiyatrik
Nöromodülasyon
zun oldu.
rahatsızlıkların oluş biçimleri kısmen de olsa anlaşılmış ve tedavi
Hastalıkları
nda tamamladı.
Beyin Dinamiği,
edilebilir oldukları fark edilmiştir. Günümüz biliminde teknoloji ve
2016’da
kültesi’nin multidisipliner çalışmaların önemi gittikçe daha iyi anlaşılmaktadır.
1’de Çanakkale
Dalında
ürkiye Psikiyatri
Biyolojik tedavilerin birçoğu farklı bilim alanlarından yapılan uyarlamalar
atörlüğünü
sonucu ortaya çıkmıştır. Bu katkıların sunulmasıyla psikiyatrik
bozuklukların anlaşılması ve tedavileri için alternatif yaklaşımlar ortaya
a mezun oldu.
rı arasında
Depresyon”
çıkmıştır. Psikofarmakoloji araştırmalarının önemli katkıları devam
Mazhar Osman
li Psikiyatri
ktan sonra;
etmektedir. Ancak sistemik uygulama kaçınılmaz biçimde istenmeyen
ezinde
edir. etkilere de yol açabilmektedir. Beyin uyarımı tedavileri bu kısıtlılığı
Kitap Yayın Yönetmenleri
aşabilmesi bakımından çeşitli avantajlar sağlamaktadırlar. Alana yapılan
8-605-73240-3-0 Murat İlhan ATAGÜN yatırımlar gittikçe artmaktadır ve bu yatırımların başarılı olma ihtimali,
Özge ATAY diğer bütün beyin araştırmalarına yapılan yatırımlara göre daha yüksek
görünmektedir. Günümüzde nöromodülasyon tedavileri hem bağımsız
tedavi modaliteleri olarak, hem de psikofarmakolojinin yetersiz kaldığı
olgular için alternatif olarak değerlendirilebilmektedirler. Kötü sonuçlara
yol açan cerrahi müdahalelerle başlamış olan biyolojik tedavilerin
yolculuğu oldukça iyi konumdadır ve gelecek vaat etmektedir.
başladı. Psikiyatri, toplumun ve gündelik politikaların önem- gerilimleri ve endişeleri devam ediyor. Yeni yönetim mo-
li bir denetleme aracı olarak kullanılıyor. Toplumsal uyu- delleriyle olan çatışmalarıyla birlikte politik hayatta aktif
mu denetleme, psikiyatrinin gündemi haline gelmiş durum- olmaları,toplumsal karar alma mekanizmalarında önemli rol-
da (Resim2). ler almalarına sebep oldu. Tektipleşmenin politik aracı olma
durumuyla karşılaşan psikiyatristler arasında birlik olma ih-
2050’de psikiyatristler: tiyacı arttı.
İş yaşamlarına daha az zaman ayırıp daha çok
Teknolojik ilerlemelerle kişiselleştirilmiş robotlar aracı- parakazanabilmeleri sebebiyle sosyal yaşamları arttı. İklim
lığıyla otomatik tanı-tedaviler ortaya çıktı. Psikiyatrinin öne- sorunu olmayan ya da daha ılıman bir ortamda kaliteli bir
minin artmasına rağmen psikiyatristlerin toplumsal etkinlik- emeklilik hayatı planlıyorlar (Resim 3).
leri daha fazla tartışılıyor. Bu durum mesleki tatminlerinin
azalmasına sebep oldu. Bu koşullar ve ayrışan toplumsal
Sonuç
yargılar ortayayeni etik sorunlarıçıkardı. Teknolojiye uyum
sağlayamayan psikiyatristler sistemin dışında kaldı. Worldbuilding (Dünya Oluşturma) ve Yapay Zekâ uy-
Artan intihar vakalarıyla yüzleşmek durumunda kalan gulamalarına uzaktan katılımın kullanıldığı çalışma birimi
psikiyatristler boşluk duygusu yaşıyor. Psikiyatrik tanıların etkinliğimiz, ulusal kongremiz için bir ilki barındırdı. Birçok
ve hastaların artmasıyla insani ve profesyonel yabancılaşma farklı tıp fakültesinden katılım gösteren öğrenciler, psikiyat-
yaşıyorlar. Tedavilerindegenetik çalışmalarla desteklenmiş ri uzmanları ve asistanları ile birlikte bu forumda bir araya
ilaçları öncelikli olarak kullanıyorlar ve hastalıklarda kürü gelme ve birlikte düşünce üretme imkânı buldular. Teknoloji
hedefliyorlar. Moleküler gelişmelerde hızlanmanın yanında desteğinde farklı perspektifleri ile 2050’yi hayal ederken aynı
“doğal” olana olan eğilim de arttı. Bu gerilim psikiyatristler zamanda gündelik gerilimler dile geldi. Geleceği hayal etmek
arasında önemli bir ayrışmaya neden oluyor. bir anlamda yaşadığımız dönüşümlere ışık tutmamıza fırsat
Topluma yayılmış ve küçük gruplara da hitap eden verdi. Ruh sağlığının 2050 gelecek yolculuğuna bugünden
psikiyatristler, kolay ulaşılabilir durumdalar, ancak güncel bir not koyabilmek hepimiz için büyük bir heyecan yarattı.
• Acil servislerde Psikodestek odası, acil psikiyatri odası ve kendileri karar verebilme, eşit işe eşit ücret, kadın istihdamının
tutuklu muayene odası oluşturulabileceği düzenlenmiştir. artması gibi pek çok konuda mücadele vermişlerdir ve bu çetin
Psikodestek odasında manevi destek personeli dahil ilgili mücadele halen devam etmektedir.
diğer personel arasından görevlendirme yapılabileceği
Bu yıl 25 Kasım’da Adli Tıp Uzmanları Derneği, Cinsel Eğitim Te-
yazmakta ancak kimlerin hangi görev tanımı ile çalışacağı
davi ve Araştırma Derneği, İstanbul Tabip Odası Kadın Komisyonu
yer almamaktadır. ve Türkiye Psikiyatri Derneği ortak bir basın açıklaması yapmıştır.
• “Kronik bir hastalığın akut atağı” hali acil servise başvu- Basın açıklamasına ulaşmak için: https://psikiyatri.org.tr/3678/25-
rulabilecek haller arasında sayılmamış, ayrıca “hastayı kasim-kadina-yonelik-siddete-karsi-uluslararasi-mucadele-ve-
komplikasyon ve morbiditeden koruma” acil sağlık hizme- dayanisma-gunu-or
tinin amaçları arasından çıkarılmıştır. Bu değişiklikle şizof-
reni ve bipolar bozukluk gibi kronik bozuklukların akut
kötüleşmeleri acil servise başvurulabilecek haller arasın-
da yer almamaktadır.
TPD Uzmanlık Yaşamına
Bu değişikliklerin hukuka aykırı yanları ve acil servislerde sunulan Hazırlık Programı
ruh sağlığı hizmetlerini olumsuz etkileyecek olması nedeniyle Tebliğ n 2009 yılından bu yana düzenlenen ve meslektaşlarımızın mes-
ile ilgili dava açmaya karar verdik. Tebliğde yer alan değişikliklerle lek yaşamına uyumunu kolaylaştırmayı amaçlayan Uzmanlık Yaşa-
ilgili Hukuk Büromuzun ayrıntılı değerlendirmesini şu bağlantıdan mına Hazırlık Programı, bu yıl 9-12-16-19 Ocak 2023 tarihlerinde
inceleyebilirsiniz: https://psikiyatri.org.tr/TPDData/Uploads/files/ çevrimiçi olarak gerçekleştirilecektir. Türkiye Psikiyatri Derneği Eği-
Hukuk_Buro_acil_servis_hizmetleri_tebligi_degerlendirmesi.pdf tim Planlama ve Düzenleme Kurulu (EPDK) tarafından hazırlanan
programa, daha önce bu eğitimi almamış ve uzmanlık eğitimini
tamamlamaya bir yıl ya da daha az süresi kalmış psikiyatri uzman-
25 Kasım Kadına Yönelik lık öğrencileri ve zorunlu hizmette iki yılını doldurmamış psikiyatri
uzmanları katılabilecektir (https://psikiyatri.org.tr/3682/turkiye-
Şiddete Karşı Uluslararası psikiyatri-dernegi-uzmanlik-yasamina-hazirlik-programi).
Mücadele ve Dayanışma Günü Programda zorunlu hizmet deneyimlerinin paylaşılması, olgu ör-
nekleri ile askeri psikiyatri, adli psikiyatri, engelli sağlık kurulu uy-
Ortak Basın Açıklaması gulamaları, toplum ruh sağlığı merkezlerinin işleyişi yer almaktadır.
Aynı zamanda madde kullanım bozukluğunun yönetimi, etik ihlal
n 25 Kasım günü Dominik Cumhuriyeti’nde diktatörlük yandaş- ve kadına yönelik şiddet karşısında psikiyatri uzmanının yapabile-
ları tarafından 1960 yılında katledilen Mirabel Kardeşlerin anısına cekleri, İstanbul Protokolü, çocuk psikiyatrının olmadığı yerlerde
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Daya- yapılabilecekler ve zorunlu hizmette psikiyatri uzmanının özlük
nışma Günüolarak kabul edilmiştir. Bugüne kadar kadınlar; ana- hakları ve hukuki düzenlemeler başlıkları ele alınacaktır. Bu zengin
yasal haklardan erkeklerle eşit olarak yararlanma, kamusal alanda içeriğe sahip programın oluşturulmasında katkı sunan EPDK üye-
yer alma, öğrenim hakkından yararlanma, kendi bedenleri ile ilgili lerine ve tüm konuşmacılara teşekkür ederiz.
Acil Psikiyatri
Kitap Yayın Yönetmenleri: Fatih ÖNCÜ, Yunus HACIMUSALAR
Ruh sağlığı hizmetinin temel yönlerinden biri, acil durumlara verilen önemdir. Bu olgudan
hareketle, Türkiye Psikiyatri Derneği Sürekli Eğitim/Sürekli Mesleki Gelişim Dergisi Psikiyatride
Güncel’in 2015 yılı 2. Sayısı Psikiyatride Acil konusuna ayrıldı. Sayının büyük ilgi görüp
tükenmesi konuyla ilgili kapsamlı ve güncel bir kitap hazırlanması gerekliliğini ortaya koydu.
Bu gereklilikten yola çıkılarak, Türkiye Psikiyatri Derneği Yayıncılık Kurulu’nun talebiyle
hazırlanan Acil Psikiyatri kitabı, tüm psikiyatri asistan ve uzmanları ile acil servis hekimlerine
uygulamalarında rehber olacak niteliktedir.
ISSN: 214
6-331X
Cilt: 12 - Sayı: 4 (Güz 2022)
e günce
ing Education ey
Professional / Continuing
Developmen
t
İçindekiler
Sayı 4 | GÜZ
• Önsöz
2022
Şebnem Pırıldar
• Dayanıklılık kavramı
Ruhsal Sor
BU SAYIN
Sibel Çakır
IN KONUSU
• Şizofreni bağlamında psikotik bozukluklarda dayanıklılık
Emre Mutlu, A. Elif Anıl Yağcıoğlu
Ruhsal So
ru
Hastalıkla nlarda/ • Çocuklarda dayanıklılık
rda Dayan Burcu Özbaran
ıklılık
Konuk Yay
ın Yön etmeni: Şeb
nem Pırılda
• Yaşlılık döneminde dayanıklılık
r
Erguvan Tuğba Özel Kızıl
• Dayanıklılığın nörobiyolojisi
Özen Önen Sertöz
• Dayanıklılığın artırılmasında bilişsel davranışçı öneriler
Esengül Ekici, Mehmet Hakan Türkçapar
Ç ıktı
ayısı
ş 20 23 S Psikiyatride Güncel
ı
cel K
id e Gün Şizofreni 2023 - Bugünden yarına...
iyatr
Psik Cilt: 13 - Sayı: 1 (Kış 2023)
Genel Yayın Yönetmeni: Mustafa Sercan
Yayın Yönetmenleri: Simavi Vahip, Ömer Aydemir, Timuçin Oral
Konuk Yayın Yönetmeni: A. Elif Anıl Yağcıoğlu
Yaygın süreli bilimsel yayın | Üç ayda bir yayımlanır Cilt 13 | Sayı 1 | KIŞ 2023 ISSN: 2146-331X
İçindekiler
psikiyatride
• Önsöz
A. Elif Anıl Yağcıoğlu
güncel
güncelleyelim mi?”
Professional Development
Haldun Soygür
Cilt 13 | Sayı 1 | KIŞ 2023
İ İ
YEN YEN
Türkiye Psikiyatri Derneği Yayınları Türkiye Psikiyatri Derneği Yayınları
Psikofarmakolojinin
Temel İlkeleri Psikiyatride
Araştırmaya
Giriş
Temel Konular
Sık Sorulan Sorular
İ İ
YEN YEN
Türkiye Psikiyatri Derneği Yayınları Türkiye Psikiyatri Derneği Yayınları
Psikiyatride
Biyolojik Tedaviler:
İ i lu zu lu
Nöromodülasyon a altım Kıla uzu