Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 4

13.06.

2024 14:22 Abdüllatîf el-Bağdâdî

Abdüllatîf el-Bağdâdî
(ö. 629/1231)


Fârâbî çizgisinde Meşşâî geleneğe mensup münekkid bir


filozof, tabip ve çok yönlü âlim

- A + 
Hayatı
Abdüllatîf el-Bağdâdî, 557/1162 yılında Bağdât’ta doğmuştur. Bazı kaynakların Şeyh Ebü’l-‘İz el-Mevsılî şeklinde tam ismini
verdiği babası Yusuf, Bağdat Nizâmiye Medresesi’nde eğitim görmüş, âlim bir şahsiyettir. Bu durum Bağdâdî’nin ilk eğitim
çevresinin oluşmasında önemli bir rol oynamıştır. Zira hocalarının çoğu Kur’an, hadis ve mezhep ilimlerinde Bağdat’ta
seçkin bir konumda olan babasının ilmî çevresiyle ilişkili kimselerdir. Hiç şüphesiz bunların başında, babasının Nizâmiye
medresesinden yakın dostu olan Kemâleddin el-Enbârî yer alır. Bağdâdî, Kemâleddin el-Enbârî ve onun öğrencisi Vecihüddin
el-Vâsitî’den dil ilimlerini tahsil etmiştir. Ayrıca, el-Vâsıtî’den Râzi’nin el-Havî fi’t-Tıp adlı eserini okuduğunu ve İbn Sînâ’nın el-
Kânûn fi’t-tıb eserini kendi başına mütalaa ettiğini bizzat kendisi aktarır. Her ne kadar kaynaklarda Bağdâdî’nin İbn Nâilî’den
felsefe okuduğuna dair ifadeler yer alsa da, İbn Sînâ’ya karşı kendi durumunu ortaya koymak için kaleme aldığı
otobiyografisinde İbn Nâilî’ye dair ifadeleri son derece olumsuzdur ve İbn Sînâ’nın otobiyografisindeki İbn Nâtılî
değerlendirmelerini çağrıştırmaktadır. Ebü’l-Kâsım eş-Şâriî ile Kahire’de yaptığı Fârâbî merkezli okumaları hariç tutulursa,
onun felsefe eğitimi özellikle Bağdat’taki ilk gençlik döneminde kendi başına yaptığı (otodidakt) İbn Sînâ okumalarından
ibaret olmuştur. Yahut, İbn Sînâ’nın otobiyografisinde felsefe hocalarına özel bir yer vermeyip kendi yeteneğine vurgu
yapmasına bir tür nazire olarak o da felsefe hocalarını özellikle zikretmemiştir. Tüm bunlara rağmen Gazzâlî’nin Mekâsıdü’l-
Felâsife, Mi‘yârü’l-İlm, Mîzânü’l-Amel ve Mihakku’n-Nazar adlı eserlerini okuduğunu, İbn Sînâ’nın Necât’ını okuyup
ezberlediğini ve Necât’a kıyasla Gazzâlî’nin kitaplarında çok az bilgi olduğunu bizzat ifade eder. İbn Sînâ’nın Kitâbu’ş-Şifâ’sını
okuyup istinsah ettiğini, ayrıca onun büyük küçük bütün kitaplarını incelediğini belirtir. Bağdât’taki ilim tahsilinin son
döneminde Bağdâdî, meşhur Hristiyan hekim Emînüddevle İbnü’t-Tilmîz’in oğlundan tıp ilmini tahsil etmiştir. 585 yılına
gelindiğinde, ömrünün sonuna kadar sürecek ilim yolculuğunun ilk adımını atarak Bağdât’tan ayrılmış ve ilk olarak Musul’a
gitmiştir. Burada Kemâleddin b. Yunus ile tanışmıştır. Onun matematik ve fıkıh alanında büyük bir âlim olduğunu fakat
kimyaya olan ilgisinden dolayı potansiyelini zâyi ettiğini dile getirir. Kemâleddin’den o sırada hayatta olan Şihâbüddin es-
Sühreverdî el-Maktul’ün (ö. 587/1191) eserlerini istemiştir. Fakat Telvihât, Lemehât ve Me‘aric adlı eserleri üzerinden
Sühreverdî’ye bakışı son derece olumsuzdur. Sonrasında, sırasıyla Şam, Kudüs ve Kahire’ye gitmiş, bu seyahatlerinde çeşitli
vezirlerin yanı sıra Selahaddin Eyyûbî ve oğullarıyla yakın ilişkiler tesis etmiştir. Kahire’de Musa b. Meymûn el-Yahudî ve
Ebü’l-Kâsım eş-Şâriî ile tanışmıştır. İlkinin tıp konusunda Galen’in eserlerinden faydalanarak hazırladığı derlemeye işaret
etmiştir ki ona göre tıp konusunun üstadı Galen’dir. İkinci isim olan Ebü’l-Kâsım eş-Şâriî’nin Bağdâdî nezdindeki önemi son
derece büyüktür. Zira Bağdâdî, onunla tanışana kadar felsefeyi İbn Sînâ’nın eserlerinden ibaret bir şey olarak gördüğünü,
Ebü’l-Kâsım eş-Şâriî’nin kendisini Fârâbî’nin ve kudemânın -özellikle İskender Afrodisî ve Themistius’un- eserleriyle
tanıştırdığını bizzat dile getirmiştir. Bağdâdî hayatının bundan sonraki döneminde Kudüs ve Şam’a tekrar seyahat etmiştir.
Kahire’ye son seyahatinde Mısır’da yaşanan veba salgını ve bunun sonucunda ortaya çıkan iktisadî bunalımı tasvir ettiği
meşhur eseri Kitâbü’l-İfâde ve’l-İʿtibar fi’l-ʾUmuri’l-Müşâhede ve’l-Havâdisi’l-Muʿâyene bi-ʾArdi Mısr’ı kaleme almıştır.
Hayatının bundan sonraki evresinde Bağdâdî, Erzincan, Erzurum, Kemah, Diyarbakır, Malatya gibi Anadolu vilayetlerine
(Bilâd-ı Rûm) seyahatlerde bulunmuş, eserlerini çeşitli emirlere ithaf etmiştir. Halep’e döndükten sonra Bağdat üzerinden
Hacc’a gitmeye niyetlenmiş ve yanına Halife Mustansır’a takdim etmek üzere eserlerini de almıştır. Fakat Bağdat’a vardıktan
kısa bir süre sonra 12 Muharrem 629/9 Kasım 1231’de vefat etmiş ve Verdiye Mezarlığı’nda babasının yanına defnedilmiştir.

Öğretisi
İslâm dünyasının Bağdat, Musul, Dımeşk, Kudüs, Kahire ve Halep gibi klasik dönem ilim merkezlerinin yanı sıra Selçuklular
ile birlikte yeni ilim merkezleri olarak gelişen Erzincan, Erzurum, Malatya gibi Anadolu vilayetlerinde de ikamet etmiş olan
Abdüllatîf el-Bağdâdî’nin düşünce dünyası, bu merkezlerdeki çeşitli ekollerle temasa geçerek şekillenmiştir. Bu merkezlerde
fıkıh, hadis, matematik, tıp ve felsefede otorite kimselerle temas kurmuş, bazen onlardan etkilenmiş, bazen de onları
kıyasıya eleştirmiştir. Hiç kuşku yok ki onun en dikkat çeken yönü, yaşadığı dönemde tanıştığı âlimlerin büyük çoğunluğunu
yetersiz bulması ve eleştirmesidir. Çağdaşı olan İbn Ebî Usaybia onun özellikle Acem âlimlerine karşı daha eleştirel bir
tutum takındığını zikretse de, aslında Bağdâdî, İbn Sînâ’yı ve dolaylı olarak İbn Sînâ düşüncesiyle ilişkili gördüğü Sühreverdî
ve Fahreddin er-Râzî’yi eleştirmektedir.

https://islamdusunceatlasi.org/abdullatif-el-bagdadi/137 1/4
13.06.2024 14:22 Abdüllatîf el-Bağdâdî

Bağdâdî'ye Göre Felsefî Araştırma Yöntemi


Abdüllatîf el-Bağdâdî, Kitâbu’n-nasihateyn’de tıp ve felsefe konusunda dönemindeki sahte tabip ve sahte filozofları genişçe
tasvir etmektedir. Genel anlamda bir tenkid eseri olan Kitâbu’n-nasihateyn’de, aynı zamanda gerçek bir tabip ve filozofun
özelliklerini de okuyucuya sunmuştur. Ona göre felsefî araştırmada kudemânın eserleri belirleyici bir özelliğe sahiptir. Antik
düşünürlerin eserlerinden yüz çevirmek felsefî araştırmaların zayıflamasına neden olur. Bu sadette o, İbn Sînâ’nın felsefeye
katkısını inkâr etmez, fakat Eflatun ve Aristoteles’in eserleriyle ya da doğrudan Fârâbî’ninkilerle kıyaslandığında, İbn Sînâ’nın
eserlerinin yetersiz kaldığını vurgular. Bu bakımdan Bağdâdî felsefî araştırmada Eflâtun ve Aristoteles’in yönteminin takip
edilmesi gerektiğini, bunun da Fârâbî üzerinden yapılabileceğini savunur.

Bağdâdî’ye göre, Eflâtun ve talebesi Aristoteles, felsefi araştırmalarında aynı amaca, yani eşyanın hakikatinin bilgisiyle
özdeşleşen insan olmak bakımından insanın kemaline yönelirler. Onların felsefî araştırma yöntemi, yapısı ve eksiksizliği
bakımından o kadar mükemmel bir sistemdir ki, sonrakilere, onların düşüncelerini doğru anlamak için eserlerini
incelemekten başka bir şey kalmamıştır. Bu araştırma yöntemi başka bir şeye ihtiyaç duymaz ve çürütülemez. Bu nedenle,
Bağdâdî’ye göre çağdaşların eserlerinin, kudemânın eserlerine göre daha açık, daha faydalı veya niteliksel olarak daha üstün
olduğuna inanmak büyük bir hatadır.

Bağdâdî'nin Metafizik Düşüncesi


Bağdâdî’ye göre, farklı varlık türlerinin farklı nedenleri ve farklı nedenler için farklı ilimler vardır, fakat buna rağmen bütün
ilimleri yöneten bir ilk ilim vardır. Bu ilk ilmin diğerlerinin üstünde olmasının nedeni, onun diğer ilimlerin ilkelerini ispatlaması,
varlık olmak bakımından varlığı incelemesidir. Ayrıca bu ilim, diğer her şeyin kendisine ihtiyaç duyduğu İlk İlke’ye dair
araştırmayı da içerir. Bağdâdî, bu İlk İlke’nin mutlak gaye sebep olduğunu ve bu sebebin ilminin diğer bütün ilimlerden önce
gelen “hikmet/felsefe” olduğunu söyler.

Bağdâdî, İlk İlke’yi “Saf Varlık” (el-Vücûdu’l-Mücerred) olarak adlandırır ve O’nu her şeyin amacı, hareketsiz İlk Hareket
Ettirici, Saf Fiil, Ezelî, Ebedî ve bilgisi araştırmamızın nihayeti olan İlk İlke olarak tasvir eder. İlk İlke, varlıkların sadece
hareketini vermez aynı zamanda onların kemali ve gaye nedenidir. Bağdâdî, İlk İlke’yi aynı zamanda, herhangi bir çokluğa
sahip olmayan özü gereği bir olan “Gerçek Bir” (el-Vâhidu’l-Hakk) olarak da adlandırır. Bu bakımdan Gerçek Bir’i bilmenin
yolu, belirli bir düzeyde birliğe sahip olan şeyleri bilmekten geçer. Aristo’ya nispet edilen Esulûcya ve el-Îzâh fi’l-hayri’l-mahz
(Liber de Causis) gibi kitapların Aristoteles felsefesinin bir parçası olarak okunmasının doğal bir sonucu olarak Bağdâdî’nin
metafiziğinde Yeni-Platoncu Bir’in özellikleri, İlk İlke’nin Aristotelesçi karakterine nakledilmiştir. Bağdâdî, Fârâbî çizgisine
bağlı kalarak Fi’l-hayri’l-mahz’daki İlk Neden, Bir ve Salt İyi ile Metafizik’in Lambda bölümü üzerine yorumlarında yer alan
Aristotelesçi İlk İlke, Hareket Etmeyen Hareket Ettirici ve Faal Akıl arasında bir özdeşlik kurmaya çalışmaktadır.

Bağdâdî'nin İbn Sînâ Eleştirisi


Bağdâdî’nin İbn Sînâ felsefesine yönelik ilk eleştirisi onun, ahlâk ve siyaset alanını yani amelî felsefeyi eserlerinde neredeyse
hiç ele almamasıdır. Bağdâdî’ye göre İbn Sînâ’nın en kapsamlı felsefe eseri olan eş-Şifâ’da Eflâtun’un siyaset, Aristoteles’in
ahlâk eserlerine dair meselelerin yer almaması bunun en açık göstergesidir. Bağdâdî bunun nedenini İbn Sînâ’nın amelî
felsefeye, hatta genel olarak felsefeye dair bilgisinin yetersiz olmasına bağlar. İkinci olarak, felsefî araştırmada Aristotelesçi
kolay olandan zor olan konulara doğru ilerleme yöntemini İbn Sînâ tarafından dikkate alınmamasını eleştirir. Bunu, İbn
Sînâ’nın nefs konusunu canlılık konusuna öncelemesine dayandırır.

Bağdâdî, mantık konusunda da İbn Sînâ’ya bir dizi eleştiri yöneltir. Onun beş sanata eserlerinde yeterince yer vermemesi,
mantığı kıyastan ibaret olarak görmesi bunlar arasında sayılabilir. Ayrıca İbn Sînâ’nın iki muzaftan birini diğerine
dönmeksizin tanımlama iddiasının son derece yersiz ve saçma bulur. Bu konuda onun, cinsi, türü, babayı ve oğlu kendi
başına tanımlayarak (mesela babanın tanımını “başka bir canlının nutfesinden yaratılan canlıdır” şeklinde vermesi gibi) bir
izafetten kaçıp müşterek isimlerle birlikte dört izafete düşmek olarak değerlendirir. Dolayısıyla ona göre İbn Sînâ’nın tanım
olduğunu iddia ettiği şey ancak tanımın tanımı olabilir.

Bağdâdî, İbn Sînâ’ya yönelik eleştirisinde ayrıntılara girmeksizin genellemeler üzerinden hareket eder ve onun eserlerinin
yaygınlığının kendi dönemindeki yanlış eğilimlerin temel sebebi olduğunu söyler.

Diğer taraftan Bağdâdî, Gazzâlî sonrası dönemde dil ilimleri, fıkıh ve hadis ilmindeki otoritesinin yanında döneminin önde
gelen tabiplerinden birisidir. Bu bakımdan İbn Sînâ geleneğine yönelik eleştirisi sadece felsefe ile sınırlı olmayıp, tıp
konusunda da bu geleneğe karşıdır. Ona göre felsefe ile tıp arasındaki ilişki Aristotelesçi doğa felsefesi ile tıp ilişkisinden
kaynaklanmaktadır. Tıp konusunda İbn Sînâ’ya yönelttiği eleştirilerin temelinde, İbn Sînâ’nın Hipokrat ve Galen gibi kadim
otoritelerin yolundan sapması yer almaktadır. Dolayısıyla Bağdâdî, hem felsefede hem de tıpta antik Grek temellerine geri
dönüşü savunuyordu. Ona göre felsefede bu dönüşün yolu Fârâbî’den geçmektedir.

https://islamdusunceatlasi.org/abdullatif-el-bagdadi/137 2/4
13.06.2024 14:22 Abdüllatîf el-Bağdâdî

Öne Çıkan Eserleri


Kitâbü’n-Nasihateyn: thk. Muhammed Kâmil Câd, Maʿhedü’l-Mahtûtâti’l-Arabiyye, Kahire 2017.

el-İfâde ve'l-İ‘tibar fi’l-Umûri’l-Müşâhedeti ve’l-Havâdisi’l-Muâyeneti bi Ardi Mısr: thk. Abdurrahman Abdullah eş-Şeyh, el-
Hey’etü’l-Mısriyye el-Amme, Kahire 1998.

Muhtasar fîmâ Ba‘de’t-Tabîa: thk. Abdurrahman Bedevî, Eflûtîn inde’l-Arab içinde Vekâletü’l-Matbuât, Kuveyt 1977; thk.
Abdurrahman Bedevî, el-Eflâtûniyyetü’l-Muhdesetü inde’l-Arab içinde, Vekâletü’l-Matbuât, Kuveyt 1977; thk. Yunus
Ecʿûn, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, 2017.

Kelâmü Abdillatif b. Yusuf b. Muhammed b. Ali el-Bağdâdî alâ Şey’in mimmâ Kâlehu İbn Hatîb er-Reyy alâ Ba‘zı Kitâbi’l-
Kânûn fi’t-Tıb li İbni Sînâ: Bursa İnebey Yazma Eser Ktp., Hüseyin Çelebi, nr. 823.

Makâletün fi’l-Mekân: Bursa İnebey Yazma Eser Ktp., Hüseyin Çelebi, nr. 823.

el-Kitâbu’l-Celî fi’l-Hisâbi’l-Hindî: Afyon Gedik Ahmet Paşa Ktp., nr. 17211.

Kavlu Abdillatif b. Yusuf alâ Hâli İbn Hatîb er-Reyy fî Tefsîrihi Sûreti’l-İhlâs: Bursa İnebey Yazma Eser Ktp., Hüseyin
Çelebi, nr. 823.

İsim Abdüllatîf el-Bağdâdî

Tam İsim Muvaffakuddîn Abdüllatîf b. Yûsuf b. Muhammed el-Bağdâdî

Kısa Tanıtım Fârâbî çizgisinde Meşşâî geleneğe mensup münekkid bir filozof, tabip ve çok yönlü âlim

Yaşadığı Tarih Miladi: 1162 - 1231


Hicri: 557 - 629

Doğum Yeri Bağdat

Ölüm Yeri Bağdat

Hocaları Kemaleddin Enbârî


Vecihüddin el-Vâsitî
er-Râdî İbnü’t-Tilmîz
İbnü’l-Haşşab
Ebu’n-Necib es-Sühreverdî

Öğrencileri İbnü’n-Neccâr
et-Tîfâşî
İbn Hallikân
Reşîdüddin Ebu’l-Hasen Ali b. Halîfe

Etkilendikleri Yahyâ en-Nahvî


Maktul Sühreverdî
Fârâbî
İbn Sînâ
Behmenyâr b. Merzubân
Fahreddin er-Râzî
Gazzâlî
İbn Meymûn

İletişimde Kemaleddin b. Yunus (ö. 639/1242), Şihabüddin es-Sühreverdî (el-Maktul, ö. 587/1191), Ebü’l-Yümn el-Kindî (ö. 613/1217),
Bulunduğu İsimler Ebu’l-Kasım eş-Şâri‘i (ö. 598/1201), Musa b. Meymûn (ö. 601/1204), İbn Ebî Usaybiʿa (ö. 668/1269), İbnü’l-Kıftî (ö. 646/1248)

Bulunduğu Musul İbn Muhâcir Medresesi, Şam Aziziye Medresesi


Medreseler

https://islamdusunceatlasi.org/abdullatif-el-bagdadi/137 3/4
13.06.2024 14:22 Abdüllatîf el-Bağdâdî

Ekolleri Felsefe
Tıp
Meşşâîlik

Etkilendiği Ekoller Meşşâîlik

Mahmut Kaya, “Abdüllatif el-Bağdâdî”, DİA, c. 1 (1988), s. 254-255.


Cecilia Martini Bonadeo, ʿAbd al-Latîf al-Bağdâdî’s Philosophical Journey, Brill, Leiden 2013.
N. El-Bizri, “In Defence of the Sovereignty of Philosophy: al-Baghdâdî’s Critique of Ibn Haytham’s Geometrisation of Place”, Arabic
Sciences and Philosophy, sy. 17 (2007), s. 57–80.
N.P. Joosse, “ʿAbd al-Latîf al-Bağdâdî as a Philosopher and a Physician: Myth or Reality, Topos or Truth?”, In the Age of Averroes:
Arabic Philosophy in the Sixth/Twelfth Century, P. Adamson ed., The Warburg Institute – Nino Aragno Editore, London Turin 2011,
s. 27–43.
C. Martini Bonadeo, “ʿAbd al-Latîf al-Bağdâdî’s Reception of Book Beta of Aristotle’s Metaphysics against the Background of the
Competing Readings by Avicenna and Averroes”, Documenti e Studi Sulla Tradizione Filosofica Medievale, sy. 21 (2010), s. 411–
431.
Cecilia Martini Bonadeo, “The First ‘Proclean’ Section (Chapter 20) of ʿAbd al-Latîf al-Bağdâdî’s Book on the Science of
Metaphysics, Is the Pure Good of the Mahd al-Hayr Aristotle’s First Principle, Intellect in Actuality?” Oriens, c. 45, sy. 3/4 (2017), s.
259-305.
Enes Taş, “Kitâbü’n-Nasihateyn Bağlamında Abdüllatîf el-Bağdâdî’nin İbn Sînâ Eleştirisi”, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Dergisi, sy. 25 (2016), s. 73-96.
S. M. Stern, “A Collection of Treatises by ʿAbd Al-Latîf Al-Baghdâdî”, Islamic Studies, sy. 1/1 (1962), s. 53-70.
Shawkat Toorawa, “A Portrait of ʿAbd al-Latîf al-Baghdâdî’s Education and Instruction”, Law and Education in Medieval Islam, ed.
Joseph E. Lowry ve dğr. Oxford Press, Great Britain 2004, s. 91-109.

Atıf Bilgisi
Abdüllatîf el-Bağdâdî. İslam Düşünce Atlası, https://islamdusunceatlasi.org/abdullatif-el-bagdadi/137

Enes Taş

https://islamdusunceatlasi.org/abdullatif-el-bagdadi/137 4/4

You might also like