Professional Documents
Culture Documents
Çağdaş Roman Ders Notları
Çağdaş Roman Ders Notları
Tarea:
Nada es la obra escrita por Carmen Laforet y publicada en 1945. Pertenece a la
literatura española de posguerra. Es una novela tremendista. Está escrita en la primera
persona. Se trata de la vida de una joven llamada Andrea y su relación con sus
familiares y sus amigos de la universidad. Se pueden ver temas como la soledad, un
entorno caótico, búsqueda de identidad y significado de la vida.
Sus personajes femeninos son: Andrea (la protagonista), Angustias (su tía), Gloria (la
esposa de su tío Juan), Ena (su amiga de la universidad), Abuela y Antonia (la criada
de casa).
Sus personajes masculinos son: Román y Juan (sus tíos), Jaime (el novio de Ena), Pons
(está enamorado de Andrea por un tiempo corto), Guíxols-Iturdiaga-Pujol (sus
amigos).
21.03.2024
Ana María Matute – El río: 2 öykü seçip karşılaştırma yapılacak.: El odio y los
murciélagos
27.03.2024:
➢ Las obras más importantes del realismo social de los cincuenta son La colmena
(1951) de Camilo José Cela y La noria (1952) de Luis Romero.
➢ La colmena (Arı Kovanı) describe Madrid de 1942, dominado por el sexo, la
violencia y la muerte. La noria (Yel Değirmeni) describe Barcelona de la
posguerra como un carrusel cuyo movimiento no tiene sentido ni desemboca
en parte alguna.
➢ Premio Nadal: Es un premio literario para obras inéditas entregado desde
1944. Es el premio más antiguo de España. Carmen Laforet era la primera
autora que ganó ese premio. (Wikipedia)
➢ Después de 1955, la censura empezó a desaparecerse paso a paso así que los
contenidos de las obras cambiaron.
➢ Compañeros de viaje era un grupo que se preocupaban por la clase obrera, la
vida del campo, etc. Sus miembros eran López Salinas Ferres, López Pacheco,
García Hortelano, Juan y Luis Goytisolo, Grosso, Fernández Santoa y Marsé.
Tarea:
El odio: Öykü, kurtlara karşı olan bir nefretten bahsediyor çünkü kurtlar ahırdaki hayvanları
öldürüyorlar ve çocukları korkutuyorlar. Bir avcı bir kurdu öldürüyor ve onu bütün köylere
ibret-i alem olsun diye götürüyor ve köylüler kurdun ölümünü kutluyorlar. Bir gün bir adam
hayvanlarıyla ilgileniyor. Bu avcı bir hayvanı bir hamlede öldürebilecek güce sahip. Kocaman
bir kurt görüyor ve onu birçok şekilde öldürmeye çalışıyor mesela üzerine zehir atıyor ancak
kurt çok akıllı ve zehirden ustalıkla kaçıyor. Bir gün adam çıldırıyor ve onu tüfekle vurmak
yerine elinde bir sopayla saatlerce kovalamaya karar veriyor çünkü içinde kocaman bir nefret
besliyor ve onu çokça kez öldürmek istiyor. Ama zehirlenip ölmesin diye dua ediyor çünkü onu
tekrar tekrar öldürmek istiyor ancak sonunda öldüğünde ona sopayla parçalayana kadar
vuruyor.
Los murciélagos: Bir çocuk var ve bu çocuk acıma duygusunu tanımıyor çünkü bu onun için
çok komplike bir duygu. Bu öyküde çocuk 9 yaşında bu duyguyla tanışıyor. Dağa yakın bir köyde
yaşıyor ve bu dağda karanlık bir mağara var. Bu mağara insanları korkudan titretiyor ve burada
yarasalar yaşıyor. Bu çocukla beraber bir grup çocuk mağaraya giriyor ve bir yarasayı
yakalıyorlar, ona öldürene kadar işkence etmeye karar veriyorlar. Fakat öykünün kahramanı
olan çocuk yarasaya acıyarak bakıyor. Çocuklar yarasayı öldürdüğünde içindeki tiksinti
duygusunu aşıyor ve yarı ölü hayvanı eline alıyor. Onu otların arasına koyuyor ve sebebini
bilmeden ağlayarak koşmaya başlıyor.
Ortak Noktaları: Matute’nin bu iki öyküsündeki en önemli ortak nokta şiddet teması. Bunun
yanı sıra, iki öyküde de farklı bir duygu ön plana çıkıyor. İlk hikayede nefret duygusunun
üzerinde durulurken ikinci hikayede acıma duygusunun keşfedilişiyle karşı karşıyayız.
Normalde öykülerinde sıklıkla çocuk kahramanlara yer veren Matute’nin ilk öyküde yetişkin
bir karakter yarattığı görülüyor. Ancak ikinci hikayede çocuk kahramana yer veriliyor. İki
öyküde de gözlemlediğimiz bir başka şey ise her ne kadar genellikle çocuk öyküsü olarak
geçseler de, alışılmışın dışında öykülerle karşı karşıyayız. Öyküler fazlasıyla karanlık ancak
bunun asıl sebebi yazarın kaleminin geliştiği dönemden dolayıdır. İspanya için karanlık bir
dönem olan İspanyol İç Savaşı ve Franco döneminde doğup büyüyen ve edebi karakterini bu
dönemde geliştiren yazarın, ister istemez daha karamsar konulara yer verdiğini söyleyebiliriz.
17.04.2024:
El realismo mágico: Es la denominación que surge para nombrar aquella tendencia en la que
junto a las realidades inmediatas irrumpe la imaginación, lo fantástico: el realismo al uso es
ya incapaz de recoger la asombrosa e insólita realidad del mundo americano.
La casa de Aribau: Es la casa donde viven los miembros de la familia. Está ubicada en
Barcelona, en la calle Aribau. Es una mansión con muebles viejos y polvorientos, paredes
descascaradas y un ambiente melancólico y caótico. Es tenebrosa y sin renovación.