Felsefe (2d2y)

You might also like

Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 3

Felsefe Sınavı

🔵 Soru 1: Din ve felsefe ilişkisi bağlamında “sorgulama, inancı kişiye ait kılar” sözünü açıklayınız.

🟥 Cevap: Bu söz, din ve felsefe arasındaki ilişkiyi özetler. Felsefe, insanları sorgulamaya teşvik eder
ve inançlarını sorgulamak da buna dahildir. Bir kişi inançlarını sorguladıkça ve analiz ettiği sürece, bu
inançlar kişisel bir nitelik kazanır. Yani, inançlar kişinin kendi iç dünyasına ait ve kişinin kendi
sorgulamaları sonucu kabul ettiği özellikler taşır. Bu süreçte, kişi inançlarını daha derinlemesine anlar
ve kişisel bir bağ kurar. Dolayısıyla, sorgulama inancı kişiselleştirir ve kişinin kendi iç dünyasıyla
uyumlu hale getirir.

🔵 Soru 2: “Siyaset ve ahlak bir bütündür parçalanamaz.” sözünde anlatılmak istenen nedir?

🟥 Cevap: Bu söz, siyasetin ve ahlakın ayrılamaz bir şekilde birbirine bağlı olduğunu ifade eder. Yani,
siyasette alınan kararlar, ahlaki değerlerden etkilenir ve ahlaki ilkeler siyasi kararların temelini
oluşturur. Dolayısıyla, siyaset ve ahlak birbirinden ayrı düşünülemez ve birbirini tamamlayan
unsurlardır.

🔵 Soru 3: Ütopya ve distopya nedir?

🟥 Cevap: Ütopya ve distopya, iki zıt kavramı ifade eder. Ütopya, ideal bir toplum veya dünya
tasavvurunu ifade ederken, distopya ise karanlık, baskıcı veya bozulmuş bir toplum veya dünya
tasavvurunu temsil eder.

🔵 Soru 4: “Güzelliğin on par’ etmez.Bu bendeki aşk olmasa.” Aşık Veysel’in sözlerinden yola çıkarak,
güzeli görebilmeyi güzel bakabilmeyle ilişkisi içinde değerlendiriniz. Buna göre güzellik özneye
(görene) mi yoksa neneye (seyredilene) mi aittir kısaca açıklayınız.

🟥 Cevap: Aşık Veysel'in bu sözleri, güzelliğin algılanmasının ve değerinin içsel bir duygu olan aşka
bağlı olduğunu ifade eder. Bu bağlamda, güzelliği görebilmek sadece dış görünüşü değil, aynı
zamanda içsel nitelikleri de fark edebilmeyi içerir. Bu içsel güzellik, gören kişinin iç dünyasında
yaratılır ve algılanır. Dolayısıyla, güzelliğin değeri gören kişiye, yani özneye aittir.
🔵 Soru 5: “Yetenek başkalarının vuramadığı hedefi vuran nişancı gibidir; dahi ise başkalarının
göremediği bir hedefi vuran bir nişancı.” Schopenhauer .Yorumlayınız.

🟥 Cevap: Yetenekli bir kişi, genellikle diğerlerinin ulaşamadığı hedeflere ulaşabilir. Bu, o kişinin
belirli bir alanda ustalık ve beceri sahibi olduğunu gösterir. Ancak, dahi olarak nitelendirilen bir kişi,
sıradan yeteneklerden daha öteye geçer. Dahi, olağanüstü bir zeka, yaratıcılık ve keşif yeteneğiyle
tanımlanır. Bu kişi, sadece diğerlerinin varamadığı hedeflere değil, aynı zamanda diğerlerinin fark
edemediği, göremediği hedeflere de ulaşabilir.

🔵 Soru 6: “İyi olduğun için herkesin sana adil davranmasını beklemek; vejetaryen olduğun için,
boğanın sana saldırmayacağını düşünmeye benzer.” Herkesin bana iyi davranmasını sağlamak yerine
hangi alternatif motivasyonla iyi davranmayı seçebilirim.

🟥 Cevap:

🔵 Soru 7: “Büyük balık küçük balığı özleye de bilirdi. Ama siz, balıkların birbirini yediği bir hikâye
anlatmayı tercih ettiniz." Samed Behrengi Büyük balığın küçük balığı yediği bir hikâyenin alternatifi
sizce ne olabilir.

🟥 Cevap: Büyük balığın küçük balığı koruduğu onunla arkadaş olduğu ve ona rehberlik ettiği bir
hikaye alternatifi olabilir.

🔵 Soru 8: a) Sorgulanmayan hayat yaşanmaya değmez. b) Sürekli bıçağını bileyenler hiçbir zaman
kesemez. İki alternatif yargıdan hangisi yaşamın teorik hangisi pratik yönüne vurgu yapar.

🟥 Cevap: A: Teorik B: Pratik

🔵 Soru 9: İnsanları korkutan, olaylar değil, olaylar hakkındaki yorumlarıdır.(Epiktetos) Kısa bir
deneme yazınız.

🟥 Cevap: Epiktetos'un sözü, yaşadığımız olayların değil, onlara yüklediğimiz anlamların


duygularımızı etkilediğini vurgular. Olayların kendisi değil, onları yorumlama biçimimiz duygusal
durumumuzu belirler. Bu nedenle, olaylara daha olumlu bir bakış açısıyla yaklaşarak daha iyi bir
duygusal denge elde edebiliriz.

🔵 Soru 10: Felsefenin bilimle olan ilişkisini ortak noktaları ya da farklılıkları bakımından yazınız.

🟥 Cevap:
ORTAK ÖZELLİKLER:

 Her ikisi de akıl ve düşünme kavramlarına dayanarak olayları açıklamaya çalışır


 İkisi de şüphe kavramı ile yola çıkarlar ve yeni bir bilgi elde etmeye çalışırlar.
 Eleştiri süzgecinden geçirmeden elde edilen bilgiyi güvensiz sayarlar

FARKLAR:

 Bilim Gerçek olguları belli parçalara ayırarak incelerken feslefe gerçek olguları bütün olarak ele alır
 Bilimin yarar sağlamak gibi amacı vardır ama felsefenin yoktur
 Bilimde bilgiler nesneldir felsefede özneldir

NOT: Soruların yarısından fazlası yorum sorusu olduğu için belli bir cevabı yok. Yorum sorularını
biraz uzun yazdım fikir alıp değiştirebilirsiniz.6.Soruyu da yorum sorusu olduğu için boş bıraktım. İyi
çalışmalar.

~ÖFK~
:)

You might also like