Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 11

BÜTÜN YÖNLERiYLE

ERZURUMLU iBRAHiM HAKKI HAZRETLERi


SEMPOZYUMU
(16·18 KASIM 2011 ERZURUM)
BiLDiRiLER

EDiTÖR
ocç.oR. CENGIZ GÜNDQGDU

ERZURUM 2012
trzllrJtnl/11 Jbrnltinl Jln/&1 Jlnzrdkri11i11 KlfJn"'fçtllnnlçsiJidt
}{n!lvnlli Stfntlnr

Giriş
Vrtl. ~ 1:Jr. /l('(Jli KaiiiiiHf "Bır kim.ocnio ıutlı sır:ı giımek" anlamıruhki
Atatürk Onivenittsi kvf kelırncsındm ıun:mış obn kı~ifcı,
Edebiytrı Fakiı/ıesi "Fiıiseı ve kımsenin ardınca gitmek, i>
siırmek" anlaınbnn<bdır. Kelime,
Forsçadon Türkçcı·e geçtikren sonnı "dbt'l<",
Ş('kıl, hey'eı. <üreı, :Wıir ,.., kılık gıbı
•nlamlıır dıı ka>.ıınmışur. Tcrim anlamı, "Çocuğun fitJki Ö>elliklcnne b<ık:uıık nescbını
tespit eden" (Bozkurt, 2002: 508); "sııç, göı. kubk, e~ ayıık vs. gıbi uzuvlıırdıın '"' dış
görünüşten hareketle bir kım.senın :thl:ık ,.., kıınokıenm ÇÖ2me)1: çıılış:ın ılım cWıo:a Dm
i Kry:ifeı ''e)"~ Kıyılfeı ilmi (physioıınomonk); bunu )"pan kişiye de K:i>if, luyofctşinııs,
ı>h)-siognomısı (P:ıh. ısz: 298;Çdc~lu, 1998: 225; ~2010: 595;Şmıseddın
Sami, 2010: 657) tdı çerillr. Kır.ifer kclırnesı, foll<.lordıı ·•cı ve yüz falı" anlamı da
kazanmrşur (Mcngı, ı9n: JOO); kıy:ıfeıım hukürn çıkıırmoy:o d•ı'lllı ımnzum pı dıı
mensur csc:ı:leı-.: de Kıyıifetnılme denir (Mermer-Koç-Keskın, 2C)05: 61). Su ıur escder
Vesiieruı-lrfan ,... Zubderu1-İr&n obr:ılc da ıodl.:ındınlnıışUtdır. Ilm-i Kııifet genellikle
Kıyafcıü'l-isr (ayak ı>lennı konu alır) ,.., Ny:ifeıu1-beŞ('r (bilıunüylc ın.smn dış
görüniişüılil inceler) olımk üzeı-.: ıld :ımı grub<ı aynlmışur.
Kı}ifet ılnurun lwfılığı obral< kulbnılan bit b<ışb ıeam ise Fır:iset'nr. Daha çok
tasavvufi bir ısıılııh olıırak kulliulılıuı fir:iscı; "Sezmck, hisseımek; keşfetmek ve g:ırbı
agm.mek; anJoıışlılık. çabuk =ış" (Dc'--dlıofllu, 2010: 296); "<ur'ar-r ınıikal, zihin
uy:ınıklıgı; biradanun çc:hresinden ,.., ıwuırun şekıl '-e sureıındcn mbı.ıı, ahl.ık ,, isad:ıdınr
isııhraç etmek kq·fiycı ., nurifendir (Şcmscdklın Sami, 2010: 338). Umur görmüş,
<ecriibdı, zeki, b~gilı ve sezgısr güç.lu kişılcnn ınsaniann karakıeılennr, ıoplum ha)'llumn
gıdişaoru ,-e ~ nola:ılın önceclcıı ıqhis ,.c L\Obet:Je görmelerine futiseı denir. 1'rciset,
genel ve özd olm:ık üzere ıkıyc aynlır. Surılardan gend lir:iseı, ..Bır takım ddillere.
tecriibelere, y:onıulış Ş('lıillerirıe ve huylıını day:onılanık msııniann IL1IIeri h• kkı nda ısabcıli
lllhrrıinlerde bulunmaktır. Ozd fir:isct ise ·~-\Jbh 'ın kaJbın<: •ruw bir nur ıle: kulun, hakla
batıldan, dowuyu yanlıştan, fiıyılıılıp zanırlıdan ayırmasın• ,., muhataplanrun
karıakrerlc:ıini ıeşhis etmekur (Uiud.ığ. 2007: 181). Özel fir:i...,ıe 'IWıi fir:isct' >dı da
verilmiştir. Fır:iset ilrnı, yııratılrruşl:ırın en rnukemmelı ,., pek Çok 5l.m ıhır.'ll eden ıns:ıru,
doha i}i 12nımııl< ıçin ögrcnrlınesi gereken "güzel ilim" olıınık ni<clcndlrilmişıir (Güfm,
2004: 351).
Kıy:ifeıii1-ins:ın, kıı.afeıii'l ebd>n, kryifetü'l·beşcr veya fıriseı Ş('klınclc
adbndırınabn obn kry:ifc:t ilminden miiteşekkıl ılm-i sima (ınsaoııı \U1135Indan •hla.kını
anl:una), Unı-1 kcJ (ovuç içıncldci çizgılorden hükümler çık.1rma), ilm-r hutuı (ıılındokr
çızgilerden ömrun uzunluğuna ''e)'~ kısıılıjtın:ı. zenııiııliAc ''e)"l ~ dair ı.ohmın~
bulunma), rlm·r ihdliic (•eıirmelenlen anlam ç:ıkıırm:ı), ılın-i <) .Ue (ltuşbruı uçuşbntıdan
ç:ıl:arun elde eımc:), ilm·ı riy:ilcr {dojt ,, s:ıhnılırda su ıcspiıi, ıııillet.lcrin gcnd kanıkıeri,
hayvan uıbı:ıtl:ın, ınsan '~ hayvan ar:ı.<ıoda betızerlıkb lıunn:ı gıbı çeşıtlı ilim dallan orta}":~
,
&aJ/TI/M/11 Üfllltı. )(allJ )(melkriHflt KljJjdltll/f/ISÔN/e )(•fiVHi Stfolllll
Vni. ZW. 'Dr. Rt:rt~l Kmllult{
çıkmışnr (Çdebi<>glu, 1998: 226). D~cr y.ından, kmsal kitaplarda kıyafeı bem 1lhlaki hem
de esretik açıdan ele alınm:ık sureriyle sosyul bir olgu tınline gcıiıilınişıir.
Beden yapısıyla insan kişiliği arasındaki münascbcıi izleyip. bir takım sonuçhr
çıkarma eylemini ya da insanı tipiere ayııma ıeşebbüsünü, M.O. 5. yüıyılıı kadar geril=
götürmek mümkündür. "Antik Yunan hekimi 1-lippoer.ııes (1-lipoknu), sıhhnı ve ıniz:ıçla
ilgili olarak insan vücudunun "d=" (kan, blood), "balgarn" (phlegm), "safm" (yellow
bile) ve "sevdıı" (bl.:ıck bile) olm:ık üz<tt dön kauşımdan ibaret old~u ileri sürmüştür.
Benzer bir sırufl.:ındırmayı M.S. 2. yüzyılda yaşamış olan lkrgrunalı Hekim Galilen,
mizaçlan dernevi, safrnvi, b:ılgami "" mdanko~k şe~nde yapmışnr" (Çelebi~u, 1998:
227).
Kıyifet ilmi ile ilgi~ Bao'da ynpılıtn bu çnlışmnlar, Islam dünyosının da içinde
old~ büı:iin ~·yu derinden etkilemiş; zaman içerisinde, konuyl.:ı ilgili; aynı zamanda
fUlldığı onaının kültürel özelliklez:\ni de ıaşıyan ça~şntll.:ır ortaya çıkmışıır. Bu bagi.'Ulldıı,
lsl.:ımi devirde y:ıpılmış ilk çalışma, Imam Şafii'ye (767-819) aittir. Ancak günümü~ ulaşan
herhangi bir nüshası bulunamaıruıktadu:; '?aha sonra Ebü Yusuf Ya'kub ibn lshak cl-
Kindi (801?-866?)'ye nit Risitle fi'l-fir.lse; lbnü'l.'Bımk,(X. Yüzyıl), Arisıo'd:uı ıeteüme
ohn Kiı:ibfs-siyôse 6 Tedbiri'r-Riyitse ve Mub:unmed lbn Zekeriya er-Rıi:lJ (X. Yüzyıl),
d -Mansuri adb çalışmnlanyla konuya ivm!! ka>Jtndırmışlnrdır. Kıiıip Çelebi (1609-
1657)'nin Keşfilzzünün'da bilclirdiWne göre, lbni Siruı (980-1037) da bu konuda bit risale
yazmış; ancak günümüze kadar ulaşmamıştır (Çelebi<>glu 1998: 229). Anlpça olatak
kaleme alınmış müstakil kıyifemimelerin son örneği, Tôlib Ens:iı:i ed-Dımaşki
(727/1327)'nin Kiı:lbü1-Ad:ib ve's-Siyôse fi İlmi'n-Nazari ve1-Fuise adb e.<eridir. Daba
sonraki devirlerde Kuşeyri (376/986-465/ 1072), E!tvitru Sdaıini'l·Milslirnio'de ve
Muhyiddin Arobl (1165-1239), Tedbiclıü'I-Dahiyye Ue Füıüh3ı:ii'I-Mekkiyye gibi
eserlerinde, kıyafet hakkında "B:ib''l:ır o.luşrurmuşl.:ırdır (P:ı.l:ı., ısz.: 299; Çelebioğlu, 1998:
230).
A-Türk Edebiyatıoda Kıyafetnanıeler
Türk Edebiyatı'nda kıyitfeı konusuna değinen ilk eser, Bedr-i Dilş:id bin
Muhammed Onıc (829/1426)'un Sultan ll. Murad'a ith~ fen ya>.dı~ Murndruime adb
mesru:visidir. Bu eserin Musik1 ile ilgili 34. babında:
Şu kim ağ eılü dJirırt ana nemı
Ola perdeyi çalalar ola gemı
gibi bitkaç beyitt<:, cilt göz rengi ile musiki arasında münasebct kurulmuştur. Ancak
nüsb:ısı mevcut olan ilk müsrııkil eser Akşemseddinzitde Hamdull:ıh Harndi (1449-
1S03)'nin manzum Kıyitfemitmc~r. Yukanda adı geçen eserlerin ckserisi mensur olup.
bunl:ırın da ç~, Arapçadan tercüme c:dilmişıir. Ancak adı geçen ıeıeüme eserlerin
içinde, tellfe yakın ol:ınlar da vardır (Çc:lebioğlu, 1998: 232).
Türk Edebiyan'nda manzum kıylıfemitmc türünde yazılan üç öne~ eser
Hamdullah Hamdi, Vislli ve İbrııhiın Hakkı'ya aiı olan kıyitfeınitmelerdir.
Hamduliab Harndi'nin yıızılış tarihi belli olmayan Kıyitfetııı\me'si "feilaı:iin
menilün fcilün" vezniyle yıızılmış, 153 beyidik bir mesnevidir. Hamdele, salvele •-e na't
bölümlerinden sonra insanlmn sirette bir, surette farklı yarauldıkbnna; suretin sirete
nişan olduguna işareti müteakip asıl konuya geçilmişıir. Yırmi alu başbk alıında renk,
yanak, boy, et, h.'lreket, saç, baş, alın, kulak, kaş, gö•~ yüz, burun, ağız, ses,gülmek, d udak,
bo)'lln, omuz, çene, snknl, bilek ve el, parmak, sırt, karın, baldır ile ilgili men6 ve müspet
1
1 &.<dlıkltt Wınlrnışor. Hıımdulbh Horndi ''oasibıu'' bölümünde, ~ •'e mulutabın:ı
boızı ~tlcc •-o-dikten sonrıı eserini "ı:ııün=ı'1:ı bidrmektt:dır. Ikinci önemlı =r olan
Niğdc:6 Visıili'run (ö.1620) Vc:sikw1-ltfin ldlı rntsıY\oisidir. "Fciliıün feiJjıün feıliin"
•-ani ik ı-uıbn eser 1002 bc:)inıı.'
1 B- Enurumlu lbrahi.m Haklo'nın Kıyıifetnimesi
Kıyifet ılmi ıle ilgılı üçuocii önmılı çahşma, Enurumlu ibcılıiın Hakla'run en
iinlü eseri olan l\Wıfettı5.Jne2 ~ toplıun 141 bc:)itlık ''nıüfteılün liiiliin" vezoiyle
ynzılnuş maıızumedıt Acb gcçuı m:ınzwne lkınci Fen (s. 159), Dördüncü &h (s.l91),
8qinci Fasıl (s. 208); Oç (s. 210), Dörı (s. 211), Beş (s. 212), Alu (s. 213) vı: Yedinci
Nev'"ıleri (s. 214) oluşıurm•lmıdır. Çalışrn:ınımn :ana 6knru, ııdı gcçuı Kıyifctnimc'dclıi
"Köıu Ahlabn 1-la)"'-:ın Sutctlcrine ~" konusu oluşrurmııkoıdır. Bu konu, bir
mukııddime, üç fen ve bir h:ııimedeı;ı mcycbna g*n Monfftnômc:'nin "lkinc:ı Fen"nin
(s. 15~ "BePncı &b"ının insanın Aleme Ben>.afiAi (s. 216) "Birinci r-a._<ı~"ının Insan
Bcdenlnio Zom.ıın ve Meliruı Bero:erli&i (s. 216) "lkşina ~bd~"!il olan Kön:ı Ahbkın
Ha)"-:ın Surcılcrıııc Bcnzc:rtiği (s. 218) başl~ncl• ıullın:ıkcıdır. lbdhim 1lalda'nın, lrf.ın
elıline d2)'8lldınıt:ık ııktıudıgı merindc:. öıcıle şu rcspıdere yer vcmıışor.
"Ey 27.Ö~ bilinsin kı ehlı ıcfan f(i)'le buyurmuşbrdır: Aıemdc, yaraalmış buıün
hay.'21llann şcbl •-e sureılcrinitı benzerleri, ıns:ın nd'-ınd< ,ıınJ.ı r lci insandı buluıwı körü
huy ve :ıhbk, hnyvanlnra benzc:meniıı bır al~
Mesd:ı la'bır, bpl:uıa bcnur. Tıwllut edc:o saıaşıın lcişi, :asbruı bir örnektir. llosc:ı
eden kıskaııç birinin sureti, kurda benzer. Nitekim llı. Yıılnıp'uo gördüı.,'U rüy:ı<b, 1U.
Yusuf'un, bcıbıal:ın ı:oııtfind:ın SC'~ çc:l<cne)'ell diğer~ Hı. Yusuf'un üzerine
bir kurı gibi saklındar. Kardeşler, cmdlenru geıçeklc:şıirmck içın çık:ıeaklan yolc:ultıgo.
ll ı. Yusuf'u da bcnılıWc:onde görürmclt ıs"*<. Anc::ılc Hz. Y:alrup. diJ\er oAuJbnna
lıiabc:n, Yusuf'u kurdun ı-emesındcn korkıuğunu !SÖ) leı-en-k nz.ısıuıj\ıru ıfiıdc eder; haıı:a
bu yok:ulutıo c:ngd olnuk isıer.
Kalbcncle g:uap olanın sureti, kelbe (köpek) benzer. 1Iilekir ohnın sureo, ıilkıye;
gııflenc ob.nınki ise oıvş:ın:ı benzer. Kııdınlık oıgııııma (Fcre'e) llŞU1 şdı1-et duy:ırun sureti,
ıtımcebc; ıırbdon c:iınad2 buJwwıınla, domuzo ve kııdın:ı aşın şehvet duyanın sureti de
koyunıı ben=. Çok yemek yiyen btr kışirun sureti, ~ wnalıkar, ~ ob.runh,
luınnoıya; amri olarun suneti ise ~-e benzer. K.in<br ob.n bir ki~ surco, beyıız
<k.-.·e)t; ccıbc: h:ıliode olan bir kişi, kırmı11 deveyi' benzer. Duşm.ınhk edcrun sureo,
)ılana; eziyet eden, üzen '"' lanp ınciten bir kışinin sureu ııbebe; \-em:st obrun sureıı ~
san anya bc:n2a Ktsaa bütün körü ahbk sıılub_i kışilenn sureden, başkıt boşkıt hayv:ınbm
bc:n7.er. ~ gönul, kötu bu)Wınd:ın bınnc g:ılip gc:lır, o hu1'UOd:ın = geça-se rüy:ısınd:ı
kendini, o (kötü huıu ransil eden) lıa)'\-:ının sureuoe g:ılip görür. Me$cb kııdının cinsel
orgııruno düşkün olon bır gonül, rüy:ıda l=dinı bır c:şe(;e bıner halde görUr. Anak kışi
eg.rr bu şdıl't'te mağlup düşc:rst bu defa tb kendini, o merkebın alMd:ıymış gibı göriır.
Bu •-e buna benzer di~ kötu huylar d:ı yubnd.-ıkilerlc: kı)':\51.-ınarak anlaphhiiir.
Kôin.-ıtu buluıun v:ırlıkbnn nlmÜ, ınsanın dışında ,.., ıçınde şekıl bulmuş ve
'
ÜllltiiMIII i61'111ti• ){lliJJ ){~~ztrllttiltill KIV'i/d~ )/•,.w;! Slfo/llu
Vtıf. ny. tır. lltı..l Kt<lllvllf
duruma göre keyfiyet knz:ınmıştıL Ahlakını giize!leştiren bir kalp, saf ve tertemiz bir ayruı
hükmündedir ve her şeyi kendinde buLıbilir. Sııf ve temiz olm•ynn gönül ise uyku h:iliode
bütün geçmişini vt: geleceğini; ber şeyini rüyasında görür." (K.uimi Yu.ruf Ziyn.
1330/1911 -12: 218)
insanın v:ır oluşu, antik dönemlerden itibaren, sürekli sergıılıınan felsefi bir
problem olarak devanı edegelmiş.ıir. Hurufiliğin en büyük batifesi olnrak kabul edilen,
XV. asır Azeri l<!asik şalri Sen;d lmad<-ddin Nesimi'nin beyiderinde can bulan,> "rüh-i
bi-reng'' iken uAdem'in renginde" "alo yön" ve 1 'dön unsur''d:ı "f~" olup. nrdıodtın
"derviş", "f.ıkir'' yn cl.• "padlş:ih-ı ôlem" şekline bürüneo "ruh"la ilgili Antik Yunan, .M:ısır,
Hint, Yahudi ve Hristiyıın ıoplumlnondıı, birçok teori geliştirilerek konu, izah edilmeye
çıılışılmıştıL Phisagor'darı itibaren Sokrnt, Eflarun, BmhrnaıW.m, Budi7.m, Hc:rmeıizm
ve Knbbala' gibi (cl.w sonraki dönemlerde. islam msavvufunu da derinden etkilemiş)
düşünce ve inanç sistcrnlerinin itıifuk ettiği ortak kant, "ruh" adı verilen cevher yn da
özün, tümel bir ynpıdan aynlrruş yn da tümel bir yapının yansıması olduğu ve birr.ak,m
merlıalelerden sonra, tekmr aynı ynpıya döneceği nokt:ısındadır. AhL'lki bir bakış açısıyla
ifade eımek gerekirse, ileri <ürülen bu görüşler, birbirinden ııyo zrunan ve coArnf)o:ılırda
teı.ahür etmiş olsalar d•. hepsinin tek goyesi, as~ ,..,.bktıın ayoldı~ şektiyle s:ı.f, bütün
eksikliklerden aı:ınmış; Islami terminolojiyle "kiilu beli'~ ahdine sadık, ideal bir ruh
yaratma arzusud ur.
Konuı'U, dinler ıarihi açısından ele aldığıml7.da, "elest bezmi"nden sorun eüz-i
imdeylc yapılan ilk ham olan H7. J\dern'in Cennet'te bulunan ya.uk nesneye dokunınasın:ı
kadar götürmek mümkündür. Kutsal metinlerden ı:ıkip edcbildlğimi7. kaclanylıı Cenner'ıe
haşl:unış Adcm'in vnrlıjiın:ı, Tıınn 1'2t:lhndıın, numni vıırlıklnr oLm meleklerden seeele
eı:mcleri emredilmiştir. Bunun üzerine ı:üm melekler, bu emri yerine getirerek Adcm'c
secde ederken, numni bir varlık ob.n Şeı,.n, bu emre muh:ilif olamk, balçıkııın yaratılmış
insanoglum seale e_ancyi ttddeımiş ve bu sebeple de Yarancı mr:ıfindan lanedeomişdr.
D iAet ı'Mdan yine Adern, Cennet'te ebedl bir hayat sünnekte)'ken, Tıınn'run kendisine
atfettiği değtti unu rup. hayvnni dü.rtülcriyle hare~et ederek, yasak nesneye dokunmuşru~
Bunun sonucundıı, bir ı:ür ce-r.ı mukabili olamk, Adem 'in yeryüzüne göoderilme h.1disesi
gerçekleşmiştir. •
Su6 telakkisinde, Adem'in yeryüzüne inişi. eşref-i m:ıhlukac olan insarun alçnlması,
dağıısından uzokloşması ve osalctinin zedelenmesi anlrunına gelse de ilk insan ve aynı
zamanda ilk peygıımber olan Adem'in Cenneı'te yapmış olduğu bu hareket, melekler
ıamfıncl•n sc-cde edilmiş insonın, beşeıiliğim gösıcmı<,.i bakımıncl.m son derece 6tıi bir

'Men kı dcnftmı hldrem pidip.h ı 'ıllemem


Rüh-ı bi l'l'ngcm ~ tt:np- ı.,oirdum ıldeıncm

s-e. dhit u çit 'unsurdı.r ~ru a, cylii:)'Cm


Yohııa men g_eodtııe- i \'llhdetde tıUM miibhtmrm (Nc,(ınt Dlwıu. G. 287/t. SU )
• Jbntnicıe ..gdcndı." ıırtbttıı.nda lruUanılıuı \~ XIJ. uııJ.an bııJWnlk Üttıe ba.}tıı Ylhı.ıtb JCIUıncıliÇcı olmak U'l~
gürtUınWe )adar ı.kvtm «tm: tr<!flıdi.~i gıbi t;<~:wrn'lı k.nbı),,ll sahıp bütifu dtiJi.in(lr' \~ in•nç tiurmJt.n.nı f:rknl whmıı.
almıJ bir ılt:ım obn Kabbaı.•run lklnd ba•:ı.m:aguu te,fkil cdıtn Sefer Yeuira (Y~nıtı.laj Kital:a)'d# bulunıın "'On
Scfir2..cbn dk dördü grup. cvmıK:I elcrtıcntk:ri (Twnn~ ruh. ha\~ su, a ıq); {leriye kııhn ııltth gı-up iR' yUnbi (ug.
o<.ı,An. •ob. ~~r~> 11mg<lmrlı«ll' (lıııp//.......,h<ı-mcnı:ı.ı.Wah•l>.hıml 14. 12.201 ı). Bu
mltnııxrnıintk, &t dr '"llun.ıti" ıınbptuub ııon dtf\".or )'il)lQndn~
f!il'"'· ı.ı.m
' l.ntilnhtdın çok novd ıa.nulmıı oLm ruhlar, Vıuıatııca"nın "Ben ..ıın Jt.bb.inlı c.kWI miyi.m7" (1-:kttü bt·Rabbılriim}
suab kaquınd., ..Evet.. *dir"' CKJtü hdl) dırmitluilir. Blifl«e Allıh1ı lrutlan anııarub bi.r ~qmt" yapıJm~'o kulbr
Albh':ı. ahil"~ 18• \IUI"r..itlcrdit. HUNI 6c?.m-t ekılı (cukkfu mcc:liıı orc llhn) <lıerur.
ems:ıl ı~kıl etmektedir. Asiındı bu beşcrilik. c:vn:nlı: bırlilctt ınsanın, heıııb "Kcnz-ı
ı\lahfi"' sürecındq-ko "lcün" <:mriylt v:ır olup, "elcsr be:tmi"nck y.ıpıl:ın "k:ılu bdıı"
sôzlcşlll($inin anJıocla.n, ona r.ıhmiyft bırlikte yc:ıyüzu.no: inme sun:riıu ı:ırumby:ın ~-s­
ı nii7u/'" un en bdirgııı &dliğidıt. Oobyısrvb ı\dem"in bu haııı~1 yapnıa.<ı, kaçınılmn>dır.
~uya, dini ıerminolojideki "mkdir ı !lııhı" n:ızon dıkkııll)io: ~ıkfWndı, belkı Hz.
Ad= 'in ~ ha"'ko:o, scn:tı)unutl bir ~ıı-dı diı-e. ıronik bir yııkJaşun do sergılenebılir.
7~ııı 117_ Adem, s:uııJdıAı lutdar ya do Oao mııoloj~mnın n:smettıği gıbı ıttyüzünc: s:ıdt=
bır y.ıpr.ıkb ındırumemi~; bıbkis diğer ,-:ufıkbrda bulunma)'211, bcışı2 :ıl<ıl '"" se>gı olnuk
üz= birtııkım üsı:ün özelliklı:rle donoulıp. gönderilmışık Akıl vı: ..,.,f.ll, "elo:sı
bezmi"ndı:n sonr.ı yc:ryüıüne ın5lln bedeninde: i.nm (b\'S·I nüzul-inı1 )'2),) ruhun.
ın:isn-:ınm nı.,klanıu düşm<dcn. geldiği nokıııya rekııır vnrrnasında ya da coşku ıçinde
yüksdmcsintl< (k:ıvs·i uruc-çıkış )'2)1) ıkı e:ş.ız yol pıericisidır. ln.<an, ıanc:ak bu iki öncnıJi
)..,.,-i doğru lrull:mdıı'lı r.ıkdııdo: "Vüc:Ub (v:ıciplcr) ile imkıin amsınd.ı beı-.ııh; llakk'ın
f<yzl vı: imdodının y.ı)11nwınd:ı. Hakk ıle h;ılk :tm.<ıD<b bir v:ısıt:ı; lhhi ,., ka-ni kııapbruı
riimünu bünı~ ıop1:ıyıın bor laı:ıp: 1uttıı ruh ,., akıl b:ılarnıntbıı Ommü1-Kııılb; kıılp
b:ıkımındaıı Lcvh·i Mahfu>~ neliu açısondon mahv ()·nk olma) ve ıspaı ('"'' oım.ı) kııobı:
rcmiz ı~ır.ıob~~ )'\Ice,~ bır suhuf" (ubeciqVu, 1997: .398) ol:orak; yani ın.<O.n-ılcimil
bir halde de\'lini' roınııml2pp, Mc<kaV"J• '">"' Nirvano•• •'1:)-'n Vahtl<ıe k.wu~•cııkıır. ;t.,,.
" lns.1n ı!Gmıı nıerı:dxsi ll:ı.kl<'ın tımobııık zuhurntiıli )"CR!ır.ln.sin-ı ~·dm kaYt,
ı"'- 1\fulı:tnıma:l'dır." (~u, ı ')97: .398).
"Hal"den gen~e dOI(ru gı<liı<bııtnde. in•:ının "akıl" Ye "se>gı" melekclc:nrun
kavr:ayabil<ulcl.<nni ~fnmesiru.n aıuhııannın, "Keıxliru bılme" erdeminde saklı olduğu
görülecek <ir. ı !:mo m:ırifcı <hli, d ının <n yüksek nnkt:ıMnı, kı~ kı:n.Jı netYnı ı:ı.nım:w
ol:tr.ık görm~ıür {ibn Ar.ıbi, 2005: 182). Antık Yunon dönemın< :ııt ünlü Ddf
To.pınoAı'run ı;ı:işinc kıı7Jlı \'C Eski Yun.ın'do ahbk fı;J.~f=n kuructı5u obn Sokroıc-,'ın
de kmdıne dU5rur edındıgi "Kendıııi bıll" vroze<ı. lsbm _ı.asawufundı, "Kı:ndini bilen,
Rııbb'iıu bilitr' şeklinde te7.:ılıllr cuııişıır. XIII. :ısııı gdııı~nd~ '""Yunus Emre'run, Bır

...
~

~~--~~~------~~
'
Cmmnıt/11 ilfılltfM){dh ){ltZfrlktiltilt KtyifrtJOIMtti/tJt){Jt!lflltl St/tti/Ir
Vtıi. tlq: 1)r. Kmıl KmfiMIIÇ

ben v:ırdır bende, benden içcrü şeklinde içselleştirdiği, kendini bilmeyle başl:ıyıp R.ıbb'ıni
bilme ile noktııhnan sürecin istikıunetini ve vanlacak son ookııısını tayin etmiştir.
ibr:ıhim Hııkkı'ruo rnaneviyııtçı yıı dıt ahl.'lkçı bir yak:Lışım sergilediği layafer ilmiyle
ilgjli olacık Ban~a yapılan çnhşm.ıl:ır, Doğu'dıtki örnekleriyle kıyasl:ındığında, dıtha somut
ve aynı oraod~ dıtha pragnntist olduğu söylenebilir. Zira günümüzde tipoloji (ınsan
tiplerini ayırt enne) ve somatik morfoloji (bedenin dış y~ısı, görünüşü) alarun.ı giren
disiplinlerc göz aııldığında, lbr:ıhim Hakkı'nın veya Hamdullah Hameli'nin
K.tyııfetnime'sinden ziyade; Hippocraı:cs'm Humorism'ine daha yakın olduğu
görülecektir. Ancak bilimin doğıısı gcregi, sürekli gclişı:nı: seyrinde olrruısı dolııyısıyla,
Hippoerates'mn itibaren cipoloji (ınsan cipleı:ini ayın ecme) ve somatik morfoloji (bedenin
dış yııpısı, görünüşü) alanındaki gellşmc:ler, 6zyonomi yu dıt firiset adı ,'CJ'ilen kıyılfet
ilrııini. ilk halinden uzakl:ışnı:amk, yeni birçok konu ve bilim dalııl2 kaynak yapmıştır.
Fızyonomi, ruhbilimi ve anatomi gibi modern bilim dallıınnıo kapsamına giren el yıwsı,
roıow::ı.r. renk tercihleri ve giyinı ı:ırzından hareketle yapılan karakı:er ıııhlillcri. dönemin
irnkin ve koşullan içetisinde; suç ve suçlul:ırıo tespiti, ruhsal ve toplumsal çözümlc:melc:r
ve hıtstn tedıtvilc:rinde ktirninoloji, SOS}'Oloji, psikol.oji ve up başta olmak üzen; f:ırklı
alaıılan.ndaki işlevsellikleriyle daima bir sonuç alma ~'Öntemi olrnuşl:ırdır.
Tabü gerek Doğu'da gerekse Batı'da, layafet ilmiyle ilgili yapılın ilk çalışmalar,
bilimsel temellerden uznk olup; adı geçen çnlışmalarda, bireylerin kişisel gözlem ve
deneylerinirı, hayal güçlerinin yaru sıra, gelenek ve inanç gibi toplum dinrunikletinin çok
büyük etkisi vardır. Hatııı günlük hayat içerisinde yer yer kullandığuruz atasözl~ri ve
dq>imlc:rde bile benzer yıırgıl:ıııı sıkça rasıl:ımak mümkündür (dıth:ı. geniş bilgi için bk.
Mengi 1978: 299). Buradan b:ı.rekeıle, kıyılfetnimelc:rde yer alan respiılecin, zaman
içerisinde şekillenen lciilı:iir ve medc:rciyet norml1D1l1Jl, insıın ve eşya}, kodl<Uru~Sından
ibaret olduğu söylenebilir. Bu dogruttucla, firiset ya da Um-i kıyôfecin, başlıngıcıyb
günümüzde vardığı son noktnsı mukayese edildilliode, konuyla ilgjli ilk eserlerin
bilimselligi ve öngörülerinin isabetliligi, ıarıışmay2 açıkoc. Bu billnçle olsa gecek şair,
mütefekkir, bilim ve wnvvuf ebli lbıııhim Hakkı, yukanda aktnrdığımız düşünce ve
tespiderini, kesin bir yargı}'" gicııeden, w ırfan ehli" nc dayandır:ıııık, konuya bir esneklik
ka?.andıımış; böylcce bu konuda oluşabilocek rea~c...;yon ve tereddüılcri. olumsuz cepkileri
dıtha konunun başı.nda bc:rııırnf etme yoluna gitmiştir. Birçok yoruma açık bu genci
ifadenin ardındruı. maya ol:ırak ya da özü iabariyle en güzcl biçimde y:ınıulmış olan
insanırı, kendi akıl ve irndesizliği sonucunda,~ kaldığı olumsuzlukl:ın if.ıde eıınekte
kul.lrunlıtn insan-hayvan mukaresesi yöntemiyle, Alem'de yııraulrnış büı:ün hayvaniann
şekil ve suretlerinin bir benzetinin insan nefsinde var olduğu; dolayısıyl:ı da köı:ü huy ve
ohlııka sahip insanl:ırıo hıtyvanlam benz.edigi ı:e>.ini ileri siimıe~tediı:;
"Ey aziz, bilinsin ki ehti irfan şöyle buyurmuşlardır: Alemde yııraulmış bütün
hayvaniann şekil ve surederinin benzerleri, insan nefsinde v:ırdır ki insanda bulunan köı:ü
buy ve ahlak, hayv-.ırılılr.a bc:n>.emenin bir alametidir."
Bu giriş p:ıragrafuıdan b:ırekede vanlabilecek ilk kanı eserin, bilinen anlılmdıt bir
tip ve karakı:er tahtili olmndığıdır. Dolayısıyla müellifin amaemın gerçekte, '~\Jiah'ıo büıün
isim ve sıfadruına rn:azhar olmuş, kendi dışındıt her şq>i görebilen bir insanüı-ayu
(gözbebeği) ya da t\youllııh (Ailab'ın gözü) ve ôlemin nuru, vadığın beş ha:r.retini 11 de
kendinde toplııyan ve O'nun yeryüzündeki hali fes~ ayoı >.:ımıuıdıı dıt küçük bir evren"
{Uludağ 2002: 186) hiilaniin<k olsrt iıwruıı, bo niteliklenru kaybetmeden, yıtrııulıJ
gayesiıw: uygun chvrıı.ııan bir inno modelini sunmak oldugu sOj·lenebilir. Bu modd,
~ günümüze laıdar bütuo rnisıik \'e tua\'\'\16 aııbyı}laan rcsnıeniği ideal
ruh yıı ch ideol inson poruesiyle büyük panıJelJıldtr I2ŞU1llllcwlır. Yuı.ar, bu ıı.mııonı
"K:iinanıı buluıı:ııı 1'Uiıklann ıiimü, insanın dışınch ve içinde şekil bu1nıuf ve durum:ı
göre kqfiy.,t kıızarunışor. Ahlııkını güzeU<:Jıiren bır kalp, saf ,.., tertema btr •)na
hükmündedir ve het şeyi keııdin<k bulur. $2{ ,.., temix olmayan gönül ise uyku ~
bütün gcıçmiştni ,.., gdeccgını; het şeyini ı:iiı-asınds görür." cilmideriyle ortoyu koyar.
Göı:iildügü ii>= lconuoun ~.inde daımıı ins:an bulurırnultcıdır. Bu o,_l çıkanının
ahlaki boyuru bir yıınu milcllif, Adem'ı Evren~ıo nıetl=ıne ~..ıuktıın sonr1 ~ ıüm
oınW:ınn, insanlıı ayru m:ıddcden; )':ltll anasır-ı ert-'adon ıniiteJ<:Idcil oldllf1u iddh.<ındadır.
Insan, sözliilae "[)üşüncn canlı erkek '1:)1! kadın, diişünce ve ohlokırıdo yükselmiş
obn" ıanbmbn y:ınıııda, insanü1-'ayn "gözbebegi" (MutÇI\lı, 1995: 29; Erkan, 2006:487)
ve "unuııruık" (Cc:becıoğlu, 1997: 398) aııbmlanru ch ihm-:ı canektcdır. Görünm ,..,
bilinen m:ıddi bır bedenle gorünrnc)n> ,.., bilinıne)'m .aı-uı bir ruhtan milteJ<:kkil insanın
var ~u; Yunan, lfmı, Mısır, Y:ahudi ,.., Ilclsdyon toplulukı.nnd:ı öredeıı ben irdelena:ı
me\=l:ınn b:ışındo gelmiştir. Bu bağlamd:ı. gerek ılkd b~ dınlen gerek isl:ım 'chn
önceki (fevmı ıdncil gıb~ muk:ıtldes kımpbn-e gerdese lsbmi aııbpşuı O<U)'ll ~-d+
bütuo misok yıı d• felsefi~ U1$I1WI ön1nu <eJkil eden "ruh" laıvııımın:ı büyıık
dcg<:r ,.., kutsiyet aıfeonışler. =endeki tüm :ııt!ıkı.n bir wııd:ı bulundurm:ı öze~ I:IŞI)-:ın
yeıyii2ünün )~ ,,...lığı olan ıns:ının, "beJen" ,.., "nur:anı" özeUiklcı:ınden yob çılcır.ık,
"ruh"u: h:ıywni ruh-insanı ruh, h:ı,-.=ı ruh-iza6 ruh 1-b. ŞC!lcillcıde tosnif ederek, insanın,
ıçinde bonndırdığı beşeri-nuraru gııifdigine işaret euruşletdir.ıı Bu gırift ır.ıjedide özü
(Nur-i Muhaınmet!J) temsil eclen ruh, "büyük ben': yıı do uıl 1-:u!ıgın )'tt)'W:ündelti
ı:cmsilcisı, f2llSil1l:lSI şefdinde ııısvır eclı1ırken: beşeriliAin ,.., h:ıı:aıım temsileisı nefis ıse
:azgın bir hoyv:an suretinde resmcdilrnışor. Bu bog!:ımdt gad< C'.Oletik orıl:ı)ışın l,..~l:ıngıo
1
! r:JifiiJII!JJ Üt~~J/i• ){IIUt){JWrlkrfJtllr K1t/fd1111.a/llift}{avırJJII SifiJ/1111'
Vrrf. Zll' 'Dr. lltı'lll Kmii•Hf
olank kabul edikn; aynı l2mstı<b kiıru Y:ıhudi mısııkkri camfından Te-'taı'tn ıefsiri
şeklinde gon.ılen Kabb:ıl:ı'ıb" gerd<se Budimı gibı U?~ ınanışbnndala ıeıusiih
olgusunda, ruhun hayvan suretlerinde ıekmr yeryüzüne gönderilmesi Anlayışıyb, fbmhim
l lakkı'run vurı,'UI~dıl!ı ak~ ve sezgisini kullınanıa~= insanda, ahlaken tı:7.ııhür eden
ha~v.ıoi sun:dere benzq~ ar.ısıncb, "ı:ıefs"e y:ı do ins:ırun hayv:ıni yönüne boıkış açı..<ından,
p;ıraldlik kurm:ık mümkündllr.
&ade kullanılan benzetme ögt:len, g=ellıkle dış görünü~ ve adı geçen hıyv:ırun,
ıns~n zibninde bıt:ıktıgı izlcnımlerle ~gilidir. &.aşka bir if.ıdeyle, bcnzeuncdc kullıırubn
ha)"'lllllll fiziksel Ö'Lellikleri }"'rund~ evcil·\':ıhşi; etinden, sütünden ,.., gucinden
y:ımı±ınıbbdır ·yamtbnılarn27 ol~u m önemli )'Önlendiricilerdı Diğu cırofııarı, bu
hayv:uıhrdıan elele edilen teşbib ,.., ızlcrumler, bcn?er özellık ve sıf:ubn cışıdıgı iddia
edılen insantoro adapte edilmekıedtr. Bu nchpıasyonda do """<~t''ın dı~ında kaLın
in,nnLınn fiziksel görünüşü ve il>.clliklcn yıınırula. "Gdenclder yoluyla akı:ınlmış in:ınçlat,
hilye, siyer, ~mail gibi dini edebiy.ıı ürünleri ile p7.llnn kişisel g&olem '" dcne)iai ...,
haı'21 gücUnun p:ıyı çok büyülmit'' (lllengi. 1978: 302). Bu cUmlederı, "kıbi.r·bpbıı.
walluı-.ısbn, haset-kun, gnap-köpdc, hife..ıilki, ga0et·tri\'Ş20, bdın organına düşkünlük­
merkep. ~hveı k~-un, çok ıı:mek-inck, ı~m:ıhk:lr-konncıı. cimıi-liıre, kirıdar-bcy:ız clc\ı:,
dü~monlık-yılan, eziyet-akrep, vesvesc·s:tn an, köıil ahbk-diı\er hayvanlar" ~klinde
sıml:ın:ın ı-ukıuıcbki hayv:ın..şıfııı eşleşmelenniıı ıdcalum ııdına akıl. iz2n y:ı d• se-lgi ile
tçıkbnohilco::k ~ bır b.ğ rol<rur. Anak aynı teşbilıler, tn.<anın maddeye b>hn
yönü söz konusu o!unc:ı. ''ifnıd-ıe&id"" ölçülerinde, her biri insondo v:ır obn, fiı.ri istek
ve ihıiyııçl:trdır. Ynni in.:ının ınanevi vc:y:ı idealist yönünün zıd<lı durumundakl mnıery:ıl
veı'll m:ıddı yooüdür.
Bu 'Cbepledit kı. la)-:ıfemimenın de ıçınde bulundujtu M:ınf~ınime'nin
ınuııcleı:iccsn1 ' bile ı:ı.<awufi:ıki "Y>ro~ N:ız:ınyesi"ru dikkate abı:ık hazırl:ıy:ıcıık bd:ır,
bu konuda bils;ı birikimı obn mücllıfin, )"Uk:ındoki tf.ıdeleıinden, bahsedilen bu gerçeW
göremedij!i 8onucu çık:ınlamoı. Bil:ıJcis, apu bilinçte vurgul:ınm:ık istenen, ins.~run, ormk
y:uıınlışının olduAudiğer luyvıınlard:ı; haıta meleklenle bile oltn:ıy:m üs~ C>7~llıklere
sahıp olduAu gerçejlidir-la bu üstün oıellıkladen Oturü mdckknlerı, Adcm'e seedc
cıme1eıi cmredilmişıir.

Sonuç
Kuı;:U kıtııpl:ı.rd:ı kıy•fcı hem :ahlaki hem de esıcok :açıdan ele alın:uıık dını, medcoi
'" sosy:ıl bır olgu h:ılıne J\Cwilmişıir. Bu ~ lbt:ıhim HııJda do diıı '"geleneğin
~kıllendirıliA' lcültürel orrom ,,. bu orrom ıçen<ınde gclışen kışisel go•lemleri
dowulru.•undıı, ahlaki mdışclerlc de aldı~ bu eserinde, di~.,. cnnlılorla insanı muknyesc
ederek "övülmüş", "kıiınil" ins:ıru öne çıknrmı.kıııdtr. Anc:ı.k bilindiAi üzere im.'ltl hem
düşunen l"e muh:ıkcme edm bit •'2riık obrak Atl:oh'ın yeryüzündeki h:ılifesi hem de
"b:ılçık''ı:ın müı:ı:şekkil bit "beşcr" sıfıı.oyln "unuınıa''yı da bunycsindc bnnndırmal.ındır.
Dolayısıyla insan, meleldenn bıle s«xxe ~ kııd:ır ulvilık •·e üsrün 1'2Sif s:ılıibi;
aynı :z:ınıanda bu oranda da sorunıluluk salıibidir. Bu VllSif ve Silrumiuluk do inwu diğer
canlı •·eı"' v:ulıkbr k:ırşısındo insanühyn yn da AynuU:oh y:ıfl"CClk J.:ıd:ır özel bit 1'0rltk
halıne gc:ıırınelacdır. Anc:ık sorumluluk bilincıni ununınc:ıı beşeri )'21\l ~ b:ı5makı:t ve
ber bir unutbnlık, inUO<b ııdcı~ bir hnyvnnl sıfnı olarnk ıe:aıhür cımekrcdır. in..<:ırun
ııı.bianndon knyo.ıklan.ın bu ha)v.uıi durum, kmdinc "\'ahdct"i 1'115bı ulanık gören ruhun,
hay~ruıbda mul.:ıyde c:dıJroesi toııucunu ıJoAuııruıkrııdiL

Kayıukça
Aıcş, Suleynwı ( 1998). "llazııriit-ı lbms", Turkıy.: Dıı-:ıneı Vakfı Islam
Ansiklopcdısi (DiA), XVU. ı\nlcu:a: TOV Yoyınhn. s.<- ll S-116.
Ay·an, Hüscym (2002). Ncsimi-H>ı'lln, TürkÇt Oıwnının Tenfaili Mcuu. ll Gl~
Ank:ır:o: Türk Dil Kuruınu Ya1ınl>n.

Bozkurt, Nebi (2002). "Kıy.ıfct", OiA. XXV, Ankara: TOV Ynyınlan. ss. 508-
5 10.
CcbeciOğlu, Eıhcm (1997). T.ıs:ıwuf Tcnmlc:rı ,, Ocyımlen Sö>lügü. Anlaa:
Rdtber Yaıınbn.
Qı•-uşoA!u. Ali (2004). Kıı'llfcuı2nıelcr. Ankarıı: Akçıılt Yaıınl.ın.
Çde~u. Anul (1998). E•kı Tutk fidebıyııu Am}ornı:ıl:ın. Ankam: MEB
Yoıınlan.
Çelık, lıı:ı (2003). "Tasa1--.'U6 (.;.:lencktc Hv:ariı ı Hams ''"'"' T"""'.l'iiUı ı Seb'a
Anl>yışı", Tas:ıwuf, An1cıra. S.yı: HI, s:ı. 159 184.
Oc:ınir, Mehıncı Suat (2004). '""urum llnsnnk:ılelı ibmhım Hakkı llvreılcn'nın
Rıs>.lelcri, Crzurum: lb:-.ıhım Ilaldı Hlll.mlcn Oımi KU11ı1-csı Kültur Demcı'\ı.
Oe•-ellıoAtu, r..,nı {2010). O<m:ınlıc:ı-lurkÇt \n<ıiJopcdik, Ankara: A)'dın
IGı:tbl:\ı Ya\lllhn.

Erkal, Abdülkadir (1999). "Kıy:ıfcto:imeler Ozenne", Aururk ÜnivcrıiıtC>J


lurkiyııı Arnşıırrnabn F..nsarusu 0crgısı. Sa)'l: 13, 55- 217-225.
Erkon, Arif (2006). \r2pça-Tüd.ç.: Bllyül.. SözJük ci-Bc:\-an. !stanbul: Yıısın
Y•)"""'
!Tiurumlu lbmhım llakkı ll:vredcn (To..). ;\linfcın;lme. !>adclc:şoren: Abdulbh
Aydın. l~ı:ınbul: Sann:ışık Y~nbn.
ı--.ızurumlu lbmhım ll:ıllı 1 bztt:tlerı (201 1). MirifctrloiJtlC. S:ıddqıirmc: üıfer
Our~- Or. Kerim Ntr:ı. l Cih. lsr:ınbııl: Erk.ım Ya) ınlıın.
Gufı:ı. f lüscyın (2004). Oıun ~urin..le ilı~ ı\nknm: 1\kçııA Yoıınl>n.
Güngör, Emi (1996). l<l:ırn Tas1\"'Ufunun Moc:lclcri, l<tanbut: Oıükm IXCŞri}'IL
h np://www.lıcrmetic<.oıg/c:ılxıl:ıJımıl (l·:rişun Tonhi: 14.12.20ll)
&r.ımutl11 /6rultiltt ){llib}Uurr/ltriltllt Kij//ttll«wabııfe Jl•fl•lll Sifotllu
Vnt .tq-: n: JtJJNi Ktn/11111(
İbo Ar.ıbi (2005). Bit Sufl"nin Poıııesi-Şq-h-i Ekba'"m Kııleminden Zunnün-ı
Mısıi. Çev: Ali Vas6 Kurt). ISWlbul: Gdendc Yıaymlan.
ipşirlı. Mehıntt (2002). "Kı)...Cet-Osn:ıanlı Dönemi", DiA. Xli.'V. J\nlw::o: TDV
Yayınbn.
Kar.ı, Musıof:ı (2005). Dervişin Hayao Sütinin Kdıımı-Hııl Tercümdcri Tarikııtbr
lstıbhl:u. lsı:ınbul: Dcıg:ih Yayınl:ın.
Kırbıpk, lllehmet (2009). ''Kıı-ifctnime-i Ctdidc Hııldunda", Tiirlay:u
Arılşıınnabn Eııstitusü Deıgisl-Pmi Dr. HUSC)--m Apuı Ö7.d Sapsı, Eı:zunun,
ss. 793-813.
Kıtimi Yusuf Zi)'ll (1330/ 191 l-12). Mıuifeuüme-Telifii1-'ôlimü1-'ulamii ibr.ıhim
Haldu. lsıonbul; JI.Iatbıı'a-yı Ahrıı<d Kamil.
Macdoruıld, D. B. (1945). "Kıyifet'', lsbm i\nsiklopcıdlsi Vl, l$ı:uıbul: JI.Wb
Eğinm Basımm, ss.775-776.
Mac:donald, O. B. (1948). "Firiset''. lslam Ansildopalisı, IV, isı:uıbul: lllillı
Eğilim Basırnc:vi, ss.640 saıfil.
Mengı, Mine (1978). "Kıy.ıfetniıneler Üzerine", Tütk Dili Amşormalan YıllıAı
Bclleten 1977. Anbnc TOK Yayınbtı. ss. 299-309.
Merıgi. Muıe (2002). UKıı-afeuıinıe", olA, X>.'V, Anbnc TDV Yayınları. ss.
513-514. Scıı-f:abr.
Menner. Alunet-Koç KA:skin, Neslihan (2005). Eski Türk Edcbıy.ın Tmmlen
SöıJüA\i- Ankara: AkçaA Yayınbn.
Mubıımmed AkiJ (1998) f-elsefi Tosavvuf. Çeviren: Musı:ıEı Kılıçlı. lscınbul: Birey
YayınaL k.
Pııb. bkender (rsz). Ansıldupedik l)j,.-an Şuri SöılüA"ü- ı-n. Ank:ır.a: Ak~
Yapnbn.
P:ıla, ıskender (1996). DMn Edebiyaıı. lsı:ınbul: Oıükeıı NcşnyaL
Şernscddin S:ııni (2010). Kamus-i Türki. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınbn.
Tayşi, Mehmet Serhan (2002). "Kıy.ıfe", (DİA), XXV. Ankııtıı: TOV Yayuıbn, s.
508.
Tüıner, Gürtay (1992). '"Budızm",DJA, Vl Anbnc TDV Yaı-uıbn. ss. 352-360.
Türk, Gökhan (2007). Anıdolu Sahasına i\Jı Bir Kıy.ıftt-niıııe ÖmeW Ozcnnc:
inceleme. (Yüksek Uwıs Te")· Aydın: Adnon Mende~ Oni\'ersiıesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü.
Ulud.,g.Süleyman (2001). Tasavnıf Terimleri SöılüAü- İstanbul; Kalxılcı Yayınevi.
lJi t 4 Süleyman (2007). TliSaV\'Ufıın OW..rn. lsıonbul: Mııvı Yaııncılılc.
Ycrdclen. Çe..,ıt (1988). Turl< E.debcı--aundala Kıy:Uemômdcr ,.., N'ıj\ddi Vısôlı~nıo
Vesileıü1 inıın t\dL Kıyofetnimc:si (Y•ı,ml:ın.mamış Doktoro Tezı). Brrurum:
Aıoıürlı: Oniversite$i Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Yılma7, Mehmet (1992). ı::.dı:biy.ıumızcb l <l:ım Kaynaklı S<l:<ler (Ansiklopedik
Söıliık). lsı:ınbul: E.ndetun Kiıobevi

You might also like