Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 49

FELSEFE 11.

SINIF

5. ÜNİTE
20. YÜZYIL FELSEFESİ

20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı


Ana Akımlar
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

20. yüzyıl felsefesi önceki dönemin


felsefe anlayışına radikal bir tepkiyle
karakterize olan alternatif bir felsefe
anlayışının egemen olduğu bir dönemdir.
20. yüzyıl ilk dönem felsefesinin birliğini
sağlayan şey, 19. yüzyılın büyük ölçüde
Kant'tan miras alınmış olan inşacılığa
karşı uzaklaşma veya kaçış isteğidir.
Gerçekten de bu yüzyılın ortalarına kadar
filozoflar, bilginin -ama zihnin inşası
olmayıp nesnel olarak var olan evrene
ilişkin bilginin- imkânını yeniden olumlama
gayreti içinde olmuşlardır.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

20. yüzyıl, gerek ekonomik gerekse devletler arası ilişkilerde bilim


ve teknolojinin güç olarak kullanıldığı bir çağdır. Dünya savaşlarının
yaşandığı bu dönemde politik ve ekonomik çöküşlerle yaşanan
dramatik olaylar, insanları umutsuzluğa sürükleyerek onların
bireyselleşmelerine neden olmuştur. Yaşanan olaylar, insanların
değer anlayışlarında değişimler meydana getirmiş ve bazı değerler
derinden sarsılmıştır. Filozoflar, çağın bu sorunlarına karşı
duyarlılık göstermiş ve bu durumu felsefelerinde işlemiştir.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

20. YÜZYIL FELSEFESİNİN ÖNE ÇIKAN BAZI ÖZELLİKLERİ


• Felsefenin problemlerine yeni açıklamalar getirilen dönemdir.
• Felsefede uzmanlaşmaların olduğu dönemdir.
• Felsefenin yeni yöntemler kazandığı dönemdir.
• Felsefede yeni ana akımların oluştuğu dönemdir.
• Sembolik mantık çalışmalarının yoğunlaştığı dönemdir.
• Dilsel analizlerin yapıldığı, dil ve düşünce arası ilişkilerin incelendiği ve dil
kuramlarının geliştirildiği dönemdir.
• Bilim üzerine yapılan çalışmalar sonucunda bilim felsefesi alanının
kurulduğu dönemdir.
• Felsefi eserlerin çoğaldığı bir dönemdir.
• Felsefenin üniversiteler aracılığıyla dünyanın her yerinde yapıldığı
dönemdir.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Problemleri ve Akımları

 Gerçeklik - Görünüş Sorunu ( Fenomenoloji)

 Yorum Sorunu ( Hermeneutik )

 Varoluş - Öz Sorunu ( Varoluşçuluk)

 Varlık Sorunu ( Yeni Ontoloji )

 Değişim Sorunu ( Diyalektik Materyalizm )

 Metafizik Bilgi Sorunu ( Mantıkçı Pozitivizm)


20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

FENOMENOLOJİ (ÖZ BİLİMİ) VE GERÇEKLİK-GÖRÜNÜŞ SORUNU

Fenomenoloji (görüngübilim, öz
bilim), Alman düşünür Edmund
Husserl (1859-1938) tarafından
geliştirilmiş olan felsefe görüşüdür.

Doğadaki nesnelerin dışında da


varlıkların olduğunu düşünen
Husserl, mantıksal olarak varlığın
gerçekliğinin aranması gerektiğini
belirtir.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11.Felsefe
11. Sınıf Sınıf Felsefe

Her nesnenin bizim ona verdiğimiz anlamın ve yüklediğimiz özelliklerin


dışında, kendine özgü, geçerli ve değişmez bir yapısı vardır.

Nesne, insanların değil, insanların dışında öncesiz ve sonrasız bir


nesneler dünyasının varlığıdır.

Fiziğin ürünü olmadığı gibi metafiziğin de ürünü değildir.

Nesnelerin somut özelliklerini ayıklayarak özünü kavrayabiliriz.


20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Varlık, nesnelerdeki öz’dür. Yani bir şeyi o


şey yapan temel nitelik. İnsan varlığa
değerler yükleyerek yaklaştığında varlığın
özüne hiç yaklaşamaz. Öz’e yaklaşmak ve
onu kavramak için varlığa verilen
değerlerden, özelliklerden arındırılması
gerekir ve geriye kalan soyut özellik varlığı
varlık yapan ‘öz'dür.

Örneğin; silgiyi silgi yapan şey yani onun


öz'ü, silmeye yarayan bir araç olmasıdır. İşte
bu bilgi «öze dair sezgi» dir.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Bu yönteme fenomenolojik yöntem denir. Fenomenlerin özüne


ulaşabilmek için daha önce edinilmiş bilgilerden, ön yargılardan,
rastlantısal özelliklerden uzaklaşmak ve bu bilgileri paranteze almaktır.

Fenomenoloji (görüngübilimi), insanın doğrudan duyularına konu olan


fenomenleri, başka bir ifadeyle olgu ve olayları mantıksal olarak
betimleyen bir yöntemdir. Husserl, paranteze almayı üç durum için
gerekli görür.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

1. Tarihle ilgili paranteze alma: Toplumsal yaşantının oluşturduğu görüş


ve ön yargılardan uzaklaşma.

2. Varoluşla ilgili paranteze alma: İncelenen nesnelerin gerçekten var


olup olmadıklarına yönelik şüpheden uzak durma.

3. “İde”lerle ilgili paranteze alma: Nesneleri renk ve şekil gibi


özelliklerinden arındırmayı sağlama.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Soru
Husserl geliştirmiş olduğu fenomenoloji yöntemi ile fenomenlerin özünün bilgisine
ulaşmayı ve dolayısıyla bilincin çözümlenmesini hedefler. Bu yöntem ile
fenomenlerin özüne ulaşırken daha önce edinilmiş bilgileri, ön yargıları, rastlantıya
dayalı bilgi verilerini ayıklayarak paranteze alır.
Bu parçadan hareketle Husserl’in yöntemi için aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Özgürlük, seçim yapma, varoluş gibi kavramları açıklar.
B) Belli bir insanın bakış açısından hareket eder.
C) Bilinç, her zaman bir şeyin bilinci olduğundan bilincin içeriklerine ulaşmayı
hedefler.
D) İnsanın söz ve eylemlerinin oluşturduğu ürün ve yapıların anlamına yönelik
yorumlamalar yapar.
E) Toplumsal yaşantının oluşturduğu görüş ve ön yargılarla hareket ederek
gerçekliğe ulaşmayı hedefler.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Cevap
Husserl geliştirmiş olduğu fenomenoloji yöntemi ile fenomenlerin özünün bilgisine
ulaşmayı ve dolayısıyla bilincin çözümlenmesini hedefler. Bu yöntem ile
fenomenlerin özüne ulaşırken daha önce edinilmiş bilgileri, ön yargıları, rastlantıya
dayalı bilgi verilerini ayıklayarak paranteze alır.
Bu parçadan hareketle Husserl’in yöntemi için aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Özgürlük, seçim yapma, varoluş gibi kavramları açıklar.
B) Belli bir insanın bakış açısından hareket eder.
C) Bilinç, her zaman bir şeyin bilinci olduğundan bilincin içeriklerine ulaşmayı
hedefler.
D) İnsanın söz ve eylemlerinin oluşturduğu ürün ve yapıların anlamına yönelik
yorumlamalar yapar.
E) Toplumsal yaşantının oluşturduğu görüş ve ön yargılarla hareket ederek
gerçekliğe ulaşmayı hedefler.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11.Felsefe
11. Sınıf Sınıf Felsefe

HERMENEUTİK VE YORUM SORUNU (YORUMSAMACILIK)

Hermeneutik, asıl olarak Dilthey ve Gadamer’in katkılarıyla belirginlik


kazanmış bir 20. yüzyıl düşüncesidir.

Hermeneutik, insanın söz ve eylemlerinin oluşturduğu ürün ve


yapıların anlamına yönelik yorumlamadır.

Dilthey, hermeneutiğin en önemli filozofudur. Gadamer’in anlam ve


yorum üzerine geniş ve sistemli düşünceler ortaya koyması
sonucunda gerçek anlamda felsefi bir akıma dönüşmüştür.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Dilthey, başta doğa bilimleri ve tinsel


bilimler ayrımı yapar. Doğa bilimleri dışsal,
tinsel bilimler ise insana ait içsel bilgilerdir.

Tinsel bilimlerin başında tarih gelir. Dilthey,


yaşanan her dönemin kendi tinselliği
olduğunu ve bu tinselliğin de dilde kendine
has anlamlar oluşturduğunu ileri sürer.
Tarihsel bir dönemi veya tarihsel bir olayı
anlayabilmek için o dönemin tinsel yapısının
dile yüklediği anlamlarına bakılması gerekir.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Gadamer, hermeneutiği yöntem


olmasından daha çok hakikat arayışı
olarak görmüştür. Gadamer, bir
insanın diğer insanı sonunda da
kendini anlaması için hermeneutiğin
gerekli olduğunu ve onun köprü
işlevini gördüğünü söyler.

Anlamak, insanın var oluşunun en


büyük kabiliyetidir. Anlamak, üretilmiş
bilginin yeniden üretilmesidir. Yorumsal döngü
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Soru
Gadamer anlamayı ufukların kaynaşması dediği teoriyle açıklar. Ufukların
kaynaşması iki farklı tarihsel durumda ortaya çıkıp, mevcut ortamın yani şimdinin
içinde kendi anlamını bulması ile gerçekleşir. Tarihsel anlamanın görevi ancak içinde
bulunduğumuz ufuktan hareket edilerek anlaşılabilir. Aksi takdirde tarihsel bağlamına
dâhil olmadığımız ufkun içine yerleşmemiz olanaksızdır. Tarihsel anlamaya ancak
kendi ufkumuzdan kalkarak katılmamız olanaklıdır.

Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?


A) Anlama şimdiki durumun içinde, kendi perspektifimizde gerçekleşen bir durumdur.
B) Anlık durumdan hareket ederek tarihi anlamak imkânsızdır.
C) Ufukların kaynaşması aynı tarihsel dönemde gerçekleşir.
D) Tarihsel anlamaya kendi ufkumuzdan hareket ederek katılmak olanaksızdır.
E) Ufukların kaynaşması geçmişteki durumun içinde anlaşılabilir.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Cevap
Gadamer anlamayı ufukların kaynaşması dediği teoriyle açıklar. Ufukların
kaynaşması iki farklı tarihsel durumda ortaya çıkıp, mevcut ortamın yani şimdinin
içinde kendi anlamını bulması ile gerçekleşir. Tarihsel anlamanın görevi ancak içinde
bulunduğumuz ufuktan hareket edilerek anlaşılabilir. Aksi takdirde tarihsel bağlamına
dâhil olmadığımız ufkun içine yerleşmemiz olanaksızdır. Tarihsel anlamaya ancak
kendi ufkumuzdan kalkarak katılmamız olanaklıdır.

Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?


A) Anlama şimdiki durumun içinde, kendi perspektifimizde gerçekleşen bir durumdur.
B) Anlık durumdan hareket ederek tarihi anlamak imkânsızdır.
C) Ufukların kaynaşması aynı tarihsel dönemde gerçekleşir.
D) Tarihsel anlamaya kendi ufkumuzdan hareket ederek katılmak olanaksızdır.
E) Ufukların kaynaşması geçmişteki durumun içinde anlaşılabilir.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

YENİ ONTOLOJİ VE VARLIK SORUNU

Yeni ontolojinin önemli temsilcisi Hartmann’dır. Hartmann’a göre insan,


varlık ilişkilerinin oluşturduğu geniş bir sistem içindedir. İnsan kendisini bu
ilişkilerden soyutlarsa içinde yaşadığı dünyayı kavrayamaz. Bu nedenle
var olanı olduğu gibi inceleyen bir varlık bilimi gereklidir.

Hartmann, insandan bağımsız bir dış dünya olduğu düşüncesinden yola


çıkarak yeni bir ontoloji (varlık bilimi) kurmuştur. Varlığın ne olduğunu
değil, var olanın varlığını açıklamaya çalışır.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Hartmann, deneysel alan üzerinden


varlıkların yapısı ve işleyişini
çözümlemeye çalışır. Ona göre varlık,
madde ve ruhtan oluşur. Ruhun en
önemli yanı düşünmedir ve bilginin
oluşumu her ne kadar düşünen bir
özneye ihtiyaç duysa da düşünülen
varlığın payı unutulmamalıdır.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Hartmann’a göre varlık düzeninde dört katman vardır. Yani dünya,


birbirinden ayrı fakat bir araya gelerek bir bütün oluşturan 4 katmanlı bir
varlıktır.
1.Katman: Fizik biliminin incelediği inorganik katmandır. Cansız nesnelerin bulunduğu
varlık alanıdır.

2.Katman: Biyolojinin incelediği organik katmandır. Canlı varlıkların bulunduğu alandır.

3.Katman: Bu alanla psikoloji ilgilenir. Bilinçli varlıklar ve onların davranışlarını inceler.

4.Katman: Bu alanla felsefe uğraşır. Bu en özgür ama en güçsüz tabakadır. Bu


varlığın bilgisine akıl ile ulaşılır.

Yani en altta fizik ve en üstte felsefe vardır.


20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Soru:
N. Hartmann, tek düze bir varlık alanı üzerinde varlığın sorgulanmasını
doğru bulmaz. Bunun için de varlıkları; inorganik, organik, ruhsal, tinsel
gibi katmanlara ayırır. Hartmann’a göre varlıkların sınıflandırılması, bir
bakıma diğer görüşler için de birbiriyle çatışmayan yaklaşım alanları
oluşturacaktır.

Buna göre Hartmann’ın yeni ontolojisi için aşağıdakilerden hangisi


söylenebilir?
A) Karşıt yaklaşımlar arasında uzlaşı alanı oluşturur.
B) Ontolojik düşünceye bilimsel nitelik kazandırır.
C) Varlık konusunu sorun olmaktan çıkarır.
D) Felsefi problemlerin çözümünü kolaylaştırır.
E) Yeni felsefi düşüncelerin oluşmasını önler.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Cevap
N. Hartmann, tek düze bir varlık alanı üzerinde varlığın sorgulanmasını
doğru bulmaz. Bunun için de varlıkları; inorganik, organik, ruhsal, tinsel
gibi katmanlara ayırır. Hartmann’a göre varlıkların sınıflandırılması, bir
bakıma diğer görüşler için de birbiriyle çatışmayan yaklaşım alanları
oluşturacaktır.

Buna göre Hartmann’ın yeni ontolojisi için aşağıdakilerden hangisi


söylenebilir?
A) Karşıt yaklaşımlar arasında uzlaşı alanı oluşturur.
B) Ontolojik düşünceye bilimsel nitelik kazandırır.
C) Varlık konusunu sorun olmaktan çıkarır.
D) Felsefi problemlerin çözümünü kolaylaştırır.
E) Yeni felsefi düşüncelerin oluşmasını önler.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

VAROLUŞÇULUK VE VAROLUŞ-ÖZ SORUNU

Başlıca temsilcileri: S.Kierkegaard, Albert Camus, Simone de


Beauvoir, Martin Heidegger, Franz Kafka, Karl Jaspers, Jean Paul
Sartre’dır.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Varoluşçuluk; insanın kendi değerlerini kendinin oluşturabileceğini;


geleceğini yine kendisinin kurabileceğini savunan bir felsefe akımıdır.

20. yüzyıl, varoluşçu düşünürlere göre gelişme ve ilerlemenin yanı sıra


savaş ve yıkımları da beraberinde getirmiştir. Bu çağ, insanın birey
olarak var olmasını zora sokmuştur. Böyle bir süreçte ortaya çıkan
varoluşçuluk, bir yandan felsefi bir düşünüş alanı yaratma bir yandan da
pratik hayata yönelik tutumlar oluşturma çabasının sonucudur.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Soru
Biz yalnızca bilincimizin "var olmak" sözcüğüne ne gibi tam ve kesin bir
anlam verdiğini arıyoruz. Görüyoruz ki bilinçli bir varlık için var olmak;
değişmeyi içermekte, değişme olgunlaşmayı, olgunlaşma da kendi
kendini sınırsız olarak yaratmayı içermektedir. Acaba bu genel olarak
varoluş için de söylenebilir mi?

Bu parçanın, aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı olduğu


söylenebilir?
A) Ne biliyoruz?
B) Var olmak nedir?
C) Varoluş nedir?
D) Değişim ve oluş nedir?
E) Bilinçli olmak ne demektir?
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Cevap
Biz yalnızca bilincimizin "var olmak" sözcüğüne ne gibi tam ve kesin bir
anlam verdiğini arıyoruz. Görüyoruz ki bilinçli bir varlık için var olmak;
değişmeyi içermekte, değişme olgunlaşmayı, olgunlaşma da kendi
kendini sınırsız olarak yaratmayı içermektedir. Acaba bu genel olarak
varoluş için de söylenebilir mi?

Bu parçanın, aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı olduğu


söylenebilir?
A) Ne biliyoruz?
B) Var olmak nedir?
C) Varoluş nedir?
D) Değişim ve oluş nedir?
E) Bilinçli olmak ne demektir?
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

S. Kierkegaard, modern anlamda varoluş terimini ilk kez kullanmıştır.


Doğru ve yanlışın ayırt edilebileceği akılcı ve objektif hiçbir normun
olmadığını düşünen Kierkegaard’da birey için en yüksek iyi hayatını
adayabileceği, uğrunda ölebileceği kendi doğrusunu arayıp bulmaktan
geçer. Ona göre insan; ezici bir varoluşun, kaçınılmaz bir yazgının, bir iç
sıkıntısının esareti altında yaşar.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

İnsan, sonsuzluk ile sonlunun, geçici ile


kalıcının, özgürlük ile zorunluluğun bir
sentezidir. Ona göre ‘’İnsan, Tanrı ve ne etse
önleyemeyeceği ölümsel hiçlik karşısında tir
tir titreyen zavallı bir yalnız yaratıktır. Demek
ki ben’le varoluş özdeştir. Öyleyse bu bensel
varoluş sorunu ölümsel hiçlik karşısında nasıl
konulmalıdır?’’ Kierkegaard, bu umutsuz
yaşamda sığınılacak yer olarak Tanrı’yı ve
dini görmüştür.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Nietzsche, var olan tüm ahlak


sistemlerine karşı çıkarak geleneksel
ahlakın dışında yeni bir ahlak sistemi
kurmaya çalışır. Nietzsche, Tanrı
olmadığına ve bundan başka bir dünya
olmadığına göre, değerlerin ve ahlakın bu
dünyanın dışından bir yerden
gelemeyeceğini savunur. Dolayısıyla
değerleri insanlar yaratmak zorundadır.
Kendini gerçekleştirebilen insan, bir tür
"üst-insan" olur. Üst insan insanoğlunun
amacı olmalıdır. İnsanın kendini aşması ve
üst insanı yaratması gerekmektedir.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Jaspers, modern dünyanın düşünce yapısıyla materyalist ve idealist


felsefelerin varlığı açıklama konusunda yetersiz kaldığını söyler.
Bilimlerin insanın varoluşunu açıklayamayacağını, felsefenin ise
insanın öznel varoluşunu açıklayabileceğini söyler.

Modern bilim ve deneycilikle ilgilenen Jaspers, gerçeği sorgularken,


bilimsel yöntemin basitçe aşamayacağı sınırlarla yüzleştiğimize dikkat
çeker.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Bu noktada, birey bir seçimle karşı


karşıyadır: «Umutsuzluğa ve teslimiyete
gömülmek’’ veya Jaspers‘in dediği şeye
doğru bir «inanç sıçraması» yapmak
gerekir. Bu sıçramayı yaparken bireyler,
Jaspers’in Existenz olarak belirttiği
sınırsız özgürlükleriyle yüzleşir ve
otantik varoluşu deneyimler.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

J.P. Sartre’ın düşüncesinde insan özgürlüğün kucağına


bırakılmış ve özgürlüğe mahkum bir varlıktır. Özgürlüğü
insana mutluluk vermese de onu oluşturan tek şeydir.

Varoluş, var olduğunun bilincinde olmaktır. Sartre, insanın


önceden belirlenmiş bir özü olmadığını, onun dünyaya
yüce bir varlık tarafından tasarlanıp belirlenmiş bir özle
gelmediği için kendi özünü, özgür seçimleriyle sonradan
yarattığını, kısaca varoluşun özden önce geldiği
sonucunu çıkarır. İnsan özünü kendi yaratır: Dünyaya
atılarak, orada acı çekerek, savaşarak… İnsan sorumludur.
Özgür ve sorumlu birey, bir varlık olarak dünyaya öylece
fırlatıldığı, terk edildiği ve bir gün öleceği gerçeğiyle
yüzleşir.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Soru
Öte yandan, Tanrı olmazsa, gidişimizi haklı gösterecek değerler, buyurular da
olmaz karşımızda. Ne önümüzde ne de ardımızda değerlerin ışıklı alanında bizi
haklı, suçsuz kılacak şeyler vardır. Yalnız ve özürsüz (mazeretsiz) kalmışızdır. Bu
durumu “İnsan özgür olmaya mahkûmdur, zorunludur.” sözüyle anlatıyorum.
Zorunludur, çünkü yaratılmamıştır. Özgürdür, çünkü yeryüzüne geldi mi, dünyaya
atıldı mı bir kez, artık bütün yaptıklarından sorumludur.

Sartre’ın bu görüşüne göre, aşağıdaki çıkarımlardan hangisine ulaşılamaz?


A) İnsan, bütün karar ve eylemlerinden kendisi sorumludur.
B) Birey, eylemlerini toplumsal doğrulara göre belirler.
C) Varoluş özden önce gelir.
D) İnsan seçim ve tasarımlarıyla kendi geleceğini kendi inşa eder.
E) Özgürlük, insan için zorunludur.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Cevap
Öte yandan, Tanrı olmazsa, gidişimizi haklı gösterecek değerler, buyurular da
olmaz karşımızda. Ne önümüzde ne de ardımızda değerlerin ışıklı alanında bizi
haklı, suçsuz kılacak şeyler vardır. Yalnız ve özürsüz (mazeretsiz) kalmışızdır. Bu
durumu “İnsan özgür olmaya mahkûmdur, zorunludur.” sözüyle anlatıyorum.
Zorunludur, çünkü yaratılmamıştır. Özgürdür, çünkü yeryüzüne geldi mi, dünyaya
atıldı mı bir kez, artık bütün yaptıklarından sorumludur.

Sartre’ın bu görüşüne göre, aşağıdaki çıkarımlardan hangisine ulaşılamaz?


A) İnsan, bütün karar ve eylemlerinden kendisi sorumludur.
B) Birey, eylemlerini toplumsal doğrulara göre belirler.
C) Varoluş özden önce gelir.
D) İnsan seçim ve tasarımlarıyla kendi geleceğini kendi inşa eder.
E) Özgürlük, insan için zorunludur.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

DİYALEKTİK MATERYALİZM VE DEĞİŞİM SORUNU

Materyalizm, varlığın temelinde maddeyi gören anlayıştır. Diyalektik


materyalizmin temel önermesi maddenin sürekli bir değişim, hareket ve
gelişme süreci içinde olduğudur. Madde sürekli olarak değişmektedir.
Moleküller ve atomlar sürekli olarak yer değiştirmektedirler ve her zaman
hareket halindedirler. Karl Marx, hem tarihe hem de içinde yaşadığı
topluma tarihsel materyalist açıdan bakarak değişmez toplumsal yasalar
bulduğunu ileri sürmüştür. Marx’ın ifadesiyle tarihin maddeci kavrayışı
insanlığın doğuşundan beri toplumsal yapının şekillenmesinde belirli
yasaların rol oynadığını ifade eder.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Genel olarak diyalektik yöntemi Engels, düşünce ve doğanın; Marx ise


toplumun hareket ve değişimlerini açıklamak adına kullanmıştır.

Engels, dönemin bilimsel bilgilerini ele alarak doğayı ve doğanın


diyalektiğini açıklamaya çalışmıştır. O, düşünce ve doğanın uyumlu
yapılarda olduğunu ve düşüncenin işleyişinin doğanın tabi olduğu yasalara
göre şekillendiğini savunmuştur.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Marx ise bütün tarihi, insan doğasının


durmaksızın dönüşümünden ibaret saydığını,
insanın emek gücüyle birlikte var kabul
edilmesinin onu doğal bir nesne, bir şey olarak
isimlendirmesinden ileri geldiğini belirtmektedir.
Marx gerçek, görünen üretim sürecinin, yaşamın,
dolaysız maddi üretiminden başladığını, karşılıklı
ilişki şekillerinin bu temelde oluştuğunu söyler.
Marx’a göre üretim ilişkilerinin tümünün temeli
ekonomik yapıdır. Siyasal, hukuki, felsefi, dini,
entelektüel toplumsal bilinç şekilleri bu ekonomik
yapı çerçevesinde konuşlanır. İnsanların
varlıklarını belirleyen bilinçleri değil, tam tersine
onların bilincini belirleyen toplumsal varlıklarıdır.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Soru
Karl Marx’a göre evrenin yapısı maddedir. Madde bilinçten bağımsız olarak
vardır. Maddenin varoluş biçimi de harekettir. Hareket olmadan madde olamaz;
madde olmadan da hareket düşünülemez. Evren diyalektik bir şekilde ilerler.
Olmuş bitmiş bir şey değildir. Olaylar arasındaki bağlantılar zorunludur.

Bu parçadan, aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir?


A) Evren durağan bir yapıdadır.
B) Madde düşüncenin bir ürünüdür.
C) Madde, evrende rastlantı sonucu oluşmuştur.
D) Evren, hareket sonucunda oluşmuş maddeden ibarettir.
E) Evren, tek bir seferde meydana gelen bir değişimin ürünüdür.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Cevap
Karl Marx’a göre evrenin yapısı maddedir. Madde bilinçten bağımsız olarak
vardır. Maddenin varoluş biçimi de harekettir. Hareket olmadan madde olamaz;
madde olmadan da hareket düşünülemez. Evren diyalektik bir şekilde ilerler.
Olmuş bitmiş bir şey değildir. Olaylar arasındaki bağlantılar zorunludur.

Bu parçadan, aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir?


A) Evren durağan bir yapıdadır.
B) Madde düşüncenin bir ürünüdür.
C) Madde, evrende rastlantı sonucu oluşmuştur.
D) Evren, hareket sonucunda oluşmuş maddeden ibarettir.
E) Evren, tek bir seferde meydana gelen bir değişimin ürünüdür.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

MANTIKÇI POZİTİVİZM VE METAFİZİK BİLGİ SORUNU

Mantıkçı pozitivizm, 19. yüzyıl sonlarında Comte tarafından kurulmuş


olan pozitivizmin yirminci yüzyıldaki devamıdır. Pozitivizm, deney ve
gözleme dayalı olgulardan hareketle bilginin kaynağını ve geçerliliğini
kabul eden bir yaklaşımdır. 20. yüzyılın başlarında Viyana’da Moritz
Schlick öncülüğünde Carnap ve Whitehead’in de aralarında bulunduğu
bilim insanları bir araya gelerek mantıkçı pozitivizm akımını
oluşturmuştur.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Mantıkçı pozitivistler, temelde bilimsel bilgilerin,


gözlemlenebilir olgu durumlarına dayanan basit
mantıksal önermelerle kurulması gerektiği fikrinde
birleşirler. Olgu durumlarını işaret etmeyen
ifadelerin anlamsız olduğunu ileri sürerek deney ve
gözlem alanının dışında kalan yani doğrulanması
mümkün olmayan dilsel-mantıksal önermelerin
anlamsız olduğunu belirtirler. Dolayısıyla mantıkçı
pozitivistlerin üzerine yoğunlaştığı alan dil ve mantık
alanıdır. Yapılmak istenen deney ve gözlem alanıyla
doğrulanması mümkün olmayan metafizik
önermeleri diğer önermelerden ayırmaktır. Mantıkçı
pozitivistlere göre metafiziksel önermeler
anlamsızdır.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Carnap, metafiziksel önermelerin sözde önermeler olduğunu ileri


sürmüştür. Örneğin “Ruh ölümsüzdür ve bulunduğu beden çürüyünce
diğer bir bedene geçer.” önermesi düşünüldüğünde ruhun varlığı ve
bedenler arası geçiş fikri deney ve gözlemle ispatlanamayacağı için
bu önerme metafizikseldir.

Thomas Kuhn mantıkçı pozitivizmin ve onun temelinde olan


pozitivizmin bilim görüşünü eleştirerek klasik bilim görüşünü
derinden sarsmıştır.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Bilimi, bilim insanlarının etkinliği olarak


düşünen Kuhn; onun toplumsal ve kişisel
değer yargılarından arınık olmadığını
savunur. Ona göre bilimsel anlayış, bilimin
tüm süreçlerini içermelidir. Bilimi, kendini
meydana getiren değerlerden bağımsız
olarak düşünmek bir hatadır. Kuhn’un
eleştirilerindeki kilit kavram “paradigma”dır.
Paradigmayı, bilim insanlarının paylaştığı
ortak bilimsel değerleri işaret etmek için
kullanır. Paradigmalar, ortaya çıkan yeni
anlayış ve gelişmeler doğrultusunda
değişebilir.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Karl Popper bu görüşe yakın durmasına rağmen mantıkçı


pozitivizme eleştiri yapmıştır.

Popper’a göre bilim, kesin olduğu iddia edilen tümevarıma


dayanmaz. Çünkü tümevarımla kurulan bilimsel bir kuramın
deneysel olarak ve kesin bir şekilde doğruluğunun ortaya konması
imkânsızdır. Popper, görüşlerinin anlaşılması için basit bir örnek
verir.
“Bütün kuğular beyazdır.” genel önermesi çok sayıda kuğunun
beyaz olduğunun gözlemlenmesine rağmen dünyada her an siyah
bir kuğu doğma ihtimalinin var olması nedeniyle şüpheli olur. Bu
nedenle bilimsel kuramlar doğrulanamasalar bile
yanlışlanabilirler.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri Ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

https://uruguayeduca.anep.edu.uy/efemerides/991 dilthey????
https://tr.123rf.com/stokfoto%C4%9Fraf/varolu%C5%9F%C3%A7uluk.html?alttext=1&oriSearch=free%2
0downloads&sti=lo33y4sizhdfhpe00c|&mediapopup=106640852
Korsch, K. (2007). Sosyal Bilimler ve Marksizm. V. S. Öğütle (çev.). İstanbul: Salyangoz yayınları.
https://ogmmateryal.eba.gov.tr/panel/SoruTest.aspx?Id=168,169&p=0&t=css
Sorular buradan alınmıştır.
https://odsgm.meb.gov.tr/kurslar/PDFFile.aspx?name=kazanimtestleri.pdf 14 kazanım testi
https://odsgm.meb.gov.tr/kurslar/PDFFile.aspx?name=kazanimtestleri.pdf 15 kazanım testi
https://odsgm.meb.gov.tr/kurslar/PDFFile.aspx?name=kazanimtestleri.pdf 16 kazanım testi
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Soru

Mantıkçı pozitivizme göre bilim, objektif deney ve gözlemle elde edilmiş


genel - geçer evrensel bilgilerden oluşur.

Buna göre aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?


A) Bilimsel bilgi kişiden kişiye değişmez.
B) Bilim olgulara dayalıdır.
C) Bilim genel yasalara ulaşmaya çalışır.
D) Bilim, döneminin tarihinden ve kültüründen etkilenir.
E) Bütün bilimlerin özünde mantık vardır.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Cevap

Mantıkçı pozitivizme göre bilim, objektif deney ve gözlemle elde edilmiş


genel - geçer evrensel bilgilerden oluşur.

Buna göre aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?


A) Bilimsel bilgi kişiden kişiye değişmez.
B) Bilim olgulara dayalıdır.
C) Bilim genel yasalara ulaşmaya çalışır.
D) Bilim, döneminin tarihinden ve kültüründen etkilenir.
E) Bütün bilimlerin özünde mantık vardır.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Soru
Popper’a göre beyaz kuğuların gözlemlendiği gözlem önermeleri ne denli çok sayıda olursa
olsun, bunlardan mantıkça "Bütün kuğular beyazdır." tümel önermesini çıkarmamız olanağı
yoktur. Ancak kara bir kuğunun tek bir gözlemini anlatan tek bir gözlem önermesi, mantıkça
"Bazı kuğular beyaz değildir." önermesini çıkarmamıza izin verir. Mantıksal anlamda, bu
önemli deneysel genellemeler, doğrulanamaz ama yanlışlanabilir. Bu ise, bilimsel yasaların
kanıtlanabilir olmasalar da sınanabilir oldukları anlamına gelir.

Bu parçadan, aşağıdaki ifadelerin hangisi çıkarılamaz?


A) Tek bir siyah kuğunun gözlenmesi halinde "Bazı kuğular beyaz değildir." önermesi doğru
olur.
B) Yapılan deneyler sonucu ulaşılan genellemeler doğrulanabilir niteliktedir.
C) Bilimsel yasalar her zaman denenebilir, dolayısıyla sınanabilir.
D) Yapılacak herhangi bir sayıdaki gözlem "Tüm kuğular beyazdır." çıkarımı için yetersizdir.
E) Bilimsel yasalar, test edildiği sürece farklı sonuçlara ve değişime açıktır.
20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Özellikleri ve Bazı Ana Akımlar 11. Sınıf Felsefe

Cevap
Popper’a göre beyaz kuğuların gözlemlendiği gözlem önermeleri ne denli çok sayıda olursa
olsun, bunlardan mantıkça "Bütün kuğular beyazdır." tümel önermesini çıkarmamız olanağı
yoktur. Ancak kara bir kuğunun tek bir gözlemini anlatan tek bir gözlem önermesi, mantıkça
"Bazı kuğular beyaz değildir." önermesini çıkarmamıza izin verir. Mantıksal anlamda, bu
önemli deneysel genellemeler, doğrulanamaz ama yanlışlanabilir. Bu ise, bilimsel yasaların
kanıtlanabilir olmasalar da sınanabilir oldukları anlamına gelir.

Bu parçadan, aşağıdaki ifadelerin hangisi çıkarılamaz?


A) Tek bir siyah kuğunun gözlenmesi halinde "Bazı kuğular beyaz değildir." önermesi doğru
olur.
B) Yapılan deneyler sonucu ulaşılan genellemeler doğrulanabilir niteliktedir.
C) Bilimsel yasalar her zaman denenebilir, dolayısıyla sınanabilir.
D) Yapılacak herhangi bir sayıdaki gözlem "Tüm kuğular beyazdır." çıkarımı için yetersizdir.
E) Bilimsel yasalar, test edildiği sürece farklı sonuçlara ve değişime açıktır.

You might also like