HAFTA (Ahmet Hamdi Tanpınar - Sabahattin Ali - Kemal Tahir - Orhan Kemal - Tarık Buğra - Mahmut Makal - Yusuf Atılgan)

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 41

12

Hafta Haftanın Hedefi

Roman

Türk romanının tarihsel gelişimi çerçevesinde bazı romancıların hayatları, edebî


kişilikleri ve eserlerine yer verilecektir.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

Türk Edebiyatında Roman

İnsanı bütün karmaşıklığı ve derinliğiyle ortaya koyabilen Ahmet Hamdi


Tanpınar, Türk romanının en başarılı örneklerini verirken dünle bugün,
Doğu’yla Batı arasındaki birleşime varmaya çalıştı. İçinde yaşadığı geçiş
döneminin çelişkilerinin yanı sıra yoğun kişisel yaşamını da özgün bir biçimde
dile getirilerek Cumhuriyet Dönemi Türk romanında kendine özgü bir yer
edinmeyi başardı.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

AHMET HAMDİ TANPINAR (1901 - 1962)

23 Haziran 1901'de İstanbul'da doğdu. 1923 yılında İstanbul


Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni bitirdi. Liselerde ve yüksek okullarda çeşitli
dersler verdi. 1939 yılında İstanbul Üniversitesi’nde Yeni Türk Edebiyatı
profesörlüğüne atandı. 1942-1946 yılları arasında Maraş milletvekili olarak
görev yaptı. Bir süre Millî Eğitim müfettişliği yaptı. Sonra 1949 yılında Edebiyat
Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ndeki görevine döndü.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

AHMET HAMDİ TANPINAR (1901 - 1962)

Gençlik yıllarında Yahya Kemal ve Ahmet Haşim'in talebesi ve dostu olmuş,


Batı edebiyatından Paul Valéry ile Marcel Proust'u kendisine üstat olarak
seçmiştir. Bu yazarlar için edebiyatta güzellik ve mükemmeliyet ön plandadır.
Onlara göre edebiyat, tıpkı resim ve musiki gibi "güzel sanat"tır. Edebiyatın
farkı, boya ve ses yerine, insanı ve hayatı anlatmada bu iki vasıtadan çok daha
zengin olan dili kullanmasıdır.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

AHMET HAMDİ TANPINAR (1901 - 1962)

Tanpınar şiiri hayatının en büyük ihtirası hâline getirmiş, fakat asıl kabiliyetini
şiir estetiğine göre yazdığı mensur eserlerde göstermiştir. İlk şiiri 1920’de
yayımlanmıştır. Geniş okuyucu kitlesi onu umumiyetle lise kitaplarına
ve antolojilere giren "Bursa'da Zaman" şiiri ile tanır. Tek şiir kitabını altmış
kadar şiirinden ancak otuz yedisi ile ölümüne yakın çıkardı: Şiirler (1961;
Bütün Şiirleri adıyla genişletilmiş olarak 1976). Şiirlerinde bir imaj ve müzik
kaygısı taşıdığı, hikâye ve romanlarında da başta zaman teması olmak üzere,
psikolojik anları, bilinçaltını aradığı, yansıttığı görülür.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

AHMET HAMDİ TANPINAR (1901 - 1962)

Çeşitli baskıları olan eserleri Dergâh Yayınları’nda toplanmaktadır. Enis


Batur 1992 yılında Ahmet Hamdi Tanpınar'dan “Seçmeler” adlı bir kitap
hazırladı. Yazar ile ilgili yayımlanmış en son eser 2007 yılının sonunda çıkan
"Günlüklerin Işığında Tanpınar'la Baş Başa"dır. Eser Tanpınar'ın 1953 yılında
yazmaya başladığı ve 1962 yılında vefatına kadar tuttuğu notlardan
oluşmaktadır. Hayatı boyunca sağlığından şikâyetçi olan Tanpınar, 23 Ocak
1962 günü geçirdiği kalp krizi sonucu Haseki Hastanesi'ne kaldırıldı. Ertesi
sabah, ikinci bir krizle hayata veda etti. Namazı Süleymaniye Camii'nde kılınan
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın cenazesi Rumeli Hisarı Kabristanı'nda, hocası ve
dostu Yahya Kemal'in yanı başına defnedildi.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

AHMET HAMDİ TANPINAR (1901 - 1962)

Şiirlerinde Y. Kemal’in ve Fransız sembolistlerinin etkisi görülür, imge ve müzik


en önemli unsurlardır.

Dili ustaca kullanan sanatçı, roman ve hikâyelerinde insanın iç dünyasına ve


bilinçaltına yönelmiştir.

Bütün eserlerinde eski ile yeni, Doğu ile Batı sentezi önemli bir yer tutar.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

AHMET HAMDİ TANPINAR (1901 - 1962)

Deneme ve edebiyat tarihi alanlarında da eserler vermiştir.

Abdullah Efendi’nin Rüyaları, Yaz Yağmuru (Hikâye);

Huzur, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Sahnenin Dışındakiler, Mahur Beste,


Aydaki Kadın (Roman);

Beş Şehir, Yahya Kemal, Edebiyat Üzerine Makaleler, Yaşadığım Gibi (Deneme);

19.Asır Türk Edebiyatı Tarihi


12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

SABAHATTİN ALİ (1907 -1948)

Sabahattin Ali ( 1907 – 1948) duygusallık ve gerçekçiliğin belirgin olduğu yalın


bir dilde yazarak ayrıntıları roman içinde ustaca kullanmanın en
başarılı örneklerini verirken Türkiye toplumundaki eşitsizlik ve çelişkileri öne
çıkarmaya çalıştı.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

SABAHATTİN ALİ (1907 -1948)

İstanbul İlköğretmen Okulu’nu bitiren Sabahattin Ali, Yozgat’ta bir yıl


öğretmenlikten sonra, 1928 yılında Millî Eğitim Bakanlığı’nca Almanya’ya
gönderildi. 1930’da döndükten sonra Aydın, Konya ve Ankara ortaokullarında
Almanca öğretmenliği, Millî Eğitim Bakanlığı Yayın Müdürlüğü’nde memurluk
ve Devlet Konservatuvarı’nda dramaturgluk yaptı. 1945’te Bakanlık emrine
alındı.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

SABAHATTİN ALİ (1907 -1948)

İstanbul’da Markopaşa adlı mizah gazetesini çıkardı. 1948’de bir yazısı


yüzünden tutuklandı, üç ay kadar hapis yattı. Sürekli izlendiği için yurt dışına
kaçmak istedi, ancak Kırklareli dolaylarında bir kaçakçı tarafından öldürüldüğü
iddia edildi.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

SABAHATTİN ALİ (1907 -1948)

Şiirler, hikâyeler, romanlar yazdı, çeviriler yaptı. Sabahattin Ali 1930’lu yıllarda
öyküye gerçekçi ve yeni bir soluk getirmişti. Öykülerinde; tanımlamakta güçlük
çektiğimiz kimi duyguları ustalıkla anlatan Ali, insanın zavallılığını ve gücünü
aynı sarsılmaz üslupla, zaman zaman masalsı ve destansı bir biçimde
yansıtmayı başarmıştır.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

SABAHATTİN ALİ (1907 -1948)

Öykü kitapları: Değirmen, Kağnı, Ses, Yeni Dünya, Sırça Köşk.

Halk şiirinden esinlenerek yazdığı şiirlerini “Dağlar ve Rüzgâr”da toplamıştır.

Sabahattin Ali, romanlarında da insanın ruhuna ayna tuttu ve gerçeğe bu


aynadan baktı. Kuyucaklı Yusuf, İçimizdeki Şeytan, Kürk Mantolu Madonna adlı
romanlarında okurların gerçekliği daha derinden algılamasını sağladı.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

KEMAL TAHİR ( 1910 – 1973)

Asıl ismi Kemal Tahir Demir. Deniz yüzbaşısı olan babası, Sultan II.
Abdülhamid’in yaverlerindendir. Galatasaray Lisesi’nde 10'uncu sınıftayken
öğrenimini yarıda bıraktı. Avukat kâtipliği, Zonguldak Kömür İşletmeleri’nde
ambar memurluğu yaptı. İstanbul’da Vakit, Haber, Son Posta gazetelerinde
düzeltmenlik, röportaj yazarlığı, çevirmenlik yaptı. Yedigün, Karikatür
dergilerinde sayfa sekreteri oldu. Karagöz gazetesinde başyazarlık, Tan
gazetesinde yazı işleri müdürlüğü yaptı.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

KEMAL TAHİR ( 1910 – 1973)

1938'de Nâzım Hikmet’le beraber Donanma Komutanlığı Askeri


Mahkemesi’nde "askeri isyana teşvik" suçlamasıyla yargılandı. 15 yıl hapse
mahkûm oldu. Çankırı, Çorum, Kırşehir, Malatya ve Nevşehir cezaevlerinde
yattı. 12 yıl sonra 1950’de genel afla özgürlüğüne kavuştu.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

KEMAL TAHİR ( 1910 – 1973)

İstanbul’a döndükten sonra "Körduman", "Bedri Eser", "Samim Aşkın", "F. M.


İkinci", "Nurettin Demir", "Ali Gıcırlı" gibi takma isimlerle gazetelere tefrika aşk
ve macera romanları, senaryolar yazdı, Fransızca çeviriler yaptı. 6-7 Eylül
olayları sırasında tekrar gözaltına alındı. Harbiye Cezaevi’nde 6 ay yattı.
Çıktıktan sonra Aziz Nesin'le birlikte kurdukları Düşün Yayınevi’ni yönetti.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

KEMAL TAHİR ( 1910 – 1973)

1955'te basılan "Sağırdere" romanıyla adını duyurdu. İstanbul'u bir çerçeve


gibi alıp Türklerin Osmanlılıktan Cumhuriyet'e geçişini incelediği "şehir
romanları" dizisinin ilk kitabı "Esir Şehrin İnsanları" 1956'da yayımlandı. Bu
kitapta Mütareke dönemi İstanbul'unu anlattı. Dizinin diğer kitabı olan "Esir
Şehrin Mahpusu" 1961'de, "Hür Şehrin İnsanları" 1976'da basıldı.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

KEMAL TAHİR ( 1910 – 1973)

İlk kitaplarında daha çok köy ve köylü sorunlarına eğildi. Daha sonra Türk
tarihinin ve özellikle yakın tarihin olaylarını ele aldı. “Devlet Ana"da, kuruluş
sürecindeki Osmanlı toplumu ve yönetim sistemini, "Kurt Kanunu“nda
Atatürk’e karşı düzenlenmek istenen İzmir suikastını, "Rahmet Yolları Kesti" ve
"Yedi Çınar Yaylası"nda ağalık kurumu ve eşkıyalık olgusunu inceledi.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

KEMAL TAHİR ( 1910 – 1973)

"Yorgun Savaşçı"da Anadolu'daki başsız, öndersiz ulusal güçlerin birleşip


Ulusal Kurtuluş Savaşı'na başlamasına kadar geçen dönemi anlattı.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

ORHAN KEMAL (1914 – 1970)

Toplumsal gerçekçi romanın usta kalemi, öykü ve roman yazarı. İlk Büyük
Millet Meclisi’nde Kastamonu mebusu olan ve seçildiği Adalet Bakanlığı’ndan
3 gün sonra istifa ettirilip nerdeyse tüm İstiklal Mahkemeleri’nde yargılanan
Abdülkadir Kemali Bey’in oğlu. Babasının, 1930’da Ahrar Fırkası'nı kurmak ve
gazete çıkarmak yüzünden öldürülme korkusuyla Suriye’ye geçmesi üzerine,
ortaokul son sınıfta öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kaldı. Bir süre Suriye
ve Lübnan’da yaşadı.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

ORHAN KEMAL (1914 – 1970)

1932’de Adana’ya döndü. İşçilik, dokumacılık, ambar memurluğu, kâtiplik


yaptı. 1939'da ilk şiirlerini de yazdığı askerliği esnasında, komünizm
propagandası yapmak suçlamasıyla 5 yıl hapse mahkûm oldu. Kayseri, Adana
ve Bursa cezaevlerinde yattı. Bursa Cezaevi'nde Nâzım Hikmet'le tanışması
yaşamının ve yazarlığının dönüm noktası oldu.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

ORHAN KEMAL (1914 – 1970)

1943'te salıverildikten sonra Adana'ya döndü. Amelelik, sebze nakliyeciliği,


Adana Verem Savaş Derneği’nde kâtiplik yaptı. 1950’de İstanbul’a yerleşti,
hayatını yazılarıyla kazandı. 1966'da bir lokantadaki konuşmasında komünizm
propagandası yaptığı suçlamasıyla yargılandı, beraat etti. Yaşamının son
döneminde Bulgaristan ve Romanya Yazarlar Birliği’nin davetlisi olarak, daha
çok da tedavi amacıyla Sofya'ya gitti. 2 Haziran 1970’te Sofya'da tedavi edildiği
hastanede beyin kanamasından öldü. İstanbul’da Zincirlikuyu Mezarlığı'nda
toprağa verildi.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

ORHAN KEMAL (1914 – 1970)

“Orhan Kemal" adını ilk kez 1942'de "Yürüyüş" dergisinde yayımlanan şiir ve
öykülerinde kullandı. Öyküleri, Varlık, Seçilmiş Hikâyeler, Yeditepe başta olmak
üzere dönemin tüm dergilerinde yer aldı. Gazetelere tefrika romanlar ve film
senaryoları yazdı. Geçimini sağlamak, para kazanmak amacıyla durmadan
yazdı.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

ORHAN KEMAL (1914 – 1970)

"72. Koğuş”, “Murtaza”, “Eskici ve Oğulları”, “Kardeş Payı" adlı eserleri


tiyatroya uyarlandı. Doğrudan oyun olarak 1964'te yazdığı tek eseri
"İspinozlar", "Yalova Kaymakamı" adıyla sahnelendi.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

ORHAN KEMAL (1914 – 1970)

Öykü ve romanlarında günlük yaşamın değişik yönlerini işledi. Kahramanlarını


çoğunlukla sömürülen, yoksul insanlardan seçti. Bu insanların yaşamlarını,
sorunlarını, iç dünyalarını yansıtırken kinsiz, sevecen, umutlu bir yaklaşım
benimsedi.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

ORHAN KEMAL (1914 – 1970)

"Babaevi"nde çocukluk yıllarını, "Avare Yıllar"da gençliğini anlattı. Eserlerinin


hemen hepsinde toplumsal yapıdaki çelişkileri ustaca vurguladı. Güçlü gözlem
gücüyle, özgün ve yalın anlatımıyla hâlâ çok okunan ve sevilen eserler yarattı.
Eserlerinde hızlı bir olay akışı ve devingenliğin yanı sıra "diyaloglara" ağırlık
vermesi dikkat çeker. Sanatının olgun döneminde daha çok Adana yöresindeki
toprak ve fabrika işçilerini konu aldı. Çukurova'nın toplumsal ekonomik
yapısındaki değişimin yöre halkı üzerindeki etkilerini inceledi.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

ORHAN KEMAL (1914 – 1970)

ROMANLARI: Baba Evi, Avare Yıllar, Murtaza, Cemile, Bereketli Topraklar


Üzerinde, Suçlu, Devlet Kuşu, Vukuat Var, Gavurun Kızı, Küçücük , Dünya Evi ,
El Kızı, Hanımın Çiftliği, Eskici ve Oğulları (Eskici Dükkanı adıyla 1970), Gurbet
Kuşları, Sokakların Çocuğu, Kanlı Topraklar, Bir Filiz Vardı, Müfettişler Müfettişi,
Yalancı Dünya, Evlerden Biri, Arkadaş Islıkları, Sokaklardan Bir Kız, Üç Kağıtçı,
Kötü Yol, Kaçak, Tersine Dünya.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

TARIK BUĞRA (1918 – 1994)

İlk ve orta tahsilini Akşehir'de tamamladı. Konya Lisesi'ni bitirdi. (1936) Çeşitli
aralıklarla İstanbul Üniversitesi'nin Tıp, Hukuk ve Edebiyat fakültelerinde ikişer
üçer yıl okuyup vazgeçti.

Tarık Buğra, edebiyat dünyasına küçük hikâyelerle girdi. Cumhuriyet


gazetesinin açtığı bir yarışmada "Oğlumuz" adlı hikâyesi ile ikinci olması, onun
için bir dönüm noktası olmuştur denebilir.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

TARIK BUĞRA (1918 – 1994)

Roman dünyamızda Tarık Buğra'ya sağlam ve sarsılmaz bir yer sağlayan eseri
“Küçük Ağa”dır. Bu eserde ve bunun devamı olan “Küçük Ağa Ankara'da” ve
“Firavun İmanı” romanlarında Millî Mücadele ilk defa değişik bir açıdan ele
alınmıştır. Daha çok devletin resmî görüşünden hareket eden Kurtuluş Savaşı
romanlarının tam aksine bu üç romanda meseleler, insan/millet açısından ele
alınmış, yeni ve doğru bir yorumla ortaya konulmuştur. Bu roman "tarihî
açıdan Millî Mücadele'de insanın yeri, milletin yeri nedir?" sorularının
cevaplarını araştırır.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

TARIK BUĞRA (1918 – 1994)

Yazar, “Yağmur Beklerken” romanında Serbest Fırka denemesinin, “Gençliğim


Eyvah”ta ise 1970'li yıllarda Türkiye gündemini belirleyen politik hareketliliğin
değişik yönlerini, perde arkasını tasvir ve tahlil eder.

Tarık Buğra, “Osmancık” romanı ile de Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarını


anlatmıştır. Bu eserde de cihan devletini kuran irade, şuur ve karakterin tahlili
vardır.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

TARIK BUĞRA (1918 – 1994)

Tarık Buğra, roman kahramanlarını idealize etmez. Onun romanlarındaki


bütün tipler tabiidir. İnsanı, en gerçek ve inkâr edilemez yanından -
mizacından- ve insanın en soylu duygusundan -hüzünlerinden- ele almıştır. Bu
özellikleriyle Tarık Buğra, realizmin Türk romancılığındaki en usta yazarlarından
birisidir.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

TARIK BUĞRA (1918 – 1994)

Tarık Buğra'da belli ve kalıplaşmış bir fikri ispatlama, yorumlama ve


propagandasını yapma endişesi yoktur. O, romanı roman olarak düşünür. Tarık
Buğra'yı bugün ve gelecekte sarsılmaz yapan özellik onun bu tutumudur. Ona
göre roman, hatta sanat "kâinatı ve insanları bir mizaca göre yeniden
yaratmaktır."
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

TARIK BUĞRA (1918 – 1994)

Bu açıdan bakılınca Tarık Buğra, bir tahlil ustası olarak göze çarpar. Onun bazı
romanlarında insan, bazılarında mesele ön plândadır, fakat ikisi de her zaman
dengelidir.

Tarık Buğra roman ve tiyatro gibi yarına kalıcı eserlerin en mükemmel kültür
Türkçesi ile yazılacağını savunmuştur. Sanat eseri için her türlü basmakalıbı
reddeden bağımsız bir sanat anlayışını benimsemiş olan Tarık Buğra, güzel
Türkçesi, canlı ve yoğun üslubu, derin karakterleri ile Türk hikâye, tiyatro ve
roman yazarlarının başında yer almıştır.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

MAHMUT MAKAL(1930-)

* Günümüz yazarlarındandır.

*1947’de İvriz Köy Enstitüsünü bitirmiş, altı yıl köy öğretmenliği yaptıktan
sonra Gazi Eğitim Enstitüsü’nde yüksek öğrenimini tamamlamıştır.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

MAHMUT MAKAL(1930-)

* Çeşitli eğitim öğretim kurumlarında görev yapan Makal, yazarlığa Varlık


dergisine gönderdiği köy mektup ve notlarıyla başlamış ve bu notlar daha
sonra büyük etkiler oluşturan “Bizim Köy” adlı kitaba dönüştürülmüştür.

* “Bizim Köy”, edebiyatımızda “Köy Enstitülü yazarlar ve yazılar” dönemini


açmış, başta Talip Apaydın, Fakir Baykurt, Mehmet Başaran olmak üzere Köy
Enstitüsü çıkışlı yazarların vereceği eserlere bir anlamda öncülük etmiştir.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

MAHMUT MAKAL(1930-)

* Fıkralar, makaleler, gözlemler, hikâyemsi notlar ve izlenimler biçiminde


yazdığı eserlerinde daima köy, kasaba, eğitim sorunları, öğretmen kıyımları
gibi konuları işlemiştir.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

MAHMUT MAKAL(1930-)

* Başlıca eserleri: Bizim Köy, Köyümden (daha sonra Hayal ve Gerçek),


Memleketin Sahipleri, Kuru Sevda, Kalkınma Masalı, Yer Altında Bir Anadolu,
Ötelerin Havası, Zulüm Makinası-Öğretmen Kıyımı, Karanlığı Zorlayanlar, Bir
İşçinin Günlüğünden, Köy Enstitüleri ve Ötesi, Eğitimde Yolumuz Nereye, İplik
Pazarı, Kamçı Teslimi, Deli Memedin Türküsü, Bozkırdaki Kıvılcım Enstitüleri,
Halktan Ayrı Düşenler, Bu Ne Biçim Ülke, Faust’un Dediği, Kokmuş Bir
Düzende.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

MAHMUT MAKAL(1930-)

*Tutuklanıp cezaevinde kalmasına yol açan “Bizim Köy” adlı esere daha sonra
UNESCO tarafından “Dünya Mirasına Hizmet Ödülü” verilmiştir.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

YUSUF ATILGAN (1921-1989)

* Cumhuriyet dönemi roman ve hikâye yazarlarındandır.

* İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü


bitirmiş ve bir süre Maltepe Askerî Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği yapmıştır.
Siyasi nedenlerle öğretmenlikten uzaklaştırıldığı için çiftçilik, danışmanlık,
çevirmenlik ve redaktörlükle uğraşmıştır.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

YUSUF ATILGAN (1921-1989)

* Nevzat Çorum takma adıyla katıldığı bir yarışmada “Evdeki” adlı ilk öyküsü
birincilik kazandıktan sonra “Aylak Adam” romanıyla da başka bir yarışmada
ikincilik kazanmıştır.

* “Bodur Minareden Öte” adlı öykü kitabından sonra yine toplumsal uyum ve
yalnızlık sorununu işlediği “Anayurt Oteli”ni yayımlamıştır. Filme de çekilen bu
eser büyük ilgi görmüştür.
12
Hafta Türk Edebiyatında Roman

YUSUF ATILGAN (1921-1989)

* Atılgan’ın, ayrıca “Çıkış Gecesi” adlı bir oyunu, “Toplumda Sanat” adlı çevirisi
“Eylemci” adlı öykü kitabı ve “Ekmek Elden Süt Memeden” adlı bir de çocuk
kitabı vardır.

* Toplum kurallarına başkaldıran ve sıradanlığa karşı çıkan uyumsuz bir adamın


anlatıldığı “Aylak Adam”, bu özellikleriyle edebiyatımızda farklı bir yer edinmiş,
okura yeni bir bakış açısı sunmuştur.

* “Canistan” adlı romanını tamamlayamadan 1989’da kalp krizinden ölmüştür.

You might also like