Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 57

Milletlerin Zenginli■i 1st Edition Adam

Smith
Visit to download the full and correct content document:
https://ebookstep.com/product/milletlerin-zenginligi-1st-edition-adam-smith/
More products digital (pdf, epub, mobi) instant
download maybe you interests ...

Riqueza das Nações Volume II 6th Edition Adam Smith

https://ebookstep.com/product/riqueza-das-nacoes-volume-ii-6th-
edition-adam-smith/

An Inquiry into the Nature and Causes of the Wealth of


Nations 1776 1st Edition Adam Smith

https://ebookstep.com/product/an-inquiry-into-the-nature-and-
causes-of-the-wealth-of-nations-1776-1st-edition-adam-smith-2/

An Inquiry into the Nature and Causes of the Wealth of


Nations 1776 1st Edition Adam Smith

https://ebookstep.com/product/an-inquiry-into-the-nature-and-
causes-of-the-wealth-of-nations-1776-1st-edition-adam-smith/

Best of Christophe Adam French Edition Christophe Adam

https://ebookstep.com/product/best-of-christophe-adam-french-
edition-christophe-adam/
Best of Christophe Adam Édition française Christophe
Adam

https://ebookstep.com/product/best-of-christophe-adam-edition-
francaise-christophe-adam/

Terror story 1st Edition Adam Surray

https://ebookstep.com/product/terror-story-1st-edition-adam-
surray/

Adam Eve 1st Edition Arto Paasilinna

https://ebookstep.com/product/adam-eve-1st-edition-arto-
paasilinna/

Monstros 1st Edition Barry Windsor Smith

https://ebookstep.com/product/monstros-1st-edition-barry-windsor-
smith/

De■i■meyi ■stemek Üzerine 1st Edition Adam Phillips

https://ebookstep.com/product/degismeyi-istemek-uzerine-1st-
edition-adam-phillips/
© Liberus Kitap - 2020

Yazar: Adam Smith


Kitabın Adı: Milletlerin Zenginliği
Orijinal Adı: An Inquiry into the Nature and Causes of the Wealth of Nations

Sertifika No: 34356


ISBN: 978-605-06999-1-3

Liberus Kitap: kırk sekiz


Ekonomi: beş

Birinci Baskı: mayıs iki bin yirmi

Yayın Yönetmeni: Faruk Akhan


Editör: Haluk Kürşad Kopuzlu
Kapak Tasarım: Ömer Faruk Yıldız

Baskı-Cilt: Ana Basım Matbaa, Mahmutbey Malı. Devekaldırımı Cad. 2622


Sk. Güven İş Merkezi No: 6/13 Bağcılar/İstanbul

Hberus
Rasimpaşa Mh. Nuh Bey Sk. No. 15/A
Kadıköy /İstanbul

www.Iiberus.com.tr

f W@ Tel: +90 216 418 04 38


Mail: liberus@liberus.com.tr
liberus

Milletlerin
Zenginliği
Adanı Snıith
Çeviren: Prof Dr. Mustafa Acar
Adam Smith (1723-1790)
Modern iktisadın kurucu babası, düşünür, ahlak felsefecisi. l 723'te İskoçya'nın
Kirkcaldy şehrinde doğdu. 1 737- 1 740 yılları a rasında Glasgow Üniversitesi'nde
okudu; bu sırada F. Hutcheson'da n dersler aldı. l 746'ya kada r Oxford Üniversite­
si'ne devam ettikten sonra İskoçya'ya döndü. Edinburgh'da Belagat (Retorik) üze­
rine verdiği derslerle meşhur oldu. Glasgow Üniversitesi'nde 1 75 l'de ma ntık pro­
fesörlüğüne, 1 752'de ise daha önce hocası Hutcheson'ın da ders verdiği Ahlak Fel­
sefesi kürsüsüne ata ndı. Burada görev yaptığı sırada Ahlaki Duygula r Kuramı (The
Theory of Moral Sentiments) adlı eserini yazdı ( 1 759). l 764'te profesörlükten ayrılıp
Buccleuch Dükü'ne hocalık yapmaya başladı. Bu görevi sırasında Fra nsa'ya seyahat
etti; önde gelen Fransız düşünürler Volta ire, Quesna i, Turgot ve Helvetus'la tanıştı,
onla rla fikir alışverişinde bulundu. Ünlü eseri Milletlerin Zenginliği'ni Fra nsa'da iken
ya zmaya başladı. l 766'da İngiltere'ye döndü. Milletlerin Zenginliği ta m da Ameri­
ka n Bağımsızlık Bildirisi'nin ila n edildiği tarihte, 1 776'da yayımla ndı. Bu bağla mda
1 776 bir yanda n siyasi ta rih, diğer ya nda n iktisadi düşünce ta rihi açısında n, ta rihin
akışını değiştiren kırılma noktala rında n biridir. 1 777' den ölümüne kadar Edinbur­
gh'da gümrük görevlisi ola rak çalıştı. l787'de dostu Edmund Burke'den sonra Glas­
gow Üniversitesi'nin Lord Rektörü seçildi. l 790'da ölen Smith, düşünce ta rihinin en
önemli simala rında n biri ola rak tarihe geçmiştir.

Prof. Dr. Mustafa Acar


1 96 5 yılında Ka rama n'da doğdu. 1 986'da ODTÜ İktisat bölümünden mezun
oldu. Bir süre TÜİK ve T. İş Ba nkası'nda çalıştı. Sonra akademik hayata atılmaya
ka ra r verdi. l994'te YÖK bursuyla ABD'ye gitti. Purdue Üniversitesi'nden iktisa t
dalında 1 996'd a master, 2000'd e doktora derecesi aldı. Kırıkkale Üniversitesi (2000-
20 1 1 ), Aksa ray Üniversitesi (20 1 1 -20 1 5) ve N. Erbaka n Üniversitesi (20 1 5-halen)
gibi çeşitli üniversitelerde çalıştı; bölüm başkanlığı, deka nlık ve rektörlük gibi ida ri
görevler üstlendi. TÜBA üyesi ola n ve çok iyi derecede İngilizce bilen Prof. Aca r'ın
1 3'ü İngilizce'den çeviri olmak üzere, bazıları ortak ya za rlı toplam 32 kitabı, 50 ki­
tap bölümü ve 1 00 dolayında bilimsel makalesi yayımlanmıştır. Çevirilerinden ba­
zıla rı şunla rdır: Tercih (R. Roberts), Görünmez Kalp (R. Roberts), Her Şeyin Bedeli (R.
Roberts), Siyasal İslam 'ın Geleceği (G. Fuller), Tann'yı Kıyamete Zorlamak (G. Halsell),
Hayvan Çiftliğine Dönüş (B. Abra ms), Küresel Kapitalizmi Savunmak Q. Norberg), Eşitlik­
çilik: Doğaya Karşı İsyan (M. Rothbard), İktisadi Düşünce Tarihi (M. Skousen), Bitmeyen
Arayış: Bir Entellektüelin Yaşam Öyküsü (K. Popper).
İÇİNDEKİLER

Yayıncının Notu• 9

Çevirenin Önsözü • 11

Üçüncü Baskının Takdimi• 19


Dördüncü Baskının Takdimi• 21

Giriş ve Çalışmanın Planı• 23

BİRİNCİ KİTAP:

Emeğin Üretici Güçlerini İyileştiren Nedenler ile Emeğin Hasılasının Farklı


Toplum Katmanları Arasında Doğal Olarak Dağılımını Sağlayan Sistem Hakkında

I. BÖLÜM: İşbölümü Hakkında· 29


il. BÖLÜM: İşbölümünün Doğmasına Yol Açan İlke Hakkında• 35
III. BÖLÜM: İşbölümünün Pazarın Büyüklüğü ile Sınırlı Olduğu Hakkında• 39

iV. BÖLÜM: Paranın Kökeni ve Kullanımı Hakkında• 43


V. BÖLÜM: Malların Reel Fiyatı ile Nominal Fiyatı,
Yahut Emek Cinsinden Fiyatı ile Para Cinsinden Fiyatı Hakkında• 49

VI. BÖLÜM: Malların Fiyatını Oluşturan Bileşenler Hakkında• 61


VII. BÖLÜM: Malların Doğal Fiyatı ve Piyasa Fiyatı Hakkında• 67
Vlll. BÖLÜM: Emek (İşgücü) Ücretleri Hakkında• 75

IX. BÖLÜM: Sermaye Karları Hakkında• 91


X. BÖLÜM: Farklı İstihdam Alanlarında
İşgücü Ücretleri ve Sermaye Karları Hakkında• 99
I. Kısım: İstihdamın Bizzat Doğasından Kaynaklanan Eşitsizlikler• 100

il. Kısım: Avrupa'nın Uyguladığı Politikadan Kaynaklanan Eşitsizlikler• 114

XI. BÖLÜM: Toprak Rantı Hakkında• 133


I. Kısım: Rantını Her Zaman Çıkarabilen Toprak Ürünleri Hakkında• 135
il. Kısım: Rantını Bazen Çıkarabilen, Bazen Çıkaramayan
Toprak Ürünleri Hakkında• 146
m. Kısım: Rantını Her Zaman Çıkarabilen Ürünler
ile Bazen Çıkarıp
Bazen Çıkaramayan Ürünlerin Göreli Değerindeki
Oransal Değişimler Hakkında• 156
Son Dört Yüzyıllık Dönemde Gümüşün Değerinde
Görülen Değişmelere İlişkin Bir Arasöz• 158

Altın ve Gümüşün Göreli Değerleri Arasındaki Orantıda


Görülen Değişmeler• 181

Gümüşün Değerinin Hala Düşmekte Olduğu Şüphesinin Dayanakları• 184

Bayındırlığın Gelişmesinin Üç Tür İşlenmemiş Ürünün


Reel Fiyatı Üzerindeki Farklı Etkileri• 185
Gümüşün Değerindeki Değişmelere Dair Arasözün Sonu• 200

Bayındırlığın İlerlemesinin İşlenmiş Ürünlerin


Reel Fiyatı Üzerindeki Etkileri• 204

. Bölümün Sonu • 207

İKİNCİ KİTAP:
Sermayenin Niteliği, Birikimi ve İstihdamı

Giriş• 221
I. BÖLÜM: Sermaye Stokunun Bölünüşü Hakkında• 223

il. BÖLÜM: Toplumun Genel (Sermaye) Stokunun Özel Bir Şubesi Sayılan Para,
Yahut Milli Sermayenin Muhafazası İle İlgili Harcamalar Hakkında• 229
III. BÖLÜM: Sermaye Birikimi Yahut Üretken ve
Üretken Olmayan Emek Hakkında• 261
iV. BÖLÜM: Faizle Ödünç Verilen Sermaye Hakkında• 275
V. BÖLÜM: Sermayelerin Farklı İstihdam Biçimleri Hakkında• 281

ÜÇÜNCÜ KİTAP:
Farklı Milletlerde Servetin Çeşitli Gelişme Biçimleri Hakkında

I. BÖLÜM: Servetin Doğal Gelişmesi Hakkında• 295


il. BÖLÜM: Roma İmparatorluğu'nun Çöküşünden
Sonra Eski Avrupa' da Tarımın Gerilemesine Dair• 299
lll. BÖLÜM: Roma İmparatorluğu'nun Çöküşünden Sonra
Şehirler ve Kasabaların Gelişip Serpilmesi• 309

iV. BÖLÜM: Şehirlerin Ticaretinin Kırların Gelişmesine


Nasıl Yaradığı Hakkında• 317
DÖRDÜNCÜ KİTAP:
Politik Ekonomi Sistemleri Hakkında
Giriş· 329

I. BÖLÜM: Ticari, Yahut Merkantilist Sistemin Esası Hakkında• 331

il. BÖLÜM: Yurtiçinde Üretilebilecek Malların Yabancı


Ülkelerden İthali Üzerine Konulan Kısıtlamalar Hakkında• 347

lll. BÖLÜM: Dış Ticaret Dengesinin Aleyhte Olduğu Sanılan Ülkelerden


Hemen Her Malın İthaline Karşı Getirilen Olağanüstü Engeller Hakkında• 361
I. KISIM: Bu Kısıtların Merkantilist Sistemin Esaslarına Göre Bile Mantıksız
Olduğu Hakkında• 361

Mevduat Bankaları, Özellikle de Amsterdam Bankası Hakkında Arasöz• 366


il. KISIM: Bu Olağanüstü Kısıtlamaların Başka İlkeler Bakımından da Mantıksızlığı
Hakkında• 373
IV. BÖLÜM: Gümrük Vergi İadeleri Hakkında• 383
V. BÖLÜM: Primler Hakkında• 387
Tahıl Ticareti İle Tahıl Kanunları Hakkında Arasöz• 400
VI. BÖLÜM: Ticaret Antlaşmaları Hakkında• 415

VII. BÖLÜM: Sömürgeler Hakkında· 425

I. KISIM: Yeni Sömürgeler Tesis Edilmesinin Ardındaki Dürtüler• 425


II. KISIM: Yeni Sömürgelerin Refah Sebepleri • 432
III. KISIM: Amerika'nın ve Ümit Burnu Üzerinden Hindistan'a Giden Yolun
Keşfedilmesiyle Avrupa'nın Elde Ettiği Avantajlar Hakkında• 451

VIII. BÖLÜM: Merkantilist Sistem Konusunun Sonucu• 487


IX. BÖLÜM: Tarımcı Sistemler, Yani Toprak Mahsulünü
Her Ülkenin Geliri ile Zenginliğinin ya Tek ya da
Başlıca Kaynağı Olarak Gösteren İktisadi Sistemler Hakkında• 501

BEŞİNCİ KİTAP:
Hükümdar veya Devletin Geliri Hakkında

I. BÖLÜM: Hükümdar veya Devletin Harcamaları Hakkında• 521


I. KISIM: Savunma Harcamaları Hakkında• 521
il. KISIM: Yargı Harcamaları Hakkında• 534

III. KISIM: Kamu İşleri ve Kamu Kurumlarının Harcamaları Hakkında• 547


MADDE 1: Toplumun Ticaretini Kolaylaştırmaya Yönelik
Kamu İşleri ve Kamu Kurumları Hakkında• 548
Ticareti Genel Olarak Kolaylaştırmak için Gerekli Olanlar• 548
Ticaretin Belirli Dallarını Kolaylaştırmak İçin Gerekli
Kamu İşleri ve Kamu Kurumları Hakkında • 554
MA DDE il: Gençlerin Eğitimine Yönelik Kurumların Masrafı Hakkında • 573

MADDE III: Her Yaştaki Halkın Öğretimine Mahsus Kurumların Masrafı


Hakkında • 592

iV. KISIM: Hükümdarlık Haysiyet ve Şerefini Koruma Masrafı Hakkında • 613


Birinci Bölümün Sonucu• 614
il. BÖLÜM: Toplumun Genel Gelirinin Yahut
Kamu Gelirinin Kaynakları Hakkında• 615
1. KISIM: Hükümdara veya Devlete Has Olabilen
Mali Araçlar veya Gelir Kaynakları Hakkında • 615

il. KISIM: Vergiler Hakkında• 621


MA DDE 1: Rant [Kira Geliri] Vergileri /Arazi Rantı Üzerindeki Vergiler• 623
Arazinin Kira Geliriyle Değil, Ürünüyle Orantılı Vergiler• 630
Evlerin Gelir Vergileri• 632
MA DDE il: Kar Yahut Sermayeden Doğan Gelir Üzerindeki Vergiler• 638

Belirli İşlerin Karından Alınan Vergiler• 641


1. ve il. Maddelere Ek: Toprağın, Evlerin ve Sermaye Stokunun
Sermaye Değeri Üzerinden Alınan Vergiler• 646
MA DDE III: Emek Ücretlerinden Alınan Vergiler• 651

MADDE iV: Fark Gözetilmeksizin Gelirin


Her Türlüsünden Alınmak İstenen Vergiler• 653

Nüfus Başına Vergiler• 653


Tüketim Malları Üzerindeki Vergiler• 655
111. BÖLÜM: Kamu Borçları Hakkında• 683

Ek• 715

Referanslar• 719

Smith, Görünmez El ve Serbest Ticaret Konusunda Önerilen Bazı Kaynaklar• 719


Yayıncının Notu

Milletlerin Zenginliği'nin muhtelif tarihlerde birçok baskısı yapılmıştır. Elinizdeki


çeviriye esas alınan nüsha, Adam Smith 'in Eserleri ve Yazışmaları adlı Glasgow Derle­
mesinin ikinci cildinde bulunan, Milletlerin Zenginliği'nin, S. Marcelo Soares tarafın­
dan derlenmiş, eldeki en modern, en iyi baskısıdır.

Smith'in orijinal eserde verdiği kendi dipnotları, sayfanın altında ve dipnottan


hemen önce köşeli parantez içinde [Smith] şeklinde belirtilmiştir. Mütercimin oku­
yucuya yardımcı olmak üzere verdiği açıklayıcı dipnotlar yine sayfa altında ve ( -ı:)
şeklinde ve sonda (ç. n.) ("çevirenin notu") kısaltmasıyla belirtilmiştir.

Elinizdeki esere şu şekilde referans verilebilir: Smith, Adam, Milletlerin Zenginli­


ği 'nin Doğası ve Nedenlerine Dair Bir İnceleme, Der. S. M. Soares, Çev. M. Acar, İstanbul:
Liberus Yayınları, 2020.
Çevirenin Önsözü

Adam Smith kimdir? İktisadi düşünce tarihindeki yeri ve önemi nedir? Nasıl bir
sistem önermektedir? Ölümünden yaklaşık 230 yıl sonra bugün hala bizim için an­
lamlı ve önemli olan düşünceleri nelerdir? İktisadi düşüncenin başucu eseri Millet­
lerin Zenginliği 'nin çevirisine girmeden bu sorular üzerinde kısaca durmakta yarar
vardır.

Adam Smith modern iktisadın kurucu babasıdır. Düşünceleriyle, eserleriyle tari­


hin gidişatını değiştirmeye çok önemli katkılar yapmış bir düşünür, iktisatçı, ahlak
felsefecisidir. Mark Skousen'in İktisadi Düşünce Tarihi adlı önemli eserinde kelime­
nin ikili anlamına atıf yapan yerinde bir edebi sanat kullanarak dediği gibi, "her şey
Adem'le başlamıştır." Bunu ister yeryüzünde insanoğlunun macerasının başlangıcı,
isterseniz modern iktisadın doğuşu anlamında alabilirsiniz; modern iktisadın mace­
rası Ad.anı Smith'le başlamıştır.

Adam Smith Milletlerin Zenginliği adlı şaheserin yazarıdır. Bugüne kadar yazılmış
ve insanlığın kaderinin değişmesinde belirleyici rol oynamış on temel eser arasın­
da Milletlerin Zenginliği'nin de yer aldığında hiç kuşku yoktur. Yayımlandığı yıl olan
1776, hem iktisadi düşüncede bir devrim yaratması hem de zenginliğin yaratılması
ve iktisadi realitenin aulaşılmasına dair yeni bir düşünüş biçimi, sistematik bir yakla­
şımın doğması bakımından tari hin kırılma noktalarından biridir. Aynı yıl Amerikan
bağımsızlık savaşının kazanılması, Kuzey Amerika'da İngiliz sömürgeciliğinin sona
ermesi ve temel hak ve özgürlükleri etkileyici bir dille savunan Bağımsızlık Bildi­
risi'nin yayımlanması 1776'yı hem iktisadi hem de siyasi anlamda modern tarihin
dönüm noktalarından biri hale getirmektedir.

Adam Smith'in Milletlerin Zenginliği çerçevesinde sonraki kuşaklara bıraktığı dü­


şünsel-entellektüel mirası bir Önsöz'ün dar kapsamına sığdırmak kuşkusuz müm­
kün değildir; ancak bu önemli mirasın üç başlık altında özetlenmesi mümkündür:
1) Merkantilizmin reddi, zenginliğe giden alternatif yol, 2) Görünmez El öğretisi, 3)
Serbest ticaretin önemi. Her biri üzerinde kısaca duralım.

Smith'in öncülüğünü yaptığı Klasik liberal iktisadi öğretinin ortaya çıkmasından


önceki devirlerde, 15-17. yüzyıllarda egemen iktisadi öğreti merkantilizmdi. Başta

11
ABD Başkanı Trump olmak üzere, dünyanın değişik bölgelerinde iktidar sahiple �in­
ce bugün ticaret savaşlarıyla, savaş tamtamlarıyla, içe kapanmacı-korumacı-�adı a ��
söylemleriyle adeta yeniden hortlatılmaya çalışılan merkantilizmin üç belırleyıcı
ayağı vardı: 1) Zenginliğin kaynağı kıymetli maden (altın-gümüş) stoklarıdır, 2) Yer­
yüzünde zenginlik sabittir, birinin zenginleşmesi ötekini fakirleştirme pahasına ola­
bilir, 3) Dış ticaret sıfır-toplamlı bir oyundur; birinin karı ötekinin zararına eşittir, o
nedenle dış ticarette korumacılık esastır.

Adam Smith, bu bağlamda her şeyden önce merkantilizme başkaldıran, zengin­


liğin yolunun ille de altın ve gümüş biriktirmekten, ya da başkalarının kaynaklarını
yağmalamaktan geçmediğini ileri süren adamdır. Önerdiği sistemin adı "doğal öz­
gürlükler sistemi"dir; devletin sağladığı katlanılabilir bir güvenlik-adalet şemsiyesi
altında işbölümü, uzmanlaşma, üretken kaynakların etkin kullanımı, verimlilik ar­
tışı, böylece ortaya çıkacak ihtiyaç fazlası üretimin de serbest ticaret yoluyla başka
ülkelerle paylaşılması zenginliğe giden alternatif, barışçı yoldur.

Smith'in de ustalıkla işaret ettiği gibi, altın ve gümüş biriktirmek zenginliğe giden
yegane yol değildir. Altın ve gümüş, daha genelde para karın doyurmaz; ancak bun­
lar karın doyuracak nesnelerin elde edilmesini sağlayan araçlardır. Yeryüzünde zen­
ginlik sabit değildir; emeğin, sermayenin, toprak ve doğal kaynakların, girişimciliğin,
kısaca eldeki üretken kaynakların akıllıca ve ustaca kullanımıyla artırılabilecek,
başkalarından bir şey çalmadan, eksiltmeden, haksız yere başkalarının elindekine el
koymadan çoğaltılabilecek bir şeydir. Başka bir deyişle zenginlik veya servet pastası
başkalarından çalmadan, onlara zarar vermeden de büyütülebilir. Dış ticaret asla sı­
fır-toplamlı bir oyun değildir; dış ticaret yapınca birinin kazancı mutlaka öbürünün
kaybı anlamına gelmez; mübadeleye katılan her iki taraf için de kazançlı dış tica­
ret pekala mümkündür. Smith'in çağdaşı, Klasik iktisatçıların öncülerinden David
Ricardo'nun "Mukayeseli Üstünlükler Teorisi" ile daha da geliştirdiği üzere, Smith
ülkelere mutlak üstünlüğe sahip oldukları, yani başkalarından daha ucuza üretebil­
dikleri ürünleri üretip, pahalıya ürettiklerini de başkalarından satın almayı, dolayı­
sıyla serbest ticaretle ihtiyaçlarını karşılamayı önermektedir. İşbölümü uzmanlaş­
mayı doğuracak, uzmanlaşma verimliliği artıracak, artan verimlilik sayesinde kendi
ihtiyacımızdan çok daha fazla üretmek mümkün olacak, ihtiyaç fazlası üretim de
serbest ticaret yoluyla başka ülkelerle mübadele edilerek paylaşılacak, böylece zen­
ginlik artacaktır.

İnsanoğlu genelde realiteye, özelde iktisadi realiteye iki zihniyetin penceresinden


bakmaktadır. Biri açık/ geniş, diğeri kapalı/ dar bir penceredir. Zihniyet, insan-insan,
insa n-doğa, insa n-toplum, insa n-devlet ve insa n-Ta nrı ilişkilerine bakış, kaynakları
okuma, yorumlama ve hüküm çıkarma şeklinin, anlayış ve düşünüş tarzının adıdır.
Din ve kültürden bağımsız, her coğrafyada temsilcilerini bulacağımız bu iki zihni­
yetten biri savaşçı, çatışmacı, içe kapanmacı, korumacı, kollektivist, devletçi ve ku­
mandacıdır. Herkesi kendisine potansiyel tehdit gören, kendine yeterliliği erdem bi­
len, korumacılık yoluyla rekabeti engelleyip rant aktarımıyla yerli zengin yaratmayı

12
kalkınmanın anahtarı gören, biraz güç elde edince bunu hemen başkalarını zapt-u
rapt alma yönünde kullanan, yeryüzüne ayar vermeyi kendi omuzlarına yüklenmiş
tanrısal bir misyon gibi gören hegemonyacı, baskıcı, yasakçı, otoriteryen zihniyetin
her devirde mebzul miktarda takipçisi olmuştur, bugün de vardır.

Öteki zihniyet kimsenin burnunu kanatmadan zenginlik yaratmanın da müm­


kün olduğunu düşünen, barışçı, özgürlükçü, dışa açılmacı, bütünleşmeci, bireyci,
serbest ticaretçi ve piyasacı zihniyettir. Zenginliğin, servet ve refahın sabit bir şey
olmadığını, büyütülebilir, artırılabilir ve çoğaltılabilir olduğunu, birinin zenginliği­
nin ille de başkasını fakirleştirme pahasına olmadığını, başkasına zarar vermeden
de zenginleşmenin mümkün olduğunu, dış ticaretin de asla sıfır toplamlı bir oyun
olmadığını, ticarete katılan her iki tarafın da bundan kazançlı çıkacağını, serbest
piyasanın devletçi-müdahaleci-kumandacı sistemden çok daha insani, ahlaki ve re­
fah yaratıcı olduğunu düşünen bir zihniyettir bu. İşte Adam Smith bu barışçı ve öz­
gürlükçü zihniyetin öncülerindendir. Denebilir ki yeryüzündeki bütün çatışmalar,
son tahlilde, kıt kaynakların paylaşımı bağlamında bu iki zihniyetin çatışmasıdır.
Kaynaklar kıttır; kıt kaynakları paylaşmanın nihayetinde iki yolu vardır. Biri savaş,
diğeri barış; biri korumacılık, diğeri serbest ticaret; biri yağma ve talan, diğeri üretim
ve mübadele. Smith'in önerdiği yol barışçı, özgürlükçü, serbest ticaretçi, üretim ve
mübadele yöntemidir.

Smith Hakkındaki Bazı Önyargılar veya


Yanlış Değerlendirmeler

Atalarımız "meyveli ağaç taşlanır" demişler; her alanda olduğu gibi düşünce tarihi
boyunca da üretken, orijinal, yaratıcı, eskiye ve kurulu düzene meydan okuyan tip­
ler daima tepki çekmiştir, saldırıya uğramıştır, taşlanmıştır, eleştirilmiştir. Peygam­
berler tarihi bu konuda zengin bir malzeme sunmaktadır. Adam Smith de bu anlam­
da düşünce tarihinde en fazla tartışılan, tepki gösterilen ve eleştirilen insanlardan
biridir. Smith'in bunca tepki çekmesinin nedenlerinin bir kısmı ideolojik, zihniyetle
alakalı, dünyaya bakış açısının farklılığından kaynaklı, bir kısmı ise onu yanlış oku­
ma veya yanlış anlamadan kaynaklıdır.

Bunlardan biri, iktisadi adam (homo economicus) ve kendi çıkarı peşinde koş­
manın meşrulaştırılması bağlamında Adam Smith'e yöneltilen haksız eleştirilerdir.
Başka bir deyişle Smith'in en çok eleştirildiği konulardan biri, onun kişisel menfaa­
ti, yahut şahsi çıka rı peşinde ko ş m ayı ve bencilliği yücelttiği konusudur. Buna göre
Smith "homo-economicus"un mucididir, şahsi çıkarından başka bir şey düşünmeyen
insanın meşrulaştırıcısıdır, bencilliği normal kabul etmektedir, bir görünmez el mari­
fetijle kişisel çıkarı bayraklaştırmaktadır vs.

Oysa Adam Smith'in yaptığı, bir meşrulaştırma ya da bir temenni değil, bir tes­
pittir. İnsan çoğu zaman şahsi çıkarını önceleyen, başkalarından önce kendisini dü­
şünen, kişisel menfaati peşinde koşan bir varlıktır. Bu bizim yabancısı olduğumuz

13
bir olgu da değildir. En dini-bütün olanlarımız da dahil, insanla
��
rın ha�gi d r ülerle
kadar belırleyıcı oldu­
hareket ettiğini gözlemleyin, öz-menfaatin, kişisel çıkarın ne
diyerek esasen bu
ğunu göreceksiniz. Nitekim, atalarımız "önce can, sonra canan"
e yar­
gerçeği dile getirmektedirler. Kaldı ki, "şeytan ayrıntılarda gizlidir," kestirm
kavram lara bakmak
gılarda bulunmadan önce, insanların ne dediklerine, orijinal
gerekir.
Bu bağlamda altı önemle çizilmelidir ki, çoğu kez bencillik olarak yorumlanan
"öz-sevgisi" kavramının orijinal metindeki karşılığı "self-love"dır. Bu kavram kendi­
ni sevme, kendini beğenme, kendi ihtiyacına öncelik verme, yahut kişinin kendine,
şahsına yöneltilmiş sevgi ve muhabbet demektir. Bunun yanlış bir şekilde "bencillik"
olarak okunmasıyla ve kollektivist bir yorumla, birçok insanı Adam Smith'in başka­
larına zarar verecek biçimde kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen bencil
insan tipini meşrulaştırdığını düşünmeye sevk etmektedir.

Oysa bencillik (selfishness) öz-sevgisinden (self-love) başka bir şeydir. Adam


Smith'in eserinde Görünmez El öğretisiyle vurgulamaya çalıştığı şey, insanların
kendileri için bir şey yapmalarının çoğu kez aynı zamanda başkalarına da iyilik an­
lamına geldiğini, yani kendine iyilik ile başkalarına iyilik arasında, başka bir deyişle
kişisel menfaat ile toplumsal menfaat arasında bir çatışma değil, bir uyumun söz konu­
su olduğudur. Bu bağlamda Görünmez El öğretisi, daha sonraki yüzyıllarda kendili­
ğinden doğan düzen fikrine de ilham kaynağı olacak, son derece önemli içerimleri olan
bir öğretidir. Buna göre insan kendi menfaati peşinden koşarken esasen otomatik
olarak, görünmez bir el tarafından topluma da hizmet etmeye yönlendirilmektedir.
Smith'in klasik örneğine atıfla söylersek, soframızdaki et ve ekmek ile sırtımızdaki
giyecek ne kasabın diğerkamlığındandır, ne fırıncının, ne de terzinin kendini bizim
için feda eden fedakarlığından. Herkes esasen çoluk-çocuğunun geçim derdinde­
dir, herkes kendi menfaatinin peşinden gitmektedir; ama bunu yaparken görünmez
bir el tarafından topluma da hizmet ettirilmektedir. Nitekim öz-sevgisiyle hareket
eden kasabın elinden çıkan ürün bizim soframızda et, fırıncının ürünü soframızda
ekmek, terzinin ürünü sırtımızda giysi olmaktadır. Yani, kişisel menfaat ile toplum­
sal menfaat çoğu zaman birbiriyle çatışmaz, aksine uyum içindedir.

Adam Smith'le ilgili kollektivist zihniyetli entelektüeller ve bunların etkisiyle


popüler kültürde karşılık bulan önyargılar ve yanlış değerlendirmelerin önemli bir
kaynağı bu noktayla ilgilidir. Smith bu konuda ya doğru dürüst okunmamış, ya anla­
şılmamış, ya da bilerek veya bilmeyerek yanlış anlaşılmıştır. Smith'in bencilliği, yani
başkasına zarar verme pahasına kendini merkeze koymasına cevaz verdiği doğru
değildir. Unutulmamalıdır ki, Smith aynı zamanda bir ahlak felsefecisidir; din, ah­
lak, Tanrı ve maneviyatla barışık bir insandır. En önemlisi, Milletlerin Zenginliği'nden
daha önce yazdığı önemli bir eserinin adı Ahlaki Duygular Ku ra m ı 'dır. Bu eserinde
Smith, insandaki bencilliğin ve şahsi çıkar peşinde koşma dürtüsünün, 'başkalarına
kendisini sevdirme' ve 'başkaları tarafından takdir edilme' dürtüsü tarafından den­
gelendiğinden söz etmektedir.

14
Özetle Adam Smith, korumacı, kendine yeterlilikçi, çatışmacı bir öğreti olan
merkantilizme, merkantilist felsefeye bayrak açan adamdır. Zenginliğin yegane kay­
nağının altın ve gümüş biriktirmekten ibaret olduğu görüşünü reddetmektedir. Mer­
kantilizmin büyük yanılgılarından biri olan yeryüzündeki zenginliğin sabit ve dış
ticaretin sıfır-toplamlı bir oyun olduğu, dolayısıyla birinin zenginleşmesinin ancak
ötekinin fakirleşmesi pahasına olabileceği fikrini çürütmektedir. Merkantilizmin
yine temel düsturlarından biri olan, dış ticarette korumacılığa karşı çıkmakta, ser­
best ticareti savunmaktadır.

Özellikle sosyalist-Marksist, milliyetçi ve dinci gelenek başta olmak üzere, mer­


kantilist öğretilere sıkı sıkıya bağlı neo-merkantilist görüşler günümüz dünyasında
siyasi ve entellektüel çevrelerde sık karşılaştığımız görüşlerdir. Özellikle dünyada
kutuplaşmanın ve çatışmaların arttığı, ülkelerin ve iktidar hırsıyla yanıp tutuşan li­
derlerin önüne gelene meydan okumayı marifet bellediği, neo-nazi, ırkçı, aşırı sağcı
hareketlerin yükselişe geçtiği dönemlerde korumacı, içe kapanmacı neo-merkanti­
list görüşlere rağbet de artmaktadır; aynen günümüzde olduğu gibi. Bunlara karşı
yapılabilecek en iyi şey, barışa odaklı, piyasacı, serbest ticaretçi, dışa açılmacı; mal­
ların, hizmetlerin, paranın, sermayenin, insanların ve fikirlerin serbest dolaşımını
öngören politikaları ısrarla savunmaktır. Düşünce dünyasının cihangir zekaları
Smith'in yaptığı gibi, zenginleşmenin tek yolunun çatışmadan geçmediğini; Frederic
Bastiat'nın yaptığı gibi, savaşın ve yıkımın karlı bir şey olmadığını, malların geçmesi­
ne izin verilmeyen sınırlardan askerlerin geçeceğini hatırlatmaktır.

Bu Tercümeye Neden Gerek Duyuldu?

Milletlerin Zenginliği'nin Türkçede zaten çevirisi olduğu halde neden bu eserin yeni
bir çevirisini yayımlamaya gerek duyulduğu konusunda yayıncının da elbette kendi
gerekçeleri vardır ama ben burada sadece mütercim olarak kendi gerekçelerimi sıra­
layacağım.

Her şeyden önce, Milletlerin Zenginliği gibi bir şaheserin altında mütercim olarak
imzası olmasını istemeyecek aklı başında çok az iktisatçı vardır. Düşünce tarihinde
son derece önemli bir iz bırakmış böylesi muhteşem bir eseri Türkçeye çevirmek
bendenizin de uzun zamandır aklından geçen bir projeydi; hayata geçmesi için uy­
gun zamanı bekleyen bir hayal olarak askıda duruyordu.

Bundan yaklaşık 1 5 yıl önce başka bir yayıncı ile gerçekleştirilmesi planlanan,
hatta kısmi bir başlangıç adımı da atılan proje, yayıncıdan kaynaklanan nedenlerle,
o zaman akim kalmıştı. Daha sonra bendenizin dekanlık ve rektörlük gibi yoğun
mesai gerektiren idari görevleri yüzünden yeniden rafa kaldırılmak zorunda kalın­
mıştı.

Siz yeter ki hayal edin, bir şeyi yapmayı kafaya koyun, Ruhsal Zeka'nın diliyle
"kader defterine randevu düşün," Kadir Mevla bugün olmazsa yarın mutlaka bir fır­
sat veriyor. İşte Liberus Yayınevi'nin Milletlerin Zenginliği'ni çevirme teklifi, bu an-
15
lamda bir hayalin gerçekleşmesine imkan veren, değerlendirilmesi gereken önemli
bir fırsattı.

Son olarak, eldeki çevirinin eski tercümelerden farkının ne olduğu okuyucunun


doğal olarak aklına takılan bir soru olabilir. "Yurdum insanı"nın hoş ağzıyla ifade
edersek, "Ötekiler dururken neden seninkini okuyalım hoca, di baayım baa?" diye
sorabilirsiniz. Bunun için başlıca dört gerekçe öne sürülebilir.

Birincisi bu eser, Smith'in orijinal eserinin tam ve kapsamlı bir çevirisidir; yarım,
özet, kısaltılmış ya da sıkıştırılmış bir çalışma değildir. Türkçede bu özellikte daha
önce yayımlanmış zaten tek bir çeviri vardır. Söz konusu çeviri ile kıyaslanınca, eli­
nizdeki eser, aşağıda değinileceği üzere, bugün günlük dilde kullanımı yaygın olan
kelimelerin tercih edilmesi, sadelik ve akıcılık yönünden daha iddialı bir eserdir.

İkincisi, mevcut çevirilerde yer yer tercüme hatalarına tesadüf edilmiştir. Zaman
zaman olumlu cümlenin yanlışlıkla olumsuz olarak çevrildiği veya tam tersinin ya­
pıldığı, yer yer de uzun cümlelerin anlam bütünlüğünü bozmadan bölünmesi konu­
sunda sorunlar olduğu görülmektedir. Arzu eden okuyucuya bu konuda daha geniş
bilgi verilmesi mümkündür.

Üçüncüsü, mevcut çevirilerde bulunan bazı cümleler anlamı az çok doğru ver­
mekle birlikte, iyileştirmeye muhtaç durumlar göze çarpmaktadır. Bu çerçevede pek
çok cümlede orijinal metne daha uygun olacak şekilde iyileştirmeler yapılmıştır. Bu
türden çok sayıdaki iyileştirmelere bir örnek vermek gerekirse;

Orijinal cümle: "If the two countries are at a great distance, the difference may
be very great; beca use though the metals naturally fly from the worse to the better
market, yet it may be difficult to transport them in such quantities as to bring their
price nearly to a level in both." (Wealth of Nations, Book 1, p. 1 52)

Mevcut çevirilerden birindeki karşılığı: Bu iki ülke birbirinden çok uzak ise, ara­
daki fark pek büyük olabilir. Çünkü kötü pazardan iyi pazara kaçmakla birlikte, ne
de olsa metalleri, fiyatlarını aşağı yukarı bir kerteye getirecek miktarlarda oradan
oraya taşımak güçtür.

Bizim önerdiğimiz çeviri: Şayet bu iki memleket birbirinden epey uzak ise, ara­
daki fark çok muazzam olabilir; çünkü, her ne kadar metaller doğal olarak kötü pa­
zardan iyi pazara doğru hareket etseler de, yine de, fiyatlarını her iki ülkede de aşağı
yukarı aynı seviyeye getirecek miktarlarda bunları -bir yerden diğerine- taşımak
zor olabilir.

Elinizdeki çeviriyi mevcut çevirilerden farklı kılan sebeplerin dördüncüsü ve


daha önemlisi, söz konusu çevirilerde bugün artık günlük dilde pek kullanılmayan,
iktisat öğretiminde de tercih edilmeyen karşılıklar sık sık dikkati çekmektedir. Bu
tür anlamı pek bilinmeyen veya hemen hiç kullanılmayan kelimelerin tercih edilme­
si akıcılığı bozmaktadır. Örneğin "level" karşılığı olarak "düzey" veya "seviye" yerine
"kerte," "improvement" karşılığı olarak "ıslah" ya da "iyileştirme" yerine "bayındır-

16
ma," kıymetli maden ölçü birimi olarak "ons" yerine "onça," iktisadi kavramlardan
"tüketim" (consumption) yerine "yoğaltım," "tahıl" yerine "zahire," "değişilir" yerine
"değiş edilir," farklı (different) yerine "başka başka" gibi karşılıklar verilmektedir.
Yine mevcut çevirilerde geçen "savsama, hava oyunu, uslamlama, belgitme, yeğlik­
li, imsakçi, kesenkes, .." gibi pekçok kavramın bırakın sıradan okuyucuyu, üniversite
mezunu uzman araştırmacılar tarafından bile bilindiği şüphelidir; bunların bugün
günlük dilde kullanılmadıkları ise kesindir. Yurdum insanı bu kavramlar yerine "ih­
mal, spekülasyon, akıl yürütme, argüman, tercihli, yasakçı, kesinlikle.." demeyi tercih
etmektedir. "Liberal" yerine bugün kimse "açık yürekli" veya "açık görüşlü" deme­
mektedir.

Bu bağlamda temel iktisadi kavramlar olarak özellikle üçünü ayrıca zikretmek


gerekir. "Supply" karşılığı olarak iktisat öğretiminde bugün "piyasa mevcudu" de­
ğil, "arz" sözcüğü kullanılmaktadır. "Stocks" karşılığı olarak "mal mevcudu" yerine
"sermaye" veya "sermaye stoku" demek çok daha aşina ve tercihe değerdir. "Con­
sumption" karşılığı olarak "yoğaltım" yerine "tüketim" demek de yine hem günlük
konuşma diline, hem de iktisat öğretimi bağlamında müfredat diline çok daha uygun
düşmektedir. Benzer şekilde, "sikke" yerine "madeni para," "para ile ödenen" yerine
"parasal" veya "nominal" daha tercihe değer karşılıklardır.

Bir noktanın daha altını çizmekte yarar olabilir. Smith eserde üç temel üretim
faktörü olarak emek, sermaye ve toprağın toplam gelirden veya üretimden aldığı
payı uzun uzun izah etmektedir. Smith'in, sonraki çağlarda Avusturyalı iktisatçılar­
ca ayrı bir üretim faktörü olarak gündeme getirilecek olan, girişimciyi sermayedarla
aynı kişi olarak gördüğü, dolayısıyla üretimden sermayenin aldığı pay ile girişimci­
nin payının kar adı altında tek bir kategoride topladığı anlaşılmaktadır. Bugün dört
temel üretim faktörü olarak emek, sermaye, toprak ve girişimcinin üretimden aldık­
ları paya sırasıyla ücret, faiz, rant ve kar denmektedir. Son zamanlarda üretim süre­
cinde bilginin de ayrı bir faktör olarak görülmesi gerektiği görüşü giderek daha fazla
kabul görmektedir.

Kısaca elinizdeki çeviri gerek orijinal metnin tam ve eksiksiz çevirisi, gerekse di­
lin akıcılığı ve günlük konuşma diline uygunluğu açısından mevcut alternatifler ara­
sındaki en iyisi olma iddiasındadır. Takdir elbette ki okuyucu ve araştırmacılarındır.

Prof. Dr. Mustafa Acar


acar70@gmail.com
Selçuklu/Konya, 3 Haziran 2019

17
Üçüncü Baskının Takdimi

Elinizdeki eserin ilk baskısı 1775 yılının sonu ve 1776 yılının sonunda yapılmıştı.
Bu nedenle de, işlerin bugünkü gidişatından söz edildiğinde, kitabın büyük bölümünde
işlerin benim bu kitabı yazmakla meşgul olduğum söz konusu tarihlerde veya bunun
biraz öncesindeki durumu anlaşılmalıdır. Ancak bu üçüncü baskıda birçok ilave yap­
tım, özellikle de Gümrük Vergi İadeleri ve Primler konulu bölümlere. Benzer şekilde,
Merkantilist Sistemle İlgili Sonuç adlı yeni bir bölüm, devletin harcamalarıyla ilgili bö­
lüme de yeni bir madde ilave ettim. Bütün bu ilavelerde, işlerin bugünkü hali demek,
daima 1783 yılı ile içinde bulunduğumuz 1784 yılının başlarındaki durumu demektir.

19
Dördüncü Baskının Takdimi

Elinizdeki dördüncü baskıda herhangi bir değişiklik yapmadım. Ancak şu anda


Amsterdamlı Bay Henry Hope'a büyük minnet borcumu ifade etme zamanının
geldiğini düşünüyorum. Amsterdam Bankası gibi, kağıt üzerindeki hesapların bana
hiçbir zaman tatmin edici ve hatta anlaşılabilir gelmediği çok ilginç ve önemli bir
konuda edindiğim son derece ayrıntılı ve geniş görüşlü bilgileri bu beyefendiye
borçluyum. Bu beyefendinin adı Avrupa'da o kadar yakından tanınıyor ki, ondan
gelen bilgi bahşedildiği kişiye büyük onur veriyor olsa gerektir; bundan dolayı içim­
den bir ses bu teşekkürü ifade etmemi o kadar istiyor ki, kitabımın bu yeni baskısı­
nın başına bu takdimi iliştirme zevkinden kendimi mahrum bırakamadım.

21
Giriş ve Çalışmanın Planı

Her milletin yıllık emeği, yaşamak için her yıl tükettiği bütün o gerekli ve ya­
rarlı şeyleri o millete sağlayan temel kaynaktır. Tüketilen bu maddeler her zaman
söz konusu emeğin ya doğrudan kendi ürünüdür, ya da bu ürün karşılığında başka
milletlerden satın alınmış şeylerdir.
İşte bu ürünün veya bu ürünle satın alınan şeyin, onu tüketecek olanlara kıyasla
daha az ya da daha çok oluşuna göre, bir millet ihtiyaç duyduğu bütün o gerekli ve
yararlı şeylerle daha iyi veya daha kötü donatılmış olur.

Fakat bu oran her millette iki dinamik tarafından belirleniyor olmalıdır. Birincisi
genel olarak emek verirken gösterilen ustalık, el yatkınlığı ve kavrayıştır. İkincisi ise,
yararlı işlerde istihdam edilenler ile böyle işlerde istihdam edilmeyenler arasındaki
orandır. Toprağı, iklimi veya arazi genişliği ne olursa olsun, herhangi bir milletin
yıllık arzının bolluğu ya da kıtlığı, bu durumda, söz konusu iki koşula bağlı olmalıdır.

Bu arzın bolluğu ya da kıtlığı da, sözü edilen iki koşuldan ikincisinden ziyade birin­
cisine daha fazla bağlı görünmektedir. Avcılık ve balıkçılıkla geçinen medenileşmemiş
milletlerde, çalışabilecek durumda olan her birey, kendisi veya ailesi ya da kabilesinde­
ki ava gidemeyecek veya balığa çıkamayacak kadar çok yaşlı, çok genç veya dermansız
olan kişiler için hayat için gerekli ve yararlı şeyleri -yapabildiği ölçüde- temin edebil­
mek amacıyla, elinden geldiğince az veya çok çalışır. Ne var ki, bu milletler o kadar ber­
bat bir vaziyette fakirdirler ki, sıklıkla sırf yoksulluk yüzünden çocuklarını, yaşlılarını
ve müzmin hastalarını bazen kendi elleriyle yok etmek, bazen de onları açlığın pen­
çesine bırakmak veya vahşi hayvanlar tarafından parçalanmaya terk etmek zorunda
kalır veya en azından zorunda kaldıklarını sanırlar. Medenileşmiş ve gelişen milletler
ise, aksine, her ne kadar çok sayıda insan hiç çalışmadığı halde, çoğu da çalışanların ço­
ğunun on katı hatta sıklıkla yüz katı ürün tükettikleri halde, yine de, toplumun toplam
emeğinin ürünü o kadar büyüktür ki, bu ürün hepsine bol bol yeter. Bu toplumda, en alt
ve en fakir katmandan bile olsa, tutuınlu ve çalışkan bir işçi, hayatın ihtiyaçlarını gide­
rip yarar sağlayan maddelerin, medenileşmemiş herhangi bir yabaninin erişebileceğine
kıyasla, daha fazlasının tadını çıkarabilir.

Emeğin üretici güçlerinde görülen bu gelişmenin nedenleri ve emeğin mahsulünün top­


lumun değişik katmanları ve şartlan içinde yaşayan insanlar arasında doğal olarak bölü-

23
şülmesini sağlayan düzen, bu İnceleme'nin Birinci Kitap'ının konusunu teşkil etmektedir.

Herhangi bir milletin, emeğini kullanırken gösterdiği ustalığın, maharetin ve


kavrayışın fiili durumu ne olursa olsun, onun yıllık üretiminin bolluğu ya da kıtlığı,
bu durum devam ettiği sürece, yıllık olarak faydalı işlerde istihdam edilenlerin sayı­
sı ile böyle işlerde istihdam edilmeyenlerin sayısı arasındaki orana bağlı olmalıdır.
Bundan böyle görüleceği üzere, faydalı ve üretken işçilerin sayısı, her yerde, bunla­
rı çalıştırmak için istihdam edilen sermaye stokunun miktarıyla ve bunun istihdam
edilme şekliyle orantılıdır. İkinci Kitap, bundan dolayı, sermaye stokunun doğası ve
zaman içinde nasıl biriktiğinin yanı sıra, farklı kullanım şekillerine göre sermayenin
harekete geçirdiği emek miktarlarını ele almaktadır.

Emek harcarken sergiledikleri ustalık, maharet ve kavrayış bakımından hatırı sa­


yılır ölçüde ilerlemiş milletler, emeğin genel idaresi ve yönlendirilmesinde oldukça
farklı yollar takip etmişlerdir. Bu yollar ise üretimin büyüklüğüne katkı açısından
eşit derecede elverişli olmamıştır. Bazı milletlerin uyguladığı siyaset kırsal alanların
faaliyetine olağanüstü teşvik sunarken, başka bazılarının siyaseti kentlerin çalışma­
sını teşvik etmiştir. Hemen hiçbir millet çalışmanın her türüyle tarafsız bir şekilde
ve eşit derecede ilgilenmiş değildir. Roma İmparatorluğu'nun çöküşünden beri, Av­
rupa'nın siyaseti kırsal yörelerin faaliyeti olan tarımdan ziyade, şehirlerin faaliyeti
olan küçük sanatlar, imalat ve ticareti kayırır nitelikte olagelmiştir. Bu siyaseti öne
çıkarıp kökleştirdiği anlaşılan koşullar, Üçüncü Kitap'ta açıklanmaktadır.
Her ne kadar söz konusu farklı planlar, belki de, ilkin -toplumun genel refahı
üzerinde yaratacağı sonuçlarını hesap etmeksizin ya da o.1görmeksizin- kimi in­
san topluluklarının özel menfaatleri ve önyargıları tarafından ortaya çıkarılmış olsa
bile, yine de bunlar çok farklı politik ekonomi teorilerine kaynaklık etmiştir. Bu teo­
riler ki, bazıları şehirlerde gerçekleştirilen faaliyetleri öne çıkarırken, bazıları kırsal
yörelerin faaliyetlerini öne çıkarmaktadır. Söz konusu teoriler sadece okumuşların
düşünceleri üzerinde değil, hükümdarların ve egemen devletlerin kamu yönetimi
üzerinde de kayda değer ölçüde etkili olmuştur. Dördüncü Kitap'ta söz konusu çeşitli
teorileri ve bunların farklı çağlarda ve milletler üzerinde doğurduğu başlıca etkileri
elimden geldiğince kapsamlı ve açık biçimde açıklamaya çalıştım.

Büyük halk topluluklarının zenginliğinin nelerden meydana geldiğini, yahut fark­


lı çağlarda ve milletlerde bunların yıllık tüketimlerini karşılamış olan kaynakların
doğasını açıklamak ilk Dört Kitabın amacıdır. Beşinci ve son Kitap ise hükümdar ya
da devletin gelirini ele almaktadır. Bu Kitap'ta şunları göstermeye gayret ettim: İlk
olarak, hükümdar veya devletin zorunlu harcamaları nelerdir; bu harcamaların han­
gileri bütün toplumun ortak katkılarıyla, hangilerinin ise toplumun yalnızca bir kısmı
veya kimi belirli üyelerince karşılanması gerekir? İkincisi, halkın tümünün yüklen­
mesi gereken masra fla rın ka rşıla nmasına bütün toplumun ka tılımını sağla ma nın çe­
şitli yolları nelerdir, bu yöntemlerin başlıca avantaj ve dezavantajları nelerdir? Üçün­
cüsü ve sonuncusu da, bugünkü hükümetlerin hemen hepsini bu gelirin bir kısmını
karşılık göstererek rehin vermeye ya da borçlanmaya sürükleyen nedenler nelerdir,
bu borçların toplumun gerçek zenginliği, yani toplumun emek ve toprağının yıllık
ürünü üzerindeki etkileri nelerdir?

24
Milletlerin Zenginliği'nin
Doğası ve Nedenlerine Dair
Bir İnceleme
1. CİLT

BİRİNCİ KİTAP
Emeğin Üretici Güçlerini İyileştiren Nedenler
ile Emeğin Hasılasının Farklı Toplum Katmanları
Arasında Doğal Olarak Dağılımını Sağlayan Si stem
Hakkında
I. BÖLÜM
İşbölümü Hakkında

Emeğin üretici kuvvetlerindeki en büyük iyileşmenin yanı sıra, emeğin idaresin­


de yahut kullanılmasında gösterilen ustalığın, el yatkınlığının ve kavrayışın daha bü­
yük bir kısmı, anlaşılan odur ki, işbölümünden kaynaklanmıştır.

İşbölümünün toplumun genel iş hayatı üzerindeki etkileri, bu etkilerin belirli bazı


sanayi kollarında kendini nasıl gösterdiğine bakılmak suretiyle, daha kolay anlaşıla­
bilir. İşbölümünün oldukça önemsiz bazı sanayi kollarında en ileri düzeye taşınmış
olduğu yaygın bir kanaattir. Bunun nedeni gerçekte bunlarda işbölümünün, daha
önemli sanayilerdekinden daha ileri götürülmüş olması değildir. Asıl sebep, az sa­
yıda kimsenin ufak tefek ihtiyaçlarını karşılamaya dönük olarak iş yapan bu küçük
imalat dallarında çalışan işçilerin sayısının ister istemez az olması; işin bütün fark­
lı kollarında çalıştırılanların çoğu kez aynı işyerinde bir araya getirilip, hep birden
gözetim altında bulundurulabilmeleridir. Aksine, büyük bir halk kitlesinin devasa
büyüklükteki ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan büyük sanayilerde ise, işin her ayrı
kolu o kadar çok işçi çalıştırır ki, bunların hepsini aynı işyerinde bir araya toplamak
imkansızdır. Bir defada, o işin yalnız bir tek kolunda çalıştırılanlardan fazlasını gö­
rebilmemiz pek nadirdir. Bundan dolayı, her ne kadar bu tür büyük sanayilerde iş,
daha önemsiz mahiyetteki sanayilere göre, gerçekte çok daha fazla parçaya bölün­
müş olabilse bile, buradaki bölünüş ötekindeki kadar belli değildir; dolayısıyla da
bunun çok daha az farkına varılmıştır.

Onun için, son derece önemsiz bir imalat dalı olmakla beraber, işbölümünün çok­
lukla göze çarptığı, iğnecilik zanaatından bir örnek ele alalım. İşbölümü ile ayrı bir
zanaat haline gelen bu iş için yetişmemiş; o işte kulla nıla n (icadına da muhtemelen
aynı işbölümünün sebep olduğu) aletlerin nasıl kullanıldığını bilmeyen bir işçi, elin­
den gelen gayreti gösterse, günde belki bir iğneyi zor yapar; hele yirmi iğneyi, hiç ya­
pamaz. Oysa şimdiki yapılış şekli ile bu işin tamamı başlı başına bir zanaat olmanın
yanı sıra, -çoğu yine kendi başına ayrı birer iş olan- bir sürü de kollara ayrılmıştır.
İşçinin biri teli çekip gerer; bir başkası bunu düzeltir; bir üçüncüsü keser; bir dör­
düncüsü ucunu sivriltir; bir beşincisi baş geçebilmesi için tepesini ezer. Başı yapmak

29
iki veya üç ayrı işlem gerektirir. Başı tepeye takmak ayrı bir iştir, iğneleri ağartmak
bir başka iştir; iğneleri kağıda sıralamak bile, başlı başına bir zanaattır. Hasılı, önem
taşıyan iğne yapma işi, böylece, aşağı yukarı on sekiz ayrı işleme bölünmüştür. Bazı
fabrikalarda aynı işçi bunların bazen ikisini üçünü birden yaparken, bazılarında bü­
tün bunların her birini ayrı ayrı iş-çiler yapar. Ben, yalnız on işçi çalıştırdığı için bir
kısım işçilerin bu işlemlerden ikisini veya üçünü birden yaptıkları, bu türden küçük
bir fabrika gördüm. Pek yoksul, bu yüzden de gerekli alet edevat bakımından eşit
derecede kötü donatılmış olmalarına rağmen, sıkı çalışınca, işçiler beraberce günde
on iki libre· kadar iğne yapabiliyorlardı. Her librede, dört binden fazla orta boy iğne
bulunmaktadır. Demek ki, söz konusu on iki kişi birlikte, bir günde kırk sekiz binden
fazla iğne yapabilmekteydi. Buna göre, kırk sekiz binin onda birini yapan her bir
kişi, günde dört bin sekiz yüz iğne yapıyor sayılabilir. Oysa bunların her biri birbiri­
ne bağlı olmadan ayrı ayrı çalışsa ve de bu iş için eğitilmemiş bulunsalardı, şüphesiz
bu insanlardan her biri bir başına günde yirmi iğne, belki de bir tek iğne bile yapa­
mayacaktı. Yani, yaptıkları çeşitli işlemlerin uygun bir işbölümü ve kombinasyonu
sonucu şu anda başardıklarının, iki yüz kırkta birini kesinlikle, dört bin sekiz yüzde
birini ise büyük ihtimalle, beceremeyeceklerdi.

Her ne kadar birçoğunda, iş, ne bu kadar ince bölümlere ayrılabilir, ne de işlem


bakımından bu derece basitleştirilebilir ise de, öteki her sanat ve sanayide de işbölü­
münün etkileri, şu ufacık iş kolunda yarattığı etkilere benzer. Ancak, bir sanata iş­
bölümü ne kadar sokulabilirse, emeğin üretici kuvvetlerini o nispette artırmaktadır.
Çeşitli zanaatlarla meşgalelerin birbirinden ayrılmasının, böyle bir avantajın sonucu
olarak ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Bu birbirinden ayrışma da, genel olarak, sanayi
ve gelişmenin en yüksek düzeyini yakalamış ülkelerde en ileri noktaya götürülmüş
bulunmaktadır. Toplumun henüz gelişmemiş halinde bir tek kişinin gördüğü bir iş,
toplumun gelişmiş halinde birçok kimsenin işi olmaktadır. İlerlemiş her toplumda
genel olarak bir çiftçi, çiftçiden başka bir şey değil; imalatçı da, imalatçıdan başka bir
şey değildir. Bitirilmiş bir sanayi mamulünü meydana getirmek için gereken emek de
hemen her zaman çok sayıda el arasında bölüştürülür. Keten veya yünü yetiştirenden
bezi ağartıp perdahlayacak olana, yahut kumaşı boyayıp parlatacak olana varıncaya
kadar, bez ve yünlü sanayiinin her kolunda, kaç çeşit zanaat istihdam edilir! Esasen,
tarımın doğası, emeğin inceden inceye alt kollara bölünmesine de, bir işin öteki işten
büsbütün ayırt edilmesine de, sanayide olduğu kadar elverişli değildir. Doğramacı­
lık ile demircilik zanaatının genellikle birbirinden ayrıldığı kadar, hayvan besleyen
ile tahıl yetiştiren çiftçinin işlerini birbirinden tamamıyla ayırmaya imkan yoktur.
İplikçi, hemen her zaman, dokumacıdan ayrı bir kimsedir. Oysa çift süren, tırmık
kullanan, tohum eken ve ekini biçen kişi çoğu kez aynı kişidir. Bu farklı cinsten iş­
lerin sırası yılın farklı mevsimlerinde geldiğinden, bir insanın bunların herhangi bi­
riyle sürekli olarak uğraşması mümkün değildir. Tarım zanaatında emeğin üretici
güçlerinin her zaman sanayideki gelişmeye ayak uyduramamasının sebebi, belki de,
tarımda istihdam edilen işgücünün bu şekilde baştan aşağı ve tam olarak birbirinden

"· Libre (pound): 453,6 gram (0,454 kg.) dengi İngiliz ağırlık ölçüsü birimi. (ç. n.)
30
farklı çeşitli kollara ayrılmasının imkansızlığıdır. Gerçi, en zengin milletler, genel
olarak çiftçilikte de sanayide de bütün komşularını geride bırakmaktadırlar. Ancak,
bunların asıl fark yarattıkları üstünlük alanı, tarımdan çok sanayidir. Bunların top­
rakları genel olarak daha iyi işlenmiş olduğu ve daha çok emek verilip masraf edil­
diği için, bu topraklar, genişlikleri ve doğal verimlilikleri oranında daha fazla ürün
verir. Fakat bu üretim üstünlüğünün, emek ve masraf üstünlüğü oranını aştığı çok
az görülür. Tarımda, zengin memleketin emeği, yoksul memleketin emeğinden her
zaman için çok daha verimli olmaz; ya da, en azından, aradaki verimlilik farkı hiçbir
zaman sanayide olduğu kadar büyük değildir. Ondan dolayı, zengin bir memleketin
tahılı, yoksul memleketin aynı kalitedeki tahılından, her zaman için, daha ucuza pa­
zara gelmez. Fransa, zenginlik ve gelişme bakımından Polonya'dan üstün bir ülke
olmasına rağmen, Polonya buğdayı, aynı kalitedeki Fransa buğdayı kadar ucuzdur.
Tahıl yetiştiren bölgelerde, Fransa'nın buğdayı İngiliz buğdayı kadar iyi olup, fiyat
bakımından da çoğu yıllar hemen hemen onunla aynıdır. Halbuki Fransa, zenginlik
ve ilerleme bakımından, İngiltere'den belki de daha geridedir. Ancak, İngiltere'nin
tahıl toprakları Fransa'nın tahıl topraklarından daha iyi işlenmiştir; Fransa toprak­
larının da Polonya topraklarından çok daha iyi işlenmiş olduğu söy-lenir. Yoksul
memleket, rençperliğinin geride olmasına rağmen, tahılının kalitesi ve ucuzluğu ba­
kımından, zengin memleketle bir dereceye kadar rekabet edebilir; ama sanayi ala­
nında böyle bir yarışa kalkışamaz. En azından, söz konusu sanayi zengin memleke­
tin toprağına, iklimine, durumuna uygun bulunuyorsa, buna yeltenemez. Fransa'nın
ipeklileri, İngiltere'ninkilerden daha güzel ve ucuzdur. Çünkü İngiltere iklimi, hele
hele ham ipek ithali üzerine konulmuş şimdiki yüksek vergiler altında, ipek sanayii
için, Fransa iklimi kadar uygun değildir. Fakat İngiltere'nin demir ve çelik ürünleri
ile kaba yünlüleri, Fransa'nınkilere kıyas edilemeyecek kadar üstündür; eşit kalite­
de olanlardan da çok daha ucuzdur. Söylendiğine göre, birtakım çok kaba saba ev
eşyası yapımı bir yana bırakılırsa, ki hiçbir memleket bunlarsız olamaz, Polonya'da
sanayi diye bir şey yok gibidir.

İşbölümü neticesinde, aynı sayıda adamın, üretilen iş miktarında sağlayabildiği


bu büyük artış, üç ayrı sebepten ileri gelmektedir. Birincisi, teker teker her işçide el
yatkınlığının artmasından; ikincisi, çoğu kez bir tür işten ötekine geçerken kaybedi­
len zamanın tasarruf edilmesinden; sonuncu olarak da, işi kolaylaştırıp kısaltarak,
bir adama birçok işçinin işini yapabilme imkanı veren çok sayıda makinenin icat
edilmiş olmasından.

Birincisi: El becerisinin gelişmesi, işçinin başarabileceği iş miktarını muhakkak


artırır. İşbölümü, her kişinin görevini birkaç gayet basit tek işleme indirip, bu ame­
liyeyi işçinin hayatında biricik meşgale haline getirmek suretiyle, muhakkak surette
işçinin el becerisini çok artırmaktadır. Çekiç kullanmaya alışık olmakla beraber çivi
yapma alışkanlığı bulunmayan sıradan bir demirci, bir vesileyle çivi yapmayı dene­
mek zorunda kalsa, eminim ki, günde iki veya üç yüz taneden fazlasını yapamayacak,
yaptıkları da pek bir şeye benzemeyecektir. Çivi yapmaya alışık olmakla beraber,
biricik veya ana zanaatı çivicilik olmayan bir demircinin, var kuvvetiyle çalıştığında,
31
günde sekiz yüz yahut bin çividen fazlasını yapabildiği pek olmaz. Ben, çivi yapmak­
tan başka hiçbir zanaatla uğraşmamış, yaşı yirmiden küçük delikanlılar gördüm.
Sıkı çalıştılar mı, bunların her biri, günde iki bin üç yüzden fazla çivi çıkarabiliyor­
du. Çiviye biçim verilmesi, hiç de öyle basit işlemlerden değildir. Aynı kimse, körüğü
çalıştırır; gerektiğinde ateşi karıştırır veya düzeltir; demiri kızdırır, çivinin her yanı­
nı döver. Çivinin tepesini döverken de, alet değiştirmesi gerekir. Bir iğne yahut metal
düğme yapımının inceden inceye ayrıldığı çeşitli işlemlerin hepsi, bundan daha basit;
ömründe bütün işi gücü bunları yapmaktan ibaret bulunan kimsenin el yatkınlığı,
çoğu zaman çok daha fazladır. Bu sanayideki işlemlerden bazılarının yapılışındaki
hız, bunları hiç görmemiş olan insanların insan elinden çıkabileceğini sandıkları hı­
zın çok üstündedir.

İkincisi: Bir tür işten bir diğerine geçerken çoğu kez kaybedilen zamanın tasar­
rufu ile elde edilen avantaj, ilk bakışta tahmin edeceğimizden çok daha büyüktür.
Bir tür işten, başka bir yerde ve tamamen farklı aletlerle yapılan bir ötekine çabu­
cak geçmek imkansızdır. Küçük bir çiftliği ekip biçmekte olan kırdaki bir dokumacı,
tezgahından tarlasına, tarlasından tezgahına gidip gelirken zamanının epeyce bir
kısmını kaybetse gerektir. Her iki zanaat, aynı işyerinde yürütülebildiğinde, zaman
kaybı şüphesiz çok daha az olur. Ama yine de, bu durumda bile hatırı sayılır ölçü­
de zaman kaybedilir. Bir insan bir işten ötekine atlarken genellikle biraz ağırdan
alır, oyalanır. İşin yenisine koyulurken, iyiden iyiye kendini verdiği olmaz; yaygın
ifadesiyle, kafası orada değildir. Güzel güzel çalışacak yerde, bir müddet ipe un se­
rer. Kırdaki her ırgat, her yarım saatte bir iş ve alet değiştirmek, hemen her Allah'ın
günü elini yirmi türlü şekilde kullanmak zorunda olduğundan, bu kaytarma ve yasak
savarmışçasına çalışma adetini, tabiatıyla, daha doğrusu ister istemez, benimsemiş
olur. Bu onu, hemen her zaman tembelleştirip uyuşuklaştırır; en işten başkaldır­
mayacağı zamanlarda bile canla başla iş göremez hale getirir. Böylece, el yatkınlığı
bakımından taşıdığı yetersizlikten bağımsız olarak, tek başına bu sebep, kendisinin
başarabileceği iş miktarını daima büyük oranda azaltacaktır.

Üçüncüsü ve sonuncusu: Uygun makine kullanılmakla işin ne kadar kolaylaştırı­


lıp kısaltıldığı herkesin gözüne çarpmakta olsa gerektir. Herhangi bir örnek vermeye
gerek yoktur. Bu nedenle yalnız şu noktaya işaret edeceğim: İşi bu derece kısaltıp
kolaylaştıran bütün bu makinelerin icadı, anlaşılan odur ki, aslında işbölümünden
ileri gelmiştir. Bütün dikkatleri bir tek hedefe yöneltildiğinde insanların, bir amaca
ulaşmanın daha zahmetsiz, daha kestirme yollarını bulup çıkarmaları, (zihinleri bir
sürü değişik şeyler arasında dağıldığı zamana oranla) daha çok ihtimal dahilindedir.
İşbölümü sayesinde her insanın olanca dikkati, doğal olarak bir tek basit amaca yö­
neltilmiş olur. Bu nda n dolayı, işin her ayrı ko lun d a çalıştırılanlardan birinin veya
ötekinin, kendine ait görevi yerine getirmek için, az zamanda daha kolay, daha kısa
yöntemler bulmasını beklemek doğaldır; yeter ki işin doğası böyle bir gelişmeye mü­
sait olsun. İnceden inceye bir sürü bölümlere ayrılmış olan sanayilerde kullanılan
makinelerin çoğu, aslında sıradan işçilerin icadıdır; zira her biri çok basit bir işlem
üzerinde çalıştırıldığından, tabiatıyla bunlar o ameliyeyi başarmak için daha kolay,
32
daha çabuk yöntemler bulmaya kafa yormuştur. Bu tür imalathaneleri gezmeye hay­
li alışık olanlara, işin kendilerine düşen kısmını kısaltıp kolaylaştırmak üzere, bu gibi
işçilerce icat edilmiş pek güzel makineler gösteriliyor olmalıdır. İlk ateş makinele­
rinin başında, pistonun iniş çıkışına göre, kazanla silindir arasındaki bağlantıyı bir
açıp bir kapamak için sürekli olarak çalıştırılan, bir erkek çocuk bulunurdu. Bu ço­
cuklardan arkadaşları ile oynamaya düşkün olan biri, irtibatı sağlayan kapağın ko­
luna bir ip takıp, bu ipi makinenin bir başka tarafına bağlamakla, kendisinin yardımı
olmaksızın kapağın açılıp kapandığını, bunun da kendisini arkadaşları ile birlikte
eğlenebilmek için serbest bırakacağını gördü. İlk icat edildiği günden beri bu makine
üzerinde yapılan iyileştirmelerin en büyüklerinden biri, emeğinden tasarruf etmek
isteyen bir oğlan çocuğunun işte bu şekildeki buluşudur.

Bununla bera her, makinelerdeki bütün iyileşmeler, onları bizzat kullanma fırsatı
bulanların eseri olmaktan çok uzaktır. Birçok gelişme, makine yapımının başlı başı­
na bir zanaat haline gelmesiyle, makine yapanların hüneri sayesinde olmuştur. Bazı
iyileştirmeler ise, meslekleri hiçbir şey yapmayıp sadece her şeyi gözlemek olan, bu
sayede de, birbirine pek uzak, hiç birbirine benzemeyen şeylerin güçlerini bir araya
getirebilen filozof veya spekülasyon adamı dediğimiz kimselerin marifetidir. Toplu­
mun ilerlemesiyle, her iş güç gibi, felsefe yahut spekülasyon da, ayrı bir vatandaşlar
sınıfının başlıca veya biricik meşgalesi yahut zanaatı olmaktadır. Yine bütün öteki
işler gibi, bu iş de, bir sürü alt kollara ayrılmıştır; bunların her biri başlı başına belirli
bir düşünürler sınıfı veya zümresine meşgale yaratmaktadır. Başka her işte olduğu
gibi, felsefede de işin inceden inceye bölümlere ayrılması mahareti artırır; vakitten
tasarruf ettirir. Her bir kimse, kendi özel alanında daha uzman olur, başarılan işin
toplamı artar; böylece bilgi miktarı da epeyce çoğalır.

İyi idare edilen bir toplumda, halkın en aşağı tabakalarına kadar yayılan kapsam­
lı zenginliği meydana getiren şey, işbölümü dolayısıyla çeşitli zanaat üretimlerinin
hepsinin fazlasıyla çoğalmasıdır. Yaptığı işin ürünü olarak her işçinin elinde kendi
ihtiyacından fazla olup dilediği gibi kullanabileceği büyük bir miktar vardır. Öteki
her işçi de aynı durumda olduğundan, kendisine ait olan malların büyük bir kısmını
onlarınkinin büyük bir miktarı ile -yahut aynı şey demek olan, bedeli ile- değişmesi
mümkün olur. Kendisi ötekilere muhtaç oldukları şeylerden bol bol verirken, onlar
da buna işine yarayan şeylerden yine bol miktarda sağlarlar. Böylelikle, toplumun
bütün o farklı tabakaları arasında herkese ulaşan bir bolluk yayılmış olur.

Gelişmekte olan medeni bir memlekette, en ufak bir esnafın veya gündelikçinin
sahip oldukla rına bakınız. Ona bu eşya nın kaza ndırılmasında küçük de olsa bir payı
bulunan insan sayısının her türlü tahminin üstünde olduğunu göreceksiniz. Mesela,
görünüşte ne kadar kaba saba da olsa, bu gündelikçinin sırtındaki yün ceket bir
sürü işçinin ortak emeğinden hasıl olmuştur. Çoban, yünü cinsine göre ayıran kim­
se, yünü diden yahut taraktan geçiren kişi, boyacı, çırpıcı, iplik bükücü, dokuyucu,
baskıcı ile perdahçı ve daha birçoklarının, bu basit üretimin başarılabilmesi için çeşit
çeşit zanaatlarını hep birlikte bir araya getirmeleri gerektir. Sonra, bu malzemelerin

33
Another random document with
no related content on Scribd:
Babelon—Du Commerce des Arabes dans le Nord de l’Europe. 8vo.
Paris, 1882.
Bailly—Histoire de l’Astronomie Ancienne et Moderne. 5 vols. 4to.
Paris, 1781.
Baissac—Les Grands Jours de la Sorcellerie. 8vo. Paris, 1890.
Barbier de Meynard—Ibrahim. 8vo. Paris, 1869.
Baret—Espagne et Provence. 8vo. Paris, 1857.
Baret—Les Troubadours. 8vo. Paris, 1857.
Bargès—Histoire des Beni-Zeiyan, Rois de Tlemcen. 8vo. Paris,
1887.
Bargès—Recherches sur les Colonies Phéniciennes. 8vo. Paris,
1878.
Bargès—Tlemcen. 8vo. Paris, 1859.
Barrau—Monfort et les Albigeois. 2 vols. 8vo. Paris, 1840.
Barthélemy Saint-Hilaire—Du Bouddhisme. 8vo. Paris, 1855.
Barthélemy Saint-Hilaire—Mahomet et le Coran. 8vo. Paris, 1865.
Basset—La Poësie Arabe Anté-Islamique. 12mo. Paris, 1880.
Batissier—Histoire de l’Art Monumental. 8vo. Paris, 1860.
Baudrillart—Histoire du Luxe. 4 vols. 8vo. Paris, 1880.
Bayet—L’Art Byzantin. 8vo. Paris.
Bazancourt—Histoire de la Sicile sous la Domination des
Normands. 2 vols. 8vo. Paris, 1846.
Beaudrimont—Histoire des Basques. 8vo. Paris, 1867.
Bédarride—Les Juifs en France, Italie, et Espagne. 8vo. Paris, 1861.
Belin—Du Régime des Fiefs Militaires dans l’Islamisme. 8vo. Paris,
1870.
Bénétrix—Les Femmes Troubadours. 8vo. Paris, 1890.
Berger—L’Arabie avant Mahomet. 8vo. Paris, 1883.
Berthelot—Les Origines de l’Alchimie. 8vo. Paris, 1885.
Berthérand—Médecine et Hygiène des Arabes. 8vo. Paris.
Biot—L’Astronomie Indienne et Chinoise. 8vo. Paris, 1862.
Boell—Histoire de la Corse. 8vo. Marseille, 1878.
Boisgelin—Malte Ancienne et Moderne. 3 vols. 8vo. 1809.
Bordier—L’Art Byzantin. 4to. Paris, 1885.
Boucher—Deux Poëtes Anté-Islamiques. 8vo. Paris, 1867.
Bourgoin—Les Arts Arabes. 4to. Paris.
Boutharic—Traité des Droits Seigneureaux. 4to. Toulouse, 1751.
Bruce-Whyte—Histoire des Langues Romanes. 3 vols. 8vo. Paris,
1841.
Burnouf—Essai sur Le Veda. 8vo. Paris, 1863.
Cadoz—Civilité Musulmane. 12mo. Alger, 1889.
Capefigue—Histoire de France au Moyen Age. 4 vols. 8vo. Bruxelles,
1843.
Capefigue—Histoire Philosophique des Juifs. 8vo. Bruxelles, 1839.
Cardonne—Histoire de l’Afrique et de l’Espagne. 3 vols. 12mo. Paris,
1765.
Cardonne—Mélange de la Littérature Orientale. 12mo. Paris, 1786.
Catel—Histoire de Languedoc. Folio. Tolose, 1633.
Catel—Histoire des Comtes de Tolose. Folio. Tolose, 1623.
Caussin de Perceval—Essai sur l’Histoire des Arabes avant
l’Islamisme. 3 vols. 8vo. Paris, 1847.
Chapo et Belzunce—Histoire des Basques. 3 vols. 8vo. Paris, 1847.
Chaumeil de Stella—Essai sur l’Histoire de Portugal. 8vo. Bruxelles.
Chénier—Recherches Historiques sur les Maures. 3 vols. 8vo. Paris,
1787.
Cherrier—Histoire de la Lutte des Papes. 4 vols. 8vo. Paris, 1841.
Chiarini—Le Talmud de Babylone. 8vo. Leipzig. 1831.
Choiseul-Dallecourt—De l’Influence des Croisades. 8vo. Paris,
1809.
Christianowitsch—Esquisse Historique de la Musique Arabe. 4to.
Circourt—Histoire des Mores Mudejares et des Morisques. 3 vols.
8vo. Paris, 1846.
Clot-Bey—Aperçu Général sur l’Égypte. 2 vols. 8vo. Paris, 1840.
Coupry—Traité de la Versification Arabe. 8vo. Leipzig, 1875.
Coypel—Le Judaïsme. 8vo. Paris, 1877.
Daremberg—Histoire des Sciences Médicales. 2 vols. 8vo. Paris,
1870.
Daumas—La Vie Arabe. 8vo. Paris.
Davillier—Histoire des Faïences Hispano-Moresques. 8vo. Paris,
1861.
Davillier—Les Arts Décoratifs en Espagne. 8vo. Paris, 1879.
Davillier—Notice sur les Cuirs de Cordoue. 8vo. Paris, 1878.
Davillier—Origines de la Porcelaine en Europe. 4to. Paris, 1882.
Delambre—Histoire de l’Astronomie Ancienne. 2 vols. 4to. Paris,
1817.
Delaporte—Vie de Mahomet. 8vo. Paris, 1874.
De l’Isle—Des Talismans. 12mo. Paris, 1636.
Denis—Chroniques et Traditions Provençales. 8vo. Toulon, 1831.
De Parctelaine—Histoire de la Guerre contre les Albigeois. 8vo.
Paris, 1833.
Depping—Histoire du Commerce entre le Levant et l’Europe. 2 vols.
8vo. 1830.
Depping—Les Juifs dans le Moyen Age. 8vo. Paris, 1834.
De Rochat—Les Parias de France et d’Espagne. 8vo. Paris, 1876.
De Sacy—Chrestomatie Arabe. 3 vols. 8vo. Paris, 1826.
De Sacy—Mémoires sur l’Histoire des Arabes avant Mahomet. 4to.
Paris.
De Saulcy—Histoire de l’Art Judaïque. 8vo. Paris, 1858.
Desvergers—Arabie. 8vo. Paris, 1847.
D’Herbelot—Bibliothèque Orientale. 6 vols. 8vo. Paris, 1773.
Dinaux—Les Trouvères Artésiens. 8vo. Paris, 1843.
Douais—Les Albigeois. 8vo. Paris, 1879.
Dozy—Essai sur l’Histoire de l’Islamisme. 8vo. Leyde, 1879.
Dozy—Glossaire des Mots Espagnols et Portugais dérivés de l’Arabe.
8vo. Leyde, 1869.
Dozy—Histoire des Musulmans d’Espagne. 4 vols. 8vo. Leyde, 1861.
Dozy—Le Cid. 8vo. Leyde, 1860.
Dozy—Notices sur Quelques Manuscrits. 8vo. Leyde, 1847.
Dozy—Recherches sur l’Histoire et la Littérature de l’Espagne
pendant le Moyen Age. 2 vols. 8vo. Leyde, 1860.
Dubois—Histoire de l’Horlogerie. 4to. Paris, 1849.
Dugat—Histoire des Philosophes Musulmans. 8vo. Paris, 1878.
Dugat—Traité de Médecine d’Abou Djafar. 8vo. Paris, 1853.
Dupouy—Le Moyen Age Médical. 12mo. Paris, 1880.
Egger—L’Hellenisme en France. 2 vols. 8vo. Paris, 1869.
El-Bekri—Description de l’Afrique Septentrionale. 8vo. Paris, 1859.
Fabre—Le Troubadour. 2 vols. 8vo. Paris, 1843.
Fauriel—Histoire de la Gaule Méridionale. 4 vols. 8vo. Paris, 1836.
Fauriel—Histoire de la Poësie Provençale. 2 vols. 8vo. Paris, 1846.
Ferreras—Histoire Générale d’Espagne. 10 vols. 4to. Paris, 1744.
Fétis—Histoire de la Musique. 5 vols. 8vo. Paris, 1869.
Figuier—L’Alchimie et les Alchimistes. 12mo. Paris, 1856.
Fleury—Histoire Ecclésiastique. 6 vols. 8vo. Paris, 1844.
Flückiger et Hanbury—Histoire des Drogues Végétales. 2 vols.
8vo. Paris, 1878.
Fouriel—Conquête de l’Afrique par les Arabes. 2 vols. 4to. 1875.
Fournel—Les Berbères. 2 vols. 4to. Paris, 1875.
Franck—La Kabbale. 8vo. Paris, 1843.
Fréguier—Les Juifs Algériens. 8vo. Paris, 1865.
Fresnel—Lettre sur l’Histoire des Arabes avant l’Islamisme. 8vo.
Paris, 1836.
Gagnier—La Vie de Mahomet. 12mo. Amsterdam, 1732.
Garcin de Tassy—Mémoire sur les Noms Propres et les Titres
Musulmans. 8vo. Paris, 1878.
Garnier—Célibat et les Célibataires. 12mo. Paris, 1889.
Garnier—Histoire de la Verrerie. 8vo. Tours, 1886.
Gastineau—Les Femmes et les Mœurs d’Algérie. 12mo. Paris.
Gaufridi—Histoire de Provence. 2 vols. Folio. Aix, 1694.
Gauttier d’Arc—Histoire des Conquêtes des Normands en Italie, en
Sicile, et en Grèce. 8vo. Paris, 1830.
Ghazzali—Le Préservatif de l’Erreur. 8vo. Paris, 1878.
Girault de Prangey—Essai sur l’Architecture des Arabes et des
Maures. 4to. Paris, 1842.
Goldzieher—Le Culte des Ancêtres chez les Arabes. 8vo. Paris,
1885.
Graetz—Les Juifs d’Espagne. 8vo. Paris, 1872.
Grangeret de Lagrange—Les Arabes en Espagne. 8vo. Paris,
1824.
Guardia—La Médecine à travers les Siècles. 8vo. Paris, 1865.
Guizot—Collection des Mémoires relatifs à l’Histoire de la France. 31
vols. 8vo. Paris, 1824.
Guizot—Histoire de la Civilisation en France. 4 vols. 8vo. Paris,
1846.
Guyard—La Civilisation Musulmane. 12mo. Paris, 1884.
Guyard—Théorie de la Métrique Arabe. 8vo. Paris.
—— Histoire des Papes. 10 vols. 8vo. Paris, 1844.
Hoefer—Histoire de la Chimie. 2 vols. 8vo. Paris.
Hoefer—Histoire des Mathématiques. 12mo. Paris, 1874.
Hovelacque—L’Avesta. 8vo. Paris, 1880.
Huillard-Bréholles—Histoire Diplomatique de Frédéric II. 4to.
Paris, 1859.
Huillard-Bréholles—La Vie de Pierre de la Vigne. 8vo. Paris,
1865.
Ibn-al-Awam—Le Livre de l’Agriculture. 2 vols. 8vo. Paris, 1866.
Ibn-el-Beithar—Traité des Simples. 3 vols. 4to. Paris, 1877.
Ibn-Haukal—Description de Palerme au X Siècle. 8vo. Paris, 1845.
Ibn-Khaldun—Histoire des Berbères. 4 vols. 8vo. Alger, 1856.
Jacob—Curiosités de l’Histoire du Moyen Age. 12mo. Paris, 1859.
Jacobi—Histoire de la Corse. 2 vols. 8vo. Paris, 1833.
Jagnaux—Histoire de la Chimie. 2 vols. 8vo. Paris, 1891.
Jaubert de Passa—Voyage en Espagne. 2 vols. 8vo. Paris, 1891.
Jomard—Études sur l’Arabie. 8vo. Paris, 1839.
La Beaume—Le Coran Analysé. 8vo. Paris, 1878.
Labessade—Le Droit du Seigneur. 8vo. Paris, 1878.
Lacroix—Mœurs et Usages au Moyen Age. 8vo. Paris, 1878.
Lacroix—Sciences et Lettres au Moyen Age. Folio. Paris, 1877.
Langlé—Historial du Jongleur. 8vo. Paris, 1829.
La Primaudaie—Les Arabes en Sicile et en Italie. 8vo. Paris, 1867.
La Roque—Voyage dans l’Arabie Heureuse. 12mo. Paris, 1725.
Lebeau—Histoire du Bas Empire. 13 vols. 8vo. Paris, 1820.
Le Bon—La Civilisation des Arabes. 8vo. Paris, 1884.
Lebrun—Histoire Secrète des Couvents. 12mo. Bruxelles.
Leclerc—Abul Casis. 8vo. Paris, 1874.
Leclerc—Histoire de la Médecine Arabe. 2 vols. 8vo. Paris, 1876.
Lenient—La Satire en France au Moyen Age. 8vo. Paris, 1877.
Lenormant—La Grande Grèce. 12mo. Paris, 1881.
Lenormant—La Divination. 8vo. Paris, 1875.
Lenormant—Les Premières Civilisations. 8vo. Paris, 1874.
Lenthéric—La Grèce et l’Orient en Provence. 12mo. Paris, 1878.
Letourneaux—La Kabylie et les Coutumes Kabyles. 3 vols. 8vo.
Paris, 1872.
Linguet—Essai Philosophique sur le Monachisme. 12mo. Paris,
1777.
Llorente—Histoire de l’Inquisition d’Espagne. 4 vols. 8vo. Paris,
1817.
Louis-Lande—Basques et Navarrais. 8vo. Paris, 1878.
Lucas—Documents sur le Cid. 8vo. Paris, 1860.
Magen—Les Prêtres et les Moines à travers les Ages. 8vo. Paris,
1857.
Makrizi—Histoire des Sultans Mamlouks. 2 vols. 4to. Paris, 1837.
Makrizi—Traité des Monnaies Musulmanes. 8vo. Paris.
Mandel—Histoire de la Langue Romane. 8vo. Paris, 1840.
Marchand—Moines et Nonnes. 12mo. Paris, 1881.
Marmol—L’Afrique. 3 vols. 4to. Paris, 1667.
Martin—Les Signes Numéraux chez les Peuples de l’Antiquité et du
Moyen Age. 4to. Rome, 1864.
Martonne—La Piété du Moyen Age. 8vo. Paris, 1855.
Mas Latrie—Histoire de l’Isle de Chypre. 3 vols. 8vo. Paris, 1855.
Mas Latrie—Traités de Paix des Arabes du Moyen Age. Folio. Paris,
1866.
Maury—Croyances et Légendes de l’Antiquité. 8vo. Paris, 1863.
Maury—Essai sur les Légendes Pieuses du Moyen Age. 8vo. Paris,
1843.
Maury—Histoire des Religions de la Grèce Antique. 3 vols. 8vo.
Paris, 1857.
Maury—La Magie et l’Astrologie. 12mo. Paris, 1860.
Ménant—Zoroastre. 8vo. Paris, 1857.
Méray—La Vie au Temps des Cours d’Amour. 8vo. Paris, 1876.
Méray—La Vie au Temps des Trouvères. 8vo. Paris.
Mérimée—Histoire de Don Pedro I. 12mo. Paris, 1865.
Michaud—Histoire des Croisades. 4 vols. 8vo. Paris, 1867.
Michelet—Histoire de France. 19 vols. 8vo. Paris, 1870.
Michel—Histoire des Races Maudites de la France et de l’Espagne. 2
vols. 8vo. Paris, 1847.
Michel—Le Pays Basque. 8vo. Paris, 1859.
Miège—Histoire de Malte. 2 vols. 8vo. Bruxelles, 1841.
Millot—-Histoire Littéraire des Troubadours. 3 vols. 12mo. Paris,
1774.
Mimaut—Histoire de Sardaigne. 2 vols. 8vo. Paris, 1825.
Mohammed-Ibn-Djobair—Voyage en Sicile. 8vo. Paris, 1846.
Moline de Saint-Yon—Histoire des Comtes de Toulouse. 4 vols. 8vo.
Paris.
Montucla—Histoire des Mathématiques. 2 vols. 4to. Paris, 1758.
Morlillaro—Légendes Historiques Siciliennes. 8vo. Palermo, 1890.
Niebuhr—Description de l’Arabie. 4to. Paris, 1779.
Oelsner—Des Effets de la Religion de Mohammed. 8vo. Paris, 1810.
Pariset—Histoire de la Soie. 2 vols. 8vo. Paris, 1862.
Perron—Femmes Arabes. 8vo. Paris, 1858.
Perrot—Histoire des Antiquités de la Ville de Nismes. 8vo. Nismes,
1842.
Peyrat—Histoire des Albigeois. 3 vols. 8vo. Paris, 1870.
Pleyte—La Religion des pré-Israélites. 8vo. Utrecht, 1862.
Poiret—Voyage en Barbarie. 2 vols. 8vo. Paris, 1789.
Prisse d’Avesnes—La Décoration Arabe. Folio. Paris, 1885.
Querry—Le Droit Musulman. 2 vols. 8vo. Paris, 1871.
Ramée—Histoire Générale de l’Architecture. 2 vols. 8vo. Paris, 1859.
Reinaud—Extraits des Historiens Arabes relatifs aux Croisades. 8vo.
Paris, 1829.
Reinaud—L’Art Militaire chez les Arabes au Moyen Age. 8vo. Paris,
1848.
Reinaud—Les Invasions des Sarrasins en France. 8vo. Paris.
Reinaud—Monumens Arabes, Persans, et Turcs. 2 vols. 8vo. Paris,
1828.
Reinaud—Notice sur Mahomet. 8vo. Paris, 1860.
Reinaud—Relation des Voyages dans l’Inde. 2 vols. 18mo. Paris,
1845.
Renan—Averroes et l’Averroïsme. 8vo. Paris, 1852.
Renauldon—Dictionnaire des Fiefs et des Droits Seigneureaux. 4to.
Paris, 1765.
Renouard—Histoire de la Médecine. 2 vols. 8vo. Paris, 1846.
Romey—Histoire d’Espagne. 9 vols. 8vo. Paris, 1839.
Ronna—Les Irrigations. 3 vols. 8vo. Paris, 1888.
Roquaire—La Papauté au Moyen Age. 8vo. Paris, 1881.
Rosseuw Saint-Hilaire—Histoire d’Espagne. 14 vols. 8vo. Paris,
1859.
Sabatier—Notice sur Gerbert. 8vo. Paris, 1850.
Sainte-Pelaie—Histoire Littéraire des Troubadours. 3 vols. 12mo.
Paris, 1774.
Schmolders—Essai sur les Écoles Philosophiques chez les Arabes.
8vo. Paris, 1842.
Schoebel—Le Bouddhisme et ses Origines. 8vo. Paris, 1874.
Scholl—L’Islam et son Fondateur. 8vo. Neuchatel, 1844.
Sédillot—Histoire Générale des Arabes. 2 vols. 8vo. Paris, 1877.
Sédillot—Matériaux pour servir à l’Histoire Complète des Sciences
Mathématiques chez les Orientaux. 2 vols. 8vo. Paris, 1845.
Sédillot—Mémoire sur les Systèmes Géographiques des Arabes.
8vo. Paris, 1842.
Sédillot—Prolégomènes des Tables Astronomiques d’Oloug Beg.
8vo. Paris, 1853.
Sédillot—Traité des Instruments Astronomiques des Arabes. 4to.
Paris, 1833.
Sismondi—Histoire de la Littérature du Midi de Europe. 4 vols. 8vo.
Paris, 1829.
Sismondi—Républiques Italiennes du Moyen Age. 10 vols. 8vo. Paris,
1840.
Solvet—Description du Pays de Magreb. 8vo. Alger, 1839.
Torres—Histoire des Chérifs. 4to. Paris, 1667.
Vacherot—Histoire Critique de l’École d’Alexandrie. 3 vols. 8vo.
Paris, 1846.
Vertot—Histoire des Chevaliers Hospitaliers. 5 vols. 8vo.
Amsterdam, 1732.
Viardot—Histoire des Arabes et des Mores d’Espagne. 2 vols. 8vo.
Paris, 1857.
Viardot—Scènes des Mœurs Arabes. 8vo. Paris, 1834.
Villemain—Histoire de Gregoire VII. 8vo. Paris, 1874.
Villemain—Tableau de la Littérature au Moyen Age. 8vo. Paris, 1878.
Vincent—Études sur la Loi Musulmane—Législation Criminelle. 8vo.
Paris, 1842.
Woepcke—L’Algèbre d’Omar Al-Khayymi. 8vo. Paris, 1857.
Woepcke—Mémoire sur la Propagation des Chiffres Indiens. 8vo.
Paris, 1863.
Woepcke—Recherches sur l’Histoire des Sciences Mathématiques
chez les Orientaux. 8vo. Paris, 1860.
Woepcke—Sur l’Introduction de l’Arithmétique en Occident. 4to.
Paris, 1859.
Zamakhschari—Les Colliers d’Or. 8vo. Paris, 1876.
Zeller—Entretiens sur l’Histoire du Moyen Age. 12mo. Paris, 1865.
Zeller—Histoire d’Allemagne. 7 vols. 8vo. Paris, 1872.

SPANISH.
Abarca—Anales de Aragon. 2 vols. Folio. Salamanca, 1684.
Aldrete—Varias Antigüedades de España. 4to. Amberes, 1614.
Almagro—Inscripciones Arabes de Granada. 4to. Granada, 1877.
Alonso el Sabio—Las Siete Partidas. 3 vols. 4to. Madrid, 1807.
Araquistan—Tradiciones Vasco-Cántabras. 8vo. Tolosa, 1866.
Argote de Molina—Nobleza de Andalucia. Folio. Sevilla, 1581.
Argote—Nuevos Paseos por Granada. 2 vols. 12mo. Granada,
1820.
Baeza—Ultimos Sucesos del Reino de Granada. 8vo. Madrid, 1868.
Balaguer—Historia de los Trovadores. 6 vols. 8vo. Madrid, 1878.
Balaguer—Los Reyes Catolicos. 2 vols. 8vo. Madrid, 1894.
Bernaldez—Historia de los Reyes Catolicos. 2 vols. 4to. Sevilla,
1870.
Bleda—Coronica de los Moros de España. Folio. Valencia, 1618.
Boix—Xativa. 8vo. 1857.
Canas—De la Agricultura Española. 16mo. Valladolid, 1868.
Caro—Antigüedades de Sevilla. Folio. Sevilla, 1634.
Cascales—Discursos Historicos sobre Murcia. Folio. Murcia, 1775.
Caveda—Ensayo Historico sobre los diversos generos de Architectura
en España. 8vo. Madrid, 1848.
Caveda—Cronica de Don Alvaro de Luna. Folio. Madrid, 1784.
Cebrian—Historia de los Arabes en Murcia. 8vo. Palma, 1845.
Codera y Zaidin—Tratado de Numismatica Arabigo-Española. 4to.
Madrid, 1879.
Colmenares—Historia de Segovia. Folio. Madrid, 1640.
Conde—Historia de la Dominacion de los Arabes en España. 2 vols.
4to. Madrid, 1820.
Contreras—Monumentos Arabes. 4to. Madrid, 1878.
—— Cronicas de los Reyes de Castilla. 3 vols. 8vo. Madrid, 1875.
Dameto—Historia del Reyno Balearico. 3 vols. 4to. Palma, 1840.
Danvila y Collado—La Expulsion de los Moriscos. 8vo. Madrid,
1889.
De la Pena—Anales de Cataluña. 3 vols. Folio. Barcelona, 1709.
De los Rios—El Arte Latino-Byzantino. 4to. Madrid, 1861.
De los Rios—Historia de los Judios de España. 3 vols. 8vo. Madrid,
1876.
De los Rios—Inscripciones Arabes de Cordoba y Sevilla. 8vo.
Madrid, 1879.
De los Rios—Sevilla Pintoresca. 4to. Sevilla, 1844.
De los Rios—Toledo Pintoresca. 4to. Madrid, 1845.
Del Valle—Anales de la Inquisicion. 8vo. Madrid, 1868.
De Schack—Poesía y Arte de los Arabes en España y Sicilia. 3 vols.
12mo. Madrid, 1872.
Diago—Historia de los Condes de Barcelona. Folio. Barcelona, 1603.
Duro—Memorias de Zamora. 4 vols. 8vo. Madrid, 1883.
Echevarria—Paseos por Granada. 2 vols. 8vo. Granada, 1814.
Escolano—Historia de Valencia. 2 vols. Folio. Valencia, 1610.
Flechier—Historia del Cardenal Ximenes. 8vo. Lyons, 1712.
Florez—España Sagrada. 51 vols. 4to. Madrid, 1754.
Galiano—Historia de España. 4 vols. 8vo. Madrid, 1844.
Garibay—Compendio Historial de las Chronicas. 2 vols. Folio.
Barcelona, 1628.
Gomez-Miedes—Historia del Rey Don Jayme I. de Aragon. Folio.
Valencia, 1584.
Gongora—Historia de Navarra. 4to. Pamplona, 1628.
Guadalajara y Xavierr—Memorable Expulsion de los Moriscos de
España. 4to. Pamplona, 1613.
Hurtado de Mendoza—Guerra de Granada contra los Moriscos. 4to.
1776.
Ibn-Aljathib—Descripcion del Reino de Granada. 8vo. Madrid, 1860.
Janer—Condicion Social de los Moriscos de España. 8vo. Madrid,
1857.
Jimena—Anales de Jaen y Baeza. 4to. Matriti, 1654.
Lafuente-Alcantara—El Libro del Viajero en Granada. 16mo.
Granada, 1843.
Lafuente-Alcantara—Historia de Granada. 2 vols. 8vo. Paris, 1852.
Lafuente-Alcantara—Inscripciones Arabes de Granada. 8vo.
Madrid, 1859.
Lafuente—Historia General de España. 6 vols. 4to. Barcelona, 1882.
Lozano—Los Reyes Nuevos de Toledo. 4to. Valencia, 1698.
Madrazo—Cordova. 4to. Madrid, 1855.
Madrazo—Sevilla y Cadiz. 4to. Madrid, 1856.
Mariana—Historia General de España. 2 vols. Folio. Madrid, 1650.
Marmol-Carvajal—Historia de la Rebelion y Castigo de los
Moriscos. 4to. Madrid, 1797.
Martinez de la Rosa—Obras. 8vo. Paris, 1844.
Masdeu—Historia Critica de España. 20 vols. 4to. Madrid, 1787.
—— Memorial Histórico Español. 21 vols. 4to. Madrid, 1851–1889.
—— Memorias de la Real Academia de Historia. 11 vols. 4to. Madrid,
1796–1888.
Menandez-Valdez—La Monarchia Asturiana. 4to. Madrid.
Mesa-Ginete—Historia de Jerez de la Frontera. 2 vols. 4to. Jerez,
1888.
Mila y Fontenals—De los Trovadores en España. 8vo. Barcelona,
1861.
Molino—Rodrigo el Campeador. 4to. Madrid, 1857.
Mondejar—Memorias del Rei Alonso el Sabio. Folio. Madrid, 1777.
Morales—Coronica General de España. 15 vols. 4to. Madrid, 1791.
Moreti—Historia de Ronda. 4to. Ronda, 1867.
Muñoz y Gaviria—Historia del Alzamiento de los Moriscos. 12mo.
Madrid, 1861.
Nebrixa—Chronica de los Reyes Catholicos. Folio. Valladolid, 1565.
Nuñez de Castro—Coronica de los Reyes de Castilla. Folio. Madrid,
1665.
Olivarria y Huartre—Tradiciones de Toledo. 12mo. Madrid, 1880.
Oliver-Hurtado—Granada y sus Monumentos Arabes. 8vo. Malaga,
1875.
Orbaneja—Almeria Ilustrada. Folio. Almeria, 1699.
Pedraza—Historia Eclesiastica de Granada. Folio. Granada, 1638.
Pi y Margall—Granada. 4to. Madrid, 1850.
Rada y Delgado—Museo Español de Antigüedades. 9 vols. Folio.
Madrid.
Risco—La Castilla. 4to. Madrid, 1792.
Rivera—Historia de Ronda. 16mo. Ronda, 1873.
Robles—Malaga Musulmana. 4to. Malaga, 1880.
Rojas—Historia de Toledo. 2 vols. Folio. Madrid, 1659.
Saavedra—Estudio sobre la Invasion de los Arabes en España. 8vo.
Madrid, 1892.
Salazar de Mendoza—Cronica de la Casa de los Ponces de Leon.
4to. 1620.
Salazar de Mendoza—Cronica del Gran Cardenal de España. Folio.
Toledo, 1725.
Sandoval—Chronica de Don Alonso VII. Folio. Madrid, 1600.
Sandoval—Historia de los Reyes de Castilla y Leon. Folio.
Pamplona, 1634.
Simonet—Leyendas Historicas Arabes. 8vo. Madrid, 1858.
Tapia—Historia de la Civilizacion Española. 4 vols. 12mo. Madrid,
1840.
Torres—Historia de las Ordenes Militares. 4to. Madrid. 1629.
Valdes—Monarchia Asturiana. 4to. Madrid.
Velasco—Los Euskaros. 8vo. Barcelona, 1879.
Viegas—Principios del Reyno de Portugal. 4to. Barcelona.
Zuñiga—Anales de Sevilla. 5 vols. 4to. Madrid, 1796.
Zurita—Anales de Aragon. 7 vols. Folio. Zaragoza, 1610.

PORTUGUESE.
Benavides—Rainhas de Portugal. 2 vols. 8vo. Lisboa, 1878.
Braga—Historia da Poesia Popular Portuguesa. 12mo. Porto, 1867.
Brito e Brandao—Monarchia Lusitana. 8 vols. Folio. Lisboa, 1690.
—— Cancioneirinho de Trovas Antigas. 12mo. Vienna, 1857.
Da Serra—Colecçao de Livros Ineditos de Historia Portuguesa. 5
vols. Folio. Lisboa, 1790.
De Sousa—Vestigios de la Lingua Arabica em Portugal. 8vo. Lisboa,
1789.
Ennes—Historia de Portugal. 2 vols. 8vo. Lisboa, 1876.
Herculano—Historia da Inquisiçao em Portugal. 3 vols. 12mo. 1874.
Herculano—Historia de Portugal. 2 vols. 8vo. Lisboa, 1880.
Nunez do Liao—Chronicas dos Reis de Portugal. 4 vols. Lisboa,
1774.

ITALIAN.
Abbate—Italia nel Medio Evo. 8vo. Alba, 1892.
Airoldi—Codice Diplomatico di Sicilia. 6 vols. 4to. Palermo, 1789.
Amari—Biblioteca Arabo-Sicula. 3 vols. 8vo. Torino, 1880.
Amari—I Diplomi Arabi. Folio. Firenze, 1863.
Amari—Ricordi Arabici. 8vo. Genova, 1873.
Amari—Solwan el Mota. 12mo. Firenze, 1851.
Amari—Storia dei Mussulmani di Sicilia. 3 vols. 8vo. Firenze, 1854.
Amari—Un Periode delle Istoriæ Siciliane. 8vo. Panormo, 1842.
Bardi—Storia della Letteratura Araba sotto il Califato. 2 vols. 8vo.
Firenze, 1846.
Bennici—L’Ultimo dei Trovatori in Sicilia. 12mo. Palermo, 1874.
Bertalotti—Gli Arabi in Italia. 8vo. Torino, 1838.
Bruno—Opere. 2 vols. 8vo. Lipsiæ, 1830.
Cavedoni—Ricerche sui Trovatori. Folio. Modena, 1844.
Corbetta—Sardegna e Corsica. 8vo. Milano, 1877.
Cusa—I Diplomi Greci ed Arabi. Folio. Palermo, 1868.
De Renzi—Collectio Salernitana. 5 vols. 8vo. Napoli, 1852.
Ferrario—Storia degli Antichi Romanzi di Cavalleria. 4 vols. 8vo.
Milano, 1828.
Galileo—Opere. 16 vols. 8vo. Firenze, 1853.
Giannone—Istoria del Regno di Napoli. 8 vols. 8vo. 1882.
Guicciardini—Storia d’ Italia. 6 vols. 8vo. Parigi, 1837.
Manno—Storia di Sardegna. 8vo. Firenze, 1858.
Marigny—Storia degli Arabi. 4 vols. 12mo. Venezia, 1753.
Martini—Storia delle Invasioni degli Arabi in Sardegna. 8vo. Cagliari,
1861.
Morso—Descrizione di Palermo Antico. 8vo. Palermo, 1827.
Muratori—Annali d’ Italia. 17 vols. 8vo. Milano, 1820.
Navagiero—Il Viaggio Fatto in Spagna et in Francia. 12mo. Venegia,
1563.
Nazari—Della Transmutatione Metallica. 4to. Brescia, 1599.
Pitre—Usi e Costumi del Popolo Siciliano. 4 vols. 8vo. Palermo,
1889.
Teti—Il Regime Feudale. 8vo. Napoli, 1890.
Tiraboschi—Storia della Letteratura Italiana. 27 vols. 8vo. Venezia,
1824.
Vetri—Dei Primordi della Invasione Araba. 8vo. 1882.

GERMAN.
ahlwardt—Die Alte Arabische Gedichte. 8vo. Greifswald, 1872.
Ahlwardt—Poësie der Araber. 4to. Gotha, 1856.
Appel—Provenzalische Inedita. 8vo. Leipzig, 1890.
Aschbach—Geschichte der Ommaijden in Spanien. 2 vols. 8vo.
Wien, 1860.
Aschbach—Geschichte der Westgothen. 8vo. Franc. am Main, 1827.
Aschbach—Geschichte Spaniens und Portugals. 2 vols. 8vo. Franc.
am Main, 1833.
Assmann—Geschichte des Mittelalters. 4 vols. 8vo. Braunschweig,
1857.
Bartsch—Grundniss zur Geschichte der Provenzalische Litteratur.
8vo. Elberfeld, 1872.
Baudissin—Studien zur Semitischen Religionsgeschichte. 8vo.
Leipzig, 1876.
Bebel—Die Mohammedanische-Arabische Kultur Periode. 8vo.
Stuttgart, 1889.
Becker—Chemische Anekdoten. 8vo. Leipzig, 1788.
Bergel—Die Medizin der Talmudisten. 8vo. Leipzig, 1885.
Birch-Hirschfeld—Ueber die den Provenzalischen Troubadours
Epischen Stoffe. 8vo. Leipzig, 1878.
Blau—Arabien im VI. Jahrhundert. 8vo.
Bötticher—Geschichte der Carthager. 8vo. Berlin, 1827.
Brinckmaier—Die Provenzalischen Troubadours. 8vo. Göttingen,
1882.
Chwolsohn—Die Ssabier und der Ssabismus. 2 vols. 8vo. St.
Petersburg, 1856.
Diercks—Die Araber im Mittelalter. 8vo. Leipzig, 1882.
Dieterici—Die Philosophie der Araber im X. Jahrhundert. 8 vols. 8vo.
Leipzig, 1876.
Diez—Die Poësie der Troubadours. 8vo. Zwickau, 1826.
Diez—Leben und Werke der Troubadours. 8vo. Leipzig, 1882.
Döllinger—Von der Papstfabeln des Mittelalters. 8vo. Stuttgart,
1890.
Dukes—Moses ben Ezra aus Granada. 8vo. Altona, 1839.
Ebert—Allgemeine Geschichte der Litteratur des Mittelalters. 3 vols.
8vo. Leipzig, 1887.
Ewald—Geschichte des Volkes Israel. 7 vols. 8vo. Göttingen, 1843.
Fischbach—Geschichte der Textelkunst. 8vo. Hanau, 1883.
Flügel—Die Schulen von Bosra und Kufa. 8vo. Leipzig, 1862.
Flügel—Geschichte der Araber. 8vo. Leipzig, 1867.
Freytag—Darstellung der Arabischen Verskunst. 8vo. Bonn, 1830.
Funk—Kaiser Friedrich II. 8vo. Wien, 1817.
Geiger—Was hat Mohammed aus dem Judenthum aufgenommen.
8vo. Bonn, 1883.
Goldhann—Wanderungen in Sicilien. 8vo. Leipzig, 1855.
Goldzieher—Der Mythos bei den Hebraern. 8vo. Leipzig, 1876.
Goldzieher—Die Zahiriten. 8vo. Halle, 1884.
Goldzieher—Mohammedanische Studien. 2 vols. 8vo. Halle, 1889.
Gosche—Die Alhambra. 16mo. Berlin, 1854.
Grau—Semiten und Indogermanen. 8vo. Stuttgart, 1867.
Gudemann—Das Judische Unterrechtswesen wahrend der
Spanische-Arabische Periode. 8vo. Wien, 1873.
Hammer-Purgstall—Gemäldesaal der grossen Mohammedanische
Herrscher. 6 vols. 8vo. Leipzig, 1873.
Hammer-Purgstall—Literaturgeschichte der Araber. 7 vols. 4to.
Wien, 1855.
Hankel—Geschichte der Mathematik. 8vo. Leipzig, 1874.
Hausleutner—Geschichte der Araber in Sicilien. 4 vols. 8vo.
Königsberg, 1791.
Hirschfeld—Beiträge zur Erklarung des Koran. 8vo. Leipzig, 1886.
Höfler—Kaiser Friedrich II. 8vo. Munich, 1844.
Ibn-Ishak—Das Leben Mohammeds. 8vo. Stuttgart, 1864.
Jacobs—Welche Handsartikel bezogen die Araber en Mittelalter aus
den Nordische-Baltischen Ländern. 8vo. Berlin, 1891.
Jost—Geschichte des Judenthums. 8vo. Leipzig, 1857.
Kaempf—Poësie Andalusischen Dichter. 8vo. Prag, 1858.
Kapp—Die Alchemie. 2 vols. 8vo. Heidelburg, 1886.
Kayserling—Die Judischen Frauen. 8vo. Leipzig, 1879.
Kayserling—Sephardim. 8vo. Leipzig, 1859.
Kestner—Der Kreuzzug Friedrichs II. 8vo. Göttingen, 1873.
Kiesewetter—Die Musik der Araber. 4to. Leipzig, 1842.
Köpke—Die Anfänge des Konigthums bei den Gothen. 8vo. Berlin,
1859.
Krause—Die Byzantiner des Mittelalters. 8vo. Halle, 1869.
Krehl—Das Leben des Muhammed. 12mo. Leipzig, 1884.
Krehl—Die Religion der Vorislamischen Araber. 8vo. Leipzig, 1863.
Kremer—Culturgeschichte des Orients. 2 vols. 8vo. Wien, 1875.
Kügler—Geschichte der Baukunst. 8vo. Stuttgart, 1859.
Lembke—Geschichte von Spanien. 4 vols. 8vo. Hamburg, 1831.
Mahn—Gedichte der Troubadours. 3 vols. 12mo. Berlin, 1856.
Movers—Das Phönizische Alterthum. 2 vols. 8vo. Berlin, 1850.
Müller—Die Letzten Zeiten von Granada. 8vo. München, 1863.
Müller—Philosophie und Theologie von Averroes. 4to. München,
1875.
Münz—Ueber die Judische Aerzte im Mittelalter. 8vo. Berlin, 1887.
Nesselmann—Versuch einer Geschichte des Algebra. 8vo. Berlin,
1842.
Nöldecke—Beiträge zur Kenntniss der Poësie der Alten Araber. 8vo.
Hannover, 1864.
Nöldecke—Das Leben Muhammads. 8vo. Hannover, 1863.
Nordau—Vom Kreml bis zur Alhambra. 2 vols. 8vo. Leipzig, 1889.
Oldenberg—Buddha. 8vo. Berlin, 1881.
Parthey—Das Alexandrinische Museum. 8vo. Berlin, 1838.
Parthey—Wanderungen durch Sicilien. 2 vols. 12mo. Berlin, 1834.
Pischon—Der Einfluss des Islams. 8vo. Leipzig, 1881.
Prutz—Aus Phönizien. 8vo. Leipzig, 1870.
Raumer—Geschichte der Hohenstaufen. 4 vols. 8vo. Leipzig, 1878.
Reber—Geschichte der Baukunst. 8vo. Leipzig, 1866.
Ritter—Die Arabische Philosophie. 4to. Göttingen, 1844.
Röhricht—Geschichte der Kreuzzuge. 2 vols. 8vo. Berlin, 1874.
Schaack—Geschichte der Normannen in Sicilien. 8vo. Stuttgart,
1889.
Schäfer—Geschichte von Portugal. 5 vols. 8vo. Hamburg, 1883.
Schirrmacher—Kaiser Friedrich II. 4 vols. 8vo. Göttingen, 1859.
Schmidt—Geschichte Aragoniens. 8vo. Leipzig, 1828.
Schmieder—Geschichte der Alchemie. 8vo. Halle, 1832.
Schultz—Das Höflische Leben zur Zeit der Minnesinger. 2 vols. 4to.
Leipzig, 1889.
Schultz—Italienische Trobadors. 8vo. Berlin, 1883.
Spangenberg—Die Minnehofe des Mittelalters. 8vo. Leipzig, 1821.
Spitta—Zur Geschichte Abul Hasan Ali Asaris. 8vo. Leipzig, 1876.
Sprengel—Geschichte der Arzneikunde. 6 vols. 8vo. Halle, 1821.
Sprenger—Das Leben und die Lehre des Muhammed. 3 vols. 8vo.
Berlin, 1861.
Sprenger—Die Alte Geographie Arabiens. 8vo. Bern, 1875.
Stimming—Bertran de Born. 8vo. Halle, 1879.
Stimming—Der Troubadour Jaufre Rudel. 8vo. Kiel, 1873.
Stüwe—Die Handelszüge der Araber. 8vo. Berlin, 1836.
Suchier—Denkmäler der Provenzalische Litteratur. 8vo. Halle, 1883.
Unger—Geschichte der Pflanzenwelt. 8vo. Wien, 1852.
Von Kremer—Gebiete des Islams. 8vo. Leipzig, 1873.
Von Kremer—Geschichte der Herrschenden Ideen des Islams. 8vo.
Leipzig, 1868.
Von Ledebur—Zeugnisse eines Handels-Verkehrs mit dem Orient.
8vo. Berlin, 1840.
Wahl—Statistik der Araber in Sicilien. 8vo.
Weil—Die Poetische Literatur der Araber vor Mohammed. 12mo.
Stuttgart, 1837.
Weil—Einleitung in den Koran. 12mo. Bielefeld, 1844.
Weil—Geschichte der Chalifen. 3 vols. 8vo. Mannheim, 1846.
Weil—Geschichte der Islamischen Völker. 8vo. Stuttgart, 1866.
Weniger—Das Alexandrinische Museum. 8vo. Berlin, 1875.
Wilken—Geschichte der Kreuzzuge. 8 vols. 8vo. Leipzig, 1830.
Winkelmann—Geschichte der Kunst des Alterthums. 8vo.
Heidelberg, 1882.
Winkelmann—Kaiser Friedrich II. 2 vols. 8vo. Leipzig, 1889.
Winkler—Geschichte der Botanik. 8vo. Frankfort, 1854.
Woepcke—Ueber Ein Arabisches Astrolabium. 4to. Berlin, 1858.
Wüstenfeld—Die Academien der Araber. 8vo. Göttingen, 1837.
Wüstenfeld—Geschichte der Arabischen Aerzte und Naturforscher.
8vo. Göttingen, 1840.
Zerschwitz—Das Kaisertraum des Mittelalters. 8vo. Leipzig, 1877.
Zimmermann—Geschichte der Hohenstaufen. 8vo. Stuttgart, 1865.

DUTCH.
Dozy—De Israelieten te Mekka. 8vo. Haarlem, 1864.
Houtsma—De Strijd over het Dogma in den Islam. 8vo. Leiden, 1875.
Keijzer—De Leerstellingen van de Mohammedaansche Godsdienst.
8vo. Gorinchem, 1854.
Keijzer—Handboek voor Het Mohammedaansche Regt. 8vo. 's
Gravenhage, 1853.
Kern—Het Buddhisme in Indie. 2 vols. 8vo. Haarlem, 1882.
Kist—De Pausin Johanna. 8vo. Gravenhage, 1845.
Koenen—Varia, 8vo.
Kuenen—De Baalsdienst onder Israel. 8vo.
Kuenen—De Godsdienst van Israel. 2 vols. 8vo. Haarlem, 1869.
Nomsz—Mohammed. 12mo. Amstelodami, 1758.
Snouck-Hurgronje—Het Mekkaansche Feest. 8vo. Leiden, 1880.
Tiele—De Godsdienst van Zarathustra. 8vo. Haarlem, 1864.
Weil—Legenden der Muselmannen. 8vo. Schiedam, 1853.
Weil—Mohammed de Propheet. 2 vols. 8vo. Amsterdam, 1846.
Wunderlich—Geschiedenis der Geneeskunde. 8vo. Tiel, 1861.

DANISH.
Fabricius—Forbindelserne mellem Norden og den Spanske Halvo,
i ældre Tider. 8vo. Kjobenhavn, 1882.
Molbech—Europa i Middelalderen. 8vo. Kjobenhavn, 1819.
Rydberg—Middelalderens Magi. 12mo. Kjobenhavn, 1873.

You might also like