Professional Documents
Culture Documents
Tarih I Taberî IV 1st Edition Ebû Câfer Muhammed Bin Cerîrü T Taberî Full Chapter Download PDF
Tarih I Taberî IV 1st Edition Ebû Câfer Muhammed Bin Cerîrü T Taberî Full Chapter Download PDF
https://ebookstep.com/product/tarih-i-taberi-i-1st-edition-ebu-
cafer-muhammed-bin-ceriru-t-taberi/
https://ebookstep.com/product/tarih-i-taberi-ii-1st-edition-ebu-
cafer-muhammed-bin-ceriru-t-taberi/
https://ebookstep.com/product/tarih-i-taberi-iii-1st-edition-ebu-
cafer-muhammed-bin-ceriru-t-taberi/
https://ebookstep.com/product/hz-muhammed-in-hocalari-1st-
edition-arif-tekin/
https://ebookstep.com/product/la-liberte-de-t-aimer-mary-
matthews-amelie-c-astier/
https://ebookstep.com/product/biyografi-ve-tarih-1st-edition-
barbara-caine/
https://ebookstep.com/product/tarih-icinde-bilim-1st-edition-
james-trefil/
https://ebookstep.com/product/tarih-felsefesi-1st-edition-johann-
gottfried-herder/
TARİH·İ TABERİ
IV
/~ ~f',;\ f / <"~ jl. -:;.., / ~ ""t
~jj~)
EBÜ CA'FER MUHAMMED BİN CERİR'ÜT-TABERİ
• • ..ft..
TARIH·I TABERi
iV
Tercüme
M. Faruk Gürtunca
SAGLAM YA YINEVİ
Prof. Kazım İsmail Gürkan Caddesi
Üretmen Han 29/16 Cağaloğ l u - İST
Tel : (0212) 527 52 79 - 513 67 70
Her hakkı Sağlam Yaymevi'ne aittir.
Tarih-i Taberi 5
- Medine, artık benim yerim değildir. Dedi. Ye Hz. Ali (r.a.)'a be-
yat edildiğ ini işitince de bu haberi beğenmedi. Ye:
- Hz. Osman zulümle şehid edildi. Onun kanını istemek gerek. de-
di. Medine'den çıkan Medineliler de Mekke'ye gidip onun katında top-
landılar ve Hz. Osman (r.a .) nasıl öldürüldü ise o olayı anlattılar. Hz .
Aişe ağladı ve:
**
Hz. Ali de M ed ine'den çıktığı vakit Peygamberimiz (s.a.v .) in ha-
tunlarından Ümınü Seleme de Hz. Ali'ye ge lerek:
- Ben de seninle geleyim. Aişe nasıl ki o askerle birlikte gi tti. de-
di. Hz. Ali:
- Allah Teala sana haber verir. Sen de evde otur ki Hak Teala Ai-
şe'yi benim elime tutsak etsin . dedi.
***
Hz. Aişe, Ba sra'nın yakınına erişmişti. Ona:
- Şehre girme. Bu halkın ne fikirde olduğunu bilmiyorum. Önce
bir elçi gönderelim. Dediler. Bakalım ne düşünüyor, ne diyorlar.
Hz. Aişe:
***
Böylece, başka şehrin kavmi, ikiye ayrılmış oldu. Bir bölüğü Os-
man bin Hanif ile, bir bölüğü de Hz. Aişe ile birlik oldular.
Bir kişi vardı ki adı. Kudemetü's-sadi idi. Hz. Aişe'ye:
- Vallahi Osman'ın öldürülmesi senin kendi perdeni yırtmandan
asandır. Sen, bu melun deveye bindin. Bu halkın içine geldin . Ve Pey-
gamberin hürmetini saklamadın. Yaradan'ın perdesini kendi üzerinden
giderdin. Eğer sen kendin buraya geldinse, seninle cenk edip seni yine
ta yerine iletmek gerektir. Eğer seni zorla getirdilerse, onlarla da sa-
vaşmak gerek. Çünkü seni zulümle getirmişlerdir. Onlar hakkın buy-
ruğuna ve Peygamberin hadisine riayet etmeyerek müslümanların ana-
sının perdesini açmışlardır. dedi.
***
Böylece, bu söz üzerine Sulhname yazıldı. Hz. Aişe, Medine'de
bir cemaate mektup yazdı. Kaab bin Suri'yi Medine'ye gönderdi. Ye
Bu halden sordu. bu haberi de Hz. Ali işitti . Osman bin Hanife bir
mektup yazdı:
- Niçin çok iyi bildiğin bir şeyi kuşkuya düşürdün ? Hz. Talha ve
Hz. Zübeyr bey'at ettikleri zaman, sen Medine'deydin. Ye şimdi sen
orada dur. Ben senin yanına askerle geliyorum. dedi .
* **
Bu hal üzerine, Hz. Kaab, halkı topladı. Medine halkı da mescidde
toplandılar.Hz. Aişe'nin mektubu okundu. Hiç kimse cevap vermedi.
O zaman Hz. Usame bin Zeyd, ayağa kalktı. dedi ki:
- Hz. Talha ve Zübeyr bey'ati , Malik bin Ejder'in korkusundan et-
ti.
Medine emiri olan Selh bin Hanif.
Tarih-i Taberi 15
***
Osman bin Hanif de dönüp Hz. Ali'nin yanına geldi . Hz. Ali, Os-
man'ıgörünce:
- Ey Osman ne haber var? diye sordu:
- Talha ve Zübeyr (r.a.lar) Ba sra'y ı tuttular. Ertesi günüydü. Talha
ve Zübeyr Mescid'e gittiler. Minbere çıktılar. Hutbe okudular:
- Ey Müslümanlar, deiler, Siz Hz. Osman bin Affan'ın faziletinin
nice olduğunu bilirsiniz. Ondan kimse hiç incinmedi. Ama, valileri
zulmettiler. Ve biz onu azletmek ve herkesi rahata erdirmek dilerdik.
Ama onun ölürülmesini hiç dilememiştik. Kavga edildi. Onu öldüreni
öldürmek istiyoruz.
Minberde Hz. Talha ve Zübeyr, ikisi de bir birinin yanındaydı.
Hz. Talha her ne söylerse, Hz. Zübeyr de onu diyordu. Bu sırada, o ce-
maat arasından bir ki ş i ayağa kalktı:
16 Tarih-i Taberi
***
Bundan sonra, Hz. Talha v Zlibeyr etraft aki şehirlere mektuplar
gönderdiler. Ve:
- Biz Basra'da şöyle eyledik, böyle eyledik. Siz de öyle edin. Ve
Hz. Ali'nin üstüne de varın : "Hz. O sm a n'ın k a nını isteriz." deyin. dedi-
ler.
İlk önce, Mescid'de Hz. Ali için söz sö yleyen Hz. Hakim bin Ce-
bele idi. Onu aradılar. buldular ve Hz. Ali'nin s avaşına halktan beyat
istediler. Ve açıktan açığa:
- Hz. Osman'ı şehitetmeye Hz. Ali sebeptir, zira öyle olmasaydı
onu şehit edenleri kendi yanında s aklamazdı. dediler. Hz. Talha ve Zü-
beyr mescide vardılar. ve Kaysoğulları kabilesiyle beyatleştiler. Kavın
ve kabile şehirden çıktılar.
Çünkü Basra'da onlar çok ş öhretli y diler. Hakim bin Cebele (r.a.)
mescid kapısına gelip:
- Ey Talha ve ey Zübeyr! Hz. Ali 'ye beyatinizi bozup Allah'a kar-
şı asi oldunuz. Ve bu kadar müslümanın ka nına girdiniz. dedi.
Hz.Talha:
Tarih-i Taberi 17
**
Hz. Talha ve Zübeyr Basra'nın beyatini tamamlayınca her şehre
mektuplar gönderdiler, asker istediler.
Ve Hz. Aişe de KGfe şehrinden bir kişiye mektup gönderip Zeyd
bin Serhan'ı istedi.
- Eğer , bana gelmezsen Ali'nin de katına varma. Aişe'ye mektup
yazıp:
- Ben, bütün cihanda sizi seçkin eyledim. Bu, asıl işte n kurtuldu-
ğum zaman size geleceğim . Sizin aranızda bulunaca ğ ım . Ne kadar as-
ker topl ayabi lirseniz toplayın ve gönderin ki bana ge lsinler. dedi. Hem
de Muhammed bin Ebi Bekiri ve Muhammed bin Cafer bin Ebi Ta-
lib'i Ebu Musa el-Eş'ari'ye gönderdi ve:
- KQfe halkını savaşa hır s lı ve hevesli kılman gerekt ir. Elinden
geldiği kadar asker gönderesin.
Ötekiler de:
- Ey Eba Musa! Utanmaz mı s ın ki Hz. Ali'nin bey'ati senin üzeri-
nedir. dediler. Ebu Musa da:
- Hz. Osman'ın beyati sizin üzerinizde değ il miydi? Onu niçin öl-
dürdünüz. dedi.
Onlar da:
- Kim öldürdü. dediler.
Ebu Musa cevap vererek:
- Önce sen öldürdün ki adın Muhammed bin Ebi Bekir'dir. dedi.
Elçiler geri döndü. Hz. Ali'ye, Ebu Musa'nın sözlerini bildirdiler.
Hz. Ali (Kerema llahi vechehu) üzüldü. Yazıp yazıp Malik bin Eşter ve
Abdullah bin Abbas (r.a.) l arı Ebu Musa'ya gönderdi. Onlar da KOfe'ye
geldiler. Mescid'e gitt iler. Hz. Ali'nin mektubunu halka okudular. Ebu
Musa minbere çıktı. Hutbe okudu. Ve:
- Ey Küfeli halk! Dedi. Ey bu zamanın kişileri! Kureyş'ten iki kişi
geldi. Mülkü istiyorlar. Onların biri Hz. Ali , birisi de Hz. Talha'dır.
Her kim bu cihanı istiyorsa varsın. Ve her kim ahiret cihanını istiyorsa
varmasın. Çünkü, asıl olarak Hz. Osman öldü rülmeden önce, varma-
mız gerekti.
***
Sonra da Hz. Ali oğlu Hasan hutbe okuyup şöyle dedi :
- Ey Kavın!Hz. Ali sizin imamınızdır. Bu kavın, ınüslüınanlar
arasında fitne saldılar. Önce beyat ettiler. Sonra da beyati bozdular.
22 Tarih-i Taberi
Allah'a asi oldular. Ye emirli! müminin Hz. Ali (r.a.) sizi şundan ötürü
istiyor ki ta ki hasımların ve kavimlerin arasını düzeltsin. Ayrılık gay-
rılık aradan gitsin? Sizinle fırsat bulsun. Eğer bunları kabul ederlerse
ne ala, kabul etmezlerse Allah Teala'nın hükmü ne ise onlara icra et-
sin. Yarın, Mü'minlerin emiri Hz. Ali (r.a.)'ın yardımına gecikmeyiniz.
Birbirinize bakmayınız, her kişi kendi suçu ile kalır. Ye kendi ameli-
ne göre derece alır.
* **
Hz. Hasan'ın bu sözleri üzerine bütün halk ona uyup:
- Sem'an e taaten hepimiz senin önünce gelelim ve yardımımızı
senden esirgemeyelim. Emirülmüminin Hz. Ali (r.a.)'ın önünde canı
mızı feda edelim. dediler.
- Var git. Onları beyate öncü ol. Onlara öğütlerde bulun dedi.
Bu buyruk üzerine Hz. Ka'ka, Basra'ya vardı. Hz. Aişe, Hz. Talha
ve Zübeyr onu görünce ona:
- Niçin geldin? diye sordular. Hz. Ka'ka da:
- Mü s lümanların iyiliğini , salahını istemeye geldim. Şimdi sizler
ne dersiniz. dedi. Onlar da :
24 Tarih-i Taberi
- İyi dedin. Eğer Hz. Ali'nin fikri iyilik bul sun yolundaysa, Hz.
Osman'ın üzerine gidenleri yanından ayırsın dedi.Hz. Kaka' da:
Malik bin Eşter (r.a.) ile Adiyy bin Hatem ve çok ileri gelen kişi
ler vardı.Hepsi toplanıp:
- Onlar barış istiyorlar, ama onların bu barışı bizim kanımızı iste-
mektir. Eğer bu barış tamam olursa , bizim cihandan gitmemiz gerek.
dedi.
Tarih-i Taberi 25
Hz. Ali üç gün bu barış üzerine karar eyledi. Halkı barışa çağırdı.
O barışüzerine Ka'kaa:
- Çıkın! dedi. Hiç kimse çıkmadı. Üç günden sonra Hz. Ali atına
bindi, durdu. Hz . Talha ile Zübeyr'i çağırdı ve:
- Allah hakkı için dışarı çıkın. Ta ki size bir çift sözüm var, söyle-
yeyim . dedi. İki si de ordunun arasından çıktılar. Biribirinin yanı başın
da durdular. Öyleki atlarının başları biri bisine eşitti. Hz. Ali:
- Ey kardeşler! Benim için asker ve silah hazırladınız . Eğer Allah
Teala size benim cengimden sorarsa hüccet getirebilir misiniz? Hele
ben bir hüccet, bir belge getiremem. Ve şunu diyelim ki bizimle sizin
aranızda, mesela, akrabalık, yakınlık yoktur. Ve benim beytim de sizin
boynunuza borç değildir. Ama Peygamberimizin arkasında namaz kıl
dık. Onunla sohbet ettik.Şimdi ben size ne yaptım ki kanım size helal
oldu? diye sordu.
Hz. Talha 'da:
-· Sen adam gönderdin.Onlar, Hz. Osrnan'ı şehit ettiler. dedi .
Hz. Ali de:
- Aramızda Allah'tan başka kimse yoktur. Öyleyse gelin el kaldı
ralım. Hak Teala'ya dua eyliyelim ve:
26 Tarih-i Taberi
- Bir kul azad eyle. dediler. Onun Mekhur adında bir kölesi vardı.
Onu azad edip hürriyetine kavuşturdu.
Böylece Basra halkı, iki bölüme ayrıldı. Bir bölümü Talha ve Zü-
beyr (r.a.)larla beyat kıldılar. Bir bölümü de geceleyin Hz. Ali
(K.V.)ya geldiler. Hz. Ali'nin ordusu yirmi kişi idi. Ve Hz. Talha ile
Zübeyr'in ordusu ise otuz bin kişiydi.
Sonra, iki taraf da barışa razı oldular. Ve Hz. Ali, Hz. Abbas'ın
oğ lu Abdullah'ı Hz. Talha ve Zübeyr'e gönderdi. Barış tamamlanacak
ve sabah kalkılınca barışa girişilecekti.
Ama, Hz. Osman için Medine'ye giden kişiler o gece uyumadılar.
Bir yerde toplanıp :
- Bunlar barışı bizim kanımıza karşı yapıyorlar. Bizim tedbirimiz
şim di,iki askerin arasında savaş koparmaktır. Fakat, bunu bizim fitil-
lediğimizi kimse bilmemelidir. dediler.
**
Vaktaki gün sıcaklığını artırdı ortalık çok sıcaklaştı, iki taraftan
da çok kişi şehid oldular. Kimse bunun gibi savaş görmemişti. Öğle
zamanına yakın bir anda, Hz? Talha'nın ayağına bir ok saplandı. Eğil
di oku çekti, çıkardı. Kanı çok aktı. Ama sabreder dururdu . Ve yine
safların önüne geçti, yerini aldı. Ama kanı çok aktığından ötürü başı
döndü. Kuluna :
- Gel, atımın arkasına
bin . Ve beni kucakla dedi. O kul da ata bin-
di. Onukucakladı. Sonra Hz. Talha:
- Beni bir yöne ÇLkar. dedi. O kulda onu aradan çıkardı, şehre gel-
diler. Lakin Hz. Talha'nın vücudundaki kan bütün uzuvlarına bulaş
mıştı. Şehrin kenarında bir virane yer vardı. O kul onu o yere iletti.
Yere indirdi. Hemen o anda da Hz.Talha orada can verdi. Onun müba-
rek kabri de şimdi oradadır.
Ve Hz. Zübeyr onun yanında durmaktaydı. Hz. Talha yaralanıp
düşünce Hz. Zübeyr de geri döndü. Vadi-i Siba (Yırtıcı hayvanlar Va-
disi) denilirdi . Amr İbni Harmud adında bir kişi, iki atlı ile Hz. Zü-
beyr'in ardından at sürdü. Onun böğrüne bir ok sapladı, ok sırtından
çıktı. Hz. Zübeyr de geriye dönüp, Amr'a bir kılıç salladı. Amr, bu kı
lıca kalkanıyla karş ı durdu . O iki atlı da yetiştiler. Hz. Zübeyr'i vurup,
Tarih-i Taberi 29
atından yere yıktılar. Amr, atından indi, onun mübarek başını kesti.
Hz. Ali'nin katına götürdü ve:
- Ya Ali! Zübeyr'i öldürdüm. dedi. Hz. Ali de:
- Yerin Cehennem ola. dedi. Çünkü Hz. Ali, Peygamber
(s.a.v.)'den işitmişti ki Resulullah şöyle buyurmuştu:
- Safiyye oğlunu öldürenin yeri Cehennem olsun. demişti.
***
Bu demde Hz. Aişe'ye
Hz. Ali (r.a.) bu hali görünce sertleşti. Şimdi kendi yaranı Hz. Ai-
şe'nin mahfesine nisan yağmuru gibi ok yağdırmaya başladılar. Ama,
hiçbir ok o zırhı delip geçemedi. Devesinin yularını Hz.Kaab bin Sü-
veyd tutmaktaydı.Hz. Ali, Malik bin Ejder'i çağırdı. Ona:
- O Kavın, o deveyi ve üstündeki hevdeci görüp durdukça onların
yüzü geri dönmez. Ama sen bir hile eyle, devenin yularını eline al ve
bir yana çek. dedi.
Malik bin Eşter de, l-Iz. Aişe'nin askerine saldırdı. Bir kılıç vura-
rak Kaab'ın eline düşürdü. Kaab'ın bir kardeşi vardı. Geldi devenin yu-
larını tuttu. Hz. Aişe'ye:
- All ah h a yırlı sevaplar versin, ded i. Hz. Malik bin Eşte r onun da
elini kesip dü ş ürttü. Arka arkaya yetmiş kişi geldi . Malik bi n Eşter o
yetmi ş ki ş in i n de elin i yere dü ş ü rdü. Art ık gelen kimse kalmamıştı.
Hz. Ali:
- Devenin yul a rını çekin , diye buyurdu. Fakat devenin yuları ne
kadar çekildi ise de deve yürümedi. Hz. Ali (r.a.):
- Şu l ane tl e nmi şe vurun . dedi. Deveye bir kı l ıç vurdu lar. Ayağını
d üşürd üler. B asra lı as ker bozguna uğradı. Üs tündeki hevdeç yere düş
tü .
Hz. Aişe :
l:er gece Hz. Aişe'nin kapısına gelerek bağırıp, acı sözler söylerlerdi.
Bu sözler de onun yüreğini delerdi. Bu haberi Hz. Ali'ye haber verdi-
ler. Hz. Ali (Allah onun yüzünü kerim kılsın) ona Ka'ka' bin Amr'ı
gönderdi. Ona:
- Her kim Hz. Aişe'ye o türlü hareketlerle bulunursa onlara tedmir
eyle. dedi. Ka'ka'da çok kişiyle Hz. Aişe'nin kapısına geldi. İki kişiyi
yakaladılar. Her birine yüzer deynek vurdular. Bundan sonra da hiç
kimse kötü bir harekette bulunmadı.
Hz. Ali Beytülmal'den ne kadar mal varsa, askere üleştirdi. Ve:
- Şam'a gidip orasını fethedersem size bunun on katını vereyim
dedi Ve Hz. Ali (r.a.), Hz. Aişe'yi yine Medine'ye göndermeyi düşün
dü. Abbas'ın oğlu Abdullah'ı ona gönderdi. Ve:
- Peygamber (s.a.v.) bana:
"-Senin aranda benim zevcelerimden birisi ile bir olay geçecektir.
Her ne zaman ki ona karşı zafer elde edersen, onu, yine, evine gönder
dedi diye, ona haber yolladı. Ve Hz. Abdullah bin Cafer ile Beytül
Bal'den 12.000 dirhem gönderdi. Hz. Abdullah da kendi malından
50.000 dirhem verdi. Ve Hz. Ali (r.a.) Basra Bey'inin hatunlarından
kırk hatunu onunla birlikte gönderdi. Kendisi de üç mil onunla birlikte
gitti. Hz. Aişe , deveyi de durdurttu. Onunla birlikte giden halk çoktu.
Hz. Aişe, hutbe okuyup:
- Ey halk! Bir iştir geldi geçti. Allah'ın kazasıydı. Bundan sonra
kimse kimseye gönlünde kin tutmasın. Hepiniz benim oğu ll aıımsı
n ız. Hepiniz de birbirinizle kardeş olun. Buraya kadar gelen Hz. Ali'ye
de sözü getirerek:
- Hz. Ali ile benim aramda eskiden hiçbir mesele yoktu. Bu kadar
şey mesele oldu, bunlar kadınlar arasında, kavın ve kabile arasında da
olur. Şimdi o bana hepinizden yekrektir. dedi. Ve Hz. Ali de:
- Gerçektir. Bizim aramızda hiç bir şey yoktu. O, mü'minlerin
anasıdır. Ve Hz. Peygamber (s.a.v.)in hatunudur. Onun hakkı bizde
çoktur. Diyerek Hasan ve Hüsiyn'i ve Muhammed Hanefiye'yi üç
menzil ileri götürdü. Sonra Hz. Ali, Basra'ya döndü .Basra'n ın Bey ' li ği
ni Abbas'ın oğlu Hz. Abdullah'a verdi.Kendisi askerini aldı. KQfe'ye
gitti. Yine Medine' ye varmadı. KQfe'de yerleşti. B asra'nın beyliğini
Hz. Abd ullah'a verdiği zaman Malik bin Eş ter:
32 Tarih-i Taberi
MISIR HABERİ
Osman zamanında, Abdullah bin Saad bin Ebi Serh, Mısır'da
Bey'di. Ve Muhammed bin Ebu Bekir ve Muhammed bin Huzeyfe,
onun hükmündeydiler. Ve bu iki Muhammed Mısırlılara:
- Biz bu Abdullah bin Saad bin Ebi Serh'i kabul etmeyiz. dediler.
Ve Mısırlılar, ayaklandılar, Medine'ye vardılar. Ve Muhammed Bin
Ebi Bekir onlarla birlikte gitmişti . Ve Muhammed bin Huzeyfe Mı
sır'da kaldı.
***
hz. Osman'ı Medine'de muhasara ettiler diye haber geldiği zaman
Muhammed bin Huzeyfe, Abdullah bin Saad'ı Mısır'dan çıkarmıştı. Ve
Ali (r.a.)'ın tarafmı tutardı. Ve:
- Eğer, hilafet Ali'ye geçerse Mısır'ı kendisine versin diye düşünü
yordu. Lakin, Ali, Mısır'ı Kays bin Ubade'ye vermişti.Vaktaki Kays
Mısır'a vardı. Ahdı okudu. Halk Kays'a itaat ettiler. Ve onun eliyle de
Hz. Ali'ye beyat ettiler.
Ama Kinaneoğullanndan bir kavın vardı ki Mısır'ın Harisa adın
daki bir köyünde oturmaktaydılar. Onların hepsi Osman'ı sevmektey-
diler. Kays'a adam gönderdiler:
- Biz, haraçla baçla senin fermanındayız. Ve Lakin, beyat için bi-
ze birkaç gün mühlet ver. Görelim iş neye varır? dediler. Kays:
- Mısır'da bir köy halkı beyat etmezse ne ziyan olur? dedi.
Kays'ın Mesleme bin Muhalled adında bir amcası oğlu vardı.
Kays'tan gizli olarak Hz. Osman'ın kanı için halkı ayaklandırmaya teş-
Another random document with
no related content on Scribd:
The Project Gutenberg eBook of A szocziológia
vázlata
This ebook is for the use of anyone anywhere in the United
States and most other parts of the world at no cost and with
almost no restrictions whatsoever. You may copy it, give it away
or re-use it under the terms of the Project Gutenberg License
included with this ebook or online at www.gutenberg.org. If you
are not located in the United States, you will have to check the
laws of the country where you are located before using this
eBook.
Language: Hungarian
A SZOCZIOLÓGIA VÁZLATA
IRTA G. PALANTE
FORDITOTTA MIKES LAJOS dr.
BUDAPEST
FRANKLIN-TÁRSULAT
MAGYAR IROD. INTÉZET ÉS KÖNYVNYOMDA
1912
A SZOCZIOLÓGIA VÁZLATA
IRTA
G. PALANTE
FORDITOTTA
BUDAPEST
FRANKLIN-TÁRSULAT
MAGYAR IROD. INTÉZET ÉS KÖNYVNYOMDA
1912
FRANKLIN-TÁRSULAT NYOMDÁJA.
ELSŐ KÖNYV
BEVEZETÉS:
A SZOCZIOLÓGIA MEGHATÁROZÁSA
MÓDSZERE ÉS FELOSZTÁSA
I. FEJEZET.
Mi a szocziológia?
II. FEJEZET.
Mi nem a szocziológia?
III. FEJEZET.
A szocziológia története.