Professional Documents
Culture Documents
Kasvetli Ev 1 Cilt 3rd Edition Charles Dickens Full Chapter Download PDF
Kasvetli Ev 1 Cilt 3rd Edition Charles Dickens Full Chapter Download PDF
Kasvetli Ev 1 Cilt 3rd Edition Charles Dickens Full Chapter Download PDF
Dickens
Visit to download the full and correct content document:
https://ebookstep.com/product/kasvetli-ev-1-cilt-3rd-edition-charles-dickens/
More products digital (pdf, epub, mobi) instant
download maybe you interests ...
https://ebookstep.com/product/kasvetli-ev-2-cilt-3rd-edition-
charles-dickens/
https://ebookstep.com/product/david-copperfield-1st-edition-
charles-dickens/
https://ebookstep.com/product/a-casa-soturna-2nd-edition-charles-
dickens/
https://ebookstep.com/product/aa-aventuras-do-sr-pickwick-
charles-dickens/
A velha loja de curiosidades tomo 1 Clássicos da
literatura mundial Charles Dickens
https://ebookstep.com/product/a-velha-loja-de-curiosidades-
tomo-1-classicos-da-literatura-mundial-charles-dickens/
https://ebookstep.com/product/uma-cancao-de-natal-ilustrado-1st-
edition-charles-dickens/
https://ebookstep.com/product/hayatimi-yasarken-cilt-1-3rd-
edition-emma-goldman/
https://ebookstep.com/product/a-velha-loja-de-curiosidades-
tomos-1-e-2-classicos-da-literatura-mundial-charles-dickens/
https://ebookstep.com/product/a-velha-loja-de-curiosidades-
tomo-2-classicos-da-literatura-mundial-charles-dickens/
Charles Dickens
KASVETLİ EV
I
KÂZIM TAŞKENT KLASİK YAPITLAR DİZİSİ
Charles Dickens
KASVETLİ EV
I
Çeviren
Aslı Biçen
Yapı Kredi Yayınları - 1490
Kâzım Taşkent
Klasik Yapıtlar Dizisi - 41/1
Sunuş • 7
Mahkemeler ve Hukuk Eğitimi Konusunda Genel Bilgi • 31
Kronoloji • 39
KASVETL‹ EV
Önsöz • 45
Karakterler • 49
I. Chancery Mahkemesi’nde • 53
II. Sosyete • 61
III. Bir Gelişme • 70
IV. Teleskopik Hayırseverlik • 92
V. Bir Sabah Macerası • 106
VI. Memnuniyet • 121
VII. Hayalet Yolu • 145
VIII. Günahları Örtmek • 156
IX. ‹şaretler ve Alametler • 177
X. Hukuk Yazıcısı • 193
XI. Sevgili Kardeşimiz • 205
XII. Tetikte • 220
XIII. Esther’in Hikâyesi • 237
XIV. Adap • 253
XV. Bell Yard • 277
XVI. Yapayalnız-Tom • 293
XVII. Esther’in Hikâyesi • 304
XVIII. Leydi Dedlock • 319
XIX. Gitmek • 337
XX. Yeni Kiracı • 351
XXI. Smallweed Ailesi • 366
XXII. Bay Bucket • 384
XXIII. Esther’in Hikâyesi • 398
XXIV. Temyiz Davası • 417
XXV. Bayan Snagsby Her Şeyi Anlıyor • 436
XXVI. Keskin Nişancılar • 447
XXVII. Bir Eski Asker Daha • 462
SUNUŞ
Daha önce değinildiği gibi, romanda kişileri bir araya getiren baş-
lıca şey paradır. Parayı ve buna bağlı olarak her türlü yalan dolan
ile ölümü simgeleyen büyük bir çöplük vardır. Bu çöplük, romanın
kasvetli havasına baştan sona egemendir; toplumun tüm yaşamının
dayandığı temel gibidir. Romanın önde gelen kişilerinde ne Bay
Pickwick gibi kişilerin sevimliliği ne de bir Bay Dombey’nin va-
karı vardır. Tüm insanlar hırs ve açgözlülüğün amansız pençesine
düşmüş gibidirler.
Kasvetli Ev
başka bir şey düşündüğü yoktur. Tam bir asalak gibi yaşayan Skim-
pole, yeryüzündeki herkesin kendisine hizmet etmekten mutluluk
duymasını bekler. Bencillik soğuk bir sis gibi bütün kitabın üstüne
çökmüştür ve Kasvetli Ev’de değneğini bir sallayışta sisi dağıtacak,
ortalığı güneş ışığına boğacak iyilik perileri yoktur. Dickens’ın ilk
romanlarındaki iyiliksever yaşlı adamlara benzeyen John Jarndyce’in
kendisi de, olayların genel girdabına kapılıp neredeyse felakete uğrar.
Romanın genç kahramanı Richard Carstone, yıkıma doğru yavaş
yavaş ama kesin adımlarla ilerler. Dickens’ın yumuşak, iyi huylu
kadın kahramanı Esther, Kasvetli Ev’in iç karartıcı dünyasında oraya
ait olmayan bir yabancı gibidir.
‹lk bakışta Kasvetli Ev’deki kötülüğün yalnızca toplum düzenin-
den kaynaklanan genel bir kötülük olduğu düşünülebilir, çünkü
kötülük her yere yayılmış durumdadır. Ancak, yavaş yavaş gör-
meye başlarız ki, kişiler yalnızca çevrelerinden etkilenmemekte,
başlarına gelenler aynı zamanda kendi içlerindeki kusurlardan,
zaaflardan kaynaklanmaktadır. Leydi Dedlock’un sevgilisinin me-
zarı, Londra’nın sefil bir semtindedir. Sonunda bu mezarın başın-
da öldüğü zaman, Leydi Dedlock’un bu duruma gelmesine neden
olan şey büyük ölçüde kendi gururudur. Richard Carstone sürekli
olarak eline geçecek serveti beklemektedir; bu durum onu ken-
dine uygun bir meslek seçerek çalışmaya başlayamayan, sorum-
suz bir insan yapmıştır. Richard’ı ölüme sürükleyen şey, Chancery
Mahkemesi’nde görülen davası değildir yalnız; onun ölümüne daha
çok kendi sorumsuzluğu, kararsızlığı, yanılgıları ve para konusun-
daki dikkatsizliği neden olmuştur.
Kısacası, romanda gördüğümüz sis, hem toplumsal, hem bi-
reyseldir. Sis insanların gözlerine bir perde gibi inmekte, çevre-
lerindeki öteki insanları görmelerini engellemektedir. Toplumun
gözleri görmez olunca, ödenmesi gereken ağır bir bedel vardır.
Sokakları süpüren Jo’nun yaşadığı Yapayalnız-Tom gibi sefil bir
sokak, Leydi Dedlock’un öldüğü zehir saçan mezarlık (“etrafı ka-
palı, mikrop saçan, iğrenç bir kilise bahçesi ... oradaki korkunç
illetler aramızdan ayrılmamış sevgili kardeşlerimizin vücutları-
na da sirayet ediyor”, XI. Bölüm) toplumsal bir körlüğe biçilmiş
ceza gibidir. Bu gibi yerler, yoksul ya da varlıklı, toplumun tüm
20
pek çok kişinin yolu Jo’dan geçer. Bay Tulkinghorn ile Dedek-
tif Bucket, Nemo’nun ölüm olayını aydınlatmak için Jo ile ko-
nuşurlar. Leydi Dedlock, aynı konuda bilgi almak, Nemo’nun
nerede oturduğunu, nerede öldüğünü, nereye gömüldüğünü
öğrenmek için Jo’ya başvurur. Bayan Snagsby Jo ile yakında
ilgilenen kocasının onun babası olduğunu sanmaktadır. ‹yi yü-
rekli Bay Snagsby, çevresindeki bazı önemli kişilerin bu zavallı
çocuğa gösterdikleri ilgi karşısında şaşkına dönmüştür; olup
bitenleri anlamadığı için Allan Woodcourt’a şöyle yakınır: “Bi-
risi bana, büyük bir ciddiyetle, Jo’dan hiç kimseye hatta bizim
hatuna bile söz etmememi tembihliyor. Sonra bir başkası, yani
siz, gelip aynı ciddiyetle Jo’dan bilhassa da bu öteki kişiye söz
etmememi istiyor. Sanki özel bir akıl hastanesindeyim” (XLVII.
Bölüm) Bay Chandband verdiği ahlak derslerinde Jo’yu örnek
diye kullanırken, Jo’nun peçeli kadın hakkında anlattıklarıyla
yakından ilgilenen Bay Guppy, Bayan Chandband’den Esther’in
çocukluk yılları hakkında bilgi edinir. O, bir yandan Chancery
Mahkemesi’nin içinde yer aldığı çevrelerle temastadır, bir yan-
dan da Sir Leicester ile Leydi Dedlock’un soylular dünyasıyla.
Gerçekte Yapayalnız-Tom sokağının zavallı insanlarından biri-
dir ama, hastalandığı zaman Esther kanalıyla Bay Jarndyce’in
çevresine girer. Tuğlacılar denilen kişilerle de ilişki içindedir.
Jo sürekli olarak hiçbir konuda “bir şey bildiğim yok” derse de,
pek çok kişinin yakından ilgilendiği Nemo hakkında bilgi sahibi
tek kişidir. Leydi Dedlock ile Esther arasındaki gizli yakınlığın
ortaya çıkmasını ve böylece romanda iki ayrı koldan anlatılan
olayların birbirine bağlanmasını sağlayan süreç ise, Nemo’nun
ölümüyle başlar. Jo’nun birleştirici işlevi, ölümünden hemen
önce geçen bir sahnede John Jarndyce ile Allan Woodcourt’un
da dikkatini çekmiştir. Yazar-anlatıcı şöyle der: “Bay Jarndyce
... sık sık geliyor, Allan Woodcourt ise neredeyse hep orada;
ikisi de Kaderin bu sokak çocuğunu nasıl çok farklı hayatların
ağına doladığını düşünüyor.” (XLVII. Bölüm) Jo, “bu sokak ço-
cuğu”, toplumun sürekli dışladığı zavallı bir çocuktur, ama bir
yandan da güçlü kişilerin ihtiyaç duydukları zaman diledikleri
gibi kullandıkları bir araç.
24
Flite’tan daha önce kısaca söz etmiştik. Adı açıkça, “uçuş” ve “kaçış”
anlamlarını çağrıştıran bu yaşlı kadının, kafeslerde beslediği yirmi
beş tane ötücü kuşu vardır. Çantasındaki belgeleri ve kafeslerdeki
kuşlarıyla Bayan Flite, romanın ilk bölümünden sondan üçüncü
bölümüne kadar Chancery Mahkemesi’nin ayrılmaz bir parçası gi-
bidir. Ada ile Richard’ı ilk gördüğünde Bayan Flite onlarla yakından
ilgilenir. O sırada söylediği sözler, Chancery’ye bulaşan herkesin
yaşam öyküsünün kısa bir özetidir ve belli ki, aynı zamanda bu iki
gence yönelik bir uyarıdır: (“Ben de sizin gibi vesayet altındaydım.
O zamanlar deli değildim. ... Gençliğim, umudum vardı. Sanırım
güzelliğim de. Artık hiç önemi yok. Üçü de ne bir işime yaradı ne
de beni kurtardı. Mahkemeye her gün devam etme şerefini haizim.
Belgelerimle birlikte. Hükmü bekliyorum. Yakında çıkar. Mahşer
gününde.” (III. Bölüm)
Ertesi gün Richard ve Ada, Chancery’deki bir bahçede Bayan
Flite’la bir kez daha karşılaştılar. Yaşlı kadın, bu bahçeye sık sık
gelip kuşların ötüşünü dinlediğini söyler ve onları evine davet
eder. Evde konuklarına kendi kuşlarını gösterir. Bayan Flite, davası
sonuçlanıp özgürlüğüne kavuşunca, kuşları salıvereceğini söyler.
Ama, kafeste ölüyorlar, çünkü bu zavallıların ömrü mahkemede-
ki dava süresine göre o kadar kısa ki, der. “... bütün koleksiyon
tekrar tekrar ölüp duruyor. Genç olmalarına rağmen bunlardan
birinin özgür kalacak kadar yaşayıp yaşayamayacağını merak edi-
yorum. Ne çile, değil mi” (V. Bölüm) Bayan Flite Chancery’nin
delirttiği yaşlı bir kadındır, ama söyledikleri korkunç bir gerçeği
çarpıcı bir biçimde dile getirmektedir: Kafesteki kuşlar, davası
görülmekte olan kişilerdir. Başka bir deyişle, Bayan Flite’ın kuşları,
Bayan Flite’ın kendisinden, Tom Jarndyce, Bay Gridley ve Richard
Carstone’a kadar tüm dava sahiplerini bir araya getirip onların
ortak kaderini açıklayan bir imgedir. Bayan Flite’ın yukarıdaki
konuşmasından dokuz bölüm sonra Krook, kuşların adlarını verip,
kafeslere Chancery Mahkemesi’nin başyargıcınca kapatıldıklarını
söylediği zaman, kafesteki kuşların simgesel anlamları açıkça orta-
ya çıkar. Kuşların adları dikkatle seçilmiş, anlamlı adlardır: Umut,
Neşe, Gençlik, Huzur, Rahat, Hayat, Toprak, Kül, Viran, Muhtaç,
Harap, Ümitsizlik, Delilik, Kurnazlık, Budalalık, Sözler, Peruklar,
29
Ünal Aytür
MAHKEMELER VE HUKUK EĞİTİMİ
KONUSUNDA GENEL BİLGİ
Chancery Mahkemesi
1 Douglas Hamer, “Dickens, the Old Court of Chancery,” Notes and Queries (Eylül,
1970), 342.
Another random document with
no related content on Scribd:
sail area, 125;
heavy armament, 126;
peculiar gun mountings, 126;
burnt by Federals, 127;
raised, altered and refitted by Confederates, 127;
railway-iron armoured casemate, 127;
her destructive trial trip, 128;
duel with Monitor and gunboats, 128, 131, 132, 133, 137;
scuttled by commander, 133
Military mast, 166
Millwall Ironworks, 122
Modern guns and ships in war, 236
Modern heavy artillery construction, 282
Monitor:
Ericsson’s tender, 128;
officials’ interference with plans, 129;
derision and abuse, 129;
change in naval construction inaugurated by, 129;
as ram, 129;
Admiral Porter’s advocacy, 130;
peculiar shape, 131;
narrow escape, 131;
why name chosen, 131;
armament and armour, 131;
duel with Merrimac, 128, 131-3;
steering gear and anchor
out of reach of hostile fire, 133;
lost in rough weather, 133
Monitor:
in Prussian-Danish War, 151;
coast defence, 182;
double turreted, 151, 153;
craze for, 144
Mortar boats, 114
Napier, Sir C., 90
Napoleon I., proposed rescue from St. Helena, 293
Naval artillery: Later developments, 273
Naval corruption, 221
Necessity of armour protection, 146
New Georgia canoes, 31
New Guinea Lakatoi, 29
New Zealand (Maori) war canoes, 25 et seq.
Noble, Sir A., 281
Nordenfeldt, Dr., 299
(see Submarines)
Number of rowers in banked ships, 9
Paddles:
Boxes and wheels, objection to, 81, 97;
frigates with, 96, 97, 106;
gunboats in action, 113;
trials against screws, 98;
war steamers with, 95;
war junks with, 35;
sponsons extended to carry cannon, 97
Palliser, Major, 274
Palmer’s, 306
Parodus, 6
Passengers called on to fight, 77
Penn, John, and Sons, 103, 178
Pett, Phineas, 54, 57
Phœnicians’ connection with Britain, 15;
war galleys, 6
Pickled human heads, 49
Pioneer of modern battleship, 244
Portholes, invention of, 42, 49;
plated ports, 120;
reduced size, 120;
diagonal plates, 125
Privateers, 140
Projectiles:
Armour-piercing, 265, 273;
Bessemer steel, 267;
Dutch cheeses, 76;
flat-headed, 268;
human heads, 73;
anti-war shell, 268;
Palliser, 164, 269, 274;
Whitworth, pointed and cylindrical, 274;
studded, 277;
steel, 268;
stone cannon balls, 40;
solid and hollow shot, 126;
resistance of armour to, 322-3;
lead-coated, 274;
velocity, 272;
weight, 274;
elongated shell, 85, 86
Propellers:
Adjustable, 123;
advantages, 148;
Dudgeon’s, 148;
Ericsson’s screw, 92;
Griffiths’, 125, 147;
Smith’s, 92;
Mangin, 122;
twin screws, 138, 148, 173;
adoption by Admiralty, 150;
first British twin screw ironclad, 150;
twin screw in United States of America, 125
Proposal to subject Cerberus to gunfire with crew on board, 184,
185
Protected ships (Japanese), 37
Rafts, 21
Railway locomotives as marine engines, 106
Raleigh, Sir Walter, as critic, 55
Ram, 5, 6, 7, 10, 119, 172, 190, 205
Ramberges, 44
Range-finding tower, 259
Rapid building, 192, 247
Ratings, 57, 59
Recessed ports, 150, 172
Reed, Mr., afterwards Sir E., 195
Remarkable French ironclads, 190-1
Rennie, J. and G., 94
Report on Royal Navy (1552), 50
Resistance of armour to projectiles, 322-3
Robinson and Russell, 98, 113
Russell, Scott, 90, 120
Russo-Japanese War:
Russian fleet’s departure for the Far East, 236;
British trawlers or Japanese torpedo boats, 236;
Russian fleet’s slow speed, 236;
going to destruction, 236;
Japan’s ships’ superior speed, 237;
Russians reach Japanese waters, 236;
sudden Japanese attack, 237;
Russian ships overloaded and filthy, 237;
Japanese gunnery superior, 237;
Russians defeated in two hours, 237;
Admiral Togo’s objects, incidents of the battle, 239-40
Russo-Turkish War:
Value of torpedo to Russians, 200;
powerful Turkish fleet, 212;
Turkish ships torpedoed, 212-3;
naval encounter, 214
Ruthven’s hydraulic propulsion, 186;
experiments, 187-8