Professional Documents
Culture Documents
İletişim Çağında Kültür 1st Edition James Lull Full Chapter Download PDF
İletişim Çağında Kültür 1st Edition James Lull Full Chapter Download PDF
James Lull
Visit to download the full and correct content document:
https://ebookstep.com/product/iletisim-caginda-kultur-1st-edition-james-lull/
More products digital (pdf, epub, mobi) instant
download maybe you interests ...
https://ebookstep.com/product/yukseklerde-1st-edition-r-k-lilley/
https://ebookstep.com/product/coracao-partido-1st-edition-james-
j-cudney/
https://ebookstep.com/product/punto-de-impacto-1st-edition-james-
queally/
https://ebookstep.com/product/tarih-icinde-bilim-1st-edition-
james-trefil/
Oxford Epistemoloji 1st Edition Paul K Moser
https://ebookstep.com/product/oxford-epistemoloji-1st-edition-
paul-k-moser/
https://ebookstep.com/product/buyuk-petro-1st-edition-robert-k-
massie/
https://ebookstep.com/product/carice-katerina-1st-edition-robert-
k-massie/
https://ebookstep.com/product/besinci-mevsim-1st-edition-n-k-
jemisin/
https://ebookstep.com/product/a-coroa-sem-estrelas-1st-edition-
james-rollins/
İLETİŞİM ÇAĞINDA
JAMES LULL
KÜLTÜR
JAMES LULL
İletişim Çağında yaşamak ne anlama gelmektedir? Günümüzde
kültürün doğası nedir? Kültürel kimlikler küreselleşme içerisinde nasıl
değişmiştir?
İletişim Çağında Kültür bir dizi akademik disiplinden dünyanın
önde gelen düşünürlerinden bazılarını modern çağda ‘kültür’ün ne
anlama geldiğini tartışmak üzere bir araya getirmektedir. Yazarlar,
‘İletişim Çağı’nda yaşamın temel özelliklerini tarif etmekte ve küresel
KÜLTÜR
• Yıldız Kültürü
• Bilgisayarlar, İnternet ve Sanal Kültürler
James Lull
İngilizceden Çeviren
Ece Simin Civelek
H E C E YAY I N L A R I
Hece Yayınları: 475
İnceleme
Orijinal adı
Culture in the Communication Age
©Hece Yayınları
Çeviren
Ece Simin Civelek
Editör
Hayriye Ünal
Birinci Basım
Şubat 2018
Kapak Tasarımı
www.sarakusta.com.tr
Teknik Hazırlık
www.hece.com.tr
ISBN: 978-605-9556-72-9
Baskı
www.dumat.com.tr
BIRINCI KISIM
KÜLTÜRÜN TEMELLERİ / 17
1 ZİHNİN KÜLTÜRÜ: Anlamın ve Duygunun Kökenleri
Üzerine/Edward C. Stewart / 19
2 KÜLTÜRÜN TEMELLERİNİ YENİDEN DÜŞÜNMEK/Eduardo Neiva / 55
3 KÜLTÜRÜ KÜRESEL BİR EKÜMENDE DÜŞÜNMEK/Ulf Hannerz / 95
İKINCI KISIM
KÜLTÜRÜ ANLAMLANDIRMAK / 125
4 YAŞAM BİÇİMLERİNDEN YAŞAM TARZINA: Kültürü ideoloji ve
duyarlılık olarak yeniden düşünmek/David C. Chaney / 127
5 KÜLTÜREL TOPLUMSAL CİNSİYET SORUSU/Mirja Liikkanen / 151
6 KÜLTÜREL CEPHELER: ÇAĞDAŞ KÜLTÜRLERİN DİYALOJİK BİR
ANLAYIŞINA DOĞRU/Jorge A. González / 181
7 İLETİŞİM ÇAĞI İÇİN ÜST KÜLTÜR/James Lull / 223
ÜÇÜNCÜ KISIM
ÇAĞDAŞ KÜLTÜREL BİÇİMLER / 277
8 POPÜLER KÜLTÜRDE VE MEDYA GÖSTERİLERİNDE
KÜLTÜREL TEORİ/Michael Real 279
9 GÖRSEL KÜLTÜR/Paul Messaris / 299
10 YILDIZ KÜLTÜRÜ/Stephen Hinerman / 323
11 BİLGİSAYARLAR, İNTERNET VE SANAL
KÜLTÜRLER/Steve Jones ve Stephanie Kucker / 357
DİZİN / 381
Katkı Sağlayanlar Üzerine Notlar
David C. Chaney İngiltere Durham Üniversitesinde Sosyoloji Profesörü’dür.
Akademik uzmanlığı çağdaş kültürel tarihin sosyolojisidir. Kültürün söylemlerine
ilişkin daha kuramsal kaygılar ile alışveriş merkezi ve kamusal festivaller gibi kurum-
lar üzerine kapsamlı bir şekilde, birleştirici çalışmalar yayımlamıştır. Son kitapları
arasında The Cultural Turn ve Lifestyles yer almaktadır. Şu an Macmillan için kültürel
değişim ve gündelik hayat üzerine bir kitaba yönelik çalışmaktadır.
7
ve gündelik hayattaki rolü üzerine Pew Hayır Vakfına danışmanlık yapmıştır. Şu
an Chicago’da bir yüksek-teknoloji sanayi şirketi olan VRCO, A.Ş. için pazarlama
ve iletişim koordinatörü ve Illinois-Chicago Üniversitesinde İletişim bölümünde
Yardımcı Öğretim Görevlisi olarak çalışmaktadır.
8
GİRİŞ
James Lull
9
James Lull
10
Neden İletişim Çağı?
11
James Lull
12
Neden İletişim Çağı?
Dijital bölünme
İletişim Çağı’nda hayat ile ilgili sıklıkla ifade edilen,
umut verici iyimserliğin diğer tarafı, günümüz teknolojisinin
ve bağlantılılığın sağladığı somut faydaların, küresel bağlamda
kendi başına uluslar içerisinde ve uluslar arasında sosyal kate-
goriler boyunca eşit olmayan bir gerçekleşme gösterdiğinin
reddedilemez bir olgu olmasıdır. İletişim Çağı nasıl küresel
bir fenomen ise, dijital bölünme de öyledir. Kuzey Ameri-
ka’nın içteki şehirleri, Afrika gecekondu kasabaları, Brezil-
ya’daki varoş bölgeler, Çin’in veya Hindistan’ın mahrum kalmış
kırsal alanları dâhil olmak üzere dünyanın geniş alanları, bilgi
teknolojisine ve küresel ‘ağ toplumu’na neredeyse tamamen
‘kapalı’ vaziyettedir (Castells 1996: 33-4).
Şimdiye kadar, göreceli olarak gelişmiş dünyanın bir-
çok bölümünde, internet bağlantısı olan ev bilgisayarları bir
lüksten daha çok bir ihtiyaca dönüşmüştür. Yine de, Birleşik
Devletler’de -2000 yılına kadar evlerin yarısından çoğunun
internet bağlantısına sahip olduğu- ekonomik ve ırksal
gruplar arasında uç noktadaki farklılıklar toplumu bilgisa-
yarı/İnterneti ‘olanlar’ ve ‘olmayanlar’ olarak bölmeye devam
etmektedir. Avrupa’da 2000’lerde internet bağlantıları bütü-
nünde tüm ABD’dekinden çok daha az -toplam evlerin yüzde
12’si civarında- nüfuza sahip olmuştur. Avrupalı uluslardaki
içsel sosyal ve teknolojik farklılıklar, İskandinav ülkelerinde
ve kıtanın kuzey bölümünün geriye kalanında en az şiddete
sahiptir. Karşılaştırmalı olarak, güneydeki Avrupalı uluslar
genelinde çok daha az bağlantılıdır ve en geniş içsel boşluğu
ortaya çıkarmaktadır. Japonya’da sosyal ve teknolojik boşluklar
birçok diğer ulusta olduğu kadar uç noktada olmasa da, Japon
toplumunun kolektif doğası tüketimciliğin ve bireyciliğin
küresel trendlerine doğru yanaştıkça iç dijital bölünme orada
da artmaktadır.
13
James Lull
Bölümler
Bu kitap, birçok farklı akademik disiplini temsil eden
-iletişim çalışmaları, sosyoloji, kültürel çalışmalar, antropo-
loji, psikoloji, gösterge bilimi ve medya çalışmaları- iletişim
ve kültür konusunda dünyanın en iyi düşünürlerinin birkaçı
tarafından yazılmış zemin oluşturan makalelere yer vermek-
tedir. Kitap üç ayrı alt kısma bölünmüştür.
“Kültürün temelleri’ olan ilk kısımda, İletişim Çağı’nda
kültüre teorik yaklaşımların, bireysel kişilerin algılarının ana-
lizinden, küresel kültürel akışın ve etkileşimlerin en yaygın
ve çoklu ortamlı süreçlerine kadar uzanan canlı bir yelpazesi
ile karşılaşmaktayız. Psikolog Edward C. Stewart’ın “Zihnin
kültürü” üzerine kışkırtıcı makalesi ve Brezilyalı-Amerikalı
gösterge bilimci Eduardo Neiva’nın eşit seviyede harekete
geçiren ‘Kültürün temellerini yeniden düşünmek’ makalesi ile
başlayarak, kültürel organizasyonun kökenlerinin; duyguya,
korkuya ve özellikle ‘avcılık paradigması’ ve insanın hayat-
ta kalma mücadelelerinde dışa vurulduğu şekli ile doğa ve
kültür arasındaki yakın ilişkiye açıklama getirmesi gerekti-
ğini fark etmekteyiz. Bu çağdaş Darwin-etkisinde makaleler,
moleküler biyolojideki ve genetikteki güncel teorik trendlere
uyum gösterdiği ve özellikle kültürel analize uygulandığı için,
önemli olan ‘biyoloji ve gösterge bilimi arasındaki bağlantılara
yakın zamandaki dev ilgi dalgası’nı (Laubichler 1997: 248)
yansıtmaktadır. İlk iki makaleye kökünden karşı çıkan, çok
daha az belirlenimci bir iddia ile İsveçli sosyal antropolog Ulf
Hannerz, kültürün dinamik, çok-kültürlü ‘küresel ekümen’in
analitik çerçevesi üzerinden inşa edilen kozmopolit bir anla-
yışını ileri sürmektedir.
Kısım II, ‘Kültürü anlamlandırmak’ için çeşitli elzem
yöntemleri keşfetmektedir. Britanyalı sosyolog David Cha-
ney ilk makaledeki ‘yaşam tarzı’ üzerine çalışmasını, güncel
14
Neden İletişim Çağı?
15
James Lull
Referanslar
Bauman, Z. (1998). Globalization: The Human Consequences. Camb-
ridge: Polity Press;
New York: Columbia University Press.
Castells, M. (1996). The Rise of the Network Society. Oxford:
Blackwell.
Laubichler, M. (1997). ‘Introduction’. S: European Journal for Semi-
otic Studies, 9: 248-
50.
Lull, J. (2000). Media, Communication, Culture: A Global Approach
(revised ed.).
Cambridge: Polity Press; New York: Columbia University Press.
Thompson, J. B. (1995). The Media and Modernity. Cambridge:
Polity Press.
Tomlinson, J. (1999). Globalization and Culture. Cambridge: Polity
Press.
16
BIRINCI KISIM
KÜLTÜRÜN TEMELLERİ
1
ZİHNİN KÜLTÜRÜ:
Edward C. Stewart
19
Edward C. Stewart
21
Edward C. Stewart
Avcı-av paradigması
Avcı-av paradigması insan kurbanların, savaşların ve
çekişmelerin bir yaşam biçimi olarak kökenini oluşturmakta-
dır. Bu paradigma aynı zamanda, avcı ve av arasındaki, avcılar
arasındaki ve avlar arasındaki sosyal ilişkilerin belirli biçim-
lerini de kurmaktadır. İnsan-avcı ilişkileri Buzul Çağı’nda
ilk kez evrimleştiğinde, insanlar güçlü fillerden, aslanlardan
ve leoparlardan çok daha güçsüz durumda olmuştur. Ancak
insanlar kuvvette, hızda, pençelerde ve dişlerde yoksun olduk-
ları şeyi, zekâ, el becerileri ve dil ile telafi etmişlerdir. Uzman-
lıkları, silahların ve el aletlerinin teknolojilerini geliştirmeleri-
ne ve beraberlik sağlamaya ve sonrasında yaratıkla karşılaşma
anında avantaj elde etmelerine yönelik olan grubun üyeleri
arasında sosyal ilişkiler yaratmalarına imkân tanımıştır.1
M.Ö. 10.000 yılları civarında insan toplulukları tarıma
yönelmiştir. Hayvanları avlamak bir yaşam biçimi olarak
savaşa yol açtığı için, diğer kabilelerden insanlar av olarak
hayvanların yerini değiştirmiş ve insanoğulları kurbanlarda
hayvanların yerini almıştır. Bazı kültürlerde, örneğin, Aztek’te,
savaş ve insan kurban etme, uygarlık sona erene kadar gele-
neksel olarak uygulanmıştır. Avrupa’nın ve Ön Asya’nın bazı
kültürlerinde insanlar vahşi hayvanları avlamaktan, evcilleşti-
rilmiş sürüleri avlamaya dönmüştür. Avlanma, krallar ve diğer
22
Zihnin Kültürü
23
Edward C. Stewart
24
Zihnin Kültürü
25
Edward C. Stewart
26
Zihnin Kültürü
Korku ve öfke
Duygusal ifade bir çocuğun hayatında görüşte, seste, tatta
ve dokunuşta erkenden ortaya çıkmaktadır. Bir bebek birkaç
günlükken bile, annenin gülüşünü görmekte ve iki yaş dört
aylık civarında olduğunda aynı şekilde karşılık vermektedir.
Anne ve çocuk arasındaki gülüş değiş tokuşu, duyguların
insan ilişkilerinde kontrol mekanizmaları olarak evrimsel
kökenlerini yansıtmaktadır ( Johnson-Laird 1988: 91). Duygu
kişiler arası etkileşimi doyurmakta ve yönlendirmektedir.
Diğerleri ile başarılı şekilde iletişim kurmak için bir bireyin
diğerlerinin nasıl hissettiğine ilişkin incelikli bir algıya sahip
olması gerekmektedir.
Peki yeni-doğanda, bebeğin dünya görüşünü gelişme
süreci boyunca inşa edecek çekirdek duygunun potansiyelinin
doğası nedir? Cevap baskın bir şekilde korkudur. Gelişim
psikologları tarafından toplanan kanıtlar yeni-doğan bebeğin
yüksek bir sese, bir ürkme refleksi ardından korku ile tepki
gösterdiğini öne sürmektedir. Ani yüksek ses muhtemelen
ürkme refleksi ve ses-acı-korku arasında bir bağlantı oluştura-
rak acının bir tepkisini tetiklemektedir. Dürtünün diğer kay-
nakları, örneğin, bebeğin bedenindeki zor zamanlar, dökün-
tüler ve sindirim sistemi ile ilgili rahatsızlıklar, muhakkak
acı-korku-öfke arasındaki bağlantıları Pavlov koşullanması
yoluyla kuvvetlendirmekte ve korku tepkisinin önceliğini
tesis etmektedir. Sonrasında bebek, yaşamının ilk senesinin
sonlarına doğru kendi kendine hareket etmeye başladığında,
yabancılara karşı korku geliştirmekte ve karşılık olarak ve aynı
zamanda, annesine veya bakımını üstlenen başlıca diğer kişiye
güçlü bir bağlılığa sahip olmaktadır (Brown 1991: 135, 179).
Korku çok büyük olduğunda ve dehşete giren kişi donup
kaldığında, beden kendisini kuşatmaktadır. Cildin rengi değiş-
mekte, kollar-bacaklar ve gövde nemli ve soğuk hale gelmek-
27
Edward C. Stewart
Her insanın bir tarafı vardır ki, vahşi bir hayvandır. Mede-
ni insanlar bu taraflarını gizli tutmakla yükümlüdür, yani,
hayvanı içlerinde tutmaları gerekmektedir. Metaforda,
kontrol kaybı hayvanı salıvermeye eşdeğerdir. Ve kontro-
lünü kaybetmiş bir insanın davranışı çeşitli ihtiraslardır –
arzu, öfke vb. Öfke durumunda, yaratık diğer insanlar için
bir tehlike arz etmektedir. (Lakoff 1987: 492)
28
Zihnin Kültürü
Savaşın İblisi
Asırlar boyunca erkekler ve kadınlar savaşın nedenleri-
ni tartışmışlardır. Erken bir açıklama insanların korkudan,
çıkardan ve onurdan savaşa girdiğine inanan Thucydides
tarafından verilmiştir (Kagan 1995: 8). Savaş, insan grupları
arasındaki farklılıkları çözmek üzere bir araç geliştirerek insan
ilişkilerinde imtiyazlı bir pozisyona ulaşmıştır. Savaş, kültürel
unsurlarda, türetilmiş politik açılardan çok daha temel nitelik-
te köklere sahip olmaktadır (Keegan 1993: 12-24). Örneğin,
Ehrenreich savaş analizinde, savaşın nedenlerinin kökenleri ile
aynı olmasının şart olmadığını belirtmektedir. Savaşın başlıca
bir sebebinin daha öncesindeki bir savaş olduğu yönündeki
tedirgin edici fikri ileri sürmektedir. Savaş hali, bir savaşın
doğal olarak bir sonraki savaşa öncülük etmesi ile işlevsel özerk-
lik sergilemektedir. Dolayısıyla, savaşın özerkliği karşı karşıya
gelinmesi gereken önemli bir mesele olarak belirmektedir.
Gelgelelim savaş; siyasi liderlik, ekonomi, sosyal düzen, kişiler
arası davranışın kalıpları ve diğerleri gibi geniş ve karmaşık
bir ekolojiye bağlı olduğu için savaşın doğası, açıklama olarak
29
Edward C. Stewart
30
Zihnin Kültürü
31
Edward C. Stewart
32
Another random document with
no related content on Scribd:
The Project Gutenberg eBook of The lost
clue
This ebook is for the use of anyone anywhere in the United States
and most other parts of the world at no cost and with almost no
restrictions whatsoever. You may copy it, give it away or re-use it
under the terms of the Project Gutenberg License included with this
ebook or online at www.gutenberg.org. If you are not located in the
United States, you will have to check the laws of the country where
you are located before using this eBook.
Language: English
BY
MRS. O. F. WALTON
AUTHOR OF
WITH ILLUSTRATIONS BY
ADOLF THIEDE
LONDON
1910
CONTENTS
CHAPTER
I. IN THE ARCADE
X. GOOD-BYE
LIST OF ILLUSTRATIONS
He saw that the little finger of the Earl's right hand had
lost its last joint. Frontispiece
CHAPTER I
IN THE ARCADE
For some minutes the young man, for he was not more
than twenty-five, paced the platform restlessly. He was
impatient of the delay, and the noise and racket of the
station jarred upon his nerves. The shriek of an approaching
train, the rattle of a departing one, the rumble of the
porters' trucks, the shouting of the newspaper boys, the
ceaseless rush of people in all directions, tired him that day,
he hardly knew why. He had not come from the country,
and he was accustomed to London streets and London
stations; he did not mind noise at other times, but to-day
he felt as if he could not stand the discordant sounds for
another hour. He resolved to leave the station, and to take a
walk in the city until it was time for his train.
"How lucky we just met you! Now you must come and
see us soon. We're having a large house-party for
Christmas. Can't you join us? Evelyn will be at home."
When, two hours later, the train ran into the large
Sheffield station, his thoughts were still pursuing the same
unpleasant and difficult course. He called a hansom and was
soon driving rapidly through the busy streets and out
towards the country beyond. As he went, he wondered
again what he should find at his journey's end, and whether
his father would come out as usual to welcome him on his
arrival. After about half an hour's drive, the cab turned in at
a lodge gate, and he could see, through the fir trees in the
avenue, the lights in the windows of his home.
"Very ill, sir," said the old man. "Come into the library,
sir; the doctor's upstairs now."
"No, no, sir; I can manage all right. I'm getting a bit
short of wind, that's all."
"So I put the bacon down, sir, and I went myself to see
who was there. It was a boy with a telegram; he held out
the yellow envelope to me, and he stood waiting while I
took it in to the master.