Professional Documents
Culture Documents
Ateşi Çalan Yolcular 1 Kamer Teyhani Kitabı 1st Edition Şehriban Teyhani Full Chapter Download PDF
Ateşi Çalan Yolcular 1 Kamer Teyhani Kitabı 1st Edition Şehriban Teyhani Full Chapter Download PDF
Ateşi Çalan Yolcular 1 Kamer Teyhani Kitabı 1st Edition Şehriban Teyhani Full Chapter Download PDF
https://ebookstep.com/product/la-nuova-prova-orale-1-a1-b1-1st-
edition-telis-marin/
https://ebookstep.com/product/de-witte-kamer-04-1st-edition-
samantha-stroombergen/
https://ebookstep.com/product/de-witte-kamer-02-1st-edition-
samantha-stroombergen/
https://ebookstep.com/product/leon-coeur-01-de-witte-kamer-1st-
edition-samantha-stroombergen/
De witte kamer 09 1st Edition Samantha Stroombergen
Stroombergen Samantha
https://ebookstep.com/product/de-witte-kamer-09-1st-edition-
samantha-stroombergen-stroombergen-samantha/
https://ebookstep.com/product/pratique-grammaire-b1-1st-edition-
evelyne-sirejols/
https://ebookstep.com/product/a-medida-b1-guia-didactica-1st-
edition-anaya/
https://ebookstep.com/product/lo-straniero-a2-b1-primi-
racconti-1st-edition-marco-dominici/
https://ebookstep.com/product/l-eredita-b1-b2-primi-racconti-1st-
edition-luisa-brisi/
ŞEHRİBAN TEYHANİ
1 957 yılında Erzincan, İ liç'de doğdu. 1 964 'te ailesiyle İstanbul'a geldi.
1 97 4 yılında Devrimci mücadele ile tanıştı İDOD'de aktif olarak yer aldı.
Dev-Yol, Dev-Sol ayrılığında Dev-Yol'da kaldı. 1981 'de gözaltına alındı ve
1986'ya kadar Metris, Sağmalcılar Özel Tip C ezaevi önü mücadelesinde
ailelerle birlikte oldu. İHD nin kuruluş çalışmasına aktif katıldı. 1 986'nın
sonunda Mersin'e yerleşti. Kırşehir Cezaevi firarının sonrasında yeniden
gözaltına alındı. Mersin İHD, Mersin Halkevleri, ilk memur sendikası
çalışmasında, Tüm BEL-SEN kuruluşlarında kurucu üye olarak yer aldı.
Bir süre ÖDP'de çalıştı ve Mersin kadın çalışmasında aktif olarak yer aldı.
İ ki çocuk annesi ve İstanbul'da yaşamaktadır.
Ayrıntı: 1408 ·
Yayıma Hazırlayan
ilbay Kahraman
Son Okuma
Ahmet Karanfil
Kapak Fotoğrafı
1Mayıs1978
Kapak Tasarımı
Gökçe Alper
Dizgi
Kani Kumanovalı
Baskı ve Cilt
Ali Laçin - BarışMatbaa-Mücellit
Davutpaşa Cad. Güven San. Sit. C Blok No. 286
Topkapı/Zeytinburnu - lstanbul - Tel. 0212 567 11 00
.Sertifika No: 46277
Baskı Adedi1000
AYRINTI YAYINLARI
Basım Dağıtım San. ve Tic. A.Ş.
Hocapaşa Malı. Dervişler Sok. Dirikoçlar İş Hanı
No: 1 Kat: 5 Sirkeci - İstanbul
Tel.: (02 1 2 ) 5 1 2 1 5 00 Faks: (02 12)5 1 2 1 5 1 1
www.ayrintiyayinlari.com. tr & info@ayrintiyayinlari.com. tr
Sinança Sabo
Şirin Cemgil Sinan Cemgil'i Anlatıyor Sabahattin Kurt Kitabı
Şirin Cemgil Murat Bjeduğ
Ônsöz ............................................................................................ 7
Sedat Şeyhoğlu
Mart 2020, İzmit
8
Çetin Uygur - (Sedat Şeyhoğlu ile Birlikte)
Onları soracağım.
Ç.U. : Çünkü sendikanın ilk kuruluşunda; bir tarafta DİSK
vardı ve DİSK'te de DİSK'in kurucusu metal işçilerinin bir sendi
kası vardı. Dolayısıyla Yeraltı Maden-İş Sendikası'nın kuruluşu,
sendikal anlayışı. .. Sendika nedir, sendikal örgütlülük nasıl bir
örgütlülüktür, örgütlenme anlayışı nedir? Kamer ile diyaloğumuz
çok az da olsa, genelde bunlar üzerineydi.
9
Şehriban Teyhani
10
Ateşi Çalan Yolcular 1
Yıl kaçtı?
Ç.U.: 1 967-68, o tarihler DİSK'in varlığını ortaya koyuşu.
Bütün bunların göstergesi, sınıf, sorunun çözümünü kendisi
üretebiliyor ve hayata geçirebiliyor ve bir yargıcın tavrı kurtardı
onları. Onun devamı anlamında bakıldığında, ben de üniversite
dönemindeki öğrenci birliği başkanlığı yaptığım dönemden
sonra, Zonguldak'ta mühendislik yaptığım sürede madencilik
sektöründe gördüklerim, yaşadıklarım ve işçilerin içinde bu
lundukları somut durumdan dolayı kurduğum diyaloglarda
bu işkolunda bir sendika kurulmasının gereğine inandım. Bir
sendika kurulması doğrultusunda işçilerden gelen talep üzerine
yola çıktım. 1 975 yılında Yeraltı Maden-İş Sendikası'nı böyle
kurduk.
Sedat Şeyhoğlu: Çetin Uygur'un bahsettiği şeyler, DİSK'in
kuruluşu, sınıflar açısından önemli. Bunun içerisinde en önem
lisi KavelCl.ir. İşçilerin eşleri ve çocuklarıyla beraber katıldığı,
devletin yasadışı diye tanımladığı grev Kavel'de yapıldı. Hasan
Hüseyin Korkmazgil'in meşhur "Kavel" şiiri de onlara atfen
yazılmıştır. Kavel, Şişecam, Paşabahçe, Demirdöküm, bunlar
zincirleme gelen şeylerdir ama onları aslında kendi tarihsel süre
cinde incelediğimizde çıkan sonuç şu; 1 967-68 yılları, dünyada
antiemperyalist gençlik hareketlerinin zirve yaptığı dönemdir.
12
Ateşi Çalan Yolcular 1
14
Ateşi Çalan Yolcular 1
15
Şehriban Teyhani
Peki, o zaman ben bir soru ile başlayayım, ikiniz devam edin.
Bu ülkede sınıf mücadelesi açısından 1 976-77-78 olmak üze
re üç büyük 1 Mayıs kutlaması var. Bunlara siyasal açıdan
bakıldığında hem Dev- Yol'un, hem de diğer siyasal yapıların
bakışı neydi? Özellikle Dev- Yol bu üç 1 Mayıs'ı sınıf mücadelesi
açısından nasıl değerlendirdi?
Ç.U.: 1975 yılında, kuruluşumuzla birlikte Yeraltı Maden-İş
Sendikası ilk kuruluş örgütselliği olan Amasya Yeniçeltek'te
1 978'deki işyeri kapatılması tehdidine karşı, işçiler işyerine
el koymuştu, kendileri üretip kendileri yönettiler. O eylemin
sonrasında hem genel müdürlükleri hem de 1 2 Eylül sonrası
16
Ateşi Çalan Yolcular 1
Dev- Yol içinde, 'evet biz öğrenci hareketiyiz ama bunun dı
şında devrim olacaksa da işçi sınıfı gerekiyor, bunun içinde
örgütlenmek gerekiyor" gibi bir bakış açısı güçlendi mi? Aslında
bunu sormak istiyorum. 1 976, 1 977, 1 978 1 Mayıs'ı yaşanıyor,
ama biz hala bir gençlik hareketi gibiyiz. Dev- Yol bir gençlik,
bir öğrenci hareketi miydi?
Ç.U. : Sedat Şeyhoğlu arkadaşım daha ayrıntılı bilgi aktara
bilecektir ama dünya üzerindeki sosyalist düzenin başını çeken
kesimlerin uzun süredir devam eden önderlikleri, evrensel
olarak bilim ve teknolojideki, ekonomideki gelişmelerin geldiği
bir boyutta, onun ciddi anlamda yeniden bir değerlendirmeye
tabi tutulması doğrultusundaki gelişmeyi, Türkiye'deki dev
rimci hareketlerde de dünya üzerinde de bir gelişmeyi başlattı.
Dolayısıyla o dönemde, özellikle üniversite gençliği bu deği
şimlerde çok aktif rol aldı. Öyle bir yer alıştı ki bu, bir yanıyla,
sermayenin evrensel boyuttaki örgütlülüğünü ve örgütlülüğün
önderliğini yapan liberal ülkelere karşı, örneğin Amerikan 6.
Filo'su, artı işçi hareketini çok ciddi bir şekilde harekete geçi
ren, Kocaeli'nden İstanbul'a kadar yürüten "Montaj Sanayine
Hayır" yürüyüşleri. . .
Uluslarüstü sermaye, benim ülkemde sanayileşme doğrul
tusundaki adımı engellerken ben de montaj sanayi kuruyor.
Gençlik "Montaj Sanayine Hayır" yürüyüşleri yaparken, İzmit'ten
İstanbul'a doğru gelirken, o yol üzerindeki bütün fabrika işçi
leri, işlerini bırakıp, gençleri karşılamak için Ankara-İstanbul
yoluna çıktılar, alkışlarla karşıladılar. Dolayısıyla, gençlikte dü
şüncenin zenginleşmesi olayı çok da doğal olarak, her zaman
söz konusu olabilir. Bugün çok farklı bakış açılarıyla hareket
etmekte olanların, bugün yaşanan süreçte bile, "artık bütün
farklılıklarımıza rağmen saldırılara karşı ortak bir mücadele
hattında bir araya gelelim'' şeklindeki çağrısı, gerçek bir çağrı
olarak gündemimizde.
18
Ateşi Çalan Yolcular 1
S.Ş.: Dev-Yoföan söz edince çok çok genç bir hareketten söz
ediyoruz. Elbette 1 920'lerden gelen bir sürecin birikimidir ama
diyelim ki biz Devrimci Gençlik'ten Devrimci Yol'a 1 Mayıs
1 977'de geçtik. Dev-Yol kendi pankartıyla ve birinci sayısıyla
ilk kez çıktı, Türkiye halklarına dedi ki "gençlik hareketinden
bir politik harekete dönüştük, bildirgemiz şudur, özlediğimiz
Türkiye budur, şöyle örgütlülük esaslarıyla mücadele edeceğiz':
Dolayısıyla, 1 980 darbesine kadar üç buçuk yıllık bir süre var...
Böyle bakınca eksiklikleri kabul edilebilir bir şey, zaten eksiği
olmasa hareket olmazdı. Onların politik organizasyonu olurdu,
Dev-Yol partisi mi olurdu, bir şey olurdu. Altta yine toplumsal
hareketlerin koordinatörü niteliğinde olurdu.
Dev-Yol'a sadece gençlik hareketi şeklinde bakmak hak
sızlık olur. Örneğin Ordu'da, Giresun'da, Ege'de, Yeniçeltek'te,
Merzifon'da, Amasya'da gençlik hareketi miydi? Değildi. On
binlerce insanı sokağa indiriyordu. Bugün belgesellere baktığı
mızda görüyoruz ki genç insan sayısı son derece az, analarımızı,
hacılarımızı, dedelerimizi, amcalarımızı yürüten, onlarla köy
lerde, mahallelerde komite kuran ve işin ortağı yapan bir politik
hareket var. Dolayısıyla denecek şey, "yapmak istediği buydu"
olabilir. Bütün ezilen kesimleri kendi öz örgütlenmelerinde
pekiştirip oradan bir Türkiye inşa etmekti ama kendi o seviyeye
gelemediği için bunu gerçekleştiremedi. Bugün bile gittiğimde,
birçok köyde izine rastlamak mümkün. Fatsa'da, Eynesil'de,
Adana'da rastlarsın. Çok sayıda örnek vermek mümkündür.
Biz de ilk orman köylüleri mitingini 1 975'de Espiye'de yaptık.
O mitinge 2 bini aşkın insan katıldı. O zaman Devrimci Yol yok
ama biz, sonrasında Devrimci Yol ve Devrimci Gençlik'te yer
alan insanlar vardık ...
Ç.U.: Burada güzel bir örnek daha verebilirim. 1 976-77-78
yıllarında Yeniçeltek'teki sendikal örgütlenme ... Yeniçeltek Kö
mür İşletmeleri aynı zamanda Suluova'daki şeker fabrikasının da
ortağıydı. O şeker fabrikasında üretilen pancarlar da o bölgenin
köylerinde üretiliyordu. Maden işletmesinde çalışan işçiler de
o bölgenin köylerinden gelen işçiler. Üretilen kömür en ucuz
fiyatla şeker fabrikasına veriliyordu. Diğer taraftan, çalışan iş
çilerin aileleri de köylerinde pancar üretiyorlardı. O pancarlar
da şeker fabrikasına gidiyor ve şeker üretimi yapılıyordu. Şeker
fabrikasındaki işçiler, bu pancarın üretilmesine, yüklenmesinden
19
Şehriban Teyhani
23
Şehriban Teyhani
24
Ateşi Çalan Yolcular 1
Bir ucu yasal parti, bir ucu cephe gibi mi düşünelim? Sol içi
cephe görüşmeleri de yapılıyordu sanırım o dönem . . .
S.Ş.: Elbette, birçok siyasi harekete hamle yaptı Dev-Yol, ne
yazık ki sonuç alamadı. Bunların bir kısmı "Dev-Yol pasifizmi
öneriyor" filan dediler. Darbeden sonra neredeyse bütün po
litik hareketler incindikten sonra, faşizme karşı birleşik cephe
yurtdışında inşa edildi. Türkiye'ye de yansıtılmaya çalışıldı. Oysa
Dev-Yol bu çağrısını darbeden aylar önce, 1979'un sonuna kadar
yineledi. Görüşmeler de yapıldı, sonuç alamadık.
Bugün de benzer bir şey yaşanıyor. Türkiye devrimcileri
bugün Kürt politik hareketini sınıfsal düşünen, emekten yana
düşünenlerle ortak bir zemin yakalama çabası içerisinde olur
ken, diğer taraftan, özellikle ülkenin batısında bu gidişata dur
diyebilmek için kendini solda gören, farklı renklerde olan ve
şoven olmayan bütün politik güçleri bir araya getirme çabası
içinde olmalıdır. Buna CHP'ye oy veren sol seçmenler de özel ilgi
göstermelidir. CHP'nin İstanbul kongresinde seçilen başkan da
diğer aday da çıkıp, "CHP'nin solu eksiktir, biz gezinin tamam
layıcısı olmalıyız" gibi yaklaşımları ve gençlik kolları başkanın
26
Ateşi Çalan Yolcular 1
28
Ateşi Çalan Yolcular 1
O konuda son iki üç yıldır başka bir duruş oluyor gibi. Ora
da da Dev- Yolcu arkadaşlarımız var deyip kendimize pay
çıkartalım.
Ç. U. : Ben bütün aktarımlarınıza katılıyorum. Yine de önce
liğim, Türkiye toplumunun tümüne bir ilkbahar yağmurunun
yağması gibi bilgi aktarımı yapılması gerekiyor. Evrensel krizin
nedenini anlatmak yani.
Bir iki yıl önce bir diyalog kurduk bir otobüste. Okudu
ğum gazeteye karşı çıkmıştı birisi, tartışıyoruz filan. "Nerede
ineceksin" diye sordu bana. Haydarpaşa'dan geliyoruz trenle,
"Rahmanlar" dedim. "Rahmanlar yok" dedi. "Niye" dedim.
"Rahmanlar kalktı, orası Atalar oldu" dedi. "Olur mu, Rahman
Allah'ın adıdır, rahmetli babam bana Kuran-ı Kerim'i daha küçük
yaşlarda öğretti, Rahman ve Rahim olan diye yazılır" dedim.
"Tamam" dedi adam. "Rahman ve Rahim Allah'ın adı değildir,
esirgeyen ve bağışlayan demektir, Allah'ın özelliğidir" dedim.
Durdu, "sen ne iş yapıyorsun" dedi bana. "İşçi emeklisiyim'' de
dim. "Sen işçi mişçi olamazsın'' dedi, kabul etmedi. Bizi trende
oturan bir yığın insan dinliyor. Ben onların dinlediğini bilerek
de söylüyorum. Herkes gülmeye başladı. Adam tek başına kaldı.
Geçen gün yaşadığım olay da aynı. Sonunda otobüsten inen
adamlar "gel ağabey sana çay ısmarlayalım" dediler. Toplum
böyle bilgilere de aç zaten. Ama kalkıp da ona aydın ukalalı
ğıyla anlatmayacaksın, yazmayacaksın. CHP adaylıklarını ilan
eden kişiler öyle bir noktaya geldiler ki, seçilme şanslarının
bile ortadan kalktığını gördüler. "Sola kaymamız gerekiyor"
diyorlar şimdi. Kitapsızlar, yeni mi aklınız başınıza geldi? Sola
kaymaktan kasıt, onları kendilerine çekebilmek için tabana
seslenmek, onların istediklerini yapmak. Çünkü öbürü miting
düzenliyor, otobüsleri, vapurları tutuyor, milletin cebine de bir
elli lira koyuyor. Çünkü ciddi anlamda ekonominin merkezini
ele geçiriyor herifler. Burada en büyük görev sendikaya düşüyor.
Paşabahçe'nin Genel Müdürü cumhurbaşkanlığına aday göste
rildi. ''Allahınızı severseniz siz hangi siyasettensiniz" dediler bize
sonra. Çünkü karşılarında işçi temsilcileri var, onların sözcü
lüğü var. Biraz önce sözünü ettiğiniz siyaset, Yeraltı Maden-İş
Sendikası'na alternatif kurdurduğu sendikanın ilk örgütlenme
için soyunduğu yerdi. Oradan atılan işçilere sahip çıkılıyordu ve
sendikaya da telefon ettik, "gelin, şimdi masaya oturun görüşün,
kabul ettirdik" dedik. Bu bir mücadele ve bir sınıf anlayışı.
Updated editions will replace the previous one—the old editions will
be renamed.
1.D. The copyright laws of the place where you are located also
govern what you can do with this work. Copyright laws in most
countries are in a constant state of change. If you are outside the
United States, check the laws of your country in addition to the terms
of this agreement before downloading, copying, displaying,
performing, distributing or creating derivative works based on this
work or any other Project Gutenberg™ work. The Foundation makes
no representations concerning the copyright status of any work in
any country other than the United States.
• You pay a royalty fee of 20% of the gross profits you derive from
the use of Project Gutenberg™ works calculated using the
method you already use to calculate your applicable taxes. The
fee is owed to the owner of the Project Gutenberg™ trademark,
but he has agreed to donate royalties under this paragraph to
the Project Gutenberg Literary Archive Foundation. Royalty
payments must be paid within 60 days following each date on
which you prepare (or are legally required to prepare) your
periodic tax returns. Royalty payments should be clearly marked
as such and sent to the Project Gutenberg Literary Archive
Foundation at the address specified in Section 4, “Information
about donations to the Project Gutenberg Literary Archive
Foundation.”
• You comply with all other terms of this agreement for free
distribution of Project Gutenberg™ works.
1.F.
1.F.4. Except for the limited right of replacement or refund set forth in
paragraph 1.F.3, this work is provided to you ‘AS-IS’, WITH NO
OTHER WARRANTIES OF ANY KIND, EXPRESS OR IMPLIED,
INCLUDING BUT NOT LIMITED TO WARRANTIES OF
MERCHANTABILITY OR FITNESS FOR ANY PURPOSE.
Please check the Project Gutenberg web pages for current donation
methods and addresses. Donations are accepted in a number of
other ways including checks, online payments and credit card
donations. To donate, please visit: www.gutenberg.org/donate.
Most people start at our website which has the main PG search
facility: www.gutenberg.org.