Professional Documents
Culture Documents
Gençler İçin Felsefe Metinlerle Eleştirel Okuma Ve Düşünme Çalışmaları 1st Edition Nuran Direk Full Chapter Download PDF
Gençler İçin Felsefe Metinlerle Eleştirel Okuma Ve Düşünme Çalışmaları 1st Edition Nuran Direk Full Chapter Download PDF
https://ebookstep.com/product/felsefe-okuma-rehberi-3rd-edition-
nigel-warburton/
https://ebookstep.com/product/pratique-grammaire-b1-1st-edition-
evelyne-sirejols/
https://ebookstep.com/product/a-medida-b1-guia-didactica-1st-
edition-anaya/
https://ebookstep.com/product/lo-straniero-a2-b1-primi-
racconti-1st-edition-marco-dominici/
L eredità B1 B2 Primi Racconti 1st Edition Luisa Brisi
https://ebookstep.com/product/l-eredita-b1-b2-primi-racconti-1st-
edition-luisa-brisi/
https://ebookstep.com/product/deutsch-intensiv-wortschatz-b1-das-
training-1st-edition-arwen-schnack/
https://ebookstep.com/product/ritorno-alle-origini-b1-b2-primi-
racconti-1st-edition-valentina-mapelli/
https://ebookstep.com/product/un-giorno-diverso-a2-b1-primi-
racconti-1st-edition-marco-dominici/
https://ebookstep.com/product/100-delf-b1-version-scolaire-et-
junior-1st-edition-sylvie-cloeren/
. .
NURAN DİREK
Gri Yayın Dizisi: 113
ISBN 978-605-9646-62-8
Pan Yayıncılık
Barbaros Bulvarı 18/4 Beşiktaş 34022 İSTANBUL
•Tel: (0212) 261 80 72 - 227 56 75
• Faks: (0212) 227 56 74
www.pankitap.com
GENÇLER İÇİN FELSEFE
NURAN DİREK
Nuran Direk
1942 yılında İstanbul doğdu. İstanbul Kız Lisesi'ni ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi Felsefe Bölümü'nü bitirdi . 1965-2005 yılları arasında Kırklareli Lisesi, Antal
ya Lisesi, Adana Erkek Lisesi, Galatasaray Lisesi ve İstanbul SaTnt BenoTt Fransız Lisesi,
İtalyan Lisesi ve Sainte Pulcherie Fransız liselerinde felsefe öğretmenliği yaptı.
1992 yılında "Çocuklar İçin Felsefe" alanında (9-18 yaş) çalışmalara başladı. 1994
yılından beri Türkiye Felsefe Kurumu Çocuklar İçin Felsefe Birimi Başkanlığı görevini
yürütmektedir.
lnternational Philosophy Olympiad'ın (IPO) beş kurucu üyesinden biridir. Türkiye
Felsefe Olimpiyatları (T FO) kurucusudur. Her yıl Türkiye Felsefe Kurumu Çocuklar İçin
Felsefe Birimi Başkanı olarak T FO düzenlemekte ve IPO'ya Türkiye'nin katılımını sağ
lamaktadır. Liselerde felsefe kulüplerinin kurulmasına öncülük etmiştir.
Çocuklar için felsefe alanında Küçük Prens Üzerine Düşünmek, Filozof Çocuk, Bil
gin Çocuk ve Çocuklarla Felsefe adlı kitapları yayımlandı.
Sabancı Üniversitesi Eğitim Reformu Girişimi'nin MEB işbirliğiyle gerçekleştirdiği
"Düşünme Gücü: Soran Sorgulayan Gençlik İçin Öğretmen Eğitimi Destek Projesi"nde
uzman eğitici olarak öğretmen eğitimi çalışmaları yapmıştır.
Halen öğretmen eğitimiyle ve felsefe olimpiyatları düzenlenmesiyle ilgili çalışma
larını sürdürmektedir.
İÇİNDEKİLER
Önsöz 7
1. Akılcı Davranmak için Duyguları Bastırmak Gerekir mi? 13
1. Akıl, ruhun egemeni midir? 18
2. Duygular, seçimlerimizin belirleyicisi midir? 21
il. Kişinin Başkaldırması Yararlı mıdır? 31
1. Özgür olmak için başkaldırmak gerekli midir? 40
2. Politik özgürlüğün engelleri nelerdir? 42
ili. Sorgulama Düşünmenin Zirvesi midir? 49
1. Bilimsel sorgulamanın aşamaları nelerdir? 50
2. Sorgulamanın bilimlerin gelişmesindeki rolü nedir? 55
3. Sorgulamanın bireysel yaşamdaki rolü nedir? 57
iV. İnsan Doğanın Egemeni midir? 63
1. Bilgi güç müdür? 71
2. Hangisi akla uygundur;
doğaya uymak mı, doğaya egemen olmak mı? 74
v. Yasalar Karşısında Özgür müyüz? 80
1. Bireyin özgürlüğünün sınırları nelerdir? 84
2. Politik özgürlüğün sınırları nelerdir? 89
vı. Kötülüğü İnsan mı icat Etti? 96
1. İnsandaki kötülük eğiliminin kaynakları nelerdir? 103
2. Kötülük engellenebilir mi? 109
vıı. Her Şeyi Hoş Görmek Mümkün müdür? 115
1. Farklılıklarla birlikte yaşamak mümkün müdür? 119
2. Hoşgörüsüzlüğü hoş görebilir miyiz? 124
vııı. Aşkın Farklı Biçimleri Var mıdır? 130
ıx. Teknoloji Dost mu, Düşman mı? 142
1. Teknolojinin gelişmesi insanın duygu ve
düşünce dünyasını nasıl etkilemiştir? 150
2. Teknolojinin gelişmesi maddi yaşamı nasıl etkilemiştir? 156
x. Sanat Eseri Duyusal Algıyı Aşar mı? 166
XI İnsanın İnanca İhtiyacı Var mı? 176
1. Tanrı'nın buyrukları mutlak mıdır? 180
2. İnsan hayatında inancın yeri nedir? 184
xıı. Ölüm Yaşamı Değerli Kılar mı? 197
1. insan için ölümün anlamı nedir? 202
2. Ölüm değerli olabilir mi? 206
TEŞEKKÜR
Alfa Yayınları, Ayrıntı Yayınları, Dost Yayınevi, İmge Yayınevi, İthaki Yayınları,
Gençlerle Felsefe
Felsefeye ilgi duyan, ama okumaya nereden başlayacağını bilemeyen gençler,
minkar bir yanıt vermek çok zordur. Herkes için geçerli, tek bir reçete yoktur
çünkü ... Bir okuma listesi önermek pek işe yaramaz. Öğrencinin isteğini yanıt
bire otoyola çıkmasına benzer. Yani meraklı genci baştan zora sokar. Bu öne
rim, felsefe tarihi okumayı tamamen bir tarafa bırakmak anlamına gelmez.
sal metinlerle işe başlamaktır. Nitekim edebiyat-felsefe ilişkisinin pek çok fi
lozofta çok sıkı olduğunu görürüz. Felsefesini ozanca yapan filozoflar (Platon,
ki, Kafka ...) vardır. Şüphesiz, sanat ve felsefenin yaklaşım tarzları ve yöntemle
ri arasında farklar bulunur. Sanat, tekil bir durumu belli sınırlar içinde duyusal
7
için yazınsal metinlerin kolaylaştırıcı bir işlevi vardır.
Pnin, Kafka'dan Dava gibi eserlerden seçilmiş uygun metinlerle işe başla
makta sonsuz yarar vardır. Çünkü sanat yapıtları, sorunları doğrudan doğru
sonra Platon, Aristoteles, Aquinas, Leibniz, Hume, Kant, Stuart Mili, Kari Marx
mektir.
anlayış da budur. Özellikle çalışma alanım "Çocuklar İçin Felsefe" olduğu için,
8
yimlediğimi belirtmek isterim. Schiller, duyarlılık eğitiminin, hayal gücünün
mayı önermektedir.
Kitapta on iki ünite vardır ve her ünitede bir soru ele alınmaktadır. Her
ünite bir yazınsal metinle başlamakta ve farklı perspektifleri olan felsefi me
yısıyla aynı metnin birden fazla yorumu olabilir. Önemli olan bu yorumların
zeltme işi olduğunu söyler. Yani felsefe örııcelikle görme kusurlarını düzeltir.
Trajik Çağında Felsefe adlı yapıtında felsefenin hem Apollon'un hem Dyonis
aşkınlık ve taşkınlık. Nietzsche akıl ile duyguların, felsefe ile yazının diyalek
tiğine dikkatimizi çeker. Çünkü insan düşünen bir varlık olmadan önce duyan
bir varlıktır.
9
Felsefi Metinleri Okuma - Anlama - Tartışma ve
Yorumlama
Felsefi metinleri okuyup anlayabilmek için izleyeceğimiz yolları şöyle özetle
yebiliriz:
deki konu, nasıl ve hangi açıdan ele alınmıştır?", "Bu metnin satır aralarında
kez karşımıza çıkan soru birçok filozof tarafından yanıtlanmış olan bir soru
geçer.
10
3. Düşüncelerini gerekçelendirebilmek için bilgilerini seferber etmek
memiz gerekir. Konu bizi tanıdığımız birçok düşünüre götürebilir. Bunları ken
tin aracılığıyla öğrencilerin ele alınan konu hakkındaki mevcut bilgilerinin far
pıldığı bölümdür.
11
Sonuç:
Grup çalışmalarında akran öğrenmesine izin veren eleştirel düşünme yön
hakkında bilgi almak için Akbank, ERG , MEB girişimi tarafından yayımlanan
12
1.
GİRİŞ
ANAHTAR KAVRAMLAR
13
YÖNERGE
Aşağıdaki metni kişilerin kara kter öze l l i klerine d i kkat ederek okuyu nuz.
BUDALA
Dostoyevski1
14
daki rekabet patlama noktasına ulaşır ve bir tartışmada taraflar bir
birlerini aşağılarlar. Nastasya baygınhk geçirdiği için Prens Mişkin
Nastasya 'yı seçmiş gibi olur. Sonunda Mişkin her iki kadım da mutsuz
eder. İki kadın da onurlanm korumak için başkalanyla m utsuz ev/i
likler yaparlar.
* * *
15
yesi anlatıldı! Aynı gün onu gördünüz; şeytani güzelliğiyle -çok güzel
olduğunu ben de kabul ediyorum- büyülendiniz. Buna sinirlerinizin
durumunu, hastalığınızı, Petersburg'daki buzların çözülme mevsimi
nin güçlü etkisini, rüya gibi bu şehirde ilk günde başınıza gelen bütün
olayları da ekleyelim. (. . .) Heyecandan sarhoş olan siz, soylu bir aile
den gelen bir Prens, namuslu bir insan, bir sosyete çapkınının kötü
yola düşürdüğü bir kadının namussuz sayılamayacağını kanıtlamak
istediniz. Bu asil düşünceyi herkesin önünde savunma fırsatının üs
tüne atıldınız adeta. (. . .) Ama ona acıdığınız için ve onun hoşuna git
mesi için neden soylu ve temiz bir kızı rezil ettiniz? Ötekinin kin dolu,
küçümseyici bakışları karşısında neden bu masum kızı aşağıladınız?
Acıma duygusu daha nereye kadar varabilir? İnsan sevdiği kızı, ev
lenmek istediği kızı, öteki kadının önünde küçük düşürüp yüzüstü
mü bırakmalı? Bu kıza, kız kardeşlerinin, annesinin ve babasının
karşısında evlenme teklifinde bulunmuşsunuz! Prens, izin verirse
niz sorayım, bundan sonra kendinizi dürüst ve onurlu bir kişi olarak
görüyor musunuz? Onu sevdiğinizi söyleyerek, temiz ve saf bir kızı
aldatmış olmuyor musunuz?"
Prens:
"İnanın bana, ben hiçbir şeye izin vermedim ... Nasıl olup bitti
ğini hiila anlamıyorum . . . Ben . . . Aglaya İvanovna'nın peşinden koş
tum, ama Nastasya Filipovna düşüp bayıldı. O zamandan beri de
beni Aglaya İvanovna'nın yanına bırakmıyorlar."
"Öteki bayılsa da onu bırakıp Aglaya İvanovna'nın peşinden koş
malıydınız."
"Orada bırakamazdım, ölebilird i . . . Kendisini öldürürdü, siz onu
16
bilmezsiniz. Ben daha sonra Aglaya İvanovna'ya her şeyi anlata
caktım . . . Söyleyin bana, beni neden Aglaya İvanovna'ya yaklaştır
mıyorlar? Ona her şeyi izah ederdim. O gün ikisi pek anlaşamadı,
çünkü farklı şeyden söz ediyorlardı. Bunu size açıklayamam belki,
ama Aglaya'ya anlatırdım, o da beni anlardı. Aman Tanrım! Kaçtığı
sırada yüzünü hatırlıyorum . . . Tanrım, hatırlıyorum! Gidelim, he
men gidelim!" Prens yerinden kalkmış Yevgeni Pavloviç'i kolundan
çekiştiriyordu. 2
YORUMLAMA
Dostoyevski'n i n "Akılcı davra n m a k için d uygu ları bastı rma k gerekir mi?"
sorusuna verebileceği ya n ıtı metne daya narak gerekçelendiriniz.
DEGERLENDİRME
TARTIŞMA KONULAR!
Platon, Antik klasik Yunan filozofu, matematikçi ve Batı dünyasındaki ilk yüksek öğretim
kurumu olan Atina Akademisi'nin kurucusu.
18
dur ve iyi soydandır; oysa öteki ırklara ait atlar ve arabacıların hep
sinin soyu aynı değerde değildir. İnsanın arabacısı bir çift atı idare
eder ve bu atlardan biri güzel, iyi ve pek üstün bir soydan olduğu
halde öteki pek kötü bir soydandır ve birinciye her bakımdan karşıt
tır: Bu durumda mecburen arabacının işi, güç ve zahmetli olacaktır.
Sana ölümlü bir yaratığın ölümsüz bir varlıktan nasıl farklı olduğu
nu anlatmaya gayret edeceğim. Bütünlüğü içerisindeki ruh her yerde
cansız varlığa ilgi gösterir ve çeşitli biçimlerde görünen gökleri bir
baştan bir başa gezer. Eğer ruh mükemmel ve bütünüyle kanatlıysa
yukarı doğru tırmanır ve bakışı tüm dünyaya hakim olur; oysa mü
kemmel olmayan ruh, kanatlarını yitirir ve irtifa kaybederek yere
doğru düşmeye başlar ve sonunda oradaki katı zemine iniş yapar,
kendisine orada bir ev bularak dünyevi bir çerçeve kazanır, sanki bu
çerçeve kendi kendisini hareket ettiriyormuş gibi görünür, oysa ki
gerçekte onu hareket ettiren ruhun gücüdür ve ruh ile bedenin bu
bileşimi yaşayan ve ölümlü bir yaratıktır.4
SORU PANOSU
Phaidros, Çev. Nurettin Şazi Kösemihal, Maarif Matbaası, İstanbul, 1 943, s. 246
19
• Ta n rısal ruhla rla s ı radan insanların ruhları a rasında ne fa rk va r?
• Arabacı n ı n a macı ne?
• G e rçekleri kavraya n ruh mu, beden m i ? Duygular mı, yoksa akıl m ı?
• Doğru bi lgiye (ha ki kate) u laşmaya engel olan şeyler nelerd i r?
• Platon'a göre soyl u olan ve o l mayan d uygu l a r neler olabi l i r?
• Akılla ayd ı n l an mış istekler neler olabi l i r?
• D uyguların kontrolü nasıl mümkün o l u r?
• Aklı n eşlik ettiği ve etmediği duygu d u rumlarına örnek verebilir misiniz?
YORUMLAMA
Platon'un "Akılcı davra nmak için d uygu l a rı bastı rmak gerekir m i ?" soru
suna verebileceği yanıtı metne daya n a ra k gerekçelendiriniz.
DEGERLENDİRME
Platon bi lgi teorisini, si mgesel bir d i l l e a n l atır. Ona göre asıl bi lgi, ideala
rın bilgisid i r. Gerçek olan olgu lar d ü nyas ı n d a ki değişebi l i r tek tek nesne
ler değil, zihin d ü nyasındaki tü mel idea l a rd ı r. İdealara ancak a k ı l yol uyla
ulaşılabi l i r. Olgular d ü nyasındaki nesneler, ya l n ızca ideaları hatı rlama
mıza vesile olan tikel görüntü lerd i r. Platon'a göre Episteme (doğru bi lgi),
tümel olan ideaların bilgisid i r. Sokrates'e göre de bir şeyi bilmek demek,
o şeyin kavra m ı n ı bilmek demekti r. Platon ruhun ölümsüzlüğü düşün
cesi ve idea l a r öğretisiyle insan z i h n i n d e bu tümel kavramların nereden
geldiğini ve nasıl b u l u nduğunu göstermek istemişti r.
TARTIŞMA KONUSU
20
2. Duygular, seçimlerimizin belirleyicisi midir?
21
bastıramazlarken zihinlerinin özgür kararıyla konuştuklarına ina
nırlar. Şu halde, deneyimin kendisi, akıl kadar açıkça şunu öğretir:
İnsanlar eylemlerinin bilincinde oldukları için ve onları bu şekilde
hareket ettiren sebeplerden habersiz oldukları için özgür oldukları
nı düşünürler. Dahası, zihnin kararları iştahtan başka bir şey değil
dir, dolayısıyla bedenin hali değiştikçe zihnin kararları da değişir.6
SORU PANOSU
• Spinoza'n ı n insan doğası hakkındaki görüşleri nelerd i r?
• Spinoza, i n sa n ı n eylemlerinde özgür olduğunu düşün üyor mu?
• Spinoza'ya göre insanların kendi eyle m leri üzeri nde mutlak bir güce
sahip olması m ü m kün müdür?
• insanların özg ü r olduklarını düşünmelerinin nedenleri neler olabilir?
YORUMLAMA
Spinoza'n ı n "Akılcı davranmak için d uygu ları bastırmak gerekir mi?" so
rusuna verebileceği yanıtı metne daya n a ra k gerekçelendiriniz.
DE�ERLENDİRME
Spinoza'ya göre "Zi hi nsel alanda özg ü r i rade, fiziksel d ü nyada tesad üf
diye b i r şey yoktur." Her şey mutlak b i r zoru n l u l u k içinded i r ve başka
türl ü o l ması m ü m kü n deği ldir. Olup biten her şey, Ta nrı'n ı n doğas ı n ı n
bir görü n ü m ü nden i barettir. Ta n rı b ü t ü n va r olanları ken d i özü n d e n
türetmiştir. İ nsan evrensel doğa n ı n bir pa rças ı d ı r. Bu n e d e n l e "İnsan
6
Ethics Demonstrated by Geometrical Order, Part lll: The Origin and the Nature of the
Affects Copyright © Jonathan Bennet s. 5 0 - 5 1
22
z i h n i n i n , Ta n rı'n ı n öncesiz-son rasız ve sonsuz özüne i l işkin yeterli bilgi
si va rd ı r." Her şeyin zoru n l u olduğunu anl ayan kişi doğa n ı n bir parçası
olduğunu kavra r. Doğası dışında dış neden lere daya n madığı ve kendi
kaderini kendisi belirlemiş olduğunu kavradığı için bu zoru n l u l u k aslın
da özgürlük demektir. B u n u a n laya n kişi bi lgece davra n ı r. B i r şeyi aklın
emri olduğunu kavradığı için istediği n i, hiçbir şeyi kendi başına değişti
remeyeceğini bilir. Gelecek de geçmiş kadar sabittir.
TARTIŞMA KONUSU
SEÇİMLERİMİZ
ÖZGÜRLÜGÜMÜZÜN KANITIDIR
Sartre'
23
SORU PANOSU
• Sa rtre isteklerle özgürl ü k a rasında nasıl bir i l işki kuruyor?
• Sa rtre'a göre özgü rlük ile engeller arasında nasıl bir i l işki va r? İkinci
Dü nya Savaşı sırasında söylediği " H içbir zama n Alman işga l i a ltında
olduğumuz kadar özgür olmamıştık," sözü n ü bu bağlamda nasıl yo
rumlars ı n ız? Bu sözün özgür olmayla i l işkisi va r mı?
YORUMLAMA
DEGERLENDİRME
TARTIŞMA KONUSU
24
İYİ YAŞAM, RUHUN AKLA UYGUN
ETKİNLİGİYLE MÜMKÜNDÜR
Aristoteles9
(...) Yapılabilecek tüm iyiliklerin amacı nedir? Adı konusunda pek çok
kişi anlaşıyor. Hem sıradan kişiler hem de seçkin insanlar ona mut
luluk diyorlar, iyi yaşamayı ve iyi durumda olmayı da mutlu olmak
la bir tutuyorlar. Ama mutluluğun ne olduğu tartışma konusudur,
çoğunluğun ondan anladığı da bilge kişilerinkiyle aynı değil. Kimi
apaçık belli şeyleri, sözgelişi haz, zenginlik, onuru anlıyor; kimi de
bir başka şeyi. Çok kez aynı kişi bile başka başka şeyleri anlıyor. ( . .) .
(...) Hiçbir zaman bir başka şey için tercih edilmeyip hep kendi
si için tercih edilene ise "sadece kendisi amaçtır" diyoruz. En çok,
mutluluğun böyle bir şey olduğu düşünülüyor. Çünkü onu başka bir
şey için değil, hep kendisi için tercih ediyoruz. (. .) .
25
SORU PANOSU
• M utl u l uğun bir a maç olduğu n u n ka n ıtı ned i r?
• İnsana ya kışan bir yaşamın nite l i kleri nelerd i r?
• Mutl u l uğun ne olduğu konusundaki tartışmaların nedeni ne olabi l i r?
• Erdemli bir yaşam olmadan mutlu o l u n a b i l i r mi?
• Bilge l i kle mutl u l u k arasında bir i l işki va r mı?
YORUMLAMA
Aristoteles' i n "Akılcı davra nmak için d uygu l a rı bastı rma k gerekir mi?"
sorusuna verebileceği ya n ıtı metne daya nara k gerekçelendiri n iz.
DE�ERLENDİRME
Aristoteles'e göre "iyi yaşa m"a ancak erdeml i bir ruhla ulaşılabilir. R u h
akıl sayesinde doğruya, iyiye v e güzele yönelir. Akl ı n kı lavuzluğu saye
sinde insan özg ü rl üğe ulaşır. "İyi yaş a m"ın teorik temeli bi lgi, eti k teme l i
i s e adalet, cesa ret, ölçü l ü l ü k, bilge l i k gibi değerlerd i r. Bir eylemin değeri
başka bir a maçla değil, alanı na ait değeri gerçekleşti rmek için ya p ı l mış
olması ndadır: devlet yöneti mi nde adalet, savaşta cesa ret gibi... Aristo
teles'e göre iyi ve güzel olan bu eyl e m tarzları ikinci bir doğa gibi kişiyi
sarma l a ma l ı ve ömür boyu sürme l i d i r. Ancak böyle bir yaşa ma iyi ya
şam ya da mutlu yaşam denebi l i r.
TARTIŞMA KONUSU
26
MUTLU OLMAK İÇİN
YALNIZCA ERDEM YETERLİ MİDİR?
Descartes11
27
bir erdemden gelen mutluluk sağlam bir mutluluk değildir. Ayrıca
erdemi zevkin, iştahın ve ihtirasın karşısına koyduğumuz için, onu
pratiğe dökmek de pek güçtür. Halbuki aklın doğru kullanımı bize
iyinin doğru bir bilgisini verdiği için, erdemin yanlış yönlendirme
sini engeller. Akıl, erdemle meşru zevklerin arasını bularak, onları
tatmamızı kolaylaştırır ve bize doğamızın koşullarını öğreterek,
arzularımıza sınır koyar. Böylece, itiraf etmek gerekir ki, insanın
en büyük mutluluğu aklını doğru kullanmasına bağlıdır ve dola
yısıyla bunu edinmeye yarayan öğrenim, uğraşıların en faydalısı
olduğu gibi, şüphesiz en güzeli ve en tatlısıdır da.12
SORU PANOSU
• Desca rtes'a göre mutsuzluğun baş l ı ca nedeni ned i r?
• Akılcı davra n makla mutl u l u k arasınd a bir i l işki va r mı? N için?
• Akla uygun olan ve ol maya n istekler a rasındaki ayrım neye göre ya-
p ı l ı r?
• Aklı k u l l a n madan erdemli olmak m ü m kü n m ü d ü r?
• Meşru ol mayan isteklerimize s ı n ı r koya n nedir?
• M eti n üzü ntü ve pişma n l ı klarım ızdan ku rtu l m a k için psi koloj i k b i r re
çete öneriyor m u? Öneriyorsa bu reçetede neler var?
• Kötü seçi m l e rden pişma n l ı k d uyma mızı sağlayan ned i r?
• Desca rtes'ı n ve Aristoteles' i n mutl u l u k hakkındaki görüşleri n i n ben
zerl i k ve fa rkl ı l ı kları nelerd i r?
The Correspondance Between Princess Elizabeth of Bohemia and Rene Descartes, Ed.
Lisa Shapiro Egmond, 1 945, s. 1 2 6
28
YORUMLAMA
Desca rtes'ı n "Akılcı davra n ma k için d uygu l a rı bastı rma k gerekir mi?"
sorusuna verebileceği yan ıtı metn e dayanara k gerekçelendiriniz.
DEGERLENDİRME
Eli mizde olan ve olmayan şeyler vard ı r. Elimizde o l maya n şeyler için
üzü lebi l i riz ama pişma n l ı k d uymayız. Ancak kendi seçimleri mizden ve
ka rarlarımızdan dolayı pişma n l ı k duya b i l i riz. Desca rtes'a göre seçi m
lerimizden ve kara rlarımızdan pişma n olma ma k için i l k a d ı m, doğruyu
d ü ş ü n mekti r. İ kinci adım ise doğruyu eyleyecek şeki lde karar vermekti r.
Eğer e l i mizde ol maya n ya n i özgürlük a l a n ı mız dışında olan şeyler va r
sa, ta l i h i mizden çok ken d i mizi yen memiz gerekir. Ç ünkü değişti ri l mesi
e l i mizde ol maya n şeyler hakkında yapacağımız bir şey yoktur. O halde
doğru soru şudur: Doğruya ulaşma k için elimden ge len her şeyi yaptım
mı? Önemli olan ve ruh d i ngi nl iğimizi sağlaya n başarmak değil, başar
ma k için e l i mizden geleni ya pmış o l ma ktır.
TARTIŞMA KONULAR!
29
Oku ma önerileri
KİTAP
FİLM
30
il.
GİRİŞ
Sizce bu soruyu ta rtışmak neden önemli?
ANAHTAR KAVRAMLAR
İ nsan, bi rey, kişi, özne, özgürlük, otorite, baskı, boyun eğme / başka l
d ı rm a .
31
YÖNERGE: YÖNLENDİRİCİ OKUMA ÇALIŞMASI (YOÇ)
Aşağıdaki öykü üç böl ü me ayr ı l mıştır. Bölümlere başlamadan önce si
zin bazı soru ları yan ıtlaya rak tahmi n l e rde b u l u n manız beklenme kted i r.
Ayrıca böl ü mleri oku rken a raştırma sorula rı n ı n ya n ıtla r ın ı b u l maya ça
l ı ş ı n ız.
LÜZUMSUZ ADAM
Sait Faik Abasıyamk
32
Another random document with
no related content on Scribd:
The Project Gutenberg eBook of Crystals
This ebook is for the use of anyone anywhere in the United
States and most other parts of the world at no cost and with
almost no restrictions whatsoever. You may copy it, give it away
or re-use it under the terms of the Project Gutenberg License
included with this ebook or online at www.gutenberg.org. If you
are not located in the United States, you will have to check the
laws of the country where you are located before using this
eBook.
Title: Crystals
Author: A. E. H. Tutton
Language: English
VOLUME XCVIII.
DIRECT REPRODUCTIONS OF AUTOCHROME PHOTOGRAPHS
OF SCREEN PICTURES IN POLARISED LIGHT.
BY
A. E. H. TUTTON
D.Sc., M.A. (New College, Oxon.), F.R.S.
LONDON
KEGAN PAUL, TRENCH, TRÜBNER & CO. LTD
DRYDEN HOUSE, GERRARD STREET, W.
1911
PREFACE
The idea underlying this book has been to present the phenomena
of crystallography to the general reading public in a manner which
can be comprehended by all. In the main the sequence is that of the
author’s evening discourse to the British Association at their meeting
at Winnipeg in the summer of 1909. It is hoped, however, that the
book combines the advantages of sufficient amplification of the story
there told to make it an adequately detailed account of the
development of the subject, and of the immense progress which has
been made in it during recent years, with a full description of the
numerous experimental illustrations given in the lecture, involving
some of the most beautiful phenomena displayed by crystals in
polarised light. Such an account has not been otherwise published,
the brief abstract appearing in the Report of the British Association
for 1909 giving no account of the experiments, which were a feature
of the lecture, owing to the employment of a fine projection
polariscope of more or less novel construction, and including two
magnificent large Nicol prisms, a pair of the original ones made by
Ahrens. The author has been frequently requested to publish a fuller
account of this discourse, and as the general plan of it so fully
embodies the present aspect of this fascinating science, it was
determined, when invited by the publishers to write a generally
readable book on “Crystals,” to comply with these requests.
There is also included an account of the remarkable work of
Lehmann and his fellow workers on “Liquid Crystals,” and the
bearing of these discoveries on the nature of crystal structure is
discussed in so far as the experimental evidence has gone. Similarly,
the theory of Pope and Barlow, connecting crystalline structure with
the chemical property of valency, is referred to and explained, as this
theory has called forth deep and widespread interest. In both cases,
however, the author has been careful to avoid any expression of
opinion on purely theoretical questions for which there is as yet no
definite experimental evidence, and has confined himself strictly to
indicating how far such interesting theories are supported by actual
experimental facts.
No forbidding mathematical formulæ and no unessential technical
terms will be found in the book, the aim of the author being to make
any ordinarily cultured reader feel at the conclusion that the story
has been readily comprehensible, and that crystallography is not the
abstruse and excessively difficult subject which it has so generally
been supposed to be, but that, on the contrary, it is both simple and
straightforward, and full of the most enthralling interest, as well for
the exquisite phenomena with which it deals, as for the exceedingly
important bearing which it has on the nature, both chemical and
physical, of solid matter.
If any of its readers should be so impressed with the value of work
in this domain of science as to be desirous of joining the very thin
ranks of the few who are engaged in it, they will find a guide to
practical goniometry and to the experimental investigation of
crystals in all its branches and details, as well as the necessary
theoretical help, in the author’s book on “Crystallography and
Practical Crystal Measurement” (Macmillan & Co., 1911), and also an
account of the author’s own contributions to the subject in a
monograph entitled “Crystalline Structure and Chemical
Constitution” (Macmillan & Co., 1910).
A. E. H. TUTTON.
January 1911.
CONTENTS
PAGE
Preface v
CHAPTER
I. Introduction 1
II. The Masking of Similarity of Symmetry and Constancy
of Angle by Difference of Habit, and its Influence on
Early Studies of Crystals 10
III. The prescient Work of the Abbé Haüy 22
IV. The Seven Styles of Crystal Architecture 33
V. How Crystals are Described. The Simple Law limiting
the Number of possible Forms 50
VI. The Distribution of Crystal Faces in Zones, and the
Mode of Constructing a Plan of the Faces 60
VII. The Work of Eilhardt Mitscherlich and his Discovery of
Isomorphism 70
VIII. Morphotropy as distinct from Isomorphism 98
IX. The Crystal Space-Lattice and its Molecular Unit Cell.
The 230 Point-Systems of Homogeneous Crystal
Structure 111
X. Law of Variation of Angles in Isomorphous Series.
Relative Dimensions of Unit Cells. Fixity of Atoms in
Crystal 121
XI. The Explanation of Polymorphism and the Relation
between Enantiomorphism and Optical Activity 133
XII. Effect of the Symmetry of Crystals on the Passage of
Light through them. Quartz, Calcite, and Gypsum as
Examples 162
XIII. Experiments in Convergent Polarised Light with
Quartz, as an Example of Mirror-Image Symmetry
and its accompanying Optical Activity 183
XIV. Experiments with Quartz and Gypsum in Parallel
Polarised Light. General Conclusions from the
Experiments with Quartz 201
XV. How a Crystal Grows from a Solution 236
XVI. Liquid Crystals 255
XVII. The Chemical Significance of Crystallography. The
Theory of Pope and Barlow—Conclusion 283
Index 295
CRYSTALS