Professional Documents
Culture Documents
Shirley Jackson - Tepedeki Ev
Shirley Jackson - Tepedeki Ev
Shirley Jackson - Tepedeki Ev
STEPHEN KING
The Haunting of Hill House
ISBN: 978-605-5903-27-5
www.sirenyayinlari.com
info@sirenyayinlari.com
sireninsesi.blogspot.com
Shirley Jackson
•
TEPEDEKI EV
l
YA)l�LARI
•
TEPEDEKI EV
I
Dr. John Montague felsefe doktoruydu, as1l ilgi alam olan do
gaiistii tezahiirlere en yakm �eyin bu oldugunu belli belirsiz his
settiginden antropoloji okumu�tu. Unvamm kullanmaya ozen
gosteriyordu; ara�tlrmalan bilimsellikten tamamen uzak oldu
gundan egitiminin kendisine bir saygmhk, hatta akademik bir
ciddiyet kazand1racag1m umuyordu. Tepedeki Ev'i iic; ayhgma ki
ralamak hem kesesinden hem de gururundan epey gotiirmii�tii.
Yalvarmaya pek ah�km degildi, ama halk arasmda 'perili' olarak
bilinen evdeki psi�ik hareketlerin etkilerine ve sebeplerine ili�kin
yazacag1 kusursuz eserin ardmdan kazanacag1 ba�armm, c;ektigi
s1kmtilan kesinlikle telafi edecegini dii�iiniiyordu. Hayatl boyun
ca gerc;ekten perili bir ev aram1�t1. Tepedeki Ev'i duyunca ba�lan-
9
g1c;ta §iipheye kaptlmI§, sonra umutlanmI§, ardmdan da biitiin
azmiyle c;abalamI§tl. Tepedeki Ev'i bulmu§tU bir kere, kolay ko
lay pe§ini b1rakrnaya niyeti yoktu.
10
gu belirtiliyordu. Dr. Montague, mektuplannda evin perili oldu
gunu ac;1kc;a soylernerni�ti, c;iinkii o bir bilirn insamyd1 ve Tepe
deki Ev'de psi�ik bir tezahiirii bizzat deneyirnleyene degin �an
s1m fazla zorlarnayacakti. Bu yiizden yazd1klannda, ozel ola
rak sec;ilrni� okuyuculann hayal giic;lerini harekete gec;irecegi
ni tahrnin ettigi iistii kapah bir ciddiyet havas1 seziliyordu. Dr.
Montague'niin bir diizine rnektubuna dart yamt geldi. Diger se
kiz aday rnuhternelen yeni adreslerini b1rakrnadan ta�mrn1�, do
gaiistii olaylara ilgilerini yitirrni� ya da hatta belki hie; var olrna
rn1�lardi. Dr. M ontague yamt verenlere tekrar yazd1, evin ikarne
te resrnen haz1r olacag1 tarihi verdi ve yolun aynnbh tarifini ek
ledi, c;iinkii evin yolu saga sola sorularak bulunarn1yordu, ozel
likle de civar koyiin ahalisi adresi tarif etrne konusunda isteksiz
davramyordu. Tepedeki Ev'e gitrneden onceki giin Dr. Montague
sec;kin grubuna ev sahibi ailenin bir ferdini de katrna konusun
da ikna oldu. Adaylarmdan biri vazgec;tigini telgrafla, sudan bir
bahane gostererek bildirrni�ti. Bir ba�kas1ysa, belki de ki�isel bir
sorun yiiziinden ne geldi ne de yazdi. Diger ikisi geldiler.
11
seleri sevmeden tek ba�ma o kadar uzun siire gec;irrni�ti ki ba�
ka bir insanla havadan sudan konu�urken bile rnahcup oluyor,
si:iyleyecek si:iz bulrnakta tuhaf bir �ekilde zorlamyordu. i srninin
Dr. Montague'niin listesinde yer alrnasmm sebebi bir giin, Elea
nor on iki, ablas1 on sekiz ya�mdayken ve babalan i:ileli heniiz bir
ay olrnarn1�ken, durup dururken arnac;s1z ve rnantiks1z bir �ekil
de evlerine ta� yagrn1� olrnas1ydi. Ta�lar duvarlardan a�ag1 giiriil
tiiyle yuvarlanrn1�, carnlan indirrni� ve darn1 deli gibi di:ivrnii�
tii. Arahkh olarak iic; giin boyunca ta� yagrn1�t1 ve bu siire ic;inde
Eleanor'la ablas1 ta�lardan c;ok her giin kapmm i:iniinde toplanan
korn�ularla turistlerden, bir de annelerinin biitiin bunlarm sebe
binin oraya ta�mrnasmdan beri kendisine sinir olan fesat, iftirac1
sokak sakinleri oldugunu duygusuzca ve isterik bir �ekilde israrla
si:iylernesinden rahats1z olrnu�lardi. Uc; giin sonra Eleanor'la ab
las1 bir arkada�lanmn evine yerle�ince ta� yagrnuru kesilrni� ve
Eleanor'un, ablasmm ve annesinin tekrar o evde oturrnaya ba�la
rnalarma ve rnahalleyle aralanndaki dii�rnanhgm siirrnesine rag
rnen bir daha da gi:iriilrnerni�ti. Bu hikaye, Dr. Montague'niin da
m�tig1 insanlar haric; herkes tarafmdan unutulrnu�tu; o s1ralar
da olaydan birbirlerini sorurnlu tutan Eleanor'la ablasmm bile
unuttuklan kesindi.
12
s1 kocasma yatak odasmm mahremiyetinde; belki de Dr. Monta
gue -gerc;ek ad1 buysa tabii- belki de bu Dr. Montague bu kadm
lan baz1 -§ey- deneyler ic;in kullamyordur. Bilirsin .. . Hani deney
yap1yorlar ya. Eleanor'un ablas1 bu doktorlarm yapt1gm1 i§ittigi
deneylerden uzun uzad1ya bahsetmi§ti. Eleanor'un akhnda bi:iy
le fikirler yoktu veya vard1ysa bile korkmuyordu. Klsacas1 Elea
nor, nereye olsa giderdi.
13
ten ve kalpsizce kirml§tl. Arkada§l da Theodora'mn verdigi bir
dogum giinii hediyesi olan Alfred de Musset kitabm1 zalimce
pan;alam1§, Theodora'nm sevgi dolu ve esprili ithafmm bulun
dugu sayfayi yirtmaya ozellikle dikkat etmi§ti. Bu eylemlerin
bag1§lanmas1 miimkiin degildi elbette. Ammsad1klarmda gii
lii§meleri i<;in zaman ge<;mesi gerekecekti. Theodora o gece Dr.
Montague'ye yazarak davetini kabul etmi§ ve sonraki giin soguk
bir sessizlik i<;inde yola <;1km1§tl.
14
kada§lanmn ona yanaklan k1zararak, safc;a armagan ettikleri sa
atlerle sigara tabakalanm paraya c;evirirdi. Tepedeki Ev ileride
Luke'un olacakti, ama giiniin birinde orada ya§ayacag1 Luke'un
aklmm ko§esinden bile gec;memi§ti.
15
"Evet. " Eleanor'un eni§tesi ba§iyla onayladi. "Ona ihtiyac1-
miz var, Carrie'nin dedigi gibi."
Carrie hafifi;e giiliimsedi. "Arabayi almana izin verirsem
ve ba§ma bir §ey gelirse kendimi asla bag1§lamam, Eleanor. 0
Doktor'a giivenebilecegimizi nereden biliyoruz ki? Sonui;ta sen
sadece geni; bir kadmsm ve araba epey pahah. "
" Hem," dedi Eleanor'un eni§tesi birden akhna bir fikir gelin
ce "arabayi hasars1z geri getirecegi ne malum?"
Her §eyin bir ilki vard1r, dedi Eleanor kendi kendine. Sabahm k6-
riinde taksiden inmi§ti. Titriyordu i;iinkii ablas1yla eni§tesi art1k
hafiften §iiphelenmeye ba§lamt§ olabilirlerdi. Bavulunu taksiden
16
<;abucak <;tkanrken §Ofi:ir On koltugun iistiindeki karton kutuyu
kaldmp dt§an uzatti . Eleanor ona yiiklii bir bah§i§ verdigi Stra
da ablastyla eni§tesinin pe§ine dii§iip dii§rnediklerini, belki de §U
anda sokaga saptp birbirlerine, "i§te orada, tarn dii§iindiigiirniiz
gibi, hirstz i§te orada," deyip dernediklerini rnerak etti. Arabanm
bulundugu devasa §ehir garajma gitrnek iizere tela§la yiiriiyordu.
Sokagm iki ucuna kaygtyla bakmdtgt strada ufak tefek bir kadma
<;arptt ve kadmm elindeki torbalann i<;indekiler dart bir yana sa
<;tldi. Bir torbanm kaldmrna dii§iip yirttldtgmt ve i<;inden bir pey
nirli kek par<;asmm, dornates dilirnlerinin ve bir <;oregin yuvar
landtgmt goren Eleanor'un cam stktldi. Ufak tefek kadm yiizii
nii Eleanor'unkine yakla§tlrarak "Tann belam versin, Tann bela
m versin! " diye haykmyordu §irndi. "Eve gotiiriiyordurn bunlan,
Tann belam versin, Tann belam versin!"
"Tann belam versin," dedi ufak tefek ya§h kadm, arna bu defa
usulca. "Ogle yerneginde iki lokrna bir §eyler yiyeyirn diye eve go
tiiriiyordurn bunlan. �irndi senin yiiziinden . . . "
"Belki parasmt odeyebilirirn?" Eleanor ciizdamm <;tkarmca
ufak tefek kadm hi<; ktrnildarnadan durup dii§iindii.
17
dm, ''Yani anlarsm ya, para alarnarn, art1klar ic;in senden para
alarnarn," dedi.
"Peki, oyleyse size bir §eyler satm alabilir rniyirn? <;ok acelern
var arna ac;1k bir yer bulursak. .. "
18
4
19
Karayolu'ndan Ashton'a i;1km," deniyordu mektupta. "Ve ardm
dan sola, 5. Karayolu'na sap1p batlya gidin. Yakla�ak elli kilomet
re sonra kiii;iik Hillsdale kasabasma varacaks1mz. Hillsdale'de
solda benzin istasyonuyla sagda kilise olan ko;;eye gelince sola
sapm, dar bir k1r yoluna gireceksiniz, bu bozuk yol sizi tepeye
i;1karacak. Bu yolun sonuna kadar gidince -on kilometre son
ra- kan;amzda Tepedeki Ev'in bahi;e kapilanm goreceksiniz. Yolu
bu kadar ayrmt1h tarif ediyorum i;iinkii Hillsdale'de durup adres
sormamz1 tavsiye etmem. Yore halki yabancilara kaba davramr,
hele Tepedeki Ev hakkmda soru soranlara ai;1ki;a dii;;manhk gos
terir. Tepedeki Ev'de sizi de aram1zda gorecegime i;ok seviniyo
rum. 21 Haziran Per;;embe giinii sizinle tam;;mak benim ii;in bii
yiik zevk olacak-"
20
Barrington'da, Desrnond'da ya da birle�ik Berk Koyii'nde sonsu
za dek ya�ayabilirdi. Siirrneye devarn edip arabanm tekerlekleri
a�mana ya da diinyanm sonuna ula�ana degin hi<; durrnadan, oy
lece gidebilirdi.
21
tozunu ald1m ve her ak:;; a m kafalarma pat pat vurarak iyi geceler
diledim. Haftada bir kez yiizlerini, yelelerini ve patilerini c;ama
:;; ir suyu kattlg1m ihk suyla yikad1m ve di:;;lerinin aralanm bezle
sildim. Evin odalan yiiksek tavanh ve ternizdi, pml pml do:;; eme
leri ve giizelce silinmi:;; pencereleri vardi. Ufak tefek, narin, ya:;; h
bir bayan hizmetlimdi; agir agir yiiriiyerek giimii:;; bir tepsiyle c;ay
servisi yap1yordu bana ve saghkh olayim diye her ak:;; a m bir bar
dak miirver :;; arab1 getiriyordu. Alq;am yemeklerimi uzun ve ses
siz yemek salonundaki i:;;il i:;; il masada tek ba:;; 1ma yerken yiiksek
pencerelerin arasmdaki beyaz duvar panelleri mum 1:;; 1gmda par
hyordu; yemekte bildircm, bahc;eden toplad1g1m turplar ve evya
p1m1 erik rec;eli oluyordu. Beyaz organzeden bir cibinligin altmda
uyudum ve holdeki gece lambasmm 1:;; 1g1 benim ic;in nobet tuttu.
Kasabamn sokaklannda insanlar bana egilerek selam verdiler,
c;iinkii herkes aslanlanmla epey gurur duyuyordu. Oldiigiimde ...
22
yunca uzand1g1m gorebiliyordu. Zakkum alanmm ic;inde hic;bir
§ey yoktu, ne ev ne de bina; ortasmdan gec;en ve 1rmakta son bu
lan yol vard1, o kadar. Burada ne vard1 acaba, diye merak etti; bu
rada eskiden ne vard1 da §imdi yok veya ne olacaktI da asla olma
d1? Bir ev mi olacakt1, bir bahc;e mi, yoksa bir meyvelik mi? Don
memecesine kovulmu§ muydular yoksa geri gelecek miydiler?
Zakkumlarm zehirli oldugunu ammsad1. Bir §eyi koruyor olabi
lir miydiler? Acaba, diye dii§iindii; arabamdan inip devrilmi§ sii
tunlann arasmdan gec;erek biiyiilii zakkum alanma ayak basar
sam gelip gec;enlerin gozlerinden zehirle korunan bir masal diya
rma girdigimi mi fark edecegim? 0 sihirli kap1 direklerinin ara
smdan gec;ince koruyucu engeli a§tig1m1, biiyii niin bozuldugunu
mu fark edecegim? Ho§ bir bahc;eye ad1m atacag1m; fiskiyeleri,
alc;ak banklan ve giillerle kaph kameriyeleri olacak -belki miicev
herlerle, yakutlarla ve ziimriitlerle kaph ve bir kral kizmm sanda
letli minik ayaklanyla yiiriiyebilecegi kadar yumu§ak- bir yol bu
lacag1m ve beni dosdogru biiyiilii saraya gotiirecek. Alc;ak ta§ ba
samaklardan c;1k1p nobet tutan ta§ aslanlann yamndan gec;ip bir
avluya girecegim, orada bir fiskiyeden su fi§kmyor ve kralic;e ag
layarak prensesin donii§iinii bekliyor olacak. Beni goriince nak1-
§InI b1rakip -uzun uykulanndan nihayet uyanan- saray hizmetc;i
lerine seslenecek, biiyiik bir ziyafet haz1rlamalanm c;iinkii biiyii
niin bozuldugunu ve saraym yine eski haline dondiigiinii soyleye
cek. Sonra sonsuza dek mutlu ya§ayacag1z.
23
Giildii ve sihirli zakkumlara doniip giiliimseyerek veda etti.
Ba§ka bir giin, dedi onlara; ba§ka bir giin geri gelip biiyiiniizii bo
zacag1m.
24
Sak.in yapma, dedi Eleanor kii<;iik klza; yild1zh fincamnda di
ret, seni bir kez tuzaga dii§iiriip de herkes gibi olmaya ikna etti
ler mi yild1zh fincam bir daha asla goremezsin. Sakm yapma. Kii
<;iik klz Eleanor' a bir bak1§ att1 ve gamzelerini gosterip onu tama
men anlad1gm1 belirtecek §ekilde gizlice giiliimsedi. Bardaga ba
k1p 1srarla hayir anlammda kafa sallad1. Cesur k1z, diye dii§iindii
Eleanor; akilh, cesur k1z.
"Bir kereden bir §ey olmaz," dedi anne. Siit bardag1m b1rak
t1 ve kii<;iik klzm eline hafif<;e dokundu. "Dondurmam ye," dedi.
25
i;ok geride kahm:;;t1 ve Eleanor'un Dr. Montague'niin titizce tarif
ettigi yeni yolu ararna vakti gelrni:;; ti.
26
ran kii�iik �eneli, yorgun bir luz ve bir u�ta oturmu� yemek yiyen
bir adam gordii. Gri tezgaha ve tath �orek tabagmm iizerine or
tiilmii� kirli cam kaseye bakmca bir an aklmdan adamm buraya
geldigine gore herhalde �ok a� oldugu ge�ti. Tezgahm ardmdaki
k1za "Kahve" deyince k1z bezgince doniip raflara tepelemesine di
zilmi� fincanlardan birini indirdi. Bu kahveyi i�mem gerek �iin
kii i�ecegimi soyledim, dedi Eleanor kendine sert�e; ama bundan
sonra Dr. Montague'niin soziinii dinleyecegim.
" Buras1 epey kii�iik bir kasaba," dedi Eleanor luza. "Adi ne?"
"Ya?"
27
"idare eder," dedi k1z. Onlan dikkatle dinlemekte olan adama
tekrar bakt1. "Yapacak c;ok 1?ey yok burada."
"Arna tepeler oyle giizel ki. Bunun gibi iicra kasabalarda ge
nellikle tepelere evler kurup yerle1?en 1?ehirliler olur. Mahremiyet
ic;in gelirler."
"Yok."
28
Adam ayakland1, cebinden bozuk para c;1kard1 ve ilk kez ko
nu§tU. "insanlar bu kasabadan giderler," dedi. "Buraya gelmez
ler."
Kap1 arkasmdan kapanmca kiz donuk gozlerini Eleanor'a ne
redeyse hmc;la, sanki gevezeligiyle adam1 o kac;irm1§ gibi c;evirdi.
"Dogru soyliiyor," dedi sonunda. "�ansh olanlar gider."
29
Ben de inananuyorurn, diye dii§iindii hala giilerek; her §ey degi§
ti, yeni bir insamrn, evirnden c;ok uzaktayirn. "Sona kalan dona
kahr. . . ne§eli insan giller . . . " Sonra araba bir ta§a 9arp1p sarsila
rak geri geri gidince ve altta bir yerden hayra alarnet olrnayan
bir ses gelince Eleanor inledi, arna araba kendini yigitc;e topla
d1 ve 1srarla tlrrnanrnayi siirdiirdii. Agac; dallan on carna siirtii
niiyor ve hava giderek karanyordu. Tepedeki Ev b1raktig1 ilk izle
nirnin etkileyici olrnasm1 istiyor, diye dii§iindii; buras1 hie; giine§
ahyor mu acaba? Sonunda araba, yolu kaplayan dokiilrnii§ yap
rak obekleriyle kiic;iik dallan son bir c;abayla geride b1rakh ve Te
pedeki Ev'in bahc;e kap1smm oniindeki ac;1kl1ga girdi.
"Kirn demi§?"
30
"Neden?"
"Kim?"
31
Eleanor koltuguna yaslamp gozlerini kapadi. Tepedeki Ev,
diye dii§iindii; sana girmek cennete girmek kadar zor.
i§te firsat, diye dii§iindii Eleanor; bana son bir firsat verili
yor. Hemen §imdi, bu kapmm oniindeyken arabanu geri dondii
rebilirim, baSJ.p gidebilirim ve kimse beni sui;layamaz. Herkesin
doniip gitme hakk1 vardir. Ba§ml arabamn penceresinden 91kanp
hiddetle, "Ad1m Eleanor Vance. Beni Tepedeki Ev'de bekliyorlar.
<;; abuk §U kap1yi ai;," dedi.
32
"Yoldan c;ekil liitfen," dedi Eleanor. "Beni yeterince oyaladm
zaten."
Adam sevimsiz bir �ekilde k1s k1s giildii. "Oysa ben," dedi,
"ben karanhk c;oktii mii buralarda takilmam."
33
rahats1zhk duyrnasma ragrnen sevindi. Belki de yol boyunca ar
d1rndan seslenip durur, diye dii�iindii; Cheshire kedisi gibi smta
rak burada en azmdan karanhk c;okene degin takilacak birilerini
buldugurn ic;in �iikretrnern gerektigini haykmr. Bekc;i Dudley'in
yiiziinii agac;lann arasmda gorrne dii�iincesinin onu hie; rahats1z
etrnedigini gosterrnek ic;in 1shk c;alrnaya ba�lad1 arna yine aym ez
ginin aklma takild1gm1 fark edince biraz cam s1kild1. "Ne�eli in
san giiler... " Ba�ka bir �eyler dii�iinrneye c;aba harcarnas1 gerekti
gini gec;irdi ic;inden sertc;e, s6zlerin geri kalam 1srarla aklma gel
rnedigine gore herhalde �irndiki dururna hie; uygun olrnad1klann
dand1. Tepedeki Ev'e girerken bu �ark1yi soyledigi fark edilirse
rnuhternelen iyice rezil olurdu.
Gotik mimaride rastlanan, bina siisii olarak kullan1lan canavar goriiniimlii yon
tu. Gargoylelarm geceleri canland1g1 ve binalar1 koruduklanna dair inan1�lar
mevcuttur.
34
II
•
nsan gi::i z ii, bir evin hatlan ve yerle§iminin ki::i tiiliik izleni-
I mi uyandiracak denli talihsiz, rastlant1sal bi<;imde bir ara
ya geli§indeki incelikleri se<;emez. Burada biitiin unsurlar deli
ce birbirine kan§ml§ gibiydi; ki::i tii duran bir a<;1, <;atlyla gi::i kyii
ziiniin tesadiifi kavu§ma bi<;imi her nasilsa Tepedeki Ev'i umut
suzluk verici bir yere di::i nii§tiiriiyordu. Tepedeki Ev'in uyamk
ffil§ gibi gi::i riinmesi onu daha da korkutucu k1hyordu. Bo§ pen
cerelerinde sanki bir sakmma vard1, pervazm kenarmdaysa ha
fif bir ne§e. Beklenmedik bir anda veya tuhaf bir a<;1dan bak1-
lmca hemen her ev onu seyredene esprili bir bak1§ yi::i neltebilir;
muzip, kii<;iik bir baca veya gamzeyi andiran bir <;at1 penceresi
bile bakanda arkada§hk hissi uyand1rabilir; oysa kiistah, nefret
dolu ve asla gafil avlanmayacak gibi duran bir ev ancak §eytani
gi::i riiniir. Her nasilsa kendi kendini bi<;imlendirmi§, in§aat<;ila
nnm elleri altmda birle§ip kendi gii<;lii §ekline biiriinmii§, kendi
<;izgilerini ve a<;ilanm olu§turmu§ gibi duran bu ev, koca kafas1-
m insanogluna taviz vermeden gi::i ge kaldmyordu. 1?efkatsiz bir
evdi ve i<;inde oturulsun diye yapilmam1§t1 kesinlikle; insanla
ra, sevgiye ya da umuda uygun bir yer degildi. Bir §eytan <;1kar
ma ayini bile diizenlense <;ehresi degi§meyecekti sanki. Tepede
ki Ev, yikilana dek oldugu gibi kalacakti.
35
bakarak kotiiliigiin, orada ya§ayan §ey neyse onun yerini sapta
maya ho§ yere c;ah§tl. Elleri kayg1dan buz kestigi ic;in bir sigara
c;1karmakta zorlandi. ic;indeki me§um ses ona buradan ka<;, ka<;
diye flsildarken korkuyordu.
Arna onca yolu bunun ic;in geldim, dedi kendi kendine; geri
donemem. Hem bahc;e kap1smdan c;1kmaya c;ah§1rsam o adam
bana giller.
36
sessizligi bu;ak gibi kesmi�ti. Tepedeki Ev'in do�eme taht� rmm
iistiinde <;ok uzun siiredir yiiriiyen olmam1� gibiydi. Elini i;ocuk
yiizii �eklindeki agir demir kap1 tokmagma uzatt1; Tepedek1 Ev
onun varhgmdan haberdar olsun diye daha fazla, i;ok daha fazla
ses <;1karmakta kararhydi. Sonra birden kap1 ai;ild1 ve benzerler
birbirlerini i;ekiyorlarsa eger, o zaman ancak bah<;e kap1smdaki
adamm kans1 olabilecek bir kadmla yiiz yiize geldi.
37
len benim. isrniniz . . . isrniniz Bayan Dudley mi demi�tiniz?" Ag
layacag1rn galiba, diye dii§iindii. H1c;k1ran ve s1zlanan bir c;ocuk
gibi hissediyordu. Burayz sevmedim-
Bayan Dudley doniip merdiveni c;1krnaya ba§laymca Eleanor
bavulunu ahp tela§la onun pe§inden gitti - bu evdeki herhangi
bir canlmm pe§inden giderdi. Hayir, diye dii§iindii; burayi sev
medirn. Bayan Dudley rnerdivenin tepesine varmca saga dondii
ve Eleanor evin rnirnarlarmm -rnuhternelen evin ne olacagm1 ve
sec;irnlerinin fark yaratrnayacag1m anlad1ktan sonra- s1rad1§1 bir
sagduyu sergileyerek eve stil katmaya c;ah§rnaktan vazgec;tikle
rini ve bu ikinci kata, yatak odalanmn kapdanna kadar diirndiiz
giden uzun bir hol yaptiklanm gordii. Bir an aklmdan ustalann
evin ikinci ve iic;iincii katlanm yersiz bir tela§la tarnarnlad1kla
n ve i§lerini iistiinkorii bitirip bir an once buradan c;1krnaya he
vesli olduklan ic;in odalan olabilecek en sade §ekilde in§a ettik
leri dii§iincesi gec;ti. Holiin sol ucunda ikinci bir rnerdiven vard1,
rnuhternelen iic;iincii kattaki hizrnetc;i odalanndan ikinci kata ve
alt kattaki servis odalanna iniyordu. Holiin sag ucuna bir ba§ka
oda yapdrn1§t1, uc;ta olrnasmm sebebi belki de giine§ten ve l§Ik
tan azarni olc;iide faydalanrnasm1 saglarnakti. Siyah ah§ap lamb
riler ve holiin iki tarafmda bulunan sevirnsiz bir titizlikle s1ralan
rn1§ bir dizi c;irkin gravii r haric; holiin tekdiizeligini sadece sira
s1ra dizili kapdar bozuyordu.
38
Bayan Dudley, Eleanor'un girmesi ic;in yana c;ekildi ve gorii
nii§e gore duvara konu§tu. "Ak§am yemeklerini tam alt1da yemek
salonundaki biifeye b1rakmm," dedi. "Kendiniz ahrs1mz. Sabah
lan bo§lan toplanm. Kahvaltm1z1 dokuzda hazirlanm. Anla§
mam boyle. Odalarla istediginiz kadar ilgilenemem, ama bana
yard1mc1 olacak biri de yok sonuc;ta. Ben kimseye hizmet etmem.
Burada c;ah§iyor olmam insanlara hizmet edecegim anlamma
gelmez."
"Acaba . . . "
39
2
40
olc;i.ide uzun, diger taraf1ysa insamn sabnm zorlayacak denli k1sa
gori.ini.iyordu. Uyumami istedikleri yer buras1, diye di.i�i.indi.i Ele
anor hayretle; bu karanhk ko�elere ne kabuslar gizlenmi�tir kim
bilir. Agz1ma nasil �uursuz bir korkunun nefesi yayilacak acaba ...
Ve yine silkindi. Yapma, dedi kendine; Eleanor, yapma.
Yi.iksek yatagm i.isti.inde bavulunu ac;t1 ve kaskatl olmu� �ehir
ayakkabilanm ayagmdan c;1kanp rahatlaymca bavulu bo�altma
ya ba�ladi. Aklmm gerisinde tamamen kadms1 bir inane;, kayg1h
bir zihni yat1�tirmamn en iyi yolunun rahat ayakkabilar giymek
oldugu kams1 vardi. Di.in, �ehirde bavulunu haz1rlarken izole bir
ta�ra evinde giymenin uygun olacagm1 varsayd1g1 giysileri sec;
mi�ti; hatta son anda -kendi cesaretinden heyecan duyarak- bir
ko�u gidip iki pantolon satm alm1�tl. En son ne zaman pantolon
giydigini hat1rlam1yordu bile, annem gorse kuplere binerdi diye
di.i�i.inmi.i�ti.i. Cesaretini yitirirse diye pantolonlan bavulun en
dibine yerle�tirmi�ti ki onlan d1�an c;1karmak zorunda kalmasm
ve boylece kimse onlara sahip oldugunu ogrenmesin ... Oysa Te
pedeki Ev'deyken art1k c;ok da yeni gori.inmi.iyorlardi. Giysileri
ni ozensizce c;1kard1, elbiseleri askilara yamuk yumuk astl, panto
lonlan tepesi mermer kaph yi.iksek �ifonyerin en alt c;ekmecesine
t1ki�tlrd1 ve �ehir ayakkabilanm bi.iyi.ik gard1robun bir ko�esine
firlatti. Yamnda getirdigi kitaplardan �imdiden s1kilm1�tl. Zaten
kalmam herhalde, diye di.i�i.indi.i; tekrar toparlanmam be� dakika
si.irmez. Bo� bavulunu kapatlp gard1robun ko�esine b1rakti. Ba
vulunu yataga c;1t c;1karmadan koydugunun ve ic;inden giysileri
ni c;1kanrken ayaklarmm c;oraph oldugunun farkina vard1, Tepe
deki Ev'de si.ikunet hayati onem ta�1yormu�c;asma elinden geldi
gince sessiz hareket etmeye c;ah�tlg1m anlad1 ve Bayan Dudley'in
de sessizce yi.iri.idi.igi.ini.i ammsadi. Odanm ortasmda durunca Te
pedeki Ev'in sessizligi yine dart bir yandan i.isti.ine c;okti.i. Koca
man bir canavar tarafindan c;ignenmeden yutulmu� minik bir ya
rat1g1m, diye di.i�i.indi.i; canavar ic;inde benim ki.ic;i.ik hareketleri-
41
mi hissediyor. "Hayir," dedi yiiksek sesle ve bu tek sozciik duvar
larda yankilandi. Hemen odamn diger ucuna gidip kabartmah,
pamuklu mavi perdeleri ac;t1, ama pencerenin kahn cammdan gi
ren giin ii;; 1g1 soluktu ve Eleanor ancak sundurmanm c;atis1yla ile
rideki c;imenligin bir k1smm1 gorebiliyordu. Onu buradan uzak
lai;;tirabilecek olan kiic;iik arabas1 ai;; ag1da bir yerlerde duruyordu.
Sevgililer kavui;;t u mu yolculuklar sonlamr, diye diii;; iindii; bura
ya gelmek benim sec;imimdi. Sonra odamn 6biir ucuna tekrar git
mekten korktugunu fark etti.
"Tannya i;; iikiir geldiniz," dedi loi;;luga bakarak, "Tannya i;; iikiir
burada birileri var." Sanki Bayan Dudley kendisini duymuyormui;;
gibi konui;;tugunu fark edince i;; ai;; 1rmad1, oysa Bayan Dudley hol
de dimdik ve solgun bir i;; ekilde dikilmekteydi. "Yukan gelsenize,"
dedi Eleanor, ''bavulunuzu bizzat tai;; 1mamz gerekecek." Nefes ne
feseydi ama konu�maktan kendini alam1yordu. Hissettigi rahathk
her zamanki utangac;hgma baskm c;1km!§h. "Ad1m Eleanor Vance,"
dedi, "buraya gelmenize 6yle sevindim ki."
42
Ii hahya hayretle bakt1. Bavulu Eleanor'unkinden 9ok daha bii
yiik ve liikstii, Eleanor ona yard1ma giderken kendi e;;yalanm goz
oniinden kaldird1gma sevindi. " Hele bir de yatak odalanm gar,"
dedi Eleanor. "Benimki eskiden tahnit odas1ym1;; herhalde."
43
"Art1k ben vanrn," dedi Theodora, "yani sorun yak."
"En iyi atelier," dedi Theodora, "veya iyi k1zlar ii;in yaz oku
lu gibi."
44
"Tath bir ihtiyar." Theodora doniip odayi inceledi. "En iyi
oteller gibi lafim1 geri ahyorurn," dedi. "Bir ara gittigirn yat1h
okula benziyor biraz."
45
"Asd sen giymezsen ben de giymem. ikimizle birden kap1-
�amazlar ya. Neyse, d1�anyi ke�fe i;1kahm, bu evden kurtulma
ya can ahyorum."
"Hava bir saat sonra falan karanr. Ben i;1k1p i;imenlerde yu
varlanmak istiyorum."
46
Tepedeki Ev'in bir ucundan digerine varana degin gaze bataca
g1z." Aynaya bakmayi siirdiirerek, " Dr. Montague sana mektup
yazd1 herhalde?" diye sordu.
"Di§andayiz."
47
Eleanor biiyiik on kap1yi i;ekerek ai;h. Kap1 goriindiigii kadar
agird1 ve Eleanor, ii;eri girrnenin daha kolay bir yolunu bulrnah
yiz, diye dii§iindii. Ba§ml geriye i;evirip Theodora'ya, " Bunu ai;1k
birak," dedi. "Gok agir. �u biiyiik vazolardan birini araya siki§tlr."
48
Evin arkasmdaki tepeler muazzam goriiniimlii, bogucu yigm
lar halindeydiler ve §imdi yaz ye§iline biiriinmii§, canh ama k1-
nultis1z duruyorlardi. "Tepedeki Ev demelerinin sebebi bu," dedi
Eleanor yetersizce.
49
uzanan bo§ tarlalan gormek ikisinin de ho§una gitmi§ti ve sert
do§emelerden sonra i;imene bastiklan ii;in minnettard1lar. Nere
deyse hayvani bir ii;giidiiyle suyun sesini ve kokusunu takip etti
ler. "Burada," dedi Theodora, "kiii;iik bir patika var."
" Ho§, degil mi?" Derenin suyu minik, aydmhk dalgac1klar ha
linde hareket ediyordu, kar§I yakada i;imenler su kenanna kadar
inmi§ ve san-mavi i;ii;ekler ba§lanm egmi§lerdi. ileride yuvarlak,
yumu§ak bir tepe vard1, belki de ardmda bir ba§ka i;ayir uzan
maktayd1 ve i;ok uzaklardaki biiyiik tepeler hala giin I§Igm1 ah
yorlard1. "Ho§," diye noktayi koydu Theodora.
50
"Senin Japon bahg1 rahat yiizemiyordu herhalde, suyun de
rinligi en fazla yedi-sekiz santimdir."
" Kar�1ya ge-;mek i-;in ta�lar var ve yiizen minicik, mini min
nac1k bahklar . . . Golyan bahklan m1 yoksa?"
" Hepsi prens onlarm. " Theodora giin 1�1gmda dere k1yisma
uzamp esnedi. "iriba� olmasmlar?" diye tahmin yiiriittii .
" Buras1 tam pikniklik, dere kenannda ogle yemegi ve katI yu-
murta yenir."
Theodora bir goziinii a-;t1. "Komik bir amcan var m1yd1 se
nin? Hani ne dese herkesi giilmekten yerlere yatlran tiplerden?
Ve sana bogalardan korkmamam . . . Pe�ine bir boga dii�erse tek
yapman gerekenin onu burnundaki halkadan tuttugun gibi ba�1-
nm etrafi � da finl finl dondiirmek oldugunu soyler miydi?"
"Binlerce. Senin?"
51
"Edna diye bir teyzen var m1?"
"Hayir. Gilliydim."
Theodora net bir sesle, "Gitti," deyince giine:;; geri geldi ve or
tahk yine ismdi. "Bir tav:;; a nd1," dedi Theodora.
52
"G6remedim," dedi Eleanor.
53
III
Biraz salakm1i;; , diye diii;; iindii Eleanor sert�e. Theodora, " Ku
sura bakma, seni kari;; 1layamad1k, kei;;fe �1km1i;;tik da," diye cevap
ladi.
55
"Madem piyesteki karakterleri sayiyoruz," dedi adam, "be
nim ad1m Luke Sanderson."
Dordii Tepedeki Ev'in geni:;; , karanhk giri:;; holiinde ilk kez hep
birlikte durdular. Ev, onlann etrafmda toparland1 ve yerlerini
saptad1, yukandaki tepeler tilki uykusuna yatt1; ev hafif esinti
ler, sesler ve hareketlerle silkindi, duraklad1, fistldadi. �uur mer
kezi her nedense birbirlerine giivenle bakan o dort apayn insanm
durdukl an kiic;iik mekandi.
56
"Herkesin sag salim ve zamanmda gelmesine c;ok sevindim,"
dedi Doktor Montague. "Hepiniz hoi;; geldiniz. Tepedeki Ev'e hoi;;
geldiniz . . . Gerc;i belki de bunu senin soylemen daha dogru olur
du delikanh? Her neyse, hoi;; geldiniz, hoi;; geldiniz. Luke, oglum,
martini haz1rlamayi bilir misin?"
Dr. Montague kadehini kaldird1, umutla bir yudum ald1 ve i<; ge
c;irdi. "idare eder," dedi. "Sadece idare eder. Yine de Tepedeki
Ev'de bai;; anya ic;elim. "
"Boyle bir meselede bai;; an olc;iitii tam olarak nedir ki?" diye
sordu Luke merakla.
" Her i;; ey o kadar tuhaf ki," dedi Eleanor. "Yani bu sabah Te
pedeki Ev'i merak ediyordum. �imdi buradayken gerc;ek oldugu
na, burada bulundugumuza inanam1yorum."
57
mui;;tu Doktor ve buranm i;; irin bir oda olmad1g1 kesindi. Tava
m fazla yi.iksekti ve dar tuglalardan yapilma i;; o mine, Luke'un he
men yakmasma kari;; m buz gibi goriiniiyordu. Oturduklan kol
tuklar yuvarlak ve kaygandilar. Lambalarm renkli boncuklu ap
liklerinden yayilan ii;; 1klar, golgeleri koi;; elere siiriiyordu. Odaya
egemen renk mordu, ayaklanmn altmda parlayan halmm iize
rinde donuk ve karmai;; 1k desenler vard1, duvarlar yald1zh duvar
kag1d1yla kaplanm1i;; ti ve mermer bir ai;; k tanns1 heykeli i;; o mine
rafmdan ahmak ahmak ai;; ag1ya dogru bakmaktaydi. Bir an sus
tuklarmda evin sessiz agirhg1 iizerlerine c;oktii. Gerc;ekten bu
rada m1 yoksa inamlmayacak kadar uzak, giivenli bir yerdey
ken Tepedeki Ev'i riiyasmda m1 gormekte oldugunu diii;; ii nen
Eleanor, odaya yavai;; c;a ve dikkatle bak1mrken kendine bunla
rm gerc;ek ve i;; o minenin c;evresindeki tuglalardan raftaki mer
mer ai;; k tanns1 heykeline degin bu i;; eylerin tiimiiniin var oldu
gunu, bu kii;; ilerle arkadai;; olacagm1 soyledi. Doktor i;; i i;; m an, i;; e n
ve sakalhyd1; aslmda hoi;; , kiic;iik bir oturma odasmdaki i;; o mi
ne oniinde, kucagmda kedisi, etrafmda ona rec;elli kurabiye
ler getiren al yanakl1 kans1yla oturmak ona daha c;ok yak1i;; i rdi.
Yine de Eleanor'u buraya yonlendirmii;; olan bu ufak tefek, bil
gili ama inatc;1 adam Dr. Montague'ydii ii;; t e. Atei;; i n kari;; 1 smda,
Doktor'un yamnda Theodora oturuyordu. Dosdogru en konfor
lu koltuga gitmii;; , bacaklanm kolc;aga atm1i;; , bai;; m 1 s1rthga yas
lam1i;; ve k1vnlarak yerlei;; meyi her nasilsa bai;; a rm1i;; t i. Kedi gibi,
diye diii;; iindii Eleanor; aki;;a m yemegini bekleyen bir kedi gibi
kesinlikle. Luke bir dakika bile k1m1ldamadan durmuyordu;
golgelerin arasmda gidip geliyor, kadehleri dolduruyor, atei;; i
kani;; tmyor, mermer ai;;k tanns1 heykeline dokunuyordu . Atei;; i n
ii;; 1gmda parlak ve huzursuz goriiniiyordu. Hepsi sessizce atei;; e
bak1yorlard1, yolculuk yi.iziinden yorgun diii;; m iii;;l erdi ve Elea
nor, bu odadaki dordiincii kii;; iyim, diye diii;; ii ndii; onlardan biri
yim, buraya aidim ben.
58
"Hepimiz burada oldugurnuza gore," dedi Luke birden soh
bete ara verilrnerni1?c;esine. "Tam1?rnarn1z gerekrnez mi? Heniiz
birbirirnizi sadece isrnen biliyoruz. �u k1rrnm kazaklmm Eleanor
oldugunu biliyorurn, dolayis1yla san giysili Theodora olrnah. . . "
"Gok dogru." Luke ona ba1?1yla onay verdi. "Bu dururnda ben
Doktor Montague oluyorurn. Bangkok'ta oturuyorurn ve hobirn
kadmlara rnusallat olmak."
59
Theodora giildii ve Luke'a biraz once Eleanor'a yaptlg1 gibi
c;abucak, anlayi§h bir baki§ flrlatti. Onlan seyreden Eleanor, The
odora kadar dikkatli ve algilan ac;1k birinin yamnda fazla dur
mamn bazen ic; bunaltic1 olabilecegini dii§iindii ho§nutsuzlukla.
Kendi dii§iincelerini susturmak ic;in c;abucak, " Ressamlara mo
dellik yap1yorum," dedi. "A.§m serbest ve c;ilgm bir hayatlm var,
omuzlanma bir §al atlp c;ah aralannda gezinirim."
" Maalesef, " dedi Theodora, "hen bir lordun lazzyzm. Normal
de ipekli, dantelli ve altm i§lemeli kiyafetler giyerim, ama yamm
za gelmek ic;in hizmetc;imin giizel elbiselerini Odiinc; ald1m. S1ra
dan hayatl c;ok seversem asla geri donmeyebilirim tabii, o zaman
da zavalh kizcagmn kendine yeni giysiler almas1 gerekir. Peki ya
siz, Dr. Montague?"
60
"Salon olabilir, " dedi Dr. Montague. "Belki de oturma odasi.
Burada diger odalara luyasla daha rahat ederiz diye dii§iindiim.
Ashnda bu oday:i operasyon merkezimiz, yani bir <;e§it oturma
odas1 olarak gormeliyiz, <;ok i<; a<;1c1 olmayabilir ama . . . "
61
Montague'niin pe;;inden gidiyorlardi. Arkalarmdan gelen Luke
durup dar bir masamn c;ekmecesinin ic;ine bakt1ktan sonra ka
ranhk holdeki panellerin iistiindeki a;;k tanns1 biistlerinin ederi
ni kendine yiiksek sesle sordu.
62
"Goriiyorum ki masraftan ka<;1mlmam1�;," dedi Luke bir <;ata
h teyzesinin en kotii �iiphelerini hakh <;1karacak �ekilde eline ala
rak. "Hakiki giimii�."
"Belki de, " dedi Luke bol kep<;e doldurdugu tabagma bakarak
"belki de sevgili Bayan Dudley'e -bu arada ona niye israrla sevgi
li Bayan Dudley diyorum ki?- cidden haks1zhk ettim. Beni sabah
leyin sag bulmayi umdugunu soylemi�ti, bir de ak�am yemegimi
zin ocakta oldugunu . . . ,Simdi dii�iiniiyorum da belki <;ok yemek
ten <;atlayip olmemi istiyordu. "
64
Doktor yine i<; ge<;irdi. "Diyelim ki," dedi yava§<;a, "Tepedeki
Ev'in 6ykiisiinii dinlediniz ve kalmamaya karar verdiniz. Bu gece
nasil gideceksiniz?" Yine onlara <;abucak goz gezdirdi. "Bah<;e ka
plSl kilitli. Tepedeki Ev'in konukseverligi abartmas1 me§hurdur,
misafirlerinin ka<;malarma izin vermekten ho§lanmazml§. Tepe
deki Ev'i karanhkta terk etmeye <;ah§an son ki§i -ger<;i on sekiz
sene 6nceydi bu- bah<;e yolunun virajmda 6lmii§, ah birden fir
layip onu biiyiik agaca savurmu§. Tepedeki Ev'i anlatmca biriniz
gitmek isterse ne olacak? En azmdan yann sizi kasabaya sag sa
lim b1rakabilirim."
65
kendini kaygan koltuklardan birine rnahkurn etrni§ti ve §irndi k1-
p1rdand1g1 ii;in sakarca yere dii§erek dikkat i;ekrnek isterniyordu.
Bayan Dudley'in haz1rlad1g1 giizel a�arn yernegi ve bir saatlik sa
kin sohbet, ortarndaki hafif geri;ek d1§1hk ve rnahcubiyet havas1m
dag1trn1§tI. Birbirlerini ke§fetrneye, birbirlerinin seslerini ve ta
VIrlanm, yiizlerini ve kahkahalanm tamrnaya ba§larn1§lard1. Ele
anor sadece dort-be§ saattir Tepedeki Ev' de bulundugunu amrn
saymca biraz §a§ird1 ve ate§e dogru hafifi;e giiliirnsedi. Parrnakla
rmm arasmda kadehinin ince sapm1, s1rtmda koltugun sert bas
k1sm1, piiskiillerle boncuklar belli belirsiz k1rnildad1klan ii;in fark
edilen yurnu§ak hava akirnlanm hissedebiliyordu. Karanhk ko§e
lere i;ekilrni§ti §irndi ve rnerrner a§k tanns1 heykeli onlara yukan
dan tornbul tornbul, keyifle giiliirnsiiyordu.
66
"Ve not tutrnarn1z," diye rnmldand1 Theodora.
67
"Tepedeki Ev'e ba§ka ne denir ki?" diye sordu Luke.
68
yet kuru- kimiyse i� sebebiyle. Yani Tepedeki Ev' den a par topar
i;1kan biitiin kiracilar yapt1klanm mant1kh sebeplere dayand1r
maya i;ah�tilar ama ortak noktalan hepsinin de burayi terk et
mi� olmas1yd1. Eski kiracilardan daha i;ok �ey ogrenmeye i;ah�
tlm, ama hii;birini evden bahsetmeye ikna edemedim, bana bil
gi verme konusunda son derece goniilsiiz gibilerdi, hatta bura
da gei;irdikleri zamamn ayrmtilanm ammsamak bile istemiyor
lard1. Bu evde bir siire kalan istisnas1z herkes, buradan miim
kiin oldugunca uzak durmam1 tavsiye etti. Eski kiracilardan bir
teki bile Tepedeki Ev'in perili oldugunu itiraf edemedi, ama
Hillsdale'e gidince gazete ar�ivlerine bakt1m ve . . . "
69
oldugunu gosterdi, Eleanor'un ise gec;mi�te poltergeist* fenome
niyle yakmdan ilgisi olmu� . . . "
"Benim mi?"
" Elbette." Dok.tor ona merakla bakti. "Uzun yillar once, c;o
cuklugunda. Ta�lar-"
70
"Bana ne oldugunu soylernediler bile," dedi Eleanor Doktor'a
tela;;la. "Annern korn;;ularm i;;i dedi, bize kar;;ilarrn1;; <;iinkii an
nern onlarla rnuhatap olrnuyorrnu;;. Annern-"
"Tarn olarak dogru degil bu, " dedi Theodora sadakatle. "Be
nirn de ondan altta kahr yamrn yoktu, bir tav;;an yiiziinden birbi
rirnizin odiinii kopard1k."
71
"Biraz daha brendi ii;elirn de," dedi Doktor, "size Tepedeki
Ev'in oykiisiinii anlatayirn." �orninenin oniindeki ogretrnen po
zuna geri dondii ve 9ok eskiden olrnii1? krallarla 9ok eskiden ya
pilrn11? sava1?lan anlatircasma agir ag1r konu1?rnaya ba1?ladi. Sesi
ne herhangi bir duygu katrnarnaya ozen gosteriyordu. "Tepedeki
Ev seksen kiisur sene once in1?a edilrni1?," diye soze girdi. " Hugh
Crain diye bir adarn ailesi ii;in yaptirrn11?, 9ocuklanyla torunlan
nm rahat rahat ya1?ad1klanm gorrneyi ve olene kadar burada hu
zur ii;inde olrnayi urnuyorrnu1?. Maalesef Tepedeki Ev ba1?tan beri
kcderli bir evrni1?, Hugh Crain'in gen9 kans1 bindigi at arabas1
bah9e yolunda devrilince evi ilk kez gorrnesine birka9 dakika kala
olrnii1?. Kadm, canszz bedeni dernek daha dogru olur, kocasmm
onun ii;in in1?a ettigi eve getirilrni1?. Hugh Crain 9ok iiziilrnii1?, yi
kilrn11?, yeti1?tirilecek iki kii9iik k1zla ba1? ba1?a kalrn11?, arna Tepe
deki Ev'den ta1?mrnarn11?."
" Burada biiyiiyen 9ocuklar rn1 varrn11? yani?" diye sordu Ele
anor hayretle.
72
remden olmii§. Kiitiiphanede babalanmn ve iivey annelerinin
kaphcadan kaphcaya giderken iki kiic;iik k1za gonderdikleri kart
postallar var. Kiic;iik k1zlar iivey anneleri olene kadar burada da
dilanyla birlikte oturmu§lar. Sonra Hugh Crain, Tepedeki Ev'i
kapamaya ve yurt di§mda kalmaya niyetli oldugunu bildirince
k1zlar annelerinin bir kuzeninin yanma gonderilmi§ ·ve biiyiiye
ne kadar orada ya§aIDI§lar."
73
redeyse rniinzevi hayat1 ya§aIDI§, gen;i Hillsdale koyliileri onu ta
myorlar. Size inamlrnaz gelebilir arna Tepedeki Ev'i gen;ekten se
viyor ve onu ailesinin yuvas1 olarak goriiyorrnu§. Sonunda yanrna
ona arkada§hk etsin diye koyden bir k1z alrn1§. Ogrendigirn kada
nyla koyliiler, ya§h Bayan Crain -ona boyle denrnesi kac;milrnaz
d1 elbette- hizrnetc;ilerini koyden sec;tigi ic;in o zarnanlar ev hak
kmda kotii dii§iinrniiyorlarrn1§, aynca yanrna o koylii km alrna
smdan ho§lanrn1§lar. Ya§h Bayan Crain, k1z karde§iyle ev konu
sunda siirekli tart1§1yorrnu§, karde§i evdeki hissesinden baz1 de
gerli aile yadigarlan kar§1hgmda vazgec;tigini ve ablasmm sonra
dan bunlan verrnekten cayd1g1m soyliiyorrnu§ israrla. Klz karde§
ozellikle baz1 rniicevherlere, antika rnobilyalara ve altm siislerne
li bir tabak setine kafayi takrn1§ anla§ilan. Bayan Sanderson ic;in
de aileye ait belgelerin bulundugu bir kutuyu kan§tirrnarna izin
verdi, k1z karde§inin Bayan Crain'e gonderdigi mektuplardan ba
zilanm bu sayede gordiirn ve hepsinde de en c;ok o tabaklar ko
nusunda yak1myor. Her neyse, abla bu evde zatiirreden oldiigiin
de yamnda sadece kiic;iik yard1rnc1s1 varrn1§ . . . Doktora haber ver
rnekte gee; kahnd1g1, ya§h kadm yukanda ihrnal edilrni§ halde can
c;eki§irken gene; hizrnetc;inin bahc;ede koylii bir hodiikle oyna§tlg1
soyleniyor, arna bunlann s1rf skandal olsun diye uyduruldugun
dan §iipheleniyorurn, o zamanlar oyle bir §eye yaygm olarak ina
mld1gma dair hic;bir kamt bularnad1rn. Hatta soylentilerin c;ogu
dogrudan ofkesi hie; dinrneyen k1z karde§in intikarn hirsmdan
kaynaklanrn1§ gibi goriiniiyor."
74
rakild1gmda diretmi1?, ama k1z karde1?le kocas1 evin kanunen ken
dilerine ait oldugunu israrla savunmu1?lar ve yard1mcmm ablayi
kandmp aslmda k1z karde1?ine buakmaya niyetli oldugu evi ken
disine devretmeye ikna ettigini one siirmii1?ler. Biitiin ailevi c;e
ki1?meler gibi tats1z bir meseleymi1? ve biitiin ailevi c;eki1?melerde
oldugu gibi iki taraf da inamlmayacak kadar sert ve zalimce laf
lar sarf etmi1?. Yard1mc1, duru1?mada -ki bu, Tepedeki Ev'in ger
c;ek kimligine dair ilk ipucu hence- kiz karde1?in gece vakti eve
gelip bir 1?eyler c;ald1gma yemin etmi1?. Bu suc;lamayi ac;mas1 ic;in
bask1 yap1hnca son derece huzursuzlamp tutars1zla1?IDl1? ve niha
yet, ithamma kamt gostermeye zorlamnca bir giimii1? sofra tak1-
m1yla degerli bir emaye setin, aynca 1?U me1?hur altm siisleme
li tabaklarm kayboldugunu s6ylemi1? - ashnda dii1?iiniince onla
n c;almak epey zor goriiniiyor. Klz karde1?se cinayet suc;lamasm
da bulunacak kadar ileri gitmi1? ve ya1?h Bayan Crain'in oliimiiyle
ilgili bir soru1?turma ac;ilmasm1 talep ederek ihmal ve kusur soy
lentilerini ba1?latm11? olmu1?. Bu iddialarm ciddiye ahmp ahnma
d1gm1 bilmiyorum. Ortada sadece ablanm gayet resmi oliim ila
m var, o kadar. Oliimiinde bir tuhafhk olsa en ba1?ta koyliiler me
rak ederlerdi zaten. Yard1mc1 sonunda davayi kazanm11? ve hen
ce hakaret davas1 ac;sa onu da kazamrm11?. Gerc;i k1z karde1? evi
almaya c;ah1?maktan hie; vazgec;memi1?. Talihsiz yard1mc1ya mek
tuplar gondererek tehditler savurup durmu1? ve yerel polis kayit
lannda yard1mcmm en az bir kez dii1?manmm siipiirgeyle iistii
ne saldumasm1 engellemek ic;in polis korumas1 istemek zorun
da kald1g1 goriiliiyor. Yard1mc1 deh1?et ic;inde ya1?1yormu1? anla1?1-
lan, evine geceleri h1rs1z giriyormu1? -gelip bir 1?eyler c;ald1klan
m iddia etmekten hie; vazgec;memi1?- ve okudugum ic;ler ac1s1 bir
mektupta hamisinin oliimiinden beri huzurlu tek bir gece gec;ir
mediginden yakm1yordu. Tuhaf bir 1?ekilde koyliilerin neredeyse
tamam1 kiz karde1?in tarafim tutuyorlarm11?, belki de eskiden koy
lii olan yard1mc1 art1k k61?kiin hamm1 oldugu ic;in. Koyliiler kiz
75
karde§in hakk1 olan mirasa diizenbaz bir gene; kadmm kondu
guna inamyorlarm1§ ve sanmm hala da oyle dii§iiniiyorlar. Yar
d1mcmm can yolda§1m oldiirdiigiinii sanm1yorlarm1§, ama elleri
ne firsat gec;ince kendileri de her tiirlii dolab1 c;evirdikleri ic;in k1-
zm diizenbaz olduguna inanmak c;ok ho§lanna gidiyormu§ tabii
ki. Eh, dedikodu her zaman kotii bir dii§mandir. Zavalh kadm in
tihar edince-"
76
k1z karde:;; onlan rahats1z etrneye kallam:;; , yol kenarmda durup
gec;erlerken onlara bagmnca karakolluk olrnu:;; . Goriinen o ki kiz
karde:;; in oykiideki rolii burada son buluyor. Sanderson'un onu
tutuklatrnasmdan birkac; sene sonra gazetede c;1kan k1sa oliim
ilamna kadar ger;en siire boyunca vaktini yapt1g1 hatalan San
dersonlann yamna yakla:;; rn adan, oyle sessiz sedas1z dii:;; iinerek
gec;irrni:;; gibi goriiniiyor. Ne tuhaft1r ki sac;rnalayip dururken hep
1srar ettigi bir husus varrn1:;; . . . Bu eve ister h1rs1zhk ister ba:;; ka bir
sebep yiiziinden geceleyin asla girmeyecegini soyliiyorrnu:;; . "
"�u zavalh iki kiic;iik kiz," dedi Eleanor ate:;; e bakarak. "Ak
hrndan c;1krn1yorlar. Bu karanhk odalarda yiiriiyor, belki de bura
da ya da yukandaki yatak odalarmda oyuncak bebekleriyle oyna
rnaya c;ah:;;1yorlardi. "
77
"Ve bekliyordu," dedi Eleanor.
"Size . . . " dedi Doktor onlara canh, kayg1h bir iyimserlikle ba
karak " . . . size bric; bilir misiniz diye sormak istiyordum."
78
Theodora, " Korkanm, hayir" deyince diger ii�ii di:iniip ona
gizlemedikleri bir hayal kmkl1g1yla baktdar.
79
"Brendi," dedi Luke. "Daha iyi uyumam saglar. Senin de,''
dedi Theodora'mn onlara bakmayan kafasma dogru.
"Harika bir eski satran<; tak1m1," dedi Luke. "Klz karde§ bunu
nas1l gozden ka<;irm1§, hayret. "
80
"Sabahleyin yapacak bir siirii �ey buluruz," dedi Eleanor.
"Evimde olsam etrafta bir siirii insan olurdu, bol bol konu�u
lur ve giilii�iiliirdii, 1�1klar ve heyecan eksik olmazdi."
81
zen giiliirn;tii. "U<; ay once olene degin on bir yil boyunca bak
tim ona."
"Ben de degildim."
82
Theodora ornuz silkti. "Ho§," dedi. "Eski bir yer bulup tadi
lat yaptik. Bir tane biiyiik odas1, iki tane kii<;iik yatak odas1, giizel
bir rnutfag1 var . . . Klrrnm-beyaza boyad1k ve eskicilerden bir siirii
rnobilya ahp onard1k. Ustii rnerrner bir rnasa var, cidden <;ok ho§.
Eski §eyleri onarrnaya ikirniz de bayihyoruz."
83
"O altm siislemeli tabaklan gorsem i;alard1m," dedi Eleanor
giilerek.
" Kapilarm kilitli olup olmad1gm1 kontrol etsek mi?" diye sor
du Luke. "Bayan Dudley giderken arka kap1yi kilitlemi�tir her
halde, ama digerleri ne olacak?"
84
Eleanor Theodora'nrn pe§inden rnerdiveni c;1ktl. Bitkinligini
yeni fark ediyor, ad1rn atrnakta zorlamyordu. Tepedeki Ev' de bu
lundugunu kendine israrla amrnsatt1, arna §U an rnavi oda bile
rnavi c;ar§afh ve yorganh bir yataktan ibaretti sadece. "Ote yan
dan," diye devarn etti Doktor arkasmdan, "bir Fielding rornam
terna ac;1smdan pek farkh olrnasa da nispeten daha uzundur ve
c;ok kiic;iik c;ocuklarda asla i§e yararnaz. Sterne hakkmda bile §iip
helerirn var. . . "
85
konforlu olmas1 tuhaf. . . Yatak yumu§ak, c;imenlik giizel, §Omine
ho§, Bayan Dudley'in yemekleri lezzetli. Arkada§lanm da iyi in
sanlar, diye dii§iindii ve ardmdan, §imdi onlan dii§iinebilirim,
yapayalmz1m, diye gec;irdi. Luke'un burada ne i§i var? Peki, be
nim burada ne i§im var? Sevgililer kavu§tU mu yolculuklar sonla
mr. Korktugumu hepsi gordii.
Sonra giivenli bir §ekilde uykuya dald1. Yan odada I§Ig1 ac;1k
b1rakm1§ olan Theodora yiiziinde bir giiliimsemeyle uyuyordu.
Hollin ilerisinde, Pamela'yi okuyan Doktor arada sirada ba§mI
86
On kilometre otedeki Bayan Dudley uyamp saatine bakti ve
Tepedeki Ev aklma gelince hemen gozlerini kapad1. Ondan ne
redeyse be§ yiiz kilometre uzakta ya§ayan, Tepedeki Ev'in sahi
bi Bayan Gloria Sanderson okudugu polisiyeyi kapad1, esnedi ve
lambasm1 sondiirmek ic;in elini kaldmrken bir an on kapmm zin
cirini tak1p takrnad1g1m merak etti. Theodora'mn arkada§I uyu
yordu, Doktor'un kans1yla Eleanor'un ablas1 da. Uzakta, Tepede
ki Ev'in agac;larmm iistiinde bir bayku§ ottii ve sabaha kar§l agir
agir yagmur c;iselemeye b a§lad1.
87
IV
89
nip haz1rlanm1§ ve mutlaka ac1km1§tI. Eleanor, "Giinaydm," diye
seslenince Theodora derin soluklar alarak "Gi.inaydm . . . Bir da-
kika sonra geliyorum . . . Senin ic;in kiiveti dolduracag1m . . . Miden
kazm1yor mu? Benimki kazm1yor da," diye kar§ihk verdi. Bana
dolu bir kiivet b1rakmazsa yikanmam m1 samyor? diye merak
eden Eleanor, sonra utand1. Buraya boyle §eyler dii§iinmeyi b1-
rakmak ic;in geldim, dedi kendine sertc;e ve donerek yataktan kal
k1p pencereye gitti. Sundurma c;at1smm iistiinden a§ag1daki ge
ni§ c;imenlige, sisle sarmalanmI§ c;ahlara ve ki.ic;i.ik agac; ki.imele
rine bakt1. Uzakta, c;imenligin diger ucunda dereye giden patika
nm ba§lad1g1 agac; hattI vard1, gerc;i c;imenlerde keyifli bir piknik
yapma fikri bu sabah c;ok cazip gelmiyordu ona. Bi.itiin giin yag
mur yagacag1 belliydi, ama sonuc;ta yaz yagmuruydu; c;imenler
le agac;lann ye§ilini koyultuyor, havayi yumu§atlp temizliyordu.
Biiyi.ileyici, diye di.i§i.indii Eleanor kendine §a§arak ve Tepedeki
Ev'i bi.iyi.ileyici bulan ilk ki§i olup olmad1gm1 merak etti. Yoksa ilk
sabahlarmda hepsi boyle mi dii§i.inmi.i§lerdi? Bu soruyla ic;i buz
kesti. Urperdi, bir yandan da kapild1g1 heyecana anlam vereme
digini fark etti ki bu, Tepedeki Ev'de mutlu uyanmanm neden bu
kadar tuhaf oldugunu ammsamas1m giic;le§tirmekteydi.
90
"Bayan Dudley kahvaltiyi dokuzda hazirhyor. Bizi bOyle Cl\'ll
c1VIl ve giiliimserken goriince ne dii§iinecek acaba?"
"Ben de. Uc; dakika ic;inde hazir olmazsan gelip seni boganm.
Kahvaltzmz istiyorum . "
Eleanor epeydir clVll c1VIl goriinmek ic;in giyinmedigini, kah
valtidan once hie; bu kadar ac1kmad1g1m, uyand1gmda kendinin
asla bu kadar farkmda, bu kadar bilincinde ve bu kadar karar
h, nazik, sevgi dolu olmad1g1m dii§iindii. Di§lerini firc;alamaktan
bile hayatmda ilk kez bOyle keyif ahyordu. iyi bir gece uykusu
nun faydalan, diye gec;irdi ic;inden; annem oldiigiinden beri san
d1g1mdan da kotii uyuyormu§um herhalde.
91
ya kendinden ernin bir edayla uzatti. "i�te," dedi ama kap1 ikisi
nin de daha once gorrnedikleri lo�, yank1h bir odaya ac;Ildi. "i�te,"
dedi Eleanor, arna sec;tigi kap1 bu defa diin gece ate�in kar�1smda
oturduklan odaya uzanan dar koridora ac;Ildi.
92
" Ba§ka bir evde olsak c;ok daha c;abuk gelirdik," dedi Theo
dora.
93
kuyordu. <;ocuk gibiler, diye dii1?iindii huysuzca; kirn birinci ola
cak diye birbirlerine rneydan okuyorlar, sonuncuyla dalga ge<;
rneye haz1rlar. Tabag1m oniinden iterek uzakla1?tlrd1 ve i<; gec;irdi.
94
"Yiyecek de bulamazsm," dedi Eleanor ac1masizca.
95
"Gi.inaydm Bayan Dudley," diye cevaplad1 Luke.
96
"Gams1z bir saat gei;irmek ii;in eglenceli bir yer," dedi Luke,
kap1 e§iginde durup ii; karart1c1 odada goz gezdirirken. Guhalarm
soguk ye§ili, §Ominenin etrafmdaki siyah fayanslardan sevimsiz
ce yans1yordu. Vah§i hayvanlan oldiirmenin <;e§itli yontemleri
ni sergileyen bir dizi av tablosu, kai;milmaz bir §ekilde o odayi da
kaplayan ah§ap lambriye canhhktan eser katmam1§tl. �amine ra
fmm iistiinde as1h duran geyik kafas1 onlara yukandan bariz bir
utani;la bak1yordu.
97
"Oraya giremem," dedi Eleanor. Kendi de bunu soyledigi
ne :;; a :;; m u;; tI ama giremezdi oraya. Ustiine akm eden kiif ve top
rak kokulu soguk hava kar:;; 1smda gerilemi:;;t i. "Annem-" dedi ne
soylemek istedigini bilmeden ve s1rtm1 duvara yasladi.
"Eleanor," dedi Theodora, ":;; imdi iyi misin? <;ok igreni; bir
oda, girmemekte hak11ym1:;;s m."
98
Eleanor duvardan uzakla�tI. Elleri buz kesrni�ti ve aglarnak
istiyordu. Doktor'un birka<; kitap dayayarak ac;1k tuttugu kiitiip
hane kap1sma s1rt1m dondii. "Buradayken pek kitap okumarn
herhalde," dedi sesinin ne�eli c;1krnasma c;aba gostererek, "Hele
de kitaplar bu kiitiiphane gibi kokuyorsa. "
99
yap1 gibi, Tepedeki Ev'in de giiniin birinde turistik bir mekan ola
bilecegini dii1?iiniiyordu. Unutmaym ki burayi bizzat tasarlam11?
tl ve dedigim gibi tuhaf bir adamdi. Her ac;1," Doktor kap1 e1?igi
ni gosteriyordu, "biraz ters. Hugh Crain diger insanlan ve onla
rm sagduyulu, dortgen evlerini hor goriiyordu herhalde, c;iinkii
evini kendi kafasma gore yapti. Al11?km olduklanmzdan farkl1 ol
mad1gm1 farz ettiginiz bu ac;ilar -ki yerden goge kadar hakl1sm1z
bu konuda- ashnda bir yone dogru milimetrik degi1?iklikler gos
teriyor. 6rnegin eminim ki iistiinde oturdugunuz 1?U basamagm
zemine paralel olduguna inamyorsunuz, c;iinkii ba1?ka tiirliisiiyle
kar1?ila1?mayi beklemiyorsun uz . . . "
" . . . aslmda merkez eksene dogru c;ok hafif bir egimleri var, bii
tiin kap1 e1?ikleri biraz yamuk. .. Kapilarm tutulmad1klan siirece
kapanmalannm sebebi bu olabilir. Bu sabah siz bayanlann yak
la1?an ad1mlanmn kapilann hassas dengesini bozup bozmad1g1-
m merak ettim. Biitiin bu ufak tefek olc;ii tuhafhklanmn toplam1
evin biitiiniiniin epey c;arp1k olmasma yol ac;1yor elbette. Theodo
ra yatak odas1 penceresinden kuleyi goremiyor, c;iinkii kule aslm
da evin ko1?esinde duruyor. Theodora'nm yatak odasmdan bak1-
1 00
"Sadece sundurma c;atis1m goriiyorsun," dedi Doktor. "On
kap1 c;ok uzakta, o ve kule holiin sonundaki c;ocuk odas1 olarak
kullantlm1§ biiyiik odadan goriilebiliyor. Orayi bugiin daha son
ra gorecegiz. Buras1," sesinde bir hiiziin belirdi, "bir yamltma mi
marisi ba§yap1tl. Chambord'daki c;ifte merdiven-"
"Yani her §ey biraz yamuk mu?" diye sordu Theodora karar
s1zca. " Her §eyin boyle birbirinden kopuk goriinmesinin sebebi
bu mu?"
"Gemiden inmek gibi olur herhalde," dedi Luke. " Burada bir
siire kalmca altiist olan denge hissinin eski haline donmesi za
man alabilir. Peki," diye sordu Doktor'a, "insanlarm dogaiistii
tezahiirler sand1klan §eylerin sebebi ashnda sadece burada ya
§ayanlarm deneyimledigi hafif denge kayb1 olabilir mi? ic; kulak
yani," dedi sonra Theodora'ya bilgece.
1 01
ler d1�andaki yagmuru gozler oniine seriyordu ve hasir mobilya
lann etrafinda ve iistlerinde egreltiotlan bitmi�ti. Buras1 rahats1z
edici derecede rutubetliydi, hemen <;1k1p kemerli bir kap1 e�igin
den ge<;erek oturma odasma girdiler ve hayretten donakaldilar.
1 02
" Evin korunduguna dair bir sernboldiir rnutlaka," dedi Dr.
Montague.
" Kabul edecek hence," dedi Eleanor isternsizce bir ad1rn ge
rileyerek.
1 03
"Bu evde hii;bir §ey k1mildam1yor," dedi Eleanor, "ama ba§
ka tarafa baktigm zaman goz ucuyla k1p1rt1lar goriiyorsun. �u raf
lardaki biblolara bakm, hepimizin s1rt1 doniikken Theodora'yla
dans ediyorlard1. "
1 04
"Hir;bir ;;eyi elleme," dedi Theodora. "Gayet iyi biliyorsun ki
tabaklar raflara ait. Bize gerr;ekten sufle yapar m1 dersin? Burada
kesinlikle sufle malzemeleri var. Yumurta, peynir ... "
1 05
ve neredeyse evin iistiinde gibi goriinen biiyiik tepeler, yagrnur
da sessiz ve donuktular. Sundurrnada gezinen Eleanor, hayatm
da ilk kez bi::i yle tarnarnen i;evrelenrni§ bir ev gordiigiinii dii§iin
dii. iyice s1kllrn1§ bir kerner gibi, diye gei;irdi aklmdan. Sundur
rna yikilsa ev dag1hverir rniydi? Evi i;evreleyen sundurrnada yii
riidiigii sirada kuleyi gordii. Sundurrnanm etrafmda donerken
kule kar§1smda ans1zm, neredeyse onu gafil avlayarak beliriver
rni§ti. Gri ta§tan yapilrnayd1, tuhaf bir §ekilde saglarn goriiniiyor
du, evin ah§ap yan cephesine gorniiliiydii ve israrc1 sundurrna ta
rafmdan oraya rn1hlanrn1§ gibiydi. igrern;, diye gei;ti Eleanor'un
aklmdan; daha sonra giiniin birinde ev yansa bile kulenin hala
ayakta kalacag1m dii§iindii. Harabenin iistiinde gri ve iirkiitiicii
bir §ekilde yiikselecek, insanlan Tepedeki Ev'in kalmtilanndan
uzak durrnalan konusunda uyaracak, belki de birkai; ta§I dii§e
cek ve bayku§larla yarasalar ii;ine girip 91kabilecek, a§ag1daki ki
taplann arasmda kendilerine yuva yapabileceklerdi. Kulenin iist
yansmda, ta§lann ii;inde ince, yatay yanklar gibi duran pencere
ler vard1; Eleanor on1ardan a§ag1 bakrnamn nas1l olacag1m ve ku
leye neden girernedigini rnerak etti. Asla o pencerelerden a§ag1
bakrnayacag1rn, diye dii§iiniip ii;erideki done done yukan 91kan
dar dernir rnerdiveni goziiniin oniine getirrneye i;ah§tl. Kulenin
iistiinde konik bir ah§ap i;ati, onun da iistiinde ah§ap ve sivri bir
kule ba§hg1 vardi. Boyle bir goriintii ba§ka herhangi bir evde ko
rnik dururdu, arna burada, Tepedeki Ev' de normal goriiniiyordu.
Ne§eli ve hevesliydi sanki, belki de rninik bir yaratlgm §U kiii;iik
pencereden siiriinerek egik i;atiya 91krnas1m, kule ba§hgma uza
mp ipi baglarnasm1 bekliyordu . . .
1 06
kalayip tuttugu s1rada Eleanor aga<;lann ve <;irnenligin her na
silsa egik goriindiikleri ve gokyii ziiniin doniip durdugu sallantlh
diinyada dengesini tekrar bulrnaya <;ah1?tl.
"Bu sabah birka<; kez aym 1?eyi ya1?ad1rn," dedi Theodora, "du
varda yiiriiyorrnu1?urn gibi hissettirn. "
"Onu i<;eri getirin," dedi Doktor. "Evin ir;inde daha iyi olur."
Yerin dibine ge<;en Eleanor, "Ger<;ekten bir 1?eyirn yak," dedi
ve sundurrnadan kapah olan on kap1ya dogru kararh ad1rnlarla
yii r iidii. Belli belirsiz titreyen bir sesle, "Kap1yi a<;1k b1raktlg1rn1-
z1 samyordurn," deyince Doktor yamndan ge<;ip agir kap1yi ite
rek tekrar a<;tl. i<;erideki hol eski haline d6nrnii1?tii, a<;1k b1raktlk
lan biitiin kapilar kapahydi. Doktor oyun odasmm kap1sm1 a<;m
ca yernek salonunun kap1smm kapah oldugunu ve onu a<;1k tut
rnakta kulland1klan kii<;iik taburenin duvar dibindeki eski yerin
de durdugunu gordiiler. Oturrna ve konuk odalanmn, salonun ve
gozlernevinin kapilanyla pencereleri kapah, perdeleri <;ekiliydi.
Karanhk geri gelrni1?ti.
1 07
mayi yegliyor, <;iinkii kapilar kapah olmah ve pencereler i::i rtiilii
durmah ve tabaklar . . . " Sersem sersem giilmeye bai;;layinca Dok
tor ona di::i niip sinirle kai;; l anm <;atti.
"Ogle yemeginden once salonda i;; eri ic;elim," dedi Luke seve
cenlikle. "Bayanlar, buyrun ."
Bayan Dudley di::i niip bir bak1i;; att1ktan sonra elindeki boi;; ta
bakla mutfaga girdi.
1 08
3
1 09
"Aman." Theodora yatagm yanma, yere oturup ona bakti.
"Bak," dedi. "Benirn ayaklanrn da kirli bebegirn, cidden. Baksa-
na."
"Hern zaten," dedi Eleanor, "bana bir §eyler yapilrnasmdan
nefret ederirn."
110
4
111
Theodora'yla Eleanor birbirlerine sokulmui;;lardi. <;ocuk oda
s1 ihk olsa da kiif kokuyordu ve kap1 arahgmdan giren soguk, d1-
i;; a n c;1kmak ic;in ai;; ilmas1 gereken bir engel gibi neredeyse elle
tutulur, gozle goriiliir haldeydi. Pencerelerin ardmdaki gri kule
yakmdayd1 i;; i mdi. Odanm ic;i karanhkti ve duvara c;izilmii;; hay
van resimleri hie; de eglenceli goriinmiiyorlard1, sanki hepsi ka
pana k1silm1i;;lard1 veya oyun odasmdaki av tablolannda gordiik
leri can c;eki§en geyiklerle akrabahklan vardi. Diger yatak odala
rmdan biiyiik olan c;ocuk odas1, Tepedeki Ev'in bai;; ka hic;bir ye
rinde rastlanmayan tarifsiz bir ihmal edilmii;;lik havas1 tai;; 1yordu.
Eleanor'un akhna tiim hamarathgma ragmen Bayan Dudley'in
bile o soguk engeli mecbur kalmad1kc;a ai;; m ad1g1 diii;; iincesi geldi.
"Balun," dedi Luke ii;; aret ederek. Holiin her iki koi;; esinde, c;o
cuk odas1 kap1smm yukansmda iki tane smtan kafa gaze c;arp1-
yordu. <;ocuk odasmm giri§ini siisleyecek eglenceli dekorlar ola
rak konulduklan belli olsa da ic;erideki hayvanlardan daha keyif
li ya da kayg1s1z degillerdi. <;arp1k kahkahalan sonsuza dek do
nakalm1i;; ti ve holdeki i;; iddetli sogugun merkezi olan noktaya ba
k1yorlardi. "Baktiklan yerde duran kii;; i yi," diye ac;1klad1 Luke,
"donduruyorlar."
112
smdan koi;; arak c;1karken Eleanor'u c;ekip sogugun ic;inden gec;ir
di. Soguk, h1zh bir tokat ya da yakmdan duyulan buz gibi bir ne
fes gibiydi. "Bira sogutmak ic;in iyi bir yer," dedi ve smtan yi.izle
re dil c;1kardi.
113
Theodora k1k1rdad1. "Bayan Dudley gitti. Haydi, ko§up biitiin
§U kapilan ve pencereleri ac;ahrn, her §eyi raflardan indirelirn-"
114
g1 dolaptan ahp getirdi. "Ne pahasma olursa olsun ne§elenme
miz §art," dedi. "Bu gece size yine meydan okuyacag1m, Doktor."
"Epey c;alkantth bir iilkeymi§," dedi Luke. " Kac;mayi nasil ba
§ard1mz?"
"O zaman bu Kara Michael art1k darbe yap1p iilkeyi ele gec;i
rir herhalde?"
115
"�iiphesiz. Tepe tepe kullansm. "
116
"Soz veriyorurn," dedi Eleanor giiliirnseyerek. Beni yiireklen
dirrneye c;ah§1yor, diye dii§iindii ve adarna rninnet duydu. "Arna
sorun degil," dedi ona. "Gerc;ekten, sorun degil."
gun bir edayla geriye att1. Ne kadar giizel, diye dii§iindii Elea
nor; giizel oldugu ic;in nasd da tasas1z ve talihli. "Yorgun rnusun?"
".Sirndiden mi?"
117
Theodora, "Kendi yatag1m1 istiyorum," deyince yine aksiligi
tuttu, diye dii§iindii Eleanor; karm ac1kmca, yorulunca veya s1k1-
hnca bebek gibi oluyor. "Uykum geldi," diyordu Theodora §imdi.
"Hayir, sag olun," dedi Luke c;abucak. "Yammda bir bavul do
lusu polisiye var."
118
6
"Eleanor? B uradayim."
119
"Gi.im," dedi Eleanor k1k1rdayarak. Sakinim, diye di.i§i.indi.i;
ama c;ok ii§i.iyorum. 0 gi.iri.ilti.i kap1lara pe§ pe§e vurulmasmm
sesi, o kadar. O di.imi.i koparan bu muydu? 'Gi.im' o sesi en iyi ifa
de eden sozci.ik; c;ocuklann i§ine benziyor, duvara vurarak yar
d1m c;ag1ran annelerin degil; hem zaten Luke'la Doktor oraya git
mi§lerdir. Soguk terler dokmek dedikleri bu mu? Ho§ degil, insa
nm karnmdan ba§hyor ve dalgalar halinde dolamp canh bir §ey
gibi bir yukan c;1kiyor, bir a§ag1 iniyor. Canh bir §ey gibi. Evet.
Canh bir §ey gibi.
Eleanor'a ic;i bo§ bir §eyden c;1kan bir gi.iri.ilti.i gibi geliyordu;
sanki bir §ey kapilara demir bir c;aydanhkla, demir bir sopayla
ya da demir bir eldivenle vurmaktaydi. Bir dakikahgma di.izen
li olarak vurduktan sonra birden vuru§lan hafifledi ama sonra
yine h1zland1, sanki holi.in ucundaki kapilara srrayla vurur gibiy
di. Eleanor, Luke'la Doktor'un uzaklardan gelen seslerini duyar
gibi oldu, a§ag1da bir yerden sesleniyorlardi. Demek bu katta bi
zimle degiller, diye di.i§i.indi.i ve demirin c;ok yakmdaki bir kap1-
ya vurdugunu i§itti.
1 20
<;1t c;1lumyordu. Yiizii kap1ya doniik halde dururken Eleanor,
iyi halt ettirn, ic;inde birileri olan bir oda anyordu, diye dii�iindii.
1 21
Theodora'mn ihk bornozu bile s1rtmdaki minik, kivnk, buz gibi
ter damlalarma kar§l i§e yaram1yordu. Belki de yapilmas1 gere
ken §ey gidip kap1yi ac;maktl, belki de Doktor'un tamamen bilim
sel ara§tlrmasma bu uygun dii§erdi. Eleanor, ayaklan onu kap1-
ya kadar gotiirse bile elinin kap1 kolunu ac;mak ic;in kalkmayaca
gm1 biliyordu. Kimsenin elinin o kap1 koluna dokunmayacag1m
kendine tarafs1z, dalgm bir §ekilde soyledi; eller bu i§ ic;in yaratll
maml§, dedi kendine. Yerinde hafifc;e sallamyordu, kap1ya vuru
lan her darbe onu biraz daha geriye itiyordu sanki, oysa §imdi k1-
m1ldamaz olmu§tu c;iinkii giiriiltii giderek azalmaktaydi. "Kap1c1-
ya radyatorler konusunda §ikayette bulunacag1m," dedi Theodo
ra arkasmdan. "Durdu mu?"
1 22
Eleanor vah§ice,"Giremezsin," deyince yine sessizlik c;oktii;
sanki ev onu dikkatle dinlemi§, anlam1§, goniilsiizce ona hak ver
mi§ ve beklemeye raz1 olmu§tu. Esinti odaya sessiz, belli belir
siz bir k1k1rdama, giderek yiikselen hafif ve delice bir giilii§, k1-
s1k sesle atilmI§ bir kahkaha ta§1d1; Eleanor sesin s1rtmda boylu
boyunca gezindigini hissetti. Onlarla alay eden ince kahkaha et
raflarmdan dolamp eve c;1kt1. Sonra Eleanor, Doktor'la Luke'un
merdivenden onlara seslendiklerini i§itti. Ya§ad1klan neyse ki
sona ermi§ti.
1 23
Eleanor geri geldiginde Luke'la Doktor'un giyinik olduklan
m fark etti ve bunun sonras1 i<;in iyi bir fikir oldugunu dii�iindii;
o yogun soguk geceleyin geri gelirse Eleanor yii n bir e�ofmanla
kalm kazak giymi� olacakti. Bayan Dudley'in kadm konuklardan
en az birinin o tertemiz yatakta ayaklannda agir ayakkabilarla ve
yiin <;oraplarla yatllg1m gi::i riince ne diyecegi de umurunda degil
di. "Eee," diye sordu, "perili bir evde ya�amak nasilm1� beyler?"
"Gayel giizel," dedi Luke, "gayet giizel. Gecenin bir vakti i<;ki
i<;mek i<;in bahane oluyor."
"Biz d1�andayken burada bir �ey oldu mu?" diye sordu Dok-
tor.
1 24
"Sen de atacaktm."
"Hii; de bile, ben s1rf sana e;;lik edeyim diye oyle dedim. Bu
arada Bayan Dudley bagmrsak gelmeyecegini soylemi;;ti. Peki ya
siz, yigit koruyuculanm1z, siz neredeydiniz?"
"Bir kopegin pe;;indeydik," dedi Luke. "En azmdan kopege
benzeyen bir hayvanm." Durdu ve sonra goniilsiizce devam etti.
"Onu d1;;an kovalad1k."
1 25
"Ne demek istediginizi ha.la anlamu;; degilim," dedi Theodo-
ra kai;;lanm c;atarak.
1 26
v
hndan.
1 27
"Eleanor?" Theodora §irndi ara kap1ya vuruyordu. "Uyamk
rn1sm? Girebilir rniyirn?"
"Otuz dart ya§mdayirn, " diyen Eleanor, ya§1na iki sene ekle
rnesine yol a<;an tuhaf isyamn sebebini rnerak etti.
1 28
rum. Marmelat alayim liitfen. Te§ekkiirler. Kanm bana hayatta
inanmayacak. Yiyeceklerde yeni bir tat var . . . Size de oyle gelmi
yor mu?"
" Hemfikirim, " dedi Luke. "Bu sabah kendime diin gece olan
lan anlatt1g1m1 fark ettim, aslmda kabus gormenin tam tersiydi,
<;iinkii insan kabus goriince kendine gordiiklerinin ger<;ek olma
digzm soyler."
"Bence heyecanhyd1, " dedi Theodora.
1 29
yorurn. Theodora'nm kap1smm ardmdaki varhgm kendisini ye
rneye geldigini soylernesi bile pek. .. "
"Fiziksel bir tehlike yak, " dedi Doktor kendinden ernin bir §e
kilde. "Tarih boyunca hayaletler kirnseye fiziksel zarar verrnemi§
tir. Kurbanlar kendi kendilerine zarar verebilirler sadece. Hat
ta hayaletin zihne saldird1g1 bile soylenernez. <;iinkii zihin; dii
§iinen, bilinc;li zihin rnetanetlidir. Burada oturrnu§ konu§urken
bilinc;li zihinlerirnizde hayalet inanc1 hie; yak. Diin geceden son
ra bile 'hayalet' kelirnesini soylerken kendirnizi tutarnayip hafifc;e
giiliirnsiiyoruz. Hayir, dogaiistii olaylarm tehlikesi c;agda§ zihin
lerin en zayif oldugu noktadan saldirrnaland1r; o yerde koruyu
cu batil inane; zirh1rn1Zl c;1karrn1§, ba§ka bir korunrna yonterni de
benirnsernemi§ oluruz. Hic;birirniz diin gece bahc;ede ko§an §eyin
bir hayalet oldugunu rnant1ksal olarak dii§iinrniiyoruz, arna diin
gece Tepedeki Ev'de bir §eyler olup bittigi kesin ve zihnin ic;gii
diisel s1gmag1 -yani kendinden §iiphe etrnek- eleniyor. 'Hayal gii
ciirniin iiriiniiydii,' diyerniyoruz, c;iinkii iic; ki§i daha oradayd1."
1 30
"Eh," dedi Eleanor, "6yle olurdum herhalde. Hepinize kar1?1
Tepedeki Ev'in taraii.m tutsam, heni kovmamz1 heklerdim." Ne
den hen, diye merak etti. Neden hen? Kamu vicdam m1yim hen?
Digerlerinin kiistahhklanndan farkma varamad1klan 1?eyleri so
gukkanhhkla s6ylemem mi hekleniyor hep? En zayif ki1?i olmam
m1, Theodora'dan daha zayif olmam m1 gerekiyor? Aram1zda,
diye dii1?iindii; digerlerine dii1?man olma ihtimali en dii1?iik ki1?i
henim kesinlikle.
*
Orijinal ad1 The Canterville Ghost. TOrki;eye Nihal Yeginobali i;evinni�tir.
1 31
Eleanor birdenbire giilmek istedi nedense. Masamn ba:;; m a
ko:;; up Doktor'u kucaklamak, c;imenlikte done done :;; ark1 soyle
rnek, bag1ra c;ag1ra kollanm sallarnak ve Tepedeki Ev'in odalan
etrafmda ernpati ve sahiplenme duygusuyla biiyiik c;emberler c;iz
rnek istiyordu. Buradayirn, diye dii:;; iindii. Buradayim. Gozlerini
hernen ne:;; eyle kapad1, sonra da Doktor'a c;ekinrneden, "Peki bu
giin ne yapacag1z?" diye sordu.
1 32
tesiyle ortiip kendini koyverdi. "Sofrayi toplayabilirsiniz Bayan
Dudley," diyerek pes etti.
"Nasil yani, saat bir veya alti degilken gidip ondan kahve mi
isteyelim?" diye sordu Theodora.
"Kabaca, evet," dedi Doktor. "Luke, oglum, Bayan Dudley'in
favorisi oldugun goziimden kac;m1� degil . . . "
1 33
"Bayan Dudley'in goziinde ben yere dii§iiriilrnii§ bir c;ataldan
bile daha a§ag1hg1rn. 0 ya§h budaladan bir §ey isternek niyetin
deyseniz Theo'yu veya sevirnli Nell'irnizi gonderin, n'olur. Onlar
korkrnazlar. . . "
"Hayir," dedi Theodora. "Aciz bir di§iyi Bayan Dudley ile yiiz
le§rneye gonderernczsiniz. Nell'le ben korunrnak ic;in buradayiz,
siz korkaklar adma sava§mak ic;in degil."
"Doktor . . . "
1 34
ce Luke'un Bayan Dudley'in kar§1sma 91krnayi gaze alarnayip ka
p1ya yaslanarak oylece beklerni§ oldugu dii§iincesi ge9ti. Luke'un
bernbeyaz yiiziinii goriip Doktor'un hiddetle, "Birinci kurahrn1
kendirn 9ignedirn, onu tek ba§ma gonderdirn," dedigini duyunca
kendi sesinin, "Luke? Luke?" diye tela§la sordugunu i§itti.
EVE GEL.
1 35
"Hayir." Eleanor s6zciiklerin bogazmda diigiimlendigini his
setti. Doktor okurken ismini duvarda g6rmii§tii. Bu benim, diye
dii§iindii; duvarda 6yle apai;1k duran benim ismim, bu evin du
varlannda olmamam gerekirdi. "N'olur silin §Unu," derken
omuzlarmda Theodora'nm kolunu hissetti. "Delilik bu," dedi Ele
anor hayretle.
"Delilik demekte hakl1sm," dedi Theodora sert bir sesle. " ii;e
ri gei; Nell, otur. Luke bir §eyler getirip §Unu siler."
1 36
"Anormal bir §ey yapmadm camm," dedi Theodora. Ate§in
yanmda duruyordu, §amine rafma yaslanml§tl, parmaklanm t1k
t1k vuruyordu ve konu§urken l§il 1§11 giiliimseyerek Eleanor'a ba
k1yordu. "Belki de sen yazm1§smd1r."
1 37
Bir 1?eyler soylemeliyim, dedi Eleanor kendine. iyi huylu ol
dugumu gostermeliyim, iyi huylu biriyim hen, kendimden utan
d1g1m1 sansmlar. "As1l ben oziir dilerim, " dedi. "Korkmu1?tum."
Doktor, "Elbette korktun," deyince Eleanor; ne kadar basit
biri, ne kadar 1?effaf ve duydugu biitiin sa<;mahklara inamyor,
diye dii1?iindii. Hatta Theodora'nm beni 1?0k edip isteriden kur
tard1gm1 bile samyor. Doktor'a giiliimsedi ve art1k siiriiye geri
dondiim, diye dii1?iindii.
1 38
bet edip satranc; oynadilar. Doktor Pamela 'y1 bitirip Sor Char
les Grandison'a ba�ladi. Arada s1rada yalmz kalma arzusuna
kap1hp baz1 saatleri odalannda tek ba�larma, rahats1z edilme
den gec;irdiler. Theodora, Eleanor ve Luke evin arkasmdaki s1k
c;ahhklan ke�fe c;1ktilar ve ki.ic;i.ik kameriyeyi buldular; Doktor
ise geni� c;imenlikte, onlan gori.ip duyabilecegi bir yerde oturup
yazdi. Duvarlarla c;evrili, yabani otlarla kaplanm1� bir gill bah
c;esi ve Dudleylerin i.isti.ine titredikleri bir sebze bahc;esi ke�fet
tiler. S1k s1k dere k1y1smda piknik yapmaktan bahsettiler. Ka
meriyenin civarmda yaban c;ilekleri vard1; Theodora, Eleanor
ve Luke bir mendil dolusu toplay1p Doktor'un yanma c;imen
lere uzanarak onlan yiyince elleriyle ag1zlan boyand1; Doktor
notlarmdan ba�1m kaldmp gi.ildi.i ve c;ocuk gibisiniz, dedi. Her
biri o ana kadar Tepedeki Ev'de duyduklanm ve gordi.iklerini
-ozensizce ve ayrmtilara pek dikkat etmeden- yazd1, Doktor da
bu kag1tlan dosyasma koydu. Ertesi sabah -Tepedeki Ev'deki
i.ic;i.inci.i sabahlarmda- Doktor Luke'un yard1m1yla i.ist katta
ki holi.in zemininde keyifli ve c;ild1rt1Cl bir saat gec;irerek soguk
noktamn tam ebatlanm tebe�ir ve mezurayla saptamaya c;ah�
t1, Eleanor'la Theodora'ysa holde bagda� kurarak Doktor'un 61-
c;i.imlerini not aldilar ve SOS oynadilar. Ellerinin a�m soguk yi.i
zi.inden si.irekli donmas1 sebebiyle tebe�irle mezurayi bir da
kikadan fazla tutamamas1 Doktor'un i�ini epey zorla�tirm1�tl.
Luke mezuranm bir ucunu kap1 e�iginden tutabiliyordu, ama
eli soguk noktaya girince parmaklan gi.ic;si.izle�iyor ve c;aresiz
ce gev�iyordu. Soguk noktanm ortasma b1rakilan termometre
c1vasmm hareket etmeyi reddederek oradaki s1cakhgm holi.in
geri kalamyla aym oldugunda diretmesi, Doktor'un Barley Pa
paz Evi'nde on bir derecelik bir di.i�i.i� saptayan istatistikc;ilere
ofkeyle verip veri�tirmesine yol ac;ti. Soguk noktayi elinden gel
digince tammlayip elde ettigi sonuc;lan not ald1ktan sonra ogle
yemegi vaktinde onlan alt kata indirdi ve digerlerine meydan
1 39
okuyarak ikindinin serinliginde kriket oynamak ic;in kendisiyle
bulu§malanm soyledi.
"Boyle muhte§em bir sabah1," diye ac;1klad1, "d6§emedeki so
guk noktaya bakarak gec;irmek salakc;a. D1§anda daha c;ok vakit
gec;irmeye ozen gosterelim." Giilmelerine biraz §a§Irdi.
"D1§anda bir yerlerde hala bir diinya var m1?" diye sordu Ele
anor merakla. Bayan Dudley onlara §eftalili kek yapml§tl. Elea
nor tabagma bakarak, "Bayan Dudley'in geceleri ba§ka bir yer
lere gidip her sabah buraya krema ta§1d1gma §iiphem yak, Bay
Dudley de her ogleden sonra yiyecek getiriyor, ama hatlrlayabil
digim kadanyla buradan ba§ka bir yer yak," dedi.
"Iss1z bir adadayiz," dedi Luke.
1 40
da bir bakm1§sm1z ev B ayan Montague'yii psi§ik deneyim yag
muruna tutmu§."
"'Havas1 oyle giizel ki, ozellikle de list kattaki holiin ... "'
1 41
"Uyuyacag1m," dedi Eleanor. " Hayatlmda hie; bu kadar tembel
lik etmemi§tim."
1 42
"Evet, camm," dedi Theodora. "Nasil yaptm bilerniyorum."
1 43
Hepsi bir an sessizce dump Theodora'mn yatagmm tepesine,
duvar kag1dma kargac1k burgac1k kirm1z1 harflerle yazilm1§ YAR
DIM ET ELEANOR EVE GEL yaz1sma baktilar.
"Birka<; dakika i<;inde diizelir. Bir siire seninle kalsa iyi ola
cak sanmm, bir daha burada uyumak isteyecegini hi<; sanmam."
Doktor yorgun yorgun giiliimsedi. "Bence uzun bir siire herhangi
bir kap1yi tek ba§ma a<;amaz."
1 44
mu§ olrnarn gerekirdi sanmrn ve korkrnuyorurn, c;iinkii gerc;ek
olarnayacak kadar korkunc;. Aynca akhrna Theo'nun kirrnm oje
siirmesi gelip duruyor . . . " Kllurdaymca Doktor ona sertc;e hakt1,
arna Eleanor devarn etti, "Boya da olahilirdi, anlarn1yor rnusu
nuz?" Konu§rnayi keserniyorurn, diye dii§iindii; hiitiin hunlarla
neyi ac;1klarnaya c;ah§iyorurn ki? "Belki de, " dedi, "Theo'nun za
valh giysilerine halup c;1ghg1 hastigm1 ve heni duvarmm her tara
fma isrnirni yazrnakla suc;lad1gm1 gordiikten sonra dururnu cid
diye alarn1yorurn. Belki de her §ey ic;in heni suc;larnasma ah§rna
ya ha§larnI§Irndir."
1 45
ra, Eleanor'un yatagmda yatiyordu. Ellerine bula�an lurm1z1h
gm kendi yast1g1m da kirlettigini goren Eleanor'un midesi bulan
di. "Bak," dedi sertc;e, Theodora'nm yamna giderek, "yeni giysi
ler bulana veya seninkileri temizleyene kadar benim giysilerimi
giymen gerekecek. "
"Temizlemek mi?" Theodora yatakta k1vranarak dondii v e le
keli ellerini gozlerine bastirdi. "Temizlemek mi?"
"Tann a�kma," dedi Eleanor, "dur seni temizleyeyim." Daha
once hie; kimseden boylesine kontrolsiizce tiksinmedigini dii�iin
dii. Neden boyle hissettiginin iizerinde durmad1, banyoya girip
bir havlu 1slatt1, geri doniip Theodora'mn elleriyle yiiziinii bastl
ra bast1ra ovdu. Theodora'ya dokunmaktan igrenerek " Ustiine o
�eyden bula�m1�, " dedi.
Birden Theodora ona giiliimsedi ve "Senin yapt1gm1 dii�iinii
yor degilim," dedi. Eleanor doniince Luke'un arkasmda durdu
gunu, onlara tepeden baktig1m gordii. Theodora, Luke' a, "Ne ap
tahm," deyince Luke giildii.
"Nell'in lurmlZl kazag1 sana c;ok yak1�acak," dedi.
Theodora kotii niyetli, diye dii�iindii Eleanor; sevimsiz, na
mussuz hem de kirli. Havluyu banyoya gotiiriip soguk suyun ic;i
ne birakti. <;:1ktigmda Luke " . . .buraya bir yatak daha koyanz, siz
art1k aym odayi payla�1rs1mz," diyordu.
"OdamlZl ve giysilerimizi payla�acag1z," dedi Theodora.
" ikizler gibi ya§ayacag1z desene."
"Kuzinler," dedi Eleanor, ama onu duyan olmadi.
1 46
Ona sopayla vurmak istiyorum, diye dii§iindii Eleanor kol
tugunun yanmdaki Theodora'nm kafasma tepeden bakarak; onu
ta§ yagmuruna tutmak istiyorum.
"Gok ince bir aynntlymt§ bu, hem de c;ok. Giinkii kurban g1-
d1klanan biriyse tebe§irin hareketleri neredeyse katlamlmaz
olurmu§ tabii."
Doktor ic; gec;irdi. Luke' a, " B u gece satranc; yok sanmm," de
yince Luke ba§iyla onayladi. "Yorucu bir giindii," dedi Doktor,
"ve hence siz bayanlar erken yatmahsm1z."
1 47
lannm, hi<; etkilenmediklerinin ve 6zenle dokunmu§ hah dese
ninin k1hm bile k1p1rdatmad1gmm farkmda oluyorum. Arna kor
kunca bu §eylerle benim baglantlm kayboluyor. Nesneler kork
madzklan i<;in herhalde."
"Bence sadece kendimizden korkanz," dedi Doktor yava§<;a.
1 48
"Bunu daha once de yapm1�t1," dedi Luke Doktor'a.
1 49
tasmdan yiikselen boguk bir kahkaha duyuldu; giderek yiiksel
di, yiikseldi ve soma ans1zm ince, ac1h bir inlerneyle son bulunca
kald1g1 yerden devarn etti.
1 50
arahks1z devam ediyordu. Biraz yiikselip alc;ahyor ama hie; kesil
miyordu.
1 51
VI
1 53
dii, kendi dii;;iincelerine ;;a;;1rm1;;ti; ama Luke ellerindeki yapra
ga hafifc;e ka;;lanm c;atarak kendini zor bir problemi c;ozmeye ta
mamen adam1;; biri gibi bakmaktayd1, o kadar.
1 54
insanlarm beni etkilemedigini soyleyecegim. Onu benimle dalga
gec;meye te§vik ederek kendimi salak durumuna dii§iirecek degi
lim. "Anhyorum, evet,'' dedi.
1 55
diii;;ii ndii; oysa kalkm1i;; bencil bir adarnla sac;rna sapan konui;;u
yorurn. "Gerc;ekten yapayalmz olrnahsm. "
Luke onun eline dokunup tekrar giiliirnsedi. "Sen c;ok i;; a ns
hyrn1i;;sm, " dedi ona. "Senin annen varrn1i;; . "
"Bu c;irkin resrnin," dedi Luke, "altma i;; oyle yazrn1i;; : 'Seni
diinyaya getiren babana ve annene sayg1h ol klZlrn. Onlara c;o
cuklanm iirkiitiicii ve dar yollardan gec;irip sonsuz vecde ulai;;tir
rnak ve sonunda Tann'nm kari;;1sma sofu ve erdernli bir ruh ola
rak c;1krnalanm saglarnak ic;in rnasurn ve dogrulardan i;;a i;; rnayan
kirnseler olarak yetii;;tirrne gibi ag1r bir gorev yiiklendi. Giinah1
veya irnans1zhg1 tamrnadan bu diinyadan aynlan rninik yarat1k-
1 56
lann cennette hazla kanat i;irptiklanm dii§iin klZlm ve onlar ka
dar saf kalmak daima gorevin olsun."'
1 57
"Bekle," dedi Luke. "Daha cenneti gormedin . . . Buna sen bile
bakabilirsin, Nell. Blake'in bir resmi ve biraz sert hence, ama ce
hennemden iyi oldugu su gotiirmez. Dinleyin . . . ' Kutsal, kutsal,
kutsal! Cennetin saf I§Igmda melekler O'nu ve bir ba:;;kas1m dur
madan oviiyorlar. Klz1m, seni i§te burada arayacag1m."'
1 58
"Hayu, te§ekkiirler."
1 59
3
1 60
tirdi. Her biri kendi umutsuzluguna oyle odaklanm1§t1 ki karanh
ga kai;mak hayati onem ta§1yordu ve adma hiddet denen darac1k,
incecik, sevimsiz pelerine sarmarak birlikte ayaklanm yere vura
vura yiiriirlerken her biri digerinin ac1 verici bir §ekilde farkmda,
ikisi de ilk konu§an taraf olmamakta kararhyd1.
Bir i;itin iki ayn tarafmda yii riiyoruz, diye dii§iindii Eleanor;
ama benim de ya§amaya hakk1m var, bunu kamtlamak ii;in bir
saatimi kameriyede Luke'la harcad1m. "Ayag1m1 incittim," dedi.
161
Theodora'mn sesi bezgin, alayc1ydi. "Yamhyorsarn," dedi,
"sana biitiin kalbirnle rnutluluklar dilerirn. Salagm teki olrnana
ragrnen."
"Neyse," dedi Eleanor rnakul bir ses tonuyla, "ne olursa olsun
senin ii;in bir anlarn1 yok. Kendirni salak dururnuna dii�iirrnern
seni neden ilgilendirsin ki?"
1 62
Eleanor nefesini tutunca Theodora onun elini s1karak sessiz
olmas1 ic;in uyardi. Yolun her iki tarafmdaki suskun ve karanhk
agac;larm renkleri ac;1hverdi ve i;; effatlai;; 1p kopkoyu g6gi.in altm
da beyaz, hayaletimsi bir gori.ini.im kazan,d1lar. <;:imenler renk
siz, patika ise genii;; ve siyaht1; bai;; ka hic;bir �ey yoktu. Eleanor'uri
dii;;l eri takird1yordu, korkudan midesi buland1g1 ic;in az kalsm iki
bi.ikli.im olacakti. Theodora'mn i;; i mdi neredeyse var gi.ici.iyle kav
rad1g1 kolu titriyordu ve att1g1 her ki.ic;iik ad1mm irade gerekti
ren bir eylem oldugunu hissediyordu. Bir ayagm1 digerinin 6ni.i
ne koymakta delice diretmek akla yatkm olan tek sec;imdi. Pati
kanm kocaman karanhg1yla agac;larm titrei;; e n beyazhgmda yai;;
la dolan gozleri ac1yordu. �imdi gerc;ekten korkuyorum ii;; te, diye
di.ii;; i.ini.ince bu s6zci.ikler Eleanor'un zihninde net bir i;; ekilde, san
ki alev alev belirdi.
1 63
eli kasdd1, Eleanor da tarn hafif9e h19kirarak aglayacakken ken
dini tuttu- ileride beyaz aga9lardan bile beyaz bir �ey mi k1rnd
darn1�tI? Bir �ey onlan rn1 9agirrn1�t1? Onlara seslenen, aga9la
rm arasmda gizlenen, gozetleyen bir �ey mi vard1? Yanlarmda bir
�ey, sessiz gecede algdanarnayacak kadar hafif9e hareket mi edi
yor, beyaz 9irnenlerde goriinrneyen ad1rnlar rn1 atiyordu? Nere
deydiler?
1 64
Arka kapilarm birinden rnutfaga dahnca Luke'la Doktor'un tela:;;
la geldiklerini gordiiler. "Ne oldu?" dedi Luke Theodora'yi tuta
rak. " iyi rnisiniz?"
1 65
VII
B
ayan Montague'yii bekledikleri giiniin ikindisinde Eleanor,
Tepedeki Ev'in yukansmdaki tepelere tek ba�ana gitti. Ama
c1 herhangi bir yere ula§mak degildi, nereye veya nas1l gittigini
bile umursam1yordu. Sadece SIVI§mak ve evin agir, siyah tahtala
rmdan kurtulmak istiyordu. Gimenlerin yumu§ak ve kuru oldu
gu ufak bir yer bulup uzamrken dii§iinmek ic;in tek ba§Ina yumu
§ak c;imenlere boyle uzanmayah kac; sene oldugunu merak etti.
Gevresindeki agac;larla yaban c;ic;ekleri, biiyiimek ve olmek gibi
hayati meselelerle ugra§irken birden rahats1z edilen dogal §ey
lerin tuhaf kibarhg1yla dikkatlerini ona yonelttiler. Ne denli s1k1-
c1 ve dikkatsiz olursa olsun asla topraga kok salamayacak ve hep
bir yerden ba§ka bir yere gitmeye zorlanacak kadar talihsiz, ha
zin bir hareketliligi olan bu varhga nazik davranmayi sanki ge
rekli buluyorlardi. Eleanor c;imenlerde uzanarak aylakc;a kopar
d1g1 ve parmaklarmm arasmda can veren yaban papatyasmm olii
yiiziine bakti. Zihninde yogun, c;1lgmca bir mutluluktan ba§ka bir
§ey yoktu. Papatyayi c;eki§tirirken kendi kendine giiliimsedi ve
"Ne yapacag1m, ne yapacag1m?" diye dii§iindii.
1 67
"Camm, camm." Dr. Montague elinde pec;etesiyle tela�la hole
girdi ve kansmm uzattig1 yanag1 uysalca optii. "Buraya gelmen ne
giizel, senden umudumuzu kesmi�tik. "
1 68
"Bana daha sistemli olahilirmi;;sin gihi geliyor," dedi. "Nere
deyse hir haftadir huradasm ve ispritizma tahtasm1 hi<; kullan
madm, degil mi? Ya otomatik yaz1? Bu gem; hayanlarda med
yumluk yetenegi yoktur herhalde? �unlar Arthur'un torhalan.
Her ihtimale kar;;1 golf sopalanm getirdi."
1 69
"Bu gem; adam korkagm tekiymi§," dedi Arthur. Arabadan
bavullan, golf c;antas1m ve kapakh sepetleri indirmi§ ve ic;eri ta
§lml§tl. �imdi de Bayan Montague'niin yanmda durmu§, Luke'a
tepeden bakiyordu. Arthur'un yii zii kirmmyd1 ve beyaz sac;la
n Luke'a kar§l duydugu kiic;iimsemeyle dikle§mi§ti. "Kadmlann
oniinde boyle davrand1gm ic;in kendinden utanmahsm arkada
§lm."
1 70
Zavalh Dr. Montague, diye diii;; iindii Eleanor. Kans1m yernek
salonuna gotiiren Doktor'a yol vermek ii;in kenara i;ekilrnii;;t i.
Oyle rahats1z ki . . . Bu kadm ne kadar kalacak acaba?
1 71
"Arada sirada <;iiriik elmalar <;1ktlg1 oluyor," dedi Arthur ka
fas1m sallayarak. "Spordan hazzetmiyorlar, bilirsiniz i�te. Ko§e
lerine <;ekilip bunahm takihyorlar. M1zm1zlar. Onlan bir an evvel
adam etmek gerek." Tereyagma uzandi.
"Can1m . . . "
1 72
"Kiitiiphane," diye i:inerdi Luke kibarca.
173
"Soyler misiniz," diyordu Luke 9ekinerek. "Bu ruh 9ag1rma
seans1 nas1l bir lii ey?"
"Bu geceki ruh c;ag1rma seans1 9ok iyiydi," dedi Bayan Montague.
"John, bu evde kesinlikle yabanc1 unsurlar var."
1 74
"Senin ii;in epey bilgi toplad1k," dedi Bayan Montague. "�im
di. Bir rahibeden israrla bahsedildi. Bir rahibe hakkmda bir �ey
ler ogrendin mi, John?"
1 75
"Eskiden boyle §eyler s1k olurnm§. Herhalde §eytana uyrnu§
lardir."
1 76
Ne sinir bozucu kadm, diye dii§iindii Eleanor; sinir bozucu,
kaba, bencil. "Evet, Helen," diye devam etti Bayan Montague,
"mahzende eski bir kuyu aramam1z1 istiyor."
1 77
Arthur kag1tlanm kan:;; tird1. "Teyzene r;ir;ek gondermen ge
rektigi mesajmdan hemen sonrayd1," dedi Bayan Montague.
" Merrigot adh bir varhk bizimle baglant1 kuruyor," diye ar;1klad1,
"ve Merrigot Arthur'la yakmdan ilgileniyor, ona akrabalanyla il
gili haberler veriyor filan."
"Tamamdir. Kimsin?"
"Nell kim?"
"Ev."
"Burada ne yap1yorsun?"
"Bekliyorum."
1 78
"Neyi bekliyorsun?"
1 79
"Neden?"
"<;ocuk."
"Annen nerede?"
"Ev."
"Evin nerede?"
Arthur, " ilk kez boyle i�birligi yapan bir ruhla kar�1la�tlm,"
dedi Theodora'ya sir verircesine. "Cidden miithi� bir deneyimdi."
1 80
"Dogrusu c;ocugum," dedi Bayan Montague kag1d1 sehpaya
b1rakarak "hir; bilmiyorum. Gerc;i sen bir c;ocuktan daha fazla
s1sm, degil mi? Belki de psi§ik ahrhgm sand1gmdan daha fazla
dir, gerc;i" -ve ilgisizce s1rt1m dondii- "bu pek miimkiin goriin
miiyor, ne de olsa bir haftadir bu evdesin ve daha obiir diinya
dan en basitinden bir mesaj bile almami§sm . . . �u ate§in kan§t1-
nlmas1 gerek."
181
dan kurtulmak ic;in firsat kollad1klanm bilmek 6yle giizel ki. �im
di. Arthur once biitiin yatak odalanm gozden gec;irecek. Arthur?"
1 82
rar gelmeyecegini sana nasil anlatabilirim camm? Ben buraya,
bu talihsiz varhklara yardzm etmeye geldim . . . Samimi bir ilgiy
le onlara el uzatmaya ve bazz insanlann onlan hala ammsad1g1-
m, dertlerini dinleyip onlar ic;in gozya:;; 1 dokeceklerini gosterme
ye geldim. Yalmzhklan sona erdi art1k ve ben-"
Doktor ona ciddiyetle te:;; ekkiir ettikten sonra kansma, " iyi
geceler. Dikkatli ol, " dedi.
Theodora, " iyi geceler," dedi; Luke da, " iyi geceler," diye kar
:;; 1hk verdi ve Eleanor'la Theodora kendi odalarma giderlerken
Arthur arkalarmdan onlara huzur ic;inde dinlenebileceklerini ve
tabanca sesi duyarlarsa kaygilanmamalanm, ilk devriye turuna
gece yans1 c;1kacagm1 soyledi. Luke holde kendi odasma dogru
yiiriiyordu. Bir an sonra Doktor, kansmm kapah kap1sma goniil
siizce s1rtm1 donerek onun pe:;; inden gitti.
1 83
Theodora, "Bekle,'' dedi Eleanor'a odalanna girdiklerinde.
" Luke bizimle holde bulu:;; mak istediklerini soyledi, soyunma ve
sessiz ol." Kap1yi aralayip ba:;; m1 geriye c;evirerek f1sildad1: "Ye
min ederim ki o geveze kocakan :;; u kusursuz sevgi meselesi yii
ziinden evi cehenneme c;evirecek. Kusursuz sevginin en i:;; e yara
mayacag1 yer Tepedeki Ev olsa gerek. Arthur kap1sm1 kapam1:;; .
<;abuk. Sessiz ol."
miyor."
1 84
ca muntazaman esiyordu. Bak1�arak giiliimsemeye, tuhaf bir so
guk agir agir iizerlerine i;okerken cesur goriinmeye i;ah�tilar.
Sonra riizgar ugultusunun ii;inden alt kattaki kapilara vuruldu
gunu duydular. Theodora tek kelime etmeden Doktor'un yata
gmm ayakucundaki battaniyeyi ahp Eleanor'la kendisinin iis
tiine orttii. Ses i;1karmamak ii;in birbirlerine yava�i;a sokuldu
lar. Theodora'nm kollannm arasmda olmasma kar�m i;ok ii�ii
yen Eleanor; is lllimi biliyor, bu sefer ismimi biliyor, diye dii�iin
dii. Darbe sesleri merdivenden yiikseliyor, her ad1mda bir i;atir
t1 kopuyordu. Kapmm yamnda duran Doktor gergindi, Luke gi
dip onun yamnda durdu. "<;ocuk odasmm i;ok uzagmda," dedi
Doktor'a ve adamm kap1yi ai;masm1 engellemek ii;in elini uzatti.
" Her yerin dezavantajlan var," dedi Luke ona. "Gollerin etra
fmda da sivrisinek boldur."
1 85
birbirimize bak1p giilecek, ne kadar ii§iimii§ oldugurnuzu ve s1rt
lanm1zda gezinen rninik korku sarrnallanm ammsamaya c;ah§a
cag1z. Bir siire sonra ses kesilecek.
1 86
Doktor'u geri c;ekti. Kap1ya sessizce saldmld1; sanki mente§ele
rinden sokiilmesine, yerinden c;1k1p devrilmesine ve onlan tehli
keye maruz b1rakmasuia ramak kalmt§tl. Luke'la Doktor geri c;e
kilerek gergin ve aciz bir halde beklediler.
"En saf sevgi," dedi Theodora delice, "en saf sevgi." Ve yine
k1kirdamaya b_a§ladi.
1 87
�imdi yeni hir giiriiltii kopacak, diye dii�iindii Eleanor ka
fasmm ic;ini dinlerken; degi�iyor. Darheler sanki etkisiz olduk
lan ic;in kesilmi�ti ve �imdi holde hir �ey h1zla ileri geri hare
ket ediyordu. Sanki hir hayvan inamlmaz hir sah1rs1zhkla one
arkaya ko�uyor ve kapilan hirer hirer gozliiyordu, kap1 arka
larmdaki hareketlere kar�1 tetikteydi. Sonra yine Eleanor'un
ammsad1g1 hafif, anla�Ilmaz mmlt1 duyuldu. Ben mi yap1yo
rum? diye merak etti hemen. Benim yiiziimden mi oluyor? Ve
kapmm ardmdan yiikselen ince kahkahanm kendisiyle dalga
gec;tigini i�itti.
1 88
" iyi misiniz?" diye seslendi Luke. S1rt1m kap1ya yaslaml!ii,
Doktor'u omuzlanndan tutuyordu. "Theo, iyi misin?"
"Onu s1cak tut, " dedi Luke uzaktan. "Daha bitmedi." Ses gi
derek hafifliyordu. Eleanor onu duyabiliyor ve uzaktaki oda
da Theodora'yla ve Doktor'la birlikte hala bekledigini gore
biliyordu. Galkalanan karanhkta, yatak direklerini kavram1§
olan kendi bembeyaz elleri hari<; hi<;bir §eyin ger<;ek olmad1g1-
m tiim varhg1yla hissediyordu §imdi. Onlan gorebiliyordu, kii
<;iiciiktiiler. Yatak sars1ld1gmda, duvar one egildiginde ve kap1
yan dondiigiinde uzaktan kasild1klanm se<;ti. Bir yerlerde yiik
sek, sallantih bir <;atlrt1 koptu; sanki devasa bir §ey dii§mii§tii.
Kule devrilmi§tir herhalde, diye dii§iindii Eleanor; hen de yil
larca ayakta kahr samyordum. Kaybolduk, kaybolduk, ev ken
dini yak ediyor. Giiriiltiiniin i<;inde o kahkahay1 duyuyordu, tiz
ve <;1lgm. Delice ezgisini usulca soyleyerek yiikseliyordu. Ha
y1r, benim i<;in bitmedi, bu kadan fazla; diye dii§iindii. Benli
gimin sahibi olmaktan vazge<;ecegim, onu b1rakacag1m, hi<;bir
zaman istemedigim bu §eyi seve seve verecegim. Benden iste
digi neyse alsm.
1 89
"Bir ba§ka giin," diyen Doktor'un goriinii§iine kar§m sesi za
yif c;1km1§tI. "Bir ba§ka gece," dedi.
1 90
VIII
191
"Yeterince s1cak goriiniiyor," dedi Bayan Montague. "Her
haliikarda bu sabah senin §U Bayan Dudley ile bir konu§ayim. 0
odanm havalandmlmas1 gerek."
"Bu eski ev epey giiriiltiilii, degil mi?" dedi Arthur. "Bir dal
sabaha kadar pencereme i;arp1p durdu. Ses yiiziinden az kalsm
delirecektim."
1 92
"Not tutmaktan nefret ediyorum. Boyle c;Ilgmca �eyler yaz
maya c;ah�t1g1m ic;in kendimi salagm teki gibi hissediyorum."
"Eee?"
"Deger verdigim biri olmad1 hie;," dedi Eleanor boyle bir sozii
daha once kimden duydugunu merak ederek. "Ait oldugum bir
yerde bulunmak istiyorum."
1 93
nz tabii, belki gorii;;iiriiz de, ama Tepedeki Ev sonsuza dek siir
meyecek, biliyorsun."
" Oyle anac; ki," dedi Luke. "Her ;;ey yumu;;ac1k. Her ;;ey pamuk
gibi. Sarmalayan biiyiik koltuklar ve oturunca sert ve rahats1z ol
dugu anla;;Ilan, insam amnda reddeden kanepeler. . . "
" . . .ve her yerde eller. Minik, yumu;;ak, camdan eller. Klvnla
rak uzanan, c;ag1ran . . . "
"Belki de," dedi Luke onlan seyrederek, "en itici tarafi kiire
;;ekline yapilan vurgu. Birbirine yap1;;tmlm1;; kiic;iik cam kmkla
rmdan yapilma abajura, merdivenlerdeki biiyiik karpuz lambala
ra ya da Theo'nun dirseginin dibindeki yivli yanardoner ;;eker ka
vanozuna tarafs1zca bakmamz1 istiyorum. Yemek salonunda, bir
c;ocugun ac;dm1;; avuc;lannda duran son derece kirli, san bir cam
kase ve ic;inde c;obanlarm dans ettigi ;;ekerden yapilma bir pas
kalya yumurtas1 var. i ri memeli bir kadm kafasmm iistiinde mer
diven korkulugunu ta;;1yor ve oturma odasmm penceresinin al
tmda . . . "
1 94
"Nellie, beni rahat b1rak. Dereye filan gidelim. "
1 95
"Gordiin mii? Onu korkutuyorsun i§te."
" i nsan bir §eyi iyice gormeden onu isteyip istemedigini bi
lemez," dedi. "Bu eve sahip alma ihtimalim bulunmasayd1, «i;ok
farkl1 dii§iinebilirdim. Nell bir keresinde bana insanlann birbir
lerinden ne istediklerini, ba§ka insanlann neye yarad1gm1 sor
mu§tu."
1 96
"Fazla endi§eleniyorsun, Nell. Biiyiik ihtimalle senin suc;un
oldugunu dii§iinmekten ho�lamyorsun, o kadar."
"Zaten er gee; olecekti," dedi Eleanor. "Arna ne zaman oliirse
olsiin benim suc;um olacaktl tabii."
Bir dakika sonra Luke kibarca yamt verdi: " iyilik ve kotiiliik,
Nell'in ruhu ic;in c;arp1§1yor. Arna benim Tann rolunii iistlenmem
gerekecek galiba."
1 97
her yerde yumu§akhk oldugunu soylerken yamhyordu; c;iinkii
bu agac;lar sert. Hala haklumda konu§uyorlar, Tepedeki Ev'e ge
lip Theodora'yi buldugumdan ve art1k onu b1rakmayacag1mdan
bahsediyorlar. Arkasmdan mmldand1klanm duyuyordu. Sesleri
bazen fesat, bazen alayc1 bir §ekilde yiikseliyordu. Bazen ise nere
deyse akraba gibi giilii§iiyorlard1 ve Eleanor pe§inden geldikleri
ni duyarak riiyada gibi yiiriiyordu. Kendisinden bir dakika sonra
uzun otlarm arasma girdiklerini anlad1, c;iinkii otlar ayaklarmm
altmda tislayarak lum1ld1yordu. i rkilen bir c;ekirge tela§ta z1pla
yarak uzakla§tl.
1 98
dar etrafa bakmayacag1m, Theodora'nm geldigimiz giin az kal
sm dii�tiigii yere varana kadar. Sonra ona Japan bahgm1 ve pik
nigimizi hatirlatacag1m .
1 99
Onlan kiic;iik agac; kiimesinin ic;inde buldu; bir agac; govdesi
ne yaslanm1�, usulca konu�up giilii�iiyorlard1. Ko�arak yanlan
na vard1gmda �a�kmhkla ona dondiiler. Theodora sinirlenmi�ti.
''Yine ne istiyorsun?" dedi.
" Hayatta olmaz. Burada yapacak bir siirii i�im var. AJ?c;m1zla
konu�mahyim, odamm havalandmlmasm1 saglamahyim, bu ak
�amki ruh c;ag1rma seansma haz1rlanmahyim. Arthur'un da ta
bancas1m temizlemesi gerekiyor."
"Sava�c;1 olmamn geregi bu," diye itiraf etti Arthur. "Ate�li si
lahlarm bak1m1 ihmal edilmez. "
200
rak goriiyorsunuz, belki kimsenin yard1m eli uzatmad1g1 o kayip,
terk edilmi§ ruhlar ic;in gozya§I dokrnemi komik buluyorsunuz.
Saf sevgi... "
" Kriket?" diye atild1 Luke. " Kriket oynamak isteyen?" Onlara
hevesle bakti. "Badminton? Kriket?"
"Kac; tane mi? Kac; tane. Birinci s1mf bir tenis talum1m1z var."
Theodora'ya giiliimsedi. " Birinci sm1f. Kimse ellerine su doke
mez. Hamm evlatlanm sayrnayayim, degil mi?"
201
"Arthur?" Bayan Montague daha fazla dayanarnarn1�tl.
"Okuldan bahsetrnek yak. Tatildesin, unutrna."
"Saat iki," dedi Bayan Dudley kap1 e�iginden. " ikide sofra
Yl toplanrn."
202
Sonraki Grattan Nine'ydi,
<;ok ya§lz ve yorgundu, sai;larz griydi,
Saldzrgana direndiyse de,
Sonunda pes etti.
den. Bir dakika sonra Luke miskince devam etti: "Doktor'un ya
zacag1 kitap nasil bir §ey olacak acaba? Bizden bahseder mi der-
. ?"
sm.
203
"Ya Arthur'a? Bayan Dudley'e? Umanm hepimizi bir grafik
teki rakamlara indirgemez."
"Ne yapmak istiyorum biliyor musun?" dedi Luke. " Ke�fe c;1k
mak istiyorum. Haydi, dereden gec;ip tepelere c;1kahm ve derenin
kaynagm1 bulahm. Belki bir yerlerde bir golciik vardir, yiizeriz."
" ilginc; bir �ey var burada, i�te," dedi Arthur. Eglenceli olmak ic;in
cesurca c;abahyormu� gibi konu�uyordu. "Bu kitapta c;ocuklann
kulland1g1 alelade pastel boyalardan nasil mum yapilacag1 anla
tlhyor."
" ilginc;." Doktor'un sesi bezgin c;1k1yordu. " i zninle Arthur, te
mize gec;irmem gereken bir siirii not var."
"Evet."
204
"Hayir."
" Hayir, " dedi Bayan Montague, "genc;lerin oynai;; malanm tasvip
eden biri degilim Bayan Dudley. Kocam bu fantastik ev partisini
diizenlemeden once bana dami;;saydi. .. "
"Eh." Konui;;a n Bayan Dudley idi ve yemek salonunun kap1-
205
"Sofra takmu ic;in kuru bir bula§ik bezine ihtiyac1m var, Ba
yan Dudley. Zamane genc;leri her §eyi bildiklerini samyorlar ma
alesef. Baz1 §eyler sir olarak kalmah, onlan ancak yeti§kin olun
ca ke§fetmeliler."
"Y1kayayim ni1?"
206
Gticenen Theodora ba1?1Ill koltugunun s1rtma yaslayip goz
lerini kapadi. Konu1?mamakta kararh oldugu belliydi. Eleanor
oturmu1? ellerine baluyor ve evin seslerini dinliyordu. Yukanda
bir yerde bir kap1 usulca kapand1, bir an ic;in kuleye dokunan bir
ku1? uc;up gitti. Mutfaktaki ocagm ate1?i ktic;tik ve hafif c;1t1rtilar
c;1kararak sonmekteydi. Kameriyenin yamndaki c;ahlann arasm
dan bir hayvan -bir tav1?an m1yd1?- gec;ti. Eleanor eve yonelik bu
yeni farlundahg1 sayesinde tavan aralarmdaki tozlarm usulca sa
hm1?ml ve tahtalarm yava1? yava1? eskidigini bile duyabiliyordu.
Sadece ktittiphane ona kapahyd1, ruh c;agirma seansmdaki Ba
yan Montague'yle Arthur'un agir soluklanm ve k1s1k sesle, he
yecanla sorduklan sorulan duyam1yordu. Kitaplann c;tirliyii1?li
nti ve kuleye c;1kan demir <loner merdivenin ic;ine sizan paslan
da i1?itmiyordu. Oturma odasmda gozlerini yerden kaldirmadan
Theodora'mn parmaklanm sinirle t1k t1k vurdugunu ve yerle1?ti
rilen satranc; ta1?larmm hafif seslerini duyabiliyordu. Ktittiphane
kap1smm birden ac;ild1gm1 ve ardmdan keskin, ofkeli ayak sesle
rinin oraya dogru geldiklerini i1?itti. Bayan Montague kap1yi ac;1p
ic;eri dalmca hepsi o tarafa dondtiler.
207
likle soylemeliyim ki senin gibi bir insandan boyle alayc1 ve
inanc;s1z bir taVIr beklemiyorum, bir de$Unlardan . . " Eleanor'u,
.
hur, Theodora'ya k1s1k sesle, "Onu ilk kez bu kadar sinirli gorii
yorum," dedi. "Ruhu beklemek berbat bir deneyimdi. Ruh c;ok
almgan tabii. Atmosfere duyarh." Durumu yeterince ac;1klad1g1-
na inamrm1� gibi goriinerek arkasma yaslamp c;ekingen c;ekin
gen giiliimsedi.
208
Onlan pek dinlemeyen Eleanor, odadaki hareketlilige biraz
§a§irdi. Etrafta yi.iriiyen biri var, diye dii§iindii ilgisizce. Luke
odada ileri geri dolamyor, kendi kendine bir §eyler mmldamyor
du. Boyle satranc; oynamak tuhaf olsa gerek. �ark1 m1 mmldam
yor? �ark1 m1 soyliiyor? Eleanor bir-iki kez bir sozciigiin bir k1s
m1m duyar gibi oldu ve her seferinde Luke usulca konu§tu. Sat
ranc; masasmda, ait oldugu yerdeydi ve Eleanor doniip odanm
ho§ merkezine, birisinin usulca §arki soyleyerek yi.iriidiigii yere
bakh. Sonra §arkiyi c;ok net i§itti:
Ses hafifti, belki d e sadece bir c;ocuk sesi. i nce ince ve tat
hhkla §ark1 soyliiyor, c;ok hafif nefesler ahyordu. Eleanor amm-
209
saymca giiliimsedi, bu k1sa §ark1yi hala ruhtan bahseden Bayan
M ontague'niin sesinden daha net duyuyordu.
210
IX
211
hevesle doniip merdiveni ko§arak c;1kmaya ba§ladi. "Anne?" dedi
usulca, sonra yine "Anne?" diye seslendi. Yukandan kiic;iik, ha
fif bir kahkaha siiziiliince Eleanor merdivenin tepesine soluk so
luga ko§tU ve orada durup holde saga sola, kapah kapilara bakti.
212
Sonra Theodora tela:;;l a, "Nell? Nell? Doktor, Luke! Nell bu
rada yak ! " diye seslenerek onu irkiltti.
Zavalh ev, diye dii:;; ii ndii Eleanor; unutmu:;; u m, :;; imdi ka
pilanm ai;malan gerekecek. Merdivenlerden ko:;; arak 9abu
cak indi, arkasmdan Doktor'un sesini kayg1yla yiikselttigini ve
Theodora'nm, "Nell? Eleanor?" diye 9ag1rd1g1m i:;; itti. Ne aptal
lar, diye dii:;; iindii; :;; i mdi kiitiiphaneye girmem gerekecek. "Anne,
anne," diye fisildad1, "anne" diye seslenip kiitiiphanenin kap1sm
da durdu. Midesi bulamyordu. Ust katm holiinde konu:;;tuklanm
duyabiliyordu. Tuhaf ama biitiin evi duyabiliyorum, diye dii:;; iin
dii. Hatta Bayan Montague'niin itirazlanm, sonra Arthur'un bir
:;; eyler geveledigini ve ardmdan Doktor'un ai;1k sei;ik, "Onu ara
mahyiz, herkes acele etsin lii�fen," dedigini i:;; itti .
..
213
den, "Eleanor, Eleanor," diye seslenerek hep birlikte holii gec;ip
on kap1dan d1�an c;1ktilar. Onu anyor, c;agmyorlard1; el feneri
nin u;ag1 durmadan etrafta geziniyordu. Eleanor kap1ya tutunup
gozlerinden ya� gelene kadar giildii. Ne aptallar, diye dii�iindii;
onlan kolayca kand1rd1k. Oyle yava�lar ki, oyle sagir ve agzrlar
ki evde pald1r kiildiir dolamp etrafa hoyratc;a bakm1yorlar. Holii
ko�arak gec;ip oyun odasma, oradan yemek salonuna girdi ve ar
dmdan bir siirii kap1s1 olan mutfaga gec;ti. Buras1 iyi, diye dii�iin
dii; onlan duyunca istedigim yone gidebilirim. O n hole ad1m ses
lenerek apar topar geri dondiiklerinde hemen sundurmaya firla
yip serin gece havasma dogru ad1m att1. S1rt1m kap1ya yaslayip
oylece durdu. Tepedeki Ev'in kiic;iik sis obekleri ayak bileklerinin
etrafinda dolamyordu. Ba�1m kaldird1 ve insanm iistiine iistiine
gelen heybetli tepelere bir bakt1. Tepelerin arasma rahatc;a yer
le�mi�, diye dii�iindii; korunuyor ve 1sm1yor, Tepedeki Ev �ansh.
21 4
ei;;i ginde durdu. Kap1 yine kapahyd1 arna Eleanor elini uzatlp
kap1yi kolayca a�tl. Boylece Tepedeki Ev'e giriyorurn, diye dii
i;; iindii ve evin sahibiyrnii;; gibi i�eri ad1rn atti. " i i;;t e buraday1rn,"
dedi yiiksek sesle. " Evi tarnarnen turlad1rn, pencerelerden girip
�1ktlrn ve dans ettirn-"
215
"Eleanor!"
"Tann a;;kma, dikkatli ol," dedi Doktor. Luke sabit bir h1zla
yukan c;1k1yordu. "Merdiven c;iiriimii;;, dunJ·dan kopmu;;."
216
ca, ai; §Unu, ai; §Unu yoksa beni yakalayacaklar, diye dii§iindii.
Ba§Im geriye i;evirince Luke'un sabit bir h1zla, done done i;1ktig1-
m gordii. "Eleanor," dedi Luke, "knmldarna. Hareket etrne." Se
sinde korku vard1.
"Nell," dedi Theodora. " Korkma. Her §ey yoluna girecek, cid
den."
" Belki de seni kenardan itiversem daha iyi olur," dedi Luke.
"Yere i;akilrnam seyrederirn. �irndi akl1m ba§ma topla ve yava§i;a
hareket et, yamrndan gei;ip rnerdivenden inrneye ba§la. Ve dua et
de, " dedi hiddetle, "seni itiverrne diirtiisiine kar§I koyabileyirn."
217
Eleanor platformda uysalca yi.iriidii ve sert, ta:;;tan duvara
yaslamp Luke'un ihtiyatla yanmdan gec;mesine izin verdi. " i nme
ye ba:;;l a," dedi Luke. " Hemen arkandan geliyorum."
218
gece bize yeterince sorun c;1kard1gmda hernfikir rnisiniz? Ben
�ahsen yatag1rna geri donrnek istiyorurn, Arthur da oyle."
21 9
tiinden ona giiliirnserni1?ti, Doktor ona giinaydm derni1?ti. Kahval
tl bittikten, Bayan Dudley saat onda geldikten sonra konu1?rna
dan, birbirlerini sessizce takip ederek oturrna odasma gittiler ve
Doktor 1?6rninenin oniindeki yerine gei;ti. Theodora'nm iistiinde
Eleanor'un kirrnm kazag1 vardi.
"Nell . . . " diye soze ba1?layan Theodora'nm susup goz att1g1 Ba
yan M ontague ornuz silkerek, "odayi inceledirn. Dogal olarak.
Sizi.n neden akl1mza gelrnedi bilrniyorurn," dedi.
220
Theodora, Eleanor'a bakt1. "Elbiselerine ihtiyac1m yak," dedi
sab1rla. "Bayan Montague'niin dedigini duymadm m1? Elbisele
rine ihtiyac1m yak ve olsayd1 bile art1k onlan giymezdim. Bura
dan gitmen gerekiyor, Nell."
221
Kalrnama izin verrneniz daha basit, daha rnantikh ve daha rnut
luluk verici olur, dernek istedi onlara.
Doktor hayir anlarnmda kafa salladi. "Bu hata olur," dedi ag1r
ag1r. "Bizden birini yamna verrnek hata olur. Bu evle ilgili her
:;;eyi bir an once unutrnas1 gerekiyor, aradaki ili:;;kinin siirrnesine
izin verrnerneliyiz. Buradan uzakla:;; mca kendine gelir. Evinin yo
lum1 bulabilir rnisin?" diye sorunca Eleanor giildii.
222
se hayluracakt1; ama bunun yerine eve hiiziinle giiliimsedi, ken
di penceresine goz atti. Evin onu seyreden, keyifli ve kendinden
emin c;ehresine goz gezdirdi. Ev �imdi bekliyor, diye dii�iindii ve
ev onu bekliyordu, evi ba�ka kimse tatmin edemezdi. Doktor'a,
"Ev kalmam1 istiyor," deyince adam ona bakakaldi. Gayet vakur
bir edayla kaskat1 duruyordu, sanki Eleanor'un ev yerine kendi
sini sec;mesini beklemekteydi. Eleanor'u buraya getirmi� ki�i ola
rak kendinde onu geri gonderme hakk1 goriiyordu. Doktor s1rtm1
eve donmii�tii, Eleanor ona ic;tenlikle bakarak, " Uzgiiniim. Gok
iizgiiniim, gerc;ekten," dedi.
223
"Belki ileride tekrar gelirsin," dedi Doktor sert<;e. "Bu riski
gaze alamayacag1m!Zl anlanuyor musun?"
Eleanor duraksadi. "Benim i<;in dua eden biri var," dedi ap
talca. "<;ok eskiden tam�tlg1m bir bayan."
" i �te," dedi Doktor, "tam da bu yiizden boyle apar topar gi-
diyorsun."
224
"Eh, bana oyle geliyor ki," dedi Bayan Montague, "madem gi
diyorsun, art1k gitsen iyi olur. Vedala§malara itiraz1m yak, ger
c;i §ahsen hepinizin burayi abartt1gmIZI dii§iiniiyorum, ama sen
gitmen gerektigini biliyorken bizim burada dump tartI§maktan
daha onemli i§lerimiz var bence. Yolun uzun ve ablan tatile 91k
mayi bekliyor."
225
" Benimle vedala;;mayacaksm sand1m," dedi. "Ah, Nell, Nell . . .
Mutlu ol, liitfen mutlu ol. Beni unutma, ileride her ;;ey gen;ekten
tekrar yoluna girer, bana mektup yazarsm, ben de yamt yaza
nm, birbirimizi ziyaret ederiz, Tepedeki Ev'de yapt1g1m1z, gordii
giimiiz ve duydugumuz 91lgmca ;;eylerden bahsederek egleniriz . . .
Ah, Nellie! Benimle vedala;;mayacaksm sand1m."
" Ho;;9a kal," dedi Eleanor ona.
Urkek9e, "Nellie," diyen Theodora elini uzat1p Eleanor'un ya
" Ho;;9a kahn, " dedi Eleanor Bayan Montague'ye, "ho;;9a kal
Arthur. Ho;;9a kahn Doktor. Umanm kitabm1z 9ok ba;;anh olur.
Luke, " dedi, "ho;;9a kal. Hepiniz ho;;9a kalm."
226
kalarnazsm. Arna kalabilirirn," diye §ark1 si::iyledi, "arna kalabili
rirn, burada kurallan onlar koyrnuyorlar. Beni kovarnazlar, d1§
layarnazlar, bana gi.ilernezler ve benden gizlenernezler. Gitrneye
cegirn, Tepedeki Ev bana ait."
227
lerin kaqnsmda tek ba§ma yiikseliyor ve karanhg1 ic;inde tutuyor
du; seksen senedir boyleydi bu, bir seksen sene daha durabilir
di. Duvarlan dimdik yiikseliyordu, tuglalan diizgiince yan yana
dizilmi§ti, d6§emeleri saglamd1 ve kapilan sagduyulu bir §ekilde
kapatilmi§tl. Sessizlik, Tepedeki Ev'in tahtalanyla ta§lanmn iis
tiinde muntazaman uzamyordu ve orada gezinen her ne ise, tek
ba§maydi.
228
"Shirley Jackson'm dunyas1 urkutiicu ve unutulmaz."
-A.M. Homes
Tepedeki Ev'e attlan ilk adimdan itibaren bastmlmi9 ttim duygular yava9 yava9 su
yiiztine pkiyor. Perili oldugu soylenen bir evde iddialan ara9tirmak icin bulunan
ki9ilerin kesi9en ya9amlan bu garip tecrtibeyle §ekilleniyorve onlan hie uinmadiklan
bir noktaya getiriyor. Evin suretindeki karanlik, boylesi tuhaf bir gorev icin evde
kalan grubun uyelerini beklenmedik bieimlerde etkiliyor.
Buras1 Tepedeki Ev. . . Burada her §ey biraz carpik. biraz tuhaf.
Buras1 tekin bir yer degil.
BURAS I SENiN Zi HNiN.
TEHLiKEDESiN.
II 1 11 I I
ISBN 978-605-5903-275
. ..
2'�
#
! ..,
(' '
'
'-.,( ll I " '-.,( ll I (, \
9 78605 5 903275