Professional Documents
Culture Documents
YokAcikBilim - 10197144 Tez Tekharf
YokAcikBilim - 10197144 Tez Tekharf
ANKARA/2018
T.C. SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ
ANKARA SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
ANKARA/2018
TEŞEKKÜR
i
İÇİNDEKİLER
Sayfa No:
TEŞEKKÜR ................................................................................................................. i
İÇİNDEKİLER ............................................................................................................ i
KISALTMALAR ........................................................................................................ ii
TABLO LİSTESİ ....................................................................................................... iii
ŞEKİL LİSTESİ ......................................................................................................... iv
ÖZET........................................................................................................................... v
ABSTRACT ............................................................................................................... vi
1. GİRİŞ VE AMAÇ................................................................................................... 1
2. GENEL BİLGİLER ................................................................................................ 3
2.1. AKUT KORONER SENDROM NEDİR? ...................................................... 3
2.2. AKUT MİYOKARD İNFARKTÜSÜ EPİDEMİYOLOJİSİ .......................... 3
2.3. AKUT MİYOKARD İNFARKTÜSÜ FİZYOPATOLOJİSİ ........................... 4
2.4. AKUT MİYOKARD İNFARKTÜSÜ RİSK FAKTÖRLERİ ......................... 5
2.4.1. Koroner Arter Hastalığı ve Sigara İlişkisi ............................................. 6
2.5. SİGARANIN SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ .............................................. 8
2.6. SİGARA BIRAKMADA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR .................................. 8
2.6.1. İlaç Dışı Tedaviler ................................................................................. 9
3. GEREÇ VE YÖNTEM ......................................................................................... 12
3.1. ARAŞTIRMANIN ÖZELLİKLERİ .............................................................. 12
3.2. İSTATİSTİKSEL ANALİZ............................................................................ 13
4. BULGULAR ......................................................................................................... 14
5. TARTIŞMA ........................................................................................................... 20
6. SONUÇLAR ......................................................................................................... 25
7. KAYNAKLAR ...................................................................................................... 26
8. ÖZGEÇMİŞ .......................................................................................................... 31
9. EKLER .................................................................................................................. 32
EK-1: ETİK KURUL ONAYI .............................................................................. 32
EK-2: ANKET FORMU ....................................................................................... 36
i
KISALTMALAR
ii
TABLO LİSTESİ
iii
ŞEKİL LİSTESİ
iv
ÖZET
v
ABSTRACT
vi
1. GİRİŞ VE AMAÇ
1
Sigarayı bırakmada başarıyı ve başarısızlığı etkileyen pek çok etken mevcuttur.
Üzerinde durulması gereken nokta, bu etkenlerin dikkate alınıp kişiye özgü bir tedavi
protokolünün uygulanmasıdır. Bu kişiye özgü uygulanan tedaviyle sigara bırakan
hastaların yaptığı kaçamak sigara kullanımına ya da tekrar düzenli olarak sigara
kullanmaya başlamasına neden olan faktörlerin incelenip elemine edilmesiyle daha
yüksek temiz kalma oranları elde etmek, toplum sağlığına yapılabilecek en büyük
katkılar arasındadır.
Bu çalışmadaki amacımız sigara içen akut koroner sendrom (AKS) geçirmiş
hastaların aile hekimi tarafından uygulanan davranış değişikliği tedavisi ve takibi ile
sigarayı bırakmalarını sağlamak ve aile hekimi tarafından takip ve teşvik edilmesinin
tedavi sonucuna katkısını araştırmaktır.
2
2. GENEL BİLGİLER
3
Şekil 2.1. TEKHARF’te ölüm sebebi dağılımı
4
2.4. AKUT MİYOKARD İNFARKTÜSÜ RİSK FAKTÖRLERİ
Epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen veriler sonucunda ateroskleroz
gelişen kişilerde bazı faktörlerin genel populasyona göre daha sık bulunduğu
anlaşılmıştır. Bu faktörlere risk faktörleri denilmiştir. Son 20 yılda bu faktörlerin
tanımında önemli gelişmeler olmuştur. Risk faktörü kavramı, en az bir risk faktörü
olan bir kişide aterosklerotik bir olay gelişme ihtimalinin daha fazla veya daha erken
olacağı görüşünü kapsamaktadır. Multiple risk faktörleri varsa, aterosklerotik olay
daha da hızlanmaktadır. En önemli risk faktörleri hiperkolesterolemi, hipertansiyon ve
sigara içimidir (18).
Avrupa Kalp Birliği (ESC) ve Amerikan Kalp Birliği (AHA) koroner arter
hastalığı risk faktörlerini şu şekilde sınıflamışlardır (Tablo 2.1, Tablo 2.2).
Tablo 2.1. Avrupa Kalp Birliği (ESC) Koroner Arter Hastalığı Risk Faktörleri (13)
5
Tablo 2.2. Amerikan Kalp Birliği Koroner Arter Hastalığı Risk Faktörleri (19)
6
üzerindeki sigara içenlerde Mİ göreceli riski iki katına çıkarken, 50 yaş altında sigara
içenlerde göreceli risk sigara içmeyenlerden beş kat daha fazladır (3,4).
Yapılan çalışmalarda; yaş, cinsiyet, yaşadığı ülke ve yapılan girişimin süresine
bakılmaksızın sigara bırakmanın KVH riskini azalttığı gibi KVH’ı olan bireylerde
mortaliteyi de azalttığı ortaya konmuştur (22). Sigara içiciliği mortalitenin en önemli
önlenebilir nedenidir (23). Sigara aynı zamanda HDL düzeyini düşürür, trombosit
agregasyonunu artırır, ayrıca kanda fibrinojen düzeyinin ve kan viskozitesinin de
sigara içimi ile arttığı gösterilmiştir. İçilen sigara miktarı ile birlikte risk doğrusal
olarak artmaktadır. Sigara içenlerde miyokard infarktüsü ve kardiyak ölüm riski
içmeyenlere göre erkeklerde 2.7, kadınlarda 4.7 kat daha fazla bulunmuştur. Çevresel
sigara dumanına maruz kalan bireylerde de (pasif sigara içicileri) kalp hastalığı riski
artmaktadır. Miyokard infarktüsü geçiren kişilerin sigaraya devamı durumunda
tekrarlayan Mİ ve ani ölüm riski yüksektir. Oysa miyokard infarktüsü geçirmiş
olgularda sigaranın bırakılmasını takiben birinci yılda risk yarı yarıya azalmakta ve
ikinci yıl içinde de risk hiç içmeyenler düzeyine inmektedir (20). KKH risk faktörleri
ve bunların etkileşimleri Şekil 2.2’de özetlenmiştir. TEKHARF verilerine göre bu
faktörlerin birleşik oranı ülkemizde çok yüksek bir orana ulaşmakta bu nedenle toplam
KKH riski yüksek olmaktadır.
Şekil 2.2. Ülkemizde mutlak koroner riskin fazlalığına ışık tutabilecek şema (12).
7
Türk erişkinlerde kalp hastalığı ve risk faktörleri (TEKHARF) çalışması,
sigara kullanımının ülkemizde en yaygın risk faktörü olduğunu ortaya koymaktadır.
Günde 10’dan fazla sigara tüketmek, koroner olay riskini 1.7 kat, herhangi bir nedene
bağlı ölüm oranını 2-2.5 kat yükseltmektedir (12).
8
yaklaşık %70’i bırakmak istediğini ve %40’tan fazlası da geçmiş yıllarda sigara
bırakmayı denediğini söylemektedir (27). Ancak tıbbi destek almadan sigarayı
bırakmayı deneyenlerin bir yıl sonraki bırakma oranı sadece %3-7’dir. İdeal tedaviyle
bir yıl sonraki bırakma oranı %30’u aşabilir, ancak sigara içenlerin sadece %25’i
bırakmak için yardım talebinde bulunmakta ve bu talepte bulunanların az bir kısmı en
uygun tedavileri kullanmaktadır (26,27). Hastaların sınıflandırması ve yaklaşım
yöntemi Şekil 2.3’te gösterilmiştir.
9
Advice (Öner) - Bırakmanın önerilmesi
Her içen bireye açık, güçlü ve kişiselleştirerek kısa sürede bırakması için ısrarcı
olunması: Açık olarak: “Sizin sigarayı bırakmanızın önemli olduğunu düşünüyorum,
size yardımcı olabilirim. Henüz hasta değilken sigarayı bırakın” Güçlü olarak: “Sizin
doktorunuz olarak, sizin için en önemli şeyin sigarayı bırakmanız olduğunu ve bunun
şimdi ve ileride sizi hastalıklardan koruyacağını düşünüyorum.” Kişisel olarak: Sigara
kullanımı ile şu anki sağlık/hastalık durumu ve/veya sigaranın ekonomik yükü, sosyal
bedeli, çocukları ve ailesinin dumana maruz kalması gibi bireye ait durumlarla
ilişkilendirilerek bırakmaya cesaretlendirilmesi.
10
kendisinden başka sigara içenler varsa bırakmasını olumsuz etkileyebileceğinden
bireyler, ev halkını bırakma konusunda cesaretlendirmeli veya yanında içilmemesini
sağlamalı.
Tedavi içinde sosyal destek sağlanması: Bireylere bırakma girişimi sırasında
kliniğinizdeki sağlık personelinden sosyal destek alacağı söylenmeli.
Tedavi dışında sosyal destek almasına yardım edilmesi: Kendi ortamında
sosyal destek sağlayacak bireylerden (ailesi, arkadaşları, eşi, çocukları gibi) yardım
istemesi önerilmeli.
Kontrendikasyon yoksa farmakoterapi önerilmesi: Sigara bırakma döneminde
yoksunluk belirtileri ve içme isteğini azaltacak ilaç kullanabileceği anlatılmalı (nikotin
replasman tedavisi, bupropion, vareniklin).
Bilgilendirecek ek materyal sağlanması: Lokal ya da ulusal halk sağlığı verileri
anlatılmalı, hastanın yaşına, kültürüne ve eğitim seviyesine göre bilgiler verilmeli,
bireyler bulunduğu yerdeki tüm sağlıkkuruluşlarından eğitici materyallere
ulaşabilmeli.
11
3. GEREÇ VE YÖNTEM
12
3.2. İSTATİSTİKSEL ANALİZ
İstatistiksel değerlendirme, IBM SPSS 21.0 paket programı ile yapıldı.
Hastalar kategorik olarak sigara bırakma konusunda tedavi alan ve almayan olarak
ikigruba ayrıldı. Sayısal verilerin normal dağılıma uyup uymadığı Kolmogorov-
Smirnov testi ile değerlendirildi. Normal dağılıma uyan sayısal veriler ortalama ±
standart sapma şeklinde, normal dağılıma uymayan sayısal veriler ise ortanca
(minimum-maximum) olarak belirtildi. Kategorik değişkenler ise sayısal değerleri ve
yüzdelik dilimleri şeklinde belirtildi. İki gruptaki sayısal parametreler normal dağılıma
uyuyor ise bu sayısal parametrelerin arasındaki fark için StudentT testi, normal
dağılıma uymuyor ise Mann-Whitney U testi uygulandı. Diğer kategorik parametreler
ile karşılaştırılması Ki-Kare testi ile yapıldı. p<0,05 değeri istatistiksel olarak anlamlı
kabul edildi.
13
4. BULGULAR
14
Hasta ve kontrol gurubunun beck anksiyete skoru ortanca değeri 5 idi
(p=0,493). Hasta grubunun Beck depresyon skoru ortanca değeri 5’idi, kontrol
grubunun Beck depresyon skoru ortanca değeri 4,5’idi (p=0,202). Beck anksiyete
skoru ve Beck depresyon skoru göz önüne alındığnda iki gurup arasında istatistiksel
olarak anlamlı bir ilişki bulunmadı. Hastaların Beck anksiyete ve Beck depresyon
ölçeği sonuçlarıyla ilgili veriler Tablo 4.2’de verilmiştir.
Tablo 4.2. Beck anksiyete ve beck depresyon ölçeklerin iki grup arasında
karşılaştırılması
İki grup arasında günlük içilen sigara sayısı, kaç yıldır sigara kullandığı ve
Fagerstrom bağımlılık düzeyi skorları arasında anlamlı fark yoktu. Günlük içilen sigara
sayısı ortanca değerleri hasta grubunda 20, kontrol gurubunun 20 olarak tespit edildi
(p=0,06). Her iki gurubun Fagerstrom skorları ortanca değeri 4’tü (p=0,911). Yine her
iki gurubun sigara kullanma yılı ortanca değerleri 30’idi (p=0.330). Tablo 4.3’te
hastaların sigara kullanma miktarları ve bağımlılık skorlarıyla ilgili veriler verilmiştir.
Tablo 4.3. Hasta ve kontrol guruplarınıngünlük içilen sigara sayısı, Fagerstrom skoru,
kaç yıldır sigara kullandığı karşılaştırılması.
15
İki grup arasında ailede sigara kullanımı, arkadaş çevresinde sigara kullanımı
ve sigarayı bırakma denemeleri olup olmadığı karşılaştırılmasında anlamlı fark yoktu.
Hasta gurubunun 45’inin (%59,2) ailesinde sigara kullanan vardı, kontrol gurubunun
45’inin (%53,6) ailesinde sigara kullanan vardı (p=0,473). Hasta gurubunun 72’sinin
(%94,7) arkadaş çevresinde sigara kullanan vardı, kontrol gurubunun 78’inin (%92,9)
arkadaş çevresinde sigara kullanan vardı (p=0,624). Hasta gurubunun 63’ü (%82,9)
daha önce sigarayı bırakmayı denedi, kontrol gurubunun 60’ı (%71,4) daha önce
sigarayı bırakmayı denedi (p=0,086). Tablo 4.4’te hastaların yakın çevresinde sigara
kullanımı ve sigara bırakmayı denemeleri ile ilgili veriler verilmiştir.
Tablo 4.4. Ailede sigara kullanımı, arkadaş çevresinde sigara kullanımı, sigarayı
bırakmayı denemelerinin iki grup arasında karşılaştırılması
Hasta Kontrol
Parametreler p*
gurubu gurubu
Ailede sigara kullanan var mı? (n,%) 45 (%59,2) 45 (%53,6) 0,473
Arkadaş çevrende sigara kullanan var mı?
72 (%94,7) 78 (%92,9) 0,624
(n,%)
Sigarayı bırakmayı hiç denedi mi ? (n,%) 63 (%82,9) 60 (%71,4) 0,086
*Pearson Ki-Kare testi kullanılmıştır, p<0.05 istatistiksel anlamlı kabul edilmiştir.
İki grup arasında çay ve kahve tüketim miktarı arasında anlamlı fark yoktu.
Hasta grubunun günlük içilen çay miktarı ortanca değeri 6’idi, kontrol gurubunun
günlük içilen çay miktarı ortanca değeri 8’di (p=0,095). Hasta gurubunun günlük içilen
kahve miktarı ortanca değeri 0’idi, kontrol gurubunun günlük içilen kahve miktarı
ortanca değeri 0’idi (p=0,342). Tablo 4.5’te hastaların çay ve kahve tüketim
miktarlarıyla ilgili veriler verilmiştir.
16
İki grup arasında ek hastılık olup olmadığı ve hastaların diyabet mellitus,
hiperlipidemi, hipertansiyon olup olmadığının karşılaştırılmasında anlamlı fark yoktu.
Hastaların ek hastalıklarıyla ilgili veriler Tablo 4.6’da verilmiştir.
İki grup arasında hastaların takip süresince tekrar koroner anjiografi (KAG)
olmaları karşılaştırıldığında anlamlı bir fark bulunmadı. Hasta gurubunun 11’i (%13,9)
takip süresince tekrar KAG oldu, kontrol gurubunun ise 9’u (%10,6) takip süresince
tekrar KAG oldu (p=0,514). Tablo 4.7’de hastaların takip süresince KAG olmalarıyla
ilgili veriler verilmiştir.
Tablo 4.7. Hasta ve kontrol gruplarının takiplerde tekrar koroner anjiyografi olup
olmamalarının karşılaştırılması
17
kullanmıyordu (p<0.001). Hasta gurubunun 51’i (%67,1) altıncı ayda sigara
kullanmıyordu, kontrol gurubunun 19’u (%22,6) altıncı ayda sigara kullanmıyordu
(p<0.001). Hasta grubuna uygulanan takip ve davranış değişikliği tedavisi sonucunda
kontrol grubuna oranla sigarayı bırakma oranın çok daha fazla olduğu ve istatistiksel
olarak da bu farkın anlamlı olduğu görüldü. Tablo 4.8’de hastaların sigarayı
bırakmalarıyla ilgili veriler verilmiştir.
Tablo 4.8. Hasta ve kontrol grupların birinci, üçüncü ve altıncı aylarda sigara bırakma
durumlarının karşılaştırılması
Şekil 4.1. Hastaların AKS sonrası 1. ayda sigara bırakma oranlarının karşılaştırılması.
18
Şekil 4.2. Hastaların AKS sonrası 3. ayda sigara bırakma oranlarının karşılaştırılması.
Şekil 4.3. Hastaların AKS sonrası 6. Ayda sigara bırakma oranlarının karşılaştırılması
19
5. TARTIŞMA
Tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeni ile her altı saniyede bir insan
ölmektedir. Dünyada 1,2 milyar kişi tütün bağımlısı olup bu bağımlıların %80’i orta
ve gelişmekte olan ülkelerdedir (31).
Sigara hemen hemen tüm organlarda özellikle kanser olmak üzere birçok
hastalığın kanıtlanmış nedenlerinden biridir ve sigara içenlerdeki önlenebilir ölümlerin
%50’sinden tek başına sorumludur. Bu ölümlerin sıklık sıralamasına baktığımızda
KVH’lar neredeyse tüm ölümlerin yarısını oluşturarak sıralamanın en başında
bulunmaktadır. 60 yaş üzerindeki sigara içenlerde Mİ riski göreceli olarak iki katına
çıkarken, 50 yaş altında sigara içenlerde göreceli risk sigara içmeyenlerden beş kat
daha fazladır (3,4). Gelişmekte olan ülkeler kategorisindeki ülkemizde aktif/pasif
sigara içiciliği oranı dünya ortalamasına göre yüksek bulunmakta ve bu nedenle oluşan
hastalıklar hem insanımızın sağlığını kötü yönde etkilemekte hem de bu hastalıklar ile
mücadele sırasında harcanan paralar ile tüm toplum dolaylı olarak etkilenmektedir.
Günümüzde bir hastalık olarak kabul edilen sigara bağımlılığı, profesyonel
destek ve farmakolojik destek ile başarılı olarak tedavi edilebilmektedir (32). Sigara,
hemen hemen tüm vücut organlarını etkileyen önlenebilir risk faktörleri içerisinde en
az efor ve harcama ile en yüksek sonucun alınabileceği bir risk faktörüdür. Sorunun
üzerine ciddi, sistematik ve belirli bir program dahilinde gidildiğinde insan sağlığını
bu kadar kötü etkileyen bir durumun tersine çevrilmesi mümkündür. Bu konuda biz
sağlıkçıların bu sorunu önemseyip ortadan kaldırmak için ayrı bir önem ve gayret
göstermemiz çok önemlidir. Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsünün yapmış olduğu bir
meta analizde, hekimlere sigara bırakma konusunda eğitim verdikten sonra hekimlerin
hastalarına sigara bırakma konusunda birkaç dakika ayırmaları sonucu sigara içen
hastaların %10’una sigarayı bıraktırabilecekleri ortaya konmuştur (33). Yapılan
çalışmalarda motivasyonel görüşmenin süresi arttırıldığında etkisinin de arttığı
gösterilmiştir (34). Bunun dışında sigara bırakma konusunda ilaç kullanımı da
mevcuttur. Transdermal nikotin bandı, nikotin sakızı, nikotin pastili, inhaler nikotin,
burun spreyi nikotin, bupropiyon ve vareniklin ilaçları bu amaç için
kullanılabilmektedir.
20
TEKHARF 2017 verilerine göre sigara içen hastalar içmeyen hastalara göre
yeni gelişen korkoner kalp hastalığı riski açısından 1.44 kat daha fazla risk
altındadırlar. Sigarayı daha önceden içmiş ancak sonradan bırakmış olan bireylerde
bile bu risk artışı 1.26’ dır. Bu da KAH için sigarayı diğer geleneksel risk faktörleri ile
birlikte en önemli risk faktörlerinden biri yapmaktadır (12).
2018 yılında Amerikada yapılan bir çalışmaya göre her yıl AKS nedeniyle
hastaneye yatan yaklaşık bir milyon kuzey Amerikalı'nın % 30'undan fazlası sigara
kullanmaktadır. Önemli ölçüde artan morbidite ve mortalite riskine rağmen, AKS
sonrası sigarayı bırakan hastaların üçte ikisinin bir yıl içinde sigara içmeye geri
döndüğü görülmüştür (35). Çalışmamızda 6 ay sonra sigara içmeyen hasta oranı takipli
hasta kolunda %67.1 olarak bulunmuştur. Bizim çalışmamızda altı ay sonunda yüksek
sigara bırakma oranına ulaşmamızın nedeni hastalara uzun zaman ayırmamız, davranış
değişikliği tedavisi ve sıkı takip uygulamamız olduğunu düşünüyoruz.
Kılıç ve arkadaşlarının (36) yaptığı çalışmada hastalar AKS sonrası risk
fakörleri açısından takip ve tedavi edilmiş olup bu çalışmada sigara bırakma oranı
hasta gurubunda %72,4 kontrol gurubunda %50 olarak bulunmuştur. Bizim
çalışmamızda benzer sonuçlar bulunmuş olup hasta gurubunda sigara bırakma oranı
sırasıyla 1.3.ve 6. aylarda %69,7 - %60,5 - %67,1 iken kontrol gurubunda sigarayı
bırakma oranı sırasıyla 1. 3. ve 6. aylarda %36,9 - %22,6 - %22,6’dır. Görüldüğü gibi
çalışmamızda iki gurupta da özellikle ilk ayda aslında yüksek bir sigarayı bırakma
oranı mevcuttur. Bunun nedeni hasta popülasyonumuzun sağlıklı bireylerden değil
kalp krizi gibi kötü bir deneyim geçirmiş bir hasta gurubundan oluşmasıdır.
Hastalarımızın hepsi yakın zamanda kalp krizi geçirmiş kişilerdi ve bu hastaların
hepsine koroner anjiyografi ve girişim işlemi yapıldı. Bu hastaların yine hepsi koroner
yoğun bakım ünitelerinde takip edildiler. Hastaların hepsi bu hastalığın ölümcül bir
hastalık olduğunu öğrendiler ve hemen hemen hepsine yoğun bakım ünitesine en
azından vizitlerde sigaranın bu hastalığın önemli bir nedeni olduğu ve bırakması
gerektiği belirtildi. Hasta gurubumuza ise ayrıca yoğun bir bilgilendirme yapıldı,
sonuçları üzerinde düşünmeleri sağlandı ve bırakmaları durumunda ne kadar fayda
görecekleri yada devam etmeleri durumunda ne kadar zarar görecekleri detaylı olarak
anlatıldı. Dolayısıyla hem hasta gurubumuzda hem de kontrol gurubumuzda diğer
21
sağlıklı popülasyona göre sigarayı bırakma oranları bariz bir şekilde daha fazla
bulundu.
Çalışmamızdaki hastaların %14,5’i (n=11) kadın, %85,5’u (n=65) ise erkekti.
Sigara içme alışkanlıklarını araştıran çeşitli çalışmalarda erkek oranı bizim
çalışmamızdaki erkek oranına göre biraz daha düşük bulunmuştur. Örneğin Fidan ve
arkadaşlarının (37) yaptığı bir çalışmada 135 sigara içen olgunun %67,3’ü erkekti.
Yengil ve arkadaşlarının (38) Hatay bölgesinde tıp fakültesi öğrencilerini
değerlendirdiği çalışmada sigara içen öğrencilerin %75,2’si erkekti. Benzer sonuçlar
başka çalışmalarda da bulunmuştur (37,38). Görüldüğü gibi bizim çalışmamızda erkek
oranı daha yüksektir. Bunun nedeni ise diğer çalışmalardaki popülasyondan farklı
olarak bizim hasta popülasyonumuzun AKS hastalarından oluşması ve AKS için erkek
cinsiyetin bir risk faktörü olmasıdır. AKS erkeklerde daha sık görüldüğünden bizim de
çalışmamızda buna uygun olarak erkek cinsiyet diğer çalışmalara göre daha yüksek
bulundu.
Sigarayı bırakma konusunda yapılan çalışmalar çeşitli etkenlerin bırakma
başarısını etkilediği gösterilmiştir. Bunlar arasında cinsiyet, medeni durum, eğitim
durumu, psikiatrik hastalık, anksiyete veya depresyon olması, kronik hastalık varlığı
ve ailede/çevrede sigara içenlerin varlığı gibi bir çok neden sayılabilir. Aşağıda
çalışmalar eşliğinde bu parametrelerin sigara bırakmayı nasıl etkilediği özetlenmiştir.
Bizim çalışmamızın amacı, sigarayı bırakma konusunda kalp krizi geçiren hastaların
aile hekimi tarafından yakın takip ve davranış değişikliği tedavisi ile sigarayı bırakma
oranlarının artıp armadığının tespiti idi. Bu nedenle hastalar iki guruba ayrıldı ve bir
gurup tarafımızca yakın takip ve davranışsal tedavi koluna alındı. Tedavi etkinliğimizi
tam görebilmek için iki gurubumuzun da sigara bırakmayı etkileyecek diğer
parametreler açısından benzer olması önem arzediyordu. Hastaları seçerken böyle bir
ayırım yapmadık ve rastgele yöntem ile hastaları çalışma guruplarına aldık. Ancak
guruplar oluştuktan sonra yaptığımız istatistiksel analizde sigarayı bırakmayı
etkileyecek aşağıda listelenen parametrelerin iki gurup arasında anlamlılık düzeyine
ulaşacak bir farklılığa sahip olmadığını tespit ettik. Böylece çalışmamızda diğer sigara
bırakma oranlarını etkileyecek parametrelerde eşitlik olması nedeniyle gerçekten de
sadece bizim yaptığımız davranışsal tedavinin saf etkisini görme şansına sahip olduk.
22
Tunstall ve arkadaşlarının (39) yaptığı çalışmada cinsiyetin sigara bırakma
başarısının en önemli belirleyicilerinden biri olduğu, erkeklerin sigara bırakma ve
yoksunluğa dayanma açısından kadınlardan daha başarılı oldukları gösterilmiştir. Yine
Sağlam ve arkadaşlarının (40) 2012’de yaptığı çalışmada erkeklerin daha başarılı
olduğu belirtilmiştir. Bizim çalışmamızdaki hasta gurupları değerlendirildiğinde hasta
gurubu ile kontrol gurubu arasında cinsiyet açısından anlamlı bir fark olmadığı
izlenmiştir.
Yine sigara bırakma başarısını etkileyebilecek bir diğer parametre ise bireyin
evli olup olmamasıdır. Evli olmanın sigara bırakma oranını etkilemediğini gösteren
çalışmalar olduğu gibi evli olanların sigarayı bırakmada daha başarılı olduğunu
gösteren çalışmalarda mevcuttur (41,43). Çalışmaya aldığımız iki gurupta benzer
oranda evli kişinin olduğu ve guruplar arası fark olmadığı izlenmiştir.
Eğitim durumu da araştırılmış ve yapılan çalışmalar eğitim durumu ile sigara
bırakma arasında bir ilişki olmadığını göstermiştir (40,44). Bizim çalışmamızda hasta
gurubu ile kontrol gurubu arasında eğitim durumu açısından istatistiksel olarak anlamlı
bir fark bulunmamıştır.
Psikiyatrik hastalıkta sigara içme prevalansının genellikle yüksek olduğu
belirlenmiştir (41). Depresyon öyküsü olan hastalarda sigara bırakma oranı daha düşük
olduğu gösterilmiştir (42). Bu nedenle sigara bırakma tedavisine başlanmadan
hastaların anksiyete ve depresyon düzeylerini belirlemek önemlidir. Fidan ve
arkadaşlarının (37) yaptığı çalışmada anksiyete ve depresyon skorları arttıkça sigara
bırakma oranlarının anlamlı olarak düşüşe sebep olduğu gösterilmiştir. Bu sonucu
destekleyen başka çalışmalar da mevcuttur (47). Bizim çalışmamızda anksiyete ve
depresyon skorları karşılaştırılmasında hasta gurubu ile kontrol gurubu arasında
anlamlı fark bulunmamıştır.
Şengezer ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada diyabet mellitus, hipertansiyon
ve kalp hastalığı gibi kronik hastalığı olan bireylerde sigara içme oranı herhangi bir
kronik hastalığı olmayanlara göre anlamlı olarak daha düşük bulunmuştur (43). Bu
çalışmanın sonucuna göre kişinin hayatını tehdit eden kronik bir hastalık varlığının
hastayı sigara bırakma hususunda motive edici bir rol oynadığı söylenebilir. Bizim
çalışmamızda hastaların ek hastalık, diyabet mellitus, hipertansiyon ve hiperlipidemi
varlığı açısından anlamlı bir fark bulunmamıştır.
23
Prochaska ve arkadaşlarının yapmış olduğu çalışmada daha önce sigarayı
bırakmayı ne kadar çok denediyse sigarayı bırakma başarısının o kadar yüksek olacağı
bildirilmiştir (44). Raherison ve arkadaşlarının yaptığı çalışmaya göre ise sigarayı
bırakma oranı ile daha önce bırakmayı deneme sayısı arasında negatif korelasyon
olduğu bildirilmiştir (45). Bizim çalışmamızda hastaların sigara bırakma denemeleri
arasında anlamlı bir fark bulanamamıştır.
Kıdık ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada arkadaş çevresi ve ailesinde sigara
kullanılan hastaların kullanılmayanlara göre istatistiksel olarak anlamlı olarak sigara
bırakma oranının daha düşük olduğu görülmüştür (46). Bizim çalışmamızda ailede ve
arkadaş çevresinde sigara kullanımı sorgulandığında iki grup arasında anlamlı fark
bulunmamıştır.
Daha fazla, daha uzun süreli ve daha erken yaşlardan itibaren sigara kullanma
anlamlı olarak daha yüksek Fagerstrom bağımlılık sonuçları ile ilişkili bulunmuştur
(46,47). Fagerstrom bağımlılık skoru arttıkça sigara bırakma başarısının arttığını
gösteren çalışmaların yanı sıra yüksek bağımlılık skorunun düşük bırakma oranları ile
ilişkili olduğunu belirten çalışmalar da bulunmaktadır (46,47,48). Bizim çalışmamızda
Fagerstrom bağımlılık skoru karşılaştırıldığında iki gurup arasında anlamlı fark
bulunamamıştır.
24
6. SONUÇLAR
25
7. KAYNAKLAR
5. Fresh and alive who report on the global tobacco epidemic, 2008 the mpower
package. 2008.
10. Global, regional, and national age-sex specific all-cause and cause-specific
mortality for 240 causes of death, 1990-2013: a systematic analysis for the Global
Burden of Disease Study 2013 GBD 2013 Mortality and Causes of Death
Collaborators .
11. Türkiye İstatistik Kurumu 2016 verileri. TÜİK 2016. http:// www.tuik.gov.tr.
(Erişim tarihi: 21.04.2018)
26
12. Altan E, CAN D, Yüksel H, Ademoğlu E, Erginel N, Altuna N, et al. Tıp
dünyasının kronik hastalıklara yaklaşımına öncülük.2017;5(12)23-5.
14. Longo D, Fauci A, Kasper D, Hauser S, Jameson J. Unstable angina and Non-ST-
segment elevation myocardial infarction. Harrison’s Princ Intern Med.
2015:p.2015–21.
15. Society TE, Acute NE, Syndromes C. Avrupa Kardiyoloji Derneği ( ESC ) ST-
Segment Yükselmesi Olmayan Akut Koroner Sendromlarda Tanı ve Tedavi
Kılavuzu 2007. 2007;35(7):401–5.
16. Jennings RB, Reimer KA, Steenbergen C. Myocardial ischemia revisited. The
osmolar load, membrane damage, and reperfusion. J Mol Cell Cardiol
1986;18(8):769–80.
18. Bülent S. İki farklı troponin I ölçüm sistemini cihaz performansları açısından
karşılaştırması . Sağlık Bakanlığı Haydarpaşa Numune Eğitim Ve Araştırma
Hastanesi Biyokimya ve Klinik Biyokimya Bölümü. Uzmanlık tezi 2004.
19. AHA/ACC guidline for the management of patients with non-ST-elevation acute
coronary syndromes:executive summary: A reportof the American Collage of
Cardiology/American Heart Association Task Force on Practice Guidelines.
Circulation. 2014;130:2354-94.
20. Türk Kardiyoloji Derneği Koroner Kalp Hastalığı Korunma ve tedavi kılavuzu
27
22. Critchley JA, Capewell S. Mortality risk reduction associated with smoking
cessation in patients with coronary heart disease. JAMA 2003 Jul 2;290(1):86.
23. Ceylan Y, Kaya Y, Tuncer M. Akut koroner sendrom kliniği ile başvuran
hastalarda koroner arter hastalığı risk faktörleri. 2011;18(3):147–54.
25. Mathers CD, Loncar D. Projections of global mortality and burden of disease from
2002 to 2030. 2006.
27. Smith SS, McCarthy DE, Japuntich SJ, Christiansen B, Piper ME, Jorenby DE, et
al. Comparative effectiveness of 5 smoking cessation pharmacotherapies in
Primary Care Clinics. Arch Intern Med 2009 Dec 14;169(22):21-48.
28. Piper ME, Smith SS, Schlam TR, Fiore MC, Jorenby DE, Fraser D, et al. A
randomized placebo-controlled clinical trial of five smoking cessation
pharmacotherapies. Arch Gen Psychiatry 2009;66(11):1253–62.
29. Türk Toraks Derneği eğitim kitapları serisi Tütün Kontrolü ve Sigara Bırakma
Tedavisi
32. Academic & Public Health Consortium. Rapid Review of Brief Interventions and
Referral for Smoking Cessation. 2005.
33. Silagy C. Physician advice for smoking cessation. Cochrane Database Syst Rev.
2000.
34. Yaşar Z, Kar Kurt Ö, Talay F, Kargı A, One-year follow-up results of smoking
cessation outpatient clinic: Factors affecting the cessation of smoking. Turkish
Respiratory Society (TRS) Eurasian J Pulmonol, 2014;7(12)246-9
28
35. Franck C, Filion KB, Eisenberg MJ. Smoking Cessation in Patients With Acute
Coronary Syndrome. Am J Cardiol, 2018;21(16)312-46
36. Kılıç S, Şimşek E, Kemal HS, Yüce Eİ, Türkoğlu C, Kayıkçıoğlu M. The role of
specialized prevention clinics for the short term follow-up of acute coronary
syndromes. Turk Kardiyol Dern Ars. 2017;45(6):498–505.
37. Fidan F, Pala E, Ünlü M, Sezer M, Kara Z, Kocatepe A, et al. Factors Affecting
Smoking Cessation and Success Rates of The Treatment Methods Used.;0–272.
The medical journal of Kocatepe 6: 27-34. 2005.
38. Yengil E, Çevik C, Demirkıran G, Neslin Akkoca A, Soylu Özler G, Özer C, et al.
ARAŞTIRMA Tıp Fakültesi Öğrencilerinin Sigara İçme Durumu ve Sigara İle
İlgili Tutumları. Konuralp Tıp Derg. 2014;6(3):1–7.
39. Tunstall CD, Ginsberg D, Hall SM. Quitting smoking. Int J Addict.1985;20(6–
7):1089–112.
40. Sağlam L. Investigation of the results of a smoking cessation clinic and the factors
associated with success. Turk J Med Sci. 2012 ;42(3):515–22.
41. Dedeoğlu E, Bayram B, Kızıler AU, Dedeoğlu B. Bupropion HCl Yavaş Salınımlı
Formuna Bağlı Jeneralize Tonik Klonik Nöbet. Bull Clin Psychopharmacol.
2011;21(4).
43. Sunay D, Sivri F, Dilbaz N, Şengezer T. Nicotine dependence and related risk
factors at individuals admitted to primary care units in Ankara Yenimahalle.
Turkiye Aile Hekim Derg. 2014;18(1):42–8.
44. Van Leer E, Hapner ER, Connor NP. Transtheoretical model of health behavior
change applied to voice therapy. J Voice. 2008;22(6):688–98.
29
47. Monsó E, Campbell J, Tønnesen P, Gustavsson G, Morera J. Sociodemographic
predictors of success in smoking intervention. Tob Control. 2001;10(2):165–9.
48. Niu T, Chen C, Ni J, Wang B, Fang Z, Shao H, et al. Nicotine dependence and its
familial aggregation in Chinese. Int J Epidemiol. 2000; 29(2):248–52.
30
8. ÖZGEÇMİŞ
I- Bireysel Bilgiler
Adı-Soyadı: İbrahim Eren AKBAŞ
Doğum yeri ve tarihi: ADIYAMAN /12.7.1988
Medeni durumu: Evli
E-posta: ibrahimeren.akbas@gmail.com
Yabancı dili: İngilizce
II- Eğitim
2015-2018 Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Aile Hekimliği Uzmanlık
Eğitimi
2008-2014 Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
2002-2006 Adıyaman Anadolu Öğretmen Lisesi, Ankara
III- Ünvanlar
2014-2015 Pratisyen Hekim
2015-2018 Aile Hekimi Asistanı
31
9. EKLER
32
33
34
35
EK-2: ANKET FORMU
36
37
38