Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 47

T.C.

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ


ANKARA SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

AİLE HEKİMLİĞİ KLİNİĞİ

AKUT KORONER SENDROM GEÇİRMİŞ HASTALARIN AİLE


HEKİMİ TARAFINDAN UYGULANAN DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİĞİ
TEDAVİSİ VE TAKİBİ İLE SİGARA BIRAKMA ORANLARININ
ARAŞTIRILMASI

Dr. İbrahim Eren AKBAŞ

TIPTA UZMANLIK TEZİ

ANKARA/2018
T.C. SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ
ANKARA SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

AİLE HEKİMLİĞİ KLİNİĞİ

AKUT KORONER SENDROM GEÇİRMİŞ HASTALARIN AİLE


HEKİMİ TARAFINDAN UYGULANAN DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİĞİ
TEDAVİSİ VE TAKİBİ İLE SİGARA BIRAKMA ORANLARININ
ARAŞTIRILMASI

Dr. İbrahim Eren AKBAŞ

Tez Danışmanı: Doç.Dr. Mustafa DURAN

(TIPTA UZMANLIK TEZİ)

ANKARA/2018
TEŞEKKÜR

Uzmanlık eğitimimde bilgi ve desteklerini esirgemeden eğitimime katkı


sağlayan saygıdeğer hocalarım Prof.Dr. Mustafa ÇELİK’e, Doç.Dr. Oğuz TEKİN’e
ve Uzm.Dr. İsmail Arslan’a
Tez çalışmamda başından itibaren desteklerini esirgemeyen her aşamasında
yanımda bulunan saygıdeğer tez danışmanım Doç.Dr. Mustafa DURAN’a,
Asistanlığım süresi boyunca beraber olduğum tüm asistan arkadaşlarıma,
eğitimime katkıda bulunan Uzm. Dr. İsmail ARSLAN, Uzm. Dr. Duygu YENGİL
TACİ’ye ve rotasyonlarım sırasında yardımcı olan tüm değerli hocalarımıza,
Hayatım boyunca sevgilerini ve desteklerini her zaman hissettiğim sevgili
eşim Derya AKBAŞ’a, annem Perihan AKBAŞ, babam İbrahim AKBAŞ ve
kardeşlerim İmren Akbaş-Burak AKBAŞ’a en içten teşekkürlerimi sunarım.

Dr. İbrahim Eren AKBAŞ

i
İÇİNDEKİLER

Sayfa No:
TEŞEKKÜR ................................................................................................................. i
İÇİNDEKİLER ............................................................................................................ i
KISALTMALAR ........................................................................................................ ii
TABLO LİSTESİ ....................................................................................................... iii
ŞEKİL LİSTESİ ......................................................................................................... iv
ÖZET........................................................................................................................... v
ABSTRACT ............................................................................................................... vi
1. GİRİŞ VE AMAÇ................................................................................................... 1
2. GENEL BİLGİLER ................................................................................................ 3
2.1. AKUT KORONER SENDROM NEDİR? ...................................................... 3
2.2. AKUT MİYOKARD İNFARKTÜSÜ EPİDEMİYOLOJİSİ .......................... 3
2.3. AKUT MİYOKARD İNFARKTÜSÜ FİZYOPATOLOJİSİ ........................... 4
2.4. AKUT MİYOKARD İNFARKTÜSÜ RİSK FAKTÖRLERİ ......................... 5
2.4.1. Koroner Arter Hastalığı ve Sigara İlişkisi ............................................. 6
2.5. SİGARANIN SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ .............................................. 8
2.6. SİGARA BIRAKMADA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR .................................. 8
2.6.1. İlaç Dışı Tedaviler ................................................................................. 9
3. GEREÇ VE YÖNTEM ......................................................................................... 12
3.1. ARAŞTIRMANIN ÖZELLİKLERİ .............................................................. 12
3.2. İSTATİSTİKSEL ANALİZ............................................................................ 13
4. BULGULAR ......................................................................................................... 14
5. TARTIŞMA ........................................................................................................... 20
6. SONUÇLAR ......................................................................................................... 25
7. KAYNAKLAR ...................................................................................................... 26
8. ÖZGEÇMİŞ .......................................................................................................... 31
9. EKLER .................................................................................................................. 32
EK-1: ETİK KURUL ONAYI .............................................................................. 32
EK-2: ANKET FORMU ....................................................................................... 36

i
KISALTMALAR

AHA : Amerikan Kalp Birliği


AKS : Akut Koroner Sendrom
ASM : Aile Sağlığı Merkezi
DSÖ : Dünya Sağlık Örgütü
EKG : Elektrokardiyografi
ESC : Avrupa Kalp Birliği
KAG : Koroner Anjiografi
KAH : Koroner Arter Hastalığı
KKH : Koroner Kalp Hastalığı
KVS : Kardiyovasküler Sistem
MI : Miyokard İnfarktüsü
NSTEMİ : ST Elevasyonsuz Miyokard İnfarktüsü
STEMİ : ST Elevasyonlu Miyokard İnfarktüsü
TEKHARF : Türk Erişkinlerde Kalp Hastalığı ve Risk Faktörleri
USAP : Unstabil Angına Pektoris

ii
TABLO LİSTESİ

Tablo 4.1. Katılımcıların sosyodemografik Özellikleri ........................................... 14


Tablo 4.2. Beck anksiyete ve beck depresyon ölçeklerin iki grup arasında
karşılaştırılması ...................................................................................... 15
Tablo 4.3. Hasta ve kontrol guruplarınıngünlük içilen sigara sayısı,
Fagerstrom skoru, kaç yıldır sigara kullandığı karşılaştırılması. ........... 15
Tablo 4.4. Ailede sigara kullanımı, arkadaş çevresinde sigara kullanımı,
sigarayı bırakmayı denemelerinin iki grup arasında
karşılaştırılması ...................................................................................... 16
Tablo 4.5. Günlük içilen çay ve kahve sayısı karşılaştırılması ............................... 16
Tablo 4.6. Ek hastılık olup olmadığı ve hastaların diyabet mellitus,
hiperlipidemi, hipertansiyon olup olmadığının iki grup arasında
karşılaştırılması ...................................................................................... 17
Tablo 4.7. Hasta ve kontrol gruplarının takiplerde tekrar koroner anjiyografi
olup olmamalarının karşılaştırılması ...................................................... 17
Tablo 4.8. Hasta ve kontrol grupların birinci, üçüncü ve altıncı aylarda sigara
bırakma durumlarının karşılaştırılması .................................................. 18

iii
ŞEKİL LİSTESİ

Şekil 2.1. TEKHARF’te ölüm sebebi dağılımı ........................................................ 4


Şekil 2.2. Ülkemizde mutlak koroner riskin fazlalığına ışık tutabilecek şema ........ 7
Şekil 2.3. Sağlık kuruluşuna başvuran hastalarda tütün kullanımı
sorgulanması............................................................................................. 9
Şekil 4.1. Hastaların AKS sonrası 1. ayda sigara bırakma oranlarının
karşılaştırılması. ..................................................................................... 18
Şekil 4.2. Hastaların AKS sonrası 3. ayda sigara bırakma oranlarının
karşılaştırılması. ..................................................................................... 19
Şekil 4.3. Hastaların AKS sonrası 6. Ayda sigara bırakma oranlarının
karşılaştırılması ...................................................................................... 19

iv
ÖZET

Amaç: Sigara bağımlılığı küresel bir halk sağlığı sorunudur ve birçok


hastalığın en önemli nedenidir. Sigara bağımlılığı küresel bir halk sağlığı sorunudur
ve birçok hastalığın en önemli nedenidir. Aile hekimleri hastalara ulaşma ve onları
takip etme konusunda en avantajlı konumdadır. Çalışmamızda koroner yoğun bakım
ve kardiyoloji servisine Akut Koroner Sendrom (AKS) tanısı ile yatırılıp koroner
anjiyografi yapılan aktif sigara içicisi hastaların aile hekimleri tarafından yattığı süre
içinde ve takip eden 1., 3. ve 6. aylarda değerlendirilmesi, davranış değişikliği tedavisi
uygulanarak takip edilmesi amaçlanmış ve bu şekilde yakın takibin rutin izlem
hastalarından farklı olarak sigara bırakma oranına katkısı araştırılmıştır.
Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza 01.08.2017-01.11.2017 tarihleri arasında
Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Koroner Yoğun Bakım ve Kardiyoloji
Servisine AKS tanısıyla yatırılan ve sigara kullanan 163 hasta dahil edildi. Hastalar
yattıkları süre içerisinde ziyaret edilerek ilk bilgilendirmeler yapıldı ve çalışmaya dahil
edildiler. Kardiyoloji kliniği tarafından anjiyografi yapılmış AKS hastalarının takipleri
aile hekimliği sigara bıraktırma polikliniğinde 1., 3. ve 6. aylarda yapıldı, sigarayı
bırakmaları için sıkı takip ve davranış değişikliği tedavisi uygulandı. Bu hastalar ile
yine geçmiş zamanda Kardiyoloji kliniği tarafından AKS tanısıyla anjiyografi
yapılmış hastalar rastgele aranarak sigarayı bırakama durumları karşılaştırılmış aile
hekimi tarafından yapılan takip ve tedavinin katkısı araştırılmıştır.
Bulgular: İki grup 1., 3., ve 6. aylarda sigarayı bırakma oranları açısından
karşılaştırıldığında, aile hekimleri tarafından takip edilen hastalar lehine istatistiksel
olarak anlamlı fark bulundu. Birinci ayda hasta gurubunun 53’ü (%69,7), kontrol
gurubunun 31’i (%36,9) sigarayı bırakırken (p<0,001) üçüncü ayda hala sigara
içmeyen hasta sayısı hasta gurubunda 46 (%60,5), kontrol gurubunda 19 (%22,6) idi
(p<0,001). Altıncı ayda ise sigara içemeyen hasta sayısı hasta gurubunda 51 (%67,1)
kontrol gurubunda ise 19 (%22,6) idi (p<0,001).
Sonuç: Aile hekimlerinin hastaları sigara bırakma konusunda davranış değişikliği
tedavisi ve takip uygulayarak izlemeleri yüksek sigara bırakma oranına ulaşmayı sağlamıştır.
Anahtar Kelimeler: Akut koroner sendrom, davranış değişikliği tedavisi ve
takip, sigara bırakma

v
ABSTRACT

Investigation of Smoking Cessation Rates of Patients who had Acute


Coronary Syndrome via Behavior Modification Treatment and Follow-up by
Family Physicians
Aim: Smoking addiction is a global public health problem and is the most
important cause of many illnesses. Family physicians are in the most advantageous
position to reach and follow the illness. The aim of this study was to evaluate behavior
modification treatment for smoking cessation in patients with acute coronary
syndrome (ACS) and current smoker who were admitted to coronary intensive care
unit and cardiology department and underwent coronary angiography. The patients
were evaluated and treated for smoking cessation while lying in hospital and during
the first, third and sixth months by family physician. The effect of this method on
smoking cessation rate was investigated differently from routine follow-up patients.
Materials and Methods: The study was planned to include 163 smokers
patients with ACS who were admitted to the Ankara Education and Research Hospital
Coronary Intensive Care and Cardiology Service between 01.08.2017-01.11.2017.
Follow-up of patients with ACS who underwent angiography by cardiology clinic was
done at 1st, 3rd and 6th months of family medicine cigarette withdrawal policlinic and
strict follow-up and cognitive therapy were applied to quit smoking. Patients who had
undergone angiography with ACS by cardiology clinic in the past were searched
randomly and the contribution of follow-up and treatment done by the comparative
family physician was investigated.
Results: When the two groups were compared in terms of smoking cessation
rates in the first, third and sixth months, there was a statistically significant difference
in favor of the patients followed by family physicians. In the first month, 53 of the
patient group (69.7%) and 31 of the control group (36.9%) quit smoking in the first
month (p <0.001). Forty-six (60.5%) of the patient group and 19 of the control group
(22.6%) were not using the smoking cessation in the third month (p < 0.001). 51 of the
patient group (67.1%) and 19 of the control group (22.6%) did not use cigarettes in the
sixth month (p <0.001).
Key Words: Acute coronary syndrome, behavior modification treatment,
smoking cessation

vi
1. GİRİŞ VE AMAÇ

Aile hekimi birinci basamak sağlık hizmetinden sorumludur. Aile Sağlığı


Merkezi (ASM) aile hekimlerinin bir yada birkaçının sözleşme yaparak hizmet
verdikleri yerdir. Aile hekimleri birinci basamak sağlık hizmetlerinde görev alarak tanı
ve tedavinin yanısıra çalıştığı birime bağlı bulunan nüfusa koruyucu sağlık
hizmetleride sunar ve sağlığın devamlılığını teşvik eder. Tüm bu hizmetlere kolayca
ulaşılması ve düşük maliyetle bu hizmetlerin verilebiliyor olması aile hekimliğinin
toplum sağlığındaki önemini göstermektedir. Aile hekimleri, takip gereken kişilere
ulaşma konusunda en avantajlı konumdadır. Sigara bırakma tedavisinde sıkı takip ve
motivasyonu arttırıcı görüşmeler çok önemlidir.
Kardiyovasküler sistem (KVS) hastalıkları dünyada önde gelen mortalite ve
morbidite nedenidir. KVS hastalıklarına bağlı ölümlerin en büyük kısmını ise koroner
arter hastalığı (KAH) oluşturmaktadır. Tüm dünyada yapılan çalışmaların meta-
analizleri KVS hastalıklarına bağlı ölüm oranının giderek yükseleceğini göstermiştir.
Birleşik Devletlerde ve diğer gelişmiş batı Avrupa ülkelerinde yapılan çalışmalar
sonucu önüne geçilebilecek ve bu kadar yüksek oranda ölüme sebep olan başka bir
hastalık tanımlanmamıştır (1,2).
Günümüzde dünya çapındaki her 10 ölümden bir tanesinin nedeninin sigara
kullanımı olduğu bilinmektedir. 60 yaş üzerindeki sigara içenlerde miyokard
infarktüsü (MI) göreceli riski iki katına çıkarken, 50 yaş altında sigara içenlerde
göreceli risk sigara içmeyenlerden beş kat daha fazladır (3,4). Dünya genelinde sigara
kullandığı bilinen yaklaşık 1,5 milyar insanın üçte birinin yaşadığı 10 ülkeden birisi
de Türkiye'dir (5). Ülkemizde sigara içenlerin %55,1’i sigara bırakmayı düşünürken
bunların sadece %12,9’u gelecek 1 ay içinde bırakmayı düşünmektedir (6).
Sigara bağımlılığı Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) sınıflandırmasında bir
hastalık olarak yer almaktadır. Bu nedenle sigara bağımlılığının tedavisi hekimlerin
görevleri arasındadır. Başvuru nedenleri ne olursa olsun sağlık kuruluşlarına başvuran
her hastanın sigara kullanım durumu sorgulanmalıdır. Hekimler sigara kullanan tüm
hastalarına sigara bırakmayı önermeli, bırakmayı düşünen hastalarına da gerekli tedavi
yöntemlerini uygulamalıdır.

1
Sigarayı bırakmada başarıyı ve başarısızlığı etkileyen pek çok etken mevcuttur.
Üzerinde durulması gereken nokta, bu etkenlerin dikkate alınıp kişiye özgü bir tedavi
protokolünün uygulanmasıdır. Bu kişiye özgü uygulanan tedaviyle sigara bırakan
hastaların yaptığı kaçamak sigara kullanımına ya da tekrar düzenli olarak sigara
kullanmaya başlamasına neden olan faktörlerin incelenip elemine edilmesiyle daha
yüksek temiz kalma oranları elde etmek, toplum sağlığına yapılabilecek en büyük
katkılar arasındadır.
Bu çalışmadaki amacımız sigara içen akut koroner sendrom (AKS) geçirmiş
hastaların aile hekimi tarafından uygulanan davranış değişikliği tedavisi ve takibi ile
sigarayı bırakmalarını sağlamak ve aile hekimi tarafından takip ve teşvik edilmesinin
tedavi sonucuna katkısını araştırmaktır.

2
2. GENEL BİLGİLER

2.1. AKUT KORONER SENDROM NEDİR?


Akut koroner sendrom (AKS); Unstabil Angina Pectoris (USAP), ST
elevasyonsuz miyokard infarktüsü (NSTEMİ), ST elevasyonlu miyokard infarktüsü
(STEMİ) ve ani kardiyak ölüm olarak ayrılmaktadır. AKS tanısı tipik göğüs ağrısı,
elektrokardiyografik (EKG) değişiklikler ve kardiyak enzim veya kardiak spesifik
proteinlerin kanda tespiti ile yapılır (7).
AKS farklı klinik belirtileriyle ortak bir fizyopatolojik temeli paylaşırlar. Altta
yatan en sık neden ateroskleroz plağın aşınmasının veya yırtılmasının neden olduğu
trombozdur. Tromboz ve distal embolizasyon sonucu miyokardın yetersiz
kanlanmasıyla kalpteki oksijen ihtiyacı karşılanamaz ve klinik belirtileri ortaya çıkarır.
Oksijen ihtiyacı ve sunumu arasındaki dengesizliğin şiddeti ve süresi myokardiyal
iskeminin derecesini belirler (8,9).
İlk başta AKS olarak belirlenen tanı daha sonra EKG ve biyolojik belirteç
sonuçlarına göre alt gruplarına ayrılmaktadır. Klinik tablolar içinde STEMI ile yeni
gelişen sol dal bloklu MI ve ani kardiyak ölüm bir grupta; NSTEMI ile USAP ise ayrı
bir grup içinde değerlendirilmektedir. Tipik goğüs ağrısı, elektrokardiyografik
değişiklikler ve kardiyak enzim veya kardiak spesifik proteinlerin kanda tespiti ile
tanıya gidilir (7).

2.2. AKUT MİYOKARD İNFARKTÜSÜ EPİDEMİYOLOJİSİ


Kardiyovasküler hastalıklar tüm ölümlerin en sık sebebidir. 2013 DSÖ
verilerine göre kardiyovasküler hastalıklar dünya genelinde 17.3 milyon kişinin
ölümüne neden olmuştur. Bu rakam tüm ölümlerin %31.5, bulaşıcı olmayan hastalık
kaynaklı ölümlerin ise %45’ine karşılık gelmektedir (10).
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2016-2017 yılında 416.881 birey arasında
yaptığı araştırmalara göre; bireylerin %39.6’nın dolaşım sistemi hastalıklarından
kaynaklı hayatını kaybettiği tespit edilmiştir. Bu oranın %11.2’ini KAH oluşturduğu
ifade edilmiştir (11). TEKHARF 2017 çalışmasına göre Türkiyedeki ölüm
sebeplerinin dağılımı Şekil 1’de gösterilmiştir (12). Görüldüğü gibi %42 oranı ile
KAH ilk sırada ölüm nedeni olarak görülmektedir.

3
Şekil 2.1. TEKHARF’te ölüm sebebi dağılımı

Çalışmalar gösteriyor ki angina prevalansı, hem erkek hem de kadınlarda yaşla


birlikte artmaktadır. Kadınlarda 45-64 yaşları arasında angina prevalansı %5-7 iken,
65-84 yaşları arasında %10-12’ye; erkeklerde 45-64 yaşları arasında %4-7 iken, 65-84
yaşları arasında %12-14 düzeylerine çıkmaktadır (12). Batılı toplumlarda 45-65
yaşları arasındaki angina pektorisin yıllık insidansı %1 seviyesinde iken, 75-84 yaşları
arasında kadın ve erkeklerde insidans yaklaşık %4’e ulaşmaktadır (13).

2.3. AKUT MİYOKARD İNFARKTÜSÜ FİZYOPATOLOJİSİ


AKS, genellikle akut tromboz ile başlayan aterosklerozun yaşamı tehdit eden
klinik tablolarını ifade eder. Aşınan veya yırtılan aterosklerotik plak, zedelenme olan
bölgede trombosit birikmesine neden olarak trombosit aktivasyonu ve agregasyonunu
uyarır ve bunu koagulasyon kaskadının aktivasyonu ve trombüs oluşumu takip eder
(14). Tromboza vazokonstriksiyon eşlik edebilir, sonuçta kan akımında ani ve önemli
bir azalma gerçekleşir (15). Damarı tam olarak tıkayan trombüs oluşursa ve ilgili
miyokardın zengin kollateralleri yoksa hastada akut STEMI gelişir. Trombüs tıkayıcı
değilse kararsız anjina veya NSTEMI oluşur (16).
Bazı durumlar miyokardın oksijen tüketiminde aşırı derecede artışa neden
olarak veya oksijen sunumunda aşırı azalmaya neden olarak daha önceden koroner
darlık olsun veya olmasın bir AKS atağını başlatabilir. Bunlar, taşikardi, ciddi
hipertansiyon, kokain kullanımı, hipertiroidi, ateş veya sepsis gibi oksijen ihtiyacında
artma veya anemi, hipoksemi gibi oksijen sağlanmasındaki azalmaya neden olan
durumlardır (17).

4
2.4. AKUT MİYOKARD İNFARKTÜSÜ RİSK FAKTÖRLERİ
Epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen veriler sonucunda ateroskleroz
gelişen kişilerde bazı faktörlerin genel populasyona göre daha sık bulunduğu
anlaşılmıştır. Bu faktörlere risk faktörleri denilmiştir. Son 20 yılda bu faktörlerin
tanımında önemli gelişmeler olmuştur. Risk faktörü kavramı, en az bir risk faktörü
olan bir kişide aterosklerotik bir olay gelişme ihtimalinin daha fazla veya daha erken
olacağı görüşünü kapsamaktadır. Multiple risk faktörleri varsa, aterosklerotik olay
daha da hızlanmaktadır. En önemli risk faktörleri hiperkolesterolemi, hipertansiyon ve
sigara içimidir (18).
Avrupa Kalp Birliği (ESC) ve Amerikan Kalp Birliği (AHA) koroner arter
hastalığı risk faktörlerini şu şekilde sınıflamışlardır (Tablo 2.1, Tablo 2.2).

Tablo 2.1. Avrupa Kalp Birliği (ESC) Koroner Arter Hastalığı Risk Faktörleri (13)

Yaşam tarzı Biyokimyasal veya Klinik Kişisel Özellikler


(Değiştirilebilir Risk Özellikler (Değiştirilebilir (Değiştirilemez Risk
Faktörleri) Risk Faktörleri) Faktörleri)
Sigara Kan basıncı yüksekliği Yaş
Plazma total ve LDL Erken yaşta KAH aile
Doymuş yağ ve
kolesterol düzeyinde öyküsü (Erkek<55,
kaloriden zengin diyet
yükselme Kadın< 65yaş)
Aşırı alkol tüketimi HDL düşüklüğü Erkek cinsiyet
Plazma trigliserid Erken yaşta KAH ya da
Fiziksel hareketsizlik
düzeyinde yükselme aterosklerotik hastalık
Hiperglisemi, Diyabetes
mellitus, Şişmanlık
Trombojenik faktörler
LDL: Low density lipoprotein, HDL: High density lipoprotein KAH: Koroner arter hastalığı

5
Tablo 2.2. Amerikan Kalp Birliği Koroner Arter Hastalığı Risk Faktörleri (19)

Major bağımsız risk Öngördürücü risk Olası risk faktörleri


faktörleri faktörleri
Sigara Fiziksel hareketsizlik Fibrinojen
Hipertansiyon Obezite CRP
Total kolesterol ve LDL de Erken KAH olan aile Homosistein düzeyinde
yükselme öyküsü artma
HDL düşüklüğü Etnik köken Lipoprotein (a)
düzeyinde yükseklik
Diyabetes Mellitus Psikososyal faktörler
İleri yaş
CRP: C-reaktif protein, LDL: Low density lipoprotein, KAH: Koroner arter hastalığı, HDL: High
density lipoprotein

Türk Kardiyoloji Derneği’nin yayınladığı Koroner Kalp Hastalığı (KKH)


Korunma ve Tedavi Klavuzunda yer alan koroner kalp hastalığı risk faktörleri ise (20).
1. Yaş (erkeklerde ≥45, kadınlarda ≥55 veya erken menopoz)
2. Aile öyküsü (birinci derece akrabalardan erkekte 55, kadında 65 yaşından
önce koroner arter hastalığı bulunması)
3. Sigara içiyor olmak
4. Hipertansiyon (kan basıncı ≥140/90 mmHg veya antihipertansif tedavi
görüyor olmak)
5. Hiperkolesterolemi (total kolesterol ≥200 mg/dl, LDL-kolesterol ≥130
mg/dl)
6. Düşük HDL-kolesterol değeri (<40 mg/dl)
7. Diabetes mellitus (diyabet bir risk faktörü olmanın yanısıra, koroner kalp
hastalığı varlığına eşdeğer bir risk taşıdığından risk değerlendirmesinde ayrı
bir yeri vardır) şeklindedir.

2.4.1. Koroner Arter Hastalığı ve Sigara İlişkisi


Sigara tüketimi KAH’nın en önemli değiştirilebilir risk faktörüdür. Her iki
cinste ve her yaş grubunda KAH’ı ile ciddi ilişkisi bulunmaktadır (21). Sigara birçok
hastalığın kanıtlanmış nedenlerinden biridir ve sigara içenlerdeki önlenebilir ölümlerin
%50’sinden sorumludur ve bu ölümlerin yarısının nedeni KVH’lardır. 60 yaş

6
üzerindeki sigara içenlerde Mİ göreceli riski iki katına çıkarken, 50 yaş altında sigara
içenlerde göreceli risk sigara içmeyenlerden beş kat daha fazladır (3,4).
Yapılan çalışmalarda; yaş, cinsiyet, yaşadığı ülke ve yapılan girişimin süresine
bakılmaksızın sigara bırakmanın KVH riskini azalttığı gibi KVH’ı olan bireylerde
mortaliteyi de azalttığı ortaya konmuştur (22). Sigara içiciliği mortalitenin en önemli
önlenebilir nedenidir (23). Sigara aynı zamanda HDL düzeyini düşürür, trombosit
agregasyonunu artırır, ayrıca kanda fibrinojen düzeyinin ve kan viskozitesinin de
sigara içimi ile arttığı gösterilmiştir. İçilen sigara miktarı ile birlikte risk doğrusal
olarak artmaktadır. Sigara içenlerde miyokard infarktüsü ve kardiyak ölüm riski
içmeyenlere göre erkeklerde 2.7, kadınlarda 4.7 kat daha fazla bulunmuştur. Çevresel
sigara dumanına maruz kalan bireylerde de (pasif sigara içicileri) kalp hastalığı riski
artmaktadır. Miyokard infarktüsü geçiren kişilerin sigaraya devamı durumunda
tekrarlayan Mİ ve ani ölüm riski yüksektir. Oysa miyokard infarktüsü geçirmiş
olgularda sigaranın bırakılmasını takiben birinci yılda risk yarı yarıya azalmakta ve
ikinci yıl içinde de risk hiç içmeyenler düzeyine inmektedir (20). KKH risk faktörleri
ve bunların etkileşimleri Şekil 2.2’de özetlenmiştir. TEKHARF verilerine göre bu
faktörlerin birleşik oranı ülkemizde çok yüksek bir orana ulaşmakta bu nedenle toplam
KKH riski yüksek olmaktadır.

Şekil 2.2. Ülkemizde mutlak koroner riskin fazlalığına ışık tutabilecek şema (12).

7
Türk erişkinlerde kalp hastalığı ve risk faktörleri (TEKHARF) çalışması,
sigara kullanımının ülkemizde en yaygın risk faktörü olduğunu ortaya koymaktadır.
Günde 10’dan fazla sigara tüketmek, koroner olay riskini 1.7 kat, herhangi bir nedene
bağlı ölüm oranını 2-2.5 kat yükseltmektedir (12).

2.5. SİGARANIN SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ


Sigara günümüzdeki en önemli mortalite ve morbidite nedenlerinden biridir
(24). Her yıl yaklaşık 5 milyon insan sigaraya bağlı olarak yaşamını yitirmektedir. Bu
rakamın 2030 yılında yıllık 8 milyonu geçebileceği öngörülmektedir. Sigaranın sadece
içen için değil aynı zamanda dumana maruz kalanlar için de ciddi bir sağlık tehdidi
oluşturduğu bilinmektedir (25). 20. yüzyılda tütün salgını dünya çapında 100 milyon
insanın ölümüne neden olmuştur ve bu sayının 21. Yüzyılda çok daha artması ve
yaklaşık 1 milyar olması beklenmektedir (5). Ergenlik döneminde sigara kullanmaya
başlayan ve uzun süredir düzenli olarak sigara kullanan kişilerin yarısı sigaradan
ölmekte ve bunların da yarısı orta yaşlarda ölmektedir. Bu kişilerin beklenen yaşam
süreleri sigara içmeyenlerle karşılaştırıldığında 20-25 yıl daha kısadır (26).
1990 yılında tüm dünyada tütün kullanımına bağlı ölüm oranı %2,6 iken, 2020
yılında tütüne bağlı hastalıklardan oluşacak ölüm oranı %9 olarak öngörülmektedir.
Sigara direkt ölümle sonlanmayan yaklaşık 50 kadar kronik hastalıkla da ilişkilidir.
Sigara akciğer kanseri, kronik obstriktif akciğer hastalığı ve periferik aterosklerozun
en önemli sebebidir. Kalp-damar ve beyin-damar hastalıklarının ise başlıca nedeni
sigara kullanımıdır. Sigara 20’ye yakın ölümcül hastalıkla ilişkili olduğu bulunmuştur.
Sigara kullanımı tüm kronik akciğer hastalıklarının %80’inden, kalp hastalığı ve
kansere bağlı ölümlerin de %33’ünden sorumlu bulunmuştur (26). Bu nedenle sigara
kullanımının neden olduğu ve yol açabileceği sağlık sorunlarının önlenmesi için sağlık
hizmetinin ve alınan koruyucu önlemlerin çok ciddi bir şekilde uygulanması
gerekmektedir.

2.6. SİGARA BIRAKMADA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR


Sigara ile mücadelede atılacak en önemli adım, branşları ne olursa olsun tüm
hekimlerin kendilerine başvuran tüm bireylere sigara alışkanlıklarını sorgulaması ve
kullanan bireylere sigarayı bırakmalarını tavsiye etmesidir (25,26). Sigara içenlerin

8
yaklaşık %70’i bırakmak istediğini ve %40’tan fazlası da geçmiş yıllarda sigara
bırakmayı denediğini söylemektedir (27). Ancak tıbbi destek almadan sigarayı
bırakmayı deneyenlerin bir yıl sonraki bırakma oranı sadece %3-7’dir. İdeal tedaviyle
bir yıl sonraki bırakma oranı %30’u aşabilir, ancak sigara içenlerin sadece %25’i
bırakmak için yardım talebinde bulunmakta ve bu talepte bulunanların az bir kısmı en
uygun tedavileri kullanmaktadır (26,27). Hastaların sınıflandırması ve yaklaşım
yöntemi Şekil 2.3’te gösterilmiştir.

Şekil 2.3. Sağlık kuruluşuna başvuran hastalarda tütün kullanımı sorgulanması

2.6.1. İlaç Dışı Tedaviler


Bireysel, ilaç dışı sigarayı bırakmaya yönelik müdahaleler eğitim amaçlı,
bilişsel-davranışsal veya motivasyonel olarak sınıflandırılabilir (30).

Sigarayı Bırakmak İsteyen Bireyler İçin Önerilen Stratejiler(5A/5Ö)


Ask (Öğren) - Sigara içme durumunun sorulması
Her olgunun sigara içip içmediğinin sorgulanması ve kaydedilmesi: Kayıt
sistemine vital bulguları ile sigara içme özellikleri ile ilgili bilgilerin işlenmesi

9
Advice (Öner) - Bırakmanın önerilmesi
Her içen bireye açık, güçlü ve kişiselleştirerek kısa sürede bırakması için ısrarcı
olunması: Açık olarak: “Sizin sigarayı bırakmanızın önemli olduğunu düşünüyorum,
size yardımcı olabilirim. Henüz hasta değilken sigarayı bırakın” Güçlü olarak: “Sizin
doktorunuz olarak, sizin için en önemli şeyin sigarayı bırakmanız olduğunu ve bunun
şimdi ve ileride sizi hastalıklardan koruyacağını düşünüyorum.” Kişisel olarak: Sigara
kullanımı ile şu anki sağlık/hastalık durumu ve/veya sigaranın ekonomik yükü, sosyal
bedeli, çocukları ve ailesinin dumana maruz kalması gibi bireye ait durumlarla
ilişkilendirilerek bırakmaya cesaretlendirilmesi.

Assess (Ölç) - Bırakma yönünde isteğinin değerlendirilmesi


Bireyin gelecek bir ay içinde sigarayı bırakmaya istekli olup olmadığının
belirlenmesi: Denemeye hazırsa destek sağlanması eğer yoğun bir bırakma tedavisi
istiyorsa şartların elverdiği ölçüde tedavi edilmesi veya ileri bir merkeze gönderilmesi,
bırakma konusunda isteksiz ise motivasyon desteği sağlanması adolesan, gebelik gibi
özel bir durum varsa ek bilgi verilmesi.

Assist (Önderlik et) - Bırakma girişiminin desteklenmesi


Bir bırakma planı ile yardımcı olunması: Bireyi bırakmaya hazırlarken
yapılacak öneriler: İki hafta içinde olacak şekilde bırakma günü belirleyin.
Arkadaşlarınıza, ailenize ve çevrenize bırakma isteğinizi açıklayın ve destek alın. İlk
birkaç hafta içinde oluşabilecek nikotin yoksunluk belirtileri dahil yaşanabilecek
olumsuzluklarla mücadeleye hazır olun. Yaşadığınız ortamdaki tütün ürünlerini
ortadan kaldırın, zamanınızın önemli bir kısmını geçirdiğiniz yerlerde (ev, iş, araba
gibi) sigara içmekten kaçının.
Sorunları çözmeye yönelik pratik önerilerde bulunulması: Bırakma gününden
sonra hiç sigara içilmemesi esastır. Bir nefes dahi almaması gerektiği söylenmeli,
geçmişteki bırakma girişimlerini ve nükslerini gözden geçirerek bunlarla nasıl başa
çıkabileceği konusunda tartışılmalı, bırakma çabası sırasında gelişebilecek
değişiklikleri ve tetikleyici faktörleri tahmin etmeye çalışmalı ve bunların üstesinden
nasıl gelebileceği anlatılmalı, bırakma süreci boyunca, kullanıyorsa alkolü sınırlaması
ya da uzak durması; çünkü alkolün nükse neden olabileceği söylenmeli, yaşadığı evde

10
kendisinden başka sigara içenler varsa bırakmasını olumsuz etkileyebileceğinden
bireyler, ev halkını bırakma konusunda cesaretlendirmeli veya yanında içilmemesini
sağlamalı.
Tedavi içinde sosyal destek sağlanması: Bireylere bırakma girişimi sırasında
kliniğinizdeki sağlık personelinden sosyal destek alacağı söylenmeli.
Tedavi dışında sosyal destek almasına yardım edilmesi: Kendi ortamında
sosyal destek sağlayacak bireylerden (ailesi, arkadaşları, eşi, çocukları gibi) yardım
istemesi önerilmeli.
Kontrendikasyon yoksa farmakoterapi önerilmesi: Sigara bırakma döneminde
yoksunluk belirtileri ve içme isteğini azaltacak ilaç kullanabileceği anlatılmalı (nikotin
replasman tedavisi, bupropion, vareniklin).
Bilgilendirecek ek materyal sağlanması: Lokal ya da ulusal halk sağlığı verileri
anlatılmalı, hastanın yaşına, kültürüne ve eğitim seviyesine göre bilgiler verilmeli,
bireyler bulunduğu yerdeki tüm sağlıkkuruluşlarından eğitici materyallere
ulaşabilmeli.

Arrange (Örgütle) - Nüksü önlemek için izlem


Bireyin yüzyüze yada telefon görüşmeleri yoluyla izlenmesi: Bırakma
tarihinden sonra tercihan bir hafta içinde görüşülmeli, ikinci görüşme ilk bir ay içinde
yapılmalı, gereksinim halinde yine görüşülmeli, daha sonra olgunun durumuna göre
randevu sıklığı belirlenmeli, izlemler yüz yüze veya telefon yoluyla sürdürülmeli,
izlemlerde başarılı olanlar tebrik edilmeli, nüks olmuşsa nedenleri tartışılmalı, çözüm
yolları geliştirilmeli, ilaç kullanımı ve sorunları incelenmeli, daha yoğun bir tedavi
girişimi düşünülmelidir.

11
3. GEREÇ VE YÖNTEM

3.1. ARAŞTIRMANIN ÖZELLİKLERİ


Bu araştırma prospektif bir çalışmadır. Çalışmamız 01.08.2017-01.11.2017
tarihleri arasında Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Koroner Yoğun Bakım ve
Kardiyoloji Servisinde yatışı olan ve sigara kullanan 163 hasta çalışmaya dahil
edilerek yapıldı. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Aile Hekimliği
Anabilimdalı Başkanlığından onay alındı. Çalışmaya alınan 163 hastanın 3’ü ile
takiplerde görüşülemedi ve çalışmadan çıkarıldı. Çalışmaya katılmayı kabul eden
kişilere yaş, medeni hali, eğitim durumu, meslek, cinsiyet vb. soruları içeren
sosyodemografik özellikleri; bir doktor tarafından tanı konulmuş hastalığı, ailede
sigara içme durumu, arkadaşlarında sigara içme durumu, kaç yıldır sigara içtiği, günde
kaç tane sigara içtiği, sigaraya başlama nedeni, sigarayi bırakmayı deneyip
denemediği, alkol, çay ve kahve tüketimi sorgulandı. Ayrıca Fagerstrom bağımlılık
düzeyi skoru, Beck anksiyete ve Beck depresyon skoru düzeylerini ölçen soruların
skorunu içeren Ek’te yer alan 24 sorunun dahil edildiği anket yüzyüze görüşme
esnasında doldurularak uygulandı.
Kardiyoloji kliniği tarafından anjiyografi yapılmış AKS hastalarının takipleri
aile hekimliği sigara bıraktırma polikliniğinde 1.,3. ve 6. aylarda yapıldı ve sigarayı
bırakmaları için sıkı takip ve davranış değişikliği tedavisi uygulandı. Bu hastalar ile
yine geçmiş zamanda Kardiyoloji kliniği tarafından AKS tanısıyla anjiyografi yapılmış
ve rutin Kardiyoloji polikliniklerinde takibe gelen hastalar rastgele aranarak sigarayı
bırakama durumları karşılaştırılmış ve aile hekimi tarafından yapılan takip ve
tedavinin katkısı araştırılmıştır. Hastalar sigarayı bırakmaları gerektiği ve bunun
tedavisi konusunda, koroner yoğun bakım ünitesinde yatarken ve takibe her
geldiklerinde bilgilendirilmiş, sigarayı bırakmaları teşvik edilmiş ve hastalara bu
konunun önemi anlatılmıştır. Aile hekimlerince sıkı bir şekilde takip ve tedavi edilen
hastaların sigara bırakma durumları, Kardiyoloji polikliniklerinde rutin olarak takip
edilen hastalar karşılaştırılmıştır.

12
3.2. İSTATİSTİKSEL ANALİZ
İstatistiksel değerlendirme, IBM SPSS 21.0 paket programı ile yapıldı.
Hastalar kategorik olarak sigara bırakma konusunda tedavi alan ve almayan olarak
ikigruba ayrıldı. Sayısal verilerin normal dağılıma uyup uymadığı Kolmogorov-
Smirnov testi ile değerlendirildi. Normal dağılıma uyan sayısal veriler ortalama ±
standart sapma şeklinde, normal dağılıma uymayan sayısal veriler ise ortanca
(minimum-maximum) olarak belirtildi. Kategorik değişkenler ise sayısal değerleri ve
yüzdelik dilimleri şeklinde belirtildi. İki gruptaki sayısal parametreler normal dağılıma
uyuyor ise bu sayısal parametrelerin arasındaki fark için StudentT testi, normal
dağılıma uymuyor ise Mann-Whitney U testi uygulandı. Diğer kategorik parametreler
ile karşılaştırılması Ki-Kare testi ile yapıldı. p<0,05 değeri istatistiksel olarak anlamlı
kabul edildi.

13
4. BULGULAR

Araştırmaya toplam 163 hasta dahil edildi. Kontroller sırasında ulaşılamayan


hasta gurubuna dahil olan 3 hasta çalışmadan çıkarıldı. Sonuçta hasta gurubunda 76,
kontrol gurubunda 84 hasta olmak üzere 160 hasta değerlendirildi. Hasta grubunun
65’i (%85,5) erkek, 11’i (%14.5) kadındı. Kontrol grubunun 79’u (%94) erkek, 5’i
(%6) kadındı (p=0,073). Katılımcıların büyük kısmının evli olduğu görüldü. Hasta
grubunun %89,5’i kontrol gurubunun %94’ü evliydi (p=0,290). Katılımcıların eğitim
durumunu sorguladığımızda hem hasta gurubunda hem de kontrol gurubunda en çok
ilköğretim mezunu olduğu dikkat çekmekteydi. Hasta gurubunun 57’si (%75), kontrol
gurubunun 48’i (%57,1) ilköğretim mezunuydu (p=0,069). İki grubun yaşları arasında
anlamlı fark yoktu. Hasta grubunun yaş ortalaması 54±9 kontrol grubunun ise yaş
ortalaması 53±7 idi (p=0,649). Tablo 4.1’de katılımcıların sosyodemografik
özelliklerine ilişkin bulgular yer almaktadır.

Tablo 4.1. Katılımcıların Sosyodemografik Özellikleri

Sosyodemografik Özellikler (n:160) Hasta Gurubu Kontrol Gurubu p*

Erkek 65 (%85) 79 (%94) 0,073


Cinsiyet
Kadın 11 (%14.5) 5 (%6)

Evli 68 (%89.5) 79 (%94) 0,290


Medeni Durum
Bekar 8 (%10.5) 51 (%6)

Okuryazar değil 1 (%1.3) 4 (%4.8)

İlköğretim 57 (%75) 48 (%57.1)


Eğitim Durumu
Lise 13 (%17.1) 27 (%32.1) 0,069

Lisans/lisansüstü 5 (%6.6) 5 (%6)

Yaş (yıl) 54±9 53±7 0,649


*Pearson Ki-Kare testi kullanılmıştır, p<0.05 istatistiksel anlamlı kabul edilmiştir.

14
Hasta ve kontrol gurubunun beck anksiyete skoru ortanca değeri 5 idi
(p=0,493). Hasta grubunun Beck depresyon skoru ortanca değeri 5’idi, kontrol
grubunun Beck depresyon skoru ortanca değeri 4,5’idi (p=0,202). Beck anksiyete
skoru ve Beck depresyon skoru göz önüne alındığnda iki gurup arasında istatistiksel
olarak anlamlı bir ilişki bulunmadı. Hastaların Beck anksiyete ve Beck depresyon
ölçeği sonuçlarıyla ilgili veriler Tablo 4.2’de verilmiştir.

Tablo 4.2. Beck anksiyete ve beck depresyon ölçeklerin iki grup arasında
karşılaştırılması

Parametreler Hasta gurubu Kontrol gurubu p*

Beck anksiyete skoru 5 (0-21) 5 (1-29) 0,493

Beck depresyon skoru 5 (0-17) 4,5 (0-16) 0,202


*Pearson Ki-Kare testi kullanılmıştır, p<0.05 istatistiksel anlamlı kabul edilmiştir.

İki grup arasında günlük içilen sigara sayısı, kaç yıldır sigara kullandığı ve
Fagerstrom bağımlılık düzeyi skorları arasında anlamlı fark yoktu. Günlük içilen sigara
sayısı ortanca değerleri hasta grubunda 20, kontrol gurubunun 20 olarak tespit edildi
(p=0,06). Her iki gurubun Fagerstrom skorları ortanca değeri 4’tü (p=0,911). Yine her
iki gurubun sigara kullanma yılı ortanca değerleri 30’idi (p=0.330). Tablo 4.3’te
hastaların sigara kullanma miktarları ve bağımlılık skorlarıyla ilgili veriler verilmiştir.

Tablo 4.3. Hasta ve kontrol guruplarınıngünlük içilen sigara sayısı, Fagerstrom skoru,
kaç yıldır sigara kullandığı karşılaştırılması.

Parametreler Hasta gurubu Kontrol gurubu p*

Günlük içilen sigara sayısı 20 (2-60) 20 (5-60) 0,06

Fagerstrom skoru 4 (0-9) 4 (0-9) 0,911

Kaç yıldır sigara kullanıyor? 30 (4-65) 30 (8-55) 0,330


*Pearson Ki-Kare testi kullanılmıştır, p<0.05 istatistiksel anlamlı kabul edilmiştir.

15
İki grup arasında ailede sigara kullanımı, arkadaş çevresinde sigara kullanımı
ve sigarayı bırakma denemeleri olup olmadığı karşılaştırılmasında anlamlı fark yoktu.
Hasta gurubunun 45’inin (%59,2) ailesinde sigara kullanan vardı, kontrol gurubunun
45’inin (%53,6) ailesinde sigara kullanan vardı (p=0,473). Hasta gurubunun 72’sinin
(%94,7) arkadaş çevresinde sigara kullanan vardı, kontrol gurubunun 78’inin (%92,9)
arkadaş çevresinde sigara kullanan vardı (p=0,624). Hasta gurubunun 63’ü (%82,9)
daha önce sigarayı bırakmayı denedi, kontrol gurubunun 60’ı (%71,4) daha önce
sigarayı bırakmayı denedi (p=0,086). Tablo 4.4’te hastaların yakın çevresinde sigara
kullanımı ve sigara bırakmayı denemeleri ile ilgili veriler verilmiştir.

Tablo 4.4. Ailede sigara kullanımı, arkadaş çevresinde sigara kullanımı, sigarayı
bırakmayı denemelerinin iki grup arasında karşılaştırılması

Hasta Kontrol
Parametreler p*
gurubu gurubu
Ailede sigara kullanan var mı? (n,%) 45 (%59,2) 45 (%53,6) 0,473
Arkadaş çevrende sigara kullanan var mı?
72 (%94,7) 78 (%92,9) 0,624
(n,%)
Sigarayı bırakmayı hiç denedi mi ? (n,%) 63 (%82,9) 60 (%71,4) 0,086
*Pearson Ki-Kare testi kullanılmıştır, p<0.05 istatistiksel anlamlı kabul edilmiştir.

İki grup arasında çay ve kahve tüketim miktarı arasında anlamlı fark yoktu.
Hasta grubunun günlük içilen çay miktarı ortanca değeri 6’idi, kontrol gurubunun
günlük içilen çay miktarı ortanca değeri 8’di (p=0,095). Hasta gurubunun günlük içilen
kahve miktarı ortanca değeri 0’idi, kontrol gurubunun günlük içilen kahve miktarı
ortanca değeri 0’idi (p=0,342). Tablo 4.5’te hastaların çay ve kahve tüketim
miktarlarıyla ilgili veriler verilmiştir.

Tablo 4.5. Günlük içilen çay ve kahve sayısı karşılaştırılması

Parametreler Hasta gurubu Kontrol gurubu p*


Günde kaç bardak çay içersiniz? 6 (0-20) 8 (0-40) 0,095
Günde kaç bardak kahve içersiniz? 0 (0-4) 0 (0-3) 0,342
*Mann Whitney U testi kullanılmıştır, p<0.05 istatistiksel anlamlı kabul edilmiştir.

16
İki grup arasında ek hastılık olup olmadığı ve hastaların diyabet mellitus,
hiperlipidemi, hipertansiyon olup olmadığının karşılaştırılmasında anlamlı fark yoktu.
Hastaların ek hastalıklarıyla ilgili veriler Tablo 4.6’da verilmiştir.

Tablo 4.6. Ek hastılık olup olmadığı ve hastaların diyabet mellitus, hiperlipidemi,


hipertansiyon olup olmadığının iki grup arasında karşılaştırılması

Parametreler Hasta gurubu Kontrol gurubu p*


Ek hastalıklar (n,%) 36 (%47,4) 38 (%45,2) 0,787
Diyabet mellitus (n,%) 14 (%18,4) 17 (%20,2) 0,772
Hipertansiyon (n,%) 26 (%34,2) 19 (%22,6) 0,103
Hiperlipidemi (n,%) 3 (%3,9) 2 (%2,4) 0,570
Diğer hastalıklar (n,%) 8 (%10,5) 10 (%11,9) 0,783
*Pearson Ki-Kare testi kullanılmıştır, p<0.05 istatistiksel anlamlı kabul edilmiştir.

İki grup arasında hastaların takip süresince tekrar koroner anjiografi (KAG)
olmaları karşılaştırıldığında anlamlı bir fark bulunmadı. Hasta gurubunun 11’i (%13,9)
takip süresince tekrar KAG oldu, kontrol gurubunun ise 9’u (%10,6) takip süresince
tekrar KAG oldu (p=0,514). Tablo 4.7’de hastaların takip süresince KAG olmalarıyla
ilgili veriler verilmiştir.

Tablo 4.7. Hasta ve kontrol gruplarının takiplerde tekrar koroner anjiyografi olup
olmamalarının karşılaştırılması

Parametreler Hasta Kontrol p*


gurubu gurubu
Tekrar koroner anjiyografi olanlar 6. Ay 11 (%13.9) 9 (10.6) 0.514
(n,%)
*Pearson Ki-Kare testi kullanılmıştır, p<0.05 istatistiksel anlamlı kabul edilmiştir.

İki grup arasında hastaların birinci, üçüncü ve altıncı aylarda sigarayı


bırakmaları karşılaştırılmasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu. Hasta
gurubunun 53’ü (%69,7) birinci ayda sigarayı bıraktı, kontrol gurubunun 31’i (%36,9)
birinci ayda sigarayı bıraktı (p<0.001). Hasta gurubunun 46’sı (%60,5) üçüncü ayda
sigara kullanmıyordu, kontrol gurubunun 19’u (%22,6) üçüncü ayda sigarayı

17
kullanmıyordu (p<0.001). Hasta gurubunun 51’i (%67,1) altıncı ayda sigara
kullanmıyordu, kontrol gurubunun 19’u (%22,6) altıncı ayda sigara kullanmıyordu
(p<0.001). Hasta grubuna uygulanan takip ve davranış değişikliği tedavisi sonucunda
kontrol grubuna oranla sigarayı bırakma oranın çok daha fazla olduğu ve istatistiksel
olarak da bu farkın anlamlı olduğu görüldü. Tablo 4.8’de hastaların sigarayı
bırakmalarıyla ilgili veriler verilmiştir.

Tablo 4.8. Hasta ve kontrol grupların birinci, üçüncü ve altıncı aylarda sigara bırakma
durumlarının karşılaştırılması

Parametreler Hasta gurubu Kontrol gurubu p*


Sigarayı bırakma 1.ay (n, %) 53 (%69.7) 31 (%36.9) <0.001
Sigarayı bırakma 3.ay (n, %) 46 (%60.5) 19 (%22.6) <0.001
Sigarayı bırakma 6. Ay (n, %) 51 (%67.1) 19 (%22.6) <0.001
*Pearson Ki-Kare testi kullanılmıştır, p<0.05 istatistiksel anlamlı kabul edilmiştir.

Şekil 4.1. Hastaların AKS sonrası 1. ayda sigara bırakma oranlarının karşılaştırılması.

18
Şekil 4.2. Hastaların AKS sonrası 3. ayda sigara bırakma oranlarının karşılaştırılması.

Şekil 4.3. Hastaların AKS sonrası 6. Ayda sigara bırakma oranlarının karşılaştırılması

19
5. TARTIŞMA

Tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeni ile her altı saniyede bir insan
ölmektedir. Dünyada 1,2 milyar kişi tütün bağımlısı olup bu bağımlıların %80’i orta
ve gelişmekte olan ülkelerdedir (31).
Sigara hemen hemen tüm organlarda özellikle kanser olmak üzere birçok
hastalığın kanıtlanmış nedenlerinden biridir ve sigara içenlerdeki önlenebilir ölümlerin
%50’sinden tek başına sorumludur. Bu ölümlerin sıklık sıralamasına baktığımızda
KVH’lar neredeyse tüm ölümlerin yarısını oluşturarak sıralamanın en başında
bulunmaktadır. 60 yaş üzerindeki sigara içenlerde Mİ riski göreceli olarak iki katına
çıkarken, 50 yaş altında sigara içenlerde göreceli risk sigara içmeyenlerden beş kat
daha fazladır (3,4). Gelişmekte olan ülkeler kategorisindeki ülkemizde aktif/pasif
sigara içiciliği oranı dünya ortalamasına göre yüksek bulunmakta ve bu nedenle oluşan
hastalıklar hem insanımızın sağlığını kötü yönde etkilemekte hem de bu hastalıklar ile
mücadele sırasında harcanan paralar ile tüm toplum dolaylı olarak etkilenmektedir.
Günümüzde bir hastalık olarak kabul edilen sigara bağımlılığı, profesyonel
destek ve farmakolojik destek ile başarılı olarak tedavi edilebilmektedir (32). Sigara,
hemen hemen tüm vücut organlarını etkileyen önlenebilir risk faktörleri içerisinde en
az efor ve harcama ile en yüksek sonucun alınabileceği bir risk faktörüdür. Sorunun
üzerine ciddi, sistematik ve belirli bir program dahilinde gidildiğinde insan sağlığını
bu kadar kötü etkileyen bir durumun tersine çevrilmesi mümkündür. Bu konuda biz
sağlıkçıların bu sorunu önemseyip ortadan kaldırmak için ayrı bir önem ve gayret
göstermemiz çok önemlidir. Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsünün yapmış olduğu bir
meta analizde, hekimlere sigara bırakma konusunda eğitim verdikten sonra hekimlerin
hastalarına sigara bırakma konusunda birkaç dakika ayırmaları sonucu sigara içen
hastaların %10’una sigarayı bıraktırabilecekleri ortaya konmuştur (33). Yapılan
çalışmalarda motivasyonel görüşmenin süresi arttırıldığında etkisinin de arttığı
gösterilmiştir (34). Bunun dışında sigara bırakma konusunda ilaç kullanımı da
mevcuttur. Transdermal nikotin bandı, nikotin sakızı, nikotin pastili, inhaler nikotin,
burun spreyi nikotin, bupropiyon ve vareniklin ilaçları bu amaç için
kullanılabilmektedir.

20
TEKHARF 2017 verilerine göre sigara içen hastalar içmeyen hastalara göre
yeni gelişen korkoner kalp hastalığı riski açısından 1.44 kat daha fazla risk
altındadırlar. Sigarayı daha önceden içmiş ancak sonradan bırakmış olan bireylerde
bile bu risk artışı 1.26’ dır. Bu da KAH için sigarayı diğer geleneksel risk faktörleri ile
birlikte en önemli risk faktörlerinden biri yapmaktadır (12).
2018 yılında Amerikada yapılan bir çalışmaya göre her yıl AKS nedeniyle
hastaneye yatan yaklaşık bir milyon kuzey Amerikalı'nın % 30'undan fazlası sigara
kullanmaktadır. Önemli ölçüde artan morbidite ve mortalite riskine rağmen, AKS
sonrası sigarayı bırakan hastaların üçte ikisinin bir yıl içinde sigara içmeye geri
döndüğü görülmüştür (35). Çalışmamızda 6 ay sonra sigara içmeyen hasta oranı takipli
hasta kolunda %67.1 olarak bulunmuştur. Bizim çalışmamızda altı ay sonunda yüksek
sigara bırakma oranına ulaşmamızın nedeni hastalara uzun zaman ayırmamız, davranış
değişikliği tedavisi ve sıkı takip uygulamamız olduğunu düşünüyoruz.
Kılıç ve arkadaşlarının (36) yaptığı çalışmada hastalar AKS sonrası risk
fakörleri açısından takip ve tedavi edilmiş olup bu çalışmada sigara bırakma oranı
hasta gurubunda %72,4 kontrol gurubunda %50 olarak bulunmuştur. Bizim
çalışmamızda benzer sonuçlar bulunmuş olup hasta gurubunda sigara bırakma oranı
sırasıyla 1.3.ve 6. aylarda %69,7 - %60,5 - %67,1 iken kontrol gurubunda sigarayı
bırakma oranı sırasıyla 1. 3. ve 6. aylarda %36,9 - %22,6 - %22,6’dır. Görüldüğü gibi
çalışmamızda iki gurupta da özellikle ilk ayda aslında yüksek bir sigarayı bırakma
oranı mevcuttur. Bunun nedeni hasta popülasyonumuzun sağlıklı bireylerden değil
kalp krizi gibi kötü bir deneyim geçirmiş bir hasta gurubundan oluşmasıdır.
Hastalarımızın hepsi yakın zamanda kalp krizi geçirmiş kişilerdi ve bu hastaların
hepsine koroner anjiyografi ve girişim işlemi yapıldı. Bu hastaların yine hepsi koroner
yoğun bakım ünitelerinde takip edildiler. Hastaların hepsi bu hastalığın ölümcül bir
hastalık olduğunu öğrendiler ve hemen hemen hepsine yoğun bakım ünitesine en
azından vizitlerde sigaranın bu hastalığın önemli bir nedeni olduğu ve bırakması
gerektiği belirtildi. Hasta gurubumuza ise ayrıca yoğun bir bilgilendirme yapıldı,
sonuçları üzerinde düşünmeleri sağlandı ve bırakmaları durumunda ne kadar fayda
görecekleri yada devam etmeleri durumunda ne kadar zarar görecekleri detaylı olarak
anlatıldı. Dolayısıyla hem hasta gurubumuzda hem de kontrol gurubumuzda diğer

21
sağlıklı popülasyona göre sigarayı bırakma oranları bariz bir şekilde daha fazla
bulundu.
Çalışmamızdaki hastaların %14,5’i (n=11) kadın, %85,5’u (n=65) ise erkekti.
Sigara içme alışkanlıklarını araştıran çeşitli çalışmalarda erkek oranı bizim
çalışmamızdaki erkek oranına göre biraz daha düşük bulunmuştur. Örneğin Fidan ve
arkadaşlarının (37) yaptığı bir çalışmada 135 sigara içen olgunun %67,3’ü erkekti.
Yengil ve arkadaşlarının (38) Hatay bölgesinde tıp fakültesi öğrencilerini
değerlendirdiği çalışmada sigara içen öğrencilerin %75,2’si erkekti. Benzer sonuçlar
başka çalışmalarda da bulunmuştur (37,38). Görüldüğü gibi bizim çalışmamızda erkek
oranı daha yüksektir. Bunun nedeni ise diğer çalışmalardaki popülasyondan farklı
olarak bizim hasta popülasyonumuzun AKS hastalarından oluşması ve AKS için erkek
cinsiyetin bir risk faktörü olmasıdır. AKS erkeklerde daha sık görüldüğünden bizim de
çalışmamızda buna uygun olarak erkek cinsiyet diğer çalışmalara göre daha yüksek
bulundu.
Sigarayı bırakma konusunda yapılan çalışmalar çeşitli etkenlerin bırakma
başarısını etkilediği gösterilmiştir. Bunlar arasında cinsiyet, medeni durum, eğitim
durumu, psikiatrik hastalık, anksiyete veya depresyon olması, kronik hastalık varlığı
ve ailede/çevrede sigara içenlerin varlığı gibi bir çok neden sayılabilir. Aşağıda
çalışmalar eşliğinde bu parametrelerin sigara bırakmayı nasıl etkilediği özetlenmiştir.
Bizim çalışmamızın amacı, sigarayı bırakma konusunda kalp krizi geçiren hastaların
aile hekimi tarafından yakın takip ve davranış değişikliği tedavisi ile sigarayı bırakma
oranlarının artıp armadığının tespiti idi. Bu nedenle hastalar iki guruba ayrıldı ve bir
gurup tarafımızca yakın takip ve davranışsal tedavi koluna alındı. Tedavi etkinliğimizi
tam görebilmek için iki gurubumuzun da sigara bırakmayı etkileyecek diğer
parametreler açısından benzer olması önem arzediyordu. Hastaları seçerken böyle bir
ayırım yapmadık ve rastgele yöntem ile hastaları çalışma guruplarına aldık. Ancak
guruplar oluştuktan sonra yaptığımız istatistiksel analizde sigarayı bırakmayı
etkileyecek aşağıda listelenen parametrelerin iki gurup arasında anlamlılık düzeyine
ulaşacak bir farklılığa sahip olmadığını tespit ettik. Böylece çalışmamızda diğer sigara
bırakma oranlarını etkileyecek parametrelerde eşitlik olması nedeniyle gerçekten de
sadece bizim yaptığımız davranışsal tedavinin saf etkisini görme şansına sahip olduk.

22
Tunstall ve arkadaşlarının (39) yaptığı çalışmada cinsiyetin sigara bırakma
başarısının en önemli belirleyicilerinden biri olduğu, erkeklerin sigara bırakma ve
yoksunluğa dayanma açısından kadınlardan daha başarılı oldukları gösterilmiştir. Yine
Sağlam ve arkadaşlarının (40) 2012’de yaptığı çalışmada erkeklerin daha başarılı
olduğu belirtilmiştir. Bizim çalışmamızdaki hasta gurupları değerlendirildiğinde hasta
gurubu ile kontrol gurubu arasında cinsiyet açısından anlamlı bir fark olmadığı
izlenmiştir.
Yine sigara bırakma başarısını etkileyebilecek bir diğer parametre ise bireyin
evli olup olmamasıdır. Evli olmanın sigara bırakma oranını etkilemediğini gösteren
çalışmalar olduğu gibi evli olanların sigarayı bırakmada daha başarılı olduğunu
gösteren çalışmalarda mevcuttur (41,43). Çalışmaya aldığımız iki gurupta benzer
oranda evli kişinin olduğu ve guruplar arası fark olmadığı izlenmiştir.
Eğitim durumu da araştırılmış ve yapılan çalışmalar eğitim durumu ile sigara
bırakma arasında bir ilişki olmadığını göstermiştir (40,44). Bizim çalışmamızda hasta
gurubu ile kontrol gurubu arasında eğitim durumu açısından istatistiksel olarak anlamlı
bir fark bulunmamıştır.
Psikiyatrik hastalıkta sigara içme prevalansının genellikle yüksek olduğu
belirlenmiştir (41). Depresyon öyküsü olan hastalarda sigara bırakma oranı daha düşük
olduğu gösterilmiştir (42). Bu nedenle sigara bırakma tedavisine başlanmadan
hastaların anksiyete ve depresyon düzeylerini belirlemek önemlidir. Fidan ve
arkadaşlarının (37) yaptığı çalışmada anksiyete ve depresyon skorları arttıkça sigara
bırakma oranlarının anlamlı olarak düşüşe sebep olduğu gösterilmiştir. Bu sonucu
destekleyen başka çalışmalar da mevcuttur (47). Bizim çalışmamızda anksiyete ve
depresyon skorları karşılaştırılmasında hasta gurubu ile kontrol gurubu arasında
anlamlı fark bulunmamıştır.
Şengezer ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada diyabet mellitus, hipertansiyon
ve kalp hastalığı gibi kronik hastalığı olan bireylerde sigara içme oranı herhangi bir
kronik hastalığı olmayanlara göre anlamlı olarak daha düşük bulunmuştur (43). Bu
çalışmanın sonucuna göre kişinin hayatını tehdit eden kronik bir hastalık varlığının
hastayı sigara bırakma hususunda motive edici bir rol oynadığı söylenebilir. Bizim
çalışmamızda hastaların ek hastalık, diyabet mellitus, hipertansiyon ve hiperlipidemi
varlığı açısından anlamlı bir fark bulunmamıştır.

23
Prochaska ve arkadaşlarının yapmış olduğu çalışmada daha önce sigarayı
bırakmayı ne kadar çok denediyse sigarayı bırakma başarısının o kadar yüksek olacağı
bildirilmiştir (44). Raherison ve arkadaşlarının yaptığı çalışmaya göre ise sigarayı
bırakma oranı ile daha önce bırakmayı deneme sayısı arasında negatif korelasyon
olduğu bildirilmiştir (45). Bizim çalışmamızda hastaların sigara bırakma denemeleri
arasında anlamlı bir fark bulanamamıştır.
Kıdık ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada arkadaş çevresi ve ailesinde sigara
kullanılan hastaların kullanılmayanlara göre istatistiksel olarak anlamlı olarak sigara
bırakma oranının daha düşük olduğu görülmüştür (46). Bizim çalışmamızda ailede ve
arkadaş çevresinde sigara kullanımı sorgulandığında iki grup arasında anlamlı fark
bulunmamıştır.
Daha fazla, daha uzun süreli ve daha erken yaşlardan itibaren sigara kullanma
anlamlı olarak daha yüksek Fagerstrom bağımlılık sonuçları ile ilişkili bulunmuştur
(46,47). Fagerstrom bağımlılık skoru arttıkça sigara bırakma başarısının arttığını
gösteren çalışmaların yanı sıra yüksek bağımlılık skorunun düşük bırakma oranları ile
ilişkili olduğunu belirten çalışmalar da bulunmaktadır (46,47,48). Bizim çalışmamızda
Fagerstrom bağımlılık skoru karşılaştırıldığında iki gurup arasında anlamlı fark
bulunamamıştır.

24
6. SONUÇLAR

AKS sık görülen ve mortalitesi yüksek bir hastalıktır. AKS’un önlenebilir ve


önlenemeyen risk faktöreleri vardır. Önlenebilir risk faktörleri içerisinde en
önemlilerinden biri sigara içimidir. Hastalar AKS sonrası ilk aylarda sigarayı bıraksa
da büyük çoğunlukla sonraki aylarda yeniden sigaraya başlamaktadırlar. AKS sonrası
sigara içmeye devam eden hastalarda tekrar AKS geçirme oranı ve mortalite oranı daha
yüksektir. Ayrıca bu hastalar her AKS atağı sonrası kalp yetmezliğine ilerleme
konusunda yüksek risk altındadırlar. Kalp yetmezliği ise hayat kalitesini çok düşüren
ve tedavisi zor bir hastalıktır. Önleyici tedaviler ile bu kötü gidişin engellenmesi
mümkündür. Bu tedavilerden en önemlilerinden birisi de hastaların sigarayı
bırakmalarıdır.
Çalışmamızda, AKS sonrası hastalara Aile Hekimliği polikliniklerinde sigara
bırakma konusunda davranış değişikliği tedavisi uygulayarak ve yakın takip ederek
sigara bırakma oranlarında ve tekrar başlamama oranlarında büyük bir artış kaydettik.
Böylece sigarayı bırakan hastalar yeniden AKS geçirme konusunda içen hastalara göre
daha düşük bir risk altında kaldılar.
Bu nedenle, çalışmamız sonuçlarının ışığında, AKS geçiren hastaların, Aile
Hekimliği polikliniklerinde sigara bırakma konusunda profesyonel bir şekilde takip ve
tedavi edilerek, AKS için en önemli risk faktörlerinden birisi olan sigarayı bırakmaları
önerilir.

25
7. KAYNAKLAR

1. Manninen V, Huttunen JK, Heinonen OP, Tenkanen L, Frick MH. Relation


between baseline lipid and lipoprotein values and the incidence of coronary heart
disease in the Helsinki Heart Study. Am J Cardiol.;63(16):42–7.

2. Hennekens CH. Increasing burden of cardiovascular disease : Current knowledge


and future directions for research on risk factors. Circulation. 1998;97(11):1095–
102.

3. Edwards R. ABC of smoking cessation The problem of tobacco smoking.


2014.3(6):43.

4. Prescott E, Hippe M, Schnohr P, Hein HO, Vestbo J. Smoking and risk of


myocardial infarction in women and men: longitudinal population study.
1998.7(9):56.

5. Fresh and alive who report on the global tobacco epidemic, 2008 the mpower
package. 2008.

6. Küresel Yetişkin Tütün Araştırması Türkiye 2012 Türkiye Halk Sağlığı


Kurumu.2012.

7. Ercüment Yılmaz. Akut koroner sendrom: Tanı ve tedavide yenilikler.2004

8. Bassand JP, Hamm CW. Odporúčania pre diagnostiku a liečbu akútnych


koronárnych syndrómov bez elevácie segmentu ST. Kardiologia. 2008;17(6):241–
87.

9. Char DM. The Pathophysiology of acute coronary syndromes. 2005;1–6.

10. Global, regional, and national age-sex specific all-cause and cause-specific
mortality for 240 causes of death, 1990-2013: a systematic analysis for the Global
Burden of Disease Study 2013 GBD 2013 Mortality and Causes of Death
Collaborators .

11. Türkiye İstatistik Kurumu 2016 verileri. TÜİK 2016. http:// www.tuik.gov.tr.
(Erişim tarihi: 21.04.2018)

26
12. Altan E, CAN D, Yüksel H, Ademoğlu E, Erginel N, Altuna N, et al. Tıp
dünyasının kronik hastalıklara yaklaşımına öncülük.2017;5(12)23-5.

13. Kardiyoloji A, Esc D, Koroner K, Grubu G, Gilles Ü, Başkan M, et al. Q 2013


ESC Kararlı Koroner Arter Hastalığı Yönetimi Kılavuzu, 2014.

14. Longo D, Fauci A, Kasper D, Hauser S, Jameson J. Unstable angina and Non-ST-
segment elevation myocardial infarction. Harrison’s Princ Intern Med.
2015:p.2015–21.

15. Society TE, Acute NE, Syndromes C. Avrupa Kardiyoloji Derneği ( ESC ) ST-
Segment Yükselmesi Olmayan Akut Koroner Sendromlarda Tanı ve Tedavi
Kılavuzu 2007. 2007;35(7):401–5.

16. Jennings RB, Reimer KA, Steenbergen C. Myocardial ischemia revisited. The
osmolar load, membrane damage, and reperfusion. J Mol Cell Cardiol
1986;18(8):769–80.

17. Bassand J-P, Hamm CW, Ardissino D, Boersma E, Budaj A, Fernandez-Aviles F,


et al. Guidelines for the diagnosis and treatment of Non-ST-segment elevation
acute coronary syndromes: The task force for the diagnosis and treatment of Non-
ST-Segment Elevation Acute Coronary Syndromes of the European Society of
Cardiology. Eur Heart J. 2007;28(13):1598–660.

18. Bülent S. İki farklı troponin I ölçüm sistemini cihaz performansları açısından
karşılaştırması . Sağlık Bakanlığı Haydarpaşa Numune Eğitim Ve Araştırma
Hastanesi Biyokimya ve Klinik Biyokimya Bölümü. Uzmanlık tezi 2004.

19. AHA/ACC guidline for the management of patients with non-ST-elevation acute
coronary syndromes:executive summary: A reportof the American Collage of
Cardiology/American Heart Association Task Force on Practice Guidelines.
Circulation. 2014;130:2354-94.

20. Türk Kardiyoloji Derneği Koroner Kalp Hastalığı Korunma ve tedavi kılavuzu

21. Castelli W, Dawber T, Feinleib M, Garrison R, Mcnamara P, Kannel W. The fılter


cıgarette and coronary heart dısease.Lancet 1981;21(12):612-43

27
22. Critchley JA, Capewell S. Mortality risk reduction associated with smoking
cessation in patients with coronary heart disease. JAMA 2003 Jul 2;290(1):86.

23. Ceylan Y, Kaya Y, Tuncer M. Akut koroner sendrom kliniği ile başvuran
hastalarda koroner arter hastalığı risk faktörleri. 2011;18(3):147–54.

24. Oehha. Health Effects of Environmental Tobacco Smoke, 1997ehha.ehha. Health


Effects of Environmental Tobacco Smoke, 1997.

25. Mathers CD, Loncar D. Projections of global mortality and burden of disease from
2002 to 2030. 2006.

26. Derleme / Review. Toraks Derg 2006 ;7(1):51–64.

27. Smith SS, McCarthy DE, Japuntich SJ, Christiansen B, Piper ME, Jorenby DE, et
al. Comparative effectiveness of 5 smoking cessation pharmacotherapies in
Primary Care Clinics. Arch Intern Med 2009 Dec 14;169(22):21-48.

28. Piper ME, Smith SS, Schlam TR, Fiore MC, Jorenby DE, Fraser D, et al. A
randomized placebo-controlled clinical trial of five smoking cessation
pharmacotherapies. Arch Gen Psychiatry 2009;66(11):1253–62.

29. Türk Toraks Derneği eğitim kitapları serisi Tütün Kontrolü ve Sigara Bırakma
Tedavisi

30. Çakmak S, Yılmaz E, Tamam L, Karaytuğ MO. Çukurova Üniversitesi Tip


Fakültesi dergisi.Cukurova Medical Journal Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi
Dergisi. Çukurova Üniversitesi Tip Fakültesi 2015;12(25):841-6.

31. Kaufman N, Yach D. Tobacco control – challenges and prospects.2000

32. Academic & Public Health Consortium. Rapid Review of Brief Interventions and
Referral for Smoking Cessation. 2005.

33. Silagy C. Physician advice for smoking cessation. Cochrane Database Syst Rev.
2000.

34. Yaşar Z, Kar Kurt Ö, Talay F, Kargı A, One-year follow-up results of smoking
cessation outpatient clinic: Factors affecting the cessation of smoking. Turkish
Respiratory Society (TRS) Eurasian J Pulmonol, 2014;7(12)246-9

28
35. Franck C, Filion KB, Eisenberg MJ. Smoking Cessation in Patients With Acute
Coronary Syndrome. Am J Cardiol, 2018;21(16)312-46

36. Kılıç S, Şimşek E, Kemal HS, Yüce Eİ, Türkoğlu C, Kayıkçıoğlu M. The role of
specialized prevention clinics for the short term follow-up of acute coronary
syndromes. Turk Kardiyol Dern Ars. 2017;45(6):498–505.

37. Fidan F, Pala E, Ünlü M, Sezer M, Kara Z, Kocatepe A, et al. Factors Affecting
Smoking Cessation and Success Rates of The Treatment Methods Used.;0–272.
The medical journal of Kocatepe 6: 27-34. 2005.

38. Yengil E, Çevik C, Demirkıran G, Neslin Akkoca A, Soylu Özler G, Özer C, et al.
ARAŞTIRMA Tıp Fakültesi Öğrencilerinin Sigara İçme Durumu ve Sigara İle
İlgili Tutumları. Konuralp Tıp Derg. 2014;6(3):1–7.

39. Tunstall CD, Ginsberg D, Hall SM. Quitting smoking. Int J Addict.1985;20(6–
7):1089–112.

40. Sağlam L. Investigation of the results of a smoking cessation clinic and the factors
associated with success. Turk J Med Sci. 2012 ;42(3):515–22.

41. Dedeoğlu E, Bayram B, Kızıler AU, Dedeoğlu B. Bupropion HCl Yavaş Salınımlı
Formuna Bağlı Jeneralize Tonik Klonik Nöbet. Bull Clin Psychopharmacol.
2011;21(4).

42. This Week in JAMA. JAMA. 2012;308(15):1501. 3

43. Sunay D, Sivri F, Dilbaz N, Şengezer T. Nicotine dependence and related risk
factors at individuals admitted to primary care units in Ankara Yenimahalle.
Turkiye Aile Hekim Derg. 2014;18(1):42–8.

44. Van Leer E, Hapner ER, Connor NP. Transtheoretical model of health behavior
change applied to voice therapy. J Voice. 2008;22(6):688–98.

45. Raherison C, Marjary A, Valpromy B, Prevot S, Fossoux H, Taytard A. Evaluation


of smoking cessation success in adults. Respir Med. 2005;99(10):1303–10.

46. Kıdık E, Ankara Eğitim ve Araştirma Hastanesi Sigara Birakma Polikliniğine


Başvuran Hastalarin 1-3 Yillik Süreçteki Sigara Birakma Durumlari. Ankara
Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Kliniği Tıpta Uzmanlık Tezi, 2017

29
47. Monsó E, Campbell J, Tønnesen P, Gustavsson G, Morera J. Sociodemographic
predictors of success in smoking intervention. Tob Control. 2001;10(2):165–9.

48. Niu T, Chen C, Ni J, Wang B, Fang Z, Shao H, et al. Nicotine dependence and its
familial aggregation in Chinese. Int J Epidemiol. 2000; 29(2):248–52.

49. Chandola T, Head J, Bartley M. Socio-demographic predictors of quitting


smoking: how important are household factors? Addiction. 2004; 99(6):770–7.

30
8. ÖZGEÇMİŞ

I- Bireysel Bilgiler
Adı-Soyadı: İbrahim Eren AKBAŞ
Doğum yeri ve tarihi: ADIYAMAN /12.7.1988
Medeni durumu: Evli
E-posta: ibrahimeren.akbas@gmail.com
Yabancı dili: İngilizce

II- Eğitim
2015-2018 Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Aile Hekimliği Uzmanlık
Eğitimi
2008-2014 Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
2002-2006 Adıyaman Anadolu Öğretmen Lisesi, Ankara

III- Ünvanlar
2014-2015 Pratisyen Hekim
2015-2018 Aile Hekimi Asistanı

IV- Mesleki Deneyim


2014-2014 Besni Topum Sağlığı Merkezi, Pratisyen hekim
2015-2018 Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Aile Hekimliği Uzmanlık
Eğitimi, Asistan hekim

31
9. EKLER

EK-1: ETİK KURUL ONAYI

32
33
34
35
EK-2: ANKET FORMU

36
37
38

You might also like