İbn Arabi - İlahi Aşk-1

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 20

İlâhî Aşk

İB N A R A BÎ
insan yayınları : 41
ibn arabf d izisi: 1

onuncu b a sk ı: İstanbul 2005

isbn 9 7 5 -7 7 3 2 -4 4 -3

İlâhî aşk
ibn arabî

çeviren
mahmut kanık

içdüzen
insan

kapak düzeni
erhan akçaoğlu

baskı-cilt
bilge matbaacılık
w w w .b ilg em atb aacilik .com

insan yayınları
keresteciler sitesi, mehmet akif cad.
kestane sok. no: 1 merter/istanbul
tel: 02 1 2 . 6 4 2 74 84 faks: 0 2 1 2 . 5 5 4 62 07
www.insanyayinlari.com.tr
insan@insanvayinlari.com.tr
İl â h î A şk
İBN A R A BÎ

Ç e v ir e n
M a h m u r K an ık

insan yayınları
İBN ARABİ

1 1 6 5 y ılın d a bu gü nkü İsp a n y a ’n ın M u rc ia (M ü rsiy e )


k en tin d e dünyaya gelm iş en büyük İslâm su file rin d en
biridir. Din hakikatinin yorumlanmasını bir İnsan-ı Kâmil
düzeyinde anlayıp eserlerinde bu şekilde anlatan, yüksek
bilgilere mazhar olm uş büyük bir velidir. Varlığın Birliği
p e r s p e k tifin d e n b a k ış la T a n rı, V a rlık , İn sa n ü z e rin e
m etafizik a çık la m a la r g etiren İbn A rab i’ nin bu sahaya
ilişkin yüzü geçkin eseri vardır.
İçindekiler

G ir iş ......................................................................................................................9
Sevginin T e m e lle r i......................................................................................... 19
Sevginin B e lir tile r i......................................................................................... 27
İlâhi S e v g i.......................................................................................................... 39
İlâhi S e v g i-E k ...................................................................................................47
Ruhâni Sevgi ....................................................................................................57
Tabii S e v g i.......................................................................................................... 63
Sevginin Adları ............................................................................................... 71
Sevginin Yanıltmaları ................................................................................... 81
Âşıkların Bazı S ıfa tla r ı................................................................................... 85
K ur’an’da Âşıkların V asıfları........................................................................95
Âşıkların Çeşitli Halleri Hakkında Anlatılan Ö y k ü le r......................117
Âşıkların Bazı Sıfatları ................................................................................. 131
Sonsöz ................................................................................................................ 171
. B i l k i, s e v g i m a k a m ı ç o k ş e r e f l i b i r m a k a m d ı r .
G e n e b i l k i, s e v g i v a r o l u ş u n a s lıd ır ...
Giriş

linizdeki eser, M uhyiddin lb n Arabi'nin Risaletu’l-Fütûhâti’l-m ekki-


yeti f i m a ’rifeti’l-esrârı’l-m alikiyyeti ve’l-mülkiyyeti (M alik ve m ülk sır­
larının bilinm esine dair M ekke’deki manevi fetihler kitabı) adlı 5 6 0 bö­
lüm lük eserin 178. bölüm ünün çevirisidir. Bu bölüm ün adı, F î ma'rifeti
m akâm ı'l-m alıabbeti (Sevgi m akam ının bilinm esine dair)’dir ve adı geçen
eserin dört ciltlik Beyrut baskısının 2. cildinde 3 2 0 -3 6 2 sayfaları arasın­
da y er alm aklad ır. Aynı bölü m , M aurice G lo to n tarafından Traite d e
I’am ou r (A lbin M ichel, Paris, 1 9 8 6 ) adıyla Fransızca’ya da çevrilmiştir.
A m acım ız, geçm işteki şiir anıtlarından ışıklar düşürm ektir gönül
pencerem ize. Klasik İslâm edebiyatından esintiler taşım aktır çağımıza.
Elinizdeki eser, tarihin kalbinde titreşip duran İslâm edebiyatında do­
ruk noktasın a ulaşm ış yüksek gerilim li bir duyarlılıktır. Dem ek ki, En­
d ülüs sem asınd an b ir aşk yıldızı daha d üşüyor gönlüm üze. İlk kez,
1 9 7 9 ’ da Diriliş dergisinde yayım lanan Güvercin Gerdanlığı, Sevgiye ve Se­
venlere D air başlığıyla, lbn Haznı’ın aşka dair eseri ufki boyuttan kaya­
rak düşm üştü gönlüm üze.* Bu kez gönlüm üze düşen aşk yıldızı şakuli

•9*
İlâhi Aşk

boyuttan düşm ekte. 13. yüzyıldan yüzyılımıza ruhani esintiler taşım ak­
ta. Böylece aşkın ufki ve şakuli boyutları bir kez daha çizilm ekte. Baş­
tan aşağı gül ve çiçeklerle dolu bir bahçeden bize m isk kokulan ulaş­
makta. Ruhum uz gıdalanm akta. İslam Uygarlığının Endülüs yakasın­
dan gene bir gül düşm ekte penceremize.
Neden aşk, diye bir soru gelecek olursa akla,
“Hiç aşkdan özge şey revâ nu
S a rf etm eğe gevher-i kelâm ı"1 diyelim. N itekim , bizi Hakikate ulaştıra­
cak ilk ve son noktanın aşk olduğu gerçeği günüm üzde de şu dizelerle
ne güzel dile getirilm iştir:
“İlk nokta Başlangıç noktası
H akikate
Biri dedi
ilk nokta aşktır
Ve öbürü dedi
Aynı zam anda
Son nokta”2
Ayrıca lbn Arabi’nin kalem inden dökülen şu dizelerde de bu gerçe­
ğe değinilmiştir.
“Bi? aşktan sudur ettik
Aşk üzerine yaratıldık
Aşka doğru yöneldik
A şka verdik gönlümüzü. ”3
Biz de gönlüm üzü aşka vererek, ilk ve son nokta olan aşka yönel­
dik. Bizi Hakikate ulaştıracak başlangıç noktasından yola çıkalım iste­
dik. Fuzuli gibi,
“Ya Rab, hem işe lütfunun et relı-nümâ bana
G österm e ol tariki ki yetm ez sana ban a”4
(Ey Rabbim ! Lütfunu daima bana yol gösterici kıl; Sana ulaşmayan
yolu bana g österm e!) diye dua ediyoruz.
“K ad endre’l-ışku li'l-uşşâkı m inhace’l-hüda
Salik-i rah-t hakikat ışka eyler ihtida”5
(Âşıklara hidayet yolunu aşk aydınlatır; Hakikat yolunun yolcusu

* Bu eser daha sonra kitap olarak yayınlanmıştır. Bkz. lbn Hazırı, Güvercin Gerdanlı­
ğı, çev. Mahmut Kanık, İnsan Yayınları, İstanbul, 1985; dördüncü baskı, 1998
• 10*
Giriş

aşka tabi olur.) matlaıyla başlayan gazelinin anlamını yüreğimizde duy­


m ak istiyoruz.
lbn Arabi’nin bu eseri bir şaheserdir. Bu eser lbn Arabi’den önce bu
konuda söylenenleri içerm ekte, aynı zamanda onları aşmaktadır. Aşkın
bütün boyutları bütün yönleriyle ortaya konulmaktadır.
M uhyiddin tbıı Arabi, yani dinin dirilticisi lbn Arabi günümüzde
yeniden güncelleşen dirilişin bir piri olarak, bize sevgi hakkında m ü­
kem m el bilg iler ve yorum lar su nm aktadır. Bunu da, Kur’an ’ın ilgili
ayetleriyle, Hz. Peygamber’in sözleriyle, son derece güzel şiirlerle, pek
ço k erkek ve kadın velilerin öyküleriyle, gerçek âşıkların çok değişik
sıfatlarıyla, dahası bizzat kendisinin yaşadığı ve tattığı sevgilerle, ken­
dinden önce sevgi üzerine şiir yazan şairlerin şiirlerinden seçtiği ilginç
örneklerle yapmaktadır.
Hemen herşeyin yalnızca madde planında ele alınmaya çalışıldığı,
aşkın yalnızca tabi yönüyle ilgileııildiği günümüzde, sevginin ruhani ve
İlâhi yönünden ortaya konulm ası kim ilerine şaşırtıcı gelebilirse de, ka­
nım ızca bir konuyu bütün yönleriyle ortaya koymak en sağlıklı yoldur.
Bu nedenle, lbn Arabi’nin, en som ut biçim inden en soyut biçim ine ka­
dar, aşkı bütün yönleriyle ortaya koyduğu bu eserini çevirm ekten dola­
yı mutluyuz.
lb n Arabi’ye göre, aşkın tanımı yapılamaz. Aşk ancak tadılır. Tadan
da aşkın ne olduğunu anlatamaz. Sevgi evrenseldir. Annenin çocuğunu
sevm esi, karı kocanın birbirini sevm esi, ilâhı bir sır olarak, gayesi “bir
tenle bir teni, bir canla bir canı kavuşturm ak” olan sevginin evrenselliğine
en güzel örnektir.
Aşk kendi içinde her zaman olumludur. Özü itibariyle dirilticidir,
birleştiricidir, kavuşturucudur. Fakat aşkın özünü, m ahiyetini bozan­
larda nefrete, kine ve yıkım a dönüşür. Allah bu tür çirkin durumları
sevm ez. Çünkü “Allah güzeldir, güzelliği sever." Bütün aşkların nihai n ok­
tası İlâhî aşktır. Asıl olan sevgi Allah için Allah'da sevm ektir. Allah'ı
sevm ektir. O’nun sevgisiyle dirilm ektir. O’nun sevgisinde dirilmektir.
lbn Arabi’nin hayatı ve eserleri hakkında burada bilgi vermem iz ge­
rekirse, kısaca şunları söyleyebiliriz.
Tam adı şöyledir: M uhyiddin Ebu Abdullah M uhamm ed lb n Ali
lbn M uhammed ibn Ahrned ibn Ali ibn Arabi el- Hatemi et-Tai el- En-
dülüsi. M uhyiddin ibn Arabi, Şeyh- i Ekber, Sultanü’l- arifin, Hatemü’l-

•ıı*
İlâhi Aşk

evliya, Kuıbü’l- Hümam, lbn Arabi diye de anılır. Endülüs’te lbn Seraka
diye bilinir. Hicri 5 4 3 ’ de Fas’da ölen ünlü bilgin Ebu Bekir ibnü’l- Ara­
bi ile karıştırılm am ası için adı harf-i tarifsiz olarak lb n Arabi diye kulla-
nılagelmiştir.
7 Ağustos 1135 Cum artesi günü (Hicri 27 Ramazan 5 3 9 kadir gece­
sinde) Endülüs Sultanı M uham m ed ibn Said ibn M erzeniş zamanında
M ürsiye’de dünyaya gelm iştir. Dedesinin adı M uham m ed, babasm ınki
Ali ibn M uham m ed’di. Babasının kültürlü ve seçkin biri olduğu anlaşıl­
maktadır, çünkü lb n M erzeniş’in arkadaşıydı. Aynı zamanda o dönemin
ünlü bilgini lbn Rüşd’ün (1 1 2 6 -1 1 9 8 ) de yakın dostuydu. Babası lbn
Arabi’yi çocukken lbn Rüşd’le tanıştırm ıştır ve aralarında ço k ilginç bir
konuşm a geçm iştir, lbn Arabi soylu, kültürlü, maddi ve m anevi derece­
leri yüksek olan bir ailenin tek erkek çocuğuydu. Sekiz yaşında ilim
tahsili için lşbiliye’ye gitm iştir. Burada lbn Beşküval ve ünlü hadis b il­
gini Ebu Muhammed gibi bilginlerden ilim tahsil etmiştir. Yirmi yaşın­
da tasavvuf yoluna girmiştir, lbn Arabi’nin ilk hanım ı M eryem adını ta­
şımaktadır. Ruhaniyet sahibi bir kadm olduğu anlaşılm aktadır. Bu ka­
dından Zeynep adında bir kızı olmuştur. Zeynep harika bir çocuktur.
Daha kundaktayken düzgün bir dille konuşabiliyor ve bazı ciddi soru­
lara cevaplar verebiliyordu, lb n Arabi bu kızı için Zeynebiyyal diye şiir­
ler yazm ıştır6.
“lb n Arabi orta boylu, beyaz tenliydi. Altın rengine çalan sarı saçla­
rı uzun ve dalgalıydı. Zayıf da değildi şişman da değildi. İri gözlüydü,
berrak sesliydi. Pek yüksek sesle konuşmazdı. G erekm edikçe gülmezdi.
G özlerinde devamlı bir yorgunluk izleri vardı.”7
lbn Arabi daha sonra Doğu’ya seyahate çıkm ıştır. Kuzey Afrika, Tu­
nus, ve M ısır’a uğrayarak M ekke’ye gitm iş, oradan Bağdat ve M usul’a
uğramış, oradan da Anadolu’ya geçm iştir. Konya’ya yerleşm iş ve burada
Sadreddin Konevi’nin dul annesiyle evlenm iş, Sadreddin Konevi’yi (ö.
6 7 2 hicri) yetiştirm iştir. Sonra Malatya’ya uğramış, burada tekrar evlen­
miştir. Oğlu Sadeddin burada doğmuştur. Daha sonra Şam ’a gitm iş ve
Hicri 6 3 8 ’ de, miladi 16 Kasım 1 2 4 0 ’ da Şam ’da vefat etm iştir. Şam ’ın
Salihiyye bö lgesin e, Kasyon dağı eteğine defnolunm uştur. O ğlu M u­
hammed Sadeddin (h. 6 1 7 -6 5 6 ) ve M uhammed hııam üddin (ö. 6 6 7 h.)
ve kızı Zeynep aynı yerde yatmaktadır.

♦1 2 *
Giriş

K en d isinin bildirdiğine göre, lbn A sakir, E bu 'l-Ferec, lb n Cevzi,


lbn Sekine, lb n Ûlvan Cabir bin E bu Eyyub gibi elli dört zattan zahiri
ilim leri tahsil etmiştir. Ayrıca Şeyh E bu M edyen el-M agribi, Cemaled-
d in Yunus b in Yahya el-K assar, E bu A bd u llah et-Teyem m i e l-F a si,
E bu ’l-Hasan ibn Cami gibi zatlardan batini ilim leri tahsil etmiştir. Füsu-
sü'l-Hikem ve Fütuhat-el-M ekhiye gibi eserleri büyüklüğüne birer delildir.
Hızır aleyhisselam la karşılaşm ası irfan eh lince bilinen bir gerçektir.
Sayıları beşyüze ulaşan eserlerinin birçoğu tasavvufa dairdir. Bu ne­
denle büyük Lepkilere m aruz kalm ış bu sebepten ölüm ünden so n ra,
kabrinin yerini belirsiz etmişlerdir. “Iza d ah ale’s-sinü fiş-şin i zah ara kabru
muhyiddin” (Sin Şın’a girdiğinde M uhyiddin’in kabri bulunur.) keram et­
li sözüyle O sm anlı Sultanlarından Yavuz Sultan Selim Şam’ı fethedince
tbn Arabi’nin kabrini buldurm uş ve üzerine mükem m el bir türbe ve de
ayrıca türbenin yanm a bir cam i, bir de dergah yaptırmıştır. İkinci Ab-
dülham id zamanında türbesi restore edilm iştir8. Türbesinde bir dörtlük
ve kendisinin bir beyti yazılıdır.
“K abrû muhyiddin ibnü’l-Arabi
Küllü men lazebehu ev zârehu
Kadıyet hâcatühu min b a ’di ma
G a fa ra ’l-Bâriû lehu evzarelıu.”9
(M uhyiddin ibn Arabi’nin kabridir b u ; Kim ona bağlanırsa ya da
onu ziyaret ederse, ihtiyaçları giderilsin ve Allah günahlarını affetsin.)
“Felikülli asrın vahidim yesm u bihi
Ve ene li b a k i’l-asri zake'l-vahidü. ”10
(H er asır büyük bir şahsiyetin adıyla anılır; bundan sonraki asırlar
da benim adımla anılacaktır.) Bu kıtayı ve bu beyti Bursalı Tahir Bey’in
Tercüme-i hal ve jaza.il-i Şeyh-i E kber adlı eserinden alıntılıyoruz. Adı ge­
çen kitapta lbn Arabi’nin hayatı, bazı m ankıbeleri anlatılm akta ve eser­
lerinin tam bir listesi verilm ektedir. 4 3 9 tane eserinin adı bu listede
zikredilm ektedir. (Adı geçen eser Diriliş dergisinin 5 5 -6 0 sayıları arasın­
da da tefrika edilm iştir.) Burada yalnızca bir bölüm ünü çevirm iş oldu­
ğum uz Fütuhatü’l-Mekkiyye hakkında bilgi vermeye çalışacağız.
Fütuhat lbn Arabi’n in en ö nem li eseridir. O nun bütün fikirlerini
aşağı yukarı içerm ektedir. O nun uzun tahsil hayatının ve derin araştır­
m alarının bir meyvesidir. Bu eserini H icri 5 9 9 ’ da M ekke’de yazmaya
başlam ıştır. Ortadoğuyla M ekke arasında yaptığı geziler sırasında, 30
küsur yılda tam am lanm ıştır11.
•13*
İlâhi Aşk

tbn Arabi Fûtuhat'm girişinde eserini dostu ve üstadı Abdulaziz el-


M ahdavi’ye ithaf etm iştir. Bu zat Ebu M edyen’in (ö. 5 9 4 h .) öğren cisi­
dir. lbn Arabi bu zatı birçok defa Tunus’da ziyaret etm iştir. Risaletü Ru-
hü’l-Kuds adlı eserind e bu zalm geniş bir biyografisini verm iştir. Bu
eser, lb n Arabi çağ ın ın b ir aynası ve o d ön em d e İslâm dünyasında
olup biten olayların bir yorum udur. H icri altın cı, miladi o n ik in ci yüz­
yıldayız. Islâm kültürü doruk noktasına ulaşm ış. Edebiyat bütün tü r­
lerinde ilerlem iş. D ilbilim , tabiî ilim ler, m atem atik ve felsefe en ileri
düzeye ulaşm ış. Şer’i ekoller Islâm âlem inde hayatın sosyal, ek on om ik
ve siyasal yönü nü d üzenlem ekte. Bu yapı için d e sufiler kendi çevrele­
rinde yüksek noktaya ulaşan edebiyatları ve öğretim leriyle ço k geniş
b ir etki alanı m eydana getirm iş dürümdalar, işte böyle b ir dönem de,
bu eser Islâm m edeniyetinin ve düşüncesinin kaynağından su içm ek
isteyenleri kana kana sulam ıştır. E ser yazılır yazılm az, bütün öğren ci­
leri onu bir an önce oku m ak için can atm ışlardır. Eser kuşaktan kuşa­
ğa, elyazm alar, daha so n raları m atbu nüshalarla aralıksız g eçm iş ve
g ü n ü m ü ze k ad ar u laşm ıştır. San atsev e rle rin gözü n ü k a m a ştıra ca k
süslem elerle ve yazı çeşitleriyle prenslerin ve zenginlerin elde etm ek
için can attıkları bir eser olm a niteliğini korum uştur. Doğu’da ve Ba-
tı’da kütüphanelerde yazma nüshaları m evcuttur. Süleym aniye kü tü p ­
hanesinde yüzden fazla nüshası vardır. Konya’da ve Bursa’da yazma ve
m atbu nüshaları vardır. Fûtuhat'm yeni baskıları da yapılm ıştır: Beyrut
ve Kahire baskıları en ünlüdür.
Fûtuhat'm özetleri de yazılm ıştır: Abdul Vahab eş-Şarani’nin El-Kib-
ritü'l-Ahmer ve Levahihu’l-EnvaFı bir örnektir. Tü rkçe, Farsça ve Fransız-
caya kısmi tercüm eleri yapılmıştır.
Fütuhat yukarıda da söylediğimiz gibi 5 6 0 bölüm den oluşmuştur.
Bu bölüm ler kendi içinde altı ana bölüm e ayrılm ıştır:
.1- El-m aarif, 73 bölüm dür (öğretiler).
2- El-m uam elaı, 116 bölüm dür (uygulamayla ilgili).
3- El-ahval, 8 0 bölüm dür, (haller)
4- E l-m enazil, 1 14 bölüm dür, (m enziller)
5- El-m ünazalaı, 7 8 bölümdür, (buluşm alar)
6- El-m akam ai, 9 9 bölümdür, (m akam lar).
Birinci bölüm de, lbn Arabi temel öğretisini ortaya koyuyor. Bu b ö­
lüm onun sistem inin ve Varlık görüşünün teorik yanını oluşıurm akta-

•14*
Giriş

dır. İk in ci bölümde. Hakikat yolcusunun manen ilerlem esi ve şahsi o l­


g u n lu ğ u n u sağlam ası için g erekli o lan m u am eleleri an latm aktad ır.
Û çüncıı bölüm de, sufinin geçm esi gereken haller ve Hakk’a doğru yük­
selirk en karşılaşacağı durum lar söz konusu edilm ektedir. D ördüncü
bölüm de, manevi menziller, duraklar ele alınıyor. Sufi bu menzillerden
birer birer geçm ek zorundadır. Beşinci bölüm de, Hakikat yolcusunun
Sevgili’yle yüzyııze buluşacağı yerler açıklanıyor; ruhun sevgiliyle bu ­
luşm ası anlatılıyor. Ruh K öşkü’nü ve Yitik C ennet’i yeniden bulm ak
için , insanın göğüslemesi gereken büyük bir savaştır bu. Son bölüm de
sufi, varlığın yüksek m akam larına, m ükem m elliğin nihai aşam alarına
ulaşır.
lbn Arabi’nin hayatı ve eserleriyle ilgili olarak, Fransızca çeviride
yer alan bir kronolojiyi burada veriyoruz.

MUHYIDDİN İBN ARABİ (1 1 6 5 -1 2 4 0 )

— ilk Dönem: Endülüs

1 1 6 5 M ürsiye, Doğumu 17 Ramazan 5 60 H icri; 2 8 Temmuz 1165


Miladi.
1 1 7 3 lşbiliye, M ürsiye El-M uvahhitler tarafından işgal edildikten
sonra lşbiliye’ye hareket eder. Orada Kur’an, Tefsir,
Hadis, Fık ılı, Sarf ve Nahiv ve Edebiyat tahsil eder.
1179 Kurıuba, Burada lbn Rüşd’le karşılaşır.
1 1 8 4 lşbiliye, Tasavvufi yola girer.

— ikinci Dönem: Kuzey A frika’y a yaptığı yolculuklar

1 1 9 3 Tunus, Kuzey Afrika’ya gitm ek üzere Endülüs’ten ayrılır.


Burada Şeyh el-M eh d ev i’yi ziyaret eder. Rıdıü’l-
Kuds adlı eserini ona ithaf eder.
1194Fez, E l-M u vahh it Yakup el-M an su r’un H ııistiyan lara
galip geleceğini önceden haber verir.
1195 lşbiliy. Yeniden Endülüs’e döner. Amcasından hadis ders­
leri alır.
1195 Fez, Miracı ve Nur m akam ına yükselişi: Kitabıı’l-lsra ila
m akaın ı’l-esra adlı kitabım yazar.

•15*
İlâhi Aşk

1196 Fez, Allah kendisine Hatemül-evliya olduğunu bildirir.


1197 Mürsiye G ırnata ve Elm eriye Allah’tan aldığı ilâh ! bir em ir­
le M evaki’ü’n-nücum adlı eserini yazar.
1198 Kurtuba, lbn Rüşd’ûn cenaze m erasim ine katılır.
1200 M arekeş, Kurbiyyet m akam ına erişir. Kürsi’yi keşfeder. Do-
ğu’ya gitm ek üzere Allah’tan em ir alır.
Becaya, İlâhî nücum a ve hurufa katılır.
1201 Tunus, Hızır ile karşılaşır. İnşâü’d-devâir adlı eserini kale­
m e alır.
1201 Kahire, Kudüs Doğu’ya hareket eder.

— Üçüncü Dönem: Doğu’y a yaptığı yolculukları

1201 M ekke, N izam Ayn eş-Şem s adında ço k g ü zel, y etişk in ,


kü ltü rlü ve manevi yönü kuvvetli b ir g enç kızla
tanışır. Bu kız Tercümanü’l- eşvak adlı şiir kitabının
ilham kaynağı olur.
1 203 M ekke, E serlerin in dördünü burada tam am lar: M işkatü’l-
envar, H ilyetû’l-abdâl, Tâcû’r-resâil, Ruhü’l-Kuds. Ayrı­
ca FütClhatü’l-M ekkiyye adlı büyük eserine burada
başlar.
1204 Malatya, Anadolu’ya gelir.-
Kudüs, Kahire’ye giderken Kudüs’e uğrar.
Kahire, Resm î din bilginlerinin kendisine düşm an olması
karşısında bütün F ilistin’i dolaşarak yeniden Mek­
k e’ye gider.
1207 M ekke, M ekke’de hadis öğrenim ini sürdürür.
1209 Halep, Et-Tecelliyat adlı eserinin yayım lanm asına izin ve­
rir. Risalatü’I-envcır adlı eserini kalem e alır.
1 210 Konya, Konya’da Sadreddin Konevi’yle karşılaşır. Sadred-
din onun en büyük öğrencilerinden biri olur. Da­
ha sonra Sadreddin onun üvey oğlu durum una ge­
lir. Üvey babasının en yetkin yorum cusu olur.
1211 Bağdat, Büyük Şeyh Şihabüddin Ö m er es-Sü hreverd i ile
karşılaşır.
’ 212 Bağdat, Kral Keykavus ve onun hamisi için, Hıristiyan te-
beaya nasıl davranılacağına dair bir Risale yazar.

•16*
Giriş

1 2 1 3 Halep, Bir süre Halep’te kalır.


1 214 M ekke, Şiir kitabı Tercümanü’l-eşvak'ı burada tamamlar.
1 2 1 5 Halep, Ö ğrencilerinin isteği üzerine Zahâirü’l-alak adlı ki­
tabının bir yorum unu, şerhini yazar.
1 2 1 5 -1 2 1 9
Malatya, Kral Keykavus tarafından Anadoluya davet edilir.
Aşağı yukarı beş yıl kadar kalır. Bu kralın A nti-
yoş’da H ırisıiyanlar üzerine galip geleceğini ö n ce­
den haber verir. Bu arada bazı eserlerinin yayın­
lanmasına izin verir: Kitap M akam ü’l-K ûbıa, Menzı-
lü’l-Menazil

— Dördüncü Dönem: Şam

1 2 3 3 -1 2 4 0
Şam , H üküm dar M alik el-Adil tarafından Şam ’a davet
ed ilince, k esink es buraya yerleşm eye karar verir
ve ö lü n ce y e k a d a r y a şa m ın ı Şam ’da sü rd ü rü r.
Ö nem li eseri Fütühatul-M ekhiyye’yi burada tam am ­
lar. Füsüsû’l-h ik em ad lı en ön em li ese rin i de ta­
mamlar. 16 K asım 1 2 4 0 ’da (m iladi), 2 6 Rebiülahir
6 3 8 ’ de (h icri), Hakk’ın rahm etine kavuşur12. Kad-
desallahu sırrahu.
Bu çeviride bazı özel terim leri kullanm aktan kaçınm adık, llâhî Aşk
söz konusu olu n ca bu terim ler kaçınılm azdı. Kitapta geçen ayetlerin
sure ve ayet num aralarını hem en b elirttik . G erekli görülen yerlerde
notlar ekledik. Elden geldiğince Arapça m etne sadık kalmaya bununla
birlikte T ü rk çe’nin yapısın ve özelliğini korum aya çalıştık. Şiirlerin çe­
virilerinde, anlam a ağırlık verm ekle birlikte, şiirselliği de vermeye çaba
gösterdik.
Böyle bir eseri çevirm ekten dolayı mutluyuz. Allah’a hamd olsun!

Mahmut KANIK

•17*
S E V G İN İN T E M E L L E R İ

evgi bir nisbettir, hem Tanriyı ilgilendiren hem insanı


S ilm im iz bilm ese de bu ilişkinin sırrını.
Sevgi bir zevktir bilinm ez h akikati
Allah, Allah! Ne tuhaf değil mi?
Sevginin nedenleri sarıyor beni özüyle
Varlık ve yoklu k gibi iki zıt elbisesiyle
A llah’ın varlığı bile sevgiyle bilinir
O’na benzer değiliz am a, b izde de O’nda da o görülür
Ey Allahım affet beni, beni ve söylediklerim i
Şükür kabilinden söylüyorum ben bunları.

Aynı konuda aşağıdaki dizeleri söylüyorum:

Ben kendi zâtımı sevdim. B'ır’in ikiyi sev'ışi gibi


Sevgi O'ndandır: Tabiî ve ruhani,
İlâhîsi d e O’ndandır, Kur’an ayetleriyle belli
Hûda nurunun sözleri sana geldi
Sen soruyorsun, oysa sorularını anlam ıyorum ben
Hangi sevgiden, hangi m izandan söz ediyorsun sen
H er sevginin bir başlangıcı var R abb’ın sevgisinden özge

•19*

You might also like