Download as doc, pdf, or txt
Download as doc, pdf, or txt
You are on page 1of 10

1

Niçin Drama ?
*Yaratıcılık boyutlarını geliştirmek için

* Sıkılganlık, utangaçlık gibi duygulardan kurtulmak için

* Kendini özgürce ifade etmek için

* Estetik beğenileri geliştirmek için

* Kendini keşfetmek ve geliştirmek için

* Ruhsal olarak sağlıklı olabilmek için

* Düzgün ve anlaşılır konuşabilmek için

* Sınırları belirlenmiş bir yaşantıyı sürdürmek zorunda kalanlar için

* Özgüvenin gelişmesi için

* Daha empatik olabilmek için

* Günlük sıkıntılardan kurtulup, deşarj olabilmek için

* Olaylara, olgulara eleştirel bakabilmek için

* İşbirliği yapabilme becerisini arttırmak için

* İletişim becerilerini geliştirmek için

* Toplumsal duyarlılığın artması için

* Daha sağlıklı iletişim kurabilmek için

"Bir Çin Atasözü şöyledir:


‘ İşitirim, unuturum; Görürüm, hatırlarım;
Yaparım, öğrenirim.’ "

Bu atasözünde de görüldüğü gibi işitmeden, görmekten çok, yaparak öğrenmenin ne kadar


önemli olduğunu vurgulanmaktadır. İşiterek öğrendiklerimizden %13'ü görerek
öğrendiklerimizden %75'ini koklayarak öğrendiklerimizden, %3'ünü tadarak
öğrendiklerimizden %3'ünü dokunak öğrendiklerimizden %6'sını hatırlarız. Öğrenmeye aktif
olarak ne kadar çok duyu organı eklenirse, kullanılırsa öğrenilen bilginin de etkililiğinden,
verimliliğinden, kalıcılığından bahsedebiliriz. Ve böylelikle Çin Atasözünün anlamı daha iyi
anlaşılır. İşte bu noktada dramadan söz edebiliriz.

Drama nedir?
2

Drama sözcüğünün tam bir Türkçe karşılığı bulunmamaktadır. Sözcük olarak yapmak, etmek,
eyleme koymak anlamını taşıyan Yunanca "dran" dan türetilmiştir. "Drama ise eylem
anlamını taşıyan, yine Yunanca dramenon'u, seyirlik olarak benzetmecisi biçimindeki
kullanımıdır. " Tiyatro bilimi içerisinde drama: özetlenmiş, soyutlanmış eylem durumları
anlamını taşımaktadır. Türkçe'de olan "dram" sözcüğü ise Fransızca'da olan "drame"
sözcüğünden gelmektedir. "Drame" burjuva tiyatrosu anlamına geldiği halde, Türkçe'de halk
dilinde acıklı oyun anlamında kullanılmaktadır. Halbuki dramatik olan ya da drama en geniş
tanımıyla insanın insanla her tür dolaysız, doğrudan ilişki, etki-tepki alışverişi, bu sırada arada
oluşan minimum bir etkileşim bile bir dramatik bir süre ya da dramatik bir durumdur.

Bu durum insanların yanı sıra, objeler arasında ya da bir manzara da bile olabilir.
Kısacası drama, yaşama sanatı dramatizasyon ise olgunlaştırma, yaşanır hale getirmedir.
Yaratıcı drama (creative drama) kavramı yukarıdaki kavramlardan farklı değildir. Oyun
süreçlerindeki ve yaşam durumlarındaki dramatik zamanların uzmanlarca, grup içi etkileşim
süreçleri içinde yaratılması yaratıcı drama etkinlikleri olarak nitelenmektedir.

Yaratıcı Drama, daha çok ABD'de kullanılmaktadır. İngiltere'de ise eğitim süreçlerinde
yaratıcı dramanın kullanılması 'eğitimde drama' (drama in education) olarak
adlandırılmaktadır. "Okul oyunu" ya da 'oyun ve etkileşim' (Schuklespiel, Spiel un
Interaktion) olarak Federal Almanya'da yerleşmiş kullanım olup bu konuyla teorik ve pratik
olarak ilgilenen alan ise 'Oyun ve Tiyatro Eğitbilimi' ya da 'Oyun ve Etkileşim Eğitbilimi'
(Spiel-und theater Paedagogik veya İnteraktiondpaedagogik) adını almaktadır.

Yaratıcı Drama...

'Doğaçlama, rol oynama vb. tiyatro ya da drama tekniklerinden yararlanılarak bir grup
çalışması içinde, bireylerin bir yaşantıyı bir olayı, bir fikri, kimi zaman bir soyut kavramı ya
da bir davranışı eski bilişsel örüntülerin yeniden düzenlenmesi yoluyla gözlem, deneyin
duygu ve yaşantıların gözden geçirildiği 'oyunsu' süreçlerde adlandırılması,
canlandırılmasıdır.'
“Doğaldır, yazılı bir metni yoktur, sunuşsal değildir yani sahnelenmesi gerekmez.
Olay merkezlidir, lider tarafından rehberlik edilen katılımcılar, yaşadıkları ve hayal ettikleri
durumlar, yaratıcı drama içinde yansıtılırlar. Lider grubun keşfetmesini, gelişmesini,
fikirlerini, duygularını dramada oyunlar yoluyla ifade etmesi için rehber olur.”

Eğitimde Drama...

“Eğitimde Drama insanın kendini başkalarının yerine koyarak çok yönlü gelişmesi. Bireyin
eğitim ve öğretimde aktif rol alması. Kendini ifade edebilme, yaratıcı olma, yaşamı çok yönlü
algılama, araştırma istek ve duygusunun gelişmesi. Eğitim ve öğretimin buyurgan,
kısırlaştırıcı ve angarya haline dönüşmesine karşın, bireyin eğitim ve öğrenme isteğini arttırıcı
eğitim yöntemi.”

Eğitimde Drama...

Ezberci, bilginin yığın olarak kullanıldığı, var olan bilgiyi diğer öğrenilecek olan bilgiyle
ilişkilendirmeyen, kalıpçı, dar düşünülen, yaşayarak öğrenilen kendi sentezlerine varılamayan
eğitim sistemlerine alternatif bir öğrenim alanı, öğretim yöntemidir.
3

Eğitimde Drama...

Yaratıcı Dramada, bir olgunun, bir ders konusunun bir yazının daha anlaşılır bir hal alması
için bunların bireyin kendinde ya da grup içinde bir yaşantıya dönüşmesi her sürecin her
bölümün gözden geçirilmesi üzerinde düşünerek kendini ifade etmesidir.
Dramatizasyon ise; Hikaye içinde sunulan olayların oynanmasıdır.

Eğitimde Dramanın Önemi...

Eğitimde Drama bireyi ileride yer alacakları geleceğe hazırlar. Bireyi yaşamdaki rollere,
olanak ve fırsatları değerlendirmelerine sorumluluklarına ve tecrübelere hazırlar.

Bu arada her alanda öğrenmeden bahsedebiliriz: İletişimden empati kurmadan tutun da


sosyalleşmeye konunun kavranmasına karar vermeye sözel anlatımın gelişmesine kadar geniş
bir yelpazeyi kapsamaktadır.

Eğitimde dramanın amacı; okuldaki eğitim sürecine tabi tutulan öğrencilerin üretkenliğini
yaratıcılığını arttıran somut ürünlerde olduğu kadar soyut ürünlerde de sahip olduklarını
ortaya koyabilen değişme ve değişime açık olan basmakalıplardan klasikleşen düşüncelerden
uzaklaşmasını sağlamaktadır.

Eğitimde drama bir öğrenme yolu olarak en önemli varlığı: zihinsel, sosyal ve psikomotor
yeteneklerle bütünleşmiş olmasıdır. Ayrıca, eğitimde drama diğer akademik etkinliklerden
açık uçlu olması özelliğiyle farklılık gösterir.

Ezberci ve klasikleşmiş düşünme biçimlerinden kurtulmuş, bilinenleri tekrar etmekle


yetinmeyen, çok yönlü düşünen disiplinler arası ve önyargılardan uzak düşünen, sentezlere
varabilen, yeni ürünler ortaya çıkarabilen, değişik,özgün, bağımsız çözümler üretmeye çalışan
bireyler eğitimde dramayla sağlanır.

Önemli olan öğrenciyi pasif bir dinleyici durumundan kurtarabilmek, onu bedenini ve duyu
organlarını ile harekete geçirebilmek, konuları canlandırmak yaşanır hale getirmektir.
Kendisini, çevresini, arkadaşlarını ve başka insanları daha iyi tanıyıp tanıtır hale gelecektir.

Dramanın diğer bir önemi ise bireysel yaşantıdan çok grupsal bir yaşantı sağlaması, her
bireyin bir diğerinden farklılığını belirtmek yerine, bireylerin hangi bakımdan birbirine
benzediğini, neleri ortak paylaştıklarını ortaya çıkarmasıdır.

“Edilgenlik yerine katılımcı olma, bağımlılık yerine bağımsız olma ve karar verebilme,
yetkinleşme, demokratikleşme yaratıcı dramanın kazandırdıklarındandır.”

Eğitimde Dramanın özellikleri:

Eğitimde dramanın sahip olduğu belli başlı özellikler aşağıda şöyle sıralanabilmektedir:

Hayal gücü yaratma:


4

Dramanın ana iskeletini oluşturma en temel kavramlardır.Bu kavramlar, insanların bazı


durumlarda nasıl hissettiğini ve nasıl davrandığını anlamaya yardımcı olur.

Oyun : İnsanın çocukluğundan beri hayatında var olan bu kavram diğer insanlarla paylaşarak
ya da taklit ederek geliştirilen bir faaliyettir.

Dramanın sosyal görüşü : Bireyde olan sorunların çözülmesi için diğerleri ile iletişime girme
ve çaba göstermesine yardım eder.

Drama yoluyla yaratıcı problem çözme: Drama birlikte çalışarak bir problem çözülebilecek
sosyal bir süreçtir.

Gösteri: Tiyatro teknikleri kullanılsa da eğitimde drama tiyatro ya da oyunculuk


değildir.Dramatik etkinliklerin amacı izleyiciye sunmak değildir. Sergilendiği zaman da
başkalarıyla iletişim kurmasına olanak sağlar.

Eğitimde dramanın yararları:

Grup içerisinde uyum içinde çalışabilme ve becerilerini geliştirebilme,

Üretkenliğini estetik gelişimi sağlama,

Dil ve iletişim becerilerini ilerletme,

Empati kurabilme,

Bireyin kendini gerçekleştirmesi, üretken, yapıcı, iletişime açık bir hal alması,

Yapılan etkinliklerde bireye yeni yaşantılar, yeni görüşler sağlar.


Öğretmenin rol aldığı çalışmalarda, öğrenci-öğretmen ilişkisini önemli derecede olumlu
olarak etkiler.

Öğrencinin daha evvelden bildiklerini ve daha sonra öğreneceklerini keşfetmeleri için yardım
eder.

Bireyleri hayal ettikleri durumlar ışığında yakaladıkları gerçek dünyayı daha somut görmek
için yönlendirir.

Bireyler ve aralarında oluşabilecek düşünce farklılıklarıyla ilgili hoşgörü geliştirmek,

Soyut kavramları ve yaşantıları, daha da somutlaştırmak.

Fazla duyu organını harekete geçirdiği için öğrenciyi aktifleştirir. Eğitim öğretimin daha etkili
ve kalıcı olmasını sağlar.

Öğrencilerin kendilerini ve başkalarını daha iyi tanımalarını sağlar.

Zaman ve mesafe yönünden ulaşılamayan olay ve durumları yaşanır hale getirilmesini,


incelenmesini sağlar.
5

Öğrencileri yaratıcı güçleri ve kendilerine güveni artar. Kişilik gelişimleri hızlanır.

Utangaç, kendini ifade etmekte rahatsız olanların bile dışa dönmelerini sağlar.

Ekip çalışması nedeniyle öğrenciye sorumluluk alma ve grupça çalışma alışkanlığı sağlar.

Sözcük dağarcığını geliştirir, etkili konuşmayı hızlandırır.

Eğitimde Drama Öğretmeni:

Eğitimde dramada karakteristik bir özellik olan drama öğretmeninin, oyun yöneticisinin
kişiliğidir. Topluluk içinde vakit geçirmeye, dinlemeye, kazanmaya yönelik oyunlarda
formasyon gerekmez. Profosyonel bir oyun yönlendiricisine de gereksinim duyulmaz. Ancak
çocuğun oyun oynama yeteneğini ortaya çıkarmak, geliştirmek, sorumluluk duyulan bir oyuna
dönüştürülmesi için pedagojik formasyonu alan bir kişiye gerek duyulur. Ayrıca bu kişinin
ısınma çalışmaları, oynama, doğaçlama ve oluşumları gösterime hazırlamayı danışma,
görüşme ve bilgi edinmeyi, oyun grubunun alıştırmalarını yürütmeyi ve en sonunda da bu tür
çalışmaları grup ile birlikte geliştirmeyi öğrenmiş olması gereklidir. Yani, Drama liderinin
özelliği iletişime açık, istekli ve hazır olma niteliklerini taşımasıdır.

Eğitimde Dramanın Uygulama Basamakları

Isınma çalışmaları: İlk olarak yer verilen çalışmalardır.. Bu çalışmalarda grubu oluşturan
bireylerin birbirleriyle bütünleşmesine yönelik alıştırmalara yer alır. Katılımcılar, birbirleriyle
tanışır ve etkileşim kurarlar. Yaşayacakları yaşantılar için hazırlıklı ve istekli hale getirilirler.
Tanışma ile başlayan güven ısınmaya, uyum sağlamaya, beş duyuyu kullanmaya, gözlem
yetisini geliştir-e ve bedenini ve beynini duyumsamaya yönelik çalışmalar bu aşamada yer
sınma çalışmaları müzik ya da ritm eşliğinde yürüme, koşma, zıplama, çek-itme, hayvan
yürüyüşleri, çeşitli zemin ve zamanlarda yürüme gibi çalışmalardır.
Bu uygulamalar oldukça kesin kurallarla belirlenmiş olup, drama öğretmeni tarafından
yürütülür.
a.Kaynaştırma Çalıştırmaları

Bu aşamada tüm grubun birbiri ile kaynaşması hedeflenir.

b. Konsantrasyon Çalışmaları

Kaynaştırma çalışmalarının sonunda katılımcıların artık birbirleriyle daha iyi iletişim


kurabilmeleri beklenir. Konsantrasyon çalışmalarının amacı ise, grubun dikkatini bir noktaya
toplamak ve drama etkinliğine yönlendirmektir.
Oynama:
Kurallar içinde sınırsız özgürlüklere sahip oyun kurma ve geliştirme kısmıdır.
a.Pandomim
Pandomim fikirlerin sözcük olmadan ifade edilmesidir.
b. Rol Oynama

Rol oynama, bir başkasının veya başkalarının işlevlerini yerine kabullenmedir.


Doğaçlama çalışmaları:
6

Kesinlik, bu süreçte biraz daha azalmıştır. Bu süreçte saptanmış bir hedefe gidilmektedir ya
da konudan, temadan çıkılmaktadır.

Oluşumlar:

Bu sürecin nasıl belirleneceği, nasıl gelişeceği, hangi sonuca gideceği önceden belirsizdir.

Drama sadece ısınma , oynama, doğaçlama, ve oluşumlardan oluşmamaktadır. Grup içinde


daha küçük gruplarla tartışarak fikir alışverişi yapma, değerlendirme, tartışma, yargılama,
eleştirme gibi düşünsel boyutta çalışmalarında yapılması gerekmektedir. İşte bu yüzden;
Drama etkinliğine katılanların da en başta grup içi çalışmaya hazır bulunmaları, bireylerin
kendilerini rahat ve güvende hissetmeleri, kendilerinde yeni ve değişik şeyler keşfetmeye
hazırlıklı olmaları gerekmektedir.

Drama çalışmalarında tiyatroda olduğu gibi bir başlangıç ve bir son bölümü olmayabilir.
Ortaya konulanlar gerçek olmayabilir, soyut ürünlerde olabilir fakat o anda gerçekmiş gibi
gözükür.Ortaya çıkan ürünler ilk kez vardırlar, o anda yaratılmışlardır.Bu yüzden ortay çıkan
şeylerin doğrusu ya da yanlışı yoktur.

Eğitimde Dramanın uygulanabilmesi için bazı aşamalardan geçmesi gerekir.

Isınma,
Uyum çalışmaları,
Güven,
Beş Duyu,
Gözlem,
Toplu İletişim,
Yaratıcılık.

Eğitimde Dramada Çalışma :

Tema seçimi: Diğer derslerin planları olduğu gibi dramanın da planı olmalıdır. İlk önce
anlatılacak olan konu belirlenir.
Çevre düzenlemesi: Daha sonra öğrenmenin, hangi ortamda daha iyi olacağına karar verilir.
Çocukların rol seçimi: Başlangıç için çocukların rollerini öğretmen seçebilir. İlerleyen
çalışmalarda kendileri, rollerini seçebilirler. Fakat ilk başta herkesin aynı rolü oynaması daha
iyi olur.
Öğretmenin rol seçimi: Sıra drama öğretmenin rolünün belirlenmesine gelir. Öğretmen
dışarıdan mı yönlendirecek yoksa o da mı aktif olarak bir rolde mi yer alacak bu konunun
belirlenmesi gerekmektedir.
Çerçevenin belirlenmesi: Dramayı ve dramadaki rollerin hangi bakış açısından ele alınacağını
belirleyen çerçeveyi belirlemek öteki aşamadır.
Odak noktası seçimi: Dramanın ne hakkında olacağını, yani odak noktasını belirlemektir.
Eylem seçimi: Çocukların eylemleri, rolleri seçilir.
7

Püf noktasının belirlenmesi: Başlangıçta çocuğun dikkatini konuya çekmek için hangi püf
noktası seçilecek bunun da belirlenmek gerekir. Bu durum da ayarlanırsa çocuklar bunu
kendine mal edebilmek için hemen girişimde bulunacaktırlar.

Drama öğretmeninin kullanacağı stratejiler yöntemler önceden veya drama esnasında gelen
tepkilere göre karar verilebilir.

Çocuklarla antlaşma yapılması uygun olur. Yani dramanın kurallarını, ne zaman


başlayacaklarını, nerede susacaklarını, çevrenin dizaynını karşılıklı olarak belirlemelidirler.
Çocukların ‘başkaları gibi davranmaya’ başladıkları anın gerçekten iyi bir işaretle belirtilmesi
gerekir. Çocukların yaptıklarının kurgu olduğunun bilicinde olması, yaptıklarının gerçek
olmadığı fikrini benimsemelidirler. Bu noktadan sonra olayların gelişmesiyle birlikte
öğretmenin planını kurup, çocuğun tepkilerine göre olaylarla başa çıkması gerekmektedir.

Yansıtma zamanı: Drama yapılırken bazı anları vurgulayarak, çelişkileri ortaya çıkarmak ya
da olayın önemini anlatmak için o andaki hareketi dondurma, tablolaştırma, düşünceleri
duyma, konu ile yazma veya çizme çalışmalarını içerebilir.

Dramayı durdurma: Bu durum, ‘başkası imiş gibi’ den sıyrılarak tekrar gerçek hayata dönerek
kendiniz olma durumudur. Yansıtma yapmak, konuya açıklık getirmek, yer zaman, mekanda,
rolde değişiklik yapmak için bazen hareketi durdurmak gerekebilir. Bu durumdan çocukların
haberdar olması gerekir, dramayı başlatma da olduğu gibi.

Nerede Kullanılır Eğitimde Drama?

Örgün Eğitim: Anaokulundan başlayarak, ilköğretim, lise ve üniversitede derslerde kullanılan


bir yöntemdir. Ayrı bir ders olarak da verilmektedir.
Tarih derslerinde de öğrencilerin belli kişileri, olayları ve konuları canlandırması yani
oyunlaştırması mümkündür. Böylelikle konular somutlaşır ve daha iyi, kalıcı öğrenme
sağlanmış olur.
Coğrafya dersinde ise öğrencilerin Türkiye’deki coğrafi özelliklerini canlandırabilirler, bazen
bir ırmak, bir dağ olabilirler. Hem canlandıranlar için hem de isteyenler açısından yararlı
olabilmektedir.
Matematik derslerinde problemler canlandırılabilir.
Türkçe dersinde ise sözlü anlatımları geliştirmek için kompozisyonlar da canlandırılabilir.
Yaygın Eğitim: Halk eğitiminde, okuma-yazma kurslarında kullanılabilmektedir.
Kitle İletişim Araçları: Dramatizasyon kitle iletişim araçları ile insanların evlerine girebilirse
var olan tutumlar, değerler değişmiş olacaktır.
Hizmet içi Eğitim: Hizmet içi Eğitimlerde eğitim seminerlerinde personele kuru bilgiler
yerine, oyunla eğitim verilebilir.
Boş zamanların değerlendirilmesi: Çocukların, ergenlerin özgür zaman etkinliği olarak
kullanılmaktadır.
Özel Eğitim: Zihinsel ya da bedensel özürlülerle drama etkinlikleri kullanılabilmektedir.
Psikolojik danışma ve Rehberlik Alanı: Alkol bağımlıları ile İçe kapanıklarla, diğer psikolojik
problemleri olan kişilere uygulanabilmektedir.
Hastanelerde, hapishanelerde, Islahevlerinde: Suçlularla, istismar edilmişlerle, hastanelerde
bir eğitim yöntemi olarak kullanılarak onların toplumlaşması ve uyumu için kullanılabilir.
8

Sonuç:

Eğitimde drama; monoton, ezberci eğitim sistemine yeni bir yaklaşım, her türlü eğitimde, her
alanda insanların eğitilmesinde bir yöntem olarak kullanılmaktadır.
Grup içerisinde uyum içinde çalışabilme ve becerilerini geliştirebilme, Üretkenliğini estetik
gelişimi sağlama, Dil ve iletişim becerilerini ilerletme, Empati kurabilme, Bireyin kendini
gerçekleştirmesi, üretken, yapıcı, iletişime açık bir hal alması gibi yararlarının yanı sıra Fazla
duyu organını harekete geçirdiği için öğrenciyi aktifleştirir. Eğitim öğretimin daha etkili ve
kalıcı olmasını sağlar.

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

Drama Nedir?

Öğrenme, eğitim etkinlikleri içindeki en önemli kavramdır. Bütün eğitimciler en etkili ve


kalıcı öğrenme sürecinin ‘yaparak-yaşayarak öğrenme’ olduğu konusunda tartışmasız
birleşmektedirler. Drama, ‘yaparak-yaşayarak öğrenme’ bakımından en etkili yöntemlerden
biridir. Genel olarak konuyla ilgili olan eğitimci/sanatçı/uygulayıcıların birleştiği ve en basit
anlatımla drama; bir düşünceyi beden diliyle, hareket ederek, devinimle anlatımdır. İçsel bir
durumun, bir tasarımın, bir düşüncenin eyleme dönüşmesidir.(1) Dramayla birey düşünür,
plan yapar, organize eder ve düşüncesini eyleme dönüştürerek uygular. Bu süreçte de
yaşantılar yoluyla yeni davranış ve duyguları öğrenir, deneyim sahibi olur. Böylece birey
duygularını kontrol edebilme, değiştirebilme, düşüncelerini ifade edebilme, konuşarak iletişim
kurabilme gibi yeteneklerini geliştirir.

Drama ve Eğitim

Eğitimde, ülkemizde en çok başvurulan yöntem öğretmenin anlatıp öğrenenlerin dinlediği


bilinen klasik yöntemdir. Bu yöntem birçok konuda işe yaradığı gibi, birçok konuda ise
yetersiz kalmaktadır. Özellikle dramanın konu edindiği iletişim, sosyal ilişkiler, duygu ve
düşüncelerin ifadede edilmesi, empati kurabilme, düş gücünü geliştirme gibi konularda
öğrenenlerde istendik yönde davranış değişikliği meydana getirmek hemen hemen mümkün
değildir. Sosyal yaşam ve sosyal çevreyle ilgili bilgilerin çoğu da yaşantılar yoluyla edinilir.
Günümüzde teknolojik gelişmeler nedeniyle bireyin sosyalleşme sürecinde aile, komşular,
akrabalar vb. yakınların etkisi azalmıştır. Bu nedenle akrabalık ve komşuluk ilişkileri
sırasında yaşantılar yoluyla edinilen bilgilerin bireye kazandırılması, yaşantılar yoluyla
bireyde olumlu değişmeler sağlama yöntemi olan drama tekniğinin eğitimde uygulanması
zorunluluk haline gelmiştir.

J.Jack Rousseau ile başlayıp, John Dewey, Johann Heinrich Pestalozzi ve Friedrich Froebel
ile devam eden, Maria Montessori ile önce Avrupa’dan, Amerika’ya yayılan, daha sonra da
dünyadaki başka ülkelerde etkisini sürdüren, çocuğun içsel potansiyelinin önemini ve bu
9

potansiyelini özgür ve sevgi dolu çevresel koşullarda aktif yaşantıları sayesinde


gelişebileceğini vurgulayan görüş, eğitimde drama tekniğinin temelindeki anlayışlardan biri
olarak kabul edilebilir.(2)

Bu görüşü vurgulayan Hohmann ve Weikart gibi çağdaş eğitimciler de çocuğun doğrudan


doğruya kendi yaşadığı yaşantılar ile ilgili olarak çalışmasının ve düşünmesinin anlamlı
olduğunu, başkalarının yaşadığı yada anlattıklarının değil, kendi yaşantılarının anlamlı bilgi
sağlayabileceğini belirtmişlerdir. Anlamlı olan bilgi ise, davranışa yansır ve daha kalıcıdır.(3)

Çocuklarla drama kuramcılarından Peter Slade ise drama uygulamalarının bir başka yönü
olan, kendi hareketleri yolu ile yaşantı geçirmenin yanı sıra, konuşarak iletişimde bulunmanın
önemini vurgulamıştır. Kendi hareketleri yoluyla algıladıkları konusunda konuşarak
iletişimde bulunan çocuk, öğrenme ortamında bir “seyirci” değil, “aktif bir katılımcıdır” ve
öğrenme bakımından avantajlı bir konumdadır.(4)

Drama bir bakıma oyundur. Çocuk ve oyunun birbirine ne kadar çok yakışan iki olgu olduğu
tartışılmaz bir gerçektir. Çocuk, çevresiyle iletişim kurmaya başladığı andan itibaren oyun
oynar ve bu oyunlar içinde hoşça vakit geçirip eğlenirken bir taraftan da hayatı tanır. Ancak
drama da amaç çocuğu oyalamak, ona hoşça vakit geçirtmek, eğlendirmek değildir. Amaç söz
konusu oyun sürecinde çocuğun kendini geliştirmesi bakımından yaşantılar yoluyla yeni
öğrenimler kazanmasıdır. Bu bakımdan drama, özellikle örgün eğitim vermeyen SHÇEK
bünyesindeki çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtları gibi kuruluşlarda uygulanabilirliği olan,
çağdaş bir eğitim tekniğidir.

DRAMANIN YARARLARI

- Drama yönteminde bütün duyu organları etkin bir şekilde kullanıldığı için çocuğun dikkat,
algılama, dinleme, konuşma, bedenini de kullanarak anlatma ve yorumlama gibi iletişim
becerileri gelişir. Böylece çocuk kendini ve sorunlarını ifade edebilmeyi ve yorumlamayı
öğrenir. Drama, çocuğun utangaçlık, çekingenlik vb. olumsuz duygulardan arınmasını sağlar.

- Drama oyun oynayarak yapıldığından soyut ve teorik olay ve kavramların anlaşılıp


somutlaştırılmasına yardımcı olur. Böylece olaylar karmaşık bile olsa çocuk kolayca anlar ve
yorumlar, çatışmalarla olumlu biçimde baş etmesini öğrenir.

- Çocuğun düş gücünü geliştirir ve zenginleştirir. Bilim ve teknolojideki buluşların, onları


bulan kişilerin öncelikle düş güçlerinin bir ürünü olduğunu düşünürsek dramanın çocukların
düş gücünü geliştirmesinin ne kadar önemli olduğu kolayca anlaşılacaktır. Ayrıca sanatın ve
sanat eserlerinin oluşturulmasında da düş gücü olmazsa olmaz bir koşuldur. Drama,
çocukların sanatçı ruh taşıyan bireyler olarak yetişmesinde de önemli rol oynar.

- Çocuklarda estetik duygusunun ve bilincinin gelişmesine katkıda bulunur. Böylece çocuk


iyi, güzel, doğru gibi kavramları daha sağlıklı algılar ve yorumlar.

- Çocuğun eleştirel düşünme yeteneğinin gelişmesine katkıda bulunur. Çocuk, olaylara ve


hayata eleştirel bir gözle bakmayı, yorumlamayı öğrenir. Böylece çocukta olay, olgu ve
10

kavramları bir mantık süzgecinden geçirme yeteneği oluşur ve kendisine sunulan her şeyi
olduğu gibi kabullenmeden araştırıcı olmaya yönelir.

- Drama çok önemli bir öğrenme yoludur. Drama arcılığıyla çocuk, olaylar ve durumları,
bunların arasındaki bağlantıları kolayca öğrenebilir. Böylece çocuğun problem çözme
yeteneği gelişir ve kendi ayakları üzerinde durabilme becerisi kazanır.

- Drama grupla yapılan bir etkinlik olduğundan çocuğun işbirliği yapma, sosyal ilişkiler,
iletişim kurma gibi sosyal yönlerinin gelişmesine katkıda bulunur, çoğun sosyal gelişimini
hızlandırır.

- Yapılan etkinlikler sırasında duygular da yansıtıldığından çocuğun duygusal gelişimini


olumlu yönde etkiler ve gelişmesine katkıda bulunur. Çocuğun günlük sıkıntılardan kurtulup
deşarj olmasını sağlar.

- Çocuk drama etkinlikleri içinde kendini ve çevresini, çevresindeki insanları daha iyi tanır.
Böylece çocuğun empati kurma becerisi gelişir ve çevresindeki diğer bireyleri ve olayları
anlaması kolaylaşır.

- Yapılan etkinlerde ele alınan konuların içeriği bakımından çocukta ahlaki, milli ve manevi
değerlerin gelişmesi sağlanabilir.

- Dramanın öncelikli amacı çocukları eğlendirmek olmasa da, drama etkinliği sırasında çocuk
eğlenir ve mutlu olur. Drama çocukları neşelendirir, umut ve iyimserlik duyguları yaratır.

- Drama çocukta iyi bir edebiyat deneyimi oluşturur. Ayrıca çocukta sanat eğilimlerini başlatır
ve sanatı özellikle de tiyatroyu sevmesine katkıda bulunur.

- Drama yukarıda sayılan yararların hiçbirini sağlamasa en azından çocukları eğlendirir, hoşça
vakit geçirmelerini sağlar

You might also like