Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 117

Nedim Gi1rsel

SEVGiLiM
iSTANBUL
T URK yAZARLARI nizisi

Daha once Fransa'da Les Lapins du Commandant


CKom utanm Tav�anlar il ad1 yla yay1mlanan bu
kitap, 1986 yih Nisan aymda, Fransiz Pen Kuliibu
Juri Ozel Odulii'ni.i. kazandi.

Bu ki tap 1986 y1lmda istanbul'da OZAL Bas1mevi'nde


dizili p bas1ld1 CTel : 520 60 58)
Nedim Gursel
SEVGiLiM
iSTANBUL

Oykiiler

CAN SANAT YAYINLARI LTD. $T1.


Ankara Caddesi. 40, kat 2, Cagaloglu, 1stanbul
Telefon : 528 6113
SEVG iLiM i ST ANBUL

Seni yava� yava� tam d 1 m . Yabanc1 bir kadm gbv­


desini e l yordam1yla ke�feder gibi. Oysa sen hep var­
d m. Delf kahininin sbzlerine uyan Megarahlarm k1-
y1larma gelip kbrler yakasmm kar�1smdaki yanm
adaya yerle�melerinden b u yana, hatta c;:ok daha bn­
celeri, Kag1thane deresinin Halic;:'e aktig1 yerde ilk
insanlarm yirtic1 hayvanlardan korunmak ic;:m kur­
duklan kam1� barmaklardan bu yana sen hep var­
dm.
Lygos ' tu adm. De; yanm1 c;:evreleyen su saydam,
suda bahklarm 1�11 1�1ld i . Agac;:lar ugulduyordu or­
manlarmda. Byzan tion 'du adm. Yanmadanm ucunda,
Akropolis'in, Agora'n, hamamlarm, tunc;:tan Tann
yontularmla kiic;:iiciik bir kenttin. Kuytu limanmdan
hasat vermez engine yelken ac;:1yordu koca karmh
gemilerin. insanlarm agirba�h ve c;:ah�k and i . Neo
Roma'yd1 adm. Kap1larm, porfirden amtlarm, \:em­
berlita�·m ve uc;:suz bucaks1z Hippodrum'un, H i ppod­
rom'unda �imdi Venedik ' te San Marco Alam'm dol­
duran gezgin kalabahgma dogru �aha kalkan tune;:
yeleli atlarmla gbrkemli bir Roma kentiydin. Gemi­
ler mermer ve altm bo�alt1yordu limanlarma.
Sen hep vardm istanbul. Oncesiz ve sonras1z bir
zamandayd m. Konstantinopolis'ti adm. De;: sira a�ll­
maz surlarm, surlanndaki mazgallarm, k u lelerin bay­
raklarmla, saraylarm, denize bakan ta� evlerin ve
dindar halkmla, kiliselerin , manastirlarm, ayazmala-

5
nnla, ayazmalarmdaki ikonlarm, ke!?i!?lerin ve melek­
lerinle buyuk bir imparatorlugun ba!?kentiydin . Adm
Konstantinopolis'ti. Ve Uludag'dan bile gorulen tari­
hin ilk kubbesi y1ld1zh bir gokyuzu, ters c;evrilmi!?
derin bir uc;urum gibi Ayasofya'nm tepesine asilm1!?­
t1. Kemerli pencerelerden ic;eriye dolan I!?Ikta moza­
ikler, ye!?il somaki mermerden dev s u tunlar. altm
hac;lar, gumu!? !?amdanlar parhyord u . Tum kentin
halkm1 ic;ine alabilecek kadar geni!;? galerileri, duvar­
lan, say1sm1 ancak rahiplerin bildigi karanhk deh­
lizleri bile aydmlatiyordu I!?Ik . 0 zaman d a bugiin­
ku gibi, goc; mevsimind e leylekler uc;uyordu uzerin­
den. Gogu delen sivri minareler yoktu ama Mekke"
ye giden leylekler, turuncu mar bulu tlar, yelkovan
ku!?lanyla karabataklar o zamanlar d a vard1. Ve Ga­
lata Kulesi'nin golgesi evl erin c;atilarma, Ceneviz mey­
hanelerinin siraland1g1 dar sokaklara vuruyord u . Lo­
dosun, poyrazm ve Bogaz'dan Marmara'ya akan ba­
hk siirulerinle e!?sizdin. S en hep vardm istanbul'
Dar-1 Saadet'ti adm. Ve Ayasofya'da ezan oku­
nuyord u . Gemilerini karadan yuru ten Fatih bir gul
tutuyordu elinde . Eyup S ultan 'da gu vercinler sebil­
lerden su ic;iyorlard1. Adm Dar-ul Hilafe'ydi. Beyaz
La!?lar yontuluyor, koca koca kazanlarda kur!?un eri­
tiliyor, fmnlarm ate!?inde lalelerle nar c;ic;eklerinin
ac;t1g1 . c;ayirlarm goverdigi c;iniler Pi!?iyordu. Ve Mi­
mar Sinan'm imgeleminde Suleymaniye'nin oylumu,
oranlan, kubbesiyle kemerleri bic;imleniyordu . Arna­
vut, Bo!?nak, Rum, Yahudi, Ermeni, Turk, Arap, C:: e r­
kes ,.e Gurculerden olu!?an, Ceneviz v e Venedikliler­
le buyuyen bir kalabahk d o l duruyordu bedestenleri­
ni. Korler baharat kokularma gore yollarm1 buluyor,
bugday yuklU gemiler Venedik'e, Cenova ve Marsil­
ya'ya yelken ac;1yorlard1.
Adm Dar-1 Devlet-i A l iye-i Osmaniye i d i . Sadra
?amlar, vezirler, kaptan pa!?alar, !?eyhulislam ve def
terdarlar agir kavuklan, savrulan kaftanlanyla hu

6
zura c;1k1yorlar. yenic;eriler kazan kakhnp Lm� bt.i
yorlard 1 . �ehzadeler bogduruluyordu zindanla rmda
Valid e sultanlar, kadm efendiler, hasekilcr. cariyclt�r
ve siyah agalar Harem'de susuyorlard1. Saraym gi
rii:Jinde durmadan ak1yordu cellat c;e�mesi. Deniz de
byle, Sarayburnu'nun bnunden ak1p gidiyordu . Bir
sen kahyordun yerli yerind e . Depremler oluyor, ev
ler. camiler. minareler, medreseler, kbpruler y1k1h­
yor, ta� ustunde ta� kalm1 yordu. Bir caminin kubbc­
si, bir saraym tavam c;okunce Bizans mozaikleri c;1-
luyordu gum�1gma. Veba limanlarmda kol geziyor­
du. Bogaz'da yahlarm, konaklarm, ah�ap evlerin c;a­
tlr c;atir yamyordu. Arna t u m u yeniden yap1hyor, dep­
remde, yangmda, sava�ta blenlerin, vebada yak1lan­
lann yerini yeni doganlar ahyordu. Y1llar. yuzy1llar
gelip gec;iyordu bbylece. Bir sen kahyordun. Hep var­
dm c;unk u . Uc; denizin birle�tigi yerdeydin. Lygos'tu
adm, Byzantion'du. Adm Dar-1 Saadet . Dar- ii.I Hila­
r�. Dar-1 Devlet-i Aliye-i Osmaniye idi. Ve istanbul'
du. Yani Kentti. Evet, Kent.
Kac; y1l oldu . . Kac; yd oldu d enizine bakmaya­
h. insanlarm1 gbrmeyeli. sokaklarmda caddelerinde
yii.ru meyeli, alanlarmdan gec;meyeli. �imdi Paris'te
Figuier sokagmda senden uzak seninleyim. A z once
metroda bir afi� gbrdum. Ayasofya melekleriyle yel­
ken ac;m1�t1 ruzgarda. Hazreti Muhammed'in tukuru­
gunden kanlan harc;la tutturuldugu sbylenen kub­
besiyle kanatlanm1� uc;uyordu. Bir ba�ka afi�te de
1�11 1�1ld1 sular. Mavi denizin. beyaz vapurlarm, ka­
y1klarm, takalarm, mavnalarmla, istakozlann, yen­
gec;lerin ve alh pullu bahklarmla gune�te panld1yor­
dun. "AYASOFYA BOGAZic:;i OTEL ve BALIKLAR
2000 F GUNE� v e DENiZ BEDAV A ! ,, Herkesin, iki
bin frang1 v e biraz vakti olan herkesin ula�abilece­
gi bir yerdesin �imdi. Bir ben u la�am 1yorum sana.
Denizine, Halic;'in kirli, bulamk suyuna dokunup kub­
belerini, minarelerini, kulelerini ok�ayam1yorum. Kac;

7
yll old u . . . K1y1 kahvelerinde oturmayah. yi.iziimii is­
li duvarlarma, y1k1k surlarma siirmeyeli, tepelerine.
bun;lanna tirmanmayah. Kai; y1l oldu i;marlarmm
golgesinde dinlenmeyeli! $imdi Figuier sokagmda,
Hotel de Sens ' m avlusuna bakan bu kuytu odada be­
yaz kag1 tlarm iizerine egilmi!? seni dii!?iinuyorum .
Yava!?<;a bi<;imleniyorsun lambanm I !? Igmda. i!?te kub
belerinle minarelerin! i!?te egri biigrii sokaklann, ge­
ni!? caddelerin! i!?te Boga z ' m giri!?i, Halii;'in kirli su­
yu! Ve i!?te sessizlik' Okulun ii; avlusunun, mezarhk­
larm. sarmi;larm sessizligi. i!?te I!?Ik ! Kapah gokyu­
zii nden vuran kiilrengi donuk I!?Ik. Oskiidar'm pen­
cerelerini tutu!?turan giine!? ve bir Meryem Ana iko­
nunun �ar�1smda yanan m u mun titrek alevi. Ya tak­
hanenin mavi I!;?1g1 ve yalmzhg1m! Evet yalmzhg1m1
Yani senin bagrmda sensizligim! " iki !?eY var oliim­
le unu tulur ancak; Annemizin ve kentimizin yii.zii ·

demi!? istanbullu bir !?air. i;ok aynhklar, i;ok ozlem­


ler i;ekmi� bir bliyiik !?air Yuvarlak beyaz yiiziini.i,
c;1k1k clmac1k kPmikh�rini ok�uyoru m uzaktan. Islak
gi>vdmw clolwnduk1,:n parmaklanm yamyor . Kiille­
r1111d1 •11 clogu yor�;un islanb u l !

1981

B
H ALic_;:' i N K IY IS INDA

"Unutmad1m seni » .
Katran rengi suyun k 1 y1smda oturmu� kente ba­
k1yorum. Sebze artiklan, muz, portakal, mandalina
kabuklan yuzuyor suda. Karakby bahk pazan her
zamanki gibi kalabahk. Ellerinde filelerle Kbpru'ye
dogru ak1yor insanlar. Fi lelerin ic;:i t1ka basa dolu.
Mevsim sebzeleri, kese kag1tlarm ic;:inde belli belir­
siz peynir, tur!)u, pastirma, kuruyemi!), naylon torba­
larda bahklar. Sat1c1lar bag1nyor, ah!)veri!) h1zland1k­
c;:a kanh bahk ba!)lan d u!)uyor suya. Palamut, ll.ifer,
uskumru ba!)lan c;:uruk elmalarm, pirasa ve lahana
yapraklarmm arasma dli!)uyor. Pazarm yamba!)mda­
k i kahveye oturmu!), ak!)am serininde c;:ogalan kala­
bahga bak1yorum. T1k1!) t 1k 1!) filelerin ic;:i. Karakby
alanmda trafik s1k1!)m1!). Dolmu!)lar list l.iste; oto bus­
ier, kamyonlar, atarabalari, troleybusler, i!)portac 1lar
arasmda ilerlemeye c;:ah!)an yayalar. Hepsi do tehi.�
h, hepsinin de sac;:lan darmadagm. Oturdugum yer
den otobuslerin ic;:ine y1g1lm1!) insanlan, ayakta bahk
istifi devinimsiz duran terden yap1!? yap1!) yuzleri,
bozbulamk bak1!)lanyla bekleyen, sabirla bekleyen
cumartesi insanlanm gbruyorum. Eski Fort arabala­
rm, Chevrolet, Plymouth ve Buick lerin d e ic;:leri do­
lu. Kap1lar s1ms1k1 kapanm1!), havas1z kutularda yor­
gun insan ba!)lan sessiz. Halic;:'in kirli suyuna du!)e­
cekler birazdan. Kanh bahk ba!)lan gibi. Gbzleri can­
s1z, galsamalan !)i!)mi!). <; u:riik elmalarm, pirasa ve

9
lahana yapraklarmm arasma dii�ecek ler. Suyun y1j­
zii kanlanacak, sonra katran rengi balc;;1 k brlecek her
�eyi.
Soluk almak istiyoru m . Deniz havasm1, sonsuz
mavilikte uguldayan kbpiiklii dalgalan soluyabilmek.
K1zarm1� yag sidik ter kan�1m1 bir koku doluyor ic;; i ­
me. Bak1�lanm1 Karakby alanmdan sol yana, Halie;'
in kar�1 k1y1sma c;;e viriyorum. Gbriintii degi�iveri­
yor birden, mekan az da olsa geni�liyor. Lodosta h1z­
la dag1hp bic;; i m degi�tirdigini gbriiyorum bulutlarm.
Beyaz1t ku lesi byle dimdik, kiilrengi 1�1kta uzakla�1-
yor giderek. Uzaktan Siileymaniye'nin sivri minare­
lerini, kbhne evlerin iizerine c;; b ken agir, oylumlu kub­
beleri, Hal'in bniine duvar gibi y1g1lm1� sand1klan se­
c;;e biliyorum. Yeni Cami'nin giivercinleri kiic;; iik k::tra
lekeler halinde bbliiyorlar gbgii. Cami avlusundan
havalamp isli, kara duvarlara, M1sir c;;a r�1smm sun­
durmalarma konuyorlar Kar�1 k1y1 daha sessiz ne­
dcnse. Bulik pazanysa alabildigine giiriiltiilii. iskele­
ye yanafimI� bahkc;;1 motorlan mavi san ye�il bir
renk dl\lgalanmasmda, iizeri kir baglam1� suda yii­
zen bahk ba�lanyla bir alc;; ahp bir yiikseliyorlar Yag­
h c;;apu t parc;; a lan. mart! bliileri kdplam1� Halic;; ' i . Ko­
yulup katila�m1�. bir balc;;1 k y1gmma dbnii�mii� su­
yun agir deviniminde Temel Reis Ali Reis Kaea Yu­
nus bir alc;; ahp bir yiikseliyorlar. Eyiip vapuru Kbp­
riiye yana�m1� yolcu bo � a l t1yor. Yogun bir duman
fi�k1nyor bacasmdan . Kbpriialtmdaki kahvelerde
oturan, nargile ic;; i p tespih c;; e ken ya�h memurlarm,
meyva sergilerindeki tozu silinip parlatilm1� elmala­
rm, salk1m salk1m iiziimlerin iizerine kurum yag1yor
Vapur iskelesinin yanmda bahk satan adamm san­
dal! bir alc;; a hp bir yiikseliyor. Polis motorlan taka­
lar koca karmh mavnalar bir alc;; a hp bir yiikseliyor
Kesik bahk ba�larmdan tiksinmiyorum artik. K1znr
m1� yag midye tava kokorec;; sogan kokusu H11li1,' 1 1 1
derinliginden gelen le� kokusunu bastmyor

LO
Yuksekkal d1nm 'dayd1m az once. Karakoy'e inme·
den solda, genelev sokagmm dibindeki sinagog. u gor­
dum. Birkac;: basamak merdivenle c;:1k1lan Uu; avlu­
nun bitiminde tuhaf bir yap1ydi . Demir kap1s1 zin­
cirli oldugundan ic;:eriye giremedim. Merdivenin uze­
rinde durdum bir sure. Ortadaki buyuk, kemerli pen­
cerenin ardmda yanan l!?Iga baktim. Genelev duva­
rma sirtm1 dayam1!? bu tapmagm yuzy1llardir, Bi­
zans'dan, eski Ceneviz'den bu yana hep orada, yan
c;:1plak mu!?teri bekleyen kadmlarm golgesinde dur­
dugunu, haftada bir gun ac;:1lan demir kap1dan ic;:e­
riye urkek, sessiz bir kalabahgm suzuldugunu du­
!?Undum. Belki de ispanya'da engizisyondan kac;:an­
larm Osmanh imparatorlugu 'n:1 s1gmd1ktan sonra
kurduklan bir yap1ydi. Gorece daha yeni, ya!?amak­
la bitmeyen, bitip tukenmeyen korkunc;: zamana, bu
bun gunlerine dciha yakm. Kemerli pencerenin ardm­
d a yanan l!?lgm aydmlatt1g1 bo!?lukta donu!? gununu
bekliyordu kalabahk. A talarmm kok sald1g1 toprak­
lardan nas1lsa kopmu!?, bu uzak ken te gelip yerle!?­
mi!?lerdi. Ken tin ya!?amma kan!?madan yuzy1llarca bu
kuytu mahallede oturmu!?lar, ta!? evlerin dar odala­
rmda olup kendilerine aynlan ozel mezarhklara go­
mulmu!?lerdi. Bclki de, Yuksekkaldmm sokag1 ac;:1l­
madan once, c;:ok az ki!?i farkmdayd1 sinagogun. Ta­
pmak genelevin biti!?iginde gizli ya)amm1 surdurmu!?,
ancak sokak geni!?letilip plakc;:1 dukkanlanyla ucuz
a!?evleri buraya ta!?md1ktan sonra ortaya c;:1kabilmi!?­
ti. Galata Kulesi'ne k1vnlan merdivenli dar sokaklar
iss1 z , evlerin, odalarm duvarlan karanhk ti. Zincirli
demir kapmm onunde bekledim bir sure. Sonra yuk­
sekkald1nm'dan a!?ag1ya, Karakoy'e indim. Alana va­
nr varmaz patlad1 kentin gurultusu. Banco di Roma'
nm onunden gec;:erek bahk pe.zarmm dibine ili!?tiril­
mi!? bir kac;: tahta rnusadan ibaret bu kahveye c;:ok­
tum. Kentin artan ugultusuyla birlikte mi duydum
ilk o sesi, pek ammsam1yorum. Bankalar yoku!?unda

11
yank1lanan vapur diidiikleri <;:oga1m1!?tl. Karna fren
insan sesleri, bagn!?an satic1lar, hamallarm kiifiirle­
ri birbirine kan!? 1yor, bahk pazarmm bildik giiriiltii­
sii siiriip gidiyordu. Sonra boguk bir diidiik sesi du­
yuldu. Marmara'dan Karadeniz'e ge<;:en biiyiik tan­
kerlerden birinin uzak sireni:
"Unutmadim seni. Nasil da giizeldin! <;ellingen
baki§lanm, ince uzun yiiziinii, onalti ya§imn yalmz­
ltgim unutmadim.
Tamd1k bir ses konu!? uyord u . F1s1lt1yla, y1llardir
sbylenmemi!? bir tiirk iiyii , bzenle saklanml!? bir gizi
m1nldamr gibi.
"Unutmadim seni. Nasil da yalmzdin! Kalabalt­
gin ortasinda, oyle bir ba§ina. Vitrinlere bakmacum
yuriiyordun. Elinde sigaran, bir tuhaf dii§e, cevren­
de devinen bu anla§ilmaz, karma§ik diinyamn ote­
sinde bir dinginlige dalmt§ Tiinel'e dogru yuriiyor­
dun."
Once belli belirsiz bir f1s1lt1, boguk bir s i rendi
Ak!?am kalabahgmm ugultusunda ans1zm yakalad1
beni. Yava!?<;:a yerle!?ti i<;:ime, gbvdemi iirpertti. $im­
diyse bir u zun hava gibi ak1p gidiyor:
"Tiinel' e dogru yuriiyordun. Teld§lt bir adama.
yava§layan dolmu§lardan atlayip kaldinma ko§an in­
sanlara carpiyordun bazan. Akintiya kapilmi§ bir
tahta parcasi gibi dura kalka, yava§layip hizlanarak
kayiyordun suyun iizerinden. Uzun sure izledim se­
ni. Kucuk balkonlu, siitunlu ta§ yapilann altindan
gectin. Santa Maria hammn oniinde, caddeye egilip
kanat germi§ Meryem A na yontusunun altinda dur­
dun bir an. Solda, kilisenin kapisina dek inen mer­
clivene baktin. A§agiya inip kiliseye girseydin soguk.
yillanmi$ bir su pkacakti kar§ina. Mumlarla aydin­
lanan duvarlar, Bizans'tan kalma eski bir sarmcin
zslak duvarlanna donii§ecekti. Kendini suya birak­
mak, mumlann titrek aleviyle aydinlanan bo§luga
dogru, dibe coken bir tortu gibi yava§ca inmek icin

12
Twrkuyla kan§ik dayanilmaz bir istek duyacaktin. Bu
kentin temelinde su oldugunu, eski Bizans sarnir;la­
nna, yerebatanlara hir; beklenmedik bir anda inili­
verdigini bilmiyordun henuz. Ama yoluna devam et­
tin. Kar§i kaldinma ger;ip Markiz pastanesine gir­
dikten sonra, en dipteki masaya oturdun.•
Katran rengi suyun k 1 y1smda oturmuf? kente ba­
k1yorum. <;evremi kur?atan kalabahg1, iistiiste y1g1l­
m1f? arabalan, hurda gemi leri gormiiyorum ama. Ha­
lie;: her zamankinden de pis, igrenc;:. <;uriik elmalarla
sebze yapraklan arasmda yiizen kanh bahk bar?la­
rmdan iirkmiiyorum artik. Ler? kokusuna, marti olii­
leriyle yagh c;:aputlara da ahr?tim. Derinden gelen, on­
ce uzak bir vapur sireni boguklugunda, sonra ak1p
giden, aktlkc;:a da anmp yunan bir su saydamhgm­
da tenimi saran, govdemi is1tip gevf?eten bir sesin ,
hem yakm hem uzak, c;:ok uzak bir sesin biiyiisiine
kapllm1f? mu tlulukla giiliimsiiyoru m .
"Marki::; pastanesinde, o e n dipteki masada hep
seni bekledim. Bir gun yeniden gelirsin diye. Gunler,
a.ylar, yillar ger;ti. Gelmedin.•
Oylesine tath, o denli giizel ki ses ! Hie;: durma­
sm, boyle ak1p gitsin istiyorum. Ak1p gitsin , aktik­
c;:a yunsun armsm istiyorum. Hep boyl e , hem yakm
hem uzak , durmadan konuf?sun benimle.
«Gelmedin. <;ekingen baki§lann aklimda halci.
Onalti ya§inin kederli yuzu, gozlerin aklimda. Firti­
nada bir deniz feneri kadar yalnizdin. Bir zeytin gov­
desi gibi de buruk, acili.•
Uzamp dokunmak bu sese. Sesin s1cakhgm1 du­
yumsayabilmek. Once yumuf?akhgm1 aynmsamak,
sonra giizel beyazhgmi. Giderek elinden tutabilmek
bu sesin; yiiziinii , sac;:larm1 okr?amak. Koklayabilmek
doyas1ya. Arna varhg1, derinden gelen boguk f1s1lt1s1
onemli, soyledikleri degil. Kentin lf?lk lan yamyor bir­
den. Bahkpazarmda kirm 1 z 1 tablalara dizilmir? pala­
mu tlar, uskumru ve liiferler iizgiin. Sesin ak1f?1 h1zla-

13
Il!yor. S1k 1ca sanlmak bu sese, hie;: birakmamacas1-
na. Ak1p gitmek, yunup armmak onunla. Kas1kla­
nmda kuruyan yap1!?kan s 1 v 1dan, Halic;:'in batakhgm­
dan kurtulmak. Uzakla!?1yor ses.

"Firtinada bir deniz feneri kadar yalmzdin. Bir


zeytin govdesi gibi de burnk, acili.»
Anhyorum, yeti!?emeyecegim sese. Belki bir gun
k1y1sma ula!?ir, dbkiildiigii yere dek izlerim onu. Arna
!?imdi, Halic;:'in yiizy1 llardir akmayan suyunun, bu
igrenc;: balc;:1k y1gmmm k1y1smda oturmui'/ az once
gbrdiigiim sinagogu, Galata'nm merdivenli dar so­
kaklarm1 d ii!?iiniirken sesi yakalayamayacag1m1 bili­
yorum. Umars1zca aralail!yor dudaklanm:

«Firtmada bir deniz feneri kadar yalil!zd1m. Bir


zeytin gbvdesi gibi d e buruk , ac1h."

i!?te bbyle Ra�el! i!?te bbyle Heleni' Lusin, Anai­


ta, Despina i!?te bbyl e ! istik lal Caddesi 'nde, Galata'nm
karanhk, dar sokaklarmda dola!?ir, Markiz pastane­
sinin dibindeki beyaz brtiilii masada on alti ya!? 1mm
miisliiman ac1larm1, o dayailllmaz yalillzhg1 ya!?ar­
ken rastlayamad1g1m kadm! Giizel gunahkar, sevgi­
l i m ! C:ok gee;: de olsa, gbvdene ula!?amasam da, sesin
geliyor bana. Y1llar sonra sesini duyuyorum. Firt1-
nada bir deniz feneri kadar yalil!zd1 m . Bir zeytin gbv­
desi gibi de buruk, ac1h. ic;:ine al beni, kalabahkta
iirperen gbvdemi derinligine c;:ek. Halic;:'in k1y1smda,
Karad eniz'e gec;:en bir tankerin sireniyle gelen sbz­
ciiklerin, bilmedigim, dokunamad1g1m teninin beyaz­
hg1 c;:arp1yor bilincime. istanbul 1453 d e degil bugiin
dii!?tii. Bizans'm, Osmanlmm giizel aynas1 Halie;:, o
saydam su, bir le!?, bir balc;:1k y1gmma dbnii!?tii. Ga­
la ta'nm, Pera 'nm yahudi, rum, franko levanten ma­
halleleri y1k1ld1 hirer hirer. Yerlerine gbkdelenler, pa­
hah oteller dikildi. Bogazic;:i yahlarma da tankerler
girdi, k1y1larma beton dbkiildii . Ofkeli, gergin bir
erkek kalabahg1 doldurdu sokaklan. Yabanc1lar gbc;:

14
etti, kozmopolit istanbul k almad1 artik. K irm1z1 tug­
lah kuc;; u k k iliselere, genelev sokagma s irtm1 daya­
m1!? sinagoga gidenler azaldi. Markiz pastanesiyse oto
yedek parc;; a c1s1 oldu c;;o ktan. i!?te bbyle, istanbul dli!?­
tu. Bu k1y1. bu sokaklar, b u evler . . . D e; denizin bir­
le!?tigi yerde kurulmu!? bu g i. i zelim kent.

1981

15
i ST ANBU L AG APi MU

Dar odamn lo!?lugunda yorgundular. Gumin, yol­


culugun, hazzm sonunda. C:: e kili perdenin arahgmdan
donuk bir I!?Ik vurd u . Kadmm yamk teni balk1 d 1 bir
an, gbvdesi agard 1 . Adam yanmda yatan bu c;:1plak,
Akdenizli gbvdeyi unutamayacagm1, bitimsiz yaz
gunleri boyunca kumsalda, ken tin ruzgarh serin kah­
velerinde, gece uykuya varmadan once ve du!?lerle,
karabasanlarla bblunen uyku suresince hep bu gbv­
denin yoklugunu ya!?ayacagm1 du!?i.i ndu. Tuhaf bir
yalmzhk duydu. istegin, acmm btesinde; derinden
vuran, ahp gbturmeden saran dalga gibi guzel bir
yalmzhk. I!?Ik kadmm terli gbvdesinden adamm yu­
zune, oradan da duvara yuru d u , gece lambasmm
tozlu karpuzunu aydmlatt1. Bir sure sonra da, ak!?am
ruzgan perdeyi k1mil datmaya ba!?lar ba!?lamaz, kay­
bolup gitti.
Dar yatagm karanhgmda yanyanayd1lar. A d am
lambay1 yakmak ic;:in elini uzatti, sonra vazgec;:ti. Bir
sure, karars1z, havada kal d 1 eli. Parmaklarma bakt1.
Tirnaklan yerli yerindeydiler. Olen dostlarmm top­
rak altmda artik uzamayan tirnaklarm1 du!?undu. Yi­
tirdikl eri geldi aklma. Ya!?l anm1 !? . kederli yuzler, gev­
!?eyip c;:bzulen ten. Giden kad mlar, aynhklar, erken
blumler. Birden, yanmda yatan gbvdenin dirimselli­
ginden ku!?kuya du!?mU!?Cesine, kadmm kalc;:alarm1
kavrad1. Tenin urperi!?ini duydu parmak uc;:larmda.
El yordam1yla buldugu 1slak, kaygan yanga girme-

16
den once kadmm soluk soluga, o her zamanki yaban­
c1 sbzleri kulagma f1s1ldad 1gm1 duydu. Kenetlendiler.
Uyand1klarmda oda karanhk ti. Kentin ugultusu
doluyordu a<;:1k pencereden i<;:eriye. Karna, fren, insan
sesleri, i!?portac1larm hayk ir1 !? lan, giivercinlerin ka­
nat vuru!?lanyla vapur d iidiikleri, her !?ey her !?ey
birbirine kan!?1yor, giderek yogunla!?an belli belirsiz
bir ses karma!?as1, bir uzak ugultu halinde varhkla­
n m ku!?atlyord u .
Kadm beraberliklerini dii!?iindii. Batiyla dogu
arasmda ii<; denizle <;:evri l i , ba!?ka hi<;:bir ken te ben­
zemeyen, insanlan, gecekondulan, ini!?li <;:1k1!?h dar so­
kaklanyla engebeli bir alana yay1lan, yay1ld1k<;:a da
asile!?iP kafa tutan bu giiriil tiilii kentte, okul kitapla­
rmdan «Constantinople• a d 1yla ammsad1g1 yeniyle es­
kinin, ge<;:mi!?le !?imdinin birbirine k an !? tlg1 bu Orta­
dogu ken tinde rastlad1g1 a d amla birlikte oldugu giin­
leri belleginde canlandirmak istedi. Baz1 silik gbriin­
tiilerden ba!?ka pek bir !?ey ammsayamadi. Oysa yll­
lardir dii!?iinii kurmu!?tu bu yolcu lugun. Atalarmm
bin y1h a!?km bir sure kald1klan istanbul'u imgele­
minde ya!?atm1!?. kent hakkmda duyduklan v e oku­
duklanyla yan ger<;:ek yan dii!? bir mit yaratm1!?t1.
Once siirekli bi<;:im degi!?tiren, renkten renge gi­
rerek zihninin derinliklerine dogru kay1p giden bir
bulu tun , ayn !?IP <;:bkelen bir tuhaf s 1 zmm bellegine
yay1ld1gm1 duyumsadi. Sonra bulut dikey ve yu var­
lak <;:izgilerle bbliiniip netle!?ti. ince uzun minareleri,
oylumlu ku bbeleri, bur<;: Ian, surlan, kuleleri ve bir­
ka<;: gbkdeleniyle kentin siliieti bi<;:imlendi. Bozbula­
m k duvarlan, giivercinleri, bir cami avlusunun ya­
nmda o turup <;:ay i<;:tikleri kahvenin serinligini amm­
sad1. Hali<;:'de yiizen bir kedi le!?ini, <;:amurlu suyun
katran k1vammdaki tortusunu gbrdii yeniden. Yiizii
tiksintiyle buru!?tu. Denizi, a<;:1kta demirlemi!? gemi­
lere v uran giim!?1g1m ammsaymca rahatlad1. Bogaz'
m Karadeniz'den Marmara 'ya akan sulan damarla-

sevgilim istanbul 17/2


nnda dola�1yormu� gibi guzel bir serinlik sard1 gov
desini.
Bir taksideydiler. Derin, lacivert su ak1p gidiyor
du yamba�larmdan. Yol darald1kc;a agac;lar c;ogah
yordu. Bir ken t buyuklugunde gemiler, martilan pe�­
lerine takm1� h1zla gec;ip gidiyorlardi . Kbpukler kah·
yordu arkalarmdan . Kay1klarla karabataklar suya
bir dahp bir c;1k1yor, bembeyaz kbpuge kesiyorlard i .
Cumbah ah�ap evlerle beton yap1lar ic;ic;eydiler. Ara­
dabir a�1 boyas1 dbkulmu� esk i bir yalmm karanhk
pencereleri gec;iyordu camdan. Sonra yuksek bah�
duvarlan, denize inen d arac1k sokaklar, agac;lar
agac;lar. Gune�te kuruyan bahk aglanyla vapurlar
gec;iyordu. Kuc;uk, beyaz v apurlar, bahkc;1 tekneleri.
En umulmad1k anda, bir k b�eyi dbner ya da bir so­
kag1 diklemesine keserken gbmutler c;1k1yordu kaq1 -
lanna. Gbrkemli ta� kavuklarm altmda esk i harfler
incelip uzu yor, k1vnhyordu . Derken bir iskeleye va­
nyorlar, erguvan rengi bulutlarm suya vuran gblge ­
sinde bir ulu c;marm altma oturuyorlardi .
Bir sokakta eleleydiler. Dimdik a�ag1ya iniyordu
sokak. Onlan d a surukluyor, ahp gbturuyord u . Tah ­
talan c;urumu� derme c;atma evlerin, bo� arsalarm
bnunden gec;iyorlardi . Pencerelere d izilmi� ba�brttilu
ya�h kadmlar sardunya ve feslegenlerin arasmdan
kedileri gbzlemekteydiler. Denize inen sokak neden­
se bir bostana c;1kanyordu onlan. Domates s1nklany­
la dev fasulyelerin arasmda �a�kmhk tan ne yapacak ·
larm1 bilemiyorlar, tutkuyla birbirlerine sanhyorlar­
di.
GurultulU bir cadded eydiler. Kald1nmdan ta�an
kalabahgm arasmdan k e n d ilerine bir yol bulmaya
c;ah�irken yi tiriyorlard1 birbirlerini. Neden sonra bu­
lu�tuklarmda, uzerlerine devrilecekmi� gibi duran
ugultulu ta� yap1lar boyunca yuruyor, caddenin d a ­
rald1g1 yerde b i r kilise avlusuna z o r atiyorlard1 k e n
d ilerini. Avlunun sessizliginde yureklerinin tek bir

18
yiirekmi!? gibi ayill anda c;:arp1!?m1 dinliyorlard i . Av­
ludan, ta!?lan yosun tutmu!? bir merdivenle saril!ca
iniyorlar, eski Bizans duv arlarmdan s1zan suyun se­
rinliginde uzun uzun bpii!?iiyorl ardi.
Kadm odanm karanhgmda ken tin izlenimleriy­
le ba!?ba!?aydi. Sokaklarmda gezdigi, <;:ar!;?1 ve cadde­
lerinin kalabahgma kan!?IP <;:marlannm gblgesinde
dinlendigi, vapurlarma taksilerine homurtulu otobiis­
lerine bindigi bu tuhaf kenti !?imdi yanmda yatan,
az once i<;:ine girip onu doyuma vardiran adamla bir­
likte ke!?fettigini, bir k1y1 d an bir ba!?ka k1y1ya savru­
lur, bir camiden bir kiliseye, bir miizeden btekine ko!?­
tururken onun da yanmda oldugunu unutmu!? gibiy­
di. Dolamba<;:h sokaklan, su kemerleri, alth iistlii ge­
<;:i tleri ve yer yer y1k1lm1!? surlanyla di!?iligini sanp
sarmahyordu kent. Onu k1sk1vrak ele ge<;:iriyor, iize­
rine abail!yordu . Kulelerle minarelerin tenine batti­
gm1, ince bir s1zmm tum gbvdesine yay1ld1gm1 du­
yumsuyordu.
Adam:
- Ger<;:ekte istedigin ben degildim, dedi.
Kadm cevap vermedi. Renkleri solmu!? eski bir
ikonun gbriintiisii <;:akti belleginde. A tina'da, biiyiik­
annesinin ba!?ucunda duran ikonu and1nyordu. Mer­
yem'in ince, uzun yiizii kederliydi. Kucagmda isa'y1
tutuyordu. Kendi gbvdesinden, kendi canmdan bir
par<;:a olmayan <;:ocuk isa'yi. Bizansh melekler Aya­
sofya'nm duvarlarmda u<;:maya hazird1lar. Mavi p1-
nlt1lar vard1 korkun<;: bak1!?larmda. Kuytu bir ma­
nastirm avlusunda ya!?h papaz tavada bahk k1zarti­
yordu. Una bulan m 1 !? alh pullu bahklarm yandaki ha­
vuza s1<;:ray1p suda kaybolduklarm1 hayretle gbrdii .
Top sesleri geliyordu surlardan.
Adam:
- Geceler boyu sevip ok!?ad1gm ben degildim,
diye devam etti.
Kadm susuyordu. Kendi dilinde konu!?mayan bu

19
yorgun, yabanc1 adama cevap vermek gelmiyordu
ic;inden. Perdeleri c;ekili odanm btesindeki ya!?am1, d1-
!?arda c;ogalan ak!?am kalabahgm1 dii!?iindii. Kent, so­
kaklan, caddeleri, caddelerinde v1zir v1zir i!?leyen ta­
!?Itlanyla, d uvarlan, evleri, odalan, odalarmda sevi­
!?en c;1plak insanlanyla bir I!?Ik denizi ic;inde ak1p gi­
diyormu!? gibi geldi ona. Kendini bu ak1!?a birakama­
yacagm1 biliyordu.
Adam:
-· Gemi yarm c;ok erken kalk 1yor, hazirlanmah­
sm, dedi.
Hazirlanmak. Bavula k a tlay1p koymak her !?eyi.
B u dagm1k yatag1, otel o d asm1, d 1!?arda ak1p giden
kenti. Y1llardir varhgmm bir parc;as1 olmu!?, bilinc;­
altma yerle!?mi!?, kendinden sayd1g1 bir !?eylerin gbv­
desinden yava!?c;a c;oziildiigiinii, ellerinin arasmdan
kay1p gi ttigini anlad1.
- istanbul agapi mu! diye f1s1ldad 1 adama. Ye­
niden kenetlendiler.

1985.

20
AT i NA' DA B iR EV

A . Plo u tis'e

A tina! Yanh!? sbyle d i m yine. A tina degil, A 'dan


sonra dilimi on di!? lerimin arasmdan uzatip "t" ile
«S» kan!?1m1 bir ses c;:1karmahy1 m . Vurguysa ikinci
hecenin iizerinde olmah. A tina degil A tina! Peki
bu ken tin ad1 m1, yoksa senin adm m 1 A tina? Senin
adm olsayd1 son heceyi vurgulamam gerekirdi. Beni
bag1!?la, hala adm1 istedigin gibi sbylemeyi bgrene­
medim. Tiirkc;:enin ses yap1sma bylesine ters ki bu
vurgular! Neyse . . . Sonunda bir dii!? gerc;:ekle!?ti. Sen­
den uzak senin dogdugun ken tteyim i!?te.
Uzun, upuzun, birbirini dikey kesen sokaklar. Ge­
ni!? caddeler, alanlar Agac;:s1z bembeyaz bir kent.
A!?ag1da, yiizlerce metre d erinde geni!?leyip yay1lan
kocaman bir meduza gibi. Kar!?1da daglan gbrdiim.
Deniz uzakta yaz gbgiiniin altmda maviydi. insam
!?a!?irtacak kadar mavi. "Ulkemde denizi gbreceksin
!?a!?irma!,, Ne var ki bulun dugum tepeye dek ula!?ml­
yordu kokusu. Limanm d ar sokaklarmda, birbirinin
iizerine abanm1!? apartmanlarm arasmda yitip gidi­
yor, uzaktan gbriinen ama kendini hic;:bir zaman ele
vermeyen koyu mavi rengiyle kamthyordu varhgim.
Deniz k1y1smda yosun kokusundan uzak bir kent.
Tam deniz k1y1smda d a say1lmaz. Biraz ic;:erde, tepe­
lerin yamacma kurulmu!?, ini!?li c;:1k1!?h sokaklarmda,
s1cakta asfalt1 eriyen caddelerinde denizi c;:agr1!? tlran
hic;:bir i!?aretin bulunmad1g1, bozkirda yalmz bir agac;:

2l
gibi kuruyan, kurudukc;; a da ic;; i ne kapanan, tentele­
rinin, balkonlarmm, boyah pancurlarmm, ha tta se­
rin sofalarmm berisindeki dar odalara c;;e kilen bir
kent. Agustos s1cagmda d algalanan televizyon anten­
lerini gbrd um. Birbirini dikey kesen sokaklar 1ss1zd 1 .
San boyah troleybusler, arabalar, otobusler alacah
bulacah bir karma�ada, bulundugum tepeye ula�m­
caya dek bo�lukta dag1hp azalan sinir bozucu Dir
ugultuda ak1p gidiyorlard1 caddeler boyunca. Alan­
lar c;;1 plak, parklarda selviler uzundu. Petralona, Ko­
lokintu, Pankrati, Kuponia . . . Kifisia, Patission, Leo­
foros Aleksandras, Vasilis Sofias . . . Ne guzel, yumu­
�ac1k adlar. Senin tenin gibi. Yamk, esmer tenin, s1-
cak bak1�le.rm gibi. Ambelokipi, Kipseli, Kolonak i . . .
TU.mu d e bir ses olarak var benim ic;;i n. Kahvelerin­
Je oturmad1m c;; u nkii. Gblgesiz kald1nmlarmda, dar
sokaklarmda dola�mad1m. Omonia, Panepistemiu ,
Stadi u . Kulag1ma sen f1s1ld1yorsun b u sbzcukleri.
Dilimin dbnmedigi dilin i n , anadilindeki vurgularm,
seslerin hakkm1 vererek . Daglarm, denizlerin, irmak
ve koyaklarm, bitmez tukenmez yollarm btesinden
sesini du yuyorum. Dogdugun, biiyumeden aynld1gm,
aynlmak zorunda birak 1ld1gm ve y1llar sonra, aym
nedenlerle hala dcnemedigin kentini anla tiyorsun ba­
na. A tina'nm caddeleri, alanlan, beyaz evleri senin
ic;; i n de hirer sbzcukten, bilemedin bir kac;; fotograf­
tan ibaret. Arna yine de anlatiyorsun. Senin A tina'n
bizim Bati Anadolu'daki zengin evlerine benziyor bi­
raz. Bahc;; e ic;;i nde iki kath bir ev, gece kilim serilip
oturulan ta� avlu, bahc;; e de agac;; l ar, agac;; l arm biti­
minde agir tok makh, boyun yeti�medigi ic;; i n yalmz
ha�ma ac;; a mad1gm bu yuzden de ar:icak babanla ge­
c;; e bildigin mavi kap1.
«Son kez o mavi kapimn onun.de gordum baba-
mi. Geceydi. Kucagina aldi, bagnna basti beni. Teni­
rne batan sert sakallan bellegimde hala. Kocaman
gozluklerini, tutun kokan ellerini unutmadim. Yu-

22
zundeki yorgunlugu da. Ben lwcagmdayken obur ko­
luyla anneme sarildi. Bir sure oylece kaldik. Zaman
durmu$tu sanki. Dunyadan her $ey silinmi$, biz de
mermer bir yontuya donu$mU$tUk. Neden sonra jan­
d.armalarin varligim ammsadi, onlara donerek 'ar­
t1.k gidebiliriz' dedi. Sokak lambasimn kor i$igmda
yiiruyen uc adam ammsiyorum. Ortada, silahli iki
jandarmamn arasmdaki babamdi. K6$eyi dondiiklc­
rinde onu son kez gordugumu, bundan /Joyle baba­
mm fotograflarda ya$ayacagim bilmiyordum elbet.
1\nnem kapida agliyordu."

Babanm fotograflarmdan bir kac;:m1 bana da gos­


<ermi!?tin . iri yan, kocaman elli bir adam. Dagm1k
·;ac;:lan alnma dii!?IDU!? obj ektife bak1yor. Goz l iikler i ­
n i n ardmda I !? I i ti h , simsiyah gozler Geride beyaz du­
varlar, pancurlan ac;:Ilm1!? bir pencere, penccreye di­
zilmi!? saks1larda c;:ic;:ekler. Atina'da, evinizin bahc;:e­
sinde c;:ekilmi!? olmah. Bir esk i fotografta d a dedenin
elinden tutmu!?, yiiziinii hafifc;:e yana c;:evirmi!?ti. De­
nizci giysileri ic;:inde sekiz on ya!?larmda ya var ya
yoktu. Baba ogul san lek eli bir gogiin altmdayd1lar.
Kadmlar geni!? r;; a pkalan, beyaz giysileriyle geride
ciuruyorlard 1 . Babaannen ve halalarm. Fotografm iis­
tiinde giderek solan lekeli gokyiiziiniin izmir'de Kor­
don'daki bir aile fotografc;:1smm dekoru oldugunu suy­
l emeseydin Tiirkiye'ye, Tiirklere duydugun ilginin
gerc;:ek nedenini hic;:bir zaman ogrenemeyecekti m .

"Buyuk Bozgunda yalmzca babam kurtulabilmi$


'furklerin elinden. Yanli$ anlama. Turklerin barbar­
ligi uzerine anlatilanlarin hicbirine inanmadim. Ba­
!Jam da, bu tUr onyargili sozlerden nefret ederdi. Ka­
:vik devrilince ailenin obur bireyleri bogulmu$lar. 0
panikte bir tek babam yuzebilmi$ apkta belileyen
gemiye kadar."

23
1922 eylulunun izmir'ini dufjunuyorum. Yanan
kentin fjavk 1 vuruyor kbrfeze. Limanda gene;, yafjh, c;:o­
luk c;:ocuk binlerce insan. Kay1k lara binip kentten ka­
c;:1yorlar. Fazla yuklu kay1k larm kimisi denizin or­
tasmda devriliveriyor. S u ya sac;:llanlan toplamaya
kimsenin vakti yak ama. Yuzerek bbur kay1k lara c;:1k
maya c;:abalayanlan da kay1ktakiler denize itiyor. Ca­
nm1 kurtarmak, yafjama sanlmak i c;:in tum gucuyle
kupefjteye yap1fjan ellere inen keserleri gbruyorum.
Denizin usti.i k irm1z1ya kesiyor birden. Sonra mina­
re boyunda dalgalar her fjeyi ahp gbturuyor. Belki
tam bbyle olmad1 , kupefjteye yap1fjan elleri kesmedi
hie; kimse. Simdi Atina'da, senin kentinden sana ya­
zarken bellegimde c;:akan bu gbruntu Titanik'in ba­
t1fj1yla ilgili olsa gerek. Arna 1922 eylulunde izmir,
babanm ailesi gibi daha binlerce aile ic;:in Titanik'in
bat1fj1 degil miydi?
«Kim istedi bu savafj1? ,. diye sormufjtun. " Yunan
ordusunu Anadolu ic;:lerine dek k11jkirtan emperya­
list devletler mi, yuzy1llarca bir arada yafjam1fj, bir­
birleriyle hallefiip kaynafjmlfi Yunan ve Turk halkla­
n m 1 yoksa?,. Aym soru n e yaz1k ki bugun de gun­
demde. Ege'de savafi gemileri dolafj1yor, c;:elik kanat­
larmda alum tafj1yan uc;:aklar yirt1yor gbgun mavi­
sini. Ve biliyorsun biz ba!lka bir denizin, bafjka bir
gbgun altmda yafjamaya katlanamay1z. Bu gunefj ic;:­
tigimiz suya kanfjIDlfi c;:unku, lfilk bak1fj1m1zm bir
parc;:as1 olmufj. Yuzy1llardir aym toprag1 surmufj, ay­
m agac;:lardan toplam1fj1z zeytini. Kimi zaman dalafj­
m1fj, kimi zaman da birlikte hara tepip turku sbyle­
mifjiz. Birbirine kanfjIDlfi evlerimizle kec;:ilerimiz. Pa­
ris'te bana gbsterdigin aile fotograflarma bakarken
degil, babandan on yll once izmir'de dogmufi, yerin­
den yurdundan kopmanm ac1sm1 bir bmur boyu
ic;:inde tafj1IDH;i bir Yunanh fjairi, c;:ag1 m1zm en b ·Liyuk
fjairlerinden Yorgo Seferis'i okurken anlad1m evlerin
bnemini. Simdi Atina 'da bir tepeden kente bakarken

24
afjag1da modern yap1lan, lis t iiste y1g1lm1fj apartman­
lan gbriiyorum . Ve babanm Anadolu'dan gelen bin­
lerce goc;:menle birlikte Nea Simirniya 'nm yoksul iz­
belerinde barmd1g1, ekmek parasm1 kazanmak ic;:in
her tiirlii ifje girip c;:1ktig1 giinleri diifjiiniiyorum. Bir
odada bir aile, hastahk ve ac;:hk, sokaklarda ifjsizler.
Babanm yeni kofjullara, yeni bir yafjamm umu lma­
d1k giic;:liiklerine uymak , bu giic;:liikleri afjmak ic;:in
girifjtigi savafj 1 m 1 , y1k1m giinlerinin ardmdan gelen,
bir somun ekmek bir fincan salep gibi is1tan umudu
diifjiiniiyorum. Sonra partiye girifj, Alman ifjgali, ic;:
savafi . . .

·Zengin bir Atinali kadinla evlenmek de uslan­


dirmadi babami. A nnemin ailesinden kalma, icinde
r;ocuklugumun ger;tigi o ye§il pancurlu beyaz evde
ya.§ayip rahat bir omur surebilirdi. Denizin ortasinda,
surgune gonderildigi bir kaya parr;asimn uzerinde ol­
du. Evinden, sevdiklerinden uzakta. Kertenkelelerle
kara r;alilardan ba.§ka hir;bir canlimn ya§amadigi,
gunduz gune§in kavurup, gece deli ruzgcinn a§indir­
digi sarp yamar;lara bakarak. Onu anlamiyorum.�

Ben anhyorum onu A tin a ! Kalypso 'nun yanmda


m u tlu degildi Odisseus. K1z1l agac;:lar, kavaklar, gii­
zel kokulu selvilerle, ormanda yuva yapm1fj baykufj­
lar, atmacalar, geveze kargalar ve yemlerini hasat
vermez enginden c;:1karan d eniz kufjlanyla mutlu de­
gildi. Oysa dart pmarm f1fjkird1g1 magarada g6zka­
mafjtinc1 giizellikte bir kadm, ocakta c;:atir c;:atir yanan
maz1 agacmm a tefji vardi . Magaranm bniinde c;:imen­
ler yumufjac1k yefjermifj, c;:imenlerin arasmda menek­
fjeler, maydanozlar gbvermifjti. Biraz bteden salk1m
salk1m iizii mleriyle dal budak salm1fj bir bag bafjh­
yordu. Ve o biliyordu ki bu bagm fjarabmdan ic;:en
bliimsiizliige kavufjur. A tlas'm k1z1 giizel tannc;:a. ya­
nmda kahp evinin erkegi olursa onu bll.imsiiz yapa-

25
cagm1 soyledi Odisseus'a. A rn a sava� yorgunu Odis­
seus, c;:ok ac1lar c;:ok aynhklar gormii� sabirh Laer­
tesoglu, biiyiik ozleminin gerc;:ekle�ecegi giine dek �a­
rap rengi denizde bir adadan otekine, bir seriivcn­
den ba�ka bir seriivene sa vrulmay1 sec;:ti: «Yiice tan­
nc;:a, bag1�la beni/neler c;:ekmi�. nelere gogiis germi­
� i m/denizlerde, sava�larda bundan 6nce./Haz1nm
bundan sonra gelecek ac1lara da." Ben anhyorum onu
Atina1

«Nedense babami bah9e kapisimn onunde beni


bagnna basan iri yan, kocaman elli bir adam olarak
amms1 yorum hep. Oysa oldugunde bir deri bir ke­
mikmi§. Avurtlan 96kmu$, yuzunde yamk izleri ... Olu­
sunu adadan getirip evde sofaya yatirdiklannda iki
dipsiz kuyu gibiymi$ goz 9ukurlan. Ben, her $eyden
habersiz bah9ede. dut agacinin golgesinde bebekle­
rimle oynuyormu$Wn. Almnda derin bir yara var­
mi$. Elektrik teli d6$erken dU$UP kafasim sert bir
kayaya 9arptigim soylemi$ler. Annem inanmami$ ta­
bii. Olumunu gizlediler benden. Uzun sure babami
bir adada surgunde bildim. Onun elektrik teli d6$er­
lien dU$UP 6lmu$ olabilecegine ina nmiyorum. On ya­
$tndayken izmir'de gemiye kadar yuzen, ic sava$ta
gunlerce daglarda yuruyen, elinden her tUrlu i$ ge­
len babamin hakkmdan kimbilir nasil geldiler Bir
asker dip9ikle mi vurdu, i$kencede mi oldu yoksa?
Onu gozlukleri bir yana savrulmu$. yuzu kan icin­
cle du$unuyorum bazan. Ba$im kollanmin arasina
alip bagnma basmak icin dayamlmaz bir istek du­
yuyorum. Oglummu$ gibi avutmak, tehlikeden koru­
mak istiyorum babami. Oldugunde otuz sekiz ya$in­
daymi$. Du$unsene, yakinda babamin oldugu ya$ta
olacagim. 0 ise beni kollanna alan kocaman elli, iri
yan bir adam olarak hep otuz sekiz YU$tnda kala
cak."

26
Dun Syntagma alamndan a�ag1ya inerken bir
caddenin tam ortasmda, yiiksek yap1larm arasma s1-
lo�1p kalm1� eski bir Bizans kilisesi r;1kt1 kar�1ma. Ki­
l iseleri sevmezsin biliyoru m . Arna r;at1s1 kirm1z1 ki­
remitlerle ortii.lii. kiic;iik bir k iliseydi bu. Bir dii. kkan
ya da evden farks1z. Ya�ad1g1m1z diinyanm, giinhik
sevinr; ve ac1lanm1zm bir parr;as1 gibiydi. ic;:eri gir­
digimde mumlar yamyordu . Tam kar�1da Meryem ' i
gordii.m. isa, kollarmda biiziilmli� kiir;iik b i r r;ocuk­
tu. Annesinin boynuna sanlm1�. yanagm1 yanagma
yap1�trrm1�t1. Bas1k tavanh kilisenin lo�lugunda bir­
birlerine sokulmu�lar, yakmhgm, aym govdede bii­
tii.nle�ip bir olmamn hazzmda, mum larm titrek ale­
viyle aydmlanan bo�lukta eriyip gitmi�lerd i . Mer­
yem'in uzun kollu mavi g i ysisinden, isa'nm pembe
teninden silik bir renk karma�as1 kalm1�t1 geriye.
Yoktular. Bak1�!an, e l leri ve yiizleri vard1 ama ken­
dileri yoktu. Bu dii.nyadan degildiler ikonun ii.st ko­
�esinde "Tanrmm Anas1" yaz1hyd1. Rumca harflerin
yam sira ku�lar ur;uyordu . Ard1r; ku�lan, belki kir­
lang1c;:lar. Belki de gerr;ekte olmayan, hie;: kimsenin
gorinedigi, goremeyecegi k u � lar. Yanda, bir ba�ka
i konun ii.zerinde de gordl!m isa'y1. Bu kez Meryem ' i n
l•ucagmda d egil, r;arm1hta tek ba�mayd1. iki yana
ar;1lm1� ipince kollanyla goge yiikseliyordu sank i . Ba­
�1 yana dii.�1r.ii.�. gozleri kapanm1�t1. <;1plak govdesi
bir i�kence odasmda ac1ya dayamyormu� gibi ger­
gin d i . Tek tiik agar;lar, r;olde kurulmu� bir kentin sur­
lan vard1 geride. Gok sanyd1. Meryem oglunun ayak­
larma kapanm1� aghyordu .

Kiliseleri, ikonlan sevmezsin biliyorum. Arna bu


i konu gorseydin babam neden bagrma basmak iste­
digini, bu kar�1 konulmaz ir;giidiiniin senin kiiltii­
rii.nde ne denli onemli bir yeri oldugunu anlardm.
Golgotha'ya r;1kan yollar ayn ayn ama r;arm1h o za­
mandan beri degi�medi. A t ina'daki evinizde yatag1-
n m ba�ucunda mutlaka bu ikon vard1. Senin degilse

27
unncnin ya da buyukannenin ba�ucunda isa bir ku­
c;iik c;ocuktu mutlaka. <;arm1htaysa annesinin kuca­
gmda degil tek ba�mayd 1 . «Tannm beni nic;in birak­
tm?» Bir duamn sozleri m iydi bunlar, yoksa olumun
yalmzhg1 m1? Arna biz yalmz degiliz Atina! Baban
da yalmz degildi. Milyonlar ic;in c;arpan yuregi dur­
dugunda milyonlarm yuregi onun ic;in c;arp1yordu.
Kiliseden c;1k1p d enize dogru yurudum. A rn a c;ok
uzaktayd1 deniz. Agustos gune�inde afsalt eriyordu.
Denize ula�amadan golgesiz sokaklarda dola�t1m dur­
d um. Nerelere gittigimi, h angi alanlardan gec;tigimi
ammsam1yorum � i m d i . Ati na'mn, birbirine benzeyen
sokaklan, kahveleri v e parklanyla guzel bir Akdeniz
kenti olmad1g1m du�undum. Neyse ki bu kent senin
ic;in hala iki kath, ye�il pancurlu bir evden ibaret.

·Babamin oliimunden sonra annem evini e�yala­


nyla birlikte satti. Beni de yamna alip Paris'e gor;­
tu. Ben yan fransiz sayilinm. Onun i<;in bunca du�­
kunum ulkeme. Akrabalanmizin soylediklerine baki­
lirsa evimiz eski yerinde duruyormu�. Atina'ya yo­
lun du�erse gidip gor mutlaka.»

Bir taksiye atlay1p �of6re adresi verince agir tok­


makh mavi kap1s1m babamn yard1mma gerek duy­
madan ac;1p bir daha donmemek uzere aynld1gm
evi bulmak guc; olmad 1 . Sokak asfaltlanm1�t1. Kor 1 � 1 -
gmda babam son k e z gordugun sokak lambasmm
yerine d e bir neon konmu�tu. Eviniz bana tarif etti­
gin yerde, iki yanda yukselen modern yap1larm ara­
smda duruyordu hala. Ye�il pancurlan kapahyd1. Bo­
yas1 a�mm1� mavi kap1y1 ac;1p bahc;eye girmedim.
Parmakhklardan ic;eri bakt1g1mda bahc;eyi otlarm bu­
rumu� oldugunu gord u m . Dut agacmm yapraklanm
d a kurtlar yemi�ti. Babamn olusu denizin ortasmdan
f1�kiran o k1zgm kayalarm yamacmdaki barakadan
evinizin serin sofasma getirildigi gun, her �eyden

28
habersiz gblgesinde bebeklerinle oynad1gm duta ac1-
d1m. Beni bag1fjla A tina! S ana sbz verdigim gibi du­
tun altma o turmak, orada kentin ugultusundan uzak
seni du$unmek gelmedi ic;imden. Kurtlar yapraklan
c;oktan kemirmifj, agacm gbvdesine dadanm1fjlard1.
<;ale dbnmufjtu bahc;e. Aynk otlan kurumufl, toprak
c;atlam1fjt1. Kimbilir, pancurlan s1ms1k1 kapah evin,
izmir'deki konaklan yan1p ailesi kbrfezin sularma
gbmuldukten sonra ev nedir bilmemifj babanm k 1sa
bir sure ic;in de olsa iyi gunler gec;irdigi b u ocagm
-diyelim Oygie'nin- duvarlarm1 da brumcek agla­
n sarm1fjtl belki. Sofalarm1, yuksek tavanh odalan­
m, odalarmda annenin kendinden bile sakmarak gb­
zu gibi korudugu gumufj kakmah sand 1klan toz kap­
lam1fj, hahlan, divan brtu lerini , kad ife koltuklan gu­
veler yemifjti. Bahc;eye girmek, bir sure d u tun altm­
da o turduktan sonra kap1y1 c;ahp kendimi tamtmak
ic;imden gelmedi, beni bag1fjla A tina. Bir taksiye at­
lay1p buraya, kenti yukardan gbrebilecegim, adlan­
m kulag1ma Paris'ten f1s1ldad1gm mahalle ve sokak­
lan , agac;s1z alanlan uzak tan seyredebilecegim Lika­
v i tos tepesine geldim. S ana A tina'da Likavitos'dan
yaz1yorum. Sozum sana degil ama, Yunan ve Turk
halklarma da degil. Sbzum adm1 tafj1d1gm Savafi
Tannc;asma. Zeus'un kafasmdan dogan k1zoglan k1z
A tina, sana sesleniyoru m ! Sivri temreni tunc;tan kar­
gm1 bir yana birak. Gbrenleri tafja c;eviren Gorgon
bak1fih kalkanm1 da Olympos'un tannsal gbgune as.
A l tm sandallarm1 giyip biz blumlulerin arasma in
artik. Uc; diflli yabas1yla bahkh denizi kudurtan Po­
seidon'un bfkesine inat, Partenon'a diktigin zeytin
agac m 1 sula. Gbreceksin mermerin ic;inden yefjerecek
ban fl.

1983

29
PU �KiN ALAN I

«Ozan oldu » .
Saatin altmda bekliyorum. Acaba gelecek mi?
A l a m c;:evreleyen yap1larm pencerelerine vuruyor g u ­
n e � . Fenerlerin yanmasma c;: o k v a r d a h a . Neon lam­
balarm degil, Pu�kin devrinden kalma sokak fener­
leri nin. Kalabahk giderek art1yor. Elimde bir kirm1-
z1 karanfil, Pu�kin yontusunun kar�1smda bekliyo­
rum. Metrodan c;:1kan gene;: k1zlar yakla�1yorlar. Ara­
larmda Tanya yok. Ba�larmda �apkalari, �1k c;:izme·
leriyle bulundugum yere dogru yuruyorlar. Saatin al­
tmda bekleyen delikanhlarm kollarma at1hyorlar se­
vinc;:le. Ayakta yalmz1m. Otururken genellikle biri­
leri olur yanm1zda. Kahvedeyseniz garson gelir, lo­
kantada masamza oturmak ic;:in izin ister bir ba�ka­
s1. Parkta, ornegin Paris'te Montsouris parkmm ye�il
boyah kanapelerinden birinde, gazetesini okuyan
emekli memur bak1 �larm1 iri puntolu sava� haberle­
rinden size dogru kaydmp bildiginiz bir dilde saati
sorar. 0 anda gune� kugulu gall.in k1y1smdaki agac;:­
larm ardmdan yitmek uzeredir. Az sonra urkutucu
bir sessizlik inecektir bo�luga. Su kararmca ortahk­
tan el ayak c;:ekilecek, parkta kimseler kalmayacaktir.
Arna otururken genellikle birileri olur yanm1zda.
Yalmz degilsinizdir.
Ayakta bekliyorum. Acaba gelecek mi? Pu�kin
tune;: mantosunun ic;:inde n as1l d a zarif! K1virc1k sac;:­
larina vuruyor gune�, yere donuk yuzunun ince c;:iz
gilerini aydmlat1yor.

30
"Ozan oldu".
ilk kez kimden duydum ben bu sozu? Pu�kin ala
nmda, saatin altmda Tanya'y1 beklerken birisi kula­
g1ma f1s1ldamad1 her h alde. Oyle ya, d i l i n i bilmedi­
gim bu ulkede hie;: kimse "Ozan oldu» diyemez bana.
Dese de ben anlayamam. Koku Anadolu topragmda
bir ozanm, c;:ok sevdalar, c;:ok aynhklar c;:ekmi� bir oza­
n m surgunde olumunu izlemek, ardmdan savrulan
kulleri toplamak ic;:in gel d i m bu kente. Geceydi. Gor­
keml i , p1nl p1nl bir otele yerle�tim. Ozamn yammda
getirdigim s o n � i irlerini ac;: 1p okumaya ba�lad1m. "Ge­
liyor siram I ans1zm atlayacag1m bo�luga" d iyordu.
«Olum kendinden once bana yalmzhg1m yolladJ » . Ve
d iyordu k i , "Olecegim bag1�la beni olecegim ve sen
kirm1z1 sirc;:a topu parc;:alay1p c;:1kacaksm ic;:inden ve
ineceksin karh bir meydana" d iyordu. Kitab1 kapat1p
odamm balkonuna c;: 1 k t1m. Gece aydmhkt1. A�ag1da,
sivri kulclerin, mazgallann, kirm1z1 tuglah surlarm
dibinden karh bir alan ba�hyordu. Kimseler yoktu
alanda. Ay1�1gmda rengarenk kubbecikleriyle bir ka­
tedralin parlad1g1m gord u m . Daha ilerde, surlarm ote­
sinde altm kaplama kubbeler sogan bic;:imi ndeyd i .
Korkunc;: ivan'm c;: a n kulesi oldugunu sonradan ogre­
necegim upuzun bir kulen i n hac;:1 goge yukseliyordu.
Hac;:m yamnda bir klZll y1ld1z gordum. Irmagm don­
mu� suyuna vuruyordu �avk1. Ozamn olmeden on­
ce olesiye a�1k oldugu "sac;:lan saman sans1 kirpik­
leri ma vi" gene;: kadm yoktu alanda. Kirm1z1 sirc;:a to­
pun ic;:indeydi h ala. Alansa bombo�tu. Ay1�1gmda gol­
geler uzundu sokaklar bembeyazd1. Her yer bembe­
yazd 1 .
Ertesi sabah ozamn e v i ne gittigimde kap1y1 yu­
varlak yuzlu, san�m bir kadm ac;:t1. Mavi kirpikleri­
ni tamd 1 m . Etli dudaklarm1 , beyaz ellerini de. Biraz
ya�lanm1�t1. Korkunc;: bir yalmzhk inmi�ti gozlerine.
Yuzume ku�kuyla bakt1. "Sizi tam d 1 m , dedim, oza­
nm e�isiniz . . . " Turkc;:e k o nu�tugumu duyunca rah at-

31
ladr. Kendi dilinde, t;:ok yumurjak, f1sildar gibi bir
sozci.ik soyle d i . keri girdim. Hit;:bir fjey degifjmemifj.
Sanki tamyorum bu apartmam. Salonda oturduk.
Duvarda yaghboya tablolar. $ayak kalpakh bir si.i­
vari doludizgin si.iri.iyor 'l. tmr . Dur gun bak1f}h adam­
lar var yanmda. Elleri, ayaklan kocaman adamlar.
Ustleri barjlan d a toz it;:inde. Tam karfj1da pencere­
ye yakm bir kilim. Nak1f}larmda ozanm mavi gozleri,
k1zI1 sat;:lan dalgalamyor. Konufjmadan uzun sure
oturduk. Sonra izin i ste d i m . Kap1ya dek get;:irdi be­
ni. <;1kmadan once ozanm odasma bir goz attim. Hit;:­
bir fjey degifjmemifj. Parka bakan pencerenin camm­
da Karagoz ' le Hacivat. Masada daktilosu, dagm1k
kag1tlar, yanm kalm1fj bir f}iir. Sanki tamyorum bu
oday1. Birden « Yirmi yil o l du, dedi anlad1g1m bir dil­
de, yirmi yildir h it;:bir fjeye dokunmad1m. Bir sabah
gazeteleri almak it;:in afjag1ya inmifjti. Ben mutfak­
ta c;:ay1 demliyordum. Bir kat;: dakika sonra gelir di­
ye bekledim. Gelmedi. Gi.inler, aylar, y1llar gei;:ti ara­
dan. Gelmedi."
Karfj1smda donaka l d 1 m . Demek yirmi yil olmufj.
«Bu ayr1hk da, hele f}iiki.ir, bitiyor, doni.iyorum I
Arna it;:imde bi.iyi.ik aynhg 1m1zm gecesi I ii;:imde ac1-
s1 bensizliginin I it;:imde yalmzhgm ... Asansore bin­
dim. Kap1y1 kapatmadan once e l s1k1rjtlk. «Dostlan­
n a selam soyleyin» dedi. Bafj1mla onaylad1m. Dudak­
lan gerildi, yi.izi.ini.i ac1yla burufjturdu. Birden boy­
nuna sanhp yanaklarmdan opti.i m . Vedalarjtlk. Asan­
sor af}ag1ya i nerken ozanm sesini yeniden duyar gi­
bi oldum. Bir t;:ok kez plaktan dinledigim o ince se­
siyle «Bizim avludan m1 kalkacak cenazem? diye so­
ruyordu, I nasil indireceksiniz beni i.it;:i.inci.i kat­
tan? I Asansore s1gmaz tabut I merdivenlerse dara­
c1k.»
D1f}anya t;:1kmadan o n ce mektup kutusuna bak­
tim. Mavi gozleri mahmur, lepiska sat;:lan darmada­
gm, t;:1plak 1hk teninde bi.iri.imci.ik geceligi, i.it;:i.inci.i

32
kattan tel �l a inen gem;: k a dmm yirmi y1l once bu­
rada, ozanm sabah gazetelerini almak it;:in elini uza­
tirken iizerine y1g 1hp kald1g1 bu mektup k u tusunun
oniinde t;:irpm1�m1 dii�iindilm. Nazmmm! diye mi ba­
girm1�t1 0 anda, yoksa h i t;:bir �ey demeden oliiniin
iizerine mi kapanm1�t1?
Saatin altmda Tanya'y1 bekliyorum. Moskova'cla
bahar. Oysa bitiin gece kar yagd1. Sabah, erkendcn
giine� at;:t1 ama. Kiilrengi, donuk bir 1�1k yatag1ma
\'Urdu. Kalk1p giyindim. A�ag1ya indigimde kalabn­
l!k d oldurmw�tu K!Zll Meydan 1 . Kurk yakah paltola­
nn arasmdan get;:ip yiirii d ii m . Koytograd mahalle­
sinde bir kahveye girdim. Kapagmdan buharlar <;:1-
kan giimii� rengi biiyiik s e maverden t;: a y getirdiler
<:;:ay1m1 yudu mlarken istanbu l ' u , Cennet Baht;:esinde­
ld kuytu bir masada it;:tigimiz tav�ankam t;:aylan du­
!?iindiim. K1zkulesi bembeyazd1 a�ag1da. iki yanmdan
vapurlar gei;:iyor, Sarayburnu'nun oniinden ak1p gi­
diyordu deniz. Topkap1 Saray1'nm kiit;:ii k , sivri kule­
Jeri tenime batt1kt;:a camm yamyor, ac1yla k1vram­
yordum. Seninle geldigim, birlikte oturdugumuz me.­
sada yalmzd1m bu kez. Bir daha go1ii�emeyecegimi­
zi biliyordum. Koytograd mah allesindeki kahvede de
yalmzd1m. ikinci t;:aydan sonra kalkt1m yerimden.
Oglene dek sokaklarda dola�t1m. istanbul'un denize
inen darac1k sokaklarma benzemiyordu bu ken tin
sokaklari. <;ok geni�. alabildigine uzundu lar Ezici
ta� yap1lar vard1 her yanda. Ve kamyonlar ozel ara­
balardan t;:oktu.
Ogleye dogru Novod i v i t<;:iye mezarhgma gittim.
Avluda kar kureyen ya�h adamla konu�tum. Azeriy­
mi�. istanbul'un t;:ok uzak oldugunu soyledi bana.
Paris'in adm1 bir kez duymu� o kadar. " Paris'te han­
gi dili konu�urlar?» diye sordu. «Frans1zca " dedim.
Ket;:e t;:izmelerine bakarak ba�m1 sallad1. Ozanm me­
zanna koymak it;:in ald1g1m ii<;: karanfilden birini ona
verdim. !;)imdiyse burada, Pu�kin alanmda Tanya'y1

sevgilim istanbul 33/3


beklerken bir tek kirm1z1 karanfil tutuyorum elim-
dc. Ve zaman gec;mek bilmiyor. Gelecek mi acaba?
"Ozan bldi. i " .
Naz1m'm mezan bir kaya parc;asmdan yontu l ­
mufjtu . Kayanm uzerinde ozan one dogru egilmi!?
hamle yapar gibi . Karanhktan s1ynlmak uzere. Uzun
bir yt.iruyu!?e �:1kacak sanki. Gbvdesi bylesine dine;.
bak1fjian kararh. Afjag1da, ayaklarmm dibinde do­
g·um ve alum tarihleri yaz1hyd1: 1902-1963. Kaya par
c;as1m kucaklad1m, elimdeki iki k i rm1z1 karanfili k a ­
r m l.izerine birakt1m sonra. " A h p gbtUrun I Anado­
lu 'da bir kby mezarhgma gomun beni.» Mezarhk ten
haydi . Her boydan amtlarm, mezar tafjiannm ara­
smdan gec;:erek caddeye c;1kt1m.
Moskova'da bahar. Gunefi 1s1tm1yordu ama. Ur;:
suz bucaks1z Ukranya d uzluklerinde kann eridigini.
irmaklarda buzlarm c;ozulmeye bafjiad1gm1 dufjun -
dum. Koprunun altmdan h1zla ak1yordu sular. Ko­
caman buz parc;alan , birbirleriyle yanfjir gibi, gec;ip
gidiyorlard1 . Kbprunun u z erinde, gbsteri yapan iflc;i
!ere atefj ac;m1fjt1 polis. Siyah kasketli bir ifjc;inin ka
m kara damhyordu. Buzlann c;ozii ldugu gun karda·
ki kan izlerini unutmad 1 m . Ayzenfjtayn'm bir filmiy­
di. istanbu l'da sinematekte beraber gbrmUfjtUk. Ya­
mmdaydm. Gbzlerin ekranda, e l lerin e l lerimdeydi.
ince beyaz yuzunde izliyordum filmi. GoruntUler h1z­
l a yer degifjtiriyor, ekrandan vuran Ifiikta brgUlu sac;­
larm, kuc;uk alnm bir aydmlamp bir karanyordu.
Polis atefj ac;m1fjt1 i�c;ilere. Koprunun altmdan buz
parc;alan ak1yordu. Filmden sonra sinematekten c;1-
k 1p Cennet Bahc;esi'ne dogru yurumufjtuk. Taksim Ala
m ' ndan gec;erken bir tekini bile kac;irmad1gm Ayzefj­
tayn'm film lerini heyecanla yorumlam1fjtm. Ekim
devriminden sbzetmifjtin sonra. Gbzlerinin p1nlt1sm1
unutmad1 m . Orgu!U sac;lanm, ince beyaz yuzunu de.
istanbul bahar ic;indeydi, yureklerimiz cofjku ic;in d e .
0 gun, Ayazpafia'dan denize i n e n sokaklarda bir-

34
likte yururken bir kitapi;;m m onunde durup Naz1m
Hikmet'in insan Manzaralan'm sati n alacag1 m1z1,
Cennet Bahi;;e si'nd e kuytu b i r masada b a na okudu­
gun Tanya'nm oykusu nl.i y1llar sonra Moskova'da
Tanya'y1 beklerken, senden, senin esmer, yumu�ak
teninden uzakta ammsayacag1m1 bilemezdim elbet.
Pu�kin alanmda Tanya'y1 beldiyorum. Oysa Tan­
ya oldu. Zoe'ydi ad1. « A d 1 m Tanya" d e d i onlara. Na­
zi uniformalannm i<;:inde ac1mas1z ve korkaktilar.
Bir hafta sonra Mosko va'ya gireceklerin i , artik onle­
r i nde d u nya egemenligi i <;: i n hi<;:bir engel kalmad1g1-
m d u�leyerek, once kay1�larla, sonra bir b1i;; k 1yla ka­
nattilar esmer, yumu�ak tenini. Arna o arkada�lanru
ele vermedi. Sorularma «Hay ir" diye kar�1hk verdi.
" B ilmiyorum" dedi, "Hayn-" dedi, "Soylemem" dedi.
Ve 1941 y1hnda Naziler Moskova yakmlarmda bir
koyun ortasmda astilar Tanya'y1. istanbul'da Cennet
Bahi;; e si ' ndeki o kuytu masada bana okudugun dize­
leri amms1yorum. Sesin y1llarm i<;:inden gelip Pu�kin
Ala m ' nd a , Tanya'y1 beklerken sanyor benligimi. Do­
nuk gune�in altmda s1ms1cak ok�uyor: "Tanya I se­
n i n memleketini sevdigin kadar I ben d e seviyorum
memleketimi. . . Tanya I sen as1lan partizan I ben ha­
piste �air. " Sozcuklerin ustune basa basa okuyorsun.
Turki;; e nin, Naz1m Hikme t ' i n edas1 nas1l d a yak1�1-
yor agzma. Kaygan dilinin, 1slak agzmm i<;:inden <;: 1 -
k1p Pu�ki n Alam 'na yag1yor sozcukler. Uyaklarm hak­
km1 vererek okuyorsun: " Cellat i;; e kti ipi I Boguluyor
nazh boynu kugu ku�unun I Fakat dikildi ayaklan­
nm ucunda partizan I v e hayata seslendi insa n . "
i�te boyle, istanbul'da i l k kez senin agzmdan din­
ledim T a nya'nm oykusunu. Sonra aynld1k. Ans1zm
i;; e kip gittin Anadol u 'ya. Cennet Bahi;; e si'ndeki masa­
da yalmz kal d1m. Kendimle dola� ir. kendimle konu­
�ur oldum. Tanya gibi olmedin, olebilirdin ama 61-
medin. �imdi aradabir gazetelerde rasthyorum ad1-
na. Turkiye'ye her gidi�imde hava alanlarmda, gar-

35
larda, duvarlarda fotografm 1 goruyorum. ince beyaz
yuzun hie; degi�memi�. Orgulu sac;larm da. Oysa yll­
lar gec;ti aradan. Serinligine doyamad1g1m, bana Na­
z1m'm dizelerini f1s1ldayan dudaklannla yoldan ge­
lip gec;enlere, ellerinde bavullan, bir kentten 6tekine,
bir ulkeden ba�ka bir ulk eye giden benim gibi ads1z
yolculara gulumsuyorsun. <;ok �ukur 6lmedin. A rn a
bir gun 6lebilirsin ans1zm. Ozan gibi, sabah mektup
k u tusuna uzanan elin pusudan atilan kur�unla kan­
lanabilir. Y a d a bir dag k6yunde, gizlendigin odadan
c;1k arken vurulabilirsin.
"Ozan 6ldu".
ilk kez kimden duydum ben b u s6zu. Her halde
Pu�kin Alam'nda, saatin altmda Tanya'y1 beklerken
birisi kulag1ma f1s1ldama d i . Moskova'ya geldigim gun
tam � ti m Tanya'yla. Uzun sure Paris 'te elc;ilikte c;a­
h�m1 � . K1sa sac;h, incecik bir k1z. Ortak dostlan m1z
gelecegimi bild i rmi�ler, hava alanmda kar�llad1 be­
ni. Hafta sonu tatilinde gidecekmi� Moskova'dan. Pa­
zartesi gunu, yani bugun ic;in s6zle�tik. " Pu�kin Ala­
m 'nda, 6gleden sonra tam alt1da, dedi, Moskova'y1 do­
la�irken Pu�kin Alam 'na m u tlaka yolunuz di:i�er. Du�­
mezse d e sorup 6grenirsiniz ...
Saatime bak1yorum. A l t1 y 1 c;eyrek gec;iyor. Altm­
c\a bekledigim saat de a l t 1 y 1 c;eyrek gec;iyor. Gelecek
m i acaba? Cana yakm, g uzel bir k 1zdi. Mukemmel
frans1zcas1yla « Hie; de Turk ' e benzemiyorsunuz, de­
mi�ti, g6zleriniz ne kadar d a ma vi! " Gece bir taksi­
de, Tanya'yla birlikte d u � u ndum kendimi. Uzun, bit­
mez tukenmez cadde boyunca h1zla ilerliyorduk. Ka­
ranhk pencereli ta� yap1lar, karh kaym agac;lan ge­
c;iyordu camdan. Kent c;oktan uykuya dalm1�ti. Ay-
1�1g1 pe�imiz sira geliyor, bo� alanlan, karh caddele­
ri aydmlatiyordu. Arada bir, kirm1z1 i �1 k ta durunca,
ba�1m omuzuma yaslay1p uyuklamaya ba�hyordu
Tanya. S1cak solugunu ensemde duyuyordum. Ya�1-
yordu c;ok �ukur. Eli elimdeydi. Az sonra, birlikte ala-

36
cag1m1z dar odada dilim agzmda dola�acak, ince
govdesi h azdan iirperucckti. E,·et m u tlaka boyle ola­
cakt1. Tanya ya�1yordu c;:ok �iikiir. «Tanya I sac;:larm
ne kadar k1sa kcsilmi� I alnm ne kadar geni� I ay
1�1g1 gibi I rahathk ve ruya veriyor insanm ic;:ine. I
Yiizfm ince uzun I kulaklann biiyiicek biraz. I He­
niiz r;;o cuk boynu boynun: heniiz h ir;; bir erkek kolu
sarilmam1� anhyor insan Ve puskullu bir �ey sar­
k1yor yakandan I siisiinu sevsinler mini mini ka­
d1n."
Gerr;; e kten de Pu�kin A l am'm bulmak giir;; olma­
d1. Diin Gorki Caddesi boyunca yiiruyordum. Ama­
c1m bir ur;; t an bir uca yiiriimekti caddeyi. Nas1l olsa
Pu�kin yontusu kar�1ma r;;1 kacakt1. Biraz yiirudukten
sonra sagda, Moskova kentini kuran Yuri Dolgoruki'
nin yontusunu gordum. Zirhm1 giymi�. atmm iize­
rinde dimdi kti prens. Eliyle bir yeri i�aret ediyordu.
Yontunun berisinde Lenin, oturdugu koltukta hafif­
r;; e one egilmi�. Sovetskaya parkma dahp gitmi�ti.
Ku�lar konuyordu r;; 1 plak ba�ma. Gorseydin nas1l
h eyecanlamrdm kimbilir. Hep boyle anlatm1�tm ba­
na Lenin ' i . Dii�unceli, biraz dalgm, aram1zdan biri
sank i . A z sonra Pu�kin'in kar�1ma dikilecegini bili­
yordum. Ve bckledigim gibi, bir sure daha yiirudiik­
ten sonra, Pu�kin'le kar� I la�t1m. Tunr;; mantosunun
ir;;i nde zarif ve kederl iydi. Geride, Moskova ' n m en bii­
yuk sinemalarmdan biri oldugunu sonradan ogrene­
cegim modern bir yap1 v a rd1. " Yann Tanya'y1 bura­
da, bu yontunun altmda kucaklamahy1m • diye ger;; i r­
dim ir;; i mden. Kar�1 kald m ma ger;;erek Gorki Caddesi
boyunca Bielorussiya istasyonu'na dek, Mayakov ski'
n i n ve Gork i'nin yontulari onu sira yiirudum. "Umu­
rumda m1 benim I tunr;; bedenim I ve yuregim so­
guk demirden" diyordu bir �iirinde Mayakovski. So­
guk demirden de olsa dayanamad1 yiiregi. A�km tek­
nesi ya�amm akmt1sma r;; a rpt1. Ve «Ozan oldu .. .
Gune� Pu�kin alamm r;; e vreleyen sokak fenerle-

37
rine vuruyor !?imdi. Kalabahk gi ttik<;:e <;:ogahyor. i!?
yerleri bo!?aldi. Tanya hala yak gorunurde. Saat altr
bu<;:ulc Birden «Ozan oldu " diyor bir ses.
«Ozan yak artrk
Y�am tukend i . "
Lermontov'un Pu!?kin'in olum haberini ahnca yaz­
d1g1 !?iirin ilk dizeleri <;:akryor bellegimde. B u !?iir yu­
zunden Kafkasya'ya suruldugunu okumu!?tum Ler­
montov'un. Onun da d uelloda olduriildugunu, Gu­
milov ' u n Bol!?evikler tarafmdan kur!?una dizildigini,
Aleksandr Blok'un i<;: Sava!? srrasmda Petrograd'da
yoksulluk tan oldugunu, Essenin'in Astorya otelinde
kendini astrgmr, onun intiharmr kmayan Mayakovs­
ki'nin d e intihar ettigini, Mandelstam'm Vlad ivostok'
tan geri donmedigini oku dugum gibi.
« O zan oldu . •
Tanya, partizan krz Tanya d a . Belki sen d e oldun
!? U anda. Bir kur!?un yrll ardrr gormedigim ince beyaz
yuzunu, ku<;:uk alnmr par<;:aladr belki. K r !? m perdele­
ri <;:ekili dar odalarda, yazm istanbul gune!?inin ya­
krp kavurdugu kalabahk kumsallarda dokundugum
esmer, yumu !?ak teninden kan damhyor. Govden so­
gumaya ba!?ladr bile. � u anda belki sen de yoksun.
Ve ozanmki kadar anlam ta!?1m1yor ne yazrk ki olu­
mun. Tanya gel artrk!

1983

38
RASKOLNiKOV 'U N ODASI

«Bir dolaba, bir sand1ga bcnze­


yen bu san odada bunald1, bogulur
gibi oldu . "
Sur; ve Ceza

iki sokagm birle�tigi yerde yiikselen be� kath


eski yap1dan ic;eri girdigimde Dostoyevski'nin c;okiik
avurtlan, c;ukurlarma gomiilmii� kiic;iik kara gozleri
ve geni� almyla beni kar�Ilamasm1 beklemiyordum
elbet. Arna yazarm sac;lan dokiilmii � . uzun seyrek sa­
kalmm sara nobetlerinde kopiiren agzm1 tiimiiyle or­
temedigi bir portresinin ikinci k a tm arahk kap1sm­
dan ic;eri girer girmez oniime c;1kacagm1 tahmin edi­
yord u m . Kruvaze yakah siyah redingotun iizerinde
dimdik duran bir ba�. Beyaz, yumurta gibi bir al­
nm bitiminde c;atik ka�lar, yorgun ve ac1h bak1�lar.
Dostoyevski 'nin bu portresini y1 llar once bir edebi­
yat ansiklopedisinde gormti�tiim. istanbul'daki evi­
mizin karanhk bir ic; a vl u y a bakan arka odasmda
okudugum romanmm kapagmda d a aym portre var­
d1: Sur; ve Ceza sozciiklerinin altmda. 0 zaman boz­
kirdan yeni donmii�tiim. Doner donmez de evin en
dar odasma kapatm1�tim kendimi. Bir sure yalmz
kalmak, bozkirda y i tirdigim kimligimi bulmak isti­
yordum. Umars1zhg1, ac1y1 ya�am1�tim. Yarahyd1
govdem, bilincimse bombo�. Gec;mi�i unutmu� gibiy­
dim. Bellegimde yalmzca tel orgiiler, yaz giine�inin

39
yak1p kavurdugu c;:1plak tepeler vard1. Bir de uzakta
gohin durgun yiizeyine vuran ayu�1g1 . Suc;:lu muydum?
Suc;:umun ne oldugunu kesinlikle bilmesem de, ceza­
land1nld1g1ma gore, karan h k dar odalarda, sonsuz
geceye uzanan sokaklarm bitimindeki kotu yerlerdc
�;uc;: i�lemi� olmahy d1m. Belki de bas1k ta vanh bir
bodrum katmda gizli toplant1lara kat1 lm1�. y1k1c1 ey­
l e mlerde bulunmu�tum. Arna ken d i m y 1 k 1lm1�t1m so
nunda. Bir acayip korkuluk, c;:ama�ir ipinde sallanan
yamah bir gomlek gibi d onmii�tiim bozkirdan. Do­
ner donmez d e kendimi istanbul'daki evimizin en dar·
odasma kapatm1�t1m.
Tahmin ettigim gibi o ldu. ikinci katm arahk k a ­
p1smdan ic;:eri girince tam kar�1da, elyazmalarmm
sergilendigi camekanlarm uzerindeki duvarda gor­
diim Dostoyevski ' y i . Salonun tam ortasmda silindir
bic;: i m inde yiikselen bir panoya bak1yordu. Nemli, pis
duvarlar, pencerelerden kanalm bulamk suyuna v u ­
ran s a r i bir 1�1k vard1 panoda. Yazar h e r sokagm1.
her izbesini avucunun i c;: i gibi bildigi, kenar mahal­
lelerinde, nht1mlarmm buz tutmu� kaldmmlarmda.
renkli <;:at1 kiri�lerinden d ireklere as1lm1� fenerlerin
aydmlatt1g1 c;:1kmaz sokaklarmda bir uyurgezer gibi
dola�t1g1 kente, Sen-Petersburg'a bak1yordu duvar­
dan. Kur�una dizilmek iizere goturiildugii Peter ve
Paul kalesinin kiremit renkli mazgallanm m 1 gorii­
yordu, yoksa Amirallik Saray1'nm gogii delen kules i ­
ni m i ? Belki d e Neva'da yiizen b u z parc;:alanyd1 gor­
d ugii. Duru, saydam Nev a ! C::a n kuleleriyle gorkemli
saraylarm yans1d1g1 donuk su! Ve suyun kaygan yii­
zeyinde du�lerden bir orman. Ag1zlan ucuz �arap
kokan du�kunlerin, c;:umurlu da;: sokaklarda mu� teri
bekleyen veremli orospularm, ic;:ic;:e gec;:mi� evlerin ka­
:·anhk avlularma c;:ama�ir asan ya�h kadmlarm, ba­
s1k tavanh dar odalarda hayal kuran ogrencilerle
katillerin dii$lerinden bir orman. Bir �afak vakti.
c;:atirdayan buz parc;:alanyla c;:oziihip Neva'nm derin -

'4.0
liklerine gomuldu bu orman. Bir $afak vakti, uzun
bacah Avrora, K1$hk Saray1 topa tuttugunda, sars1-
hp y1k1lan Kerenski degil Sen Petersburg kentinin
korkunr;: hayaliydi. Y1llar sonra, Leningra d'da kendi
ad1m ta$1yan muzenin d u v armdan i$te bu hayale
bak1yordu Dostoyevski. S ib i rya'da, dort y1l boyunca
kapat1ld1g1 zindanda yanan mumun titrek a!evinde
incil'i okurken, surgunde gece lambas1m yalup be­
yaz kag1tlarm uzerine egi l diginde, ya da uzak, gurul­
tulu bir Avrupa kentinin soylulan arasmda rulet
ba$mdayken hep bu hayali, Neva'nm donuk yuze­
yinde dalgalanan, bir r;:okelip bir ayn$an bu dli$ or­
mamm gormli$tli.
Salonun tam ortasma konmu$ silindir bir;:imin­
deki panonun r;:evresinde donerek, Dostoyevski 'nin
Sen-Petersburg'unu 1y1ce yerle$tirdim bellegime.
Nevski Caddesi'nde bir a$ag1 bir yukan piyasa ya­
pan memurlan, sigara d u mamyla dolu bilardo sa­
lonlarmda omur tuketen subaylan, ya$h cad1larla ku­
r;:uk k1zlan, her $ C Y i h e r $eyi gorur gibi oldum. Agz1
kopuklu atlarm r;:ektigi k upa arabalar ger;:ti onum­
den. Bir keman votka kokan havay1 titretti. Bula$1k
suyuyla y1kanm1$ izbelere, kor kutuk sarho$larm s1-
z1p kald1g1 meyhanelere, kalabahk r;:ar$1lara girip r;:1k­
t1m. Dar koprulerden de ger;:tigim oldu, yapraklanm
dokmli$ kaymlar altmda yurudugum de. Batakhklar
uzerine kurulmu$ bu eski kentin duvarlarmdan s1zan
su damla damla doldu i r;: i me. Yuregimdeki s1kmt1y1
besleyip buyuttu. Dunyam darald1 giderek, doga, in­
sanlar, amlar yok oldu. Muzenin camekanlarmda
sergilenen elyazmalarma, duvardaki portrelere bak­
mad1m art1k. Sen-Petersburg'un karh r;:at1larm1, kul­
rengi donuk go gun u , kanallarm bulamk suyuna ba­
kan alr;:ak tavanh odalardaki c1hz govdeleri ard1mda
birakarak, panonun az ilersindeki kap1y1 ar;:1p dar
merdivenlerden be$inci kata, Raskolniko v ' u n odasma.
r;:1kt1m.

41
istanbul'daki evim1zm karanhk bir ic;: avluya ba­
kan arka odasmda Sw;: ve Ceza'y1 okurken bir g u n
Leningrad'a gelecegimi, bir zamanlar Dostoyevski'nin
oturmu� oldugu evin salonundaki arahk kap1dan
Raskolnikov'un odasma c;:1kacag1m1 bilemezdim el­
bet. 0 y1l bozkirdan yarah ve yorgun donmu�. doner
donmez d e kendimi evin e n dar odasma kapatm1�­
tim. Annem boyle kapah kalmamm ruhsal saghg1m1
iyice bozacagm1, c;:1k1p dola�mam gerektigini soylu­
yor, dostlanm1 eve c;:agmyordu. Arna ben hie;: kim­
seyi gormek istemiyordu m . Zaten yalmz d a degildim.
Bozkirda, gece uykuya varmadan once benligimi sa­
ran, govdemi urperten o korkunc;: kitabm ams1 istan­
bul'daki odamda d a pe�imi birakmam1�tJ. O lu Bir Ev ­
den A ni l ar daki kurek mah kumlan, binlerce kadms1z
'

erkeg i n say1klad1g1 havas 1 z kogu�ta yaptiklan gibi


orada da yatag1ma yakla�1p c;:evremi sanyorlar, ustu­
rayla kazmm1� yamru yumru kafalan, korkunc;: surat­
lan, dayaktan yara bere ic;:inde kalm1� k1lh govdele­
riyle ba�1mda bekliyorlard 1 . Biraz dalsam irz1ma gec;:­
mek ya d a beni bogmak ic;:in uzerime c;:ullanabilirlerdi.
Arna yine de, dunyamn bir ucunda suc;:lanmn bedeli­
ni odemeye terkedilmi�. turlu hakaret v e i�kencelerle
insanhktan c;:1kanlm1� bu yaratiklar dostlanmd1 be­
nim. Onlarla iyi gec;:inmeli, aralarma kan�1p ac1lanm
payla�mahyd1m. Aym ko�ullarda, aym c;:ileyi c;:ekiyor­
duk c;:unku.
Dostoyevski'nin kitabmdan c;:1k1p odama yerle�en
kurek mahkumlan bir sure sonra beni rahat birakti­
lar. Once say1lan azald1. Gozlerimi kapar kapamaz
ba�ucuma u�u�muyorlard1 artik. Kap1dan �oyle bir go­
runup karanhga kan�1yorlard1. Giderek azald1lar.
Raskolnikov'la tam�mca da, geldikleri yere, Omsk
zindam m n buz tutmu� yalmzhgma donduler. Ben de
istanbul'daki evimizin arka odasmda Raskolniko v'la
ba�ba�a kald1 m .
Gerc;:ekten d e b i r d o l a b 1 andmyordu Raskolni-

42
kov'un odasL Aslma tipa tip uygun yap1lm1!?tl. Sarar­
ffil!?, yer yer a!?m1p yirtilm1!? tozlu duvar kag1tlany­
la kaphydL Tavam bylesine al<;:akti ki, odada uzun
sure durmaktan korkup yataga oturmak zorunda
kald1m. Yerimden kalkmadan kapmm <;:engelini in­
dirdim, kendimi dar yatagm derinligine birakti m .
Once tavam gbrdum, sonra kar!?l duvardaki brum­
cegi. brumcek uzun sure devinimsiz kaldL Pencere­
den vuran kulrengi l!?lkta oda sessizd i . Derken kula­
g1ma bir gurultu geldi. Birisi duvara <;:ivi <;:ak1yordu
sanki. Yerimden kalk1p pencereye yakla!?tlm, a!?ag1-
ya, karanhk avluya bakti m . Kimseler yoktu gbrunur­
de. Kar!?l pencerenin bnune dizilmi!? saks1larda ur­
peren i tir <;:i<;:eklerini gbrdum. Gurultu azald1 gide­
rek, odaya derin bir sessizlik <;:bk tu . Pencerenin bnun­
den aynhp yeniden yataga uzand1g1mda brumcegin
aym yerde durdugunu gbrdum. Bir sure, uzunca bir
sure devini msiz kald1ktan sonra k1m1ldad1, h1zla yu­
ruyup tozlu duvar kag1tlarmm arasmda yitti . Aym
anda Raskolnik o v ' u n sesini duydum. Soluk almadan
konu!?uyordu. Sbzciik lerden bir irmak, kar suyuyla
beslenen bir akars u , kaya par9alarm1 da beraberin­
d e surukleyerek vadiye dogru ak1yordu sanki. ·Ben
o zamanlar bir brumcek g i bi kb!?eme <;:ekilmi!?tim, di­
yordu Raskolnikov, al<;:ak tavanlarm, darac1k odala­
rm insanm ruhunu, yuregini nasll s1ktigm1 bilir mi­
sin? 0 hucreden o kadar nefret ediyordum ki! A rn a
yine de b i r turlu d 1!?an <;:1k mak istemiyordum . Gun­
lerce d 1!?an <;:1km1yor, n e <;:ah !?mak, hatta ne de ye­
mek yemek istiyordum; boyuna yatiyordum . »
Ben d e k1!?la dbnu!?U senin gibi darac1k bir huc­
reye kapatm1!?tlm kendimi Raskolnikov! Annem bir
!?ey ge tirirse yiyordum, ge tirmezse yemeden , bylece
gunum ge<;:iyordu . Senin g i bi i<;:imi kemiren bir du­
!?Uncem de yoktu ustelik. Arada bir dahyor, kendimi
bozkirda yalmz bir agacm altmda otururken gbru­
yordum. Gbz alabildigine uzanan bo!?lukta ne bir ev

43
vard1 ne de bir i nsan. Tepcmde yapraklar h1rjird1yor­
du. E n ki.ic;; i.ik bir esinti bile yoktu oysa. Gi.inefj yu­
varlamp gokyi.izi.ini.in tam ortasmda durmufj, k1m1l­
dam1yordu. Golgede rahattim. A rna darac1k bir ala­
m kaphyordu golge. Toprak k1zgm, agacm govdesi
kuruydu. Hie;; bir yere k1pirdayamasam da, agacm al­
tmda rahatt1m. Derken ans1zm dolduruveriyorlard1
borjlugu. Bugday tarlasma inen c;; e kirge si.iri.isi.i gibi
i.izerime c;; o ki.iyorlard1 . Govdelerinin agirhg1 altmda
eziliyor, soluk alam1yord u m . Birornek giysileri, ya­
mk suratlari, suratlarma gore c;; o k bi.iyi.ik ag1zlariyla
korkunc;; t ular. Golgede tam uykuya dalacakken ku
fjatiyorlard1 c;; e vremi. Yuvalarmdan firlam1fj gozleriy­
l e i.izerime c;;u llanmak ic;; i n firsat kolluyorlard 1 . Bir
ti.irli.i kurtulam1yordum onlardan Raskolniko v ! Her
yerde pefjimdeydiler. Soluklarim ensemde, uguldayan
seslerini beynimin ic;; i nde d u yuyordum. Sen odanday­
ken, zih nini kemiren o tuhaf di.irji.)nccye karfjm yal­
mzdm, yalmz kalabiliyord u n . Tefeci kadm1 oldi.iri..i p
kendi yafjamm1 kurtaracak tm . Salt kendi yafjamm1
da degil, 0 igrenc;; . 0 koti.i yarat1g1 oldi.iri.ip parasm1
c;; a lmakla tum insanhg1 ku rtaracak, ermifj katma yiik­
selecektin. Hem, tefeci kadmm varhg1 gerc;; e kti, ha­
yal degil. Bense bir ti.irli.i kurtulam1yordum onlardan
Raskolnikov, kocaman k u l akh kafalarim ezip rahata
c;; 1 kam1yordum. Her yerde beraberdik. Egitimde, ye­
mekhanede, kogufjta. Haftada bir topluca goti.iri.ildii­
gi.imi.iz hamamda bile.
Kahn parmakh kocaman elleriyle birbirlerinin
sirtlarim keselerken kirli sular s1c;; r iyordu i.izerime.
Kahkah alariyla hamam kubbesi c;; m larken kurnala­
ra su degil c;; i rkef doluyordu. T1knaz bedenleri, uzun
kollariyla c;; i rkindiler. K1llar f1rjkmyordu her taraf­
larmdan. Ben de onlardan biriydim. Onlar gibi hay­
vans1, onlar kadar c;; i rkin. Hamamm buharmda k e n­
d i mden gec;; i yor, yorgun g ovdemi s1cak taf}lara bira­
k1yordum. Tam gevfjeyip rahatlayacakken takunya-

44
larla sald1nyorlard1 ii. zerime. Giinler geceler boyu
siiri.ip gitti bu karabasan, bu korkunc;: sanri. Uykum­
dan ettiler beni, yemeden ic;:meden kesildim. Aylar
sonra, bozkirdan eve donii.p kendimi odaya kapat
tig1mda d a uzun sure onlardan kurtulamad1m. Her
an ba�ucumdayd1lar. Uykuyla uyamkhk aras1 bir
dii�te, sonu gelmez bir c;:irp1m�ta olii.me, oldii.riilme­
ye diren d i m boylece. Onlar benim suc;:lanm, pi�man­
hklanm m1yd1 Raskolnikov? irinli yaralanm, birik­
mi� kahirlanm m1yd1?
Sonra seni tamd1m. S e n-Petersburg kentinin c;:a­
murlu dar sokakl£l,rmda , kanal boylarmda uyur ge­
zer gibi dola�t1gm gii.nlerd i . Hastahk ve sann giin­
l eri. Yiirii.yiip duruyordun kirli duvarlar boyunca.
Nereye gittigini, nerede oldugunu bilmeden, akmt1y­
la sii.ri\klenircesine. Koprii lerden gec;:iyordun. Ta�lan
yosun tutmu� eski koprii.lerden. Golgen uzuyordu.
Neva'nm nhtimlarma c;:1kt1gmda gokyiizii. geni�liyor,
mavi-beyaz bir bo�luk ac;:1hyordu onii.nde. Arna sen
kentin yoksul mahallelerine donii.yordun hemen. TU.­
tun kokan pis bodrumlarm, donuk gii.ne�in yans1d1g1
kink pencerelerin, balgamh tezgahlarm oniinden ge­
c;:iyordun. Yazhga gidemeyen her Sen-Petersburglu­
nun tamd1g1 o baygm koku yak1yordu genzini. «Bu­
r a s 1 yandeliler kenti azizi m , " d edigini amms1yordun
Svidrigaylov'un, "yeryiizii.n d e insan ruhlan ii.zerinde
Petersburg kadar karanhk, keskin ve garip etkiler
yapan bir ba�ka kentc c;:ok az rastlanir" derken �ey­
tanca giiliimsii.yordu. Gerc;:ekte Sen-Pe tersburg kenti­
nin sokaklan degildi gun boyu ar�mlad1gm. Ac1 c;:e­
ken ruhunun, yalmzhgmm labirentinde dola�1yordun.
Yiirii.diigiin sokaklar kalabahkt1, pisti. Yoksulluk d e ­
ni zinde ilerleyen bir g e m i gibi yanp gec;:iyordun ka­
labahg1. Ardmda ac;: c;:ocuklar, dii�kiin kadmlar, sar­
ho� babalar kahyordu. Yiirii.yordun dar odandan kur­
tulmak ic;:in. Yiirii.yordun bir dii�te, bitip tii.kenmek
bilmeyen bir sannda. Yiirii.yordun devletlerin, dun-

45
yanm i.izerine. Napolyon'a i nat ama bir Napolyon
edas1yla ezip gec;:iyordun h a ks1zhklarm i.i z erind en. Ve
sen yi.iri.idi.ikc;:e, bir c i v c i v i n yumurtadan ba�vermesi
gibi, kafandaki tasari olgunla�1yor, boy at1yord u .
C:: i.inki.i uzaktm herkesten. Herkesten ba�kaydm. Yal­
n1zhgmla, s1kmtmla besliyordun biricik tasarim. Sen
yi.iri.idi.ikc;:o puslu yaz gi.ine�i de yi.iri.iyordu pe�inden.
0 zaman, Sen-Pe tersburg kentinin sokaklannda boy­
le bir ba�ma, boyle kararh yi.iri.irken, sari�m ki.ic;:i.ik
Sonya'nm pe�ini hie;: birakmayan kuzey gi.ine�i gibi
ardmdan gelecegini, ahnyazm seni nereye si.iri.ikler­
se si.iri.iklesin koruyucu bir melek gibi i.izerine tit­
reyecegini bilemezdin elbet. Ben de seninle istanbul"
daki odamda ba�ba�a kahnca, pe�imi birakmayan
korkunc;: gori.inti.ilerin azalacagm1, bir sure sonra ti.i ­
mi.iyle yitip gideceklerini bilemezdim.
Yalmz kalmay1, insanlarm bak1�larmdan uza k .
e n gi.ic;:, e n koti.i ko�ullarda d a olsa si.ireldi gozaltm­
da ya�amaktan kurtulabilmeyi hic;:bir zaman o gi.i n ­
lerdeki kadar c;: o k istemedim Raskolnikov ' S e n i tam­
ymca bu i s tegin nedenini daha iyi anlad 1m. Sana ya­
�am veren, seni var eden kalemin OlU. B i r Evden A n1 -
la r'da yazd1g1 gibi, bozkirda da, e n b i.iyi.ik i�kence
yalmz kalamamakt1. Bir a n , bir saniye bile olsun yal ­
mz kalamamak. Hep bir ba�kasmm yanmda uyan­
mak, ekmegi suyu ba�kalariyla payla�mak, her za­
man bir ba�kas1yla solumak havay1. Bir orman gibi
karde�cesine degil, ba�kasma soluk ald irmamacas1-
na. Hep bir ba�kasmm varhgm1 duymak yam ba�m­
da, onun bak1�lari, onun ezici agirhg1 altmda ya�a
mak. Ve c;:ogaltmak o insam. Kendi bireyselligini, 6z­
nelligini unutup onun gibi yi.izlercesiyle yatarak onun
gibi binlercesiyle kalkmak. Kogu�ta, yemekhanede,
egitimde, dinlenmede, her zaman her yerde, helada
bile onlarla beraber onlarla ic;:ic;:e olmak. Yalmzhgm.
yalmz kalabilmenin smirs1z m u tlulugunu seninley­
ken tatt1m R.askol nikov! Seninle evin arka odasma

'16
kapand1g1m zaman. $imdi, y1l lar sonra, bir bozlur
k1�lasmda ya�ad1g1m kara basandan uzak, yine se­
ninleyim. Oysa y1llar var aram1zda. Hem y1llar, h e m
de edebiyatm gen;:ekle k e s i � tigi yerde yukselen du­
varlar v a r . A�Jlmas1 g u 9 d uvarlar. Arna b e n y i n c de
seninleyi m .

Kiirege hukum giyip S ibirya'daki ,, Qlu B i r Ev e


gonderildigin gun tutsak gozlerle son kez bailt1gm
kentin sokaklarmda dola� t1m bu sabah. Zindanda
du�lerine girecek, belleginden bir tii rlu silemeyece­
gin Sen-Petersburg'un sokaklarmda. Sen gideli ne
t;:ok degi�mi� h e r �ey! <;amurlu dar sokaklar, izbe­
ler yok art1k. Du�kun sarho�larla veremli orospular
da. Geni� caddeler, yeni a l anlar at;:1lm1�. Parklar gu­
zel, insanlar rahat. Tramvay v e troleybusler v1zir v 1 -
zir. Me tro d a oyle, yeraltmda b i r a�ag1 b i r yukari
gidip geliyor. Her yerde yontular, modern yap1lar
var. Kentin en guzei alamm Dekabristlerin amsma
yeniden duzenlemi�ler. Alanm tam ortas mda �aha
kalkm1� at1yla Deli Petro. Neva'nm u zerinden a�1p
kar�1 k1y1ya atlayacak neredeyse. A t oylesine dikil­
mi� kaya part;:asmdan kaidenin u zerinde. Petro da
adm1 ta�1yan kentin gogune kanatlanmaktan oylesi­
ne m u tl u . A tm upuzun, tunt;:tan ku yrugu onu yere
dogru t;:ekiyor ama. Rusya'nm A vrupa'ya at;:1lan bu
ilk penceresinden gage yu kselmesini onluyor. Sen gi­
deli n e t;:ok �ey degi�mi� Petro'nun Bat1h mimarlara
kurdurdugu bu kentte. Sen-Petersburg Leningrad ol­
mu�. <;arisin'in Stalingrad oldugu gibi. Finlandiya is'
tasyonu'na ayak basar basmaz Rus topragm1 sars­
maya ba�layan k1sa boyI u, geni� ahnh bir adamm
adm1 ta�1yor �imdi. <;unku yalmzca bu kentin degil
tum Rusya'nm ahnyaz1s1 degi§ti bir ekim gunu. Bir
ekim gunu bu k1sa boylu, geni� ahnh adam Smoln i '
d e toplananlara «Dun erkendi yarm g e t;: I vakit ta­
mam bugun ! » dediginde ut;:suz bucaks1z Ukranya duz-

47
ltiklerinin de almyaz1s1 d egi�ti, k1y1smda cezam c;ek­
tigi n irt i � boylarmm da. V e A vrora ate� ac;t1 K 1 �hk
Saray'a. �im d i nht1ma baglay1p muze yapm1�lar tic;
bacail Avrora 'yi. Sen S ibirya'ya kurege giderken so­
kaklarmda bir uyurgezer gibi dola�t1gm Sen-Peters­
burg'un Pe trograd , sonra da Leningrad olacagm1 bi­
lemezdin elbet. irti� Irmagma bakan bir zindanda
gec;irecegin gunlerin korkunc;lugunu bilemeyecegin
gibi. Avrora'nm toplan K1�hk Saray'a degil bembe­
yaz bir turistik otele dbnuk art1k. Ve otelin surcti
Neva'da yuzuyor. Neva h i e; degi�memi�. S u yine sa­
kin, buz parc;alan sayd am. Irmaklarm bmru kentle­
rinkinden uzun. irti� k 1 y1smda eksi kirk derecede
c;; a h�irken belki sen d e anladm bunu. i�te boyle Ras­
kolnikov, bir zamanlar senin de yurudugun nht1m
boyunca yurudum. Mavi-beyaz bir gokyuzu ac;lid1
bnumde, dunyam geni�ledi. Avrora'y1 geride biraka ­
rak k ar�1 k1y1ya ybneldim. Gbrkemli saraylarm. du­
zenli bahc;elerin bnunden gec;tim. Bakt1m Peter ve
Paul kalesinin kiremit renkli mazgallarma g u ne� vu­
ruyor yine. B i ldigin kuzey gune�i. Bakt1m c;an kule­
l eri bulutsuz gbgun mavis i n i deliyor. Sen gideli c;ok
�ey degi�mi� Raskolnikov, n e var k i kent duruyor yer­
li ycrinde. Kentlerin bmru insanlarmkinden uzun.
Evlerin, odalarmkinden de. Tavanarasmdaki odanda
sannlar ic;inde c;irp1mrken belk i sen de anladm bu­
nu. �unu bi! ki, art1k meyhanelerin blgun i �1gmda in­
sanlar yorgun degil. Geleceklerinden emin c;;o gu. Arna
tabakt a dilim dilim kesilmi� bahk uzgun yine. Ve
Sv idrigaylov kendini bugun de bldurmeye kalksa,
bnunden yine kuyrugunu bacaklan arasma k1stirm1�
c;irkin bir kbpek gec;ebilir Biliyorum sen S vidrigaylov
gibi kend ini degil tefeci kadm1 bldureceksin. Ustelik
salt bldurmek ic;in, kendin ic;in savuracaksm baltayi.
Ozgurlugunu kendine kamtlamak ic;in. Cadmm yam­
ru yu mru kafas1 bir nar gibi ortadan ikiye aynlacak.
Ve kam gbreceksin, uzerine f1�kiran s1cak kam.

-1 8
$imdilik bir ben biliyorum ic;ini kemiren du�un­
ceyi. Sevgi dolu varhgmm ardmdaki katili bir ben
seziyorum. <;unku o katilin bak1�lariyla ba kt1m c;ev­
remdeki insanlara. Bir turlu kurtulam1yordum on­
lardan. senin gibi yalmz kalam1yordum. Kendimi ko­
ruma ic;gudusunun her � eye agir bast1g1 gunlerdi.
Bitip tukenmek bilmeyen bozkir gunleri. Sayende ra­
hata kavu�abi ldim. Sen b a ltay1 tefeci kadmm ba�ma
indirdiginde ter kokan govdeleri, usturayla kazmm1�
kafalarmm iki yanmda yelken gibi sallanan kulak­
lari, korkunc; ag1zlariyla s i linip g i ttiler. Sen oldurdun
onlari Raskolnikov! Onlar benim suc;larim, benim pi�­
manhklarimd1. irinli yaralarim, birikmi� kahirlarim­
d1. Onlari sen oldurdun. Oldurup rahata c;1kardm be­
ni. Sayende uyku v e dinginlige kavu�tum, yalmz ka­
labildim. Yeniden buldum kendimi. Sen ise onlara
dogru gittin Petersburg'da yitirdigin kimligini bula­
bilmek ic;in. Aralarmdan biri oldun. "Olli Bir Ev» in
onlarla dolu kogu�una surgun ettin kendini. <;evren­
dekilerin hic;biri bu da vram�mm gerc;ek nedenini
anlayamad1 Raskolnikov! Seni, istanbul'daki evimizin
karanhk bir avluya bakan odasmda bir ben aniad1m.
$imdi, y1llar sonra, aym odanm bir ba�ka k cnttc·ki
uzant1smda anac1gm Aleksandrovna'nm sesini du­
yar g i b i y i m : «Rodyac1g1m ! " diye haykmyor �a�kmhk­
la, «ne kotu bir odan var! Eminim k i bu oda yuzun­
den boyle melankolik oldun. " Razumihin de kulag1-
ma egilip : «Sefaletin, melankolinin penc;esinde inle­
yen bir universiteli gene; d u� u n ,, di ye f1s1ld1yor, « ta­
van arasmdaki ininde alt1 ay kimsenin yuzunu gor­
memi� gururlu, degerini bilen bir gene; du�un ! ,, Evet,
y1llar sonra senin odanda senin yatagma uzanm1�
seni du�un uyorum Raskolnikov ! ince uzun yuzt:mu,
zeki bak1�larm1 du�unuyorum. Ve istanbul'daki evi­
mizin arka odasmda ac1yla k1vramyor govdem. Kara­
basanlar ic;inde yalmzhg1 ariyor. Az sonra kalk1p g i ­
decegim buradan. M u z e bekc;isi o d a n m kap1sm1 kilit-

sevgilim istanbul 49/4


lemeye geldiginde yatag1m bo� bulacak. Az sonra
geldigim gibi dar merdivenlerden a�ag1ya inip oteli ­
me donecegim. Yevropeskaya Oteli'ndeki geni�. ferah
odama .

1 983

50
MONT-SOURiS PARKI

0 yaz Figuier Sokag1'na ta�mmam1�t1m heniiz.


Karimla birlikte Glaciere Sokag1 123 numarada otu­
ruyorduk. iki odah bir c;:ati katmda. Karanhk bir
avluya bak1yordu pencereler. Yatak odam1zm onu
ac;:1kt1 ama c;:ah�ma odas1 olarak diizenledigimiz obiir
odanm tam kar�1smda kirm1z1 tuglah, kirli bir duvar
vard1. Masam1 duvarm kar�1sma? ya�h bir kari ko­
canm oturduklari katm neredeyse oniine yerle�tir­
mi�tim. Gece masama oturup lambay1 yakt1g1mda
perdeleri c;:ekmem gerekiyordu. Oysa cama vuran
1�1kta suretimi gormek, kag1tlarm uzerine hafifc;:e
egilmi� ba�m kendi ba� 1 m oldugunu bilmek istiyor­
dum. insamn yazarken ke ndini bir ba�kas1ym1� gibi
duyumsamas1 rahatlat1c1yd1. Gorunmez baglarmdan,
giinhik ya�amm zincirlerinden kurtuluyordu boyle­
ce. Hem kendi hem de bir ba�kas1, oteki olabiliyord u .
Lambay1 yakmca camdaki suretim yakla�1yor, g ide··
rek benim yerimi ahyordu . Kuyudan su c;:eker gibi
e n gerekli sozciikleri bulup kag1da doken, tiimcele­
ri birbirine baglayan, sonra eklem yerlerinden aymp
yeniden duzenleyen ben degildim, oydu. Kar�1 apart­
manda oturan ya�h kari koca tatile gittiklerinden ge­
celeri c;:ah�abiliyordum. Perdeleri c;:ekmek gerekmi­
yordu c;:iinku. Ak�am alt1 kat merdiveni c;:1k1p odaya.
girdigimde soluk bile almadan masamm ba�ma ge­
r,iyor, lambay1 yakar yakmaz govdemin gev�eyip c;:o­
zuldugunu, giinboyu yakam1 birakmayan s1kmtmm

51
giderek benden uzakla�t1 g1m aynms1yordum. Pence­
redeki suretin konumu benim konumumun aymyd1.
Eski bir masada darmadagm duran kag 1tlarm ara­
smdayd1 o da. Hafifc;e kamburunu c;1kanp izmarit
dolu ki.il tablasmm yamna dirsegini day1yordu. Sag
eliyle yazarken arada bir ba�1m kaldmyor, dalgm
gozlerle bo�luga bak1yor d u . Onun d a sakallan, bi­
c;imsiz sac;lan vard1. AltJ kat merdivenin yorgunlu­
gunu hemen at1veriyord u m i.izerimden. Sozci.ikleri
aray1p bulan, onlan diledigi gibi yanyana dizen oy­
du art1k. Bense Si nirSIZ bir ozgi.irli.igi.in, her �eyin
mi.imki.in olabilecegi -belli bir tutarhhk ko�uluyla
elbet- bir imgelem di.inyasmm ic;ine yerle�iyor, onun­
la yer degi�tirip ayna m n ote yamna gec;iyordum.
Dzerimden c;at1 uc;uyor, ' b u l utlar gokyi.izi.ine savrulu­
yordu. «Uzerimden c;at1 uc;tu, bulutlar gokyi.izi.ine sav­
ruluyor• diye yaz1yordum c;i.inki.i. «Ri.izgar okyanusa
kar�1 yeldegirmenlerini d ondi.iri.iyor· diye yazmca
ri.izgar okyanusa kar�1 ye l degirmenlerini dondi.irme­
ye ba�hyor, varolu�un agirhgmdan kurtulup yegni­
ie�en bilincim kanatlamp uc;uyord u . Sozci.ikler, altm
ba�akh ekinlerin dibinden bakt1g1m mavi gogi.in uc;­
suz bucaks1z harmam nda savrulup kag1tlara dtiki.i­
li.irken di.inyam geni�liyor, duvarlar y1k1hyordu. 0
yaz c;ok gi.izel bir yazd 1 . Figuier Sokag1'na ta�mma­
m1�tim h e ni.iz. Ak�ami.isti.i Mont-Souris parkmda yap­
t1g1m1z gezintiden sonra kanm sinemaya, ya d a �im­
di ad1m ammsayamad1g1m bir kadm arkada�1m g ')r­
meye gidiyordu. Bense hemen eve doni.iyor, masa m n
ba�ma oturuyordum. Gecen i n g e e; saatlerine dek yal­
mzhgm, S i nirSIZ ozgi.irli.igumi.in tad1m <;1kanyordum
boylece.
0 yaz, nedense gori.i l m e m i � s1caklar oldu. Gaze­
teler Paris'e kor yagd1g1m bile yazd1lar. Karim da,
beni rahats1z etmemek i c; i n once hafta sonlanm, son­
ra da ti.im geceleri arkada�1yla gec;irmeye ba�lad1.
Mont-Souris parkmda yapt1g1m1z gezintilere hie; ara

52
vermedik ama. Sabah telefonla�1yor, ogle yemeg1ru
birlikte yadikten sonra parka gidiyorduk. K u gulu go
liin k1y1smdaki banklardan birine oturup nk�ullm
dek soyle�iyorduk. Karim gece gordugu filmi ya d u
arkada�1yla yaptiklanru anlatiyor, bense golde s i.i
zulen beyaz kugulara, ye�il ba�h ordeklere, onumuz­
d e s1C;ray1p duran alh pullu bahklara bak1yord u m .
Sessizligim merak uyandirm1yordu kanmda. Yazd1k­
lanmdan sozetmeyi sevmedigimi biliyord u . Gece yal­
mz gittigi filmier c;ogunlukla korku filmleriydi. Bu
tur filmlere duydugu ilgi birlikte ya�amaya b�lad 1 -
g 1 m1zdan beri artm1�ti. Arada bir beni d e suruklu­
yordu pe�inden. Hie; istemedigim halde Drakula'nm
seruvenlerini izlemek zorunda kahyor, gece i ner in­
mez uzamaya ba�layan o n di� leriyle gene; ve guzel
kadmlarm kanlarm1 nas1l emdigini kay1ts1zhkla sey­
rediyordum. Kann de�en Jack'm sisli Londra sokak­
larmda kurbanlarm1 nas1l pusuya du�urdugiinii, po­
lisin elinden k�mak ic;in ne gibi d uzenler kurdugu­
nu, kadavralan dirilten Dr. Franke�tayn'm nas1l ba�­
k a k1hklara girdigini ezberlemi�tim artik. Arna ka­
nm her defasmda yeni bir tad alarak izliyordu bu
tur filmleri. Mezarlarmdan firlayan hortlaklann,
gunduz insan gece kurt olan canavarlarm dunya sm­
da mutluydu. Kanmm bu ilgisi beraberl igimizin gu­
vencesiydi bir bak1ma. Gunluk ya�amda ad1 gibi ger­
c;ekten melek olan kanm, bilinc;altma itilmi� oldurme
egilimini korku filmleri gorerek tatmin edip rahath­
yordu anla�Ilan. Buysa, benim gibi kendi dunyasm­
d a ya�ayan korkak bir erkek ic;in az �ans say1lmaz­
d1. Her ak�amiistu, kugulu golun k1y1smda oturdu­
gumuz surece mutlaka bir korku filmi anlatiyordu
bana. Yan insan yan hayvan canavarlardan, gece
evleri dola�1p c;ocuklarm kamm ic;en hortlaklardan
sozediyordu. Anlattiklan, Mont-Souris parkmm din­
ginligi ve kugularm zarifligiyle hie; bagda�mayan �ey­
lerdi. Arna kanm1 kirmamak, ozellikle d e rahat bir

53
ya!?arn si.irebilrnek ic;;in onu dinliyordum. Arada bir
susuyor, bakt!?lanm goli.in obi.ir k1y1smdan ba!?layan
iri govdeli, s1k yaprakh agac;; l ara yoneltiyordu. Filrni
en heyecanh yerinde kesip birden durgunl�rnas1, bir
sure parkm derinliklerine dahp g i trnesi kayg1landm­
yordu beni. Arna bu durgun hali pek fazla si.irrni.i­
yor, bir anhk sessizlikten sonra elirni sevecenlikle tu­
tup o gi.izel sesiyle kald 1 g 1 . yerden devarn ediyordu.
Yurnu!?ak, beyaz elinin ic;; i nde rahathyordu elim. · Di.in
gece h i e; uyurnarnt!?Stn y i ne , " diyordu. ·Sabaha dek
yazd1gm elinin titrernesinden belli. Bense, her zarnan­
ki gibi rnt!?tl rnt!?tl uyudurn . " Beni bu denli iyi anlayan,
boylesine yakmhk duydugurn bir ba!?ka kadm olrna­
rn t !? tl ya!?arn 1 rn da. Onu yi tirrnek korkusuyla h e r is­
tedigini yerine getiriyor, beraberligirnizin si.irrnesi
ic;; i n elirnden geleni yap1yor durn. Mutlu say1hrd1k. Her
dakika birlikte olan, birbirlerini si.irekli gozaltmda
tutan c;; i ftlerden c;; o k daha rn u tl u . Biz gi.indi.izleri be­
raber oluyor, geceleri aynhyorduk. Yalmzca o yaz
degil, orni.ir boyu si.irrnesini diledigirniz bir anla!?rnay­
d t bu. Ogle yernegini dt!?arda yedikten sonra Mont­
Souris parkmda dola!?tyor, kurn havuzunda oynayan
c;; o cuklarm, ernekli rnern urlarla gene; annelerin ara­
smda konu!?uyorduk. C:irnenlerin i.izerinde sarrna!? do­
la!? yat1yorduk sonra. Bazan, birbirirnizi isteyince,
parkm hernen yamndaki e v i rn ize doni.iyor, rnerdiven­
lerde ba!?lad1g1rn1z sev i !? rn e y i ak!?arna dek yatakta si.ir­
di.iri.iyorduk. Gi.izel, esrner bir teni vard1 kan rn m .
Diri goglisleri, g e n i !? kalc;; a lanyla c;; e kici b i r kadmd1.
Arna c;; e kingendi biraz. Kalabahgm i c;; i nde ondan uzak
durrnarn1, yerli yersiz orasma burasma dokunrnarna­
rn 1 istiyor, ta!?kmhg1rndan dolay1 beni h e r zarnan suc;; ­
luyordu. Gece olunca 0, korku filrnlerine doni.iyordu,
bense rnasarnm ba!?ma.
Suretirn her gece carndayd 1 . Arada bir ba!?trnt
kaldmp kar!?tya bakt1g 1 rn d a kendirni gorebiliyordum.
Larnbamn t !? rgmda kag1tlara egilrni!? bir adarn durrna-

54
dan yaz1yord u . Her sozci.ik, irngelc m i m c l f ' 1 1 c l 1 1g 1 1 1 1 l i · · r
oyki.i kahrarnam ger<;:ek d i.inyayla a r<.. t SlllH l >i r d 1 1 v 1 1 1 ·
ori.iyor. onu kendi konurnundan, her yam k i t1 1 p l 1 1 d n
dolu odasmm dar rnekanmdan uzaklast m y on l u Y111
dig! SOZCi.iklerin, yaratt1g1 insan}arm di.inya s m c l a y c l I
art1k. Deniza!?IrI yolculukl ara <;:1k1yor, uzak ken ll c r m
kalabahk caddelerinde, gtine!?li sokaklarmda dol a � i
yordu. Denizi, rtizgan, bozkirda kavak aga<;:larm1, u<;:­
suz bucaks1z uzay1p giden <;:bh.i , <;:blde deve kervan­
lanyla bedevileri, okyanusta dag gibi ytikselen dal­
galan . her !?eyi her !?eyi yazarak kucaklarnak isti­
yordu. Bazan da bir odaya kapamyor, k1zgm govde­
siyle bir yatagm d ipsiz karanhgma iniyordu. Yazd1k­
<;:a peki!?iyordu ozgtirltigti. Kend i n d e ba!?kalarirn bul­
rnak, dti!?ledigi kadmlara dokunabilrnek arnac1 yla ol­
mad1k oyktiler uyduruyor, degi!?ik raslant1lar, ilgin<;:
bulu!?rnalar tasarhyordu. Arna her defas m d a elleri­
nin arasmdan kay1p gidi yordu yaratt1g 1 d ti n y a. Git­
tigi kentler, ozledigi kadmlar, CO!?kuyla kucaklad1g1
doga, derinligine indigi karanhk y ataklar sabun ko­
ptikleri gibi havada dag1 hveriyor. geride izleri bile
kalrn 1yordu. i!?te o zarnan kalk1p pencereyi a<;:1yord u rn .
Asag1da, susan karanhk avluya bakarken tamrnla­
y a rnad1g1rn bir yalmzhk kaphyordu i<;:i rn i . Bir sigara
yak1p pencereyi kapat1yor, rnasarnm ba!?ma gc<;:erek
· k ald1g1rn yerden devarn e d iyord u rn .
B i r gece, yeni b i r oyktiye ba!?larnak i <;: i n rnasarna
oturup larnbay1 yakt1g1rnda havanm olagantistli s1-
cak oldugunu aynrnsad 1 rn . Suretim her zarnanki gi­
bi carn dayd 1 . Kalk1p pencereyi a<;:arnazd 1 rn . Yan oda­
nm penceresindense yeterince serinlik g elrniyordu.
G i.ine!?in gtinboyu k1zdird1g1 <;:at1larm altmda fmn
gibi yamyordu oda. Gornlegirn oturdugurn sandalye­
ye yap1!?rnI!?, almrnda boncuk boncu k ter birikrni!?ti.
Kag1tlarm tizerine darnlayacakt1 neredeyse. Kalk1p
soguk bir du!? ald1rn. Arna bir sure sonra yine bon­
cuk boncuk ter birikti almrnda. Yazrnaya ara verrnek

55
isLurnudim. Oyku c;:ok iyi ilerliyordu c;:unku. Aym tem­
poda devam edersem gece yarisma dogru bitirebilir­
dim. Ak�amustu Mont-Souris parkmda gunll.ik ge­
zintimizi yaparken, karim ressam Rousseau'dan soz­
etmi�. onun bir sure bu parkta gumruk memur­
lugu yaptJgm1 soylemi�ti. 0 y1llarda Paris ' i n gu mri.ik
kap1larmdan biri burada bulunuyormu�. Rousseau'
nun tablolarmdaki tropikal bitkiler, gizemli yarat1k­
lar, goreni benzersiz bir di.i� evrenine c;:eken o m u t­
hi!? renklerle Mont-Souris park1 arasmda bir ili�ki
kuramam1�t1m. Park gunluk ya�amm, aile duzeni­
n i n bir uzant1s1yd1 benim ic;:in. A n neler c;:ocuklarm1
gezdirmek, emekliler gec;:mi�in mutlu ya d a mutsuz
gunlerini ammsamak, genc;:lerse park bekc;:isine inat
c;:imenlerin uzerine uzamp opi.i�mek ic;:in geliyorlard 1 .
A k � a m g u n e � batarken athkarmcamn uzerinde key­
fine diyecek yoktu c;:ocuklarm. C:: 1 ghk c;:1ghga doru at­
larm, son model yari� arabalarmm, c;:atal boynuzlu
geyiklerle benekli tav�anlarm uzerine c;:1k1p fir don­
meye ba�larlard1. Goldeki kugu v e ordekler de oyle,
bir a�ag1 bir yukari gidip gelirlerdi batan gune�e
kar�1. Su k1y1smdaki sogutler kararir, ak�am olurken,
park1 dolduran kalabahk azalmaya ba�lar, anneler
c;:ocuklariyla mutlu yuvalarma, sevgililer kentin cum­
bi.i�i.ine donerl erdi. Diyecegim, ilk bak1�ta hic;:bir ben­
zerlik yoktu Rousseau'nun dunyas1yla Mont-Souris
park1 arasmda.
Karimdan ayrihp eve geldigimde hava c;:oktan
kararm1�t1. K i taphkta Rousseau'yla ilgili bir �eyler
arad1m. Elime ressamm roproduksiyonlarmdan baz1-
larm1 ic;:eren bir k i tap gec;:ti. Sayfalari c;:evirdikc;:e Mont­
Souris parkmm degi�tigini, agac;:larm tropikal bitki­
lere, goldeki kugu ve ordeklerin rengarenk ku�lara
doni.i�tuklerini, aile kalabahgmdan uzak tenha ko�e­
lerde sevimli ama korkunc;: yarat1klarm insam derin
bir uykuya, pek aymmma varmasa da 1slak tuyler­
le kaph govdelerinin karanhgma dogru c;:ektiklerini

56
anlad 1 m . Rousseau'nun tablolarmdan b i r i n i n ii y k i.i s LI
nu yazmak geldi akhma. Yakm dosllarmm L> i l,� ck
niza�ir1 yolculuklara c;:1 kt1gm 1 , uzak ulkclcre g ic l i p
oralarda gorduklerini c;:izdigini sand1klari Housscau '
nun gerc;:ekte Paris ' te n h ie;: aynlmad1g1m bild i g i m
ic;:in, ressamm en �a�irt1c1 tablolarmdan biri olan « Y I­
lanh K ad m» d a karar k 1 l d 1 m . Bu tablodaki kahn gov­
deli, parlak goz l i.i, ti.iylu yarat1gm boynuna dolad1g1
korkunc;: y1lanla Mont-Souris parkmda a ns1zm kar�1-
ma c;:1kabilecegini du�undum. Egrile buki.i l e gokyuzi.i­
ne tirmanan dallarmda kapkara y1lanlarm oyna�t1g1,
kocaman yapraklarmm golgesine pembe ye�il ku�la­
rm kondugu tropikal a g a c m altmda flut c;:alan bu
yarat1k bir kadm m1yd1, yoksa orman perilerinin pe­
�i nde ko�up onlari gebe birakan kec;:i ayakh tanri
Pan mi? Tablonun kendisi n i degil bende uyandird1g1
c;:agri�1mlari yazmak ic;:in masaya oturdugumda oy­
J{U hazird1 kafamda. Rousseau'nun tablosundan yola
c;:1karak Mont-Souris parkmda ay1�1gmda yap1lan bir
gece gezintisini anlatacakt1m. Oykuni.in kahramam
her gun karis1yla birlikte gezindigi parka bir gece
yalmz g ittiginde bu acay i p yarat1kla kar�1la�acak
onun pe�ine du�erek her ko�esini bildigini sand1g1
Mont-Souris parkmm gizlerin i , obganusti.i guzellik­
lerini ke�fedecek, ba�mdan turli.i seruvenler gec;; t i k te n
sonra g u n dogarken evine, gunluk ya�amm tekdi.ize­
ligine donecekti. Heyecanla yazmaya ba�lad 1m. Her
geceki gibi camdaki suretim bana dogru yakla�t1, gi­
derek masadaki konumuma yerle� ti . Rousseau'nun
tablosundaki renk duzen i n e uygun sozci.ikleri, o ger­
c;:ekle d i.i � aras1 dunyaya ozgu bic;:imlerin d ilsel kar­
�1hklarim aramaya, hem urkutucu hem de son de­
rece dinginlik veren dogamn h1�irt1s1m duymaya
ba�lad1. Gecenin sessizliginde duydugu bu garip h 1 -
�irt1yd1 o n a yol gosteren. Tuylu yarat1gm c;:ald1g1 fli.i ­
tun ezgisi d e y1lanlarm 1s hklarma kari�1yor, o gune
dek h ie;: gormedigi notalar, sozcuklere donu�meden

57
once ayu�1gmda parlayan gohin durgun suyuna bir
dahp bir c;: 1 k1yorlard 1 .
Yazmaya dalm1�. ken d i m i Rousseau'nun buyusu­
ne birakm1�tim. Bir ara ba�1m1 kag1tlardan kald1np
kar�1ya baktig1mda deh�etle irkildim. Suretim cam­
dan silinmi�t i . Korkuyla yerimden firlay1p pencereyi
yoklad 1 m . Kapahyd1. Masama donup iyice baktlm
cama: her gece orada yaz1 yazan sakalh adam yok­
tu. Gozlerimi ovu�turup yeniden baktim: Camda ne
kendi suretim vard1 ne de ba�ka bir goruntu. Lam­
bay1 sondurdum hemen. Uzun sure karanhkta bek­
ledim. Kalbimin ki.it ki.it at1�1m duyuyor, ne yapmam
gerektigine bir ti.i rlu karar veremiyordum. Umutla
lambay1 yaktim. Camda s uretimi gorunce rahat lad1m
birden. Hie;: bir �ey olmam1� gibi, kald1g1m yerden
oykuyu yazmaya devam ettim. Arna bir sure sonra,
ba�1m1 kag1tlardan kald m p kar�1ya bakt1g1mda cam­
cl a hic;:bir �ey goremcdim. Suretim kaybolmu�tu yi­
ne. Lambay1 sondurup bir sure bekledikten sonra ye­
niden yaktim. Ne kendi s uret i m , ne d e ba�ka bir go­
runtu belirdi camda. Masadan kalk1p korkuyla ban­
yoya ko�tum. Lavabonun lambas1m yak1p aynaya
egildigimde hic;:bir �ey goremedim. Alt1 kat merdi­
veni nas1l indigimi, sokak kap1s1m ac;:1p Reille Cad­
desi'ni ne vakit yurudugumu ammsam1yorum. Mont­
Souris parkmm yan kap1sma geldigimde soluk solu­
gayd1m. Buz gibi bir ter bo�anm1�t1 sirtimdan. Bo­
gucu s1cakta titriyord um. Parmakhklarm uzerinden
athyarak parka gird i m . Kimseler yoktu gorun urd e .
Sold a , park bekc;:isinin iki kath lojmamnda 1�1klar
sonmii�tu. En ki.ic;:uk bir aydmhk bile s1zm1yordu ac;:1k
pencerelerden. Gecenin ileri bir saati olmahyd1. Dr­
kek ad1 mlarla yuruyerek athkarmcamn onunden gec;:­
tim, her ak�amustu kanmla oturdugumuz banka c;:ok­
tum. Gece sessizd i . Goh.in karanhk suyuna baktim
bir sure. Kentin ugultusu oturdugum yere dek gel­
miyord u . Sinemalarm d ag 1ld1g1m, 1�1kh bulvarlarda

58
arabalarm, kahve teraslarmda i n �;anlan n 1 : 1 1 l 1 • J '1 • l1
azald1gm1 d i.i�i.indi.im. Tuh af bir ac1 duydurn 11, 1 1 1 1 c l 1 ·
Art1k eve donemezd i m . A z once ya�ad1g1m i.i riwrtin
olaym etkis indeydim hala. Tekrar masamm ba:j 1 1 1 1 t
doni.ip lambay1 yakacak g i.i c i.i m yoktu. Belki de ba
� 1 mdan gei;; m emi�ti boyle bir olay, aynada gori.inti.i­
mi.i yitirdlgim geri;; e k degildi. Bir ara korkuya kap1l­
m1�. yamlg1ya d i.i�mi.i� olabilirdim. Yorgunluktan
gozlerim iyi sei;; e memi� olabilirdi. Arna bu gece eve
donemezdim art1k. Karimi arkada�mm cvinde bulup
geceyi, gi.inlerden beri ilk kez bir yaz gecesini onun­
la beraber gei;; i rmek iste d i m . Karima sozetmeyecek­
tim bu olaydan. Ertesi g i.i n , hi<;:bir �ey olmam1� gibi
onu sinemaya gonderd i k te n sonra masanm ba�ma
oturacak, birakt1g1m yerden oyki.i m i.i yazmaya devam
cdecektim. Bu olas1hk epeyce rahatlatt1 beni. Tam
otun:lugum yerden kalkmak i.izereydim ki, bir el omu­
zuma dokundu. Doni.ip bakhm kimse yok. Aym an­
da yapraklarm h1�irdad1g1m duyd u m . Oysa en kii ­
c,:i.ik bir esinti b i l e yoktu h avada. Kalk1p parmakhk­
lara dogru ko5mak, bir a n once bu ugursuz parktan
kai;; 1p kurtulmak istedim. Ne var ki donup kalm1�t1m
oturdugum yerde. Kalkmak �oyle dursun hareket bi­
le edemiyordum. Sanki biri, tammlayamad1g1m bir
gi.i<;:, govdemi a�ag1ya dogru i;; e kiyordu. Mermer bir
yontu gibi oylece kalakald1m. Gol karanh kt1. Goz­
kapaklarimm giderek agirla�t1gm1, ayak ui;; l arimdan
d i zkapaklarima dogru yi.ikselen suyun ti.im govdemi
sanp beni derinligine i;; e ktigini amms1yorum.
Nas1lsa uyumu�um. Uyand1g1mda bankm i.izerin­
deydim hala. Giysilerimi yoklad 1m, 1slakt1lar. Ay i;; 1 k­
m1�t1 . . Yusyuvarlak, kocaman bir ay1�1g1 go le vu­
ruyor, suyu gi.imi.i�len diriyordu. Her yeri aydmlatm1-
yordu ama. G ali.in yaris1 karan hktayd1. Ne kugular
vard1 gori.ini.irde ne de ordekler. Bahklar d a uyumu�
olmahyd1lar En ki.i <;: i.ik bir k1pirt1 yoktu suyun yi.ize­
yinde. Birden goli.i n karanhk yanmdan bir beyaz ku-

59
gu suzuldu, gelip kar1?1mda d u rd u . Ay11?1gmda ka
natlanmn pembeye, uzun, ince boynunun ye1?ile bo­
yand1gm1 gord u m . Sonra geldigi gibi kay1p g i tti su­
yun uzerinden, karanhga kan1?tJ. Bir d e bakt1m ka­
n m yammda oturuyor. O n u gecenin bu saatinde Mont­
Souris parkmda gormek hie; de 1?a1?irtmad1 ben i . A k -
1?amustu gezintilerimizden birinde gibiydik. Her 1?ey
olagan d 1 . Kugu, yapraklarm h 11?irt1s1, 1slak giysile­
rim, gecenin sessizligi, her 1?ey. Karim yuzunu bana
donerek:
«Gelecegini biliyord u m , " dedi. «Bir gece lambas1-
nm 11?1gmdan, ozgurhik s a nd1gm o korkunc; tutsakh­
gmdan kurtulup buraya gelecegini biliyord u m . "
«Art1k yazmam mumkun degil ! » d i y e h1c;kird 1 m .
Masamda darmadagm birakt1g1m kag1tlarm ac1s1
ic;imde k 1pirdad1. Sars1larak aglamaya b�lad1m. El­
lerini sac;lanmda gezdirdi:
" Dzulme. c;ocuklar gibi aglamay1 d a birak art1k.
Bak yamnday1m. Biraz da beni dii1?iin. Seni her gece
burada nas1l bekledigimi, yalmzhg1m1 dii1?li n . "
«Gecelerini beni beklemekle gec;irdigine i nanm1-
yoru m , " d i ye bagird1m, « h e r gece b i r ba1?ka eglence­
deyd i n ! »
«Soylediklerim yaland 1 . Anlatt1g1m filmier de.
H e r gece, s e n tutsakhgma dondukte n sonra gizlice
buraya geliyor, parkta dola1?1yord u m . "
«Peki a m a neden?» d i y e sordum merakla. Yam­
ma sokuldu, h e r zaman yapt1g1 gibi elimi yumu1?ac1k.
beyaz elinin ic;ine alarak:
«Bilemezs i n , " d i ye mirildand1, .. }ambasmm 1 1? 1 g m­
da sozcuklerin tutsakhg1m ya1?ayan biri govdenin s1-
mrs1z ozgurliigunu bilemez . "
0 anda elimin 1slak, tuylu bir tene d egdigini ay­
nmsad 1 m . Kanmm yuzu degi1?iverdi birden. Sac;lan
uzad1, agz1 geni1?ledi. Bacaklarmm kahnla1?tig1m gor­
dum. Gogusleri daha da irile1?ti, her yamm tuyler
kaplad1. Hirsla kendine dogru c;ekti beni. Kocaman.

60
karanhk agzm1 agzrma dayayrp govdemi govdesine
bastrrd r .
«Hadi ! ,, d iye bagrrd1 sonra. Sesi bogukla�mu�.
gozlerindeki siyah parrltrlar c;:ogalmr�tr. « H ad i ! Yitire­
cek vaktimiz yok artrk! Neredeyse gun dogacak. Or­
tahk agarana dek parkm tadm1 c;:rkarahm. "
Oturdugumuz banktan kalkarak giysilerimizi c;:1-
kard1k. Kukuletah, pembe tenli gurbuz c;:ocuklarm
gun boyu uzerinde fir donup bagrr�trklarr athkarm­
cay1, akrlh uslu annelerin banklarmda sabrrla bek­
ledikleri kum havuzunu geride brrakarak ko�maya
ba�ladrk. Elim karrmm ISlak, tuylu elindeydi hala.
Kahn bacaklarrmrzdan, iri govdelerimizden beklenme­
d ik bir c;:eviklikle ko�uyor, ay1�1gmda boguk sesler
c;:rkartarak c;:imenleri eziyorduk. Egrile bukule gi:ik­
yiizune trrmanan dallarmda siyah yrlanlarm oyna�­
trg1, hr�rrtrh kocaman yapraklarmm golgesine pem­
be-ye�il ku�larm kondugu tropikal agac;:larm altmdan
gec;:erek parkm derinliklerine daldrk.

1984

61
KOR KU�LAR

Odaya girdim, 11?1g1 yak1p t;:ah1?ma masama otur


dum. Kaq1da, at;:1k pencerenin otesinde Hotel de
Sens'm ta!? duvarlanm, burt;:lan, mazgallan, goge
yiikselen yuvarlak kulenin ucundaki sivri hat;:1 gor­
dum. S1cak yaz gecesinin it;:inde tere batm11?t1 isa.
Gokyiiziinde mavi, ye�il. kirm1z1, sari renklerden olu-
1?an bir Ii?Ik demeti patlad 1 , sonra bir tane, bir tane
daha; gokyiizii t;:it;:ek bahc;esine doniiverd i . Patlay1p
i;:ogalan, i;:ogald1ki;:a karanhkta balk1yan rengarenk
t;:it;:ekler Y1ld1zlarm arasmdan mavi ye1?il, pul pul
do kiildiiler pencereme . Tt:i rkt;:e sozciiklcr gibi. Tam
siras1dir, diye d ii1?iindiim. Havai fi1?eklerin Paris go­
giinii aydmlatt1g1 14 Temmuz gecesi ba1?lamahy1m bu
oykiiye. Frans1z h alkmm bask1 ve zulmun kalesini
y1kt1g1 giiniin y1ld6niimiinde.
Nicedir yazmay1 tasarl ad1g1m oykiiniin kahrama­
m bir Ti.irk 1?airiydi. Anadolu'da bir bozkir hapisane­
sfnde ya1?ammm en giizel, en verimli giinlerini tiiket­
mil?, kendi deyimiyle «tepeden tirnaga sevd a " bir 1?ai·
rin siirgiinde oliimiinii anlatacakt1m. Yazmaya ko­
yuldum. $airin yurdundan, anadilinden uzakta ya 1?a­
d1g1 beyaz kenti betimledigim boliimii bitirdigimde
ter it;:inde kalm 1 1? t 1 m . Biraz d inlenmek it;:in bogucu
temmuz gecesinin sessizligine birakt1m kendi m i . Kar-
1?1mda at;:1k duran pencereden belki bir esinti gelir
diye bekledim. Bayram b i tm i l? , az once havai fi1?ek­
lerin panlt1S1yla aydmlanan Hotel de Sens'm avlu-

62
su karanhga gomii.lmt:1�ti.i. K i taphk olarak k u l l a 1 1 1 l a 1 1
boh.imii.n renkli vitraylari, yosunlu ta� duvarlar, liir
zamanlar Kiralic;:e Margo t ' n u n , a�1g1 J u l i e n Dal.'1 ill
dii.ren gene;: delikanlmm as1h�m1 seyrettigi kuc;: i.ik pen
cere, her �ey, h e r �ey karanhkt1. Lambamm 1�1g1 av
!uya vuruyor, nedense h i c;: bir yeri, kii.c;:ii.cuk bir alu
ni bile aydmlatm1yordu. A vlunun karanhk yt:izeyi ka­
famda doni.ip duran sozci.ikleri yakalay1p bel l i bir
dii.zen ic;:inde siralad1g1m beyaz kag1dm dar alanma
doni.i �mii.� tii sanki. Hapsedildikleri hi.icreden kurtu­
lup ozgi.irlii.klerine kavu�mak ic;:in c;:irpman, kendile­
rini bir duvardan otekine vure.n sozcii.klerin yorgun
di.i�tlikleri, kurtulu� u m u d u nu yi tirdikten sonra bi­
lincin egemenliginde siraya girip h izaya geldikleri
bir yer olmu�tu. Hotel de Sens'm avlusu masa ba�m­
da di.izene koydugum, sozdizimi kurallarma gore bo­
liip sm1flandird1g1m, k1sacas1 buyurgan bir tutumla
ii.zerlerinde denetim kurmaya c;:abalad1g1m sozcii.kle­
riil, benim sevgili tutsaklanmm egitim alamyd1 .
O turdugum yerden kolayca yonetebiliyordum onlan
Yi.iksek d uvarlarla c;:evrili avluya kapatip karanhk­
ta diledigim gibi sirahyor, yatmp kaldmyordum.
Boylece gecenin gee;: saatlerine dek yazd1m. by
ki.i bitmek i.izereyd i . �airin, bir sabah gazeteleri al­
mak ic;:in elini posta kutusuna uzatt1g1 anda nas1!
oliiverdigini, ohimi.in onu boyle ayakta ans1zm tes­
lim ah�mm simgesel anlam1m okura nas1l iletmem
gerektigini di.i�uni.irken ac;:1k pencereden ic;:eriye dal­
d:lar. Once, lambanm 1�1gma gelen pervaneler san­
d1m. Arna kanat vuru�lanyla bir anda cehenneme
c;:evirdiler oday1. Tannm n e kadar da c;:oktular! Biri
lambaya saldird1, otekiler d e ii.zerime. Gozlerimi ko­
ruyabilmek ic;:in ellerimle yi.izii.mii. kapatt1m. Kor ku�­
l ar ! Gecenin, karanhgm ku�la n ! Duvardan duvara
c;:arp1yorlard1 kendilerini. C:: 1 ghk c;:1ghga uc;:u�urlarke11
kapkara ti.iyleri masanm i.izerine dokuli.iyordu. Ho­
tel de Sens'm avlusundan havalamp ii.zerime c;:ulla-

63
myorlar, sivri gagalanyla beynimi didikliyorlard1.
Beyaz kag1da hapsettigim d i kb�h sozcuklerin ocunu
m u almak istiyorlard1 benden, yoksa buyuk �airin oy­
kusunu yazmam1 engellemek it;:in mi boyle ac1mas1z­
ca uzerime i;:ullamyorlard1? Oturdugum sandalyeden
yere yuvarland1m. Ortai;:agm karanhk dehlizlerinden
odama u�u�en binlerce ku�un delik de�ik ettikleri
kafamda yanm kalan oykumun son tumcesi yank1-
lamp duruyordu: «Anad olu'da bir koy mezarhgma
gomun beni! Gomun beni ! ·

1985

64
ATLAS

Ui;; a ktay1m, bulutlarm i<;:inde tek ba�1ma. Arada


bir, gogun mavisi ai;; 1 ld1ki;; a , gi.ine� giriyor gozlerim·
den ii;; e ri. Akdeniz uygarhgmm nobeti;; i si eski gune�.
Cografyayla aramda tensel bir ili �ki olmah d iye di.i­
�i.inuyorum. A�ag1da, o n bin metre derinde Akdeniz.
Uzun sure k1y1smda ya�ad 1g1m mavi su. Yakm, se­
vecen. Bir at agz1 gibi de kopi.ikli.i. Gei;; e n y1l okya­
nusu gei;; e rken duydugum korkudan i z yok. Akdeniz
ne de olsa ana karm say1hr. Hep i;; e vresinde ya�ad1-
g1m i<;:in, okyanusu a�arken duydugum korkuyu
- ana karnmdan d 1 � ari itilmenin, bir anda dunyaya
di.i�menin o bi.iyuk sarsm tism1 - �imdi duymuyorum.
Atlasm mavi, ye�il ya da kahverengi ko�clerinde ya­
�ad1m bugi.ine dek. Kentleri, irmaklari, dag ve koyak­
lari biliyorum. Bu ui;; a k Cezayir admda bir ulkeden
i;; o k atlasm sari alanma, y1l lar once ormanda bogdu ­
gum i;; o le goturuyor beni.
<;ol bir beyazhkti once. Daglar, irmaklar, okya­
nus v e ormanlar d a beyazd1. Si.innet hediyesi "Boya­
ma Atlas1 » m m bo�luguna serpi�tirilmi� sozci.ikleri
okumakta gui;; l i.ik i;; e kmed i m . ilkokul ui;; u ncu sm 1ftay­
d1m n e d e olsa:
OKYANUS C lacivertl DENiZ C ma v i l DAG
C kahverengil IRMAK C ai;; 1 k mav i l ORMAN Cye-
�ill <;OL C s ari l. Boya kalemlerim yatag1mm ba�­
ucunda duruyordu. Ofkeden sunnet takkemi kirm1-
z1ya boyam1�. i;;ar�aflara k ara surmeler i;; e kmi�tim.

sevgilim istanbul 65/5


S 1 cak dayamhr gibi degildi ve yaram kabuk tutma
m1�t1 hcni.i z . Oyuncak kum saati - o d a sl.i nnet hed i ­
yesiydi-- ak�ama dogru ak1yord u . Okyanusdan ba� ­
lad1m. Bir anda lacivertle doldu sayfa. Be� k1tanm
c;; e vresini derin, ugultulu bir okyanus sanverdi. Ki­
mi yerde Asya'nm, kimi yerde oteki k 1talarm usti.i
ne yurudu lacivert. Avustralya ve Kuzey Afrika d i ­
y e aclland mld1klarm1 c;; o k sonradan ogrendigim k 1 v
nmlI, beyaz bic;; i mlerin ic;;l erine d e k yayild1. Kalem
terli parmaklanmm arasmdan kay1yor, boyalar bir­
birine kan� 1yordu. Akdeniz, Karadeniz, Asya'nm o r ­
tasmda b e y a z bir ! e k e g i b i d u r a n H a z e r b o � kald 1 -
lar ic;; I erine kuc;; i.ik harflerle yazilm1� " deniz,, sozc i.i ­
gunu g u c;; bela sec;; e bildim. Maviye boyad1m onlan d a .
Ostunde " dag" yazan beyazhklara okyanus k1y1s1 bo
yunca kahverengi c;; i zgiler c;; e ktim. Afri ka'nm orta
yeriniyse balta girmemi�. s1k yaprakh bir ormanla
kaplad1m. Sira u-maklara gelince duraksad1m biraz.
Ogretmenimiz akarsularm daglardan c;; 1 k1p d enizle ­
re kan�t1 gm1 soylemi�ti. Oysa tam tersini di.i�i.inu­
yordum ben. Denizlerden kaynaklanan irmaklar k a ­
ralara dogru akarak g u n e � i n k1zdird1g1 c;; 1 plak dag
yamac;; larmda yitiyor olmahyd ilar. Elime ac;; 1k mavi
yi ahp, Nil'i inatla Akdeniz'den Afrika'ya dogru c;; i z ­
meye ba�lad1g1mda "c;; ol " sozcugunun ye�ile boyan
m1� oldugunu gord u m . Ormam ilerletmi�. c;; o le yer b1
rakmam1�t1m atlasta. Oysa san en sevdigim renk t i .
Yakm1mda, tenimde duydugum h e r �eyi annemin sac;; ­
larmm rengine benzetiyor, boyama kitaplarmdaki
ku�la n , c;; i c;; e kleri, gokyuzu v e tarlalan sanya boyu­
yord u m . Geceleri kucag1mda uyuyan tekir kedimin
tuyleri d e sanyd1. Benekli, beyaza c;; a lan bir sari. An­
nemse ba�aklan ruzgarda savrulan bir bugday tar
las1yd1 dupeduz. Aydmh gi dunyama vuruyor, s1cak­
h g 1 h e r yamm1 ku�at1yord u . Elimde san kalem, umar­
s1zca aglamaya ba�lam1�t1m. Pansumana geciken sun ­
ne�iye telefon etmek ic;;i n annem kom�uya gitmi�.

66
teyzelerimse namaza durmu�lard 1 . Y atakta yapayal­
mzd1m. D1�arda ak�am oluyord u .
Birkac;: �eytan tuyunun a c;: 1 k pencereden ic;:eri g i
rip sunnet takkemin ustunde u c;: u �tuklanm, " Bo y a
ma A tlas1 ,,ndaki c;:ole b i r y e r ararken yaramm gidl!
rek daha fazla ac1d1gm1 , kas1klanmdan karmma dog
ru yava�c;:a yay1lan bir titremeyle tum govd emin sar
s1lmaya ba�lad1gm1 amms1yorum.

Col bir beyazhkt1 once. Sonra k i taplarm. okud u ­


gum seruven romanlarmm i c;: i nden c;:1k1p bilincime
yerle�en bir imgeye donu�tu. Yamk yuzlu bedeviler.
deve kervanlan, bo�lugu bir anda dolduran y1ld1zh
gece art arda dizildiler. K uc;:uk Prens, guzel yuzlu
Muh ammed, Mekke-Medine ve ebabil ku�lan d a var·
d1 aralarmda. Kurey� ' i , kum firtmalan m , � i irden ame­
liyat olduktan sonra kohne Avrupa'nm dolambac;:h
sokaklanm birak1p Harar'a kac;:an Rimbaud'nun gol­
gesini, hurma �arab1yla K ur'an ' 1 , kanh k1hc;:lan ve
elif harfini, suyla serab1, Leyla ile Mecnu n ' u , Hasan
i l e Huse yin'i, Hazreti A l i ' n i n cenklerini iist uste ko­
yup b i r kurgu yapt1m. Arada kalan bo�luklan, ya
da gune�e kar�1 c;:ekildikleri ic;:in yanm1� negatifle­
riyse yeni edindigim gorunti.ilerle doldurd u m . Orne­
gin yusyuvarlak, kirm1z1 bir ay. Ufkun tam ucundan
c;:1plak kayalarm ustune ctoguyor. Bo�luk, gozalabil,
digine uzanan bir bo�luk. Ve uzakta, boz tepelerin
yamacma kurulmu� goc;:ebe c;:adirlan. Cece soguma­
ya birak1lan testi, karn1 �i� bir c;:ocuk ve agir, yor­
gun develer. Belki birkac;: kadm, bakir kaplar, ay1�1-
gmda ate�in yanma oturmu� yalmz bir i h tiyar. Dun­
ya kuruldugundan beri h e p orada sanki. Oylesine
devinimsiz, du �uncel i . Alevlerin golgesi sakallarmda
dola�1yor. Uzak bir kent var belleginde.
Gen;:ekten uzak bir kent mi var belleginde, b i l­
miyorum. Bagda� kurup ate�in ka�1sma oylece c;:ok­
mu�. Yorgun bak1�larmda c;:ol ortasmdaki bir vaha

67
kentinin gizli tarihi as1 h . Sag eli kesilen bir hattatm,
bilegine kam1� baglattmp ceylan derisine yazd1g1 bu
gizli tarihin yangmdan kurtanlm1� birkat;: satm �oy­
le C . • . l Gune�i icen kor, beyaz duvarlar. Pence resiz
kentin toprak rengi surlari. Ve kivrilan dar sokak­
larin birden apliverdigi serin avlular. Palmiye gol­
gesinden daha kuytu bu agacsiz avlularda suyu cok­
tan cekilmi� bir kuyu olmali. Cunku sinekler ucu�up
duruyor havada ve n ar c icekleri kurumu�. icerde,
i�igin ula�amadigi odalarda kadinlar suskun. Sabun
ve yag kokuyor ortalik. Dyle ya, kiz cocuklari sun­
net edilecek. Kent kendi i cine, dar bir alana kapa­
myor giderek. Elyazmasi kitaplardan suslu harfler
dokuluyor. Elif, lcim, rci ile ba�layan Yunus suresi de­
gil, yeni bir gece. Artik n e pazar yerine tuz goturen
deve kervanlari ne de sava�lar var. Bir ihtiyar ter
ve gulyagi kokan porsumu� bedeniyle gerdege giri­
yor, o kadar. Ak�am oluyor di�arda. Maviye boyan­
mi� catilarin, Hi harfini c a tlatarak haykiran pazar­
cilarin ustunc karanlik iniyor. Tozlu, bungun bir ka­
ranlifa. C . . . l

Ut;:aktay1m, bul utlarm it;:inde tek ba�1ma. A�ag1-


da, on bin metre derinde kopuren dalgalara bak1yo­
rum. Akdeniz bitecek birazdan, Cezayir k1y1lan ba�­
layacak. Sonra Atlas daglan, doruklarmda hala kar
firtmalan kopan Curcura tepesi. Ve Sahra. Kumdan
tepeleri, hayvan iskele tleriyle durmadan yer degi�­
tiriyor t;:ol. Kuzeye dogru yuruyor. Sahra'nm ilerle­
yi�ini d u rdurmak it;:in orman dikiyormu� gent;:ler,
az once hostesin verdigi cEl Mucahit" gazetesinde
okudum. Bu ilerleyi�in onu almmazsa kentleri, tum
su yolla n m kum tikayacak. Ut;:aktay1m, bulutlann
it;:inde tek ba�1ma. <;ol once bir beyazhktJ benim it;:in.
Sonra bir imgeye, kitaplarm , Arap tarihinin it;:inden
t;:1k1p gelen renkli resimlere donu�tu. 12 Mart gunle­
rindeyse Selim'in karalama defterine, oradan da

68
« A karsu " adh oykume girdi. Bir simge, c;:agda� bir
umutsuzluk olarak. C:: o l, bask1 gunlerinde sevdigim
bir kadmm yoklugu, 1slak govdesinin ah�amad1g1m
uzakhg1yd1 biraz da. Ve hep kabuk baglamam1�. ic,;­
ten ic;:e i�leyen bir yaray1 yakti durdu. Dedim ya sun
net yatagmda yapayal m z d 1 m . Ellerim ter ic;:indeyd i ,
birbirine katm1�tim boyalan. Ormamn ye�ili Afri­
ka'mn tum yuzeyini kapl a m 1 � . annemin san�mhgma
yer kalmam1�ti d unyada. �imdiyse beni atlasm san
ko�esine goturen uc;:akta camm yanm1yor, imgelemim
bombo� . ..Boyama Atlas1,,nm ic;:inde ormana bogdur­
dugum c;:olu y1llar sonra yeni den, kendi gerc;:egi, ken­
d i s1fatlanyla bulacag1m1 d u �u nuyorum. Cezayir ken­
tinde birkac;: gun kald1ktan sonra guneye, Sahra'ya
gidecegim c;:unku . Ve o zaman, gerc;:ek c;:ole varmca,
imgeleme dayah koskoca bir dunya y1k1lacak. Eriyip
gidecek imge y1g1m, amlar dag1lacak. i�te bu yuzden
.. uc;:aktay1m, bulutlarm ic;:inde tek ba�1ma" diye yu­
karda okudugunuz satirlan yazmaya ba�hyorum ace­
leyle. Ne kurtarsam kardir diyerek ilk amya, belle­
gimde bir renk karma�as1 olarak bic;:imlenen ilk im­
geye doniiyorum.
Cezayir'le c;:olu ozde�lemcm dogru degil belk i .
C:: u nku Cezayir daghk, yagmurlu b i r iilke. Nereden
m i biliyorum? K i taplardan. Gormedigi, ancak k i ta p ­
lardan, radyo ve gazete haberlerinden tamd1g1 bir
ulke i c; i n neler du�unur insan? Bilgi ya�amamn, du�­
lem gozun yerini alabilir m i ? C:: o k �ey okudum Ceza­
yir ustune. Tarih, toplumbilim, hatta islama deggin
k i taplar. Edebiyat yap1tlan d a vard1 aralarmda. Mu­
lud Muammeri'nin, Kateb Yasin'in, Ra�it Bucera'
nm romanlan, �iirler. Taos Amru � ' un Berber turkule­
rini d e dinledim. Sorbonne universitesinde Cezayirli
arkada�lanm oldu. Arna Cezayir � u anda, uc;:ak kol­
tugunda otururken, ne bir dostluk ams1, ne de tur­
kulerden, k i taplardan kalan bir imge. Ortaokul cog­
rafya kitabmdaki o kotu resim de degil. Cezayir bir

69
ses ben i m it;:in, Be�ikta� ·taki Barbaros amtr da ola­
bilirdi ama, �imdilik yalmzca bir ses. Evde bahk ol­
dugu ak�am annem m u tfagm k ap1sm1 kapatrr, gaz­
ocagm1 balkona ta�rrdr. Ben d e oturgac1 goti.iri.irdi.im
arkasmdan. Tavada krzaran uskumrularm c1zrrtrsm1
birlikte dinler, yag ve d u m an it;:inde inen ak�am1 bal­
konda kar�Ilardrk. Okula g i tmiyordum heni.iz. C har­
fi bir kagrdm beyazmda b i.iki.ilmeden, o her zamanki
yay bit;:imini almadan onc e , bahk tavasmda duydu­
gum bir sesti benim it;:in. z d e oyle. z kendini dur­
madan i;:ogaltrr, uskumru kokan bir yag c1zrrtrs1 it;:in­
d e uzayrp giderdi. �imdi, beni Cezayir'e goti.iren ut;:ak­
ta ne ta�ra evimizin ki.it;:i.ik balkonu, ne d e ta vada
krzaran iri uskumrular var. Arna c ve z harflerinin
i;:agrr�1m1yla birlikte gelen o gi.izelim bahk kokusu­
n u duyar gibi oluyorum.
Hostes «Cezayir'e yakla�ryoruz, kemerlerinizi bag­
laym! " derken dikkat ettim. Onli.i harfleri iyice yu­
tup, bizim Ti.irkt;:ede soyledigimizden daha fazla vur­
gulad1, c ile z yi. Sesi y u m u�ak, giysileri krrm1z1ydr.
Oi;:gen bit;:iminde bir �apka vard1 ba�mda. Arapt;:a
bilmeyenler it;:in aym ti.i m ceyi Fransrzca tekrarlarken
ha.rfler boyah, kocaman agzmda eriyip gitti. Aym an­
d a on di�indeki altm kaplamay1 gordi.im. Sozi.in sim­
yas1 i�te! Agrz bo�luguna ai;:Ilan karanhk, derin su­
yun k1y1smda bir yamp bir sonen deniz feneri. So­
zi.in gizli tarihi bir an kendini ele verdi, sonra ilk
yalmzhgma kapand1 yen i d en. Ut;:ak Cezayir'e iner­
ken, «Boyama Atlasr �ndaki beyaz alanla birlikte t;:ol
imgelerimin ti.i mi.ini.i birden yitirdim. Onsi.iz harfler­
den olu�an benim gi.izel Cezayir'imse, eti yenmi� bir
uskumrunun krli;:1g1 olarak tabakta yalmz kaldr.

1978

70
KAZ BA

Kenti ikiye bolen palmiyeli, geni� caddenin k u � ­


l an . Nereye gizlenmi�lerse goremiyorum. C1v1lt1lan
odama dek geliyor ama. B u s1caga nas1l dayamr ku�­
lar, nas1l doki.ilmezler k1zgm asfalta! A�ag1da 1ss1z
cadde, duvarlar ve palmiyeler. Mavi-beyaz bir kent
Cezayir, s1caksa dayamhr gibi degil. Pancurlan ka­
patip yataga birak1yorum c;; 1 plak govdemi. Tepemde
vantilator doni.ip duruyor. Sabah beni gec;; i rmeden
once hasir koltukta bacaklarm1 iki yana ac;; m 1� otu­
ruyordun. Beyaz geceligin vard1 i.izeri nde, gozlerini
duvardaki postere dikmi� dahp gitmi�tin kopi.iren
dalgalara. Burnu gi.imi.i� kakmah, yelkeni ri.izgarla
�i�mi� bir gemi dalgalan a�1yorcl u . Yunuslar pml
p1nld1 tez giden geminin bordasmda. Sabah aydmh­
gmda yelken diregine bagh Odisseus'u tamm1� m1y­
d m, yoksa mahmur gozlerin geri donmeyen bir ba�­
k a gemiciyi mi anyordu derindc? <;atlay1p yarilf'.T!
kirc;; 1 l engine bir batip bir c;; 1 k1yordu ki.ireltler. V e el­
leri direge bagh Odisseus'un yi.i.:J.nde a�ka d a vetin
hazz1 vard1. Uzun si.ire konu�madan oturduk. D1�ar­
da, Paris c;; a tilanmn i.izerinde gokyi.izi.i kapahyd 1 . Pen­
cereden vuran ki.ilrengi 1�1kta dag1mk yatag1, gece­
liginde ac;; a n kir c;; i c;; e klerini gordi.im. Sensiz c;; 1 ktig1m
her yolculugun sabahmda yaptigm gibi, beni kap1-
dan ofkeyle gec;; i rdikten sonra yataga donecektin yi­
ne. Gece sevi�irken darmadagm ettigimiz, sonra da
hirstan parc;;a lad1g1m1z c;; a r�aflara yi.izi.ikoyun uz::tmp

71
uykuya dalacaktm. Bir ba!?ka, <;ok derin bir uyk u ­
ya.
VantiliUbr dbniip duru yor tepemde. Somiirge db­
neminden kalma bu eski o telde sogutma tesisati ol­
mayacagm1 dii!?iinmeliydim. A rn a konumunu begen­
dim yapmm. Mavi pancurlan, yiiksek pencereleriyle
ilk gbrii!?te ilgimi <;ekti. Dstelik Kazba'ya da <;ok ya­
kmd 1 . Uniformah kap1cilarm beklemedigi, zengin
Araplarm kalabahk aileleriyle bir odadan btekine ko­
fiU!?mad1klan, lobisiz ve pisinsiz bir oteldi. Sakin,
kendi halinde.
Yatakta durmadan terliyoru m . Ben gelmeden gb­
riilmemi!? s1caklar ba!? l a m I !? , ne kadar siirecegi de
belli degilmi!?. Odam1 diizeltmeye gelen kadm sby­
ledi az onc e . Bir ka<; gun k ahp kenti dola!?tiktan son ­
ra giineye g i tmek istedigimi bgrenince, « Hi<; durm a ­
ym burada, " d e d i , «giiney daha serindir. Ozellikle d e
geceleri. Hi<; o l mazsa rahat uyursunuz . " Sonra, u n u t­
tugu bir !?ey ans1zm aklma gelmi!? gibi tela!?la <;1k1p
gitti odadan . Be!? dakika g e<;memi!? ti ki elinde giimii!?
bir tepsiyle dbndii. Tepside bugusu tiiten bir <;aydan­
hk ve iizeri yaldrz i!?lemeli upuzun bardaklar vardr.
«<;ay getirdim. " dedi giiliimseyerek, «bir yudum da o l ­
s a i<;in, susatmaz . ,, Bir a n d a bardaga dbkiilen ye!?il
<;aym kokusu doldurdu oday1. Hi<; duymad 1g1 m , tu­
haf bir kokuydu. Duraksad1g1 m1 gbriince « l<;in , " diye
usteledi, aburada pek bilinmeyen bir <;aydir. Cerba
adasmdan getirdi m . " Te!?ekkiir edip uzattig1 bardag1
ald1m. Keskin kokulu, nefis bir !?eydi. Bitirip tekrar
istedim. Boguk sesinden beklenmedik bir sertlikle,
« Ne kadar d a a<;gbzliiymii!?Siiniiz," diye <;1k1!?tI . « d aha
bbiir odalara servis yapm a d 1 m . Hakkm1za raz1 olun
bugiinliik . » Kadm odadan <;1kar <;1kmaz ter bast! gbv­
demi. Soyunup yataga uzanmadan once pancurlan
kapattim.
Dogru, bu kentte fazla kalmadan giineye inmeli­
yim. Y i l d 1zh, serin <;ale, deve kervanlarmm konakla-

72
d1g1 vahalara. Oralarda s 1 cak boylesinc yap1�kan, bu
denli bogucu degildir. Gune� c;; e kilince hava birden
�ogur. Ve toprak c;; a tlar ay 1�1gmda. Gardaya 'daki ya­
zarlar toplant1smdan uc;; gun once gelip Cezayir kcn­
tini gezmek d e akhma nereden gel d i ! Bu s1cakta de­
g i l sokaga c;; 1 kmak, yatakta hareket etmenin bile ola­
nag1 yok. Yann erkenden oteli terkederim, Gardaya'
ya vanr varmaz da bir k art atanm sana. Tepenin
yamacma kurulmu� evleri n, tozlu sokaklarm arasm­
dan gokyuzune yukselen kerpic;; minarenin karLim.
Ertesi gun c;; a r�1da dola�irken ter kokan adamlar, be­
yaz pec;; e li kadmlar gec;; e r yammdan. Kalabahgm ic;; i n­
d e seni dii�unurum. Ofken i , bitmez tukenmez kirgm­
hklan m , beni art1k derinligine c;; e kmeyen govdeni.
Kor duvarlar, golgesiz kald1nmlar boyunca yururken
gece ans1zm iner bo�luga. Toprak damh evlerde, ic;;
avlularda 1�1klar yanar. Evet, Haricilerin tuz ve ku­
ma� yuklu kervanlanyla gelip yerle�tikleri bu vaha
kentinde mutlaka boyle olur. Ra� i t Bucera'nm bir
romamnda okudum c;; u nku, Laknar Hamina'nm son
filminde de gordum. Guneyde kentler agac;; s 1z, gece­
ler seri n d i . Gune� degil a�kt1 insanlan yakan. Gop­
luklerde oynayan c;; o cuklardan ba�ka herkes, sinek­
ler bile yorgundu. Ve Gardaya'nm kerpic;; minaresi,
yalmzca o, sertle�ip dikilerek dunyaya meydan oku­
yord u .
N e tuhaf! Cezayir'de, yuksek tavanh b i r otel oda­
smda s1caktan bunahrken serinlemek ic;; i n c;; o lu dii�ii­
nuyorum. Yokluguna ah�t1m bile. Oysa bu sabah bir­
likteydik, az once de Paris'ten sesin gel d i . incecik,
yakm. Kentleri, daglan ve koyaklan a�arak Akde­
niz'in dibinden g ec;; i p burada, gune�te asfalt1 eriyen
geni� caddenin ucundaki bu otel odasmda yakalad1
beni. Terden s1nls1klam olmu� c;; a r�aflarm ic;; i nde her
yamm1 sard 1 . Ate�li bir hastahktan uyanm1� gibi ra­
hatlay1p gev�edim. ic;; i m d e yank1yan sesinin guven­
cesinde du�a girsem rahatlayacag1m biraz. Arna ya-

73
taktan kalkacak gi.ici.im yak. K m k doki.ik her yamm,
bellegimse ba�ahyar giderek. Durmadan su yitiren
govdemle birlikte amlar, imgeler de uzakla�1yar. Is­
lak t;:ar�aflarm i.izerinden kay1p gidiyarum. Saydam
bir bellek kahyar geride. Bugi.ine dek hit;: ya�amad1m
sanki. Kanu�an, gi.ilen, aglayan ben degildim. Hit;:bir
kadm tammad1m, dayuma varmad1m seninle. Gece­
leri 1�1kh caddelerde dala�mad1k, kalabahk kentler­
den t;:elik kopri.ilerden gei;:medik. Hit;: kirmad1k birbi­
rimizi, dovi.i�i.ip sevi�me d i k . Ozleyip seven, severken
de sava�an ba�kalanyd1. Okudugumuz k itaplan da
gert;:ekte biz akumad1k. N e gordi.igi.imi.iz di.i�lerdeydik
ne de birlikte aldugumuz adalarda. Yazd1g1m1z mek­
tuplan d a biz yazmad1k. Biz degildik ac1 t;:eken, 61-
mek isteyen, ammsayan. Di.inya mavi pancurlaruu
kapattig1m bu yi.iksek tavanh adamn d 1 �mda kald1.
Get;:mi� gi.inler amlar da. S1cakta eriyip ki.il aldu ti.i­
mi.i ve ki.illeri denize savruldu. <;ak �i.iki.ir ti.imi.i deni­
ze savruldu. Tepemde donen vantilatorden ba�ka hit;:
bir �ey yak bellegimde. 0 da serinlik vermiyar. Ge­
ni� kanatlanyla doni.ip duruyar tepemde. Tepemdc.
Helikapterlerin kaca karmlarmdan t;:1k1p bir an­
da daldurdular alam . <;elik kanath pervanelerin ri.iz­
garmda sava� di.izenine g i rdiler. Makineli ti.ifekleri,
�arjorleri, mermileri, el bambalan v e kasaturalany­
la ku�attilar Kazba'y1. Karkuyarlard1. Bir agacm t;:i­
t;:ek at;:masmdan, kendi yalmzhklarmdan, her �eyden
karkuyarlard1. En ki.it;:i.ik bir k1pirtJ alsa, bir ku� ha­
valansa y1k1lm1� surlardaki bir ayuktan, hemen ate�
edeceklerd i . Tetikte oylesine gergindi parmaklan.
Kazba surlan, surlarm gerisindeki darac1k sakakla­
n, sakaklarmdaki di.ikkanlan, yatirlan, evleri, adalan,
adalarmdaki insanlan, k e d ileri ve biber kurutulan
tarat;:alanyla bi.izi.ilmi.i� bekliyardu. Kendi it;:ine ka­
panan, kapand1kt;:a d a gi.ici.ini.i di.i�mana gostermeyen
bir kostebek gibi. Buyruk denizin obi.ir yakasmdan
geldi: « Her evi fare deliklerine varmcaya dek ara-

74
ym! Direnen olursa vurun kirm old u rLi n ! " Sol1 1 l ld1 1
ra dald1lar. Boceklerin, k u 1? larm, c;:ocukln n n t 1 /. 1 • n 1 1 1 ·

yuruduler postallanyla. S i l ahlanmn golgesi <,:e!-i 1 1 w l 1 ·


r \ n suyuna vurdu. Agir tokmakh tahta kap1lnr d e
m i r kafesli pencereler kapahy d 1 . Tekmeleyerek k1r
d 1 lar kap1lan, pencerelere k u q u n s1kt1lar. Bodrumla
ra, ki lerlerc, gerdek odalanna girdiler. Didik didik ara
d1lar her yeri. Sand1klan, dolaplan, ku tulan ac;:ular.
Namaz seccadelerinin uzerinden gec;:ip tarac;:alara c;:1k­
t1lar. Bacalann- firmlarm ic;:lerine bile bakt1lar. Sak1z
gibi y1kanm11? c;:aqaflarm arasma dald1lar sonra. ic;:
avlulan, yatirlardaki tabutlan, tah tabo1?lan bir
bir arad1lar. Her evi h er ocag1 tarumar ettiler.
Caqafh kadmlan, ak sakalh h ocalan d uvarlarm onu­
ne dizdiler Bir kadm c;:ocuklanm bagrma bast1, bir
ba1?kas1 kadere lanet okudu . Hocalar tespih c;:ekip dua
edi yorlard1 . ic;:lerinden biri " K u rtulul? g u n u yakmdir
Allah yard 1mc1mz olsun! ,, diye h aykird1 kendi dilin­
de. Sesi suyu c;:ekilmil? k u yularda yank1land1. «Yil­
maym aslanlan m ! ,, diye bagiran bir kad1m yere
y1kt1lar. Kadm yerde c;:irp1mrken ate!? ac;:1ld1 askerle­
re. Ortahk bir anda kan1? t 1 . Gunel? batana dek c;:at11?­
ma surd u , kana buland1 Kazba. Duvar hahlarmm, ki­
limlerin, seccadelerin renkleri soldu. Ak1?ama dogru
yuzlerce gene;: adam1 onlerine kat1p helikopterlerin
bekledigi alana goturduler. Sakallan uzam11? esmer
genc;:lerdi c;:ogu. Elleri arkadan kelepc;:eli, ba1?lan dik
yuruyorlard 1 . Kurtulul? gunune duyduklan inancm
panlt1lan vard1 bak11?larmda. Olumlerine aglanan
sava1?c;:1lardand1lar. Ve bast1klan toprak kendi vatan­
lanyd1. Celik kanath pervanelerin ruzgarmda helikop­
terlere bindirildiler. Kazba yenilmil? ama somurgene
teslim olmam 11?t1. Odalarda 11?1klar yamyordu hala.
Hazreti Fatma'mn eli evleri kem gozlerden k c;iruyor,
Burak kanatlanm11? Kabe'nin uzerinden uc;:uyordu.
Kan lekelerinin yay1ld1g1 bir duvarda uzay1p gidi­
yordu kufi yaz1s1yla bir besmele. Evler darmadagm

75
a vlular sessizdi ama kuyulara sark1tilan silahlar 1 s ­
lanmam1�ti. Gizli belgeler Kur'an cuzlerinde, tesbih
tanelerindeydiler. Kazba kurtulu�a dek direnecekti.
Helikopterler geldikleri gibi gurultuyle havalamp
uzakla�tilar gokyuzunde. Denize dogru gozden yi tti­
ler.
Bir helikopterinki kadar geni� ve buyuk kanat­
lanyla tepemde don up d uruyor vantilator. Biraz ol­
sun serinlik vermiyor ama. Yatakta terliyorum. He­
l ikopterlerin alana ini�leriyle ba�lam1�ti film. Y1llar
once, istanbul'da Siraselviler'deki Sinematek sal o ­
nunda elleri arkadan kelept;:eli kurtulu� sava�t;:1lan­
n m helikopterlerden denize atilmalanyla sona erd i .
Deniz yuttu onlan, gencecik govdelerini bahklar ye­
di. Bellegimi tumuyle yiti rmemi�im demek. Kazba
sa va�1m, Frans1z para�uti;:ulerinin tutuklay1p gotur­
d ukleri Ulusal Kurtulu� Cephesi mil itanlarm1 amm­
s1yorum. Oysa Cezayir Sava�1 ba�lad1gmda lit;: ya�m­
dayd1m, bittigindeyse on bir. Demek ki Bag1ms1zh­
gm ilamndan sonra haberim oldu sava�tan. Fransa'
nm o gune dek bilmedigim yuzunu d e sava�tan son­
ra tamd1m. i�kenceyi, bask1 ve zulumu. General Mas­
su'nun Hitler'inkini andiran b1y1g1m, 0.A.S in bo�u­
na doktugu kam. $imdi y 11lar sonra, Kazba'y1 sava­
�m henuz kapanmam1� yaralarm1, onulmaz ac1larm1
tazelemek it;:in gezmek istiyorum. istiyorum ki benim
de yaralanm at;:1lsm, darac1k sokaklarda dola�irken
bir kur�un saplansm yuregime. Ya da genzimi baha­
rat kokulan yaksm. Dem ircilere t;:ert;:ilere attarlara
yorganc1 dukkanlarma girip t;:1kay1m. Bir kedi olusu
s1cakta dag1hrken tonozlu du varlar boyunca yuruyup
kaleye tirmanay1m. Orada, sirtim kale duvarma ver­
mi� eski bir evin eli kmah kadmlan kar�1lasm be­
ni. ii;:eri girip sedirin uzerine uzand1g1mda yaralan­
m 1 sarsmlar, i;:ay getirip el pent;:e divan dursunlar
Hamamda kille ovulup yu nmaktan yumu�am1�. aga­
np saydamla�m1� govdelerinin sevecenliginde gei;:ir-

76
digim bir gecenin sabahmda, 1�1k duvar hahsmdaki
develerin, c;:atal boynuzlu geyiklerle c;:ol ceylanlarmm
uzerinde dola�irken seni, birlikte ya�ad1g1m1z y1k1-
m1, Paris c;:atilarmm altmdaki kiic;:iik odam1z1, her
� e y i , h e r �eyi b i r anda u n u tay1m. A rna ac1lar unutul
muyor. Hazlar , aynhklar da. Sava� unutul muyor. Ne
kadmla erkek arasmda olam, ne d e bir halkm, tum
bir ulusun d i renci. Sava� da tutkular, yaralar gibi
unutulmuyor.
Ne zaman c;:1kacag1m ben bu odadan? Ne zaman
dola�acag1m Kazba'nm ortac;:agdan kalma ta� sokak­
larmda? Yahnayak ba�1 kabak c;:ocuklarm, pec;:eli ka­
dmlarm celabah esmer adamlarm arasmdan gec;:e­
rek kaleye mi c;:1kacag1m, eskiden korsan gemilerinin
s1gmd1g1 l i mana m1 inecegim yoksa? Yine kendimle
yuruyup kendimle konu�arak ffil gec;:ecegim olgun
1�1kh yatirlarm, mezar ta�larmm onunden? Ne za­
man bitecek bu yolculuklar, otel odalari, bu yalmz­
hk? Ne zaman, ne zaman d uracak tepemdeki vanti-
1 ?.tor? « O mur biter yol bitmez . " Kamyonlarm alnm­
da, gemilerin trenlerin bacasmda yaz1hyd1, okudum.
"bmur biter yol bitm ez. • Belki d e burada, dunyanm
d1 �ma itilmi � varhg1mla bu otel odasmda olecegim
Senden, ya�ad1g1m1z kentten, sa va� alanmdan uzak­
ta.
Kap1 aralamyor. Elinde gumli� tepsiyle odac1 ka­
dmm ic;:eri girdigini goruyorum. Yataktan kalkmam
gerek. Arna k1pirdayam1yorum bir turlu. <;ar�af1 uze­
rime c;:ekecek gucum bile yok. <;1plak govdemi gorun­
ce bir parilt1, garip bir l�lk yamp sonuyor gozlerin­
de. «Butun odalari dola�t1m, kimse c;:ay1mdan isteme­
di, diyor, hepsi size kald1. isterseniz tabi i . " Yamt1m1
beklemeden bardag1, agzma dek doldurup uzat1yor.
Bir diki�te bitiriyorum. Az onceki kadar s1cak degil
ama bal gibi tath. Ihk, guzel bir duygu sariyor her
yamm1. Odac1 kadm bardag1 tepsiye koyduktan son­
ra ba�ucuma oturuyor. Hamamda yunmaktan yu-

77
mu�ay1p agarm1� elleriyle yiizii.mii. ok�amaya ba� h ­
yor. Terli almmda, 1slak sat;:larimda gezdiriyor par­
maklarm1. Nasil oldu d a farkma varmad1m gii z e l l i ­
g i nin! Y e � i l gozleri, geni� .aim ilk bak1�ta nas1l da
d i k k a t i m i t;:ekmedi! Kend i m i az oncekinderi qe derin
bir unutu�a birak1yorum. Kocaman k 1 rm1z1 agz1m
agz1ma dayad1g1 vakit tepemdeki vantilator duruyor
Giizel bir serinlik yahyor govdemi. Bacaklarim iki
yana at;:1p ii.zerime kapamrken « K im it;:erse Cerba'nm
bal gibi i;:aymdan , " diye f1s1ld1yor kulag1ma, «kim it;:er­
se Cerba'nm bal gibi ye�il i;:aymdan, k endinden ge­
t;:er v e bir daha donmek istemez gemiye. ,,

1977/1984

78
OLU CANLAR ALANI

Marake!? Fas ' m glineyinde, doruklan karh At


las daglarmm eteklerine dogru yay1lan, yay1ld1ki;; a
da geni!?leyip bliyliyen b i r vaha kenti sevgilim. Af­
rika'dan Akdeniz'e tuz ve altm ta!?1yan kervanlarm;
agir. yorgun develerle yamk ylizlli "mavi adamlar,, m ,
y a n i Bati Sahra'da ya!?ayan goi;; e belerin konaklad1k­
lan bir dlizhige kurulmu!?. Kentin kirm1z1 d u v arh ev­
leriyle palmiyeleri arasmdan gokylizline ylikselen
Kutubia minaresi, islamm 1 2 . ylizy1ldan b u yana Ma­
rake!?'te yerle!?tigini kamthyor Glineyden gelen Ber­
ber kokenli Almohadlerin yaptird1g1, eski ve glizel
bir cami Kutubia. C:evresinde k i tapi;;1 dlikkanlan var­
ffiI!?. $imdiyse, dlikkanlarm bo!? arsasmda i;; o cuklar
top oynuyor. Marake!?'te g iinleri mi, eski kentin giri­
!?inde, bir zamanlar mahkumlarm idam edildigi " Ca­
maa-el-Fna» yani "Olli Canlar Ala m ,,nda gei;; i rdim.
Bu alan !?imdiye dek hi<;:bir lilkede, hi<;:bir kentte
gormedigim, benzerine serliven romanlarmda bile
rastlamad1g1m bir karga!?amn, ak1l almaz bir !?enli­
gin trajik mekamm olu!?turuyor. Trajik diyorum, <;:lin­
kli Olli Canlar Alam ' m d olduran insan ylizleri yok­
sullukla bliylinlin, en ac1 geri;; e kle geri;;eklistiinlin ka­
rl!?Immdan yap1lm1!? korku filmlerini and1nyor.
Korler Cumhuriyetiyle Dilenciler Kiralhgmm de­
netiminde bir alan dli!?iin. Y1lan yutanlarla d i !? i;; e ken­
ler, yamk sesli haf1zlarla !?ifah o t satanlar, pei;; e li ka­
d mlarla gen<; k1zlar, sakalar, berdu!?lar, sakatlar, i;; o -

79
cuklar -Ozellikle de zeytin k urusu, esmer c;:ocuklar!­
bir renk denizinde, devinip duran kalabahgm gide­
rek boz renkli c;:ol ak�amma kan�t1g1 bir tuhaf ka­
rabasanda bagmp c;:agirmadalar. Sesli harfleri yu­
tarken «H» Ian alabildigine c;:atlatarak konu�uyorlar.
Kotu bak1�h c;:irkin bir adam c;:ol farelerini yan�tm­
yor. Bir ba�kas1 kaval c;:ahp y1lan oynat1yor. Kapka­
ra bir celaba var uzerinde, ve sakallan agarm1�. imam
k1hgmda biri Mirac;: gecesini anlat1yor tekbir getiren
kalabahga. Muhammed ' i n Mekke'den Kudus'e, ora­
dan da en yuksek makamlara nas1l yukseldigini din­
liyorum. Yuzu gune�ten yanm1� kor a�1k kemamyla
.. Leyla v e Mecnun" un ac1kh sonunu terennum edi­
yor. Ve c;:orbac1lar, sakatatc;:1lar, kofteciler, yagc1lar.
yogurtc;:ular . . . Sonra hanc;:erden bilezige, naneden
dugmeye akla hayale gele bilecek her �eyin sat1ld1g1
c;:ar�1. Ve olu 1�1kta k1zarm1� bahklarla, kelleler.
Paris'te uc;:aga binerken eksi be� derecedeydi ha­
va, Marake�'te otuz derece. Gune�i ic;:en toprak ren­
gi kor duvar hahla n , hahlarda c;:ol arslanlari. Sur­
lardan ic;:eriye, eski kente g i rdigimde, c;:ocuklar, kedi­
ler ve c;:op tenekeleriyle oynuyorlard 1. Medina'nm
bagirsak gibi k1vnlan darac1k sokaklarmda erkekler
yorgun, kadmlarm elleri kmahyd1. Tuhaf bir keder
vard1 bak1�larmda. Ve yurudukleri sokaklar eski bir
kentin gungormi.i� sokaklanyd 1 . Arna ne tuhaf, san­
ki bu dunyada degilmi�ler gibi, agir aksak, yalpala­
,
yarak yuruyorlard1. Arahk bir kap1dan ic;: avluya bak­
t1m: havuz, mavi c;:iniler, d u v ardaki hahda Kabe. Bu
beklenmedik, kar�1ma ans1zm c;:1k1veren ctiinyanm gi­
zini c;:ozmeye c;:abalarken kap1, tokmagmdaki Hazreti
Fatma'nm eliyle birlikte kapamverdi yuzume. D1�a­
nda kald1m. Musluman Marake� gerc;:ek yuzunu, ev­
lerin ic;:ini gostermedi bana. Yahudi mahallesinin iki
kath, balkonlu evlerinin onu sira yuruyup Olli Can­
lar Alam'na c;:1kt1m yeniden. Bu kez c;:a�1ya dogru
yurii d um .

.3 0
K emerlerin altmdan gec;er gec;mez gi.izel bir se­
rinlik vurdu yi.izi.ime. Y1kanm1� di.ikkanlar m , incik
boncuk satan ihtiyarlarm oni.inden gec;tim. Ve bir­
den aynalarm ic;inde buldum kendimi. Y l.i zi.i m bin
b i r parc;aya boli.indi.i. Neredeyim b e n � i m d i , ellcrim,
gozlerim, bak1�lanm nerede? B u serin c;ar�1mn ayna
larmda kmhp doki.ilen, doki.ildi.ikc;e de renkten ren­
ge, bic;imden bic;ime giren kendi suretim mi, yersiz
yurtsuz bir yabancmm korkunc; hayali m i yoksa? Al­
m md a ki k1n�1klar derin uc;urumlara doni.i�ti.i, saka­
h m nedense bakir rengi. Ve agz1m burnum c;1f1t c;ar­
�1si. K i m vurdu bana, nasil dag1hp parc;aland 1 m boy­
le! Ve parc;alanmm her biri bir ba�ka yere ne vaki t
savruld u !
Paris'te, Figuier Sokagmdaki odamm duvarmda
bir fotograf as1hdir. Y1llar once senin adanda, ika­
ria'da c;ektirmi�tik bilmem amms1yor musun? Bir
zeytin agacmm altma kilim serip oturmu�uz. Sen her
zamanki beyazhgmla gi.ili.imsi.iyorsun, benim bak1�­
lanm biraz durgun. ik i m i z d e genciz daha oni.imi.iz­
de y1llar var. istekle bak1yoruz objektife. Zeytinse
kuruyup kalm1� ogle s1cagmda; buruk, ac1h. Ya�h m1
ya�h bir zeytin agaci. Kok salm1� topraga, topragm
derinliklerine. Arkam1zda beyaz d uvarh, ki.ic;i.ici.ik bir
kilise. Ev gibi, el kadar V e duvarin dibinde ada ke­
c;ileri. Bir �ey daha vard1 fotografta �imdi ammsa­
m1yorum. ikaros'un di.i� ti.igi.i �arap rengi denize bak­
manm sevinci belki, belk f bak1�lanm1zdaki istek. ic;i­
c;eligimiz yani. 0 gun, ikaria'da Hrisostomo koyi.in­
deki zeytin agacmm altmda sevi�meye ba�layacag1-
m1z1, bacaklanmn arasmdayken govdemin ans1zm
yegnile�ip yerc;ekiminden kurtulacag1m d i.i �i.inemez­
dim elbet. ic;indeydim ne d e olsa. Toprak agacm, gov­
den topragm yerini alm1 � t i . Agacm koklerinden be­
denine yi.iri.imekteydi ozs u . Kilimin i.izerinde ic;ic;ey­
dik. Circir boceklerini d uymaz olmu�tuk art1k. Dilin
agz1mda, ellerin avuc;lanmdayd1. Birbirine kenetlen-

sevgilim istanbul 81/6


mi1?ti govdelerimiz. 0 an. sanki kilim topragm biz ki
l imin i.izerinde degilmi1?iz gibi, sanki bacaklarmm
arasmdaki ozsuyla kayganla1?an dar oyuk dipsiz bir
ho1?luga ai;; 1 hyormu1? g i b i , h az d a n i.irperen govdemin
boyle ans1zm havalanacag1m, ogle s1cagmda ri.izga
rm uguldad1g1 kayahklara dogru yi.ikselip ui;; m aya
ba1?layacag1m1 dii1?i.inemezd i m .
Benzer b i r duyumu. boyle ans1zm yegnilel?iP h a
valand1gun samsm1 Konstantin'de. genelev soka­
gmm d i bindeki kohne evin bas1k tavanh odasmda
da ya1?ad1g1m1 amms1yoru m . Bir kartal yuvas1 g i bi
kayalarm i.izerine ti.inemil? kentin kalabahk i;;a r1?1la­
nnda dola1?irken yolumu yitirmil?. kendimi asma kop­
ri.ini.in yamndaki ui;; u ruma ai;; 1 lan dar sokaklardan bi
rinde bulmu1?tum. Sokak d i k b i r egimle a1?ag1ya, di­
binde Rummel'in akt1g1 kayahk ui;; u rumun e1?igine
dek iniyordu. iki yana d i z i l mil? sari, mavi badanah
evlerin oni.i s1ra yi.iri.iyi.ip en ui;; t aki eve varm11?. ui;; u ­
ruma sarkan odalardan birine girerek esmer govde
siyle birle1?ecegim kad1m beklemeye ba1?lam11?t1m. <;1p­
lakt1m yatakta. Ai;; 1 k pencereden saydam bir gokyi.izi.i
gori.ini.iyord u ; lekesiz, pml pml. Odaya sessizce giren
kadmm pencereye arkas1m dondi.igi.inde agzmm ko­
pi.irmeye ba1?lad1g1m, uzun yeleli arap atlarmm k1v­
rakhg1yla i.izerime <;:1karak solumaya ba1?lad1g1m amm­
s1yorum. $ahlamp kas1klarimm arasma oturmu1?. za­
mamn d11?mda, bir deniz feneri gibi dimdik ama uzak.
yapayalmz durdugum, korkudan titredigim bacakla­
rmm arasmdaki derin bo1?luga i;; e kmil?ti beni.
hte o gun ikaros ' u n ad1m ta1?1yan adanda fotog·
rafta gori.inmeyen bir bo1?luga, firtmah bir deniz gi­
bi kendi derinligine i;; e kmi1?tin beni. Belki sende de
bir ornegi vardir bu fotografm, art1k benimle pay­
la1?mad1g m yatagmm ba1? ucunda. Ne tuhaf, y1llar son­
ra o zeytin agacmm yerinde olmaya raz1y1m. Ogle
s1cagmda buruk, ac1h. A c 1 h ama kok salm11? topra­
ga. Kalk1p bir yere gidemez. Ancak yerin i<;:inde gi-

82
der kokleri. Yapraklari d eli ri\zgarda bik h 1 1 in l n
maz. Ancak karmcalara yeter glilges i . 0 gun n�ag1
da, ikaros'un denize g o m iildiigii yerdeki kayalun t i < >
ven dalgalar kadar hm;:m olabilecegini bilemw.di 1 1 1
Bugiin d e Marake�'te , aynalarm ic;:inden aym h m;;1 1 1
h k l a bak1yorsun. Bakt1gm yerde degilsin ama, hi�
b i r yerde degilsin. Seni c;:oktan yitirdig i m i biliyoru m .
Aynah c;:ar� 1da yiirii d ii m . Yiirii d ii m bir ba� 1 m a .
Kuyumcularm oniinden gec;tim. c;-;erc;:ilerin, aktarlarm.
terzilerin oniinden. Yine O l ii Canlar Alanmda bul­
dum kend i m i . Marak e�'te biitiin yollar bu alana c;:1-
k1yor. istanbu l'da d a doniip dola�1p Taksi m ' e c;:1kar­
d1m. Haft.a sonu tatillerinde istiklal Caddesinde bir
a�ag1 bir yukan. Sonra Taksi m ' d e , amtm c;:evresin­
d e bir tur, bir tur daha. O tobiisler gelir otobiislur g i ­
derd i . Liseli b i r k1zm etekleri uc;:ard1 riizgarda. Oku­
l a donmeden once, Siraselviler'in arkasmdan dola�1p
yine Taks i m ! 0 zaman sen yoktun. istanbu l ' u n c;:a­
murlu dar sokaklari, Iodoslu denizi vard 1 . Bir de ya­
takhanede, gece lambasmm mavi 1�1gmda dii�lerime
giren yiizii belirsiz bir kadm.
Bir kahvenin iist katt aki terasma oturd u m . Ha­
va serinliyor giderek. Giine�. don1klari k arh Atlas
daglarma dogru alc;:ald 1 . A�ag1da, alamn dort bir
yanmda kayna�an kalabahktan sesler geliyor. Neler
sat1hyor, k i mbilir ne dolaplar doniiyor! Kernan c;:alan
kor a�1gm sesini duyuyoru m . Bir d u v arm dibine otur­
mu� durmadan konu�uyor. Yapayalmz. Arna c;:evresi
dolar birazdan, kentin kenar mahallelerinden, surla­
rm d 1 �mdan, otogarlardan insanlar gelip kor a�1gm
anlamad1g1m bir dilde soyledigi oykiiyii dinlemek
ic;:in alanda yerlerini ahrlar. Her ak�amiistii, bu kah­
veye gelip oturdugumda boyle oluyor <;ii. n kii. A�1k,
toprak rengi duvarm dibine bagda� kurup keman
c;:almaya ba�lad1gmda c;:evresine yoksul bir kalabahk
birikiyor. Yorgun adamlar, pec;:eli kadmlar, c;:ocuklar.
Alanm ugult.usuna kar�m sessizce dinliyorlar. Ah�

83
veri� ilgilendirmiyor onlan. Kalabahkta kendilerine
yol ar;; m aya r;;a h�an motorlu arar;;l ar da. Dunyadan
nasiplerini alm1�lar. Art1k di.inya ilgilendirmiyor on­
lan. Kor a�1g1 dinliyorlar. Ve a�1k, anlamasam da
bildigim bir oykuyi.i anlat1yor. Diyor ki:
«Kays ile Leyla birbirlerini daha r;;o cukken sev­
mi�lerdi, diyor. Kays Leylas1z, Leyla Kayss1z olamaz­
d1 . . . "

Bugun de ba�lad1 aym oyki.iye. Sesi nas1l da gi.i­


zel! Gi.ine�te yanm1�. k u m la armm1� gibi. Kar�1 du­
varm d i binden degil r;; o lden, Atlas daglarmm ote ya­
nmdaki u r;;s uz bucaks1z i.ilkeden geliyor sanki. Be­
ra berinde y1ld1zlann aydmhg1m getiriyor. K1zgm
kumlarm panlt1sm1 ta�1yor buraya.
«Leyla, d iyor ses, Kays' 1 ilk goru�te sevdi. Kays
da Leyla'y1 . »
Ortadogu'nun a�klan boyledir. Sevgililer i l k go­
ru�te vurulurlar birbirlerine. Oysa insan sevebilmek
ir;; i n engeller a�mah. Telefonlar edip yedi d eryalar
ger;; m eli. Sevdigine kavu�unca da r;; e kip gitmeli. Gide­
bilmeli. Ortadogu'nun a�klan h ir;; bitmez. Ve sevda
insanlan deli divane eder. Dinle kor a�1ktan hikayet
etmede. Aynhklardan �ikayet etmede:
..Qnlar birbirlerini sevmi�ler amma, ate�ten gom­
leg-imi� sevda. Leyla'y1 K a ys ' a vermediler. Kays mec­
nun oldu du�ti.i r;;o llere. Mecnun'un a�k1 d a du�ti.i d i l­
den dillere."
A k � a m gune�inde k o r a�1gm r;;e vresine yoksul bir
kalabahgm topland1gm1 goruyorum. Adamlar partal
celabalarmm i r;;i nde d im d i k d uruyorlar. Kadmlar ke­
d erli, r;; o cuklar bir deri bir kemik. Bir genr;; k1z pe­
r;;e siyle gozya�larm1 siliyor, yanmdaki r;; o cugu kuca­
g ma ahp s1ms1k1 bagrma bastinyor sonra. Kor a�1-
g m sesini gittikr;; e daha yak1mmda duyuyorum. Top­
rak zeminin derinliklerinden geliyor sanki. Kemamn
tekdi.ize ezgisi yamk sesini inceltiyor. Masa, masa­
nm i.izerinde fincan, fincanda r;; a y titre�iyor:

84
«Mecnun t;:olde Leyla's1z kald1. Giindiiz ceylan­
larla, gece y1ld1zlarla konu�tu. Leyla olmasayd1 Mec­
nun ne bilirdi mecnunlugunu. Leyla'y1 evlendirdiler
Mecnun mecnun kald 1 . Soyledigi sevda sozlcrinden
bu yalan diinyada ho� bir seda kald1 . »
Olli Canlar Alam'nda ak�am oluyor sevgilim. Alu
cakaranhkta golgeler uzuyor. I�1klar yanar birazdan ,
kalabahk dag1hr .
.. iyile�sin diyedir Kabe'ye goturiirler Mecnun'u.
Mecnun a�k belas1yla yok olmak ister. ' Y a R a b ! bela­
y1 a�k ile k1l a�ina beni I Bir dem bela-y1 a�ktan et­
me ciida beni' der de ba�ka bir �ey soylemez. »
Evet, kalabahk dag1hr birazdan, evlerde 1�1klar
yanar. Herkes gider yalmz kalmm bu kahvede. Kor
a�1k da yalmz kahr ama bitirmez oykusiinii. Neden
bitirsin ki, ben bitiriyor muyum? Okuyamm yok d i ­
y e kalemi k1nyor muyum? A�1gm sesi iyice yak.Jmm­
d a �imdi. Neredeyse it;:imden konu�acak. Diyecek ki:
«Leyla t;:ole Mecnun'u gormeye gelende Mecnun
tammaz Leyla'y1. Leyla k i m dir Mecnun kim? Y a a�k
nedir, sevda ne? ' Vasldan t;:iin a�1k1 mustagni eyler
bir visal I A�1ka ma·� uktan her dem bu istigna ne­
dir? ' ,,
Dogru, ate�ten gomlegimi� sevda. i�te boyle sen­
siz dol�1yorum diinyay1. Sensiz, yani sevdah. Bir
kentten otakine, bir kadmd an bir b�kasma savrulu­
yorum. ikaros gibi d e kanatlamp ut;:maya b�lad1m
nicedir. Agirhgm1 yitirdi govdem, bo�lukta yuks e l d i .
Ve yolculuk azgm bir d e n i z g i b i derinligine t;:ekti be­
ni. Art1k kor fu11gm sesi de gelmiyor. Kemamm kol­
tugunun altma k1sm1 � . el yordam1yla yiiriidugu ka­
ranhk sokaklarda gozden y i tmi�tir. Olli Canlar A lam
tenhala�1yor. Marake�'te ak�am oldu.

1985

85
SAKLAMBAC

Ba�1m1 mezarhk duvarmdan yana c;:evirdim yii­


ziimii ellerimle kapat1p saymaya ba�lad1m: «Bir, iki,
iic;:, dort, be�. alt1. . . " Bir g iiriiltii duydum arkamda.
Sonra ad1mlar giderek uzakla�t1. alt1, yedi, se­
kiz, dokuz, on. Kirm1z1 don. bniim, arkam, sag1m,
solum sobi. .. Gozlerimi ac;:1p ard1ma dondiigiimde so­
kak bombo�tu. Nereye sakland1 acaba? Duvarm y1-
k1k yerinden mezarhga bakt1m kimseler yok. Y a ta�­
larm ardma gizlendiyse? Bir an mezarhga girmek
istedim, ama ta�lann ardm1 aramak cesaretini bula­
mad1m kendimde. Hava kararm 1�t1. Giine� batar bat­
maz cinlerin mezarhga dolu�tuklanm biliyord u m .
Oliilerle korebe oynarlarm1� karanhkta. Mescidin av­
lusuna dogru yiiriidiim. <;marm ard1 bombo�tu. Av­
ludaki �adirvanm c;evresi de. Karanhk yava�c;:a ortii­
yordu yapraklari. Bir an c;:ok korktum. Y a gee;: kahr­
sam eve? Baham tulumbadan su c;:ekip gece sogu­
maya birakacag1 testiyi doldurduktan sonra bahc;:e
kap1sm1 k i l itler. «Oyun bit ti haydi c;:1k art1k! .. diye
bagird1m. Kimse c;:1kmad1. « Ev l i evine koylii koyiine
Evi olmayan s1c;:an delig i n e! .. Yer yanlm1� da ic;:ine
girmi�ti sanki. Mescidin avlusundan c;:1k1p mezarhk
duvan boyunca yiirii d ii m . Duvarm y1k1k yerinden
bir kez daha mezarhga bakt1m. Mezar ta�lan karan­
hkta korkunc;:tular. Beyaz onliik giymi� kuc;:iik adam­
lara benziyorlard1. Kimisinin sipsivriydi ba� 1; kimisi
yana egilmi�. elleriyle yiiziinii kapatm1�t1. Kimisinin
yemye�ildi gozleri. Kocaman kavuklanyla ba�ka bir

86
dunyadan gelmi�ler gibi sessiz ve yabanc1ycl 1lar Sel­
vilerin ruzgarda h1�irdad1g 1 m duydum. Ba�i:irtulu bir
kadm ger;; t i sokaktan. Pe�inden ko�up kadmm onu
nu kestim. Yuzu yoktu ka dmm. Alm, gozleri, ka�ln n .
yanaklari, burnu ve agz1 vard1 ama yiizii yoktu .
Umutsuzluga kap1larak aglamaya ba�lad 1 m . Sokag m
ucuna dek yiiru d u m , sonra geri doniip eve geld i m .
bahr;; e kap1smm oniine oturdum. B i r elin sar;;l arimda
gezindigini duyumsad1m. Arkam1 doniip bakt1m kim­
seler yok . Korkuyla iirperdim. iyice kararm1�t1 orta­
!Jk. Evin 1�1 klari yanm1 !?. perdeler r;; e kilmi�ti. Bir el
omuzuma dokundu. Bu kez doniip bakmad1m. El en­
semde, sar;;l arimda gezindi. Doniip bakmad1m. Yapa­
yalmzd1m dimyada. El sirt1m1 ok�ad 1 , omuzumdan
geriye dogru r;; e kti . Doniip bakt1m hir;; kimse yok. Ne­
reye saklanm1�t1 acaba?
Sahi o ak�am, saklambar;; oynamak i r;;i n yiizii m u
mezarhk duvarma dondugiimde nereye saklanm1�tm?
Y1llardir aym soruyu sorup duruyorum kendime, bir
yamt bulabi lmi� degilim. Oyuna birlikte ba�lam1�­
t1k, ebe ben olmu�tum. Ona dek sayd1 ktan sonra ara­
maya ba�ladrm sen i , hi r;; b ir yerde bulamad 1 m . Y1llar
g er;; ti aradan. Halli yoksun.
Bazan uykum boliiniiyor geceleri. Lambay1 yak1p
saate bak1yoru m . Akrep kopmu!;j yalmzca yelkovan
d uruyor yerinde. Yataktan kalk1yorum. A�ag1da
Saint-Louis adasmm sokaklari bombo�. Karanhk so­
kaklardan yiiriiyiip irmak k1y1sma r;; 1 k1yorum. Apart­
manlarm 1�1klari vuruyor suya. Marie Kopriisunden
a�ag1ya bakmca, 1 � 1 klarm ir;; i nde yuvarlak, beyaz yii­
ziinii gbriiyorum senin. Irmakla birlikte kopriiniin
8 l tmdan ak1p uzakla�1yorsun. Otellerine donen bir
gezgin topluluguna rasthyoru m . Erkekler smoki nli,
kadmlar gece tuvaletlerinin i r;;i nde nas1l da beyaz!
"Ba�ortiilii bir kadm gordiiniiz mu ? " d i ye soruyorum.
Anlamad1klanm belirten bir i�aret yap1yorlar "Ba�­
i:irtiilii, yuvarlak beyaz yiizlii bir kadm gordiinu z

87
mii? ,, diye tekrarhyorum ba1?ka bir dilde. Anlam1yor­
lar. Di.inyanm biitiin dillerinde tekrarhyorum aym
soruyu. « Hayir» diyorlar, " Bilmiyoruz,. diyorlar, «G6r­
medi k,, d i yorlar. Saint-Michel bulvarmdan gec;:enleri
durdurup bir bir soruy.:ir um. · Hayir g6rmedik. ,, Lu­
xembourg parkmm ordan Soufflot Sokagma sa­
p1yorum. Kar1?1da Pantheon bembeyaz siitunlari, kub­
besinin iizerindeki hac;:1yla gecenin ic;:inde dikiliyor.
Pantheon'un kocaman b1y1kh bekc;:isi de bilmiyor ne­
reye gizlendigini. IV Henri Lisesi'nin 6niinden yiirii­
yiip Mouffetard Sokag1'na sap1yorum. Lokantalar
c;:oktan kapanm11?. Bir odanm arahk perdesinden Ii?Ik
s1z1yor. l1?1g1 gec;:ip Contre Escarpe Alam'nda, sabaha
dek ac;:1k duran kahveye giriyorum. Tezgahm beri­
sindeki garson uykulu g6zlerle beni uzun uzun sii­
zerek « G i t i�ine karde1? i m ! " diyor, " kendi derdim ken­
dime yetmil? zate n . " Kahveden c;:1k1p yan sokaklardan
birine dahyorum. Yokui? a1?ag1 Karak6y'e iniyorum
sonra. Yeralt1 gec;:itinden K6prii'ye c;:1k1yorum. Bo­
gaz'a son vapur kalkmak iizere. Athyorum hemen.
Yukarda, on giivertede y i ld1zlarlay1 m . Sulari yara
yara ilerliyoruz. Tiim 11?1klarm1 yakm11?. yakamoz pa­
rilt1lari ic;:inden K1zkulesi'ne dogru yol ahyor vapur
Bir d e bak1yorum burunda, projekt6riin gerisinde bir
adam. Yamna varip:
.. Merhaba hem1?erim, diyorum kolay gels i n . "
.Eyvallah ! ,,
" O tomatik degil mi bunun projekt6rii?,,
« Yok beyim, Kalender vapurunday1z! ,.
Sahi nas1l da unutmu 1? u m ! c;oktan hurdaya c;:1k
mas1 gereken Kalender'i Bogaz'a gece seferine ko­
yarlar bazan. Adam diizen l i aralarla sagdan sola sol­
dan saga dola1? tirmaya ba1?hyor projekt6rii. l1?1k ka­
ranhk suyu tarayarak kah Tophane 6niinde demir­
lemil? bir 1?ilebin uskurunu, kah liifere c;:1km11? bahk­
c;:1 kay1klarm1, kimi zaman da dibi yosunlu d u balar­
la denizalarm1 aydmlat1yor.
.. ya k1�m? diye soruyorum, k1�m ii�iimez misin?»
Gocugunu gosteriyor.
« Bu olduktan sonra korkmam beyim. isterse kar
yagsm. Yirmi y1l ate�<;:ilik yapt1m bu vapurda. Ya­
hmdan i<;:im d1�1m kavrul d u . Yirmi y1l a�ag1da pi�­
tim. Emekliligime be� y1l kala, piifiir piifiir esen Bo­
gaz yeline kar�1 projektorcii olmu�um <;:ok mu? Bak
nas1l tabakland1 deri m . "
Gocugunu a<;:1p kazanm ate�inden kavrulmu�
bagnm gosteriyor. Seni yitireli benim d e bagnm ya­
mk ama bundan sozetmiyorum projcktorciiye. Nas1l
olsa <;:1kacaksm saklanchgm ycrdcn. Oysa projektor­
ciiniin yang1m sonmez art1k. Sakland1gm ycrden <;:1-
k1p sobileyeceksin mezarhk duvunm. A m a n dikkat!
Elma dersem <;:1k armut d e rscm <;:1kma. Porlakal por­
takal! Portakal m1 dedim, yoksa ordu kal! diyc mi ba­
gird1 biri? Bazan olmad1k seslcr duyuyorum dn. Ncy­
se, Dskiidar iskelesine yana�1yoruz dcrl< e n . Yolcula­
.
rm tiimii iniyor. Bagnyamk projckt6rci1 yle ba�ba�a
kahyoruz Kalender'in burnunda.
« Bundan sonra Anadolu Hisan'na d u l< d urmay1z
art1k» diyor, gocuguna sarihp tahta si ralardan biri­
nin iizerine uzamv eriyor. Projektoriin ba�ma bcn ge­
<;:iyorum. K1y1daki evlere, karanhk odalarm ic;inc <;:e­
viriyorum 1�1g1, yoksun. Nercye saklandm acaba? Ha­
d i <;:1k art1k! Elma elmaaaa! Kalafata <;:ekilmi� kay1k­
larm i<;:ine, egri biigrii dar sokaklara, C:: e ngelkoy is­
kelesinde dallanm denizc uzatm1� <;:marm yaprakla­
rma tutuyorum projcktorii. I�1k evlerin a�1boyalan­
m, iskelelerin, beklcmc odalarmm yalmzhgm1 yala­
y1p ge<;:iyor. Yoksun. Lokantalarm tiimii kapanm1�.
sokaklar, ka�1 tepeler, yama<;:lardaki korular sessiz.
Az sonra, bir burnu doniince Me�ruta Yah <;:1k1yor
kar�1m1za. R1ht1mm kink ta�larmda, kay1khanenin
yosunlu duvarlarmda, kop iiklii sularm girdigi oyuk­
larda dola� t1nyorum 1�1g1. Bir zamanlar ii<;: k1taya
hiikmeden padi�ahlarm burunlan giimii� kartalh

89
bordalan yald1z kaplamah , ko�klerinden inci i�lemeli
sirma sac;akh ipek perdelerin sarkt1g1 saltanat ka­
y1klanyla gelip dinlendikleri, yuksek duvarh bahc;e­
lerinde tambur, kanun, ut v e tef seslerinin hanende
seslerine kan�t1g1, onunden ak1p giden denizi yal­
mzca piyade hamlac1lan m n kurekleriyle yelkovan
ku�larmm k1m1ldatt1g1 gungormu� eski yap1 bombo�
�imdi. Boceklerin kemirdigi ah�ap duvarlan, kmk
pencereleri, denizi neredeyse ic;ine c;eken buyuk di­
vanhanesiyle karanhkta yapayalmz duruyor. Gun­
duz dalgalarm gece yarasalarm oyna�t1g1 divanha­
neye tutuyorum projektoru. I�1 k , uzerlerine toz bi­
rikmi� ortulu sedirleri, minderleri, c;uruyen tahta
kaplamalan, salonun ortasmdaki dortgen havuzun
y1llardir su f1�kirtmayan kubbeli f1skiyesini taray1p
Venedik i�i bir aynaya yans1 yor. Aym anda, renkli
bir du�ten uyamr gibi tavan nak1�lan aydmlamyor
yukarda. Nak1�larm �avk1 karanhk denize vuruyor.
Yah bir an, c;ok k1sa bir an, 1�1ga boguluyor ama
sen yoksun. Sonra gece ortuyor her �eyi. " Kaptan ! ,.
diye bagmyorum geminin burnundan, " beni Kopru'ye
c;:1kar kaptan! Projektoru biraz da ba�kas1 tuts u n ! ,,
Kama�an gozlerim karanhga ah�maya c;abalarken
Kalender kay1p gidiyor su larm uzerinden. Bir d e ba­
k1yorum akmt1yla Kopru ' n u n onune dek suruklenmi­
�iz. Projek torcu gocuguna girmi� uyuyor. Kaptan ko�­
ki.indeyse kimseler yok. G emi tam yol bindiriyor is­
keleye. Suda c;urumu�, yosun tutmu� kalaslarm par­
c;alamrken c;1kard1klan ses duyulmuyor ama. Projek­
toru sondurup iskeleye athyorum.
Sirkeci'de yapayalmz1m. Ne bahk ' tutanlar var
nhtJ md a ne de vapurlardan bo�alan kalabahk. Bir
olleriyle bardakla tabag1 � 1klatirken obur elleriyle las­
tik tekerlekli arabalanm iten l i monatac1lar, ayranc1-
lar, vi�neciler, c;eyrek ekmegi yanp ic;ine koyduklan
palamutu i�tahla yerken ag1zlanmn kenarmdan yag­
lar akan c;iraklar, izinli askerler, i�sizler, sur d1 �mda-

!.l O
l<i gecekondularma, Eyi.ip Sultan'a, Halic;:'in dip ma­
hallelerine gitmek ic;:in durakta otobi.is bekleyen ba�­
orti.ili.i kadmlar, �i�man teyzeler, yeni gelinler d e yok.
Sirra kadem basm1� ti.1mi.i. R1ht1mm parmak l 1klan­
na dayad1g1 Harb-i Umumiden kalma c;:ift boynuzlu
bir topc;:u d i.irbi.ini.iyle elli kuru�a Galata Kulesi'nin
sivri ki.ilahm1, Bogaz'a giren gemileri, K1zkulesi v e Ds­
ki.idar'1 seyrettiren ya�h a dam d a yok. Di.irbi.in yer­
li yerinde duruyor ama. Bal<Sam gosterir mi seni?
Yuvarlak beyaz yi.izi.ini.i yammn, yak1mma getirir
mi? Elinin sac;:lanmda guzindigini c l uyar m1y1m? Adam
kilitlemi� d i.irbi.i n i.i, nht1 m m pm·mald i ldarma da bir
gi.izel zincirlemi�. Orada, d u nizu vurnn snn, yu1 i l , kir­
m1z1 reklam i�1klarmm, iskuleyu yana1 m 1 1 I J0 1 vapur
Jann, suya d a l 1p c;:1kan konservu lr n lul11nyl 1 1 c l u l mln
n n lmr�1s1nda yapayalmz d ururlwn ya ni m 1 1 I J i r c,:o
cuk yakla�1yor. Geceyi Kopri.ialtmda guc,: i n l iµ;i I Jl ' l 1 1
" Ab i , diyor kirli d udaklanyla gi.i l i.i m soyuru l< , IJu
halin n e b e abi? Goren Karadeniz'de gumilurin lml
t 1 sanacak. ,,
« Yok camm, diyorum, annemi yitirdim d e . . . S11 l<
l ambac;: oynuyorduk. Ebe bendim, ona kadar say 1 p
arkama donene kadar saklandi. Bir daha d a c;:1kma
cl 1 sakland1g1 yerden.
"Aldirma be abi! Ben de yitirdim valideyi. Dos­
t u dokuz yerinden bic;:aklaymca kevgire dondi.i kadm­
c1k. Art1k ara da bul bulabilirsen ! "
K1v irc1k sac;:lanm ok�uyorum c;:ocugun. Komi.ir
gibi gozleri, ki.ic;:i.ici.ik bir burnu var. Yirt1k pantolo­
nunun cebinden bir asker sigaras1 c;:1kart1p uzat1yor:
"Yak baka l 1m bir tane, yak d a cigerlerin bayram
etsin . "
ilk nefeste d udaklanmm arasmda yanlamyor s i ­
gara. <;:ocugu rrht1 mda birak1p Eminoni.i ' ne dogru
uzakla�1yorum. Gi.indi.iz vapur di.idi.ikleri, araba klak­
sonlan, otobi.is homurtulanmn doldurdugu, sat1c1la
rm, hamallarm, dilencileri n bagn�malan, dolmu� �b

!I I
forlerin i n ana avrat sovup saymalanyla yank1lanan,
gi.ivercinlerin kanat <;:irpmalan, suculann <;:mgirakla­
nyla <;:mlayan Eminoni.i'ni.in gece sessizliginde yi.iri.iyo­
r um. Yeni Cami kemerinin altmdan ge<;:ip <;i<;:ek Pa­
zan'na sap1yorum sonra. Orada, bir tahta sehpanm
i.i zerine oturmu!? sivri d i !? leriyle niyet <;:eken Mercan
Hamm'a soracag1m seni. Sakland1gm yeri bilse bilse
alev gozli.i, uzun b1y1kh, yumu!?ak beyaz ti.iyli.i Mer­
can Hamm bilir. Arna Mercan Hamm da yok gori.i­
ni.irde. <;i<;:ek Pazan'nm sat1hk ku!?lan, atmaca ve pa­
paganlan, binbir renkli akvaryum bahklan da yok.
Mahmutpa!?a Yoku!?u'ndan Kapah <;ar!? 1 'ya <;:1k1yo­
rum. <;ar!?I a<;:1lmam1!? heni.iz. A<;:1hr a<;:1lmaz i<;:eri gi­
rip, on sekiz kap1smdan da ayn ayn i<;:eri girip, ka­
rmca yuvasm1 andiran sokaklarmda dola!?arak, ku­
yumculara, hahc1lara, bahk<;:1lara, baharat<;:1lara, ay­
nac1lara, kuma!?<;:Ilara, yorganc1lara soracag1m seni.
Kubbelerin pencerelerinden si.izi.ilen sabah aydmh­
gmda <;:ar!?mm ti.im kahvelerini, lokantalarm1, d i.ik­
kanlarm1, d epolanm arayacag 1m. Depolarda sand1k­
lan, sand1klarda kutulan, k u tularda bru?ka kutulan
hirer hirer a<;:1p bakacag 1 m . Gi.imi.i!? kakmah bir san­
d1g1 a<;:t1g1mda i<;:inden <;:1kacaksm. Arna sabah olmu­
yor bir ti.irli.i. Kapah<;:ar!?I on sekiz kap1sm1 d a i.ize­
rime kapatm1!?, bir orta<;:ag !?atosu gibi kopri.ilerini
kald1np kalm surlarmm, bur<;:lanyla kulelerinin ar­
dma <;:ekilmi!? bekliyor. Geri doni.iyorum Nuriosmani·
ye Caddesi'nden Yerebatan Saray1'na dek yi.iri.iyo­
rum. Karanhkta Ayasofya 'nm san d u varlan d ik i l i ­
yor kar!? 1ma. Gecenin b u s aatinde b i r balinanm kar­
m gibi karanhk ve 1slaktir Ayasofya'nm i<;:i. Belki ora­
da, terleyen si.i tunun ardma ya d a mermer ki.iplerin
dibine saklanm1!?Smdir. Arna kap1y1 kapatm1!?lar, i<;:e­
ri giremiyorum. Yerebatan'm karanhk dehlizlerine
d e inemiyorum, elimde m e !?ale yok. Yamba�1mda bir
<;in tapmagmmkine benzeyen <;:at1s1, <;:at1smm altm­
d a tahta oymalan, beyaz mermerden duvarlar1, goz-

92
kama� t1ran <;:inileri ve sebilleriyle III. Ahmet <;e�me­
si duruyor. <;e�meyi geride birak1p Sultanahmet Ala­
m'na geliyorum. Dikili� d imdik. Solda agac;:lar, y1-
k1k hamam, havuzun suyu devinimsiz. <;i<;:ekler de
k1m1ldam1yor. Sultanahmet Camii'nin sivri minarele­
rine bak1yorum. Geceyi d el en minareler tenime ba­
t1yor. Dikilita� da bat1yor tenime, y1lanh si.itun da. ig­
neli f1<;:1daym1� gibi ac1yla Juvramyor govdem. Alam
bir u<;:tan bir uca gcr,:ip, d ()nize inen darac1k bir so­
kaga sap1yoru m. A z ot()d{) y1luk surlar <;:1k1yor kar­
�1ma. Bizans surlanm otbr bi.iri.i m ii � . Surlarm d i bin­
deki gecekondularda tel< ti.ik 1 � 1 l<lar yamyor I�1kla­
ra dogru yi.iri.irken iyic() darahyor solrnk. Bir ant 1�1k­
lan yitiriyorum. Gozgozi.i gi) rnrnl'. oluyor ()()rlrnn, so­
kagm bitiminde y1k1k bir nml'.arl i i< du van c,:1luyor lmr­
�1ma. Duvardan atlay1p mc/.ar t11�l1 1 n 1 1 nts md1L s()ni
anyorum. Ta�lann say1s1 azalm 1 � . y1 1 n c l a l<i rnc;;cid
d e kapanm11;i <;:oktan. Scl v i )()ri gi)nnn iyoru m , anla�1
Ian sokmi.i�ler selv ileri. Hi.izg1t n n h 1 � 1 rl1s1 cluyulmu
yor. Mezar ta�larmm ka v u l<lan cla y()rn d()vrilmi�.
Toprak ortmi.i� i.izerlerini Kavulda n n arn s mclan g()­
<;:ip geri doni.iyorum. Mesc i d in bo� arsasmd1L yapayal­
niz duran c;:1nar agac1mn arkas1n1L baluyorum, yok­
sun. Karanhkta yorgun argm ()V() clogru yi.iri.iyf1 p bah­
<;:e kap1smm oni.ine otu ruyorum. B i r ()) dola�1yor sa<;:­
lanmda. Arkam1 doni.ip baluyor um, kimsder yok. Bir
si.ire sonra aym el omuzuma d o lmnuyor. Doni.ip bak­
m1yorum. Nas1l da yal m z 1 m d i.inyadal El s 1 rt1m1 ok­
�uyor, omuzumdan tutup geriye dogru <;:ekiyor gov­
demi. Doni.ip bal< 1yorum hi<;: kimse yok.

1983

93
KO PRU

Turfu;eye karasevdali Anne-Marie


Toscan du Plantier it;in: soyda$in
Leonardo da Vinci istanbul'a ilk
kopruyu yapmayi tasarladi{Jmda
Paris'te senin adim ta$iyan kopru­
nun temeli atilmami$ti henuz.

"Bir sudur akar gider


Kim kulag1ma f1s1lday1p duruyor bu tumcey i ! Mo­
torda yalmz1m, arkada tek ba�1ma. Onde uyuklad1-
g1m goruyorum kaptanm. Beni de uyku bastmyor
ama direnmeliyim. Kac;: gun oldu geceyi m i kovahyo­
rum yoksa gunduzu m u belli degil. New-York Ken­
nedy Hava Alam'nda s1cak yap1� yap1�t1. Uzun sure
pistte bekledik, dunyanm obur ucuna kalkan dev
Boeing'lerin kuyrugunda. Sonra okyanusun uzerinde
gun aganr gibi oldu. Gokyuzunun uc;:uk maviye do­
nu�mesi c;:ok surmedi ama. Buluta girince yine ge­
ceye donduk. Paris Charles De Gaulle Hava Alam'na
indigimizde sabaht1. Karanhk, gundogumundan ha­
bersiz bir sabah. Taksiyle neon 1 �1kh caddelerden gec;:­
tim. Arabalar farlanm yakm1�lard1. Kente girince
tenha sokaklara sapt1k. Agac;:h, serin bulvarlardan
dogru Seine k1y1sma. R1ht1mlar, kopruler. . . kopru­
ler. Bulana, durula akan ye�il su. Sonra Orly'de be­
ni bekleyen istanbul uc;:ag1. Ortahk biraz aganr gi­
bi oldu ama, buluta girince yine soldu gogun mavi-

94
si. Sabaha kar�1 okyanusu gec;:erken duydugum geri­
lim si.iri.:tyordu. Takside y a lmzd1m, arkada bir ba�1-
ma. Beni Oski.idar'a goti.iren bu motorda da yalm­
z1m. Ve bir ses art1k ezberledigim sozci.ikleri 1srarla
kulag1ma f1s1ld1yor: «Bir sudur akar gider. " Kendi
kendine yeterli bir ti.imce i�te! Arna her defasmda
yeni bir sozci.ik ekleniyor ba�a. Ses Ti.irkc;:enin eda­
s1yla, d i limin kolayca yuvarlad1g1, ingilizcenin nere­
deyse yuttugu, Frans1zcanmsa iyice genizden c;:1kar­
tarak soyledigi ur» leri, evet agz1mm ic;:inde pas tut­
mu�. yorgunluk ve sigaradan damag1ma yapI !iffil� d i ­
limin hala kolayca yuvarlayabildigi " r " leri vurgu­
layarak konu�uyor. « Bir s u dur akar gider. " Ve ger­
c;:ekten ak1p gidiyor sozci.ikler, " r " ler yuvarland1kc;:a
bir sudur h 1zla ak1p gidiyor. Her defasmda yeni bir
sozci.ik ekleniyor ba�a. «Zamun , " diyor ses, " bir sudur
akar gider. " « Omi.ir bir s u d ur, " diyor, " akar gider. "
Ak1p giden zamam, omri.imi.i di.i�i.ini.iyorum. Omri.imi.i,
yani goc;:ebel igimi. Nedense bo�alm1yor kum saati,
si.ire bitmiyor. Geceyi mi kovahyorum yoksa gi.indi.i­
zi.i mi.i belli degil. «Bogaz, ,, diyor ses, « bir sudur akar
gider . » Dogru Bogaz bir s udur. Akar gider. Hem de
lacivert, derin bir su. Gi.inbat1mmda erguvan rengin­
ded ir. Ri.izgarda bulutlar d ag1 hrken maviye c;:alar. Ve
h1�irt1yl!t gemiler gec;:er i.izerinden. Yolcu vapurlan,
takalar, sandallar bir iner bir c;:1kar. Anadolu Hisa­
n'nda, surlarm ic;:inden f1�kiran c;:ic;:eklerin renginde­
dir bazan. Yelkovan ku�lan suya bir dahp bir c;:1-
karlar. Eski bir yalmm divanhanesini doldurur c;:1g­
hklan. Islak kanatlarmdan yans1yan 1 �1 k tavan na­
k1�larm1 aydmlatir. Bogaz d a gemilerle birlikte ahr
ba�m1 gider. Beyaz kopi.ikli.i dalgalar kahr ardmdan.
Ah�ap bir evin sofasmda beni bekleyen annemin salr
n kahr. Arna �imdi, Oski.idar'a giderken geride birak­
t1g1m kentlerin ams1 si.iri.iyor. I�1klarm1 sondi.irmi.i�
gemilerin, yosunlu dubal arm arasmdan gec;:iyoruz.
Az il.erde, sagda bir yamp bir soni.iyor K1zkulesi'nin

95
feneri. I�1k suyu aydmlatiyor bir an, sonra her i?ey
karanhga gorniiliiyor.
Charles De Gaulle Hava Alam'ndan taksiye bin­
digirnde hala New-Yor k ' u n bunalt1c1 s1cagmm etki­
sindeydirn. Tenirne yap1�an, yaz boyu bana soluk al­
dirrnayan s1cagm. Arna gerc;; e kte s1cak rn1yd1 beni bu­
naltan, yoksa Brooklyn K opriisii'ne bakan odarndaki
urnars1zhg1rn rn1? Geceleri korkudan sokaga c;; 1 karn1-
yordurn. Manhattan'm i�1klan vuruyordu suya. Ken­
tin ugultusu asrna kopriiniin c;; e lik korkuluklannda
yank1lamyordu. Kar�1 k1ymm ciirnbii�iinden uzak,
odarndayd1m. Masanm iizerinde darrnadagm duran
heyaz kag1tlarla bir ba�1rna. Arna hic;; b ir �ey yaza­
rn1yordurn. D1�arda, s1cak gecenin ic;; i nden sesler ge­
l i yordu. Anlarnad1g1rn bir dilde konu�uyordu insan­
!ar. Giinduz rnetroda da oyle. ispanyolca Gince'ye,
Ttalyanca ingilizce'ye kan�1yordu. Ve bir insan seli,
diinyanm be� k1tasmdan gelip bu dev kenti kurrnu�
devingen bir kalabahk, ak1p g i diyordu yerin altm­
dan. Brooklyn Kopriisil'niin yap1rnmda bogulan i�c;; i ­
leri dii�iiniiyordurn. ic;; lerine hava s1k1�tmlrn1� c;; e lik
kafeslerde yalmzd1lar. Suyun dibinde yapayal m z . Su
degil yiiksek basmc;; t i o n l a n hogan. Odarnda beyaz
kag1tlann bo�lugu giderek biiyiiyord u . Olanca yii­
kiiyle iizerirne c;; u llamyordu karanhk. c;elik kafesirnin
ic;; i nde Tiirkc;; e sizlikten boguluyordurn.
Bu sabah - ne tuhaf, diinya kiic;; i ildii, ah�tig1rn
bir �ey oldu yolculu k ! - takside Pari s ' i kuzeyden gii­
neye katederken New-York'u ta�1yordurn ic;; i rnde. llze­
rirne y1k1lan gokdelenleri, Harlern'de yanrn1�. terke­
dilrni� evleri, pencereleri tuglayla oriilrnii� korkunc;;
yap1lan, yoksulluk ve gorkerni. Yiiksek basmc;; altm­
da c;; ah�rnak gibi bir �eydi New-York ' d a ya�arnak.
Sabaha kar�1 Paris sokaklan bornbo�tu. Bir bulvara
sapmca taksinin ac;; 1 k penceresinden serinlik vurdu
yiiziirne. Boyunbag1rn1 gev�etip arka koltuga iyice
yerle�tim. ilk kez, gornlegirnin koltuga yap1�rnad1g1·

96
,n duyumsad 1 m . i�te Pari s ! Heniiz ac;1lmam1� kahve­
lerin, aydmhk vitrinlerin oniinden gec;tik. Yaz boyun­
ca soluk aldirmad1 bana New-York. Gece, m e troya
binmeye korktugumdan odama taksiyle donerken
iizerime aband1. Yatakta terleyen c;1plak govdemi ez­
di gec;ti gokdelenleri v e yangm merdivenleriyle. Her
gun sokaklarm kalabahgmda, Central Park'm serin­
lik vermeyen aga<;:lan n m altmdayd1m. Yammsira
yukselen isli, y i.i ksek d u varlar boyunca yiir1iyor, cad­
d eleri dikey kb... en solmklarcla dola� 1yordum. Bo� ar­
salardan da gec;tigim oluyordu, lrnnncn yuvasm1 an­
diran c;ar�1lardan da. Ozerimdc g i l til«;:e daral!yordu
gokyiizii. Sat1c1lar bagmp c;ugmyor, C h e v rn l ct'ler
Desoto ve Fort'lar h1zla g ec;ip gidiyorlurd 1 y a n 1 m d a n
Bu kentte otomobiller d e i n sanlar lu tclar rn n ld i, o n lar
gibi aceleciydiler. Ve ambiilanslarla po lb uralmlu n
nm sirenleri durmak bilmiyordu. Wall S tree t ' c l c b: t n
kalar serindi ama sincaplarm s1c;rayacak giicC1 lrnl
mam1�t1 Washington Square'de. Chinetown'du h ie,;
ingilizce bilmeyen yiiz ya�mda kadmlar vard 1 . Gec:e
Broadway'de 1�1klar yand1gmda, Empire State I3uil
rl ing'in fan ku�lar gelip c;arpmasm diye sondiiriili.ir
ken bir taksiye atlay1p odama doniiyordum. G ii n ler
:adde ve sokak numaralari gibi, birbirine eklenerel<
gec;ip gitti boylece. Yaz boyunca soluk aldirmad1 ba­
na New-York. Gate Village'm bir mahzeninde dinle­
digim zenci �ark1cmm agz1 kadar inamlmazd 1. Van­
tuz gibi yap1�t1 tenime, govdemi derinligi ne c;ek ti.
<;:elik kopriileri, uzun, upuzun caddeleriyle sard1 her
yamm1. S ever_{en bogdu beni. Ve masamdaki kag 1 t
J a r bombo� kald1.
Motorla Oskiidar'a gi diyorum. "Oskiid:ir'a gidcr
iken ald1 d a bir yagmur ! . » Neyse yagmur yagm1yor,
ama gece serin. Arka tarafta y1ld1zlarlay1m. Kapta­
n m ikide bir diimenin iizerine dii�en ba�m1 nas 1l gii<;:­
liikle kaldirmaya c;abalad1g1 goziimden kac;m1yor. Boy
le giderse kar�1 k1y1ya varmadan Bogaz'm di bini boy

�evgilim istanbul 07/'I


luyabiliriz. Marmara'ya ac;:1lan bir Sovyet tankeri, ya
da Karadeniz'e gec;:en bir ba�ka gemi, motoru tam
ortasmdan ikiye bic;:ebilir. Kaptan bir yana, ben ba­
vulum ve yore;unlugumla ote yana! Kimsenin ruhu
bile d uymaz. On tarafa gec;:ip kaptanla konu�mak.
onu uyamk t�1 tmak istiyorum bir an. Arna arkada.
yild1zlarm ve yakamozlarm 1�1gmda rahat1m. Oste­
lik ne diyebilirim kaptana ! Kulag1mda hep aym soz­
ciikler, kafamda doni.ip duran hep aym tiimce: «Bir
s u d u r akar gider . » Kaptanla konu�may1 goze alamam.
Y1llardir Tiirkc;:e konu�mad1m biriyle, kimse bana
,,zaten yanm1 � 1 m ! • deme d i . a N 'olmu� yani ! ,, ya da
" A ldirma bey abi ! » de demedi kimse. Gozkapaklarim
ag1rla�1yor. Ben de uyursam nereye varir bu i�in
sonu ! Uc;:aktan iner i n m e z giindiiz goziiyle gec;:meliy­
dim kar�1ya. istanbu l ' u , y 1llardir gormedig1m, ama
Paris'te bir k<):? eyi �oner y a da bir sokakta yiirurken
ans1zm kar�1ma c;:1kan deniziyle, gece Figuier soka­
,nndaki e v i mde uykuya varmadan once kur�un kub­
beleri, minareleri. surlari. ve gemileriyle bana na..:
yapan, kendini ne tiimiiyle veren ne de pe�imi bira­
kan sevgilim istanbul'u y1llar sonra gerc;:ekten gor­
menin heyecamna dayanamayacag1m1 dii�iindiim
Hava alanmm lokantasmda geceyi bekledim. $imdi.
Uskiidar'a �ark1da gibi « g ideriken,, c;:ocuklugumun
gec;:tigi ah�ap evi, annemin yuvarlak, beyaz yiiziinu
bir daha goremeden olebilecegim korkusuyla uyku­
ya direnmeye c;:abahyoru m . Arna bo�una. Gozkapak­
larim ag1rla�1yor giderek, SU, SOZCiiklerle birlikte d i ­
rencimi, bellegimi d e siiriikliiyor.
Bir yolcu gemisi gec;:ti yamm1zdan. Karanhk su­
ya vuran 1�1klariyla Karadeniz'e dogru kayd1 gitti .
Sabah ac;:1k denizde yol alacak. Sonra bir liman, gi.i ­
ne�li. dar sokaklar, kalabahk caddeler. Donii�te yine
Bogaz'dan gec;:ip bu kez A kdeniz'e ac;:1hr belki. Karan­
h k suyun iizerinden kay1p giden 1�1g1 d ii �iindiim. Bel­
leksiz, kor 1�1g1! Gece lambama Tiirkc;:e sozciikler ii�ii�-

93
rnuyor art1k. Bo� kag1tlar ruzgarda savruluyor. Bel­
legirnin kulleri d e boyle savrulacak bir gun. Ve is­
tanbul bensiz uyanacak.
Sabah, uzun suredir yw;ad1g1rn, art1k benligirnin
bir parc;as1 olrnu� Paris sokaklarmdan taksiyle ge­
c;erken eve ugrarnak isternedirn. New-York 'un ezici
agirhgm1, ugultulu yap1lanm, korkunc;lugunu tal?I­
yordurn ic;irnde. $irndiyse Uskl1dar rnotorunda, y1llar­
dir ozlernini c;ektigirn istunbul'u kavu�tugurn gece­
nin karanhgmda, uykuyu direnebilrnck ic;in Paris'i
du�u nuyorurn. Aguc;h bulvurlun, purklun, gune�li
alanlarm ferahhgm1. Seine irrnug1 uk1yor koprulerin
altmdan. Ve Notre-Darne'm v i traylurmu g Cme� vuru
yor. Genellikle bu rnevsirnde beni sol yukaclu , Seint?
k1y1smdaki bir kahvenin terasmda yu d u Suint Louis
adasmm tenha, dar sokaklarmda yakulayun, yeni bii·
gune istekle ba�larnanm u rn u d u n u , sevincini p eki �
tiren sabah gune�i.
Seine k1y1sma vard1g1rn1zda f;Ofore yolu degi�ti
rip beni eve goturrnesini soy lerneyi du�undurn bir an.
Bir gun dinlendikten sonra istanbu l ' a devarn etrnek
daha uygun olacakt1. Arna sabah karanhgmda, bo
gucu New-York gecesinin, Brooklyn Koprusu'ne ba­
kan odarnda tenirne yap1�1p beni yalmzhga, bo� ka­
g1tlarm beyazma c;ivileyen sonsuz gecenin bitirnin­
de yorgundurn. Uzun bir gunu Paris 'te, Hotel de
Sens'm t a � duvarlarmm kar�1smdaki katta gec;irecek
gucurn yoktu. Aylardir uzakt1rn evirnden. Pencere
carnlarmm iyice kirlenrni� . kitaphgm, perde ve e�­
yalarm tozlanrn1� olabilecegini du�undurn. Belki la­
vabonun deliginden c;1kan karafatrnalar rnutfakta g e ­
ziniyordu. Tuvaletin sifonu b i rakt1g1rn g i b i bozuktu
rnutlaka, yatak c;ar�aflan da y1kanrnarn1�t1. Sonra
odalarm darhg1, kirli duvarlar, yalmzhg1rn. Elf'ktrik,
su, telefon faturalan, akan d a rn, akan rnusluklar arna
ak1p gitrneyen zarnan. "Bir sudur akar gider. » Oysu
iki kuc;uk oda ve bir rnutfaktan ibaret kat1rna don
mek ic;in sabirs1zland1 g 1 m , Paris'i tum c;ekiciligiyle
geride birak1p yaz1 masama heyecanla ko�tugum gun­
ler c;ok uzak degildi.
Marie Koprusu'nden gec;erken �ag1da, ta� kemer­
lerin altmdan akan suya bakard1m bir sure. K1�m
co�kuyla akard1 irmak. Dal parc;alan ve olu yaprak­
larla birlikte yabanc1 sozcukleri de suruklerdi. Belle­
gimin anmp d uruldugunu duyumsard1m. Paris ' i n afi�
ve kitap kalabahg1m, tarb.�malan, Sorbonne'un ka­
ranhk, dar koridorlanm geride birakir, odamda be­
ni bekleyen beyaz kag1tlara dogru yururdum. Seine
bazan ta�ar, nhtimlan su basard1. Bir zamanlar iki
yamnda birkac; kath dukkanlarm siraland1g1, cam­
bazlarla hokkabazlarm ah�veri�e gelen kalabahg1 eg­
lendirdikleri, geceleri yalmzca sevgililerin degil, ka­
tillerle fahi�elerin de bulu� tuklan kopruden, Paris'in
bu en eski, en gu.zel koprusunden gec;erek Figuier so­
kagma vanr, Hotel de Sen s ' m duvarlan boyunca yu­
ruyup evime donerdim. Lambam1 yakar yakmaz yag­
mur sulanyla kabaran irmak gibi Turkc;e sozcukler
yukselmeye ba�lard1 ic;imde. Marie Koprusu Saint­
Louis adas1m kentin sag y akasma baglarken, beni de
odama, lambamm 1�1gma g otururdu. Sabaha dek ya­
zard1m. Turkc;em tukenmemi�ti daha, boyle yalmz
degildim. Marie Koprusu bellegimin derinliklerine
gotururdu ben i , istanbul'u odama, sozcukleri ba�ka
shzciiklere baglard1 .
«Bir sudur akar gider. " K i m kulag1ma f1s1lday1p
duruyor bu tumceyi! Beni Uskudar'a, Anadolu Hisa­
n 'ndaki eski bir ah�ap e v i n sofasmda birakt1 g 1 m an­
nemin yam ba�ma goturen motorda yalmz1m. Ve ses
artik ezberledigim sozcukleri 1srarla kulag1ma f1s1l­
d1yor: «Bir sudur akar g ider. » Kendi kendine yeter­
li bir tumce i�te! Arna her defasmda yeni bir sozcuk
ekleniyor ba�a. «Seine , " diyor ses, « bir sudur akar gi­
der. " Dogru, Seine bir s udur. Akar gider. Hem de
yosun ye�ili bir su. K1�m co�kundur, ilkyazda c;amur-

1 00
l u . Peni�ler, gezi gemileri g ec;;e r iizerinden. Gemilerin
�avlu evlere, odalara vurur. Gece p1nl p1nldir sular,
kopriilerden arabalar gelir, arabalar gec;; e r. A� 1klar
dola�ir n h timlarda, ya�h adamlar kopeklerini gezdi­
rir. Ve Seine a kar gider bin y1lhk yatagmda.
Seine k1y1sma vard1g1rn1zda " Figuier sokag1 dort
numara! " diyemedim �ofore. R1ht1mlardan h1zla gec;;­
tilc Pont Royal, Pont des Arts . . . kopri.iler . . . kopriiler.
Pont-Neuf, Pont Louis-Philippe, Pont-Mari e. Marie
Koprusii'nii ooylc a�ag 1 d a n gorm c mi�ti m hie;; . Kemer­
lerinin uyumu, ta� siitu n lan, rlmcrlcriyle nas1l da
giizeldi ! H1zla gec;; ti k yanmdan, u k m t mm ters yo­
niinde Paris'i ikiye boldi.i k. Sonra yine uguc;; h bul­
varlar, tenha sokaklar vc g i.i m)y ol.o yolu. i<;tanbul
uc;; a gmm Orly'den bunca erlrnn lrnl kt.1gm1 l l i l m iyor
dum. Aym hava alamndan ba�lrn. k 1 m t ll)rn lrnlkun
uc;aklara binmi�. Atina'ya, Tunus'n, Cl)zuyir°l) g i l m i �
tim. B i r istanbul kalm1�tl git ml)d igim. Paris kiipri."1 l e
r i n i n y a m sira Seine boyunca i l 1 � 1 f o rlrnn tnksidl) y o r
gundum. Brooklyn Kopriisii n i.i n c,;elik ko rkuluklan,
inamlmaz c1vata diizeni vard1 belh)g i m d 1 ) . Nl)W-York
gecesinin odama sarkan agirhg1, fobrllmlarm ugul ·

tusu vard1. Bo� kag1tlarm gerilimi siiriiyor·du halit.


$imdiyse burada, Uskiidar motoru n d u y1lc l1zlurla.ykcn
Paris'i dii�iiniiyorum. Bu subuh kuzeyden giineye
katederken bende h ic;;b ir iz b1ru k maya n , New-York
gibi yakama yap1�1p pe�ime dii�ml)ylm gururlu Pa­
ris'i. Hotel de Sens'm avlusuna yagmur yag1yor. Maz­
gallarm, kule ve ta� duvarlarm c;;e vreledigi avluya.
S inemalar dag1lm1�tir b u saatte, kahveler bo�alm1�­
tlr. Arna evlerde, odalarda 1�1 klar sonmemi�tir heniiz.
Marie Kopriisiinii n fenerleri de. Eve hie;; ugramadan
yola devam etmekle iyi yapmad1m. Kac;; gun kac;; ge­
ce oldu yola c;; 1 k ah! New-York'da son gecemdi. H ie;;
bitmedi o gece. Uc;;a kta, sonra Paris'i taksiyle gec;; er­
ken de siirdii. istanbul'da, Uskiidar motorunda teni­
me yap1�1yor hala. Beni derin karanhgma, ag1z bo�-

101
l uguna c;ekiyor. Gate Village'm mahzeninde caz soy­
leyen zenci kadmm bo�luguna. Uyursam batanz. Bir
d e ben uyursam mutlaka batanz. Ve Bogaz derinli­
gine c;eker bizi.
Bir sarsmt1yla yerimden firlad1m. c;;a rp1�tJgm11z1
sand1m once. Meger Uskudar'a gelmi�iz. «Buraya
kadar bey abi ! " dedi kaptan gulerek. Ne guzel! «Bu­
raya kadar bey abi ! " Turkc;enin edas1yla kendimden
gec;mi� bir halde iskeleye ayak basar basmaz gordum
kopruyu. ilerde, Ortakoy tepelerinden Beylerbeyi'ne
dogru, altmdan ak1p giden sulann iki k1tay1 birbi­
rinden ayird1g1 yerde duruyordu. Du� goruyorum
sand1m. Pml pml yanan 1�1 klanyla bir dugun alay1
gibiydi gecenin ic;inde. Gozlerimi ovu�turup yeniden
bakt1m. Evet orada, Karadeniz'den Marmara'ya ak1p
giden Bogaz'm uzerinde, havaya as1lm1� gibi d u ra n
bir kopru vard1. Beni bana goturen b i r asma kopru.

1984

102
DONO�

Yol boyu kavak ngnc;lan, k ii p r u , yoku� yukari


dar sokak. Sokagm b i t i m i nde kediyi gii rdii m . Y1k1k
bahc;e d uvarmdan d u ta tirmand1, orm l n n cln c;:at1ya.
Bakt1m baca ti.i ti.iyor. Ri.izgarda savrnlnn l� i1 lnmg i ,
yogun bir duman. Kedi d u mana g ird i c;: 1kt1, k i re m i t.
lerin arasmda kayboldu sonra. Bahc;c kap1smm i i nii n
de durdum. Girsem yol bitecek. ·Omi.ir b i ter yol b i t
mez. ,, Kentlerin, otellerin duvarlarmda yaz1hyd1. Bii·
geminin beyazmda, trenlerin uc;aklarm alnmda. Bek
leme odalarmda, gar saatlerinde, kamyonlarm oto
bi.islerin on camlarmda yaz1hyd1 . Ya d a biri, tamd1k
b i r s e s , hep bu ti.imceyi f1s1ldad1 kulag1ma. · Omi.ir
biter yol bitmez . ,, Girsem Paris'te Figuier sokagmda­
k i odamm kap1s1 c;ahnmayacak bir daha. Ne telefon
c;alacak ne de Notre-Dame'm c;anlan. Cece, lamba­
m m 1�1gma i.i�i.i�meyecek Ti.irkc;e sozci.ikler. Si.irgi.in
bitecek. Girsem sofada sediri n i.izerinde bulacag1m
sen i . S ac;larm agarm1�. y u varlak, beyaz yi.izi.inde sa­
bir.
- Dondi.in demek.
- Dondi.im.
- Sen yokken agac;lara soguk vurdu. <;i.iri.iyup
g i t t i hepsi.
- Bizim d u ta bir �ey olmam1� ama.
Onun d a hali benim gibi. Devrildi devrilecek.
- Yok yok, iyisin ma�allah! iyi gordi.im scni.

1 0: 1
Kocad1rn art1k. Bil ki takatirn kalrnadi . Bu
� ; o n olsun!

- Bir gittin, gidi� o g i d i � .

- Nasibini alrnadm rn1 hayattan, hala doyrna­


dm rn 1 diinyaya?

Dogru, bu son olsun art1k. Bir daha gitrnern. Bun­


ca yalmz kalacag1m, boylesine kocayacagm1 bilernez­
dim. i � te c;:iiriiyiip gidiyor her �ey. Ben buradayken
d e soguk vururdu agac;:lara. Bahc;:eyi aynk otlan kap­
lar, sarmcm suyu c;:ekilird i . Arna �irndi, ne tuhaf . .
ilkyaz hic;: gelrnerni� gibi. Sanki kirkikindiler hie;:
yagrnarn1�. Toprak kururnu�. Cihz yapraklarda bel l i
belirsiz b i r iirperrne. Ruzgar yagrnur getirrniyor an­
la�1lan. Dallara s u yiiriirniiyor. Ne tuhaf . . . ev terke­
dilrni� gibi. Koltuk ortiileri kaldmlrnarn1�. sedilin
iistii bir kan� toz. Duvardaki rnusafa d a uzun si.ire­
dir el degrnerni�. Yamba�mdan hie;: ayirrnad1gm c;a­
lar saat bile durrnu�. Kirli d uvarlar, odalar, bahc;:e­
ye inen rnerdiven, tahtabo�un sessizligi. . . her �ey her
f;)ey bir eski zarnan di.i�i.inde. Gozlerine uzak bir
yalmzhk inrni�. Yoksun sanki, oturdugun, bana bak­
t1gm yerde degilsin. Sevecenlikle bakrn1yorsun. ilk
kez, y1llardir ilk kez pencereden ay1np ogluna yonelt­
tigin bak1�larm donuk, ya�arnas1z. Biraz giiliirnsesen
d uvarlarm beyaz1 geri gelecek yine. Saatin tiktakla­
n sofay1 dolduracak. Sedirin, rnusafm tozu yok ola­
cak bir anda, dallara s u yiiriiyecek. Arna giiliirnse­
rniyorsun.
- Seni c;:ok bekledirn. Giinler geceler boyu.
- Geldirn i�te, sonunda dondiirn.
- Geldin ya, bekledigirn sen degilrni�sin.
Bekledi gin ben degilrni�irn dernek. Dogru, sen bir
ba�kas1m bekledin. Bahc;:ede, d u tun golgesinde dizle­
rine yatmp sallad1gm1, gece uzerini ortiip d uasm1

104
karanhga ufledigin i;; o cugu, konuk odasmm duvarm­
daki fotografta gulumseyen delikanhy1 bekledin.
<;unku yakmlarmm, 6zellikle de kocanm 6lumunden
sonra onunla yapayalmz k a lm11?tm bu ah1?ap evde.
Ya1?amm onun ya1?am1yd1, onun varhgmdan ibaret­
ti diinyan. Gun onunla b�hyor gece onunla bitiyor­
du. Oydu ya�ad1gm. Bir gun ardmdan bakir ma1?ra­
payla su d6kup Paris'e yolcu ettigin delikanhy1, se­
ni birak1p g i d erlwn sars i l arak aglayam bekleyecek­
tin elbet, y1llar sonra Ah"tctddin'in sihirli lambasmdan
<;:1km11? gibi kaqmda a n s 1 z m bel i r i vuren sakall1, yor­
gun adam1 degil.
Bilsen ne ac1lar nc y n l n izhklnr r;uk li o nrlam! B i r
kentten b i r ba1?kasma, b i t· k a d m d u n i i tt� k i rw snvru l d u
durdu. Dar odalarda, karanhk solr n k l n n l n µ;cc,: Li yn
�am1. Bilmedigin, du1?unde bile gi.ircmey t�ct•g i n d t· v
ui;; a klara b i n i p okyanuslar a1?t:r , u g ul t u l u lw n lf o r 1 1 1
caddelerinde, parklarmda dola1?t1. Yuvarlak bt�yaz y u
z u n u , yakmhgm1 unutmad1 a m a . Paris'te Mariu K i i p
rusunun altmdan ak1p g i d e n S e i n e irmagmm b u l n
mk suyunda, Figuier Sokagmda lambasm1 yak rncn
beyaz kag1tlara vuran 1 1? 1 k ta seni g6rdu. Serrin ulk
ri ni, yuzunu, genii? alnm1 . Moskova'da Pu1?kin Ala
nma kar yagarken sen vardm akhnda. New-York ' d u
G a t e Village'in karanhk mahzenlerinden birinde c a z
dinlerken d e . Ve hi<;:bir g une1?, Akdeniz'in yakip ka­
vuran gune1?i bile, senin varhgm kadar 1s1tamad1 i<;:i­
ni. $imdi, y1llar sonra kaqmda dikilen bu yorgun,
b u gun g6rmu1? adamm bekledigin olmad1gm1 s6yle­
mekte hakhsm. Arna o hep b u am, d6necegi bu gU­
nu bekledi. Ania art1k.
- Tammadm m1 oglunu? Bekledigin ben degil
d e bir ba1?kas1 m1yd1?

- D6ndum i1?te. Bu son olsun. Bir daha gider­


sem yol bitmesin.

1 05
Bahc;:e kap1smm onunde durdum. Girsem ard1m­
dan s 1 ms 1 k1 kapanacak kap 1 . Merdivenden sofaya c;:1k­
tig1mda Paris bitecek. I$1kh kalabahk bulvarlar, kah­
veler, guzel kadmlar, her $ey her $ey bitecek. B iter­
se bits i n ! Burada, bu ah$ap evde seninle ya$amanm,
sakin bir hayat surmenin zamam c;:oktan geldi bile.
Evi onanr bahc;:eyi duzenleriz. Toprak canlamr, dal­
lara su yurur yeniden. Bakarsm yapraklar da ye$e­
rir. Bir zamanlar golgesinde uyudugum dutun kahn,
iri yapraklan.
Kap1y1 ac;:1p bahc;:eye g ird i m . Umdugum kadar ba­
k1ms1z degi l d i . Her $ey eski yerinde: Dut agac1, ta$
duvar, k6$ede kullamlmayan sarmc;:. Toprak kokusu­
nu ic;:ime c;:ekince heyecamm yatI$tI biraz. Govdem
rahatlay1p gev$ed i . Tam siras1dir. $imdi c;:1kmahy1m
sofaya, hemen $imdi. Kac;: y1l oldu . . . Kac;: y1l oldu se­
ni gormeyeli, sesini duymayah . Sofanm tahta d6$e­
mesine a yak basmayah kac;: y1l old u ! Gece, uzerimi
ortmeye gelirken d6$eme ayaklarmm altmda g1cir­
dard1. Sars1ld1g1m duyard 1 m evin. Duvarlar, pencere
camlan ti trer karanhk c;:ogahrd1. Sen odaya girince
ans1zm duruverirdi her $ey. Karanhk uzakla$ir, yii­
zunde dunya 1$ird1. En d erin, en guzel uykuyu sen
duam okuyup karanhga ufledikten sonra degil, bir
yaz gunu dizlerinde tattig1m1 soylemeliyim sana. Du­
tun serin golgesinde, sarmc;: uguldarken. $imdiyse
ya$ad1g1m kentler ugulduyor i c;:imde. Sana bugune
dek soylemek isteyip de bir turlu soyleyemedikleri­
mi, ilk suc;:umu, ilk cezam 1 , ya$am1mdaki tum «ilk"
l e r i anlatmahy1m. Yanma vanp gordugum kentleri,
tamd1g1m kadmlan, her $eyi her $eyi soylemeliyim
bir solukta.
Bahc;:ede fazla oyalanmadan yukan c;:1k1p kap1
tokmag1m vurdugumda tuhaf bir sessizlik oldu. Bir
sure bekledim. Kar$1hk gelmeyince yeniden c;:a ld1m.
Yine ses yok. Yumu$ak tuylu bir yaratigm ayak bi­
leklerime surii.ndugunu d uyumsad1m o anda. Bak-

106
t1m kedi. Merdivenleri h1zla inerek bahc;eyi bir uc;­
tan bir uca gec;ti, ta� d u varm uzerinden atlay1p kay­
boldu. Kediyi gorunce bacadan tuten dumam amm­
sad1m. B u kez vargucumle vurdum tokmag1. ic; erde
bir k1pirdanma oldu. Do�emenin g1cirdad1gm1 duy­
dum. Kap1 ac;1ld1. Kar� 1 m d a ba�ortulu, ya�h bir ka­
dm.
- Kimi arad1mz?
.. .. . . .. .. ... .... .. . .!
- Siz Nurhayat hum m m oglu musunuz yoksa?
ic;eri dald1m. Sedirin ustu bombo�.
- Ben Nurhayat hum m m kom �usuy u m . Hac1'nm
kans1. Paris'e c;ektigimiz telgruf1 ulmud m 1 z demek . . .
Anneniz sizlere omur . . .
Sedire c;oktum. Y1llarca bcni bekledigin p(mce,
reden vuran 1�1kta sofa sensizdi.

1905

107
DUZYAZIYI CiDDiYE ALAN BiR YAZAR

Demir Ozlii

Gen<; yazar Nedim Giirsel'in son kitab1 Anne-Marie


Toscan du Plantier'nin i;evirisiyle anayurdundan once
Fransa'da yay1mland1 Duyduguma gore bunu, ba�ka Av­
rupa iilkelerindeki i;eviriler de izleyecek. 1ki ayn bohim­
de yer alan oyki.i ve metinlerden olu�uyor yap1t. Metin­
lere tema olan ken tier arasmda 1stanbul (en i;ok ) , Atina.
Moskova, Paris, Cezayir de var. Nedim Giirsel'in bu ya­
p1tmdan once de ·Kadmlar K i tab1• adh i;ok ilgin<; bir oy­
kii kitab1 yay1mlanm1�t1. Aynca · U zun Siirmii� Bir Yaz•
adh ilk 0 kitab1 iizerinde de epeyce konu�ulmu�tu. CBkz. Cem
yay. 190 3 ve 1906 )
Yeni yazm1m1zda, belli ozellikler t�1yan baz1 yazar­
lann yap1tlannda yer alan, b u kent ve sokak tasvirlerini
Cbetimlemelerini) ya da sirf tasvir olmaktan <;1karak, yer
yer istiare C metaphore I egretileme) diizeyine yi.ikselen
metinleri, onlann ta�1d1klan anlanu epeydir dii�i.inmeye
i;ah�t1m. Yazm1m1zdaki bu egilime, ashnda bu egilimin
herhangi bir felsefi mistisizmle ilgisi olmasa da, �imdilik
·kent gizemciligi• diyorum. 1Ihan Berk'in, son ·Galata•
adh di.izyaz1-�iir kitab1 da, bu egilimin i<;inde. Fakat 11-
han Berk'de, bu kent ve sokak tasvirleri imge yi.ikli.i istia­
relere dogru yollam1yor. Tersine, �air, imgeyi yazmm
ve yazmm temas1 olan nesnelerin i<;ine yediriyor. Oyle
samyorum ki amac1 da bu. Boylece Berk'in yaz1smda, nes­
ne ve imge, i;ok tuhaf bir bi<;imde, salt yaz1ya donii�iiyor.
Yaz1 ke.hyor geriye. Eski yi.izy11lardan bize kalm1� olan
yaz1lar gibi. Bu onun ozelligidir. Nedim Gi.irsel'deyse. bu

108
kent gizemciligi (brujka baz1 yazarlanm1zda da oldugu gi­
bil imge ve ac;1klanmas1 gereken istiareye doni.i�i.ir.
Yeni di.izyaz1m1zdaki bu bir boli.im yazan, Nietzsche
sonras1 yazarlar olarak nitelemek dogru o l ur samnm. Ken­
di sarsmt1h doneminde , bireyle ilgili sorunlardaki c;1ghk­
l arim duymazhk edemeyecegimiz bu filozof -insan art1k
sokaga birak!l m1�tir» demi�t i . Tahar Ben Jelloun da •Le
Monde• gazetesinde yay1mlanan Gi.irsel'in son kitab1yla
ilgili yaz1smda C2 Agustos 85, s. 10) · Ned im Gi.irsel oyki.i­
Jerinde f1lkeleri ve govdeleri rujan yolu izliyor• diyor. Sim­
d i bizde yap1lan bu edebiyat, insH.mn soknga b 1 rak1h'jm­
dan sonrasma ait bir edebiyattir.

Evet, kentlerin ve sokaklann unlattlmasmdEL felsefi,


hele din i bir gizemcilik amac1 gi.idi.ilmi.iyor O to yundnn,
izlenen bir fotograf gerc;ekc;iligi de degildir Kontler vo
sokaklar,yani nesneler arac1hg1ylu, kendi ruhsnl d u ru ­
munu d a C kla.:.ik yazmda o l d ugu gibi ) yuns1 l m u k iste m i
yor yazar. 0 , bireyle v e c;ag1m1zm ru huyla ilgili m o tnl"o r
J ar ardmdadir. Anlamlanna tek tek vanlmas1, <;:ozi.imle
rinin tek tek yap1lmas1 gereken metaforlar.

Nedim Gi.irsel ·Kadmlar Kitab1•nda -bu geli�kin di.iz


yaz1 ornekJerinden o J u�mu� oyki.iJerinde de- yaz!S!Ill VO

kendi oznelligini metaforlar yoluyla ac;1khyo rdu. Beyoglu·


nun popi.iler bir genelevinde, ya!jamma ilk girnn kudmm
durmadan degi� ime ugrayan ve yaznn 1·nhut b1 1·1t1<muyan
hayali ya da .Ayna• adh metindeki kudmm, orntik varlt
g1m yans1tarak metafor di.izeyine yi.iksolen nynada gbri.i­
lenler C o c;arp1c1 metinl Hepsi, hayrnn o l unucak bir du­
yarhgm d1�avuru muydu. Ans1ma hayal etme, gec;mi�le bu­
gi.in, orada ya da burada olmamn ic; ic;e gec;tigi; gec;mi�in,
hayallerin birbirleriyle yer degi�tire degi�tire yazara bas­
k1 yapt1g1 bu yaz1�. gerc;ekle imgeselin sanatsal bir kan­
�1m1yd1. O yle ki bu yazmsal olgunlrujmada yazar, yer yer,
brujka yazmsal metinlere gondermeler yapmaktan da c;e­
kinmiyordu.

Ned im Gi.irsel , o kitabmda da, bu oyki.ilerinde de di.iz­


yaz1y1 ciddiye alan bir yazar. Tasvirlerini aceleye getir­
meksizin eksiksiz yaz1yor, yaz1s1 gec;mi�in kap1s1m c;ald1-
gmda, onu, ti.il lenmi� perdesi ardmdim ortaya c;1kanyor;
imgesi umudun ya da umut k1nkhgmm renkli gori.inti.i-

109
1 1 , r i n o kadar siirillcleniyor. Bu anlatim gucunu elde ede­
IJilmek h;:in de yazar, Tiirki;:enin ciimle yap1sm1 en geni17
olanaklanna kadar geni17letiyor, sozdiziminin hareketleri­
nin ve sozciiklerin seslerinin ustas1 oluyor. Onun bu ge­
li17tirilmi17 diizyaz1smda, metin, ister yiiksek sesle, isterse
ii;:ten okunsun, hep Tiirk<;:enin en giizel sesini duydum.
Belki de, yurt d117mda ya17amas1 ve b�ka bir dille de
Tiirki;:e kadar ugr�mas1, onun, kendi dilinin en giizel ses·
lerini yakalamas1m kolayl�tirm1i;itir.
1950 y1lmdan sonra yap1lan denemelerin birikimi.
Tiirki;:ede diizyaz1y1 geri;:ek bir �amaya getirmi17tir. tki
sozciikle belirtmeye i;:ah17irsak: Diizyazmm, diizyaz1 olmak­
tan i;:1kmas1dir bu. Son y11lann 17u kitaplanm bir ammsa­
yahm: Ferit Edgii: •<;1ghk» ( 6 ykiiler, 1982 ) . Feyyaz Ka­
yacan: •<;ocuktaki Bah<;:e» C roman, 1982 ) , Bilge Karasu:
"Cece» C roman, 1985 ) , Onat Kutlar: ·Yeter ki Kararma­
sm» C denerneler, 1984 ) , Leyla Erbil: ·Karanhgm Giinii"
C roman, 1985 . . . l Hepsi bu a17amamn iiriinleridir. Bu 6r­
nekler daha da i;:ogaltilabilir_
Roman ve 6ykii sanatlan ai;:1smdan soruna egilmeyi
17imdilik bir yana b1rakahm. Sadece diizyazmm dilbilgi­
sel ogeleri: Sozciikler, sozdizimi, sesbilgisi . . . ve yazmsal
sanatlan n kullamm1 ai;:1smdan ele alahm: Tiirki;:e diizya­
z1da yeni bir a17amanm olu17mas1dir bu. Hem bu defa bu
a17ama yaz1mm1zda daha e s k i donemler ii;:indeki anlay117-
lardan anlamca farkh ve sesbilgisi kan171k bir di! ii;:inde
degil, yalm ve anlat1msal giiciinii kazanan bir Tiirki;:e ii;:in­
de olmaktadir. Nedim Giirse l ' i n yap1tlan. buna, en gen<;
ku17aktan en giii;:lii katk1dir.

1985

1 10
NEDiM GURSEL «BiR YAZARIN
Y A$ADIGI ULKE DiLiDiR,,

Zeynep Oral

Zeynep Oral - Y11Jard1r yurt d t!j mda yll!jtyor�unuz,


bir <;e�it siirgii n. Bu siirgiin y�am1 yuz1 mz1 nustl lllidli
yor ?
Nedim Gi.irsel - Bu konuya birka<; kez yaz1l u ru n d a
da degindim. K1saca !junu soyleyebilirim: B i r yazann kun
di yurdundan uzakta ya!jamas1, anadilinden de uzaklu yu
!jad1g1 anlamma gelmez. Yazar, anadilinde yazd1g1 siirn
ce, siirgiinii kok salmaya , yerle!jmeye donii!jtiiriir <;iinl<1.I
Dogup biiyiidiigii , i<;inde ya!jam1!j oldugu cografyaya de
gil , bir yazar olarak kurdugu diinyamn, kendi sozciikleri­
nin, kendi ozgiil dilinin i<;ine kok salar. Ya!jad1g1 iilke di
lidir. cJ te yandan ba!jka kiiltiirlerle de beslenir elbet. Bu
durumu boliinme degil. bir zenginle!jme olarak goriiyo­
rum. Rilke di! bilincine Paris'te vard1gm1 soylemi!jti. Al­
man dilinin en biiyiik
!jairlerinden birinin boyle konu!j­
mas1 rastlanti olamaz. Demir cJ zlii son iki kitab1m iizerine
yazd1g1 bir yaz1da bu konuyu ac;1klayarak, Tiirkc;enin se­
sini c;ok yakmdan duydugunu belirtti. Vedat Giinyol da,
•Kadmlar Kitab1• i<;in aym !jeyi soylemi!jti. Hana kaltrsa
hem yakm, hem uzak bir ses bu. Arna geli!jmekte olan
d iizyaz1 dilinin bir uzant1s1 yine de.
Diyecegim, siirgiin ve yazm ili!jkisi, •Siirgiin• sozcii­
giine geni!j bir anlam verirsek, her yazann oznel tarihi.
tinsel cografyas1yla ac;1kltk ke.zanabilir. Kendi iilkelorinde
!ju ya da bu nedenle siirgiinde y�ayan yazarlan. c;agda!j
Robensonlan da unutmayal t m . Bir yazar kanj1la!jtlg1, gi

1 1 1
dcrek oziimledigi, hatta benimseyip savundugu yabanc1
kiiltiirlerle de yogrulabilir. Ku17kusuz olumlu, zenginle17ti­
rici bir deneydir bu. Arna yazmsal yap1t , ancak diliyle
varolabiliyorsa, siirgiinii her 17eyden once bir di! , yani bir
ki17ilik sorunu olarak ele almahy1z. ic;; i nde ya17ad1g1m1z
diinya kiii;iiliiyor giderek. Cografya oznel bir alana, im­
gesel bir geri;eklige donii�iiyor. Gurbet siirgiine birak1yor
yerini. Boyle bir diinyada, yurt d117mda ya17ayan bir Turk
yazanmn durumu, koyiinden k oparak gurbete c;; 1 kan saz
sairinin durumundan farkh olsa gerek.

Zeynep Oral - istanbul'un anlanu ne sizin ic;; in? Oy­


kiilerinizde istanbul'un ach gec;; sin gec;;mesin, bu kentin
varbg1ru hissediyoruz.

Nedim Giirsel - ·Kadmlar Kitab1•nm ba17ma Kava­


fis'in · Bulamazsm ne bai;ka bir deniz I Ne bru;ka bir iil­
ke I Bu kent pe17ini birakmaz senin• dizelerini alm117hm.
Bru;ka bykiilerimde de istanbul'un onemli bir yeri var.
Kavafis'in, istanbul dogumlu bu biiyiik 17airin deyi17iyle,
"pe17imi b1rakmayan• bir kent 1stanbul. Son kitab1m ·Sev­
gilim istanbul· un kentler boliimiinde her oykii bir ken­
tin hem gerc;; e k, hem de dii17sel mekanmdan yola c;; 1 k1larak
yaz1lm117hr, diyebilirim. Arna oykii kahrarnam kentlerde
gezerken it;inde as1! kenti, yani istanbul'u ta17ir. istanbul
onun hem gec;:mi17teki yru;arnm1, hem de gelecekteki var­
olu17unu belirleyen kenttir c;; ii nkii. Bir bak1ma kendi nev­
rozu, al111yaz1s1dir. Kitabm kahramam Moskova'da Naz1m
Hikrnet'in, Atina'da bir Yunanh siirgiiniin, Paris'te res­
sarn Giimriikc;; ii Rousseau'nun, Leningrad'da Dostoyevski'
nin, N ew-York'da Bogazic;; i 'nin amlanyla ba17ba17adir. Arna
her kent, istanbul'un denize inen dar sokaklanna c;; 1 ka­
nr onu. Yine Kavafis'i ammsayahm: ·Madem ki yru;am1-
m bu kentte y1ktm I Diinyanm her yerinde y1k1ld1 demek­
tir ya�amm.• Kitap kahramam diinyay1 yalmz do!Wiirken
· hasret• de pe17ini birakmaz. Tammlayamad1g1 bir ·has­
ret•tir bu, ozlem degil. Bu · hasret• , sevdigi kadmm yok­
lugu, Tlirkc;;e sozciiklerin bell egindeki varhg1yla ozde17le­
�ecek ve boylece kahramamm1z oliime direnebilecektir.

Zeynep Oral - Oykiilerin ortak yam yiireler, kentler,


giiniimiiziln ve gec;;mi17in insanlan arasmda !;'Ok duyarh
bir ili11kinin olmas1. Arna t ii m bu ili�kilerde sanki iiliimiin

1 12
tad1, oliimiin golgesi (sevi11irken bile) var. Neden oliim?
Nedim Gi.irsel - Sevii;iirken bile. Ozellikle sevi�ir­
ken, r;i.tnkii cinsel hazzm sonu yoktur. Bu anlamda, gori.i-
nii�te erotik de olsa, a�km, cinsel isLegin metafizigi soz­
konusu bu kitapta. Y11Iar once istanbu i 'da bir delikanh­
nm, Galatasaray Lisesi yatih ogrencilerinden Nedim Giir­
sel'in • Yeni Gazet e•de yay1mlanan bil· iiykiisi.inii amms1-
yorum: · O liimden Giizel Kadm Yoktur• . Hir;bir kitab1ma
almad1m bu oykiiyii. Simdi, y11lar so n m, bu adm, ama
yal mzca bu adm, birr;ok �eyi ar;1klud1g111 1 dl.1�iiniip �a�1-
nyorum. Georges Bataille'm yap1tm1 tc m o l l o n d iren de bu
tiimcedeki erotizm anlay1�1d1r buna k uh rs 1 t . B i r Jnpon fil­
m i gormii�ti.im. Paris'te iir; y t l boyuncu. k o s i n l 1 �; i /. oynadt:
·Duyular im paratorlugu • . Filmdc k i duyulunn 1. u m i1 b ir
kadmla bir erkek arasmda olabilecck h e r �o y i l1 1 1 p�. 1 yo1·
du. Kendi oykiilerimin de oyle olma.<;1m i sl . c n l i m . 1111 1 1 r1

lay1�a en r;ok .Kadmlar Kitab1•nda yer alu.n - Oc l 1 1 i ; i n l 1 1 .


.

adh oykiimde yakla�abildigi m i samyorum.

Zeynep Oral - O ykiileriniz arasmda, h;erik y i i n ii n


den organik bir biitiinlilk oldugu soylenebilir m i ? Bu iiy
kiiler ayn ayn diinyalan degil, bir ki�inin parr;alannu�
ama tek dtinyasm1 yans1tiyor. . .

Nedim Giirsel - Daha once yazd1kianmda oldugu g i


b i bu oykiilerimde de b i r biitiinliik var. Ortak bir i /. l e k
sozkonusu. Bu izlegi olu�turan eksen tarih-cografya e k s e
nidir diyebilirim. O ykiilerin anlatic1s1 istanbul , Paris, Mos ·
kova, Leningrad, Atina, Cezayir, Marake� kentleriyle , ya­
ni belli bir cografya ile kurdugu yazmsal ili�kileri hem
kendi oznel tarihi, kendi amlan, hem de sozkonusu kent
lerin nesnel tarihiyle bir bi.itiin olarak yans1tma r;abasm­
da. Bu metinler ir;in bellegin, hem dii�sel hem de gerr;ek
mekanlarda dol�an, ger;mi�le �imdiki zamam aym anda
ya�ayan bir bellegin iiriinleridir diyebilirim.

Zeynep Oral - O ykiilerinizde ayrihk, sevi, yalmzhk


oldugu kadar kiiltiirel r;agn�1mlar da onemli bir yer tu­
tuyor. Baz1 oykiilerinizde bilgi veriyor, kentleri tamtiyor
sunuz. Bu tutum oykiiden u zakl�tirm1yor mu sizi?
Nedim Giirsel - Bu degerlendirmenize katihyoru m .
Baz1 oykiilerde kentlerin tarihi v e anlaticmm b u ken Ll c r
le kurdugu kliltiirel ili�kiler a g i r bas1yor. O rnegin Cczn

sevgilim istanbul 1 1 3/U


yir ve Atina'da hem Homeros'a, hem de i;:agda.'} 17air ve
yazarlarn. gondermeler var. Moskova'da Pu17kin, Maya­
kovski ve Naz1m Hikmet'in amlan, Leningrad'da Dosto­
yevski'nin Raskolnikov k1hgmda dola17mas1, Mont-Souris
parkmda, ki Paris'te bir parktir, Gi.imri.iki;:i.i Rousseau'nun
fantastik di.inyas1 on plaua i;:1k 1yor. New-York ve Paris'tey­
:;e Ti.irki;:enin , Ti.irk dilinde yazmanm co17kusu egemen.
Arna yine de kurmaca metinler, dolay1s1yla da 6yki.ileme
suzkonusu , deneme ya da y olculuk izlenimleri degil.
Zeynep Oral - Bugi.ine dek iii;: anluti kitab1mz yay1m­
land1. On y1lda i.i<;; kitap az degil mi?
Nedim Gi.irsel - Titiz b ir yazanm. Ti.irkiye'de ya17a­
yan •verimli yazarlar• gibi, her yazd1g1m1 yayunlam1yc­
rum. Aynca, ele17tiri ve inceleme kitaplan da yay1mlad1m
bu on y1l ii;:inde. Sorbonne Dniversitesinde ve Bilimsel Ara$­
tirmalar Ulusal Merkezi'nde yapt1g1m i;:ah17malar beni, bir
sure anlati ti.iri.inden uzakla17t1rd1. Naz1m Hikmet i.izerine
hazirlad1g1m geni17 kapsamh bir ara17tirma ii;:in dart y1l
i;:ah17t1m. Bence bir yazar, yalmzca anlatarak degil, ba17ka
yazarl�u- i.izerine dfo;i.inerek d e kendi yap1tm1 olu17turabi­
lir. Yazm ti.ideri arasmda kesin smirlar olduguna inan­
m1yorum
Zeynep Oral - Yaratic1 iiri.inlerinizle arR$tlnna ve in­
celemeleriniz birlikte ilerledi hep. Yalmzca Ti.irkiye'de de­
gil yabanc1 iilkelerde de ilgiyle kar�1lanan ·Uzun Si.irmi.i17
Bir Yaz,. adh anlati kitabm1za yazd1g1 onsozde Prof. Eti­
cmble'm. Hugo"dan ahntiyla belirttigi --Hem yalmz hem
b�kalanyla• olma tavrmm bir yans1mas1 olarak di.i17i.i­
nebilir miyiz bu ozelliginizi?
Nedim Gi.irsel - Yazmak, yalmzl!g1 gerektiren bir
ugr�tir. Beyaz kag1dm kaf"$1smda sozci.iklerle ba17ba17adir
yazar. Belleginin, ya17ad1klannm, 6zlemlerinin, di.i17 lerinin
1171gmda yalmzdir. Arna yazd1ki;:a, yap1tm1 olu17turduk<;; a
i;:ogald1gm1 duyumsar. Yarattig1 k u 1maca di.inya, imgele­
minden kaynaklanan ki17iler, hem kendi 6zerk ya17amlan­
m si.ii-di.iri.irlcr; hem de yazann b i l ini;:altina itilmi17 istek­
lerine. ba17ka ki17iliklerine d 6ni.i17i.irler. Hem yalmz, hem
ba17kalanyl a d ir yazar. Hele edebiyat di.inyasma , di.i�(i nce
i.iretimine katk1da bulunmak savmdaysa, b�kalan agir
basmaya, yazann benligi giderek toplumsal bir nitelik ka­
zanmaya b�lar.

114
Anlat1 tu ri.i nd e az yazdE11 . inceleme ve ara5tirma et­
k in l i g i m l e yazarhk ugrru?m1 bir arada y u rutmek kolay
o l m uyor clbet, i nsan istcr istemez bolunuyor. Arna b u i k i
ugra�m b irb irlerini tamamlayan, birbirleri y l e ekleml enen
yonl e r i o l dugu da b i r gen;:ek . B i r yazai- ba�ka yazarlann
yap1tlanna ilgi duydugu, onlan yorumlay1p «;:iizumledigi
bl«;:iide kendi yap1tmrn, ozne l l i g inin d1�ma «;:1kabilir. Di­
ycceg i m , her iki etkinl i g i m i n de y one ldigi bir tek alan
var: edebiyat. Kafka gibi "Ben edebiyattan ibare t i m • di­
yemem. H ep i m '. z gibi, et ve kemikten, haz vc a.c1dan, asil
onemlisi de 0;1Jemden i bai-e l i m . Edeb i y a t , benim i«;:in bir
varo l u � bi«;:imi olmakla b i rl ik t e , hi«;:bir zaman ya�cum m m
tiimiinii kaplamad1. Yazmada11 ya�ad1g1m «;: o k olmu�tur
A rn a yazmak, o n s u z edemed i g i m bi r �ey y i ne de. Sartre ' m
d e y i � i y l e soylersek, · insan b i r nevrozdan k u rtulab i l i 1- ama.
kendinden k u r t. u lamaz . •

islanbul. 1 985.

1 15
iCiNDEKiLER

Sevgilim istanbul 5
Halii;:'in K1y1smda 9
istanbul Agapi Mu 16
A tina'da Bir Ev 21

Pu�kin Alam 30

Raskolnikov'un Odas1 39

Mont-Souris Park1 51

Kor Ku�lar 62

Atlas 65

Kazba 71

Olii Canlar Alam 79


Saklambai;: 86
94
Koprii
Donii� 103
Duzyaziyi Ciddiye Alan Bir Yazar C Demir Ozl ii l 108

Bir Yazarin Ya�adigi Ollie Dilidir C Zeynep Orall 111

You might also like