Bireysel Başvuru - ÖZET

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 13

GİRİŞ

• Bireysel başvuru, kişilerin, Anayasa’da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden

BİREYSEL BAŞVURU
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki
herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla başvurabileceği bir hak arama
yoludur.

• Bireysel başvurunun amacı, olağan kanun yollarının bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin
korunmasını gerçekleştirememesi halinde, bu hak ve özgürlüklerin korunmasını sağlamaktır.
• Bu yol, hukuk devleti ilkesinin daha mükemmel bir biçimde gerçekleştirilmesine ve bunun en
önemli unsurlarından biri olan devlet organlarının yaptığı temel hak ihlallerine karşı bireyin
korunmasına yardımcı olmaktadır.

BİREYSEL BAŞVURU İKİNCİL (İSTİSNAİ) BİREYSEL BAŞVURU BİR OLAĞANÜSTÜ


NİTELİKTE BİR KANUN YOLUDUR NİTELİKTE BİR BAŞVURU YOLUDUR
• Bireysel başvuru, ikincil nitelikte bir kanun yoludur. Çünkü, temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği • Bireysel başvuru, bir olağanüstü kanun yoludur, ek bir istinaf ya da temyiz yolu da değildir.
iddialarının genel adalet sistemi içinde, olağan kanun yolları ile çözüme kavuşturulması esastır.
• Bu yönü ile, mevcut kanun yollarının devamı olmadığı gibi, hukuk düzeni içinde görülen uygulama
• Anayasalar tüm devlet organlarını bağlayan belgeler olduğuna göre, yasama, yürütme ve yargı
organlarının anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklere saygı göstermesi zorunludur. hatalarının düzeltilebileceği olağanüstü kanun yollarından birisi (yargılamanın yenilenmesi, kanun
Bunu sağlamak amacıyla, bir hukuk devletinde hem idari hem de yargısal mekanizmalar öngörülmüştür. Bu yararına bozma vb.) de değildir. Kendine özgü bir usuldür.
hak ve özgürlükler ihlal edilirse, anayasa yargısı, idari yargı ya da adli yargı aracılığıyla bu ihlaller
giderilebilir. • Bu nedenle bireysel başvuruda, başvuruya konu olan mahkemenin kararı, olayın ve delillerin doğru
değerlendirilip değerlendirilmediği, ilgili mevzuatın doğru uygulayıp uygulamadığı vs. hususlara
• Bu bakımdan, insan hakları ihlallerinin önlenmesi, öncelikle tüm idare ve yargı mercilerinin görevidir.
Kişiler, hak ihlali iddialarını öncelikle ilk derece mahkemeleri ve yüksek mahkemeler önünde ileri sürmüş bakılmaz.
olmalıdırlar.
• Bireysel başvuruda, hukuki açıdan isabetli olsun ya da olmasın, sadece, mahkemenin verdiği
• Ancak kimi durumlarda bu yollara başvurulmuş olmasına rağmen ihlal giderilmemiş olabilir. İşte kararın bireyin temel hak ve özgürlüklerini ihlal edip etmediğine ve eğer bir ihlal varsa, bu ihlalin
bireysel başvuru yolu, tüm bu mekanizmaların ihlali ortadan kaldırmadığı durumlarda kullanılabilecek
«ikincil» yani «istisnai» nitelikte bir başvuru yoludur. bireysel başvuru haricinde başka yollarla giderilip giderilmediğine bakılır.
TÜRKİYE’DE BİREYSEL BAŞVURUNUN
TÜRKİYE’DE BİREYSEL BAŞVURU
HUKUKİ DAYANAKLARI
• Bireysel başvuru 12 Eylül 2010 tarihinde düzenlenen referandumla kabul edilen 5982 sayılı Kanun’un 1982 Anayasası’nın • Türkiye’de bireysel başvurunun anayasal dayanağı Anayasanın 148’inci maddesinin 3, 4 ve 5’inci
148. ve 149. maddelerinde yaptığı değişiklikler ve Anayasa’nın Geçici 18. maddesi hükümleri ile hukuk sistemimize girmiştir. fıkralarıdır. Buna göre: “Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa
• Bu çerçevede 6216 sayılı kanunun 45-51 maddeleri ile Anayasa Mahkemesi (AYM) İçtüzüğü bireysel başvuru usulünü İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla
ayrıntıları ile düzenlemiştir. Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması
• Anayasa değişikliği teklifinin madde gerekçesinde, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkının tanınmasına gerekçe
şarttır. / Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz. / Bireysel
olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) Türkiye aleyhine her yıl binlerce başvuru yapılması gösterilmiştir. Bu yeni başvuruya ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. ”.
kurumla hedeflenen amaç, bu başvuruların iç hukuk yollarında çözüme bağlanmasıdır. • Bu hüküm çerçevesinde bireysel başvurunun detayları ise 6216 Sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve
• Türkiye bağlamında, bireysel başvuru yolunun getiriliş amaçlarından birisinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 45 ila 51’inci maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bu maddeler yanında
başvurudan önce bir iç hukuk yolu oluşturarak bu başvuruların sayısını azaltmak olduğu söylenebilir. AYM’nin kuruluş ve işleyişine ilişkin diğer maddeler de bireysel başvuru usulüne ilişkin kurallar içermektedir.
• Nitekim bireysel başvuruya konu olabilecek haklar belirlenirken, Anayasa’da güvence altına alınmış tüm haklar değil, • Ayrıca 12.7.2012 tarih ve 28351 sayılı RG’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü de (özellikle
“Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi md.59-84) bireysel başvurunun işleyişi konusunda ayrıntılı düzenlemelere yer veren bir metindir.
birisi” biçiminde bir belirleme yapılmıştır.

BİREYSEL BAŞVURUDA
BİREYSEL BAŞVURU ŞARTLARI
KONU BAKIMINDAN YETKİ
• Anayasanın 148’inci maddesi ile 6216 sayılı Kanunun ilgili maddelerini birlikte • Bireysel başvuru içeriği yani konusu itibariyle «hak ihlali iddiası»nı içerir. Ancak her türden hak ihlali iddiası bireysel
değerlendirdiğimizde bireysel başvurunun şartları ortaya çıkmaktadır. Kabul edilebilirlik şartları başvuru konusu edilemez.
olarak ifade edebileceğimiz bu şartları 7 temel başlık altında toplayabiliriz: • Hangi türden hak ihlali iddialarının bireysel başvuru konusu edilebileceği Anayasa ve 6216 sayılı Kanun tarafından
• 1) Bireysel başvuruda konu bakımından yetki şartları belirlenmiştir. Buna göre:
• 2) Bireysel başvuruda kişi bakımından yetki şartları • Anayasa md.148/3: Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda
• 3) Olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şartı bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.
• 4) Bireysel başvuruda AYM’nin zaman ve yer bakımından yetkisine ilişkin şartlar • 6216 Sayılı Kanun md.45/1: Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları
• 5) Bireysel başvurunun başvuru süresi içinde yapılmış olması şartı (30 gün şartı) Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği
iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir.
• 6) Bireysel başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olmaması
• 6216 Sayılı Kanun md.45/3: Yasama işlemleri ile düzenleyici idari işlemler aleyhine doğrudan bireysel başvuru yapılamayacağı
• 7) Başvurunun anayasal ve kişisel bakımdan önem arz eden nitelikte olması gibi Anayasa Mahkemesi kararları ile Anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler de bireysel başvurunun konusu olamaz.
BİREYSEL BAŞVURUDA BİREYSEL BAŞVURUDA
KONU BAKIMINDAN YETKİ KONU BAKIMINDAN YETKİ KURALLARI
• Bu kurallardan yola çıkarak konu bakımından yetkiyi belirleyen iki temel şartın olduğunu
söyleyebiliriz: -1-
• 1) Bireysel Başvuru, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden, Bireysel Başvuru, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokollerde yer alan
özgürlüklerden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin
herhangi birinin ihlal edildiği iddiasıyla yapılabilir.
taraf olduğu protokollerde yer alan herhangi birinin ihlal edildiği
• 2) Bireysel başvuru bir hakkın kamu gücü tarafından ihlal edilmesi halinde yapılabilir.
iddiasıyla yapılabilir.

Şimdi bu iki kuralı sırasıyla inceleyelim.

BİREYSEL BAŞVURUYA KONU EDİLEBİLECEK


AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ
HAK VE ÖZGÜRLÜKLER
• Uzun adı «İnsan Hakları ve Ana Hürriyetlerin Korunmasına Dair Sözleşme» olan «Avrupa İnsan • 6216 Sayılı Kanunun 45’inci maddesine göre: «Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel
Hakları Sözleşmesi» (AİHS) Avrupa Konseyi çerçevesinde 4 Kasım 1950’de Roma’da imzalanmış ve 3 hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu
Eylül 1952’de yürürlüğe girmiştir. protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa
Mahkemesine başvurabilir.»
• Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, şimdiye kadar Avrupa Konseyine üye olan 46 ülke tarafından
• O halde, Anayasa Mahkemesine yapılan bir bireysel başvurunun Anayasa Mahkemesinin konu
imzalanmış ve onaylanmıştır.
bakımından yetkisi kapsamında olması için, kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddia edilen hakkın
• Türkiye AİHS’ni 4 Kasım 1950’de imzalamış ve 18 Mayıs 1954 tarihinde onaylamıştır. Anayasa’da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Sözleşme) ve
buna ek Türkiye'nin taraf olduğu protokoller tarafından da korunuyor olması gerekir.
• Sözleşmenin imzalanmasından sonraki süreçte Sözleşmede çeşitli değişiklikler gerçekleştiren 16 ek
protokol düzenlenmiştir. Türkiye bu protokollerin büyük bir bölümünü imzalamış ve onaylamıştır. Ancak • Bu anlamda bireysel başvurunun kapsamına sadece Anayasa ya da sadece Sözleşme ile korunan
birkaçını imzalamamış yahut henüz onaylamamıştır (örneğin 4 nolu protokol). haklar değil hem Anayasa hem de Sözleşme ile korunan haklar girmektedir. Bu iki hukuki metnin
kesişim kümesinde yer alan haklar bireysel başvuruya konu edilebilir.
BİREYSEL BAŞVURUYA KONU EDİLEBİLECEK Özetleyerek Listelemek Gerekirse, 1982 Anayasasında Güvence Altına Alınan ve Aynı Zamanda
AİHS ile Türkiye’nin Taraf Olduğu ek Protokollerde Yer Alan,
HAK VE ÖZGÜRLÜKLER Dolayısıyla Bireysel Başvuru Konusu Olabilecek Haklar şunlardır:

• 45’inci madde «…Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa • 1) Yaşam Hakkı (AİHS, madde 2) = Anayasanın “kişinin • 6) Suç ve Cezaların Kanuniliği (AİHS, madde 7) = Anayasanın
dokunulmazlığı, maddî ve manevî varlığı” başlıklı 17. maddesinin 1. fıkrası “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” başlıklı 38. maddesi
İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki …»
• 2) İşkence ve Kötü Muamele Yasağı (AİHS, madde 3) = Anayasanın
dediğine göre, Sözleşmenin ana metni ve Türkiye’nin taraf olduğu protokollerde korunan ama aynı • 7) Özel ve Aile Hayatına Saygı (AİHS, madde 8) = Anayasanın
“Kişinin dokunulmazlığı, maddî ve manevî varlığı” başlıklı 17. maddesinin
3. fıkrası “Özel hayatın gizliliği” başlıklı 20., “Konut dokunulmazlığı” başlıklı
zamanda Anayasa’da da korunmakta olan tüm hak ve hürriyetler bireysel başvuru kapsamına girecektir.
21. ve “Haberleşme hürriyeti” başlıklı 22. Maddesi ve ayrıca md.26/2.
• 3) Kölelik ve Zorla Çalıştırma Yasağı (AİHS, madde 4) = Anayasanın
• Bu kapsamda olan ve AİHS’in öngördüğü koruma sisteminde değişiklik yapar nitelikte olan “Zorla çalıştırma yasağı” başlıklı 18. maddesinin 1. fıkrası • 8) Düşünce, Vicdan ve Din Özgürlüğü (AİHS, madde 9) =
Türkiye’nin taraf olduğu protokoller 1, 6 ve 13 No’lu protokollerdir. “Düşünce ve kanaat hürriyeti” başlıklı 25.madde, “Din ve vicdan
• 4) Kişi özgürlüğü ve güvenliği Hakkı (AİHS, madde 5) = Anayasanın
“Kişi hürriyeti ve güvenliği” başlıklı 19. maddesi hürriyeti” başlıklı 24.maddesi
• 6 ve 13 No’lu protokoller idam yasağına ilişkindir. 1 No’lu protokol ise Anayasamızda da güvence
• 5) Adil Yargılanma Hakkı (AİHS, madde 6) = Anayasanın “Hak arama • 9) İfade Özgürlüğü (AİHS, madde 10) = “Düşünceyi açıklama ve
altına alınmış üç hakkı içermektedir: Mülkiyet hakkı, eğitim hakkı ve serbest seçim hakkı. hürriyeti” başlıklı 36. maddesi, “Kanunî hâkim güvencesi” başlıklı 37. yayma hürriyeti” başlıklı 26, “Bilim ve sanat hürriyeti” başlıklı 27.
Maddesi ve yargı bağımsızlığını ve hakimlik teminatlarını düzenleyen 138 maddesi ve “basın özgürlüğü”ne ilişkin 28., 29. ve 30.maddeler.
ve 139.maddeler, ve md.140, 141 ve 142 (yargıya ilişkin diğer hükümler)

Özetleyerek Listelemek Gerekirse, 1982 Anayasasında Güvence Altına Alınan ve Aynı Zamanda BİREYSEL BAŞVURUDA
AİHS ile Türkiye’nin Taraf Olduğu ek Protokollerde Yer Alan,
Dolayısıyla Bireysel Başvuru Konusu Olabilecek Haklar şunlardır:
KONU BAKIMINDAN YETKİ
• 10) Toplantı ve Dernek Kurma Özgürlüğü (AİHS, madde 11) = • 14) Mülkiyet hakkı (AİHS 1 Numaralı Ek Protokol, madde 1) =
Anayasanın “Dernek kurma hürriyeti” başlıklı 33., Toplantı ve gösteri Anayasanın 35. Maddesi ve ilişkili diğer anayasal hükümler
yürüyüşü düzenleme hakkı başlıklı 34. Maddesi, “sendika kurma (md.38/10, md.44, md.46, md.47, md.63, md.73, md.167, md.168,
hakkı” başlıklı 51.madde, “toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme md.169)
-2-
hakkı” başlıklı 53.madde, “grev ve lokavt hakkı” başlıklı 54. Madde,
“siyasi parti kurma, partilere girme ve partilerden ayrılma” başlıklı
• 15) Eğitim ve öğrenim hakkı (AİHS 1 Numaralı Ek Protokol,
madde 2) = Anayasanın “eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi” başlıklı
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru (biraz önce belirlediğimiz
68.madde ve “siyasi partilerin uyacakları esaslar” başlıklı 69.madde.
42.maddesi kapsamdaki) bir hakkı/hakları kamu gücü tarafından ihlal edilenler
• 11) Evlenme Hakkı (AİHS, madde 12) = “Ailenin korunması ve
• 16) Serbest seçim hakkı (AİHS 1 Numaralı Ek Protokol, madde 3)
çocuk hakları” başlıklı 41.maddenin aileye ilişkin olan ilk fıkrası.
= Anayasanın seçme ve seçilme hakkını düzenleyen 67.maddesi, tarafından yapabilir.
• 12) Etkili Başvuru Hakkı (AİHS, madde 13) = Anayasanın “Hak serbest seçim hakkı ile ilgili diğer hükümler (md.76, md.77, md.78,
arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesi, “Temel hak ve hürriyetlerin md.79, md.104/1).
korunması” başlıklı 40. maddesi
• 17) Ölüm cezasının kaldırılması (AİHS, 13 Numaralı Ek Protokol,
• 13) Ayrımcılık Yasağı (AİHS, madde 14) = Anayasanın “Kanun madde 1) = Anayasanın 17.maddesinin 1. Fıkrası ve 38.maddesinin
önünde eşitlik” başlıklı 10. maddesi 10.fıkrası.
KAMU GÜCÜ TARAFINDAN İHLAL KAMU GÜCÜ İŞLEMLERİ

• 6216 Sayılı Kanunun 45’inci maddesine göre: «Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak • Millet, egemenlik yetkilerini, devletin temel organları yani yasama, yürütme ve yargı aracılığıyla
ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kullanır. O halde kamu gücü, temel olarak yasama, yürütme ve yargı organlarınca kullanılmaktadır.
kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine Dolayısıyla bu organların yaptıkları işlemler ve eylemler kamu gücü işlemleri ve eylemleri kapsamına girer.
başvurabilir.»
• Kamu gücü, devlete, kamu yararını gerçekleştirmek amacı ile özel kişiler karşısında üstün nitelikli yetki
• Yani bir temel hak ve özgürlüğün, Anayasa Mahkemesince, bireysel başvuru vasıtasıyla ve ayrıcalıklar bahşeder. Bu tarz ayrıcalık ve yetkileri kullanan tüm devlet organları, kamu tüzel kişileri ile
korunabilmesi için ihlalin, kural olarak, herhangi bir kişi tarafından değil, bir kamu gücü tarafından bunlar adına hareket eden tüm gerçek ve tüzel kişiler, kamu gücü kavramı kapsamına dahildirler.
gerçekleştirilmiş olması gerekir.
• İşte bireysel başvuru, bu kapsamdaki organ ve kişilerin kamu gücü kullanarak sebep olduğu hak
• Bir başka ifadeyle, ihlalin «kamu gücü işlemi»nden kaynaklanıyor olması gerekir. ihlallerine karşı kullanılabilecek bir yoldur. Kamu gücü ayrıcalık ve yetkilerini kullanmaksızın, herhangi bir
özel hukuk kişisi gibi davranarak yapılan eylem ve işlemlerin sebep olduğu ihlaller bireysel başvuru konusu
• Dolayısıyla öncelikle «kamu gücü işlemi» ile ne kastedildiğini ortaya koymak gerekecektir.
edilemez.

BİREYSEL BAŞVURUYA KONU EDİLEBİLECEK BİREYSEL BAŞVURUYA KONU EDİLEBİLECEK


KAMU GÜCÜ İŞLEMLERİ KAMU GÜCÜ İŞLEMLERİ
• Dolayısıyla «kamu gücü» kapsamındaki tüm işlemler değil, 6216 sayılı Kanun ile çerçevesi çizilmiş kapsamda kalan kamu gücü işlemleri yoluyla
gerçekleşen ihlaller bireysel başvuru konusu edilebilecektir. Buna göre şu işlemler nedeniyle gerçekleşen ihlaller bireysel başvuru konusu edilemez:
• Anayasanın 148/3’üncü maddesi, “Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve
özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, 1) İdarenin Genel Düzenleyici İşlemleri 2) Yasama İşlemleri 3) Anayasa Mahkemesi 4) Anayasanın Yargı
• 6216 Sayılı Kanunun 45/3’üncü maddesi • 6216 Sayılı Kanunun 45/3’üncü Kararları Denetimi Dışında Bıraktığı
ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir.” demek suretiyle hiçbir kısıtlama İşlemler
açık bir biçimde düzenleyici idari işlemler maddesi yasama işlemleri aleyhine de
yapmaksızın «kamu gücü» kapsamındaki tüm eylem ve işlemlerden doğan hak ihallerinin (diğer şartları • 6216 Sayılı Kanunun
aleyhine doğrudan bireysel başvuru doğrudan bireysel başvuru
yapılamayacağını söylemektedir. yapılamayacağını söylemektedir. 45/3’üncü maddesine göre • 6216 Sayılı Kanunun
da sağlamak kaydıyla) bireysel başvuru konusu edilebileceğini düzenlemiştir. Anayasa Mahkemesi 45/3’üncü maddesine göre
• Dolayısıyla yönetmelik, yönerge, genelge, • Dolayısıyla içüzük, parlamento
kararları bireysel başvuru anayasanın yargı denetimi
• Ancak 6216 sayılı Kanun “Yasama işlemleri ile düzenleyici idari işlemler aleyhine doğrudan bireysel tebliğ vs. isimler altında çıkarılan idari kararı ve kanun biçimindeki işlemlerin
düzenleyici işlemlerin bir hakkı ihlal ettiği doğrudan doğruya bir hakkı ihlal ettiği konusu yapılamaz. dışında bıraktığı işlemlere
başvuru yapılamayacağı gibi Anayasa Mahkemesi kararları ile Anayasanın yargı denetimi dışında iddiasıyla bireysel başvuru yapılamayacaktır. iddiasıyla bireysel başvuru bireysel başvuru konusu
• Dolayısıyla bir AYM
bıraktığı işlemler de bireysel başvurunun konusu olamaz.” hükmüne yer vermiş ve başvuru konusu • DİKKAT: Bir yönetmeliğin bir maddesinin
yapılamayacaktır. yapılamaz.
kararının hakkı ihlal ettiği
uygulanması sonucu bir hak ihlali ortaya çıkıyorsa, bu
edilebilecek işlemlerin kapsamını daraltmıştır. uygulama kamu gücünün bir eylem veya işlemi ise, bu elbette
• DİKKAT: Bir kanunun uygulanması sonucu
iddiasıyla bireysel başvuru • Bu işlemler şunlardır:
ihlal ortaya çıktığında diğer şartlar da mevcutsa
bireysel başvuru konusu edilebilir. Ancak sırf yönetmeliğin
filanca maddesi hakkımı ihlal ediyor diye bireysel başvuru
bireysel başvuru yapılabilir. Ancak sırf kanunun yapılamayacaktır.
filanca maddesi hakkımı ihlal ediyor diyerek
yapılamaz. başvuru yapılamayacaktır.
ANAYASANIN YARGI DENETİMİ DIŞINDA BIRAKTIĞI İŞLEMLER: BİREYSEL BAŞVURUDA
(BU İŞLEMLER BİREYSEL BAŞVURU KONUSU EDİLEMEZ) KONU BAKIMINDAN YETKİ
- Milletlerarası andlaşmalar (md.90/4) : «Usulüne göre yürürlüğe konulmuş - Silahlı kuvvetler mensupları ile hakimler ve savcılar hakkındaki
Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya disiplin cezaları (md.129/3): «Disiplin kararları yargı denetimi
• Buraya kadar öğrendiklerimiz etrafında bireysel başvuruda konu bakımından yetki
aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.» dışında bırakılamaz. / Silahlı Kuvvetler mensupları ile hakimler ve kurallarını şöyle özetleyebiliriz:
- Milli ya da milletlerarası tahkim yolu öngörülen kamu imtiyaz sözleşmeleri savcılar hakkındaki hükümler saklıdır.» • 1. Eğer bir bireysel başvuru hem Anayasa hem de AİHS ve Türkiye’nin taraf olduğu ek
(md.125/1): «Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve
sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların milli veya milletlerarası - Olağanüstü hal ve savaş hallerinde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı protokollerde korunan bir hakkın ihlali iddiasına ilişkin değilse bu başvuru «konu bakımından
tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir.» kararnameleri (md.148): «Ancak, olağanüstü hallerde ve savaş yetkisizlik nedeniyle» kabul edilemez bulunup reddedilecektir.
- Yüksek Askeri Şuranın, terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye hallerinde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin şekil ve
esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa • 2. Hak ihlali «kamu gücü» tarafından gerçekleştirilmemiş ise yine başvuru kabul edilemez
ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararları dışındaki kararları (md.125/2):
«Yüksek Askerî Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye Mahkemesinde dava açılamaz.» bulunacaktır.
ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır.»
- Hakimler ve Savcılar Kurulunun meslekten çıkarma cezasına • 3. Kamu gücü tarafından gerçekleştirilen hak ihlali «yasama işlemi» veya «düzenleyici idari
- Yüksek Seçim Kurulu kararları (md.79/2): «Yüksek Seçim Kurulunun ilişkin hükümler dışında kalan kararları (md.159): «Kurulun işlem», veya «AYM kararı» veya «Anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı bir işlem»den
kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz.» meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına kaynaklanıyor ise, (bu işlemlere karşı bireysel başvuru yapılamayacağından) bu başvuru da konu
- Spor tahkim kurulu kararları (md.59/3): «Tahkim kurulu kararları kesin karşı yargı mercilerine başvurulamaz.»
olup bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz.»
bakımından yetkisizlik gerekçesiyle kabul edilemez bulunup reddedilecektir.
- İnkılap kanunları (Anayasa, md.174)

KİMLER BİREYSEL BAŞVURU YAPABİLİR? OLAĞAN KANUN YOLLARI TÜKETİLDİKTEN


-KİŞİ BAKIMINDAN YETKİ- SONRA BAŞVURU YAPILABİLECEĞİ KURALI
• Anayasa ve 6216 sayılı Kanuna göre “Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve • Anayasamızın 148’inci maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesine göre bireysel başvuruda
özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin” ihlal edildiğini iddia bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.
eden “herkes” bireysel başvuru hakkına sahiptir.
• 6216 Sayılı Kanunun 45’inci maddesinin ikinci fıkrasına göre de, «İhlale neden olduğu ileri
• Ancak 6216 sayılı Kanun 46’ıncı maddesinde bu kuralın istisnalarını düzenlemiştir. Buna göre: sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının
tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir.»
• O halde bireysel başvuru yapabilmenin temel şartlarından birisi, iddia konusu ihlale ilişkin
olağan başvuru yollarının tümünün tüketilmiş olmasıdır.
OLAĞAN KANUN YOLLARI TÜKETİLDİKTEN BİREYSEL BAŞVURUDA
SONRA BAŞVURU YAPILABİLECEĞİ KURALI ZAMAN BAKIMINDAN YETKİ
• İlk dersimizde açıkladığımız üzere bireysel başvuru «olağanüstü», «ikincil nitelikte» bir başvuru • Bireysel başvuru usulü mevzuatımıza dahil edilirken, başvuru yapılacak haller süre bakımından
yoludur. sınırlandırılmış ve belli bir tarihten önce gerçekleşen ihlallerin bireysel başvuruya konu
• Temel anayasal haklarından birinin ihlal edildiğini iddia eden herkes, ilk önce bu alanda asıl görevli edilemeyeceği öngörülmüştür.
olan diğer idari ve yargısal mekanizmaları harekete geçirmeli ve ihlalin giderilmesi konusunda bu
• 6216 Sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin (8) numaralı fıkrasına göre, «Mahkeme, 23/9/2012
mekanizmalar aracılığıyla bir çözüm aramalıdır.
tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceler.»
• Eğer bu mekanizmalar usulüne uygun biçimde kullanılmış olmasına karşın ihlal giderilememişse, kişi
artık ihlal iddiasını Anayasa Mahkemesi önüne taşıyabilecektir. • O halde, bu tarihten önce kesinleşmiş işlem ve kararların bir hakkı ihlal ettiği iddiasıyla bireysel
• Örneğin, yurdun bir köşesinde gözaltına alınan bir vatandaşa kötü muamele yapılmaması öncelikle oradaki başvuru yapılamayacaktır.
memurun, karakol amirinin, mülki idare amirinin görevidir; böyle bir muamele söz konusuysa soruşturulması
Cumhuriyet savcısının, yargılamanın yapılarak ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması ise ilk derece,
istinaf ve temyiz mahkemelerinin görevidir. Bütün bu aşamalardan geçtikten sonra dahi ihlal ve sonuçları
ortadan kaldırılamamışsa bireysel başvuru en son, nihai çare olarak devreye girecektir.

BİREYSEL BAŞVURUDA BİREYSEL BAŞVURUNUN SÜRESİNDE


YER BAKIMINDAN YETKİ YAPILMASI ŞARTI (30 GÜN KURALI)
• Bireysel başvuru hak ve özgürlüğün «kamu gücü» tarafından ihlal edilmesi halinde
kullanılabilen bir başvuru yoludur. • Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda öngörülen kabul
• Burada kastedilen kamu gücü Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından veya O’nun adına edilebilirlik kriterlerinden birisi başvuru süresidir.
kullanılmış olmalıdır.
• Bu kapsamda, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde
• Bu anlamda, ancak Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kamu gücü kullanan organlarına
güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerinden birinin ihlal
atfedilebilir şekilde gerçekleşmiş temel hak ve özgürlük ihlalleri bireysel başvuru konusu olabilir.
edildiğini iddia eden kişilerin, başvuru yollarını usulüne uygun
• Bu nedenle Anayasa Mahkemesinin, yabancı devletlerin ya da uluslararası veya uluslar üstü
örgütlerin işlemleri aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceleme yetkisi bulunmamaktadır (Ali olarak tükettikten sonra 30 günlük başvuru süresi içerisinde
Kemal Renklioğlu, B. No: 2012/171, 12/2/2013, § 13-17) Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunması gerekmektedir.
BİREYSEL BAŞVURUNUN AÇIKÇA
BAŞVURUNUN YAPILDIĞI TARİH
DAYANAKTAN YOKSUN OLMAMASI ŞARTI
• 6216 sayılı Kanun’un 47’nci maddesinin (1) numaralı fıkrasına ve İçtüzük’te gösterilen • Bu hafta yine bireysel başvurunun kabul edilebilirlik şartlarından birini inceleyeceğiz: Bireysel başvurunun
açıkça dayanaktan yoksun olmaması şartı.
şartlara uygun olarak bireysel başvurular Anayasa Mahkemesine doğrudan veya diğer
mahkemeler yahut yurt dışı temsilcilikler vasıtasıyla yapılabilmektedir. • Açıkça dayanaktan yoksunluk kriterinin/şartının, anlaşılması ve anlatması oldukça zor olan bir kriter olduğu
ifade edilir. Bu şartın/kriterin anlam içeriği AYM kararları ile şekillenmektedir.
• İçtüzük’ün 63. maddesine göre, usulünce hazırlanan başvuru formu, harç tahsil
AYM esasa ilişkin şu dört nedenden birinin varlığını saptadığı takdirde başvuruyu açıkça dayanaktan
makbuzuyla birlikte yukarıda belirtilen yerlere teslim edildiğinde başvurucu ya da
yoksunluk nedeniyle kabul edilemez bulmaktadır:
temsilcisine alındı belgesi verilir ve bu tarih, başvurunun yapıldığı tarih olarak kabul edilir.
a) ihlal iddialarının kanıtlanamaması (kanıtlanamamış başvurular)
• Ceza infaz kurumlarından yapılan başvurularda ise başvuru dilekçesi cezaevi idaresine
b) iddiaların salt kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin olması (kanun yolu başvuruları)
verilmiş ise idareye verilen dilekçedeki tarih başvuru tarihi olarak dikkate alınmaktadır.
c) başvurunun karmaşık veya zorlama şikâyetlerden ibaret olması (karmaşık veya zorlama başvurular)
d) temel haklara yönelik bir müdahalenin olmaması veya müdahalenin meşru olduğunun açık olması (bir ihlalin
olmadığının açık olduğu başvurular)

BİREYSEL BAŞVURUDA ANAYASAL VE KİŞİSEL BİREYSEL BAŞVURUDA ANAYASAL VE KİŞİSEL


ÖNEM KRİTERİ ÖNEM KRİTERİ
• 6216 Sayılı Kanun’un 48’inci maddesinin 2’inci fıkrasına göre: «Mahkeme, Anayasanın • Mahkeme söz konusu kriteri, iki basamaklı bir şekilde incelemektedir. Yani bu kriter iki alt
uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi kriterden oluşmaktadır:
açısından önem taşımayan ve başvurucunun önemli bir zarara uğramadığı … başvuruların kabul
• Birinci koşul, “başvurunun Anayasa’nın uygulanması ve yorumlanması veya temel haklarının
edilemezliğine karar verebilir.» kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi açısından önem taşımaması”dır. Anayasa Mahkemesi bunu
• Anayasa Mahkemesinin K.V. kararında ifade edildiği gibi bu kriter “de minimis non curat “anayasal önem” kriteri olarak ifade etmektedir.
praetor” (yargıç önemsiz ve küçük işlerle uğraşmaz) ilkesinden doğmuştur. • İkinci koşul ise “başvurucunun önemli bir zarara uğramaması”dır. Anayasa Mahkemesi bunu
• Bu ilke mahkemelerin işlevlerini yerine getirmelerini sağlamak amacıyla önem derecesi düşük “kişisel önem” olarak ifade etmektedir.
dava ve başvuruları gereğinden fazla incelememesini gerektirmektedir (K.V. [GK], B. No:
• DİKKAT: Başvurunun bu kriter bakımından kabul edilemez bulunması için başvurunun hem
2014/2293, 1/12/2016, § 47).
anayasal hem de kişisel önemden yoksun olduğu sonucuna ulaşılmalıdır.
BİREYSEL BAŞVURUNUN İNCELEME
ÖN İNCELEME AŞAMASI
AŞAMALARI
• Ön inceleme aşaması bireysel başvurunun hazırlık niteliğindeki ilk inceleme aşamasıdır. Bireysel
• Başvuru yapıldıktan sonra Anayasa Mahkemesinde üç aşamalı bir başvuru bürosu tarafından yapılan bu incelemede başvuru dilekçesi şekli unsurlar yönünden incelenir.
incelemeden geçer. • Ön incelemede, başvuru formu ve eklerinde bir eksiklik olduğu tespit edilirse, bu eksiklerin
tamamlanması için başvurucuya 15 günü geçmemek üzere kesin bir süre verilir. (İçtüzük, md.66/1)
• 1) Ön İnceleme Aşaması
• Eğer geçerli bir mazeret olmaksızın verilen kesin sürede eksiklikler tamamlanmazsa başvurunun “idari
• 2) Kabul Edilebilirlik İncelemesi yönden reddine” karar verilir. (md.66/2) Yargısal nitelikte olmayan bu karar Komisyonlar baş
raportörünce verilir.
• 3) Esas İncelemesi
• Bu ret kararının tebliğinden itibaren 7 gün içinde karara itiraz edilebilir. Bu itiraz Komisyona yapılır.
Komisyonun vereceği karar kesindir. (md.66/3)

KABUL EDİLEBİLİRLİK İNCELEMESİNİ YAPAN


KABUL EDİLEBİLİRLİK İNCELEMESİ
MERCİ: KOMİSYONLAR
• Bireysel başvuruların incelenmesinde ikinci aşama, «kabul edilebilirlik incelemesi» • Anayasanın 149/1 maddesinde, Anayasa Mahkemesinin iki Bölüm ve Genel Kurul halinde
çalışacağı; bireysel başvuruların kabul edilebilirlik incelemesi için ise Komisyonlar
aşamasıdır.
oluşturulabileceği hüküm altına alınmıştır.
• AYM Komisyonlarınca yapılan bu inceleme sonucunda başvurunun kabul edilebilirlik • Anayasanın bu hükmü doğrultusunda, 6216 Sayılı Kanun ve özellikle de AYM İçtüzüğünde
şartlarını taşıdığına karar verilirse «kabul edilebilirlik»; taşımadığına karar verilirse «kabul Komisyonların oluşumu, görevleri, çalışma usul ve esasları düzenlenmiştir.
edilmezlik» kararı verilmektedir. Komisyonların Oluşumu:
• Kabul edilebilirlik incelemesi aşamasında, yapılan başvurunun yukarıda gördüğümüz • İçtüzüğün 32’inci maddesine göre, bireysel başvuruların kabul edilebilirlik incelemelerini
kabul edilebilirlik şartlarını taşıyıp taşımadığı konusunda inceleme yapılır. yapmak üzere, Bölümlere bağlı olarak görev yapan üçer Komisyon oluşturulur. Bu hüküm
doğrultusunda iki Bölüme bağlı toplam altı Komisyon oluşturulmuştur.
• Her Komisyon ikişer üyeden oluşmaktadır. Bölüm Başkanı komisyonlarda görev almaz.
Komisyon başkanlığını ise kıdemli üye yapar. (md.32/1).
KABUL EDİLEBİLİRLİK İNCELEMESİNİ YAPAN
KABUL EDİLEBİLİRLİK KOŞULLARI
MERCİ: KOMİSYONLAR
• Şimdiye kadar açıkladıklarımızdan ve 6216 sayılı Kanunun 48’inci maddenin ilk iki fıkrasından yola
• Komisyonlar, kararlarını oy birliği ile almak zorundadırlar. çıkarak, kabul edilebilirlik incelemesinde şu hususların denetlendiğini söyleyebiliriz:
• Başvuru AYM’nin yetkisi kapsamında bir başvuru mudur?
• Yani Komisyonlar raportörlerince hazırlanan kabul edilemezlik karar taslağı Komisyon • Kişi bakımından yetki
tarafından oy birliği ile kabul edilirse, kabul edilemez olduğuna kesin olarak karar verilmiş • Konu bakımından yetki
olur. • Yer bakımından yetki
• Zaman bakımından yetki
• Oy birliğinin sağlanamadığı durumlarda başvuru, oy birliği sağlanamadığı belirtilmek • Olağan kanun yolları tüketildikten sonra mı başvuru yapılmıştır?
suretiyle Bölüme havale edilir. Kabul edilebilirlik incelemesi Bölümde yapılır.
• Başvuru açıkça dayanaktan yoksun mudur?
• Başvuru anayasal anlamda ve başvurucu bakımından kişisel anlamda önem arz eden bir başvuru mudur?
Bunların yanında mahkemenin kabul edilemezlik kararı vermesine yol açan bir hale daha değinmek gerekir:
Mükerrer Başvuru

BİREYSEL BAŞVURU HAKKININ KÖTÜYE


KABUL EDİLEBİLİRLİK KOŞULLARI
KULLANILMASI
MÜKERRER BAŞVURU
• Bu şartların yanında ayrıca başvurunun mükerrer bir başvuru olup olmaması da dikkate
alınmaktadır.
• Mükerrer başvuru aynı olay, olgu ve ihlal iddialarına dayanılarak yeniden bireysel başvuru
yapılması olarak tanımlanabilir. Bu durum daha önce yapılan bireysel başvuru henüz
incelemede olduğu sırada yeni bir bireysel başvuru yapılması nedeniyle ortaya çıkabileceği
gibi daha önce sonuçlandırılmış bir bireysel başvuruya konu olay ve iddialarla yeniden
başvuru yapılması şeklinde de ortaya çıkabilmektedir.
• Eğer başvuru mükerrer nitelikte ise bu sebeple kabul edilemez bulunmaktadır.
MAHKEMENİN BİLGİ VE BELGE İSTEME
ADALET BAKANLIĞI’NA BİLDİRİM
YETKİSİ
• Anayasa Mahkemesi, kendisine verilen görevlerin yerine getirilmesi sırasında yasama, yürütme,
yargı organları, kamu idareleri, kamu görevlileri, bankalar ile diğer gerçek ve tüzel kişilerle doğrudan
• Kanun’un 49/2. maddesine göre, «Bireysel başvurunun kabul edilebilirliğine karar verilmesi yazışır, bilgi ve belge ister, gerekli gördüğü her türlü belge, kayıt ve işlemi inceler, bilgi almak üzere
hâlinde, başvurunun bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilir. Adalet Bakanlığı gerekli her derece ve sınıftan kamu görevlileri ile ilgilileri çağırabilir, idare ve diğer tüzel kişilerden temsilci
gördüğü hâllerde görüşünü yazılı olarak Mahkemeye bildirir.» isteyebilir.

• Mahkeme, başvurucu ya da kamu otoritesinin, istenen bilgi ya da belgeyi sunmaktan kaçındığı ya


da bir delili gizlediği yahut her ne suretle olursa olsun davet edildiği hâlde yargılamaya etkili bir
şekilde katılmadığı kanaatine varırsa, bu durumdan gerekli sonuçları çıkararak kararını verir.

BİREYSEL BAŞVURU SONUCUNDA VERİLEBİLECEK


TANIK, BİLİRKİŞİ, KEŞİF, DURUŞMA KARARLAR
• Komisyonlar başvuruların kabul edilebilirliği konusundaki kararlarını dosya üzerinden vermek Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurular, Mahkeme’nin bir kararıyla sonlandırılır.
zorundadırlar. Ancak Bölümler, başvuruları dosya üzerinden incelemekle beraber resen ya da • Daha önce gördük ki, ilk karar ön inceleme sonunda verilmektedir. Ön inceleme sonucunda,
başvurucu veya Adalet Bakanlığının talebi üzerine gerekli görülmesi hâlinde duruşma yapılmasına Komisyonlar Başraportörünce «başvurunun reddine» karar verilir ve bu karara karşı yedi gün
karar verebilirler. Duruşma yapılmasına karar verilmesi hâlinde, duruşmanın yeri, günü ve saati içerisinde Komisyon’a yapılan itiraz da reddedilir ise Komisyon’un vermiş olduğu bu red kararı kesin
ilgililere bildirilir. Duruşma esnasında duruşma tutanağı düzenlenir. Tutanak örnekleri, talepleri olduğunda bireysel başvuru tümüyle sonlandırılmış olur.
hâlinde başvurucu ve Adalet Bakanlığı ile varsa diğer ilgililere verilir.
• Bir bireysel başvurunun, Komisyon tarafından yapılan kabul edilebilirlik incelemesi sonunda,
• Anayasa Mahkemesi bireysel başvuruların incelenmesi esnasında istisnai de olsa tanık dinleyebilir, başvuru hakkında, «kabul edilmezlik kararı» verilmesi durumunda da bireysel başvuru tümüyle
bilirkişi atayabilir veya keşif yapılmasına karar verebilir. sonlandırılmış olur.
• Kabul edilebilirlik koşulları başvurunun her aşamasında aranan koşullar olduğundan Bölüm önüne
kadar gelmiş bir başvurunun kabul edilemez olduğunun bu aşamada tespit edilmesi halinde de Bölüm’ün
vereceği kabul edilmezlik kararı bireysel başvuruyu tümüyle sonlandırmış olacaktır.
ESASA İLİŞKİN İNCELEME SONUCUNDA ESASA İLİŞKİN İNCELEME SONUCUNDA
VERİLEBİLECEK KARARLAR VERİLEBİLECEK KARARLAR
• Bunların yanında yargılamanın her aşamasında verilebilen düşme kararı da bireysel başvuruyu 1. Bir Temel Hak ve Özgürlüğün İhlal Edilmediği Kararı:
tümüyle sonlandırır. (Örneğin başvurucunun başvurusundan feragat etmesi düşme nedenidir).
• Esas incelemesi sonunda, kamu gücünün eylem, işlem ya da ihmalinden kaynaklı bir ihlal bulunmaz
• Hakkında «red», «kabul edilmezlik» ya da «düşme» kararı verilmeyen başvurular ise esas ise Mahkeme, bir hak ve özgürlüğünün ihlal edilmediğine karar verir.
hakkında verilen bir karar ile sonlandırılır. (Yani kabul edilebilir bulunan bir başvurunun esas
• Böylelikle, başvurucunun ihlal iddiaları reddedilmiş olur.
incelemesine geçilir ve esas hakkında bir karar verilir).
• Bu aynı zamanda, kamu gücü işleminin, bireysel başvuru kapsamında korunan haklar açısından
• Bölümlerin yaptığı esasa ilişkin inceleme, bir temel hakkın ihlal edilip edilmediği, ihlal
Anayasaya uygun olduğunun, Anayasanın bu anlamda ihlal edilmediğinin tespiti anlamına gelir.
edilmiş ise bu ihlalin nasıl ortadan kaldırılacağının belirlenmesi ile sınırlıdır.
• Bu karar ile bireysel başvuru sonlandırılmış olur.
• Yani başvurunun esastan incelemesinde önce bir ihlalin olup olmadığı tespit edilmekte, eğer ihlal
tespit edilmişse (yani ihlal kararı verilmişse) bu ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için
yapılması gerekenlere hükmedilmektedir.

ESASA İLİŞKİN İNCELEME SONUCUNDA ESASA İLİŞKİN İNCELEME SONUCUNDA


VERİLEBİLECEK KARARLAR VERİLEBİLECEK KARARLAR
a. Yeniden Yargılama Yapılmasına Karar Verilmesi
2. Bir Temel Hak ve Özgürlüğün İhlal Edildiği Kararı:
• İhlal, bir mahkeme kararından kaynaklanıyorsa, Anayasa Mahkemesi, öncelikle bu ihlalin giderilmesi için
• Esas incelemesi sonunda, kamu gücünün eylem, işlem ya da ihmalinden kaynaklı bir ihlal bulunduğu yeniden yargılama yapılmasına gerek olup olmadığına karar vermelidir.
tespit edilirse Mahkeme, ihlal kararı verir.
• İhlal bir mahkeme kararından kaynaklanıyor olsa hatta ihlal edilen hak adil yargılanma hakkı gibi bir hak olsa
• Böylelikle, başvurucunun ihlal iddiaları kabul edilmiş olur. dahi, kimi durumlarda yeniden yargılama yararsız olabilir ve ihlali ortadan kaldırmaya yetmeyebilir. Mahkeme
• Bir temel hakkın ihlalinin tespiti kararı yeni bir durum ortaya çıkardığından Anayasa Mahkemesinin ihlali gidermede yeniden yargılamanın gerekli olup olmadığını kendisi belirler.
ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere de hükmetmesi gerekir. • Örneğin yeniden yargılama yapılırsa mahkeme farklı bir karar alacak ve bu ihlalin giderilmesine olanak
sağlayacaksa yeniden yargılama bir gerekliliktir. Bu durumda AYM dosyayı yeniden yargılamayı yapması gereken
• Kanun (md.50/2) ve AYM İçtüzüğü (md.79/1) bir mahkeme kararından kaynaklanan ihlalin ve
ilgili mahkemeye gönderir.
sonuçlarının ortadan kaldırılmasında Mahkemenin alabileceği üç tür karar öngörmüştür:
• İlgili mahkeme, Bölümün ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde yeniden
yargılama yapar ve mümkünse dosya üzerinden ivedilikle karar verir.
ESASA İLİŞKİN İNCELEME SONUCUNDA ESASA İLİŞKİN İNCELEME SONUCUNDA
VERİLEBİLECEK KARARLAR VERİLEBİLECEK KARARLAR
c. Genel Mahkemelerde Dava Açılması Yolunun Gösterilmesi
b. Tazminata Hükmedilmesi
• Tazminat miktarının tespitinin, daha ayrıntılı bir incelemeyi gerektirmesi hâlinde, Bölüm bu konuyu kendisi
• Bölümlerce yapılan inceleme sonunda, başvurucunun bir hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi hâlinde,
karara bağlamaksızın genel mahkemelerde dava açılması yolunu gösterebilir. (İçtüzük, md.79/1-b)
yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmadığı takdirde başvurucu lehine uygun bir tazminata
hükmedilebilir. (İçtüzük, md.79/1-b) • Bazen ihlalin ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılması ancak o ana kadar gerçekleşmiş olan
ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için de tazminata hükmedilmesi gerekebilir. Eğer böyle bir durumda
• Ancak belirtmek gerekir ki, kimi hallerde yargılamanın yenilenmesi kararı ihlalin giderilmesi için gerekli ama
tazminat miktarı daha ayrıntılı bir incelemeyi gerektiriyor ise hem yeniden yargılama yapılmasına karar verilip
yeterli olmayabilir. Bu durumda mahkeme hem yargılamanın yenilenmesi kararı verip hem de yargılamanın
hem de tazminat miktarının hesaplanabilmesi için genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir.
yenilenmesi sonucunda verilecek karar ile giderilemeyecek zararların giderilmesi için ayrıca tazminata da
hükmedebilir. • AYM’ce genel mahkemelerde dava açılması yolunun gösterilmesi üzerine, bu karara binaen genel
mahkemelerde dava açmak, başvurucunun takdirine kalmıştır.

You might also like