Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 10

ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ

GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TÜRKÇE
SÖZ SANATLARI

SÖZ SANATLARI
Şiirde kullanılan kelimelerin kendine özgü bir dili vardır. Bu dil, günlük dilden
farklıdır. Şiirde bu farklılığı sağlayan en önemli unsur da imgedir. İmge, şiirde yan-
sıtılmak isteneni daha etkili ve görünür kılmak amacıyla zihinde canlandırılma-
ya çalışılan görüntüdür. İmge, özgün ve etkileyici olmak zorundadır. Güzel olanı
ortaya koymak için orijinal bir söylem yakalama özelliği olan imgede, duygu ve
düşünce sembolize edilir. İmgede gerçek, olduğu gibi kopyalanmaz; zihinsel bir
süreçten geçirilip yeniden kurgulanır. Bu açıdan imge yenidir. Anlatılmak istenen
şey, başka şeylerle ilişkilendirilerek tasarlanır. İmge bir veya birden fazla kelimeyle
oluşturulabilir. İmgesel anlatımda kelimenin anlamı genişler, derinleşir ve çoğalır.
8 Sanatçı imge oluştururken izlenimlerinden hareketle gerçeği kendi algısına
göre yeniden biçimlendirir.
8 Duygu ve düşüncelerini ifade etmek için kendine özgü bir dil oluşturur.
8 Bilinen sözcüklere farklı anlamlar yüklerken çeşitli ipuçları ile çağrışım sağlar.

Örnek

l “Uyukluyor sobada bir yığın kor.” İmgesel söyleyiş vardır. (Korun


uyuklaması etkileyici, sanatlı ve özgündür. Burada alışılmamış bir bağdaştırma
kullanılmıştır.)
l “Fırtına var dışarıda.” İmgesel söyleyiş yoktur. (Dışarıda fırtınanın
olması alışılmış bir bağdaştırmadır ve burada doğal dil kullanılmıştır.)
l Anlama derinlik, yoğunluk katmak ya da söyleyişi daha etkili hale getirmek
için başvurulan söz oyunlarına söz sanatı denir.
Söz sanatlarının şiire olan katkıları:
8 Anlatımı, kişinin zihninde canlı kılar.
8 Anlatımın kalıcı olmasını sağlar.
8 Az sözle çok şey anlatılmasını sağlar.
8 Anlatımı; ilgi çekici hâle getirir, sıradanlıktan kurtarır.

313
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

1. Benzetme (Teşbih)
TÜRKÇE

Aralarında ilgi bulunan iki unsurdan güçsüz olanın güçlü olana benzetildiği söz
sanatına benzetme (teşbih) denir.
1. Benzeyen: Bir benzetmede asıl öğedir ve nitelik yani özellik bakımından
zayıf olandır.
2. Benzetilen: Kendisine benzetilen olarak da adlandırılır. Nitelik olarak güçlü
olan unsurdur.
3. Benzetme yönü: Benzeyen ve kendisine benzetilen arasındaki ortak noktadır.
4. Benzetme edatı: Benzetme ilgisi kuran ek ya da sözcüktür. Daha çok ”gibi”
sözcüğü kullanılır. Sanki adeta... sözcükleri de edat olarak kullanılır.
kalecimiz kedi gibi çevik.
kendisine benzetilen: kedi benzeyen: kaleci
benzetme yönü: çevik benzetme edatı: gibi

Ah bu türküler
Köy türküleri
Ana sütü gibi candan
Ana sütü gibi temiz
kendisine benzetilen: ana sütü benzetme yönü: temiz olması
benzeyen: türkülerimiz benzetme edatı: gibi

Uyarı
8 Benzetme yapılması için dört ögenin de kullanılması şart değildir. Bazen
benzetme yönü, benzetme edatı ya da her ikisi de kullanılmayabilir. Buna kısaltıl-
mış teşbih denir.
l “ Kutu gibi bir evde yaşıyorlardı”.
benzetme yönü söylenmediği için burada” kısaltılmış teşbih” vardır.
l “Asılı salkımlardır çocuklar, analarının uzun eteklerinde
benzetme edatı söylenmediği için burada “pekiştirilmiş teşbih” vardır.

Benzetmenin yalnızca iki ana ögesiyle yapılmış olan türüne ise” teşbihi beliğ”
denir.
l cennet gibi güzel vatan tam teşbih
l cennet vatan teşbihi beliğ
Bir benzetmede dört öge bulunur. Her benzetme sanatında bu dört ögenin de
bulunması şart değildir.

314
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Çözümlü Soru

TÜRKÇE
Soğuk, gri bir aralık gününün öğleden sonrasıydı. Dışarıda sokaklar karla par-
lıyordu, pırıl pırıl kar taneleri pencere camına yapışıp eriyor ya da ağaç dallarında
erimiş gümüş gibi asılı duruyordu. Her yerde küçük kar yığınları oluşmuştu. Karan-
lık gökyüzü koyu renk bir tenteye engin, gri bir sonsuzluk gibi gerinmişti.
Bu metindeki söz sanatının açıklaması hangisidir?
A )İnsan dışındaki bir varlığa konuşma özelliği verilmiş
B) İnsan dışındaki bir varlığa insana ait bir özellik yüklenmiş.
C) Sözün etkisini artırmak için bir varlık olduğundan büyük anlatılmıştır.
D) İki varlıktan nitelik olarak zayıf olan üstün olana benzetilerek anlatılmıştır.
E) Hem gerçek hem mecaz anlamı olan bir sözün mecaz anlamı kastedilmiştir.

Çözüm
“gümüş gibi asılı, gri bir sonsuzluk gibi “ sözcük gruplarında özellik olarak zayıf
olanı güçlü olana benzetmiştir. Doğru cevap “D” seçeneğidir.

2. Kişileştirme (Teşhis)
İnsan dışındaki canlı ve cansız varlıklara insana özgü nitelikler kazandırma
sanatıdır. Kişileştirme sanatında insan dışındaki varlıklar; insan gibi düşünen,
duyan, tepki veren bir kişiliğe sahip olur.

Örnek

l Rengârenk çiçekler, baharın gelişini haber veriyordu bize.”


Bu cümlede “çiçeklere” insana özgü bir nitelik olan “haber verme” özelliği
kazandırılmıştır.
l “Bir sarmaşık uyanıyordu uykusunda
l Geriniyordu bir eski duvarın sıvısında

Şair bu dizelerde “sarmaşığa” insana özgü nitelikler olan “uyanmak ve


gerinmek” özelliklerini kazandırarak onu kişileştirmiştir.
l Derinden derine ırmaklar ağlar (ırmakların ağlaması)
l Uzaktan uzağa çoban çeşmesi

315
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Çözümlü Soru
TÜRKÇE

“O çay ağır akar yorgun mu bilmem


Mehtabı hasta mı solgun mu bilmem “
Yukarıdaki dizelerde hangi edebi sanat vardır?
A) İntak(Konuşturma)
B) İstiare
C) Teşbih(benzetme)
D) Teşhis(kişileştirme)
E) Telmih

Çözüm
Birinci dizedeki “çay” sözcüğüne “yorgun olmak, hasta ve solgun olmak “ gibi
insana özgü özellikler verilmiştir. ”Çay” kişileştirilmiştir. Doğru yanıt “E” seçeneğidir.

3.Konuşturma (İntak)
İnsan dışındaki canlı ve cansız varlıkların konuşturulması sanatıdır.

Örnek

l “Dal bir gün dedi ki tomurcuğuna içimde kanayan yara sensin.


Yukarıdaki örnekte insan dışındaki bir varlık olan “dal” konuşturulmuştur.
l Deniz ve mehtap sordular seni: Neredesin?”
Bu dizede şair “deniz ve mehtaba” soru sordurmuştur.

Çözümlü Soru
“Dal bir gün dedi ki tomurcuğuna
-Tenimde bir yara işler gibisin”
Bu dizelerde hangi edebi sanatlar vardır?
A) Nida - Teşbih
B) Teşbih- İntak
C) Mübalağa - İntak
D) İstiare - Teşbih
E) İntak - İstiare

316
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Çözüm

TÜRKÇE
Yukarıdaki dizelerde “dal” konuşturulmuştur. Bu nedenle intak sanatı vardır.
Ayrıca intak sanatının olduğu her yerde teşbih sanatı da vardır.

Uyarı
Konuşturma sanatının olduğu her yerde kişileştirme de vardır. Kişileştirme
sanatının olduğu her yerde konuşturma olmayabilir.

4. Tezat (Zıtlık)
Bir mısra içinde anlam bakımından birbirinin zıttı olan kelimelerin bir arada kul-
lanılması sanatına tezat (zıtlık) denir.
Zıt (karşıt) anlamlı sözcüklerden hareketle iki karşıt düşüncenin belirtilmesi-
dir. Dikkat edilmesi gereken nokta sadece karşıt anlamlı sözcüklerle değil karşıt
durumlarla da bu sanata yer verilebileceğidir.

Örnek

l Güleriz ağlanacak halimize. Gülmek ve ağlamak sözcükleri zıt an-


lamlıdır ve burada tezat sanatı vardır.
l Karanlık günlerden sonra aydınlığı göreceğiz. Karanlık ve aydınlık
sözcüklerinde tezat vardır.
l “İşkence yaptıkça bana gülerdi.
Benim sadık yârim kara topraktır.”
8 Yukarıdaki örnekte zıt anlamlı kelimeler olmamasına rağmen “işkence
yapmak” ve “gülmek” kavramları arasında karşıtlık vardır. Bu nedenle de tezat
sanatı vardır diyebiliriz.

Uyarı
Bazen de zıt anlamlı gibi görünen kelimeler aslında karşıt anlamlı değildir ve
bu durumda tezat sanatı olmaz.

Örnek

l Geç yatar, erken kalkarım Sözcükler arasında zıtlık ilgisi yoktur.


l Siyah beyaz bir fular takmış sözcükler arasında zıtlık ilgisi yoktur.

317
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Çözümlü Soru
TÜRKÇE

Bir kere görse gözüm köyün aydınlığını


Kül bağlar içimde bu kızıl kar yığını
Senin de yolun biter, diner gözünde yaşlar
Benim uğursuz yolum bittiği yerde başlar.
Yukarıdaki şiirin son dizesinde kullanılan edebi sanat aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Benzetme B) Kişileştirme C) Telmih D) Tevriye E) Tezat

Çözüm
” Benim uğursuz yolum bittiği yerde başlar.” cümlesinde “bitmek” ve “başla-
mak” sözcükleri zıt anlamlıdır ve burada tezat sanatı vardır. Sorumuzun doğru
cevabı “E” seçeneğidir.

5. Ad Aktarması (Mecazı Mürsel)


Bir sözün benzetme amacı güdülmeksizin bir ilgi dolayısıyla başka bir sözün
yerine kullanılmasıdır.
Parça-bütün, iç-dış, eser-yazar, yer-insan, sebep-sonuç, soyut-somut, ge-
nel-özel ilişkileri şeklinde karşımıza çıkar.
İç-dış: Bu akşam sofradan tabağını bitirmeden kalkmamalısın. Tabak verilerek
içindeki yemek anlatılmak istenmiştir.
Yazar-eser: Orhan Veli’yi okumayı severim. Orhan Veli diyerek onun eserleri
kastedilmiş. Usta kalemler gelişmeleri yorumluyor. à Kalemler derken onu kulla-
nan yazarları kastetmiştir.
Yer-insan: Evden izin alıp gelirim. ( Evden değil orada yaşayan insanlardan
izin alıyor.) Ege bizi bağrına bastı. ( Ege’de yaşayan insanlar.)
Parça –bütün: Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor. Hilal bayrağın bir
parçasıdır, parçası verilerek bütün olan bayrak kastedilmiştir.
Sebep-sonuç: Gökten ölüm yağıyordu. Sonuç olan ölüm verilmiş fakat sebep
olan bomba verilmemiştir.

318
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TÜRKÇE
Çözümlü Soru
Aşağıdaki mecazı mürsel örneklerinden hangisinde anlam ilişkisi yanlış
verilmiştir?
A) Bu kalp seni unutmaz, buna inan. (parça-bütün)
B ) Sait Faik’i okumayı severim. (yazar-eser)
C) Köy erkenden uyanıp çalışmaya gitti. (sebep-sonuç)
D) Tabağını bitirmeyi unutma. (iç-dış)
E) Sobayı yakacağı zaman misafirler geldi. (iç-dış)
Çözüm
“Köy erkenden uyanıp çalışmaya gitti” yer-insan ilişkisi vardır. Köy derken orada
yaşayan insanlar kastedilmiştir. Doğru cevap ‘‘C’’ seçeneğidir.

6. Dolaylama
Anlatıcı, yazar ya da şair tarafından söze etkileyicilik katmak, anlatımı güzel-
leştirmek için tek sözcükle ifade edilebilen bir kavramı birden çok sözcükle ifade
etmeye dolaylama denir.
l File bekçisi (kaleci) l Altın boynuz (Haliç) l Ulu önder (Atatürk)
l Mega star (Tarkan) l Yavru vatan (Kıbrıs) l Kara elmas (kömür)
7. Güzel Adlandırma
Dilimizde yer alan, fakat gündelik yaşantımızda kullanılması uygunsuz ve kaba bu-
luna bazı kelime ve deyişleri daha nazik olarak ifade etmeye güzel adlandırma denir.

Örnek

l Toplumda önemli bir yeri olan veya sevilen bir insan için “öldü” sözcüğü
yerine “hayata gözlerini yumdu, sizlere ömür, son yolculuğuna çıktı, onu kay-
bettik” sözlerinin kullanılması.
8. Abartma (Mübalağa)
Bir varlığı, olayı ya da durumu gerçekte olduğundan daha fazla ya da az gös-
termektir.

Örnek

l Alem sele gitti gözüm yaşından (Karacaoğlan)


8 Yukarıdaki dizede gözünün yaşını sel sözcüğüyle abartmıştır.
l Elim değse akan sular tutuşur Aşkının ateşinden suların tutuşma-
sı abartmadır.

319
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TÜRKÇE

Çözümlü Soru
1.“Özgür uçmaya kalkma
Seller geçemez gözyaşını”
2.“ Ben ki toz kanatlı bir kelebeğim
Minicik gövdeme kilitli Kafdağı”
Yukarıdaki dizelerde sırasıyla hangi sanatlar vardır?
A) Teşbih (Benzetme)- Teşhis ( Kişileştirme)
B) Mübalağa (Abartma) – İntak ( Konuşturma)
C) Mübalağa (Abartma – Teşhis ( Kişileştirme)
D) Teşhis ( Kişileştirme ) – İstiare
E) Teşbih ( Benzetme) – Mübalağa ( Abartma)

Çözüm
Şiirde “gözyaşını sellerin geçememesi “ bir kavramın olduğundan fazla göste-
rilmesi, yani abartma sanatıdır. 2. şiirde ise “kelebek” “ben ki toz kanatlı bir kele-
beğim” diyerek konuşturulmuştur. Cevap: ‘‘B’’ seçeneğidir.

Uygulama

Aşağıda söz sanatları ile ilgili verilen etkinlikleri yapınız.


Aşağıdaki tanımlarda boş bırakılan yerlere uygun olan söz sanatını yazınız.

kişileştirme konuşturma benzetme


(teşhis) (intak) (teşbih)

İnsan dışındaki varlıklara, insana ait özelliklerin verilmesine............. denir.

İnsan dışındaki varlıklara, insanlara onların ağzından söz söyletme


sanatına .............. denir.

Anlatımı kuvvetlendirmek sözün etkisini artırmak için aralarında değişik yön-


lerden ilgi bulunan iki varlıktan birini diğerine benzetmeye............. denir.

320
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÜNİTE DEĞERLENDİRME TESTİ

TÜRKÇE
1. Aşağıdaki atasözlerinin han- “Kendinle baş başa yaşamak istersen
gisinde karşıt anlamlı sözcükler bir Pırıl pırıl yanan karanlıklara dal.”
arada kullanılmıştır?
4. Bu dizelerde aşağıdaki söz sa-
A) Dost ile ye, iç; alışveriş etme. natlarından hangisi vardır?
B) Az veren candan, çok veren mal- A) Benzetme (Teşbih)
dan.
B) Karşıtlık (Tezat)
C) Bin bilsen de bir bilene danış.
C) Kişileştirme (Teşhis)
D) İstediğini söyleyen, istemediğini
işitir. D) Konuşturma (İntak)
E) Danışan dağları aşmış, danışma- E) Hatırlatma( Telmih)
yan yolu şaşmış.

“Dokunsam, martı gibi uçup gidecek


2. Aşağıdaki cümlelerin hangi- sanki, Solgun yüzlü bir avuç kar. Ora-
sinde yay ayraç içinde verilen söz da, bir gece yarısı bir hasta çocuk sa-
sanatı yoktur? yıklar, Burada ben...”
A) Soğuktan titreyen serçe “Çok 5. Bu şiirde aşağıdaki söz sanatla-
açım.” diyordu. (Konuşturma)
rından hangilerine başvurulmuştur?
B) Zeytin gözlü küçük çocuk bizimle
A) Benzetme - Kişileştirme
birlikte gelmek istedi. (Benzetme)
C) Kozasını yırtan kelebek neşeyle B) Konuşturma - Karşıtlık
kanat çırpıyordu. (Kişileştirme) C) Karşıtlık - Kişileştirme
D) Ege bizi bağrına bastı( Ad aktar- D) Benzetme – Konuşturma
ması)
E) Karşıtlık - Uygunluk
E) Yıllar öyle hızlı geçti ki hiçbir şey
anlamadım. (Karşıtlık)
6.“Onu görünce dünyalar benim
oldu .” dizesinde hangi sanat vardır?
Anadolu’nun sirke gibi keskin sözleri
vardır. Bu sözleri ilk kimin söylediği A) Teşbih
bilinmez. Atalarımız söylemiştir, denip B) Mübalağa
geçilir. Bu sebeple, dillerden düşme-
yen bu özlü sözlere atasözü denir. C) Tezat
3. Bu parçada “atasözü” aşağıda- D) İntak
kilerden hangisine benzetilmiştir? E) Telmih
A) “Anadolu”ya B) “Sirke”ye
C) “Dil”e D) “Dünya”ya
Cevap Anahtarı:
E)”Atalarımız”a
1) B 2) E 3) B 4) A 5) A 6) B

321
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

NOTLAR
TÜRKÇE

322

You might also like