Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 56

 Tiroid bezi boynun orta hattında, Adem elması diye

adlandırılan kıkırdak çıkıntının altında yer alan,


kelebek şeklinde, ufak bir bezdir.
 Tiroid bezi 2 hormon üretir;
 tiroksin (T4),
 tiriiyodotironin (T3)
 T4 hormonunda 4 tane iyod atomu, T3’de ise 3 tane
iyod atomu vardır. Hücre içinde T3 hormonu etkili
olduğundan T4 hücreye girmeden önce T3’e dönüşür.
 T4 yalnızca tiroidden salgılanırken, T3’ün %20 sinden
azı buradan salgılanır.
 T3’ün çoğu çoğu periferal dokularda T4’ün yıkımından
oluşur.
 T3, T4’den daha aktiftir.
Tiroid Hormonlarının Görevi
Nedir?
 T4 ve T3 hormonları vücudumuzun metabolizmasını
düzenler ve ayrıca metabolizmanın hızını kontrol
ederler.
 çok hormon salgılanırsa metabolizma hızlanır ve
hipertiroidi hastalığı gelişir.
 Hipertiroidi durumunda kalp hızı artarak çarpıntı
şikayeti oluşurken, bağırsak hareketi artar ve ishal
yapabilir.
 Eğer tiroid hormonu çok az salgılanırsa bu duruma
hipotiroidi denir.
 Tiroid bezinin çalışması beyinde bulunan ve hipofiz
adı verilen bir bezden salgılanan TSH hormonu ile
kontrol edilir.
 Kan dolaşımındaki tiroid hormonları (T4 ve T3)
azalınca hipofizden TSH salgısı artar ve bu hormon
tiroid bezinden tiroid hormon salgısını artırır.
 Tersine, eğer dolaşımda T4 ve T3 artarsa, hipofizden
TSH salgılanması azalır.
Tiroid Hastalıklarında Kullanılan Testler Nelerdir?

 Kan Testleri
 Tiroid Ultrasonu
 Tiroid sintigrafisi
 Tiroid İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi
 24 saatlik radyoaktif iyot yakalama (uptake) (RAIU)
testi
Tiroid Hastalığı Gelişme Riski
Kimlerde Vardır?
 İyod eksikliği olan bölgede yaşayan veya yeterli iyod
almayanlarda
 Ailesinde tiroid hastalığı olanlarda
 Diabetes mellitus, romatoid artrit ve persinyöz anemisi
olanlarda
 Gebe kadınlar ve yeni anne olanlarda
 60 yaşın üzerindeki kadınlarda
 70 yaşın üzerindeki erkeklerde
 Kanser nedeniyle baş ve boyuna radyoterapi yapılanlarda
 Bazı ilaçları kullananlar (lityum, amiodaron ve interferon
gibi).
 TSH, tiroid hastalığı şüphesi olan hastada ilk
bakılması gereken parametredir.
 Azalmış TSH düzeyleri hipertiroidizmi işaret
ederken, artmış TSH düzeyleri hipotiroidizmin
göstergesidir.
 Çok nadir de olsa, bazı ilaçlar ve bazı tiroidle ilişkili
olmayan hastalıklar da TSH düzeylerinin değişmesine
neden olabilir.
 Azalmış TSH düzeyi ile birlikte artmış FT3 ve(veya)
FT4 düzeyleri hipertiroidizmi işaret eder.

 Bunun tam tersi durum, yani artmış TSH düzeyi ile


birlikte azalmış FT4 ve(veya) FT3 düzeyi hipotiroidizm
de söz konusudur.
Tiroid Bezinin Hastalıkları Nelerdir?

 Guatr : Tiroid bezinin büyümesi ‘guatr’ olarak


adlandırılır.
 Erginlik çağında ve hamilelikte tiroid bezi
büyüyebilmektedir. Bu tip büyümeler ‘fizyolojik
büyümeler’ olarak adlandırılır ve hastalık olarak kabul
edilmezler
 Nodül : Tiroid bezinin içinde normal dışı doku
oluşmasıdır. Eğer hastada birden çok nodül mevcutsa
bu ‘multinodüler guatr’ olarak adlandırılır
 Tiroidit : Tiroid bezinin iltihabına denir. Bezde ağrı
vardır.
 Hipertiroidi : T4 ve T3 hormonlarının bezden aşırı
salgılanması durumudur.
 Hipotiroidi : Tiroid hormonlarının (T4 ve T3) az
salgılanması durumudur.
Tiroid Nodülleri

 Tiroid nodülleri tiroid bezi içinde oluşan ve bezin


normal dokusuna benzemeyen leblebi veya ceviz
büyüklüğünde olabilen anormal dokulardır.
 Nodüller için en önemli endişe konusu % 5’inde tiroid
kanseri olmasıdır.
Tiroid Nodülleri

Şikayet ve belirtiler :
 Nodüler guatrı olan hastaların çoğunda herhangi bir
şikayet yoktur.
 Boyunda şişkinlik olabilir.
 Bazen nodül içine kanama olursa ağrı oluşabilir.
 Nodül çok büyürse baskı yaparak nefes darlığı ve
yemek yeme de sıkıntı yapabilir.
 Nodül tedaviye rağmen hızla büyüyorsa, boyun
bölgesinde lenf bezlerinde şişme varsa, çok sert ve
yapışık ise, seste kalınlaşma varsa, soğuk ve tek nodül
ise tiroid kanseri yönünden şüphelenmek gerekir.
 Tedavinin nasıl yapılacağı, nodülden yapılan ince iğne
aspirasyon biyopsisinin patoloji sonucuna göredir.
 Biyopsi patoloji sonucunda kanser veya kanser
yönünden şüphe varsa hasta ameliyat edilir.
 Kanser olmayan iyi huylu nodüllerde levotiroksin
tedavisi yapılabildiği gibi ilaç vermeden sadece takip
de yapılabilir.
 Nodülün çapı 3 cm’ den büyükse, gittikçe büyüyorsa,
hızlı büyüme varsa ve boyunda lenf bezleri varsa
kanser riski arttığından cerrahi tedavi yapılması
uygundur.
Hipertiroidizm (Tirotoksikozis)
 Hipertiroidizm tiroid bezinden aşırı tiroid hormonu
(T4 ve T3) salgılanmasıyla oluşur.
Hipertiroidiye neden olan hastalıklar şunlardır:

 Graves hastalığı,
 Toksik nodüler guatr (Tiroid bezindeki sıcak bir
nodülden aşırı hormon salgılanması)
 Tiroid bezinin iltihapları (tiroidit),
 Aşırı iyod alınması (nodülü olan hastaların iyodlu tuz)
 Aşırı tiroid hormonu almakla (Levotiron gibi ilaçların
aşırı alınması)
 Graves hastalığı tiroid bezinin nedeni bilinmeyen
otoimmün bir hastalığıdır. Vücut tiroid bezine karşı
TSH reseptör antikoru üretir ve bu antikorlar tiroid
bezini uyararak aşırı hormon üretmesine neden
olurlar.
 Bu hastalarda guatr ve gözlerde öne doğru çıkma-
fırlama (oftalmopati) oluşur.
Hipertiroidisi olan bir hastada aşağıdaki şikayetler ve
bulgular gelişir :

 Artan iştah ile birlikte kilo kaybı


 Proksimal Kaslarda zayıflık
 Ellerde titreme
 Uyumada zorluk
 Çarpıntı
 Saçlarda incelme ve dökülme
 Ciltte incelme ve nemlilik ve aşırı terleme
 Bağırsak hareketlerinde artma ve bazen ishal
 Sinirlilik, anksiyete
 Çabuk yorulma
 Sıcağa tahammülsüzlük
 Düzensiz yada yetersiz menstrüasyon
 Gözlerde ileri doğru fırlama
 Tiroid bezinde büyüme
 Erkeklerde bazen jinekomasti
 Osteoporoz
 Tedavi:

 İlaç tedavisi
 Radyoaktif iyod tedavisi
 Cerrahi (ameliyat)
İlaç Tedavisi
 Tiyoüreler (tiyonamidler)
 Metimazol
 Propiltiyoürasil
 İyodürler
 İyodür
 Potasyum iyodür (lugol sols)
 Adrenerjik Blokörler
 Propranolol
 Nadolol
 Radyoaktif İyot
 Sodyum iyodür- 131
İlaç Tedavisi
 Hipertiroidisi olan bütün hastalara kanda yüksek olan
tiroid hormonlarını normal düzeye getirmek için önce
ilaç tedavisine başlanır.
 Bu şekilde 1,5-2 ayda bir kontroller yapılarak en az 9
ay– 1 yıl ilaç tedavisine devam edilir.
 Sıcak nodül varsa ilaçlarla hormonlar normal düzeye
getirildikten sonra radyoaktif iyod tedavisi veya
ameliyat yapılır.
 Asemptomatik genç hastalar tedavi edilmeden
izlenebilir.
 Genç semptomatik ve/veya kardiyak riski olanlarda
düşük doz antitiroid ilaç (ATİ) kullanılmalıdır.
 1. tercih metimazol’dur
 2. tercih propiltiyourasil ‘dir
 Subklinik hipertiroidinin tedavisinde beta blokerler
adrenerjik hiperaktiviteyi azalttıkları için
semptomatik tedavide etkindirler.
 Metimazol: başlangıç 2-3* 30-60 mg
 PTU: başlangıç 3-4*300-600 mg
 Semptomlar ve değerler 4-8 hafta içinde düzelmeye
başlar.
 Tipik idame doz: metamizol; 5-30 mg
 PTU; 50-300 mg
 İyodür: Tiroid hormon salınımını akut engeller.
 2-7 gün içinde semptomlar azalır.
 T3,T4 birkaç hafta içinde azalır.
Hipotiroidizm
 Tiroid bezinin az hormon salgılaması nedeniyle oluşan
bir hastalıktır.
 Hastaların büyük kısmı kronik otoimmün tiroidit
(Hashimoto hastalığı) kaynaklı primer hipotiroide
sahip.
 Kan dolaşımında tiroid hormonları (T4 ve T3) düşük
olduğundan metabolizma yavaşlar ve bu duruma bağlı
şikayet ve belirtiler ortaya çıkar.
Hipotiroid Belirtileri
 Halsizlik, güçsüzlük, kolay yorulma
 Üşüme, soğuğa tahammülsüzlük
 Seste kısıklık ve kalınlaşma
 El, yüz ve bacaklarda şişlik
 Göz etrafında şişlik
 Ciltte kuruma, kabalaşma veya kalınlaşma
 Saçlarda dökülme
 Kas krampları
 Depresyon, uyku bozukluğu, uyku hali
 Kabızlık
 Anormal regl
 Libido azalması
 Kilo alma
 Hafızanın zayıflaması, hatırlamada zorluk
 Nabız sayısında azalma
 Hareketlerde yavaşlama
 Terlemede azalma
 Hipotiroidiye neden olan diğer nedenlerden birisi de
tiroid bezi ameliyatlarıdır.
 Tiroid ameliyatı sonrası hormon salgılayacak kadar
yeteri kadar doku kalmayınca hipotiroidi gelişir.
 O nedenle tiroid ameliyatı geçiren hastalarda tiroid
hormonlarını ölçmek ve izlemek gerekmektedir.
 Radyoaktif iyod tedavisi yapılan hastalarda da tiroid
bezi tahrip edildiğinden yeteri kadar hormon
salgılanamayacağından dolayı hipotiroidi gelişir.
 Bazen nadir olarak bazı ilaçlar (lityum, amiodaron,
interferon, interlökin) ve baş ve boyuna yapılan
radyoterapi (ışın tedavisi) sonrası hipotiroidi
gelişebilir.
 Hipotiroidi ayrıca şeker hastalarında, kansızlığı
olanlarda, romatoid artriti olanlarda sık görülür.
 60 yaşın üzerindeki kadınlarda da sık bulunur.
 Kolesterol, trigliserid düzeyleri yüksek hastalarda da
hipotiroidi yönünden araştırma yapmak gerekir.
Teşhis
 TSH düzeyi normalin üzerinde (>4 IU/L) çıkarsa bu
hastada hipotiroidi vardır.
 Serbest T4 düzeyleri ise kanda düşük bulunur.
 Serbest T4 düşük ve TSH yüksek ise hipotiroidi tanısı
konur.
 Serum T3 düzeyleri değişkendir ve bazen normal
sınırda olabilir.
Tedavi
 Levotiroksin (L-tiroksin, T4)
 Liyotironin (sentetik T3)
 Liyotriks (4/1 oranda T4:T3)
 Tiroid (kurutulmuş)
 Hipotiroidizmin tedavisinde replasman için ilaç olarak
tiroid ekstresi günümüzde yaygın kullanılmamaktadır.
 Saf sentetik tiroid hormonları veya hormon
karışımı ise daha sık kullanılmaktadır.
 Tiroksin’in levo izomerinin hormonal etkinliği
dekstro izomerininkinden 10-20 kez daha fazladır.
 İlaç olarak bu izomer kullanılır ve adı levotiroksin(L-
tiroksin,T4)
 Triiyodotironin’in ilaç olarak adı liyotironin(sentetik
T3)
 Replasman tedavisi için ağızdan levotiroksin tercih
edilir;
 Dozu ayarlarken dikkat edilecek noktalar tedaviye ufak
dozla başlamak, alınan yanıta göre dozu belirli
intervallerle giderek artırmak, plazma TSH düzeyini
normale indirmek, ve hastalık belirtilerini ortadan
kaldırmak, fakat hipertiroidizm belirtilerinin
oluşmasına olanak vermemektir.
 Erişkinlerde levotiroksin sodyum, başlangıçta günde
50-100 µ.g (50 yaşın üstündekilerde 50 µg) tercihen
kahvaltıdan önce verilir,
 sonra metabolizma hızı normale ulaşana kadar 3-4
haftada bir, günlük doz 50 µg’lık basamaklarla artırılır;
olağan idame dozu günde 100-200 µg’dır.

 Gebelerde ilk seçenek levotiroksin


 Liyotironin: kardiyak advers etki insidansı daha
yüksektir. Maliyetli ve klasik laboratuvar testleriyle
izlemi zor.
 Tiroid: Alerjik reaksiyon gösterebilir.
 Aşırı dozda tiroid hormonu kalp yetmezliğine, angina
pektoris, MI, kemik yoğunluğunda azalmaya neden
olur.
Antitiroid İlaçlar- Genel bakış
1. TİYOÜRE TÜREVLERİ
2. İYODÜR
3. RADYOAKTİF İYOD
4. İYODÜR GİRİŞİNİ İNHİBE EDEN ANYONİK
İLAÇLAR
1. TİYOÜRE TÜREVLERİ

 Tiroksin ve triiyodotironin sentezini inhibe ederek


plazmada bu hormonların düzeyini düşürdüklerinden,
onların hipofiz ön lobundan TSH salgılanması
üzerindeki frenleyici etkisinin azalmasına neden
olurlar.
 Hipertiroidizm tedavisinde kullanılan başlıca üç
tiyoüre (tiyonamid) türevi vardır:

 propiltiourasil
 metimazol
 karbimazol
En sık görülen yan tesirleri
 ciltte döküntüler,
 hafif gastrointestinal bozukluklar,
 Baş ağrısı,
 kaşıntı ve eklem ağrısıdır.
 Nadiren ilaç ateşi ve agranülositoz
2. İYODÜR

 İyodür iyonunun besin ve içme suları içindeki


eksikliği, tiroid hormonlarının sentezini azaltıp
TSH salgısının artmasına neden olduğu için guatr
oluşturur.
 Fazla iyodür alınması da tiroid hormonlarının
sentezini ve salıverilmesini azaltır; toksik-olmayan
guatr ve hipotiroidizm (iyoda bağlı miksödem)
oluşturabilir.
 Bu nedenle iyodür tuzları, hipertiroidizm olgularında
ve tirotoksikoz krizinin tedavisinde antitiroid ilaç
olarak kullanılabilirler.
 Farmakolojik dozlarda verilen iyodürün, tiroid bezindeki
en belirgin etkisi tiroid hormonu sentez ve
salıverilmesini çabuk bir şekilde azaltmasıdır.
 Azalma, tiyoüre türevi ilaçların yaptığının aksine,
gecikmeli olarak değil, çabuk meydana gelir.
 İyodür tedavisinin avantajı, hormon salıverilmesini tiyoüre
türevlerine göre daha hızlı bir şekilde inhibe etmesidir.
 Bu nedenle tirotoksikoz krizi ve tirotoksikoza bağlı kalp
komplikasyonları gibi acil durumları önlemek ve tedavi
etmek için tiyoüre türevi ilaçlarla birlikte kullanılır.
 İyodür tedavisi için, ya doymuş potasyum iyodür
solüsyonu (1 g/ml) veya Lugol solüsyonu (% 5 iyod
ve % 10 potasyum iyodür içeren bir solüsyon)
günde 3 kez ikişer damla dozunda bir bardak süte veya
suya damlatılarak ağızdan verilir.
 Acil durumlarda ve ağızdan ilaç alamayan hastalarda
i.v. yoldan da iyodür solüsyonu uygulanabilir.
 Çernobil nükleer kazasından sonra aşırı-radyasyona
maruz kalan ülkelerde ağızdan iyodür alınması tavsiye
edilmiştir; bunun nedeni kaza sonucu atmosfere geçen
ve oradan besinlere giren radyoaktif iyodun (13lİ ve 132İ)
vücuda girdikten sonra tiroide geçerek depolanmasını
önlemek ve böbreklerden itrahını hızlandırmaktır.
3. RADYOAKTİF İYOD

 Hipertiroidizmin tedavisinde, tiroid bezini kısmen


tahrip ederek aşırı hormon salgılanmasını azaltmak
amacıyla 131İ kullanılır ve potasyum iyodür şeklinde
genellikle ağızdan verilir; bunun yarılanma süresi 2
gündür.
 Diğer izotoplar olan 130İ (yarılanma süresi 12 saat) veya
125İ (yarılanma süresi 60 gün) de kullanılabilir; fakat
bunların 131İ ‘e göre üstünlükleri yoktur.
 131‘İ, hipertiroidizmin ucuz, kolay ve etkin bir
şekilde tedavisine olanak verir.
 Radyoaktif iyodür, soğuk (normal) iyodür gibi tiroid
bezi tarafından yakalanır; tiroglobülin’in yapısına girer
ve böylece folikül içindeki kolloidde toplanır.
 Yayınladığı beta-ışınları, çevresinde ortalama yarım
mm’lik derinliğe kadar nüfuz eder ve o bölgede tiroid
folikül hücrelerini tahrip eder.
4. İYODÜR GİRİŞİNİ İNHİBE EDEN ANYONİK İLAÇLAR

 Tiroid hücresi membranında iyodür uptake’ini yapan


aktif transport sistemine karşı bu iyonla yarışan
tiyosyanat, perklorat, perteknetat ve nitrat gibi
anyonlar uptake’i inhibe ederek tiroidde hormon
sentezini bloke ederler, hipofonksiyon oluştururlar
ve guatr yapabilirler.
 Bu anyonlardan en güçlüsü perklorat iyonudur.
III. Tirotropin (TSH)
 Tirotropin (TSH) ön hipofizdeki tirotrof hücreler
tarafından salgılanan ve tiroid bezinin tiroksin ve
triiyodotironin salgısını düzenleyen hormondur.
 Fizyolojik etkileri: TSH’nin memeli deney hayvanına
injekte edildiğinde, tiroid kan akımını hızlandırdığı ve
bezden tiroid hormonlarının salıverilmesini birkaç
dakika içinde artırdığı gösterilmiştir.
Tirotropin’in yan tesirleri ve kontrendikasyonları,
 tiroid hormonlarınkine benzer.
 Koroner yetmezliğini, konjestif kalp yetmezliğini ve
adrenal korteks yetmezliğini artırır.
 Bu hastalıkları olan kimselerde ve yeni myokard
infarktüsü geçirenlerde kullanılmamalıdır.
 Tirotropin preparatı, etkisine karşı kısa zamanda tolerans
geliştiği (antikor oluşumu nedeniyle) ve tiroid
hormonu preparatlarıyla daha kolay ve ucuz tedavi
yapıldığı için hipotiroidizm tedavisinde kullanılmaz.
 Toksik guatr ve tiroid kanseri olgularında, tiroid
bezinin daha fazla iyod tutmasını sağlamak ve böylece
radyoaktif iyodun etkinliğini artırmak için, onunla
yapılan tedaviden önce yardımcı ilaç olarak kullanılır.
 Bu amaçla, birkaç gün, günde 3 kez 10 Ü dozunda
tirotropin injekte edilir ve sonra radyoaktif iyod verilir.
IV. Tirotropin Salıverici Hormon (TRH)

 Hipotalamustan salgılanan ve hipofiz ön lobundaki


tirotropin salgılayan hücreleri stimule eden bir
nörohormondur.
 Hipotalamustan salgılanması, tiroid hormonları ve
sinirsel impulslar tarafından kontrol edilir.
 Beyinde noradrenerjik yolakların stimulasyonu
TRH salgılanmasını artırır; dopaminerjik veya
serotonerjik yolakların stimulasyonu ise TRH
salgılanmasını inhibe eder.
 İlaç olarak adı protirelin’dir; sentezle yapılır.
 TRH, tiroid hastalıklarında bir tanı testi olan TRH
stimulasyon testi ile ön hipofiz fonksiyonunun ve
dolaylı olarak tiroid fonksiyonunun incelenmesi için
kullanılır.
OLGU
 28 yaşındaki Ş.Y. adlı kadın hasta 3 senedir esansiyel hipertansiyon
tanılı olup amiodaron (200 mg, 2x1 oral) reçetesiyle eczaneye geliyor ve
ilacı ilk defa kullanacağını belirtiyor. Hastanın öyküsünü aldığınızda
hastanın hipertiroidi tanısıyla son 5 aydır metimazol (5 mg, 1x1 oral)
kullandığını, serum T4 değerinin 11,7 ng/dL (referans değer: 0,6-1
ng/dL), serum TSH değerinin 0,05 mU/mL (referans değer: 0,35-4,5
mU/mL) olduğunu öğreniyorsunuz. Hasta 5 sene önce annesini
miyokard infarktüsü sebebiyle kaybetmiş. Son zamanlarda çok sinirli
olduğunu, sık sık duygusal değişimler yaşadığını ve anksiyete sorunu
olduğunu söyleyen hasta, doktoru vasıtasıyla son 3 aydır fluoksetin (20
mg, 1x1 oral) kullanıyormuş. Hasta 168 cm boyunda ve 43 kg ağırlığında
ve bir türlü kilo alamamaktan şikayetçi. 12 senedir günde yarım paket
sigara içtiğini, bırakmaya çalıştığını fakat başarılı olamadığını söylüyor.
Hastanın tansiyonunun en son 145/95 mmHg olarak ölçüldüğünü ve
nabzının 110 atım/dk olduğunu görüyorsunuz.

You might also like