Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 308

GÜVEN VEREN TEKNOLOJİ S AY I 1 1 6 / T E M M U Z 2 0 2 3

ISSN 1300-2473
ASELSAN Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfının bir kuruluşudur.
Birliktelik değerimizin Güven değerimizin Gelişim değerimizin
ASELSAN kültüründeki karşılığı: ASELSAN kültüründeki karşılığı: ASELSAN kültüründeki karşılığı:
• Her durumda birlikte • Söylediğimizi yapar, yaptığımızı • Sürekli öğrenir ve kişisel
sorumluluk üstleniriz. söyleriz. gelişimimizin sorumluluğunu
• Birbirimizle her durumda • Açık, net ve şeffaf iletişim alırız.
dayanışma içinde oluruz. kurarız. • Potansiyelimizi zorlayıcı
• Ortamda bulunmayanın • Verdiğimiz sözleri tutarız. hedeflerle keşfeder ve
hakkını koruruz. geliştiririz.
• İşleri zamanında ve tam olarak
• Ekip amaçları için birbirimizi teslim ederiz. • Gelişim için geri bildirim alırız
cesaretlendiririz. ve yapıcı geri bildirim veririz.
• Hatayı kimin yaptığına değil,
• İş sonuçlarına katkı sağladığını sorunun çözümüne odaklanırız. • İç ve dış paydaşlarımızın
düşündüğümüz davranışları gelişimine katkı sağlarız.
takdir ederiz.
• Bölümler arası iş süreçlerinin
uyumu için bilgiyi ve deneyimi
paylaşır, iş birliği yaparız.
• Farklılıklara saygı gösterir,
farklılıklardan sinerji yaratırız.

Mükemmellik değerimizin Yenilik değerimizin


ASELSAN kültüründeki karşılığı: ASELSAN kültüründeki karşılığı:
• Süreçlere uygun çalışır, • Rutini sorgular, yeni fikirler
süreçlerin etkinliğini sürekli üretir, yaratıcı çözümler deneriz.
izler ve iyileştirme önerileri • Değişim ihtiyacını anlar,
sunarız.
destekler ve değişime öncülük
• Kaynaklarımızı verimli ederiz.
kullanırız.
• Hata yapmaktan korkmayız ve
• Daha iyisi için bir işin nasıl hataları bir öğrenme fırsatı
yapılmayacağını değil nasıl olarak görürüz.
yapılabileceğini konuşuruz. • Bireylerin farklı fikirlerini ifade
• İşimizin izlenebilir, tekrar etmelerini destekleriz.
edilebilir olmasını sağlarız.
• Dünyadaki yenilikçi yaklaşımları
• Paydaşlarımızın ihtiyaç ve takip eder, proaktif bir anlayışla
beklentilerini doğru analiz ve işlerimize yansıtırız.
tespit eder, karşılıklı teyit ederiz.
MAVİ
VATANDA SINIR
TANIMIYORUZ

Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizin stratejik


konumu, son yıllarda Mavi Vatanın güvenliğini göz
ardı edemeyeceğimiz gerçeğini ortaya çıkardı. Yaşa-
dığımız gelişmeler geleceğin askeri teknolojilerinin
karada ve havada olduğu kadar denizlerde de imkan
ve kabiliyetlerimizi arttırmamızın önemini gün yü-
züne çıkardı. Deniz üstünün korunması kadar deniz
altı güvenliğinin de ne kadar kritik önemde olduğuna,
yaşanan teknolojik gelişmelerle tanıklık ediyoruz. Ül-
kemizin yerli ve milli teknoloji devi ASELSAN olarak, Ahmet AKYOL
deniz sistemlerinde yeni platformlar ve modernizas- Genel Müdür
yon projelerine yönelik savaş sistemi entegrasyonları
ile özgün ürün geliştirme faaliyetlerini sürdürüyoruz.

Ülkemizin, Mavi Vatanda güncel ve gelecekteki ope- Ayrıca BARBAROS Sınıfı Fırkateynlerin Yarı Ömür Mo-
rasyon kabiliyetini en üst seviyeye çıkarabilmek için dernizasyon Projesi (B-YÖM) ve MİLGEM-5 Projesi
mesai harcamaya devam ediyoruz. Bu çerçevede kapsamında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envante-
Mavi Vatanın koruyucularına ASELSAN teknolojileri rine ilk kez girecek olan karinaya monteli sonar sis-
sunmak için yeni, milli projelerin altına imza atıyoruz. temi FERSAH; ASELSAN’ın 2000’li yıllarda başlayan
Tarihimizden aldığımız ilham ve gelecek vizyonumuz- deniz sistemleri çalışmaları için önemli bir kilometre
la geliştirdiğimiz ASELSAN projeleriyle denizlerimizde taşı oldu. Türkiye’yi NATO’da temsil eden ilk insansız
fersah fersah yol alarak, dünyadaki gücümüzü per- su üstü aracı unvanına sahip MARLIN Silahlı İnsansız
çinliyoruz. Ana vatanda güvende olmak için deniz- Deniz Aracı (SİDA), ASELSAN’ın geliştirdiği üstün tek-
lerde güçlü olmamız gerektiğini biliyoruz. Barbaros noloji yetenekleriyle rakiplerini geride bıraktı.
Hayrettin Paşa’nın “Denizlere hakim olan cihana ha-
kim olur” sözünden hareketle, her gün yeni ufuklara ASELSAN olarak, Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı
yelken açmaya devam ediyoruz. Sadece ülkemiz için ile diğer dost ve müttefik ülkelerin deniz kuvvetlerinin
değil dost ve müttefik ülke donanmalarının ihtiyaç yakın hava savunma ihtiyaçlarını GÖKDENİZ ile etkin
duyduğu sistemlerde de ASELSAN olarak oyun değiş- şekilde karşılıyoruz. Yurt dışı bağımlılığını ortadan
tirici hamleler yapıyoruz. kaldırmakla kalmayan GÖKDENİZ, muadil yurt dışı
sistemlerden çok daha üstün bir performans ortaya
Bu kapsamda ASELSAN mühendislerinin milli imkan- koydu.
larla büyük katkılar sunduğu en büyük askeri gemimiz
TCG ANADOLU’nun, ülkemize ciddi bir kuvvet çarpanı ASELSAN Dergimizin bu sayısında denizlerde gün
yaratacağını düşünüyoruz. Bu tarihi projenin, Türkiye geçtikçe artan varlığımızı anlatırken, gelecekte Mavi
için Mavi Vatanda jeopolitik bir sıçrayışın timsali oldu- Vatanda sınır tanımayacak teknolojilerimizden ör-
ğuna inanıyoruz neklere yer verdik. Havada, karada ve uzayda olduğu
kadar su altı ve su üstünü kapsayan ASELSAN sistem-
ASELSAN’ın imzasını taşıyan milli teknolojileri, TCG lerimizle yeni ufuklara yelken açmaya, deniz teknolo-
ANADOLU’ya sunmanın gururunu yaşıyoruz. Sadece jilerinde milli tsunamiler yaratmaya devam edeceğiz.
bu gemimizdeki ASELSAN payının, yaklaşık 140 mil- Denizlerdeki gücümüzü sayfalara taşıdığımız dergi-
yon Euro’ya ulaştığını vurgulamak isterim. mizi keyifle okumanızı dilerim.
“Bir ulusun asker ordusu ne kadar
güçlü olursa olsun, kazandığı zafer
ne kadar yüce olursa olsun, bir
ulus ilim ordusuna sahip değilse,
savaş meydanlarında kazanılmış
zaferlerin sonu olacaktır.
ISSN 1300-2473 Bu nedenle bir an önce büyük,
YIL: 36, TEMMUZ 2023, SAYI: 116 mükemmel bir ilim ordusuna
sahip olma zorunluluğu vardır.”
ASELSAN Elektronik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
Adına Yayın Sahibi
Ahmet AKYOL

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü


İbrahim BİLEKLİ

Yayın Kurulu
Hande BALCI
Esra DOĞU
Esra ERKAN
Gülru SELÇUK FİLİZ
Bahar GİRGİNER
Serkan KEKEÇ
Cansın MISIRLI
Fuat Taner ÖZDEMİR
Murat SELÇUK
Cemil SEYİS
Çağrı TURNA
Aybeniz YİĞİT
Nazlı AKGÜN
Melih BABAGİL
Sibel AKBAŞ
Mustafa ERKEK
DENİZCİLİK TARİHİMİZ
Haber Merkezi S/4
Cengizhan ÇATAL
Simge SADAK
Erdinç ÇELİKKAN

Fotoğraf
Evren BARIŞIK
İbrahim ÖZTÜRK

Dağıtım
Osman ARDOĞAN

Tasarım
ARMAPRGROUP
100. YIL MAHALLESİ HATIR SOKAK 27/5 Gaziosmanpaşa Ankara
06700 ÇANKAYA / ANKARA
www.armaprgroup.com

Yayın Tarihi SAVAŞ GEMİLERİMİZİN MİLLİLEŞMESİ


Sayı 116 - 17 TEMMUZ 2023 YOLUNDA ASELSAN
DENİZ SAVAŞ VE GÖREV SİSTEM ÇÖZÜMLERİ
Yayın İdare Adresi
ASELSAN Elektronik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi S/22
Mehmet Akif Ersoy Mahallesi
İstiklal Marşı Caddesi, No: 16
Yenimahalle 06200, Ankara

Baskı Cilt
17 TEMMUZ 2023
EMSAL Matbaa Tanıtım Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti.
Bahçekapı Mah. 2477. Cad. No: 6, Etimesgut/Ankara
+90 312 278 82 00, Sertifika No: 46753

Yayının Türü
Yerel Süreli Yayın

Dergide yayımlanan yazılardan, kaynak adı gösterilerek alıntı


yapılabilir. Dergide yayımlanan yazılar yazarların kişisel görüşüdür.
ASELSAN Elektronik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketini sorumlu
kılmaz. ASELSAN Dergisi, Basın Ahlak Yasasına uymayı taahhüt eder.

ASELSAN Elektronik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi


Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme GÖKDENİZ
Vakfının bir kuruluşudur. S/142
İÇİNDEKİLER
TARİHÇE
DENİZCİLİK TARİHİMİZ 004
SAVAŞ GEMİLERİMİZİN MİLLİLEŞMESİ YOLUNDA ASELSAN DENİZ SAVAŞ VE GÖREV SİSTEM ÇÖZÜMLERİ 022

PROJELER
TCG ANADOLU’DAN KISA KISA… 056
MİLGEM, YENİ KUŞAKLARA İLHAM OLACAK 064
BARBAROS SINIFI FIRKATEYNLERİN YARI ÖMÜR MODERNİZASYONU 072
AÇIK DENİZ KARAKOL GEMİSİ (ADKG) 078
DENİZDE İKMAL, MUHAREBE DESTEK GEMİSİ (DİMDEG) 080
PAKİSTAN MİLGEM 086
TÜRKMENİSTAN İÇİN 29 PLATFORM 090
SÜRATLİ AMFİBİ GEMİ (LCT) 096
AMFİBİ GEMİ (LST) 098
LOJİSTİK DESTEK GEMİLERİ 100
DENİZALTI KURTARMA ANA GEMİSİ (MOSHIP) VE KURTARMA VE YEDEKLEME GEMİSİ (KURYED) 102
PAKİSTAN AKARYAKIT GEMİSİ 104
TEST VE EĞİTİM GEMİSİ (TVEG) 106
ORUÇ REİS SİSMİK ARAŞTIRMA GEMİSİ 108
YENİ TİP KARAKOL BOTU 110

ÜRÜNLER
İNSANSIZ DENİZ ARAÇLARI 112
VATOZ® DENİZ GÖREV YÖNETİM YAZILIMI 120
ASKERİ BİLGİSAYAR VE SUNUCU TEKNOLOJİLERİ 124
DENİZ HAVA SAVUNMA HARBİ TARİHÇESİ 130
GÖKDENİZ 142
HİSAR-D RF AKS (ATIŞ KONTROL SİSTEMİ) 146
İSTİF SINIFI FIRKATEYNLER İÇİN ORTA İRTİFA HAVA SAVUNMA FÜZESİ ATIŞ KONTROL SİSTEMİ VE
RF VERİ BAĞI YER DONANIMI ENTEGRASYONU – HİSAR-D RF AKS 146
DENİZ TOPÇULUĞUNDA ASELSAN 148
GÖKER-D 158
UZAKTAN KOMUTALI DENİZ STABİLİZE SİLAH SİSTEMLERİ 160
MİLLİ IFF SİSTEMİ 168
SEYİR SİSTEMLERİ 174
RADAR SİSTEMLERİ 184
ELEKTRONİK HARP SİSTEMLERİ 192
ENTEGRE DENİZ HABERLEŞME SİSTEMLERİ 196
DENİZ UYDU MUHABERE SİSTEMLERİ 202
DENİZ ELEKTRO-OPTİK SİSTEMLERİ 208
DENİZ NAVİGASYON SİSTEMLERİ 218

TEKNOLOJİLER
SU ALTI SİSTEMLER 222
DENIZ SAVAŞ SISTEMI TASARIMI 236
DENİZ PROJELERİNDE EMI/EMC FAALİYETLERİ 242
SU ÜSTÜ PLATFORMLAR İÇİN RKA ÇALIŞMALARI 250
3 BOYUTLU TARAMA İLE GEMİ ÜZERİNDE YERLEŞİM ve TASARIM ÇALIŞMALARI 254
SU ÜSTÜ PLATFORMLARI SİMÜLASYON VE ETKİNLİK ANALİZİ 260
DİNAMİK KONUMLANDIRMA TEKNOLOJİLERİ 268
SONAR SİSTEMLERİNDE KAPSAMA ALANI ANALİZİ 274
SU ÜSTÜ PLATFORMLARDA MODEL TABANLI SİSTEM MÜHENDİSLİĞİ 280
MUVAZAT 284

DENİZCİLİK TERİMLERİ
ÇOK KULLANILAN DENİZCİLİK TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 290
006 TA R İ H Ç E

Türkiye, hem coğrafi hem de kültürel açıdan mer-


kezi konumda, denizcilik tarihinin başladığı, iki kı-
tanın buluştuğu, boğazların birleştiği, üç tarafında
dört deniz olan bir ülkedir. Denizlere ulaşma konu-
sunda, Akdeniz ile Karadeniz’e kıyısı bulunmakta,
Süveyş Kanalı ve Cebelitarık Boğazı yoluyla ok-
yanuslara kolayca erişebilmektedir. Bu konumu
avantaja çevirebilmek için ise denizciliğe önem
verilmesi ve denizlerden azami istifade edilmesi
gerekmektedir.

Denizlerin stratejik önemini kavrayan Barbaros


Hayrettin Paşa, “Denizlere hâkim olan, cihana
hâkim olur” sözüyle dünyada önemli bir konuma
sahip olmanın ancak denizlere hâkim olmakla
mümkün olabildiğini vurgulamıştır. Günümüzde,
güçlü ve bağımsız bir ülke sadece ekonomik ve si-
yasi bakımdan değil, askeri ve savunma alanında
da güçlü olmak durumundadır. Güçlü bir donan-
maya sahip olmak, tercihten öte artık bir zorunlu-
luktur. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, 20 Eylül
1924’te Hamidiye Kruvazörü Hatıra Defterine do-
nanmanın önemine dair şu ifadeleri yazmıştır:

“Hudutlarının mühim ve büyük aksa-


mı deniz olan Türk Devletinin donan-
ması da mühim ve büyük olmak ge-
rektir. O zaman Türkiye Cumhuriyeti
daha müsterih ve emin olacaktır. Mü-
kemmel ve kadir bir Türk Donanması-
na malik olmak gayedir.”
Türkler, denizlerle tanıştıkları ilk günden bugüne
mavilere doğru yelken açmaya, karşılarına ilk kez
çıkan ve sonsuzluğu çağrıştıran uçsuz bucaksız
mavi suların gizemli dünyasını sorgulamaya baş-
lamışlardır. Böylece, geçmişten gelip geleceğe
uzanacak olan, köklü bir tarihi miras ve geleneğe
sahip Türk denizciliği yeşermeye başlamıştır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 007

1- ANADOLU SELÇUKLU
DEVLETİ VE BEYLİKLER
DÖNEMİ:
Türkleri denizlerle kaynaştıran ilk öncü, Emir Çaka
Bey olmuştur. Çaka Bey, Selçuklu Ordusunun
gözü pek akıncı liderlerinden birisi olarak, Türkle-
Alanya Tersanesi
rin batıya yönelik ilerleme sürecinde, 1078 yılında
Bizans’a esir düşmüş ve İstanbul’a gönderilmiştir.
Çaka Bey, İstanbul’daki esaret döneminde deniz Alanya Tersanesi, kalıcı bir tersanedir. Kalıcı ter-
ve denizciliğe karşı tutku derecesinde bir ilgi duy- saneler iki amaca hizmet etmektedir. Bunlardan
maya başlamıştır. birincisi kış döneminde büyük teknelerin yapımına
olanak sağlaması, ikincisi ise kullanılmayan tek-
Çaka Bey, İzmir’de o döneme göre modern sayıla- nelerin barındırmasıdır. Kış döneminde gemilerin
bilecek bir tersane yaptırmış ve tersane civarın- açıkta bırakılması, ömürlerini azalttığı için tüm
daki bölgeyi deniz üs kompleksine dönüştürmüş- Akdeniz ülkeleri tarafından kadırgalar için gemi
tür. Bu aşamadan sonra gemi inşa faaliyetlerine barınakları sağlanıyordu. Ancak Alanya Tersanesi,
geçilmiş, kürekli ve yelkenli gemilerden oluşan 50 daha fazlasını sunuyordu. Akdeniz kıyıları daima
parçalık ilk Türk Donanması 1081 yılında inşa edil- tehlike altındaydı. Düşman donanmaları ya da kor-
miştir. Bu yıl, Türk Deniz Kuvvetleri açısından son sanlar, büyük ticari yararlar sağlayacak stratejik
yerler arıyordu. Alanya da böyle bir konuma sahip-
derece önemlidir. Çünkü, 1081 yılı Deniz Kuvvet-
ti. Alanya, surların içinde iki kuleli bir kompleksin
lerinin kuruluş yılı olarak kabul edilmektedir.
parçası olarak tersane düşman saldırılarından ko-
runmak için uygun bir ortam sağlıyordu.
Yine Anadolu Selçuklu Devleti döneminde, İki De-
nizin Sultanı (Sultan-ül Bahreyn) unvanı verilen Anadolu Selçuklu Devletinin, Moğol baskısına da-
Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubat, yanamayarak 1308 yılında parçalanmasından
Alanya ve Sinop Tersanelerinde inşa ettirdiği ge- sonra özellikle Batı Anadolu’da bir takım uç beylik-
milerle filolar kurmuştur. Alanya Tersanesi, Türk- leri kurulmuştur. Osmanlı İmparatorluğu, bu Bey-
lerin kurmuş olduğu ilk organize tersane olarak liklerin denizcilik birikimi, üs ve liman kolaylıkları
kabul edilmektedir. ve tersanelerinden önemli ölçüde istifade etmiştir.
008 TA R İ H Ç E

2- OSMANLI Donanma, hiyerarşik bir sistemle teşkilatlandırı-


larak, Donanma Komutanına, “Derya Beyi” unvanı
İMPARATORLUĞU DÖNEMİ verilmiştir. Kara Mürsel Bey, Osmanlı Devletindeki
A) OSMANLI İMPARATORLUĞU- DERYA ilk “Derya Beyi” olarak Türk deniz tarihinin öncüleri
BEYLERI DÖNEMI (1324-1390) arasında yerini almıştır.

Karamürsel’in 1323 yılında Osmanlı topraklarına Karamürsel’den sonra Türk denizciliğinin merkezi
katılması ile Marmara Denizine ulaşan Osmanlı önce İzmit, daha sonra Gelibolu ve sonunda İstan-
Beyliği, 1324 yılında Batı komşusu Karesi Bey- bul olmuştur.
liği’nden yardım maksadıyla Mürsel Bey komu-
tasında gönderilen 24 gemiden oluşan kuvvet B)OSMANLI İMPARATORLUĞU- KAPTAN-I
sayesinde denizlerle tanışmış ve güçlü bir deniz DERYA / KAPTAN PAŞALAR DÖNEMI
kuvvetine gidecek uzun yoldaki ilk kararlı adımları (1390-1867)
atmıştır.
Osmanlı İmparatorluğ’nun modern bir devlet an-
Karamürsel’de 1327 yılında ilk Osmanlı Tersanesi layışı ile denizlere yönelik teşkilatlanması, Sultan
kurulmuş, burada ilk Osmanlı savaş gemisi inşa Yıldırım Bayezid döneminde (1389-1403) başla-
edilmiştir. mıştır. Gelibolu Deniz Üssünün 1401 yılında ta-
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 009

mamlanması ile birlikte “Kaptan-ı Derya/Kaptan Bu dönemde, Türk deniz bilimcileri dünya deniz-
Paşa” terimi de Osmanlı Deniz Kuvvetlerinde ye- ciliğine büyük katkıda bulunmuştur. Muhiddin Piri
rini almıştır. Saruca Paşa, Türk deniz tarihinin ilk Reis, 1513 ve 1528 yıllarında iki ayrı dünya hari-
Kaptan-ı Deryası olmuştur. Fatih Sultan Mehmet tası yapmıştır. Harita, Avrupa ve Afrika'nın batı
döneminde, İstanbul’un fethini müteakip, Os- kıyıları ile Güney Amerika'nın doğu kıyılarını gös-
manlılar, Ege ve Karadeniz’de mutlak bir hakimi- termektedir.
yet sağladıktan sonra Akdeniz’e ilerlemişlerdir.
16.yüzyıl Avrupa ve Müslüman denizcilerinin coğ-
rafya bilgilerini içeren değerli bir tarihi belgedir.
Fatih Sultan Mehmet, 1455 yılında Kasımpaşa’da
İstanbul Tersanesini (Tersane-i Amire) kurmuş ve Kanunî Sultan Süleyman (1520-1566)’da Osman-
bu tersane dünyanın en büyük tersanelerinden bi- lı Donanmasının gelişimine büyük önem vermiş,
risi olarak tüm yabancı ülkelerin hayranlığını ka- Türk denizciliğine altın çağını yaşatmıştır. Kanunî
zanmıştır. Dünyanın yaşayan ve çalışan en eski Sultan Süleyman, 1533 yılında Barbaros Hayred-
tersanesi, bugün Haliç Tersanesi olarak hala hiz- din Paşa’yı İstanbul’a davet ederek, Kaptan-ı Der-
met vermektedir. ya ilan etmiştir.

Haliç Tersanesi
010 TA R İ H Ç E

Barbaros Hayreddin Paşa, İstanbul Tersanesinde Barbaros Hayreddin Paşa, üstün denizcilik bilgisi
yeni gemiler inşa ettirerek, donanmayı daha da ve tecrübesinin yanı sıra emsalsiz bir taktisyen
güçlendirmiş ve deniz kuvvetini Osmanlı Devleti- olduğunu, 27 Eylül 1538 tarihinde Preveze Deniz
nin denizlerdeki uzantısı ve dış politikasının vaz- Savaşı’nda göstermiştir. Taktik baskının yarattığı
geçilmez bir unsuru haline getirmiştir. sürpriz etkisi Andrea Doria komutasındaki Haçlı
Donanmasını şaşkına çevirmiş, Haçlı Donanması,
panik içerisinde dağılarak, büyük kayıplarla geri
çekilmek zorunda kalmıştır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 011

Bu zafer, Osmanlı Devletini Akdeniz’in tartışılmaz


hâkimi yapmıştır. Preveze Deniz Zaferi, büyük bir
şeref ve gurur abidesi olarak Türk denizcilerine ışık
tutmakta ve zaferin kazanıldığı 27 Eylül günü her
yıl Deniz Kuvvetleri Günü olarak kutlanmaktadır.

Kanuni Sultan Süleyman’ı takip eden hükümdar-


ların deniz sorunlarına aynı duyarlılıkla yaklaş-
mamaları sebebiyle Osmanlı İmparatorluğu'nun
denizlere hâkim olduğu altın çağının yavaş yavaş
etkisini kaybetmesine sebep olmuştur.

Nitekim bunun ilk acı örneği, Lepanto (İnebahtı)


Deniz Savaşı’nda yaşanmıştır. Bu savaşta, Os-
manlı Donanması’nın üçte ikilik bir kısmı, Kıbrıs
Adasını almak üzere tesis edilen Haçlı Donanması
tarafından yok edilmiştir. Donanmanın Sol Kanat
Komutanı ve Cezayir Beylerbeyi olan Uluç Ali Reis,
ancak 40 gemiden oluşan kendi birliğini başarılı
taktik manevralarla kurtarmayı başarabilmiştir.

Bu savaşta göstermiş olduğu cesaret ve feragatin


karşılığı olarak Sultan II. Selim; Uluç Ali Reis’e, Kı-
lıç Ali Paşa adını vererek, Osmanlı Donanmasına
Kaptan-ı Derya olarak atamıştır. Birçok zorluğa
rağmen Kılıç Ali Paşa’nın yoğun çabaları netice-
sinde, 1587 yılındaki vefatına kadar geçen 15 yıl-
lık sürede Akdeniz’deki deniz kontrolü, güçlüklere
rağmen devam etmiştir.
012 TA R İ H Ç E

Daha sonraları yaşanan olumsuz gelişmeler, Sultan


III. Mustafa’yı çağdaş bilgilerle donatılmış deniz su-
bayı yetiştirilmesi konusunda harekete geçirmiştir.
Bunun sonucunda Cezayirli Gazi Hasan Paşa tara-
fından, 18 Kasım 1773 tarihinde, “Tersane Hende-
sehanesi” adıyla tersanedeki küçük bir bölümde
bugünkü Deniz Harp Okulu’nun temeli atılmıştır.

Bu olay, sadece bir okulun açılması değil, yüzyıllar


boyunca Türk ulusuna devlet adamları ve nitelikli
deniz subayları yetiştirecek bir dönemin başlangı-
cı olmuştur.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 013

Sultan II. Mahmut (1808-1839), “Vaka-i Hayriye”


adı ile bilinen olay sonucunda 1826 yılında Yeni-
çeri Ocağını kaldırmış, modern bir ordu kurmak
için çalışmalara başlanmıştır. Bu yenilikler çerçe-
vesinde, 1852 yılında Bahriye İdadisi (Deniz Lise-
si) Heybeliada’da kurulmuştur.

Donanmanın gelişmesine ve modernize edilmesi-


ne büyük önem veren ve bu konuda her türlü im-
kânı seferber eden Sultan Abdülaziz (1861-1876)
döneminde, gerek yabancı ülke tersanelerinde,
gerekse de İstanbul, İzmit, Gemlik ve Mudanya
tersanelerinde 25’i zırhlı olmak üzere 100’ü aşkın
gemiyi ihtiva eden bir gemi inşa programı gerçek-
leştirilmiştir.

Osmanlı Devletinin bir Deniz Kuvvetine sahip ol-


masından itibaren en yüksek makam olan, “Kap-
tan-ı Deryalık/Kaptan Paşalık” makamı 1867 yı-
lında kaldırılmış, yerine 1922 yılına kadar sürecek
olan “Bahriye Nazırlığı” makamı kurulmuştur.

C) BAHRIYE NAZIRLIĞI DÖNEMI (1867-1922)

Bu dönemin önemli olaylarından biri, 1864 yılında


İstanbul Tersanesinde inşa edilen Ertuğrul Fırka-
teyni’nin, iade-i ziyaret maksadı ile gittiği Japonya
karasularında, 16 Eylül 1890 günü kayalıklara çar-
parak batması olmuştur. O dönemde tüm impara-
torluğu derin bir üzüntüye boğan bu olayın sonu-
cunda 533 denizci personel şehit düşmüştür.

Ertuğrul Fırkateyni

Türk-Japon dostluğunun miladı olan Ertuğrul'un


mahzun mirası, kazanın yaşandığı Kuşimoto'da
1891'de dikilen ve 1937’de Türkiye tarafından res-
tore edilen şehitler anıtında her yıl düzenlenen
anma törenlerinde yaşatılmaktadır. 1974 yılında
inşa edilen Türk Müzesinde Ertuğrul Fırkateyni'nin
maketi, gemideki asker ve komutanların fotoğraf-
ları ile heykelleri bulunmaktadır.
0 14 TA R İ H Ç E

Daha sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve


ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'e ada- Turgut Reis Zırhlısı
nan bir heykel ve köşe de müzeye eklenmiştir.
Heykelin kaidesinin üzerinde Türkçe ve Japonca
olarak “Yurtta sulh, cihanda sulh” yazısı yer alır.
Önündeki tanıtıcı panoda ise Kuşimoto Belediye-
si’nin ağzından şu yazı ve Japonca tercümesi bu-
lunmaktadır:

"Birinci Dünya Savaşı sonunda bölünüp


işgal edilen vatanını kurtarmak için hal-
kına önderlik eden Mustafa Kemal Ata-
türk, ulusuna bu savaşta büyük bir zafer
kazandıran Türk ulusunun büyük kah-
ramanıdır. Atatürk, ilk Cumhurbaşkanı
olarak uyguladığı kapsamlı devrimlerle
ülkesinin çağdaşlaşmasını sağlayan,
Cumhuriyet’in kurucusu olarak bugün
de Türk ulusunun derin sevgi ve saygıy-
la bağlı olduğu büyük önderidir.”
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 015

Güçlü bir donanma için Osmanlı halkı, 14 Temmuz rında bulunan İngiliz Donanmasının baskısı nede-
1909 günü Donanma Cemiyeti, diğer adı ile Do- niyle 10 Ağustos 1914 günü Çanakkale Boğazı’na
nanma-i Osman-i Muavenet-i Milliye Cemiyeti’ni girmiştir. Osmanlı Devleti de tarafsızlığını bozma-
kurmuştur. mak için bu gemileri satın aldığını açıklamış, 16
Ağustos 1914 günü bu gemilere Türk bayrağı çe-
Bu cemiyetin yoğun gayreti ile kısa zamanda yük- kilerek, Yavuz ve Midilli adları verilmiştir. Bununla
lü miktarda para toplanmış ve bu kaynak ile Al- birlikte, Osmanlı Hükümeti, 27 Eylül 1914 günü
manya’dan 1910 yılında Yadigar-I Millet, Gayret-i Çanakkale Boğazı ve Ege çıkışını mayınlatarak, 01
Vataniye, Nümune-i Hamiyet ve Muavenet-i Milli- Ekim 1914 tarihinden itibaren de boğazın kapan-
ye muhripleri ile Barbaros Hayreddin ve Turgutreis dığını bütün dünyaya ilan etmiştir.
zırhlıları satın alınmıştır.
Yavuz muharebe kruvazörü ile Taşoz ve Samsun
Bu dönemde, Ege ve Akdeniz’de, yedi buçuk ay muhripleri Sivastopol’u; Midilli kruvazörü Novo-
süre ile akın tipi harekât icra ederek, Yunan Do- rosisk’i; Muavenet-i Milliye ve Gayret-i Vataniye
nanması ve harp potansiyeline kayıp ve hasar muhripleri ise Odessa Limanını 29 Ekim 1914 sa-
verdiren Rauf Orbay komutasındaki Hamidiye bahı bombardıman altına almıştır. Bu olay Osmanlı
Kruvazörü, dünya deniz tarihine geçen göz ka- Devleti'nin, Almanya’nın yanında fiili olarak Birinci
maştırıcı başarıları ile deniz harp tarihindeki şanlı Dünya Savaşı'na girmesine neden olmuştur.
yerini almıştır.
Yavuz Muhabere Kruvazörü
Birinci Dünya Savaşının başlaması ile birlikte Os-
manlı Devleti tarafsızlığını ilan etmiş, bu sırada
Akdeniz’de bulunan Goeben ve Breslau adındaki
iki Alman harp gemisi, Adriyatik ve Mora açıkla-

İngiltere ve Fransa’nın, Osmanlı Devleti'nin harbe


devam azim ve iradesini kırmak ve aynı zaman-
da müttefikleri olan Rusya’yı Boğazlar üzerinden
takviye etmek üzere, “Yenilmez Armada” olarak
nitelenen güçlü donanmaları ile Çanakkale Boğa-
zı’ndan geçerek İstanbul’a ulaşma hedefi, gerçek
bir Türk destanı olan ve şanlı Türk tarihine altın
harflerle yazılan Çanakkale Deniz Zaferi'ne giden
yolun başlangıcı olmuştur.

Nusret Mayın Gemisi

Nusret Mayın Gemisi, 8 Mart 1915 sabahı büyük


bir gizlilik içerisinde Erenköy önlerindeki Karanlık
Limanına intikal ederek mevcut 26 mayını yüzer
metre aralıklarla 11’inci hat olarak, daha önce te-
sis edilen diğer 10 hattan farklı şekilde, sahile pa-
ralel olarak dökmüştür.
016 TA R İ H Ç E

18 Mart 1915’te, İngiliz donanmasına ait Irresis-


tible ve Ocean zırhlıları ile Fransız donanmasına
ait Bouvet zırhlısı batmış, müttefik donanmaya
ait Gaulois, Suffren, Inflexible zırhlıları ağır hasar
almış, birçok zırhlı da kıyı bataryalarının ateşi ne-
deniyle çeşitli yaralar almıştır.

Nusret Mayın Gemisinin döktüğü mayınlara çar-


parak büyük maddi kayba uğrayan müttefik do-
nanması, ağır yenilginin yanı sıra ülkelerinde kü-
çümsenemeyecek bir prestij kaybına uğramıştır.

Alemdar Römorkü
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 017

Haliç - 19. Yüzyıl

3- MİLLÎ MÜCADELE DÖNEMİ (1919-1922) Tüm gemilerin büyük çaba ve fedakarlıklarının


yanı sıra Alemdar römorkörünün kahramanlığı
Millî mücadele süresince Karadeniz’deki lojis- Türk denizciliğinin gurur abidelerinden birisini
tik nakliyat faaliyetleri kapsamında, irili ufaklı 26 teşkil etmektedir.
tekne ile toplam 300 bin ton malzeme Sovyetler
Birliği’nin Karadeniz limanlarından, Türk limanla- Alemdar, İstanbul’dan işgal kuvvetlerinin kont-
rına taşınmıştır. Bu şekilde Anadolu’daki cepheler rolünden gemi kurtarma bahanesi ile Karadeniz
desteklenmiştir. Ayrıca, düşmanın baskı ve engel- Ereğli’ye kaçırılmış; Fransızlar daha sonra gemiyi
lemelerine rağmen, bir avuç kahraman denizci- yeniden kontrole alarak İstanbul’a geri götürme
nin çabaları ile İstanbul’dan denizyolu ile İnebolu, planları yaparlarken personel kahramanca ge-
Samsun, Yalova, Karamürsel ve İzmit’e gizli ve ka- miye el koyarak, 09 Şubat 1921 günü Alemdar’ı
çak yollarla cephane ve malzeme sevk edilmiş; bu Ereğli’de baştankara etmiştir. Daha sonra Alem-
girişimler Milli Kuvvetlerin hem direncini artırmış dar, Trabzon’a intikal etmiş ve çok değerli hizmet-
hem de moral ve motivasyonunu en üst düzeye lerde bulunmuştur. Atatürk, bu dönemdeki Deniz
çıkarmıştır. Kuvvetleri’nin faaliyetini şöyle açıklamıştır: “Düş-
man ablukasına ve sahip olduğu kısıtlı deniz araç-
Türk denizcileri, İstiklal Harbi’nde belki de harbin larına rağmen, Bahriyemizin mensupları Karade-
kaderini değiştiren stratejik nakliyatı başarıyla te- niz’de birkaç gemi ile harikalar göstererek, hiçbir
sis ve idame etmenin haklı gururunu taşırken, o şey kaybetmeksizin deniz nakliyatını sağlamak
dönemin kahramanlarını saygı ile anmaktadır. suretiyle teşekküre değer hizmetler yapmışlardır.”
018 TA R İ H Ç E

Yavuz Muharebe
Kruvazörü Gölcük Havuzu'nda

4- BAHRİYE VEKALETİ DÖNEMİ (1924-1928) 5- DENİZ MÜSTEŞARLIĞI DÖNEMİ (1928-1949)

Bahriye Vekaletinin öncelik verdiği konu, ülkedeki 16 Ocak 1928 tarihli ve 1198 sayılı kanunla Millî
ekonomik koşulları göz ardı etmeden, mevcut im- Savunma Bakanlığı’na bağlı olarak Genelkurmay
kanlar dahilinde donanmanın çekirdeğini meyda- Başkanlığı’nda bir “Deniz Müsteşarlığı” makamı
na getirmek olmuştur. kurulmuştur. Bu yeni teşkilatlanma ile Donanma
Komutanlığı, idari ve lojistik bakımından Genel-
Başlangıçta yurt dışı gemi alımından ziyade, mev- kurmay Başkanlığı’na bağlanmıştır.
cut gemilerin onarılarak, Donanmaya kazandırıl-
Bu dönemde, envanterinde Yavuz, Turgutreis,
ması hedeflenmiştir. İlk olarak, Yavuz Muharebe
Hamidiye, Mecidiye kruvazörleri, Peyk-i Şevket
Kruvazörü'nün onarımı için bir Fransız şirketi ile
ve Berk-i Satvet Torpido Kruvazörleri ile Samsun,
anlaşma yapılmıştır. Basra ve Taşoz muhriplerini bulunduran donanma,
ana unsurları ile Gölcük’te faaliyet göstermiştir.
İstanbul’da Yavuz’u havuzlayacak kapasitede bü- Hollanda’ya sipariş verilen ve Kurtuluş Savaşı’nın
yük bir havuzun bulunmaması nedeniyle, önce- coşkusunu yansıtan I. İnönü ve II. İnönü denizaltı-
likle bir Alman şirketinin Gölcük bölgesinde Yavuz ları da 1928 yılında Deniz Kuvvetlerine katılmıştır.
için uygun bir yüzer havuz yapmasına, daha sonra
geminin bir Fransız şirketi tarafından onarılma-
sına karar verilmiştir. Yavuz’un havuzlanma ihti-
yaçları, bir anlamda Gölcük’ü Deniz Kuvvetleri ile
özdeşleştirecek olan yolun başlangıcı olmuştur.

Bu tesisler Deniz Kuvvetlerinin, Gölcük’teki ilk


onarım teşkilleri olarak tarihi bir misyon üstlen-
miş; daha sonraki yıllarda art arda yapılan yeni te-
sisler ve modernizasyon projeleri ile o dönemlerde
büyük bir bataklık, küçük bir göl ve fındık tarlaları
ile kaplı olan bugünkü Poyraz Rıhtımı ve Gölcük
Tersanesi'nin bulunduğu alan, Türk Deniz Kuv-
vetleri'nin ağırlık merkezini oluşturan görkemli bir TCG II. İnönü

yapıya kavuşturulmuştur.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 019

TCG I. İnönü

Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayı ile 1933 yı- sipariş edilmiştir. Aynı yıl, Almanya’da inşa edil-
lında donanmanın ana üssünün Gölcük olması- miş olan Saldıray Denizaltısı, donanmaya katıl-
na karar verilmiştir. Aynı yıl Gölcük Tersanesi'nde mıştır. Ayrıca, Taşkızak Tersanesi'nde inşa edilen
inşa edilen ilk gemi olan Gölcük tankeri kızağa ko- ve isimleri bizzat Atatürk tarafından verilen Atılay
nulmuş ve bir yıl içerisinde denize indirilmiştir. ve Yıldıray denizaltıları denize indirilmiştir. Gölcük
Tersanesi'nde üretilen ilk Türk denizaltısı TCG Yıl-
Bu dönemde Yavuz Muharebe Kruvazörü, 1930 yı- dıray’dır.
lında onarımının tamamlanmasından sonra Deniz
Kuvvetleri'nin sancak gemisi olarak, 1950 yılına
kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin denizlerdeki gücü-
nün bir simgesi olmuş; birçok devlet büyüğü ve
yabancı konuk bu gemide ağırlanmıştır.

Yavuz Muhabere Kruvazörü

TCG Atılay

Atatürk, dönemin Başbakanı Celâl Bayar'a 17


Ocak 1938 tarihli açıklama notunda şöyle diyordu:
Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin 1936 yılında
imzalanması ile birlikte boğazlar üzerindeki Türk
"Yeni dört denizaltı gemimiz için bil-
egemenliği pekiştirilerek, uluslararası topluma
kabul ettirilmiştir. dirdiğimiz isimler şunlardır: Saldıray,
Batıray, Atılay, Yıldıray. Bunların ma-
II. Dünya Harbi başladığında, Türk Deniz Kuvvet-
nalarını izaha bile hacet olmadığı ka-
leri kendisini geliştirmiş ve o döneme göre kü-
çümsenmeyecek bir güce erişmiştir. İngiltere’ye naatindeyim. Manaları; Türkçe olan bu
1939 yılında 4 muhrip, 4 denizaltı, 2 mayın gemisi kelimelerin kendisindedir. "
020 TA R İ H Ç E

Kıbrıs Barış Harekatı -1974

6- DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI DÖNEMİ

Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'nda, 1928 yı-


lından 1949 yılına kadar Deniz Müsteşarlığı ola-
rak temsil edilen Deniz Kuvvetleri, Yüksek Askeri
Şura'nın 15 Ağustos 1949 günü aldığı tarihi bir
kararla Deniz Kuvvetleri Komutanlığı olarak teşkil
edilmiştir.

Bu yeni teşkilatlanma, Türk Deniz Kuvvetleri'nin


çağdaş ve güçlü bir yapıya kavuşması yönünde
önemli bir dönüm noktası, bir mihenk taşıdır. Bu
tarihten itibaren Deniz Kuvveti'nin tüm yönetimini
üzerine alan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, mev-
cut kaynaklarını en rasyonel şekilde kullanarak
her geçen gün daha da büyümüş, dünyadaki tüm
gelişmeleri titizlikle takip ederek, emin ve kararlı
adımlar atmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 18 Şubat 1952’de Kuzey


Atlantik Savunma Paktına (NATO) üye olması ile
birlikte, Türk Deniz Kuvvetleri de NATO’ya üye olan
ülkelerle ilişkilerini artırmıştır. Türk Deniz Kuvvet-
leri, kuvvet yapısını, eğitim doktrinini, imkân ve
kabiliyetlerini geliştirirken, NATO standartlarında
harekât icra edebilen bir hüviyet kazanmıştır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 021

TCG Fatih (F-242)

Kıbrıs Sorunu 1960’lı yıllarda yoğun olarak ülke 1980’li yıllar Türk Deniz Kuvvetleri'nin Cumhuriyet
gündemini işgal etmeye başladığında çeşitli ihti- dönemindeki gelişiminin tepe noktasına doğru
mallere göre planlar yapılmış ve güçlü bir çıkarma ivme kazandığı yıllar olmuştur. Bu yıllarda, muh-
filosunun tesis ve idamesi bir zorunluluk olarak telif modernizasyon projeleri gerçekleştirilmiş,
ortaya çıkmıştır. Bu gelişmeler paralelinde, yurt Deniz Kuvvetleri'nin harp silah ve araçlarında tek
içinde amfibi gemi ve araçlarının inşasına öncelik kaynağa bağlı kalmamak hedefine yönelik önemli
verilirken, yurt dışından da özellikle tank çıkarma
adımlar atılmıştır. Gölcük’te 1988 yılında inşa edi-
gemisi tedariki yönünde planlamalar yapılmıştır.
len ilk modern fırkateyn olan TCG FATİH (F-242),
Türkiye’nin son derece yapıcı davranışları ve ikaz-
larına rağmen, Kıbrıslı Rumlar'ın katliama varan Gölcük Tersanesi’nin uluslararası arenadaki pres-
tek taraflı uygulamaları Türkiye’yi Ada’da bir am- tijini daha da artırmıştır.
fibi harekât yapmaya mecbur bırakmıştır.
Türk Deniz Kuvvetleri'nin rotası, ATATÜRK’ün çiz-
Türk Deniz Kuvvetleri, Türk Ulusu'nun kendine olan miş olduğu çağdaş ve aydınlık yoldur. Son yıllarda
sınırsız güvenini boşa çıkarmamış; sınırlı imkanla- Akdeniz’deki sayılı Deniz Kuvvetleri arasında yer
rına rağmen, 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı’n- alan Türk Deniz Kuvvetleri, Somali’den Japon-
da kilit rol oynamış ve askeri açıdan tartışmasız ya’ya, Cebelitarık’tan Panama’ya, Kuzey Atlan-
en zor harekat olarak kabul edilen amfibi harekatı tik’ten Hint Okyanusu’na kadar, tüm denizlerde
başarı ile gerçekleştirerek, amfibi ve kara birlikle- Türk Sancağı’nı şerefle dalgalandırmış ve dalga-
rinin emniyetle Kıbrıs’a çıkmasını sağlamış, aynı landırmaya devam edecektir.
zamanda hem Kıbrıs’a yönelik düşman takviyesini
engellemiş hem de Kara Harekâtına deniz top ateş
desteği sağlayarak, askeri ve siyasi hedeflerimizin
ele geçirilmesinde büyük rol oynamıştır.
022 TA R İ H Ç E
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 023
024 TA R İ H Ç E

TCG Kocatepe (D-354) Muhribi, 1974'de Türk


Silahlı Kuvvetlerinin gerçekleştirdiği Kıbrıs Ha-
rekâtının ikinci gününde Türk Hava Kuvvetleri ta-
rafından dost ateşiyle batırılan bir Türk Deniz Kuv-
vetleri gemisidir. Aynı bombardıman esnasında
TCG Adatepe ve TCG Mareşal Fevzi Çakmak muh-
ripleri de ağır yara almıştır.

TCG Kocatepe - Kıbrıs

Kıbrıs Harekatı
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 025

Yunan gemisi zannedilen Kocatepe muhribinin İlk teknoloji transferi ise 1989 yılında Pakistan’a
kendi uçaklarımız tarafından batırılması ve gemi- yapılmıştır. Verilen lisans ile birlikte Pakistan’da
de görevli 54 askerimizin şehadetinin ardındaki en telsiz üretimine başlanmıştır.
büyük gerçek; kara, hava ve deniz unsurları ara-
sındaki haberleşme sistemlerinin eksikliği ve Türk Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı ku-
savaş uçaklarının istihbarat hatasıdır. Uçaklarımız ruluşu olan ASELSAN, kendisine verilen görev
ve gemilerimiz arasında güvenli telsiz bağlantı- çerçevesinde, deniz savaş sistemlerine yönelik
sı yoktu. Bu hazin olayın en büyük nedeninin ise olarak çalışmalarını şu beş esasa uygun olarak
kim tarafından yapıldığı tam olarak bilinemeyen, sürdürmektedir:
elektronik yönlendirmeler olduğu da değerlendi-
rilmektedir. • Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın her tür-
lü elektronik cihaz gereksinimlerini, dışa
1974 Kıbrıs Barış Harekatından sonra uygulanan bağımlılığı en aza indirecek şekilde ve en
"silah ambargosu" ve harekat esnasında yaşanan kısa zamanda karşılamak.
olaylardan edinilen tecrübeler, ülkemizde savun-
ma sistemlerinin temininde ve bu arada askeri • Her türlü şartlar altında devamlılık ve hızlı
haberleşme ihtiyaçlarının karşılanmasında ba- gelişimi sağlamak.
ğımsızlığın önemini gündeme getirmiş, halkımızın
bağışları ile Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerini Güç- • Olağanüstü hallerde üretimin tamamını
lendirme Vakıfları hayata geçirilmiştir. Bunu taki- askeri teçhizat üretimine döndürebilmek.
ben Kara Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı öncülü-
ğünde 1975 yılı sonlarında ASELSAN kurulmuştur. • Milli olması zorunlu olan elektronik ve
akustik harp ile kripto gibi konularda Deniz
TCG Kocatepe olayında yaşanan tecrübenin de Kuvvetleri Komutanlığına hizmet vermek.
yarattığı itici güçle, ASELSAN milli çevrim sistem-
leri eksikliğini gidermek üzere hızla çalışmalara • Yurtdışına "yüksek teknoloji" deniz savaş
başlamış, ilk üretimini 1980 yılında gerçekleştire- sistemleri satabilecek duruma gelmek.
rek TSK için sırt ve tank telsizi yapılmıştır.
ASELSAN, bu yolda dünya
firmaları ile yarışabilecek
seviyede önemli gelişme-
ler kaydetmektedir.

ASELSAN, tüm faaliyet-


lerde olduğu gibi bun-
dan sonra da Türk do-
nanması için gereken
teknolojinin yurtiçinde
edinilmesi konusunda,
savunmada endüstriyel
liderlik ve desteğin sağ-
lanması görevini sürdür-
meye devam edecektir.
026 TA R İ H Ç E

Deniz Kuvvetlerimiz, Mavi Vatanın korunmasın- ASELSAN hem ülke ihtiyaçlarının karşılanması
da, çevre denizlerde caydırıcı güç olmada, sadece hem de savunma sanayi ürünlerini ihraç edebil-
kendi denizlerimizde değil dünya denizlerinde hak mek için yerli teknoloji geliştirmeye önem ver-
ve menfaatlerimizi korumada, barışa etkin katkı mektedir. Bu hedefe doğru yapılan çalışmalar ne-
sunma ve özellikle son dönemde enerji hatları- ticesinde, ASELSAN’ın deniz sistemleri alanında
nın deniz ortamındaki kaynaklarının güvenliğinin katettiği mesafe dikkate değer seviyelere ulaş-
sağlanması konusunda çok önemli görevler üst- mıştır. ASELSAN; karmaşık sistemleri barındıran
lenmiştir. Dolayısıyla ASELSAN, Deniz Kuvvetleri- savaş sistemleri ile özel amaçlı görev sistemleri-
mizin görevlerini yerine getirirken ihtiyaç duyaca- nin tasarım ve üretimi ile bu sistemlerin platform-
ğı gelişmiş yerli ve milli savaş sistemi çözümlerini lara ve diğer sistemlere entegrasyon imkan ve
en etkin şekilde sağlaması gerektiğinin bilinciyle kabiliyetine sahiptir. Bu çerçevede, bugüne kadar
çalışmalarını sürdürmektedir. Bunun için sadece halihazırda tamamlanan ve devam eden 75 yeni
barış zamanında değil, savaş zamanında da De- gemi inşa projesi ile 50 civarında modernizasyon
niz Kuvvetlerimize yurtiçi ve yurtdışında hizmet projesinde yer alınmış ve 100’den fazla gemi plat-
vermeye devam edilmesi gerekmektedir. Bu bek- formuna Uzaktan Komutalı Silah Sistemleri en-
lenti, geçtiğimiz dönemde birçok platformda, yurt tegre edilmiştir. Yurtiçinde ve yurtdışında 230’dan
içinde ve yurt dışında farklı lokasyonlarda kar- fazla platformda ASELSAN silah sistemleri görev
şılanmıştır. yapmaktadır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 027

Savaş gemilerine yönelik sistemler kapsamında


halihazırda; Silah ve Füze Sistemleri, Entegre Mu-
habere Sistemleri, Elektronik Harp ve Radar Sis-
temleri, Deniz Hava Savunma Sistemleri, Top Atış
Kontrol Sistemleri, Elektro-Optik Sistemler, Seyir
ve Platform Sistemleri, Torpido ve Torpidoya Karşı
Tedbir Sistemleri ile birlikte Sualtı Akustik ve So-
nar Sistemlerinde faaliyet gösterilmektedir.

ASELSAN, Deniz Elektronik Harp Sistemlerinde;


ARES Deniz Elektronik Destek (ED) ürün ailesiyle,
AREAS Radar Elektronik Taarruz (ET) ürün ailesiy-
le ve Su Üstü Dekoy Atıcı Sistemiyle birçok plat-
formda yer almaktadır. Özellikle ED, ET ve Dekoy
Atıcı Sistemleri bir arada barındıran Milli Elektro-
nik Harp Suiti (MEHS) ile yeni projelerde yer alma-
ya devam edilecektir.

Radar sistemlerinde, geçtiğimiz dönemde özel-


likle arama, atış kontrol, aydınlatma ve gözetleme Akrep Radarı
radarı geliştirme faaliyetlerine hız kazandırılmış-
tır. Özellikle AKREP Atış Kontrol Radarı ve CENK
Arama Radarının 2023 yılı içerisinde Deniz Kuv-
vetlerimizin hizmetine girmesiyle birlikte, önemli
yetenek kazanımları sağlanmış olacaktır. Türk Tipi
Hücumbot Projesi ihtiyaçları kapsamında geliştir-
me çalışmalarına devam edilen ARDA 3D Arama
Radarı, TF-2000 Hava Savunma Harbi Muhribi ih-
tiyaçları kapsamında geliştirilen Çok Amaçlı Faz
Dizinli Radar (ÇAFRAD) ve gözetleme amaçlı İHA
savunmaya yönelik geliştirilen radar sistemleri-
miz ise Deniz Kuvvetlerimizin farklı ihtiyaçlarına
Cenk Radarı
da çözüm olarak ortaya çıkacaktır.

ARDA

ARES 2N ED
028 TA R İ H Ç E

DİKONS Stop-2

MITOS SİM Muhafız/Smash

Gemi antenleri
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 029

Her türlü deniz koşulunda tüm insanlı ve


insansız deniz platformlarına uygun 38
cm’den, 1.8 metreye kadar X-Bant ve Ku-
Bant frekanslarında çalışan stabilize anten
sistemleri kullanılarak çözüm sunulabil-
mektedir. Su üstü unsurların bağlı bulun-
dukları harekât/komuta merkezleri ile taktik
sahadaki komutanların harekât ihtiyaçları-
nı karşılamaya yönelik olarak stabilize şe-
kilde emniyetli ve hızlı ses, görüntü ve veri
haberleşme yeteneği sunulabilmektedir.
Yüksek RF geçirgenliğine sahip radom içe-
risinde muhafaza edilen anten sistemleri,
uygun frekanslarda ve nitelikte hizmet ve-
ren tüm uydularla kullanılabilme özelliğine
sahiptirler.

Deniz Silah Sistemlerinde 15 yılı aşan bir


tecrübe ile 7.62 mm’den 35 mm’ye kadar
farklı kalibrelerde silah sistemlerimiz ve 127
mm’ye kadar atış kontrol sistemlerimiz bir-
çok platforma entegre edilmiştir. 40 mm çift
namlulu Deniz Topu geliştirme faaliyetlerine
de hız kesmeden devam edilmektedir.

Seyir Sistemleri alanında Askeri Gemi Elekt-


ronik Harita Sergileme ve Bilgilendirme Sis-
temi WECDIS, sivil gemi versiyonu (ECDIS),
Cayro ve İskandil Sistemleri ile Meteorolojik
Ölçüm Sistemi hali hazırda savaş gemileri-
mizde kullanılmaktadır. Otomatik, yarı oto-
matik veya manuel şekilde geminin dinamik
olarak bir pozisyonda konumlanmasını sağ-
layan ya da önceden belirlenen rotayı takip
etmesini sağlayan Dinamik Konumlandırma
Sistemi (DİKONS) bu alanda en son geliştiri-
len ASELSAN sistemidir.

Peki ASELSAN, deniz savaş ve görev sistem-


leri alanında bu seviyeye hangi aşamalardan
geçerek ulaşabilmiştir?

Türkiye Cumhuriyeti donanması, büyük kıs-


mı ikinci el olmak üzere uzun yıllar hazır alım
yöntemiyle gerçekleştirdiği savaş gemisi te-
darik faaliyetlerini, 1980’li yıllardan itibaren
teknoloji transferi yoluyla yurt içinde aske-
ri tersanelerde denizaltı, hücumbot, mayın
avlama gemisi ve fırkateyn gibi savaş gemi-
lerini üretmeye başlayarak farklı bir seviyeye
Tersane
taşımıştır.
030 TA R İ H Ç E

Hücumbot

Mayın Avlama Gemisi

Yavuz Sınıfı Fırkateyn

MİLGEM-Heybeliada
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 031

Bu yıllarda üretilen askeri gemilerimizde yer alan ASELSAN’ın yürüttüğü diğer faaliyetlerde kaza-
sistemler incelendiğinde, maalesef özellikle sa- nılan alt yapı ve bilgi birikimleri ile 2000’li yılların
vaş sistemleri özelinde neredeyse tek bir yerli sis- başlangıcından itibaren Türk donanmasına özgün
temimiz bile bulunmuyordu. sistemler sağlanabilecek seviyeye gelindi. Bu sü-
reçte ASELSAN yönetimi, aldığı stratejik bir karar
Türk Deniz Kuvvetleri, milli savunma endüstrisi ile yeniden yapılanarak, mevcut potansiyelin de-
kurulmadan önce eski teknoloji harp silah araç- niz sistemlerine odaklanmasına zemin sağlamış-
larının bakım idamesini yurtdışından sağlanan tı. Böylelikle MİLGEM Projesinin ivmesiyle başla-
lojistik destekle yürütebilme imkânını bünyesinde yan milli deniz sistemleri atağında ASELSAN, tüm
barındırıyordu. Ancak, dış politikalardan kaynak- kabiliyetleriyle yer almıştır. Yeni yapılanmayla,
lanan ihracat kısıtlamaları ve teknolojideki süratli mevcut cihaz ve sistemlerin deniz platformlarına
gelişmeler, bakım-idame imkânlarının yurtiçin- uyarlanması yaklaşımına ilave olarak platform-
den sağlanması ihtiyacını öne çıkarmış, bu husus lara özgün görev sistemi geliştirilmesi ve sistem
gelişen teknolojideki karmaşıklık ile de artmıştır. entegrasyonu yaklaşımına dönülmüştür. Silah
Ayrıca, yeni teknoloji ürünü harp silah araçlarının sistemleri, muhabere sistemleri, elektro-optik ve
“kara kutu” hüviyetinde olması savunma güvenli- mikrodalga sensörler ile görev yönetim sistemleri
ğini menfi olarak etkilemeye başlamıştı. gibi ASELSAN’ın uzmanlık alanlarındaki ürünler,
deniz platformlarına uyarlanmış ya da deniz plat-
Ancak 2000’li yıllara kadar Deniz Kuvvetlerinin formlarına özgün olarak geliştirilmiştir.
az sayıdaki teçhizat ihtiyacının karşılanmasında,
geliştirme maliyetleri ve süresi ile performans Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ile Savunma Sanayii
güvenirliği, bu sistemlerin yurt içerisinde geliştir- Başkanlığının yakın işbirliği ve kararlılığı sayesinde
me faaliyetlerine başlanılmasında olumsuz etki MİLGEM Projesinin ilk gemisi TCG Heybeliada’nın
yaratmıştır. 2005 yılında tasarım faaliyetlerine, 2006 yılında
da inşasına başlanmıştır. MİLGEM, o döneme göre
Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın ortaya koydu- mümkün olabilecek en yüksek yerli ve milli katkı
ğu vizyonla, 2000’li yılların başından itibaren MİL- oranıyla 27 Eylül 2011 tarihinde Donanma Komu-
GEM Projesinin hayata geçirilmesi için faaliyetlere tanlığına teslim edilmiştir MİLGEM Projesi kapsa-
başlanmıştır. 2004 yılında İstanbul Tersanesi Ko- mında “Korvet” sınıfında inşa edilen dördüncü ve
mutanlığında tasarım, mühendislik ve inşaat faa- son gemi olan TCG Kınalıada, 2019 yılında teslim
liyetlerini yürütmek ve koordine etmek üzere MİL- edilmiştir.
GEM Proje Ofisi kurulmuştur. Böylece azami yurt
içi katkı payı ile milli bir korvetin tasarım ve inşası Her ne kadar MİLGEM Projesinden önce de ASEL-
öngörülmüştür. Bu proje ile dağınık halde bulunan SAN su üsü savaş gemileri için sistem teslimat ve
yerli/milli bilgi ve tecrübe birikiminin bir araya ge- entegrasyonları gerçekleştirmiş olsa da kapsamlı
tirilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca çok sayıda sanayi olarak ASELSAN’ın farklı sektör başkanlıklarının
kuruluşunun, üniversitelerin, bilimsel kurumların ürünlerinin tek bir platformda entegre edildiği ilk
da yönlendirilmesiyle, Türkiye’de yerli/milli savaş büyük proje MİLGEM’dir.
gemisi tasarım ve inşa kabiliyetinin geliştirilmesi
hedeflenmiştir.

Aynı dönemde Cumhurbaşkanlığı Savunma Sa-


nayii Başkanlığımız da deniz araçlarıyla ilgili ya-
pılanmasını gerçekleştirmiştir. MİLGEM Projesiyle
birlikte savaş gemilerimizin ve denizaltılarımızın
ihtiyaç duyduğu sistem, alt sistem, cihaz ile ekip-
manların yerlileştirilmesi ve millileştirilmesi sa-
yesinde özel sektör, yan sanayii ve KOBİ’lere
de çok çeşitli iş alanlarının ortaya çıkarılmasını
sağlamıştır.
032 TA R İ H Ç E

Türk savunma sanayii için çığır açıcı bir proje ola- • İlk Top Acil Kontrol Ünitesi (TAKÜ)
rak nitelendirilebilecek MİLGEM projesinde, 23
Mayıs 2007 tarihinde imzaladığımız savaş siste- • 12.7 mm Stabilize Makineli Tüfek
mi tedarik projesi sözleşmesi ile üstlendiğimiz
sorumluluğun bilinciyle, olabildiğince fazla sayı- • İlk KULAÇ iskandil sistemi
da bileşenin geliştirilmesi için gösterdiğimiz ça-
• İlk HIZIR Torpido Karıştırma ve Aldatma
baların ve azmin neticesinde MİLGEM korvetle-
Sistemi (TKAS)
rinde ASELSAN ürünü sistemler, gemiye entegre
edilmiştir: • İlk X-BAND Uydu Muhabere Sistemi

• İlk SMART-S Mk2 3 Boyutlu Arama Radarı • İlk Lazer İkaz Sistemi (LİAS-100D)

• İlk ALPER-FMCW LPI Radar • İlk Deniz Meteoroloji Sistemi (MÖS)

• İlk ARES 2N Elektronik Destek (ED) ve ilk • Dahili ve Harici Muhabere Sistemleri
Dekoy Atım Sisteminden (DAS) oluşan
Elektronik Harp Süiti • İlk ASELFLIR 300D Elektro-Optik
Dayrektör Sistemi
• İlk 76 mm Compact Top Atış Kontrol
Sistemi (TAKS) • ANS 510D Cayro Sistemi

MİLGEM-1 sistemler resmi


ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 033

Smart S

ALPER LPI (Low Probabilty of Intercept)


034 TA R İ H Ç E

Aslında ASELSAN ürünü sistemlerin deniz plat- Projesi kapsamında da Entegre Deniz Haberleş-
formlarında kullanılma tarihçesinin 2006 yılında me Sistemi’ne yönelik tüm sistem tasarım, ge-
ilk kez ASELSAN üretimi LN-270 Ataletsel Navi- liştirme, üretim, platform entegrasyon ve lojistik
gasyon Sisteminin Seaguard Yakın Hava Savunma destek sorumlulukları üstlenilmiştir.
Sistemlerinin Modernizasyonu Projesi Kapsamın-
da TCG KEMALREİS'e entegrasyonuyla başladığını Haziran 2006 tarihinde imzalanan sözleşme kap-
söyleyebiliriz. samında; 12.7 mm Stabilize Makinalı Tüfek Plat-
formu (STAMP) Sistemi yapılan testler sonucu
Yine 2006 yılında Rüzgar Sınıfı Hücumbotların, elde edilen üstün başarı ile kalifiye edilerek 2007
haberleşme sistemi modernizasyonu ile ilk defa yılı başında öncelikle 90 tonluk sahil güvenlik
deniz haberleşme sistemlerine yönelik tüm ihti- botlarına entegre edilmek üzere TSK envanterine
yaçlar milli bir tasarıma dayalı olarak karşılanmış- girmiştir.
tır. Bu sayede geliştirilen yetenekler ile MİLGEM

MOSHIP

(G-Sınıfı Fırkateyn)
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 035

KURYED

ASELSAN ürünü sistemlerin su üstü savaş gemi- 2007 yılında ASELSAN sistemlerinin deniz pro-
lerine entegrasyonu faaliyetlerine 2007 yılında jelerinde görünür olmaya başlaması yolcuğu,
G-Sınıfı fırkateynlerin mevcut atış kontrol radarla- 2008 yılında imzalanan 4 adet “Sahil Güvenlik
rına ASELSAN ürünü termal kamera entegrasyo- Komutanlığı Arama Kurtarma Gemisi”, “Aksaz
nuyla devam edilmiştir. ve Foça Deniz Üssü Su altı ve Su üstü Gözetle-
me ve Tespit Sistemi (Yunus)”, 16 adet “Yeni Tip
İlk Veri Kontrol Sistemimiz (VKS), MOSHIP plat- Karakol Botu” ve “Yavuz Sınıfı Firkateynlerin Yarı
formunda kullanılmaya başlanmıştır. Ayrıca Ömür Modernizasyonu” kapsamındaki sözleş-
MOSHIP ve KURYED projeleri kapsamında, ASEL- melerle hız kazanmıştır. VATOZ Savaş Yönetim
SAN tarafından milli olarak geliştirilen HF ve V/ Sistemi ve ASELFLIR 200D E/O Dayrektör Siste-
UHF telsizler ilk kez deniz platformlarına teslim mi, ilk defa Yeni Tip Karakol Botlarında kullanıl-
edilmiştir. maya başlanmıştır.
036 TA R İ H Ç E

Burada Su Altı Akustik Sistemlerine ayrı bir


YAVUZ Fırkateyni parantez açmamız uygun olacaktır. 2007
yılında birkaç personelle bir kovaya yurt
dışından getirilen bir hidrofonun daldırıla-
rak başlatılan çalışmalar, 2030’lu yılların
vizyonuyla, su altı sensör teknolojilerinde,
sonarlarda, torpido karşı tedbir sistemlerin-
de ve torpidolarda, kısacası su altı akustik
alanında öncelikle Deniz Kuvvetleri Komu-
tanlığımızın ve Sahil Güvenlik Komutanlığı-
mızın olmak üzere ama aynı zamanda yurt
dışı müşterilerimizin de ihtiyaçlarına cevap
verecek şekilde uluslararası arenada söz
sahibi olma hedefiyle devam etmektedir. 16
TSKG (Tuzla Sınıfı Karakol Gemisi)
yılda gelinen noktada denizaltılar için geliş-
tirilen sistemler haricinde, su üstü gemileri
için FERSAH Karinaya Monteli Sonar Siste-
mi, Düşük Frekans Çekili Aktif Sonar Sistemi
(DÜFAS), MATES Mayın Tespit Sistemi, Tor-
pido Kovan Sistemi KULAÇ İskandil Siste-
mi ve HIZIR Torpido Karıştırma ve Aldatma
Sistemi gibi ürünler geliştirilmiştir. Özellikle,
DÜFAS sistemimizle, çok düşük frekansta
çok güçlü yayınlar yaparak alıcı dizinlerle
denizaltılardan ve su altı hedeflerinden yan-
sıyacak yayınları alarak DSH anlamında su
üstü gemilerine önemli bir avantaj sağlan-
ması hedeflenmektedir.

SGAK (Sahil Güvenlik Arama Kurtarma)


ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 037

KULAÇ

DÜFAS Süratli Amfibi Gemi (LCT)

Amfibi gemilerimizin modernizasyon faaliyetlerine 2010’lu yılların başından itibaren ASELSAN bün-
ilişkin olarak 2009 yılında imzalanan 8 adet Süratli yesinde insansız su üstü araçları üzerinde ça-
Amfibi Gemi (LCT) Projesi sözleşmesi kapsamında lışmalara başlanmıştır. İlk yıllarda uzaktan ku-
ilk 25 mm Stabilize Top Sisteminin (STOP) teslimatı mandalı LEVENT Botu geliştirme faaliyetleri icra
gerçekleştirilmiştir. Bu proje kapsamındaki 8 adet edilmiş, sonrasında botun üzerine, uzaktan ku-
gemiye toplam 16 adet STOP sistemi entegrasyonu mandalı SARP silahı entegre edilmiştir.
gerçekleştirilerek, alınan geri beslemeler sayesinde
sistemin yeni versiyonları geliştirilebilmiştir.
038 TA R İ H Ç E

LEVENT

LEVENT botuyla birlikte kazanılan kabiliyetler neti-


cesinde geliştirilen ALBATROS, çeşitli su üstü tak-
tiksel hareketleri ve süratli asimetrik tehditleri taklit
edebilen özgün olarak geliştirilmiş Asimetrik İnsan-
sız Süratli Su üstü Hedef Botu ailesidir. T (5 m) ve K
(11 m) olarak 2 farklı versiyon/ebatta üretilen botlar;
otonom, yarı otonom veya uzak komuta ile kullanıla-
bilmektedir.

ALBATROS Sürü

ALBATROS-K

ALBATROS Sürü

ASELSAN-Sefine İş Ortaklığı ile geliştirdiğimiz en


son insansız su üstü aracımız MARLİN dünyada
elektronik harp kabiliyetine sahip ilk insansız su
üstü aracı olarak öne çıkmıştır.
ALBATROS-T
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 039

Hem iş ortaklıklarıyla hem de tersanelerimiz tara-


fından projelere katkı sağlayarak İnsansız Su Üstü
Araçlarına yönelik çalışmalarımız artarak devam
etmektedir. Küçük platformlarda başlayan otono-
mi çalışmalarının önümüzdeki yıllarda hem ticari
hem de askeri anlamda yaygınlaşarak daha büyük
gemileri de kapsama alacağı öngörülmektedir.

2010 yılı aynı zamanda RÜZGAR sınıfı hücum-


botlara, ilk Deniz Elektronik Harp Sistemi olma
özelliği gösteren ARES-2N Elektronik Destek (ED)
Sisteminin entegre edildiği tarihtir. Hemen ardın-
dan 2011 yılında ARES-2N ED Sistemi, ilk MİLGEM
Korveti olan TCG Heybeliada’ya entegre edilmiştir.

ARES 2N Elektronik
Destek Konsolu

MARLİN SİDA
040 TA R İ H Ç E

HİSAR-A/O
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 041

ASELSAN’ın Çok Alçak İrtifa Hava Savunma Sis- 2011 yılına gelindiğinde Süratli Amfibi Gemi Pro-
temlerindeki başarısı, 2010 yılında başlatılan jesiyle başlayan amfibi gemi filosunun moder-
KORKUT Kundağı Motorlu Hava Savunma Top Sis- nizasyonu faaliyetleri, iki adet Amfibi Gemi (LST)
temi ve 35 mm parçacıklı mühimmat projeleri ile Proje sözleşmesinin imzalanmasıyla hız kazanmış-
2011 yılında filizlenen Alçak/Orta İrtifa Hava Sa- tır. Proje kapsamındaki gemilerin savaş sistemleri,
vunma Füze Sistemi HİSAR-A ve HİSAR-O projele- MİGEM Korvet Projesinde yer alan ASELSAN savaş
rinde ana yüklenici olmasını sağlamıştır.
sistemleriyle büyük oranda benzerlik içermekte-
dir. Mevcut kabiliyetleriyle dünyanın en gelişmiş
KORKUT ve HİSAR sistemlerinin kendilerini belli
bir aşamaya kadar ispatlamış olmaları, ASELSAN’ı LST sınıfı gemilerinden olan TCG Bayraktar ve TCG
bu sistemlerin deniz versiyonlarını geliştirmek Sancaktar, sahip olduğu gelişmiş ASELSAN ürünü
için de cesaretlendirmiştir. Savaş gemilerimizin silah ve sensor sistemleri nedeniyle, genç bahriye-
yakın alan hava savunma silah sistemi ihtiyacını lilerinin eğitimi maksadıyla okul gemisi olarak da
karşılamak üzere GÖKDENİZ Yakın Alan Hava Sa- görevlendirilebilmektedir. Bu gemiler, gerektiğinde
vunma Sistemi Projesi başlatılmıştır. hastane gemisi olarak da hizmet verebilmektedir.

GÖKDENİZ
042 TA R İ H Ç E

LST Bayraktar

2012 yılında imzalanan MTA Sismik Araştırma Ge-


misi Projesinin sözleşmesi kapsamında ilk defa
iki ve üç boyutlu Sismik ve Bilimsel Araştırma
Ekipman/Sistemleri entegrasyonu yapılmış, AR-
MADOR-S Görev Takip Sistemi ve VKS (Veri Kont-
rol Sistemi) teslimatı gerçekleştirilmiştir. ARMA-
DOR-S Sistemi, su altı arama, kurtarma, bilimsel
araştırma faaliyetlerinde kullanılan cihaz ve sis-
temlerin kendi yönetim panellerinde operatörler-
ce kullanılırken, gerekli bilgilerin ortak bir ortam-
da yönetici ve gözlemcilere sergilenmesine imkan
vermektedir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 043

MTA Oruç Reis Gemisi

2013 yılında radar teknolojimizde basamak atla-


mamıza vesile olan Çok Amaçlı Faz Dizinli Radar
(ÇAFRAD) Faz-1 Projesi sözleşmesi imzalanmış-
tır. Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın ilk hava sa-
vunma harbi muhribi olması beklenen TF-2000
Platformu’nun ana sensörü olacak nihai ÇAFRAD
Sistemi, Aktif Elektronik Taramalı Dizi (AESA) mi-
marisi ile geliştirilmiş, Hava ve Su Üstü Savunma
Harbi fonksiyonlarını yerine getiren, sabit yapıda,
tek direk yapısına entegre edilebildiği gibi, plat-
formda dağıtık olarak da konumlandırılabilen bir
radar sistemidir. Bu projeden elde edilen kaza-
nımlar sayesinde farklı maksatlara hizmet eden
son teknoloji radar sistemleri geliştirilmeye de-
vam etmektedir.
(ÇAFRAD)
044 TA R İ H Ç E

2013 yılında imzalanan sözleşme ile ASELSAN ta-


rafından Deniz Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyaç-
larına yönelik geliştirilen ve öncelikle Yavuz sınıfı
firkateynlere entegre edilen Milli Elektronik Harp
Sistemleri (MEHS), farklı tipteki deniz araçlarına
entegre edilen elektronik harp sistemlerinin bir-
çoğunun temel yapı taşlarının da geliştirilmesine
temel teşkil etmiştir.

2015 yılında faaliyetlerine başlanan Çok Maksat-


lı Amfibi Gemi (LHD) Nisan 2023 tarihinde (TCG
Anadolu) hizmete girdiğinde Silahlı Kuvvetleri-
mizin envanterinde yer alan en büyük platform
olmuştur. Uçak ve helikopterler ile S/İHA’ların da
iniş kalkış yapabileceği TCG Anadolu ile Türkiye
Cumhuriyeti, bölgesel güç aktarım kabiliyetini,
orta ölçekli küresel güç aktarımına çevirmiştir.
Gemide ASELSAN’ın 36 alt sistemi yer alırken,
fonksiyonel ve fiziksel entegrasyon, EMI/EMC
-RKA analizi gibi savaş sistemi tasarım çalışma-
ları da ASELSAN tarafından yürütülmüştür. Ayrı-
ca bu proje kapsamında ARES 2N-v2 Elektronik
Destek Sistemi, AREAS 2N Elektronik Taarruz Sis-
temi, Dekoy Atım Sisteminden oluşan Elektronik
Harp Süiti, PİRİ Kızılötesi Arama ve Takip Sistemi,
25 mm Uzaktan Komutalı Stabilize Top Sistemi
STOP-2, 1.8 m Anten Sistemli X-Bant Uydu Muha-
bere Sistemi, 1.0 m Anten Sistemli Ku-Bant Uydu
Muhabere Sistemi ve UHF Uydu Muhabere Siste-
mi, IP Teknolojili Muhabere Kontrol Sistemi, MITOS
WECDIS ve MİTOS Sayısal Plot Masası ilk kez söz-
leşmesi imzalanmış sistemlerdir. 2016 yılında ilk
ANS-510D cayro sistemi, TCG BAYRAKTAR'ın tes-
limiyle birlikte envantere girmiştir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 045

TCG Anadolu
046 TA R İ H Ç E
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 047

Çok sayıda başarılı projeden elde edilen analiz, ta-


sarım ve entegrasyon tecrübelerinin de etkisiyle
Barbaros Sınıfı Fırkateyn Yarı Ömür Modernizas-
yonu (B-YÖM) Projesi kapsamında 2018 yılında
imzalanan sözleşmeyle ana entegratörlük rolü
ASELSAN tarafından büyük bir özgüvenle üstle-
nilmiştir. ASELSAN, bu çalışmayı başarıyla devam
ettirmektedir. Bu proje kapsamında tedarik edilen
savaş sistemleri ile güç ve iklimlendirme sistem-
lerinin yanında, Gölcük Tersanesi Komutanlığı ta-
rafından gemide imalat ve montaj faaliyetlerinin
yapılabilmesi için gerekli olan güverte üstü ve gü-
verte altı yerleşim tasarımı, stabilite ve denizcilik
analizleri, elektromanyetik girişim ve uyumluluk
analizleri, savaş sistemleri program ve sistem
mühendisliği çözümü gibi mühendislik faaliyetleri
de ASELSAN tarafından gerçekleştirilmektedir.

B-YÖM

B-YÖM Projesi kapsamında sadece Deniz Kuv-


vetleri Komutanlığı tarihinin en büyük yarı ömür
modernizasyon projesi gerçekleştirilmekle kalın-
mamış aynı zamanda 127 mm Top TAKS, Geliş-
tirilmiş Lazer İkaz Sistem (LİAS-200D), CW ay-
dınlatma altyapısını da içeren Akrep Atış Kontrol
Radarı ve Fersah Karinaya Monteli Sonar Sistemi
de ilk kez bu proje kapsamında geliştirilerek tes-
lim edilmiştir.

Akrep Atış Kontrol Radarı, radyo frekans yayın,


TCG Anadolu pasif EO takip veya bunların birlikte çalıştığı takip
modlarıyla farklı operasyonel ihtiyaçlara karşılık
verebilmektedir.
048 TA R İ H Ç E

Akrep Radarı

Fersah

Tedarikleri Milli Savunma Bakanlığı ve Savunma


Sanayii Başkanlığı gibi kurumlar tarafından fark-
lı sözleşmelerle yapılan çok sayıda sistemin tüm
entegrasyon faaliyetleri de B-YÖM Projesinin çatı-
sı altında gerçekleştirilmektedir.

Bu özellikleriyle B-YÖM Projesi, Deniz Kuvvetleri


Komutanlığı tarihinde gerçekleştirilen en kap-
samlı savaş gemisi modernizasyon projesi olma
özelliğinin yanında dünyada yürüyen en kapsamlı
MEKO Sınıfı Fırkateyn Modernizasyonu rojesi ol-
ması özelliği ile de gemilerinin modernizasyon
periyodu yaklaşan birçok ülke bahriyesi tarafın-
dan yakından takip edilmektedir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 049

B-YÖM

2018 yılının diğer büyük projesi IFF Mod 5 Deniz


Platformları Modernizasyon Projesidir. Bu pro-
je, platform sayısı bakımından Deniz Kuvvetleri
Komutanlığı ile gerçekleştirilen en geniş ölçekli
entegrasyon projesi olma özelliğini taşımaktadır.
IFF Mod 5 Deniz Platformları Modernizasyon Pro-
jesi sözleşmesi kapsamında, tüm NATO ülkeleri
ile eşzamanlı olarak, Deniz Kuvvetleri Komutanlı-
ğı envanterinde bulunan 23 Sınıf (83 Adet) yüzer
deniz platformu ve 4 Adet deniz gözetleme kara-
kol komutanlıklarına IFF Mod 5 yeteneği kazandı-
rılmaktadır.

IFF MOD-5
050 TA R İ H Ç E

2018 yılında imzalanan bir sözleşme kapsamın-


da inşa edilen ve LHD’den sonra donanmamızın
en büyük gemisi olan Denizde İkmal Muharebe
Destek Gemisi (DİMDEG) Projesi kapsamında ilk
MAR-D 3 Boyutlu Arama Radarının entegrasyonu
gerçekleştirilmiştir.

2018 yılında ayrıca MİLGEM Projesinin 3'üncü ge-


misi TCG BURGAZADA'ya ilk AHTAPOT Elektro-Op-
tik Dayrektör Sistemi entegrasyonu gerçekleş-
tirilmiştir.

2019 yılında ise MİLGEM Projesinin 4'üncü gemisi


TCG KINALIADA'ya ilk ATMACA Atış Kontrol Sistemi
(AKS) entegre edilmiştir.

Şubat 2020 tarihinde prototip MAR-D sisteminin MAR-D


TCG Beykoz’a entegrasyonundan sonra Deniz Kuv-
vetleri Komutanlığımızın desteğiyle gerçekleşti- den sonra Açık Deniz Karakol Gemisi (ADKG) Pro-
rilen yoğun test faaliyetlerinin ardından MAR-D jesinde bağımsız radar olarak, GÖKDENİZ YHSS
Sistemi, Amibi Gemi LST, DİMDEG, Barbaros YÖM için de sistemin parçası olacak şekilde üretim ve
ve Açık Deniz Karakol Gemisi (ADKG) projelerinde teslimatlara devam edilmektedir.
bağımsız radar olarak, GÖKDENİZ YHSS için de
sistemin parçası olarak kullanılmak üzere enteg- 2021 yılında imzalanan sözleşme kapsamın-
re edilmiş ya da edilmek üzere faaliyetlere devam da inşa edilen 2 adet Açık Deniz Karakol Gemisi
edilmektedir. (ADKG) Projesi kapsamında ASELSAN tarafından
ilk defa üretilen 76 mm MKE Top Atış Kontrol Sis-
AKR-D Atış Kontrol Radarı prototip sistemi de
temi ve AKR-D Atış Kontrol Radarı da kullanılmak-
MAR-D Arama Radarına benzer şekilde Şubat
2020 tarihinde TCG Beykoz’a entegre edilmesin- tadır. 1.8 m çaplı X-Bant Uydu Muhabere Sistemi
ve MİTOS WECDIS Sistemi 2021 yılı itibariyle ilk
defa TVEG gemisiyle envantere girmiştir.

DİMDEG DERYA
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 051

Bugün itibarıyla, gerçekleştirilen çok sayıda savaş


gemisi projesi kapsamında kazanılan tecrübeler
sayesinde ASELSAN, artık sadece sistem sağlayı-
cı rolünde değil, platformun Savaş/Görev Sistemi
tasarımının oluşturulması, görev etkinlik/tehdit
analizinin yapılması, Savaş/Görev Sistemi bile-
şenlerinin (silah, sensör, haberleşme gibi) seçimi,
platformun bekası ve EMI/EMC analiz ve uygula-
maları ile iz yönetimi ile ilgili analizlerin yapılma-
sı, yerleşim tasarımı ve sistemlerin savaş/görev
yönetim sistemleri entegrasyonu konularında
Türk ve dünya bahriyelerine sağladığı çözümler ile
AKR-D kritik uzmanlığa sahip olmuştur. Bu uzmanlık so-
nucunda ASELSAN artık Savaş/Görev Sistemi Ana
Entegratörü olarak da anılmaktadır.

1980’li yıllarda askeri tersanelerimizde inşa edi-


len savaş gemilerinde nerdeyse mevcut olma-
yan yerli sistemler, bugün Cumhuriyetimizin
100’üncü yılında teslimi planlanan İ-Sınıfı Fırka-
teyn Projesine baktığımızda, özellikle savaş sis-
temlerinin neredeyse tamamına yakınının başta
ASELSAN sistemleri olmak üzere yerli/milli oldu-
ğu görülmektedir.

ADKG

(MİLGEM-5 Sistemler)
052 TA R İ H Ç E

İ-Sınıfı Fırkateyn Projesinde, şu ASELSAN ürünleri 29) Alarm Anons Sistemi


sağlanmaktadır:
30) Gemi Telefon Sistemi
MİLGEM-5 31) Eğitim Eğlence Sistemi
SİLAH SİSTEMLERİ: 32) Muhabere Kontrol Sistemi
1) 76mm Top Atış Kontrol Sistemi (TAKS) 33) Telsiz Sistemi
2) 76mm Top Acil Kontrol Ünitesi (TAKÜ) 34) Anten Sistemi
3) GÖKDENİZ Yakın Hava Savunma Sistemi 35) Inmarsat Sistemi
4) HİSAR Hava Savunma Atış
36) Küresel Denizcilik Tehlike ve Güvenlik
Kontrol Sistemi
(GMDSS) sistemi
5) 25mm STOP Sistemi
37) Ses Kayıt Sistemi
6) Torpido Kovan Sistemi
38) El Telsizleri
7) Atmaca Atış Kontrol Sistemi
SEYİR YARDIMCILARI VE DİĞER SİSTEMLER
ELEKTRONİK HARP SİSTEMLERİ
39) ANS-510D Cayro
8) EH Suit Merkezi Yönetim Sistemi (MYS)
40) DEMES Deniz Meteorolojik Sistemi
9) Elektronik Destek Sistemi (ED)
10) Elektronik Taarruz Sistemi (ET) 41) Askeri GPS -Mevki
Konumlandırma Sistemi
11) Çaf/Dekoy Atım Sistemi
42) Sivil GPS --Mevki Konumlandırma Sistemi
RADAR SİSTEMLERİ
43) WAİS Harp Otomatik Tanıma Sistemi
12) AKREP Atış Kontrol Radarı
13) ALPER LPI Radar 44) Parakete

14) CENK 3 Boyutlu Arama Radarı 45) Manyetik Pusula

15) Aydınlatma Radarı 46) Güç Dağıtım Birimleri


16) Seyir Radarı 47) EMI/EMC Analiz ve Testleri
ELEKTRO-OPTİK SİSTEMLERİ
Tekrar vurgulamak gerekise, İ-Sınıfı Fırkateyn Pro-
17) Denizgözü AHTAPOT Elektro-Optik Keşif
Gözetleme Sistemi jesi kapsamında bir savaş gemisinde temel olarak
bulunması gereken savaş sistemleri ve muhabe-
18) PİRİ-100 Kızılötesi Arama ve Takip Sistemi re sistemleriyle ilgili olarak neredeyse tüm alan-
19) LİAS-200D Lazer İkaz Sistemi larda ASELSAN’ın geliştirdiği ürünler dikkat çek-
SU ALTI SİSTEMLERİ mektedir. Bu proje kapsamında ASELSAN’ın su
üstü paltformları için geliştirilen en uzun menzilli
20) FERSAH Sonar Sistemi
radarı olan ilk CENK 3 Boyutlu Arama Radarı, ilk
21) HIZIR Torpido Karşı Tedbir Sistemi ALPER-P LPI Radarı, ilk AYR Aydınlatma Radarı ve
22) Oşinografik Çevresel Şartlar ilk Torpido Kovan Sistemi ve Gökdeniz Yakın Alan
Ölçüm Birimleri Hava Savunma Sistemi ilk yurt içi entegrasyonları
23) KULAÇ İskandil Sistemi da gerçekleştirilmiştir.

HABERLEŞME SİSTEMLERİ ASELSAN, kendisine verilen misyon kapsamında,


24) Ku-bant Uydu Muhabere Sistemi Türk Deniz Kuvvetlerimiz için olduğu gibi dost ve
25) X- bant Uydu Muhabere Sistemi müttefik ülkelerin su üstü platformlarının ihtiyaç-
larını karşılamak için de çalışmalarını sürdürmek-
26) IFF Kısa/Orta Menzilli Sorgulayıcı Sistemi
tedir. Bu kapsamda tek kalemde en büyük ihracat
27) Veri Bağı projesi olan Pakistan-MİLGEM Projesi kapsamın-
28) Kripto Dizin Üreteci da ilk 76 mm Super Rapid TAKS geliştirilmiştir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 053

PN-MİLGEM TORPİDO KOVAN

Türkiye’nin ilk savaş gemisi ihracat projesi olma GÖKDENİZ YHSS; hedef tipine uygun olarak hem
özelliğini de içeren Türkmenistan için 5 ayrı sözleş- ASELSAN tarafından geliştirilen 35 mm Parçacıklı
me imzalanmış, aynı zamanda ilk GÖKDENİZ Yakın Mühimmat (ATOM) hem de klasik tahrip (HEI) mü-
Hava Savunma Sistemi ihracatı da Türkmenistan himmatı ile birlikte kullanılabilmektedir.
Korvet Projesi kapsamında gerçekleştirilmiştir.

Türkmenistan Korvet

Buraya kadar, suüstü platformları savaş ve lerimizi geliştirmenin yanında yeni teknolojiler
görev sistemleriyle ilgili olarak çok kısa sayıla- üretmeye de odaklanacağız. Bu kapsamda ya-
bilecek bir süreçte ASELSAN’ımızın kat ettiği kın dönemde tedarik faaliyetlerine başlanması
mesafeden, hayata geçirdiği ve geçirmek üzere beklenen TF-2000 Hava Savunma Harbi Muh-
aralıksız olarak çalışmalara devam ettiği birbi- ribinin ihtiyaç duyduğu multi-statik sonar süiti
rinden başarılı çok sayıda projeden bahsettik. gibi yeni nesil sistemlerin olabildiğince yerli ve
Bundan sonraki yol haritamızı belirlerken, ön- milli olarak üretilmesi prensibiyle
celikli olarak Deniz Kuvvetleri Komutanlığımı- çalışmalarımıza hız kesmeden
zın ihtiyaçları olmak üzere mevcut sistem- devam edeceğiz.

TF-2000
054 TA R İ H Ç E
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 055
058 PROJELER

Çok Maksatlı Amfibi Gemi ANADOLU, bir amfibi ta- Türkiye’nin amfibi hücum gemisi (İng. LHD, Lan-
bur ile gerekli muharebe ve destek araçlarını ana ding Helicopter Dock) sınıfına dahil olan ilk askeri
üs desteği olmadan kriz bölgelerine taşıyabilecek, gemisi olan TCG ANADOLU, ana yüklenici SEDEF
havuzunda taşıyacağı çıkarma araçları ile çıkar- Tersanesince inşa edilmiş ve İspanyol Kraliyet
ma operasyonlarına katılabilecek, helikopter ve Deniz Kuvvetleri tarafından kullanılan Juan Car-
los-I ile Avustralya Kraliyet Deniz Kuvvetleri (RAN)
insansız hava araçlarıyla gece ve gündüz operas-
hizmetine giren Canberra Sınıfı özgün tasarımlı
yon yapılabilmesine olanak sağlayacak yetenek- LHD’ler örnek alınarak İspanyol tasarımcı Navan-
lere sahiptir. tia tarafından tasarlanmıştır. TCG ANADOLU’da yer
alan savaş sistemlerinin tasarımı ve entegrasyo-
ANADOLU; ameliyathane, röntgen cihazları, diş nu ASELSAN-HAVELSAN İş Ortaklığı tarafından
tedavi üniteleri ile yoğun bakım ve enfeksiyon yapılmıştır.
odaları dahil en az 30 yatak kapasitesine sahip
revir/hastaneye sahip olacak ve insani yardım TCG ANADOLU, 12° eğime sahip uçuş rampası
operasyonlarında Hastane Gemisi olarak görev (İng. ski jump) sayesinde üzerinden savaş uçak-
yapabilecektir. larının ve İnsansız Hava Araçlarının (İHA) kalkışını
kolaylaştıracak ve bu sayede helikopterler dışında
Tam yüklü deplasmanı 27.436 ton olan ve 232 uçakların kullanımına da uygun olacaktır. Kısa kal-
metre gemi boyuna sahip Çok Maksatlı Amfibi kış ve dikey iniş (İng. STOVL, Short Take-Off Verti-
Gemi ANADOLU, Silahlı Kuvvetlerimizin envante- cal Landing) özelliğine sahip olan F-35B veya AV-
rinde yer alan en büyük deniz platformu ve amiral 8B Harrier gibi savaş uçakları LHD’ye iniş ve kalkış
gemisidir. yapabilmektedir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 059

Gemi içerisindeki dört LCM kapasiteli havuz sa-


yesinde her bir LCM ile bir tank taşınarak çıkarma
harekatı icra edilebilmektedir. Araç güvertele-
rinde; 13 adet tank, 27 adet zırhlı amfibi hücum
aracı-ZAHA, 6 adet zırhlı personel taşıyıcı-ZPT, 33
adet muhtelif araç, 15 adet römork olmak üzere
toplam 94 adet araç taşıyabilecektir. Uçuş gü-
vertesinde toplam 10 helikopter veya 50 SİHA
konuşlandırılabilecek, konfigürasyona göre bu
sayı 100'e kadar çıkabilecektir. Gemide, tam te-
şekküllü hastane imkânı ve 2 adet ameliyathane
olacaktır.

Ayrıca BAYKAR Teknoloji tarafın-


dan milli ve özgün olarak geliştiri-
len Bayraktar TB3 S/İHA'nın (Si-
lahlı İHA) TCG ANADOLU’ya iniş
ve kalkış yapabilmesine olanak
tanıyacak tasarım ve uydu
muhaberesi için altyapı ça-
lışmaları tüm hızıyla devam
etmektedir. Çalışmalar
tamamlandığında TCG
ANADOLU, İHA ve S/
İHA’ların konuşlanabil-
me konseptine sahip
ilk askeri gemi olma
özelliği taşıyacaktır.

TC G A N A D O LU,
üzerine konuş-
landırılacak si-
lahlı insansız
hava araçlarıy-
la (SİHA) Türk
donanması için
önemli bir güç
çarpanı olacaktır.
060 PROJELER

TCG ANADOLU’NUN TEKNİK ÖZELLİKLER ASELSAN’IN İLK’LERİ VE EN’LERİ…

• Uzunluk: 232 m LHD Projesi, ASELSAN açısından birçok ilkleri ve


enleri içerisinde barındırmaktadır. TCG ANADOLU,
• Uçuş güvertesi uzunluğu: 202 m 13.000 ton çelik kullanım, 1.300 km civarı kablo,
100.000 nüfuslu bir ilçeyi besleyebilecek elektrik
• Genişlik: 32 m altyapısı, ASELSAN’ımızın yaklaşık 6.000 alt bi-
rim ve 4.500 kablo ihtiva eden 36 savaş sistemi
• Azami Surat: 21 knot entegrasyonu gibi özellikleriyle şimdiye kadar en
geniş konfigürasyona sahip gemi olma özelliği ta-
• Sürekli Ekonomik Sürat: 16 knot şımaktadır.

• Menzil: 9.000 nm Savaş sistemlerimizin LHD’ye entegrasyonun-


da girdi teşkil edecek çeşitli analizler ilk defa bu
• Seyir Süresi: 30 gün (lojistik kapsamda ve bu boyutta icra edilmiştir. Tama-
destek almadan) men ASELSAN’ın kendi imkânları ile NAVANTIA
tarafından sağlanan 2 boyutlu genel dizayn re-
TARİHÇE
simlerinden 3 boyutlu gemi modeli türetilmiştir.
Savaş sistemleri, güverte altı ve üstü, fiziksel ve
29 Temmuz 2015 tarihinde Sedef Tersanesi ile
fonksiyonel entegrasyon, gemi izi ve etkileşimsel
ASELSAN-HAVELSAN İş Ortaklığı arasında “Ha-
entegrasyon, silah/sensör yerleşim tasarımı gibi
vuzlu Çıkarma Gemisi Projesi Alt Yüklenici Söz-
tasarım ve analiz çalışmaları bu model referans
leşmesi” imzalanmıştır. Sözleşmenin imzalan-
alınarak yapılmıştır. Çalışmanın kapsamına verile-
masının ardından geminin sahip olacağı nihai
bilecek en güzel örnek 31 adet muhabere anteni
konfigürasyonun belirlenmesi için yürütülen gö-
ve 44 adet sensör ve silahın birbirleriyle elekt-
rüşmelerde Deniz Kuvvetleri Komutanlığının ilave
riksel ve mekanik etkileşimine mahal vermeden
talepleri doğrultusunda gemide F-35B uçaklarını
başarıyla gemiye entegre edilmesidir. Aşağıdaki
konuşlandırabilmek için bazı değişiklikler yapıl-
tabloda da LHD Projesinde yapılan savaş sistemi
mıştır. Ayrıca 12° eğime sahip uçuş rampasının
tasarım çalışmalarına dahil olan ihtisas alanları
daha önce 35 tona kadar iniş/kalkış ağırlığına
görülebilir.
sahip orta ve ağır sınıf helikopterler ile tilt-rotor-
lu (MV-22) hava araçları ve İHA’ların iniş/kalkışına
uygun olacak şekilde güncellenen ve üzerinde 6
spot (iniş/kalkış noktası) bulunacak uçuş güver-
tesinin baş tarafında yer alması kesinleşmiştir.
Bu değişikliklerden sonra projenin adı Çok Mak-
satlı Amfibi Hücum Gemisi (LHD) olarak revize
edilmiştir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 061

Tablo.1 – LHD Savaş Sistemi Tasarım Çalışmaları

Bahriyemizin amiral gemisi olan TCG ANADOLU’da • PİRİ Kızılötesi Arama ve Takip Sistemi
ilk kez bu projede envantere giren Elektronik Taar- (PİRİ-100): Yüksek performanslı Kızılötesi
ruz (ET), Elektronik Destek (ED), Elektronik Harp (IR) hedef arama ve takip yeteneği saye-
Süiti, IP Tabanlı Muhabere Kontrol ve Anahtar- sinde hava ve deniz araçları ile IR güdümlü
lama, Uçuş Faaliyetleri Haberleşme (WIFCOM), füzelerin tespiti, takibi ve sınıflandırılma-
HAVELSAN’ın geliştirdiği GENESIS ADVENT Savaş sını sağlar.
Yönetim Sistemi’ne tam entegre 25 mm Stabilize
Top Sistemi (STOP), 1.0 m Anten Sistemli Ku-Bant • STOP-2: Deniz platformları için üretilmiş,
Uydu Muhabere Sistemi ve UHF Uydu Muhabere 25 mm uzaktan kumandalı stabilize top
Sistemi, elektronik harita tabanlı Sayısal İz Masa- sistemi olan STOP’un hareketli Hassas
sı, Kızılötesi Arama ve Takip sistemlerimiz kullanı- Stabilize Yönlendirici (HSY) ile geliştirilmiş
cıdan tam not aldı. halidir. STOP-2’yi STOP’tan ayıran en büyük
özellik; termal kamera, gündüz kamerası ve
İlk defa LHD’ye entegre edilen sistemlerden kısa- lazer mesafe ölçüm cihazını içerisinde ba-
ca bahsedelim. rındıran elektro-optik sistemin taretin irtifa
ve yanca hareketlerinden bağımsız olarak
• Deniz Elektronik Harp (EH) Süiti: RF, KÖ ve yönlendirilebiliyor olmasıdır. Ayrıca ilk defa
Lazer bantlarda yer alan tehditlerin kendi bir deniz platform projesinde Savaş Yöne-
alıcıları, gemi üzerindeki diğer alıcılar ve tim Sistemine (SYS) tam entegre edilen
kendisine Taktik Data Link ağı vasıtasıy- silah sistemimizin tüm yetkinlik ve kabili-
la farklı platformlardan bildirilen veriler ile yetleri SYS üzerinden kullanılabilmektedir.
tespit ve teşhis ederek operatöre sunulma-
sından sorumludur. İlgili tehditlerin CHAFF
Dekoy Atımı, KÖ Dekoy Atımı ve Elektronik
Taarruz gibi fonksiyonel imha teknikleriyle
bertaraf edilmesini sağlar. Merkezi Yöne-
tim, ED, ET ve Dekoy Atım Sistemleri’nden
oluşmaktadır.
062 PROJELER

• X-Bant Uydu Muhabere Sistemi: İlk kez


LHD’de kullanılan, ASELSAN’ımızın yerli ve
milli imkanlarla geliştirdiği 1.8m reflek-
tör çapındaki antene sahip X-Bant
Uydu Muhabere Sistemi,
X-Bant frekans aralığında
ses ve veri muhabere ih-
tiyacını ana ve yedek uydu
kontrol merkezlerine ileterek
geminin TSK ağı dahil tüm ha-
berleşme ağlarına bağlanma-
sını sağlar.

• Yeni Nesil Entegre Muhabere Sistemi:


Entegre Muhabere Sisteminin alt sis-
temlerinden Internet Protocol (IP) tabanlı
Muhabere Kontrol ve Anahtarlama Sistemi,
Milli Uzun Menzil Dost-Düşman Tanıma (IFF)
Sistemi, Geniş Bant Anten Sistemi ve Uçuş
Faaliyetleri Haberleşme Sistemi (WIFCOM)
ASELSAN’ımızın bahriyemize LHD ile kazan-
dırdığı yeniliklerden bazılarıdır.

2018’den bu yana ASELSAN’ımız sevkiyat, kablo


serim ve sonlandırma, montaj, entegrasyon, dev-
reye alma ve kabul faaliyetlerinde günlük 100’e
varan personel ile tersanede ve gemide görevini
başarıyla yürütmüştür. Göz bebeğimiz TCG ANA-
DOLU’nun Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envan-
terine katılımı öncesindeki son aşama olan deniz
kabul testleri 5 ay gibi rekor sayılabilecek bir süre-
de tamamlanmıştır.

TCG ANADOLU… Pruvan neta, denizlerin sakin,


rüzgârın kolayına olsun.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 063
064 PROJELER
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 065
066 PROJELER

Milli savunma sanayiinin gözbebeği MİLGEM Pro-


jesi, tüm hızıyla devam ediyor. 1996 yılında kıvıl-
cımı atılan bu proje, halen deniz sahasındaki tüm
ürün geliştirme, sistem entegrasyonu ve platform
dizaynı projelerimizde ekiplerimize ışık olurken,
onların önünü aydınlanmakta ve geleceğe gü-
venle bakmamızı sağlamaktadır. Gelecekte Türk
savunma sanayiinin başarı hikayesi yazıldığında
ilk sayfalarda MİLGEM Projesinin olma ihtimali
çok yüksektir. MİLGEM Projesi, sadece bir savaş
gemisinin dizayn ve inşasını değil, gemiyle bir-
likte güdümlü mermilerden faz dizili radarlara en
kompleks akustik sistemlerden çeşitli elektro-op-
tik sistemlere, elektronik harp ve haberleşme sis-
temlerinden, seyir ve savaş yönetim sistemlerine
kadar onlarca başlıkta sayısız projenin eşgüdüm
halinde yürütülmesini kapsamaktadır. MİLGEM
Projesinin dünya ölçeğindeki başarı hikayesi ile
ASELSAN’ın uluslararası düzlemde yükselmesinin
hikayesi de paralel gitmektedir.

Türk savunma sanayiindeki dönüşümün mihenk


taşlarından biri olan MİLGEM Projesi’nin önemini
ve günümüzdeki etkisini anlamak için savunma
sanayiimizin tarihsel gelişim sürecinin de ince-
lenmesi gerekmektedir. Cumhuriyetin ilk yıllarındaki
endüstriyel alanda altyapı eksikliği dolayısıyla ne-
redeyse sıfırdan başlatılan ve 1930’lu yıllarda ivme
kazanan ayağa kalkma çabaları, İkinci Dünya sa-
vaşı akabindeki soğuk savaş döneminde ABD’den
hibe yoluyla çok sayıda silah, araç ve gerecin temin
edilmesi nedeniyle olumsuz etkilendi. Türkiye’nin
1952’de NATO’ya girmesi modernizasyon ve kabi-
liyet artışı, eğitim, doktrin, idame ve lojistik anlayış
anlamında gelişmelere yol açmış olsa da savunma
sanayiinin kurulumu yönünde atılmış adımların ke-
silmesi ve elde edilen kazanımların terk edilmesini
de beraberinde getirmiştir. Ulusal savunma sana-
yiinin varlığının ne kadar hayati bir önem taşıdığı-
nın ortaya çıkması çok uzun sürmedi. 1964 yılında
Kıbrıs’ta yaşanan olaylar ve adadaki Türk toplumuna
Rumlar tarafından yöneltilen terör eylemleri dolayı-
sıyla Türkiye’nin garantör ülke sıfatı ile Kıbrıs’a askeri
bir müdahale hazırlığı içinde olduğu dönemde, çok
sert ve kaba bir üslupla yazılmış “Johnson mektu-
bu” olarak bilinen açıklama ile Türkiye’nin Kıbrıs’a
tek taraflı müdahalesi önlenmiştir. Bu mektup-
la, olası bir savaş durumunda Sovyetler Birliği'nin
de Türkiye'ye müdahale ihtimalinin doğacağı ve
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 067
068 PROJELER

NATO'nun böyle bir durumda Türkiye'yi savun- 1974 Kıbrıs Barış Harekâtına kadar araç gerecinin
ma konusunda isteksiz olacağı ima edilmiş ve neredeyse tamamı ABD menşeili olan TSK, özel-
ABD'nin Türkiye'ye sağladığı askeri malzemenin likle 1975’te ABD yönetimi tarafından uygulanan
bu müdahalede kullanılmasına izin verilmeyece- silah ambargosu sonrasında ciddi boyutlarda ye-
ği belirtilmiştir. Bu mektup ulusal çıkarlarımız için dek parça ve lojistik destek sıkıntısıyla karşı karşı-
ya kaldı. Bu nedenle TSK’nın harbe hazırlık seviyesi
milli savunma sanayiine yönelik üretim ve geliş-
önemli oranda düştü. Süreçte yaşanan sıkıntılar,
tirme faaliyetlerinin temellerinin atılması için bir
ulusal savunma sanayiine yönelik algıyı pekiştire-
vesile olmuştur. rek aynı yıl ASELSAN’ın kuruluşuna da vesile oldu.
Bu dönem; savunma sanayii kuruluşlarımızın ku-
Bu dönemde Kıbrıs’a yapılacak potansiyel bir mü- rulduğu 1987’de silahlı kuvvetleri güçlendirme va-
dahale de göz önünde bulundurularak olası bir sa- kıflarının birleştirilerek ulusal savunma sanayiinin
vaş durumunda kullanılacak bir savaş gemisinin güçlü temellere oturtulduğu önemli bir dönemdir.
milli imkânlarla tasarımı ve üretimi konusunda Aynı dönemde Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız
modern donanmamızın ilk çalışmaları başlamıştır. bünyesindeki tersaneler de ivme kazanmış, muhte-
1967 yılında Türk mühendis ve işçilerinin, Ameri- lif modernizasyon projeleri gerçekleştirilerek, Deniz
kan yapımı bir muhribi referans alarak tasarladık- Kuvvetlerinin harp silah ve araçlarında tek kayna-
ları TCG BERK, Gölcük Tersanesinde kızağa kon- ğa bağlı kalmama hedefine yönelik önemli adımlar
muş, üretim çalışmaları 1969 yılında başlamış, atılmıştır. Gölcük Tersanesinde 1980 yılında inşa
edilen 1000 tonluk Alman tasarımı Ay Sınıfı deni-
1971 yılında denize indirilerek aynı yıl donanmaya
zaltı, Gölcük ve Taşkızak tersanelerinde inşa edilen
teslim edilmiştir. 95 metre uzunluğunda, 1950
hücumbotlar ve Gölcük’te 1988 yılında hizmete gi-
ton ağırlığındaki bu savaş gemimizde, ilham alı- ren yine Alman tasarımlı ilk modern firkateynimiz
nan gemiden farklı olarak bir helikopter pisti de TCG FATİH ile gemi inşa süreçleri ve savaş gemisi
vardı. 1974 yılındaki Kıbrıs Barış Harekâtında da dizaynı konusunda ulusal sanayimiz önemli geliş-
etkili bir şekilde kullanılan TCG BERK ile 1975’te meler kaydetmiştir. Bir taraftan da savunma sana-
hizmete giren kardeşi TCG PEYK, savaş gemisi in- yinin gelişimindeki en önemli unsur olan yetişmiş
şası anlamında ulusal sanayimize önemli bir yete- insan gücü de Deniz Kuvvetlerimiz tarafından göz
nek ve tecrübe kazandırmıştır. ardı edilmemiştir. MİLGEM’in temellerini atan ve ile-
ride MİLGEM Proje Ofisinde hizmet verecek mühen-
dis subay kadrosu da oluşturulmaya başlanmıştır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 069

1990’lı yılların ortalarına geldiğimizde, henüz gemisinin inşası hedefi ile birlikte yerli gemi inşa
1974’te kaybettiğimiz TCG KOCATEPE’nin hatı- sanayii ve yerel tedarik zincirinin kurulması da
ralardaki izleri silinmemişken, 1992 yılında kaza amaçlanmıştır. Kritik birçok teknolojinin bu prog-
olarak nitelenen TCG MUAVENET’in vurulması ve ram kapsamında Ar-Ge faaliyetleri ile geliştirilme-
1996 yılında yaşanan Kardak krizindeki gelişme- si, ana ve alt sistemlerin yerlileştirilmesi, projenin
lerle birlikte MİLGEM Projesi artık zihinlerde oluş- başından beri ön planda tutulmuştur. Yine 2004
maya başlamış, tasarımı konusunda çalışmalar yılında İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda, gemi
başlatılmıştı. Bütçe sorunları ve türlü sıkıntılarla inşa, gemi makineleri, elektrik, lojistik ve savaş sis-
boğuşulan bu dönemde ulusal savunma sanayii temi alanlarında uzman, çoğu yurtdışında yüksek
ürün gamını genişletiyordu. Henüz tüm gemi en- lisans ve doktora yapmış mühendis subaylar ve
tegrasyonu seviyesinde olmasa da haberleşme uzman kullanıcı personelin atanmasıyla MİLGEM
sistemleri, elektro optik ve cayro modernizas- Proje Ofisinin kurulması sürecinin ivmelenmesi
yonları gibi tekil projelerle çalışmalar devam edi- sağlanmıştır. Projedeki önemli kilometre taşların-
yordu. ASELSAN tarafında bu gelişmeler olurken dan biri olan ilk gemi TCG HEYBELİADA’nın kaynak
Deniz Kuvvetleri, günümüzdeki deniz savaş yöne- töreni, 26 Temmuz 2005’te gerçekleştirilmiştir.
tim sistemi yazılımlarının temelini bu dönemde
atıyordu. Tekne dizaynı konusundaki çalışmalar Türkiye'nin coğrafi konumu, deniz alanında birçok
ise Deniz Kuvvetleri personeli ile birlikte İTÜ Gemi zorlu görevin bir arada yapılmasını gerektirmek-
İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi tarafından yü- tedir. Boğazların güvenliği ve Doğu Akdeniz üze-
rütülüyordu. Ancak gerek bütçe sorunları gerekse rinden deniz yollarına erişim, mal ve enerji ticareti
de yerel sanayii'nin hazırlık durumunun ikna edici açısından kritik öneme sahiptir. Enerjiye bağımlı
seviyede olmaması dolayısıyla 2000’li yılların ba- bir ülke olarak Türkiye'nin ekonomik faaliyetle-
şına kadar projede ilerleme kaydedilemedi. ri, çevredeki deniz yollarının güvenliğine dayan-
maktadır. Soğuk Savaşın sona ermesinden son-
Mayıs 2004’e gelindiğinde, Savunma Sanayii ra, dünyanın birçok büyük donanması daha önce
Müsteşarlığı ve rahmetle andığımız zamanın De- odaklanılmamış yeni görevleri karşılarında buldu.
niz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek’in Bunlar arasında arama kurtarma, kaçakçılık önle-
itici gücüyle MİLGEM Projesinin başlatılması ka- me, uyuşturucu kaçakçılığı ve yasadışı göçe karşı
rarı alındı. Savunma Sanayii Müsteşarlığı ve Deniz operasyonları destekleme gibi görevler de vardı.
Kuvvetleri Komutanlığı’nın iş birliği ile düşük radar Soğuk Savaş sonrası dönemin bir diğer önemli te-
kesit alanlı, denizaltı savunma harbi ve karakol gö- ması denizaltının yükselişidir: İtki ve sensör tek-
revlerini icra edebilecek modern ve milli bir savaş nolojilerindeki ilerlemeler denizaltıları eskisinden
070 PROJELER

daha da ölümcül hale getirdi. Havadan Bağımsız üretim ve entegrasyonunu üstlenecek ASELSAN
Tahrik (AIP) teknolojisi, denizaltıların daha önce ve HAVELSAN tarafından beraber yürütülüyordu.
mümkün olmayan çok daha uzun sürelerde su 2007 yılına kadar devam eden çalışmalar sonra-
altında çalışmasını sağladı. Aktif ve pasif sonar sında 1300 sayfayı aşkın sözleşme maddesi ve
sistemleri hassasiyet açısından daha keskin hale gereksinimi kapsayan MİLGEM Savaş Sistemleri
geldi. Sonuç olarak, daha fazla donanmaya ve Tedariki Sözleşmesi, 23 Mayıs 2007’de imzalandı-
rakibin deniz ve deniz çıkarlarını doğrudan teh- ğında artık yeni bir dönem başlamıştı. 2000’li yıl-
dit etme yeteneğine sahip gelişmiş denizaltılara lardan sonra tekil sistem tasarımlarına ilişkin pro-
sahip hale geldi. Uzun süren batık operasyon dö- jelerden ziyade, ateş destek otomasyon ve hava
nemleri, barış zamanında stratejik istihbarat top- erken ikaz komuta kontrol sistemleri gibi çok bü-
lama kapasitesinde keskin bir artış anlamına da yük çaplı entegrasyon projelerini yürütmeye baş-
geliyordu. Bu faktörler, denizaltı savunma harbi layan ASELSAN, deniz savaş sistemleri alanında da
(ASW) yeteneklerine daha fazla vurgu yapılmasını kurumsal yapılanmasını tamamlamıştı. ASELSAN;
sağladı. Tüm bu ihtiyaçlar göz önünde bulunduru- artık çeşitli radar, elektro-optik, akustik, elektronik
larak genişleyebilir bir mimari de gözetilerek MİL- harp, haberleşme, silah, atış kontrol ve seyir sis-
GEM’in özellikle Ege’de kullanılacak bir Denizaltı temleri gibi kırktan fazla alt sistemden oluşan bir
Savunma Harbi, Keşif ve Karakol Korveti olarak sistemler sisteminin tasarım ve entegrasyonuna
birçok ana ve tali görevi yerine getirmesi gere- başlamıştı. Böylece geliştirme projeleriyle birlikte
kiyordu. Tasarımının başlarında 1000 ton olarak ana projeye bağlı ona yakın alt proje sayesinde,
düşünülen gemi, proje sonlandığında 2300 tonu ASELSAN’ın ve deniz alanındaki milli savunma
aşan hafif bir firkateyn olacaktı. sanayi yapılanmasının neredeyse tamamı ile sıkı
bağlar kurulmuştur. Günümüzdeki projelerde hâlâ
Bir taraftan MİLGEM tasarımı ilerliyor ve tek- kullanılan temel savaş sistemi tasarımı ve dokü-
ne dizayn çalışmaları sürüyordu. Diğer taraftan mantasyonunun temelleri bu dönemde atılmıştır.
platform inşa, donatım ve ana tahrik sistemi söz-
leşmeleri imzalanıp, bir geminin savaş gemisi ol- MİLGEM’in ikinci gemisinin 2009 yılında sözleş-
masını sağlayacak savaş sistemlerine yönelik ça- meye dahil edilmesinin ardından, ilk gemi TCG
lışmalar da paralelinde devam ediyordu. En kritik HEYBELİADA, hedeflendiği şekilde 27 Eylül 2011
bileşenler olan savaş sistemlerine yönelik konfi- tarihinde hizmete girmişti. Bundan tam iki yıl son-
gürasyon çalışmaları ve gereksinim analizleri, De- ra, 27 Eylül 2013’te ikinci gemi TCG BÜYÜKADA da
niz Kuvvetleri Komutanlığı ve sonradan iş ortağı hedeflendiği tarihte hizmete girerek projenin ilk
olarak MİLGEM savaş sistemleri dizayn, tedarik, ayağı başarıyla tamamlanmıştı. Gemilerin görev-
lerindeki başarıları, bayrak gösterme ve tanıtım
çalışmaları sonucu, yabancı donanmaların da dik-
katini çeker hale gelmişti. Çok deneyimli ülkelerin
yürüttüğü benzer projelerin yaşadığı gecikmeler
ve potansiyel müttefik ülkelerin kendi yerel alt-
yapılarının ve dizayn yeteneklerinin geliştirilebile-
ceği bir model imkânı dolayısıyla birçok ülke için
teklif hazırlanması ile tanıtım çalışmaları da bu
dönem sonrasına denk gelmiştir. Aynı dönemde
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 071

birinci gemideki halihazırda milli olan sistemlerin nik harp, sonar, elektro optik ve radar yetenekle-
yetenekleri artırılırken, birçok yabancı savaş sis- riyle donatılmaya başlanmıştır. MİLGEM’in beşinci
teminin milli imkânlarla daha yenilikçi ve modern gemisi İstanbul (F-515) ve MİLGEM’in altıncı, ye-
alternatifleri ASELSAN tarafından geliştirilmiştir. dinci, sekizinci gemilerinde belirtilen donanımlar
Örneğin; ilk gemideki yabancı menşeli sistemler- yerli ve milli olarak sağlanmaktadır.
den 3 Boyutlu Arama Radarı, Satıhtan Satıha Gü-
dümlü Mermi, Atış Kontrol Radarı, Torpido Karıştır- MİLGEM tasarımı da sadece ADA Sınıfı korvet ve
ma Aldatma Sistemi, Uzun Menzilli IFF Sorgulayıcı geliştirilmiş İ-Sınıfı firkateynlerimize değil başka
ve Cevaplayıcı, Torpido Kovanları, HF ve Uydu Ha-
savaş gemilerimize de referans olmuştur. ADA
berleşme Sistemleri, Yakın Hava Savunma Siste-
Sınıfı korvet platformu üzerine inşa edilen ve 14
mi, İskandil ve WECDIS gibi sistemler milli olarak
tasarlanarak üretilmiş ve kalifiye edilmiştir. Buna Ocak 2022’de hizmete giren TCG UFUK ile halen
ilave olarak Çok Amaçlı Faz Dizili Radar, Düşük inşası devam eden Açık Deniz Karakol Gemileri-
Frekans Aktif Sonar, Elektronik Taarruz Sistemleri, miz aynı tasarımı referans alırken, ihtiyaca göre
Hava Savunma Füze Sistemleri, Kızıl Ötesi Arama farklı sistemlerle donatılmaktadır.
ve Takip Sistemleri gibi milli tasarıma sahip yeni
sistemler de envantere kazandırılmıştır. MİLGEM Projesi ile elde edilen kazanımlar, 5 Tem-
muz 2018’da imzalanan ve o tarih itibarıyla tek
2014 yılında ana sözleşmenin genişletilmesiy- kalemdeki en büyük savunma sanayi ihracatımız
le MİLGEM’in üçüncü ve dördüncü gemileri, mil- olan dört gemilik Pakistan MİLGEM sözleşmesi ile
lilik oranı artırılarak tasarlanmaya ve üretilmeye taçlanmıştır. Böylece geçtiğimiz yıllardaki çalış-
başlandı. Başarı hikayesi bu gemilerde de devam maların meyveleri toplanmaya başlamıştır. Bu ül-
ederek, hedeflenen teslim tarihlerinden bile önce kelerle yapılan iş birliği programları çerçevesinde
2018 ve 2019 yıllarında hizmete alındı. Sekiz adet farklı silah ve elektronik sistemlerinin de enteg-
yapılması hedeflenen Ada Sınıfı MİLGEM korvetle-
rasyonuna imkân sağlayan özgün tasarım ürünü
ri, 2017 yılında Deniz Kuvvetlerinin ihtiyacı doğ-
rultusunda, son dört gemide boy ve tonajı artırıla- ve tüm bileşenleriyle adını hak eden MİLGEM Pro-
rak fırkateynliğe terfi ettirilmiş, tamamı milli hava jesi, daha uzun yıllar göğsümüzü kabartmaya ve
savunma füze sistemleri ile geliştirilmiş elektro- yeni kuşaklara ilham olmaya devam edecektir.
072 PROJELER
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 073
074 PROJELER

Barbaros sınıfı fırkateynler, Alman Blohm+Voss


Tersanesinin tasarladığı ve dünyada birçok ülke
bahriyesi tarafından kullanılan MEKO (Mehr-
zweck-fregatten Konzept) sınıfı savaş gemi-
lerindendir.

MEKO 100, 200 ve 300 olarak farklı boy ve dep-


lasmanlarda tasarlanan gemiler; Türkiye, Nijerya,
Arjantin, Portekiz, Yunanistan, Almanya, Avustral-
ya, Yeni Zelanda, Güney Afrika, Cezayir, Malezya
ve Polonya gibi birçok ülke tarafından aktif olarak
kullanılmaktadır.

Ülkemizde 1987-1989 yılları arasında Track-I ver-


siyonu olarak envanterimize giren Yavuz sınıfı fır-
kateynler, TCG YAVUZ (F-240), TCG TURGUTREİS
(F-241), TCG FATİH (F-242) ve TCG YILDIRIM (F-
243) aktif olarak kullanılmaya devam ederken,
1997-2000 yılları arasında dört adet daha MEKO
sınıfı fırkateyn Deniz Kuvvetleri Komutanlığı en-
vanterine katılmıştır. Track-II versiyonu olarak en-
vantere giren dört adet firkateynimize, sınıfının ilk
gemisi olan TCG Barbaros’tan esinlenerek Barba-
ros sınıfı fırkateyn denilmektedir. Envantere alın-
ma sırasına göre TCG BARBAROS (F-244), TCG
ORUÇREİS (F-245), TCG SALİHREİS (F-246) ve
TCG KEMALREİS (F-247) donanmamızın en kıy-
metli fırkateynleri olarak görev yapmaya devam
etmektedir.

Kullanım sürelerinden dolayı tüm dünyada yarı


ömür modernizasyonları gündeme gelen MEKO
sınıfı firkateynlerden, Anzak sınıfından sekiz fırka-
teynin, Avustralya ve Yeni Zelanda bahriyelerinin
ortak çalışması ile 2016 yılında başlayan moder-
nizasyon çalışmaları devam etmektedir. Moder-
nizasyon kapsamında; Sonar Sistemi, Torpido
Karıştırma ve Aldatma Sistemi, Savaş Yönetim
Sistemi ve Faz Dizili Radar Sistemi gibi sistemler
yer almaktadır.

Ülkemizde ise 2015 yılında başlayan Yavuz MEHS


projesi kapsamında Yavuz sınıfı fırkateynlerimize
Milli Elektronik Harp Sistemi entegrasyonu yapıl-
mıştır. Entegrasyon çalışması, 2019 yılında başa-
rıyla tamamlanmıştır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 075

Değişen savaş taktikleri ve teknoloji dönüşümü


ile bahriyemizin en donanımlı savaş gemileri olan
Barbaros sınıfı fırkateynler için modernizasyon
faaliyeti, üç boyutlu arama radarlarının moderni-
zasyonu ve ESSM (Evolved Sea Sparrow Missile)
entegrasyonu ile 2017 yılında tamamlanmıştır.
ASELSAN Smart-S Radarı, Barbaros sınıfı fırka-
teynlere ve Gabya sınıfı fırkateynlere takılırken,
yine aynı gemiler için ASELSAN ANS-510D Cayro
Sistemi Entegrasyon Projesi ve ASELSAN-KULAÇ
İskandil Entegrasyonu Projesiyle modernizasyon
faaliyetlerine devam edilmiştir. Barbaros Savaş
Yönetim Sistemi (B-SYS) Projesi kapsamında;
HAVELSAN tarafından sağlanan ADVENT Savaş
Yönetim Sistemi ve ASELSAN tarafından sağla-
nan 5-54 Top Atış Kontrol Sistemi ve KIRLANGIÇ
Elektro-Optik Kamera Sistemi kullanılmasına ka-
rar verilmiştir.

Söz konusu modernizasyon faaliyetlerine ila-


ve olarak Barbaroslar için daha geniş kapsamlı
bir modernizasyon ihtiyacı gündeme gelmiştir.
2017 yılında alınan Savunma Sanayii İcra Komi-
tesi (SSİK) kararıyla Barbaros sınıfı fırkateynlerin
yerli ve milli modern silah ve sensörlerle donatıl-
ması talebi onaylanmış ve böylelikle BARBAROS
Sınıfı Fırkateyn Yarı Ömür Modernizasyonu Projesi
başlamıştır. 3 Nisan 2018’de SSB ile ASELSAN-
HAVELSAN İş Ortaklığı arasında Cumhuriyet tari-
himizin en kapsamlı fırkateyn modernizasyon pro-
jesi olan B-YÖM proje sözleşmesi imzalanmıştır.
Proje kapsamında, ASELSAN, savaş sistemleri ve
savaş gemisi modernizasyon faaliyetlerinin ana
entegratörü olarak görev almaktadır.

ASELSAN tarafından; Karinaya Monteli Sonar


Sistemi, Harp Gemisi Otomatik Tanıma Sistemi,
25mm Stabilize Top Sistemi (gemi başına iki adet),
Güç Dağıtım Sistemi, Isıtma Havalandırma Sis-
temi, Torpido Karıştırma Aldatma Sistemi, Dalgıç
Tespit Sonarı, Dahili Muhabere Sistemi, Harici Mu-
habere Sistemi, Kızılötesi Arama ve Takip Sistemi,
Geliştirilmiş Lazer İkaz Sistemi, Hava Savunma
Arama Radarı, Atış Kontrol Radarı (gemi başına iki
adet), Merkezi Yönetim Sistemi, Chaff Decoy/Kızıl
Ötesi Atım Sistemi, Elektronik Destek Sistemi ve
Elektronik Taarruz Sistemi teslim edilmektedir.
076 PROJELER

Modernizasyon projeleri, yeni gemi inşa projele-


rinden daha karmaşık ve yönetimi oldukça zor
projelerdir. Gemide aktif olarak kullanılan sis-
temlerin performansını etkilemeden bu denli ge-
niş kapsamlı savaş sistemini modernize etmek
oldukça zorlu bir faaliyettir. ASELSAN elektronik
sistemlerdeki yerli ve milli gücünü gemi inşa faali-
yetlerinde de göstererek 2020 yılında, teslim ede-
ceği sistemlerle birlikte, modern yapıda olacak
şekilde gemi tasarım faaliyetlerini de tamamla-
mıştır. Güverte üstü tasarımı kadar güverte altın-
da da onlarca farklı mahalde yerleşim ve tasarım
faaliyetleri gerçekleştirilmiştir.

Gölcük Tersanesi Komutanlığı tarafından gemide


imalat ve montaj faaliyetlerinin yapılabilmesi için
gerekli olan güverte üstü ve güverte altı yerleşim
tasarımı, stabilite ve denizcilik analizleri, elektro-
manyetik girişim ve uyumluluk analizleri, savaş
sistemleri programı ve sistem mühendisliği çözü-
mü gibi mühendislik faaliyetleri ASELSAN tarafın-
dan gerçekleştirilmektedir.

BARBAROS sınıfı fırkateynlerin yerli ve milli sis-


temlerle donatılması ihtiyaçları B-YÖM Projesi
yürütülürken de devam etmiştir. Muhtelif SSİK
kararları kapsamında geliştirilen ve BARBAROS
Sınıfı platformlara entegrasyonu kararı çıkan
ASELSAN sorumluluğundaki IFF Mod 5 moderni-
zasyonu, TUMSİS X-Bant Uydu Muhabere sistemi,
Gökdeniz Yakın Hava Savunma Sistemi ve ROKET-
SAN’ın sağlayacağı Atmaca güdümlü mermi sis-
temleri de B-YÖM Projesi kapsamında oluşturulan
öngörülü genel yerleşim modeli ile kolaylıkla en-
tegre edilebilir duruma gelmiştir.

TCG ORUÇREİS'in kullanacağı silah ve sensörlerin


üretimlerinin tamamı 2021 yılında başarıyla ta-
mamlanmıştır. Tasarımı ASELSAN tarafından ya-
pılan baş direk, vasat direk ve diğer ana platform
yapıları da Gölcük Tersanesi Komutanlığı tarafın-
dan üretime alınmıştır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 077

TCG ORUÇREİS’in Gölcük Tersanesine girmesiyle


gemi modernizasyon faaliyeti Ocak 2022’de baş-
lamıştır. Modernizasyon sonrasında eskisinden
çok daha yetenekli hale gelecek Barbaros sınıfı
fırkateynlerden ilki olan TCG ORUÇREİS; imalat,
montaj ve kabul faaliyetlerinin tamamlanmasıyla,
başta Mavi Vatan olmak üzere dünya denizlerinde
şanlı bayrağımızı yeniden gururla dalgalandırma-
ya başlayacaktır.

BARBAROS sınıfı fırkateynlerden ikinci geminin


kullanacağı silah ve sensörlerin üretimleri ve fab-
rika kabul testleri 2022 yılında ASELSAN ve HA-
VELSAN tarafından başarıyla tamamlanmıştır.

TCG ORUÇREİS-2023’TE KAVUŞMASI PLANLANAN HALİ

Proje faaliyetleri kapsamında yapılan çalışmalar-


la ülkemizde tarih yazan Barbaros Sınıfı Fırkateyn
Yarı Ömür Modernizasyonu projesi, tüm MEKO kul-
lanıcısı dünya bahriyeleri tarafından da yakından
takip edilmektedir. İhracat potansiyeli oldukça
güçlü olan projede, ASELSAN birçok ülke ile te-
maslar yürütmektedir.

Bu projenin gerçekleşmesi için Savunma Sanayii


Başkanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Gölcük
Tersanesi Komutanlığı, Donanma Komutanlığı,
başta ASELSAN olmak üzere HAVELSAN ve RO-
KETSAN ile çok sayıda altyüklenici firma, büyük
bir özveriyle çalışmalarına devam etmektedir.
078 P
TARR
O İJHEÇLEE R
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 079

Millî Savunma Bakanlığı Tersaneler Genel Müdür- Tüm bu kabiliyetler göz önüne alındığında, yete-
lüğü (MSB TGM) ve Askeri Fabrika ve Tersane İş- nekli birer deniz unsuru olduğu açıkça görülen Hi-
letme A.Ş. (ASFAT) arasında Kasım 2020’de Açık sar sınıfı ADKG’lerin savaş sistemleri, sözleşmesi
Deniz Karakol Gemisi (ADKG) Sözleşmesi imza- ASFAT ile 2021 yılında imzalanan “ADKG Savaş
lanmıştır. Sistemi Tedarik Projesi” kapsamında ASELSAN
tarafından sağlanmaktadır. Savaş sistemleri kap-
Sözleşme kapsamında, İstanbul Tersanesi Komu- samında, manyetik pusula, Mevki Konumlandırma
tanlığında (İTK) Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ihti- Sistemi (D/GPS), Savaş Gemisi Elektronik Harita
yacı için, yerli ve milli imkânlarla geliştirilip üretilen Görüntüleme Sistemi (WECDIS), TACAN (Tactical
MİLGEM Ada Sınıfı Korvetinin tasarımı esas alına- Air Navigation), Top Atış Kontrol Sistemi (TAKS)
rak iki adet Hisar Sınıfı ADKG inşa edilmektedir. ve Top Acil Kontrol Ünitesi (TAKÜ), Ku-Bant ve
X-Bant Uydu Muhabere Sistemleri ve Entegre Mu-
ADKG’ler (AKHİSAR ve KOÇHİSAR) farklı harekât habere Sistemi, Dost Düşman Tanıma ve Tanıtma
alanlarında; istihbarat gözetleme ve keşif, deniz Sistemi (IFF), Seyir Radarı, LPI Radarı, Arama ve
haydutluğuyla mücadele, deniz kaynaklarının ko- Hedef Tespit Radarı ile Atış Kontrol Radarı, Cayro
runması, deniz güvenliğinin tesisi, doğal afetlerde Pusula ve Atış Kontrol Radarına entegre olacak EO
insani yardım, arama ve kurtarma görevlerinde Sistemleri yer almaktadır.
özellikle ekonomik ve etkin görev icra edebilecek
şekilde dizayn edilmiş olup deniz hava harekâta,
kara bombardımanı, amfibi harekata destek, asi-
metrik tehditlere karşı savunma ve deniz yolları- İki gemi için sözleşmesi imzalanan ADKG’nin ilki
nın emniyetinin sağlanması gibi ikincil görevleri olan AKHİSAR’ın ilk sac kesimi Nisan 2022 tari-
de yerine getirebilecektir. hinde İTK’da gerçekleştirilmiştir. Üzerinde ayrıca
helikopter de yer alacak bu karakol gemilerimiz
Hisar Sınıfı ADKG’nin Özellikleri: 21 gün boyunca denizde kesintisiz görev icra ede-
bilecek olup AKHİSAR’ın Temmuz 2023 tarihinde
• Uzunluk: 99,56 Metre denize indirilmesi planlanmaktadır.

• Genişlik: 14,42 Metre Hisar sınıfı ADKG’nin savaş sistemi konfigüras-


yonu Deniz Kuvvetleri Komutanlığının gereksi-
• Deplasman: 2.300 Ton nimlerine ek olarak mevcut iş geliştirme faali-
yetleri sırasında yurt dışı müşterilerin talepleri de
• Azami Hızı: 24 knots (44.45 km/h) göz önünde bulundurularak oluşturulmuştur. Bu
kapsamda, proje sonunda elde edilen ve Deniz
• Ekonomik Hızı: 12 knots Kuvvetleri Komutanlığı envanterine girmiş gemi
konfigürasyonunun yüksek ihracat potansiyeli
• Mürettebat: 104
olacağı öngörülmektedir.
082 PROJELER

Denizde ikmal, muharebe ve destek gemileri, ta- kez 19’uncu yüzyılda kullanılmış olan bu gemiler,
rihin başlangıcından itibaren savaş gemileriyle savaş gemilerine yakıt, mühimmat, yiyecek ve di-
birlikte kullanılmıştır. Antik çağlarda, Roma İm- ğer malzemeleri sağlamıştır. Destek gemileri ise,
paratorluğu ve Bizans İmparatorluğu'nun savaş savaş gemilerine doğrudan destek sağlamak için
gemileri ile birlikte, ordulara yiyecek, su, silah ve tasarlanmıştır. Bu gemiler, savaş gemilerine yakıt,
diğer malzemeleri taşımak için ikmal gemileri de mühimmat, yiyecek ve diğer malzemeleri sağla-
kullanılmıştır. Ayrıca, bu gemilerde tıbbi yardım makla kalmaz, aynı zamanda iletişim, keşif ve sin-
ve hastaneler de bulunmuştur. Ortaçağda Avrupa yal istihbaratı da sağlayabilirler. Destek gemileri,
krallıkları, genellikle kargo taşımacılığı amacıyla özellikle denizaltılar, mayın tarama gemileri ve
ikmal gemilerini kullanmıştır. Ancak, bazıları sa- uçak gemileri için hayati bir rol oynar.
vaş gemileriyle birlikte çalışmış ve savaş alanları-
na yiyecek, su, silah ve mühimmat gibi malzeme- Bugün, birçok ülkenin deniz kuvvetleri, ikmal mu-
leri taşımıştır. harebe ve destek gemilerini kullanmaktadır. Bu
gemiler, modern savaşlarda savaş gemileriyle bir-
Modern tarihte, ikmal muharebe gemileri, savaş- likte çalışarak savaşların kazanılması için hayati
ların kazanılmasında önemli rol oynamıştır. İlk bir rol oynar. Örneğin;
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 083

• T-AOE Sınıfı ikmal gemileri: Bu gemiler, Türkiye’de Denizde İkmal Muharebe Destek (Açık
hızlı ikmal faaliyetleri için ABD Donanma- denizde karadan bağımsız güç)
sı’na özel olarak tasarlanmıştır ve yakıt,
su, mühimmat ve diğer malzemeleri taşı- Türk Deniz Kuvvetlerinin operasyonel kabiliyet-
yabilirler. Ayrıca, gemilerin helikopter pisti lerini artırmak ve modern bir ikmal ve muharebe
ve hangarı bulunmaktadır. destek gemisi inşa etmek amacıyla Denizde İk-
mal Muharebe Destek Gemisi (DİMDEG) Projesi
• Etna Sınıfı ikmal gemileri: Bu gemiler, İtal- başlatılmıştır. Projenin temeli, Türkiye'nin deniz
yan Donanması için inşa edilmiştir. Etna güvenliğinin sağlanması, Türk savunma sanayi
sınıfı gemiler, yakıt, su, yiyecek, tıbbi mal- sektörünün gelişimi ve ulusal savunma sanayisi
zemeler ve diğer lojistik malzemeleri taşı- bağımsızlığının artırılması hedefleriyle atılmıştır.
yabilirler. Ayrıca, gemilerin helikopter pisti
ve hangarı bulunmaktadır. DİMDEG Projesinin tasarım çalışmaları 2012 yı-
lında başlamıştır. 2016 yılında yayınlanan teklife
• Cantabria Sınıfı ikmal gemileri: Bu gemiler, çağrı dosyası ile proje kapsamında inşa edilecek
İspanyol Donanması için tasarlanmıştır. gemi için ihale süreci başlatılmış ve ihaleyi kaza-
Cantabria sınıfı gemiler, yakıt, su, yiyecek, nan firma Sefine Tersanesi olmuştur. 28 Haziran
tıbbi malzemeler ve diğer lojistik malze- 2018’de Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ile
meleri taşıyabilirler. Ayrıca, gemilerin heli- Sefine Tersanesi arasında imzalanan inşa söz-
kopter pisti ve hangarı bulunmaktadır. leşmesi, 26 Kasım 2018’de de Sefine Tersanesi
ile ASELSAN-HAVELSAN İş Ortaklığı arasında Ko-
muta Kontrol, Muhabere, Silah ve Elektronik Sis-
temlerinin (KKMSES) tedarik ve entegrasyonuna
yönelik sözleşme imzalanmıştır.
084 PROJELER

DİMDEG Projesi kapsamında inşa edilen gemi- Denizde İkmal Muharebe Destek Gemisi (DİMDEG)
nin sac kesim töreni, 17 Haziran 2019 tarihinde, Projesi kapsamında inşa edilen TCG DERYA’nın
denize indirme töreni ise 22 Ekim 2021’de ger- teknik özellikleri şöyledir:
çekleştirilmiştir. Geminin, Deniz Kuvvetleri Ko-
mutanlığına teslimatının 2023 yılında yapılması • Gemi uzunluğu: 199,9 metre
planlanmaktadır. Proje tamamlandığında, Türk
Deniz Kuvvetlerinin operasyonel kabiliyetlerinin • Gemi genişliği: 24,4 metre
sürdürülmesinde önemli bir rol oynayacak çok
yönlü ve yetenekli bir gemi envantere kazandırıl- • Deplasman: 26.115 ton
mış olacaktır.
• Hız: 26 deniz mili
TCG ANADOLU’dan sonra Türk Deniz Kuvvetleri
envanterindeki en büyük ikinci gemi olacak olan • Menzil: 4.500 deniz mili
TCG DERYA (DİMDEG), sahil desteği olmaksızın
• İkmal kapasitesi: 9.000 ton dizel, 1000 ton
asgari 30 gün süreyle, en az 4 adet geminin ikmal
JP-5, 1.200 ton su ve 400 ton mühimmat
maddeleri (yiyecek, su, tıbbi malzeme, yakıt, cep-
hane gibi) bütünlemesini denizde ikmal yöntemi
• Hava taşıma kapasitesi: 2 adet Seahawk
ile gerçekleştirebilecektir. Komuta-kontrol gemisi
veya benzeri helikopter, İHA
görevini de gerçekleştirecek olan TCG DERYA, ge-
milerin, gemilerde bulunan insanlı ve insansız su
• Personel kapasitesi: 157 personel
üstü ve su altı araçlarının, helikopterlerin ve gemi-
ye konuşlu insansız hava araçlarının belirli bir se- • Silah: 2 adet 25mm Stabilize Top Sis-
viyedeki bakımlarının/onarımlarının yapılmasın- temi (STOP)
da destek sağlayacaktır. Ayrıca savaş dışı harekât
kapsamında insani yardım, deniz haydutluğu ile • Elektronik sistemler: ASELSAN tarafından
mücadele, doğal afet yardımı, arama kurtarma, sağlanan Seyir Yardımcıları, Entegre Köp-
muharip olmayanların tahliyesi faaliyetlerine des- rü Üstü Sistemi, Cayro Sistemi, İskandil
tek sağlayacaktır. Geminin, diğer benzer gemiler- Sistemi, Sualtı Telefonu, Entegre Muhabe-
den farklı olarak, savunma elektroniği sistemleri, re Sistemleri, Uydu Muhabere Sistemle-
savaş yönetim sistemi ve yangın kontrol sistemi ri, IFF Sistemi, Helikopter Kontrol Radarı,
gibi daha fazla savunma ve kontrol sistemleriyle Gece/Gündüz Kamera (Kırlangıç) Sistemi
donatılmış olması gibi özellikleri de mevcuttur. ve HAVELSAN tarafından sağlanan Savaş
Yönetim Sistemi (SYS), Gemi Veri Dağıtım
Sistemi (GVDS), Gemi Bilgi Sistemi (GE-
BİS), Mesaj İşletim Sistemi (MİS)

TCG DERYA ile Türk Deniz Kuvvetleri, dünya de-


nizlerinde yürütülecek operasyonlarda ulusal ve
uluslararası görev kuvvetlerini, karadan bağımsız
şekilde uzun süre destekleyebilecek ve gücüne
güç katacaktır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 085
088 PROJELER

Türk mühendislerinin eseri olarak üretilen, Türk- Proje, PN MİLGEM Projesi kapsamında iki adeti
bayrağını dünya denizlerinde dalgalandıran MİL- İstanbul Tersanesi Komutanlığında diğer iki ade-
GEM korvetlerinin başarısı sonrasında, Pakistan di ise Pakistan Karachi Shipyard and Engineering
ile Türkiye arasında 6 Eylül 2018’de MİLGEM Kor- Works (KS&EW) tersanesinde gerçekleştirilecek
veti tedarikine ilişkin Pakistan (PN) MİLGEM Söz- dört adet korvet inşasını ve bu korvetlerin, savaş
leşmesi imzalandı. Sözleşme kapsamında dört sistemleri dahil gerekli tüm sistemler ile donatıl-
adet MİLGEM Korveti, Pakistan Deniz Kuvvetleri- masını kapsamaktadır.
nin envanterine girecek.
PN MİLGEM GEMILERI
Milli Savunma Bakanlığı Askeri Fabrika ve Tersa-
ne İşletme Anonim Şirketi (ASFAT A.Ş.) ana yük- • F-280 PNS Babur
leniciliğinde gerçekleştirilen PN MİLGEM Projesi, • F-281 PNS Badr
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde tek seferde yapılan
• F-282 PNS Khaibar
en büyük savunma sanayi ihracatı olma özelliğini
taşımaktadır. • F-283 PNS Tariq

F-282 PNS Khaibar


ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 089

Gemilerin tam boyu 108,8 metre ve azami genişliği


14.8 metredir. 2 bin 400 ton deplasmanı, 4.1 met-
re draftı, gaz türbini ve dizel makine kombinasyonu
ile üstün manevra ve yüksek hızlı seyir kabiliyetine
sahiptir.

PN MİLGEM korvetleri, su üstü, hava ve denizaltı sa-


vunma harbi, keşif gözetleme, asimetrik tehditlere
karşı savunma ve komuta kontrol görevlerini yap-
mak üzere tasarlanmıştır.

PNS Babur ve PNS Khaibar gemileri Türkiye’de, PNS


Badr gemisi ise Pakistan’da düzenlenen törenlerle
2021 ve 2022 yıllarında suya indirilmiştir. Son gemi
olan PNS Tariq’ın ise 2023 yılında suya indirilmesi
planlanmıştır.
ASELSAN sistemleri açısından projenin ilkleri/
ASELSAN SISTEMLERI yenilikçi yönü ve ilk defa ihraç edilen sistemler
şunlardır:
Söz konusu gemilerde yer alan birçok savaş siste-
mi ASELSAN tarafından sağlanmakta, bu sistemle- • MİLGEM’in ilk ihracatı
rin gemilere entegre edilmesi ASELSAN desteği ile
• ASELSAN 76mm Super Rapid Top Atış
gerçekleştirilmektedir. ASELSAN tarafından baş-
Kontrol Sisteminin ilk ihracatı
lıca; 25 mm Stabilize Top Sistemi (STOP), 76 mm
Top Atış Kontrol Sistemi (TAKS), Radarlar, Elekt- • ASELSAN Askeri Elektronik Harita Sergi-
ronik Destek Sistemi, Dahili Muhabere Sistemleri, leme ve Görüntüleme Sistemi (WECDIS)
Dost Düşman Tanıma (IFF) Sistemi, HIZIR Torpido ilk ihracatı
Karıştırma Aldatma Sistemi, Lazer İkaz Sistemi ve
Seyir Yardımcıları Sistemleri olmak üzere her gemi • ASELSAN IP tabanlı Muhabere Sistemi
için toplam 21 farklı savaş sistemi sağlanmaktadır. ilk ihracatı
• ASELSAN Deniz Meteoroloji Sistemi (DE-
Pakistan Chief Naval Overseer (CNO)-Türkiye ve
ASFAT temsilcilerinin katılımıyla Türkiye ve yurtdı- MES) ilk ihracatı
şında gerçekleştirilen birçok fabrika kabul testle- • ASELSAN Su üstü İskandil Sistemi (KU-
rini müteakip ilk iki geminin tüm savaş sistemleri LAÇ) ilk ihracatı
ASELSAN tarafından teslim edilmiştir. Bununla
birlikte, bazı sistemlerin tüm gemiler için teslimatı • ASELSAN Torpido Karıştırma ve Aldatma
yapılmıştır. Sistemi (HIZIR) ilk ihracatı

F-280 PNS Babur


092 PROJELER

Tuzla Sınıfı Karakol Gemisi Projesi, Cumhurbaş- 2010 yılının sonlarında başlayan projede iki adet
kanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı ile Dearsan karakol botunun savaş sistemleri sorumluluğu
A.Ş. arasında imzalanan sözleşme ile Türk Deniz ASELSAN’a verilmiş ve ilk gemi deniz kabul testle-
Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyaçları kapsamında rinin bir sene içinde yapılması gibi zorlu bir takvim
hayata geçirildi. Türkiye’de bir özel sektör tersa- ile çalışılmıştır. Proje takviminde gecikme yaşan-
nesinin gerçekleştirdiği ilk askeri gemi tasarım madan ve beklenen performansta gerçekleşen
ve inşa programı olan Tuzla Sınıfı Karakol Gemisi teslimatların sonucu olarak, 2011 yılı sonunda altı
projesinde her üç ayda bir gemi teslim edilirken, gemi siparişi daha verilmiştir. 2013 yılında ilave
projenin ihracat meyveleri için ilk adımlar atıldı. iki adet gemi ile birlikte 10 adet de ani müdahale
Yurtiçindeki başarılı teslimatlar, yurtdışı müşte- botu için silah sistemi tedariki, projeye dahil edil-
rilerde de platforma olan güveni arttırdı. Bunun miştir. 2014 yılına gelindiğinde altı adet yüksek
sonucunda projeye 2010 yılında ilk sipariş geldi. hızlı karakol botu, bir adet hidrografi ve oşinografi
Gülhan-Dearsan İş Ortaklığı ana yükleniciliğinde gemisi ile bir adet de römorkör için ilgili sistemle-
gerçekleştirilen proje, ülkemizin ilk savaş gemisi rin tedariki projeye dahil edilmiştir.
ihracatı olarak tarihe geçti.
Tamamı Gülhan-Dearsan İş Ortaklığında 2010
Hazar Denizi, büyüklük ve şartları açısından Ka- yılından itibaren icra edilen Türkmenistan Deniz
radeniz’e benzerliği ile anılmaktadır. Hazar, zorlu Kuvvetlerinin modern gemilerinin inşasına ilişkin
coğrafyası haricinde kapalı deniz olması sebebi projeler kapsamında; 28 adet deniz platformu için
ile lojistik zorlukları da içinde barındırmaktadır. Bu sistem sağlayıcısı ve köprü üstü görev eğiticisi,
şartların getirdiği zorunluluk sebebi ile projeler- yara savunma simülatörü gibi birçok teslimat ger-
deki tüm faaliyetler, Türkmenistan’da gerçekleş- çekleştirilmiştir.
tirilmiştir. Montaj faaliyetlerinden atışlı test faali-
yetlerine kadar ASELSAN sorumluluğundaki tüm
faaliyetler ise ülkede yapılmıştır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 093

Projenin ana unsuru olan 10 adet 57M karakol DEARSAN Gemi İnşaat Sanayi A.Ş. tasarımı, 33M
botunda seyir sistemleri, entegre muhabere sis- yüksek hızlı karakol botları ise döneminin öncülük
temi, gemi bilgi dağıtım sistemi, cayro pusula sis- gösteren tasarım ve operasyonel konsepti ile göz
temi, sonar sistemi, sualtı telefonu, DRT Masası, doldurmuştur. Diğer platformlara benzer şekilde
2B arama radarı, 12.7 ve 25 mm silah sistemleri, silah ve elektronik sistemlerin üretimi, tedariki,
top atış kontrol sistemi, denizaltı savunma har- fiziki entegrasyonu, savaş sistemi entegrasyonu,
bi sistemi, füze entegrasyonları ve VATOZ Savaş testleri ve eğitim faaliyetleri gerçekleştirilmiştir.
Yönetim Sistemi üretimi, tedariki, entegrasyonu, ASELSAN VATOZ çözümü bu botlarda ölçeklene-
testleri ve eğitim faaliyetleri başarı ile tamamlan- bilir yapıda olduğunu ve dağıtık mimari yapısı ile
mıştır. Teknik çözümün en önemli parçalarından kısa sürede talepler doğrultusunda uyarlanarak
biri olan güverte üstü yerleşim ve EMI/EMC (Elekt- çözüm sağlayabileceğini göstermiştir.
romanyetik Girişim ve Uyumluluk) faaliyetleri de
ASELSAN tarafından yapılarak savaş sistemi çözü- Gülhan-Dearsan İş Ortaklığı ana yükleniciliğinde
münün performansı en üst seviyeye çıkartılmıştır. gerçekleştirilen bahse konu projelerde; ASELSAN
VATOZ, ihraç edilen ilk savaş yönetim sistemi ol-
İlave siparişler ile projeye eklenen 12.7 hafifletil- muştur. Hali hazırda projemizde 16 adet platform-
miş STAMP Sistemi, ihtiyaca yönelik olarak çok da VATOZ kullanılmaktadır. VATOZ platformunda
kısa süre içinde tasarım değişiklikleri ve üretim bulunan ASELSAN üretimi veya farklı kaynaklar-
faaliyetleri tamamlanarak ani müdahale botları dan tedarik edilmiş sensörlerin, silahlar ve füzeler
için hazır hale getirilmiş, 10 adet bota entegras- ile entegrasyonu gerçekleştirilmiş olarak kullanı-
yonları tamamlanmış ve kullanıma alınmıştır. mına devam etmektedir.
094 PROJELER
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 095

Bu denli büyük montanlı deniz projesi programı- Projede, hem entegratör görevini hem de tüm
mızda ASELSAN’a duyulan güven ile bir adet hid- silah ve elektronik sistem çözümünü sağlama
rografi ve oşinografi gemisi ile bir adet römorkör görevini üstlenmiş olmamız, başarıyı yakalama-
çözümü de talep edilmiştir. mızı sağlamıştır. Kaynak kodu dahil tamamen
ASELSAN ürünü olan VATOZ Savaş Yönetim Siste-
Garanti süreleri de dahil edildiğinde, yaklaşık 8 minin projedeki başarıda en önemli rolü üstlendiği
sene süren projemizde, toplam 28 gemide ürün- değerlendirilmektedir.
lerimiz ile gerek müşteri gerek son kullanıcı ta-
rafında büyük memnuniyet sağlamayı başardık. 2019 yılında Türkmenistan Savunma Bakanlığı ile
Gülhan-Dearsan İş Ortaklığı arasında imzalanan
sözleşme ile Türkmenistan'da inşa edilen ve böy-
lelikle dünyada Korvet sınıfı gemi dizayn ve inşa
edebilen sayılı tersaneler arasındaki yerini alan
Dearsan tasarımı 92 metrelik korvet projesi de
Türk savunma sanayisi için yine bir ilk olmuştur.

Türkmenistan projeleri, son dönemde yine Gül-


han-Dearsan İş Ortaklığı tarafından hayata ge-
çirilen korvet sınıfı gemi projesine dahil edilen
ASELSAN sistemleri ile devam etmektedir. Bu
proje, ürünlerimizin bulunduğu 29’uncu platform
olmuştur. Dearsan tasarımı Türkmen Sınıfı Korvet,
muhteviyatında bulunan GÖKDENİZ Sisteminin, ilk
ihracatını gerçekleştirmiş, müşteri envanterinde
bulunan silah sistemlerimiz ise konfigürasyonda
yer alarak güveni ve memnuniyeti taçlandırmıştır.
Benzer şekilde, yine aynı korvet projesi kapsamın-
da gemilerimizde lazer tehditlerini tespit eden LİS
sisteminin de ilk ihracatı gerçekleştirilmiştir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 097

Süratli Amfibi Gemi (LCT) yüksek hızı ve manevra


kabiliyetiyle öne çıkmaktadır. 2009 yılında imza-
lanan sekiz adet LCT tedarikini içeren sözleşme
kapsamında “dünyanın en hızlı konvansiyonel
tank çıkarma gemileri” olarak lanse edilen gemiler,
ADİK Tersanesi tarafından inşa edilmiştir. Gemiler
için ASELSAN’ın ilk 25 mm Stabilize Top Sistemi-
nin (STOP) teslimatı gerçekleştirilmiştir. Bu proje
kapsamındaki sekiz gemiye, 16 adet STOP Siste-
mi entegrasyonu yapılmıştır. Alınan geri besleme-
ler sayesinde sistemin yeni versiyonları geliştiri-
lebilmiştir. Gemilere ayrıca LN-270 Cayro Sistemi
ve Entegre Muhabere Sistemi sağlanmıştır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 099

2011 yılında imzalanan, iki adet Amfibi Gemi (LST)


tedarikini içeren sözleşme kapsamında ADİK Ter-
sanesi tarafından inşa edilen gemilerin savaş
sistemleri, MİLGEM Korvet Projesinde yer alan
ASELSAN savaş sistemleriyle büyük oranda ben-
zerlik göstermektedir. Gemilerde ASELSAN sis-
temi iki adet 12.7 mm STAMP Sistemi, Lazer İkaz
Sistemi, iki adet ANS-510D Cayro Sistemi, iki adet
ASELFLIR-300D Elektro-Optik Dayrektör Siste-
mi, ARES 2N Elektronik Destek Sistemi, SMART-S
Mk2 3B Arama Radarı, ALPER LPI Radarı, Entegre
Muhabere Sistemi ve milli IFF MOD-5 Sistemi yer
almaktadır.

Mevcut kabiliyetleriyle dünyanın en gelişmiş LST


sınıfı gemilerinden olan TCG BAYRAKTAR ve TCG
SANCAKTAR, sahip olduğu gelişmiş silah ve sen-
sör sistemleri sayesinde bahriyelilerinin eğitimi
maksadıyla okul gemisi olarak da görevlendiril-
mektedir. İnsani yardım maksadıyla da kullanılbi-
len gemiler, depremde hastane gemisi olarak da
görev almıştır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 101

Lojistik Destek Gemisi (LDG), Türk Deniz Kuvvet- LDG’lerde ASELSAN ürünü iki adet 12,7 mm STAMP
lerinin ikmal ve lojistik kabiliyetlerini artırmak üze- Sistemi, 1 adet ANS-510D Cayro Sistemi ve Entegre
re, Savunma Sanayii Başkanlığı ve STM arasındaki Muhabere Sistemleri yer almaktadır. 106,51 metre
sözleşmeye göre yürütülmektedir. boyu, 16,80 metre genişliği, 82 kişilik mürettabat
kapasitesi bulunan LDG’ler ile 631 ton içme suyu,
LDG Projesi kapsamında ilk gemi olan TCG Yüzba- 336 ton JP-5 helikopter yakıtı ve 4036 ton F-76
şı Güngör Durmuş (A-574), 8 Aralık 2021 tarihinde yakıtı taşınabilmektedir. Türk Deniz Kuvvetlerinin,
Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na törenle teslim milli menfaatleri savunma adına kesintisiz devam
edilmiştir. Projenin ikinci gemisi Üsteğmen Arif Ek- ettirdiği faaliyetler için ihtiyaç duyulan lojistik des-
mekçi’nin (A-575) ise 2023 yılında teslim edilmesi- tek ve ikmaller kapsamında LDG’ler önemli bir un-
ne yönelik çalışmalar aralıksız devam etmektedir. sur olarak ortaya çıkmaktadır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 103

2012’de imzalanan Sözleşme 1 adet Denizaltı


Kurtarma Ana Gemisi (MOSHIP) ve 2 adet Kur-
tarma Yedekleme Gemisi (KURYED) tedarikini
içermektedir. Gemilerde Su Altı Akustik Sistem-
ler (Tek Bimli ve Çok Bimli İskandil Sistemleri,
Aktif Sonar Sistemi, Akustik İzleme ve Yakalama
Sistemi, Yandan Taramalı Sonar Sistemi, Su Altı
Telefonu Sistemi) , Entegre Muhabere Sistemleri
(Dahili ve Harici Muhabere Sistemleri, Alarm ve
Anons Sistemi, Muhabere Kontrol Sistemi, IFF Ce-
vaplayıcı, S/P Telefon Sistemi) , Seyir Sistemleri,
Cayro ve IR/LLTV Kamera Sistemi, Veri Kontrol
Sistemi ve EMI/EMC Analiz/Test Hizmeti tedariği
ve entegrasyonu ASELSAN sorumluluğunda yer
almaktadır.

MOSHIP, denizaltıların (D/A) satha gelememe-


si durumunda D/A personeline yaşam desteği
sağlanması, tanımlanan derinliğe kadar perso-
nel kurtarma faaliyetinde bulunulması, su üstü
gemilerinin kurtarılması, yedeklenerek onarım
tesislerine intikalinin sağlanması, onarım ve en-
kaz çıkarma gibi su altı çalışmalarını yerine ge-
tirmektedir. KURYED'in, yara alan/karaya oturan/
arıza yapan gemilerin kurtarılması, sualtı onarım
ve enkaz çıkarma çalışmaları, su üstü atışlarında
hedef çekme, torpido atışlarında hedef gemisi ve
torpidoların denizden alınması, gemi yangınlarına
müdahale, denize inen/düşen tüm hava vasıtala-
rından personel kurtarılması gibi çalışmaları yü-
rütmektedir.
104 PROJELER
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 105

İki adet STOP ve Muhabere Kontrol ve Anahtar-


lama Sistemlerinin tedarikinden oluşan ve ana
yükleniciliğini STM’nin yaptığı projede tüm kabul
aşamaları ve garanti süreci 2018 yılında başarı ile
tamamlanmıştır. Sistemler, Pakistan Deniz Kuv-
vetleri tarafından aktif olarak kullanılmaktadır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 107

Test ve Eğitim Gemisi (TVEG) için seyir sistemle-


ri başta olmak üzere Entegre Muhabere Sistemi,
radar sistemleri ve görev sistemleri, ASELSAN ta-
rafından tedarik edildi. 2017 yılı içerisinde imzala-
nan iki ayrı sözleşme kapsamında bir adet TVEG,
STM ana yükleniciliğinde İstanbul Denizcilik tara-
fından inşa edildi. 2021 yılı sonunda geçici kabulü
yapılan TVEG, teslim alındığı günden itibaren Mavi
Vatan’da aktif olarak görev yapıyor. 1.8 m çaplı
X-Bant Uydu Muhabere Sistemi ve MİTOS WECDIS
Sistemi, TVEG gemisinin teslimiyle birlikte ilk defa
Deniz Kuvvetlerimizin envanterine girmiştir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 109

ORUÇ REİS Sismik Araştırma Gemisi, 2012 yılında


imzalanan sözleşme kapsamında inşa edilmiştir.
Gemi, iki ve üç boyutlu sismik araştırma faaliyet-
lerine ek olarak, batimetrik, hidrografik, oşinog-
rafik, hidroakustik ve jeolojik araştırma faaliyet-
leri icra edebilecek özelliklere sahiptir. ASELSAN,
proje kapsamında bilimsel araştırma ekipman ve
sistemleri ana entegratörü olarak görev almıştır.
110 PROJELER
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 111

Tuzla Sınıfı Karakol Gemileri (Yeni Tip Karakol


Botu) Projesi, Deniz Kuvvetleri Komutanlığının
karakol botu tedariki kapsamında yerli ve milli
imkanların en üst seviyede kullanılması amacıy-
la Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı
tarafından başlatıldı. ASELSAN sistemlerine yöne-
lik sözleşme, 2007 yılında imzalanarak çalışmala-
ra başlandı. Toplam 16 adet 57 metre boyundaki
karakol botundan oluşan projede ASELSAN olarak
Elektro-Optik Sistem, Cayro Sistemi, 40 mm Top
Atış Kontrol Sistemi, 12.7 mm STAMP Sistemi, En-
tegre Muhabere Sistemi ve Elektro-Optik Konsol
Yazılımı (VATOZ Görev Yönetim Yazılımı) teslim
edildi. Projenin ilk gemisi P1201 TCG Tuzla, yerli
çözümler ile ülkemizde üretilerek Deniz Kuvvetleri
Komutanlığına teslim edilen ilk gemi olma özelli-
ğini taşıyor. TCG Tuzla’nın 29 Mayıs 2012 tarihin-
de kesin teslimi yapıldı. Proje kapsamındaki diğer
15 bot ise ilk geminin ardından üçer ay aralıklar
ile teslim edildi. Su üstü gemi projelerinde üretim
adedi en yüksek olan YTKB/TSKG Projesi ile yaka-
lanan başarı, ülkemize yine bir gurur yaşatarak ilk
savaş gemisi ihracatına öncülük etti.
1 14 P
ÜRRO
Ü JNELLEERR

2017 yılında IMO (International Maritime Orga- Deniz araçları için otonomi çalışmalarının hızlan-
nization, Uluslarası Denizcilik Örgütü) üyelerinin dığı bir dönemde dünyanın gerisinde kalmamak
önerisi üzerine Deniz Güvenliği Komitesi, otonom ve gelişecek pazarda yer alabilmek adına Ar-Ge
gemi çalışmalarını gündeme almıştır. Tüm dünya- çalışmalarına bütçe ve işgücü ayrılması kıymetli
da, deniz platformlarına yönelik, platformun oto- bir kazanım olarak değerlendirilmektedir. Gelecek
nomluğu kapsamında çalışmalar artmakta olup, dönemde hem sivil hem de askeri alandaki gemi-
sensör teknolojileri, gelişmiş radar ve sonar sis- lerin pek çoğunun otonom olmasının planlandığı
düşünüldüğünde, yurt dışına bağımlılığı azaltacak
temleri, analiz ve karar destek yazılımları ile belirli
yerli ve milli otonom suüstü araçlarının kazanımı
seviyede otonom platformlar elde edilmektedir.
da otonom suüstü Ar-Ge çalışmalarının diğer bir
Ortak akıl ile platformun otonomluğu üzerine ça-
motivasyon kaynağı olarak değerlendirilebilir.
lışmalar yürütülmekte, uzaktan kontrolü sağlana-
bilen yarı otonom platform elde edildikten sonra ASELSAN bünyesinde otonom suüstü araçları
tam otonom platform üzerinde çalışmaların ger- üzerindeki çalışmalar 2010’lu yılların başından iti-
çekleştirilmesi planlanmaktadır. Mevcut durum- baren başlamıştır. İlk yıllarda uzaktan kumandalı
da, otonom gemi teknolojilerinin sektöre entegre LEVENT botu geliştirme faaliyetleri icra edilmiş,
edilebilmesi için IMO liderliğinde çalışmalar de- sonrasında botun üzerine uzaktan kumandalı
vam etmektedir. SARP silahı entegre edilmiş ve Mayıs 2013’te icra
edilen Deniz Kurdu Tatbikatının, Seçkin Gözlemci-
ler gününde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin üst komu-
ta heyeti mensuplarına LEVENT Silahlı İnsansız
Suüstü Aracı gösterimi yapılmıştır.

LEVENT
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 115

Aynı yıllarda, Dz.K.K.lığının bu kabiliyetlerimiz-


den istifade etmek istemesi vesilesiyle envanter
dışına çıkartılmış olan münfesih TCG L-1 Gemisi
üzerine entegre edilen uzaktan haberleşme siste-
mi vasıtasıyla dümen ve gaz kontrolü sağlanarak
uzaktan kumandayla insansız seyir gerçekleşti-
rilmiştir. Bu sayede münfesih TCG L-1 Gemisi ile
17 Ekim 2014’te ülkemizde ilk kez gerçek gemi ile
infilaklı mayın denemesi Dz.K.K.lığı komuta heye-
tinin katılımı ile başarıyla icra edilmiştir.

Münfesih TCG L-1 İnfilakı ve Batışı

Gösterilen bu başarının ardından münfesih TCG


MTB-8 Gemisinin de hedef olarak kullanılması
maksadıyla insansızlaştırılması Dz.K.K.lığı tara-
fından talep edilmiş ve yine benzer şekilde ger-
çekleştirilen faaliyetler neticesinde Münfesih TCG
MTB-8 gemisi hareketli hedef olarak kullanılarak
Deniz Kurdu 2015 tatbikatının Seçkin Gözlemciler
gününde Hellfire güdümlü mermi atışında başa-
rıyla kullanılmıştır.

Münfesih TCG MTB-8


116 ÜRÜNLER

Dz.K.K.lığının atışlı tatbikat ve eğitimlerinde yük- ALBATROS-T ve ALBATROS-K hedef botlarıyla icra
sek süratli asimetrik tehditleri taklit edebilen edilen faaliyetlerden sonra ALBATROS ailesine AL-
unsurlara fiili atış yapabilmeleri için ASELSAN BATROS-S (7,2 m) İDA’sı katılmıştır. ALBATROS-S
tarafından ALBATROS Asimetrik İnsansız Sürat- yüksek seviye otonomi kabiliyetine sahip, merkezi
li Suüstü Hedef Botu Ailesi özgün olarak gelişti- bir kontrolden bağımsız sürü formasyonunda seyir
ve görev icra edebilen Türkiye’nin ilk insansız deniz
rilmiştir..
aracı sürüsü sistemidir. Farklı seyir formasyonları
uygulayabilen ALBATROS-S, sürü unsurlarından ve
Üzerinde radar reflektörü bulunan ve V formunda
hareketli/hareketsiz engellerden sakınarak sürü-
üretilen ALBATROS-T (5 m) ile üzerinde 5 m x 5 m deki eksilmelere karşı da göreve devam edebilme
ebatlarında levha olan ALBATROS-K (11 m) botları yeteneğine sahiptir. Seyir ve formasyon değişimi,
otonom, yarı otonom veya uzak komuta ile kulla- sürü olarak hareketli ve sabit engelden sakınma
nılabilmektedir. ve sürü olarak hedef gemiye saldırı kabiliyetlerinin
gösterildiği 4’lü ve 8’li sürü gösterimleri 2021 ve
2022 yıllarında başarıyla gerçekleştirilmiştir.

ALBATROS-K, ALBATROS-T ve ALBATROS-S (Swarm)

MİR SILAHLI İNSANSIZ DENIZ ARACI: MARLİN İNSANSIZ DENIZ ARACI

ASELSAN tarafından otonom deniz araçları geliş- SSB ile imzalanmış son sözleşme ile birlikte Oto-
tirme çalışmaları kapsamında 2021 yılında MİR nom Suüstü Deniz Aracı (MARLİN-ASV) 2022 yı-
Silahlı İnsansız Deniz Aracı geliştirilmiş ve üretil- lında tasarlanmış ve üretilmiştir. Otonom Suüstü
miştir. MİR SİDA, ana amaç olarak denizaltı savun- Deniz Aracı (MARLİN-ASV) Tedarik Projesi, ASEL-
ma harbi görevlerinde kullanılırken; istihbarat/ SAN-SEFİNE İş Ortaklığı tarafından İstihbarat, Ke-
gözetleme/keşif, kritik tesis ve yüzen platformla-
şif ve Gözetleme (İKG) ve Suüstü Harbi görevlerini
rın korunması ve su üstü harbi gibi görevlerde de
yerine getirmek üzere geliştirilmiştir. Suüstü harbi,
kullanılabilmektedir. Otonom seyrüsefer kabiliyeti
ve üzerinde bulunan sonarlarla denizaltı savunma Elektronik Destek (ED) ve Elektronik Taarruz (ET)
harbi kapsamında tespit ettiği denizaltılara karşı Sistemi görevleri ile Aktif/Pasif Çekili Dizin Sonarı
hafif torpido ve DSH roketleriyle hücum gerçek- görevi planlanmıştır. MARLİN-ASV, taşıdığı fayda-
leştirebilecektir. MİR SİDA gelişmiş otonomi seyir lı yüklerin değiştirilebilmesi suretiyle belirlenmiş
yeteneği ile diğer deniz araçlarıyla sürü görevleri görevlerini yerine getirebilecek; yüklenecek fark-
icra etmiştir. lı faydalı yükler sayesinde farklı görevleri yerine
getirebilecektir. MARLİN-ASV aracının modüler
MİR İnsansız Deniz Aracından 2023 yılının ilk çey- yapısı ile esnek olarak kullanılması planlanmıştır.
reğinde ASELSAN tarafından geliştirilmiş olan MARLİN-ASV botu 15 metre boyunda konfigüre
Torpido Kovanı sistemi ile torpido atışı yapılarak
edilebilir ve modüler yapıdadır. Uzaktan kontrollü
Türkiye’de insansız suüstü sistemlerinden torpido
seyir ile çalışmalara başlanarak, navigasyon, çok-
atabilen ilk SİDA olma ünvanını kazanmıştır.
lu sensor bilgisiyle, sistemin kendi kendine karar
MİR farklı faydalı yükleri sayesinde farklı görevle- vererek seyrin yapılması planlanmıştır.
ri yerine getirebilecektir. Daldırma Sonarı, Dalgıç
Tespit Sonarı, Hafif Torpido, DSH Roketi, Sonobu- MARLİN-ASV aracı bünyesinde, komuta kontrol
oy Sistemi, Görüntüleme Sistemi ve Silah Kulesi yazılımı ve otonomi yazılımından oluşan Görev
ile Deniz altı ve Su üstü savunma harbinin en etkili Yönetim Sistemi bulunmaktadır. Bununla birlik-
oyuncularındandır. te araç bünyesinde seyir sistemleri, elektro-op-
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 117

tik sistemler, uydu ve RF haberleşme sistemleri, MARLİN SİDA Eylül 2022 tarihinde Portekiz’de ka-
STAMP-2L, LUMTAS ve göreve bağlı olarak görev tıldığı REP(MUS)22 ve DYMS22 NATO Tatbikatında
yükleri olan ED ve ET, Aktif/Pasif Çekili Dizin So- üzerinde yer alan ED/ET sistemi ile dünyada üze-
nar bulunmaktadır. Kıyıda Kontrol İstasyonu yer rinde elektronik harp sistemi bulunan ilk insansız
almaktadır. Komuta kontrol sistemi ile; rota plan- suüstü aracı olarak görev almış ve NATO’da ülke-
lanmasının yapılması ve STAMP-2L, elektro-optik mizi başarıyla temsil etmiştir.
sistemlerin kontrolü planlanmıştır. Otonomi kap-
samında, uzaktan kontrollü kullanım ile başlanan Ekim 2022 ayında EHDEN (Elektronik Harp Dene-
çalışmaların, navigasyon, çoklu sensor bilgisi te- meleri) tatbikatında Deniz Kuvvetleri Komutanlı-
mel alınarak, engelli ve engelsiz ortamda kullanıcı ğımız tarafından belirlenen tatbikat senaryoları
müdahalesi olmadan seyir yapması planlanmıştır. dahilinde yeteneklerini sergilemiştir. Söz konusu
Kullanıcı MARLİN-ASV SİDA’yı uzaktan manuel Gemi Radarlarına Karşı ET Denemeleri ve Yüksek
kullanabildiği gibi ayrıca Karar Destek Sistemleri Değerlikli Birlik Korunması senaryoları kapsamın-
ve/veya tam otonom olarak rota ve görev planını da Dz.K.K.lığımız tarafından test yardımcısı olarak
girerek farklı görevleri icra edebilmektedir. Sensör sağlanan radarlar ve sahilde konumlanmış G/M
füzyonu sayesinde tam otonom olarak hareketli simülatörü tehditlerine karşı ET teknikleri başa-
ve sabit engellerden kaçınarak seyrine ve görevi- rıyla uygulanmıştır. .
ne devam edebilmektedir.

Otonom Su Üstü Deniz Aracı (MARLİN-ASV)


118 ÜRÜNLER

ASELSAN Otonom Gemi Operasyonel Senaryosu


ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 119

ASELSAN bünyesinde millileştirilmiş olan


ve farklı pek çok platformda entegras-
yonu gerçekleştirilmiş sistemlerin (Silah
Sistemleri, Elektro-Optik, ED/ET, Radar,
Muhabere, Sualtı Sistemleri vb.) otonom
gemilere uyarlanması ve Otonomi ve
Karar Destek Sistemleri altında otonom
kullanım konseptinin oluşturulması he-
deflenmektedir. Bu amaçla ASELSAN’ın
birçok projesinde de yer alan VATOZ
Tabanlı Görev Yönetim Sistemi kulla-
nılmaktadır.

Otonomi çalışmaları kapsamında da VA-


TOZ® Tabanlı Görev Yönetim Sistemi yol
haritasında yer alan Artırılmış ve Sanal
Gerçeklik Uygulamaları, Birlikte Çalışı-
labilirlik (TDL), Ağ Merkezli Operasyon-
lar, Görsel Analitik gibi uygulamalar ek-
lenecektir.

MİR ve ALBATROS-S sürü İDA faaliyetleri


120 ÜRÜNLER
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 121

VATOZ® Yazılım Ürün Hattı, ASELSAN tarafından


özgün olarak geliştirilmiş her türlü su üstü, su altı
ve sabit platformda gerekli görev yönetimi, komu-
ta kontrol ve savaş yönetimi işlevlerini icra ede-
bilecek bir yazılım ürün hattıdır. Deniz Kuvvetleri
üs savunma harekât merkezlerinin ve savaş ge-
milerinin komuta kontrol ihtiyaçlarını karşılamak
• 2 adet Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Deniz
üzere geliştirilmiştir. Üssü (YUNUS Projesi / Aksaz - Foça Su altı
ve Su üstü Tespit ve Gözetleme Sistemi)
VATOZ yazılım ürün hattı geliştirme çalışmaları,
2008 yılında başlamıştır. Ürün hattından çıkan ilk • 16 adet 57 m Tuzla Sınıfı Karakol Gemisi
ürün, 2010 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı-
na teslim edilmiş olan Tuzla Sınıfı Karakol Gemi- • 10 adet 57 m Karakol Gemisi (Türkiye’nin
si’nde komuta kontrol ihtiyaçlarını karşılamakta- ilk Savaş Gemisi ihracatı)
dır. VATOZ, marka olarak 2010 yılında Türk Patent
Enstitüsü tarafından tescil edilmiştir. 2011 yılında • 6 adet 33 m Yüksek Hızlı Karakol
gerçekleştirilen Türkiye’nin ilk savaş gemisi ihra- Botu (İhracat)
catında da komuta kontrol ihtiyaçlarını karşıla-
mak üzere VATOZ yazılım ürün hattından çıkarılan • IFF Mod5 Modernizasyonu Kapsamında
ürün kullanılmıştır. VATOZ kullanılan platformlar Deniz.Kuvvetleri.Komutanlığı envanterin-
şunlardır: de bulunan 43 platform

VATOZ® Yazılım Ürün Hattı


122 ÜRÜNLER

VATOZ mimari özellikleri ve yetenekleri arasında • Açık Standart Ara Katman


şunlar bulunmaktadır: • Farklı İşletim Sistemi Desteği

• Açık Mimari Hesaplama Ortamı (OACE) • Çoklu Dil Desteği


Standardına Uyum • Uluslararası HMI ve Semboloji Standart-
• Veri Odaklı Mimari larına Uyum

• Dağıtık Sistem Mimarisi


• Platform Gereksinimlerine Göre Ölçekle-
nebilir Yapı

VATOZ® Kullanıcı Arayüzünden Bir Örnek

VATOZ® Yazılım Ürün Hattı’na Entegre Edilmiş Silah ve Sensörler


ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 123

VATOZ, kullanıldığı platformlarda tüm sensör ve VATOZ® yazılım ürün hattına entegrasyonu yapı-
silah sistemleri ile ihtiyaç duyulan fonksiyonları lan top sistemleri, SAM füzeleri ve SSM füzeleri ile
yerine getirecek şekilde entegrasyon faaliyetlerini fiili atışlı testler başarı ile icra edilmiştir.
başarılı bir şekilde gerçekleştirmiştir. VATOZ®, sa-
hip olduğu mimari altyapı sayesinde yerli/yabancı YUNUS Projesi kapsamında kullanılan VATOZ®,
her türlü silah ve sensörün entegrasyonunun hızlı kullanıcı ihtiyaçlarına göre talep edilen tüm ilave
ve kolay bir şekilde yapılmasına olanak sağlamak- isterler dahil olmak üzere operasyonel ihtiyacı kar-
tadır. VATOZ® bileşenleri arasında şu başlıklar yer şılayacak şekilde geliştirilerek teslim edilmiştir.
almaktadır:
Operasyonların ve görevlerin insansız araçlar ile
• Kaynak Yönetimi yürütülmesi yönündeki stratejik yaklaşım nokta-
• Sistem Yönetimi sında su üstü ve su altı insansız araçlar için VATOZ®
• Veritabanı Yönetimi yazılım ürün hattında da planlamalar yapılmıştır.
• Kullanıcı Yönetimi İnsansız araçların uzaktan komuta merkezlerinde
• Bildirim Yönetimi ihtiyaç duyulan görev planlama yazılımlarının ve
• Harp Yönetimi insansız araçlar üzerinde ihtiyaç duyulan komuta
• Çevre Yönetimi
kontrol yazılımlarının VATOZ® ürün hattından çı-
• Seyir Yönetimi
• Rota Planlama karılması için çalışmalara devam edilmektedir.
• Gözetleme
• Durumsal Farkındalık
• Taktik Birlikte Çalışabilirlik

VATOZ® Bileşen Görünümü


124 ÜRÜNLER
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 125

ASELSAN Cihaz seviyesinden sistem se-


viyesi çözümlere geçiş ile birlikte askeri
bilgisayar ve görev bilgisayarı ihtiyacı
ortaya çıkmıştır. Bu ihtiyaç başlangıçta
yurt dışı kaynaklardan sağlanırken yerli
ve milli çözüm oluşturma kapsamında
ASELSAN’da askeri bilgisayar geliştir-
me serüveni başlamıştır. Milli Askeri Gö-
rev Bilgisayarı “Görevsayar” markası ile
tescil edilmiştir. Geliştirilen askeri bilgi-
sayarlar kara, hava, deniz ve füze plat-
formlarında başarıyla kullanılmaktadır.

Deniz projelerinde kabinet içi kullanım-


lar için bileşenleri özel bir araç gerektir-
meden sökülebilen rafa monte bilgisa-
yarlar ile çözümler sunulmaktadır. Rafa
monte bilgisayarlar, deniz platformları
için tanımlanan profillerdeki sıcak, so-
ğuk ve titreşim gereksinimlerini sağ-
lamaktadır.
126 ÜRÜNLER

Son dönemde, deniz platformlarına silah sistem- Kompakt ve fansız tasarıma sahip, farklı
leri ve komuta kontrol sistemleri entegrasyonu- kapasitelerde sökülebilir sabit disk takılma
nun artmasıyla; görüntüleme ve işlem yapma özelliği olan, farklı standartlara uygun ara-
yeteneklerini bir arada bulunduran bütünleşik ta- yüz kartları için genişleme yuvalarına sahip
sarlanan PanelPC ürünlerine talep artmıştır. PanelPC ürünlerinin çeşitli kritik görevleri
yerine getirmek üzere su üstü platformla-
ASELSAN tasarımı PanelPC ürünleri entegre edil- rında kullanımının yaygınlaşması hedef-
diği sistem üzerinde uygulama yazılımının ça- lenmektedir.
lıştığı, çeşitli haberleşme ara yüzlerini sağlayan,
müşteri ihtiyacına göre 10,1”, 12”, 19” ve 24” bo- Deniz Platformlarına entegre edilen Stabilize
yutlarında ekranlara sahip panel bilgisayarlardır. Makineli Tüfek ve Top sistemlerinin kullanıcı
Üzerinde bulunan tuş takımları ile kullanıcı ko- arayüzü olarak ASELSAN PanelPC “Görevsa-
mutlarının işlenmesi sağlanan PanelPC ürünü yar 19P” kullanıma alınmıştır.
üzerinde işlemci kartı olarak ASELSAN tasarımı
kullanılmaya başlanmış olup ürünün içerisindeki
yerlilik oranı artırılmıştır. Aynı zamanda, PanelPC
ürün ailesi içerisinde ASELSAN tarafından geliş-
tirilen BIOS yazılımları kullanılması görev kritik
açısından önem arz etmektedir. MIL-STD-810 ve
MIL-STD-461 standartlarının deniz platformları
için istenen gereklerini karşılayacak şekilde ta-
sarlanan ASELSAN PanelPC ürünleri ile müşteriye
çeşitli konfigürasyon seçenekleri sunulmaktadır.

76mm Top Atış Kontrol Sistemi Projesi kapsamında


kullanıcı arayüzü olarak ASELSAN PanelPC
“Görevsayar 12P” kullanıma alınmıştır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 127

Su Üstü Platformların Denizaltı tehditlerine karşı


savunmasını sağlayan Denizaltı Savunma Har-
bi Projesi kapsamında Dönem-1’de yurt dışın-
dan ithal edilen bir PanelPC ürünü, Dönem-2’de
ASELSAN PanelPC “Görevsayar 12P” ile değiştiri-
lerek müşterinin ASELSAN PanelPC ürün ailesin-
den yerli ürünü kullanması sağlanmıştır.
128 ÜRÜNLER

Su üstü projelerinin artan yetenekleri ve müşteri ASELSAN Sunucu Bilgisayarları, MIL-STD-810


ihtiyaçları ile birlikte işlem gücü yüksek bilgisa- standardında tanımlı sıcaklık, mekanik titre-
yarlara ihtiyaç doğmuştur. Aynı zamanda üretilen şim/şok ve nem şartlarında görev yapabilen
veri miktarının aşırı artmasıyla birlikte bu verileri askeri 4U versiyonu ve yerleşik, iklimlendiril-
depolama ve işleme ihtiyaçları da artmaya baş- miş koşullarda hizmet vermek üzere tasar-
lamıştır. 2018 yılında Milli ASELSAN Sunucu Bil- lanmış 2U versiyonlarıyla projelerin kullanı-
gisayarı Ailesi geliştirilmeye başlanmıştır. Çıkan mına sunulmuştur.
ilk ürünler HIZIR Torpido Karşı Tedbir Aldatma/
Karıştırma Sistemi Projesi kapsamında kullanıma İşlem gücü ve veri saklama kapasitesi yüksek
alınmış ve teslimatı yapılmıştır. ASELSAN Sunucu ASELSAN Sunucu Bilgisayarı Ailesi, günü-
Bilgisayarı, üzerinde ASELSAN tarafından gelişti- müzde sivil alanlarda yaygın olarak kullanılan
rilen açık kaynak kodlu BIOS yazılımları, sunucu yapay zekâ ve bulut bilişim uygulamalarının
yönetim yazılımları, güvenli önyükleme ve TPM askeri alanlarda da kullanımına imkân sağ-
destekleri sayesinde bilgi güvenliğinin kritik ol- layacaktır.
duğu projelerde ön plana çıkmaktadır. ASELSAN
Sunucu Bilgisayarları Ailesi yedekli ve hata tole-
ransı düşük yapılarıyla 7/24 çalışabilmektedir.
ASELSAN Sunucu Bilgisayarları, Intel Xeon Sca-
lable işlemcili 19” rafa monte ve 2 soketli yapısı,
PCIe genişleme arayüzleri ve GPU desteği ile ge-
nel maksatlı sunucu kullanımına uygundur.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 129

Projelerimizde çeşitlenerek sayıları artan bilgisa- nebilir/çıkartılabilir, maliyet ve takvim etkin ürün
yar ihtiyaçları için; beklentileri arttıkça hem de uzun süreli taahhüt,
garanti/bakım/onarım, idame, güncelleme, üre-
• Değişen ihtiyaçlara hızlı cevap vermek, timden kalkma kaynaklı yenileme gibi lojistik des-
tek beklentilerini karşılamanın ürün geliştirme
• Tasarım sürelerini kısaltmak,
maliyetlerinin üzerine çıkabilecek seviyede arta-
bildiği görüldükçe ASELSAN’da da SOSA Açık Mi-
• Maliyetleri düşürmek,
mari standardı uyumlu «SOSA uyumlu ürün hattı
• Riskleri azaltmak, » modeline geçiş ivme kazanmaktadır.

• Kaliteyi arttırmak SOSA referanslı ürün hattı temelli bileşenlerin kul-


lanımı faaliyet alanlarımızda uzun dönem garanti /
• Etkin, verimli test edilebilir, idame edi- bakım-onarım / idame / güncelleme / demodelik
lebilir, onarılabilir ve uzun ömürlü ürün yönetimi talep edilen projelerimiz için modüler, de-
tasarlamak ğiştirilebilir, izlenebilir, güncellenebilir bileşenlerin
kazanımı açısından büyük avantajlar sağlayacaktır.
için ürün yönetimi bakış açısı ile ortak varlık havu-
zu temellerinin tanımlanması, bileşen kütüpha- SOSA standardı ile tanımlanan birimlerde yer ala-
nesi doğrulanmış ortak modüler bileşenler kulla-
cak “Yönetim Donanımı”, birimi oluşturan dona-
nılarak ürün geliştirme ön plana çıkmaktadır.
nımlar için belirlenen kontrol ve yönetim işlevleri,
Literatürde Açık Modüler Mimari Standartlarından takip, kayıt, tarihçe, durum bilgisi, olay kaydı ra-
donanım bileşenleri için ilk resmi sürümü Eylül porlama, CIT gibi işlev ve yetenekleri sağlayabil-
2021 sonu yayınlanmış olan SOSA “Sensor Open mek için gerekli alt yapıları sağlamaktadır.
Systems Architecture standardı referans kabul
edilmektedir. SOSA uyumlu ürün geliştirmesi eği- SOSA standardı ile tanımlanan açık mimari teme-
limleri artarak yaygınlaşmaktadır. li ile ilk bileşenlerimiz geliştirilmiş, ilk bilgisayar
oluşturularak doğrulama faaliyetlerine başlan-
Askeri faaliyet alanlarımızda deniz platformları mıştır. 2023 yılından itibaren SOSA temelli kur-
için bilgisayar çözümlerimiz de kapsayan faaliyet gulanan ürün hattından bilgisayar ürünleri oluştu-
alanlarımızda da, hem özellik/işlev/yetenek ekle- rularak kullanıma sunulacaktır.
132 ÜRÜNLER

Yirminci yüzyılın başlarında, balon ya da hava de monte edilebilen Vickers 1-librelik hızlı ateş-
gemisi olarak adlandırılan (zeplin) silahların kara li “pom-pom”’ları (Vickers 1-pounder QF "pom-
ve deniz saldırılarında kullanılması ve ağır mü- pom") savaş alanına çıkarmıştır.
himmat, yangın bombası ve şarapnel gibi farklı
cephane çeşitleriyle saldırı düzenlemeleri netice- Birinci Dünya Savaşı'nın başlarında hava savun-
sinde Avrupa’da hava savunma silahları geliştiril- maya duyulan ihtiyaç, elde bulunan ekipmanın
meye başlanmıştır. Bu dönemde Krupp, Erhardt yeteneklerini aştığından, savaşanlar standart
ve Vickers Maxim, 47 mm, 65 mm, 75 mm ve 105 topları hava savunmaya uyarlamak durumunda
mm top adaptasyonları gerçekleştirmiştir. kalmıştır.

1913 yılına gelindiğinde, yalnızca Fransa ve Al- 1925 yılında İngilizler, Vickers tarafından üretilen,
manya sahrada balonlar ve hava araçları ile çar- mekanik ve analog bilgisayar destekli hava savun-
pışmaya yönelik silahlar geliştirmiş, hava savun- ma tahmincisi No:1’i (Mechanical Analogue Com-
manın askeri organizasyon sorunlarına eğilmiştir. puter Predictor AA NO: 1) kullanmaya başlamıştır.
Bu sırada Kraliyet Donanması, seri atışlı 3-inç- Bu cihaz, hedef irtifası bilindiğinde, operatör tara-
lik (QF 3- inch) ve seri atışlı 4-inçlik (QF 4-inch) fından hedefi takip edebilme, yön, yükseliş açısı
hava savunma silahlarını ve ayrıca birçok şekil- ve tapa tanzimini tahmin etme özelliğine sahipti.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 133

İngilizlerin sıkça
kullandığı 3.7 inçlik hava
savunma topu

1920’lerin sonunda İsveç ordusu, Bofors şir- 1930’larda katı roket yakıtları Sovyetler Birliği
ketine donanma için 40 mm’lik hava savun- ve İngiltere’de üretilmeye çalışılıyordu. İngil-
ma silahını ürettirmiştir. Hafif, seri atışlı ve tere’de hava savunma atışına ilgi büyüktü ve
güvenli dört tekerlekli taşıma sistemi de kısa kesin vuruş için güdüme ihtiyaç olduğu belir-
bir süre sonra geliştirilmiştir. Basit olarak 40 lenmişti. Ağır teçhizat ya da tel engel içeren
mm’lik olarak bilinirken, 2. Dünya Savaşından hedeflere karşı kullanılan savaş başlığına sa-
sonra 17 farklı ülkede kullanılmaya başlan- hip 2 inçlik roketler, havaalanı gibi daha kü-
mıştır. İsveçli 40 mm Bofors topu 2. Dünya çük hedeflere karşı alçaktan uçan ya da pike
Savaşında iki taraf için de hizmette kullanıl- bombalaması yapan uçaklara karşı kullanıldı.
mış, savaşın her noktasında yer almıştır. Gü- 3 inçlik roket çalışması İkinci Dünya Savaşı
nümüzde sahil güvenlik gemileri üzerinde hâ- başlayana kadar devam etti.
len bulunmaktadır.

İngiliz 40 mm hafif hava


savunma topu ve birliği
134 ÜRÜNLER

İngilizler, İkinci Dünya savaşında, toplara ek ola- da neredeyse tamamının yeri değişmiştir. İnsan
rak ayrıca güdümsüz füzeleri de hava savunma kullanımlı füzeler ya da MANPAD’lar 1960’larda
silahı olarak kullanmıştır. İngilizler evlerine bin- tamamen kullanılabilir hale gelmiş ve gelişmiş or-
lerce roket namlusunu yerleştirmişti; bu ne kadar dularda en ufak topların bile yerini almıştır.
etkileyici görünse de yalnızca birkaçı hedefe isa-
bet ediyordu. Savaş uçaklarının taarruz ve istihbarat amacıyla
gemilere karşı kullanılması gemilerin yeni bir mu-
Normandiya Çıkarmasının (7–30 Haziran 1944) harebe tarzıyla tanışmasına neden olmuştur. İkin-
ilk ayında 682 düşman sortisi esnasında Ameri- ci Dünya Savaşı’nda özellikle Pasifik cephesindeki
kan hava savunma topçuları 92 adet Alman savaş gelişmelerle birlikte, savaş gemilerinin en büyük
uçağını saf dışı etmeyi başarmıştır. düşmanının gemiler değil, savaş uçakları ve deni-
zaltılar olduğu anlaşılmıştır.
14 Mart 1945’e gelindiğinde Amerikalıların 64 adet
90 mm’lik, 216 adet 40 mm’lik, 24 adet 37 mm’lik
top ve 228 Quad 50 silahı ile yaptığı savunmada
442 Alman sortisinde 142 Alman uçağı düşürül-
müştür. Almanlar bu sortilerde köprüyü yıkmayı
başaramamıştır. Alman Hava Kuvvetleri; 2. Dünya
Savaşı boyunca 14.938’i Almanya üzerinde ol-
mak üzere 29.953 uçağını kaybettiğini, bunların
içinden 2.598 adedinin hava savunma silahları
tarafından yok edildiğini bildirmiştir. İkinci Dünya
Savaşı başladığında, Almanlar 2.600 ağır ve 6,700
hafif flak topu ile dünyadaki en geniş hava savun-
ma sistemine sahipti.

Savaş sonrası analizleri, iki taraf da en geliş-


miş hava savunma sistemlerini kullansa dahi,
bombardıman uçaklarının büyük çoğunluğunun
(yaklaşık % 90) hedeflerine ulaştığını ortaya koy-
muştur. Savaş sırasında oldukça zor bir durum
oluşturmuş olsa da, nükleer bombanın ortaya çık-
ması ile durum dramatik olarak değişmiş ve artık
tek bir uçağın bile hedefe ulaşması kabul edile-
meyecek hale gelmiştir.

Güdümlü füzenin icadı ile birçok şey değişmiştir.


Almanya’nın güdümlü füze üretme çabaları savaş
sırasında sürmüş olsa da kullanıma sunulacak
seviyeye getirilememiştir. Bu çabalar, İngiliz kar-
şı savunmasını geçecek kadar geliştirilememiştir.
Savaş sonrasında yapılan birkaç yıllık geliştirme
ile bu silahlar pratik hale gelmeye başlamıştır.
ABD, kendi savunma sistemlerini Nike Ajax füze-
leri ile geliştirmiş ve daha büyük hava savunma
silahları kaybolmaya başlamıştır. Aynı şekilde
SSCB de SA-2 Guideline hava savunma sistemle-
rini geliştirmiş ve büyük toplara olan ihtiyaç orta-
dan kalkmıştır.

Toplar ve füzeler arasındaki bu yer değiştirme,


1960’larda başlamış ve 90’larda modern ordular-
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 135

Modern gemi bazlı hava savunma sistemlerinin Geçmişten Günümüze Türk


yetersiz kaldığını ve anti gemi füzesi yüklü savaş
uçaklarının yaptığı tehdidi göz önüne seren en Donanmasının Hava Savunma
önemli savaş 2 Nisan 1982 Falkland Savaşı oldu. Harbi Kabiliyeti
Arjantinlilerin elindeki A-4 Skyhawk, Super Eten-
Türk donanmasının gemi konuşlu hava savun-
dards, Mirage ve Mirage bazlı IAI Daggerler ile İngi-
ma tarihi, Osmanlı donanmasına kadar da-
lizlere ait iki muhrip, iki fırkateyn, birkaç çıkartma
yanmaktadır.
gemisi batırılmış, sekizden fazla yardımcı gemiye
hasar verilmiştir. Bu başarıda Fransız yapımı hava-
Osmanlı Devleti, 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı
dan atılan Exocet füzesinin rolü büyüktür. 1982’de
sonrası Almanya’dan Brandenburg sınıfı ön dret-
Falkland Savaşında hava savunma maksatlı ola-
notlar olan SMS Weissenburg ve SMS Kurfürst
rak, Arjantin Silahlı Kuvvetleri, Oerlikon GDF–002
Friedrich Wilhelm’i (TCG Barbaros ve TCG Turgut
35 mm ikiz namlulu ve SAM Roland gibi zamanı-
Reis) 1910’da satın aldı. Bu gemilerde belirgin bir
nın en iyi batı Avrupa silahlarını, İngilizler ise daha
hava savunma silahı yoktu. Üstlerindeki 88 mm
yeni üretilen Stinger füzelerini kullanmıştır.
Sk L/30 topları bu görev için uygun olabilecekse
de topların yönelim açıları bu iş için yetersizdi. Bu
20. yüzyılın son çeyreğinde ve 21. yüzyılda artan
görev, büyük oranda sonradan eklenen portatif
akıllı mühimmat kullanımı havadan gelen tehditler
makinalı tüfekler ile yapılıyordu.
için ciddi bir güç çarpanı oldu. Buna karşın başta
uçaklara karşı koymak için farklı çaplarda uçaksa-
var toplar kullanılsa da daha sonraları hava sa-
vunma füzelerinin de gelişmesiyle, birincil görevi,
alan hava savunması yaparak filodaki diğer gemi-
leri korumak olan gemiler yapılmaya başlandı.
136 ÜRÜNLER

TCG Yavuz Kruvazörü, aslen 1912’de göreve baş- 1947 yılında emekli edilen Mecidiye ve Hamidi-
layan Alman Moltke sınıfı savaş kruvazörü, SMS ye kruvazörlerinin hava savunma kabiliyetleri göz
Goeben’dir. Goeben, Birinci Dünya Savaşı’nın he- önüne alındığında gemilerin hava savunma amaç-
men öncesinde meşhur Akdeniz kaçışı sonun- lı kullanabildiği 6 adet Elswick 47mm ve 6 adet
da Osmanlı Devleti’ne tandem gemisi Midilli ile Maxim 37 mm hızlı atım topu vardı.
sığındı ve 16 Ağustos 1914’te satın alındı. Asıl
görevi filonun hava savunma güvenliğini sağla- Cumhuriyet donanmasının kuruluşunda akıllı bir
planlama izlenmiştir. Türkler, devlet yapısı ve poli-
mak olmasa da üstünde uçaklara karşı silahlar
tik strateji olarak sömürge arayışındaki bir emper-
mevcuttu. TCG Yavuz, dönemin teknolojisi gereği
yalist devlet olmadığından kuruluş mantığı alan
henüz radarlar icat edilmese de tespite yardımcı
savunması ve kara saldırısından çok, kendisine
olmak amaçlı projektöre sahipti. Yavuz gemisinin
yönelecek düşman gemilerini batırmak üzerine bir
en büyük hava savunma silahı 88mm’lik 70 dere- strateji kurulmuştur. Bu yüzden büyük gemilere
ce yükseliş açısına sahip ve 9-10 kg’lık mermileri değil muhrip ve denizaltılara yatırım yapılmıştır.
dakikada 15 adet olarak 9.150 metreye yollaya- Muhripler dönemin ve sonrasında İkinci Dünya Sa-
bilen SK L/45 topuydu. Bunun dışında makineli vaşı’nın çok işlevli gemileriydi. Büyük platformlara
tüfekler de kullanılmıştır. Her ne kadar başlarda- göre yüksek hızları ve taşıdıkları büyük gemileri
ki silah donanımı, ömrünün son yarısında yeter- bile dakikalar içerisinde batırabilecek torpidoları
siz bir hava savunma vadetse de daha sonradan ile büyük bir tehditti. Bununla da kalmayıp üstle-
40 mm’lik ve 20 mm’lik uçaksavar bataryalarıyla rindeki hızlı atımlı toplarla filoyu hava tehditlerine
güçlendirilmiştir. karşı da koruyorlardı.

TCG Adatepe
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 137

Bu dönemde Kocatepe ve Adatepe isimli 1931 ta- 1967-1969 yılları arasında Türk donanmasına ka-
rihli İtalyan yapımı muhriplerde 3x 40mm L39 Vic- tılan 5 adet ABD muhribi TCG İstanbul, TCG İzmir,
kers-Termi yapımı hava savunma topu mevcutken TCG İzmit, TCG İskenderun ve TCG İçel, donanma-
buna ek olarak makineli tüfeklere de sahipti. Söz mızda ciddi anlamda hava savunma gemisi diyebi-
konusu 40mm top aslında Vickers’ın 1915’te lan- leceğimiz gemilerdendi. Bu gemiler, üzerlerinde 41
se ettiği ve bir süre sonra lisans altında İtalyanlar km menzilli Mark 12 arama radarı ile 11 km men-
tarafından da üretilen QF-2 Mark 2 topudur. 980 zilli Mark 37 atış kontrol radarı taşıyordu. Gemiler-
gramlık yüksek patlayıcılı mühimmatı dakikada de 11,3 km menzilli 5 adet 130 mm Mark-12 topu
200 atım ile 1000 metre menzile atabiliyordu. mevcuttu.

1949’da Türk donanmasına katılan Amerikan Cumhuriyet dönemindeki ilk ciddi savaş gemisi in-
muhripleri Gelibolu, Gaziantep, Giresun, Gemlik, şası olan TCG Berk ve TCG Peyk, gövde olarak ABD’li
temin edildiği dönemin en önemli silah yüklerin- Claud Jones’a benzese de silah ve sistem olarak
den birisine sahipti. 2x2 namlu formasyonunda 4 farklıydı. 370 km menzilli SPS-40 hava arama rada-
rı ve 31 km menzilli SPG-50 atış kontrol sistemine
adet 40 mm Bofors marka hava savunma silahına
sahipti. 1 Adet 76 mm topa sahip gemi bu topla 9
sahipti. Gleavesler bu kabiliyetini 7 adet 20 mm
km menzile dakikada 45-50 atış yapıyordu. Buna ek
Oerlikon topla destekliyordu. 20 mm/L-70 Oer- 40 mm topla da yakın hava savunması sağlasa da
likon topu 123 gram mühimmatı dakikada 320- aslen bir denizaltı avcısıydı.
450 atımla 914 metre efektif 4,3 km maksimum
menzile atabiliyordu. ABD’den transfer edilen ve Tepe sınıfı fırkateyn adı-
nı alan TCG Muavenet, TCG Adatepe, TCG Kocatepe,
Yine 1949 yılında Türk donanmasına katılan İngi- TCG Zafer, TCG Ege, TCG Karadeniz, TCG Trakya fırka-
liz M-Sınıfı Alp Arslan, Kılıç Ali Paşa, Mareşal Fevzi teynlerinin 1993-1994 yıllarında Türk donanmasına
Çakmak ve Piyale Paşa olarak adlandırılan muh- katılmasıyla beraber donanmamız, güdümlü füzeye
ripler, donanmamızda radar donanımlı alınan ilk sahip olmuştur. Asıl amacı denizaltı avı olan bu ge-
gemiler olmaları nedeniyle saygın bir yere sahip- miler, 463 km menzilli AN/SPS-40 arama radarı ile
tir. Söz konusu gemiler üstlerinde 27 km menzil- 110 km menzilli AN/SPG-53 atış kontrol radarı ta-
şıyordu. Gemiler dakikada maksimum 40 adet atım
li Type 290 arama radarı ile 16 km menzilli Type
yapan 1 adet 127 mm otomatik topunun menzili 15
285 atış kontrol radarı taşıyordu. Bu donanım, söz
km olan gemi 1 adet
konusu gemilerin hava savunma kabiliyetlerini de 20 mm Phalanx
ciddi oranda arttırıyordu. Gemilerin hava savun- yakın hava savun-
ma silahı donanımlarında ilk başlarda çeşitli tipte ma top sistemine
(120-102-40-20-12,7 mm) hava savunma silahı sahipti. Esasen
varken Türk donanmasına girişinden hemen önce hava savunma-
geçirdiği modernizasyon ile 3x2 düzende 6 adet sı, öz savunma
120 mm çok amaçlı top ile hava hedeflerine üzerineydi.
19 km gibi uzun bir menzilde karşı
koyabiliyordu.

TCG İçel
138 ÜRÜNLER

TCG Gemlik

ABD’den transfer edilen ve Gabya sınıfı fırkateyn Yavuz sınıfı fırkateynler olan TCG Yavuz, TCG Yıl-
adını alan TCG Gaziantep, TCG Giresun, TCG Gem- dırım, TCG Fatih, TCG Turgutreis gemileri Türk
lik, TCG Gelibolu, TCG Gökçeada, TCG Gediz, TCG donanmasının Genel Maksat Fırkateyni ihtiyacını
Gökova, TCG Göksu isimli 8 adet fırkateynin 1997- karşılamak amacıyla 1985-1988 yılları arasında
2003 senelerinde Türk donanmasına katılmasıyla üretilmiştir. Söz konusu gemiler AWS-06 arama
beraber donanmamız ilk ciddi alan hava savunma radarı ve STIR atış kontrol radarlarına sahiptir.
kabiliyetine sahip hava savunma füzesine sahip Gemi modern savaş uçaklarına karşı 1 adet 127
olmuştur. Asıl amacı denizaltı avı olan bu gemiler, mm top taşımakla beraber 8 atışa hazır ve yedek-
AN/SPS-49 arama radarı (Daha sonra 4 adedi- leri olan Sea Sparrow hava savunma füzesine sa-
ne 3 boyutlu Smart-S Mk2 radarı takıldı) ile CAS hiptir. Bununla birlikte geminin son hat öz savun-
atış kontrol radar sistemi taşımaktadır. Gemilerin ması, 3 adet 25 mm çok namlulu CIWS sistemi
hava savunma silahı donanımlarına bakmak ge- olan Sea Zenith sistemi ile sağlanmaktadır.
rekirse dakikada maksimum 85 adet atım yapan
1 adet 76 mm otomatik topunun menzili 16 km
olan gemi 1 adet de 20 mm Phalanx top sistemi
kullanmaktadır. Güdümlü hava savunma füze-
si olarak 32 adet 48 km menzilli SM-1 füzesi ve
4 adedinde de fazladan 8x Mk-41 dikey atım lan-
çerine yerleştirilmiş 32 ESSM füze sistemi bulun-
maktadır. Milli GENESİS Savaş Yönetim Sistemi ile
modernize edilen gemiler zamanının önemli hava
savunma gemileridir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 139

TCG Salihreis

Barbaros sınıfı fırkateynler, TCG Barbaros, TCG Ada sınıfı korvetler, Türkiye’nin milli gemi üre-
Oruçreis, TCG Salihreis ve TCG Kemalreis gövde tim programı olan MİLGEM kapsamında 2008-
olarak Yavuz sınıfını andırsa da hava savunma 2017 yılları arasında üretilen TCG Heybeliada,
silah ve sensörlerinde ciddi bir değişiklik göste- TCG Kınalıada, TCG Burgazada, TCG Büyükada
recektir. Modernizasyonlarla Smart-S Mk2 arama korvetlerinden oluşmaktadır. Gemide Smart-S
radarı ve ikinci arama radarı olarak MAR-D radarı Mk2 arama radarı ve Sting EO Mk2 atış kontrol
ile Akrep atış kontrol radarına sahiptir. Gemilere sistemi mevcuttur. Gemide, dakikada 120 atış
Phalanx ve GÖKDENİZ CIWS entegrasyonu yapıl- yapabilen 1 adet 76 mm baş topuna ilave olarak
maktadır. Track I olarak adlandırılan 2 gemi 8’li, üstündeki 21 füzesiyle geminin yakın hava sa-
Track II olarak adlandırılan 2 gemi de 16’lı dikey vunmasını yapan 1 adet RAM sistemi mevcuttur.
atım lançerine sahiptir. Bu lançerlerden 32-64
arası ESSM füzesi atılabilmektedir. Türk donan-
masının aktif, en modern firkateynleridir.

TCG Heybeliada
14 0 ÜRÜNLER

Türk donanmasının hava savunma kabiliyetine


bakarken, inşası devam eden İ-Sınıfı Fırkateyn
Projesi ve yakın zamanda gerçekleşmesi bekle-
nen TF-2000 hava savunma muhribinin de kendi
öz savunma sistemlerinin yanında üzerlerine ko-
nuşlanacak milli dikey atım hava savunma füze
sistemleriyle donanmamızın hava savunması-
na sağlayacağı büyük katkıyı da göz ardı etme-
mek gerekir.

Türk donanmasının ana hava savunma yükünü


her biri 32 adet SM-1MR füzesi taşıyabilen 8 adet
Gabya fırkateyni yüklenmektedir. Yavuz sınıfla-
rındaki daha kısıtlı imkânlara sahip Sea Sparrow
füzesi bir yana daha gelişmiş imkânlara sahip
ESSM (Evolved Sea Sparrow Missile) füzesi, uzun
menzilli hava savunma sisteminden daha çok sü-
personik güdümlü mermilere odaklı bir hava sa-
vunma sistemidir. SM-1 MR füzesi güncel etkinliği
bilinmese de gerek eskimeye yüz tutması gerekse
de mevcut kabiliyetleri, artık işlevselliği eski bir
teknoloji olmuş güdüm sistemi ile yeni bir vari-
se ihtiyaç duymaktadır. Mevcut havadan denize
yönelen tehdidin boyutunun artması Türk do-
nanmasının güçlü bir hava savunma gemisi-
ne ihtiyacı olmasına sebebiyet vermiştir. Bu
yüzden Türkiye, yaklaşık 166 metre boyunda
8500+ ton ağırlığında TF-2000 Hava Savun-
ma Muhribi Projesini yürürlüğe almıştır. Yük-
sek menzilli AESA, X bant ÇFR ve AYR radar-
ları ve IFF antenine sahip olması öngörülen
geminin, 64 adet dikey atım lançerinde ba-
rındıracağı SİPER Ürün-1, SİPER Ürün-2, Hi-
sar O+ gibi hava savunma füze sistemlerine
ayrıca Gökdeniz CIWS sistemi ve PDMS alçak
irtifa hava savunma sistemine sahip olması
öngörülmektedir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 14 1

İ-sınıfı fırkateynler, 16’lı dikey atım lançer-


leri, Hisar füze sistemleri ve yüksek men-
zile sahip Cenk AESA Arama radarıyla kay-
da değer bir hava savunma performansı
gösterebilecektir.

Türkiye Cumhuriyeti donanması Osmanlı


donanmasından bu yana gemi bazlı hava
savunma kabiliyetini deneyimlemiş bir
kuvvettir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra
ortaya çıkan gelişmeler savaş uçaklarının,
savaş gemilerinin en büyük düşmanların-
dan birisi olduğunu göstermiştir. Gelişen
donanma ve hava savunma kabiliyetleri
düşünüldüğünde; güçlü, bağımsız ve tek-
nolojik açıdan sınırlandırılmamış devlet-
lerde hava savunma özel görevine sahip
gemiler ortaya çıkmıştır. Türk donanma-
sında ise gerek ekonomik gerekse de sa-
vunma sanayiindeki eksikliklerden dolayı,
genellikle hava savunma kabiliyeti olan
su üstü muharebe ve denizaltı savunma
harbi kabiliyetli gemilerin kullanılması ter-
cih edilmiştir. Fırkateynlere geçildiğinde
ise yine çok fonksiyonlu ekonomik firka-
teynlere sahip olunduğu görülmektedir.
1974’ten sonra başlayan ve son 20 se-
nede doruk noktasına ilerleyen savunma
sanayiindeki atılımlar, Türk donanmasına
kendi gemilerini tasarlama ve alt sistem-
lerini üretme imkânı sağlamıştır. Böyle-
ce Ada sınıfı gibi sınıfının en iyi denizaltı
savunma harbi korvetleri ve TF-2000 gibi
ağır görev odaklı ve devasa muhripler ya-
pılmış ya da projelendirilmiştir.
14 4 ÜRÜNLER

GÖKDENİZ Yakın Hava Savunma Sistemi (YHSS),


başta küçük radar kesit alanlı süpersonik/subso-
nik deniz seviyesine yakın (Sea-Skimmer) veya
yüksek irtifadan (High Diver) yaklaşan G/M’ler
(güdümlü mermiler) ile uçak, helikopter, insansız
hava araçları gibi hava tehditleri ve yakın alan-
da asimetrik tehdit oluşturan su üstü hedeflerin
imha edilmesini sağlayarak özgemi savunması
yapan bir yakın hava savunma sistemidir.

GÖ KDENİZ YHSS; hedef tipine uygun olarak


ASELSAN tarafından geliştirilen 35 mm Parçacıklı
Mühimmat (ATOM) hem de klasik tahrip (HEI) mü-
himmatı ile birlikte kullanılabilmektedir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 14 5

GÖKDENİZ’in teknik özellikleri şu şekilde sıralanabilir:

• Stabilize silah kulesi

• Atış Kontrol Radarı ve E/O algılayıcıları


barındıran Entegre Takip Platformu ile
hassas hedef takibi

• 3-B Arama Radarı (Opsiyonel)

• Savaş Yönetim Sistemi’ne


entegre operasyon

• Tam otonom işletim kabiliyeti

• 35 mm KDC-02 tipi çift namlulu silah


sistemi ile yüksek ateş gücü (1100
atım / dakika)

• Parçacıklı mühimmat
ve klasik tahrip (HEI)
mühimmatının aynı anda
yüklenmesine ve tercih
edilen mühimmatın istenen
anda seçilerek atılmasına
olanak tanıyan Otomatik
Şeritsiz Mühimmat Besleme
Mekanizması (OŞMBM)
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 14 7

İSTİF SINIFI FIRKATEYNLER mesi istenen HİSAR-D RF, MİDLAS’dan dikey atışı
yapılabilen ve üzerinde bulunan Veri Bağı sayesin-
İÇİN ORTA İRTİFA HAVA de gemi üzerindeki VBYD (Veribağı Yer Donanımı)
SAVUNMA FÜZESİ ATIŞ ile çift yönlü haberleşebilen bir sistemdir. HİSAR
KONTROL SİSTEMİ VE RF Atış Kontrol Sistemi, yıllar içinde kazandığı güve-
nilir (reliable) ve sağlam (robust) yapısının deniz
VERİ BAĞI YER DONANIMI operasyonel ortamına entegrasyonu neticesinde,
ENTEGRASYONU – HİSAR-D aynı anda birden fazla tehdit için çözüm sunabi-
len bir yapıya kavuşmuştur.
RF AKS
Hava Savunma Sistemlerinin kullanımı her ge- HİSAR-D RF AKS, ADVENT SYS (Savaş Yönetim
çen gün önem kazanmaktadır. Özellikle, su üstü Sistemi) ile tam uyumlu olarak çalışacak şekilde
platformları gibi düşman unsurları açısından açık geliştirilmektedir. Platform ve hedeflerle ilgili ve-
hedef haline gelebilecek ve korunan varlık statü- rileri gemi üzerindeki sensörlerden SYS vasıta-
sü yüksek platformların hassasiyeti yüksek hava sıyla alacak olan HİSAR-D RF AKS, mühimmatın
savunma sistemlerine olan ihtiyacı aşikardır. TCG en doğru zamanda hedeflere angaje olabilmesi
İSTANBUL, MİLGEM serisi platformların ilk İ-Sınıfı için gerekli hesapları yapmak üzere uyumlandı-
firkateynidir. Hava Savunma Füze Sistemi kabili- rılmıştır. Güdümlü merminin uçuş öncesi angaj-
yeti kazandırılması amaçlanan bu platforma MİD- man bilgilerini SYS ile paylaşmanın yanı sıra, uçuş
LAS (Mili Dikey Lançer Atış Sistemi) entegrasyonu sırasında da hedef(ler)in konum bilgilerini mü-
gerçekleştirilmiştir. MİDLAS üzerinden de ilki Hİ- himmatın ihtiyaçları çerçevesinde Veri Bağı Yer
SAR-D RF olmak üzere farklı tipte hava savunma Donanımı üzerinden besler (Uplink). Veri Bağı’nın
güdümlü mermileri atılabilmesi hedeflenmiştir. çift yönlü haberleşmesi sayesinde güdümlü mer-
HİSAR-D RF güdümlü mermisi ve HİSAR-D RF AKS minin Veri Bağı Yer Donanımı ile paylaştığı verileri
(Atış Kontrol Sistemi), ASELSAN’ın HİSAR projesi (Downlink) kullanarak hem operatör için görsel-
ile Kara Kuvvetleri için geliştirdiği sistemlerin su leştirilmesi amacıyla SYS’ye gönderir hem de yeni
üstü platformlarda kullanımı için uyumlandırılmış atış kontrol çözüm ihtiyaçları için değerlendirir.
versiyonlarıdır. Uyumlandırma süreci ile beraber, HİSAR-D RF AKS, bu yetenekleri sayesinde, hede-
gemisavar güdümlü mermilere karşı etkili olabil- fin yüksek olasılık ile imhasına katkı sağlar.
150 ÜRÜNLER

Deniz topu, bir savaş gemisine monte edilen, baş- Eski zamanlarda deniz savaşları, karada olduğu
langıçta yalnızca deniz savaşlarında kullanılan ve gibi göğüs göğüse, yakın dövüş silahları ve ok-
daha sonrasında kara bombardımanı ve uçaksa- larla yapılırdı. Silahların kullanılmaya başlaması,
var rolleri için de ihtiyaç duyulan silah sistemi- deniz savaşlarının dinamiklerini yavaş yavaş de-
dir. Deniz toplarının kullanımının geçmişi 14’ncü ğiştirmiştir. 16’ncı yüzyıldaki deniz savaşları da
yüzyıla kadar dayanmaktadır. 1338’de başlayan bir geçiş dönemi olmuştur. Bu dönemlerde Porte-
Yüzyıl Savaşları olarak bilinen İngiltere ve Fransa kizlilerin denizlerde silahlı adamları taşıyan yüzer
arasındaki muharebe, Avrupa’da deniz toplarının platformları kullanmak yerine, toplar ile donatıl-
kullanıldığı ilk savaş olarak kayıtlara geçmiştir. mış platformları kullanma fikri, modern deniz sa-
Asya’da ise 1363’teki Poyank Gölü Savaşında ve vaşının evrimine öncülük etmiştir. Bu dönemlerde
1380’deki Jinpo Savaşında deniz toplarının kulla- deniz topları Portekizlilerin, Hint Okyanusu’nda
nılmış olduğu kayıtlara geçmiştir. rakiplerine karşı sahip olduğu en büyük avantaj ol-
muştur. Daha sonraları sanayi devriminin de etkisi
ile top silahı sürekli geliştirilerek su üstü gemileri-
nin ana silahı olmuştur.

Geçmişte Deniz Topları ve Su üstü Gemileri


ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 151

Geçmişten günümüze, teknolojideki


gelişmeler neticesinde toplar da bü-
yük değişimler yaşamıştır. Topların
deniz ve hava koşullarından korun-
ması, radar kesit alanlarının azaltıl-
ması için kullanılan tasarım teknikleri
ve kaplamalar, geçmişten günümüze
bu silahların görüntüsünün de değiş-
mesine neden olmuştur.

Tarihte Deniz Savaşları

Tarihte Top Silahları

Modern Top Silahları


152 ÜRÜNLER

İkinci Dünya Savaşı sırasında gemilere karşı daha Özetle; zaman zaman, deniz toplarının yerini gü-
etkili silahlar olarak, deniz toplarının yerini uçaklar dümlü mermilere bıraktığı değerlendirmeleri ya-
almaya başlamıştır. 1950’lerden sonra güdümlü pılsa da top, deniz platformları için vazgeçilmez
füzelerin gelişmesi ile deniz topları eski önemini bir silahtır. Son dönemdeki elektromanyetik raylı
yitirmiştir. Güdümlü füzeler, çok uzun menzilleri, toplara ilişkin çalışmalar, parçacıklı mühimmatla-
vuruş hassasiyetleri ve yüksek tahrip güçleri saye-
ra ilişkin teknolojik gelişmeler de deniz toplarının,
sinde top sistemlerini ikinci plana itmiştir. Büyük
konumlarını geleceğe de taşıyabileceğini gös-
çaplı deniz topları, İkinci Dünya Savaşından sonra
yeni gemilere takılmamıştır. Hatta 1970’lerde bazı termektedir.
tip gemilerde hiç top kullanılmamaya başlanmış-
tır. Top takılmamasının sebep olduğu zafiyetlerin TOP SISTEMLERININ SINIFLANDIRILMASI VE
ortaya çıkması uzun sürmemiş ve top sistemleri TANIMLANMASI;
tekrar gündeme gelmiştir. En azından yakın tarih-
te yaşanan en büyük deniz savaşı olan Falkland Top sistemlerinin sınıflandırılması ve tanımlan-
Savaşında, İngilizlerin yaşadığı acı tecrübeler top- masına namlu çapı ve namlu boyu bilgileri esas
ların hala ömrünü doldurmadığını göstermiştir. alınmaktadır. ABD ve İngiltere’de çap-inç cinsin-
den, Avrupa’da ise milimetre olarak tanımlanmak-
Falkland Savaşı, 1982 yılında savaşa taraf her iki tadır. Namlu boyu; çap ile bağlantılı şekilde kalibre
ülkenin de üzerinde hak iddia ettiği Falkland ve olarak tanımlanır. Örneğin 5/54 topun namlu çapı
Güney Georgia adalarının, Arjantin tarafından işgal 5 inç (127mm), 54 olarak verilen kalibre değe-
edilmesi ve İngiltere’nin cevap vermesi ile başla-
ri (54x5=270 inç= 6858 mm = 6,8 metre) olarak
mıştır. Savaşın genel kronolojisinden ziyade deniz
namlu boyu tanımlanır. Yaygın olarak kullanılan
toplarına odaklanıldığında; Falkland Adasının açık-
larında ve adanın dağlık kesimlerinde radar tespit 76/62 mm deniz topu, diğer bir örnek olarak alı-
imkânının azalması nedeniyle orta ve uzun men- nırsa, namlu çapı 76 mm, 62 kalibrelik namlu
zilli hava savunma füzelerinin kullanımı zorlaş- boyu ise (76 x 62 mm= 4712mm = 4,7 metre) ola-
mıştır. Bu durum, İngiliz gemilerinin zaman zaman rak öne çıkıyor.
Arjantin uçaklarının açık hedefi olmasına neden
olmuştur. Arjantin, savaş uçaklarından attığı Exo- 12,7 mm, 7,62 mm ve 14,5 mm, top sınıflandır-
cet füzeleri ve bombaları ile İngilizlerin Sheffield masına dahil edilmemektedir. Bu silahlar, gemi-
Destroyeri, Atlantic Conveyor Destek Gemisi, Co- nin yakın çevresinde hasım unsurlar ile korsanlar,
ventry Destroyeri, Ardent Fırkateyni, Antelope Fır- teröristler gibi asimetrik tehditlere karşı koruma
kateyni, Sir Galahad Çıkartma Gemisi gibi önemli sağlamak amacıyla kullanılmaktadır.
su üstü unsurlarını batırmış veya daha fazlasını
hasar sonucu kullanılamaz hale getirmiştir.

Adayı Arjantin’den geri almak için harekete geçen


İngilizler, çıkarma harekâtı düzenlemiştir. Ardın-
dan da birkaç hafta süren kara muharebeleri baş-
lamıştır. Harekât kapsamında İngiliz Donanmasına
bağlı su üstü unsurlar, kara bombardıman görevle-
rini icra etmiş ve adadaki İngiliz birliklerinin ilerle-
mesine destek olmuştur.

Falkland Savaşı sonrasında, 20-30 mm arası top-


lar, alçak irtifada uçan hava araçlarına ve botlara
karşı, 3-5 kilometre menzilden kullanılmak üzere,
gemilere yaygın olarak yerleştirilmeye başlanmış-
tır. Otomatik ve yüksek süratli atış kabiliyetleri,
onları, gemilerin aranılır silahları haline getirmiştir.
Öte yandan, deniz muharebelerinin kıyı sularında
da geçebileceği gerçeği ve karadaki birliklerin su
üstü platformlar ile desteklenmesi gerekliliği (na-
val gunfire support) ayrı bir çıkarımdır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 153

20 MM (0,78 INÇ) / 25 MM (0,98


INÇ) / 27 MM (1,06 INÇ) / 30
MM (1,18 INÇ)

Güdümlü füzelere karşı hava sa-


vunma sistemlerinin etkisiz kal-
dığı durumlarda yakın hava sa-
vunması ve yakın geçmişte artan
asimetrik tehditlere karşı küçük
kalibreli toplar kullanılmaktadır.
Çap azaldıkça atım sürati art-
tığından hava savunma amaçlı
olarak kullanımları ön plandadır.

Deniz silah sistemleri konusun-


da marka üreticilerden biri olan
ASELSAN’ın STOP ürünü 25 mm,
Muhafız ürünü 30 mm çaptadır.

STOP, Stabilize bir taret üzerine


yerleştirilmiş olan 25 mm Top,
Elektro Optik görüş sensörleri ve
Silah Kumanda Birimi veya plat- ASELSAN 25mm STOP
formdaki Savaş Yönetim Sistemi
ile uzaktan kumanda edilebilen
otomatik hedef takip özelliğine
sahip bir uzaktan komutalı silah
sistemidir. Bir diğer ASELSAN
uzaktan komutalı silah sistem
ürünü olan MUHAFIZ ise 30 mm
topu ile daha küçük çaplara kı-
yasla daha fazla enerjiyi hedef
üzerine uygulayabilir.

ASELSAN 30mm MUHAFIZ


154 ÜRÜNLER

35 MM (1,38 INÇ) / 40 MM (1,57 INÇ) / 57 MM / Benzer şekilde GÖKER D Çok Maksatlı 35mm Si-
2,24 INÇ: lah Sistemi bu kategoride yer almaktadır ve deniz
platformları için özel olarak geliştirilen orta kalibre
35 mm ve 40 mm toplar yaygın olarak uçak savar savunma sistemidir. 35 mm Parçacıklı Mühimma-
olarak kullanılmaktadır. 57mm ise su üstü deniz tın (ATOM) güç çarpanı olarak kullanımı ile hedef
platformlarında ve topçuluğunda daha az kullanı- setinde yer alan küçük, mini İnsansız Hava Araç-
lan bir silah olmuştur. larına, helikopterlere, asimetrik su üstü tehditlere
ve kara tehditlerine karşı yüksek etkinlik kapasi-
Bu sınıfta ASELSAN GÖKDENİZ Yakın Hava Savun- tesine sahiptir.
ma Sistemi (YHSS), ASELSAN’ın geliştirdiği 35
mm Parçacıklı Mühimmat (ATOM) ile birlikte, üze- GÖKER D Çok
Maksatlı 35mm
rinde konuşlu bulunduğu gemiyi hedef alan an-
Silah Sistemi
ti-gemi füzelerini imha edebilen nokta savunma
sistemidir. GÖKDENİZ 35 mm namlu çaplı topa
sahip olup, gemi-savar füzelerine, hassas gü-
dümlü mühimmatlara ve insansız hava araçlarına
karşı etkilidir. Ayrıca uçak, helikopter ve asimetrik
tehdit oluşturabilecek küçük su üstü unsurlarına
karşı da kullanılabilecek bir üründür.

ASELSAN GÖKDENİZ Yakın


Hava Savunma Sistemi (YHSS)
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 155

Yaygın olarak kullanılmakta olan 40 mm top için 76 MM (3 INÇ)


Top Atış Kontrol Sistemi ihtiyaçları ASELSAN ta-
rafından sağlanabilmektedir. 30 civarında plat- Menzil, atış hızı ve ateş gücü açısından, en iyi den-
formda ASELSAN 40 mm Top Atış Kontrol Sistemi geyi sağlayan çap olarak değerlendirilmektedir.
kullanımdadır. Ülkemizde ve diğer yurt dışı ülke En avantajlı yönü, hücümbot ve korvet gibi küçük
donanmalarında yaygın olarak kullanılan 40 mm gemilerde de kullanılabilmesi ve bu platformlara
topun kendisi için ise, 40mm Türk Tipi Deniz Topu yüksek ateş gücü kazandırabilmesi olarak görül-
Projesi kapsamında ERMAKSAN firması iş birliği mektedir. 60’tan fazla ülkenin deniz kuvvetinde
ile çalışmalara devam edilmektedir. kullanılmaktadır. 76 mm top ülkemiz bahriyesin-
de de çeşitli hücumbot, korvet ve fırkateynlerde
kullanılmaktadır. Su üstü, hava savunma harbi ve
kara bombardımanında da kullanılmaktadır.

Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) tara-


fından milli imkânlarla 76/62 mm deniz topu ge-
liştirilmiştir. MKEK 76/62 mm deniz topu sistemi
ile kullanılacak atış kontrol sistemi ise ASELSAN
tarafından sağlanmaktadır. Top Atış Kontrol Sis-
temleri ile ilgili hususlara ilerleyen paragraflarda
yer verilmiştir.

40mm Türk Tipi Deniz Topu

76/62mm Milli Deniz Topu


156 ÜRÜNLER

100 MM (3,9 INÇ), 114 MM (4,5 INÇ), 127 MM DENIZ TOP ATIŞ KONTROL SISTEMLERI
(5 INÇ), 130 MM (5,1 INÇ), 155 MM ( 6,1 INÇ)
Top silahı etkili bir unsurdur. Ancak topçuluk
100, 114, 127, 130 mm yaygın olarak kullanılan önemli olduğu kadar üstün yetenekler de gerek-
büyük kalibre toplardır. Yüksek miktarda patla- tirmektedir. Özellikle de eski zamanlarda topa
yıcı taşıyan mermileri ile uzun menzillere varan ilişkin tüm hesaplamaların elle yapıldığı düşünü-
etki alanları olan silahlardır. Su üstü, hava savun- lürse. Bir de karada sabit bir yerde değil de; deniz-
ma harbi ve kara bombardımanında kullanılır- lerde rüzgârın, dalgaların ve hedefin hareketi gibi
lar. 100 mm Rusya ve Fransa, 114 mm ise daha bilinmezlikler ile dolu bir dünya düşünüldüğünde,
çok İngiliz donanmaları tarafından kullanılmıştır. deniz topçuluğu tam ifadesiyle çok bilinmeyenli
Hali hazırda ülkemiz donanmasında ise 100 mm bir denklem olmaktadır. Konuya bu gözle bakacak
ve 127 mm toplar kullanılmaktadır. Modern kara olursak; ateş idare bilgisayarı, atış kontrol radarı
topçuluğunun menzil, tahrip gücü uyumu açısın- gibi sistemler olmadığı dönemlerde, ileri gözetle-
dan en etkili silahı olan 155 mm ise henüz deniz yici konumunda olan personelin tüm atış hesap-
platformlarında yaygın olarak kullanılmamaktadır. lamalarını elle yapıyor olması, ana gücünü topla-
15 mm ABD’nin 3 adet Zumvalt sınıfı muhribi ha- rından alan savaş gemileri için bir sorun olmuştur.
riç hali hazırda herhangi bir platformda kullanıl- Geçmişte denizlerde topçu atışlarının düşük olan
mamaktadır. isabet oranı nedeniyle doğru hedefi bulmak ve
topçu salvolarının isabeti için çok sayıda mermi
harcaması gerekmiştir.

Top Atış Kontrol Sistemi (TAKS)


ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 157

Atış Kontrol Problemi denilen bu çok bilinmeyenli besi ile tasarlanıp geliştirilen ve hayata geçirilen
denklemi en basit hali ile ele alıp basitleştirelim. yerli, milli ve özgün bir üründür. Hali hazırda 40, 76
Eğer havanın sürtünme kuvveti, rüzgarın yönü ve mm ve 127 (5/54) deniz topları için mevcut olan
hızı, hava basıncı, sıcaklığı gibi diğer meteorolojik TAKS ürünlerinin yanı sıra farklı üreticilerin farklı
etkenler, mühimmatın ve silahın farklı özellikleri, kalibredeki topları için TAKS çözümleri üretilmesi
hedeflerin ve silahın konuşlandığı platformun ha- mümkündür.
reketleri gibi diğer değişkenler olmasaydı, mermi-
nin hedefi vurmak için alacağı yol; Toplar, zaman zaman güdümlü mermilerle karşı-
laştırılsa da topların aşağıdaki avantajları unutul-
“Mesafe = Merminin İlk Hızı x COS mamalıdır.
(Atış Açısı) x Uçuş Süresi”
• Toplar güdümlü mermilerden daha mali-
şeklinde basit bir matematik formülü ile hesapla- yet etkindir. Güdümlü mermiler, değerli ve
nabilirdi. Ancak atış kontrol probleminin çözümü top ile karşılanamayacak hedeflere karşı
atmosferin, silahın, mühimmatın ve hedefin ve kullanılırlar.
kendi gemimiz konum ve koşullarının da dikkate
alınmasını gerektirir. Bu bağlamda, balistik he- • Gemilerde taşınabilecek güdümlü mermi
saplamalar ve çeşitli algoritmalardan yararlan- sayısı kısıtlıdır.
mak gerekir. Bahsedilen bu çok bilinmeyenli atış
kontrol problemi çözümü zaman içindeki tekno- • Güdümlü mermilerin denizde lançerle-
lojik gelişmeler paralelinde bilgisayarlar ile yapılır re yeniden yüklenmesi oldukça zar hatta
hale gelmiştir. Bu kapsamda ASELSAN çok bilin- mümkün değildir. Diğer yandan, top cep-
meyenli atış kontrol problemi çözümüne ve su hanesi su üstü platformlarda depolanabi-
üstü platformlardaki top silahlarının etkin kullanı- lir ve kolayca silahlara yüklenebilir.
mına Deniz Top Atış Kontrol Sistemleri (TAKS) ile
katkı sağlamaktadır. • Top mermisine karşı savunma yapmak,
güdümlü mermiye karşı savunma yap-
ASELSAN Deniz Top Atış Kontrol Sistemleri; Sa- maktan daha zordur.
vaş Yönetim Sisteminden (SYS) gelen komutları
ve kaynağından veya gemideki veri dağıtım sis- Top silahı ve deniz topçuluğu geçmişte genel ola-
teminden alınan platform kinetik bilgilerini kul- rak düşünüldüğünde görüldüğü gibi hep önemli
lanarak kara, su üstü, hava hedefleri için top atış olmuştur. Gelecekte de önemli olacaktır. Öncelik-
kontrol problemini çözerek, topu kontrol etmekte- le ülkemiz menfaatleri doğrultusunda; gerek top
dir. TAKS, platform Savaş Yönetim Sistemine tam silahı, gerekse topa can ve akıl veren atış kontrol
entegre olarak çalışır. TAKS, uzun yıllar boyunca sistemleri konusunda ASELSAN durmadan çalış-
edinilen atış kontrol sistemleri geliştirme tecrü- maya devam edecektir.
-D
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 159

Günümüzde 35 mm’lik sistemler çok alçak irtifa


hava savunma ihtiyaçlarını karşılamak amacı ile
yaygın olarak kullanılmaktadır. 35 mm’lik silah
sistemlerinin bu denli tercih edilmesinin sebe-
bi, bu silah sistemleri ile anti-gemi füzeleri, seyir
füzeleri, havadan karaya füzeler ve insansız hava
araçları gibi güncel hava tehditlerine karşı yük-
sek performans sağlamasıdır. Ayrıca bu sistemle
kara ve su üstü tehditlerine karşı yüksek perfor-
mansı maliyet-etkin şekilde sağlanmaktadır. Bu
etkinlikte ASELSAN’ın geliştirdiği akıllı parçacıklı
mühimmat teknolojisi büyük pay sahibidir. Bu
teknoloji ile, silah sistemi hava hedefinin yerini
üç boyutlu uzayda tespit ve takip etmektedir. Bu
bilgi ile namludan çıkacak mühimmatın hangi sa-
niyede hedef ile buluşacağını hesaplamaktadır.
Sistem, namludan çıkan her bir mühimmatı kendi
namlu çıkış hızını göz önünde bulundurarak tek
tek programlayarak mühimmatın hedefin önünde
optimum noktada paralanmasını sağlamaktadır.
Bu sayede havada bir parçacık bulutu oluşturula-
rak hedef imha edilmektedir.

GÖKER-D, ATOM akıllı mühimmat kulla-


nımının yanı sıra, Zırh Delici Mühimmat
(APDS), Yüksek Patlayıcılı Yangın Mühim-
matı (HEI) da kullanabilecektir. Bu sayede,
küçük, mini İHA’lara, helikopterlere, asimet-
rik su üstü tehditlere ve kara tehditlerine yüksek
etkinlik kapasitesine sahip olacaktır.

GÖKER-D’nin entegre elektro optik gözetleme ve


takip sistemi, uzaktan komuta yeteneği, şeritsiz
mühimmat besleme mekanizması bulunmak-
tadır. Sistem, güverte üstü girişimsiz entegras-
yona sahip tasarımı ve Savaş Yönetim Sistem-
leri ile entegrasyon kabiliyetleri sayesinde, deniz
platformlarında ve karaya konuşlu üslerde mali-
yet-etkin silah sistemi çözümünü sunmayı hedef-
lemektedir.
162 ÜRÜNLER

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE
MUHAFIZ (SMASH)
SİLAH SİSTEMİ - GELİŞİM
TARİHÇESİ
Deniz kuvvetleri komutanlıkları ve diğer güvenlik MUHAFIZ (SMASH) Sistemi, gece
güçleri tarafından deniz araçları üzerine monteli ve olumsuz görüş şartlarında çıp-
değişik kalibrede silahlar yaygın olarak kullanıl- lak gözle görülemeyen hedeflerin tes-
maktadır. Bu silahların klasik elle kullanımı duru- pit edilmesini, hedeflerin otomatik olarak
munda, deniz aracının ve hedefin hareketli olma- tanınmasını, takip edilmesini ve bu hedeflere
sı, görüşü ve kullanımı kısıtlayan olumsuz çevre atış yapılabilmesini sağlamaktadır.
koşulları, isabetli atış yapılmasını güçleştirmekte-
dir. Ayrıca bu gibi durumlarda nişancı, karşı ateşe Optik görüş ve silah nişan hattının, sistemin mon-
hedef olabilmektedir. Çeşitli sensörler ile donatıl- te edildiği platformun hareketlerinden etkilenme-
mış, farklı silahları kullanabilen, diğer sistemlerle den hedef üzerinde kalabilmesi için taret stabilize
entegre olabilen projeler inşa edebilme kabiliyeti edilmiştir. Ayrıca MUHAFIZ (SMASH) Sistemi tareti
sayesinde ASELSAN, bu konuda kullanıcılarının üzerine monte edilmiş, yan ve yükseliş eksenle-
ihtiyaçlarına çözümler getirmiştir. rinde taretten bağımsız hareket yeteneğine sahip
Hassas Stabilize Yönlendiriciye (HSY) sahiptir. HSY
ASELSAN; deniz platformlarına yönelik su üstü sayesinde, uzak mesafelere atış sırasında silaha
asimetrik tehditlerin arttığı bir ortamda kısıtla- uygulanan balistik düzeltme esnasında dahi elekt-
rın giderilmesi amacıyla 30mm gibi orta kalibreli ro-optik birimlerin hedef üzerinde kalması sağlana-
silahların kullanım etkinliğini arttıran MUHAFIZ rak etkin vuruş yapılması mümkün kılınmaktadır.
(SMASH) 30mm Uzaktan Komutalı Stabilize Silah
Sistemini 2011 yılında geliştirmeye başlamıştır. MUHAFIZ (SMASH) Sisteminde silah olarak çift
yönlü mühimmat besleme yeteneğine sahip
MUHAFIZ (SMASH) 30mm Uzaktan Komutalı Sta- 30mm Mk44S Bushmaster-II topu kullanılmakta,
bilize Silah Sistemi teslimatları, 2013 yılı itibari ile değişik görev ihtiyaçları için farklı mühimmatlar
önce Katar Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Hırvatis- yüklenebilmektedir.
tan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Malezya Sahil
Güvenlik Komutanlığına yapılmıştır. Daha sonra MUHAFIZ (SMASH) Sistemi, otomatik hedef izle-
Filipinler Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Pakistan me özelliği ile hedefin hız ve rotasını hesaplamak-
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Endonezya Sa- ta, meteorolojik koşullar, mühimmat tipi ve hedef
hil Güvenlik Komutanlığı teslimatları yapılmış- mesafe bilgilerini dahil ederek atış sırasında oto-
tır. Dünyadaki muadillerinin önüne geçen birçok matik balistik düzeltme uygulamaktadır.
özelliği ile MUHAFIZ (SMASH) 30mm Uzaktan Ko-
mutalı Stabilize Silah Sisteminin kullanıcı sayısı
her geçen yıl artmaktadır.

MUHAFIZ (SMASH) Sistemi, termal kamera, TV ka-


mera ve lazer mesafe ölçme cihazı takılabilen, si-
lah kumanda birimi aracılığı ile uzaktan kumanda
edilebilen, otomatik hedef takip özelliğine ve mo-
düler yapıya sahip, stabilize silah sistemidir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 163

MUHAFIZ (SMASH) – 30mm


UZAKTAN KOMUTALI
STABİLİZE SİLAH SİSTEMİ
164 ÜRÜNLER

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE
STAMP SİLAH SİSTEMİ
STAMP-2 UZAKTAN
KOMUTALI SİLAH SİSTEMİ GELİŞİMİ

STAMP-2 Sistemi asimetrik ve yakın tehditlere


karşı etkin olarak kullanılan, uzaktan komuta edi-
lebilen, gece ve gündüz görüş özelliği ile birlikte
otomatik hedef takibi özelliği olan stabilize maki-
neli tüfek sistemidir. STAMP-2 ürün ailesi, düşük
ağırlık ve profile sahip STAMP-2L Sistemini ve
12.7mm NSV silahı entegre edilebilen STAMP-2
NSV Sistemini de içermektedir. STAMP-2 Sistemi-
ne 12.7mm/7.62mm makineli tüfekler ve 40mm
bomba atar entegre edilebilmektedir.
STAMP (Eski Versiyon)
STAMP-2 Sisteminin ilk versiyonu olan STAMP
Sisteminin tasarım çalışmaları, 2007 yılında ta-
mamlanarak ilk olarak Türk Deniz Kuvvetleri Ko-
mutanlığı ve Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı
envanterinde kullanılmaya başlanmıştır. STAMP
Sistemi, uzaktan komutalı deniz silah sistemleri
ürün ailesi içerisinde sahada kullanıma alınan ve
diğer ürünler için temel oluşturan ilk sistemdir.

STAMP Sisteminin ilerleyen teknolojiye ayak uy-


durması ve kullanıcı ihtiyaçlarına daha fazla uyum
sağlaması için birçok alanda (mekanik, donanım,
yazılım, arayüz, bağımsız elektro optik gibi) ta-
sarım geliştirme çalışmaları yapılmıştır. Bu sa-
yede STAMP’ın gelişmiş versiyonu olan STAMP-2
Sistemi, 2019 yılında devreye alınmış; ilk olarak
STAMP-2 (Yeni Versiyon) Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Umman Deniz
Kuvvetleri Komutanlığı ve Katar Özel Kuvvetler
Komutanlığı envanterinde kullanılmaya başlan-
mıştır. Ayrıca müşterilerden gelen talepler
değerlendirilerek, düşük ağırlıktaki STAMP-
2L Silah Sistemi geliştirilmiş ve 2022 yılın-
da ürün ailesine katılmıştır.

STAMP-2/STAMP ürün ailesi için 10 farklı ülke ve


15 farklı son kullanıcı ile proje faaliyetleri yürü-
tülmekte, 300’ün üzerinde sistem sahada aktif
olarak kullanılmaktadır.

STAMP-2L (Hafif Versiyon)


ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 165
166 ÜRÜNLER

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE
STOP SİLAH SİSTEMİ-
GELİŞİM TARİHÇESİ

STOP Silah Sistemi, deniz araçlarına entegre edil-


mek üzere geliştirilmiş, su üstü asimetrik tehdit-
lere karşı kullanılan stabilize uzaktan komutalı
silah sistemidir. Gece ve gündüz görüş, otomatik
hedef takibi, hedef mesafesi tespiti ve otomatik
balistik düzeltme yeteneği olan STOP Silah Siste-
mi, 25mm kalibrede otomatik topa sahiptir.

STOP Silah Sisteminin teslimatına yönelik ilk söz-


leşme, 2008 yılında Pakistan Deniz Kuvvetleri ile
imzalanmıştır. Daha sonra Türkmenistan, Gürcis-
tan, Bahreyn ile sözleşmeler imzalanmış ve tes-
limatlar başarı ile tamamlanmıştır. Ayrıca ülke-
mizde de birçok deniz platformunda aktif olarak
kullanılmaktadır.

Teknolojinin gelişen yeteneklerini sahaya yansıt-


mak amacıyla birçok alanda tasarım geliştirme
faaliyetleri yürütülmüştür. STOP Silah Sisteminin
daha üstün özelliklere (bağımsız elektro-optik,
geliştirilmiş kullanıcı ara yüzü, Savaş Yönetim
Sistemi üzerinden kullanım gibi) sahip olması
sağlanmıştır. Günümüzde 80 adedin üzerinde
STOP Silah Sistemi 5 farklı ülkede başarı ile kul-
lanılmaktadır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 167

STOP – 25MM UZAKTAN KOMUTALI


STABİLİZE TOP SİSTEMİ
170 ÜRÜNLER

IFF (Identification of Friend or Foe) Sistemi Dost kullanılan eski sistemlerin operasyonel eksiklikle-
Düşman Tanıma Sistemi olarak bilinmektedir. rini gidermek ve performansına yeni kabiliyetler
Ağırlıklı olarak sivil uygulamalarda hava trafiği- kazandırmak amacı ile geliştirilmiştir.
ni kontrol etmek, askeri uygulamalarda ise dost
olan hava, kara ve su üstü unsurlarını belirleye- Bu kapsamda ASELSAN tarafından milli imkanlar
rek durumsal tehdit farkındalığını sağlamak ve en ile IFF Mod 5 Sistemi geliştirilmiştir. Deniz Kuvvet-
önemlisi savaş durumunda dost unsurların yan- leri envanterinde bulunan platformlar NATO ile eş
lışlıkla vurulmasına engel olmak amacı ile kulla- zamanlı olarak Mod 5’e yükseltilmektedir.
nılmaktadır.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı
IFF Sistemleri savaş alanında bulunan dost plat- ile ASELSAN arasında imzalanan Dost Düşman
formların kriptolu şekilde sorgulama ve cevapla- Tanıma Tanıtma Mod 5 ve Tersine IFF Geliştirme
ma yöntemiyle, doğru ve hızlı bir şekilde teşhis Projesi Sözleşmesi kapsamında Uzun Menzilli IFF
edilmesini sağladığı için askeri açıdan hayati öne- Mod 5/S sorgulayıcı ve cevaplayıcı cihazları ge-
me haiz sistemlerdir. liştirilmiş, 24 farklı sınıf deniz platformunda en-
tegrasyon çözümü oluşturulmuştur. Entegrasyon
IFF Mod 4, 1960’lı yıllarda tasarlanmış olan bir sis- çözümü kapsamında sorgulayıcı cihazın kontro-
temdir. Bu sistemin kullandığı dalga şekli, modern lüne yönelik olarak gelişmiş iz üretme algoritma-
sistemlerin ihtiyaçlarını karşılayamamasının yanı ları içeren Sorgulayıcı Kontrol ve Sergileme Birimi
sıra düşmanın elektronik karşı tedbirlerine karşı ile platform veri uyumlama ihtiyaçlarına istinaden
da yetersiz kalmaktadır. Mod 5, NATO bünyesinde Arayüz Uyumlama Birimleri geliştirilmiştir.

Milli IFF Mod 5/S Sorgulayıcı ve Cevaplayıcı Cihazı


ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 171

IFF MOD 5/S SORGULAYICI KONTROL VE SER- SKSB YETENEKLERI


GİLEME BİRİMİ TASARIMI VE DENİZ PLATFORM-
LARI ENTEGRASYONU SKSB gelişmiş iz üretme ve yönetme algoritmala-
rı sayesinde farklı radar sistemleri ile entegrasyon
Dost Düşman Tanıma Tanıtma Sistemi (IFF) Mod sağlayarak IFF plotlarından iz üretme ve bağımsız
5 Projesi kapsamında Deniz Kuvvetleri Komu- konsolunda Taktik Ekran üzerinde sergileme ye-
tanlığı’na ait 87 Adet yüzer ve sabit platformda teneğine sahiptir. SKSB Kullanıcı Arayüz Birimi ve
Uzun Menzilli IFF Mod 5/S Sistemi Entegrasyo- Taktik Ekranı şekilde yer almaktadır.
nu gerçekleştirilmektedir. Uzun Menzilli IFF Mod
5/S Sorgulayıcı Sisteminin Deniz Platformların- SKSB Yetenekleri aşağıda listelenmiştir:
da Hava Savunma anlamında operasyonel olarak
kullanımını sağlayacak olan Sorgulayıcı Kontrol • Uzun Menzilli IFF Sorgulayıcı Cihazı
ve Sergileme Biriminin (bundan sonra SKSB ola- Kontrolleri
rak anılacaktır) tasarım ve üretimi, 13 farklı sınıf • Konfigürasyon özelliklerinin ayarlanması
platform çözümünü kapsayacak şekilde tamam-
lanmıştır. SKSB Sistemi 8 farklı radar sistemi ve 5 • Otomatik ve Yönlü Sorgu sektörleri
farklı Savaş Yönetim Sistemi ile entegre çalışabi- tanımlanması
lecek şekilde tasarlanmıştır. • Cihaz içi test sonuçlarının sergilenmesi
• IFF plotlarının sergilenmesi
• IFF plotlarından İz Üretilmesi
• Sistem İz Yönetimi
• Taktik Ekran üzerinde S57/S63 harita
sergilenmesi
• Kullanıcı Yönetimi
• Bildirim Yönetimi
• Sistem/Kaynak Yönetimi
• Veritabanı Yönetimi
• Yedekli Sunucu Yapısı

SKSB Taktik Ekran ve HMI Birimi


172 ÜRÜNLER

IFF MOD 5/S DENİZ PLATFORMLARI


ENTEGRASYONU

Entegrasyon kapsamında aşağıdaki faaliyetler


gerçekleştirilmektedir.

Proje, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ile bugüne


kadar gerçekleştirilen, platform adedi ve tasarım
çözümü çeşitliliği bakımından en kapsamlı (83
adet yüzer platform ve 4 adet Deniz Gözetleme
Karakol Komutanlığı) modernizasyon projesi ol-
ması nedeniyle de öneme sahiptir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 173

SİSTEM MİMARİSİ
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 175
176 ÜRÜNLER

DİKONS
DİNAMİK KONUMLANDIRMA
SİSTEMİ

DİKONS™ DİKONS™ DİKONS™


OKS Otomatik Kontrol Sistemi YOKS Yarı Otomatik Kontrol Sistemi MKS Manuel Kontrol Sistemi

DİKONS, ASELSAN tarafından geliştirilen, tek göv- getirmek üzere tasarlanmıştır. DİKONS, bu özel-
deli veya katamaran bir geminin manevra ve sevk likleriyle, Otomatik Kontrol Sistemi (OKS), Yarı
sistemlerini kontrol ederek, rüzgar, dalga, akıntı Otomatik Kontrol Sistemi (YOKS) ve Manuel Kont-
gibi çevre koşullarına rağmen manevra kabiliye- rol Sisteminden (MKS) oluşan ürün ailesidir.
tini arttırmak ve konumlandırma işlevini yerine
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 177

Gemi yapılarının ağır deniz koşullarında belirlenen Sistem, geminin üç eksendeki yatay hareketlerini
rotayı takip etmeleri veya bulundukları konumu kontrol etmektedir.
korumaları oldukça zordur. Dinamik konumlandır-
ma sistemleri (DKS), deniz araçlarında gelişmiş • Baş Açı Savrulma (Yaw)
konumlandırma ve kontrol sistem teknolojileri ile
kendi iticilerini ve pervanelerini kullanarak su üstü • Boyuna Öteleme (Surge)
platformlarının konumunu ve rotasını koruyabil-
mesini sağlar. • Yanal Öteleme (Sway)

DİKONS, Cayro Sensörü, Rüzgar Sensörü, Draft Sistem, gemi hareketlerini kontrol ederken di-
Sensörü, Hareket Referans Sensörü(MRU), İskan- key hareketlerindeki değişimleri de dikkate
dil Sistemi, Parekete Sistemi, Pozisyon Referans almaktadır.
Sistemi (DGPS, HPR) gibi seyir ve seyir yardımcı
ekipmanları ile İtki Sistemi, Güç Sistemi, Dümen
Sistemi ile entegre edilen yüksek güvenilirliğe sa-
hip gemiye özgü bir sistemdir.
178 ÜRÜNLER

DIKONS ÜRÜN AILESI


DİKONS™
OKS Otomatik Kontrol Sistemi
Dikons Sisteminin ana yetenekleri şu şekildedir;

• Pozisyon Kontrol Modu


• Yedekli Çalışabilme

• Oto Pilot Modu


• Sensör Verilerini Filtreleme

• Hedef Takip Modu


• İtki Optimum Dağıtım İşlemi

• Rota Takip Modu


• DK Sonuç Analizi İşlemi

• Joystick Modu
• DK Yeterlilik Analizi İşlemi

• Gemi Hareket Analizi İşlemi

DİKONS™
• Gömülü Eğitim
YOKS Yarı Otomatik Kontrol Sistemi

• Otopilot Modu

• Joystick Modu

DİKONS™
MKS Manuel Kontrol Sistemi

• İtki Sistemi Kontrol Modu


ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 179

MİTOS WECDİS
SAYISAL İZ MASASI

MİTOS Ürün Ailesi, su üstü ve su altı platformları için Donanım


geliştirilmiş elektronik harita tabanlı seyir sistemi
• 24 inç Çoklu Dokunmatik Ekran
ürün ailesidir. Ürün ailesini oluşturan WECDIS ve Sa-
yısal İz Masası (SİM), askeri platformlarda, ECDIS sivil • Raf Tipi Bilgisayar
platformlarda kullanılmak üzere geliştirilmiştir.
• Klavye & İz Topu
MİTOS Ürün Ailesinin donanımları özellikle köprü üs- • Güç Dağıtım Sistemi
tünde yer alan tüm sistemler incelenerek askeri ve
sivil iki ayrı tipte ortak bir donanım ailesi olarak gelişti- • IEC 60945 Uyumlu Donanımlar
rilmiştir. Bu sayede hem sivil hem de askeri filolar için • Opsiyonel
bakım-tutum kolaylığı olması sağlanmıştır. Sivil do-
nanımlar ağırlıklı olarak rafta hazır ürünlerden oluştu- • Konsol
rulmuş, bu sayede sivil gemilerin yurt dışında görevde • Radar Uyumlama Birimleri
iken de bakım tutumlarının kolaylıkla yapılabilmesi
hedeflenmiştir. • Kesintisiz Güç Kaynağı
Özellikler
ASELSAN MİTOS™ (W)ECDIS
• Rota Planlama ve Takip
ASELSAN MİTOS (W)ECDIS Sistemi, uygun yedekle-
• Seyir Kaydı
me mekanizmalarıyla birlikte SOLAS (Denizde Can
Emniyeti Uluslararası Sözleşmesi) kurallarına göre • Alarm ve Uyarılar
kullanılması gereken güncel elektronik haritalarla
uyumlu bilgiler sunan bir seyrüsefer sistemidir. Seyir • Ekran Kaydı ve Geri Oynatma
sistemlerinden alınan konum, yönelim, yere ve denize • Veri Kontrol Sistemi ve Seyir Sistemleri ile
göre hız gibi bilgilerini kullanarak, elektronik seyrüse- Entegrasyon (Cayro, GPS, Parakete, İskandil,
fer haritaları üzerinde ilgili seyir personeline rota plan- Rüzgargülü bilgileri)
lama ve rota takibi yeteneğini sunmaktadır.
• ARPA, (W)AIS & SYS İz Gösterimi
Sistem, harp gemilerindeki operasyonel ihtiyaçları • Su Sahası Yönetimi
desteklemek için sivil gemilerde kullanılan ECDIS sis-
temi temel alınarak tasarlanmıştır. • ASELSAN MİTOS™ CBS
• S-57, S-63, ARCS, GeoTiff
MİTOS WECDIS, taşıdığı askeri fonksiyonlar ile taktik
ve durumsal farkındalık sağlar. • IEC 61174 Uyumlu
• IHO-52 & Mil-Std-2525 Semboloji
Seyir Radarı, D/GPS, Manyetik Pusula, İskandil, Pa-
rakete, Cayro Pusula, (W)AIS, Meteorolojik Sistemler • STANAG 4564
gibi seyir ve seyir yardımcı ekipmanları ile entegre edi-
Proje Durumu
len yüksek güvenirlikli, genişlemeye açık, ihtiyaçlara
göre ölçeklendirilebilir bir sistemdir. • Tip Onay Sertifikası alındı.

WECDIS Taşınabilir WECDIS Sayısal İz Masası


180 ÜRÜNLER

ASELSAN MİTOS™ SAYISAL İZ MASASI

ASELSAN MİTOS – Sayısal İz Masası (SİM), su üstü


ve su altı platformlarının iz/harita masası ihtiya-
cını karşılamak üzere geliştirilmiştir. Sistem 46
inç boyutunda çoklu dokunmatik ekrana sahiptir.
ASELSAN MİTOS– SİM Yazılımı, ASELSAN MİTOS
– WECDIS yazılımının tüm yeteneklerine sahiptir.
ASELSAN MİTOS™ – SİM sistemlerinde bilgisayar-
lar ile tümleşik NMEA 0183 uyumlu seri kanallar
bulunmaktadır. Bilgisayarlar 4, 8, 12 ve 16 seri ka-
nal içerecek şekilde sağlanabilmektedir.

Donanım Özellikler

• 46 inç Çoklu Dokunmatik Ekran • WECDIS Kabiliyetleri

• Raf Tipi Bilgisayar • Denize Adam Düştü Fonksiyonu

• Klavye & İz Topu • Harita Çekmeceleri ve Kağıt Harita


ile Kullanım
• Güç Dağıtım Sistemi
Proje Durumu
• IEC 60945 Uyumlu Donanımlar
• Tip Onay Sertifikası alındı.
• Ergonomik Konsol

• Radar Uyumlama Birimleri (Opsiyonel)

• Kesintisiz Güç Kaynağı (Opsiyonel)


ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 181

ASELSAN MİTOS™ TAŞINABILIR (W)ECDIS

24” dokunmatik ekran ve bilgisayarı tek bir kasa


içinde kompakt bir sistem olup taşınabilir bir kon-
sol içine entegre edilmiştir. ASELSAN MİTOS™
WECDIS –215 su üstü ve sualtı askeri platform-
larda kullanılmak üzere geliştirilmiş kompakt bir
sistemdir.

Özellikler ASELSAN MİTOS YAZILIM ÖZELLİKLERİ

• WECDIS Kabiliyetleri ASELSAN MİTOS™ Ürün Ailesinin ürün çeşitliliğinin


oluşturulması ve tüm ürünlerin dinamik bir şekilde
• Taşınabilir ve Katlanabilir güncel tutulabilmesi için ASELSAN MİTOS™ Elekt-
ronik Harita Sergileme ve Bilgi Sistemi yazılımının
• 8 sistemin direk bağlantısı
çekirdeğini, ASELSAN MİTOS™-CORE isimli kernel
• VKS ile Ethernet Bağlantısı oluşturmaktadır. Ürün ailesinin ihtiyaçlarına göre
geliştirilen uygulamalar ASELSAN MİTOS™-CORE
• Sayısal Radar Videosuna Uygun etrafında yapılandırılmakta, böylece yazılım mi-
marisi 15 m.lik bottan 270 m.lik uçak gemisi ihti-
• 24 inch Çoklu Dokunmatik Ekran yaçlarına göre kolaylıkla ölçeklendirilebilmektedir.

• Kompakt PC Çözümü MİTOS Ürün Ailesi, dokunmatik ekranlar ile çalışa-


bilme yeteneğine de sahiptir. MİTOS Ürün Ailesinin
• Harici DVD yazılımının tamamıyla milli olması için ASELSAN
MİTOS™ -CORE’un temelini oluşturan Türkiye’de
• Ufak Bot Çözümlerine Uygun IEC 61174 sertifikasına sahip ve STANAG 4564
gereklerini sağlayan ilk Coğrafi Bilgi Sistemi olan
• IEC 60945 Uyumlu Donanım
ASELSAN MİTOS™ - CBS geliştirilmiştir.
• IEC 61147 Uyumlu (WECDIS standardı) ASELSAN MİTOS™ yazılımı birden fazla seyir rada-
rı, AIS, GPS, sonar gibi sistemlerden gelen izlerin
Proje Durumu
ve videoların birleştirilmesi için gerekli altyapılara
• Tip Onay Sertifikası alındı. sahiptir. ARCS, Geotiff, S-57, S-63 harita formatları
ile Ek Askeri Katmanların (Additional Military La-
yer) gösterimini desteklemektedir.
182 ÜRÜNLER

DEMES
DENİZ METEOROLOJİ
SİSTEMİ
ASELSAN DEMES, deniz platformlarının ihtiyaç
duyduğu meteorolojik ve oşinografik bilgileri ölç-
me, kayıt etme, sergileme ve çıktı alma işlevlerini
yerine getiren sistemdir.

DEMES - Sistem Yetenekleri


• Ölçüm Yapılarak Sergilenen Veriler: Nis-
pi Rüzgâr Hızı, Nispi Rüzgâr Yönü, Hava
Basıncı, Hava Sıcaklığı, Bağıl Nem, Deniz
Suyu Sıcaklığı, Deniz Suyu Tuzluluğu, De-
niz Suyu Yüzey Sıcaklığı, Yağış Durumu ve
Miktarı, Net Işınım
• Hesaplanarak Sergilenen Veriler: Hakiki
Rüzgâr Hızı ve Hakiki Rüzgâr Yönü, BOFOR
Rüzgâr Skalası, Islak Hava Sıcaklığı, As- DEMES - Sistem Özellikleri
gari Bulut Taban Yüksekliği, Buharlaşma
Oluğu Yüksekliği, Sudaki Ses Hızı • Algılayıcı Eklenmesine İmkân Veren Ge-
• İki Rüzgâr Algılayıcısı (Anemometre) ara- nişleyebilir Tasarım Altyapısı
sında Otomatik veya Manuel Seçim İmkânı • Farklı Sensör Konfigürasyonlarına İmkân
• Platformda Yer Alan Veri Dağıtım Sistemi Sağlayan Modüler Yazılım
ile Arayüz
• Kullanıcı Dostu Uygulama Ekranı
• Cihaz İçi Test (CİT) Yeteneği
• Monitör ve Göstergelerde Düşük Aydınlat-
• Kayıtların Taşınabilir Medyaya Aktarımı, ma Seviyesi (<70 lüx)
DVD ve USB
• Sistem Birimlerinde Düşük Gürültü Sevi-
• DEMES Yazıcısı Üzerinden Kayıtlı
Veri Çıktısı yesi (<59 dB)

• Kayıtlı Verilerin Analizi, Grafiksel ve Metin • RS422, NMEA 0183 Arayüzü


Tabanlı Sergileme • Askeri Çevre Standartlarına Uyumluluk,
• Kullanıcı Arayüz Modları, Gece ve Gündüz MIL-STD-810F
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 183
186 ÜRÜNLER

ASELSAN, radar alanında 30 yılı aşkın sü-


redir devam eden çalışmaları sonucunda
dünyada önde gelen radar üreticileri arasına
girmiştir. Bu bilgi birikimiyle emsal sistem-
lerin de ötesinde radar sistemleri geliştiri-
lirken, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçları
öncelikli olmak üzere, dost ve müttefik ülke
ihtiyaçları hızla karşılanmaktadır.

CENK

İki eksende elektronik tarama yapabilen AESA


CENK 3 boyutlu arama radarı, katı hal gönderme/
alma modülleri, gelişmiş sayısal işaret işleme mi-
marisi, darbe sıkıştırma özelliği, çoklu hedef takibi,
elektronik huzme stabilizasyonu, kısa reaksiyon
süresi, gelişmiş elektronik korunma teknikleri ile
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ihtiyacı kapsamında
inşa edilen İ-Sınıfı fırkateyn için geliştirilmiştir.

CENK, ihtiyaca ve gelişen tehdit ortamına göre


hızla uyumlandırılabilecek yazılım ve donanım
mimarisiyle öncelikli hedefler için yüksek hızda
iz güncelleme, G/M ve top angajmanı için yüksek
hassasiyette konum bilgisi sağlama yetenekleri
ve hızlı bakım/onarım imkanı, düşük ömür-devir
maliyeti ile ön plana çıkmaktadır. İ-Sınıfı Fırkateyn
Projesi kapsamında kabul faaliyetleri devam eden
CENK yurtiçi ve yurtdışı sözleşmeler kapsamında
seri üretimdedir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 187

MAR-D AKR-D

ASELSAN MAR-D Deniz Platformu 3 Boyutlu Hava ASELSAN AKR-D Deniz Platformu Atış Kontrol
ve Su Üstü Arama Radarı; elektronik harp karşı Radarı; birlikte çalıştığı sensörlerden veya radar
tedbirleri ile donatılmış, hava ve su üstü hedefle- operatöründen aldığı ilk hedef bilgisine otomatik
rin eşzamanlı tespit ve takibi için tasarlanmış bir olarak yönlenerek hedefi arayan, hedefe kilitlenen
ve hedefe ait iz bilgilerini üç boyutlu olarak yüksek
radar sistemidir. Entegre IFF sorgulayıcı anteni
hassasiyette üreten bir radar sistemidir. AKR-D, il-
sayesinde, MAR-D ile entegre edilebilen Mod5 IFF
gili silah sisteminin atış kontrol yeteneklerini des-
sorgulayıcıdan gelen bilgiler ile operatöre kimlik- tekleyen, gelişmiş elektronik korunma özellikleri-
lendirme olanağı sağlamaktadır. ne sahip, yüksek performanslı milli bir sistemdir.

Uzun menzilli radarları yedeklerken, kısa menzil- AKR-D RF yayın, pasif EO takip veya bunların bir-
de etkin performans sağlayan MAR-D, çeşitli plat- likte çalıştığı takip modlarıyla farklı operasyonel
formlarda bağımsız radar olarak, GÖKDENİZ YHSS ihtiyaçlara karşılık verebilmektedir.
için de sistemin parçası olarak yurtiçi ve yurtdışı
sözleşmeler kapsamında seri üretimdedir. Kısa ve orta menzilde etkin performans sağlayan
AKR-D çeşitli platformlarda bağımsız radar ola-
rak ve GÖKDENİZ YHSS için de sistemin parçası
olarak yurtiçi ve yurtdışı sözleşmeler kapsamında
seri üretimdedir.
188 ÜRÜNLER

ALPER-P ALPER-FMCW

ASELSAN tarafından su üstü platformları için öz- Su üstü platformlar için ASELSAN tarafından ge-
gün olarak geliştirilen LPI Özellikli Yüzey Arama liştirilen ALPER Radarı, tespit ederken tespit edil-
ve Seyir Radarı, ALPER-P, deniz yüzeyindeki su meme özelliğine (LPI, Low Probability of Intercept)
üstü hedeflerinin her türlü hava koşulunda gece sahip, su üstü hedeflerinin tespitini sağlayan seyir
ve gündüz tespitini sağlayan, düşük tespit edilme radarı sistemidir. Seçilebilir çıkış güçlerine, düşük
olasılığı (Low Probability of Intercept, LPI) özelli- bakım gereksinimli katı hal güç yükselteç tekno-
ğine sahip bir LPI özellikli seyir radarı sistemidir. lojisine sahip olan ALPER Radarı, kompakt ve mo-
Yüksek menzil çözünürlüğüne, seçilebilir menzil düler yapısı ile her türlü su üstü platforma kolay
modları ve çıkış güçlerine ve kolay entegre edile- entegre edilebilir yapıdadır.
bilir modüler yapıya sahip ALPER-P, LPI özellikli
seyir radarı olarak kullanılmak üzere her türlü su ALPER-FMCW Radarı yurtiçi ve yurtdışı sözleş-
üstü platformuna entegre edilmeye uygun bir ya- meler kapsamında üretimdedir.
pıya sahiptir.

İ-Sınıfı Fırkateyn Projesi kapsamında kabul enteg-


rasyon faaliyetleri devam eden ALPER-P yurtiçi ve
yurtdışı sözleşmeler kapsamında seri üretimdedir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 189

TİCARİ SEYİR RADARI AYR

Su üstü platformlar için Northrop Grumman Sper- Orta-kısa menzilli ESSM (karadan havaya füze)
ry Marine firması tarafından geliştirilen Vision Blok 1/2 sistemlerinin güdümü için yerli ve milli
Master Seyir Radarı, ALPER-FMCW LPI radarları imkânlarla tasarlanıp üretilen ASELSAN Aydınlat-
ile birlikte kullanılmaktadır. Yazılım ve donanım ma Radarının (AYR), ilk olarak İ-Sınıfı Fırkateyn
ara yüzlerinin ALPER-FMCW Sistemi ile entegre Projesi kapsamındaki fabrika kabul testleri ta-
çalışabilmesi sayesinde tek konsol üzerinden her mamlanmıştır. Atış Kontrol Radarına entegre ay-
iki radarın kullanımı sağlanabilmektedir. (W)AIS dınlatma radarının sahip olduğu modüler mimari,
ve WECDIS sistemleri ile entegre çalışma da des- bakım kolaylığı ve ölçeklenebilir bir yapı sunma-
teklenmektedir. sıyla da, farklı güç ihtiyaçlarının karşılanabilmesi-
ne yönelik tasarım imkânı sağlamaktadır. Katı hal
teknolojisi ile geliştirilen güç yükselteç mimarisi
ve modüler yapı aynı zamanda, tekil hata kaynak-
larını azaltarak, kabullenilir verim düşüşü (grace-
ful degradation) sağlamaktadır. AYR, sahip olduğu
özellikler ve muadil sistemlere göre düşük hacimli
olması sebebiyle, ESSM sistemlerinin kullanıldığı
tüm platformlarda yapılacak modernizasyon pro-
jelerinde ve ESSM kullanılacak tüm yeni platform-
larda kullanılabilecektir.
190 ÜRÜNLER

ÇAFRAD AKREP

Deniz Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyacı TF2000 AKREP Sistemi, birlikte çalıştığı sensörlerden
Platformunun ana sensörü olacak Nihai Çok Amaçlı veya radar operatöründen aldığı ilk hedef bilgisine
Faz Dizili Radar (ÇAFRAD) Sistemi, Aktif Elektronik otomatik olarak yönlenerek hedefi arayan, hede-
Taramalı Dizi (AESA) mimarisi ile geliştirilmiş, hava fe kilitlenen ve hedefe ait iz bilgilerini 3üç boyutlu
ve su üstü savunma harbi fonksiyonlarını yerine ge- olarak yüksek hassasiyette üreten bir takip radarı
tiren, sabit yapıda, tek direk yapısına entegre edile-
sistemidir. AKREP, ilgili silah sisteminin atış kont-
bildiği gibi, platformda dağıtık olarak da konumlan-
rol yeteneklerini destekleyen, gelişmiş elektronik
dırılabilen radar sistemidir. ÇAFRAD Sisteminin yurt
içinde geliştirilmesi amacıyla başlatılan projenin ilk korunma özelliklerine sahip, yüksek performanslı
fazında Çok Fonksiyonlu Radar ve Aydınlatma Ra- bir sistemdir.
darının ölçeklendirilmiş prototipleri ile dönmeyen
tipte IFF Anten Alt Sisteminin doğrulanması faa- AKREP Sistemi, son teknoloji ürünü katı hal güç
liyetleri ile atışlı test faaliyetleri başarıyla gerçek- yükselteç modüllerini içeren, gelişmiş sayısal sin-
leştirilerek, sistem Deniz Kuvvetleri Komutanlığı yal işleme birimlerine sahip bir radardır.
tarafından tahsis edilen yere konuşlandırılmıştır.
ÇAFRAD-Faz1 Projesi ile, yerli imkanlarla, zorlayıcı AKREP RF yayın, pasif EO takip veya bunların bir-
kalifikasyon isterlerini karşılayabilen tasarım, üre- likte çalıştığı takip modlarıyla farklı operasyonel
tim ve test altyapıları geliştirilmiştir. ihtiyaçlara karşılık verebilmektedir.

ÇAFRAD benzeri çok fonksiyonlu radar sistemleri AKREP Sistemi, ESSM güdümlü mermisini azami
sınırlı sayıda ülke tarafından geliştirilirken, ÇAFRAD
menziline kadar yüksek etkinlikle yönlendirebil-
ile TF2000 platformunun ana sensörü tamamen
mektedir. AKREP yurtiçi ve yurtdışı sözleşmeler
yerli ve milli imkanlarla geliştirilmiş olacaktır. Mo-
düler mimariye sahip ÇAFRAD’ın farklı büyüklükteki kapsamında seri üretimdedir.
platformların farklı harekât ihtiyaçlarını karşılaya-
cak şekilde ölçeklenerek kullanılabilecek olması ile
de geniş bir çözüm seti ile yurtiçi ve yurtdışı pazarda
rekabetçi ürünler ortaya koyabilmek mümkündür.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 191

SMART-S MK2 ARDA

Birinci MİLGEM gemisi ile Deniz Kuvvetleri Komu- İki eksende elektronik tarama yapabilen AESA
tanlığı envanterine giren SMART-S Mk2 Radarı ARDA, üç boyutlu arama radarı, katı hal gönder-
için, artan yurtiçi ihtiyaçların ivedi karşılanması me/alma modülleri, gelişmiş sayısal işaret işleme
amacıyla, Thales Hollanda ile imzalanan sözleş- mimarisi, darbe sıkıştırma özelliği, çoklu hedef ta-
me kapsamında radarın azami yurtiçi katkı ile kibi, elektronik huzme stabilizasyonu, kısa reaksi-
ASELSAN’da lisanslı üretimi sağlanmıştır. Radarın yon süresi, gelişmiş elektronik korunma teknikleri
en önemli birimlerinden S-Bant gönderme-alma ile hücumbot ve benzeri platformların ihtiyaçları-
birimleri ASELSAN tarafından özgün olarak tasar- na cevap vermek üzere geliştirilmektedir.
lanıp kalifiye edilmiştir. Thales firmasına da Tür-
kiye dışındaki projelerinde kullanması amacıyla ARDA, ihtiyaca ve gelişen tehdit ortamına göre
400 adetten fazla birim ihraç edilmiştir. SMART-S hızla uyumlandırılabilecek yazılım ve donanım
Mk2 yurtiçi ve yurtdışı sözleşmeler kapsamında mimarisiyle öncelikli hedefler için yüksek hızda iz
seri üretimdedir. güncelleme, top angajmanı için yüksek hassasi-
yette konum bilgisi sağlama yetenekleri, hızlı ba-
kım/onarım imkânı, düşük ömür-devir maliyeti ile
ön plana çıkmaktadır.
192 ÜRÜNLER
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 193
194 ÜRÜNLER

ASELSAN Elektronik Harp (EH) Sistemleri, en son Sistemin günümüze kadar kat edilen donanımsal
teknolojiye sahip çözümlerle, harp sahasında kuv- ve yazılımsal gelişmeler ile daha gelişmiş, yeni
vet çarpanı olarak kritik bir rol oynamaktadır. Yük- nesil versiyonları geliştirilmiş farklı projeler için
sek teknoloji elektronik harp sistemleri platform- üretimleri gerçekleştirilmiştir. Ayrıca ihtiyaç ma-
ların bekasını artırmak, istenmeyen unsurların kamlarının talebi doğrultusunda farklı frekans
yönünü ve yerini tespit etmek, durumsal farkında- bantlarını kapsayacak şekilde sisteme ilave yete-
lık sağlamak, hedef radar/muhabere sistemlerini nekler kazandırılmıştır.
etkisiz hale getirmek ve monite etmek amaçlarıy-
la milli ve özgün olarak geliştirilmektedir.

ARES-2N

ARES-2N ED Sistemi, geniş baş direk yapısına sa-


hip su üstü platformlar için tasarlanmış ve sahada
aktif olarak kullanılan bir ED Sistemidir.

ASELSAN’ın deniz platformları için tasarladığı


ve ARES serisinin ilki olan sistem, yıllardır bah-
riyemize başarıyla hizmet etmektedir. Sistemin
çalışma frekans bandının farklı varyasyonlarıyla
devam eden projeler kapsamında birçok yurtiçi ve
yurtdışı platforma kabul ve entegrasyon çalışma-
ları devam etmektedir.
ARES-2Nv2

ARES-2Nv2 ED Sistemi, geniş başdirek yapısı-


na sahip su üstü platformlar için tasarlanmış ve
sahada aktif kullanılan bir ED Sistemidir. Sistem;
tespit, teşhis, sınıflandırma, izleme, yön bulma,
yer belirleme, sesli uyarı, platform ilişkilendirme,
yayın kaydı ve bulunduğu platformun Savaş Yö-
netim Sistemi (SYS) ile entegre çalışabilme yete-
neklerine sahiptir.

ARES-2N ED Sistemine göre gelişmiş özelliklere


sahip olan sistemin ilk olarak yurtiçi projeler kapsa-
mında entegrasyonu tamamlanmış ve aktif olarak
kullanılmaya başlanmıştır. Sistemin daha geniş fre-
kans kapsamasına sahip farklı versiyonları da geliş-
tirilerek bahriyemiz envanterine kazandırılmıştır.

ARES-2N

ARES-2NC

ARES-2NC (Naval Compact) Elektronik Destek


(ED) Sistemi, ince başdirek yapısına sahip su üstü
platformlar için geliştirilmiştir. Sistem, ilk olarak
bahriyemizin gemilerinde kullanılmaya başlanan
bir ED Sistemidir. Sistem yapısında bulunan kom-
pakt birimler sayesinde kullanılacağı platforma
kolay entegre edilebilir özelliğe sahiptir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 195

AREAS-2N ADAS

AREAS-2N Sistemi, elektronik harp alanında etkin- Su üstü platformlara yönelik güdümlü tehditlerden
liği kanıtlanmış olan bir Elektronik Taarruz (ET) Sis- hedef yanıltma yöntemiyle korunmak üzere geliş-
temidir. Sistem, bahriyemizin kullanımına sunulan tirilen ASELSAN Dekoy Atım Sistemi (ADAS), konfi-
ilk yerli ve milli elektronik taarruz sistemi olma özel- gürasyona bağlı olarak Milli Elektronik Harp Süiti ve
liğini taşımaktadır. Savaş Yönetim Sistemi ile entegre veya bağımsız
olarak çalışabilme kabiliyeti sunmaktadır. Farklı
AREAS-2N, elektronik harp çalışma modlarına sahip olan sistem, plat-
süit konfigürasyonuna ve form ihtiyaçlarına göre konfigüre edile-
Savaş Yönetim Sistemine bilmektedir. Yapısındaki her lançerde 6
(SYS) tam entegre olarak adet NATO standartlarına uyumlu atı-
çalışma yeteneğine sahip- cı bulundurmakta ve platform boyu-
tir. Sistem, operatör müda- tuna göre atıcı lançer sayı-
halesine ihtiyaç duymadan sı artırılabilmektedir.
veya manuel olmak üzere
farklı kullanım modlarına
sahiptir.

AREAS-2NC

AREAS-2NC Sistemi, su üstü platformlar için üretil-


miş kompakt bir Elektronik Taarruz (ET) Sistemidir.
Farklı elektronik taarruz tekniklerini ayrı ayrı veya
birlikte uygulayabilmektedir. Görev Veri Dosyası ile
programlanabilmekte ve aynı zamanda Savaş Yö- ELEKTRONIK HARP SÜITI (EHS)
netim Sistemi ile entegre çalışabilmektedir.
ASELSAN aynı zamanda milli olarak geliştiri-
AREAS-2NC Sistemi, kompakt tasarımı ile kullanı- len entegre Elektronik Harp Süiti çözümü de sağ-
lacağı platforma kolayca entegre edilebilme imkânı lamaktadır. Elektronik Harp Süitinin koordinasyonu
sunmaktadır. Bu sayede sözleşmeli projeler kapsa- Merkezi Yönetim Sistemi tarafından sağlanmakta
mında fırkateyn tipi gemiler başta olmak üzere in-
ve tehditlere karşı koordineli şekilde otomatik, yarı
sansız deniz aracı entegrasyonu uygulamaları ba-
otomatik veya manuel olarak işlevsel imha (Softkill)
şarıyla tamamlanmış bir sistemdir.
reaksiyonu gösterilmektedir. Merkezi Yönetim Alt
Sistemin daha geniş frekans kapsamasına sahip Sistemi (MYS), Elektronik Destek Alt Sistemi (ED),
farklı versiyonları da geliştirilerek bahriyemiz en- Elektronik Taarruz Alt Sistemi (ET), Dekoy Atım Alt
vanterine kazandırılmıştır. Sistemi (DAS), Lazer İkaz Alt Sistemi (LİS) ve Kızı-
lötesi Arama Takip Alt Sistemi’nin (KATS) bir araya
gelmesi ile oluşan Elektronik Harp Süiti, gemi veri
dağıtım altyapısına ve Savaş Yönetim Sistemi’ne
tam entegre olarak çalışabilme kabiliyetine sahip-
tir. Söz konusu süit yapısı, yürütülmekte olan yer-
li ve yabancı yeni
nesil firkateyn ve
korvet programları
kapsamında üre-
tilmektedir.
196 ÜRÜNLER
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 197
198 ÜRÜNLER

ASELSAN, geliştirdiği Entegre Deniz Haberleşme hil olmak üzere) tüm haberleşme alt sistemlerinin
Sistemi çözümleriyle, su altı ve su üstü askeri de- tek bir çatı altında bütünleşik olarak sistem enteg-
niz platformlarının ihtiyaç duyacağı tüm ses ve veri rasyonu sağlanmaktadır. Böylece son kullanıcıya
haberleşmesini günümüz teknolojisini kullanarak “anahtar teslim” bir entegre haberleşme sistemi
güvenilir şekilde sağlamaktadır. sunulmaktadır.

Bununla birlikte, kullanıcı ihtiyaçları doğrultusun- Modüler yapısı sayesinde Entegre Deniz Haberleş-
da platformlara özgü haberleşme sistem çözüm- me Sistemi, yüzer platformlar için gerek dahili ge-
leri oluşturulmaktadır. Bu kapsamda (platformda rekse harici haberleşme imkânı sağlamaktadır.
mevcut bulunan haberleşme alt sistemleri de da-

Dahili Haberleşme Sistemiyle, gemi üzerinde çok sayıda lokasyon ile görüşme, harici sistemlere erişim, yazılı mesajlaşma,
harici sistemlerin kontrolü, alarm ve anonsların aktivasyonu sağlanmaktadır.

Harici Haberleşme Sistemiyle, geminin diğer deniz, hava, sahil istasyonları veya uydu birimleriyle açık/emniyetli
ses ve veri haberleşmesi sağlanmaktadır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 199

ÇBSMT 9671 GEMI/SABIT MERKEZ


HF TELSIZ AILESI

ÇBSMT 9671 HF Telsiz ailesi, 1.6-30 MHz bandını


kapsayan yeni nesil yüksek performanslı sayısal
altyapılı yazılım tabanlı telsizlerden oluşmaktadır.
Yazılım ile programlanabilen mimarisi sayesinde
çeşitli dalga şekilleri ve elektronik koruma tedbir
9671 VLF HF Almaç
tekniklerini desteklemektedir. Güncel NATO STA-
NAG’ları ve askeri standartlarla en gelişmiş HF
teknolojileri kullanılarak ufuk ötesi haberleşme
sağlanmaktadır.

Dahili sayısal kripto modülü ile HF telsizler kulla-


nıcılarına emniyetli haberleşme imkânı sunmak-
tadır. Farklı HF kanal koşullarında kullanılabilecek
75 bps’dan 12800 bps’a kadar hızlarda sayısal ha-
berleşme seçenekleri sunmaktadır.

Üçüncü Nesil Otomatik Link Kurma (3G ALE) ve


Otomatik Kanal Seçimi (ACS) gibi modern tekno-
lojiler, kolay kullanım sağlayarak, tecrübeli ve iyi
eğitimli HF operatörü ihtiyacını azaltmaktadır. 3G
ALE moduna sağlanan ilave özelliklerle telsizlere
9671 HF Gemi/Sabit Merkez Telsizi 150W
manuel ALE işletim özelliği de kazandırılmıştır.
Bu kapsamda, telsizlere ALE modunda kullanıcıya
el kanalı ve grup oluşturabilme, farklı ağlarda yer
alan telsizlere link kurma ve faklı ağlara dahil ola-
bilme imkânı sağlanmıştır.

9671 HF telsizde frekans atlama yeteneği mev-


cuttur. Frekans atlama modunda kriptolu ses ve
veri haberleşmesi yapılabilmektedir.

9671 HF Gemi/Sabit Merkez Telsiz Ailesi Konfigü-


rasyonları:

9671 HF Gemi/Sabit Merkez Telsizi 400W


200 ÜRÜNLER

ÇBSMT 9671 GEMI/SABIT


MERKEZ V/UHF TELSIZLERI

9671 Çok Bantlı Yazılım Tabanlı Sayısal Müşterek


9671 HF Gemi/Sabit Merkez Telsizi 1000W Telsizleri (ÇBSMT), VHF ve UHF bantlarında (30-
512 MHz) EKT korumalı (haberleşme emniyeti
ve gönderme emniyeti), kriptolu ve açık ses/veri
haberleşmesine olanak sağlamak üzere tasar-
lanmış, hava-yer, yer-yer, gemi-gemi, gemi-ha-
va ve gemi-sahil haberleşmesi için kullanılan
telsizlerdir.

9671 V/UHF, kullanıcıların kesintisiz ses, yüksek


hızlı veri ve video haberleşmesini sağlamasının
yanı sıra tümleşik C4 sistemleri için ağ haberleş-
me çözümü sunmak üzere tasarlanmış olan yazı-
lım tabanlı yeni nesil telsizdir. FM ve AM modülas-
150W Anten Uyumlama Birimi yonlarında, 30-512 MHz’lik geniş çalışma bandı ve
yüksek seviye elektronik harp koruma tedbirleri,
elektronik tehditler karşısında geleneksel telsizle-
re göre çok daha yüksek beka kabiliyeti kazandırır.

9671 V/UHF Telsizi, UHF SATCOM ve SATURN


özelliklerini destekleyen donanım yapısı sayesin-
de bahse konu dalga şekillerinin telsize yüklen-
mesi ile UHF SATCOM ve SATURN modlarında da
kullanılabilecektir.

400/1000W Anten Uyumlama Birimi


ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 201

IFF UZUN MENZİLLİ SORGULAYICI Platformda mevcut olan birincil sensör ile ko-
ordineli olarak çalışan ve tespit edilen hedefleri
sorgulayan IFF Sorgulayıcı Cihazı, operasyonel
ihtiyaçlara bağlı olarak “Otomatik/ Manuel”, “In-
terlace/Supermode” gibi sorgulama yönetim ka-
biliyetlerine sahiptir.

IFF Sorgulayıcı Cihazı “RSLS/ISLS”, “Defruiting”,


“GTC” ve Mod 5 için “Reply Evaluation” gibi IFF sin-
yal işleme yeteneklerine sahiptir.

IFF CEVAPLAYICI

Mod 5/S uzun menzilli IFF Sorgulayıcı Cihazı, STA-


NAG 4193 Sürüm 3’e uygun olarak Mod 1, Mod 2,
Mod 3/A, Mod C, Mod S ve kriptolu Mod 5 gibi mod-
ları desteklemektedir.

Uzun menzilli IFF Sorgulayıcı Cihazı, birincil sensör


ile koordineli çalışarak hedefleri sorgulayabilmek-
te ya da rafta hazır bir yazılım vasıtasıyla birincil
sensörden bağımsız olarak kullanılabilmektedir.

Uzun menzilli IFF Sorgulayıcı Cihazı, LRU’lardan


(Line Replaceable Unit) oluşmakta olup “RSLS/
ISLS”, “Defruiting”, “GTC” ve Mod 5 için “Reply Eva-
luation” gibi fonksiyonları yerine getirebilmektedir.

IFF KISA-ORTA MENZİLLİ SORGULAYICI

IFF Cevaplayıcı Cihazı, günümüz askeri ve sivil


hava trafik kontrol sistemlerinin ihtiyaçlarını kar-
şılayacak şekilde Mod 5/S özelliklerine sahip olup,
STANAG 4193 Sürüm 3’e uygun olarak Mod 1, Mod
2, Mod 3/A, Mod C, Mod S ve kriptolu Mod 5 modla-
rını desteklemektedir.

IFF Cevaplayıcı Cihazı, Tersine IFF (STANAG 4722)


sorgulamaya uyum sağlayabilecek özelliğe sahip-
tir. Gelişmiş kontrol sistemine sahip olan cevapla-
yıcı cihazı, ethernet, MIL-STD-1553 veriyolu ya da
Uzak Komuta Birimi üzerinden kontrol edilebilme
imkânına sahiptir.

IFF Sorgulayıcı Cihazı, günümüz hava savunma


ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde Mod 5/S özellik-
lerine sahip kısa-orta menzilli bir sorgulayıcıdır.
IFF Sorgulayıcı Cihazı, STANAG 4193 Sürüm 3‘e
uygun olarak Mod 1, Mod 2, Mod 3/A, Mod C, Mod S
ve kriptolu Mod 5 modlarını desteklemektedir.
204 ÜRÜNLER

1.0/1.5/1.8 METRE ANTEN


SİSTEMİ VE X-BANT UYDU
HABERLEŞME SİSTEMİ

Eksen hassas stabilize olarak tasarlanan ve farklı


platformlara yönelik 1.0/1.5/1.8 metre reflektör
ile ASELSAN tarafından milli imkânlarla özgün
olarak geliştirilen uydu anten sistemi, yüksek RF
geçirgenliğine sahip radom içerisinde muhafaza
edilmektedir. Cross-elevasyon ekseni, uydu ante-
ninin yüksek uydu elevasyon açılarında key-hole
etkisine maruz kalmasını önlemektedir. Anten,
azimuth, elevasyon ve cross-elevasyon eksen-
lerinde direkt-sürüş motorlarla sürülmektedir.
Direkt-sürüş motorlar, daha iyi atalet stabilizas-
yonu, kusursuz çalışma ve hassas yönlenme sağ-
lamaktadır.

Anten kontrol birimi, tek anten yönlen-


dirme veya daha fazla kapsama sağ-
lamak için çift anten yönlendirme
kabiliyeti sağlamaktadır. Gemi üze-
rindeki farklı sistemlerin etkileşi-
mini azaltmak amacıyla, gönder-
me alanının kısıtlanması gereken
gemi profilinde kör sektör tanım-
laması yüksek hassasiyette yapıla-
bilecek şekilde tasarlanmıştır.

ASELSAN tarafından geliştirilen beacon alıcı biri-


mi ile ileri hassasiyette uydu takibi sürekli olarak
yapılabilmektedir. Uydudan gelen beacon sinyali,
ataletsel navigasyon sistemi (INS) ve gyro veri-
lerinin entegre kullanımı ile uydu takip ve stabi-
lizasyonda üstün ve güvenilir performans sağla-
maktadır. QoS Yönetimi ile ses, veri, görüntü vb.
servisler için önceliklendirme, kullanıcı gereksi-
nimlerine göre konfigüre edilebilir veri hızı sağ-
lanmaktadır. Milli ve NATO IP kripto cihazları ile
uyumlu sistem mimarisi ile kullanıcı ihtiyaçlarına
göre konfigüre edilebilir arayüzler üzerinden IP ta-
banlı açık ve/veya kapalı ses, veri, videotelekon-
ferans, faks haberleşmesi ve seri tabanlı veri
haberleşmesi (RS232, RS449, link haberleş-
mesi vb.) sunulmaktadır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 205

45 CM KU-BANT DENİZ
UYDU HABERLEŞME
TERMİNALİ

Uydu Haberleşme Sistemi, görüş hattı ötesi ha- • Taktik resminin oluşturulması ve yüksek
berleşmeye imkân sağlaması ve coğrafi koşul- çözünürlüklü fotoğraf/ video aktarımı,
lardan çok az etkilenmesi nedeniyle, diğer haber-
leşme vasıtalarının olmadığı veya yeteneklerinin • Platform ve komuta merkezleri arasında
sınırlı kaldığı durumlarda operasyonel ihtiyaçların gerek duyulan veri haberleşmesini
karşılanması açısından kritik bir öneme sahiptir. sağlaması,
Bu ihtiyaçlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
• İnsanlı/insansız deniz araçlarının görev
sahasının genişlemesine imkân sağlaması.

Deniz Uydu Haberleşme Terminalleri, her türlü


operasyon ve çevre koşulunda, hareket halinde
güvenli ve yüksek hızlı uydu haberleşmesi ger-
çekleştirilmesine olanak sağlar. Kullanıcı ihtiyaç-
larına uygun sistem çözümleri sunulabilmekle
birlikte, farklı reflektör çaplarında ve çıkış güçle-
rinde alternatif çözümler bulunmaktadır.

Ayrıca ASELSAN tarafından geliştirilen uydu mo-


demi içerisinde yer alan şifreleme özelliği ile
yüksek emniyetli haberleşmeye imkân sağlan-
masının yanı sıra; beacon alıcı birimi ile de ileri
hassasiyette uydu takibi sürekli olarak yapılabil-
mektedir. Beacon sinyali, Ataletsel Navigasyon
Sistemi (INS) ve gyro verilerinin entegre kullanı-
mı ile uydu takip ve stabilizasyonda üstün ve
güvenilir performans sağlanmaktadır.

ASELSAN tarafından milli imkânlarla, öz-


gün olarak geliştirilen uydu antenleri, yük-
sek RF geçirgenliğine sahip radom içeri-
sinde muhafaza edilmektedir. Sistemler,
hafif ve yüksek mukavemetli olmakla
birlikte kompakt tasarım sayesinde kı-
sıtlı yerleşim alanlarına da uygundur.
Anten sistemleri, özgün tasarımlarıyla
yüksek RF performanslara sahiptir. İhti-
yaç duyulan EIRP değerine göre farklı güç
yükselteçler ile kullanılabilmektedir. Anten
kontrol birimi, anteni uyduya yüksek hassasi-
yette yönlendirebilmek için gerekli bilgileri
üretmektedir.
206 ÜRÜNLER

UYDU MUHABERE 38 CM
ANTEN SİSTEMİ

Eksen hassas stabilize olarak tasarlanan


ASELSAN tarafından milli imkânlarla özgün olarak
geliştirilen denizaltı uydu anten sistemi, yüksek
RF geçirgenliğine sahip radom içerisinde muha-
faza edilmektedir. Anten, azimuth ve elevasyon
eksenlerinde direkt-sürüş motorlarla sürülmek-
tedir. Direkt-sürüş motorlar, daha iyi atalet sta-
bilizasyonu, kusursuz çalışma ve hassas yönlen-
me sağlamaktadır. 38 cm anten sistemi kaidesi
ve reflektörü alüminyum yapıda olup, özgün ta-
sarımıyla denizaltı platformlarında kullanılabilir
şekilde tasarlanmıştır. Denizaltı platformlarında
kullanılan radom, denizaltının maruz kaldığı tüm
denizaltı koşullarında özellikle yüksek basınç al-
tında anten sistemini her türlü deniz koşulundan
koruyacak şekilde tasarlanıp üretilmiştir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 207
210 ÜRÜNLER

ASELSAN’ın farklı ebat ve özelliklerdeki deniz Denizgözü AHTAPOT şu alt birimlerden


elektro-optik sistemleri, küçük ve orta ölçekli ara- oluşmaktadır:
ma kurtarma botlarından büyük boyutlara ulaşan
çıkarma ve uçak gemileri gibi büyük platformlara • Orta Dalga Boyunda (MWIR) Çalışan HD
kadar oldukça geniş bir yelpazedeki deniz platfor- Termal Kamera,
mu ihtiyaçlarına yönelik olarak geliştirilmektedir.
Su üstü platformları ve kıyı gözetleme istasyonla- • Göze Zararsız Lazer Mesafe Bulucu,
rındaki kullanıma yönelik olarak geliştirilen deniz
tipi optronik ürün ailesi Denizgözü Ürün Ailesi ola- • Renkli Full HD Çözünürlüklü TV Kamera,
rak isimlendirilmiştir.
• HD Çözünürlüklü SWIR Kamera / Renkli
HD Çözünürlüklü Spotter Kamera

Denizgözü AHTAPOT • Lazer Hedef İşaretleyici (Laser


Designator) (Opsiyonel)
Denizgözü AHTAPOT Elektro Optik Keşif ve Gözet-
leme Sistemi, her tip ve sınıftaki büyük muharip Denizgözü AHTAPOT Elektro-Optik Sensör Siste-
ve destek amaçlı deniz platformları için geliştiril- mi, birbirinden farklı gelişmiş teknolojileri kulla-
miş yüksek performanslı bir elektro optik dayrek- nan algılayıcıları, kolay idame edilebilir dağıtık bir
tör sistemidir. yapı içerisinde sunmaktadır.

Denizgözü AHTAPOT, geniş bir menzil aralığın-


da hedefin belirlenmesi (tespit, teşhis, tanıma),
takibe alınması ile ilgili gereksinimleri karşılayan
ve atış kanalı oluşturabilen gelişmiş bir üründür.
Kullanıcı, yüksek performanslı termal görüntüle-
me sistemindeki sürekli optik büyütme, hassas
jiroskopik stabilizasyon ve tek tuşla otomatik
odaklama yetenekleri sayesinde hem gündüz
hem de gece gözetleme ve hedef konumlama
için kullanabilme avantajına sahiptir.

Denizgözü AHTAPOT Elektro Optik Dayrek-


tör Sistemi, etkin bir şekilde keşif ve gö-
zetlemenin yanında atış kanalı oluşturma
amaçlı kullanılabilen ve opsiyonel ola-
rak tercih edilebilen Kısa Dalga Boyunda
(SWIR) çalışan kızılötesi kamera entegreli
versiyona sahiptir. SWIR ile birlikte kullanım
sağlayan aktif IR aydınlatma yeteneği de bu
versiyonda mevcuttur.

Denizgözü AHTAPOT’un yüksek perfor-


manslı HD termal kameraya sahip ver-
siyonuna ilaveten SD formata sahip
termal kameralı versiyonu da opsiyo-
nel olarak temin edilebilmektedir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 211

Denizgözü KIRLANGIÇ Hedef takip özelliği ve en zor koşullarda titre-


şimsiz görüntü verebilme kabiliyetine sahip olan
Denizgözü KIRLANGIÇ Elektro-Optik Keşif ve Gö- Denizgözü KIRLANGIÇ Sistemi, orta sınıf harp ge-
zetleme Sistemi, tüm deniz platformlarına uygun mileri, büyük destek gemileri ve küçük botlarda
olarak tasarlanmış, yüksek performanslı kompakt kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Platformlara,
bir elektro-optik keşif ve gözetleme sistemidir. keşif ve gözetleme, durumsal farkındalık, seyir ve
uzak mesafe tespit/teşhis görevlerini icra edebil-
me kabiliyeti kazandırmaktadır.

Son dönemde birçok müttefik ülkenin ihtiyacı


Denizgözü KIRLANGIÇ doğrultusunda güncel tüm gereksinimlere cevap
verebilecek şekilde geliştirilmiş olan Denizgözü
KIRLANGIÇ Sistemi yurtdışı satış potansiyeli yük-
Sistem, temel olarak şu sensörlerden
sek olan ürünler arasındadır.
oluşmaktadır:

• Yüksek Performanslı Termal Kamera

• HD Gündüz Kamerası

• Göze Zararsız Lazer Mesafe Ölçer

• Lazer Hedef Noktalayıcı

Askeri deniz koşullarında uzak mesafe tespit/teş-


his/tanıma kabiliyeti sunan Denizgözü KIRLAN-
GIÇ, sürekli optik büyütme, hassas stabilizasyon,
otomatik odaklama gibi özellikleri ile modüler, da-
yanıklı ve kompakt bir sensör sistemidir.
212 ÜRÜNLER

Denizgözü ORFOZ Denizgözü MARTI

Denizgözü Orfoz Sistemi, sabit tesis güvenliği ve Denizgözü MARTI Seyir ve Gözetleme Kamera Sis-
sahil/kıyı gözetleme için özel olarak geliştirilmiş temi, hareketli küçük deniz platformlarının yakın
uzun menzilli ve yüksek performanslı bir elekt- mesafe gece ve gündüz görüntüleme ihtiyaçla-
ro-optik sensör sistemdir. rını karşılamak üzere geliştirilmiş küçük boyutlu
ve düşük maliyetli faydalı bir yüktür. Sistem, yan-
ASELSAN tasarımı ve üretimi bir termal görüş ca ekseninde 360 derece sürekli dönüş imkânı
sistemi ile yüksek kabiliyetli ve ASELSAN tasarı- sağlayan, iki eksende stabilize edilmiş bir gimbal
mı uzun menzilli gündüz kamerası, motorize bir üzerine yerleştirilmiş soğutmasız termal kamera,
platform üzerine yerleştirilerek Denizgözü ORFOZ gündüz görüş kamerası ve opsiyonel olarak ilave
Sistemi geliştirilmiştir. Sistem, hedef takip yete- edilebilecek lazer mesafe ölçer, lazer aydınlatıcı,
neği ile kıyı/sahil güvenlik, çok uzun mesafe keşif LED aydınlatıcı temel alt bileşenlerini içermek-
ve gözetleme ve her tür ticari ve askeri güvenlik tedir. Martı Sisteminin hedef takip yeteneği de
uygulamaları için kullanılabilmektedir. mevcuttur.

Sistem, seyir kamerası olarak büyük ve ticari ge-


milerde, gözetleme ve seyir kamerası olarak sivil/
askeri küçük botlar ve teknelerde, sınır/sahil gü-
venlik, arama kurtarma ve yakın mesafe keşif/gö-
zetleme görevlerinde kullanılmaktadır.

Denizgözü MARTI Sisteminin benzer şekilde sa-


hil güvenlik görevlerinde yer alan daha küçük
botlar için sabit bakış açısına sahip versiyonu da
mevcuttur.

Denizgözü ORFOZ

Denizgözü MARTI
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 213

PİRİ-100 KIZILÖTESİ ARAMA VE TAKİP SİSTEMİ

PİRİ, büyük deniz platformları için özel olarak ge- Tasarımı itibarıyla pasif bir arama ve takip siste-
liştirilmiş, 150 adet hava ve deniz tehdidini aynı mi olan PİRİ, çift bantta (3-5µm ve 8-12µm bant)
anda tespit ve takip yeteneğine sahip yüksek per- çalışabilmekte ve yüksek çözünürlüklü görüntü
formanslı bir Kızıl Ötesi Arama ve Takip Sistemidir. alınmasına olanak sağlamaktadır. Sistem, hassas
Bulunduğu platformun durumsal farkındalığını en stabilizasyon yeteneği sayesinde her deniz koşu-
üst düzeyde herhangi bir yayın yapmadan sağla- lunda çalışabilmekle birlikte dağınık bir sensör ya-
yan PİRİ, üzerinde bulunan üç sensörü ile 360 de- pısı sayesinde her tip deniz platformuna uyumlan-
rece kapsama alanı sağlamaktadır. dırılabilmektedir.
2 14 ÜRÜNLER

LİAS-100D/200D - LAZER İKAZ SİSTEMLERİ

Lazer İkaz Sistemi, deniz platformlarına, üzerine


yönlendirilmiş olan lazer tehditlerini kısa tepki sü-
resi içinde, yüksek hassasiyetle algılayıp tespit ve
teşhis etme, karşı tedbir sistemlerini harekete ge-
çirme kabiliyetlerini kazandıran bir sistemdir.

LİAS-100D – LAZER İKAZ SİSTEMİ

Lazer Mesafe Ölçer (LMÖ), Lazer Hedef İşaretleyici


(LHİ) ve Lazer Güdüm Demeti (LGD) sınıfı tehdit-
lere karşı algılama yapma kabiliyetine sahip olan
LİS, tehdit bildirimini Savaş Yönetim Sistemi üze-
rinden gerçekleştirmektedir.

LİS tehdit sınıflandırma yeteneği ile sensörleri ta-


rafından algılanan lazer tehditlerinin geliş açısı,
tehdit sınıfı ve kimlik bilgileri operatöre bildirilerek
en uygun manevranın yapılmasına ve en uygun
karşı tedbirin kısa tepki süresi sayesinde anlık ola-
rak uygulanmasına imkân sağlamaktadır.

Lazer İkaz Sisteminin deniz platformlarının ihti-


yaçları doğrultusunda yönlendirilmiş olan lazer
tehditlerini kısa tepki süresi içinde, hem yatay
hem de dikey eksende yüksek hassasiyetle algıla-
yıp tespit ve teşhis etme, karşı tedbir sistemlerini
harekete geçirme kabiliyetlerini kazandıran versi-
LİAS-200D LAZER İKAZ SİSTEMİ yonu da (LİAS-200D) da mevcuttur.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 215

AKREP EO SUİT

AKREP EO SUİT, AKREP Atış Kontrol Radarında


kullanılmak üzere tasarlanan yüksek performans-
lı bir elektro optik süittir.

AKREP EO SUİT, birbirinden farklı gelişmiş tekno-


lojileri kullanmakta olan algılayıcıları, kolay idame
edilebilir dağıtık bir yapı içerisinde sunmaktadır.
Sistem; orta dalga boyunda (MWIR) çalışan
bir termal görüntüleme sistemi, Full HD
renkli gündüz görüş kamerası ve renkli
HD çözünürlüklü spotter kamera ve
göze zararsız lazer mesafe ölçer
birimlerini kapsamaktadır. Yük-
sek çözünürlüklü sayısal video
çıkışları da yüksek bir görsel
performans sergileyerek kul-
lanıcıya çevresel farkındalığı
sağlamaktadır.

Atış kontrol radarının aktif


olmadığı durumlarda da yük-
sek performanslı termal ve
gündüz görüntüleme siste-
mindeki sürekli optik büyüt-
me ile geliştirilmiş görüntü
iyileştirme algoritmaları sa-
yesinde hem gündüz hem de
gece gözetleme ve hedef takip
için kullanabilmedir.
216 ÜRÜNLER

GEMİLERDE LAZER SISTEM MIMARISI

İKAZ SİSTEMLERİ LİS, farklı yönlerden gelebilecek lazer sinyallerini


algılamak üzere gemi üzerine yerleştirilecek sen-
sör birimleriyle, bu birimlerden gelecek bilgileri
ASELSAN Gemi Lazer İkaz Sistemi (LİS), Deniz işleyecek işlemci birimi, bu birimlerin her birini
Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyacını karşılamak besleyecek güç çevrim birimi ve işlemci birimi ile
üzere deniz platformları için tehdit oluşturabi- sensör birimleri arasındaki haberleşme veri yo-
lecek LTD (Lazer Hedef İşaretleyici), LRF (Lazer lunun uzak mesafelere taşınmasına imkân vere-
Mesafe Bulucu) ve LBR (Lazer Güdüm Demeti) cek veri yolu çoklayıcı birimlerinden oluşmaktatır.
sınıflarındaki lazer tehditlerinin algılanması sure- LİS’in kullanıcı ile olan arayüzü Savaş Yönetim
tiyle kullanıcıyı uyaracak bir kendini koruma sis- Sistemi (SYS) tarafından gerçekleştirilmektedir.
temidir. LİS, Savunma Sanayii Başkanlığı tarafın- Ayrıca LİS, karşı tedbir sistemleri ile doğrudan ha-
dan yürütülen ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyacı berleşmesini sağlamak üzere gereken arayüzlere
çerçevesinde ASELSAN ile imzalanan Helikopter sahiptir. LİS’in sensör birimi ve işlemci birimi sa-
Elektronik Harp Sistemi (HEWS, Helicopter Elect- yısı, kapsanacak gemi büyüklüğü ve özelliklerine
ronic Warfare Suit) Sözleşmesi kapsamında hava göre ayarlanmaktadır.
platformları için özgün olarak geliştirilen Lazer
İkaz Alıcı Sistemi’nin (LİAS) deniz platformları- Sensör birimi farklı optik bantlarda algılama ka-
na uyarlanması neticesinde ortaya çıkarılmıştır. biliyetine sahip elektro-optik bir birimdir. Üzeri-
ne düşen lazer sinyallerini algılar, sayısal işarete
LİS, deniz platformlarından LST ve MİLGEM plat-
dönüştürerek işlemci birimine aktarır. İşlemci bi-
formlarında aktif olarak kullanılmaktadır. LİS Sis-
rimi, sensör birimlerinden gelen sayısal bilgileri
teminin çok sensörlü konfigürasyonunun LHD analiz ederek tehdit tespit işlemini gerçekleştiril-
teslimatları yapılmıştır. Yanca tespit açısının yanı mektedir. Tehdit bilgilerini (tehdit parametreleri)
sıra dikey tespit açısı ile lazer tespiti yapabilen oluşturur. Elde edilen tehdit bilgileri işlemci birimi
Geliştirilmiş LİS (GLİS) Sistemi'nin Barbaros Sı- tarafından SYS’ye gönderilir. Savaş Harekât Mer-
nıfı Fırkateynlerin Yarı Ömür Modernizasyonu ve kezinde bulunan kullanıcılar görsel ve/veya sesli
İ-Sınıfı Fırkateyn Projesi kapsamında teslimatları olarak uyarılır.
yapılmıştır. Gemiye entegrasyon süreçleri yürü-
tülmektedir. Türkmenistan Korvet ve Pakistan
MİLGEM platformları sözleşmeleriyle LİS’in bu
ülkelere ihracatı gerçekleştirilmektedir. Sahip ol-
duğu ileri teknoloji ve özellikler sayesinde yurt içi
ihtiyaçların karşılanmasının ötesinde yurt dışında
çok yüksek rekabet ve satış imkânına sahip oldu-
ğu görülmüştür.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 217

PİRİ KIZILÖTESİ ARAMA VE boyu KÖ) bir sistem çözümü ortaya konulmuştur.
Bu mimariyi gerçeklemek için iki bantta çalışan
TAKİP SİSTEMİ PİRİ-100 sensörlerin hem zamansal hem de uzamsal olarak
eş zamanlı bir şekilde çalışmaları sağlanmıştır.

İsmini ünlü Türk denizcisi Piri Reis’den alan PİRİ, Birden fazla dedektörden gelecek kızılötesi gö-
aynı zamanda “panoramik kızılötesi görüntüleme” rüntülerin, hedef tespit ve takip algoritmaları için
anlamına gelen “Panoramic Infrared Imaging” te- uygun birleştirme ve ölçekleme işlemi gerçekleş-
riminin kısaltmasıdır. PİRİ KATS Sistemi geliştir- tirilmiştir. Ayrıca kullanıcıya sunulmak için yüksek
me çalışmaları, ASELSAN tarafından Türk Deniz çözünürlüklü çıkış videosu oluşturulmuştur.
Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyacına yönelik ola-
rak 2012 yılında başlatılmıştır. İlk olarak TCG Ana- KATS için tasarlanan iki bantta çalışan optik ele-
dolu gemisine entegre edilmiştir. Barbaros sınıfı manlar için gerekli yansıtmasız kaplama ve kul-
fırkateynler ve MİLGEM ile TF-2000 gibi yeni inşa lanılan ışın bölücü için gerekli dalga boyuna göre
edilecek fırkateynlerde de kullanılması değerlen- seçici geçirgen kaplama süreçleri oluşturulmuş-
dirilmektedir. Deniz platformlarının hava ve satıh- tur. Bu süreçlerin bazıları ilk defa sistem için ta-
taki araçlar ile güdümlü mermiler gibi tehditleri sarlanmış ve uygulanmıştır.
tespit/takip etmesi amacıyla geliştirilen PİRİ, her
biri yatayda 120 derece, dikeyde 17 derece görüş KATS Sistemine entegre edilen, aynı anda 150’den
açısına sahip üç sensör biriminin birleşiminden fazla hedefin tespit ve takibini sağlayacak algorit-
oluşmaktadır. Böylelikle 360 derece alanı sürekli malar özgün olarak tasarlanmaktadır.
gözlem altında tutan sistem, tehditlere karşı ara-
lıksız bir şekilde koruma sağlamaktadır. Bu yapı;
dönen sistemlere göre yüksek görüntü yenileme
hızı, takip bildirimi için daha kısa süre
ve daha uzun takip bildirimi menzili
avantajlarını da beraberinde getir-
mektedir. Böylelikle PİRİ KATS ile
donatılan deniz platformu, teh-
ditlere karşı daha önceden tedbir
alabilme imkânına kavuşmaktadır.
Etkinliğinin artırılması için sistem-
de orta ve uzun dalga kızılötesi alı-
cılar bir arada kullanılmıştır.

Bu proje ile yurt dışında değişik


firmalar tarafından değişik sis-
tem çözümleriyle üretilen KATS
Sisteminin ilk kez ülke içinde ta-
sarımı yapılmış ve prototip üreti-
mi gerçekleştirilmiştir.

Hedef tespit performansını art-


tırmak ve sahte alarm oranını
düşürmek için mevcut KATS
sistemlerinden farklı olarak
iki bantlı (orta ve uzun dalga
220 ÜRÜNLER

ANS-510D

ASELSAN Navigasyon Sistemleri ürün ailesinde


yer alan ANS-510D, gömülü küresel konumlama
sistemi, GPS alıcısı ve parakete arayüzüne sa-
hip navigasyon sınıfı deniz ataletsel navigasyon
sistemidir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) güç-
lü deniz filosunda en geniş yelpazede başarı ile
görev yapan sistem, düşük maliyetle seri üretil-
mektedir. Yerli ve milli görev yazılımına sahip sis-
temin, tüm navigasyon algoritmaları ve yazılımı
ASELSAN mühendisleri tarafından geliştirilmiştir.
ANS-510D, bulunduğu deniz platformunda ana/
yedek navigasyon sistemi (Gyro Compass) olarak
kullanılmak üzere ve platformdaki mevcut savaş
sisteminde radarlar, EO/IR takipçi gibi diğer sen-
sörlerin stabilizasyonunu sağlamak üzere tasar-
lanmıştır.

ANS-510D sistemi üzerinde bulunduğu sisteme


sürekli olarak doğrusal ivme, doğrusal ve açısal
hız, konum, yönelim bilgilerini sağlamaktadır. Sis-
tem, bütünleşik (Ataletsel + GPS), sadece atalet-
sel ve sadece GPS navigasyon çözümlerini
aynı anda sağlayabilmektedir. ANS-510D,
değişik deniz platformlarına uyarlanabi-
len açık bir mimariye ve esnek donanım/
yazılım altyapısına sahiptir. Sistem, Türk
Deniz Kuvvetleri filosunda şu platformlar-
da başarı ile görev yapmaktadır.

• Çok Maksatlı Amfibi Hücum


Gemisi (LHD)
• MİLGEM platformları
• Lojistik Destek Gemisi (LDG)
• Test ve Eğitim Gemisi
• G-Sınıfı Fırkateynler
• Barbaros Sınıfı Fırkateynler
• BAYRAKTAR Sınıfı Amfibi Gemi-
ler (LST),
• Denizde İkmal Muharebe Destek Gemi-
si (DİMDEG)
• Açık Deniz Karakol Gemisi (ADKG),
• Gökdeniz Platformları ANS-510D Deniz Ataletsel
• Pakistan MİLGEM Seyrüsefer Sistemi

• MARLİN ve MİR SİDA


ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 221

ANS-600D

ASELSAN Navigasyon Sistemleri ürün ailesinde


yer alan ANS-600D, askeri deniz araçlarında kul-
lanılmak üzere tasarlanan, milli ve yerli fiberoptik
dönüölçere sahip, gömülü küresel konumlama
sistemi alıcısı olan, navigasyon sınıfı deniz atalet-
sel navigasyon sistemidir. Sistem içerisinde kulla-
nılan kritik sensör teknolojileri, görev ve navigas-
yon yazılımları ve tüm navigasyon algoritmaları
ASELSAN mühendisleri tarafından geliştirilmiştir.
ANS-600D, ait olduğu deniz platformunda ana/
yedek navigasyon sistemi Gyro Compass olarak
kullanılmak üzere ve platformdaki mevcut savaş
sisteminde radarlar, EO/IR takipçi gibi diğer sen-
sörlerin stabilizasyonunu sağlamak üzere tasar-
lanmaktadır.

ANS-600D Sistemi platforma, sürek-


li olarak doğrusal ivme, doğrusal
ve açısal hız, konum, yönelim bil-
gilerini sağlamaktadır. Sistem,
bütünleşik (Ataletsel + GNSS),
sadece ataletsel ve sadece GNSS
navigasyon çözümlerini aynı anda
sağlayabilmektedir. ANS-600D,
değişik deniz platformlarına uyar-
lanabilen açık bir mimariye ve
esnek donanım/yazılım altyapısı-
na sahiptir.

ANS-600D Deniz Ataletsel


Seyrüsefer Sistemi
224 ÜRÜNLER

MULTİSTATİK SONAR SUİTİ

Multistatik Sonar Suiti (MSS) Sistemi, ASELSAN


tarafından yerli ve milli imkânlarla hayata geçiril- Kaynak ve alıcıların bir arada kullanılması yakla-
mektedir. Sistem, ulusal ve uluslararası sularda; şımı kapsamında oluşturulan akustik sistemler;
boğazlar, liman ağızları, tersaneler, deniz transit kullanılan sensor tipine, sayısına ve kullanılış şe-
geçiş noktaları ve yüksek kritikliğe sahip platform, killerine göre farklı isimler almaktadır.
tesis ve bölgelerin güvenliğini tehdit edebilecek su
altı hedeflerinin uzak mesafelerden tespiti takibi, • Monostatik Sistemler: Günümüzde hala
sınıflandırması fonksiyonları için geliştirilmektedir. en yaygın olan geleneksel aktif sonar kul-
lanım yöntemidir. Kaynak ve alıcı aynı üni-
MSS Sistemi kapsamında multistatik aktif ve pa- te veya cihazda bulunmaktadır.
sif sonar operasyonu yapabilen bütünleşik çalışa-
bilecek sensörler geliştirilerek, su altı tehditlerine • Bistatik Sistemleri: Birbirlerinden ayrı ve
karşı daha geniş kapsama alanına sahip, yüksek bağımsız tek kaynak ve tek alıcının bulun-
doğruluklu gözetim yeteneği kazanması amaç- duğu sistemlerdir.
lanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, su üstü plat-
formları için multistatik çalışabilen, yeni gelişti- • Multistatik Sistemler: Birbirlerinden ayrı
rilecek ASELSAN Düşük Orta Frekanslı Karinaya ve bağımsız birden fazla alıcı ve kaynağın
Monteli Sonar Sistemi FERSAH–2 ve ASELSAN bulunduğu sistemler olup bistatik sistem-
Çekilebilir Alçak Frekanslı Sonardan DÜFAS olu- lerin geliştirilmiş hali olarak düşünülebilir.
şan MSS Sistemi geliştirilmektedir.

Multistatik Sonar Suit


ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 225

Multistatik sistemlerin, monostatik sistemlere MSS Sisteminde, FERSAH–2 ve DÜFAS Sisteminin


göre bazı önemli avantajları vardır. yanı sıra farklı platformlarda bulunan frekans ve
veri ağı uyumlu sonarlar da multistatik yetenek-
• Kaynak ve alıcı rolünde farklı sensörler ve ler kapsamında entegre olabilecektir. Otonom su
platformlar kullanılabileceğinden, multis- altı aracından daldırılacak olan Mini DÜFAS, Hava
tatik sistemler daha esnek bir yapıya sa- ve Deniz araçlarından atılacak olan ASELBUOY,
hiptir. Gemi Sonarları (karinaya monteli Su Üstü Torpido Karşı Tedbir Sistemi (HIZIR) ve
sonarlar, aktif/pasif çekili sonarlar), araş- (Karinaya Monteli Sonar Sistemi FERSAH –1) mul-
tırma gemileri tarafından kullanılan sonar tistatik haberleşmeye dahil olacak ASELSAN sis-
dizinleri veya helikopterlerin daldırılabilir temleridir.
sonarları kaynak olurken, pasif sonoboylar
veya insansız su altı araçları alıcı rolünde Sistemler arasında, ham veri, işlenmiş sonar veri-
kullanılabilir. si, temas, iz ve sınıflandırma bilgileri, geliştirilecek
multistatik haberleşme mesaj arayüzü üzerinden
• Multistatik sistemlerde hedef tespiti, aynı paylaşılıp; kullanılabilecek ve su altı taktik resmi
anda birden fazla alıcı tarafından yapıla- daha güvenilir bir şekilde ortaya çıkarılabilecektir.
bildiğinden, elde edilen hedef bilgisinin
hatalı olma olasılığı azalır ve daha güveni-
lir bilgi sağlanır.

Akustik Sistem Senaryoları


226 ÜRÜNLER

FERSAH – 2 SİSTEMİ • Pasif Sonar DEMON Analiz / Tespit Yeteneği

FERSAH–2 Sistemi, orta frekanslı karinaya mon- • Pasif Sonar LOFAR Analiz / Tespit Yeteneği
teli sonar sistemidir. Geminin su altı temaslarının
tespit ve izleme fonksiyonlarını icra etmek ve mu- • Pasif Sonar Spektrum ve Spektrogram Ana-
hasım denizaltılara karşı hücum geliştirmek ama- liz Yeteneği
cıyla kullanılacaktır.
• Pasif Sonar İntersept Analiz / Tespit Yeteneği
FERSAH – 2, aşağıda belirtilen görev modları-
na sahiptir: • Harmonik Analiz Yeteneği

• Aktif Sonar Modu • Pasif Sonar Sınıflandırma Yeteneği

• DSH (Denizaltı Savunma Harbi) Modu • Adaptif Sinyal İşleme Yeteneği

• ESS (Engel Sakınma Sonarı) Modu • “Heavy Weather” Modu

• Pasif Sonar Modu

• DEMON / LOFAR Analiz DÜFAS SİSTEMİ

• Intersept Modu DÜFAS Sistemi, çekilebilir düşük frekanslı bir so-


nar sistemidir. DÜFAS, su üstü gemilerine, deni-
• Eğitim Modu zaltılara karşı düşük frekansta, aktif hedef arama
ve uzak mesafelerden tespit imkânı veren bir sis-
• Sonar Performans Modelleme Analiz Modu temdir. Bu sistem, ayrı vinçlerden atılabilen hidro-
fon dizini ve çekili aktif gövdeye sahiptir.
• XBT/XSV Arayüzü
FREKANS UYUMLU
FERSAH – 2 Sistemi aşağıdaki ana yeteneklere MULTISTATIK SONAR SİSTEMLER
sahip olacaktır.
Frekans uyumlu multistatik sonar sistemlerinin,
• Aktif Sonar Tespit Yeteneği birlikte operasyonel çalışma özelliği bulunmakta-
dır. FERSAH – 2, DÜFAS ve frekans uyumlu mul-
• Aktif Doppler Analiz / Tespit Yeteneği tistatik sonarlar, kendi içlerinde frekans uyumlu
oldukları sonar sistemlerinin yaptığı aktif yayın-
• Aktif / Pasif Hedef Takip ları dinleme ve daha sonra dinledikleri yayınlar-
dan aldıkları sonar verilerini işleme gibi özellikle-
• Sualtı Telefonu Yeteneği ri vardır.

• Pasif Sonar Geniş Bant Tespit Yeteneği


ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 227

HIZIR - SUÜSTÜ GEMİLERİ HIZIR Sisteminin en önemli avantajlarından biri,


Torpido Tespit Dizin (TTD) içinde yer alan düşük
İÇİN TORPİDO KARŞI TEDBİR frekans hidrofon diziliminin özel olarak ayarlan-
SİSTEMİ mış üçlü hidrofon (triplet) yapısına sahip olması
ve sistem algoritmalarının buna uygun geliştiril-
miş olmasıdır. Bu sayede iskele/sancak ayrımı
ASELSAN tarafından, milli olarak sahip olunması gemi manevrasına ihtiyaç duyulmadan anında
gereken teknoloji olarak öngörülen ve öz kaynak- yapılabilmekte ve tespit edilen torpidonun anında
larla geliştirilen HIZIR Sistemi, dünyadaki emsal- konumlandırması sağlanabilmektedir.
lerinden önde gelen performans ve özelliklere sa-
hiptir. HIZIR, su üstü gemileri için yerli imkânlar ile
tasarlanan ve üretilen ilk ve tek torpido karşı tedbir
sistemidir.

HIZIR Sistemi; su üstü gemisine taarruz eden tor-


pidonun uzak mesafelerden tespiti, izlenmesi ve
sınıflandırılması işlevini yerine getirmektedir. Teh-
didin bertaraf edilmesi amacıyla uygulanacak tak-
tik tavsiyenin kullanıcıya sunulmasını sağlayan
sistem, seçilecek torpido karşı tedbir taktiğine göre
torpidonun akustik olarak karıştırılması veya alda-
tılması özelliğine de sahiptir.

Günümüz modern torpidoları çok uzun menzil ve Torpido Tespit Dizin (Suya Salınırken)
gelişmiş güdüm imkânları gibi yetenekleri ile su
üstü gemileri için en önde gelen tehdit unsuru olma
özelliklerini sürdürmektedir. TTD’den sağlanan analog sinyaller, sistemin çev-
resel ve elektriksel gürültülerden en az etkilen-
Su üstü gemileri tarafından torpido tehdidinin sa- mesi için her bir algılayıcı sensör, ardında sayısal
vuşturulması amacıyla kullanılan torpido karşı ted- verilere çevrilerek optik tabanlı iletişim kanalıy-
bir sistemleri İşlevsel İmha (soft-kill) ve Fiziksel la gemi üzerindeki elektronik işlemciye gönde-
İmha (hard-kill) olarak iki temel özeliğe sahiptir. rilmektedir.
“Hard-Kill” karşı tedbir sistemleri, torpidoya fizik-
sel hasar vererek görev yapamaz hale gelmesini
Elektronik işlemcide, bu sinyaller ASELSAN ta-
amaçlamaktadır. “Soft-Kill” sistemler ise torpido-
nun hedeften temas almasını engellemek, gecik- rafından sonar sinyal işleme amaçlı tasarlanan
tirmek veya sahte hedeflere yönlenmek suretiyle özel işlemciler tarafından çok yüksek süratle iş-
gemiye ulaşmadan bataryasının bitirilmesini he- lenmektedir. Işın demetleme (beamforming),
deflemektedir. tespit ve takip algoritmaları ile hedef konumlan-
dırılmaktadır. Ayrıca sınıflandırma ve karşı ted-
bir algoritmalarından geçirilerek torpidoya karşı
en uygun karşı tedbir taktiklerinin oluşturulması
sağlanmaktadır.

Elektronik işlemcide uygulanan;

• Triplet ışın demetleme

• Ana gemi gürültüsü bastırma

• Geniş-bant tespit

• Dar-bant tespit

HIZIR™ Sistemi Genel Yapısı • Sınıflandırma


228 ÜRÜNLER

• Çoklu hedef takibi Torpido karşı tedbir sistemlerinde bulunan tes-


pit ve torpido karıştırma/aldatma algoritmaları
• DEMON analizi yeni teknolojiler ışığında sürekli gelişim göster-
mektedir. Aynı şekilde torpido üreticileri torpi-
• Aktif yayın tespiti dolarının daha hızlı, daha sessiz ve daha akıllı
hareket etmeleri için hem donanımsal hem de
• Pasif konumlandırma yazılımsal değişikliklerle sistemlerini sürekli gün-
cellemektedirler. Bu yarışta su üstü gemisi torpi-
• Sakınma manevrası tavsiyesi do tehdidinden sakınabilmesi için yeni metotlar
geliştirilmekte, buna karşılık torpido silahları, he-
• Ses verisi oluşturma deflerini yakalayabilmek için daha sessiz davran-
maya, daha hızlı olmaya çalışmaktadır.
gibi tüm algoritmalar, özgün ve yerli olarak geliş-
tirilmiştir. Su üstü gemisinin torpidolara karşı savunma ihti-
yaçlarının tehdidin artan imkânlarına bağlı olarak
Sistem, gemilerdeki diğer sistemler ile entegre
sürmeye devam edeceği ve önümüzdeki dönem-
şekilde çalışma imkânına sahip olduğu gibi, kul-
de de dünya bahriyelerinde bu konudaki ihtiyaç-
lanımı için birden fazla Sergileme ve Kontrol Biri-
ların artacağı değerlendirilmektedir.
mine (SKB) sahiptir.
Bu döngünün, her iki alandaki gelişmeler güncel
HIZIR™ Sistemi kapsamında aldatma ve karıştır-
teknolojilerden yararlanılarak eş zamanlı sürdü-
ma işlevleri için çekili ve sarf edilebilir dekoylar
rüldüğü müddetçe kırılması ve bir tarafın galip
bulunmaktadır.
gelmesi çok mümkün görülmemektedir. Bu ne-
denle torpido karşı tedbir sistemlerinin en can
Çekili Dekoy (ÇED), operatör tarafından seçilebi-
alıcı alt birimleri olan tespit dizini (sistemin ku-
len frekans bantlarında geniş bant ve/veya prog-
lakları), algoritmalar ve işlemci birimleri (siste-
ramlanan dalga formlarında akustik sinyal/gürül-
min beyni) ve karşı tedbir sistemleri (sistemin
tü yayını yapacak şekilde tasarlanmıştır. ÇED’in
kendini koruma birimleri); tüm detayları ile bili-
ana fonksiyonu yüksek seviyelerde gürültü yayını
nen, tasarımlarına istenildiğinde rahatlıkla mü-
yapmak, bu sayede gemi gürültüsünü maskele-
dahale edilebilen, herhangi bir şüpheli içerik bu-
yerek torpidonun gemi ile temasını kaybetmesini
lundurmayan birimler olmalıdır. Bu nedenle pek
sağlamak ve/veya gemiden temas almasını en-
çok gelişmiş ülke, bu teknolojileri kendi bünye-
gellemektir.
sinde milli imkânlar ve kaynaklar ile geliştirmekte
ve diğer ülkelerden saklanmasına azami önemi
Sarf Edilebilir Dekoylar (SED), gemiden fırlatıl-
göstermektedir.
dıktan sonra çalışmaya başlayan ve görev süresi
sonunda batarak imha olan birimlerdir. SED’lerin
HIZIR™ Sistemi, gerçek ortamda ve gerçek şart-
amacı, torpidonun gemi ile temasını kesmek ve
larda test edilerek kendini ispatlamıştır. Sistemin
torpidoyu üzerine çekerek zaman kaybettirmek
19 farklı gemi içeren altı farklı sözleşme ile yurt
suretiyle torpidonun enerjisini tüketmek, bu sü-
içi ve yurt dışı teslimatları gerçekleştirilmektedir.
reçte geminin tehdit ortamından uzaklaşabilme-
si için süre kazandırmaktır.
ASELSAN teknolojik birikimini kullanarak ülke-
miz için gereken her türlü su altı akustik sis-
SED’lerın gemiden atılmasını sağlamak amacıy-
temleri teknolojisinde sektörün lideri olarak
la pnömatik lançer bulunmaktadır. Her bir lançer
yükümlü olduğu sorumluluğu alarak, modüler
üzerinde sekiz adet kovan yer almakta, fırlatma
sistemler ile dünya pazarlarında yer almaya de-
basıncı atış mesafesine uygun olarak değiştirile-
vam etmektedir.
bilmektedir.

SED fırlatma işlemi, lançer uzak kontrol birimle-


ri vasıtası ile uzaktan yapılabildiği gibi; manuel
veya elektronik kontrollü olarak lançer üzerinden
de yapılabilmektedir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 229

DÜFAS - DÜŞÜK FREKANS Oluşturulan bu resimden uzun menzilde hedeflerin


tespiti ve takibi sağlanır. Sistem ayrıca sürekli aktif
AKTİF SONAR SİSTEMİ sonar özelliğini de kullanarak geniş alanlarda yük-
sek doğrulukta tespit imkânı sağlar.

Pasif sonar modunda ise sistem ortam gürültüleri-


ni dinleyerek torpido gibi tehditlerin tespiti amaçlı
kullanılır. DÜFAS’a, muadillerinden farklı olarak,

HIZIR Torpido Karşı Tedbir bileşenleri de entegre


edilebilmekte olup Sistem, düşman platformlardan
atılan torpidoların bertaraf edilmesi için uygulana-
cak en uygun karşı tedbir taktiğini ve gemi kaçış
manevralarını kullanıcıya önerir.

Bu sayede sistem, aktif sonar yeteneğine ek olarak,


HIZIR Sistemi özelliklerini de bünyesinde barındıran
bir torpido karşı tedbir sistemi haline gelmekte ve
komple bir çözüm sunabilmektedir. Bir torpido algı-
landığında sistem karşı tedbir ekipmanlarını devreye
sokmakta ve tehdidi bertaraf ederek güvenli şekilde
DÜFAS Sistemi, Savunma Sanayii Başkanlığı ile kaçmaya olanak sağlamaktadır.
imzalanan sözleşme kapsamında Deniz Kuvvet-
leri Komutanlığının ihtiyaçları doğrultusunda öz-
gün olarak geliştirilmiştir. DÜFAS, en güncel tek-
nolojiyle donatılmış, su üstü platformlar için başta
denizaltılar olmak üzere sualtındaki sessiz tehdit-
lerin çok uzun mesafelerden tespiti amaçlı kulla-
nılan, derinliği değiştirilebilir bir çekili aktif/pasif
sonar sistemidir. Sistem, yurt içi imkânlarla tasar-
lanan ve üretilen, yerli ve milli olarak geliştirilen ilk
ve tek çekili sonar sistemi olarak öne çıkmaktadır.

DÜFAS Sistemi, aşağıdaki bileşenleri bünyesinde


barındırmaktadır:

• Aktif Sonar Dizini ve Çekme Kablosu

• Aktif Sonar Vinç Sistemi ve Kontrol Üniteleri

• Pasif Sonar Dizini Bileşenleri ve


Çekme Kablosu

• Pasif Sonar Vinci ve Kontrol Üniteleri

• Güç Donanımlarını içeren Güç Kabineti

• Sinyal İşleme Algoritma/Yazılım ve Sistem


Sistem FM, CW ya da özel akustik sinyalleri ak- Uygulama Yazılımlarını ve Donanımlarını içe-
tif gövde aracılığıyla yayınlar. Yayınlanan sinyalin ren Elektronik Kabinet
hedeflerden yansımalarını pasif sonar aracılığıyla
toplayarak su altı taktiksel resmi oluşturur. • Operatör Konsolu
230 ÜRÜNLER

FERSAH - KARİNAYA
MONTELİ DSH SONAR
SİSTEMİ

ASELSAN FERSAH Karinaya Monteli DSH Sonarı rilecek sayısal transmisyon sinyallerden analog
aktif / pasif olarak orta frekans bandında çalışan transmisyon sinyallerinin oluşturulmasını ve yük-
bir sonar olup birincil görevi Denizaltı Savunma seltilmesini sağlamaktadır. Almaç Elektronik Biri-
Harbi (DSH) ihtiyaçlarını karşılamaktır. DSH’a ek mi, alınan sualtı verilerinin analog-sayısal çevirici
olarak, sistem, mayın benzeri objelerden sakın- elektronikler tarafından sayısal sinyallere dönüş-
ma (MAS) moduna sahiptir. FERSAH Sistemi, aktif türülmesini sağlamaktadır.
modda denizaltı ve mayın benzeri objeleri, pasif
modda ise denizaltı, su üstü gemisi ve torpido teh- Sonar Kabineti-2; Yüksek Voltaj Güç Kaynağı ve
ditlerini tespit, analiz ve takip etmektedir. Sistem Sinyal İşleme Bilgisayarı’nı içeren kabinettir. Yük-
ayrıca, intersept sonar ve sualtı telefonu ile muha- sek Voltaj Güç Kaynağı, analog transmisyon sin-
bere işlevlerini de icra edebilmektedir. yallerinin yükseltilmesi için gerekli olan besleme
gerilimlerini sağlamaktadır. Sinyal İşleme Bilgisa-
ASELSAN Karinaya Monteli Sonar Sistemi, elekt- yarı, alınan sayısal sualtı sinyallerinin sinyal işleme
riksel sinyali akustik sinyale, akustik sinyali elekt- yazılımları ile işlenmesini ve kaydedilmesini sağ-
riksel sinyale çeviren Sonar Deniz Birimi ve almaç, lamaktadır.
göndermeç, güç yükselteç, kullanıcı arayüzü do-
nanımları ile sinyal işleme ve kullanıcı arayüzü ya- Operatör Konsolu; arayüz yazılımı işlemcisi, ana
zılımlarını içeren Gemi İçi Birimleri (Bağlantı Biri- ekran, klavye, iz topu ve mikrofonlu kulaklıktan
mi, Sonar Kabineti-1, Sonar Kabineti-2 ve Operatör oluşan birimdir. Arayüz yazılımı, sistem açılış/
Konsolu)’nden oluşmaktadır. kapanış senaryolarının yönetimini ve Sonar Ka-
bineti-2’den gelen işlenmiş verilerin kullanıcıya
Sonar Kabineti-1; Sonar Anahtarlama Birimi, Güç sergilenmek üzere hazırlanmasını sağlamaktadır.
Yükselteç Birimi ve Almaç Elektronik Birimi’ni içe- Platformda yer olan diğer sistemlerle (Savaş Yö-
ren kabinettir. Sonar Anahtarlama Birimi, trans- netim Sistemi, Gemi Veri Dağıtım Sistemi, Torpido
misyon ve alış devreleri arasındaki irtibatın ke- Karşı Tedbir Sistemi, Gerçek Zamanlı olmayan Veri
silmesini ve seçilen sonar moduna (DSH/MAS) Ağı, Platformda yer alan Sualtı Telefonu ve Sarfe-
istinaden transmisyonda kullanılacak transdüser- dilebilir Derinlik Sıcaklık/Ses Hızı Ölçer Sistemi)
lerin belirlemesini sağlamaktadır. Güç Yükselteç haberleşme arayüzleri Operatör Konsolunda yer
Birimi, Sinyal İşleme Yazılımı tarafından gönde- almaktadır.

Sonar Kabineti - 2

Bağlantı Birimi Sonar Kabineti - 1

Operatör Konsolu

Sonar Deniz Birimi Sistem Blok Şeması


ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 231

TEKNIK ÖZELLIKLER FERSAH Karinaya Monteli Sonar Sistemi’nin öne


çıkan özellikleri:
• 32 hedefi aktif modda tespit ve
takip edebilme • Kompakt ve modüler mimari, modern
kullanıcı arayüzü ve modern sinyal işleme
• 8 hedefi pasif modda tespit ve
algoritmaları
takip edebilme
• Aktif yayın kestirimi
• Yatay Kapsama Alanı:
• Sualtı telefonu muhabere yeteneği
• DSH Modu: 360°
• Gerçek zamanlı simülasyon yapabilme
• MAS Modu: 90°
• MAS modunda seçilebilir frekanslarda
• Aktif Sonar Frekans Aralığı: 5 kHz - 9 kHz
yayın yapabilme
• Aktif Sonar DSH Modları: OMNI, SRDT, ARDT,
• Geniş pasif sonar çalışma frekansı
TRDT, MCC
• Taklit yük (dummy load) özelliği
• Pasif Sonar Frekans Bandı: 3 kHz - 12 kHz
• Taktik harita gösterim yeteneği ile, harita
• Pals Tipi: CW, FM ve COMBO (CW+FM)
üzerinde sonar izleriyle birlikte Savaş
• Pals Uzunluğu: 8 ms’den 256 ms’e kadar Yönetim Sisteminden gelecek su altı/su üstü
izlerini sergileyebilme
• Mesafe Skalası: 36.000 m’ye kadar
• Öz gürültü kaydı alma yeteneği
• Elektrik Besleme Gerilimleri
• Cihaz İçi Test (CİT) özelliği
• 115 V AC, 60 Hz, 1 faz
• Ham veri kaydı, anlık ekran görüntü/video
• 440 V AC, 60 Hz, 3 faz
kaydı ve tekrar oynatma imkânı
• Düşük elektriksel gürültü
• Yüksek verimli güç yükselteç kartlarının
kullanımı ile daha düşük güç ihtiyacı
• 10° çözünürlükte transmisyon
kapsama özelliği
232 ÜRÜNLER

KULAÇ İSKANDİL SİSTEMİ KULAÇ Sistemi, gemi altına yerleştirilen akustik


sensörler vasıtası ile derinlik ölçer. KULAÇ Sis-
temi; ASELSAN tarafından, askeri platformlarda
kullanılmak üzere açık mimari ve modüler tasarım
ilkeleri esas alınarak geliştirilmiştir.

Sistem, normal çalışma durumunda, ölçülen de-


rinlik verisinin kayıt edilmesi işlemini başlatıp
durdurmaya, kaydedilen ölçüm verilerinin USB
arayüzü ile taşınabilir depolama cihazlarına akta-
rılmasına, yazıcı ile kayıtlı ve anlık ölçüm verileri-
nin çıktılarının alınmasına olanak sağlar.

Sistem, ölçülen derinlik değerlerini, transdüserle-


rin gemi omurga hattına veya deniz yüzeyine refe-
ranslı olarak sergileyebilmektedir.

KULAÇ Sistemi normal çalışma durumunda, ken-


dini test edebilme özelliğine ve sistemde bir hata
meydana geldiğinde, kullanıcıya sorunun kayna-
ğına ilişkin bilgi verebilecek bir cihaz içi test altya-
pısına sahiptir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 233

KULAÇ’ın genel özellikleri şöyle sıralanabilir: KULAÇ’ın teknik özellikleri:

• Açık mimari ve modüler tasarım • Derinlik Ölçümü: 1000 metreye kadar

• Otomatik menzil / darbe gücü / darbe • Hassaslık: < % 1 (Ölçüm aralığı)


uzunluğu seçenekleri
• Birden fazla iskandilin senkron kullanımı
• Modern sinyal işleme algoritmaları
• Askeri standartlara ve Uluslararası
• Kullanımı kolay arayüz Denizcilik Örgütü (IMO)
regülasyonuna uygunluk
• Sağlamlaştırılmış yapı ve askeri
standartlara uygunluk • Yerleşim: Kabin ya da masa üstüne
yerleştirilebilir iç ekipman
• Kabinet içerisinde veya
masaüstü kullanım • Gösterim: Sayısal ve grafik
gösterim yeteneği

• Alarm: Sığ ve derin su alarm ayarı

• Kayıt: Yüksek kapasiteli veri kayıt imkânı


ve dış ortama veri aktarım kabiliyeti
234 ÜRÜNLER

ASELSAN TORPİDO
KOVAN SİSTEMİ
Türkiye, savunma alanındaki gücünü yerli ve
milli teknolojilerle desteklemeye devam et-
mektedir. Torpido Kovan Sistemi’nin geliştiril-
me süreci, su üstü platformlarda temin zorluğu
yaşanan kritik sistemlerin yerli ve milli olarak
üretilmesi hedefiyle başlatılmıştır. İ-Sınıfı Fırka-
teyn Projesi kapsamında geliştirilen Torpido Ko-
van Sistemi’nin Fabrika Kabul Testleri ve Liman
Kabul Testleri başarı ile gerçekleştirilmiş ve ilk
sistem TCG İstanbul’a entegre edilmiştir. Ayrıca
yurtdışı bir müşteri ile imzalanan sözleşme kap-
samında ilk ihracatı gerçekleştirilmiştir.

Harp gemilerinin denizaltıya karşı savunma


kabiliyetlerini artırmak amacıyla geliştirilen
ASELSAN Torpido Kovan Sistemi aynı zamanda
otonom su üstü araçlarına da entegre edilebil-
mektedir. Bu kapsamda ASELSAN MİR İnsansız
Deniz Aracı’na entegre edilen Torpido Kovan
Sistemi ile ülkemizde ilk defa insansız bir deniz
aracından torpido atışı başarı ile gerçekleşti-
rilmiştir.

Gemilerin İskele ve sancak bölgelerine


yerleştirilen Torpido Kovan Sistemi’n-
den torpidolar uzaktan veya kovan ba-
şından atış kabiliyeti ile pnömatik olarak
fırlatılmaktadır. Sabit monteli 2’li olarak geliş-
tirilen ASELSAN Torpido Kovan Sistemi farklı
platform ihtiyaçlarına göre hareketli veya sabit
olacak şekilde, 1’li, 2’li veya 3’lü olarak konfigüre
edilebilmektedir.

ASELSAN Torpido Kovan Sistemi, NATO stan-


dartlarındaki hafif torpidoları (Mk 44/ Mk 46 /
Mk 54) yüksek basınçlı hava kullanarak fırlata-
bilmektedir. Sistem, ayrıca torpidonun ön ayar
değerlerini yükleyebilme, savaş yönetim siste-
mine entegrasyon, uzaktan veya kovan başın-
dan atış yapabilme gibi yeteneklerle donatılmış-
tır. Torpido Kovan Sistemi kapsamında eğitim ve
arıza tespiti için elektriksel benzetim yeteneği-
ne sahip Test Set birimi de sağlanabilmekte-
dir. Düşük hava sıcaklıklarında kullanım için ön
kapaklar ısıtıcı sistem bulunmaktadır. Sistemin
montaj arayüzü, çeşitli gemi tiplerine kolaylıkla
entegre edilmesine imkan sağlamaktadır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 235
238 TEKNOLOJİLER

Deniz Savaş Sistemi; su üstü/su altı platform- Aşağıdaki şemada yer alan çalışmaların hepsi
larında, bünyesinde silah, atış kontrol, sensör, sistemler sistemini oluşturan savaş sistemi ça-
elektronik-harp, kendini koruma, haberleşme, lışmaları olarak ele alınmaktadır. Yürütülen ça-
seyrüsefer ve savaş yönetim gibi birçok karmaşık lışmaları, Savaş Sistemi Tasarım Ve Analizi, En-
alt-sistem bulunduran Sistemler Sistemidir (Sys- tegrasyon Tasarımı, Etkileşimsel Entegrasyon
tem of Systems,SoS). Tasarımı, Doğrulama/Geçerleme/Kabul Ve Alt
Sistem Geliştirme/Üretim/Tedarik ana başlıkları
“Sistemler Sistemi” (SoS) bir içeriğe sahip oldu-
altında toplamak ve tüm bu çalışmaların gemi ile
ğundan, tasarlanan savaş sistemi çözümleri, alt
olan etkileşimiyle değerlendirmek mümkündür.
sistemlerin özellikleri de dikkate alınarak sistemler
üstü bir yaklaşımla oluşturulmaktadır.
Gemi inşa ile savaş sistemi gerçekleme faaliyetle-
Deniz Savaş Sistemi, kapsamı dahilinde olan alt ri genelde birbirine paralel yürüyen faaliyetlerdir.
sistemlerin birbirleri (sistem-sistem) ve platform Bu tasarım sürecinde, platform (gemi) tasarımı ile
ile (sistem-gemi) entegrasyonu sonucunda oluşa- uyumluluğun sağlanması, her iki tasarımın birbir-
cak savaş sistemi fonksiyon ve performansları doğ- lerine olan etkilerinin belirlenerek analiz edilmesi
rultusunda Hava Savunma Harbi (HSH), Arama/ ve olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması veya en
Kurtarma, Suüstü Harbi (SÜH), Amfibi Harekât gibi aza indirilmesi için uygun tedbirlerin alınması ön-
görevleri icra etmek üzere tasarlanmaktadır. celikler dahilindedir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 239

Analiz ve tasarım safhasında çalışmalar öncelik- yetleri; sistemlerin gemiye montajı, statik ve di-
li olarak operasyonel konseptin oluşturulmasıyla namik muvazat çalışmaları, gemi servislerinin
başlamaktadır. Çözüm yaklaşımı içinde “görev tanımlanması, kablaj çalışmaları, şok ve titreşim
analizi” aşamasında, görev ihtiyaçlarından yola ihtiyaçlarına göre gerekli uyumlama birimlerinin
çıkılarak platformun icra edeceği görevlerin ve tasarlanması gibi görevleri de içermektedir.
işletme konseptlerinin detaylı olarak irdelenme-
si, sistemlerin bir araya gelerek oluşturacakları Entegrasyon tasarımı aşamasında tüm gerçek-
fonksiyonların belirlenmesi ve fonksiyonel akış- leştirilen faaliyetlerin yanı sıra gemi seviyesinde
ların oluşturulması hedeflenmektedir. de yürütülmesi gereken ve savaş sistemi tasarı-
mına etki eden, gemi tasarımına bağlı analiz ça-
Görev analizlerinde, aday savaş sistemi konfigü- lışmaları da bulunmaktadır.
rasyonuna yönelik “görev etkinlik analizleri” ile
optimum çözüm kümesi oluşturulmaktadır. Bu • Yerleşim Analizi, Yerleşim Tasarımı
aşamada, SADM (Ship Air Defence Model) gibi ve Ergonomi
analiz araçları ile savaş sistemi ve platforma
entegre edilmiş (installed) alt sistemlerin per- • EMI/EMC
formanslarının ve birbirleriyle etkileşimlerinin
analizi, komuta kontrol algoritmalarının etkinlik • Anten Yerleşim
analizi, hard-kill ve soft-kill önlemlerin etkinlik-
lerinin analizi vb. analizler gerçekleştirilmektedir. • Sensör/Silah Kapsama
Analizler, kullanıcı ihtiyaçlarına uygun alt sistem-
• Sualtı Akustik
lerin seçimi, Savaş Sistemi tasarımının gözden
geçirilmesi ve test senaryolarının hazırlanması
• Hidrodinamik
aşamalarında katkı sağlar.
• Isı Yayınım
Entegrasyon tasarım safhasına geçtiğimizde,
fonksiyonel entegrasyon, fiziksel entegrasyon,
• Şok
etkileşimsel analizler kapsamında çalışmalar yü-
rütülmektedir. • Titreşim

Fonksiyonel entegrasyon kapsamında sis- • Çevre Koşulları Uyumluluk


tem-sistem arayüzlerine (analog/discrete elekt-
riksel sinyal, RF, video, sinkro, sinyal protokolleri • Karartma (Blanking)
(örnek: RS232), yazılım protokollerine (örnek:
NMEA 0183 gibi) yönelik çalışmalardan bahse- • RKA (Radar Kesit Alanı)
dilmektedir. Sistem-sistem entegrasyonu fa-
aliyetleri farklı alt sistemler arasında gereken • Degaussing
elektriksel, yazılımsal ve mekaniksel uyumlama
birimlerinin tasarımını da içermektedir. • Ses/Gürültü Analizi (Air-Borne Noise)

Fiziksel entegrasyon kapsamında sistem-plat- • Akustik İz (Structure-Borne Noise)


form arayüzlerine yönelik çalışmalar gerçekleşti-
rilmektedir. Alt sistem/birimleri ile gemi ve diğer • Kızıl Ötesi İz
alt sistemler arasındaki ağırlık, mekanik bağlantı
arayüzü, servis ve etkileşim alanları, boyut, fa- • Rüzgar Dağılımı Analizi
undeyşın gibi mekaniksel arayüzler tanımlanır.
Alt sistemlerinin ihtiyaç duyacağı ve gemide yer • Elektrik Yükü
alan diğer alt sistemler tarafından sağlanan güç
(ana/yedek), soğutma sıvısı/havası, iklimlendir-
me, basınçlı hava/su, hidrolik, gemi topraklama
alt yapısı baraları v.b. arayüzler bu kapsamda
tanımlanır. Sistem-platform entegrasyon faali-
240 TEKNOLOJİLER

Alt sistem seviyesinde yürütülen çalışmaların


kapsamına, savaş sisteminde yer alan alt sistem-
lerin ve entegrasyon/montaj için gerekli malze-
meleri tedarik edilmesi, geliştirilmesi, üretilmesi,
fabrika kabul testlerinin gerçekleştirilmesi, plat-
forma entegre edilmesi, birlikte çalışabilmesi ve
gemi üzerinde tüm savaş sisteminin entegras-
yonunun gerçekleştirilmesi girmektedir. Enteg-
rasyon ve montaj için gerekli olan başlıca malze-
meleri, şu şekilde sıralayabiliriz. Güç uyumlama
ve dağıtım birimleri, sinyal uyumlama ve dağıtım
birimleri, kablo ve konnektörler, mekanik mon-
taj malzemeleri, şok sönümleyiciler, pnömatik
uyumlama ve dağıtım birimleri, hidrolik uyumla-
ma ve dağıtım birimleri, iklimlendirme birimleri,
topraklama malzemeleri gibi.

Doğrulama/geçerleme/kabul safhasına geldiği-


mizde gerçekleştirilen çalışmaları kabaca şu şe-
kilde sıralayabiliriz:

1. Alt sistem tedarik süreci içinde de


değerlendirilebilecek Fabrika Kabul
Testleri (FKT)

2. Savaş sistemi alt sistemlerinin


HAT’larından önce işletmeye alınması
amacıyla gerçekleştirilen İşletmeye
Alma (STW)

3. Savaş Sistemi Entegrasyon Testleri (SIT)

4. Savaş sisteminin, geminin seyire


çıkmasına ihtiyaç duyulmadan test
edilebilecek arayüzleri ve operasyonel
fonksiyonlarının test edildiği Liman Kabul
Testleri (LKT)

5. Savaş sisteminin, geminin seyri sırasında


test edilmesi gereken arayüzleri ve
operasyonel fonksiyonlarının test edildiği
Deniz Kabul Testleri (SKT)
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 241
244 TEKNOLOJİLER

ASELSAN, deniz platform entegrasyon projeleri ANTEN YERLEŞIM ANALIZLERI


kapsamında; modern deniz platformlarına, her
biri farklı bir görevi yerine getiren birçok sistemin Anten yerleşim analizleri kapsamında, platforma
(silah, komuta kontrol, su-altı sistemleri, haber- entegre edilecek tüm RF sistemlerin antenle-
leşme, seyrüsefer, elektro-optik, radar, elektronik ri için platform üzerinde optimal anten yerleşim
harp vb. gibi) entegrasyonu gerçekleştirilmekte- planının tespit edilmesine yönelik belirli analizler
dir. Bu sistemlerin platformlara başarılı bir şekilde gerçekleştirilmektedir. ASELSAN bünyesinde bu
entegrasyonunda, sistemlerin elektromanyetik analizler, dünyada alanında lider birçok üniversi-
uyumlu olarak birlikte çalışabilirliği (interoperabi- te, araştırma enstitüsü, elektronik firmalarının da
lity) kritik önem taşımaktadır ve tüm askeri deniz kullandığı ve doğruluğu dünyaca kabul görmüş bir
platform entegrasyon projelerinde yer alan önem- elektromanyetik simülasyon yazılımı ile gerçek-
li bir gereksinimdir. leştirilmektedir. Optimal anten yerleşim planının
belirlenmesinde göz önünde bulundurulan temel
Deniz Platform Entegrasyon Projeleri Kapsamın- kıstaslar şunlardır:
da Gerçekleştirilen EMI/EMC Faaliyetleri:
• Antenler arası bağlaşım (coupling) se-
EMI/EMC KONTROL PLANI viyelerinin azaltılarak antenler arası
bant-içi ve bant-dışı girişim durumlarının
EMI/EMC kontrol planında, ilgili deniz platformu- engellenmesi
na entegrasyonu yapılacak sistemlerin, birbirleri
ile olan elektromanyetik uyumluluğunun sağlan- • Antenlerin çalıştığı frekans bandı boyun-
ması için gereken idari ve teknik süreçler, MIL- ca belirli frekanslardaki uzak alan ışıma
STD-464, MIL-E-6051, MIL-STD-1310, NAVSEA örüntülerinin (far-field radiation pattern)
OP 3565, STANAG 2345 ve deniz platformlarına yeterli kapsama seviyelerine (yönlülük-di-
rectivity seviyeleri) sahip olması
yönelik diğer EMC standartları referans alınarak
tanımlanır. Bu doküman, sistemlerin platformlara
• Antenlerden çalıştıkları frekans bandı bo-
entegrasyonu süresince rehber alınan temel EMI/
yunca belirli frekanslarda maksimum çıkış
EMC dokümanıdır. Dokümanda platformlar için;
güçlerinde ışıma (radiation) yapılırken,
platformda personel, yakıt ve mühim-
• Bağlama, topraklama ve diğer teknikler
matın bulunması, muhtemel bölgeler-
(ekranlama, elektriksel güvenlik vb. gibi)
de oluşan elektrik alan seviyelerinin ilgili
• Kablo ayrım ve serim yöntemleri standartlarda (STANAG 2345, NAVSEA OP
3565 ve MIL-STD-464 standartları) belir-
• Anten yerleşim analizleri ve entegrasyon tilen limit değerlerden daha düşük olması
sonrası platform seviyesi EMI/EMC testleri
kapsamında izlenecek yol haritası hakkın- Anten Yerleşim Analizleri kapsamında elde edilen
da bilgilendirici ve yönlendirici faaliyetler bazı elektromanyetik simülasyon sonuçları aşağı-
yer almaktadır. da görülmektedir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 245

Gemi üzeri HF antenler için elektrik alan ve antenler arası bağlaşım seviyeleri

Gemi üzeri HF antenler için ışıma örüntüsü ve antenler arası bağlaşım seviyeleri

Gemi üzeri HF antenler için elektrik alan ve antenler arası bağlaşım seviyeleri

Gemi üzerindeki silah sistemi civarındaki elektrik alan seviyeleri


246 TEKNOLOJİLER

EMI/EMC TEST PROSEDÜRÜ VE RAPORU • Birlikte Çalışabilirlik (Interoperability) Test-


leri: Bu testlerde, platformdaki sistemle-
Platformdaki elektromanyetik uyumluluğu, kont- rin birbirleriyle elektromanyetik uyumlu
rol planında gerçekleştirilmesi önerilen EMI ön- olarak çalışabilirliği kontrol edilmektedir.
leyici faaliyetlerin ve yapılan analizlerin etkinli- Her bir sistem için, elektromanyetik ola-
ğini gözlemlemek amacıyla entegrasyon sonrası rak gürültülü ve hassas operasyon modları
platform seviyesi EMI/EMC testleri gerçekleştiril- belirlenmektedir. Tüm olası etkileşimler,
mektedir. Bu testlerin öncesinde, MIL-STD-464, gürültülü-hassas sistemleri içeren bir tab-
MIL-E-6051, MIL-STD-1310, STANAG 2345 ve loda listelenmekte ve bir “Etkileşim Mat-
NAVSEA OP 3565 standartları referans alınarak, risi” oluşturulmaktadır. Bu matris kullanı-
gerçekleştirilen testleri detaylı bir şekilde tarif larak gerçekleştirilen testler sonucunda,
eden bir EMI/EMC test prosedürü hazırlanmakta- sistemlerin birbiri üzerindeki olası girişim
dır. Testler sonrasında da, detaylı test sonuçlarını etkileri tespit edilmektedir.
içeren bir EMI/EMC test raporu hazırlanmaktadır.
Entegrasyon sonrası platform seviyesi EMI/EMC Birlikte çalışabilirlik testlerinin alt küme-
testleri kapsamında aşağıdaki testler gerçekleş- si olarak, RF alıcı/verici sistemlerin bir-
tirilmektedir: birleriyle bant-içi ya da bant-dışı girişim
durumları "RF Uyumluluk Testleri"nde
• Kontrol planında yer alan bağlama, topraklama gözlenmekte ve olası etkileşimlerin, ilgi-
ve diğer tekniklerin platform üzerinde uygula- li alıcılarda girişime neden olup olmadığı
nıp uygulanmadığının kontrolü (opsiyonel) kontrol edilmektedir. RF Uyumluluk Test-
• Işıma Zararları (Radiation Hazards – RAD- leri kapsamında, Harmonik Girişim, Yan
HAZ) Testleri Kanal Girişim ve İntermodülasyon Girişim
• Elektromanyetik Işımanın Personel Üze- testleri gerçekleştirilmektedir. Bunun için
rindeki Zararlı Etkileri (Hazards of Ele- RF alıcı/verici sistemleri içeren bir etkile-
ctromagnetic Radiation to Personnel – şim matrisi hazırlanmakta ve kontroller bu
HERP) Testleri matrise göre yapılmaktadır.

• Elektromanyetik Işımanın Yakıt Üzerinde-


ki Zararlı Etkileri (Hazards of Electromag-
netic Radiation to Fuel – HERF) Testleri
• Elektromanyetik Işımanın Mühimmat
Üzerindeki Zararlı Etkileri (Hazards
of Electromagnetic Radiation to Ordnance
– HERO) Testleri

Işıma Zararları (RADHAZ) Ölçümleri


ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 247

Birlikte Çalışabilirlik Testleri

ASELSAN Bünyesinde Platform Seviyesi EMI/ Projelerde Gerçekleştirilen Platform Seviyesi


EMC Faaliyetlerinin Gerçekleştirildiği Deniz EMI/EMC Faaliyetleri ile Sağlanan Kazanımlara
Platformları Sistem Entegrasyon Projeleri dair Bazı Örnek Çalışmalar

1. LHD BARBAROS YÖM PROJESI

2. TVEG Barbaros Sınıfı Fırkateynlerin Yarı Ömür Moderni-


zasyonu Projesi kapsamında, platform seviyesin-
3. DİMDEG de elektromanyetik uyumluluğun sağlanmasına
yönelik platformda yer alan RF sistemlere ait an-
4. ADKG tenlerin, silah sistemlerinin ve sensörlerin fiziksel
ve operasyonel kısıtlar çerçevesinde optimal yerle-
5. Pakistan MİLGEM şimleri belirlenmiştir. Bu yerleşimler belirlenirken,
güverte üstü tekne (direk vb.) tasarımına yönelik
6. MİLGEM-5 kritik girdiler yapılmıştır. Modernizasyon öncesi ve
sonrasına ait gemi görselleri aşağıda verilmiştir.
7. Barbaros YÖM
Gemi 3 boyutlu kabuk modelinin nihai haline gelme-
8. LDG sini müteakip elektromanyetik uyumluluk analizleri
elektromanyetik simülasyon ortamında gerçekleş-
9. Preveze YÖM tirilecektir. Sistemlerin platforma entegrasyon sü-
recinin tamamlanmasını müteakip de elektroman-
10. IFF Modernizasyonu (Deniz) yetik uyumluluk testleri gerçekleştirilecektir.

Mevcut Durumda
Track2A Gemileri İzometrik Görünüş
248 TEKNOLOJİLER

Mevcut Durumda Track2B Modernizasyon Sonrası Modernizasyon Sonrası


Gemileri İzometrik Görünüş Track2A Gemileri İzometrik Track2B Gemileri İzometrik
Görünüş Görünüş

LHD PROJESI masına yönelik kritik tasarım ve doğrulama fazları


dokümanları (EMI/EMC Kontrol Planı, RADHAZ Öl-
LHD Projesi kapsamında, platform seviyesinde çüm Mevkileri, EMI/EMC Analiz Raporu, EMI/EMC
elektromanyetik uyumluluğun sağlanmasına yö-
HAT Prosedürü, EMI/EMC SAT Prosedürü vs.) ha-
nelik platformda yer alan RF sistemlere ait anten-
zırlanmıştır. Son olarak da, geminin EMI/EMC HAT
lerin, silah sistemlerinin ve sensörlerin fiziksel ve
ve SAT faaliyetleri tamamlanmış olup, platform
operasyonel kısıtlar çerçevesinde optimal yerle-
şimleri elektromanyetik simülasyon ortamında seviyesinde herhangi bir görev/güvenlik kritik
gerçekleştirilen uzun soluklu analizler netice- EMI probleminin olmadığı gözlenmiştir. Böylelikle
sinde belirlenmiştir. Bu yerleşimler belirlenirken, testler öncesinde geminin anten yerleşim tasa-
güverte üstü tekne (direk vb.) tasarımına yönelik rımına yönelik yapılan EMI/EMC analiz faaliyetle-
kritik girdiler yapılmıştır. Ayrıca, teknik şartname- rinin başarımı ortaya çıkmıştır. LHD gemisine ait
de yer alan EMI/EMC gereksinimlerinin karşılan- örnek bir görsel aşağıda verilmiştir.

LHD Nihai Anten Yerleşimi Genel Görünümü


ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 249

LDG PROJESI tik tasarım ve doğrulama fazları dokümanları (RA-


DHAZ Ölçüm Mevkileri, EMI/EMC Analiz Raporu,
LDG Projesi kapsamında, platform seviyesinde EMI/EMC HAT Prosedürü/Raporu, EMI/EMC SAT
elektromanyetik uyumluluğun sağlanmasına yö- Prosedürü/Raporu vs.) hazırlanmıştır. Bunlara ek
nelik platformda yer alan RF sistemlere ait anten- olarak, EMI/EMC testleri esnasında geminin kabu-
lerin, silah sistemlerinin ve sensörlerin fiziksel ve lüne engel teşkil eden, telsizlerin hassasiyetinden
operasyonel kısıtlar çerçevesinde optimal yerle- dolayı oluşan VHF ve V/UHF telsizler arası RF giri-
şimleri elektromanyetik simülasyon ortamında şim problemleri gözlenmiştir. Bu problemlerin gi-
gerçekleştirilen analizler neticesinde belirlenmiş- derilmesine yönelik anten yerleşimleri belirlenen
tir. Bu yerleşimler belirlenirken, güverte üstü tek- yeni yerlere göre değiştirilmiştir. Sonrasında, tek-
ne (direk vb.) tasarımına yönelik kritik girdiler ya- rar yapılan EMI/EMC testleri sonucunda bu kritik
pılmıştır. Ayrıca, teknik şartnamede yer alan EMI/ problemlerin çözüldüğü gözlenmiştir. LDG gemi-
EMC gereksinimlerinin karşılanmasına yönelik kri- sine ait örnek bir görsel aşağıda verilmiştir.

LDG üzeri Anten Yerleşimleri

TVEG PROJESI lerinin karşılanmasına yönelik kritik tasarım ve


doğrulama fazları dokümanları (EMI/EMC Kontrol
TVEG Projesi kapsamında, platform seviyesin- Planı, RADHAZ Ölçüm Mevkileri, EMI/EMC Analiz
de elektromanyetik uyumluluğun sağlanması- Raporu, EMI/EMC HAT Prosedürü/Raporu, EMI/
na yönelik platformda yer alan RF sistemlere ait EMC SAT Prosedürü/Raporu vs.) hazırlanmıştır.
antenlerin ve sensörlerin fiziksel ve operasyonel Son olarak da geminin EMI/EMC HAT ve SAT faa-
kısıtlar çerçevesinde optimal yerleşimleri elektro- liyetleri tamamlanmış olup, platform seviyesinde
manyetik simülasyon ortamında gerçekleştirilen herhangi bir görev/güvenlik kritik EMI probleminin
analizler neticesinde belirlenmiştir. Bu yerleşim- olmadığı gözlenmiştir. Böylelikle testler öncesin-
ler belirlenirken, güverte üstü tekne (direk vb.) ta- de geminin anten yerleşim tasarımına yönelik ya-
sarımına yönelik kritik girdiler yapılmıştır. Ayrıca, pılan EMI/EMC analiz faaliyetlerinin başarımı or-
teknik şartnamede yer alan EMI/EMC gereksinim- taya çıkmıştır.
252 TEKNOLOJİLER

Yirminci yüzyılın başlarında su üstü platformla- Su üstü platformların Radar Kesit Alanını azalt-
rında görünmezlik teknolojisi denilince sadece maya yönelik çalışmaların ana amaçlarından
görsel ve akustik görünmezlik akla gelirken, gü- belki de en önemlisi radar güdümlü seyir füzele-
nümüzde görsel ve akustik görünmezlik su üstü rinden (anti-ship cruise missile - ASCM) korun-
bir savaş platformunun bekası için yetersiz kal- maktır. Günümüzde, gemilere karşı atılan seyir
maktadır. Günümüzde infrared (IR) görünmezlik füzelerinin sürati, 5 ila 6 mach seviyesine; men-
ve özellikle radarda görünmezlik teknolojileri bü- zilleri ise neredeyse 500 km civarına ulaşmış-
yük önem kazanmıştır. Günümüz radar sistemleri tır. Özellikle alçak irtifadan uçabilen tipleri, hava
gelişmiş tespit menzil yeteneği sundukları için, bir savunma harbi platformları için savunulması en
su üstü platformunun radar izinin azaltılması bü- zor tehdidi oluşturmaktadır. Gemilere karşı atılan
yük önem kazanmaktadır. Düşman radarı tarafın- seyir füzeleri, giderek daha hızlı, daha alçaktan
dan tespit edilmeden düşmanı tespit edebilmek uçan, daha düşük radar kesit alanına sahip ve se-
platformun bekası açısından önemlidir. Bu ne- yir hâlinde dahi dinamik algoritmalar kullanarak,
denle savaş platformu üreticileri sadece görsel ve savunma yapan platformları şaşırtabilme gibi
akustik izleri azaltmakla yetinmeyip, Radar Kesit özelliklere sahiptir. Öte yandan, hipersonik (sürati
Alanını (RKA) azaltmaya yönelik gemi platformları > 8-10 Mach) scramjet teknolojisine sahip füzele-
üzerinde yeni dizaynlar gerçekleştirmekte, radar rin de yakın bir gelecekte gemilere karşı çok bü-
soğurucu boya ve kompozit malzeme kullanımı
yük tehdit oluşturması beklenmektedir.
ile birlikte tasarladıkları platformların düşman
radarların hedefine girmesini engellemeye çalış- Su üstü platformlarında RKA azaltımı için uygu-
maktadırlar. lanan en etkin yöntem geminin geometrik olarak
biçimlendirilmesidir. Bu sayede tehdit tarafından
yayılan elektromanyetik enerji tehdit içermeyen
alanlara yönlendirilir. Platform üzerindeki özel-
likle büyük yüzeyli yapılara yönelik geometrik
biçimlendirmeler, keskin kenar ve köşelerden
kaçınma, süreksizliğe neden olan yüzeylerin kul-
lanılmaması gibi temel geometrik detaylar gemi
tasarımında dikkate alınmalıdır. Çoklu yansıma-
lara izin vermeyecek bir üst güverte tasarımı, ge-
niş açıda elektromanyetik enerjinin geri dönme-
sine neden olan dihedral ve trihedral yapılardan
sakınma ve dikey yapıdaki mastların mümkün
mertebe şekillendirilerek kullanılacağı bir üst
güverte tasarımının önemi kadar, üst güvertede
yer alacak bağımsız birimlerin de gemi RKA’sını
artırabileceği unutulmamalıdır. Küçük yapıları
gereği tehdit radarların dalga boyuyla eş boyut-
lara sahip ve resonant saçıcı yapıdaki antenler,
silindirik yapıdaki iskele babaları, payandalar, top
kundakları ve güverte dolapları gibi yapılar gemi
RKA’sına coherent etki ederek gemi görünürlüğü-
nü artırabilmektedir. Gemi bordalarında bulunan
girintilere ve geminin üzerindeki yüksek genlikli
saçıcı yüzeylere uygulanacak geniş bandta etkin
Radar Soğurucu Malzeme (RSM) uygulamaları ile
birlikte gemi RKA’sını azaltmak mümkün olmak-
tadır. Geniş bandta etkin olmayan RSM uygula-
malarında ise tehdit frekanslar tespit edilerek o
frekanslarda yüksek soğurma sağlayan RSM ter-
cih edilmelidir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 253

Deniz yüzeyi, çoklu yansımaya neden olduğun- saçıcı bölgeler t0 tasarım aşamasından itibaren
dan gemi RKA’sını artıran en önemli etkenlerden önlenmeye çalışılmalıdır. Geminin inşası son-
biridir. Gemi yüzeyiyle olan etkileşimi sebebiyle rasında ise gemi RKA’sı gerçek ölçümlerle öl-
çoklu yansımaya neden olacak gemi borda tasa- çümlenmelidir. Geminin gerçek deniz ortamında
rımında RKA azaltıcı yönde geometrisel biçim- ölçümlenmesine olanak sağlayan dinamik RKA
lendirmeye gidilmesi önem arz etmektedir. Gemi ölçüm sistemleri veya geminin ölçeklendirilmiş
platform hareketleri, deniz yüzeyi-gemi etkileşi- modeli kullanılarak kapalı alan RKA ölçüm oda-
mi ve deniz durumu gibi etmenler gemi RKA’sını larında gerçekleştirilecek ölçümleri bu konu-
değiştiren başlıca dış unsurdandır. Bu nedenle da önem kazanmaktadır. Geniş sessiz bölgeye
gemi RKA ölçümlerinin geminin içinde bulundu- (quiet zone) sahip bir kapalı alan ölçüm labo-
ğu deniz ortamında dinamik RKA ölçüm sistem- ratuvarında geminin ölçeklendirilmesine gerek
leriyle gerçekleştirilmesi, gemi RKA’sının gerçek kalmadan küçük boyutlu su üstü platformlarının
savaş ortamındaki değerini vermesi açısından RKA ölçümlerini de gerçekleştirmek mümkün
önemlidir. olmaktadır.

Su üstü platformları için ciddi tehdit oluşturan


seyir füzelerinin (örneğin küçük bir karakol botu,
helikopter veya karadan atılabilen ve aktif RF-se-
ekera sahip Exocet veya Harpoon gemisavar fü-
zesi) büyük çoğunluğu terminal aşamada radar
seeker kullanarak hedeflerine güdümlenmek-
tedir. Çoğu sea-skimmer özelliğine sahip, farklı
boyutlardaki savaş başlığı ve uçuş profiline sa-
hip olan seyir füzelerinden korunmak için “hard
kill” yetenekleri kadar “soft kill” yetenekleri de
büyük önem kazanmaktadır. Düşük görünürlük
prensiplerine göre dizayn edilmiş bir platformun
RKA’sı, bu platformdan atılacak chaff bulutunun
RKA’sından daha düşük seviyelerde olacaktır. Ti-
pik olarak 44 dBsm’lik RKA’ya sahip bir fırkateyn, Su üstünde insansız otonom / yarı otonom de-
RKA analizleri sonrasında saçıcı bölgelerine uy- niz araçlarının kullanılması gelişen trendlerden
gulanacak etkin RSM uygulamaları ve geometri- birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu araçların
sel şekillendirme çalışmaları sonrasında yüzde ileri sensör teknolojileri ile donatılması, sürüler
75’lik bir RKA azaltımı sağlandığı durumda 38 halinde kullanılması, silah monte edilmesi vb.
dBsm’lik bir RKA’ya sahip hale getirilebilir. Yuka- hususlar bu yeteneğin katlanarak etki yaratma-
rıda bahsedilen geometrisel biçimlendirmelere sını sağlamaktadır. ASELSAN bünyesinde yürü-
dikkat edilerek tasarlanmış ve RSM uygulamaları tülen İDA geliştirme çalışmalarında, platformun
ile birlikte 16 dBsm’lik RKA azaltımı sağlanacak düşük radar görünürlüğüne sahip olması büyük
bu platform, 28 dBsm’lik RKA’sı ile birlikte artık önem taşımaktadır. Ağırlık faktörü de göz önün-
bir fırkateyn görünümünden ziyade 200 tonluk de bulundurularak uygulanacak radar soğurucu
bir gemi görünümündedir. boya uygulamasından sonra, küçük boyutlu in-
sansız deniz araçlarının RKA ölçümlerinin geniş
Modern chaff bulutlarının ortalama 2000 metre- sessiz alana sahip kapalı alandaki RKA ölçüm
karelik RKA’ya sahip olduğu düşünülürse, uygun laboratuvarında gerçekleştirilmesi mümkündür.
geometrisel biçimlendirme ve RSM uygulaması ASELSAN bünyesindeki mevcut yeteneklere ila-
yapılmış bu gemi platformundan atılacak 2 chaff ve olarak 2024 yılında kurulması planlanan RKA
bulutunun RKA’sı gemi RKA’sının çok üzerinde Ölçüm Laboratuvarında, 10 metreye kadar küçük
olacak ve üzerine gelen seyir füzesi için büyük bir boyutlu İnsansız Deniz Araçlarının RKA Ölçümle-
koruma kalkanı görevini icra edecektir. rinin yankısız oda koşullarında gerçekleştirilmesi
mümkün olacaktır. Kazanılacak yetenekle plat-
Su üstü platformların RKA’sını artıran saçıcı böl- formun açıya bağlı RKA, 2D/3D ISAR, menzil pro-
geleri, analiz yazılımları ile tespit edilmeli, yüksek fili özellikleri belirlenebilecektir.
254 TEKNOLOJİLER
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 255
256 TEKNOLOJİLER

Üç boyutlu tarama işlemi; şekli ve görünümü hak- Seçilen yöntem, cihaz hassasiyeti, cihazları kulla-
kında veri toplamak ve toplanan veriyi üzerinde nım yetkinliği gibi bir çok faktöre bağlı olarak mi-
çalışılabilir formatta üç boyutlu CAD datasına yani limetrik seviyede hassas modeller elde edilebilir.
modele dönüştürmek için gerçek dünyadaki bir
nesneyi veya ortamı analiz etme işlemidir. Yine yukarıdaki faktörlere bağlı olarak ufak bir
gemi kamarası yarım saat gibi bir sürede taranabi-
Lazer ve optik tarama yöntemi olmak üzere birkaç lirken fırkateyn gibi büyük bir platformun tamamı-
yöntem mevcuttur. Tarama sırasında nesne lazer nın taranması 3-4 gün sürebilmektedir. Elde edi-
ışınlarıyla süpürülerek milyonlarca nokta bulutu len nokta bulutu datalarından yüzey ve katı model
olacak şekilde dış forum çıkarılır. Sonra bu nokta elde etme işlemleri ise aynı yapılar için ortalama
bulutları bilgisayar ortamında işlenerek yüzey ve birkaç saat ile 3-4 hafta kadar sürebilmektedir.
katı modeller elde edilir. Nokta bulutları *.stl data
formatında oluşturulabilirken elde edilen model-
ler *.stp formatına daha sonra da istenen CAD da-
tası programının formatına çevrilebilir.

Lazer tarama işlemi

Gemi platformlarında güverte üstü ve güverte al- planlarından da faydalanılarak birimlerin mo-
tında farklı amaçlar ile üç boyutlu tarama çalış- delleri elde edilen gemi modelinin ilgili yerleri-
maları yapılmaktadır: ne yerleştirilir. Birim modellerinin üzerinde etki
alanları (kablo konektör, servis/bakım, ısı atım,
4Yerleşim Tasarım Çalışmaları: izolatör salınım, kör sektör, etkili menzil, EMI/
EMC analizleri gibi) da mevcuttur. Bu sayede
Yerleşim tasarım çalışmalarında amaç bir
sistemlerin görevlerini en etkin gerçekleşti-
gemi platformunun güverte üstüne veya gü-
rebileceği ve birbirini etkilemeyeceği şekilde
verte altına entegrasyonu yapılacak sistem
optimum yerleşim çalışmaları model üzerinde
alt birimlerinin model üzerinde yerleşimleri-
yapılmış olur.
ni yaparak en optimum tasarımı yapmak ve
gerçek hayatta çıkabilecek aksaklıkları tes-
Ayrıca bazı tarama cihazlarının sahip olduğu
pit etmektir.
özellikler sayesinde taranan bölgenin gerçek
Bunun için gemini tamamı, gemi güvertesinin görüntüsüne yakın veriler saklanarak platfor-
bir kısmı veya güverte altında bir kamara ya da mun içinde farklı noktalardan bakış açısıyla iz-
mahallin taraması yapılarak üç boyutlu mode- leme yapılabilmektedir.
li elde edilir.
Bu sayede platformlara gitmeden de güver-
Sistemlerin yerine getireceği görevlere uygun te üstü ve güverte altında inceleme yapmak
olarak önceden hazırlanmış gemi yerleşim mümkün olmaktadır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 257

Tarama işlemi yardımıyla oluşturulmuş bir gemi modeli

3B Tarama yardımıyla oluşturulmuş gerçeğe yakın bir gemi mahal görüntüsü

3B Tarama yardımıyla oluşturulmuş gerçeğe yakın bir gemi güverte üstü görüntüsü
258 TEKNOLOJİLER

Üç boyutlu tarama yapılamadığı durumlarda yer- Bu gibi durumlarda da üç boyutlu tarama


leşim tasarımı yapmanın yöntemleri; üç boyutlu yöntemi kullanılarak yapısal elemanların mo-
modelleri elle ölçü alarak ya da varsa iki boyut- delleri elde edilmekte ve istenen modifikas-
lu çizimlerden modelleme yapmaya çalışmaktır. yonlar bu model üzerinde yapılabilmektedir.
Tahmin edileceği gibi özellikle büyük yapıdaki Yine yeni tasarımlarda elde edilen bu model-
platformlar ve hassas detaylara sahip yerlerde ler üzerine eklenebilmektedir.
ölçü alarak bu modelleri oluşturmak çok uzun
süreler almaktadır. Ayrıca doğruluğu da hiçbir za- Elde edilen bu modeller üzerinde sonlu ele-
man üç boyutlu tarama yaparak elde edilen mo- manlar yöntemiyle analizler yapılarak optimi-
deller kadar düzgün olmamaktadır. zasyon ve dayanıklılığını artırma çalışmaları
yapılabilmektedir. Çalışmalar tamamlandık-
4Yapısal Tasarım Çalışmaları: tan sonra imalatın gerçekleştirilebilmesi için
teknik resimler hazırlanabilmektedir.
Bazen gemi platformu üzerinde yerleştiri-
lecek bir birimin altındaki geminin yapısal
elemanlarında modifikasyon işlemi yapmak
gerekmektedir. Güverte üstünde platformun
kendisiyle uyumlu olacak şekilde yeni kons-
trüktif yapılar tasarlamak da gerekmektedir.

3B Tarama yardımıyla oluşturulmuş bir model üzerine yeni gemi yapısal elemanlarının çalışılması örneği
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 259

3B Tarama yardımıyla oluşturulmuş bir güverte yapısal elemanları modeli üzerinde sonlu elemanlar analizi örneği

Üç Boyutlu tarama yapılamadığı durumlarda gemi Gelecekte 3B tarama cihazlarının daha da kulla-
yapısal elemanlarının platformun ilgili yerlerinin nımın kolaylaşması, tarama datalarının CAD mo-
teknik resimlerine ulaşılarak modellenmesi ge- deline daha hızlı ve kolay çevrilecek ara yüzlerin
rekmektedir. Bu resimlere ulaşmak özellikle yurt- gelişmesi, cihaz maliyet ve tarama işçilik mali-
dışından alınmış ve eski platformlarda her zaman yetlerinin düşmesi, bu konuda daha fazla sayıda
mümkün olmamaktadır. Bu gibi durumlarda yine kullanıcı yetkinliğinin kazanılmasıyla gemi plat-
el ile ölçü alınarak modelleme yapılması yönte- formları üzerinde 3B tarama yöntemiyle veri elde
mine başvurulmakta ancak erişim, kaplama vb. ederek çalışmaların yürütülmesinin giderek arta-
çeşitli teknik zorluklar bu çalışmanın da sağlıklı cağı ön öngörülmektedir.
olarak yapılmasına engel olabilmektedir.

Üç Boyutlu tarama ile gemi modeli elde edilerek


yapılan tersine mühendislik çalışmalarında za-
man ve maliyet açısından büyük kazanımlar elde
edilmektedir. Çalışmaların doğruluk ve hassasi-
yeti açısından sonuca ulaşmasında da bu yöntem
büyük avantaj sağlamaktadır. Ayrıca elde edilen
modellerin ileride başvurulabilecek bir kaynak
olarak veri bankası oluşturarak saklanması ve is-
tendiği zaman erişilebilir olması yeniden kullanım
çalışmaları açısından da son derece önem arz
etmektedir.
262 TEKNOLOJİLER

Savaş gemilerine yaşam döngüsü boyunca des- SADM SIMÜLASYON & ANALIZ ALTYAPISI
tek veren simülasyon ve analiz uygulamaları,
dünya üzerinde sıklıkla kullanılan ve kabul gören SADM, BAE Systems Avustralya firması tarafından
yaklaşımlardır. Bu uygulamalar, platformun henüz deniz ve sahil ortamlarında gemi/görev grupları-
fiziksel olarak var olmadığı projenin ön safhaların- nın hava ve su üstü savunmasını simüle etmeye
da ya da var olsa bile zorlu ve fazla tekrar gerekti- yönelik geliştirilen bir yazılımdır. Bu yazılım, dün-
ren senaryoların icrasının saha testleri ile pratikte yada farklı ülkelerin deniz kuvvetleri ve savunma
mümkün olmadığı durumlarda platform/sistem sanayi firmaları tarafından yaygın olarak kulla-
performanslarını değerlendirmeye olanak sağlar. nılan ve kabul gören bir simülasyon/analiz orta-
mıdır. Gemilerin hayatta kalmalarında etken olan
Bu araçlar arasında dünya çapında kabul gö- faktörleri, yüksek sadakat seviyeli gemi modelleri,
ren SADM (Ship Air Defence Model) simülasyon sofistike tehdit modelleri ve çevre modelleri kul-
ve analiz ortamı, Aselsan bünyesinde kullanıl- lanarak simüle etme konusunda uzmanlaşmıştır.
makta ve su üstü platform projelerine katkı sağ- Gemi bekasının analizine yönelik konfigürasyon
lamaktadır. çalışmaları, algoritma testleri, elektronik harp
(EH) analizleri, silah/EH etkileşimleri, ateş gücü
analizleri ve taktik geliştirme gibi çok farklı amaç-
lara hizmet eder ve bu sayede gemi savunmasına
yönelik değerler oluşturulması için ortak bir ze-
min sağlar.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 263

Çok unsurlu senayo ortamlarını destekleyen bir • Gemi sensör/silah sistemlerinin detay-
altyapıyla, satıhtan havaya, satıhtan satıha, hava- lı analizi,
dan satıha angajmanları ve su üstü platformların
kara angajmanlarını analiz etmeye imkan verir. • Değişik saldırı örüntüleri altında etkinlik
analizleri,
Simülasyon&Analiz ortamı aşağıdaki amaçlara
hizmet edecek şekilde kullanılabilmektedir. • Taktik geliştirme

• Platformun hayatta kalma olasılığını en


yüksek mertebede olmasını sağlayacak
sistem konfigürasyonlarının (komuta&- ASELSAN’DA ETKINLIK
kontrol sistemi, silah, sensör sistemleri ANALIZI ÇALIŞMALARI
vb.) belirlenmesi,
ASELSAN’ın yürütmekte olduğu su üstü platform
• Tehditlere karşı platform silah sistemleri projeleri kapsamında, Hava Savunma Harbi (HSH)
ateş gücü ve elektronik taarruz etkinlikle- etkinliğinin ölçülmesine yönelik, çeşitli harp ko-
rinin ayrı ayrı değerlendirilmesi, şullarında geminin ateş gücünün değerlendiril-
mesi, kademeli hava savunma analizi, geminin
• Tehditlere karşı silah sistemleri ve elekt- beka olasılığı ve bu olasılığın belli sensör-silah
ronik taarruz yöntemlerinin birarada kul- kombinasyonları ile arttırılması gibi çalışmalar ya-
lanılması durumunda etkileşimlerinin de- pılmaktadır. HSH analizleri yanında otonom plat-
ğerlendirilmesi ve iyileştirilmesi, formların sürü saldırı örüntülerine yönelik imha
başarı olasılıkları, hedef platformun kaynak tü-
• Komuta&Kontrol (C2), radar, silah siste- ketiminin değerlendirilmesi, taktik geliştirme gibi
mi algoritmalarının test edilmesi ve ge- Su Üstü Harbi (SÜH) analizleri de gerçekleşti-
liştirilmesi, rilmektedir.
264 TEKNOLOJİLER

Bu çalışmalar kapsamında, C2, arama radarı, atış • Modelleme ve Senaryo Oluşturma: Belir-
kontrol radarı, faz dizili radar, elektro optik/kızıl lenen senaryolarda bulunacak olan tüm
ötesi (EO/IR) tespit ve takip sistemleri, ED (Elekt- platform, C2, sensör, silah sistemlerinin
ronik Destek) sistemi, çaf, dekoy ve elektronik modellerinin oluşturulması ve belirlenen
karıştırıcı içeren elektronik harp (EH) sistemleri, senaryolara göre birleştirilerek koşumlara
satıhtan havaya savunma füzeleri, top ve yakın hazır hale getirilmesi,
mesafe savunma silah sistemlerini içeren savaş
platformlarının yanında, detaylı deniz/hava ko- • Senaryo Koşumları: Belirlenen senaryola-
şulları ile RF yayılım/iz ve EO/IR ortam/iz model- ra uygun olarak farklı sistem konfiguras-
lemeleri yapılmaktadır. Su üstü platformların et- yonları ve saldırı örüntüleri altında simü-
kinlik analizi çalışmaları kapsamında sırasıyla şu lasyon koşumlarınının gerçekleştirilmesi,
faaliyetler gerçekleştirilmektedir:
• Simülasyon Sonuçlarının Analizi ve Ra-
• Senaryoların Belirlenmesi: Analizlerde porlanması: Simülasyon koşumları son-
kullanılacak tehdit setinin, senaryola- rasında, belirlenen performans kriterleri
rın ve gemi konfigurasyonlarının ihtiyaca çerçevesinde sonuçların değerlendirilme-
göre belirlenmesi, si ve raporlanması
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 265

SENARYOLARIN BELIRLENMESI Etkinlik değerlendirmesinin merkezinde olan öz


gemi platformu ile ses hızının altında ve üstünde
Senaryolar, ihtiyaca göre deniz/sahil ortamın- olan, farklı yörünge ve manevralara sahip tehdit
da ve çevre koşullarını (deniz durumu, rüzgar, G/M’ler (ASM - Anti-Ship Missile), Elektronik Des-
sıcaklık) içerecek şekilde, öz platform ve tehdit tek (ED) sistemlerine sahip platformlar, Elektronik
unsurlarından oluşturulur. Savaş platformu üze- Taarruz (ET) uygulayan platformlar, G/M’leri ya da
rindeki sistemlerin ayrı ayrı etkisi, toplam plat- Elektronik Harp (EH) Sistemlerini taşıyan ya da
form etkinliği, operasyonel ortamda platform sa- tek başına tehdit unsuru olan hava platformları
vunma/saldırı etkinliği ve kırılma noktaları ile bu (savaş uçakları, helikopterler ve İHA’lar) ile su üstü
kırılma noktalarına neden olan etkileri analiz et- savaş platformları (savaş gemileri, otonom plat-
mek amacıyla çeşitli senaryolar (Tek tehdit, çok- formlar, hücumbotlar, karakol gemileri) senaryo
lu tehdit, operasyonel senaryolar..vb) belirlenir. unsurlarını oluşturur.

MODELLEME VE SENARYO OLUŞTURMA

Modelleme çalışmaları kapsamında; ASELSAN


ürünü olan sistemlerde ilgili tasarım ekipleri ile
birlikte, ASELSAN ürünü olmayan sistemler için
ilgili üretici firmalardan alınan bilgilerle çalışma
yapılarak sadakat seviyesi olabildiğince yüksek
modeller oluşturulur. Modeller ilgili sistemlerin
performans verileri baz alınarak gerekli durum-
larda kalibre edilir ve geçerli kılma ile modelleme
süreci tamamlanır.

Mevcut altyapıda tüm modeller parametrik ola-


rak oluşturulabilir, bazı sistemler için harici model
oluşturulabilmesi durumunda (mesela karadan
havaya füze modeli, C2 modeli gibi) bu model alt-
yapıya bağlanarak kullanılabilir. Harici model kul-
lanımı sayesinde model ve dolayısıyla analiz sada-
kat seviyesini yükseltmek mümkün olur.

Modelleme çalışması sonrasında tüm modeller bir


önceki aşamada belirlenen senaryolara uygun ola-
cak şekilde birleştirilerek test edilir ve koşumlara
hazır hale getirilir.
266 TEKNOLOJİLER

SENARYO KOŞUMLARI VE
SONUÇLARIN ANALIZI

Senaryolar belirlenen sayılarda koşturularak so- gelene kadar, ilgili tehditlerin sayısı ya da
nuçlar değerlendirilir. İhtiyaca göre şekillendiril- saldırı örüntüsü değiştirilerek alınan ko-
mekle birlikte, tipik senaryo analizleri aşağıda ve- şum sonuçlarda, öz geminin ya da hedefin
rilmektedir: bu senaryolar altında kırılma noktaları ve
kaynak tüketimleri tespit edilir ve bunların
• Tekli tehdit etkinliği senaryoları kapsamın- sebepleri analiz edilir.
da, geminin tek tehdite karşı etkinliğini
ölçmek ve sistem seviyesi performansını • Operasyonel senaryolar kapsamında,
değerlendirmek amaçları ile farklı açılar- platformun maruz kalabileceği gerçekçi
dan, farklı manevralarla gelen tehditlere senaryo ortamlarındaki performansları
ya da hedefe uygulanan saldırı örüntüleri- değerlendirilir, bu senaryo grubunda ayrı-
ne karşı platformun tespit, takip, yalnız EH ca görev öncesi planlamaya yönelik etkin-
durumunda, yalnız silah sistemleri ile, EH lik değerlendirme de gerçekleştirilebilir.
ve silah sistemleri ile birlikte savunma/
saldırı performansları analiz edilir. Gemi alt sistemlerinin ve geminin toplam etkinliği-
nin değerlendirilmesi amacı ile genel kabul gören
• Çok tehditli senaryolar kapsamında, öz performans ölçütleri yanında ihtiyaca göre özel-
gemi ya da hedef kendini savunamaz hale leştirilmiş performans ölçütleri de belirlenebilir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 267

Etkinlik analizi amacıyla ele alınan etkinlik • Zaman bazlı EH Karıştırma/Sinyal Oranı
ölçütlerinden bazıları şunlardır: değişim grafikleri,

• Geminin toplam hayatta kalma ola- • Zaman bazlı kaynak (AKR sayısı, EH kanal
sılığı (Ps), sayısı vs.) kullanımları.

• Geminin silah sistemi ile savunulması du- ASELSAN gerçekleştirdiği su üstü etkinlik analiz
rumunda hayatta kalma olasılığı (Phk), faaliyetleri kapsamında, tehdit ortamı senaryola-
rı altında su üstü platformların etkinliğinin SADM
• Geminin EH ile savunulması durumunda analiz yazılımı aracılığı ile ölçülmesi ve değer-
hayatta kalma olasılığı (Psk), lendirilmesinin yanı sıra, aynı zamanda bir mo-
del kütüphanesi ve etkinlik analiz altyapısı geliş-
• Arama Radarı, CIWS radarı, IRST ve ED tirilmiştir.
tespit menzilleri,
ASELSAN’ın kazandığı bu altyapı ve bilgi birikimi,
• Atış kontrol radarı takip mesafesi ve takip su üstü sistem alternatiflerinin oluşturulabilme-
performansı, sine, savunma/saldırı etkinliklerinin karşılaştırıla-
bilmesine, alternatif konfigürasyonlar arasından
• Silah sistemi vuruş menzili ve sarfi- operasyonel ortama en uygun sistem çözümünün
yat miktarı, seçilebilmesine ve operasyonel senaryolar altında
taktik geliştirilebilmesine imkan vererek daha et-
• EH uygulanması durumunda tehditin ıs- kin su üstü savaş sistemleri geliştirilmesini sağ-
kalama mesafesi, lamaktadır.
270 TEKNOLOJİLER

Gemilerin ağır deniz koşullarında belirlenen rotayı


takip etmeleri veya bulundukları konumu koru-
maları oldukça zordur. Dinamik konumlandırma
sistemleri (DKS), deniz araçlarında gelişmiş ko-
numlandırma ve kontrol sistem teknolojileri ile
platformun kendi iticilerini ve pervanelerini kul-
lanarak konumunu ve rotasını koruyabilmesi-
ni sağlar.

Su üstü platformunun hareket düzlemi ve bozucu etkiler

Su üstü platformlarında konum ve çevre durumu • Tahrik Sistemi Konfigürasyon Belirleme


bilgilerini sağlayan sistemlerden veriler alınarak Çalışması: Platformda yer alacak sevk ve
filtreleme işlemi uygulanır ve kontrol sistemine manevra sistemlerinin platforma yerleş-
gönderilir. Kontrol sistemi çıktısı gerekli komutlar tirme noktalarının ve platformun çalışma
su üstü platformundaki pervanelere ve iticilere koşullarına bağlı olarak da sevk sistemle-
aktarılır. Bu döngü geminin operasyonu devam rinin gücünün belirlenmesi,
ettiği sürece değişen çevre koşullarına bağlı ola-
• Su Üstü Platformlar İçin Matematik Modeli
rak çalışır.
Geliştirme Çalışması: Platformun rüzgâr,
dalga ve akıntı gibi bozucu etkilere maruz
Su üstü platformunda bulunan manevra ve sevk
kaldığındaki hızının, ivmesinin ve konumu-
sistemlerini kontrol ederek hareket kabiliyetini
nun kestirilmesi için matematik modelinin
arttırmak ve dinamik konumlandırma (DK) işlevini
çıkartılması,
yerine getirebilmek üzere Dinamik Konumlandır-
ma Sistemi (DKS) gelişitirlmiştir. Geliştirme aşa- • Su Üstü Platformlar İçin Hareket Kontrol
masında hidrodinamik ve deniz alanı tecrübesi Çalışması: Platformda itici ve dümen sis-
gerektiren konularda İstanbul Teknik Üniversitesi temlerine uygulanması gereken kontrol
ile birlikte şu çalışmalar gerçekleştirilmiştir. çıktılarının belirlenmesi.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 271

• Tahrik Sistemi Konfigürasyon Belirleme Ça- • Veri tabanı, bilgileri elde edilen 12 değişik
lışması: Çalışmanın amacı DKS’ye sahip bir tipteki deniz aracının, genel bilgilerini, ana
su üstü platformunun operasyonel isterleri boyutlarını ve özelliklerini, makine ve tahrik
yerine getirebilmesi için gerekli tahrik kon- sistemi özelliklerini ve DKS sisteminin bilgi-
figürasyonunun belirlenmesidir. DK işlevini lerini içermektedir.
yerine getirecek su platformunun ön dizay-
nı için önemli olan DK tahrik sistemleri, bu • DK tahrik sistemi konfigürasyon belirleme
sistemleri oluşturan bileşenler, bu bileşen- çalışmasında makine öğrenme yöntemi
lerin platforma özel güç ihtiyacının belir- kullanılmıştır.
lenmesi ve platforma yerleşimi hakkında
çalışma gerçekleştirilmiştir. • Veritabanında yer alan platforma ait pa-
rametreler kullanılarak eğitilen algoritma
• DKS’ye sahip bu deniz araçlarında, tah- daha sonra platform girdilerini kullanarak
rik sistemi konfigürasyonunun kestirimini ana makine gücü, itici gücü, itici tipi, itici
yapabilmek için öncelikle tahrik sistemi sayısı ve iticilerin gemi üzerindeki kabaca
konfigürasyonuna etki eden deniz aracının yerleşimi hakkında bilgi sağlamaktadır.
özelliklerinin belirlenmesi gerekmektedir.
Bu amaçla bir veri tabanı hazırlanmıştır.

Makine Öğrenmesi ile Tahrik Konfigürasyon Analizi.

Su Üstü Platform Matematik Modeli: Çalışmanın ğundan geminin ağırlık merkezine göre salınım
amacı, rüzgar, dalga ve akıntı etkileri altındaki bir yapmasından kaynaklanır ve geminin sürüklen-
su üstü platformunun davranışını temsil eden mesine yol açmamaktadır. Kullanılan matematik
altı ve üç serbestlik dereceli hareket denklemleri- modellerin kapsamı kadar önemli olan, manevra
ni, itici ve pervanelerin etkilerini içerecek şekilde denklemlerindeki hidrodinamik katsayıların (ma-
elde etmektir. DK sistemi geminin rüzgar, dalga ve nevra türevlerinin) elde edilmesidir. Bu katsayıla-
akıntı etkileri altında sürüklenmesini engellemeye rın elde edilmesi için Hesaplamalı Akışkanlar Dina-
çalışacağı için bu sürüklenmeye neden olan boyu- miği (HAD) analizi yapılmıştır. Ayrıca İTÜ Ata Nutku
na öteleme (surge), yanal öteleme (sway) ve sav- Havuzu’nda örnek platformun fiziksel modeline
rulma (yaw) hareketlerinden oluşan üç serbestlik çekme testleri gerçekleştirilmiştir. Testler sonucu
bir hareket denklem setinin oluşturulması ve çö- elde edilen değerler ile HAD analizi çıktıları karşı-
zülmesi yeterlidir. Diğer üç hareket, dalıp çıkma laştırılmış ve uyumlu olduğu değerlendirilmiştir.
(heave), baş-kıç vurma (pitch) ve yalpa (roll) geri İtici ve pervane modellemesi ile birlikte su üstü
getirme kuvvetine (restoring forces) sahip oldu- platformunun matematik modeli oluşturulmuştur.
272 TEKNOLOJİLER

Sabit ve gemiye bağlı eksen takımları

HAD ile hesaplanan üç boyutlu akım hatları


ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 273

Su Üstü Platformu İçin Hareket Kontrol Algorit- ASELSAN ve İTÜ işbirliğiyle gerçekleştirilen iki
ması: Çalışmanın amacı DK sistemleri için plat- yıllık çalışmanın sonunda su üstü platformların-
formun çalışma koşullarına, platformun kendi da hassas hareket kontrol yeteneği için “Su Üstü
durumuna ve kullanıcının isteklerini de gözeterek Platformları için Matematik Modeli”, “Su Üstü
kontrolör geliştirilmesidir. Platformları için Hareket Kontrol Algoritması” ve
“Tahrik Sistemi Konfigürasyon Belirleme Algorit-
DK kontrol sistemlerinde dinamik konumlandır- ması” olmak üzere proje kapsamında amaçlanan
ma ve otopilot kontrolör yapısı olarak temelde 2 teknoloji kazanımlarına ulaşılmıştır.
farklı mod kontrolör kullanılmaktadır. Gemi dina-
mikleri çalışma koşullarına bağlı olarak (rüzgar, Geminin konumunu hassas bir şekilde koruması
yörünge takibi, konumlandırma) değişeceğinden ya da istenilen hareketi hata olmadan yapabilme-
farklı operasyon ve çevresel koşulları için farklı si için gerekli olan DK, deniz araçlarının otonom
kontrolör yapıların tasarlanması ve uygulanması olabilmesi için gerekli en önemli yetenek olarak
gerekmektedir. Bu bağlamda, melez bir kontrolör değerlendirilmektedir.
yapısının DK sistemleri için daha uygulanabilir ol-
duğu değerlendirilmiştir. Bu yüksek seviye kont-
rolör yapısının üreteceği kontrol işaretleri daha
sonra bir itici tahsis algoritması aracılığıyla iticile-
re aktarılmaktadır. İtici tahsis algoritmaları enerji
verimliği ve donanımsal kısıtları (itici yerleşimleri
ve güçleri) göz önüne alan bir amaç fonksiyonunu
çözmektedir.

Bir gemin çalışma operasyon uzayı


276 TEKNOLOJİLER

Günümüzde sualtı hedeflerin uzun mesafelerden • Yönlülük endeksi (Directivity Index, DI):
tespiti için kullanılabilecek en etkili yöntem SO- Sonar sisteminden gönderilen ve alı-
NAR (Sound Navigation and Ranging) sistemle- nan sinyallerin sinyal yönüne bağlı ola-
ridir. Bunun temel sebebi, SONAR sistemlerinin rak ne kadar güçlendirildiğini ifade eden
temel bileşeni olan akustik sinyallerin su altında parametre.
uzak mesafelere kadar yayılabilmesi ve hedef
ile ilgili bilgi alabilmemize olanak sağlamasıdır. • Tespit eşiği (Detection Threshold, DT):
Akustik dışındaki (optik veya elektro manyetik) Hedefin güvenilir şekilde tespit edilmesi
sinyallerin su altındaki sönümlenme kayıpları için belirlenen sinyal gücü eşik değerini
(“absorbtion loss”) çok yüksek olduğundan su altı ifade eden parametre.
hedeflerinin tespiti için etkili şekilde kullanılama-
maktadır. Örneğin RADAR sistemlerinde kullanı- • Hedef yansıtıcılığı (Target Strength, TS):
lan elektromanyetik dalgalar, yüksek iletkenliğe Aktif sonar sistemlerinden gönderilen
sahip deniz suyu içerisinde çok yüksek kayba uğ- akustik siyalin hedef yüzeyinden yansır-
ramaktadır. Pratikte kullanılan radarlarda kullanı- ken hedef platformun fiziksel özellikleri-
lan 400 MHz’lik bir radar sinyali deniz suyu içeri- ne bağlı olarak ne kadar güçlendirildiğini
sinde 10 m bile ilerleyemeden sönümlenmekte ve ifade eden parametre.
kullanılamaz olmaktadır. Bunun yanında, akustik
sinyaller daha düşük frekans bantlarında kulla- Tespit mesafesi için, yukarıda özetlenen para-
nıldıklarından onlarca km mesafelerde rahatlıkla metreler farklı derecelerde modellenerek gerçek
kullanılabilmektedir. performansa yakın bir tahmin elde edilebilir. Ge-
nellikle yayılım kaybı dışındaki ifadeler doğrudan
Sonar sistemleri pasif ve aktif sonar sistemleri ölçülebilecek ya da modellenebilecek ifadelerdir.
olmak üzere iki sınıfa ayrılır. Pasif sonar sistem- Dolayısıyla tahmini tespit mesafesini en çok et-
leri sadece ortamdaki sesi dinlerken, aktif sonar kileyen faktör yayılım kaybı modellemeleridir. En
sistemleri akustik bir yayın yaparak ortamdan basit yayılım kaybı modeli olarak mesafeye ve
yansımaları (ekoları) dinler. Bir sonar sisteminin frekansa bağlı küresel yayılım kaybı modeli kul-
tespit menzili, alıcının hedef tespiti için belirle- lanılmaktadır. Bu model, kabaca yayılım kaybı
nen eşik değerinin üzerindeki güçteki bir akustik tahmini yapmak için oldukça elverişlidir. İsmin-
sinyali hangi mesafeden alabileceği ile belirlenir. den de anlaşılacağı üzere model küresel yayılım
Bu mesafeyi etkileyen parametreler, öngörmektedir. Ancak, sualtı ortamında deniz yü-
zeyi ve deniz dibi gibi iki önemli sınır düzlemi var-
• Kaynak seviyesi (Source Level, SL): Kay- dır. Genellikle yatayda kat edilen mesafe değerle-
naktan yayınlanan akustik sinyalin gücü- ri derinlik değerlerinden çok yüksek olduğundan,
nü ifade eden parametre. Pasif sonarlar gönderilen yayın bu sınır düzlemlerinden yan-
için bu parametre, hedef platformdan sıyarak çok sayıda yansıma hedefe ulaşacaktır.
yayılan sinyal gücünü ifade ederken, aktif Sualtı yayılımdaki bir diğer önemli etken de ses
sonarlar için sonar sisteminden yayınla- hızının derinliğe, su sıcaklığına ve tuzluluğa bağlı
nan sinyalin gücünü ifade etmektedir. değişmesidir. Bu durum farklı mevsimlerde farklı
ses hızı profillerinin oluşmasına neden olur. Aynı
• Yayılım kaybı (Transmission Loss, TL): Su şekilde farklı denizlerde de (tuzluluk değişimi ne-
altında ses sinyallerinin ilerlerken uğra- deniyle) farklı ses hızı profilleri oluşabilmektedir.
yacağı güç kaybını ifade eden parametre.

• Gürültü seviyesi (Noise Level, NL): Su al-


tında hedeften yayılan veya sonar siste-
minden gönderilen akustik sinyal dışındaki
ortamda bulunan diğer akustik sinyallerin
güç seviyesini ifade eden parametre.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 277

Yaz mevsiminde, Akdeniz’de alınan örnek bir ses hızı profili ölçümü

Ses hızındaki bu değişim, yapılan yayının düz bir Bu grafikte görülen izler, göndermeç tarafından
hat izlemesi yerine bükülmesine neden olduğun- farklı açılara yapılan yayınların izlediği yolları gös-
dan, sonarın çalıştığı derinliğe göre performansı- termektedir. Grafiklerde de görüldüğü gibi kulla-
nın değişmesine neden olur. Bu durumda analitik nılan ses hızı şartlarında 100 metreden yapılan
ifadeler kullanarak yayılım kaybının modellen- yayın deniz yüzeyine çok yüksek kayıplara uğra-
mesi pek mümkün değildir. Bunun yerine, sualtı yarak ulaşmaktadır.
ortamının daha detaylı modellendiği simülasyon
programları ile nümerik sonuçlar elde edilebilir.

Derinliğe bağlı değişen örnek bir ses hızı grafiği (solda) ve bu hız profili ile 100 metre derinlikten yapılan yayının (ışın
izleme yöntemiyle elde edilen) su altında izlediği yol (sağda).
278 TEKNOLOJİLER

Yayılım Kaybı Grafiği Maviden kırmızıya doğru akustik sinyal güçleri artmaktadır ve hedef
tespitinin daha kolay yapılabilmesine olanak sağlamaktadır.

Örnek çıktıları verilen bu analiz programları kulla- Yayılım kaybı grafiği 100 metre derinlikte çalışan
nılarak yayılım kaybı değerleri daha yüksek doğ- bir sonar gemi sonarı için üretilmiştir. İlgili şekil
rulukla tahmin edilebilir. Sonar denklemlerindeki derinlik-mesafe kesitidir. Dip tipinin farklı açılar-
analizde burada elde edilen yayılım kaybı değer- da değiştiği durumlarda bu analizi tekrarlamak
leri kullanılabilir. gereklidir. Bu durum özellikle sığ sularda çalışan
sonar sistemleri için geçerlidir. Liman koruma so-
Ses hızı profili, sonar çalışma derinliği, ortam de- narı kapsama analizi bu duruma örnektir.
rinlik haritası, dip tipi gibi bilgiler de kullanılarak
farklı mesafeler için yayılım kaybı değerini nüme-
rik olarak hesaplayan bir program kullanıldığında,
sonar kapsama alanı için Şekil 4’teki gibi sonuçlar
elde edilebilir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 279

Örnek kapsama alanı analizi sonuçları. Renk skalası tespit olasılığını göstermektedir. Sol taraftaki analiz kış
mevsiminde alınan ses hızı profiline göre, sağ taraftaki ise yaz mevsimindeki ölçümlere göre yapılmıştır.

HAREKETLI PLATFORMLARDA
SONAR ANTEN YERLEŞIMI

Sonarların liman koruma vb. gibi sabit konumlan- Sonar Sensör Dizinleri genel olarak platform üze-
dırıldıkları kullanım alanları olmakla birlikte ağır- rinde bir çıkıntı yarattıkları için hareket kaynaklı
lıklı olarak su üstü gemileri ve denizaltı gibi suda akış gürültüsüne maruz kalmaktadırlar. Bu ne-
hareketli platformlarda kullanılmaktadırlar. Bu denle, özellikle düşük frekanslarda etkili olan bu
durumda platform hareketi sonucunda oluşan et- gürültünün en az seviyeye indirilebilmesi için akış
kilerin sonar anten yerleşiminde göz önüne alın- analizlerinin yapılıp, akışta ayrılmanın olmayaca-
ması gerekmektedir. ğı noktalara çıkıntıların yerleştirilmesi amacıyla
akış modelleme ve analiz çalışmaları gerçekleşti-
Hareket esnasında geminin burun kısmında olu- rilmektedir.
şan hava kabarcıkları geminin alt yüzeyine inmek-
te ve sonar anteni ile su arasında ince bir hava
katmanı oluşturmaktadır. Bu durumda sonardan
yayılacak kaynak seviyesi azalmakta ve tespit
mesafesi düşmektedir. Aynı şekil üzerinde oluşan
farklı su katmanları da yer almaktadır.

Gemi hareketi esnasında oluşan su katmanları


282 TEKNOLOJİLER

Aristo’ya göre “bütün; bütünü oluşturan parçala- gisayar destekli tasarımın yaygınlaşarak modelle-
rın ayrı ayrı etkisinden çok daha büyük bir etkiye me yeteneklerinin ivme kazanmaya başlamasıyla
sahiptir”. Mühendislik tanımıyla sistem, birbiriy- birlikte bileşenler arası dengeyi sağlayan bir mü-
le etkileşen parçalardan oluşan ve bir veya daha hendislik dalı olarak görülmeye başlanmıştır.
fazla amacı yerine getirmek üzere oluşturulmuş
bir bütündür. Sistem mühendisliği faaliyetlerinde, geçmişten
beri doküman tabanlı sistem mühendisliği yak-
Sistem mühendisliği, parçalardan farklı olarak bü- laşımı kullanılmaktaydı. Bu yaklaşımda, sistem
tüne odaklanan, bir soruna bütün olarak bakmayı, tasarımı aşamasında, sistem davranışı, yazılım,
tüm yönleri ve tüm değişkenleri dikkate almayı ve donanım ve ilgili diğer disiplinler tarafından do-
sosyal yönü teknik yönüyle ilişkilendirmeyi içeren, kümanlar oluşturulmaktadır. Bunun sonucunda,
başarılı sistemlerin gerçekleştirilmesini sağlayan bilginin dokümanlarda kalması, projede birlikte
disiplinler arası bir yaklaşımdır. Disiplinler özelin- çalışan mühendislerin yapılan çalışmaları yete-
de kullanılan araçların gelişim kazanması ve bil- rince takip edememesi gibi sorunların ortaya çık-
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 283

masıyla doküman tabanlı sistem mühendisliği sistem mühendisliği yaklaşımında farklı mühen-
yaklaşımına alternatif yöntemlerin uygulanması dislik disiplinleri sistem tasarımı aşamasında tek
ihtiyacı belirmiştir. Bu yaklaşım, özellikle karma- bir model üzerinde çalıştığı için tek bir doğruluk
şık sistemlerin tasarımlarına odaklanan Savun- kaynağı vardır (single source of truth).
ma, Havacılık ve Uzay sektöründe faaliyet göste-
ren firmalarda gündeme gelmiştir. ASELSAN Savunma Sistem Teknolojileri (SST)
Sektör Başkanlığı bünyesinde proje sayısının
Model tabanlı sistem mühendisliği terimi ilk olarak artması, ürün çeşitliliğinin artış içinde olması,
A. Wayne Wymore tarafından 1993 yılında yazılan sistemlerin karmaşıklığının artması, daha hız-
“Model-Based Systems Engineering” kitabında lı çözümler talep edilmesi ve sektörde rekabetin
kullanılmıştır. Sonrasında, sistemlerin modellen- artması gibi itici faktörlerin de etkisiyle alternatif
mesi amacıyla SysML ve diğer modelleme dille- yöntemlerin uygulanması ihtiyacı gündeme gel-
rinin de ortaya çıkışıyla ve dünyadaki karmaşık miştir. Bu yazıda belirtilen benzer nedenlerle, bir
sistemlerin tasarımındaki ihtiyaçlar göz önünde İnsansız Su Üstü Platformu tasarımında belirti-
bulundurularak Model Tabanlı Sistem Mühendisli- len ihtiyaçlar doğrultusunda Model tabanlı sistem
ği kullanımı dünyadaki öncü şirketlerde (Örneğin mühendisliği araç ve yöntemleri aktif olarak kulla-
NASA, Lockheed Martin) yaygınlaşmaya başladı. nılmıştır. Bu sayede, çevik paydaşlara ve müşteri
gereksinimlerine hızlı yanıt verebilen, modülerliği
Model tabanlı sistem mühendisliği (ing. Mo- sağlayan, ihtiyaçlarla tam ve tutarlı olarak ele alı-
del-Based Systems Engineering); farklı disiplinler nan bir sistemin ortaya çıkması sağlanmıştır.
tarafından oluşturulmuş karakteristik bilgilerin
belirli bir formata çevrilerek paylaşımlı bir sistem
modeli oluşturulmasını tanımlar. Model tabanlı
286 TEKNOLOJİLER

Muvazat, deniz savaş sistemlerinde yer alan iş- Montaj aşaması öncesinde ve sonrasında yapılan
letmeye alınmış veya alınacak sensör (radar veya statik muvazat ölçümleriyle hatanın belirlenen
elektro-optik dayrektör) ve silahların aynı hedefe toleranslar içine indirilmesi hedeflenmektedir.
belli bir hassasiyette yönlenebildiklerinin kontrolü Uygun bulunmayan durumlarda mekanik düzelt-
ve düzeltme değerlerinin girilmesi işlemidir. Deniz meler uygulanır.
savaş sistemlerinde yer alan sensör ve silah sis-
temlerinin birbirlerine göre veya ortak bir referansa Sistemler monte edildikten ve işletime alındıktan
göre hizalanması (alignment), diğer adıyla muva- sonra gemi dinamiklerinin de etkin olduğu du-
zat, Savaş Sistemleri’nin performansını etkileyen
rumda, dinamik muvazat faaliyetleri gerçekleş-
en önemli faaliyetler arasında yer almaktadır. Savaş
tirilir. Faaliyet sonrası tespit edilen parametreler,
sistemi atış kanalları zinciri içerisinde yer alan sen-
sistemlerin yazılımlarında yer alan yerlere girile-
sör ve silahların (Radarlar, Elektro-Optik Dayrektör,
Top, Hava Savunma Silah Sistemleri v.b.) muvazatı rek nihai düzeltme işlemi tamamlanmış olur.
yeteri kadar iyi yapılamadığında, hedef vuruş per-
Gemilerde yer alan muvazat ihtiyacı olan savaş
formansı önemli ölçüde düşmektedir.
sistemleri iki ana gruptadır; Algılayıcı sistemler
Silahların ve sensörlerin, ortak bir referans düzle- (sensörler) ve silah sistemleri.
me göre en az hata ile gemi üzerine monte edil-
Algılayıcı sistemler, hedefin konumunu kendi-
meleri hedeflenmektedir. Montaj aşamasında en
sine göre tespit eder. Bu bilgileri Savaş Yönetim
aza indirilen bu hataların ölçülmesi ve takiben
Sistemine (SYS) gönderir. SYS tarafında, geminin
hataların mekaniksel veya yazılımsal olarak dü-
referans düzlemi ve eksen takımına göre koor-
zeltilmesi ile elde edilecek performansın daha da
dinat dönüşümleri yapılır, böylece hedefin gemi
iyileştirilmesi ana hedeftir.
referans noktasına göre koordinatları belirlenir.
Elde edilen hedef bilgilerine göre silah sistemle-
Muvazat işlemlerinin sonucunda, sensör ve silah-
rinin hedefe yönlendirilmesi için koordinat dönü-
lar ortak bir referansa göre ihtiyaç duyulan limitler
şümleri silaha göre tekrar yapılır. Balistik hesaplar
dahilinde ayarlanmış olurlar. Muvazat işlemlerin-
da dahil edilerek, silah hedefe hassas bir şekilde
de referans alınan düzlem, genellikle MRP (Master
yönlendirilir.
Reference Plate) olarak adlandırılan geminin en
rijid bölgesine yerleştirilmiş bir plakadır. Yukarıda bahsi geçen durum ideal şartlarda so-
runsuz olarak çalışmaktadır. Ancak gemi üretimi
Muvazat aşamaları ve tamamlayıcı faaliyetler
sırasında idealden sapmalar olmaktadır. Bu sap-
(Kronolojik sırayla) aşağıda belirtilmiştir.
maları en alt seviyeye indirmek için statik ve dina-
mik muvazat işlemleri gerçekleştirilir.
• MRPve SRP’nin Montajı (Faundeyşın
Muvazatı) Statik muvazat, iki aşamadan oluşmaktadır. İlk
• Faundeyşın Muvazatı aşama faundeyşın statik muvazatı, ikinci aşama
• Cayro Muvazatı sistem statik muvazatıdır.

• Sensör İçi Muvazat Faundeyşın statik muvazatı, silah veya algılayı-


• Statik Muvazat (Sistem) cı sisteminin yerleştirildiği düzlemin (faundey-
• Paralaks Verilerinin Çıkarılması(tamamla- şın) belirli toleranslar içinde olması için yapılır.
yıcı faaliyet) Parametre girişleri Sistem Statik muvazat ve
Dinamik muvazat aşamalarında yapılmaktadır.
• Atışa Yasak Alanların Belirlenmesi (ta- Faundeyşın statik muvazatında parametre giril-
mamlayıcı faaliyet) mez, faundeyşının referans MRP’ye göre açısal
• Radar İndeks ve Video Ayarlaması sapmaları minimuma indirilmeye çalışılır. Bunun
• Dinamik Muvazat için kuru havuzda gemi üzerine freze tezgahı
yerleştirilerek platformun yerleşeceği faundey-
• Blast Atışları(tamamlayıcı faaliyet) şın işlenir. Bir başka yöntem faundeyşın üzeri-
Muvazat’ın, Statik ve Dinamik Muvazat olmak üze- ne sıvı halde epoksi malzeme doldurulan chock
re iki temel aşaması vardır. fast uygulamasıdır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 287

Sistem statik muvazatında, sistem çalıştırılır ve Dinamik muvazat aşamasında tüm sistemler ça-
tek sistem olarak referans koordinat sistemine lışır durumdadır. Silahların namlularına adaptörle
göre sapmaları belirlenerek yazılıma düzeltme kamera takılır ve sensör sistemi kamerası ile ara-
parametreleri girilir. sındaki farklar hesaplanarak düzeltme paramet-
releri son haline getirilir.

1. STATİK MUVAZAT

Temel Referans Düzlemi (RP1)

Paralel

Paralel α

α Silindir Dönüşüm Düzlemi


(α-Rota)

Yα Xα

Paralel

Paralel

Ana Referans Düzlemi (MRP)

1.1 FAUNDEYŞIN STATİK MUVAZATI

Sistemlerin montajının yapıldığı mekanik yapıya Bu işlem için cayrolar kullanılmaktadır. Açısal hız
faundeyşın ismi verilmektedir. Gemilerde referans ölçümü yapan cihazlara cayro ismi verilmektedir.
olması için su hattına paralel olacak plaka bulun- Kullanılan cayro dünyanın dönüş hızı ve koordi-
maktadır. Bu plakaya MRP(Master Reference Pla- nat bilgileri girilerek, dünyaya göre gerçek kuzey,
te) adı verilir. Faundeyşın statik muvazatı ile fa- roll ve pitch açılarını vermektedir. Bahsi geçen
undeyşınların, MRP’ye göre paralelliğinin kontrolü cayrolar dünyaya göre açısal konum bilgilerini
yapılır. Ölçülen Roll, Pitch ve Yaw değerlerinin be- vermektedir.
lirli değerlerin altında olması istenir. Toleransların
sağlanamadığı durumlar, faundeyşının tekrar üre-
timini gerektirir.
288 TEKNOLOJİLER

Ölçümler genellikle gemi kuru havuzda iken ya- Dinamik muvazata uygun alt yapısı bulunan sis-
pılmaktadır. MRP üzerine yerleştirilmiş cayro ve temlerde belirlenen bu parametreler, sistemin
faundeyşın üzerine yerleştirilen cayronun farkı yazılımına girilebilir. Bu şekilde yazılım tarafından
ölçülür. Gemi denizde iken iki cayronun gerçek za- hatalar giderilerek hedefe çok hassas yönlenme
manlı haberleşmesi sağlanarak aralarındaki far- sağlanır. Hassas bir şekilde uygulanmış statik
kın ölçülmesi sağlanır. muvazat sonrası yapılacak olan Dinamik muvazat
sadece kontrol adımı olacaktır.

2. RADAR İNDEKS VE VİDEO AYARLAMASI

Radar İndeks, Radarların belirli bir referansa göre


mesafe ve kerterizlerinin ayarlanma işlemidir. Re-
ferans genellikle atış kontrol radarlarıdır. Bazı du-
rumlarda GPS verileri de kullanılmaktadır.

Video ayarlaması, kullanıcı konsolları üzerinde


farklı radarların hedefi aynı yerde göstermesini
sağlamak için konsol videolarının ayarlanması
işlemidir.

Faundeyşın Muvazatı

1.2 SİSTEM STATİK MUVAZATI

Gemi limanda iken sistem faundeyşın üzerine


yerleştirilip, işletmeye alındıktan sonra yapılır. Uy-
gulamada bir cayro sistemin yükseliş ekseninde
iken diğer cayro MRP’de sabittir ve açı farkları ger- Dinamik Muvazat
çek zamanlı okunur.
3. DİNAMİK MUVAZAT

Geminin dinamik etkiler altında muvazat para-


metrelerinin belirlenmesidir. Gemi düşük hızda
ilerlerken yapılır. Bütün cihaz ve sistemlerin so-
runsuz çalışır durumda olması gerekmektedir.
Gemi teslimatında son kontrol aşamalarındandır.

Dinamik muvazat faaliyetinde, silah-sensör ikili-


lerinin atış hattına (line of fire) boroskop/kamera
yerleştirildikten sonra iki sistem aynı hedefe yön-
lendirilir (sensörlerin kendi görüntüleme yetenek-
leri kullanılır).
Sistem Yükseliş Eksenine Yerleştirilmiş Cayro
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 289

Hava Hedefi Kontrolü:

12000 yrd mesafeden yaklaşan hava hedefi ile


yapılır. Helikopter veya uçak, gemiye göre 45’er
derecelik açılarda yaklaşırken VKAS üzerinden
ölçümler alınır. 4000 yrd mesafede ölçüm kesilir.
Bu mesafe aralığında uçak nokta hedef olarak gö-
zükmektedir. Alınan ölçümlere göre tüm muvazat
İki ana aşaması vardır; Ufuk Hattı Kontrolü, Hava parametreleri son haline getirilir.
Hedefi Kontrolü

Ufuk Hattı Kontrolü:

Gemi Savaş Yönetim Sistemi (SYS) tarafından


30.000yrd mesafede sanal hedef oluşturulur.
Ufuk hattı kontrolü yapılacak sistemin bu hedefe
yönlenmesi sağlanır. Hedef oluşturulan bölgede
ufuk çizgisinin görülmesi gerekmektedir. Gemi bu
sırada düşük hızla ve ölçüm yapılan gemi açısının
sabit tutulması için aynı doğrultuda hareket eder.
Gemi 360 derecede 30’ar derecelik açılarla dön-
dürülerek ufuk hattından sapma değerleri video
kayıt ve analiz sisteminden (VKAS) ölçülerek, si-
nüs grafiği elde edilir. Ufuk hattı kontrolü ile roll,
pitch ve Elev. Align. parametreleri belirlenir. Yaw
parametresi belirlenemez. Çünkü ölçüm sadece Hava Hedefi Kontrolü

yükselişte yapılır.

Hava hedefi kontrolü uçan bir hedef ihtiyacı nede-


niyle maliyeti yüksek bir uygulamadır. Bu nedenle
dinamik muvazatta, önce ufuk hattı kontrolü yapı-
larak parametrelerin kabaca belirlenmesi sağlanır.

Gemilerin, her kuru havuza girdikten sonra, ağır


deniz koşullarına maruz kaldıktan sonra, gemi ka-
zalarından sonra veya belirli süre sonra periyodik
olarak dinamik muvazatları tekrarlanmalıdır.

Ufuk Hattı Kontrolü


292 DENİZCİLİK TERİMLERİ

ABAŞO: Gemiyi baş taraftan veya kıç taraftan ha- ABOSA: Bosayı tut veya geçici olarak durdur, bo-
lat ile karaya, limana bağlamak. saya vurmak. Genelde zincirin durdurulması için
kullanılan terimdir.

ABORDA: Bir teknenin, başka bir tekneye ya da is-


keleye, yandan yanaşması. ABRAMAK: Kontrol altına almak, komutası altında
tutmak, üstünden gelmek. Fırtına ve sert deniz-
lerde, gemiyi veya yelkenliyi doğru biçimde yönet-
mek, kontrol altında tutabilmek anlamındadır.

AGANTA: Zincir veya halatın kısa bir zaman süre-


BOSA: Demir loçaya oturduktan veya zincire ye- si için elde tutulup bırakılmaması (Aganta iskota,
teri kadar kaloma verildikten sonra zincir veya de- aganta borina burinata) Halikarnas Balıkçısının
mirin ağırlığını ırgat üzerinden kaldırmak için gü- hikayelerinden bu terimi sıklıkla biliyoruz.
verte üzerindeki mapalara kilitlenmiş uçları maça
kilitli kısa zincir. ALABANDA: Teknenin içinden, bordasının iç kısmı
veya dümenin tam olarak iskele veya sancağa 35
dereceye kadar basılması. Yeke dümenli tekneler-
de, yekenin ucu, teknenin iç kısmını gösterir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 293

ALABORA: Altüst olma, teknenin ters çevrilmesi, ANA GÜVERTE: Geminin veya teknenin üzerinde
yan yatması ama su üstünde yüzer pozisyonunun yürünen en üstteki güvertesi.
devam etmesi.

ALARGA: Açıkta demektir. Açıkta demirde bek-


leyen tekne ve gemiler için kullanılan terimdir. ANA OMURGA: Postaların bağlandığı, baştan kıça
(Alargada bekle, alarga dur). Alargadaki tekneler kadar uzanan ağaç veya demir yapı. Yeni nesil fi-
rüzgarı karşıdan alarak dururlar. ber teknelerde ana omurga kavramı kalmamıştır.
Teknelerin altında, ana omurgayı sağlamak için
sağlam örümcek yapısı bulunmaktadır.

ALAY SANCAĞI: İşaret sancakları ile donatılmaya,


alay sancaklarının çekilmesi denir.

ANELE : Hareketli demir halka.

ALBERABER: Hep birlikte kürek çekmek için veri-


len komuta denir.

ALESTA: Hazır olmak, hazır olarak apikoda bek-


lemek. Alesta tramola (tramola etmeye hazır ol.)
Yelkencilikte sık kullanılan bir terimdir. ANELE BAĞI: Aneleye yapılan bir çeşit bağ.
294 DENİZCİLİK TERİMLERİ

APAZ: Yelkenli teknelerde, rüzgarı sancak veya is- ARMUZ: Teknelerde, güverte ve borda kaplama
kele bordalardan (yanlardan) alarak yapılan seyir. tahtalarının arasındaki çizgi (armuz kaplama)
Günümüzde bunları, tik kaplı güvertelerde göre-
biliyoruz.

APİKO: Demirin vira edildiğinde, deniz dibinden


kurtulup dimdik durduğu vaziyet, veya dikkatli
olarak beklemek.
AVARA: Gemi, yelkenli, bot veya teknenin yanaşık
olduğu yerden ayrılması (avara etmek).

ARYA: Yelkenin, sancağın veya çubukların aşağıya


indirilmesi (arya sancak, arya yelken).
AYNALIK: Kıç bodoslama üzerine konan ve dü-
ARMA: Yelkenli teknelerdeki sabit donanım (direk, men iğneciğinin üzerine konduğu tahta levha
çarmıhlar, ıstralyalar). (ayna kıçlı tekneler).

,
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 295

BABA: Halat volta etmek için ağaç veya metalden BARBARİŞKA: Tutulmakta zor olan bir halatın
yapılmış silindirik biçimde güverte veya rıhtıma kaymaması için yapılan bir bağ çeşidi. Bir halatın,
bağlanmış bir eleman. başka bir halatın üstüne veya bir nesneye bağ-
lanmasıdır.

BADARNA ETMEK: Bir halatın aşınmaması için


üstünün halat veya koruyucu bir malzeme ile
sarılması.

BAŞ: Bir teknenin ön ve ileri kısmı.

BAŞLI: Bir teknenin, baş tarafının, kıça nazaran


daha batık olması.

BAKLA: Zincirin bir halkası

BALON USTURMAÇA: Halattan, hasırdan veya


sentetik malzemeden yapılmış, içi doldurulmuş
veya şişirilmiş bir usturmaça çeşidi.
BAŞTANKARA ETMEK: Tekneyi bir sahile, rıh-
tıma veya kumsala baş taraftan oturtmak veya
BANDIRA: Milliyeti gösteren sancak. Teknelerin ve
yanaştırmak.
gemilerin kıçında dalgalanır.
296 DENİZCİLİK TERİMLERİ

BASÜSTÜ: Bir botun baş tarafında oturabilecek BURGATA: Halat ve zincir ebadını ölçmek için kul-
ve ayakta durulabilecek platform. lanılan bir ölçü.

BORDA: Su kesiminden yukarıda kalan kısım. CAMADAN: Camadan vurmak. Yelken alanının
küçültülmesi. Sert havalarda yelkenli teknelerde
uygulanır.

BORDA FENERİ Sancakta yeşil, iskelede kırmızı


olarak yakılan 112,5 derece açılı fener.

CANKURTARAN SİMİDİ: Denize düşenleri kurtar-


mak için çok hafif ve yüzer maddeden yapılmış,
yuvarlak simit biçiminde ve bir savloya bağlı araç.

CEVİZ: Halatların ucuna tutabilmek için veya süs


olarak yapılan bir cins düğüm şeklindeki isleme.

BORDA İSKELESİ: Bir tekneye girip çıkmak için


inip kalkabilen ve içeriye alabura olabilen bir mer-
diven tipi (Pasarella).

BOŞ ALMAK: Gevşek bir halatı germek için fazla-


sını almak.

BOŞ VERMEK: Halatı kaçırmak/gevşetmek.

BRANDA: Eskiden yelken yapılan bir cins kumaş


ya da kumaştan yapılan ve gemicilerin hamak ola- CUNDA: Uç demektir. Direk cundası, seren cunda-
rak kullandıkları yatak. sı, bumba cundası. Cunda yakası; yelkenin seren
yakalarına gelen uçlarına denir.
BUMBA: Yan yelkenlerin alt yakalarını germek için
kullanılan bir cins seren. Yük gemilerinde yük ak- ÇARMIK: Direklerin her iki bordasına bağlanabil-
tarmak için ucuna palanga takılan seren. mesi için gerilmiş tel halatlar.

ÇIMA: Halat, el incesi veya yomaların en uç kısmı.


ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 297

ÇIMARİVA: Personelin tekne boyunca yan yana EĞLENMEK: Bir teknenin stop ederek veya çok
selamlama için dizilmesi. ağır yol ile gideceği yere varması.

DABILBATIM: Gemilerin karinası yırtıldığında tek- EL DONANIMI: Mekanik olan ırgat gibi aygıtların el
nenin su almaması için postaların iç tarafına ikin-
ci bir kaplama konur ki, bu iki kaplama arasındaki ile çalışabilmesi için yapılmış olan donanım.
boşluğa double-bottom denir. Bu bölüm safra ve
yakıt deposu olarak da kullanılır. SAVLO: Sancak çekmek için kullanılan 1,5 burga-
talık ince halat.
DESE/DESTE ETMEK: Halatın veya zincirin iyice
gerilmesi. EL İNCESİ: Bir tekneden diğerine veya sahile atı-
lan ucunda kurşun bir ağırlığının ceviz ile kaplı ol-
DOBLİN: Bir halatın iki çıması arasındaki
sarkık kısım. duğu ve sonuçta bir halatın bağlanarak gönderil-
diği, parakete savlosu gibi incecik bir halat.
DÖKÜNTÜ: Deniz yüzeyine yakın kayalık kümeler.
EL İSKANDİLİ: Elektrikli iskandil olmayan tek-
nelerde, derinlik ölçmek için çımasına 5 kg’lık bir
kurşun asılmış ve üzerine kulaç taksimatı yapıl-
mış olan savlo. Günümüz teknolojisi ile müzelik
duruma düşmüştür.

DÜMEN DOLABI: Dümen yekesine bağlı mekaniz-


mayı çevirebilmek için yapılmış olan aygıt.

FİLİKA: Savaş gemilerinde ve yolcu gemilerinde


bulunan, kürekli veya yelkenli tekneler. Güvenlik
amaçlıdırlar.

DÜMEN YELPAZESİ: Dümenin esas ana parçası.


Dümen palası olarak da kullanılır.
298 DENİZCİLİK TERİMLERİ

FIRDÖNDÜ: Zincirin gamının alınması için aralara FORA ETMEK: Bir yere bağlanmış olan halatın
konan bir eksene bağlı olarak dönen iki yarım bak- oradan çıkartılması
ladan oluşan kilit.
FUNDO: FUNDA, Demirlemek için verilen komut

GAGA: Demirin iki ucundaki tırnakların en uç kısmı.

GAMBA ALMAK: Halatın veya zincirin kendi etra-


fında dönmesi veya burulması.

GOMINA: Mil uzunluğu 1/10 = 185 metre.

GÖNDER: İnce düz ve uzunca olarak çekilmiş çu-


buklar. [Sancak gönderi, filika kanca gönderi, ci-
vadra gönderi]

GÖZ DEMİRİ: Bir gemide kullanılan ana demirler

FİRENGİ: Güvertedeki suyun denize akabilmesi GÜVERTE: Gemilerde ve teknelerde baştan


için yalı kütükleri üzerinden bordaya açılan oluk- kıça kadar döşenmiş tahta veya madeni plat-
lu delikler. form döşeme.

HIRÇA MAPASI: Zincirin, zincirlikte çımasının


omurgaya bağlandığı kilit.

HİSA ETMEK: Bir şeyi yukarı kaldırmak. (Hisa san-


cak, hisa kürek)

IRGAT: Demir almada, halatları dolayıp gemiyi


yanaştırmada veya karaya çekmede kullanılan,
hidrolik, elektrikli veya insan kuvvetiyle çalıştırılan
yatay veya dikey mekanizma.

ISKARÇA: Bir liman veya koy içindeki kalabalık


tekne gurubu, karışık olarak demirlemiş olan tek-
FLAMA: Üç köşeli sancak. neler topluluğu.

FLASA: Halatı meydana getiren incecik ipler.


ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 299

İSKELE: Teknenin sol yarısı veya gemiye gi- KARİNA: Bir teknenin su altında kalan ıslak kısmı
rip çıkmak için kullanılan sürme veya inip kal- (dış kısmı).
kan merdiven.
KASA: Halatların çımalarına açılmayacak şekilde
İŞKAMPAVYA: Harp gemilerinde personel taşı- yuvarlak şekilde yapılan ve dikişle emniyete alı-
makta kullanılan motorlu büyük filika. nan yuvarlak büyük halkalar.

KALOMA: Demir üzerinde bulunan teknelerin de- KASARA: Teknelerin baş orta ve kıç kısımlarında
nizde bulunan zincir mesafesi. Boşluk ve rahatlık, güverteden daha yüksek olan güvertelere veya kı-
tolerans, ölçülü. sımlara denir.

KASTONYOLA: Demir zinciri akarken durdurabil-


mek için ırgat etrafına konan demir veya çelik şe-
rit çember (bir çeşit fren balatası).

KAVANCA: Herhangi bir şeyi bir taraftan diğer ta-


rafa geçirmek veya aşırmak ya da bir yerden diğer
bir yere aktarmak.

KEMERE: Güvertenin döşenebilmesi için posta


uçlarını birleştiren enine (omurgaya dik) konan kı-
sımlardır. (Yarım olanına öksüz kemere denir).

KERTE: Bir dairenin 32’de biridir. (11 derece


KALOMA ETMEK: Zinciri / halatı gerektiğinde daha 15 dakika).
fazla salmak, [Kaloma vermek]
KERTERİZ: Herhangi bir maddenin bir tekneden
KANA RAKAMLARI: Gemilerin çektikleri su derin- olan yönünü mıknatısi veya cayro pusla ile tayin
liğini göstermek için baş ve kıç dikmeler hizasına etmek veya ölçmek.
sancak ve iskele taraflara desimetre veya feet cin-
sinden çizilmiş rakamlar. (Romen ve italik)
KIBLE: Güney.
KAPELA MUŞAMBA: Pusula, dümen dolabı, silah
gibi kısımların yağmur ve güneşten korunması için KIÇ: Teknenin geri tarafı.
yelken brandasından yapılmış kılıfların geçirilmesi
için verilen emir. KIÇ GÖNDERİ: Kıç tarafta sancak çekilmesi için
dikilmiş olan gönder.
KAPORTA: Gemi veya tekne içindeki kapılara ve
güverteden aşağı iniş ve çıkış merdivenlerinin KİLİT: 12,5/15 kulaç zincir uzunluğu veya iki kilit
üzerindeki kapaklara denir. zinciri birbirine bağlayan bir cins zincir baklası.
300 DENİZCİLİK TERİMLERİ

KİNİSTİN VALFI: Gerektiğinde bir tekneye deniz- LOKMA: Zincirin baklalarının ortasına takviye için
den su almak için su kesiminden aşağıya konmuş konmuş parça.
ve gerektiğinde uzaktan açılıp kapatılabilecek valf.
LUMBAR AĞZI: Gemilere girip çıkılan bordada açı-
KOÇ BOYNUZU: Baş ve kıç omuzluklar ile matafo- lan dört köşe kapak.
raların üzerinde bulunan ve halat volta etmek için
kullanılan boynuz şeklinde iki kulaklı madenler. LUMBOZ: Lumbuz, gemideki pencerelere ve-
rilen isim.

KOLTUK: Bir teknenin aborda olduğu yere sıkıl-


ması için baş ve kıç omuzluklardan verdiği halat.

KÖRKAPAK: Lumbuzları içerden kapayan


demir kapak.
MANİKA: Bir teknenin alt kısımlarına güverte-
KURT AĞZI: İçinden halat geçmesi için güverte den aşağıya doğru havalandırma için konulan
üzerinde baş ve kıç omuzluklarına monte edilen geniş boru.
demir yastıklar.

KÜPEŞTE: Güverte üstündeki borda kaplaması.

LAÇKA: Boşver, boşalt, boşalmış gevşemiş


anlamında. MAPA: Sabit halka.

LAVRA DELİĞİ: Bir teknenin içindeki suyu askıya


alıp boşaltmak için açılmış delik. (Genellikle kıç
tarafta havuzluğun altındaki kruzlu yerde).

LİMBO: Bir şeyin bir taraftan diğer tarafa ak-


tarılması.

LOÇA: Demir zincirinin akması için açılmış delik-


lere geçirilmiş madeni oluk.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 301

MATAFORA: Teknelerde veya sahilde filika veya TRAMOLA: Teknenin başını rüzgara alıp bir kunt-
botların asılabilmesi için uçlarında palanga bulu- radan diğer kuntraya geçmektir.
nan metal ayaklar.
PALAMAR: Gemilerin rıhtıma veya iskeleye bağ-
lanmasında halattan daha kalın yomalara ve-
rilen isim.

PALANGA: Bir halat ve iki makaradan oluşan kal-


dırma mekanizması.

PALAVRA GÜVERTE: Eskiden harp gemilerinde


topların bulunduğu güverte.

PATALYA: 1-3 çifteye kadar kürekli ahşap teknele-


re harp gemilerinde verilen isim.

MATAFYON: Yelken ve tentelerin delik açıldığında PİYAN: Bir halatın çimasının açılıp dağılmaması
yırtılmaması için delik etrafının takviye edildiği için çimasına ispavlo veya gırcala ile yapılan bir
alüminyum veya halat yassı halka. çeşit düğüm şekli.

MAYNA ETMEK: Aşağı indirmek (ağır ağır). PORTUÇ: Alet edevat veya boya gibi sair şeyle-
rin saklanması için kullanılan dolap veya kamara
MEZESTRE: Yarıya kadar indirmek (sancağı). gibi yerler.

MİL: [Deniz mili] Denizdeki uzunluk ölçüsü. (6080 POSTA: Üzerine kaplama tahtalarının [veya sac-
feet = 1852 mt) ları] tespit edildiği ağaç veya maden eğriler
[kaburga].
NETA: Muntazam, düzgün, tertipli veya emniyetli
anlamına gelir. PRUVA: Bir teknenin ön tarafından ileri istikameti.

OMURGA: Bir teknenin postalarının üzerine otur- PUNTEL: Güvertenin kuvvetlendirilmesi için alt-
tulup bağlandığı ve baştan kıça kadar devam etti- tan dikine konan destek veya güverte üzerindeki
ği ağaç/madeni parçalardır. Genellikle küçük tek- vardavelaları tutmak için güverteye dik olarak ko-
nelerde yekpare olur. nulan demir çubuklar.

OMUZLUK: Teknenin baş ve kıç tarafindaki 45 de- PUSULA: Rota istikametlerini gösteren, kerteriz
recelik açı civarındaki istikamet. alıp mevki konmasına yardım eden mıknatısi veya
cayro ile çalışan seyir aletidir.
ORSA: Rüzgâra karşı seyirdir. En küçük açıda rüz-
gârı alarak yapılan seyir. PUTA: Koymak, donatmak (puta kürek).

RADANSA: Halatların çımalarında kasa yapmakta


kullanılan madeni halka biçimindeki malzeme.

RODA: Açılmamış nebati halat sargısı.

ROTA: Geminin üzerinde gittiği çizgi.

RÜŞVET GÜVERTE: Yolcu gemilerinde filikala-


rın üzerine oturtulduğu kalastraların bulundu-
ğu güverte.

RÜZGAR ALTI: Rüzgârın estiği yönün aksi.


302 DENİZCİLİK TERİMLERİ

RÜZGÂR ÜSTÜ: Rüzgârın estiği yön. SİLYON FENERİ: Gece ve karanlıkta gemilerin se-
yir halindeyken pruva ve grandi direkleri cundala-
SAFRA: Bir teknede denge sağlanması için sinti- rında yaktıkları ufkun 20 kertelik bir sahasından
nesine konan ağırlık.
berrak havada en az 5 milden görülebilen ve pru-
SAĞANAK: Rüzgârın eserken birdenbire vadaki grandiye nazaran daha aşağıda olan fener-
şiddetli esmesi. lerdir. Beyaz renklidirler.

SALMA : Bir teknenin rüzgara veya akıntıya bağlı SİNTİNE: Bir teknenin su altında kalan ıslak kıs-
olarak dönmesi. mının iç tarafıdır.

SİYA: Kürek çekerken tekneyi geriye itmek için


verilen komut.

SOKRA: Armuz kaplamada, kısa gelen kaplama


tahtalarının uçlarının birleştiği yerdeki çizgi.

SUGA ETMEK: Vira edip sıkıştırmak. (Suga kas-


tanyola, suga civata gibi).

SU HATTI: Teknenin gövdesinde ıslak yüzeyle


kuru yüzeyi arasında meydana gelen çizgi.

SALMA OMURGA: Yelkenli bir teknede içerden in-


dirilip kaldırılan madeni veya ağaç levha.

SALPA: Demirin deniz dibinden kurtulması, ağırlı-


ğını zincire binmesi.

SANCAK: Bayrak veya teknenin sağ yarısı,


sağ tarafı.

SÜLYEN: Yeni konan ya da raspa edildikten sonra


temizlenmiş olan çelik veya demir saclar üzerine
koruyucu bir astar olarak sürülen genellikle kırmı-
zı renkteki boya.

ŞAPKA: Direklerin üst uçlarına geçirilmiş yu-


SANCAK ALABANDA: Dümenin sancak tarafa
varlak tabla.
doğru en çok basılabilmesi için verilen emir.

ŞEYTAN ÇARMIHI: İki halat arasına ağaç basa-


SANCAK GÖNDERİ: Kıç tarafa güverteden sancak
çekmek için dikilmiş gönder. maklarla yapılan bordadan sarkıtılan merdiven.

SEREN: Direkler üzerinde yelken açmak için ve TALVEK HATTI: Boğazlarda ortadan geçtiği var-
işaret çekmek için yatay olarak bağlanmış gönder. sayılan hat.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 303

TARAK GEMİSİ: Limanları ve geçitleri derinleştir- VARAGELE: İki nokta arasında gerilmiş olan kuv-
mek için kepçeli olarak yapılmış özel gemi. vetlice bir halat üzerinde hareket eden bir maka-
raya bağlı sepet veya iskemle donanımlı insan ve
eşya taşımak için kullanılan donanım.

VARDAVELA: Teknelerin küpeştelerinde ve borda


iskelelerinde personelin korunması için dikilmiş
bulunan sabit veya yatar kalkar puntellerin üze-
rine yatay olarak geçirilmiş demir veya ağaç tiriz.

VARDAVELA PUNTELİ: Küpeştelere konmuş olan


ağaç veya demir sabit dikmelerdir.

TAVA: Borda iskelelerinin altında ve üstünde du-


rulacak yer [İskele tavası].

TAYFA: Ticaret gemilerindeki gemiciler.

TENTE: Güverteyi yağmur ve güneşten korumak


için güverte üzerine açılan branda veya başka bir
malzememden yapılmış örtü.

TERSANE: Gemi yapılan fabrika. VİRA: Vidayı, cıvatayı, ırgat veya vinci çevirmek,
sarma yönünde verilen komut.
TOKA ETMEK: Bir şeyi yerine kadar kaldırmak
[Sancak toka etmek, işaret toka]
VİYA: Gemiyi veya tekneyi istenilen rotaya dön-
dükten sonra, istenilen yöne seyredilmesi için ve-
TRAMOLA: Yelkenle seyirde rüzgarın bir kontra-
dan diğer kontraya önce pruvanın geçmesi ile ya- rilen komut.
pılan dönüş.
VOLTA: Bir halatı babaya veya biteye bir kez
USTURMAÇA: Birbirinin üzerine veya rıhtıma ya- dolaştırmak.
naşan teknelerin bordalarının zarar görmemesi
veya boyalarının bozulmaması için araya koyduk- YAKA: Yelkenlerin köşelerine ve yakalarına denir.
ları ağaç, lastik, plastik veya halatlardan yapılmış
olan, balon, silindir biçimindeki yastık. YAKAMOZ: Su içinde ışık biriktirebilen tek hücre-
lilerin yansıyarak yeşil renkli görülmesi. Genellikle
durgun sularda görülür. Ayın denize yansımasına
yakamoz denmez.
304 DENİZCİLİK TERİMLERİ

YALPA: Teknenin sancaktan iskeleye, iskele- ZİNCİRLİK: Teknelerin baş tarafında başaltında
den sancağa, dalgaların bordadan alınması ile demir zincirlerinin muhafaza edildiği yer.
sallanması.

YALPA OMURGASI: Teknelerin yalpalamasını


azaltmak için karina kısmına baştan kıça doğru
uzanan omurga biçimindeki çıkıntı.

YASLAMAK: Bir teknenin hareket kabiliyetini kay-


bederek, akıntı veya rüzgar etkisi ile bir rıhtıma
veya başka bir tekne üzerine düşmesi.

ZOKA: Uç tarafında sarımsak dilimi biçiminde


kurşun bulunan bir çeşit balık iğnesi.

YEKE: Dümen başına takılıp dümenin istenilen ta-


rafa basılması için kullanılan demir veya ağaçtan
yapılmış kol.

YELPAZE: Dümenin su içindeki en geniş kısmı.


Bağış Hesap Numaralarımız
YAPI VE KREDİ BANKASI OSTİM ŞUBESİ
Şube Kodu: 602 Şube Kodu: 602 Şube Kodu: 602
Hesap No: 59468139 Hesap No: 59430336 Hesap No: 59451723
Para Cinsi: TL Para Cinsi: USD Para Cinsi: EUR
Iban No: TR13 0006 7010 0000 0059 4681 39 Iban No: TR60 0006 7010 0000 0059 4303 36 Iban No: TR52 0006 7010 0000 0059 4517 23

You might also like