Professional Documents
Culture Documents
Aselsan Dergi 116
Aselsan Dergi 116
ISSN 1300-2473
ASELSAN Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfının bir kuruluşudur.
Birliktelik değerimizin Güven değerimizin Gelişim değerimizin
ASELSAN kültüründeki karşılığı: ASELSAN kültüründeki karşılığı: ASELSAN kültüründeki karşılığı:
• Her durumda birlikte • Söylediğimizi yapar, yaptığımızı • Sürekli öğrenir ve kişisel
sorumluluk üstleniriz. söyleriz. gelişimimizin sorumluluğunu
• Birbirimizle her durumda • Açık, net ve şeffaf iletişim alırız.
dayanışma içinde oluruz. kurarız. • Potansiyelimizi zorlayıcı
• Ortamda bulunmayanın • Verdiğimiz sözleri tutarız. hedeflerle keşfeder ve
hakkını koruruz. geliştiririz.
• İşleri zamanında ve tam olarak
• Ekip amaçları için birbirimizi teslim ederiz. • Gelişim için geri bildirim alırız
cesaretlendiririz. ve yapıcı geri bildirim veririz.
• Hatayı kimin yaptığına değil,
• İş sonuçlarına katkı sağladığını sorunun çözümüne odaklanırız. • İç ve dış paydaşlarımızın
düşündüğümüz davranışları gelişimine katkı sağlarız.
takdir ederiz.
• Bölümler arası iş süreçlerinin
uyumu için bilgiyi ve deneyimi
paylaşır, iş birliği yaparız.
• Farklılıklara saygı gösterir,
farklılıklardan sinerji yaratırız.
Ülkemizin, Mavi Vatanda güncel ve gelecekteki ope- Ayrıca BARBAROS Sınıfı Fırkateynlerin Yarı Ömür Mo-
rasyon kabiliyetini en üst seviyeye çıkarabilmek için dernizasyon Projesi (B-YÖM) ve MİLGEM-5 Projesi
mesai harcamaya devam ediyoruz. Bu çerçevede kapsamında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envante-
Mavi Vatanın koruyucularına ASELSAN teknolojileri rine ilk kez girecek olan karinaya monteli sonar sis-
sunmak için yeni, milli projelerin altına imza atıyoruz. temi FERSAH; ASELSAN’ın 2000’li yıllarda başlayan
Tarihimizden aldığımız ilham ve gelecek vizyonumuz- deniz sistemleri çalışmaları için önemli bir kilometre
la geliştirdiğimiz ASELSAN projeleriyle denizlerimizde taşı oldu. Türkiye’yi NATO’da temsil eden ilk insansız
fersah fersah yol alarak, dünyadaki gücümüzü per- su üstü aracı unvanına sahip MARLIN Silahlı İnsansız
çinliyoruz. Ana vatanda güvende olmak için deniz- Deniz Aracı (SİDA), ASELSAN’ın geliştirdiği üstün tek-
lerde güçlü olmamız gerektiğini biliyoruz. Barbaros noloji yetenekleriyle rakiplerini geride bıraktı.
Hayrettin Paşa’nın “Denizlere hakim olan cihana ha-
kim olur” sözünden hareketle, her gün yeni ufuklara ASELSAN olarak, Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı
yelken açmaya devam ediyoruz. Sadece ülkemiz için ile diğer dost ve müttefik ülkelerin deniz kuvvetlerinin
değil dost ve müttefik ülke donanmalarının ihtiyaç yakın hava savunma ihtiyaçlarını GÖKDENİZ ile etkin
duyduğu sistemlerde de ASELSAN olarak oyun değiş- şekilde karşılıyoruz. Yurt dışı bağımlılığını ortadan
tirici hamleler yapıyoruz. kaldırmakla kalmayan GÖKDENİZ, muadil yurt dışı
sistemlerden çok daha üstün bir performans ortaya
Bu kapsamda ASELSAN mühendislerinin milli imkan- koydu.
larla büyük katkılar sunduğu en büyük askeri gemimiz
TCG ANADOLU’nun, ülkemize ciddi bir kuvvet çarpanı ASELSAN Dergimizin bu sayısında denizlerde gün
yaratacağını düşünüyoruz. Bu tarihi projenin, Türkiye geçtikçe artan varlığımızı anlatırken, gelecekte Mavi
için Mavi Vatanda jeopolitik bir sıçrayışın timsali oldu- Vatanda sınır tanımayacak teknolojilerimizden ör-
ğuna inanıyoruz neklere yer verdik. Havada, karada ve uzayda olduğu
kadar su altı ve su üstünü kapsayan ASELSAN sistem-
ASELSAN’ın imzasını taşıyan milli teknolojileri, TCG lerimizle yeni ufuklara yelken açmaya, deniz teknolo-
ANADOLU’ya sunmanın gururunu yaşıyoruz. Sadece jilerinde milli tsunamiler yaratmaya devam edeceğiz.
bu gemimizdeki ASELSAN payının, yaklaşık 140 mil- Denizlerdeki gücümüzü sayfalara taşıdığımız dergi-
yon Euro’ya ulaştığını vurgulamak isterim. mizi keyifle okumanızı dilerim.
“Bir ulusun asker ordusu ne kadar
güçlü olursa olsun, kazandığı zafer
ne kadar yüce olursa olsun, bir
ulus ilim ordusuna sahip değilse,
savaş meydanlarında kazanılmış
zaferlerin sonu olacaktır.
ISSN 1300-2473 Bu nedenle bir an önce büyük,
YIL: 36, TEMMUZ 2023, SAYI: 116 mükemmel bir ilim ordusuna
sahip olma zorunluluğu vardır.”
ASELSAN Elektronik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
Adına Yayın Sahibi
Ahmet AKYOL
Yayın Kurulu
Hande BALCI
Esra DOĞU
Esra ERKAN
Gülru SELÇUK FİLİZ
Bahar GİRGİNER
Serkan KEKEÇ
Cansın MISIRLI
Fuat Taner ÖZDEMİR
Murat SELÇUK
Cemil SEYİS
Çağrı TURNA
Aybeniz YİĞİT
Nazlı AKGÜN
Melih BABAGİL
Sibel AKBAŞ
Mustafa ERKEK
DENİZCİLİK TARİHİMİZ
Haber Merkezi S/4
Cengizhan ÇATAL
Simge SADAK
Erdinç ÇELİKKAN
Fotoğraf
Evren BARIŞIK
İbrahim ÖZTÜRK
Dağıtım
Osman ARDOĞAN
Tasarım
ARMAPRGROUP
100. YIL MAHALLESİ HATIR SOKAK 27/5 Gaziosmanpaşa Ankara
06700 ÇANKAYA / ANKARA
www.armaprgroup.com
Baskı Cilt
17 TEMMUZ 2023
EMSAL Matbaa Tanıtım Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti.
Bahçekapı Mah. 2477. Cad. No: 6, Etimesgut/Ankara
+90 312 278 82 00, Sertifika No: 46753
Yayının Türü
Yerel Süreli Yayın
PROJELER
TCG ANADOLU’DAN KISA KISA… 056
MİLGEM, YENİ KUŞAKLARA İLHAM OLACAK 064
BARBAROS SINIFI FIRKATEYNLERİN YARI ÖMÜR MODERNİZASYONU 072
AÇIK DENİZ KARAKOL GEMİSİ (ADKG) 078
DENİZDE İKMAL, MUHAREBE DESTEK GEMİSİ (DİMDEG) 080
PAKİSTAN MİLGEM 086
TÜRKMENİSTAN İÇİN 29 PLATFORM 090
SÜRATLİ AMFİBİ GEMİ (LCT) 096
AMFİBİ GEMİ (LST) 098
LOJİSTİK DESTEK GEMİLERİ 100
DENİZALTI KURTARMA ANA GEMİSİ (MOSHIP) VE KURTARMA VE YEDEKLEME GEMİSİ (KURYED) 102
PAKİSTAN AKARYAKIT GEMİSİ 104
TEST VE EĞİTİM GEMİSİ (TVEG) 106
ORUÇ REİS SİSMİK ARAŞTIRMA GEMİSİ 108
YENİ TİP KARAKOL BOTU 110
ÜRÜNLER
İNSANSIZ DENİZ ARAÇLARI 112
VATOZ® DENİZ GÖREV YÖNETİM YAZILIMI 120
ASKERİ BİLGİSAYAR VE SUNUCU TEKNOLOJİLERİ 124
DENİZ HAVA SAVUNMA HARBİ TARİHÇESİ 130
GÖKDENİZ 142
HİSAR-D RF AKS (ATIŞ KONTROL SİSTEMİ) 146
İSTİF SINIFI FIRKATEYNLER İÇİN ORTA İRTİFA HAVA SAVUNMA FÜZESİ ATIŞ KONTROL SİSTEMİ VE
RF VERİ BAĞI YER DONANIMI ENTEGRASYONU – HİSAR-D RF AKS 146
DENİZ TOPÇULUĞUNDA ASELSAN 148
GÖKER-D 158
UZAKTAN KOMUTALI DENİZ STABİLİZE SİLAH SİSTEMLERİ 160
MİLLİ IFF SİSTEMİ 168
SEYİR SİSTEMLERİ 174
RADAR SİSTEMLERİ 184
ELEKTRONİK HARP SİSTEMLERİ 192
ENTEGRE DENİZ HABERLEŞME SİSTEMLERİ 196
DENİZ UYDU MUHABERE SİSTEMLERİ 202
DENİZ ELEKTRO-OPTİK SİSTEMLERİ 208
DENİZ NAVİGASYON SİSTEMLERİ 218
TEKNOLOJİLER
SU ALTI SİSTEMLER 222
DENIZ SAVAŞ SISTEMI TASARIMI 236
DENİZ PROJELERİNDE EMI/EMC FAALİYETLERİ 242
SU ÜSTÜ PLATFORMLAR İÇİN RKA ÇALIŞMALARI 250
3 BOYUTLU TARAMA İLE GEMİ ÜZERİNDE YERLEŞİM ve TASARIM ÇALIŞMALARI 254
SU ÜSTÜ PLATFORMLARI SİMÜLASYON VE ETKİNLİK ANALİZİ 260
DİNAMİK KONUMLANDIRMA TEKNOLOJİLERİ 268
SONAR SİSTEMLERİNDE KAPSAMA ALANI ANALİZİ 274
SU ÜSTÜ PLATFORMLARDA MODEL TABANLI SİSTEM MÜHENDİSLİĞİ 280
MUVAZAT 284
DENİZCİLİK TERİMLERİ
ÇOK KULLANILAN DENİZCİLİK TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 290
006 TA R İ H Ç E
1- ANADOLU SELÇUKLU
DEVLETİ VE BEYLİKLER
DÖNEMİ:
Türkleri denizlerle kaynaştıran ilk öncü, Emir Çaka
Bey olmuştur. Çaka Bey, Selçuklu Ordusunun
gözü pek akıncı liderlerinden birisi olarak, Türkle-
Alanya Tersanesi
rin batıya yönelik ilerleme sürecinde, 1078 yılında
Bizans’a esir düşmüş ve İstanbul’a gönderilmiştir.
Çaka Bey, İstanbul’daki esaret döneminde deniz Alanya Tersanesi, kalıcı bir tersanedir. Kalıcı ter-
ve denizciliğe karşı tutku derecesinde bir ilgi duy- saneler iki amaca hizmet etmektedir. Bunlardan
maya başlamıştır. birincisi kış döneminde büyük teknelerin yapımına
olanak sağlaması, ikincisi ise kullanılmayan tek-
Çaka Bey, İzmir’de o döneme göre modern sayıla- nelerin barındırmasıdır. Kış döneminde gemilerin
bilecek bir tersane yaptırmış ve tersane civarın- açıkta bırakılması, ömürlerini azalttığı için tüm
daki bölgeyi deniz üs kompleksine dönüştürmüş- Akdeniz ülkeleri tarafından kadırgalar için gemi
tür. Bu aşamadan sonra gemi inşa faaliyetlerine barınakları sağlanıyordu. Ancak Alanya Tersanesi,
geçilmiş, kürekli ve yelkenli gemilerden oluşan 50 daha fazlasını sunuyordu. Akdeniz kıyıları daima
parçalık ilk Türk Donanması 1081 yılında inşa edil- tehlike altındaydı. Düşman donanmaları ya da kor-
miştir. Bu yıl, Türk Deniz Kuvvetleri açısından son sanlar, büyük ticari yararlar sağlayacak stratejik
yerler arıyordu. Alanya da böyle bir konuma sahip-
derece önemlidir. Çünkü, 1081 yılı Deniz Kuvvet-
ti. Alanya, surların içinde iki kuleli bir kompleksin
lerinin kuruluş yılı olarak kabul edilmektedir.
parçası olarak tersane düşman saldırılarından ko-
runmak için uygun bir ortam sağlıyordu.
Yine Anadolu Selçuklu Devleti döneminde, İki De-
nizin Sultanı (Sultan-ül Bahreyn) unvanı verilen Anadolu Selçuklu Devletinin, Moğol baskısına da-
Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubat, yanamayarak 1308 yılında parçalanmasından
Alanya ve Sinop Tersanelerinde inşa ettirdiği ge- sonra özellikle Batı Anadolu’da bir takım uç beylik-
milerle filolar kurmuştur. Alanya Tersanesi, Türk- leri kurulmuştur. Osmanlı İmparatorluğu, bu Bey-
lerin kurmuş olduğu ilk organize tersane olarak liklerin denizcilik birikimi, üs ve liman kolaylıkları
kabul edilmektedir. ve tersanelerinden önemli ölçüde istifade etmiştir.
008 TA R İ H Ç E
Karamürsel’in 1323 yılında Osmanlı topraklarına Karamürsel’den sonra Türk denizciliğinin merkezi
katılması ile Marmara Denizine ulaşan Osmanlı önce İzmit, daha sonra Gelibolu ve sonunda İstan-
Beyliği, 1324 yılında Batı komşusu Karesi Bey- bul olmuştur.
liği’nden yardım maksadıyla Mürsel Bey komu-
tasında gönderilen 24 gemiden oluşan kuvvet B)OSMANLI İMPARATORLUĞU- KAPTAN-I
sayesinde denizlerle tanışmış ve güçlü bir deniz DERYA / KAPTAN PAŞALAR DÖNEMI
kuvvetine gidecek uzun yoldaki ilk kararlı adımları (1390-1867)
atmıştır.
Osmanlı İmparatorluğ’nun modern bir devlet an-
Karamürsel’de 1327 yılında ilk Osmanlı Tersanesi layışı ile denizlere yönelik teşkilatlanması, Sultan
kurulmuş, burada ilk Osmanlı savaş gemisi inşa Yıldırım Bayezid döneminde (1389-1403) başla-
edilmiştir. mıştır. Gelibolu Deniz Üssünün 1401 yılında ta-
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 009
mamlanması ile birlikte “Kaptan-ı Derya/Kaptan Bu dönemde, Türk deniz bilimcileri dünya deniz-
Paşa” terimi de Osmanlı Deniz Kuvvetlerinde ye- ciliğine büyük katkıda bulunmuştur. Muhiddin Piri
rini almıştır. Saruca Paşa, Türk deniz tarihinin ilk Reis, 1513 ve 1528 yıllarında iki ayrı dünya hari-
Kaptan-ı Deryası olmuştur. Fatih Sultan Mehmet tası yapmıştır. Harita, Avrupa ve Afrika'nın batı
döneminde, İstanbul’un fethini müteakip, Os- kıyıları ile Güney Amerika'nın doğu kıyılarını gös-
manlılar, Ege ve Karadeniz’de mutlak bir hakimi- termektedir.
yet sağladıktan sonra Akdeniz’e ilerlemişlerdir.
16.yüzyıl Avrupa ve Müslüman denizcilerinin coğ-
rafya bilgilerini içeren değerli bir tarihi belgedir.
Fatih Sultan Mehmet, 1455 yılında Kasımpaşa’da
İstanbul Tersanesini (Tersane-i Amire) kurmuş ve Kanunî Sultan Süleyman (1520-1566)’da Osman-
bu tersane dünyanın en büyük tersanelerinden bi- lı Donanmasının gelişimine büyük önem vermiş,
risi olarak tüm yabancı ülkelerin hayranlığını ka- Türk denizciliğine altın çağını yaşatmıştır. Kanunî
zanmıştır. Dünyanın yaşayan ve çalışan en eski Sultan Süleyman, 1533 yılında Barbaros Hayred-
tersanesi, bugün Haliç Tersanesi olarak hala hiz- din Paşa’yı İstanbul’a davet ederek, Kaptan-ı Der-
met vermektedir. ya ilan etmiştir.
Haliç Tersanesi
010 TA R İ H Ç E
Barbaros Hayreddin Paşa, İstanbul Tersanesinde Barbaros Hayreddin Paşa, üstün denizcilik bilgisi
yeni gemiler inşa ettirerek, donanmayı daha da ve tecrübesinin yanı sıra emsalsiz bir taktisyen
güçlendirmiş ve deniz kuvvetini Osmanlı Devleti- olduğunu, 27 Eylül 1538 tarihinde Preveze Deniz
nin denizlerdeki uzantısı ve dış politikasının vaz- Savaşı’nda göstermiştir. Taktik baskının yarattığı
geçilmez bir unsuru haline getirmiştir. sürpriz etkisi Andrea Doria komutasındaki Haçlı
Donanmasını şaşkına çevirmiş, Haçlı Donanması,
panik içerisinde dağılarak, büyük kayıplarla geri
çekilmek zorunda kalmıştır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 011
Ertuğrul Fırkateyni
Güçlü bir donanma için Osmanlı halkı, 14 Temmuz rında bulunan İngiliz Donanmasının baskısı nede-
1909 günü Donanma Cemiyeti, diğer adı ile Do- niyle 10 Ağustos 1914 günü Çanakkale Boğazı’na
nanma-i Osman-i Muavenet-i Milliye Cemiyeti’ni girmiştir. Osmanlı Devleti de tarafsızlığını bozma-
kurmuştur. mak için bu gemileri satın aldığını açıklamış, 16
Ağustos 1914 günü bu gemilere Türk bayrağı çe-
Bu cemiyetin yoğun gayreti ile kısa zamanda yük- kilerek, Yavuz ve Midilli adları verilmiştir. Bununla
lü miktarda para toplanmış ve bu kaynak ile Al- birlikte, Osmanlı Hükümeti, 27 Eylül 1914 günü
manya’dan 1910 yılında Yadigar-I Millet, Gayret-i Çanakkale Boğazı ve Ege çıkışını mayınlatarak, 01
Vataniye, Nümune-i Hamiyet ve Muavenet-i Milli- Ekim 1914 tarihinden itibaren de boğazın kapan-
ye muhripleri ile Barbaros Hayreddin ve Turgutreis dığını bütün dünyaya ilan etmiştir.
zırhlıları satın alınmıştır.
Yavuz muharebe kruvazörü ile Taşoz ve Samsun
Bu dönemde, Ege ve Akdeniz’de, yedi buçuk ay muhripleri Sivastopol’u; Midilli kruvazörü Novo-
süre ile akın tipi harekât icra ederek, Yunan Do- rosisk’i; Muavenet-i Milliye ve Gayret-i Vataniye
nanması ve harp potansiyeline kayıp ve hasar muhripleri ise Odessa Limanını 29 Ekim 1914 sa-
verdiren Rauf Orbay komutasındaki Hamidiye bahı bombardıman altına almıştır. Bu olay Osmanlı
Kruvazörü, dünya deniz tarihine geçen göz ka- Devleti'nin, Almanya’nın yanında fiili olarak Birinci
maştırıcı başarıları ile deniz harp tarihindeki şanlı Dünya Savaşı'na girmesine neden olmuştur.
yerini almıştır.
Yavuz Muhabere Kruvazörü
Birinci Dünya Savaşının başlaması ile birlikte Os-
manlı Devleti tarafsızlığını ilan etmiş, bu sırada
Akdeniz’de bulunan Goeben ve Breslau adındaki
iki Alman harp gemisi, Adriyatik ve Mora açıkla-
Alemdar Römorkü
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 017
Yavuz Muharebe
Kruvazörü Gölcük Havuzu'nda
Bahriye Vekaletinin öncelik verdiği konu, ülkedeki 16 Ocak 1928 tarihli ve 1198 sayılı kanunla Millî
ekonomik koşulları göz ardı etmeden, mevcut im- Savunma Bakanlığı’na bağlı olarak Genelkurmay
kanlar dahilinde donanmanın çekirdeğini meyda- Başkanlığı’nda bir “Deniz Müsteşarlığı” makamı
na getirmek olmuştur. kurulmuştur. Bu yeni teşkilatlanma ile Donanma
Komutanlığı, idari ve lojistik bakımından Genel-
Başlangıçta yurt dışı gemi alımından ziyade, mev- kurmay Başkanlığı’na bağlanmıştır.
cut gemilerin onarılarak, Donanmaya kazandırıl-
Bu dönemde, envanterinde Yavuz, Turgutreis,
ması hedeflenmiştir. İlk olarak, Yavuz Muharebe
Hamidiye, Mecidiye kruvazörleri, Peyk-i Şevket
Kruvazörü'nün onarımı için bir Fransız şirketi ile
ve Berk-i Satvet Torpido Kruvazörleri ile Samsun,
anlaşma yapılmıştır. Basra ve Taşoz muhriplerini bulunduran donanma,
ana unsurları ile Gölcük’te faaliyet göstermiştir.
İstanbul’da Yavuz’u havuzlayacak kapasitede bü- Hollanda’ya sipariş verilen ve Kurtuluş Savaşı’nın
yük bir havuzun bulunmaması nedeniyle, önce- coşkusunu yansıtan I. İnönü ve II. İnönü denizaltı-
likle bir Alman şirketinin Gölcük bölgesinde Yavuz ları da 1928 yılında Deniz Kuvvetlerine katılmıştır.
için uygun bir yüzer havuz yapmasına, daha sonra
geminin bir Fransız şirketi tarafından onarılma-
sına karar verilmiştir. Yavuz’un havuzlanma ihti-
yaçları, bir anlamda Gölcük’ü Deniz Kuvvetleri ile
özdeşleştirecek olan yolun başlangıcı olmuştur.
yapıya kavuşturulmuştur.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 019
TCG I. İnönü
Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayı ile 1933 yı- sipariş edilmiştir. Aynı yıl, Almanya’da inşa edil-
lında donanmanın ana üssünün Gölcük olması- miş olan Saldıray Denizaltısı, donanmaya katıl-
na karar verilmiştir. Aynı yıl Gölcük Tersanesi'nde mıştır. Ayrıca, Taşkızak Tersanesi'nde inşa edilen
inşa edilen ilk gemi olan Gölcük tankeri kızağa ko- ve isimleri bizzat Atatürk tarafından verilen Atılay
nulmuş ve bir yıl içerisinde denize indirilmiştir. ve Yıldıray denizaltıları denize indirilmiştir. Gölcük
Tersanesi'nde üretilen ilk Türk denizaltısı TCG Yıl-
Bu dönemde Yavuz Muharebe Kruvazörü, 1930 yı- dıray’dır.
lında onarımının tamamlanmasından sonra Deniz
Kuvvetleri'nin sancak gemisi olarak, 1950 yılına
kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin denizlerdeki gücü-
nün bir simgesi olmuş; birçok devlet büyüğü ve
yabancı konuk bu gemide ağırlanmıştır.
TCG Atılay
Kıbrıs Sorunu 1960’lı yıllarda yoğun olarak ülke 1980’li yıllar Türk Deniz Kuvvetleri'nin Cumhuriyet
gündemini işgal etmeye başladığında çeşitli ihti- dönemindeki gelişiminin tepe noktasına doğru
mallere göre planlar yapılmış ve güçlü bir çıkarma ivme kazandığı yıllar olmuştur. Bu yıllarda, muh-
filosunun tesis ve idamesi bir zorunluluk olarak telif modernizasyon projeleri gerçekleştirilmiş,
ortaya çıkmıştır. Bu gelişmeler paralelinde, yurt Deniz Kuvvetleri'nin harp silah ve araçlarında tek
içinde amfibi gemi ve araçlarının inşasına öncelik kaynağa bağlı kalmamak hedefine yönelik önemli
verilirken, yurt dışından da özellikle tank çıkarma
adımlar atılmıştır. Gölcük’te 1988 yılında inşa edi-
gemisi tedariki yönünde planlamalar yapılmıştır.
len ilk modern fırkateyn olan TCG FATİH (F-242),
Türkiye’nin son derece yapıcı davranışları ve ikaz-
larına rağmen, Kıbrıslı Rumlar'ın katliama varan Gölcük Tersanesi’nin uluslararası arenadaki pres-
tek taraflı uygulamaları Türkiye’yi Ada’da bir am- tijini daha da artırmıştır.
fibi harekât yapmaya mecbur bırakmıştır.
Türk Deniz Kuvvetleri'nin rotası, ATATÜRK’ün çiz-
Türk Deniz Kuvvetleri, Türk Ulusu'nun kendine olan miş olduğu çağdaş ve aydınlık yoldur. Son yıllarda
sınırsız güvenini boşa çıkarmamış; sınırlı imkanla- Akdeniz’deki sayılı Deniz Kuvvetleri arasında yer
rına rağmen, 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı’n- alan Türk Deniz Kuvvetleri, Somali’den Japon-
da kilit rol oynamış ve askeri açıdan tartışmasız ya’ya, Cebelitarık’tan Panama’ya, Kuzey Atlan-
en zor harekat olarak kabul edilen amfibi harekatı tik’ten Hint Okyanusu’na kadar, tüm denizlerde
başarı ile gerçekleştirerek, amfibi ve kara birlikle- Türk Sancağı’nı şerefle dalgalandırmış ve dalga-
rinin emniyetle Kıbrıs’a çıkmasını sağlamış, aynı landırmaya devam edecektir.
zamanda hem Kıbrıs’a yönelik düşman takviyesini
engellemiş hem de Kara Harekâtına deniz top ateş
desteği sağlayarak, askeri ve siyasi hedeflerimizin
ele geçirilmesinde büyük rol oynamıştır.
022 TA R İ H Ç E
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 023
024 TA R İ H Ç E
Kıbrıs Harekatı
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 025
Yunan gemisi zannedilen Kocatepe muhribinin İlk teknoloji transferi ise 1989 yılında Pakistan’a
kendi uçaklarımız tarafından batırılması ve gemi- yapılmıştır. Verilen lisans ile birlikte Pakistan’da
de görevli 54 askerimizin şehadetinin ardındaki en telsiz üretimine başlanmıştır.
büyük gerçek; kara, hava ve deniz unsurları ara-
sındaki haberleşme sistemlerinin eksikliği ve Türk Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı ku-
savaş uçaklarının istihbarat hatasıdır. Uçaklarımız ruluşu olan ASELSAN, kendisine verilen görev
ve gemilerimiz arasında güvenli telsiz bağlantı- çerçevesinde, deniz savaş sistemlerine yönelik
sı yoktu. Bu hazin olayın en büyük nedeninin ise olarak çalışmalarını şu beş esasa uygun olarak
kim tarafından yapıldığı tam olarak bilinemeyen, sürdürmektedir:
elektronik yönlendirmeler olduğu da değerlendi-
rilmektedir. • Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın her tür-
lü elektronik cihaz gereksinimlerini, dışa
1974 Kıbrıs Barış Harekatından sonra uygulanan bağımlılığı en aza indirecek şekilde ve en
"silah ambargosu" ve harekat esnasında yaşanan kısa zamanda karşılamak.
olaylardan edinilen tecrübeler, ülkemizde savun-
ma sistemlerinin temininde ve bu arada askeri • Her türlü şartlar altında devamlılık ve hızlı
haberleşme ihtiyaçlarının karşılanmasında ba- gelişimi sağlamak.
ğımsızlığın önemini gündeme getirmiş, halkımızın
bağışları ile Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerini Güç- • Olağanüstü hallerde üretimin tamamını
lendirme Vakıfları hayata geçirilmiştir. Bunu taki- askeri teçhizat üretimine döndürebilmek.
ben Kara Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı öncülü-
ğünde 1975 yılı sonlarında ASELSAN kurulmuştur. • Milli olması zorunlu olan elektronik ve
akustik harp ile kripto gibi konularda Deniz
TCG Kocatepe olayında yaşanan tecrübenin de Kuvvetleri Komutanlığına hizmet vermek.
yarattığı itici güçle, ASELSAN milli çevrim sistem-
leri eksikliğini gidermek üzere hızla çalışmalara • Yurtdışına "yüksek teknoloji" deniz savaş
başlamış, ilk üretimini 1980 yılında gerçekleştire- sistemleri satabilecek duruma gelmek.
rek TSK için sırt ve tank telsizi yapılmıştır.
ASELSAN, bu yolda dünya
firmaları ile yarışabilecek
seviyede önemli gelişme-
ler kaydetmektedir.
Deniz Kuvvetlerimiz, Mavi Vatanın korunmasın- ASELSAN hem ülke ihtiyaçlarının karşılanması
da, çevre denizlerde caydırıcı güç olmada, sadece hem de savunma sanayi ürünlerini ihraç edebil-
kendi denizlerimizde değil dünya denizlerinde hak mek için yerli teknoloji geliştirmeye önem ver-
ve menfaatlerimizi korumada, barışa etkin katkı mektedir. Bu hedefe doğru yapılan çalışmalar ne-
sunma ve özellikle son dönemde enerji hatları- ticesinde, ASELSAN’ın deniz sistemleri alanında
nın deniz ortamındaki kaynaklarının güvenliğinin katettiği mesafe dikkate değer seviyelere ulaş-
sağlanması konusunda çok önemli görevler üst- mıştır. ASELSAN; karmaşık sistemleri barındıran
lenmiştir. Dolayısıyla ASELSAN, Deniz Kuvvetleri- savaş sistemleri ile özel amaçlı görev sistemleri-
mizin görevlerini yerine getirirken ihtiyaç duyaca- nin tasarım ve üretimi ile bu sistemlerin platform-
ğı gelişmiş yerli ve milli savaş sistemi çözümlerini lara ve diğer sistemlere entegrasyon imkan ve
en etkin şekilde sağlaması gerektiğinin bilinciyle kabiliyetine sahiptir. Bu çerçevede, bugüne kadar
çalışmalarını sürdürmektedir. Bunun için sadece halihazırda tamamlanan ve devam eden 75 yeni
barış zamanında değil, savaş zamanında da De- gemi inşa projesi ile 50 civarında modernizasyon
niz Kuvvetlerimize yurtiçi ve yurtdışında hizmet projesinde yer alınmış ve 100’den fazla gemi plat-
vermeye devam edilmesi gerekmektedir. Bu bek- formuna Uzaktan Komutalı Silah Sistemleri en-
lenti, geçtiğimiz dönemde birçok platformda, yurt tegre edilmiştir. Yurtiçinde ve yurtdışında 230’dan
içinde ve yurt dışında farklı lokasyonlarda kar- fazla platformda ASELSAN silah sistemleri görev
şılanmıştır. yapmaktadır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 027
ARDA
ARES 2N ED
028 TA R İ H Ç E
DİKONS Stop-2
Gemi antenleri
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 029
Hücumbot
MİLGEM-Heybeliada
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 031
Bu yıllarda üretilen askeri gemilerimizde yer alan ASELSAN’ın yürüttüğü diğer faaliyetlerde kaza-
sistemler incelendiğinde, maalesef özellikle sa- nılan alt yapı ve bilgi birikimleri ile 2000’li yılların
vaş sistemleri özelinde neredeyse tek bir yerli sis- başlangıcından itibaren Türk donanmasına özgün
temimiz bile bulunmuyordu. sistemler sağlanabilecek seviyeye gelindi. Bu sü-
reçte ASELSAN yönetimi, aldığı stratejik bir karar
Türk Deniz Kuvvetleri, milli savunma endüstrisi ile yeniden yapılanarak, mevcut potansiyelin de-
kurulmadan önce eski teknoloji harp silah araç- niz sistemlerine odaklanmasına zemin sağlamış-
larının bakım idamesini yurtdışından sağlanan tı. Böylelikle MİLGEM Projesinin ivmesiyle başla-
lojistik destekle yürütebilme imkânını bünyesinde yan milli deniz sistemleri atağında ASELSAN, tüm
barındırıyordu. Ancak, dış politikalardan kaynak- kabiliyetleriyle yer almıştır. Yeni yapılanmayla,
lanan ihracat kısıtlamaları ve teknolojideki süratli mevcut cihaz ve sistemlerin deniz platformlarına
gelişmeler, bakım-idame imkânlarının yurtiçin- uyarlanması yaklaşımına ilave olarak platform-
den sağlanması ihtiyacını öne çıkarmış, bu husus lara özgün görev sistemi geliştirilmesi ve sistem
gelişen teknolojideki karmaşıklık ile de artmıştır. entegrasyonu yaklaşımına dönülmüştür. Silah
Ayrıca, yeni teknoloji ürünü harp silah araçlarının sistemleri, muhabere sistemleri, elektro-optik ve
“kara kutu” hüviyetinde olması savunma güvenli- mikrodalga sensörler ile görev yönetim sistemleri
ğini menfi olarak etkilemeye başlamıştı. gibi ASELSAN’ın uzmanlık alanlarındaki ürünler,
deniz platformlarına uyarlanmış ya da deniz plat-
Ancak 2000’li yıllara kadar Deniz Kuvvetlerinin formlarına özgün olarak geliştirilmiştir.
az sayıdaki teçhizat ihtiyacının karşılanmasında,
geliştirme maliyetleri ve süresi ile performans Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ile Savunma Sanayii
güvenirliği, bu sistemlerin yurt içerisinde geliştir- Başkanlığının yakın işbirliği ve kararlılığı sayesinde
me faaliyetlerine başlanılmasında olumsuz etki MİLGEM Projesinin ilk gemisi TCG Heybeliada’nın
yaratmıştır. 2005 yılında tasarım faaliyetlerine, 2006 yılında
da inşasına başlanmıştır. MİLGEM, o döneme göre
Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın ortaya koydu- mümkün olabilecek en yüksek yerli ve milli katkı
ğu vizyonla, 2000’li yılların başından itibaren MİL- oranıyla 27 Eylül 2011 tarihinde Donanma Komu-
GEM Projesinin hayata geçirilmesi için faaliyetlere tanlığına teslim edilmiştir MİLGEM Projesi kapsa-
başlanmıştır. 2004 yılında İstanbul Tersanesi Ko- mında “Korvet” sınıfında inşa edilen dördüncü ve
mutanlığında tasarım, mühendislik ve inşaat faa- son gemi olan TCG Kınalıada, 2019 yılında teslim
liyetlerini yürütmek ve koordine etmek üzere MİL- edilmiştir.
GEM Proje Ofisi kurulmuştur. Böylece azami yurt
içi katkı payı ile milli bir korvetin tasarım ve inşası Her ne kadar MİLGEM Projesinden önce de ASEL-
öngörülmüştür. Bu proje ile dağınık halde bulunan SAN su üsü savaş gemileri için sistem teslimat ve
yerli/milli bilgi ve tecrübe birikiminin bir araya ge- entegrasyonları gerçekleştirmiş olsa da kapsamlı
tirilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca çok sayıda sanayi olarak ASELSAN’ın farklı sektör başkanlıklarının
kuruluşunun, üniversitelerin, bilimsel kurumların ürünlerinin tek bir platformda entegre edildiği ilk
da yönlendirilmesiyle, Türkiye’de yerli/milli savaş büyük proje MİLGEM’dir.
gemisi tasarım ve inşa kabiliyetinin geliştirilmesi
hedeflenmiştir.
Türk savunma sanayii için çığır açıcı bir proje ola- • İlk Top Acil Kontrol Ünitesi (TAKÜ)
rak nitelendirilebilecek MİLGEM projesinde, 23
Mayıs 2007 tarihinde imzaladığımız savaş siste- • 12.7 mm Stabilize Makineli Tüfek
mi tedarik projesi sözleşmesi ile üstlendiğimiz
sorumluluğun bilinciyle, olabildiğince fazla sayı- • İlk KULAÇ iskandil sistemi
da bileşenin geliştirilmesi için gösterdiğimiz ça-
• İlk HIZIR Torpido Karıştırma ve Aldatma
baların ve azmin neticesinde MİLGEM korvetle-
Sistemi (TKAS)
rinde ASELSAN ürünü sistemler, gemiye entegre
edilmiştir: • İlk X-BAND Uydu Muhabere Sistemi
• İlk SMART-S Mk2 3 Boyutlu Arama Radarı • İlk Lazer İkaz Sistemi (LİAS-100D)
• İlk ARES 2N Elektronik Destek (ED) ve ilk • Dahili ve Harici Muhabere Sistemleri
Dekoy Atım Sisteminden (DAS) oluşan
Elektronik Harp Süiti • İlk ASELFLIR 300D Elektro-Optik
Dayrektör Sistemi
• İlk 76 mm Compact Top Atış Kontrol
Sistemi (TAKS) • ANS 510D Cayro Sistemi
Smart S
Aslında ASELSAN ürünü sistemlerin deniz plat- Projesi kapsamında da Entegre Deniz Haberleş-
formlarında kullanılma tarihçesinin 2006 yılında me Sistemi’ne yönelik tüm sistem tasarım, ge-
ilk kez ASELSAN üretimi LN-270 Ataletsel Navi- liştirme, üretim, platform entegrasyon ve lojistik
gasyon Sisteminin Seaguard Yakın Hava Savunma destek sorumlulukları üstlenilmiştir.
Sistemlerinin Modernizasyonu Projesi Kapsamın-
da TCG KEMALREİS'e entegrasyonuyla başladığını Haziran 2006 tarihinde imzalanan sözleşme kap-
söyleyebiliriz. samında; 12.7 mm Stabilize Makinalı Tüfek Plat-
formu (STAMP) Sistemi yapılan testler sonucu
Yine 2006 yılında Rüzgar Sınıfı Hücumbotların, elde edilen üstün başarı ile kalifiye edilerek 2007
haberleşme sistemi modernizasyonu ile ilk defa yılı başında öncelikle 90 tonluk sahil güvenlik
deniz haberleşme sistemlerine yönelik tüm ihti- botlarına entegre edilmek üzere TSK envanterine
yaçlar milli bir tasarıma dayalı olarak karşılanmış- girmiştir.
tır. Bu sayede geliştirilen yetenekler ile MİLGEM
MOSHIP
(G-Sınıfı Fırkateyn)
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 035
KURYED
ASELSAN ürünü sistemlerin su üstü savaş gemi- 2007 yılında ASELSAN sistemlerinin deniz pro-
lerine entegrasyonu faaliyetlerine 2007 yılında jelerinde görünür olmaya başlaması yolcuğu,
G-Sınıfı fırkateynlerin mevcut atış kontrol radarla- 2008 yılında imzalanan 4 adet “Sahil Güvenlik
rına ASELSAN ürünü termal kamera entegrasyo- Komutanlığı Arama Kurtarma Gemisi”, “Aksaz
nuyla devam edilmiştir. ve Foça Deniz Üssü Su altı ve Su üstü Gözetle-
me ve Tespit Sistemi (Yunus)”, 16 adet “Yeni Tip
İlk Veri Kontrol Sistemimiz (VKS), MOSHIP plat- Karakol Botu” ve “Yavuz Sınıfı Firkateynlerin Yarı
formunda kullanılmaya başlanmıştır. Ayrıca Ömür Modernizasyonu” kapsamındaki sözleş-
MOSHIP ve KURYED projeleri kapsamında, ASEL- melerle hız kazanmıştır. VATOZ Savaş Yönetim
SAN tarafından milli olarak geliştirilen HF ve V/ Sistemi ve ASELFLIR 200D E/O Dayrektör Siste-
UHF telsizler ilk kez deniz platformlarına teslim mi, ilk defa Yeni Tip Karakol Botlarında kullanıl-
edilmiştir. maya başlanmıştır.
036 TA R İ H Ç E
KULAÇ
Amfibi gemilerimizin modernizasyon faaliyetlerine 2010’lu yılların başından itibaren ASELSAN bün-
ilişkin olarak 2009 yılında imzalanan 8 adet Süratli yesinde insansız su üstü araçları üzerinde ça-
Amfibi Gemi (LCT) Projesi sözleşmesi kapsamında lışmalara başlanmıştır. İlk yıllarda uzaktan ku-
ilk 25 mm Stabilize Top Sisteminin (STOP) teslimatı mandalı LEVENT Botu geliştirme faaliyetleri icra
gerçekleştirilmiştir. Bu proje kapsamındaki 8 adet edilmiş, sonrasında botun üzerine, uzaktan ku-
gemiye toplam 16 adet STOP sistemi entegrasyonu mandalı SARP silahı entegre edilmiştir.
gerçekleştirilerek, alınan geri beslemeler sayesinde
sistemin yeni versiyonları geliştirilebilmiştir.
038 TA R İ H Ç E
LEVENT
ALBATROS Sürü
ALBATROS-K
ALBATROS Sürü
ARES 2N Elektronik
Destek Konsolu
MARLİN SİDA
040 TA R İ H Ç E
HİSAR-A/O
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 041
ASELSAN’ın Çok Alçak İrtifa Hava Savunma Sis- 2011 yılına gelindiğinde Süratli Amfibi Gemi Pro-
temlerindeki başarısı, 2010 yılında başlatılan jesiyle başlayan amfibi gemi filosunun moder-
KORKUT Kundağı Motorlu Hava Savunma Top Sis- nizasyonu faaliyetleri, iki adet Amfibi Gemi (LST)
temi ve 35 mm parçacıklı mühimmat projeleri ile Proje sözleşmesinin imzalanmasıyla hız kazanmış-
2011 yılında filizlenen Alçak/Orta İrtifa Hava Sa- tır. Proje kapsamındaki gemilerin savaş sistemleri,
vunma Füze Sistemi HİSAR-A ve HİSAR-O projele- MİGEM Korvet Projesinde yer alan ASELSAN savaş
rinde ana yüklenici olmasını sağlamıştır.
sistemleriyle büyük oranda benzerlik içermekte-
dir. Mevcut kabiliyetleriyle dünyanın en gelişmiş
KORKUT ve HİSAR sistemlerinin kendilerini belli
bir aşamaya kadar ispatlamış olmaları, ASELSAN’ı LST sınıfı gemilerinden olan TCG Bayraktar ve TCG
bu sistemlerin deniz versiyonlarını geliştirmek Sancaktar, sahip olduğu gelişmiş ASELSAN ürünü
için de cesaretlendirmiştir. Savaş gemilerimizin silah ve sensor sistemleri nedeniyle, genç bahriye-
yakın alan hava savunma silah sistemi ihtiyacını lilerinin eğitimi maksadıyla okul gemisi olarak da
karşılamak üzere GÖKDENİZ Yakın Alan Hava Sa- görevlendirilebilmektedir. Bu gemiler, gerektiğinde
vunma Sistemi Projesi başlatılmıştır. hastane gemisi olarak da hizmet verebilmektedir.
GÖKDENİZ
042 TA R İ H Ç E
LST Bayraktar
TCG Anadolu
046 TA R İ H Ç E
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 047
B-YÖM
Akrep Radarı
Fersah
B-YÖM
IFF MOD-5
050 TA R İ H Ç E
DİMDEG DERYA
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 051
ADKG
(MİLGEM-5 Sistemler)
052 TA R İ H Ç E
Türkiye’nin ilk savaş gemisi ihracat projesi olma GÖKDENİZ YHSS; hedef tipine uygun olarak hem
özelliğini de içeren Türkmenistan için 5 ayrı sözleş- ASELSAN tarafından geliştirilen 35 mm Parçacıklı
me imzalanmış, aynı zamanda ilk GÖKDENİZ Yakın Mühimmat (ATOM) hem de klasik tahrip (HEI) mü-
Hava Savunma Sistemi ihracatı da Türkmenistan himmatı ile birlikte kullanılabilmektedir.
Korvet Projesi kapsamında gerçekleştirilmiştir.
Türkmenistan Korvet
Buraya kadar, suüstü platformları savaş ve lerimizi geliştirmenin yanında yeni teknolojiler
görev sistemleriyle ilgili olarak çok kısa sayıla- üretmeye de odaklanacağız. Bu kapsamda ya-
bilecek bir süreçte ASELSAN’ımızın kat ettiği kın dönemde tedarik faaliyetlerine başlanması
mesafeden, hayata geçirdiği ve geçirmek üzere beklenen TF-2000 Hava Savunma Harbi Muh-
aralıksız olarak çalışmalara devam ettiği birbi- ribinin ihtiyaç duyduğu multi-statik sonar süiti
rinden başarılı çok sayıda projeden bahsettik. gibi yeni nesil sistemlerin olabildiğince yerli ve
Bundan sonraki yol haritamızı belirlerken, ön- milli olarak üretilmesi prensibiyle
celikli olarak Deniz Kuvvetleri Komutanlığımı- çalışmalarımıza hız kesmeden
zın ihtiyaçları olmak üzere mevcut sistem- devam edeceğiz.
TF-2000
054 TA R İ H Ç E
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 055
058 PROJELER
Çok Maksatlı Amfibi Gemi ANADOLU, bir amfibi ta- Türkiye’nin amfibi hücum gemisi (İng. LHD, Lan-
bur ile gerekli muharebe ve destek araçlarını ana ding Helicopter Dock) sınıfına dahil olan ilk askeri
üs desteği olmadan kriz bölgelerine taşıyabilecek, gemisi olan TCG ANADOLU, ana yüklenici SEDEF
havuzunda taşıyacağı çıkarma araçları ile çıkar- Tersanesince inşa edilmiş ve İspanyol Kraliyet
ma operasyonlarına katılabilecek, helikopter ve Deniz Kuvvetleri tarafından kullanılan Juan Car-
los-I ile Avustralya Kraliyet Deniz Kuvvetleri (RAN)
insansız hava araçlarıyla gece ve gündüz operas-
hizmetine giren Canberra Sınıfı özgün tasarımlı
yon yapılabilmesine olanak sağlayacak yetenek- LHD’ler örnek alınarak İspanyol tasarımcı Navan-
lere sahiptir. tia tarafından tasarlanmıştır. TCG ANADOLU’da yer
alan savaş sistemlerinin tasarımı ve entegrasyo-
ANADOLU; ameliyathane, röntgen cihazları, diş nu ASELSAN-HAVELSAN İş Ortaklığı tarafından
tedavi üniteleri ile yoğun bakım ve enfeksiyon yapılmıştır.
odaları dahil en az 30 yatak kapasitesine sahip
revir/hastaneye sahip olacak ve insani yardım TCG ANADOLU, 12° eğime sahip uçuş rampası
operasyonlarında Hastane Gemisi olarak görev (İng. ski jump) sayesinde üzerinden savaş uçak-
yapabilecektir. larının ve İnsansız Hava Araçlarının (İHA) kalkışını
kolaylaştıracak ve bu sayede helikopterler dışında
Tam yüklü deplasmanı 27.436 ton olan ve 232 uçakların kullanımına da uygun olacaktır. Kısa kal-
metre gemi boyuna sahip Çok Maksatlı Amfibi kış ve dikey iniş (İng. STOVL, Short Take-Off Verti-
Gemi ANADOLU, Silahlı Kuvvetlerimizin envante- cal Landing) özelliğine sahip olan F-35B veya AV-
rinde yer alan en büyük deniz platformu ve amiral 8B Harrier gibi savaş uçakları LHD’ye iniş ve kalkış
gemisidir. yapabilmektedir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 059
TC G A N A D O LU,
üzerine konuş-
landırılacak si-
lahlı insansız
hava araçlarıy-
la (SİHA) Türk
donanması için
önemli bir güç
çarpanı olacaktır.
060 PROJELER
Bahriyemizin amiral gemisi olan TCG ANADOLU’da • PİRİ Kızılötesi Arama ve Takip Sistemi
ilk kez bu projede envantere giren Elektronik Taar- (PİRİ-100): Yüksek performanslı Kızılötesi
ruz (ET), Elektronik Destek (ED), Elektronik Harp (IR) hedef arama ve takip yeteneği saye-
Süiti, IP Tabanlı Muhabere Kontrol ve Anahtar- sinde hava ve deniz araçları ile IR güdümlü
lama, Uçuş Faaliyetleri Haberleşme (WIFCOM), füzelerin tespiti, takibi ve sınıflandırılma-
HAVELSAN’ın geliştirdiği GENESIS ADVENT Savaş sını sağlar.
Yönetim Sistemi’ne tam entegre 25 mm Stabilize
Top Sistemi (STOP), 1.0 m Anten Sistemli Ku-Bant • STOP-2: Deniz platformları için üretilmiş,
Uydu Muhabere Sistemi ve UHF Uydu Muhabere 25 mm uzaktan kumandalı stabilize top
Sistemi, elektronik harita tabanlı Sayısal İz Masa- sistemi olan STOP’un hareketli Hassas
sı, Kızılötesi Arama ve Takip sistemlerimiz kullanı- Stabilize Yönlendirici (HSY) ile geliştirilmiş
cıdan tam not aldı. halidir. STOP-2’yi STOP’tan ayıran en büyük
özellik; termal kamera, gündüz kamerası ve
İlk defa LHD’ye entegre edilen sistemlerden kısa- lazer mesafe ölçüm cihazını içerisinde ba-
ca bahsedelim. rındıran elektro-optik sistemin taretin irtifa
ve yanca hareketlerinden bağımsız olarak
• Deniz Elektronik Harp (EH) Süiti: RF, KÖ ve yönlendirilebiliyor olmasıdır. Ayrıca ilk defa
Lazer bantlarda yer alan tehditlerin kendi bir deniz platform projesinde Savaş Yöne-
alıcıları, gemi üzerindeki diğer alıcılar ve tim Sistemine (SYS) tam entegre edilen
kendisine Taktik Data Link ağı vasıtasıy- silah sistemimizin tüm yetkinlik ve kabili-
la farklı platformlardan bildirilen veriler ile yetleri SYS üzerinden kullanılabilmektedir.
tespit ve teşhis ederek operatöre sunulma-
sından sorumludur. İlgili tehditlerin CHAFF
Dekoy Atımı, KÖ Dekoy Atımı ve Elektronik
Taarruz gibi fonksiyonel imha teknikleriyle
bertaraf edilmesini sağlar. Merkezi Yöne-
tim, ED, ET ve Dekoy Atım Sistemleri’nden
oluşmaktadır.
062 PROJELER
NATO'nun böyle bir durumda Türkiye'yi savun- 1974 Kıbrıs Barış Harekâtına kadar araç gerecinin
ma konusunda isteksiz olacağı ima edilmiş ve neredeyse tamamı ABD menşeili olan TSK, özel-
ABD'nin Türkiye'ye sağladığı askeri malzemenin likle 1975’te ABD yönetimi tarafından uygulanan
bu müdahalede kullanılmasına izin verilmeyece- silah ambargosu sonrasında ciddi boyutlarda ye-
ği belirtilmiştir. Bu mektup ulusal çıkarlarımız için dek parça ve lojistik destek sıkıntısıyla karşı karşı-
ya kaldı. Bu nedenle TSK’nın harbe hazırlık seviyesi
milli savunma sanayiine yönelik üretim ve geliş-
önemli oranda düştü. Süreçte yaşanan sıkıntılar,
tirme faaliyetlerinin temellerinin atılması için bir
ulusal savunma sanayiine yönelik algıyı pekiştire-
vesile olmuştur. rek aynı yıl ASELSAN’ın kuruluşuna da vesile oldu.
Bu dönem; savunma sanayii kuruluşlarımızın ku-
Bu dönemde Kıbrıs’a yapılacak potansiyel bir mü- rulduğu 1987’de silahlı kuvvetleri güçlendirme va-
dahale de göz önünde bulundurularak olası bir sa- kıflarının birleştirilerek ulusal savunma sanayiinin
vaş durumunda kullanılacak bir savaş gemisinin güçlü temellere oturtulduğu önemli bir dönemdir.
milli imkânlarla tasarımı ve üretimi konusunda Aynı dönemde Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız
modern donanmamızın ilk çalışmaları başlamıştır. bünyesindeki tersaneler de ivme kazanmış, muhte-
1967 yılında Türk mühendis ve işçilerinin, Ameri- lif modernizasyon projeleri gerçekleştirilerek, Deniz
kan yapımı bir muhribi referans alarak tasarladık- Kuvvetlerinin harp silah ve araçlarında tek kayna-
ları TCG BERK, Gölcük Tersanesinde kızağa kon- ğa bağlı kalmama hedefine yönelik önemli adımlar
muş, üretim çalışmaları 1969 yılında başlamış, atılmıştır. Gölcük Tersanesinde 1980 yılında inşa
edilen 1000 tonluk Alman tasarımı Ay Sınıfı deni-
1971 yılında denize indirilerek aynı yıl donanmaya
zaltı, Gölcük ve Taşkızak tersanelerinde inşa edilen
teslim edilmiştir. 95 metre uzunluğunda, 1950
hücumbotlar ve Gölcük’te 1988 yılında hizmete gi-
ton ağırlığındaki bu savaş gemimizde, ilham alı- ren yine Alman tasarımlı ilk modern firkateynimiz
nan gemiden farklı olarak bir helikopter pisti de TCG FATİH ile gemi inşa süreçleri ve savaş gemisi
vardı. 1974 yılındaki Kıbrıs Barış Harekâtında da dizaynı konusunda ulusal sanayimiz önemli geliş-
etkili bir şekilde kullanılan TCG BERK ile 1975’te meler kaydetmiştir. Bir taraftan da savunma sana-
hizmete giren kardeşi TCG PEYK, savaş gemisi in- yinin gelişimindeki en önemli unsur olan yetişmiş
şası anlamında ulusal sanayimize önemli bir yete- insan gücü de Deniz Kuvvetlerimiz tarafından göz
nek ve tecrübe kazandırmıştır. ardı edilmemiştir. MİLGEM’in temellerini atan ve ile-
ride MİLGEM Proje Ofisinde hizmet verecek mühen-
dis subay kadrosu da oluşturulmaya başlanmıştır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 069
1990’lı yılların ortalarına geldiğimizde, henüz gemisinin inşası hedefi ile birlikte yerli gemi inşa
1974’te kaybettiğimiz TCG KOCATEPE’nin hatı- sanayii ve yerel tedarik zincirinin kurulması da
ralardaki izleri silinmemişken, 1992 yılında kaza amaçlanmıştır. Kritik birçok teknolojinin bu prog-
olarak nitelenen TCG MUAVENET’in vurulması ve ram kapsamında Ar-Ge faaliyetleri ile geliştirilme-
1996 yılında yaşanan Kardak krizindeki gelişme- si, ana ve alt sistemlerin yerlileştirilmesi, projenin
lerle birlikte MİLGEM Projesi artık zihinlerde oluş- başından beri ön planda tutulmuştur. Yine 2004
maya başlamış, tasarımı konusunda çalışmalar yılında İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda, gemi
başlatılmıştı. Bütçe sorunları ve türlü sıkıntılarla inşa, gemi makineleri, elektrik, lojistik ve savaş sis-
boğuşulan bu dönemde ulusal savunma sanayii temi alanlarında uzman, çoğu yurtdışında yüksek
ürün gamını genişletiyordu. Henüz tüm gemi en- lisans ve doktora yapmış mühendis subaylar ve
tegrasyonu seviyesinde olmasa da haberleşme uzman kullanıcı personelin atanmasıyla MİLGEM
sistemleri, elektro optik ve cayro modernizas- Proje Ofisinin kurulması sürecinin ivmelenmesi
yonları gibi tekil projelerle çalışmalar devam edi- sağlanmıştır. Projedeki önemli kilometre taşların-
yordu. ASELSAN tarafında bu gelişmeler olurken dan biri olan ilk gemi TCG HEYBELİADA’nın kaynak
Deniz Kuvvetleri, günümüzdeki deniz savaş yöne- töreni, 26 Temmuz 2005’te gerçekleştirilmiştir.
tim sistemi yazılımlarının temelini bu dönemde
atıyordu. Tekne dizaynı konusundaki çalışmalar Türkiye'nin coğrafi konumu, deniz alanında birçok
ise Deniz Kuvvetleri personeli ile birlikte İTÜ Gemi zorlu görevin bir arada yapılmasını gerektirmek-
İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi tarafından yü- tedir. Boğazların güvenliği ve Doğu Akdeniz üze-
rütülüyordu. Ancak gerek bütçe sorunları gerekse rinden deniz yollarına erişim, mal ve enerji ticareti
de yerel sanayii'nin hazırlık durumunun ikna edici açısından kritik öneme sahiptir. Enerjiye bağımlı
seviyede olmaması dolayısıyla 2000’li yılların ba- bir ülke olarak Türkiye'nin ekonomik faaliyetle-
şına kadar projede ilerleme kaydedilemedi. ri, çevredeki deniz yollarının güvenliğine dayan-
maktadır. Soğuk Savaşın sona ermesinden son-
Mayıs 2004’e gelindiğinde, Savunma Sanayii ra, dünyanın birçok büyük donanması daha önce
Müsteşarlığı ve rahmetle andığımız zamanın De- odaklanılmamış yeni görevleri karşılarında buldu.
niz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek’in Bunlar arasında arama kurtarma, kaçakçılık önle-
itici gücüyle MİLGEM Projesinin başlatılması ka- me, uyuşturucu kaçakçılığı ve yasadışı göçe karşı
rarı alındı. Savunma Sanayii Müsteşarlığı ve Deniz operasyonları destekleme gibi görevler de vardı.
Kuvvetleri Komutanlığı’nın iş birliği ile düşük radar Soğuk Savaş sonrası dönemin bir diğer önemli te-
kesit alanlı, denizaltı savunma harbi ve karakol gö- ması denizaltının yükselişidir: İtki ve sensör tek-
revlerini icra edebilecek modern ve milli bir savaş nolojilerindeki ilerlemeler denizaltıları eskisinden
070 PROJELER
daha da ölümcül hale getirdi. Havadan Bağımsız üretim ve entegrasyonunu üstlenecek ASELSAN
Tahrik (AIP) teknolojisi, denizaltıların daha önce ve HAVELSAN tarafından beraber yürütülüyordu.
mümkün olmayan çok daha uzun sürelerde su 2007 yılına kadar devam eden çalışmalar sonra-
altında çalışmasını sağladı. Aktif ve pasif sonar sında 1300 sayfayı aşkın sözleşme maddesi ve
sistemleri hassasiyet açısından daha keskin hale gereksinimi kapsayan MİLGEM Savaş Sistemleri
geldi. Sonuç olarak, daha fazla donanmaya ve Tedariki Sözleşmesi, 23 Mayıs 2007’de imzalandı-
rakibin deniz ve deniz çıkarlarını doğrudan teh- ğında artık yeni bir dönem başlamıştı. 2000’li yıl-
dit etme yeteneğine sahip gelişmiş denizaltılara lardan sonra tekil sistem tasarımlarına ilişkin pro-
sahip hale geldi. Uzun süren batık operasyon dö- jelerden ziyade, ateş destek otomasyon ve hava
nemleri, barış zamanında stratejik istihbarat top- erken ikaz komuta kontrol sistemleri gibi çok bü-
lama kapasitesinde keskin bir artış anlamına da yük çaplı entegrasyon projelerini yürütmeye baş-
geliyordu. Bu faktörler, denizaltı savunma harbi layan ASELSAN, deniz savaş sistemleri alanında da
(ASW) yeteneklerine daha fazla vurgu yapılmasını kurumsal yapılanmasını tamamlamıştı. ASELSAN;
sağladı. Tüm bu ihtiyaçlar göz önünde bulunduru- artık çeşitli radar, elektro-optik, akustik, elektronik
larak genişleyebilir bir mimari de gözetilerek MİL- harp, haberleşme, silah, atış kontrol ve seyir sis-
GEM’in özellikle Ege’de kullanılacak bir Denizaltı temleri gibi kırktan fazla alt sistemden oluşan bir
Savunma Harbi, Keşif ve Karakol Korveti olarak sistemler sisteminin tasarım ve entegrasyonuna
birçok ana ve tali görevi yerine getirmesi gere- başlamıştı. Böylece geliştirme projeleriyle birlikte
kiyordu. Tasarımının başlarında 1000 ton olarak ana projeye bağlı ona yakın alt proje sayesinde,
düşünülen gemi, proje sonlandığında 2300 tonu ASELSAN’ın ve deniz alanındaki milli savunma
aşan hafif bir firkateyn olacaktı. sanayi yapılanmasının neredeyse tamamı ile sıkı
bağlar kurulmuştur. Günümüzdeki projelerde hâlâ
Bir taraftan MİLGEM tasarımı ilerliyor ve tek- kullanılan temel savaş sistemi tasarımı ve dokü-
ne dizayn çalışmaları sürüyordu. Diğer taraftan mantasyonunun temelleri bu dönemde atılmıştır.
platform inşa, donatım ve ana tahrik sistemi söz-
leşmeleri imzalanıp, bir geminin savaş gemisi ol- MİLGEM’in ikinci gemisinin 2009 yılında sözleş-
masını sağlayacak savaş sistemlerine yönelik ça- meye dahil edilmesinin ardından, ilk gemi TCG
lışmalar da paralelinde devam ediyordu. En kritik HEYBELİADA, hedeflendiği şekilde 27 Eylül 2011
bileşenler olan savaş sistemlerine yönelik konfi- tarihinde hizmete girmişti. Bundan tam iki yıl son-
gürasyon çalışmaları ve gereksinim analizleri, De- ra, 27 Eylül 2013’te ikinci gemi TCG BÜYÜKADA da
niz Kuvvetleri Komutanlığı ve sonradan iş ortağı hedeflendiği tarihte hizmete girerek projenin ilk
olarak MİLGEM savaş sistemleri dizayn, tedarik, ayağı başarıyla tamamlanmıştı. Gemilerin görev-
lerindeki başarıları, bayrak gösterme ve tanıtım
çalışmaları sonucu, yabancı donanmaların da dik-
katini çeker hale gelmişti. Çok deneyimli ülkelerin
yürüttüğü benzer projelerin yaşadığı gecikmeler
ve potansiyel müttefik ülkelerin kendi yerel alt-
yapılarının ve dizayn yeteneklerinin geliştirilebile-
ceği bir model imkânı dolayısıyla birçok ülke için
teklif hazırlanması ile tanıtım çalışmaları da bu
dönem sonrasına denk gelmiştir. Aynı dönemde
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 071
birinci gemideki halihazırda milli olan sistemlerin nik harp, sonar, elektro optik ve radar yetenekle-
yetenekleri artırılırken, birçok yabancı savaş sis- riyle donatılmaya başlanmıştır. MİLGEM’in beşinci
teminin milli imkânlarla daha yenilikçi ve modern gemisi İstanbul (F-515) ve MİLGEM’in altıncı, ye-
alternatifleri ASELSAN tarafından geliştirilmiştir. dinci, sekizinci gemilerinde belirtilen donanımlar
Örneğin; ilk gemideki yabancı menşeli sistemler- yerli ve milli olarak sağlanmaktadır.
den 3 Boyutlu Arama Radarı, Satıhtan Satıha Gü-
dümlü Mermi, Atış Kontrol Radarı, Torpido Karıştır- MİLGEM tasarımı da sadece ADA Sınıfı korvet ve
ma Aldatma Sistemi, Uzun Menzilli IFF Sorgulayıcı geliştirilmiş İ-Sınıfı firkateynlerimize değil başka
ve Cevaplayıcı, Torpido Kovanları, HF ve Uydu Ha-
savaş gemilerimize de referans olmuştur. ADA
berleşme Sistemleri, Yakın Hava Savunma Siste-
Sınıfı korvet platformu üzerine inşa edilen ve 14
mi, İskandil ve WECDIS gibi sistemler milli olarak
tasarlanarak üretilmiş ve kalifiye edilmiştir. Buna Ocak 2022’de hizmete giren TCG UFUK ile halen
ilave olarak Çok Amaçlı Faz Dizili Radar, Düşük inşası devam eden Açık Deniz Karakol Gemileri-
Frekans Aktif Sonar, Elektronik Taarruz Sistemleri, miz aynı tasarımı referans alırken, ihtiyaca göre
Hava Savunma Füze Sistemleri, Kızıl Ötesi Arama farklı sistemlerle donatılmaktadır.
ve Takip Sistemleri gibi milli tasarıma sahip yeni
sistemler de envantere kazandırılmıştır. MİLGEM Projesi ile elde edilen kazanımlar, 5 Tem-
muz 2018’da imzalanan ve o tarih itibarıyla tek
2014 yılında ana sözleşmenin genişletilmesiy- kalemdeki en büyük savunma sanayi ihracatımız
le MİLGEM’in üçüncü ve dördüncü gemileri, mil- olan dört gemilik Pakistan MİLGEM sözleşmesi ile
lilik oranı artırılarak tasarlanmaya ve üretilmeye taçlanmıştır. Böylece geçtiğimiz yıllardaki çalış-
başlandı. Başarı hikayesi bu gemilerde de devam maların meyveleri toplanmaya başlamıştır. Bu ül-
ederek, hedeflenen teslim tarihlerinden bile önce kelerle yapılan iş birliği programları çerçevesinde
2018 ve 2019 yıllarında hizmete alındı. Sekiz adet farklı silah ve elektronik sistemlerinin de enteg-
yapılması hedeflenen Ada Sınıfı MİLGEM korvetle-
rasyonuna imkân sağlayan özgün tasarım ürünü
ri, 2017 yılında Deniz Kuvvetlerinin ihtiyacı doğ-
rultusunda, son dört gemide boy ve tonajı artırıla- ve tüm bileşenleriyle adını hak eden MİLGEM Pro-
rak fırkateynliğe terfi ettirilmiş, tamamı milli hava jesi, daha uzun yıllar göğsümüzü kabartmaya ve
savunma füze sistemleri ile geliştirilmiş elektro- yeni kuşaklara ilham olmaya devam edecektir.
072 PROJELER
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 073
074 PROJELER
Millî Savunma Bakanlığı Tersaneler Genel Müdür- Tüm bu kabiliyetler göz önüne alındığında, yete-
lüğü (MSB TGM) ve Askeri Fabrika ve Tersane İş- nekli birer deniz unsuru olduğu açıkça görülen Hi-
letme A.Ş. (ASFAT) arasında Kasım 2020’de Açık sar sınıfı ADKG’lerin savaş sistemleri, sözleşmesi
Deniz Karakol Gemisi (ADKG) Sözleşmesi imza- ASFAT ile 2021 yılında imzalanan “ADKG Savaş
lanmıştır. Sistemi Tedarik Projesi” kapsamında ASELSAN
tarafından sağlanmaktadır. Savaş sistemleri kap-
Sözleşme kapsamında, İstanbul Tersanesi Komu- samında, manyetik pusula, Mevki Konumlandırma
tanlığında (İTK) Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ihti- Sistemi (D/GPS), Savaş Gemisi Elektronik Harita
yacı için, yerli ve milli imkânlarla geliştirilip üretilen Görüntüleme Sistemi (WECDIS), TACAN (Tactical
MİLGEM Ada Sınıfı Korvetinin tasarımı esas alına- Air Navigation), Top Atış Kontrol Sistemi (TAKS)
rak iki adet Hisar Sınıfı ADKG inşa edilmektedir. ve Top Acil Kontrol Ünitesi (TAKÜ), Ku-Bant ve
X-Bant Uydu Muhabere Sistemleri ve Entegre Mu-
ADKG’ler (AKHİSAR ve KOÇHİSAR) farklı harekât habere Sistemi, Dost Düşman Tanıma ve Tanıtma
alanlarında; istihbarat gözetleme ve keşif, deniz Sistemi (IFF), Seyir Radarı, LPI Radarı, Arama ve
haydutluğuyla mücadele, deniz kaynaklarının ko- Hedef Tespit Radarı ile Atış Kontrol Radarı, Cayro
runması, deniz güvenliğinin tesisi, doğal afetlerde Pusula ve Atış Kontrol Radarına entegre olacak EO
insani yardım, arama ve kurtarma görevlerinde Sistemleri yer almaktadır.
özellikle ekonomik ve etkin görev icra edebilecek
şekilde dizayn edilmiş olup deniz hava harekâta,
kara bombardımanı, amfibi harekata destek, asi-
metrik tehditlere karşı savunma ve deniz yolları- İki gemi için sözleşmesi imzalanan ADKG’nin ilki
nın emniyetinin sağlanması gibi ikincil görevleri olan AKHİSAR’ın ilk sac kesimi Nisan 2022 tari-
de yerine getirebilecektir. hinde İTK’da gerçekleştirilmiştir. Üzerinde ayrıca
helikopter de yer alacak bu karakol gemilerimiz
Hisar Sınıfı ADKG’nin Özellikleri: 21 gün boyunca denizde kesintisiz görev icra ede-
bilecek olup AKHİSAR’ın Temmuz 2023 tarihinde
• Uzunluk: 99,56 Metre denize indirilmesi planlanmaktadır.
Denizde ikmal, muharebe ve destek gemileri, ta- kez 19’uncu yüzyılda kullanılmış olan bu gemiler,
rihin başlangıcından itibaren savaş gemileriyle savaş gemilerine yakıt, mühimmat, yiyecek ve di-
birlikte kullanılmıştır. Antik çağlarda, Roma İm- ğer malzemeleri sağlamıştır. Destek gemileri ise,
paratorluğu ve Bizans İmparatorluğu'nun savaş savaş gemilerine doğrudan destek sağlamak için
gemileri ile birlikte, ordulara yiyecek, su, silah ve tasarlanmıştır. Bu gemiler, savaş gemilerine yakıt,
diğer malzemeleri taşımak için ikmal gemileri de mühimmat, yiyecek ve diğer malzemeleri sağla-
kullanılmıştır. Ayrıca, bu gemilerde tıbbi yardım makla kalmaz, aynı zamanda iletişim, keşif ve sin-
ve hastaneler de bulunmuştur. Ortaçağda Avrupa yal istihbaratı da sağlayabilirler. Destek gemileri,
krallıkları, genellikle kargo taşımacılığı amacıyla özellikle denizaltılar, mayın tarama gemileri ve
ikmal gemilerini kullanmıştır. Ancak, bazıları sa- uçak gemileri için hayati bir rol oynar.
vaş gemileriyle birlikte çalışmış ve savaş alanları-
na yiyecek, su, silah ve mühimmat gibi malzeme- Bugün, birçok ülkenin deniz kuvvetleri, ikmal mu-
leri taşımıştır. harebe ve destek gemilerini kullanmaktadır. Bu
gemiler, modern savaşlarda savaş gemileriyle bir-
Modern tarihte, ikmal muharebe gemileri, savaş- likte çalışarak savaşların kazanılması için hayati
ların kazanılmasında önemli rol oynamıştır. İlk bir rol oynar. Örneğin;
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 083
• T-AOE Sınıfı ikmal gemileri: Bu gemiler, Türkiye’de Denizde İkmal Muharebe Destek (Açık
hızlı ikmal faaliyetleri için ABD Donanma- denizde karadan bağımsız güç)
sı’na özel olarak tasarlanmıştır ve yakıt,
su, mühimmat ve diğer malzemeleri taşı- Türk Deniz Kuvvetlerinin operasyonel kabiliyet-
yabilirler. Ayrıca, gemilerin helikopter pisti lerini artırmak ve modern bir ikmal ve muharebe
ve hangarı bulunmaktadır. destek gemisi inşa etmek amacıyla Denizde İk-
mal Muharebe Destek Gemisi (DİMDEG) Projesi
• Etna Sınıfı ikmal gemileri: Bu gemiler, İtal- başlatılmıştır. Projenin temeli, Türkiye'nin deniz
yan Donanması için inşa edilmiştir. Etna güvenliğinin sağlanması, Türk savunma sanayi
sınıfı gemiler, yakıt, su, yiyecek, tıbbi mal- sektörünün gelişimi ve ulusal savunma sanayisi
zemeler ve diğer lojistik malzemeleri taşı- bağımsızlığının artırılması hedefleriyle atılmıştır.
yabilirler. Ayrıca, gemilerin helikopter pisti
ve hangarı bulunmaktadır. DİMDEG Projesinin tasarım çalışmaları 2012 yı-
lında başlamıştır. 2016 yılında yayınlanan teklife
• Cantabria Sınıfı ikmal gemileri: Bu gemiler, çağrı dosyası ile proje kapsamında inşa edilecek
İspanyol Donanması için tasarlanmıştır. gemi için ihale süreci başlatılmış ve ihaleyi kaza-
Cantabria sınıfı gemiler, yakıt, su, yiyecek, nan firma Sefine Tersanesi olmuştur. 28 Haziran
tıbbi malzemeler ve diğer lojistik malze- 2018’de Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ile
meleri taşıyabilirler. Ayrıca, gemilerin heli- Sefine Tersanesi arasında imzalanan inşa söz-
kopter pisti ve hangarı bulunmaktadır. leşmesi, 26 Kasım 2018’de de Sefine Tersanesi
ile ASELSAN-HAVELSAN İş Ortaklığı arasında Ko-
muta Kontrol, Muhabere, Silah ve Elektronik Sis-
temlerinin (KKMSES) tedarik ve entegrasyonuna
yönelik sözleşme imzalanmıştır.
084 PROJELER
DİMDEG Projesi kapsamında inşa edilen gemi- Denizde İkmal Muharebe Destek Gemisi (DİMDEG)
nin sac kesim töreni, 17 Haziran 2019 tarihinde, Projesi kapsamında inşa edilen TCG DERYA’nın
denize indirme töreni ise 22 Ekim 2021’de ger- teknik özellikleri şöyledir:
çekleştirilmiştir. Geminin, Deniz Kuvvetleri Ko-
mutanlığına teslimatının 2023 yılında yapılması • Gemi uzunluğu: 199,9 metre
planlanmaktadır. Proje tamamlandığında, Türk
Deniz Kuvvetlerinin operasyonel kabiliyetlerinin • Gemi genişliği: 24,4 metre
sürdürülmesinde önemli bir rol oynayacak çok
yönlü ve yetenekli bir gemi envantere kazandırıl- • Deplasman: 26.115 ton
mış olacaktır.
• Hız: 26 deniz mili
TCG ANADOLU’dan sonra Türk Deniz Kuvvetleri
envanterindeki en büyük ikinci gemi olacak olan • Menzil: 4.500 deniz mili
TCG DERYA (DİMDEG), sahil desteği olmaksızın
• İkmal kapasitesi: 9.000 ton dizel, 1000 ton
asgari 30 gün süreyle, en az 4 adet geminin ikmal
JP-5, 1.200 ton su ve 400 ton mühimmat
maddeleri (yiyecek, su, tıbbi malzeme, yakıt, cep-
hane gibi) bütünlemesini denizde ikmal yöntemi
• Hava taşıma kapasitesi: 2 adet Seahawk
ile gerçekleştirebilecektir. Komuta-kontrol gemisi
veya benzeri helikopter, İHA
görevini de gerçekleştirecek olan TCG DERYA, ge-
milerin, gemilerde bulunan insanlı ve insansız su
• Personel kapasitesi: 157 personel
üstü ve su altı araçlarının, helikopterlerin ve gemi-
ye konuşlu insansız hava araçlarının belirli bir se- • Silah: 2 adet 25mm Stabilize Top Sis-
viyedeki bakımlarının/onarımlarının yapılmasın- temi (STOP)
da destek sağlayacaktır. Ayrıca savaş dışı harekât
kapsamında insani yardım, deniz haydutluğu ile • Elektronik sistemler: ASELSAN tarafından
mücadele, doğal afet yardımı, arama kurtarma, sağlanan Seyir Yardımcıları, Entegre Köp-
muharip olmayanların tahliyesi faaliyetlerine des- rü Üstü Sistemi, Cayro Sistemi, İskandil
tek sağlayacaktır. Geminin, diğer benzer gemiler- Sistemi, Sualtı Telefonu, Entegre Muhabe-
den farklı olarak, savunma elektroniği sistemleri, re Sistemleri, Uydu Muhabere Sistemle-
savaş yönetim sistemi ve yangın kontrol sistemi ri, IFF Sistemi, Helikopter Kontrol Radarı,
gibi daha fazla savunma ve kontrol sistemleriyle Gece/Gündüz Kamera (Kırlangıç) Sistemi
donatılmış olması gibi özellikleri de mevcuttur. ve HAVELSAN tarafından sağlanan Savaş
Yönetim Sistemi (SYS), Gemi Veri Dağıtım
Sistemi (GVDS), Gemi Bilgi Sistemi (GE-
BİS), Mesaj İşletim Sistemi (MİS)
Türk mühendislerinin eseri olarak üretilen, Türk- Proje, PN MİLGEM Projesi kapsamında iki adeti
bayrağını dünya denizlerinde dalgalandıran MİL- İstanbul Tersanesi Komutanlığında diğer iki ade-
GEM korvetlerinin başarısı sonrasında, Pakistan di ise Pakistan Karachi Shipyard and Engineering
ile Türkiye arasında 6 Eylül 2018’de MİLGEM Kor- Works (KS&EW) tersanesinde gerçekleştirilecek
veti tedarikine ilişkin Pakistan (PN) MİLGEM Söz- dört adet korvet inşasını ve bu korvetlerin, savaş
leşmesi imzalandı. Sözleşme kapsamında dört sistemleri dahil gerekli tüm sistemler ile donatıl-
adet MİLGEM Korveti, Pakistan Deniz Kuvvetleri- masını kapsamaktadır.
nin envanterine girecek.
PN MİLGEM GEMILERI
Milli Savunma Bakanlığı Askeri Fabrika ve Tersa-
ne İşletme Anonim Şirketi (ASFAT A.Ş.) ana yük- • F-280 PNS Babur
leniciliğinde gerçekleştirilen PN MİLGEM Projesi, • F-281 PNS Badr
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde tek seferde yapılan
• F-282 PNS Khaibar
en büyük savunma sanayi ihracatı olma özelliğini
taşımaktadır. • F-283 PNS Tariq
Tuzla Sınıfı Karakol Gemisi Projesi, Cumhurbaş- 2010 yılının sonlarında başlayan projede iki adet
kanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı ile Dearsan karakol botunun savaş sistemleri sorumluluğu
A.Ş. arasında imzalanan sözleşme ile Türk Deniz ASELSAN’a verilmiş ve ilk gemi deniz kabul testle-
Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyaçları kapsamında rinin bir sene içinde yapılması gibi zorlu bir takvim
hayata geçirildi. Türkiye’de bir özel sektör tersa- ile çalışılmıştır. Proje takviminde gecikme yaşan-
nesinin gerçekleştirdiği ilk askeri gemi tasarım madan ve beklenen performansta gerçekleşen
ve inşa programı olan Tuzla Sınıfı Karakol Gemisi teslimatların sonucu olarak, 2011 yılı sonunda altı
projesinde her üç ayda bir gemi teslim edilirken, gemi siparişi daha verilmiştir. 2013 yılında ilave
projenin ihracat meyveleri için ilk adımlar atıldı. iki adet gemi ile birlikte 10 adet de ani müdahale
Yurtiçindeki başarılı teslimatlar, yurtdışı müşte- botu için silah sistemi tedariki, projeye dahil edil-
rilerde de platforma olan güveni arttırdı. Bunun miştir. 2014 yılına gelindiğinde altı adet yüksek
sonucunda projeye 2010 yılında ilk sipariş geldi. hızlı karakol botu, bir adet hidrografi ve oşinografi
Gülhan-Dearsan İş Ortaklığı ana yükleniciliğinde gemisi ile bir adet de römorkör için ilgili sistemle-
gerçekleştirilen proje, ülkemizin ilk savaş gemisi rin tedariki projeye dahil edilmiştir.
ihracatı olarak tarihe geçti.
Tamamı Gülhan-Dearsan İş Ortaklığında 2010
Hazar Denizi, büyüklük ve şartları açısından Ka- yılından itibaren icra edilen Türkmenistan Deniz
radeniz’e benzerliği ile anılmaktadır. Hazar, zorlu Kuvvetlerinin modern gemilerinin inşasına ilişkin
coğrafyası haricinde kapalı deniz olması sebebi projeler kapsamında; 28 adet deniz platformu için
ile lojistik zorlukları da içinde barındırmaktadır. Bu sistem sağlayıcısı ve köprü üstü görev eğiticisi,
şartların getirdiği zorunluluk sebebi ile projeler- yara savunma simülatörü gibi birçok teslimat ger-
deki tüm faaliyetler, Türkmenistan’da gerçekleş- çekleştirilmiştir.
tirilmiştir. Montaj faaliyetlerinden atışlı test faali-
yetlerine kadar ASELSAN sorumluluğundaki tüm
faaliyetler ise ülkede yapılmıştır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 093
Projenin ana unsuru olan 10 adet 57M karakol DEARSAN Gemi İnşaat Sanayi A.Ş. tasarımı, 33M
botunda seyir sistemleri, entegre muhabere sis- yüksek hızlı karakol botları ise döneminin öncülük
temi, gemi bilgi dağıtım sistemi, cayro pusula sis- gösteren tasarım ve operasyonel konsepti ile göz
temi, sonar sistemi, sualtı telefonu, DRT Masası, doldurmuştur. Diğer platformlara benzer şekilde
2B arama radarı, 12.7 ve 25 mm silah sistemleri, silah ve elektronik sistemlerin üretimi, tedariki,
top atış kontrol sistemi, denizaltı savunma har- fiziki entegrasyonu, savaş sistemi entegrasyonu,
bi sistemi, füze entegrasyonları ve VATOZ Savaş testleri ve eğitim faaliyetleri gerçekleştirilmiştir.
Yönetim Sistemi üretimi, tedariki, entegrasyonu, ASELSAN VATOZ çözümü bu botlarda ölçeklene-
testleri ve eğitim faaliyetleri başarı ile tamamlan- bilir yapıda olduğunu ve dağıtık mimari yapısı ile
mıştır. Teknik çözümün en önemli parçalarından kısa sürede talepler doğrultusunda uyarlanarak
biri olan güverte üstü yerleşim ve EMI/EMC (Elekt- çözüm sağlayabileceğini göstermiştir.
romanyetik Girişim ve Uyumluluk) faaliyetleri de
ASELSAN tarafından yapılarak savaş sistemi çözü- Gülhan-Dearsan İş Ortaklığı ana yükleniciliğinde
münün performansı en üst seviyeye çıkartılmıştır. gerçekleştirilen bahse konu projelerde; ASELSAN
VATOZ, ihraç edilen ilk savaş yönetim sistemi ol-
İlave siparişler ile projeye eklenen 12.7 hafifletil- muştur. Hali hazırda projemizde 16 adet platform-
miş STAMP Sistemi, ihtiyaca yönelik olarak çok da VATOZ kullanılmaktadır. VATOZ platformunda
kısa süre içinde tasarım değişiklikleri ve üretim bulunan ASELSAN üretimi veya farklı kaynaklar-
faaliyetleri tamamlanarak ani müdahale botları dan tedarik edilmiş sensörlerin, silahlar ve füzeler
için hazır hale getirilmiş, 10 adet bota entegras- ile entegrasyonu gerçekleştirilmiş olarak kullanı-
yonları tamamlanmış ve kullanıma alınmıştır. mına devam etmektedir.
094 PROJELER
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 095
Bu denli büyük montanlı deniz projesi programı- Projede, hem entegratör görevini hem de tüm
mızda ASELSAN’a duyulan güven ile bir adet hid- silah ve elektronik sistem çözümünü sağlama
rografi ve oşinografi gemisi ile bir adet römorkör görevini üstlenmiş olmamız, başarıyı yakalama-
çözümü de talep edilmiştir. mızı sağlamıştır. Kaynak kodu dahil tamamen
ASELSAN ürünü olan VATOZ Savaş Yönetim Siste-
Garanti süreleri de dahil edildiğinde, yaklaşık 8 minin projedeki başarıda en önemli rolü üstlendiği
sene süren projemizde, toplam 28 gemide ürün- değerlendirilmektedir.
lerimiz ile gerek müşteri gerek son kullanıcı ta-
rafında büyük memnuniyet sağlamayı başardık. 2019 yılında Türkmenistan Savunma Bakanlığı ile
Gülhan-Dearsan İş Ortaklığı arasında imzalanan
sözleşme ile Türkmenistan'da inşa edilen ve böy-
lelikle dünyada Korvet sınıfı gemi dizayn ve inşa
edebilen sayılı tersaneler arasındaki yerini alan
Dearsan tasarımı 92 metrelik korvet projesi de
Türk savunma sanayisi için yine bir ilk olmuştur.
Lojistik Destek Gemisi (LDG), Türk Deniz Kuvvet- LDG’lerde ASELSAN ürünü iki adet 12,7 mm STAMP
lerinin ikmal ve lojistik kabiliyetlerini artırmak üze- Sistemi, 1 adet ANS-510D Cayro Sistemi ve Entegre
re, Savunma Sanayii Başkanlığı ve STM arasındaki Muhabere Sistemleri yer almaktadır. 106,51 metre
sözleşmeye göre yürütülmektedir. boyu, 16,80 metre genişliği, 82 kişilik mürettabat
kapasitesi bulunan LDG’ler ile 631 ton içme suyu,
LDG Projesi kapsamında ilk gemi olan TCG Yüzba- 336 ton JP-5 helikopter yakıtı ve 4036 ton F-76
şı Güngör Durmuş (A-574), 8 Aralık 2021 tarihinde yakıtı taşınabilmektedir. Türk Deniz Kuvvetlerinin,
Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na törenle teslim milli menfaatleri savunma adına kesintisiz devam
edilmiştir. Projenin ikinci gemisi Üsteğmen Arif Ek- ettirdiği faaliyetler için ihtiyaç duyulan lojistik des-
mekçi’nin (A-575) ise 2023 yılında teslim edilmesi- tek ve ikmaller kapsamında LDG’ler önemli bir un-
ne yönelik çalışmalar aralıksız devam etmektedir. sur olarak ortaya çıkmaktadır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 103
2017 yılında IMO (International Maritime Orga- Deniz araçları için otonomi çalışmalarının hızlan-
nization, Uluslarası Denizcilik Örgütü) üyelerinin dığı bir dönemde dünyanın gerisinde kalmamak
önerisi üzerine Deniz Güvenliği Komitesi, otonom ve gelişecek pazarda yer alabilmek adına Ar-Ge
gemi çalışmalarını gündeme almıştır. Tüm dünya- çalışmalarına bütçe ve işgücü ayrılması kıymetli
da, deniz platformlarına yönelik, platformun oto- bir kazanım olarak değerlendirilmektedir. Gelecek
nomluğu kapsamında çalışmalar artmakta olup, dönemde hem sivil hem de askeri alandaki gemi-
sensör teknolojileri, gelişmiş radar ve sonar sis- lerin pek çoğunun otonom olmasının planlandığı
düşünüldüğünde, yurt dışına bağımlılığı azaltacak
temleri, analiz ve karar destek yazılımları ile belirli
yerli ve milli otonom suüstü araçlarının kazanımı
seviyede otonom platformlar elde edilmektedir.
da otonom suüstü Ar-Ge çalışmalarının diğer bir
Ortak akıl ile platformun otonomluğu üzerine ça-
motivasyon kaynağı olarak değerlendirilebilir.
lışmalar yürütülmekte, uzaktan kontrolü sağlana-
bilen yarı otonom platform elde edildikten sonra ASELSAN bünyesinde otonom suüstü araçları
tam otonom platform üzerinde çalışmaların ger- üzerindeki çalışmalar 2010’lu yılların başından iti-
çekleştirilmesi planlanmaktadır. Mevcut durum- baren başlamıştır. İlk yıllarda uzaktan kumandalı
da, otonom gemi teknolojilerinin sektöre entegre LEVENT botu geliştirme faaliyetleri icra edilmiş,
edilebilmesi için IMO liderliğinde çalışmalar de- sonrasında botun üzerine uzaktan kumandalı
vam etmektedir. SARP silahı entegre edilmiş ve Mayıs 2013’te icra
edilen Deniz Kurdu Tatbikatının, Seçkin Gözlemci-
ler gününde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin üst komu-
ta heyeti mensuplarına LEVENT Silahlı İnsansız
Suüstü Aracı gösterimi yapılmıştır.
LEVENT
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 115
Dz.K.K.lığının atışlı tatbikat ve eğitimlerinde yük- ALBATROS-T ve ALBATROS-K hedef botlarıyla icra
sek süratli asimetrik tehditleri taklit edebilen edilen faaliyetlerden sonra ALBATROS ailesine AL-
unsurlara fiili atış yapabilmeleri için ASELSAN BATROS-S (7,2 m) İDA’sı katılmıştır. ALBATROS-S
tarafından ALBATROS Asimetrik İnsansız Sürat- yüksek seviye otonomi kabiliyetine sahip, merkezi
li Suüstü Hedef Botu Ailesi özgün olarak gelişti- bir kontrolden bağımsız sürü formasyonunda seyir
ve görev icra edebilen Türkiye’nin ilk insansız deniz
rilmiştir..
aracı sürüsü sistemidir. Farklı seyir formasyonları
uygulayabilen ALBATROS-S, sürü unsurlarından ve
Üzerinde radar reflektörü bulunan ve V formunda
hareketli/hareketsiz engellerden sakınarak sürü-
üretilen ALBATROS-T (5 m) ile üzerinde 5 m x 5 m deki eksilmelere karşı da göreve devam edebilme
ebatlarında levha olan ALBATROS-K (11 m) botları yeteneğine sahiptir. Seyir ve formasyon değişimi,
otonom, yarı otonom veya uzak komuta ile kulla- sürü olarak hareketli ve sabit engelden sakınma
nılabilmektedir. ve sürü olarak hedef gemiye saldırı kabiliyetlerinin
gösterildiği 4’lü ve 8’li sürü gösterimleri 2021 ve
2022 yıllarında başarıyla gerçekleştirilmiştir.
ASELSAN tarafından otonom deniz araçları geliş- SSB ile imzalanmış son sözleşme ile birlikte Oto-
tirme çalışmaları kapsamında 2021 yılında MİR nom Suüstü Deniz Aracı (MARLİN-ASV) 2022 yı-
Silahlı İnsansız Deniz Aracı geliştirilmiş ve üretil- lında tasarlanmış ve üretilmiştir. Otonom Suüstü
miştir. MİR SİDA, ana amaç olarak denizaltı savun- Deniz Aracı (MARLİN-ASV) Tedarik Projesi, ASEL-
ma harbi görevlerinde kullanılırken; istihbarat/ SAN-SEFİNE İş Ortaklığı tarafından İstihbarat, Ke-
gözetleme/keşif, kritik tesis ve yüzen platformla-
şif ve Gözetleme (İKG) ve Suüstü Harbi görevlerini
rın korunması ve su üstü harbi gibi görevlerde de
yerine getirmek üzere geliştirilmiştir. Suüstü harbi,
kullanılabilmektedir. Otonom seyrüsefer kabiliyeti
ve üzerinde bulunan sonarlarla denizaltı savunma Elektronik Destek (ED) ve Elektronik Taarruz (ET)
harbi kapsamında tespit ettiği denizaltılara karşı Sistemi görevleri ile Aktif/Pasif Çekili Dizin Sonarı
hafif torpido ve DSH roketleriyle hücum gerçek- görevi planlanmıştır. MARLİN-ASV, taşıdığı fayda-
leştirebilecektir. MİR SİDA gelişmiş otonomi seyir lı yüklerin değiştirilebilmesi suretiyle belirlenmiş
yeteneği ile diğer deniz araçlarıyla sürü görevleri görevlerini yerine getirebilecek; yüklenecek fark-
icra etmiştir. lı faydalı yükler sayesinde farklı görevleri yerine
getirebilecektir. MARLİN-ASV aracının modüler
MİR İnsansız Deniz Aracından 2023 yılının ilk çey- yapısı ile esnek olarak kullanılması planlanmıştır.
reğinde ASELSAN tarafından geliştirilmiş olan MARLİN-ASV botu 15 metre boyunda konfigüre
Torpido Kovanı sistemi ile torpido atışı yapılarak
edilebilir ve modüler yapıdadır. Uzaktan kontrollü
Türkiye’de insansız suüstü sistemlerinden torpido
seyir ile çalışmalara başlanarak, navigasyon, çok-
atabilen ilk SİDA olma ünvanını kazanmıştır.
lu sensor bilgisiyle, sistemin kendi kendine karar
MİR farklı faydalı yükleri sayesinde farklı görevle- vererek seyrin yapılması planlanmıştır.
ri yerine getirebilecektir. Daldırma Sonarı, Dalgıç
Tespit Sonarı, Hafif Torpido, DSH Roketi, Sonobu- MARLİN-ASV aracı bünyesinde, komuta kontrol
oy Sistemi, Görüntüleme Sistemi ve Silah Kulesi yazılımı ve otonomi yazılımından oluşan Görev
ile Deniz altı ve Su üstü savunma harbinin en etkili Yönetim Sistemi bulunmaktadır. Bununla birlik-
oyuncularındandır. te araç bünyesinde seyir sistemleri, elektro-op-
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 117
tik sistemler, uydu ve RF haberleşme sistemleri, MARLİN SİDA Eylül 2022 tarihinde Portekiz’de ka-
STAMP-2L, LUMTAS ve göreve bağlı olarak görev tıldığı REP(MUS)22 ve DYMS22 NATO Tatbikatında
yükleri olan ED ve ET, Aktif/Pasif Çekili Dizin So- üzerinde yer alan ED/ET sistemi ile dünyada üze-
nar bulunmaktadır. Kıyıda Kontrol İstasyonu yer rinde elektronik harp sistemi bulunan ilk insansız
almaktadır. Komuta kontrol sistemi ile; rota plan- suüstü aracı olarak görev almış ve NATO’da ülke-
lanmasının yapılması ve STAMP-2L, elektro-optik mizi başarıyla temsil etmiştir.
sistemlerin kontrolü planlanmıştır. Otonomi kap-
samında, uzaktan kontrollü kullanım ile başlanan Ekim 2022 ayında EHDEN (Elektronik Harp Dene-
çalışmaların, navigasyon, çoklu sensor bilgisi te- meleri) tatbikatında Deniz Kuvvetleri Komutanlı-
mel alınarak, engelli ve engelsiz ortamda kullanıcı ğımız tarafından belirlenen tatbikat senaryoları
müdahalesi olmadan seyir yapması planlanmıştır. dahilinde yeteneklerini sergilemiştir. Söz konusu
Kullanıcı MARLİN-ASV SİDA’yı uzaktan manuel Gemi Radarlarına Karşı ET Denemeleri ve Yüksek
kullanabildiği gibi ayrıca Karar Destek Sistemleri Değerlikli Birlik Korunması senaryoları kapsamın-
ve/veya tam otonom olarak rota ve görev planını da Dz.K.K.lığımız tarafından test yardımcısı olarak
girerek farklı görevleri icra edebilmektedir. Sensör sağlanan radarlar ve sahilde konumlanmış G/M
füzyonu sayesinde tam otonom olarak hareketli simülatörü tehditlerine karşı ET teknikleri başa-
ve sabit engellerden kaçınarak seyrine ve görevi- rıyla uygulanmıştır. .
ne devam edebilmektedir.
VATOZ, kullanıldığı platformlarda tüm sensör ve VATOZ® yazılım ürün hattına entegrasyonu yapı-
silah sistemleri ile ihtiyaç duyulan fonksiyonları lan top sistemleri, SAM füzeleri ve SSM füzeleri ile
yerine getirecek şekilde entegrasyon faaliyetlerini fiili atışlı testler başarı ile icra edilmiştir.
başarılı bir şekilde gerçekleştirmiştir. VATOZ®, sa-
hip olduğu mimari altyapı sayesinde yerli/yabancı YUNUS Projesi kapsamında kullanılan VATOZ®,
her türlü silah ve sensörün entegrasyonunun hızlı kullanıcı ihtiyaçlarına göre talep edilen tüm ilave
ve kolay bir şekilde yapılmasına olanak sağlamak- isterler dahil olmak üzere operasyonel ihtiyacı kar-
tadır. VATOZ® bileşenleri arasında şu başlıklar yer şılayacak şekilde geliştirilerek teslim edilmiştir.
almaktadır:
Operasyonların ve görevlerin insansız araçlar ile
• Kaynak Yönetimi yürütülmesi yönündeki stratejik yaklaşım nokta-
• Sistem Yönetimi sında su üstü ve su altı insansız araçlar için VATOZ®
• Veritabanı Yönetimi yazılım ürün hattında da planlamalar yapılmıştır.
• Kullanıcı Yönetimi İnsansız araçların uzaktan komuta merkezlerinde
• Bildirim Yönetimi ihtiyaç duyulan görev planlama yazılımlarının ve
• Harp Yönetimi insansız araçlar üzerinde ihtiyaç duyulan komuta
• Çevre Yönetimi
kontrol yazılımlarının VATOZ® ürün hattından çı-
• Seyir Yönetimi
• Rota Planlama karılması için çalışmalara devam edilmektedir.
• Gözetleme
• Durumsal Farkındalık
• Taktik Birlikte Çalışabilirlik
Son dönemde, deniz platformlarına silah sistem- Kompakt ve fansız tasarıma sahip, farklı
leri ve komuta kontrol sistemleri entegrasyonu- kapasitelerde sökülebilir sabit disk takılma
nun artmasıyla; görüntüleme ve işlem yapma özelliği olan, farklı standartlara uygun ara-
yeteneklerini bir arada bulunduran bütünleşik ta- yüz kartları için genişleme yuvalarına sahip
sarlanan PanelPC ürünlerine talep artmıştır. PanelPC ürünlerinin çeşitli kritik görevleri
yerine getirmek üzere su üstü platformla-
ASELSAN tasarımı PanelPC ürünleri entegre edil- rında kullanımının yaygınlaşması hedef-
diği sistem üzerinde uygulama yazılımının ça- lenmektedir.
lıştığı, çeşitli haberleşme ara yüzlerini sağlayan,
müşteri ihtiyacına göre 10,1”, 12”, 19” ve 24” bo- Deniz Platformlarına entegre edilen Stabilize
yutlarında ekranlara sahip panel bilgisayarlardır. Makineli Tüfek ve Top sistemlerinin kullanıcı
Üzerinde bulunan tuş takımları ile kullanıcı ko- arayüzü olarak ASELSAN PanelPC “Görevsa-
mutlarının işlenmesi sağlanan PanelPC ürünü yar 19P” kullanıma alınmıştır.
üzerinde işlemci kartı olarak ASELSAN tasarımı
kullanılmaya başlanmış olup ürünün içerisindeki
yerlilik oranı artırılmıştır. Aynı zamanda, PanelPC
ürün ailesi içerisinde ASELSAN tarafından geliş-
tirilen BIOS yazılımları kullanılması görev kritik
açısından önem arz etmektedir. MIL-STD-810 ve
MIL-STD-461 standartlarının deniz platformları
için istenen gereklerini karşılayacak şekilde ta-
sarlanan ASELSAN PanelPC ürünleri ile müşteriye
çeşitli konfigürasyon seçenekleri sunulmaktadır.
Projelerimizde çeşitlenerek sayıları artan bilgisa- nebilir/çıkartılabilir, maliyet ve takvim etkin ürün
yar ihtiyaçları için; beklentileri arttıkça hem de uzun süreli taahhüt,
garanti/bakım/onarım, idame, güncelleme, üre-
• Değişen ihtiyaçlara hızlı cevap vermek, timden kalkma kaynaklı yenileme gibi lojistik des-
tek beklentilerini karşılamanın ürün geliştirme
• Tasarım sürelerini kısaltmak,
maliyetlerinin üzerine çıkabilecek seviyede arta-
bildiği görüldükçe ASELSAN’da da SOSA Açık Mi-
• Maliyetleri düşürmek,
mari standardı uyumlu «SOSA uyumlu ürün hattı
• Riskleri azaltmak, » modeline geçiş ivme kazanmaktadır.
Yirminci yüzyılın başlarında, balon ya da hava de monte edilebilen Vickers 1-librelik hızlı ateş-
gemisi olarak adlandırılan (zeplin) silahların kara li “pom-pom”’ları (Vickers 1-pounder QF "pom-
ve deniz saldırılarında kullanılması ve ağır mü- pom") savaş alanına çıkarmıştır.
himmat, yangın bombası ve şarapnel gibi farklı
cephane çeşitleriyle saldırı düzenlemeleri netice- Birinci Dünya Savaşı'nın başlarında hava savun-
sinde Avrupa’da hava savunma silahları geliştiril- maya duyulan ihtiyaç, elde bulunan ekipmanın
meye başlanmıştır. Bu dönemde Krupp, Erhardt yeteneklerini aştığından, savaşanlar standart
ve Vickers Maxim, 47 mm, 65 mm, 75 mm ve 105 topları hava savunmaya uyarlamak durumunda
mm top adaptasyonları gerçekleştirmiştir. kalmıştır.
1913 yılına gelindiğinde, yalnızca Fransa ve Al- 1925 yılında İngilizler, Vickers tarafından üretilen,
manya sahrada balonlar ve hava araçları ile çar- mekanik ve analog bilgisayar destekli hava savun-
pışmaya yönelik silahlar geliştirmiş, hava savun- ma tahmincisi No:1’i (Mechanical Analogue Com-
manın askeri organizasyon sorunlarına eğilmiştir. puter Predictor AA NO: 1) kullanmaya başlamıştır.
Bu sırada Kraliyet Donanması, seri atışlı 3-inç- Bu cihaz, hedef irtifası bilindiğinde, operatör tara-
lik (QF 3- inch) ve seri atışlı 4-inçlik (QF 4-inch) fından hedefi takip edebilme, yön, yükseliş açısı
hava savunma silahlarını ve ayrıca birçok şekil- ve tapa tanzimini tahmin etme özelliğine sahipti.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 133
İngilizlerin sıkça
kullandığı 3.7 inçlik hava
savunma topu
1920’lerin sonunda İsveç ordusu, Bofors şir- 1930’larda katı roket yakıtları Sovyetler Birliği
ketine donanma için 40 mm’lik hava savun- ve İngiltere’de üretilmeye çalışılıyordu. İngil-
ma silahını ürettirmiştir. Hafif, seri atışlı ve tere’de hava savunma atışına ilgi büyüktü ve
güvenli dört tekerlekli taşıma sistemi de kısa kesin vuruş için güdüme ihtiyaç olduğu belir-
bir süre sonra geliştirilmiştir. Basit olarak 40 lenmişti. Ağır teçhizat ya da tel engel içeren
mm’lik olarak bilinirken, 2. Dünya Savaşından hedeflere karşı kullanılan savaş başlığına sa-
sonra 17 farklı ülkede kullanılmaya başlan- hip 2 inçlik roketler, havaalanı gibi daha kü-
mıştır. İsveçli 40 mm Bofors topu 2. Dünya çük hedeflere karşı alçaktan uçan ya da pike
Savaşında iki taraf için de hizmette kullanıl- bombalaması yapan uçaklara karşı kullanıldı.
mış, savaşın her noktasında yer almıştır. Gü- 3 inçlik roket çalışması İkinci Dünya Savaşı
nümüzde sahil güvenlik gemileri üzerinde hâ- başlayana kadar devam etti.
len bulunmaktadır.
İngilizler, İkinci Dünya savaşında, toplara ek ola- da neredeyse tamamının yeri değişmiştir. İnsan
rak ayrıca güdümsüz füzeleri de hava savunma kullanımlı füzeler ya da MANPAD’lar 1960’larda
silahı olarak kullanmıştır. İngilizler evlerine bin- tamamen kullanılabilir hale gelmiş ve gelişmiş or-
lerce roket namlusunu yerleştirmişti; bu ne kadar dularda en ufak topların bile yerini almıştır.
etkileyici görünse de yalnızca birkaçı hedefe isa-
bet ediyordu. Savaş uçaklarının taarruz ve istihbarat amacıyla
gemilere karşı kullanılması gemilerin yeni bir mu-
Normandiya Çıkarmasının (7–30 Haziran 1944) harebe tarzıyla tanışmasına neden olmuştur. İkin-
ilk ayında 682 düşman sortisi esnasında Ameri- ci Dünya Savaşı’nda özellikle Pasifik cephesindeki
kan hava savunma topçuları 92 adet Alman savaş gelişmelerle birlikte, savaş gemilerinin en büyük
uçağını saf dışı etmeyi başarmıştır. düşmanının gemiler değil, savaş uçakları ve deni-
zaltılar olduğu anlaşılmıştır.
14 Mart 1945’e gelindiğinde Amerikalıların 64 adet
90 mm’lik, 216 adet 40 mm’lik, 24 adet 37 mm’lik
top ve 228 Quad 50 silahı ile yaptığı savunmada
442 Alman sortisinde 142 Alman uçağı düşürül-
müştür. Almanlar bu sortilerde köprüyü yıkmayı
başaramamıştır. Alman Hava Kuvvetleri; 2. Dünya
Savaşı boyunca 14.938’i Almanya üzerinde ol-
mak üzere 29.953 uçağını kaybettiğini, bunların
içinden 2.598 adedinin hava savunma silahları
tarafından yok edildiğini bildirmiştir. İkinci Dünya
Savaşı başladığında, Almanlar 2.600 ağır ve 6,700
hafif flak topu ile dünyadaki en geniş hava savun-
ma sistemine sahipti.
TCG Yavuz Kruvazörü, aslen 1912’de göreve baş- 1947 yılında emekli edilen Mecidiye ve Hamidi-
layan Alman Moltke sınıfı savaş kruvazörü, SMS ye kruvazörlerinin hava savunma kabiliyetleri göz
Goeben’dir. Goeben, Birinci Dünya Savaşı’nın he- önüne alındığında gemilerin hava savunma amaç-
men öncesinde meşhur Akdeniz kaçışı sonun- lı kullanabildiği 6 adet Elswick 47mm ve 6 adet
da Osmanlı Devleti’ne tandem gemisi Midilli ile Maxim 37 mm hızlı atım topu vardı.
sığındı ve 16 Ağustos 1914’te satın alındı. Asıl
görevi filonun hava savunma güvenliğini sağla- Cumhuriyet donanmasının kuruluşunda akıllı bir
planlama izlenmiştir. Türkler, devlet yapısı ve poli-
mak olmasa da üstünde uçaklara karşı silahlar
tik strateji olarak sömürge arayışındaki bir emper-
mevcuttu. TCG Yavuz, dönemin teknolojisi gereği
yalist devlet olmadığından kuruluş mantığı alan
henüz radarlar icat edilmese de tespite yardımcı
savunması ve kara saldırısından çok, kendisine
olmak amaçlı projektöre sahipti. Yavuz gemisinin
yönelecek düşman gemilerini batırmak üzerine bir
en büyük hava savunma silahı 88mm’lik 70 dere- strateji kurulmuştur. Bu yüzden büyük gemilere
ce yükseliş açısına sahip ve 9-10 kg’lık mermileri değil muhrip ve denizaltılara yatırım yapılmıştır.
dakikada 15 adet olarak 9.150 metreye yollaya- Muhripler dönemin ve sonrasında İkinci Dünya Sa-
bilen SK L/45 topuydu. Bunun dışında makineli vaşı’nın çok işlevli gemileriydi. Büyük platformlara
tüfekler de kullanılmıştır. Her ne kadar başlarda- göre yüksek hızları ve taşıdıkları büyük gemileri
ki silah donanımı, ömrünün son yarısında yeter- bile dakikalar içerisinde batırabilecek torpidoları
siz bir hava savunma vadetse de daha sonradan ile büyük bir tehditti. Bununla da kalmayıp üstle-
40 mm’lik ve 20 mm’lik uçaksavar bataryalarıyla rindeki hızlı atımlı toplarla filoyu hava tehditlerine
güçlendirilmiştir. karşı da koruyorlardı.
TCG Adatepe
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 137
Bu dönemde Kocatepe ve Adatepe isimli 1931 ta- 1967-1969 yılları arasında Türk donanmasına ka-
rihli İtalyan yapımı muhriplerde 3x 40mm L39 Vic- tılan 5 adet ABD muhribi TCG İstanbul, TCG İzmir,
kers-Termi yapımı hava savunma topu mevcutken TCG İzmit, TCG İskenderun ve TCG İçel, donanma-
buna ek olarak makineli tüfeklere de sahipti. Söz mızda ciddi anlamda hava savunma gemisi diyebi-
konusu 40mm top aslında Vickers’ın 1915’te lan- leceğimiz gemilerdendi. Bu gemiler, üzerlerinde 41
se ettiği ve bir süre sonra lisans altında İtalyanlar km menzilli Mark 12 arama radarı ile 11 km men-
tarafından da üretilen QF-2 Mark 2 topudur. 980 zilli Mark 37 atış kontrol radarı taşıyordu. Gemiler-
gramlık yüksek patlayıcılı mühimmatı dakikada de 11,3 km menzilli 5 adet 130 mm Mark-12 topu
200 atım ile 1000 metre menzile atabiliyordu. mevcuttu.
1949’da Türk donanmasına katılan Amerikan Cumhuriyet dönemindeki ilk ciddi savaş gemisi in-
muhripleri Gelibolu, Gaziantep, Giresun, Gemlik, şası olan TCG Berk ve TCG Peyk, gövde olarak ABD’li
temin edildiği dönemin en önemli silah yüklerin- Claud Jones’a benzese de silah ve sistem olarak
den birisine sahipti. 2x2 namlu formasyonunda 4 farklıydı. 370 km menzilli SPS-40 hava arama rada-
rı ve 31 km menzilli SPG-50 atış kontrol sistemine
adet 40 mm Bofors marka hava savunma silahına
sahipti. 1 Adet 76 mm topa sahip gemi bu topla 9
sahipti. Gleavesler bu kabiliyetini 7 adet 20 mm
km menzile dakikada 45-50 atış yapıyordu. Buna ek
Oerlikon topla destekliyordu. 20 mm/L-70 Oer- 40 mm topla da yakın hava savunması sağlasa da
likon topu 123 gram mühimmatı dakikada 320- aslen bir denizaltı avcısıydı.
450 atımla 914 metre efektif 4,3 km maksimum
menzile atabiliyordu. ABD’den transfer edilen ve Tepe sınıfı fırkateyn adı-
nı alan TCG Muavenet, TCG Adatepe, TCG Kocatepe,
Yine 1949 yılında Türk donanmasına katılan İngi- TCG Zafer, TCG Ege, TCG Karadeniz, TCG Trakya fırka-
liz M-Sınıfı Alp Arslan, Kılıç Ali Paşa, Mareşal Fevzi teynlerinin 1993-1994 yıllarında Türk donanmasına
Çakmak ve Piyale Paşa olarak adlandırılan muh- katılmasıyla beraber donanmamız, güdümlü füzeye
ripler, donanmamızda radar donanımlı alınan ilk sahip olmuştur. Asıl amacı denizaltı avı olan bu ge-
gemiler olmaları nedeniyle saygın bir yere sahip- miler, 463 km menzilli AN/SPS-40 arama radarı ile
tir. Söz konusu gemiler üstlerinde 27 km menzil- 110 km menzilli AN/SPG-53 atış kontrol radarı ta-
şıyordu. Gemiler dakikada maksimum 40 adet atım
li Type 290 arama radarı ile 16 km menzilli Type
yapan 1 adet 127 mm otomatik topunun menzili 15
285 atış kontrol radarı taşıyordu. Bu donanım, söz
km olan gemi 1 adet
konusu gemilerin hava savunma kabiliyetlerini de 20 mm Phalanx
ciddi oranda arttırıyordu. Gemilerin hava savun- yakın hava savun-
ma silahı donanımlarında ilk başlarda çeşitli tipte ma top sistemine
(120-102-40-20-12,7 mm) hava savunma silahı sahipti. Esasen
varken Türk donanmasına girişinden hemen önce hava savunma-
geçirdiği modernizasyon ile 3x2 düzende 6 adet sı, öz savunma
120 mm çok amaçlı top ile hava hedeflerine üzerineydi.
19 km gibi uzun bir menzilde karşı
koyabiliyordu.
TCG İçel
138 ÜRÜNLER
TCG Gemlik
ABD’den transfer edilen ve Gabya sınıfı fırkateyn Yavuz sınıfı fırkateynler olan TCG Yavuz, TCG Yıl-
adını alan TCG Gaziantep, TCG Giresun, TCG Gem- dırım, TCG Fatih, TCG Turgutreis gemileri Türk
lik, TCG Gelibolu, TCG Gökçeada, TCG Gediz, TCG donanmasının Genel Maksat Fırkateyni ihtiyacını
Gökova, TCG Göksu isimli 8 adet fırkateynin 1997- karşılamak amacıyla 1985-1988 yılları arasında
2003 senelerinde Türk donanmasına katılmasıyla üretilmiştir. Söz konusu gemiler AWS-06 arama
beraber donanmamız ilk ciddi alan hava savunma radarı ve STIR atış kontrol radarlarına sahiptir.
kabiliyetine sahip hava savunma füzesine sahip Gemi modern savaş uçaklarına karşı 1 adet 127
olmuştur. Asıl amacı denizaltı avı olan bu gemiler, mm top taşımakla beraber 8 atışa hazır ve yedek-
AN/SPS-49 arama radarı (Daha sonra 4 adedi- leri olan Sea Sparrow hava savunma füzesine sa-
ne 3 boyutlu Smart-S Mk2 radarı takıldı) ile CAS hiptir. Bununla birlikte geminin son hat öz savun-
atış kontrol radar sistemi taşımaktadır. Gemilerin ması, 3 adet 25 mm çok namlulu CIWS sistemi
hava savunma silahı donanımlarına bakmak ge- olan Sea Zenith sistemi ile sağlanmaktadır.
rekirse dakikada maksimum 85 adet atım yapan
1 adet 76 mm otomatik topunun menzili 16 km
olan gemi 1 adet de 20 mm Phalanx top sistemi
kullanmaktadır. Güdümlü hava savunma füze-
si olarak 32 adet 48 km menzilli SM-1 füzesi ve
4 adedinde de fazladan 8x Mk-41 dikey atım lan-
çerine yerleştirilmiş 32 ESSM füze sistemi bulun-
maktadır. Milli GENESİS Savaş Yönetim Sistemi ile
modernize edilen gemiler zamanının önemli hava
savunma gemileridir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 139
TCG Salihreis
Barbaros sınıfı fırkateynler, TCG Barbaros, TCG Ada sınıfı korvetler, Türkiye’nin milli gemi üre-
Oruçreis, TCG Salihreis ve TCG Kemalreis gövde tim programı olan MİLGEM kapsamında 2008-
olarak Yavuz sınıfını andırsa da hava savunma 2017 yılları arasında üretilen TCG Heybeliada,
silah ve sensörlerinde ciddi bir değişiklik göste- TCG Kınalıada, TCG Burgazada, TCG Büyükada
recektir. Modernizasyonlarla Smart-S Mk2 arama korvetlerinden oluşmaktadır. Gemide Smart-S
radarı ve ikinci arama radarı olarak MAR-D radarı Mk2 arama radarı ve Sting EO Mk2 atış kontrol
ile Akrep atış kontrol radarına sahiptir. Gemilere sistemi mevcuttur. Gemide, dakikada 120 atış
Phalanx ve GÖKDENİZ CIWS entegrasyonu yapıl- yapabilen 1 adet 76 mm baş topuna ilave olarak
maktadır. Track I olarak adlandırılan 2 gemi 8’li, üstündeki 21 füzesiyle geminin yakın hava sa-
Track II olarak adlandırılan 2 gemi de 16’lı dikey vunmasını yapan 1 adet RAM sistemi mevcuttur.
atım lançerine sahiptir. Bu lançerlerden 32-64
arası ESSM füzesi atılabilmektedir. Türk donan-
masının aktif, en modern firkateynleridir.
TCG Heybeliada
14 0 ÜRÜNLER
• Parçacıklı mühimmat
ve klasik tahrip (HEI)
mühimmatının aynı anda
yüklenmesine ve tercih
edilen mühimmatın istenen
anda seçilerek atılmasına
olanak tanıyan Otomatik
Şeritsiz Mühimmat Besleme
Mekanizması (OŞMBM)
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 14 7
İSTİF SINIFI FIRKATEYNLER mesi istenen HİSAR-D RF, MİDLAS’dan dikey atışı
yapılabilen ve üzerinde bulunan Veri Bağı sayesin-
İÇİN ORTA İRTİFA HAVA de gemi üzerindeki VBYD (Veribağı Yer Donanımı)
SAVUNMA FÜZESİ ATIŞ ile çift yönlü haberleşebilen bir sistemdir. HİSAR
KONTROL SİSTEMİ VE RF Atış Kontrol Sistemi, yıllar içinde kazandığı güve-
nilir (reliable) ve sağlam (robust) yapısının deniz
VERİ BAĞI YER DONANIMI operasyonel ortamına entegrasyonu neticesinde,
ENTEGRASYONU – HİSAR-D aynı anda birden fazla tehdit için çözüm sunabi-
len bir yapıya kavuşmuştur.
RF AKS
Hava Savunma Sistemlerinin kullanımı her ge- HİSAR-D RF AKS, ADVENT SYS (Savaş Yönetim
çen gün önem kazanmaktadır. Özellikle, su üstü Sistemi) ile tam uyumlu olarak çalışacak şekilde
platformları gibi düşman unsurları açısından açık geliştirilmektedir. Platform ve hedeflerle ilgili ve-
hedef haline gelebilecek ve korunan varlık statü- rileri gemi üzerindeki sensörlerden SYS vasıta-
sü yüksek platformların hassasiyeti yüksek hava sıyla alacak olan HİSAR-D RF AKS, mühimmatın
savunma sistemlerine olan ihtiyacı aşikardır. TCG en doğru zamanda hedeflere angaje olabilmesi
İSTANBUL, MİLGEM serisi platformların ilk İ-Sınıfı için gerekli hesapları yapmak üzere uyumlandı-
firkateynidir. Hava Savunma Füze Sistemi kabili- rılmıştır. Güdümlü merminin uçuş öncesi angaj-
yeti kazandırılması amaçlanan bu platforma MİD- man bilgilerini SYS ile paylaşmanın yanı sıra, uçuş
LAS (Mili Dikey Lançer Atış Sistemi) entegrasyonu sırasında da hedef(ler)in konum bilgilerini mü-
gerçekleştirilmiştir. MİDLAS üzerinden de ilki Hİ- himmatın ihtiyaçları çerçevesinde Veri Bağı Yer
SAR-D RF olmak üzere farklı tipte hava savunma Donanımı üzerinden besler (Uplink). Veri Bağı’nın
güdümlü mermileri atılabilmesi hedeflenmiştir. çift yönlü haberleşmesi sayesinde güdümlü mer-
HİSAR-D RF güdümlü mermisi ve HİSAR-D RF AKS minin Veri Bağı Yer Donanımı ile paylaştığı verileri
(Atış Kontrol Sistemi), ASELSAN’ın HİSAR projesi (Downlink) kullanarak hem operatör için görsel-
ile Kara Kuvvetleri için geliştirdiği sistemlerin su leştirilmesi amacıyla SYS’ye gönderir hem de yeni
üstü platformlarda kullanımı için uyumlandırılmış atış kontrol çözüm ihtiyaçları için değerlendirir.
versiyonlarıdır. Uyumlandırma süreci ile beraber, HİSAR-D RF AKS, bu yetenekleri sayesinde, hede-
gemisavar güdümlü mermilere karşı etkili olabil- fin yüksek olasılık ile imhasına katkı sağlar.
150 ÜRÜNLER
Deniz topu, bir savaş gemisine monte edilen, baş- Eski zamanlarda deniz savaşları, karada olduğu
langıçta yalnızca deniz savaşlarında kullanılan ve gibi göğüs göğüse, yakın dövüş silahları ve ok-
daha sonrasında kara bombardımanı ve uçaksa- larla yapılırdı. Silahların kullanılmaya başlaması,
var rolleri için de ihtiyaç duyulan silah sistemi- deniz savaşlarının dinamiklerini yavaş yavaş de-
dir. Deniz toplarının kullanımının geçmişi 14’ncü ğiştirmiştir. 16’ncı yüzyıldaki deniz savaşları da
yüzyıla kadar dayanmaktadır. 1338’de başlayan bir geçiş dönemi olmuştur. Bu dönemlerde Porte-
Yüzyıl Savaşları olarak bilinen İngiltere ve Fransa kizlilerin denizlerde silahlı adamları taşıyan yüzer
arasındaki muharebe, Avrupa’da deniz toplarının platformları kullanmak yerine, toplar ile donatıl-
kullanıldığı ilk savaş olarak kayıtlara geçmiştir. mış platformları kullanma fikri, modern deniz sa-
Asya’da ise 1363’teki Poyank Gölü Savaşında ve vaşının evrimine öncülük etmiştir. Bu dönemlerde
1380’deki Jinpo Savaşında deniz toplarının kulla- deniz topları Portekizlilerin, Hint Okyanusu’nda
nılmış olduğu kayıtlara geçmiştir. rakiplerine karşı sahip olduğu en büyük avantaj ol-
muştur. Daha sonraları sanayi devriminin de etkisi
ile top silahı sürekli geliştirilerek su üstü gemileri-
nin ana silahı olmuştur.
İkinci Dünya Savaşı sırasında gemilere karşı daha Özetle; zaman zaman, deniz toplarının yerini gü-
etkili silahlar olarak, deniz toplarının yerini uçaklar dümlü mermilere bıraktığı değerlendirmeleri ya-
almaya başlamıştır. 1950’lerden sonra güdümlü pılsa da top, deniz platformları için vazgeçilmez
füzelerin gelişmesi ile deniz topları eski önemini bir silahtır. Son dönemdeki elektromanyetik raylı
yitirmiştir. Güdümlü füzeler, çok uzun menzilleri, toplara ilişkin çalışmalar, parçacıklı mühimmatla-
vuruş hassasiyetleri ve yüksek tahrip güçleri saye-
ra ilişkin teknolojik gelişmeler de deniz toplarının,
sinde top sistemlerini ikinci plana itmiştir. Büyük
konumlarını geleceğe de taşıyabileceğini gös-
çaplı deniz topları, İkinci Dünya Savaşından sonra
yeni gemilere takılmamıştır. Hatta 1970’lerde bazı termektedir.
tip gemilerde hiç top kullanılmamaya başlanmış-
tır. Top takılmamasının sebep olduğu zafiyetlerin TOP SISTEMLERININ SINIFLANDIRILMASI VE
ortaya çıkması uzun sürmemiş ve top sistemleri TANIMLANMASI;
tekrar gündeme gelmiştir. En azından yakın tarih-
te yaşanan en büyük deniz savaşı olan Falkland Top sistemlerinin sınıflandırılması ve tanımlan-
Savaşında, İngilizlerin yaşadığı acı tecrübeler top- masına namlu çapı ve namlu boyu bilgileri esas
ların hala ömrünü doldurmadığını göstermiştir. alınmaktadır. ABD ve İngiltere’de çap-inç cinsin-
den, Avrupa’da ise milimetre olarak tanımlanmak-
Falkland Savaşı, 1982 yılında savaşa taraf her iki tadır. Namlu boyu; çap ile bağlantılı şekilde kalibre
ülkenin de üzerinde hak iddia ettiği Falkland ve olarak tanımlanır. Örneğin 5/54 topun namlu çapı
Güney Georgia adalarının, Arjantin tarafından işgal 5 inç (127mm), 54 olarak verilen kalibre değe-
edilmesi ve İngiltere’nin cevap vermesi ile başla-
ri (54x5=270 inç= 6858 mm = 6,8 metre) olarak
mıştır. Savaşın genel kronolojisinden ziyade deniz
namlu boyu tanımlanır. Yaygın olarak kullanılan
toplarına odaklanıldığında; Falkland Adasının açık-
larında ve adanın dağlık kesimlerinde radar tespit 76/62 mm deniz topu, diğer bir örnek olarak alı-
imkânının azalması nedeniyle orta ve uzun men- nırsa, namlu çapı 76 mm, 62 kalibrelik namlu
zilli hava savunma füzelerinin kullanımı zorlaş- boyu ise (76 x 62 mm= 4712mm = 4,7 metre) ola-
mıştır. Bu durum, İngiliz gemilerinin zaman zaman rak öne çıkıyor.
Arjantin uçaklarının açık hedefi olmasına neden
olmuştur. Arjantin, savaş uçaklarından attığı Exo- 12,7 mm, 7,62 mm ve 14,5 mm, top sınıflandır-
cet füzeleri ve bombaları ile İngilizlerin Sheffield masına dahil edilmemektedir. Bu silahlar, gemi-
Destroyeri, Atlantic Conveyor Destek Gemisi, Co- nin yakın çevresinde hasım unsurlar ile korsanlar,
ventry Destroyeri, Ardent Fırkateyni, Antelope Fır- teröristler gibi asimetrik tehditlere karşı koruma
kateyni, Sir Galahad Çıkartma Gemisi gibi önemli sağlamak amacıyla kullanılmaktadır.
su üstü unsurlarını batırmış veya daha fazlasını
hasar sonucu kullanılamaz hale getirmiştir.
35 MM (1,38 INÇ) / 40 MM (1,57 INÇ) / 57 MM / Benzer şekilde GÖKER D Çok Maksatlı 35mm Si-
2,24 INÇ: lah Sistemi bu kategoride yer almaktadır ve deniz
platformları için özel olarak geliştirilen orta kalibre
35 mm ve 40 mm toplar yaygın olarak uçak savar savunma sistemidir. 35 mm Parçacıklı Mühimma-
olarak kullanılmaktadır. 57mm ise su üstü deniz tın (ATOM) güç çarpanı olarak kullanımı ile hedef
platformlarında ve topçuluğunda daha az kullanı- setinde yer alan küçük, mini İnsansız Hava Araç-
lan bir silah olmuştur. larına, helikopterlere, asimetrik su üstü tehditlere
ve kara tehditlerine karşı yüksek etkinlik kapasi-
Bu sınıfta ASELSAN GÖKDENİZ Yakın Hava Savun- tesine sahiptir.
ma Sistemi (YHSS), ASELSAN’ın geliştirdiği 35
mm Parçacıklı Mühimmat (ATOM) ile birlikte, üze- GÖKER D Çok
Maksatlı 35mm
rinde konuşlu bulunduğu gemiyi hedef alan an-
Silah Sistemi
ti-gemi füzelerini imha edebilen nokta savunma
sistemidir. GÖKDENİZ 35 mm namlu çaplı topa
sahip olup, gemi-savar füzelerine, hassas gü-
dümlü mühimmatlara ve insansız hava araçlarına
karşı etkilidir. Ayrıca uçak, helikopter ve asimetrik
tehdit oluşturabilecek küçük su üstü unsurlarına
karşı da kullanılabilecek bir üründür.
100 MM (3,9 INÇ), 114 MM (4,5 INÇ), 127 MM DENIZ TOP ATIŞ KONTROL SISTEMLERI
(5 INÇ), 130 MM (5,1 INÇ), 155 MM ( 6,1 INÇ)
Top silahı etkili bir unsurdur. Ancak topçuluk
100, 114, 127, 130 mm yaygın olarak kullanılan önemli olduğu kadar üstün yetenekler de gerek-
büyük kalibre toplardır. Yüksek miktarda patla- tirmektedir. Özellikle de eski zamanlarda topa
yıcı taşıyan mermileri ile uzun menzillere varan ilişkin tüm hesaplamaların elle yapıldığı düşünü-
etki alanları olan silahlardır. Su üstü, hava savun- lürse. Bir de karada sabit bir yerde değil de; deniz-
ma harbi ve kara bombardımanında kullanılır- lerde rüzgârın, dalgaların ve hedefin hareketi gibi
lar. 100 mm Rusya ve Fransa, 114 mm ise daha bilinmezlikler ile dolu bir dünya düşünüldüğünde,
çok İngiliz donanmaları tarafından kullanılmıştır. deniz topçuluğu tam ifadesiyle çok bilinmeyenli
Hali hazırda ülkemiz donanmasında ise 100 mm bir denklem olmaktadır. Konuya bu gözle bakacak
ve 127 mm toplar kullanılmaktadır. Modern kara olursak; ateş idare bilgisayarı, atış kontrol radarı
topçuluğunun menzil, tahrip gücü uyumu açısın- gibi sistemler olmadığı dönemlerde, ileri gözetle-
dan en etkili silahı olan 155 mm ise henüz deniz yici konumunda olan personelin tüm atış hesap-
platformlarında yaygın olarak kullanılmamaktadır. lamalarını elle yapıyor olması, ana gücünü topla-
15 mm ABD’nin 3 adet Zumvalt sınıfı muhribi ha- rından alan savaş gemileri için bir sorun olmuştur.
riç hali hazırda herhangi bir platformda kullanıl- Geçmişte denizlerde topçu atışlarının düşük olan
mamaktadır. isabet oranı nedeniyle doğru hedefi bulmak ve
topçu salvolarının isabeti için çok sayıda mermi
harcaması gerekmiştir.
Atış Kontrol Problemi denilen bu çok bilinmeyenli besi ile tasarlanıp geliştirilen ve hayata geçirilen
denklemi en basit hali ile ele alıp basitleştirelim. yerli, milli ve özgün bir üründür. Hali hazırda 40, 76
Eğer havanın sürtünme kuvveti, rüzgarın yönü ve mm ve 127 (5/54) deniz topları için mevcut olan
hızı, hava basıncı, sıcaklığı gibi diğer meteorolojik TAKS ürünlerinin yanı sıra farklı üreticilerin farklı
etkenler, mühimmatın ve silahın farklı özellikleri, kalibredeki topları için TAKS çözümleri üretilmesi
hedeflerin ve silahın konuşlandığı platformun ha- mümkündür.
reketleri gibi diğer değişkenler olmasaydı, mermi-
nin hedefi vurmak için alacağı yol; Toplar, zaman zaman güdümlü mermilerle karşı-
laştırılsa da topların aşağıdaki avantajları unutul-
“Mesafe = Merminin İlk Hızı x COS mamalıdır.
(Atış Açısı) x Uçuş Süresi”
• Toplar güdümlü mermilerden daha mali-
şeklinde basit bir matematik formülü ile hesapla- yet etkindir. Güdümlü mermiler, değerli ve
nabilirdi. Ancak atış kontrol probleminin çözümü top ile karşılanamayacak hedeflere karşı
atmosferin, silahın, mühimmatın ve hedefin ve kullanılırlar.
kendi gemimiz konum ve koşullarının da dikkate
alınmasını gerektirir. Bu bağlamda, balistik he- • Gemilerde taşınabilecek güdümlü mermi
saplamalar ve çeşitli algoritmalardan yararlan- sayısı kısıtlıdır.
mak gerekir. Bahsedilen bu çok bilinmeyenli atış
kontrol problemi çözümü zaman içindeki tekno- • Güdümlü mermilerin denizde lançerle-
lojik gelişmeler paralelinde bilgisayarlar ile yapılır re yeniden yüklenmesi oldukça zar hatta
hale gelmiştir. Bu kapsamda ASELSAN çok bilin- mümkün değildir. Diğer yandan, top cep-
meyenli atış kontrol problemi çözümüne ve su hanesi su üstü platformlarda depolanabi-
üstü platformlardaki top silahlarının etkin kullanı- lir ve kolayca silahlara yüklenebilir.
mına Deniz Top Atış Kontrol Sistemleri (TAKS) ile
katkı sağlamaktadır. • Top mermisine karşı savunma yapmak,
güdümlü mermiye karşı savunma yap-
ASELSAN Deniz Top Atış Kontrol Sistemleri; Sa- maktan daha zordur.
vaş Yönetim Sisteminden (SYS) gelen komutları
ve kaynağından veya gemideki veri dağıtım sis- Top silahı ve deniz topçuluğu geçmişte genel ola-
teminden alınan platform kinetik bilgilerini kul- rak düşünüldüğünde görüldüğü gibi hep önemli
lanarak kara, su üstü, hava hedefleri için top atış olmuştur. Gelecekte de önemli olacaktır. Öncelik-
kontrol problemini çözerek, topu kontrol etmekte- le ülkemiz menfaatleri doğrultusunda; gerek top
dir. TAKS, platform Savaş Yönetim Sistemine tam silahı, gerekse topa can ve akıl veren atış kontrol
entegre olarak çalışır. TAKS, uzun yıllar boyunca sistemleri konusunda ASELSAN durmadan çalış-
edinilen atış kontrol sistemleri geliştirme tecrü- maya devam edecektir.
-D
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 159
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE
MUHAFIZ (SMASH)
SİLAH SİSTEMİ - GELİŞİM
TARİHÇESİ
Deniz kuvvetleri komutanlıkları ve diğer güvenlik MUHAFIZ (SMASH) Sistemi, gece
güçleri tarafından deniz araçları üzerine monteli ve olumsuz görüş şartlarında çıp-
değişik kalibrede silahlar yaygın olarak kullanıl- lak gözle görülemeyen hedeflerin tes-
maktadır. Bu silahların klasik elle kullanımı duru- pit edilmesini, hedeflerin otomatik olarak
munda, deniz aracının ve hedefin hareketli olma- tanınmasını, takip edilmesini ve bu hedeflere
sı, görüşü ve kullanımı kısıtlayan olumsuz çevre atış yapılabilmesini sağlamaktadır.
koşulları, isabetli atış yapılmasını güçleştirmekte-
dir. Ayrıca bu gibi durumlarda nişancı, karşı ateşe Optik görüş ve silah nişan hattının, sistemin mon-
hedef olabilmektedir. Çeşitli sensörler ile donatıl- te edildiği platformun hareketlerinden etkilenme-
mış, farklı silahları kullanabilen, diğer sistemlerle den hedef üzerinde kalabilmesi için taret stabilize
entegre olabilen projeler inşa edebilme kabiliyeti edilmiştir. Ayrıca MUHAFIZ (SMASH) Sistemi tareti
sayesinde ASELSAN, bu konuda kullanıcılarının üzerine monte edilmiş, yan ve yükseliş eksenle-
ihtiyaçlarına çözümler getirmiştir. rinde taretten bağımsız hareket yeteneğine sahip
Hassas Stabilize Yönlendiriciye (HSY) sahiptir. HSY
ASELSAN; deniz platformlarına yönelik su üstü sayesinde, uzak mesafelere atış sırasında silaha
asimetrik tehditlerin arttığı bir ortamda kısıtla- uygulanan balistik düzeltme esnasında dahi elekt-
rın giderilmesi amacıyla 30mm gibi orta kalibreli ro-optik birimlerin hedef üzerinde kalması sağlana-
silahların kullanım etkinliğini arttıran MUHAFIZ rak etkin vuruş yapılması mümkün kılınmaktadır.
(SMASH) 30mm Uzaktan Komutalı Stabilize Silah
Sistemini 2011 yılında geliştirmeye başlamıştır. MUHAFIZ (SMASH) Sisteminde silah olarak çift
yönlü mühimmat besleme yeteneğine sahip
MUHAFIZ (SMASH) 30mm Uzaktan Komutalı Sta- 30mm Mk44S Bushmaster-II topu kullanılmakta,
bilize Silah Sistemi teslimatları, 2013 yılı itibari ile değişik görev ihtiyaçları için farklı mühimmatlar
önce Katar Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Hırvatis- yüklenebilmektedir.
tan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Malezya Sahil
Güvenlik Komutanlığına yapılmıştır. Daha sonra MUHAFIZ (SMASH) Sistemi, otomatik hedef izle-
Filipinler Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Pakistan me özelliği ile hedefin hız ve rotasını hesaplamak-
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Endonezya Sa- ta, meteorolojik koşullar, mühimmat tipi ve hedef
hil Güvenlik Komutanlığı teslimatları yapılmış- mesafe bilgilerini dahil ederek atış sırasında oto-
tır. Dünyadaki muadillerinin önüne geçen birçok matik balistik düzeltme uygulamaktadır.
özelliği ile MUHAFIZ (SMASH) 30mm Uzaktan Ko-
mutalı Stabilize Silah Sisteminin kullanıcı sayısı
her geçen yıl artmaktadır.
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE
STAMP SİLAH SİSTEMİ
STAMP-2 UZAKTAN
KOMUTALI SİLAH SİSTEMİ GELİŞİMİ
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE
STOP SİLAH SİSTEMİ-
GELİŞİM TARİHÇESİ
IFF (Identification of Friend or Foe) Sistemi Dost kullanılan eski sistemlerin operasyonel eksiklikle-
Düşman Tanıma Sistemi olarak bilinmektedir. rini gidermek ve performansına yeni kabiliyetler
Ağırlıklı olarak sivil uygulamalarda hava trafiği- kazandırmak amacı ile geliştirilmiştir.
ni kontrol etmek, askeri uygulamalarda ise dost
olan hava, kara ve su üstü unsurlarını belirleye- Bu kapsamda ASELSAN tarafından milli imkanlar
rek durumsal tehdit farkındalığını sağlamak ve en ile IFF Mod 5 Sistemi geliştirilmiştir. Deniz Kuvvet-
önemlisi savaş durumunda dost unsurların yan- leri envanterinde bulunan platformlar NATO ile eş
lışlıkla vurulmasına engel olmak amacı ile kulla- zamanlı olarak Mod 5’e yükseltilmektedir.
nılmaktadır.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı
IFF Sistemleri savaş alanında bulunan dost plat- ile ASELSAN arasında imzalanan Dost Düşman
formların kriptolu şekilde sorgulama ve cevapla- Tanıma Tanıtma Mod 5 ve Tersine IFF Geliştirme
ma yöntemiyle, doğru ve hızlı bir şekilde teşhis Projesi Sözleşmesi kapsamında Uzun Menzilli IFF
edilmesini sağladığı için askeri açıdan hayati öne- Mod 5/S sorgulayıcı ve cevaplayıcı cihazları ge-
me haiz sistemlerdir. liştirilmiş, 24 farklı sınıf deniz platformunda en-
tegrasyon çözümü oluşturulmuştur. Entegrasyon
IFF Mod 4, 1960’lı yıllarda tasarlanmış olan bir sis- çözümü kapsamında sorgulayıcı cihazın kontro-
temdir. Bu sistemin kullandığı dalga şekli, modern lüne yönelik olarak gelişmiş iz üretme algoritma-
sistemlerin ihtiyaçlarını karşılayamamasının yanı ları içeren Sorgulayıcı Kontrol ve Sergileme Birimi
sıra düşmanın elektronik karşı tedbirlerine karşı ile platform veri uyumlama ihtiyaçlarına istinaden
da yetersiz kalmaktadır. Mod 5, NATO bünyesinde Arayüz Uyumlama Birimleri geliştirilmiştir.
SİSTEM MİMARİSİ
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 175
176 ÜRÜNLER
DİKONS
DİNAMİK KONUMLANDIRMA
SİSTEMİ
DİKONS, ASELSAN tarafından geliştirilen, tek göv- getirmek üzere tasarlanmıştır. DİKONS, bu özel-
deli veya katamaran bir geminin manevra ve sevk likleriyle, Otomatik Kontrol Sistemi (OKS), Yarı
sistemlerini kontrol ederek, rüzgar, dalga, akıntı Otomatik Kontrol Sistemi (YOKS) ve Manuel Kont-
gibi çevre koşullarına rağmen manevra kabiliye- rol Sisteminden (MKS) oluşan ürün ailesidir.
tini arttırmak ve konumlandırma işlevini yerine
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 177
Gemi yapılarının ağır deniz koşullarında belirlenen Sistem, geminin üç eksendeki yatay hareketlerini
rotayı takip etmeleri veya bulundukları konumu kontrol etmektedir.
korumaları oldukça zordur. Dinamik konumlandır-
ma sistemleri (DKS), deniz araçlarında gelişmiş • Baş Açı Savrulma (Yaw)
konumlandırma ve kontrol sistem teknolojileri ile
kendi iticilerini ve pervanelerini kullanarak su üstü • Boyuna Öteleme (Surge)
platformlarının konumunu ve rotasını koruyabil-
mesini sağlar. • Yanal Öteleme (Sway)
DİKONS, Cayro Sensörü, Rüzgar Sensörü, Draft Sistem, gemi hareketlerini kontrol ederken di-
Sensörü, Hareket Referans Sensörü(MRU), İskan- key hareketlerindeki değişimleri de dikkate
dil Sistemi, Parekete Sistemi, Pozisyon Referans almaktadır.
Sistemi (DGPS, HPR) gibi seyir ve seyir yardımcı
ekipmanları ile İtki Sistemi, Güç Sistemi, Dümen
Sistemi ile entegre edilen yüksek güvenilirliğe sa-
hip gemiye özgü bir sistemdir.
178 ÜRÜNLER
• Joystick Modu
• DK Yeterlilik Analizi İşlemi
DİKONS™
• Gömülü Eğitim
YOKS Yarı Otomatik Kontrol Sistemi
• Otopilot Modu
• Joystick Modu
DİKONS™
MKS Manuel Kontrol Sistemi
MİTOS WECDİS
SAYISAL İZ MASASI
Donanım Özellikler
DEMES
DENİZ METEOROLOJİ
SİSTEMİ
ASELSAN DEMES, deniz platformlarının ihtiyaç
duyduğu meteorolojik ve oşinografik bilgileri ölç-
me, kayıt etme, sergileme ve çıktı alma işlevlerini
yerine getiren sistemdir.
CENK
MAR-D AKR-D
ASELSAN MAR-D Deniz Platformu 3 Boyutlu Hava ASELSAN AKR-D Deniz Platformu Atış Kontrol
ve Su Üstü Arama Radarı; elektronik harp karşı Radarı; birlikte çalıştığı sensörlerden veya radar
tedbirleri ile donatılmış, hava ve su üstü hedefle- operatöründen aldığı ilk hedef bilgisine otomatik
rin eşzamanlı tespit ve takibi için tasarlanmış bir olarak yönlenerek hedefi arayan, hedefe kilitlenen
ve hedefe ait iz bilgilerini üç boyutlu olarak yüksek
radar sistemidir. Entegre IFF sorgulayıcı anteni
hassasiyette üreten bir radar sistemidir. AKR-D, il-
sayesinde, MAR-D ile entegre edilebilen Mod5 IFF
gili silah sisteminin atış kontrol yeteneklerini des-
sorgulayıcıdan gelen bilgiler ile operatöre kimlik- tekleyen, gelişmiş elektronik korunma özellikleri-
lendirme olanağı sağlamaktadır. ne sahip, yüksek performanslı milli bir sistemdir.
Uzun menzilli radarları yedeklerken, kısa menzil- AKR-D RF yayın, pasif EO takip veya bunların bir-
de etkin performans sağlayan MAR-D, çeşitli plat- likte çalıştığı takip modlarıyla farklı operasyonel
formlarda bağımsız radar olarak, GÖKDENİZ YHSS ihtiyaçlara karşılık verebilmektedir.
için de sistemin parçası olarak yurtiçi ve yurtdışı
sözleşmeler kapsamında seri üretimdedir. Kısa ve orta menzilde etkin performans sağlayan
AKR-D çeşitli platformlarda bağımsız radar ola-
rak ve GÖKDENİZ YHSS için de sistemin parçası
olarak yurtiçi ve yurtdışı sözleşmeler kapsamında
seri üretimdedir.
188 ÜRÜNLER
ALPER-P ALPER-FMCW
ASELSAN tarafından su üstü platformları için öz- Su üstü platformlar için ASELSAN tarafından ge-
gün olarak geliştirilen LPI Özellikli Yüzey Arama liştirilen ALPER Radarı, tespit ederken tespit edil-
ve Seyir Radarı, ALPER-P, deniz yüzeyindeki su meme özelliğine (LPI, Low Probability of Intercept)
üstü hedeflerinin her türlü hava koşulunda gece sahip, su üstü hedeflerinin tespitini sağlayan seyir
ve gündüz tespitini sağlayan, düşük tespit edilme radarı sistemidir. Seçilebilir çıkış güçlerine, düşük
olasılığı (Low Probability of Intercept, LPI) özelli- bakım gereksinimli katı hal güç yükselteç tekno-
ğine sahip bir LPI özellikli seyir radarı sistemidir. lojisine sahip olan ALPER Radarı, kompakt ve mo-
Yüksek menzil çözünürlüğüne, seçilebilir menzil düler yapısı ile her türlü su üstü platforma kolay
modları ve çıkış güçlerine ve kolay entegre edile- entegre edilebilir yapıdadır.
bilir modüler yapıya sahip ALPER-P, LPI özellikli
seyir radarı olarak kullanılmak üzere her türlü su ALPER-FMCW Radarı yurtiçi ve yurtdışı sözleş-
üstü platformuna entegre edilmeye uygun bir ya- meler kapsamında üretimdedir.
pıya sahiptir.
Su üstü platformlar için Northrop Grumman Sper- Orta-kısa menzilli ESSM (karadan havaya füze)
ry Marine firması tarafından geliştirilen Vision Blok 1/2 sistemlerinin güdümü için yerli ve milli
Master Seyir Radarı, ALPER-FMCW LPI radarları imkânlarla tasarlanıp üretilen ASELSAN Aydınlat-
ile birlikte kullanılmaktadır. Yazılım ve donanım ma Radarının (AYR), ilk olarak İ-Sınıfı Fırkateyn
ara yüzlerinin ALPER-FMCW Sistemi ile entegre Projesi kapsamındaki fabrika kabul testleri ta-
çalışabilmesi sayesinde tek konsol üzerinden her mamlanmıştır. Atış Kontrol Radarına entegre ay-
iki radarın kullanımı sağlanabilmektedir. (W)AIS dınlatma radarının sahip olduğu modüler mimari,
ve WECDIS sistemleri ile entegre çalışma da des- bakım kolaylığı ve ölçeklenebilir bir yapı sunma-
teklenmektedir. sıyla da, farklı güç ihtiyaçlarının karşılanabilmesi-
ne yönelik tasarım imkânı sağlamaktadır. Katı hal
teknolojisi ile geliştirilen güç yükselteç mimarisi
ve modüler yapı aynı zamanda, tekil hata kaynak-
larını azaltarak, kabullenilir verim düşüşü (grace-
ful degradation) sağlamaktadır. AYR, sahip olduğu
özellikler ve muadil sistemlere göre düşük hacimli
olması sebebiyle, ESSM sistemlerinin kullanıldığı
tüm platformlarda yapılacak modernizasyon pro-
jelerinde ve ESSM kullanılacak tüm yeni platform-
larda kullanılabilecektir.
190 ÜRÜNLER
ÇAFRAD AKREP
Deniz Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyacı TF2000 AKREP Sistemi, birlikte çalıştığı sensörlerden
Platformunun ana sensörü olacak Nihai Çok Amaçlı veya radar operatöründen aldığı ilk hedef bilgisine
Faz Dizili Radar (ÇAFRAD) Sistemi, Aktif Elektronik otomatik olarak yönlenerek hedefi arayan, hede-
Taramalı Dizi (AESA) mimarisi ile geliştirilmiş, hava fe kilitlenen ve hedefe ait iz bilgilerini 3üç boyutlu
ve su üstü savunma harbi fonksiyonlarını yerine ge- olarak yüksek hassasiyette üreten bir takip radarı
tiren, sabit yapıda, tek direk yapısına entegre edile-
sistemidir. AKREP, ilgili silah sisteminin atış kont-
bildiği gibi, platformda dağıtık olarak da konumlan-
rol yeteneklerini destekleyen, gelişmiş elektronik
dırılabilen radar sistemidir. ÇAFRAD Sisteminin yurt
içinde geliştirilmesi amacıyla başlatılan projenin ilk korunma özelliklerine sahip, yüksek performanslı
fazında Çok Fonksiyonlu Radar ve Aydınlatma Ra- bir sistemdir.
darının ölçeklendirilmiş prototipleri ile dönmeyen
tipte IFF Anten Alt Sisteminin doğrulanması faa- AKREP Sistemi, son teknoloji ürünü katı hal güç
liyetleri ile atışlı test faaliyetleri başarıyla gerçek- yükselteç modüllerini içeren, gelişmiş sayısal sin-
leştirilerek, sistem Deniz Kuvvetleri Komutanlığı yal işleme birimlerine sahip bir radardır.
tarafından tahsis edilen yere konuşlandırılmıştır.
ÇAFRAD-Faz1 Projesi ile, yerli imkanlarla, zorlayıcı AKREP RF yayın, pasif EO takip veya bunların bir-
kalifikasyon isterlerini karşılayabilen tasarım, üre- likte çalıştığı takip modlarıyla farklı operasyonel
tim ve test altyapıları geliştirilmiştir. ihtiyaçlara karşılık verebilmektedir.
ÇAFRAD benzeri çok fonksiyonlu radar sistemleri AKREP Sistemi, ESSM güdümlü mermisini azami
sınırlı sayıda ülke tarafından geliştirilirken, ÇAFRAD
menziline kadar yüksek etkinlikle yönlendirebil-
ile TF2000 platformunun ana sensörü tamamen
mektedir. AKREP yurtiçi ve yurtdışı sözleşmeler
yerli ve milli imkanlarla geliştirilmiş olacaktır. Mo-
düler mimariye sahip ÇAFRAD’ın farklı büyüklükteki kapsamında seri üretimdedir.
platformların farklı harekât ihtiyaçlarını karşılaya-
cak şekilde ölçeklenerek kullanılabilecek olması ile
de geniş bir çözüm seti ile yurtiçi ve yurtdışı pazarda
rekabetçi ürünler ortaya koyabilmek mümkündür.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 191
Birinci MİLGEM gemisi ile Deniz Kuvvetleri Komu- İki eksende elektronik tarama yapabilen AESA
tanlığı envanterine giren SMART-S Mk2 Radarı ARDA, üç boyutlu arama radarı, katı hal gönder-
için, artan yurtiçi ihtiyaçların ivedi karşılanması me/alma modülleri, gelişmiş sayısal işaret işleme
amacıyla, Thales Hollanda ile imzalanan sözleş- mimarisi, darbe sıkıştırma özelliği, çoklu hedef ta-
me kapsamında radarın azami yurtiçi katkı ile kibi, elektronik huzme stabilizasyonu, kısa reaksi-
ASELSAN’da lisanslı üretimi sağlanmıştır. Radarın yon süresi, gelişmiş elektronik korunma teknikleri
en önemli birimlerinden S-Bant gönderme-alma ile hücumbot ve benzeri platformların ihtiyaçları-
birimleri ASELSAN tarafından özgün olarak tasar- na cevap vermek üzere geliştirilmektedir.
lanıp kalifiye edilmiştir. Thales firmasına da Tür-
kiye dışındaki projelerinde kullanması amacıyla ARDA, ihtiyaca ve gelişen tehdit ortamına göre
400 adetten fazla birim ihraç edilmiştir. SMART-S hızla uyumlandırılabilecek yazılım ve donanım
Mk2 yurtiçi ve yurtdışı sözleşmeler kapsamında mimarisiyle öncelikli hedefler için yüksek hızda iz
seri üretimdedir. güncelleme, top angajmanı için yüksek hassasi-
yette konum bilgisi sağlama yetenekleri, hızlı ba-
kım/onarım imkânı, düşük ömür-devir maliyeti ile
ön plana çıkmaktadır.
192 ÜRÜNLER
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 193
194 ÜRÜNLER
ASELSAN Elektronik Harp (EH) Sistemleri, en son Sistemin günümüze kadar kat edilen donanımsal
teknolojiye sahip çözümlerle, harp sahasında kuv- ve yazılımsal gelişmeler ile daha gelişmiş, yeni
vet çarpanı olarak kritik bir rol oynamaktadır. Yük- nesil versiyonları geliştirilmiş farklı projeler için
sek teknoloji elektronik harp sistemleri platform- üretimleri gerçekleştirilmiştir. Ayrıca ihtiyaç ma-
ların bekasını artırmak, istenmeyen unsurların kamlarının talebi doğrultusunda farklı frekans
yönünü ve yerini tespit etmek, durumsal farkında- bantlarını kapsayacak şekilde sisteme ilave yete-
lık sağlamak, hedef radar/muhabere sistemlerini nekler kazandırılmıştır.
etkisiz hale getirmek ve monite etmek amaçlarıy-
la milli ve özgün olarak geliştirilmektedir.
ARES-2N
ARES-2N
ARES-2NC
AREAS-2N ADAS
AREAS-2N Sistemi, elektronik harp alanında etkin- Su üstü platformlara yönelik güdümlü tehditlerden
liği kanıtlanmış olan bir Elektronik Taarruz (ET) Sis- hedef yanıltma yöntemiyle korunmak üzere geliş-
temidir. Sistem, bahriyemizin kullanımına sunulan tirilen ASELSAN Dekoy Atım Sistemi (ADAS), konfi-
ilk yerli ve milli elektronik taarruz sistemi olma özel- gürasyona bağlı olarak Milli Elektronik Harp Süiti ve
liğini taşımaktadır. Savaş Yönetim Sistemi ile entegre veya bağımsız
olarak çalışabilme kabiliyeti sunmaktadır. Farklı
AREAS-2N, elektronik harp çalışma modlarına sahip olan sistem, plat-
süit konfigürasyonuna ve form ihtiyaçlarına göre konfigüre edile-
Savaş Yönetim Sistemine bilmektedir. Yapısındaki her lançerde 6
(SYS) tam entegre olarak adet NATO standartlarına uyumlu atı-
çalışma yeteneğine sahip- cı bulundurmakta ve platform boyu-
tir. Sistem, operatör müda- tuna göre atıcı lançer sayı-
halesine ihtiyaç duymadan sı artırılabilmektedir.
veya manuel olmak üzere
farklı kullanım modlarına
sahiptir.
AREAS-2NC
ASELSAN, geliştirdiği Entegre Deniz Haberleşme hil olmak üzere) tüm haberleşme alt sistemlerinin
Sistemi çözümleriyle, su altı ve su üstü askeri de- tek bir çatı altında bütünleşik olarak sistem enteg-
niz platformlarının ihtiyaç duyacağı tüm ses ve veri rasyonu sağlanmaktadır. Böylece son kullanıcıya
haberleşmesini günümüz teknolojisini kullanarak “anahtar teslim” bir entegre haberleşme sistemi
güvenilir şekilde sağlamaktadır. sunulmaktadır.
Bununla birlikte, kullanıcı ihtiyaçları doğrultusun- Modüler yapısı sayesinde Entegre Deniz Haberleş-
da platformlara özgü haberleşme sistem çözüm- me Sistemi, yüzer platformlar için gerek dahili ge-
leri oluşturulmaktadır. Bu kapsamda (platformda rekse harici haberleşme imkânı sağlamaktadır.
mevcut bulunan haberleşme alt sistemleri de da-
Dahili Haberleşme Sistemiyle, gemi üzerinde çok sayıda lokasyon ile görüşme, harici sistemlere erişim, yazılı mesajlaşma,
harici sistemlerin kontrolü, alarm ve anonsların aktivasyonu sağlanmaktadır.
Harici Haberleşme Sistemiyle, geminin diğer deniz, hava, sahil istasyonları veya uydu birimleriyle açık/emniyetli
ses ve veri haberleşmesi sağlanmaktadır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 199
IFF UZUN MENZİLLİ SORGULAYICI Platformda mevcut olan birincil sensör ile ko-
ordineli olarak çalışan ve tespit edilen hedefleri
sorgulayan IFF Sorgulayıcı Cihazı, operasyonel
ihtiyaçlara bağlı olarak “Otomatik/ Manuel”, “In-
terlace/Supermode” gibi sorgulama yönetim ka-
biliyetlerine sahiptir.
IFF CEVAPLAYICI
45 CM KU-BANT DENİZ
UYDU HABERLEŞME
TERMİNALİ
Uydu Haberleşme Sistemi, görüş hattı ötesi ha- • Taktik resminin oluşturulması ve yüksek
berleşmeye imkân sağlaması ve coğrafi koşul- çözünürlüklü fotoğraf/ video aktarımı,
lardan çok az etkilenmesi nedeniyle, diğer haber-
leşme vasıtalarının olmadığı veya yeteneklerinin • Platform ve komuta merkezleri arasında
sınırlı kaldığı durumlarda operasyonel ihtiyaçların gerek duyulan veri haberleşmesini
karşılanması açısından kritik bir öneme sahiptir. sağlaması,
Bu ihtiyaçlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
• İnsanlı/insansız deniz araçlarının görev
sahasının genişlemesine imkân sağlaması.
UYDU MUHABERE 38 CM
ANTEN SİSTEMİ
• HD Gündüz Kamerası
Denizgözü Orfoz Sistemi, sabit tesis güvenliği ve Denizgözü MARTI Seyir ve Gözetleme Kamera Sis-
sahil/kıyı gözetleme için özel olarak geliştirilmiş temi, hareketli küçük deniz platformlarının yakın
uzun menzilli ve yüksek performanslı bir elekt- mesafe gece ve gündüz görüntüleme ihtiyaçla-
ro-optik sensör sistemdir. rını karşılamak üzere geliştirilmiş küçük boyutlu
ve düşük maliyetli faydalı bir yüktür. Sistem, yan-
ASELSAN tasarımı ve üretimi bir termal görüş ca ekseninde 360 derece sürekli dönüş imkânı
sistemi ile yüksek kabiliyetli ve ASELSAN tasarı- sağlayan, iki eksende stabilize edilmiş bir gimbal
mı uzun menzilli gündüz kamerası, motorize bir üzerine yerleştirilmiş soğutmasız termal kamera,
platform üzerine yerleştirilerek Denizgözü ORFOZ gündüz görüş kamerası ve opsiyonel olarak ilave
Sistemi geliştirilmiştir. Sistem, hedef takip yete- edilebilecek lazer mesafe ölçer, lazer aydınlatıcı,
neği ile kıyı/sahil güvenlik, çok uzun mesafe keşif LED aydınlatıcı temel alt bileşenlerini içermek-
ve gözetleme ve her tür ticari ve askeri güvenlik tedir. Martı Sisteminin hedef takip yeteneği de
uygulamaları için kullanılabilmektedir. mevcuttur.
Denizgözü ORFOZ
Denizgözü MARTI
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 213
PİRİ, büyük deniz platformları için özel olarak ge- Tasarımı itibarıyla pasif bir arama ve takip siste-
liştirilmiş, 150 adet hava ve deniz tehdidini aynı mi olan PİRİ, çift bantta (3-5µm ve 8-12µm bant)
anda tespit ve takip yeteneğine sahip yüksek per- çalışabilmekte ve yüksek çözünürlüklü görüntü
formanslı bir Kızıl Ötesi Arama ve Takip Sistemidir. alınmasına olanak sağlamaktadır. Sistem, hassas
Bulunduğu platformun durumsal farkındalığını en stabilizasyon yeteneği sayesinde her deniz koşu-
üst düzeyde herhangi bir yayın yapmadan sağla- lunda çalışabilmekle birlikte dağınık bir sensör ya-
yan PİRİ, üzerinde bulunan üç sensörü ile 360 de- pısı sayesinde her tip deniz platformuna uyumlan-
rece kapsama alanı sağlamaktadır. dırılabilmektedir.
2 14 ÜRÜNLER
AKREP EO SUİT
PİRİ KIZILÖTESİ ARAMA VE boyu KÖ) bir sistem çözümü ortaya konulmuştur.
Bu mimariyi gerçeklemek için iki bantta çalışan
TAKİP SİSTEMİ PİRİ-100 sensörlerin hem zamansal hem de uzamsal olarak
eş zamanlı bir şekilde çalışmaları sağlanmıştır.
İsmini ünlü Türk denizcisi Piri Reis’den alan PİRİ, Birden fazla dedektörden gelecek kızılötesi gö-
aynı zamanda “panoramik kızılötesi görüntüleme” rüntülerin, hedef tespit ve takip algoritmaları için
anlamına gelen “Panoramic Infrared Imaging” te- uygun birleştirme ve ölçekleme işlemi gerçekleş-
riminin kısaltmasıdır. PİRİ KATS Sistemi geliştir- tirilmiştir. Ayrıca kullanıcıya sunulmak için yüksek
me çalışmaları, ASELSAN tarafından Türk Deniz çözünürlüklü çıkış videosu oluşturulmuştur.
Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyacına yönelik ola-
rak 2012 yılında başlatılmıştır. İlk olarak TCG Ana- KATS için tasarlanan iki bantta çalışan optik ele-
dolu gemisine entegre edilmiştir. Barbaros sınıfı manlar için gerekli yansıtmasız kaplama ve kul-
fırkateynler ve MİLGEM ile TF-2000 gibi yeni inşa lanılan ışın bölücü için gerekli dalga boyuna göre
edilecek fırkateynlerde de kullanılması değerlen- seçici geçirgen kaplama süreçleri oluşturulmuş-
dirilmektedir. Deniz platformlarının hava ve satıh- tur. Bu süreçlerin bazıları ilk defa sistem için ta-
taki araçlar ile güdümlü mermiler gibi tehditleri sarlanmış ve uygulanmıştır.
tespit/takip etmesi amacıyla geliştirilen PİRİ, her
biri yatayda 120 derece, dikeyde 17 derece görüş KATS Sistemine entegre edilen, aynı anda 150’den
açısına sahip üç sensör biriminin birleşiminden fazla hedefin tespit ve takibini sağlayacak algorit-
oluşmaktadır. Böylelikle 360 derece alanı sürekli malar özgün olarak tasarlanmaktadır.
gözlem altında tutan sistem, tehditlere karşı ara-
lıksız bir şekilde koruma sağlamaktadır. Bu yapı;
dönen sistemlere göre yüksek görüntü yenileme
hızı, takip bildirimi için daha kısa süre
ve daha uzun takip bildirimi menzili
avantajlarını da beraberinde getir-
mektedir. Böylelikle PİRİ KATS ile
donatılan deniz platformu, teh-
ditlere karşı daha önceden tedbir
alabilme imkânına kavuşmaktadır.
Etkinliğinin artırılması için sistem-
de orta ve uzun dalga kızılötesi alı-
cılar bir arada kullanılmıştır.
ANS-510D
ANS-600D
FERSAH–2 Sistemi, orta frekanslı karinaya mon- • Pasif Sonar LOFAR Analiz / Tespit Yeteneği
teli sonar sistemidir. Geminin su altı temaslarının
tespit ve izleme fonksiyonlarını icra etmek ve mu- • Pasif Sonar Spektrum ve Spektrogram Ana-
hasım denizaltılara karşı hücum geliştirmek ama- liz Yeteneği
cıyla kullanılacaktır.
• Pasif Sonar İntersept Analiz / Tespit Yeteneği
FERSAH – 2, aşağıda belirtilen görev modları-
na sahiptir: • Harmonik Analiz Yeteneği
Günümüz modern torpidoları çok uzun menzil ve Torpido Tespit Dizin (Suya Salınırken)
gelişmiş güdüm imkânları gibi yetenekleri ile su
üstü gemileri için en önde gelen tehdit unsuru olma
özelliklerini sürdürmektedir. TTD’den sağlanan analog sinyaller, sistemin çev-
resel ve elektriksel gürültülerden en az etkilen-
Su üstü gemileri tarafından torpido tehdidinin sa- mesi için her bir algılayıcı sensör, ardında sayısal
vuşturulması amacıyla kullanılan torpido karşı ted- verilere çevrilerek optik tabanlı iletişim kanalıy-
bir sistemleri İşlevsel İmha (soft-kill) ve Fiziksel la gemi üzerindeki elektronik işlemciye gönde-
İmha (hard-kill) olarak iki temel özeliğe sahiptir. rilmektedir.
“Hard-Kill” karşı tedbir sistemleri, torpidoya fizik-
sel hasar vererek görev yapamaz hale gelmesini
Elektronik işlemcide, bu sinyaller ASELSAN ta-
amaçlamaktadır. “Soft-Kill” sistemler ise torpido-
nun hedeften temas almasını engellemek, gecik- rafından sonar sinyal işleme amaçlı tasarlanan
tirmek veya sahte hedeflere yönlenmek suretiyle özel işlemciler tarafından çok yüksek süratle iş-
gemiye ulaşmadan bataryasının bitirilmesini he- lenmektedir. Işın demetleme (beamforming),
deflemektedir. tespit ve takip algoritmaları ile hedef konumlan-
dırılmaktadır. Ayrıca sınıflandırma ve karşı ted-
bir algoritmalarından geçirilerek torpidoya karşı
en uygun karşı tedbir taktiklerinin oluşturulması
sağlanmaktadır.
• Geniş-bant tespit
• Dar-bant tespit
FERSAH - KARİNAYA
MONTELİ DSH SONAR
SİSTEMİ
ASELSAN FERSAH Karinaya Monteli DSH Sonarı rilecek sayısal transmisyon sinyallerden analog
aktif / pasif olarak orta frekans bandında çalışan transmisyon sinyallerinin oluşturulmasını ve yük-
bir sonar olup birincil görevi Denizaltı Savunma seltilmesini sağlamaktadır. Almaç Elektronik Biri-
Harbi (DSH) ihtiyaçlarını karşılamaktır. DSH’a ek mi, alınan sualtı verilerinin analog-sayısal çevirici
olarak, sistem, mayın benzeri objelerden sakın- elektronikler tarafından sayısal sinyallere dönüş-
ma (MAS) moduna sahiptir. FERSAH Sistemi, aktif türülmesini sağlamaktadır.
modda denizaltı ve mayın benzeri objeleri, pasif
modda ise denizaltı, su üstü gemisi ve torpido teh- Sonar Kabineti-2; Yüksek Voltaj Güç Kaynağı ve
ditlerini tespit, analiz ve takip etmektedir. Sistem Sinyal İşleme Bilgisayarı’nı içeren kabinettir. Yük-
ayrıca, intersept sonar ve sualtı telefonu ile muha- sek Voltaj Güç Kaynağı, analog transmisyon sin-
bere işlevlerini de icra edebilmektedir. yallerinin yükseltilmesi için gerekli olan besleme
gerilimlerini sağlamaktadır. Sinyal İşleme Bilgisa-
ASELSAN Karinaya Monteli Sonar Sistemi, elekt- yarı, alınan sayısal sualtı sinyallerinin sinyal işleme
riksel sinyali akustik sinyale, akustik sinyali elekt- yazılımları ile işlenmesini ve kaydedilmesini sağ-
riksel sinyale çeviren Sonar Deniz Birimi ve almaç, lamaktadır.
göndermeç, güç yükselteç, kullanıcı arayüzü do-
nanımları ile sinyal işleme ve kullanıcı arayüzü ya- Operatör Konsolu; arayüz yazılımı işlemcisi, ana
zılımlarını içeren Gemi İçi Birimleri (Bağlantı Biri- ekran, klavye, iz topu ve mikrofonlu kulaklıktan
mi, Sonar Kabineti-1, Sonar Kabineti-2 ve Operatör oluşan birimdir. Arayüz yazılımı, sistem açılış/
Konsolu)’nden oluşmaktadır. kapanış senaryolarının yönetimini ve Sonar Ka-
bineti-2’den gelen işlenmiş verilerin kullanıcıya
Sonar Kabineti-1; Sonar Anahtarlama Birimi, Güç sergilenmek üzere hazırlanmasını sağlamaktadır.
Yükselteç Birimi ve Almaç Elektronik Birimi’ni içe- Platformda yer olan diğer sistemlerle (Savaş Yö-
ren kabinettir. Sonar Anahtarlama Birimi, trans- netim Sistemi, Gemi Veri Dağıtım Sistemi, Torpido
misyon ve alış devreleri arasındaki irtibatın ke- Karşı Tedbir Sistemi, Gerçek Zamanlı olmayan Veri
silmesini ve seçilen sonar moduna (DSH/MAS) Ağı, Platformda yer alan Sualtı Telefonu ve Sarfe-
istinaden transmisyonda kullanılacak transdüser- dilebilir Derinlik Sıcaklık/Ses Hızı Ölçer Sistemi)
lerin belirlemesini sağlamaktadır. Güç Yükselteç haberleşme arayüzleri Operatör Konsolunda yer
Birimi, Sinyal İşleme Yazılımı tarafından gönde- almaktadır.
Sonar Kabineti - 2
Operatör Konsolu
ASELSAN TORPİDO
KOVAN SİSTEMİ
Türkiye, savunma alanındaki gücünü yerli ve
milli teknolojilerle desteklemeye devam et-
mektedir. Torpido Kovan Sistemi’nin geliştiril-
me süreci, su üstü platformlarda temin zorluğu
yaşanan kritik sistemlerin yerli ve milli olarak
üretilmesi hedefiyle başlatılmıştır. İ-Sınıfı Fırka-
teyn Projesi kapsamında geliştirilen Torpido Ko-
van Sistemi’nin Fabrika Kabul Testleri ve Liman
Kabul Testleri başarı ile gerçekleştirilmiş ve ilk
sistem TCG İstanbul’a entegre edilmiştir. Ayrıca
yurtdışı bir müşteri ile imzalanan sözleşme kap-
samında ilk ihracatı gerçekleştirilmiştir.
Deniz Savaş Sistemi; su üstü/su altı platform- Aşağıdaki şemada yer alan çalışmaların hepsi
larında, bünyesinde silah, atış kontrol, sensör, sistemler sistemini oluşturan savaş sistemi ça-
elektronik-harp, kendini koruma, haberleşme, lışmaları olarak ele alınmaktadır. Yürütülen ça-
seyrüsefer ve savaş yönetim gibi birçok karmaşık lışmaları, Savaş Sistemi Tasarım Ve Analizi, En-
alt-sistem bulunduran Sistemler Sistemidir (Sys- tegrasyon Tasarımı, Etkileşimsel Entegrasyon
tem of Systems,SoS). Tasarımı, Doğrulama/Geçerleme/Kabul Ve Alt
Sistem Geliştirme/Üretim/Tedarik ana başlıkları
“Sistemler Sistemi” (SoS) bir içeriğe sahip oldu-
altında toplamak ve tüm bu çalışmaların gemi ile
ğundan, tasarlanan savaş sistemi çözümleri, alt
olan etkileşimiyle değerlendirmek mümkündür.
sistemlerin özellikleri de dikkate alınarak sistemler
üstü bir yaklaşımla oluşturulmaktadır.
Gemi inşa ile savaş sistemi gerçekleme faaliyetle-
Deniz Savaş Sistemi, kapsamı dahilinde olan alt ri genelde birbirine paralel yürüyen faaliyetlerdir.
sistemlerin birbirleri (sistem-sistem) ve platform Bu tasarım sürecinde, platform (gemi) tasarımı ile
ile (sistem-gemi) entegrasyonu sonucunda oluşa- uyumluluğun sağlanması, her iki tasarımın birbir-
cak savaş sistemi fonksiyon ve performansları doğ- lerine olan etkilerinin belirlenerek analiz edilmesi
rultusunda Hava Savunma Harbi (HSH), Arama/ ve olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması veya en
Kurtarma, Suüstü Harbi (SÜH), Amfibi Harekât gibi aza indirilmesi için uygun tedbirlerin alınması ön-
görevleri icra etmek üzere tasarlanmaktadır. celikler dahilindedir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 239
Analiz ve tasarım safhasında çalışmalar öncelik- yetleri; sistemlerin gemiye montajı, statik ve di-
li olarak operasyonel konseptin oluşturulmasıyla namik muvazat çalışmaları, gemi servislerinin
başlamaktadır. Çözüm yaklaşımı içinde “görev tanımlanması, kablaj çalışmaları, şok ve titreşim
analizi” aşamasında, görev ihtiyaçlarından yola ihtiyaçlarına göre gerekli uyumlama birimlerinin
çıkılarak platformun icra edeceği görevlerin ve tasarlanması gibi görevleri de içermektedir.
işletme konseptlerinin detaylı olarak irdelenme-
si, sistemlerin bir araya gelerek oluşturacakları Entegrasyon tasarımı aşamasında tüm gerçek-
fonksiyonların belirlenmesi ve fonksiyonel akış- leştirilen faaliyetlerin yanı sıra gemi seviyesinde
ların oluşturulması hedeflenmektedir. de yürütülmesi gereken ve savaş sistemi tasarı-
mına etki eden, gemi tasarımına bağlı analiz ça-
Görev analizlerinde, aday savaş sistemi konfigü- lışmaları da bulunmaktadır.
rasyonuna yönelik “görev etkinlik analizleri” ile
optimum çözüm kümesi oluşturulmaktadır. Bu • Yerleşim Analizi, Yerleşim Tasarımı
aşamada, SADM (Ship Air Defence Model) gibi ve Ergonomi
analiz araçları ile savaş sistemi ve platforma
entegre edilmiş (installed) alt sistemlerin per- • EMI/EMC
formanslarının ve birbirleriyle etkileşimlerinin
analizi, komuta kontrol algoritmalarının etkinlik • Anten Yerleşim
analizi, hard-kill ve soft-kill önlemlerin etkinlik-
lerinin analizi vb. analizler gerçekleştirilmektedir. • Sensör/Silah Kapsama
Analizler, kullanıcı ihtiyaçlarına uygun alt sistem-
• Sualtı Akustik
lerin seçimi, Savaş Sistemi tasarımının gözden
geçirilmesi ve test senaryolarının hazırlanması
• Hidrodinamik
aşamalarında katkı sağlar.
• Isı Yayınım
Entegrasyon tasarım safhasına geçtiğimizde,
fonksiyonel entegrasyon, fiziksel entegrasyon,
• Şok
etkileşimsel analizler kapsamında çalışmalar yü-
rütülmektedir. • Titreşim
Gemi üzeri HF antenler için elektrik alan ve antenler arası bağlaşım seviyeleri
Gemi üzeri HF antenler için ışıma örüntüsü ve antenler arası bağlaşım seviyeleri
Gemi üzeri HF antenler için elektrik alan ve antenler arası bağlaşım seviyeleri
Mevcut Durumda
Track2A Gemileri İzometrik Görünüş
248 TEKNOLOJİLER
Yirminci yüzyılın başlarında su üstü platformla- Su üstü platformların Radar Kesit Alanını azalt-
rında görünmezlik teknolojisi denilince sadece maya yönelik çalışmaların ana amaçlarından
görsel ve akustik görünmezlik akla gelirken, gü- belki de en önemlisi radar güdümlü seyir füzele-
nümüzde görsel ve akustik görünmezlik su üstü rinden (anti-ship cruise missile - ASCM) korun-
bir savaş platformunun bekası için yetersiz kal- maktır. Günümüzde, gemilere karşı atılan seyir
maktadır. Günümüzde infrared (IR) görünmezlik füzelerinin sürati, 5 ila 6 mach seviyesine; men-
ve özellikle radarda görünmezlik teknolojileri bü- zilleri ise neredeyse 500 km civarına ulaşmış-
yük önem kazanmıştır. Günümüz radar sistemleri tır. Özellikle alçak irtifadan uçabilen tipleri, hava
gelişmiş tespit menzil yeteneği sundukları için, bir savunma harbi platformları için savunulması en
su üstü platformunun radar izinin azaltılması bü- zor tehdidi oluşturmaktadır. Gemilere karşı atılan
yük önem kazanmaktadır. Düşman radarı tarafın- seyir füzeleri, giderek daha hızlı, daha alçaktan
dan tespit edilmeden düşmanı tespit edebilmek uçan, daha düşük radar kesit alanına sahip ve se-
platformun bekası açısından önemlidir. Bu ne- yir hâlinde dahi dinamik algoritmalar kullanarak,
denle savaş platformu üreticileri sadece görsel ve savunma yapan platformları şaşırtabilme gibi
akustik izleri azaltmakla yetinmeyip, Radar Kesit özelliklere sahiptir. Öte yandan, hipersonik (sürati
Alanını (RKA) azaltmaya yönelik gemi platformları > 8-10 Mach) scramjet teknolojisine sahip füzele-
üzerinde yeni dizaynlar gerçekleştirmekte, radar rin de yakın bir gelecekte gemilere karşı çok bü-
soğurucu boya ve kompozit malzeme kullanımı
yük tehdit oluşturması beklenmektedir.
ile birlikte tasarladıkları platformların düşman
radarların hedefine girmesini engellemeye çalış- Su üstü platformlarında RKA azaltımı için uygu-
maktadırlar. lanan en etkin yöntem geminin geometrik olarak
biçimlendirilmesidir. Bu sayede tehdit tarafından
yayılan elektromanyetik enerji tehdit içermeyen
alanlara yönlendirilir. Platform üzerindeki özel-
likle büyük yüzeyli yapılara yönelik geometrik
biçimlendirmeler, keskin kenar ve köşelerden
kaçınma, süreksizliğe neden olan yüzeylerin kul-
lanılmaması gibi temel geometrik detaylar gemi
tasarımında dikkate alınmalıdır. Çoklu yansıma-
lara izin vermeyecek bir üst güverte tasarımı, ge-
niş açıda elektromanyetik enerjinin geri dönme-
sine neden olan dihedral ve trihedral yapılardan
sakınma ve dikey yapıdaki mastların mümkün
mertebe şekillendirilerek kullanılacağı bir üst
güverte tasarımının önemi kadar, üst güvertede
yer alacak bağımsız birimlerin de gemi RKA’sını
artırabileceği unutulmamalıdır. Küçük yapıları
gereği tehdit radarların dalga boyuyla eş boyut-
lara sahip ve resonant saçıcı yapıdaki antenler,
silindirik yapıdaki iskele babaları, payandalar, top
kundakları ve güverte dolapları gibi yapılar gemi
RKA’sına coherent etki ederek gemi görünürlüğü-
nü artırabilmektedir. Gemi bordalarında bulunan
girintilere ve geminin üzerindeki yüksek genlikli
saçıcı yüzeylere uygulanacak geniş bandta etkin
Radar Soğurucu Malzeme (RSM) uygulamaları ile
birlikte gemi RKA’sını azaltmak mümkün olmak-
tadır. Geniş bandta etkin olmayan RSM uygula-
malarında ise tehdit frekanslar tespit edilerek o
frekanslarda yüksek soğurma sağlayan RSM ter-
cih edilmelidir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 253
Deniz yüzeyi, çoklu yansımaya neden olduğun- saçıcı bölgeler t0 tasarım aşamasından itibaren
dan gemi RKA’sını artıran en önemli etkenlerden önlenmeye çalışılmalıdır. Geminin inşası son-
biridir. Gemi yüzeyiyle olan etkileşimi sebebiyle rasında ise gemi RKA’sı gerçek ölçümlerle öl-
çoklu yansımaya neden olacak gemi borda tasa- çümlenmelidir. Geminin gerçek deniz ortamında
rımında RKA azaltıcı yönde geometrisel biçim- ölçümlenmesine olanak sağlayan dinamik RKA
lendirmeye gidilmesi önem arz etmektedir. Gemi ölçüm sistemleri veya geminin ölçeklendirilmiş
platform hareketleri, deniz yüzeyi-gemi etkileşi- modeli kullanılarak kapalı alan RKA ölçüm oda-
mi ve deniz durumu gibi etmenler gemi RKA’sını larında gerçekleştirilecek ölçümleri bu konu-
değiştiren başlıca dış unsurdandır. Bu nedenle da önem kazanmaktadır. Geniş sessiz bölgeye
gemi RKA ölçümlerinin geminin içinde bulundu- (quiet zone) sahip bir kapalı alan ölçüm labo-
ğu deniz ortamında dinamik RKA ölçüm sistem- ratuvarında geminin ölçeklendirilmesine gerek
leriyle gerçekleştirilmesi, gemi RKA’sının gerçek kalmadan küçük boyutlu su üstü platformlarının
savaş ortamındaki değerini vermesi açısından RKA ölçümlerini de gerçekleştirmek mümkün
önemlidir. olmaktadır.
Üç boyutlu tarama işlemi; şekli ve görünümü hak- Seçilen yöntem, cihaz hassasiyeti, cihazları kulla-
kında veri toplamak ve toplanan veriyi üzerinde nım yetkinliği gibi bir çok faktöre bağlı olarak mi-
çalışılabilir formatta üç boyutlu CAD datasına yani limetrik seviyede hassas modeller elde edilebilir.
modele dönüştürmek için gerçek dünyadaki bir
nesneyi veya ortamı analiz etme işlemidir. Yine yukarıdaki faktörlere bağlı olarak ufak bir
gemi kamarası yarım saat gibi bir sürede taranabi-
Lazer ve optik tarama yöntemi olmak üzere birkaç lirken fırkateyn gibi büyük bir platformun tamamı-
yöntem mevcuttur. Tarama sırasında nesne lazer nın taranması 3-4 gün sürebilmektedir. Elde edi-
ışınlarıyla süpürülerek milyonlarca nokta bulutu len nokta bulutu datalarından yüzey ve katı model
olacak şekilde dış forum çıkarılır. Sonra bu nokta elde etme işlemleri ise aynı yapılar için ortalama
bulutları bilgisayar ortamında işlenerek yüzey ve birkaç saat ile 3-4 hafta kadar sürebilmektedir.
katı modeller elde edilir. Nokta bulutları *.stl data
formatında oluşturulabilirken elde edilen model-
ler *.stp formatına daha sonra da istenen CAD da-
tası programının formatına çevrilebilir.
Gemi platformlarında güverte üstü ve güverte al- planlarından da faydalanılarak birimlerin mo-
tında farklı amaçlar ile üç boyutlu tarama çalış- delleri elde edilen gemi modelinin ilgili yerleri-
maları yapılmaktadır: ne yerleştirilir. Birim modellerinin üzerinde etki
alanları (kablo konektör, servis/bakım, ısı atım,
4Yerleşim Tasarım Çalışmaları: izolatör salınım, kör sektör, etkili menzil, EMI/
EMC analizleri gibi) da mevcuttur. Bu sayede
Yerleşim tasarım çalışmalarında amaç bir
sistemlerin görevlerini en etkin gerçekleşti-
gemi platformunun güverte üstüne veya gü-
rebileceği ve birbirini etkilemeyeceği şekilde
verte altına entegrasyonu yapılacak sistem
optimum yerleşim çalışmaları model üzerinde
alt birimlerinin model üzerinde yerleşimleri-
yapılmış olur.
ni yaparak en optimum tasarımı yapmak ve
gerçek hayatta çıkabilecek aksaklıkları tes-
Ayrıca bazı tarama cihazlarının sahip olduğu
pit etmektir.
özellikler sayesinde taranan bölgenin gerçek
Bunun için gemini tamamı, gemi güvertesinin görüntüsüne yakın veriler saklanarak platfor-
bir kısmı veya güverte altında bir kamara ya da mun içinde farklı noktalardan bakış açısıyla iz-
mahallin taraması yapılarak üç boyutlu mode- leme yapılabilmektedir.
li elde edilir.
Bu sayede platformlara gitmeden de güver-
Sistemlerin yerine getireceği görevlere uygun te üstü ve güverte altında inceleme yapmak
olarak önceden hazırlanmış gemi yerleşim mümkün olmaktadır.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 257
3B Tarama yardımıyla oluşturulmuş gerçeğe yakın bir gemi güverte üstü görüntüsü
258 TEKNOLOJİLER
3B Tarama yardımıyla oluşturulmuş bir model üzerine yeni gemi yapısal elemanlarının çalışılması örneği
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 259
3B Tarama yardımıyla oluşturulmuş bir güverte yapısal elemanları modeli üzerinde sonlu elemanlar analizi örneği
Üç Boyutlu tarama yapılamadığı durumlarda gemi Gelecekte 3B tarama cihazlarının daha da kulla-
yapısal elemanlarının platformun ilgili yerlerinin nımın kolaylaşması, tarama datalarının CAD mo-
teknik resimlerine ulaşılarak modellenmesi ge- deline daha hızlı ve kolay çevrilecek ara yüzlerin
rekmektedir. Bu resimlere ulaşmak özellikle yurt- gelişmesi, cihaz maliyet ve tarama işçilik mali-
dışından alınmış ve eski platformlarda her zaman yetlerinin düşmesi, bu konuda daha fazla sayıda
mümkün olmamaktadır. Bu gibi durumlarda yine kullanıcı yetkinliğinin kazanılmasıyla gemi plat-
el ile ölçü alınarak modelleme yapılması yönte- formları üzerinde 3B tarama yöntemiyle veri elde
mine başvurulmakta ancak erişim, kaplama vb. ederek çalışmaların yürütülmesinin giderek arta-
çeşitli teknik zorluklar bu çalışmanın da sağlıklı cağı ön öngörülmektedir.
olarak yapılmasına engel olabilmektedir.
Savaş gemilerine yaşam döngüsü boyunca des- SADM SIMÜLASYON & ANALIZ ALTYAPISI
tek veren simülasyon ve analiz uygulamaları,
dünya üzerinde sıklıkla kullanılan ve kabul gören SADM, BAE Systems Avustralya firması tarafından
yaklaşımlardır. Bu uygulamalar, platformun henüz deniz ve sahil ortamlarında gemi/görev grupları-
fiziksel olarak var olmadığı projenin ön safhaların- nın hava ve su üstü savunmasını simüle etmeye
da ya da var olsa bile zorlu ve fazla tekrar gerekti- yönelik geliştirilen bir yazılımdır. Bu yazılım, dün-
ren senaryoların icrasının saha testleri ile pratikte yada farklı ülkelerin deniz kuvvetleri ve savunma
mümkün olmadığı durumlarda platform/sistem sanayi firmaları tarafından yaygın olarak kulla-
performanslarını değerlendirmeye olanak sağlar. nılan ve kabul gören bir simülasyon/analiz orta-
mıdır. Gemilerin hayatta kalmalarında etken olan
Bu araçlar arasında dünya çapında kabul gö- faktörleri, yüksek sadakat seviyeli gemi modelleri,
ren SADM (Ship Air Defence Model) simülasyon sofistike tehdit modelleri ve çevre modelleri kul-
ve analiz ortamı, Aselsan bünyesinde kullanıl- lanarak simüle etme konusunda uzmanlaşmıştır.
makta ve su üstü platform projelerine katkı sağ- Gemi bekasının analizine yönelik konfigürasyon
lamaktadır. çalışmaları, algoritma testleri, elektronik harp
(EH) analizleri, silah/EH etkileşimleri, ateş gücü
analizleri ve taktik geliştirme gibi çok farklı amaç-
lara hizmet eder ve bu sayede gemi savunmasına
yönelik değerler oluşturulması için ortak bir ze-
min sağlar.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 263
Çok unsurlu senayo ortamlarını destekleyen bir • Gemi sensör/silah sistemlerinin detay-
altyapıyla, satıhtan havaya, satıhtan satıha, hava- lı analizi,
dan satıha angajmanları ve su üstü platformların
kara angajmanlarını analiz etmeye imkan verir. • Değişik saldırı örüntüleri altında etkinlik
analizleri,
Simülasyon&Analiz ortamı aşağıdaki amaçlara
hizmet edecek şekilde kullanılabilmektedir. • Taktik geliştirme
Bu çalışmalar kapsamında, C2, arama radarı, atış • Modelleme ve Senaryo Oluşturma: Belir-
kontrol radarı, faz dizili radar, elektro optik/kızıl lenen senaryolarda bulunacak olan tüm
ötesi (EO/IR) tespit ve takip sistemleri, ED (Elekt- platform, C2, sensör, silah sistemlerinin
ronik Destek) sistemi, çaf, dekoy ve elektronik modellerinin oluşturulması ve belirlenen
karıştırıcı içeren elektronik harp (EH) sistemleri, senaryolara göre birleştirilerek koşumlara
satıhtan havaya savunma füzeleri, top ve yakın hazır hale getirilmesi,
mesafe savunma silah sistemlerini içeren savaş
platformlarının yanında, detaylı deniz/hava ko- • Senaryo Koşumları: Belirlenen senaryola-
şulları ile RF yayılım/iz ve EO/IR ortam/iz model- ra uygun olarak farklı sistem konfiguras-
lemeleri yapılmaktadır. Su üstü platformların et- yonları ve saldırı örüntüleri altında simü-
kinlik analizi çalışmaları kapsamında sırasıyla şu lasyon koşumlarınının gerçekleştirilmesi,
faaliyetler gerçekleştirilmektedir:
• Simülasyon Sonuçlarının Analizi ve Ra-
• Senaryoların Belirlenmesi: Analizlerde porlanması: Simülasyon koşumları son-
kullanılacak tehdit setinin, senaryola- rasında, belirlenen performans kriterleri
rın ve gemi konfigurasyonlarının ihtiyaca çerçevesinde sonuçların değerlendirilme-
göre belirlenmesi, si ve raporlanması
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 265
SENARYO KOŞUMLARI VE
SONUÇLARIN ANALIZI
Senaryolar belirlenen sayılarda koşturularak so- gelene kadar, ilgili tehditlerin sayısı ya da
nuçlar değerlendirilir. İhtiyaca göre şekillendiril- saldırı örüntüsü değiştirilerek alınan ko-
mekle birlikte, tipik senaryo analizleri aşağıda ve- şum sonuçlarda, öz geminin ya da hedefin
rilmektedir: bu senaryolar altında kırılma noktaları ve
kaynak tüketimleri tespit edilir ve bunların
• Tekli tehdit etkinliği senaryoları kapsamın- sebepleri analiz edilir.
da, geminin tek tehdite karşı etkinliğini
ölçmek ve sistem seviyesi performansını • Operasyonel senaryolar kapsamında,
değerlendirmek amaçları ile farklı açılar- platformun maruz kalabileceği gerçekçi
dan, farklı manevralarla gelen tehditlere senaryo ortamlarındaki performansları
ya da hedefe uygulanan saldırı örüntüleri- değerlendirilir, bu senaryo grubunda ayrı-
ne karşı platformun tespit, takip, yalnız EH ca görev öncesi planlamaya yönelik etkin-
durumunda, yalnız silah sistemleri ile, EH lik değerlendirme de gerçekleştirilebilir.
ve silah sistemleri ile birlikte savunma/
saldırı performansları analiz edilir. Gemi alt sistemlerinin ve geminin toplam etkinliği-
nin değerlendirilmesi amacı ile genel kabul gören
• Çok tehditli senaryolar kapsamında, öz performans ölçütleri yanında ihtiyaca göre özel-
gemi ya da hedef kendini savunamaz hale leştirilmiş performans ölçütleri de belirlenebilir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 267
Etkinlik analizi amacıyla ele alınan etkinlik • Zaman bazlı EH Karıştırma/Sinyal Oranı
ölçütlerinden bazıları şunlardır: değişim grafikleri,
• Geminin toplam hayatta kalma ola- • Zaman bazlı kaynak (AKR sayısı, EH kanal
sılığı (Ps), sayısı vs.) kullanımları.
• Geminin silah sistemi ile savunulması du- ASELSAN gerçekleştirdiği su üstü etkinlik analiz
rumunda hayatta kalma olasılığı (Phk), faaliyetleri kapsamında, tehdit ortamı senaryola-
rı altında su üstü platformların etkinliğinin SADM
• Geminin EH ile savunulması durumunda analiz yazılımı aracılığı ile ölçülmesi ve değer-
hayatta kalma olasılığı (Psk), lendirilmesinin yanı sıra, aynı zamanda bir mo-
del kütüphanesi ve etkinlik analiz altyapısı geliş-
• Arama Radarı, CIWS radarı, IRST ve ED tirilmiştir.
tespit menzilleri,
ASELSAN’ın kazandığı bu altyapı ve bilgi birikimi,
• Atış kontrol radarı takip mesafesi ve takip su üstü sistem alternatiflerinin oluşturulabilme-
performansı, sine, savunma/saldırı etkinliklerinin karşılaştırıla-
bilmesine, alternatif konfigürasyonlar arasından
• Silah sistemi vuruş menzili ve sarfi- operasyonel ortama en uygun sistem çözümünün
yat miktarı, seçilebilmesine ve operasyonel senaryolar altında
taktik geliştirilebilmesine imkan vererek daha et-
• EH uygulanması durumunda tehditin ıs- kin su üstü savaş sistemleri geliştirilmesini sağ-
kalama mesafesi, lamaktadır.
270 TEKNOLOJİLER
• Tahrik Sistemi Konfigürasyon Belirleme Ça- • Veri tabanı, bilgileri elde edilen 12 değişik
lışması: Çalışmanın amacı DKS’ye sahip bir tipteki deniz aracının, genel bilgilerini, ana
su üstü platformunun operasyonel isterleri boyutlarını ve özelliklerini, makine ve tahrik
yerine getirebilmesi için gerekli tahrik kon- sistemi özelliklerini ve DKS sisteminin bilgi-
figürasyonunun belirlenmesidir. DK işlevini lerini içermektedir.
yerine getirecek su platformunun ön dizay-
nı için önemli olan DK tahrik sistemleri, bu • DK tahrik sistemi konfigürasyon belirleme
sistemleri oluşturan bileşenler, bu bileşen- çalışmasında makine öğrenme yöntemi
lerin platforma özel güç ihtiyacının belir- kullanılmıştır.
lenmesi ve platforma yerleşimi hakkında
çalışma gerçekleştirilmiştir. • Veritabanında yer alan platforma ait pa-
rametreler kullanılarak eğitilen algoritma
• DKS’ye sahip bu deniz araçlarında, tah- daha sonra platform girdilerini kullanarak
rik sistemi konfigürasyonunun kestirimini ana makine gücü, itici gücü, itici tipi, itici
yapabilmek için öncelikle tahrik sistemi sayısı ve iticilerin gemi üzerindeki kabaca
konfigürasyonuna etki eden deniz aracının yerleşimi hakkında bilgi sağlamaktadır.
özelliklerinin belirlenmesi gerekmektedir.
Bu amaçla bir veri tabanı hazırlanmıştır.
Su Üstü Platform Matematik Modeli: Çalışmanın ğundan geminin ağırlık merkezine göre salınım
amacı, rüzgar, dalga ve akıntı etkileri altındaki bir yapmasından kaynaklanır ve geminin sürüklen-
su üstü platformunun davranışını temsil eden mesine yol açmamaktadır. Kullanılan matematik
altı ve üç serbestlik dereceli hareket denklemleri- modellerin kapsamı kadar önemli olan, manevra
ni, itici ve pervanelerin etkilerini içerecek şekilde denklemlerindeki hidrodinamik katsayıların (ma-
elde etmektir. DK sistemi geminin rüzgar, dalga ve nevra türevlerinin) elde edilmesidir. Bu katsayıla-
akıntı etkileri altında sürüklenmesini engellemeye rın elde edilmesi için Hesaplamalı Akışkanlar Dina-
çalışacağı için bu sürüklenmeye neden olan boyu- miği (HAD) analizi yapılmıştır. Ayrıca İTÜ Ata Nutku
na öteleme (surge), yanal öteleme (sway) ve sav- Havuzu’nda örnek platformun fiziksel modeline
rulma (yaw) hareketlerinden oluşan üç serbestlik çekme testleri gerçekleştirilmiştir. Testler sonucu
bir hareket denklem setinin oluşturulması ve çö- elde edilen değerler ile HAD analizi çıktıları karşı-
zülmesi yeterlidir. Diğer üç hareket, dalıp çıkma laştırılmış ve uyumlu olduğu değerlendirilmiştir.
(heave), baş-kıç vurma (pitch) ve yalpa (roll) geri İtici ve pervane modellemesi ile birlikte su üstü
getirme kuvvetine (restoring forces) sahip oldu- platformunun matematik modeli oluşturulmuştur.
272 TEKNOLOJİLER
Su Üstü Platformu İçin Hareket Kontrol Algorit- ASELSAN ve İTÜ işbirliğiyle gerçekleştirilen iki
ması: Çalışmanın amacı DK sistemleri için plat- yıllık çalışmanın sonunda su üstü platformların-
formun çalışma koşullarına, platformun kendi da hassas hareket kontrol yeteneği için “Su Üstü
durumuna ve kullanıcının isteklerini de gözeterek Platformları için Matematik Modeli”, “Su Üstü
kontrolör geliştirilmesidir. Platformları için Hareket Kontrol Algoritması” ve
“Tahrik Sistemi Konfigürasyon Belirleme Algorit-
DK kontrol sistemlerinde dinamik konumlandır- ması” olmak üzere proje kapsamında amaçlanan
ma ve otopilot kontrolör yapısı olarak temelde 2 teknoloji kazanımlarına ulaşılmıştır.
farklı mod kontrolör kullanılmaktadır. Gemi dina-
mikleri çalışma koşullarına bağlı olarak (rüzgar, Geminin konumunu hassas bir şekilde koruması
yörünge takibi, konumlandırma) değişeceğinden ya da istenilen hareketi hata olmadan yapabilme-
farklı operasyon ve çevresel koşulları için farklı si için gerekli olan DK, deniz araçlarının otonom
kontrolör yapıların tasarlanması ve uygulanması olabilmesi için gerekli en önemli yetenek olarak
gerekmektedir. Bu bağlamda, melez bir kontrolör değerlendirilmektedir.
yapısının DK sistemleri için daha uygulanabilir ol-
duğu değerlendirilmiştir. Bu yüksek seviye kont-
rolör yapısının üreteceği kontrol işaretleri daha
sonra bir itici tahsis algoritması aracılığıyla iticile-
re aktarılmaktadır. İtici tahsis algoritmaları enerji
verimliği ve donanımsal kısıtları (itici yerleşimleri
ve güçleri) göz önüne alan bir amaç fonksiyonunu
çözmektedir.
Günümüzde sualtı hedeflerin uzun mesafelerden • Yönlülük endeksi (Directivity Index, DI):
tespiti için kullanılabilecek en etkili yöntem SO- Sonar sisteminden gönderilen ve alı-
NAR (Sound Navigation and Ranging) sistemle- nan sinyallerin sinyal yönüne bağlı ola-
ridir. Bunun temel sebebi, SONAR sistemlerinin rak ne kadar güçlendirildiğini ifade eden
temel bileşeni olan akustik sinyallerin su altında parametre.
uzak mesafelere kadar yayılabilmesi ve hedef
ile ilgili bilgi alabilmemize olanak sağlamasıdır. • Tespit eşiği (Detection Threshold, DT):
Akustik dışındaki (optik veya elektro manyetik) Hedefin güvenilir şekilde tespit edilmesi
sinyallerin su altındaki sönümlenme kayıpları için belirlenen sinyal gücü eşik değerini
(“absorbtion loss”) çok yüksek olduğundan su altı ifade eden parametre.
hedeflerinin tespiti için etkili şekilde kullanılama-
maktadır. Örneğin RADAR sistemlerinde kullanı- • Hedef yansıtıcılığı (Target Strength, TS):
lan elektromanyetik dalgalar, yüksek iletkenliğe Aktif sonar sistemlerinden gönderilen
sahip deniz suyu içerisinde çok yüksek kayba uğ- akustik siyalin hedef yüzeyinden yansır-
ramaktadır. Pratikte kullanılan radarlarda kullanı- ken hedef platformun fiziksel özellikleri-
lan 400 MHz’lik bir radar sinyali deniz suyu içeri- ne bağlı olarak ne kadar güçlendirildiğini
sinde 10 m bile ilerleyemeden sönümlenmekte ve ifade eden parametre.
kullanılamaz olmaktadır. Bunun yanında, akustik
sinyaller daha düşük frekans bantlarında kulla- Tespit mesafesi için, yukarıda özetlenen para-
nıldıklarından onlarca km mesafelerde rahatlıkla metreler farklı derecelerde modellenerek gerçek
kullanılabilmektedir. performansa yakın bir tahmin elde edilebilir. Ge-
nellikle yayılım kaybı dışındaki ifadeler doğrudan
Sonar sistemleri pasif ve aktif sonar sistemleri ölçülebilecek ya da modellenebilecek ifadelerdir.
olmak üzere iki sınıfa ayrılır. Pasif sonar sistem- Dolayısıyla tahmini tespit mesafesini en çok et-
leri sadece ortamdaki sesi dinlerken, aktif sonar kileyen faktör yayılım kaybı modellemeleridir. En
sistemleri akustik bir yayın yaparak ortamdan basit yayılım kaybı modeli olarak mesafeye ve
yansımaları (ekoları) dinler. Bir sonar sisteminin frekansa bağlı küresel yayılım kaybı modeli kul-
tespit menzili, alıcının hedef tespiti için belirle- lanılmaktadır. Bu model, kabaca yayılım kaybı
nen eşik değerinin üzerindeki güçteki bir akustik tahmini yapmak için oldukça elverişlidir. İsmin-
sinyali hangi mesafeden alabileceği ile belirlenir. den de anlaşılacağı üzere model küresel yayılım
Bu mesafeyi etkileyen parametreler, öngörmektedir. Ancak, sualtı ortamında deniz yü-
zeyi ve deniz dibi gibi iki önemli sınır düzlemi var-
• Kaynak seviyesi (Source Level, SL): Kay- dır. Genellikle yatayda kat edilen mesafe değerle-
naktan yayınlanan akustik sinyalin gücü- ri derinlik değerlerinden çok yüksek olduğundan,
nü ifade eden parametre. Pasif sonarlar gönderilen yayın bu sınır düzlemlerinden yan-
için bu parametre, hedef platformdan sıyarak çok sayıda yansıma hedefe ulaşacaktır.
yayılan sinyal gücünü ifade ederken, aktif Sualtı yayılımdaki bir diğer önemli etken de ses
sonarlar için sonar sisteminden yayınla- hızının derinliğe, su sıcaklığına ve tuzluluğa bağlı
nan sinyalin gücünü ifade etmektedir. değişmesidir. Bu durum farklı mevsimlerde farklı
ses hızı profillerinin oluşmasına neden olur. Aynı
• Yayılım kaybı (Transmission Loss, TL): Su şekilde farklı denizlerde de (tuzluluk değişimi ne-
altında ses sinyallerinin ilerlerken uğra- deniyle) farklı ses hızı profilleri oluşabilmektedir.
yacağı güç kaybını ifade eden parametre.
Yaz mevsiminde, Akdeniz’de alınan örnek bir ses hızı profili ölçümü
Ses hızındaki bu değişim, yapılan yayının düz bir Bu grafikte görülen izler, göndermeç tarafından
hat izlemesi yerine bükülmesine neden olduğun- farklı açılara yapılan yayınların izlediği yolları gös-
dan, sonarın çalıştığı derinliğe göre performansı- termektedir. Grafiklerde de görüldüğü gibi kulla-
nın değişmesine neden olur. Bu durumda analitik nılan ses hızı şartlarında 100 metreden yapılan
ifadeler kullanarak yayılım kaybının modellen- yayın deniz yüzeyine çok yüksek kayıplara uğra-
mesi pek mümkün değildir. Bunun yerine, sualtı yarak ulaşmaktadır.
ortamının daha detaylı modellendiği simülasyon
programları ile nümerik sonuçlar elde edilebilir.
Derinliğe bağlı değişen örnek bir ses hızı grafiği (solda) ve bu hız profili ile 100 metre derinlikten yapılan yayının (ışın
izleme yöntemiyle elde edilen) su altında izlediği yol (sağda).
278 TEKNOLOJİLER
Yayılım Kaybı Grafiği Maviden kırmızıya doğru akustik sinyal güçleri artmaktadır ve hedef
tespitinin daha kolay yapılabilmesine olanak sağlamaktadır.
Örnek çıktıları verilen bu analiz programları kulla- Yayılım kaybı grafiği 100 metre derinlikte çalışan
nılarak yayılım kaybı değerleri daha yüksek doğ- bir sonar gemi sonarı için üretilmiştir. İlgili şekil
rulukla tahmin edilebilir. Sonar denklemlerindeki derinlik-mesafe kesitidir. Dip tipinin farklı açılar-
analizde burada elde edilen yayılım kaybı değer- da değiştiği durumlarda bu analizi tekrarlamak
leri kullanılabilir. gereklidir. Bu durum özellikle sığ sularda çalışan
sonar sistemleri için geçerlidir. Liman koruma so-
Ses hızı profili, sonar çalışma derinliği, ortam de- narı kapsama analizi bu duruma örnektir.
rinlik haritası, dip tipi gibi bilgiler de kullanılarak
farklı mesafeler için yayılım kaybı değerini nüme-
rik olarak hesaplayan bir program kullanıldığında,
sonar kapsama alanı için Şekil 4’teki gibi sonuçlar
elde edilebilir.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 279
Örnek kapsama alanı analizi sonuçları. Renk skalası tespit olasılığını göstermektedir. Sol taraftaki analiz kış
mevsiminde alınan ses hızı profiline göre, sağ taraftaki ise yaz mevsimindeki ölçümlere göre yapılmıştır.
HAREKETLI PLATFORMLARDA
SONAR ANTEN YERLEŞIMI
Sonarların liman koruma vb. gibi sabit konumlan- Sonar Sensör Dizinleri genel olarak platform üze-
dırıldıkları kullanım alanları olmakla birlikte ağır- rinde bir çıkıntı yarattıkları için hareket kaynaklı
lıklı olarak su üstü gemileri ve denizaltı gibi suda akış gürültüsüne maruz kalmaktadırlar. Bu ne-
hareketli platformlarda kullanılmaktadırlar. Bu denle, özellikle düşük frekanslarda etkili olan bu
durumda platform hareketi sonucunda oluşan et- gürültünün en az seviyeye indirilebilmesi için akış
kilerin sonar anten yerleşiminde göz önüne alın- analizlerinin yapılıp, akışta ayrılmanın olmayaca-
ması gerekmektedir. ğı noktalara çıkıntıların yerleştirilmesi amacıyla
akış modelleme ve analiz çalışmaları gerçekleşti-
Hareket esnasında geminin burun kısmında olu- rilmektedir.
şan hava kabarcıkları geminin alt yüzeyine inmek-
te ve sonar anteni ile su arasında ince bir hava
katmanı oluşturmaktadır. Bu durumda sonardan
yayılacak kaynak seviyesi azalmakta ve tespit
mesafesi düşmektedir. Aynı şekil üzerinde oluşan
farklı su katmanları da yer almaktadır.
Aristo’ya göre “bütün; bütünü oluşturan parçala- gisayar destekli tasarımın yaygınlaşarak modelle-
rın ayrı ayrı etkisinden çok daha büyük bir etkiye me yeteneklerinin ivme kazanmaya başlamasıyla
sahiptir”. Mühendislik tanımıyla sistem, birbiriy- birlikte bileşenler arası dengeyi sağlayan bir mü-
le etkileşen parçalardan oluşan ve bir veya daha hendislik dalı olarak görülmeye başlanmıştır.
fazla amacı yerine getirmek üzere oluşturulmuş
bir bütündür. Sistem mühendisliği faaliyetlerinde, geçmişten
beri doküman tabanlı sistem mühendisliği yak-
Sistem mühendisliği, parçalardan farklı olarak bü- laşımı kullanılmaktaydı. Bu yaklaşımda, sistem
tüne odaklanan, bir soruna bütün olarak bakmayı, tasarımı aşamasında, sistem davranışı, yazılım,
tüm yönleri ve tüm değişkenleri dikkate almayı ve donanım ve ilgili diğer disiplinler tarafından do-
sosyal yönü teknik yönüyle ilişkilendirmeyi içeren, kümanlar oluşturulmaktadır. Bunun sonucunda,
başarılı sistemlerin gerçekleştirilmesini sağlayan bilginin dokümanlarda kalması, projede birlikte
disiplinler arası bir yaklaşımdır. Disiplinler özelin- çalışan mühendislerin yapılan çalışmaları yete-
de kullanılan araçların gelişim kazanması ve bil- rince takip edememesi gibi sorunların ortaya çık-
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 283
masıyla doküman tabanlı sistem mühendisliği sistem mühendisliği yaklaşımında farklı mühen-
yaklaşımına alternatif yöntemlerin uygulanması dislik disiplinleri sistem tasarımı aşamasında tek
ihtiyacı belirmiştir. Bu yaklaşım, özellikle karma- bir model üzerinde çalıştığı için tek bir doğruluk
şık sistemlerin tasarımlarına odaklanan Savun- kaynağı vardır (single source of truth).
ma, Havacılık ve Uzay sektöründe faaliyet göste-
ren firmalarda gündeme gelmiştir. ASELSAN Savunma Sistem Teknolojileri (SST)
Sektör Başkanlığı bünyesinde proje sayısının
Model tabanlı sistem mühendisliği terimi ilk olarak artması, ürün çeşitliliğinin artış içinde olması,
A. Wayne Wymore tarafından 1993 yılında yazılan sistemlerin karmaşıklığının artması, daha hız-
“Model-Based Systems Engineering” kitabında lı çözümler talep edilmesi ve sektörde rekabetin
kullanılmıştır. Sonrasında, sistemlerin modellen- artması gibi itici faktörlerin de etkisiyle alternatif
mesi amacıyla SysML ve diğer modelleme dille- yöntemlerin uygulanması ihtiyacı gündeme gel-
rinin de ortaya çıkışıyla ve dünyadaki karmaşık miştir. Bu yazıda belirtilen benzer nedenlerle, bir
sistemlerin tasarımındaki ihtiyaçlar göz önünde İnsansız Su Üstü Platformu tasarımında belirti-
bulundurularak Model Tabanlı Sistem Mühendisli- len ihtiyaçlar doğrultusunda Model tabanlı sistem
ği kullanımı dünyadaki öncü şirketlerde (Örneğin mühendisliği araç ve yöntemleri aktif olarak kulla-
NASA, Lockheed Martin) yaygınlaşmaya başladı. nılmıştır. Bu sayede, çevik paydaşlara ve müşteri
gereksinimlerine hızlı yanıt verebilen, modülerliği
Model tabanlı sistem mühendisliği (ing. Mo- sağlayan, ihtiyaçlarla tam ve tutarlı olarak ele alı-
del-Based Systems Engineering); farklı disiplinler nan bir sistemin ortaya çıkması sağlanmıştır.
tarafından oluşturulmuş karakteristik bilgilerin
belirli bir formata çevrilerek paylaşımlı bir sistem
modeli oluşturulmasını tanımlar. Model tabanlı
286 TEKNOLOJİLER
Muvazat, deniz savaş sistemlerinde yer alan iş- Montaj aşaması öncesinde ve sonrasında yapılan
letmeye alınmış veya alınacak sensör (radar veya statik muvazat ölçümleriyle hatanın belirlenen
elektro-optik dayrektör) ve silahların aynı hedefe toleranslar içine indirilmesi hedeflenmektedir.
belli bir hassasiyette yönlenebildiklerinin kontrolü Uygun bulunmayan durumlarda mekanik düzelt-
ve düzeltme değerlerinin girilmesi işlemidir. Deniz meler uygulanır.
savaş sistemlerinde yer alan sensör ve silah sis-
temlerinin birbirlerine göre veya ortak bir referansa Sistemler monte edildikten ve işletime alındıktan
göre hizalanması (alignment), diğer adıyla muva- sonra gemi dinamiklerinin de etkin olduğu du-
zat, Savaş Sistemleri’nin performansını etkileyen
rumda, dinamik muvazat faaliyetleri gerçekleş-
en önemli faaliyetler arasında yer almaktadır. Savaş
tirilir. Faaliyet sonrası tespit edilen parametreler,
sistemi atış kanalları zinciri içerisinde yer alan sen-
sistemlerin yazılımlarında yer alan yerlere girile-
sör ve silahların (Radarlar, Elektro-Optik Dayrektör,
Top, Hava Savunma Silah Sistemleri v.b.) muvazatı rek nihai düzeltme işlemi tamamlanmış olur.
yeteri kadar iyi yapılamadığında, hedef vuruş per-
Gemilerde yer alan muvazat ihtiyacı olan savaş
formansı önemli ölçüde düşmektedir.
sistemleri iki ana gruptadır; Algılayıcı sistemler
Silahların ve sensörlerin, ortak bir referans düzle- (sensörler) ve silah sistemleri.
me göre en az hata ile gemi üzerine monte edil-
Algılayıcı sistemler, hedefin konumunu kendi-
meleri hedeflenmektedir. Montaj aşamasında en
sine göre tespit eder. Bu bilgileri Savaş Yönetim
aza indirilen bu hataların ölçülmesi ve takiben
Sistemine (SYS) gönderir. SYS tarafında, geminin
hataların mekaniksel veya yazılımsal olarak dü-
referans düzlemi ve eksen takımına göre koor-
zeltilmesi ile elde edilecek performansın daha da
dinat dönüşümleri yapılır, böylece hedefin gemi
iyileştirilmesi ana hedeftir.
referans noktasına göre koordinatları belirlenir.
Elde edilen hedef bilgilerine göre silah sistemle-
Muvazat işlemlerinin sonucunda, sensör ve silah-
rinin hedefe yönlendirilmesi için koordinat dönü-
lar ortak bir referansa göre ihtiyaç duyulan limitler
şümleri silaha göre tekrar yapılır. Balistik hesaplar
dahilinde ayarlanmış olurlar. Muvazat işlemlerin-
da dahil edilerek, silah hedefe hassas bir şekilde
de referans alınan düzlem, genellikle MRP (Master
yönlendirilir.
Reference Plate) olarak adlandırılan geminin en
rijid bölgesine yerleştirilmiş bir plakadır. Yukarıda bahsi geçen durum ideal şartlarda so-
runsuz olarak çalışmaktadır. Ancak gemi üretimi
Muvazat aşamaları ve tamamlayıcı faaliyetler
sırasında idealden sapmalar olmaktadır. Bu sap-
(Kronolojik sırayla) aşağıda belirtilmiştir.
maları en alt seviyeye indirmek için statik ve dina-
mik muvazat işlemleri gerçekleştirilir.
• MRPve SRP’nin Montajı (Faundeyşın
Muvazatı) Statik muvazat, iki aşamadan oluşmaktadır. İlk
• Faundeyşın Muvazatı aşama faundeyşın statik muvazatı, ikinci aşama
• Cayro Muvazatı sistem statik muvazatıdır.
Sistem statik muvazatında, sistem çalıştırılır ve Dinamik muvazat aşamasında tüm sistemler ça-
tek sistem olarak referans koordinat sistemine lışır durumdadır. Silahların namlularına adaptörle
göre sapmaları belirlenerek yazılıma düzeltme kamera takılır ve sensör sistemi kamerası ile ara-
parametreleri girilir. sındaki farklar hesaplanarak düzeltme paramet-
releri son haline getirilir.
1. STATİK MUVAZAT
Paralel
Paralel α
Yα Xα
Zα
Paralel
Paralel
Sistemlerin montajının yapıldığı mekanik yapıya Bu işlem için cayrolar kullanılmaktadır. Açısal hız
faundeyşın ismi verilmektedir. Gemilerde referans ölçümü yapan cihazlara cayro ismi verilmektedir.
olması için su hattına paralel olacak plaka bulun- Kullanılan cayro dünyanın dönüş hızı ve koordi-
maktadır. Bu plakaya MRP(Master Reference Pla- nat bilgileri girilerek, dünyaya göre gerçek kuzey,
te) adı verilir. Faundeyşın statik muvazatı ile fa- roll ve pitch açılarını vermektedir. Bahsi geçen
undeyşınların, MRP’ye göre paralelliğinin kontrolü cayrolar dünyaya göre açısal konum bilgilerini
yapılır. Ölçülen Roll, Pitch ve Yaw değerlerinin be- vermektedir.
lirli değerlerin altında olması istenir. Toleransların
sağlanamadığı durumlar, faundeyşının tekrar üre-
timini gerektirir.
288 TEKNOLOJİLER
Ölçümler genellikle gemi kuru havuzda iken ya- Dinamik muvazata uygun alt yapısı bulunan sis-
pılmaktadır. MRP üzerine yerleştirilmiş cayro ve temlerde belirlenen bu parametreler, sistemin
faundeyşın üzerine yerleştirilen cayronun farkı yazılımına girilebilir. Bu şekilde yazılım tarafından
ölçülür. Gemi denizde iken iki cayronun gerçek za- hatalar giderilerek hedefe çok hassas yönlenme
manlı haberleşmesi sağlanarak aralarındaki far- sağlanır. Hassas bir şekilde uygulanmış statik
kın ölçülmesi sağlanır. muvazat sonrası yapılacak olan Dinamik muvazat
sadece kontrol adımı olacaktır.
Faundeyşın Muvazatı
yükselişte yapılır.
ABAŞO: Gemiyi baş taraftan veya kıç taraftan ha- ABOSA: Bosayı tut veya geçici olarak durdur, bo-
lat ile karaya, limana bağlamak. saya vurmak. Genelde zincirin durdurulması için
kullanılan terimdir.
ALABORA: Altüst olma, teknenin ters çevrilmesi, ANA GÜVERTE: Geminin veya teknenin üzerinde
yan yatması ama su üstünde yüzer pozisyonunun yürünen en üstteki güvertesi.
devam etmesi.
APAZ: Yelkenli teknelerde, rüzgarı sancak veya is- ARMUZ: Teknelerde, güverte ve borda kaplama
kele bordalardan (yanlardan) alarak yapılan seyir. tahtalarının arasındaki çizgi (armuz kaplama)
Günümüzde bunları, tik kaplı güvertelerde göre-
biliyoruz.
,
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 295
BABA: Halat volta etmek için ağaç veya metalden BARBARİŞKA: Tutulmakta zor olan bir halatın
yapılmış silindirik biçimde güverte veya rıhtıma kaymaması için yapılan bir bağ çeşidi. Bir halatın,
bağlanmış bir eleman. başka bir halatın üstüne veya bir nesneye bağ-
lanmasıdır.
BASÜSTÜ: Bir botun baş tarafında oturabilecek BURGATA: Halat ve zincir ebadını ölçmek için kul-
ve ayakta durulabilecek platform. lanılan bir ölçü.
BORDA: Su kesiminden yukarıda kalan kısım. CAMADAN: Camadan vurmak. Yelken alanının
küçültülmesi. Sert havalarda yelkenli teknelerde
uygulanır.
ÇIMARİVA: Personelin tekne boyunca yan yana EĞLENMEK: Bir teknenin stop ederek veya çok
selamlama için dizilmesi. ağır yol ile gideceği yere varması.
DABILBATIM: Gemilerin karinası yırtıldığında tek- EL DONANIMI: Mekanik olan ırgat gibi aygıtların el
nenin su almaması için postaların iç tarafına ikin-
ci bir kaplama konur ki, bu iki kaplama arasındaki ile çalışabilmesi için yapılmış olan donanım.
boşluğa double-bottom denir. Bu bölüm safra ve
yakıt deposu olarak da kullanılır. SAVLO: Sancak çekmek için kullanılan 1,5 burga-
talık ince halat.
DESE/DESTE ETMEK: Halatın veya zincirin iyice
gerilmesi. EL İNCESİ: Bir tekneden diğerine veya sahile atı-
lan ucunda kurşun bir ağırlığının ceviz ile kaplı ol-
DOBLİN: Bir halatın iki çıması arasındaki
sarkık kısım. duğu ve sonuçta bir halatın bağlanarak gönderil-
diği, parakete savlosu gibi incecik bir halat.
DÖKÜNTÜ: Deniz yüzeyine yakın kayalık kümeler.
EL İSKANDİLİ: Elektrikli iskandil olmayan tek-
nelerde, derinlik ölçmek için çımasına 5 kg’lık bir
kurşun asılmış ve üzerine kulaç taksimatı yapıl-
mış olan savlo. Günümüz teknolojisi ile müzelik
duruma düşmüştür.
FIRDÖNDÜ: Zincirin gamının alınması için aralara FORA ETMEK: Bir yere bağlanmış olan halatın
konan bir eksene bağlı olarak dönen iki yarım bak- oradan çıkartılması
ladan oluşan kilit.
FUNDO: FUNDA, Demirlemek için verilen komut
İSKELE: Teknenin sol yarısı veya gemiye gi- KARİNA: Bir teknenin su altında kalan ıslak kısmı
rip çıkmak için kullanılan sürme veya inip kal- (dış kısmı).
kan merdiven.
KASA: Halatların çımalarına açılmayacak şekilde
İŞKAMPAVYA: Harp gemilerinde personel taşı- yuvarlak şekilde yapılan ve dikişle emniyete alı-
makta kullanılan motorlu büyük filika. nan yuvarlak büyük halkalar.
KALOMA: Demir üzerinde bulunan teknelerin de- KASARA: Teknelerin baş orta ve kıç kısımlarında
nizde bulunan zincir mesafesi. Boşluk ve rahatlık, güverteden daha yüksek olan güvertelere veya kı-
tolerans, ölçülü. sımlara denir.
KİNİSTİN VALFI: Gerektiğinde bir tekneye deniz- LOKMA: Zincirin baklalarının ortasına takviye için
den su almak için su kesiminden aşağıya konmuş konmuş parça.
ve gerektiğinde uzaktan açılıp kapatılabilecek valf.
LUMBAR AĞZI: Gemilere girip çıkılan bordada açı-
KOÇ BOYNUZU: Baş ve kıç omuzluklar ile matafo- lan dört köşe kapak.
raların üzerinde bulunan ve halat volta etmek için
kullanılan boynuz şeklinde iki kulaklı madenler. LUMBOZ: Lumbuz, gemideki pencerelere ve-
rilen isim.
MATAFORA: Teknelerde veya sahilde filika veya TRAMOLA: Teknenin başını rüzgara alıp bir kunt-
botların asılabilmesi için uçlarında palanga bulu- radan diğer kuntraya geçmektir.
nan metal ayaklar.
PALAMAR: Gemilerin rıhtıma veya iskeleye bağ-
lanmasında halattan daha kalın yomalara ve-
rilen isim.
MATAFYON: Yelken ve tentelerin delik açıldığında PİYAN: Bir halatın çimasının açılıp dağılmaması
yırtılmaması için delik etrafının takviye edildiği için çimasına ispavlo veya gırcala ile yapılan bir
alüminyum veya halat yassı halka. çeşit düğüm şekli.
MAYNA ETMEK: Aşağı indirmek (ağır ağır). PORTUÇ: Alet edevat veya boya gibi sair şeyle-
rin saklanması için kullanılan dolap veya kamara
MEZESTRE: Yarıya kadar indirmek (sancağı). gibi yerler.
MİL: [Deniz mili] Denizdeki uzunluk ölçüsü. (6080 POSTA: Üzerine kaplama tahtalarının [veya sac-
feet = 1852 mt) ları] tespit edildiği ağaç veya maden eğriler
[kaburga].
NETA: Muntazam, düzgün, tertipli veya emniyetli
anlamına gelir. PRUVA: Bir teknenin ön tarafından ileri istikameti.
OMURGA: Bir teknenin postalarının üzerine otur- PUNTEL: Güvertenin kuvvetlendirilmesi için alt-
tulup bağlandığı ve baştan kıça kadar devam etti- tan dikine konan destek veya güverte üzerindeki
ği ağaç/madeni parçalardır. Genellikle küçük tek- vardavelaları tutmak için güverteye dik olarak ko-
nelerde yekpare olur. nulan demir çubuklar.
OMUZLUK: Teknenin baş ve kıç tarafindaki 45 de- PUSULA: Rota istikametlerini gösteren, kerteriz
recelik açı civarındaki istikamet. alıp mevki konmasına yardım eden mıknatısi veya
cayro ile çalışan seyir aletidir.
ORSA: Rüzgâra karşı seyirdir. En küçük açıda rüz-
gârı alarak yapılan seyir. PUTA: Koymak, donatmak (puta kürek).
RÜZGÂR ÜSTÜ: Rüzgârın estiği yön. SİLYON FENERİ: Gece ve karanlıkta gemilerin se-
yir halindeyken pruva ve grandi direkleri cundala-
SAFRA: Bir teknede denge sağlanması için sinti- rında yaktıkları ufkun 20 kertelik bir sahasından
nesine konan ağırlık.
berrak havada en az 5 milden görülebilen ve pru-
SAĞANAK: Rüzgârın eserken birdenbire vadaki grandiye nazaran daha aşağıda olan fener-
şiddetli esmesi. lerdir. Beyaz renklidirler.
SALMA : Bir teknenin rüzgara veya akıntıya bağlı SİNTİNE: Bir teknenin su altında kalan ıslak kıs-
olarak dönmesi. mının iç tarafıdır.
SEREN: Direkler üzerinde yelken açmak için ve TALVEK HATTI: Boğazlarda ortadan geçtiği var-
işaret çekmek için yatay olarak bağlanmış gönder. sayılan hat.
ASELSAN DERGİ S AY I 1 1 6 303
TARAK GEMİSİ: Limanları ve geçitleri derinleştir- VARAGELE: İki nokta arasında gerilmiş olan kuv-
mek için kepçeli olarak yapılmış özel gemi. vetlice bir halat üzerinde hareket eden bir maka-
raya bağlı sepet veya iskemle donanımlı insan ve
eşya taşımak için kullanılan donanım.
TERSANE: Gemi yapılan fabrika. VİRA: Vidayı, cıvatayı, ırgat veya vinci çevirmek,
sarma yönünde verilen komut.
TOKA ETMEK: Bir şeyi yerine kadar kaldırmak
[Sancak toka etmek, işaret toka]
VİYA: Gemiyi veya tekneyi istenilen rotaya dön-
dükten sonra, istenilen yöne seyredilmesi için ve-
TRAMOLA: Yelkenle seyirde rüzgarın bir kontra-
dan diğer kontraya önce pruvanın geçmesi ile ya- rilen komut.
pılan dönüş.
VOLTA: Bir halatı babaya veya biteye bir kez
USTURMAÇA: Birbirinin üzerine veya rıhtıma ya- dolaştırmak.
naşan teknelerin bordalarının zarar görmemesi
veya boyalarının bozulmaması için araya koyduk- YAKA: Yelkenlerin köşelerine ve yakalarına denir.
ları ağaç, lastik, plastik veya halatlardan yapılmış
olan, balon, silindir biçimindeki yastık. YAKAMOZ: Su içinde ışık biriktirebilen tek hücre-
lilerin yansıyarak yeşil renkli görülmesi. Genellikle
durgun sularda görülür. Ayın denize yansımasına
yakamoz denmez.
304 DENİZCİLİK TERİMLERİ
YALPA: Teknenin sancaktan iskeleye, iskele- ZİNCİRLİK: Teknelerin baş tarafında başaltında
den sancağa, dalgaların bordadan alınması ile demir zincirlerinin muhafaza edildiği yer.
sallanması.