Professional Documents
Culture Documents
1. Enfeksiyon Hastalıklarına GiriÅ
1. Enfeksiyon Hastalıklarına GiriÅ
HASTALIKLARINA GİRİŞ
Prof.Dr.Filiz AKATA
İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim
Dalı
İnfeksiyon ve İnfeksiyon
Hastalığı
İnfeksiyon: Bir mikroorganizmanın kendisine
duyarlı bir canlı vücuduna girerek, orada
yerleşip çoğalmasıdır.
İnfeksiyon Hastalığı: Konak-parazit ilişkileri
sonucunda, bizim saptadığımız klinik belirti ve
patolojik bulguların tümüne verilen isimdir.
Her infeksiyon, hastalık tablosu ile birlikte
olmadığı gibi, bir etkenin değişik ağırlıkta
hastalık tablolarına yol açması da sıklıkla
rastlanan bir durumdur.
İnfeksiyon Hastalıklarının Diğer
Hastalıklardan Ayrılan Özellikleri-I
Bir başka canlının vücudumuzda meydana getirdiği
hastalıklardır.
Vücudumuz konak, hastalığı meydana getiren de
konaktan daha küçük bir canlı (virüs,bakteri, mantar,
protozoon, helmint) dır.
Bu canlıya infeksiyon etkeni, etyolojik ajan, infeksiyöz
ajan, ajan patojen, parazit gibi isimler verilir.
Bugün birçok hastalığın kesin etyolojisi bilinmezken,
infeksiyon hastalıklarının etyolojisi bilinmekte
İnfeksiyon Hastalıklarının Diğer
Hastalıklardan Ayrılan Özellikleri-II
İnfeksiyon hastalıklarının patogenezinde farklılıklar
vardır; kişinin immün sistemi doğrudan doğruya
patogenezde ve hastalığın seyrinde etkili olur.
İnfeksiyon hastalıkları genel olarak bulaşıcı
özelliktedir ve infeksiyon hastalıklarının çoğunluğu
salgınlara yol açabilir.
İnfeksiyon hastalıklarının birçoğunda bağışıklık
gelişmesi söz konusudur
İnfeksiyon hastalıklarının bir kısmından aşılama ve
kemoprofilaksi ile korunmak mümkündür.
Mikroplar ve Biz/ Normal
Flora-I
Mikroplar her yerde var. Mikroplar olmazsa
dünyada yaşam biter. Hava, toprak, su,
eşyalar, insan vücudu, çok sayıda
mikroorganizma içerir.
İnsan vücudunda doğal olarak bulunan ve
cilt, ağız, gastrointestinal sistem gibi belli
bölgelerde yoğunlaşan mikroorganizmalar
normal flora olarak adlandırılır.
Cildin her cm2’si >10.000 mikroorg. taşırken,
diş ve dişetleri yüzeyinden yapılan
kazımalarda her mg dokunun milyonlarca
mikroorg. barındığını göstermiştir
Mikroplar ve Biz/ Normal
Flora-II
İnsan vücudu ve normal florası sağlık için gerekli bir
denge içerisinde bir çeşit ekosistem oluşturarak bir
arada yaşar
Normal şartlar altında florayı oluşturan mikroorg.lar
vücut için patojen olmayıp zararsızdır.
Hastalık oluşturan mikroorganizmalarla besinler için
yarışa girerek vücudun savunma sistemlerine
yardımcı olur veya barsak boşluğundaki birçok
biyokimyasal fonksiyonu yürüten flora elemanları gibi
insan vücudu için belli görevler üstlenir.
Vücudun çeşitli bölgelerinde kolonize
bakterilerin sayısı ( mikroorg.sayısı/gr.doku veya
cm2- cilt)
İnfeksiyon Nasıl Oluşur?-I
İnfeksiyonun gelişmesi üç önemli etkenle ilgili
değişkenlere bağlıdır:
İnfeksiyon oluşturabilen bir mikroorganizma (patojen),
Konak (bir başka organizmanın fiziksel ve besinsel gelişimini
destekleyen herhangi bir organizma),
Uygun bir çevre.
Bu 3 etken denge içerisinde olduğu müddetçe
infeksiyon oluşmaz.
Bunlardan herhangi birinde bir dengesizlik
oluştuğunda –örn.hastanın immün sisteminin
baskılanması sonucu patojenlerle mücadele gücünü
yitirmesi gibi- infeksiyon potansiyeli artar.
İnfeksiyon Nasıl Oluşur?-II
İnvazyon ve kolonizasyon
İnflamatuvar yanıt
Patojenite
Etki mekanizması
Virülans
Doz
İnvazyon özelliği
Toksijenite
Spesifite
Dayanıklılık
Antijenite
İnfeksiyon Nasıl Oluşur?-III
İnfeksiyon bir mikroorganizmanın vücut
dokularına invazyonu ile başlar.
Mikroorganizma bir kez konak savunma
mekanizmalarını aşıp vücuda girerse
burada çoğalır ve zararlı etkiler
oluşturur.
İnfeksiyonun şiddeti mikrooganizmanın
özellikleri, sayısı, vücuda girme ve
yayılma biçimi gibi faktörlere bağlıdır.
İnflamatuvar Yanıt
Konak, mikroorganizma invazyonuna inflamatuvar bir
yanıt oluşturarak tepki verir.
İnflamasyonun 5 klasik belirti ve bulgusu ağrı, ısı
artışı, kızarıklık, şişme ve fonksiyon bozukluğudur.
Diğer göstergeleri ateş, halsizlik, bulantı, kusma ve yara
yerinde pürülan akıntıdır.
İnfeksiyonların tümü belirgin ya da semptomatik
değildir. Subklinik ya da asemptomatik bir
infeksiyonda mikroorganizma vardır; immün sistemin
yanıtı başlamıştır ancak kişi hastalık belirti ve
bulgularını göstermez.
İnfeksiyon Tipleri
Subklinik, sessiz yada asemptomatik
infeksiyon: herhangi bir belirti ve bulgu olmaksızın
yalnız laboratuvar sonuçlarının belirlediği bir
infeksiyondur.
Kolonizasyon: Mikroorganizmaların belirti, bulgu
veya immün yanıt oluşturmadan çoğalmasına denir.
Subklinik infeksiyonu ya da kolonizasyonu olan bir kişi
taşıyıcı olup infeksiyonu diğer kişilere yayabilir.
Bir mikroorganizma konakta sessiz kalmışsa latent
infeksiyon meydana gelir, bazen yıllarca sürer.
Çevredeki patojenlerin sebep olduğu infeksiyon
ekzojen, konağın kendi florasının sebep olduğu
infeksiyon endojen infeksiyondur
Örn. Kolondaki Escherichia coli yer değiştirerek üriner
infeksiyona yol açabilir.
Patojenite
Bir mikroorganizmanın patojenik
değişiklikler ya da hastalık meydana
getirebilme özelliğini tanımlar.
Patojeniteyi belirleyen faktörler
mikroorganizmanın etki mekanizması,
virülansı, dozu, invazyon yeteneği,
toksijenitesi, spesifitesi ve
antijenitesidir.
Etki mekanizması
Bir mikroorganizmanın hastalık
meydana getirmek için kullandığı yollara
onun etki mekanizması denir.
Örneğin; virüsler konak hücreye invaze
olup hücre metabolizmasını bozarak
infeksiyona neden olur.
Mikroorganizmaların diğer etki
mekanizmaları
Konak fagositlerinin (çöpçü hücreler) mikroorg.yı
içine alma ve hazmetmesinin önlenmesi ile konak
savunma mekanizmalarından kaçma ya da bunların
tahrip edilmesi (Brucella spp, K.pneumoniae’de
olduğu gibi)
Mikroorganizmaların konak hücrelere girmesini ve
burada yayılmasını sağlayan enzimler ya da
toksinlerin sekresyonu (kızamık virüsünde old.gibi)
Hücreler arasındaki ilişkiyi bozan toksinlerin üretilmesi
(C.tetani’de old.gibi)
Patolojik bir immün yanıt mekanizmasının uyarılması
(grup A beta-hemolitik streptokoklarda old.gibi)
T-yardımcı lenfositlerin tahrip edilmesi (HIV
tarafından kullanılır)
Virülans
Virülans, bir mikroorganizmanın patojenitesinin
derecesini tanımlar.
Virülans konağın savunma mekanizmalarının
durumuna bağlı olarak değişir. Örn; toprak ve suda
sıkça rastlanan bir bakteri olan Mycobacterium
avium-intracellulare, AIDS hastalarında ciddi
pulmoner ve sistemik hastalıklara sebep olabilir.
Virülans çeşitli faktörler tarafından arttırılabilir:
Toksinler (örn; streptokoklar,C.diphtheria, Clostridium gibi
bakteriler tarafından üretilen toksinler),
Mikroorganizmaların konak savunmasından kaçabilme
özellikleri (örn. Pnömokokların polisakkarid kapsülü),
Çevresel koşullara dayanıklılık (örn; sporlar ve kistler),
Genetik çeşitlilik (örn; influenza)
Doz
Bir mikroorganizmanın insanda hastalık
yapabilmesi için yeterli dozda bulunması
gerekir.
Patojenik dozun ölçüsü bir
mikroorganizmadan diğerine değiştiği
gibi, bir konaktan diğerine de değişir ve
bulaş yolundan etkilenir.
Aynı zamanda hastanın immün sistemi
patojenik doz konusunda belirleyicidir.
Doz
Örnekler:
Hepatit B virüsünün infektif dozu ~100.000
virüs partikülü
Tifonun meydana gelmesi için gerekli
Salmonella infektif dozu 1000 bakteri
partikülüdür.
Bir mikroorg.nın infektif dozunun düşük
olması ilk etapta oluşturacağı hastalığın daha
ciddi ve ağır olacağı anlamına gelmez.
Mikroorganizma enzimleri ve
toksinleri-I
Mikroorganizma hastalığa yol açabilmek için ya bir şekilde daha
derin dokulara yayılmasından (invazyon) sorumlu bazı enzimler
salgılar ya da hastalık belirtilerinden doğrudan sorumlu
olabilecek toksinler üretir.
Mikroorganizmaların invazyonunu sağlayan enzimler, genel
olarak yayılma faktörleri olarak adlandırılırlar: kollajenaz,
hyaluronidaz, koagülaz, fibrinolizin, proteaz, asit proteinaz gibi
Bakteriler 2 tür toksin üretirler: endotoksinler ve ekzotoksinler
Endotoksinler, aslında gram negatif bakteri duvarının bir
komponenti olup, oligosakkarit bir çekirdek yapıya tutunmuş olan
lipid A’dan ibarettir. Toksik etkiden sorumlu olan kısım Lipid A’dır.
Genellikle bakteri hücresi parçalandığı zaman açığa çıkarlar, bazen
de bakterinin vejetatif üremesi sırasında salınabilirler.
Ekzotoksinler ise bakteri hücresinden dış ortama salgılanan protein
yapısında moleküllerdir. Ekzotoksinler vücuda ilk girdikleri yerde
veya üretildikleri yerden vücudun herhengi bir bölgesine taşınıp
orada etkilerini gösterebilirler.
Mikroorganizma enzimleri ve
toksinleri-II
Ekzotoksinlerin etki bölgeleri dikkate
alındığında 3 ana grupta toplanırlar:
Enterotoksinler: E.coli (ETEC, VTEC),
V.cholerae, S.aureus, C.perfringens,
B.cereus, C.difficile (toksin A)
Nörotoksinler: C.tetani, C.botulinum
Sitotoksinler: C.diphtheriae,
P.aeruginosa (ekzotoksin A),
C.perfringens (alfa-toksin), C.difficile
(toksin B), B.pertussis
Spesifite
Bir mikroorganizmanın özgül bir konağı
veya konak yelpazesini tercih etmesi,
yalnız bu konakta infeksiyon
oluşturmasıdır.
Örneğin; kızamık virüsü yalnız
insanlarda, hastalık oluşturabilirken,
brusellozun koyun, keçi, sığır ve
insanları içine alan geniş bir konak
yelpazesinde infeksiyon oluşturması gibi
Dayanıklılık
Bir mikroorganizmanın vücut dışında
canlı kalma süresi ile ilişkilidir.
Mikroorganizmalar gereksinimlerini
karşılayan bir rezervuarda canlı kalır ve
çoğalır.Daha sonra rezervuardan insana
bulaşabilir.
Antijenite
Bir mikroorganizmanın spesifik bir
immün yanıt oluşturma derecesini
gösteren antijenite her mikroorganizma
için farklılık gösterir.
İnfeksiyon Döngüsü
Etken,
İnfeksiyon rezervuarı,
Rezervuardan ortama çıkış yolu,
Bulaş yolu,
Vücuda giriş yolu,
Duyarlı birey (konak).
İnfeksiyonun ilerlemesi için döngünün her
halkasının bulunması gereklidir. Halkalardan
herhangi birinin kopması infeksiyonu önleyecektir
(Kırılabilir infeksiyon döngüsü).
İnfeksiyon Etkeni
Hastalık oluşturabilen herhangi bir
mikroorganizmadır. İnfeksiyon
hastalıklarından sorumlu mikroorganizmalar;
Bakteriler,
Virüsler,
Riketsiyalar,
Klamidyalar,
Mantarlar (maya ve küf)
Protozoonlar,
Parazitler
İnfeksiyon Rezervuarı ve Kaynak
Mikroorganizmanın içinde ya da üzerinde canlı
kalabildiği, bazen çoğaldığı ekolojik yuvadır (İnsan,
hayvan, artropod, bitki, toprak ve su). Örnekler:
Toprak, Clostridium sporları ve bazı sistemik mikoz
etkenlerinin sporlarının rezervuarıdır.
Salmonella sütte canlı kalır ve çoğalır
Pseudomonas nemlendiricilerde canlı kalır ve çoğalır
Hepatit B virüsü hemodiyaliz cihazlarının yüzeyinde canlı kalır
ancak çoğalmaz.
Kaynak ise konağın infeksiyon etkenini aldığı kişi
veya objedir. Kızamıklı hasta ya da Salmonella ile
kontamine tavuk gibi
Rezervuardan çıkış yolu-I
Gardnerella vaginalis
Salmonella serotipleri
Shigella serotipleri
Campylobacter türleri
Streptococcus grup B
Mobilincus türleri
Vertikal bulaşma
Bu yolla infekte anneden fetüse
intrauterin bulaşma söz konusudur.
Örnekler : T.gondii, kızamıkçık virüsü, CMV,
T.pallidum, L.monocytogenes, grup B
streptokoklar, HIV, sıtma plazmodyumu bu
yolla bulaşabilir.
Kan transfüzyonu ile bulaşma
T.pallidum,
HIV,
Hepatit B virüsü,
Hepatit C virüsü,
Hepatit D virüsü,
Sitomegalovirüs (CMV),
Sıtma plazmodyumu
Vektörler aracılığıyla bulaşma
İnfeksiyon ajanlarını nakleden artropodlara vektör
adı verilir.
Artropodlar biyolojik ve mekanik olmak üzere 2
şekilde vektörlük yaparlar.
Biyolojik vektörler infeksiyon ajanını infekte kişiden (ya da
hayvan) sokma sırasında alırlar. Daha sonra infeksiyon ajanı
artropod vücudunda bir çoğalma/gelişme dönemi geçirir. Bu
dönem sonunda infekte artropod sağlıklı bir kişiyi
soktuğunda infeksiyon ajanının vücuda girişi sağlanır.
Örnekler: Dişi anofel Plasmodium türlerini, tatarcık Leishmania
türlerini ve tatarcık hummasını, çeçe sineği Trypanosoma
türlerini, kene Borrelia burgdorferi’yi, fare piresi Y.pestis ve
endemik tifüs etkenini, sivrisinekler arbovirüsleri nakleder.
Mekanik vektörler ise karasinek, yeşil sinek, hamam
böceği ve kalorife böceği gibi artropodlardır. S.typhii,
V.cholerae, Shigella, parazit kist ve yumurtalarını bu şekilde
bulaştırırlar.
Giriş yolu
İnfeksiyon etkeninin duyarlı kişiye
girdiği yoldur. İnfeksiyon ajanının
vücuda girdiği bölge solunum sistemi,
sindirim sistemi, kan dolaşımı yolu, deri,
müköz membranlar olabilir.
Duyarlı konak
İnfeksiyon zincirinin son halkasıdır.
İnsan vücudu mikroorganizmaların girişi ve
çoğalmasına karşı kendisini çeşitli
savunma mekanizmaları ile korur.
Konak-parazit ilişkisinin
sonuçları
Konak-parazit ilişkisi 3 şekilde sonuçlanır:
1. Savunma mekanizmaları sayesinde konak
bu savaşı kazanır.
2. Parazit, konak savunma mekanizmalarının
üstesinden gelir ve infeksiyon hastalığı
ortaya çıkar.
3. Her ikisi bir şekilde birlikte yaşamayı
öğrenirler (taşıyıcılık).
Bu sonuçlardan hangisinin gerçekleşeceğini esas
belirleyici olan taraf konaktır.