706989

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 215

T.C.

ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

SAĞLIK YÖNETİMİ ANABİLİM DALI


SAĞLIK YÖNETİMİ DOKTORA PROGRAMI
DOKTORA TEZİ

COVİD-19 İLE İLGİLİ HAZIRLANAN KAMU SPOTLARININ SAĞLIK


OKURYAZARLIĞI VE SAĞLIK İLETİŞİMİ ÜZERİNE ETKİSİ:
HASTALAR, SAĞLIK ÇALIŞANLARI VE SAĞLIK YÖNETİCİLERİ GÖRÜŞLERİ İLE
KARMA BİR ARAŞTIRMA

Dilek KOLCA

Tez Danışmanı
Prof.Dr. Haydar SUR
Dr.Öğr.Üyesi Ayhan ÖZŞAHİN

İSTANBUL-2021
T.C.
ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

SAĞLIK YÖNETİMİ ANABİLİM DALI


SAĞLIK YÖNETİMİ DOKTORA PROGRAMI
DOKTORA TEZİ

COVİD-19 İLE İLGİLİ HAZIRLANAN KAMU SPOTLARININ SAĞLIK


OKURYAZARLIĞI VE SAĞLIK İLETİŞİMİ ÜZERİNE ETKİSİ:
HASTALAR, SAĞLIK ÇALIŞANLARI VE SAĞLIK YÖNETİCİLERİ GÖRÜŞLERİ İLE
KARMA BİR ARAŞTIRMA

Dilek KOLCA

Tez Danışmanı
Prof.Dr. Haydar SUR
Dr.Öğr.Üyesi Ayhan ÖZŞAHİN

İSTANBUL-2021
ÖZET

Araştırma, tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüsünden korunmaya yönelik
hazırlanan kamu spotlarının sağlık okuryazarlığı ve sağlık iletişimi ile olan ilişkisini ortaya
koymayı amaçlamaktadır. Araştırmaya; daha önce Covid-19 hastalığı tanısı almış kişiler, sağlık
sağlık çalışanları ve yöneticiler dâhil edilmiştir. Araştırmanın türü, karma araştırma yöntemi
olarak belirlenmiştir. Nicel ve nitel verilerin birlikte kullanıldığı karma araştırma yönteminde
yakınsayan desen kullanılmıştır. Araştırmanın nicel verileri, toplam 332 kişi üzerine uygulanan
sağlık okuryazarlık ölçek sonucunda elde edilmiştir. Veriler, SPSS 22.0 programı ile analiz
edilmiştir. Nicel veri toplama aracının uygulandığı 332 kişiden, nitel veri toplamaya yönelik
rastgele 28 katılımcı seçilmiştir. Bu katılımcı grubu ile derinlemesine görüşme yapılmış ve
görüşme sonunda elde edilen veriler, MAXQDA 2020 programı ile analiz edilmiştir. Yakınsayan
desen yöntemiyle veriler ayrı ayrı analiz edilmiş olup, sonuç ve öneriler kısmında birlikte
yorumlanmıştır.

Araştırma bulgularında; araştırmaya katılan örneklem grubunun sağlık okuryazarlık indeks


değeri 41,8 bulunmuştur. Bu değer Türkiye’nin yetersiz sağlık okuryazarlığa sahip olduğunu
gösteren 29,5 indeks değeri ile kıyaslandığında, örneklem grubunun yüksek bir sağlık
okuryazarlık düzeyine sahip olduğunu ifade etmektedir. Sağlık okuryazarlığı ölçeğinin alt
boyutlarından ‘sağlıkla ilgili bilgiye ulaşma’da katılımcıların, bütün demografik değişkenler
karşılaştırılmasında farklılık bulunamamıştır. ‘Sağlıkla ilgili bilgiyi anlama’ alt faktörü için
medeni durum ve cinsiyet dışındaki bütün demografik değişkenlerde farklılık olduğu
görülmüştür. Eğitim düzeyi ve meslek değişkeninin, sağlık okuryazarlığı ölçeğinin neredeyse
bütün alt faktörleri ile arasında ilişki bulunmuştur. Katılımcı grubun yeterli sağlık okuryazarlık
düzeyine sahip olması, nitel verilerin analizinde kod farklılıklarına ve çeşitliliklerine neden
olmuştur. Katılımcıların vermiş olduğu cevaplarda en fazla Covid-19’a yönelik aşılar konusunda
122 alt kodlamanın yapıldığı, en az ise 90 ile karantina kurallarına yönelik alt kodlama
yapılmıştır. Örneklem gurubunun Covid-19 aşılarının önemini kabullenmesi, pandemi üzerindeki
etkisini açık ve net ifadelerle ortaya koyabilmesi, sağlık okuryazarlık düzeyi ile yakından
ilişkilidir. Katılımcılar aşılar konusunda hazırlanan kamu spotlarının, toplumu bilgilendirmede
yetersiz kaldığını düşünmektedir. Bir diğer sonuç ise; katılımcılar, sosyal mesafenin toplumda
kabullenilmesinin diğer koruyucu faaliyetlere kıyasla daha zor olduğunu düşünmektedir.
Katılımcılar, bireylerin kendi iradeleri dışında sosyal faktörlerin bu mesafeyi korumada
engelleyici unsur olduğu düşünmektedir. Sosyal mesafe ile ilgili hazırlanan kamu spotlarının,
kişilerde sosyal mesafeyi korumaya yönelik bilinci de geliştirmediği belirtilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Kamu Spotu, Sağlık Okuryazarlığı, Sağlık İletişimi

i
ABSTRACT

The research aims to reveal the relationship between health literacy and health
communication of the public service announcements prepared for protection from the Covid-19
virus, which affects the whole world. To research; people who had previously been diagnosed
with Covid-19 disease, health care workers and managers were included. The type of research
was determined as mixed research method. The convergent design was used in the mixed research
method, in which quantitative and qualitative data were used together. The quantitative data of
the study were obtained as a result of the health literacy scale applied to a total of 332 people.
Quantitative data were analyzed with the SPSS 22.0 program. Of the 332 people to whom the
quantitative data collection tool was applied, 28 participants were randomly selected for
qualitative data collection. In-depth interviews were conducted with this participant group and
the data obtained at the end of the interview were analyzed with the MAXQDA 2020 program.
With the convergent design method, the data were analyzed separately and interpreted together
in the conclusion and recommendations section.

According to the research findings; The health literacy index value of the sample group
participating in the research was found to be 41.8. When this value is compared with the 29.5
index value, which indicates that Turkey has insufficient health literacy, it indicates that the
sample group has a high level of health literacy. No difference was found in the comparison of
all demographic variables of the participants in 'accessing health-related information', one of the
sub-dimensions of the health literacy scale. For the sub-factor of 'understanding health-related
information', there were differences in all demographic variables except marital status and gender.
A relationship was found between education level and occupation variable with almost all sub-
factors of the health literacy scale. The fact that the participant group had a sufficient level of
health literacy caused code differences and variations in the analysis of qualitative data. In the
answers given by the participants, 122 subcodings were made on vaccines for Covid-19 at most,
and subcoding was made for quarantine rules with at least 90. The sample group's acceptance of
the importance of Covid-19 vaccines and their ability to reveal their impact on the pandemic in
clear and unambiguous terms are closely related to the level of health literacy. Participants think
that public service announcements about vaccines are insufficient to inform the public. Another
result is; participants think that social distancing is more difficult to accept in society compared
to other protective activities. Participants think that social factors other than individuals' own will
are a hindrance in maintaining this distance. It has been stated that public service announcements
about social distance do not increase the awareness of people to maintain social distance.

Keywords: Public Announcement Service, Health Literacy, Health Communication

ii
TEŞEKKÜR

Tezimin fikir aşamasında bana ilham veren ve bütün süreçlerinde yardımlarını esirgemeyen
saygı değer danışmanlarım; Dr.Öğr.Üyesi Ayhan ÖZŞAHİN ve Prof.Dr.Haydar SUR hocalarıma
sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Tezimin uzun ve meşakkatli sürecinde bana bu süreçte fahri olarak danışmanlık yapan
değerli hocam Dr.Öğr.Üyesi Gülhan KALMUK’a en içten teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

Ve bu süreçte başta annem Fatma KOLCA ve babam Muhittin KOLCA olmak üzere bütün
kız kardeşlerime yanımda oldukları için teşekkür ediyor ve varlıkları için şükrediyorum.

Son teşekkürümü de maddi/manevi her konuda yanımda olan, beni destekleyen ve tezimin
son gününe kadar yanımda olup desteğini benden hiç esigemeyen arkadaşım, komşum ve ablam
Sevgi TOPRAKYARAN’a sunuyorum.

iii
BEYAN FORMU

Bu çalışmadaki bütün bilgi ve belgeleri akademik kurallar çerçevesinde elde ettiğimi,


görsel, işitsel ve yazılı tüm bilgi ve sonuçları bilimsel ahlak kurallarına uygun olarak sunduğumu,
kullandığım verilerde herhangi bir tahrifat yapmadığımı, yararlandığım kaynaklara bilimsel
normlara uygun olarak atıfta bulunduğumu, tezimin kaynak gösterilen durumlar dışında özgün
olduğunu, tarafımdan üretildiğini ve Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Tez Yazım
Kılavuzuna göre yazıldığını beyan ederim.

Tarih
Dilek KOLCA
İmzası

iv
İÇİNDEKİLER

ÖZET ................................................................................................................................ i

ABSTRACT ..................................................................................................................... ii

TEŞEKKÜR ................................................................................................................... iii

BEYAN FORMU ........................................................................................................... iv

İÇİNDEKİLER ............................................................................................................... v

TABLOLAR DİZİNİ ................................................................................................... viii

ŞEKİLLER DİZİNİ ....................................................................................................... ix

SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ ............................................................... xii

1. GİRİŞ ........................................................................................................................... 1

2. GENEL BİLGİLER.................................................................................................... 3

2.1. Covid-19 Tanımı ........................................................................................................ 3

2.2. Covid-19’un Bulaşma Yolu ....................................................................................... 4

2.3. Covid-19’dan Korunma ............................................................................................. 4

2.4. Covid-19 Tedavi Yöntemi ......................................................................................... 6

2.5. Covid-19’ un Çevresel Etkileri .................................................................................. 8

2.6. Türkiye’ de Covid-19 Analizi .................................................................................. 10

2.7. Dünya’da Covid-19 Analizi ..................................................................................... 11

3.KAMU SPOTU .......................................................................................................... 13

3.1.Kamu Spotu Tanımı .................................................................................................. 13

3.2. Kamu Spotu Tarihsel Gelişimi ................................................................................ 14

3.3. Kamu Spotunun Amacı............................................................................................ 14

3.4. Kamu Spotlarının Özellikleri ................................................................................... 15

3.5. Kamu Spotu Hazırlayan Kurumlar .......................................................................... 16

3.6.Covid-19 ile İlgili Kamu Spotları ............................................................................. 16

4. SAĞLIK OKURYAZARLIĞI ............................................................................. 20

v
4.1. Okuryazarlık Kavramı ............................................................................................. 20

4.2. Sağlık Okuryazarlığı Kavramı ve Tanımı................................................................ 21

4.3. Sağlık Okuryazarlığının Önemi ............................................................................... 22

4.4. Sağlık Okuryazarlığının Kapsamı............................................................................ 23

4.5. Sağlık Okuryazarlığının Sınıflandırılması ............................................................... 24

4.6. Sağlık Okuryazarlığının Ölçülmesi ......................................................................... 25

5. SAĞLIK İLETİŞİMİ................................................................................................ 28

5.1. Sağlık İletişimi Tanımı ............................................................................................ 28

5.2. Sağlık İletişiminin Tarihsel Gelişimi ....................................................................... 29

5.3. Sağlık İletişiminin Önemi ........................................................................................ 29

5.4. Sağlık İletişimi Stratejileri ....................................................................................... 30

5.5. Sağlık İletişimi Süreci.............................................................................................. 31

5.6. Sağlık İletişimi Türleri ............................................................................................. 33

6. SAĞLIK OKURYAZARLIĞI VE SAĞLIK İLETİŞİMİ ÜZERİNE LİREATÜR


TARAMASI ................................................................................................................... 35

7. GEREÇ VE YÖNTEM ............................................................................................. 40

7.1. Araştırmanın Tipi ..................................................................................................... 40

7.2. Araştırmanın Yeri ve Zamanı .................................................................................. 41

7.3. Araştırmanın Evren ve Örneklemi ........................................................................... 41

7.4. Araştırmanın Hipotezleri ......................................................................................... 41

7.5. Veri Toplama Araçları ............................................................................................. 42

7.6.Verilerin Analizi ....................................................................................................... 43

8. BULGULAR .............................................................................................................. 45

8.1. Katılımcıların Sosyo-Demografik Özellikleri ......................................................... 45

8.2. Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği Güvenilirlik Bulguları ................................................ 46

8.4. Nitel Görüşme Bulguları .......................................................................................... 55

8.5. Temalar ve Kodlar ................................................................................................... 56

vi
8.5.1. Maske Kullanımına Yönelik Hazırlanan Kamu Spotu Bulguları ......................... 59

8.5.2. Doğru El Yıkamaya Yönelik Hazırlanan Kamu Spotu Bulgular .......................... 78

8.5.3. Sosyal Mesafeye Yönelik Hazırlanan Kamu Spotu Bulguları.............................. 97

8.5.4. 14 Gün Karantina Kurallarına Yönelik Hazırlanan Kamu Spotu Bulguları ....... 116

8.5.5. Covid-19 Aşılarına Yönelik Hazırlanan Kamu Spotu Bulguları ........................ 141

8.5.6. Kelime Sıklığı Analizi ........................................................................................ 164

9. TARTIŞMA ............................................................................................................. 165

10. SONUÇ VE ÖNERİLER...................................................................................... 176

KAYNAKLAR ............................................................................................................ 183

EKLER ........................................................................................................................ 198

Ek 1. Etik Kurul .........................................................Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Ek 2: Anket İzni .........................................................Hata! Yer işareti tanımlanmamış.

Ek 3:Anket Formu ........................................................................................................ 198

Ek 4. Özgeçmiş ............................................................................................................. 201

vii
TABLOLAR DİZİNİ

Tablo 1: Okuryazarlığın Boyutları .................................................................................. 20


Tablo 2: Yaşam Boyu Sağlık Okuryazarlığı: Kanada Örneği ........................................ 23
Tablo 3: Sağlık İletişiminin Temel Bileşenleri ve Tanımları ......................................... 28
Tablo 4: Hipotez Tablosu ............................................................................................... 42
Tablo 5: Katılımcıların Demografik Verileri .................................................................. 45
Tablo 6: Türkiye Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği Matris Bileşenleri ................................. 46
Tablo 7: Türkiye Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği Güncel Faktörleri .................................. 47
Tablo 8: Türkiye Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği Analizi .................................................. 47
Tablo 9: SOY Ölçeğinin Alt Faktörleri ile Katılımcıların Yaş Karşılaştırması ............. 48
Tablo 10: SOY Ölçeğinin Alt Faktörleri ile Katılımcıların Cinsiyet Karşılaştırması .... 51
Tablo 11: SOY Ölçeğinin Alt Faktörleri ile Katılımcı Medeni Durum Karşılaştırması 51
Tablo 12: SOY Ölçeğinin Alt Faktörlerin Eğitim Durumu ile Karşılaştırılması ............ 52
Tablo 13: SOY Ölçeğinin Alt Faktörleri ile Katılımcıların Meslek Karşılaştırılması .... 53
Tablo 14: SOY Ölçeğinin Alt Faktörleri ile Katılımcı Sosyal Güvence Karşılaştırması 54
Tablo 15: SOY Ölçeğinin Alt Faktörleri ile Katılımcıların Gelir-Gider Karşılaştırılması
........................................................................................................................................ 54
Tablo 16: Hipotez Değerlendirme Tablosu .................................................................... 55
Tablo 17: Nitel Görüşmeye Katılan Katılımcıların Demografik Verileri ....................... 55
Tablo 18: Covid-19’ Yönelik Hazırlanan Kamu Spotlarına İlişkin Oluşturulan Alt
Temalar ........................................................................................................................... 57
Tablo 19: Kodlanan Temaların Frekansları ve Yüzdeleri .............................................. 58
Tablo 20: Maske Kullanımına Yönelik Kamu Spotu Temasına Ait Alt Temalar .......... 60
Tablo 21: Doğru El Yıkamaya Yönelik Kamu Spotu Temasına Ait Alt Temalar .......... 80
Tablo 22: Sosyal Mesafeye Yönelik Kamu Spotu Temasına Ait Alt Temalar ............... 98
Tablo 23: 14 Gün Karantina Sürecine Yönelik Kamu Spotu Temasına Ait Alt Temalar
...................................................................................................................................... 118
Tablo 24: Aşılanmaya Yönelik Kamu Spotu Temasına Ait Alt Temalar ..................... 142

viii
ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil 1: Covid-19’un Doğal Çevresel Etkileri .................................................................. 8


Şekil 2: Türkiye’nin Covid-19 Pozitif Vaka Dağılımı.................................................... 11
Şekil 3: Sağlık İletişimi Döngüsü ................................................................................... 32
Şekil 4: Yakınsayan Desenli Karma Yöntem Araştırması.............................................. 41
Şekil 5: Sağlık Okuryazarlığı Düzeyinin Yüzde Dağılımı ............................................. 48
Şekil 6: Covid-19 İle İlgili Kamu Spotlarının Alt Temaları ........................................... 56
Şekil 7: Maske Kullanımına Yönelik Kamu Spotu Temasına Ait Alt Temalar ............. 59
Şekil 8: Doğru Maske Takma Davranışı Gösterme ........................................................ 61
Şekil 9: Maskenin Koruyuculuğunu Benimseme ........................................................... 62
Şekil 10: Maske Kullanım/Süresi Konusunda Eksiklikler ............................................. 64
Şekil 11: Doğru Maske Takmayı Reddetme/Bıkkınlık Oluşması .................................. 65
Şekil 12: Aşılanmanın Etkisi .......................................................................................... 67
Şekil 13: Maskeye Yönelik Yaptırımlar/Cezalar ............................................................ 68
Şekil 14: Kamu Spotunun Ulaşılabilir Olması ............................................................... 69
Şekil 15: Kamu Spotundaki İfadelerin Açık/Anlaşılır Olması ....................................... 70
Şekil 16: Maske Hakkında Yetersiz Bilgi Olması .......................................................... 72
Şekil 17: Kamu Spotunun İçeriğinin Dikkat Çekici Olmaması ...................................... 73
Şekil 18: Maskenin Doğru Bertaraf Edilmesinin Vurgulanmaması ............................... 74
Şekil 19: Kamu Spotunun Doğru Maske Takma Bilincini Etkilemesi ........................... 75
Şekil 20: Hedeflenen Etkiyi Doğurmaması .................................................................... 77
Şekil 21: Doğru El Yıkamaya Yönelik Kamu Spotu Temasına Ait Alt Temalar ........... 79
Şekil 22: El Yıkamaya Karşı Hassasiyet Gösterme ........................................................ 81
Şekil 23: El Yıkamanın Covid-19 ile İlişkisini Kavrama ............................................... 84
Şekil 24: El Hijyenine Karşı Duyarsızlaşma .................................................................. 86
Şekil 25: El Hijyeninde Toplumsal Duyarlılığın Olmaması ........................................... 87
Şekil 26: Kamu Spotunda Anlaşılır İfadelerin Olması ................................................... 88
Şekil 27: Görülme Sıklığının Fazla Olması .................................................................... 89
Şekil 28: El Hijyeninde 20 Saniye Kuralının Akılda Kalması ....................................... 90
Şekil 29: Kamu Spotunun İçeriğinin Geliştirilmeye İhtiyacı Olması ............................. 92
Şekil 30: Kamu Spotunun Dikkat Çekici Olmaması ...................................................... 93
Şekil 31: Kamu Spotunun El Yıkamada Olumlu Ekinin Oluşması ................................ 94
Şekil 32: Kamu Spotunun El Yıkama Bilincini Oluşturmaması .................................... 96

ix
Şekil 33: Sosyal Mesafeye Yönelik Kamu Spotu Temasına Ait Alt Temalar ................ 97
Şekil 34: Sosyal Mesafe Kavramını Anlama .................................................................. 98
Şekil 35: Sosyal Mesafeye Uyum Gösterme ................................................................ 100
Şekil 36: Covid-19 ile Sosyal Mesafe İlişkisini Kurabilme ......................................... 101
Şekil 37: Sosyal Mesafede Ulaşım Araçlarının Kapasite Eksikliği .............................. 103
Şekil 38: Sosyal Mesafeye Yönelik Kamuya Açık Alanlarda İnsanların Dikkatsizliği 105
Şekil 39: Sosyal Mesafeye Karşı Toplumda Bıkkınlığın Oluşması ............................. 106
Şekil 40: Nüfusun Sosyal Mesafeyi Sağlamada Olumsuz Etkisi ................................. 108
Şekil 41: Kültürün Sosyal Mesafeye İzin Vermemesi .................................................. 109
Şekil 42: Sosyal Mesafeye Yönelik Kamu Spotlarının Dikkat Çekici Olması............. 111
Şekil 43: Sosyal Mesafeye Yönelik Kamu Spotlarının Görünürlüğünün Az Olması... 112
Şekil 44: Sosyal Mesafeye Yönelik Kamu Spotunun İçeriğinin Yetersiz Olması ....... 113
Şekil 45: Sosyal Mesafeye Yönelik Farkındalığı Oluşturma........................................ 114
Şekil 46: Kamu Spotlarının Sosyal Mesafeyi Uygulamada Etkisinin Olmaması ......... 115
Şekil 47: 14 Gün Karantina Sürecine Yönelik Kamu Spotu Temasına Ait Alt Temalar
...................................................................................................................................... 117
Şekil 48: Karantina Kavramını Tanımlama .................................................................. 118
Şekil 49: Karantina Kurallarına Uyum Gösterme......................................................... 120
Şekil 50: Covid-19 Hastalığı Üzerindeki Olumlu Etkisini Kavrama ........................... 121
Şekil 51: Toplumda Karantina Bilincinin Olmaması ................................................... 123
Şekil 52: Karantinadakilerin Dışarı ile Bağı Kuracak Kimselerin Olmaması .............. 125
Şekil 53: Ekonomik Durumun Karantinaya İzin Vermemesi ....................................... 126
Şekil 54: Karantina Sürecinin Takibinde Yaşanan Sorunlar ........................................ 127
Şekil 55: Karantina Kurallarının Açık ve Net Olması .................................................. 128
Şekil 56: Ünlü Kişilerin Kamu Spotunda Olması Etkinliği Arttırdığı Düşüncesi ........ 129
Şekil 57: Karantina İle İlgili Kamu Spotunun Akılda Kalıcılığının Az Olması ........... 130
Şekil 58: Karantinaya Yönelik Kamu Spotunun Görünürlüğünün Az Olması ............. 131
Şekil 59: Karantinaya Yönelik Kamu Spotunun İçeriğinin Yetersizliği ...................... 132
Şekil 60: Evde Kal Çağrılarının Etkili Olması ............................................................. 134
Şekil 61: Kamu Spotlarının Karantina Kurallarına Uymaya Teşvik Etmesi ................ 135
Şekil 62: 14 Kuralın Yarısından Azının Bilinmesi ....................................................... 136
Şekil 63: 14 Kuralın Yarısından Fazlasının Bilinmesi ................................................. 139
Şekil 64: Aşılanmaya Yönelik Kamu Spotu Temasına Ait Alt Temalar ...................... 141
Şekil 65: Biontech Aşısını Tercih Eden Katılımcılar ................................................... 142

x
Şekil 66: Sinovac Aşısını Tercih Eden Katılımcılar ..................................................... 143
Şekil 67: Aşılar Hakkında Yeterli Bilgiye Sahip Olmama ........................................... 144
Şekil 68: Aşının Covid-19 ile Mücadelede Etkili Olduğunun Düşünülmesi ................ 147
Şekil 69: Aşının Yan Etkileri Hakkında Duyumlar ...................................................... 149
Şekil 70: Aşıya Güvenmeme ........................................................................................ 151
Şekil 71: Toplu Alanlara Girişte Aşının Zorunlu Kılınması......................................... 155
Şekil 72: Toplumun Önder Kişilerinin Aşı Karşıtı Paylaşımları .................................. 156
Şekil 73: Aşı ile İlgili Kamu Spotlarının Görünürlüğünde Sorunlar ............................ 157
Şekil 74: Aşılar Hakkında Açıklayıcı Bilgilerin Verilmemesi ..................................... 158
Şekil 75: Toplumu Aşılanmaya Teşvik Etmesi ............................................................ 161
Şekil 76: Toplumda Halen Aşılanmayan Kişilerin Olması .......................................... 162
Şekil 77: En sık kullanılan kelimeler ............................................................................ 164

xi
SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ

ABD: Amerika Birleşik Devletleri

AMA: Amerikan Tabipler Birliği

BT: Bilgisayarlı Tomografi

CDC: Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri

CEPİ: Salgının Değişikliklerine Hazırlıklı Olma Koalisyonu

CRP: C-Reaktif Protein

DSÖ: Dünya Sağlık Örgütü

FDA: Birleşik Devletler Gıda ve İlaç Dairesi

GPS: Küresel Konumlama Sistemi

GSYİH: Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla

NAAL: Yetişkin Okuryazarlık Değerlendirmesi

REALM: Tıpta Yetişkin Okuryazarlığının Hızlı Tahmini

RTÜK: Radyo ve Televizyon Üst Kurulu

SARS: Ağır Akut Solunum Yolu Yetersizliği Sendromu

SOY: Sağlık Okuryazarlık

STK: Sivil Toplum Kuruluşları

TOFHLA: Yetişkinlerde Fonksiyonel Sağlık Okuryazarlığı Testi

TÜSEV: Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı

UNICEF: Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu

YBÜ: Yoğun Bakım Ünitesi

WHO: World Health Organization

xii
1. GİRİŞ

Bulaşıcı hastalıklar, dünya genelinde tarihin hemen hemen her döneminde karşımıza
çıkmaktadır. Bu hastalıkların sorun haline gelmesindeki en temel neden ise; hastalığın sadece
belirli grupları etkilememesi, toplumun tamamı için risk oluşturmasıdır. Geçmiş yıllarda yaşanan
bulaşıcı hastalık salgınları ile günümüzde yaşanan salgınlar kıyaslandığında ciddi anlamda
farklılıklar olduğu da görülmektedir. Bu farklılıklar olumlu ve olumsuz birçok duruma neden
olmaktadır. 1918-1920 yılları arasında yaşanan ve dünya genelinde en etkili bulaşıcı hastalık
salgını olan İspanyol gribinde, dünya genelinde yaklaşık 50 milyon insanın ölümüne yol açmıştır.
Bu salgının yaşandığı dönemde hastaların sağlık hizmetine erişememesi, bilançonun
ağırlaşmasına neden olmuştur. İspanyol gribinin yaşandığı dönemde, ulaşım imkânlarının
gelişmemiş olması dünya genelinde salgının yayılım hızını düşürse de kişilerin sağlık hizmetine
erişim sorunu yaşaması büyük bir sorun olarak görülmüştür. Günümüzde yaşanan bulaşıcı
hastalık salgınlarında ise tam tersi durum yaşanmaktadır. Sağlık hizmetine erişim, eskiye kıyasla
çok daha kolaylaşmasına rağmen ulaşım ağının gelişmesinin dünya genelinde hastalığın yayılım
hızının artmasına neden olmaktadır.

2019 yılında Çin’de patlak veren ve hızla dünyaya yayılan Covid-19 bulaşıcı hastalığı
dünya tarihinde kayda geçilen önemli bir salgın olmaktadır. Covid-19 ile mücadelede birçok
ülkenin sağlık hizmetleri alt yapısı ve erişimi yeterli olsa da dünya genelinde virüsün yayılımının
artması, işleri oldukça zorlaştırmıştır. Dünya genelinde eğitimden ticarete, turizmden iş göçlerine
kadar birçok alanda insan hareketliliğinin sürekli olması bu hastalığı kontrol altında tutmayı
sağlayamamıştır. Bu yüzden her geçen gün hastalık ve ölüm verileri daha da artmakta, salgın
kontrol edilemeyecek düzeye gelmektedir. Virüsün dünya genelinde yayılımını azaltmada birkaç
önemli husus konusunda hassas davranan ülkeler, diğer ülkelere göre avantajlı konuma gelmiştir.
Bu süreci başarılı geçiren ülkelerin dikkat ettikleri başlıca önemli konular; ülkenin sınır hattını
kontrol altında tutma, Covid-19 ile ilgili toplumu bilgilendirme faaliyetlerine ağırlık verme,
hastalığa yönelik sağlık hizmetini planlamaya ağırlık verme(özellikle yoğun bakımlara) ve
aşılama konusundaki bilincin arttırma vb. olduğu görülmektedir.

Önlenmesi son derece zor olan Covid-19 salgınında, belki de en önemli hususlardan birisi;
insanların virüs hakkında bilinçlenmesi ve virüsten korunma yöntemlerini benimsetilmesi
olmuştur. Kişilerin virüsten korunmaları konusunda bilinç düzeylerinin artması, ülkenin toplum
sağlığını ve salgınla baş etmesinde çok ciddi katkılar sağlamaktadır. Virüse karşı toplumda
farkındalığı oluşturmak ve virüsten korunma yollarına uyumu arttırmak adına kamu spotları tercih
edilmiştir. Covid-19 ile ilgili hazırlanan kamu spotlarının, içeriğinin yeterli düzeyde olması ve
kitle iletişim araçları kullanılarak toplum genelinde sürekli olarak sunulması, virüse karşı
koruyucu önlemlerin kabullenilmesinde etkili olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ) bütün

1
ülkelere rehber olması amacıyla çeşitli kamu spotları ve içerikler hazırlamış olup hem web
sitesinde hem de basılı medya unsurlarından erişime sunulmuştur. Ülkemizde ise Sağlık Bakanlığı
tarafından bu sorumluluk alınarak, DSÖ rehberliğinde Covid-19 ile ilgili kamu spotları hazırlamış
ve toplum genelinde paylaşılmıştır. Covid-19’a yönelik oluşturulan kamu spotlarının içeriğinde;
öncelikle virüsün bulaşmasını engellemede bireysel dikkat edilmesi gereken hususlar konusunda
bilgilendirme, virüsün toplum sağlığı üzerindeki etkisinden bahsetme ve toplum genelinde
virüsün yayılımını engellemede dikkat edilmesi gereken bilgilerden oluşmaktadır.

Kamu spotları, sağlık iletişimi faaliyetlerinden kitlelere ulaşılmak istenildiğinde sıkça


tercih edilen bir uygulamadır. Sağlık bilgi sahipleri ile sağlık hizmeti kullanıcıları arasında
kurulacak iletişimde önemli bir rol oynayan kamu spotları, bu iletişimin derecesini de
etkilemektedir. Verilmek istenilen mesajı açık ve anlaşılır bir şekilde sunan kamu spotları,
uygulamada birçok sorunları ortadan kaldırmaya destek olmaktadır. Kamu spotlarının toplum
tarafından anlaşması ve uygulanması, toplumun sağlık okuryazarlık düzeyi ile ilişkili olduğu
söylenebilmektedir. Sağlık okuryazarlığı yüksek olan toplumlarda, kamu spotları ile verilmek
istenilen mesajlar çok daha hızlı anlaşılmakta ve uygulamaya dönüştürülmektedir. Özellikle
Covid-19 gibi bulaşıcı hastalıklara yönelik hazırlanan kamu spotlarının hem sağlık iletişiminde
hem de toplum sağlığı üzerindeki etkisi oldukça fazla olmaktadır.

Bu çalışma Sağlık Bakanlığı’nın Covid-19’ a yönelik hazırladığı kamu spotlarının,


toplumun farklı kesimleri(hastalar, sağlık çalışanları ve sağlık yöneticileri) açısından nasıl
algılandığı ve değerlendirildiği nitel görüşmeler ile ele alınmıştır. Araştırma sonucunda farklı
grupların farklı sağlık okuryazarlık düzeyleri ele alınarak, kamu spotlarının sağlık iletişimi
kurulmasındaki etkilerine bakılmaktadır. Ayrıca bu çalışmadan elde edilen sonuçlarla, Sağlık
Bakanlığı tarafından oluşturulan diğer sağlık temalı kamu spotlarının etkinliğinin arttırılmasına
yönelik öneriler sunmayı hedeflenmektedir.

2
2. GENEL BİLGİLER

Aralık 2019'da Çin'in Hubei Eyaleti, Wuhan Şehrinde şiddetli akut solunum sendromu
koronavirüs 2 (SARS-CoV-2) enfeksiyonunun neden olduğu bir pnömoni ortaya çıkmıştır (Shi
ve ark., 2020). 30 Ocak 2020'de Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ) Acil Durum Komitesi, Çin ve
uluslararası lokasyonlarda artan vaka bildirim oranlarına dayanarak acil bir küresel sağlık durumu
olduğunu ve hastalığın resmi ismini Covid-19 olarak ilan etmiştir. Şubat 2020'ye gelindiğinde,
Çin büyük bir hastalık ve ölüm yükünü taşırken, diğer Asya ülkelerinden, Avrupa ve Kuzey
Amerika'ya kadar birçok bölgeye hastalık yayılmıştır (Valevan ve Meyer, 2020).

2020 yılının mart ayına gelindiğinde DSÖ, salgının Çin dışına yayıldığını özellikle Avrupa’
nın bir merkez üssü haline geldiğini dünya ile paylaşmıştır. Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü mart
ayı içerisinde küresel olarak doğrulanmış Koronavirüs vakalarının %40'ından fazlasının
Avrupa’da ortaya çıktığını bildirmiştir. 18 Mart 2019 itibariyle DSÖ, Covid-19 ile ilişkili olarak
179.111 doğrulanmış vaka ve 7.426 ölüm sayısı bildirmiştir (Ciotti, 2019). Nisan 2020’ ye
gelindiğinde salgın şiddetini Avrupa’da artmış olup, virüsten kaynaklı ölüm oranı %63'lere
yükselmiştir. Yaşlı nüfusun Avrupa’da fazla olması ve tedavi edici sağlık hizmetlerinin
organizasyonu sırasında yaşanan sorunlar, ölüm oranlarının artmasında etkili olduğu
düşünülmektedir. Salgının ilerleyen günlerinde Amerika Birleşik Devletleri, rapor edilen tüm
enfeksiyonların yaklaşık beşte birini oluşturan ve en fazla vakaya sahip ülke olarak da kayıtlara
geçmiştir (Omer ve ark., 2020).

2.1. Covid-19 Tanımı

Koronavirüsler, insanları ve aynı zamanda çok çeşitli hayvanları enfekte eden pozitif tek
sarmallı büyük RNA virüslerdir. Koronavirüsler ilk olarak 1966'da soğuk algınlığı hastalarında
tanımlanmıştır. Alfa, beta, gama ve delta koronavirüs olmak üzere dört alt aile bulunmaktadır.
Alfa ve beta koronavirüsler görünüşe göre memelilerden, özellikle yarasalardan kaynaklanırken;
gama ve delta virüsleri domuzlardan ve kuşlardan kaynaklanmaktadır. İnsanları enfekte edebilen
yedi koronavirüsün alt tipi arasında, beta-koronavirüsler ciddi hastalıklara ve ölümlere neden
olabilirken, alfa-koronavirüsler asemptomatik veya hafif semptomatik enfeksiyonlara neden
olabilmektedir (Valevan ve Meyer, 2020).

Şiddetli akut solunum sendromu olan SARS-CoV-2’nin geniş çapta yayılım gösterdiği ve
belirtilerinin giderek daha hisedilir hale geldiği gözlemlenmiştir. Ayrıca, hafif fakat uzun süreli
hastalığa neden olduğu, enfekte kişilerde minimal semptomatik veya asemptomatik olsa bile
bulaşıcı özellik gösterildiği, kuluçka süresinin 14 günü aştığı ve bazı hastaların yeniden
enfeksiyona duyarlı olduğu görülmüştür. Koronavirüs hastalığının(Covid-19) belirti ve
semptomları, diğer solunum yolu virüsü enfeksiyonlarından büyük ölçüde ayırt edilemezken,
tanısı doğrulanmış hastaların yarısından fazlasının ilk başvurusunun ateş olduğu belirtilmiştir

3
(Klompas, 2020). Coronavirüs hastalığı(Covid-19), kanser gibi belirli klinik ilerleme aşamalarına
sahip, doğal seyir gösteren ve karmaşık bir yapıya sahip hastalıktır. Covid-19’un başlangıçta
kronik rahatsızlığı olan yaşlı hastalar için risk oluşturduğu düşünülse de ilerleyen süreçlerde
başlangıçta öngörülenden çok daha karmaşık, çok daha fazla organı etkileyen ve heterojen bir
hastalık olarak kabul edilmektedir (Cordon-Cardo, 2020).

2.2. Covid-19’un Bulaşma Yolu

Covid-19 pandemisi sırasında karşılaşılan en temek zorluk, bir vakanın nasıl tanımlanacağı
ve ardından vaka sayısının nasıl doğru bir şekilde tahmin edileceği olmaktadır. Virüsle temas
eden kişiler, virüs vücutlarında çoğalıyorsa ve bir tepki uyandırıyorsa genellikle "enfekte" olarak
kabul edilmektedir (Gianicolo ve ark., 2020). Burada dikkat edilmesi gereken en önemli
hususlardan birisi, hastalığın bulaş yolunun doğru saptanması olmaktadır.

Virüsün dünya genelinde bu denli yayılımını etkileyen en temel nedenlerden bir tanesi
bulaş yolunun çok kolay olmasıdır. Koronavirüsün, insanlar arasındaki en temel bulaş yolu
damlacık yoluyla olmaktadır. İki insan arasındaki mesafenin iki metreden az olması durumunda
damlacık yoluyla virüsün bulaşması söz konusu olmaktadır. Virüsün hasta bireyler tarafından
hapşırma, öksürme ve esneme yoluyla damlacıkların, hastaların temas ettiği alanlardan da
bulaşması söz konusu olmaktadır (Türken ve Köse, 2020). Bulaş yolunun oldukça kolay olduğu
Covid-19 hastalığına yönelik; bağışıklığı virüse karşı savunmasız kişileri ve ciddi semptomlar
geliştirme riski taşıyanları enfeksiyon kaynaklarından uzaklaştırmak gerekmektedir. 65 yaş üstü
bireyler ile kronik sağlık sorunları olan kişiler, ciddi anlamda risk altında olduklarından bu
grupları belirlemek oldukça önemli olmaktadır (Cave, 2020).

Notari ve Torrieri (2020), Covid-19’ un bulaş yolları ile yayılımında risk faktörlerine
yönelik yaptıkları araştırmada; çalışma çağındaki insanlara göre yaşlıların oranın fazla olduğu,
kanserli nüfusun ülke içerisinde arttığı ve erkeklerde obezite oranının kadınlardan daha fazla
görüldüğü ülkelerde, virüsün bulaşmasında artış olduğu belirtilmiştir. Ayrıca yakın temasın fazla
olduğu, uluslararası turizmin geliştiği, alkol ve sigara tüketiminin arttığı ve düşük d vitamine
sahip bireylerin olduğu ülkelerde, virüsün toplum genelinde bulaşın yine diğer ülkelere göre
arttığı bulunmuştur.

2.3. Covid-19’dan Korunma

Covid-19 gibi yüksek bulaşma hızına sahip bir hastalığın insanlar arasında yayılımını
kontrol edebilmek, kapsamlı bir müdahale gerektirmektedir. Dünya Sağlık Örgütü kalabalık insan
topluluklarının bir araya gelmesinin sınırlandırmaya yönelik bilgilerin yayılmasını ve
toplulukların uyarılması için tele danışma sisteminin kurulmasını önermektedir. Bu önermelerin
toplum genelinde hızla yayılması için, mevcut dijital platformların kullanılması tavsiye
etmektedir (Bakhtiar ve ark., 2020).

4
Dünya Sağlık Örgütü, Covid-19’dan korunmak için dünya genelinde bazı güvenlik
önerileri sunmuştur. Bu öneriler (Ezhilan, 2021);

• Covid-19’dan korunmanın ilk adımını el hijyeni oluşturmaktadır. El hijyeninin


sağlanmasında dezenfektan bazlı el sterilizasyon solüsyonlarının kullanımı, yoksa alkol
veya sıcak su ile düzenli el yıkamanın yapılması gerekmektedir.
• Toplu taşıma kullanırken veya alışveriş yapılırken eldiven kullanılabilir fakat temas
bittikten sonra atılması son derece önemli olmaktadır. Enfekte olmuş biri ile temas edilmesi
durumlarda da tek kullanımlık eldivenler kullanılmalıdır.
• Koronavirüs ile enfekte olan biriyle aynı odayı paylaşma durumunda, hem ağzı hem de
burnu kapatmak için cerrahi bir maske takılması gerekmektedir. Sadece maskenin de
yetersiz olacağı düşünülmekte, enfeksiyonun yayılmasından korumak adına maskeye
ilaveten gözlük kullanılması riski en aza indirmektedir.
• Virüs ile enfekte olan bir kişinin kullanmış olduğu kaşık, çatal, bıçak, giysi, çarşaf ve
battaniye gibi kullandığı araç-gereçler ayrı dezenfekte edilmeli, bu dezenfekte işleminde
bol ılık su ve sabun kullanılmalıdır.
• Kapalı ortamlarda damlacık riskine karşı dış yüzeylerin dezenfekte edilmesi son derece
önemli olmaktadır. Bu yüzeylerin de dezenfeksiyon işleminde antiseptiklerin kullanımına
dikkat edilmelidir.
• Hastanın virüsten tamamen iyileşmiş olması, yasal karantina süresini dolması veya
ilerleyen süreçte herhangi bir belirti göstermemiş olsa bile yakın temastan kaçınılmalıdır.
Bu hastaların taşıyıcı olma ihtimaline karşı, en az 10 gün tüm enfeksiyon önlemlerine
dikkatli bir şekilde uyulmalıdır.
• Halka açık yerlerdeki yüksek riskli temas yüzeyler(asansör düğmeleri, kapı kolları,
tırabzanlar) ile temas edildikten sonra muhakkak el hijyeni sağlanmalıdır. Dokunma
mecburiyetinin olduğu yüzeylere, ellerinizi veya parmağınızı örtmek için bir mendil veya
kılıf kullanmanız faydalı olacaktır.
Cucinotta ve Vanelli (2020)tarafından Covid-19’ dan korunmaya yönelik uyulması gereken
diğer kurallar ise;

• Ellerinizi en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkamak virüsün bulaşıcılığını


engellemektedir. 20 saniye kuralının; özellikle burnunuzu sildikten, öksürdükten,
hapşırdıktan veya halka açık bir yerde bulunduktan sonra uygulanmalıdır.
• Özellikle yetersiz havalandırılan alanlarda ve kalabalık ortamlarda bulunmayın. Temiz
havanın olmadığı kapalı alanlarda veya topluluk içerisinde bulunulan bütün alanlarda hava
sirkülasyonunun olmamasından dolayı, virüs risk her zaman fazla olacaktır.

5
• Hem bireysel hem de toplumsal olarak gerekli olmayan durumların dışında tüm
seyahatlerden kaçınmak virüsten korunmada son derece önemli olacaktır. Hem ulaşım
aşamasında kullanılan taşıtlar hem de virüsün başka kişilere veya bölgelere yayılma riski
düşünüldüğünde, virüsten korunmak için son derece etkilidir.

İnsanların Covid-19'un oluşturduğu sağlık riskleri ve kendilerini korumak için alabilecekleri


önlemler hakkında bilgilendirmek, hastalığın yayılmasını hafifletmek ve insanların enfekte olma
olasılığını azaltmak çok önemlidir. İnsanların anladığı bir dilde doğru, zamanında ve sık bilginin
sağlanması; virüsten korunmaya yönelik davranış değişikliği kazandıracaktır. Örneğin; sosyal
mesafeye yönelik bilgilendirici faaliyetler, enfekte bireyler ile sağlıklı bireyler arasında veya
bulaşma oranı yüksek nüfus grubu ile düşük bulaşma oranına sahip nüfus arasındaki fiziksel
teması en aza indirecek ve Covid-19’un bulaşmasını azaltacaktır (Bakhtiar ve ark., 2020).

2.4. Covid-19 Tedavi Yöntemi

Koronavirüsünün bireyin vücuduna girmesi ile hastalığın ortaya çıkmasındaki tahmini


kuluçka süresi, uzmanlara göre 1-14 gün olduğu söylenmektedir. Hastalığa yönelik erken teşhisin
konulması, virüsün yayılmasını ve enfeksiyonu önlemede oldukça etkili olmaktadır
(Abdulmunem ve ark., 2021). Covid-19 enfeksiyonunun bireylerde görülen en yaygın belirtileri;
her 5 kişiden 1'inin solunum güçlüğü yaşadığı, öksürük, ateş ve olası şiddetli akut solunum
sendromu, zatürree ve böbrek yetmezliği olduğu görülmektedir. Daha ciddi belirtilerin yaşandığı
vakalarda ise kişinin ölümüne neden olmaktadır (Tomasi, 2020). Yeni tip Koronavirüsünün hızla
değişmesi teşhis aşamasında ciddi zorluklara neden olmaktadır. Virüsünün laboratuvar ortamda
tespit edilmesi ve radyografik görüntüler ile tanı konulması, her zaman hastaların klinik
özellikleri ve temas geçmişleriyle uyumlu olamamaktadır. Genel olarak Covid-19’ un teşhisi;
salgın geçmişi, klinik özellikler, radyografik özellikler ve laboratuvar tespitinin kapsamlı bir
şekilde yapılması gerekmektedir (Wang ve ark., 2020).

Covid-19 hastalığının klinik süreçte hastaların 5 gruba ayrırak tedavi planı


oluşturulmaktadır. Bu hasta grupları; asemptomatik(belirti göstermeyenler), hafif düzeyde belirti
gösterenler, orta düzeyde belirti gösterenler, şiddetli düzeyde olanlar ve kritik düzey olarak
sınırlandırılmaktadır. Bu grupların tanı kriterleri şu şekildedir (Bulut ve Kato, 2020);

1. Asemptomatik: PCR testi pozitif çıkıp herhangi bir klinik semptom belirtisi olmayanları
ifade etmektedir.

2. Hafif: Ateş, yorgunluk, kas ağrısı, öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve zatürre
olmaksızın hapşırma gibi akut üst solunum yolu enfeksiyonu belirtileri gösterenlerden
oluşmaktadır.

6
3. Orta: Zatürre, sık ateş ve öksürük ile bazı kişilerde hırıltılı solunum yaşayanlar, ancak
nefes darlığı gibi belirgin bir belirtisi olmayanları içermektedir.

4. Şiddetli: 1 hafta civarında hastalığın hızlı ilerlediği nefes darlığı yaşayan, akciğer
fonksiyonları bozulan, oksijen satürasyonu %92'den az olup oksijen yetmezliği yaşandığı
durumları temsil etmektedir.

5. Kritik: Akut respiratuar distres sendromu (ARDS) veya solunum yetmezliğinin


yaşandığı, şok, çoklu organ fonskiyonlarında bozukluk olan hastaların yaşadığı evreyi
belirtmektedir.

Koronavirüs bulaşmış hastalarda öncelikli tedavi yöntemi Klorokin(sıtmayı önlemek ve


tedavi etmek için kullanılan ilaç) kullanmak olmuştur. Covid-19'u tedavi etmek için yaygın olarak
kullanılan bu ilaçlar, terapötik ve toksik dozlar arasındaki uyuma dikkat edilmesi gerekmektedir.
Klorokin ve hidroksiklorokin, terapötik ve toksik doz arasındaki sınırın dar olması ve
kardiyovasküler rahatsızlıklara yol açabileceği için katı kurallara tabi olarak kullanılması
önerilmiştir (Touret ve Lamballerie, 2020).

Covid-19 hastalığına yönelik farklı bir tedavi yöntemi olarak tocilizumab(iltahaplı


romatizma hastalığına yönelik verilen bir ilaç türü)’ın kullanıldığını da literatürde yer almakatdır.
Tocilizumab ile tedavi edilen hastalarda kandaki lenfosit sayısının yaklaşık %85 azaldığını ve C-
reaktif proteini(CRP) arttığı yapılan çalışmalarla kanıtlamıştır. Ayrıca tocilizumab ilacının reçete
edilmesi, hastaların %84,2'sinde CRP'yi de azaltmıştır. Bu tedavi yönteminde hastaların
%52,6'sında tedavi kaynaklı herhangi bir belirgin yan etki görülmemiştir. Gözlemler sonucunda
bir hastanın tocilizumab ilacı verildikten sonra ortalama 15.1 gün sonra iyileştiğini görülmüştür
(Xu ve ark., 2020). Beigel ve ark. (2020) Covid-19 ile hastaneye kaldırılan ve alt solunum yolu
enfeksiyonu yaşayan yetişkinlerde kontrollü intravenöz remdesivir ilacı verilen ve
verilmeyen(plasebo) grupları üzerinde deneme gerçekleştirilmiştir. Remdesivir ilacının Covid-19
ile hastaneye kaldırılan ve alt solunum yolu enfeksiyonu kanıtı bulunan yetişkinlerde, iyileşme
süresini kısaltmada plaseboya göre daha üstün olduğunu sonucu bulunmuştur. Remdesivir
ilacının etkinliğinin araştırılmasından sonra Covid-19 ile mücadelede kullanılan ilaçlar grubuna
girdiği söylenebilmektedir.

Caccialanza ve ark. (2020)’nin yapmış olduğu vaka çalışmasında Covid-19 ile enfekte
olmuş kişilerin tedavi sürecinde yiyecek tüketme isteğinin azaldığı ve vücudun yetersiz beslenme
sonucu bağışıklık sisteminin neredeyse çökme derecesine geldiği gözlemlenmiştir. Bu çalışmada
Covid-19 hastalarının; yüksek oranda sindirilebilir gıdaların yer aldığı kalorili diyetlerin, ekstra
protein takviyelerin, multivitamin ve multiminerallerin alınmasının tedavi üzerinde faydalı
olabileceğini önerilmiştir. Covid-19 hastaları üzerinde yapılan gözlemlerde, uygun beslenmenin
tedavi üzerinde olumlu etkisinin olduğunu gösterilmiştir.

7
2.5. Covid-19’ un Çevresel Etkileri

Küresel koronavirüs hastalığının sebep olduğu Covid-19 salgını, fiziksel dünya da dâhil
olmak üzere insan yaşamının üzerinde bazı etkiler oluşturmuştur. Virüsün sosyo-ekonomik
düzeydeki etkisi; piyasaların değişmesine, dünya borsalarının çökmesine, tüm uçuşların iptal
edilmesine, sınırların ve ulaşım sistemlerinin kapanmasına kadar birçok sosyal alanda olumsuz
etkileri olmuştur (Urrergo ve Urrergo,2020).

Hareket kısıtlamasının yaşanması, sosyal ve ekonomik faaliyetlerin önemli ölçüde


yavaşlamasına ve dünyanın farklı yerlerinde su ve hava kirliliğinin azalmasını sağlamıştır.
Olumlu etkileri olduğu kadar olumsuz anlamda virüsten korunmaya yönelik kullanılan kişisel
koruyucu ekipmanların doğru bertaraf edilmemesi ve hastanelere olan talebin artmasıyla büyük
miktarlarda tıbbi atığının oluşmasına neden olmuştur. Bilinçsizce kullanılan tıbbi atıkların çevre
üzerinde olumsuz etkilere neden olmuştur. Aşağıdaki şekilde Covid-19’un olumlu ve olumsuz
çevresel etkileri verilmiştir (Rume ve Islam, 2020).

Bilinçsiz Kişisel Koruyucu


Karantina/Seyahat Kısıtlaması/ Ekipman Kullanımı/Hastanelerin
Ekonomik Faaliyetlerin Yavaşlaması Yoğunlaşması

Sera Gazı
OLUMSUZ ETKİLER

Tıbbi atık arttı Tehlikeli


OLUMLU ETKİLER

Fosil yakıt
tüketimini azaldı emisyonu atıklar
azaldı
Kişisel koruyucu
Hava ve ekipmanların Plastik
Kaynak tüketimi bilinçsiz kullanımı atıklar
su kirliliği
azaldı
azaldı

Gürültü ve Kamuya ait Hava, su


Endsütriyel atıkların artması ve toprak
faaliyetler azaldı su kirliği
azaldı kirliliği
Geri dönüşüm Çevre
Turistlik bölgelerde Ekolojik faaliyeti azaldı kirliliği
baskı azaldı düzelme

Şekil 1: Covid-19’un Doğal Çevresel Etkileri (2020)

Hava kirliliği ile Covid-19 arasındaki ilişki, doğrudan ve dolaylı olarak birçok farklı
duruma neden olmaktadır. Özellikle ülkelerin virüs endişesi ile dış ticaretlerinde azalmaya
gitmesi, fabrikasyon üretimlerle ilişkili olmasından dolayı hava kirliliği üzerinde doğrudan etkisi
olduğu belirtilmektedir. Ayrıca salgında sosyal mesafenin öneminin her geçen gün artması ve
karantina günlerinin yaşanmasıyla, hava kirliliğinin dolaylı olarak azalması da gündeme

8
gelmiştir. Bu süreç ile insanın doğadan uzaklaşmasının, hava kalitesinin artması ve kirliliğin
azalmasında etkisinin büyük olduğu anlaşılmıştır (Baysan ve Yavaş, 2020).

Pandemide toplum tarafından maske, eldiven vb. koruyucu ekipmanların doğru bir şekilde
bertaraf edilmemesi son derece önemli bir konuyu oluşturmaktadır. Koruyucu ekipman olarak
kullanılan malzemelerin, tıbbi atık olarak değerlendirilip ağzı kapalı bir poşete konulması ve evsel
atıklar ile karıştırılmaması salgında oldukça etkili bir atık yönetimi uygulaması olduğu
düşünülmektedir. Covid-19’un neden olduğu tıbbi atıklar, kullanım sonrasında bilinçli
toplanmaması hem kişilerin sağlığı üzerinde hem de çevreye yönelik tehlike arz etmektedir. Bu
riski azaltmada sorumluluk; sağlık kurumlarına, hastalara, hasta yakınlarına ve sağlık
çalışanlarının tamamına düşmektedir (Aylaz ve Yıldız, 2020).

Covid-19’un çevresel etkilerinden bir diğeri hava kalitesi olmaktadır. Covid-19 krizi tüm
dünyada yaygın olarak insan zorlayan bir durum olsa da virüsle mücadele için sürdürülen
önlemlerin bir sonucu olarak hava kirliliği seviyesi düşmektedir. Bu da temiz enerjiye geçersek
nelerin başarılabileceğini tüm dünyaya göstermektedir. Covid-19 ile enfekte olunması
durumunda, komplikasyon gelişmesinin riski ile hava kirliliği arasında doğrudan bir ilişki olduğu
bulunmuştur. Hastalığın solunum ile ilişkili olduğu düşünüldüğünde, hava kalitesindeki
iyileşmenin hastalığın daha hafif geçirilmesi üzerinde etkili olduğu bulunmuştur (Rupani ve ark.,
2020). Covid-19 pandemisi süresinde insanlık ile doğa arasında bağın ne kadar önemli olduğu
anlaşılmıştır. Özellikle virüsün yayılımını engellemek adına insanların evlerde karantinada
olduğu dönemlerde bu bağın farkına varılmıştır. Çevre ile olan bu bağda sürdürülebilirlik de son
derece önemli olmaktadır. Covid-19 ile ilgili alınacak bütün önemlerde hem üretim hem de
tüketimin sürdürülebilirliğini dikkate almak gerekmektedir. İnsan gücünün olmadığı bir toplumda
üretimin sürdürülebilirliğinin nasıl olumsuz etkilendiği bu Pandemide görülmüştür (Tuğaç,
2020).

Küresel göçler, salgının yayılmasında doğrudan etkili olan faktörlerden birisi olmaktadır.
İnsanların bir bölgeden farklı bir bölgeye kitleler halinde hareket etmesi ile özellikle az gelişmiş
ülkelerden gelişmiş ülkelere yapılan bu hareketlilik virüsün dünya geneline hızlıca yayılmasında
etkisi olmuştur. Bu durum ülkelerin vaka sayıları ile de desteklenmektedir. Uluslararası göç
hareketliliğinin dikkatli takibi ve değerlendirilmesi ile salgınla baş etmede alınacak önlemlerin ne
şekilde olacağı yönde yol göstermesi bakımından önemli olmaktadır (Sirkeci ve Yüceşahin,
2020). Yaban hayatı üzerinde, Covid-19 pandemisi insanların çevreye yönelik birçok faaliyetini
sınırlamıştır. İnsanların yaban hayatı dikkate almadan hâkimiyetini arttırdığı alanlarda faaliyetleri
kısıtlanmış ve yasaklanmıştır. Ülkeler bazında bakıldığında; ABD'de çakalların, İtalya'da
domuzların, Bangor'da tavus kuşlarının ve Galler'de dağ keçilerinin özgürce hareket ettiği
gözlenmlenmiştir. Kısa süreli karantina dönemlerinin yaşanması, insanların dışarı ile ilişkilerini
kesmesi ve ulaşım yollarının boş kalması vb. durumlar yaban hayatının kendine gelmesini

9
sağlamıştır. Ayrıca insanın doğadan uzaklaşması ile doğal kaynakların tüketimini azaltmış, yaban
hayatının faunası ve florası üzerinde oldukça olumlu etkiler oluşmuştur (Rupani ve ark., 2020)

2.6. Türkiye’ de Covid-19 Analizi

Türkiye'deki ilk Covid-19 hastası mart ayında belirlendi. Covid-19 nedeniyle ilk ölüm 15
Mart 2020'de meydana geldi. 1 Nisan 2020'ye kadar, Covid-19 Türkiye geneline yayılmıştır.
Ülkenin Covid-19'dan ilk ölümünün kaydedilmesine rağmen 15 Mart olmasına rağmen virüsün
birkaç hafta önce geldiğini belirtilmiştir (Kisa ve Kisa, 2020). Türkiye'de 21 Nisan 2020'ye kadar
ülke yaklaşık 95591 enfekte insan vakasını doğruladı, 14918'i iyileşen insan ve 2259 ölüm
kaydedildi. Covid-19'un hızla yayılması, Nisan 2020 sonu itibarıyla 48900'ü iyileşen ve 3200'ü
hayatını kaybeden toplam teyitli vaka sayısını 120200'e çıkardı. Türkiye'de teyit edilen vakaların
sayısı bunu fazlasıyla aştı ve Türkiye'nin Orta Doğu'da teyit edilen vakalar açısından en çok
etkilenen ülke olarak sınıflandırılmasına neden olmuştur (Atangana ve Araz, 2020).

Koronavirüs salgını ülkede hızla artarken, Çin'den tüm uçuşları durduracağını


açıklanmıştır. İran ve Irak ile sınırını kapattı. Bakanlık ayrıca Irak ve İran sınırlarına yakın sahra
hastaneleri kurdu. Ancak, bu ihtiyati tedbirlere rağmen, 19 Mart'a kadar Türkiye'de 190'dan fazla
doğrulanmış Covid-19 vakası ve iki ölüm meydana gelmiştir (Khan ve Karataş, 2020). Covid-19
ile ilgili sınırları korumanın yetersiz kalmasından dolayı önlemler devam etmiştir. Toplu yapılan
organizasyonlara, eğitim-öğretime, yurtdışından gelenlere 14 gün karantina uygulaması gibi
birçok önemler alınmıştır. Bu önlemler yeterli olmayınca; maske takmanın zorunluluğu, 20 yaş
altı ve 65 yaş üzerine için sokağa çıkma yasağı, şehirlerarası giriş çıkışların izne tabi olması ve
hafta sonu sokağa çıkma yasağı gibi ağır uygulamalar yapılmıştır (Şenol ve Bilsen, 2020).

Türkiye, coğrafi olarak Avrupa ile Asya arasında yer alsa da aynı zamanda Akdeniz
mirasına ve kültürüne sahip bir ülkedir. Akdeniz kültürünün en önemli özelliği insanlararası
kurulan sıcak iletişimdir. Bu iletişim türünde birlikte uzun süreli vakit geçirmek, kucaklaşmak ve
temas günlük hayatın rutinlerindendir. Bu şekilde fiziksel temasın sıkça yaşandığı bir kültürde,
damlacık ve temas yolu ile bulaşan hastalıkların yayılımı, büyük risk oluşturmaktadır. Türkiye
benzeri sıcak iletişimin kurulduğu birçok ülke için Covid-19’ un yayılım hızı tahminlerin üzerinde
olmuştur.

10
Şekil 2: Türkiye’nin Covid-19 Pozitif Vaka Dağılımı(Kaynak: Source: OurWorld in Data, 2021)

Türkiye, Covid-19 pandemisinin etkisini sınırlamada dünyadaki çoğu ülkeden çarpıcı


biçimde daha iyi performans göstermiştir. Şekil 2’ye bakıldığında birçok ülkenin Covid-19
sürecinin nasıl geçildiğini göstermektedir. Türkiye’den daha iyi konumda olan ülkeler varken bazı
dönemlerde oldukça başarılı olduğumuz da görülmektedir. Türkiye'nin %2.8 ölüm oranı, %77,3
iyileşme oranı ve Yoğun Bakım Üniteleri (YBÜ) altında tedavi edilen kritik vakalar tüm vakaların
sadece %0,4'ü oluşturması, Avrupa'daki gelişmiş ülkelerin çoğundan çarpıcı biçimde daha iyi
performans sağlamıştır (Bakir, 2020).

2.7. Dünya’da Covid-19 Analizi

İlk Covid-19 vakası Aralık 2019'da Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkmış olup, 30 Ocak
2020'de Dünya Sağlık Örgütü tarafından ilan edilmiştir. 18 Nisan 2020 tarihine gelindiğinde DSÖ
raporuna göre, Covid-19 salgını 200’den fazla ülkeye yayılmış olup, 2164111'den fazla insanı
etkilemiş ve 146'dan fazla insanın ölümüne neden olmuştur. Bu veriler Covid-19 pandemisinin,
yüzyılın en önemli küresel sağlık felaketi ve 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana insanlığın karşılaştığı
en büyük zorluk olarak kabul edilmiştir (Chakraborty ve Maityb, 2020).

Karlinsky ve Kobak (2021), Covid-19’a bağlı olarak 89 ülkeyi kapsayan tüm nedenlere
bağlı ölümleri Dünya Ölüm Veri Kümesi aracılığıyla incelemiştir. İki önemli bulgu dikkat
çekmiştir. Covid-19’dan en kötü etkilenen ülkelerde yıllık ölüm oranının %50 üzerinde arttığı,
bazı ülkelerde ise karantina önlemlerinin alınması nedeniyle Covid-19 dışı ölümlerde %5'in
üzerinde azaldığını bulunmuştur. Verilere göre dünyadaki Covid-19 ölüm oranının bildirilen
ölüm sayısından en az 1,6 kat daha fazla olabileceğini düşünülmektedir.

11
Covid-19 salgını, dünya çapında sağlık hizmetleri sistemleri için benzeri görülmemiş bir
soruna neden olmuştur. Özellikle virüsün sağlık çalışanlarına yönelik risk oluşturması, dünya
çapında sağlık hizmetleri sistemlerinin en büyük güvenlik açıklarından birisi olmuştur. Çoğu
sağlık çalışanının uzaktan çalışamayacağı düşünüldüğünde, asemptomatik ve/veya ön saf sağlık
personeli için viral testin erken uygulanmasını içeren stratejiler zorunlu hale gelmiştir. Yüksek
sağlık maliyetleri, N95 yüz maskeleri dahil koruyucu ekipman eksikliği ve az sayıda yoğun bakım
ünitesi yatağı ve ventilatör, hasta bakımı sunumunda nihayetinde zayıflıkları ortaya çıkarmıştır.
ABD'de, Covid-19’un bulaş riskinin çok olduğu alanlarda çalışan sigortasız kişilerde, hastalığın
doğuracağı mali yükler ilgili ciddi endişeler yaşanmıştır (Nicola ve ark., 2020).

Covid-19' un küresel salgını sadece halk sağlığını ciddi şekilde tehdit etmekle kalmamakta
aynı zamanda dünya çapında ekonomik büyümeyi de büyük ölçüde etkilemektedir (Sohrabi ve
ark., 2020). Covid-19'un dünya ekonomisi üzerinde 2 önemli olumsuz etkisi olmaktadır. Birincisi,
salgının dünya çapında hızla yayılması finansal ve sermaye piyasalarında dalgalanmaya neden
olmuş ve bu durum ekonomik gelişme belirsizliğine yol açmıştır (McKibbin ve Fernando, 2020).
İkincisi, salgının yayılmasını kontrol altına almak için ülkeler insan hareketini ve ulaşımı sıkı bir
şekilde kısıtlamış ve bu durumdan dolayı ekonomik faaliyetler büyük ölçüde sınırlandırılmıştır
(Fernandes, 2020). Yaşanan bu durum, küresel ekonomi üzerinde hem tüketim hem de üretim
açısından baskı oluşturmaktadır. Birçok bilim adamı, Covid-19' un ekonomi üzerindeki etkisinin
2008 mali krizinden çok daha ağır basacağı yönünde tahminlerde bulunmaktadır (Wang ve Su,
2020).

Rio-Chanona ve ark. (2020), pandeminin başlangıcında ABD'de virüsün birinci dereceden


etkisinin GSYİH'nın %22'sini, istihdamın %24'ünü tehdit edeceğini ve ücret gelirini %17
azaltacağını tahmin etmiştir. Bu rakamlar başlangıçta gerçek dışı gibi görülse de tahminler,
yalnızca ABD'de değil tüm dünyada şaşırtıcı bir şekilde hedefe yakın gerçekleşmektedir. Ancak
bu maliyetlerden nasıl etkilenildiği ülkeden ülkeye büyük farklılıklar göstermektedir. Yapılan
online anketler ile işletmelerin gelirleri ve hane geliri arasındaki haftalık ortalama satışın yaklaşık
%90 oranında düştüğü, hanelerin Nisan ayı başındaki birincil endişesinin gıdanın nasıl
sağlanacağı olduğu ve katılımcıların %70’i gelirin nasıl sağlanacağı yönünde belirsizlik yaşadığı
dile getirilmiştir (Susskind ve Vines, 2020).

12
3.KAMU SPOTU

Araştırmanın bu bölümünde kamu spotunun; tanımı, tarihsel gelişimi, amacı ve


özelliklerinden bahsedilmektedir. Devamında kamu spotu hazırlayan kurumlar ve Covid-19 ile
ilgili hazırlanan kamu spotlarına yer verilmektedir.

3.1.Kamu Spotu Tanımı

Kamu spotu kavramının literatür incelemesine bakıldığında, İngilizcede “Public Service


Annoucement(PSA)” olarak anılmaktadır. Kavramın doğuşunda temel alınan dayanak, toplum
genelinde “fayda” oluşturmaktır. Kavram Türkiye’de farklı isimlerle anılsa da en genel ifade ile
literatüre kamu spotu olarak eklenmiştir (Aytekin, 2016). Tanımsal olarak kamu spotu; belirli bir
konu hakkında farkındalık yaratarak halkın tutum ve davranışlarını değiştirmeye çalışan, ilgili bir
konuyu duyurmak için geleneksel/yeni medya araçlarını kullanarak bilgi ileten, ticari olmayan
reklamlardır (İnci ve ark., 2017). Kamu spotları, birçok kâr amacı gütmeyen kuruluş için önemli
bilgileri dağıtırken kritik konular için farkındalık yaratmada hayati bir araçtır (Toncar ve ark.,
2007). Bator (1997) kamu spotunu; bir grup veya toplumun tamamında bir konu hakkında ikna
veya motive etme amaçlı, ticari olmayan faydalar sağlamak için kitle iletişim araçlarını içeren ve
genellikle kişilerarası destekle organize edilen bilgilendirici girişimler şeklinde tanımlamıştır.

Kamu spotları genellikle bir konu hakkında farkındalığı artırmak, bilgi ve ek kaynaklar
sağlamak için kullanılmaktadır. Kamu spotları bir konu hakkında her açıdan bilgi sunarken,
sürelerin sınırlı olmasından dolayı sınırlı bilgi vermektedir (Catapano, 1999). Lynn (1974) kamu
spotlarını; belirli sosyal sorunlara yönelik bireylerin belirli yanıtları vermesine yönelik teşvik
edici ve genel nüfusa yönelik bilgi yayan özel iletişim biçimleri olarak tanımlamaktadır. Toncar
ve ark.(2007) iyi bir kamu spotunun; empatik yani izleyicileriyle arasında güven inşa eden veya
ele alınan sorunun önemsenmesi şeklinde yorumlamıştır.

Türkiye’ de kamu spotları; ‘kamu kurumları ve STK’lar tarafından bireylerde pozitif yönde
düşünce ve davranış değişikliği sağlanması ya da yeni bir yasanın tanıtılması amacıyla hazırlanan,
kamu yararı içerdiği RTÜK tarafından onaylanmış, TRT ile tüm ulusal, bölgesel ve yerel özel
radyo televizyon kanallarında yayıncıların inisiyatifine bağlı olarak ücretsiz yayınlanan, reklam
unsuru taşımayan, kısa süreli eğitici, bilgilendirici film, ses ve alt bantlar’ şeklinde
açıklanmaktadır (Bilgiç, 2016).

Kamu spotlarının oluşturulmasında; hedef kitlenin doğru bir şekilde seçilmesi, hedef
kitleden geri bildirimler alınması ve geri bildirimlerin değerlendirilmesi önemli olmaktadır (Bator
ve Cialdini 2000). Kamu spotunun etkinliğinin değerlendirilmesinde, alana yönelik uzmanlar ile
iletişim uzmanlarının fikirlerinin alınması önemli olmaktadır (Bütün ve ark., 2018). Toplum
faydası ve davranış değişikliği temelli oluşturulan kamu spotları, geri bildirimler ile
pekiştirilmektedir.

13
3.2. Kamu Spotu Tarihsel Gelişimi

Kamu spotlarının doğuşu, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra halkın karşı karşıya olduğu
mevcut sağlık, sosyal ve çevresel sorunlar hakkında bilgilendirici kullanıldığı düşünülmektedir.
Elektriğin kullanımın yaygınlaşmasıyla birlikte kitle iletişim araçlarında değişiklikler yaşanmış,
bu durum da iletişim üzerinde etkili olmuştur. Yazılı olarak başlatılan kamu spotları, radyonun
kullanımı ile sözlü olarak da kullanılmaya başlanmıştır. Daha sonraki süreçte televizyonun
bulunmasıyla hem yazılı hem de sesli kamu spotları geliştirilmiştir (Thomas, 2016). Türkiye’ de
kamu spotlarının gelişimine bakıldığında cumhuriyetin ilk yıllarında toplumda popüler kültür
olarak sinemanın gelişimi ile kitlelere ulaşım kolaylaşmıştır. Kitlelere iletilmek istenilen
mesajların, filmler aracılığı ile duyurulması ilk kamu spotu örnekleri olarak görülebilmektedir.
Kamu spotlarında devletin politikası toplum yararı olan bir davranışı bireylere benimsetmek
amaçlanmıştır (Güleç, 2018).

İnternet tabanlı medya unsurlarının gelişimi kamu spotları için önemli olmuştur. Kamu
spotları, medya kanallarının kullanımının çeşitlenmesi ile daha kapsayıcı bir yaklaşım
sergilemektedir. Kapsamı genişleyen kamu spotları, günümüzde daha geniş hedef kitlelere
ulaşmaktadır. Hedef kitleye basit kanallar ile ulaşan kamu spotları, izleyicilerin sorunlarına
yönelik bilgi düzeylerini artırmada başarılı olmakta ve bireylerin sorunlar hakkındaki algılarını
ve/veya tutumlarını değiştirmektedir (Shah, 1995).

Günümüzde kamu spotları ile ilgili yapılan birçok çalışma kamu spotlarının geniş kitlelere
iletişim aracı olarak kullandığını da kanıtlamaktadır. Roehm (2018), kamu spotlarını incelediği
çalışmada; yeni medya kanalları ile daha kısa mesajların daha güçlü bir izlenim yaratırken,
geleneksel medyadaki mesajlar için çok daha uzun süreye ihtiyaç olduğunu bulmuştur. Jolani ve
ark. (2017) ise kamu spotlarının üretilmesinde; bir davranışın yayılmasının baştan engellenmesi,
belirli bir davranışı durdurmak veya yeni bir davranışı kabul etmeleri için onları
cesaretlendirilmesi temelinde hazırlanması gerektiğini söylenmiştir.

3.3. Kamu Spotunun Amacı

Kamu spotları, kâr amacı gütmeyen kuruluşlar tarafından ücretsiz olarak kamu yararına
medya kuruluşları tarafından yayınlanmaktadır. Ayrıca birçok kâr amacı gütmeyen kuruluş için
önemli bilgiler dağıtılırken, kritik konular için farkındalık yaratmada hayati bir araç özelliği
göstermektedir. Doğru şekilde üretilir ve uygun medya kuruluşlarına dağıtılırsa, kamu spotları
çeşitli konularda kamuyu eğitmeye, bilgilendirmeye ve motive etmeye yardımcı olmaktadır
(Toncar ve ark., 2007).

Kamu spotlarının amacı, toplumun tamamını ilgilendiren konularda kişileri eğitmek,


bilgilendirmek ve motive etmektir. Kamu spotlarının amacına ulaşması için, izleyicilerde sorunu
önemseme duygusu uyandırması ve kişiler üzerinde güven inşa edebilmesi oldukça önemlidir

14
(Wang, 2010). Albakry (2016) araştırmasında, kamu spotlarında görsel unsurların
kullanılmasının izleyicileri çok daha fazla etkilediğini, duygusal tepkiler uyandırabileceği ve ikna
eylemi olarak kullanılabileceğini belirtmiştir. Bu da kamu spotlarının bir diğer amacı olan,
kişilerin duyguları üzerinde etki bırakabilmeyi desteklemektedir. Kamu spotları; verilen mesaj ile
izleyicilerin konu hakkındaki bilgi düzeylerini arttırdığı, bireylerin konular hakkındaki algıları
ve/veya tutumlarını değiştirebildiğinde amacına ulaşmış olacaktır (Shah, 1995). Kamu spotunun
amacına ulaşabilmesi için ayrıca, verilmek istenilen mesajdaki değişkenlerin dikkatlice
değerlendirmesi ve hedef kitle tarafından mesajın kapsamlı bir değerlendirilmesinin yapılması da
önemli olmaktadır (Bator, 1997).

Toplum genelini ilgilendiren önemli bir alan olan sağlıkta kamu spotunun kullanımının
amacı ise; bireylere doğru sağlık davranışını kazandırmak ve maliyeti fazla olan tedavi edici
sağlık hizmetlerinin kullanımı yerine koruyucu sağlık hizmetlerinin kullanımına teşvik
etmektedir. Sağlık ile ilgili hazırlanan kamu spotlarının bir diğer önemli amacı ise sağlık ile ilgili
kaynaklarını daha verimli kullanmasına teşvik etmektir (Şen, 2018).

3.4. Kamu Spotlarının Özellikleri

Kamu spotları ele alınan konulara göre farklı özellikler göstermektedir. Bu özellikler
(Hatfield ve ark., 2007);

• Kamu spotları, hedef kitlesine ulaşabilmek için medyanın birden çok unsurunu birleştirerek
kullanmaktadır. Öncelikle verilmek istenilen duygunun hedef kitlede hissedilebilmesi için
ses unsuru seçilmektedir. Devamında medyanın ikinci gücü olan renkler kullanmaktadır.
Duygu durumuna göre eğer neşeli bir mesaj verilmek istenildiğinde canlı renkler tercih
edilirken, hüzünlü duygu verilmek istenildiği ise renklerde koyu tonlara gidilmektedir.
Sesten sonra renkler ile hedef kitlede oluşturulmak istenen duygular pekiştirilmektedir.
• Kamu spotları istenilen konu ile ilgili farklı düzeylerde soyutlandırma yapabilmektedir.
Günlük hayatta sürekli karşılaştığımız ve duyarsızlaştığımız konular ile ilgili zihnimizde
soyutlandırma yapabilme imkânı tanınmaktadır. Örneğin; savaşlarda kaybedilen yüzlerce
canın varlığından çoğu zaman haberdarızdır fakat sürekli savaş ile ilgili görüntüler görmemiz
bu konu hakkında duyarsızlaşmamıza neden olabilmektedir. Sürekli gördüğümüz ve
duyduğumuz bir konu hakkında çarpıcı etkiler ile hazırlanan bir kamu spotu, bizde duygusal
bir tepkinin oluşmasına neden olabilmektedir.
• Kamu spotlarında verilmek istenen mesaj ile ilgili görüntünün belirli yönlerini vurgulamak
adına ayrıntı düzeyleri değiştirilebilmektedir. Özetle kamu spotlarında, izleyicileri istenilen
konular hakkında düşünmeye yönlendirilmektedir. Verilmek istenilen ana mesajın etkilerine
dikkat çekilmek istenildiğinde, kamu spotu hedef kitleyi bu alanda düşünmeye teşvik

15
etmektedir. Ayrıntılar yerine ana mesaj üzerinde durulduğunda ise, tam tersi ayrıntıların göz
ardı edilmesi yönünde bir düşünceye yönlendirilmiş olunmaktadır.
• Son olarak kamu spotları belirsizliği yönetmektedir. Kamu spotu içerisinde yer alan bazı
ögeler belirsiz gibi görünebilmekte fakat geniş kitleleri temsil edebilmektedir. Örneğin bir
salgının toplumsal etkileri üzerine hazırlanan bir kamu spotunda hiç konuşmayan veya küçük
bir rol oynayan bir çocuk oyuncu belirsizdir. Ancak bu çocuk oyuncu salgından etkilenen
bütün çocukları temsil edebilmektedir.

3.5. Kamu Spotu Hazırlayan Kurumlar

Kamu spotunun hazırlanmasında dikkat edilmesi gereken bazı hususlar bulunmaktadır.


Öncelikle kamu spotu ile ilgili amacın ortaya konulduğu bir taslak yazının hazırlaması
gerekmektedir. Daha sonra kamu spotu ile ilgili film veya radyo anonsunun kayıt altına
alınmaktadır. Bu işlemde kayıt altına alınacak kamu spotunun son halinin olması önemlidir. Son
aşama kayıt altına alınan kamu spotunun, RTÜK’e incelenmesi için gönderilmesi gerekmektedir.
Kamu spotları ile ilgili oluşturulan film ve ses kayıtlarında 45 saniye kuralına da dikkat
edilmelidir (TÜSEV, 2012).

Kamu spotunun hazırlanmasında dikkat edilecek hususlar çerçevesinde başlıca ele alınan
konular; insan hakkı, çocuk hakkı, eğitim hakkı, hayvan hakkı ve sağlık gibi toplum genelini
ilgilendiren önemli konularda bilgi vermek, kişilerde farkındalık yaratmak ve davranış
değiştirmek amaçlanmaktadır. Bu amacı gerçekleştirmede öncelikle kâr amacı gütmeyen kurum
ve kuruluşlar söz sahibi olmaktadır (Kurt ve Alarçin, 2019).

Günümüzde kamu spotlarını oluşturulmada 4 temel kaynak grup oluştuğu söylenmektedir.


Bunlardan birincisi; kurumsal reklam olarak kamu spotlarını kullanmak isteyen özel firmalardır.
Özel firmalar kamu spotları ile kullanıcılar tarafından olumlu bir kurum imajın oluşturulmasını
hedeflemektedir. İkinci kaynak grup; belirli bir amacı gerçekleştirmek üzere kurulan derneklerdir.
Üçüncüsü, yerel veya ulusal hükümete bağlı kurumlardan oluşmaktadır. Son grup ise; medya ve
reklam ajanslarıdır. Bu işletmeler de kamu spotlarını kullanarak hem toplumu bilgilendirmekteler
hem de varlıkları görünür kılınmaktadır (Lancaster ve Lancaster, 2002). Daha özet bir ifade ile
kamu spotları; kamu kurum ve kuruluşları ile dernek ve vakıf gibi sivil toplum kuruluşlarınca da
hazırlanmaktadır (RTÜK, 2012).

3.6.Covid-19 ile İlgili Kamu Spotları

Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ), Covid-19 vakalarının küresel olarak sürekli artmasıyla


korunma yöntemlerinden; el yıkama, fiziksel mesafenin önemini ve çevredeki insanlara karşı
sorumlulukları yerine getirmenin önemi hakkında kamu spotları yayınlamıştır. DSÖ kamu
spotlarında izleyenleri sıkmaması adına bir animasyon geliştirmiştir. Bu animasyonda Mr. Bean
karakterini kullanılmıştır. Mr. Bean komik bir yaklaşım ile insanlara Covid-19’a karşı korumaya

16
yönelik bir dizi temel ipuçları vermektedir. Covid-19’ un insan hayatının her alanında etki etmesi,
hayat kurtaran bilgilerin uygulaması konusunda zorunluluğu doğurmaktadır. Kamu spotları da bu
zorunluluğa dikkat çekmekte ve tüm insanlığı bilgilendirmeyi hedeflemektedir. Mr.Bean kamu
spotunda; fiziksel mesafe, hijyen ve Covid-19 semptomlarını tanımlama konusunda izleyicilere
hayati tavsiyeler vermektedir (https://www.who.int).

Amerika’ da Covid-19 ile ilgili oluşturulan kamu spotlarında bazı önemli konular üzerine
odaklanılmıştır. Virüsün yayılım hızını azaltmada en etkili olan yöntem olarak, doğru maske
takma davranışı kamu spotundaki öncelikli konuyu oluşturmaktadır. Devamında sosyal mesafe
kavramının önemini anlatan, maske takmanın hangi durumlarda gerekliliği olduğunu içeren ve
seyahat edeceklere yönelik bilgilendirici kamu spotları oluşturulmuştur. Oluşturulan kamu
spotlarının içeriği her bir konu bazında aşağıda verilmiştir (https://www.cdc.gov).

Doğru maske kullanımı ile ilgili oluşturulan kamu spotunda;

• Maskeyi takmadan önce elleri en az 20 saniye sabun ve suyla yıkanması,


• Kulak halkalarını veya bağlarını tutarak, maskenin burun ve ağzı kapattığından emin
olunması ve çenenizin etrafında sabitlenmesi,
• Maskeyi yüzün yan tarafları da dâhil sıkıca kapatılması,
• Maske takımında kolay nefes alınması ve toplum içinde bulunulduğu zamanlarda sürekli
takılması içeriklerinden oluşturulmuştur.
Sosyal mesafe kavramına dikkat çekilmek istenilen kamu spotunda ise;
• İnsanlar ile mesafenizi korumanın Covid-19’un yayılmasını azaltmada yardımcı
olduğundan,
• Toplum içerisinde insanlar ile en az 2 metre veya 6 fit uzakta durulması gerektiğinden,
• Ev halkından birisinin Covid-19’a yakalandığında muhakkak ev içerisinde maske
kullanılmasından ve el hijyeninin sağlanmasından,
• Mümkünse kalabalık yerlerden uzak durulması konusunda bilgilendirilmektedir.

Maske takmanın hangi durumlarda zaruri olduğu konusunda oluşturulan kamu


spotunda;

• Maske takmanın, Covid-19’un yayılmasını önlemeye yardımcı olduğu,


• Toplum içinde olduğunuzda veya hane halkında yaşamayan birinin yanında olduğunuzda
maske takılması gerektiği,
• Hastaysanız ve evde başkalarıyla etkileşim halindeyseniz veya evde hasta biriyle
ilgilenirken muhakkak maske takılması konularına dikkat çekmektedir.
• Kamu spotunda ayrıca, maskelerin 2 yaş altı çocuklar, nefes almakta güçlük çekenler veya
başka birinin yardımı olmaksızın maskeyi tek başına çıkaramayan kişiler için takımının
zorunlu olmadığından bahsedilmektedir.

17
Virüsün yayılımında önemli bir etken olan seyahatlerde de dikkat edilmesi gerekenleri
içeren kamu spotunda ise;

• Hasta olan insanlarla yakın temastan kaçınılması,


• Öksürük ve hapşırık halinde ağız ve burnun mendille kapatılması, bulunamıyorsa kolun iç
tarafına doğru öksürülmesi veya hapşırılması,
• Elleri seyahat esnasında imkân varsa sık sık en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla sık sık
yıkanılması,
• Sabun ve su hemen bulunamıyorsa, en az %60 alkol içeren bir el dezenfektan yardımıyla
sık sık temizlenmesi,
• Yıkanmamış ellerle gözlere, burna ve ağza dokunulmaktan kaçınılması,
• Hastayken seyahat edilmemesi,
• Seyahat sırasında ve sonrasında sağlığın takip edilmesi konusunda bilgilendirilmektedir.
Kanada’ da halk sağlığı kurumu tarafından Covid-19’a yönelik bilgi birikimini arttırmak
ve bazı dikkat edilmesi gereken hususlar konusunda kamu spotları oluşturulmuştur. Bu kamu
spotlarında işlenen konular (https://www.canada.ca);
• Virüsün insanlar arası bulaştırıcılığını azaltmak adına kalabalık yerlerden kaçınılması,
• Gerekli olmadıkça kalabalık toplantılardan kaçınılması,
• Toplum içerisinde tokalaşmalardan uzak durulması,
• En az 2 kol uzunluğu (yaklaşık 2 metre) mesafenin korunması,
• Mümkün olduğunca yüksek risk altındaki kişilerle(örneğin; yaşlılar, kronik rahatsızlığı
olanlar vb.) teması sınırlandırılması,
• Ayrıca ellerini sık sık yıkanması,
• Ağız açık öksürme ve hapşırmadan kaçınılması,
• Ortak paylaşım içerisinde bulunulan yüzeyleri sık sık temizleme ve dezenfekte edinilmesi,
• Gün içerisinde ellerin gözlere, burna veya ağza götürülmemesi konusunda dikkat edilmesi
gerektiği konusunda bilgilendirilmektedir.
İngiltere’ de diğer ülkeler gibi Covid-19 virüsü ile ilgili halkı bilgilendirmek ve dikkat
edilmesi gereken hususlarda kamu spotlarını tercih etmiştir. İngiltere’ nin hazırlamış olduğu kamu
spotlarında dikkat edilen hususlar aşağıda yer almaktadır (https://www.gov.uk/).
• Yasal muafiyetin geçerli olduğu yerler dışında, kapalı veya açık alanlarda 6 kişiden büyük
gruplar halinde sosyalleşmenin yasak olduğu ve buna “6 kuralı” denildiği,
• Evde veya halka açık bir iç mekânda, birlikte yaşamadığınız kişilerle sosyalleşmemek
gerektiğini,
• Herhangi bir özel bahçe veya kısmen açık hava mekânı olan yerler de dâhil olmak üzere,
birlikte yaşamadığınız kişilerle içeride veya çoğu dış mekânda sosyal olarak
buluşulmaması gerektiği,

18
• Tamamen açık hava olan yerlerde ise, 6 kişiye kadar grup halinde arkadaşlar ve aile ile
görüşebileceğinden bahsedilmiştir.
• Kamu spotlarında ayrıca, insanların birbirine yakın olduğunda virüsün yayılma olasılığı
daha yüksek olduğundan sosyal mesafenin önemi vurgulanmaktadır. Enfekte bir kişinin,
herhangi bir semptomu olmasa bile, konuşma, nefes alma, öksürme veya hapşırma yoluyla
virüsü bulaştırabileceğine dikkat çekilmiştir.
• Toplu taşıma araçlarında ve birçok kapalı alanda, muaf olmadığınız sürece kanunen
maskesi takması konusunda da bilgi verilmektedir.

Türkiye’de Covid-19’ a karşı kamu spotları Sağlık Bakanlığı öncülüğünde


hazırlanmaktadır. Sağlık Bakanlığı “covid19.saglik.gov.tr” adında bir web sitesi tasarlamış olup,
Covid-19 ile ilgili bütün bilgileri buradan paylaşmaktadır. Sitenin içeriğinde Covid-19
hastalığının; tanımı, tedavisi ve hastalığa yönelik uygulama rehberinden bilgilendirici yayın ve
videolar birçok bilgi yer almaktadır. Kamu spotlarında ele alınan başlıca konular ise; maske
kullanımı, el hijyeni, sosyal mesafe, 14 gün karantina süreci ve aşılar olmuştur. Ele alınan
konulara yönelik; halka, sağlık çalışanlarına, öğrencilere ve öğretmenlere yönelik ayrı afiş ve
büroşürler hazırlanmıştır. Farklı hedef kitlelere yönelik, farklı içerikte kamu spotlarının
oluşturmasının etkinliği arttıracağı düşünülmüştür (covid19.saglik.gov.tr).

19
4. SAĞLIK OKURYAZARLIĞI

Sağlık okuryazarlığı, okuryazarlık ile ilişkili bir kavramdır. Okuryazarlığı düşük olan
toplumlarda sağlık okuryazarlığının yüksek olması beklenmemektedir. Sağlık okuryazarlığı
kavramı, yetişkin nüfusun işlevsel okuryazarlık ihtiyaçlarını tanımlama ve ölçme tarihinden
itibaren evrimleşmiştir. Bu değişikliklerle birlikte, toplumda işlev görmek için karmaşık
okuryazarlık becerilerine giderek daha fazla ihtiyaç duyulduğu, düşük okuryazarlığın sağlık ve
sağlık hizmetleri üzerinde etkisinin olduğu kabul edilmiştir (Berkman ve ark., 2010).

Sağlık okuryazarlığı genel olarak; insanların sağlık hizmetlerine, hastalıkların


önlenmesine, sağlığın geliştirilmesine, sağlık kalitesinin korunmasına yönelik yargılarda
bulunmak ve kararlar almak için sağlık bilgilerine erişme, anlama, değerlendirme ve uygulama
konusundaki bilgi, motivasyon ve yeterliliklerini içermektedir (Kickbusch ve ark., 2013).

4.1. Okuryazarlık Kavramı

Okuryazarlık; bir konu ile ilgili verilmek istenen bilgiyi anlayabilmek ve aynı zamanda
bilgiyi hem somut hem de soyut olarak ifade edebilme adına okuma ve yazma yeteneği anlamına
gelmektedir (Daley,2010). Kucer (2014), kişinin okuryazar olabilmesi için 4 ana boyutun yerine
getirilmesi gerektiğini öne sürmektedir. Bu boyutlar; kişinin metinsel kavrayışa sahip olması,
zihinsel olarak algı durumunun yeterli olması, içinde bulunduğu toplumsal kültürle etkileşim
içerisinde olması ve son olarak sürekli gelişim göstermeye açık bir yapıya sahip olunmasından
bahsetmektedir. Boyutların ayrıntılı açıklaması aşağıda Tablo 1’de yer almaktadır.

Tablo 1: Okuryazarlığın Boyutları


Boyut Odaklanma Bireysel Tanım
Dilbilimsel ve Kod Kırıcı Anlamın aktarıldığı iletişim sistemlerine (dil,
diğer işaret Metin ve Kod sanat, müzik, matematik, hareket) odaklanma.
sistemi Oluşturucu Sistem yerine çok modlu sistemler.
Anlam Anlam oluşturmak için kullanılan zihinsel
Bilişsel Zihin Yaratıcısı stratejilere ve süreçlere odaklanma. Anlam
almak yerine yaratmak ve inşa etmek.
Metin Sosyal kimliklere, çeşitli grupların dünyayla
Kullanıcısı işlemlerini müzakere etmek ve eleştirmek için
Sosyokültürel Grup ve Metin okuryazarlığı nasıl kullandığına odaklanma.
Eleştirmeni Okuryazarlıktan ziyade perspektif ve
ideolojiler.
Okuryazarlığın dilbilimsel, bilişsel ve
Bilim ve sosyokültürel boyutlarını anlamak için
Gelişimsel Büyüme İnşaat kullanılan stratejilere odaklanmak; öğrenmenin
işçisi dilbilimsel, bilişsel, sosyokültürel boyutlarını
öğrenmek için sağlanan gösteriler ve aracılar.
Kaynak: Kucer, S. (2014). Okuryazarlığın Boyutları, Newyork: Routledge, s.7

Okuryazarlık kavramı sadece okuma, yazma ve anlama yeteneğini ifade etmek için
kullanılmamakta olup, bir kişinin beslenme okuryazarlığı, finansal okuryazarlık, bilgisayar

20
okuryazarlığı, kültürel okuryazarlık, medya okuryazarlığı, bilimsel okuryazarlık ve sağlık
okuryazarlığı şeklinde de sınıflandırılmaktadır (Keleher ve Hagger, 2007). Yousif (2003) bu
düşünceyi destekleyerek; okuryazarlık, insanı yalnızca okuma ve yazma öğretiminden ibaret
olmamasını kişiyi sosyal, sivil ve ekonomik bir role hazırlamanın yolu olarak görülmesi
gerektiğini savunmaktadır.

Okuryazarlık, yaşam boyu öğrenme sürecinde yaratıcı ifade ve kavramsal problem çözme
becerilerine yol açabilecek bir adım okuma, yazma ve aritmetik olan teknik bir kapasite ve sosyal
bir eylemdir. En temel amacı ise, bireyin hedeflerine ulaşmasını sağlamak ve topluluğunun
refahına katkıda bulunmaktır (Fransman, 2005).

4.2. Sağlık Okuryazarlığı Kavramı ve Tanımı

Sağlık okuryazarlığı terimi, ilk olarak 1974'te sağlık sistemini etkileyen bir politika konusu
olarak sağlık eğitimi tartışmasında kullanılmıştır (Simonds,1974). Sağlık okuryazarlığının
tanımları genellikle insanların uygun sağlık kararları vermek için gerekli olan temel sağlık
bilgilerini ve hizmetlerini alma, işleme ve anlama kapasitesini ifade etmektedir(Peerson ve
Saunders, 2009). Sağlık bilgilerinin etkili bir şekilde iletilmesi, tüm sağlık hizmeti sağlayıcıları
için temel bir beceri gerektirmektedir. Bu beceri de hastaların kendi sağlıklarıyla ilgili bilinçli
seçimler yapmalarını sağlamaktadır.

Sağlık okuryazarlığı; kültür, dil, güven ve bilginin iletim şekli çerçevesinde kişilerin sağlık
bilgilerini anlam, karar verme ve seçim yapma yetenekleri olarak tanımlanmaktadır (Hepburn, M.
2012). Sağlık okuryazarlığının sık kullanılan tanımlarından birisi de Amerikan Tabipler
Birliği(AMA) tarafından, sağlık okuryazarlığının 'sağlık bakımı ortamında işlev görmek için
gerekli olan temel okuma ve sayısal görevleri yerine getirme yeteneği dâhil olmak üzere bir
beceriler dizisi' olarak tanımlamaktadır (Parker ve ark., 1999). Bu tanım sağlık okuryazarlığının,
bir sağlık hizmeti ortamında, tıbbi bağlamda sağlıkla ilgili materyallere ve etkinliklere temel
okuma, yazma ve aritmetik becerilerini uygulayabilme anlamına geldiğini ima etmektedir.

Amerikan Tabipler Birliği tarafından yapılan tanımlamanın kapsamı, bireylerin uygun


sağlık kararları vermek için gereken temel sağlık bilgilerini ve hizmetlerini alma, işleme ve
anlama kapasitesine sahip olma derecesi olarak genişletilmiştir (US Department of Health and
Human Services 2000). Bu bağlamda sağlık okuryazarlığı, bir bireyin sağlık hakkında bilinçli
kararlar vermek için daha karmaşık bir düşünme veya 'anlama' düzeyini kullandığını
göstermektedir. Ancak bu tanım sağlık sistemine katkıda bulunanları okuryazarlıkta etkisini kabul
etmemekte bireylerin yetkinliği ve kapasitesiyle sınırlandırmaktadır (Speros, 2004). Evrensel bir
sağlık okuryazarlıktan bahsedilmesi için; bireylerin sağlık okuryazarlığını rutin olarak
değerlendirmek yerine, sağlık çalışanı ve hasta arasında açık iletişim tekniklerinin kullanıldığı bir
durum değerlendirmesinin yapılması mantıklı bir yaklaşım olacaktır (Weiss, 2003).

21
4.3. Sağlık Okuryazarlığının Önemi

Sağlık okuryazarlığı, uygun sağlık kararları vermek ve sağlık sisteminde başarılı bir şekilde
hizmet almak için bir dizi becerin gerekliliğini içermektedir. Bu beceriler arasında okuma, yazma,
aritmetik, iletişim ve giderek artan bir şekilde elektronik teknolojisinin kullanımı yer almaktadır.
Ulusal veriler, ABD'li yetişkinlerin üçte birinden fazlasının sınırlı sağlık okuryazarlığına sahip
olduğunu ve bunun da kötü sağlık sonuçlarına katkıda bulunduğunu göstermektedir. Sağlık
okuryazarlığı ayrıca; hasta güvenliğini, sağlık hizmetlerine erişimi ve sağlık hizmetinin kalitesini
etkilediğini ifade etmektedir (Hersh ve ark., 2015).

Dünya genelinde insanların en az üçte biri sağlık ile ilgili konularda algılama sorunu
yaşamaktadır. Algılama sorunun yaşanmasındaki en temel sebep, kişilerin sağlık okuryazarlık
seviyelerindeki farklılıktan dolayı olmaktadır. Hastaların daha açık sağlık bilgilerine erişimi
sağlaması ile sağlık okuryazarlığı artmakta ve sağlık sistemlerinden daha kolay
yararlanabilmektedir. Özellikle bilginin anlaşılabilir ve uygulanabilir olmasında sağlık
okuryazarlığı üzerindeki önemi oldukça fazladır. Tüm hastalara aynı erişilebilir bilgi ve hizmetin
sunulması, sağlık bilgilerini iletirken hem sözlü hem de yazılı olarak sade bir dil kullanması,
hastalar için genellikle aşırı karmaşık olan yazılı materyallerde net(açık) tasarımların kullanılması
sağlık okuryazarlığını arttırmada etkili olacaktır (Raynor, 2012). Sağlık okuryazarlığına verilen
önemin artmasıyla, koruyucu sağlığa yönelik bilinçlenme artmakta ve sağlık sistemi üzerindeki
tedavi edici hizmetlerin mali baskısı azalmaktadır. Sağlık okuryazarlığı kavramı; işyerinde,
süpermarkette, sosyal ortamlarda, ailede, mahallede sağlığı her gün etkileyen çeşitli bilgi fırsatları
ve kararlarıyla meydana gelen bilgi ve karar verme becerilerini içermektedir.

Sağlık okuryazarlığı dünya çapında birçok sağlık politikasında yer almasına rağmen, sağlık
okuryazarlığı ilkelerini rutin uygulamak kolay olmamaktadır. Bu sorun, sağlık okuryazarlığı
düşük olan kişilerin, sağlık hizmeti kullanım oranlarının düşmesine ve sağlık okuryazarlığı
yüksek olan kişilere göre daha kötü sağlık sonuçlarına neden olmasını sağlamaktadır (Batterham
ve ark., 2016). Düşük sağlık okuryazarlığa sahip olmak, hastanın sağlığı ve aldığı bakım üzerinde
çeşitli olumsuz etkilere sahip olmaktadır. Düşük sağlık okuryazarlığı düzeyine sahip hastalar,
genellikle bir ilaç şişesi üzerindeki talimatları kavrayamaz ve uygulayamaz, reçetesiz satılan
ilaçlarla ilgili dozaj bilgilerini belirleyemez veya gıda etiketlerinin doktorları tarafından
uygulanabilecekleri diyet kısıtlamaları ile nasıl ilişkili olduğunu anlayamamaktadır. Düşük bir
sağlık okuryazarlığı düzeyi, yalnızca bir hastanın kendine bakma şeklini etkilemekle kalmaz, aynı
zamanda bir hastanın sağlık hizmeti kapsamına ve geri ödemesine erişimini de etkilemektedir.
Bir sağlık bakım formunda istenen bilgilerin anlaşılamaması, bireyin yeterli sağlık sigortasına
sahip olmasını veya ihtiyaç duyduğunda bakıma erişimini engellemektedir. Bir hastalığın
başlangıcında tıbbi yardım istememek veya bir sağlık bakım kliniğine uygun giriş noktasına
erişememek, hastanın olumlu bir sağlık sonucu alma şansını azaltmaktadır.

22
Tablo 2’de sağlık okuryazarlığı ile ilgili Kanada örneği gösterilmektedir. Ülkede sağlık
okuryazarlığın örgütlenmesinin çok boyutlu yapıda olması, ülkede sağlık okuryazarlığın
gelişmesinde büyük katkı sağlamaktadır.

Tablo 2: Yaşam Boyu Sağlık Okuryazarlığı: Kanada Örneği


Amacı gençler için sağlık ve sosyal konularda modaliteleri kullanarak
Kâr amacı
eğlenceli bilgi çeviri araçları yaratmaktır. Çizgi romanlar, grafik
gütmeyen
kuruluş (Non- romanlar, film/video, animasyon ve artırılmış gerçeklik, hepsi de gençlere
Profit
anlayabilecekleri ve onlara hitap eden bilgiler sağlamayı dikkate
Organization)
almaktadır.
Müfredata ‘Sağlık Okuryazarlığı’ adlı ders eklenmektedir. Bu ders ile
Üniversite dersi geleceğin yardımcı sağlık profesyonellerine, ortamlar ve çevredeki çeşitli
(University
insanlar için sağlık okuryazarlığı çabalarına rehberlik eden uygulamaları,
Course)
araçları ve politikaları keşfetme fırsatı sunulmaktadır.
Sağlık Okuryazarlığının taşrada ilerlemesini taahhüt etmekte ve çeşitli
sektörleri temsil eden kişi ve kuruluşlar bulunmaktadır. 2011'de kurulan
Taşra Ağı
(Provincial bu yapı sağlık okuryazarlığı ile ilgili hedefleri takip etmekte ve hedeflerle
Network) ilgili eğitim faaliyetlerinin düzenlenmektedir. Örneğin; iki günlük bir yaz
okulu, uygulama toplantıları, web seminerleri ve yaşam boyu sağlık
okuryazarlığı programları sunulmaktadır.
İl teşkilatında sağlık okuryazarlığı örgütlenmesi “eğiticilerin eğitimi”
İl Teşkilatı
modeli kullanılarak yapılmaktadır. Özellikle yaşlıları ilgilendiren 43 farklı
(Provincial
Organization) konu üzerine, ücretsiz olarak verilen ve çoğunlukla “açık bir dil ile” atölye
çalışmaları sunulmaktadırlar.

Vamos ve ark.(2020) Kanada’daki sağlık okuryazarlığı çalışmalarının hem taşra hem de


illerde organizasyonunu ele alması açıklamaktadır. Ayrıca gençlere yönelik eğlenceli platformla
üzerinden sağlık ile ilgili bilgiye erişimi kolaylaştırmak ve okul müfredatlarına sağlık
okuryazarlığı dersinin eklenmesi önemli diğer adımları içermektedir.

4.4. Sağlık Okuryazarlığının Kapsamı

Sağlık okuryazarlığı, tüm eğitim seviyeleri için asgari standartları karşılayan sağlık eğitimi
olarak tanımlanmaktadır. Terimin bu kullanımı, sağlık okuryazarlığı ile sağlık eğitimi arasında
bir bağlantı olduğunu göstermektedir. Sağlık eğitimindeki başarısızlıklar zayıf sağlık
okuryazarlığı ile ilgilidir. Ancak sağlık okuryazarlığı sorunu sadece eğitim sistemi ile ilişkili
olmamaktadır. Sağlık sisteminde teşhis ve tedavi seçeneklerinin hızla artması ve sistemin
karmaşık hale gelmesi sağlık okuryazarlığı sorununu arttırmaktadır.

23
Sağlık sisteminde yaşanan değişimler, bireylerin öz bakım konusunda daha fazla
sorumluluk almalarına yöneltmektedir. Sağlık okuryazarlığı ayrıca sağlığı geliştirmek ve
sürdürmek için ihtiyaç duyulan para birimi ve sermaye haline gelen hem bir amaç hem de bir
sonuç olarak tanımlanmaktadır (Ratzan, 2001). Sağlık okuryazarlığı ayrıca; dil yeterliliği, okuma
yeteneği, sayısal okuryazarlık, sağlık çalışanları ile etkileşim kurma, karmaşık belgeleri
tamamlama, risk ve olasılığı anlama gibi karmaşık bir dizi bilişsel, sosyal ve gezinme becerilerini
içermektedir. Bu temel becerilerin sınırlı kalması durumunda sağlık okuryazarlığı düşmekte ve
olumsuz sağlık sonuçları ile karşı karşıya kalınmaktadır (Lambert ve Keogh, 2013).

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), kişisel güçlendirme ve eylem unsurlarını kapsayan bir
kapsam ortaya koymuştur. DSÖ’ye göre Sağlık okuryazarlığı; bireylerin bilgiye erişme, anlama
ve kullanma yeteneğini belirleyen, bilişsel ve sosyal becerileri temsil etmektedir. Ayrıca sağlıkla
ilgili eleştirel düşünme, analiz edebilme, karar verme ve problem çözme gibi gelişmiş bilişsel
becerileri kullanma, bireyleri kişisel sağlık durumlarını ve içinde yaşadıkları toplulukların
sağlığını iyileştirme konusunda iletişim ve sorgulama becerilerini içermektedir (WHO, 1998).

4.5. Sağlık Okuryazarlığının Sınıflandırılması

Sağlık okuryazarlığı, yalnızca sağlık eğitimi ve sağlık bilgilerinin bireysel kullanımı için
değil, aynı zamanda insanların sağlık hizmetlerine erişme, bunları kullanabilme, ailelerin ve
toplulukların sağlığını etkileyen konularda tartışmalara ve savunuculuk faaliyetlerine katılma
yetenekleri için de önemli olduğu kabul edilmektedir.

Sağlık okuryazarlığının bu çeşitli işlevleri, en yaygın olarak kullanılan sınıflandırma


sistemlerinden birinde önerilen üç sağlık okuryazarlığı biçimine karşılık gelir (Batterham ve ark.,
2017).

• Fonksiyonel sağlık okuryazarlığı, kişinin kendi bakımına etkin bir şekilde katılması için
okuma, yazma ve bilgi işleme becerilerine sahip olmayı içerir ve kişinin sağlık bilgilerini
kişisel kullanımıyla güçlü bir şekilde ilişkilidir. Fonksiyonel sağlık okuryazarlığı becerisine
sahip kişiler; rıza formlarını, ilaç etiketlerini ve eklerini ve diğer yazılı sağlık bakım bilgilerini
okuyabilir, doktorlar, hemşireler, eczacılar ve sigortacılar tarafından verilen yazılı ve sözlü
bilgileri anlar ve ilaç dozlarını, randevu takiplerini ve diğer prosedürleri kolaylıkla takip
etmektedir (Kickbusch, 2001).
• Etkileşimli sağlık okuryazarlığı, bir kişinin sağlık profesyonelleri de dâhil olmak üzere
başkalarıyla etkileşim yoluyla sağlık bilgilerini nasıl elde ettiği ve uyguladığını içermektedir.
Etkileşimli sağlık okuryazarlığı; sağlık bilgilerine aktif bir çaba ile katılabilmeyi ve farklı
sağlık iletişim biçimlerinden anlam çıkarabilmeyi ifade etmektedir. Bu okuryazarlık türüne en
güzel örnek dijital platformlardan sağlık bilgilerinin aranması olmaktadır (Heide ve ark.,
2015).

24
• Kritik sağlık okuryazarlığı, sağlığın sosyal belirleyiciler üzerindeki etkisini tanınma da dahil
olmak üzere, elde edilen bilgi veya tavsiyeler hakkında eleştirel düşünmeyi destekleyen
becerileri içermektedir. Kritik sağlık okuryazarlığına sahip bireyler, sağlıkla ilgili politik
sistemleri veya sosyal hareketleri sağlığı iyileştirmek için bireysel veya toplu olarak hareket
etmek anlamına gelebileceği yetkilendirme olarak görülmektedir (Sykes, 2013).

Dünya sağlık örgütü; ‘sağlık okuryazarlığı; bireylerin iyi sağlığı teşvik eden ve sürdüren
şekillerde bilgiye erişme, bilgiyi anlama ve kullanma motivasyonunu belirleyen bilişsel ve sosyal
becerileri temsil etiğini ifade etmektedir’. DSÖ’ye göre sağlık okuryazarlığı, broşürleri
okuyabilmekten ve başarılı bir şekilde randevu alabilmekten çok daha fazlasını ifade etmektedir.
İnsanların sağlık bilgilerine erişimi ve bu bilgileri etkin bir şekilde kullanma kapasitelerini
geliştirerek, sağlık okuryazarlığının güçlendirilmesi oldukça önemli olmaktadır (Nutbeam, 2000).

4.6. Sağlık Okuryazarlığının Ölçülmesi

Sağlık okuryazarlığı, bireysel iletişim kapasitesine, toplumun ve sağlık sisteminin


taleplerine bağlı olan, karmaşık bir yapıdır. Sağlık sorunları hakkında rehberlik etmeye ve halkın
çoğunluğunun anlayabileceği, sağlıkla ilgili bilgileri geliştirmeye yardımcı olacak mevcut
kapasiteler ve talepler arasındaki boşluğu anlamak için daha kapsamlı testlere ihtiyaç vardır
(Baker, 2006). Klinik uygulamada sağlık okuryazarlığının öneminin bilincinde olarak sağlık
okuryazarlığının ölçümü, gelişen bir araştırma alanı olmuştur. Sağlık okuryazarlığının temsili
değerlendirmeleri, bireysel sağlık okuryazarlığı yeteneklerinin doğrudan test edilmesi ve sağlık
okuryazarlığı yeteneklerinin kendi kendine rapor edilmesi dahil olmak üzere sağlık
okuryazarlığını ölçmek için çeşitli araçlar geliştirilmiştir (Koay ve ark., 2012).

Sağlık okuryazarlığının ölçümünde genellikle bireylerin sosyoekonomik faktörleri ele


alınarak değerlendirilmektedir. Fakat bu faktörler sağlık okuryazarlığının ölçümü için yeterli
olmamaktadır. Örneğin, birkaç çalışma, eğitim kazanımı ile okuma yeteneği arasında önemli bir
uyumsuzluk olduğunu göstermiştir. Buchbinder ve ark. (2006) sağlık okuryazarlığı ve eğitim
düzeyi arasındaki güçlü ilişkiye rağmen, sağlık okuryazarlığının bir vekil ölçüsü olarak tek başına
eğitim düzeyinin kullanılması, ankete katılanların %10'undan fazlasının iyi veya sınırlı sağlık
okuryazarlığına sahip olarak yanlış sınıflandırılacağını bildirmiştir.

Hastanın okuma becerisinin değerlendirilmesi ve okuma becerilerinin anlaşılması


tedavinin etkinliğini arttırmada önemli olmaktadır. Okuryazarlık düzeyinin belirlenmesi,
genellikle hastanın kuruma ilk kez geldiğinde bazı testler ile yapılmaktadır. Hastaların
okuryazarlığını ölçmeye yönelik yapılan uygulamaların, hastaları utandırmaktan kaçınmak için
büyük bir hassasiyetle gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Hastalar ile iletişimde bulunacak tüm
sağlık uzmanlarının temel okuma yeteneğindeki herhangi bir eksikliğin farkında olmaları
gerekmektedir. Birçok sağlık profesyoneli, hastaların okuyup okuyamadığını belirlemek için

25
gayri resmi yöntemler geliştirmiştir. Bu yöntemlerden biri, genellikle yazılı materyallerin
anlaşılıp anlaşılmadığını değerlendirmek için açık uçlu sorular sormaktır. Örneğin, hastalardan
bir reçete etiketi okumaları veya aldıkları talimatlarla ilgili belirli soruları yanıtlamaları
istenmektedir. Diğer bir yaygın teknik ise, hastalara yazılı materyali tartışırken baş aşağı vermek
ve doğru tarafı yukarı çevirip çevirmediklerini gözlemlemektir. “Okuma gözlüğümü unuttum”,
“Eve gidince bunu okuyacağım”, “Bunu önce ailemle tartışmak isterim” veya “Talimatları eve
götürebilir miyim?” gibi ifadeler ile okuma yazma bilmediklerini gizlemek amacıyla hastalar
tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır. Diğer belirtiler arasında planlanmış randevuları
alamama, tıbbi talimatları takip edememe veya reçeteli tedavilere uymama da sağlık
okuryazarlığın düşüklüğü olarak gösterilmektedir (Andrus ve Roth, 2012).

Sağlık okuryazarlığı; hastanın temel okuryazarlık düzeyi, hastanın okuması beklenen


sağlıkla ilgili materyallerin okunabilirliği ve ikisi arasındaki sık sık uyumsuzluk sorununu ele
alınmaktadır. Bu, hastanın sağlık okuryazarlık düzeyini ölçmek için çeşitli araçların
geliştirilmesine ve sağlık metinlerinin okuma düzeyini kalibre etmek için bir dizi mevcut
okunabilirlik aracının kullanılmasını sağlamaktadır. Tıpta yetişkin okuryazarlığının hızlı tahmini
(REALM) ilk olarak 1990'ların başında geliştirilmiştir ve sağlık hizmeti ortamında kolay ve hızlı
kullanım için tasarlanmış bir testtir. Bu ölçek, artan hece sayısı ve zorluk derecesine göre üç sütun
halinde düzenlenmiş ve 66 kelimeden oluşmuştur. Hastalardan kelimeleri yüksek sesle okumaları
istenir ve hastaların okuyup doğru telaffuz edebildiği kelime sayısına göre sınıf düzeyinde okuma
yeteneği değerlendirilir. REALM testinin birincil avantajı, uygulanmasının sadece birkaç dakika
sürmesidir. Bir hastanın okuyabilip okumadığının yararlı bir göstergesi olarak görülür ve yetenek
seviyesinin bir göstergesidir. Ancak, hastaların okudukları kelimeleri anlayıp anlamadıkları
hakkında çok az şey söylemektedir. Yetişkinlerde fonksiyonel sağlık okuryazarlığı testi
(TOFHLA) ve kısaltılmış versiyonu olan S-TOFHLA, bu sorunu çözmek için geliştirilmiştir
(McCray, 2005).

REALM ve TOFLHA, öncelikle okuma ile ilgili becerilere odaklanmaktadır. Bu nedenle,


sağlık bakım ortamında bireylerin ihtiyaç duyduğu becerilerin kapsamlı ölçümleri olarak kabul
edilmemektedir. Ulusal Yetişkin Okuryazarlığı Değerlendirmesi (NAAL) en kapsamlı araç
olarak kabul edilir; ancak kamuya açık değildir ve bu nedenle araştırma veya müdahale
çalışmalarında kullanılamaktadır. Sağlık okuryazarlığının, tanımlar ve kavramsallaştırmalardan
çok, ölçme araçlarının geliştirilmesindeki ilerlemeyle büyük ölçüde sınırlı olduğu görülmektedir
(White ve Dillow, 2005).

Sağlık okuryazarlığı araştırmaları; REALM ve TOFHLA'dan daha karmaşık okuryazarlık


yapılarına dayanır ve başarılı müdahaleler için gereken bilgileri üretme olasılığı daha yüksek
olmaktadır. Bununla birlikte, sağlık okuryazarlığı araştırmaları, gelecek nesil sağlık okuryazarlığı
değerlendirme araçlarında ele alınması gereken önemli sınırlamalara da sahiptir. Örneğin; sağlık

26
okuryazarlığı araştırmaları, kişilerin sağlık bilgilerine nasıl katıldığı, bu bilgileri nasıl anladığı ve
bu bilgiler üzerinde nasıl davrandığına ilişkin çok boyutlu dinamikleri kapsamamaktadır. Mevcut
önlemler, açık bir teorik sağlık okuryazarlığı çerçevesine dayanmamakta ve sözlü okuryazarlık
becerileri, sağlıkla ilgili yapıların kavramsal olarak anlaşılması, sağlıkla ilgili kelime bilgisi ve
kültürel inançları değerlendirememektedir. Ek olarak, mevcut önlemler sağlıkla ilgili nicel
becerilerin kapsamlı bir değerlendirmesini sağlamamakta ve okuma becerilerine üzerine
kurgulanmaktadır. Son olarak mevcut testler sağlık okuryazarlık testleri, günümüzün teknoloji
odaklı sağlık bakım ortamında gerekli olan temel teknik yeterlilikleri değerlendirememektedir
(Keselman ve ark., 2008). Bu durum da yine sağlık okuryazarlık testlerinin yetersizliğini
göstermektedir.

27
5. SAĞLIK İLETİŞİMİ

İletişim, sağlık hizmetlerinin merkezinde yer almaktadır. İletişim yoluyla sağlık bilgileri,
sağlık hizmeti sunucuları, hastalar ve yakınları arasında paylaşılmaktadır. Ayrıca sağlık hizmeti
sunucularının kendileri aralarında gerçekleştirdiği iletişim faaliyeti ile sağlık bilgi paylaşımı
sağlanmaktadır. Sağlık kurumlarında kurulan iletişim faaliyeti ile ilişki kurma, bilgi toplama ve
alışverişi sağlayarak, sağlık konularında uygun karar vermeye yardımcı olmaktadır. Sağlık
iletişimi; sağlık okuryazarlığını oluşturmak, güçlendirmek ve hastaların sağlık hizmetlerinde
erişimini sağlamak için anahtar durumda konumlanmaktadır (Rubinelli ve ark., 2019).

5.1. Sağlık İletişimi Tanımı

Sağlık iletişimi ile ilgili farklı yazarlar tarafından farklı birçok tanımlama yapılmıştır.
Literatürde en çok alıntı yapılan tanımlardan birisi Ratzen ve Parker(2000) tarafından sağlık
iletişimi; ‘bireylerin uygun sağlık kararları vermek için gereken temel sağlık bilgilerini ve
hizmetlerini alma, işleme ve anlama kapasitesi’ olarak tanımlanmıştır.
Sağlık iletişimi kapsam olarak, sağlık durumlarında/bağlamlarında uygulanan iletişim
parametrelerinin incelenmesini içermektedir. Ayrıca bu alanda biyolojik, psikolojik, sosyal ve
kültürel bilimler tarafından geliştirilmiş bilgi tabanlarından da yararlanılmaktadır. İletişim
uzmanları, bu disiplinlerden teorik ve pratik ilkeleri sentezlemekte ve bunların sağlık alanına
uygulanmasında hayati bir rol üstlenmektedir (Cassata, 1980).

Tablo 3: Sağlık İletişiminin Temel Bileşenleri ve Tanımları


Bileşen Tanım
Gönderen Mesaj için içerik geliştiren ve dağıtan (yani kodlayan) birey veya bireyler
grubu

Kitle Mesajdan anlam alan ve anlam çıkaran birey veya bireyler grubu (yani,
kod çözme)

Bölüm(Segment) Benzer özelliklere veya ihtiyaçlara sahip olan ve bir mesajın hedef kitlesi
olabilecek bireylerden oluşan bir alt grup
Kanal Mesajı yaymak için kullanılan araç
İleti İletişim sırasında paylaşılan içerik
Çerçeveleme Sağlık davranışı üzerindeki etkiyi en üst düzeye çıkarmak için bir mesajda
hangi içeriğin vurgulanacağına karar vermek
Uygun Hale Mesaj içeriğini bireysel özelliklere, ihtiyaçlara ve tercihlere uyarlamak
Getirme
Hedefleme Bir alt grup için mesaj içeriğini özelliklerine, ihtiyaçlarına ve tercihlerine
göre uyarlamak
Etki Mesajın sağlık davranışının belirleyicileri (örneğin bilgi, tutum) ve
sağlıkla ilgili karar verme ve davranış üzerindeki etkisi

28
Huo ve Turner (2019), sağlık iletişiminin temel bileşenlerini ve tanımlamalarını yapmıştır.
Tablo 3’te bu tanımlar yer almaktadır. Sağlık iletişiminde, sağlığı geliştiren bireysel ve topluluk
kararlarına yönelik bilgilendirme ve etkilemeye yönelik iletişim stratejileri kullanılmaktadır.
Sağlık iletişimi, bireyler, topluluklar, sağlık profesyonelleri, özel gruplar ve karar vericiler dâhil
olmak üzere çeşitli izleyiciler arasındaki belirli segmentlere hedeflenmiş veya uyarlanmış
mesajlarını iletmek için çeşitli kanalları dikkate almaktadır (Huo ve Turner, 2019).

5.2. Sağlık İletişiminin Tarihsel Gelişimi

1970'lerde, iletişim ve sağlıkla ilgilenen bir dizi akademisyen, Uluslararası İletişim


Derneği'ni ve sağlık iletişimi bölümünü kurmuştur. Sağlık iletişiminde bilimsel araştırmaların ilk
yolu, 1977'de yayınlanan İletişim Yıllığı I 'in özel bir bölümünde ortaya çıkmıştır. 1978'de,
doktor-hasta iletişimine ilişkin ilk önemli çalışma Arnston ve diğerleri tarafından yayınlanmıştır.
Arnston ve ark.’nın çalışmasından sonra en büyük ve prestijli ulusal iletişim kuruluşlarından biri
olan Konuşma İletişimi Derneği 1986 yılında Sağlık İletişimi Komisyonu'nu kurmuştur. Bu
alanda araştırmalara ayrılan ilk yayın, 1988 yılında Sağlık İletişimi adında kurulmuştur. Sağlık
sorunları hakkında yeterli bilgi ve bu tür endişelere verilen akademik yanıtı yansıtan federal
hükümet, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) aracılığıyla 1993 yılında bir Sağlık
İletişimi Ofisinin kurulduğunu duyurmuştur. 1991'e gelindiğinde Amerikan Davranış Bilimcileri
tarafından, sağlığı geliştirmek için iletişim kurmaya yönelik bir tartışma konusu ortaya atılmıştır.
Bu konu birçok disiplinde, birçok makalenin odak noktası olmuştur. Örneğin; psikoloji, sosyoloji
ve tıp alanlarında 1994 yılında American Behavioral Scientist dergisinin bir tema konusunun
başlığı ‘Sağlık İletişimi: 21. Yüzyıl için Zorluklar’ başlığını taşıyordu ve yayıncıya göre, derginin
en çok satan ilk üç sayısından biri olmuştur (Ratzan, 1996).

Sağlık iletişimi terimi sadece 1970'lerin ortalarından beri var olmasına rağmen, iletişim
uzmanları yıllardır sağlık bağlamında iletişimi incelemek için bilimsel bir yaklaşımı
benimsemiştir. 20. yüzyılda iletişim disiplininin oluşumundan önce ABD alkolün vücut
üzerindeki kötüye etkisi, yiyeceklerin uygun olmayan şekilde taşınmasının, depolanmasının ve
yetersiz hizmet alan nüfuslar için yetersiz sağlık hizmeti gibi çeşitli sağlık sorunlarını ele alan
zengin bir iletişim kampanyalarında bulunmuştur. Sağlık iletişimi alanındaki araştırmalar son 30
yılda katlanarak büyümüştür. Bu büyüme yalnızca ABD'de gerçekleşmedi, aynı zamanda doğu
Avrupa/İskandinav ülkeleri, Avustralya/Yeni Zelanda, Asya ve Birleşik Krallık'tan araştırmacılar
da dâhil olmak üzere dünyanın dört bir yanından bilim adamlarının çalışmalarında da artış
görülmektedir (Wright, 2012).

5.3. Sağlık İletişiminin Önemi

Sağlık bilgilerinin aranması, hastaların klinik önerilere uyumu, halk sağlığı mesajları ve
kampanyaları geliştirmek, sağlık riskleri hakkında bilginin yayılması, diğer bir deyişle risk

29
iletişimi, tüketicileri sağlık hizmetleri sistemine nasıl erişecekleri konusunda eğitmek, BT
uygulamalarının geliştirilmesi vb. tüm alanlarda sağlık iletişiminin önemi büyüktür (Blaga,
2014). Kişinin tutumları, inançları ve sonuç olarak iletişiminin yalnızca kişinin yaşam
deneyimleri tarafından şekillendirildiği değil, aynı zamanda gelecekteki deneyimlerini de
şekillendirmeye hizmet ettiğini açıkça kabul edilmektedir.

Sağlıkta iletişim; hekimler ve hastalar arasındaki profesyonel ilişki gibi birçok bağlamda
özel önemi olan hastalıkları önlemeden, sağlığın geliştirmesine kadar sürecin tüm yönlerine
katkıda bulunmaktadır. Hasta-hekim arasında iyi ve etkili bir iletişim alışverişinin sağlanmasıyla,
birbirlerinin ne düşündüğünü ve nasıl hissettiğini görmelerine yardımcı olmaktadır. İnsanların
birbirlerini daha iyi anlamalarına yardımcı olur ve sonuç olarak onları birbirine daha fazla
yakınlaşmalarını sağlamaktadır (Markides, 2011).

Sağlıkta iletişim, ayrıca hastaların yaşadığı stres ve kaygının çoğunu giderilmesinin


anahtarı olmaktadır. Bu husus hasta kadar sağlık ekibinin tüm üyeleri tarafından da ele alınmazsa,
sonuç kafa karışıklığı, yanlış yorumlama, davranış değişikliği eksikliği ve tedaviye uyumsuzlukla
sonuçlanmaktadır. Bu sorunlardan bazıları anamnez almada bazılarında ise hastanın sorununun
nasıl yönetilmesi gerektiğinin tartışılması sırasında ortaya çıkabilmektedir. Bazıları da, hekimin
veya hastanın iletişim becerilerinin eksikliğine dayanmaktadır(Stewart, 1995).

Sağlık iletişiminde günümüzde hastaların en önemli bilgi edindiği kanallardan birisi


internet olmaktadır. İnternetin tıbbi bilgi bulmak için kullanılması, tıbbi bakım arayan bireyler
arasında yaygın bir fenomen haline gelmiştir. Buradaki en önemli sorun; sağlık ile ilgili yanlış
veya kalitesiz tıbbi bilgilerin artması durumunda, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.
Sağlık iletişiminde internetin etkin kullanımını sağlamak adına, içeriklerin sağlık profesyonelleri
tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. Böylelikle kitleleri ilgilendiren sağlık iletişimi
faaliyetleri istenilen amaca ulaşmış olacaktır (Köksal ve ark., 2012).

5.4. Sağlık İletişimi Stratejileri

“Sağlık hizmeti sunumunda ve halk sağlığının geliştirilmesinde merkezi sosyal süreç” olan
sağlık iletişimi, insanların sağlığını iyileştirmek için birincil strateji olmuştur. Bu strateji, tarihsel
olarak uzmanların sağlıklı davranışları benimsemeleri ve sağlık hizmetlerini etkin bir şekilde
kullanmaları için motive etme umuduyla halka, kanıta dayalı mesajları yaymaya odaklanmıştır
(Neuhauser ve Kreps, 2011).

Sağlıkla ilgili zorluklara karşı tek bir stratejik iletişim yanıtı yoktur. Geriye kalan bir sorun,
bir sağlık alanından diğerine en iyi uygulamaları yeniden üretme riskidir. Örneğin, 1970'lerde ve
1980'lerde aile planlaması stratejilerinde bireysel davranışların (prezervatif kullanımı gibi) sosyal
anlamda pazarlanması, 1980'lerin sonlarında ve 1990'larda HIV/AIDS ile mücadele etmede çok
etkili olmuştur. Bu kısmen HIV/AIDS'in öncelikle cinsel davranış pratikleri etrafında gelişen bir

30
sorun olarak algılanmasından kaynaklanmıştır. O günlerde, HIV/ADS önleme stratejilerinde ve
araştırma metodolojisinde kullanılan modellerin ve çerçevelerin altında yatan teorilerin çoğu,
sağlık davranışı değişikliğine dayanmaktaydı. Özellikle 2000'den bu yana, HIV/AIDS'in
önlenmesinde (münhasır) strateji olarak sosyal pazarlamayı tamamlama ve değiştirme ihtiyacının
giderek daha fazla farkına varılmıştır (Servaes ve Malikhao, 2010).

Sosyal pazarlama kampanyalarının geliştiricileri, bir dizi zorlukla karşı karşıya


kalmaktadır. Örneğin kuş gribi gibi bir bulaşıcı hastalık hakkında farkındalığı ve endişeyi
azaltmak çok da kolay olmayacaktır. Kuş gribi salgını öncesinde ve sırasında kontrol
önlemlerinin, halka açık bir şekilde tanımlanması ve bu önlemlerin etkin bir şekilde halka
iletilmesi için bir stratejin geliştirilmesi gerekmektedir. Bu süreçte sağlık iletişim stratejisi,
kişileri, yalnızca kişisel olarak önlemlerle değil, önerilen tüm kontrol önlemlerine uymaları
gerektiğine ikna etmeye yönelik yaklaşımdan oluşmaktadır. Ayrıca, sağlık iletişim
stratejilerinden sosyal pazarlama kampanyalarında, doktorlar ve diğer sağlık personeli, okullar,
işletme sahipleri, bilgi ve kaynakları yaymak için kullanılabilecek ticari ve kamu kuruluşları gibi
aracıları hedefleyen ilgili bir stratejiye sahip olmaları gerekmektedir (Jones, ve ark. 2010).

5.5. Sağlık İletişimi Süreci

Sağlık iletişiminin araştırılması, sağlık hizmetlerinin sunumunda ve sağlığın


geliştirilmesinde karşılaşılan zorluklar hakkında bilgiyi artırmak için tasarlanmıştır. Bununla
birlikte sağlık bakımı, sağlığın teşviki ve geliştirilmesinde iletişimin rolü üzerine yapılan
araştırmalar, sağlıkla ilgili kararları ve davranışları etkileyen sayısız bireysel, örgütsel ve
toplumsal faktör tarafından karmaşık hale gelmekte ve bu da seküler eğilimleri (kontrolsüz sosyal
ve çevresel etkiler) kontrol etmeyi zorlaştırmaktadır. Sağlık iletişimi süreçleri üzerine
araştırmalar, sağlık hizmetlerinin sağlığın teşviki ve geliştirilmesinin genellikle gizli olan
dinamiklerini tam olarak incelemek için çok sayıda durumsal, psikolojik ve toplumsal faktörü
hesaba katmalı geekmektedir (Kreps, 2011).

Sağlık iletişimi sürecini Schiavo (2013), aşağıdaki şekil 3’te açıklamıştır. Süreci başlatan
ilk adımın sağlık iletişimi faaliyetlerinin planlanması olduğu, ikinci adımda sağlık iletişimi
faaliyetlerinin uygulama ve izlenmesi ile son aşamada değerlendirme ve geri bildirim şeklinde
tamamlandığı görülmektedir.

31
Planlama
Hedef kitleye dayalı
araştırma
Yapılandırılmış yaklaşım
Stratejik süreç

Değerlendirme ve Uygulama ve İzleme


Geri Bildirim Sorunsuz yürütme
sağlamak düzenli çalışma
Planlama sırasındaki İlerlemeyi, sonuçları ve
gelişmeler izleyici geri bildirimlerini
İletişim sürecinin devamı izleme

Şekil 3: Sağlık İletişimi Döngüsü

Sağlık iletişiminde planlama aşamasında öncelikle hedef kitleye yönelik araştırma yapmak
gerekmektedir. Bu araştırma sürecinde; potansiyel hedef kitlenin sosyo demografik özellikleri,
tüketici davranışları, yaşam tarzları, medya alışkanlıkları vb. birçok konu değerlendirilmektedir.
Elde edilen veriler ile mesajların içerik ve tasarımı, hangi medya kanalları ile sunulacağına karar
verilmektedir. Böylelikle hedef kitleye iletilmek istenilen mesaj çok daha etkili bir şekilde
sunulmaktadır (Pollard, 2002). Yapılandırılmış yaklaşımda ise; hedef kitleye yönelik elde edilen
bilgi ve alışkanlıklar, bir ölçüme tabi tutulmaktadır. Buradaki amaç, hedef kitle üzerinde bir
öğrenim kazandırmayı kendi tecrübelerine dayandırmaktır. Hedef kitle profili, nadiren TV
izliyorsa veya yazılı materyal okuma alışkanlığı düşükse iletişim kurmada görsel modelleme
yöntemi tercih edilebilmektedir. Alternatif olarak radyo kanalı kullanılabilmekte veyahut
verilmek istenilen mesaj bir şarkıya çevrilerek hedef kitleye sunulabilmektedir. Böylelikle
iletişimde hedeflerine çok daha kolay ulaşılmaktadır (Donovan, 1995).

Sağlık iletişiminde uygulama ve izleme oldukça önemli bir aşamayı oluşturmaktadır. Yanlış
veya uygun olmayan sağlık bilgilerinin veyahut kötü tasarlanmış uygulamaların, hedef kitle
tarafından gerekli sağlık hizmeti arama davranışını geciktirmekte ve uygun olmayan tedavi
seçimlerine neden olmaktadır (Thomas ve ark., 1999). Olumsuz sonuçları azaltmak ve sağlık
iletişiminin etkinliği azaltmadaki en önemli husus, sağlık iletişimi faaliyetlerini takip etme ile
mümkün olmaktadır.

Sağlık iletişimi döngüsünün son aşaması, değerlendirme ve geri bildirimden oluşmaktadır.


Sağlık iletişimi sürecinde sağlık hizmeti kullanıcılarından gelen geri bildirimleri değerlendirmek
ve bunlara yönelik geri bildirim mekanizmaları oluşturmak gerekmektedir. Geri bildirimlerin
takip edilmesi, sağlık hizmet sunucularının iletişim becerileri geliştirmektedir. Ayrıca sağlık

32
hizmetlerinin hedeflerini desteklemekte ve toplumu daha sağlıklı olmaya teşvik etmektedir
(Yumiya ve ark., 2019).

5.6. Sağlık İletişimi Türleri

Sağlık iletişiminin doğuşu, doktor ve hasta arasındaki kişilerarası etkileşime


dayanmaktadır. İletişim sürecinde daha çok doktorun iletişim ihtiyaçlarına dikkat çekilirken,
tüketicinin ihtiyaçları çoğunlukla göz ardı edilmiştir. Modern sağlık hizmetlerindeki eğilim,
paternalist(doktorun reçete ettiği ve hastanın sadece uyması gereken) bir modelden katılımcı,
tüketici odaklı bir yaklaşıma geçtiğinden, sağlık iletişimi konusunda yeni bir bakış açısı olan
‘ortak karar verme’ ye doğru değişmektedir (Berryman-Fink, 1993).

Sağlık hizmeti tüketicisi, sağlık hizmet sürecinin merkezinde yer almaktadır. Bu tüketiciler
sağlık bakım ortamları (örneğin hastaneler, klinikler ve muayene odaları) içinde hizmet
sağlayıcılar (doktorlar, diş hekimleri, psikologlar ve yönetilen sağlık hizmetleri şirketleri gibi
sağlık uzmanları) ile etkileşim halinde bulunmaktadır. Sosyal yardım programları ve sağlığı
geliştirme programları dışında, sağlık hizmet tüketicileri genellikle sağlık hizmetinin başlatıcısı
konumunda olmaktadır(Kreps & Thornton, 1992).

Sağlık hizmeti sunucuları ve müşteriler arasındaki iletişim ilişkileri, sağlık hizmetleri


uygulamaları üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Sağlık iletişimi sürecinde kaynaklar ile alıcılar
arasında yakından ilişkiler kurulmaktadır. Kaynak bir kişi, bir grup, bir organizasyon veya bir
kitle iletişim aracı olabilmektedir. Aynı şekilde alıcı da bir birey, bir grup, bir organizasyon veya
bir kitle halkı temsil edebilmektedir. Hemşireler, sağlık yöneticileri, sosyal hizmet uzmanları,
doktorlar, sağlık eğitimcileri, iletişim uzmanları, meslek ve konuşma terapistleri, fizyoterapistler,
eczacılar, halk sağlığı personeli vb. çeşitli sağlık hizmetleri ortamlarında sağlık hizmeti
mesajlarını yayan sağlık profesyonelleri olarak kabul edilmektedir. Sağlık iletişimi türleri de
kaynak ve alıcı gruplara göre çeşitlenmektedir.

Sağlık iletişim türleri 4 farklı düzeyde gerçekleşmektedir. Bunlar;

• Kişisel İletişim: Sağlıkta, iletişim kavramının temeli kişilerarası iletişime dayanmaktadır.


Floyd (2013), kişilerarası iletişimi, sosyalleşme sürecinin ilk insani manevi aracı olması,
ilişkiler bağlamında iki insan arasında meydana gelen ve geliştikçe, ilişkiyi müzakere etmeye
ve tanımlamaya yardımcı olan bir çaba olarak tanımlamıştır. Abric (2002) iletişimi “belirli bir
sosyal durumdaki kişiler arasında bilgi ve anlam alışverişini gerçekleştirdiği süreçler
topluluğu” olarak tanımlamaktadır. İletişim, etkileşime dayalı her zaman konuşmacılar
arasında bir geçiş olan, basit bir iletim süreci olarak düşünülememektedir. İletişimde
yayınlama ve alım eşzamanlı olmaktadır. Blakar (1979), “ Sosyal gücün bir aracı olarak dil”
adlı çalışmasında “yayıncı, mesajı aracılığıyla kendi kişiliğine, iletişim nesnesine ilişkin
vizyonuna, arzuladığı ve algıladığı, algılanacak olan sosyal duruma ilişkin bir dizi bilgi

33
sağlayan bir yaratıcı olduğundan bahsetmektedir. Certo Samuel (2002), alıcıya “iletişim kuran
kişilere karşı her zaman açık kalmasını ve iletişim davranışlarıyla olumsuz bir tutum
sergilememeye özen göstermesini tavsiye eder ve alıcılar olarak aldıkları mesajın değerini
dikkate almaya çalışmaktadır. Kaynağa yönelik tutumlar hesaba katılmamaktadır. Aksi
takdirde, aldıkları mesajların kişisel duygulardan etkilenmesine izin verirlerse birçok değerli
fikir kaybolacaktır (Chichirez ve Purcărea, 2018).
• Kişilerarası İletişim: İletişimin etkinliği, iki ortak arasında ne tür bir ilişki kurulduğuna ve
ilişkinin türü sırasıyla her birinin kişiliğine bağlıdır. Kişiler arası iletişimde doktorlar, hastayla
olan ilişkinin her iki taraf için de faydalı olmasına yönelik hareket tarzını seçme özgürlüğüne
sahip olmaktadır. Bu durum doktorun kişilik özelliklerine göre belirlenmektedir. Sağlık
sisteminde iletişim, giderek daha fazla terapötik bir teknik, temel ilişkiler oluşturma ve
ilgililere fayda sağlayabilecek bir klinik beceri haline gelmektedir. Her geçen gün kişilerarası
iletişim, sağlık profesyonelleri için yüksek iletişim becerilerinin benimsenmesinde bir öncelik
olduğu düşünülmektedir.
• Gruplararası İletişim: Bu iletişim türünde, bireyler arasındaki iletişimin, grubun
belirginliğinin onları nasıl motive ettiğini incelenmektedir. Gruplararası iletişim
araştırmacıları, grup üyeleri arasındaki iletişimin dinamik doğasını, gruplar arası ilişkilerin
belirginliğini veya değerinin bir anda değişebildiğini ön plana çıkarmaktadır. Gruplararası
iletişim iki yönlü bir caddeye benzetilmektedir. Gruplararası iletişim açık bir nokta olmakta
ancak kültürlerarası, sağlık ve diğer kurumsal iletişim modellerine kıyasla genellikle göz ardı
edilmektedir. Gruplararası iletişimde nihai ilke, hangi grupların normatif veya sapkın davranış
olarak yargılanacağını belirleme ve iletişimi yöneten birçok normun birden daha fazla sosyal
kimlikle ne ölçüde ilişkili olduğunu ve içlerindeki gruplararası ilişkileri vurgulamaktadır
(Gallois ve ark. 2018).
• Kitle İletişimi: Kitle iletişim araçları, sağlık iletişimcilerinin izleyici erişimlerini
genişletmelerine yardımcı olmaktadır. Bu yüz yüze iletişim kanallarının genellikle çok fazla
insan kaynağı gerektirdiği ve geniş, yetersiz hizmet verilen kırsal alanlarda yalnızca az sayıda
insana ulaştığı gerçeği göz önüne alındığında çok önemli olmaktadır. Radyo ve televizyon
biçimindeki kitle iletişim araçları, hedef kitleleri yeni davranışlar benimsemeye ikna etmenin
veya onlara kritik bilgileri hatırlatmanın etkili bir yolunu oluşturmaktadır. Halkı yeni
hastalıklar ve nereden yardım alabilecekleri konusunda bilgilendirmenin yanı sıra kamuoyunu
güncel tutabilmektedirler. En sık tercih edilen kitle iletişim aracı televizyon, etkili bir görsel-
işitsel ortam olarak geniş kitlelere ulaşmaktadır (Naveena, 2015). Bazı gözlemciler kitle
iletişim araçları yoluyla yapılan kampanyaların güçlü bir etki yaratabileceğini düşünse de
(özellikle şekerli gıdalar veya özel ilaçlar gibi muhtemelen sağlıksız maddeler için ticari
reklam promosyonları), sosyal ve sağlık araştırmacıları tarafından daha temkinli bir iyimserlik
ifade edilmiştir. Kitle iletişim araçları kamu hizmeti kampanyalarının toplu etkilerinin, sigara

34
içmenin tehlikeleri ve kanser belirtileri hakkında daha fazla kamu bilinci oluşturduğunu ileri
sürmektedir. Başarısız kampanyaları alıcılardan ziyade iletişimcilere yükler ve güvensiz ve
sarhoş sürüşle mücadele için etkili stratejiler tanımlar. Ayrıca, kötü sağlık uygulamalarının
altında yatan inanç ve tutumların köklü ve uzlaşmaz olabileceğinden, beklentilerin
azaltılmasını teşvik etmektedir. Halk sağlığı kuruluşları, nüfusun çoğunluğundan büyük
ölçekli davranışsal yanıt almayı hedeflememeli, ancak reklam verenin yalnızca göreli bir avuç
hedeflenen segmenti değiştirme hedefini benimsemelidir (Atkin, 1979).
Kitle iletişim kampanyası, çok sayıda sağlık probleminde ve çok sayıda izleyicide sağlıkla
ilgili tutum ve davranış değişikliğini potansiyel olarak ele alabilecek zorlayıcı bir sağlık iletişimi
müdahale aracıdır. Bir kampanya şu şekilde tanımlanmaktadır. Bir kampanya, (2) nispeten çok
sayıda bireyde, (3) genellikle belirli bir süre içinde ve (4) organize bir dizi iletişim faaliyetleri
aracılığıyla belirli sonuçlar veya etkiler yaratmayı amaçlar (Rogers ve Katlı, 1987). Sağlık kitle
iletişim kampanyalarının mevcut uygulaması nedir ve zaman, kaynak yatırımına ve iletişim
uzmanları tarafından daha fazla çalışmaya değecek kadar etkili oldukları bulundu mu? Sağlık
kitle iletişim kampanyalarının meta-analizleri (araştırma sentezleri) son zamanlarda literatürde
ortaya çıkmıştır ve bu tür iki proje bu kritik soruya yanıt vermektedir (Noar, 2006).

6. SAĞLIK OKURYAZARLIĞI VE SAĞLIK İLETİŞİMİ ÜZERİNE LİREATÜR


TARAMASI

Günümüz modern toplumlarda insanlar, sağlıklarını yönetmede aktif olarak sürece


katılmakta ve sağlıkları ile ilgili karar almada söz sahibi olmaktadır. Sağlıklı ile ilgili kararlar
alabilen bireyler; ihtiyaçlarına uygun, erişebilir, kültürel ve sosyal geçmişleri ile uyumlu, anlaşılır
sağlık bilgilerine sahip olmaktadır. Kişilerin sağlık sorunları hakkındaki bilgileri anlama ve
uygulama becerileri, sağlık davranışlarını ve sağlık sonuçlarını önemli bir düzeyde
etkilemektedir. Bu beceriler, son zamanlarda sağlık okuryazarlığı olarak da adlandırılmıştır.
Sınırlı sağlık okuryazarlığına sahip kişiler, sağlık ile ilgili bilgileri yeterince anlayamamakta ve
hizmetlere erişimde sorunlar yaşamaktadır. Bazı durumlarda ise, daha fazla bilgi elde etmek
sağlıklı sağlık kararlarını kolaylaştırmak yerine, aslında kafa karışıklığına neden olabilmektedir
(Ishikawa ve Kiuchi, 2010).

Dijital bilgi teknolojilerinin yaygın kullanımı; sağlık ile ilgili bilgilere erişmek, sağlık
koşulları hakkında bilgi edinmek, sağlığı izlemek, sağlık hizmetlerini yönlendirmek, sağlık
bilgilerini paylaşmak, sorunları/çözümleri akranlarla tartışmak, karşılaştırma yapmak ve bilinçli
iş birliğine dayalı sağlık hizmetleri kararları almak için yeni fırsatlar oluşturmaktadır. Geleneksel
sağlık bilgisi web siteleri, statik bilgilere erişimi içerir, ancak etkileşimli web siteleri, sosyal
medya ve m-health (mobil sağlık) programları gibi daha gelişmiş dijital sistemler, kullanıcıların
belirli sağlık bilgisi ihtiyaçlarını karşılamak için giderek daha fazla mesaj alışverişinde

35
bulunmalarına, soru sormalarına ve uyarlanabilir yanıtlar almalarına olanak tanımıştır. Bu durum
ayrıca hem kitle hem de kişilerarası iletişim arasında köprü kurmaktadır (Kreps, 2017).

Sağlık okuryazarlığı (özellikle fonksiyonel okuryazarlık), bireysel sağlık ve sağlık maliyetleri


üzerindeki etkisi nedeniyle sağlık iletişimi literatüründe büyük ilgi görmüştür. Literatürde düşük
sağlık okuryazarlığı toplumsal maliyetlerle yakından ilişkilendirilmiştir. Örneğin, 3000'den fazla
ABD Medicare kayıtlı kişisi üzerinde yapılan bir çalışmada, düşük okuryazar hastaların,
okuryazar hastalara kıyasla acil servis maliyetleri ve toplam maliyetler açısından daha yüksek
harcamalar ürettiğini görülmüştür. Bu durum, okuryazarlığı düşük olan hastaların sağlık
hizmetlerinden etkin bir şekilde yararlanmada daha az yetenekli olduğunu göstermektedir (Schulz
ve Nakamoto, 2013). Altun (2021)’un yapmış olduğu çalışmada, hastaların sağlık okuryazarlığın
ve sağlık iletişiminin önemi ortaya konulmuştur. Düşük sağlık okuryazarlığına sahip olan
hastaların; kronik hastalıklarla başa çıkabilme, sağlık hizmeti almak istediklerinde hizmete
erişimde sorunlar yaşadığı, tedavi sürecinin takibinden zorluk yaşadığı ve sağlık ile ilgili
karşılaştıkları maliyetlerin (hastane gün sayısı, ilaç tüketimi ve hizmeti ihtiyaçtan fazla kullanma
vb. faktörlerin) diğer bireylere göre çok daha fazla olduğunu saptamıştır. Sağlık okuryazarlığının
düşük olduğu bireylerin sağlık iletişimi faaliyetlerini algılama ve uygulamalarının da çok daha
zor olduğunu söylemiştir. Fidan ve Yetiş (2018) tarafından, sağlık temalı konularda oluşturulan
kamu spotları izleyiciler tarafından nasıl anlamlandırıldığına yönelik yaptığı araştırmada; sigara
kullanımı, hareketsiz yaşam ve antibiyotik kullanımı ile ilgili oluşturulan kamu spotlarının içerik
analizinde gerçek kişilerin ve olayların ortaya konulduğu kamu spotlarından daha çok
etkilenildiği gözlemlenmiştir. Etkisinin fazla olduğu kamu spotlarında davranış değişikliğinin
oluşturmasında daha etkili olduğu da söylenmektedir.

Bir pandemi sırasında etkili iletişim sisteminin içeriğinde; duruma özel, iletişimin çeşitli
pandemik aşamalarına uyumlu ve topluluk müdahalesinden önce gelmesini önemli olduğu
vurgulanmaktadır. Bu süreçte sağlık iletişimi araçları; bloglar, çağrı merkezleri, web seminerleri,
konferans görüşmeleri, çevrimiçi sağlık grubu videolar, dijital haber medyası gibi çeşitli
platformlar tarafından gerçekleştirilmektedir. Pandemi sırasında insanlar korku, güvensizlik ve
direnç gibi yaygın tepkiler verebilirken, güvenilir bilgi kaynakları ile iletişim sağlamak kritik
öneme sahiptir (Reddy ve Gupta, 2020). Sağlık iletişimi faaliyetleri, bu süreçte yoğunlukla
koronavirüs (SARS-CoV-2)’e bağlı enfeksiyonun bulaşmasını veya yayılmasının nasıl
önleneceği konusunda yoğunlaştırılmıştır. Virüsün yayılımını engellemede en değerli bilgilerden;
el yıkama, maske kullanımı, fiziksel mesafeyi koruma gibi basit önlemleri içeren sağlık iletişimi
faaliyetleri üzerinde çalışışmıştır. Bu konularda hazırlanan kamu spotları toplum genelinde bilgi
paylaşımı için son derece önemli olmaktadır. Kamu spotlarında virüs ile ilgili bilgiler verilmekte,
virüsten korunmaya yönelik öneriler ve pratik çözümler ele alınarak, toplumun sağlık
okuryazarlık düzeyinin yükseltilmesi de hedeflenmiştir (Paakkari, 2020). Sağlık okuryazarlığı

36
genellikle bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesinde ele alınan bir kavram olmakla birlikte,
bulaşıcı hastalıkların önlenmesinde de önemi pandemi ile birlikte artmıştır.

Sağlık Okuryazarlığın Covid-19 ile İlişkisi

Sağlık okuryazarlığı kavramı, sadece bireylerin sağlıklarını ilgilendiren bir kavram


olmamaktadır. Sağlık ile ilgili bilgileri doğru kanallardan edinmeyen kişiler, bu bilgiler
sonucunda yanlış davranışlarda bulunabilmektedir. Bu yanlış davranışlar, sadece bireyin sağlığını
değil bir bütün olarak toplum sağlığına zarar vermektedir. Toplumda sağlık okuryazarlığı
sorumluluğu; hükümet, sağlık bilgi sağlayıcıları, sağlık uzmanları, medya ve genel halk, kısaca
herkesin sorumluluğunda olmaktadır. (Spring, 2020). Toplumun sağlığını geliştirmede önemli bir
adım, bireylerin genel sağlık okuryazarlık düzeyinin geliştirilmesi olmaktadır. Bu konuda
yapılması gerekenlerden; sağlık bilgi okuryazarlığı konusunda farkındalığı artırmak, sağlık
okuryazarlığının halk sağlığı üzerindeki etkileri açıklamak ve sağlık okuryazarlığının sağlık
hizmetlerinin gelişimini nasıl desteklediğini toplumdaki kişilerle paylaşmak sağlık okuryazarlığı
üzerinde faydalı olmaktadır (Xu, 2020).

Sağlık okuryazarlığının toplum sağlığı üzerindeki etkisi, içerisinde bulunduğumuz Covid-19


pandemisinde çok daha iyi anlaşılmıştır. Covid-19 pandemisine özgü; mevcut bilginin belirsizliği,
sorunların doğası gereği karmaşıklığı ve krizi siyasi çıkarlar için kötüye kullanma girişimleri
ülkelerin, hastalık sürecini yönetmesini zorlaştırmıştır. Ayrıca her düzeyde eylemin aciliyeti,
sürecin karmaşıklığı ve bilimsel bilginin hızla değişmesi, bu pandeminin önemli karakterize
özelliklerini oluşturmaktadır (Abel ve McQueen, 2020). McCaffery ve ark. (2020) Covid-19
sürecinde sağlık okuryazarlığı üzerine yapmış olduğu çalışmada yetersiz sağlık okuryazarlığına
sahip bireylerin; semptomları daha kötü anladığı, enfeksiyonu önlemeye yönelik davranışları
daha az tanımladıkları ve daha fazla Covid-19 deneyimi yaşadığı gözlemlenmiştir. Ayrıca bu
kişiler; Covid-19 hakkında bilgi bulmakta, hükümet mesajlarını anlamakta, sosyal mesafenin
önemini kavramada ve karantina sürecinde ilaçların doğru kullanımında daha fazla zorluk
yaşadığı belirtilmiştir. Ayrıca düşük sağlık okuryazarlığına sahip kişilerin, Covid-19’a yönelik
önemli bir konu olan aşılanma ile ilgili de daha fazla bilgi yanlışlığına sahip olduğu olduğu
görülmüştür. Okan ve ark. (2020) düşük sağlık okuryazarlığının; pandemi süresini uzatmada, halk
sağlığı tavsiyelerine uyma olasılığının azaltmada ve virüsün kontrol altına alınmasını
zorlaştırmada etkisi olduğunu öne sürülmektedir. Bu durum ayrıca halk sağlığı önlemlerinin
etkinliği için de bir tehdit haline geleceği belirtilmektedir.

Sağlık okuryazarlığının, enfeksiyonun yayılmasını önlemede ve pandeminin etkilerini


azaltmada oynadığı önemli rol göz önüne alındığında, nüfusun pandemi ile ilgili sağlık
okuryazarlığını hızla geliştirmek önemli bir ihtiyaç olmuştur. Yaşlılar, bağışıklığı baskılanmış
hastalar, immün yetmezlik virüsü veya birden fazla komorbiditesi olan kişilerin toplum içerisinde

37
yüksek risk altında olan gruplar olduğu düşünülmektedir. Bu popülasyonlar için, pandemik sağlık
okuryazarlığı düzeylerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Pandemik sağlık okuryazarlığı
düşük çıkan hasta popülasyonlarında, gerekirse bu hastalara yönelik özel müdahale planları
oluşturulmalıdır (Seng, 2020). Örneğin; bireylerin farmakolojik(ilaç kullanımı) yönetiminde
düşük uyumun olması, düşük sağlık okuryazarlığının bir göstergesidir. Akıllı telefonlar, video-
danışmalar, kısa mesajlar ve mobil aramalar şeklindeki teknolojiyi kullanarak kronik hastalıkları
olan hastalara ulaşılabilir ve akılcı ilaç kullanımında etkili bir mekanizma oluşturabilmektedir
(Gautam, 2021). Szmuda (2020), Covid-19 enfeksiyonun yayılmasını azaltmada, online
platformların kullanılması insanlara hastalık ile ilgili bilgilerin iletiminin gerektiğini öne
sürmektedir. Bu şekilde pandeminin, ülkenin sağlık sistemi üzerindeki yükünü azaltılacağı dile
getirmektedir. Tıbbi bilgilerin kolay okunabilirliği, bireylerin kendilerini korumak için doğru
adımları atmalarını sağlayacağı, bu durumun pandeminin ortasında panik ve kaygıyı
azaltabileceği düşünülmektedir.

Seng ve ark. (2020) Covid-19’un dünya çapında 2,5 milyondan fazla hastaya bulaşan bir
pandemi olmasından dolayı, insanlar arasında zamanla davranış değişiklikleri yapmak için
sağlıkla ilgili bilgileri toplama ve sentezlemede ihtiyacın olduğunu savunmaktadır. Bu salgınla
ilgili sürekli bilgi akışıyla karşı karşıya kalan bir bireyin sağlık okuryazarlık düzeyi, kişinin
yeteneğinde doğru tıbbi bilgileri elde etmek, ayırt etmek ve anlamak için hayati bir rol
oynamaktadır. Farklı popülasyonlar arasında pandemi ile ilgili sağlık okuryazarlığının düzeylerini
ve belirleyicilerini anlamak, sağlık hizmeti politika yapıcılarının Covid-19 krizinde ve
gelecekteki pandemilerde kritik tıbbi bilgilerin etkili bir şekilde iletilmesi için en uygun stratejileri
formüle etmelerine esas olacaktır. Örneğin; işitme engeli bireylerin sağlık okuryazarlığının
sağlıklı bireylere göre düşük olduğundan dolayı Covid-19’ a yönelik koruyucu önlemleri almada
bu gruba öncelik verilebilmektedir. Bu bireyleri destekleyici çalışmaların yapılması toplumun
sağlık okuryazarlığı üzerinde de olumlu etkisi olacaktır (Aydın, 2021).

Shahri (2020) doğru eğitim modellerinin geliştirilmesi ile en az maliyetle kişilerin sağlık
okuryazarlığının arttırılması ve sağlıklı davranış kazanmalarını sağlayabileceğini düşünmektedir.
Bu davranışın kazanılmasında; medya, devlet yetkilileri, çeşitli alanlardaki profesyoneller
(doktorlar, hemşireler, psikologlar vb.) ve hatta toplumdaki tüm insanların dâhil olduğu, bilgi
üreticileri ve yayıcıların ortak çalışmasının önemli olduğunu belirtmektedir. Pandemi süreci gibi
bilginin üretimi ve yayılmasında organizasyonun önemli olduğu durumlarda medya ve bilgi
uzmanlarının, krizler ve beklenmedik olaylarla başa çıkmada önemli bir rol oynacağını
düşünmektedir.

Covid-19’u önlemede ve sağlık okuryazarlığını teşvik etmede bazı uluslararası kuruluşların


kapsamlı çabalar sarf ettiğini görülmektedir. Dünya üzerinde sağlık alanında en yetkili kuruluş
olan DSÖ; düzenli toplantılar yaparak, web siteleri ve kitle iletişim araçları aracılığıyla

38
kamuoyunu Covid-19’a karşı bilgilendirmiştir. DSÖ’ nün paylaştığı bilgiler; Covid-19
hastalığının içeriği ve hastalığa yönelik bulaşı önlemede hangi hususlara dikkat edilmesi
gerektiğinden oluşmaktadır(Shahri, 2020). UNICEF de Dünya Sağlık örgütünü destekleyerek,
dünya genelindeki çocukların ve ailelerin Covid-19 salgınından korumaları için gereken bilgilerin
sağlanmasının yanı sıra hijyen yönünden eksiklikleri olan ülkelere temiz su kaynağının
sağlanmasında ve enfeksiyonun önlenmesinde destek olmaktadır. CEPI, Covid-19 hastalığına
yönelik geliştirilen aşıların topluma yönlendirilmesi ile bilgi artışının yanı sıra, aşı geliştirilme
faaliyetlerine yönelik fon desteği de sağlaması pandeminin yönetilmesinde önemli olmaktadır
(https://www.unicef.org).

39
7. GEREÇ VE YÖNTEM

Araştırmanın bu bölümünde; araştırmanın türü, araştırmaya katılan katılımcılar,


araştırmada kullanılan veri toplama araçları, veri toplama süreci, verilerin analizi ile geçerlik ve
güvenilirliğe ait açıklayıcı bilgiler yer almaktadır.

7.1. Araştırmanın Tipi

Bu araştırma, Türkiye’de Covid-19’a yönelik oluşturulan kamu spotlarının sağlık iletişimi


ve sağlık okuryazarlığı ile ilişkisini; Covid-19 tanısı alan hastalar, sağlık çalışanları ve sağlık
yöneticileri olmak üzere 3 farklı grup üzerinde karşılaştırılması bir şekilde ortaya koymaktadır.
Farklı grupların bakış açısı ve sağlık okuryazarlık düzeyi ile Covid-19’a yönelik hazırlanan kamu
spotlarının toplum üzerindeki etkinliği değerlendirilecek ve gelişmesi yönünde öneriler ortaya
konulmaktadır.

Araştırmada, kamu spotlarının etkinliğini ölçmek adına nitel araştırma yöntemi


kullanılacak ve katılımcılara açık uçlu sorular sorulacaktır. Katılımcılara yönlendirilecek sorular
ile Covid-19 temalı kamu spotlarının özelliği ve içeriğinin derinlemesine incelenmesi
hedeflenmektedir (Lessard ve ark., 2009). Katılımcıların sorulara vermiş oldukları cevaplar,
konuya yönelik derinlemesine bir bilgi edinimi ve katılımcıların konuya yüklemiş oldukları
anlamlar açısından yorumlanacaktır (Karataş, 2015). Nitel araştırmaların çoğunda olduğu gibi bu
araştırmada da katılımcıların verdikleri cevaplarda bireysel bir anlam yüklemesi olmaktadır. Bu
durum nitel araştırmaların, elde edilen bilgilerle topluma mal edilecek genel geçer yargılara
erişme gibi bir amacının olmadığını göstermektedir (Karaoğlu, 2020). Bu yüzden araştırmanın
ikinci kısmında nicel bir ölçek kullanılarak nitel araştırmanın bilimselliğinin arttırılması
istenilmiştir.

Araştırmanın nicel veri toplama yönteminde “Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği”


kullanılmaktadır. Araştırmada hem nicel hem de nitel veri toplama araçlarının kullanılması
araştırmanın, karma araştırma yöntemi olarak adlandırılmasını sağlamaktadır. Karma araştırma
yönteminin kullanıldığı araştırmalarda genellikle yakınsayan desen(convergent design)
kullanılmaktadır. Yakınsayan desen analizinde, nitel ve nicel veriler farklı boyutlar olarak ele
alınmaktadır. Boyutlar ile ilgili veriler eş zamanlı olarak toplanıp, daha sonra kendi aralarında
analizleri yapılmaktadır. Analiz sonuçları yorumlama kısmında birbirine bağlanmaktadır
(Gelmez, 2014). Şekil 4’te yakınsayan desen araştırmaların model ile gösterimi verilmiştir.

40
Niteliksel verilerin
toparlanması ve analizi Karşılaştırma/
Yorum
İlişkilendirme

Niceliksel verilerin
toparlanması ve analizi

Şekil 4: Yakınsayan Desenli Karma Yöntem Araştırması

Yakınsayan desenli analiz yönteminde; nitel ve nicel veri setlerinin birbirlerine ne ölçüde
yakınsadığını veyahut birbirlerinden hangi ölçüde uzaklaştığını, iki farklı boyutun birbiriyle nasıl
bir ilişki içerisinde olduğu ve çalışmanın istenilen amaca ulaşıp ulaşılmadığı birleştirilen
yorumlar ile ortaya konulmaktadır (Creswell ve Plano Clark, 2011). Bu araştırmada da
yakınsayan desen karma yöntem araştırmanın adımları izlenmektedir.

7.2. Araştırmanın Yeri ve Zamanı

Araştırmanın yeri Covid-19 sürecinde vaka sayılarının en fazla olduğu ve sağlık sektörü
açısından önemli bir merkez olmasından dolayı İstanbul ili olarak seçilmiştir. Araştırma; Covid-
19 hastalığının yoğun bir şekilde yaşandığı Mart 2020-Ekim 2021 tarihleri arasında
gerçekleşmiştir.

Araştırmanın katılımcıları ile görüşme ve analiz süreci 2021 yılı mart ayında başlamış olup
Ekim ayında sona ermiştir. Araştırmada veri toplama süreci araştırmanın içeriğine göre
şekillenmiştir. Nitel araştırma yönteminin kullanılmış olması ve katılımcılar ile yüz yüze görüşme
tekniğinin kullanması süreci biraz uzatmıştır.

7.3. Araştırmanın Evren ve Örneklemi

Araştırmanın evreni; İstanbul ilinde bulunan, daha önce Covid-19 hastalık tanısı alanlar,
Covid-19 sürecinde aktif sahada çalışan sağlık çalışanları(hekim, hemşire, tıbbi teknikerler ve
tıbbi sekreterler) ve sağlık yöneticilerinden oluşmaktadır. Sağlık yöneticileri grubunda pozisyon
fark edilmeksizin araştırmaya dâhil edilmiştir. Araştırmanın örneklemi ise her 3 grup için toplam
332 kişiye anket uygulaması yapılmıştır. Ölçek uygulamasına katılan 28 katılımcı ile
derinlemesine görüşme yapılmıştır. Araştırmanın nitel analiz kısmına; 10 Covid-19 tanısı almış
hasta, 10 sağlık çalışanı ve 8 sağlık yöneticisi katılmıştır.

7.4. Araştırmanın Hipotezleri

• H1: Sağlık okuryazarlığı alt boyutları ile katılımcıların yaş grupları arasında anlamlı
farklılık vardır.
• H2: Sağlık okuryazarlığı alt boyutları ile katılımcıların cinsiyetleri arasında anlamlı
farklılık vardır.

41
• H3: Sağlık okuryazarlığı alt boyutları ile katılımcıların medeni durumu arasında anlamlı
farklılık vardır.
• H4: Sağlık okuryazarlığı alt boyutları ile katılımcıların eğitim düzeyi arasında anlamlı
farklılık vardır.
• H5: Sağlık okuryazarlığı alt boyutları ile katılımcıların meslekleri arasında anlamlı
farklılık vardır.
• H6: Sağlık okuryazarlığı alt boyutları ile katılımcıların sosyal güvencesi arasında anlamlı
farklılık vardır.
• H7: Sağlık okuryazarlığı alt boyutları ile katılımcıların gelir-gider karşılaştırması
arasında anlamlı farklılık vardır.

Tablo 4: Hipotez Tablosu


Medeni Eğitim Sosyal Gelir-
Yaş Cinsiyet Meslek
SOY Alt Boyutları Durum Düzeyi Güvence Gider
TH/ Bilgiye Ulaşma H1a H2a H3a H4a H5a H6a H7a
TH/ Bilgiyi Anlama H1b H2b H3b H4b H5b H6b H7b
TH/ Bilgiyi Değerlendirme H1c H2c H3c H4c H5c H6c H7c
HK/ Bilgiye Ulaşma H1d H2d H3d H4d H5d H6d H7d
HK/ Bilgiyi Değerlendirme H1e H2e H3e H4e H5e H6e H7e

7.5. Veri Toplama Araçları


Çalışmada iki farklı konu için iki farklı veri toplama aracı kullanmıştır. Bunlardan ilki;
araştırmacı tarafından oluşturulan Covid-19’a yönelik hazırlanan kamu spotlarına yönelik
nitel(açık uçlu) sorulardır. Açık uçlu soruları belirlemede öncelikle teorik alt yapı
oluşturulmuştur. Danışman öğretim üyesinin bilgi ve birikimi, aynı zamanda yönlendirmesi ile
yarı yapılandırılmış görüşmelere temel nitelik oluşturulacak sorular belirlenmiştir. Açık uçlu
sorular belirlendikten sonraki süreçte de konu ile ilgili güncel kaynaklar takip edilmiş ve literatür
güncellemesi yapılmıştır.
Araştırmada kullanılacak açık uçlu/yarı yapılandırılmış sorular şunlardır:

1. Covid-19 ile mücadelede Maske kullanımı hakkında ne düşünüyorsunuz? Maske


kullanımını içeren kamu spotlarını nasıl değerlendirirsiniz?
2. Covid-19 ile mücadelede Doğru El Yıkama hakkında ne düşünüyorsunuz? Doğru el
yıkamayı içeren kamu spotlarını nasıl değerlendirirsiniz?
3. Covid-19 ile mücadelede Sosyal Mesafe hakkında ne düşünüyorsunuz? Sosyal mesafeyi
içeren kamu spotlarını nasıl değerlendirirsiniz?
4. Covid-19 ile mücadelede 14 Gün Karantina Kuralları hakkında ne düşünüyorsunuz? 14
gün karantina kurallarını içeren kamu spotlarını nasıl değerlendirirsiniz?

42
5. Covid-19 ile mücadelede Aşılar hakkında ne düşünüyorsunuz? Aşılar ile ilgili hazırlanan
kamu spotlarını nasıl değerlendirirsiniz?
Katılımcılar ile derinlemesine yapılan görüşmeler, verilere en güvenilir ulaşma
yöntemlerinden birisi olmaktadır. Yarı yapılandırılmış olarak da adlandırılan bu görüşme
yönteminde; araştırmacı, ele alınan konu çerçevesinde daha önceden hazırlamış olduğu soruları
katılımcıya sormaktadır (Kılcan ve Akbaba, 2014). Yarı yapılandırılmış olarak adlandırılan
görüşmelerde araştırmacı, önceden belirlediği sorulara ilaveten daha ayrıntılı bilgi edinmek
istediğinde sondaj sorular da sormuştur. Ayrıca yapılan görüşmelerde, sorulara verilen cevaplar
bir sınıflandırmaya tabi tutulmuştur. Buradaki amaç aynı soruya karşı farklı kişilerden verilen
cevaplardaki benzerlik durumunu belirlemektir. Bu araştırma türü, araştırmacıya konu ile ilgili
esneklik ve üzerine daha fazla sorgulama imkânı da vermektedir. Derinlemesine görüşme
yönteminde sorular genellikle katılımcıların anlayacağı şekilde açık ve anlaşılır bir şekilde
sorulmaktadır (Tekin, 2006).

Araştırmanın ikinci veri toplama aracı ise sağlık okuryazarlığı ölçeğidir. Okyay ve Abacıgil
(2016) tarafından geçerlilik ve güvenilirlik analizi yapmış olan, ‘Türkiye Sağlık Okuryazarlığı
Ölçeği’ araştırmada kullanılmıştır. Ölçek 32 tane sorudan ve 4 tane ana boyuttan oluşmaktadır.
Ölçeğin boyutları; sağlıkla ilgili bilgiye ulaşma, sağlıkla ilgili bilgiyi anlama, sağlıkla ilgili bilgiyi
değerlendirme, sağlıkla ilgili bilgiyi kullanma/uygulamadır.

7.6.Verilerin Analizi

Araştırmada verilerin analizi iki aşamadan oluşmaktadır. İlk aşamasında nicel verilerin
yani anket uygulamasının analizi yapılmaktadır. Anket verilerinin analizi için SPSS 26.0
programı kullanılmaktadır. SPSS 26.0 analiz programı ile anket sorularına verilen yanıtların
dağılımlarını, geçerlilik ve güvenilirlikleri ile fark testleri analizleri yapılmıştır. Araştırmanın
bulgular kısmında veriler yer almaktadır. Araştırmanın ikinci kısmında nitel analiz yöntemleri
kullanılmıştır. Nitel verilerin analizinde betimsel bir yaklaşım gösterilmektedir. Bu yaklaşımın
temeli; teorik alt yapı ile desteklenmekte olup, katılımcıların cevaplarına göre kodlamalar
oluşturulmaktadır. Kodlamaların yapılmasından sonra veriler ilgili kategorilere göre
sınırlandırılmaktadır. Kategoriler haline getirilen veriler son olarak temalar halinde toplanmıştır.
Temaların oluşturulması aşamasında bazı veriler dışarıda kalırken, bazıları mantıklı ve anlaşılır
bir biçimde betimlenerek sunulmaktadır (Yıldırım ve Şimşek, 2016). Daha sonraki süreçte içerik
analizi yapılmıştır. İçerik analizi; ‘mesajların belirgin niteliklerinin nesnel ve sistematik bir
biçimde tanımlanması yoluyla çıkarımlar yapılmasına imkân verilmesi’ni ifade etmektedir
(Önsöz ve ark., 2008). İçerik analizinde kategoriler haline getirilen veriler tanımlanmış ve
bulgular kısmında yorumlanmıştır. Yorumlama aşamasında elde edilen bulguların gerçek ile
örtüşüp örtüşmediği de kontrol edilmiştir.

43
Nitel verilerin analizinde MAXQDA 2020 analiz programı kullanılmıştır. Verilerin
analizinde öncelikle, katılımcılar ile yapılan röportajların çözümlenme işlemi yapılmıştır. Burada
her bir katılımcının sorulara verdikleri cevaplar hiçbir kelime atlamaksızın tek tek el ile
yazılmıştır. İkinci aşamada katılımcıların cevaplarına yönelik oluşturulan çözümleme dosyaları,
MAXQDA 2020 programına yüklenmiştir. Programa yüklenen dosyaların üçüncü aşamada içerik
analizleri yapılmıştır. İçerik analizi yapılırken öncelikle, verilere yönelik genel bir okuma
yapılmış ve araştırmanın amacına paralel bir şekilde alt kodlar oluşmuştur. Alt kodların
belirlenmesinden sonra, temalar belirlenmiştir. Ve son aşamada veri setlerindeki katılımcıların
ifadeleri, kodlara ataması işlemi yapılmıştır.

7.7. Geçerlilik ve Güvenilirlik

Karma bir araştırma modeli sunan araştırmamızda geçerlilik ve güvenilirlik iki aşamalı
olarak ele alınmıştır. Nicel araştırmalarda, araştırma bulgularının geçerliliğini ve güvenilirliğini
belirlemek için Cronbach Alfa değerinin belirlenmiştir.

Nitel araştırmalarda bulguların 'güvenilirliğini' sağlamak, metodolojik stratejiler tasarlama


ve birleştirme ile gerçekleştirilmektedir. Araştırmacının güvenilirliği sağlamasında; titiz kayıt
tutma, verilerin yorumlarında tutarlı ve şeffaf olma, veri toplama ve analizin yeterli derinliği
sağlama, farklı bakış açılarının temsili için karşılaştırma durumu oluşturma gibi birçok
sorumluluğu bulunmaktadır (Noble ve Smith, 2015). Bu araştırmada da güvenilirliği sağlamak
için bütün bu önemli hususlara dikkat edilmiştir. Ayrıca araştırmamızda verilerinin geçerlilik ve
güvenirlik analizinde ‘inandırıcılık’ önemli bir unsur olarak ele alınmıştır. Araştırmada ele alınan
konu hakkında bilgiye sahip ve nitel araştırma yöntemlerini kullanmış 3 uzman kişiden uzman
görüş alınarak, araştırmanın inandırıcılığı arttırılmaya çalışılmıştır (Başkale, 2016). Uzman
görüşleri ile kodlar ve temalar gözden geçirilmiş ve güvenilirlik arttırılmaya çalışılmıştır.

Geçerlilik ise, araştırmanın ölçmeyi amaçladığı şeyi gerçekten ölçüp ölçmediğini veya
araştırma sonuçlarının ne kadar doğru olduğunu belirler (Golafshani, 2003). Araştırmanın ilk
adımı olan araştırma sorularının belirlenmesinde, 2 uzman danışmanlar ile bir araya gelinerek
araştırma soruları incelenmiş ve ortak karar ile belirlenmiştir. Burada sadece araştırmacı değil,
ilave 2 uzman görüşünün alınması, araştırmanın nitel soruları için geçerlilikte önemli bir adımı
oluşturmaktadır. Ayrıca verilerin analiz kısmında başvurulan diğer uzmanların görüşleri alınırken
araştırma soruları için de görüş istenilmiştir. İlaveten araştırma konusuna yakın farklı araştırmalar
da taranmış olup, soruların belirlenme aşamasında daha önce yapılan çalışmalardaki sorulardan
da etkilenilmiştir.

44
8. BULGULAR

Araştırmanın bu bölümünde; katılımcılara uygulanan sağlık okuryazarlığı ölçeği sonuçları


ve Covid-19 temalı kamu spotlarına yönelik hazırlanan açık uçlu sorulara verilen cevaplar yer
almaktadır.

8.1. Katılımcıların Sosyo-Demografik Özellikleri

Araştırmaya 332 kişi gönüllü olarak katılım göstermiştir. Katılımcıların yaş ortalaması 30,6
olup, %53’ü 25-34 yaş grubu arasında yer almaktadır. Araştırmanın katılımcıları; %29,8’i
erkeklerden, %70,2’si kadınlardan oluşmaktadır. Araştırma grubun medeni durumuna
bakıldığında %31’i evlilerden, %69’u bekârlar oluştuğu görülmektedir.

Katılımcılara ait diğer tanımlayıcı bilgiler tablo 5’te yer almaktadır.

Tablo 5: Katılımcıların Demografik Verileri


N %
Yaş
15-24 177 53,0
25-34 94 28,9
35-44 43 12,6
45 ve üzeri 18 5,5
Cinsiyet
Erkek 99 29,8
Kadın 233 70,2
Medeni Durum
Evli 103 31,0
Bekâr 229 69,0
Eğitim Durumu
İlkokul/ Ortaokul mezunu 10 3,0
Lise mezunu 110 33,1
Ön Lisans mezunu 76 22,9
Lisans mezunu 104 31,3
Yüksek lisans mezunu 26 7,8
Doktora mezunu 6 1,8
Meslek
Ev hanımı/İşçi 30 9,0
Memur/Emekli 58 17,5
Öğrenci 139 41,9
Sağlık Yöneticisi 13 3,9
Akademisyen 11 3,3
Doktor 5 1,5
Hemşire/Ebe 27 8,1
Sağlık Teknikeri 49 14,8
Sosyal Güvence
Var 161 48,5
Yok 171 51,5
Aylık Gelir-Gider İlişkisi
Gelir Giderden Az 148 44,6
Gelir Gidere Denk 139 41,9
Gelir Giderden Fazla 45 13,6
Toplam 332 100

45
Tablo 5’e bakıldığında katılımcıların %33,1 ile en fazla lise mezunlarından, %31,3 ile
yakın bir oranda lisans mezunlarının oluşturduğu görülmektedir. Meslek grubunun dağılımına
bakıldığında ise %41,9 ile öğrencilerin en fazla katılım sağladığı görülmektedir. Katılımcıların
%51,5’inin sosyal güvencesinin olmadığı %44,6’sının ise gelirin giderden az olduğu
bulunmuştur.

8.2. Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği Güvenilirlik Bulguları

Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği; tedavi ve hizmet ile hastalıklardan korunma/sağlığın


geliştirilmesi olmak üzere 2 alt boyuttan oluşmaktadır. Alt boyutları da tanımlayıcı 4 tanımlayıcı
süreçten oluşmaktadır. Bu süreçler; sağlıkla ilgili bilgiye ulaşma, sağlıkla ilgili bilgiyi anlama,
sağlıkla ilgili bilgiyi değerlendirme ve sağlıkla ilgili bilgiyi kullanma/uygulama’dır.
Aşağıdaki tablo 6’da ölçeğin alt boyutları ve tanımlayıcı süreçlerin gösterildiği matris tablo
yer almaktadır.
Tablo 6: Türkiye Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği Matris Bileşenleri
Sağlıkla İlgili Sağlıkla İlgili
Sağlıkla İlgili Sağlıkla İlgili
Bilgiyi Bilgiyi Kullanma/
Bilgiye Ulaşma Bilgiyi Anlama
Değerlendirme Uygulama
Tedavi ve Hizmet 1, 4, 5, 7 2, 8, 11, 13 3, 9, 12, 15 6, 10, 14, 16
Hastalıklardan Korunma/
Sağlığın Geliştirilmesi 18, 20, 22, 27 19, 21, 23, 25 24, 26, 28, 32 17, 29, 30, 31

Okyay ve Abacıgil (2016) tarafından ölçeğin geçerlilik ve güvenilirlik analizinde iç tutarlık


(Cronbach Alfa) ile incelenmiştir. Ölçeğin genel iç tutarlık katsayısı; 0.927 olarak bulunmuştur.
Bu çalışmada ise Sağlık Okuryazarlığı ölçeğinin genel Cronbach Alfa değeri 0,779 bulunmuştur.
Bulunan bu değer 0,60’ın üzerinde olmasından dolayı, ölçek kabul edilir bir geçerlilik ve
güvenilirliğe sahiptir.

“Örnek Büyüklüğünün Yeterliliğinin Değerlendirilmesinde Kaiser-Meyer-Olkin Ölçütü


(KMO)” değerine bakılmış ve bu değer 0,898 olarak bulunmuştur. KMO değeri faktör analizin
yapılabilmesine olanak veren bir örnek büyüklüğünü göstermektedir. Tablo 7’de ölçeğinin faktör
analizi ve soruların dağılımı verilmektedir.

46
Tablo 7: Türkiye Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği Güncel Faktörleri
Sağlıkla İlgili Sağlıkla İlgili
Sağlıkla İlgili Sağlıkla İlgili
Bilgiyi Bilgiyi Kullanma
Bilgiye Ulaşma Bilgiyi Anlama
Değerlendirme Uygulama
Tedavi ve Hizmet -
4,5,6 1,2 8,9,10,11,13
Hastalıklardan Korunma/
18,19,20,21,28 - 24,25,26,27
Sağlığın Geliştirilmesi -

Sağlık okuryazarlığı ölçeği Okyay ve Abacıgil (2016) tarafından Türkçeye uyarlamasında


2 alt boyut ve 4 bileşen ile toplam 8 faktör olduğu bulunmuştur. Fakat bizim çalışmamızda farklı
örneklem grubu ve sayısı dikkate alınarak çalışmada 5 faktör bulunmuştur. Soru
3,9,10,12,15,16,18,23 ve 24. yapılan faktör analizinde 0.50’nin altında değer aldıkları için
analizinden çıkarılmıştır.

Tablo 8’de çalışmamıza katılan örneklem grubu için sağlık okuryazarlığı ölçeğinin faktör
yükleri ve Cronbach’s Alpha değerleri verilmiştir.

Tablo 8: Türkiye Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği Analizi

Faktörler Faktör Yükleri Cronbach’s Alpha


,652
TH/ Bilgiye Ulaşma ,794 ,765
,805
,812 ,725
TH/ Bilgiyi Anlama
,824
,577
,545
TH/ Bilgiyi Değerlendirme ,783 ,783
,676
,582
,785
,832
HK/ Bilgiye Ulaşma ,732 ,886
,713
,704
,673
,741 ,790
HK/ Bilgiyi Değerlendirme
,725
,777

Ölçeğin alt faktörlerinin geçerlilik ve güvenilirlik katsayılarına bakıldığında 5 faktör için


0,70’tan fazla olduğu görülmektedir. Bu değerler bize faktörlerin analiz edilebilir olduğunu
söylemektedir.

Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği İndeks Sonuçları


Sağlık okuryazarlığı ölçeğinin Türkçeye uyarlamasını yapan Okyay ve Abacıgil(2016)
çalışmada ölçeğin indeks hesaplamasını da yapmıştır. Ölçeğin indeks puanlaması Avrupa Sağlık
Okuryazarlığı(HLS-EU) ölçeği çalışmalarındaki ortalama değer baz alınarak, 0 ile 50 arasında

47
puanın hesaplanacağı şekilde bir indeks formülü oluşturulmuştur. Sağlık okuryazarlığı için
oluşturulan indeks formülü;
İndeks = (ortalama-1) x (50/3) şeklinde bulunmaktadır.
Sağlık okuryazarlığı düzeyi, elde edilen puana göre 4 kategoride değerlendirilmiştir. Bu
kategoriler;
• (0-25) : Yetersiz sağlık okuryazarlığı
• (>25-33) : Sorunlu – sınırlı sağlık okuryazarlığı
• (>33-42) : Yeterli sağlık okuryazarlığı
• (>42-50) : Mükemmel sağlık okuryazarlığı

Yukarıdaki formül dikkate alınarak, araştırmamıza katılan 3 farklı grup için; hastalar,
sağlık çalışanları ve sağlık yöneticileri için ayrı indeksler hesaplanmıştır. Örneklem gruplarına ait
sağlık okuryazarlık indeks verileri ile nitel sorulara verilen yanıtlarda karşılaştırılma yapılacaktır.

Tablo 9: Sağlık Okuryazarlığı İndeks Puan Sonuçları


Gruplar Ölçek Puan Ortalaması Ölçek İndeks Değeri
Hastalar 3,49 41,5
Sağlık Çalışanları 3,55 42,5
Sağlık Yöneticileri 3,49 41,5
Genel 3,51 41,8

Tablo 9’a bakıldığında hastalar ile sağlık yöneticilerin ölçek indeks değerleri 41,5 ile yeterli
sağlık okuryazarlık düzeyine sahip olduklar görülmektedir. Sağlık çalışanlarının, indeks değeri
42,5 mükemmel sağlık okuryazarlık düzeyine sahip olduğu bulunmuştur. Örneklem ortalamasına
bakıldığında 41,8 indeks değeri ile katılımcıların yeterli sağlık okıryazarlığına sahip olunduğu
görülmektedir.

Katılımcıların sağlık okuryazarlık sınıflandırılmasının yüzdelik dağılımla şekil 5’te


verilmiştir.

0%5% Yetersiz Sağlık Okuryazarlık

Sınırlı Okuryazarlık

52% 43% Yeterli Sağlık Okuryazarlık

Mükemmel Sağlık
Okuryazarlık

Şekil 5: Katılımcıların Genel Sağlık Okuryazarlığı Düzeyi Dağılımı

48
Katılımcıların genel sağlık okuryazarlık dağılımlarına bakıldığında; %52’si mükemmel
sağlık okuryazarlık düzeyine, %43’ü yeterli sağlık okuryazarlık düzeyine ve %5’i sınırlı sağlık
okuryazarlık düzeyine sahip oldukları görülmektedir. Örneklemin 3 farklı gruptan oluşmasından
dolayı her bir grup özelinde sağlık okuryazarlık dağılımları aşağıda verilmektedir.

6% 0%

53% 41%

Sorunlu Sağlık Okuryazarlık Yetersiz Sağlık Okuryazarlık


Yeterli Sağlık Okuryazarlık Mükemmel Sağlık Okuryazarlık

Şekil 6: Hasta Katılımcı Grubunun Sağlık Okuryazarlık Düzey Dağılımları

Şekil 6’ya bakıldığında hasta grubundaki katılımcıların; %53’ü mükemmel sağlık


okuryazarlık düzeyine, %41’i yeterli sağlık okuryazarlık düzeyine ve %6’sı sorunlu sağlık
okuryazarlık düzeyine sahip oldukları görülmektedir.

0%

48%
52%

Sorunlu Sağlık Okuryazarlık Yetersiz Sağlık Okuryazarlık


Yeterli Sağlık Okuryazarlık Mükemmel Sağlık Okuryazarlık

Şekil 7: Sağlık Çalışanı Katılımcıların Sağlık Okuryazarlık Düzey Dağılımları

Şekil 7’ye bakıldığında sağlık çalışanı katılımcıların; %48’i mükemmel sağlık okuryazarlık
düzeyine ve %52’si yeterli sağlık okuryazarlık düzeyine sahip oldukları görülmektedir.

49
0%
13%

87%

Sorunlu Sağlık Okuryazarlık Yetersiz Sağlık Okuryazarlık


Yeterli Sağlık Okuryazarlık Mükemmel Sağlık Okuryazarlık

Şekil 8: Sağlık Yöneticilerinin Sağlık Okuryazarlık Düzey Dağılımları

Şekil 8’e bakıldığında sağlık yöneticisi katılımcılarının; %87’si mükemmel sağlık


okuryazarlık düzeyine ve %13’ü yeterli sağlık okuryazarlık düzeyine sahip oldukları
görülmektedir.

Tablo 10’da sağlık okuryazarlığı ölçeğinin yaş değişkeni ile karşılaştırılmasında ANOVA
testi sonuçları yer almaktadır.

Tablo 10: SOY Ölçeğinin Alt Faktörleri ile Katılımcıların Yaş Karşılaştırması(N=332)
Faktörler Değişken N X SS P
15-24 177 4,24 0,70
25-34 94 4,25 0,72
TH/ Bilgiye Ulaşma ,673
35-44 43 4,19 0,64
45 ve üzeri 18 4,04 0,82
15-24 177 3,97 0,80
25-34 94 4,17 0,76
TH/ Bilgiyi Anlama ,012*
35-44 43 4,17 0,71
45 ve üzeri 18 3,58 1,07
15-24 177 4,08 0,56
TH/Bilgiyi 25-34 94 4,09 0,67
,614
Değerlendirme 35-44 43 4,07 0,54
45 ve üzeri 18 3,89 0,64
15-24 177 4,13 0,71
25-34 94 4,17 0,65
HK/ Bilgiye Ulaşma ,736
35-44 43 4,11 0,60
45 ve üzeri 18 3,98 0,67
15-24 177 3,78 0,69
HK/ Bilgiyi 25-34 94 3,69 0,73
,303
Değerlendirme 35-44 43 3,85 0,74
45 ve üzeri 18 3,53 0,692
*p<0,05

Sağlık okuryazarlığının alt boyutları ile katılımcıların yaşlarının karşılaştırılmasında


sadece tedavi ve hizmete yönelik bilgiyi anlama ile katılımcı yaşları arasında anlamlı farklılık
bulunmuştur(p<0,05). Tedavi ve hizmete yönelik bilgiyi anlamada hangi gruplar arasında

50
farklılığın oluştuğunu görebilmek adına post-hoc Tukey test sonuçlarına bakılmıştır. Tedavi ve
hizmete yönelik bilgiyi anlamada 25-34 yaş grubu ile 45 yaş ve üzeri grup arasında(p=0,022), 35-
44 yaş gurubu ile 45 yaş ve üzeri arasında(p=0,014) farklılık olduğu görülmüştür(p<0,050).

Sağlık okuryazarlığı ölçeğinin alt faktörleri ile katılımcıların cinsiyet karşılaştırılması T-


testi ile analiz edilmiştir. Analiz sonuçları tablo 11’de yer almaktadır.

Tablo 11: SOY Ölçeğinin Alt Faktörleri ile Katılımcıların Cinsiyet Karşılaştırması(N=332)
Faktörler Değişken N X SS P
Erkek 99 4,16 0,74
TH/ Bilgiye Ulaşma ,268
Kadın 233 4,25 0,69
Erkek 99 4,03 0,79
TH/ Bilgiyi Anlama ,998
Kadın 233 4,03 0,81
Erkek 99 4,08 0,58
TH/Bilgiyi Değerlendirme ,836
Kadın 233 4,07 0,60
Erkek 99 4,13 0,68
HK/ Bilgiye Ulaşma ,915
Kadın 233 4,13 0,67
Erkek 99 3,85 0,74
HK/ Bilgiyi Değerlendirme ,120
Kadın 233 3,71 0,71

Sağlık okuryazarlığı ölçeğinin tüm alt faktörleri ile katılımcı cinsiyeti arasında istatistiksel
olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır(p>0,05).
Tablo 12’de sağlık okuryazarlığı ölçeğinin alt faktörleri ile katılımcı medeni durum
karşılaştırılması, T-testi ile analiz edilmiştir.

Tablo 12: SOY Ölçeğinin Alt Faktörleri ile Katılımcı Medeni Durum Karşılaştırması(N=332)
Faktörler Değişken N X SS P
Evli 103 4,22 0,70
TH/ Bilgiye Ulaşma ,992
Bekâr 229 4,22 0,71
Evli 103 4,08 0,81
TH/ Bilgiyi Anlama ,470
Bekâr 229 4,01 0,80
Evli 103 4,00 0,62
TH/Bilgiyi Değerlendirme ,157
Bekâr 229 4,10 0,58
Evli 103 4,03 0,72
HK/ Bilgiye Ulaşma ,070
Bekâr 229 4,18 0,65
Evli 103 3,72 0,68
HK/ Bilgiyi Değerlendirme ,549
Bekâr 229 3,77 0,74

Analiz sonucuna göre, sağlık okuryazarlığı alt boyutları ile katılımcıların medeni durumları
arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunamamıştır(p>0,05).
Sağlık Okuryazarlığı ölçeğinin alt boyutları ile eğitim durumunun karşılaştırılması,
ANOVA test ile analiz edilmiştir. Analiz sonuçları tablo 13’ te verilmiştir.

51
Tablo 13: SOY Ölçeğinin Alt Faktörlerin Eğitim Durumu ile Karşılaştırılması(N=332)
Faktörler Değişken N X SS P
İlkokul/Ortaokul mezunu 10 3,93 0,87
Lise mezunu 110 4,22 0,65
Ön Lisans mezunu 76 4,28 0,74 ,186
TH/ Bilgiye
Ulaşma Lisans mezunu 104 4,15 0,73
Yüksek Lisans mezunu 26 4,50 0,57
Doktora mezunu 6 4,17 0,86
İlkokul/Ortaokul mezunu 10 3,50 1,25
Lise mezunu 110 3,95 0,73
Ön Lisans mezunu 76 3,99 0,89 ,008*
TH/ Bilgiyi
Anlama Lisans mezunu 104 4,06 0,75
Yüksek Lisans mezunu 26 4,46 0,69
Doktora mezunu 6 4,50 0,55
İlkokul/Ortaokul mezunu 10 3,82 0,82
Lise mezunu 110 4,03 0,55
Ön Lisans mezunu 76 4,13 0,59 ,029*
TH/Bilgiyi
Değerlendirme Lisans mezunu 104 4,00 0,60
Yüksek Lisans mezunu 26 4,36 0,55
Doktora mezunu 6 4,37 0,39
İlkokul/Ortaokul mezunu 10 3,62 1,23
Lise mezunu 110 4,08 0,73
Ön Lisans mezunu 76 4,21 0,61
HK/ Bilgiye
Lisans mezunu 104 4,09 0,59 ,020*
Ulaşma
Yüksek Lisans mezunu 26 4,43 0,56
Doktora mezunu 6 4,33 0,45
İlkokul/Ortaokul mezunu 10 3,45 0,91
Lise mezunu 110 3,79 0,69
Ön Lisans mezunu 76 3,77 0,80 ,105
HK/ Bilgiyi
Lisans mezunu 104 3,64 0,65
Değerlendirme
Yüksek Lisans mezunu 26 4,02 0,71
Doktora mezunu 6 4,04 0,87
*p<0,05

Tabloya bakıldığında; tedavi ve hizmete yönelik sağlıkla ilgili bilgiye anlama ve bilgiyi
değerlendirme faktörleri ile hastalıklardan korunma/sağlığın gelişitirilmesinde bilgiye ulaşma alt
faktörleri ile katılımcıların eğitim durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık
bulunmuştur(p<0,05). Farklığın nedeninin anlaşılması adına post-hoc Tukey testi yapılmıştır.
Tedavi ve hizmete yönelik bilgiyi anlamada; ilkokul mezunları ile yüksek lisans
mezunları(p=0,015), lise mezunu ile yüksek lisans mezunları(p=0,038) farklılık oluşmaktadır.
Tedavi ve hizmete yönelik bilgiyi anlama alt faktöründe; lisans mezunları ile yüksek lisans
mezunları(p=0,050) farklılığı oluşturmaktadır. Hastalıklardan korunmada bilgiye ulaşmada ise;
ilkokul ile yüksek lisans mezunları(p=0,015) ile farklılığa neden olmaktadır(p<0,05).

Sağlık okuryazarlığı ölçeğinin alt faktörleri ile katılımcıların mesleklerinin karşılaştırılması


ANOVA testi ile analiz edilmiştir. Analiz sonuçları tablo 14’te yer almaktadır.

52
Tablo 14: SOY Ölçeğinin Alt Faktörleri ile Katılımcıların Meslek Karşılaştırılması(N=332)
Faktörler N X SS P
Ev hanımı/İşçi 30 3,23 0,70
Memur/Emekli 58 4,01 0,83
Öğrenci 139 4,25 0,67
TH/ Bilgiye Ulaşma Sağlık Yöneticisi 13 4,36 0,63 ,070
Akademisyen 11 4,45 0,43
Doktor 5 3,93 0,68
Hemşire/Ebe 27 4,09 0,84
Sağlık Teknikeri 49 4,41 0,55
Ev hanımı/İşçi 30 3,77 0,91
Memur/Emekli 58 4,05 0,81
Öğrenci 139 3,92 0,85
TH/ Bilgiyi Anlama Sağlık Yöneticisi 13 4,46 0,48 ,008*
Akademisyen 11 4,23 1,03
Doktor 5 4,90 0,22
Hemşire/Ebe 27 4,09 0,52
Sağlık Teknikeri 49 4,20 0,63
Ev hanımı/İşçi 30 3,87 0,65
Memur/Emekli 58 3,93 0,66
Öğrenci 139 4,09 0,58
TH/Bilgiyi Sağlık Yöneticisi 13 4,15 0,54 ,055
Değerlendirme Akademisyen 11 4,33 0,54
Doktor 5 4,64 0,54
Hemşire/Ebe 27 4,13 0,52
Sağlık Teknikeri 49 4,13 0,52
Ev hanımı/İşçi 30 3,79 0,94
Memur/Emekli 58 4,07 0,56
Öğrenci 139 4,15 0,71
HK/ Bilgiye Ulaşma Sağlık Yöneticisi 13 4,14 0,75 ,010*
Akademisyen 11 4,29 0,46
Doktor 5 4,96 0,09
Hemşire/Ebe 27 4,08 0,59
Sağlık Teknikeri 49 4,26 0,49
HK/ Bilgiyi Ev hanımı/İşçi 30 3,37 0,86
Değerlendirme Memur/Emekli 58 3,76 0,72
Öğrenci 139 3,79 0,70
Sağlık Yöneticisi 13 3,77 0,73 ,027*
Akademisyen 11 4,07 0,54
Doktor 5 4,40 0,45
Hemşire/Ebe 27 3,66 0,77
Sağlık Teknikeri 49 3,75 0,64
*p<0,05

Tabloya göre; tedavi ve hizmete yönelik bilgiyi anlama alt faktörleri ile hastalıktan
korunmaya yönelik bilgiye ulaşma ve değerlendirme alt faktörleri ile katılımcıların meslek
grupları ile arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur(p<0,05). Farklığın
nedeninin anlaşılması adına post-hoc Tukey testi yapılmıştır. Test sonucunda tedavi ve hizmete
yönelik sağlıkla ilgili bilgiyi anlama ve değerlendirmede; ev hanımı/işçi grubu ile
doktorlar(p=0,026) farklılık oluştuğu görülmektedir. Hastalıktan korunmaya yönelik bilgiye
ulaşma ve değerlendirme alt faktörlerinde de benzer şekilde; ev hanımı/işçi grubu ile
doktorlar(p=0,08; p=0,05) farklılığı oluşturmaktadır(p<0,05).

Sağlık okuryazarlığı ölçeğinin alt boyutları ile katılımcıların sigortalı olma durumlarının
karşılaştırılması T-testi ile analiz edilmiştir. Analiz sonucu tablo 15’te verilmiştir.

53
Tablo 15: SOY Ölçeğinin Alt Faktörleri ile Katılımcı Sosyal Güvence Karşılaştırması(N=332)
Faktörler N X SS P
TH/ Bilgiye Ulaşma Yok 161 4,23 0,68
,841
Var 171 4,22 0,72
TH/ Bilgiyi Anlama Yok 161 3,93 0,83
,021*
Var 171 4,13 0,76
TH/Bilgiyi Değerlendirme Yok 161 4,07 0,59
,933
Var 171 4,07 0,59
HK/ Bilgiye Ulaşma Yok 161 4,09 0,76
,273
Var 171 4,17 0,59
HK/ Bilgiyi Değerlendirme Yok 161 3,75 0,73
,910
Var 171 3,76 0,71
*p<0,05

Tabloya göre; tedavi ve hizmete yönelik bilgiyi anlama ile sosyal güvence arasında
istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur(p<0,05). Tedavi ve hizmete yönelik sağlıkla
ilgili bilgiyi anlamada sosyal güvencesi olan katılımcıların ortalaması(X=4,13), sosyal güvencesi
olmayan katılımcıların ortalamasından daha fazla olduğu görülmektedir.

Sağlık okuryazarlığı ölçeğinin alt faktörleri ile katılımcıların gelir-gider değerlendirmesi


ANOVA testi ile analiz edilmiştir. Analiz sonuçları tablo 16’da yer almaktadır.

Tablo 16: SOY Ölçeğinin Alt Faktörleri ile Katılımcıların Gelir-Gider Karşılaştırılması(N=332)
Faktörler N X SS P
Gelir giderden az 148 4,14 0,76
TH/ Bilgiye Ulaşma Gelir gidere denk 139 4,33 0,60 ,050*
Gelir giderden fazla 45 4,19 0,75
Gelir giderden az 148 3,90 0,83
TH/ Bilgiyi Anlama Gelir gidere denk 139 4,14 0,72 ,032*
Gelir giderden fazla 45 4,11 0,91
Gelir giderden az 148 4,00 0,58
TH/Bilgiyi Gelir gidere denk 139 4,14 0,62 ,129
Değerlendirme Gelir giderden fazla 45 4,10 0,52
Gelir giderden az 148 4,07 0,73
HK/ Bilgiye Ulaşma Gelir gidere denk 139 4,16 0,65 ,265
Gelir giderden fazla 45 4,24 0,57
Gelir giderden az 148 3,70 0,74
HK/ Bilgiyi Gelir gidere denk 139 3,79 0,72 ,476
Değerlendirme Gelir giderden fazla 45 3,79 0,65
*p<0,05

Tabloya bakıldığında tedavi ve hizmetlere yönelik sağlıkla ilgili bilgiye ulaşma ve bilgiyi
anlama alt faktörleri ile gelir-gider değerlendirmesi arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık
bulunmuştur(p<0,05). Farklığın nedeninin anlaşılması adına post-hoc Tukey testi yapılmıştır.
Test sonucuna göre; tedavi ve hizmete yönelik bilgiye ulaşmada, geliri giderden az ile geliri gidere
denk (p=0,048) ile farklılığa neden olmaktadır. Tedavi ve hizmete yönelik bilgiyi anlamada, geliri
giderden az ile geliri gidere denk katılımcılar(p=0,032) ile farklılğı oluşturmaktadır.

Tablo 17’de hipotezlerin değerlendirme sonuçları yer almaktadır. Tabloya bakıldığında


toplam 35 adet hipotezin oluştuğu, 10 tanesinin kabul edildiği, 25 tanesinin ise reddedildiği
görülmektedir.

54
Tablo 17: Hipotez Değerlendirme Tablosu
Medeni Eğitim Sosyal Gelir-
FAKTÖRLER Yaş Cinsiyet Durum Düzeyi Meslek Güvence Gider
TH/ Bilgiye Ulaşma RED RED RED RED RED RED RED
TH/ Bilgiyi Anlama KABUL RED RED KABUL KABUL KABUL KABUL
TH/ Bilgiyi Değerlendirme RED RED RED KABUL KABUL RED RED
HK/ Bilgiye Ulaşma RED RED RED KABUL KABUL RED RED
HK/ Bilgiyi Değerlendirme RED RED RED RED KABUL RED RED

8.4. Nitel Görüşme Bulguları

Araştırmaya toplam, 28 kişi gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcıların dağılımı ise; 10


katılımcı daha önceden Covid-19 tanısı almış olan hasta grubunu, 10 katılımcı sağlık
çalışanı(doktor,ebe,hemşire ve sağlık teknikerleri) grubunu ve 8 katılımcı da sağlık yöneticisi
grubunu oluşturmaktadır. Araştırmaya katılan katılımcılara ait meslek, yaş, cinsiyet, medeni
durum ve eğitim durumlarına yöenlik bilgiler aşağıdaki Tablo 18’de verilmiştir.

Tablo 18: Nitel Görüşmeye Katılan Katılımcıların Demografik Verileri


Katılımcı Medeni Eğitim
Kodu Meslek Yaş Cinsiyet Durum Durumu
1 H1 İşçi 50 Kadın Evli İlkokul
2 H2 Memur 39 Kadın Evli Yüksek Lisans
3 H3 Akademisyen 31 Kadın Evli Yüksek Lisans
4 H4 Sekreter 26 Kadın Evli Lisans
5 H5 Öğrenci 20 Erkek Bekâr Yüksekokul
6 H6 Akademisyen 39 Erkek Evli Doktora
7 H7 Serbest Çalışan 45 Kadın Bekâr Lisans
8 H8 Akademisyen 32 Kadın Evli Yüksek Lisans
9 H9 İşçi 27 Kadın Bekâr Lisans
10 H10 Temizlik Görevlisi 40 Kadın Bekâr İlkokul
11 SÇ1 Doktor 35 Erkek Bekâr Doktora
12 SÇ2 Sağlık Memuru 33 Erkek Bekâr Yüksek Lisans
13 SÇ3 Anestezi Teknikeri 34 Erkek Evli Yüksekokul
14 SÇ4 Hemşire 30 Kadın Evli Lisans
15 SÇ5 Doktor 29 Erkek Bekâr Yüksek Lisans
16 SÇ6 Eczacı 31 Kadın Evli Yüksek Lisans
17 SÇ7 Tıbbi Sekreter 23 Kadın Bekâr Yüksekokul
18 SÇ8 Odyometrist 28 Erkek Evli Lisans
19 SÇ9 Fizyoterapist 26 Kadın Evli Lisans
20 SÇ10 Ebe 24 Kadın Bekâr Lisans
21 SY1 Sağlık Yöneticisi 37 Erkek Bekâr Lise
22 SY2 Sağlık Yöneticisi 43 Kadın Evli Lisans
23 SY3 Sağlık Yöneticisi 45 Kadın Evli Yüksek Lisans
24 SY4 Sağlık Yöneticisi 30 Kadın Evli Lisans
25 SY5 Sağlık Yöneticisi 26 Kadın Bekâr Yüksek Lisans
26 SY6 Sağlık Yöneticisi 24 Kadın Bekâr Lisans
27 SY7 Sağlık Yöneticisi 31 Kadın Evli Lisans
28 SY8 Sağlık Yöneticisi 27 Erkek Bekâr Lisans

55
8.5. Temalar ve Kodlar

Katılımcılara yönlendirilen sorulara verilen cevaplar, MAXQDA 2020 programı ile analiz
edilmiştir. Analiz sırasında katılımcıların vermiş olduğu yanıtlar ile oluşturulan kodlar ve daha
sonrasında oluşturulan temalar ile tümevarım yaklaşımı uygulanmıştır. Ortak özelliği bulunan
cevapların, aynı tema içerisinde bulunmasına hassasiyet gösterilmiştir.

Covid-19 hastalığına yönelik hazırlanan kamu spotlarında 5 önemli konu


vurgulandığından, katılımcılara yöneltilen sorular ve verilen cevaplar bu konular altında
oluşturulmuştur. Şekil 9’da Covid-19’a yönelik hazırlanan kamu spotlarının ana temalar
verilmiştir.

Sosyal
Mesafe

Doğru El Karantina
Hijyeni

Covid-19 Temelli
Maske Kamu Spotu Aşılar
Kullanımı Konuları

Şekil 9: Covid-19 İle İlgili Kamu Spotlarının Alt Temaları

Covid-19 üzerine hazırlanan kamu spotlarına yönelik temalar ve alt kodlar Tablo 19’da
verilmiştir. Her bir kamu spotu özelinde 4 alt tema belirlenmiştir.
Bunlar ilki, ele alınan konu ile ilgili bireysel faktörlerden oluşmaktadır. Maske kullanımı
ilk kamu spotu konusu özelinde örneklendirilecek olunursa; doğru maske takma davranışı
gösterme, maskenin koruyuculuğunu benimseme, maskenin kullanımı/süresi hakkında eksiklikler
ve doğru maske takmayı reddetme davranışı gösterme şeklinde oluşturulmuştur.
İkinci alt tema, ele alınan konu ile ilgili sosyal faktörleri içermektedir. Doğru el hijyeni
konusu özelinde örneklendirilecek olunursa; toplumsal duyarlılığın olması ve devletin bu süreçte
desteğine yönelik gereksinim olarak ifade edilmiştir.
Üçüncü alt tema ise kamu spotunun içeriği hakkında olmaktadır. Örneğin sosyal mesafe ile
ilgili kamu spotunun içeriği ile ilgili; ifadelerin açık ve anlaşılır olması, dikkat çekici olması,
görünürlüğün az olması ve içeriğin yetersiz olması gibi alt kodlardan oluşmaktadır.

56
Dördüncü ve son alt temada ise kamu spotunun etkisi ile ilgili alt kodlar yer almaktadır. 14
gün karantina sürecine yönelik hazırlanan kamu spotunun etkisine yönelik alt koda bakıldığında,
karantina kurallarına uyulmaması şeklinde kodlandığı görülmektedir.

Tablo 19: Covid-19’ Yönelik Hazırlanan Kamu Spotlarına İlişkin Oluşturulan Alt Temalar
Alt tema Alt Tema ve Kodlar
1.1. Bireysel Faktörler
• Doğru Maske Takma Davranışı Gösterme
• Maskenin Koruyuculuğunu Benimseme
• Maske Kullanımı/Süresi Konusundaki Eksiklikler
• Doğru Maske Takmayı Reddetme/Bıkkınlık Oluşması
1.2. Sosyal Faktörler
• Aşılanmanın Etkisi
1.Maske Kullanımına • Maskeye Yönelik Yaptırımlar/Cezalar
Yönelik Kamu Spotu 1.3. Kamu Spotunun İçeriği
• Ulaşılabilir Olması
• İfadelerin Açık/Anlaşılır Olması
• Maske Kullanımı Hakkında Yetersiz Bilgi Olması
• Maskenin Bertarafına Dikkat Çekmemesi
• İçeriğinin Dikkat Çekici Olmaması
1.4. Kamu Spotunun Etkisi
• Doğru Maske Takma Bilincinin Oluşması
• Hedeflenen Etkiyi Doğurmaması
1.1. Bireysel Faktörler
• El Yıkamaya Karşı Hassasiyet Gösterme
• Doğru El Yıkama Adımlarını Bilme
• El Yıkamanın Covid-19 ile İlişkisini Kavrama
• El Hijyenine Karşı Duyarsızlaşma
2. Doğru El Hijyenine 1.2. Sosyal Faktörler
Yönelik Kamu Spotu • Toplumsal Duyarlılığın Olması
• Devletin Desteğinin Gerekliliği
1. 3. Kamu Spotunun İçeriği
• Açık/Anlaşılır İfadelerin Olması
• Uygulamalı Gösterimlerin Olması
• Görülme Sıklığının Fazla Olması
• Dikkat Çekici Olmaması
• İçeriğinin Geliştirilmeye İhtiyacı Olması
13. Kamu Spotunun Etkisi
• 20 Saniye Kuralının Akılda Kalması
• El Yıkamada Olumlu Etkinin Oluşması
• El Yıkama Bilincini Oluşturmaması
1.1. Bireysel Faktörler
• Sosyal Mesafe Kavramını Anlama
• Sosyal Mesafeye Uyum Gösterme
• Covid-19 ile İlişkisini Kurabilme
1.2. Sosyal Faktörler
3. Sosyal Mesafeye • Ulaşım Araçlarının Kapasite Eksikliği
Yönelik Kamu Spotu • Kamuya Açık Alanlarda İnsanların Dikkatsizliği
• Toplumda Bıkkınlığın Oluşması
• Nüfusun Sosyal Mesafeyi Sağlamada Olumsuz Etkisi
• Kültürün Sosyal Mesafeye İzin Vermemesi
1.3. Sosyal Mesafe Kamu Spotunun İçeriği
• İfadelerin Açık ve Anlaşılır Olması
• Dikkat Çekici Olması
• Görünürlüğün Az Olması

57
• İçeriğin Yetersiz Olması
1.4. Sosyal Mesafe Kamu Spotunun Etkinliği
• Sosyal Mesafe Farkındalığının Oluşması
• Sosyal Mesafeyi Uygulamada Yetersiz Olması
1.1. Bireysel Faktörler
• Karantina Bilincinin Oluşmaması
• Karantina Sürecinde Kurallarının Önemsenmesi
4. Karantina • Covid-19 Hastalığı Üzerindeki Olumlu Etkisini Kavrama
Kurallarına Yönelik 1.2. Sosyal Faktörler
Kamu Spotu • Karantina Sürecinin Takibinde Sorunlar
1.3. Karantina Sürecine Yönelik Kamu Spotu İçeriği
• Görünürlüğünün Az Olması
• Karantina Kurallarının Açık ve Net Olmaması
1.4. Karantina Sürecine Yönelik Kamu Spotunun Etkinliği
• Karantina Kurallarına Uyulmaması
1.1. Bireysel Faktörler
• Aşının Covid-19 ile Mücadelede Gerekliliği
• Aşılar Hakkında Yeterli Bilgiye Sahip Olmama
• Aşıya Güvenmeme
5. Aşılara Yönelik • Aşıların Yan Etkileri Hakkındaki Belirsizlik
1.2. Sosyal Faktörler
Hazırlanan Kamu
Spotları • Toplumun Önder Kişilerinin Aşı Karşıtı Paylaşımları
• Toplu Alanlarda Aşı Zorunluluğu
1.3. Aşılanmaya Yönelik Kamu Spotu İçeriği
• Aşılar Hakkında Açıklayıcı Bilgilerin Verilmemesi
• Görünürlüğünde Sorunlar
1.4. Aşılanmaya Yönelik Kamu Spotunun Etkinliği
• Toplumu Aşılanmaya Teşvik Etmesi
• Toplumda Aşılanmayan Teşvik Etmemesi

Tablo 20’ye bakıldığında her bir alt temanın frekans ve yüzde değerleri görülmektedir.
Toplam 5 alt tema için 503 adet kod bulunmuştur. En fazla kodlama yapılan tema %24,2 ile aşılara
yönelik hazırlanan kamu spotları, en az kodlama ise, %17,9 ile karantina kurallarına yönelik
hazırlanan kamu spotları olmuştur.

Tablo 20: Kodlanan Temaların Frekansları ve Yüzdeleri


Tema Frekans Yüzde(%)
Maske Kullanımına Yönelik Kamu Spotu 93 18,5
Doğru El Hijyenine Yönelik Kamu Spotu 97 19,3
Sosyal Mesafeye Yönelik Kamu Spotu 101 20,1
Karantina Kurallarına Yönelik Kamu Spotu 90 17,9
Aşılara Yönelik Hazırlanan Kamu Spotları 122 24,2
Toplam 503 100

58
8.5.1. Maske Kullanımına Yönelik Hazırlanan Kamu Spotu Bulguları

Covid-19 ile mücadelede en önemli konulardan birisi olan maske kullanımına yönelik
kamu spotunun alt tema ve kodların dağılımı şekil 10’da verilmiştir.

Maske kullanımına yönelik hazırlanan kamu spotunun 4 alt temasına yönelik alt kodlara
bakıldığında bireysel faktörlerin diğer faktörlere kıyasla çok daha fazla alt kod ile tanımlandığı
görülmektedir. Covid-19 ile ilgili mücadelede maske kullanımının bireysel bir çaba ile
geliştirilmesi gerektiği de şekil üzerinde görülmektedir.

Maske Kullanımı/Süresi
Konusundaki Eksiklikler

Doğru Maske Takma Davranışı


Gösterme

Bireysel Faktörler Doğru Maske Takmayı


Reddetme/Bıkkınlık Oluşması

Maskenin Koruyuculuğunu
Benimseme

Doğru Maske Takmayı


Reddetme/Bıkkınlık Oluşması

Aşılanmanın Etkisi
Sosyal Faktörler
Maskeye Yönelik
Yaptırımlar/Cezalar

Maske Kullanımına
Ulaşılabilir Olması
Yönelik Kamu Spotu

İfadelerin Açık/Anlaşılır Olması

Maske Hakkında Yetersiz Bilgi


Kamu Spotunun Olması
İçeriği
Maskenin Doğru Bertaraf
Edilmesine Yönelik Eksik Bilgi

İçeriğinin Dikkat Çekici


Olmaması

Doğru Maske Takma Bilincinin


Kamu Spotunun Oluşması
Etkisi
Hedeflenen Etkiyi Oluşturmaması

Şekil 10: Maske Kullanımına Yönelik Kamu Spotu Temasına Ait Alt Temalar

59
Tablo 21’de maske kullanımına yönelik hazırlanan kamu spotlarının alt temaları ve
kodların dağılımı verilmiştir. Kodlamalar içerisinde en fazla değeri 13 kişi(%13,7)nin belirtmesi
ile kamu spotunun ifadelerin açık ve anlaşılır olması oluşturmaktadır. En az değer ise 2
kişi(%2,1)nin aşılanmanın maske kullanımı üzerinde etkili olduğu düşüncesi oluşturmaktadır.

Tablo 21: Maske Kullanımına Yönelik Kamu Spotu Temasına Ait Alt Temalar
Alt tema n (sayı) %(yüzde)
Bireysel Faktörler
Doğru Maske Takma Davranışı Gösterme 6 6,3
Maskenin Koruyuculuğunu Benimseme 12 12,6
Maske Kullanımı/Süresi Konusundaki Eksiklikler 11 11,6
Doğru Maske Takmayı Reddetme/Bıkkınlık Oluşması 11 11,6
Sosyal Faktörler
Aşılanmanın Etkisi 2 2,1
Maskeye Yönelik Yaptırımlar/Cezalar 4 4,2
Kamu Spotunun İçeriği
Ulaşılabilir Olması 7 7,4
İfadelerin Açık/Anlaşılır Olması 13 13,7
Maske Hakkında Yetersiz Bilgi Olması 5 5,3
Maskenin Doğru Bertarafına Yönelik Eksik Bilgi Olması 4 4,2
İçeriğinin Dikkat Çekici Olmaması 5 5,3
Kamu Spotunun Etkisi
Doğru Maske Takma Bilincinin Oluşması 6 6,3
Hedeflenen Etkiyi Doğurmaması 9 9,5

Tabloya bakıldığında maske takma davranışına yönelik bireysel faktörlerden ilki ‘Doğru
Maske Takma Davranışını Gösterme’dir. Katılımcılar içerisinde 6 kişi(%6,3) ile doğru maske
takma davranışı gösterdiğini açıklamıştır. Katılımcıların dağılımı şekil 7’de verilmiştir.

60
Şekil 11: Doğru Maske Takma Davranışı Gösterme

Şekil 11’de doğru maske takma davranışı alt kodunun katılımcılar bazında dağılımı
verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Ağız ve çeneyi kapayacak şekilde ve maskeyi takıp çıkarırken yan kısımlardan, yani kulağa takıp
yüzeye temas ettirmeden iplerinden çıkarıp iplerinden tekrar takacak şekilde lastiklerinden ben
bu şekilde kullanıyorum”(26,Kadın, Sekreter).

“Artı bir değer, artı bir değer olarak geçen sene grip geçirmedim. İnsanlar maske taktığı için
grip olanların da maske kullandığı için grip olmadım. Gribal virüsleri bulaştırmadığını
düşünüyorum”(32, Kadın, Akademisyen).

“Maske işte takarken iç tarafı ellememen lazım. Çıkarırken de böyle ucundan ve onu böyle iç
taraftan tutarak katlayıp çöpe atıyorsun”(27, Kadın, İşçi).

“Maske takmadan önce el yıkamayı ben bir hekim olarak, tamam güzel de sadece ipinden tutup
taktığın sürece el yıkamak şart değil. Ama tabikide yıkamak çok daha iyi. Ben bile bu basamağı
unutuyorum. Sabah elimi yüzümü yıkadıktan sonra taktığım için atlıyorum. Dışarıdaysam ve
maskemi değiştireceksem elimi yıkarım tabiki..”(35,Erkek, Doktor).

“Maske evet ilk başlarda yine doğru kullandık”(26, Kadın, Fizyoterapist).

“Sağlık çalışanları olarak bizler bir nebze daha bilinçliydik. Hem idareciler olarak hem de sağlık
çalışanları olarak sürecin bizzat içerisindeydik. İçinde olduğumuz için gelen hastaları gördük.
Buradan çıkan cenazeleri gördük. Dışarıda olan kişilere göre biraz daha duyarlı ve doğru maske
taktığımızı düşünüyorum”(30, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

61
Şekil 12: Maskenin Koruyuculuğunu Benimseme

Şekil 12’de maskenin koruyuculuğunu benimseme alt kodunun katılımcılar bazında


dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Maske kullanımının çok etkili olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu virüsü direk ağzımızdan ve
burundan soluduğumuz için, boğazımıza virüsün yapışması ve oradan ciğerlerimize kadar inmesi,
o yüzden ağzımızda ve burnumuzu kapatacak şekilde maske kullanımına dikkat edersek en
azından bu riski daha aza indirmiş oluruz”(26,Kadın, Sekreter).

“Kesinlikle koruyor. Yaşadığım deneyimlerden dolayı öyle olduğunu düşünüyorum. İki tarafın da
maske takması gerektiğini düşünüyorum. Hasta olanın da olmayanın da..”(45, Kadın, Serbest
Çalışan).

“Maske kullanımı önemlidir. Neden mi önemli? Çünkü ben Covid olmadığı yıllarda çok çabuk
grip oluyordum. Yılda kaç defa grip aşısı yaptırmama rağmen, ama geçen kış maske olduğundan
Covid olmadım asla şey grip bile olmadım. Maske çok önemlidir. Ben hatta diyorum ki Covid
olayı kesinlikle bitse bile maske kullanmaya devam edeceğim”(27, Kadın, İşçi).

62
“Faydalı olduğuna inanıyorum. Hastalık akciğerlere yerleşen bir hastalıktır. Hükümetimiz ve
devletimiz sağolsun halka her zaman maske dağıtımı yapıyor. Akciğere yayıldığı için solunum ilk
etken olduğu için maske önemli ve tavsiye ederim”(33, Erkek, Sağlık Memuru).

“Bence maske kullanımı kesinlikle önemlidir. Damlacık yoluyla bulaştığı için, enfeksiyonun
türünün bundan dolayı maske kullanımı çok önemli. Sadece maske kullanımı da yeterli değil,
kişisel temizlik çok önemli. Mesafe de çok önemli. Maske tek başına bir koruyuculuğu yok
maalesef..”(34, Erkek, Anestezi Teknikeri).

“Kamu spotunda maske ve mesafe vardı. Aslında bizim uyguladığımız ve hastalara da anlattığım
konulardı. Bizde mesela sağlık çalışanları olarak filyasyonda hastalara hep maske takmayı
unutmayın hastalıkta önemli diye söylüyorduk” (30, Kadın, Hemşire).

“Tek başına yeterli değil fakat önemli olduğunu düşünüyorum. Bilimsel bilgiler ve geçmişte
yaşanılan hastalıklarda maskenin önemi ortaya koyulmuştur”(29, Erkek, Doktor).

“Toplumda maske kullanımı konusunda çok bilinçli olunduğunu düşünmüyorum. Kişilerin


bireysel çabaları lazım bence, ben maskenin koruduğunu düşünüyorum ama herkes aynı şeyi
düşünmüyor.”(23,Kadın, Tıbbi Sekreter).

“Virüsün bulaştırıcılığının azaltması açısından önemli diye düşünüyorum” (28, Erkek,


Odyometrist).

“Maske kullanılmalı. Bulaşma yoluna bildiğimiz için yani solunumla bulaştığını, temasla
bulaştığını bildiğimiz için başta eldiven ve maskeler kullanıldı”(26, Kadın, Fizyoterapist).

“Maske kullanımı ile ilgili son zamanlardaki özellikle kamu spotlarını izledim. Sağlık çalışanı
olmanın vermiş olduğu bilinçle işin sürekli içerisinde olmamızdan dolayı daha iyi biliyoruz.
Maskenin burnumuz ve çenemizi içerisine alarak kapattığımız durumda virüse karşı
koruyuculuğunun çok daha fazla olduğunu biliyoruz”(24, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Hastaneler maske kullanımına yönelik kendi önlemlerini aldı. Biliyorsununuz ki hemen


çalışanlarla hastalar arasına paravanlar çekildi bankoların önüne. İnsanlar maske takmadıkları
zamanları yönetebilmek için. Hastanelerde daha çok bireysel uyarı yöntemine gidildi. Maskenizi
takar mısınız? Maskenizi takmanızı rica ediyoruz virüsün bulaşmasını önlemek için gibi.”(27,
Erkek, Sağlık Yöneticisi).

63
Şekil 13: Maske Kullanım/Süresi Konusunda Eksiklikler

Şekil 13’te doğru maske kullanımı/süresi alt kodunun katılımcılar bazında dağılımı
verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Bu kamu spotunu izledikten sonra bilgim daha çoğaldı. Daha önceden maske kullanmadığımız
için maske kullanımının nasıl olduğunu bilmiyordum”(50, Kadın, İşçi).

“Sadece tek alışkanlığımı değiştirdiğim şey oldu. Normalde direk yan taraflardaki kulak
arkasındaki iplerden çıkarılması gerektiğini ilk zamanlarda bilmiyordum. Direk Burnumun
altından maskeyi elleyerek çıkarıyordum. Oysa bu çok tehlikeli.. Ve hiç kullanılmaması gereken
birşeymiş. Maalesef ki insanlar hala bu kamu spotunu izlemedikleri için vakıf değiller. Veya
özellikle algılamıyorlar. Ben maalesef onu öğrendikten sonra kendimi düzelttim”(39, Kadın,
Memur).

“Ne kadar doğru kullanıyorumdum? Çok doğru kullandığımı da düşünmüyorum. Bir maskeyi
daha uzun süre kullanabiliyorum. Normal kullanım süresine göre..”(31, Kadın, Akademisyen).

“Kamu spotunun, Toplumda maske kullanımı üzerinde etkisi olduğunu düşünmüyorum. Mesela
metro veya metrobüse maskesiz binmeyin denilmesine rağmen, burnu açık çenesinde maske
takanlar var”(27, Kadın, İşçi)

“Doğru kullanan da var, yanlış bilgisiz de var. Bir adam cebinden çıkarıyor böyle buruşuk
buruşuk, hani zorunlu otobüse binecek ya çıkarıyor ben peçete zannettim eski bir peçete bir
64
baktım maskeymiş. Öyle de gördüm. Sırf toplu taşımaya binmek için takıyor. İndiğinde de adam
çıkarıp cebine koyuyor. Uyan da var uymayan da var”(40, Kadın, Temizlik Görevlisi).

“Maske kullanımını önermeyen insanlar, virüsün çok küçük olduğunu hani maskenin içindeki o
deliklerden her ihtimalde geçer. Sadece siz nefes almanızı oksijen almanızı düşürerek aslında
bağışıklık sisteminize daha çok zarar verdiğinizi söylüyorlar. Bu ne kadar doğru bilmiyorum.
Fiziksel bir bariyer, konuşurken etrafa tükürük saçmamızı önlüyor. Çok sık değiştirilmesi
gerektiğini düşünüyorum. Birkaç saatte kapalı alanda maskenin değiştirilmesini doğru
buluyorum”(33, Erkek, Sağlık Memuru).

“Maske takılmasıyla ilgili eksik bilgi yok, yazılı olduğu için kafada canlanması zor oluyor. İnsan
eksik anlayabilir”(29, Erkek, Doktor).

“Tabii ki yine bilgi eksikliğinden dolayı olduğunu düşünerekten yine bazı kişilerin de maskeleri
yanlış taktığını, bazen çift takmadığını bazılarına da böyle bir virüsü kabullenmediğine bile şahit
olduk”(26, Kadın, Fizyoterapist).

“Yani biz sağlık çalışanları olarak kullanmayı biliyorduk. Ama halk bunu bilmiyordu. Yani örnek
veriyorum Annem maske kullanımı bilmiyordu. Bir maskeyi ne kadar sürede kullandığını falan
bilen insanlar değillerdi”(43, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 14: Doğru Maske Takmayı Reddetme/Bıkkınlık Oluşması

65
Şekil 14’te doğru maske takmayı reddetme/bıkkın oluşması alt kodunun katılımcılar
bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Tabi zor bir şey.. Daha önceden kullanmadığımız bir şey. Nefes darlığı da yapıyor bende.
Dolayısıyla kullanmaya çok da hevesli olduğum bir şey değil. Fırsat bulduğum anda da
çıkarıyorum. Riskli ortamlarda takıyorum ama bence ben de çok etkili olmadı. Maske nasıl
kullanılır olayı. Birebirde herşeyi yapmıyorum”(31, Kadın, Akademisyen).

“Aslında dışarıya baktığımızda çoğu kişi maske kullandığını söylüyor, fakat burnunu hiç
kapatmıyor. Yani bence bunun biraz daha sıkılaşması lazım. Kimse çoğu zaman kullanmıyor.
İstanbulda taksimde bile ya yarım takıyor ya da koluna takıyor”(20, Erkek, Öğrenci).

“Gördüm tabi ki toplum başlangıçta maskeyi kullanamıyordu sonra çok iyi kullanmaya başladı
fakat son dönemde gördü bu işi de cıvıttık”(39, Erkek, Akademisyen).

“Kamu spotunun, toplumda maske kullanımı üzerinde etkisi olduğunu düşünmüyorum. Mesela
metro veya metrobüse maskesiz binmeyin denilmesine rağmen, burnu açık çenesinde maske
takanlar var”(45, Kadın, Serbest Çalışan).

“Toplumda eğitime, bilgiye açık kişiler bu uyarılardan etkilenir bence. Bunu dikkate alır çünkü
ciddi bir durum. Onalrın etkilendiğini düşünüyorum ama sırf takmak için takan gruba alıp, 3
haftalık eğitim yapsanız sadece maske takma üzerine çıkınca ‘of bu ya’ deyip yine burnunu açık
bırakacaktır”(35, Erkek, Doktor).

“Bu daha çok bölge bölge değişmekte maalesef.. Okuryazarlık daha çok nasıl söyleyeyim bir
varoş kesim ile daha eğitimli kesimin maske kullanımı değişmektedir. Yazlık alanlarda çok
kullanılmıyor. Sanki yaz gelince Covid olmayacaklar gibi davranıyor. Bu yaz daha çok yaptırım
olmadığı için bu konuda insanların biraz daha rahat davrandığını düşünüyorum”(34, Erkek,
Anestezi Teknikeri).

“Maskenin takılması konusunda insanlar burnu, ağzı açık takıyorlar”(28, Erkek, Odyometrist).

“Bazı çocuklar bile bence yetişkinlerden çok daha dikkatli hareket ediyor. Yani çocuklar
çıkartmıyor maskesini. Ama bir grup var her yerde sizlerde rastlıyorsunuzdur. Dışarıda mutlaka
görüyorsunuz da hani bana bir şey olmaz şeyi ile dikkat etmeyen, gayet rahat yürüyen hatta
kalabalıkta yani. Kalabalığa girip maskesiz olan insanlar var ve onları değiştireceğimizi
sanmıyorum”(37, Erkek, Sağlık Yöneticisi).

“Toplumu 2 bölümü ayırmak lazım önce bir maske alışkanlığı yapanlar ve maske alışkanlığı
yapmayanlar. Maske takmayanların sisteme yönelik karşıt grupların olduğunu düşünüyorum.
Yani uyan da var ama şunu da bilmiyorum dikkat çekmek için mi bilinmez otobüse bazen
görüyorum, adam herkesin maskesi kapalıyken kendi açıyor. Diğerleri maskeni ‘kapat’ dediğinde
karşı tarafa ‘kapatmıyorum’ diye cevap veriyor. Sanırım kendinde kişilik bozukluğu olarak

66
tanımlıyorum ben kendine bu şekilde ortamda farklı bir şekilde kanıtlama çabasında olan
insanları.. Sonuçta o da hasta olacak hani bu bizim toplumla ilgili bir şey. Bazı kesim bana bir
şey olmaz diyor”(45, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Covidin ilk çıkışından itibaren 2 yıl gibi bir süre geçti. İlk başlarda maske takmaya dikkat
ediliyordu. Şuanda o özeni kimsede göremiyorum. Sıkılma ve bunalma yaşanıyor. İnsanlar rahat
nefes alamıyor. Her gidilen yerde kullanma zorunluluğu var. İlk başlardaki ile kıyaslandığında
aynı özeni göremiyorum”(30, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 15: Aşılanmanın Etkisi

Şekil 15’te aşılamanın etkisi alt kodunun katılımcılar bazında dağılımı verilmiştir.
Katılımcıların görüşleri;

“Medyada, toplumda ben aşılardan dolayı insanların maske takmada biraz daha gevşediğini
düşünüyorum. Açıkçası hani aşılamadan sonra belirtiler azaldı daha çok evde insanlar biraz
daha rahat davranmaya başladığını düşünüyorum. Bu nedenle pandemiyi daha zor atlatacak olan
bir ülke olduğunuzda düşünüyorum”(24, Kadın, Ebe).

“Bence aşı olana kadar evet insanlar gerçekten maske, mesafe, temizlikti ama aşıdan sonra bu
şeyi aştık. Ben aşılandım artık maske gereksiz düşüncesine kapıldılar. Ama yine de tabii bazı
kesimlerde dikkat ediliyor okullarda filan yani dikkat ediliyor”(43, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

67
Şekil 16: Maskeye Yönelik Yaptırımlar/Cezalar

Şekil 16’da maskeye yönelik yaptırımlar/cezaların olması alt kodunun katılımcılar bazında
dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Toplumda kesinlikle maske takılma adımlarına uyulmuyor. Bence bu durum yaptırım ile ilgili.
Genellikle bir topluma yaptırımla bazı şeyler yapılmazsa, insanlar biraz daha reklax davranıyor.
Benced yaptırım gücü kanunlarla yapılmalı. Ekonomik anlamda, sağlık açısından da diğer
insanları riske atılması açısından da daha relax bırakıldığını ve insanların bunu suiistimal
ettiklerini düşünüyorum”(34, Erkek, Anestezi Teknikeri).

“Bir ara maske kullanımı ile ilgili yasaklar vardı. Bana çok doğru karar diye geldi toplumun
maske takması için. Hala da şey düşünüyorum yani hastalığın korunmasında en önemli etkili
olduğunu düşünüyorum. Şu anda çok yok. Kamu spotlarından ziyade maske kullanmamaya
yönelik kesilen cezaların çok etkisi oldu. Şu anda ceza mesaj olmadığı için gündemde yasaklarda
olmadığı için sana daha rahat..”(30, Kadın, Hemşire).

“Devlet başlarda dedi ki herkese maske bizden dedi. Bir hafta verdi maskeyi sonra herkes bıraktı.
Zaten bir maskenin fiyatı kaç TL insanlarda almıyorlar ki artık sen sürekli maske paramı
vereceksin yani. Zaten enflasyon artıyor Sen devlet destek vermiyor ki. Devlet deseydi ki ilk
başlardan beri tamam istediğiniz kadar maske alıp kullanabilirsiniz ben maske satışını
yasaklıyorum deseydi daha iyi olurdu. İlk başlarda böyle bir maske satışı yasak biz temin
edeceğiz dedi tvlere çıktı. O zamanlarda insanlar daha dikkatlydi. Ama ondan sonra tamamen
saldı bedava vermeyi kesince paralı olunca insanlarda karşı bir tepki oluşturuyorlar. Niye ben

68
baskıya para vereyim. Adam haklı günlük yevmiye gidiyor 150 TL alıyor maske paramı versın.
Bence devlet parasız yapsaydı bence daha çok dikkat edilirdi”(43, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 17: Kamu Spotunun Ulaşılabilir Olması

Şekil 17’de kamu spotunun ulaşılabilir olması alt kodunun katılımcılar bazında dağılımı
verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Metroda filan her yerde afişler var. Maske nasıl kullanılması gerektiği ve maskenin covidden
koruduğu söyleniyor”(45, Kadın, Serbest Çalışan).

“Hatırlatmaların her yerde olması açısından güzeldi. Bazen bilen insanlar da dalabiliyor
burnunu açık bırakıyor. Veya her gün aynı şeyi takmaktan sıkıldığı için daha gevşek takabiliyor,
burnunu kapatmıyor”(35, Erkek, Doktor).

“Evet gördüm. Her kurum yani kaymakamlıklar da ilçemizde yasaktır. Maske takılması
zorunludur şeklinde. Toplu ulaşımda, kamu kurumlarına girişte..”(33, Erkek, Sağlık Memuru).

“Bunu zaten yapan insanlar hani onu hastalık geçirdikten sonra daha fazla kullanarak kendilerini
korumuş olabilirler. Ama reklamlar var tabii ki de çok fazla ve yeterliydi her yerde görüyorduk.
AVM'ler olsun, dışarıdaki herhangi bir yer olsun, reklamlar keza öyle insanların anlayabileceği
düzeyde ve anlayabileceği orantıda mıydı demeliyim bilmiyorum”(31, Kadın, Eczacı).

“Nasıl kullanmamız gerektiğini televizyonda gördüm. Gazetelerde, her türlü ulaşım araçlarında
gördük”(26, Kadın, Fizyoterapist).

69
“Denk gelmeme ihtimalimiz az. Herkesin ulaşılabilir ve görülebilir olduğunu düşünüyorum”(24,
Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Düşünüyorum da özellikle afişleri gördüm. Belediyelerin hazırlamış olduğu afişleri gördüm. Bir
de şey vardı. Maske, mesafe, hijyen dediğimiz 3 unsur vardı. Bir de şey aşı mıydı maske miydi
hatırlamıyorum. Yoğun bakımda bir adamın paylaşımını yaptılar. Ya görselleştirdiler bunu ya da
o adam hastaydı..”(27, Erkek, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 18: Kamu Spotundaki İfadelerin Açık/Anlaşılır Olması

Şekil 18’de kamu spotundaki ifadelerin açık/anlaşılır olması alt kodunun katılımcılar
bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;
“Kamu spotu gayet açık ve anlaşılırdı”(39, Kadın, Memur).

“Açık ve anlaşılır olduğunu gördüm. Hem görsel hem de sesli olarak analtıldığı için duyarak ve
görerek çok rahat bir şekilde anlıyoruz”(26,Kadın, Sekreter).

“Evet, adımlar gayet güzel bence yeterli açıklaması. Sadece çıkarma sürecinde işte o atıyoruz ya
dış kısmını içe sarıp atıyorum”(32, Kadın, Akademisyen).

70
“Şöyle tabi covid süreci başlayalı 1,5 sene oldu. O zamanlarda maske nasıl takılır, nasıl çıkarılır
işte hatta eli yıkama şekli filan vardı. Hatta cumhurbaşkanının bir videosu vardı. Bence gayet
anlaşılırdı(40, Kadın, Temizlik Görevlisi).

“Bence kamu spotlarının içeriği yeterliydi. Görsel olarak anlaşılır. Nasıl takılması gerektiği,
kişisel bakımların nasıl davranılması gerektiğinin gayet açık olduğunu söyleyebilirim”(34, Erkek,
Anestezi Teknikeri).

“Afiş video gibi kamu spotları mevcut basılı bilgilerde var. Filmlerin daha faydalı olduğunu
düşünmekteyim. Çok daha anlaşılır olduğunu düşünüyorum. Yazılı olanlar özet bilgileri içeriyor.
Özet bilgiler içerdiği için filme göre başarısı daha düşük kalıyor. Bugüne kadar yapılanlar iyi
ama daha da iyileri yapılabilir”(29, Erkek, Doktor).

“Evet izledim. Gayet açık ve anlaşılırdı. Daha sık mı olabilir? Ben fazla tv izlemiyorum. Belki
de ondan..”(28, Erkek, Odyometrist).

“Kamu spotlarında çok güzel bilgilendirmeler yani tüm aşamalar tek tek anlatılıyor. İşte elinizi
şu kadar yıkamanız gerekiyor, maskenizi şu şekilde takmanız gerekiyor. Aslında internet çağının
olduğu şu zamanda bile yani en kötü sosyal medyası olan bile bunu görüyor ancak günlük
hayatında uygulamaması yüzünden zaten hastalıkların arttığını düşünmekteyim. Yani kamu
spotların her yerde olabildiğini, herkesin görebileceği şekilde ulaşabilir olduğunu
söyleyebilirim”(26, Kadın, Fizyoterapist).

“Aslında mesela hani şu anda gözüme broşürler geldi. Aslında bröşürlerde çok net yapmış.
Mesela maskeyi takma şeklini. Şöyle çene altı olmayacak üstünü çizilmiş, kafaya çıkmayacak
aşağıya inmeyecek hani onların üstünü çizmiş. Net nasıl takılması gerektiğini göstermiş. Ama
tabii ki maskeyle hareket etmek gerçekten çok zor..”(37, Erkek, Sağlık Yöneticisi).

“Bilgiler açık ve anlaşılırdı”(30, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Temiz maskenin takılması gerektiği, maskenin ağzımızı ve burnumuzu nasıl kapatması


gerektiğini kullandıktan sonra nasıl katlanıp çöpe atılması gerektiği ve çöpün nasıl imha edilmesi
gerektiği vs. bunları anlatıyordu. Açıklayıcı olduğunu düşünüyorum. Gayet netti”(26, Kadın,
Sağlık Yöneticisi).

“Açık ve anlaşılır olduğunu düşünüyorum. Ve sık tekrar edildiği için daha ulaşılabilir olduğunu
düşünüyorum”(24, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

71
Şekil 19: Maske Hakkında Yetersiz Bilgi Olması

Şekil 19’da maske kullanımı hakkında yetersiz bilgi içermesi alt kodunun katılımcılar
bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Aslında bununla ilgili kamu spotunda çok kullanmayın hemen atın gibi bir şey olursa daha da
farklı olur diye düşünüyorum. Yani bunun kötü olabileceğini yani bu süre zarfının kısaltın, 2
saatte bir değiştirin gibi bir baskı veyahur da reklamın olması insanların bunu daha çok
sağlayacağını düşünüyorum”(39, Kadın, Memur).

“Bence biraz içerik olarak arttırılmalı. Çünkü şöyle aslında bizim milletimizde ne kadar kamu
spotu da olsa ilgilenmiyorlar. Kendi bildiğini okuma var bizim milletimizde. Türkiyenin en iyi
doktorları da gelip söylese yine insanlarımız kendi bildiklerini okuyolar. Hatta yaşasalar bile
kendi bildiklerini önemsiyor”(20, Erkek, Öğrenci).

“Şöyle bir örnek vereceğim; benim eşim covidden korkan hasta olmak istemeyen birisi. Dikkat
ettim eşim bir maskeyi 1 hafta takıyormuş. Çıkarıyor ve cebine koyuyor. Bir maskeyi 1 hafta
takmak çok tehlikeli. Bu bilginin eksik oldu”(40, Kadın, Temizlik Görevlisi).

“Kamu spotu izledim yeterli mi yani böyle bir virüs için yeterli değildir. Kamu spotu maske
kullanımını, nerede kişinin maske takması gerektiğini ve mesafeden temizlikten bahsediyor. Bu
da yeterli olmuyor”(24, Kadın, Ebe).

“Maske kullanımı ile ilgili hazırlanan kamu spotları belli bir seviyenin üstüne hitap ediyordu.
Yani Bizimki Türkiye'nin genel olaraktan eğitim düzeyini düşündüğün zaman en basit şekilde de

72
anlatılması gerektiğini düşünüyorum ben yani hani tamam işte tükrük salgılıyor bu yüzden
maskeyi tak yani çok ve etkili bir reklam olduğunu düşünmüyorum” (45, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Maske kullanmayı ilk başta bu spotlar verildiğinde bilinç oluşturduğunu düşünüyorum. Fakat
şuan bu bilinç başka nedenlerden kaybedildiği için spot pasif kalıyor. Doğru takma ve
takılmamasını da gördüm. Hani ona göre uyarılar ve bilgilendirmenin daha fazla yapılması
gerektiğini düşünüyorum. Bunun sadece spotlarla olacağını düşünmüyorum. Evet, spotlar bir
etken fakat şuanda biraz daha atlatanlar bunu atlattığını düşündükleri için kullanmıyorlar
vs.”(26, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Bunun üzerinde bu maske kamu spotunun üzerinde bir miktar daha çalışılmış ama tekrar
söylediğim gibi bunu daha açıklayıcı bizi daha bilinçlendirici inandırıcı olması yönünde farklı
çalışmalar eklenebilirdi. Bana göre yüzde 65-70 bandını başarılı bir kamu spotu oldu”(31,
Kadın, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 20: Kamu Spotunun İçeriğinin Dikkat Çekici Olmaması

Şekil 20’de kamu spotunun içeriğinin dikkat çekici olmaması alt kodunun katılımcılar
bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Maske kullanımı ile ilgili kamu spotu yeterli. Yeterince anlatılıyor. Ama ne kadar dikkat çekiyor.
Bence çok dikkat çekici değil. Yazılar çok uzun geldi bana. Biraz daha görsel anlamda belki
anlatılmıştır bilmiyorum. Yazıyla olanların çok dikkat çektiğini düşünmüyorum. Daha böyle
görsel, uçaklarda nasıl böyle anlatır hostesler birinin çıkıp anlatması daha etkili olabilir bu
açıdan.”(31, Kadın, Akademisyen).
73
“Yani bununla alakalı bir kamu spotuna denk gelmedim”(23,Kadın, Tıbbi Sekreter).

“Burada kişinin yüreği ile mi dokunmakla alakalı bilmiyorum ama bilmediğimiz şeyler değil
deyip önemsenmiyor belki de”(28, Erkek, Odyometrist).

“Sosyal medyayda çok komik şeylerde çıkıyor yani yok kafasına takanlar, gözüne takanlar artık
yani demek ki etkili olmamış ki insanlar alaya aldılar. Özellikle gençler ve ergenler. Bence daha
bir maske kullanımında daha çarpıcı bir şey olabilirdi”(45, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 21: Maskenin Doğru Bertaraf Edilmesinin Vurgulanmaması

Şekil 21’de maskenin doğru bertaraf edilmesinin vurgulanmaması kodunun katılımcılar


bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Dediğim gibi çöp konusunda da çok küçük ibareler var. Yanlardan çıkarın ondan sonra çöpe
atın ama bu daha göze görülebilir olabilir diye düşünüyorum. Yazmakla maalesef insanlar yazıyı
okumuyorlar. Görselde daha fazla kafalarında kalacağını düşünüyorum. Keza kendim de öyle,
okumayı seviyorum fakat görsel daha kolayıma geliyor. Bu tarz görsellerin artması daha sağlıklı
ve faydalı olabileceğini düşünüyorum”(39, Kadın, Memur).

“Bir tek şu sadece maske çıkarılması ile ilgili kulaktan çıkarıyoruz ama ben dış kısmı iç yüzeye
gelecek şekilde sarıyorum. Hani olurda bir yere değer başkasının eli değer diye o şekilde
atıyorum. Bu da eklense belki detay olur”(32, Kadın, Akademisyen).

74
“Çıkardıktan sonraki temasta daha çok sorun var. Çıkarıp kafedeki masaya koyuyor. O maskeyi
koyup tekrar ağzına takıyorsan o masayı yalamış gibi oluyorsun yani. Ne farkı kalıyor. Güya
maske koruyor. Bunu eğitimli kişilerde ve sağlıkçılarda da görüyorum. Kesinlikle bu konuda
geliştirilmeli. Burnunun açıkta kalmaması da ele alınmalı”(35, Erkek, Doktor).

“Maskenin bertaraf edilmesi taşımasında sorun var. Yani maske kullanıldıktan sonra bir
maskenin iki, üç gün belki de bir hafta boyunca kullanan kişilerin olduğunu ve bunu gerekli
yerlere atmadıklarını görüyoruz. Hastanede bile yani bir kimyasal atık kutusuna atılması
gerekirken, kâğıt geri dönüşüm kutusuna atıldığını biri şahit oldum”(26, Kadın, Fizyoterapist).

Şekil 22: Kamu Spotunun Doğru Maske Takma Bilincini Etkilemesi

Şekil 22’de kamu spotunun doğru maske takma bilincini oluşmasını etkilemesi kodunun
katılımcılar bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Maske kullanımına dikkat ediyorum. Ediyoruz. Önce kulaklarımızın yanındaki iplerinden


tutuyoruz. Kulaklarımızın arkasına veya arkadan bir sıktırgaçla takıyoruz. Burnumuzun
yanındaki telli olan yerleri sıktırıuyoruz. Ve çenemize kadar kapatıyoruz. Çıkarma konusuna
gelince iplerinden tutup çıkartıp, ters bir şekilde ağzına gelen yerini yukarı koyup ellerimizi
yıkıyoruz. Ellerimizi yıkadıktan sonra takmak istersek maskemizi yenileyip tekrar takıyoruz. Ben
bu bilgileri kamu spotundan öğrendim”(50, Kadın, İşçi).

“Maskenin dış yüzeyinde mikropların kaldığı bir alan varmış. Onu ellediğimiz için bulaşan
mikroplar daha sonra yüzümüze sürdüğümüzde gözümüzü ovuşturduğumuzda veya ağzımızı

75
sildiğimizde oralara bulaşabiliyormuş. Ben kamu spotlarını izlediğimde açıkçası bunu
öğrenmiştim. Belki spotları izliyorsalar buna hâkim olacaklarını düşünüyorum. Ama
izlemiyorsalar rastgele devam edeceklerdir”(39, Kadın, Memur).

“Düşünüyorum. Çünkü halk bilmiyor. Bilmediği birşeyi yapamaz. Kamu spotları halkı eğitmek
amaçlı olduğu için istenilen yere ulaştı”(33, Erkek, Sağlık Memuru).

“İlk başlarda evet bu kamu spotları etkiliydi. Kamu spotlarının etkisiyle herkes maske takmayı
öğrendi ve uyguladı. Her ne kadar metinlerin altında koysalar çok sevmeseler de okumayı ama
dünya genelinde medyalar aracılığıyla kamu spotları çok etkili oldu”(30, Kadın, Hemşire).

“Tabii ki bu kamu spotları yararlı oldu. Yani maske nasıl takılırdı bile bilmiyorduk. İnsanlar
maskeyi sürekli elleriyle dokunup şey yapıyordu. Biz bunu bildiğiniz halde yerine getiremedik.
Ama bu kamu spotları bence gerçekten işe yaradı. Küçük çocuklarla da örnek veriyorum oğlum
çizgi film izlediği kanallarda bile maske takmayı öğrettiler çocuklara. Evet, o da maskenin
önemini anladı. Yani maske gerçekten takarsak virüsü korur veya maskeyi ne kadar saatte
takmalıyız nerelerde takmalıyız öğrendi çocuklar ve normal insanlar..”(43, Kadın, Sağlık
Yöneticisi).

“Kamu spotu benim maske takma davranışımı etkilemedi. Çünkü bizler sağlıkçıyız ve biliyorduk.
Fakat toplumda özellikle kamu spotları ile maske takılmamasında neler olacağı da anlatılıyor.
Bu durum maske takma davranışında artışa neden olabileceğini düşünüyorum”(30, Kadın, Sağlık
Yöneticisi).

76
Şekil 23: Hedeflenen Etkiyi Doğurmaması

Şekil 23’te maske takmaya yönelik kamu spotlarının hedeflenen etkiyi doğurmaması
kodunun katılımcılar bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Bence çok çok az. Çünkü hani kamu spotları 10-20 saniye gördükten sonra bitiyor. Sadece bir
10 saniye düşünüyorlar acaba olur mu diye. Fakat hatta olup geçirenler bile hala
takmıyorlar”(20, Erkek, Öğrenci).

“Kamu spotunda maske kullanımının nasıl olması gerektiği anlatılıyor fakat maske
kullanmazsalar başlarına ne geleceği belki daha keskin görüntüler ile verilebilirdi”(45, Kadın,
Serbest Çalışan).

“Bilgilendiriyor aslında şöyle bir şey kamu spotları bilgilendiriyor. Ama dikkat etmek kişiye
kalmış. Mesela şey diyelim bir yazıyı kimisi görüyor amaan diyip geçiyor kimi ise ne varmış diyip
okuyor. Bizim toplumumuzda okumayan kesimi kamu spotu çok da etkilemedi”(27, Kadın, İşçi).

“Kamu spotları maskenin nasıl takılacağını, hangi sürelerde değişeceğini, maske dağılım veya
ulaşımda da rahatlık olduğuna inanıyorum. Ama işte halkın bakış açısı çok önemli. Bazıları böyle
bir hastalığın olmadığına inanıyor. Uygulamada farklılık oluyor. Sağlık personeli dışında
diğerlerinin dikkat ettiğini düşünmüyorum. Herkes biraz farklı bakıyor”(33, Erkek, Sağlık
Memuru).

77
“Evet, kamu spotunu izledim. Fakat kamu spotlarının yazılı ve görsel için düşünürsek yeterli
olduğunu ya da gerçekten toplumda bir davranış değişikliği oluşturduğunu düşünmüyorum”(31,
Kadın, Eczacı).

“Maske, temizlik bir de mesafe vardı diye hatırlıyorum. Ama bizim toplumumuzda etkili olmadı
ve kurallara uymadığımızdan zayıf atlatamıyoruz”(24, Kadın, Ebe).

“Kamu spotlarına herkesin ulaşılabilir ve görülebilir olduğunu düşünüyorum. Fakat anlaşılabilir


oldu mu o biraz düşündürüyor. Maalesef orada çok fazla etkili olduğunu düşünmüyorum”(24,
Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Çok fazla olmadı. Dediğim gibi biz hep klişe kamu spotları hazırladığımız gibi maske kamu
spotu da bunlardan biriydi. Çok fazla etkili olmadığını düşünüyorum. Dediğim gibi daha halkın
değerleri üzerinden ya da bilinçlendirme düzey işte, genç nüfus mesela buna ikna olmadı. Demek
ki hedef yerini bulmadı. Yaptığınız kamu spotu yerine ulaşmıyorsa kamu spotunda eksiklikler var
demektir”(31, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Hiç kimsenin umurunda değil. Siz bugün toplum içerisinde maske takılmamasına izin verin,
saniyesinde herkes çıkarır. 5 saniye sürmez. Ne olacakki der. Bana covid bir şey yapmaz aşı
oldum derler. Bizler toplum olarak daha aşıyı bilmiyoruz. Aşının ne işe yaradığını bilmiyoruz.
Ben 4 doz aşı oldum hala kaçıyorum. Kaçmamı bırakın aşı beni korumayacak hafif atlatmamı
sağlayacak”(27, Erkek, Sağlık Yöneticisi).

8.5.2. Doğru El Yıkamaya Yönelik Hazırlanan Kamu Spotu Bulgular

Covid-19 ile mücadelede önemli konulardan bir diğeri ise doğru el hijyeni kavramıdır.
Doğru el hijyeninin nasıl olması gerektiğine yönelik hazırlanan kamu spotuna ait alt tema ve
kodların dağılımı şekil 24’te verilmiştir.

Doğru el hijyeninin sağlanmasına yönelik hazırlanan kamu spotunun 4 alt teması; bireysel,
sosyal, kamu spotunun içeriği ve etkisi şeklinde oluşturulmuştur. Alt temalara yönelik oluşturulan
kodlamalara bakıldığında, sosyal faktörlerin el hijyeninde en az etkili olduğu görülmektedir.

78
El Yıkamaya Karşı Hassasiyet
Gösterme

Bireysel El Yıkamanın Covid-19 ile


Faktörler İlişkisini Kavrama

El Hijyenine Karşı
Duyarsızlaşma

Sosyal Faktörler Toplumsal Duyarlılığın Olması

Açık/Anlaşılır İfadelerin Olması


Doğru El Yıkamaya
Yönelik Kamu Spotu
Görülme Sıklığının Fazla Olması
Kamu Spotunun
İçeriği
Dikkat Çekici Olmaması

İçeriğinin Geliştirilmeye İhtiyacı


Olması

20 Saniye Kuralının Akılda


Kalması
Kamu Spotunun El Yıkamada Olumlu Etkinin
Etkisi Oluşması

El Yıkama Bilincinin Oluşması

Şekil 24: Doğru El Yıkamaya Yönelik Kamu Spotu Temasına Ait Alt Temalar

Doğru el yıkamaya yönelik hazırlanan kamu spotuna ait alt kodların frekans dağılımları
Tablo 22’de görülmektedir. Tabloya bakıldığında en fazla kodlama kamu spotunun içeriği ile
ilgili olmuştur. Yüzdelik olarak ise; ‘el yıkamaya karşı hassaiyet gösterme’ alt kodu %27,7 ile en
fazla kodlanan ifade olmuştur. En az kodlanan ifade 2 kişi ile kamu spotunun ‘dikkat çekici
olmaması’ alt kodunu oluşturmaktadır.

79
Tablo 22: Doğru El Yıkamaya Yönelik Kamu Spotu Temasına Ait Alt Temalar
Alt tema n (sayı) %(yüzde)
Bireysel Faktörler
El Yıkamaya Karşı Hassasiyet Gösterme 24 27,7
El Yıkamanın Covid-19 ile İlişkisini Kavrama 8 8,2
El Hijyenine Karşı Duyarsızlaşma 4 4,1
Sosyal Faktörler
Toplumsal Duyarlılığın Olması 5 5,2
Kamu Spotunun İçeriği
Anlaşılır İfadelerin Olması 10 10,3
Görülme Sıklığının Fazla Olması 5 5,2
Dikkat Çekici Olmaması 2 2,1
İçeriğinin Geliştirilmeye İhtiyacı Olması 12 12,4
Kamu Spotunun Etkisi
20 Saniye Kuralının Akılda Kalması 6 6,2
El Yıkamada Olumlu Etkinin Oluşması 5 5,2
El Yıkama Bilincini Oluşturmaması 16 16,5

Şekil 25’te el yıkama davranışına hassasiyet gösterme alt kodunun katılımcılar bazında
dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Çünkü ellerimizle dokunduğumuz yerlere çok bulaştırıyoruz. En önemlisi bunda ellerdir.


Ellerimizi temiz tutacağız. Ellerimizi sabunla iyice ovuşturarak yıkacağız ve parmak aralarını
elimizin üst kısımlarını, alt kısımlarını tırnaklarımızı ovuşturarak çeşmenin altında tutup iyice bol
su ile yıkamamız gerekiyor. En sonunda elini yıkadıktan sonra çeşmenin başını peçete ile
herhangi birşeyle kapatacağız. Kapattıktan sonra elimizi kâğıt havlu ile silip onu çöpe
atacağız”(50, Kadın, İşçi).

“Ben bu konuda biraz hassasiyet gösteriyorum. Maalesef şuanki toplu taşımalarda bile özellikle
yaz aylarında ter kokuları pis olmaları, kokudan rahatsız olmam sebebiyle hepsini hissediyorum.
Hani mesela öyle bir şey hissettiğimde kolonyamı çıkartıp karşımdakini kırmadan sunuyorum,
ikram ediyorum. Doğru el yıkama hijyeninde özellikle yıkandıktan sonra tırnak ve tırnak
kenarındaki hatta oradaki virüslerin el üstlerinden daha fazla olduğunu düşünüyorum. Genelde
kolonya ile oraları sprey şeklinde sıkıyorum. Bir şey varsa göremediğim ve elleyemediğim
yerlerdeki virüsler yok olsun diye. Su ve sabunla bunların tamamen gittiğini düşünmüyorum”(39,
Kadın, Memur).

80
Şekil 25: El Yıkamaya Karşı Hassasiyet Gösterme

“Kesinlikle el yıkamanın, dezenfektan ve kolonya kullanmaktan çok daha etkili bir yöntem
olduğunu düşünüyorum. Daha sağlıklı bir yöntemdir. Dışarıda bulunduğumuz zamanlarda el
yıkayamadığımız ortamlarda bunları kullanıyoruz. Doğru el yıkamak benim için çok önemli.
Çünkü mikroplar hani sadece böyle ovuşturduğumuzda gitmiyor. Süresi önemli, tırnak içleri,
parmak araları, bu açıdan biraz uzun süreli ve dikkatli yıkamamız gerekiyor. Ve hiçbir temizlik
dezenfektan olsun kolonya olsun el yıkamanın yerini tutmaz. Çok önemli. Halkımızın da bu
anlamda el yıkamanın diğer mevzulardan çok daha önemli olduğunu düşünüyorum”(31, Kadın,
Akademisyen).

“Doğru el yıkama yöntemi şöyle parmaklarımızda aksesuar varsa çıkararak, suyun altında en az
20 saniye olacak şekilde. Avuç içlerini ve tırnaklar parmak aralarını iyice köpürtülerek
yıkanılacak şekilde ovuşturulur. Daha sonra iyice durulanır ve kâğıt havluyla durulanarak işlem
bitirilir diye biliyorum ve böyle uyguluyorum”(26,Kadın, Sekreter).

81
“Yani.. 15-20 saniye yıkamalıyız. Sonra tekrar yıkamalıyız. Ama hani işte biraz üşengeç
olduğumuz için hiç birimiz bunu yapmıyoruz”(20, Erkek, Öğrenci).

“10-15 saniye sabunla ve suyla bileklerden aşağıya tırnakların içi de dâhil olmak üzere iyi bir
şekilde yıkanması gerektiğini ve sonra da dezenfektan kullanılabilir(45, Kadın, Serbest Çalışan).

“Ellerimizi önce su ile ıslatmak evet yeterli, daha sonra elimize yeterince deterjan veya sabun
bunu avuç içlerini birbirini ovmak, daha sonra parmak aralarının içerisine geçmesi ve dıştan
parmak araları daha sonra tırnakların avuç içerisine sürerek yıkanması. Daha sonra şu şekilde
başparmakla işaret parmağın birbirisi arasında birbirine sürtünerek yıkanması ve daha sonra
durulanması gerekir. Yeterli bence görsel aynı şeyleri anlatımış.

Tabi sonrasında tek kullanımlık havlu veya kurutma makinasında kurulayıp, bu benim hep
yaptığım ortak alanlarda özellikle otogar, havalimanı vb. eğer fotosel yoksa elimi kuruladım kâğıt
ile musluğu kapatıp çıkıyorum. Bence bunun yeterli olduğunu düşünüyorum”(32, Kadın,
Akademisyen).

“Sabun. Ben daha çok dezenfektan kullanmıyorum. Daha çok yıkamayı tercih ediyorum. Çünkü
dezenfektan kuruduktan sonra bir tuhaf duruyor. Yapış yapış gibi birşey. Yıkamak daha iyidir.
Mesela ıslak mendil değil. Gördüğüm kadarıyla iyice ovalıyorsun. Parmak tırnak araları
dâhil”(27, Kadın, İşçi).

“Yani el yıkamayı tıbbi olarak el yıkamayı bildiğim ve uyguladığım için belirleyici bir soru
olmadı”(35, Erkek, Doktor).

“Şöyle diyeyim. İlkokul öğretmenlerimiz nasıl yıkamamız gerektiği ve ailelerimizin gösterdiği


şekilde ve sağlıkla ilgili olduğumuz için staj dönemimde ameliyathanede cerrahların el
yıkamaları ilgimi çekmişti”(33, Erkek, Sağlık Memuru).

“Benim gördüğüm. Hastanede biz yemek yemeden önce bu uygulamalar yapılıyor. Yoğun
bakımda çalıştığımız için. Yoğun bakımda hasta yıkama potansiyeli çok yüksek olduğu için biz el
yıkamada çok dikkat ediyoruz.

Daha önceden hastaneden covidi kapmamda el hijyenine dikkat etmemiz etkisi var. Çünkü dikkat
etmediğinizde en ufak bir dalgınlıkta elinizi ağzınıza götürmemizde viral enfeksiyon, tabi bu bulaş
yolunun da derecesi önemli. Belki onun için biz çok hafif atlattık. Direk temas etmediğimiz
için”(34, Erkek, Anestezi Teknikeri).

“Çok etkisi oldu. Türkiye'de için elin yıkanmasından ziyade yani suyla yıkamaktan ziyade kolonya
kullanımı ve bunun da çok iyi yaptırılmazsa neler olur bence bunlar anlaşıldı diye düşünüyorum.
Bir de bizim normal günlük hastalarımıza da kolonya olduğu için de kimsede bu durumu
yadsımadı. Herkes ilk zamanlardan beri kolonya taşıyor o yüzden etkili olduğunu düşünüyorum.

82
Ben aslında bununla ilgili bir çalışma da yapmak istiyorum. Hastanelerde covid öncesi el
yıkamaya uyum ile covidden sonra nasıl oldu diye”(30, Kadın, Hemşire).

“Evet, bilgim var. Sağlık çalışanıyım. Her hastadan sonra ellerimi yıkıyorum” (23,Kadın, Tıbbi
Sekreter).

“Doğru el yıkamada bir sabun kullanılsın. Ellerin her yeri yıkansın”(28, Erkek, Odyometrist).

“Biz sağlık çalışanları günlük hayatta da zaten bu şekilde yıkıyoruz. Özellikle musluk
kullanımından sonra muslukla temas etmeden peçeteyle kapatmak bu önemlidir. O da görselde
yer almaktadır”(26, Kadın, Fizyoterapist).

“Ben tabi bir sağlık çalışanı olaraktan doğru el yıkamayı çok iyi biliyorum. Elimi yıkarken de
öyle yıkıyorum. Biz sağlık çalışanı olarak yani nasıl parmak aralarının yıkanması gerektiğini,
avuç içlerini nasıl ovmamış gerektiğini biliyoruz”(37, Erkek, Sağlık Yöneticisi).

“Evet inceledim. Bizim çalışmış olduğumuz kurumda enfeksiyon hemşiresinin el yıkama


eğitimleri var. O yüzden dünya el yıkama gününü filan da kutladığımız için kendisi her
gördüğünde hatırlatır”(30, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“El yıkama ile ilgili neler biliyorsunuz dersin işte bunu orada anlatıldığı gibi işte en az onbeş
saniye olması gerektiği, tırnak uçlarına parmak aralarının her yerin temizlenmesi gerektiğini
biliyorum”(24, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“İşin içerisinde olan biri olarak el hijyeninde gözlemlerim daha ağır basmakta ve bu
gözlemlerimi uygulamaktayım. Sağlıkçı olarak Covidli bir hastanın gününü gördüğüm için bu
konuda çok daha hassas davranıyorum”(27, Erkek, Sağlık Yöneticisi).

83
Şekil 26: El Yıkamanın Covid-19 ile İlişkisini Kavrama

Şekil 26’da el yıkamanın Covid-19 ile ilişkisini kavrama alt kodunun katılımcılar bazında
dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Tabiki temas elden ele geçtiği için el yıkama burada önem arz ediyor. Bulaş riskini de bence
azaltır diye düşünüyorum el yıkamaya dikkat edilirse. Çünkü artık her şeyimiz temas
yani”(26,Kadın, Sekreter).

“Virüs bakteriler gibi değil el yıkamayla elimine ediliyor yani ortadan kaldırılıyor sabunla.
Çünkü sabun virüs duvarı patlatılıyor ve ortadan kaldırılıyor”(39, Erkek, Akademisyen).

“Sağlık çalışanları Covid öncesinden de doğru el yıkamayı biliyordur. Tabi bilmesi her zaman
uyguladığını göstermiyor. Sağlık personeli pandemi sürecinde eldivensiz temas etmiyor. Bu
konuda bence problem yok. Uygulanması zor mu olabilir ama uygulanması gerekiyor. Olması
gereken budur. Bu el yıkama süreci, covidde gerekli, eldivensizseniz bu uzun uygulama süreçleri
olmalıdır”(35, Erkek, Doktor).

“Damlacık yoluyla bulaştığını biliyoruz. Bazı yüzeylere yapışmakta ve belirli bir süre içerisinde
de kalmaktadır. Bunu tam araştırmalarda süresi hesaplanmadı ama 24-48 saat bulunduğu yüzeye
göre değişmektedir. Onun için el hijyeni önemli. Çünkü biz bu enfeksiyonu ya genellikle göz ya
da ağız gibi açık bölümlerden alıyoruz. El hijyeni önemlidir. Herhangi bir yere dokunduğumuzda,
herhangi bir yere temas ettiğimizde dezenfeksiyon işlemi yapmamız gerekmektedir”(34, Erkek,
Anestezi Teknikeri).

84
“Covi-19, solunum yolla bulaşan bir hastalık olmasına karşılık çoğunlukla diğer hastalıklarda
zaten bu şekilde bulaşıyor. Özellikle de damlacık yoluyla. Elimizle temas ettiğimiz noktalardan
daha sonrasında solunum yoluyla yani ağzımda bunun zaten gözümüze vesaire götürdüğümüz
zamanda da bulaş olabiliyor. Bu yüzden de el yıkama çok önemlidir. Hatta mümkünse eldiven
kullanımı da oldukça önemlidir”(26, Kadın, Fizyoterapist).

“Biz de yani biz sağlık çalışanları da gün içinde elimizi kaç kez dezenfektanlıyorduk. Covidden
önce böyle bir alışkanlığımız yoktu. Biz bile dezenfektan ve el yıkama bize de davranış kazandırdı.
Bu yani nasıl desem sana bu önce süreliydi. Şimdi süresiz oldu her zaman yapılan bir şey
oldu”(43, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“El Hijyeninde toplumda bir farkındalık olduğunu düşünüyorum ama maalesef biraz azaldı sanki.
Bu süreçte çünkü ilk başta Covid sürecini yaşamaktan korktukları için insanlar çok fazla buna
Özen gösterdi. İşte sürekli el yıkama ve özellikle dezenfektan ve kolonya kullanımına çok özen
gösterir gibi göründü”(24, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“İkiyse üç yıkıyorum. Üçse dört yıkıyorum. Bir tık daha dikkat etmeye başladım. Çünkü gerçekten
çok ciddi temasla bulaşıyor. Yıkasam da dezenfektan sürmezdim. Normalde kesinle suyla yıkasam
dezenfektan sürmezdim. Telefonumu da artık dezenfektan ile temizliyorum”(27, Erkek, Sağlık
Yöneticisi).

85
Şekil 27: El Hijyenine Karşı Duyarsızlaşma

Şekil 27’de el hijyenine karşı duyarsızlaşma alt kodunun katılımcılar bazında dağılımı
verilmiştir. Katılımcıların görüşleri ise;

“Son zamanlarda hani gözümüz alıştı ya da eskisi kadar paylaşılmıyor galiba pek görümüyorum.
Pandeminin başlarında çok karşılaştığımı hatırlıyorum. Hem broşörlere hem sosyal medyada elin
nasıl yıkanması gerektiği ile ilgili paylaşımlara çok dikkat ediyordum”(40, Kadın, Temizlik
Görevlisi).

“Dışarıda yaşarken bir şey oluyor bizim toplumumuza. Maske kullanıyor dikkat ediyor ama para
alıyor üstünü cebine koyuyor, başkasıyla tokalaşıyor. Hala bana muayene sırasında tokalaşmak
isteyenler oluyor. Yıkama konusunda artış var ama temas konusunda dikkat yok. Ortadoğu
toplumu olarak sarılmak istiyoruz, tokalaşmak istiyoruz”( 35, Erkek, Doktor).

“El hijyeni özeni bitti sanırım o rahatlama geldi. Herkese şu anda nasıl derseniz ben şu anda
aynı özenin gösterildiğini düşünüyorum açıkçası”.

“Ama bu da bir dönem sonra yıkamayı yani el yıkayarak el hijyeni sağlamayı baskılayıp daha
çok dezenfektan ile yapılması sağlandı. O yüzden bir dönem sonra da etkisini kaybetti”(31, Kadın,
Sağlık Yöneticisi).

86
Şekil 28: El Hijyeninde Toplumsal Duyarlılığın Olmaması

Şekil 28’de el hijyeninde toplumsal duyarlılığın olması alt kodunun katılımcılar bazında
dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Ama hani insanlar hiçbir zaman bence yapmıyor. Türkiye’nin 3 te 1’i bile belki yapmıyordur
bunu. Hep önümüzde ama hani hiçbir zaman yapmıyoruz. Umursamıyoruz gibi bir şey. Bu yüzden
sağlığımızı tehlike altına atıyoruz”( 20, Erkek, Öğrenci).

“Ben Türk toplumunda tuvaletten sonra el yıkamayan insanlar olduğunu görüyorum sosyal
hayatta maalesef. Covid tehlikeli belki öleceğiz diye yıkayan hassas bir grup etkilensin diye ümit
ediyorum. Pesimist yönüm ağır basarak şöyle diyor, bizim el yıka dediğimiz adamın bizim bilmem
kim vardı günde 10 kere elini yıkardı, maskesini çıkarmazdı, covide yakalandı. Yoğun bakımda,
öldü veya ağır geçirdi kaderde varsa olurcu bir toplum olduğumuz için bu profil az değil”(35,
Erkek, Doktor).

“Yeterli bilinçte olduğumuza inanmıyorum. Bazıları aşırıya alıyor bazıları hiç dikkate almıyor.
Ama genel olarak görmek lazım açıkçası, izlemek lazım. Öncelik aile, ailede dikkat edildiğine
göre diğerlerine de dikkat edilir”(33, Erkek, Sağlık Memuru).

“Biz kendi sahada çalışırken işin içerisinde olduğumuzdan bu konuda çok hassas davranıyoruz
ve sürekli bu konuda denetimler de yapılıyor. Ama toplum genelinde maalesef aynı bilincin
olduğunu düşünmüyorum. Doğru el yıkama hiçbir şekilde gerçekleşmiyor. Yani hemen hepsi
suyun altına sokup ıslatıp, çıkarıyor ve böylelikle el yıkadığını söylüyorlar”(24, Kadın, Ebe).

87
“El hijyeni sonradan kazanılacak zor davranışlardan birisi bence. Bizim toplumumuzda kaç kişi
kitap okuyor? Kaç kişi belgesel izliyor ki?”(27, Erkek, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 29: Kamu Spotunda Anlaşılır İfadelerin Olması

Şekil 29’da kamu spotunda anlaşılır ifadelerin olması alt kodunun katılımcılar bazında
dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Evet düşünüyorum. Ellerimizi nasıl kaç saniye yıkamamız gerektiğini anlattıkları için daha
bilgili ve faydalı olduğunu düşünüyorum”(50, Kadın, İşçi).

“Kamu spotlarının açık ve anlaşılır olduğunu düşünüyorum. Olumlu bir eleştiri yapabilirim. Bu
süreçte sağlık bakanlığı gerekti kamu spotunu oluşturuyor yapıyor ve herkese öğretiyor. Zaten
toplu taşımalarda hem video hem de resim şeklinde her yerde görebiliyoruz bunları..”(26,Kadın,
Sekreter).

“Aslında içerikler dolu. Çok güzel anlatılmış. Yazılı hali dergilerde her yerde var tvlerde var”(20,
Erkek, Öğrenci).

“Aslında bence maske ve el yıkama ile ilgi kamu spotları yeterli. Benim için gayet yeterli ve
açıklayıcı..”(45, Kadın, Serbest Çalışan).

88
“Bence el yıkamayla ilgili spotlar anlaşılır. Halk için hazırlananda gayet anlaşılır. Metinleri kısa
görseli daha büyük daha çok dikkat çekecek durumda öbüründe hani biraz daha kısıtlı gibi zaten
sağlık çalışanları için hatırlatıcı olur”(29, Erkek, Doktor).

“Bilgilendirmeler gayet açık ve anlaşılırdı”(31, Kadın, Eczacı).

“Kamu spotlarının açık ve anlaşılır olduğunu düşünüyorum”(23,Kadın, Tıbbi Sekreter).

“Dışarıdan eve geldiğinizde eşyaların çıkartılması o şekilde eve girilmemesi, direk elin
temizlenmesi gerektiğinin oldukça önemli olduğu kamu spotları görsellerde videolarda bilgilerin
doğru bir şekilde açık bir şekilde ve olduğunu düşünüyorum”(26, Kadın, Fizyoterapist).

“Kamu spotundaki bilgiler açık ve anlaşılırdı”(26, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Spotların çoğu kişi için de anlaşılır olduğunu ve ulaşılabilir olduğunu söyleyebilirim ve böyle
düşünüyorum”(24, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 30: Görülme Sıklığının Fazla Olması

Şekil 30’da el yıkama ile ilgili kamu spotlarının görülme sıklığının fazla olması alt kodunun
katılımcılar bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Yani şöyle aslında bunlar çoğu zaman avm lavabolarında görebiliyoruz”(20, Erkek, Öğrenci).

“Her yerde var artık benzincilerde var marketlerin tuvaletlerine kadar avmnin tuvaletlerinde
nasıl el yıkayacağını gösteriyor”(39, Erkek, Akademisyen).

89
“Ben yine genellikle metroda görüyorum. Orada açık bir şekilde görsellerle anlatılıyor”(45,
Kadın, Serbest Çalışan).

“Şöyle biraz önce de bahsettiğim pandeminin başında maskeden çok el yıkama ile ilgili bilgi
gördüm. Ya da doğru dezenfektan kullanımı ile ilgili..”(40, Kadın, Temizlik Görevlisi).

“El hijyeni ile ilgili kamu spotları birçok yerde artık asıldı biliyorsunuz işte kafelerde mekânlarda
ya da işletmelerden her yerde var artık. Dikkat çekici özelliği oldu. Bu süreçten sonra da herkesin
çok ilgisini çekti”(24, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 31: El Hijyeninde 20 Saniye Kuralının Akılda Kalması

Şekil 31’de el hijyeninde 20 saniye kuralının akılda kalması alt kodunun katılımcılar
bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri ise;

“Eskiden biz böyle yıkamıyorduk belki de yıkayıp çıkıyorduk sabunla. Şunu benimsediler önce
ıslatıcaksın sonra sabunu eline eline alıcaksın sonra 20 saniye sonra yıkayacağım 20 saniyeyi
hemen hatırlıyorum yani hatta içimden sayıyorum 20 oldu mu diye bence 20 saniyeyi
biliyoruz”(39, Erkek, Akademisyen).

“Bu kuralı biliyorum ama uygulandığını düşünmüyorum. Çünkü ben de dahi bunun yapılmasını
biliyorum saymaya çalışıyorum ama sabırsız toplumuz çok yapamıyorum. Çoğu insanın
yapmadığını düşünüyorum”(40, Kadın, Temizlik Görevlisi).

“20 saniye kuralı doğru. Belli bir süre var sabun bakteri ve virüslerin yapısını bozması için
gerekli. 20 saniye yıkarken zor geliyordur belki ama temizlik için şart. Yeterli mi değil mi? Tüm

90
vatandaşlar bunu yapsa çok yeterli. Bunu görüp 20 saniye elimi yıkayayım diyen çok azdır”(35,
Erkek, Doktor).

“20 saniye denmesi güzel çünkü el yıkma deyince elini bir saniye suya tutan insanda bir dakika
boyunca yıkayanda aynı işlem yaptığını iddia ediyor bu açıdan iyi sadece 20 saniye değil o 20
saniyeyi nasıl değerlendirdiğine bağlıdır. Bu da bir adım ve faydası olduğunu düşünüyorum”(29,
Erkek, Doktor).

“Kamu spotunda 20-30 saniye boyunca yanlış hatırlamıyorsam güzelce her alanı yıkadıktan
sonra temiz bir şekilde eğer gözlük kullanıyorsak, gözlüklere kolonyalı dezenfektanlı bir şekilde
silmek oldukça önemlidir”(26, Kadın, Fizyoterapist).

“20 saniye kuralını kamu spotundan hatırlıyorum. Elimizdeki geçebilecek enfeksiyonlara karşı
bu bilgilendirme yapıldı. Benim aklımda kaldı ama toplumda çok da etkili olduğunu
düşünmüyorum. Benim de aklımda kalmasındaki sebep mesleki bilinçten kaynaklandığını
düşünüyorum”(24, Kadın, Ebe).

“Tamam, 20 saniye yıkarsınız, şimdi dezenfektanla da elinizi yıkarken şöyle avuç içini
ovuşturmadan, parmak aralarını ovmadan, fakat burada parmak araları kalır. 20 saniye evet
akılda kalıcı fakat içeriği geliştirilmeli”(37, Erkek, Sağlık Yöneticisi).

91
Şekil 32: Kamu Spotunun İçeriğinin Geliştirilmeye İhtiyacı Olması

Şekil 32’de el hijyeni ile ilgili hazırlanan kamu spotunun içeriğinin geliştirilmeye ihtiyacı
olması alt kodunun katılımcılar bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri ise;

“Şuanda çıkan görsellere baktığımda çok fazla bir şey ifade etmiyor. Elin nasıl yıkanması
gerektiğini daha büyük puntolarla anlatabilirler diye düşünüyorum. Ama insanlarımız görselleri
daha büyük büyük almalılar. Daha küçük veya farklı ifade edildiğini anlayabildiklerini
düşünmüyorum. Ben sadece el yıkama ile el hijyeninin sağlanacağını düşünmüyorum. Çünkü
insanlarımız mesela burada sadece ellerden bahsediyor, tırnaklardan da bahsedilmiş deriye
sürün denilmiş oysa tırnaklar fırça ile temizlenmeli. Naçizane ben bu kamu spotunun yeterli
olduğunu düşünmüyorum”(39, Kadın, Memur).

“Algı seviyesi belki daha düşük olanlar insanlar için korkutucu olabilir. Benim için korkutmaya
gerek yok açıklama yetiyor. Ama belki korkuyla yönetilen insanlar için daha ürkütücü şeyler
hazırlanabilir”(45, Kadın, Serbest Çalışan).

“İşte parmak aralarını, tırnak içlerini biraz daha açıklayıcı ifade edilebilirdi. Mesela şey
izledim..ben boya yaptı adamın bir tanesi orada ellerini hepsinin yıkanmadığını gördüm”(27,
Kadın, İşçi).

“Toplumda bilgilendirmelerin eksiklik olduğunu düşünüyorum”(31, Kadın, Eczacı).

92
“Bununla ilgili kesinlikle 20 saniye yıkansın yoksa virüsler şey olmaz filan böyle bir konuda net
değilim. Yani kamu spotunda özellikle 20 saniyenin içeriği biraz daga açıklanabilirdi”(28, Erkek,
Odyometrist).

“Biz genel olarak görüyoruz ve diyoruz ama bunu uzun bir süre yapılmadığı için bir yerden sonra
unutuyoruz ve tam tersine biraz daha değişik toplum olduğun için ellerimizi hemen yıkayıp elimizi
yıkadığımızı iddia ediyoruz. Fakat çok önemli bir şey var ki mikroorganizmaları görmüyoruz.
Oysa mikroskopla elimizde mikropların olduğunu göreceğiz belki bunları göstermek yine ne
bileyim belki faydalı olabilir”(26, Kadın, Fizyoterapist).
“Esas el dezenfektanında parmak araları ve avuç içinin ovularak yapılması lazımdır. Bir ışık var
eline kadar temizlenmiş diye bakılıyor. Orada mutlaka avuç içinde mutlaka kaldığı tespit edildi.
Bence o kamu spotlarında bu şekilde de hani vurgu yapılması daha doğru olur”(37, Erkek, Sağlık
Yöneticisi).

“Bu bizim kamu spotu ile ilgili mi alakalı yoksa yapısı ile ilgili mi bilmiyorum ama yanlış
anlaşıldı. El yıkama olarak da oradaki bekletmek istenen lavabodan çıktıktan sonra özellikle el
yıkama, bir insan temas ettikten sonra el yıkama. Fakat yüz yıkama yani yüzümüzde yıkanması
söylenmedi. Direkt el olaraktan bahsedildi ama insan yüzünü de yıkaması lazım. Burun
kesiminden, göz gözyaşından yani yüzden de bulaşıyor. Davranışı değiştirmek için bence daha
yani hastalığı daha çok gün yüzüne çıkarmak gerekmektedir. Metrobüslerde de sürekli kamu
spotları var. Orada da işte sıvı gıdaları içmeyin damlacıklardan bulaşabilir diye anons yapılıyor
ama insanlarda tam el yıkamayla bağdaştırıyorlar mı bilmiyorum. Yani su olarak direk
söylenmesi eksik bir ifadeydi”(45, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“El hijyeni ile ilgili çok fazla kamu spotu görmedim. Maske ile ilgili kamu spotu kadar yaygın
olmadı. Belki kamu spotu da yaparken bunu revize etmek gerekir, zamanla güncellemek gerekir
ki etkisini kaybetmesi ama bir dönem sonra etkisi kaybedildi”(31, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 33: Kamu Spotunun Dikkat Çekici Olmaması

Şekil 33’te el hijyeni ile ilgili kamu spotunun dikkat çekici olmaması alt kodunun
katılımcılar bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Yani benim pek dikkatimi çekmedi”(31, Kadın, Eczacı).

93
“Ama bunun tabi dışarıdaki insanlara ne kadar doğru anlatıldı bilmiyorum. O konu ile ilgili ne
bir broşür ne de bir görsel şu an gözümün önüne gelmiyor”(37, Erkek, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 34: Kamu Spotunun El Yıkamada Olumlu Ekinin Oluşması

Şekil 34’te el hijyeni kamu spotunun el yıkamada olumlu etkinin oluşturması alt kodunun
katılımcılar bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;
“Çünkü Covid öncesinde el yıkama çok fazla dikkat edilmeyen bir konuydu bence. Halkımız bu
sayede inşallah el yıkamayı öğrenmiştir. Ben tuvaletten çıkıldığında el yıkamadan çıkıldığını çok
gördüm. Ve bana çok kötü geliyor, çok riskli geliyor. Kalabalık yerlerde yaşıyoruz ve buna
ihtiyacımız var yani el yıkamaya. Bu benim alışkanlığımdır zaten dışarıdan eve geldiğimizde ilk
yaptığım iş ellerimi yıkamak olur. Hiç bir şey yapmadan, elimi hiçbir yere sürmeden. Ve yeterince
bilgilendirme anlamında çok açık. Çünkü şey hatırlıyorum, görsel olarak da yıkayarak
gösterildiğini bildiğim için el yıkamanın bende daha etkili oldu”(31, Kadın, Akademisyen).
“Yani baktığımız her yerde görebildiğimiz için ister istemez sürekli bilinçaltımıza girmiş oluyor
diye düşünüyorum”(26,Kadın, Sekreter).

“Bence insanların el yıkama alışkanlığı arttı. Sadece suya tutup çıkaryorlardı ve bunun el yıkama
olduğunu düşünüyorlardı. Bu el yıkama değildi ve insanlar bunu öğrendi”(32, Kadın,
Akademisyen).

94
“Normalde el yıkıyor muyduk bilmiyorum ama Covidden sonra artık öğrendik. Artık herkes
yanında ya dezenfektan ya da kolonya ya da mutlaka el yıkıyor. Bunu da kamu spotunda
gösterildiği şekilde yapıyoruz”(40, Kadın, Temizlik Görevlisi).

“Toplumda farkındalık oldu. Benim gözlemlediğim, yine el yıkayan biraz daha fazla dikkat etti.
Özellikle dışarıdan gelince el yıkama var”(35, Erkek, Doktor).

“Onu çok iyi biliyorum. Onu da kamu spotlarında izledim. Bizlere el yıkama öğretiliyor. Cerrahi
el yıkama şekli var mesela. Onu uygulamada göstermek lazımdır. Önce bir eli ıslattıktan sonra
sıvı veya katı sabunu alıyoruz. Önce güzel bir ovalıyoruz parmak aralarını ve uçlarını. Daha
sonra bol suyla yıkıyoruz. Bitişi yapıyoruz. Burada havlu kişisel olmalı. Sabunlar da aynı
şekilde”(33, Erkek, Sağlık Memuru).

“Gözlemleriniz kadar ile covid öncesi ve sonrası verileri bulup ölçmek lazım diye düşünüyorum.
Ama genel duruma bakarsak dışarıdan gelir gelmez ilk olarak el yıkıyoruz. Bu durum etkisi
olduğunu gösteriyor”(30, Kadın, Hemşire).

“Bence kesinlikli el hijyeninde farkındalık oldu. El hijyeni ile ilgili herkesin elinde kolonya
var”(28, Erkek, Odyometrist).

“Yazılı ve görsel kamun spotlarını gördüm. Toplumda davranış değişikliği oluşturduğunu


düşünüyorum”(24, Kadın, Ebe).

“Bence güzel yine çocuklardan örnek vereceğim oğlum el yıkamanın önemini anlatan çizgi
filmlerle öğrendi. Yani lavabodan çıktık elimizi yıkamalıyız, dışarıdan geldik elimizi yıkamalıyız,
yabancı bir cisme dokunduk elimizi yıkayalım, elimizi ağzımıza yıkamadan götürmemeliyiz onu
anladı”(43, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Ama bizim insanımızda de çok abarttı kolonyalar el dezenfektanları el kremleri çıktı. Ticaret
boyutuna düştü artık bilinçlendirme tabii eskiye nazaran daha bir temiz toplumumuz. Şimdi
tekrardan gündeme geldi hemen eve girer girmez ilk banyoya gidip artık herkes istisnasız yani
yedisinden yetmişine kadar hemen doğru da gidip ellerini yıkayıp gerek yüzünü yıkıyorlar
birazcık iyileşme var yani..”(45, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Bilinç artışı olmuştur ama davranış değişikliği olmamıştır. Yine aynı şekilde yıkıyordur elini. O
spotlarda gösterildiği şekilde el yıkandığını zannetmiyorum. Ama el yıkama alışkanlığı arttı”(30,
Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Evet, bunu söyleyebilirim. Yani el yıkama alışkanlığı ülkemizde diğer ülkelere göre fazla
olduğunu biliyorum fakat doğru el yıkama değildi. Bir saniye iki saniye değil suyun altında 40
saniye elin yıkanması gerektiğini, bu şekilde sabunla elin her noktasına içine dışına değmesi
gerektiğini kamu spotları bunu net bir şekilde söylenildiğini, buna yönelik bir algı oluşturduğunu
düşünüyorum”(26, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

95
“Evet. Maskeye göre el hijyeni bana göre bir miktar daha iyiydi. Yıkama değil ama eli dezenfekte
etme konusunda ben de sağlık sektöründe olduğum için gelen misafirlerden ‘çalışanlar ayrı bir
kulvar’ gelen misafirlerden deneyimlediği maskeye göre daha başarılıydı”(31, Kadın, Sağlık
Yöneticisi).

Şekil 35: Kamu Spotunun El Yıkama Bilincini Oluşturmaması

Şekil 35’te el hijyeni ile ilgili kamu spotunun el yıkama bilincini oluşturmaması alt
kodunun katılımcılar bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri ise;

“Evet, bu slogan gayet yerinde ve ben bunu uyguluyorum. Fakat uygulayan da olur
uygulamayanda onu bilemeyeceğim”(50, Kadın, İşçi).

“Ama işte önemli olan anlatılan değil kimse anlamıyor. Anlamak istemiyor. Çok güzel anlatılıyor
ama anlamak istemeyen kendi bildiğini okuyor”(20, Erkek, Öğrenci).

“Kamu spotları sadece el yıkamanın geliştirmesi açısından biraz şüphelerim var açıkçası çünkü
insanların biraz kültürel ve ailedeki edindikleri görgüyle biraz da bu son dönemde hastalığa
ilişkin gelişen genel yaklaşımla alakalı oldu. Çok histerik şekilde bazı insanların çok takıntılı
olduğu bir süreç oldu sonrasında çok daha normalleşti. Dolayısıyla spotlar çok doğrudan bunu
geliştirici olmayabilir”(29, Erkek, Doktor).

“Toplumdaki davranış değişikliğini bence kamu spotu ile yapamayız. Çünkü virüs olmayacağız
olarak düşündükleri için hani ne yapsak da bence artık milletinn kafasında bunu benimsedi diye
düşünüyorum”(31, Kadın, Eczacı).

96
“Bunu aslında biliyoruz yani bunu ilkokulda çocuklara gösteriyorlar olabilir. Ama ellerin
yıkandığında temiz olduğunu bunu bir ya da iki defa yaptıktan sonra 3'te 4'te 5'te tekrarlanmadığı
sürece bu da davranış olmuyor. Uzun süreli el yıkama şeyini düzgün yapmıyoruz yani kamu
spotları bize bu alışkanlığı kazandırmadı”(26, Kadın, Fizyoterapist).

8.5.3. Sosyal Mesafeye Yönelik Hazırlanan Kamu Spotu Bulguları

Şekil 36’da sosyal mesafeye yönelik oluşturulan kamu spotlarına ait ana ve alt temalar
verilmiştir. 4 ana tema; bireysel ve sosyal faktörler, kamu spotunun içeriği ve etkisi şeklinde
oluşturulmuştur.

Sosyal Mesafe Kavramını


Anlama

Sosyal Mesafeye Uyum


Bireysel Gösterme
Faktörler
Covid-19 ile İlişkisini
Kurabilme

Toplumda Bıkkınlığın
Oluşması

Kültürün Sosyal Mesafeye İzin


Vermemesi
Sosyal Nüfusun Sosyal Mesafeyi
Faktörler Sağlamada Olumsuz Etkisi

Ulaşım Araçlarının Kapasite


Sosyal Mesafeye Eksikliği
Yönelik Kamu Spotu
Kamuya Açık Alanlarda
İnsanların Dikkatsizliği

Dikkat Çekici Olması


Kamu
Spotunun Görünürlüğün Az Olması
İçeriği

İçeriğinin Yteresiz Olması

Kamu Farkındalık Oluşması


Spotunun
Etkisi Sosyal Mesafeyi Uygulamada
Yetersiz Olması

Şekil 36: Sosyal Mesafeye Yönelik Kamu Spotu Temasına Ait Alt Temalar

97
Tablo 23’ te sosyal mesafeye dikkat çekmek amaçlı oluşturulmuş kamu spotlarına ait ana
temalar ve alt kodların sayı ve yüzdesi verilmiştir. Tablo bakıldığında en fazla alt kodun sosyal
faktörlerde oluştuğı görülmektedir. Yüzdelik dağılıma bakıldığında da %11,9 ile en fazla ‘sosyal
mesafeyi Covid-19 ile ilişkilendirme’ ve ‘ulaşım araçlarının kapasite eksikliği’ nin kodlandığı
görülmektedir. En az kodlanan ifadeler ise; %2,9 ile kamu spotunun ‘içeriğinin yetersiz olması’
ve ‘sosyal mesafeyi uygulamada yetersiz olması’olmuştur.

Tablo 23: Sosyal Mesafeye Yönelik Kamu Spotu Temasına Ait Alt Temalar
Alt tema n (sayı) %(yüzde)
Bireysel Faktörler
Sosyal Mesafe Kavramını Anlama 11 10,9
Sosyal Mesafeye Uyum Gösterme 5 4,9
Covid-19 ile İlişkisini Kurabilme 12 11,9
Sosyal Faktörler
Ulaşım Araçlarının Kapasite Eksikliği 12 11,9
Kamuya Açık Alanlarda İnsanların Dikkatsizliği 9 8,9
Toplumda Bıkkınlığın Oluşması 8 7,9
Nüfusun Sosyal Mesafeyi Sağlamada Olumsuz Etkisi 6 5,9
Kültürün Sosyal Mesafeye İzin Vermemesi 10 9,9
Kamu Spotunun İçeriği
Dikkat Çekici Olması 7 6,9
Görünürlüğün Az Olması 5 4,9
İçeriğin Yetersiz Olması 3 2,9
Kamu Spotunun Etkisi
Farkındalık Oluşması 10 9,9
Sosyal Mesafeyi Uygulamada Yetersiz Olması 3 2,9

Şekil 37: Sosyal Mesafe Kavramını Anlama

98
Şekil 37’de sosyal mesafe kavramını anlama alt kodunun katılımcılar bazında dağılımı
verilmiştir. Katılımcıların görüşleri ise;

“Evet. 1.5 metre mesafede olmak gerekiyor”(50, Kadın, İşçi).

“Evet, bu kavramı biliyorum. Herkesin olduğu gibi.. Aramızda 1-1,5 metre olmak
durumunda”(39, Kadın, Memur).

“Sosyal mesafe ile ilgili bilgim var. 1,5 metre mesafe bırakmamız gerektiği ile ilgili”(31, Kadın,
Akademisyen).

“Soyal mesafe hakkında bilgim en az 1,5 metre olması gerektiğini biliyorum kişiler arasındaki
mesafenin. Yani ve eğer 1,5 metreden daha birbirimize yakınsak mutlaka ağzımızda maske olması
gerektiğini biliyorum”(26,Kadın, Sekreter).

“Normalde 1,5 metre olması gerekiyor”(20, Erkek, Öğrenci).

“Çünkü bu virüs 1,5 metreye kadar gelebiliyor. Çok hareket edebilen bir virüs değil. Diğer
virüslere göre büyük bir virüs bu yüzden sıçradığında 1,5 metre gidebiliyor diye biliyorum. Biri
konuştuğunda ağzından çıkabilecek tükürük veya hapşurduğunda bir mesafe olsun ki virüs orayı
kat edemesinler. Virüsün menzili 1,5 metre..”(32, Kadın, Akademisyen).

“İşte sosyal mesafe burada da yazdığı gibi aramızda 1,5 metre olacak. Sarılmayacağız
tokalaşmayacağız vs. vs. durumlar..”(40, Kadın, Temizlik Görevlisi).

“1.5 metre mesafe aslında hiç covid olmasa yarım metrelik bir mesafe olması lazım insanlar
arasında..”(35, Erkek, Doktor).

“Biliyoruz 1-1,5 metre arasındaki mesafe olacak”(33, Erkek, Sağlık Memuru).

“Kamu spotlarında en başlarda işte 1 metreden mesafe yaklaşmayacağız, maske takacağız diye
vurgulandığını hatırlıyorum”(26, Kadın, Fizyoterapist).

“1,5 metre kuralı ile başlayan ve herkesin aklında kalan bir kural olduğunu biliyorum”(24,
Kadın, Sağlık Yöneticisi).

99
Şekil 38: Sosyal Mesafeye Uyum Gösterme

Şekil 38’de sosyal mesafeye uyum gösterme alt kodunun katılımcılar bazında dağılımı
verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Kalabalık bir şehirde yaşıyoruz. Yine de ama sıraya girerken veya beklerken sosyal mesafeye
muhakkak dikkat ediyorum. Önceden dib dibe olacakken şimdi biraz geride durmaya çalışıyorum.
Bu 1,5 metre olmasa bile en azından 1 metre maskeli şekilde tabikide mühim. Maskesiz biraz daha
fazla olmalı diye düşünüyorum. Olabildiğim ortamlarda daha mesafeyi uzun tutuyorum”(31,
Kadın, Akademisyen).

“Hiçbir şekilde sosyal mesafeye yok oralarda. Ama İş yerlerinde vs. buralarda görüyorum sosyal
mesafeye dikkat edilmeye çalışılıyor”(26,Kadın, Sekreter).

“Çok güzel ben çok seviyorum. Öpüşüp sarılmayı çok sevmiyordum. Bu yüzden uzaktan
selamlaşmak çok güzel.. Uzaktan sarılmak mümkün değil ama mesafe gayet güzel. Böyle de
devam etsin isterim. Herkes de uygulamalı bence”(32, Kadın, Akademisyen).

“Sosyal hayatta Covid yokken de bulunduğum her sırada rahatsız eden bir şey beni. Çok
uygulanabilir bir şey. Postanenin dışına sıra taşıyormuş, taşsın daha iyi kapalı alanda
durmaktansa açık alanda bekler bulaşma riski daha azalır. Bence çok uygulanabilir birşey ama
en az uygulananlardan birisi”(35, Erkek, Doktor).

“Ben sosyal mesafeye uymaya çalışıyorum. Hatta şöyle söyleyeyim biz hani Türk milleti olarak
çok sıcakkanlıyız sarılırız öperiz ya ben gerçekten böyle insanları sarılmayı özledim. Çünkü

100
sevdiğini hissettiremiyorsun. Duygunu hissettiremiyorsun. Yani enerjin geçmiyor ama şimdi
insanlara yani şey yapamıyorsun dokunamıyorsun”(37, Erkek, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 39: Covid-19 ile Sosyal Mesafe İlişkisini Kurabilme

Şekil 39’da Covid-19 ile sosyal mesafeye ilişkisini kurabilme alt kodunun katılımcılar
bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“İnsanlar ne kadar çok birbirine yakın olursa o kadar çok bulaştırma oluyor. O kadar çok
hastalık yayılıyor. Yayıldığı için de sosyal mesafe konulsun diyoruz”(50, Kadın, İşçi).

“Yani bildiğim kadarıyla özellikle soluma esnasında havaya bulaşan virüslerin diğer bir kişilere
bulaşmaması için bu kadar bir mesafenin olması gerektiğini bilim kurulunun veya sağlık
örgütlerinin bu tarz bir çalışma yapıp bunu koyduklarından dolayı 1,5 mesafe olduğunu
düşünüyorum”(39, Kadın, Memur).

“Yani bu en başında 2 metreydi aslında. Sonradan 1,5 metre. Tabi kalabalık vs. bazı koşulları da
göz önünde bulundurarak bu belirlendi. En başında çok tartışmalar olduğunu biliyorum bu konu
ile ilgili, işte virüs 8 metreye kadar gidebiliyor vs. biri hapşurduğunda virüs ne kadar uzağa
gidebilir bunların hesaplanması ile ilgili bir mevzu, aslında bu bilimsel anlamda da hani bu
verilere dayanarak belirlenmiş bir ölçü olduğunu düşünüyorum”(31, Kadın, Akademisyen).

101
“Yani şöyle virüsü ağzımızdan ve burnumuzdan soluduğumuz için, eğer ağzımızda maske yoksa
ve 1,5 metreden daha yakınsak birbirimize ben de varsa bir virüs karşı tarafa geçme olasılığı çok
yüksek. Çünkü benden yayılan hava yoluyla virüs karşı taraf ağzı ve burnuyla soluduğu için yani
bu noktada sosyal mesafe önem arz ediyor. Maske olsa bile sosyal mesafeye dikkat etmek tedbiri
elden bırakmamak lazım..”(26,Kadın, Sekreter).

“Nefes alıp vermenin veya öksürdüğünde virüsün geçmesi büyük ihtimalle o yüzden öyle o mesafe.
1.5 metreden yakın olunca geçiyor virüs”(20, Erkek, Öğrenci).

“Çünkü bu virüs 1,5 metreye kadar gelebiliyor. Çok hareket edebilen bir virüs değil. Diğer
virüslere göre büyük bir virüs bu yüzden sıçradığında 1,5 metre gidebiliyor diye biliyorum. Biri
konuştuğunda ağzından çıkabilecek tükürük veya hapşurduğunda bir mesafe olsun ki virüs orayı
kat edemesinler. Virüsün menzili 1,5 metre”(32, Kadın, Akademisyen).

“Tamam, işte eğer diyorum ya kendim mesafe koysaydım büyük ihtimalle hasta olmayacaktım.
Yanyana Birlikte çay içtik. Birlikte çalıştık, birlikte eve gittik. Mesela bazen ne bileyim onun
kullandığı şeyi ben kullandım. Test yaptığı ve negatif olduğu için. Ben daha önce çalıştığım yerde
çok dikkat ediyordum bulaşmadım”(27, Kadın, İşçi).

“Bununla ilgili bir yayın okumuştum. Hangi ülke hatırlamıyorum. Bir covid hastası 2 otobüste
seyahat ediyor. Birinde maskesiz gidiyor, sonra başka bir otobüste maske taktırıyorlar. Her
birisinde de 2şey saatlik yolculuk geçiriyorlar. Sonra geriye yönelik bütün yolcuları tarıyorlar,
maskesiz bindiği arabadan 5-6 kişi covid oluyor, maskeli bindiğinde hiç kimse covid olmuyor. Bu
bayağı da konuşulmuştur. Maske çok önemlidir. Maskeyi tam taksak kapasiteyi yarıya indirmeye
gerek kalmayacağını düşünüyorum”(35, Erkek, Doktor).

“Maske takacağız. Covid-19 solunum yoluyla bulaşan virüs olduğu için, yani hava yoluyla
bulaştığı için yakın olduğu zaman temas hızlı oluyor. Maske ve mesafenin olması ulaşılabilirliğini
etkilediği için gerekli olduğunu düşünüyorum”(33, Erkek, Sağlık Memuru).

“Damlacık enfeksiyonundan bulaştığı için, ondan kaynaklı yakın temasta bulunulması


istenilmiyor. Bu tür bulaşıcı hastalık olduğu için ama maalesef uygulanmıyor”(34, Erkek,
Anestezi Teknikeri).

“Yine virüslerin bulaşıcılığı açısından daha uzak durmak gerek”(28, Erkek, Odyometrist).

“Şimdi iki kişi maskeli olduğu zaman burada koruma artıyor. Amma velakin biri maskeli biri
maskesiz olduğu zaman maskesiz tarafın koruması azalıyor. Maske yoksa zaten Damlacık yoluyla
yani özellikle hapşurduğunda ya da o konuşmayla saçılım çok daha fazla ve yoğun olacağı için
karşı tarafa bulaşma riski çok fazla oluyor”(24, Kadın, Ebe).

102
Şekil 40: Sosyal Mesafede Ulaşım Araçlarının Kapasite Eksikliği

Şekil 40’ta sosyal mesafede ulaşım araçlarının kapasite eksikliği alt kodunun katılımcılar
bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri ise;

“Toplu taşıma araçlarımız bu konuda çok yetersiz. Maalesef ülke imkânlarımız çerçevesinde bu
tarz toplu mesafe kurallarına, insanların da bir yerlere yetişme gayretinden dolayı böyle bir
kurala uyamadığımı belirtmek isterim. Maalesef ki ne kadar reklamları da dönse spot çalışmaları
da yapılsa bu kurala uymamız çok zor. İlk başlarda evet çok kolaydı. Çünkü tüm firmalar
çalışmıyordu. İlk zamanlar bunu uyguladım. Nöbetleşe işe gidip gelirken bu kurala uydum. Hatta
yanıma kimseyi oturtmadığımda kavga bile ettim. O sıra reklamla ve kamu spotları yapılmamıştı.
Daha sonra toplu taşımalara sosyal mesafe ile ilgili yapışkanlar konuldu. Ben elimden geldiği
kadarıyla bu kurala uydum”(39, Kadın, Memur).

“Sosyal mesafeye dikkat etmeye çalışıyorum her zaman. Ama tabi maskeyle bazen toplu
taşımalarda buna dikkat edemediğimiz de oluyor. Zaman geçtikçe, salgın süresi uzadıkça,
pandemi uzadıkça mecburen mesafeler kısalıyor..”(31, Kadın, Akademisyen).

“Asla uyulmuyor. Yani sosyal mesafeye uyulmuyor. Toplu taşımada kesinlikle uyulmuyor. Toplu
taşımalarda kalabalık nüfus olduğu için ve araçlar yetersiz olduğu için istesen de sosyal mesafeye
uyamıyorsun”(45, Kadın, Serbest Çalışan).

103
“İş yerinde bizler uyguluyoruz fakat toplu taşımada bunun uygulandığını düşünmüyorum”(32,
Kadın, Akademisyen).

“Daha çok nefesle bazen öksürmeyle bazen de hapşuruyorlar hele daha çok toplu taşımada
dipdibe duruyoruz. O zaman da boş yer var mı diye bakıyorum. Bu kurala uyan da var ama toplu
taşımada pek uyan yok”(27, Kadın, İşçi).

“Toplum maskeyi ve hijyeni iyi yapsa, çok da kapasiteyi düşürmeden devam edilebilir. Çünkü
bizim toplumumuzda yarı kapasite ile çalışacak ekonomik gücümüz yoktur. İett diyelim şu haliyle
bile mecdiyeköy metrobüsünü yarıya indirseniz kalabalık 2 katı olur. Uçaklarda çok iyi
havalandırma sistemi olduğu için tam kapasite çalışıyor”(35, Erkek, Doktor).

“Sosyal mesafe kavramının çok önemli olduğunu biliyoruz. Ama uygulandığı düşünmüyorum.
Örneğin metrobüs, metrolar, yemek yediğimiz yerler. Evet, önemli ama uygulanmıyor”(34, Erkek,
Anestezi Teknikeri).

“Bence buna ne kadar dikkat çekilirse çekilsin uygulanması zor. Otobüse biniyorum sürekli ve
orada sosyal mesafeyi korumam mümkün değil. Ben korumak istesem de insan çok yer az
koruyamıyorsun bir süre sonra”(31, Kadın, Eczacı).

“Ben toplu taşıma araçlarını kullanıyorum. Metrobüste çapraz oturmak düzenine göre durmamız
gerekirken şimdi yan yana oturuyorlar. Yolcu sayısına uymayanlar var, maskesini tamam
takmayanlar var, otobüse binerken maskeyi takıp daha sonra burnunun altına indiren
vatandaşlarımız tabii ki oluyor”(26, Kadın, Fizyoterapist).

“Mümkün değildi. Sadece maskeyle azaltabildik o teması”(43, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“İmkânlar sosyal mesafemizi korumamızı engelliyor. Sabah metrobüse bindiğiniz zaman tıka
basa dolu. Görevliler tamam anonsu yapılıyor. Şimdi onlar da kendince anons yapılıyor, fakat
İşte bu kadar kalabalık binilmemesi lazım. i insanlar işe gitmek zorundalar mecburen biniyorlar.
metrobüs sayısı az ve tıklım tıklım biniyorlar”(45, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Walla orada insanlara kızamayacağım. İnsanlar haklı o konuda. Akşam saatlerinde


bakıyorsunuz metrobüse, otobüse ağzına kadar hınca hınç dolu. O adam taksiye binemez,
mecburen binecek o otobüse”(27, Erkek, Sağlık Yöneticisi).

104
Şekil 41: Sosyal Mesafeye Yönelik Kamuya Açık Alanlarda İnsanların Dikkatsizliği

Şekil 41’de sosyal mesafeye yönelik kamuya açık alanlarda insanların dikkatsizliği alt
kodunun katılımcılar bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Fakat hani tekrardan verdiğim gibi örnek vereceğim. Herkesin bildiği gibi taksim.. Her ne kadar
başıdnan sonuna polisler olsa da insanlar yan yana. Avmlerde yanyanalar. Keza şuanda okullar
açılıyor üniveristelerde yanyanalar. İlköğretimde yanyanalar”(20, Erkek, Öğrenci).

“Kimse birbirini öpmüyor tokalaşmıyor bile en fazla yumruk vuruyor elinin dışıyla bence bunu
da öğrendik tabi bunların ne kadar virüsün yayılmasına engel olduğunu tartışırız. Yani belki de
aslında hiçbir şeyi değiştirmiyor. Bence insan bazı yerlerde mesafe kavramı kayabiliyor.
Unutuyoruz insan çabuk unutuyor mesela birkaç ay önce her yer kapalıydı unuttuk onu hemen
herkes her şeye adapte oluyor mesele ben hemen adapte olunacağını düşünmemiştim. İnsanlar
mesafeyi koruyamıyor”(39, Erkek, Akademisyen).

“Cafelerde, restoranlarda sosyal mesafeye kesinlikle dikkat edilmiyor”(45, Kadın, Serbest


Çalışan).

“Günlük hayatta sosyal mesafe dediğimiz şey kolay değil. Bazı durumlara çok rahat
uygulanabilecek yerlerde insanlar uygulayamıyor. Uymaya çalışan insanların da uygulamasını
zorlaştırıyor bu durumu. Uyulmadığını düşünüyorum”(29, Erkek, Doktor).

105
“Ben düşünüyorum da maskede bir rant var. Satışından para kazanılıyor. Tamam, genel olarak
zaten mesafeyi çok önemsemedik, dikkat etmedik ama sosyal mesafe ile ilgili şöyle bir şey var.
Ben düşünüyorum da maske de bir para kazanıyorsun. O yüzden bunda karın vardı. Kolonya,
sabun vs. ticari anlamda bayağı gelir getirdi. O yüzden de bence sosyal mesafe önemsenmemiş
olabilir”(23, Kadın, Tıbbi Sekreter).

“Ben toplu taşıma araçlarını kullanıyorum. Metrobüste çapraz oturmak düzenine göre durmamız
gerekirken şimdi yan yana oturuyorlar. Yolcu sayısına uymayanlar var, maskesini tamam
takmayanlar var, otobüse binerken maskeyi takıp daha sonra burnunun altına indiren
vatandaşlarımız tabii ki oluyor”(26, Kadın, Fizyoterapist).

“Yani en uyulmayan kural da sosyal mesafe olduğunu görüyorum”(24, Kadın, Ebe).

“Biz hala sosyal mesafeyi koruyamıyoruz. Sosyal mesafeyi koruyan insanların ben covid 19a
karşı hassas ve pimpirikli olanların oluşturduğunu düşünüyorum. Onlar o mesafeyi kendi
kendilerine oluşturuyor. Ama hiç covidi ciddiye almayanlar, sosyal mesafeyi hiç dikkate
almıyorlar. Bu kavramı gerçekten yerine getirenler işi ciddiye alan kişiler olduğunu
düşünüyorum”(30, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Bar gibi restoran gibi meyhane gibi yerlerde masa sayıısnı azaltmalarını beklerdim. Onu da
aştık artık. Şuanda sosyal mesafe olduğuna inanmıyorum. Çalıştığımız kurumlarda sosyal mesafe
var ama dışarıda yok”(27, Erkek, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 42: Sosyal Mesafeye Karşı Toplumda Bıkkınlığın Oluşması

106
Şekil 42’de sosyal mesafeye kaşrı toplumda bıkkınlığın oluşması alt kodunun katılımcılar
bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Bundan sonra bu konuda dikkatin kötü olduğundan veya insanları etkilemediğini den değil
tamamen bence işte insanlar olarak yapılmadığını düşünüyorum (40, Kadın, Temizlik Görevlisi).

“Çok beğeniyoruz. Şimdi covidin başlangıcında halk bizler hepimiz korkuyorduk. Zaman geçtikçe
uyum sağladık. Salgınlarda olduğu gibi bağışıklık sistemine inanıyoruz kazandığına yönelik. Bir
saatten sonra eskisine dönmeye çalışıyoruz ama şuanda yeterli değil”(33, Erkek, Sağlık
Memuru).

“Bu sürecin başında herkes çok dikkatliydi. Annem bile bana sarılma diyordu. Covid var diyordu.
Toplumda hijyen yorgunluğu denilen kavram oluştu galiba. Pratikte bu düşüncemiz yok. Twitter
da 1,5 metrelik uyarılar var uyuyorsun fakat uçağa bindiğinde herkes hop dipbibe. Yani böyle
biraz anlamsız ve mantık içermeyen uygulamalar olunca toplumda bu tür konulara olan güven
kaybediliyor. Bu yüzden dikkat edilmiyor diye düşünüyorum. Bir de dediğim gibi bıktı
insanlar”(30, Kadın, Hemşire).

“Başlarda sosyal mesafeyi koyuyorduk, maske takıyorduk ama şimdi işte aşı oldum rahatım. İşte
daha da yakınlaştık aslında bu yüzden de sosyal mesafe bir tık daha arka plana atıldığını
düşünüyorum”(24, Kadın, Ebe).

“İlk covid çıktığında hem maske hem sosyal mesafe hem de el hijyeni konusunda daha etkili
olduğunu düşünüyorum. Git gide biraz daha alışkanlık ve alışmışlık olduğu için hastalığa karşı
kamu spotlarının dikkat etme durumu azaldı. Hayır. kamu spotlarının İçeriği ile bu durumun
ilişkisi yok. İnsanların hastalığa ve sürece daha doğrusu toplumun alıştığını düşünüyorum. Bu
durum dikkat körlüğüne veya algıda körlüğe neden olduğunu düşünüyorum”(26, Kadın, Sağlık
Yöneticisi).

“İlk zamanlar biraz daha dikkat ettik. Sonrasında kamu spotları azalınca etkisini hızlı azaldı.
Kalıcılığı yoktu. Ne kadar kalıcı da olsa ne yapacaksınız otobüse mi binmeyeceksiniz. Marketten
alışveriş mi yapmayacaksınız. Onun gibi bir şansımız yok. Tamam, getirden iste gelsin den
söyleyin ama bir eti kasaptan, ekmeği fırından almak istiyorsunuz. Benim evim ile işim arası 23
km. gidiş geliş 46 km. yürüyerek gidemeyiz. Mecburen toplu taşımaya biniyoruz”(27, Erkek,
Sağlık Yöneticisi).

107
Şekil 43: Nüfusun Sosyal Mesafeyi Sağlamada Olumsuz Etkisi

Şekil 43’te nüfusun sosyal mesafeyi sağlamada olumsuz etkisi alt kodunun katılımcılar
bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Bu konu ile ilgili ne kadar kamu spotu oluşturulursa oluşturulsun bu uygulanabilecek bir şey
değil. Nüfus mekânların ve araçların durumlarına bakıldığında sosyal mesafeyi uygulayamazsın.
Nüfusu göz önünde bulundurduğumda sosyal mesafe İstanbulda mümkün değil. Bunu Avrupada
uygulamak kolay ama burada değil”(45, Kadın, Serbest Çalışan).

“Toplumun da bu süreçte elinden bir şey geldiğini düşünmüyorum. İller ve ilçeler bazlı
yönetimlerin bu konuya el atmaları gerektiğini düşünüyorum”(32, Kadın, Akademisyen).

“Bu süreçte sosyal mesafeye yönelik yapılmış bilgilendirmeler ya da uygulamaların çok da etkili
olduğunu düşünmüyorum. Bence sadece televizyonlarda bahsedilen fakat otobüs gibi toplu
taşımalarda mümkün olmayan bir şeydi. Bence insan hep sorgularlar diye düşünüyorum.
Esenyurt kalabalık bir ilçe ben orada oturuyorum. Sosyal mesafe diye bir şey orada yok”(31,
Kadın, Eczacı).

“Kalabalık bu ülkede yaşıyoruz zaten ama sosyal mesafe çok bizi etkilemedi diye düşünüyorum.
Yani sosyal mesafe ile bulaşmadı zaten bence. Sosyal mesafeyi koruduk Covid olmayacağız
anlamına gelmedi hiçbir zaman. Çünkü öyle otobüslerde ve minibüslerde geldim ki ben işe o
pandemide sosyal mesafenin bir etkisi olduğunu düşünmeyenlerdenim o yüzden. Sadece dediğimiz
gibi gibi maske, mesafe ve hijyendi. Sosyal mesafe bence çok etkili değildi çünkü kalabalık toplu

108
taşımalarla geldik işe o dönemde ve hastaneden çıkıp tekrar eve gittik o toplu taşımalarla
geldik”(43, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Sosyal mesafenin İstanbul’ da sağlanması mümkün değil. Hele şu zamanda bir de üniversiteleri
açtılar. Bugün sabah Yenibosna Köprüsü yıkılmak üzereydi. Merter Köprüsü yıkılmak üzereydi.
Yani insanlar sosyal mesafeye uyamıyor yok yani yapamadılar bunu devlete desteklemedi ki bir
türlü iyileştirme yapamadı. Belki seferler artırılabilir onu da geçtim öğrenciler geldi şimdi daha
da bu kalabalıklaştı yani İstanbul yüzde yirmi oranında arttı azaltmak için bence home ofislere
geri dönmeleri lazım”(45, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 44: Kültürün Sosyal Mesafeye İzin Vermemesi

Şekil 44’te kültürün sosyal mesafeye izin vermemesi alt kodunun katılımcılar bazında
dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri ise;

“Ama buna toplumumuzun çoğu uymuyor. Herkes dipdibe yanyana. Bir de sarılma oluyor,
birbirini epeydir görmeyince sosyal mesafe kavramı kalmıyor”(50, Kadın, İşçi).

“Maalesef ki insanlarımız buna uymuyor. Bunlardan birisi de benim. Kabul ediyorum”(39,


Kadın, Memur).

109
“Bizim gibi doğu toplumları birbirlerini öpemeyi sarılmayı seviyor fakat ilk başta bunu
algılayamadılarg geçen sene haziran ayında herkes birbirini öptüğü bakıp şaşırdım”(39, Erkek,
Akademisyen).

“Biraz önce bahsetmiştim düğüne gittik Covid olduk. Dışarıda açık alanda bile yabancı yanında
maskemizi takıyoruz. Ama düğünde kendi akrabalarımızdan bulaşmaz diye düşünüyoruz. Herkes
tanıdık zaten diyip maskeyi takmıyoz. Ya da ev oturmasına gidiyoz 15 -20 kişi buluyoruz takmıyoz
maskeyi. Halan, amcakızı, kuzen hiç sosyal mesafeye uymuyoz”(40, Kadın, Temizlik Görevlisi).

“Toplum, samimi bizim yani illa bir araya gelecek. O sırasını kaptırmama içgüdüsü mü
bilmiyorum uygulamıyoruz bence bunu”(35, Erkek, Doktor).

“Sosyal mesafe kavramı toplum tarafından gerçekten kabullendiğini düşünüyorum. Hazırlan


kamu spotları iyi aslında şey yeterli aslında yeterli olmadı diyemem. Ama ülke olarak mesafeyi
falan çok seven insanlar değiliz. Yetiştirilme şeklimiz olsun, aile ilişkilerimizde insanlar ile
aramızda istesek de mesafe koyamıyoruz”(30, Kadın, Hemşire).

“Maalesef türk insanı bu sosyal mesafe dediğimiz kavramını benimseyemedi yani insanların şöyle
düşündüğünü kabul ediyorum. Uzak doğu insanlarının mesafe konusunda bize nazaran daha iyi
olduğunu düşünüyorum. Bizim için aynı şekilde olduğunu düşünmüyorum. Geçici bir şey olduğu
düşünüldü”(29, Erkek, Doktor).

“Tabiki de herkes elinden geldiğince dikkat etmeye çalışıyor. Ama artık hayat şartlarından dolayı
veya yakın akraba ilişkisi içerisinde olanlar buna dikkat emiyor”(28, Erkek, Odyometrist).

“Bence biz de toplum olarak da daha çok şey olduğumuz için toplum bireysellikten ziyade daha
toplumsal bir toplum olduğumuz mümkün olmadı. Yani daha komşucu vesaire olduğumuz için de
o şeye samimiyete de özlem duyduk Bence her ne kadar ne kadar kamu spotları bize bilgi verse
de biz sosyal mesafe kavramına uzak olduğumuzu düşünüyorum”(24, Kadın, Ebe).

“Ben size şöyle söyleyeyim bu şey İstanbul'da biraz daha oturmuş durumda. Ama Anadolu için
aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Karadeniz için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Karadeniz'de niye bir
anda bütün Karadeniz baştanbaşa Covid oldu önüne geçilemedi. Yani çünkü insanlar bir süre
ayrı kaldılar uzak kaldı ama artık tahammül bitti. Yok, cenazeydi yok düğündü yok şöyleydi bir
şey olmaz artık falan diye o şekilde. Yani ben Elazığ'da da görev yaptım Elazığ'da da mesela
geçen yıl Ekim ayında oralarda pik yaptı. O zaman İstanbul'da düşüktü sayılar. Çünkü insanlar
şey bir cenaze oluyor, kimsenin Covid filan umrunda olmuyor. Bir pik yaptı yılbaşına kadar önü
zor alındı. Orası durdu yani insanlar artık hani baktılar ki bu böyle olmuyor, herkes tedbirli
olmaya geçti. Ondan sonra da zaten batıya kaydı. Yani doğuda biraz daha şey yani daha az riayet
ediliyor diyebilirim. Hani batıda biraz daha insanlar dikkatli ama doğuda ol öyle değil..”(37,
Erkek, Sağlık Yöneticisi).

110
Şekil 45: Sosyal Mesafeye Yönelik Kamu Spotlarının Dikkat Çekici Olması

Şekil 45’te sosyal mesafeye yönelik kamu spotlarının dikkat çekici olması alt kodunun
katılımcılar bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri ise;

“Tabi ki ifade ediliyor herkes anlayabiliyor. Toplumun tüm bireylerin anlayacağını


düşünüyorum”(39, Erkek, Akademisyen).

“Buna hala çok denk geliyorum. Maske, mesafe ve hijyen derken. Bu Mesafe olayını hala sağda
solda görüyorum. Dikkatimi çekiyor. Sosyal mesafeye uyalım diye”(40, Kadın, Temizlik
Görevlisi).

“Ben pek tv izlemiyorum. O yüzden video olarak bir şey görmedim. Ama çok fazla uyarı var. Her
yerde yani.. En küçük iş yerlerinin girişinde bile uyarı var”(35, Erkek, Doktor).

“Verilen reklamlarda bu noktada işte yeterli oldu. O noktada dediğim gibi böyle işte pandeminin
en yoğun olduğu zamana denk geldi. O zaman zaten insanlar çok fazla evden çıkamadılar aile
büyükleri ile görüşmediler. Veya işine gidemediler. Öğrenciler okullarına gidemedi. Bunları
yaparak tabii ki de sosyal mesafe uyduk ama diğer türlü dediğim gibi çok fazla sosyal mesafeyi
seven insanlar olmadığımız için buna bazı durumlarda dikkat edebildik”(30, Kadın, Hemşire).

111
“Ben bu konuda bilgilendirmelerin yeterli olduğunu düşünüyorum. Çünkü her yerde hastanelerde
dâhil bütün topluma birlikte girdiği bankalarda, toplu taşıma araçlarında ve ortak kullanılan
yerlerde bu kurala uyuduğunu düşünmüyor”(23,Kadın, Tıbbi Sekreter).

“Kesinlikle bence yeterliydi. Yapılan yaptırımda en azından bir mağazaya girdiğinizde bile sosyal
mesafeye dikkat çekiyorlar. Her yerde yerlerde yazıalr, kapılarda yazılar. Gözümüze sokuyorlar.
Evet, 1,5 metre sosyal mesafe aklımda kalmış..”(28, Erkek, Odyometrist).

“Sosyal mesafe ile ilgili kamu spotları her yerde karşımıza çıkıyor. Spotların ulaşılabilir
olduğunu düşünüyorum”(24, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 46: Sosyal Mesafeye Yönelik Kamu Spotlarının Görünürlüğünün Az Olması

Şekil 46’da sosyal mesafeye yönelik kamu spotlarının görünürlüğünün az olması alt
kodunun katılımcılar bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“En sosyal mesafeyle alakalı çok fazla kamu spotu görmedim açıkçası. Daha çok el yıkama ve
maske kullanımı ile ilgili gördüm. Ama sosyal mesafeye dikkat edilmesi gerektiği her yerde
söyleniyor fakat ben bunları toplu taşımalarda çok net göremiyorum”(26,Kadın, Sekreter).

“Hiç dikkatimi çekmedi. Hiç görmedim”(34, Erkek, Anestezi Teknikeri).

“Son zamanlarda sosyal mesafe ile alakalı kamu spotu çıktığını hatırlamıyorum. Ama toplu
taşıma araçları sosyal mesafe ile alakalı testler ya da hastanelerle toplu bulunan yerlerde bazı
testler yapıldı. Ama yine toplumumuzun aynı şekilde bunları duymaya zorlandı”(26, Kadın,
Fizyoterapist).
112
“Ben önce maske kullanımı, sonra el yıkama en son aşamada da sosyal mesafe kavramının
vurgulandığını düşünüyorum. Yani en uyulmayan kural da sosyal mesafe olduğunu
görüyorum”(24, Kadın, Ebe).

“Kamu spotunda sosyal mesafe ile ilgili yapılanlar yetersizdi. Sosyal mesafenin anlatıldığı kamu
spotlarında öksürme veya hapşurma ile bulaş yolları hatırlatmaktaydı. Bu kamu spotları
pandeminin başlarında gösterildi. Fakat şu anda hiç göremiyoruz. Sadece sosyal mesafemizi
korumalıyız denilip geçiliyor. Önceki kamu spotları daha bilgilendirme amaçlıydı. Şu anda öyle
olduğunu düşünmüyorum”(30, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 47: Sosyal Mesafeye Yönelik Kamu Spotunun İçeriğinin Yetersiz Olması

Şekil 47’de sosyal mesafeye yönelik kamu spotunun içeriğinin yetersiz olması alt kodunun
katılımcılar bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri ise;

“Kamu spotlarının içeriğindeki bilgi eksikliği nasıl yapacaklarını anlatıyorlar ama


sonuçlarından da belki biraz daha bahsederseler faydalı olabilir. Hani biraz daha kararların bir
şekilde sonuçlardan bahsedersek daha etkili olacağını düşünüyorum. Maske takmadım da covid
olmayacağımı düşünüyordum. Ama covid olduğunda başı neler gelebileceğini de biraz daha
bahsetseler korkudan da belki bir şeyler yapacaklarını düşünüyorum. O yüzden kamu spotları
nakit temel eksiklik aslında şey yani sonucu çok fazla odaklanılmıyor”(26, Kadın, Fizyoterapist).

“Aslında sosyal mesafe sadece 1,5 metre değil birçok yerden uzaklaşmak ve kendinizi kısıtlama
olduğunu düşünüyorum. Biz sadece o 1,5 metreye odaklandık. Sadece iki kişi arasındaki mesafeyi
açıklayıcı olması açısından kamu spotunun yeterli olduğunu düşünüyorum. Her yerde de
karşımıza çıktığı için erişebilirdi. Ama işte evde kalı ayrı yaptık, mekânları kapattık. Fakat sosyal
mesafe kavramı derken bu bütün işlemleri dâhil etmedik. Sadece iki kişi arasındaki mesafeye

113
dikkat etmeyi vurguladığı için çok kapsamlı olduğunu düşünmüyorum”(24, Kadın, Sağlık
Yöneticisi).

“Sosyal mesafe eşittir fiziksel mesafeyi çok anlayamadı önce toplum. Benim bu da benim
kanaatim. Daha sonra bir dönem fiziksel mesafe ortaya çıktı metresel bazda söylendi. Bakan
bazında bile bu iletildi. Ama dediğim gibi insanları bunun alt yapısında sadece cümlelerle
yönetmeye çalışırsak detayını, içeriğini, bunun ne sağlayacağını ya da neye bizim yaşam
biçimimizden konforumuzdan neyi almayacağını anlatmadığımız için çok fazla etkisi olmadı”(31,
Kadın, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 48: Sosyal Mesafeye Yönelik Farkındalığı Oluşturma

Şekil 48’de sosyal mesafeye yönelik farkındalığı oluşturma alt kodunun katılımcılar
bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri ise;

“Evet, farkındalık arttı ve kurallara uyulması gerekiyor. Yeterli afişler ve bilgilendirmeler


var”(50, Kadın, İşçi).

“Bence etkili. Mesela otobüslerde koltukları boş bırakınız yazısı, işte burada durunuz yazıları
yine öyle bir yerde sıra beklerken ödeme yapacağımız zamanda burada durunuz hep uyarıların
olması çok mühim. Hatırlatıcı uyarıların olması veya bankalarda başka yerlerde içeriye
alınmaması dışarıda bekletilmesi, o mesafeyi koruyarak insanların içeri alınması çok önemli
önlemler ve bence etkili. İster istemez o mesafeyi artık otomatik olarak koyuyoruz. Bu kamu
spotlarını göre göre, bu bir alışkanlık haline geliyor”(31, Kadın, Akademisyen).

“Kesinlikle bence yeterliydi. Yapılan yaptırımda en azından bir mağazaya girdiğinizde bile sosyal
mesafeye dikkat çekiyorlar. Her yerde yerlerde yazıalr, kapılarda yazılar. Gözümüze sokuyorlar.
Evet, 1,5 metre sosyal mesafe aklımda kalmış”(28, Erkek, Odyometrist).
114
Şekil 49: Kamu Spotlarının Sosyal Mesafeyi Uygulamada Etkisinin Olmaması

Şekil 49’da kamu spotlarının sosyal mesafeyi uygulamada etkisinin olmaması alt kodunun
katılımcılar bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri ise;

“Bence insanların kendi bildiklerini yapıyor. Kamu spotları yeterli ama çok yeterli değil. İnsanlar
da yapmıyorlar. İnsanların covidden yakını ölse de umursamıyorlar”(20, Erkek, Öğrenci).

“Herkeste bilgi sahibi olduğunu düşünmüyorum. Evet, bazıalrı biraz eğitim seviyesi lisansdan
biraz yukarı olanlarda da evet bu bilinç oluşmuş. Ama bir kesim var toplumumuzda eğitim
seviyesini tahmin edemiyorum ama bilinç oluşmamış. Hala hınca hınç marketlerde uyarmama
rağmen veya çok arkama girdiklerinde uyarıyorum fakat ne olacak ya şeklinde cevap alıyorum.
Ben sosyal mesafemi korumaya çalıştığımda sıranın kaydığı söyleniyor. Bu yüzden o bilinç tam
anlamıyla oluşmamış”(32, Kadın, Akademisyen).

“En çok maskeye uyum var. Sosyal mesafe ile ilgili pek göremiyorum. Ben lobide çalışıyorum da
hocaların orada sık sık ellerini yıkadıklarını da görüyorum”(27, Kadın, İşçi).

“Toplumun bence %20’sinde sosyal mesafeye uyum var diğer %80’inde yok. %80’lik kısım
Eğitim seviyesi düşük olan halk bence”(33, Erkek, Sağlık Memuru).

115
“Yeterince gerekli etkiyi gösterememiş ki bugün böyle değerlendirebiliyoruz durumu diyebilirim.
Az da olsa bir etkisi olmuştur. Ama yeterli değil”(29, Erkek, Doktor).

“Kamu spotları ile birlikte doğuda biraz daha şey yani daha az riayet ediliyor diyebilirim. Hani
batıda biraz daha insanlar dikkatli ama doğuda öyle değil bence”(37, Erkek, Sağlık Yöneticisi).

“Sosyal mesafe ile ilgili kamu spotları bence çok etkili değildi çünkü kalabalık toplu taşımalarla
geldik işe o dönemde ve hastaneden çıkıp tekrar eve gittik o toplu taşımalarla geldik. O yüzden
pek etkili değildi bence”(43, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Bence sosyal mesafeyi içeren kamu spotları yeterli olmadı”(30, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Kamu spotları başlarda etkiliydi evet ama her geçen gün etkisi azaldı”(26, Kadın, Sağlık
Yöneticisi).

“Şöyle yine de toplumumuzun bir gerçeği var hepimiz aynı eğitim düzeyine ya da sosyal seviyelere
sahip değiliz. Biz hani bazı ülkeler gibi gelişmişlik düzeylerimiz, eğitim düzeylerimiz çok farklı.
Kamu spotlarında da belli bir kesime hitap ettiği için belli bir kesime sağladı. Etkisi oldu. Ama
belli bir kesimin altında kamu spotunun, dediğim gibi mi hangi hedefe, hangi kitleye hitap ediyor
etkisi ne kadar ölçümlenmediği için çok başarılı olmadı”(31, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

8.5.4. 14 Gün Karantina Kurallarına Yönelik Hazırlanan Kamu Spotu Bulguları

Şekil 50’de 14 gün karantina sürecine yönelik kamu spotu temasına ait alt temalar ve kodlar
gösterilmektedir.

14 gün karantina sürecine yönelik 4 ana alt tema belirlenmiştir. Bunlar bireysel ve sosyal
faktörler ile kamu spotunun içeriği ve etkisi olmuştur. Kamu spotunun içeriği alt tema ile ilgili 5
farklı kod oluşturulurken, kamu spotunun etkisi alt teması için 2 kod oluşturulmuştur.

116
Karantina Kavramını
Tanımlama

Bireysel Karantina Kurallarına Uyum


Faktörler Gösterme
Covid-19 Hastalığı
Üzerindeki Olumlu Etkisini
Kavrama

Toplumun Karantina
Bilincinde Olmaması
Karantinadakilerin Dışarı İle
Bağ Kuracak Kimsenin
Olmaması
Sosyal
Faktörler
Ekonomik Durumun
Karantinaya İzin Vermemesi
14 Gün Karantina
Sürecine Yönelik Karantina Sürecinin
Kamu Spotu Takibinde Yaşanan Sorunlar

Karantina Kurallarının Açık


ve Net Olmaması

Ünlü Kişilerin Spotta Olması


Etkinliği Arttırması

Kamu Akılda Kalıcılığının Az


Spotunun Olması
İçeriği
Görünürlüğünün Az Olması

İçeriğinin Yetersiz Olması

Kamu Evde Kal Çağrılarının Etkili


Spotunun Olması
Etkisi Karantina Kurallarına
Uyulmaması

Şekil 50: 14 Gün Karantina Sürecine Yönelik Kamu Spotu Temasına Ait Alt Temalar

Tablo 24’ te Covid-19 ile ilgili 14 gün karantina sürecine yönelik hazırlanan kamu spotlarının
ana temaları ve alt kodları verilmiştir. Alt kodlara bakıldığında en fazla kamu spotunun içeriğine
yönelik kodlama oluşturulmuştur. Katılımcılar tarafından en sık ifade edilen kavram ise %12,2
ile ‘toplumun karantina bilincinde olmaması’ ifadesi oluşturmuştur.

117
Tablo 24: 14 Gün Karantina Sürecine Yönelik Kamu Spotu Temasına Ait Alt Temalar
Alt tema n (sayı) %(yüzde)
Bireysel Faktörler
Karantina Kavramını Tanımlama 8 8,9
Karantina Kurallarına Uyum Gösterme 9 10
Covid-19 Hastalığı Üzerindeki Olumlu Etkisini Kavrama 7 7,8
Sosyal Faktörler
Toplumun Karantina Bilincinde Olmaması 11 12,2
Karantinadakilerin Dışarı İle Bağ Kuracak Kimsenin Olmaması 3 3,3
Ekonomik Durumun Karantinaya İizn Vermemesi 4 4,4
Karantina Sürecinin Takibinde Yaşanan Sorunlar 8 8,9
Kamu Spotunun İçeriği
Karantina Kurallarının Açık ve Net Olması 9 10
Ünlü Kişilerin Spotta Olması Etkinliği Arttırması 3 3,3
Akılda Kalıcılığının Az Olması 5 5,5
Görünürlüğünün Az Olması 8 8,9
İçeriğinin Yetersiz Olması 4 4,4
Kamu Spotunun Etkisi
Evde Kal Çağrılarının Etkili Olması 3 3,3
Karantina Kurallarına Uyulmaması 8 8,9

Şekil 51: Karantina Kavramını Tanımlama

118
Şekil 51’de karantina kavramını tanımlama alt kodunun katılımcılar bazında dağılımı
verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Kendi başımdan da geçti. Ben Covid-19 da 22 gün karantnada kaldım. Karantinada kaldığım
sürede odamdan dışarı çıkmadım. Sadece ihtiyaçlarımı karşılmak içinlavaboya kadar gittim.
Ayrıca gittiğim yerlere de çamaşır suyu hijyene dikkat ederekten, bu kurallara uyulması
gerektiğini düşünüyorum. 14 gün kuralına uyulması gerektiğini düşünüyorum”(50, Kadın, İşçi).

“Evet, bu kural hakkında bilgim var. Covidden önce de bazı kuralları evimizde uyguluyorduk.
Mesela kişilerin kendi kişisel havlusunun olması gerektiği, ev ortamında sürekli havalandırmalı.
Özellikle kış aylarında bolca c vitaminli kendi ev sıkımı meyve suları içiyorduk. Zaten kılık
kıyafetlerimizi özellikle beyazlarımızı 90 derecede yıkandığını biliyoruz. Ellerimizi gözlerimize,
hani ağzımıza burnumuza dokunmayalım bunlara pek vakıf değildim. Covidden sonra kendime
bir kıstas getirdim. Kendimi daha bir denetledim. Elimi sürekli hareket ettirdiğimde nereye
koyacağımı bilemedim. Bir yere tutunmak istemedim dışarıda. Özellikle dışarıda yapmamaya
çalıştım. Eğer tuttuysam da elimi hemen kolonya ve dezenfektan kullandım. Mesela bu tokalaşma
ve sarılma yakın temas beni çok etkiledi. İnsanları sürekli öper, sarılır ve tokalaşırdım. Kişilerle
iletişim kuramadığımı düşündüm. Kendimi ifade edemiyor olduğumu düşündüm. Kendimi bu
konuda da zorladım”(39, Kadın, Memur).

“14 gün kuralı hakkında şöyle bir bilgim var kendini karantinaya alma süreci olarak ama 14 altın
kural hakkında net fikrim yok”(26,Kadın, Sekreter).

“Ben kendi açımdan karantinaya uydum. Çevremdeki insanlar da bu süreçte kapımdan bırakıp
gitti”(45, Kadın, Serbest Çalışan).

“14 gün kuralı benim için yeterliydi. Yaşamış birisi olarak yeterliydi. Evden dışarı çıkmadım bu
süreçte. 16.günde negatiftim fakat daha sonraki süreçte kardeşimden dolayı karantinadaydım.
Negatif olmama rağmen 7 gün boyunca evden çıkamadım. 7 günden sonra maske eldiven ve
gözlük kullanarak temel ihtiyaçlar için dışarı çıktım. Seyahat etmedim. Ellerimi sık yıkadım.
İnsanlarla aramızdaki mesafeyi koruduk. Mendille ağzımızı kapattık evde olduğumuz süreçte.
Tokalaşmadan kaçındık”(32, Kadın, Akademisyen).

“14 gün kuralı enfeksiyonun vücuttan uzaklaşması ile alakalı koyulan bir kural. Tabi tekrar pcr
testi yapılarak ondan sonra tekrar karantina sürecinin devam edilip edilmemesine karar
verilmelidir”(34, Erkek, Anestezi Teknikeri).

“Evet biliyorum. Kamu spotunda süreyi söyleyip, 14 gün karantina süresi kullanılıyordu. Hatta
kişileri evlerde denetleyen ekipler oluşturulmuştu”(23, Kadın, Tıbbi Sekreter).

“14 gün evde karantinada evde kalmam gerektiği evin içerisinde bulunan diğer bireylerle temas
etmemen gerektiği, dışarı çıkmamam gerektiği kullandığım eşyaların tek kullanımlık olmasına

119
dikkat etmem gerektiği lavabo vs kullanımın temizliğinin nasıl olması gerektiği kurallara biraz
daha yönelik diye hatırlıyorum”(26, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 52: Karantina Kurallarına Uyum Gösterme

Şekil 52’de karantina kurallarına uyum gösterme alt kodunun katılımcılar bazında dağılımı
verilmiştir. Katılımcıların görüşleri ise;

“Yeterli bence fazla bile buluyorum. Çünkü ben 15.günde negatif çıktım. Kardeşim ise 10.günde
işe gitti. Kıyafetlerimizi yüksek derecede yıkadık. Ne duyduysak onu yaptık. Bulunduğumuz
ortamları havalandırdık. Günlük c vitamini aldık. Havlu gibi kişisel eşyaları ortak kullanmadık.
Bunlar bizim için rutin olduğu için zor olmadı. 14 günlük süreci düşürdüler diye biliyorum. Bu
deltadır varyanttır tekrar pozitif çıkıyorsanız evet bu karantinaya alınsın veya dikkat edilsin ama
eğer negatif çıkıyorsanız 14 günden az olabilir bence. 14 gün kuralı değil de süreci nasıl
yönetmemiz lazım ösym de sınav görevine giderken izledim”(32, Kadın, Akademisyen).

“Benim zamanımda 10 gündür. 3 günü çok zordu. Yataktaydım yani ateşler içerisinde. 4.gün
sonra yavaş yavaş iyileştim. İştahım açıldı ateşim 3 günden sonra bir anda kesildi. Çok ateştim
vardı başımı soğuk suya tuttum ve ilacımı aldım. Odadan çıkmadım hiç. Oğlum mesela benim
istediğim getiriyordu. Sonra tekrardan kapıyı kapatıyordu”(27, Kadın, İşçi).

“Çoğunun uyduğunu düşünüyorum. İhmal edilmiyor”(35, Erkek, Doktor).

“1.günde biraz ateş korkusu vardı. Hafif eklem ağrısı vardı. 2.günde hafif çalışıyorsun. Odandan
dışarı çıkmıyorsun. Maskeye dikkat ediyorsun. İlk 7-8.günlerde yeme isteği geliyor. İlk günlerde

120
yeme isteği beslenme ihtiyacı yok. Karantina kuralına uyduk. Evden dışarı çıkmadık. Odada
genelde oturduk. 10.günden sonra balkonu kullandık. Odadan dışına çıkınca maskeyi kullandık.
Onun dışında 14 günü daha önceden bildiğimiz için dikkat ettik”(33, Erkek, Sağlık Memuru).

“Ben büyük oranda bunun uygulandığını düşünüyorum. Bu konuda karamsar değilim. Hatta batı
toplumlarına göre bile alsında bazen ilginç bir şekilde en azından toplumun bazı kesimleri için
hassasiyet gösteriyor. Ben o yüzden çok sıkıntı olduğunu düşünmüyorum”(29, Erkek, Doktor).

“Bizler bu süreçte bilinçli olduğumuz için 14 gün kuralına uyuduk mu? Evet uyduk. İlk başlarda
genel uyum iyiydi aşı yoktu. Evet, uyulduğunu düşünüyorum özellikle de hastalığının dışında
hasta yakınlarında temas olabileceğini göz önüne aldığımızda Onların da yine karantinaya maruz
kalması ve bulguların takibinde oldukça iyiydik. Bu şekilde diğer kişilere bulaşma riskini
azaltılmıştı”(26, Kadın, Fizyoterapist).

“Biz 14 gün karantina sürecine genel olarak toplumda uyduk”(24, Kadın, Ebe).

“14 gün boyunca hiç ama hiç kafamı evden çıkarmadım. Bir de şeydi. Oğlumda hafif belirtiler
vardı. O yüzden herkes kendi odasına çekildi. Bu süre zarfında eşime bulaşmadı. Evde kendimizi
çok izole ettik. Herkesin odası vardı. Odadan çıkarken maskemizi hiç çıkarmadık. Elimizden
geleni yaptık”(30, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 53: Covid-19 Hastalığı Üzerindeki Olumlu Etkisini Kavrama

121
Şekil 53’te Covid-19 hastalığı üzerindeki olumlu etkisini kavrama alt kodunun katılımcılar
bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri ise;

“Ben etkili olduğunu düşünüyorum. Hastalığın yayılmaması açısından evde dinlenerek kendimizi
emniyete alıyoruz. Başka yerlere gidip başka hastalardan daha çok güçlendirme olmasın diye
uygun görüyorum 19 gün kuralını”(50, Kadın, İşçi).

“Aramıza mesafe koymada özellikle maskemi çıkarmak istediğimde önce bir çevreme bakıyor ve
kimse yoksa çıkarıyorum. Hapşurma, mendil kullanma var olan bir süreç uyguluyorum”(39,
Kadın, Memur).

“14 gün kuralı biliyorum. Temaslı olduğunuzda veya covid pozitif olduğumuzda bulunmamız
gereken karantina süresi. 14 gün buna dikkat etmemiz gerekiyor. Başkalarına bulaştırmamak için
kendimizi izole etmemiz gerekiyor. Bunu biliyorum”(31, Kadın, Akademisyen).

“14 gün kuralı enfeksiyonun vücuttan uzaklaşması ile alakalı koyulan bir kural”(34, Erkek,
Anestezi Teknikeri).

“Muhakkak ki hastalığı taşıyan insanların karantina altında tutulması sağlıklı bireyleri


korumaktan çok daha önemlidir. Sağlık denildiğinde sadece covid-19’a göre odaklı
olmamalıyız”(29, Erkek, Doktor).

“Bizim karantina sürecimizde oğlumda hafif belirtiler vardı. O yüzden herkes kendi odasına
çekildi. Bu süre zarfında eşime bulaşmadı. Evde kendimizi çok izole ettik. Herkesin odası vardı.
Odadan çıkarken maskemizi hiç çıkarmadık. Elimizden geleni yaptık”(30, Kadın, Sağlık
Yöneticisi).

“14 gün evde karantinada evde kalmam gerektiği evin içerisinde bulunan diğer bireylerle temas
etmemen gerektiğini biliyorduk”(26, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

122
Şekil 54: Toplumda Karantina Bilincinin Olmaması

Şekil 54’de toplumda karantina bilincinin olmaması alt kodunun katılımcılar bazında
dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri ise;

“Karantina çok fazla suiistimal edildi. İnsanlar karaninada kalması gerektiği halde kalmadılar.
Kaçak göçek işler yapıldı. Ama tabi ki karantinanın şöyle bir şey olduğu açıklandı. Virüs
yerleşiyor beş gün sonra kimseye bulaşmıyor. Kendini saklarsan insanlara bulaştırma riskin
azalıyor ama insanlar bunu anlamadı. 30 yaşındaki adam çıkıp kafede oturdu çay içti toplu
taşımaya bindi bir yerlere gitti ve bu nedenle herkese bulaştırdı”(39, Erkek, Akademisyen).

“Ama ben herkesin buna uyduğunu düşünmüyorum. Arkadaşımın dedesi Covid olmasına rağmen
her gün sokağa çıktı. Bence 14 gün kuralına riayet etmezsek ne olacağını hepsi farkında. Bence
hepsi çok vurgulandı. Biliyorlar. Fakat bir kısmı bunu umursamıyor bir kısmı da zorunlu diye
uygulamıyor”(45, Kadın, Serbest Çalışan).

“Şöyle ben de oğlum da kuralcı insanlarız. O süreçte şunu fark ettim. Ben şuanda dışarı çıksam
kimsenin haberi olmayacak. Toplumuz kurallara uyan bir toplum değil. Muhtemelen çoğu insan
uymuyor. Belki de hastalığı bu kadar yaymamızdaki sebep bu. Hani çok fazla uyulduğunu
düşünmüyorum. Bunu net bir şekilde şunda gördüm de diyemiyorum ama kendi düşüncelerim
böyle”(40, Kadın, Temizlik Görevlisi).

123
“Fakat arada kaçak göçekler çıkıyor. Hastanedeyken taburcu ettiğimiz hastalara bu kuralları
anlatarak imzalarını alarak gönderiyorduk. Ve hepsi de uyacağını söylüyordu. Uymayanları da
ben çok gözlemedim. Sonuçta insan.. Haberlerde filan ambulanslarla zorunlu yakalanan, polis
zoruyla eve tıkılan insanları da gördük. Çoğunluğun uyduğunu düşünüyorum.”(35, Erkek,
Doktor).

“Genellikle Covid-19 ile temas edip de başka birisinin teması sonucunda karantinaya alınan
kişilerde bu 14 gün kuralına çok uyulmadığını düşünüyorum. Belirti ve bulguları olmuyor bazı
insanlarda. Bu kişilerin de pcr testi yapılmasını ama sağlık bakanlığı tarafından yakınlara
yapılmadığını söyleyebilirim. Sadece temaslı kişiler için 14 gün içerisinde karantinaya
sokuluyor”(34, Erkek, Anestezi Teknikeri).

“Evet, ama haberlere baktığımızda bence çok çok basit olup dışarıda gezen insanları da çok fazla
haberlerde gördük”(31, Kadın, Eczacı).

“Hem bilgisizlik hem de bana bir şey olmaz görüşlü insanların genel olarak toplumuzda olması.
Bazı kesim de sosyal izolasyona çok maruz kalındığını bir yerden sonra da artık insanların dışarı
evde sıkıldığını ve dışarı çıkmak istemesine bağlıyorum. Karantinada kalması gereken kişinin
kendini izole etmemsinin, pandemi olan etkisi veya topluma hastalığı bulaştırmanın tehlikeli bir
şey olduğu konusunda genel bir bilinçsizlik vardı”(26, Kadın, Fizyoterapist).

“Bence Türkiye karantina kurallarında Avrupa'ya göre çok daha iyiydi yani İtalya'ya göre
Almanya göre. İnsanlar oralarda isyana çıktılar ve reddettiler. Amerika'da reddettiler. Bizim
özgürlüğümüzü kısıtlıyorsunuz diye haberlerde hepimiz gördük. Toplu mitingler yaptılar, bir
araya geldiler. Eğer Avrupa ve Amerika ile kıyaslıyorsak Türkiye daha iyi durumdaydı bence.
Doğu ülkelerine göre de Türkiye daha iyi durumdaydı. Türkiye içinde düşünürsek karantina
kurallarına bence yani %60-70 uyuldu gibi geliyor. Çünkü insanlar yine kumar oynamaya gittiler
yine çıktılar işte eczaneye gidiyorum diye çıkıp işte başka gezmeye çıktılar. Ben artık bilgi
eksikliği diye bir şey olduğunu düşünmüyorum çünkü artık bilgiye ulaşmak erişmek çok kolay her
şey telefonun için de artık. Yani üniversite derslerine bile şu telefonla ulaşabiliyorsunuz. Her
konuda bilgiye erişim var ama önemli olan doğru bilgiye erişmek. Yani kişi bunu istiyor mu?”(37,
Erkek, Sağlık Yöneticisi).

“Karantina kurallarına uymadık. Çünkü bizim insanımız karantinadayken gezmeye gidiyordu


yani birbirlerine gezmeye gidip mesela hani bir kahvaltıda gene arka planla buluşuyorlardı. Aynı
apartman içerisinde bir tanesi direkt pozitif çıktı zaman kaçıyorlardı. Ama şundan dolayı
kaçmıyorlardı. Bana bulaştı mı diye değil yani tamam izolasyon ekibi gelecek, bizi burada
görünce bizde karantinaya olacak bizim de başımız yanmasın diye kaçıyorlardı. Dikkat etmedik
hiçbir şekilde. İlk başlarda cezalar biraz iyiydi ama son insan var cezaları da takmadılar benim
polis arkadaşım vardı. Ben adamı 3 defa ceza yazdım dördüncüye baktım yaz abi 3 tane yedim

124
zaten devletin affedecek diyordu. Ki zaten devletinde böyle bir yaptırımı var. Yani sonra da af
getirme yapılandırma ki ya bu maskelere yazılan karantina süresine uyulmayan ceza yiyen
insanlar ile zaten bunları da sileceklerini varsaydıklarından insanlar çok rahat hareket
ediyorlardı”(45, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Komşumda hasta vardı. 10. Gündeydi galiba bir test yaptırdı. O test için hastaneye gitti. Fakat
hastane dönüşünde dışarıda gezdi ve evde sıkıldığını belirtti. Zaten maskem var kime bulaşacak
ki dedi. Fakat bunun bir garantisi yok”(30, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 55: Karantinadakilerin Dışarı ile Bağı Kuracak Kimselerin Olmaması

Şekil 55’te karantinadakilerin dışarı ile bağı kuracak kimselerin olmaması alt kodunun
katılımcılar bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Çünkü burada başka etmenler başlıyor. O insanın gelip onunla ilgilenecek kimsesi olamıyor.
Dışarı çıkıp birşleyler almak zorunda kalabiliyor. Bazıları evin içinde kalamıyor”(45, Kadın,
Serbest Çalışan).

“7 günden sonra maske eldiven ve gözlük kullanarak temel ihtiyaçlar için dışarı çıktım”(32,
Kadın, Akademisyen).

“14 gün karantina süresi çok zordu. Normalde de belki dışarı çıkmayı biliriz 14 gün boyunca ama
14 gün bu şekilde dışarı çıkmamak bizim için çok zordu. Market ihtiyaçlarını gideremediğimiz,
giderecek olan insanların da yani bize yardım edebilecek insanlar da aynı süreçte Covid oldu.
Hepimiz aynı anda olduk ve bizim için çok zor bir süreçti. İnsanları bir yere kapatmak ve hiçbir

125
şey yapamamak hem psikolojik olarak çok zordu ama maddi manevi her şekilde bizi yordu”(30,
Kadın, Hemşire).

Şekil 56: Ekonomik Durumun Karantinaya İzin Vermemesi

Şekil 56’da ekonomik durumun karantinaya izin vermemesi alt kodunun katılımcılar
bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Bazıları da maddi anlamda 14 gün evinde bekleyebilme imkânına sahip değil. Günlük çalışması
zorundaysa ve hasta olduğu anlaşılmıyorsa gidip çalışıyor. Özellikle hes kodunun gerekli
olmadığı yerlerde. Mesela pazarlarda”(45, Kadın, Serbest Çalışan).

“İnsanlar çalışıyorlar ekonomik olarak çok zorlu bir süreçten geçiyoz. Eğer rapor alıp Evinde
rahat oturabileceği bir işi yoksa hele ki kendi işi vs. ise insanlar işe gidiyor. Bunlar tabi gördüğüm
şeyler değil. Tahmine diyorum. 14 gün uzun bir süreç. İnsanlar daralıyor da. Özellikle ekonomik
sebeplerle insanların dışarı çıktığını düşünüyorum”(40, Kadın, Temizlik Görevlisi).

“Umursamayan insanlar var, ekonomik olarak sebeplerden olabilir bu kurala uymayan insanlar
var. Ben genel olarak insanların bu konuda çok sorumsuz olduğunu düşünmüyorum”(29, Erkek,
Doktor).

“Tabii bir şey de bilmek lazım, toplumda çalışan ve çalışmak zorunda olan bir kesim var. Hani
bir de bazı iş sektöründe çalışanlar için bu karantina sürecine uyuldu. Genel olarak iş yerleri
karantinayı destekledi yani işe gitmeme yönü etkili oldu ve insanların evde durmaları etkilediğini
düşünüyorum”(24, Kadın, Ebe).

126
Şekil 57: Karantina Sürecinin Takibinde Yaşanan Sorunlar

Şekil 57’de karantina sürecinin takibinde yaşanan sorunlar alt kodunun katılımcılar bazında
dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Hes kodu alınıyor fakat telefonunu yanında götürmüyor istediği gibi marketine alışverişine,
bakkalına, pazarına komşusuna her yere gidiyor. Telefonunu yanına almadığında hes koduna
göre evde görünüyor”(50, Kadın, İşçi).

“Sağlık ocağındaki kişiler her gün arayıp nasıl olduğumuzu sordular, çok ilgililerdi. Bir
ihtiyacımız olup olmadığı soruldu bu noktada. Biz tabii ki de iyiydik öyle söyleyeyim ama
insanların bunaldı. Bilinçli olduklarını da düşünmüyorum. Çünkü her kurum bu kadar ilgili
olmadı. Herkes bu kadar iyi denetlenmedi bence, yoğunluktan da olabilir bilmiyorum yani bunlar
için yoğunluk ile de alakalı bir şey olabilir. Ama her yer böyle olduğunu düşünmüyorum.
Denetlenme gerekirdi belki insanlara evde mi değil mi bakılmadı”(30, Kadın, Hemşire).

“Muhakkak ki hastalığı taşıyan insanların karantina altında tutulması sağlıklı bireyleri


korumaktan çok daha önemlidir. Sağlık denildiğinde sadece covid-19’a göre odaklı olmamalıyız.
Bence izolasyon önlemlerinde çok daha sıkı uygulamalar olmalı”(29, Erkek, Doktor).

“Bunlara toplum uydu ama son zamanlarda bunun etkisinin kalmadığını kendi çevremden
gidiyorum. Daha doğrusu kişiler evden çıkıyor ve denetleme olmadığı için kimsenin haberi
olmuyor. Pozitif olup otobüslere biniyorlar, başkasının akbilini kullanıyorlar vb. şeylerde
meydana gelebiliyor”(23, Kadın, Tıbbi Sekreter).

127
“Bunda da %80-20 şeklinde uyum gösteriliyor. Bazen son birkaç gün çıkanlar, gördüğüm
duyduğum kadarıyla”(28, Erkek, Odyometrist).

“Ama burada da yine bu belirtisi olmayan markete gitti, otobüse bindi diye düşünüyorum.
Karantinada olması gerekenlere dışarı çıkmasın deniyor ama çıkıp çıkmadığı ya da hes koduyla
denetleme geç oldu bence. Haberlerden çok fazla karantinadan kaçanların haberleri
yapılıyordu”(24, Kadın, Ebe).

“Kamu spotu bakımından evet güzeldi ama uyum aşamasında zorlandık bence çünkü bir evde o
ikametgâh içerisinde yaşamayan çok insan vardı. Yani ben, eşim ve oğlum ikamette yaşıyoruz
ama benim kuzenim bende kaldı örnek veriyorum 14 kuralına o uyulmadı. O dışarıdaydı. Evet,
kamu spotu yaralıydı ama bazı bir kesime yani bunu takip etmek çok zor. Bu kişi 14 gün evde
kaldı mı veya 10 gün mü kaldı 11 gün kaldı bu çok zor ki zaten öyle hastaları oldu ki gördüğüm
için söylüyorum 14 günden sonra da Covidi devam eden hastalar gördük”(43, Kadın, Sağlık
Yöneticisi).

“Bence çok başarılı olamadık. Ben mesela 14 gün izole olması gereken kişiyi sokakta arabası ile
gezeni gördüm. Tanıyorum da arkadaşım. Dışarı çıktım işim gücüm var dedi. Ben şunu da duydum
ben olduysam başkaları da olsun dedi. Ve bu insanlar aklıselim kişiler”(27, Erkek, Sağlık
Yöneticisi).

Şekil 58: Karantina Kurallarının Açık ve Net Olması

Şekil 58’te karantina kavramını tanımlama alt kodunun katılımcılar bazında dağılımı
verilmiştir. Katılımcıların görüşleri ise;

128
“Gayet açık ve anlaşılırdı. Bunların açıklayıcı şekilde anlattılar”(32, Kadın, Akademisyen).

“14 gün biraz daha geliştirilebilirdi. Özellikle başkalarına bulaştırılması konusun çok da
vurgulandığını düşünmüyorum. Biraz daha nedeni açıklayabilirlerdi. Yine de 14 güne genellikle
uyulduğunu düşünüyorum”(35, Erkek, Doktor).

“14 gün kuralla ilgili hem yazılı hem görseller var. Böyle mavi bir yazı bir görsel var. 14 tane
basamak basamak sınıflandırılmış kurlları. Televizyonda da ve sosyal medyada zaten videoları
dönüyor”(31, Kadın, Eczacı).

“14 gün karantina süreci ile ilgili kamu spotlarını farklı mecralarda gördüm. Burada hastalığın
bulaş yollarından, hastalığın temas ile bulaştığı gayet iyi verildiğini düşünüyorum”(26, Kadın,
Fizyoterapist).

Şekil 59: Ünlü Kişilerin Kamu Spotunda Olması Etkinliği Arttırdığı Düşüncesi

Şekil 59’da ünlü kişilerin kamu spotunda olması etkinliği arttırdığı düşüncesi alt kodunun
katılımcılar bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri ise;

“Bu 14 kuralı kamu spotu iyi oldu. Doktor dizisinde adam etkili oldu. İnsanlar için faydalı oldu
bir profosör çıksaydı bu kadar izlenmezdi. Dizilerdeki roller kişilerin algısını değiştiriyor. Sağlık
ile ilgili bir açıklama yapılıcaksa doktor dizilerindeki oyunculara söyletmesi daha iyi olur”(39,
Erkek, Akademisyen).

“Ayrıca bir konuşmacı var çıkıyor bütün kuralları sayıyor. Bu kuralların tanıyorum”(31, Kadın,
Eczacı).

129
“Evet, bu kamu spotunu izledim. Adını bilmiyorum ama doktor karakterleri ya da birçok diğer
sanatçıların da vardı sanki. Kamu spotunda covid ile mücadelede 14 altın kuraldan
bahsediyorlardı”.

Şekil 60: Karantina İle İlgili Kamu Spotunun Akılda Kalıcılığının Az Olması

Şekil 60’da karantina ile ilgili kamu spotunun akılda kalıcılığının az olması alt kodunun
katılımcılar bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri ise;

“Ben etkili olduğunu düşünüyorum. Mesela şöyle bir şey olabilirdi. İfadeler daha kısa kısa ve
emir kipi ile oluşturulan bildirimler olsaydı daha etkili olurdu. Yazılı kamu spotlarında çok fazla
bilgi var bu yüzden okunmuyor. Daha fazla görsel kavramlar olmalıydı. Kamu spotlarında
genelde ünlü isimler vardı ama pek hatırlamıyorum”(39, Kadın, Memur).

“Karantina ile ilgili kamu spotlarının aklımda kaldığını aslında pek söyleyemeyeceğim”(20,
Erkek, Öğrenci).

“Tek bir kişinin 14 kuralı anlattığı bir kamu spotu sıkıcı olabilir. Ben izlemediğim için pek sağlıklı
yorum da olmaz ama”(35, Erkek, Doktor).

“Doktor karakteri vardı. Bizlere karantina kurallarını tek tek saydığı kamu spotları vardı
hatırlamıyorum. Yazılı haline otobüslerde denk geldim. Ama içeriğini pek hatırlamıyorum”(45,
Kadın, Sağlık Yöneticisi).

130
“14 kural kamu spotunda karantina kuralalrından bahsediliyordu sanki ama çok yazı var.
Toplum olarak okumayı sevmediğimiz için bizim görsele ihtiyacımız var. Bunun görselleştirilmesi
lazım. Maviden yana arka plan beyaz olmalı. Beyaz olan benim için daha iyiydi”(27, Erkek,
Sağlık Yöneticisi).

Şekil 61: Karantinaya Yönelik Kamu Spotunun Görünürlüğünün Az Olması

Şekil 61’de karantinaya yönelik kamu spotunun görünürlüğünün az olması alt kodunun
katılımcılar bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri ise;

“Mesela maske, mesafe, aşı el yıkama ile ilgili şeyler bahsediliyor. Mesela bununla ilgili 14 gün
kuralı ile ilgili kamu spotu ilgimi hiç çekmedi”(40, Kadın, Temizlik Görevlisi).

“Karantina kurallarına yönelik kamu spotunu izlemedim. Toplum genelinde de görünmüyormuş


ki ben hiç denk gelmedim”(35, Erkek, Doktor).

“Karantina kurallarına yönelik kamu spotu hani görmedim. Görmedim diye biliyorum”(31,
Kadın, Eczacı).

“Hazırlanan kamu spotunu hatırlamıyorum. Öyle söyleyeyim. Ama etraftan haberlerden


duyduğum kadarıyla 14 gün kuralını biliyorum”(28, Erkek, Odyometrist).

“Karantina kurallarına yönelik kamu spotunu hiç hatırlamıyorum, hiç gözümün önüne gelmiyor
şu anda”(37, Erkek, Sağlık Yöneticisi).

131
“Hiç denk gelmedim ben. 14'ü duydum ama yani hiçbir şey hatırlamıyorum bilmiyorum çok
televizyon izlemediğimiz daha dolayı galiba ama hastane içerisine bir şey yapmadık”(45, Kadın,
Sağlık Yöneticisi).

“Hiç onunla ilgili kamu spotu hatırlamıyorum ben. Genelde takip ediyorum ama hiç
hatırlamıyorum”(30, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Yine onlarda aynı şekilde çok fazla tekarar ediyordu. Şu süreçte yok. Çünkü muhtemelen
yaşanılan yeni virüs tipleriyle de alakalı olabilir. Son dönemde örneğin 20 güne çıktığı
konuşuluyor ama biz işin içerisinde olduğumuz için biliyoruz. Şuan halka sorsan, kuralın 14 mü
10 mu acaba 20 mi? net olduğunu düşünmüyorum. Bir süre sonra kesildi bence kamu spotlarının
devamı ama evet başta yoğunlaşdık ama en çok bence yok olan kural bu. Yine sosyal mesafe bir
yerlerde karşımıza çıkıyor ama 14 gün karantina kuralının değiştiğini düşünüyorum”(24, Kadın,
Sağlık Yöneticisi).

Şekil 62: Karantinaya Yönelik Kamu Spotunun İçeriğinin Yetersizliği

Şekil 62’de karantinaya yönelik kamu spotunun içeriğinin yetersizliği alt kodunun
katılımcılar bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri ise;

“Kamu spotlarında kullanılan görsellerin gerçekçi olmaması eksiklik olarak görülebilir. Neden
çünkü hayati bir durum var. Tercihe bağlı bir durum olmadığından hayati bir durum olduğundan
iyiyi göstermekle birlikte belki olumsuz sonuçlar da verilebilirdi. Belki böyle daha etkili
olurdu.”(35, Erkek, Doktor).

132
“Tabii ki de izledim ama yeterli bulmadım. Hiç yeterli değildi. Hatta sürece göre zaten karantina
süresinde değişiklik gösterdi diye biliyorum. Yani ilk zamanlar için bir ayı buldu bazen 14 gün
bu süre zarfında”(30, Kadın, Hemşire).

“Aslında bu Covid-19 yeni bir hastalık olduğu için. Bununla ilgili bilgiler sürekli güncelleniyor.
Özellikle sağlık çalışanlarının ve hekimlerin bu kurallarda hangi bilgilerinin önemli olduğu
hangilerinin ikinci planda kalabileceği konusundaki görüşleri dönem dönem değişiyor. Bunu
topluma yansıtmada başarılı olduğumuzu düşünmüyoruz. Dolayısıyla bu 14 kurala baktığımda
bunlardan bazıları çok ön plandayken diğerleri ikinci planda olduğunu düşünüyorum. Örnek
verecek olursam; ortamın sık sık havalandırılması, soğuk algınlığı belirtileri gösteren kişilerle
aramıza mesafe konulması ve semptomları gösteriyorsak sağlık kuruluşuna başvurmamız
hastalığın kontrolü için bunlar çok daha önemli. Ama onun dışında kıyafetleri 60-90 derece
yıkamak hastalığı önlemesi açısından son derece önemli bir konu olmakla beraber, esas solunum
yoluyla bulaşan bir hastalık olduğunu düşünürsek ikinci plana atılabilir”(29, Erkek, Doktor).

“O yüzden kuralın aslında biraz daha esnetilmesi yine tolerans gösterildiğini düşünüyorum. Bu
yüzden kamu spotlarının yetersiz kaldığı düşünüyorum”(23, Kadın, Tıbbi Sekreter).

“14 gün karantina süreci ile ilgili kamu spotlarını farklı mecralarda gördüm. Burada hastalığın
bulaş yollarından, hastalığın temas ile bulaştığı gayet iyi verildiğini düşünüyorum. Fakat
karantina sürecinde özellikle uygulamada neler yapılması ile iligli çok fazla yok bilgilendirme
yoktu. Ya mesela bir insanın 14 gün boyunca evde kalma sürecinde beslenmesi nasıl olmalı? Buna
dair bir kamu spotu görmedim. Daha çok ilaç tedavisi ile tedavi edilmeye çalıştırıldı. Amma
velakin beslenme takviyesi şunları şunları ya da şunları şunları atarım solunum egzersizi yapın
vs. denilmedi. Yani tam akciğerlerin çalışması gereken bir zamanda solunum fizyoterapisi ya da
başka bu alanda yetkili biri çıkıp da hani şunları yapabilirsiniz demedi. Bu solunumla ilgili
egzersizlerin belki gösterildiği bir broşür veya video yapılabilirdi”(26, Kadın, Fizyoterapist).

“Yani kural sadece hastalık bitene kadar kendini toplumdan uzaklaştır olmalıydı bir gün kuralı
olmamalıydı”(43, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“14 gün Karantina kuralında neler yapılması gerektiği onlarla ilgili yani tam sözlü olarak vardı
gene sosyal medyadan hani Tamam gelsin işte kapıdan yemek bırakıp gitmeler Hadi ama ben
kurallar içerisinde yoktu”(45, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“En başarısız kamu spotu buydu bence. Dediğim gibi insanlara sayı verdik hani tam sayı var
metre gibi. Ama içeriğini arka planında neler olduğunu, vücutta giren virüsün ne etki yaptığını,
negatife döndü ne oldu? Pozitif kaldık ne oldu? Bu çok muallakta kalan bir konu oldu. Ben de
yaşadım çevremde Covid olanlarla bile biz birebir bunu konuştuk. En başarısız kamu spotu 14
gün kuralıydı. Dediğim gibi ama ben deneyimlediğim de o, insanlar 14 Günle ilgili çok fazla

133
bilgiye sahip olamadılar. Kamu spotu belki diğerlerinden çok daha farklı olup çalışılmalıydı.
Sağlıklı bir sonuç alındığını düşünüyorum”(31, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 63: Evde Kal Çağrılarının Etkili Olması

Şekil 63’te evde kal çağrılarının etkili olması alt kodunun katılımcılar bazında dağılımı
verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Yoksa orada 1 kişi 300 kişiye bulaştırırdı. Evde kal çağrıları çok yapıldı ve insanların bir kısmı
buna uydu”(45, Kadın, Serbest Çalışan).

“Ben evde kaldığımda o slogan aklıma geliyordu. Karantina sürecimde özellikle belediyeden
kişiler gelip evde olup olmadığımı kontrol ediyorlardı. Genel olarak bu çağrıya uyulduğunu
düşünüyorum”(27, Kadın, İşçi).

“Etkili oluyor. Filyasyon denilen ekipler evlere uğrayınca ne yapmaları gerektiğini halkla
söylüyorlar. Tv programları da var. Oralarda da sık sık evde kal çağrıları yapıldı”(33, Erkek,
Sağlık Memuru).

134
Şekil 64: Kamu Spotlarının Karantina Kurallarına Uymaya Teşvik Etmesi

Şekil 64’de karantina kurallarına uymaya teşvik etmesi alt kodunun katılımcılar bazında
dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Bu kamu spotunda ne kadar da olsa kurallara uyulmuyor. Bu hastalığı geçiren insan her yere
çıkıyor. Çarşıya, pazara, markete bakkala normal hayatını yaşıyor gibi sürdürüyor. Kurallara
uyulmuyor”(50, Kadın, İşçi).

“Yeterli olduğunu düşünmüyorum”(45, Kadın, Serbest Çalışan).

“Evet hatırlıyorum. Ama yine herkes uyumak istediğine uydu bu kurallarda. Uyanlar da bitti
almak istedikleri şeyler aldılar ama çok etkili değildi bence”(30, Kadın, Hemşire).

“Genel olarak uyuduğunu düşünüyorum ama uyumayanları da gördük. Yine sonradan bu da


bozuldu diye düşünüyorum. Kamu spotunu izledim. Ama uyumda tam başarılı olamadık”(26,
Kadın, Fizyoterapist).

“Bu konu ile ilgili hazırlanan kamu spotları da toplumda bu konudaki bilinci arttırmadı
bence..(24, Kadın, Ebe).

“Yani çoğu şey dikkat etmedik zaten o 14 gün kural içerisinde. Çevredeki insanlar diyorum ki
eşim Covid, evet çocukla ben aynı evdeyiz. Kapılar kapalı ama aynı lavaboyu kullanıyorlar. Aynı

135
banyoyu kullanıyorlar. Yani dediğim gibi bu temasla sadece o kuralla ilgili değil yani 14 gün
covit olmayan da covit olan aynı evin içerisindeydi”(43, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“İlk zamanlarda buna daha çok riyaet edildiğini düşünüyorum. Şuanda o kadar değil bunun kamu
spotuyla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Spotlar hala etkili evde kalınması gerektiğini söylüyor.
İnsanların duruma alışmalarından dolayı evde kalmayı istememe düşüncesi hâkim olduğu için
bunu daha fazla dikkat edilmiyor. Buna tam olarak riyaet edilmediğini düşünmüyorum. Çünkü
edilse bu kadar bulaşma hızlı çok yüksek olmaz hala”(26, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“İçerik geliştirilse daha başarılı olurdu. Bana göre her anlamda bilinçlendirme, takip etme,
hastayı 14 gün kuralında ikna etme, neye yarayacağı, faydaları neler, avantajları neler,
dezavantajları neler inandıramadığınız için çok fazla da uygulanmadı. Uygulanamadığını gördük
sosyal o şeyden de. Dediğim gibi ama ben deneyimlediğim de o, insanlar 14 Günle ilgili çok fazla
bilgiye sahip olamadılar. Kamu spotu belki diğerlerinden çok daha farklı olup çalışılmalıydı.
Sağlıklı bir sonuç alındığını düşünüyorum”(31, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 65: 14 Kuralın Yarısından Azının Bilinmesi

136
Şekil 65’te 14 gün karantina kurallarının yarısından azının bilinmesi alt kodunun
katılımcılar bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri ise;

“Yani mesela şu kapı kollarını temizlemek alsında hiç duymamıştım. Bulunduğunuz ortamları sık
sık havaladırmak mesela bunu kışın yapamıyoruz. Kıyafetlerimizi 60-90 derecede yıkamak bunu
hiç duymamıştım. Tokalaşmamaya özen gösteriyoruz. Ellerimizi ağzımıza gözümüze burnumuza
sürmemeye çalışıyoruz. Bol sıvı tüketiyoruz. Belki hani şey olacak ama ateşimiz olduğunda hemen
doktora gidiyoruz. Ve kendimizi muhafaza ediyoruz etrafımızdaki kişilerden. Birkaç gün dışarı
çıkmıyoruz”(20, Erkek, Öğrenci).

“Bu 14 kuralıda herkes aşağı yukarı biliyor mu diyecek olursanız ben burdan dört ya da beşini
sayabilirim. El yıkama mesafe gibi olanları sayabilirim ama mesela şunu söyleseydin bunu bana
eşyaların kaç derecede yıkancağını vs hatırlamıyorum”(39, Erkek, Akademisyen).

“Maske kullan, sosyal mesafe, elini yıka, seyahatini ertele, hasta hissediyorsan dışarı çıkma.. bu
kadarını hatırlıyorum. Ki kaç kere de okumuşumdur ama. Sanki en önemlileri de bunlarmış gibi
bunları yapsan diğerlerine gerek yok gibi”(45, Kadın, Serbest Çalışan).

“Ben evde kaldığımda o aklıma geliyordu. Belediyeden kişiler gelip evde olup olmadığımı kontrol
ediyorlardı. El yıkama, maske, mesafe onlar aklımda kalanlar”(27, Kadın, İşçi).

“14 kuraldan aklımda Hiç yok. Yani şuan siz sorunca zihnimde canlandı. Bir yerde gördüm öyle
bir şey diye. Hani şimdi ben bu alanlarda çalışan biriyim. Makale okuyorum vs. ya o yüzden ben
bunları biliyorum deyip geçiyorum galiba. 14 kural kamu spotuna Belki defalarca denk geldim
buna. Yani ben böyle numaralandırılmış şeyleri severim. Yapılacak 7 şey. Uygulanacak 14 öneri
gibi. Ama genel olarak hani toplumda nasıl bir algı oluşturduğuna dair fikrim yok”(40, Kadın,
Temizlik Görevlisi).

“Hatırladım da içerisini hatırlamadım. Sosyal mesafe vardı herhalde, el yıkama, maske takma
sadece bunlar var”(33, Erkek, Sağlık Memuru).

“Bu kamu spotunu izledim evet. Gayet yeterli ve açıklayıcıydı. Tvde mucize doktorda gördüm.
Gayet açıklayıcı güzel bir kamu spotuydu”(34, Erkek, Anestezi Teknikeri).

“14 tane kural olunca Metin uzadıkça ve çarpıcılığın düştüğünü düşünüyorum. Belki daha önemli
olanları biraz daha ön plana çıkarıp, biraz daha genel ve ikinci plana atılabilecek kuralların yani
daha küçük yazılması gibi çözümler bulunabilir. Görsel olarak çeşitlilik olur. İnsanların
uygulama açısından 14 kural bazı insanlara fazla gelebiliyor. Bunların sadece 7sini hayatına
entegre edebiliyor. En azından önemli olanları entegre etsin, öbürlerini uygulamayacaksa da
ikinci plana uygulamasınlar”(29, Erkek, Doktor).

137
“Evet. Biz kendi kurumumuzda da mesela hala 14 kuralı halen uyguluyoruz. Bu süreçte neyi nasıl
yapmamız gerektiği, nasıl davranılması gerektiği her şey yazıyor bu kuralda. Aslında böyle bir
madde madde olması incelemede de kolaylık oluşturuyor”(23, Kadın, Tıbbi Sekreter).

“Maske, mesafe ve hijyen. En çok söylenenler. Başka da bilmiyorum. İlk başta onlar vardı ama
sonradan onlar da kaldırıldı”(28, Erkek, Odyometrist).

“Evet, bu kamu spotunu izledim. Adını bilmiyorum ama doktor karakterleri ya da birçok diğer
sanatçıların da vardı sanki. Kamu spotunda covid ile mücadelede 14 altın kuraldan
bahsediyorlardı. Covid-19 sürecinde maskeyi nasıl takıp çıkartılması gerektiği, yine sosyal
mesafenin önemi gibi bilgiler veriliyordu. Maske ve sosyal mesafe dışında başka birşey kalmamış.
Evet, gerçekten kalmamış tamam..”(26, Kadın, Fizyoterapist).

“14 kural ile ilgili kamu spotunu izledim. Madde madde aklımda kalmadı. Ne kadar bu kuralları
bilsek de bir yerlerden kaçaklar oluyor o yüzden toplumda da çok akılda kaldığını
düşünüyorum”(24, Kadın, Ebe).

“14 ü hatırlıyorum ve video olarak da var tabii. Biliyorsunuz ki her kural yaşanmış olan
tecrübeler sonucunda ortaya çıkar. Havacılıkta bir söz vardır mutlaka duymuşsunuzdur.
Havacılıkta her kural kanla yazılmıştır diye. Yani bu kurallar da tabii ki deneyim ve yaşanılmış
şeylerle ortaya çıkmıştır. Ama oradaki kamu spotunu inanın şu an hiç hatırlamıyorum. Yani o
broşür gözümün önüne geliyor. Ama hani o içerik falan hiç gelmiyor şu anda
hatırlamıyorum”(37, Erkek, Sağlık Yöneticisi).

“Evet, çok güzel bence.. Sadece okuma yazmayı bilenler için oluşturulmadı. Yine çocuklardan
yola çıkacağım o çizgi film kahramanlarının onları anlattı 14 kurallar gerçekten hafızalarına
yerleşti. Hani bizim sadece asansörlerde gördüğümüz broşürler diye değil de bu 14 kural
gerçekten güzel anlatılır insanlara”(43, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Hayır okumadım. 14'lük maddeyi oturup da orda okuyamıyorsunuz Yani daha kısa ve öz şeyler
yapsalardı. İki madde kuralı deseydi Bence daha Akılda kalıcı olurdu. 14 Kural deyince bizim
kimse oturup da onu al bu 14 Kural neymiş tek tek okuyayım demez. Yazılı şeyleri biraz indirmek
lazım.. 3 Kural diyecekti. Birinci kural uzak duracaksın sosyal mesafe, ikinci Kural Ne bileyim
evden çıkmayacaksın bu tarz az madde az indirip çok olsaydı insanları daha çok akılda
kalacaktı. Ama 14'ü kimse okumaz yani. Içerik olarak kuralların cümle yapısı emredici olması
toplumda daha etkili olurdu. Cezalar koymaları gerekti 14 kuralın dışına çıkanları bu tarz bir
ceza uygulanacak denilebilirdi”(45, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“14 kuralını içeren kamu spotu gayet yeterliydi. Fakat etkili olmadı. Pandeminin ilk başlarında
bayağı gösterildi fakat şu anda hiç bahsedilmiyor. Şu anda aşı ile ilgili kamu spotu görüyorum.
Onu da sosyal medyada görüyorum.

138
14 kural ile ilgili şu anda hiç biri aklımda yok”(30, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Benimsettiğini düşünmüyorum. Çok akılda kalmadığını da düşünmüyorum. 14 kuralı biz o kadar


nasıl diyeyim kâğıt basımı gibi düşündük ya. Her yere asılması zorunlu dedik. Ama bunun üzerine
fazla yoğunlaşmadık. Kamu spotunda evet sosyal mesafe dedik, maske dedik, el yıkama dedik ama
hiç bir zaman 14 kuralı teker teker vugulamadık. Vurgulayan reklamlar vardı yine ünlülerin
olduğu. Teker teker anlattıkları, onlar da vardı. Ne kadar sürdü ne kadar akılda kaldığını
düşünmüyorum. Birçok yerde herkesin karşına çıkan büyük harfle yazılan 14 kuralının içeriğinin
akılda kaldığını düşünmüyorum”(24, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Yine toplum gerçeklikleri, çok fazla okumadık. Bana göre 2-3 maddesinden öteye gitmedi bu
kamu spotu. Belki de 14 kuralı olmamalıydı. 5 kural ama etkili bir 5 kural olmalıydı. Ben de hep
bunu düşündüm 14 kuralla ilgili. Hiç kimse 14 maddelik bir kuralı okumaz. Dediğim gibi üzerinde
çok çalışılmış değildi belki sağlık sektörüne bunu yapabilirsiniz. Doktora, hemşireye bunu
anlatabilirsiniz. Ama toplum 14 tane maddeyi okumaz. Kaldı ki uygulaması daha da zor olur
zaten. Keşke onun da dediğim gibi yoğunlaştırılmış daha kısa maddeli bir kural olsaydı”(31,
Kadın, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 66: 14 Kuralın Yarısından Fazlasının Bilinmesi

Şekil 66’da 14 kuralın yarısından fazlasının akılda kalması alt kodunun katılımcılar bazında
dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri ise;

139
“Elleri yıkamak, işte belirtilere dikkat etmek hem kendimizdeki hem de karşımızdaki insanlardaki
belirtilere dikkat etmek. Yakın temastan kaçınmak, Yurtdışından döndüğümüzdeki karantina
süresi, temizlik uyarıları var bu 14 kural içerisinde onu biliyorum. Kişisel eşyalarımızı başkaları
ile paylaşmamız konusunda, ortak kullanım alanlarında hijyene dikkat etmemiz konusunda
uyarılar var. Ve hangi belirtileri görürsek ne yapmamız gerekiyor, kısaca aslında bu pandemi
sürecini nasıl geçirmemiz gerektiği ile ilgili altın kurallar diyebiliriz bence. Bunlara dikkat
ettiğimiz takdirde covidden korunmamız mümkün”(31, Kadın, Akademisyen).

“Elleri sık sık ve 20 saniye yıkama konusunu uyguluyorum. Öksük veya hapşuruk sırasında
dirseğin iç kısmını kullanmayı biliyorum. Tokalaşma ve sarılma gibi temaslardan kaçınmayı
biliyorum. Yurtdışı seyahatları ertelemyi bilmiyordum. Yurtdışından sorna 14 gün karantinayı
biliyorum. Bulunduğunuz ortamları sık sık havalandırmayı biliyorum. Kıyafetleri 60-90 derecede
yıkamayı bilmiyordum. Kapı kolları lavaboları sık kullanılan yüzeyleri ilk zamanlarda her zaman
temizliyordum fakat son zamanlarda hiç dikkat etmiyorum. Sosyal mesafeyi korumak ve temas
etmemeyi uyguluyorum. Kişisel eşyaları ortak kullanmamaya her zaman dikkat ediyorum. Uyku
düzenine dikkat etmenin altın kural olduğunu bilmiyordum fakat uyguluyorum. Düşmeyen ateş ve
nefes darlığınız olduğunda sağlık kuruluşuna başvurmanın altın kural olduğunu
bilmiyordum”(26,Kadın, Sekreter).

“İşte maske takmak elleri yıkamak elleri dezenfekte etmek, kişiler temas anında konuşurken
maske takmaları, sosyal mesafeyi korumak temasımız varsa ona yönelik test yaptırmak. Testin
sonucunu beklemek.. Bunun sonrasında karantina günlerini uygulamak, kıyafetleri belli bir
derecede yıkamak evi ve bulunduğumuz ortamı havalandırmak olduğunu düşünüyorum”(26,
Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Ben bunu kamu spotundan değil birebir dikkat ettiğim için hatmetmiştim. Ellerini yıka vardı.
Çamaşırların detarjan ile yıkanması ile ilgili var. Mesafene dikkat et var. Orada 1,5 metre
yazmıyor. 3-4 adım yazıyor. Öksürürken hapşururken ağzını kapat vardı. Yurtdışından geldiysen
14 gün karantinada kal diyor. Korona virüsüne yakalanmamak için sıvı tüket. Başkasının eşyasını
kullanma. Zorunlu haller dışında seyahat etme. Temasta bulunma tokalaşma filan”(27, Erkek,
Sağlık Yöneticisi).

140
8.5.5. Covid-19 Aşılarına Yönelik Hazırlanan Kamu Spotu Bulguları

Covid-19 ile mücadelede önemli bir konu olan aşılar hakkında oluşturulan kamu spotlarının
ana temaları ve kodları şekil 67’de verilmiştir.

Aşılara yönelik hazırlanan kamu spotları toplamda 4 ana tema oluşturulmuştur. Bunlar;
bireysel ve sosyal faktörler ile kamu spotunun içeriği ve etkisi olarak verilmiştir. Bireysel
faktörler 5 alt koda, sosyal faktörler, kamu spotunun içeriği ve etkisi temaları ise 2 alt kodla
kodlanmıştır.

Aşılar Hakkında Yeterli Bilgiye


Sahip Olmama

Aşının Covid-19 ile Mücadele


Etikili Olduğunun Düşünülmesi
Bireysel
Faktörler
Yan Etkiler Hakkındaki Duyumlar

Aşıya Güvenmeme

Aşıların Vücutta Oluşturacağı


Etkilerde Belirsizlik

Aşılanmaya
Yönelik Kamu Toplu Alanlarda Aşı
Spotu Zorunluluğunun Olması
Sosyal Faktörler
Toplumun Önderi Kişilerin Aşı
Karşıtı Paylaşımları

Aşılar Hakkında Açıklayıcı


Kamu Spotunun Bilgilerin Verilmemesi
İçeriği
Görünürlüğünde Sorunlar

Toplumu Aşılanmaya Teşvik


Etmesi
Kamu Spotunun
Etkisi Toplumda Aşılanmayan Kişilerin
Olması

Şekil 67: Aşılanmaya Yönelik Kamu Spotu Temasına Ait Alt Temalar

Tablo 25’te aşılamaya yönelik hazırlanan kamu spotlarına dair ana temalar ve alt
kodlamalar verilmiştir. Tabloya bakıldığında aşılar ile ilgili bireysel faktörlerin diğer alt temalara
göre çok daha fazla kodlama yapıldığı görülmektedir. Bireysel faktörlerin de kendi içerisinde
%18 ile en fazla ‘aşılar hakkında yeterli bilgiye sahip olmama’ kodlanmıştır. %15 ile diğer bir

141
dikkat çekici kod ise, kamu spotlarının ‘aşılar hakkında açıklayıcı bilgilerin verilmemesi’
olmuştur.

Tablo 25: Aşılanmaya Yönelik Kamu Spotu Temasına Ait Alt Temalar
Alt tema n (sayı) %(yüzde)
Bireysel Faktörler
Aşının Covid-19 ile Mücadelede Gerekliliği 12 12
Aşılar Hakkında Yeterli Bilgiye Sahip Olmama 18 18
Aşılara Güvenmeme 9 9
Aşıların Vücutta Oluşturacağı Etkilerde Belirsizlik 8 8
Aşıların Yan Etkileri Hakkındaki Duyumlar 10 10
Sosyal Faktörler
Toplumun Önder Kişilerinin Aşı Karşıtı Paylaşımları 3 3
Toplu Alanlarda Aşı Zorunluluğu 6 6
Kamu Spotunun İçeriği
Aşılar Hakkında Açıklayıcı Bilgilerin Verilmemesi 15 15
Görünürlüğünde Sorunlar 6 6
Kamu Spotunun Etkisi
Toplumu Aşılanmaya Teşvik Etmesi 5 5
Toplumda Aşılanmayan Teşvik Etmemesi 8 6

Katılımcılara görüşme sırasında sorulan “hangi aşı türünü tercih ettiniz?” sorusuna
Biontech aşısını vurulduğunu beyan edenler şekil 68’de görülmektedir. Katılımcıların 13’ü
Biontech aşısını tercih etmiştir. Katılımcıların dağılımına bakıldığında; 5 hasta, 4 sağlık çalışanı
ve 4 sağlık yöneticisinden oluşmaktadır.

Şekil 68: Biontech Aşısını Tercih Eden Katılımcılar

142
Biontech aşısını vurulan katılımcıların ifadelerinden bazıları;

“Aşılarla ilgili bayağı bir araştırma yaptım. Kendi çapımda hocalarla konu hakkında daha çok
bilen kişilere sordum yaptım ne aşısı olayım diye. Daha yeni teknoloji yapılmış mRNA bilimsel
temeli olduğu kanıtlanmış kanıta dayalı tercih etmek benim seçimimi etkiledi. Halk arasında da
güvenilirliğinin daha fazla olduğunu zaten bildiğim bir konuydu. O yüzden de mRNA’yı tercih
ettim”(30, Kadın, Hemşire).

“Biz sağlık çalışanı olarak tercih hakkımız yoktu. Mecburen sinovac olduk. Bu aşının etkisinin
bitmesinden dolayı biontech yaptırdım. Biontech daha etkili olduğu için sonradan tercih
ettim”(24, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 69: Sinovac Aşısını Tercih Eden Katılımcılar

Şekil 69’da Sinovac aşısını tercih eden katılımcıların dağılımı verilmiştir. 9 katılımcı
Sinovac aşısını tercih ettiğini ifade etmiştir. Katılımcıların dağılımına bakıldığında sadece 50
yaşındaki hasta ve sağlık çalışanları ile yöneticilerden oluştuğu görülmektedir. Sinovac aşısının
Türkiye’de önce sağlık sektöründe çalışanlara yapıldığı ve yaş gurubuna göre öncelik belirlendiği
düşünüldüğünde sonuç süreci ifade etmektedir. Sinovac aşısını yaptıran katılımcıların ortak
olarak ifade ettiği diğer bir yargı ise aşı seçeneklerinin olmadığı ve bu aşıyı mecburiyetten
vurdurduklarıdır.

143
Şekil 70: Aşılar Hakkında Yeterli Bilgiye Sahip Olmama

Şekil 70’de aşılar hakkında yeterli bilgiye sahip olmama alt kodunun katılımcılar bazında
dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Bilimsel anlamda çok bilgiye sahip değilim. Sadece Sinovacın daha geleneksel yöntemlerle
üretildiğini biliyorum, Biontechin mrna aşısı olduğunu biliyorum. Bunların özellikle ne anlama
geldiği, içeriğinde neler olduğu ile igili çok detaylı bilgim mevcut değil. Sadece doktorların
yönlendirmesiyle bir tercih yapma durumumuz var. Ve bilimsel bilgiler ışığında baktığımızda ne
kadar etkili, yüzde olarak etkililiği fazla olanı tercihe diyoruz. Veya çeşitli varyasyonlara karşı
etkiliyse onu tercih ediyoruz aslında”(31, Kadın, Akademisyen).

“Aşılar hakkında Sinovac Çin aşısı, Biontech Alman aşısı olarak biliyorum. Bir de yerli aşı
çıkacak sanırım veya çıktı mı net değilim”(26,Kadın, Sekreter).

“Sinovac ve Biontech aşısı var. Bir de Türkovac aşısı var. Şuanda gönüllere yapıyorlar”( 20,
Erkek, Öğrenci).

144
“Aşılar ile ilgili çok bilgim yok. Hangi ülkelerde yapıldığını biliyorum. Çün ve Alman aşıları. Çin
aşılar ölüm aşı olduğunu, alman aşısının da rna olduğunu biliyorum. Aşının koruyucu etkisi
olduğu söyleniyor. Fakat herhangi bir yan etkisi olup olmadığı hakkında soru işaretleri var çünkü
çok kısa sürede kullanılmaya başlandı”(45, Kadın, Serbest Çalışan).

“Benim özel araştırmadım ama sağlık bakanlığını dinliyordum. Yaptırılması zorunlu olduğu için
yaptırdım. Biontech aşısı oldu. İçeriği hakkında pek bilgim yok. Çünkü herkes ona iyi dedi.
Hastane sordu hangisi diye ben de Alman aşısı dedim”(27, Kadın, İşçi).

“Şöyle söyleyeyim önce kamu spotları yetersiz buluyorum. İnsanların hala aklımda neden aşı
olmalıyım ya da o aşı beni tam olarak nelerden koruyor? Bununla ilgili bir cevap yok
verilmiyor”(40, Kadın, Temizlik Görevlisi).

“Aşı konusunda kamu spotları bilgilendirici ve özendiriciydi. Fakat ortada ciddi bir kitle var ki
aşı konusunda bilgisiz olduğu için konuşulanlardan korktuğu için aşıyı yaptırmıyor. Hepsinin
ağzında faz 3,4 faz nedir bilmiyor daha faz 3 tamamlanmadı diyorlar. Argümanların hepsi ipe
sapa gelmez şeyler. Yapılması gereken şey insanlara doğruları anlatmak olmalı. Şu aşısının
yapılma aşaması; 30 saniye, 1-1,5 dakikalık kamu spotuyla bütün aşamalarını gerek görsellerle
süsleyerek çok güzel izahını yapsalar faz 3-4 nedir tanımlasalar, dünya sağlık örgütünün onay
verdiğini anlatsalar bence birçok kişinin fikri değişir”(35, Erkek, Doktor).

“Bu onlara bağlı mı bilmeyiz. Çünkü Covid süreci de kanı pıhtılaşma yapabiliyor. Belki
aşılamadan dolayı da olabilir. Endişelerim var hala. Eşim Biontech oldu. Ben Sinovac oldum.
Kafalar o kadar karışık ki. Gerçekten bir şey yapıyor mu yapmıyor mu? Daha önceden ölümler
vardı da vakalar gelişiyordu da aşıdan sonra bak ya aşı oldum. 2 yıl önce bir dayımız kalp krizi
geçirdi. Belki Aşı olsaydı o bak aşı oldu dolayı kalp krizi geçirdi diyebilirdik. Genel olarak aşılar
hepimizin psikolojisi bozuldu diye düşünüyorum aşılar konusunda. Aşı olun ya da olmayın
diyemiyorum açıkçası”(34, Erkek, Anestezi Teknikeri).

“Evet, tedirginim çünkü bilinmeyen bir şey. Yeni bir yöntem olduğunu da biliyorsun. Canlıdan
bir şekilde yapılıyor mu söyledikten sonra bilinmiyor ama çok etkili olduğunu öğrendim. Sinovac
ile karşılaştırıldığında yan etkisi daha çok olsa da Türkiye'de uygulanan bu 2 aşı arasındaki farkı
baktığımda mRNA’nın daha etkili olduğunu görüyoruz”(30, Kadın, Hemşire).

“Yapılan çalışmalar artık pek çok aşının faz 3 çalışması dediğimiz piyasaya sürülme aşaması
tamamlandı. Yeniler diye çıkıyor. Bunlar çok büyük sayıda veri biriktirdi. Onlarla ilgili çok güzel
yayınlar çıktı. Elimizdeki aşıların, birkaç nadir vaka dışında diğer hastalıklara yönelik rutin
oluşturulan aşıların yan etkilerine benzer ateş, halsizlik vs. gibi basit yan etkiler gösterdiği. Her
aşıyla ilgili az da olsa miyokardit meselesi konuşuldu biontech ile alakalı konuşuldu. Bunda da
hastalığın kendisi ne kadar riske sebep olur ki aşıdan çok çok daha fazla oranda miyokardite
sebep olduğu gösterildi. Hastalığı geçirmek bu riski arttırmaktadır”(29, Erkek, Doktor).

145
“Bu tür virüsler çok hızlı mutasyon geçiriyor. O zaman aşının yenilenmesi gerekiyor etkili olması
için. Şuanda delta varyantına karşı aşının etkili olmadığı % kaça düştüğünü bilmiyorum. Belirli
bir yüzdeliğin düştüğü açıklanıyor. Böyle olunca da aynı aşı ile halkın aşılanmasını mantıklı
bulmuyorum. Ya aşı yenilenecek ya da farlı çözümler ilaç çözümleri gibi başka şeylere enerji
harcanması gerektiğini düşünüyorum. O yüzden şu andaki aşı politikasını gönülden
desteklediğimi söyleyemeyeceğim”(31, Kadın, Eczacı).

“Evet biliyorum. Sinovac ve Biontech”(28, Erkek, Odyometrist).

“Binontec için binlerde şu an 3 doz aşı yaptıranlar, ikinci doz aşı yaptıranlar da bizde %75 lerde
olması önemli gerek. Burada insanlar aslında aşı seçiyor ama ne aşısı yaptırdıkları veya etkisinin
ne olacağını bilmiyorlar”(24, Kadın, Ebe).

“Şimdi ben size ilginç bir şey söyleyeyim. Aşı oldum ama aşı olmayı hiç düşünmüyordum. Hiç aşı
taraftarı değildim. İçeriğini bilmediğim, ne yapılmaya çalışıldığını anlamadığım işte bir sürü
videolar istiyorum. Sizler de izlemişsinizdir mutlaka o kadar çok şey demiyor ki yani neye
güveneceğim diye”(37, Erkek, Sağlık Yöneticisi).

“O kadar insanla tartıştık yani iş yerine gelen, buraya gelen her polisinden geliyor aşı yaptırdınız
mı diye soruyorum. Hayır, aşı olmak istemiyorum diyor. Israr olmalarını istedim. İnsanlarda
sadece Covid aşısı için değil bütün aşılara karşılar aslında. Aşı korumuyor değiller aşı zararlı
algısı yerleştirilmiş. Şunu yerleştirmeliyiz çocukluktan itibaren aşının gerçekten bizi her şeyden
koruduğuna mikroplardan, hastalıklardan bunu öğretmeliyiz. Maske takma davranışını insanlara
yerleştirdik evet ama aşıyı hala yerleştiremedik”(43, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Ben şey diye düşünüyorum. Kamu spotlarında ünlülerin tercih edilmesinin etkili olduğunu
düşünmüyorum. Burada aşının neden niçin olması gerektiği ve içeriğinde ne olduğu insanlara
aktarılmalıdır. Çünkü insanlar şuan hani kimisi oluyor korktuğu için, kimisi aşı olmuyor bunun
için de içeriğinde ne olduğunu bilmiyorum, gelecekte bana ne etkisi olacak bilmiyorum diyor. Hiç
birimiz ilerde ne olacağını bilmiyoruz. Bu aşı olduğumuz için mi genetiksel başka rahatsızlıktan
dolayı mı olacak bilmiyoruz ki”(24, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Aşıların kamu spotu ses getirmede etkili oldu ama uygulatmada etkisiz oldu. Çünkü aşı diğerleri
gibi değil, sizin vücudunuza bir ilaç dediğimiz şey verilecek belki sadece kamu spotu değil küçük
küçük sosyal gruplarla çok daha farklı çalışmalar yapılmalıydı. Kamu spotu aşı için hiç uygun
değil bana göre. Tabii ki o da yapılabilirdi. Ama tekrar söylüyorum yaptığınız kamu spotunun ne
olduğu da çok önemli. El yıkama daha etkili olur ama aşıda çok etkili olmaz. Daha sonra zaten
üzerinde de gördük hala insanların aşıları eksik. Aşılarda şöyle de bir durum var, ülkemize mi
özel bilmiyorum. Ama insanları sağlık anlamında ikna edebileceğimiz bir verimiz olmadı. Veri
paylaşımı olmadı. İlk aşı vurulma konusunda tedirginken, diğer devam eden aşılarda da hala
tedirginlikler devam ediyor”(31, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

146
Şekil 71: Aşının Covid-19 ile Mücadelede Etkili Olduğunun Düşünülmesi

Şekil 71’de aşının Covid-19 ile mücadelede etkili olduğunun düşünülmesi alt kodunun
katılımcılar bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Aşıların etkili olduğunu düşünüyorum. Ama tabiki de geçirmemiş birisi ve riskli durumlarda
bulunuyorsa kalabalık ortamlarda, muhakkak aşılanmanın gerektiğini düşünüyorum. Aşılama bu
açıdan şu anda tek çare. Aşı karşıtı değilim, ama çok böyle propagandasını yaptığım bir şey de
değil bence. Şahsi bir karar bu anlamda zorlamayla da olacak bir şey değil. Ama şu anda yoğun
bakımlarda yatan birçok hastanın aşısız olduğu bilgisi ulaştı bize. Tabi bu bilgiler ışığında
bilimsel anlamda baktığımızda tek çare aşı gibi görünüyor”(31, Kadın, Akademisyen).

“Benim herhangi bir ön yargım yok. Sonuçta bu aşılanma olmayacaksa bu pandemi süreci uzun
sürecek”(26,Kadın, Sekreter).

“Çoğu doktorlar biontechi öneriyor. Şu anda onu yaptırıyoruz. Aşı olup da rahat geçirenleri.. Şu
anda Sağlık Bakanlığı açıklama yapıyor entübe hastaların %90’ı aşı olmayanlar diye. O yüzden
çoğu insan aşı yapıyor”(20, Erkek, Öğrenci).

“Aşılamalar hakkında evet bilgim var. Yakınen de takip ediyoruz. İlk olarak Sinovac Çinin
ürettiği ilk aşı. Daha sonra alman teknolojisi ile Türk bilim adamlarının bulduğu ve benim de
olduğum Biontech. Hiç aşı karşıtı olmadım. Şu an Rusların yaptığı Spotneck aşısı türkiye geldi

147
diye biliyorum. Türk bilim insanlarına ve alman teknolojisine güvendiğim için yaptım. Çif doz
aşılıyım ve Biontech oldum. Evet, ilk dozumdan sonra yoğun bir yan etkim baş ağrım oldu. Ama
ikiden sonra hiçbir şey hissetmedim sadece kolum ağrıdı. Daha sonra anne ve babamı
aşılattım”(32, Kadın, Akademisyen).

“Aşının etkinliği kesintisiz var. Bunu yakınen gördük biz hastanaede. Bütün arkadaşlarım
aşılandı. Daha önceden patır patır dökülenler şimdi aşılamadan sonra yok diyebilir”(34, Erkek,
Anestezi Teknikeri).

“Şu dünya düzeninde hastalıktan kaçınmamız mümkün görünmemektedir. Biz bunu ömrümüzde
bir veya iki dere geçireceğiz. Bu böyle bir hastalık”(29, Erkek, Doktor).

“Aslında kamu spotları ile daha da rahatladık ve bu yüzden de bilgilenmek bu konuda iyi
olduğunu düşünüyorum. Yani bilgilendiricilerin en azından insanların rahatladığını
düşünüyorum. Bizi sürecin en başından sonuna kadar bilgilendiren Sağlık Bakanlığı Fahrettin
kocanın ilettiği bilgiler doğrultusunda, onun dışında haberlere çıkan bu konuda uzman olan
kişiler enfeksiyon doktorları mesela o alanda çalışanlar toplumu bilgilendirdi”(23, Kadın, Tıbbi
Sekreter).

“Aşılanmada şu anda 4.dozların çıktığını ama bana çıkmadığını çıksaydı eğer yine olacağımı
belirtmek isterim. Bu aşının bilimsel olarak kanıtlanmış bir tarafı var. Senelerdir1800'lü yıllarda
da yine işte verem aşısı olsun tetenoz olsun hep aynı mantıkta çözüme kavuşturuldu. Ve gerçekten
de bir bağışıklık kazandığı kanıtlanmış bir şekilde, bunu okuyoruz. Görüyoruz yine aynı mantık
oldu yani inaktif aşıların verilmesi özellikle aktif aşılarla kıyasla bence oldukça fazla önemi var.
İçeriği de zaten bu şekilde ayarlanıyor. O yüzden aşıların gerçekten olması gerektiğini bu şekilde
bu süreci atabileceğiniz ve ölümlerin azaltacağını düşünüyorum”(26, Kadın, Fizyoterapist).

“Aşının önemini biliyorum çok önemli, nasıl doğar doğmaz çocuklarımıza aşı yaptırıyoruz bu
dünyaya geldiklerinde. Şunu da diyenlerdendim. Aşı çıksın ilk ben yaptıracağım ki onlardan
olduğuna da inanıyorum. Evet, ilk 1 hafta çok kötü etkiledi. Ama sonrasındaki antikor seviyeme
baktığımda beni gerçekten güçlü tuttu. Çünkü biz o pandemide buradaydık gördük. Yani
insanların neler çektiğini. Aşı bir kurtuluş yani çocuklarımız için bir kurtuluş. Eşim ve ben aşı
olduk. Evet, çünkü 4 yaşında oğlumuz var o aşılanmadığı için onu korumak için aşı olduk. Sadece
kendimiz için değil. Sadece şunu söylüyorum. Aşı yüzyıllardır koruyor sadece Coviten değil her
şeyde korunduk. Kızamıktan suçiçeğinden insanlar aşılanarak korundu. O zaman da aşıdan
korkan oldu ama birçok insan yaptırdı. Ben şu anda gönüllülükle yaptırıyorum gelecek için
yaptırıyorum sadece şu anki korumak için değil”(43, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Yaşanılan Covid-19’dan sonra yaşanılacak şeylerin de garantisi yok. Uzun vadede aşıdan
sonrasının mı Covid-19 sonrasının ne olacağını hiçbir zaman bilmeyeceğiz. Dolayısıyla 1 0’dan
her zaman büyüktür. Ben aşının kesinlikle yapılması gerektiğini düşünenlerdenim. Ön yargılar

148
doğru. Bizim de korkularımız vardı. Ne olacağını nasıl yan etkiler vereceğini, uzun vadede ne
olacağını bilmiyorduk. Hala bilmiyoruz. Hala çok kısa süreli hepsi, bütün aşılar için söylüyorum.
Ama olması gerekiyor mu evet olması gerekiyor. Bu bir önlem çünkü”(30, Kadın, Sağlık
Yöneticisi).

“Biraz ağrı yaptı açıkcası. Aşılanmaları toplumun aşılanmaları yaptırması gerektiğini


düşünüyorum. Bebeklikten beri devletin nasıl bir aşılanma düzeni varsa, bunun da salgın
sürecindeki düzenimizde aşı olmak. Aşı olmamız gerektiğini düşünüyıorum. Aşılanarak belli bir
seviye koruma sağlanabileceğimizi düşünüyorum. Bağışıklık kazanabileceğimizi
düşünüyorum”(26, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 72: Aşının Yan Etkileri Hakkında Duyumlar

Şekil 72’de aşının yan etkileri hakkında duyumlar alt kodunun katılımcılar bazında
dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Bazı haber kaynaklarında Sinovacın, kronik hastalığı olanlarda bellir bir yaş sınırı olan
kişilerde yan etkisi yaptığına yönelik haberler çıktı. Bu açıkçası ben de soru işaretleri oldu.
Yakınım kayınvaliden Sinovac aşısından sonra kaybettik. 6 ay sonra. Kayınvalidemin kronik
hastalığı vardı. O yüzden aşılara yönelik hep ön yargım vardı”(39, Kadın, Memur).

149
“Orada da şöyle bir şey söyleniyor; çok ciddi kaynak harcandığı için işte yıllar sürecek aşı
çalışmalarına çok ciddi para yatırıldı ve çok hızlı bozuldu. Aşı vurulup hayatını kaybeden
insanlar biliyorum. Aşı olup hiçbir şey hissetmeyenleri biliyorum”(45, Kadın, Serbest Çalışan).

“Biontechin de kalp iltihabı yaptığını biliyoruz” (40, Kadın, Temizlik Görevlisi).

“Benim araştırdığım kadarıyla şu anda insanlar ilaç yerine aşı araştırması yapıyor. Virüsler çok
hızlı mutasyon geçiriyorlar. Virologlar falan diyor ki bu tür virüslerde aşı olmaz. İşe yaramaz.
En fazla birkaç ay işe yarar sonra yeni bir virüs gibi karşınıza çıkar. Onları mı kimse dinlemiyor
ya da ilaç firmaları ekonomik sebepler vs. işin içerisinde para da var. Herkes iyi niyetli değil. Şu
anda mevcut bir aşı var. Tüm toplumlar onunla aşılanıyor. O şirket çok iyi para kazanıyor. Belki
bu da var. Sadece iyi niyetli bir oluşum mu onu da bilmiyorum. O yüzden ilaç çalışmaları
yapılıyor mu o konuda pek bilgim yok. Sadece bu sosyal medya bilgisi ivermetin diye bir ilaçtan
bahsediliyor. Bu virüse karşı Çok çok etkiliymiş. Ama nedense kullanılmıyormuş. Sadece
hayvanlarda kullanılan bir ilaçmış insanlarda kullanılmıyormuş. Hindistan’ın bir ara vaka sayısı
çok artmıştı. Hindistan’ın bu ilaçla o vaka sayısını azalttığı çözdüğü söyleniyor. Ne kadar doğru
bilmiyorum. Sosyal medya bilgisi bu” (33, Erkek, Sağlık Memuru).

“Biz bunun yan etkilerini zamanla göreceğiz. Ne tür biz iz bıraktığını.. Ben açıkçası Sinovac
oldum. Biontech konusunda endişelerim var. Çünkü çok yakın zamanda 3 tane yakınım pıhtılaşma
sonucu beyinde emboli attı. Ve bunlar aşıdan sonra oldu 1 hafta içerisinde. Yaş faktörü olabilir.
Birisi ananem, birisi kayınpederim ve birisi de sokakta gördüğüm birisi oldu. İki çok yakınımda
emboli attı ve hemipleji attı. Şu an hala onların sıkıntısını yaşıyoruz”(34, Erkek, Anestezi
Teknikeri).

“Açıkçası bu konuda toplumun biraz kafasının karışık olduğunu düşünüyorum. Aşının hem yani
birincil istediğimiz etkisi hem de yan etkiler konusunda kafasının karışık olduğunu düşünüyorum.
Bu çok normal.. Çünkü çok hızlı bir süre. Öncelikle şu konuda sıkıntı var. Yani bu Aşılar çok hızlı
geliştirildi. Yeterli çalışmalar yapılmadı vs. elbette ki olağan süreçte gelişmedi. Yani elbette
olağan bir şekilde gelişmedi bu süreç. Olağan sürecin bir ilaç veya aşı geliştirmedeki sürecin
yavaşlığı, bu kadar acil bir sebep olmamasından kaynaklıydı. Yapılan çalışmaların yetersizliği
gibi bir durum söz konusu değil. Sadece çok Acil bir durum olduğu için çok hızlı bir şekilde veriler
toplandı ve sonuçlar hızlıca ortaya konuldu. Korona virüs ile ilgili çalışmalar yıllardır
yapılıyordu. Bu yüzden de biraz hızlandı. İnsanlar bunu pek anlayamadı. Madem biliniyordu o
zaman neden yapılmadı. Bak biliniyormuş komplo teorileri geliştirildi. Yan etki konusu da bunun
bir parçası”(29, Erkek, Doktor).

“Ben aşı olmadım. Aşının yan etkileri anlatılsın ki ben de ne olduğumu bileyim. Kobay mıyım
ben..Hani sen bunu bir garantisi yok. Onu geçtim biz Türkiye'de aşı üretiyorduk. Sen onu niye
kapattın? Niye yurtdışına geliyor ki aşılar? Tamam, yurt dışından geliyor patenti bu şekildedir,

150
içerikleri bu şekildedir diye açıklama da yapılmıyor. Onlara ne yaptıklarını bilmiyorlar da
ki..”(45, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Çok bilgilendirme yaptığımızı düşünmüyorum. İnsanlar aslında bu korkuya yönelik aşıya çok
fazla yöneldiler. Hatta bizde yönelmenin çok geç başladığını düşünüyorum. Çünkü başta herkesin
bir ön yargısı vardı. dogal olarak bütün aşılar denendi süreçleri oldu. Denekler üzerinde denendi
ama uzun vadede hiç bir sonucu görülmediği için insanlar ön yargılı davrandılar. Etkili mi evet..
Çünkü korona virüsün canlısı ile karşılaşmış birisi olarak söylüyorum. Bundan öte ne olabilir?
İşte ne kadar yan etki olabilir onu da bilmeyeceğiz”(30, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Ben kendim takip ettiğim kadar. Sonra ilk bize söylenenden çok daha farklı etkisiz olduğunu
duymak da bize aslında bir derece kafamızdaki şüpheleri uyandırdı. Ama dediğim gibi belki de
size verilen bilgi, geri bildirim daha şey olsa sağlıklı olsa, çok daha kolay Biontech’i tercih
edebilirdim. Sonra şunu duydum işte sinovac şu kadar etkisiz, biontech bu kadar yetkili.
Vurulacaktır sürede kaybetmezdik biontech vurulurduk o zaman dedik. Eşim biontech vuruldu
hiçbir etkisi olmadı onda. Orada da bir şeyler yaşandı. Demek ki düşünüyorum yani kamu
spotunun, aşının yapılırken çok çalışılarak yapılmış çalışmalar değildi bunlar”(31, Kadın, Sağlık
Yöneticisi).

“70 yaşındaki amca kısır olacağım diyor. 50 yaşındaki menapoza giren teyze bir daha çocuk
doğuramayacağım diyor. Buradaki tamamen aşının yan etkileri hakkındaki bilinçsizlik”(27,
Erkek, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 73: Aşıya Güvenmeme

151
Şekil 73’te aşıya güvenmeme alt kodunun katılımcılar bazında dağılımı verilmiştir.
Katılımcıların görüşleri;

“Aşılara ilk zaman karşıydım. Çünkü genlerimizi değiştirecek diyerekten. Fakat son zamanlarda
televizyonlarda olsun gazetelerde olsun reklamlarda olsun Covid-19 a aşılanan kişilerde
kurtulma oranı %100 oluyor %90 oluyor. İlk olarak kendim de aşılandım. Fakat bilmiyorum ki.
1 Sinovac 2 Bioantech. Ama Biontechin daha zararlı olduğu söyleniyor. Önce sağlıkçılara
Sinovac vuruldu. Sonra Biontech ülkemize geldi. Toplum olarak Biontech’e yönlendirildi. Sonra
sağlık çalışanlarına biontech vuruldu. Halkımız bionteche yönlendirildi. Bu yüzden bu iki aşıya
da güvenmiyorum”(50, Kadın, İşçi).

“Evet, aşımı yaptırdım. Ben açıkçası ilk başta aşıya çok karşıydım. Sinovac aşısı olacaktım. Eşim
istemedi. Eşim de ben de biontec olduk. İkişer aşımızı da.. Çalışmış olduğum kurumdan dolayı e
nabızda öncelikle gruplardasınız diye bir yazı aldım. Açıkçası Sinovac aşısına karşı eşimin ve
beim içeriğinin ne kadar canlı veya cansız olduğu konusunda bilgi sahibi olsak da bu işin erbabı
doktoru olmadığımızdan dolayı ön yargılı olarak Sinovac kötü Biontech iyi duyumlara göre.
Burada aşıyı çıkaran menşei olan ülkelere göre yorumlayarak, ya da canlı cansız virüs
alıyorsunuz şeklinde yorumlayarak hani bunları kullanabildik. Açıkçası aşılar konusunda hala
tedirginlik yaşıyorum”(39, Kadın, Memur).

“Benim aşılanmaya karşı herhangi bir olumsuz bir düşüncem yok. Fakat toplum tarafından ailem
ve arkadaşlarımdan genelde bir ön yargı var. Aşının içerisinde ne var? Bizin vücudumuza ne
girecek gibi? Bir korku süreci veya ön yargı var”(26,Kadın, Sekreter).

“Covid-19 aşılarıyla ilgili toplumda büyük bir kaos var. Aşı karşıtı yüzyıllar öncede var şimdide
var. Aşı karşıtı birçok insan sağlıklı olmayan ürünleri tüketip sağlıklarına dikkat etmeyi
biliyorlar. Toplum şunu görmüyor beslenmemiz hava kirliliği zaten sağlığımıza zarar veriyor. Aşı
ile ilgili gerçek dışı bir sürü haber bulunmakta bunları dikkatli dinleyerek aşı karıtı olan birçok
insan var ne yazık ki. Bunların çoğu cahil insanlar”(39, Erkek, Akademisyen).

“Kamu spotlarının yeterli olduğunu düşünüyorum ama insanların kafasında hala soru işaretleri
devam etmekte ben de dâhil”(34, Erkek, Anestezi Teknikeri).

“Ben olduğum zaman da ben çok yine oldum bir buçuk ay falan oluyor ama süre zarfında da yine
ben de olurken acaba Hani beni neyden koruyacak? Covid olmayacak mıyım? Olacağım ama az
mı geçireceğim ya da olacağım ama çok mu geçireceğim, kamu spotlarında bunlarla ilgili hiçbir
şey görmedim. Evet, ben yeterli görmüyorum açıkçası görmüyorum dediğim gibi olmayan
önyargılı aşıya karşı”(31, Kadın, Eczacı).

“Aşılanmaya kesinlikle teşvik ediliyor. Fakat içerik olarak kişiyi şüpheye düşüren durumlar var.
Bir Sinovac olanlar bir daha Biontech olacak yok olmayacak vs.”(28, Erkek, Odyometrist).

152
“Hala aşılara güveniyor musunuz derseniz güvenmiyorum. O aşının içinde ne var, bize ne
verildi? Bakın hala güvenmiyorum. Bana hiç de inandırıcı gelmiyor. Bir şey daha söyleyeyim ben
size samimiyetimle söylüyorum bu televizyonlara çıktılar işte bakanlar falan herkes aşı yaptırdı.
Ben onların aşı olduğuna da inanmıyorum. Yani ben onları da hiç samimi bulmuyorum”(37,
Erkek, Sağlık Yöneticisi).

“Devlet bu süreci güzel bir şekilde idare edemedi. İlk başlarda insanların hepsi aşı gelsin aşı
gelsin dedi. Sonra aşı geldi. İlk zamanlarda sağlıkçılara aşı ile ilgili eğitim verildi. Hiçbir şeyin
güvence vermediğini bütün gelişen komplikasyonlar da karşı tarafa ait olduğundan olacağına
dair bilgi verildi. Yan etkileri anlatıldı eğitimlerde. Tabii siz duyunca bir çekiniyorsunuz ama
sonra da hani inaktif aşı dediler. Tamam, ama sen bunu anlatıyorsun bu ne oluyorsun
sağlıkçılarda çok fazla yıprandığı için, içeriğini biliyor. Tamam, o zaman ne yapalım olalım bari
diyenler oldu örnek olmak için ama korka korka oldu herkes. Direkt isteyerek Ben aşı olacağım
diyen insan yok ki”(45, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Bence insanların bireysel olarak kendini korumalarında daha dikkatli olmaları lazım, aşıdan
ziyade... Aşının virüse karşı daha fazla fayda sağlayacağını düşünmüyorum. Maske, mesafe ve
hijyene dikkat ederek, aşıdan daha etkin koruma sağlayabiliriz”(39, Kadın, Memur).

“Özellikle aşılama sayesinde hastalığı hafif geçiren, kronik hastalığı olan, yaşlı olan insanlar
elbette ki var. Aşı tek çare midir bunu bilmiyorum. Bununla ilgili bilimsel bilgilerin de çakıştığını
biliyorum. Şu anda bilgi anlamda elimizde bulunan aşılamanın vaka işte sayısını çok azaltmasa
bile ölüm sayılarının azaltabileceğini ile ilgili bu da çok önemli. Aşının içeriğini ve uzun süreli
yan etkilerini tam olarak bilmiyoruz. Bir belirsizliğin içerisindeyiz. Aşı benim için bir belirsizlik
ama pandeminin getirdiği çaresizliğe yönelik tek yöntem demek. Bunu da inkâr edemem.
Aşılanmayla ilgili özellikle riskli grupların muhakkak aşılanması gerektiğini düşünüyorum.
Etkisiyle ilgili çeşitli görüşler var. Aşılamanın varyasyonları arttırdığı söyleniyor, bir taraftan da
aşılanmayan kişilerin varyasyonları arttırdığı söyleniyor. Bu bilgilerden hangisi doğru bunu
bence ilgili hiçbirimiz bilmiyoruz bunları. Bunlar çok daha uzun vadede sonuçları çıkabilecek,
araştırmalar neticesinde görebileceğimiz sonuçlar o yüzden şuanda yapabileceğimiz en basit şey
aşı olmak”(31, Kadın, Akademisyen).

“Klasik 3-5 korkusu var insanın. Bunlardan birisi içinde ne olduğunu bilmiyorum? İçinde ne
olduğunu bilmediğin; kızamık, kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği, hepatit, tetanoz, çocuk felci bak
8 aşıyı kafadan saydım influenza virüsü ile ilgili. Bunlar rutin, bu aşı karşıtlarının hepsi bunu
yaptırdı. Biliyor musun içerisinde ne var. Yıllardır oluyor bir şey olmuyor deniliyor. Tamam
diyorum o zaman. Yıllarca olup da tıp tarihinde başlamış ilk 3-5 ayında bir şey olmamış, 10.yılda
bilmem ne çıkmış o aşıyı iptal edin diye bir şey var mı? Yok. Benim bildiğim yok varsa da
öğrenirim. Tıp tarihinde hiçbir aşıda böyle bir şey yokken şimdi neden olsun”(35, Erkek, Doktor).

153
“Evet, tedirginim çünkü bilinmeyen bir şey. Yeni bir yöntem olduğunu da biliyorsun. Canlıdan
bir şekilde yapılıyor mu söyledikten sonra bilinmiyor ama çok etkili olduğunu öğrendim. Sinovac
ile karşılaştırıldığında yan etkisi daha çok olsa da Türkiye'de uygulanan bu 2 aşı arasındaki farkı
baktığımda mRNA’nın daha etkili olduğunu görüyoruz”(30, Kadın, Hemşire).

“Sonra oturduk benim oğlumda tıp da okuyor. Bir akşam konuşuyoruz, tartışıyoruz dedik ki yani
tamam aşı yaptırmayalım. Covid olursan ne olacaksın? Covid olursan nasıl geçireceğin de belli
değil yani kimisi hafif geçiriyor kimisi ağır geçiriyor. Kimisinin ilk 7-8 günde negatife dönüyor
kimisininki 15 günde negatife dönmüyor. Yani ondan sonra işte tartıştık, konuştuk dedik ki öyleyse
iki taraf da bilinmez. Birini yapmak zorundayız diye aşı oldum. 3 dozumu da yaptırdım”(37,
Erkek, Sağlık Yöneticisi).

“Aşılar ile ilgili bir sürü haberlere çıktı. Önce 500 tane Biontech geldi işte hükümetten yüksek
yetkililer aşıları oldu bitirdi denildi. Onlar kendine Biontech yaptırıyor alt kesilmesi Sinovac
yaptırıyor denildi. Bu durum bir belirsizlik oldu. Ki yapıyorsun bu sefer aşılar yapıldı yapıldı
tamam sağlıkçılar yapılırken öğretmenler dedi biz niye olmuyoruz? Ondan sonra herkesi açıldı.
Şu anda hala ben olmam diyorlar. E bu sefer devlet tuttu dedi ki sinema vb. etkinliklere giriş yok
Biontech aşısı vurulmayana. Çocuk oyuncağı gibi oldu ya insan sağlığı, çocuk oyuncağı
olmamalı”(45, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Ben kendim takip ettiğim kadaruyla ilk bize söylenenden çok daha farklı etkisiz olduğunu
duymak da bize aslında bir derece kafamızdaki şüpheleri uyandırdı. Ama dediğim gibi belki de
size verilen bilgi, geri bildirim daha şey olsa sağlıklı olsa, çok daha kolay Biontech’i tercih
edebilirdim. Sonra şunu duydum işte Sinovac şu kadar etkisiz, Biontech bu kadar yetkili.
Vurulacaktır sürede kaybetmezdik Biontech vurulurduk o zaman dedik. Eşim Biontech vuruldu
hiçbir etkisi olmadı onda. Orada da bir şeyler yaşandı. Demek ki düşünüyorum yani kamu
spotunun, aşının yapılırken çok çalışılarak yapılmış çalışmalar değildi bunlar”(31, Kadın, Sağlık
Yöneticisi).

154
Şekil 74: Toplu Alanlara Girişte Aşının Zorunlu Kılınması

Şekil 74’te toplu alanlara girişte aşının zorunlu kılınması alt kodunun katılımcılar bazında
dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Eşimin ‘mecbur kaldığımızda bu aşıyı yaptırmak zorundayız. Bir süre sonra işe gidemeyeceksin
toplu taşımaya binemeyeceksin’ dediği için aşı oldum. Gördüğüm kadarıyla aşısı olmayan kişiler
ayrı bir yerde tutuluyor. Toplu taşımada da hes kodlarından sonra aşı kartları sorguluyor. İş
yerlerinde aşı kartı uygulaması başladı. Bu toplu taşımalara da yönlendirilecek bence. Biraz
elzem olduğundan biraz mecbur kalındığından diyebilirim yaptırdım. Güvenim hala %50-50
diyebilirim. Çünkü aşıdan sonra ölen insanların da olduğunu görüyorum ve duyuyorum. Covid
geçirmiş birisi olarak hala aşının güvenilirliği ile ilgili %100 güvenim yok”(39, Kadın, Memur).

“Covid geçirdiğim için aşılamayı biraz erteleme taraftarıydım. Ama gelen yaptırımlarla beraber
eğitim-öğretim sürecinin başlaması, toplu taşımada kısıtlamaların getirilmesi gibi konularla ilgili
olarak mecburen aşımı olma durumunda kaldım”(31, Kadın, Akademisyen).

“Aşıların bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, aşılarla beraber hatsalığın ortadan


kalkabileceğini bir saatten sonra zorunlu olabileceğini öyle gerçekten. Şehirlerarası ulaşımda,
toplu taşımalarda, kamu kurumlarında zorunlu şuan”(33, Erkek, Sağlık Memuru).

“Bence diretilmemeli diye düşünüyorum. İnsanlar özgür bırakılmalı diye düşünüyorum. Tabi
bunun ekonomik boyutları oluyor, ülke çapında büyük sıkıntılar yaşıyor insanlar. Aşılanma
konusunda da bu kadar diretilmesinde insanların tepki gösterdiğini düşünüyorum”(34, Erkek,
Anestezi Teknikeri).

155
“Burada bilimsel temele dayalı kişilerin yani profesörler bilgilendirmelerinin yanı sıra
toplumdaki sanatçı olan kişilerinde kamu spotlarında olması oldukça etkili oldu. Pandemide
başarılı olabilmemiz için dünyadaki her her ferdin bu kurallara riayet etmesi gerekirken maalesef
ülkeler kendi halinde bırakıldı. Türkiye'de pandemi kurallarına yasaklarla biraz katl-ılım arttırdı.
Bak dikkat eden yasaklarla çalışıyoruz işte masken olmazsa kapalı alanlara giremezsin. Maske
takmazsan cezası şu gibi.. Ama aşılarda kişilere insiyatif bırakıldığı için katılım düşük kaldı.
Bizde aşılarla ilgili şey diyorlar işten çıkartacak yapmasan yapıyoruz. O da yeterli olmadı yani
nasıl aşı ile ilgili bilgiler yayılıyorsa karşıt bilgilere de çok kolaylıkla ulaşılıyor. Demek ki burada
bir sorun var. Bence aşılama ile ilgili ya da politika ile ilgili çok daha etkili şeyler yapılabilirse
aşı yaptırılmaya talep artar diye düşünüyorum”(30, Kadın, Hemşire).

“Ben de mecburiyetten aşı oldum. Yurtdışına yasağı verildiğinden dolayı.. Aşılanma oranları
arttı. Neden arttı? Çünkü sert yaptırımlara gidiyorlar artık. Avm'ye girmen yasak, uçakları bir
binmen yasak, otobüsleri bilmen yasak, okulları bile almıyoruz. Yani artık sert bir yaptırımlara
girince, insanlar yaptırdı. Önemli olanı yapmadılar. Devletin bunu zorlayıp, evet çok fazla tepki
olacak sana hayır arkadaşım kural bu işi sen bunu yapmak zorundasın. Demeliydi. Bunu da
diyemedi çünkü kendisi de emin değildi. Ama Biontech sonuçları makalelerde yazılıp çıkınca,
onaylanınca şimdi Biontech de mesela zorluyor herkes olacaksın diyor”(45, Kadın, Sağlık
Yöneticisi).

Şekil 75: Toplumun Önder Kişilerinin Aşı Karşıtı Paylaşımları

Şekil 75’de toplumun önder kişilerinin aşı karşıtı paylaşımları alt kodunun katılımcılar
bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

156
“Buradaki sorumluluk Sağlık Bakanlığında olmalı. Bakanlığın işi bu olmalı. Olay sadece omzunu
açıp aşı olmakla olmuyor. Tabi onların da aşı olması önemlidir. Ciddi bir muhafazakâr
mahallenin sosyal medya hesabından, muhafazakâr yazarların da ısrarla aşı karşıtlığını
pompalıyorlar”(35, Erkek, Doktor).

“Bunun bilincinde bile değil. Hatta bazı hekimlerimiz bilerek bunun bilincinde değil hastaları
yanlış yönlendirme yapabiliyorlar. O yüzden aşı konusunda yetersiz kamu spotları ve
yönlendirmelerin yapıldığını düşünüyorum”(24, Kadın, Ebe).

“Biz ilkokulda çocuklarımıza hayat bilgisi, matematik, Türkçe dersleri öğrettik. Çok iyi insanlar
olacağını sandık. Biz hiçbirine sağlık bilgisini vermedik. Bu ülkede sağlık okuryazarlığı benim
2016 yaptığım çalışmada 7,5 çıktı. Adam böğrüm var diye bir organ söylüyor. Ama neresi kimse
bilmiyor. Bizim eğitim sistemimiz yanlış olduğu için insanlarımız herşeye inandı. İnternette viral
olan bir adam var. Maske takmak korona virüse neden olur diyor. Korona virüs bizim genlerimize
tutunamaz diyor. İzlemişsinizdir belki. Biz medyatikse seviyoruz. Adam aziz sancara kafa tutuyor.
Bu adam dnayı ne bilir diyorlar”(27, Erkek, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 76: Aşı ile İlgili Kamu Spotlarının Görünürlüğünde Sorunlar

Şekil 76’da aşı ile ilgili kamu spotlarının görünürlüğünde sorunlar alt kodunun katılımcılar
bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Bence yani kamu spotu olarak pek görmedim. Covid-19a karşı. Yani pek görmedim”(20, Erkek,
Öğrenci).

“Aşı oldum ama acaba ne oldu demişliğim var. Şu anda aşı ile ilgili kamu spotu var mı
bilmiyorum”(45, Kadın, Serbest Çalışan).

157
“Kamu spotunda gerekli bilgi paylaşılıyor. İzledim ama net olarak tam hatırlayamadım”( 33,
Erkek, Sağlık Memuru).

“Kamu spotlarından aşının içeriği hakkında bilgi sahibi olmadım. Ben çok tv izlemediğim için
galiba bilgi sahibi olmadım”(28, Erkek, Odyometrist).

“Yok ya da diğer aşağıdaki için çok denk gelmedim. Sadece aşıya yönlendirme olarak işte yine
haberlerde olsun yine ünlü kişilerin olsun başımızda olduğun sosyal medyalarda vesaire işte aşı
olurken paylaşmakta da altına dip not yazmak işte aşıyı destekleri şeyler şahit oldum”(26, Kadın,
Fizyoterapist).

“Çok yetersiz. Şöyle olabilrdi. Öncelikle x,y ve z kuşağına hitap etmeli. Burada herkesin ilgi alanı
farklı.. 50 yaşında teyze gündüz kuşağını izlerken ben doğru dürüst tv izlemiyorum. Veya z
kuşağını etkilemek istersen tiktoka ver bunu çok daha etkili olur. Ver influenzarlara kamu spotunu
bak nasıl etkili olur”(27, Erkek, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 77: Aşılar Hakkında Açıklayıcı Bilgilerin Verilmemesi

158
Şekil 77’de aşılar hakkında açıklayıcı bilgilerin verilmemesi alt kodunun katılımcılar
bazında dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri ise;

“Ben aşı oldum sen de ol diye içerik oluşturulan aşı kamu spotları yeterli değil. Aşının bir
zararının olup olmadığı resmi belgeler gösterilebilir. Şuanda aşının birkaç sene sonra
yapabileceği etkisinin ne olacağını henüz ölçebilecek bir kriter yok. Ama zaten böyle bir zararı
varsa da yine orada kamu spotunun iyi bir şekilde yanıtacağını düşünmüyorum. Aşının böyle
böyle zararları var, bu tarz da faydaları var şeklinde bir objektif bir kamu spotu olmayacaktır.
Çünkü herkesi aşıya teşvik ettikleri için arada gidenler gitsin mantığıyla aşıya teşvik etmek için
hala aşının doğru olduğunu gösterecek çalışmalar yapılacaktır diye düşünüyorum. Kafamızdaki
soruları netliğe ulaştıracak veri yok. Çok erken olduğunu düşünüyorum. Ki olsa bile zararları ile
ilgili bir şey söylenilmeyecektir”(45, Kadın, Serbest Çalışan).

“Eskiden hatırlar mısınız bilmiyorum demir şeylerle aşı yapılıp, sonra onu ısıtıp mikrobunu
öldürüp diğer kişiye yapılırdı. Eskinin şartıyla şimdi aynı mı? Hızlı oluyor işte ne güzel hızlı
yapılsın. Bunları bilmiyorlar işte. Bunlarla ilgili soru cevap şeklinde programlar yapılmalı”(35,
Erkek, Doktor).

“Bu yasaklar teşvik amaçlı bence yapılıyor. Halk yeterince aşı olsaydı bu yasaklar olmazdı”(33,
Erkek, Sağlık Memuru).

“Kişilere aşı olmazlarda covid bulaştığında başlarına ne geleceği ve aşı olduktan sonra süreci
nasıl geçirecekleri yönünde bilgilendirici videolar yapılabilir. Çünkü her ne kadar olursa aşıların
da yan etkileri ile birlikte açıkça anlatılması gerekmektedir. Bu şekilde aşılanmanın artacağını
düşünüyorum”(30, Kadın, Hemşire).

“Ben onun çok yeterli olduğunu düşünmüyorum. Benim kamu spotları ile ilgili gördüğüm
ünlülerin ben aşı oldum siz de aşı olun şeklinde oldu. Maalesef daha önceki 6 ay 1 sene önceki tv
programlarında ben işte şunun çipini takmayacağım şeklinde yorumlar yapan ünlüler çıktı, ondan
sonra kendileri aşı olun şeklinde kamu spotu yapınca insanlar para almış ondan spot yapıyor
deniliyor. Bu kişinin fikri değişmiş olabilir, hastasının farkına varmış olabilir. Orada ben böyle
bir aptallık ettim, fikrimi değiştiriyorum şeklinde söyleyecek ki böyle daha çarpıcı olur. Ya da bu
kişiye kamu spotu yaptırmayacaksınız. Başka ünlü mü yok. Kamu spotunda aşı olursanız bu bu
olur, hasta olursanız bu bu olur şeklinde karşılaştırma temelli olmadığını düşünüyorum.
Bakanlığın da temkinli olduğunu düşünüyorum. Bir yorum yaparız sonra yeni bir bilimsel bilgi
çıktığında toplum bunu yanlış değerlendirebilir şeklinde düşünürler diye olabilir. Normal
sokaktaki insan sağlık çalışanı olmayan tıbbi bilgisi sınırlı olan insanlar bu bilimsel bilginin
evrimi konusunda çok adapte olamıyor bunu çok kavrayamıyor. Bu da çok doğal
ayıplamıyorum”(29, Erkek, Doktor).

159
“Ben Covid geçiren bir insan olarak o sürecin nasıl olduğunu biliyordum. Diyeceksiniz ki
yaşadığını soğuk algınlığı, grip bu tarz bir şey mi diye bütün hastalıkları tamamı gibi bir şeydi
diyebilirim. Çok ağırdı. Bunu engelleyecek şey gerçekten aşı olmak. Ama kamu spotları dediğim
gibi çok yetersiz kalıyor. Yeniliklerinden korku duyuyor insan yani bir de dediğimiz gibi hani
covid olunca da yeni tip virüs için aşının etkinliği sorgunlanmakta. Bu konuda insanların doğru
bilgilendirilmeli şart”(31, Kadın, Eczacı).

“Kamu spotlarından aşının içeriği hakkında bilgi sahibi olmadım. Ben çok tv izlemediğim için
galiba bilgi sahibi olmadım”(28, Erkek, Odyometrist).

“Toplum genelinde daha çok fazla değil. Aşı bilincin artırılması için devletin toplumda aşı
bilgilendirmesini belirli sürelerde değil, daha çok ilkokul temelinden başlayıp çocuk çağında
eğitimlerle geliştirmeliyiz. Evet, bunu uygulamaya döktürmemiz lazım. Çocuklardan ziyade bunu
ailelere de yani önceki aşıları da yine örnek vererek onları anlatmak ya da ne olabilir bunlar
bahsetmek lazım. Her okulda işte bir rehberlik hocası muhakkak vardır. Her sınıfın vesaire yani
hocalarI ile beraber iletişime geçip işte yine bir arada toplayıp, buna herkesin de ortak bir şekilde
yapıldığında belki de daha etkili olur. Aşılanma ile ilgili tüm toplumun gerçekten A'dan Z'ye
bilgilendirdiğin zaman bu bilinç olabilir yine dediğim gibi sadece yani şey olarak değil bir
hastalık çıktığı zaman değil, bunu ara dönemlerde de bir uyarı niteliği niteliğini de vermek
gerekir. Belki bir hatırlatıcı olmuş olabilir. Üniversitelerde de sağlık bölümünde okuyan
öğrencilere sadece bu eğitimi vermek değil de bunu işte atıyorum ekonomi okuyan öğrencinin de
verebileceğimiz bir şekilde ayarlarsak, belki bir şekilde bir yayılım olabilir”(26, Kadın,
Fizyoterapist).

“Aşılanma ile alakalı kamu spotları yetersiz. Bununla ilgili daha yeni yeni yayınlar yapılmaya
başlandı”(24, Kadın, Ebe).

“Bununla ilgili kamu spotları çok çıktı. Özellikle sanatçılar yani çıkıp gönüllü olaraktan işte
kendine aşı oldum bakın, hani siz de aşı olun tarzı bir oldu. Yani onlar da bir kamu spotu gibi
değil de reklam gibi oldu. Açıklayıcı bilgi verilmedi”(45, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Aşılara yönelik kamu spotlarının yeterli olduğunu düşünmüyorum. İçerikleriyle alakalı hiçbir
şekilde detaylı bilgilendirme yapılmadı. İnsanların aşılar ile ilgili fikirleri tv de gördükleri
tartışma programlarından ve haberlerden kaynaklıydı. Hiç kimse bir temel devlet gücünün bu bir
sağlık bakanlığı olabilir veya herhangi bir bilim kurulunun açıklaması olabilir şu aşı söyle diye
detaylı bir inceleme insanlara açıklanmadı. Dolayısıyla birçok kişinin tartışmacı/araştırmacı
kişinin izledikleri bir de böyle bir durum var her izlenilen kanal farklı herkesin işte fikri farklı vs.
derken herkes sadece kendi izleidği kişilerin tartışmalarına odaklandı. Dolayısıyla yani çok fazla
bilgi kirliliğinin olduğunu, net bir bilginin olmadığını düşünüyorum”(30, Kadın, Sağlık
Yöneticisi).

160
“Aşılar ile ilgili kamu spotlarını hatırlıyorum. Kolları sıvıyoruz, gibisinden sloganlar vardı.
Mesela, tekrar normal yaşantımıza dönebilmek için destek olabilir. Fakat açıklayıcı bilgi
verilmiyor”(26, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Kamu spotlarının içeriğinde aşıların etkenleri ile ilgili bilgi verilmemektedir. Kamu spotlarında
aşılanmamız gerektiğini, onda da demet akbağ ile şener şenin olduğunu hatırlıyorum”(24, Kadın,
Sağlık Yöneticisi).

“Hayır. İçerikte dediğim gibi hep bir kapalı kutu var gibi düşünüyor insanlar o yüzden aşılar da
başarısızlardan birisi kamu bilgilendirme spotunda”(31, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 78: Toplumu Aşılanmaya Teşvik Etmesi

Şekil 78’de toplumu aşılanmaya teşvik etmesi alt kodunun katılımcılar bazında dağılımı
verilmiştir. Katılımcıların görüşleri ise;

“Çoğunlukla faydası oldu. Hastalık sık seyretmiyor. Hafif grip nezlinde olup geçiyor. Bazı
insanlar covid olduğunuı fark etmiyor. Çünkü Neden, aşılı olduğu için. Hastaneye yatmıyor.
Evinde ayakta geçiriyor. Fazla uzun sürmüyor, hastalığı ağır seyretmiyor bence. Aşılanma şart.
Aşılanılmasa bu hastalık bitmez”(50, Kadın, İşçi).

“Bence şuan bile aşılama artıya çeviriyor. Ne kadar aşı olursak o kadar iyi ve rahat geçiririz.
Aşılama bizi koruyor bence. Herkes kendini düşünüp bu aşıyı yaptırmalı. Çoğu tanıdığım kişiler
de covidi geçirseler bile çok rahat geçirdiğini söylüyor”(20, Erkek, Öğrenci).

161
“Tabi yeterince ve anlayacağı dilden anlatıldığını düşünüyorum. Türkiye de yeterince
bilgilendirilmedi yapıldı. Daha fazlası bunaltır”(39, Erkek, Akademisyen).

“Aşı… Nasıl desem. Bu hastalığı yenmenin tek çaresi çıkışı aşıdan geçer diye bir görsel dikkatimi
çekmişti. Aşılar hakkında detaylı bilgim yok”(27, Kadın, İşçi).

“İçerikleri mi? Yok.. Yani şöyle aşılanma olmazsa hastalıkların artacağı söylenilmişti.
Aşılanarak toplumsal bağışıklığın yükseltilmesi seviyesinde bu şekilde kamu spotları vardı.
Aşılanmasak daha fazla hastalık sürecinin ilerleyeceği, biz bir kaç sene daha hastalığı devam
ettireceğimize yönelik spotlar vardı diye düşünüyorum”(26, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

Şekil 79: Toplumda Halen Aşılanmayan Kişilerin Olması

Şekil 79’da toplumda halen aşılanmayan kişilerin olması alt kodunun katılımcılar bazında
dağılımı verilmiştir. Katılımcıların görüşleri;

“Yanlış yapıyorlar insanlar ölüyor. Özellikle şu anda gebelerde ciddi bir Covid salgını var. Ve
şuanda hasta olanların çoğu, Covid aşısı yaptırmayanlar. 32 tane gebe hasta var diye Ankara
üniversitesi açıklama yaptı. 31’i aşısız sadece 1’i aşılı diye. Toplumumuzda aşı karşıtlarının
kafasında 2-3 soru var. Bunların cevabını çok güzel soru-cevap şeklinde radyolarda, tvlerde,
reklam aralarında yayınladıklarında aşılanmanın artacağını düşünüyorum”(35, Erkek, Doktor).

“Mesela Türkiye geneli düşünürsek bizde 1.doz aşılanma oran %80leri geçti. Fakat 2.dozda oranı
yanlış hatırlamıyorsam %60’larda. Kamu spotları da bu aşılanmada etkili oldu mu derseniz
bilgiye bir şekilde erişim sağlandı. Fakat hala yeterli değil”(30, Kadın, Hemşire).
162
“Ben onun çok yeterli olduğunu düşünmüyorum. Benim kamu spotları ile ilgili gördüğüm
ünlülerin ben aşı oldum siz de aşı olun şeklinde oldu. Maalesef daha önceki 6 ay 1 sene önceki tv
programlarında ben işte şunun çipini takmayacağım şeklinde yorumlar yapan ünlüler çıktı, ondan
sonra kendileri aşı olun şeklinde kamu spotu yapınca insanlar para almış ondan spot yapıyor
deniliyor. Bu kişinin fikri değişmiş olabilir, hastasının farkına varmış olabilir. Orada ben böyle
bir aptallık ettim, fikrimi değiştiriyorum şeklinde söyleyecek ki böyle daha çarpıcı olur. Ya da bu
kişiye kamu spotu yaptırmayacaksınız. Başka ünlü mü yok. Kamu spotunda aşı olursanız bu bu
olur, hasta olursanız bu bu olur şeklinde karşılaştırma temelli olmadığını düşünüyorum.
Bakanlığın da temkinli olduğunu düşünüyorum. Bir yorum yaparız sonra yeni bir bilimsel bilgi
çıktığında toplum bunu yanlış değerlendirebilir şeklinde düşünürler diye olabilir. Normal
sokaktaki insan sağlık çalışanı olmayan tıbbi bilgisi sınırlı olan insanlar bu bilimsel bilginin
evrimi konusunda çok adapte olamıyor bunu çok kavrayamıyor. Bu da çok doğal
ayıplamıyorum”(29, Erkek, Doktor).

“İnsanların aşı olmalarını tabii ki de çok istiyorum. Çünkü dediğim gibi bu zamana kadar gelen
birçok hastalık ve aşılar bir anda bulunmadı onları da deneme yanılmaya da çok süreçten
geçiyor. Tam oturmadı süreçleri falan derken fazları çok hızlı gelişti ve belki de en etkilisi bu
olabilir diye düşünüyorum”(31, Kadın, Eczacı).

“Bir sağlık çalışanı olarak bu süreci yakından geçirdik. Gerçekçi olmam gerekirse biraz bazı
şeylerde geç kalındığında düşünüyorum. Açıkçası bazı aslında kapanmamız gereken süreçte
açıldık. Bazı noktalarda özellikle bu 7. ve 8. aydan sonra galiba yanlış hatırlamıyorsam, o
aralarda açılmamız gerekirken tam tersine evde ol durmanız gerekirken orada bir terslik oldu.
Tabii devlet kurallara uyulması gerektiğini söylese de halk bunu ciddiye almadığı sürece yukarı
ne kadar uyarsa da tabi çok etkili olmadı. İşte o arada da biz millet olarak bunu biraz savsakladık
diyebilirim. O arada zaten aslında başa değil de kendini sağlığımızı yani halka biraz bunu mal
etmek daha doğru olacaktır. O konuda da halkça bu kısmına bakıyorum millete çok iyi
yönetilmediğini de düşünüyorum”(23, Kadın, Tıbbi Sekreter).

“Bir şey daha söyleyeyim ben size samimiyetimle söylüyorum bu televizyonlara çıktılar işte
bakanlar falan herkes aşı yaptırdı. Ben onların aşı olduğuna da inanmıyorum. Yani ben onları
da hiç samimi bulmuyorum”(37, Erkek, Sağlık Yöneticisi).

“Şuanda çok doğru bir şekilde anlatılsa bence aşı olanların sayısı da artar. İlk başta korkanlar
hemen hızlı hızlı oldu. Fakat şuan hala tereddütte olan kısım aşı olmuyor, bu kesime doğru bir
şekilde anlatamadık”(24, Kadın, Sağlık Yöneticisi).

“Kamu spotları çok yetersiz.. Eğer etkin olsaydı, Aşılanma yanılmıyorsam şubat ya da martta
başladı. İlk doz herkes sinovac vuruldu. Neredeyse 1 yıl olarak. Toplumun hala %40’ı aşılı değil.
Ki kulağıma öyle şeyler geliyor ki aşılanmayıp aşılanmış gösterenler. Biz kendi kurumumuzda

163
aşılanma konusunda çok hassas davranıyoruz. Aşı randevularına gelinmeden aşıları açmıyoruz
bile. Biliyorsunuz bir biontech ile 6 kişiye vuruluyor. Kamuda özellikle işler bu şekilde
gitmiyor”(27, Erkek, Sağlık Yöneticisi).

8.5.6. Kelime Sıklığı Analizi

Şekil 80’deki kelime bulutu; araştırmaya katılan katılımcılar ile yapılan görüşmelere

yönelik çözümleme dosyalarının MAXQDA 2020 programının ‘kelime bulutu’ bölümüne

girilerek oluşturulmuştur. Kelime bulutunun içeriğine bakıldığında, sık kullanılan

kavramların boyutları diğer kelimelerden büyük punto ile ifade edilmektedir. 28 katılımcı

tarafından en sık tekrar dilen kavram ‘Covid-19’ olmuştur. En sık dile getirilen ifadeler;

maske, aşı, kamu, mesafe kavramları olmaktadır.

Şekil 80: En sık kullanılan kelimeler

164
9. TARTIŞMA

Sağlık Okuryazarlığı

Sağlık okuryazarlığı; temel okuma ve yazma becerisi ile kişinin sağlık bilgilerine ulaşma,
anlama, tarama ve uygulama yeteneğini ifade etmektedir (Xu, 2020). Sağlık ile ilgili bilgilerde
terminolojinin varlığı; sağlık okuryazarlık düzeyinin düşük olmasına neden olmakta, düşük sağlık
okuryazarlığı da gerçek ve kurgu arasındaki ayrımın yapılmasını zorlaştırmaktadır. Sağlık
okuryazarlığı düşük olan birçok kişi, sağlık ile ilgili bilgileri anlama ve yorumlamadaki
yaşadıkları zorlukları kendi iradeleri dışında varolmuş bir bariyer olarak kabul edilmektedir
(Sezgin, 2013). Bu bariyeri ortadan kaldırmak için çaba göstemeyen kişiler, sağlık ile ilgili bakım
ve tedaviye erişimde de ciddi zorluk yaşamaktadır (Freedman, 2009). Toplumda sağlık
okuryazarlığına yönelik bu bariyeri ortadan kaldırmak ve kişilerin sağlık okuryazarlığını
yükseltmek ile sağlık iletişimi faaliyetlerinin doğrudan ilişkisi bulunmaktadır. Sağlık iletişimi
faaliyetlerini planlamadan önce toplumun sağlık okuryazalık düzeyi ve etkileyen faktörleri
belirlemek önemli bir adımı oluşturmaktadır.

Sağlık okuryazarlığını etkileyen ve bireyden kaynaklanan birçok faktör bulunmaktadır. Bu


faktörler ile ilgili literatürde oldukça fazla çalışma yer almaktadır. Yapılan çalışmalarda sağlık
okuryazarlığı etkileyen faktörlerin belirlenmesi ve bunlara yönelik sağlık iletişimi faaliyetlerinin
planlaması önemli olmaktadır. Yakar ve ark. (2019) yapmış oldukları çalışmada; kadınların, lise
altı eğitim düzeyine sahip olanların, evlilerin, çocuk sahibi olanların ve görme sorunu yaşayan
kişilerin sağlık okuryazarlık düzeyinin diğer gruplara göre düşük olduğu bulunmuştur. Türkiye
sağlık okuryazarlığı ölçeğinin kullanıldığı bir diğer çalışmada ise hastalıklardan korunma ve
sağlığın geliştirilmesinde; lise ve üzeri eğitim alanlar, daha önceden sağlık eğitimi almış kişiler
ve erkek katılımcıların sağlık okuryazarlığı diğer bireylere göre yüksek çıkmıştır (Bakan ve
Yıldız, 2019). Rademakers ve ark. (2020); yaşlı hastaların genç hastalara göre, eğitim düzeyi
düşük olan kişilerin orta veya daha yüksek eğitim düzeyine sahip kişilere kıyasla daha düşük
sağlık okuryazarlığına sahip olduğunu ortaya konulmuştur. Bekâr bireylerin evli bireylere göre,
erkeklerin kadınlara göre önemli ölçüde düşük sağlık okuryazarlığına sahip olduğu da ayrıca
gözlemlenmiştir. Do ve ark.(2020) sağlık okuryazarlığı yüksek olan bireylerde; enfeksiyonları
önleme ve kontrol prosedürlerine daha iyi uyum gösterdiği, daha sağlıklı yaşam tarzlarını
benimsediğini ve Covid-19 semptomlarını değerlendirmede daha iyi olduklarını bulunmuştur.

Araştırmamızda sağlık okuryazarlık ile demografik verilerin karşılaştırılmasında; diğer


araştırmacıların aksine sağlık okuryazarlığı ile cinsiyet ve medeni durum arasında farklılık
bulunamamıştır. Yaş, eğitim durumu, meslek, sosyal güvence ve gelir gider karşılaştırılmasında,
sağlık okuryazarlık düzeylerinde farklılık olduğu bulunmuştur. Sağlık ile ilgili tedavi ve
hizmetlere yönelik bilgileri anlamada; ileri yaş grubuna sahip kişilerin, gençlere kıyasla daha

165
fazla zorlandıkları bulunmuştur. Hastalıklara yönelik tedavi bilgilerini anlama ve hastalıklardan
korunmaya yönelik bilgiye ulaşmada, yüksek lisans ve doktora mezunlarının okuryazarlığının,
diğer katılımcılara göre daha iyi olduğu görülmektedir. Doktorların diğer meslek gruplarına
kıyasla sağlıkla ilgili bilgiye ulaşmaları, hastalıklardan korunmaya yönelik bilgileri anlama ve
değerlendirmeleri diğer meslek grubu katılımcılarına göre dikkat çekici şekilde yüksek
bulunmuştur. Bu durum doktorların almış olduğu sağlık eğitim sonucunda sağlık bilgi
düzeylerinin diğer katılımcılara kıyasla yüksek olmasıyla açıklanabilmektedir. Sağlık
okuryazarlık düzeyi açısından sosyal güvencesi olan ve olmayan bireylerin ortalamaları ise
birbirine yakın görülmüştür. Hastalıkların tedavilerine yönelik bilgiyi anlamada, sosyal güvencesi
olan bireylerin, sosyal güvencesi olmayanlara kıyasla daha iyi olduğu bulunmuştur. Geliri
giderine denk olan katılımcıların, hastalıkların tedavilerine yönelik bilgiye ulaşma ve anlama da
diğer katılımcılara göre daha iyi oldukları görülmüştür.

Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü’nce desteklenen Abacıgil ve


Okyay(2019) tarafından geliştirilen ‘Türkiye sağlık okuryazalık ölçeği-32 (TSOY-32)’
Türkiye’nin sağlık okuryazarlık düzeyi ölçülmüştür. Çalışmada Türkiyeyi temsil eden 15 yaş ve
üzeri 6 bin 228 kişinin sağlık okuryazarlık düzeyleri; %42,2 sorunlu sağlık okuryazarlığına,
%27,2 yetersiz sağlık okuryazarlığa, %24,8 yeterli sağlık okuryazarlığına ve %5,8 mükemmel
sağlık okuryazarlığına sahip olduğu bulunmuştur. Aynı çalışmada Türkiye’nin genel sağlık
okuryazarlığı puanın 29,5 olduğu bulunmuştur. Bizim çalışmamızda katılımcıların; %52’si
mükemmel sağlık okuryazarlık düzeyine, %43’ü yeterli sağlık okuryazarlık düzeyine ve %5’i
sınırlı sağlık okuryazarlık düzeyine sahip olunduğu görülmüştür. Örneklemin genel sağlık
okuryazarlık puan 41,8 ile Türkiye ortalamasından oldukça fazla bulunmuştur.

Covid-19 ile İlgili Hazırlanan Kamu Spotları

Sağlık ile ilgili bilgilerin mesleki uzmanlık içermesi ve aynı zamanda toplumda her
vatandaşın sağlığını ilgilendirmesi, pandemi gibi tüm insanları tehdit eden bir sağlık sorununda,
doğru bilgilerin paylaşılmasının ne kadar hayati olduğunu göstermiştir (Xu, 2020). Topluma
sağlık ile ilgili doğru bilginin yayılması ise sağlık otoritelerinin sorumluluğunda bulunmaktadır.
Covid-19 sürecinde bu sorumluluk, çok daha hassas bir şekilde yerine getirilmeye çalışılmış ve
virüsten korunmaya yönelik halkla birçok uyarılar/tavsiyeler yayınlanmıştır. Bu uyarılar,
genellikle toplumda enfeksiyonun yayılma riskinin azaltmasına yönelik, koruyucu önlemleri
içermektedir. Covid-19 pandemisinin kontrol altına alınmasında virüsten korunmaya yönelik
önemlerin anlatılması ile hem toplumda virüsün yayılımı kontrol altına alınmak istenilmiş hem
de bireylerin sağlık okuryazarlığına katkı sağlanmıştır (Abdel-Latif, 2020).

Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan, Covid-19’a yönelik kamu spotları ile ilgili
literatürde birçok çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmalardan bazıları kamu spotunun izleyen kitle

166
üzerinde bıraktığı etkiyi araştırırken, bazıları da belirli bir tema üzerinden içerik analizi
yapılmaktadır. Canbazoğlu (2020) Covid-19’a yönelik hazırlanan kamu spotlarının; izleyen
kitlenin oldukça ilgisini çektiğini, salgının şiddetinin her geçen gün artması ile verilen bilgilere
yönelik ikna edilebilirliği de arttığını bulunmuştur. Covid-19’a yönelik hazırlanan kamu spotları
sayesinde toplumun sakinleşmesi, moral olarak desteklediği düşünüldüğünden olumlu bir tutum
sergilendiği düşünülmektedir. Yeşilyurt(2021), Covid-19’dan korunmaya yönelik yayınlanan
kamu spotlarının içerik analizi çalışmasında; sağlık eğitimi artışı, farkındalık oluşturma, ikna
etme, toplumu etkileme ile kullanım amaçlarına uygun olduğu sonucunu bulunmuştur. Yücel ve
ark. (2020) 14 kural kamu spotu ile ilgili görsel etkinin fazla olduğu ve kişilerde farkındalık
düzeyini arttırdığı tespit edilmiştir. Yurttaş (2021) Covid-19 ile ilgili hazırlanan kamu spotlarının
sosyal medya ve televizyon kanallarında karşılaşıldığını ve yoğunlukla; mesafe, hijyen, 14 gün
karantina ve 14 kural hakkında bilgi edinildiğini dile getirilmiştir. Katılımcıların kamu
spotlarından ilgili konular hakkında bilgi edindiklerini fakat bu bilgilendirme düzeyinin yetersiz
olduğunu vurgulamıştır. Ayrıca kamu spotları ile iletilmek istenilen mesajların, toplum tarafından
bilinirliği yüksek kişiler tarafından dile getirilmesinin, çekiciliği açısından daha etkili olacağını
belirtilmiştir.

Acar ve ark. (2021), Covid-19 hastalığına yönelik koruyucu önlemlerin popüler dizi
oyuncuları tarafından sunulduğu kamu spotunun, izleyicilerde farkındalık oluşturduğu
bulunmuştur. Oral(2020) da benzer şekilde Covid-19 ile ilgili bilgilendirici mesajların, dizilerde
doktor karakterleri olarak yer alan kişiler tarafından anlatılmasının toplumda etkinliği arttırdığını
ortaya konulmuştur. Ersan ve Avşar (2020) hekim rolünde olan iki farklı karakterin kamu
spotunda kullanılmasının, hedef kitle üzerinde dikkat çekiciliği arttırdığını gözlemlemiştir. Kamu
spotlarında yer alan temsilci kişiler, hedef kitle üzerinde birden çok farklı duyguyu çağrıştırdığı
ve mesajı daha etkileyici hale getirdiği bulunmuştur. Deveci ve Cesur (2021), söz konusu doktor
temsillerinin toplumda bilinirliği ve güven duygusu doğuracak kişiler olduğu, bu yüzden Covid-
19 önlemlerini anlatmada tercih edildiği belirtilmiştir. Ayrıca özünde birer temsilden ibaret olan
kişilerin, gerçek doktorlardan daha güçlü bir etki doğuracağı düşünülerek kamu spotlarında
tercih edildiği sonucuna varılmıştır.

Yeniçıktı (2021) Covid-19’a yönelik oluşturulan kamu spotlarının; toplumu bilgilendirme


açısından yeterli olduğunu fakat dikkat çekiciliğinin düşük olduğunu belirtmiştir. Özellikle
‘sosyal mesafe’ temelinde oluşturulan kamu spotlarında dikkat çekiciliğinin, diğer kamu
spotlarına göre düşük olduğu belirtilmiştir. Kamu spotlarının, katılımcılara maske takma
davranışı kazandırmada, Covid-19 hakkında farkındalığı arttırmada ve çevreye yönelik bilinci
arttırmayı destekleme etkisinin olmadığı sonucunu da bulunmuştur. Oral (2020), Covid-19’a
yönelik oluşturulan kamu spotlarının etkileyiciliği üzerine yapmış olduğu çalışmada;
katılımcılardan 10’u kamu spotlarının etkili olmadığını ifade etmiştir. Etkileyici olmamasındaki

167
en temel dayanak ise; Covid-19’a yönelik tanımlayıcı bilgilerin uzun cümleler şeklinde verilmesi,
Covid-19 ile ilgili bilimsel açıklamalarının yapılamaması ve istatistiksel verilerin iletilmemesi
olarak belirtilmiştir.

Çelebi ve Özgüzel (2021) ise Covid-19’a yönelik oluşturulan kamu spotlarına yönelik
izleyicilerin düşüncelerini verilen bilgilerle olumlu yönde etkilese de izledikten sonra hissettikleri
duyguların çoğunlukla olumsuz olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Tanyıldızı ve Soyal (2021), ABD
ve Hindistan ülkelerinde salgın döneminin riskleri ve bu risklere ilişkin korunma yöntemlerini
içeren afişleri incelediklerinde; maske, mesafe ve temizlik konularında korku ögesinden
yararlanıldığını belirtilmiştir. Afişlerde, “eğer bu kurallara uymazsanız” biçimindeki mesaj
stratejisini izlenerek, Covid-19’un öldürücü olduğu noktasına vurgu yapmayı hedeflediği
söylenilmektedir. Afişlerdeki kodlar aracılığıyla; maske takmamak, aşı yaptırmamak, sosyal
mesafeyi aşmak ve hijyen kurallarını ihlal etmek gibi eylemlerin, bireylerin sağlığını riske atacağı
ve hatta ölümüne sebep olacağı mesajı verilerek, kişiler üzerindeki etkinin arttırılacağı
düşünülmüştür. Benzer şekilde Jin ve ark.(2021), Covid-19’a yönelik aşılamayı desteklemek için
oluşturulan fakat aşı yapılmaması durumunda yaşanacaklara yönelik korku temalı mesajların yer
aldığı iletişim uygulamalarında; korku temelli hazırlanan içeriklerin, güçlü etkiler oluşturduğu
bulunmuştur. Ayrıca politika yapıcılara, geleneksel medya aracılığıyla bu tür korku
değerlendirmelerini içeren kamu spotlarının kullanılmasının, aşı tereddütüne karşı daha etkili bir
strateji olabileceğini de önerilmiştir.

Bizim çalışmamızda Covid-19’a yönelik hazırlanan kamu spotları ile ilgili konu bazlı
incelenmiştir. Sağlık Bakanlığının kamu spotlarında 5 konu üzerinde önerilerde bulunması,
çalışmanın çerçevesini oluşturmuş. Maske kullanımı, El hijyeni, Sosyal mesafe, 14 gün karantina
ve Aşılar olmak üzere 5 konu için Covid-19 ile olan ilişkisi ve kamu spotlarının etkisi
sorgulanmıştır. Her bir konu özelinde katılımcıların vermiş oldukları cevaplar, literatür destekli
yorumlanmıştır.

Maske Kullanımının Önemi

Toplum genelinde virüsün bulaşmasını azaltan farmasötik müdahalelerle birlikte maske


kullanımına gösterilen hassasiyet, Covid-19 pandemisinin kontrol altına alınmasında büyük
ölçüde fayda sağlamaktadır. Virüse yönelik birçok belirsizliğin bulunmasına rağmen; maske
kullanımında fayda potansiyelinin olması ve bariz zararın olmaması şiddetle tavsiye edilmesine
neden olmuştur (Eikenberry ve ark. 2020). Howard ve ark.(2021) kamuya açık alanlarda maske
takmaya yönelik uyumun yüksek olduğu zamanlarda, virüsün yayılmasının azaldığını
çalışmalarında öne sürmektedir. Maske kullanım gerekliliklerinin hükümetler tarafından
bahsedilmesi ve maskelere erişimi sağlayacak uygulamaların desteklenmesi de bu süreçte önemli
olmaktadır. Bu çalışmada katılımcıların özellikle devletin maske teminini sağlama konusunda

168
pandeminin başında çok da başarılı olmadığı belirtilmiştir. Maskeye erişiminin sağlanmasında
zorluk yaşandığı ve bununla yönelik devletin politikalarının yetersizliği yine dile getirilmiştir.

Wang(2020) Covid-19 hastalığına yönelik maske takmanın hastalık bulaşmasına karşı


etkili bir fiziksel müdahale olup olmadığı konusunda, kültürler arasında fikir birliğinin
olmadığından bahsetmektedir. Wong ve ark. (2020) Hon Kong’da yapılan bir çalışmada
katılımcıların %98,8' inde Covid-19' u önlemek için yüz maskesi kullanıldığı belirtmiştir. Maske
takma alışkanlığındaki bu yüksek oran, el yıkama veya sosyal mesafeyi koruma önlemlerinden
daha yüksek olduğu görülmüştür. Çin’e yakın olan bu ülkede, koruyucu önlemlere gösterilmiş
olunan bu hassasiyet ile salgın süreci oldukça başarılı geçirilmiştir. Li ve ark.(2020)’nın maske
kullanımına yönelik geliştirdikleri modelde, ülkelerin maske takma davranışlarının
karşılaştırılması yapılmıştır. Asyalı maske takan ülkelerin, maske takmayan Avrupa Birliği
ülkelerine kıyasla daha düşük Covid-19 vaka artış oranlarına sahip olduğu belirtmiştir. Türkiye’de
Avrupa Birliği ülkelerine benzer şekilde maske takma davranışı toplumda zor kazanılmıştır.
Yapılan bu çalışmada da katılımcılar maske takma konusunda halen alışkanlık kazanılmadığından
bahsedilmiştir. Özellikle toplu taşımalarda doğru maske takma davranışını göstermeyen kişilerin
bulunması ve bunlara yönelik herhangi bir şekilde yasal düzenlemelerin olmaması ifade
edilmiştir.

Araştırmamızda maske kullanımı ile ilgili oluşturulan kamu spotuna yönelik kodlamaların
yarısından fazlası olumsuz durumu temsil etmektedir. Katılımcıların çoğunluğu, maske
kullanımının toplumda benimsenmediğini ve maske kullanmaya teşvik edici kamu spotlarının
istenilen etkiyi göstermediği görüşünde olmuştur. Maske kullanımına yönelik kamu spotlarının
etkisiz olduğunu düşünen katılımcılar, kamu spotunun içeriğinde maske kullanımına yönelik
eksik bilgi olduğunu ve geliştirilmesi gerektiği yönünde düşüncelerini paylaşmıştır. Ayrıca kamu
spotunun etkisini azaltan bir diğer durum ise, kamu spotunun görünürlüğünün düşük olmasına
dayandırılmıştır. Covid-19 ile mücadelede maske kullanımının önemi toplum tarafından
kavranmadığı ve kamu spotlarının bu bilinci arttırmada yetersiz kaldığı, yine katılımcılar
tarafından dile getirilen diğer düşünceler olmuştur.

El Hijyenin Önemi

El hijyeni, Covid-19 salgını sırasında büyük ilgi gören kavramlardan birisi olmuştur. El
yıkama, çoğu insanın bağımsız olarak yapabileceği basit ve hastalığa karşı birincil önleyici tedbir
olduğu düşünülmektedir. Elleri en az 20 saniye sabun ve suyla yıkamak, sabun ve suyun olmadığı
durumlarda alkol bazlı el dezenfektanların kullanılması, enfeksiyonun yayılmasını engellemede
etkili olmaktadır(Alzyood ve ark. 2020). Covid-19 pandemisi, dünya çapında el hijyeni ve
temizliği konusunda farkındalık oluşmasına neden olmaktadır. El hijyeni, hastalık bulaşmasını
önlemede yaygın olarak kabul edilen bir ilkedir, çünkü uygun el hijyeninin bulaşıcı hastalıkların

169
yayılmasını %24 ila %31 oranında azaltma olasılığı olduğu düşünülmektedir (Rundle ve ark.
2020).

Covid-19 virüsünün temas yolu ile bulaşmasından dolayı, salgın sırasında el hijyenine
yönelik teşvik edici uygulamaların olması oldukça önemlidir. Weijers ve Koning (2021) el hijyenini
arttırmaya yönelik işlek bir cadde üzerinde el hiyenine dikkat çekmek ve el hijyeninin
kazanımlarını vurgulamak amaçlı bir araştırma yapmıştır. Yapılan bu çalışmada el hijyenine
yönelik farkındalığın artırmadığını gözlemlemiştir. El hijyenini artırmaya yönelik toplumun
tamamanına odaklanmak yerine belirli spesifik grupların seçilmesi ile bu alışkanlığın
kazandırılabileceği önerilmiştir. Bizim çalışmamızda bu araştırmayı destekler nitelikle toplumda
halen el yıkama alışkanlığını kazanmayan bireylerin olduğundan bahsedilmiştir. El yıkamaya
yönelik alışkanlığın da sonradan kazanılamayacağının, özelllikle buna yönelik bilincin çocukluk
yaşta ve aileden kazanılacağı dile getirilmiştir. Ayrıca bizim okullarımızda hijyen eğitimlerinin
yetersiz kaldığı bu yüzden eğitimlerin arttırılması ile kişilerin el yıkama davranışının
pekiştirilmesi gerekliliği söylenilmiştir.

Araştırmamızda el hijyeni ile ilgili hazırlanan kamu spotlarına yönelik sorulan sorularda
maske kullanımına benzer şekilde, e-genel olarak etkili olmadığı düşünülmektedir. Buradaki
temel sebep kamu spotunun içeriği veyahut görünürlüğünden ziyade, el yıkamanın bir alışkanlık
olduğu ve bunun sonradan kazanılmasının zor olduğuna dayandırılmaktadır. Katılımcılardan
bazıları, toplumda Covid-19 öncesinde de el yıkamaya yönelik alışkanlığın olmadığını
gözlemlediklerini dile getirmiştir. Bu davranışın küçük yaşlardan özellikle ailede kazanıldığı ve
bu yüzden kamu spotunda görüp etkilenmenin, hele de davranış haline dönüştürmenin pek
mümkün olmadığı düşünülmektedir. Bazı katılımcılar ise el hijyenine yönelik kamu spotlarının,
kişilerde el yıkamaya yönelik hassasiyeti arttığını dile getirmiştir. Ayrıca katılımcıların yarısı el
hijyenine yönelik kamu spotunun içeriğinin geliştirilmeye ihtiyacı olduğu konusunda hem fikir
olmuştur. İçerikte yazı yoğunluğunun azaltılması ve doğru el hiyeninin nasıl olması gerektiğine
yönelik uygulamalı gösterimlerin arttırılmasının çok daha etkili olduğu düşünülmektedir.

Sosyal Mesafe

Aquino ve ark. (2020), Brezilya'da sosyal mesafe uygulamalarının değerlendirmesi üzerine


yapmış olduğu çalışmada; ülkedeki belirgin sosyal eşitsizliklerin olması, nüfusun büyük bir
bölümünün yoksulluk içinde yaşaması ve artan sayıda evsizin yanı sıra cezaevindeki kalabalık
nüfusun bulunmasının, virüsün bulaşmasını kolaylaştırdığı ve sosyal mesafenin benimsenmesini
engelleyediğini belirtmiştir. Bizim çalışmamızda da benzer şekilde ekonomik anlamda çalışmak
zorunda olan kişilerin işe gitmesinin zorlululuğundan dolayı, toplu taşımalarda sosyal mesafenin
sağlanması zorlaştırılmaktadır. Katılımcıların yarısı bu duruma ulaşım araçlarının yetersizliğinin
sebep olduğunu düşünmektedir. Benzer şekilde katılımcıların 4’te 1’i İstanbul’da nüfus

170
yoğunluğunun fazla olmasının sosyal mesafe üzerindeki en önemli engellerden biri olduğunu
düşünmektedir. Thunström ve ark.(2020) ABD’de Covid-19 salgınını kontrol etmede uygulanan
sosyal mesafe önlemlerinin, hastalığın yayılımı ve ülke ekonomisi üzerindeki etkilerine yönelik
bir maliyet-fayda analizi yapmıştır. Sosyal mesafenin uygulandığı ve uygulanmadığı durumların
kıyaslamasının yapıldığında, sosyal mesafeden sağlanan net faydanın değeri 5,16 trilyon dolar
olduğu bulunmuştur. Maliye-fayda analizi kapsamlı bir araştırma gerektirdiğinden literatürde
bunu destekleyen bir çalışma bulunmamaktadır. Fakat bu çalışmanın gelişmiş bir ülkede yapılmış
olması, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ekonominin çalışan nüfusa bağlı olması, sosyal
mesafenin sağlandığı durumlarda faydanın doğuracağı ön görülmemektedir. Katılımcılardan
bazıları ise toplumda günlük ücret ile çalışan kişilerin olmasından dolayı, karantina girme
konusunda yaşamış olduğu tedirginlikleri ve test yaptırma konusunda çekingen oldukları
gözlemlenmiştir. Burada gelişmiş ülkenin halkı sosyal mesafe uygulamalarında süreci
desteklerken, gelişmekte olan ülkelerde halkın yeterince desteklenememesi sosyal mesafeye
uygumu zorlaştırmaktadır.

Trang ve ark. (2020) Amerika Birleşik Devletlerinde sosyal mesafeye yönelik oluşturulan
politikaların, mortalite ve morbidite üzerine etkisini araştırmıştır. Çalışmada, GPS
konumlandırma yoluyla sosyal mesafe nesnel olarak değerlendirilmiş, hastalık bulaşması ve
sonuçları hakkında daha fazla bilgi toplayan ulusal olarak temsili bir veri kümesi kullanılmıştır.
Toplanan verilere göre; devletin, evde kalmaya teşvik edici politikalarının hastalıkları azaltmada
başarılı olduğu sonucu bulunmuştur. Objektif sosyal mesafedeki her bir birimlik artış, Covid-19
insidansında %29 ve Covid-19 mortalitesinde %35 azalma ile ilişkilendirilmiştir. Ülkemizde bu
çalışmayı destekleyecek veriye dayalı, literatürde bir çalışma bulunmamaktadır. Fakat toplumda
sosyal mesafeye paralel, evden çıkma yasaklarının uygulandığı ve sosyal alanların
sınırlandırıldığı dönemde Covid-19’a bağlı hem hastalık hem de ölüm verilerinde ciddi azalma
yaşandığı kaydedilmiştir. Katılımcıların bireysel faktörler bazında değerlendirildiğinde, sosyal
mesafenin kavram olarak anlaşılması ve Covid-19 ile ilişkisini kurabilme, devletin evde kalmaya
yönelik yapmış olduğu politikaları ile de ilişkili olmaktadır.

Sosyal mesafe kavramını etkileyen bir diğer önemli unsur“kültür” dür. Kültürün rolleri ve
sosyal normlar heterojen bir şekilde insan davranışlarını yönlendirmektedir. Örneğin, Asya
ülkeleri sıkı kültürler olarak sosyal mesafeye ilişkin katı ve cezalandırılabilir kuralları
uygulayabilirken, Avrupa ülkelerinin insanlara evde kalmalarını tavsiye etmede gevşek bir
kültürün olması kurallara uygumu zorlaştırmaktadır(Gelfand ve ark., 2011). Sıkı kültüre sahip
Asya ülkeleri; doğal afetler, istilalar, nüfus yoğunluğu ve salgınlar ile ilgili tecrübe edinmeleri,
bu ülkelerin kriz sırasında insanları bir arada tutmak için işbirliği yapmak ve koordine etmede
çok daha başarılı olmaktadır. Buna karşılık gevşek kültüre sahip toplumlarda, her bir bireyin
özgürlüğü ve mahremiyetine öncelik verilmektedir. Bu açıdan bakıldığında, bireyci ülkelerde

171
yaşayan insanların hükümetin önerdiği gibi sosyal mesafeyi kabul etmemeler söz konusu
olmaktadır (Huynh, 2020). Bizim araştırmamıza katılan sağlık yöneticilerimizden birisi,
Avrupa’da sosyal mesafe kavramına yönelik çıkan ayaklanmaları hatırlatıp, ülkemizde sosyal
mesafeye yönelik uygulamaların çok daha iyi uygulandığından bahsetmiştir. Asya ülkeleri kadar
sıkı olmayan, fakat Avrupa kadar da rahat olmayan kültürümüzde sosyal mesafeye uyum
konusunda çok da başarı olduğumuz söylenebilmektedir.

Arşatırmamızda, sosyal mesafeye yönelik hazırlanan kamu spotlarının, maske ve el


hijyenine yönelik hazırlanan kamu spotlarına kıyasla daha fazla alt tema oluşturduğu
görülmektedir. Maske ve el hijyeni kavramında bireysel faktörler daha ön planda olurken, sosyal
mesafe kavramında sosyal faktörler daha fazla dile getirilmiştir. Katılımcıların sağlık
okuryazarlığının yeterli düzeyde olması, sosyal mesafe kavramını anlamada ve Covid-19 ile
ilişkisini kurabilmede vermiş olduğu cevaplarların sayıca fazlalığından anlaşılmaktadır. Sosyal
mesafenin uygulanmasında yaşanan sorunlar ise; ulaşım araçlarındaki kapasitenin eksikliğine ve
kültürün etkilediği belirtilmiştir. Bu iki faktörün ulaşım araçlarının yetersizliği ülkenin ekonomik
imkânları ile açıklanırken, diğer ifade ise yetiştirilme tarzı ile ilişkilendirilmektedir. Ülke
ekonomisinin pandemiden dolayı zor durumda olmasından dolayı, İstanbul ili için çalışan nüfusun
işe gitmelerinde kullanmaları gereken toplu taşımalarda sosyal mesafeye uyumun mümkün
olmadığı dile getirilmiştir. Yetiştirilme tarzının alışkanlıkları etkilemesi ve bunun değişmesinin
zor olması, sosyal mesafeyeyi korumada süreci zorlayan durum olmuştur. Özellikle aile, arkadaş,
iş ortamı vb. durumlarda sık görüşülen kilşilerde sosyal mesafenin korunamaması pandemiyi
çıkmaza sürükleyen önemli bir sorun haline gelmiştir.

14 Gün Karantina

Ülkelerin Covid-19 virüsüne karşı karantina yaklaşımlarının birbirinden oldukça farklılık


gösterdiği gözlemlenmektedir. Ülkemizde pandeminin başlangıcında 14 gün olarak belirlenen
karantina kuralı ilereleyen süreçte değişiklik gösterip, 10 güne düşürülmüştür. Literatürde Covid-
19 virüsüne karşı karantina sürecinin değerlendirilmesinde; Ashcroft ve ark. (2021)’larının
Covid-19 vakalarına karşı uygun karantina süresinin belirlenmesine yönelik yaptığı çalışma,
dikkat çekmektedir. Çalışmada uygun karantina süresinin belirlenmesinde İsviçre örneği
gösterilerek; doğrulanmış SARS-CoV-2 vakalarından etkilenen temaslılar ve yurtdışından dönen
yolcular incelenmesi ön görülmüştür. Virüse karşı maruziyetten itibaren 10 günlük karantina
süresinin, karantinaya girme noktasından teyit edilen vakalardan bulaşmayı önleyecek kadar uzun
olduğu bulunmuştur. Ayrıca karantina süresini 10 günden fazla uzatmanın ekstra bir faydası
olmadığından bahsedilmiştir. Dandekar ve Barbastathis(2020) Wuhan, İtalya, Güney Kore ve
Amerika Birleşik Devletleri özelinde karantina yaklaşımları karşılaştırılmıştır. Virüse karşı
karantina kurallarını içeren katı halk sağlığı önlemlerinin uygulandığı ülkelerde, enfeksiyonun

172
yayılmasını durdurmada ve vakaların patlamasını önlemede başarılı olduğunu açıkça
görülmüştür. Ayrıca karantina önlemlerinin gevşetilmesi, enfekte vaka sayısında üstel bir
patlamaya yol açacağını da ortaya koymaktadır. Guillon ve Kergalln(2020), Fransada Covid-19
virüsüne karşı devlet destekli oluşturulan karantinada kampanyalarını incelemiştir. Hükümete
duyulan güvenin, salgına yönelik kontrol stratejilerine uyum ile yakından ilişkili olduğu
bulunmuştur. Bunu somut bir örnek ile belirtilmek istenildiğinde; “StopCovid” adlı virüsün
temasının izlendiği program kullanımı, hükümete duyulan güven ile ilişkilendirilmiştir. Ülke
içerisinde bu uygulamayı kullanan kişilerin çoğunluğu, hükümete güven duyduklarını
belirtmiştir.

Bizim çalışmamızda katılımcıların okuryazarlıklarının da yüksek olması göz önüne


alındığında karantina kavramına yönelik bilinçli oldukları görülmüştür. Özellikle karantina
sürecinde neler yapılması gerektiğinin farkında olan katılımcılar, toplumda virüsün
yayılmamasına göstermiş oldukları hassasiyet de dikkat çekmiştir. Çalışmada dikkat çeken bir
diğer unsur ise, toplumun karantina bilincinde olmaması çıkarımı olmuştur. 14 gün evde veyahut
devletin belirlemiş olduğu yerlerde karantinada olması gereken kişilerin, bu kurala uymayıp
sosyal hayata karıştıklarından bahsedilmiştir. Yukarıdaki çalışmayı destekleyecek şekilde
ülkemizde, katılımcıların da görüşleriyle karantina kurallarının katı olmaması ve yaptırımların
insanlar üzerinde fazla etki oluşturmaması karantina sürecine uyumu azaltmaktadır.

Araştırmamızda 14 gün karantina sürecine yönelik kamu spotlarının sorulmasında


katılımcılar ‘toplumun karantina bilincinde olmaması’nda hem fikir olmuştur. Toplum genelinde
karantina kavramının anlaşılmaması ve pandeminin bitmesi için evde kalınması konusunda bir
bilgi eksikliği olduğu da dile getirilmiştir. Ülkemizde filyasyon ekibi ile karantina altında kalması
gereken kişiler kontrol edilmeye çalışılmış fakat bu süreçte yasağa uymayanlara yönelik caydırı
bir yaptırımın olmaması da etkili olduğu düşünülmektedir. 14 gün karantina süreci ile ilgili
hazırlanan kamu spotlarında katılımcıların çoğunluğu tarafından, toplumda 14 gün kuralının etkili
olmadığı belirtilmiştir. Katılımcılar tarafından, Covid-19 hastalığında karantina sürecinin
hastalığın yayılımı üzerindeki etkilerin daha sık verilmesi öneri olarak sunulmuştur. Birçok
katılımcının Covid-19’a yönelik maske, el hijyeni ve sosyal mesafeye yönelik kamu spotlarını
gördüğünü fakat karantina süreci ile ilgili kamu spotunu görmemesi, önemli bir diğer husus
olmuştur. Örneklemin sağlık okuryazarlığının yüksek olması karantina sürecine yönelik uygun
bilgilerin aktarılmasında etkili olmuştur. Fakat toplumda düşük sağlık okuryazarlığına sahip
kişiler için; 14 gün karantina sürecinde yapılması gerekenlerin daha açık bir dil ile ifade edilmesi
ve görünürlüğünün arttırılmasıyla toplumda bu bilincin geliştirilebileceği belirtilmiştir.

173
Aşılar

Tenforde ve ark.(2021) Covid-19’a yönelik hazırlanan mRNA aşılarının etkinliği ve bu


aşıları iki doz olmuş toplam 3.089 kişinin hastanede geçirdikleri süreleri(yaklaşık 6 aylık)
incelemiştir. Yaşlı bireylerde, üç veya daha fazla kronik hastalığı olanlarda ve immün sistemi
baskılayan koşullara sahip olanlar kişilerde, Covid-19 aşısını yaptırmış olması hastalığın şiddetini
azalttığı bulunmuştur. Bağışıklığı baskılayan koşullara sahip yetişkinlerde aşının etkisi,
bağışıklığı baskılayan koşulları olmayanlara göre daha düşüktü, ancak her iki popülasyonda da
zaman içinde etkisini sürdürdüğü gözlemlenmiştir.

Rosenberg ve ark.(2021) Covid-19 virüsüne karşı ABD’nde uygulanan; Pfizer-BioNTech,


Moderna ve Johnson & Johnson–Janssen aşılarının aşı veritabanı sayesinde etkinliklerinin
karşılaştırılması araştırılmıştır. FDA destekli araştırmada; Pfizer-BioNTech aşısı için %95,
Moderna aşısı için %94 ve Johnson & Johnson–Janssen aşısı için %72 etkinlik oranı
belirlenmiştir. Üç aşının etkinliği, delta varyantının çıkması ile azaldığı da belirtilmiştir. Delta
varyantının çıktığı süreçte, Pfizer-BioNTech ve Moderna aşılarının hastaneye yatış oranlarını
azaltmaya yönelik etkisinin devam ettiği gözlemlenmiştir.

Murphy ve ark.(2021) İrlanda’ dan 1041 ve Birleşik Krallık’tan 2025 kişinin katılımı ile
aşı tereddütlüğü ve direnci üzerine bir çalışma yapılmıştır. İrlanda ve Birleşik Krallık ülkelerinde
benzer aşı tereddüt(%26 ve %25) ve direnç oranları(%9 ve %6) bulunmuştur. İrlanda nüfusunun
sadece %65'i ve Birleşik Krallık nüfusunun %69'u bir aşıyı tamamen kabul etmeye yönelik istekli
olduklarını belirtmiştir. Her iki ülkede Covid-19 aşısına dirençli olanların, pandemi hakkında
geleneksel ve yetkili kaynaklardan bilgi edindiği ve aşıyı kabul eden katılımcılara kıyasla bu
kaynaklara karşı benzer düzeyde güvensizlik duyduğu bulunmuştur. Ayrıca iki ülkede de aşı
tereddütü veya direnci ile üç demografik faktör önemli ölçüde ilişkili bulunmuştur. Bunlar:
cinsiyet, yaş ve gelir düzeyidir. Kadınların, daha genç yaşa sahip kişilerin ve düşük gelir
grubundan kişilerin aşılar konusunda daha fazla tereddütlü olduğu bulunmuştur.

Araştırmada Covid-19’a karşı aşı tercih durumlarının sorgulanmasında Sinovac aşısını


vurulan katılımcılar; sağlık çalışanı olmalarından ve yaştan dolayı öncelikli kişiler olduklarını
dile getirmiştir. Bu katılımcılar ülkemizde aşılanmada öncelikli gruplar içerisinde yer almasından
dolayı, aşı tercihlerinin olmadığını da belirtilmiştir. İlk aşısını mecburiyetten Sinnovac olan
katılımcıların daha sonrasında seçim hakkı verilmesinde Biontech aşısını tercih ettiklerini dile
getirmiştir. Katılımcıların çoğunluğu; Sinovac aşısından ziyade, Biontech aşısına daha fazla
güven duyduklarını söylemektedir. Sağlık okuryazarlık düzeyinin, aşı seçimi durumunda etkili
bir unsur olduğu ve Türkiye ortalamasının üzerinde olan örneklem grubunun; aşıların içeriğinden,

174
yan etkilerine, koruyuculuğundan hangi ülke menşeili olduğuna kadar birçok konuda bilgiyi
araştırdıkları ve yorumladıkları da görülmüştür.

Katılımcılar Covid-19’a yönelik aşılanmayı destekleyici kamu spotlarının içeriğinde,


aşılar hakkında yeterince bilgi verilmediği en sık dile getirilen ifade olmuştur. Uygulanan aşıların
yeni olması ve sürekli bilgilerin değişmesi, konunun güncelliğini ve değişkenliğini arttırmaktadır.
Bilgilerdeki bu değişkenlik, katılımcıların çoğunluğu tarafından aşılar hakkında bilgi eksikliğine
ve aşılara karşı güven duymamalarına neden olduğu belirtilmiştir. Aşının diğer koruyucu
önlemlere(maske, el hijyeni, sosyal mesafe) kıyasla vücutta yan etkisinin bulunması ve yan
etkilerin bilinmemesi, bu bilgi eksikliğinin temelini oluşturmaktadır. Aşılar hakkında bilgi
eksikliğinin giderilmesi ve güven duygusunun sağlanması, sağlık iletişimi araçlarından birisi olan
kamu spotları tarafından giderilmesi beklenmektedir. Katılımcılar aşılara yönelik hazırlanan
kamu spotlarında, toplumsal olarak bilgi eksikliğini giderilmesinde etkili olmadığını
eleştirmektedir. Ayrıca Covid-19 aşılarına yönelik hazırlanan kamu spotlarının, aşıya teşvik
etmediği düşüncesi de dikkat çeken bir sonuç olmuştur. Özellikle ‘ben aşılandım, siz de aşılanın’
sloganı ile hazırlanan kamu spotlarının, sağlık okuryazarlığı yüksek olan örneklem grubu için bile
yetersiz kaldığı dile getirilmiştir. Katılımcılardan gelen geri bildirimlerde; aşının içeriğinin daha
açıklayıcı anlatılması ve dünya genelinde aşılanma ile ilgili sayısal verin paylaşılması aşılanmada
etkili olacağı belirtilmiştir.

175
10. SONUÇ VE ÖNERİLER

Araştırmanın bu bölümde 332 katılımcı ile gerçekleştirilen sağlık okuryazarlığı ölçeğinin


uygulanması ile elde edilen sonuçlar ve Covid-19’a yönelik hazırlanan kamu spotlarına yönelik
28 katılımcı ile gerçekleştirilen derinlemesine yapılan görüşme sonuçları birlikte ele alınmaktadır.
Ayrıca bu bölümde, iki veri türüne ait farklı sonuçların karşılaştırılması ve yorumlaması
yapılacaktır.

Araştırmada kullanılan ‘Türkiye Sağlık Okuryazarlığı’ ölçeği ile katılımcıların öncelikle,


sağlık okuryazarlık indeksi bulunmak istenmiştir. Sağlık okuryazarlığı ölçeği sorularına verilen
cevaplarda en düşük 1, en yüksek 5 puan olmak üzere her bir katılımcı ölçekten toplam 32-160
arasında puan alınmaktadır. Ölçeğin indeks değeri ise daha önce çalışmalarda kullanılan 0-50
değeri arasında olması beklenmektedir. Araştırmamızda 3 farklı örneklem gubu için sağlık indeks
değerlerine bakıldığında hastaların 41,5 ile yeterli; sağlık çalışanlarının 42,5 ile mükemmel ve
sağlık yöneticilerinin 41,5 ile yeterli sağlık okuryazalık indeks değeri bulunmuştur. Çalışmada
ayrıca örneklemin toplam sağlık okuryazarlık indeks değeri 41,8 ile yeterli sağlık okuryazarlık
düzeyine sahip olunduğu bulunmuştur. Hasta örneklem grubunun hem sayısal değerinin fazlalığı
hem de farklı eğitim ve meslek düzeyinden kişilerin olması indeks değerini yükselttiği
düşünülmektedir. Sağlık yöneticilerinin örneklem içerisinde azınlıkta olmaları ve sağlığa dair
bilgilerinin genellikle sektöre girdikten sonrası ile var olması indeks değerlerini etkilediği
düşünülmektedir. Sağlık çalışanlarından beklenilen bir sağlık okuryazarlık düzeyine sahip
olmaları şaşırtıcı bir sonuç olmamıştır. Örneklem grubumuzun tamamı için sağlık okuryazarlık
yüzdelik dağılımları; %52 mükemmel sağlık okuryazarlık, %43 yeterli sağlık okuryazarlık ve %5
sınırlı sağlık okuryazarlık düzeyine sahip olduğu görülmüştür. Hastalardan oluşan grubun sağlık
okuryazarlık dağılımı; %53 mükemmel sağlık okuryazarlık düzeyine, %42’i yeterli sağlık
okuryazarlık düzeyine ve %6’sı sorunlu sağlık okuryazarlık düzeyine sahiptir. Sağlık çalışanları
için dağılım; %52 mükemmel sağlık okuryazarlık ve %46 yeterli sağlık okuryazarlık düzeyine
sahiptir. Son grup olan sağlık yöneticilerin dağılımı ise; %87 mükemmel sağlık okuryazarlık ve
%13 yeterli sağlık okuryazarlık düzeyine sahip oldukları bulunmuştur.

Sağlık okuryazarlığı ölçeğine ait alt faktörler ile demografik verilerin karşılaştırılmalı
analizlerde ‘tedavi ve hizmetlere yönelik bilgiyi anlama’ alt boyutun yaş, eğitim durum, meslek,
sosyal güvence ve gelir gider karşılaştırılmasında farklılık olduğu bulunmuştur. Demografik
değişkenlerin neredeyse tamamı için ‘tedavi ve hizmetlere yönelik bilgiyi anlama’ alt
faktöründeki bu farklılığın giderilmesi, tedaviye uyum süreci üzerinde önemli bir etkisi
olmaktadır. Örneklemin geneli için yeterli seviyede olan sağlık okuryazarlık düzeyi içerisinde
temel sağlık bilgisini anlamadaki farklılığın sebebi, hasta grubundaki özellikle eğitim düzeyi
düşük katılımcıların neden olduğu düşünülebilmektedir. Benzer bir farklılık ‘hastalıklardan

176
korunmada bilgiyi değerlendirme’ de eğitim ve meslek değişkenleri arasında farklılık
bulunmuştur. Toplumda eğitim seviyesinin düşmesiyle ve sağlık dışı farklı meslek grubundan
olan kişilerde ‘sağlığı korumaya yönelik faaliyetleri değerlendirmede’ daha az başarılı oldukları
sonucuna ulaşılmıştır.

Çalışmamızda bulunan farklılıklardan yola çıkılarak sağlıkta ‘bilgiye ulaşma ve bilgiyi


değerlendirme’deki bu eksikliği gidermede sağlık iletişimin önemi oldukça fazla olmaktadır.
İçinde bulunduğumuz Covid-19 pandemisi gibi kitleleri ilgilendiren sağlık sorunlarında, sağlık
iletişiminde kullanılan ve kitlere ulaşmada önemli bir araç olan kamu spotlarının kullanılması tüm
dünyada ve ülkemizde tercih edilmiştir. Sağlık Bakanlığı, Covid-19’dan korunmaya yönelik
sağlık iletişimi araçlarından olan kamu spotlarını 5 önemli konu üzerinde hem yazılı hem de
görsel/videolar olarak hazırlanmıştır. Kamu spotlarında üzerinde durulan konular; maske
kullanımı, el hijyeni, sosyal mesafe, 14 gün karantina süreci ve aşılar olmuştur. Bu kamu spotları,
bakanlığın resmi web sitesi üzerinden hem toplum düzeyinde hem de sağlık çalışanları düzeyinde
oluşturulmuş ve topluma hızlı bir şekilde yayılması sağlanmıştır.

Araştırmaya temel teşkil eden kamu spotlarına yönelik katılımcılara yöneltilen sorularda
en sık dile getirilen ve en çok akılda kalan kamu spotu içeriklerinin; maske, mesafe ve hijyen
3’lüsü olduğu belirtilmiştir. Kamu spotlarına yönelik 5 ana konu için toplam kodlama sayısı min.
90, mak. 122 olmuştur. Katılımcıların kamu spotlarına yönelik verdikleri cevaplar baz alınarak,
her bir konu için 4 ana tema belirlenmiştir. Bütün kamu spotu için ana temalar ortak olarak;
bireysel, sosyal, kamu spotunun içeriği ve etkisi olmak üzere 4 alt faktörlerden oluşmaktadır.
Araştırmaya katılan örneklem grubunda; sağlık çalışanları, sağlık yöneticileri ve Covid-19 tanısı
almış hastalardan oluşması, ana temalar altındaki kodlamaların sayıca fazlalılığını ve kod
çeşitliliğini doğurmuştur. Bu durumu açıklayan unsur ise, katılımcıların sağlık okuryazarlık
düzeylerini ifade etmektedir. Katılımcıların sağlık okuryazarlığının yeterli düzeyde olması,
araştırmdaki alt kodların sayısını artıran önemli bir neden olmuştur. Katılımcıların sağlık
sektöründe çalışması ve Covid-19 sürecini yaşayıp tecrübe etmesi, sağlık ile ilgili bilgileri
algılayabilmeleri ve davranış değişikliğine dönüştürebilmeleri iyi bir düzeyde olması,
görüşmelerdeki cevapların niteliğini arttırmıştır. Kamu spotlarının her bir ana tema üzerinden
değerlendirilmesinin yapılması ve sağlık okuryazarlık faktörü ile karşılaştırılması yapılmıştır.

Maske kullanımına yönelik hazırlanan kamu spotuna yönelik verilen cevaplarda, toplam
93 kodlama yapılmıştır. Katılımcıların 12’si ‘Maskenin koruyuculuğunu benimseme’ alt kodunun
çağrıştıran ifadelerde bulunmuştur. 12 kişinin içeriğine bakıldığında; 2’sinin sağlık yöneticisi,
3’ünün hasta ve 7’sinin sağlık çalışanı olduğu görülmektedir. Sağlık okuryazarlığı açısından
mükemmel düzeyde olan sağlık çalışanlarının maskenin koruyuculuğu konusunda neredeyse hem
fikir oldukları görülmektedir. ‘Maskenin kullanımındaki eksiklikler’ alt faktörünün katılımcılar

177
bazında dağılımına bakıldığında 9 katılımcıdan; 1 sağlık yöneticisi, 3 sağlık çalışanı ve 5 hasta
olduğu görülmektedir. Burada yine benzer şekilde okuryazarlık düzeyi yeterli olan sağlık
yöneticisi ve hastaların hem kendilerinin hem de toplumun maske kullanımında sorun olduğunu
ifade etmiştir. Maske kullanımına yönelik ‘Kamu spotlarındaki ifadelerin açık/anlaşılır olması’
alt kodu 12 katılımcı tarafından ifade edilmiştir. Burada sağlık okuryazarlığı yeterli olan örneklem
grubu için daha fazla katılımcının olması beklenirken, sağlık okuryazarlığı ölçeğinde sağlıkla
ilgili bilgiyi anlamada çıkan farklılık neden olduğu söylenebilmektedir. Bir diğer sonuç ise sağlık
ile ilgili bilgilerin değerlendirilmesinde bulunan farklılılığın, maske kullanımına yönelik
oluşturulan kamu spotunun etkisinin de farklı şekilde yorumlanmasına neden olmuştur.
Katılımcıların 6’sı maske kullanımında kamu spotunun etkili olduğunu düşünürken, 9’unun kamu
spotlarının maske kullanımında etkili olmadığı ifade edilmiştir.

El hijyeninin sağlanmasına yönelik oluşturulan kamu spotlarına yönelik sorular sorularda


verilen cevaplarda toplam 97 kodlama yapılmıştır. Kodlamalarda özellikle dikkati çeken 28
katılımcının 24’nün ‘el hijyenine karşı hassasiyet gösterme’ olmuştur. Bu katılımcılar doğru el
hijyeninin de kullanılacak malzemeden, el hijyeninin uygulamalı anlatımına ve süresi de dâhil
süreci ayrıntılı bir şekilde anlattıkları kaydedilmiştir. Örneklem grubunun sağlık okuryazarlık
düzeyinin yüksekliği, el hijyenine gösterilen hassasiyet ile doğrudan ilişkili olduğu yorumu
yapılabilmektedir. El hijyenine yönelik ‘kamu spotunda anlaşılır ifadelerin olması’ 2 sağlık
yöneticisi, 4 hasta, 4 sağlık çalışanı olmak üzere 10 katılımcı tarafından dile getirilmiştir. El
hijyenine yönelik oluşturulan kamu spotunun ‘içeriğinin geliştirilmeye ihtiyacı olması’ alt kodu
3 hasta, 3 sağlık yöneticisi ve 3 sağlık çalışanı olmak üzere 9 katılımcı tarafından ifade edilmiştir.
Katılımcıların çoğunluğu, okuryazarlığının yeterli düzeyde olmasından dolayı kamu spotlarının
içeriğinin anlaşılır ve yeterli olduğunu düşünmektedir. Ayrıca doğru el yıkamaya yönelik
hazırlanan kamu spotunun ‘olumlu etki oluşturması’ düşüncesi 14 katılımcı ile ifade edilmiştir.
Buradan yapılan sonuçla sağlık okuryazarlığı yeterli düzeye sahip örneklemimiz için, doğru el
yıkamaya yönelik oluşturulan kamu spotları; anlaşılır, geliştirilmeye gerek duyulmayan ve
toplum üzerinde olumlu etki doğuracak şekilde olduğu söylenebilmektedir.

Sosyal mesafeye yönelik hazırlanan kamu spotlarına verilen cevaplarda toplam 101 alt
kodlama yapılmıştır. Katılımcıların sosyal mesafeye yönelik vermiş olduğu cevaplarda en dikkat
çekici kod, ‘Covid-19 ile sosyal mesafenin ilişkisi kurabilme’ olmuştur. Katılımcıların; 7’si hasta,
5’i sağlık çalışanı olmak üzere 12’si bu ilişkiyi kurabildiği görülmektedir. Burada çarpıcı bir
sonuç olarak, sağlık yöneticilerinden hiç biri sosyal mesafeyi tanımlarken Covid-19 ile doğrudan
ilişkisinden bahsetmemiştir. Bir diğer önemli sonuç ise 12 kişinin ifadesi ile ‘sosyal mesafede
ulaşım araçlarının kapasite eksikliği’ olmuştur. 5 hasta, 4 sağlık çalışanı ve 3 sağlık yönetici bunu
dile getirmiştir. Katılımcıların sağlık okuryazarlığı düzeyinin yüksek olmasından dolayı toplu
taşımaları kullanılan süre zarfında çok dikkatli oldukları fakat toplumda uyumun düşük olduğu

178
dile getirilmiştir. Kamu spotlarının etkisine bakıldığında; ‘kamu spotunun sosyal mesafede
farkındalığı oluşturma’da yetersiz olduğu düşünülmektedir. Katılımcıların 1’i sağlık çalışanı ve
2’si hasta olmak üzere toplam 3 kişi, sosyal mesafeye yönelik hazırlanan kamu spotlarının
farkındalığı oluşturmada etkili olduğunu düşünmektedir. Bu ifadenin tam tersi olarak, ‘sosyal
mesafeyi uygulamada etkisinin olmaması’ ifadesi 10 kişi tarafından tekrar edilmiştir. 5 sağlık
yöneticisi, 3 hasta ve 2 sağlık çalışanı katılımcısı sosyal mesafenin sağlanmasında özellikle
kişinin iradesi dışında etkili olan faktörlerin olması da göz önüne alındığında sosyal mesafenin
sağlanmadığı vurgulanmıştır.

14 gün karantina süreci ile ilgili hazırlanan kamu spotlarına yönelik verilen cevaplara ait
toplam 90 kodlama yapılmıştır. Yeterli sağlık okuryazarlığına sahip katılımcılardan; 5’i hasta, 2
sağlık çalışanı ve 1’i sağlık yöneticisi olmak üzere toplam 8 kişi ‘karantina kavramını tanımlama’
alt boyutunu oluşturmaktadır. Benzer şekilde 2’si hasta, 5’i sağlık çalışanı ve 1’i sağlık yöneticisi
olmak üzere toplam 8 kişi ‘karantina kurallarına uyum gösterme’ davranışında bulunduğunu
belirtmiştir. Katılımcıların 10’u ‘toplumda karantina bilincinin olmaması’ ifadesinde hem fikir
olmuştur. 4 sağlık çalışanı, 3 hasta ve 3 sağlık yöneticisinden oluşan grupta, toplumun karantina
kurallarına riayet etmediğinin ve virüsün toplumda yayılmasının önemsenmediğinden
bahsedilmiştir. ‘Evde kal çağrılarının etkili olması’ al kodunu ise sadece 3 katılımcı; 2 hasta ve 1
sağlık çalışanı ifade edilmiştir. Yeterli düzeyde sağlık okuryazarlığına sahip olan katılımcıların
çoğunluğu sadece evde kal çağrılarısı içeren kamu spotlarının, etkili olmadığından bahsedilmiştir.
Katılımcıların 8’i; 2 hasta, 3 sağlık çalışanı ve 3 sağlık yöneticisi karantinaya yönelik oluşturulan
kamu spotlarının ‘karantina kurallarına uymaya teşvik etmemesi’ sonucuna varılmıştır.

14 gün karantina sürecine yönelik kamu spotlarının yanı sıra, 14 kavramı bir de kural olarak
ifade edilmiştir. Katılımcılara 14 kurala yönelik bilgileri ve kamu spotlarına denk gelme
durumları da sorulmuştur. Kamuya açık birçok alanda hem yazılı hem de video olarak 14 kuralın
anlatıldığı fakat kamu spotlarının akıllarında kalmadığı dile getirilmiştir. Toplamda 28
katılımcıya, 14 kuralın kaçını biliyorsunuz? şeklinde sorulduğunda 18’inin yarısından azını
bildiği, sadece 4 katılımcının yarısından fazlasını bildiği belirtilmiştir. Sağlık okuryazarlığının
yeterli düzeyde olan bu örneklem grubu için bile akılda kalmaması, kamu spotunun içeriğine
yönelik düşünülmesi gereken bir konu olmaktadır. 14 kural ile ilgili yapılan yorumlarda;
kuralların çok fazla olduğu, kamu spotunun içeriğinde çok fazla yazı veya konuşma geçmesi
akılda kalıcığını olumsuz etkiledği yönünde olmuştur. Bu durum da katılımcılar gözünde 14 kural
ile ilgili hazırlanan kamu spotunun etkinliğinin olmadığını göstermektedir.

Kamu spotlarına yönelik verilen yanıtlarda en fazla üzerine konuşulan konu, 122 alt
kodlama ile aşılar olmuştur. Katılımcılara aşı türlerinin sorulmasında; 13 katılımcının Biontech
aşısını, 9’unun ise Sinovac aşısını tercih ettiği belirtilmiştir. 28 katılımcının 22’si aşı olduğunu

179
belirtmiştir. Aşı karşıtı sadece 1 katılımcı olmuş, diğer katılımcılar aşı bilgisi vermek
istememiştir. Katılımcıların çoğunluğunun aşılanmış olması, sağlık okuryazarlık düzeyi ile
Covid-19 a yönelik aşıları kabullenme arasında ilişki olduğunu göstermektedir. Kamu spotlarının
‘aşılar hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması’ 17 katılımcı tarafından dile getirilen bu ifade
olmuştur. Katılımcıların; 7’si sağlık çalışanı, 6’sı hasta ve 4’ü sağlık yöneticisi olduğu
görülmektedir. Sağlık okuryazarlıkları birbirine yakın olan 3 grup için de aşılar hakkında
yeterince bilgi sahibi olamamakta fikir birliği olduğu görülmektedir. Katılımcıların sağlık
okuryazarlığının yeterli düzeyde olması 11 kişi ile ‘aşıların Covid-19 ile mücadelede etkili
olduğunu düşünmesi’ alt kodunu ifade ettikleri görülmektedir. 4 sağlık çalışanı, 4 hasta ve 3 sağlık
yöneticisi aşının Covid-19 ile mücadelede gerekliliğini dile getirmiştir. Örneklem gurubun aşılar
konusunda hem fikir olduğu bir diğer ifade ise ‘aşının yan etkileri hakkındaki duyumlar’
olmuştur. 14 katılımcının; 4 hasta, 5 sağlık çalışanı ve 5 sağlık yöneticisinin aşılar hakkında yan
etkilerinin kendilerini tedirgin ettiğini ve tamamen aşılara güven duymadıklarını dile getirilmiştir.
‘Aşılar hakkında açıklayıcı bilgilerin verilmemesi’ 14 kişi ile üzerinde durulan bir diğer önemli
ifade olmuştur. 1 hasta, 5 sağlık yöneticisi ve 8 sağlık çalışanı aşılar hakkında verilen yetersizliği
belirtilmiştir. Burada özellikle dikkat çekilmesi gereken bir husus, 8 sağlık çalışanın tamamı aşılar
hakkında hazırlanan kamu spotlarının açıklayıcı bilgi vermediğini düşünmektedir. Kamu
spotlarının toplumda aşılanmaya teşvik etmesi hususunda; 4 hasta ve 1 sağlık yöneticisi etkili
olduğu düşünülürken, 5 sağlık çalışanı ve 3 sağlık yöneticisi toplumda halen aşılanmayan
insanların olduğunu ve aşılara yönelik hazırlanan kamu spotların etkili olmadığı ifade edilmiştir.

Pandeminin başlangıcının üzerinden 3 yıl geçmesi ve halen kontrol altına alınamamış


olması, insanların uzun vadede aşının etkisini ön görememeleri ve kulaktan kulağa yayılan aşılara
yönelik karamalama kampanyaları ile uzun bir süre daha aşı belirsizlik yaşanacak gibi
görülmektedir.

Araştırma Sonuçlarına Yönelik Öneriler:

Araştırmaya Yönelik

1. Araştırmaya katılan örneklemin sağlık okuryazarlığının yüksek olması, araştırmanın en


büyük sınırlılığını oluşturmaktadır. Daha geniş bir örneklem ile sağlık okuryazarlığının
belirlenmesi ve kamu spotları ile ilişkisi ortaya konularak bu çalışmayla karşılaştırılabilir.
2. Araştırmanın bir diğer sınırlılığı ise araştırmanın İstanbul ili örneklem seçilmesi
olmuştur. Daha küçük şehirlerde yaşayan ve farklı kültürlerde yetişmiş bireylerin, sağlık
okuryazarlık düzeyleri dikkate alınarak kamu spotları üzerinde görüş ve düşünceleri
ortaya konulabilir.
3. Kamu spotları ile ilgili katılımcıların, geliştirilebilir olarak ifade ettikleri konular gözden
geçirilebilir ve sağlık iletişimi faaliyetlerinin planlanmasında bunlar dikkate alınabilir.

180
Topluma Yönelik
1. Sağlık iletişiminin ilk ve en önemli maddesi doğru bilgi aktarımının sağlanmasıdır.
Covid-19 virüsünün hayatımızdan tamamen çıkmayacağı, bu virüs ile yaşamanın
öğrenilmesi gerektiği hususunda, toplumu şeffaf bir şekilde bilgilendirmek
gerekmektedir. Her seferinde dile getirilen normal hayata geri dönüş kavramının artık
kullanılmaması daha sağlıklı olacaktır. Toplum virüs hakkında ne kadar iyi bilgilenirse,
koruyucu önlemlere yönelik kabul edilebilirlik o kadar kolay olacaktır.
2. Toplumda sağlık okuryazarlığın temeli, aileden alınan eğitim ile başlandığı
düşünülmektedir. Sağlık okuryazarlığın geliştirilmesinde anneleri kapsayan eğitim
programları geliştirilebilir ve hatta bu eğitimlere zorunluluk getirilebilir. Okul çağına
gelmiş çocuğu bulunan anneler için ‘bu eğitimleri tamamlamayanların çocuklarının
eğitim başlangıcına izin verilmemesi’ gibi uygulamaların getirilmesi hem eğitime
katılımı arttırabilir hem de toplum sağlığını olumlu yönde etkileyebilir.
3. Sağlık okuryazarlığının alt faktörleri değerlendirildiğinde, tedavilere yönelik bilgiyi
anlamada bütün demografik verilerle karşılaştırmada farklılık olduğu görülmüştür. Bu
farklılığı gidermek adına, okullarda bulunan ve müfredatta yer alan sağlık bilgisi
derslerinin içeriğinin geliştirilmesi faydalı olabilir.
4. Farklı bir öneri olarak iş yerlerinde düzenli aralıklarda sağlık eğitimlerinin verilmesi ve
bunlara katılımın zorunlu tutulması, sağlık okuryazarlığın hastalık esnasında tedavi
sürecinin verimli geçmesini sağlayacak bir diğer öneri olabilir.
5. Hastalıkların tedavisine yönelik bilgi anlamada yaşanan eksikliğinin nedeni bireylerden
kaynaklandığı kadar sağlık kurumlarından da kaynaklanmaktadır. Hekimlerin iş yükleri
göz önüne alındığında, hastalara yönelik uzun bilgilendirme yapacak yeterli zamanları
bulunmamaktadır. Sağlık kurumlarının özellikle hasta ve çalışanlara yönelik sağlık
iletişimi faaliyetlerini arttırarak, kişilerin sağlık okuryazarlıklar gelişebilir. Ülkemizde
hasta eğitimine yönelik ciddi anlamda eksiklik bulunmaktadır. Kanser başta olmak üzere
başta olmak üzere, bütün hastalıklar için hasta eğitimlerinin düzenli yapılması önemli
olacaktır.
4. Sağlık okuryazarlığının önemli bir göstergesi olan, koruyucu sağlık uygulamalarına
yönelik bilginin değerlendirmesinde eğitim ve meslek faktörlerinde farklılık görmüştür.
Bu farklılığın göiderilmesine yönelik düzenleyici uygulamalar yapılabilir. Özellikle
birinci basamak sağlık kuruluşlarının, koruyucu sağlık hizmetleri üzerindeki sorumluluğu
arttırılmalıdır. Aile hekimi sayılarının arttırılması, toplumda hastasını takip eden aile
hekimlerinin varlığı sağlık okuryazarlığı doğrudan etkileyecektir.
5. Sağlık iletişiminde önemli bir yere sahip olan kamu spotlarının içeriğinde daha fazla
görsellik unsuru eklenerek, geliştirilmesi toplum tarafından algılanabilirliğini
arttıracaktır. Örneğin bir konuyu anlatırken hikâyeleştirme veya karakter bazlı anlatarak

181
toplum tarafından akılda kalıcılığı arttrılabilmektedir. Böylelikle bireylerin sağlık
okuryazarlığı üzerinde olumlu katkı da sağlanmış olacaktır.
6. Sağlık iletişimimizde eksik kalan önemli konulardan birisi aşılardır. Aşılar konusunda
katılımcıların da dile getirdiği üzere, içeriği hakkında topluma daha fazla bilgi aktarımın
sağlanması gerekmektedir. Buna yönelik açık oturumların düzenlenmesi, soru-cevap
şeklinde toplumdaki bireylerin uzmanlara soru sorabilme imkânının sağlanması ile yani
birincil sağlık iletişiminin sağlanmasıyla kafalarda belirsizlikler giderilebilir.
7. Covid-19 ile ilgili geliştirilen sağlık iletişimi faaliyetleri, halkın virüs hakkında
bilinçlenmesini ve bu bilinç ile sağlık okuryazarlığı yükselen kişilerin virüsten korumaya
yönelik uygulamaları kabullenmesi hedeflenmektedir. Maske ile başlayan caydırıcı ceza
usulünün, toplum tarafından çok da caydırıcı olmadığı ve özellikle cezaların silinmesi
düşüncesi insanlarda rahatlığa sebep olduğu katılımcılar tarafından dile getirilmiştir.
Birden çok ceza yiyen kişilerin ödemeye gitmemesi ve bu durumda toplumun diğer
kesimindeki kişilerin de aynı şekilde rahat davranması pandemi sürecinin yönetimini
olumsuz etkilemektedir. Virüse yönelik koruyucu önlemlere uyumu sağlamayan kişilere
yönelik devletin farklı denetim mekanizmaları geliştirmesi önerilebilir.
8. Burada dile getirilmeyen ve toplumda geri planda kalan dezavantajlı gruplara yönelik
kamu spotlarının geliştirilmesi önemli olacaktır. Özellikle fiziksel veyahut bedensel
engeli olan bireylerin de virüse karşı bilinçlenmeleri ve toplum genelinde sağlık
okuryazarlıklar düzeyimizin yükseltilmesinde son derece önemli olmaktadır.

182
KAYNAKLAR

Abdel-Latif, M. M. M. (2020). The enigma of health literacy and COVID-19 pandemic. Public
Health, 185, 95-96. https://doi.org/10.1016/j.puhe.2020.06.030
Abel, T., McQueen, D. (2020). Critical health literacy in pandemics: the special case of COVID-
19. Health promotion international. https://doi.org/10.1093/heapro/daaa141
Abdulmunem, A. A. Abutiheen, Z. A. and Aleqabie, H. J. (2021). Recognition Of Corona Virus
Disease (COVID-19) Using Deep Learning Network, International Journal of Electrical and
Computer Engineering (IJECE), 11(1), 365-374. https://doi.org/10.11591/ijece.v11i1
Acar, H. M., Kavuran, T. (2021). Covid-19 salgını sürecinde Türkiye‘deki kamu spotlarının
göstergebilimsel çözümlemesi, İNİF E- Dergi, 6(2), 231-243.
Albakry, N (2016) Developing A Visual Rhetoric Conceptual Framework For Public Service
Announcements (PSAs) Advertising Campaigns, Procedia - Social and Behavioral Sciences,
155, 28 – 33.
Altun, A. (2021). Sağlık okuryazarlığı ve sağlık iletişiminin önemi: Türkiye’de kadınların
miyokart enfarktüsü seyrinde hastaneye geç başvurusunun toplumsal cinsiyet eşitsizliği
açısından değerlendirilmesi. Turk Kardiyol Dern Ars, 49(2), 88-93.
Alzyood, M., Jackson, D., Aveyard, H., Brooke, J. (2020). COVID-19 reinforces the importance
of handwashing, Wiley Public Health Emergency Collection, 29, 15-16.
https://doi.org/10.1111/jocn.15313
Aquino, E. M., Silveria, I. H., Pescarini, J. M…Lima, R. S.(2020). Social distancing measures to
control the COVID-19 pandemic: potential impacts and challenges in Brazil, Ciência & Saúde
Coletiv, 1, 2423-2446. https://doi.org/10.1590/1413-81232020256.1.10502020
American Medical Association Ad Hoc Committee on Health Literacy for the Council on
Scientific Affairs (1999). Health literacy: report of the council on scientific affairs. Journal of
the American Medical Association 281, 552– 557.
Andrus, M. R., Roth, M. T. (2002). Health Literacy: A Review. Pharmacotherapy, 22(3), 282–
302. https://doi.org/10.1592/phco.22.5.282.33191
Ashcroft, P., Lehtinen, S., Angst, D. C., Low, N., Bonhoeffer, S. (2021). Quantifying the impact
of quarantine duration on COVID-19 transmission, eLife, 13(5), 1-21.
https://doi.org/10.7554/eLife.63704
Atangana, A., İğret Araz, S. (2020). Mathematical model of COVID-19 spread in Turkey and
South Africa: theory, methods, and applications. Advances in Difference Equations, 659, 1-
89. https://doi.org/10.1186/s13662-020-03095-w
Atkin, C. K. (1979) Research Evidence on Mass Mediated Health Communication Campaigns,
Annals of the International Communication Association, 3:1, 655-668.
https://doi.org/10.1080/23808985.1979.11923788

183
Aydın, E. (2021). COVID-19 Pandemisinde Toplumsal Gerçeğimiz: İşitme Engelliler, Türkiye
Sağlık Okuryazarlığı Dergisi, 2(1), 12-15.
Aylaz, R. ve Yıldız, E. (2020). “Yeni Koronavirüs Hastalığının Toplum Üzerine Etkileri ve
Hemşirelik Yaklaşımları”, Malatya: İnönü Üniversitesi Yayınevi.
Aytekin, H. (2016). Görsel-İşitsel Medyada Sağlik-Güvenlik Halleri: Tartişilmasi Gereken Bir
Alan Olarak Kamu Spotu. Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Akademik Dergisi, 9(3), 249-
275.
Bakan, A. B. ve Yıldız, M. (2019). 21-64 Yaş Grubundaki Bireylerin Sağlık Okuryazarlık
Düzeylerinin Belirlenmesine İlişkin Bir Çalışma, Sağlık ve Toplum, 29(3), 33-40.

Baker, D. W. (2006). The Meaning and the Measure of Health Literacy, Journal of General
Internal Medicine, 21, 878–883. https://doi.org/I0. i i I I/j. 1525-1497.2006.00540.x
Bakhitar, R. Duma, K. H. Yudaia, R. C. P. (2020). Relationship between understanding of
COVID-19's infographics and the efforts to prevent COVID-19 transmission, Journal of
Community Empowerment for Health, 3(2), 67-76. https://doi.org/10.22146/jcoemph.56749
Bakir, C. (2020). The Turkish state’s responses to existential COVID-19 crisis, Policy and
Society, 39(3), 424-441. https://doi.org/10.1080/14494035.2020.1783786

Başkale, H. (2019). Nitel Araştırmalarda Geçerlik, Güvenirlik ve Örneklem Büyüklüğünün


Belirlenmesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Elektronik Dergisi, 9(1), 23-28.
Batterham, R. W., Hawkins, M., Collins, P. A., Buchbinder, R. ve Osborne, R. H. (2016). Health
literacy: applying current concepts to improve health services and reduce health inequalities,
Public Health, 132, 3–12. https://doi.org/10.1016/j.puhe.2016.01.001
Batterham, R. W., Beauchamp, A. ve Osborne, R. H. (2017). Health Literacy. International
Encyclopedia of Public Health, 2(3), 428–437. https://doi.org/10.1016/B978-0-12-803678-
5.00190-9
Bator, J. R. (1997). “Effectıve Publıc Servıce Announcements: Lınkıng Socıal Norms To Vısual
Memory Cues”, (Doctoral Thesıs), Arızona State Unıversıty, ProQuest Dissertations
Publishing.
Bator R ve Cialdini R (2000) The Application of Persuasion Theory to the Development of
Effective Proenvironmental Public Service Announcements, Journal of Social Issues, 56(3),
527–542. https://doi.org/10.1111/0022-4537.00182
Baysan, C. Yavaş, S. P. (2020). Covıd-19 ve Hava Kirliliği; Karantina Boyunca Ne Oldu?,
ESTÜDAM Halk Sağlığı Dergisi, 5, 35-46.
Beigel, J. H., Tomashek, K. M., Dodd, L. E., Mehta, A. K., Zingman, B. S., Kalil, A. C., ... ve
Lane, H. C. (2020). Remdesivir for the treatment of Covid-19—preliminary report. New
England Journal of Medicine, 383(19), 1813-1826. https://doi.org/10.1056/NEJMoa2007764.

184
Berkman, N. D., Davis, T. C., McCormack, L. (2010). Health Literacy: What Is It?, Journal of
Health Communication, 15(2), 9-19. https://doi.org/10.1080/10810730.2010.499985
Berryman-Fink, C., Ballard-Reisch, D. ve Newman, L. H. (1993). Communıcatıon and Sex-Role
Socıalızatıon, Routledge: New York.
Bilgüç, B. (2016). Türkiye’de kamu spotu oluşum süreci ve yayın politikaları. İletişim Çalışmaları
Dergisi, 2(1), 25-61.
Blaga, L. (2014). Importance of Communıcatıon in Publıc Health, Publıc Health and
Management, 2(4), 161-162.
Blakar, R. M. (1979). Language As a Means of Socıal Power. Theoretıcal-Empırıcal Exploratıons
of Language and Language use as Embedded in a Socıal Matrıx, London: Academic Press.
Buchbinder R, Hall S, Youd JM. (2006). Functional health literacy of patients with rheumatoid
arthritis attending a community-based rheumatology practice. J Rheumatol, 33, 879–886.
Bulut, C., Kato, Y. (2020). Epidemiology of COVID-19. Turkish journal of medical sciences,
50(SI-1), 563-570.
Bütün, M., Selçuk, M., Akadal, E., ve Gülseçen, S. (2018). Kamu spotlarının etkililiği üzerine bir
araştırma. Selçuk İletişim, 11(2), 273-291.
Canbazoğlu, A. D. (2020). Türkiye'de Covid-19 Yeni koronavirüs Hastalığı Vakasının Ortaya
Çıktığı ve Yayılmaya Başladığı İlk Günlerde Yayınlanan Kamu Spotu ve Reklamların İzleyici
Üzerindeki Etkisi. Elektronik Türkçe Çalışmaları, 15 (6).
Cassata, S. (1980). Health Communication Theory and Research: A Definitional Overview,
Annals of the International Communication Association, 4(1), 583-589.
https://doi.org/10.1080/23808985.1980.11923826
Catapano, N. (1999). Hıv/Aıds Preventıon Publıc Servıce Announcements: The Effects of Source
Sımılarıty and Consensus Informatıon on Behavıoral Intentıon Complıance, Doctoral Thesıs,
University of Connecticut, ProQuest Dissertations Publishing.
Cave, E. (2020). COVID-19 Super-spreaders: Definitional Quandaries and Implications, Asian
Bioethics Review, 12, 235–242. https://doi.org/10.1007/s41649-020-00118-2
Certo SC. (2002). Managementul modern: diversitatea, calitatea, etica şi mediul global, Teora:
Italy.
Chakraborty, I., ve Maity, P. (2020). COVID-19 outbreak: Migration, effects on society, global
environment and prevention. Science of The Total Environment, 728, 1-7.
https://doi.org/10.1016/j.scitotenv.2020.138882
Chichirez, CM. ve Purcărea, VL(2018). Interpersonal communication in healthcare, Journal of
Medicine and Life, 11(2), 119-122.
Ciotti, M., Angeletti, S., Minieri, M., Giovannetti, M., Benvenuto, D., Pascarella, S., ... ve
Ciccozzi, M. (2019). COVID-19 outbreak: an overview. Chemotherapy, 64(5-6), 215-223.
https://doi.org/10.1159/000507423

185
Cordon-Cardo, C., Pujadas, E., Wajnberg, A., Sebra, R., Patel, G., Firpo-Betancourt, A., ... Reich,
D. L. (2020). COVID-19: staging of a new disease. Cancer Cell, 38(5), 594-597.
https://doi.org/10.1016/j.ccell.2020.10.006
Creswell, J. W. ve Plano Clark, V. L. (2011). Designing and Conducting Mixed Methods
Research (2nd. ed.). California: Sage Publication. https://doi.org/10.1016/B978-012174698-
8/50045-X
Cucinotta, D. and Vanelli, M. (2020). WHO Declares COVID-19 a Pandemic, Acta Bio Medica,
91(1), 157-160. https://doi.org/10.23750/abm.v91i1.9397
Çelebi, E., ve Özgüzel, S. (2021). Covid-19 Pandemi Sürecine Yönelik Kamu Spotlarının
Etkinliği Üzerine Bir Araştırma. OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları
Dergisi, 17(Pandemi Özel Sayısı),3449-3468.
Daley, E. (2010). Expanding the Concept of Literacy, Trabalhos em Linguística Aplicada, 49(2),
169-188.
Dandekar, R., Barbastathis, G. (2020). Quantifying the effect of quarantine control in Covid-19
infectious spread using machine learning, medRxiv, 1, 1-13.
https://doi.org/10.1101/2020.04.03.20052084
Deveci, A., ve Cesur, A. A. (2021). Doktorunuz Konuşuyor: COVID-19 Kamu Spotlarında
Dizilerdeki Doktor Karakterlerin Temsili. Türkiye İletişim Araştırmaları Dergisi, (37), 254-
273.
Do B, Tran T, Phan D, Nguyen H, Nguyen T, Nguyen H, Ha T, Dao H, Trinh M, …(2020). Health
Literacy, eHealth Literacy, Adherence to Infection Prevention and Control Procedures,
Lifestyle Changes, and Suspected COVID-19 Symptoms Among Health Care Workers During
Lockdown: Online Survey, Journal of Medical Internet Research, 22(11), 1-18. doi:
https://doi.org/10.2196/22894
Donovan, R. J. (1995). Steps in planning and developing health communication campaigns: a
comment on CDC's framework for health communication. Public Health Reports, 110(2),
215.
Eikenberry, S. E., Mancuso, M., Iboi, E., Phan, T., Eikenberry, K., Kuang, Y., Kostelich, E.,
Gumel, A. B. (2020). To mask or not to mask: Modeling the potential for face maskuse by the
general public to curtail the COVID-19 pandemic, Infectious Disease Modelling, 5, 293-308.
https://doi.org/10.1016/j.idm.2020.04.001
Eng, T. R., Gustafson, D. H., Henderson, J., Jimison, H., ve Patrick, K. (1999). Introduction to
evaluation of interactive health communication applications 1. American journal of preventive
medicine, 16(1), 10-15. https://doi.org/10.1016/S0749-3797(98)00107-X
Ersan, M. ve Avşar, Z. (2020). Sağlık Bakanlığının Koronavirüs (Covid-19) Salgınına İlişkin
Hazırladığı Kamu Spotları Üzerine Gösterge bilimsel Bir Analiz. Ulakbilge, 52, 1336–1345

186
Ezhilan, M. Suresh, I. and Nesakumar, N. (2021). SARS-CoV, MERS-CoV and SARS-CoV-2:
A Diagnostic Challenge, Measurement, 168, 1-15.
https://doi.org/10.1016/j.measurement.2020.108335
Fernandes, N. (2020). Economic Effects of Coronavirus Outbreak (COVID-19) on the World
Economy. IESE Business School Working Paper No. WP-1240-E.
http://dx.doi.org/10.2139/ssrn.3557504
Fidan, M., ve Yetiş, A. (2018). Sağlık iletişiminde algı: kamu spotları üzerine bir
araştırma. Selçuk İletişim, 11(2), 159-178.
Floyd K. (2013). Comunicarea interpersonală, Editura Polırom: Romania.
Fransman, J. (2005). Understanding literacy: A concept paper. The EFA Global Monitoring
Report, Literacy for Life, 31.
Freedman, D. A., Bess, K. D. Tucker, H. A. Boyd, D. L., Tuchman, A. M., Wallston, K. A. (2009).
Public Health Literacy Defined, American Journal of Preventive Medicine, 36(5), 446-451.
https://doi.org/10.1016/j.amepre.2009.02.001
Gallois, C., Watson, B. M., ve Giles, H. (2018). Intergroup Communication: Identities and
Effective Interactions. Journal of Communication, 68(2), 309-317.
https://doi.org/10.1093/joc/jqx016
Gautam, V., Dileepan, S., Rustagi, N., Mittal, A., Patel, M., Shafi, S., ... ve Raghav, P. (2021).
Health literacy, preventive COVID 19 behaviour and adherence to chronic disease treatment
during lockdown among patients registered at primary health facility in urban Jodhpur,
Rajasthan. Diabetes & Metabolic Syndrome: Clinical Research & Reviews, 15(1), 205-211.
https://doi.org/10.1016/j.dsx.2020.12.023
Gelfand, M. J., Raver, J.L., Nishii, L., Leslie, L.M., Lun, J., Lim, B.C., Aycan, Z. (2011).
Differences between tight and loose cultures: a 33-nation study, Science, 332 (6033), 1100-
1104. https://doi.org/10.1126/science.1197754
Gelmez, Ö. S. Ö.(2014). Kadının bakım emeğinin evde bakım uygulaması üzerinden
değerlendirilmesi bir karma yöntem araştırması: Ankara Mamak örneği. Doktora Tezi.
Hacettepe Üniversitesi. Ankara.
Gianicolo, E., Riccetti, N., Blettner, M., Karch, A. (2020). Epidemiological Measures in the
Context of the COVID-19 Pandemic, Deutsches Ärzteblatt International, 117, 336–42.
https://doi.org/10.3238/arztebl.2020.0336
Guillon, M., Kergall, P.(2020). Attitudes and opinions on quarantine and support for a contact-
tracing application in France during the COVID-19 outbreak, Public Health, 188,21-31.
https://doi.org/10.1016/j.puhe.2020.08.026
Güleç, V.(2018). Sosyal Pazarlama Kampanyalarında Kamu Spotu Kullanımının İncelenmesi:
Sigarayı Bırak-Hayatı Bırakma Kampanyası, Yüksek Lisans Tezi. İstanbul Aydın
Üniversitesi. İstanbul.

187
Golafshani, N. (2003). Understanding Reliability and Validity in Qualitative Research, The
Qualitative Report, 8(4), 597-607.
Hashemi-Shahri, S. M., Khammarnia, M., Ansari-Moghaddam, A., Setoodehzadeh, F., Okati-
Aliabad, H., ve Peyvand, M. (2020). Sources of news as a necessity for improving community
health literacy about COVID-19. Medical Journal of the Islamic Republic of Iran, 34(63), 1-
3. https://doi.org/10.34171/mjiri.34.63
Hatfield, K. L. Hinck, A. Ve Birkholt, M. J. (2007). Seeıng The Vısual In Argumentatıon: A
Rhetorıcal Analysıs Of Unıcef Belgıum's Smurf Publıc Servıce Announcement,
Argumentatıon And Advocacy, 43, 144-151.https://doi.org/10.1080/00028533.2007.11821670
Heide, I., Heijmans, M., Schuit, A. J., Uiters, E., ve Rademakers, J. (2015). Functional, interactive
and critical health literacy: Varying relationships with control over care and number of GP
visits. Patient Education and Counseling, 98(8), 998-1004.
https://doi.org/10.1016/j.pec.2015.04.006
Hepburn, M. (2012). Health Literacy, Conceptual Analysis for Disease Prevention, International
Journal of Collaborative Research on Internal Medicine & Public Health, 4(3), 227-238.
Hersh, L., Salzman, B., Snyderman, D. (2015). Health Literacy in Primary Care Practice,
American Family Physician, 92(2), 118-124.
Howarda, J., Huangc, A., Li, Z… Rimoint, A. W. (2021). An evidencereview of face masks
against COVID-19, PERSPEKTİF, 118 (4), 1-12. https://doi.org/10.1073/pnas.2014564118
Huo, J., ve Turner, K. (2019). Social Media in Health Communication. Social Web and Health
Research, 53–82. https://doi.org/10.1007/978-3-030-14714-3_4
Huynh, T. L. (2020). Does culture matter social distancing under the COVID-19 pandemic?,
Safety Science, 130, 1-7. https://doi.org/10.1016/j.ssci.2020.104872
Ishikawa, H., Kiuchi, T.(2010). Health literacy and health communication. BioPsychoSocial Med,
4(18), 1-5. https://doi.org/10.1186/1751-0759-4-18
İnci, B. Sancar, O. ve Bostancı, S. H. (2017). “Usage of health-themed public service
announcements as a social marketing communication tool: A content analysis related to public
service announcements in the republic of Turkey, ministry of health’s web site”, Marketing
and Branding Research, 4, 148-168.
Jin, Q., Raza, S. H., Yousaf, M., Zaman, U., ve Siang, J. M. L. D. (2021). Can Communication
Strategies Combat COVID-19 Vaccine Hesitancy with Trade-Off between Public Service
Messages and Public Skepticism? Experimental Evidence from Pakistan. Vaccines, 9(7), 1-
22. https://doi.org/10.3390/vaccines9070757
Jolani, T., Pahlavannezhad, M., ve Khojaste, H. (2017). Investigation of Semiotics in Public
Service Anouncement of Radio Health Channel. International Journal of Applied Linguistics
and English Literature, 6(4), 129–136. http://dx.doi.org/10.7575/aiac.ijalel.v.6n.4p.129

188
Jones, S. C., Waters, L., Holland, O., Bevins, J., ve Iverson, D. (2010). Developing pandemic
communication strategies: Preparation without panic. Journal of Business Research, 63(2),
126–132. https://doi.org/10.1016/j.jbusres.2009.02.009
Kamu Spotları Yönergesi (2012, 8 Ağustos), Erişim adresi: https://www.rtuk.gov.tr/spot-
filmler/3717/3985/kamu-spotlari-yonergesi.html.
Karaoğlu, Ö. (2020). Türkiye’de Yetişkinlerde Akıl ve Ruh Sağlığı Hizmet İhtiyacının
Belirlenmesi ve Buna Yönelik Politika Önerileri, Üsküdar Üniversitesi Sağlık Yönetimi
Anabilim Dalı, İstanbul.
Karataş, Z.(2015). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri, Manevi Temelli Sosyal Hizmet
Araştırmaları Dergisi, 1(1), 62-80.
Karlinsky, A., ve Kobak, D. (2021). The World Mortality Dataset: Tracking excess mortality
across countries during the COVID-19 pandemic, MedRxiv, 1-18.
https://doi.org/10.1101/2021.01.27.21250604
Keleher H., Hagger V.(2007). Health literacy in primary health care, Australian Journal of
Primary Health, 13, 24-30. https://doi.org/10.1071/PY07020
Khan, Z. ve Karataş, Y. (2020). COVID-19 in Turkey: An urgent need for the implementation of
preparedness and response strategies, Health Science Reports, 3(2), 1-2.
https://doi.org/10.1002/hsr2.153
Keselman, A., Logan, R., Smith, C. A., Leroy, G., ve Zeng-Treitler, Q. (2008). Developing
Informatics Tools and Strategies for Consumer-centered Health Communication, Journal of
the American Medical Informatics Association, 15(4), 473–483.
https://doi.org/10.1197/jamia.M2744
Kickbusch, I. S. (2001). Health literacy: addressing the health and education divide. Health
promotion international, 16(3), 289-297. https://doi.org/10.1093/heapro/16.3.289
Kickbusch, I. Pelikan, R. M., Apfel, F., Tsouros, A. D. (Ed.). (2013). Health literacy The solid
facts, Denmark: WHO Regional Office for Europe.
Kisa, S. ve Kisa, A. (2020). Under-reporting of COVID-19 cases in Turkey, Int J Health Plann
Mgmt, 1-5. https://doi.org/10.1002/hpm.3031
Klompas, M. (2020). Coronavirus Disease 2019 (COVID-19): Protecting Hospitals From the
Invisible, ACP Annals of Internal Medicine, 172(9), 619-620. https://doi.org/10.7326/M20-
0751
Koay, K., Schofıeld, P., ve Jefford, M. (2012). Importance of health literacy in oncology. Asia-
Pacific Journal of Clinical Oncology, 8(1), 14–23. https://doi.org/10.1111/j.1743-
7563.2012.01522.x
Köksal, L., Mumcu, G. Şişman, N. Çatar, R. Sur, H. (2012). The use of Web Pages as a Health
Communication Tool in Private and Public. Hospitals, Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri
Enstitüsü Dergisi, 2(1), 14-19.

189
Kreps, G. L., ve Thornton, B. C. (1992). Health communication: Theory & practice (2nd ed.).
Prospect Heights, IL: Waveland.
Kreps, G. L. (2011). Methodological diversity and integration in health communication inquiry.
Patient Education and Counseling, 82(3), 285–291. https://doi.org/10.1016/j.pec.2011.01.020
Kreps, G. L. (2017). Online Information and Communication Systems to Enhance Health
Outcomes Through Communication Convergence. Human Communication Research, 43(4),
518–530. https://doi.org/10.1111/hcre.12117
Kucer, S. (2014). Okuryazarlığın Boyutları, Newyork: Routledge, s.7.
Kurt, A. G. A., ve Alarçin, Ö. Ü. E. Y. (2019). Sağlık Alanındaki Kamu Spotlarına İlişkin Tutum
ve Beklentilerin Değerlendirilmesi. Visionary E-Journal/Vizyoner Dergisi, 10(24).
Lambert, V., ve Keogh, D. (2014). Health literacy and its importance for effective
communication. Part 1. Nursing Children and Young People, 26(3), 31–37.
https://doi.org/10.7748/ncyp2014.04.26.3.31.e387
Lancaster, A. R., ve Lancaster, K. M. (2002). Reaching insomniacs with television PSAs: Poor
placement of important messages. Journal of Consumer Affairs, 36(2), 150-170.
https://doi.org/10.1111/j.1745-6606.2002.tb00428.x
Lessard, C., Contandriopoulos, AP. ve Beaulieu, MD.(2009). The role of economic evaluation in
the decision-making process of family physicians: design and methods of a qualitative
embedded multiple-case study, BMC Fam Pract, 10(15), 1-12. https://doi.org/10.1186/1471-
2296-10-15
Li T, Liu Y, Li M, Qian X, Dai SY (2020) Mask or no mask for COVID-19: A public health and
market study. PLoS ONE 15(8), 1-17. https://doi.org/10.1371/journal.pone.0237691
Mack, N., Woodsong, C., MacQueen, K., Guest, G., Namey, E. (2005). Qualitative Research
Methods a Data Collector’s Fıeld Guıde, Family Health International: USA.
Markides, M. (2011). The importance of good communication between patient and health
professionals. Journal of Pediatric Hematology/Oncology, 33, 123-125.
https://doi.org/10.1097/MPH.0b013e318230e1e5
McCaffery, K., Dodd, R. H., Cvejic, E., Ayre, J., Batcup, C., Isautier, J. M., ... Wolf, M. S. (2020).
Disparities in COVID-19 related knowledge, attitudes, beliefs and behaviours by health
literacy. MedRxiv, 1-25. https://doi.org/10.1101/2020.06.03.20121814
McCray, A. T. (2005). Promoting Health Literacy, Application of Information Technology, 12(2),
152-163. https://doi.org/10.1197/jamia.M1687
McKibbin, W.J., Fernando, R., (2020). The Global Macroeconomic Impacts of COVID-19:Seven
Scenarios, 20 (2): 1–30. https://doi.org/10.1162/asep_a_00796
Murphy, J., Vallières, F., Bentall, R. P., Shevlin, M., McBride, O., Hartman, T. K., ... Hyland, P.
(2021). Psychological characteristics associated with COVID-19 vaccine hesitancy and

190
resistance in Ireland and the United Kingdom. Nature communications, 12(1), 1-15.
https://doi.org/10.1038/s41467-020-20226-9 |
Naveena, N. (2015). Importance of mass media in communicating health messages: An analysis.
IOSR Journal of Humanities and Social Science (IOSR-JHSS), 20(2), 36-41.
https://doi.org/10.9790/0837-20253641
Neuhauser, L., Kreps, G. L. (2011). Participatory Design and Artificial Intelligence: Strategies to
Improve Health Communication for Diverse Audiences, AI and Health Communication-
Papers from the AAAI 2011 Spring Symposium, 49-52.
Nicola, M. Alsafi, Z. Sohrabi, C. Kerwan, A. Cabir, A. A. Iosifidis, C. Ağa, M. Ağa, R. (2020).
The socio-economic implications of the coronavirus pandemic (COVID-19): A review,
International Journal of Surgery, 78, 185-193. https://doi.org/10.1016/j.ijsu.2020.04.018
Noar, S. M. (2006) A 10-Year Retrospective of Research in Health Mass Media Campaigns:
Where Do We Go From Here?, Journal of Health Communication, 11:1, 21-42.
https://doi.org/10.1080/10810730500461059
Noble, H., Smith, J. (2015). Issues of validity and reliability in qualitative research. Evidence
Based Nursing, 18(2), 34–35.
Notari, A. ve Torrieri, G.(2020). COVID-19 transmission risk factors, arXiv: 2005.03651v1, 1-
42.
Nutbeam, D. (2000). Health literacy as a public health goal: a challenge for contemporary health
education and communication strategies into the 21st century. Health Promotion
International, 15(3), 259–267. https://doi.org/10.1093/heapro/15.3.259
Okan, O., Bollweg, T. M., Berens, E. M., Hurrelmann, K., Bauer, U., ve Schaeffer, D. (2020).
Coronavirus-related health literacy: A cross-sectional study in adults during the COVID-19
infodemic in Germany. International Journal of Environmental Research and public
health, 17(15), 1-20. https://doi.org/10.3390/ijerph17155503
Okyay, F. ve Abacıgil, F. (Ed.). (2016). Türkiye Sağlık Okuryazarlığı Ölçekleri Güvenilirlik ve
Geçerlilik Çalışması, Ankara: Sağlık Bakanlığı Yayın.
Omer, S. B., Malani, P. Ve Rio, C. (2020). The COVID-19 Pandemic in the US A Clinical Update,
JAMA(The Journal of the American Medical Association), 323 (18): 1767–1768.
https://doi.org/10.1001/jama.2020.5788
Oral, S. S. (2020). Sağlık Temalı Popüler Yerli Dizilerin Başrol Karakterlerinin Rol Aldığı Kamu
Spotlarının Sağlık Çalışanları Tarafından Alımlanması: Sağ Kalım Kampanyası Çerçevesinde
‘Coronavirüs 14 Gün Kuralı’ Kamu Spotları Örneği. Electronic Turkish Studies, 15(8).
Önsöz, C., Atlı, Ö. F., Olgun, C. (2008). Sosyoloji Notları, Sosyoloji Notları Dergisi, 4-5, 1-91.
Paakkari, L., ve Okan, O. (2020). COVID-19: Health literacy is an underestimated problem. The
Lancet Public Health, 5(5), 249-250. https://doi.org/10.1016/S2468-2667(20)30086-4

191
Parıldar, H.(2020). Tarihte Bulaşıcı Hastalık Salgınları, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Dergisi, 30(Ek sayı):19-26.
Parker, R., Williams, M., Weiss, B. Baker, D. W. (1999). Health Literacy: Report of the Council
on Scientific Affairs, JAMA The Journal of the American Medical Association, 281(6):552-
557.
Peerson, A., ve Saunders, M. (2009). Health literacy revisited: what do we mean and why does it
matter?. Health promotion international, 24(3), 285-296.
https://doi.org/10.1093/heapro/dap014
Pleasant, A., Rudd, R. E., O'Leary, C., Paasche-Orlow, M. K., Allen, M. P., Alvarado-Little, W.,
...Rosen, S. (2016). Considerations for a new definition of health literacy. Washington, DC:
National Academy of Medicine.
Pollard, W. E. (2002). Use of consumer panel survey data for public health communication
planning: an evaluation of survey results. In American Statistical Association (pp. 2720-2724).
Alexandria, Va: American Statistical Association.
Ratzan, S. C. (1996). The Status and Scope of Health Communication. Journal of Health
Communication, 1(1), 25–42. https://doi.org/10.1080/108107396128211
Ratzan, S. C. (2001). Health literacy: communication for the public good, Health Promotion
International,16(2), 207–214. https://doi.org/10.1093/heapro/16.2.207
Raynor, D. K. T. (2012). Health literacy. BMJ, 344(2), 1-2. https://doi.org/10.1136/bmj.e2188
Reddy, B. V. ve Gupta, A. (2020). Importance of effective communication during COVID-19
infodemic, J Family Med Prim Care, 9(8): 3793–3796.
https://doi.org/10.4103/jfmpc.jfmpc_719_20
Rademakers, J., Waverijn, G., Rijken, M., Osborne, R., ve Heijmans, M. (2020). Towards a
comprehensive, person-centred assessment of health literacy: translation, cultural adaptation
and psychometric test of the Dutch Health Literacy Questionnaire. BMC Public Health, 20(1),
1-12. https://doi.org/10.1186/s12889-020-09963-0
Rio-Chanona, R. M., Mealy, P., Pichler, A., Lafond, F., and Farmer, J. D. (2020). Supply and
Demand Shocks in the COVID-19 Pandemic: An Industry and Occupation Perspective,
Oxford Review of Economic Policy, 36, 94–137. https://doi.org/10.1093/oxrep/graa033
Rodríguez-Urrego, D. ve Rodríguez-Urrego, L. (2020). Air quality during the COVID-19: PM2.
5 analysis in the 50 most polluted capital cities in the world. Environmental Pollution, 266,
115042. https://doi.org/10.1016/j.envpol.2020.115042
Roehm, Harper (2018). The Long And The Short Of It: Maximizing The Impact Of Public Service
Announcements In The Age Of The “Twitterverse", Journal of Advances in Economics and
Finance, 3(1), 1-11.
Rogers, E. M. ve Storey, J. D. (1987). Communication campaigns. In C. R. Berger & S. H. Chafee
(Eds.), Handbook of communication science (pp. 817–846). London: Sage.

192
Rosenberg, E. S., Dorabawila, V., Easton, D., Bauer, U. E., Kumar, J., Hoen, R., ... & Zucker, H.
A. (2021). COVID-19 vaccine effectiveness in New York state. New England Journal of
Medicine, 1-13. https://doi.org/10.1056/NEJMoa2116063.
Rubinelli, S., Silverman, J., Aelbrecht, K., Deveugele, M., Finset, A., Humphris, G., Martin, P.,
Rosenbaumvan, M., Dulmen, S., Weel-Baumgarten, E. (2019). Developing the International
Association for Communication in Healthcare (EACH) to address current challenges of health
communication. Patient Education and Counseling, 102, 1217-1221.
https://doi.org/10.1016/j.pec.2019.01.004
Rume, T., ve Islam, S. M. D.-U. (2020). Environmental effects of COVID-19 pandemic and
potential strategies of sustainability. Heliyon, 6(9), 1-8.
https://doi.org/10.1016/j.heliyon.2020.e04965
Rundle, C. W., Presley, C. L., Militello, M… Dunnick, C. A.(2020). Hand hygiene during
COVID-19: Recommendations from the American Contact Dermatitis Society, American
Journal of Infection Control, 49(1), 30-33. https://doi.org/10.1016/j.jaad.2020.07.057
Rupani, P.F. Nilashi, M. Abumalloh, R.A. Asadi,S. Samad, S. Wang, S. (2020). Coronavirus
pandemic (COVID‑19) and its natural environmental impacts, International Journal of
Environmental Science and Technology, 17, 4655-4666. https://doi.org/10.1007/s13762-020-
02910-x
Schiavo, R. (2013). Health Communication: From Theory to Practice, John Wiley ve Sons: New
York ABD.
Schulz, P. J., ve Nakamoto, K. (2013). Health literacy and patient empowerment in health
communication: The importance of separating conjoined twins. Patient Education and
Counseling, 90(1), 4–11. https://doi.org/10.1016/j.pec.2012.09.006
Seng, J. J. B., Yeam, C. T., Huang, W. C., Tan, N. C. ve Low, L. L. (2020). Pandemic related
Health literacy-A Systematic Review of literature in COVID-19, SARS and MERS
pandemics. Medrxiv, 1-33. https://doi.org/10.1101/2020.05.07.20094227
Servaes, J., ve Malikhao, P. (2010). Advocacy strategies for health communication. Public
Relations Review, 36(1), 42–49. https://doi.org/10.1016/j.pubrev.2009.08.017
Sezgin, D. (2013). Sağlık Okuryazarlığını Anlamak, Galatasaray University Journal of
Communication, 3, 73-92.
Shah, R.J. (1995). The Role Of Affectıve Reactıons In Enhancıng The Recall Of Publıc Servıce
Announcements (PSAs): Implıcatıons For The Desıgn And Placement Of TelevıseD PSAs,
Doctoral Thesıs, Purdue University, ProQuest Dissertations Publishing.
Shi, Y., Wang, G., Cai, X. P., Deng, J. W., Zheng, L., Zhu, H. H., ... ve Chen, Z. (2020). An
overview of COVID-19. Journal of Zhejiang University-SCIENCE B, 21(5), 343-360.
https://doi.org/10.1631/jzus.B2000083
Simonds, S. K. (1974) Health education as social policy. Health Education Monograph, 2, 1–25.

193
Sirkeci, İ. ve Yüceşahin, M. M.(2020). Göç ve Koronavirüs: Nüfus Hareketliliği Verileri
Üzerinden KOVİD-19 Salgınının Analizi, Göç Dergisi, 7(1), 9-34.
Sohrabi, C., Alsafi, Z., O’Neill, N., Khan, M., Kerwan, A., Al-Jabir, A., et al., (2020). World
health organization declares global emergency: a review of the 2019 novel
coronavirus(COVID-19). Int. J. Surg. 76, 71–76. https://doi.org/10.1016/j.ijsu.2020.02.034
Speros, C. (2005). Health literacy: concept analysis. Journal of Advanced Nursing, 50(6), 633-
640. https://doi.org/10.1111/j.1365-2648.2005.03448.x
Spring, H. (2020). Health literacy and COVID‐19, Health Information & Libraries Journal, 37,
171-172. https://doi.org/10.1111/hir.12322
Stewart, M. A. (1995). Effective physician-patient communication and health outcomes: a review.
CMAJ: Canadian medical association journal, 152(9), 1423.
Suandi, Z. F., Daimin, G., ve Ibrahim, N. H. (2020). Racısm mıtıgatıon among malaysıans through
the applıcatıon of publıc servıce announcements (PSAs), Journal of Critical Reviews, 7(17),
1993-1998.
Susskind, D., ve Vines, D. (2020). The economics of the COVID-19 pandemic: an assessment.
Oxford Review of Economic Policy, 36, 1-13. https://doi.org/10.1093/oxrep/graa036
Squiers, L., Peinado, S., Berkman, N., Boudewyns, V. ve McCormack, L. (2012). The Health
Literacy Skills Framework, Journal of Health Communication, 17(3), 30–54.
https://doi.org/10.1080/10810730.2012.713442
Sykes, S., Wills, J., Rowlands, G. ve Popple, K. (2013). Understanding critical health literacy: a
concept analysis. BMC public health, 13(1), 1-10. https://doi.org/10.1186/1471-2458-13-150
Szmuda, T., Özdemir, C., Ali, S., Singh, A., Syed, M. T. ve Słoniewski, P. (2020). Readability of
online patient education material for the novel coronavirus disease (COVID-19): a cross-
sectional health literacy study. Public Health, 185, 21-25.
https://doi.org/10.1016/j.puhe.2020.05.041
Şen, D. (2018). Tedavi Edici Sağlık Hizmetlerinin Geliştirilmesinde Kamu Spotları. International
Anatolia Academic Online Journal Social Sciences Journal, 4(1), 58-75.
Şenol, C. ve Bilsen, A. (2020). Türkiyede Covıd-19 (Coronavirüs) Pandemisinin Durumu ve
Algoritmik Hesaplamaya Göre Gelecekteki Durum Analizi, Journal Of Socıal Humanıtıes And
Admınıstratıve Scıences, 6(25), 535-546.
Tanyıldızı, N. İ. ve Soyal, G. Covıd-19 Afişlerinin Korku Çekiciliği Bağlamında
Göstergebilimsel Analizi: ABD ve Hindistan’daki Afişlerden Örnekler. İnönü Üniversitesi
Kültür ve Sanat Dergisi, 7(1), 210-225.
Tekin, H. (2006). Nitel Araştirma Yönteminin Bir Veri Toplama Tekniği Olarak Derinlemesine
Görüşme, İstanbul University Journal of Sociology, 3(13), 101-116.
Tenforde, M. W., Self, W. H., Naioti, E. A., … IVY Network (2021). Sustained Effectiveness of
Pfizer-BioNTech and Moderna Vaccines Against COVID-19 Associated Hospitalizations

194
Among Adults - United States, March-July 2021. MMWR. Morbidity and mortality weekly
report, 70(34), 1156–1162. https://doi.org/10.15585/mmwr.mm7034e2
Thomas, E.A.(2016). Students’ Experıences Wıth Healthy Lıvıng Publıc Servıce Announcements
Dıssemınated Through A Socıal Networkıng Sıte, (Doctoral Thesıs), Kent State University,
ProQuest Dissertations Publishing.
Thunström, L., Newbold, S., Finnoff, D., Ashworth, M., & Shogren, J. (2020). The Benefits and
Costs of Using Social Distancing to Flatten the Curve for COVID-19. Journal of Benefit-Cost
Analysis, 11(2), 179-195. https://doi.org/10.1017/bca.2020.12
Tomasi, D. (2020). Coronavirus disease (COVID-19) A socioepidemiological review
Bennington, VT: Vermont Academy of Arts and Sciences, 1, 1-7.
Toncar, M. Reid, J. S. ve Anderson, C. E. (2007). Effective spokespersons in a public service
announcement National celebrities, local celebrities and victims, Journal of Communication
Management, 11(3), 258-275. https://doi.org/10.1108/13632540710780247
Touret, F. ve Lamballerie, X. (2020). Of chloroquine and COVID-19, Antiviral Research, 177, 1-
2. https://doi.org/10.1016/j.antiviral.2020.104762
Tuğaç, Ç. (2020). Kentsel Sürdürülebilirlik ve Kentsel Dirençlilik Perspektifinden Tarihteki
Pandemiler ve Covid-19 Pandemisi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Dergisi, Salgın Hastalıklar Özel Sayı, 259-292.
Türken, M. ve Köse, Ş. (2020). COVID-19 Bulaş Yolları ve Önleme, Tepecik Eğitim ve Araştırma
Hastanesi Dergisi, 30(Ek sayı):36-42.
TÜSEV(2012).Kamu Spotu ve STK’lar’ Erişim adresi: https://www.tusev.org.tr/tr/ arastirma-ve-
yayinlar/sivil-toplum-izleme-raporu-1/sivil-toplum-izleme-raporu-2012-vaka-analizleri.
Tyrrell Da, Bynoe ML. (1966). Cultivation of viruses from a high proportion of patients with
colds. The Lancet, 1: 76–77.
US Department of Health and Human Services (2000). Healthy People 2010, 2nd edn. With
Understanding and Improving Health and Objectives for Improving Health, 2 vols. US
Government Printing Office, Washington, DC.
Valevan, P. T. and Meyer, G. C. (2020). The COVID‐19 epidemic, Wiley Public Health
Emergency Collection, 25(3), 278-280. https://doi.org/10.1111/tmi.13383
Vamos, S., Okan, O., Sentell, T. ve Rootman, I. (2020). Making a case for “Education for health
literacy”: An international perspective. International journal of environmental research and
public health, 17(4), 1-18. https://doi.org/10.3390/ijerph17041436
VoPham, T., Weaver, M. D., Hart, J. E., Ton, M., White, E., & Newcomb, P. A. (2020). Effect of
social distancing on COVID-19 incidence and mortality in the US. medRxiv, 1, 1-10.
https://doi.org/10.1101/2020.06.10.20127589

195
Yakar, B., Gömleksiz, M. ve Prinççi, E. (2019). Bir Üniversite Hastanesi Polikliniğine Başvuran
Hastaların Sağlık Okuryazarlığı Düzeyleri ve Etkileyen Faktörler, Euras J Fam Med, 8(1):27-
35.
Yeniçıktı, N. T., Tarakcı, H. N. ve Gazaz, D. C. (2021). Kamu Spotlarına Covid-19 Yansıması:
Sağlık Bakanlığının Sosyal Medya Platformlarının İncelenmesi. Akdeniz Üniversitesi İletişim
Fakültesi Dergisi, (35), 239-261.
Yeşilyurt, Ö. COVID-19 Pandemi Sürecinin Yönetilmesinde Sosyal Pazarlama Aracı Olarak
Kamu Spotlarının İncelenmesi: İçerik Analizi. OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları
Dergisi, 17(Pandemi Özel Sayısı), 1-1.
Yıldırım, A. ve Şimşek, H. (2016). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma. Seçkin Yayınları. Ankara.
Yousif, A. A. (2003). Literacy: An Overview of definitions and assessment, Paper Presented to
the Expert Meeting on Literacy Assessment, UNESCO, Paris (10-12 June, 2003).
Yumiya, Y., Goto, A., Murakami, M., Ohira, T., Rudd, R. E. (2019). Communication between
Health Professionals and Community Residents in Fukushima: A Focus on the Feedback
Loop. Health Communication, 1–9. https://doi.org/10.1080/10410236.2019.1625004
Yurttaş, Ö. U. Covıd-19 Pandemisi ve Kamu Spotu Reklamları Üzerine Bir İnceleme. The
Turkish Online Journal of Design Art and Communication, 11 (1), 213-231.
Yücel, N., Yücel, A., Gündüz K. & İnan M.(2020). “Korona Virüs Riskine Karşı 14 Kural” kamu
spotunun eye-tracking ile analizi, Turkish Studies, 15(6), 979-999.
Wang, C. H. (2010). Factors Predıctıng The Effectıveness Of Endorsement Publıc Servıce
Announcemnt, Steve Nenninger, 391-397.
Wang, J., Pan, L., Tang, S. Ji, S. J., Shi, X. (2020). Mask use during COVID-19: A risk adjusted
strategy, Environmental Pollution, 266, 1-6. https://doi.org/10.1016/j.envpol.2020.115099
Wang, Q. ve Su, M. (2020). A preliminary assessment of the impact of COVID-19 on
environment A case study of China. Science of The Total Environment, 728, 1-10.
Wang, Y. Wang, Y. Chen, Y. Qin, Q. (2020). Unique epidemiological and clinical features of the
emerging2019 novel coronavirus pneumonia (COVID-19) implicatespecial control measure,
Journal of Medical Virology, 92, 568-576.
Weijers, R. J., ve de Koning, B. B. (2021). Nudging to increase hand hygiene during the COVID-
19 pandemic: A field experiment. Canadian Journal of Behavioural Science / Revue
canadienne des sciences du comportement, 53(3), 353–357.
Weiss, B. D. (2003). Health literacy, The Arizona University Elder Care A Resource for
Interprofessional Providers, 1-2.
White, S., and Dillow, S. (2005). Key Concepts and Features of the 2003 National Assessment of
Adult Literacy (NCES 2006-471). U.S. Department of Education. Washington, DC: National
Center for Education Statistics.

196
Wong, S. H., Teoh, J. Y., Leung, C. H., Wu, W. K., Yip, B. H., Wong, M. C., Hui, D. S. (2020).
COVID-19 and Public Interest in Face Mask Use, American Journal of Respiratory and
Critical Care Medicine, 202(3), 453-455.
World Health Organization (WHO) (1998) Division of Health Promotion, Education and
Communications Health Education and Health Promotion Unit. Health Promotion Glossary.
World Health Organization, Geneva.
Wright, K. B., Sparks, L., Hair, H. (2012). Health Communication in the 21st Century, Blackwell
Publishing: UK.
Xu, C., Zhang, X. ve Wang, Y. (2020). Mapping of health literacy and social panic via web search
data during the COVID-19 public health emergency: infodemiological study. Journal of
Medical Internet Research, 22(7), 1-8.
Xu, X., Han, M., Li, T., Sun, W., Wang, D., Fu, B., … Wei, H. (2020). Effective treatment of
severe COVID-19 patients with tocilizumab. Proceedings of the National Academy of
Sciences, 117(20), 1-6.
• https://www.canada.ca/en/public-health/services/diseases/coronavirus-disease-covid-
19.html?utm_campaign=not-applicable&utm_medium=vanity-url&utm_source=canada-
ca_coronavirus
• https://www.cdc.gov/coronavirus/2019-ncov/communication/public-service-
announcements.html
• https://covid19.saglik.gov.tr/TR-66174/kamu-spotlari.html?Sayfa=1
• https://www.gov.uk/government/publications/coronavirus-covid-19-meeting-with-others-
safely-social-distancing/coronavirus-covid-19-meeting-with-others-safely-social-
distancing?priority-taxon=774cee22-d896-44c1-a611-e3109cce8eae
• https://www.lakecountyil.gov/DocumentCenter/View/34285/Stay-Home-Save-Lives-PSA-
Scripts
• https://ourworldindata.org/grapher/rate-of-daily-new-confirmed-cases-of-covid-19-positive-
rate?country=~TUR
• https://www.un.org/development/desa/indigenouspeoples/covid-19/public-service-
announcements-on-covid-19.html
• https://www.who.int/news/item/22-06-2020-the-world-health-organization-reminds-public-
to-remain-vigilant-through-mr-bean-s-essential-covid-19-checklist
• https://www.unicef.org/turkey

197
EKLER

Ek 1:Anket Formu

Sayın katılımcı,

Sağlık okuryazarlığı, sağlık ile ilgili bilgileri okuma, anlama ve bu bilgileri kullanma ile
ilgili becerilerin tümünü ifade etmektedir. Aşağıdaki anket soruları, sağlık okuryazarlığınızı
ölçek adına oluşturulmuştur. Verdiğiniz tüm bilgiler gizli tutulacak olup, araştırmacının
doktora tezinde istatistiki bilgi olarak kullanılacaktır.

Araştırma sorumlusu: Dilek KOLCA


Tarih:_______________

I.BÖLÜM

1. Yaşınız (bitirmiş olduğunuz yaşı belirtiniz): …………………….

2. Cinsiyetiniz: ( ) 1. E ( ) 2. K

3. Medeni durumunuz: ( ) 1. Evli ( ) 2. Bekar

4. Eğitim durumunuz (en son bitirilen okulu belirtiniz)

( ) 1. İlkokul mezunu ( ) 2. Ortaokul mezunu ( ) 3. Lise mezunu

( ) 4. Meslek Yüksekokulu mezunu ( ) 5. Üniversite/yüksekokul mezunu

( ) 6. Yüksek lisans mezunu ( ) 7. Doktora mezunu

5. Mesleğiniz: ( ) 1. Ev hanımı ( ) 2. İşçi ( ) 3. Emekli ( ) 4. Öğrenci

( ) 5. Memur ( ) 6. Esnaf ( )7. Serbest çalışan ( ) 8. Çiftçi ( ) 9. Diğer………………..

6. Sosyal güvenceniz: ( ) 1.Yok ( ) 2. SGK ( ) 3. Diğer (lütfen belirtiniz) ……………

7. Ailenizin aylık gelirini giderlerinize oranla nasıl değerlendiriyorsunuz?

( ) 1. Gelir giderden az ( ) 2. Gelir gidere denk ( ) 3. Gelir giderden fazla

II. BÖLÜM

Aşağıda sağlıkla ilgili çeşitli konular hakkında ifadeler bulunmaktadır. Lütfen her ifadede
belirtilen konu için zorluk derecesini “çok kolay/ kolay / zor /çok zor” seçeneklerinden sizin
için uygun olanı seçerek (X) ile belirtiniz.

198
Fikrim Yok
Çok Kolay

Çok Zor
Çok kolaydan çok zora doğru derecelendirecek olursanız aşağıdakileri yapmak sizin

Kolay
No için ne derece kolay/zordur?

Zor
1 Sağlığınızla ilgili bir şikâyetiniz olduğunda, bunun bir hastalık belirtisi olup olmadığını
araştırıp bulmak
2 Sağlığınızla ilgili bir şikâyetiniz olduğunda, bu konudaki herhangi bir yazıyı (broşür,
kitapçık, afiş gibi) okuyup anlamak
3 Sağlığınızla ilgili bir şikâyetiniz olduğunda, bu konuda ailenizin ya da arkadaşlarınızın
tavsiyelerinin güvenilir olup olmadığını değerlendirmek
4 Bir sağlık kuruluşuna gitmek istediğinizde, hangi doktora başvurmanız gerektiğini araştırıp
bulmak
5 Bir sağlık kuruluşuna gitmek istediğinizde başvurunuzu (randevu almak gibi) nasıl
yapacağınızı araştırıp bulmak
6 Bir sağlık kuruluşuna gitmek istediğinizde, telefon ya da internet aracılığı ile randevu almak
7 Sizi ilgilendiren hastalıkların tedavileri ile ilgili bilgileri araştırıp bulmak
8 Doktorunuzun hastalığınızla ilgili açıklamalarını anlamak
9 Doktorunuzun önerdiği farklı tedavi seçeneklerinin avantaj ve dezavantajlarını
değerlendirmek
10 Sağlıkçıların (doktor, eczacı gibi) önerdikleri biçimde ilaçlarınızı kullanmak
11 İlaç kutusundaki ilacı kullanmanıza yönelik talimatları anlama
12 Farklı bir doktordan ikinci bir görüş almaya ihtiyaç duyup duymadığınıza karar vermek
13 Tahlil/tetkik öncesi hazırlıklarla (diyet uygulamak gibi) ilgili bilgileri anlamak
14 Hastanede ulaşmak istediğiniz birimin (laboratuvar, poliklinik gibi) yerini arayıp bulmak
15 Acil bir durumda (kaza, ani sağlık sorunu gibi) ne yapabileceğine karar vermek
16 Gerekli olduğu durumlarda ambulans çağırmak
17 Doktorunuzun size önerdiği şekilde, düzenli aralıklarla takip ve kontrollerinizi yaptırmak
18 Fazla kilolu olma, yüksek tansiyon gibi sağlığınız için zararlı olabilecek durumlarla ilgili
bilgiyi araştırıp bulmak
19 Fazla kilolu olma, yüksek tansiyon gibi sağlığınız için zararlı olabilecek durumlarla ilgili
sağlık uyarılarını anlamak
20 Sigara içme, yetersiz fiziksel aktivite gibi sağlıksız davranışlarla nasıl başa çıkılacağıyla
ilgili bilgiyi araştırıp bulmak
21 Sigara içme, yetersiz fiziksel aktivite gibi sağlıksız davranışlarla nasıl başa çıkılacağıyla
ilgili sağlık uyarılarını anlamak
22 Yaşınız, cinsiyetiniz ve sağlık durumunuzla ilişkili olarak yaptırmanız gereken sağlık
taramaları (kadınlar için meme, erkekler için prostat kaynaklı hastalıklara yönelik taramalar
gibi) ile ilgili bilgiyi araştırıp bulmak
23 İnternet, gazete, televizyon, radyo gibi kaynaklarda daha sağlıklı olmak için yapılması
önerilen bilgileri anlamak
24 İnternet, gazete, televizyon, radyo gibi kaynaklarda daha sağlıklı olmak için yapılması
önerilen bilgilerin güvenilir olup olmadığına karar vermek
25 Gıda ambalajları üzerinde sağlığınızı etkileyebileceğinizi düşündüğünüz bilgileri anlamak
26 Yaşadığınız çevrenin (ev, sokak, mahalle gibi) sağlığı etkileyen olumlu ve olumsuz
özelliklerini değerlendirmek
27 Yaşadığınız çevrenin (ev, sokak, mahalle gibi) daha sağlıklı olması için neler yapılabileceği
ile ilgili bilgileri bulmak
28 Gündelik davranışlarınızdan hangilerinin (spor yapmak, sağlıklı beslenmek, sigara
kullanmamak gibi) sağlığınızı etkilediğini değerlendirmek
29 Sağlığınız için yaşam tarzınızı (spor yapmak, sağlıklı beslenmek, sigara kullanmamak gibi)
değiştirmek
30 Diyetisyen tarafından yazılı olarak verilen diyet listesini uygulayabilmek
31 Ailenize ya da arkadaşlarınıza daha sağlıklı olmaları konusunda önerilerde bulunmak
32 Sağlıkla ilgili politika değişikliklerini yorumlamak

199
Nitel Araştırma Soruları

1. Kamu spotu nedir? Sağlık ile ilgili daha önce izlemiş olduğunuz kamu spotlarını anlatır
mısınız?
2. Covid-19 ile ilgili ne biliyorsunuz? Covid-19 ile ilgili şahsi görüşleriniz nedir?
3. Maske kullanımı ile ilgili hazırlanan kamu spotunu izlediniz mi? Bu kamu spotunun
açıklayıcı olduğunu düşünüyor musunuz? Bu kamu spotu maske kullanıma alışkanlığınızı
değiştirdi mi?
4. Virüse karşı doğru el yıkama kavramı hakkında bilginiz var mı? Doğru el yıkama ile ilgili
hazırlanan kamu spotunu izlediniz mi? Kamu spotunun etkili olduğunu düşünüyor musunuz?
5. Sosyal mesafe kavramı hakkında bilginiz var mı? Sosyal mesafe kavramı ile ilgili hazırlanan
kamu spotunu izlediniz mi? Kamu spotunun etkili olduğunu düşünüyor musunuz?
6. 14 gün kuralı hakkında bilginiz var mıdır? 14 gün kuralı ile ilgili oluşturulan kamu spotunu
izlediniz mi? Siz veya çevrenizdeki kişilerin 14 gün kuralına uyduğunu düşünüyor musunuz?
7. Covid-19 ile ilgili yapılan aşılar hakkında bilginiz var mıdır? Aşılanmanın pandemi
üzerindeki etkisi sizce nedir?

200
Ek 2. Özgeçmiş

ÖZGEÇMİŞ

Adı Soyadı : Dilek KOLCA


Doğum Yeri ve Tarihi : 24.02.1992
Yabancı Dili : İngilizce
Telefon : 05447820046
E-Posta : kolcadilek@gmail.com

Eğitim Durumu :
Lise : Kahramanmaraş Lisesi
Lisans : Ankara Üniversitesi-Sağlık Kurumları Yöneticiliği
Yüksek Lisans : Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi-Sağlık Yönetimi
Doktora : Üsküdar Üniversitesi- Sağlık Yönetimi

Yüksek Lisans Tezi:

“Sağlık Kurumlarında Çalışan Sağlık Personellerinin Meslek Hastalığına Yakalanma Riskleri ile İş
Tatminleri Arasındaki İlişki: Kahramanmaraş İli Uygulaması”, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sağlık Yönetimi Ana Bilim Dalı, Kahramanmaraş-2016. Danışman: Doç.Dr.
Abdullah SOYSAL

İş Tecrübesi:

İstinye Üniversitesi- Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik Program Başkanlığı, Öğretim Görevlisi(2017-


…)

201

You might also like