Antikcag_Hellen_Roma_Edebi_Kaynaklari_pdf

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 10

TC

EGE ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TARİH ANABİLİM DALI

TARİHİN KAYNAKLARI I DERSİ ÖDEVİ

ANTİKÇAĞ (HELLEN-ROMA) EDEBİ KAYNAKLARI

ÖĞRETİM ÜYESİ

Prof.Dr. Hasan MERT

HAZIRLAYAN

İsfendiyar ÖZEREN

ÖĞRENCİ NO

92170000421

İZMİR 2017
ANTİKÇAĞ (HELLEN-ROMA) EDEBİ KAYNAKLARI

İnsanlık tarihinin bir parçası olan Antikçağ’a ilişkin kaynaklar şu şekilde


sınıflandırılmaktadır: Genel olarak “ikincil kaynak” niteliğindeki “edebi kaynaklar”
(antik tarih yazımı ve edebiyat kapsamına girenler) ve genel olarak “birincil” kaynak
niteliğindeki “epigrafik kaynaklar” (yazıtlar), “papirolojik kaynaklar” (papirüsler) ve
“nümismatik kaynaklar” (sikkeler)1.

Hellen ve Roma tarihine ilişkin “edebi kaynaklar”, tarihi olayların Antikçağ


tarihçileri ve yazarları tarafından aktarılması anlamına gelmektedir. Aktarılan bu eserler
arasında yalnızca “tarih eseri” olarak düşünülmüş olanların dışında, tarihi kaynak olarak
kullanılabilen biyografyalar, söylevler, mektuplar, felsefe eserleri, ihtisas eserleri,
destanlar, drama eserleri ve şiirler tarihi kaynak olarak kullanılabilmekte ve “edebi
kaynak” niteliği taşımaktadırlar2.

1. TARİH ESERLERİ

Edebi kaynaklar başlığı altında yer alan ve yazılışında “tarih eseri” olarak
düşünülerek bu amaçla kaleme alınan eserler, Eskibatı tarihine ilişkin edebi kaynakların
başında yer almaktadır. Eskibatı siyasal tarihi konusunda bilimsel fikir ve düşüncelerin
gelişmesinde Heredotos (Mö ca 484-425), Thukydides (Mö ca 460-400), Sallustius (Mö
86 - ca 34) ve Tacitus (Ms ca 56-115) gibi önemli antik tarihçilerin büyük etkileri vardır.
Antik tarih yazımı, Hekataios’tan (Mö 6/5. yy) Prokopios’a (Ms 6. yy) kadar bin yılı aşkın
bir süre içinde gelişim göstermiştir3.

1.1 Hellenlerde Tarih Yazımı

Hellenlerde tarih yazımı Mö 6. yy’da başlamıştır. Hellence’de “tarih” anlamına


gelen historia sözcüğü, “araştırmak”, “bilgi edinmek” anlamına gelen historein fiilinden

1
İplikçioğlu 2015 : s 43
2
İplikçioğlu 2015 : s 48
3
İplikçioğlu 2015 : s 51

1
çıkmadır. Hellenler için tarih yazımı, başlangıçta -özellikle- yabancı ülke ve kavimler
hakkındaki bilgilerin kaydedilmesinden başka bir şey olmamıştır. Hellen tarih yazımının,
dolayısıyla dünyada tarih biliminin öncüleri ise, çoğunluğu Ionia’lı olan
logographos’lardır. Logographos’lar, Hellen edebiyatında şiirden düzyazıya geçişi temsil
eden ve genellikle kentlerin efsanevi kuruluşları hakkında ya da tanrılar ve kahramanlarla
ilgili eserler üretmeleri, günümüzde “tarihin babası” olarak adlandırılan Heredotos’a
ilham olmuşlardır. Logographos’lar içinde en önemlisi, Mö 500’lerde yaşamış olan
Miletos’lu Hekaitos’tur. Tarih biliminin asıl öncüsü kabul edilen Hekaitos, Perigehesis
ya da Perihodos Ges (=Yeryüzünün Tasviri) adlı eserinde Cebelitarık Boğazı’ndan
başlayarak Akdeniz ve Karadeniz bölgelerindeki ülkeleri tasvir etmiş, Genealogiai
(=Soyağaçları) eserinde ise hükümdar sülalelerinin şecerelerini çıkarmaya çalışmıştır.
Ayrıca, eserlerinde geçmişteki olayları tanrılardan çok insanlara mal eden tutumuyla
Hekataios, Hellen tarihçiliği açısından çok önemlidir4.

Fakat ilk gerçek Hellen tarihçisi Hekataios değil, Halikarnasos’lu (Bodrum)


Heredotos’tur (Mö ca 484-425). Heredotos, Doğu Akdeniz bölgesine çıktığı uzun
gezilerden sonra kaleme aldığı Historiai adlı eserinde Mö 5. yy’lın ilk yarısındaki Hellen-
Pers savaşlarını tasvir etmiş ve bunu bugünkü anlayışa yakın bir tarih eseri şeklinde
sunmuştur. “Heredotos Tarihi” siyasal, sosyal ve askeri tarih olmanın yanı sıra aynı
zamanda bir kültür tarihidir5.

Trakya kökenli olan Atinalı Thukydides (Mö 460-400) ise “Peloponnesos Savaşı
Tarihi”nin yazarı ve “tarihsel mongrafya”nın da yaratıcısıdır. Thukydides eserinde
kronolojiye özen göstermiş ve aynı zamanda olayları yaratan nedenler ve aralarındaki
bağlantılar üzerinde durmuştur. Böylece modern tarih biliminin de temellerini atmıştır6.

Thukydides’in eseri Mö 411 yılında kesilmektedir. Eser, daha sonra Atinalı


Ksenophon (Mö ca 430-355) ve Khios’lu Theopompos (doğ. Mö 378/76) tarafınca
bırakıldığı yerden tamamlanmaya çalışılmıştır. Fakat bu çalışmalarda yalnızca
Ksenophon’un Hellenika (=Hellen Tarihi) adlı eseri günümüze kadar ulaşabilmiştir7.

4
İplikçioğlu 2015 : s 54; Tekin 1998 : s 125-126; Demiriş 1994 : s 234-235
5
İplikçioğlu 2015 : s 54; Tekin 1998 : s 122
6
İplikçioğlu 2015 : s 55
7
İplikçioğlu 2015 : s 55; Tekin 1998 : s 128

2
Büyük İskender’in generali, dostu ve Hellenistik Mısır devletinin kurucusu
Ptoleimaios Lagu (Mö 367/6-283) ise bir “İskender Tarihi” kaleme almıştır. İskenderiyeli
Kleitarkhos’ta (Mö 4/3. yy) 12 kitaplık başka bir “İskender Tarihi” kaleme almıştır.
Ayrıca Nikomedeia’lı Flavius Arrianos ve Romalı Q. Curtius Rufus’ta “İskender Tarihi”
yazan kişiler arasındadır8.

Mö 4. yyda Kyme’li Ephoras 30 kitaptan oluşan bir dünya tarihi (Historiai)


kaleme almıştır9. Mö 5/4. yyda da Syrakusai’lı Philistos, Thukydides’i örnek alarak
“Sicilya Tarihi” yazmıştır. Yine Mö 5/4. yyda Knidos’lu Ktesias’ta 23 kitaplık “Pers
Tarihi” (Persika) kaleme almıştır10. Mö 3. yyda yaşamış olan Polybios (Mö 202/1-120),
Hellenistik Çağ’ın en büyük tarihçisi sayılmaktadır. 40 kitaplık Historai (=Araştırmalar)
isimli eseri yazmıştır11.

1.2 Romada Tarih Yazımı

Romalılar tarih yazımını Hellenlerde olduğu gibi bir “bilim” değil, “siyasetin bir
parçası” olarak görmüşlerdir. Bu bakımdan Q. Pabius Pictor, L.Cincius Alimentus ve M.
Porcius Cato gibi ilk Romalı tarih yazarlarının politikacı olmaları bir rastlantı değildir.
Romalı ilk yazarlar yazılarını “annalistik” bir tarzda, yani yıllara göre düzenlenmiş resmi
kayıtlardan faydalanarak yazmışlardır. Bu tarz Roma Cumhuriyet devrinin son
dönemlerine kadar Roma tarih yazımına egemen olmuştur12.

Latin dilindeki ilk tarih eseri yazan Romalı, Tusculum’lu M. Porcius Cato (Mö
234-149) olmuştur. Hellence kaynakları kullanan yazar, 7 kitaplık bir eser olan Origines’i
(=Kökenler) yazmıştır. L. Coelius Antipater (doğ Mö 180/70) ise Bellum Punicum
(=Kartaca Savaşı) adlı 7 kitaplık eserinde Roma’nın Hannibal ile olan savaşını
anlatmıştır13.

Romalı ünlü devlet adamı Gaius Iulius Caesar’ın (Mö 100-44) Gallia’a yaptığı
işlerin bir raporu olarak Roma’ya gönderdiği 7 kitaplık Gallia Savaşı (Commentarii del

8
İplikçioğlu 2015 : s 56-57
9
Demiriş 1994 : s 237
10
İplikçioğlu 2015 : s 57
11
Tekin 1998 : s 129
12
İplikçioğlu 2015 : s 59; Demiriş 1999 : s 432-433
13
İplikçioğlu 2015 : s 59; Demiriş 1999 : s 438

3
bello Gallico) adlı eseri ve iç savaş tarihini ele aldığı Commentarii del bello civili eseri
de tarih araştırmaları bakımından önem taşımaktadır14.

Roma’daki tarihsel monografya, Amiternum’lu (Orta İtalya) C. Sallustus


Crispus’un (Mö 86-34) “Iugurta Savaşı” (Bellum Iugurthinum) ve “Catilina Tertibi” (De
Catilinae coruratione) eserleri ile zirve yapmıştır. Sallustus, eserlerinde son bulmakta olan
Roma cumhuriyetinin etkileyici bir tablosunu çizmiş, yazılarıyla olayları derlemenin
ötesine geçerek onların nedenlerine inmiş ve yaşadığı çağı tüm boyutlarıyla anlatmaya
çalışmıştır. Bu özelliği nedeniyle klasik Roma tarihçiliği onunla başlatılmaktadır15.

Patavium’lu tarihçi Titus Livius (Mö 59 - Ms 17), Ab urbe condita (=Kentin


Kuruluşundan İtibaren) isimli 142 kitaplık eseri yazmıştır. Bu eserden günümüze 1.-10.
ve 21.-45. kitaplar ile eserin tüm kitaplarının adının bulunduğu içindekiler kısmı
kalmıştır. Eski Romalılığı ve Roma erdemini yücelten bu devasa eser, Roma
imparatorluğu çağı boyunca Roma tarih yazımının tacı sayılmıştır16.

Roma tarih yazımında Augustus devri yeni bir dönemi başlatır. Bu dönemin
özelliği, Latincenin yanında Hellence’nin de yer almasıyla belirginleşmektedir.
Halikarnassos’lu Dionysios’un 20 kitaplık Roma tarihi bu gelişmenin bir örneğidir.
Augustus’la başlayan yeni tarih yazımında “sülale” düşüncesi ön plana çıkmış ve
biyografik unsurlar ağırlık kazanmıştır. Capua’lı Velleius Paterculus’un (Mö ca 19 - Ms
31) yazdığı 2 kitaplık Roma tarihi el kitabı bu örnek gösterilebilir17.

Cornelius Tacitus’un (Ms ca 55-117) 14 kitaplık Historiae eseri kendi


düşüncelerini fazla açığa vurmadan, daha çok zamanın çelişkilerini göstermeyi tercih
etmiştir18.

Ms 2. yyla gelindiğinde tarih yazımında Hellence ağırlık kazanmaya


başlamaktadır. Nikaia’lı (Bithynia) Cassius Dio Caoccelanus’un kaleme aldığı 80 kitaplık
Roma Tarihi (Rhomaika) Hellence’nin üstün hale geldiğini göstermektedir. Buna karşın
Antiokheia’lı Ammianus Marcellinus (Ms ca 322 - ca 400) ise Latince ile kaleme aldığı
31 kitaplık Roma Tarihi (Res gestae) Roma tarih yazımının son bir kez daha üstün bir

14
İplikçioğlu 2015 : s 60; Demiriş 1999 : s 440-441
15
İplikçioğlu 2015 : s 60; Demiriş 1999 : s 442
16
İplikçioğlu 2015 : s 61; Demiriş 1999 : s 445
17
İplikçioğlu 2015 : s 61-62; Demiriş 1999 : s 446-447
18
Demiriş 1999 : s 449-451

4
örneğini vermektedir. Sonraki dönemde Ammianus Marcellinus ile karılaştırılabilecek
Hellen dilinde eser yazmış olan Kaisareia’lı (Filistin) Prokopios karşımıza çıkmaktadır.
Prokopios’un kaleme almış olduğu 8 kitaplık tarih kitabı (Historiai) Iustinianus devrinde
Persler, Vandallar ve Doğu Gotlarına karşı savaşları anlatırken “Yapılar” (=Peri
ktismaton) kitabı ise Iustinianus dönemindeki imar faaliyetlerini anlatmaktadır.
Prokopios, Iustinianus öldükten sonra kaleme aldığı “Anekdota” (=Yayımlanmamış
Tarih) adlı eseri imparatoriçe Theodora’ya eleştiri ve hakaretler içermektedir. Prokopios
ile beraber Antik tarih yazımı son bulmaktadır19.

2. BİYOGRAFYALAR

Biyografyalar ele aldıkları devlet adamı, komutan, düşünür ve ozanlar gibi


şahsiyetlerin hayatlarını konu edinirler. Önemli kişilerin icraatını içermelerinden dolayı
biyografyalardan edinilen bilgiler konu edinen kişinin yaşadığı devri kısıtlı olarak bize
sunmaktadır. Biyografyanın önemli yanlarından biri münferit olaylar hakkında bol bilgi
sunmasıdır. Aynı zamanda biyografyada konu edinen kişi bir tarihçi ise, o kişinin biteysel
özellikleri ve dünya görüşü hakkında edinilen bilgiler ile kişinin yazdığı eserin
güvenirliğini olumlu veya olumsuz yönde belirlemektedir. Biyografya yazımı Hellenistik
Çağda olgunlaşmıştır. Romalı Cornelius Nepos (Mö ca 100-25) 16 kitaplık De viris
illustribus (=Ünlü Kişiler Hakkında) adlı eserinde antikçağın ünlü politikacı ve
edebiyatçılarının hayatlarını anlatmıştır. Roma imparatorluk döneminin en önemli
yazarlarından biri olan Plutarkhos’un Bioi paralleloi (=Paralel Yaşamlar) adlı eseri bu
alanda yapılmış önemli bir eserdir. Suetonis’in Iulius Caesar’dan Dominitus’a kadar 11
Roma imparatorunu 8 kitap halinde biyografyalarını içeren De vita Caesarum
(Caesar’ların Yaşamı Hakkında) isimli eseri bir diğer önemli biyografya eseridir20.

3. SÖYLEVLER

Mö 5. yylın sonlarında gelişen söylev (belagat/hitabet) sanatı, Hellen polisleri ve


Roma mahkemeleri ile halk meclislerinde alınacak kararları etkilemek yönlendirmeyi

19
İplikçioğlu 2015 : s 63-65; Demiriş 1999 : s 455-458
20
İplikçioğlu 2015 : s 66-69

5
mümkün kılmıştır. Hitabet sanatı “siyasal”, “mahkeme” ve “övgü” söylevleri olarak üç
başlığa ayrılmaktadır. Siyasal nitelikli, yani halk meclislerinde ya da Roma senatus’unda
verilen söylevlere, Atinalı Demosthenes’in (Mö 384-322) Philippika ve Romalı Cato’nun
Pro Rhodiensibus söylevleri örnek gösterilebilir. Mahkeme söylevlerine ise Cicero’nun
(Mö 106-43) In Verrem söylevi verilebilecek bir örnektir. Atinalı Perikles’in
Peloponnessos Savaşı’nda ölenler için verdiği söylev de övgü söylevlerine örnektir.
Hitabet ustaları söylevlerinde yaşadıkları dönemin siyasal düşünceleri yansıtmaktadır.
Ayrıca söylevlerin tarihsel olaylardan doğrudan doğruya haber vermeleri ve bu olayların
bizzat bir parçası olmalarından dolayı “birincil kaynak” niteliği taşımaktadırlar21.

4. MEKTUPLAR

Antikçağ’dan günümüze ulaşan mektuplar “birincil” kaynak niteliği taşımaktadır.


Mektuplar “resmi mektuplar” ve “özel mektuplar” olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır.
“İdari evrak” niteliği taşıyan “resmi mektuplar” tarih araştırmaları bakımından önemlidir.
Özellikle hükümdarların belirli ayrıcalıklar tanımak üzere bazı topluluklara ya da kişilere
gönderdikleri mektuplar, “ferman”la aynı düzeyde olup, “resmi belge” niteliğine
sahiptirler22.

5. FELSEFE ESERLERİ

Antikçağ’da felsefe, “doğa felsefesi”, “mantık felsefesi” ve “ahlak felsefesi”


olarak üç ana bölümden oluşmaktadır. Bunlardan “ahlak felsefesi” tarih araştırmalarında
özel bir önem taşımaktadır. Ahlak felsefesi, erdem öğretisi ve özellikle insan ile devlet
konusundaki kuramsal görüşleri nedeniyle tarihsel-siyasal alana daha çok yakın
bulunmaktadır. Bu alanda sayabileceğimiz önemli kaynakların başında Atinalı Platon’un
(Mö 429/8-348/7) 10 kitaplık “Devlet” (Politeia) eseri ile Stageira’lı (Khalkidike)
Aristoteles’in (Mö 384-322) “Politika” eserleri vardır. Roma’da ise M. Tullius
Cicero’nun (Mö 106-23) bilinçli bir şekilde siyasal düşüncelerini dile getirdiği “Devlet
Üzerine” (De re publica) ve “Yasalar Üzerine” (De legibus) adlı felsefe yazıları örnek

21
İplikçioğlu 2015 : s 69-71; Tekin 1998 : s 125
22
İplikçoğlu 2015 : s 72-73

6
verilebilir. Tarihçi günümüzde felsefe eserlerinde faydalanmak istediği zaman dikkat
etmesi gereken en önemli şey, yazılan eserin yansıttığı düşüncelerin nesnelliğinin iyice
tenkid edilmesi gerektiğidir23.

6. İHTİSAS ESERLERİ

Tıp, mimari, müzik, savaş sanatı gibi bilim ve tekniğin değişik alanlarında kaleme
alınan ihtisas eserlerinin tarihle genel bir ilişkisi bulunmaktadır. Bunların başında
coğrafya alanında yazılmış eserler gelmektedir. Amaseia’lı (Pontos) ünlü coğrafyacı
Strabon’un 17 kitaplık Geographika (=Coğrafya) adlı eseri bu alanda verilebilecek bir
örnektir. Tarım alanında yazılmış eserler ise iskan tarihi bakımından önemli olmaları gibi
yazıldıkları zamanın ekonomik yapısına da ilişkin ipuçları içermektedir. Romalı ünlü
politikacı ve yazar Cato’nun De agri cultura (=Tarım Üzerine) eseri bir örnektir. İhtisas
eserleri arasında hukuk eserlerinin de önemli bir yeri vardır. Bu alanda verilecek bir örnek
ise Ms 313-437 yılları arasındaki Roma imparatorluğu yasalarını bir araya getiren Codex
Theodosianus’tur24.

7. DESTANLAR

Antikçağ’da efsaneleri konu alan eski Hellen şiirine “epos” denilmektedir.


“Ozanın sözü” demek olan bu sözcük Batı dillerinin tümüne “destan” yani kahramanlık
şiiri anlamıyla yer almıştır. Destanlar, Hellen dünyasında ilk önce Batı Anadolu’daki Ion
kentlerinde gelişmiştir25. Destanlar genel olarak “halk destanı” ve “sanat destanı” diye
ayrılmaktadır. Halk destanı toplumdan özellikler taşırken, sanat destanı bireysel özellikler
taşımaktadır. Halk destanlarına Homeros’a atfedilen Ilias ve Odysseia, sanat destanlarına
ise Romalı Lucanus’un (Ms 1. yy) Pharsalia’sı örnek gösterilebilir. Destan yazımının
Hellen dünyasındaki en eski örnekleri Ilias ve Odysseia’dır. Bu iki destan Avrupa
edebiyat tarihinin başlangıcı sayılmaktadır. Buna karşılık Roma destan yazımının dünya
ve tarihe daha yakın olduğu göze çarpmaktadır. Romalı ozan Naevius, Bellum Poenicum

23
İplikçioğlu 2015 : s 73-75
24
İplikçioğlu 2015: s 75-76
25
Tekin 1998 : s 121

7
(=Kartaca Savaşı) eserinde Romalıların başarılarını anlatmaktadır. Roma imparatorluk
çağının ilk yüzyılında yazılan destanlar da önemli tarihsel olayları ele almışlardır.
Pharsalia destanı bu gelişmeye bir örnektir.

8. DRAMA ESERLERİ

Antikçağ drama eserleri, “antik tragedya” ve “komedya” olarak anlaşılmaktadır.


Bu eserler edebi olmanın yanı sıra tarihi içerik bakımından önem taşımaktadır. Özellikle
Hellen tragedya eserlerinde dünya ve insanlara ilişkin genel açıklamalar, kent devleti
hakkında önemli izler taşımaktadır. Drama eserleri, vatandaşların yaşamından önemli
detay bilgiler vermekte, halk meclisi ya da mahkemesi gibi devlet kurumlarını daha
anlaşılır bir hale getirmektedir. Tarihsel olaylar bazen tragedyanın konusu olabilmiştir.
Örneğin Atinalı Phrynikhos’un (Mö 6/5 yy) Miletu halosis (Miletos’un Alınması) isimli
eseri Batı Anadolu’daki Ionların Miletos kenti liderliğinde Perslere karşı olan
başkaldırışını anlatmaktadır26.

9. ŞİİRLER

Hellen edebiyatının ilk döneminde “hymnos” denen dinsel nitelikli şiirler yer
almaktadır. Daha sonraki dönemlerde şiirler tarih araştırmalarında bazı ipuçları
verebilecek gelişimler geçirmiştir. Örneğin devlet adamlarının yazdığı şiirler büyük
ölçüde siyasal konular içermektedir. Bununla birlikte tarihsel olaylardan daha çok sosyal
ve ahlaki düzenin ele alındığı şiirler tarih araştırmalarına yardımcı olabilmektedir27.

26
İplikçioğlu 2015 : s 80-81; Tekin 1998 : s 124
27
İplikçioğlu 2015 : s 81; Tekin 1998 : s 121

8
Kaynakça

Demiriş 1994 B. Demiriş, “Grekler’de ve Romalılar’da Tarih Yazımı: 1 Greklerde


Tarih Yazımı”, Anadolu Araştırmaları 13, İstanbul, 1994, s 231-
240

Demiriş 1999 B. Demiriş, “Grekler’de ve Romalılar’da Tarih Yazımı: 2


Romalılar’da Tarih Yazımı” Anadolu Araştırmaları 15, İstanbul,
1999, s 431-459

İplikçioğlu 2015 B. İplikçioğlu, Eskibatı Tarihi I Giriş, Kaynaklar, Bibliyografya,


Ankara, TTK, 2015, 2. Baskı

Tekin 1998 O. Tekin, Eski Yunan Tarihi, İstanbul, İletişim Yayınları, 1998, 2.
Baskı

You might also like