TÜRK DESTANLARININ ÖZELLİKLERİ

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 11

SİBİRYA TÜRK DESTANLARINDA KAHRAMANIN

YERALTI VE GÖKYÜZÜ DÜNYALARIYLA İLİŞKİLERİ


ÜZERİNE BAZI TESPİTLER
Some Determinations about the Relations of the Hero with the
Underground World and Sky World in Siberian Turkish Epics

Doç. Dr. İbrahim DİLEK*


ÖZ
Türk destan envanteri içerisinde Sibirya’da yaşayan Türk boylarına ait destanlar sayı, muhteva ve
motifleri bakımından önemli bir yere sahiptirler. Ayrıca bu destanlar taşıdıkları mitolojik unsurlar bakımın-
dan da oldukça zengindir. Bu zenginlik içerisinde destan kahramanlarının yeraltı ve gökyüzü dünyalarıyla
ilişkileri ve buralara yaptıkları yolculuklar önemli bir yer tutar. Kahramanın Erlik ve Ülgen’le ilişkileri Türk
Şamanist inancının folklora yansımaları açısından incelenmeye değer niteliktedir. Bu destanlarda bilhassa
yeraltı dünyasına dair ayrıntılı tasvirler dikkat çeker. Bu tasvirler içinde en dikkat çekici olanları şüphesiz
cehennem, cehennemde azap çekenler ve Erlik’le ilgili olanlardır. Bilhassa cehennemle ilgili tasvirlerde yer-
yüzünde yapılması yasaklanan davranışlar önemle vurgulanır. Destanların bu bölümlerinde esasında, destan
anlatıcısı dinleyiciye dolaylı da olsa, ahlaki bazı tavsiyelerde bulunur. Gökyüzü ve yeraltı dünyasındaki var-
lıklarla temas kuran kahraman, çeşitli sonuçlara ulaşır; kahraman, yeraltına yaptığı yolculuklarından zaferle
çıkar, haksız bir şekilde yeraltına kaçırılmış insanları kurtarır. Bu makalede; Sibirya Türk destanlarında kah-
ramanın yeraltı ve gökyüzü dünyalarıyla ilişkileriyle ilgili bazı tespitler tasnif edilerek değerlendirilmiştir.
Anahtar Sözcükler
Anah­tar Kelimeler
Destan, kahraman, yeraltı, gökyüzü, Sibirya, Ülgen, Erlik
ABST­RACT
Epics that belong to the Turkish tribes living in Siberia have an important place in terms of their num-
ber, content and motives among the Turkish epics. Moreover, these legends are highly rich in terms of the
mythological elements that they carry. The relations of the heroes of the legends with underground world and
the sky occupy an important place within this richness. The relations of the hero with Erlik and Ülgen deserve
to be investigated as the reflections of the Turkish Shamanism over the folklore. Detailed descriptions of the
underground world are especially recognized within these legends. The most distinguishing of these descripti-
ons are the ones that are about the hell, those that suffer in hell and Erlik. The behaviors that are forbidden
in earth are pointed out importantly in the descriptions that are especially about hell. The narrator gives
suggestions to the listener by the legends even in an implied way. The hero that interacts with the identities of
the underground world and the sky reaches to some conclusions. The hero receives a victory from the journey
that he takes into the underground world and saves the people who are taken to the underground world in an
unjust way. In this article; some determinations about the relations of the hero with underground world and
the sky in Syberian Turkish legends are classified and evaluated.
Key Words
Epic, hero, underground, sky, Siberia, Ulgen, Erlik

Giriş Dinleyicisi açısından da, kahramanının


Türk destanlarında kahramanın bu yolculuklarda yaşadığı olaylar des-
eylemlerini belirleyen ana unsurların tanın dinleyici açısından ilgi çekici bö-
başında onun vasıfları ve destanın konu- lümlerindendir. Bir amaç için bilinmeze
suyla birlikte anlatıldığı coğrafî ve kül- doğru yola çıkan kahraman, yolculuğu
türel ortam gelir. Destanın olay örgüsü sırasında şüphesiz birçok beklenmedik
içinde yaptığı yolculuklar sırasında ya- olay ve varlıkla karşılaşır. Diğer Türk
şadığı maceralar, kahramanın eylemle- destanlarıyla kıyaslandığında, Sibirya
ri arasında en dikkat çekici olanlarıdır. Türklerinin destanlarında kahramanın

* Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi, idilek@gazi.edu.tr

46 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 85

yeraltı ve gökyüzü ülkelerine daha sık Şor Ülgen, Üş Çayan, Erlik, Erlik Kan
yolculuk yaptığı görülür. Kahramanın Tokuz Çayan
vasıfları ne olursa olsun, bu yolculuklar Yakut/ Ürüñ Aar Toyon Arsan/Arcan
amaçları ve sonuçları bakımından he- Saha Duolay Oğonńor
men bütün destanlarda benzer özellikler
gösterir. Yukarıdaki tablodan da görüleceği
Destan kahramanının bilhassa ye- üzere Sibirya Türk destanlarında gök-
raltına yaptığı yolculuklarda Şamanist yüzü ve yeraltı tanrıları belirli sıfatlarla
dünya anlayışındaki yeraltı ve cehen- tanımlanırlar. Bunlar arasında Ülgen
nem tasvirleri ön plana çıkar. Bu destan- için kan, kaan, çayan, cayaçı, şayan, in;
larda, kahraman, yeraltının en karanlık, Erlik içinse Bos, Aday, Lovuñ, Çiti gibi
en korkunç ve en iğrenç mahlûklarına sıfatlar başta gelir. Sibirya’da yaşayan
meydan okur, şartlarını bilmediği ve ya- Türk topluluklarının bazı destanların-
bancısı olduğu bir dünyada mücadeleye da kahraman, hem bu tanrılarla hem de
girerek onları yener. Bu yazıda, kahra- tanrıların dünyalarıyla çeşitli nedenler-
manın gökyüzü ve yeraltı dünyalarıyla le irtibat halindedir.
hangi sebeple temasa geçtiği, buralarda Üç dünyanın ortak irtibat unsur-
yaşadığı maceralar ve bu maceraların larından biri at bağlanan direktir. Al-
sonuçları üzerinde durulacaktır. tay ve Tuva destanlarında çakı, Hakas
A. Sibirya Türk Destanlarında destanlarında sarçın, teek ya da seçpe,
Gökyüzü ve Yeraltı Ülkelerinin Tas- Yakut destanlarında da sergey olarak
viri adlandırılan direk, kahramanın itibarı-
Sibirya Türk destanlarında yeral- nı, zenginliğini ve gücünü temsil eder.
tı kötülüğün, gökyüzü iyiliğin, yeryüzü Bu direğin, yeraltı, yeryüzü ve gökyüzü
ise insanoğlunun şahsında iyilik ve kö- dünyalarıyla irtibatlı olduğuna da ina-
tülük arasındaki mücadelenin yapıldığı nılır. Yeryüzünde destan kahramanının
mekânlar olarak tasvir edilir. Bu destan- atını bağladığı direğin yerin altında ka-
larda hem yeraltı hem de gökyüzü tanrı- lan kısmına Erlik, gökyüzündeki kısmı-
ları ve varlıklarıyla ilgili tasvirlerde ki- na da Ülgen atını bağlar. Bu yönüyle at
şileştirme ön plana çıkar. Yeraltı ve gök- bağlanan bu direkler Ülgen, Erlik ve
yüzünde tanrıların insanoğlu gibi evleri, destan kahramanının ortak mülkiyet
aileleri, yılkıları, otlakları vardır. Tanrı unsurudur. Üç dünyayla da irtibatlı
ve mekân tasvirlerinde yeraltı dünyasıy- olan ve at bağlanan bu direkler destan
la ilgili olanlar gökyüzüne nazaran daha kahramanının yeraltı ve gökyüzü dün-
ayrıntılıdır. Sibirya Türk destanlarında yalarına yaptığı yolculukta vasıta ya da
gökyüzü ve yeraltı tanrılarının adlandı- geçiş noktası olarak kullanılmaz. Şor
rılmaları genel olarak şu şekildedir: destanlarından Altın Sırık (Ergun 2006:
Gökyüzü tanrıları Yeraltı
229-302) destanında kahramanın otağı,
tanrıları yerin altmışıncı katından itibaren altı
Altay Ülgen, Ülgen biy, Erlik, Erlik biy,
ayak üstünde yükselir ve üç iple göğün
Üç Kurbustan, Ak Bos Erlik, Bos üçüncü katına bağlıdır. Otağın altın at
Bırkan Kaan, Aday direği ise yerin otuzuncu katından yer-
Erlik yüzüne ve göğe doğru yükselir. Otağın
Tuva Han-Hurbustu Erlik, Erlik ve at direğinin her üç dünyayla irtibatlı
Lovuñ Haan olması, kahramanın da bu üç dünyayla
Hakas Han Tengri, İn- İrlik, Çiti İrlik, kurduğu ilişkinin somut göstergesi ola-
huday, Çayan- rak algılanabilir.
huday, Uluğ huday
Sibirya Türklerinin destanlarında,
kahraman gökyüzü ve yeraltına çeşitli

http://www.millifolklor.com 47
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 85

şekillerde ulaşır. Yeraltına iniş ve ora- man yeraltına, Arğalıh adı verilen yer-
dan çıkış, bütün destanlarda benzerlik yüzü ile yeraltının birleşme noktasından
gösterse de, gökyüzünden iniş ve oraya girer. Yine Hakas destanlarından Han
çıkış farklı yollarla gerçekleşir: Altın Mirgen’de (Davletov 3-285) kahraman
Sırık destanında kahraman gökyüzüne yeraltına tünük (baca deliği) adı verilen
Altın Dağ’dan çıkar. Destanda adı geçen delikten iner. Diğer bir Hakas destanı
Altın Dağ, yeryüzü ile gökyüzünün irti- Hara Hushun’da (Ilgın 19-211) kahra-
bat noktasıdır. Kahramanlar gökyüzüne man yeraltına çir izigi’nden (yer eşiği)
bu dağın üstüne çıkarak ulaşırlar. Boktu geçerek iner. Modun Er Sogotoh (Ka-
Kiriş- Bora Şeeley (Ergun-Aça 289-473) rateyev 76-378) ve Culuruyar Nurgun
adlı Tuva destanında ise, kahramanın Bootur (Ergis 62-359) adlı Yakut des-
ablası göğün üçüncü katına, gökteki tanlarında ise kahramanlar yeraltına,
demir ışığı çekmesiyle ortaya çıkan üç timir culuo aartık/aattıh (demir kaygan
renkli ışık vasıtasıyla ulaşır. Burada geçit) ve culurğa hara artık/aattıh (kay-
ışık, yerle gök arasında sabit bir nokta gan kara geçit) adı verilen geçitlerden
olarak durmaz. Onu ancak kahraman inerler. Dolayısıyla Sibirya Türk destan-
ortaya çıkarır. larında kahramanlar yeraltına, küçük
Kahramanın her iki dünyaya yaptı- bazı farklılıklara rağmen, hemen bütün
ğı yolculuğu sırasında atı hep onunla bir- destanlarda baca deliğine benzer dar
liktedir. Fakat Altay Buuçay destanında bir delikten geçerek inmektedirler. Bu
olduğu gibi, kahramanın atı bazı durum- destanlarda geçitten geçerek yeraltına
larda tek başına da gökyüzüne çıkabilir. inen kahramanın, Erlik’in ya da Arsan
Adı geçen destanda, Altay Buuçay’ın atı Doulay’ın yeraltındaki yurduna ulaş-
Kamçı Ceren, doğana dönüşerek Teñeri mak için aşması gereken bazı engeller
Kağan’ın gökyüzündeki yurduna çıkar de vardır. Bu engeller destanlarda ge-
(Dilek 2002: 225). nel olarak; geçit vermeyen bataklıklar,
Sibirya Türk destanlarında gökyü- dağlar, nehirler, ateş ve kan denizleri,
zünden inme vasıtası ise tarama imkânı kütükler ya da kıl geçitler, yağmur, fırtı-
bulduğumuz Türkiye Türkçesine aktarıl- na ve rüzgârla birlikte insan, ejderha ya
mış destanlar içinde yalnızca Culuruyar da hayvanlardan oluşan bekçiler, sına-
Nurgun Bootur (Ergis 62-359) destanın- yıcılar ve yargılayıcılardır. Kahraman,
da mevcuttur. Adı geçen destanda kah- bu engelleri ya kendi gücüyle ya atının
raman Nurgun Bootur, ağabeyi Mölsüt veya bilici yardımcılarının desteğiyle ya
Böğö tarafından kara bir bulutla yeryü- da Er-Samır destanında olduğu gibi saçı
züne indirilir. Bulutun içerisinde atı ve saçıp, bez bağlayarak dua etmek gibi
savaş aletleriyle birlikte kahramanın bazı Şamanist pratikleri yerine getirmek
kız kardeşi Aytalı Kuo, bir at ve bir inek suretiyle aşar. Destanlarda müşterek
sürüsü de vardır. Destanda, gökyüzün- bir özellik olan bu engeller, Altay des-
den yeryüzüne inme zamanı, mesafenin tanlarından Ölöştöy’de şöyle sıralanır:
uzaklığına rağmen bir göz açıp kapama Yeraltına açılan delikten inerek Erlik’e
süresi olarak anlatılır. ulaşmaya çalışan Ölöştöy, loş otlaktaki
Yeraltına inme, Altay destanların- beş bekçi gelini, yolda bekleyen beş eri,
da sürekli açılıp kapandığı için açılar- kara bataklığı, kurtlu denizi, dokuz kara
cabılar adı verilen bir delikten geçerek gölü ve yabancılar için Erlik’in yurdu-
gerçekleşir. Alday-Buuçu (Ergun-Aça na geçit vermeyen dokuz zirveli Kañay
2004: 211-289) adlı Tuva destanında dağını aşarak Erlik’in yurduna ulaşır
kahraman Kıza-Kara nehrinin kıyısın- (Dilek 2007b: 182-184). Yine Altay des-
dan yeraltına iner. Hakas destanı Hu- tanlarından Er-Samır’da, yeraltına inen
ban Arığ’da (Davletov 1-283) ise kahra- kahraman, burada Erlik’e ulaşmak için

48 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 85

onun koyduğu engelleri, bez bağlayarak, da, yeryüzüyle Kara Üzüt’ün birleştiği
süt saçarak ve her engelin başında dua yer Arğalıh olarak adlandırılmaktadır.
ederek aşar. Er-Samır’ın yeraltında kar- Arğalıh’ın bulunduğu yerden, gökyüzü-
şılaştığı engeller; yol vermeyen kütükler, ne doğru yükselen büyük bir ateş vardır.
geçit vermeyen kara su ve kıldan yapılan Yeryüzüyle yeraltı arasında âdeta bir
geçittir (Dilek 2002: 33-112). Hakasların perde görevi gören bu ateşin ötesine geç-
Huban Arığ destanında bu engeller sıra- mek mümkün değildir. Burayı geçmeye
sıyla: Yeryüzüyle göğün birleştiği yerde çalışan atların kemiği çatal kayaya, er-
yanan ve göğe kadar yükselen ateş, sert lerin kemiği ise eğri kayaya dönüşmek-
fırtınalar, hızlı akan büyük bir nehir, ya- tedir. Bu ateşin ötesinde yerin çamuru-
bancıyı geçirmeyen nöbetçi dokuz kara nu gökyüzüne savuran sert rüzgâr ve
kız, şiddetli yağmur ve kasırga, yüce kasırgayla birlikte fırtınalı bir deniz de
dağlar ve coşkun akan nehirler, yabancı- yeraltına inişi ve oradan çıkışı engel-
ya geçit vermeyen nöbetçi dokuz sarı de- lemektedir (Davletov 88). Arğalıh’tan
likanlı ve dokuz sarı kızdır. Her üç des- geçerek yeraltına inmeye çalışan kah-
tanda da, dikkat çekici husus, yeraltına ramanın yolculuğu sırasında yaşayıp
ulaşmak isteyen kahramanın, hem dağ gördükleri şöyle anlatılır: Ak Üzüt’e tek
ve nehir gibi bazı coğrafî engelleri, hem yoldan gidilir, fakat dönüş yolu yoktur.
de bekçileri aşmak zorunda kalmasıdır. Her yerde ağlama ve inlemeler duyulur.
Hakas destanı Han Mirgen’de de kahra- Ak Üzüt’e ulaşmadaki ilk engel Kara
man yeraltına indiği zaman, önce ateş- Üzüt’tür. Burada, yüzerek dokuz günde
ten bir dağ silsilesi üzerinde duran ve bu geçilemeyecek kadar hızlı akan bir ne-
ateş ülkesinin efendisi olan Ot Han (Ateş hir vardır. Huban Arığ, bu nehri şahine
Han) ile mücadele eder. Hara Hushun dönüşüp uçarak geçer. Diğer insanlar
destanında ise yeraltına inen kahrama- ise tahta sandallarla bu nehri geçmeye
na, yaşlı bir kadın karşılaşacağı engelle- çalışırlar. Nehrin bitiminde dokuz kara
ri söyleyerek, onu önceden uyarır. Bu en- kız nöbet beklemektedir. Onlar buraya
geller sırasıyla: Yeraltını bekleyen kırk kimin nasıl geldiğini bilirler, yanlışlık
bahadır, ağzından kara alev çıkaran ala varsa yanlışlığı düzeltirler. Huban Arığ,
pars, kızıl tilki, ala tilki, kara tilki, peş kasırgaya dönüşerek bu dokuz kara kızın
peşe türkü söyleyerek gelen altmış ve kaçmasını sağlar ve Sarı Üzüt’e ulaşır.
yetmiş alp topluluğudur. Sarı Üzüt’ün yolunda şiddetli yağmur ve
Sibirya Türk destanlarında yeraltı kasırga vardır. Burada ulu dağlar sıra-
tasviri aşamalı olarak üç noktada yoğun- lanmakta ve büyük sular akmaktadır.
laşır. Bunlar şunlardır: Burada da nöbetçilik yapan dokuz sarı
1. Yeraltının, cehennemin ve oğlanla dokuz sarı kız vardır. Huban
Erlik’in yaşadığı yurdun tasviri Arığ, bu bekçiler uyuyunca Sarı Üzüt’ü
2. Cehennemde azap çekenlerin de geçer. Ak Üzüt’e ulaşan Huban Arığ’ı
tasviri burada dokuz oğlan ve dokuz kız karşı-
3. Erlik’in tasviri lar. Onlar, Huban Arığ’ın buraya hileyle
Yeraltıyla ilgili yapılan tasvirler geçip geçmediğini anlamak için çayırlığa
içinde en ilginç olanlarından biri, Ha- kül dökerek bir uçtan diğerine koşması-
kas destanı Huban Arığ’da, kahramanın nı isterler. Ayağının altından bir kül ta-
ölen köpeğinin ruhunu alarak yeryüzüne neciği bile kalkarsa buraya hileyle geldi-
çıkarmak ve köpeğini yeniden diriltmek ği anlaşılacak ve öldürülecektir. Huban
için ruhların toplandığı Ak Üzüt’e yaptı- Arığ, başından kopardığı bir tutam saçı
ğı yolculuktur. Huban Arığ’ın, Ak Üzüt’e kendi yerine geçirir, kendisi ise bir ak
ulaşması için önce Kara Üzüt, sonra da çiçeğe dönüşür. Böylece dokuz oğlan ve
Sarı Üzüt’ü geçmesi gerekir. Destan- kıza hiçbir şey hissettirmeden çayırlığı

http://www.millifolklor.com 49
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 85

koşarak geçer. Huban Arığ’ın hile yap- netlenerek, yeraltına gönderilmiş hanlar
tığını düşünen dokuz oğlan ve kız, onu görür. Onlar, kendilerini kurtarmaları
ikinci bir sınava tabi tutarlar. Bu yüzden için yardım isteseler de, Han Mirgen, bu
onu bir kamışın üstüne oturturlar. Ka- hanlara halklarının beddualarını aldık-
mışta en küçük bir kırılma dahi Huban ları için yardım etmez. Yeraltını koruyan
Arığ’ın buraya hileyle geldiğinin işareti köpeği öldüren Han Mirgen, çocuklarını
sayılacaktır. Huban Arığ, yine başından kurtarıp yeryüzüne çıkar. Çıkarken de
bir tutam saç koparıp onu kendi şekline Tünük’ün ağzını kılıcıyla genişletir (Arı-
dönüştürerek kamışa oturtur. Kamışta koğlu 571-572).
hiçbir kırılma olmaz ve Huban Arığ’ın Kahramanın yeraltına indiği geçit,
geçmesine izin verilir. Böylelikle Hu- diğer Sibirya Türk destanlarına nazaran
ban Arığ, ölenlerin ruhlarının arasına Saha destanlarında biraz daha ayrıntılı
katılır. Ak Üzüt’te altın masanın arka- tasvir edilir. Modun Er Sogotoh (Kara-
sındaki altı zırhlı alp ve bakır masanın teyev 76-378) destanında yeraltına inen
arkasındaki bakır zırhlı alplar insanları geçit, dokuz turna kuşunun boğazının
yargılamaktadırlar. Huban Arığ, bura- çekilip uzatılmış haline ya da altı yaşın-
da yalnızca küçük yaşta ölen çocukla- daki erkek yılkının damak boğumuna
rın suçsuz, diğer insanların tamamının benzetilir. Destandaki tasvirine göre bu
suçlu olduğunu görür. Suçlular çatal yol eğri ve korkunçtur. Yine Saha des-
uçlu kamçılarla dövülmekte, suçu büyük tanlarından Culuruyar Nurgun Bootur
olanların sırtında kayışlar kesilmekte, destanında ise timir culuo aartık veya
hayattayken hırsızlık yapanların elleri culurğa xara aartık olarak adlandırılan
kesilmekte, daha büyük suçu olanlar ise geçit bir ineğin boğazı kadar kaygan, bir
içi reçine dolu kazanlarda yakılmakta- köpeğin geçebileceği kadar dar tasvir
dır. Burada yargı için sırada bekleyenler edilir. Bu geçitten aşağıya doğru bakan
arasında köpeğini gören Huban Arığ, Nurgun Bootur, burada yeraltının haki-
onu sırtına alıp Ak Üzüt, Sarı Üzüt ve mi Arsan Doulay’ın ve ona bağlı 27 kabi-
Kara Üzüt’ü geçerek yeryüzüne çıkar lenin1 yeraltı dünyasını görür. Bu yeraltı
(Davletov 80-84). dünyasında Üç Nüken Üöden (Üç dipsiz
Huban Arığ destanında, Arğalıh çukur), her şeyi içine çeken bir bataklık,
olarak adlandırılan yeraltına geçiş nok- etrafa pis kokular yayarak fokur fokur
tası, yine bir Hakas destanı olan Ay kaynayan bir ateş denizi2, onun ötesin-
Huucın’da (Arıkoğlu 374-729) tünük de ise sekiz zirveli bir dağ ve Kan Denizi
olarak adlandırılır. Bu destanda Han vardır (Ergis 62-359). Bu destanda orta
Mirgen’in ikiz doğan erkek ve kız çocuk- dünyaya açılan geçidin adı siegi cağıl ar-
larını Erlik’in yardımcıları Kara Ninci ve tık3 olarak geçer. Destanın ilerleyen bö-
Pora Ninci, kaçırarak yeraltına götürür- lümlerinde, bu geçidin ancak bir köpeğin
ler. Han Mirgen, çocuklarını kurtarmak geçebileceği darlıkta olduğu anlatılır.
için destanda hara çirniñ tünügi (kara Yolun bekçisi, Güney Sibirya Türk des-
yerin baca deliği) olarak adlandırılan tanlarında köpek olduğu halde Modun
yerden yeraltına iner. Tünük, oradan Er Sogotoh destanında arslan, Culuru-
geçerek yeraltına inmeye çalışanları ke- yar Nurgun Bootur destanında ejderha
serek öldürmektedir. Bu yönüyle tünük, olarak karşımıza çıkar.
Altay destanlarında açılar-cabılar adı Hakasların Huban Arığ destanın-
verilen, yeraltına açılan deliğin ağzına da görülen yeraltındaki ateş, Saha des-
benzer. Tünük’ten kazasız belasız yeral- tanlarında da mevcuttur. Culuruyar
tına inen Han Mirgen, burada halklarına Nurgun Bootur destanında kahraman,
zulmettikleri için onların beddualarını yeraltına inerken Ateş Denizi’yle kar-
alan ve bu sebeple Tanrı tarafından la- şılaşır. Bu denizin sahibi Uot Uhuutakı

50 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 85

Bootur’dur. Kahraman, bu ateş denizini durum, destanda şöyle getirilir: Dünya-


ancak atı sayesinde geçer. da pek çok insanı teptiği için bir at toy-
Tuva destanlarından Alday naklarının ucundan ağaca asılı vaziyette
Buuçu’da (Ergun-Aça 2004: 211-289) durmaktadır. Pek çok insanı boynuzladı-
destan kahramanı Han Buuday, iki bi- ğı için kara boğanın iki boynuzuna elli
lici yardımcısıyla farkına varmadan ye- pudluk4 dökme demirler asılmıştır. Pek
raltına, Erlik-Lovuñ Haan’ın yurduna çok insanı ısırdığı için köpeğin birinin
iner. Kahraman burada, ölmüş insan- ağzı demir dişli kıskaçla bağlanmıştır.
ları bazı acayip hallerde görür. Biliciler Dünyadayken kendi mallarıyla yetinme-
bunları şöyle yorumlar: Dilinden çenge- yip başkalarının malını mülkünü çalan
le asılanlar, hayattayken insanlara dil karı koca, önlerinde dokuz koyunun pos-
uzattığı için bu haldedirler. Gözlerinden tu olduğu halde örtünmeye yetmemekte,
duvara çivilenmiş olanlar, hayattayken, dokuz yüz tabaklık yemek önlerinde dur-
insanlara kötü baktıkları için bu ceza- duğu halde azımsayarak ağlaşıp sızlan-
ya çarptırılmışlardır. Birbirine kayalar maktadırlar. Bir bahadır, hayattayken
atan çiftler ise, dünyada kavga eden karı atını doyurmadığından göbeğinden bağ-
kocalardır. Bir göğsüyle çocuk, diğer lanarak cezalandırılmış, önüne konan
göğsüyle yılan emziren kadın, dünyada yemeklere el uzatamamaktadır. Dün-
hep kız çocuk doğurduğu için bu halde- yadayken atını sürekli kamçılayan kişi,
dir. Dokuz kat yastık üstüne yatırılmış, kuru bir kütüğün üstüne konmuş eyeri
kendisine saygı gösterilen kadın ise, sürekli kırbaçlamaktadır. Evler arasın-
dünyada dokuz çocuk doğurduğu için da laf taşıyan, dedikodu yapan bir kadın
bu itibarı görmektedir. Benzer tasvirler, diline çengel asılmış vaziyette ileri geri
Han Şiltig Attıg Han Hülük (Ergun-Aça gidip durmaktadır. Dünyada evleri din-
2005: 153-225) adlı Tuva destanında da leyen bir kişi, kulaklarından delinip ağa-
görülür. Bu destanda bir lamanın is- ca asılmıştır. Bir başkası dünyada çadır-
teğiyle yeraltına inen kahraman Han ları yırtarak evleri gözetlemesinin cezası
Hülük, burada bir dereyi ağlayarak geç- olarak, gözlerini yumamaması için göz
meye çalışan kadınlar görür. Atı, ona, kapakları çengelli iğneyle tutturulmuş-
ağlayan kadınların dünyadayken de çok tur. Yaşarken ailesinin kıymetini bilme-
ağladıklarını ve bu derenin onların göz- yip evini barkını ihmal eden bir bahadır
yaşı olduğunu söyler. Han Hülük, daha ise iki boş çadır arasında sürekli gidip
sonra vücutları delik deşik, yara bere gelmektedir. Evliliklerinde birbirini gör-
içinde olan insanlar görür. Atı, kendisi- mek istemeyen karı koca da bir koyun
ne, bu insanların hayattayken başkala- postunu örtünmek için sürekli birbirle-
rının hayvanlarına öldüresiye bindikleri riyle kavga etmektedirler. Hayatında
için cezalarını böyle çektiklerini söyler. gereksiz yere birçok hayvan öldüren ba-
Nihayet Han Hülük, ayağına diken bat- hadır ise, sonsuza dek bir tavşanın izini
mış ve sürekli ağlayan bir lama görür. sürme cezasına çarptırılmıştır.
Atı, onun sebebinin hayattayken kitap Altay destanlarından Er-Samır’da
ve dua bilmez aptal bir lama olduğu için (Dilek 33-112) yeraltı dünyası cer-tamı
bu şekilde cezalandırıldığını söyler. olarak adlandırılır. Er-Samır, yeraltın-
Kahramanın cehennemde cezasını da, yeryüzünden buraya getirilen halk-
çekenleri görmesi, Sibirya Türk destan- lar görür. Destanda Erlik biy, bıyığı me-
ları içinde en ayrıntılı şekilde Maaday melerinden, sakalı omuzlarından aşmış
Kara’da (Naskali 33-253) tasvir edilir. ve iki gözü denize benzetilen bir varlık
Bu destanda kahraman, Han Hülük des- olarak tasvir edilir. Erlik biy’le karşıla-
tanında olduğu gibi insanların çektikleri şan Er-Samır, onu kamçısıyla döverek
cezaların sebebini atından öğrenir. Bu ağabeyi Katan-Mergen’in yerini öğrenir.

http://www.millifolklor.com 51
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 85

Burada dikkat çeken husus Erlik’in des- Ayrıca yapılan cehennem tasvirlerinde,
tan kahramanı karşısında aciz kalma- insanlarla birlikte hayvanların cezaya
sıdır. Erlik’in destan kahramanından çarptırılması da bu destanlardaki ilginç
dayak yemesi Ak Tayçı (Dilek 112-172) özellikler arasında gösterilebilir. Cehen-
destanında da görülür. Bu destanda, Ak nemde azap çekenlerin tasviri aynı za-
Tayçı, Erlik’in kendisini yakalamak için manda orta dünyada yapılması gereken
attığı halatla onu da yeryüzüne çeker. Ak şeyleri destan dinleyicisine hatırlatır. Bu
Tayçı, Erlik’i acımasız bir şekilde döver. yönüyle destanların bu bölümleri ahlaki
En sonunda Erlik, bir daha yeryüzüne özellikler taşır.
kötülük göndermeyeceğine dair yemin
edince Ak Tayçı onu bırakır, yeraltına B. Sibirya Türk Destanlarında
geri gönderir. Maaday Kara destanında Kahramanın Gökyüzü ve Yeraltı Ül-
ise destan kahramanları Maaday Kara keleriyle İlişkisi
ve oğlu Kögüdey Mergen’in, Erlik’in B1. Kahramanın Yeraltı Dünya-
yeryüzünde yaşayan damadı Kara Kula sı ve Erlik’le İlişkisi
Kağan ile onun eşi ve aynı zamanda B1.1. Kahramanın yeryüzünde
Erlik’in kızı olan Abram-Moos Kara Taa- kötülük saçan Erlik’in avanesiyle mü-
cı ile mücadeleleri anlatılır. Abram Moos cadelesi: Destan kahramanının yeraltı
Kara Taacı’nın, Kögüdey Mergen’in ev- dünyasıyla mücadelesini anlatan Sibir-
leneceği kızı yeraltına kaçırıp ihtiyar bir ya Türk destanlarının büyük kısmında
kadına dönüştürmesi üzerine, Kögüdey kahraman, Erlik’in yeryüzüne kötülük
Mergen atını ters eyerleyerek yeraltı- saçan yakınlarıyla savaşır. Erlik’in söz
na iner. Söz konusu destan kahramanı, konusu yakınları genellikle onların kız-
Erlik’i kara kömüre çevirerek öldürür ve ları ve damatlarıdır. Kahraman, yeryü-
yeryüzüne çıkar. zünde bu kötülerin üstesinden geldikten
Er Samır, Ak Tayçı ve Maaday sonra yeraltına iner.
Kara destanlarında kahraman, yeraltı- B1.2. Erlik veya yardımcılarının
na indiğinde yalnızca kendine ait olanı kahramana ait herhangi bir şeyi kaçır-
değil, önceden yeraltına zorla kaçırıla- maları ve kahramanın kaçırılan şeyi geri
rak indirilmiş olan insanları da kurta- almak için verdiği mücadele ile onları
rıp yeryüzüne çıkarır. Aynı durum Ha- cezalandırma temeline dayanan ilişki:
kas destanlarından Huban Arığ’da da Erlik veya yardımcıları genellikle des-
görülür. Adı geçen destanda, destanın tan kahramanının eşini veya evleneceği
kadın kahramanı Huban Arığ’ın babası genç kızı yeraltına kaçırırlar. Kahraman
Hara Han, yerin kırk kat altındaki kırk kendisine ait olan şeyi geri almak ve
memeli, kırk oğullu ve kırk kızlı Hıtay Erlik’i cezalandırmak için yeraltına iner.
Arığ’ı kırk kulaçlı kementle kırk yıl çö- Sibirya Türk destanlarında kahramanın
zülemeyecek şekilde bağlamıştır. Kırk Erlik’i cezalandırması iki farklı şekilde
yılın sonunda eşinin kendisine zamanın karşımıza çıkar. İlkinde Er Samır desta-
dolduğunu hatırlatmasıyla Hara Han nında (Dilek 33-112) olduğu gibi kahra-
yeraltına iner. Girdiği mücadelede tek- man, Erlik’i dövüp bir daha yeryüzüne
rar dirilemeyecek şekilde Hıtay Arığ’ı zarar vermeyeceğine dair yemin ettire-
öldürür. Yeraltına hapsedilen halkı kur- rek cezalandırır. İkincisinde ise, Maaday
tarır (Davletov 1-283). Kara destanında (Naskali 33-253) oldu-
Sibirya Türk destanlarında Erlik, ğu gibi kahraman, Erlik’i öldürür.
her ne kadar yeryüzüne kötülük saçan B1.3. Yeraltına ve yeryüzüne ra-
bir figür olarak karşımıza çıksa da, kötü- hat vermeyen yöneticilere karşı Erlik’in
lük yapanları öldürdüğünde adaletli bir kahramandan yardım istemesi temeline
şekilde cezalandırması dikkat çekicidir. dayanan ilişki: Kahramanın yeraltı dün-

52 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 85

yasıyla bu tarz ilişkisi yalnızca Altın Sı- Alday Buuçu’da destan kahramanının
rık adlı Şor destanında (Ergun 229-302) babası kutsal kitaba bakıp oğlu Han
görülür. Adı geçen destanda yeryüzünün Buuday’ı göğün üçüncü katındaki Han
zalim kağanı Kağan Sulazın’a karşı ye- Hurbustu’nun en küçük kızıyla evlendir-
raltından çıkan elçiler, Erlik adına des- mek ister. Alday-Buuçı’nın atı Çeeren-
tan kahramanı Altın Sırık’tan yardım Demiçi göğe çıkar, kızı kaçırıp yeryüzü-
isterler. Böylece yeraltı ve yeryüzünün ne indirir. Fakat Han-Hurbustu’nun kızı
güçleri kötülüğe ve adaletsizliğe, daha yeryüzünde ancak üç gün kalabilir, lama
doğrusu yeryüzünde nizamın bozulma- olmak istediğini söyleyerek göğe geri dö-
sına karşı ortak bir mücadelenin içine ner. Boktu Kiriş-Bora Şeeley adlı Tuva
girerler. destanında (Ergun-Aça 2004: 289-473),
B2. Kahramanın Gökyüzü Ülke- Bora Şeeley ağabeyi için göğün demir ışı-
si ve Ülgen’le Olan İlişkisi ğını çekip, üç renkli ışığın üstüyle göğün
B2.1.Tanrıların Kızlarıyla Ev- üçüncü katına ulaşır. Burada Ay Haan,
lenme: Kahramanların, tanrıların kız- Hün Haan ve Ulug Eege Haan’ın kızla-
larıyla evlenmeleri olumlu ve olumsuz rını evlendirmek için düzenledikleri ya-
olmak üzere iki şekilde sonuçlanır: rışmalara katılır. Katıldığı bu yarışma-
B2.1.1. Olumlu Şekilde Sonuç- ları kazanır, tanrıların üç kızını da alıp
lanan Evlilikler: Şor Destanı Altın ağabeyi için yeryüzüne indirir. Kızlar,
Sırık’ta destan kahramanı Altın Sırık, Bora Şeeley’i kıskanıp ona kötülük yap-
kayınbiraderi Altın Şappa için, göğün tıkları için Boktu Kiriş tarafından göğün
dokuzuncu katındaki dokuz yaratıcının üçüncü katına tekrar geri gönderilirler.
kızını yumurtaya dönüştürerek yeryüzü- Fakat tanrılar yeryüzüne indikleri için
ne getirir ve kayınbiraderi ile evlendirir. kızlarını lanetleyip cezalandırırlar.
Yine Şor destanı Karattı Pergen’de (Er- Gökyüzü tanrılarının yeryüzünde
gun 439-452) destan kahramanı, göğün evlenen kızlarını lanetlemeleri tanrıla-
üçüncü katındaki Altın Ergek’in kızıyla rın yeryüzünü algılayışlarıyla ilgilidir.
evlenir. Türk Şamanist anlayışına göre yeryüzü
Altay destanlarından Altay Ülgen’le birlikte Erlik’in de hâkimiyet
Buuçay’da (Dilek 200-229) Altay alanıdır. Bu sebeple yeryüzüne gökten
Buuçay’ın atı, sahibinin ölen oğlu inen biri, yeryüzü Erlik’in de tesir ala-
Erkemel’i diriltmek için Yer Ana’nın tav- nı içinde olduğu için bir şekilde Erlik’le
siyesiyle göğe çıkarak, Teñeri Kaan’ın temasa geçmiş ve bir anlamda manevi
kızı Temene-Koo’yu kaçırıp yeryüzüne olarak kirlenmiş kabul edilir.5 Fakat bu
indirir. Temene-Koo, Erkemel’i dirilte- durum destanların tamamında genel bir
rek tekrar göğe çıkar. Fakat babası la- özellik göstermez.
netli yerde bulunduğu için kızını kabul B2.2. Tanrılardan Evlat İsteme:
etmez, onu yeryüzüne sürer. Yeryüzüne Şor destanlarından Altın Sırık’ta Altın
dönen Temene Koo, Altay Buuçay’la ev- Kağan ve eşi Altın Arık’ın çocuğu olma-
lenir. maktadır. Altın Kağan, yetmiş aşıtlı Al-
Kan Ceren Attu Kan-Altın adlı Al- tın Dağ’a çıkarak altın yapraklı altın ka-
tay destanında, kahraman Kan-Altın, yın ağacının altındaki masada oturan Üş
Ülgen’in kızı Altın Çaçak’la evlidir. Des- Çayan’dan (Üç Yaratıcı) bir erkek evlat
tanda bu evliliğin nasıl gerçekleştiği an- ister. Altın Kağan’ı yurduna geri gönde-
latılmaz, fakat Altın Çaçak’ın yeryüzün- ren Üş Çayan, ona hiç kimseye yenilme-
de çok mutlu olduğu ifade edilir (Dilek yecek güçlü bir evlat bağışlar. Fakat er-
2007a: 345-346). kek çocuk normal bir doğumla dünyaya
B2.1.2. Olumsuz Şekilde Sonuç- gelmez. Çocuk, Altın Dağ’dan inerek ata
lanan Evlilikler: Tuva destanlarından otağına girer.

http://www.millifolklor.com 53
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 85

Altay destanlarından Ak Biy de (Di- 452) Er Kulatay, yeğenini alarak Altın


lek 2007b: 370-406) tanrıdan evlat isteme Dağ’ın doruğundaki Dokuz Yaratıcı’nın
motifini ihtiva eden en ilginç destanlar- yanına gider. Er Kulatay yaratıcılardan
dan biridir. Destan aynı zamanda Ülgen yeğenine ad adamalarını ister. Yaratı-
ve Erlik’in bir araya gelip konuşmaları cılar da, çocuğa Kara Bora Attu Karat-
epizotunu tespit edebildiğimiz tek des- tı Pergen adını koyarlar. Altın Dağ’da
tandır. Bu destanda çocuğu olmayan Ak yaşayan Dokuz Yaratıcı, çocuğa ad ver-
Biy, tanrı Üç-Kurbustan’dan çocuk ister. dikten sonra yedi gün sürecek bir toy
Onun bu dileğini kabul eden Üç-Kurbus- düzenler. Bu toy âdeta Karattı Pergen’in
tan, Ak-Biy’in yakında bir çocuk sahibi kutsanması anlamını taşır. Oğlak (Er-
olacağını, fakat çocuğun er çağına gelene gun 466-475) adlı Şor destanında ise;
kadar ayağının toprağa basmaması ge- destan kahramanına tanrının ad vere-
rektiğini söyler. Ak-Biy bir çocuk sahibi ceğini, yine tanrı tarafından kahraman
olur. Fakat çocuğun ayağı toprağa değin- için yeryüzüne indirilen atı söyler. Bu
ce çocuk ölür. Ak-Biy, Üç-Kurbustan’a amaçla at, kahramanı tanrının çocuğa
çıkıp durumu anlatır ve tekrar çocuk ad adamak için indiği kayın ağacının
istediğini dile getirir. Üç-Kurbustan ona yanına götürür. Kayın ağacının başında
bir evlat daha bağışlar. Fakat çocuğun ak saçlı bir ihtiyar kılığında bekleyen
sudan, ırmaktan uzak durması gerek- Tanrı, delikanlıya Aymañıs adını verir.
tiğini söyler. Bu çocuk da içki için asıl- Bu destanda Tanrı, her ne kadar kahra-
mış kazandaki suya düşüp ölür. Ak-Biy mana adını ve atını verse de, onu girmek
tekrar Üç-Kurbustan ’a çıkarak üçüncü istediği mücadeleden alıkoymaya çalışır.
kez çocuk ister. Üç-Kurbustan ona bir Fakat kahraman, Tanrıyı dinlemeyerek
evlat daha bağışlar. Fakat çocuğun çok düşmanlarıyla savaşa girer. Yine Şor
zor durumda kalmadıkça kendi adını destanlarından Altın Sırık destanında
ağzına almamasını ister. Aksi takdirde Tanrılar tarafından yeryüzüne indirilen
çocuğun öleceğini söyler. Üçüncü çocuk Altın Sırık’ın adı yine Üç Yaradan ta-
hayatta kalır ve birçok maceraya atılır. rafından alkış sözler söylenerek verilir.
Yaşadığı bu maceraların sonunda Erlik Gökyüzü tanrılarının adlarını verdikleri
tarafından canları alınan iki kardeşini çocukları kutsadıkları ve himayelerine
kurtarmak ister. Erlik, Üç-Kurbustan’a aldıkları tespit edilen destanlarda ortak
çıkarak Altın-Koo’nun canını ister. Üç- özellik olarak karşımıza çıkar.
Kurbustan, kendisinden Altın-Koo’nun B2.4. Tanrılardan Sihirli Nesne-
canını isteyen Erlik’in kızıl saplı kam- ler Aracılığıyla Yardım Alma: Altay
çısını alır. Karşılığında ona at ve balta destanlarından Kan Ceren Attu Kan-Al-
verir. Baltayla atın alnına vurursa, atın tın destanında tanrı Ülgen’in kızı Altın
daha da güçleneceğini söyler. Erlik bal- Çaçak’la evlenen Kan-Altın’a Ülgen, kı-
tayla vurduğunda atı ölür. Altın-Koo zının çeyizi olarak ölüleri dirilten altın
yeraltına iner. O günden sonra Erlik ve kaval ile hayvanları çoğaltan gümüş ka-
Üç-Kurbustan görüşmezler. val verir (Dilek 2007a: 346). Bu tavrıyla
Tanrıların istek üzerine bağışla- Ülgen, diğer destanların aksine kızının
dıkları çocuklar erkektir. Olağanüstü yeryüzünden bir kahramanla evliliğini
özellikler ve kahramanlıklar gösterirler. onaylamış olur. Yine Altay destanların-
Mücadeleleri sırasında Ülgen’in onla- dan Ak Tayçı destanında (Dilek 112-172)
ra yardım etmesi, gökyüzü tanrılarının kahramanın yeryüzündeki mücadelesin-
bağışladıkları çocuğu sahiplendikleri ve de yardımcı olması için tanrı ona atını
himayelerine aldıklarını da gösterir. ve giysilerini gönderir. Şor destanların-
B2.3. Çocuğa Ad Adatma: Şor dan Altın Sırık destanında da, Ak Tayçı
destanı Karattı Pergen’de (Ergun 439- destanında olduğu gibi destan kahrama-

54 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 85

nını göğün yedinci katından yeryüzüne destan kahramanı Ak Tayçı, dünyada


indiren Üç Yaradan, bahadırın kutsal tanrısal düzeni sağlamak için atıyla ye-
atını ve giysilerini de yeryüzüne gön- raltına iner. Erlik’in yarattığı sekiz dallı
derir. Saha destanlarından Culuruyar demir kavağı başından tutup yakar, kut-
Nurgun Bootur destanında, kahramanın sal kavağa ekler, demir kavağı ise iyice
gökyüzünde yaşayan bir udağan (kadın sıvazlayarak yarılan yerinden düzeltir.
şaman) olan ablası kahramana onun Temir Kaan’ın sert kemiği sakız gibi
zor zamanlarında kullanması için zırha eriyerek demir kavağa gübre olur. Te-
veya ölümcül bir kılıca dönüşebilecek bir mir Kaan’ın oğlu Otuz Başlı Ok Yılan’ı
kamçı verir. Aynı destanda, ablası kah- ise yerin en karanlık bölgesine gönderir.
ramana güçsüz düştüğünde tekrar eski Böylece tanrısal düzenini dünyada tek-
haline dönmesi için sarı renkli kutsal bir rar tesis etmiş olur.
sıvı verir. Kahraman ablası aracılığıyla Ak Tayçı’nın dünyadaki tanrısal
tanrılardan almış olduğu bu kamçı ve su düzeni tekrar tesis etmek için mitolojik
sayesinde yeraltının zalim savaşçılarla varlıklarla giriştiği bu mücadele olduğu
girdiği mücadeleden zaferle çıkar (Ergis gibi, Altın Sırık destanında kahramanın
62-359). Bu destanlarda tanrılar tara- yeryüzünde zulüm ve haksızlık yapan,
fından kahramana ve verilen nesneler yalnızca yeryüzünün değil, yeraltının da
çeşitlilik gösterirler. Fakat kahramanlar düzenini bozan Kağan Sulazın’a karşı
bu nesneleri ancak zor durumda kaldık- verdiği mücadele de anlatılır. Altın Sırık,
ları zaman kullanmaları için tembihle- Kağan Sulazın’ı öldürünce yeryüzü ve
nirler. yeraltı tekrar düzene girmiş olur. Ben-
B2.5. Dünyayı Tanzim Etme: Si- zer durum Şor destanlarından Kān Argo
birya Türk destanlarında kahramanla- Peçelig Kan Mergen destanında da görü-
rın kaderi tanrılar tarafından Altay des- lür. Bu destanda da, destan kahramanı
tanlarında olduğu gibi sutra6 veya sudur Kağan Mergen, yeryüzünü ve yeraltını
adı verilen kutsal kitaplara ya da Yakut haraca bağlayan Kara-Mükü ile savaşa-
(Saha) destanlarında olduğu gibi taşlara rak onu öldürür. Kara Mükü’nün yeraltı
yazılmıştır. Altay destanlarında kahra- ve yerüstünden topladığı haracı tekrar
man, sudurlar vasıtasıyla geleceği öğ- sahiplerine dağıtır (Ergun 326-385).
renebildiği halde, Yakut destanlarında Saha destanlarından Culuruyar
kahraman kader tanrısı Cılga Toyon ta- Nurgun Bootur destanında destanın
rafından yazılmış kader taşlarını görür- kahramanı Nurgun Bootur, yukarıdaki
se de orada yazılanları okuyamaz. Fakat tanrılar tarafından yeryüzünde yaşayan
kaderleri tanrılar tarafından kendilerine iyi ruhlu insanların yalvarıp yakarma-
bildirilir. Nereye, kim tarafından yazıl- larının karşılığı olarak orta dünyaya
mış olursa olsun, kahramanların kader- indirilir. Kahramanın indirilme amacı
lerindeki iki önemli husus destanlarda yeraltındaki kötü ruhlardan ve onların
önemle vurgulanır. Bunlardan birincisi şerlerinden orta dünyayı ve burada ya-
yapacakları evlilik, ikincisi düşmanla- şayanları kurtarmaktır. Bunun için kah-
rıyla yapacakları savaşlardır. Kaderinde raman, nizam koyma amacıyla tanrılar
yazılı bu savaşların bir kısmında kahra- tarafından görevlendirilir. O, yeraltının
man, dünyayı tanzimle görevlendirilir. hâkimi olan Arsan Doulay başta olmak
Kahramanların yeryüzünde tanrı niza- üzere, yeraltının kötü ruhlarıyla hem
mını sağlamaları motifi, Altay destanla- yeraltında hem de yeryüzünde mücadele
rından Ak Tayçı ve Şor destanlarından eder, onları yenerek orta dünyayı tanrı-
Altın Sırık’ta belirgin olarak işlenir. Ak ların istediği nizama kavuşturur. (Ergis
Tayçı destanında yeraltı hanlarından Te- 62-359)
mir Kaan, yeryüzündeki düzeni bozunca

http://www.millifolklor.com 55
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 85

SONUÇ ve M.P. Çoçkina, Altay Cañ, Gorno-Altaysk, 1996,


s. 6-11)
Sibirya Türk destanlarında kahra- 6
Sutra: Hintçe sutra, Uygur Türkçesinde su-
manın yeraltı ve gökyüzü dünyalarıyla dur olarak geçmektedir. Bu eserler Buda’nın veya
ilişkisi genellikle bireysel olarak görünse diğer burkanların vaazlarını içine alan, Burkancı-
bile sonuçları ve kahramanın kazandığı lıkla ilgili inanışları, Burkancılığın esaslarını, inanç
zafer bakımından bazen toplumsal yön- ve amellerini ihtiva eden eserlerdir. Sutra veya
sudurlar Güney Sibirya Türk destanlarında kahra-
ler de içerir. Kahramanın olağan dün- manların geleceğinden haber veren, alınyazılarının
yadan doğaüstü tuhaflıkların bölgesine yazılı olduğu kitaplar olarak karşımıza çıkar ve “su-
yaptığı yolculuk ve buradaki güçlere kar- dur biçig” veya “oygor biçig” adıyla da geçerler.
şı kazandığı kesin zaferi, kahramanın
KAYNAKÇA
benzerleri üzerinde üstünlük sağlayan
Arıkoğlu, Ekrem. Hakas Destanları 1. Anka-
bir güçle geri dönmesini sağlar. (Camp- ra: TDK Yayınları, 2007.
bell 41-42) Böylelikle, kahramanın yol- Arıkoğlu, Ekrem ve Buyan Borbaanay. Tıva
culuğunun sonuçları, bireysel olarak onu Destanları. Ankara: TDK Yayınları, 2007.
toplum içinde sıradan olmaktan çıkarır. Bekki, Selahattin. Maaday-Kara Destanı. Ela-
zığ: Manas Yayıncılık, 2007.
Kahramanı sıradan olmaktan çıkaran Campbell, Joseph. Kahramanın Sonsuz Yolcu-
bir diğer özelliği ise, yeryüzünde verdiği luğu (çev: Sabri Gürses). İstanbul: Kabalcı Yayınla-
mücadelenin ve bilhassa yeraltı dünya- rı, 2000.
sına karşı kazandığı zaferin toplumun Muytuyeva, V. A. ve M. P. Çoçkina. Altay Cañ.
Gorno Altaysk, 1996.
ya da genel anlamıyla insanlığın huzu-
Davletov, B. Timur. Huban Arığ Hakas Türk-
runu sağlamaya yönelik olmasıdır. Bü- lerinin Kahramanlık Destanı. Ankara: Türksoy Ya-
tün bu özellikleri ile destan kahramanı, yınları, 2006.
üç âlemde de birbirinden farklı düzey ve ——. Han Mirgen Hakas Türklerinin Alplık
kategorilerde de olsa varlığını tescil et- Destanı. Ankara: Türksoy Yayınları, 2008.
Dilek, İbrahim (2002), Altay Destanları 1. An-
tirmiştir ve söz sahibidir. kara: TDK Yayınları.
——. Altay Destanları 2. Ankara: TDK Yayın-
NOTLAR ları, 2007.
1
Yakutların inanışına göre yeraltında 27, ——. Altay Destanları 3. Ankara: TDK Yayın-
yeryüzünde 33, gökyüzünde ise 39 kabile yaşamak- ları, 2007.
tadır. Dolayısıyla her üç dünyada yaşayan toplam Ergis, G.U. Culuruyar Nurgun Bootur. Ya-
kabile sayısı 99’dur. kutskay, 1947.
2
Culuruyar Nurgun Bootur destanında ateş Ergun, Metin. Şor Kahramanlık Destanları.
denizi üç yerinden boğumlu, yedi yerinden girdap- Ankara: Akçağ Yayınevi, 2006.
lı olarak tasvir edilir. Bu ateş denizinin ortasından Ergun, Metin ve Mehmet Aça. Tıva Kahra-
buzdan bir tepe, göğün dokuzuncu katına yükselir. manlık Destanları. 1. c., Ankara: Akçağ Yayınları,
Bu buz dağının zirvesi, düşenin kalkamadığı, gide- 2004.
nin gelemediği korkunç bir yerdir. ——. Tıva Kahramanlık Destanları. 2. c. An-
3
Siegi cağıl aartıh, terimindeki kelimelerin kara: Akçağ Yayınları, 2005.
Türkiye Türkçesindeki karşılıkları şu şekildedir: si- Ilgın, Ali. Hakas Destanları 2. Ankara: TDK
egi: halat, cağıl: benekli, pürüzlü, aartıh: geçit. Bu Yayınları, 2008.
ifadeyle yeraltına inen geçidin halat kadar dar ve Karatayev, V.O. Yakutskiy Geroiçeskiy Epos
geçiş için engelli olduğu vurgulanmaya çalışılmış- –Modun Er Sogotoh-. Novosibirsk. 1996.
tır. Naskali, Emine Gürsoy. Maaday-Kara. İstan-
4
Pud: Rusçada on altı kilograma tekabül eden bul: YKY Yayınları, 1999.
bir ölçü birimidir. Özkan, Fatma. Altın Arığ Destanı. Ankara:
5
Yeryüzünün yaratılışıyla ilgili Altay mitle- Bilig Yayınları, 1997.
rinde yeryüzünü Ülgen ve Erlik’in birlikte yarattığı Şahin, Erdal. Hakas Destanı Altın Çüs. İstan-
anlatılır. Buna göre; Ülgen düz yerleri, at, koyun bul: Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Yayınları,
gibi tırnaklı hayvanları, yuva yapan kuşları, canlı- 2007.
ların yiyebildiği bitkileri, doruk ve melez ağaçlarını
… yarattığı halde, Erlik, bataklık ve tepelik yerleri,
inek ve keçiyi, yeraltındaki yuvalarda yaşayan hay-
vanları, böcekleri, kavak ve köknar… gibi ağaçları
yaratmıştır. (Geniş bilgi için bk. V.A. Muytuyeva

56 http://www.millifolklor.com

You might also like